1
HABER
2
KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
3
HABER
4
KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
5
HABER
Italian Jewelry
/francofontanajewelry /ffontanajewelry /francofontanajewelry www.francofontanajewelry.com Cad./ Ağustos No: 272018 Çemberlitaş İstanbul /TÜRKİYE Tel: +90 212 526 37 57 info@francofontanajewelry.com 6Vezirhan KUYUMTIME
7
HABER
8
KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
9
HABER
10 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
11
HABER
365 GÜN FUAR ALAN I
HERŞEY DAHİL Hazır Çalışma Alanları
OFİS GİDERLERİNİ HESAPLAMAYI BIRAKIN 12 KUYUMTIME / Ağustos 2018
SADECE İŞİNİZE ODAKLANIN
KUYUMCUKENT’İN
HAZIR OFİS HAZIR MAĞAZA ALANINA HOŞGELDİNİZ
PAYLAŞIMLI OFİS
+90 212 603 09 74 www.work473.com
info@work473.com
13
HABER
14 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
15
HABER
16 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
17
HABER
18 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
19
HABER
20 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
21
HABER
22 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
23
HABER
24 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
25
HABER
26 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
27
HABER
28 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
29
HABER
30 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
31
HABER
32 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
33
HABER
34 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
35
HABER
36 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
37
HABER
38 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
39
HABER
40 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
41
HABER
42 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
43
HABER
44 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
45
HABER
46 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
47
HABER
48 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
49
HABER
50 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
51
HABER
Başyazı Hesaplar karıştı!
S
ektör mensupları, asıl düğün hareketliliği için Kurban Bayramı sonrasını işaret ederek bu yönde bir beklenti içerisinde girerken, döviz ve altın fiyatlarındaki rekor yükseliş tüm hesapları alt-üst etti. Şimdi, tüm gözler hükümetin dövizin ateşini söndürmek için atacağı adımlara çevrilmiş durumda… Ülkemizin büyük potansiyeliyle bu süreçten de daha güçlenerek çıkacağına inanıyoruz.
Öte yandan, kuyumcuların bir diğer umudu olan kredi kartında 4 olan taksit oranının artırılması konusunda da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan da deyim yerindeyse ‘şok’ adım bir adım geldi. Taksit miktarı artırılmıyor. Aksine BDDK hazırladığı yönetmelikle kuyumculuk dahil birçok sektörde taksiti yasaklıyor. Hatırlanacağı gibi benzer bir taksit yasağı, 2014 yılında yaşanmıştı ve bu yasaklama özellikle perakende mağazalarında satışları oldukça olumsuz etkilemişti. Yasak gelirse yine en büyük darbeyi kuşkusuz perakendecilerimiz alacak gibi gözüküyor. Tabii ki zincirleme olarak toptancı ve atölyecilerimiz de bundan nasibini fazlasıyla alacak.
Yayıncılar da olumsuz etkileniyor!
Dövizin yükseliş grafiği, yayıncılık sektörünü de olumsuz etkiliyor. Dergilerimizin birçok girdisi gibi artan kağıt ve baskı maliyetleri bizi zor durumda bırakıyor; ama yine de büyük bir titizlikle söz verdiğimiz gibi dağıtıma eskisi gibi devam edeceğiz. Kuyumtime dergisi olarak ilk kurulduğumuz günden beri ‘Tarafsız’ yayıncılık anlayışıyla her sayıda olduğu gibi bu sayıda da sektörün tüm renk ve seslerine tercüman olmaya çalıştık.
Ekim Fuarı hazırlıkları devam ediyor
Sektörümüzün en önemli buluşma noktalarından biri olan ve ihracat odaklı bir kurguyla organize edilen ‘Ekim Fuarı’ için hazırlıklar son hızla devam ediyor. Katılımcı firmalar, üzerinde çalıştıkları yeni model ve koleksiyonları, 11-14 Ekim 2018 İstanbul Mücevher Fuarı’nda dünya alıcılarıyla buluşturmak için gün sayıyor.
Hepinizin Kurban Bayramı’nı tebrik eder, cennet ülkemiz ve dünya için hayırlara vesile olmasını dilerim.
www.kuyumtime.com 52 KUYUMTIME / Ağustos 2018
53
HABER
SAYI 130 / AĞUSTOS 2018
Nur Tekstil ve Yayıncılık Adına
İmtiyaz Sahibi
M.Necati AYDOĞDU necati@kuyumtime.com
Genel Koordinatör - Reklam Rezervasyon Bora Burhan RAMAZAN bora@kuyumtime.com
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Demet RAMAZAN demet@kuyumtime.com
Görsel Yönetmen
Selin VARTAN grafik@kuyumtime.com
Hukuk Danışmanı Av. Alper ARSLAN
Katkıda Bulunanlar
Mehmet Ali YILDIRIMTÜRK Dr. Ahmet ARPACI Fazıl ÖZEN Gökhan YALÇIN
KUYUMTIME
Nur Tekstil Yayıncılık ürünüdür. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Kuyumtime Dergisinde yayınlanan ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir.
Yönetim Yeri
Yenibosna Merkez Mahallesi Ladin Sokak Wedding World Avm Zemin Kat No: 65 Yenibosna - İSTANBUL Tel:+90 212 458 88 38 www.kuyumtime.com www.kuyumtimeteknik.com info@kuyumtime.com
Basım Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş 29 EKİM Cad. No: 11 Yenibosna - İSTANBUL Tel: 0212 454 35 08 M.Necati AYDOĞDU
Akbank 177 Nuruosmaniye Şubesi IBAN: TR 150004600177888000070851 TEB 254 Nuruosmaniye Şubesi IBAN: TR 610003200025400000015886
“Bu dergi Basın Meslek İlkelerine uymayı taahhüt eder”
54 KUYUMTIME / Ağustos 2018
İçindekiler 56 KUYAŞ’tan İKO’ya ziyaret! 58 Ayhan Güner Sahte mallara karşı
kendinizi koruyun!
60 Eski Köye Yeni Âdet:
Work473
62 Graziella, mini setleriyle
sıkıntılı süreci fırsata çevirdi!
66 Çilek Gold’dan pazarlama
atağı
70 Cizre’de yaz tatili gelenek
haline geldi!
76 Lizay markası, Çağatay Serbes’le hedeflerine
daha hızlı adımlarla koşacak!
82 Koçak’ta hedef;
1.500 satış noktasına ulaşmak!
88 Sektörün deneyimli yeni üyesi:
VENTA PIRLANTA
90 Lizay’dan Elmas Setlere
Özel Eşsiz Fırsat
94 Kaya Jewellery, Kuyumcukent’te 2.
mağazasını hizmete açtı!
HABER
Altın fiyatlarının gerilemesini umuyoruz Turan Keser
Yaz mevsiminin artık son bölümüne yavaş yavaş adım atıyoruz. Son yıllarda ülke genelinde Eylül ve Ekim aylarında oldukça yüksek sıcaklıklar görüyoruz. Ramazan sonrası hız kazanan Düğünlerin Aralık sonuna kadar yoğun bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Ancak bu yıl ki düğünlerde arzu edilen oranlarda takı tüketiminin olmadığı gözlemleniyor. Anadolu Kuyumcusunun nabzını yakından tutan firmalarımızın önde gelen isimlerinden olan Balaban Kuyumculuk firma sahibi Turan Keser; ne düğünlerin, ne çiftçilerin hasatlarının ne de gurbetçinin gelişinin kuyumculara çok büyük yansımaları olmadığını, eski günlerdeki hareketliliğin ortaya çıkmadığını ifade ediyor. Kısacası düğün davulları bu yıl kuyumcuya tat vermiyor... 56 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Y
az güneşi yurdun dört bir yanını sararken, kuyumcularımızda da uzun süredir beklenen yoğunlukların başlaması bekleniyordu. Gelin görün ki o eski hareketliliklerden, kuyum alışverişlerinden eser yok şimdi. Ankara merkezli Balaban Kuyumculuk; özellikle İç Anadolu Bölgemizde geniş bir alanda çok sayıda müşteriye sahip. Firma sahibi, deneyimli kuyumcu Turan Keser; bu yılki düğünlerde geline hediye edilen takılarda önemli bir azalma olduğunu, çeyrek altınların bile yerini gram altınla değiştirdiğini söylüyor. Eskisi gibi çiftçilerin hasat dönemlerinin ardından kuyumcusuna koşmadığını ve gurbetçinin de son yıllarda ülkemizden ayrılırken kuyum alışverişi yapmadığını belirten Turan Keser; “Son yıllarda gurbetçilerimizin yaşadığı bölgelerde çok sayıda Türk kökenli kuyumcu mağazası açıldı. Bu mağazalardan kuyum ihtiyacını gideren gurbetçiler, eskisi gibi ülkemizden takı alarak yaşadıkları topraklara dönmüyorlar. Çiftçilik yapan vatandaşlarımızın da çok daha yoğun teknoloji kullandıklarını ve yeni cihazlara, yeni tarım ekipmanlarına yatırım yaptıklarını görüyoruz. Böylelikle kuyumcular; bu iki gruptan çok daha az pay alıyorlar” diye konuştu. Son dönemde kelepçe ve fantezi yüzük üretimleriyle Balaban’ın dikkat çektiğini hatırlatan Keser; “Kelepçe takılar, diğer takı gruplarının bir iki adım önünde yer alıyor. Şu an için yeni tasarımlara değil daha çok mevcut siparişlere ve eldeki stokların tükenmesine konsantre oluyoruz. Zaten sezona en yeni modellerimizle hazırlanmıştık. Altın fiyatlarının belirli bir rakamda sabit kalması ve biraz gerilemesi işlerimize olumlu yansıyacaktır” dedi.
HABER
KUYAŞ’tan İKO’ya ziyaret! “Biz, hep birlikte güçlüyüz.” mottosuyla çalışmalarını sürdüren İstanbul Kuyumcular Odası Yönetimi, bu kapsamda KUYAŞ Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Sait Erdal Metiner, İkinci Başkanı Reşat Çalışkan ve Murahhas Üyesi Memet Tayran Demir’i ağırladı.
M
ustafa Atayık başkanlığındaki İKO Yönetimi, sektör için çalışmaya devam ediyor. Türk kuyumculuğunu temsil eden tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte güç birliği yaparak ortak akılla sorunları çözmeye odaklanan İstanbul Kuyumcular Odası, bu kapsamda görüşmelerini de sürdürüyor. İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, İKO Yönetim Kurulu Üyesi Eyüb Özcan, İKO Denetim Kurulu Başkanı Erdinç Demir, bu vizyon çerçevesinde KUYAŞ Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Sait Erdal Metiner, İkinci Başkanı Reşat Çalışkan ve Murahhas Üyesi Memet Tayran Demir’i İstanbul Kuyumcular Odası’nın Çemberlitaş’taki Merkezi Binası’nda ağırladı. Görüşmede, sektörün içinde bulunduğu mevcut durum ve sorunlar dile getirildi. Kurumlar arası işbirliği ve birlikteliğin önemi üzerinde duruldu.
58 KUYUMTIME / Ağustos 2018
02
7/24
64
82
TE
K TE
İK DES KN
.2 8 2 0 4
güvenlik sizin için öncelikse!
asansörlü kuyumcu vitrin kasaları yüksek güvenlikli para kasaları Kirișhane Caddesi Demirciler Sokak no. 9/A Serdivan / Sakarya / TÜRKİYE tel: +90.264.282 0480-81-82 fax: +90.264.282 0483 web: www.federmak.com - e-mail: federmak@federmak.com
LED AYDINLATMADA DÜŞÜK SARFİYATLI ve YÜKSEK KALİTELİ SEKTÖREL ÇÖZÜMLER! “federmak güvencesiyle”
Maltepe Mh. Orhangazi Cd. No: 68/A Adapazarı/SAKARYA 0264 666 23 00 www.korg.com.tr 59
HABER
Ayhan Güner Sahte mallara karşı kendinizi koruyun!
Mücevher İhracatçıları Birliği Eski Başkanı ve Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, sahte mallar konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Güner, “Ülkemizde sahte mallar büyük sıkıntı olmaya başladı. Bazı arkadaşlarımızın vitrininden 5- 10- 30- 40 tane sahte ürünler çıktı. Fiyatları normalden düşük olan ürünleri almadan önce bu işte bir bit yeniği olabileceğini düşünerek mutlaka kontrol ettirin. Altının fiyatı arttıkça sahte mal satanlar artacaktır.” dedi.
B
ir yandan, döviz ve altın fiyatlarının yükselen ateşinin endişesini üzerinde taşıyan Türk kuyumculuk sektörü, diğer yandan da fiyatların tavan yaptığı dönemlerde piyasada sayısı artan sahte ürünlerle de mücadele etmeye çalışıyor. Tarihi rekorlar kıran dolar ve altın fiyatlarıyla ilgili değerlendirmeler yapan Mücevher İhracatçıları Birliği Eski Başkanı ve Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, böyle süreçlerde temkinli ve dikkatli hareket edilmesi tavsiyesinde bulundu. “Dolar, 6 TL’nin üzerinde… Herkesin bu konuda temkinli olması, daha dikkatli hareket etmesi gerekiyor. Bu süreçte en az zarar görecek sektör biziz; ama perakende konusunda da en fazla zarar görecek biziz. İç piyasada şimdi bu fiyatlarla insanlar nasıl ürün alacaklar korkusu var.” Ayhan Güner, özellikle altın fiyatları arttıkça sahte mal satanlar artacaktır diyerek sahte ürünlere dikkat çekti. “Bununla ilgili esnaf kendini korusun. Benim esnafa söyleyeceğim en önemli şey budur. İstanbul Kuyumcular Odası’nın özel gemoloji laboratuvarı var. Ürünle-
yıl kuyumculuk yapıp sahte mal almaz. Fiyatları normalden düşük olan ürünleri almadan önce bu işte bir bit yeniği olabileceğini düşünün. Ürünleri kontrol ettirin. Altının fiyatı arttıkça sahte mal satanlar artacaktır.”
Meslek kuruluşlarını göreve davet ediyorum!
rini kontrol etsinler. Yani öyle fiyatlar veriyorlar ki, çalsalar vermezler. Gayet rahatlıkla söyleyebilirim ki bazı arkadaşlarımızın vitrininden 5-10-30-40 tane sahte ürünler çıktı. Bu ürünleri sahte olduğunu bilmeden alıyorlar. Yani, ben öyle düşünüyorum. Yani hiçbir insan 30-40
Güner, piyasadaki sahte ürünlerle mücadele konusunda herkese önemli görevler düştüğünü belirterek, sektörün temsil kuruluşlarını göreve davet etti. “Devletin vergisini düzenli yatıran, çalışanlarının sigortasını ödeyen, maliyeye kaydı olan esnafı koruması lazım. Kuyumcular Odası’nı da göreve davet ediyorum. Vitrinlerdeki ürünleri alıp kontrol etsinler. Bunda bir şey yok. Sahtekarlığa ve sahte ürün satana prim vermesinler. Yakaladıkları zaman da gerekli cezayı versinler tabii. Ticaret Odası ve İhracatçılar Birliği de üyelerini kontrol etsinler. Giden malların ayarlarına baksınlar. Burada ben doğru çalışan esnafın korunmasının öncelikli olduğunu düşünüyorum.”
