Architectural Image as Political Tool

Page 1

Politik Araç Olarak Mimari İmge: Taksim Örneği Architectural Image As Political Tool: The Example of Taksim Liana Kuyumcuyan Stüdyo Yürütücüleri / Studio Instructors: Büşra Al - Sinan Logie AURA-İSTANBUL | GÜZ 2020



İçindekiler Özet

Content 5

Summary

Ana metin Kentsel mekân ve anlam Siyasetin temsil ihtiyacı Manipülasyon aracı olarak kentsel ve mimari imge “Karşıtlık mekânı”nın oluşumu Çarpışmanın gelişi

16 20

Main text Physical space and meaning Politics’ need of representation Urban and architectural image as manipulation tool Formation of “space of contradiction” The upcoming crash

Proje Bakış açılarını yeniden düzenlemek

24

Project Re-arranging points of view

Kaynakça

41

References

7 12 14

5 7 12 14 16 20

24 41


Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Camii, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan Republic Monument and Taksim Mosque, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

4


Politik Araç Olarak Mimari İmge: Taksim Örneği

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim

Liana Kuyumcuyan

Liana Kuyumcuyan

Taksim Meydanı, Türkiye’nin Cumhuriyet rejimine geçtiği dönemde, önceki sisteme karşı temiz bir sayfa açmak üzere tasarlanmış bir alandır. İstanbul’un o yıllarda var olan diğer meydanlarına göre Taksim’in farkı, yeni rejimin ideolojisini yansıtacak bir yer olarak planlanmasında ve burada kutlamalar ve toplanmaların olacağı öngörülerek tasarlanmış olmasında yatar. Ulus kimliğinin inşa edildiği bu süreçte tasarlanan meydan, “Türk” ve “Türk olmayan” ayrımına göre hazırlanmıştır, çünkü yeni kurulan ve 22 yıl kadar tek partili ilerleyecek bir devlette, ideolojik anlamda iç bölünmeler yaşanmamıştır. Modern devletin sembolize edildiği bu mekân, yine devlet eliyle gerçekleşen toplanma ve yürüyüşlerle İstiklal Caddesi’ni de meydana katmış, buradaki Türk olmayan nüfusu süpürmeye yönelik ilk adımları atmıştır.1 Seküler ve modern devlet yapısı odağa alınarak tasarlanan Taksim, aslında muhafazakâr kesimin kamusal alanı olarak görülememiş, Cumhuriyet’in idealize ettiği ulus yapısının okunduğu plan ve mimari görüntülerine ev sahipliği yapmıştır. Bugün gelinen nokta ve rejim yapısında, İslami neo-liberal yönetim biçiminin görünürlüğünün temel aracı olan camiyle, 100 yıl öncenin modern Batılı imgelerinin çarpıştığı bir Taksim Meydanı oluşmaktadır.

Taksim Square is a space, which was designed as a clean slate following the declaration of the republic. Compared to its equivalents in Istanbul, the difference of Taksim lies in its planning as a place to reflect the ideology of the new regime and its design with the anticipation that there will be celebrations and gatherings. The square symbolizing the attempts for nation-building was prepared according to the distinction between “Turkish” and “non-Turkish” since in the newly-established state that will continue with a single-party rule for 22 years, the internal divisions have not yet been imagined. This place’s original purpose was to symbolize the modern Turkish state, by also including the Istiklal Avenue to the square with the gatherings and marches organized by the state. 1 Designed by focusing on the secular and modern state structure, Taksim has never actually seen as the public space of the conservatives and hosted the urban and architectural images of the Republic’s idealized nation conception. Today, under the current political regime, Taksim Square is formed by the clashing images of the mosque under construction, which is the main instrument for the visibility of political Islam, and modern Western images in a 100-year-long period.

Bu yazı, her dönem devlet eliyle dönüşmüş ve ulusal hafızaya farklı şekillerde kazınmış Taksim’de bulunan ve bulunmayan, ancak izleri görünen mimari imgelerin politik araç olarak kullanımını kendi döneminin tarihsel çerçevesinde anlamayı amaçlamaktadır. Devletin mimari ve kentsel öğeleri bir manipülasyon aracı olarak kullanışını anlaşılır kılmak için parçalarına ayırmak ve incelemek, gündelik hayatta mekânın kullanıcılarının da bu aracın nasıl işlediğini anlamalarında yardımcı olması beklenmektedir.

This article aims to understand how the architectural images in Taksim, which have been transformed in every period by the state and engraved in the national memory in different ways, are used as a political instrument whose traces are visible in the historical context of its period. Disassembling and analyzing the state’s use of architectural and urban elements as a tool for manipulation can help daily users of the space understand how this tool works.

1. Batuman, B. (2015) “Everywhere Is Taksim”: The Politics of Public Space from Nation-Building to Neoliberal Islamism and Beyond

1. Batuman, B. (2015) “Everywhere Is Taksim”: The Politics of Public Space from Nation-Building to Neoliberal Islamism and Beyond

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

5

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Taksim Meydanı’nın dönüşümü, 1920-2020 The change of Taksim Square, 1920-2020

6


Kentsel mekân ve anlam

Physical space and meaning

Yaşadığımız mekânların planlaması ve tasarımı kentleşme ile hayatımıza giren, organik olarak gelişmiş bir durum olarak algılanır. Yüzyıllardır bir noktadan başlayıp yaş halkaları gibi genişleyen kentsel alanlar, planlama ve tasarım ihtiyacının gün yüzüne çıkmasıyla birlikte devletin bir parçası haline gelmiş, devletin bir kurumu olarak işlemiş olsa da, zaman içerisinde araçlaşmıştır. Bu araca dönüşme hali gündelik hayatta herkesin fark ettiği veya okuyabildiği bir durum olmaktan çok, bilinçaltında yer eden ve tartışılsa da sonunda kabul edilip unutulan bir olguya dönüşmüştür.

The design and planning of the spaces we live in are perceived as an organic process, which entered into our lives with urbanization. Urban spaces that had come into existence like tree rings for centuries have been instrumentalized in time by becoming firstly a part and then an institution of the state following the growing need for urban planning and design. The instrumentalization of these spaces is a phenomenon, which is engraved into our subconscious and even if it is discussed, we tend first to acknowledge, and then to forget rather than making sense of this instrumentalization in our daily lives.

İstanbul’un kentleşme sürecinde de planlama, tarihsel sürece bakıldığında çok geç başlamış, din-devlet ilişkilerinin birlikte ilerlediği süreçte kamusal alana da yansıtılarak gelişmiştir. İstanbul’un ilk meydan ve toplanma alanları cami ve medrese avluları olmuş, Sultanahmet ve Beyazıt Meydanları gibi yerler monarşik ve din odaklı yönetim biçimine hizmet edecek şekilde, erkek yoğunluklu olarak karşımıza çıkmıştır. Kamusal alan mimarisi de, İslam dininin gerektirdiği mekânlara göre şekillenmiş, savaşların arttığı dönemlerdeyse askeri mekân ihtiyacıyla yine işlev odaklı yeni toplanma alanları karşımıza çıkmıştır.2 Savaş dönemine tekabül eden 18. yüzyıl sonlarında, İstanbul’un çeperi sayılan ve mezarlıkların bulunduğu Taksim bölgesi, Topçu Kışlası’nın inşasıyla bir askeri toplanma mekânı olarak görünür olmuştur.

