Digital Report #002 (Eylül 2019)

Page 1

Algoritmalar (ön)yargı dağıtırsa... s 70

Başarılı bir hackathon nasıl yapılır? s 92

# 02

DIGITALREPORT.COM.TR

EYLÜL 2019

Müşteri yolculuktan memnun mu? » Yeni nesil pazarlama araçları ve faydaları » Müşteri Yolculuğu haritası nasıl çıkartılır? » En yeni UX/CX trendleri

E-TİCARET

GÜVENLİK

FİNTEK

E-ticaretin altın çocuğu: Pazar yerleri s 74

Biyometrik kimliklendirme güvenli mi? s 112

Finansal kuruluşlarda dijitalleşme s 82


Simple & honest aestheticism

Markanıza bir ruh kazandırın. WWW.BODOVILLE.COM

BODOVILLE.BRANDING

İnsan-odaklı dijital ve fiziksel deneyimler HİKAYENİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN.

hi@bodoville.com

STRATEGY

DEFINITION

BRANDING

PACKAGING

+1 650 763 2235 +90 536 968 0383

WEBSITE


EDİTÖR

Müşterinin aklını teknolojiyle okumak

Ürünleri, süreçleri, işimizi dijitalleştirirken, müşteriler de birer veriye dönüşüyor. Bir web sitesine girmek, orada yaptığımız aramalar, dolaştığımız sayfalar ve satın alım noktamız, karar süremiz gibi internet üzerindeki en ufak hareketimiz geniş kapsamlı bir analizin konusu olabiliyor. Bir kişinin müşteriye dönüşme sürecini mükemmelleştirmek için herkes bir şekilde dijital odaklı çalışıyor ama toplam süreç, fiziksel mağazaları, satış noktalarını ve telefonla siparişleri de işin içine alıyor. Bir kişinin müşteriye dönüşmesi için en hayırlı senaryoyu seçme işi ise artık yapay zekanın. Bu işin kökenini oluşturan algoritmalar ise diğer tarafta önemli bir eleştirinin konusu oldu. Ayrımcılık, cinsiyetçilik gibi sonuçlar veren yapay zeka temelli sohbet robotları, sesli asistanlar vb. sistemler ise “Algoritmanın Önyargısı” kavramını ortaya çıkarttı. Uzmanlar, makineleri suçlamak için biraz acele ettiğimizi düşünüyorlar. Bu konudaki görüşleri ve yaklaşımları içeren makalemizi de mutlaka okumalısınız.

Aytun Çelebi

DIGITALREPORT.COM.TR // 3


İmtiyaz Sahibi Linkmedya Genel Yayın Yönetmeni Aytun Çelebi aytun@linkmedya.com Yazı İşleri Müdürü Hasan Selman hasan@linkmedya.com Yazı İşleri A. Erhan Acar, Kaan Kayar Görsel Tasarım Efe Can Kabak

KÜNYE

Katkıda Bulunanlar Akın Gülseven, Pelin Gülen, Savaş Önemli

4 // DIGITALREPORT.COM.TR

Yayın Adresi Gazi Refik Sok. No:7/9 Beşiktaş/İstanbul 0(212) 909 92 42 Reklam reklam@linkmedya.com Yayın Türü Yaygın, süreli yayın (Aylık) Digital Report, TC Basın Yayın yasalarına uygun olarak yayımlanır. İsim hakkı Linkmedya’ya aittir Dergideki içerikler izinsiz kopyalanamaz, başka yerde kaynak göstermeden yayımlanamaz. İmzalı yazılardaki görüşler, yazarların kendisine aittir. DIGITAL REPORT #002 YIL:1 | SAYI: 2 | EYLÜL 2019


dfdsfsd

YENİ DÜNYANIN AKILLI YAŞAM DERGİSİ DİJİTAL DERGİLİKLERDE ÜCRETSİZ


İÇİNDEKİLER 8 12 DEMOKRATİK IOT

İMALATTA YAPAY ZEKA

SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan röportajı

Nesnelerin İnterneti cihazlarında veri patlamasına hazır olun

36

MÜŞTERİ YOLCULUKTAN MEMNUN MU?

70

ALGORİTMALAR YARGI DAĞITIRSA... Yasaklama kararı ne kadar gerçekçi, ne kadar etkili?

Dijitale akan paralar, reklama bakan milyonlarca bot kafa ve acı gerçekler...

33

Ayın ürünleri

92

74

E-ticaretin geleceği pazar yerlerinde mi?

100 Yatırım & Satın Almalar

82

Finansal hizmet verenler nasıl dijitalize olmalı?

102

Google: EAT

105

Konum bazlı reklam yalanı.

85

Facebook Libra ile ne yapmak amaçlıyor?

106 Pazarlamada otomasyonun yeni rolü

88

Apple Card, kredi kartını yenebilir mi?

112

6 // DIGITALREPORT.COM.TR

Kurum içi hackathon ipuçları

Biyometrik kimliklendirme nasıl kandırılıyor?


TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ

RADORE

Tier III standartlarındaki tam yedekli altyapısı sayesinde %99,99 uptime oranı sunabilen Radore, “yerel” veri merkezidir. İş dünyasının kalbinde, İstanbul’un merkezindedir.

Sunucu Barındırma ve Kiralama

Bulut Hizmetleri

Yönetilen Hizmetler

CDN

radore.com


TEKNOLOJİ

DEMOKRATİK IoT: VERİ PATLAMASINA HAZIR OLUN İnsanlığın bugün ürettiği veriye devasa diyorsak, yarının verilerindeki hacim, çeşitlilik ve hız ile kıyasladığımızda okyanusta bir damla gibi kalacak. Peki yakında miktarına koyacak isim bulamayacağımız bu verilerle nasıl çalışacağız?

8 // DIGITALREPORT.COM.TR

Tüm “bağlı” nesnelerin taşıdığı algılayıcılar durmaksızın veri üreterek kullanıcılarına durumlarını ve ölçümlerini bildiriyor. Bu sayıya denkleme dahil olacak taşıtları, örneğin sürücüsüz tır, kamyon ya da otomobilleri ekleyelim. Dilerseniz kargo için kullanılan gemileri, uçakları ve konteynerleri de katalım. Tüm bu elementler veri yönetimini gerçek bir baş ağrısına


TEKNOLOJİ

dönüştürmek için yeterli bile. Bu arada, bu yazdıklarımız sadece bugün yönetilebilen cihazlar. Birçok uluslararası lojistik grubu veri noktalarını artırarak paketleri tek tek de takip edebilmek istiyor. Burada beklenti bugünkü 20 veri noktasından 100 noktaya çıkış, yani veri miktarı en az 5 kat artacak. Bugüne kadar hiç bu kadar çok veri ile çalışmadık Bu veri patlaması elbette problem yaratacak. Bugüne dek hiç bu kadar çok veri üretmedik, bu da BT altyapısı tasarımının gelen veri patlamasını kaldırabilecek şekilde olmasını giderek güçleştiriyor. Herkese açık bulut gibi nispeten yeni ürünlerin özellikleri ile bu dertlere çeşitli çözümler sunuluyor, ancak bunlar da henüz Nesnelerin İnterneti’nin ürettiği verilere tam olarak adapte olmuş durumda değil. Bu verileri işleyeceksek, sisteme nasıl eriştiklerine ve veritabanınca nasıl işlendiklerine bakmakta fayda var. Veritabanları verileri farklı amaçlarla depolarlar: Takip bilgileri için işlem bazlı sistemler, uzun dönem arşivler için kayıtlar ve gündelik

aktiviteleri takip etmek için veri analiz sistemleri. Binlerce algılayıcının ürettiği ve veri noktalarının sıralamasına duyarlı IoT verileri için bu devasa bilgi hacminin yönetimi boyutlandırmaya açık olması gerekmektedir. Bu sebeple de bulut veritabanları kullanmak daha avantajlı olur. Herkese açık bulut kolaylık ve mâliyet avantajı getiriyor Var olan sistemlerini güncellemek yerine iş dünyası için herkese açık bulut kullanmak, hızlı ölçeklenme özelliği ile kolaylık ve mâliyet avantajı sağlar. Bulut veritabanları bu ihtiyaçları karşılarken, karşınıza bazı engeller de çıkartırlar. Bunun başında “güven” geliyor. Lojistik ve taşımacılık sektöründeki birçok şirket, özellikle de uluslararası çalışanlar artık işleri için hayatî önemde veri setleri ve uygulamalara sahiptir. Çoğu durumda, bu uygulamaları bulut hizmet sağlayıcılara aktarmaları uzun vakit ve iş gücü gerektirecektir. Ayrıca son dönemde veri, olması gerektiği gibi, son derece değerli bir varlık olarak kabul görmeye başladı. Her ne

DIGITALREPORT.COM.TR // 9


TEKNOLOJİ

kadar bulut hizmet sağlayıcılar güvenlik açısından A ya da B kurumundan daha iyi donanım, yazılım ve tasarıma sahip olsa da, müşterileri verilerinin depolanma ve kullanılma biçimleri konusunda her geçen gün çok daha hassas hâle geliyorlar. Lojistik şirketleri ise kaderlerinin bu olduğunu düşünerek üçüncü taraflara güvenmek istemiyor. Amazon hem hizmet sağlıyor hem rekabet ediyor İşin içine perakendeyi de katarsak, durum biraz daha enteresan hâle geliyor. Amazon’un teslimat işini de ele aldığını görüyoruz ve bu durumda lojistik şirketleri bulut için kullandıkları bir şirketle eninde sonunda rekabete girmek durumunda kalabilir. Bunu önlemek için akla gelen çözümse hibrit bulut. Bu yaklaşım, dünyada da yaygınlaşmaya başladı. Gartner’ın tahminine göre 2020 yılında şirketlerin yüzde 90’ı hibrit altyapı yönetimi kullanıyor olacak ve bulut altyapı hizmetlerine 60 milyar euro ayırılmış olacak. İkinci büyük zorluk ise karmaşıklık. Lojistik şirketleri

10 // DIGITALREPORT.COM.TR

son derece sofistike uygulama ağları ile süreçlerini işletir ve veriyi içeride yaratır. Buna ek olarak bağlı nesnelerden gelen veri de işlemeye alınır. Bu iki veri setinin sorunsuz birleşmesi ise işin devamlılığını sağlar. Ancak bu iş için verileri hazırlamak, sanıldığından daha zordur. Bulut bazlı bilgi işlem ve depolama hizmetleri tüm bu veriyi hızla depolayıp işlemeye hazır hâle getirirken, veritabanları bunu yapamaz. Çoğu klasik veritabanı, tek nesne ile ya da tek bir noktadaki veri kümeleriyle çalışır ve bu da onları bulut için uyumsuz yapar. Mimarinizi buluta göre yenilemelisiniz Yeni IoT hizmetlerinin ortaya çıktığını gördüğümüz bu dönemde, bulut bilişime yönelen şirketler, veritabanı nesnelerini bulut üzerinde tutamazlar. Sistem mimarilerini baştan bu şekilde kurmuş olmaları gerekir. Bir diğer deyişle, bu nesnelerin tamamen dağıtık olması, sayısız düğüm üzerinde çalışması ve bir “ana” düğüm olmaksızın sistemin işlemesi gerekir. Benzer şekjilde bir bulut veritabanı da belki milyarlarca


TEKNOLOJİ

algılayıcı ve cihazdan gelen, farklı bölge ve kanallardan ulaşan ayrı insanların verilerini işlemelidir. Bu gereksinim, bir başka gereksinimi daha doğurur. Talep seviyesine göre bu yetenekleri yeniden ölçeklendirebilmelidir. Çoklu sistemler üzerinde koşan hibrit bulut ortamı, sadece altta yatan bulut sistemi ister herkese açık ister özel olsun, bel bağlamamalı. İdeal şartlarda, haricî noktaları ve hizmetleri avantaja dönüştürmek için çok sayıda herkese açık bulutta çalışmalıdır. Bulut hizmetinin tipinden ya da hizmet sağlayıcının kimliğinden

bağımsız şekilde farklı noktalardan çalıştırılabilmesi ve her noktada aktif olması, IoT stratejilerinin uygulanmasıyla ortaya çıkan inanılmaz veri akışıyla baş etmeyi sağlar. İş birliği ve deneysellik önemli Gartner’ın Avrupa’daki lojistik şirketleriyle yaptığı çalışma, yeni teknolojileri uygulamada iş birliği ve deneyselliğin büyük faydası olduğunu gösteriyor. Bulut veritabanları bu tip hizmetler sunan her kuruma IoT verilerini büyüklüğünden bağımsız şekilde kolayca işleme imkânı sağlıyor. Ancak altyapınızı da buna hazırlamanız gerekiyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 11


TEKNOLOJİ

YAPAY ZEKA İLE İMÂLÂTTA YENİ OLANAKLAR Büyük miktarda veri karşılaştırabilmesi ve en iyi kestirimleri yapabilmesi sayesinde yapay zeka mükemmel bir öngörü ve planlama çözümü olabilir.

