KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Say›: 1 Mart-Nisan 2005
“Küçükçekmece’de Hayat” bafll›yor…
Sahibi
Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› ad›na Aziz Yeniay Yaz› ‹flleri Müdürü
Ali R›za Altunel Yay›n Yönetmeni
Fatih Bolcan Yay›n Dan›flman›
Yalç›n Çetinkaya Yay›n Dan›flma Kurulu
Ahmet Gedik, Ali R›za Altunel, Enver fiengül, Halil Ortaç, Hüseyin Oflaz, Mubin Dursun, Recep Köse, Ahmet Akbafl, Gençosman Turan Yay›n Kurulu
Halis Dalk›l›ç, Yalç›n Çetinkaya, Fatih Bolcan, Ayhan Metin Sanat Yönetmeni
Muhammed Nur Anbarl› Grafik Uygulama
Mustafa Odabafl› Haber, Araflt›rma, Dosya
Adem Yak›n, Ahmet Tahir Er, Ayhan Keskin, Bedir Akhan, ‹brahim Kurflun, ‹lker Tepe, Özkan Çad›rc›, R›dvan Gören, fiamil Kucur, fiükrü Telatar, Tuba Yaz›c› Foto¤raf
‹smail Küçük, fiamil Kucur, Ali ‹hsan Gülcü, Aziz Kaya Bask› Öncesi Haz›rl›k
Plato Yay›n Grubu info@pointgraf.com
Film Ç›k›fl› ve Bask›
Euromat Entegre Matbaac›l›k Kapak Foto¤raf›
Aziz Y›lmaz
KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YE BAfiKANLI⁄I
Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü Telefon: 0212.411 06 41 Faks: 0212.411 06 40 www.kucukcekmece.bel.tr kucukcekmece@kucukcekmece.bel.tr
Sevgili Küçükçek‹lk say›m›zda dünyameceli hemflehrilerin›n iki lagün gölünden miz; Küçükçekmecebiri olan Küçükçekmemiz, baflkan›m›z Aziz ce Gölü’nü ve ilçemizi Yeniay ile yeni bir dötarihe ba¤layan yap›larneme girdi. ‹stanbul’un dan biri olan Mimar Sibu en büyük, en kalabanan Köprüsü’nü ele all›k ve Bat›’ya aç›lan kad›k. Bildi¤iniz gibi, ‹stip›s› niteli¤indeki ilçesi, kâl flâirimiz Mehmed belediyecilik anlam›nAkif Ersoy’un hayat›n›n da daha iyi hizmeti, dabaz› bölümü ilçemizha çok çal›flmay› ve dade… Halkal› Ziraat Mekha güzer eserler kazantebi’nde geçti. 12 Mart, d›r›lmay› hak ediyor. Bu ‹stiklâl Marfl›m›z’›n kayeni dönem, yeni çal›flbul y›ldönümü oldu¤u malarla… Yeni umutlariçin, bu vesileyle hem la bafllad› ve devam Mehmed Akif’i yâd edeedip gidiyor. lim, hem de flâirimizim Küçükçekmece’de talebe ve daha sonra Fatih Bolcan Hayat, ilçemize yeni ve hoca olarak y›llar›n› geGenel Yay›n Yönetmeni güzel hizmetler yapabilçirdi¤i Halkal› Ziraat fatihbolcan@kucukcekmece.bel.tr me çabalar›m›z›n çok Mektebi’ni tan›yal›m isküçük bir parças›. Dergimiz, yay›n haya- tedik. Küçükçekmeceli aileleri yak›n t›na bafllad› ve birkaç say› sonra hem plana alarak inceledik, onlar›n hem Küçükçekmece halk›n›n kendi aras›n- mutluluklar›n› hem de hüzünlerini paydaki hem de sayg›de¤er halk›m›z ile laflt›k… onlar› sizinle de tan›flt›rmay› dübelediyemiz aras›ndaki iletiflimi sa¤la- flündük. 1365 y›ld›r yaflanan hüznü, Hz. yan güzel bir yay›n organ› olma hüviye- Hüseyin ve Kerbelâ ac›s›n› bir kez daha tine tam anlam›yla kavuflacak. Çünkü, tatt›k. Bu arada, ülkemizin k›ymetli sayaklafl›k bir ayd›r üzerinde titizlikle ça- natç›lar›ndan Orhan Gencebay ile, sizl›flt›¤›m›z bu dergiyi, Küçükçekmece ler için bir konuflma yapt›k. Belediyesi’nin kendi propagandas›n› Dergimizin fikir ve haz›rl›k olarak yapt›¤› bir araç olmas› için de¤il, halk›- her zaman içinde olan ve bizleri bu kom›z›n kendi aras›nda ve belediyesi ile nuda sürekli destekleyen sayg›de¤er bir dayan›flma sa¤lamas› için yay›nla- baflkan›m›z Say›n Aziz Yeniay’a; böyle may› hedefledik. Ve bu hedefimize bir- bir derginin gerekli oldugunun alt›n› çikaç say› içinde inflaallah ulaflaca¤›z. zerek, fikir ve muhteviyat›ndan görüntüBiz, güzide ilçemiz Küçükçekmece’nin süne kadar her ayr›nt›s›nda yan›m›zda bütün renklerini bar›nd›ran, birçok ka- olan ve bütün dergi çal›flanlar›n› yönmu kurumunun kendi imkânlar›yla ya- lendiren Baflkanvekilimiz Say›n Halis pamad›¤› bir dergi haz›rlaman›n gayre- Dalk›l›ç’a teflekkür ediyorum. Yay›n dati içinde olduk. Bir “belediye bülte- n›flman›m›z Yard. Doç. Dr. Yalç›n Çetinni”nden çok farkl› yay›n tarz›m›z›, dergi- kaya’ya… Çal›flmaktan usanmayan sevmizi inceledi¤inizde görebileceksiniz. gili arkadafl›m›z Ayhan Metin’e… RekKüçükçekmece’de Hayat’ta bazen ken- lam deste¤i ile yan›m›zda olan iflletmedinizi, bazen komflunuzu, bazen arka- ci dostlar›m›za… Ayr›ca maddi ve manedafllar›n›z›, bazen sevdiklerinizi, bazen vi olarak yard›mlar›n› esirgemeyen heral›flverifl yapt›¤›n›z esnaf›, bazen de bu- kese teflekkürü bir borç biliyorum. güne kadar çözülmemifl sorunlar›n nas›l Küçükçekmece’de Hayat, Küçükçözülmeye çal›fl›ld›¤›n› göreceksiniz. çekmece’nin... Küçükçekmeceli’nin Bu dergide Küçükçekmece ad›na her dergisi. Daha iyi haz›rlanm›fl say›larda fleyi… ve tabii ki ‹stanbul’u bulacaks›n›z. buluflmak dile¤iyle…
1
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT SAYI 1 MART-N‹SAN 2005
BU SAYI
TOPLUM
MEKAN
Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay
RÖPORTAJ
Guinness’e aday bir Aflura
Mimar Sinan Köprüsü
24
28
34
22
MUSTAFA KUTLU
‹stanbul bir dünya kenti midir?
32
‹SKENDER PALA
Enderun
56
BEfi‹R AYVAZO⁄LU
Varofllardan taflan kültür
GÖLÜMÜZ
TOPLUM
KÜÇÜKÇEKMECE’N‹N TAR‹H‹
Dünyan›n iki lagün gölünden biri, Küçükçekmece Gölü
Küçükçekmece’den insan manzaralar›
8
14
18
Buradan Akif geçti: Halkal› Ziraat Mektebi
RÖPORTAJ
TOPLUM
OL‹MP‹YAT STADI
Orhan Gencebay
Küçükçekmece’den insan manzaralar›
Küçükçekmece dünyay› a¤›rlamaya haz›rlan›yor
38
42
58
4 FORUM KÜÇÜKÇEKMECE
46 ÖZÜRLÜ ADNAN
62 KÜLTÜR-SANAT
6 FORUM TÜRK‹YE
48 MEDYA B‹ZE TEPEDEN BAKIYOR
64 BULMACA
7 FORUM ‹STANBUL
52 GÜZEL EV‹M
4
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
FORUM TÜRK‹YE
Baflbakan’dan TÜS‹AD’a: Herkes Sorumlulu¤unu Bilsin Baflbakan Erdo¤an, Madrid’deki terör zirvesinden dönüflünde yapt›¤› konuflmada “BM Genel Sekreteri ile K›br›s, terör ve Ortado¤u konusunda görüfltük. AB Komisyonu Baflkan› Barroso ile AB sürecini konufltuk. Bize Türkiye’nin AB sürecinde bir sorun olmad›¤›n› söyledi” diye konufltu. Baflbakan Erdo¤an TÜS‹AD’›n ‘Hükümet 6 Mart’taki gösterilere müdahale ile ilgili sorumlulu¤u als›n” aç›klamas›na tepki gösterdi. Erdo¤an “TÜS‹AD kendi sorumluluk alan› içinde kal›rsa iyi olur. Siyasiler yüklendikleri mesuliyetin fark›ndad›r. Herkes kendi sorumlulu¤un fark›nda olursa bu yeterlidir.” dedi.
Erdo¤an: “Art›k Yunan ve Rum taraf› ad›m atmal›” Erdo¤an, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’la yapt›¤› görüflmenin ard›ndan Annan’›n da sorunun 3 Ekim’den önce çözülmesi gerekti¤ini ifade etti¤ini söyledi. Erdo¤an bundan sonra ilk ad›m› Yunan ve K›br›s Rum Kesimi’nin atmas› gerekti¤ini belirtti. Baflbakan, “Bundan sonraki süreçte Papadopulos ve Karamanlis bir müflterek çal›flmay› ortaya koymal› ve buna göre biz art›k ad›m› onlardan beklemeliyiz” dedi. “Papadopulos art›k Annan’›n ‘Ne istiyorsun?’ sorusuna cevap vermeli diyen “Erdo¤an, BM Genel Sekreteri’nin de 3 Ekim öncesi sorunun çözümü için gerekli çal›flmalar› yapaca¤›n› söyledi¤ini belirtti. Erdo¤an bir soru üzerine de Ankara Anlaflmas›’n›n geniflletilmesine iliflkin protolün imzas› için Türkiye’nin flart›n› aç›klad›. Recep Tayyip Erdo¤an, “Sözlü olarak bunun genel bir tan›ma olmad›¤› ifadesi hukuk litaratüründe yeterli de¤il. Bunun bir yaz›l› belge olarak Komisyon’dan verilmesi yeterlidir” dedi
Baflbakan’dan medyaya elefltiri Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, Dünya Kad›nlar Günü nedeniyle ‹stanbul’da yap›lan gösterilerle ilgili bütün televizyonlar›n polisi elefltirdi¤in dile getirerek, “Medyam›z adeta Türkiye’yi Avrupa’ya, dünyaya ihbar etti” dedi. Baflbakan Recep Tayip Erdo¤an, bütün televizyonlar›n polise verip verifltirdi¤ini söyleyerek, “Peki Türkiye bu mu? Veya orada ne oldu? Kimse sormuyor. Ay›n 6’s› m›, yoksa 8’i mi dünya kad›nlar günüydü?” dedi. Gösteriye kat›lanlar›n yaflad›fl› terör örgütünün propagandas›n› yapt›klar›n› belirten Erdo¤an, olay› provakasyon olarak niteledi. Bu provakasyon ortam›nda polisinde yanl›fl tutumu oldu¤unu belirten Baflbakan Erdo¤an, “Daha dikkatli olmak, provakasyona neden olmamak veya o provakatörlerin oyuna gelmemek gerekir. Orada yere düflmüfl bir bayana da vurmay› ben do¤rusu insani bulmuyorum” dedi. Televizyonlar›n bu görüntüleri defalarca göstermesini de do¤ru bulmad›¤›n› dile getiren Erdo¤an, 11 Eylül sald›r›lar›yla ilgili ABD televizyonlar›ndan örnek verdi ve “Allah aflk›na bana söyler misiniz, televizyonlarda bir fley görebildiniz mi? Hemen kestiler att›lar” dedi.
“‹ncir çekirde¤ini doldurmayan tart›flmalar› b›rakal›m”
Yurtd›fl› gezileri devam edecek Baflbakan Erdo¤an, Türkiye’nin iliflkilerini güçlendirmesi için yurtd›fl› gezilerinin gerekli oldu¤unu vurgulad›
Baflbakan Erdo¤an, Uluslararas› Nakliyeciler Derne¤i'nce (UND) ‹stanbul Üniversitesi'nin (‹Ü) Avc›lar Kampüsü’nde yapt›r›lan ‹Ü Ulaflt›rma ve Lojistik Meslek Yüksekokulu'nun hizmet binas›n›n aç›l›fl törenine kat›ld›. Törende konuflan Erdo¤an, üniversitelerin, evrensel bilginin üretim merkezi olarak toplumun, ülkenin ald›¤› ve alaca¤› mesafeyi en aç›k görülebilecek yerler oldu¤unu dile getirerek, üniversitelere bakarak her ülkenin kat etti¤i mesafenin, potansiyelin, nüfusunun ve nereye kadar gidebilece¤inin görülebilece¤ini söyledi. Dünya devletleri aras›nda üniversitelerin gelifliminin, bilgi üretiminin, ülkelerin kalk›nma düzeylerinin paralel bir seyir izledi¤ini vurgulayan Erdo¤an, demokratik geliflmifllik ile bilimsel geliflmenin, bilimsel üretimin dünyada paralel biçimde seyretti¤ini kaydetti. Erdo¤an, Türkiye'nin büyük befleri kaynaklar›, yetiflmifl insan gücü ve her alandaki üretim kapasitesiyle dünyan›n en dinamik ülkeleri ve ekonomileri aras›nda yer ald›¤›n› ifade ederek, ''AB'ye tam üyelik süreci, hepimizin sorumlulu¤unu art›r›rken, belki en büyük sorumluluk üniversitelerimize düflmektedir'' dedi. Türkiye ile Türk milletinin büyük bir devlet, büyük bir millet oldu¤unu, büyük bir tarihi tecrübeden geldi¤ini, bugünkü dünyaya söyleyece¤i çok fleyi bulundu¤unu vurgulayan Recep Tayyip Erdo¤an, flunlar› kaydetti: ''Aya¤›m›za pranga olan, enerjimizi topra¤a veren psikolojik özgüvenimizi sarsan küçük hesaplar›m›zdan, incir çekirde¤i mesabesindeki tart›flmalardan kurtulmam›z gerekiyor. Bu ülkenin gençlerinin önündeki en büyük sorun nedir diye bana soracak olursan›z, ben derim ki özgüven sorunudur. Y›llarca psikolojimizi yaralayan özgüven sorununu mutlaka aflmam›z gerekiyor.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Cannes Fuar›’nda Cannes’da düzenlenen “Dünya Gayr›menkul Fuar›”n›n (MIPIM) bu y›l önemli bir konu¤u vard›: ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi. Dünyan›n en büyük gayr›menkul fuarlar›ndan biri olarak bilinen MIPIM, her y›l 20 bine yak›n gayr›menkul yat›r›mc›s›, proje sahibi ve finansörü bir araya getirmesiyle de ünlü. MIPIM Fuar›'nda ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Dr. Mimar Kadir Topbafl aç›l›fl kokteyli verirken, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi projeleri ve sergi alan› büyük ilgi gördü. Fuar›n gala kokteyli, 8 Mart Sal› akflam› Cannes Carlton Otel'de ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi'nin sponsorlu¤unda gerçeklefltirildi. Yaklafl›k 10 bin kiflinin kat›ld›¤› kokteylin davetlilerini, otelin kap›s›ndaki "‹stanbul hofl geldin partisi" yaz›s› karfl›lad›. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi'nin 800 metrekarelik bir standla temsil edildi¤i fuarda ‹stanbul, ''Dünyada birinci öncelikli yat›r›m bölgesi'' seçildi. MIPIM Fuar›'n›n aç›l›fl konuflmas›n› da yapan ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Dr. Mimar Kadir Topbafl, 5 bin davetliye "‹stanbul tarihteki rolünü bilgi ça¤›nda da üstlenmeye haz›rlan›yor" mesaj› verdi. Baflkan Topbafl, aç›klamalar›n› flöyle sürdürdü; "‹stanbul, bu y›l ilk kez kat›lmas›na ra¤men MIPIM'da çok büyük ilgi görüyor. MIPIM'›n yapt›¤› tespite göre, ‹stanbul dünyada birinci öncelikli yat›r›m bölgesi olarak seçildi. Bu bizim için oldukça sevindirici. Çünkü bu çerçevede, dünya üzerindeki 500 milyar dolarl›k yat›r›m hareketi burada belirleniyor. Buradan Türkiye'ye 20-30 milyar dolar yat›r›m f›rsat› olacaksa, bunu ‹stanbul'a çekmek istiyoruz."
FORUM ‹STANBUL
‹stanbul metrosu Ayaza¤a’ya do¤ru yol al›yor ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, bir rüyay› daha gerçeklefltiriyor. Tüp Geçit Projesi ve Kad›köy-Kartal Metrosu'nun ard›ndan, y›llard›r gündem olan ‹stanbul Metrosu'nun Ayaza¤a'ya kadar uzat›lmas› projesi de hayata geçiriliyor. 4. Levent-Ayaza¤a Metrosu'nun temeli, Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, baz› Bakanlar ve Baflkan Dr. Mimar Kadir Topbafl'›n da kat›ld›¤› bir törenle 12 Mart Cumartesi günü Seyrantepe'de at›ld›. ‹stanbul'un ulafl›m sorununu çözmek için dev yat›r›mlar›n› sürdüren Büyükflehir Belediyesi, trafik sorununun çözümü için öncelikle rayl› toplu tafl›ma sistemlerinin yap›m›na a¤›rl›k veriyor. 30 ayda tamamlanmas› planlanan 4. Levent-Ayaza¤a Metrosu'nun inflaat aflamas› 80 milyon dolar, elektromekanik aflamas› ise 100 milyon dolara malolacak.
Büyükflehir Belediyesi, sivil toplumu dinliyor Yat›r›m ve projelerini, sivil toplum kurulufllar› ile (STK) birlikte yürütmeyi hedefleyen ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, çeflitli STK temsilcilerinin görüfllerini dinlemek üzere toplant›lar gerçeklefltiriyor. Büyükflehir Araflt›rma Planlama Koordinasyon Daire Baflkan› Doç. Dr. Cengiz Güngör'ün ev sahipli¤indeki toplant›larda, Büyükflehir'in 2006 Y›l› Yat›r›m Program›'ndan beklentiler ifade ediliyor. Her toplant›da farkl› bir konunun masaya yat›r›ld›¤› toplant›larla, ilgili konularda faaliyet gösteren STK ile Büyükflehir hizmetlerinin koordinasyonu da amaçlan›yor.
Turizm Bakan› Koç, Baflkan Topbafl’› ziyaret etti Yeni Kültür ve Turizm Bakan› Atilla Koç, ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Dr. Mimar Kadir Topbafl’› ziyaret etti. Ziyarette ‹stanbul Vali yard›mc›s› Cumhur Güven Taflbafl› ile, ‹stanbul Kültür ve Turizm ‹l Müdürü Prof.Dr. Ahmet Bilgili de yer ald›. ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan›’n› ziyaret etmek, bir Kültür ve Turizm Bakan› için hem bir borç, hem de büyük bir zevktir” diyen Bakan Atilla Koç, “‹nflallah hem kültür hem de sanat aç›s›ndan ‹stanbul’u beklenen yere getirmek için hep beraber gayret sarfedece¤iz. Bu gayretlerin bir bafllang›c› olmas› dile¤iyle Say›n Baflkan›m› ziyaret ediyorum” fleklinde konufltu.
‹stanbul’u yat›r›mlar flehri yapaca¤›z ‹stanbul tarihteki rolünü bilgi ça¤›nda da üstlenmeye haz›rlan›yor
5
6
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
FORUM KÜÇÜKÇEKMECE
KOSGEB AB Haz›r Giyim Meslekî E¤itim Proje Tan›t›m› yap›ld› Avrupa Birli¤i ve KOSGEB taraf›ndan finanse edilen, Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Türkiye Giyim Sanayicileri Derne¤i paydafll›¤›nda yürütülen projenin aç›l›fl› 2 fiubat 2005’te MASKO’da gerçeklefltirildi. Programa kat›lan Küçükçekmece Belediye Baflkan›m›z Say›n Aziz Yeniay yapt›¤› konuflmada, yerel yönetimlerin en büyük probleminin günü düflünerek yar›nlara yönelik yat›r›mlar yapmay›fllar› oldu¤unu ifade etti. MASKO’nun arka taraf›nda bulunan çarp›k kentleflmenin ve bu konuda kendisine iletilen s›k›nt›lara de¤inen Baflkan›m›z Say›n Yeniay, göreve gelir gelmez yap›lan ilk iflin Kentsel Dönüflüm Projesini hayata geçirmek oldu¤unu ve proje ile MASKO’da yaflanan s›k›nt›lar›n giderilece¤ini kaydetti. Bölgedeki iflsizlik sorununa da de¤inen Say›n Yeniay, KOSGEB’le de yollar›n›n bu noktada kesiflti¤ini KOSGEB’le yap›lan ve yap›lmas› hedeflenen çal›flmalarla iflsizlik sorununu ez aza indirmeyi hedeflediklerini belirtip son olarak daha çok çal›flarak baflar›l› olabileceklerinin alt›n› çizdi.