Compared to its counterparts historically, urban planning in Istanbul has been started relatively late and planning policies have included the public spaces during the time in which religious and public affairs were connected. Therefore, the first meeting areas in Istanbul were courtyards of mosques and madrasas. For example, Sultanahmet and Beyazıt squares had served the purposes of monarchy and religious affairs with the presence of a predominantly male audience. The architecture of public spaces has been shaped according to the rules of Islam and in times of war, new meeting areas have emerged in line with the military needs and purposes.2 At the end of the war-ridden 18th century, the peripheral Taksim area with cemeteries had become prominent as a meeting area for the military after the construction of the artillery barracks (Topçu Kışlası).

İşgal dönemine denk gelen 19. yüzyıl sonlarına gelindiğinde Topçu Kışlası, önündeki ahırlar ve hemen yanında bulunan ve geniş bir boşluk olarak görünen Talim Sahası ile işgalci askerlerin spor ve sosyal faaliyetlerini yürüttüğü bir yere dönüşmüş, Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyet’in ilanıyla ise tamamen askeri kimliğinden ayrılmıştır. Gerek bölgenin ağırlıklı Türk olmayan nüfusu göz

At the end of the 19th century during which Istanbul was occupied, with the stables and a large proving ground (Talim Sahası) in front of it, Topçu Kışlası had been converted into an area for sports and socializing for Allied Forces. Following the fall of the Ottoman Empire and the declaration of the

2. Yada Akpınar, İ. (2010) Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent, 1910-2010, Modern İmgelerin Günlük Yaşamda Mekansallaşması: Prost’un Yeni Kamusallıkları, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, syf. 77

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

2. Yada Akpınar, İ. (2010) Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent, 1910-2010, Modern İmgelerin Günlük Yaşamda Mekansallaşması: Prost’un Yeni Kamusallıkları, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, pg. 77

7

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Taksim Meydanı, 1920’ler

Taksim Meydanı, 1950’ler

önünde bulundurularak, gerek kamusal kullanımın ilk adımlarının görüldüğü kışlanın varlığı, gerekse Sultanahmet ve Beyazıt gibi monarşik yönetimin izlerinin bulunduğu ve yeniden düzenlenmesi gereken meydanlara bir alternatif olması adına, talim sahasının bulunduğu yere Cumhuriyet Anıtı yerleştirilmiş, modern ve yüzünü Batı’ya dönen yeni Türkiye’nin yeni meydanı için ilk adım atılmıştır.3

republic, Topçu Kışlası lost its military character altogether. The first step for the new square, as the symbol of modern Turkey embracing the Western culture, has been taken by erecting the Republican Monument on the area of the proving ground. The presence of the non-Turkish populations in the area, the history of Topçu Kışlası as a precursor for a public space, and the need to create an alternative for and to rearrange the squares from the monarchic period such as Sultanahmet and Beyazıt were the primary motivations for such a step to be taken.3

Taksim Square, 1920s

Taksim Square, 1950s

Hem anıtın üretimi ve çevre düzenlemesinin İtalyan sanatçı ve mimarlara4 verilmesi, hem de sonrasında bu bölgenin bir kutlama alanı olarak tasarlanması

Italian artists and architects4 were commissioned with the production and the landscape plan of the

3. “Its declaration as Taksim Republic Square is the new name for the organic evacuation that has been carried out by the political power in the heart of the city for a century in line with various ideologies.” Yıldırım, B. & Erdem, A. (2015) Taksim Meydanı’nın Cumhuriyet’in Kamusal Alanı Olarak İnşası

3. “Taksim Cumhuriyet Meydanı olarak ilanı, kentin kalbinde siyasi erkin çeşitli ideolojiler doğrultusunda bir yüzyıl boyunca gerçekleştirdiği organik boşaltma halinin yeni ismidir.” Yıldırım, B. & Erdem, A. (2015) Taksim Meydanı’nın Cumhuriyet’in Kamusal Alanı Olarak İnşası

4. The design and production of the monument are made by the Italian sculptor Pietro Canonica, the pedestal and landscaping by the architect Giulio Mongeri. The construction of the monument was completed in 1928 and the monument took place on August 8, 1928.

4. Anıtın tasarım ve üretimi İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’ya, kaide ve çevre düzenlemesi de mimar Giulio Mongeri’ye verilmiştir. Anıtın yapımı 1928 yılında tamamlanmış, anıtı 8 Ağustos 1928’de gerçekleşmiştir.

8


Taksim Meydanı, 1980’ler

Taksim Meydanı, 2020’ler

için Fransa’dan bir şehir planlamacısının5 getirilmesi, aslında kurulan yeni Cumhuriyet rejiminin ve modernlik anlayışının Batı’ya dönük bir şekilde gelişeceğinin bir işaretidir. Batı toplumlarında planlanan kamusal alanlar, çoğunlukla anıtsal yapılar etrafında veya karşısında toplanılmasını işaret ederler. Türkiye’nin daha önce içinde bulunduğu İslam merkezli monarşik yapıda ise, Allah’ın ve hükümdarın varlığı dışında herhangi bir görsel imgenin gerekli olmadığı, sadece Allah ve hükümdarın mekânları sayılan yerlerin anıtlaştığı bir düzen vardır. Taksim’de yaratılan bu yeni kentsel mekân, yerleştirilen görsel öğelerle mekânı politikleştirmiş, siyasi ideoloji ve hedeflerin gösterildiği, bu sayede de vatandaşının nasıl dönüşmesini istediğini ilettiği bir mesaj olarak kurgulanmıştır.

monument while an urban planner5 from France had been given the task to design the area for national days and celebrations. Therefore, it is safe to claim that the new republican regime and its notion of modernity have been influenced by Western culture. In contrast to the order of Islamic monarchy of the pre-republican Turkey in which the visual images related to Allah and the monarch had been prioritized leading to the monumentalization of holy and royal spaces only, the public spaces planned in Western societies direct people to meet in front of or around the monumental structures. Hence, by politicizing the area with novel visual images hinting at a changing ideology and goals, the new public space created in Taksim gives a clear-cut message about the republican regime’s aim to transform the citizenry.

Taksim Square, 1980s

Taksim Square, 2020s

5. İstanbul’un master planını tasarlaması için 1936 yılında çağrılan Fransız kent tasarımcısı Henri Prost, 1950 yılında Demokrat Parti’nin yerel seçimleri kazanmasına dek çalışmış, hazırladığı plan kısım kısım uygulanmış, sonra da birçok revizeye uğraşmıştır. Prost’un İstanbul üzerine çalışmaları üzerine İpek Yada Akpınar’ın İstanbul’u (Yeniden) İnşa Etmek: 1937 Henri Prost Planı (2010) isimli makalesi okunabilir.

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

5. French urban designer Henri Prost, who was invited to design the master plan of Istanbul in 1936, worked until the Democratic Party won the local elections in 1950, and the plan he prepared was implemented partly and had many revisions. İpek Yada Akpınar’s article called İstanbul’u (Yeniden) İnşa Etmek: 1937 Henri Prost Planı (2010) can be read on Prost’s work on Istanbul.

