ROTA 14 - Kasim 2008

Page 1

İşçi Bülteni Özel Sayı 364

Tersaneler cehennem Tersane işçilerinin sesi işçiler köle kalmayacak!

ROTA

Aylık bülten 14 Kasım 2008 Fiyatı 50 YKr

Krizin bedelini krizi yaratanlar ödemelidir!

Şimdi krizi yaratan sömürücüler ve onların uşakları krizin nasıl aşılacağını tartışmaya başlıyor. Ve elbette ki açığa çıkan bu krizin faturasını her zamanki gibi işçi ve emekçilerin sırtından çıkarmaya çalışıyorlar/çalışacaklar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “kriz bize teğet geçti” dese de ABD’de başlayan ve dalga dalga yayılan ve dünya devlerini yutan kriz ülkemizi de vurmuş durumda. Patronlar ve onların sermaye düzeninin aşırı kâr hırsı eşi görülmemiş bir krizin kapılarını açmış oldu. ABD’de mortgage ile başlayan krizin finansal alana yansıması kendi başına ABD ile sınırlı kalmadı. Kriz dalga dalga diğer ülkelere de yansıdı. Dolayısıyla emperyalist ekonomiyle iç içe geçmiş Türkiye ekonomisinin kriz ile sarsılmaması mümkün değildi. Kriz alabildiğine derindi. Öyle ki dünyayı sarsan 1929 krizini aşan büyüklükte bir krizdi. Dünyada 2007 yılında % 3,8 olarak gerçekleşen ekonomik büyümenin, 2008 yılında % 1,8’e gerilemesi bekleniyor. Bu açıklamalar bile krizin derinliğini ortaya koyuyor. Şimdi krizi yaratan sömürücüler ve onların uşakları krizin nasıl aşılacağını tartışmaya başlıyor. Ve elbette ki açığa çıkan bu krizin faturasını her zamanki gibi işçi ve emekçilerin sırtından çıkarmaya çalışıyorlar/çalışacaklar. Krizin biz işçi ve emekçiler açısından anlamı ise: Zam, açlık yoksulluk, sefalet, işsizlik, düşük ücret ve geleceksizliktir. Dolayısıyla da böylesine büyük bir krizin faturasını en ağır bir şekilde üzerimizde

hisseder olduk. Ülke genelinde bugüne kadar yaklaşık 250 bin işçinin işsiz kaldığı telaffuz ediliyor. Temel gereksinimlere yapılan zamlar (elektrik, doğalgaz, gıda vb.) krizin yıkıcı etkileri arasındadır. Derinlemesine yaşanan bu kriz, her ülkeye yayıldığı gibi sektörden sektöre de yayılıyor. Bu krizden elbette ki dünya gemi inşa sanayisi de etkileniyor. Deniz Ticaret Odası Başkanı ve SEDEF Tersanesi patronu Kalkavan dünyadaki krizin tersaneciliğe nasıl yansıdığını şu sözlerle açıklıyor: “Son yıllarda yalnız Türkiye’de değil, dünyada yükselen denizcilik sektörü de çok acı bir fren yaptı. Temmuz ayından ekime gemi sipariş kapasitesi de 20 milyon dtw tondan, 8 milyon tona düştü.” Tersanelerde yaşanan krizlerle ilgili de GİSBİR Başkanı Murat Bayrak “gemi inşa sektörü yolcu” yorumunda bulunuyor. 2008–2015 yıllarında teslimi öngörülen 13 milyar dolarlık 612 gemi siparişi, son 9 ayda bıçak gibi kesildi. Türkiye’de faaliyet gösteren 84 tersaneden 6 tanesi bu süre içinde 18 sipariş alabildi. Gerçek sipariş ise 12 denebilir. Çünkü bunlardan 6 tanesi yardımcı firmasına ait gemiler.

Rota’dan... Tersane işçilerinin sesi Rota’nın Kasım sayısından herkese merhaba! Bu sayımızda tersanelerde yaşanan işten atmaları öne çıkardık. ABD’de başlayıp dalga dalga yayılan krizin etkileri kısa sürede tersanelere ulaştı. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde ve sektörümüzde bu krizin faturası yine bize ödetilmeye çalışılıyor. Son krizle birlikte Tuzla tersanelerinde 1500’ü aşkın işçi kardeşimizin işine son verildi. Dahası kimi tersaneler işçi çıkarmanın yanısıra aldığımız ücreti düşürüyor. Ve itiraz ettiğimizde de kapı dışarı ediliyoruz. İşsizlik sopasını kullanarak zaten yıllardır arttırılmayan ücretlerimizi düşürüyorlar. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. GİSBİR Başkanı Murat Bayrak, ülke genelindeki tersanelerden 12 bin işçinin çıkarılacağını açıkladı. Bir yandan elektrik, doğalgaz ve temel tüketim ihtiyaç maddelerine yapılan fahiş zamlar, öte yandan işsizlik, düşük ücretler ve ağır çalışma koşulları... İşte krizin ağır bilançosu... Ve elbetteki biz işçilerin yaşadığı en büyük kriz örgütsüzlük krizidir! Bir eli yağda bir eli balda saraylarda yaşayanlar onlar, iş cinayetlerine maruz kalan biz... İşsizliğe, açlığa, sefalete terkedilen biz... Zam yağmuru altında ezilen biz... Onlar kendi düzenlerinin devamı için ellerinden geleni yapıyorlar. Krizin yıkıcı etkilerinden en az etkilenmek adına tüm faturayı biz işçilere çıkarıyorlar. Sermaye sınıfının hizmetkarı AKP hükümeti, tüm bu saldırılara ek olarak çıkardığı “İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasa Taslağı”yla biz işçilerin mezarını kazıyor. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasa Taslağı’yla patronların masraflı gördüğü işçi sağlığını taşeron sağlık şirketlerine devrediyor. İşyeri hekimliği uygulaması özel şirketlere havale ediliyor. İşyerlerindeki güvenlik önlemleri es geçiliyor ve bunun sonucunda yeni işçi ölümlerinin önü açılıyor. Sermaye sınıfı, hükümeti, parlamentosu ve tüm kurumlarıyla biz işçi ve emekçilere cephe alıyor/saldırıyor. Patronları “yükten” kurtarmak adına ellerinden geleni yapıyorlar. İşsizlik Sigortası Fonu’nu patronların hizmetine sunanlar bizi dipsiz bir sefalete itiyor. Bütün bunlara karşı çıktığımızda karşımızda polis copunu, mahkemeleri görüyoruz. Oysa GİSAN Tersanesi’ndeki filika cinayetiyle ilgili davada sanıkların yargılanacağı bir mahkeme bulunamıyor, dosya elden ele dolaşıyor. Çünkü mahkemeler de onlara hizmet ediyor. Demek ki bu düzenin biz işçi ve emekçilere verebileceği hiçbir şey yok. Her türlü hakkımızı gaspedenler bize büyük bir geleceksizlik vaat ediyor. Şu halde örgütlenmek ve onlara karşı mücadele etmek insani bir görevdir artık. Şimdi ayağa kalkmanın zamanı. ROTA tüm işçileri insanca bir yaşam ve gelecek için örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyor...

MK


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.