KASIM - ARALIK • SAYI 11
N‹HAT HAT‹PO⁄LU Yönelifl benim flahs›ma de¤il
ETK‹NL‹K 11 Ay›n Sultan› Ramazan’› coflkuyla u¤urlad›k
BED‹RHAN GÖKÇE fiifal› Hüzünler olgunlu¤umun meyvesi
Baflkan’dan
FIFA’dan Milli Tak›m’a ak›l Sevgili hemflehrilerim; "11 Ay›n Sultan›" Ramazan’› geride b›rakt›k. Halkal› ve Baflakflehir’de kurulan iftar çad›rlar›m›zda siz vatandafllar›m›za mübarek Ramazan’› Ramazan tad›nda yaflatmay› hedefledik ve umuyorum ki amac›m›za ulaflt›k. Eski Ramazanlar› unutmamak, ayn› tad› yakalamak ve bu gelene¤i daha güzel hale getirmek için çal›flmalar›m›za devam etti¤imizi söylemek isterim. Bu sene ve önümüzdeki sene yapaca¤›m›z etkinliklerin haz›rl›klar›n› büyük bir titizlikle flimdiden haz›rlamaktay›z. Küçükçekmece’mizde bir gelenek haline gelen iftar çad›rlar›m›za her sene yenilikler katarak sizlerin daha unutulmaz bir Ramazan geçirmesi için çaba sarf ediyoruz ve etmeye devam edece¤iz. Sizlere gösterdi¤iniz ilgi için çok teflekkür ediyoruz. Geçen y›l Ramazan ay›nda ilçemizde kurdu¤umuz çad›rlarda 100 bin misafirimizle birlikte iftar yeme¤i yemifltik. Bu y›l da Halkal› ve Baflakflehir’de kurdu¤umuz çad›rlarda her gün yaklafl›k befl bin vatandafl›m›zla iftar yapma olana¤› bulduk. Ramazan ay› süresince yaklafl›k 150 bin kifliye hizmet veren çad›rlar›m›zda gerçeklefltirdi¤imiz konserler, meddah gösterileri, tiyatrolar, çocuk programlar›, söylefliler ve fliir dinletileri siz de¤erli vatandafllar›m›z›n be¤enisini kazanm›flt›r umar›z. Biliyorsunuz 4 Ekim "Hayvanlar› Koruma Günü" ve bu anlaml› günde yapt›¤›m›z anlaml› aç›l›flla "Sokak Hayvanlar› Rehabilitasyon Merkezi" ne kavufltuk. 2005 y›l›nda yap›m›na bafllad›¤›m›z merkezimiz, 6 ay kadar k›sa bir zaman sonra tamamlanm›flt›r. Böylelikle sokak hayvanlar› ve do¤al yaflam›n korunmas› sa¤lanacak ve yar›nlara aktar›lacak yaflam kalitesi artacakt›r. fiimdiden tüm halk›m›za ve hayvanseverlere hay›rl› olmas›n› diliyorum. Belediye olarak gerçeklefltirdi¤imiz bir di¤er etkinli¤imiz ise "Engelliler fiöleni" olmufltur. 10 Ekim günü Halkal› ‹ftar çad›r›nda 50 engelli vatandafl›m›za scooter tipi akülü sandalye hediye etmenin gururunu yafl›yoruz. Özürlüler Koordinasyon Merkezi
2
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
taraf›ndan titizlikle belirlenen engelli vatandafllar›m›z›n mutlulu¤u bizlere de hakl› bir sevinci yaflatm›flt›r. Amac›m›z engelli vatandafllar›m›z›n kimseye muhtaç olmadan ve ulafl›m zorlu¤u çekmeden aram›zda yer olmas›na katk›da bulunmakt›r. Bu katk›da eme¤i geçen bütün çal›flanlara bir kez daha yürekten teflekkür etmek isterim. Yaklafl›k 5 ay sonra faaliyete geçecek olan "Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi" nin müjdesini bir kez daha vermek isterim. Merkezimizde otistik, zeka özürlü, bedensel engelli çocuklar›m›za e¤itim verilecek. ‹nan›yoruz ki e¤itim alan çocuklar›m›z, belli bir zaman sonra yata¤a ba¤›ml› kalmaktan kurtulup, hayata daha s›k› sar›lma f›rsat› bulacaklar. Biz bu anlamda elimizden geleni yapmaya devam edece¤iz. Çünkü onlar sadece sizin de¤il bizim de çocuklar›m›z. Onlar›n hayata s›ms›k› ba¤land›klar›n› görmek, onlar için yaflayan anne babalar›n yanlar›nda olabilmek bizim yaflayabilece¤imiz en büyük görevdir. 10 Kas›m 1938 tarihinden bu yana tam 68 sene geçmifltir. Ulu Önderimiz Atatürk’ü sonsuz yolculu¤una u¤urlamam›z›n ard›ndan geçen 68 sene... Geçen bunca senelerin ard›ndan, yoklu¤unun yaratt›¤› bofllu¤unu bir türlü dolduramaman›n hüznünü ve buruklu¤unu yaflamaktay›z. O’ nun
ilkelerini, devrimlerini devam ettirmek; Türkiye Cumhuriyeti’ ni korumak, b›rakt›¤› bütün emanetleri hayat›m›z›n en kutsal de¤erleri saymak hepimizin öncelikli vazifesi olmal›d›r. Bu önemli görevin fark›ndal›¤› ile Atam›z› rahmet, minnet ve sayg›yla an›yoruz. Hepimiz Atatürk’ün "Baflö¤retmen" s›fat›yla an›ld›¤›n› ve harf devrimi ile birlikte halka okuma- yazma ö¤retme çabas›n› bilmekteyiz. 24 Kas›m Ö¤retmenler Günü olmas› itibariyle, çocuklar›m›z›n di¤er anne babalar› say›lan ö¤retmenlerimizi gönülden kutluyorum. Böylesine zorlu ve anlaml› görevi icra eden ö¤retmenlerimize baflar›lar diliyor, sevgilerimi sunuyorum. Küçükçekmece’de Hayat dergisinin bu say›s›n›n her sayfas›nda yine sizlere ait hayat manzaralar› yerlefltirmeyi uygun gördük. Diliyoruz ki hayat›n›z, hayal ettiklerinizden daha da güzel olsun. Sayg›lar›mla
‹nfl.Yük. Müh. Aziz YEN‹AY Küçükçekmece Belediye Baflkan›
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
3
içindekiler içindekiler 16
11 11 Ay›n Ay›n Sultan› Sultan› Ramazan’› Ramazan’› u¤urlad›k u¤urlad›k
6 FORUM
30 Ö⁄RETMENLER GÜNÜ
ETK‹NL‹K
31
12 RÖPORTAJ
GEZ‹ ARAfiTIRMA RÖPORTAJ
RÖPORTAJ
Bedirhan Gökçe
RÖPORTAJ
Nihat Hatipo¤lu
22
Atatürk’ü anlatan 30 özellik
MEKAN
32 MEVLANA CELALEDD‹N RUM‹
33 CENNET MAHALLES‹
36 HAKKI YALÇIN
43 AYHAN MET‹N / K‹M ÖZÜRLÜ?
44 YAVUZ BÜLENT BAK‹LER
48 TAR‹H
49 PÜF NOKTASI / IHLAMUR
K›fl sofralar›n›n vazgeçilmezi: BALIK
38 GIDA
GIDA
Demirciler Sitesi
MEKAN
26
HAfiMET BABAO⁄LU
46
50 PS‹KOLOJ‹ KULÜBÜ 52 ‹LET‹fi‹M 54 K‹TAP 60 S‹NEMA&T‹YATRO 62 ‹NTERNET 63 TEKNOLOJ‹
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT KASIM - ARALIK 2006 Say›: 11 Sahibi
Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› ad›na ‹nfl. Yük. Müh. Aziz Yeniay Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Ali R›za Altunel Genel Yay›n Koordinatörü
Recep Köse Yay›n Yönetmeni
Cihat Demir Yay›n Kurulu
Recep Köse, Cihat Demir, Ayhan Metin, Ferdal Uzundurukan Yay›n Dan›flma Kurulu
Ahmet Gedik, Ali R›za Altunel, Enver fiengül, Halil Ortaç, Hüseyin Oflaz, Mübin Dursun, Recep Köse, Ahmet Akbafl, Gençosman Turan Grafik - Tasar›m
Mustafa Akada Haber, Araflt›rma, Dosya
Burcu Eda Erdem, Ersan Ulusan, Ayhan Metin, Yasemin fiimflek, Necati Kola, Bülent Gürkan, Mustafa Gürbüz Foto¤raf
Aziz Kaya Renk Ayr›m, Bask› ve Cilt
Altan Matbaa Ltd. e-mail: altan@altanmatbaa.com
KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YE BAfiKANLI⁄I Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü Telefon: 0212 411 0 641 Faks: 0212 411 0 640 www.kucukcekmece.bel.tr
Cihat Demir Genel Yay›n Yönetmeni cihatdemir@kucukcekmece.bel.tr
Çanta’ya ilgi "Geçmifl zaman olur ki hayali cihan de¤er" diye pek güzel bir söz vard›r geçmifl günlerden bugüne tafl›nm›fl. Çocukluk ve ilk gençlik y›llar›m›z›n hayali cihan de¤ecek hat›ralar› pek çoktur elbette. Henüz bu kadar maddeye dair de¤ilken bütün de¤erler, s›ms›cak yaflan›rken çocuk-büyük, genç-yafll›, k›z-erkek bütün iliflkiler; flunun fluras›nda yirmi, yirmi befl y›l önceki yaflananlar tarih gibi neredeyse. O kadar uzak gibi ki bugün yaflad›klar›m›za, yaflarken hay›fland›klar›m›za. Bilgiye çok kolay ulafl›yoruz da yaflad›¤›m›z yüzy›lda, görgüye nas›l ulaflaca¤›z bu kadar h›zl› yaflarken hayat› umursamazca? Alt› y›ld›r yeni yüzy›l› solukluyoruz, 21. yüzy›l›n inan›lmaz teknolojik yenilikleriyle yaflam›m›z "kolaylafl›yor" her gün biraz daha. ‹nsanlar aras›nda yaz›lan mektuplar, kartpostallar s›ms›cak köprülerdi sevgiye, dostlu¤a dair. fiimdi ço¤u zaman kendimize ait kelimelerle yazmaya dahi erinip, bilgisayardan haz›r lokma indirdi¤imiz k›sa mesajlarla kutluyoruz özel günleri. Mübarek bayramlarda heyecanla kalkar sabahlar›, ziyaret ederdik büyükleri, flimdiki bayramlarda revaçta tatil beldeleri. Evet, flunun fluras›nda yirmi, yirmi befl y›lda teknoloji ve h›z ad›na pek çok de¤erlerimiz de¤iflti. Ama çok çarp›c› buldu¤um, h›zla ak›p giden y›llar içerisinde de¤iflmeyen bir fley var elbet; ÇANTA’YA ‹LG‹. Kas›mpafla’da geçti çocukluk ve ilk gençlik y›llar›m. Henüz dokuz yafl›ndayken tafl›nm›flt›k Tepebafl›’nda, Pera Palas’tan afla¤› inen dik yokuflun sonundaki bahçesi sedir a¤açlar›yla bezeli evimize. Mahallemizde kocaman bir aile gibi yaflard›k yaflam›. Yafll› Ayfle Han›m Teyze’nin sobas›n› yakmaya giderdim baz› sabahlar. Dizleri tutmazd› zira romatizmadan. Meflin top Okay’da vard› sadece, bin bir nazla ç›kar›rd› topunu. Plastik topla oynard›k ço¤u zaman. Küçük harçl›klar›m›zla büyük mutluluklar yaflard›k gazoz ve bebe bisküvisi ald›¤›m›zda. Bilyal› arabalar yapar, telli naylon arabalar sürer, çukurda misket yuvarlar, do-
kuz tafl ve uzay yolu oynard›k oturma banklar›n› uzay gemisi yaparak. Yaflarken ucuzdu oyunlar›m›z›n maliyeti, ancak bugün sat›n al›namayacak kadar pahal›ym›fl me¤er, flimdi bilgisayar bafl›ndaki çocuklara bakt›¤›mda anl›yorum. Cuma günleri semt pazar› kurulurdu Kas›mpafla’da. Annemle giderdik bazen yükleri tafl›maya. Birfleyler isterdik çocuk yüre¤imizle, cevap klasikti genelde "dönüflte alaca¤›z o¤lum." Bazen de annem giderdi pazar al›flverifline. Yükleri tan›d›k bir esnafa b›rak›rd›, biz gider al›rd›k daha sonra. Cuma günleri her çocu¤un annesinin pazar yükünü tafl›maktan bir baflka misyonu daha vard› bizim mahallede. ‹mkan› olan anneler, teyzeler küfeci tutarlard›. Pazar yerinde, al›flverifllerini doldururlard› küfeye birbiri ard›na. Küfeci arkada, teyze önde gelinirdi evin kap›s›na. Küfeci tutmaya gücü yeten de çok fazla de¤ildi do¤rusu. ‹flte onlar› biz beklerdik mahallemizin çocuklar›yla o dik yokuflun bafl›nda. Ellerinde pazar çantas› olan teyzeleri tan›y›p tan›mad›¤›m›z önemli de¤ildi. Koflar, yap›fl›rd›k ellerine, teyzeci¤im yard›m edeyim, ben tafl›yay›m diye. Evinin kap›s›na geldi¤imizde, b›rak›r pazar çantalar›n›, koflarak uzaklafl›rd›k, "teflekkür ederim yavrum, Allah raz› olsun" nidas›n› uzaktan duyarak. Ço¤u zaman Pazar ÇANTA’s›ndan bir elmay› zor tutufltururlard› elimize. Bugün yeni yüzy›l›n alt› y›l›n› geride b›rakm›flken, annelerin, teyzelerin ellerindeki "ÇANTA" lara, bir k›s›m çocuklar›n, gençlerin ilgisi sürüyor hala. Hayaline cihan de¤ecek lezzetteki geçmifl y›llardan bugüne tafl›nan bu gelene¤in, bizim çocukluk y›llar›m›zdaki masumane amaçla olabilmesi için hayat›mdan baz› y›llar› feda edebilirdim do¤rusu. Ama Kas›mpafla’ daki çocukluk y›llar›mdan de¤il tabii... Unutmayal›m; bu hayat› nas›l yaflayaca¤›m›z› belirleyen tek insan yine kendimiziz... Hayat› fliir tad›nda ve mutlulukla yaflaman›z dile¤iyle...
kucukcekmece@kucukcekmece.bel.tr KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
5
forum
TÜRK‹YE Baflbakan Türkiye’yi korkuttu Yo¤un ifl temposu ile çal›flan Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, geçirdi¤i hastal›k nedeniyle herkesi korkuttu. Kan flekerinin düflmesi nedeniyle z›rl› arac›n›n içinde bayg›nl›k geçiren Erdo¤an, flöförü ve korumas›n›n araçtan panik içinde inmesi sonucunda arac›nda kilitli kald›. Çevredeki inflaattan bulunan balyozla z›rl› arac›n cam› k›r›ld› ve 7 dakikal›k bir gecikmeyle de olsa Baflbakan›m›z
doktora ulaflt›r›ld›. K›sa bir tevadinin ard›ndan taburcu olan ve dinlenmesi için uyar›lan Baflbakan Erdo¤an’›n, bayg›nl›k geçirdi¤i s›rada arac›n›n içinde kilitli kalmas›, “ne kadar iyi korundu¤u” sorusunu da gündeme getirdi. fiöförünün akrabas› olmas› ve bu konularda tecrübesiz olmas› nedeniyle Baflbakan elefltirilse de, ayn› flöför ve yo¤un tempoyla çal›flmas›na devam ediyor...
Ecevit 172 günlük yaflam savafl›n› kaybetti Türk siyasetine damga vurmufl isimlerden biri olan Bülent Ecevit, 172 gün önce geçirdi¤i beyin kanamas›ndan sonra komaya girmiflti. GATA’da yaflam destek ünitesine ba¤l› bulunan Ecevit’in hayat›n› kaybetmesi, ülkede büyük üzüntü yaratt›. Siyasi hayat› boyunca hiçbir yolsuz-
lu¤a ismi kar›flmayan ve son olarak da Demokratik Sol Parti Genel Baflkanl›¤›’n› yapan Bülent Ecevit 81 yafl›ndayd›. Mütevaz› yaflam› ve dürüstlü¤ü ile herkese örnek olan Bülent Ecevit 5 kez baflbakanl›k yapm›flt›. 1974 y›l›nda K›br›s Bar›fl Harekat› yap›l›rken Ecevit Baflbakan’d›.
Türkiye’yi sel felaketi vurdu Türkiye son y›llar›n en büyük sel felaketini yaflad›. Özellikle Do¤u ve Güney Do¤u Anadolu Bölgesi’nde büyük maddi hasar ve can kayb›na sebep olan sel felaketi sonras›, devlet bölge insan›n›n ac›s›n› hafifletmek için duruma
el koydu. ‹stanbul’da da yaflanan sel felaketi maddi hasara yol açt›. Bay›nd›rl›k ve ‹skan Bakan› Faruk Özak, evleri y›k›lanlar›n evlerinin yap›laca¤›n›, kendisi ev yapmak isteyene de gerekli yard›mda bulunulaca¤›n› söyledi.
Depreme ne kadar haz›r›z! ‹stanbul depremi konusunda her ne kadar deprem profosörleri ikiye bölünmüfl olsa da, Bal›kesir ve Gemlik’te meydana gelen 5.2’lik depremler korkuttu. Bu iki deprem ‹stanbul’da 7 ve üstünde beklenen depreme ne kadar
haz›r oldu¤umuz konusundaki tart›flmay› da gündeme getirdi. ‹stanbul Belediyesi, viyadük ve köprülerin büyük ölçüde depreme haz›r oldu¤unu, zemini kötü bölgelerde de konutlarla ilgili çal›flmalar yap›ld›¤›n› aç›klad›.
K›fl saati uygulamas›na geçtik Enerji tasarrufu yapmak ve günefl ›s›¤›ndan daha fazla faydalanmak için k›fl saati uygulamas›na geçtik. 28 Ekim gecesi saatlerimizi bir saat geriye ald›k. Böylece akflamlar› hava daha erken karar›rken, sabahlar› günefl
6
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
›fl›¤›ndan da tam olarak faydalanm›fl olaca¤›z. K›fl saati uygulamas› en çok sabahlar› neredeyse gün do¤madan okul yollar›na düflen çocuklar›m›z› sevindirdi. Günler uzay›p, havalar ›s›n›nca yeniden yaz saatine geçece¤iz.
‹STANBUL
forum
Hedef metroyu 500 kilometreye ç›karmak ‹stanbul'un en büyük sorununun ulafl›m oldu¤unu ifade eden ve ‹stanbul’daki ulafl›m çal›flmalar›n› de¤erlendiren Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl, tüm imkanlar›n› ulafl›ma ay›rd›klar›n› vurgulayarak: “Bizim dönemimizin ulafl›m sorununun çözüldü¤ü dönem olarak an›laca¤›n› düflünüyorum. Karayolu çal›flmalar›m›z› zaten yüzeyde görüyorsunuz. Yeralt›ndaki metro çal›flmalar›m›z ise bunun 3 kat›. fiu anda
metro yap›m›nda y›l ortalamas›nda 15 kilometreye ulaflt›k. Bu çok iyi bir h›z. fiu anda devam eden 74 kilometrelik metro yat›r›m›m›za ilave olarak 60 kilometrelik daha rayl› sistem yat›r›m›nda ihaleye ç›kaca¤›z. Böylece 134 kilometrelik metro inflaat› devam ediyor olacak. ‹stanbul’un rayl› sistemde nihai arzusu 500 kilometreye ulaflmakt›r. Londra ve Paris’te 450 kilometrelik metro a¤›na sahip” diye konufltu.
Avrasya Maratonu, ‘sigaras›z bir dünya’ için kofluldu Avrasya Maratonu’nun 28’incisi “sigaras›z bir dünya için” kofluldu. Maratonu 2.12.52’lik derecesi ile Litvanyal› atlet Mindaugas Pukstas kazand›. Baflar›l› atlet bu derece ile parkur rekorunu da k›rm›fl oldu. Bayanlarda ise birincili¤i geçen y›l›n flampiyonu parkur rekoru k›ran Rus Madina Biktagirova el-
de etti. Bu sene halk koflusuna kat›l›m 75 bin kifli ile s›n›rl› tutuldu. Halk koflusuna kat›l›p, bitirenler madalya ve plaketlerini Taksim meydan›nda ald›lar. Dev maratonda toplam 572 bin dolar ödül da¤›t›ld›. ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan›, ödül töreninde kazzanan sporcular› tek tek kutlad›.
Bayram boyunca ‹stanbul’lu ücretsiz yolculuk etti ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi bu y›l da Ramazan Bayram›’n› vatandafllar›m›z›n rahat ve huzur içerisinde geçirmesi için ulafl›m› ücretsiz yapt›. Bayram boyunca ‹ETT, rayl› sistemler ve fiehir Hatlar› vapurlar› ücretsiz oldu. ‹ETT, arife ve
bayram günlerinde artacak yolcu yo¤unlu¤una paralel olarak, otobüs sefer say›s›n› art›rd›. ULAfiIM A.fi de bayram tatili süresince tam kadro hizmet verdi. Bayramda köprü ve otoyollardan da vatandafllar ücretsiz yararland›.
Bayramda da kaçak yap›laflmaya kesinlikle izin yok Bo¤aziçi ‹mar Müdürlü¤ü bayram süresince görev yapacak ekiplerin say›s›n› art›racak, tatil nedeniyle kaçak yap› ve gecekondu yap›m›na izin verilmeyecek. Öte yandan, Sa¤l›k ‹flleri Müdürlü¤ü de 3 gün boyunca 1 dok-
tor, 1 zab›ta ve 1 sa¤l›k memurundan oluflan nöbetçi ekibi, mesai saatlerinde Unkapan› H›fz›ss›hha binas›nda haz›r bulundurdu. Zab›ta Müdürlü¤ü ise ekip say›s›n› art›rarak, kent genelinde denetimler yapt›...
‹BB-Microsoft iflbirli¤i toplant›s› yap›ld› ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi'yle, Microsoft'un yerel yönetim vizyonu görüfllerini paylaflt›¤›, iflbirli¤i gelifltirmeye yönelik yap›lan toplant› Microsoft Genel Müdürü Ça¤layan Arkan'›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. ‹BB Bilgi Tekno-
lojileri Daire Baflkan› Hakk› Tok, konuflmas›nda tek telefon numaras›ndan iletiflim ça¤r› merkezi, yüzyüze iletiflim ile flehrin farkl› yerlerinde tüm birimlerine ulaflma konular›ndaki çal›flmalar› anlatt›. Toplant› iftar yeme¤i ile son buldu. KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
7
forum
KÜÇÜKÇEKMECE
Dünya Hayvanlar› Koruma Günü’ne yak›fl›r aç›l›fl Küçükçekmece Belediyesi taraf›ndan yap›m› tamamlanan "Sokak Hayvanlar› Rehabilitasyon Merkezi" 4 Ekim ‘Dünya Hayvanlar› Koruma Günü'nde' Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, Do¤a ve Sokak Hayvanlar› Yaflatma Derne¤i Baflkan› Süsen Erkufl, Veteriner G›da Hijyenistleri Derne¤i Genel Baflkan› Dr. Can Demir ve Tiyatro Sanatc›s› Elif Baykal'›n kat›ld›¤› törenle aç›ld›. Aç›l›flta konuflan Süsen Erkufl, Küçükçekmece'de böyle kapsaml› bir bar›nak
aç›lmas›ndan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi. Hayvanlar›n da yaflama haklar›n›n oldu¤unu belirten Erkufl, hayvanlara eziyet etmeyen, onlar› sahiplenen bir toplum olman›n önemine de¤indi. Erkufl Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay'a katk›lar›ndan dolay› teflekkür etti. Veteriner G›da Hijyenistleri Derne¤i Baflkan› Dr. Can Demir‘de yapt›¤› konuflmada, aç›lan hayvan bar›naklar›n›n insan sa¤l›¤› aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu belirtti.
‹lçemizde yeni e¤itim y›l› sorunsuz bafllad›
Küçükçekmece Belediyesi yeni e¤itim ö¤retim y›l›nda her yafltan ilçe ö¤rencilerinin sa¤l›kl› koflullarda e¤itim almas› için çal›fl›yor... Bu kapsamda ilçede bulunan anaokullar› dahil olmak üzere tüm ilkö¤retim okullar› ve liselerde temizlik, dezenfeksiyon, bak›m onar›m ve çevre düzenleme çal›flmalar› h›zla ger-
8
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Geçti¤i bölgeleri adeta felce u¤ratan so¤uk hava ve yo¤un kar ya¤›fl› ‹stanbul’da oldu¤u gibi ilçemizde de etkili oldu. Belediyemiz kendi bünyesindeki araç ve elemanlarla karla mücadeleToplam için 2 vardiya 24 yap›saat çeklefltiriliyor. 113 olarak okulda sürekli haz›r flekilde bölge genelinde gereklan temizlik ve bak›m çal›flmalar›n›n li görülenhayati yerlere önem an›ndatafl›yan müdahale etti.ifla3 yan›nda trafik adet tuzlama ve küreme 2 adetbüyük greyret düzenlemelerinin dearac›, üzerinde der,titizlikle 3 adet kaz›c› ve yükleyici kepçe, 2 adet bir duruluyor. Ayr›ca ramazan loder ve 5 adet aç›k ileede30 ay› dolay›s›yla ilçe tuzlama halk›n›naraçlar› ziyaret adet133 personelden ekiplerimiz gerce¤i camiininoluflan temizlik ve dezenfeksiyon yap›ld›.gösterdiler. çektençal›flmalar› alk›fllanacakda performans
forum
KÜÇÜKÇEKMECE 1 damla kan hayata, 1 fidan do¤aya! Küçükçekmece Belediyesi, K›z›lay ve Sinop Dernekleri Federasyonu Küçükçekmece Bölgesinin Birlikte düzenledi¤i "1 Damla Kan Hayata 1 Fidan Do¤aya Ba¤›fllay›n" kampanyas› baflar›yla gerçeklefltirildi. Göl kenar›nda gerçeklefltirilen kampanya saat 14:00’de bafllad› ve saat 21:00’e kadar sürdü. Bu zaman dilimi içinde kan vermek için
gelen 300’ün üzerinde kifliden uygun olan ve kan merkezinin ancak yetifltirebildi¤i 187 kiflinin kan› al›nabildi. Sindef Bölge Baflkan› ve Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Zeki fiahin kampanyadan sonra yapt›¤› aç›klamada, "Kampanyaya deste¤ini esirgemeyen Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’a teflekkürlerimi sunar›m" dedi.
Çamurlu sokaklardan kaloriferli konutlara... Türkiye’de çarp›k yap›laflma ve gecekondulaflman›n yo¤un olarak yafland›¤› illerin bafl›nda ‹stanbul geliyor. Bunun üzerine gelifltirilen "Kentsel Dönüflüm Projesi" kapsam›nda 2005 y›l› Mart ay›nda 2640 konutluk projenin yap›m›na baflland›. 2006 y›l›nda yap›m› tamamlanan ‘Bezirganbahçe Konutlar›’ TOK‹ Baflkan› Erdo¤an Bayraktar ve
Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay’›n kat›ld›¤› kura çekilifl töreni ile sahiplerini buldu. Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, 1.5 y›l gibi k›sa sürede tamamlanan Bezirganbahçe Konutlar›’n›n Türkiye’de gecekondu dönüflüm çal›flmalar› içerisinde en büyük kapsaml› ve en k›sa sürede tamamlanan proje oldu¤unu belirtti.
Küçükçekmece’de f›r›nlar denetlendi Küçükçekmece Belediyesi ekipleri taraf›ndan ilçedeki ekmek f›r›nlar›na yönelik olarak yap›lan denetimlerde, sa¤l›ks›z ve hijyenik olmayan koflullarda üretim yapt›klar› belirlenen 2 f›r›n kapat›larak ekmekleri toplat›ld›. Denetimlere, Baflkan Yard›mc›lar›
Ahmet Gedik ve Halil Ortaç ile sa¤l›k ve zab›ta müdürlü¤ü ekipleri kat›ld›. F›r›nlar›n özellikle imalathane k›s›mlar›n› gezildi. Buralarda görülen olumsuzluklarla ilgili rapor tutan belediye ekipleri, eksikliklerin giderilmesi için 10 günlük bir süre verdi.
Ça¤dafl Köprülüler’den Atatürk büstü... ‹lçemizde bulunan Ça¤dafl Köprülü ve Yöresi Dayan›flma Derne¤i yeni tafl›nd›¤› binas›n›n bahçesine yapt›rd›¤› Atatürk Büstü'nü törenle açt›. Törene Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, ‹lçe Garnizon Komutan› A. Güngör Öngören, Eski Belediye Baflkanlar›ndan
Nurettin fien'in de bulundu¤u çok say›da davetli kat›ld›. Dernek Baflkan› Ramazan Güler, Atatürk Büstünün yap›m›nda katk›lar› bulunan Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay ve Radyo Bar›fl Yönetim Kurulu Baflkan› Ali R›za Erkan'a teflekkür etti.