9

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Camii, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan Republic Monument and Taksim Mosque, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

10


Cumhuriyet Anıtı ve Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan Republic Monument and Hagia Triada Greek Orthodox Church, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

11

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Siyasetin temsil ihtiyacı

Politics’ need for representation

1940’lara gelindiğinde Taksim Meydanı’nda hala ulus-kimlik inşası sorgulanır haldedir. Bölgede ikâmet eden “Türk olmayan” nüfus ve Topçu Kışlası’nın içinde süren sosyal etkinlikler dışında, anıtın karşısında hala askeri öğeler bulunmaktadır. Bütün İstanbul’un kent planının çıkarılması için gelen Henri Prost, öngörülen yeni Türkiye’nin yeni meydanı için hem bir kutlama alanı, hem de serbest sahalar6 olarak adlandırdığı geniş bir yeşil alan açarak, erkek yoğunluğunda kullanılan kamusal alanı modern Türkiye’nin öngördüğü biçimde kadınerkek birlikte kullanılacak şekilde lanse etmiştir. Harbiye tarafında kalan Ermeni mezarlığı7 ve kilisesiyle birlikte Topçu Kışlası yıkılarak elde edilen ve Park No.28 olarak tanımlanan geniş yeşil alan; ve ahırların yıkılmasıyla ortaya çıkarılan kutlama alanı ile Taksim Meydanı, o dönem siyasetinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir.

In the 1940s, the attempts for national identity formation through the reconfiguration of Taksim Square were still in question. The area was highly populated by non-Turkish groups and there were ongoing social activities in Topçu Kışlası accompanied by military elements located in front of the monument. Henri Prost, who had been invited to create the urban plan of İstanbul, envisaged the Taksim Square as a new area for national days and celebrations of republican Turkey alongside a large green space he called espaces libres6. In this way, he wanted to open this area for the use and presence of both men and women in line with the ideals of modern Turkey rather than keeping its male character. The large green space called Park No.27 established on the area of the destroyed Armenian Church8 and graveyard on the Harbiye side as well as of the destroyed Topçu Kışlası, had been rearranged in line with the needs and purposes of the politics together with the Taksim Square established on the destroyed stables.

Taksim’de ortaya çıkan bu yeni tören alanı, o dönem devlet tarafından gerçekleştirilen birçok kutlamaya ev sahipliği yapmış, meydandan başlayan toplanmaların ardından İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen yürüyüşlerle devam etmiştir. Bu kutlamaların sadece meydanda sınırlı kalmaması, aslında hala bölgede çoğunluk olan “Türk

The new square in Taksim hosted many state-led ceremonies and celebrations followed by parades going through Istiklal Street. These celebrations and parades going beyond Taksim Square can also be seen as a demonstration against the non-Turkish groups who constituted the majori-

6. Henri Prost İstanbul’un master planını hazırlarken, literatürde daha önce kullanılmamış, Türkçe’ye serbest sahalar olarak çevrilen espaces libres olarak adlandırdığı mekânlar, kent içerisinde büyük yeşil alanlara işaret eder. Bu alanların varlığı, monarşik ve Müslüman ağırlıklı toplumda görülmemiş bir örnektir. Cumhuriyet’le birlikte inşa edilen yeni ulus kimliğiyle, kadın ve erkeğin bir arada kullanabileceği serbest sahalar, yeni devletin sekülerleştirici simgesi olarak var olmuştur. Prost’un serbest sahalar kavramı ve bu alanın sembolik değeri üzerine İpek Yada Akpınar’ın editörlüğünü yaptığı ve farklı yazarların katkılarından oluşan Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent, 1910-2010 (2010) isimli kitap okunabilir.

6. While Henri Prost was preparing the master plan of Istanbul, the spaces he called espaces libres, which have not been used before in the literature and translated into Turkish as “serbest sahalar” (free areas), point out to large green areas in the city. The existence of these areas is an unprecedented example in a monarchic and predominantly Muslim society. With the new national identity built with the Republic, free areas that men and women can use together as the secularizing symbol of the new state. The book called Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent, 1910-2010 (2010) edited by İpek Yada Akpınar and composed of contributions of different authors, can be read on Prost’s concept of espaces libres and the symbolic value it.

7. Dadyan, S. Şehrin En Büyük Mezarlığından Ülkenin En Önemli Merkezine: Taksim, 28 Eylül 2015, mimarizm

7. Park No: 2, which was planned as one of the two big park areas of the city, called espaces libres by Henri Prost, was designed starting from today’s Gezi Park and continuing to include Maçka Valley.

8. Henri Prost’un serbest sahalar olarak adlandırdığı, kentin iki büyük park alanından biri olarak planlanmış Park No: 2, bugünkü Gezi Parkı’ndan başlayan ve Maçka Vadisi’ni de içine alacak şekilde süreklilik gösteren bir yeşil alan olarak tasarlamıştır.

8. Dadyan, S. Şehrin En Büyük Mezarlığından Ülkenin En Önemli Merkezine: Taksim, 28 Eylül 2015, mimarizm

12


olmayan” nüfusa karşı yapılan bir gösteridir.9 Özellikle 1950’lere gelindiğinde zirveye çıkacak olan Beyoğlu’nu Türkleştirme hedefi, meydanda Kristal Gazinosu, Gezi Parkı’nda bulunan Belediye Gazinosu ve Atatürk Kültür Merkezi gibi yerlerin açılmasıyla, meydanın Türk kullanıcısını yoğunlaştırmak ile başlamıştır. Siyasetin yeni kurulmuş bir rejim ve yeniden inşa etmeye çalıştığı ulus için kent planlama ve mimariyi kullanışı, erken Cumhuriyet döneminde Türkiye’nin birçok şehrinde gerçekleştiyse de, o dönem istenmeyenin en çok bulunduğu İstanbul’un Beyoğlu bölgesi en yoğun değişimi yaşamıştır.10 Bu değişimde bir araç olarak kullanılan kent planlama ve mimari, ulusal kimlik ve ulusal hafıza inşa edilirken bunların bir görsel temsili olarak anıtsal değer taşıyan mekânlar üretmiş, bu mekânlar sayesinde de sosyal değişimi yönlendirmiştir.

ty in Beyoğlu at that time.9 In the 1950s, the attempts for Turkification of the Beyoğlu area had reached their peak especially with the launch of places such as Kristal Gazinosu located at the square, Belediye Gazinosu at the Gezi Park, and Atatürk Cultural Center aiming to pack the area with more Turkish users. The use of urban planning and architecture by politics for a new regime and its purposes of nation-building can be seen in many different cities of Turkey in the early republican era. However, Beyoğlu in Istanbul had been transformed most intensively by these policies due to the high numbers of undesirable groups in the area.10 With the instrumentalization of urban planning and architecture, monumental spaces had been created as visual images for national identity and memory formation, and these spaces dictated the social transformation in the area.