12 // DIGITALREPORT.COM.TR


TEKNOLOJİ

İmâlât yapan sektörlerde üretimin optimal planlaması, fen bilimlerinde laboratuvar koşullarının, yani ideal ortamın karşılığıdır. Neyse ki artık dijital teknolojiler her geçen gün daha etkili metotlar kullanma imkânı veriyor. Ancak bu metotlarla dahi %100’e ulaşmak mümkün değil. Oysa yapay zeka, gelecek tahminleri ve planlama için bu beklentiyi karşılama potansiyelini sunuyor. Gelecek öngörüsü Üreticiler için %100 doğrulukta öngörülere erişmek bu işin nirvanası kabul edilir: Tüketicinin istediği ürünün doğru zamanda üretilmesinin kesin bir şekilde planlanması kadar sıfır atık, düşük mâliyet, artan marjlar ve verimlilik ve nihaî olarak müşteri tatmininin artması da bu hayalin dahilindedir. Ancak bu tip bir mükemmelliğe ulaşmak son derce zorduri çünkü öngörüler üzerinde etki sahibi kriterlerin sayısı çok olduğu gibi, bunları tespit etmek ve değiştirmek de güçtür. İlk adım olarak yapılması gereken yönetimini düzenlemektir. Ayrıca talebe

bağlı materyal gereksinim planlaması (DDMRP) gibi metodolojilerden faydalanarak stratejik tampon oluşturabilirsiniz. Depolama alanının kısıtlı oluşu ya da envanteri uzun süre depolamanın çeşitli riskler içermesi sebebiyle, çoğu üretici için bu tip bir teknik kısa vadede sonuç vermez. Böyle bir durumda üreticinin problemin kaynağına inmesi gerekir. İşte her şey bu noktada öngörülere kalır. Öngörü neden güç iştir? İster bu işi dışarı ihale etmiş, ister entegre bir yönetim çözümü kullanıyor olsunlar, imâlât yapan şirketleri her daim öngörülerden faydalandı, ancak her zaman istenen sonuçları alamadılar. Bunun ana sebebi son derece karmaşık bir çalışma oluşu ve çok sayıda haricî etkene bağlı olması, kesin bir tahmin üretmeye engel oldu. Sınırsız değişken, tek sonuç Distribütör talebi asla sabit olmadı, tanıtımlar talep yapısında ciddi dalgalanmalara sebep oldu ve yeni ürün lansmanları da satış geçmişine DIGITALREPORT.COM.TR // 13


TEKNOLOJİ

dayalı öngörüleri devreye aldı. Distribütörlerin sık sık sipariş miktarı konusunda fikir değiştirmesi de, imâlât yapılarının işini zorlaştıran faktörlerin başında geliyor. Bazen son dakika karşılaşılan bu değişiklik talepleri, mevduatlardaki dalgalanmalar ve tüketim ibresinin bazen hiçbir uyarı vermeden değişmesi de üretimdeki öngörülerin güvenilirliğini azalttı. Tedarikteki aksamalar Bir üreticiyi en kötü etkileyebilecek konuların başında tedarikte yaşanabilecek problemler gelir. Üretimde aksama yaratarak şirkette olumsuz bir domino etkisi yaratabilecek bu duruma karşı, üreticinin farklı tedarik kaynaklarına yönelmesi gerekir. Ancak bu dayeterli değildir, zira ancak önceden bu aksaklığı kestirebilmek ve doğru zamanda yönelmek üretim sürecinin kesintisiz devamını sağlar. Hava koşulları Üreticiler için bir sonraki gün havanın nasıl olacağını bilmek çok da önemli değişdir ama 14 // DIGITALREPORT.COM.TR

sezonla ilgili bir tahmin, satış ve pazarlamayı, üretim planlamayı, satın almayı, dolayısıyla da ana işlevleri doğrudan etkiler. Üstelik tüketicinin tercihleri de değişim gösterir. Örneğin salata ve meyvelerin soğuk ve yağmurlu günlerde daha az sattığı bilinmektedir. Üstelik hava değişimi ile talepte bazen yüzde 50’nin üzerinde değişim olduğu görülmüştür.. Düzenlemeler Önceki maddeler kadar hızlı olmasa da, yasal zeminde yapılan değişiklikler üreticide ufak ayarlamalardan altyapı değişikliğine kadar birçok şekilde etki yaratabilir. Örneğin plastiğin bir kez kullanımının yasaklanması, devasa bir geri dönüşüm sisteminin kurulmasına ya da bu plastiklerden başka bir ürün yaratacak bir inovasyona dönüşebilir. Medya etkisi Öngörülemeyen ama çok etkili olabilecek kriterlerden birisi de medya etkisidir. Özellikle gıda sektöründe kötü bir etki, her şeyi değiştirebilir. Bir gıdayı dönemin trendi yapabilen medya, üreticiden


TEKNOLOJİ

distribütöre, restorandan gıda üretimine kadar her şeyi değiştirebilir. Birkaç dakikalık bir TV reklamıyla ürün talebinde insan tarafından öngörülemez bir patlama yaşanabilir. Tüketici davranışı Yapılacak tahminlerde tüketicilerin büyük bir etkisi vardır. Örneğin belirtilen tatile çıkış tarihi, seçilen konum bile talep paternini değiştirebilir. Son dönemde sosyal medyanın tüketici davranışı üzerindeki etkisi de göz önünde bulundurulursa, bu konudaki değişimler daha hızlı ve kesin ölçülebilir olmuştur.

Yapay Zeka ne yapsın? Beklentimiz insanın yapamadığı olunca, ne yapılacağını düşünmek de güçleşiyor. Ancak bu saydığımız faktörlerde makine öğrenimi yardımıyla, eldeki verileri incelemek ve sistemin insandan başarılı tahminler yapmasını sağlamak mümkün. Yapay zekanın iki önemli kapasitesi var. Çok büyük veri hacmini işleyebilmek ve bunu çok hızlı bir şekilde yapabilmek. Twitter akışı, blog içeriği, hava tahmini, borsa ve finansal veriler, demografi gibi verileri istatiksel verilere ekleyerek başarım oranı yüksek tahminler çıkartmak ve trendleri belirlemek mümkün.

DIGITALREPORT.COM.TR // 15


TEKNOLOJİ

YAZILIM EĞİTİMİ İLKÖĞRETİM SEVİYESİNE İNMELİ Deutsche Telecom iştiraki T-Systems’in Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu ile özel basın buluşmasında bir araya geldik. Dijital dönüşüm ve Türkiye’nin gündemindeki ilgili gelişmeler üzerine yorumlarını paylaşan Kılıçoğlu, Türkiye’nin rekabetteki gücünü olumlu etkileyecek konuların altını çizdi. Dijital dönüşümü şirketlerin, çalışanların, kamunun 16 // DIGITALREPORT.COM.TR

dönüştüğü; yeni iş modellerinin ve iş yapış şekillerinin oluştuğu bir süreç olarak tanımlayan Kılıçoğlu, sektörlerin yarattığı değerde artık dijital oyuncuların da yüksek pay alabildiğini belirtti. Dengeli liderlik gerekiyor Kılıçoğlu, “Birinci elimiz mevcut işimizi daha iyi yapmanın yollarını aramak ararken diğer elimiz araştıracak; keşfe çıkacak. Bu ikisi, birbirini


TEKNOLOJİ

destekleyen aynı zamanda da dengeleyen unsurlar. Bunlardan biri diğerine ağır bastığı takdirde aradaki denge bozuluyor; işin stratejisinde sapmalar meydana geliyor. Gelecekte de dijital dönüşüme liderlik edecek yöneticiler iki elini de bu şekilde kullanabilenler olacak” dedi. Kamu ve özel sektör iş birlikleri önemli Bugün dünyada ABD, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülkelerin tamamında dijital dönüşümle ilgili çok kapsamlı yol haritaları olduğunun altını çizen Sinan Kılıçoğlu, “Türkiye’yi karşılaştırdığımızda belki de en büyük farklardan bir tanesi bu dokümanların uygulanabilirliği konusundaki başarı. Aslında Türkiye’nin dijital dönüşüm yol haritasındaki tespitler ve çözüm önerileri son derece yerinde. Bunların uygulanması noktasında ise kamu ve özel sektörün sinerjisi çok önemli” ifadelerini kullandı. Yıkıcı gelişmeler için uygun eğitim şart Dijital dönüşümün ekonominin tüm kılcal damarlarına yayılmasında eğitimin büyük rolü olduğunun altını çizen Sinan Kılıçoğlu, şöyle devam

etti: “Teknolojideki yıkıcı gelişmeler ve tüm bu dijital dönüşüm süreçleri insan sermayesinin önemini daha da artırıyor. Doğru insan kaynağını yetiştirebilmek, gelecek dönemde ülkelerin en önemli sınavlarından biri olacak. Bu kapsamda, bugün daha çok üniversite seviyesinde verilen yazılım ve kodlama eğitimlerinin lise hatta ilköğretim seviyesine çekilmesi; bu alanlar üzerine özel eğitim yapılarının geliştirilmesi Türkiye’nin dijital yolculuğunda rekabet gücünü artıracaktır”. Otomobillere acil çağrı hizmeti vermek üzere çalışıyor Nesnelerin İnterneti konusunda da yoğun çalıştıklarını sözlerine ekleyen Kılıçoğlu, “IoT konusunda yakında en fazla önce çıkan iş alanı otomotiv olacak. AB’nin yeni regülasyonu nedeniyle bugün araç üreticilerinin tamamı kaza anında araçların acil çağrı yapmasını sağlayacak sistemlerle ilgileniyor. Bu düzenleme Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. T-Systems merkez ekibiyle beraber bütün dünyada verdiğimiz acil çağrı hizmetini Türkiye’de de yerelleştirmiş durumdayız” dedi. DIGITALREPORT.COM.TR // 17


TEKNOLOJİ

ŞİRKETLERİN E-BELGE DÖNÜŞÜMÜ HIZ KAZANACAK Gelir İdaresi Başkanlığı’nın güncellediği taslak tebliğ ve haziranda yayımlanan mobil ödemeye yönelik tebliğ ile birçok şirket yeni ve daha dijital bir döneme giriyor. Buna göre, eylülde e-fatura ve e-defter mükellefi olan 66 bin işletmeye e-arşiv zorunluluğu gelecek, 1 Ocak 2020’den itibaren e-fatura mükellefiyeti için gerekli 10 milyon TL ciro şartı 5 milyon TL’ye inecek ve 50 bin yeni işletme zorunluluk kapsamına girecek. Yine aynı tarihte enerji, maden, alkol ve tütün gibi sektörlere e-İrsaliye zorunluluğu geliyor ve 150 bin 18 // DIGITALREPORT.COM.TR

serbest meslek erbabı e-SMM uygulamasına dahil edilecek. Ayrıca Haziran 2019’da resmi gazetede yayımlanan tebliğ kapsamında 1 Eylül 2019 itibarıyla bugün için akıllı cihazlar üzerinden mPOS uygulamaları üzerinden e-Belge üretmek zorunda olacaklar. eLogo Genel Müdürü Başak Kural, dijital işletmelere yönelik düzenlemelerin önem kazandığı bu dönemde mözel özel bir ekip kurarak e-fatura mükellefi olacak müşterilere uzaktan bağlantı ile kolay kurulum ve destek sağlayacaklarının müjdesini verdi.


TEKNOLOJİ

Fatura başına mâliyet düşüyor Hâlihazırda 40 bin e-arşiv, 85 bin e-defter, 4 bin e-SMM mükellefi bulunan Türkiye’nin 105 binlik e-fatura mükellefi sayısının bu yıl içinde 150 binin üzerine çıkmasının aktaran Kural, mevcut e-Fatura pazarının yüzde 20’lik kısmını gönüllü girişlerin oluşturduğunu belirtti. Kural, e-faturanın matbu fatura bastırma, yazdırma, imzalama, kaşeleme, kargolama, arşivleme

ve bunların operasyonel yüklerinden kurtarması sebebiyle 4,5-5 TL’lik fatura başı mâliyetin kuruşlar seviyesine indiğinin altını çizdi. Her 3 e-faturadan 1’i eLogo’da Türkiye’deki her 3 faturadan bir tanesinin eLogo üzerinden geçtiğine ve %25’lik pazar payna sahip olduklarını belirten Kural, 2018’de Logo kullanıcısı olmayan müşteri sayısının da 6 kat arttığını söyledi.