Küçükçekmece Belediyesi “Yaflama Sevinci Merkezi” mutluluk da¤›tmaya bafllad› Belediyemiz taraf›ndan kurulan ‘Yaflama Sevinci Merkezi' , ilçede yaflayan ihtiyaç sahibi insanlara giysi da¤›t›yor. Yaflama Sevinci Merkezi, Sefaköy Tevfikbey Mahallesi'nde kuruldu. Bu merkezde hergün yüzlerce kifliye giysi yard›m› yap›l›yor. Merkez, yard›msever vatandafllarla bütünleflerek çal›flmalar›n› yürütüyor. Yard›msever ifladamlar›n›n gönderdi¤i elbise ve ayakkab›lar›n yan›nda, vatandafllar›n gönderdi¤i kullan›lmayan elbiseler de de¤erlendiriliyor. Y›kanan ve kurutulan elbiseler, daha sonra ütülenerek raflara diziliyor. Beyaz Masa’ya kay›t yapt›ran ihtiyaç sahibi vatandafllar, belediyeye ait araçlarla Yaflama Sevinci Merkezi'ne götürülüyor. ‹htiyaç sahibi vatandafllar›m›z, burada, küçükler, erkekler ve kad›nlar olmak üzere 3 bölümdeki elbiselerden kendilerine uygun olanlar› seçerek al›yor. Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay, Yaflama Sevinci Merkezi'ni ziyareti s›ras›nda yapt›¤› aç›klamada, duyarl› her vatandafl›n böyle kurumlara yard›m etmesi gerekti¤ini söyledi. Yeniay, “Onlar›n ihtiyaçlar›n› karfl›lamaya çal›fl›yoruz. Bunu bir nebze olsun karfl›layabilirsek inan›n çok mutlu olaca¤›z” diye konufltu.
Ciddi yat›r›mlar bafllat›yoruz Bu çal›flmalar meyvesini bir iki y›l içerisinde verecektir.
Okullar›m›z›n boya, badana ve temizlik hizmetlerini yap›yoruz… Bölgemizdeki birçok ilkö¤retim okulunun boya, badana gibi bak›m iflleri Küçükçekmece Belediyesi taraf›ndan yap›lm›flt›r. 47 adet okulumuza ait 52 adet su deposunu temizleyip dezenfekte ederek sa¤l›kl› kullan›m koflullar›na getirdik. Gelecek nesillerimizin sa¤l›kl› ortamlarda e¤itim görmeleri konusunda duyarl› olan Belediye Baflkan› Aziz Yeniay çal›flmalar›m›z›n devam edece¤ini söyledi. Yeniay, “Biz gelece¤imizin teminat› yavrular›m›z için var gücümüzle çal›fl›yoruz. Bundan dolay› hem ilçemizi hem de e¤itim yuvalar›n› iyilefltirmek için gayret gösteriyoruz” dedi.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Küçükçekmece Belediyesi’nin kaçak yap›laflmayla mücadelesi devam ediyor… Halk›n %50’ye yak›n oranda deste¤ini alan Küçükçekmece Belediyesi kaçak yap›laflmaya karfl› büyük bir mücadele bafllatt›. Kentsel Dönüflüm Projesine start›n verildi¤i bu günlerde kaçak ve imars›z yap›laflma ile mücadele eden Küçükçekmece Belediyesi, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ile koordineli bir flekilde kaçak yap›larla ve gecekondulaflma ile mücadelesine devam etmektedir. 12 Ekim 2004 tarih itibar› ile yürürlü¤e giren 5237 say›l› Türk Ceza kanunun 184. Maddesine göre yap› ruhsat› al›nmadan veya ruhsata ayk›r› olarak bina yapan, yapt›ran kifli 1 y›ldan 5 y›la kadar hapis cezas› ile cezaland›r›lacakt›r. Kanun yürürlü¤e girdikten sonra gelen flikayet ve yerinde yap›lan incelemeler sonras› flu an 15 kaçak yap› ile Küçükçekmece Belediyesi aras›nda mahkeme devam etmektedir. Küçükçekmece Belediyesi’nde göreve geldi¤i günden itibaren kaçak yap›lar ve gecekondulaflmayla mücadele eden Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay “Hiç kimseye müsamaha göstermeden ilçemize kaçak olarak tek bir çivi dahi çak›lmas›na izin vermemekte kararl›y›z.”
Çocuk tiyatrosu yeni y›lda yine gösterime bafllad› Küçükçekmece Belediyesi taraf›ndan, ilçede yasayan çocuklar›n sosyal ve kültürel geliflimine katk›da bulunmak amaciyla kurulan çocuk tiyatrosu 2004 yilinda okullarda 30 oyun sergiledi. 2005 y›l›nda ilk gösterimine Hulusi Behçet ‹lkögretim Okulu'nda baslad›. Küçükçekmece Belediyesi çocuk tiyatrosunda sergilenen ‘Nasrettin Hoca ile Bozo¤lan’ oyunu çocuklar taraf›ndan büyük be¤eni ile izlendi. ‹rfan Gürkan Çelebi’nin yaz›p yönetti¤i oyunun dans ve müzikleri de Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü flan hocalar›ndan Orhan Kaplan taraf›ndan haz›rland›. Tiyatro dekoru ise çocuklar›n çok sevdi¤i puzzle mant›¤›yla, oyun baslad›¤›nda oyuncular taraf›ndan infla edilecek flekilde tasarland›. Küçükçekmece Belediyesi Çocuk Tiyatrosu 2004–2005 e¤itim–ö¤retim y›l› sonuna kadar ilçedeki tüm okullarda “Nasreddin Hoca ve Bozo¤lan” oyununu sergilemey edevam edecek.
4 kad›n ressam Kad›nlar›n sosyal ve kültürel etkinliklerini art›rmalar›na, toplumda seslerini daha güçlü bir flekilde duyurmalar›na yard›mc› olmak ve ayn› zamanda sanatsal etkinliklerin desteklenmesi konusunda yerel yönetimlerin aktif bir konum içinde olmas›n› sa¤lamak ve 8 Mart Dünya Kad›nlar Günü münasebetiyle Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤›nda resim sergisi düzenlendi. Resim sergisinin kurdelas›n› Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’›n efli Feride Yeniay, Küçükçekmece Kaymakam› Osman Ebilo¤lu'nun efli Oya Ebilo¤lu ve AK Parti ‹stanbul ‹l Baflkan› Mehmet Müezzino¤lu'nun efli Faize Müezzino¤lu kesti. Aç›l›fla Küçükçekmece Kaymakam› H. Osman Ebilo¤lu, Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, Küçükçekmece Askerlik fiube Baflkan› Ali Güngör Öngören, AK Parti Küçükçekmece ‹lçe Baflkan› Mevlüt Uysal, Küçükçekmece Belediyesi Meclis üyeleri ve ‹l Genel Meclis üyeleri ile çok say›da davetli kat›ld›. Aç›l›flta, Belediye Baflkan› Aziz Yeniay "Geliflmifl ülkelerde kad›n haklar› kavram›n›n insan haklar›n›n içinde yer ald›¤›n› ve böyle bir ayr›m›n yap›lmad›¤›n› belirterek, bundan sonra da her sanat dal›ndaki sanatç›lar›m›za belediye olarak destek olaca¤›z dedi.
Baflar›l› usta ve kalfalara sertifika töreni yap›ld› Küçükçekmece ve di¤er ilçelerde çal›flan inflaat ustas› ve kalfalar›n›n geliflen teknoloji içerisinde bilgi ve uygulamaya yönelik eksikliklerini tamamlama amaçl› açt›¤› kurs süresi tamamland›. Deprem kufla¤›nda yer alan ülkemizde her deprem sonras› çok say›da yap› hasar› oluflmakta ve çok say›da insan›m›z hayat›n› kaybetmektedir ki bunun son örne¤ini maalesef ‹zmit depreminde yaflad›k.Her deprem sonras› yap›lan araflt›rmalarda hasar nedenlerinin bafl›nda iflçilik hatalar› gelmektedir.Bu eksikliklerin giderilebilmesi amac›yla aç›lan Usta ve Kalfa e¤itimi planland›. 4 dönem 25 A¤ustos 2004’te hafta içi ve hafta sonu olmak üzere 4 s›n›f olarak bafllayan kurs 11 Ekim 2004 tarihine kadar toplam 38 saat ders verilerek tamamland›. E¤itimler, konusunda uzman Y›ld›z Teknik Üniversitesi’nden ö¤retim görevlisi ve yap› meslek lisesi ö¤retmenleri taraf›ndan verildi. Kursun sonunda bir yap› bilgisi kitap盤› da haz›rlanm›fl ve kursiyerlere ücretsiz olarak da¤›t›ld›. Kursa 130 müracaat olmufl ve yap›lan s›nav sonras› 83 kursiyer sertifika almaya hak kazanm›flt›r. Yap›lan sertifika töreninde baflar›l› olan kursiyerlere sertifikalar› Küçükçekmece Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay taraf›ndan takdim edildi.
7
8
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
GÖLÜMÜZ
FOTO⁄RAF: ‹SMA‹L KÜÇÜK
Dünyan›n iki lagün gölünden biri, Küçükçekmece Gölü
‹LKER TEPE
Gönlümüzün Gölü
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
hmet Hamdi Tanp›nar, “Befl fiehir” adl› eserine, ‹stanbul ile bafllar. ‹stanbul’u muhteflem bir edebi üslûb ile anlatan Tanp›nar, Çekmece göllerinden de söz etmeyi unutmaz. Tanp›nar, Çekmece göllerini flöyle tasvir eder okurlara: “Çekmeceler’de günün herhangi bir saati, biraz ilerdeki deniz kenar›ndan çok baflka flekilde güzeldir. Genifl denizin yan›bafl›nda bu göller, bir Beste veya bir Kâr’›n yan›nda, ayn› makamdan küçük bir flark›ya ne kadar benzerler; sonra nispet ölçüsü de¤iflir de¤iflmez hüviyet nas›l de¤iflir! Günefl, eski el aynalar›n› and›ran bu göllerde dehâs›n› sadece peyzaj kabartmas›na sarfetmekten hofllanan bir eski zaman ustas›na benzer; her saz, her ot, her kanat ç›rp›n›fl›, bütün kenarlar ve
A
renkler gibi gümüfl bir par›lt› içinde erir. Fakat bu de¤ifliklik daha derinlere gider; saatlerin manzaras› gibi insanlar›n çal›flma flekli ve tembellikler, düflünce ve yeisleri de bu yerlerde birbirinden baflkad›r.” Küçükçekmece Gölü, k›ymetini bilmeyen insanlar›n… çevresine plans›zca kondurulmufl sanayi kurulufllar›n›n gadrine u¤ray›p kirlenmeye bafllamadan önce, Tanp›nar’›n tasvir etti¤i gibi bir tabiat harikas›, çevresiyle ‹stanbul’un en güzel mesire alanlar›ndan biriydi. Sadece güzel bir mesire alan› de¤ildi kuflkusuz; ama gölün kendisi, berrak sular›yla… nefis tatl›su bal›klar›yla… Marmara Denizi’yle adeta bafl bafla vermifl görüntüsüyle tam bir cennet köflesini and›r›yordu. Küçükçekmece’nin yerlileri bilir, bu söylediklerimiz çok
de¤il 15-20 y›l öncesine ait görüntülerdi. Ama bugün, ne yaz›k ki Küçükçekmece Gölü’nün o eski cennet misâl hâlinden pek eser kalmam›fl gibi. Evet, göl yerli yerinde duruyor ama… o gölü zenginlefltiren de¤erler yok olup gitmifl art›k. Göl hüzünlü… göl darg›n… göl, kadr ve k›ymet bilmezlere k›rg›n, adeta kendi gelece¤inden umudu kesmifl, öylece bekliyor. Küçükçekmece ad›n›n kayna¤› oldukça tart›flmal›d›r. Genel olarak kenar›nda kuruldu¤u gölle ilgili oldu¤u kabul edilir. "Çekmece" olarak an›lan iki gölün boyutlar›yla adlar› uygunluk göstermemektedir. Osmanl› döneminde yaz›lm›fl birçok bat›l› kaynakta bu köprü, "Küçük Köprü" anlam›nda "Ponte Piccolo" ad›yla geçer. ‹ki göle de verilmifl olan "Çekmece" ad›n›n, bal›k tutmak için denize aç›lan geçitlerde kurulan ve yukar› çekilerek aç›lan kafesli setlerden geldi¤i kabul edilir.
9
FOTO⁄RAF: AYHAN MET‹N
10
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
‹stanbul 'un 15 km bat›s›nda yer alan ve 14 km' lik bir alan kaplayan Küçükçekmece Gölü; son jeolojik dönemdeki buzullaflman›n erimesiyle, denizlerin seviyelerinin yükselmeleri sonucu, Çanakkale Bo¤az›'n›n yar›larak Marmara Çukuru’nun dolmas›, bu deniz istilâs›yla eski vâdi a¤›zlar›n›n bo¤ularak ''ria '' lar›n ortaya ç›kmas› sonucu önce koy, zamanla da k›y› kordonuyla kaplanarak lagün haline gelmesiyle oluflmufltur. Gölün a¤›z kesimi k›y› kordonu ile kapal› olmas›na ra¤men, gölün denizle iliflkisi 1.5 metre derinli¤i olan bir geçitle sa¤lanmaktad›r. Bu nedenle, gölün suyu yar› tuzludur. Ancak, son zamanlarda yap›laflman›n artmas›, gölü besleyen
akarsular›n c›l›zlaflmas› nedenleriyle, bu geçit ender olarak ba¤lant› sa¤layabilmektedir. Çevresinde eosengre ve kalkerleri ile üst miyosen kum marn ve kalkerleri bulunan Küçükçekmece Gölü, do¤usundan Nakkafl Deresi, bat›s›ndan Eflkinoz Deresi ve bunlar aras›ndaki Sazl›dere'den beslenmektedir. Küçükçekmece Gölü'nde, eskiden bol miktarda bal›k bulunurken, 1970'lerden sonra evsel ve sanayi at›klarla gölün kirlenmesi sonucu, bal›klar›n hayat› olumsuz flekilde etkilenmifl ve bal›k türleri azalarak yok olma s›n›r›na gelmifltir. Gö-
lün hâlen Çekmece Nükleer Araflt›rma ve E¤itim Merkezi (ÇNAEM) arazisi içinde kalan 3.700 uzunlu¤undaki k›y› fleridi üzerinde gizli bir kufl cenneti bulunmaktad›r. Karabatak, bal›kç›l ve yaba ördekleri baflta olmak üzere çeflitli kufl türlerinin bar›nd›¤› bu koruluk alana zaman zaman göçler s›ras›nda yabanc› kufl türlerinin de geldi¤i gözlenmektedir. Göl havzas›nda, ÇNAEM arazisi ile Halkal› gümrü¤ü aras›ndan dökülen Nakkafldere a¤z›nda su kaplumba¤alar›n›n yuvalar›n›n ve yine ÇNAEM arazisi içinde nesli tükenmeye yüz tutmufl bitki örtüsüyle zengin bir biyolojik çeflitlilik bar›nmaktad›r.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Bugün ömrünün büyük bir k›sm›n› Küçükçekmece’de geçiren belli bir yafl›n üzerindeki herkesin, Küçükçekmece Gölü ile ilgili dinlemeye doyulamayacak kadar çok an›s› vard›r. Eskilere sorsan›z, size masmavi, tertemiz bir gölden sözederler. Yüzmeye doyamad›klar›… kenar›ndaki yemyeflil çay›rlara uzan›p göl manzaras›n› seyretmekten büyük bir keyif ald›klar›… sevgilileriyle k›y›s›nda elele dolaflt›klar› bir Küçükçekmece Gölü vard›r onlar›n hat›rlar›nda. Bal›kç› teknelerine atlay›p gölün en lezzetli bal›klar›n› yakalad›klar› günler, geride kalm›flt›r art›k. Bütün bu güzel günler geride kal-
m›fl olsa bile, göl onlar›n hayatlar›nda çok özel bir yere sahiptir. Çünkü onunla paylaflt›klar› uzun bir hayat vard›r Küçükçekmeceliler’in. Küçükçekmece Gölü, ne yaz›k ki eski güzel görünümünden epey uzaklaflt›. Eskisi gibi tertemiz de¤il… hatta temiz bile de¤il. Bütün bilimsel göstergeler, gölün büyük bir kirlenme sürecine girdi¤ini gösteriyor. Bir zamanlar “bu tafll›k-toprakl›k yerlerde insan yaflayamaz” denilen bölgelere yerleflerek çarp›k ve kaçak yap›laflmaya yol açanlar›n oluflturduklar› mahalleler, gölün kirlenmesinde önemli bir yere sahip. Öte yandan, yine göl kenar›na
bilinçsiz ve plans›zca yap›lm›fl sanayi kurulufllar›n›n at›klar›, gölü yavafl yavafl öldürüyor. Nitekim geçti¤imiz günlerde göl, ciddi bir kirlilik sorunu yaflad›. Oysa Küçükçekmece gölü ve havzas›, özellikleri sebebiyle “‹çme ve Kullanma Suyu Temin Edilen ve Edilecek Olan Yüzeysel Su Kayna¤›” niteli¤i tafl›maktad›r. Küçükçekmece; sadece 30 y›l kadar önce, kanalizasyonlar daha ba¤lanmadan, yüzülebilen temiz gölüyle bir sayfiye muhitiydi. Ayr›ca kefalleri ve havyarlar›yla dünyaca ünlü olan bu göl, günümüzde ‹stanbul’un en kalabal›k mahallelere hizmet veren bir at›k çukuruna dönüflmüfltür. Peki böylesine güzel ve ‹stanbul için bu kadar
11
12
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
önemli bir gölün kirlenmesini nas›l aç›klamak mümkündür? Uzmanlara göre Küçükçekmece Gölü’nün kirlenmesine yol açan bafll›ca faktörleri flöyle s›ralayabiliriz: H›zl› nüfus art›fl› ve altyap› tesislerinin yetersizli¤i, bölgenin havza koruma alan› d›fl›nda tutulmas›, kanalizasyon, evsel ve sanayi s›v› at›klar›n›n göle akmas›, Halkal› çöplü¤ünden s›zan sular›n göle ulaflmas›, su havzas›danki Sazl›dere üzerinde bir baraj›n yap›lmas› ve yapay olarak kirlenen gölün, en büyük besleyicisi Sazl›dere’den de yoksun b›rak›lmas›, göl k›y›s›nda k›y› geniflletmek, park yapmak veya baflka amaçlar için gölün dondurulmas›, Çekmece Nükleer Araflt›rma ve E¤itim Merkezi laboratuarlar› s›v› at›klar›n›n göle boflalt›lmas›. Yine uzmanlara göre sudaki bu kirlilikler gölün taban›nda zenginleflip, zamanla göl suyuna tekrar kar›flmaktad›r. Su kalite s›n›flar›n›n y›llara göre de¤iflimi incelendi¤inde ise Küçükçekmece Göl suyunun afl›r› derecede kirlenmifl oldu¤u söylenebilir. Bir baflka araflt›rmada Küçükçekmece Gölü’nün seçilen dört istasyonunda mevsimsel olarak monitoring çal›flmas› yap›lm›fl ve gerçekten kir-
lilik tesbit edilmifltir. Bu kirlili¤in azalt›lmas› ve giderek önlenebilmesi amac›yla, havza baz›nda önlemlere büyük ihtiyaç duyulmaktad›r. Yine uzmanlara göre bu önlemler flöyle s›ralanmaktad›r: “Küçükçekmece Lagünü için "Acil Eylem Program›" bafllat›lmal›d›r. Göl ve yak›n çevresinin "Çevre Yönetim Plan›" acilen haz›rlanmal›d›r. Büyükflehir Belediyesi ve Küçükçekmece Belediyeleri bu konuda iflbirli¤i yapmal›d›rlar. ‹ç ve D›fl Kumsal kesimi için haz›rlanan ve bu kesimi "Do¤a Park›" olarak tasarlayan "Koruma Amaçl› Plan" bir an önce uygulamaya sokulmal›d›r. Bu amaçla iç ve d›fl kumsaldaki büyük bir k›sm› kaçak, çirkin yap›laflmalar tasfiye edilmelidir. D-100 otoyolu iki yan›nda görsel, gürültü ve hava kirlili¤i yaratan ögelerin bertaraf› için özel bir proje çal›flmas› haz›rlanmal›d›r. Göl ve deniz aras›nda yeterli yaya ba¤lant›lar› sa¤lanmal›d›r. Sazl›dere Baraj›ndan Göle düzenli ve dengeli su verilmeli, su kaynaklar› ve yukar› havzadaki kirlenme nedenleri bertaraf edilmelidir. Göl çevresinde, göle at›ksu ve-
ren sanayilerin bir an önce denetim alt›na al›nmas›, ar›tma tesisi yap›larak at›k deflarjlar›n›n ar›t›ld›ktan sonra verilmesi sa¤lanmal›d›r. Küçükçekmece at›ksu tasfiye ve deflarj tesisinin d›fl kumsal kesiminde kurulmas› engellenmeli, kuzeyde yeni bir yer seçimi yap›larak ar›t›lan suyu gölü canland›racak flekilde yeniden göle verilmesi sa¤lanmal›d›r.” Küçükçekmece Gölü, Küçükçekmece Belediyesi’nin ald›¤› önlemler ve ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ile ‹SK‹’nin önümüzdeki aylarda gerçeklefltirece¤i büyük projelerle, 30 y›l önceki görünümüne, tertemiz hâline ve Tanp›nar’›n eserine konu oldu¤u “eski zamanlar›na” dönecek. Ancak bu konuda Küçükçekmece halk›na da büyük görevler düflüyor. Çünkü bu güzel göl, herkesten önce Küçükçekmeceliler’e ait. Bal›kç›lar›n büyük umutlarla a¤ att›klar›… gençlerin büyük bir çoflkuyla yüzdükleri… çocuklar›n, göl çevresindeki yemyeflil mekânlarda koflup oynad›klar› adete bir yeryüzü cenneti görünümündeki Küçükçekmece Gölü’nü ne kadar çok özledik.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
1
Hizmetin ard›ndaki güç BAfiKAN YARDIMCILARI
Recep KÖSE
Hüseyin OFLAZ
Enver fiENGÜL
Ahmet GED‹K
Yusufeli 1970 Çevre Mühendisi
Osmaniye 1970 fiehir Bölge Planc›s›
Trabzon 1959 ‹nflaat Mühendisi
Samsun 1957 Makina Mühendisi
Mubin DURSUN
Ali R›za ALTUNEL
Artvin 1957
Artvin 1965 E¤itimci, Yönetici
Halil ORTAÇ ‹stanbul 1966 Makina Mühendisi
‹L GENEL MECL‹S‹ ÜYELER‹
Burhan ER
‹smail YILMAZ
Sait KILIÇ
Ferhat YILDIZ
Recep fiENCAN
Nedim UZUN
Kamil ÇAKIR
‹. Hakk› TUNÇ
A¤r› 1957 Ticaret
Artvin 1947 Emekli
Siirt 1954 ‹fladam›
Sinop 1948 Emekli / Sigortac›
Küçükçekmece 1970 Avukat
Rize 1957 Mühendis
Of 1968 E¤itimci ‹fladam›
Antalya 1947 Elektrik Mühendisi
BELED‹YE MECL‹S‹ ÜYELER‹
Nam›k YURTSEVER
‹brahim BAYINDIR
Göksel GÜMÜfiDA⁄
Mazlum KUTLU
Figen BAYRAMO⁄LU
Hüseyin ‹PEK
Osman KIDIK
Temel KARADEN‹Z
‹brahim GÜLLÜK
‹stanbul 1957 ‹fladam›
A¤r› 1971 Yönetici,Gazeteci
‹stanbul 1972 ‹fladam›
Kahramanmarafl 1974 Kamu Yönetimi
‹zmir 1967 Mühendis
Küçükçekmece 1963 Mali Müsavir
Düzce 1964 Avukat
Esenler 1967 Dis Hekimi
Kartal 1954 Ticaret
Ercan UYAN
Süleyman NAZLI
Okan CELEP
Berna SEÇK‹N
Ali fiahin DOLUNAY
Halis DALKILIÇ
Enver fiENGÜL
Lokman ALBAYRAK
Ayhan ÇAKMAK
Ankara 1975 Mühendis
Yugoslavya 1956 Esnaf
‹stanbul 1972 Avukat
Samsun 1974 Harita Mühendisi
Yozgat 1949 Muhasebe
Malatya 1968 Serbest
Çaykara 1959 ‹nflaat Mühendisi
Trabzon 1962 Muhasebe
Bak›rköy 1968 Mühendis
Ruken K‹LERC‹
Mustafa DURMAZ
Recep KÖSE
Hikmet KISM‹RO⁄LU
Necati ARSLAN
Cemal SARI
Hasan EGEL‹
Huriye Bilgi TEZCAN
Hüseyin OFLAZ
A¤r› 1971
Bak›rköy 1978 Koordinatör
Yusufeli 1970 Çevre Mühendisi
Çaykara 1963 Ticaret
Afyon 1966 Mobilyac›
Tokat 1963 Serbest
Gümülcine 1956 Müteahhit
‹stanbul 1959 Bankac› Yönetici
Osmaniye 1970 fiehir Bölge Planc›s›
Harun KAYA
Mehmet M. DEN‹Z
Mevlüt fiAHiN
Adem ARSLAN
Selahattin DUMAN
Hasan BULUT
Hakk› YAMAN
Ahmet KAYA
Temel KARA
Sivas 1960 Mimar
Mardin 1954 Esnaf
Sivas 1962 ‹flletmeci
‹stanbul 1969 ‹kti sat
Ordu 1952 Esnaf
Düzce 1961 ‹fladam›
Sinop 1966 Müteahhit
Erzurum 1961 Kuyumcu
Giresun 1961 Muhasebe
Kas›m HAZ‹NO⁄LU
Mustafa ÖZBEY
fiefik OK
Mehmet AKÇAKOCA
Fatih ÜSTÜNBAfi
Oktay GÜRCAN
Binali UÇAK
Zafer YAPICI
Efendi ERTÜRK
Siirt 1969 Serbest
Elaz›¤ 1946 ‹nflaat Mühendisi
A¤r› 1962 Ticaret
Bolu 1943 Emekli Albay
Sinop 1965 Mali Müflavir
Tekirda¤ 1965 Halkla ‹liflkiler Uzman›
Ardahan 1970 Esnaf
Tekirdag 1956 Emekli
Erzincan 1962 Yönetici
14
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
TOPLUM Küçükçekmece’den insan manzaralar›
AHMET TAH‹R ER
Paylaflmak
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
mutluluktur
15
16
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Belediye size birtak›m hizmetleri verecektir, bu görevidir. Ancak, getirilen hizmete sahip ç›kmak, çevreye sahip ç›kmak da insanlar›n görevleridir.