Çevrede artan eğlence kültürü, ne kadar devletin yönlendirmeleriyle gerçekleştiyse de kontrol altında tutulan bir konu olmuştur. Meydanda önce Kristal Gazinosu’nun, ardından da Belediye Gazinosu’nun kapanması, dönemin belediye başkanları tarafından desteklenen otel projelerine yerini bırakmıştır.11 1980’lerde ise Beyoğlu’nun turistik imajını kurtaracak Tarlabaşı Bulvarı projesiyle, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi, Tarlabaşı’ndan tamamen koparılarak yıkık ve yıkık olmayan -adeta kirli ve temizin- ayrımı gibi gösterilmiştir. Bu noktada gerçekleşen inşaatın, siyasetin rant kaygısı ve sosyal dönüşüm isteğinin en görünür örneği olduğunu söylemek gerekir. Tarlabaşı Bulvarı her ne kadar meydan ile birlik-

The increasing culture of entertainment in the area was a state-led project and had always been controlled by the authorities. Firstly Kristal Gazinosu and then Belediye Gazinosu had been closed down and hotel projects supported by the mayors of the era came to the forefront.11 In the 1980s, with the Tarlabaşı Boulevard project aiming to save the touristic image of Beyoğlu, Tarlabaşı has been ruptured from Taksim Square (and Istiklal Street) juxtaposing the former and the latter as ruined vs. flourishing or dirty vs. clean. This project was the most visible manifestation of the rent-seeking and social transformation goals of politics. Even though the Tarlabaşı Boulevard has been ruptured from the square, it is the most im-

9. Devlet tarafından tören alanı olarak tasarlanan Taksim Cumhuriyet Meydanı’nın çevresi, Cumhuriyet’in kurulduğu ilk yıllarda hala Türklerin azınlık olarak kaldığı Beyoğlu bölgesinde olması nedeniyle, kutlama alanı yürüyüşlerle İstiklal Caddesi’ne de uzanmış, bölge “görünürlüğün mekânı” olmaya bu zamanda başlamıştır. Konu ile alakalı detaylar Bülent Batuman’ın “Everywhere Is Taksim”: The Politics of Public Space from Nation-Building to Neoliberal Islamism and Beyond (2015) isimli makalesinde okunabilir.

9. The area around the Taksim Republic Square designed as a ceremonial area by the state, was in the Beyoğlu region, where the Turkish people were still a minority in the first years of the Republic, so the celebration area extended to Istiklal Street with marches, and the region started to be the “place of visibility” at this time. The details about the topic can be red on Bülent Batuman’s article called “Everywhere Is Taksim”: The Politics of Public Space from Nation-Building to Neoliberal Islamism and Beyond (2015).

10. “Ulus devlet kurarken kenti homojenleştirme iradesi kullanmak isteyenler, kenti tabii ki Beyoğlu’ndan başlayarak dönüştürmeyi düşünmüşlerdir.” Uğur Tanyeli: Taksim için hazırlanan proje ‘çocuksu araçlarla verilen siyasal kavga’dır, mimdap.org, 20 Şubat 2012

10. “Those who wanted to homogenize the city while establishing a nation-state, of course, thought of transforming the city starting from Beyoğlu.” Uğur Tanyeli: Taksim için hazırlanan proje ‘çocuksu araçlarla verilen siyasal kavga’dır, mimdap.org, 20 Şubat 2012

11. Atasoy, Z. B. Gezi Parkı Bütünlüğünü Nasıl Kaybetti?, 12 Haziran 2013, XXI

11. Atasoy, Z. B. Gezi Parkı Bütünlüğünü Nasıl Kaybetti?, 12 Haziran 2013, XXI

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

13

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


te düşünülmese de, meydanın Maksem ile Gezi Parkı arasında kalan alanın tanımsız bir boşluğa sahip olmasındaki en büyük nedeni olduğunu unutulmamalıdır.

portant reason for the square’s unidentifiable and empty part between Maksem and Gezi Park. Urban and architectural image as manipulation tool

Manipülasyon aracı olarak kentsel ve mimari imge

Various demolitions and constructions in and around Taksim Square reshaped by every single government after the multi-party era led to many incomplete projects causing vacuums to be filled in different periods. Designed as a ceremonial area originally, this area has been repeatedly transfigured depending on the ideologies of changing governments. Unable to have an impact on this transfiguration process for decades, proponents of political Islam and conservative ideology put forward the idea of building a mosque in Taksim Square to touch upon the area, which is overflowed with the republican symbols, with one of the most important visual elements of the religion.12

Taksim Meydanı ve çevresinde gerçekleşen yıkım ve inşalar, çok partili dönemin ardından değişen her hükümet ile yeniden şekillenmiş, karar verilen projelerin tamamlanamamasıyla meydanı her dönem farklı bir boşluğa dönüştürmüştür. Tasarlandığı tarihten itibaren bir gösteri alanı olarak kurgulanan bu mekân, her yeni gelen yönetimin ideolojisine göre yeniden yönlenmiştir. Bu ideolojiler arasında bir türlü kendine yer bulamamış olan politik İslam ve muhafazakar bakış açısı ise, zaman zaman Taksim Meydanı’nda bir cami olması gerektiği fikrini öne atmış, Cumhuriyet sembolleriyle dolup taşan meydanda İslam’ın en önemli görsel öğelerinden birine yer vererek buraya dokunabilmek istemiştir.12 Bu tartışmalara ek olarak Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesi gündeme gelindiğinde, ardından gerçekleşen Gezi Parkı olayları meydana gelebilecek bir veya iki yapıdan daha fazlasının yapılmasında başat rol oynamıştır. Taksim Yayalaştırma Projesi sona ererken, protestolar sırasında bir ekran vazifesi gören Atatürk Kültür Merkezi binasının yeniden inşasına karar verilmiş, bununla birlikte yıllardır konuşulan caminin gereksiniminde nihai karara varılmıştır. Bu noktada bu üç yapısal değişimin, Taksim Meydanı tarihinde bu kadar hızlı ve aynı anda yapılmadığına dikkat çekmek gerekir. Tıpkı Cumhuriyet rejimine geçilmesinin ardından modern Türkiye’nin temsil edileceği bir meydan hazırlanması gibi, Gezi Parkı protestolarından bugüne kadar geldiğimiz süreçte yapılan değişimler de iktidar ideolojisini merkeze alan ve kontrol ağırlıklı bir yönetim biçimine geçişin temsili maiyetindedir.

In addition to these discussions, the government’s plans to rebuild Topçu Kışlası was one of the factors triggering the Gezi Park protests that played a role to intensify governmental intervention in the area going beyond the construction of simply one or two buildings. When the Taksim Pedestrianization Project was ending, Atatürk Cultural Center whose facade played a role as a display for opposition images and flags decided to be demolished and the need for a mosque in the square has been finally emphasized after discussions that took place for many years. These three structural changes envisaged for the square are unparalleled in Taksim’s history in terms of their timing and impetuousness. Similar to the creation of an area to represent modern Turkey following the declaration of the republic, the changes that happened since the Gezi Park protests epitomize a transition to a new rule prioritizing the ideology of the government as well as its controlling apparatus.