YENİ TEBLİĞLERLE NE DEĞİŞECEK? Taslak tebliğ tüm e-Fatura ve e-Defter mükelleflerine 1 Eylül 2019’dan itibaren e-Arşiv zorunluluğu gelecek. e-Fatura mükellefiyeti için gereken 10 milyon TL ciro şartı 1 Ocak 2020’de 5 milyon TL’ye inecek. e-Fatura mükellefi olan ve cirosu 25 milyon TL olan firmalar ile enerji, maden, alkol ve tütün gibi belirli sektörlere 1 Ocak 2020’den itibaren e-İrsaliye zorunluluğu gelecek. e-Serbest Meslek Makbuzu (e-SMM) 1 Ocak 2020’den

itibaren zorunlu olacak. 1 Ocak 2020 itibarıyla e-Defterlerin, e-Faturada olduğu gibi özel entegratör tarafından imzalanması mümkün hale geliyor. Ayrıca, haziranda çıkan Güvenli Mobil Ödeme e-Belge Yönetimi Tebliği ile finans kuruluşlarına akıllı mobil cihazlar üzerinde çalışan mPOS uygulamaları üzerinden yapılan işlemler için e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM gibi e-belgeleri 1 Eylül 2019’dan sonra üretme zorunluluğu getirildi.

DIGITALREPORT.COM.TR // 19


TEKNOLOJİ

TURKCELL’DEN DİJİTAL ÇATI: TÜRKİYE’NİN UYGULAMALARI Dijital hizmet ve uygulamalarını tek bir çatı altında birleştiren Turkcell, bunlarla ilgili strateji ve vizyonunu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ, arama motoru, e-posta hizmetleri, anlık mesajlaşma, TV ve müzik platformlarının

20 // DIGITALREPORT.COM.TR

tamamı Türk mühendis ve yazılımcıları tarafından geliştirildiğinin altını çizerken, dijital ihraç ürünü haline gelen yerli uygulamalarıyla Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ettiklerini söyledi. “Veri en kıymetli varlığımız” Turkcell’in dijital servisler stratejisini dört maddede


TEKNOLOJİ

özetleyen Tansuğ, şöyle konuştu: “Uzun süredir şunu savunuyoruz: Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması gerekiyor. Veri bizim en kıymetli varlığımız ve buna özenle sahip çıkmalıyız. Bu noktada en yüksek teknolojili veri merkezleri inşa ediyoruz ve bu gelirlerin vergisiyle Türkiye ekonomisine doğrudan katkı sağlıyoruz. ‘Türkiye’nin Uygulamaları’ çatısında topladığımız dijital servislerimizi yine Türkiye’nin insan gücü ve entelektüel / fikrî sermayesiyle geliştirerek istihdama da katkı sunuyoruz. Tüm uygulamalarımız Turkcell’in mühendisleri tarafından geliştiriliyor. Yine test uzmanlarımız bunları uzun testlerden geçirerek mükemmelleştiriyor. Çalışmalarımızla sadece Türkiye’ye değil dünyaya hizmet veriyoruz. Bugün fiziksel yatırımımız olmayan ülkelerde müşterilerimiz var. Dijital servislerimizi 38 ülkeye ihraç ediyoruz.” BiP Antarktika’da bile kullanılıyor Bu ürünlerin vergilendirilmesi ve ülke ekonomisine doğrudan katkısıyla birlikte istihdamı artırdıklarının altını çizen

Tansuğ, dijital servislerle ilgili rakamlar paylaşarak “Şu ana kadar toplam uygulama indirme sayımız 200 milyona yaklaştı. İletişim ve yaşam platformumuz BiP şu anda Türkiye’nin en çok indirilen yerli uygulaması oldu. 38 milyondan fazla indirildi ve 192 ülkede kullanıcısı var. Günlük 450 milyon mesaj gönderiliyor, Antarktika’da bile BiP kullanıcısı var. Bireysel bulut platformumuz lifebox’ta toplam depolanan dosya sayısı 8 milyon akıllı telefonun hafızasını dolduracak büyüklüğe erişti. Müzik platformumuz fizy’de yıllık şarkı dinleme sayısı 3 milyar, Dergilik’te bugüne kadar indirilen yayın sayısı 211 milyon, TV+’ta günlük mobil TV izleme süresi de 85 dakikaya ulaştı. En fazla 4K kanal bugün TV+’ta. Arama motorumuz Yaani’nin indirilme sayısı 9 milyona ulaştı.” Yenilikler art arda gelecek Bundan sonra, Dergilik’e sesli kitap ve e-kitap, Fizy’ye ise podcast’ler geliyor. Yaani’nin bir sonraki yeniliği ise YaaniMail, ardından da YaaniAsistan gelecek. TV+ ise yıl sonuna kadar kullanıcılarına farklı dil ve operatör seçenekleri sağlayacak. DIGITALREPORT.COM.TR // 21


TEKNOLOJİ

TEKNOLOJİDE MARKA SADAKATİ ORTALAMA 3,5 YIL Perakende analitiği alanında çalışan araştırma ve perakende teknolojileri şirketi REM People, teknoloji dünyasında tüketicilerin satın alma kararını etkileyen faktörleri ortaya koydu. Buna göre teknoloji meraklıları kullandığı markaya ortalama 3,5 yıl sadık kalıyor. Araştırmada öne çıkan diğer trendler ise şu şekilde sıralandı.

22 // DIGITALREPORT.COM.TR

Koku ve müziğin etkisi: Mağaza içi atmosfer, renkler, müzik ve koku satın alma kararını etkiliyor. En başarılı AVM’lere ve bu AVM’lerdeki seçkin mağazalara girdiğinizde o mağazaya has bir ortamla karşılaşıyorsunuz. Mağazanın içerisindeyken burnunuza gelen ferah koku, kulağınıza gelen müzik ve içeride karşılaştığınız


TEKNOLOJİ

tasarımın tamamı aslında algılarınız üzerinde oynanan büyük bir oyunun parçası. Mağazada minimalist dekorasyon: Teknoloji mağazalarında genellikle oval ve yuvarlak hatlı teşhir masaları tercih ediliyor. Yuvarlak hatlar minimalizmi, modernizmi ve dinamizmi temsil ederken, özellikle teknoloji tarafında çağa daha uygun bir çizgiyi yansıtıyor. 1 günde rakibe geçiyor: Tüketici elektroniği, perakende dünyasında müşteri sadakati ortalamasında hâlen en yüksek kategori. Ancak tüketici kullandığı akıllı telefonu 1 günde rakip markayla değiştirebiliyor. Tüketici bu kararları artık daha kolay veriyor. Cep telefonu operatör mağazasından: Zincir mağazalar teknoloji ürünleri satışında her zaman başı çekerken, yaygınlık ve erişilebilirlik açısından değerlendirildiğinde operatör mağazaları toplam telefon pazarında büyük paya sahip. Deneyim ortamı yaratıyorlar: Tüketici elektroniğinde

deneyimin satışa etkisi büyük. Markalar mağazalarda ürünlerin en etkin şekilde deneyimlenebilmesi için gerekli ortamı ve atmosferi yaratmak için büyük çaba gösteriyor. Mağazada oyun oynayınca karar veriyor: Özellikle oyun konsolları ve bilgisayar oyunlarında müşteriler denemeden almak istemiyor. Alışverişçilerin büyük bir çoğunluğu mağaza deneyimi ile nihaî satın alma kararını veriyor. TV’de belgesel, ses sisteminde bas tonlar: Örneğin bir televizyonun renk kalitesini gösterebilmek için içerisinde doğanın tüm renklerinin yer aldığı belgesel benzeri içerikler tercih ediliyor. Ses ve sinema etkisi özellikleri için özellikle bas seslerin yoğun olduğu fragman ve müzikler seçiliyor. Sanal gerçeklik kullanılıyor: Sunumda görselliğin arttırılması için özellikle arttırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) uygulamalarının sıkça kullanılmaya başlandı. Diğer taraftan alışverişçiyle etkileşime geçen interaktif dijital uygulamalar da çokça tercih edilen seçenekler arasında. DIGITALREPORT.COM.TR // 23


TEKNOLOJİ

YOUTUBE ARTIK ‘PREMIUM’ Video ağının reklamsız sürümü YouTube Premium, birçok ülkenin yanı sıra Türkiye’de erişime açıldı. YouTube orijinal içerikleri ve arka planda dinleme gibi özellikler sunan şirket, YouTube’taki videoları reklamsız olarak kullanıcılara sunan YouTube Premium’un Türkiye fiyatını aylık 16.99 TL olarak duyurdu. YouTube Premium’un 5 kişiye kadar kullanım imkanı sunulan Aile paketi üyeliğinin fiyatı ise aylık 25.99 TL olarak belirlendi. Google’ın Türkiye ile toplam 63 ülkede hizmet verdiği YouTube Premium hizmetinin 24 // DIGITALREPORT.COM.TR

normal abonelik paketinde 3 ay olan ücretsiz deneme süresi, aile paketinde ise 1 ay olarak uygulanıyor. YouTube içeriklerine reklam gösterimi olmadan erişme imkanı veren YouTube Premium’a abone olanlar, YouTube’un orjinal içeriklerine (YouTube Originals) erişmenin yanında, müzik servisi YouTube Music’i (YouTube Müzik) de kullanabiliyor. Kullanıcıların YouTube Premium’dan bağımsız olarak da abone olabildiği YouTube Music Bireysel Paket ayda 13,,99 TL, Aile Paketi ise 20.99 TL ücretle satılacak.


TEKNOLOJ;

İNTERNET YAYINLARI İÇİN RTÜK LİSANSI ZORUNLU OLDU “Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik” ile Netflix, BluTV ve Puhutv gibi dijital platformlar ile YouTube gibi platformlarda yayınlanan içerikler de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) denetimi kapsamına girdi. Bundan sonra yayıncılık kurallarına aykırı bulunan tespitlerle ilgili yaptırım uygulanacak. Çocukların ve gençlerin, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek

medya içeriklerine ilişkin ebeveyn kontrolü sağlanması gibi tedbirler alınacağı belirtilen yönetmelik, lisans gereksinimini de ortaya koyuyor. Lisans ücretli olacak Buna göre internet ortamında radyo, TV ya da isteğe bağlı yayın sunmak için talepte bulunan kuruluşlar ücretle lisans alacaklar. 10 yıl süreyle verilecek bu lisansların yıllık ücreti; radyo yayın lisansı için 10 Bin TL, televizyon yayın lisansı ve isteğe bağlı yayın lisansı için 100 bin TL olacak. DIGITALREPORT.COM.TR // 25


TEKNOLOJ

MEDIAMARKT'TAN STOKLARI ERİTECEK KAMPANYA Teknoloji perakendecisi MediaMarkt, 24 Ağustos -1 Eylül tarihlerinde geçerli olacak stok eritme kampanyası ile depolardaki ürünlerini %60’a varan indirimlerle satışa sundu. Tüm MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt. com.tr’de geçerli olacak kampanya kapsamında birçok elektronik eşyada indirimler

26 // DIGITALREPORT.COM.TR

tüketicileri bekliyor. Bunlar içinde Asus X540UB-GQ1145T dizüstü bilgisayar 2.999 TL, Huawei Mate 20 Lite 64 GB Akıllı Telefon 2.297 TL, Samsung 50 inç 4K Ultra HD Smart LED TV akıllı televizyon ise 3.597 TL’den satışa sunuluyor. Kampanya süresince, tüm kategorilerdeki ürünlerde indirim olacak.


TEKNOLOJ;

AĞ ÜRÜNLERİ ŞİRKETİ KEENETIC, ARTIK TÜRKİYE’DE Daha önce uzun yıllar ağ ürünleri şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapan Vefa Tarhan, düzenlediği basın toplantısı ile kurucularından olduğu Keenetic Türkiye’yi tanıttı. Zyxel ile ortak marka olarak çalışmaya başlayan şirketin 2017’de bağımsız markaya dönüştüğünü söyleyen Tarhan, markanın farklı özellikler sunması sebebiyle ilgisini çektiğini ve 2018’den bu yana analiz ve değerlendirmeler

yaptıklarını söyledi. Yeni kablosuz ağ, fiber ve DSL destekli ağ ürünlerinde kendi açık işletim sistemi Keenetic OS’u kullanan şirket, AC1300 kablosuz bağlantı, ebeveyn kontrolü ve reklam engelleme özellikleri, mobil üzerinden yönetim, güçlendiricili anten, DECT telefon desteği, fiber bağlantı yuvası gibi özellikler sunan ürünlerini bu ay içerisinde tüketicilerin beğenisine sunacak.

