"Yeni iş" kavramını yaratmak için hepimiz yeni bir zaman ve yeni bir mekan hayal etmeliyiz. Mutlak düzenle ve fiziksel sınırlarla kesin olarak tanımlanmamış bir alan. Yeni alan, "tutkuya" izin verecek bir boşluk içermeli. Tüm "güzel zihinlerin" hayal gücünü harekete geçirebilecek, insan ruhunun üstün tutkusuna. Çalışma ortamının gelecekteki misyonu da budur: iş çıktısını en üst düzeye çıkarmak için alanı en verimli şekilde kullanmak, iş akışlarını sistemli hale getirmek veya hiyerarşik yönetim formatları yaratmak yerine ruhları özgür bırakmak. Gerçekleştirilen işin işgücü kısmı, zaten bellek sayesinde tüm akıllı makinelere aktarılmıştır. Dolayısıyla işin insani boyutu, ancak zihnin ve kalbin istekli ve neşeli katılımıyla tamamlanır. Çalışanın irade ve arzusu, iş hayatında hiçbir zaman bu kadar kritik bir öneme sahip olmamıştır. Bu gerçek, çalışma alanının niteliklerini ileride keşfedeceğimiz yeni boyutlara taşıyor.