Altın, Türkiye’nin emniyet supabıdır!
Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkanı Güner’in gündeminde BDDK yönetmeliğiyle kuyumculukta kaldırılması ön görülen kredi kartına taksit konusu da vardı. “Kredi kartı taksidi konusunda Türkiye, altından korkmamalı. Türkiye’nin emniyet supabı altındır. Türkiye’deki kuyumcuların sayısı ve halkımızın altını sevmesi, bir gün başımız sıkıştığında bizi kurtarabilecek ve başvurabileceğimiz tek şey altındır. Çünkü, altın, her zaman geri dönüşümünde gelir elde edilebilecek tek üründür. Piyasada satılan ürünlerin yüzde 80’i 22 ayar altındır. Bu da her zaman geri dönen bir emtiadır.” 60 KUYUMTIME / Ağustos 2018
61
HABER
Eski Köye Yeni Âdet:
K
uyumculuk sektörünün ilk ve tek örneği olarak Kuyumcukent’te açılan Work473, hizmet vermeye başladı. Özellikle son yıllarda tercih edilen, farklı iş kollarının ve sektörlerin de buluşmasına olanak sağlayan yeni nesil paylaşımlı ofis sistemleri gittikçe yayılıyor.
Work473
Yeni bir trend olan paylaşımlı ofislere bir yenisi daha eklendi. Kuyumcukent’te açılan Work473 ile size sadece işinizi yapmak kalacak.
Artık Yalnız Değilsin
Tek başınıza ofis tutacağınız takdirde ödemeniz gereken Stopaj, depozito, kira, elektrik, su, internet, aidat gibi masrafları ödemenize gerek yok. Work473’ün her şey dahil sistemine üye olmanız yeterli. Size ait bir ofis alanı, size özel bir masa ya da ortak çalışma alanını kullanmak üzere üyelik yapabilirsiniz. İsterseniz sekreterya hizmetinden faydalanıp çağrılarınızı, kargolarınızı, hatta günlük arama notlarınızı takip ettirebilir; bir ofiste ihtiyaç duyduğunuz ekipmanı kullanabilir; tüm gün çay-kahve hizmetinden yararlanabilirsiniz. Fatura, stopaj, tamirat, temizlik ve personel gibi ekstra bir sorumluluğun altına girmeden, sadece işinize odaklanabilirsiniz.
İster Fiziki, İster Sanal Ofis, İstersen Mağaza
Özellikle kuyumculuk sektörünün ihtiyaçları düşünülerek oluşturulan yapı, hazır fiziki ofisler haricinde, sadece adres göstermenizi gereken bir iş modeli için de uygun. Sanal ofis hizmeti tam da bu ihtiyaca yönelik. Sadece bunlarla da yetinmeyen Work473’te ayrıca, hazır mağaza,
62 KUYUMTIME / Ağustos 2018
showcase (vitrin) ve kilitli kasaları ile de bambaşka olanaklar sunuyor size. Toplantı ve etkinlik alanı da komplekste yer alan diğer faydalı alanlar.
Etkinlik Alanı Bile Var
Sektörü geliştirmeye yönelik etkinlikler yapmayı da planlayan Work473, belli aralıklarla rutine oturtarak sektörde hizmet veren herkesin sıkıntılarını dile getirebilecekleri, paylaşımda bulunabilecekleri panel, seminer, workshop, forum gibi programlar ve hatta sanatsal faaliyetler de zemin düzenleyecek ve böyle bir yer arayışında olanlara da ev sahipliği yapacak.
Kapımız Herkese Açık
Work473’ün kurucusu Aytaç Kamar yeni oluşum hakkında şunları söyledi: “Bu sektör, kendi içinde en çok etkileşime ve yardımlaşmaya ihtiyaç duyan, bununla beslenen bir sektör; gelişme açısından birbirine çokça yardımda bulunan ve büyük bir aile şirketi gibi hareket eden bir oluşum. Work473 de tam bu noktada sektörümüze daha da kenetlenme sağlayacak bir alan.”
Kolektif Çalışma Önemli
Sözlerine kolektif çalışmanın önemini vurgulayarak başlayan Aytaç Kamar şöyle devam etti: “Üretim, bizler için oldukça değerli. Buraya yurt dışından herhangi bir firma, tasarımcı, Kapalıçarşı’dan bir esnaf ya da programcıların; yani bu sektörde yer almak isteyen her iş kolundan kişi ya da firmaların üyelik yapması, yine bu alanda işini sağlayan bir firma sahibi üye veya bir atölye üye ile birebir diyaloğa girmesini sağlayabilecek bir ortam. Wor473’ün hazır mağazasına işini taşıyan bir firma sahibi de yine ülkemize yatırım yapmak isteyecek, burayı kısa süreli ofis olarak kiralayacak yabancı firmalarla etkileşime girebilecek. Biz bu alanda birçok farklı iş kolundan insanın bir araya gelerek birbirine fayda sağlayacağını ön görüyoruz. Belki tek başına çözüm ortağı bulamayan kişiler ya da firmalar bu alanda çözüm ortaklığı sağlayabilecek.
Work473’ün misyonu, kolektif çalışmayı özendirmek ve katma değerli mal üretmenin farkındalığını yaratmak ve bu konuda öncülük etmektir. Amaç, sektörün önünü açmak ve değişimine ortak olmak. “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir” der, Albert Einstein… Bizim sektörün de aynı şeyleri yaparak bir çıkış yolu bulması mümkün değil…” 63
HABER
Graziella, mini setleriyle sıkıntılı süreci fırsata çevirdi!
Omar Hebri & Fatih Demireller
2016 yılı Mayıs ayında Türkiye pazarına giren İtalya fantezi takının önde gelen markası Graziella, farklı ve özgün koleksiyonlarıyla hedefleri kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Altın fiyatlarındaki artış trendini göz önünde bulundurarak geliştirilen mini setlere kuyumcuların büyük ilgi gösterdiğini belirten Graziella Türkiye firma ortağı Fatih Demireller, bu sezon, Türkiye’de bulunduğumuz sezonlar arasında en iyisiydi.” diyor.
İ
ç pazarda özgün fantezi koleksiyonlarıyla dikkat çeken İtalya’nın dünyaca ünlü markası Graziella’nın düğün sezonu için müşterilerine sunduğu ve altın fiyatlarındaki rekor yükselişler gözetilerek geliştirilen mini setleri kuyumcuların ilgi odağı oldu. 14, 18, 21 ve 22 ayar kategorilerinde birbirinden özel fantezi ürün gruplarıyla dikkat çeken marka, yaz sezonu için aralarında küpe, kolye ucu ve yüzükten oluşan mini setlerin de yer aldığı yeni ürün grubuyla adından söz ettiriyor. 2018 yılının markaları için iyi geçtiğinin altını çizen Graziella Türkiye firma ortağı Fatih Demireller, tüm üretim ve pazarlama planlarını kıymetli maden fiyatlarındaki artışa göre yaptıklarını ve bu öngörüleri ışığında imza attıkları koleksiyonların da kuyumcuların beğenisini kazandığını söyledi. “Düğün sezonu için çok özel hazırlıklar yaptık. Tüketici talepleri ve fiyattaki değişiklikleri göz önünde tutarak vitrinlerde satabilecek ürün gruplarını pazarladık. Bizim koleksiyonların birçoğu ilgi görüyor. Bunlar arasında özellikle küpe, kolye ucu ve yüzükten oluşan mini setlere kuyumcu esnafı yoğun talep gösterdi. Şöyle söyleyelim; bu sezon, Türkiye’de
64 KUYUMTIME / Ağustos 2018
bulunduğumuz sezonlar arasında en iyisiydi.”
Özel üretim taleplerimiz oluşuyor!
Ürün portföyünü sürekli ithal ettiği yeni fantezi modelleriyle güncelleyen Graziella Türkiye, iç piyasada oluşan talepler ışığında da özel üretim taleplerini de İtalya’ya iletiyor. Demireller, konuyla ilgili olarak, “Biz, İtalya’daki birçok üretim firmasıyla çalışmaya başladık. İç piyasadaki altının fiyatlarına göre oradaki dizaynlarımız ve siparişlerimiz değişiyor. Tabii özel üretim taleplerimiz de oluyor.” şeklinde konuştu.
Sürekli iletişim halinde olalım!
İki yıl önce özgün model ve koleksiyonlarıyla piyasaya giren marka, izlediği doğru pazarlama stratejisiyle bugün Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde perakendeciler tarafından aranan markalardan biri haline geldi. Graziella, iç pazardaki büyümesini kuyumculuk fuarlarına katılım göstererek ortaya koyuyor. Graziella, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kuyumculara da ulaşmak amacıyla bu yıl, katıldığı Mezopotamya Mücevher Fuarı’nın meyvelerini de toplamaya başladı. “Güneydo-
ğu’da güçlü değildik. Bu yıl, fuarlar sayesinde kendimizi tanıttık. Yeni dostlar ve müşteriler kazandık.” diyen Fatih Demireller, müşterilerine çağrıda bulundu. “Perakende ve toptan müşterilerimize vermek istediğimiz mesaj; devamlı iletişim halinde olmalıyız. Çünkü, bizim markamız Graizella; ama marka çatımız altında birçok İtalyan üreticinin koleksiyonları yer alıyor. Bizleri takip ederlerseniz ve iletişim halinde olursak çok iyi olur. Meslektaşlarımı mağazamıza davet ediyorum. Gelsinler ürünlerimizi görsünler. Koleksiyonlarımız sürekli yenileniyor, güncelleniyor. Graziella olarak zengin ürün gruplarımızla tüm Türkiye’ye hizmet vermek istiyoruz.”
65
HABER ABER
KADİR EREN; KURLARDAKİ ARTIŞ NEDENİYLE PİYASALAR ÇOK TEMKİNLİ”
Y
Son günlerde döviz fiyatlarının aşırı yükselmesi, rekor üstüne rekor kırması birçok sektörde genel durgunluğa yol açıyor. Özellikle dolara bağlı yükselen altın fiyatlarıyla birlikte kuyumculuk sektörümüz, yaşanan bu durağanlığı daha da derinden hissediyor. Piyasaların nabzını yakından tutan, Eren Has Group Genel Müdürü Kadir Eren; tam sektörümüzün hareketlilik kazanacağı günlerde, döviz fiyatlarındaki aşırı artışın ve altın fiyatlarının yükselmesinin kuyum alışverişinin ivme kazanmasına olumsuz etki yaptığını, şu an itibariyle sektörümüzdeki pekçok firmanın ‘bekle gör’ stratejisiyle, temkinli bir tutum sergilediğini söyledi.
ılın ikinci yarısına girdiğimiz bugünlerde, kuyum alışverişinde yoğunluk, işlem hacminin artması ve üretimde vites yükseltme gibi olumlu gelişmeleri sizlere duyurmak istiyorduk. Ne yazık ki özellikle döviz fiyatlarının, dolayısıyla altın fiyatlarının yükselmesi bu güzel haberlerimizi vermemize mani oluyor. Eren Has Group Değerli Madenler Genel Müdürü Kadir Eren; kuyum üreticisinin kendilerinden üretim için yoğun bir has maden talebinde bulunmadığını, artan ve düşen fiyatlardan sonra yaşanan alım ve bozdurma işlemlerinin de günümüzde minimum seviyeye geldiğini ifade etti. Çeyrek altının 335 TL’yi geçtiği bu günlerde artık gram altının tamamen piyasaya ağırlığını koyduğunu, külçe altınların ciddi satış rakamlarına ulaştığını kaydeden Kadir Eren; “Düğün sezonunun en yoğun yaşandığı bu günlerde vatandaş iki düğüne gitse ve iki çeyrek altın taksa 700 TL’ye yakın para harcamış olacak. Bu yüzden, uygun fiyatıyla gram altın daha fazla tercih ediliyor. Has altın alımının da azalmasıyla, atölyelerin takı üretiminde vites küçülttüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz” diye konuştu. Fiyatların dengesizliğinin alacak kişiyi de bozduracak kişiyi de olumsuz etkilediğine ve kişilerin ticari hareketlerini ertelemeye gittiğini sözlerine ekleyen Eren; “Tarihte görülmeyen fiyatları gördük. Bu fiyatlara bile insanlar alışabilir. Tabi ki altının, uzun süre bu fiyatlarda sabit kalması gerekiyor. Zor bir yıl sonu bizi bekliyor” dedi.
66 KUYUMTIME / Ağustos 2018
67
HABER ABER
Son dönemlerde piyasaya sunmuş oldukları koleksiyonlarla adından söz ettiren Çilek Gold, pazarlama ağını genişleterek büyüme grafiğini her geçen gün bir üst seviyeye ulaştırıyor. Faaliyete soktukları İzmir, Denizli, Ankara ve Konya bölge ofisleriyle pazarlama ağını güçlendiren Çilek Gold, geliştirdikleri stratejiler sayesinde kriz dönemlerini fırsata çevirmeyi amaçlıyor. Enes Çilek
Çilek Gold’dan pazarlama atağı
2018
yılında, dış siyasetin ülkemize etkileri ve bunun neticesinde döviz ve altındaki hızlı yükseliş ülke ekonomimizi ve piyasalarımızı olumsuz etkiledi. Bu olumsuzluklar da iş dünyasının stratejik hamlelerle hareket etmesine yol açtı. Önemli olan bu gibi kriz dönemlerinde yapılacak hamleleri, doğru stratejiler geliştirerek fırsata çevirip ilerlemektir. Bu bilinçle hareket eden Çilek Gold, 2018 yılında yaptığı pazarlama hamleleri, yeni koleksiyon çalışmaları ve açılan ofisleriyle yılsonuna kadar hedeflediği noktaya ulaşmayı planlıyor.
