Kızıl Bayrak Haftalık Sosyalist Siyasal Gazete
www.kizilbayrak.net
Sayı: 2013 / 33 • 23 Ağustos 2013 • 1 TL
Mısır’da dinci-gerici projenin çöküşü ve yansımaları
25 Ocak 2011’de patlak veren halk isyanı, Mısır’ı farklı güçlerin ilgi odağı haline getirdi. Tahrir Meydanı’ndaki direniş dünyanın işçileri, emekçileri ve gençleri için ilham kaynağı olurken, emperyalist/siyonist güçlerle bölgedeki gerici devletler ise, isyanı kaygıyla izlediler. İlk şaşkınlığın atlatılmasından sonra ise, her gerici güç odağı, bölgesel çıkarları gereği Mısır’daki sürece müdahale etmenin yollarını aramaya başladı. Mısır’ın ilgi odağı olması kaçınılmazdı. Zira bu ülkenin stratejik konumu, kalabalık nüfusu, ekonomik, siyasi ve askeri alanlardaki gücü ile hem Ortadoğu hem tüm Arap dünyası üzerindeki etkisi büyüktür. Dolayısıyla Mısır’daki her önemli gelişmenin bölge üzerinde de dolaysız yansımaları olmaktadır. 30 Haziran’da gerçekleşen ikinci isyan dalgasıyla İhvan (Müslüman Kardeşler) yönetiminin yıkılmasının, sadece ülke içinde değil, bölgede hatta dünyada yankı yaratması, Mısır’a atfedilen önemi somut olarak göstermiştir.
Siyasal İslamcılar’da çöküş hali
» Sayfa 10
» Sayfa 19
» Sayfa 21
Tekstilde büyük grev başladı!
Devrimcidemokratik ittifakın açıklaması
Güney Afrika’da sömürü gerçeği
√Kurucu Meclis seçimleri ... - V.I. Lenin
(s. 16-18)
Mısır, İhvancıların anayurdudur. Ülkenin en örgütlü en organize siyasal gücü olan İhvancıların, siyasal islamın bölge devletlerinde yayılmasında da uğursuz bir rolleri olmuştur. Bundan dolayı İhvancıların Mısır gibi bir ülkede yönetimi ele geçirmesi, AKP şefleri başta olmak üzere dinci-gerici/neo liberalAmerikancı cephede büyük bir heyecan dalgası yaratmıştı. Dinci-Amerikancılarda “bu iş tamam, şeriatı bölgeye egemen kılacağız” havası oluşmaya başlamıştı. Örneğin Kahire’ye giden Tayyip Erdoğan, İhvan şefleri huzurunda yaptığı konuşmada, bu niyetlerini pervasızca ilan etmişti. Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) mimarları, modeli AKP olan dinci-Amerikancı rejimlerle, bölgeyi 25-30 yıl idare etmeyi umuyorlardı. İhvancıların Mısır’da yönetimi ele geçirmeleri, bundan dolayı kritik bir önem taşıyordu. Mursi’nin başa geçmesi ve ilk günden itibaren neo-liberal, dinci-Amerikancı rejimin inşasına başlaması, “Eyvah! siyasal İslamcılar Ortadoğu’yu ele geçiriyor” seslerinin duyulmasına neden oldu. Ancak bu işgüzarlıkta çok önemli bir olgu göz ardı ediliyordu. O da, Mısır’da isyan eden milyonlarca işçi, emekçi ve gencin diktatör Mübarek ve ardından işbaşına gelen Yüksek Askeri Konseyi devirmiş olmasıdır. Bu milyonlar, birinci yıldönümünde Mursi’ye ve İhvan yönetimine karşı isyan edince, siyasal İslamcılar’ın hayalleri yerle bir oldu. Zira İhvanın anayurdunda hem de yönetimi ele geçirdikten çok kısa bir süre sonra yenilgiye uğraması, dinci-Amerikancı projenin çöküşü anlamına geliyordu.
√Hacıbektaş şenliklerinde neler yaşandı?
(s. 6)