DIGITALREPORT.COM.TR // 27


TEKNOLOJ

NETAŞ, akıllı şehirlerde ilk aşamayı geçti Akıllı şehir çalışmalarını Türkiye’de ve dünyada yürütmek isteyen NETAŞ’ın 22 kurumu bir araya getirdiği Akıllı Şehir Konsorsiyumu, TÜBİTAK’ın teşvik programı SAYEM başvurularında 1. fazı geçti. TÜBİTAK’ın Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM), ulusal yüksek teknoloji hedefleri doğrultusunda özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğiyle yenilik ağları oluşturmayı hedefliyor. NETAŞ’ın kurucusu olduğu konsorsiyum, enerji, bina yönetim sistemleri, acil durum yönetimi, sağlık, çevre ve atık yönetimi, otopark ve ulaşım sistemleri alanlarında entegre akıllı çözümlere odaklanacak. 6 alandaki çözümler tam entegrasyonla çalışacak Netaş Ar-Ge Stratejileri Direktörü Rıza Durucasugil, konu hakkında şöyle konuştu: “İlk kapsamda enerji, bina acil

28 // DIGITALREPORT.COM.TR

durum, sağlık, çevre ve atık yönetimi ile otopark ve ulaşım sistemleri olarak belirlenen altı dikeyde üretilecek olan çözümlerde kullanılacak cihazlar tarafından üretilecek olan veriler, merkezi bir yönetim biriminde toplanarak değerlendirilecek. Büyük Veri analitiği ve yapay zekâ uygulamaları ile işlenecek olan veri, gerçek zamanlı aksiyonlar üreten bir yapıyı mümkün kılacak. Bütünlüklü bir siber güvenlik korumasının sağlanması bakımından da verinin tek bir merkezde toplanması avantaj yaratıyor. Bu mimari sayesinde bu altı alanda üretilecek olan çözümler, farklı üreticiler tarafından sağlanmalarına karşın birbiriyle tam bir entegrasyon içerisinde çalışacak.”


TEKNOLOJ

Huawei’den yapay zeka için büyük adım Geçen yıl düzenlediği Connect adlı etkinliğinde görücüye çıkardığı Ascend 910 yapay zeka işlemcisini sonunda tanıtan Çin merkezli teknoloji şirketi, ürün ile geçen sene olduğundan da iddialı. Zira, güç verimliliğini ilk tanıtımdan sonra güncelleyen şirket, ARM işlemcileri baz alan kendi mimarisi DaVinci’yi kullanıyor. 7 nm mikromimari ile üretilen çip, tek başına satılmıyor. Ascend 910’a Huawei’nin Atlas çözümleri ile ulaşılabiliyor. Yapay zeka işletim sistemi MindSpore da tanıtıldı Şirket, işlemci ile tüm senaryolarda AI uygulamaları için uygulama ve içerik geliştirmeyi destekleyen bir AI bilgi işlem sistemi olan MindSpore’i duyurdu. AI hesaplama sistemleri, AI uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştırmak, AI

uygulamalarını daha yaygın, erişilebilir hale getirmek ve gizlilik koruması sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Ascend 910 ve MindSpore kombinasyonunun, TensorFlow kullanan diğer kartlardan iki kat daha hızlı olduğu görülürken, AI hesaplama sistemleri, AI uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştırmak, AI uygulamalarını daha yaygın, erişilebilir hale getirmek ve gizlilik koruması sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Huawei, AI çalışmaları için üç temel geliştirme hedefi de koydu. Bunlar, eğitim süresini ve maliyetini önemli ölçüde azaltan Kolay Gelişim, mümkün olan en yüksek OPS / W ile en az miktarda kaynak kullanan Verimli Uygulama ile tüm senaryolara uyarlanabilir donanım ve bulut uygulamaları.

DIGITALREPORT.COM.TR // 29


TEKNOLOJ

Şirketlerin 3’te 2’si felaketlere hazır değil İngiltere’de 400 BT uzmanıyla yapılan bir anket, şirketlerin felaket senaryları açısından içerisinde bulunduğu sancılı durumu özetledi. Katılımcıların 3’te 2’sinin felaket kurtarma programlarından istediği verimi alamaması, yaşanan iş sürekliliği aksamalarını artırıyor. Şirketler için geniş kapsamlı platform ve yönetilen hizmet çözümleri sağlayan Clonera’ya göre, felaketlere karşı yetersiz kalan şirketlerin, mevcut planlarını denetlemesi

Acer’dan projektörde “dayanıklılık sözü” PMA’nın yaptığı ve her çeyrekte güncellenen raporuna göre Acer, Türkiye’de projektör ürün grubunda 2019’un 1. çeyreğine göre %30 büyüdü ve 2. çeyrekte %15,6 pazar payı ile 1. sırada yer aldı. Acer, saat sınırı olmadan 2 yıl lamba garantisi sunuyor. Ayrıca P1, P5 ve P6 serisi projektörlerde “Dayanıklılık Sözü” veriyor. 31 Aralık 2019’ya kadar sürecek

30 // DIGITALREPORT.COM.TR

ve profesyonel çözümlerle IT uzmanlarını desteklemesi gerekiyor.Ankete katılan BT uzmanlarının %49’u, mevcut iş sürekliliği planına ve fidye yazılımı saldırılarına karşı savunmanın temel unsurlarından biri olan yedekleme yeteneklerine tamamen güveniyor. Katılımcıların neredeyse dörtte biri (%23) kurum dışı yedeklemelere sahip değil, şirketlerin %13’ü ise hiçbir zaman yedeklemeleri test etmiyor, %42’si ise son 12 ay içinde felaket kurtarma uygulamalarını test etmemiş.

“Acer Dayanıklılık Sözü” kampanyası kapsamında P1, P5 ve P6 serisi projeksiyonlarında ilk bir yıl içinde üründe bir donanım arızası oluşması ve garanti kapsamında onarılması halinde, ürün için ödenen bedelin %100’ünün (KDV hariç) geri ödenmesi talebinde bulunma hakkı veriyor. Bunun için kampanya kapsamındaki ürününün alındıktan 30 gün içinde kaydının yapılması ve bir yıl içinde arıza oluşması durumunda arızayı bildirmek yeterli oluyor


TEKNOLOJ

Citrix, Microsoft uyumlu DaaS çözümü hazırlıyor Bulutta barındırılan teklif, Windows uygulamalarını ve Azure masaüstlerini sunarak, zaman ve mekâna bağlı olmaksızın her türlü cihazdan çalışmayı mümkün kılacak. Citrix iş ortaklarından oluşan ekosistemle desteklenen anahtar teslim Citrix Managed Desktops hizmeti, Windows masaüstü ve uygulamalarını basit, hızlı ve güvenli bir şekilde sunacak. Geleneksel bir Citrix uygulama sunma çözümünün sağladığı tüm faydalara ek olarak, Microsoft Azure bulut

Schneider Electric, yenilikçiliği sanayicilerle buluşturacak Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde uzman olan Schneider Electric, hazırladığı İnovasyon Tırı ile ilk aşamada 5 şehirde, 6 organize sanayi bölgesini ziyaret edecek Schneider Electric İnovasyon Tırını ziyaret eden uzmanlar, birbiriyle haberleşen ürünler

hizmetlerinin kullanımıyla elde edilen basitleştirilmiş devreye alma ve daha düşük maliyet seçeneklerini sunan Citrix Managed Desktops, Citrix Virtual Apps and Desktops ve Workspace çözümlerinin değerini kuruluş genelinde daha da genişletebiliyor. Yerleşik çok kullanıcılı yönetime dayalı bir kullanıcı arabirimi kullanan Citrix iş ortakları, doğrudan Citrix Managed Desktops üzerinde özelleştirilmiş hizmetler geliştirerek, dikey pazarlar genelinde katma değer yaratabilecek. 26 Ağustos’ta görücüye çıkacak olan Citrix Managed Desktops, aylık veya dönemlik satın alınabilecek.

ve IoT tabanlı yazılımları deneyimleyecek. Ayrıca seminerlerle alanında uzman konuşmacılar sektör trendlerini ve teknolojik gelişmeleri paylaşacak. Etkinliklerin ana gündemini dijitalleşen tesisler, dijital servis çözümleri, geleceğin güç dağıtım sistemleri ve akıllı makina çözümleri ile farklı endüstrilere yönelik inovatif çözümler oluşturacak.

DIGITALREPORT.COM.TR // 31


TEKNOLOJ

Fujitsu Türkiye, yüzünü kanala döndü Fujitsu Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Meltem Yeğen ve Fujitsu Türkiye Satış Öncesi Destek ve Kanal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emin Çalıklı, Fujitsu’nun Türkiye’deki yeni iş modelinin detaylarını paylaştı. Fujitsu’nun EMEIA (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika) bölgesindeki kilit endüstriler ve pazarlardaki operasyonel performansını, kârlılığını ve rekabetçiliğini artırmak amacıyla hizmet odaklı bir şirkete dönüşümünün bir

Yurt dışı telefon harcı 1.500 TL’ye yükseltildi Resmi Gazete’de bugün yayımlanan ‘Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım İzin Harcı Tutarının Yeniden Belirlenmesine Dair Karar’ kapsamında yeni ücret yürürlüğe girdi. Buna göre yurt dışından Türkiye’ye getirilen telefonlar için kayıt harcı yüzde 200 zamlanarak 1.500 TL oldu. Türkiye’de uzun süredir

32 // DIGITALREPORT.COM.TR

parçası olarak aldığı kararın durusunu geçtiğimiz Mart ayında yapmıştı. Fujitsu, Türkiye’de ve EMEIA’daki diğer tüm ülkelerde artık kanal odaklı iş modeline geçeceğini kamuoyuna duyurmuştu. Çalıklı, “Fujitsu kaynaklarını sürdürülebilir rekabetçi ortam yaratmak üzere kullanmaya karar verdi. Bu amaçla Fujitsu, Türkiye’deki kurulu kanal ortakları ağını güçlendirecek ve müşterilerine ürün ve ürünle ilgili hizmetler portföyünü sunmaya devam edecektir. Yani bizler kanal iş modeli ile Türkiye’deki varlığımızı sürdüreceğiz” dedi.

uygulanan harç kapsamında yabancı telefonların kayıt altına alınması ve çok sayıda telefonun vergisiz satılmak üzere ülkeye sokulmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Yurt dışından gelen yolcu, pasaportundaki giriş damgasını göstererek, girdiği tarihten itibaren 120 gün içerisinde yeni getirdiği telefonu kaydettirebiliyor. Ancak bu işlem her pasaport için iki senede bir kez yapılabiliyor.


TEKNOLOJ;

SAMSUNG GALAXY A80 Ekranın üst kısmında dönen ön kamerasıyla birçok teknoloji şirketiyle farklı bir denemeye imza atan Samsung, A80 ile işlemci, ekran ve pil açısından da üst seviyeye yakın özellikler sunuyor. Ön kamera sebebiyle ön yüzü çentik, damla olmadan tamamen ekran olan 6,7 inçlik cihaz, Snapdragon 730 işlemcisi ile gündelik kullanımda akıcı bir deneyim sunuyor. 3.700 mAh kapasiteli pil ise günü tamamlıyor ama artık üst seviye cihazların eriştiği ikinci gün performansını

beklemeyin. Ön kamera simgesine dokunduğunuzda 180 derece dönen arka kamera öne geçiyor ve arka kameraya denk bir ön kamera performansı sizi bekliyor. Aslında ana algılayıcı 48 MP geniş açılı, bunun yanında 8 MP süper geniş açılı ve derinlik algılamak için ToF mercek yer alıyor. Canlı odaklama, yani bokeh etkisi oldukça akıcı. AR emojiler, dönen kamera ile eğlenceli, gündelik kullanım için de uygun bir orta seviye akıllı telefon ortaya çıkartmış..

DIGITALREPORT.COM.TR // 33


TEKNOLOJİ

LG Q60 Yenilenen üst seviye ThinQ ailesinin yanı sıra, orta seviyeye de Q60 ile giriş yapan LG, Mediatek Helio P22 işlemci, 3 GB bellek, 64 GB depolama alanı ile gündelik çalışmaya uygun bir çözüm sunuyor. Ön yüzü çentikli cihazın 6,26 inçlik ekranı 1.520x720 piksel çözümnürlüğe ulaşıyor. 2 TB’a kadar microSD kart destekleyen telefon, ne yazık ki önyüklü bazı uygulamalarla geliyor ve bunlar kaldırılamıyor. Arka yüzde üç kamerası bulunan Q60’ın ana merceği 16 MP f/2,0, bunun yanında f/2,2 5 MP geniş açı ve f/2,4 2 MP’lik 34 // DIGITALREPORT.COM.TR

bir mercek daha yer alıyor. Önde ise f/2,0 13 MP’lik mercek bulunduran telefon, portrelerde iyi sonuçlar alsa da, renkler biraz soluk ve aydınlık yerlerde ışık patlamaları görülebiliyor. Elle ayar modu ise ön kamera için mevcut değil. Arka kamera da renklerin solukluğundan nasibini alıyor ama elle ayar mümkün ve yapay zeka moduyla otomatik mod ayarı yapabiliyor. Özel Google Asistan düğmesi ile kolayca sesli yönetilebilen ürün, arka yüzdeki parmak izi algılayıcı ile güvenlik sağlayan telefonun pili 16 saate kadar kullanım sağladı.