12. “Taksim Meydanı, kentin başlıca kamusal mekânı olarak da İslamcılar için önem taşımıştır. İslamcı tahayyül için görünürlüğün en önemli mekânsal aracı olan cami, Taksim söz konusu olduğunda, 1950’lerden başlayarak gündemde olmuştur.” Batuman, B. (2019) Kentin Suretleri: Mekân ve Görsel Politika, Dipnot Yayınları, syf. 177

12. “Taksim square had an importance for Islamists since it is the main square of Istanbul. As the mosque is the most important visual tool for Islam, it’s construction was a discussion since 1950’s for Taksim.” Batuman, B. (2019) Kentin Suretleri: Mekân ve Görsel Politika, Dipnot Yayınları, pg. 177

14


Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Camii, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan

Gezi Parkı’nın girişindeki toma ve barikatlar, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan

Atatürk Kültür Merkezi, hafızalarda modern Türkiye’nin modern bir opera binası olmasından çok, çok partili döneme geçildiğinden beri meydanda gerçekleşen protesto ve mitinglerde bayrakların ve posterlerin asıldığı bir cephe olarak kalmıştır. Bina son yıllarda kullanılmadığında bile, Gezi Parkı eylemleri sırasında görsel hafızada büyük yer etmiştir. Atatürk Kültür Merkezi’nin yeni tasarımında ise en göze çarpan özellik, bina cephesini koruyan farklı bir çatı yapısının varlığıdır. Bu sayede bina işgal edilse bile, cepheye ulaşmak eskisi kadar kolay olmayacaktır. Kültür merkezinin yıkımı sırasında yükselen Taksim Camisi ise, o ana tanıklık eden vatandaşlar için bir gösteri haline gelmiş, Cumhuriyetin Batılı simgelerinden birine karşı ortaya çıkan İslami sembolik yapı birçok kişi

Apart from its original function as an opera house, Atatürk Cultural Center has been mainly remembered as a facade on which flags and posters were displayed in protests and meetings taking place in Taksim Square. Even when the building has not been used in recent years, it played an important role in the visual memory during the Gezi Park protests. The most striking feature in the new design of Atatürk Cultural Center is the changed roof structure that protects the facade from intrusions. In this way, even if the building is somewhat occupied, the facade will not be accessible to the protesters as before. Taksim Mosque built contemporaneously with the demolition of the Atatürk Cultural Center has become a spectacle for the citizenry witnessing this historical moment as a message of an emerging symbol of Islamic structure in contrast to the Western image

Republic Monument and Taksim Mosque, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

The barricades in the entrance of Gezi Park, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

15

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


tarafından bir mesaj olarak algılanmıştır.13 Siyasetin ihtiyaca yönelik inşa ettiğini açıkladığı bu yapılar, aslında verdiği mesaj ile mimari ve kentsel planlamanın nasıl bir manipülasyon aracına dönüştüğünün göstergesi olmuştur.

of the republic.13 With this message conveyed, these structures that have been supposedly built to meet certain needs demonstrates how urban planning and architecture have been transformed into means for manipulative ends.

“Karşıtlık mekânı”nın oluşumu

Formation of “space of contradiction”

Taksim Meydanı’nın dönüşümlerine ve hafızada yer alan çeşitli katmanlarına baktığımızda, rejim değişikliklerinden ideolojik değişimlere kadar birçok farklı etkenin bu mekânın şekillenişinde rol oynadığı görülebilir. Bu değişiklikler dönemin siyasetçilerinin gerek ulus inşası amaçları, gerekse iktidarlarının sembolünü yerleştirmek amacıyla gerçekleşse de, toplumsal hafızada bazen tahayyül edilenden farklı yer almıştır. Her ne kadar gündelik yaşamda karşı çıkılan konu direkt olarak yapılı çevre hakkında olmadıysa da, iktidara duyulan karşıtlık yapılı çevrelerde yer almıştır. İktidarların yapılı alan üzerinde amaçladıkları ile mekânın kullanıcısının beklentisi veya isteği uyuşmadığı durumda çıkan çatışmalar, mekânın geçici strüktürler ve gözetim araçlarıyla çevrilmesi ile sonuçlanmıştır.

Considering the physical transformation of Taksim Square and the multiple layers of memory it contains, it is possible to claim that many different factors including but not limited to changes in regime, government, and ideology played a role in reshaping the area. This transformation mainly reflects the politicians’ aspirations for nation-state building or governments’ purpose to install their symbols but it always has repercussions in public memory different than expected. Even though the daily manifestations of contradiction are not necessarily about the constructed spaces all the time, this contradiction vis a vis the authority has been expressed through these spaces. The conflicts emerged as a result of the discrepancy between authorities’ purposes, and users’ wants and needs on constructed spaces led to the entrenchment of these areas through temporary structures and surveillance apparatus.

Hem iktidarların hem de muhalefetin gösteri alanı haline gelen Taksim Meydanı, bugün hem kalıcı yapılarıyla, hem de geçici strüktürleriyle kalabalık bir imge bütünü olarak algılanıyor. Bu kalabalığın içinde birden fazla sembolik değer taşıyan, hafızada yer etmiş öğenin bulunmasıysa, karşıtlık mekânı14 diyebileceğimiz, aslında anlaşılması zor olduğu için yavaş yavaş dokunulmaz hale gelen, sonrasında da yeniden boşaltılması gerekecek bir yer haline geliyor. Taksim Meydanı’nın bu hiç bit-

Becoming an area of demonstration both for the government and opposition parties, Taksim Square has been perceived as an inundated constellation of images with its permanent and temporary structures. Since various elements are containing multiple symbols and layers of memory in this constellation, the square becomes a

13. AKM’nin yıkıldığı ve caminin görünür olduğu ilk dönemde konuyu ele alan birçok akademisyen, bu olayı bir gösteri gibi ele almış, yıkım ve inşa görüntüleri politik ideolojilerin yok olup yerine gelmesiyle bir tutulmuştur. Konuyla alakalı Korhan Gümüş’ün XXI’de yayınlanan AKM’yi Konuşturmak: AKM Bize Ne Söyler? (2018) isimli makalesi okunabilir.

13. In the first period when Ataturk Cultural Center was demolished and the mosque was visible, many academics treated this event as a demonstration, and the images of destruction and construction were identified with the disappearance and appearance of political ideologies. The details about the topic can be read on Korhan Gümüş’s article on XXI called AKM’yi Konuşturmak: AKM Bize Ne Söyler? (2018).

14. Karşıtlık mekânı, iki veya daha fazla anıtsal veya sembolik değer taşıyan yapının bir arada bulunduğu, ancak üretildikleri tarih bakımından temsil ettikleri politik ideolojilerinin çatıştığı mekân olarak açıklanabilir. Tıpkı Taksim Meydanı’nda olduğu gibi devlet tarafından doldurulduğu için kullanıcısının dokunamadığı, sonunda da kamusallık özelliğinin sorgulandığı alanlardır.

16


meyen boşaltılıp yeniden inşa edilmesinin ardında, belki de vatandaşın hiç müdahale edememesi, ettiği durumda da yine üst elin müdahalesiyle geri itilmesi yatıyor.

space of contradiction14 that is difficult to understand, increasingly out of touch, and eventually in need to be emptied. The recurring process of emptying-out and reconstructing the square can be seen as a result of the citizens’ inability to intervene and/or top-down interference disabling them even if they want to intervene.

Bugün Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi hattına bakıldığında, Cumhuriyet’in ilan edildiği yıllarda öngörüldüğü üzere bir toplanma, kutlama, eylem yapma ve yürüme pratiği olduğu görülüyor. Bu eylemler ve yürüyüşler, o dönemin tek partili devlet yapısının pratik ederek hafızaya soktuğu şekil ve rotalarda gerçekleşiyor olsa da, bugün aslında tahayyül edildiği gibi bir birliktelikle gerçekleşmiyor. O dönem yeni kurulan devletin ideolojisi ve hedefi, bugünkü ideolojik çeşitlilik ile uyuşmuyor.