‹kitelli A-1 Kavfla¤› hizmete aç›ld› ‹stanbul trafi¤ine köklü çözümler getirecek olan 25 kavflak ve yol daha hizmete aç›ld›. Bu kavflaklar içerisinde bulunan ‹kitelli A-1 Kavfla¤›’n›n aç›l›fl›, yo¤un bir kat›l›mla gerçeklefltirildi. ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi
giriflinde bulunan A-1 kavfla¤› Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an ile ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl’›n canl› yay›n kat›l›m›yla ve Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay taraf›ndan hizmete aç›ld›. KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
9
etkinlik
Cumhuriyet Bayram›’n› coflkuyla kutlad›k Yüzlerce Küçükçekmeceli 29 Ekim Cumhuriyet Bayram›’nda Atatürk’ün sevdi¤i flark›larda bulufltu
Tüm Türkiye’de oldu¤u gibi 29 Ekim Cumhuriyet Bayram› Küçükçekmece’de de coflkuyla kutland›. Küçükçekmece Belediyesi düzenledi¤i programla Cumhuriyetimizin 83. y›l›n› Atatürk’ün sevdi¤i flark›lar eflli¤inde kutlad›. Programa Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, ‹lçe Garnizon Komutan› A. Güngör Öngören ve yüzlerce Küçükçekmeceli kat›ld›. Program›n aç›l›fl konuflmas›nda Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, Cumhuriyetimizin ilan ediliflinin 83. y›l›nda Küçükçekmecelilerle birlikte olmaktan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi. Konuflmas›nda bir milletin de¤erlerine sahip ç›kmas› için mazisini bilmesi gerekti¤ini söyleyen Yeniay, geçmiflinden ilham alan, ders alan toplumlar›n gelece¤e daha umutla ve güvenle yürüyece¤ini belirtti. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milletine arma¤an etti¤i Cumhuriyeti koruyarak, yaflatarak gelece¤e aktarman›n her yurttafl›n ödevi oldu¤unun alt›n› çizen Yeniay,
10
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
ahde vefa gösteren bir millet olarak Türk Bayra¤› figürlü rozet hediye edildi. Atatürk ve silah arkadafllar›n›n her za- De¤erli sanatç› Sami Aksu’ya rozetini man flükran ve minnetle an›lmas› ge- Belediye Baflkan› Aziz Yeniay takt›. Etrekti¤ini belirterek konuflmas›n› bitirdi. kinli¤e yo¤un ilgi gösteren ilçe halk› elProgramda Sami Aksu ve TRT ‹stan- lerindeki Türk bayraklar›n› sallayarak bul Radyosu Sanatç›lar› Nusret Y›lmaz, bayram coflkusunu hep birlikte yaflad›Esra ‹çöz, Alp Arslan, Tu¤ce Becerikli ile lar. Bekir Ünlüataer Atatürk’ün sevdi¤i birbirinden güzel flark›lar› seslendirdi. Program›n finalinde Sami Aksu ve TRT Sanatç›lar› taraf›ndan söylenen Onuncu Y›l Marfl›’na salonda bulunan Küçükçekmeceliler hep bir a¤›zdan efllik etti. Gün içerisinde 29 Ekim kutlamalar›na kat›lan tüm Küçükçekmecelilere Belediyece haz›rlat›- Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, sanatç›lar ve konuklar, bayram kutlamalar›nda Atatürk’ün lan Dalgalanan sevdi¤i flark›lar› hep bir a¤›zdan söylediler.
röportaj
12
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Nihat Hatipo¤lu: Yönelifl bana de¤il!.. S
on dönemde televiztemini kontrol etmek üzere ora“Ekran› en iyi ve verimli flekilde kullan›p yonlarda yapt›¤› dini ve da bulunuyormufl. Program sosyal içerikli programlasonras›nda genç, kasetlerimle mesle¤imi en do¤ru flekilde yapmaya çar› ile tan›d›k Nihat Hatibirlikte yan›ma geldi. H›ristiyan l›fl›yorum. Programlar›mda Hz. Peygampo¤lu’nu. Diyanet ‹flleri Baflkanolmas›na ra¤men anlatt›klar›mberimizi (S.A.V) ve onun güzelliklerini l›¤›’nda uzman olarak görev yadan çok etkilendi¤ini, duygupan Hatipo¤lu, iyi bir hatip ayn› sallaflt›¤›n› ve a¤lad›¤›n› söyledilim döndü¤ünce anlat›yorum. K›sacas› zamanda. Pek çok yerde konfedi. " Ne anlad›n, Nas›l etkilenyönelifl flahs›ma de¤il, Hz. Peygamberirans verdi. Biz kendisini televizdin" diye sordu¤umda ise "hermizedir...” yoncu olarak tan›sak da, o çok kesin a¤lad›¤›n› gördü¤ümde baflar›l› bir bilim adam›. Sizinle ben de dayanamad›m bu duyn BUKET CÖMERT birlikte bizler de Nihat Hatipo¤guya ortak oldum" diye yan›tlalu’nu biraz daha yak›ndan tan›d›. Kasetler niçin elinde diye sor“Bu gelenek atalar›m›zdan bize ulaflmak istedik... du¤umda ise "buradaki manevi havam›flt›r, dolay›s›yla atalar›m›zdan bize Oldukça sevilen ve say›lan bir isim hay› evde de yaflamak istiyorum" fleklinkalan birçok gelene¤imiz gibi bu geleline geldiniz, k›sa sürede gönüllere de cevap verdi. Son olarak "Müslüman ne¤imizi de oldukça faydal› buluyogirmenizi nas›l aç›kl›yorsunuz? olmak ister misin" diye sordu¤umda rum. Ramazan çad›r› gelene¤inin, yar“‹lahiyat Fakültesi mezunuyum ve "inflallah" cevab›yla karfl›laflt›m H›ristid›mlaflma niyeti ile politize etmeden uzun y›llar radyoculuk yapt›m, flu anyan gencin bu cevab› beni oldukça sürdürüldü¤ü sürece gerek halk›m›z›n da da televizyon program› yap›yorum. duyguland›rm›flt›r. keyifli vakit geçirmesi gerekse dinimizi Ekran› en iyi ve verimli flekilde kullan›p Yine Ankara’da yerel bir televizyonö¤renmesi k›sacas› sosyal ihtiyaçlar›mesle¤imi en do¤ru flekilde yapmaya da yapt›¤›m programda sahur vakti n›n karfl›lanmas› anlam›nda oldukça çal›fl›yorum. Programlar›mda Hz. Peyprogram›ma 10-12 yafllar›nda birkaç faydal› bir gelenek oldu¤unu düflünügamberimizi (S.A.V), onun güzellikleriçocuk ça¤›rd›m. Amac›m onlarla sohyorum.” ni dilim döndü¤ünce anlat›yorum. K›bet etmekti. Dedim ki olmaz ya hadi Meslek hayat›n›zda; söylefli ve sohsacas› yönelifl flahs›ma de¤il Hz. Peyoldu; Hz. Muhammet içeri girdi, ne yabetlerinizde sizi çok etkileyen bir olagamberimizedir. Ben sadece anlatt›klapard›n›z? Ne isterdiniz? Sorumu duyan y› bizimle paylafl›r m›s›n›z? r›mla Hz. Peygambere yak›fl›r olmak isçocuklardan biri hüngür hüngür a¤la“Programlar›mda pek çok ilginç olay tiyorum. Beni seven ve programlar›m› maya bafllad›. Yay›n da devam ediyafl›yorum. Örne¤in Almanya’da yaptakip eden herkese arac›l›¤›n›zla teflekyor, neyse susturduk. Neden bu kadar t›¤›m oldukça duygusal bir programda kür ediyorum.” çok a¤lad›n dedim.Sorunuz beni çok bir Alman genci beni flafl›rtm›flt›r. AlRamazan çad›rlar› hakk›nda neler düetkiledi diye yan›tlad›. Peki ne yaparman ve H›ristiyan olan bu genç ses sisflünüyorsunuz? d›n dedim. "Koflard›m, sar›l›rd›m derKÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
13
röportaj dim ki keflke senin zaman›nda yaflasayd›m, sen ne kadar güzel bir dedesin, babas›n derdim" dedi. Buras› normal bunu herkes söyler belki ama ikinci bifley söyledi ki onu söylemek için o çocuk olmak laz›m. " Bundan baflka bir fley daha isterim dedi. Ne istersin dedi¤imde " O’nun elini s›ms›k› tutar, giderken beni de götür" derdim dedi. Bunun anlam› fludur; seninle ölmek de güzel, ölüm de güzel... Bunu düflünmek zordur, söylemek daha da zor. Bu yüzden bir çocu¤un bu duygular› hissedebilmesi beni oldukça etkilemifltir.”
fiiirsel bir üslubunuz var fliirle aran›z nas›ld›r? “Aç›kças› fliirle okuyucu olmak d›fl›nda flairlik anlam›nda pek ba¤lant›m yok ancak ‹mam Hatipte çok iyi hocalar›m vard›. Konuflmamdaki fliirsellikte tamamen hissettiklerimi oldu¤u gibi anlatmamdan kaynaklan›yor olabilir.” Programlar›n›zda özellikle etkilendi¤iniz bir konu¤unuz oldu mu? “Programlar›mda pek çok tan›nm›fl ismi a¤›rlad›m. (Soner Ar›ca, Mahmut Tuncer, Suat Suna) Bir program›mda,
oldukça tan›nm›fl pop sanatç›s› bir arkadafl›ma "Hz. Peygamberimizi nas›l bilirsiniz" diye sordu¤umda "Su gibidir, bereketlidir..." cevab›n› verdi.. Camiadaki sanatç›lar›n da Allah inanc› oldu¤unu görmek ve göstermek anlam›nda duyguland›¤›m, mutlu oldu¤um bir and›. Programlar›mda Hz. Peygamberimizi anlat›yoruz; hayvan sevgisi, affetmek, güzellik, düflmana bile merhamet etmek gibi kaybolmaya yüz tutmufl de¤erlerimizi insan›m›za hat›rlat›yor onlar› canland›rmaya çal›fl›yoruz. n
Nihat Hatipo¤lu 1955 Diyarbak›r do¤umlu. Diyarbak›r, Siirt ve Malatya'da ilkokulu tamamlad›. 1975'de Uflak ‹mam-Hatip Lisesi'ni ve Uflak Lisesi'ni bitirdi. 1981 y›l›nda Ankara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'ni tamamlad›. Ayn› Fakültede Hadis Ana Bilim dal›nda "Kur'an-› Kerim'in Anlafl›lmas›nda Hadislerin Rolü" adl› çal›flmas›yla doktor, 2000 y›l›nda da Doçent oldu. 1985-1987 y›llar› aras›nda M›s›r'da Arapça üzerine e¤itim gördü. ‹mam-Hatip, Kur'an Kurslar› Müdürlü¤ü görevlerini yapt›. fiu anda Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Din ‹flleri Yüksek Kurulu Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Kanal A'da 5 y›l dini programlar› haz›rlay›p sundu. Ayr›ca Ankara'da yay›n yapan iki yerel radyoda 10 y›ldan bu yana aral›ks›z olarak haftal›k yay›nlar›na halen devam etmektedir. 2004 y›l›nda Ramazan ay›nda Flash tv'de , 2005 Ramazan ay›nda Star tv'de Sahur program›n› hay›rlay›p sundu. Programlar› Türkiye'de birçok radyoda yay›nlanmaktad›r. K›rk civar›nda yay›nlanm›fl kaset, CD, VCD'si bulunmaktad›r. Yurtiçinde ve yurtd›fl›nda seri konferanslar› devam emektedir. Yaz› makaleleri, panel, Diyanet Dergisi , ‹slami Araflt›rmalar ve benzeri dergilerde yay›nland›. Hatipo¤lu evli ve üç çocuk babas›d›r.
Sohbetlerinden 18 14
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
“Hz. Peygamber Mekke’ye gidiyor. Giderken bir ara devesinden indi. Resulullah inince, arkas›ndaki herkes Resulullah’› takip ettiler. Nereye gidiyor diye merak ettiler. ‹lerde bir difli köpek gördüler. Uzanm›fl yolun ortas›na, küçük yavrular›na süt veriyor. Resulullah köpe¤in yan›na geldi, diz çöktü. Uzun uzun bakt›. Merhameti düflünüyor, anne-
nin çocuklar›na rahmetine, çocuklar›n annelerine olan tutkusuna bakt›. Resullullah uzun kald› orda. Kimbilir ne düflündü. Sonra aya¤a kalkt›, sahabeye bakt›. Birini ar›yordu, orda gördü ve onu yan›na ça¤›rd›. “Cuain gel buraya” Cuain flakac› mizaçl›yd›, iri vücutlu, hofl biriydi. “Buyur ya Resulullah” deyince, “Gel otur” dedi. “Buraya dikil, ordu bu-
radan geçerken, bu köpe¤i ve yavrular›n› rahats›z etmesinler” dedi. Ve Tanr› flahittir ki, 10 bin kiflilik Peygamber ordusu köpe¤i rahats›z etmemek için ana yolu b›rak›p, patikadan Mekke’ye girmifllerdir. ‹nsanl›k tarihinde bunun bir benzeri yoktur. Bunun bir benzeri olmas› için ikinci bir Muhammed Mustafa olmas› laz›m. Olmayaca¤›na göre olmaz. Öyle bir ›fl›kt› ki, öyle bir rahmetti ki, bu ›fl›k y›llar sonras›na tafl›nd›. ‹slam dini merhamettir. Hz. Ali k›l›ç darbesi yedi¤inde yapan› yakal›yorlar. Hz. Ali kendine geldikten sonra, “beni kim vurdu” diyor. Biliyorsunuz Hz. Ali hemen flehit olmad›. 3 gün sonra flehit oldu. 3 gün boyunca yaral› yatt› tabii. Diyorlar ki, “fiu adam.” Hz.Ali bak›yor. Ona bir cümle söylüyor. “Sana ne kadar iyilik etmifltim...”
Hep Hz. Ali’nin önüne gelir, Hz.Ali ona para verirmifl. “Niye bunu yapt›n” diyor. Adam götürülürken arkas›n› dönüyor Hz. Ali’ye. Adam›n elleri tabi ba¤l›. Hz. Ali adam›n vücudundan kan akt›¤›n› görüyor. “Niye bunu böyle ba¤lad›n›z” diyor. “Kaçmas›n” diye diyorlar. “Onun ba¤lar›n› hafifletin, çözün. Baksan›za parmaklar›na kan oturmufl. Ona eziyet edemezsiniz” diyor. Adam›n ba¤lar›n› çözüyorlar. Hz Ali’yi, Hz. Ali yapan Muhammed Mustafa’d›r. Çünkü, hepsinin hayat›nda Resulullah’tan bir iz düflümü vard›r. Nereye baksalar Resulullah’a ait bir fley görüyorlar. O’nu gördükleri için bu kadar asiller... KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
19 15
etkinlik
Ramazan 11AYIN
11 AYIN SULTANINI
U⁄URLADIK 16
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Huzur ve mutlulu¤un en üst düzeyde oldu¤u 11 Ay›n Sultan› Ramazan’› görkemli bir flekilde u¤urlad›k. Küçükçekmece Belediyesi olarak geleneksel hale getirdi¤imiz ‹ftar Çad›rlar›’yla, halk›m›zla iç içe olduk. Hem beraber iftarlar ettik, hem de iftar sonralar› nefleli, keyifli, duygulu dakikalar geçirdik...
K
üçükçekmece Belediyesi olarak geleneksel hale getirdi¤imiz iftar çad›r› ve ramazan etkinlilerimizin üçüncüsünü ilçe halk›n›n yo¤un kat›l›m›yla gerçeklefltirdik. Ramazan etkinliklerimiz, 24 Eylül Pazar günü Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, Baflkan Yard›mc›lar›m›z, Meclis üyelerimiz ve çok say›da protokol misafirimizin kat›ld›¤› aç›l›fl program›yla bafllad›. Mehter konseri ile start alan program Türk Kur’an-› Kerim okuma flampiyonlar› taraf›ndan okunan Kur’an-› Kerim ile devam etti.
HALKALI ÇADIRI’NDA E⁄LENCEL‹ AKfiAMLAR Halkal› çad›rm›zda gerçeklefltirdi¤imiz etkinliklerde Küçükçekmeceliler
son zamanlarda halk›m›z›n oldukça ilgi ve sevgiyle takip etti¤i ilahiyatç› Doç.Dr. Nihat Hatipo¤lu, Gazeteci yazar ‹skender Pala, Abdurrahman Dilipak gibi tan›nm›fl isimlerin entellektüel sohbetleriyle faydal› bilgilerle donan›rken, K›v›rc›k Ali, Fatih K›saparmak, Orhan Hakalmaz, Sami Aksu, Bedirhan Gökçe, ‹brahim Sadri, Dursun Ali Erzincanl›, Cüneyt Tek, U¤ur Aslan gibi ünlü isimlerle de oldukça e¤lenceli vakitler geçirdi.
BAfiAKfiEH‹RL‹LER E⁄LENCEYE DOYDU Baflakflehir 1. Etap yürüyüfl yolunda kurdu¤umuz çad›r›m›zda ramazan boyunca her gece birbirinden de¤erli konuklar›m›z oldu. Hep birlikte yenen
iftar yeme¤inin ard›ndan bafllayan etkinliklerde, Baflakflehirliler hem e¤lendi, hem de ramazan›n verdi¤i beraberlik, paylaflma ve kardefllik duygular›n› yaflad›. Baflakflehir çad›r›m›zda Tasavvuf sanatç›s› Hasan Lütfü Ramazano¤lu konseriyle bafllayan etkinlikler, U¤ur Ifl›lak’›n sahne ald›¤› programla son buldu. Çad›rlar›m›za gelen vatandafllar›m›z düzenlenen etkinliklerde keyifli vakitler geçirirlerken, kurulan stantlardan da al›flverifl yapma imkan› buldular..
ÇADIRLARIMIZDA KARADEN‹Z E⁄LENCES‹ Ramazan etkinliklerimiz kapsam›nda her iki çad›r›m›zda da Karadeniz e¤lencesi düzenledik. Mavi KaradeKÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
17
etkinlik
Fatih K›saparmak konu¤umuz olup, flark›lar›yla kat›lanlara nefleli dakikalar yaflatt›. Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay da kendisine plaket takdim etti.
Ramazan çad›r›m›z› onurland›ran Orhan Hakalmaz saz›yla, sesiyle öylesine nefis dakikalar yaflatt› ki, izleyenler bunun karfl›l›¤›n› kendisini uzun süre alk›fllayarak verdiler. Etkinliklerimiz çerçevesinde sahne alan halk oyunlar› ekipleri, bölge insan›m›za keyifli dakikalar yaflatt›lar. Onlarla beraber biz de bulundu¤umuz yerlerden oyunlara ifltirak ettik. Hele hele kendi yöremizin oyunu oynand›¤›nda keyifimiz daha da artt›.
niz Tv’den canl› olarak yay›nlanan programda TGRT Fm’in baflar›l› ismi Oflu Ali anlatt›¤› f›kralarla Küçükçekmecelilere keyifli dakikalar yaflat›rken, Erkan Yeflilyurt ve Karadeniz müzi¤inin baflar›l› isimleri söyledikleri flark›larla kat›lanlar› coflturdu.
HALKALI ÇADIRI’NDA ENGELL‹LER fiÖLEN‹ 10 Ekim Sal› günü Halkal› Çad›r›m›zda düzenledi¤imiz programla 50 Küçükçekmeceli Engelli vatandafl›m›za scooter tipi akülü sandalye hediye ettik. Özürlüler Koordinasyon Merkezimizin, yard›msever Küçükçekmeceli vatandafllar›m›z ve sivil toplum kurulufllar› ile koordinasyonlu çal›flmalar› sonucunda 500 bin YTL de¤erinde 50 adet scooter tipi akülü tekerlekli sandalyenin ihtiyaç sahiplerine ücretsiz
Çad›rlar›m›za gelen çocuklar› da unutmad›k. Özellikle onlar›n büyük ilgi ile izledikleri ilizyonist gösterileri görülmeye de¤erdi. Bu gösterileri çocuklar kadar, büyükler de izleyip, nefleli vakit geçirdiler...
‹ftar çad›rlar›n›n aç›l›fl› s›ras›nda bir konser veren Mehter Tak›m›, bizleri al›p geçmifle götürdü. Gerçekten de Mehter Tak›m›’n›n verdi¤i konseri dinlemek insana bir baflka huzur veriyor...
18
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
emiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeye
‹ftar çad›rlar›m›zda her gün binlerce vatandafl›m›z iftar›n› açman›n mutlulu¤unu yaflad›. Akflamlar› ise bir birinden güzel gösterileri izlediler. ‹flte insana huzur veren Semavenler’in o inan›lmaz dönüflleri.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
19
etkinlik
‹ftar çad›rlar›m›z›n en çok ilgi çeken etkinliklerinden biri de flampiyon Kuran-› Kerim okuyucular›yd›.
‹ftar sonras› etkinliklere kat›lan vatandafllar›m›z Doc.Dr. Nihat Hatipo¤lu’nun sohbetleriyle mutlulu¤a, huzura do¤ru ad›m att›lar.
HAS-TEK ‹nflaat Yönetim Kurulu Baflkan› Veysel Çukac›’ya, iftar çad›r›nda verdi¤i iftarlar nedeniyle Baflkan›m›z Aziz Yeniay plaket verdi.
Bedirhan Gökçe de etkinliklerimiz s›ras›nda bizimleydi. Plaketini Baflkan›m›z Aziz Yeniay verdi.
20
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Sanatç› U¤ur Ifl›lak verdi¤i konserle, kendisini izlemeye gelen Baflakflehirliler’e keyifli dakikalar yaflatt›.
Scooter tipi akülü tekerlekli sandalyelerine kavuflanlar›n mutlulu¤u görülmeye de¤erdi.
olarak verilmesini sa¤lad›k. Özürlüler Koordinasyon Merkezimiz taraf›ndan titizlikle belirlenen engelli vatandafllar›m›za sandalyeleri Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay taraf›ndan takdim edildi. Scooter tipi akülü tekerlekli sandalyelerine kavuflan vatandafllar›m›z, Baflkan›m›z ve katk›s› olan herkese sonsuz teflekkürlerini ilettiler. Belediyemiz Özürlüler Tiyatrosu’nun sergiledi¤i ‹bifl ve Karagöz – Hacivat oyunlar› ile bafllayan gece Aykut Kuflkaya konseri ile son buldu. fiölende engelli vatandafllar›m›z›n mutlulu¤u görülmeye de¤erdi. Onlarla birlikte olan bizler de çok mutlu olduk. Ramazan Boyunca 250 bin üzerindeki vatandafl›m›zla bir araya geldik. Halkal› Meydan›nda ve Baflakflehir I. Etap yürüyüfl yolunda olmak üzere iki adet Ramazan ve Etkinlik çad›r› kurduk. Halkal› Meydan›nda kurdu-
¤umuz ‹ftar Çad›r›m›z’da her gün 3000’nin üzerinde vatandafl›m›za iftar yeme¤i verdik. Her iki çad›rda da teravih namaz›na müteakip konserler, ramazan meddah›, konferanslar, tiyatrolar, fliir dinletileri, Kur’an-› Kerim dinletileri ve çocuk programlar› gibi çok çeflitli aktiviteler gerçeklefltirdik. K›sacas› onbir ay›n sultan› ramazan ay›n› bu sene de yine dolu dolu yaflad›k. Ramazan boyunca iftar saatinde eve yetiflemeyenler, ihtiyaç sahipleri, birliktelik ve paylaflma duygusunu yaflamak isteyen-
ler için Halkal› ve Baflakflehir’de kurdu¤umuz çad›rlar›m›zda her gün yaklafl›k 5000 kifliye iftar verdik. Ramazan ay› boyunca 250 binin üzerinde misafirimizi a¤›rlad›¤›m›z çad›rlar›m›zda teravih namaz›n› müteakiben bafllayan her gece 20:30 - 23:30 saatleri aras›nda gerçeklefltirdi¤imiz etkinliklerimize ilçe halk›m›z›n ilgisi ve kat›l›m› görülmeye de¤erdi. Ramazan ay› içerisinde de ilçe halk›m›zla gerek e¤lendirici gerek ö¤retici pek çok etkinlikle bulufltuk.
Tiyatrocular nefis oyunlar sergiledi. Afrikal› Ali ise kendisini izleyenlerden bol bol alk›fl ald›... (üstte)
Esat Kabakl› saz›yla, Ramazan gecelerimize mutluluk ve keyif katt›.
Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, iftar çad›rlar›nda özellikle çocuklar›n yo¤un ilgisi ile karfl›laflt›. Herkesin derdini dinleyen, onlarla sohbetler eden Baflkan›m›z Yeniay, çocuklara zaman zaman fleker, zaman zaman çikolata da¤›tt›. Bölge halk› da Baflkan›m›z’a, böylesine güzel bir etkinli¤i kendilerine sundu¤u için teflekkür etti. Baflkan›m›z Aziz Yeniay da kendilerine, Daha yaflanabilir, daha güzel ve huzurlu bir Küçükçekmece konusunda söz verdi.
Ramazan çad›rlar›m›z›n en çok ilgi gören akflamlar›ndan biri de afl›klar gecesiydi. Sazlar›yla hünerlerini gösteren afl›klar, izleyenlerden tam not ald›lar. Ramazan çad›rlar›m›za ilgi gösteren herkese bir kez daha teflekkür ediyoruz...
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
21
röportaj
Bedirhan Gökçe
22
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
“ s A
G
ecenin en kör karanl›¤›nda bir ses ayd›nlat›r yüre¤inizi. O sesle aflk dolu fliirler dökülür bafl›n›zdan. Med Cezir gibi gider gelirsiniz geçmifle ve bugüne. Duygu yüklü bir gemide yolculuktur "Bedirhan Gökçe ile Üç Sayfa"y› dinlemek her gece. Bazen sevgi sa¤ana¤›, bazen aflk f›rt›nas›, kimi zaman da terkedilmifllerin, aflk ac›s› çekenlerin, k›r›lan gönüllerin, y›k›lan hayallerin son liman›... Her gece dinlemekten büyük zevk ald›¤›m. Sesi kadar yüre¤ine de hayran oldu¤um sevgili Bedirhan Gökçe ile yeni kitab› ‘’fiifal› Hüzünler’’ üzerine konufltuk.
kaç duyusu varsa hepsini hissedebilsin, gülsün, sinirlensin, üzülsün, düflünsün k›saca bu kitapta bütün duygular› bulsun istedik. fiiirlerinizde seksenli y›llara özlem var. Bunun nedeni nedir? Seksenli y›llara yaflanmam›fll›klar›n getirdi¤i bir özlem var tabi ki. Seksenli y›llarla, iki binli y›llar aras›nda sadece yirmi y›l yok O arada bir yüzy›l geçti¤ine inan›yorum. Bugünkü çocuklar›n kaç tanesi gaz lambas›n› hat›rlar? Yirmi y›l çok uzun bir zaman dilimi de¤il, ciddi bir tarihten bahsetmiyorum. Ben çocuklu¤umda, flu an bulundu¤umuz bu yerde yani Balgat’da, arkadafllarla
bafllad›. ‹ki uç insan›n ekonomik ve sosyal farkl›l›klar› ile her fley de¤iflti. Nedir sizin gözlemledi¤iniz de¤iflimler? Daha önce hiç kimsenin zekas›ndan veya çok iyi top oynamas›ndan baflka bir hüneri yoktu. Bugün çocu¤un zeka ve yetene¤in yerini, babas›n›n ekonomik gücü ald› ve o güç ile konuflur oldu. Bu dengelerin sars›lm›fl olmas› ve teknolojinin hayat›m›za girmesi ile aile içindeki diyaloglar koptu. Baban›n o¤ula, annenin k›z›na, dedenin torununa anlatt›¤› hikayeler ortadan kalkt› ve yerini televizyon ald›. Bilgisayar ve cep telefonu ile konuflmalar baflla-
fi‹FALI HÜZÜNLER
olgunlu¤umun meyvesi “‹nsan›n okuma an›nda hissedebilece¤i kaç duyusu varsa hepsini hissedebilsin, gülsün, sinirlensin, üzülsün, düflünsün k›saca bu kitapta bütün duygular› bulsun istedik. Bunu biraz olsun baflard›ysak, ne mutlu. Asl›nda düz yaz›lar›n oldu¤u farkl› bir kitap yazmak istemifltim. Fakat, fliir benim olmazsa, olmaz›md›r...” n H.YEfi‹M KARABACAK Yeni kitab›n›z “fiifal› Hüzünler"den biraz bahseder misiniz? fiiirle ifade edemedi¤im duygular›m› anlatt›¤›m, özellikle düz yaz›lar›m›n oldu¤u farkl› bir kitap yazmak istedim. Radyodaki kapan›fl konuflmalar›m›n, bir flekilde yaz›ya dökülmesiydi. As›l amac›m, deneme türü yap›lmas› gereken bir kitapt› bu, ama Bedirhan Gökçe’nin olmazsa olmaz› fliirdir. Yeni fliirlerle birlikte, flifal› otlar› da ekledik. Mant›¤›m›z fluydu asl›nda; okuyuculara flifal› bitkiler hakk›nda bilgi vermek de¤ildi, bu yaz›y› rezene çay› içerek okuyun anlam›ndayd›. Sonra, yaz›lar da bir f›kra ile bitsin diye düflündük. ‹nsan›n okuma an›nda hissedebilece¤i
y›lan avlard›m. fiimdi o günü bugüne aktar›rken, sanki bir tarih yaz›yormuflsunuz gibi geliyor. Ama bir tarihi de¤il, sanki kendi tarihinizi yaz›yorsunuz ve Türkiye’nin de fark›na varmadan bir baflka tarihini ortaya ç›kar›yorsunuz. Bir yerden bir yere nas›l gelmifliz? Seksenli y›llarda, her çocu¤un çekti¤i hasreti ve özlemi çektik. Herkesin çocu¤u kadar zengin, herkesin çocu¤u kadar fakirdik. Bütün komflular›n dengesi vard›. Kimse kimseden üstün de¤ildi. Komflunun çocu¤u benden üstün de¤ildi, ben ne yiyorsam o da onu yiyordu. Alabilirli¤imiz, hepimizin ayn›yd›. Ama geçen zamanla birlikte, ayn› apartmanda iki uç insan oturmaya
d›. Teknoloji bizi daraltt› ve sömürdü. Anne ve babalar yeteri kadar çocu¤u ile ilgilenemez oldu. Çal›flan kad›nlar›n say›s› artt›kça, okulla ev aras›ndaki iletiflimi sa¤layacak bir annenin olmamas› çocuklar› ortada b›rakt›. Günümüzde okullarda fliddetin son derece fazlalaflt›¤›n›, hatta k›z çocuklar›n›n bile babas›n›n silah›n› al›p, erkek arkadafl›n› vurabildi¤ini görmekteyiz. Eskiden k›z çocuklar›n›n birine "seviyorum" diyebilmesi bile çok büyük bir ard›. Olaylar›n buraya kadar gelmifl olmas›nda televizyonun, ekonomik yap›n›n etkisi oldu¤u kadar, ailelerin de etkisi oldu¤una inan›yorum. Ama bugünün Türkiye’sinde art›k flunu kabul etme-
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
23
röportaj miz laz›m; bugünü kabul ederek ve anneden ald›¤› kültürü bugünkü kültürle birlefltirerek, öyle bir nesil yetifltirmemiz gerekiyor. ‹lk kitab›n›zda sosyal içerikli fliirler ço¤unluktayd›. Bu kitab›n›zda daha çok aflk fliirlerine yer vermiflsiniz. Neden? Bu kitab›n öyle olmas›n› istedim. Benim bundan önceki kasetimde çok sosyal içerikli fliirler vard›, herkes çok güzel diyor, be¤eniyor, alk›fll›yor,ama gidip de kimse o kaseti alm›yordu. Ama ikinci kasette aflk fliirlerine yer verdim ve daha çok tuttu¤unu gördüm. Ve bu kitapta, o nedenle sosyal içerikli fliirler yerine aflk fliirlerini tercih ettim. fiiirlerinizin bestelenmesi ile ilgili düflünceleriniz neler? Bu ifli yapan insanlara sayg›m var. Ama ben flark› sözü yazmay› çok basit görüyorum. fiark› sözü yazmak beni çok kasmaz ve çaba da sarf etmem. Ayr›ca, benim fliirimi bestelesinler tarz›nda da bir yaklafl›m›m olmad›. Ben bir fliir yazd›m, al›n da besteleyin demedim mesela. Böyle bir fley istersem, Onur Ak›n’dan isterim. Onun haricinde fliirlerimi, bestelemek isteyene veriyorum. Geçenlerde Alpay arad› ve benim bir fliirimi besteleyece¤ini, sözlerinde de¤ifliklik yap›p yapamayaca¤›n› sordu. Tabi ki, dedim. Sonuçta fliirimi besteleyecek olan, Alpay gibi bir müzik duayeni. Yahya Kemal’in fliirleri, M. Nurettin Selçuk’un besteleri ile daha bir anlam kazanm›flt›r. Ben "Hasret Türküsü"nü sanatç› bir arkadafl›m›n kasetinde okumak için yazm›flt›m. Ama Gökmen o fliirimi besteledi ve tamamen farkl› bir boyut kazand›. Çok da güzel oldu. Radyodaki kapan›fl konuflmalar›n›zdan ald›¤›n›z notlar› kitap haline getirdi¤inizi söylediniz. Bir gazetede köfle yazar› olmak ister misiniz?