TEKNOLOJ

Huawei FreeBuds Lite Beyaz rengi ve tasarım benzerliğiyle AirPods’u andıran FreeBuds’ın Pro modeli büyük ilgi görüyor ancak daha uygun fiyatlı modeli de sanıldığı kadar ‘hafif’ değil. Tek şarjla 3

saate kadar çalışan kulaklıklar, kutuda 3 kez daha şarj olabiliyor, ancak testlerimiz 10 saati aşamadığını gösterdi. Ses kalitesi iyi ama telefonda video izlerken ses gecikmesi yaşanıyor ve bunu şirket bir güncelleme yapana kadar düzeltme şansınız yok. Konuşmalar net, ses kalitesi iyi ama ses seviyesini çok yüksek isteyenler için uygun değil. Kulaklık dokunmatik ve dokunuş sayısı ile kolayca yönetilebiliyor ama ses seviyesi ayarlanamıyor. IP4X ile sıvı sıçramalarına karşı da korunuyor.

Keenetic Extra DSL Kablosuz modemlerin aslında birçok farklı ve faydalı özelliğe ev sahipliği yapabileceğini gösteren Keenetic, sonunda Türkiye pazarına girdi. Extra DSL, ADSL ve VDSL bağlantısını destekliyor ve AC1200 ile yüksek hızlı kablosuz bağlantı imkânı sunuyor. 4 adet 100 Mbps hızında Ethernet yuvası bulunduran cihazın mobil bağlantı için modem, depolama ve yazıcı için USB yuvası yer alırken, mobil cihazdan yönetim

sağlayan uygulaması da pratik. Dahili siber güvenlik aracı, reklam engelleyici ve cihaza özel ebeveyn kontrolü kadar, dört antenin güçlendirici desteği kapsama alanını genişletiyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 35


KAPAK KONUSU

36 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

MÜŞTERİ NE ARIYOR, NE DÜŞÜNÜYOR, NE İSTİYOR? Dijitalleşme ile gelinen noktada, müşteri tam olarak nerede, ne yapıyor bilmek mümkün. Peki ya müşteri ne yapmak istiyor? Deneyimi kesinkes belirleyen Müşteri Yolculuğu kavramına değinirken, bu sorunun cevabını kullanıcı deneyimi ve arayüz tasarımındaki son trendlerde, yolculuk haritası çıkartmanın ve verileri doğru okumanın pratik yollarında ve yeni nesil pazarlama araçlarında aradık.

DIGITALREPORT.COM.TR // 37


KAPAK KONUSU

Sadakat ve deneyim yeni baştan tanımlanıyor Pazarlama ve marka çalışmalarına harcanan bunca paranın büyük, çok büyük bir bölümü ister istemez kitlenizin, pazarınızın olduğu, ancak müşteriniz olmayan büyük bir tüketici kitlesine gidiyor. Birçok kişi, müşteri profilinize uygun olmasına karşın sizi tercih etmiyor. Bir kısmı sizinle yürümeye başlasa da çeşitli noktalarda ayrılıyor ve bir daha da size dönmüyor. Ancak bazıları da ilerlemeye devam ediyor ve bunlar son derece kârlı müşterilere dönüşüyor. “Kim, neden vazgeçti?” Rastgele tüketiciden müşteriniz olmaya giden dönüşüm elbette önemli ama sadakat ve deneyimde çıtayı yükselteceksek, sizin müşterinizden başkasının müşterisine geçişin de çok iyi incelenmesi gerekiyor. Yukarıda da anlattığımız gibi, bir müşterinin ürünle ilk

38 // DIGITALREPORT.COM.TR

temasından satın almasına kadar geçen sürede birçok şey gerçekleşebilir. Müşteri Yolculuğu, müşterilerin satın alma, başka ürünü tercih etme gibi önemli kararlarını nasıl verdiğini belirliyor. Markalar ise teknolojinin sunduğu fırsatlar ile müşterilerin her an ne yaptığını, hangi kararı neden aldığını anlamaya ve nihayetinde onu satın almaya nasıl ikna edebileceğini çözmeye çalışıyor. Online ve offline birleşti Bugün kullandığımız teknolojik araçlar, sadece internet üzerindeki çevrimiçi müşteriyi değil, mağazaya ya da şubeye gelen, çağrı merkezini arayan çevrimdışı müşteriyi de tespit edip gözlemleme imkânı veriyor. Eldeki imkânlar artık bu ikisini sistemde birleştirmeye ve müşterinin tüm hareketlerini analiz edilebilecek şekilde veriye dönüştürmeye yeterli. Herkes için önemli ama bazıları için daha önemli Müşteri Yolculuğu, önemli bir meseleye 80’li yıllarda dönüştü. Var olan müşterileri elde tutmanın koşullara göre 3-30 kat daha yüksek mâliyetli olması her ne kadar çoğu markayı yeni


KAPAK KONUSU

müşterilere odaklanmaya ittiyse de, telekom gibi bazı sektörlerde müşterinin kârlılık getirmesi yıllar alabiliyor. Bu yüzden temas noktaları önem kazandı, ancak bunları ölçmek, haritalamak ve analiz etmek son derece mâliyetli olabiliyordu. Eyvah! İnternet... İnternetin hayatımıza girişi ise Müşteri Yolculuğu’nun köklü bir değişim yaşamasına sebep oldu. Eskiden müşteriye

Rastgele tüketiciden müşterinize dönüşüm önemli ama sadakat ve deneyimde çıtayı yükselteceksek, sizin müşterinizden başkasının müşterisine geçişin çok iyi incelenmesi gerekiyor.

giden mesaj kanalları kısıtlı ve marka tarafından tam kontrol altındaydı. İnsanlar ürünü diğer mağazadan almaya üşendikleri için dahi gördükleri yerde satın alabiliyordu. Ürünler hakkında tam bilgiye ulaşabilmeniz genelde imkânsızdı ve karşılaştırma şansınız son derece kısıtlıydı. Kısaca, işler markalar için çok daha kolaydı.

Ancak bugün müşteriye ürünü anlatmadan en ucuzunu nerede bulabileceğini, hangi markanın daha iyi yorumlar aldığını, en çok konuşulan modeli (ve YouTube kutu açılışı ile incelemesini) kolayca görebiliyor. Ayrıca her yerde marka, ürün ve hizmet hakkında yorum yapabiliyor. Dolayısıyla bugün Müşteri Yolculuğu kavramı çok daha önemli. Kriterler bir kanunla sabit değil ve herkes için farklı işletilebilir ama Müşteri Yolculuğu haritası için farkındalık, ilgi ve değerlendirme, araştırma, satın alma, müşteri kaybı ve yorum kriterlerini esas almak gerekiyor. Her şey daha akıcı olmak için... Müşteriyle temas noktalarından sık sık bahediliyor ama tamamen akıcı bir deneyimin mümkün olduğunu gösteren örnekler sonrasında, tüketici de inanılmaz bir eğitime tabi tutulmuş durumda. Dolayısıyla bu noktalara da çok fazla takılmadan, deneyimin bütününe bakmanızı tavsiye ederiz. Son olarak, Müşteri Yolculuğu’na yakında Artırılmış Gerçeklik, Sanal Gerçeklik, Nesnelerin İnterneti’nin de dahil olacağını hatırlatalım.

DIGITALREPORT.COM.TR // 39


KAPAK KONUSU

MÜŞTERİ DENEYİMİ, MÜŞTERİYE UYMALI Teknik ilerleme birçok sektörde itici güç olmuş durumda ama konu müşteri deneyimi olunca, bu ilerleme çok daha bariz seçiliyor. Müşteriler şirketlerden beklentilerini değiştirirken, bu alandaki yeni eğilimleri inceledik.

40 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

Müşteri deneyimi yönetimi sayesinde marka olumlu deneyimlerle anılmalı. Bu deneyim sadece büyük adımlar ile değişmek zorunda değil, ufak şeyler de olumlu bir deneyim yaratmakta etkili. Çünkü her birimiz olumlu ya da olumsuz olmasına takılmaksızın detaylara dikkat ediyoruz. Bu sebeple, tümden değişim için modern bir müşteri deneyimi yönetimi kurgulamak, her zaman markanın faydasına işliyor. Aşağıdaki eğilimler her geçen gün daha belirginleşirken, müşteride yaratılan beklentiyi de teknoloji sayesinde karşılamak mümkün hâle geldi. Müşteri kaybına bakarak sadakati artırabilirsiniz Bir şirketin müşteri kazanmak için harcadığı paraya bakan yabancılar genellikle bu miktarın yüksekliğine şaşırır. Yeni müşteri bulmak için genelde masraftan kaçınılmaz ve her şeyin ötesinde, ileriyi düşünen şirketler müşterilerini sonsuza kadar elde tutabilmek için ne yapmalarını söyleyecek araştırmalara da yatırım yapar. Müşteri sayısını titiz bir şekilde takip etmek, potansiyel terk edicileri kestirmeyi kolaylaştırır.

Bir standart olarak anında hizmet ve teslimat Her müşteri deneyimi yöneticisi, destek birimlerinin müşteri şikayetlerine ve taleplerine olabildiğince hızlı dönüş yapması gerektiğini söyler. Günümüzde iletişim yöntemlerinin çeşitliliği düşünülübce, tüketiciler hayatın birçok alanında hızlı ve akıcı iletişim kurabiliyorlar. Bunu markalarla da yapabiliyor olmak istiyorlar, yoksa bu eksiklik fazla göze çarpıyor. E-ticaret için teslimat süreleri de büyük önem taşıyor, mümkünse aynı gün teslimat ve sorunsuz paket teslimi gerçekleştiğinde sadakat ve işlem hacmi artıyor. Örneğin, Amazon ve Walmart gibi devlerin 24 saatte teslimat yapabilmek için büyük yatırımlar yapmış olması, e-ticaretin tüm dünyada değişmesine sebep oldu. Müşteri geribildirimi ve ürün iyileştirme periyodunu kısaltın Her müşteri geribildirim yapmaya uygundur, ancak belirli şartlar altında. Bu süreci kolaylaştırmak ve belirli bir süreden sonra yeniden geribildirim almak DIGITALREPORT.COM.TR // 41


KAPAK KONUSU

markaya önemli içgörüler kazandırabilir. Birçok ürünü ilk kullandığımızda değil, belirli bir süreden sonra artısıyla eksisiyle değerlendirmek mümkün oluyor. Neden bu olanağı müşterilerinize sunmayasınız ki? Üretim maliyetleri ve karmaşık ürün geliştirme süreçleri sebebiyle bir ürünün iyileştirilmesi için gereken süreyi uzatabilir ama en büyük engellerden birisi, şikayet ya da geribildirimin ulaştığı ilk çalışandan doğru kişiye ulaşana kadarki iletişimi tanımlayan “bilgi zinciri”. Bu zinciri küçültmek için farklı koşullara uygun iletişim senaryoları oluşturup uygulamaya başlayabilirsiniz. Nesnelerin İnterneti’nden faydalanmaya başlayın Giderek daha ufak ve kişisel cihazlarda karşımıza çıkmaya başlayan makineler arası haberleşme ve bağlanabilirlik teknolojileri, ürün ve hizmetlere akıl katarak bizi yeniliklerle buluşturuyor. Örneğin, otomatik sipariş veren bir buzdolabı üretiyorsanız, alışveriş kaynağının güncel stoklara sahip olmasından, bazı ürünlerin tazeliğinden 42 // DIGITALREPORT.COM.TR

emin olmanız gerekebilir. Aslında, bir yeniliği hazırlarken kapsamlı bir senaryo ile, karşılaşabileeceğiniz problemleri öngörmeniz ve bunları da çözmeniz, sizi hedefinize bir adım daha yaklaştıracaktır. Satın almadaki sapmalara uygun pazarlama çözümleri Satın almalarda olağan dışı bir durumu tespit etmek son derece kolaydır ama bunu