Today, both Taksim Square and Istiklal Street encompass the practices such as meetings, celebrations, demonstrations, and parades in line with the early republican ideals. Although these practices follow the forms and routes directed and shaped by the single-party regime, today they are far from being close to the notion of unity envisaged in the founding years of the republic. The goals of the newly-established republic are incompatible with ideological diversity of today.

Zaman içerisinde muhalefetin de iktidarın da vatandaşın da söz söylemek için kullandığı bu mekân; sembol, anlam ve hatıra fazlası içererek okunması ve anlaşılması zor bir yer haline gelmiş, sadece fiziken orada bulunan görsel öğelerle değil, hafızada yer eden görsel öğelerle daha da kalabalıklaşmıştır. Bu tür anıların temizlenmesi için kullanılan yıkım metodu, aslında devletin bir temiz sayfa açma hamlesi olarak işlemektedir. Nasıl ki Kristal Gazinosu, döneminin ana muhalefeti olan CHP’nin İstanbul il kongresine ev sahipliği yapışının hemen ardından yıkıldıysa, Atatürk Kültür Merkezi de Gezi Parkı’nda gördüğü ekran görevinin hemen ardından yıkılmış, medyada lanse edilen farklı söylem ve gerekçelere rağmen fiziki mekânın cezalandırılması gibi okunmuştur.

Taksim Square as a venue for the government, opposition, and citizenry to raise their voice has become difficult to make sense due to the plethora of meanings, symbols, and reminders. It has been overcrowded not only with the physically-present visual elements but also with the ones remaining in the memories. Constant demolitions in the area as a method to suppress these memories are the state’s attempt to start with a clean slate. Similar to the demolition of Kristal Gazinosu following the organization of the Provincial Congress of Republican People’s Party there, Atatürk Cultural Center has been demolished after the Gezi Park protests during which the building’s facade had been used by the protesters for the display of political images. Thus, the demolition of the cultural center can be seen as punishment through a physical space even though the government proposed different reasons in mainstream media.

14. The space of contradiction can be explained as the place where two or more monumental or symbolic structures are located together, but the political ideologies they represent in terms of the date of their production are in conflict. Just like Taksim Square, the user cannot interact in these places because they are filled by the state, and in the end, the publicity is questioned.

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

17

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Bakış açılarına göre Taksim’in katmanlarını görmek, Fotoğraf üzerine illüstrasyon, 2020 Seeing Taksim’s layers through different view points, Illustration on pictures, 2020

18


Bakış açılarına göre Taksim’in katmanlarını görmek, Fotoğraf üzerine illüstrasyon, 2020 Seeing Taksim’s layers through different view points, Illustration on pictures, 2020

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

19

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Çarpışmanın gelişi

The upcoming crash

Taksim Meydanı, aslında İstanbul’daki birçok meydan gibi farklı ideolojik tahayyüllere bir cevap olmaya çalışırken katmanlara bölünmüş, sonuç olarak da ortak paydanın buluşulabildiği tek çözüm olan boşluk yaratılmak istenmiştir.15 Taksim’in bir karşıtlık mekânına dönüşmesi ise, bu boşluğun oluşumunun ardından, dönemin iktidarını sembolize edecek bir anıt veya anıtsal mimari yapının inşa edilmek istenmesi, ancak daha sonra yine bu yapı veya yapıların yetersiz, hatta geçersiz kalmasıyla ortaya çıkmıştır.

Reacting to many different ideological imaginations in history, Taksim Square has been transformed into a multilayered area in such a way that the emergence of an emptied-out space became the only common ground possible.15 The attempts to fill this vacuum with monumental architecture symbolizing the government-at-work remained futile due to this multilayered nature of the space rendering these monuments insufficient, if not ineffective at all, to fulfill their purposes. Through this process, Taksim has become a space of contradiction.

Taksim Meydanı, Cumhuriyet’in ilanıyla devlet tarafından bir kutlama alanı olarak tasarlandığında, aslında bugün kısıtlanmış olan eylem pratiğinin ilk temelleri atılmıştır. Hem hafızada yer ederek bilindik, dolayısıyla da güvenilir bir yer olmuş, hem de devlet tarafından gerçekleşecek kutlamalar tahayyül edilerek inşa edildiğinden, kentin ulaşım ve görünürlük açısından en merkezinde konumlanmıştır. Bugün gelinen uç noktalardaki kısıtlama ve gözetim yapılarının kontrol altına almak istediği toplanmalar, aslında Taksim’in çok partili döneme geçildiğinden beri muhalefetin de sıkça kullandığı bir alan olmasından kaynaklanır. Fiziki mekân, devletin tahayyülü ile gündelik hayat kullanımı arasında bir çatışmanın ortasında kalmıştır.

The very foundations of today’s severely restricted practices of protests and demonstrations have been laid in the first period of the republic in which the Taksim Square was designed as an area for national days and celebrations. The square has always been a familiar and safe spot for everyone, and at the same time has been located at the very center of the city convenient for transportation and visibility in line with its state-led ceremonial purposes. The reason for today’s extreme mechanisms of restriction and surveillance is the square’s long history as an area of demonstration for political opposition to the government since the beginning of the multi-party era in Turkey. Thus, the physical space itself is in the eye of the storm struggling between the imaginations of the state and the daily use of the citizens.

Taksim’de bugüne kadar gerçekleşen çeşitli toplanma ve eylemlerde ön plana çıkan sembolik kentsel ve mimari yapılar, ne kadar inşa edilirken belli bir ideolojiyi temsil etseler de, fiziki fonksiyonlarına bakıldığında kullanıcılarının etraflarında nasıl hareket edeceğini yöneterek, mekân-beden bütününde nasıl bir imge yaratılacağını da hesaplar. Örneğin meydanı oluşturan ilk elemanlardan olan Cumhuriyet Anıtı çevresinde bir toplanma

No matter which ideology they represent, the symbolic urban and architectural structures that have been pivotal in various meetings and protests up until today dictate the movements of people in line with their physical functions, and thus, adjust the image emerging out of the space-body relationship. For example, one of the first elements in the

15. “… boşluk fikrinin ideolojiler üstü, en bir arada olamayacak insanları bile aynı safta toplayan bir gücü vardır.” Sevince Bayrak, Bir Meydan Öyküsü Beyazıt, 1914-1964 (2018) isimli kitabında, İstanbul’daki meydanların sürekli olarak Avrupa meydanlarıyla kıyaslandığı ve yeni kurulan Cumhuriyet’in ihtişamına yetemeyen bir büyüklükte olmalarından dolayı sürekli yıkılıp yeniden yapıldığından bahsederken, farklı safların tek orta noktada buluşulabildiği “meydanı boşaltma” konusunu detaylı işlemiştir.

15. “… the idea of emptiness has a power beyond ideologies, that gathers even people who cannot be together.” Sevince Bayrak, in her book called Bir Meydan Öyküsü Beyazıt, 1914-1964 (2018) mentions that the squares in Istanbul are mostly compared with the European squares, and they are constantly demolished and rebuilt because they cannot supply the need of the magnificence to show the newly established Republic, so they decide on “emptying-out the square”.