24
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Ben hüzünlerle sevdim fliirleri Ben hüzünlerle büyüttüm kendimi Küçükken gamzelerim vard› benim Büyüdükçe hüzne satt›m hepsini. Geçmifle dair ne varki bu dörtlü¤e ekleyebileyim. fiu tarihte haber okudu...fiu tarihte mankenlik yapt›...fiu tarihte seslendirme yapt›... Türkiye'nin dört bir yan›nda salonlar dolusu insana fliir dinletileri. Radyolarda, Televizyonlarda fliir programlar›. fiiir kasedi, fliir kitab›. Terkedilifller, ayr›l›klar, ihanetler, a¤›z dolusu isyanlar ve yine Hüzünler, Hüzünler, Hüzünler. KISACA, Ben hüznünü sesine, Sesini fliirlere yüklemifl adam. Yani yine biraz kül, Yine biraz duman.... BED‹RHAN GÖKÇE
‹sterim tabi ki. fiimdi "K›rm›z› Çizgi"de yaz›yorum. Çok güzel tepkiler al›yorum. Düz yaz›n›n da okunabilirli¤ini gördüm. Ama benim hiçbir gazeteye gidip de, ben sizde yazmak istiyorum gibi bir tavr›m olmad›. K›rm›z› Çizgi dergisi için de teklif onlardan geldi. Ayr›ca yazd›kça yazmak istiyorsun. Yazma kültürün ve yazma s›kl›¤› art›yor. Yazd›¤›n zaman hayata farkl› bak›yorsun. "fiifal› Hüzünler" ne kadar zaman da olufltu? Kafamda oluflmas› son iki senede oldu. Bu kitab›n art›k bir an önce olmas› gerekti¤ine yay›n evini de¤ifltirdikten sonra karar verdim. Yazm›fl oldu¤um notlar›, yaz›lar› toparlad›m. Ali Ulurasba’ya verdim. Ali’nin çok büyük eme¤i var bu kitapta. Benim o s›ralar çok yo¤un program›m vard›. Turneler, TV, radyo çok zaman›m› al›yordu. Kitaplar›n devam› gelecek mi? Evet devam› gelecek. Bu farkl› bir türdü. fiiir denme anlam›ndayd›. Bu kitap tutarsa, ayn› flekilde devam ederim. Sat›fl rakamlar›m›z çok iyi gidiyor. Ald›¤›m tepkiler de güzel. Ben kalemimin çok de¤iflti¤ine inan›yorum. ‹lk kitab›mla "fiifal› Hüzünler" aras›nda çok fark var. Bu kitab› benim olgunluk ça¤›m diye yorumluyorum. Duygular ve kalemim daha farkl›. Hayat› ve flöhreti sindirmifl oldu¤um bir dönem. ‹lk kitab›mda daha çok Ankara’da yaflanm›fl duygular vard›. Ancak bu kitapta, tamamen ‹stanbulAnkara aras› yaflad›¤›m gel-git’lerden oluflan duygular var. On üç y›ld›r profesyonel anlamda sanat›n içersin-
desiniz. Bedirhan Gökçe istedi¤i yerde mi? ‹stedi¤im yerde oldu¤umu söyleyemem. Geldi¤im yer de iyi bir yer asl›nda. Ama kimi insanlar›n üç günde yakalad›¤› flöhrete, on üç y›lda gelememifl olman›n iç s›k›nt›s› da var. Düzgün olman›n haber de¤eri tafl›mad›¤› bir ülkedesin. Kitap yazm›fls›n, fliir kaseti yapm›fls›n, TV program›n var. Ama yeni dinleyen birinin, "Sesiniz çok güzel kasetiniz var m›?" sorusu karfl›s›nda, beynime balyoz yemifl gibi oluyorum. Ben bunca y›ld›r bu iflleri yap›yorum, ama yeterince tan›nm›yorum. fiiir zaten zor bir seçim. Ben zoru seçtim. ‹ki türkü okusayd›m, bundan daha iyi yere gelirdim. Di¤erleri sahneden sahneye koflarken, senin tercih edilme sebebin çok az. fiiir okuyan adam›n dü¤ünde ne ifli var gibi bir izlenim oluflmufl. Bugüne kadar fliir duygusu, insanlara hep a¤›r ifl olarak verilmifl. Dü¤ünde olmaz, gecede olmaz, aç›l›flta olmaz. Çünkü bugüne kadar bunu sunan insanlar, hep bu flekilde sunmufllar. fiimdi bir taraftan bunun mücadelesini de veriyorum. Ben fliir okuyorum, ama sahnemde farkl› fleyler de var diyorum. Kendimi ifade etmeye çal›fl›yorum. ‹nsan›n kendini ifade etmesi veya anlatmas› kadar zor bir fley yoktur. O nedenle bir gün herkesin anlad›¤› bir yerde olmak istiyorum. Son fliir albümünüzde Türk Halk Müzi¤i de okumuflsunuz. Bu tarzda bir albüm ç›kartmay› düflünüyor musunuz? Kitlelere ulaflmaktan ziyade, çocuklu¤umun türküleri, annemin türküleri gibi bir albüm yapmay› istiyorum. Çiçero demifl ki; "Roma’da ikinci adam olaca¤›ma, köyümde birinci adam olurum." Dönmüfl köyüne, yirmi y›l mücadele etmifl ve yirmi y›l sonra Roma’n›n bafl›na geçmifl. fiimdi ben fliirde bir numaray›m demiyorum, ama iyi bir yerde oldu¤uma inan›yorum. Ben türkü okusam, bu anlamda herhangi biri olaca¤›m› biliyorum. Herhangi biri olmak için bunca y›l mücadele etmedim. Kendim için, annem için benden son-
ra gelecek nesil için, bir halk müzi¤i albümü yapmay› istiyorum. Televizyonda bir fliir program›n›z da var. Seviyor musunuz televizyonu? Kimsenin bana kar›flmad›¤›, TV yönetiminin sabah reytingi önüme getirmedi¤i bir TV program› istiyorum. Ben güzel bir fley yapt›¤›ma inan›yorum. Bu ülkenin çocuklar› birbirini öldürmesin, bu ülkenin insanlar› bunal›ma girmesin istiyorum. Farkl› bir psikosos-
yal taraf›m›n oldu¤unu ve insanlar›n üzerinde etkili oldu¤umu düflünüyorum. Bu tür tematik ve reyting kayg›s› olmayan programlar›n dünyada çok ra¤bet gördü¤ü bir ortamda, bunun art›k bir an önce bizim ülkemizde de keflfedilmesi gerekti¤ine inan›yorum. Bu tür programlar gerekli, çünkü bu toplum giderek rahats›zlanmaya bafllad›. Sanatç›lar›n, giyiminden davran›fllar›na kadar topluma örnek olmas› gerekti¤ini düflünüyorum. fiöhretsen y›rt›k pantolon giyersin, kula¤›na küpe takars›n, sürekli sevgili de¤ifltirebilir, içki içer, alkollü araba kullanabilirsin, gibi bir imaj oluflmaya bafllad›. Ben, bu tür davran›fllar›n topluma mal olmufl sanatç›lara yak›flmayaca¤›n› savunuyorum. Son olarak K.Çekmeceliler’e neler söylemek istersiniz? Küçükçekmece’yi son 3 y›ld›r daha yak›ndan takip ediyorum ve geliflmeleri de çok rahat gözlemleyebiliyorum. Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’› çok baflar›l› buluyorum. Baflar›l› olan insanlar›n alk›fllanmas› gerekti¤ine inan›yorum. Aziz Yeniay’a kültürel-sosyal etkinliklere verdi¤i destekten dolay› teflekkür ediyorum. Belediyelerin art›k Kültür Bakanl›¤›’n› k›skand›racak nitelikte kültürel etkinlikleri var. Ben Küçükçekmece Belediyesi’nin gerçeklefltirdi¤i Pakistan’a destek için düzenlenen programa ve Ramazan etkinliklerine kat›ld›m. Bu tür etkinliklerin Belediyelerin nezdinde yap›l›yor olmas› gerçekten çok büyük bir hizmet. Davet edild¤imiz her türlü etkinlikte Küçükçekmece’de oluyoruz. Bu baflar›lar›n daim olmas›n› ve özellikle baz› Belediyelere örnek olmas›n› istiyorum. Küçükçekmecelilere son olarak fliirle kals›nlar diyorum ve hafta içi her gece saat 23.00-01.00 aras› BEST FM’e beklin yorum...
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
25
portre
Atatürk’ü an›yoruz
O’nu anlatan özellik 30 n BURCU EDA ERDEM
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü hem Cumhuriyet Bayram›’n› yaflam›fl, hem de 10 Kas›m olmas› nedeniyle bir kez daha flükranla yadediyoruz. ‹ç ve d›fl tehditleri bertaraf etmek, muass›r menediyetler seviyesine ulaflmak için Atatürk’ü çok iyi tan›mak ve anlamak zorunday›z. Bu nedenle biz de Atatürk konusunda bilmemiz gereken 30 önemli ayr›nt›y› sizlere aktar›yoruz...
1
”ATA” LAFINI SEVMEZD‹
"Atatürk" hitab›n› ilk kez donemin Türk Dil Kurumu Baflkan› bir konuflmas›nda kullanm›fl, Mustafa Kemal de çok be¤enerek soyad› olarak alm›flt›. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hofllanmazd›.
2
KURUFASULYEY‹ ÇOK SEVERD‹
Manast›r Askeri Lisesi y›llar›ndan kalan bir al›flkanl›kla hayat› boyunca en sevdi¤i yemek kuru fasulye ve pilav olarak kald›. Tatl›ya düflkün de¤ildi ama can› istedi¤inde çok sevdi¤i gül reçelini tercih ederdi.
3
EN BÜYÜK HAYAL‹ DÜNYA TURUYDU
Ömrü yetseydi bir dünya turuna ç›k›p Türk dili ve tarihi üzerindeki
26
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
çal›flmalar›n› geniflletmek en büyük hayaliydi.
4
BAfiUCU K‹TABI ÇALIKUfiU’YDU
Binlerce kitabi vard›. Ama bunlar›n aras›nda bir tanesini hayat› boyunca hatta cephede bile baflucundan ay›rmad›. Reflat Nuri Güntekin' in ünlü "Çal›kuflu" roman›n› hep yan›nda tafl›r, her gün rast gele bir yerinden acar, birkaç sayfa okurdu.
5
KABUL SALONUNA AT YAVRUSU
Atlardan sonra en sevdi¤i hayvan köpekti. "Fox" ad›n› verdi¤i köpe¤i, Gazi`nin yata¤›n›n ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düflkünlü¤ü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni do¤mufl bir tayla annesinin Çankaya Köflkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmiflti.
6
GERÇEK B‹R SALON ADAMI
En sevdi¤i dans valsti. Müzik zevki çeflitlilik gösteriyordu. Klasik Bat› müzi¤i d›fl›nda Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7
TÜM GÖMLEKLER‹ BEYAZ RENKL‹YD‹
Gömleklerinin hepsi beyazd›. Bu gömlekler ilk y›llarda ‹sviçre’de özel olarak dikilirken sonra yerli mal› kullanma kampanyas›na öncülük edebilmek için Beyo¤lu`nda bir terziye diktirilmeye bafllanm›flt›.
8
LAC‹VERT TAKIM ELB‹SE G‹YMEZD‹
Tak›m elbiselerinin tasar›mlar›n› hep kendisi çizerdi. Lacivert tak›m giymeyi sevmezdi.
9.
9
BOYU 1.74, K‹LOSU 76, AYA⁄I, 43’TÜ
Boyu 1.74 idi. Hayat›n›n son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastal›¤›n›n ilerlemeye bafllamas›yla 46'ya kadar düflmüfltü. 43 numara siyah rugan ayakkab› giyerdi.
10
BAZI KEL‹MELERDE RUMEL‹ fi‹VES‹
Özenli ve temiz bir Türkçe konuflurdu. Ancak baz› kelimeleri Rumeli flivesiyle telaffuz ederdi.
11
HAYATINDAK‹ HAZ‹N B‹R H‹KAYE
Hayat›nda bir donem çok önemli yer tutan ve Atatürk’le evlenmesinden sonra hayat›na trajik bir flekilde son veren Fikriye Han›m’›n mezar›n›n nerede oldu¤u bilinmiyor. KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
27
portre Portre
12
CUMHURBAfiKANLI⁄I DÖNEM‹NDE SIKILDI
Hayat›n›n ço¤unu geçirdi¤i savafl cephelerinden sonra Cumhurbaflkan› olarak geçirdi¤i y›llar ona bir tecrit yaflant›s› gibi geliyor, çok sevdi¤i halk›ndan ve sade bir vatandafl yaflam›ndan uzaklaflt›¤›n› düflünüyordu.
13
PAPA’NIN TEMS‹LC‹S‹NE ELB‹SE
K›yafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlar›n›n dini k›yafetleriyle soka¤a ç›kmalar› yasaklan›nca, Monsenyör Roncalli’ ye kendi terzisi Kemal Milasl› eliyle bir koleksiyon haz›rlatt›.
14
KEND‹S‹ TIRAfi OLMAYI SEVMEZD‹
Sabah kahvalt›lar›yla aras› hiç hofl de¤ildi. Yataktan kalkar kalkmaz odas›ndaki divan›n üzerine ba¤dafl kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigaras›n› içerdi. Bir özelli¤i de kendi kendine t›rafl olmamas›yd›.
15
DÜZEN VE S‹METR‹ TAKINTISI VARDI
Evinde, çevresinde hatta konuk oldu¤u evlerde bile e¤ri duran eflyalar› düzeltmeden rahat edemezdi. Simetri tak›nt›s› oldu¤unu kabul ederdi. Onun bu düzen hassasiyetinden çevresindekiler de dersler ç›kar›rd›.
16
HOfiGÖRÜSÜYLE HEP ÖRNEKT‹
Köylünün birinin gazete ka¤›d›na sard›¤› tutunu içmeye çal›fl›rken eli yanm›fl, "Alin bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e küfretmiflti. Mahkemeye ç›kar›lacakt›. Atatürk olay› dinledikten sonra "Onu mahkemeye verece¤inize do¤ru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
28
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
17
DOKTORUYLA S‹GARA PAZARLI⁄I
Hastal›¤›n›n bafllang›c›nda kendisini muayene eden Dr. Fissinger günde kaç paket sigara içti¤ini sormufl, Atatürk "sekiz" demiflti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerekti¤ini söyleyince gülümseyerek cevap vermiflti: "Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapaca¤›m".
18
BU NASIL B‹R HALKÇILIK?
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmiflti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet paras› almamas›na sas›rm›fl nedenini sormufltu. Trenin milletvekillerine bedava oldu¤unu ö¤renince epey sinirlenmifl, "Ne de güzel halkç›l›k ama" demiflti.
19
“LA‹KL‹K ADAM OLMAKTIR!”
‹lk mecliste bir oturum s›ras›nda üyelerden biri laikli¤in ne manaya geldi¤ini anlamad›¤›n› söyleyince Gazi çok sinirlenmifl ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermiflti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!.."
20
KURBANLARI BA⁄IfiLARDI
Gitti¤i yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda s›rt›n› döner yada kesilmelerini engellerdi.
21
YABANCI D‹LE ÇOK MERAKLIYDI
Askeri lisede ö¤renmeye bafllad›¤› Frans›zca'y› sonraki y›llarda gelifltirdi. Zengin bir kelime bilgisi vard›. Konuflurken araya Frans›zca sözcükler de eklerdi.
22
KURUFASULYES‹NE POKER OYNARDI
28
AfiIRI ‹LT‹FATLARA PR‹M VERMEZD‹
Kumardan hofllanmaz ama arkadafllar›yla fasulyesine poker oynard›. Oyun sonunda kazand›klar›n› iade ederdi.
Ya¤c›lara çok k›zard› Bir aksam sofras›nda kendisine gereksiz flekilde iltifat eden Abdülhak Hamit’e müdahale etti.
23
29
KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI
Cephelerde düflmanla gö¤üs gö¤üse savaflm›fl biri olarak en ilginç özelli¤i savafl meydanlar› d›fl›nda kan görünce fenalaflmas›yd›.
24
KULAKLARI DUYAN TEK K‹fi‹
Frans›z tarihçisi Herriot Ankara’ya geldi¤inde Gazi’nin kulaklar›n›n duyuyor olmas›na sas›rm›fl an›lar›nda bunu esprili bir dille anlatm›flt›: "Türkiye Cumhuriyeti’nde bir tane kulaklar› duyan kifli var onu da Cumhurbaflkan› yapm›fllar."
25
B‹R R‹CASI HERKES ‹Ç‹N BAfi TACIDIR
Bir gün halk aras›nda dolafl›rken çarflafl› bir kad›na rastlam›fl, "Haf›z han›m hat›r›m için bafl›ndaki örtüyü acar m›s›n?" diye sormufltu. Kad›n baflörtüsünü açarak, Atatürk`ün önünde e¤ildi ve ellerini öptü.
26
YÜZME VE B‹LARDO HOB‹LER‹YD‹
Sportmen kiflili¤i vard›. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo oynard›.
27
EN BAfiARILI DERS‹ MATEMAT‹KT‹
E¤itim hayat› boyunca en baflar›l› dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayat› boyunca sürdü.
emiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeyeemiyeyeyiyeyeye
SON YILBAfiINDA ELB‹SELER‹N‹ VERD‹
1937’yi 1938’e ba¤layan son y›lbafl› gecesini D›fliflleri Bakan› Tevfik Rüfltü Aras ile bafl bafla geçirmiflti. O gece dolab›ndaki baz› elbiseleri bakana hediye etmiflti.
30
KÖfiKTE ÖZEL B‹R GÜVERC‹NL‹⁄‹ VARDI
Kufllar› çok severdi. Çankaya Köflkü’nde özel bir bak›c›n›n ilgilendi¤i güvercinli¤i vard›.
“Son iste¤i enginar oldu” Ulu Önder Atatürk'ün, 19311935 y›llar› aras›nda aflç›l›¤›n› yapan Halit Atay anlat›yor: 1938 y›l›n›n Ekim ay›nda, Atatürk oldukça a¤›r hastayd›. 29 Ekim 1938'den 7 Kas›m 1938'e kadarki 10 günü yar› uyur yar› uyan›k bir halde geçirerek, genellikle kendinde olmayan Atatürk, hastal›¤›n›n son aflamas›ndayd›. Ay›ld›kça da yulaf unundan poriç, süt, pirinç suyu ve meyve sular›ndan oluflan mönüsüyle karn›n› doyuruyordu. O günlerde Atatürk'ün can› enginar yeme¤i istedi. Ancak o zaman ‹stanbul'da bulunmad›¤› için Hatay'dan ›smarlanan enginarlar; ölüm döfle¤inde derin bir uykuda olan Atatürk'e k›smet olmad›.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
29
gündem
24 Kas›m’da Ö¤retmenler Günü’nü kutluyoruz n M. CAN CANGAZO⁄LU arf devrimini yapan Mustafa Kemal Atatürk’ümüz yeni harflerin ö¤retilmesi için yaz› tahtas›n›n bafl›na geçti. Milletimize yeni harfleri ö¤retmek için canla baflla çal›flmaya bafllam›flt›. Bakanlar Kurulu 11 Kas›m 1928 günü yapt›¤› bir toplant›da Atam›za "Millet Mektepleri Bafl Ö¤retmenli¤i" unvan›n› verdi. 24 Kas›m 1981 y›l›nda 24 Kas›m’›n her y›l ö¤retmenler günü olarak kutlanmas›na karar verildi. ‹flte bu çerçevede her y›l 24 Kas›m’› Ö¤retmenler Günü olarak kutluyoruz. Bizlere okumay›, yazmay›, düflünmeyi, insanl›¤›, k›saca ö¤rendi¤imiz her fleyi ö¤reten bu de¤erli insanlar›, bir gün de olsa sayg›yla anman›n mutlulu¤unu yafl›yoruz. Türkiye’de ö¤retmenin de¤eri henüz anlafl›lm›fl de¤il. Ekonomik s›k›nt›lar içinde bo¤uflan ö¤retmenlerimiz, t›k›fl t›k›fl s›n›flarda, ö¤rencilerilerine birfleyler vermeye çal›fl›yor. Son dönemde h›zla artan okul fliddeti de onlar›n en büyük s›k›nt›lar›ndan biri. Ö¤retmenler günü dolay›s›yla, hiç olmazsa bir gün ö¤retmenlerimizin içinde bulunduklar› s›k›nt›lar› görüp, çözüm üretme konusunda çaba sarfetmeliyiz. Sa¤l›kl› düflünen, kafas› rahat ö¤retmenlerin yetifltirdi¤i çocuklar›m›z, bu ülkenin muass›r medeniyetler seviyesine ç›kmas› konusunda çok daha baflar›l› olacaklard›r. Her y›l Ö¤retmenler Gününde ö¤retmenlerimizin de¤erini, sorunlar›n› ve hizmetlerini hat›rlar, onlar›n emeklerini bofla ç›karmamak için gayret ede-
H
30
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
riz. Bunun bir günle s›n›rl› kalmamas› en büyük arzumuz. Ö¤retmenlik mesle¤ini seçen herkesin mutlaka idealist, çocuklar› seven, bu mesle¤i yüceltmek için çal›flacak insanlar olmas› da gerekiyor. Devlet olarak çocuklar›m›z› emanet etti¤imiz ö¤retmenleri seçme konusunda da art›k çok daha titiz davranmal›y›z. Ö¤retmenlik en önemli meslek oldu¤una göre, bu de¤eri hem ekonomik, hem de moral motivasyon aç›s›ndan onla-
ra verelim. Ö¤retmenlik kutsal bir meslektir. Gerçe¤i, daima gerçe¤i, yenili¤i, geliflmeyi ve bilimi anlat›r. Yeteneklerimizin geliflmesine yard›mc› olur. Do¤ruluk, dürüstlük ve yard›mseverlik gibi evrensel de¤erlere ulaflmam›z› sa¤lar. Bize anne olur, baba olur, kardefl ve arkadafl olurlar. Dünyan›n en sayg›n insanlar› olan siz ö¤retmenlerimizin huzurunda sayg›yla e¤iliyoruz. n
konuk yazar Haflmet BABAO⁄LU
Ya¤murda ruhum su çekiyor!
rt›k kesin emin oldum, bu flehre ya¤mur yak›flm›yor. Bütün faças›n› bozuyor flehrin de flehirlinin de... Bizim flehirlerimizde ya¤murun güzelli¤i, bereketi çok arka planda kal›yor. Hele kas›m ya¤murlar›... Trafik, çamur, karanl›k, bulan›kl›k, flemsiye savafllar›, hoyrat bir kofluflturma... Sonra ›slanmak, ›slanmak, ›slanmak ve yine de ya¤muru hissedememek... Ve ruhlar›m›z›n alt›nda ezildi¤i o bitmek tükenmek bilmeyen melankolik dufl... Nicedir bir k›r ya¤muru özlüyorum. Pencerenin ard›nda durup bakt›¤›m, topra¤›n üzerinde küçük su kanallar› oluflturan, uzaklar›n manzaras›na tül gibi sisler konduran, sesini iflitebildi¤im bir ya¤mur özlüyorum. Rahmetinden gözümle, kula¤›mla, ruhumla emin oldu¤um bir ya¤mur özlüyorum. ‹stanbul'da ya¤mur ne yaflanan, ne seyredilen, ne iflitilen ne de ›slan›lan bir fley. ‹stanbul'da ya¤mur art›k daha çok bir ruh durumunu and›r›yor; bir tür huzursuzluk ve depresyon kucakl›yor sanki flehri. Ö¤renciler keyifsiz, esnaf gülümsemiyor, otobüs floförleri öfkeli... Patronlar kap›dan arabaya o k›sac›k mesafede cilal› ayakkab›lar›n›n nas›l da çamurland›¤› gerçe¤i karfl›s›nda flaflk›n... Sevgililer huysuz... Her zaman iyimser olanlar "barajlar doluyor çok flükür" diyerek kas›m ya¤murlar›na teselli ar›yorlar. Her zaman ‹stanbul'la kavgal› olanlar soka¤a ç›kmaman›n, okulu k›rman›n, ifli asman›n bir yolu olup olmad›¤›n› kuruyorlar zihinlerinde... Ve ya¤mur, flimdi benim bu sat›rlar› yazd›¤›m saatlerde muazzam bir yorgunluk gibi çöküyor flehrin üstüne...