Elbette evinin yolunu her akflam dört gözle beklemesinde iki afacan o¤lunun oldu¤u kadar, evini cennetine çevirme gayretindeki bir anne yüre¤i ile dolu Ayten Han›m›n da bu mutlu ailede katk›s› büyük.
Spor ve kültür hayat için gerekli
er ailenin fertleri yuvalar›nda sevgi ve mutlulu¤un hakim olmas›n› arzu eder. Elbette bunun için de baflta anne ve baba ile çocuklara büyük görevler düflüyor. E¤er bir de nine ve dedeler de hayatta ise bu ailedeki sorumluluklar›n paylafl›m› daha da art›yor. Sorumluluklar›n paylafl›ld›¤› oranda evdeki mutluluk muhite de tesir ediyor. Mutlu ailelerin ço¤unlukta oldu¤u çevrelerde komfluluklar, dostluklar ve arkadafll›klar da uzun ömürlü ve daha kal›c› oluyor.
H
‹nsanlar mutlulu¤u paylaflmal› Cumhuriyet Mahallesi’nde Tepeüstü’nde yaflayan konuk oldu¤umuz Yavuz ve Ayten Öztürk çiftinin mutlulu¤unu biz de paylafl›yoruz. Mustafa Erdi ve Tevfik Emre’nin evin her bir odas›na da¤›tt›klar› pozitif enerji bizleri de olumlu yönde etkiliyor. Haftan›n 6 günü ifl güç ile bo¤uflan, ancak her akflam geldi¤inde
kap›da büyük bir özlem ile karfl›layan iki o¤luna büyük bir sevinçle sar›lmas›yla günün bütün yorgunlu¤unu unutan, hayata ve ailesine son derece ba¤l› ve mutlu bir baba Yavuz Bey.
Ürgüplü ve yak›n akraba evlili¤i yapan Yavuz bey ve Ayten han›m ile 11 yafl›ndaki Mustafa Erdi ve 10 yafl›ndaki Tevfik Emre, fanatik bir Fenerbahçe taraftar›. Anne ve baba her ne kadar kendilerini y›llar geçtikçe frenlediklerini söyleseler de, konu futbola gelince genç
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Mutlu ailelerin ço¤unlukta oldu¤u çevrelerde komfluluklar, dostluklar ve arkadafll›klar da uzun ömürlü ve daha kal›c› oluyor.
taraftarlar› heyecanda geride b›rak›yorlar. Öyle ki iki kardeflin odas› bafltan sona sar› lacivert renkler ile bezenmifl. Fakat Mustafa Erdi ve Tevfik Emre, futbolu seyretmeyi sevdikleri kadar, her ikisi de gelece¤in usta futbolcular› olacaklar gibi. Ancak, her fley elbette futbol de¤il, oyunun da e¤lencenin de yeri ve zaman› oldu¤u görüflünde Yavuz Bey.
Anne ve babalar çocuklar›na vakit ay›rmal› ‹ki kardeflin televizyon seyretme süreleri oldukça s›n›rl›, bu kurala sadece çocuklar de¤il, anne ile baba da uyuyor.
Hatta onlar öncülük ediyorlar bu kurala. Çünkü anne Ayten han›ma göre, televizyon kanallar›nda, ne aile, ne kad›n, ne de çocuklar için e¤itici, bilgilendirici, kültürel fluur verici programlara yeterince yer verilmiyor. Hem vakit kayb›, hem de dejenarasyona neden oldu¤u düflüncesi ile aile aras›ndaki iliflki zedeleniyor. Ailede sohbet, çeflitli oyunlar ve elbette kitap okuma saati uygulamas›na bafllanm›fl. Bu flekilde televizyon ekran›n›n karfl›s›na hapsolup, efller ve kardefller aras›ndaki iliflki kopuklu¤una da çözüm ürettiklerini düflünüyor Yavuz Bey. Küçük afacanlar bafllang›çta, anne ve baban›n bu tav›rlar›n› yad›rgasalar da, zamanla aile bireylerinin birbirlerine daha fazla vakit ay›rd›klar›n› görünce, daha mutlu olduklar›n› hissetmifller. Yaflad›klar› çevrenin sa¤l›kl› ve güvenli olabilmesi için belediye ve di¤er yerel kurumla-
r›n görevleri oldu¤u kadar, o mahallede, cadde ve sokakta yaflayan ev ya da ifl yerinde hayat›n› ikame eden insanlar›n da sorumluluklar› oldu¤u görüflündeki Yavuz Bey, her fleyin belediyeden beklemenin do¤ru olmad›¤›n› düflünüyor.
Toplum çevreye sahip ç›kmal› Yavuz Beye göre, belediye size bir tak›m hizmetleri verecektir, bu görevidir. Ancak, getirilen hizmete sahip ç›kmak, çevreye sahip ç›kmak da insanlar›n görevleridir. Belediyeyi ilgilendiren aksakl›k ve eksikliklerde ilgilileri bilgilendirmek, hatta takip etmek gerekiyor. Bununla birlikte vatandafl›n da önce kendisi, ailesi, çocuklar›, komflular› hatta sokaktan geçen her hangi bir insan›n çevreye zarar veren davran›fl›n› gördü¤ü zaman da uyar›larda bulunmas› gerekiyor. Yaflad›¤›m›z bu sokaklar, caddeler ve bu flehir, ülke bizim. Biz sahip ç›kmaz isek, biz güzellefltirmez gelecek nesillere karfl› suçlu olmaz m›y›z?
17
18
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE’N‹N TAR‹H‹ Buradan Akif geçti
NURAN ÜRKMEZ
Halkal› Ziraat Mektebi stanbullular bilirler, Sefaköy ile Halkal› aras›ndaki yol, trafikte özellikle kamyonlara tahammülde zorlananlar için s›k›nt›l› bir yoldur. Ancak bu yol üzerinde göz açan, yeflillikler aras›nda gönül okflayan, merak uyand›ran bir bina vard›r. Büyük, genifl, yeflil alan›n içine rahatça yay›lm›fl bu sakin yap›, büyük vatan flairi Mehmet Akif Ersoy’un hem talebesi, hem hocas› olarak içinde y›llar›n› geçirdi¤i Halkal› Baytar ve Ziraat Mektebi yeni ad›yla Tar›m Meslek Lisesi’dir. Mektep, Tanzimat döneminde bafllayan mesleki e¤itim ve ö¤retim kurumlar›n›n aç›lmas› ve gelifltirilmesi çal›flmalar›n›n bir sonucu olarak 1892’de aç›lm›flt›r. Bu mektep için Hurflit Pafla çiftli¤i sat›n al›nm›fl ve buraya okul binalar› infla ettirilmifltir. Asl›nda 1889’da ilk talebeleriyle Ah›rkap›’da ö¤retime bafllayan mektep, 1892’de as›l binas›na yerleflmifl olmal› ki Meh-
‹
Dalgalan sen de flafaklar gibi ey flanl› hilal; Olsun art›k dökülen kanlar›m›n hepsi helal! Ebediyyen sana yok, ›rk›ma yok izmihlal. Hakk›d›r, hür yaflam›fl bayra¤›m›n hürriyet; Hakk›d›r, Hak'ka tapan milletimin istiklal!
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
19
Halkal› Ziraat Mektebi’nin girifl kap›s›
20
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
met Akif ö¤renimine Ah›rkap›’da bafllay›p 1893’te Halkal› Ziraat Mektebi’nden birincilikle mezun olmufltur. Mehmet Akif üç y›l sonra mezun oldu¤u okula, Kitabet-I Resmiye yani kompozisyon hocas› ta’yin edilmifltir. Buradan sonra yirmi y›ll›k memuriyet hayat›nda çeflitli kademelerde yine Ziraat ve Baytarl›k alan›nda hizmet veren büyük flair Halkal›’da ki mektebiyle gönül ba¤›n› daima korumufl olacak ki , 1910’da Baytarl›k Mektebi mezunlar›nca kurulan ‘Baytar Mektebi Alisi Mezununi Cemiyeti’ne baflkan seçilmifltir. Halen Halkal› Tar›m Meslek Lisesi olarak hizmet veren bu bina flimdilerde Mehmet Akif Ersoy Tar›m Müzesi projesiyle gündemde. Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›, genç nesillere ziraat tarihimizi görünür malzemelerle anlatacak, aktaracak bir müze için Halkal› Tar›m Meslek Lisesi’ni uygun bir alan olarak seçmifl bulunuyor. Bu yerde, 600 dekarl›k arazi üzerinde planlanan projede eski okul bina-
lar›n›n korunmas›, Türk kültürünü yans›tan ev ve çiftlik modellerinin, geleneksel bahçe mimarisi örneklerinin, zirai yay›m unsurlar›n›n hatta Türk mutfa¤›n›n ve halk tiyatrosu-
nun yer almas› öngörülüyor. Bu okulda hem ö¤renci hem hoca olarak bulunmufl büyük flair Mehmet Akif ise müzede ismiyle yaflat›lacak. Tabi ki müzenin bafll›ca yap›lar›n›n Mehmet Akif Ersoy kütüphanesi ve Mehmet Akif fliirlerini yarafl›r mekansal düzenlemelerle Tar›m Müzesi ana binas› olmas› düflünülüyor.Tar›m v Köyiflleri Bakanl›¤› bu iyi düflünülmüfl proje için tüm teflkilatlar›n›n yan›s›ra Kültür Bakanl›¤›, Orman, Turizm veÇevre Bakanl›klar›yla da iflbirli¤i halinde olmay› planl›yor. Mehmet Akif’in Mektebi’nin, Mehmet Akif Müzesi’ne dönüfltürülmesi projesinin ne kadar süre içinde uygulamaya konulaca¤› ve tamamlanaca¤› bilinmiyor ancak, böyle bir tar›m ve ziraat müzesi yap›lar kompleksinin özellikle Istanbullular ve Mehmet Akif sevenler için ciddi bir kazan›m olaca¤› kesin.
22
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Mustafa Kutlu
‹stanbul bir dünya kenti midir? ediyorlar. Di¤er kentler ise merkeze göre çevrede on günlerde kitle iletiflim araçlar›nda bir “dünbulunmaktad›r. fiimdi ‹stanbul’un bu çerçevedeki ya kenti” laf›d›r gidiyor. Özellikle ‹stanbul için yeri neresi olabilir? kullan›lan bir s›fat bu. Baz›lar›na göre ‹stanbul Geçmifline bakt›¤›m›zda, Osmanl› Devleti’nin y›zaten bir dünya kenti, baz›lar›na göre onu bir dünya k›lma dönemlerinde bile ‹stanbul o günlerin dünyakenti haline getirmek laz›m. s›nda merkezi bir öneme sahipti. Önemli bir ifl, ticaUzmanlar dünya kenti kavram›n› öncelikle iktisaret ve liman kenti idi. ‹mparatorlu¤un ve buna ba¤l› dî aç›dan ele al›yorlar. Bu bak›fl aç›s›na göre dünya olarak bütün bir do¤u-‹slam dünyas›n›n cazibe merkenti, çok uluslu sermayenin topland›¤›; düflünce, kezi say›l›yordu. Cumhuriyetten sonra cazibenin Ankarar ve örgütlenme üreten merkezlere deniyor. Bir kara’ya kayd›r›lmak istendi¤i söylenebilir. Bu ba¤dünya kenti, etkisi alt›nda bulunan uluslar aras› bir lamda ‹stanbul ihmal edilmifltir. Neden sonra XX. alandaki üretim ve da¤›t›m› örgütlenmekte ve bunlaAsr›n ikinci yar›s›nda Türkiye’nin girdi¤i sanayileflr›n gerektirdi¤i uluslar aras› hizmetleri üretmekteme ve flehirleflme sürecinde, ‹stanbul tarihî kimli¤i dir. ve turizm potansiyeli ile birlikte yeniden parlamaya Kentin bu seviyeye ulaflmas› için, uzmanlaflm›fl, bafllam›fl, bugün Türkiye’nin en büyük flehri, sanayi farkl›laflm›fl, çeflitlenmifl bir ekonomiye sahip olmas› ve ifl merkezi olma durumuna kavufllaz›m. Yine de dünya kentlerinin ay›mufltur. r›c› özelli¤ini bundan ziyade çok Lakin bütün bunlar onun bir dünya uluslu sermayenin toplanmas›, düTarihsel, politik ve kenti say›labilmesine yetmiyor. flünce ve karar üretim merkezleri olekonomik güç peflinde ‹stanbul’un yeniden, Osmanl› dönemas› sa¤lamaktad›r. koflanlar için mindeki konumuna benzer bir seviDünya kentleri etkileri bak›m›nkitle iletiflim araçlar›n›n denetimi önemli bir yeye ç›kar›lmas› gerekmektedir. dan kendi içlerinde bir s›n›flanmaya avantajd›r. Balkanlar, Karadeniz Havzas›, Orta tabi tutuluyorlar. Kabaca üç grupta Do¤u ve Türkî devletler için ‹stantoplanan kentlerin en üst seviyesinbul bir cazibe merkezidir. ‹stanbul de bilhassa finans piyasalar›ndaki bu çevrenin çok yönlü siyasî ve iktigücü bak›m›ndan New York, Londra sadî örgütlenmesini baflarabilirse, ve Tokyo birinci kademeyi oluflturuüçüncü, hatta ikinci derecede bir yor. Bilindi¤i gibi bu kentler borsaladünya kenti olma flans›n› yakalayabilir. r› ile de ünlü. Bunun için ‹stanbul’un öncelikle yaflanabilir, gü‹kinci kademede Los Angeles, Chicago, Paris, venlikli, temiz bir kent görünümüne kavuflmas› laFrankfurt, Rotterdam, Hong Kong giz›md›r. Ayr›ca yüksek nitelikli insan gücünü kendisibi kentler yer al›yor. Üçüncü kane çekebilmelidir. En yak›n hedef olarak ‹stanbul’un demeyi ise Viyana, Brüksel, uluslar aras› düzeyde bir ilim, sanat ve kültür merkeMadrid, Milano gibi kentler zi haline getirilmesi düflünülmelidir. oluflturmakta. Bu yolda yerel yönetimlerin yapaca¤› pek çok ifl En üst kademedeki vard›r. Bunlar›n bafl›nda yap›laflma süreçlerini disipmerkezler dünyan›n filin alt›na almak, kentin büyümesini dengede tutmak, nans merkezleridir. Güçleulafl›m ve haberleflmeyi kaliteli bir biçimde gelifltirrini büyük ölçüde bundan mek, flehrin tarihî de¤erlerini onlara yak›fl›r bir cidal›rlar. Bu sebeple yeni bir diyetle ele al›p onarmak ve korumak, çevre stanekonomik kutup oluflmadan dartlar›n› yükseltmek, göç meselesine ak›lc› çözümböylesine önemli bir merler getirmek vb. gibi faaliyetler say›labilir. kez meydana ç›kmaz. fiuras› unutulmamal›d›r ki, ‹stanbul’u düflünmek Dikkat edilecek için Ankara’y› göz ard› etmek mümkün de¤ildir. olursa bu merkez‹stanbul’un bir dünya kenti olmas›, terör sorunu ler bir bak›ma gibi bir devlet meselesi olarak ele al›n›rsa gerçekABD, Avrupa Birleflebilir. li¤i ve Japonya’y› temsil
S
24
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
RÖPORTAJ
FOTO-RÖPORTAJ fiAM‹L KUCUR
Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay:
Küçükçekmece’nin mutlulu¤u için çal›fl›yoruz
Bir y›la yak›n süredir iflbafl›ndas›n›z. Göreve geldi¤iniz günden bu yana neleri de¤ifltirdiniz? Küçükçekmece, ‹stanbul’un en büyük ilçelerinden biri ve bugüne kadar çözülmemifl birçok problemi var. Belediyenin yap›sal sisteminin yeni bafltan organize edilmesi konusunda birtak›m düflüncelerimiz vard›. Yanl›fl istihdam politikalar›n›n sonucunda belediye, kendi kendini idame ettiremeyecek durumda idi. Biz, personelimizi ciddi bir e¤itime tâbi tutarak daha fazla verim al›n›r hâle getirmeye çal›flt›k. Atadan, dededen kalma usûller ile yönetilmifl, ça¤›n gerekleri olan teknolojiden nasibini alamam›fl bir belediyeyi, bugün teknolojik donan›mlara sahip ve bir yap› disiplinine kavuflturulmufl hâle getirdik. Ulafl›m, ilçenin en önemli problemlerinden biri. Ne gibi projeler gelifltiriyorsunuz? Trafikte kilitlenen noktalar›m›z›n bafl›nda gelen Alt›nflehir Kavfla¤›’ndaki trafik karmaflas› ve yo¤unlu¤u, insanlar›m›z› ma¤dur ediyordu. Bu noktan›n sinyalizasyon sistemine kavuflturulmas› ile problem çözüldü. Yol ›slah› ve yeni yol yap›m› için yaklafl›k 126 bin ton civar›nda asfalt dökümü ile yaklafl›k 126 km yol yap›m› da gerçekleflti. Büyükflehir Belediyesi’nin rayl› sistem projesi ilçemizin
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
trafik ve ulafl›m sorununu hafifletecek. Halkal› Caddesi üzerinde kurulmas› planlanan rayl› sistemin hava-ray hatt› özellikle bu bölgede trafi¤i rahatlatacak ve iç sirkülasyonu kolaylaflt›racak. Küçükçekmece, kaçak yap›laflma oran›n›n yüksek oldu¤u ilçelerimizden biri. Bunu önleyebilecek misiniz? Kaçak yap›laflma gerçekten had safhada. Eski yönetimlerin ihmalleri ve ald›r›fls›z davranmalar› yüzünden bu düzeye ulaflan kaçak yap›laflmay› tamamen sona erdirdi¤imizi söyleyebilirim. Bugün Küçükçekmece’de yaflanan problemlerin yüzde doksan› yanl›fl flehirleflmeden ve kaçak yap›laflmadan kaynaklanmaktad›r. Mutlak surette yeniden planl› bir yap›lanman›n hayata geçirilmesi flart. Halkal› ve Sefaköy olmak üzere, 5 bin ölçekli planlar bitirildi ve ihalesi yap›ld›. Sizce “Kentsel Dönüflüm Projesi” Küçükçekmece’nin çehresini düzeltebilecek mi? Kesinlikle düzeltecek, göreceksiniz. Kentsel Dönüflüm, ilçemiz gibi kaçak yap›laflman›n had safhada oldu¤u yerleflim merkezleri için kaç›n›lmaz hâle geldi. Kentsel Dönüflüm projesi ile hedefimiz, çarp›k yap›laflman›n ve gecekondulaflman›n sebep oldu¤u çirkin görüntüyü ortadan kald›rmak ve sa¤l›kl› konutlar inflâ edebilmek. Çarp›k kentleflmeyi önlemek ve bu güzel flehre “yaflanabilir bir flehir” olma özelli¤i kazand›rabilmemiz flart. ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye’nin en büyük yat›r›m alanlar›ndan biri olmas›na ra¤men, istenilen verim al›nam›yor. Bölge neden bu durumda ve siz sorunu çözmek için neler yapacaks›n›z? ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi, flu ana kadar, gerçekten
bir plan problemi ve muammalar zinciri içerisinde bulunmakta idi. Say›n Baflbakan›m›z›n talimat›yla ‹stanbul Valili¤i Organize Sanayi Bölgesi Baflkanl›¤› ve Belediyemiz ile müflterek olarak bölgede bafllat›lan çal›flmalar bir noktaya getirildi. Proje flu anda tamamland› ve onanmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›’na sunuldu. Bu planlar›n yürürlü¤e girifli ile birlikte, flu anda Organize Sanayi Bölgesi’ (OSB) ndeki yaklafl›k 18 bin iflletme, ruhsata ve iskâna kavuflur hâle gelecek. Buradaki iflletmeler, iskân alamad›klar› için kaçak konumdalar ve bu sebepten dolay› da kredi kullanamamaktad›rlar. ‹fl sahipleri, kredi kullanamay›nca iflletmelerini geniflletme imkân› da bulam›yor, istihdam› da art›ram›yorlar. Ülke ekonomisi aç›s›ndan çok önemli roblemlerle karfl› karfl›yalar. OSB’de g›da sektöründe çal›flanlar›n sorunlar› daha baflka. ‹flletme ruhsatlar› olmad›¤› için Tar›m Bakanl›¤› bu kiflilere çal›flma izni vermiyor ve bu kifli ve kurulufllar üretim yapam›yorlar. Burada yer alan birinci s›n›f ve son derece modern tesisler ruhsats›zl›ktan dolay› imalât yapamaz noktaya geldiler, ihracat da yapam›yorlar ve piyasadaki ürünleri toplan›yor. GAP’tan sonra Türkiye’nin en büyük yat›r›m› olarak gösterilen ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi iflte bu çöküntülükten kurtar›lm›fl ve verim al›nabilir hâle getirilmifltir. Bu bölgenin geçen y›l itibari ile Türkiye Cumhuriyeti’ne ödemifl oldu¤u vergi miktar›n›n yaklafl›k 1 milyar dolar civar›nda oldu¤unu dikkate alacak olur isek, çok yüksek bir ticaret ve gelir potansiyelinin oldu¤unu anlar›z. ‹flsizlik de giderek yükseliyor. Kendi ilçe s›n›rlar›n›z içinde iflsizlikle mücadele anlam›nda neler yap›yorsunuz? ‹kitelli Sanayi Bölgesi, asl›nda iflsizlik oran›n›n azalt›lmas› konusunda da pozitif imkânlar sunuyor. E¤er bizler sanayi bölgesinin ifl yapma ve üretim imkânlar›n› art›r›rsak, orada yeni istihdam imkânlar›n› da artt›r-
25
26
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
‹lçemizde bugüne kadar çocuklar›m›z çok ihmal edilmifl. Özellikle bölgemizde parklar ile ilgili ciddi rahats›zl›klar›m›z var. Çocuklar›m›za oyun alanlar› oluflturabilmek amac› ile ihmal edilmifl olan parklardan 15 adedini yeni bafltan ele ald›k. Bu parklar›n flu anda 9 tanesini oyun oynanabilir ve oturulabilir hale getirdik. Di¤er 6 adet park›m›z› da önümüzdeki mart ay› içersinde çocuklar›m›z›n oyun oynayabilecekleri duruma getirece¤iz.