“Kazan-kazan ilkesiyle hareket ediyoruz”
Bu yıl yeni koleksiyonlarına olan ilgi ve talep doğrultusunda pazarlama alanında önemli hamleler gerçekleştirdiklerini söyleyen Çilek Gold Yönetim Kurulu Başkanı Enes Çilek, “Müşteri memnuniyeti ve kazan-kazan ilkeleri ile hareket etmekte olan bir firmayız. Bunu sağlamanın en önemli noktalarından biri de kolektif işleyen pazarlama ağımızdır. Yıl içerisinde oluşturduğumuz İzmir, Denizli, Ankara ve Konya bölge ofislerimiz sayesinde müşterilerimizle direkt iletişime geçiyoruz. Böylelikle piyasaya sunmuş olduğumuz koleksiyonlarımız ve diğer ürünlerimiz, gelen taleplerden çok kısa bir süre sonra adreslerine teslim edilebiliyor” dedi. Koleksiyon çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini söyleyen Çilek, “AR-GE, tasarım ve pazarlama ekiplerimiz koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. İçerisinde bulunduğumuz süreçte rehavete kapılmadan, tempomuzu daha da artırarak faaliyetlerimiz devam ediyor” diyerek açıklamalarını tamamladı. 68 KUYUMTIME / Ağustos 2018
69
RABER ÖPORTAJ H
Norayr İşler Biz, çıtayı çok yüksek tuttuk, yeni yönetimin çok çalışması lazım!
İstanbul Kuyumcular Odası Eski Başkanı Norayr İşler, BDDK’nın kredi kartına taksit yasağıyla döviz ve altın fiyatlarındaki yükseliş başta olmak üzere sektörü yakından ilgilendiren tüm güncel gelişmelerle ilgili Kuyumtime dergisinin sorularını yanıtladı. İşler, 2014-2018 yılında yaptıkları hizmetlerle çıtayı çok yukarılara koyduklarını vurgulayarak, mevcut yönetimin çok çalışması gerektiğini açıkladı.
S
ektör mensupları, düğün mevsimi için asıl hareketliliğin Kurban Bayramı sonrasında yaşanacağı beklentisi içerisine girdiği bir ortamda döviz fiyatlarındaki tüm rekorları geride bırakan yükseliş grafiği, tüm hesapları değiştirdi. Herkes, bu döviz ve altın fiyatları ne olacak diye düşünürken sektörü tedirgin eden bir diğer gelişmeyse BDDK’dan geldi. Sektör, taksitlerin artmasını beklerken Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu hazırladığı yeni yönetmeliğinde kuyumculuğun da olduğu birçok sektörde taksit oranının sıfırlanacağına yer verdi.
İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Eski Başkanı Norayr İşler, sektörü ilgilendiren tüm konu başlıklarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
bitirilmesi gerekiyor. Çünkü, gettolaşmış bir sistem var karşımızda… Böyle bir ortamda insanların para harcamasını öngörebilir miyiz? Bu bölgenin düzeltilip iyi hale gelmesi gerekiyor.
Dövizde ve altında yükselişler oldu. Çarşı’nın şu anki durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Altın yükseldi gibi gözüküyor; aslında ons bazında düşme eğiliminde… Altın fiyatları, yükselmedi. TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesinden dolayı altın fiyatları yüksek gözüküyor sadece. Bu konuda dikkat etmek lazım. Altının ons değeri birkaç ay öncesine göre daha düşük durumda… Daha da düşeceğini bekliyorum. İşin turizm tarafına da bakacak olursak Türkiye’ye çok iyi ve varlıklı turistler geliyor; ama biz bunlardan yeterince faydalanamıyoruz. Çünkü, Tarihi Yarımada dediğimiz bölge çok önemlidir. Yabancı misafirlerimizi gezdirirken, onlara hizmet ederken gerekli güveni sağlayamıyoruz. Buradan çıkın 300 metre aşağıda Nişanca tarafında ailenizle birlikte rahat rahat dolaşabilir misiniz? Turistleri, bu bölgede güvenilir bir halde dolaşabilecek bir ortamı oluşturmalıyız. Kumkapı ve Nişanca bölgesi, bu konunun en önemli ve değerli bölgelerinden biri… Tek düz alan aynı zamanda… Bu bölgedeki Yabancılar Şubesi’nin mutlaka kalkması lazım. Keşmekeşliğin
Kapalıçarşı’nın durumu nasıl? Birçok esnaf, dükkan kapatırken yerine lokumcu açıldı? En önemli etken işsizliktir. Turistlere dönük gelir getirecek hareketler yapılması gerekiyor. Kuyumculuktan daha ileri oldu bu meslek. Çünkü, her gün döngü sağlamaya başladı lokum ve gıda sektörü… Esas mesele ise turizmden gelen misafirlerden para almak için çevremizi düzgün tutmalıyız. Sektörel bazda özellikle kuyumcuların en büyük sorunu güvendir. Güvenli bir alışveriş yapabilmeleri için çevremizi düzgün tutup bu tip gettolaşma ve hırsızlıkları engellemeliyiz. Öte yandan bugün bakıyorsunuz herkes kapısının önüne iki metre daha dükkan açıyor. Sanki içeride dükkan yokmuş gibi yürüme yollarına böyle bir kargaşa ortamı yaratarak bir dükkan kuruyorlar. Bunların bitmesi lazım. Üçüncü dünya ülkeleri gibi olmamamız lazım. Olayı tamamen farklılaştırmamız lazım.
70 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Bu fiyat yükselişleri devam eder mi? Altının ons bazında yükseleceğine inanmıyorum.
İşlerin durgunlaştığı bir dönemde BDDK’nın hazırladığı yönetmelikle taksitleri sıfırlayacağına yer verdi. Bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz? 2014 yılında biz de göreve geldiğimiz dönemde bugün yaşadığımızın aynısı olmuştu. Taksit, yine yasaklanmıştı. O dönemde İstanbul Kuyumcular Odası olarak çok büyük bir çaba gösterdik. Kısa süre içerisinde 4 taksit olarak geri aldık. Taksit miktarını geri alabilmek için mevcut İKO Yönetimi’nin de çok iyi çalışması lazım. Orada uyumaya değil, iş yapmaya geldiler. Bu konuyu bugüne kadar çoktan organize etmeleri gerekiyordu. Bu yapılması gerekir. Birilerinin dayısı ve amcaları vardı. Çıksınlar ortaya dayılarından ve amcalarından rica etsinler. Sektörümüzde bu kanayan yarayı durdursunlar. Öyle dayım ve amcam vardı demekle olmuyor. İlgili yöneticilere ve kurumlara giderek kredi kartının sektör için önemini anlatmaları lazım. Bu yönetmelik hayata geçerse sektör bundan nasıl etkilenir? Yönetmelik hayata geçerse sektör, çok ciddi bir şekilde etkilenir. Çünkü, özellikle katma değerli yüksek ürünlerde bir çekimde alışveriş yapılamıyor. Maalesef, bir kere de insanlar o parayı harcamak istemiyor. Çünkü, altın takı ve mücevher, keyfe keder alışverişlerdir. Mücevher mağazaları taksit yasağından çok zarar görecektir. 2014 yılında taksit sıfırlanmıştı bugün gibi… Birçok sektöre de taksit yasağı getirilmişti. Aralarında kuyumculuğun da olduğu 4 sektörde taksit yasağı gelmişti. Ancak, bu sektörlerden sadece kuyumcular geri alabilmişti. Göreve kalsaydık, bugün 4 olan taksit miktarını kesinlikle çoğaltacağımızdan emindik. Bu konuda da çalışmalarımız ve hükümetle işbirliğimiz devam ediyordu. Kuyumculuk alışverişinde taksitin önemi nedir? Taksitlendirmenin önemi büyüktür. Ayrıca, bir konunun altını özelikle çizmek isterim. Bir çuval elmanın içinde birkaç çürük olabilir. Bu tefecileri de aramızdan atmak zorundayız. Kuyumculukta ideal olan taksit miktarı ne olmalıdır? İdeal taksit miktarı, 4 ve 6 olabilir. Mustafa Atayık Yönetimi ve çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Mevcut yönetimin esnaf ve sanatkarı düşünebileceğini hiç sanmıyorum. Tamamen ithalata açık bir ortam yaratılarak sektörümüzü ithalata peşkeş çekecek bir yönetim olduğuna inanıyorum. Biz, çıtayı çok yukarıda bıraktık, bu nedenle çok çalışmaları gerekir. Tarihte ilk defa ÖTV kanunu diye bir şey vardı. Yurtdışından hammadde getirdiğinizde yüzde 20 ÖTV ve KKDF ödüyordunuz. Bizim yönetimimiz sayesinde ÖTV ve KKDF kaldırıldı. 40 bin işletme ve 400 bin çalışanı olan bu sektörde yurt dışından gelen takıya vergi olmaması çok işler acısı bir durumdu. Bu sistemi kuranları biliyorum, bu sistemi kuranları da takip ediyorum. Yakında da bunu da medyaya açıklayacağım. 15-20 yıl önce niçin yurt dışından gelen bitmiş mala vergiyi sıfırladın. Neden, bu insanları
kuyumculuktan uzaklaştırdın. Atölyelerde bir-iki kişi çalışır hale getirdin. Neden atölyeleri, bitirmek için uğraş verdin. Tüm bunların açıklamalarını en yakın zamanda yapacağım. Son olarak neler söylemek istersiniz? Dokuz yaşımdan beri çarşıda çalışan biri olarak ve sektörün sorunlarını bilerek göreve geldim, bazı kesimler ırkçı tutumları yüzünden odanın dergisine ne reklam verdiler, ne ithalat ve ihracatlarını odadan yaptılar, ne de ayarevini kullandılar. Üstelik benim bu ülkeye ve sektöre neler kazandırmak istediğimi bilmelerine rağmen. Burada size kırmızı bültenle anlatılan piyasa borçları kayıtlarda vardır. Doğrudur, Turhan Gürdal için ödenen yüz bin tl, yetmiş milyon tl’lik dava için avukata ödenen üç yüz bin tl, GLT laboratuarı için harcanan iki yüz bin tl, personel tazminatlarının ödenmesi borç sebeplerinden sadece birkaçıdır. Ayrıca bu borcun karşılığı da zaten alacak kayıtlarında mevcuttur. Ne hikmetse borçları yazarken alacakları yazmaktan imtina ediyorlar. Biz bir milyon dolar değerinde ve günde yedi bin€ gelir elde eden ve tüm borçları ödeyebilen, odaya marka değeri kazandıran bir laboratuvar yaptık. Yurtdışına entegre ettik. Tüm ceremesini biz çektik fakat siz tüm semeresini toplayabilirsiniz, bu da bizden size bir kıyak olsun, bu arada bizim yapıp da sizin övündüğünüz laboratuvara bir kere ürün getirdiniz mi? Bize paradan bahsediyorlar yetmiş milyon TL’lik bir davayı üç tane bilirkişi ile kazanır duruma getirdik. Bitmiş olan davayı neden takip etmediler üstelik yeni başkanı ilk seçildiği gün çağırıp davanın önemini anlatmama rağmen. Biz yurt dışından gelen mala vergi koyduk. Bizim yönetimimiz borsaya gelen taşları odaya geçirdi ve çok ciddi gelir kaynağı sağladı. Rüşvet vermedik, borç almadık, yatırım yaptık, ÖTV’yi kaldırdık, taksit yasağını kaldırdık. Sizlerin de okuduğunuz gibi manava kasaba borcu var deniliyor, bu kadar büyük iş adamı bir araya toplanıp kuyumculukta komik bir rakamı söyleyip kendinize değer yatarmaya çalışmaktasınız iş adamı olmak karşınızdakini kötülemekten mi geçer vizyonunuz bu mudur? Bazı şeyler vardır ki paylaşılmaz. Yeri geldi personel maaşını ve giderleri cebimizden ödedik. Her şeyi ucu ucuna yönetimde olan diğer arkadaşlarla birlikte katkı sağlayarak yaptık. Bunları mı duymak istiyosunuz? Kurduğumuz laboratuarın değeri bir milyon doların üstündedir. Bunlar ilerlemek için yapılan yatırımlardır. Biz vizyon adamıyız. Odanın statüsünü başka nasıl yükseltebilirdik? Biz ufak esnafın üretenin, ürettirenin odası olduk. Sizler ithalatçıların odası olmaya devam ediyorsunuz. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali insanlar odaya bağış yapıyor. Bizim dönemimizdeyse bağış yapmak bir kenara, onların istediği bir oda olmaksızın ve cezalandırılmak adına ne dergiye ne laboratuvara ne ithalata ihracata katkı sağlamak için uğraşılıyordu. Bu anlattıklarımın içinde eksik vardır fazla yoktur! Hodri meydan! Çıtayı yükselttik, koysunlar üstüne… 71
HABER
Cizre’de yaz tatili gelenek haline geldi! 59 perakende ve 4 atölyenin hizmet verdiği Cizre’de 2015 yılında yaz döneminde başlayan 1 haftalık tatil uygulaması, bu yıl da devam etti. Cizre Kuyumcular Derneği Başkanı İhsan Güneş, bu süre içerisinde ilçede hiçbir kuyumcunun hizmet vermediğini, herkesin bu düzenlemeden memnun olduğunu söyledi.
A
ğırlıklı olarak 22 ayar takı çeşitlerinin ilgi gördüğü Cizre’de 2014 yılında Ramazan ayında başlayan tatil geleneği sürüyor. Cizre Kuyumcular Derneği’nin öncülük ettiği ve tüm Türkiye’de dikkat çeken uygulamayla kuyumcu esnafı, yaz sezonunun en sıcak olduğu süreçte bir hafta boyunca mağazalarını kapalı tutarak tatil yapıyor. Cizre’de kuyumcuların Temmuz ayı sonunda başladığı tatil süreci, 6 Ağustos 2018 tarihine kadar sürdü. Bu süre içerisinde
hiçbir kuyumcu açık tutulmuyor ve nöbetçi kuyumcu uygulaması da yapılmıyor. İhsan Güneş başkanlığındaki dernek yönetimi, kuyumcuların kapalı olduğu dönemde vatandaşın mağdur edilmemesi için kuyumcuların kapalı tutulduğu takvim aralığını aylar öncesinden başlayarak halka duyuruyor ve takı alışverişlerini önceden yapmalarını sağlıyor. 2014 yılından beri uyguladıkları ‘1 haftalık tatil’ uygulamasının gelenekselleştiğine dikkat çeken Cizre Kuyumcular Derneği Başkanı İhsan Güneş, tatil süreci içerisinde mağazalarını
açan esnafın cezai müeyyidelerle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Fiyatların yükselmesi piyasayı olumsuz etkiliyor!
Döviz ve altın fiyatlarındaki yükseliş trendi ve yeni rekor fiyatlar, kuyumculuk piyasasını da olumsuz etkiliyor. Başkan Güneş, son aylarda yaşanan sürecin piyasaya etkisiyle ilgili şunları söyledi: “Ramazan ayı kuyumculuk piyasası açısından durgun geçti. Seçim süreci ve döviz ve altındaki hareketlilik bizi de olumsuz etkiliyor. Vatandaş da para var; ancak fiyatların yüksek olmasından dolayı hiç kimse alışveriş yapmaya yanaşmıyor.”
Cemcem’le çalışıyoruz ve memnunuz!