A
Belki bende bir tuhafl›k vard›r, do¤ru de¤ildir bütün bunlar. Hani Lale Müldür der ya, "baz› insanlara ya¤mur ya¤›yordu" diye. Belki ya¤mur baz› insanlara herkesten daha çok ya¤›yordur ve ben de onlardan›m belki... fiimdi bu yaz›y› yazarken odam›n penceresinden Zincirlikuyu Mezarl›¤›'na bak›yorum. Ne kadar gri bir gün!.. Sezai Karakoç'un ürpertici fliiri geliyor akl›ma: "Ben geldim geleli açmad› gökler Ya ben bulutlar› anlam›yorum Ya bulutlar benden birfley bekler hayat bir ölümdür, aflk bir uçurum ben geldim geleli açmad› gökler." Arabaya atlad›¤›m gibi ya¤murlu bir köy yoluna do¤ru gaza basmak geliyor içimden. Ya¤murla kavga etmek de¤il, ya¤muru sevmek istiyorum çünkü. Her virajda lastikler h›fl›rdas›n, a¤›r a¤›r çal›fls›n silecekler, zeytin a¤açlar›n›n dallar›ndan ipince su iplikleri süzülsün topra¤a do¤ru... Bir kahvenin önünde duray›m. Saçak alt›nda, çay barda¤›n› avcumda s›ms›k› sararak hafif üflümemi bast›ray›m. Yok, flehirde kalacaksam... Ya¤mur beni böyle gelip gelip flehirde bulacak ve vuracaksa... O zaman Matrix Revolutions filmindeki gibi olsun istiyorum. Suyun ayak bileklerine kadar yükseldi¤i, ya¤murun hortumdan boflan›rcas›na ya¤d›¤› caddelerde, gökdelenlerin aras›nda iyilik ve kötülük son kez kap›fls›n. ‹yilik kazans›n. Günefl açs›n... KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
31
de¤erlerimiz
Mevlana Celaleddin Rumi “Ne olursan ol yine de gel”
n BURCU EDA ERDEM
evlana'n›n as›l ad› Muhammed Celaleddin'dir. Mevlana ve Rumi de, kendisine sonradan verilen isimlerdendir. Efendimiz manas›na gelen Mevlana ismi, ona, daha pek genç iken Konya'da ders okutmaya bafllad›¤› tarihlerde verilir. Bu isim flems-i Tebrizi ve Sultan Veled'den itibaren Mevlana'y› sevenlerce kullan›lm›fl; Adeta adi yerine sembol olmufltur. Rumi, Anadolu demektir. Mevlana'n›n, Rumi diye tan›nmas›, geçmifl yüzy›llarda Diyar-› Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya'da uzun müddet oturmas›, ömrünün büyük bir k›sm›n›n orada geçmesi ve nihayet türbesinin orada olmas›ndand›r. Mevlana'n›n do¤um yeri, bugünkü Afganistan'da bulunan, eski büyük Türk kültür beldesi Belh'tir Mevlana'n›n do¤um tarihi ise 30 Eylül 1207'dir. Baz› araflt›rmac›lar›n tespitine göre, O'nun do¤um tarihi 1182'dir. Asil bir aileye mensup olan Mevlana'n›n annesi, Belh Emiri Rükneddin'in k›z› Mümine Hatun; babaannesi, Harezmflahlar hanedan›ndan Türk prensesi, Melike-i Cihan Emetullah Sultan'd›r. Babas›, Sultanü'l-Ulema (Alimlerin Sultani) unvan› ile tan›nm›fl, Muhammed Bahaeddin Veled; büyükbabas›, Ahmet Hatibi o¤lu Hüseyin Hatibi'dir. Eflaki ye göre Hüseyin Hatibi, ilmi deniz gibi engin ve genifl olan bir alim idi. Din ilminin üstad› ve alimlerin büyükle-
M
32
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
‹nsanlar› huzura, islama ça¤›ran Mevlana, o ünlü sözleriyle hat›rlansa da, onun her bir sözü ders niteli¤indeydi. “Biz ne Firavun ve ne de Nemrud'uz, bizim toprak alemiyle ne iflimiz var. Ben insanlara faydam dokunsun diye dünya zindan›nda kalm›fl›m...” sözleri ebediyete ne kadar haz›r oldu¤unu kan›tl›yor... rinden say›lan, güzel fliirler söyleyen Niflaburlu Raziyuddin gibi bir zat da talebelerindendi. Kaynaklar ve Mevlana'n›n sevgi yolunda gidenler eserinde Sultanü'l-Ulema Bahaeddin Veled'in nesebinin, anne cihetiyle on dördüncü göbekte Hz. Muhammed (SAV)'in torunu Hz. Hüseyin'e; baba cihetiyle de onuncu göbekte Hz. Muhammed (SAV)'in seçilmifl dört dostundan ilki Hz. Ebubekir S›dd›k'a ulaflt›¤›n› kaydediyorlar. 1259- 1261 y›llar› aras›nda yaz›lmaya bafllan›lan Mesnevi, 1264-1268 y›llar› aras›nda sona erdi. Hz. Mevlana'n›n Baki Aleme Göçüsü Mevlana, Çelebi Hüsameddin ile tam on befl sene güzel demler, hofl sefalar sürdü. Bu müddet zarf›nda bahts›zlar›n fitne ve hücumundan uzak, huzur ve sürur içinde yaflad›. Dostlar› onun cemalinin nuruna pervane olmufllard›. Mevlana, art›k son anlar›n› yaflad›¤›n›, özledi¤i ebedi cemal alemine kavuflaca¤›n› anlam›flt›. Ans›z›n hastalan›p yata¤a düfltü. Mevlana'n›n hastal›k haberi Konya'da yay›ld›¤› zaman ahali, flifalar dilemeye, gönlünü, duas›n› almaya geliyorlard›. fieyh Sadrettin (?- 1274) de tale-
beleriyle birlikte Mevlana'ya geçmifl olsun demeye geldi ve çok üzüldü¤ünü beyan edip: "Allah yak›n zamanda flifalar versin. Hastal›k, ahirette derecenizin yükselmesine sebeptir. Siz alemin canisiniz, ‹nflallah yak›n zamanda tam bir s›hhate kavuflursunuz" diye temennide bulundu. Bunun üzerine Mevlana: "Bundan sonra Allah sizlere flifa versin. Afl›k›n maflukuna kavuflmas›n› nurun nura ulaflmas›n› istemiyor musunuz?” dedi. fieyh Sadrettin, yan›ndakilerle birlikte a¤layarak kalk›p gitti. Mevlana, dostlar›na ve aile efrad›na, bu dünyadan göçece¤ine üzülmemelerini söylüyordu; fakat onlar, bedenen de olsa, bu ayr›l›¤› kabullenemiyorlar, a¤lay›p inliyorlard›. Mevlana' n›n han›m› Mevlana' ya hitaben: "Ey Alemin nuru, ey Adem’in can›! Bizi b›rak›p nereye gideceksin?" diyerek a¤l›yor ve ilave ediyordu: “Hüdavendigar Hazretleri'nin dünyay› hakikat ve manalarla doldurmas› için üç yüz veya dört yüz y›ll›k ömrünün olmas› laz›md›." Mevlana'da cevaben: Niçin? Niçin? Biz ne Firavun ve ne de Nemrud'uz, bizim toprak alemiyle ne iflimiz var, bize bu toprak aleminde huzur ve karar nas›l olur? Ben insanlara faydam dokunsun diye dünya zindan›nda kalm›fl›m; yoksa hapishane nerede ben nerede? Kimin mal›n› çalm›fl›m? Yak›n-
Gürcü Hatun'un yard›mlar›yla Çelebi Hüsameddin zaman›nda yap›ld›. Türbenin mimari, Tebrizli Bedreddin' dir. Selim o¤lu Abdülvahid adli bir sanatkar da Mevlana'n›n kabri üzerine, Selçuklu oymac›l›¤›n›n flaheseri olarak kabul edilen, büyük bir ceviz sanduka yapm›flt›r. Bu sanduka bugün, Sultanü'l Ulema Bahaeddin Veled'in kabri üzerindedir.
da Allah'›n sevgili dostunun, Hz.Muhammed (SAV)'in yan›na dönece¤imiz umulur" dedi. Mevlana son demlerinde iken, dostu S›raceddin Tatari'yi yan›na ça¤›rarak, kendisine flu duay› ö¤retmifl ve s›k›nt›l› zamanlar›nda okumas›n› tavsiye etmifltir: "Ya Rabbi! Bana ne senin zikrini unutturacak, sana flevkimi söndürecek, seni tespih ederken duydu¤um lezzeti kesecek bir hastal›k; ne de beni azd›racak, fler ve kötülü¤ümü artt›racak bir s›hhat ver. Ey Merhamet edenlerin merhametlisi! Merhametinle bu duam› kabul et.”
HZ. MEVLANA’NIN VAS‹YET‹ n "Ben size, gizli ve aleni, Allah'dan korkman›z›, n az yemenizi, n az uyuman›z›, n az söylemenizi, n günahlardan çekinmenizi, n oruç tutmaya ve namaz k›lmaya devam etmenizi, n daima flehvetten kaç›nman›z›, n halk›n eziyet ve cefas›na dayanman›z›, n avam ve sefihlerle düflüp kalkmaktan uzak bulunman›z›, n kerem sahibi olan Salih kimselerle beraber olman›z› vasiyet ederim. n insanlar›n hay›rl›s›, insanlara faydas› dokunand›r. n Sözün hay›rl›s› da az ve öz olan›d›r. Hamd, yaln›z tek olan Allah'a mahsustur. Tevhit ehline selam olsun." ‹rfan ve sevgi günefli Mevlana, 17 Aral›k, 1273 Pazar günü, bütün parlakl›¤› ile, bütün güzellikleriyle gülerek ebediyet aleminin semas›na do¤du. Mevleviler, o geceye fieb-i Aruz derler. Müslüman olan, Müslüman olma-
yan, küçük, büyük ne kadar Konyal› varsa hepsi, Mevlana'n›n cenaze merasimine kat›ld›. Müslümanlar, müslüman olmayanlar› sopa ve k›l›çla savmaya çal›flarak, onlara: "Bu merasimin sizinle ne ilgisi vard›r? Bu Din Sultani Mevlana bizimdir, bizim imam›m›zd›r" diyorlard›. Onlar da su cevabi veriyorlard›: "Biz Musa'n›n ‹sa’n›n ve bütün peygamberlerin hakikatini onun sözünden anlay›p ö¤rendik. Kendi kitab›m›zda okudu¤umuz olgun peygamberlerin huy ve hareketlerini onda gördük. Sizler nas›l onun muhibbi müridi iseniz, bizde onun muhibbiyiz. Mevlana Hazretleri'nin zat›, insanlar›n üzerinde parlayan ve onlara iyilikte, cömertlikte bulunan hakikatler güneflidir. Günefli bütün dünya sever. Bütün evler onun ›fl›¤›yla ayd›nlan›r. Mevlana ekmek gibidir. Hiç kimse ekme¤e ihtiyaç duymamazl›k edemez. Ekmekten kaçan hiçbir aç gördünüz mü? Mevlana'n›n vasiyeti üzerine fieyh Sadrettin, Mevlana’n›n namaz›n› k›ld›rmak üzere niyetlendi¤inde dayanamay›p bayg›nl›k geçirdi. Bunun üzerine namaza Kad› S›raceddin imaml›k etti. Ten fanidir can ölmez çün gitti geri gelmez Ölür ise ten ölür canlar ölesi de¤il (Yunus Emre) ‹flte bu yüzden Mevlânâ'n›n ölüm gecesine ayr›l›k gecesi denilmez, dostuna kavufltu¤unu ve ebedî vuslata erdi¤ini belirtmek için dü¤ün gecesi anlam›nda "fleb-i aruz" denilir.
HZ. MEVLANA’YA YEfi‹L KUBBE Mevlana'ya, Yeflil Kubbe denilen Türbe, Sultan Veled ile Alameddin Kayser'in gayreti ve Emir Pervane'nin efli (Sultan II. G›yaseddin Keyhüsrev' in k›z›)
HZ. MEVLANA’NIN ÖLÜMLE ‹LG‹L‹ DÜfiÜNCELER‹ "Ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeye bafllad› m›, bende bu cihan›n gam› var, dünyadan ayr›l›¤›ma tasalan›yorum sanma; bu çeflit flüpheye düflme. Bana a¤lama, yaz›k yaz›k deme. fieytan›n tuza¤›na düflersem iste hay›flanman›n s›ras› o zamand›r. Cenazemi görünce ayr›l›k ayr›l›k deme. O vakit benim buluflma ve görüflme zaman›md›r. Beni kabre indirip b›rak›nca, sakin elveda elveda deme; zira mezar cennetler toplulu¤unun perdesidir. Batmay› gördün ya, do¤may› da seyret. Günefle ve aya batmadan ne ziyan geliyor ki? Sana batmak görünür, ama o, do¤makt›r. Mezar hapis gibi görünür ama o, can›n kurtulufludur. Hangi tohum yere ekildi de bitmedi? Ne diye insan tohumunda flüpheye düflüyorsun? Hangi kova kuyuya sal›nd› da dolu dolu ç›kmad›? Can Yusuf'u ne diye kuyuda feryat etsin? Bu tarafta a¤z›n› yumdun mu, o tarafta aç. Zira senin hayhuyun mekans›zl›k aleminin fezas›ndad›r." "Kardefl, mezar›ma defsiz gelme; çünkü Allah meclisinde gaml› durmak yaraflmaz. Hak Teala beni aflk flarab›ndan yaratm›flt›r. Ölsem,çürüsem bile, benim yine o aflk›m." Ölümümüzden sonra mezar›m›z› yerde aramay›n›z. Bizim mezar›m›z ariflerin gönlündedir. n
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
33
mahallelerimiz
Sanki
Cennet’ten bir köfle
Cennet mahallesi’nin önceki ismi, Yeflilyuva imifl; daha sonralar› görünümü, insanlar›, yaflam tarz› ve evleri ile bir cenneti and›rd›¤› düflünülerek ismi Cennet olarak de¤ifltirilmifl. 25-30 sene önce mahalle sokaklar›, bahçesinde rengarenk çiçekler aç›lan, tek katl› sayfiye evler s›ral›ym›fl... üçükçekmece’nin en önemli mahallesi deyince akla gelen belki de tek isim Cennet Mahallesi... Herkesin bildi¤i ve en az bir kere mutlaka gitti¤i; yol tarif ederken kulland›¤›, dizelere ismini veren Cennet Mahallesi... Bu say›m›zda sizleri belki de çok yak›ndan bildi¤inizi zannetti¤iniz mahallemizi tan›tmak istedik. Mahalle muhtar›m›z Say›n Nurettin Deveci mahallenin dününü ve bugününü bizlerle paylaflt›. ‹flte size geçmifli ve gelece¤i ile Cennet Mahallesi. Ö¤rendi¤imize göre Cennet mahal-
K
34
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
lesi’nin önceki ismi, Yeflilyuva imifl; daha sonralar› görünümü, insanlar›, yaflam tarz› ve evleri ile bir cenneti and›rd›¤› düflünülerek ismi Cennet olarak de¤ifltirilmifl. 25-30 sene önce mahalle sokaklar›, bahçesinde rengarenk çiçekler aç›lan, tek katl› sayfiye evler s›ral›ym›fl bu mahallede. Herkes birbirini tan›r, kap›lar sürekli aç›k b›rak›l›rm›fl bu samimi ortamda. Hal› saha maçlar›na bütün mahalle yeme¤i ile gider, geceleri yazl›k sinemalarda buluflmak için randevulafl›l›rm›fl. Günümüzde masal gibi dinledi¤imiz bu an›lar, ça¤›m›z›n de¤iflimlerini
asl›nda ne kadar hazmedemedi¤imizin bir kan›t› belkide... Teknolojik yenilikler, ço¤alan apartmanlar ve artan nüfus, ‹stanbul’un her köflesi gibi Cennet Mahallesi’nde de etkili olmufl elbette. fiu anda nüfusa kay›tl› insan say›s› 47.000 olan ve çarp›k kentleflmenin neredeyse olmad›¤› Cennet mahallesinde oturmaya karar verirseniz ayl›k en az 500 YTL’yi gözden ç›karman›z gerekiyor; hele hele ev sahibi olmak istiyorsan›z bu rakam 200.000 YTL’ye kadar ç›k›yor ve üstelik bu rakamlar minimum olanlar.
Cennet Mahallesi’nin en çok kullan›lan ve göz alan mekan› Hürriyet Caddesi... Çünkü arad›¤›n›z herfleyi bulabilece¤iniz al›flverifl ma¤azalar›n›n neredeyse tamam› orada toplanm›fl durumda. K›sa süre önce trafi¤e kapat›lan cadde, özellikle bahar ve yaz aylar›nda insanlarla dolup tafl›yor. Muhtar›m›z Nurettin Deveci, 1954 Trabzon do¤umlu ve 3 çocuk babas›. Üç dönemdir mahalleye muhtarl›k yapan Deveci, 5 yafl›nda Cennet Mahallesi’ne gelmifl ve kolay kolay gitmeyi de düflünmüyor. Halkla karfl›l›kl› sevgiye dayanan iliflkileri oldu¤unu söylüyor ve 3 dönemdir seçilmenin hakl› gururunu tafl›yor. Eski ve yeni Cennet Mahallesini gören (ve eski halini konufltukça duygulanan) muhtar›m›z, teknolojinin hayat›m›za bu kadar fazla girmesinden pek hoflnut gözükmüyor ama yenilikleri de elinden geldi¤ince takip etti¤ini ekliyor: “Zamane çocuklar› çok flansl›, flimdi her türlü imkan var hepsinde. Ben Ege Üniversitesi ‹flletme Fakültesi’nde okur-
ken telefon açmak için postaneye gidip saatlerce s›ra beklerdim ve cevap vermedi¤inde geri dönmek zorunda kal›rd›m. fiimdi istedi¤imiz insana kolayca ulaflabiliyoruz. Eski günleri özlememek mümkün de¤il ama hayat›m›z› kolaylaflt›ran nimetlerden de yararlanmak zorunday›z. Cennet mahallesi, kendi kendini idare eden bir mahalle, çok fazla sorunumuz yok çok flükür. Ama çeflitli yeniliklerle mahallemizin daha da mükemmelleflece¤ini düflünüyorum. Mesela mahallemizde aç›lmas› planlanan Kültür Merkezi projesi sayesinde çok ciddi bir geliflim kaydedilecek. Bu projeler için Baflkan›m›z Say›n Aziz Yeniay’a ve eme¤i geçenler çok teflekkür ediyoruz." Cennet mahallesinde bulunan Antikalar Bölgesi ile ilgili tedirginlik yaflayan muhtar›m›z, k›sa zamanda bu problemin halledilmesi durumunda tamam›yla rahatlayacaklar›n› söylüyor. Biz de bilgisiyle bize yard›mc› olan muhtar›m›z Say›n Nurettin Deveci’ye sonsuz teflekkürler ediyor, çal›flmalar›nda baflar›lar diliyoruz. n
Cennet Mahallesi muhtar› Nurettin Deveci, çocuklar›m›z›n modern teknolojiden mutlaka faydalanmas› gerekti¤ini söylüyor.
CENNET MAHALLES‹’NDEK‹ CADDE VE SOKAKLAR 1- Hürriyet Caddesi 2- Barbaros Caddesi 3- Alparslan Caddesi 4- Ziya Gökalp Caddesi 5- Yavuz Selim Caddesi 6- Turgut Reis Caddesi 7- Yeniyol Caddesi 8- Y.K Beyatl› Caddesi 9- Mevlana Caddesi 10- Mimar Sinan Caddesi 11- ‹maret Caddesi 12- Fevzi Çakmak Caddesi 13- Nam›k Kemal Caddesi 14- Antikalar Caddesi 15- fiair Nedim Sokak 16- Halide Edip Sokak 17- Tevfik Fikret Sokak 18- Ulubatl› Hasan Sokak 19- Osman Gazi Sokak 20- Genç Osman Caddesi 21- Beyaz›t Sokak 22- Orhan Gazi Sokak 23- Kutlu Sokak 24- Özen Sokak 25- Mutlu Sokak 26- Zafer Sokak 27- Y›ld›r›m Sokak 28- Tafldelen Sokak 29- Mehtap Sokak 30- Günefl Sokak 31- Pakten Sokak 32- Deniz Sokak 33- Ayd›n Sokak 34- Tunç Sokak 35- ‹.Müteferrika Sokak 36- Kuyulu Sokak 37- Cemal Bey Sokak 38- fiinasi Bey Sokak 39- Ba¤ Sokak 40- Huzur Sokak 41- Sütçü Dede Sokak 42- Okul Sokak 43- Hatboyu Caddesi 44- Beyaz›t Ç›kmaz 45- Londra Asfalt› 46- Merdiven Sokak 47- Nam›k Kemal Sokak
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
35
konuk yazar Hakk› YALÇIN
Mazi gazileri azd›¤›m›z mektuplar vard›, adreslerini yitirdi¤imiz. Cep telefonlu teknik ça¤a yenik düfltükten sonra, anlam›n› yitirdi¤imiz mektuplar. Yeniden icat etti¤imiz kurallarla, sevgisizli¤in hangi sokaklar›nda dolafl›yoruz kimbilir! O yüzden ölümler s›radanlaflt›. Ahlaks›zl›k ortaça¤›n vebas›ndan daha bulafl›c›. Çiçeklerin isimlerini bile unuttuk, sevgilerin kökünü kuruturken. HHH El örgü kazaklar›m›z vard›, flimdi tel örgüler arkas›nda duran düfllerimiz var. Politik namussuzlar›n yapt›klar› eylemlerin her hakk› mahfuz, nas›lsa arkalar›nda kap› gibi hainler mevcut. Hak ve hukuk paran›n kulu! Can yelekleri gökyüzünde, görebilene… Mektuplar› yazan parmaklar›n aralar›nda, pörsümüfl bir yaflam›n izleri duruyor. Sele kap›lm›fl ülkenin gençli¤i. Kahpeler, kahpeli¤inden kuduruyor! HHH Eski zamanlar›n asil sessizli¤i, flimdiki zaman›n korkakl›¤›na yenik düflüyor. Sokaklarda hak arayan gençleri döve döve öldürdükten sonrad›r, derdimize yan›fl›m›z. fiimdi ölü dalgalar vuruyor, kalbimizin k›y›lar›na.
Y
36
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Karanl›k bir gökyüzü, a¤lar›n› örüyor da, kardefl kavgas› vuruyor art›k. HHH Mektuplar›m›z vard›, adreslerini yitirdi¤imiz. Mektuplar› yitirmekle, neleri yitirdi¤imizi fark etmedik. Ihlamur kokusunu unuttuk, pofletli çaylara yenik düflerken. Kalplerin içinde kalan, foto¤rafl› kalp kolyelerin d›fl›nda kald›k. Bir masald›k o mektuplarda. Birimiz hepimiz içindi, hepimiz birimiz için. Cebinizdeki telefona sorun bakal›m, flimdi böyle bir cömertli¤e izin verecek mi? Sizleri ili¤inize kadar sömürenler, içinizdeki sevgileri kuruttular da, haberiniz yok. Sizin sadece telefonlar›n›z var. Bizim mektuplar›m›z hala duruyor. Bizler mazi gazileriyiz. Hala aflktan yaral›, hala bayramlarda el öpecek büyüklerini arayan... HHH Dün gece, ne çok kandil mesaj› çekildi... Sizler büyüklerinizin kandilini kutlarken, telefon flirketleri ikiye katlad› kazanc›n›... Giden sadece para olsa neyse... Geleneklerimiz gitti… Mektuplar gibi…
mekan
Demirciler Sanayi Sitesi
Metalin kalbinin att›¤› yer ‹stanbul’un demirci esnaf›n› bir araya toplayan Demirciler Sanayi Sitesi, üretti¤i hizmet ve teknoloji kapasitesi ile metal ve metal d›fl› mamullerde Türkiye’nin en önemli sanayi sitesi konumunda.
n Yaz› ve Foto¤raflar AL‹ ‹HSAN GÜLCÜ
emir, bahçe çitinden balkon korkulu¤una, çelik kap›lardan para kasalar›na kadar hayat›m›z›n vazgeçilmezi durumunda. Yeterli ve planl› kullan›ld›¤›nda ise binalar›m›za deprem güvenli¤i sa¤l›yor. Teknolojinin hayat›m›za girmesiyle el eme¤ine dayal› demir ustalar› yok olsa da, seri üretim yapan dev firmalar›n ortaya ç›kmas› sektörü gururland›rm›fl. ‹flte bu firmalar›n bulufltu¤u nokta Demirciler Sanayi Sitesi.
D 38
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Demirciler Sanayi Sitesi, TEM Otoyolu üzerinde, Atatürk Hava Liman›'na birkaç dakika uzakl›kta. Türkiye'nin GAP'tan sonra en büyük yat›r›m hamlesi olan ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi'nin hemen giriflinde yer al›yor. Üretti¤i hizmet ve teknoloji kapasitesi ile metal ve metal d›fl› mamullerde Türkiye’nin en önemli sanayi sitesi konumuna gelen Demirciler Sanayi Sitesi, firmalar›n oluflturdu¤u toplam kaynakla Türk sanayisine güç katan bir yap›ya sahip. Sitede sektörün en büyük firmalar› ile yan sanayi imalathaneleri bir arada üretim yap›yor. Demirciler Sanayi Sitesi’nde, her çeflit demir ve demir mamülü imalat› ile me-
tal iflleriyle ilgili meslek dallar›yla u¤raflan esnaf ve sanatkar çal›fl›yor. Sitede demir, çelik ve alüminyumla ilgili her türlü imalat, montaj ve ticaret yap›l›yor. Bunlar aras›nda, Demir Do¤rama ‹malat›, Çelik Kap› ‹malat›, Çelik Konstrüksiyon ‹malat›, Makine ‹malat›, Elektrik Malzemeleri, Pano ‹malat›, Profil-Saç Ticareti, Pres ‹flleri, Saç Kesme ‹flleri, PvcPancur Alüminyum Do¤rama ‹malat›, Kal›p ‹malat› ve demir ile ilgili çeflitli imalatlar ve sat›fllar› yer al›yor.
DEM‹R DA⁄IN DEL‹NMES‹ Demircili¤in Türk Milleti’nin nazar›nda ve tarihinde önemli bir yeri var. Ün-
lü Türk Destan› Ergenekon’un ana motiflerinden biri, Demirci'dir. Destanda demirci, da¤da demir madeni bulur ve Türkler bu demir madenini eriterek Ergenekon'dan ç›karlar. Unutmamak gerekir ki, Göktürkler'in atalar› da demirciydi. Onlar en iyi çelikleri ifller, baflka devletlere silah ve tar›m aletleri olarak satarlard›. ‹nan›fla göre, demirden yararlanmay› insanlara ilk ö¤reten Hazreti Davut’tur. Orta Asya Türk kavimleri aras›nda Hazreti Davud, demircilerin koruyucusu olarak tan›n›rd›. Kur’an-› Kerim’de de demirden ve demirin ifllenmesinden bahsediliyor. Demirciler Sanayi Sitesi’nin geçmifli,
30 y›l öncesine dayan›yor. S›n›rl› Sorumlu ‹stanbul Demirciler Küçük Sanayi Sitesi Yap› Kooperatifi, ‹stanbul Demir ‹flleri Sanatkarlar› Odas› üyelerini bir çat› alt›nda toplamak amac›yla 1977 y›l›nda kurulmufl. Demircileri, ça¤›n gereklerine uygun modern bir sitede toplamay› amaçlayan bu hamleyi bafllatan da halen site Yönetim Kurulu Baflkanl›¤›n› yürüten Kemal Topcuo¤lu olmufl. Yedi kurucu üye ile kooperatifi kurup çal›flmaya bafllam›fllar. Amaçlar›, ‹stanbul’un çeflitli semtlerine yay›lm›fl, zor flartlar alt›nda çal›flan esnaf ve sanatkarlar› günün flartlar›na uygun modern ve teknik imkanlara sahip iflyerlerine kavuflturmak-
m›fl. Uzun y›llar süren araflt›rmalar ve yüzlerce yaz›flman›n sonunda aran›lan merkez, ‹stanbul’un ‹kitelli Mevkii’nde bulunmufl. Demirciler Kooperatifi’nin yo¤un çabalar›, di¤er meslek gruplar›n›n da önünü açm›fl. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, flehre yay›lm›fl olan tüm meslek mensuplar› için ‹kitelli’de siteler oluflturulmas› karar›n› alm›fl.
‹K‹TELL‹’N‹N GÖZDES‹ Demirci esnaf›n›n kendi imkanlar› ile 213 bin metrekare arazi üzerine kurulan site, 23 blok’ta 487 iflyerinden olufluyor. Büyük ra¤bet gören sitenin doluluk oran› yüzde 98’lerde… Halen 3 bin kiflinin KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
39
mekan
Demirciler sitesinde metale flekil veren pek çok usta var. Bu ustalar sanatlar›n› kendilerinden sonra gelen nesillere ö¤retmek için, yetenekli ve çal›flkan gençler ar›yorlar. fiimdi pek çok elektronik makina ustalar›n yerini alm›fl olsa da, mesle¤ini büyük bir titizlikle uygulayan ustalar› görmek, izlemek keyif veriyor...
fiili olarak çal›flt›¤› Demsit’de istihdam 6 bin kifliye kadar ç›kabiliyor. Sitede her türlü demir imalat› yap›ld›¤› gibi, demirle ilgili arad›¤›n›z her malülü de bulabiliyorsunuz. Demirciler Sanayi Sitesi’nin kurulup bugünlere getirilmesinde flüphesiz Yönetim Kurulu baflkan› Kemal Topcuo¤lu’nun çok büyük eme¤i var. Ayn› zamanda ‹stanbul Bilumum Demir iflleri Sanatkarlar› Odas› Baflkan› olan Topcuo¤lu, demirci esnaf›n›n mali aç›dan güçlenmesi için de Bayrampafla Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifi Bafl-
40
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
üyelerinin uyumlu çal›flmas›n›n ve kooperatif ortaklar›n›n deste¤inin pay› da büyük.
TEM‹ZL‹K VE ÇEVRE DÜZEN‹
kan› olarak büyük çaba gösteriyor. Bugüne kadar elde edilen baflar›lar›n alt›nda, Yönetim ve Denetim Kurulu
K›sa ad› Demsit olan Demirciler Sanayi Sitesi, beton parke tafl› döfleli genifl cadde ve sokaklar›n›n yan› s›ra temizli¤e ve çevre düzenine verilen önemle de göz kamaflt›r›yor. Otopark problemi olmayan sitede, 2 bin arac›n ayn› anda park edebilece¤i genifl alanlar ayr›lm›fl. Yeflil alanlar için 11 bin metrekare yer ayr›lan Demsit’te, esnaf›n yeflil ve ferah bir ortamda çal›flmas› için çaba gösteriliyor. Demsit, 2002’den beri üyelerinden
herhangi bir kat›l›m bedeli ücreti almadan hizmet veriyor. Bunu da daha önce ald›¤› aidatlar› de¤erlendirerek yapt›¤› yat›r›mlardan elde etti¤i kaynakla gerçeklefltiriyor. ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi’nin en güzel girifl ç›k›fl kompleksi de Demirciler Sanayi Sitesi’ne ait. Demir’in özenle kullan›ld›¤› girifl kap›s› özenli mimarisi ile göz kamaflt›r›yor. Girifl Kompleksinde son teknolojik imkanlarla donat›lm›fl Güvenlik Kontrol Merkezi de var. Esnaf›n emniyet içinde çal›flmas› olmazsa olmaz bir görev yap›yor. Güvenlik görevlilerinin yan› s›ra 18 hareketli kamera siteyi sürekli gözetim alt›nda tutuyor. Güvenlik kontrol kameralar›n›n görüntüleri Demsit web sitesinde 24 saat yay›nlan›yor. Sitede çal›flan esnaf da arzu etti¤i takdirde internet yoluyla bu yay›nlar› görebiliyor.
Demirciler Sitesi yönetim kurulu, sitein geliflip, güzelleflmesi için elinden geleni yap›yor. ‹kitelli Oraganize Sanayi Bölgesi’nin en gözde sitesi olan Demirciler Sitesi, 2002’den bu yana üyelerinden herhangi bir kat›l›m ücreti alm›yor. Site son teknoloji kameralarla kontrol ediliyor. Güvenlik 24 saat hizmet veriyor. Demsit yönetimi sosyal tesisler ve idare binas› konusunda çal›flmalar›na h›z vermifl durumda. Modern bir çarfl› k›sa süre sonra hizmete girip, her türlü ihtiyac› karfl›layacak. Baflkan Kemal Topçuo¤lu, hizmette s›n›r tan›mad›klar›n› söylüyor.