m›fl oluruz. Ayr›ca ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki iflletmelerde ara eleman noktas›nda ciddi eleman problemi var. Burada Belediye Baflkanl›¤› olarak KOSGEB baflta olmak üzere ilgili kurumlar ile müflterek çal›flmalar yapmak suretiyle, Meslek Edindirme Kurslar› düzenledik. Bu kurslar büyük ölçüde ifl garantili kurslard›r. Oradaki iflletmelerimizde kendi ihtiyaçlar› olan ilgili meslek gruplar›nda, meslek branfllar›ndaki ihtiyaç sahibi elemanlar› üç hafta ile üç ay aras›ndaki bir e¤itimden geçirmek suretiyle bu iflletmelere yerlefltiriyoruz. Böylece hem iflsize ifl, mesleksize meslek sa¤l›yor hem de ayn› ifl yerlerinin ihtiyaç duydu¤u kalifiye eleman a盤›n› da ortadan kald›r›yoruz. Vatandafl problemlerin çözüldü¤ünü somut olarak görmek ister. Küçükçekmece ile ilgili olarak somut çözümlerinizi anlat›r m›s›n›z? fiehrin bir bütün oldu¤u gerçe¤ini gözard› etmemeliyiz. Yaklafl›k 800 bin insan›n yaflad›¤›, 46 bin konut baz›nda apartman›n oldu¤u, toplam bina say›s›n›n 70 bin civar›nda oldu¤u dev bir ilçede yafl›yoruz. Sa¤l›kta, e¤itimde, sporda, kültürde çok büyük s›k›nt›lar› olan ve geride kalm›fl bir ilçede yaflad›¤›m›z görülüyor. Noktasal bir tak›m yat›r›mlar ve çal›flmalar ile bu ilçenin aya¤a kalkmas› mümkün de¤ildir. Bu yolla da ilçede yaflayan insanlar›n refaha kavuflmas› mümkün olamaz. Sonuçta biz olay› bir bütün olarak ele al›yoruz. Yani bir iflyeri planlamas› yaparken, sanayi planlamas› yaparken paralelinde arkas›nda yaflayan insanlar›n sosyo-ekonomik ve kültürel durumlar›n› iyilefltirecek planlamay› da yap›yoruz. Bu çerçevede sanayi alanlar›n› yeniden belirledik. Sanayi alanlar›n›, ticaret geliflim aks-
lar›n›, konut akslar›n› yeniden belirledik. Sosyal dokular nerelerde geliflti, nerelerde aksakl›klar var, ihtiyaçlar nelerdir?... bunlar›n hepsini yeniden belirledik. Bizim amac›m›z göstermelik ifller yapmak de¤il, Küçükçekmece’yi oldu¤u gibi yenilemek. Bu da zaman al›yor. Tek ricam, ilçe halk›m›z biraz sab›rl› olsunlar. Birinci y›l›n sonuna geldi¤imizde ilçemizin ciddi mânâda bir flantiyeye dönüflmüfl oldu¤unu hep birlikte görece¤iz. ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkanl›¤›m›z ile birlikte Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› olarak ciddi yat›r›mlar bafllat›yoruz. Burada meydanlar, bulvarlar açma planlamalar› devam etmektedir. Bugün itibari ile 10’un üzerinde proje ihalesi devam etmektedir. Meydan, ulafl›m akslar›, kültür merkezleri, spor kompleksleri, semt konaklar›, bölge parklar› ile ilgili onlarca projenin ihalesi yap›ld›, onlarca proje üretim safhas›nda devam etmektedir. Bu çal›flmalar meyvesini bir-iki y›l içersinde verecektir. Yavafl yavafl semt konaklar›, kültür merkezleri, tiyatro salonlar›, aç›k hava tiyatrosu, büyük gezi alanlar›, megaparklar ortaya ç›kacak. Halkal› bölgesinde ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkanl›¤› ile görüflmelerimizi sürdürdü¤ümüz ve projesini bizim haz›rlad›¤›m›z 50 civar›nda Bar›fl Park›’n›n start›n› verdik. Yaklafl›k sekizyüzbin nüfuslu ilçede, bir üniversitenin olmas›, binlerce gencimizin e¤itim görece¤i okullar›n artmas›n› sa¤layabilir. Yeni projeleriniz var m› bu konuda? fiu anda Say›n Baflbakan›m›z ve Say›n Valimize sundu¤umuz çok büyük kabul gören, Halkal›’da Ziraat Okulu’nun bulundu¤u yerde, ihtisas okullar›n› da kendi içerisinde bar›nd›ran,
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
15-20 okulluk dev bir e¤itim kompleksi planlamak üzere bir talebimiz oldu. Bu proje ile ilgili çal›flma devam etmektedir. ‹nan›yorum ki ilçenin e¤itim a盤›n›, bölgedeki kaçak yap›laflmadan dolay› bulamad›¤›m›z okul alanlar›n› ve özellikle de ihtisas okullar›n› buradaki bu kampüste, her türlü kültürel aktiviteyi de kendi içerisinde bar›nd›racak flekilde ilçemize kazand›rm›fl olaca¤›z. Marmara Üniversitesi’yle görüfltük, gözden ç›kard›klar› bu alan› ve ziraat okulunun alt›nda 1000 dönümün üzerindeki alanlar›na üniversite kampüsünü getirme karar› ald›rd›k. ‹nflaallah bu y›l içerisinde burada da bir temel atma töreni gerçeklefltirilecek ve birkaç y›l içerisinde M.Ü. Sosyal Bilimler Kampüsü’nü tekrar ilçemize getirme f›rsat›n› yakalam›fl olaca¤›z. Bu arada Beflyol mevkiinde yaklafl›k 5 bin ö¤renci kapasiteli özel bir üniversite hizmete girecek ve faaliyetlere bafllam›fl olacakt›r. ‹lçenin hastane ve sa¤l›k kurumu ihtiyac› da göze çarp›yor. Bu ihtiyac› karfl›lamaya yard›mc› olacak arazi de mevcut. Hastane kurmay› düflünüyor musunuz? Sa¤l›k alan›nda ilçenin ciddi bir eksikli¤i oldu¤u gerçe¤ini kabul ediyorum tabii. Sevinerek söylemeliyim ki, flu anda 400 yatakl› bir hastanemizin inflaat› bafllad›. Say›n Baflbakan›m›zla da görüflüyoruz. K›sa bir zaman dilimi içerisinde bitirilmesini planl›yoruz. Yine TOK‹’nin üç ay içersinde temelini ataca¤›z, 600 yatakl› bir devlet hastanemiz daha olacak. Dolay›s›yla Halkal› Toplu Konut bölgesinde 1000 yatakl› hastaneyi 2 ya da 3 y›l içerisinde tamamlay›p hizmete açm›fl olaca¤›z. Böylece bu bölgedeki sa¤l›k ihtiyac›n›n yan›nda, bölgenin d›flar›s›ndan gelecek sa¤l›k ta-
leplerini de büyük ölçüde karfl›lam›fl olaca¤›z. Yayg›nlaflt›rmay› düflündü¤ümüz semt konaklar›nda, poliklinik hizmetleri ve aile hekimli¤i hizmetlerini de vermifl olaca¤›z. Altyap› sorunlar›n› çözmek konusunda çal›flmalar›n›z var m›? Altyap› konusunda da ciddi sorunlar yafl›yoruz ama bu s›k›nt›lar yak›nda bitecek. Yaz aylar›nda altyap› ile ilgili çok ciddi çal›flmalar bafllayacak. Sokaklar›m›z ve caddelerimiz çok kötü durumda, flu anda cadde ve sokaklar›m›zdaki kald›r›mlarda insanlar›m›z›n yürümeleri, ad›m atmalar› mümkün de¤il. Kargafla ve rahats›zl›klar had safhada maalesef. Bu sokaklar›m›z da gözden geçirilecek ve insan›m›za lay›k olacak flekilde yeni düzenlemelere gidilecek. Kentsel tasar›m projeleri kapsam›nda yeni düzenlemeler yap›lacakt›r. Sonuç itibari ile Küçükçekmece ilçesi flantiye alan›na dönüflecek, caddelerimiz cadde gibi cadde, flehrimiz flehir gibi flehir olacak. Küçükçekmece’de Hayat, yay›n hayat›na bafll›yor. Böyle bir dergi, neden yay›nlan›yor, nas›l bir misyon üstlenerek ç›k›yor ? Küçükçekmece’de Hayat, sadece belediyemizi anlatan, belediyenin propagandas›n› yapmay› amaçlayan bir dergi olarak planlanmad›. Göreve geldi¤imizden beri dikkatimizi çeken bir husus vard›. Küçükçekmece halk›, kendi aras›nda bir iletiflim sa¤layabilmifl de¤ildi. Öncelikle ilçe halk›na yak›fl›r, nitelikli bir yay›n organ›yla, bu iletiflim a盤›n› kapatmay› hedefledik. Ayr›ca, belediye ile halk›m›z aras›nda da bir iletiflim noksanl›¤› oldu¤unu gördük. Küçükçekmece’de Hayat, tamamen Küçükçekmece halk›na hizmet etmeyi hedefleyen bir dergi. Bir “belediye bülteni” fleklinde düflünmedik, çünkü bülten, amaçlad›¤›m›z iletiflim için yeterli olmayacakt›, bunu denedik ve gördük. fiimdilik iki ayl›k olmak kayd›yla dergimize start verdik. ‹nflaallah güzel ve Küçükçekmece halk›na yak›fl›r bir dergi ç›karaca¤›z.
27
28
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
29
TOPLUM
fiAM‹L KUCUR
FOTO⁄RAF: fiAM‹L KUCUR
Guinness’e aday bir Aflura
1365 y›ld›r yaflanan Hüzün 365 y›l önce k›zg›n Kerbela çöllerinde, insanl›¤›n hidayetine vesile olan Hz. Peygamberin torunlar›n›n aç susuz b›rak›larak, h›rs ve iktidar u¤runa flehit edilmelerinin y›ldönümünde, onbinlerce insan›n kat›ld›¤› Halkal›’daki Aflura törenlerinde Caferiler bir ilk daha imza att›. Üç dalda Guinnes Rekorlar Kitab›na aday olan anma törenlerinde mazlum ve flehitler için gözyafl› döküldü, sineler dö¤üldü. Hicretin 61. y›l›n›n Muharrem ay›n›n onuncu günü insanl›¤›n ve ‹slam'›n en kara ve bahts›z döneminin yafland›¤› günün ad›d›r 'Aflura'. Erdemli, ilkeli; flefkatli, mert ve yi¤it bir kahraman›n›n, zaman›n zalim diktatörü taraf›ndan annesinin kuca¤›nda alt› ayl›k süt emen çocu¤una var›ncaya kadar, bütün ya-
1
30
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Selahattin Özgündüz Türkiye Caferileri Lideri
k›nlar›yla birlikte merhametsizce, bir yudum sudan bile mahrum b›rak›larak flehit edildikleri kara bir günün ad›d›r 'Aflura'. Alemlere rahmet olarak gönderilen Resul-i Kibriya ile ümmet-i Muhammed'in annesi Hazret-i Hatice'nin evlad›, Fatüma-tüz Zehra'n›n ci¤er paresi flehit evlad› Hazreti Hüseyin ve ahvad›n›n kan ve gözyafllar›n›n topra¤a akt›¤› yerdir Kerbela.
Allah’›n ve Hz. Peygamber’in sevgisini kazanm›fl Ehl-i Beyt ‹slam dünyas›nda 1365 y›l sonra bu gün de haf›zalardan silinmeyen, adlar›n› and›kça Peygamber Efendimizin 'göz bebeklerim' diyerek sevgi ve flefkat besledikleri Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'in makam, iktidar ve h›rs u¤runa flehit edilmeleri, üzerinde düflünülmesi gereken ibretlik bir hadisedir. Alemlerin yarat›c›s› olan Allah'›n Kur'an-› Kerim'inde Ehl-i Beyt efendilerimizin müminler için ne kadar mühim flahsiyetler oldu¤unu belirten ayetleri mevcuttur. O, Kur'an'da her türlü kötülük ve pislikten tertemiz k›l›nd›klar›n› Allah'›n beyan etti¤i Ehl-i Beyt'in bir üyesidir. (Ahzab Suresi Ayet 33). Ayr›ca yine Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyti ile ilgili çeflitli kaynaklarda yeralan, çok say›da hadisleri oldu¤u bilinmektedir. ''Hüseyin benden ben Hüseyindenim, kim Hüseyin'i se-
Aflura, mazlumun zalime, öldürülenin öldürene ve kan›n k›l›ca galebe geldi¤i günün ad›d›r. ‹mam Hüseyin (a.s.), Yezit'e biat ederek onun zulüm düzenine onay verip, destek olamazd›. Hüseyin (a.s.), ya ‹slam'› adaleti ve hürriyeti kendi
hayat›na feda edecek ya da hayat›n› bu yüce de¤erlere feda edecekti. Zalim Emevi düzeninin kurutmak istedi¤i 'öz Muhammedî ‹slam'›n adalet, eflitlik, hürriyet ç›nar›, ancak asil kanlarla sulan›p yeflertilebilinirdi.
ver ise Allah da onu sever.', 'Bunlar (Hazreti Hasan ve Hüseyin) benim o¤ullar›m, k›z›m Fat›ma'n›n o¤ullar›d›r. Allah'›m! Ben onlar› seviyorum, sen de onlar› sev. Onlar› sevenleri de sev.' ya da 'Bu o¤ullar›m dünyadan benim en güzel kokan çiçeklerimdir.' Hz. Hasan ve Hüseyin her ikisi de Kur'an'›n indi¤i, Hz. Peygamber'in sünnetinin yafland›¤› iman, muhabbet, edeb ve ahlak›n en güzelinin sahibidir.
deler, mersiyeler, a¤›tlar söylenen Kerbela bu gün de dünyada, her y›l 10 Muharrem gününde çeflitli törenler ile an›lmaktad›r.
1365 y›ld›r dinmeyen gözyafl› Her yönleri ile örnek al›nmas› gerekli olan Peygamber ailesinin mensuplar› ne yaz›k ki; Çok ›zd›rapl› ve çileli bir ömür sürmüfllerdi. Hz. Ali ve Hz. Hasan'›n flehit edilmeleri üzerine, bütün müslümanlar gözyafllar›na bo¤ulmufllard›. Kolay m› idi, '‹lmin flehri benim, kap›s› da Ali'dir' ve 'Göz bebe¤im' dedi¤i öz k›z› Fat›ma'n›n kocas› ‹mam-› Ali'nin evlad› olan Hz. Hasan'›n flehadetine flahit olmak. Ancak serpilen ac›lar daha bitmemiflti. Sonra da flehadet flerbetini içen Hz. Resul'ün gözbebe¤i Hz. Hüseyin ve ona gönül veren sevdal›lar›n›n Kerbela'da yaflad›klar› ac› hala yürekleri da¤lamaktad›r. Öyle ki; kitaplar yaz›lan, ilahiler, kasi-
Onbinler Aflura Meydan›’nda idi Bu y›l da, ‹stanbul'da Halkal›'daki Aflura Meydan›'nda, Evrensel Aflura Matem Merasimi
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
sanl›k dersi veriyorlard› adeta.