20


Taksim Camii, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan

Taksim Meydanı, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan

alanı yaratırken, Atatürk Kültür Merkezi meydana iki boyutlu bir yüzey gibi konumlanır ve karşısında toplanılmasını işaret eder. Bu noktada, bütün meydanı kontrolü altına alacak olan ve şimdiye kadar muhafazakar kesimin beklediği temsil olan caminin, mekânın gündelik kullanımını nasıl etkileyeceği gözlemlenmesi gereken bir konudur. Seküler ve modern devlet yapısını temsil eden Batılı tarzda düzenlenmiş; hem iktidarın hem de muhalefetin, dolayısıyla da çatışmaların mekânı olmuş Taksim Meydanı’nda, caminin açılmasıyla birlikte oluşturulacak ve hafızaya eklenecek İslami pratik imgelerinin16 bir çarpışma yaratıp yaratmayacağı konusu, aslında mekânın dokunulmazlığıyla eş olarak izlenebilecektir.

square, the Republic Monument, creates a meeting area around itself while Atatürk Cultural Center is positioned almost like a two-dimensional surface adjacent to the square and addresses people to gather in front of the building. Bearing these examples in mind, it is important to observe how the Taksim mosque as the conservatives’ long-awaited representation in Taksim will impact the daily use of the space with its critical location overseeing the square as a whole. It will be possible to monitor whether the images of the Islamic practices16, which will take their place in memories following the inauguration of the mosque, will cause a clash or not, in Taksim Square that had been designed in a modern and secular fashion by the state, and has been a space of conflict both for the government and the opposition in history.

Taksim Mosque, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

Taksim Square, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

Karşıtlık mekânı diye adlandırabileceğimiz Taksim Meydanı, düzenlendiği günden bu güne dek eklenen ve çıkarılan fiziksel öğeleri ve akılda kalan hem yapısal hem bedensel imgeleriyle çok katmanlı bir yer haline gelmiştir. Bu çok katmanlılık bir noktadan sonra mekânın anlaşılamaması, her-

Since its planning phase, Taksim Square has become a multilayered area with physical elements added and removed alongside the structural and bodily images living in memories. This multilay-

16. Bu noktada düşünülebilecek en güncel örnek 24 Temmuz 2020’de Ayasofya’nın cami olarak açılışını temsilen gerekleşen toplanmadır. Caminin dışına taşan ve Sultanahmet Meydanı’na dek uzanan kalabalık, meydanda da namaz kılarak kamusal alanı dini bir mekan olarak işaretlemiştir. Bu örnekle, Taksim Camii’nin açılacağı gün böyle bir görselin oluşacağı da muhtemeldir. Taksim Meydanı’nda namaz kılınması, bir kutlama ve eylem alanı olarak kurgulanmış ve kullanılmış bu meydana yeni bir temsil yapıştıracaktır. Böyle bir dini temsilin, meydanın gündelik kullanımını nasıl etkileyeceği, bundan sonra ne tür toplanmalara yer hazırlayacağı düşünülmesi ve aktif olarak fikir beyan edilmesi gereken bir konudur.

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

16. At this point, the recent example to think of is the gathering that happened on 24 July 2020 for the opening of Hagia Sophia Mosque. The crowd extended beyond the mosque until Sultanahmet Square prayed in the square, marking the public space as a religious one. With this example, such a visual may be created on the day the Taksim Mosque will open. Praying in Taksim Square will create a new representation in this square, which was designed and used as an area of celebration. This kind of religious representation needs to be actively discussed on how it will affect the daily use, and which kind of gatherings it will direct.

21

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Gezi Parkı’ndan Taksim Camii, Aralık 2020, Fotoğraf: Liana Kuyumcuyan Taksim Mosque from Gezi Park, December 2020, Photo: Liana Kuyumcuyan

22


kesi temsil etmek isterken hiç kimseye yer açamaması, sık devlet müdahaleleri ve gözlem araçları sonucu dokunulmaz hale gelmesi, kentsel planlama ve mimarinin genişlik, yükseklik, pozisyonlama gibi detayları birer hiyerarşi göstergesi olarak kullanmaya başlaması ve sonuç olarak mekânın kutsallaşması17 gibi birçok farklı etki yaratmıştır. İhtişam, güç, otorite gibi kelimeler kamusal alana sızarken, gündelik mekânların ihtiyacı unutulmuş, kamusal alan devletin gösteri alanına gönüşmüştür. 1920’li yıllarda modern Türkiye’nin açık kamusal alan ihtiyacına bir cevap olarak hazırlanan Taksim Meydanı, 2020’lerde o dönemden beri bastırılmış muhafazakâr politik İslam’ın yer almaya çalıştığı bir temsil mekânına dönüşmüştür.

ered nature has various impacts. Firstly, it creates confusion rendering Taksim Square an area claiming to represent all the people while being unable to open itself to anyone in reality. Secondly, the area has become almost untouchable due to the state interventions and surveillance mechanisms. Lastly, the use of architectural and urban planning elements such as width, height, and positioning for building hierarchies attribute to this space almost a sacrosanct character17. Grandeur, power, and authority have started to define the public space and the square has become the state’s tool for representation while making the need for daily spaces invisible. Taksim Square that had been planned to fulfill the newly-established republic’s need for public space in the 1920s has been transformed into a space of representation for the long-repressed conservative ideology of political Islam in the 2020s.

Kentsel mekân ve mimarinin sadece fiziki fonksiyonlarının değil, imgesel varlıkları ve temsilleri, bugün ağırlıklı olarak akademik alanda konuşulan bir konu olarak kalmış, tıpkı siyaset gibi gündelik hayata karışmayan bir noktaya itilmiştir. Bu tip mekânların temsil biçimleri, mekânların kullanımı, otoritesi ve mesajını satır aralarında saklarken, kullanıcılarını açıkça değil, bilinçaltında yönlendirerek güç kazanır. Kentsel tasarım ve mimari ne kadar zaman içerisinde organik bir biçimde gelişmiş gibi görünse de, ardında her zaman yönlendirme amacı bulunmuştur. Arka planda onu şekillendiren faktörlerin açığa çıkarılması, aslında gündelik hayatta mekânların anlaşılmaz ve dokunulmaz hale gelmelerini bozmada önemli rol oynayabilir. Bu anlamda, Taksim Meydanı gibi hafızasıyla sıkça oynanan bir yeri parçalarına ayırıp deşifre etmek, ilerde buranın bir yok-yere dönüşmesini engelleyerek, vatandaşın burayı istediği biçimde algılayıp kullanabileceği bir yer haline gelmesinde yardımcı olabilir.

Today, not only the physical functions of urban spaces and architecture but also their images and representations are topics of discussion strictly limited to academic circles. Similar to politics, they are disconnected from the realities of daily life. These spaces gain power by directing the users subconsciously through how they are represented, their use and authoritative character, and the messages conveyed through them. Even though the design and planning of the spaces we live in are perceived as organic processes developed gradually, they have always had a controlling role. To unpack the underlying factors of this role can be critical to subvert the forces making daily spaces untouchable and incomprehensible. For empowering the citizens to perceive and to use the area in the way they seem fit, it can be helpful to deconstruct and unpack these factors for Taksim Square whose history and memory have long been distorted. In this way, Taksim Square can be salvaged from being a non-place.