SOSYAL TES‹SLER K›sa sürede en be¤enilen, en derli toplu ve en çok aranan sanayi sitesi konumuna gelen Demsit’te yönetim yeni bir hamle daha bafllatm›fl. Sosyal tesisler ve yeni idare binas› yap›l›yor. Sosyal tesisler bünyesinde yürüyen merdivenli modern bir çarfl› da yer alacak. Polikilinik, eczane, banka flubeleri ve sitenin ihtiyac›n› karfl›layacak sosyal tesislerin yan› s›ra 310 kiflilik toplant› salonu ve 777 adet büro yap›lacak. ‹lginç olan, sosyal tesisler ve bürolar›n inflas› için üyelerden kat›l›m pay› al›nmayaca¤› gibi bürolar kura çekilerek hisseleri oran›nda site ortaklar›na ücretsiz da¤›t›lacak. ‹kitelli Organize Sanayi Bölgesindeki en güzel cami Demirciler Sanayi Sitesi’nde. Befl bin kiflilik cemaat kapasitesi ile esnaf›n ibadet ihtiyac›n› karfl›lamay› amaçlayan cami, kubbeleri ve ›fl›l ›fl›l vitray pencereleri ile bilgi ve tecrübenin nadide eserlerinden biri olarak göz kamaflt›r›yor. Mimar Sinan’›n eserleri örnek al›narak infla edilen site camiinin kaba inflaat› bitirilmifl. Halen içinin döflenmesi için çaba gösteriliyor. Görünen o ki, Site Camii ve Sosyal Tesislerin tamamlanmas›yla, Demsit 'in aktivitesi daha da artacak. Baflkan Kemal Topçuo¤lu, Demirciler Sanayi Sitesi'nde iflyeri sahibi olman›n bir ayr›cal›k oldu¤unu vurgulayarak, bafllatt›klar› yeni tan›t›m ata¤› ile de demirci esnaf›n›n d›fl dünyadaki etkinli¤ini art›racaklar›n› söylüyor. n
‹kitelli Organize Sanayi Bölgesi’nin gözdesi konumundaki Demirciler Sanayi Sitesi, esnaf›n›n kendi imkanlar› infla edilmifl. 23 blokta 487 iflyerinden oluflan sitede doluluk oran› yüzde 98’lerde…
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
41
sa¤l›k
Difllerimizi ne kadar koruyoruz? n Dr. KAAN PARAY Difl Hekimi Do¤an Hastanesi
Ö
ncelikle tüm difl hekimi meslek- ler yap›labilmektedir. Çürük difller estetafllar›m›z›n, Türkiye’de yaflayan tik dolgularla mükemmele yak›n restotüm vatandafllar›m›z›n ve Kü- re edilebilmekte, enfekte diflleri çekmek çükçekmece halk›n›n A¤›z ve yerine kanal tedavileriyle kurtar›labilDifl Sa¤l›¤› Haftas› kutlu olsun. Difl ma- mekte, sabit ve hareketli protezlerle cunu tüketiminin 83 gram oldu¤u (‹n- hastalar›m›z›n kaybolan çi¤neme ve giltere: 480 gram, ‹talya: 270 gram, ‹s- konuflma fonksiyonlar› rehabilite edilepanya: 155 gram), halk›n›n 30-35 yafl bilmekte, çekilmifl olan difllerin yerine aras› çürük difl oran›n›n %97 oldu¤u ve gerçe¤inden farks›z titanyum implantnüfusunun %10’unun difllerini f›rçalad›- lar yap›labilmektedir. ¤› bir ülkede 1 hafta da olsa a¤›z ve difl Teknolojideki geliflmeler ve modern sa¤l›¤›ndan bahsedebilmek biz difl he- diflhekimli¤i yaklafl›m›nda tedaviden kimleri için büyük bir flans.. öte, koruyucu diflhekimli¤i kavram› ön Halk›m›z›n a¤z›nda sahip oldu¤u difl- plana ç›kmaktad›r. Modern diflhekimilerin de¤erini daha iyi kavrayabilmeleri için insanl›¤›n çürük difllerle Modern Modern diflhekidiflhekiolan tarihine k›saca göz minin minin temel temel göregöregezdirmekte fayda var. vi, vi, tedavi tedavi etmeketmekEski M›s›r, eski Roma ve ten çok hastal›¤›n Mezopotamya Uygarten çok hastal›¤›n l›klar›nda difl ve difleti oluflmas›n› oluflmas›n› engelengelhastal›klar›na yönelik lemeye yönelik lemeye yönelik modern tedavi yaklaolmal›d›r. Tedavi olmal›d›r. Tedavi fl›mlar›na son derece benzer tedavi yöntemmaliyeti maliyeti her her zazaleri kullan›lm›flt›r. Sallaman man için için koruyukoruyunan diflleri alt›n tellerle cu difl hekimli¤incu difl hekimli¤inba¤lama, çürük diflleri den çekme, doldurma ve den fazlad›r. fazlad›r. Bu Bu a¤›z kokusu için kullan›yüzden halk›m›yüzden halk›m›lan çeflitli reçineli esansz›n diflhekimi z›n diflhekimi ile ile lar (flarap, gülkurusu, tan›flma tan›flma yafl›n› yafl›n› arpa suyu) bunlardan düflürmek baz›lar›d›r. Yaz›l› difl hedüflürmek esast›r. esast›r. kimli¤i tarihi Hippokrates (M.Ö.460-370) ile bafllar. Eserlerinde difl hastal›klar›na bir- nin temel görevi tedavi etmekten çok çok yorumlar vard›r. Difl tedavisi ama- hastal›¤›n oluflmas›n› engellemeye yöc›yla difletleri da¤lanm›fl, difl çekimi ve nelik olmal›d›r. Tedavi maliyeti her zaa¤›z gargaralar› kullan›lm›flt›r. M.Ö.200 man için koruyucu difl hekimli¤inden y›llar›na ait M›s›r’daki Teb flehrinde bu- fazlad›r. Bu yüzden halk›m›z›n diflhekilunan bir papirüste tarif edilen altçene mi ile tan›flma yafl›n› düflürmek esast›r. ç›k›¤›n› yerine oturtma tekni¤i çok mü- Çocuklara yap›lan kar›fl›k difllenme dökemmel bir flekilde tarif edilmifltir ve nemindeki florür uygulamas› ve yeni teknik o günden bugüne de¤iflmeden ç›kan difllerin üzerindeki girintilerin örkullan›lmaktad›r. tülmesi (fissur örtücü) bu tarz uygulaGünümüzde diflhekimli¤inde teknolo- malar›n bafl›nda gelmektedir. Çocuklajideki geliflmeler ile birlikte hastalara ta- ra düzenli difl f›rçalama al›flkanl›¤› kamamen a¤r›s›z, estetik, fonksiyonel ve zand›r›lmal›, özellikle flekerli ve unlu yineredeyse mükemmele yak›n tedavi- yeceklerin difllerle uzun süreli temas›n-
42
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
dan kaç›n›lmal›d›r. Düzenli olarak 6 ayda bir yap›lan difl hekimi kontrolü hem çocu¤un diflhekimiyle erken dönemde tan›flmas›n› sa¤layacak, hem de olas› problemlerin erken teflhis edilmesine olanak tan›yacakt›r. Diflhekimli¤indeki en son yeniliklerden biri çekilen diflin yerine yerlefltirilen vida fleklindeki titanyum implantlard›r. A¤›z bak›m›na ne kadar dikkat edilirse edilsin, difller ilerleyen yafllarda difleti hastal›klar› gibi nedenlerle kaybedilebilmektedir. ‹mplant tedavisiyle vücut dokusuna son derece uyumlu titanyum vidalar ufak bir cerrahi ifllemle çene kemi¤ine yerlefltirilmekte ve iyileflmeye müteakip üzerlerine porselen difl protezleri yap›lmaktad›r. ‹mplant tedavisi köprü yapmak için gereksiz difllerin kesilmesini engellemifl ve difl hekimlerine protez alan›nda yeni ufuklar açm›flt›r. Basitleflen tedavi prosedürleri ve k›salan süreler hastan›n k›sa sürede kaybetti¤i fonksiyon ve esteti¤i geri kazanmas›n› sa¤lam›flt›r. Tüm bu geliflmelerin yan›nda toplumun her kesimine sürekli, düzenli, kaliteli ve ulafl›labilir difl hekimli¤i hizmeti sunmak, bu konuda bir politika oluflturmak hükümetin temel görevleri aras›nda olmal›d›r. Halk› a¤›z ve difl sa¤l›¤› konusunda e¤itecek temel sa¤l›k politikalar›n›n gelifltirilmesi ve difl hekimli¤i hizmetlerine ulafl›m›n kolaylaflt›r›lmas› Türkiye’nin gelecek nesillerinin a¤›z sa¤l›¤›n› do¤rudan etkileyecektir. Temennimiz uzun vadeli ak›lc› ve bilimsel yaklafl›mlar ile ve ivedilikle bu önerilerimizin hayata geçirilmesidir. Tüm Halk›m›z›n ve Difl Hekimlerimizin 21-27 Kas›m A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas›n› tekrar kutlar ve difl f›rçan›z›n elinizden, difl hekiminizin yan›n›zdan eksik olmamas›n› dilerim. n
hukuk n AYHAN MET‹N ayhanmetin@gmail.com
arkl› ve ayn› olan, birbirine benzeyen veya benzemeyen, kendini afla¤›da ya da yukar›da gören, garip ya da normal oldu¤unu hisseden, zengin, fakir ya da orta standartta olan, k›sacas› toplumun bütün kesimlerine merhaba… Ne garip bir bafllang›ç de¤il mi? Bence de öyle, ama dünya zaten çeflitli garipliklerle, farkl›l›klarla dolu de¤il mi? Kimileri di¤erlerinden çok daha farkl›. Daha uzun daha k›sa, daha tembel daha çal›flkan, daha güzel daha çirkin, daha ak›ll› daha aptal, daha h›zl› daha yavafl, daha esmer daha beyaz. Kim kime göre normal? Asl›nda normallik kavram› da kendini normal olarak düflünenlere göre normal. Belki de anormal! Ben de normal olmayanlardan›m. Bir kere kafamda kellik var, çok param yok, ee... bir de topal›m. Hepsi bir araya gelince anormal oluyor galiba. Bu aralar çolakl›k da bafllayacak zannederim. Neden mi? Düfltüm, sol ve sa¤ omzumun ana kaslar›ndan birinin _ ü y›rt›ld›, geri kalan _ ü de giderse koldan da olaca¤›m. Düflünün, bir topal adam nas›l yürür. Bastonlar›yla. Kol da giderse baston da kullanamaz. Olduk mu bir de çolak. Oturup kalkam›yorum bile yav. Peki bu nas›l oldu? Çok basit. Her tarafta kullan›lan gösteriflli yer parkeleri yüzünden. Al›flverifl sonras› marketten d›flar›ya ç›karken, ›slak paspas ile yeni silinmifl yer karosuna basar basmaz yerde buldum kendimi. Y›¤›ld›m kald›m, eve kadar tafl›d›lar beni. Kolumu kullanamad›m. Yani yürüyemedim. fiâflâl› gösterece¤iz diye yap›lan yer döflemesi... Sorar›m size flâflâ m› daha önemli, insan›n kullan›m kolayl›¤›
F
m›n kenar›nda. Küçük bir oyuncak kamyon ve kepçe makineside var. Ne yap›yorsunuz bakal›m, nas›ls›n›z diye sordu¤umda gayet kendinden emin bir cevap geldi 5-6 yafl›ndaki çocuktan. "Trencilik oynuyoruz, birlikte oynayabilmek için de bunu yap›yoruz, arkadafl›m›z ç›kam›yor buraya da" diyerek kald›r›m› gösterdiler. Yapt›klar› bir rampa idi. Çok flafl›rm›flt›m. Çocuklar hemen izah ettiler. Yandaki inflaattan kum ve çimento istemifller ve rampa imalat›na bafllam›fllar. Bunlar› anlat›rlarken de bir taraftan rampay› yapmaya devam ediyorlar, çevresini düzeltiyorlard›. Çocuklardan biri di¤erine "Buraya dikkat edelim de kimse basmas›n" diyerek s›k›ca tembih etti. Tam rampa bitmiflti ki fliddetli bir ya¤mur bafllad›. Çocuklar da tekerlekli sandalyedeki arkadafllar›n›n sandalyesinden ittirerek hemen evlerine gittiler. Ben orda kald›m bir süre. Yapt›klar› rampa gerçekten çok güzel ve nizamiydi. Nas›l olur da 5-6 yafllar›ndaki çocuklar birlikte oynayabilmek için büyüklerinin ihmal etti¤i kald›r›ma rampa yapmay› ak›l ederdi. Çocuk akl›yla bunu düflünebiliyorlarsa daha kim bilir neler yaparlard›. Okula, hastaneye, postaneye, pastaneye, kamu kurumuna, belediyeye, kaymakaml›¤a, emniyete, spor salonuna, kafeteryaya, lokantaya, tuvalete, camiye, siyasi partiye, spor kulübüne, bakkala, markete girebilmek veya otobüse binebilmek için de¤il, sadece birlikte oyun oynayabilmek için bunu yap›yorlard›. Daha fazla ›slanmamak için yoluma devam ettim. Dünya Özürlüler Günü; 3 Aral›k. Beni 3 çocu¤un yan›na götürebilir misiniz? Ben onlarla oynamak istiyorum. Sayg› ve sevgilerimle. n
Kim özürlü? m›? Uyar›lara ra¤men birçok yer de maalesef flâflâl›. Kör olmufl adeta gören gözler, sa¤›r olmufl duyan kulaklar. ‹flte bir de bu türden özürlüler var. Bak›n size karfl›laflt›¤›m bir olay› anlatay›m. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun temellerinin at›ld›¤›, Ertu¤rul Gazi’nin Orta Asya’dan gelip yerleflti¤i, do¤up büyüdü¤üm Bilecik’in Sö¤üt ilçesinde, bir ifl için bir yere gidiyorum. Sokak aras›nda kald›r›m kenar›nda oynayan 3 çocu¤a gözüm iliflti. Bunlardan bir tanesi tekerlekli sandalyede. (Kendim de bedensel engelli oldu¤um için her yerde engelliler gözüme çarp›yor. Al›flkanl›k iflte...) 5-6 yafllar›ndaki çocuklardan biri a¤açtan meyveleri topluyor ve 7-8 yafllar›ndaki tekerlekli sandalyedeki çocu¤un kuca¤›na koyuyor, onu sepet gibi kullan›yor, birlikte e¤leniyorlar, gülüflüyorlar. Mutlular ve heyecanl›lar. Bir taraftan da ellerindeki mala ile kum ve çimentoyu kar›flt›rarak bir fleyler yap›yorlar kald›r›-
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
43
görüfl
H
onore de Balzac diyor ki, "Millet, edebiyat› olan topluluktur!" Bu, do¤ru bir tesbit. Çünkü edebiyat›n temel malzemesi dildir. Dilsiz edebiyat olmayaca¤› gibi millet de olmaz. Mehmet Akif’e göre de: "Millet, dil ve din beraberli¤inden ibarettir" Tabii, kalabal›klar› millet haline getiren temel unsurlar aras›nda, tarih fluurunun da, gelenek- göreneklerin de, güzel sanatlar›n da, vatan topra¤›n›n da çok önemli bir yeri var. 73 y›ll›k Marksist sisteminin fliddetli uygulamas›na ra¤men, görülmüfltür ki dinsiz millet de olmaz. Yani, kalabal›klar›n millet fluuru etraf›nda toplanmalar›n da, bütün çirkinliklerden, geriliklerden, kalabal›klardan s›yr›larak adam gibi yaflamalar›nda, dinin de çok önemli, hatta vazgeçilmez bir önemi var. Fakat burada karfl›m›za mühim bir soru ç›k›yor: Dinin güzelliklerini, do¤rular›n›, insanlara neyle ve nas›l anlataca¤›z? Yani, zengin bir dil olmadan, insanlara dinin güzelliklerini, do¤rular›n› anlatabilir miyiz? Hz. Muhammed’e sormufllar: - Din nedir ya Resul Allah? - Din nasihattir. Ben güzel ahlak› tamamlamak üzere gönderildim, diye cevap vermifl. Peki biz, bu nasihati, bu güzel ahlak›, insanlara bir tak›m iflaretlerle mi anlataca¤›z? Müsbet ilimleri iflaretlerle mi ö¤retece¤iz? Kimse bu soruya "evet" diye cevap veremez. ‹nsanlar›, ancak güzel, zengin bir dille e¤itebiliriz. Bütün müsbet ilimleri, ancak zengin bir dille anlatabiliriz. Nitekim Kur’an da, bafll› bafl›na bir dil mucizesidir. fiimdi, baz› kimseleri rahats›z edece¤ini bildi¤im halde aç›kl›yorum: Din, benim için mukaddestir. Vazgeçilmez güzellikler, ayd›nl›klar manzumesidir. Dilin insan ve millet hayat›ndaki büyük önemini anlatmaya kitaplar bile yetmez. Bunlar› elbette biliyorum. Ama dilin ve dinin insan ve millet hayat›ndaki önemi söz konusu oldu¤unda, bana göre, birinci s›ray› dil al›r diyorum. Çünkü dil olmasa, dini de anlatamay›z. Dil olmasa ilim de olmaz, edebiyat da. Dil olmasa, insanlar›n a¤›zs›z- dilsiz bitkilerden, yarat›klardan farklar› kalmaz. fiu tespite da dikkat edilmesini çok iste-
44
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Türkçemize kurulan tuzaklar rim: Tarihte, siyasi istiklallerini kaybeden çok milletler olmufltur. Ancak, siyasi istiklallerini kaybeden milletler, dillerini ve dinlerini kaybetmedikleri müddetçe, yeniden derlenip toparlanm›fllar, yeniden siyasi istiklallerine kavuflmufllard›r. Fakat dillerini kaybeden milletlerin yeniden tarih sahnesine ç›kt›klar›na dair, ortada bir tek örnek bile yoktur. Misal mi istiyorsunuz? Anadolu’da bizden önce yaflayan milletlerden flimdi hangisi/ hangileri vard›r? Asurlar m›? Etiler mi? Sümerler mi? Urartular m›? Mitanniler mi? Medler mi? Samiler mi?... hangileri? Kuran’da bir ayet-i kerime var, Cenab-› Hakk buyuruyor ki: " Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Bu ayet üzerine bir fliir yazan Mehmet Akif: "Olmaz tabii. Biri insan, biri hayvan!" diyerek söze bafll›yor. Çünkü dil, insanlara mahsus bir özelliktir. ‹nsanlar›n dil zenginli¤inden kopar›lmalar›, onlar›n düflünmek, keflfetmek, eser meydana getirmek, edebiyat›m›z› ve ilmimizi gelifltirmek imkanlar›n›n ellerinden al›nmas› demektir. Yani dili k›s›rlaflt›rmak, dini ve millet olma fluurunu yok etmeye çal›flmakla efl de¤erlidir. Fark›nda de¤iliz; hatta bazen güleoynaya yap›yoruz: Türkiye’ de Türkçemizi k›s›rlaflt›rmaya, onu bir kabile dili haline getirmeye çal›flan çevreler, kifliler var. Bunlar, bizim bilmememizden, okumamam›zdan ifade ederek, Atatürk’ ü bir maske olarak kullan›yorlar. Atatürk’ ün "Ülkesini ve siyasi istiklalini korumas›n› bilen Türk milleti, dilini de yabanc› dillerin boyunduru¤undan kurtarmal›d›r!" sözünü bayrak ediyorlar. Atatürk, böyle bir cümle kulland› m›? Evet kulland›! Bu sözü ne zaman
Yavuz Bülent BAK‹LER
söyledi? 1928 y›l›nda. Peki sonra? 1932 y›l›nda "Türk Dilini Tetkik Cemiyeti"ni kurdu. 1932 y›l›ndan 1934 y›l›na kadar Türkçeyi bilhassa Arapça, Farsça kelimelerden ay›klamaya çal›flt›. Hatta "fley" kelimesini bile yasaklad›. Türkçe, iki y›l içinde kupkuru bir dil haline geldi. Hiçkimse meram›n› ifade edemedi. Yaz›lanlar› okuyup anlayamad›. Sonra bizzat Atatürk, dilde tasfiye hareketinden tamamen vazgeçti. Dilimizin tam bir ç›kmaza girdi¤ini kabul etti. Tabii yola döndü. Yani Atatürk 1934-1935 y›llar› aras›nda yeni bir dil anlay›fl› içinde oldu: "Türkçeleflmifl Türkçedir!" dedi. Bu dil anlay›fl›, 1911-1912 y›llar›nda Selanik’te ç›kar›lan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem taraf›ndan ileri sürülmüfltü. Atatürk 1934-1935 y›llar› aras›nda bu görüflte oldu. 1935 y›l›ndan 1938 y›l›na kadar Atatürk baflka bir dil anlay›fl›yla yaflad›: Günefl Dil Nazariyesi. Bu nazariyeyi Atatürk’e, Avusturyal› Dr. K›v›rgiç telkin etti. Günefl Dil Nazariyesi’ne göre: Dünyada ilk insan Türk’tür. ‹lk lisan Türkçedir. Bütün Dünya dilleri Türkçe’den do¤mufllard›r. Atatürk, Dr. K›v›rgiç’in bu faraziyesine coflkunlukla inand› ve Günefl Dil Nazariyesi’ni 1935-1938 y›llar› aras›nda Dil ve Tarih Co¤rafya Fakültesi’nde ders olarak okutturdu. Bu nazariye, yurt d›fl›nda, ilim adamlar› taraf›ndan fliddetle tenkit edildi. 1940 y›l›nda, Cumhurbaflkan› ‹smet ‹nönü, hiçbir ciddi temeli olmayan bu Günefl Dil Nazariyesi’ni, Dil ve Tarih Co¤rafya Fakültesi’nden kald›rd›. fiimdi çok aç›k cümlelerle yaz›yorum: Atatürk’ün benimsedi¤i üç ayr› dil anlay›fl› vard›r. Bunlardan ikisi yanl›fl, birisi do¤rudur. Biz, onun 1934-1935 y›llar› aras›nda
benimsedi¤i " Türkçeleflmifl Türkçedir" anlay›fl›yla yaflamal›y›z. Böyle yap›lm›yor. Bir tak›m kifliler ve kurulufllar, Atatürk’ün 1932-1934 y›llar› aras›ndaki görüflleriyle hareket ediyorlar ve dilimize Arapça’dan- Farsça’dan giren, bin y›ldan beri kulland›¤›m›z, tamamen Türkçelefltirdi¤imiz, türkülerimizde, flark›lar›m›zda, fliirlerimizde, masallar›m›zda, destanlar›m›zda, ata sözlerimizde, hikayelerimizde, romanlar›m›zda kulland›¤›m›z, da¤lar›m›zdaki çobanlar›m›za bile ö¤retti¤imiz, sevdi¤imiz kelimeleri, "Bunlar Arapça- Farsça as›ll›d›r" gerekçesiyle dilimizden ç›kar›p at›yorlar; yerlerine ya uyduruk- kayd›r›k yeni ucubeler koyuyorlar ya da Bat› dillerinden kelimeler koyuyorlar. Böyle davrananlar›n bir k›sm› samimidirler. Bunlar, "dilimizde neden yabanc› kelimeler olsun? Biz, öztürkçe kelimelerle konuflup yazmal›y›z" düflüncesindedirler. Ama bu öztürkçecilerin bilmedikleri iki husus var: 1- Dünyada hiçbir dil saf de¤ildir. Biz büyük devletler, büyük imparatorluklar kuran bir milletiz. Bizim dilimizde, elbette beraber yaflad›¤›m›z milletlerin dillerinden kelimeler bulunacakt›r. Nitekim Türkçemizde yirmi milletten al›nma kelimeler vard›r. Yirmi befl dil de bizim Tükçemizden kelimeler alm›fllard›r. 2- E¤er öztürkçe konuflacaksak öztürkçenin kaidelerine uymak mecburiyetindeyiz. Öztürkçe’de: C/F/⁄/H/J/ L/M/N/P/R/fi/V/Z harfleriyle kelime bafllamaz. fiafl›ranlar, Türkçenin ilk sözlü¤ü olan Divan-› Lügat-it Türk’ü (1072) aç›p bakmal›d›rlar. ‹lk sözlü¤ümüzde bu harflerle bafllayan öztürkçe kelime say›m›z sadece elli kadard›. Bu 13 harfle bafllayan öztürkçe kelime say›m›z, 1980 y›l›nda, Bilgi Kitabevi taraf›ndan bas›lan öztürkçe sözlükte sadece 114’tür. Ama Türkçe sözlü¤ümüzde bu 13 harfle bafllayan kelime say›m›z yirmi bin civar›ndad›r. fiimdi biz, öztürkçedir gerekçesiyle 114 kelimeyle mi düflünmeli, konuflmal›, yazmal›y›z; yoksa Türkçeleflen yirmi bin kelimeye mi sahip ç›kmal›y›z? Cemil Meriç diyor ki: "Kamusa uzanan el, namusumuza uzanm›flt›r." 1980 y›l›nda bas›lan öztürkçe sözlü¤ümüzde sadece 3.175 kelime vard›r. Türkçe sözlü¤ümüzde ise yüz bin kelimemiz bulunmaktad›r. Afrika tamtam-
lar› bile 4-5 bin kelimeyle konuflmaktad›rlar. ‹ddia ediyorum: Bizim yüz bin kelimelik sözlü¤ümüzü bir tarafa iterek önümüze 3.175 kelimelik bir sözlük ç›karanlar, gerçek manada gericiler, cahiller veya gafillerdir. Bu ifli, bilerek, isteyerek yap›yorlarsa, bunlar hain kiflilerdir. Bu iyi niyetli, bu cahil, bu gafil gruplar d›fl›nda, bir de bizim Pozitivist, Hümanist veya Ateistlerimizin, dine düflmanl›klar› yüzünden girifltikleri dil katliam› vard›r ki neticeleri çok vahimdir. Bilindi¤i gibi Pozitivist veya Hümanist görüflte, ahiretin bütün kap›lar› kapat›lm›fl, deneye gelmeyen bütün iddialar red edilmifltir. Marksistlerimiz de Pozitivistlerimiz gibi düflünmektedirler. Karl Marx diyor ki: "En masum bir Allah fikri, yeryüzünün bütün kanl› cinayetlerinden, bütün yang›nlar›ndan, soygunlar›ndan daha tehlikelidir." Bu bak›mdan bizim hem Pozitivistlerimiz hem de Marksistlerimiz, ‹slam’a, dolay›s›yla Kur’an’a fliddetle düflmand›rlar. Bunlar›n Kur’an dili olan Arapça’ya düflmanl›klar› da dinimize olan düflmanl›klar›ndan gelmektedir. Bu kifliler, çok sistemli bir flekilde çal›flarak Arapça- Farsça kelimeleri dilimizden tasfiye etmektedirler. Bilmeyenler de uydum kalabal›¤a kabilinden bu çok yanl›fl görüfle kat›lmaktad›rlar. Mesela bu kifliler, Milli E¤itim Bakanl›¤›m›z›n Talim terbiye Kural› karar›yla, "Arapça as›ll›d›r" gerekçesiyle hem ADAM kelimesini, hem de ADAM ile ilgili bütün deyimlerin, vecizelerin, atasözlerinin Türkçemizden at›lmas›n› ve ADAM kelimesi yerine K‹fi‹ kelimesinin kullan›lmas›n› istemifllerdir. Sak›n "bir kelimeden ne ç›kar?" demeyin. Bir tek ADAM kelimesini dilimizden ç›kar›p att›n›z m›, milletimizin bin y›ldan beri, adam kelimesi sayesinde meydana getirdi¤i yüzden fazla deyimi, vecizeyi, atasözünü dilimizden, edebiyat›m›zdan silip atm›fl olursunuz. fiimdi ben burada: Adam adama, adam ak›ll›, adam sarraf›, adam ufa¤›, adam sözü, adamc›k, adam›na göre, adam›n› bulmak, adam olmak, adam içine ç›kmak... diyeyim, gerisini lütfen siz tamamlay›n. Göreceksiniz ki yüzden fazla, deyimimiz, atasözümüz haince ipe çekilmektedir. Bizim "fleref" diye güzel bir kelimemiz
vard›. Onu ç›kar›p att›lar. Yerine "onur" kelimesini getirdiler. Onur, Frans›zca’n›n "onör" kelimesinden çarp›lmad›r. Hakimiyet yerine koyduklar› egemenlik, Yunan›n hegemonya kelimesindendir. Keza: alelade yerine normal, aza yerine organ, belde yerine site, cemiyet yerine sosyete, f›rka yerine parti, heyet yerine delege, iktisat yerine ekonomi, maarif yerine kültür, aflhane yerine lokanta, mektep yerine ecol’den okul, meclis yerine parlamento, nazari yerine teorik, hekim yerine doktor, asri yerine modern, tarafs›z yerine nötr, idadi yerine lise...vs hep Yunanca’dan veya baflka dillerden al›nan kelimelerdir. Yine bunlar gibi: Mesela kelimesi yerine ald›¤›m›z örne¤in kelimesi, Ermenice’nin "orinagi" kelimesinden çarp›t›lm›flt›r. fiehir yerine konulan kent kelimesi de katiyyetle Türkçe de¤ildir. Bütün kelimesi, tamamen Türkçe’dir. Yerine konulan tüm kelimesi ise Fars’›n "tümen" kelimesinden al›nm›flt›r. Bu itirazlar› yapt›n›z m› bizim Pozitivist veya Marksistlerimiz diyorlar ki: "olsun! Arapça olmas›n da, isterse Çingenece olsun!" Safsataya bak›n. Bizim "millet" diye ne güzel bir kelimemiz vard›. Onu; "bize ümmeti hat›rlat›yor" gerekçesiyle dilimizden ç›kar›p att›lar. Yerine, tamamen Mo¤olca olan ulus kelimesini getirip koydular. Art›k, cami kürsülerindeki vaizlerimiz bile a¤›zlar›n› ulus diye aç›yorlar. Çok yak›n bir gelecekte, "Milli gelir, milli gider, milli tak›m, milli marfl, milli k›yafet, milli oyunlar›m›z, milli ruh, milli fluur, milli devlet, milli siyaset, milli ordu, milli piyango, milli e¤itim, milli savunma, milletler aras›, milli mücadele...vs dendi¤inde, gençlerimiz, bön bön yüzümüze bakacaklar, hiçbirfley anlamayacaklard›r. Bu tasfiyecilerin ikinci maksatlar› da, Türk Cumhuriyetleri ile ortak olan kelimeleri yok etmektir. Hiçbir Türk Cumhuriyeti’nde: "olanak, olas›l›k, koflul, betik, gereksinme, saptamak, özgürlük, yaflam, öykü, gökçeyaz›n, örne¤in, onur, yerel, yasal, tükel, kamusal, ulusal...vs gibi kelimeler yoktur. Neden acaba? Türkçe’mizin bin y›ll›k ç›nar› yavafl yavafl kurutuluyor da millet olarak bu büyük facian›n fark›na varam›yoruz. Vay bize, vaylar bize! n
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
45
g›da
K›fl sofralar›n›n vazgeçilmezi
BALIK C
n FERDAL UZUNDURUKAN
K›fl havas›n› solumaya bafllad›¤›m›z flu günlerde, sofralar›m›z› süsleyen en önemli besin kayna¤› hiç flüphesiz ki bal›k çeflitleri olacak. Taze bal›k nas›l anlafl›l›r, hangi bal›k, hangi ayda nas›l piflirilerek yenir, sizler için araflt›rd›k. ‹flte bal›¤› yemeden, biflirmeden önce okuman›z gereken bir yaz›...