KAPAK KONUSU

anlamak tam aksine, son derece güç olabilir. Örneğin müşterinizin sipariş verdiği yüksek fiyatlı bir ürün için, markanın genelde daha önce bu üründen satın alıp almadığı dışında bir bilgisi olmaz. Oysa bu bir dolandırıcılık olabilir, kişi evlenmiş, maaşına zam almış ya da geliri artmış olabilir. Eskiden pazarlama şirketleri potansiyel müşterileri reklam bombardımanına tutardı. Ancak makine öğrenimi ve yapay zekadaki gelişmeler, sapmaların bugün daha iyi tespit edilmesini sağlıyor. Bu sayede gereksiz pazarlama aktivitelerinden kurtulabilir, kaynaklarınızı doğru yere aktararak satışları artırabilirsiniz. Rutin işlerde self servis Tüketici her zaman sabırsızdır. Basit bir sürecin karmaşık bir süreci tetikleyebileceğini genellikle düşünmezler. Sağlıktan otomotive, ticaretten üniversite kayıt işlerine kadar her yerde belirli işleri tüketicilere aktarmak olumlu sonuç vermektedir. Örneğin süpermarketlerdeki kendin öde kasaları, havaalanındaki check-in kiosk’ları hatta sık

Operasyonel ve davranışsal veriler ile doğru analitiğin birleşmesi önem taşıyor.

sık kullandığımız ATM’ler bile bunun ürünüdür. Müşterinizin ihtiyaçlarını akıllı yazılımlar yardımıyla doğru tespit ettikten sonra, bir self servis işlem şeması hazırlayabilir, bunu pazarlama yardımıyla bir ek değere dönüştürebilirsiniz. Geniş veri setleri ile gelişmiş kişiselleştirme Özelleştirilmiş müşteri deneyimi yeni bir olgu değil. Ancak birçok şirketin henüz bu alanda hissedilir ilerleme gösterdiğini düşünmemek elde değil. Bunun sebebi, eski sistem ve platformların modern ihtiyaçlara yanıt verenler, standart görevlerine ek olarak ölçüm ve analiz yapabilenlerle değiştirilmeye başlanması. Operasyonel veriyi davranışsal veri ve analiz sonuçlarıyla birleştirmek müşteri deneyimini özelleştirme adına ciddi bir fırsat sunuyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 43


ADVERTORIAL

44 // DIGITALREPORT.COM.TR


ADVERTORIAL

BAŞARI HİKAYESİ

V HEPYENİ: VESTEL’İN ABONELİK MODELİ

DIGITALREPORT.COM.TR // 45


ADVERTORIAL

Teknolojinin sürekli değiştiği ve hızla yenilendiği günümüzde perakende sektörünün standart kurallarıyla müşteriye dokunmak yeterli değil. Müşterinin gözünde farklılaşmak gerekiyor. Bunun yolu da müşteriyi odak noktasına alıp, onun tüm ihtiyaçlarını anlamaktan geçiyor. Bu vizyonla hayata geçirdiğimiz yeni iş modelimiz V Hepyeni, müşterilerimizi çok daha iyi tanıyıp, onlarla çok daha uzun süreli ilişkiler kurabileceğimiz yeni bir platform. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını çok daha doğru anlayarak; sektörümüzdeki standart müşteri alvgısını, daha uzun süreli ve müşterinin birçok ihtiyacını aynı anda karşılayabildiği bir platform hizmeti ile değiştireceğiz. Bunu bir nevi abonelik sistemi olarak görebiliriz. V Hepyeni ile TV ve cep telefonu sahibi olan müşterilerimiz bu platform içinde her zaman en yeni teknolojiye sahip olabilecek. Sunduğumuz ek faydalarla, Vestel noktalarımıza gelen ‘abonelerimiz’, farkımızı ve onlara verdiğimiz değeri hissetmeye devam edecek. V Hepyeni; oluşturduğu abonelik platformu, kişiselleştirilmiş ödeme imkanları ve sunduğu ek

46 // DIGITALREPORT.COM.TR

hizmetler ile devrim niteliğinde bir yenilik. Amerika ve İngiltere’de şu ana kadar farklı kiralama modelleri denenmiş olsa da bir perakendecinin tüm hizmetleri bir arada topladığı, V Hepyeni benzeri bir platform yapısını henüz kurgulayan yok. Vestel olarak inovasyon ve yenilikleri benimsemede

Bir perakendecinin tüm hizmetleri bir arada topladığı, V Hepyeni benzeri bir platform yapısını henüz kurgulayan yok.

ve işlerimize entegre etmede oldukça başarılıyız. TV ile başlayan cep telefonu ile devam eden bu sistem tüketiciye ihtiyacı olan birçok hizmet ve ürünü erişilebilir koşullarda deneyimleme fırsatı sunuyor. Abonelik süreleri sonunda tüketiciler dilerse sistemde kalmaya devam ederek ürünlerini yenileyip son teknolojiye sahip ürünleri deneyimleyebiliyorlar. Yakın zaman içinde diğer ürün gruplarımızı da sisteme dahil edeceğiz. V Hepyeni sisteminin bankalarınkinden farklı kendine


ADVERTORIAL

ait bir finansal skorlama algoritması bulunuyor. Bu algoritma ile tüketicilerimizi farklı açılardan daha yakından tanıyabiliyor ve segmente edebiliyoruz. Bu içgörü ile tüketicilerimizin ihtiyaçlarını doğru zamanda ve doğru şekilde tahmin edebiliyor, uygun teklif ve fırsatlar sunabiliyoruz. Yakın zamanda V Hepyeni sisteminde devreye alacağımız farklı ihtiyaçlara yönelik ek faydalar bulunuyor. Tüketicilerin evlerinde kullanıldıkları cihazlarla ilgili tamamlayıcı ürünleri uygun fiyat avantajları ile abonelik altyapısı hazırlıyoruz. Bu sayede tüketicilerimize sadece teknolojik ürünler sağlamakla kalmayıp hayatlarının her anında ihtiyaçlarına cevap veren tüketicisini çok iyi tanıyan bir marka olmayı hedefliyoruz. Kolay Gelsin Teknolojisi: Tek Tuşla Deterjan Siparişi Tüketicilerimize yeni nesil alışveriş deneyimi sunmak üzere Procter&Gamble iş birliği ile geliştirdiğimiz Kolay Gelsin teknolojisi, tüketicilerimiz çamaşır deterjanı alışverişlerinde özel fiyat avantajının yanında kolay

ve hızlı sipariş verme imkanı sunuyor. Uygulama üzerinden bir defaya mahsus oluşturulan sipariş listesi ve kurulum aşamasında kaydedilen ödeme/ teslimat bilgilerinin güvenli bir şekilde saklanması, sonraki siparişlerde tek tuşla satın alım imkanı sağlıyor. Projenin 2. safhasında otomatik dozajlı çamaşır makineleri deterjan siparişini otomatik verecek. Kolay Gelsin teknolojisi ile alışkanlıkları değiştirerek yeni bir alışveriş deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz. Sektör olarak müşteri odaklı perakende çağındayız. Amacımız hem tüketicilerin günlük yaşamını kolaylaştırmak hem de ürün deneyimini dijitalleştirerek teknoloji dünyasına katkı sağlamak. 2020 yılında dünyada internet bağlantılı cihaz sayısının 50 milyara ulaşması bekleniyor. Bu nedenle tek tuşla deterjan sipariş eden Kolay Gelsin uygulamasını ve bir sonraki adımda ‘otomatik dozaj sistemli çamaşır makineleri’ projesini çok önemsiyoruz. Türkiye’deki müşterilerimize daha dijital, daha kolay bir alışveriş deneyimi sunmak için çıktığımız bu yolda yeni ürünler ve hizmet sunmaya devam edeceğiz.

DIGITALREPORT.COM.TR // 47


KÖŞE YAZISI

Bir deneyim mi, yoksa bir deneyeyim mi? Gönenç Atakan, F5 PR Başkan Yardımcısı

Sadakatin önce sadık olmakla başladığını öğrenmek uzun zaman alabilir ama öğrenildiğinde de bir sonraki adıma geçmenin hazırlıkları başlıyor. Sevgili Uğur Özmen şöyle diyor: “Deneyimin üründen büyük olduğu bir dünyadayız.” Öyle mi? Evet; fakat bundan da büyük kavramlar olduğuna inanıyorum. Yazının girişinde bahsettiğimiz sadakat gibi… Hatta pazarlama süreçlerinde adına programlar bile hazırlanıyor: Sadakat programı… Güzel isim. Tabi sizi nereye kadar götüreceğine bağlı. Peki, çeşitliliğin böylesine fazla olduğu bir arz piyasasında, müşteri o sadakat oltasına nasıl takılır? Başka bir deyişle; raftaki çikolata çeşitliliğinde bile neyi

48 // DIGITALREPORT.COM.TR

seçeceğine karar vermekte zorlanan müşterinin gözünde markalar nasıl farklılaşacaklar? Cevap da şu olabilir: Müşterinin tüketimine yönelik değil de deneyimine/deneyimlemesine yönelik argüman sunanlar hayatta kalacak. Ne demiştik? Sadakat, sadık olmakla başlar. Nihayetinde, sunulan bunca deneyimden ardından, bir sonraki ve o merakla beklenen son basamağa geliyoruz: Sahiplenme. Belki de bir marka adına bulunulabilecek en güzel yerlerden biri ve kanımca, sadakatten çok daha önemli, çünkü ilki karşı taraf için yaratılması ve oluşturulması gereken bir süreçken, ikincisi karşı tarafın (yani müşterinin) sizin adınıza tamamen hür iradeyle karar verdiği bir süreçtir, deneyim yolculuğunda ulaşılan son duraktır. Bunlardan ötürü, sadakat programları


KÖŞE YAZISI

yerine artık sahiplenme programları demenin zamanı gelmedi mi? Günümüzde de müşteri deneyimine önem veren Apple, Amazon, Netflix, Alibaba vb şirketlerin kültürünü yaratanların ileriye, hatta onlarca yıl sonrasına ait görüleri altındaki arzu, sahiplendirme ve onunla inşa edilen çok kültürlülüktür ve göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur. Artık global markaların yerelleşmedeki çabaları, yerel halkın eğilim ve beğenilerinden geçiyor. Buna kayıtsız kalamıyorlar.

Tüketici, 3,5 mm’lik delik açan bir matkap değil, 3,5 mm’lik bir delik istiyor aslında...

Müşteri ve kullanıcı deneyimi üzerine birçok argümanla devam edebiliriz. AirBnB ve Uber’in mülksüzleşme üzerine yani kendilerine ait hiçbir şeyleri olmadan yarattıkları markalaşma, sadakat ve sahiplenme kavramları üzerine saatlerce konuşulabilir. Kullanıcı/müşteri şunu diyor ve sesinin duyulmasını istiyor: “Bana bunu verdin, artık sahiplendim, seni de sevdim,

daha iyi olması için çalış, bu artık benim hayatımın bir parçası.” İnanın bunu harika bir kafe veya bir bar açarak da yapabilirsiniz veya bir kütüphane veya bir kedi evi… Veyalar böyle uzar gider. İnsanların sahiplenmeye ihtiyacı var. Bunun altında yatan bir diğer güdü de ait olma hissi. Theodore Levitt, “Her yıl 30 bin kadar yeni tüketim ürünü piyasaya çıkıyor ve %90’ı batıyor” diyor ve en önemli sebebinin de, kendi bulduğu bir deyim olan ve tüketicilerin istediği yerine ürün ve hizmete odaklanmaya verilen ad olan “Pazarlama Miyopluğu” olduğunu belirtiyor. Temel faaliyetlerin yanlış tanımlanması da diyebiliriz. Aslında bu dar görüşlülük dahi, hangi bakış açısına sahip olunması gerektiğini açıkça temsil ediyor! Müşterisine hizmet sunan, bir deneyim aktaran, onlardan sadık bir kitle yaratan ve sonunda da sahiplenmelerini sağlayan her markanın sorması gereken soru şu: Ben neyin içindeyim? Bakın neyin işindeyim değil, neyin içindeyim? Özetin özetiyle, tüketici 3.5 mm’lik delik açan bir matkap değil, 3.5 mm’lik bir delik istiyor aslında… DIGITALREPORT.COM.TR // 49


KÖŞE YAZISI

GÖRSELLEŞEN VERİ YENİ REHBERİMİZ Hedef kitlenizin ne istediğini biliyor musunuz? Elbette tüm müşteriler iyi kalitede bir ürüne uygun fiyatla sahip olmak ister ve her şirket de bu sözü verir. Ancak bu söz, sizi rekabette öne geçirmez. Hedef kitlenizi tanımak için Müşteri Yolculuğu haritasından faydalanabilirsiniz.

50 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

Dünyayı tüketicinin gözünden gördüğünüzde, ona sunduklarınız hakkında daha fazla şey öğrenebilirsiniz. Temel bir Müşteri Yolculuğu haritası, müşterilerinizle empati kurup deneyim ve kararlarını daha iyi anlamanızı sağlar.

Gelişmiş analiz yeteneklerini kullanan şirketlerin sektörlerinde finansal başarıya ulaşma şansı 2 katına çıkıyor.