Firma olarak ürün ihtiyaçlarını Cemcem Kuyumculuk markasından temin ettiklerini dile getiren Güneş, firmanın ürün gamı ve sunduğu hizmetten de memnun olduklarını vurguladı. İhsan Güneş, “Biz, Cizre’de iki-üç kuyumcu, Cemcem’le çalışıyoruz. Cemcem, bir tüketicinin ihtiyaç duyduğu tüm ürün gruplarını tedarik ediyor. Cemcem’le çalışmaktan çok memnunuz.” dedi. Tarihi milattan önce 10. yüzyıla kadar dayanan zengin bir kültürel geçmişe sahip olan Cizre’de sektörün geçmişi 1950’lili yıllara dayanıyor. Şırnak iline bağlı olan bu kadim ilçede 59 perakende ve 4 atölye hizmet veriyor.
72 KUYUMTIME / Ağustos 2018
73
HABER
Hakan Kocabaş
Hakan Kocabaş Mücevheri olmayan mağazalar yaşayamaz! Kazablanka ve Moskova’da başlayarak yurt dışında ‘Storks’ logosunu mağazalara asmak istiyor. Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Kocabaş, “Türkiye genelinde 32 mağazamız ve 90’a yakın corner noktamız var. Yurt dışında Avrupa ülkelerinden başlayarak mağaza açma hedefimiz son hızla devam ediyor. Bu yıl içerisinde tahmin ediyorum Kazablanka ve Moskova açılır. Almanya ve Romanya’da açacağımız mağazalar da bu yıl için yetişebilir. 2018 yılı sonuna kadar Avrupa’da 4-5 mağazamız olabilir. İç piyasada toplamda 50 mağazaya ulaşmak istiyoruz. Bu sayıdan fazlasına sıcak bakmıyoruz. Marka olarak 50 mağazaya daha iyi hizmet vereceğimizi düşünüyoruz.” dedi.
Mücevheri olmayan mağazaların yaşama şansı az!
Pırlantalı mücevher ihracat şampiyonu Storks Mücevher, yurt içi ve yurt dışında büyümesini sürdürüyor. Türkiye’de mağaza sayılarının 32’ye ulaştığını açıklayan Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Kocabaş, 2018 yılı içerisinde Avrupa’da 4-5 mağazayı hizmete açmayı planladıklarını söyledi. Mücevherli ürünlere dünyada talebin her yıl arttığını belirten Kocabaş, “Mücevher ve pırlantalı ürün gruplarına yer vermeyen mağazaların yaşama şansı çok azalacak.” diyor.
T
ürkiye’nin pırlantalı mücevher şampiyonu ve Antalya’da 8 bin 500 metrekarelik kapalı alanıyla Avrupa’nın en büyük mücevher mağazasına sahip olan Storks Mücevher, mağazalaşma konusunda hedeflerine adım adım ilerliyor. Türkiye’de mevcut 32 mağazasını gelecek yıllarda 50’ye çıkarmak isteyen marka, bu yıl içerisinde
74 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pırlantalı ürün gruplarının tüketiciler gözündeki popülaritesi artıyor. Gün geçtikçe artan maliyetler ve kira fiyatları nedeniyle kuyumcu mağazalarının masraflarını çıkarmakta zorlanacaklarını dile getiren Kocabaş, “Avrupa’da mücevher mağazalarına baktığımız zaman mücevheri ve pırlantası olmayan altın mağazalarının yaşama şansı çok azalacak. Gelişmiş ülkelerdeki tüm örneklerde sadece altın satanlar, mücevher satmadan dükkanı döndüremeyecek, masraflarını çıkaramayacaklar. Anadolu’da 4-5 kiloyla dükkan açıp arkasında oturmak devri bitiyor.” tespitinde bulundu.
Vitrinde fiyat etiketi dönemini başlattık!
Üretiminin yüzde 70’ini Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine ihraç eden Storks Mücevher, iç piyasada da yaptığı yeniliklerle dikkatleri üzerinde topluyor. Tüm mücevherlerini HRD sertifikasıyla müşterilerine sunan Storks, mağazalarında yaptığı küçük ve minimal konsept değişikliğinin ardından sektörde bir yeniliğe daha imza attı. Marka, vitrinlerinde yer verdiği mücevherlerini fiyat etiketiyle müşterilerine sunmaya başladı. Storks Mücevher Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Kocabaş, “Hiçbir firmada vitrinlerde fiyat etiketi yok. Önümüzdeki dönemde vitrinlerdeki tüm mallarda fiyat olacak. Televizyon reklamlarında sadece kampanya mallarda bazen fiyat olabilir. Ancak, 3 bin TL’lik ürün 1.000 TL gibi bir şey söz konusu olmayacak. Bu mantık dışı… Yüzde 60-70 oranında indirimleri sadece bir aldatmadır. Biz, hayali indirim yapmayacağız.” şeklinde konuştu.
75
HABER
EFSANE ALYANS
DÜNYAYA AÇILDI...
İ
zmir Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi, Göztepeli İşadamları Derneği Başkanı ve Altın Haber Dergisi Editörü Murat Kurtuluş Buyrukçu, dünya markası haline gelerek dünya pazarlarına açılma hedefinde emin ve kararlı adımlarla ilerliyor. “Alyansın başkenti İzmir’i dünyaya tanıtmak için iki yıl once kendimize
76 KUYUMTIME / Ağustos 2018
dünya markası olma hedefi koyarak çalışmaya başladık” diyen Murat Buyrukçu, hedefin büyüklüğü ve yolun zorluğunun bilincinde başladıklarını anlattı. İki yıl gibi kısa sürede hedeflerinde hızla ilerlemesini planlı ve stratejik çalışmaya ve iyi bir ekibe sahip olmaya borçlu olduğunu belirten Buyrukçu, geldikleri noktadan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Mesleğe 34 yıldır hizmette bulunan Murat Kurtuluş Buyrukçu, Efsane markasını 2010 yılında hizmete sunduklarını vurguladı. Buyrukçu, “Müşteri portföyümüzle Türkiye’nin yedi bölgesine de ulaşıyoruz. Dubai ve İran’a ihracata başladık. İtalya, İsviçre, Belçika ve birçok batı ülkesine ihracat yapıyoruz. Şimdi önümüzde az bilinen yeni dünya pazarlarını keşfetmek var” dedi. Murat Kurtuluş Buyrukçu, “Hem koordinasyon hem de verimliliği artırmak amacıyla dört katlı yeni hizmet binamızın inşaatını kısa sürede tamamlayarak hizmete sunduk. Atölyelerimiz, yönetim ofislerimiz, Murat Kurtuluş Buyrukçu showroom ve perakendemiz tek çatı altında daha iyi ve kaliteli hizmet vermeye başladı. Dünya markası olma hedefimizde ilerlerken alt yapımızı da güçlendirdik. Teknolojimizi en üst seviyeye çıkarırken dünyada rekabet edebilecek şekilde kendimizi geliştirdik” diye konuştu. Alyansın yeni çizgilerini belirlediklerini ifade eden Murat Kurtuluş Buyrukçu, “Alyans pazarında yüzde 60-70’i bizim tasarımlarımızın üzerinden geçiyor. Piyasaya yön veren firma olduğumuzun bilinci içindeyiz” diye konuştu. Buyrukçu, “Müşterimiz bizi, biz müşterimizi çok iyi tanıyoruz. Elişi, döküm, makina, kalemli, lazer kesimli, CNS alyansların tümünü sunabiliyoruz. Müşterilerimiz alyans üzerine ne arıyorsa bizde bulacağının bilinci ile geliyor” dedi.
77
HABER ABER H Çağatay Serbes
Lizay markası,
Çağatay Serbes’le hedeflerine daha hızlı adımlarla koşacak!
Son yıllarda franchise mağaza atılımlarıyla tüm dikkatleri üzerinde toplayan Lizay Pırlanta markası Amerika’da eğitimini tamamlayarak aileye katılan Çağatay Serbes’le vizyon ve hedeflerinde vites büyüttü. Lizay Pırlanta’nın genç yöneticisi Serbes, markayı ulusal ve uluslar arası alanda daha ileri seviyelere taşımayı hedeflediklerini söyledi.
İ
ç piyasa ve yurt dışında mağazalaşma çalışmalarını aralıksız sürdüren Lizay Pırlanta, 2019 yılının ilk çeyreğine kadar franshise mağaza sayısını 25’e çıkarmayı hedefliyor. Mağazalaşma sürecinin yurt dışı ayağında ise gelen talepler ışığında başta Amerika olmak üzere Kuveyt, Almanya ve Romanya’da fizibilite çalışmaları sürüyor. Yenilikçi, özgün ve modayı takip eden altın, elmas, pırlanta ve değerli taşlardan oluşan mücevher koleksiyonlarıyla beğeni kazanan Lizay Pırlanta, gelecek hedeflerine sektöre yıllarını vermiş ustaları ve profesyonel yönetici kadrosuyla koşuyor. Bu isimlerden biri de çocukluğundan beri kuyumculukla iç içe olan ve
78 KUYUMTIME / Ağustos 2018
eğitimini Amerika’da tamamlayan Çağatay Serbes. Miami Üniversitesi’nde işletme eğitimi alan ve Türkiye’ye dönüş yapan Serbes, markanın geleceği için sorumluluk almaya başladı. “Mücevhere olan ilgim ailemin de etkisiyle küçük yaşlarda başladı.” diyen Lizay Pırlanta genç yöneticisi Çağatay Serbes, “Babamın ve annemin şirketimizin kurumsallaşması ve markalaşması adına gösterdiği tüm çabalar benim bu sektöre olan bağımı daha da arttırdı. Okul hayatımı yurt dışında sürdürsem de tatillerimde şirketten ve sektörden kopamadığımı fark ettim. Bende okulumu bitirdikten sonra benim için en doğru yerin Lizay olduğunu düşündüm ve vakit kaybetmeden şirket
bünyemizde çalışmaya başladım.” şeklinde konuştu.
Müşteriler için cazip alışveriş deneyimi!
Lizay markasını ulusal ve uluslar arası alanda daha ileri seviyelere taşımayı hedeflediklerini belirten Serbes, bu kapsamda inovatif projelerle doğru lokasyonlarda yatırımlarına devam edecekleri mesajını verdi. “Uzun yıllardır şirketimizi büyütmek ve hedeflerimizi gerçekleştirmek için canla başla çalışan aileme benim de katılmamla birlikte güzel bir sinerji yakaladığımıza inanıyorum. Şirketimizi ulusal ve uluslararası düzeyde daha ileri seviyelere taşıma hedefindeyim.
Lizay ailesindeki genç beyinlerle de kafa kafaya verip inovatif projeler üreterek doğru lokasyonlarda yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Sektörümüze de katkı sağlayacak farklılıklar ve yenilikler peşinde koşup, global pazarlama stratejileriyle müşterilerimize cazip alışveriş deneyimi yaşatacağız.”
trendlerle paralel ilerliyor. Türkiye’deki gelişmişlik seviyesi arttıkça insanların takıya olan bakışı da değişiyor. Günümüzde kadınlar, pırlanta, değerli taş ya da elmaslı mücevherleri tercih ediyor. Yani son yıllarda Türkiye’nin gelişmesine paralel pırlantalı ürünlere talep de artıyor.” tespitinde bulundu.
Yurt dışında Lizay mağazaları açılacak
Laboratuvarda üretilen taşlara pırlanta denemez!
Özgün koleksiyonlarını yurt içi ve yurt dışındaki alıcıların yanı sıra AVM’lerdeki mağazalarda müşterileriyle buluşturan Lizay, 2019 yılında iç piyasada franchise mağaza sayısını 25’e çıkarmayı planlıyor. Markanın genç yöneticisi Serbes, yakın bir gelecekte yurt dışında mağaza açacaklarını açıkladı. “Bizim firma olarak farkımız perakendeden geliyor olmamız. Sektördeki birçok firma, toptandan perakendeciliğe geçmiş olsa da bizim bu sistemin tam tersiyle ilerlememiz sektördeki farklılıklarımızın başında geliyor. Biz franchiselarımızı yatırımcı değil, iş ortağı olarak görüyor, seçici davranıp sinerji yaratabileceğimiz kişilerle büyümek istiyoruz. 2019 yılının ilk çeyreğine kadar Türkiye’de 25 yeni mağaza açmayı hedefliyoruz. Yurt dışı ayağında ise gelen talepleri titizlikle inceleyerek ilerliyoruz. Başta Amerika olmak üzere Kuveyt, Almanya ve Romanya’yla görüşmeleri yaptık. Uygun görülen zamanda faaliyete geçireceğiz.”
De Beers markasının laboratuvar ortamında üretilen CVD Diamond, yane sentetik pırlantayı pazarlayacağını açıklaması, piyasanın en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Serbes, laboratuvarda üretilen taşlar için pırlanta kelimesini kullanmanın, gerçek pırlantaya haksızlık olduğunu düşünüyor. “Sentetik taş adı üstünde sonradan yapay bir şekilde oluşturulmuş taş anlamına geliyor. Günümüzde teknoloji geliştiği için uzman kişiler tarafından çeşitli cihazlarla bu taşlar ayırt edilebiliyor. 3 milyar önce basınçla yer kabuğunun derinliklerinde oluşan elmasın, günümüzde 57 kesimli bir pırlantaya dönüşmesini büyüleyici buluyorum. Doğallığı olmayan, çok ucuz maliyetlerle laboratuvarda üretilen taşlar
için pırlanta kelimesini kullanmanın, gerçek pırlantaya haksızlık olduğunu düşünüyorum.”
Sertifikanın önemi artacak
“Sentetik taşların sertliği daha azdır ve gerçek pırlantadan daha donuk ve mat bir görüntüye sahiptir. Ayrıca, pırlanta bir yüzüğün külahına bakıldığında ucu rahatlıkla görülemez, görülebiliyorsa sentetik taş yorumu yapılabilir.” diyen Serbes, sentetik pırlantayla birlikte sertifikalı pırlanta ve mücevher satın almanın daha da önemli hale geleceğinin altını çizdi. “Yerin altında yüksek ısı ve basınçla oluşmuş, çeşitli yer hareketleriyle yeryüzüne ulaşmış, elmasın özel kesilmiş haline pırlanta diyoruz. Ama zamanımızda doğal pırlantanın koşullarını taklit ederek yapılan sahte taşlar, gerçek pırlanta almak isteyen tüketicileri de endişelendiriyor. Uluslararası sertifika, bu aşamada önemli bir güvenlik unsuru oluşturuyor. Biz, Lizay Pırlanta olarak, dünya çapında tanınan pırlanta tedarikçileriyle çalışıyoruz, ürünlerde Lizay logosunu kullanarak sertifikamızı müşterilerimize sunuyoruz. Gerçek pırlanta satın almak isteyen kişiler, ürünün sertifikalı olmasına dikkat ederek değerini koruma altına alabilir ve böylece akıllarındaki soru işaretlerini de giderebilirler.”