46
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
evresi denizlerle çevrili Türkiye için bal›¤›n, en önemli besin kaynaklar›ndan biri olmas› gerekiyor. Ancak, gezip, araflt›r›p, gördü¤ümüzde durum hiç de öyle de¤il. Bir zamanlar gariban sofralar›n›n vazgeçilmezi olan bal›k, çevre kirlili¤i ve bilinçsiz avlanma nedeniyle, art›k lüks s›n›f›na girer olmufl. ‹stavrit bile beyaz eti sollam›fl, neredeyse k›rm›z› et fiyat›na yaklaflm›fl durumda. ‹nsan vücuduna besin bak›m›ndan en faydal› yiyecek bal›kt›r. K›fl mevsimi ile birlikte bollaflan bal›k konusunda bir araflt›rma
yapal›m istedik. Asl›nda hem göl, hem de denize çevresi olan Küçükçekmece bu konuda oldukça flansl›. fiu s›ralar irili ufakl› bir sürü bal›k tezgahlar› süslüyor. ‹stavrit, çipura, levrek, lüfer, cingene palamutu, kalkan, tavuk bal›¤› ilk gözümüze çarpanlar. Bir çok vitamini ve bol proteini içinde bar›nd›ran bal›¤› piflirmek de bir sanat ifli. Izgara olacak bal›¤› tavada yapmak, tava da piflecek bal›¤› da ›zgara yapmak lezzetinin azalmas›na neden olabiliyor. O nedenle hangi mevsimde, hangi bal›¤›n nas›l piflirilece¤ini bilmek çok önemli. Taze bal›¤›n gözleri parlak olur, bunu da gözden kaç›rmay›n.
TEK‹R:
Barbunyaya çok benzeyen ve yak›n akrabas› olan bu bal›k bütün denizlerimizde avlan›r. Karadeniz ve Marmara’da avlan›lanlar 6 ila 10 cm aras›ndad›r. Ege ve Akdeniz’de ise boylar› Barbunya’y› yakalar. Dört mevsim yenebilecek bu bal›¤›n en lezzetli zaman›, aynen Barbunya’da oldu¤u gibi Temmuz-Ekim aylar› aras›d›r. Tavas› ve ka¤›t kebab› çok güzel olur.
Ç‹PURA:
Ege’nin meflhur yerli bal›¤› olan ve küçük sürüler halinde gezen Çipura son y›llarda çiftliklerde de üretilmeye bafllanm›flt›r. Çipura Elips biçiminde yass› vücudu, beyaz karn›, koyu gri s›rt› ve pembemsi yanaklar› ile tan›n›r. Genelde 20 ila 35 cm aras›ndad›r. Her mevsimde zevkle yenebilen bu bal›¤›n ›zgaras›, bu¤ulamas›, çorbas›, f›r›n› çok güzel olur. Izgara için ideal büyüklük 250 ila 350 gram’d›r (3 ila 4 adet/kilo). Daha büyüklerinin f›r›nda piflirilmesi tercih edilmelidir. Bu¤ulama ve çorba için her boyu kullan›labilir. Tad› nefis olan bu bal›¤› katk›s›z, yani ›zgara veya f›r›nda yenmesi tercih edilmelidir.
HAMS‹: Gözlerinin gerisine kayan a¤z› ve yivrilmifl burnu ile yak›n akrabas› Sardalya’dan kolayl›kla ayr›l›r. Boyu ortalama 12 cm olup azami 18-20 cm’ye kadar büyürler ve çok büyük sürüler halinde gezerler. Hamsi özellikle Karadeniz yöremizin temel g›das›, temel protein kayna¤›d›r. Hamsinin hemen her türlü yeme¤i yap›l›r. Izgara, tava, f›r›n, ka¤›t kebab›,bu¤ulama, pilaki, yahni gibi. Siyah etli bal›k olmas›na ra¤men bu¤ulamaya son derece uygundur.Yaz aylar›nda ya¤s›z oldu¤u için tava veya bu¤ulamas› tercih edilmelidir.
SARDALYA: Hamsinin yak›n akrabas› sardalya sürüler halinde yaflar ve k›y›lar boyunca göç eder. Hamsi gibi Ticari de¤eri çok yüksek bir bal›k-
t›r. Ülkemizde Kuzey Ege’de bolca yakalanan sardalyan›n en lezzetli mevsimi Temmuz-Ekim aylar›d›r. Bu sürede çeflitli ›zgaralar›, f›r›n› ve ka¤›t kebab›, bu¤ulamas› ve pilakisi yap›labilir. Kas›m-Haziran aras›nda ise ancak pilaki ve bu¤ulamas› yap›labilirse de bir önceki döneminki kadar lezzetli olmaz.
USKUMRU:
Kolyosa çok benzeyen ve sürüler halinde dolaflan göçmen bir bal›kt›r. Denizlerimizde 30 cm civar›nda olan uskumru Kuzey Denizi’nde 50 cm’ye kadar büyür. En lezzetli oldu¤u dönem Eylül ay›ndan yumurtlamaya bafllad›¤› Ocak ay› sonuna kadard›r. Bu süre içinde ›zgaras›, ka¤›t kebab›, dolmas›, köftesi ve tuzlamas› çok güzel olur. Bu mevsimlerde ya¤l› oldu¤undan tavas› tavsiye edilmez. fiubat’tan itibaren ya¤›n› kaybetmeye bafllad›¤›ndan tavas› yap›labilir. Yaz›n yakalananlar ise pilaki ve tava için uygundur. ‹lkbaharda Karadeniz’e dönüfl yapan çirozlar kurutulur. Esas ad› çiroz kurusu olan bu kurutulmufl bal›¤a geçen zaman içinde ismi k›salt›larak yaln›zca çiroz denmeye bafllanm›flt›r.
LÜFER:
Akdeniz, Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nda sürüler dolaflan lüfer pullu bir göçmen bal›kt›r. So¤uk denizlerde yaflayanlar› daha ya¤l› oldu¤undan daha da lezzetli olur. Ülkemizde Karadeniz’de ve ‹stanbul Bo¤az› ile Marmara Denizi’nde yakalananlar›n tad› muhteflemdir. Eylül ortas›ndan Ocak sonuna kadar olan zaman› en ya¤l› ve lezzetli zaman›d›r. Bu devre içinde ›zgaras› tavsiye edilir. Çinekopun da ›zgaras› çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre k›sad›r. Kas›m sonundan itibaren azalmaya bafllar. Di¤er zamanlarda, büyüklü¤üne göre pilakisi, bu¤ulamas›, ka¤›t kebab› ve tavas› olur. ‹lbharada son derece ya¤s›z olduklar›ndan tava, pilaki ve bu¤ulamas› tercih edilmelidir.
LEVREK, M‹NEKOP, EfiK‹NE:
Pullar› oldukça iri olan levreklerin yanlar› genelde beyaz, alt bölümleri gümüfli, alt yüzgeçi ise sar›ms›d›r. En irileri 1 metreyi geçebilir. Ülkemiz denizlerinde 20 ila 60 cm aras›nda olurlar. Karadeniz’de kötek olarak ta bilinen minekop ta bu familyan›n di¤er bir türüdür. Eflkine ise bütün denizlerimizde görünen k›y›ya yak›n kayal›k diplerde yafl›yan bir türdür. Bafl›n›n içinde, gözlerinin arkas›nda herbiri 4-5 gram a¤›rl›¤›nda iki adet beyaz tafl bulunur. Halk aras›nda bu tafllar›n idrar söktürücü ve böbrek tafl› düflürücü oldu¤una inan›l›r. Y›l
boyunca yenen levre¤in çok lezzetli eti vard›r. En güzel mevsimi k›fl aylar› ve ilkbahar›n bafl›d›r. Her türlü yeme¤i yap›lan levre¤in bu¤ulamas›, f›r›nda ka¤›t kebab› da nefis olur.
PALAMUT:
Palamut av› A¤ustos ay›nda bafllar. Önce Karadeniz’den sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, Eylül’den itibaren de palamut gelmeye bafllar. En lezzetli zaman› da Eylül bafl›ndan fiubat ortalar›na kadar olan zamand›r. Bu mevsimde çok ya¤l› oldu¤undan tavas› biraz a¤›r kaçar. Bu nedenle ›zgaras› ve f›r›n› tavsiye edilir. Ayn› mevsimde yahnisi de harika olur. Di¤er mevsimlerde tavas› yap›labilir. Palamut siyah etli bir bal›k oldu¤undan bu¤ulamas› ve çorbas› tavsiye edilmez.
‹STAVR‹T:
‹stavrit, Marmara ve Bo¤az’da bal›k avlamaya bafllayanlar›n ilk tan›flt›klar› bal›kt›r. A¤z› öne uzayabilen, diflleri ince, gözleri iri, kuyru¤u derin çatall› ve vücudu i¤ biçiminde olan göçmen bir bal›kt›r. Marmara’da boyu 10 cm’nin alt›nda olan küçük istavritlere k›raça denir. ‹stavritin en lezzetli oldu¤u zaman Kas›m ila fiubat aylar› aras›d›r. Tavas› ve f›r›n› çok güzel olur.
‹ZMAR‹T:
A¤z› körüklü, gözleri iri, s›rt-gö¤üs ve anüs yüzgeçleri sert diken ›fl›nl› bir bal›kt›r. 0Eti beyaz ve son derece lezzetlidir. Tavas› güzel olur. Sonbahar ve k›fl aylar›nda ›zgaras› dahi yap›l›r. ‹zmaritler ›zgara yap›l›rken ay›klanmaz. Oldu¤u gibi piflirilip bilahare derisi, ba¤›rsaklar› ve k›lç›klar› ay›klan›r. Üzerine limon ve zeytinya¤› ile k›y›lm›fl maydanoz eklenerek haz›rlan›r. Pullar› kaz›nd›ktan sonra derisi tulum ç›kar›larak yap›lan tavas› da çok güzel olur.
KALKAN:
Karadeniz’in bu ünlü bal›¤› bütün yass›, oval vücudu, bir taraf› siyaha yak›n di¤er taraf› beyaz rengi ve beyaz taraf›ndaki dü¤meleri ile tan›n›r. Her iki taraf› siyah olan kaya kalkan›’na da nadiren rastlan›r. Her mevsim avlanan kalkan bütün sene boyunca yenebilir. En lezzetli zaman› Ocak sonundan Mart ortalar›na kadard›r. Tavas› çok güzel olur. Bu¤ulamas› ve ka¤›t kebab› da yap›l›r. ‹lkbahar sonlar›ndan itibaren A¤ustos ay›na kadar yakalanan kalkan yavrular›n›n tavas› nefis olur.
MEZG‹T:
Tavuk bal›¤› olarak ta bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz’de bulunur. Yaz hariç devaml› yumurtal› durumdad›r. Mezgitin yumurtal› tavas›, domatesli sotesi güzel olur.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
47
tarih
Geçmifl ve gelecek n CENG‹Z TOPDEM‹R er milletin yaflam›nda unutulmaz tarihler ve bu tarihleri yaratan yüce kifliler vard›r. Ama; hiçbir milletin yaflam›ndaki tarih ve bu tarihin yarat›c›s› Mustafa Kemal Atatürk kadar milletiyle bütünleflmemifl ve yücelmemifltir. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayat›m›za yön veren vecizelerinden biri de fludur: Bir flahs›n, yaflad›kça memnun ve mutlu olabilmesi için gereken fley, kendisi için de¤il, kendisinden sonra gelecekler için çal›flmakt›r. Geçmiflle gelecek aras›nda kurulacak köprünün sa¤lam temeller üzerine oturtulabilmesi için elbetteki modern ve ça¤›n gerekleriyle donanm›fl bir kent kültürünün gereklili¤i gizlenemez bir gerçektir. Kentsel dönüflümün bir parças› olan kültürel etkileflim bu anlamda sosyal birlikteli¤imizi sa¤layacak en önemli unsurlardan birini oluflturmaktad›r.
H
KÜÇÜKÇEKMECE ADI NEREDEN GEL‹YOR? Küçükçekmece ad›n›n kayna¤› konusunda, tarihçiler aras›nda çeflitli görüfller vard›r. Hakk› Raif Ayy›ld›z bir makalesinde bölgenin Küçükçekmece ad›n› almas›n› flu görüfle ba¤lamaktad›r: “Bata¤a gayet kal›n kaz›klar çak›lm›fl ve aralar›na halatlar gerilmifltir. Yolcular büyük bir sala al›narak, salc›lar çeke çeke gölün karfl› yakas›na yüzdürüp götürürlerdi. Bundan ötürüdür ki, iki gölün geçitlerine “Küçükçekmece” ve “Büyükçekmece” adlar› verilmifltir.” Çekmece ad›, bu bölgede meydana gelmifl çöküntülere ba¤lanmaktaysa da, gerçe¤e en yak›n varsay›m, göle giren bal›klar› tutmak için kanala konmufl ve yukar› çekilerek aç›lan kafesli setlerden dolay› bu ismi ald›¤›d›r. Osmanl› vak›f defterlerinde bölge Çekme-I Küçük olarak an›lmaktad›r. Öte yandan asl›nda küçük olarak adland›r›lan göl, gerçekte büyük olarak adland›r›lan gölden daha büyük oldu¤u hâlde, üzerindeki köprünün uzunlu¤u nedeniyle bu ismi alm›flt›r. Zaten ‹talyanca Ponte Piccalo, küçük köprü anlam›na gelmektedir.
BATHYN‹US’TAN RHEG‹ON’A Bugünkü Küçükçekmece’nin bulundu¤u yerde ya da bir bölümünde kurulmufl olan en eski yerleflimin Bathonea oldu¤u düflünülmektedir. Roma ‹mparatorlu¤una ba¤l›
48
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
olan Bathonea yeri tam olarak bilinmemesine ra¤men araflt›rmalar bu yerleflimin Küçükçekmece s›r›nlar› içinde oldu¤unu göstermektedir. Ancak Roma ‹mparatorlu¤unun parçalanmas›yla Do¤u Roma’n›n merkezi hâline gelen Bizans’›n önemi her geçen gün biraz daha artmaktad›r. H›ristiyanl›¤›n saray taraf›ndan da benimsenmesiyle çevresi genifllemeye bafllar. Bu süreçte Küçükçekmece’nin yüksek kesimlerinde Rhegion ad›nda bir bölge vard›r. Rhegion’a ait en eski bilgilere M.Ö. II. Yüzy›lda rastlanmaktad›r. Roma ‹mparatorlu¤u’nun en önemli yollar›ndan biri olan ve Bizans ‹mparatorlu¤u’nu Avrupa’ya ba¤layan Via Egnetia yani Anayol Rhegion’dan geçmekteydi. Rhegion, Bizans’›n do¤al u¤rak yeri hâline gelmiflti. Ayr›ca önemli bir ticaret merkezi durumundayd›. Bizans ‹mparatorlu¤u’nun saray yöneticileri flehrin nüfus art›fl›n› engellemek için bat›dan gelen ticari mallar› Rhegion’da teslim al›r, böylece gelenlerin flehre girmelerini engellemifl olurlard›. Bu yüzden Rhegion, Trakia (Trakya) üzerinden Avrupa’ya ba¤lanan ana yolda önemli bir uç flehir konumuna gelmiflti. Via Egnatia, yani Anayol, iki atl› araban›n kolayl›kla geçebilece¤i flekilde düzenlenmifl, zemini kaba tafllarla döflenmifltir. Ayr›ca Bizans ‹mparatorlu¤u’na gelen elçiler ve savafltan dönen komutanlar once burada karfl›lan›r ve a¤›rlan›rd›. Bat›dan Bizans surlar›na düzenlenen bütün ak›nlar Rhegion’dan geçmekteydi. Özellikle Bulgar krallar›n›n bölgede büyük tahribatlara neden oldu¤u pekçok tarihçi taraf›ndan belirtilmektedir. IX. yüzy›lda Bulgar kral› Kroum bölgedeki en a¤›r y›k›m› gerçeklefltirmifltir. Köprü, kiliseler, yazl›k saray ve burada yaflayan Rumlar›n evleri tamamen yak›l›p y›k›lm›flt›r. Hatta o dönemde bugün Yeflilova ad›yla bilinen bölgede Kroum’un voyvodolar› taraf›ndan öldürülen köylüler kuyulara doldurulmufl, bu yüzden bölgeye Kanl› kuyular ad› verilmifltir. fiehrin yüksek kesimlerinde bulunan kale ve yazl›k saray birçok kez onar›lmas›na ra¤men ‹stanbul’un fethine kadar olan süreçte art›k ön karakol durumundan ç›kan Küçükçekmece’nin yeni bir kaleye ihtiyac› olmad›¤› görüflüyle yenilenmemifl, zaman içerisinde yok olmufltur.
ÇEKME-‹ SAG‹R’DEN ÇEKME-‹ KÜÇÜK’E Fatih Sultan Mehmet, ‹stanbul’u fethinden bir y›l once yani 1452 y›l›nda Rhegion’da konaklam›flt›r. Hatta bu tarihte Rhegion’da yaflayan Müslümanlar taraf›ndan onun ad›n› tafl›yan bir cami yapt›rm›fllar. ‹stanbul’un fethinden sonar eski bir Rum köyü olan Rhegion’a Türkler yerleflmifl ve burada Müslüman say›s› her geçen gün artm›flt›r. Osmanl› için içinde bulundu¤u yüzy›l›n en önemli sefer ve kervan yolunu bar›nd›rd›¤›ndan bölgenin gerçek yerleflimi bu dönemde gerçekleflmifltir. Önce köprü onar›lm›fl, köy içine kervansaray ve hanlar yapt›r›lm›flt›r. Bu arada gölün kenar›na yerleflen Türkler mezarl›klar›n› yamac›n üst k›s›mlar›na yapm›fllar. Böylesine önemsenen Rhegion’un imar›nda ve geliflmesinde en büyük katk›y› buraya yerleflerek hayat›n›n son günlerini burada tamamlayan, Kanuni Sultan Süleyman’›n bafldefterdar› Seyyit Abdüsselâm Çelebi yapm›flt›r. Osmanl› egemenli¤inin ilk y›llar›nda buraya Çekme-I Sagir ismi verilmifltir. Fakat zaman içerisinde bölgenin ad› Çekme-I Küçük olarak tarih belgelerinde ve Osmanl› vak›f defterlerinde yerini ald›. Büyük Türk seyyahlar›ndan Evliya Çelebi, 1657 y›l›nda Çekme-I Küçük için flunlar› yazm›flt›r. “Kalesinin çok harap, alt› yüz kadar evin bulundu¤u, ba¤l›k ve bahçelik alanlar› olan Çekme-I Küçük Tuna’dan gelen su ile beslenen gölünde Tuna’ya has morina, mersin ve çika bal›klar› yaflamaktad›r.” Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun bölgedeki egemenli¤inin artt›¤› bu dönemde Çekme-I Küçük, art›k kenti koruyan bir ön karakol durumundan kurtulmufl, bu nedenle de yukar›da bahsetti¤imiz gibi kalesi onar›lmam›flt›r. Fakat buna karfl›l›k, kentin d›fl›nda taflran›n bafllang›ç s›n›r› olarak kalm›flt›r. Demiryolunun vilayete olan uzakl›¤› nedeniyle Kilometre 24 ad›yla da bilinen Küçükçekmece ilçesi önemli yerleflim birimlerini bünyesinde bar›nd›ran, ‹stanbul’un en kalabal›k ve genifl co¤rafyaya sahip ilçelerinden biri durumundad›r. Çatalca Sanca¤›’na ba¤l› bir yerleflim yeri durumundan ayr›larak gerek Osmanl› ve gerekse Bizans ‹mparatorluklar›n›n misafir odas› konumundaki ilçenin en eski yerleflim yerlerinden biri de Sofranatis yani Sefaköy’dür. n
püf noktas›
›hlamur
deva
Her derde deyip geçmeyin n YEfi‹M KARABACAK
Bunlar› biliyor musunuz? n Ihlamur çiçekleri ve portakal yapraklar› kaynat›l›p çay gibi içilirse sinir hastal›klar›nda, öksürük, yaralar, migren ve sinirsel kusmalara iyi gelir. n Ihlamur mide salg›s›n› artt›rarak hazm› kolaylaflt›r›r. Ihlamur çay› süzme bal ve süt ile kar›flt›r›l›rsa mide ülserine iyi gelir. n Yan›klara karfl› ›hlamur suyu pansuman olarak kullan›l›r. n Saç dökülmesini önlemek için ›hlamur suyu ile masaj yap›l›r. n Burkulma ve ezilmeden dolay› olan a¤r›larda ›hlamur pansuman› yap›l›r. n Ihlamur yapraklar›n›n, zeytinya¤› ile birlikte dövülerek elde edilen merhemi deri üstü yaralar›na, yan›klara sürüldü¤ünde çabuk iyileflmesi sa¤lar. n Ihlamur, kan dolafl›m›n› düzenler.
Hofl kokulu bir bitki olan ›hlamur, iyi bir ev ilac›d›r. Özellikle so¤uk k›fl günlerinde s›cak içecek olarak tüketilen ›hlamurun insan sa¤l›¤›na birçok faydas› bulunuyor. Haziran - A¤ustos aylar› aras›nda beyaz›ms›sar› renkli, hofl kokulu çiçekler açan ›hlamur a¤ac›, Türkiye’de Marmara ve Karadeniz Bölgeleri’nde bol miktarda yetiflir. Boylar› 20-30 m.’ye kadar ulaflan ›hlamurun; çiçek, yaprak, kabuk ve a¤ac›ndan faydalan›l›r. Ihlamurun içinde uçucu ya¤, tanen, fleker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunmaktad›r. Ihlamurun kurutulmufl yapraklar› ve çiçekleri çay gibi hafllanarak içilir. Ihlamur çay›n›n bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Yemek üzerine ›hlamur içilirse hazm› güçlefltirir. Terlemeyi bafllat›c› özelli¤inden dolay› ›hlamur, ateflli hastal›klarda ve so¤uk alg›nl›¤›nda çok etkilidir. Nezle, migren ve hafif uykusuzluklarda genel direnci art›r›r. Grip, damar t›kan›kl›¤›,
damar sertli¤i, sellülit, romatizma, karaci¤er iltihab› ve hipertansiyona iyi gelir. Ihlamurun tedavi edici özelli¤i, uygun bitkilerle kar›flt›r›larak, öncelikle organizmay› güçlendirici olarak ve so¤uk alg›nl›klar›nda kullan›ld›¤›nda, daha da artacakt›r. Özellikle k›fl aylar›nda ›hlamurun s›kça kullan›lmas› çok yararl› olur. Bileflimi: Uçucu ya¤, flavon, müsilaj, tanen, farnesol, organik asitler, fleker Ihlamur çay›: Terletici olarak, 1 tatl› kafl›¤› dolusu ince k›y›lm›fl bitki, 1 bardak kaynar suyla hafllan›r, 6-8 dakika demlendikten sonra süzülür. Biraz bal ile tatland›r›larak, s›cak içilmelidir. Ihlamur, Kuflburnu, Papatya, Nane ve Hatmi, eflit oranda, ince k›y›lm›fl olarak kar›flt›r›l›r. 1 tatl› kafl›¤› dolusu ince k›y›lm›fl bitki, 1 bardak kaynat›lm›fl suya at›l›r.1-2 dakika kaynat›l›r. 5-10 dakika demlendirilir. Sonra süzülür. Biraz bal ile tatland›r›larak, s›cak içilmelidir.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
49
psikoloji kulübü
Kendimize ve çevremize ne kadar duyarl›y›z? Art›k sakin ve yeflil bir yaflam alan›m›z yok. Gökyüzü hala parlak, kufl sesleri geliyor biraz azalsa da… Çöpler, iflte onlar çok büyük problem. Art›k çöpler al›n›yor. Ama bizim göremedi¤imiz uzaktaki bir alanda toplan›yor. Çok büyük bir alan, eskiden orada oyunlar oynar, piknikler yapard›k. n MEL‹KE DORUK Psikolojik Dan›flman melikedoruk@yahoo.com
ocaman bir alanda tek bafl›m›za yaflad›¤›m›z› farz edelim. Bu alan yeflil, a¤açlar›, çiçekleri olan, sakin, kufllar›n c›v›ldaflt›¤›, fl›r›l fl›r›l sular›n akt›¤›, mis gibi kokan, gökyüzünün masmavi parlad›¤›, insan›n içini huzurla dolduran bir yer. Buras› yaflad›¤›m›z yer. Etrafta hiç kimse yok. Yaln›z biz ve ailemiz. Zaman geçiyor, yafl›yoruz, yiyoruz, içiyoruz ve kulland›¤›m›z malzemelerin at›klar› birikiyor. Bu yerde çöpler al›nm›yor. Nas›l olsa genifl bir do¤a parças› içindeyiz. Çöpleri do¤aya terk ediyoruz. Aradan zaman geçiyor. Ayn› yere y›¤d›¤›m›z at›klar›n oran› geçen zaman içerisinde art›yor, art›yor… Birkaç y›l sonra bu at›klar için bir çözüm bulmam›z gerekiyor çünkü art›k bir problem var. Pet flifleler, süt kutular› metaller, kartonlar, naylon pofletler y›¤›ld›kça y›¤›l›yor ama yok olmuyor. Tertemiz alan›m›z gittikçe kirleniyor. fiimdi biraz daha zorlayal›m kendimizi. Bu alana baflka komflular da geliyor. Önce üç, befl, yedi, yüz, bin, on bin, yüz bin, milyon kifli olduk. Art›k sakin ve yeflil bir yaflam alan›m›z yok. Gökyüzü hala parlak, kufl sesleri geliyor biraz azalsa da… Çöpler, iflte onlar çok büyük bir problem. Art›k çöpler al›n›yor. Ama bizim göremedi¤imiz uzaktaki bir alanda toplan›yor. Çok büyük bir alan, eskiden orada oyunlar oynar, piknikler yapard›k. fiimdi çok uzaklar›ndan geçebiliyoruz, çün-
K
50
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
kü çok pis kokuyor." Bahsedilen manzara asl›nda flehirleflme sürecinin bafllay›p süregeldi¤i periyodu özetlemekte. ‹nsan yaflad›¤› alan› yok edici bir güce sahip. Bu gücü olumlu bir yap›lanmaya dönüfltürmez ise kendi y›k›m›na, nesillerin yok olufluna zemin haz›rl›yor. ‹nsan kendine bahfledilen zenginliklere tüketici bir zihniyetle yaklaflt›¤› takdirde, "Bu zenginlikler zaten benim hakk›m, diledi¤imce kullan›r›m." felsefesi ile kendi y›k›m›n› gerçeklefltirecektir. ‹nsan, varl›klar zincirinin bir halkas›d›r. Havayla, suyla, di¤er canl›larla bir etkileflim içindedir. E¤er kendini bu etkileflimden soyutlarsa bencilleflir. Kendim için yaflamal›y›m diye düflündükçe içinde bulundu¤u zincirin di¤er halkalar›n› yok saymaya, dolay›s›yla kendine de fark›nda olmadan zarar vermeye bafllayacakt›r. fiu anda dünyada bir buçuk milyar insan içme suyuna muhtaç. Hal böyle iken biz muslu¤u açt›ktan sonra baflka ifllere dal›p suyu bofla m› ak›t›yoruz? Bulafl›klar› önce peçete ile silmek yerine iyice durulad›ktan sonra m› makineye koyuyoruz? Kulland›¤›m›z su flu an pek çok madenden daha de¤erli ve su üzerinde ona sahip olmayanlar›n da hakk› oldu¤unu unutmayal›m. Yak›n gelecekte yaflanacak savafllar›n nedenlerinin en önemlisini susuzlu¤un oluflturaca¤›n› gözard› etmeyelim.