1. Kullanıcı davranışı ve müşteri memnuniyetini analiz edin İyi bir Müşteri Yolculuğu haritası araştırmayla desteklenir. İş modeliniz ve ayırabileceğiniz kaynaklara bağlı olarak, çevrimiçi ve çevrimdışı bilgi kanallarını kullanabilirsiniz. Çevriçinde web sitenize gelen aramalar, gelen ve giden e-postalar, sosyal medya etkileşimleri ya da mağazanızdaki popüler ödeme yöntemlerinin hepsi kullanıcı davranışı ile ilgili size bilgi verecektir. Çevrimdışı kanaldan da bilgi alabilirsiniz, örneğin hangi reklam ya da etkinlik sonrasında müşteri kazandınız? Çağrı merkezinize en çok hangi sorular yöneltiliyor ve müşterileriniz sizinle nasıl ve ne zaman temasa geçiyor gibi soruların yanıtlarını arayarak işe başlayabilirsiniz. Veriler, ne kadar araştırmaya dayalı olursa, haritadan da o kadar iyi sonuç alabilirsiniz. DIGITALREPORT.COM.TR // 51


KAPAK KONUSU

Verilere dayalı analiz yapın Her ay görüştüğünüz satış kanalları, satış elemanlarının yaptığı ortalama görüşme sayısı ya da web sitenizin analiz verilerini kullanmak müşterilerinizin nereden ve ne amaçla geldiklerini size gösterebilir. Örneğin web sitenizin belirli bir sayfada terk edildiğimni fark ettiyseniz, bu sayfayı yenilemeniz ya da kaldırmanız gerektiği sonucunu çıkarabilirsiniz. İçgörülere kullanıcı deneyimi verilerini ekleyin Verilerden çıkan içgörüler konusunda aceleci olmak, sizi yanlış sonuçlara götürebilir. Web sitenizdeki çok sayıda tıklanma, pek çok şey anlamına gelebilir. Örneğin muhtemelen

52 // DIGITALREPORT.COM.TR

ziyaretçiler şirketinizle ilgileniyor ki web sitenizi ziyaret ediyorlar, fakat aynı durumda onların web sitesinde aradıklarını bulmak için çırpındıkları yorumu da yanlış olmayabilir. Bu gibi durumlarda sosyal medya kanallarını kullanarak ya da fiziksel anket yoluyla bunu onlara sorabilirsiniz. Müşteri memnuniyetini ölçün Müşterilerinizi tanımak mı istiyorsunuz? Müşteri memnuniyetini ölçmek için uygun metotları belirleyin ve işe koyulun. Kalitatif bir Müşteri Yolculuğu haritası için hem çevrimiçi hem de çevrimdışı araştırma yöntemlerini kullanabilirsiniz. Müşteri tiplerini belirlerken, ilk


KAPAK KONUSU

iş hedef kitlenize odaklanın ve önce bu kitle için detaylı bir yolculuk haritası hazırlayın.

gelenin en iyisini yapın, yoksa bilginin peşinde yolculuklarının yönü değişir.

2. Aşamaların her birini ayrı ayrı tanımlayın Potansiyel müşterileriniz aşağıdaki üç aşamadan geçer:

4. Temas noktalarını tespit edin Potansiyel müşteriler şirketinizle farklı safhalarda temasa geçerler. Web sitenize ya da mağazayı ziyaret ederler, çağrı merkezini ararlar, bir etkinliğinize katılırlar; bu temas noktalarının her birinde farklı bir yaklaşım izlemeniz gerekir.

Keşif: Şirketinizle ilk tanışma Araştırma. Potansiyel müşteriler ürün ya da hizmetinizi daha yakından tanımak ve onu alternatiflerle karşılaştırmak ister. Seçim: Potansiyel müşteriler ürün ya da hizmetinizi denerler. Satın alma: Müşteri ürün ya da hizmetinizi satın alır. Tavsiye: Memnun kalan müşteri sizi çevresine tavsiye eder. Bu senaryodaki hangi aşamalar sizin şirketiniz için uygun ve neleri kapsıyor, bir listesini hazırlayın. 3. Müşterinin amacını anlayın Belirledikleri amaca ulaşmakta müşterilerinize nasıl yardımcı olabilirsiniz? Çoğu şirket satış odaklı bir yapıya odaklanırken, müşteriler genelde belirli ürün ve hizmetler hakkında bilgi almak isterler. Bu yüzden tüketicilere gereken bilgiyi sağlamak için elinizden

5. Belirli tarihleri kayıt edin Bu temasların yolculuğun hangi noktasında kurulduğunu verilere bakarak doğrulayın. Belirli bir tarihi ve zamanı işaret ediyorsa, her faz ne kadar sürüyor, etkili olmak için ne uzunlukta olmalı kontrol edin. Müşteriler her temas noktasında yeterli bilgi alıyor mu? Bu konuda kendinizi ne kadar sağlama alsanız, o kadar iyi. 6. Müşteri Yolculuk haritasını görselleştirin Artık farklı fazları grafiğe dökebilirsiniz. Böylece tüm tespit edilmiş temas noktalarında neler olduğunu büyük resimde net bir şekilde görebilir ve sonraki adımlarınızı planlamaya başlayabilirsiniz.

DIGITALREPORT.COM.TR // 53


ADVERTORIAL

BAŞARI HİKAYESİ

’DAN MÜŞTERİ MERKEZLİ DENEYİM YÖNETİMİ

54 // DIGITALREPORT.COM.TR


ADVERTORIAL

Artan müşteri beklentilerini doğru yönetmek ve hizmet seviyesini hep en üst seviyede tutmak için çalışan eLogo, ihtiyaca yönelik olarak geliştirdiği çözüm paketlerini müşteri deneyimini merkeze alarak şirketlerin kullanımına sunuyor. Hızla gelişen ve hayatımızdaki yeri her geçen gün artan teknoloji yalnızca iş yapma biçimlerinde değil, müşteri beklentilerinde de bir dönüşüm yaratıyor. Bilgiye erişimin anlık seviyelere inmesi nedeniyle müşteriler her bilgiye hızla ulaşıyor ve doğal olarak yeni teknolojik gelişmelerin en kısa sürede kendisine sunulan hizmetlere de yansıtılmasını istiyor. Müşterilerin bu yüksek kalitede hizmet beklentisi karşısında başarının sırrı, doğru müşteri deneyimi yönetiminden ve teknolojiye hızlı uyumdan geçiyor. Müşterilerimizi işin merkezinde görerek uygulamalarımızda yaptığımız iyileştirmeler, hizmet verdiğimiz şirketlerde iş süreçlerini kolaylaştırırken, mutlu müşteriler yaratarak uzun vadeli bir iş ortaklığı kurmamızı da sağlıyor. eLogo’nun destek hizmetlerindeki yetkinliği ve kullanıcı dostu süreçleri

bu anlamda en güçlü yanları arasında. Her aşamada hız, çeviklik ve müşteri odaklılık yaklaşımını benimseyen genç ve enerjik yapımız ise, hizmet verdiğimiz şirketlere teknolojinin dinamizmini doğru şekilde yansıtmamızı mümkün kılıyor. Ayrıca ürün ve hizmetlerin geliştirilme aşamasından sahadaki uygulama süreçlerine kadar her basamakta müşterilerimizle yakın bir bağ kurmaya özen gösteriyoruz. Bu sayede ihtiyaçları en doğru şekilde tespit ediyor, ihtiyaca uygun çözümler geliştiriyor ve bu çözümlerin etkili şekilde çalıştığından emin oluyoruz. Bu anlamda son dönemde hayata geçirilen en önemli iyileştirmelerden biri, sipariş sistemindeki güncelleme oldu. Özellikle de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yeni tebliği ile birlikte e-belge kullanımı zorunluluğu kapsamına giren şirketlerin sayısı artarken, sürece yeni dahil olacak şirketler için aktivasyon süreçlerinin rahatlığı önem taşıyor. Aktivasyonu kolaylaştıran ve hızlandıran bu güncellemeyle birlikte şirketler e-belgelerini dijital ortama taşıyarak iş süreçlerini ve ticaretini hızlandırabiliyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 55


ADVERTORIAL

eLogo yapısında müşteri deneyimini iyileştiren önemli bir unsur da destek ekiplerimiz. Dijital dönüşümün baş döndüren hızı karşısında işletmeler kimi zaman paniğe kapılabiliyor ve süreçleri doğru okuyacak, yön gösterecek kılavuzlara ihtiyaç duyuyor. İş ortaklığı yaklaşımıyla oluşturduğumuz yetkin ve donanımlı destek ekibimiz hizmet kalitemizin her gün daha da üst seviyeye çıkmasını sağlıyor. Dönüşüm yolculuğunda şirketler için uçtan uça terzi işi çözümlerin geliştirilmesini mümkün kılıyor. Ayrıca müşteri merkezci yaklaşımımızın bir sonucu olarak ayrı bir müşteri deneyimi yönetimi ekibini hayata geçirdik. Bu sayede yaptığımız her işte müşterilerimiz ile empati kurarak, onların da fikirlerini alarak ilerliyoruz. Bu hem ürünlerimizin geliştirilmesi aşamasında hem de kullanım kolaylığı esasına dayalı arayüzlerin geliştirilmesi anlamında bize de önemli katkı sağlıyor. Yeni ürünlerimizi geliştirirken her aşamada müşterilerimizle dirsek teması içindeyiz. Amacımız gerek e-dönüşüm ürünlerimizi gerekse tamamlayıcı ürünlerimizi 56 // DIGITALREPORT.COM.TR

müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz aşamada ürünlerin tamamlanmış ve en yalın, kullanıcı dostu haliyle kullanıma hazır olması. Özel entegratör pazarının lideri olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın getirdiği yeni düzenlemelere en hızlı şekilde uyum sağlamak da başlıca önceliklerimiz arasında. Bu kapsamdaki yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getiriyoruz. Örneğin geçen yıl e-İrsaliye ürününün ilk uygulamasını hayata geçiren eLogo oldu. Ayrıca kendimizi

Geliştirilme aşamasından sahadaki uygulamaya kadar her basamakta müşterilerimizle yakın bir bağ kurmaya özen gösteriyoruz.

yalnızca entegratörlükle sınırlı görmeyerek bir e-servis şirketi olarak yasal zorunluluğu bulunan uygulamaların etrafını katma değerli ürünlerle örüyoruz. Bu ürünleri de müşterilerimizin kullanım alışkanlıklarına en uygun şekilde geliştiriyor, sürekli güncelleyerek iyileştirmeler yapıyoruz.


KAPAK KONUSU

EN İYİ MÜŞTERİ DENEYİMİ YÖNETİM ARAÇLARI Müşteri hizmetleri, iletişim, davranış takibi, içerik yönetimi, içgörü ve analiz işlevlerine sahip bu yazılımlar, bulut ve kullandığın kadar öde platformları sayesinde artık KOBİ’lerce bile rahatça kullanılabilir.