Pırlantaya talep artıyor
Serbes’e göre, yaz aylarıyla birlikte artan düğünler, sektörde işleri olumlu etkiliyor. Ancak, altın ve döviz fiyatlarındaki dalgalanma, sektörün önünde engel olarak duruyor. Çağatay Serbes, genç yöneticiler olarak bu tür olumsuz gidişattan etkilenmeden daha çok çalışarak markayı dünya şirketi yapmaya odaklanmalıyız diyor. Dünyada ve Türkiye’de tüketim alışkanlıklarına göre trendlerin de değiştiğini vurgulayan Serbes, “Benim de içinde bulunduğum bu dönemde zihindeki modeller de geçmiş nesillere göre farklılık gösteriyor. Lizay olarak her zaman kendimizi yenilediğimiz için takı tarzımız, değişen 79
KABER OLEKSİYON ABER HH
Kültürel Mirasımız Turkuaza Geometrik Yorum Anadolu’nun kültürel zenginliklerinden ilham alınarak tasarlanan Atasay Myras’ın “Cennetin Kapıları Koleksiyonu” geçmişten bugüne taşınan tarihi dokularla geleceğe kalıcı iz bırakmak isteyen kadınların gözdesi oluyor.
T
ürk tarihinin önemli miraslarından olan turkuaz rengini modern çizgilerle buluşturan Atasay, “Cennetin Kapıları Koleksiyonu” ile sezona damgasını vuruyor. Gökyüzünün ve yeryüzünün mirası olan turkuaz rengi ve altının eşsiz uyumundan oluşan koleksiyon, etnik ve modern çizgileri bir arada yansıtıyor. Sivas Çifte Minareli Medreseden ilham alan turkuaz taşlı altın küpe, yüzük ve bileziklerle kültürel mirasımızı mücevher tasarımında hayat buluyor. Anadolu kültüründen ilham alınarak tasarlanan takılar, doğayı yansıtan canlı renklere sahip turkuaz taşlarıyla modernliği yakalıyor. Geometrik kesimli turkuaz taşlar, kadınlara kültürel modanın keyfini yaşatıyor. Geçmişe doğru ihtişamlı bir yolculuğa çıkmak, modern şıklığı yakalamak ve geleceğe iz bırakmak için Atasay mağazalarını ya da www.atasay.com adresini ziyaret etmeniz yeterli.
“Lizay pırlanta her anınıza eşlik ediyor” Fırsatı kaçırmayın, sevdiklerinizi tektaş yüzükle şımartın!
Pırlanta Tektaş Yüzüklerinde Kaçırılmayacak Fiyat Avantajı Atasay’da! Her kadının tektaş sahibi olmasını misyon edinen Atasay’ın, 0,18 karat tektaş yüzüklerde kaçırılmayacak fiyat avantajı sunduğu Pırlanta Tektaş Kampanyası 31 Temmuz tarihine kadar devam ediyor!
A
şkın ve bağlılığın en şık sembolü, göz kamaştırıcı 0,18 karat tektaş yüzükler 31 Temmuz’a kadar 3600 TL yerine 1900 TL’ye satışa sunuluyor. Stoklarla sınırlı olan kaçırılmayacak fiyat avantajı sunan Atasay 0,18 karat tektaş yüzükleri ve birbirinden göz alıcı pırlanta tasarımlarını daha yakından görmek, sevdiklerinizi pırlantanın ışıltısıyla şımartmak için en yakın Atasay mağazasını veya www.atasay.com’u ziyaret etmeniz yeterli.
80 KUYUMTIME / Ağustos 2018
81
HABER
STORKS MÜCEVHERAT’TAN YENİ BİR YAKLAŞIM Çağdaş anlayışı, tasarım ve üretim gücü ile Storks satış noktalarına özel uyarladığı yeni corner tasarımının projesini bitirdi.
K
onsepti ile alışılagelmiş corner alışkanlığını tamamen değiştirecek olan yaklaşım için tüm projeler tamamlandı. Shop in the shop mantığını mağaza konsepti ile bütünleştiren STORKS ;müşterilerine güvenli ve zevkli bir alışveriş ortamı sunma arzusunda. Bu yaklaşım ile Türkiye genelinde ki Storks mağazalarında müşterilerinin kendilerini özel hissettikleri, şık ve rahat bir ortamda alışverişlerini gerçekleştirdikleri konsept; özel bir vitrin çalışması ile artık satış noktalarına da uyarlanacak. Böylece müşterilerin beklentilerini daha iyi karşılayan; Storks markasının Türkiye’de ki globalleşme serüveninde daha geniş bir kitleye ulaşılmış olacak.
Yeni yaklaşımın ilk lansmanı İstanbul Jewellery Show da gerçekleştirilecek.
82 KUYUMTIME / Ağustos 2018
83
HABER
Koçak’ta hedef;
1.500 satış noktasına ulaşmak!
Serkan Keleş & Hasan Şakiroğlu
Başarı öyküleriyle dolu 60 yılı geride bırakan Koçak Gold, yurt içinde 1.500 satış noktasına ulaşmayı hedefliyor. Dünyada 48 ülkeye Made in Turkey logosunu ulaştıran Koçak, iç piyasada da yeni bir konseptle müşterilerine altın ve pırlanta bayiliği veriyor. Yıllardır olduğu gibi satış noktaları ve bayilerine dizi sponsorlukları ve ulusal reklamlarla müşterilerine güçlü destek veren marka, yeni dönemde de etkili reklam kampanyalarıyla bu katkısını sürdürmeye devam edecek.
60.
yılını kutlayan Koçak Gold, yurt içinde 28 konsept mağazası ve 1.200 satış mağazasıyla hizmet veriyor. Marka, Nuruosmaniye Caddesi’ndeki merkez binasından 48 ülkeye yaptığı ihracatla dünyada da tanınan bir marka olmayı başardı. Markanın iç piyasadaki hedefi ise satış mağaza sayısını 1.500’e çıkarmak. 14, 18 ve 22 ayar ve
84 KUYUMTIME / Ağustos 2018
pırlanta kategorilerinde kusursuz bir işçilik ve zarafetle tasarlanan koleksiyonlar sunan Koçak Gold, yeni kurguladığı pırlanta ve altın bayiliğiyle kuyumcuların iş partneri ve çözüm ortağı olmayı sürdürüyor. Marka, ürünlerin sadece satılması değil, satış sonrası hizmetlerde de satış mağazaları ve satış noktalarına her türlü desteği sağlıyor. Dizi sponsorluğu ve etkili reklam kampanyalarıyla dikkat çeken Koçak Gold, bu ça-
lışmalarını gelecekte de sürdürecek ve bayi ve satış mağazalarını desteklemeye devam edecek. Koçak Gold Genel Koordinatörü Hasan Şakiroğlu, “Eylül’de biliyorsunuz diziler, yeni sezona başlayacak. Diziler, yeni sezona başladığında gerek sponsorluk, gerek bant reklamları, gerekse radyo reklamlarıyla tanıtımımıza devam edeceğiz. Bayilerimiz için geri dönüşleri olacak. Zaten onlar da memnunlar.” dedi.
Altın ve pırlanta bayiliği veriyoruz! Koçak Gold, iç pazardaki büyümesini bayilik aracılığıyla sürdürüyor. Marka, bu kapsamda yeni firma ve bayilerle iş ortaklığı kurmak istiyor. Şakiroğlu, 2018 “Koçak olarak bayramdan sonra pırlanta konseptine başlayacağız. Ekiplerimiz sahada, iletişimde olduğumuz müşterilerimiz ve oluşturduğumuz yeni satış noktalarımız var. Fakat, satış noktası dışında konsept pırlanta bayiliği ve aynı zamanda altın, pırlanta bir arada olan bayilikler oluşturacağız. Arzu eden pırlanta, arzu eden altın pırlanta bayiliğine gidecek. Gerekli hazırlığımızı yaptık. Yeni konseptimizle hizmet vereceğiz.” dedi.
Neden Koçak bayiliği? Hasan Şakiroğlu, bayi ve satış noktalarının Türkiye’nin bilinen 3 büyük markalarından birinin ürün ve koleksiyonlarını pazarladıklarını hatırlatarak, yıl boyu süren sponsorluk ve her mecradaki reklamlarıyla destek verdiklerini dile getirdi. “Nihai tüketici nazarında onlara çok büyük satış kolaylığı sağlayacağız. Çünkü, insanlarda ciddi anlamda marka bilinci oturdu. İnsanlar, Türkiye genelinde her yerde satış noktası olan bir markanın ürünlerini güvenle teslim alacaklar. Onlara yurt dışında da herhangi bir sıkıntıda çözüm sunabiliyor olacağız. Yeni kreasyonlarla destekleyeceğiz. Dergilerden takip edebilirler. Yerel bazda bütün kanallarla anlaşmamız var. Yeni koleksiyonlarımızı televizyonlarda da görebilirler. Koçak ailesi olarak sürekli üstüne katıyoruz. Katmaya da devam edeceğiz. Yeni modeller ve stok çeşitlerimizle katkı sunacağız. Bu yüzden, Koçak Gold bayisi olmak diğer firmalarla kıyaslan-
dığında ciddi anlamda artı sağlayacak.”
İkinci yarıdan umutluyuz! Koçak Gold Genel Koordinatörü Şakiroğlu, 2018 yılının ilk yarısının markaları için iyi geçtiğini, geri kalan aylarda da hedeflerine ulaşacaklarına inanıyor. “Yurt içi ve yurt dışında sürekli ekiplerimiz geziyor. Her geçen gün yeni insanlar tanıyor, müşteriler ediniyoruz. Amacımız, Türkiye genelinde bayiliklerimizi artırarak 1.500 satış noktasına ulaşmaktır. Çünkü, ne kadar çok nihai tüketiciye ulaşırsak reklamın bize geri dönüşü artıyor. Sadece reklam değil, ürünü müşteriye ulaştırmak da aynı zamanda büyük bir etken. Umarım ikinci yarı da iyi olur ve hedeflerimize ulaşırız. 2018 yılı, 2017 yılına göre, üstüne koyduğumuz bir yıl oldu. Genel anlamda piyasalar ekonomik anlamda sıkıntılı olduğu için çok daha fazla gezerek, yeni ürün üreterek önüne geçmeye çalışıyoruz.” Şakiroğlu, marka olarak 2018 yılının ilk 6 ayını yüzde 15 büyüme oranıyla tamamladıklarını, düğün sezonun markaları için iyi geçtiğini vurguladı.
yelpazesiyle hizmet veriyor. Firmanın düğün sezonunda müşterileriyle buluşturduğu ürün grupları arasında en öne çıkanları ise tuğralı takılar ve baget kesimli pırlantalar oldu. Şakiroğlu, döviz fiyatlarının artış trendinin iç piyasada bir kısır döngüye yol açtığını belirterek, hafif ürünler ve yeni koleksiyonlar geliştirerek müşterilerin ilgisini çektiklerini ifade etti. “Döviz oranlarındaki yükselme, iç piyasada biraz kısır döngüye yol açıyor. Bu yüzden yurt dışı yurt içine göre daha hareketli gözüküyor. Açıkçası, iç piyasa biraz daha tutuk. Marka olarak hafif ürünlerle yeni kreasyonlarla müşterilere yenilikler sunuyoruz. Koçak olarak halihazırda Türkiye’nin en büyük stok miktarını bulundurduğumuz için müşterilerimizi memnun ediyoruz. Ürün çeşitliliğiyle ve tur organizasyonlarıyla yurt içinde sahada dörtbeş ekip, turlarla hizmet verdiğimiz için ulaşamadığımız noktalara da ulaşarak müşterilerimizi ürünlerimiz ve fiyatlarımızla mağazamıza teşvik ediyoruz.”
Tuğralı takılar büyük ilgi görüyor Koçak Gold, yılların verdiği tecrübeyle altın ve pırlantada çok zengin ürün 85
HABER Atasay Kamer
ATASAY KAMER’E TÜRKİYE’NİN EN BAŞARILI 40 YAŞ ALTI CEO’LARI ÖDÜLÜ Ekonomist Dergisi’nin Türkiye’nin En Başarılı 40 Yaş Altı 40 CEO’su araştırması sonucunda düzenlenen ödül töreninde, ödüllerden birini de Atasay’ın CEO’su Atasay Kamer aldı. The Ritz Carlton İstanbul’un Balo Salonu’nda düzenlenen törenin açılış konuşmaları ise Ekonomist Dergisi Yayın Direktörü Rauf Ateş ile TÜSİAD Başkanı Erol Birecik tarafından yapıldı.
86 KUYUMTIME / Ağustos 2018
T
ürkiye iş dünyasının saygın yayınlarından Ekonomist dergisinin yürüttüğü Türkiye’nin En Başarılı 40 Yaş Altı 40 CEO’su araştırmasının sonuçlarının açıklanmasından sonra 25 Temmuz 2018 Çarşamba günü The Ritz Carlton Istanbul’da düzenlenen ödül töreninde en başarılı genç CEO ödülleri sahiplerini buldu. Ödül alan genç yöneticiler arasında, 28 yaşında Atasay CEO’luğu görevini üstlenen ve bugün 31 yaşında olan Atasay Kamer de yer aldı. Ekonomist Dergisi’nin bu alanda yürüttüğü araştırma sonuçları, belirlenen listede bulunan 40 genç CEO’nun 19’unun 35 yaşında olduğunu, yaş ortalamasının 34,7 gibi genç bir nüfusa işaret ettiğini ve 40 ismin 2017 rakamlarıyla yaklaşık 30 milyar TL’lık bir ciroyu yönettiğini ortaya koydu. Araştırma bulgularına göre, teknolojik gelişmelerin hızı, değişen yaşam tarzları, Y kuşağının farklılaşan ihtiyaçları, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet ihtiyacındaki artış iş dünyasında genç CEO’ların kendilerine daha fazla yer açmalarına kapı aralıyor. Bu etkiyle e-ticaret girişimleri bir yana perakendeden gayrimenkule, tekstilden gıda sektörüne kadar pek çok alanda CEO’luk koltuğunu yeni nesil kuşaklara emanet eden şirketlerin sayısı artıyor.
87
HABER
Blue Diamond mağazası açanlar kazanıyor
U
zun yıllardır mücevher sektöründe değerli taş toptancılığı yapan, aynı zamanda mücevher üretimlerini kendi fabrikasında gerçekleştiren Blue Diamond hızla mağazalaşıyor. Blue Diamond mağazaları pırlantalı mücevheri çok uygun fiyatlarla müşterilerine sunuyor. Blue Diamond mağazalarında pırlantanın dışında altın ürünlerin de satışı yapılıyor. Mağaza sahibi, altın ürünlerinin satın almasını dilediği yerden bağımsız olarak gerçekleştirebiliyor. Blue Diamond geleceğe yatırım yapmak isteyen sektör mensuplarını mağaza açmaya davet ediyor.