Peki ya çöplerimiz. Geliflmifl ülkelerde çöplerin yeniden üretim zincirine kat›lmas›yla hem var olan enerjiden tekrar tekrar yararlanmak mümkün olabiliyor, hem de çöpler ekonomik gelire dönüflerek milli servete katk› sa¤lam›fl oluyor. Geri dönüflümün gerçekleflmesinde bizim katk›lar›m›z›n inkar edilemez bir önemi var. fiu anda belediyelerin pilot uygulamalarla bafllatt›¤› geri dönüflüm malzemelerinin toplanmas›, ilerleyen y›llar içinde bizlerin de duyarl›l›¤› ile difle dokunur maddi gelirlere dönüflecektir. Küçükçekmece Belediyesi "mavi torba" projesi ile ekim ay›n›n ilk haftas› itibari ile ilk pilot çal›flmay› Baflakflehir bir ve ikinci etapta bafllatt›. Buradan al›nan sonuçlara göre yayg›nlaflt›r›lacak olan bu proje umar›z çok genifl çapl› kazan›mlara imkan verirken, çevre kirlili¤inin azalmas›na da katk› sa¤layacakt›r. Ka¤›t, plastik ve metal at›klar da¤›t›lan mavi torbalarda biriktirilerek toplan›yor. fiimdiden görmekteyiz ki Baflakflehir halk› bu çal›flmaya duyarl›l›kla katk› sa¤lamaya bafllad›. Bence ikinci aflamada bu say›lan at›klar ifl siteleri ve lokantalardan toplanmal›, esnaf›n duyarl›l›¤› sa¤lanmal›d›r. Ard›ndan Küçükçekmece Belediyesi s›n›rlar› içinde yer alan yerleflim sitelerinin tümünde uygulama yayg›nlaflt›r›lma-
l›d›r. Ayr›ca televizyonda yay›nlanabilecek reklam filmleri sayesinde halk›n konuyla ilgili duyarl›l›¤› gelifltirilebilir. Okullarda yap›lacak kampanyalarla çocukluk döneminde çevre bilincinin kazan›lmas› sa¤lanabilir. Her geçen gün do¤aya terk etti¤imiz at›klar›m›z habitat›m›z› ve bizi tehdit etmektedir. Çözümlerin bir an önce artt›r›l›p hayata geçirilmesi hepimizin yarar›na olacakt›r. Piller de rasgele çevreye atmamam›z ve özel usullerle biriktirmemiz gereken at›klar. Çöpe att›¤›m›zda ya¤mur sular› ile topra¤a ve suya kar›flan pilin içindeki civa kadminyumun etken maddesi bir tür zehir ve e¤er suya ya da topra¤a kar›fl›rsa yok olmuyor. Yetiflen bitkilerin içeri¤inde, yedi¤imiz su ürünlerinin bünyelerinde tekrar bi-
ze dönüyor. Bu maddeler metabolizmam›zda yo¤un zararlara sebep olabiliyor ve nesilden nesile aktar›lacak olan genlerimizde ve ekolojik dengede onar›lmayacak hasarlara sebep olabiliyor. Pillerin toplanma yetkisi yaln›z Büyükflehir belediyesine ait, ancak çevremizde buna dair bir çal›flma göremiyoruz. Bir an önce uygun yerlere pil kutular›n›n konulmas›n› ve bu pillerin uygun bir flekilde toplanmas›n› yetkililerden bekliyoruz. Ben pilleri evde biriktiriyorum ve piller uygun bir biçimde toplanana kadar çöpe atmamaya kararl›y›m. Bizden sonrakilere hem fiziksel, hem sosyal, hem psikolojik olarak iyi bir miras b›rakmak için al›p kulland›¤›m›z her fleyin sorumlulu¤unu tafl›mam›z› gerektiren küçük ama hayati tedbir-
lerle daha düflünceli, daha duyarl›, baflka canl›lar›n haklar›na daha çok riayet eden, hak gözeten kimseler haline gelebiliriz. Çocuklar›m›za bu konulardan bahsedebilir, kendi davran›fllar›m›zla onlar için bir duyarl›l›k örne¤i oluflturabiliriz. Psikolojik aç›dan bu hassas yaklafl›m bize s›n›rlar›m›z› bilme konusunda bir katk› sa¤layacakt›r. S›n›rlar›m›z› bilmek ise, bilinçd›fl›m›zda kalan kendimize ait bilmedi¤imiz alan›m›z› daraltarak, ataca¤›m›z ad›mlarda izleyece¤imiz davran›fl stratejilerimizi daha da fark›nda olarak belirlememizi sa¤lar. Tabiat güzelliklerimizi hassasiyetle kullanarak, kendimize ve çevremize daha duyarl› davranaca¤›m›z günler dile¤i ile… n KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
51
medya z Türkçecili¤i kült bir anlay›fl haline getirenlerin yanl›fl›, dilin sosyal-kültürel bir varl›k oldu¤unu unutarak veya görmezden gelerek, toplumu kendi tarihi-kültürel birikiminden kopartacak, içinde bulunn AL‹ K. MET‹N duklar› medeniyet dairesinden uzaklaflt›racak bir tav›r içersine girmeleri olmufltur. Kültür ve onun tafl›y›c› bir parças› olan dil, toplum taraf›ndan üretilip paylafl›lm›fl ortak de¤er oldu¤u halde, bunun öz Türkçeci bir ay›klamaya tabii tutulmas›, son tahlilde bir k›y›m, hatta intihar anlam› tafl›r. Her millet ancak mevcut tarihi-kültürel birikimine aflinal›k gösterebildi¤i ölçüde tarih bilincini kazan›r. Öz Türkçecilik bu anlamda, kafl yapal›m derken göz ç›karmaya sebep olmufltur. Belki istenildi¤i nispette toplumun tarihine ve medeniyet de¤erlerine yabanc›laflmas› sa¤lanamam›flt›r; ancak ciddi bir tahribat›n yap›ld›¤›, yeni nesillerle tarihi-kültürel birikim aras›nda dil engelinin yaflanmakta oldu¤u bariz bir gerçek. Öz Türkçecili¤e karfl›t olarak, Türkçe’yi bütünüyle Osmanl›ca’n›n nüfuzu alt›nda tutmaya çal›flmak ise ifrata karfl› tefrite sapmaktan baflka bir anlama gelmez. Olmas› gereken ne o, ne de öbürüdür. Osmanl›ca’y› Türkçe’nin d›fl›nda bir dil saymaya hiçbir flekilde imkan yoktur. Arapça ve Farsça kelimelerin yo¤unlu¤u Türkçe’nin bir kültür-medeniyet dili haline gelebilmesini sa¤layan tabii bir hadisedir. Nihad Sami Banarl› bu tabii iflleyifli imparatorluk olgusuyla aç›klar: "‹mparatorluk dilleri, milletlerin hakim olduklar› topraklardan vergi al›r, baç al›r, mahsul toplar gibi kelime de al›r. Hem bu al›fl›n ölçüsü de yoktur. Ayn› ülkelerden derledikleri lüzumlu kelimeleri kendi dillerinin gramerine, esteti¤ine ve foneti¤ine göre millilefltirerek kendi kelimeleri yaparlar. Biz, bunlara öteden beri fethedilmifl ülkeler gibi, fethedilmifl kelimeler diyoruz." (Türkçe’nin S›rlar›, Kubbealt› Neflriyat, 1999) Osmanl›ca içindeki pek çok Arapça, Farsça kelime böylece Türkçe’nin mal› olmufltur. Olanak, yan›t, olay, geliflme, istek kelimeleri ne kadar Türkçe ise, imkan, cevap, hadise, tekamül, arzu gibi kelimeler de o kadar Türkçe’dir, Türkçe kokmaktad›r. Ayn› flekilde bat› orijinli olan spor, tren, televizyon vb. kelimeler de Türkçe’nin birer mal›d›r. Bunlar› Türkçe’den tasfiye etmeye çal›flmak eti kemikten ay›rmaya benzer. Burada önemli olan, dille ilgili bak›fl aç›m›z›n ne oldu¤udur. Dili hem yaflayan hem de geliflen bir organizma olarak telak-
Ö
52
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
ki etti¤imizde do¤ru bir bak›fl aç›s› elde etmek mümkün olacakt›r. Canl› bir varl›k olan dilin kelime hazinesine yönelik tasfiyeci yaklafl›mlar kabul edilemez. Tasfiyeci yaklafl›mlar dili mekanik bir düzeye indirgeme hatas›na düflmektedirler. Dil, bir taraftan varolan yaflam›n› ve zenginli¤ini sürdürecek, di¤er taraftan toplumun ve bireylerin ihtiyaçlar› do¤rultusunda flekillenen bir geliflme süreci içinde olacakt›r. Bu noktada Türkçe’nin gücüne ve imkanlar›na sahip ç›kmak önemlidir. Dilcilerin, yazar ve ayd›nlar›n yeni düflünsel, sosyal, kültürel ihtiyaçlar istikametinde Türkçe’nin kelime da¤arc›¤›n› zenginlefltirmeye gayret sarf etmeleri gerekir. Dilde flovenizm ne kadar yanl›fl ise, kopyac›l›k veya ithalcilik de o kadar yanl›flt›r. Çünkü bu, Türkçe’nin dumura u¤rat›lmas›yla ve yozlaflmas›yla sonuçlanacak ciddi bir duyars›zl›¤›n ifadesidir; Türkçe’yi di¤er dillerden geçinen asalak bir dil haline getirmekle kalmayacak, giderek Türkçe’nin sömürge dili haline gelmesine sebep olacakt›r. Öz Türkçecilerin Osmanl›ca’ya dönük sald›r›lar›n›n gerisinde, Osmanl›ca’yla ilgili böyle bir de¤erlendirme tarz›n›n bulundu¤unu biliyor ve k›smen hakl› olduklar›n› düflünüyoruz. Sadece k›smen hakl› say›l›rlar; çünkü dilin yaflayan bir varl›k oldu¤u gerçe¤ini görmezden gelerek onu flovenist bir mant›¤a hapsetmektedirler. Belirtildi¤i gibi, Osmanl›ca, bir bak›ma gerçekten de asalak bir dil hüviyeti taflmaktayd›. Hatta, kelime almak d›fl›nda baz› Arapça ve Farsça dilbilgisi kurallar›n›n Türkçe’ye girmifl olmas›, Türk dilinde belli ölçülerde yozlaflmaya sebep olmufl bile say›labilir. Bütün bunlar, nispeten ‘dil bilinci’nin tarihsel süreçteki eksikli¤inden ve ayn› zamanda Türkçe’nin yetersizli¤inden kaynaklan›yordu. ‹slam kültür ve medeniyet dairesi içinde yer al›fl›m›zla birlikte, Türk dilinin Arapça ve Farsça’n›n zenginli¤inden yararlanmaya kofluldu¤unu, böylelikle o dillerin egemenli¤i alt›na sokuldu¤unu aflikar olarak görüyoruz. O dönemin kültürel gerçekli¤i içersinde belki de baflka türlüsü yap›lamazd›. Türk diliyle ilgili bir hassasiyet ise zaten yok gibiydi. Türklerin, göçebe topluluklar olmas›ndan ileri gelen ‘flartlara adapte olma’ refleksi de bunda k›smen rol oynam›fl olabilir. Ancak as›l sebep, Türklerin mevcut ‹s-
lam kültür ve medeniyet birikimine yaslanma ihtiyac› olsa gerektir. Arapça ve Farsça’n›n zenginli¤ini Osmanl›ca Türkçe’sine aktarmak, ‹slam kültür ve medeniyet birikimini tevarüs etmenin en kestirme ve güvenilir yolu diye görülmüfl olmal›d›r. Dolay›s›yla dil, kültürler aras› diyalogun bir arac› ve imkan› olarak anlafl›lm›fl, bu amaçla de¤erlendirilmifltir diyebiliriz. Her fleye ra¤men, anadil konusundaki duyars›zl›¤a olumlu yaklafl›lamaz. Dil meselesiyle ilgili olarak, seçkin ve yönetici tabakan›n, tarihsel süreçte önemli sorumlulu¤unun hatta kusurlar›n›n bulundu¤u muhakkak. Gerek resmi yaz›flmalarda gerekse bilim ve edebiyat alan›nda Arapça, Farsça kelime ve deyifllerin muteber duruma getirilmesi bunun en aç›k göstergesidir. Gerçi, Arapça, Farsça ve Türkçe’den
Tasfiyeye ve taassuba karfl› yaflayan Türkçe k›rma bir dil oldu¤u bilinen Osmanl›ca bu sayede oldukça zengin bir dil olma özelli¤i kazanm›flt›. Fakat bu zenginlik seçkin ve yönetici tabakan›n sahip oldu¤u bir lüks olmufltu. Türkçe geri bir dil kabul edildi¤inden dolay› "avam dili" diye küçümsenmifl, Osmanl›ca’n›n gelifltirilmesi için Arapça ve Farsça’dan kelime devflirmekle yetinilmiflti. Divan fliirine Arapça, Farsça kelimeler, tamlamamalar ve dilbilgisi kurallar›yla süslü bir dil bütünüyle egemendi. Türkçe sözcükler sadece ba¤laç, edat ve fiillerden ibaret kalm›fl durumdayd›. Bilhassa Farsça özentisi seçkin ve yönetici tabakada o kadar ileri gitmifltir ki, tamamen Fars diliyle eserler kaleme al›nd›¤› olmufltur. Fuzuli (1480-1556) Farsça bir Divan yazmaktan geri kalmad›¤› gibi Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Sü-
leyman gibi flairli¤i olan padiflahlar bile Farsça fliirler yazmaktan kendilerini alamam›fllard›r. Böylesi bir tablo sebebiyle Türkçe’nin adeta üvey evlat muamelesine maruz kald›¤›n› söylemek fazla ac›mas›z bir yarg› olmayacakt›r san›yorum. Afl›k Pafla (1272-1333), Türkçe’nin o dönemler içinde bulundu¤u durumu flu meflhur dörtlü¤üyle dile getirmifltir: "Türk diline kimse bakmaz idi Türklere hergiz gönül akmaz idi Türk dahi bilmez idi bu dilleri ‹nce yollu ol ulu menzilleri" Türkçe’nin avam dili olarak görülmesi, halk kesimiyle ilgili bir bak›fl aç›s›n› göstermektedir. Bu, halk› s›¤ ve cahil bir topluluk fleklinde gören bak›flt›r. Agah S›rr› Levend, bunun dille iliflkisini flu flekilde ifade eder:
"Eskiler, Türk kelimesine nas›l "bilgisiz, görgüsüz, kaba, köylü" kelimelerini yak›flt›rmaya kalkm›fllarsa, Türkçe’yi de baya¤›, yetersiz ve k›s›r görerek ondan kaç›nm›fllard›r." (Dil Üstüne, TDK Yay., 1973) Türkçe’nin avam›n dili, Osmanl›ca’n›n havas›n dili olmas›yla ortaya ç›kan ayr›flma kültüre de damgas›n› vurur. Bilindi¤i gibi Halk fiiiri ile Divan fiiiri aras›ndaki en önemli farklardan biri dil fark›d›r. Medrese e¤itimi almam›fl halktan birinin Divan fiiirini anlamas›na imkan yoktur. Bu haliyle Divan fiiiri bir kültür ve medeniyet birikimini ortaya koyman›n yan›nda halktan kopuk bir yap›n›n belgesi olarak önümüzde durur. Hem dili hem de muhtevas› itibariyle böyle bir belge niteli¤i tafl›r. Hak yemifl olmayal›m: Klasik Türk-‹slam
edebiyat› ve düflünce dünyas› içersinde Afl›k Pafla, Ali fiir Nevai (1441-1501), Necati (?-1509), Edirneli Nazmi (?-1555’ten sonra), Muallim Naci (11850-1893) gibi Türkçe’yi seven sayan, duyarl› ediplerin oldu¤unu unutmamak gerekiyor. Ça¤atay edebiyat›n›n en önemli simas› olan Ali fiir Nevai, Türkçe’nin Farsça’dan üstün oldu¤unu delilleriyle savunarak müstesna bir tav›r sergilemifltir. Fakat ne onun ne de di¤erlerinin çabalar› ortadaki gerçe¤i de¤ifltirebilmifltir. Türkçe, ne yaz›k ki Arapça ve Farsça karfl›s›nda s›¤›nt› pozisyonunda kalmaya devam etmifltir. Öte yandan, dil meselesine daima iki tarafl› bakmay› bilmemiz gerekiyor. Osmanl›ca’n›n kazan›mlar›n› dikkate almamak hem nankörlük hem de aptall›k olur. Eksi¤iyle yanl›fl›yla Osmanl›ca’n›n Türkçe’ye ve Türk kültürüne kazand›rd›¤› zenginli¤i yads›maya kimsenin gücü yetmez. Dilimizi Osmanl›ca’dan ar›nd›rma gayretleri beyhude oldu¤u kadar, ayn› zamanda cahilli¤in, ba¤nazl›¤›n ve aymazl›¤›n bir iflaretidir. Osmanl›ca’y› bir taraftan kültürel bir miras olarak görmek, tan›mak ve bilmek, öbür taraftan anadilimize kazand›rd›¤› zenginli¤i hiçbir flekilde heba etmemek gerekiyor. Bizi millet yapan dil, etimiz kan›m›z haline gelmifl olan bu dildir. Ancak Osmanl›ca, yüzy›ll›k bir tahribat›n sonucu bundan böyle daha çok yaflayan Türkçe içindeki varl›¤›yla bir anlam ifade etmektedir. Art›k yaflayan Türkçe’yi kendi tabii ak›fl›na b›rakmak, dilin organik bir tekamül içinde olmas›n› dikkat etmek gerekmektedir. Yaflayan Türkçe içindeki her kelimeyi ve deyifl biçimlerini bir k›ymet olarak korumak zorunday›z. Bunun için dil flovenizmine de Osmanl›ca ba¤nazl›¤›na da karfl› ç›kmak flart. Mesele, Türkçe’nin hem bir medeniyet dili olmas› hem de ça¤dafl, zengin, melodik/t›n›l› bir dil hüviyetini tafl›mas› meselesidir. Osmanl›ca’y› dilimizden temizlemeye çal›flmak, tarihi, kültürel bir cinayet ve aymazl›k olur. Buna karfl›l›k, Osmanl›ca Türkçesi’nin kusursuz, yeterli oldu¤unu düflünmek yanl›fl oldu¤u gibi, Türkçe’yi baflka dillerden geçinen asalak bir dil konumuna düflürmek de büyük hata olur. Dil, toplumsal birikimin, dinamizmin ve
be¤eninin etkisiyle teflekkül eden bir yap›d›r. Yaflayan bir varl›k olan dil, d›flardan müdahaleyle de¤il, toplumun ihtiyaçlar› ve be¤enisi do¤rultusunda flekillenen canl› bir varl›kt›r. Anadilimiz yaflayan Türkçe’den baflkas› de¤ildir. Tarihimize ve kültürümüze sahip ç›kmak aç›s›ndan Osmanl›ca Türkçe’sini elbette bilmek gerekir, ama yazd›¤›m›z ve konufltu¤umuz dili Osmanl› Türkçe’sine benzetme, dönüfltürme çabalar› yersizdir. Yaflayan Türkçe ba¤lam›nda Osmanl›ca Türkçesi’nin imkan ve zenginliklerinden muhakkak surette gerekti¤i flekilde istifade etmemiz gerekiyor. Fakat buradan hareketle Osmanl›ca Türkçe’sine (lügat›na) geri dönüflü savunamay›z. Türkçe’nin bizatihi kendi gücünü ve imkanlar›n› de¤erlendirmeyi esas/ilke edinmek durumunday›z. Dil, sadece bir iletiflim arac› olarak görülmemeli. Dil, millet olarak bizim flahsiyetimizin, varoluflumuzun, handiyse kaderimizin bir tezahürüdür. Türk düflüncesi, kültürü ve zevki sahip oldu¤u dilde somutlafl›r. ‹slam inan›fl›n›n ve kültürünün bir göstergesi olan "Allah" kelimesi yerine "Tanr›’y›" koymakla Türkçe hiçbir fley kazanm›fl olmayacak, aksine fakirleflecektir. Yaflayan dil, yaflayan kültürdür. Allah kelimesinin ruh ve düflünce dünyam›zdaki yeri onu anadilimize ait kabul etmek için yeterlidir. Tanr› kelimesi "Allah"›n yerine de¤il olsa olsa "ilah" yerine kullan›labilir, ki bu da, d›fllama de¤il ancak tercih fleklinde olmal›d›r. "Tanr›" kelimesinin yapt›¤› ça¤r›fl›mlarla "ilah" kelimesinin ça¤r›fl›mlar› her zaman birbiriyle örtüflmez. "Müzi¤in ilahlar›" ibaresini kullan›r ama "müzi¤in tanr›lar›" deyiflini genellikle yad›rgar›z. Kelimeler sadece lügat anlam›yla de¤il, ça¤r›fl›msal özellikleriyle de vazgeçilmezdir. Bu nüanslar, dilimize hem anlamca hem de melodisel aç›dan zenginlik kazand›r›r. Ayn› flekilde; olanak, yan›t, ulus, gereksinim kelimeleri ne kadar Türkçe’yse imkan, cevap, millet, ihtiyaç kelimeleri de o kadar Türkçe’dir. Dilin ak›fl› ve estetik gereksinimleri içersinde birini veya öbürünü kullanmay› tercih edebilirim. Bizim kelimeler üzerindeki tasarrufumuz, bir yandan anlam/de¤er dünyam›z, di¤er yandan yetene¤imiz ve zevkimizle alakal› bir meseledir. Her mesele sorun, her sorun mesele demek de¤ilse de, bazen mesele yerine sorun sözcü¤ünü, bazen sorun yerine mesele kelimesini kullanmay› ye¤lememiz tutars›zl›k gibi görülmemeli. ‹ki sözcükten sadece birini kullanmak da dileyenin hakk›d›r. Bu hakk› kullananlar›n –dili güdüklefltirme pahas›na da olsaflekilce bir tutarl›l›k içinde olduklar›n› yads›yamaz, fakat yapt›klar›n›n flabloncu anlay›flla malul bir tutarl›l›k oldu¤unu
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
53
kitap ajandas› n OSMAN SÖ⁄ÜT
Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas› Her y›l kas›m ay›n›n ikinci haftas› Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas› olarak kutlanmaktad›r. Ülkemizde 1947 y›l›ndan bu yana kutlanan hafta ile; çocuklara kitap okuma sevgisini kazand›rmak, çocuk yay›nc›l›¤›n› gelifltirmek, çocuklara yönelik kütüphane ve kitapl›k kurma çal›flmalar›n› teflvik etmek amaçlan›yor. Çocuk yay›nc›l›¤›n›n sorunlar› elbette y›l›n sadece bir haftas›nda düflünülecek ve çözülecek bir konu de¤il. Ancak bu hafta, çocuk kitaplar› konusundaki sorumluluklar›m›zla ilgili bir hat›rlatmada bulunmas› aç›s›ndan önemli, önemsenmesi de gerekir. Bu gibi haftalar, bilhassa bir y›l›n muhasebesini yapmak için bir f›rsat olarak görülmelidir. Bu hafta, daha ziyade bir y›l boyunca çocuk yay›nc›l›¤› alan›nda yap›lanlar ve yap›lamayanlarla ilgili gündem tart›flmalar› ile esas amac›na ulaflacakt›r. Bize düflen ise bu say›m›z›n Kitap Ajandas› köflesini çocuk kitaplar›na ay›rarak haftan›n anlam›na/amac›na bir katk›da bulunmakt›r.
ÇOCUKLAR MASALLARLA BÜYÜSÜN Çocuklar hikaye ve masal dinlemeye bay›l›rlar. Kendisini masal kahramanlar›n›n yerine koyar, bunlardan hareketle kendi dünyalar›n› kurarlar. Ninesinden annesinden dinledi¤i masallarla hayal güçleri geliflen çocuklar, okul yafllar›nda dinlemek yerine art›k okuyarak masallar›n ve hikayelerin dünyas›nda dolaflmaya bafllarlar. Bu yafllarda ülkemizin çocuklar›n› en fazla cezbedecek masallar›n bafl›n-
54
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
da "Kelo¤lan Masallar›" gelir. Kelo¤lan Türk masallar›n›n en bilinen kahramanlar›ndan biri. Hani her kelo¤lan masal›n›n bafl›nda; "Bir varm›fl, bir yokmufl, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin befli¤ini t›ng›r m›ng›r sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varm›fl. Bu kasaban›n kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir kelo¤lan ile ihtiyar annesi yaflamakta imifl. Kelo¤lan çok ak›ll› ve becerikli olmas›na ra¤men çal›flmaktan hofllanmaz, tembel tembel evde oturmay›, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumay› severmifl. Tembel mi tembel, saçs›z kafas› ile de çok çirkin oldu¤u için herkes ona kelo¤lan dermifl. Kelo¤lan›n ihtiyar annesi ise el çamafl›r› y›kar, hem kendini, hem de tembel kelo¤lan› besleme¤e çal›fl›r, zorluklar içinde geçinirlermifl" diye anlat›lan flu bizim Kelo¤lan. Biraz soytar› taraf› olan, biraz flamar o¤lan› durumuna getirilen Kelo¤lan. Kelo¤lan masallar›n›n bir k›sm› anonim halk hikayesi, bir k›sm› ise günümüz yazarlar›n›n muhayyel ürünleridir. Fakat günümüz yazarlar›n›n Kelo¤lan tiplemeleri de geleneksel hikayelerdeki asl›na uygun flekilde üretilmeye çal›fl›lmaktad›r. Bu Kelo¤lan, tembel bir tip olmakla beraber, kötülü¤ü her defas›nda akl› ve temiz kalplili¤iyle yenen bir kahramand›r. Kelo¤lan Masallar›, biliniz ki çocuklar› dolu dolu güldürmekle kalmayacak, onlara
masal› ve okumay› da çok sevdirecektir. Kelo¤lan Masallar›ndan size iflte birkaç kitap ismi: PAD‹fiAHIN KAYIP KIZLARI / Kelo¤lan Masallar› (1. ve 2. S›n›f Ö¤rencileri ‹çin) / Timafl Yay›nlar› / 2005 KELO⁄LAN'IN AL‹ CENG‹Z OYUNU / Kelo¤lan Masallar› (1. ve 2. S›n›f Ö¤rencileri ‹çin) / Timafl Yay›nlar› / 2005 EN GÜZEL KELO⁄LAN MASALLARI / Emel ‹pek / Sar› Papatya Yay›nc›l›k / 2001 DEL‹LER ÜLKES‹NDE 'Kelo¤lan Masallar› / Hasan Latif Sar›yüce / Bilgi Yay›nevi / 1998 9-10 yafllar›nda çocuklar›n Türk kültürünün klasiklerinden "Dede Korkut Hikayeleri"ni, 14-15 yafllar›ndan itibaren ise bir Fars klasi¤i olan "1001 Gece Masallar›"n› bilmeleri ve okumalar› gerek. Bat› kültürüne ait "Ezop Masallar›" ve "La Fontaine Masallar›"n› da Ayr›ca, çocuklar›n okumalar› gereken pek çok ça¤dafl hikaye ve roman oldu¤unu biliyoruz. Ancak Saint Exupery’nin Küçük Prens’i her çocu¤un hatta her yetiflkinin okumas› gereken bir eser. Çocuk kitaplar›n›n bir klasi¤i olan bu kitapta, Sahra Çölüne düflen pilotun Küçük Prensle karfl›laflmas›n›n ve daha sonra Küçük Prensin kendi gezegeni, gezdi¤i di¤er gezegenler ve gül’le ilgili hikayesi anlat›l›r. Jules Verne’in bir çok roman› da çocuklar için sal›k verilmelidir. Çocuk muhayyilesini ve kültürü bu kitaplardan önemli flekilde beslenecektir. Verne’in "Aya Yolculuk", "80 Günde Devri Alem" "Denizler Alt›nda Yirmibin fersah" "Dünyan›n Merkezine Yolculuk" kitaplar› çocuklar› güzel serüvenlere al›p götürecektir. Gülten Day›o¤lu, çocuklar›n bilmesi ve okumas› gereken bir yazar›m›z. "Gizemli Buzullar K›tas› Antartika ve Patagonya’ya Yolculuk" , "Azat Kuflu" "Ak›ll› Pireler", "Kafda-
¤›’n›n Ard›na Yolculuk" gibi kitaplar› çocuklara güzel hikaye ziyafetleri verecektir. Türk fliirinin önemli isimlerinden Cahit Zarifo¤lu’nun çocuklar için yazd›¤› pek çok kitap var. Bunlar›n hepsi de 10-12 yafl›ndan itibaren çocuklar›n mutlaka okumalar› gereken kitaplar. A⁄AÇKAKANLAR / Cahit Zarifo¤lu / Beyan Yay›nlar› / 1989 KATIRASLAN / Cahit Zarifo¤lu / Beyan Yay›nlar› / 1989 MOTORLU KUfi / Cahit Zarifo¤lu / Beyan Yay›nlar› / 1989 SERÇEKUfi /Cahit Zarifo¤lu / Beyan Yay›nlar› / 1989 YÜREKDEDE ‹LE PAD‹fiAH / Cahit Zarifo¤lu / Beyan Yay›nlar› / 1991 Mustafa Ruhi fiirin’in Guguklu Saatin Kumrusu, Kufl A¤ac›, Uçan Eflek, Leyle¤in Akl› kitaplar›, Mevlana ‹dris Zengin’in Ç›nç›nl› Masal Soka¤›, Kirpiler fiapka Giymez kitaplar› da çocuklar›n okumaktan zevk alacaklar›, güzel, temiz duygularla kiflilik kazanmalar›nda etkili olacak kitaplar. Ayr›ca Tevfik Fikret’in fiermin adl› çocuk fliirleri kitab›n› sak›n ha unutmayal›m. Hatta J.K. Rovleng’›n Harry Potter serisine de burun k›vr›lmas›n ki, çocuklar okuya okuya, düfller kura kura büyüsünler.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
55
okurlardan ‹stanbul gözümde tütüyorsun Görünür gözüme baflka biçimde ‹stanbul, kalbimi gömdü¤üm flehir.! Onulmaz yaralar aç›p içimde fiifa niyetine içti¤im zehir.!
Umut
arda Bir baflkad›r ilkbah Pazar özlemi su ayr›. Kokusu ayr›, coflku rbet elde Bide düflmüflsen gu Sevda derdine, Vay haline, üzeli. Yanm›fls›n sevda g
y›ld›za, günefle bakt›m, her haresinde ‹stanbul, SEN‹ gördüm. Ormana , a¤aca, da¤a denize, ›rma¤a sar› saçl› bafla¤a.. bakt›m; her karesinde ‹stanbul, SEN‹ gördüm.
Nuray F‹DAN
fi›kbâr Ruh-i fladûman’›m beni terk eyler isen Bil ki , Bir nalân-› dilber kal›r ard›nda boynu sö¤ütten bükük.... fieyyebetni bir hatun-u fleyda kal›r ki eyvah eden, Gelifline esir nefesinden ziyâde, yüzü yüzüne dönük.... K›pk›z›l matemim s›zar sesimden sonra flare’m ! Son eflkim düfler gözümden bin bir pare yerlere Efendim ! Bir hazan tutufluverir ucunda duy ! , Vecr-î dîl’imin.
bitsin art›k bu özlem, bitsin art›k bu özlem.. karasevda – aflk, ad›na ne dersen. F›r›ndan yeni ç›km›fl ekme¤in ya¤murdan sonraki topra¤›n, kokusu gibi tütüyorsun ‹stanbul, gözümde SEN!
Kenan Mim ERY‹⁄‹T Orman Yük.Müh.
Gör ki , Alevden alâ yanmada her tûn , velvâl-i âh eden lehebân›m Bu hangi hayat›n nihayetidir bende ki Ben hangi koldum kopar›ld›m..? Yâremde âh olursun gitme , Ey can-u cismime minkar ! Ey dönme benden fleves edip ki , Ba¤r›mda tufan kopar ...