17. Kutsallaşma ve dünyevileşme kavramları, Giorgio Agamben’in Dünyevileştirmeler (2011) isimli kitabında açıklanır. Ezgi Tuncer’in Manifold’a yazdığı Yemek, Kent ve Gündelik Hayat Ritimanaliz III: Meydan! isimli yazıda bu kavramlar, tarihsel bağlamlarıyla açıklanmıştır.

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

17. The concepts of sanctification and profanation are explained in Giorgio Agamben’s book titled Profanations (2011). These concepts are explained with their historical contexts in the article of Ezgi Tuncer published on Manifold called Yemek, Kent ve Gündelik Hayat Ritimanaliz III: Meydan!

23

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Bakış açılarını yeniden düzenlemek

Rearranging points of view

Mekânın fiziki kurgusunu bozup yeniden oluşturmak, yapıların konum ve boyutlarıyla oynamak, imgesel olarak da olsa bir mekânın farklı biçimlerde nasıl algılanabileceğine, nasıl farklı konfigürasyonlar barındırabileceğine dair fikirler oluşturmamıza yardım edebilir. Bu anlamda proje, Taksim Meydanı’ndaki sembolik yapıların imgeleriyle oynanması üzerine kurgulanmıştır.

Distorting and recreating the physical settlement of the space and playing with the positions and dimensions of the buildings can help us to form ideas about how space can be perceived in different ways, and how it can accommodate different configurations, even imaginary ones. In this sense, the project aims to play with the images of the symbolic buildings in Taksim Square.

Aynalar yardımıyla bakış açılarına eklemeler ve çıkarmalar yaparak; aslında bir noktada göreceğimizden farklı bir imge oluşturmak; mekândaki farklı katmanları bir araya toplayarak oluşan karşıtlığın görülmesini amaçlar. Cumhuriyet Anıtı’yla birlikte oteli, inşaat altındaki Atatürk Kültür Merkezi’yle tamamlanan camiyi, veya bir köşede birikmiş barikatlarla birlikte meydanı görmek; veya aslında caminin önünde küçük kalıp heybetini yitiren anıtı daha büyük, camiyi parçalı gördüğümüz bir imge oluşturmak, mekânın sonsuz olasılıklarını ve anlamlarını bulmamızda yardımcı olabilir.

By adding and removing points of view with the use of mirrors, to create an image different from what we see at one point aims to point out the contrast formed through gathering different layers in the space. To see the hotel with the Republic Monument, the newly built mosque with the Atatürk Cultural Center under construction, or the square with the barricades positioned at a corner; or creating a fragmented image of the mosque, which normally shadows the monument’s majesty, can help us to find the infinite possibilities and meanings of the space. To create these match-ups and to use the structures already existing in the area as a frame can be a tool that can help the users to recreate and perhaps understand Taksim better, which has become untouchable in time.

Bu eşleşmeleri yaratmak ve mekânda bulunan strüktürleri bir çerçeve gibi kullanmak, aslında dokunulmaz olan Taksim’i kullanıcıları tarafından yeniden yaratılmasında ve belki de daha iyi anlaşılmasında yardımcı olabilecek bir araç olabilir.

As the research part of the project, the photos were taken in Taksim Square in January 2021. To create different images, the mirrors were sometimes placed on the ground and sometimes held to create temporary experiences.

Projenin araştırma tabanını oluşturmak adına, fotoğraflar Ocak 2021’de Taksim Meydanı’nda çekilmiştir. Farklı imgelerin oluşturulması için kullanılan aynalar bazen meydana koyulmuş, bazen de elde tutularak geçici deneyimler yaratmayı amaçlamıştır.

24


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

25

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


26


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

27

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


28


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

29

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


30


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

31

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


32


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

33

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


34


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

35

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


36


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

37

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


38


Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

39

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


40


Kaynakça References 1. Atasoy, Z. B. Gezi Parkı Bütünlüğünü Nasıl Kaybetti?, 12 Haziran 2013, XXI 2. Batuman, B. (2015) “Everywhere Is Taksim”: The Politics of Public Space from Nation-Building to Neoliberal Islamism and Beyond 3. Batuman, B. (2019) Kentin Suretleri: Mekân ve Görsel Politika, Dipnot Yayınları 4. Bayrak, S. (2019) Bir Meydan Öyküsü Beyazıt, 1914-1964, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 5. Dadyan, S. Şehrin En Büyük Mezarlığından Ülkenin En Önemli Merkezine: Taksim, 28 Eylül 2015, mimarizm 6. Gümüş, K. (2018) AKM’yi Konuşturmak: AKM Bize Ne Söyler?, XXI 7. Tanyeli, U. Taksim için hazırlanan proje ‘çocuksu araçlarla verilen siyasal kavga’dır, 20 Şubat 2012, mimdap.org 8. Tuncer, E. Yemek, Kent ve Gündelik Hayat Ritimanaliz III: Meydan!, 28 Nisan 2018,Manifold 9. Yada Akpınar, İ. (2010) Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent, 1910-2010, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi 10. Yada Akpınar, İ. (2010) İstanbul’u (Yeniden) İnşa Etmek: 1937 Henri Prost Planı 11. Yıldırım, B. & Erdem, A. (2015) Taksim Meydanı’nın Cumhuriyet’in Kamusal Alanı Olarak İnşası

Politik araç olarak mimari imge: Taksim örneği

Okuma önerileri Proposed readings 1. Akbalık, E. Çok Boyutlu Bir Temsil Aracı Olarak Mekân/Yer, 12 Nisan 2015, Altüst Dergisi 2. Batuman, B. (2018) Milletin Mimarisi, Metis Yayınları 3. Bilgin, İ. & Akın, G. & Boysan, B. (2010) İstanbul 1910-2010 Kent Yapılı Çevre ve Mimarlık Kültürü Sergisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları 4. Foucault, M. (2016) Özne ve İktidar, Ayrıntı Yayınları 5. Foucault, M. (1980) Power/Knowledge: Selected Interviews and Other Writings 1972-1977, New York: Pantheon Books 6. Gümüş, K. Taksim’de (Geçmişten Dersler Çıkarılarak) Yeni Yarışmalar, 24 Kasım 2020, XXI 7. Gümüş, K. Taksim Yarışması ve kamusallık anlayışı, 15 Kasım 2020, bianet 8. Harvey, D. (2012) Asi Şehirler, Metis Yayınları 9. Lefebvre, H. (2000) Mekânın Üretimi, Sel Yayınları 10. Lynch, K. (2010) Kent İmgesi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 11. Tanyeli, U. (2016) Yıkarak Yapmak: Anarşist Bir Mimarlık Kuramı için Altlık, Metis Yayınları 12. Yürekli, İ. Ben ve Güç, Taksim Meydan Muharebesi, 6 Ocak 2021, Manifold

41

Architectural Image as Political Tool: The Example of Taksim


Politik Araç Olarak Mimari İmge: Taksim Örneği Architectural Image As Political Tool: The Example of Taksim Liana Kuyumcuyan


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.