88 KUYUMTIME / Ağustos 2018
89
H HABER ABER Ahmet Özcan
Sektörün deneyimli yeni üyesi: VENTA PIRLANTA
Venta Pırlanta, 20 yıla yakın bir sektör deneyimi bulunan ‘Ahmet Özcan’ tarafından Şeref Efendi Sokak’ta kuruldu. Değerli taşlar, mücevher ve montür kategorilerinde geniş bir ürün gamıyla müşterilerine hizmet edecek olan Venta Pırlanta, ilk fuar deneyimini ise Ekim Mücevher Fuarı’na katılarak yaşayacak. ‘Butik toptancılık’, yani amacı sadece ticaret yapmak ve aldığını ödeyecek olan esnafla ticari işbirliği yapacaklarını dile getiren Venta Pırlanta firma sahibi Ahmet Özcan, dürüst esnafla en uygun fiyat garantisiyle çalışacaklarını söyledi.
S
ektörün en hareketli sokaklarından biri olan ülkemizin önde gelen toptancı ve ihracatçı firmalarının yer aldığı Şeref Efendi Sokak, bir ay önce kurulan ve kuyumculuk deneyimi 2000’li yıllara dayanan Venta Pırlanta markasına da ev sahipliği yaptı. Markanın kurucusu sektörün yakından tanıdığı üç yıl önce ortaklarıyla birlikte Amor Pırlanta’yı kuran Ahmet Özcan. 2000’li yıllardan beri mesleğini başarıyla sürdüren Özcan, 15 yıl boyunca köklü bir firmanın pırlanta müdürlüğünü yaptıktan sonra ortaklarıyla birlikte Amor Pırlanta’yı kurdu. Kendi anlatımıyla üç yıl çok güzel geçen zamanın ardından, güzel deneyimler kazandı ve mesleki yolculuğuna tek başına ilerleme kararı aldı. İşte, Venta Pırlanta, bu kararın bir sonucu olarak doğdu. Firma, bu mağazasında hem perakende, hem de toptan müşterileri için hizmet sunuyor. Venta’nın toptancılık ticaret anlayışı, biraz klasik anlayıştan farklı özellikler taşıyor. Ahmet Özcan, bu yeni yaklaşımı ‘Butik Toptan’ olarak adlandırıyor.
90 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Neden Butik Toptan?
Venta Pırlanta firma sahibi Ahmet Özcan, toptan ticaret anlayışları ve yaklaşımlarıyla ilgili şu detayları verdi. “Marka olarak toptan olmazsa olmazımız. Ama, bir şartla ‘Butik toptan’ diye adlandırdığımız; amacı ticaret yapmak olan aldığını ödeyecek olan insanlarla çalışmak istiyoruz. Toptancının 100 bin dolarlık sermayesini alayım, sonra bunu ufak ufak öderim diyen zihniyetli insanlardan uzak duruyoruz ve çalışmıyoruz. Amacı ticaretse aldığım malı öderim diyorsa işini en iyi yapmak istiyorsa en uygun fiyat garantisi sunuyoruz. Seçme hakkımızı kullanıyoruz. Biz, müşterileri seçiyoruz ve fiyat garantisi veriyoruz.”
Ürün portföyü ne olacak?
Venta Pırlanta, müşterilerine çok zengin ve seçenekli ürünler sunuyor. Bitmiş taş ve pırlantalı mücevher kategorisinde hizmet verecek olan firma, ayrıca montür konusunda da faaliyet gösteriyor. Marka, tamamen kendi üretimleri olan en trend ve yeni modelleri sergilediği showroomunda tüketicilere de servis veriyor.
Ürünlerimizi sertifikasıyla sunuyoruz
Özcan, firma olarak müşteri memnuniyeti ve güvenirlik açısından ürün sertifikalandırılmasına büyük önem verdiklerini, bu nedenle değerli taşlar ve pırlantalı mücevherlerini HRD ve GIA ve firma sertifikasıyla pazarladıklarını dile getirdi. “Pırlantalı ürünlerde en trend olan; tektaş. Tektaş grubunun sonsuz çeşitteki ürün gruplarına HRD, GİA ve firma sertifikası eşliğinde sunuyoruz. Sertifikalı ürün sunmanın günümüzde çok büyük önemi var. Özellikle HRD sertifikası perakende müşteri bölümünde çok iyi bilinirlik yaptı. Tercih sebebi oldu. Biz de bu rüzgarın arkasına atladık. HRD
varken Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Alan ne aldığı biz de ne sattığımızı biliyoruz. Kimsenin biz pırlanta satmasını bilmiyoruz demesine gerek yok. HRD, zaten her şeyi yazıyor. Yazanı okusalar yeterlidir.”
Fiyat yükseliyor; ama bütçe aynı kalıyor
Döviz ve altın fiyatlarındaki yükseliş trendi tüketicilerin alışveriş davranışına da yansıyor. Ahmet Özcan’a göre, döviz fiyatlarındaki yükseliş sektörü etkiliyor. Ancak, müşterilerin altın takı ve mücevhere ayırdığı bütçe değişmiyor, aynı kalıyor. O bütçeye daha küçük ve minimum şeyler sığdırıyor. Eskiden 0.50 karat alan müşteri, şimdi, 0.30 alıyor.
Bagetli ürünler çok popüler!
Son 10 yıldır olduğu gibi iç piyasada pırlantalı mücevherlerin yıldızı parlamaya devam ediyor. Venta Pırlanta firma sahibi Ahmet Özcan, bagetli ürünlerin piyasada büyük talep gördüğüne işaret ediyor. “Bagetli ürünler şu anda moda… 10 yıl önce olsaydı o döviz kuruyla herkes bagetin coroneti yerine tektaş alırdı. Ama, şu anda bagetli ürünlerin coronet modelleri yok satıyor. Tektaş; artık tamam. Bir burma bilezik gibi oldu. Bir gözlemim de şu: pırlantalı set de olmaya başladı. Önceki yıllara göre satışı hızlandı. Özellikle bu yıl; pırlantalı setler hakikaten gidiyor.”
Ekim Fuarı’nda yerini alacak!
Yaklaşık 1 ay önce kurulan ve Orta Doğu ülkelerine odaklanan bir ihracat stratejisini izleyecek olan Venta Pırlanta, ilk fuarcılık deneyimini ise 11-14 Ekim 2018 tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Mücevher Fuarı’na katılımcı olarak yer alarak yaşamaya hazırlanıyor.
91
KABER OLEKSİYON H ABER H
Lizay’dan
Elmas Setlere Özel Eşsiz Fırsat
G
eçmişin büyüleyici izlerini günümüze taşıyan Lizay’ın elmas setleri, ışıltısı ve farklı zevke hitap eden seçenekleriyle dikkat çekiyor. 31 Ağustos’a kadar çok özel fiyatlarla sunulacak olan kolye, küpe ve yüzükten oluşan eşsiz elmas setler, kadınların mutluluğunu ikiye katlayacak. Sevdiklerini mutlu etmek isteyenlere güzel bir hediye seçeneği de olan setler, 12 taksit imkanıyla vitrinlerde yerini alacak. Nesilden nesile söyleminin hakkını veren ve modası hiç geçmeyen stoklarla sınırlı elmas setlerine ulaşmak için en yakın Lizay mağazasına veya www.lizaypirlanta.com’a uğramanız yeterli.
Romantik Çiftler İçin İsimli Alyans;
Atasay MyLoove…
Aşkın ve sadakatin sembolü alyanslar kişiselleştirilebilen tasarımları ile sonsuzluk yeminlerine dönüşüyor.
A
tasay Myloove, yeni evlenecek çiftlere birbirinden şık ve zarif alyans seçenekleri sunmaya devam ediyor. Üzerinde aşkınızın isminin yer aldığı kişiselleştirilebilen alyanslar, zamansız ve sıra dışı tasarımları bir arada arayan çiftler için yenilikçi bir seçim. Yıllardır kadın ve erkeği birbirine bağlayan; aşkı, dayanışmayı, bağlılığı temsil eden alyanslar, MyLoove’ın özgün tasarımlarıyla yeniden yorumlanıyor. Çiftlerin isimlerinin üzerine işlendiği alyanslar saf sevgiyi, göz alıcı şıklıkla parmaklara taşıyor. Daha önce görülmemiş modeller arayan çiftler için Atasay Myloove koleksiyonlarında yer alan isimli alyansların yanı sıra farklı tasarımlı birçok alyans modeli yeni evlenecek çiftleri bekliyor.
92 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Erkeklerin Gece Şıklığı Atasay ‘Fih’ Koleksiyonu ile Tamamlanıyor
A
tasay’ın stil sahibi erkekler için hazırladığı, siyah pırlantanın zamansız şıklığını gözler önüne seren ‘Fih Koleksiyonu’ erkeklerin gece şıklığını en iyi şekilde tamamlıyor. Deri, çelik ve pırlanta gibi farklı materyallerin bir arada kullanıldığı tasarımlarla tarzını tamamlayan erkekler, gece davetlerinde, iş toplantılarında ve özel buluşmalarda kadınlardan rol çalmaya aday. Atasay ‘’Fih’’ Koleksiyonu’nda yer alan siyah deniz kabuğu, kuş tüyü ve fildişi yaka iğnelerinin yanı sıra deri bileklikler, siyah pırlantalarla süslü yüzükler stil sahibi erkeklerin gece şıklığına zarif bir görünüm katıyor. Atasay’ın dünya trendlerini sunan ‘’Fih’’ koleksiyonuyla buluşmak için en yakın Atasay mağazasına ya da www.atasay. com adresine uğrayın, gece şıklığınıza şıklık katın.
93
HABER
RA DEMO BİLEZİK
Abdullah Zafer Genç
Fiyat artışlarının ekonomik karşılığı yok!
Abdullah Zafer Genç
Döviz ve altın fiyatlarındaki yükselişin ekonomide bir karşılığı olmadığını belirten RA Demo Bilezik firma sahibi Abdullah Zafer Genç, “Son haftalarda yaşadığımız gelişmeler üretim odaklı bir ekonominin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Genç, “Spekülatif fiyat artışlarının geçici olduğuna inanıyoruz. Ekonomide istikrardan yanayız. Ülkemizin neferi bir üretici olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
D
olar ve altındaki fiyat hareketliği, piyasaları olumsuz etkilese de firma sahipleri, yaşanan gelişmelerin geçici olduğuna inanıyor. 6 yılı aşkın bir süredir uluslararası kalite standartlarında Demo Bilezik üreterek Türkiye ve dünyadaki müşterilerine sunan RA Demo Bilezik firma sahibi Abdullah Zafer Genç, bu gelişmelerin ülkemiz adına olumlu yönde bir kırılma noktası oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Genç, suni fiyat hareketlerinin ekonomide üretim ve büyüme odakları bir strateji izlenmesinin önemini ortaya çıkardığına inanıyor. “Doların değer kazanması, dünyada olduğu gibi ülkemizi de ciddi oranda etkiledi. İşlerimize hareket kazandırmış olsa da biz ülkemizde ekonomik istikrarın sürmesi taraftarıyız. Bu durumun geçici bir süreç olduğunu, ülkemiz için olumlu yönde bir kırılmaya vesile olacağına inanıyoruz. Bu süreçte, üretim odaklı ekonomik stratejinin önemi ortaya çıktı. Bu yükselişlerin ekonomik olarak karşılığı yok. Ülkenin neferi
94 KUYUMTIME / Ağustos 2018
bir üretici olarak biz de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
Dövizdeki artış maliyetleri artırdı!
Türkiye’de Demo Bilezik deyince ilk akla gelen markalarından biri olan RA Demo Bilezik, döviz fiyatlarındaki artışla birlikte yükselen maliyetleri de göz önünde bulundurarak, kalite standartlarından ödün vermemek adına fiyatlarında bazı değişikliklere gidecek. 22 ayar bilezikle aynı görüntü, renk ve işçilik kalitesinde üretilen Demo Bileziklerin standartlarından ödün vermemek için fiyatlarda zorunlu olarak artış yapmak zorunda kaldıklarını belirten Abdullah Zafer Genç, “Demo üretiminde kullandığımız kaplama ‘Dage’ sistemiyle birlikte kararmasını önlemek için kullandığımız altın oranı yüksek olduğu için bizim de maliyetlerimizi etkiliyor. Aynı zamanda, kullanmış olduğumuz özel metal karışımları dolar bazlı alındığı için maliyetlerimize ek bir durum getiriyor. Bu nedenle zorunlu olarak zam yapmak zorundayız. Çünkü, yılların verdiği uluslararası dene-
yimle bir üretim standardımız oluştu. Bu standardın asla dışına çıkamayız. Çünkü, bugün bir kuyumcu mağazasının vitrinindeki Demo Bilezik, görüntü, renk ve işçilik olarak 22 ayar bilezikle eşdeğerdir. RA Demo olarak bunlardan asla ödün verme gibi bir durumun içerisinde olamayız. “ dedi.
Demo Bilezik dışında üretim planımız yok!
Her alanda olduğu gibi ticarette de uzmanlaşmanın gittikçe önem kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. Demo Bilezik üretiminin uzman markası RA Demo’nun da bilezik dışında başka bir ürünle ilgili bir planı yok. RA Demo Bilezik firma sahibi Genç, bu konudaki hassasiyetleriyle ilgili şunları söyledi. “Bir kuyumcu mağazasına bilezik harici yüzük, küpe, kelepçe ve set takımı gibi ürünlerin demo olanını koyarsak o zaman kuyumcu kuyumculuktan çıkmış olur. Ancak, bilezikte böyle bir durum yoktur. Çünkü, güvenlik amacıyla demo olarak bulundurulması gerekiyor.”
95
HABER
Kaya JUWELIER,
Kuyumcukent’te 2. mağazasını hizmete açtı!
Almanya’da doğan toptan ve perakende olarak faaliyetlerini sürdüren Kaya Juwelier, Türkiye’ye yatırımlarını sürdürüyor. 14 ve 22 ayar kategorisindeki özgün koleksiyonlara sahip olan marka, 2015 yılından sonra ikinci mağazasını da Kuyumcukent AVM Bölümü’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Kaya Juwelier, firma sahibi Gıyasettin Kaya, 2013 yılından beri toptan olarak hizmet verdiklerini ve Almanya Köln’deki merkezlerinden Avrupa’nın Hollanda başta olmak üzere birçok ülkesine ihracat yaptıklarını açıkladı.
Y
ükselen döviz fiyatları ve ekonomik durgunluk, sektörde yatırımları durdurmuyor. Türk kuyumculuğunun ve ülkenin geleceğinin iyi olacağına inanan yatırımcılar, yatırımlarına devam ediyor. Son zamanlarda kuyumculuk sektörünün cazip yatırım merkezlerinden biri de Kuyumcukent… Sektörün üretim üssü haline gelen Kuyumcukent AVM Bölümü’ndeki yatırımlar sürüyor. Türkiye’ye atölye yatırımıyla giriş yapan, 2015 yılında bunu Kuyumcukent’te AVM Bölümü’nde açtığı mağazayla taç-
96 KUYUMTIME / Ağustos 2018
landıran Kaya Juwelier, ikinci toptan ve perakende mağazası için yine Kuyumcukent’i seçti. Almanya Köln’de kurulan Kaya Juwelier firmasının Kuyumcukent AVM giriş katındaki yeni mağaza açılış törenine Kaya Juwelier firma sahibi Gıyasettin Kaya, Kaya Juwelier Kuyumcukent Mağazalar Sorumlusu Ahmet Melik Kaya ve aralarında Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nusret Altınbaş’ın da olduğu kuyumcu dostları ve müşterileri katıldı. Kaya Juwelier firma sahibi Gıyasettin Kaya, törende markalarının kuruluşu hakkında bilgi verdi.
gruplarıyla ağırlıklı olarak Alman müşterilerine hizmet veren firma, son yıllarda müşteri portföyüne Türk vatandaşlarını da ekledi. Firma sahibi Gıyasettin Kaya, büyüme stratejileri kapsamında 2013 yılında perakende hizmet ağına toptancılığa da eklediklerinin altını çizerek, “14 ve 22 ayar grubunda çok zengin ve çeşidi bol ürün gruplarımızı Hollanda başta olmak üzere Avrupa ülkelerine pazarlıyoruz. Türkiye ve Kuyumcukent AVM’ye yatırım, söz konusu büyüme stratejimiz kapsamında gündeme geldi.” şeklinde konuştu.
Yatırım için neden Kuyumcukent seçildi?
“Kuyumcukent AVM’de ikinci mağazamızı hizmete açtığımız için mutluyuz. Almanya’nın Köln şehrinde kalıyorum. Bizim, Köln ve civarında 4 mağazamız var. Yıllar önce Almanya’ya öğrenci olarak gittim. Okulu bitirdikten sonra da ticarete atıldım. Altınbaş’ın Almanya’daki mağazasının muhasebe bölümünde mesleğe adım attım. O zamanlar, işin başında Sayın Nusret Altınbaş vardı. Bu açılışta da bizi yalnız bırakmadığı için kendisine teşekkür ediyoruz. Uzun bir süre muhasebe işlerini yaptıktan sonra ilk mağazamızı Köln yakınlarında hizmete açtım.”
Marka, 2013 yılında toptancılığa başladı Kaya Juwelier, daha sonra mağaza sayısını artan müşteri potansiyeline paralel olarak 4’e çıkardı. İlk yıllarda vitrinlerinde yer verdiği ürün
Kuyumcukent Atölye Bloğu’nda atölye kuran Kaya Juwelier, 2015 yılından sonra ikinci mağazası için de yine adres olarak Kuyumcukent AVM’yi seçti. Kaya Juwelier Kuyumcukent Mağazalar Sorumlusu Ahmet Melik Kaya, sektörün üretim ve ihracat üssü haline gelen Kuyumcukent’i tercih etme nedenleri hakkında bilgi verdi. “Mevcut mağazanın durumundan memnun olduk, potansiyeli gördük. Biraz da geleceğe yönelik yatırım yapma amaçlı olarak bu mağazayı açtık. Bu mağazamız, hem perakende olarak satış amaçlı, hem de toptan hizmet verecek. Ayrıca, yurt dışından gelen misafirlerimizi ağırlayacağız. İhracat ağırlıklı çalışan bir firmayız. Aynı zamanda, bugün bir perakende mağazasında ne varsa hepsi bizde de mevcut.14- 22 ayar, pırlanta, alyans, set bizde yok yok… Ayrıca, ürün gruplarımıza sürekli yeni takviyeler yapacağız.”
Kuyumcukent’e metro gelecek Kuyumcukent AVM Bölümü’nün özellikle hafta sonu hareketlendi-
97
HABER
ğini belirten Ahmet Melik Kaya, devam eden metro çalışmasının tamamlanmasıyla canlılığın artacağına inanıyor. İlk mağazalarını 2015 yılında hizmete açtıklarını ifade eden Kaya, “Metro geldiği zaman daha iyi olur. Yurt dışındaki müşterilerimize buradan toptan hizmet veriyoruz. Ağırlığımız yurt dışı; ama yurt içinden de talep olursa yardımcı oluyoruz. Kuyumcukent’te perakende ve toptan olarak 4 yıla yakındır hizmet veriyoruz.” diyor.
Fiyatlar, piyasayı zorluyor Döviz ve altın piyasasındaki fiyat hareketliliği kuyumculuk sektörünü de olumsuz etkiliyor. Melik Kaya, fiyat baskısı nedeniyle zor bir süreçten geçtiklerini bildirerek, fiyatların belli bir bant aralığı içerisinde hareket etmesini istediklerini belirtti. “Fiyatlara endeksli olarak sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Son birkaç yıldır Türkiye’de işler, çok zor geçiyor. Fiyatlar, sürekli olarak yukarıya gitti. Hakikaten müşte-
rileri çok etkiledi, fiyatlar sabit kaldığı sürece iş daha oluyor. Ancak, fiyatlarda ani iniş çıkışlar olduğu sürece de olumsuz etkiliyor. Düğün sezonu iyi geçiyor; ama fiyatlar hep bir soru işareti oluşturuyor.”
Bagetli ürünler çok moda! Kaya Juwelier Kuyumcukent Mağazalar Sorumlusu Kaya, düğün sezonunda en çok tercih edilen ürün grupları hakkında şu bilgileri verdi. “Tektaş, beştaşlar, pırlantalı mini setler, bagetli ürünler çok moda, coronet taşlı pırlantalar ve elmaslı mücevherler çok talep görüyor. Pırlantalı mücevher satışları her zaman var ve hiç bitmiyor. Tektaş ve beştaşlı ürünlere talep gittikçe artıyor. Firma olarak öncelikle müşterilerin bütçelerine uygun ürünler sunuyoruz. Kalite ve işçilik ve ürünün arkasında durmak çok önemlidir.”
98 KUYUMTIME / Ağustos 2018
99
KOLEKSİYON H ABER
İmparatorluklardan mücevherlere yansımalar Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları’nın sanatsal mirası, Kiswah Jewellery’e esin kaynağı oluyor ve yüzlerce yıllık hikayesi olan el yapımı mücevherlerden oluşan “Classics Collection” ortaya çıkıyor. Selçuklu’nun desenlerle kültürü anlatma çabası ve Osmanlı’nın çok yönlü kültürel atmosferi KISWAH JEWELLERY’nin CLASSICS COLLECTION’ında yeniden hayat buluyor.
O
rta Asya’da başlayan ve Anadolu’da yükselen medeniyetlerin güçlü tarihsel birikimini en doğru şekilde yansıtmaya önem veren; akademik araştırmalar ve özenli bir tasarım süreci sonrasında ürünlerini yaratan KISWAH JEWELLERY, Classics Collection’da dönemin çok renkli ruhunu yansıtmak adına tasarımlarında; altın, gümüş ve pırlantanın yanı sıra abanoz ağacı, rodonit taşı, kırmızı lal taşı, mercan gibi özgün malzemeler de kullanıyor. Kültürün sanat aracılığıyla aktarıldığı, sanatsal detayların toplum kültürüne dair bir anlatı içerdiği dönemlerden esinle Kiswah, dönemin detaycılığını Classics Collection’da yeniden gün yüzüne çıkarıyor ve Kiswah tasarımlarının her biri geçmişten gelen hikayeleri anlatıyor. Classics Collection ile Kiswah, mücevheratın altın çağını yaşadığı dönemde, Osmanlı mücevherlerinde uygulanan kakma, oyma, mıhlama gibi özel tekniklerden de faydalanarak Orta Asya’daki seramiklerin desenlerini kolyelere, Kanuni Sultan Süleyman’ın mührünü ise yüzüğe dönüştürüyor. Selçuklu ve Osmanlılardan hikayeler anlatan, “zaman üstü birlik” felsefesiyle şekillenmiş Classics Collection’ın 4 alt kategorisi bulunuyor; Harem Collection, Empire Art Collection, Silk Road Collection and Classic Istanbul Collection.
Hayalleri Süsleyen Pırlantalar Atasay’da… Işıltısıyla göz kamaştıran Atasay One&Only’den kaçırılmayacak eşsiz bir fırsat!
P
ırlantanın özgün tasarımlarla yorumlandığı One&Only Koleksiyonu’ndaki yüzük, kolye ve küpeler 3 Ağustos – 9 Eylül tarihleri arasında kampanyalı fiyatlarıyla pırlanta severlerle buluşuyor. Aşkın sembolü olan yüzüklere, göz alıcı küpe ve kolyelere en uygun fiyata sahip olmak isteyenler, One&Only’nin 0,30 ct. pırlanta kampanyası ile aradıklarını bulacak. Güzelliğinizi taçlandıracak Atasay One&Only pırlantalı mücevherlere uygun fiyat avantajlarıyla sahip olmak, için acele edin. Atasay One&Only’nin göz alıcı pırlantalı mücevherlerine en uygun fiyat avantajıyla sahip olmak için en yakın Atasay mağazasına uğrayabilir ya da www.atasay.com adresinden ziyaret edebilirsiniz.
100 KUYUMTIME / Ağustos 2018
101
HABER
Burak Baykut
Kuyumculara cila ve rodajda kaliteli çözüm sunuyoruz! Hüseyin Ağa Camii Sokak’taki atölyesinde ağırlıklı olarak pırlanta ve elmas firmalarına cila ve rodaj konusunda hizmet veren Burak Baykut, “Bizim meslektaşlarımızdan farkımız, müşterimizin acelesi olsa da işi hızlı yapıp eksik bırakmak değil, işin hakkını vererek bitirmektir” dedi.
A Burak Baykut
nadolu topraklarında 6 bin yıllık köklü bir geçmişe sahip kuyumculuk sektöründe bir ürün vitrinde nihai tüketiciyle buluşana kadar 18 ayrı nokta ve birimden geçiyor. Bu önemli duraklarından biri de kuşkusuz cila ve rodaj bölümüdür. 1993 yılında kuyumculuğa çırak olarak adım atan Burak Baykut, bugün kuyumculara cila ve rodaj konusunda hizmet sunuyor. “Bu mesleğe 1993 yılında 14 ayar künye, pullu zincir ve zincir çeşitleriyle çırak olarak Kapalıçarşı’da başladım.” diyen Baykut, iş hayatında yaşadığı süreçlerle ilgili şu bilgileri paylaştı. “Bir süre çalıştıktan sonra ustamı kaybetmem sonucu, babamın bir arkadaşının vesilesiyle cila işine başladım. 1994 yılıydı; askerlik yapmamıştım ve 14 yaşındaydım. Oldukça küçük yaşta mesleğe başladım, yazları çalışırdım. 16 yaşından sonra askerliğin araya girmesi hariç cila işine devam ettim. Askerlikten döndükten sonra yine birkaç firmada cilacılık deneyimim oldu. En son 2007 yılında kendi işimi kurmaya karar verdim. İlk olarak Erdem Pasajı’nda Berber Varol Bey’in olduğu yerde atölyemi kurdum. Daha sonra Hüseyin Ağa Camii Sokak’taki atölyemize taşındık.”
Pırlantacılarla yoğun çalışıyoruz!
Cila ve rodaj atölye sahibi Burak Baykut, firma olarak özellikle elmas ve pırlanta işi yapan firma sahiplerine hizmet verdiklerini belirterek, atölyemizde mal tezgahtan çıktığı anda patlatmasından manyetik dolaba, cilasından rodajına kadar tüm işlemleri tamamladıklarını dile getirdi. Baykut, diğer atölyelerden farklarıyla ilgili olarak da ‘Bizim meslektaşlarımızdan farkımız, müşterimizin acelesi olsa da işi hızlı yapıp eksik bırakmak değil, işin hakkını vererek yapmaktır. Bugüne kadar da bu şekilde müşteri edinebildik, bu çalışma ilkemizle bugünlere kadar gelebildik.” dedi. Cila ve rodaj atölyesinin müşterileri; sadece Kapalıçarşı ve İstanbul’la sınırlı değil. Adapazarı ve Bodrum’dan gelen müşterileri de var.
Atölyemizde son teknolojileri kullanıyoruz!
Cila ve rodaj ustası Baykut, atölyelerinde iş alanlarıyla ilgili tüm yeni teknolojileri kullandıklarını, birçok cilacıda olmayan lab makinesiyle çalıştıklarını vurguladı. “Bizim meslekte öğrenmenin yaşı yoktur.” diyen Levon Karagöz Usta’nın sözünü kendine rehber ettiğini belirten Baykut, bu kapsamda yaptığı işe her zaman yeni bir bakış ve soluk katmaya çalıştığını dile getirdi. Cila ve rodaj ustası Baykut, bu alanda büyümeyi hedeflediklerini, yeni firmalara da her zaman kapılarının açık olduğunu sözlerine ekledi. 102 KUYUMTIME / Ağustos 2018
103
HABER
Doruk Kuyumculuk’da düğün heyecanı!
İzmir köklü firmalarından biri olan Doruk Kuyumculuk firma sahibi Metin Nalıncıoğlu, oğlu Dorukhan’ı İzmir Güzelbahçe’de Şehzade Köşkü Kır Düğün Salonu’nda düzenlenen bir törenle evlendirdi. Düğüne İzmir, Ege Bölgesi ve İstanbul’dan birçok kuyumcu esnafı katıldı. Kuyumtime Dergisi olarak Ece- Dorukhan Nalıncıoğlu çiftine sonsuz mutluluklar dileriz. evlenme heyecanımdan daha farklıydı. Sanırım yeni heyecanlar bizi bekliyor. Sektörden dostlarımız, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz ve komşularımız bu mutlu günümüze katılarak bizi onure ettiler. Hepsine teşekkür ediyoruz.” şeklinde duygularını dile getirdi.
30 yıllık tecrübe: Doruk Kuyumculuk
İ
zmir ve Ege Bölgesi’nin tanınmış ve köklü firmalarından biri olan Doruk Kuyumculuk firmasında tarih yaprakları, 6 Temmuz 2018 tarihini gösterdiğinde farklı bir heyecan yaşandı. Deneyimli kuyumcu Metin Nalıncıoğlu ve eşi Pınar Nalıncıoğlu, biricik oğulları Dorukhan’ı, Ece Tırpancı’yla evlendirerek hayatlarındaki en mutlu günlerine ev sahipliği yaptı. İzmir Güzelbahçe’de Şehzade Köşkü Kır Düğün Salonu’nda yapılan törene, genç çiftin yakınları, dostları, komşuları İzmir, Ege Bölgesi ve İstanbul’dan birçok kuyumcu esnafı katıldı. Metin- Pınar Nalıncıoğlu çifti, düğün merasiminde misafirlerini tek tek karşılayarak hepsiyle özel ilgilendi. Bu mutlu günümüzü törene katılarak bizimle paylaşan herkese teşekkür ettiğini söyleyen Doruk Kuyumculuk firma sahibi Metin Nalıncıoğlu, “Eşimle birlikte çok farklı bir heyecan ve duygu içerisindeyim. Oğlumuzu evlendirdik; ama yeni evladımız, kızımız oldu. Yeni akrabalarımız olmuş oldu. Bir gün önce hayat daha farklıydı, düğün gecesinden sonra daha farklı oldu. Eşimle birlikte bende biraz hüzün tabii ki var. Ancak, hüznün yerini de daha çok mutluluk aldı. Kendi
104 KUYUMTIME / Ağustos 2018
Doruk Toptan Kuyumculuk firmasını 1998 yılında kuran Metin Nalıncıoğlu’nun meslekteki geçmişi 1988 yılına dayanıyor. Doruk Kuyumculuk markası da bu mesleki deneyimin ışığında faaliyet gösteriyor. Nalıncıoğlu, uzun yıllardır meslekteki deneyimini evlatlarına aktarmaya çalışıyor. “Bizlerin yetişme tarzı tabii ki farklı... Biz ustalarımızın veya başka mekanlarda çalışarak bu düzeylere geldik. Üniversite hayatının yanında çalışarak bilgi ve tecrübe dağarcığına ulaştık. Evlatlarımızı ise yanımızda çalıştırarak bu bilgileri aktarmaya çalışıyoruz Bu biraz zor olsa da başarmaya çalışıyoruz.” diyen Nalıncıoğlu, firma olarak hedefleriyle ilgili de şunları söyledi. “Metin Nalıncıoğlu olarak mesleğe başlama yılım 1988’dir. Atölyelerden veya ara toptan bazı markalardan aldığımız ürünleri pazarlayarak bu sistemi oturtmuş ve güven ilişkisini başarmış durumdayız. Bu geçen süreçte çalıştığımız esnaf ağabeylerimiz de evlatlarına işi devretmeye başladığı için bize düşen evlatlarımızı birbiriyle tanıştırmak ve ticari dostluklarını kurmalarına yardımcı olmaktır. Hedeflerimiz; dürüst, güven ve saygı çerçevesinde bilindik bazı markaların veya fason üretimin doğruluğunu sunabilmektir. 14 ayar takı grubunda her ürüne portföyümüzde yer vererek hizmet başarımızı artırmak istiyoruz. Sunduğumuz ürünlerle Ege Bölgesi’nde her noktaya ulaşmayı planlıyoruz.”
105
HABER
Ticarette rotamız daima ileri… DIŞ TİCARETTE GÜVEN İKO Dış Ticaret Departmanı
İthalat-İhracat Departmanı’daki deneyimli personeli tarafından verilen expertiz raporlarıyla sektör mensuplarına dış ticarette destek veriyor.
HIZLI VE KALİTELİ DEĞERLEME BİST yetkili İKO - GLT Değerleme Laboratuvarı
Borsa İstanbul tarafından yetkilendirilen İKO GLT ve Ayarevi, firmalarımızın ithal ettiği kıymetli taşlara değerleme hizmeti sunuyor.
AYAR KONTROLÜNDE REFERANS KURULUŞ
İKO Ayarevi
Kaliteli, düzgün ve tarafsız hizmet anlayışıyla kendini iç ve dış piyasada kanıtlayan İKO Ayar Evleri, sektör için çalışmaya devam ediyor.
MERKEZ: Adres: Piyerloti Cad. Dostlukyurdu Sok. No:3 Çemberlitaş-İstanbul / Türkiye Tel: 0 212 516 27 57 Fax: 0 212 516 12 78 KUYUMCUKENT OFİS: Kuyumcukent Köyaltı Mevkii 29 Ekim Cad No:1 Yenibosna, Bahçelievler, İstanbul / Türkiye Telefon: 0 212 603 03 15-16-17 Fax: 0 212 603 03 18 106 KUYUMTIME / Ağustos 2018
SERTiFiKASYONDA ULUSLARARASI GEÇERLiLiK, KALiTE VE GÜVEN Pırlanta, renkli taş ve mücevherlerinizi uzman gemologlarımız ve son teknoloji cihazlarla donatılmış uluslararası kalite belgeli laboratuvarımızdan sertifikalandırabilirsiniz…
’ye gelin taşlarınıza hakettiği değeri verin… GLT, bir İKO kuruluşu olup kâr amacı gütmeyen bağımsız bir gemoloji laboratuvarıdır.
GEMOLOGICAL LABoRaToRY OF TURKEY
Piyerloti Caddesi Dostlukyurdu Sokak No:3 Kat:2 Çemberlitaş - Fatih - İstanbul - Türkiye +90 212 516 27 57 (150)
107
SABER AĞLIK H göstermektedir. Vücudu toksinlerden arındırma gibi yaşamsal bir görevi olan karaciğerin de kendi kendini temizlemesi için üzümün mutlaka beslenme planında yer alması gerekir.
Karaciğeri yenileyen besinler Vücudumuzun en önemli organlarından biri olan karaciğer için beslenmek oldukça önemli bir yer tutar. Bu nedenle yiyeceğiniz bazı besinlere dikkat etmeniz gerekiyor.
Hindiba yaprakları: karaciğer dostudur ve karaciğeri koruyucu etkisi vardır. Salata içinde ya da çayı yapılarak tüketilebilir. Vitamin yönünden zengin hindiba; sodyum, potasyum ve kalsiyum içerir. Karaciğerde meydana gelebilecek problemler üzerinde etkilidir ve karaciğer fonksiyonlarını destekleyici etkileri vardır. Ayrıca sindirimi de kolaylaştırır. Sağlıklı bir karaciğer ve karaciğer hastalıklarının önlenmesi için mutlaka tüketilmelidir. Karaciğerin temizlenmesi için etkili besinlerden
K
araciğeri yenilemede ilk sırada sarımsak bulunurken bunu avokado, üzüm, Hindiba yaprakları, Brüksel lahanası izliyor. En iyi antioksidanlardan biri olan sarımsak, karaciğerin yenilenmesinde oldukça önemli bir besindir. Sarımsak, karaciğer enzimlerini harekete geçirerek toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Antioksidan, allicin ve vitaminler bakımından oldukça zengindir. Sarımsağın içerdiği sülfür de karaciğerin işlevine yardımcı olan enzimlerin üretilmesine destek olur. Doğal bir antibiyotik olan sarımsağın çiğ tüketilmesi önemlidir. Sağlıklı yağ alımı için en uygun sebze olarak bilinen avokado, özellikle içerdiği omega 6 ile karaciğer yenilenmesini sağlar ve hücrelerin toparlanmasına yardımcı olur. Avokado genellikle salatalarda ya da limon sıkılarak direkt tüketilebilir. Günde bir taneden fazla da tüketilmemesi önerilir. Vücuda sağlıklı yağ sağlayan aynı zamanda da biriken zararlı yağ asitlerini yok eden avokado karaciğer yağlanmasına karşı önemli bir besindir. Sağlıklı bir karaciğer için vazgeçilmez bir diğer besin de üzümdür. Üzümün hem kendisi hem de çekirdeği karaciğer sağlığı için önemlidir. Yapılan pek çok araştırma üzüm çekirdeğinin karaciğer hasarları üzerinde olumlu sonuçlar verdiğini
108 KUYUMTIME / Ağustos 2018
biri Brüksel lahanasıdır. Brüksel lahanası, karaciğeri yeniler ve zararlı olan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Sülfür içeren bileşikler içeriği ile karaciğeri hasardan korurlar ve aşırı hormon ve toksinleri dışarı atma fonksiyonlarını desteklerler. Karaciğer sağlığı için tüketilmesi gereken besinler kadar uzak durulması ya da dikkatli tüketilmesi gereken besinler de bulunuyor. Aşırı yağlı et grupları, alkollü içecekler, sucuk, salam, sosis ve pastırma gibi şarküteri ürünleri, yağda kızartılmış yiyecekler, et suyu, tahin, kakaolu gıdalar ve yağlı sosların karaciğeri yorabileceği unutulmamalıdır. Karaciğer sağlığı için günde mutlaka 2-3 litre su içilmesi gerekir. İçtiğiniz suyun içerisine az miktarda zerdeçal atabilirsiniz. Karaciğer yağlanmasına karşı günlük 30 dakikalık yürüyüşler de ihmal edilmemelidir.
109
HABER
110 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
111
GABER EZİ REHBERİ H
KUZEY EGE’NİN TATİL CENNETLERİ:
GÖKÇEADA VE BOZCAADA Lider tur operatörü Prontotour’un Kuzey Ege turu ile doğa, tarih ve gurme lezzetler seyahat tutkunlarını bekliyor. “Dünyayı Bir Bilene Sor” mottosuyla yurtdışı turlar düzenleyen Prontotour, “Yurtiçini de Bir Bilene Sor” diyerek Kuzey Ege’nin cennet adaları Gökçeada ve Bozcaada’yı seyahatseverlere sunuyor. Bir tarafta tarihi, doğası ve sakinliği ile Gökçeada, diğer tarafta turkuaz denizi, renkli sokakları ve otantik yaşamıyla Bozcaada… Tatilciler, çoğu zaman seçim yapmakta zorlandıkları bu iki rotayı Prontotour’un Kuzey Ege turuyla tek seferde keşfediyor. Prontotour’un Kuzey Ege turunda adaların yanı sıra Antik Çağ izlerini taşıyan Assos ve görkemli tarihiyle Çanakkale de görülecek yerler arasında bulunuyor.
Tarihin Gururlu Tanığı: Gelibolu
Kuzey Ege turunun ilk durağı olan tarihin derin izlerini taşıyan Gelibolu Yarımadası… Anadolu topraklarında yaşayan insanlar için önemli bir dönüm noktası olan ve Çanakkale Destanı’nın yazıldığı bölge, gezginleri adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kilitbahir Kalesi, Şehitler Abidesi (Mehmetçik Abidesi), Kabatepe, 57. Alay Şehitliği, Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Sargı Yeri, Tabyalar, Conk Bayırı gezdikçe o dönemi hissedeceğiniz tarihi mekanları oluşturuyor. Çanakkale Savaşı’ndan kalan yüzlerce izin yanı sıra Türk, Avustralya, İngiliz, Fransız askerlerinin mezarları ve anıtları da bu bölgede bulunuyor.
Güneşin En Güzel Battığı Yer: Gökçeada
Ege Denizi’nin masmavi sularının fonda olduğu, muhteşem doğa manzaralarını misafirlerine sunan Gökçeada (İmroz); farklı kültür ve medeniyetlerin 112 KUYUMTIME / Ağustos 2018
sularında eğlenceli anlar yaşayabilirsiniz. Ayrıca, uygun olması halinde tuz gölünde çamur banyosu yapmak da mümkün. Gökçeada’dan dönüşte Çanakkale Boğazı kıyısındaki şehir merkezinde yapılacak panoramik turda; Çimenlik Kalesi, şarkılara konu olan Aynalı Çarşı, saat kulesi ve kordon görülecek yerler arasında. Bu sırada Truva filminde kullanılan tahta atla fotoğraf çektirme imkanına da sahipsiniz.
etkileriyle muhteşem bir kültür mozaiği barındırıyor. “Güneşin Battığı En Son Yer” olan İmroz’da muhteşem günbatımı seremonisi eşliğinde yenilen akşam yemeği seyahatseverleri büyülüyor. Türkiye’nin en batı noktası olan ve 2011 yılında dünyanın ilk ‘Cittaslow’ (sessiz şehir) adası unvanını kazanan Gökçeada, doğal yaşamının zenginliğiyle öne çıkıyor. Denizi, tarihi ve doğasıyla misafirlerine keyifli bir tatil imkanı sunan ada, organik lezzetleriyle de gurme damaklara hitap ediyor. Kuzey Ege turu kapsamında Dereköy, Tepeköy ve Zeytinliköy ziyaret edilecek yerlerden bazıları... Günümüzde hala tarihi yapısını koruyan Zeytinliköy bozulmamış taş sokakları ve eski Rum evleriyle tanınıyor. Zeytinliköy’de adanın en eski kilisesi olan Agios Georgios Kilisesi’ni ziyaret edip, adaya özgü ve Türkiye’nin her tarafına ün
salmış dibek kahvesi, Baba Hristo’nun sakızlı muhallebisi, keçi sütünden dondurmayı deneyimleme şansına sahipsiniz. Gökçeada’da ziyaret dilecek bir diğer köy de Tepeköy. 600 yaşın üstünde olduğu tahmin edilen çınar ağacı ile misafirlerini karşılayan Tepeköy, onları büyüleyecek güzelliğe sahip bir yer olarak dikkat çekiyor. Baba Yorgo’nun yerel içeceklerini tanıyıp, Meryem Ana panayırının yapıldığı köy meydanında kısa bir tur atarak hoş vakit geçirmek mümkün. Gökçeada’da uğranılacak bir diğer yer ise Türkiye’nin en büyük köyü unvanına sahip olan Dereköy. Terkedilmiş hissi yaratan, sakin sokakları ve evleri ile dikkat çeken köy, günümüzde hala açık olan iki farklı kilisesiyle ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca Dereköy’de tarihi çamaşırhaneyi de görebilirsiniz. Prontotour’un Kuzey Ege turu denizin keyfini çıkarmak isteyen tatilcilere de hitap ediyor. Tertemiz suya sahip olan Aydıncık ya da diğer adıyla Kefaloz Plajı’nda verilen serbest zamanda denize girerek Ege’nin serin
Doğal Film Platosu: Bozcaada
Gökçeada’nın ardından görülecek bir diğer yer de özellikle son yıllarda adını sıkça duyuran Bozcaada. Tarihi evleri, plajları, üzüm bağları, doğal havası ve filmleri ile ün yapmış Bozcaada Türkiye’nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nin de Gökçeada’dan sonra ikinci en büyük adası konumunda bulunuyor. Renkli sokaklara sahip Bozcaada, doğa harikası kumsalıyla meşhur Ayazma Plajı, rüzgar gülleri, şarap fabrikası ve tarihin izlerini taşıyan kalesiyle görülecek Ege adaları arasında. Özellikle Rum evlerinin görüntüsüyle, mavi ve beyazın ağırlıklı olduğu Bozcaada sokakları adeta bir film platosunu andırıyor. Butik cafeler, yerel lezzetlerin olduğu restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları ziyaret edilip harika vakit geçirilecek mekanlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca Ege mutfağına özgü reçeller de diğer bir tadımlık ayrıcalık olarak gurme gezginleri bekliyor. 113
HABER
114 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018
115
HABER
116 KUYUMTIME / AÄ&#x;ustos 2018