Tiflört kazananlar
Aflk ilen derûnümde seni, besler iken ince ince Gülleri a¤ular feryad›m bülbüle cilvem geçince Nice ma’fluklar›n yatt›¤› sînlerde ah ! gönüle toprak düflünce Ola ruhun benden yana pür - flâd ! Efendim !, Bâd-› memât esince .
De¤erli okurlar, ödüllü bulmacam›z› do¤ru çözüp gönderen ve 3 adet tiflört kazanan okurlar›m›z›n isimleri flöyle: 1- Dursun ÖZGÜL 2- Selma EVREN 3- Hakk› GÜMÜfi
Aysun KARAKAfi Bu sayfada yay›nlanmas›n› istedi¤iniz fliirlerinizi bize gönderin ADRES: Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul e-posta: basin@kucukcekmece.bel.tr
hukuk
Belediyelerin görev ve yetkileri n Av. VASF‹ ALKAfiI elde sakinlerinin mahalli ve müflterek nitelikteki ihtiyaçlar›n› karfl›lamak üzere kurulan ve karar organ› seçmenler taraf›ndan seçilerek oluflturulan, idari ve mali özerkli¤e sahip kamu tüzel kiflisi olarak belediyelerin birçok kanunla düzenlenmifl, çok genifl görev ve yetkileri vard›r. Belediyeleri tan›mlayan; kurulufl, birleflme, ayr›lma, kapanma usulleri ile görev, yetki ve sorumluluklar›n›, organlar›n›, oluflum flekilleri ile karar ve yönetim usullerini düzenleyen temel kanun 5393 say›l› Belediye Kanunu’dur. Büyükflehir Belediyeleri de 5216 say›l› Büyükflehir Belediyesi Kanunu ile tanzim edilmifllerdir. Bu yaz›m›zda, belediyelere di¤er kanunlarla verilen özel ve k›s›tl› görev ve yetkilerin neler oldu¤una girmeden; sayfam›z›n darl›¤› nedeniyle sosyal, kültürel, ekonomik hayata yönelik olarak belediyelere verilen görevler ile bu görevleri yaparken tan›nan yetkileri genel hatlar›yla hat›rlataca¤›z. Buna göre; belediyeler, mahalli ve müflterek nitelikte olmak kayd›yla; n ‹mar, su ve kanalizasyon, ulafl›m gibi kentsel alt yap›; co¤rafi kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sa¤l›¤›, temizlik ve kat› at›k; zab›ta, itfaiye, acil yard›m, kurtarma ve ambulans; flehir içi trafik; defin ve mezarl›klar; a¤açland›rma, park ve yeflil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tan›t›m, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yard›m, nikah, meslek ve beceri kazand›rma; ekonomi ve ticaretin gelifltirilmesi hizmetlerini yapar veya yapt›r›r. Büyükflehir Belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, kad›nlar ve çocuklar için koruma evleri açar. n Okul öncesi e¤itim kurumlar› açabilir; devlete ait okul binalar›n›n inflaat› ile bak›m ve onar›m›n› yapabilir veya yapt›-
B
rabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlar›n› karfl›layabilir; sa¤l›kla ilgili her türlü tesisi açabilir ve iflletebilir; kültür ve tabiat varl›klar› ile tarihi dokunun ve tarihi mekanlar›n korunmas›n› sa¤layabilir; bak›m ve onar›m›n› yapabilir. Gerekti¤inde ö¤rencilere, amatör spor klüplerine malzeme verir ve gerekli deste¤i sa¤lar, yurt içi ve d›fl› müsabakalarda üstün baflar› gösteren veya derece alan sporculara ödül verebilir. G›da bankac›l›¤› yapabilir. Belediye, kanunlarla baflka kamu kurum ve kurulufllar›na verilmeyen mahalli müflterek nitelikteki görev ve hizmetleri de yapar veya yapt›r›r. Belediyeler yukar›da k›saca belirtilen görevlerini yaparken, belde sakinlerinin mahalli müflterek nitelikteki ihtiyaçlar›n› karfl›lamak amac›yla her türlü faaliyet ve giriflimde bulunmak yetkisine sahiptir. Bu ba¤lamda; n Kanunlarla verilen yetki çerçevesinde yönetmelik ç›karmak, belediye yasaklar› koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezalar› vermek; n Gerçek ve tüzel kiflilerin faaliyetleri çerçevesinde gerekli izin veya ruhsat› vermek; n Belediyeye ait vergi, resim, harç, katk› ve kat›lma paylar›n›n tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç d›fl›ndaki gaz, su, at›k su ve hizmet karfl›l›¤› alacaklar›n tahsilini yapmak veya yapt›rmak, n ‹çme, kullanma ve endüstri suyu sa¤lamak, at›k su ve ya¤mur suyunun uzaklaflt›r›lmas›n› sa¤lamak; bunun için gerekli tesisleri kurmak, iflletmek ve ifllettirmek; n Toplu tafl›ma yapmak, ulafl›m araçlar› ile toplu tafl›ma sistemlerini kurmak, kurdurmak, iflletmek ve ifllettirmek; bilet ücret ve tarifelerini belirlemek;
SORU VE SORUNLARINIZ ‹Ç‹N... Belediye ile iliflkilerinizden kaynaklanan hak ve yükümlülükleriniz hakk›nda veya bu kapsamda karfl›laflt›¤›n›z genel nitelikli sorular›n›z ve çözüm yollar› için bize yazabilirsiniz.
n Kat› at›klar›n toplanmas›, tafl›nmas›, ayr›flt›r›lmas›, geri kazan›m›, imhas› veya depolanmas› ile ilgili tüm hizmetleri yapmak veya yapt›rmak; n Hizmetlerin gere¤i için tafl›nmaz almak, satmak, kiralamak, kiraya vermek, trampa, tahsis etmek, bunlar üzerinde s›n›rl› ayni hak tesis etmek, kamulaflt›rma yapmak; n Borç almak, ba¤›fl kabul etmek; n Gayris›hhi iflyerlerini, e¤lence yerlerini, halk sa¤l›¤›na ve çevreye etkisi olan di¤er iflyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak, hafriyat ve moloz döküm alanlar›n›; LPG depolama sahalar›n›; inflaat malzemeleri, odun, kömür ve hurda depolama alanlar› ve sat›fl yerlerini belirlemek; çevre kirlili¤i oluflmamas› için gerekli tedbirleri almak; n Kentin geliflimine uygun olarak eskiyen kent k›s›mlar›n› yeniden infla ve restore etmek; konut, sanayi ve ticaret alanlar›, teknoloji parklar› ve sosyal donat›lar oluflturmak, deprem riskine karfl› tedbirler almak veya kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak amac›yla kentsel dönüflüm ve geliflim projeleri uygulamak; n Görev alan›yla ilgili konularda faaliyet gösteren ulusal veya uluslar aras› kurum veya kurulufllara üye olmak veya ortak faaliyet ve hizmet projeleri gerçeklefltirmek, kardefl kent iliflkisi kurmak, n Kent yaflam›nda, kent vizyonunun ve hemflehrilik bilincinin gelifltirilmesi, kentin haklar›n›n korunmas›, sürdürülebilir kalk›nma, çevreye duyarl›l›k, sosyal yard›mlaflma ve dayan›flma, saydaml›k, hesap sorma ve hesap verme, kat›l›m bilincinin belde halk›nda gelifltirilmesi ve yerinden yönetim ilkesinin hayata geçirilmesi amac›yla kent konseyi kurmak; Yetkilerine sahiptir.
v.alkasi@kucukcekmece.bel.tr KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
57
sa¤l›k
‹stanbul Hospital’dan Fizik Tedavi Merkezi
stanbul Hospital, hizmetlen Sistemik lupus n Fibromyaljia sendromu rine bir yenisini daha ekle(yalanc› doku romatizmas›) yerek, Fizik Tedavi Merken Tenisçi dirse¤i zi’ni hizmete soktu. Son tekn Karpal tunel sendromu (el noloji tedavi cihazlar› eflli¤inbile¤i sinir s›k›flmas›) de iki uzman doktor, fizyoteran Kas iltihaplar› pistler ve fizyoterapist yard›mOsteoporoz (Kemik erimesi) c›lar› eflli¤inde ‹stanbul HospiOrtopedik rehabilitasyon: tal’da sizlerde problemlerinize Özellikle k›r›k-ç›k›k, diz menisçözümler bulabileceksiniz. SSK, Emekli Sand›¤›, Ba¤-Kur, küs ve ba¤l› lezyonlar›nda artKüçükçekmece Bölgesi’nin en önemli hasanlaflmal› kurum ve özel sigorroskopik cerrahi sonras› rehabitalar ile gerek ayakta, gerekse litasyon. tanelerinden biri olan ‹stanbul Hospital, yatarak hasta kabulü yap›l›Nörolojik rehabilitasyon: hizmetlerine bir yenisini ekledi. ‹ki uzman yor. Hemipleji (inme), beyin hasadoktor ve fizyoterapistlerin hizmet ‹stanbul Hospital’›n Fizik Ter› ve omurilik zedelenmeleri soverdi¤i Fizik Tedavi Merkezi, davi Salonu’nda son teknolojinucunda oluflan felçler, sinir yaralanmalar›, yüz felci tedaviye uygun elektroterapi cihazlamodern cihazlarla r› (TENS, K›sa dalga, Ultrason si. donat›ld›... Faradi, Galvani, ‹nfraruj lamDevaml› bilgisayar kullanan, ba, mevzi ziya banyosu, paramasa bafl› çal›flanlarda, fabrifin banyosu, traksiyon cihaz›, ka ve konfeksiyonda çal›flan girdap banyosu) ve rehabilitassürekli tekrarlay›c› eklem haren Boyun f›t›¤› yon için gerekli tüm egzersiz aletleri yer n Durufl bozukluklar›na ba¤l› s›rt, bo- ketlerini yapan kiflilerde görülen kas ve eklem hastal›klar›n›n tedavisi. almaktad›r. yun ve bel a¤r›lar›. Çene eklemi hastal›klar›n›n tan› ve ‹stanbul Hospital Fizik Tedavi ve Ran Skolyoz (e¤rilik) tedavisi. habilitasyon Ünitesi’nde hizmet verilen n Kifoz (Kamburluk) Vertigo (bafl dönmesi) Rehabilitasyohastal›klar içinde flunlar bulunmakta; n Kireçlenmeler nu: Omurga Hastal›klar›: Romatizmal hastal›klar: n Bel, boyun eklem ve kas incinmeleÖzellikle pozisyona ba¤l› ani bafl dönn ‹ltihapl› eklem romatizmas› (Romarine ba¤l› a¤r›lar. mesi ataklar›n›n tedavisinde manevra toit artrit) n Bel f›t›¤› uygulamalar› yap›lmaktad›r. n Ankilozan Spondilit
‹
58
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
otomobil otomabil
Peugeot’nun son numaras› Yeni Peugeot 207, 206’y› and›ran tasar›m›n›n yan›nda Peugeot markas›n›n yeni görsel kimli¤ini de yans›tmaktad›r. Dinamik görünümü ve çekik hatlar› 207’ye çok güçlü bir stil kazand›r›r. Güçlü kiflili¤e sahip, köklü bir tasar›m...
D›fl tasar›m›n da Peugeot markas›n›n YEN‹ GÖRSEL K‹ML‹⁄‹ kullan›lm›flt›r n ‹leri do¤ru uzanan ön yüzü n ‹leri at›lmaya haz›r kedimsi çekik profili ile D‹NAM‹ZM ve SPORT‹FL‹⁄‹ ifade eder
Versiyonuna ba¤l› olarak ‹K‹ FARKLI ÖN YÜZ sunulmaktad›r n “ Klasik “ ön yüz n “Spor” ön yüz. Spor versiyonda daha güçlü görünümlü bir ön yüz ve özel havaland›rma ›zgaras› sunulmaktad›r.
207 GÜVENL‹K DONANIMLARI Klasik güvenlik unsurlar› n güçlendirilmifl kasa yap›s›ndan kaynakl› güvenlik n 6 adede kadar hava yast›¤› n tüm donan›m seviyelerinde standart ABS, REF ve AFU n versiyonuna göre standart veya opsiyonel ESP
Segment için yeni olan donan›mlar n Virajlarda çok daha iyi bir ayd›nlatma için sürüfle duyarl› ön farlar n ‹nik veya patlak lasti¤in hangisi oldu¤unu gösteren düflük lastik bas›nc› alg›lama sistemi EuroNCAP’in son gerçeklefltirdi¤i çarp›flma testinde Peugeot 207 çok baflar›l› bir performans sergileyerek kendisinden beklenen 5 y›ld›z› almay› baflarm›flt›r.
‹Ç MALZEME VE ‹fiÇ‹L‹K KAL‹TES‹ daha üst segmentlerdeki araçlara yarafl›r niteliktedir n Ön gö¤üsün saf ve modern dizayn› n Kullan›lan malzemelerin kalitesi
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
59
sinema&tiyatro sinama&tiyatro
Cem Y›lmaz’›n kariyerindeki kilometre tafl› OYUNCULAR: Cem Y›lmaz (‹skender Tünayd›n), Mazhar Alanson (Sait Tünayd›n), Özlem Tekin (Fatma Nur Gaye Türksönmez), Tuna Orhan (Maradona - Orhan Direk), Tuncer Salman (Aslan Türksönmez), Kemal ‹nci (Cemal A¤a) SENARYO: Cem Y›lmaz MÜZ‹K: Ozan Çolako¤lu GÖRÜNTÜ YÖNETMEN‹: U¤ur ‹çbak
60
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
KÜNYE
YÖNETMEN: Cem Y›lmaz , Ali Taner Baltac›
Kimilerine göre Türkiye’nin gelmifl geçmifl en komik adam› say›lan Cem Y›lmaz’›n, sinema kariyerinin belki de önemli dönüm noktas› say›labilecek Hokkabaz’la yeniden gündemde. Vizyona girdikten sonra tart›flmalar› da beraberinde getiren film için çeliflkili yorumlar yap›lsa da genel olarak izleyicinin izleniminin iyi oldu¤unu da hat›rlatmakta yarar var. Yönetmenli¤ini Cem Y›lmaz ve A. Taner Baltac›’n›n yapt›¤› Hokkabaz, bugüne kadarki Cem Y›lmaz filmografisinin aksine salt komedi unsurlar› içermiyor. Y›lmaz, filmiyle gifle baflar›s›na oynamayaca¤›n› gösterirken, kamera arkas›ndaki baflar›s›yla da dikkat çekiyor. “Hokkabaz”da al›flt›¤›n›z anlamda, Cem Y›lmaz’›n tek kiflilik flovunu izleyip kahkahalara bo¤ulmay› bekliyorsan›z bafltan uyaral›m: Bu film, “G.O.R.A.” gibi, yaln›zca Cem Y›lmaz skeçlerinden ibaret de¤il. Aksine sa¤lam bir dramatik yap›s›, ak›c› bir hikayesi, inand›r›c› karakterleri olan, sü-
rükleyici bir yol filmi. Peki e¤lenceli de¤il mi? E¤lenceli, hem de çok. Ancak e¤lenceli olmay›, güldürmeyi tek amac› haline dönüfltürmüyor. ‹yi bir filmin, iyi bir hikayenin tafl›mas› gereken farkl› duygulara sahip bir film “Hokkabaz” ve bu duygular› izleyiciye geçirme konusunda da gayet baflar›l›. Film, hayatta kaybedenlerin saf›nda yer alan, insanlar›n art›k dalga geçtikleri ‘hokkabazl›k’ (ya da filmdeki ‹skender karakterinin ›srarla düzeltti¤i flekliyle ‘sihirbazl›k’) sanat›na, illüzyona tutkuyla ba¤l› Büyük ‹skender ve yard›mc›s› Maradona’n›n hikayesini konu al›yor. Her ikisi de flifle dibi kal›nl›¤›nda camlar› olan gözlükler takan bu iki karakter, üçüncü s›n›f bir pavyonda flovlar›n› sergileyerek geçinmeye çal›fl›yorlar. Bu ikiliye dikkat... Filmde sinema oyunculu¤unu iyiden iyiye kan›ksayan Mazhar Alanson ve beyazperdede ilk deneyimini yaflayan Özlem Tekin’in performanslar› da dikkat çekici.
n MUSTAFA AKADA
Tiyatrolar perdelerini açt›
AMADEUS ÇEV‹REN: Nüvit Özdo¤ru
KÜNYE
YÖNETEN: Can Gürzap
DEKOR TASARIMI: Ethem Özbora KOSTÜM TASARIMI: Serpil Tezcan IfiIK: Önder Ar›k MÜZ‹K: Gaye Ça¤layan KOREOGRAF‹: Yeflim Al›ç
Çocuklar için yeni bir animasyon harikas› YÖNETMEN: Karey Kirkpatrick
KÜNYE
OR‹J‹NAL ADI: Over the Hedge
SESLEND‹RENLER: Garry Shandling, Steve Carell, Wanda Sykes, William Shatner, Nick Nolte, Thomas Haden Church, Allison Janney, Eugene Levy, Avril Lavigne, Catherine O’Hara SENARYO: Len Blum Lorne Cameron
ORMAN ÇETES‹ Bahar›n gelmesiyle k›fl uykusundan yavafl yavafl uyanmaya bafllayan orman halk›, orman›n tam orta yerinde, büyük, yeflil bir çitin örülmüfl oldu¤unu görünce flafl›rlar. F›rsatç› rakun RJ, çitin arkas›nda, insanlar›n kurdu¤u daha iyi ve kaliteli bir yaflam›n oldu¤unu söylerek orman halk›n›, o tarafa geçmek için ikna etmeye çal›fl›r. ‹htiyatl› kaplumba¤a Verne, ilk zamanlarda RJ’ye tereddütle yaklaflsa da, zamanla aralar›nda s›rad›fl› bir arkadafll›k geliflecektir.
OYNAYANLAR: Celal Kadri K›no¤lu, Zafer Algöz, Meral Bilginer, N›flan fiirinyan, Mahmut Gökgöz, Payidar Tüfekçio¤lu, Ali Ersin Yenar, Ali Düflenkalkar, Levent Güner. Dünya tarihinin gelmifl geçmifl en büyük müzisyenlerinden Wolfgang Amadeus Mozart’›n 250. do¤um y›l› münasebetiyle sahneye konulan Amadeus isimli oyun, AKM Büyük Salon’da tiyatroseverlerle buluflacak. Yönetmenli¤ini Can Gürzap’›n yapt›¤› oyunda sahnelerin birçok ünlü ismi oyuncu olarak görev yapacak. Bunlar aras›nda televizyon dizilerinden ve sinemadan da tan›d›¤›m›z Zafer Algöz, Celal Kadri K›no¤lu ve Niflan fiirinyan gibi isimler de bulunuyor. Bu görkemli oyunu izlemek isteyenler AKM G‹fiES‹: (0212) 245 25 90, (0212) 251 56 00 /372, TAKS‹M SAHNES‹ G‹fiES‹: (0212) 249 69 44, ‹NTERNET: www.dtgm.gov.tr’den bilet edinebilirler.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
61
internet www.trfirms.com
Türk flirketleri elinizin alt›nda Geliflen teknoloji ça¤›nda haberleflmenin ola¤anüstü bir h›zla geliflti¤ini göz önünde bulundurursak flirketlerle ilgili bilgi edinmek de en önemli ihtiyaçlarda biri haline geliyor. Bu konudaki a盤› ise www.trfirms.com kapat›yor. Türk firmalar›yla ifl yapacak yerli yabanc› milyonlarca müflteri, site sayesinde bilgi a盤›n› kapat›yor. Düflük bir ücret karfl›l›¤›nda sitede ilan›n› yay›nlatan firmalar y›l›n 365 günü, günün 24 saati müflterisine ulaflabiliyor. Dünya çap›nda reklam yapma flans›n› yakalamak isteyen firma sahiplerinin bir an önce www.trfirms.com’u ziyaret etmelerini ve hemen bir üyelik formu doldurup sitede yer almaya bafllamalar›n› öneriririz.
www.mutluyasam.com
Kad›n sa¤l›¤› için baflvuru kayna¤› Kad›n sa¤l›¤› konusunda uzman bir ekibin rehberli¤inde haz›rlanan bir kaynak ar›yorsan›z www.mutluyasam.com sizin için ideal. Kad›nlarla ilgili her türlü sa¤l›k sorununun yan›t›n›n bulunabilece¤i sitede anne ve çocuk sa¤l›¤›yla ilgili bilgiler de bulunuyor. Sitede makaleleri yay›nlanan doktorlar, istendi¤inde mail yoluyla sorulacak sorulara da yan›t veriyorlar. Günümüzde giderek yayg›nlaflan sa¤l›kla ilgili internet kaynaklar› aras›nda yer alan www.mutluyasam.com, han›mlar›n rahatl›kla girip kar›flt›rabilecekleri bir site.
62
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
www.afacancocuk.com
Fransa protestolar›na minik kat›l›m Geçti¤imiz ay ülkemizi en çok meflgul eden konulardan biri hiç kuflkusuz Fransa’n›n sözde Ermeni soyk›r›m›yla ilgili onaylad›¤› kanundu. Yediden yetmifle herkesten büyük tepki alan karar için www.afacancocuk.com da kat›ld›. Aç›l›fl sayfas›nda bu konuda bir yaz› yay›mlayan sitenin as›l amac› elbetteki bu de¤il. Çocuklar› e¤lendirmek, e¤lendirirken de ö¤retmeyi amaçlayan sitede çocuklar bir internet sitesinden bekledikleri her fleyi bulabilirler. Oyunlar, bilmeceler, boyama sayfalar›, masallar, hikayeler, sitede miniklerin ilgisini çekecek sayfalar aras›nda yer al›yor.
www.turkfutbolu.net
Türk futbolunun bilgi bankas› Koyu bir Fenerbahçeli olarak sanal alemde nam salan ve amatör bir futbol tutkunu oldu¤unu bildi¤imiz Alper Duruk’un bilgi bankas›, www.turkfutbolu.net. Yaklafl›k son 10 sezonda Türk futbolunda yaflanan ve istatistik biliminin ilgilendi¤i her fleyi sitesine dahil eden Duruk, beklendi¤i üzere Fenerbahçe için de ayr› iki bölüm ay›rm›fl. Milli Tak›m ve Avrupa kupalar›nda Türk tak›mlar›n›n performans›yla ilgili her türlü bilgi bu sitede bulunabilir. Özellikle son 10 y›ldaki Fenerbahçe maçlar›n›n inan›lmaz ayr›nt›larla sitede yer ald›¤›n› görünce Alper Duruk’un ne kadar önemli bir a盤› kapatt›¤›n› düflünmeden edemiyoruz.
teknoloji
Sanki örümcek adam için tasarlanm›fl Her ne kadar fiyat› biraz pahal› olsa da bu tablet PC, örümcek adam Peter Parker için tasarlanm›fl sanki. 3200 YTL’ye alabilece¤iniz HP TC 4200 1.73 Ghz. Kalemle kullan›lan ekran›, hem günlük ifllerde, hem de bilimsel projelerde gayet rahatl›kla kullan›labilir. Örümcek adam Peter Parker’in bilim zekas› için bu cihaz pek yeterli olmasa da, sonuç itibariyle hareket halindeyken en büyük yard›mc›s› olacakt›r. Buna ek olarak küçük ve tafl›nabilir olmas› her an örümce adam kimli¤ine bürünmesi gereken Peter’in ifline de gelecektir.
PSP esintisi Sony’nin AR-GE departman› kendi gücünü keflfetti. Mylo Personal Communicator, bütün kötü oyun z›rb›rt›lar›ndan s›yr›l›p, media player ve Wi-Fi ile donand›. Ard›ndan sürgülü bir tufl tak›nd›. Sonuç olarak ortaya ç›kan cihaz bir Skype konuflmac›s›, web sörfcüsü, video oynat›c›s› ve bu günün gençli¤inin vazgeçilmez bir iletiflim silah› oldu. Yak›nda Türkiye’ye gelmesi beklenen bu mucize cihaz, Türk gençli¤inin de vazgeçilmezi olacak.
Pioneer’dan salon canavar› Günümüzde, s›k›fl t›k›fl oturma odalar›n›n büyüklükleri ortalama bu televizyonun kaplad›¤› alana eflit oldu¤u için 50 inç ekranlar›n gere¤inden büyük olmalar› bir tart›flma konusu yaratabilir. Neyse ki Pioneer’›n 7. nesil plazmas›, taban k›sm›ndaki DVD oynat›c›s› ile atalar›n›n hantal tasar›m›ndan kurtulmufl. Ayr›ca tüm hi-def yetene¤ini zarafetiyle göz dolduran ekran›na s›¤d›rabilmifl. Üstelik dahili dijital uydu al›c›s›, iki HDMI yuvas› ve 1366x768 piksel çözünürlü¤ü ile salonunuzda yer kaplamay› hak ediyor.
Sihirli telefon Piyasaya sürece¤i çok say›da ilginç modele bak›l›rsa, kas›m ay› Sony Ericsson için oldukça heyecan verici bir ay olsa gerek. Özellikle içinde gizli bir çok ayr›nt›y› bar›nd›ran Z610 öncelikle tasar›m merakl›lar›n›n dikkatini çekecek. Foto¤raf günlü¤ü uygulamas› sayesinde 2 mp kameras›yla çekti¤iniz foto¤raflar› sadece bir kaç t›klamayla internet üzerinden arkadafllar›n›zla paylaflabiliyorsunuz. Yak›n zamanda do¤um günü olan bir arkadafl›n›z varsa, hiç düflünmeden al›n. Ön kapa¤›ndaki ayna görüntüsü özellikle byanlar›n çok hofluna gidecektir.
Sony DSLR sadece 1600 YTL ‹yi bir foto¤rafç› olmak istiyorsan›z, akl›n›za gelen ilk tercih Sony DSLR A-100 olmal›. Hem Sony’nin yüksek kalitesini tafl›yor, hem de çok fl›k tasar›m› var. Üstelik fiyat›yla da herkesin alabilece¤i çok geliflmifl bir dijital foto¤raf makinas›. Çekti¤iniz foto¤raftan zevk almak istiyorsan›z, 1600 YTL’yi gözden ç›kararak, Sony’nin bu teknoloji harikas›na sahip olabilirsiniz. KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
63
n CANAN TOPDEM‹R
Kat› yürekli Dünya
C So¤uk ile s›cak aras› Görme engelli
C C C
Hat›ra
C
C C
C
C
Haberci
K›rm›z›
Gemi bar›na¤› Üstün nitelikli
C
C C
Cami görevlisi
Hofl kokulu bir çiçek
C
Bir say›
Son karfl›t›
C
C C C
Gelenek Üstünlük sa¤layan, yarar
C C
C C C
Bir peygamber
Bir nota
Azotun imi
C C
C
C
C
Difli s›¤›r
C
C
Kesin
Emre haz›r
Bir ünlem
Tan›t›m ifli Yafl›t, ayn› yaflta olan
Ticaretten elde edilen
Ak›l Notada duraklama imi
Bir saç kesimi
Dinleti
Fosforun imi
Soy
Ticarette nakit
Öncesiz
Belirti, iflaret
Bir müzik aleti
Tersi bir futbol terimi
Azotlu madde
Uyar› sesi
C
C C Saha, meydan Öz güç
C
Zamana uyan
C
C
C
C C
C
Bir afet türü
Mektep, ekol
Aç›k ö¤retim simgesi
Alfabemizde bir sesli harf
Anlam
Rütbesiz asker Tersi durum
Hepsi, tamam› bütünü
Veri
Film
Alfabemizde bir harf
C
C
C C
C
C
C
Lak›rd›
C
C
C
C
C
Beyaz Tamamen
Bir haber ajans›m›z
‹lçemizde bir mahalle
Müzikte bir nota
yönetmeni
Bilgin
Faizle para veren kurum
Genifl olmayan
Yükseklik
Müzik aletlerinin genel ad›
Hollanda’n›n plakas›
Geveze A¤›r savafl silah›
Üçüncü tekil flah›s
Bir tür sebze
Tersi u¤ur getirdi¤ine inan›lan simge
Bir binek hayvan›
Bak›
Cam ifli yapan kimse
Eskiden Sefaköy’ün ad›
Kal›n tahta
Numara Bir sessiz harf
Tavlada bir Tümce say›
Yüzbafl› k›saltmas›
Dünyam›z›n uydusu
Ak›mtoplar
Deri
Tek kiflilik konuflma
Bir sesli harf
Bir pamuk türü
Depo
Küçük bitki
Bafla tak›lan korunakl› flapka
Bekleme yeri
Vakit
Soru sorarak yap›lan istatistik çal›flmas›
Vücut s›v›m›z
‹yice araflt›rma
‹nce, nazik
Beyaz
Romen rakam›yla 1000
Yap› tafl› Bir renk
Baryum simgesi
Tamir etmek
Is›nma arac›
Kural Bir bayan ismi
Akid Romen
Dünyay› ortadan bölen çizgi
Tersi irin toplanm›fl flifl
Ölü bedeni
Ezgi’nin ünlüleri
Tersi bir erkek ad›
‹lçemizde bulunan resimdeki tarihi çeflme
fian, flöhret
Samaryum simgesi
Bunama
Sodyum simgesi
Bir soru sözü
Olumsuzluk eki
Avrupa Ortakl›¤› imi
Büyük keder
Trityum simgesi
Bir besin kayna¤›m›z
Askeri y›¤›nak
Parlak kumafl ilave
rakam›yla 50
Kiloamper
Tersi bir futbol tak›m› imi
Duygu
Kenar iflleme
Bir nota
Bir sessiz harf
Ses bilimi bak›m›ndan ötümsüz, kat›fl›k ünsüz
BULMACAYI DO⁄RU DOLDURUP GÖNDEREN ‹LK 3 K‹fi‹YE LOTTO’DAN T‹fiÖRT
Güzel koku
Potasyum imi
Lezzet
Rey
Uzakl›k anlat›r
Olumsuzluk ünlemi, hay›r
Bir alan ölçüsü
En k›sa zaman
Türk Dili k›saltmas›
Arkadan gelen
ADRES: Küçükçekmece Belediyesi Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul