İşçi Bülteni Özel Sayı 337
Tersaneler cehennem Tersane işçilerinin sesi işçiler köle kalmayacak!
ROTA
Aylık bülten 12 Ağustos 2008 Fiyatı 50 YKr
Tersanelerde işçi canı sudan ucuz!
Gisan Tersanesi’nde Emrah VAROL (19), Ramazan ERGÜN (25), Ramazan ÇETİNKAYA (36) isimli işçi arkadaşlarımız patronların ihmali ve umursamazlığı nedeniyle akıllara durgunluk verecek bir şekilde cinayete kurban gitti. Turkuaz 1 isimli Tanker gemisinin filikasının denize düşme açısının test edilmesi için yapılan denemede işçiler denek olarak kullanıldı. Sonuçta 3 kardeşimiz bu akıl almaz ihmal karşısında yaşamını yitirdi. Şimdi GÜLDESAN firması ile GİSAN Tersanesi arasında sorumluluğu birbirlerinin üzerine yıkma savaşı başladı. Çünkü yaşanan bu üç ölümde “işçilerin suçlanması” mümkün değildi. Daha önceki cinayetlerde sorumluluk hem taşeron, hem tersane hem de devlet yetkilileri tarafından işçilere yüklenirdi. Oysa bu cinayet patronun sorumsuzluğu nedeniyle açık bir şekilde yaşanmıştı. Dolayısıyla bu konuda savunacak herhangi bir şey kalmamıştır. Filikanın halatının kopması ve patlamaz denilen camların patlaması ile kum torbaları yerine işçilerin kobay olarak kullanılması sonucu 3 işçi arkadaşımız aramızdan ayırmıştır. İşte “düzelttik, düzeltiyoruz” dedikleri Tuzla! “Bir daha kimsenin burnu kanamayacak” dedikleri Tuzla!
Devlet ve hükümet yetkilileri asalak tersane patronlarının hizmetinde! Asalak tersane patronlarının ve onların çıkarlarını koruyan devlet yetkililerinin yaptıkları açıklamaların ne kadar boş olduğunu hepimiz bu ölümlerle bir kez daha yaşadık. Aslında Tuzla’da yapılan tek şey tersanelerindeki Ortaçağ’ı aratmayan çalışma koşullarına makyaj çekilmesiydi. Devletin en üst makamlarının yapmış oldukları tüm güzellemelere, tüm o sözde çabalarına karşın ağır çalışma ve sömürü koşulları tüm yakıcılığıyla ortada duruyor. En başından itibaren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in girişiminde somutlaşan müdahaleler işçileri suçlayıcı müdahalelerdi. Devlet kademesinin en altından en üstüne kadar söylenen her söz, atılan her adım GİSBİR’in kendini yeniden şekillendirmesi çerçevesinde ele alındı. Bu gözde sektörün kan içici bezirgânları başbakanlık düzeyinde aldıkları güçle saltanatlarını ‘şah’a kaldırmanın yolunu düzlemiş oldular. Zira 19 Haziran 2008 günü Tayyip Erdoğan, işçi temsilcilerini kabul etmediği patron ve patron temsilcileriyle yapmış olduğu toplantının tutanakları dikkate değerdir.
Rota’dan... ROTA 1 yaşında! Büyük bir emek ve çabayla aylık olarak yayınladığımız bültenimiz bu sayıyla birlikte 1. yılını doldurmuş bulunuyor. ROTA: Bu 1 yıllık zaman dilimi içerisinde Tuzla tersaneler cehenneminde yaşanan onlarca iş cinayetine, sayısız hak gaspına, yoksulluğa, sefalete, ağır çalışma ve sömürü koşullarına tanıklık etti. Yaygın ücret gaspları, kayıtdışı çalıştırma, her türlü hak gaspı ve iş cinayetleri… Ortaçağ çalışma koşullarıyla boy ölçüşebilecek düzeydeki bu cehennemi ROTA’nın mimarı işçiler, kendi çalışma alanlarından doğru yalın bir şekilde hem işçi arkadaşlarına hem de dış kamuoyuna anlattı. Bu konuların en yakıcı olanı hiç şüphesiz iş cinayetleriydi. ROTA: Kesintisiz her sayısında bir ya da birkaç cinayeti işledi. BİRLİK çağrısı yaptı. Zira ROTA yayınlandığı günden bugüne, bu 1 yıllık zaman dilimi içerisinde bu cehennemin 23 işçiye mezar oluşuna tanıklık etti. ROTA: 1. yılındaki bu yeni sayısında bir kez daha iş cinayetine tanıklık etti. GİSAN Tersanesi’nde çalışan 3 işçi arkadaşımız deney malzemesi olarak kullanıldı. Filikanın halatlarının kopması ve camlarının patlaması sonucu 3 arkadaşımız yaşamını yitirirken 13 arkadaşımızda yaralandı. Acılıyız, üzgünüz. Fakat öfkeliyiz de aynı zamanda... geleceğe dair umutlarımız var. İnsanca bir yaşam ve gelecek yaratma mücadelesinin bir parçasıyız çünkü. ROTA: Salt bu acıları, sıkıntıları yansıtmakla kalmadı. Fakat aynı zamanda bu ağır çalışma ve sömürü koşullarına karşı biz işçilerin hayatta kalma mücadelesine, hak arama mücadelesine, isyana, kavgaya da tanıklık etti. ROTA: Tuzla cehenneminde isyan ateşidir. Bizzat mücadelenin sıcak ateşi içerisinde pişerek, deneyimlere yaslanarak, her şeyden önemlisi sabırlı, soluklu bir mücadelenin ürünü olarak açığa çıktı. ROTA: Sadece sömürü ve direnişi değil aynı zamanda sömürüye karşı direnişin sağlam ve sarsılmaz politikasını da tekrar tekrar işleyerek kazanılabilecek biricik yolu da anlattı. Bu süre zarfında patronların işçi cesetleri üzerinden büyüttükleri servetlerinden, taşeronluk sisteminin katmerli sömürüsünden, sigortasızlıktan, ücret gasplarından, barınma sorununa kadar Ortaçağ’ı aratmayan bu cehenneme karşı örgütlü mücadeleyi yaratma çabasının önemli araçlarından biri oldu. Bu örgütlü iskeleti oluşturmaya çalışırken işçi sınıfının sadece ekonomik isteklerini ve mücadelelerini değil aynı zamanda sınıfın siyasetini de önemsedi. Ülkedeki ve dünyadaki siyasal gelişmeleri döne döne işledi. ROTA: 2. yılına adım atarken ileriki sürecin yoğun mücadeleleri içerisinde önemli bir araç olacağı umudunu veriyor. Zira ROTA, işçilerin kendi yaşadıkları çalışma ve yaşam koşulları ile mücadelelerini yansıttıkları önemli bir araç. ROTA: Bu önemiyetini yeniden şekillendirerek ve güçlendirerek sürdürecektir. 2. yılına giren ROTA bütün tersane işçilerini örgütlü mücadeleye, kavgaya ve zafere çağırıyor. ROTA Yazı Kurulu
MK