Guinnes’e 3 dalda aday
Tertip Komitesi taraf›ndan düzenlenen törenlerde, Hz. Hüseyin ve 71 yarenin Kerbela'da flehit edilmesi hüzün ve gözyafllar› ile an›ld›. Sabah›n erken saatlerinden itibaren günler öncesinden anma program› için haz›rlanan Aflura Meydan›nda. ‹stanbul'un yan› s›ra yurtiçi ve yurtd›fl›ndan gelen on binlerce insan yerlerini almaya bafllam›flt›. Siyahlar içersin-
de kuca¤›ndaki 6 ayl›k bebe¤i ile genç bir anne, 80 yafl›nda beli bükülmüfl elindeki bastonu ile gelen nine, torunlar› ile birlikte okunacak mersiye ve sergilenecek dramay› bekleyen dedeler hep bir yürek olmufllard›. Merasimde görevli olan beyler ve han›mlar›n ifli hiç de zor de¤ildi o gün. En ufak bir kargafla ve tats›zl›k yaflanmad›, çünkü gönüllerindeki sesi dinleyerek meydana gelen insanlar, ne için orada olduklar›n› ve nas›l davranacaklar›n› çok iyi biliyorlard›. Yas› sembolize eden siyah rengin hakim oldu¤u meydanda, elleri zincirler ile ba¤lanm›fl k›z ve erkek çocuklar, daha befli¤inde flehit edilen, öksüz ve yetim b›rak›lan bebekleri, ellerinde bakraçlar› bir damla su diye inleyen çocuklar› yad ediyorlard›. Yediden yetmifle bütün han›mlar›n bafllar›nda, 'gelin Zeynep', 'Zehra' ya da beylerin bafllar›ndaki bandajlarda 'Ya Hüseyin' isimlerini görüyorsunuz. Nahç›van'dan gelen misafirler ellerinde Azerbaycan ve Türkiye bayraklar› ile yerlerini alm›fllard›. Ellerinde bar›fl güvercinleri ile savafla, fliddete, kana ve gözyafl›na karfl› sevgi, dostluk ve bar›fl mesajlar› veren çocuklar bir arada, canilere, katillere in-
Aflura Meydan›’nda s›¤amayan insan seli, sokaklara, çevredeki binalar›n balkon ve çat›lar›na kadar taflm›fl. Çeflitli anons ve uyar›lardan sonra, yan›k sesli bir haf›z›n flehitler için okudu¤u Kur'an-› Kerim, yasl› yüreklerdeki hüznün ateflini yakmaya yetmiflti. Meydan›n yak›n›na kurulan çad›rlarda K›z›lay yarar›na düzenlenen 'Kan Ver, Hayat Kurtar' kampanyas›nda yüzlerce kifli kan verdi. Bu y›l kutlanan Aflura törenlerinin farkl› bir önemi daha vard›. Bu y›l sahneye konulan 'Mazlumun Dini Sorulmaz' adl› drama ile en çok oyuncu, en genifl sahne ve en çok izleyici rekorunu k›rarak Guinness Rekorlar Kitab›’na girmek amaçlan›yordu. 840 kiflilik oyuncu kadrosu, 2 bin 500 metrekare kumdan yapay sahne ve yaklafl›k 40 bin kiflilik kat›l›m ile Guinness'e aday olan Caferiler, bu y›l da bir ilke imza att›lar. Azerbaycanl› Tiyatro Sanatç›s› Hilal Mahmuto¤lu Hasanov ve Zeynebiye Gençlik Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Kas›m Alcan'›n yönettikleri dramada, hakl› ile haks›z›n, zalim ile mazlumun, nankörlük ile sadakat ve vefan›n örnekleri ibreti alem olarak bir kez daha gösterildi. Özellikle Yezid taraftarlar›n›n Hz. Hüseyin ve 71 kiflinin iflkence edilerek flehit edilme sahneleri ile küçük çocuklar›n bir yudum su diye feryatlar› binlerce insan› gözyafllar›na bo¤du. Sinelerini dö¤erek 'Ya flehit Hüseyin' feryatlar› ile gözleri yafll› olarak sinezen destelerinin a¤›tlar›yla tören alan›ndan ayr›lan kat›l›mc›lar, bir daha yeni Kerbelalar›n yaflanmamas›, göz yafllar›n›n akmamas› için dileklerde bulundular.
31
32
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
‹skender Pala
Enderun iya Pafla’n›n bir beyti vard›r; Bin ders-i maarif okunur her varak›nda Ya Rab ne güzel mekteb olur mekteb-i âlem “Allah’›m! (Bakmas›n› bilince,) dünya denen flu mektep, her bir yapra¤›nda binlerce maarif dersi okunan ne güzel bir okuldur.” Ben bu beyti her okuyuflumda, kainat kitab›n›n güzel okunmas› gerekti¤iyle birlikte, kainatta okunmak için güzel okulun da önemli oldu¤unu düflünmüflümdür. Okunacak okulun güzelli¤i, okunacak bilginin de güzelli¤ine ve belki güzelleflmesine kap› aralar çünkü. Bizim eskiden beri mekteplerimizde bu estetik boyuta dikkat edilmifl, bilimsel ortam›n, sosyal hayat› güzellefltirecek bir yap›land›rma ile sunulmas›na çal›fl›lm›flt›r. Bu gelene¤in en önemli göstergesi, ad›na Enderun dedi¤imiz tarihsel e¤itim kurumunun varl›¤›d›r. Sözlükler, Enderun kelimesine “bir fleyin iç taraf›, dahilî, içyüz; harem dairesi; muhtevî” gibi anlamlar veriyorlar. Tarih terimi olarak Osmanl› saray›n›n harem ve hazine dairesinin bulundu¤u iç mahalline as›rlarca enderun denilmifltir. ‘Enderun’un (inclusive) z›dd› ‘birûn’dur(exclusive) ve bir nevi haremlik-selaml›k karfl›l›¤› olarak kullan›lm›flt›r. Kelimenin ‘derûn (kalp, gönül)’ ile de alakas› da bu anlam›yla iliflkilidir. Dahilî teflkilat yap›s›yla Osmanl›’n›n saray üniversitesi say›lan Enderun Mektebi’nde kelime gerçek anlam›n› bulmufl ve bu mektep, ‹stanbul ve taflra medreselerinden farkl› olarak daima idare ve devlete yönelik istihdam e¤itimi vermesiyle devlet adamlar›n›n yetifltirildi¤i bir yer olmufltur. Topkap› Saray›’n›n içinde bulunan Enderun, kuruldu¤u dönemlerden itibaren hakiki bir e¤itim yuvas› olarak hizmet vermifl, 1839 Tanzimat’›na kadar 63 sadrazam, 3 fleyhülislam, 23 kaptanpafla yetifltirmifltir. Enderuna al›nmak için adaylar›n zeki, ahlakl›, dürüst, istidatl› ve e¤itim yafl›n› geç-
Z
memifl olmas› gerekiyordu. Önceleri devflirme usulüyle gelmifl yetenekli ve zeki gençlerin kaydoldu¤u Enderun, bir nevi kimsesizler okulu gibi alg›lanm›fl, bilahare Edirne Saray›, ‹brahim Pafla Saray›, Eski Saray, ‹skender Çelebi Saray› ve son as›rlarda Galata Saray› gibi orta dereceli saray mekteplerinde e¤itim gören gençler aras›ndan temayüz edenler de okula kaydolunmufllard›. Enderun’a girmek, istikbalde devlet kademelerinde söz sahibi olmak gibi anlafl›ld›¤›ndan ö¤rencilerin ebeveynleri taraf›ndan bir nevi talih kuflu addedilmifltir. Devflirme usulü kald›r›ld›ktan sonra Enderun’a köleler aras›ndaki gençlerden ö¤renci al›nmaya bafllam›flt›. Bu dönemde birçok vezirler, asilzadeler ve zengin tüccarlar, hem çoçuklar›n›n istikbalini kurtarmak, hem de ileride fleref bulmak için çocuklar›n› köle diye saraya satmaya bafllad›lar. Bu hile anlafl›l›nca da padiflahlar, zadegan s›n›f›ndan elyak gençlerin Enderun’a kaydedilmelerini emretmifllerdir. Genifl bir teflkilat› olan Enderun, saray hizmetkârlar› ve a¤alar›n da yetiflti¤i yer idi. Hatta orada dilsizler ve cüceler için özel ko¤ufllar bile var idi. Yüksek devlet adam› ve kumandan yetifltirilmek üzere kurulan mektep “oda” ad› verilen yedi flubeye bölünmüfltü. Küçükten büyü¤e do¤ru bu flubeler, küçük oda, büyük oda, do¤anc› odas›, seferli odas›, kiler odas›, hazine odas› ve has oda isimleriyle an›l›yorlard›. Askerlikteki k›dem esas›na dayal› bir derecelendirmenin hüküm sürdü¤ü Enderun’a XVI. as›r sonlar›na kadar her y›l 160 ö¤renci kaydolunurdu. Sonralar› bu say› 400’e kadar ç›km›flt›r. E¤itim Türk, Arap ve Fars dilleri ve edebiyatlar› baflta olmak üzere bilumum dini ve askeri ilimler üzerine kurulmufltu. E¤itimlerde her türlü spor ve silahl› talimler yap›l›r, saray teflrifat›n›n (protokol) incelikleri üzerinde durulurdu. Güzel sanatlara (mus›ki, hat, tezhib, minyatür vb.) yetene¤i olanlar bu dalda e¤itim görürlerdi. Enderun mensuplar› bu süre zarf›nda tatbikî olarak da saray›n hizmetini görürler, teorik bilgilerini prati¤e dönüfltürürler, saray atölyelerinde bütün gün üretim yaparlar ve hatta bunun mukabilinde belli bir ücret de al›rlard›. ‹leride devlet yönetiminde görev alacak bir Enderun mensubu bu flartlar alt›nda pek çok yönetim kademesinden geçmifl ve siyaseten olgunlaflm›fl olurdu. Bütün bu teflkilat› günümüzün siyasal bilgiler fakülteleriyle karfl›laflt›rd›¤›m›zda, flahsen ben, bir Enderun Mektebi’ne acilen ihtiyaç duyuldu¤unu düflünüyorum; siz ne dersiniz?!..
34
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Küçükçekmece’yi tarihe ba¤layan köprü MEKAN
AYHAN KESK‹N
Mimar Sinan Köprüsü
35
36
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
üçükçekmece Gölü, muhteflem Kanûnî Sultan Süleyman’›n Bat›ya yapt›¤› seferlerde önemli bir geçifl noktas› teflkil etmekteydi. Ayr›ca ‹stanbul’un âdeta girifl kap›s› niteli¤indeki Küçükçekmece’yi gölün öbür yakas›na kolayca ba¤layabilmek de önemli idi. Küçükçekmece Köprüsü’nün yap›m› Kanûnî Sultan Süleyman’›n emri üzerine Mimar Sinan taraf›ndan bafllat›lm›flt›r. Ancak, köprü inflâs›n›n tamamlanmas›, II. Selim dönemine nasib olmufltur. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun merkezi olan ‹stanbul’a yiyecek ve haberci ulafl›m› bak›m›ndan çok büyük bir önem arzeden Küçükçekmece Köprüsü, bentler de dahil olmak üzere büyük bir sel felâketi sonucu y›k›lm›fl, Mimar Sinan taraf›ndan yeniden ve kâgir olarak inflâ edilmifltir. 220 metre uzunlu¤undaki köprüde befl su gözü bulunmaktad›r. Üzerinden her gün binlerce insan ve vas›tan›n geçti¤i bu tarihî köprü, bugün bile eski heybetini ve zarafetini muhafaza etmektedir. Ba¤r›nda y›llard›r misafir etti¤i, misafirden de öte âdeta can yoldafl› olan kay›khaneyi de unutmamak gerekir.
K
Adres: Dereboyu Cad. No: 56 Halkal›/‹STANBUL Tel: 0212 696 34 30 Fax: 0212 693 15 43 www.sirnak-as.com info@sirnak-as.com
38
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
fiAM‹L KUCUR
ORHAN GENCEBAY
RÖPORTAJ
Zaman beni hakl› ç›kard› az› insanlar için “Müzik için do¤mufl denir” ya, 6 yafl›nda merhaba dedi¤i müzi¤in merdivenlerini yavafl yavafl ç›km›fl, geçen y›llar onu kariyer sahibi ve halk›n›n sevgilisi yaparken, o daha çok çal›flm›fl, geçmifle ba¤l› kalarak yeniliklere imza atm›fl, tabular› y›km›fl bir sanatç›d›r. Kimilerinin “Orhan Abisi” kimilerinin de “Orhan Babas›” olan Gencebay, sevilip sahiplenilmesinin yan›s›ra elefltirilmifl ve hor görülmüfl y›llarca. Sizlere y›llar›n eskitemedi¤i bir Orhan Gencebay portresi sunaca¤›z.
B
Çocukluk y›llar›n›zdan itibaren müzi¤in içerisinde oldu¤unuzu biliyoruz. Henüz 6 yafl›nda iken bafllayan ve müzik hayat›n›z›n ilk ad›mlar›n› att›¤›n›z o y›llarda, farkl› müzik tarzlar› ile tan›flt›n›z. Bu kadar farkl› tür müzik adamlar›n› o y›llar›n Samsun’unda bulman›z zor olmad› m›? Aile-
nizde ve çevrenizde müzik ile ilgilenen kimseler var m› idi? Benim ilk müzik hocam bir berberdi. Daha do¤rusu hocam Emin Tarakç›, çok iyi müzik e¤itimi alm›fl ve Türkiye’ye göçen K›r›m Türklerindendi. Samsun’da opera olmad›¤› için o da baba mesle¤i olan berberli¤i seçmifl. Müzik e¤itimi vermesi için ricada bulunan babam› k›rmayarak bana keman ve mandolin dersleri vermeye bafllam›flt›. Hocamdan bir y›l ders ald›m ama henüz 6 yafl›nda iken , bir ay sonra notalar› deflifre etmeye bafllam›flt›m. Ailemizin bir taraf› Kafkas K›r›m Türklerinden oldu¤u için Emin Bey ile s›k s›k görüflür sohbet ederlerdi. Çevremin ve özellikle babam Zekeriya Bey ile annem Habibe han›m›n benim mûs›kîye âflina olmamda büyük etkisi olmufltur.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Babam›n sesi çok güzeldi, mûs›kîye âflina olan bir insand›. O eski medresede de, Cumhuriyet okullar›nda da okuyan ve her iki kültürü de yaflam›flt›. Medreseden hâf›z olarak mezun oldu. Sesi son derece güzeldi. 82 yafl›nda vefat etti¤i günlere kadar her zaman kasideler, ilâhiler okurdu. Türk sanat müzi¤ini çok severdi. Özellikle Haf›z Burhan’› çok sever ve sürekli kasetlerini dinlerdi. Anneme gelince, bütün insanlara sevgi gösterir, sayg›, nazik ve güler yüzlü davran›rd›. Benim sanat müzi¤ine ilgi duymamda ve tambur çalmamda rahmetli babam›n büyük etkisi olmufltur. Özellikle çocukluk y›llar›nda yaflad›¤›n›z muhit ve ailenizin zevk, esteti¤i, kültürü sizi de etkiliyor. Benim ailem ve yak›n çevrem kültüre, sanata ve mûs›kîye alâka duyan insanlard›. 6 yafl›nda notay› ve klasik bat› müzi¤inin temel prensiplerini ö¤rendim ama 7 yafl›nda ba¤lamay› kucaklad›m. 6 sene ba¤lama çald›m, aflk ve flevkle bütün tav›rlar› ö¤rendim. 10 yafl›nda beste çal›flmalar›ma bafllad›m. 12 –13 yafllar›na gelince de Türk sanat müzi¤ine yöneldim ve tambur çalmaya bafllad›m. Daha sonra konservatuar› kazand›m ama gitmedim. ‹stanbul Radyosu’nun da s›navlar›n› kazand›m, 10 ay kadar orada görev yapt›m. Sonra ailevî nedenler yüzünden ayr›ld›m. Müzi¤e çok genifl yelpazeden ilgilenmeye bafllad›k. Her birine müteflekkirim. Çok k›sa süre içersinde farkl› tarzdaki müzik türlerine duydu¤unuz ilgi, gelecekte sentez ad›n› verdi¤iniz çal›flmalar›n›z›n temelini oluflturdu, ancak bu bak›fl aç›s›na duyulan tepkiler de gecikmedi.
Benim misyonum tabii ki a¤›rl›kl› olarak Türk müzi¤idir. Ama bize ait de¤erleri ve müzi¤imizi anlamaya çal›fl›rken, yabanc› müzi¤i de tan›mak istedim. Ama a¤›rl›k sanat müzi¤i ve halk müzi¤i idi. Onun orijinalitesini anlamaya çal›flarak ve icrâs›n› da orijinalini sunaca¤›m›z bir yetenekle çal›flt›k. O yetene¤e de sahibiz flükürler olsun. Türk müzi¤inde iki tane yap›m›z vard›r, tabulaflt›r›lm›flt›r bunlar. Ben halk müzi¤i ve sanat müzi¤i denen bu iki temel yap›m›z›n —temelden ö¤renen bir kifli olarak— bunlar›n tabulaflt›r›lmalar›na karfl› idim. Çünkü tabular onlar›n geliflmesini engelliyordu. Bu tabular› koyanlar baz› önemli hocalard›, otoriteydiler. Zaman› geldi¤inde çok da tart›flt›k. Onlara sayg›da kusur etmedik ama bu fikirlerinin yanl›fl oldu¤unu söyledik. Onlar isyan ettiler. Tabii ki misyona sayg› duyuyorum. Orijinaliteyi önemsiyorum ama beslenmelidir. Mademki bir misyondur, misyonlar beslenmelidir. Yeni nesillerin bir tak›m beklentileri olacakt›r ve sanatç›lar olarak sizler onlar› dikkate almay›z diyemezsiniz. Halbuki gelinen noktada, bafllang›çtan itibaren bir devaml›l›k arzeder, yani birbirinin devam›d›r. Katk›da bulunulmas› gerekir ve bunun inkâr› mümkün de¤ildir.
yece¤iz, bilece¤iz, tan›yaca¤›z ama bu gün ve gelecekte de onu gelifltirece¤iz, ileriye do¤ru gidece¤iz. Bunun do¤rusu budur. Otoritelerin ço¤u geçmifli kabul edip, yenilikleri kabul etmiyorlard›. Buna karfl› ç›karak, orijinaliteyi sunarak yeni ilaveler de yap›yordum. Bütün kavgam›n özü bu idi. Yani k›saca tabulara karfl› ç›kt›¤›m için lekelemeye çal›flt›lar beni. Ayn› flekilde sözlerimizdeki monotonlu¤u da kald›r›p, her konuyu ifllemeliyiz. Konu olarak sadece aflk ve sevda m› olacak? ‹nsan›n yaflad›¤› sosyal hayatta çeflitli problemleri olmayacak m›? Bizim olmuyor mu? Bu anlamda sosyal dokuyu ilgilendiren bir hayli protest çal›flmalar›m vard›r. Protest flark›lar›m var derken, daima flunu bilmeliyiz ki, dünyada yaflam hakk› herkesin eflittir, ya da eflit olmak zorundad›r. ‹nsanlar› rencide etmeden, hakaret etmeden bir yol bulunmal›d›r. Yaflam hakk› kutsald›r ama e¤er birileri de ç›k›p da, baflka insanlar›n yaflam hakk›n› k›s›tl›yor ve onlara zarar veriyor ise iflte biz de flark›lar›m›zla, saz›m›zla, sözümüzle elefltiririz. Haks›zl›klara karfl› susmamal›y›z. Biz “Bats›n bu dünya” demifliz ama bunu söylerken, daha adil, daha yaflanabilir, sevgi ile yo¤rulmufl bir dünya için söylemifliz o sözleri. Bizi do¤ru anlatmad›lar ne yaz›k ki. Bu olumsuz görüflleri yaymada en baflta medya bu görevi üstleniyordu. Ama zaman bizi hakl› ç›kard›.
Eskiyi inkâr etmedikten sonra, yeni aç›l›mlar, yeni ad›mlar ve bak›fl aç›lar› gerekli diyorsunuz. Peki rahats›zl›k nereden kaynaklan›yor?
Y›llar içersinde sizin çal›flmalar›n›za bak›fl aç›s›nda olumlu geliflmeler oldu¤unu belirtiyorsunuz. Ancak bu gün de karfl› ç›kan ve önyarg› ile hareket edenler oldu¤unu söylüyorsunuz. Kimlerdir bu kifliler?
Israrla 300 sene, 500 sene önceki da¤arc›¤› bizim kimli¤imizi tafl›yor diye dondurmak m› gerekiyor. Elbette geçmiflteki de¤erlerimizi inkar etme-
Bana karfl› ç›kt›lar, karfl› ç›kma nedenleri tabulara karfl› ç›k›fl›mdand›. Bana, benim görüfllerime karfl› ç›kanlar afl›r› muhafazakarlar ve klasik tutucu bat›c›lar. fiimdi
39
40
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
iflin garibi afl›r› muhafazakarlar söze tak›lm›yorlard›. Onlar müzi¤e tak›l›yor ve rahats›z oluyorlard› kendilerince. Afl›r› muhafazakar bat›c›lar ise müzi¤e de¤il de, söze tak›l›yorlard›. Birbirinin tersiydi diyelim k›saca. Bu iki grubun insanlar›n› bir araya getirseniz anlaflmalar› mümkün de¤il ama bana ç›kmada birleflmifllerdi. Benim de asl›nda bu flekilde de¤erlendirmelere karfl› sayg›m yok. Ben onlar›n, bu de¤erlendirmelerini eksik görüyorum. Çünkü eksikliklerim her zaman olabilir ama halk müzi¤inin ne oldu¤unu biliyorum. Klasik bat› müzi¤inin de de¤erini biliyorum. Entelektüel klasik bat› müzikçilerinin o tutucular gibi olmad›klar›n› iyi biliyorum. O tutucular tarafl› ve yanl›, agresif, sert ve herfleyi söylemeye müsait olan tipler. Gerçek entelektüel karalamak ve agrasif tav›rlar sergilemek yerine “benim misyonum budur ama bizim d›fl›m›zda da misyonlar var” diyor. Bu tür de¤erlendirmeler yapanlara daha fazla sayg› duyuyorum. Türk halk ve sanat müzi¤ini temel ald›¤›n›z›, Ortado¤u ve Bat› müzi¤inden de etkilendi¤inizi söylüyorsunuz. Müzi¤inizi nas›l adland›r›yorsunuz? Ben bu bak›fl aç›s›n› anlayam›yorum. Zaman ilerledikçe ya kalite artar ya silinir gider. Ölçü budur. benim özgürce çal›flmalar yapmam›n temeli çocukluk y›llar›na kadar uzan›yor. Çünkü daha tambura bafllad›¤›m y›llarda taksim yapmay› çok seviyordum. Taksim yapabilmek hem kabiliyet hem de tecrübe ister. Taksim yaparken kendimi daha özgür ve serbest hissediyordum. Yani bu bak›fl aç›m›n temeli çok daha eskilere uzan›yor. Bize ait müzik de¤erleri ile serbest ve özgür çal›flma alan›na yönelme arzusu içinde idim. Benim müzi¤imde ülkesine duyarl› bir insan› görebilir, duyabilirsiniz. Bu ülkenin bir ferdiyim ve bu toprakla-
ra aidim. Bu anlay›flla ve bu duygular ile özgürce çal›flt›m. Bütün bunlar› kendi potamda erittim ve kendime göre sentezimi yapt›m. Ortaya ne ç›kt›? Yani e¤er bir ad verilmesi gerekiyor ise Türk müzi¤inin yeni bir formu ya da sentezi diyebiliriz. Çal›flmalar›n›z Türk müzi¤ine ne gibi kazan›mlar sa¤lad›? Müzik tekni¤inde ilerledik. Altyap› üst yap› sistemi yoktu. Bunun Türk müzi¤inde olmas› için çal›flanlar›n en bafl›nda ben geliyordum. Bu gün TRT’de hâlâ yoktur. Bu, müzikte teknik bir geliflmedir. Üst yap›da ayn› flekilde hem orkestrasyonda daha zengin müzik yapma ad›mlar› att›k, bunu da baflard›k. Üst yap›da hem solist enstrümanlar, gruplar özellikle yay gruplar›, müzi¤i çok zengin bir flekilde ortaya koydu. Hem partisyon, ifl düzeni geldi, ayn› zamanda hem çok sesli, hem çok sazl› bir zenginlik ve genifllik geldi. Nota okuyuflta da son derece önemli de¤ifliklikler yapt›k. 4–5–6 oktav içerisinde daha zengin duyumlara gittik. Bu sayd›klar›m›n hiç biri yoktu diyebiliriz, o klasik icraatlar›m›zda. Bu yapt›¤›m›z teknik zenginlikler, günümüz popülaritesinde yüzde yüz kullan›l›yor. Piyasada da kullan›l›yor. Ama piyasa bir Pazar yeridir, iyi de vard›r, kötü de vard›r. Unkapan› camias›nda özellikle ve Türk müzik endüstrisinde tüm yapt›¤›m›z bu çal›flmalar, temel ilkeler olarak benimsenmifl, bir flekilde her müzi¤in içersinde yer alm›flt›r. Ama bunu yapan bir avuç insand›r maalesef. Bu çal›flmalar keflke akademik olarak ele al›nsa idi. Ama olmad›.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Akademik anlamda demekle konservatuarlar› m› kastediyorsunuz? Onlar bu tür çal›flmalara pek s›cak bakmad›lar herhalde? Ben isterdim ki bu yapt›¤›m›z çal›flmalar, akademik olarak konservatuarlarda yap›ls›n. Zaten her zaman söyledi¤im gibi Türk Müzi¤i Devlet Konservatuar› 1976 y›l›nda zorluklarla kuruldu. Hatta flu anda dahi okulun kapat›lmas›n› isteyenler var. Bu okulun da kendi içersinde düzeltilmesi ve tekrar gözden geçirilmesi gereken bir y›¤›n yönleri var, o da ayr› konu. Ama Bat› Müzi¤i Konservatuar› 1930lar›n bafl›nda kuruldu. Buras› Türkiye, bizim kültürümüz, sanat›m›z, müzi¤imiz birinci planda olmas› gerekirken, maalesef kendi kültürümüzü sahiplenmemifliz, bat› müzi¤ine sayg› duyuyoruz ama kendimize ait olmayan bir kültür ve müzi¤in okulunu, konservatuar›n› kurmufluz. Keflke o y›llarda bizim müzi¤imizin okulunu da kursayd›k, daha yol al›rd›k, faydal› geliflmeler elde edebilirdik. Büyük bir yanl›fll›k. Bat› Müzi¤i Konservatuar› Atatürk’ün sa¤l›¤›nda kuruluyor. Ama Türk müzi¤i konservatuar› yar›m as›r sonra kuruluyor. Türk müzi¤ine böyle bir yaklafl›m gösterilmesi büyük bir üzüntüdür. Bir tak›m çevrelerden olumsuz tepkiler alman›za ra¤men, halk›n büyük bir ço¤unlu¤unun ilgisi ile karfl›laflt›n›z. Bu durumu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu güne kadar yapt›¤›m ifllerde de, hayat›mda da, insanlar ile olan diyologlar›mda da her zaman sayg› hassasiyetimi korudum. Karfl› durufllar›mda da, elefltirilerimde de hep say-
g›l› bir tav›r vard›r. Ama en büyük destekçim, en büyük sayg› duydu¤um halk›m vard›. Halk›m›z benim yapt›¤›m çal›flmalara en büyük destek ve cevab› verdi. Halk›m›z ile bir al›flverifl içine girmifltik âdeta. Halk›m›z›n y›llard›r süren ilgi benim do¤ru yolda oldu¤umun göstergesidir diye düflündüm. Halk›mdan ald›¤›m duygu ve elektri¤i, kendi potamda yo¤urarak yine halk›ma sunuyorum. fiark›lar›mdaki sözler ile o günün Türkiye’sinde ya da dünyada yaflanan olaylar, insanlar›n durumu ile ilgili birçok mesaj› iletmeye çal›flm›fl›md›r. Yararland›¤›m kaynaklar hobilerimdir. Müzik benim en büyük hobimdir, ama ayr›ca baflka hobilerim de vard›r. Ben hobimi meslek edinmifl nâçiz, mutlu insanlardan biriyim. Müzi¤iniz ile birlikte flark›lar›n›z›n sözlerini yazarken hangi kaynaklardan yararlan›yorsunuz?
Bu çal›flmalar›m›z› yaparken bir çok kaynaktan istifade ettim. Türk dili ve edebiyat› çok zengin bir deryad›r. Çok zengin, derin ve ufku açan eserler yaz›lm›flt›r. Tasavvufî eserleri özellikle bizim pirimiz olan Hz. Mevlânâ’y›, Yunus Emre’yi, Hac› Bektafl› Veli’yi sürekli okurum. ‹lgi sahalar›m içersinde yer bilim, gök bilimleri, arkeoloji, antropolojiye ait eserler ço¤unlukta. Elbette ben bu alanlarda uzman de¤ilim. Ancak özlerini kavramaya çal›flt›m. Ayr›ca tarihe karfl› özel bir ilgim var. Zaten e¤er iyi bir müzik adam› olacaksan›z, müzi¤inizin tarihini, co¤rafyas›n› ve nelerden, nerelerden etkilendi¤i ve di¤er müziklerden nas›l etkiledi¤ini araflt›rmaya bafllad›¤›n›z zaman, dünya tarihi ve co¤rafyas› karfl›n›za ç›k›yor. Çünkü Türklerin gitmedikleri yer yok. O halde bu günü ve Türk müzi¤ini anlayabilmek için okuman›z ve araflt›rman›z gerekir. Esas olan bizim mayam›z›n temizli¤inin fark›nda olmam›z ve insanlar›m›z›n k›ymetini bilmemizdir.
41
42
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
TOPLUM Küçükçekmece’den insan manzaralar›
TEVF‹K ÖZ
Yard›m
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
de¤il ifl istiyorum
43
44
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
üçükçekmece’de Yeni mahallede dört katl› bir apartman›n çat› kat›nda, derme çatma bir evdeyiz. Ya¤murlu havalarda dam› akan iki küçük odal› bu evde, iki çocu¤u ile bir bafl›na yaflayan Fatma Ayd›n ile birlikteyiz. Üç y›l önce ya¤mur ya¤d›¤› zaman sular damlayan, küçük odal› bu eve tafl›nan Fatma Han›m, evlili¤inin 14. y›l›nda efli taraf›ndan iki çocu¤u ile terkedilmifl. ‹ki y›l önce boflanan 32 yafl›ndaki Fatma han›m, 6 ve 15 yafl›nda iki k›z çocu¤u sahibi. Anne babas›n›n ve komflular›n›n yard›mlar› ile nefes al›p vermeye çal›fl›yor. Hiçbir geliri olmayan Hatice Han›m›n bofland›¤› kocas› da ortal›klarda yokmufl. Ne çocuklar›n› aray›p sordu¤u ne de mahkemenin çocuklar›na nafaka ba¤lamas›na ra¤men, ne insanî anlamda çocuklar›na babal›k ne de ekonomik anlamda kanunî zorunluluk olmas›na ra¤men, hiçbir katk› sa¤lamamas› genç anne ve çocuklar›n ma¤duriyetini daha da art›r›yor. Fatma Han›m asl›nda kimsenin sahiplenmesini ve yard›m›n› da istemiyor. Çünkü akl›n›n bafl›nda olmas›na, elinin ve aya¤›n›n tutmas›na, elinde mesle¤inin olmas›na ra¤men ancak ifl bulamad›¤›ndan yak›n›yor. Hiçbir kifli ya da kurumdan yard›m istemeyen genç anne 6 yafl›ndaki Hilâl ile 15 yafl›ndaki Elif Merve’nin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için ifl ar›yor. Fatma han›m, Ticaret Lisesi mezunu, muhasebecilik tecrübesine sahip. Bilgisayarda exel, word, eta programlar›n› kullanabildi¤ini belirten Fatma han›m, ayr›ca scanner-tarama da kullanabiliyor. ‹ki çocu¤unun hayat›n› sürdürebilmek için, çal›flt›¤› muhasebe bürosu iflten ç›kart›nca çocuklar›n›n ve evinin geçimi için temizlik, yük tafl›ma gibi her türlü iflte çal›flan Fatma han›m, böbreklerinden rahats›zland›¤› için de art›k a¤›r ifllerde çal›flam›yor. Dedesi ve anneannesi ile ayn› sokakta oturan Hi-
K
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
lâl ile Elif Merve’nin giyim, kuflam ve g›da masraflar›n› k›t kanaat geçinen dedesi karfl›lamaya çal›fl›yor. Deniz Feneri Yard›m Derne¤i’nden de komflular›n›n zorlamas› ile yard›m alan Fatma Ayd›n, Küçükçekmece Belediyesi’ne Beyaz Masa’ya müracaat› sonras›nda kömür ihtiyac›n›n bir bölümü karfl›lanm›fl. ‹fl ve ‹flçi Bulma Kurumu’na da baflvuran dertli Fatma Han›m, her gitti¤i yerden eli bofl dönmüfl.
Herfley çocuklar›m›n sa¤l›¤› ve gelece¤i için Emeklilik yafl› gelmesine ra¤men, k›z› ve torunlar›n›n so-
rumlulu¤u alt›nda ezilen dede, ilerlemifl yafl›na ra¤men emekliye ayr›lam›yor. Bu durum k›z› Fatma ve çocuklar›n›n ayr›ca üzüntüsüne neden oluyor. Yaflan›lan bu sosyal ve ekonomik problemler elbette genç anneyi etkiledi¤i kadar, 6 yafl›ndaki Hilâl’i de etkilemifl. Hilal annesinin ve ablas›n›n durumunu görünce, yan›ndan hiç ay›rmad›¤› bebe¤i Safinaz ile dertlefliyor. “Annem ne zaman ifl bulacak? Bizim ne zaman yüzümüz gülecek? Benim de oyuncaklar›m, elbiselerim, kitap ve boya kalemlerim ne zaman olacak?” Bu durum, gençli¤e ilk ad›mlar› atan 15 yafl›ndaki Elif Merve’yi de bir hayli etkilemifl.
Daha önce derslerinde son derece baflar›l› olan ve takdirname getiren baflar›l› ö¤rencinin karnesinde 3 dersi zay›f. Fakat bütün bu olumsuzluklara ra¤men, derslerini düzeltece¤ini ve liseden mezun olup ‹letiflim Fakültesi ya da Radyo Televizyonculuk Bölümü’nü kazanmay› hayal eden Elif Merve’nin bu hedeflerine ulaflabilmesi için, öncelikle derslerinde baflar›l› olabilmesi gerekiyor elbette. Bu olumsuz flartlarda e¤itimini baflar› ile sürdürebilmesi ve üniversiteye girebilmesi bizim de en büyük dile¤imiz. Ancak moral, g›da, ekonomik destek ve dershaneye gitmesi gereken Elif Merve’nin annesinin öncelikle bir ifl sahibi olmas› gerekiyor.
45
46
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
A
HAYAT Küçükçekmeceli Ayhan Özgül’ün hikâyesi
AYHAN MET‹N
Befl y›l sonra hayata kat›ld› yhan Özgül, y›llar önce geçirdi¤i deniz kazas› sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmufl bir Küçükçekmeceli. Her fleye ra¤men dinamik bir hayat sürdürmeye çal›flan Adnan, tam befl y›ld›r evinden d›flar› ç›kam›yor. Belediye, Adnan’a yard›m elini uzat›p evinin arka balkonundan bahçeye bir rampa yap›yor. Bu küçük de¤ifliklik, Adnan’›n âdeta yeniden hayata kat›lmas›n› sa¤l›yor. Adnan 1964 y›l›nda Küçükçekmece’de eski çarfl›da do¤mufl. Çocuklu¤u meyve bahçeleri içerisinde koflup oynayarak, gölde bal›k tutarak geçmifl. ‹lkokul 5.s›n›fa
A
giderken a¤açtan düflerek a¤›r böbrek rahats›zl›¤› geçirmifl. O günden itibaren uzun yol yürüyemez hâle gelmifl Adnan. 12 Eylül harekât› onun lise y›llar›na rastlad›¤›ndan son s›n›fta okuldan so¤umufl ve e¤itimine ara vermifl. Y›llar sonra liseyi de bitiren Adnan, büyük bir çaba göstererek üniversiteyi de bitirmifl. Adnan’›n meflakkatli hayat yolculu¤u flöyle devam ediyor: "Her f›rsatta Türkiye’nin her köflesini dolaflmaya, tarihimizi ö¤renmeye bafllad›m. Fakat içimdeki en büyük tutku Amerika’ya gidip daha iyi bir gelecek kur-
makt›. Amerika’ya teyzemin yan›na gittim ve bir y›l orada yaflad›m. Orada duygusuz bir flekilde ailem olmadan yaflayamad›¤›m için önce ‹ngiltere’ye sonra da vatan›ma döndüm Havayollar› sektöründe özel bir flirkette çal›flmaya bafllad›m. 6 y›l sonra özel bir firmada müdür olarak ifle bafllad›m. Beyaz eflya sektörüne geçtim. Art›k özel hayat›m ve ifl hayat›m düzene girdi diyordum. 10 A¤ustos 1996 sabah› Taksim’e diye ç›kt›¤›m yoldan Yeflilköy’de denize girdi¤im sahile gittim. ‹flte o sabah, o de¤iflik-
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
lik hayat›m›n da de¤iflti¤i, dönüm noktas› oldu. Yüzmek için girdi¤im deniz hayat›m› de¤ifltirdi. Suya atlad›m ve sert bir cisme çarpt›m. Gözümü Okmeydan› SSK Hastanesinde açt›¤›mda boynuma demirler tak›lm›fl, öylece hareketsiz duruyordum. Ellerimi, kollar›m›, ayaklar›m›, boynumdan alt taraf›m› kullanam›yordum. Boynum k›r›lm›fl... Daha sonra ölüm riski çok a¤›r olan akci¤er ameliyat› oldum. 1,5 y›l boyunca fizik tedaviye devam ettim. ‹fllerimi kolaylaflt›rmas› ve hayattan kopmamak için yan›ma bak›c› ald›m. Son bak›c›-
m›n beni yol ortas›nda soymas›yla bu sayfay› da noktalad›m. Bundan sonra sadece anne ve babam bana yard›m edebildi. Tabii art›k mimarî engellerden dolay› d›flar› ç›kamaz hâle geldim. Tam befl y›l boyunca hiç evden d›flar› ç›kamad›m. Bu arada internetin hayat›ma girmesiyle fazlas›yla okumaya bafllad›m. Bu s›ralarda Küçükçekmece Belediyesinde Özürlüler Masas› kuruldu¤unu ö¤rendim. Yetkililere d›flar›ya ç›kamad›¤›m›, ç›kabilmem için binada birkaç düzenleme yap›lmas› gerekti¤ini ifade etti-
¤imde çok büyük bir ilgiyle karfl›laflt›m. Her konuda bana yard›mc› olabileceklerini bildirdiler. Ayhan bey, Ayfle han›m ve Deniz bey ön görüflme yapmak için birkaç kez evime geldiler. ‹ki günlük yo¤un çal›flmadan sonra, ikinci katta bulunan evimin arka balkonundan bahçeye bir rampa yaparak tüm mimarî engelimi ortadan kald›rd›lar. Duyarl›l›¤› ve Özürlüler Masas›’n› kurdu¤u için Belediye Baflkan›m›z Say›n Aziz Yeniay’a, Ayhan beye ve tüm belediye personeline teflekkür ederim. Bundan sonraki yaflant›m› sosyal hayat›n içinde devam ettirmekteyim."
47
48
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
MEDYA Modern zamanlar›n “Big Brother”›
YALÇIN ÇET‹NKAYA
Medya bize tepeden bak›yor
ünümüz insan›, her gün görmeye al›flt›¤› ve zarars›z oldu¤una inand›¤› fleylerden kuflkulanmak zahmetini göze alamayacak kadar duyars›zlaflt›r›ld›. Biraz kuflkulanmal›, çünkü her gün görmeye al›flt›¤› kitle iletiflim araçlar›n›n, modern teknolojinin katk›lar› sonucu evrilmesine ba¤l› olarak; sistemin
G
kitleleri etkisizlefltirme yöntemleri de bu modernleflmeye bir anlamda ayak uydurmak zorunda kald›. Art›k insanlar kendilerine ait dünyalar›nda bile televizyon gibi güçlü bir medya arac›l›¤›yla manipüle edilebiliyorlar. Televizyonun karfl›s›na oturan her izleyici, televizyon muhabirlerinin müthifl giriflkenlikleri ve gerçe¤i yan-
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
s›tabilmek u¤runa cansiperâne çabalar› sayesinde, dünyada olan biten her fleyi bütün gerçeklikleriyle izleyebildi¤ine inan›yor. Oysa iletiflimbilimci Arthur Asa Berger’›n deyimiyle kitle iletiflim araçlar›yla yans›t›lan gerçekler, her zaman gerçe¤in ifadesi olmayabilirler. Çünkü insan›n kontrolündeki kamera, bir tek noktay› veya objektifin görüfl alan›na giren yerleri görüntüleyebilir sadece. Kamera, arkas›nda kalan di¤er mekânlarda yaflanmakta olan belki de daha önemli olaylar› izleyicinin gözünden kaç›rm›fl olabilir. Hatta kimi zaman, o görülmesi gereken gerçekleri görmezden gelip, izleyici kitleleri yan›ltabilir de. Nitekim televizyonun bunu yapt›¤›n› görüyoruz. Böylece televizyon, gerçekleri yans›tan bir araç olmas› gerekirken, gerçekleri "gerçe¤imsiler" üreterek gizleyen bir kitle iletiflim arac›na dönüflmektedir. Bu iflleviyle televizyona iletiflim de¤il, belki iletim arac› demek daha do¤ru olacakt›r. Bunun örneklerini 1990 y›l›ndaki Körfez Savafl›’nda yeterince görme imkân›m›z olmufltu. Bugün de buna benzer fleyleri yafl›yoruz asl›nda. Meselâ son Irak Savafl›’nda Amerika ve ittifak güçleri medyay› da kontrolünde bulundurarak, "iflgal gücü" görüntüsü vermemeye çal›fl›yor ve haks›z Irak iflgallerini meflrû bir zemine oturtma ça-
nun, bir an önce yenmek için y›¤›nbas› gösteriyorlar. ‹flgal güçlela çaba sarfetti¤imiz ba¤›ml›l›klar rinin kontrolündeki medyan›n yaratt›¤›n›, dolay›s›yla televizyon tarafl›, eksik ve yanl›fl bilgilenmahkûmlar› oldu¤umuzu belirtidirmeleri sonucu bölgede neyor. ‹nsanlar›n bu mahkûmiyeti de, ler olup bitti¤ine dair de izleyionlar›n daha kolay idare edilebilir ci kitleler tam anlam›yla bilgi ve yönlendirilebilir hâle gelmesisahibi olam›yor. Verilmek istene yol aç›yor. nen mesaj flu: “Amerika, bölgeOrtaça¤›n toplumsal yap›s›nda yi terörden ar›nd›rmak ve dekilise ve feodal beylerin el yazmamokrasiyi yerlefltirmek için bular› ve yerel iletiflim araçlar› nas›l rada!”. Oysa art›k birçok insan, etkili bir rol oynuyor idiyse, bugünmeselenin medyan›n gösterkü modern-kapitalist toplumlar›n diklerinden ve vermeye çal›flt›yayg›n tüketime dayal› evrensel ¤› tek tarafl› bilgilerden çok yap›s›nda bas›n, sinema, radyo ve daha farkl› bir boyuta sahip oltelevizyon gibi kitle du¤unu anlamaya iletiflim araçlar›, benbafllad›. Bu geliflMedya, gençlerimizin zer rolleri devrald›lar. meler karfl›s›nda do¤ru bilgi kaynaklar›na Eflatun ideal sistemin uluslararas› medyönelmesini engelleyici boyutlar›n›, siyasal önyan›n tak›nd›¤› tabir fonksiyon da derin sesini duyurabiv›r, kitle iletiflim icrâ etmektedir. lece¤i ölçü ve mesaaraçlar›n›n asl›nfede s›n›rland›r›r. Buda bir iletiflim sa¤gün ise kitle iletiflim lamaktan çok; belaraçlar›, siyasal iktili bir düflünceyi, dar›n etkileme gücükanaati, uygulanü evrensellefltirmifllerdir. may› tek tarafl› olarak iletmekDünyan›n neresinde yaflarsa yaten baflka bir ifllevi olmad›¤›n› flas›n bütün insanlar, medya tekeligösteriyor. Sözgelimi bölgeyle ni ellerinde bulunduran birinci s›tarihi ve kültürel ba¤lar› olan n›f kapitalist ülke iktidar›n›n hedef Türkiye’nin medyas› bile, nerekitlesi olmak durumundad›r. Bu,bideyse "Amerikan medyas›" gireyin özgürlük alan›na medya vas›bi bir ifllev üstlenmifl görünütas›yla tecavüz etmek demektir. yor. Oysa Tutucu Okul, kitle iletiflim Arthur Asa Berger, "televizaraçlar›n›n (kendi ifadeleriyle yonun yumuflakl›¤› (art›k yaflamedyan›n) demokrasiyi, özgürlüm›m›z›n önemli bir parças› ha¤ü, ifade özgürlü¤ünü gelifltirdi¤iline gelen) parlakl›¤›, göz kani ve demokrasinin en gözde arac› maflt›r›c›l›¤›, hemen her fleye oldu¤unu savunur. Ancak kitle ilenüfuz edicili¤i, onun gücünü tiflim araçlar›n›n günümüzdeki iflgörmezden gelmemize neden levlerini inceleyecek olursak, biolmaktad›r" diyor ve televizyoreyin bu araçlar taraf›ndan çok s›n›rl› ve çevresi iktidarlar taraf›ndan kuflat›lm›fl bir alan›n içinde yak›n markaja al›nd›¤›n› görebiliriz ki bu da Tutucu Okul’un görüfllerinin pratikte pek geçerli olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Belki sadece iktidarlar›n demokrasi, özgürlük ve ifade özgürlünden ne anlad›klar›n› ortaya koymak ve onlar›n gelifltirdikleri tan›mlar› kitlelere benimsetmek konusunda ifllevsel
49
50
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
niteliklere sahip olabilir kitle iletirak, kitle iletiflim araçlar› statü flim araçlar›. Nitekim Louis Altsa¤lar, meflruiyeti güçlendirir. husser, kitle iletiflim araçlar›n› Üçüncü olarak kitle iletiflim "devletin ideolojik ayg›tlar›" olarak araçlar› belli koflullarda inankabul etmektedir. d›rma ve seferber etmenin bir ‹letiflim bilimci Mc Quail, kitle kanal› olabilir. Dördüncüsü, iletiflim araçlar›n›n içerik ve örgütkitle iletiflim araçlar› belirli lenme bak›m›ndan çok çeflitli oltopluluklar›n oluflmas›na ve du¤unu ve topluma etkide bulunavarl›klar›n› sürdürmesine yarbilecek niteliklere sahip oldu¤unu d›mc› olabilir. Beflinci olarak, belirtir. Mc Quail’e göre etki, kitle kitle iletiflim araçlar› psiflik iletiflim araçlar›n›n iflleyifllerinin ödül ve doyumlar›n sunulmado¤uraca¤› sonuçlar› gösterir. Örs›nda arac› olabilir. Rahatlat›r, ne¤in 1960’lar›n sonlar›nda Amerie¤lendirir ve gururlar› okflayaka’n›n baz› flehirlerinde ortaya ç›bilir. Genelde kitle iletiflim kan yayg›n fliddet olaylar›n›n ve araçlar›, toplumda bir iletiflim ayaklanmalar›n televizyon gibi arac› olarak ald›klar›n› geri veçok etkili bir kitle iletiflim arac› ile rirler. Ayn› zamanda h›zl›, esyay›nlanmas›n›n, baflka bölgelernek, planlamalar› ve kontrollede de birtak›m olaylar›n patlak ri de bir hayli kolayd›r. vermesine yol açaca¤› ileri sürülTutucu Okul mensuplar›, mekteydi. medyan›n yararlar›n› saymakla Kitle iletiflim araçbitiremiyor. Onlalar›n›n (medyan›n) bira göre kitle iletiTarihsel, politik ve reyler, kurumlar ile flim araçlar› ahlâkekonomik güç peflinde toplum ve kültür üzes›zl›¤›, düzenbazkoflanlar için rinde önemli etkileri l›¤›, günahkârl›¤› kitle iletiflim araçlar›n›n denetimi önemli bir oldu¤u bilinen bir teflhir eden, ifade avantajd›r. gerçek. Özellikle Kaözgürlü¤ünün nadal› iletiflim bilimci bekçisi gibi çal›Marshall Mc Luhan, flan, milyonlarca örne¤in tarihi de¤iinsan›n kültürel flimleri aç›klama koseviyelerini yüknusunda, iletiflim araçlar›na ola¤aselten, halka günlük zarars›z nüstü bir öncelik ve önem atfete¤lence sunan, dünya olaylar› mektedir. Mc Luhan’a göre, dünya hakk›nda insanlar› ayd›nlatan, kültüründe görülen toplumsal, siekonomik örgütlerin geliflmesi yasal ve iktisadi de¤iflimlerin moiçin ürünlerin sat›n alma ve tütoru; yaz›, bask›, radyo ve televizketimi b›kmadan usanmadan yon gibi iletiflim araçlar›d›r. tekrarlayarak, yaflama düzeyiTarihsel, politik ve ekonomik ni gelifltiren sad›k birer hizgüç peflinde koflanlar için kitle ilemetkâr ve kurtar›c›d›r adeta. tiflim araçlar›n›n denetimi önemli Herbert Marcuse gibi Frankbir avantajd›r. Çünkü kitle iletiflim furt Okulu’nun önde gelen temaraçlar› üzerinde kurulan denetisilcilerinden biri için ise medmin sa¤lad›¤› büyük imkânlar ve ya, Tutucu Okul mensuplar›n›n yararlar vard›r bu kimseler aç›s›niddia ettiklerinin tersine, insadan. Her fleyden önce kitle iletin› "tek boyutlulu¤a" indirgeflim araçlar› dikkatleri belirli somektedir. runlara, çözümlere ya da insanlara Bütün bu tart›flmalar ve farkçekip yönlendirerek, güç sahibi l› düflünceler, medyan›n en olanlar› kay›r›p buna ba¤l› olarak az›ndan dikkatli bir biçimde da rakip birey ya da gruplara yöincelenmesi ve izlenmesi genelmelerini önleyebilir. ‹kinci olarekti¤ini de ortaya koymakta-
d›r. Ancak medyan›n kitleler üzerindeki yönlendiricili¤i, yan›lt›c›l›¤› gibi etkilerini, genelden özele do¤ru indirgemek yerinde olacakt›r. Belli bir yafla gelmifl ve gerçe¤e ulaflabilmek için baflka kaynaklara yönelebilen kesimler bir yana, medyan›n tehdidi alt›ndaki en önemli kesim, gençlerdir. Gençler medya hakk›nda genellikle kuflkusu de¤il, tam tersine onun bilgilendirici ve zaman zaman e¤lendirici oldu¤una dair kanaatlere sahiptir. Ülkemizde gençlerin önemli bir bölümü, iyi bir televizyon izleyicisidir. Özellikle "popstar" türü yar›flma ve e¤lence programlar›, aksiyon filmleri, birbirine benzeyen ve benzemekte ›srar eden yerli dizi filmler, gençlerimizin ilgiyle izledikleri program türleridir. Bu programlar›n da ne yaz›k ki gençlerin geliflimine katk› sa¤layabilecek bir özelli¤i bulunmamaktad›r. Zaten medyan›n, gençlerin geliflimine katk› sa¤lamak gibi bir derdi yoktur ve hiç olmam›flt›r. Bugün devlet televizyonu bile, izlenme oranlar›n› yükseltebilmek u¤runa neredeyse özel televizyon kanallar›n›n düzeysizli¤ini yans›tan programlar yay›nlamakta ve böylece genç izleyiciyi kendine çekmeyi denemektedir. Daha aç›k bir ifadeyle, devletin resmi televizyon kanallar›nda dahi, yay›nlad›¤› programlar, sinema filmleri, çocuk programlar› ve dizilere bak›lacak olursa, özel kanallardan pek de farkl› bir yay›n politikas› izlemedi¤ini söyleyebiliriz. Bu da resmi yay›n organlar›n›n, gençlerin ahlâki de¤erlere sahip nesiller olarak yetiflmesinde pek de kayg›lar› olmad›¤›n› yeterince ortaya koyan somut bir tablo olarsak kabul edilebilir. Devlet televizyonlar›ndaki
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
bu içler ac›s› yay›n anlay›fl›, adeta özel kanallara izleyici kapt›rma korkusunun ortaya ç›kard›¤› bir anlay›fl olsa gerektir. Di¤er yandan, özel kanallarda durum daha da vahimdir. Özel kanallar, izleyici çekebilmek u¤runa toplumumuzun ahlâki de¤erlerini zaten hiçe saymakta ve deyim yerindeyse ahlâk›n (veya ahlâki de¤erlerin) önemsenmedi¤i yay›nc›l›k anlay›fl›yla izleyicinin karfl›s›na ç›kmaktad›r. ‹zleyici toplam nüfusunun önemli bir yüzdesini oluflturan gençlerimiz de, ahlâk›n önemsenmedi¤i yay›nc›l›k anlay›fl›n›n ürünlerini izleyerek yetiflmektedir. Daha da ac› olan fley, özel kanallar›n bu toplumun de¤erlerine uygun olmayan gayri ahlâki yay›nlar› "ailece" izlenmekte, ço¤u zaman anne-baba ve çocuklar aras›ndaki mesafenin de zedelenmesine yol açmaktad›r. Bu mesafe sayg› mesafesidir kuflkusuz ve medyan›n katk›lar›yla bir hayli y›pranmaktad›r. Medya, gençlerimizin do¤ru bilgi kaynaklar›na yönelmesini engelleyici bir fonksiyon da icrâ etmektedir. Veya bilgi kaynaklar›n› da kendisi önermekte, böylece ö¤renme ve geliflme ça¤›ndaki gençlerin ufkunu daraltmaktad›r. Bu da gençlerimizin giderek yozlaflmas›na yol açmaktad›r. Bugün bilimsel araflt›rmalara bakt›¤›m›zda, televizyonlarda yay›nlanan filmlerin, gençler aras›ndaki suç oranlar›n› art›rd›¤› gibi ac› ve üzücü bir gerçekle karfl› karfl›ya oldu¤umuzu söyleyebiliriz. Medyan›n gençleri olumsuz anlamda etkiledi¤i bir baflka boyutu da, reklamlard›r. Reklamlar›n dili, görsel malzemeleri, tüketime yönelik k›flk›rt›c›l›¤› ile gençlerimiz zihinsel olarak
etkilenmektedir. Kuflkusuz reklam ticari bir faaliyettir ve genel ahlâk ilkelerine ayk›r› bir reklamc›l›k biçimi sergilemedi¤i sürece, elefltiriyi de hak etmiyor gibi görünebilir. Ama reklamlardaki görsel ve yaz›l› mesajlar gençlerimizin hayallerini kirletmekte, özellikle yoksul genç kesimlerde büyük bir özentiye yol açmakta, gençlerin içinde bulundu¤u ekonomik flartlar›, olumsuz yöntemlerle zorlamalar›na varacak kadar, yine olumsuz sebepler oluflturmaktad›r. Ne yaz›k ki içinde bulundu¤umuz modern zamanlarda medya, ö¤retici ve gelifltirici bir rol oynamaktan çok, manipüle edici, k›flk›rt›c› ve yanl›fl yönlendirici bir rol oynamaktad›r.
51
52
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
GÜZEL EV‹M
TÛBA YAZICI
Renkler bize ne söyler? enkli bir dünyaday›z ve renklerle sürekli bir beraberlik yafl›yoruz. Ço¤umuzun renklerle iliflkisi bir fark›ndal›¤a veya bir düflünceye dayanm›yor. Yani s›rt›m›za giydi¤imiz pijaman›n niçin turkuaz oldu¤u, salonumuza koydu¤umuz koltu¤un niçin yeflil oldu¤u sorular›na verdi¤imiz cevap hemen hemen ayn›: Ben böyle be¤endim, bundan hoflland›m. Tabi bu hofllanmadaki psikolojik güdümü yaratan da genellikle moda endüstrisi oluyor. Halbuki art›k insan› ruh ve beden halinde iki ayr› plaka de¤il de bir bütün halinde görmek e¤iliminde olan yeni t›bbi anlay›fl, renklerle kurdu¤umuz duygusal iliflkinin de üzerimizde rol oynayan baflka psikolojik faktörler gibi önemli oldu¤una dikkat çekiyor. O kadar ki renkler enerjimizi art›rd›¤› gibi bizi uykumuzu getirecek kadar sakinlefltirebiliyor da. Hatta bizi ›s›t›p üflütebiliyor. Yap›lan bir deneyde maviye boyal› bir ofisin çal›flanlar›n›nüflüdüklerinden flikayet ettikleri, ayn› ofis turuncuya boyand›¤›nda ise s›caktan flikayet ettikleri gözlemlen-
R
mifl. Oysa ofis mavi iken de turuncu iken de kaloriferin ayar› hep ayn› imifl. Renklerin etkisi bu kadar büyük olabiliyorsa evlerimizin dekorasyonunda, duvar boyas›nda herhalde belli bir hassasiyet gözetmek yerinde olacakt›r. Buna göre; Sar› mekan› ayd›nlatan bir renktir. Güneflin rengidir. Zihinsel ve fiziksel olarak enerji verdi¤i söylenir. Çal›flma odam›zda ve mutfa¤›m›zda kullanmam›z yerinde olacakt›r. Tabiat›n rengi yeflil ise dirilik canl›l›k demektir. Yeflili salonumuzda ve yine mutfa¤›m›zda kullanabiliriz. Mavi malum ki gökyüzünün, denizin rengi. Ferahl›k duygusu yarat›r insanda. Odam›z› oldu¤undan büyük gösterir ve evimizin ferahl›¤a ihtiyaç duydu¤umuz her köflesinde mavi tonlar›n› rahatl›kla kullanabiliriz. K›rm›z› atefltir, enerjidir ve en iyi çocuk odalar›na yarafl›r. Mavi ve k›rm›z›n›n kar›fl›m› menekfle rengi ise hayal kurmaya vakit bulabildi¤imiz hermekan her köfle için iyi bir seçimdir. Çünkü mor, hayal gücünü iyi kullanan, sanatç› bak›fl›na sahip olanlar›n rengidir.
MEGATRANS İLAN FİLM YERLEŞTİRİLECEK
54
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
GÜZEL EV‹M
Ahflaba çiçek yarafl›r vinizde eski bir sand›k, verni¤i yok olmufl eski eflyalar›n aras›na at›lm›fl bir sehpa, hertaraf› dökülüyor deyip de atmaya k›yamad›¤›n›z bir dolab›n›z varsa niçin onlar› boyay›p eviniz için hofl dekoratif eflyalara dönüfltürmüyorsunuz? diye sormuyo-
E
ruz art›k. Art›k biliyoruz ki bu ahflap boyama iflinden evine özenen ya da elinin güzel ifl tutmas›n›isteyen, iyi vakit geçirmeyi dileyen, hatta han›m üretkenli¤ine uygun bir meslek sahibi olmay› amaç edinmifl bütün han›mlar haberdarlar. Ahflap boyama kurslar bu iflin merakl›lar›yla dolup tafl›yor. O kadar ki bugün boyama kurslar› biçki -dikifl nak›fl kurslar›yla yar›fl›r halde. Kendisiyle ahflap boyamay›konufltu¤umuz el santlar› hocas› Emine Demira¤, kurslara kat›lan han›mlar› üç kategoride ele ald›klar›n›, bir grubun bofl vaktini iyi de¤erlendirmek isteyen han›mlar oldu¤unu, bir di¤er grubun doktor tavsiyesi ile bu ifle terapi amaçl› girifltiklerini ve nihayet son grubun da bir meslek sahibi olurum inanc›yla boyama kurslar›na kat›ld›klar›n› anlat›yor. Tabi hoca gözüyle, onlar için, genellikle iyi talebeler meslek edinirim gayesiyle bu ifle ehemmiyet verenler aras›ndan ç›k›yor.
Her ne olursa olsun, han›mlar›n hiçbirzaman canl›l›¤›n› yitirmeyen ahflab›n s›cakl›¤›n› beton duvarlar›n aras›na tafl›maktaki çabalar› flüphesiz takdire flayan. Ve bu çabada ‹stanbullular› meslek sahibi etmek için yola ç›kan ‹SMEK’lerin hat›r› say›l›r bir paylar›n›n oldu¤unu söylemek de yerinde olur. Ancak, evinden ç›kmadan bu tür güzelliklerle iliflkisinin olmas›n› isteyen han›mlar›n iflleri de do¤rusu hiç zor de¤il. Ahflap boyamada ilk baflta ihtiyaç duyulan sadece üç parça malzeme çünkü; Bir f›rça, su bazl› akrilik boya ve ahflap bir eflya. Ya da ahflap eflya yerine art›k k›rtasiyelerde bolca bulunan MDF denilen s›k›flt›r›lm›fl talafl tozundan yap›lm›fl herhangi bir eflya. Önünüze bir çizilmifl model koyarak ya da onu bile yapmadan sadece hayal gücünüzü kullanarak ahflab›n›z› boyayabilirsiniz. Ahflap boyamada en az dörtbin tekni¤in varl›¤›ndan söz ediliyor. Ama teknik çal›flma
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KABAK ÇORBASI
artt›kça malzeme de art›yor . Emine Demira¤’bize Trasfer, Dekupaj, Stensil gibi en çok uygulanan tekniklerin yan›nda giderek yayg›nlaflan, fleffaf boyalarla, ahflab›n dokular›n› kapatmadan renklendirmek gibi tekniklerin de mevcut oldu¤unu söylüyor. Burada belki alt› çizilmesi gereken bir husus da bu boyama iflinin boya sanayiinde yaratt›¤› ciddi rekabet. ABD giriflli boyalarla Türkiye’de h›z kazanm›fl boyama sanat›nda art›k yabanc› firmalarla yar›flabilecek güçte Vindi Atasay Bo-
yac›l›k, Tex-co, Canence gibi yerli firmalar da var. Ahflap boyamada, malzemeden tekni¤e, seçene¤iniz çok. Yeter ki evinizde adeta çiçek açm›fl eflyalar düflünün… Ne yaz›k ki art›k hiçbirimiz cumbal›, tafll›kl›, sofal›, bahçeli, bugün kenarda köflede tek tük seyirlik eser olarak durmakta olan güzelim ahflap evlerde oturmuyoruz. Hal böyle iken, beton evlerimizde ahflab›n s›cakl›¤›n›, hiçde¤ilse, zevkimizin flekillendirece¤i eflyalarla yakalamay› hayal etmek o kadar da zor olmasa gerek.
Malzeme: 3adet kabak 1adet so¤an 3 kafl›k zeytinya¤› 5 su barda¤› su Yar›m kahve fincan› pirinç 1orta boy patates Sos için: 1demet dereotu, 1/2 demet maydanoz, 1 difl sar›msak, 150 gr kaflar peyniri, 1adet yumurta, 1yemek kafl›¤› nane, 3 kafl›k zeytinya¤›, 1bardak süt. Haz›rlan›fl›: 3 adet kabak d›fl kabuklar› soyulmadan, yuvarlak olarak do¤ran›r. Piyaz fleklinde do¤ranm›fl so¤anlarla birlikte zeytinya¤›nda sürekli kar›flt›r›larak sote edilir. 5 bardak su (veya etsuyu) ilave edilir. Yar›m kahve fincan› pirinç ve küçük do¤ranm›fl patates ilave edildikten sonra yirmi dakika hafllan›r. Bir kenarda so¤umaya b›rak›l›r. Dereotu, maydanoz, sar›msak, kaflar peyniri, yumurta, nane, zeytinya¤› rondo da iyie kar›flt›r›l›r. So¤uyan çorba blenderdan geçirilip oca¤a yeniden oturtulur. Haz›rlanan sos çorbaya oldukça a¤›r a¤›r ilave edilir. Bir tafl›m kaynat›ld›ktan sonra 1 bardak süt de kar›flt›r›larak servise haz›r hale getirilir. Özenliler için uyar›: K›fl›n bu çorbada karabiber yerinezencefil kulland›¤›n›zda hem özel bir tat elde etmifl, hem de zencefilin say›s›z faydas›ndan istifade etmifl olursunuz.Yanl›z bu çorbay› mümkün oldu¤unca bekletmeden tüketmelisiniz. Çünkü süt ve sar›msa¤›n birarada kullan›ld›¤› yemekler çabuk bozulurlar.
55
56
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Beflir Ayvazo¤lu
Varofllardan taflan kültür eçkinler birden bire karfl›lar›na ç›kan bu tuhaf müzi¤in önce karakterine tak›l›rlar. Ve gecekondu mahallelerinde, yoksulluk ve terkedilmifllik psikolojisiyle yo¤rulmufl bu kültürü ve müzi¤ini adland›rmakta gecikmezler: “Arabesk” 1940’larda Millî fief yönetiminin a¤›r siyasî ve kültürel bask›s› alt›nda yaflad›¤› yetmiyormufl gibi, bir de büyük bir h›zla yoksullaflan kitleler, Demokrat Parti’nin gerçeklefltirdi¤i demokratik halk ihtilâli sayesinde zincirlerinden kurtulur. Özellikle sanayileflme hamleleriyle birlikte flehirlere akmaya bafllayan köyler, kimsenin boyutlar›n› ve sonuçlar›n› kestiremedi¤i büyük bir sosyal hareketlili¤e yol açm›flt›r. Millî fief diktas›n›n yoksullaflt›rd›¤› insanlar, flimdi kendilerine yeni ekmek kap›lar› aramaktad›rlar. fiehirlerin, özellikle büyük flehirlerin yeni sâkinleri, hiç de s›cak bir ilgiyle karfl›lanmazlar. Aksine, kendilerini d›fllayan, üstten bakan, küçümseyen kozmopolit bir kültürü ve bu kültürün “Eyvah, Beyo¤lu elden gidiyor! Kasketliler ‹stanbul’u iflgal etti!” diye feryat eden seçkinlerini ve ahlâk› koruyabilmek için flehrin varofllar›na gecekondular›n› kurup kendi kabuklar›na çekilmekten baflka çareleri yoktur. Bir gecede çat›lan evlere yerleflip bir çekirdek oluflturduktan sonra, akrabalar›n›, komflular›n› vb. ça¤›r›p kendi köylerinin yahut mahallelerinin bir modelini büyük flehirlerde kurarak amans›z bir yaflama savafl› vermeye bafllarlar. Bunun için her fleyden önce dayan›flmaya, birbirlerine destek olmaya ihtiyaçlar› vard›r. Ve bu gecekondu mahallelerinde yavafl yavafl yeni bir “alt-kültür” flekillenmeye bafllar. fiehir k›y›lar›nda bir gecede çat›lan gecekondularla gelifligüzel flekillenen mahalleler, bu ürkek kültürün ve esteti¤in üretildi¤i mekanlard›r. Mimarîsinden müzi¤ine, mutfa¤›ndan mobilyas›na, dilinden ahlâk›na kadar, k›rsal kültürden de, flehir kültüründen de farkl›, arada bir yerde duran ve bafllang›çta asla meydan okumayan bir kültürdür bu. Büyük flehirlerin –bir çeflit savunma iç güdüsüyle kendi içlerine kapanm›fl olan- yeni sâkinleri, bu kültürü
S
kendilerine yukar›dan bakan flehirlilere önce müzikleriyle duyururlar. Bu müzik, ne devletin bütün imkânlar›yla benimsetmeye çal›flt›¤› müzi¤e, ne halk müzi¤ine, ne de Klasik Türk Müzi¤i’ne benzemektedir. Ne var ki hepsinden biraz alm›fl, ayr›ca “arabesk” motiflerle süslenmifltir. Seçkinler birdenbire karfl›lar›na ç›kan bu tuhaf müzi¤in önce karakterine tak›l›rlar. Ve gecekondu mahallelerinde, yoksulluk ve terkedilmifllik psikolojisiyle yo¤rulmufl bu kültürü ve müzi¤ini adland›rmakta gecikmezler: “arabesk”. Arabesk ad›nda, sadece sözkonusu müzi¤e karfl› tepki de¤il, ayn› zamanda Cumhuriyet’in ilk y›llar›ndan beri, kültürümüzdeki Arap (veya Arap kaynakl› oldu¤u zannedilen) unsurlar› temizlemeye çal›flan ayd›nlar›n fliddetli öfkesi de vard›r. K›saca ifade etmek gerekirse, “arabesk”, bat›c› ayd›nlar ve bürokratlar nazar›nda, yoz bir müzik olmaktan da öteye, tehlikeli bir geriye dönüfltür. Bu yüzden adeta “günah keçisi”ne çevrilen arabeskin asl›nda bir itiraz, bir karfl› koyufl oldu¤u, ard›nda da yavafl yavafl oluflan, fakat henüz varofllardan d›flar› taflamam›fl alternatif bir kültürün bulundu¤u uzun süre fark edilememifltir. Çünkü köylerden, kasabalardan ve küçük Anadolu flehirlerinden büyük flehirlere gitgide artan bir h›zla akan bu insanlar›n içinde yaflad›klar› flartlar, karfl›laflt›klar› problemler seçkinleri hemen hiç ilgilendirmemektedir. Halbuki 1950’lerde, sanayileflme hareketleriyle birlikte bafllayan iç göçün büyük problemler yaratmas› kaç›n›lmazd›. fiehrin göbe¤inde fabrika bacalar› yükseltince ilerleyece¤imizi zanneden bürokratlar›n, çoksesli müzik dinleyen, tiyatro, opera ve bale seyredenlerin say›s›nda art›fl sa¤lan›rsa bat›l›laflaca¤›m›za inanan ayd›nlar›n fark›na varamad›klar› h›zl› ve sanc›l› de¤iflme, bu de¤iflmeyi kan›nda, ili¤inde hisseden kitleleri eziyor, hayattan bezdiriyordu. Nitekim minibüslerden, dolmufllardan, evlerden yükselerek Türk ve Bat› müziklerinin hassaslaflt›rd›¤› kulaklar› huysuz bir kedi gibi t›rmalayan bu yaban seste hep flikayet vard›; bu insanlar Orhan Gencebay’›n dilinden: Bir teselli ver ……. Tanr›m beni bafltan yarat ……. Bats›n bu dünya ……. Yarabbim sen büyüksün Durdur geçen zaman› Diyorlard›.
58
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
SPOR Olimpiyat Stad›
ÖZKAN ÇADIRCI
Küçükçekmece dünyay› a¤›rlamaya haz›rlan›yor!
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
59
60
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
tatürk Olimpiyat Stadyumu yaln›z Olimpiyat projesinin de¤il, tüm ‹stanbul’un en önemli sportif mimari olay›. Küçükçekmece s›n›rlar› içinde yeralan dev stadyum, ‹stanbul’dan öte Türkiye’nin spor alan›nda hedefledi¤i ilerlemenin en heyecan verici sembolü. Stat, ileride infla edilecek Olimpiyat Köyü için de sembol oluflturuyor. Olimpiyat Park›’n›n perspektif olarak sonuna yerlefltirilmifl olmakla an›tsal bir fonksiyonu da yüklenmekte. Stadyumun bat› taraf›nda yer alan fonksiyonel program, iki kule aras›na as›lm›fl hilal fleklinde çat› ile örtülmüfl, Avrupa-
A
Asya aras›ndaki köprüyü simgelemekte. Stadyumun gerekti¤inde 100 000’e de ç›kabilen 80 000 kiflilik seyirci kapasitesi olacak. Kapal› tribün kapasitesi ise 52.500. 21.700 metre karelik spor alan› içersinde ›s›nma ve antrenman amaçl› 2 atletizm pisti, 13 spor dal›nda müsabaka için 16 000 metre karelik alan, 12 500 metre karelik ofis alan› ve 2 000 metre karelik anfi bulunmakta. VIP tribünü, sponsor-organizatör tribünü ve bas›n tribünü en modern flekilde planlanm›fl. Stadyumun mimari tasar›m›, uluslar aras› federasyonlar›n
son y›llarda getirmifl oldu¤u güvenlik kurallar› dikkate al›narak haz›rlanm›fl. Seyirciler biletini kontrol ettirdi¤i andan itibaren 2.40 m yüksekli¤indeki tel çit ile çevrili dört sektörden birinin içine girmekte ve bu sektörler aras›nda geçifl asla mümkün olmamakta. Polis, itfaiye ve sa¤l›k ekipleri en k›sa zamanda yerinde müdahale edebilmeleri için optimum flekilde konumland›r›lm›fl. Öte yandan, ç›k›fllar, müsabakalar›n ard›ndan seyirci stad› 10 dakika içinde tahliye edebilecek flekilde düzenlenmifl. Sporcular aç›s›ndan ise her
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
yer teknik programa uygun olarak düzenlenmifl olup maça ç›kmadan önce rahat edecekleri yerler sa¤lanm›fl. Soyunma yerleri, ›s›nma odalar›, revir gibi yerler sporcular›n sahaya ç›kacaklar› güzergah üzerine da¤›t›lm›fl. Tüm bunlar›n yer ald›¤› zemin kat bir kontrollü tünel ile do¤rudan iki antrenman sahas›na ba¤lanmakta. Bu da müsabakadan önce sporculara ›s›nma imkan› sa¤lamakta.
Final Maç›na Haz›rl›k Atatürk Olimpiyat Park›, Olimpiyat’a ev sahipli¤i yolun-
da ‹stanbul’un en büyük kozlar›ndan biri. Küçükmece’de 584 hektarl›k alan üzerine kurulmakta olan Park, bünyesinde her türlü sportif, sosyal ve kültürel faaliyeti bar›nd›racak. ‹stanbullu’nun hizmetine sunulacak olan toplam 14 çok amaçl› spor tesisinin en büyü¤ü ise Atatürk Stadyumu. Olimpiyat Park›, spor tesislerinin yan›nda ticari ve kültürel aktivitelere aç›k fuar, kongre ve gösteri merkezleri, biomekanik merkez ve spor hastanesi, oto yar›fl pisti ve aquapark gibi genifl bir yelpazeye sahip tesislerle olimpiyat son-
ras›nda da, ‹stanbullu için tam bir yaflamsal destek ünitesi olarak faaliyet gösterecek. Park, tüm bu ticari ve kültürel fonksiyonlu yap›land›rmalarla kendi kendini idame ettirecek flekilde projelendirildi. 25 May›s 2005 Çarflamba gecesi yap›lacak fiampiyonlar Ligi Final Maç›, Atatürk Olimpiyat Stad›’nda oynanacak. Stad›m›z, bu maç için haz›rlanmaya bafllad› bile. Yurt d›fl›ndan en az 55 bin kiflinin, final maç›n› izlemek üzere ‹stanbul’a ve Olimpiyat Stad›’nda gelece¤i söyleniyor. Atatürk Olimpiyat Stad›, muhteflem final maç› için gelin gibi süslenecek. Onbinlerce izleyiciyi final gecesi a¤›rlayacak.
61
62
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜLTÜR-SANAT
BED‹R AKHAN
Sergi… Gülçin An›l, Kiflisel Sergi
‹BB Kültür Etkinlikleri... Tiyatro Tart›flmas›
Tiyatro ve Elefltiri bafll›¤› alt›nda gerçeklefltirilecek olan tiyatro tart›flmas›, ‘…tiyatro …tiyatro’ dergisinin katk›lar›yla düzenlenen etkinlik, tiyatro hakk›ndaki görüfl ve anlay›fl› farkl› boyutlara tafl›yacak nitelikte. Tiyatro ile ilgili alternatif aç›l›mlar dinleyici ile birlikte paylafl›lacak. 15 Mart Sal› günü saat 18.00 de, Tar›k Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirilecek etkinlik tiyatro severleri a¤›rlayacak.
Mobilya Stilleri’. Antikaya ve ‹stanbul’a gönül veren herkesi a¤›rlayacak olan etkinliklerin mekan› ise Tar›k Zafer Tunaya Kültür Merkezi olacak.
Plastik Sanat Tart›flmalar›
Özkan Ero¤lu’nun yönetiminde gerçeklefltirilecek olan tart›flmalar›n bafll›¤› ‘Ça¤›n›n Önündekiler I – II’. 18 Mart Cuma saat 18:00de ilk bölümü gerçeklefltirilecek olan etkinli¤in ikinci bölümü de 25 Mart Cuma günü saat 18:00 ‘de yap›lacak. Kap›lar› tüm sanatseverlere aç›k olacak etkinliklerin mekan› ise Atatürk Kitapl›¤›. Toprak Sanat Galerisi Gülçin An›l Resim Sergisi ‹le Bahara Merhaba Diyor! 01 Mart 02 Nisan 2005 ‹zmir do¤umlu olan Gülçin An›l uzun y›llar sürdürdü¤ü resim çal›flmalar›n›n 20. y›l sergi serisine devam ediyor.1 Mart 2005 tarihinde Toprak Sanat Galerisi’nde Gülçin An›l’›n sergisi aç›lacakt›r. Bu serginin konusu Bereket Tanr›çalar›, Kanatl› Kad›nlar, Do¤an›n Bereketi ve Müzik…Gülçin An›l’›n resimlerindeki kad›nlar kendinden emin, canl›, güzel, al›ml›, fl›k ve zarifler…Bu resimlerin içindeki kad›n›n gücü, zerafeti, güzelli¤i, diflili¤i, onuru, flerefi, ruhu, bereketi içimizde ilham kap›lar›n› aç›yor. Kanatl› Kad›nlar kendi kanatlar›yla mistik ve gizemli evrenin tanr›çalar›na ulaflt›lar. Müzik serisinde ise, müzi¤in sesini, rengini duyarak müzi¤in gizemi keflfediliyor..
Diyagonal Sohbetler
Adnan Özer’in bu ayki konu¤u herkesin çok yak›ndan tan›d›¤› isim Hasan Kaçan. Etkinlik, 18 Mart Cumartesi saat 18:00 de yap›lacak Heredot Cevdet’in hofl sohbetini kaç›rmak istemeyen herkese Tar›k Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nin kap›lar› aç›k olacak.
Alternatif Yay›nc›l›k
Kaan Çaydaml›’n›n düzenledi¤i program›n bu ayki konusu Okuyan Us Yay›nlar›. Cem Mumcu’nun konuflmac› olarak kat›laca¤› etkinlik 25 Mart Cuma günü saat 18:00’de Tar›k Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirilecek. Yerebatan fiiir Akflam›
M. Lütfi fien’in düzenledi¤i program›n bu ayki konusu fiair Vural Bahad›r Bayr›l. ‹BB fiehir Tiyatrolar›’n›n katk›lar› ile haz›rlana etkinlik 26 Mart Cumartesi Saat 19:00 da, her zamanki gibi Yerebatan Sarn›c›’nda gerçeklefltirilecek.
Antika ve ‹stanbul
Deniz Ak›nc›lar’›n düzenleyece¤i Antika ve ‹stanbul konuflmalar› iki aflamada gerçeklefltirilecek. Sera Güney’in konuflmac› olarak kat›laca¤› etkinli¤in, 20 Mart Pazar günü saat 14:00’de yap›lacak ilk aya¤›n›n konusu ‘Osmanl› Cilt sanat› ve Eski Kitap Restorasyonu’. 27 Mart Pazar saat 14:00 de gerçeklefltirilecek ikinci bölümün konusu ise ‘Osmanl› ve Dünya
Ahmet Oktay ile Bir Gün
Enver Ercan’›n düzenleyece¤i program›n konuklar› Orhan Koçak, Selim ‹leri ve Turgay Kan-
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
türk olacak. 26 Mart Cumartesi Saat 14:00 de gerçeklefltirilecek olan program›n mekan› ise Tar›k Zafer Tunaya Kültür Merkezi olacak. Bu Ay›n Sergileri;
Adalet Bayramo¤lu Minyatür Sergisi 26 Mart – 5 Nisan tarihleri aras› CRR Salonu fuayelerinde görülebilir. ‹brahim Göksungur’un ‘Kad›nlar›n Dünyas›’ isimli foto¤raf sergisi ise 2-14 Mart tarihleri aras›nda, Tar›k Zafer Tunaya Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluflacak.
dünyan›n içinde bambaflka dünyalar yaratmaktan geri kalmamalar›. Ak›n Sevinç, insan›n dünya karfl›s›ndaki her türlü duruflunun, do¤as› gere¤i oldu¤undan hareketle, insan do¤as›n›n sert ve zorlu flartlar›nda dolafl›yor. Müzik…
Akbank Kültür Sanat Merkezi Ça¤dafl Müzik Günleri
Akbank Kültür Sanat Merkezi (AKSM) Mart ay›’nda “Ça¤dafl Müzik Günleri” düzenliyor. Mart ay› süresince AKSM’de yap›lacak konserlerde ça¤dafl müzik alan›nda isim yapm›fl gruplar, besteci ve müzisyenler sahneye ç›kacak. Caz›n harika çocu¤u Ayd›n Esen ve gitarist Timuçin fiahin, 1 Mart Sal› ve 2 Mart Çarflamba günü AKSM’de ilk kez ortak bir proje ile müzikseverlerin karfl›s›nda olacak. 3 Mart Perflembe günü saat 15:00’de Ça¤dafl Müzik Günleri ile ilgili olarak AKSM’de bir “workshop” gerçeklefltiriyor.
Ak›n Sevinç Dünyan›n Yan Etkileri
K‹RP‹, The Song
Dünyan›n, hayat veren, verdi¤i o hayat› ço¤altan, zaman zaman coflturan özelliklerinin yan›s›ra, insan› zora sokan, h›rpalayan, can›ndan bezdiren özellikleri de var. Dünyan›n do¤as› gere¤i bu. Ak›n Sevinç, ilk kitab› Hayat Belirtisi'ndeki öykülerinde dünyan›n hayat veren, canland›ran iklimlerine götürmüfltü bizi. Dünyan›n Yan Etkileri'nde ise insanlara a¤›r gelen, dokunan, çekilmez bir hale bürünen, ac›mas›z ve ac›tan bir dünyan›n yamac›nda karfl›m›za ç›k›yor. Kitaptaki on iki öykünün her birinde baflka baflka zorluklarla bafl etmek zorunda kalan insanlar var. Bu insanlar›n ortak özelli¤i, ço¤u zaman kenar›na itildikleri dünyaya meydan okumaktan ve bu
Duygusunu enstrüman›na aksettirdi¤i zaman yorumu ve ustal›¤› ile tabiri caiz ise tüylerimizi diken diken yapan sanatç›ya (Kirpi) diye hitap edilmesi bu sebeptendir herhalde. Y›llard›r birçok albümdeki klarnet bölümlerini çalan ve sahnede birçok ünlü Türk sanatç›ya efllik eden Kirpi ilk al-
bümü ile tüm dikkatleri üstüne çekmeye devam ediyor. Klarnetin büyüsünü modern altyap›larla birleflti¤i sanatç›n›n kendi ad›n› verdi¤i bu albümde birbirinden özel 11 çal›flma bulunmakta. Albümde kendisine ait 5 eser bulunan sanatç› klarnet saz›nda Türkiye’nin en iyilerinden biri oldu¤unu kan›tl›yor. Dünyan›n en önemli compilation albümlerinden Buddha Bar serisinin 7. sinde de yer alacak The Song flark›s› ile Kirpi’nin flimdiden yurtd›fl›nda çok büyük bir etki yarataca¤›na kesin gözü ile bak›l›yor. Sinema…. Milyon Dolarl›k Bebek
Yönetmen: Clint Eastwood Oyuncular: Clint Eastwood Hilary Swank, Morgan Freeman Yap›m: ABD 2004 Frankie Dunn (Clint Eastwood) ringlerde yaflad›¤› y›llar boyunca müthifl dövüflçüler yetifltirmifltir. Derslerinde oldu¤u gibi yaflm›nda da ilkesi 'kendini korumak' olan Dunn, onu k›z›ndan so¤utan ac›l› deneyimi yüzünden uzun zamand›r hiç kimse ile yak›n olmamaya çal›flmaktad›r. Tek arkadafl› Scrap (Morgan Freeman), onun spor salonuna göz kulak olan biridir. Bir gün Maggie Fitzgerald (Hilary Swank) adl› genç ve yetenekli bir kad›n›n boks yapmak üzere salonuna gelmesiyle Frankie'nin z›rh› delinecek ve yaflam› de¤iflecektir.
63
çengel bulmaca Eskiden flehir Baryumun sembolü
Çok y›ll›k bir bitki Cehennem mele¤i
Ulafl›m Bakan›m›z Yap›labilirlik
Y. ERGÜNEfi - yergunes@hotmail.com Beton kar›flt›r›c›
Bir ba¤laç Hokkadaki ham ipek
Sodyumun sembolü
Eski olmayan
Erkek ad›
2 Hayvana vurulan damga Kinaye
Bitkisel
Avrupa’da bir baflkent
K›blemiz
Ekin biçme aleti ‹ktisat Büyük odun gemisi
Kainat, bütün varl›k Antalya’da bir plaj
Siyaset meydan›
‹stanbul’da bir cami
‹ngilizcede BUZ
Aç›kl›k
Bofl, s›yr›lm›fl
K›rm›z›
Genifllik
Bir nehrimiz
G›da
Yalamaktan emir
Bir soru eki
Küçük vagon Fidan çukuru
Tüberküloz
Yol boyu
Anadolu’da sohbet toplant›s›
4
5 Su yosunu
Yafl Gemi yap›m yeri, havuzu
Sürat
‹pucu Bir nida fiehzadeler flehri
Mektup
Bir nota
‹lgi
Treylerin k›sa yaz›l›fl›
Ayakkab› çekece¤i
K›saca magnezyum
Geometrik bir flekil
Malta’n›n trafik remzi
fiebnem
Kedinin ön aya¤› Cengiz’in bir hecesi
fiiddetli su bask›n›
Ruh
3 Açma aleti
Kuran’da bir sure
Yemek
Paraguay’›n trafik remzi
Öbür dünya Difl kiri Amel, çal›flma Küçükçekmece Bel. Baflkan› (Aziz...)
Kar›fl›k renkli
1
fi‹FRE KEL‹ME 1
2
3
4
5