57 // DIGITALREPORT.COM.TR

Kusursuz bir müşteri deneyimi oluşturmak, müşteri-ürün etkileşimini ve müşteri beklentilerini anlamak üzerine kurulu olduğundan, yoğun ve zorlu bir süreç olabilir. Yazılım araçları ise ilgili müşteri verilerini kayıt edip, eyleme dönüştürülebilir içgörüler ile bu süreci kolaylaştırıyor. Müşteri deneyimi yönetim araçları geniş bir kapsamda içerik yönetimi, müşteri analizi, DIGITALREPORT.COM.TR // 57


KAPAK KONUSU

bağlamsal yardım ve müşteri geribildirimi gibi yeteneklerle donanmıştır. Aşağıda farklı yazılım aracçlarının kategorik özelliklerini ve popüler olanlarını bulabilirsiniz. İletişim ve Pazarlama Müşteri ile etkileşime girmek, yeni bilgiler, fırsatları anlatmak için kullanabileceğiniz araçların yanı sıra, geribildirim almak, müşterinin söyleyeceklerini dinlemek için de bu kategoridekiler birebir. Ürün ya da hizmetleriniz hakkında içerik oluşturmak için Adobe Spark, hikaye anlatabileceğiniz bir platform için Brightspot, sosyal medya hesaplarınızı gelişmiş özelliklerle yönetmek için Buffer, basın bülteni gönderimi için Faselis, etkili bir topluluk yaratıp yönetebilmek için CMNTY, e-posta gönderimi ve liste yönetimi için MailChimp, ürün rehberleri hazırlamak için Nickelled, içeriklerinizi farklı senaryolara göre değiştirmek için PathFactory, tüm müşteri ilişkilerini tek bir noktadan gerçekleştirip yönetmek için Salesforce ve Zoho’yu kullanabilirsiniz. Müşteri hizmetleri Bu alanda canlı sohbet ve

58 // DIGITALREPORT.COM.TR

çağrı merkezi uygulamaları öne çıkıyor. İster yazılı ister sesli bir sistemi kurmak, kullanmak eskisi gibi teknik uzmanlık istemiyor. Bu konuyla ilgili herkesin bildiği Zendesk müşteri destek yazılımının yanına birebir canlı sohbet imkânı vererek fiziksel mağazaya yakın bir deneyim sunan Userlike, özelleştirilmiş etkileşimli self servis yardım için Toonimo, web sitesi ziyaretçilerinize sohbet imkânı veren Drift, bu alanda öne çıkıyor. Müşteri tutma Eldeki müşterileri tutmanın daha yüksek mâliyetli olacağından bahsetmiştik, ancak yapay zekanın desteği ile pratik çözümler bulmak mümkün. Özellikle çok kanallı yapılar için Blueshift’i kullanabilirsiniz. İçgörülere ağırlık veren araçlar içinde Gainsight, Natero, ve Qualtrix size itici güç olmaya hazır seçenekler. Müşteri Deneyimi tasarımı Harita çıkarmaktan şemalamaya yapabileceğiniz ve web sitenizi beklentinize uygun hâle getirmek için kullanabileceğiniz araçlar. Bunların başında ortak çalışma


KAPAK KONUSU

ortamı sağlayan ve uçtan uca çözüm sunan Invision ve gerçek zamanlı verilerle çalışarak akış şeması ve diyagramlar çıkartabilen Microsoft Visio geliyor. Smaply ile kolayca harita çıkartırken, Uprank ile işin içine SEO ve site mimarisini de katabilirsiniz. CFN Insight ise sadece temas noktalarını tespit etmekle kalmıyor, her birinin yönetimi ve performansıyla ilgili kişiler atamayı da sağlıyor. Davranış ölçümleri, içgörüleri ve testleri Web sitesi, uygulama gibi kaynaklardan verileri alan bu araçlar, içgörüler konusundaki en önemli kaynaktır. Google Analytics’in yanında bu alanda

kullanabileceğiniz onlarca seçenek mevcut. Amplitude, Apteligent, Exponea, Gemius Prism, Indicative, Kissmetrics, Oracle Maxymiser ve UX360 bunlar arasında öne çıkanlar. Müşteri geribildirimi, diyalog ve yanıt analizi Tüketicilerden gelen mesajları, talepleri ve tüketiciyle olan karşılıklı diyalogları da veriye dönüştürebilirsiniz. Bu konuda en büyük yardımı Envision’dan görmeniz olası. Hoop.la ile SaaS bazlı bir topluluk kurabilir, Medallia ile bulut bazlı bir değerlendirme platformundan faydalanabilir, Promoter.io ile müşteri etkileşimi ölçüm, analiz ve yanıt sisteminden faydalanabilirsiniz. DIGITALREPORT.COM.TR // 59


ADVERTORIAL

Tüketicilerle devamlılığı olan ilişkiler kurmak önemli Tunç Berkman, Vestel Yurtiçi Pazarlama & Mobil Ürünleri Satış Genel Müdür Yardımcısı

Bir müşterinin mağazalarımıza gelip ürün satın aldığı an aslında müşteri yolculuğunun çok küçük bir parçası. Tüketicinin ihtiyacının farkına varıp bir ürünü satın alma eğilimine girmesi yolculuğun asıl başladığı an. Tüketicinin ürün ile ilgili araştırma yaptığı, mağazalara girip incelediği, satın aldığı, kurulum ve sonrasında aldığı hizmetlerin tümü bu yolcuğun bir parçası. Gerektiğinde tavsiye ve karar verebilen akıllı ürünler Bir marka tüketici ile ne kadar uzun süre ürün/hizmet anlamında karşılıklı akış sağlarsa bu yolculuk o kadar uzun ve her iki taraf için de nitelikli bir şekil alıyor.

60 // DIGITALREPORT.COM.TR

Vestel’in ön planda tuttuğu yaklaşım tüketicilerin hayatını kolaylaştıracak ürün ve hizmetler sunmak. Tüketicilerin ihtiyaçlarını doğru tespit ederek karar alma aşamasında seçenekler sunmanın yanında, gerektiğinde tüketiciye tavsiye veren, onlar için karar veren akıllı ürünler, müşteri odaklı hizmet ve yenilikçi iş modelleri ile tüketicilerin ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermek. Biz tüketicimiz ile sürekli temas halinde olarak, değişen ve rutin ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ederken aynı zamanda tüketicilerin erişebileceği ürün ve hizmetlerin sayısını artırmayı hedefliyoruz. Bu büyük ekran yüksek bütçeli bir televizyon da olabilir, rutin olarak satın aldığı bir ürün veya hizmete kolay ve uygun fiyatla düzenli olarak ulaşmak da olabilir. Güncel trendleri yakından takip ediyor, Türk tüketicisinin alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını ön planda tutarak yeni deneyimler, hizmetler ve iş modelleri sağlamaya öncelik veriyoruz. Artık müşteri gerçek anlamda kral konumunda Günümüzde firmalar çok daha rekabetçi bir ortamda yarışıyor. Artık müşteri gerçek anlamda kral konumunda.


ADVERTORIAL

Sınırsız seçenekleri ancak sınırlı zaman ve bütçeleri var. Her an her yerde bilgi yağmuruna tutuluyorlar. Burada asıl başarı doğru zamanda doğru şekilde dikkatlerini çekmeyi başarmak. Tüketicilere farklı ve başarılı deneyim yaşatan markalar doğru sonuca ulaşabiliyor. Diğer taraftan tüketicilerin temel ihtiyaçları geçmiş ile aynı aslında, ancak bu ihtiyaçları giderme konusundaki beklentiler her gün biraz daha yükseliyor. Bu da sunulan hizmeti ürünün en az kendisi kadar değerli kılıyor. Geçmişte, yüksek adetli satışlar yeterli

görülürken bugün tüketiciler ile devamlılığı olan bir ilişki kurabilmek önem kazandı. Bu da firmaların sadece ürün değil, hizmet ve servis sağlayıcı olması ile mümkün olabiliyor. Firmalar için yeni iş modelleri, yeni hizmetler sunma açısından

Biz tüketicimiz ile sürekli temas halinde olarak, değişen ve rutin ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ederken aynı zamanda tüketicilerin erişebileceği ürün ve hizmetlerin sayısını artırmayı hedefliyoruz. DIGITALREPORT.COM.TR // 61


ADVERTORIAL

büyük fırsatlar var. Abonelik modeli bunlardan biri. Bu model ile tüketiciler sürekli olarak markalar ile ilişki içinde olmaya devam ediyor ve tek seferlik bir değer yaratmak yerine devamlılığı olan bir fayda yaratılmış oluyor. Bu sebeple firmaların klasik perakendecilik anlayışından kurtulmaları ve marka sadakati yaratacak uzun soluklu modeller üzerinde çalışmaları gerekiyor. Dünyada sahip olma eğiliminin yerini paylaşım ekonomisinin ve abonelik modellerinin aldığı bilinen bir gerçek. Bunu başarabilen markalar hayatta kalmaya devam edecekler. Yeni bakış açılarıyla V Hepyeni ve Kolay Gelsin’i yarattık Bu yeni bakış açılarında Vestel olarak farklı iş modelleri ve ürünlerde öncü markalardan biri olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu kapsamda V Hepyeni iş modelimiz büyük önem taşıyor. Tüketicilerimize teknolojik ürünlerde abonelik deneyimi yaşatarak sürekli en son teknolojiye sahip ürünlere erişebilir olma imkanı sunuyoruz. V Hepyeni’ye ilk olarak TV ve cep telefonunda başladık. Bu sayede tüketicilerimiz TV’de 24, cep telefonunda 18 ay sonunda 62 // DIGITALREPORT.COM.TR

abone oldukları ürünleri yeni model ile değiştirme ve en son çıkan ürünleri kullanma fırsatı bulabiliyor. Bu model ile tüketicilerimizi farklı açılardan daha yakından tanıma, hem Vestel olarak hem de partnerlik yaptığımız 3. taraf firmalar ile ihtiyaçlarına yönelik ürün/ hizmet sunma yeteneği kazandık. V Hepyeni müşterileri Vestel’de farklı bir kategori altında. Abonelikleri süresinde özel kampanya ve fırsatlarından yararlanabilmenin yanında ortaklık yaptığımız markaların ürün ve hizmetlerinde avantaj sağlayabiliyorlar. Kolay Gelsin teknolojisi de Procter&Gamble ile ortaklaşa yürüttüğümüz bir proje. Bu teknoloji ile Vestel çamaşır makineleri kullanıcıları mobil uygulama üzerinden deterjan siparişini otomatik olarak tek tuşla verebiliyor. Tüketici kendi ihtiyacına yönelik olarak tek seferde oluşturduğu siparişe her ihtiyacı olduğunda kargo bedeli ödemeden avantajlı fiyatlar ile ulaşabiliyor. Projenin ikinci safhası ‘otomatik dozaj sistemli’ çamaşır makineleri, deterjan seviyesi belli bir sınırın altına indiğinde kendi deterjan siparişini verip ürünün eve teslim edilmesini sağlayacak.


KAPAK KONUSU

TASARIMDA YENİ YAKLAŞIMLAR Kullanıcı arayüzü (UI) çalışmaları öncesinde, tasarım, belki de hiç bu kadar önemli olmamıştı. Bir uygulamada, web sitesinde ya da ürün arayüzündeki en ufak değişikliğin sonuçlara etkisi, siyah ve beyaz kadar keskin olabilir.

DIGITALREPORT.COM.TR // 63


KAPAK KONUSU

Son yıllarda tasarımcılar kullanıcının dikkatini çekmek için her yolu denerken, kullanıcılar ise bildirimler, eylem çağrısı düğmeleri, açılır pencereler ve ilgi isteyen diğer çağrıların çokluğundan bunaldı. Ürün etkileşiminde azalmaya sebep olan bu tasarım fazlalıkları yerine, daha sade tasarımlara yönelme yaklaşımının şu dönemde yükselişte olduğunu söyleyebiliriz. Bu sadeliğin sadece görsel değil, işlevsel olarak da uygulanması başarılı sonuçlar verdi. Her işi ve süreci sadeleştirin Tasarımda gerçekten nelerin gerekli olduğunu, A/B testleri gibi yöntemler kullanarak bulmanızda fayda var. Artık kullanıcıyı süreden çok işlemle ekran başında tutmak daha çok tercih ediliyor. Kullanıcının sağlığını düşünen yaklaşımlar da büyük ilgi görüyor. Apple’ın ekran süresi, Google’ın e-postaları belirlenen süre boyunca sessize alma özelliği, Instagram’ın yeni gönderilerin tümü görülünce, bunu belirterek kullanıcıyı boş yere aşağı kaydırmaktan kurtarması bunun güzel örnekleri.

64 // DIGITALREPORT.COM.TR

Tasarımcılar ekip içinde yeniden konumlanıyor En iyi fikri bulan, en güzel tasarımı yapan ve en sıra dışı çözümü üreten eski tasarımcıya elveda deme vakti geldi. İşin içine ölçümler ve analiz verileri girdiğinden bu yana, tasarımcı da diğerleri gibi ekibin bir parçasına dönüşüyor. Artık iyi bir tasarımcı iletişim kuran, danışmanlık veren, test eden ve en iyi sonuca ulaşana kadar birçok yol izleyen birisi olmak durumunda. Eskisi gibi bir köşeye çekilip harika bir sonuçla ortaya çıkan kişiden çok, açık ekran çalışan, ‘bitmemiş’ tasarımı için geribildirim alan birisi günümüz şartları için daha uygun. Popüler metot ve süreçlerle yeni bir yaklaşım edinin Ürünün deneyiminden sorumlu UX yöneticisi, en iyi sonuca nasıl ulaşabilir? Burada tasarımdan da önemli olan şey, kullanıcıyı da ürünün geliştirilmesine dahil edecek bir süreci benimsemektir. Temel prensibi adım adım izleyen başarısı kanıtlanmış süreçler, yeni bir yaklaşım yaratırken çok işe yarayabilir. Bunlardan birisi ABD merkezli reklam ajansı IDEO’nun


KAPAK KONUSU

yarattığı ‘Tasarım ile Düşünmek’tir. Bir problemin çözümünde rolü olabilecek tüm disiplinlere açık bir beyin fırtınası ile en iyi sonucu ortaya çıkartmayı hedefleyen süreç, empati, tanım, düşünce, prototip ve test aşamalarından oluşur. Bunu baz alan IBM’in döngü modeli de gözlemle, yansıt ve yarat diyor. Google ve Google Ventures’ta geçirdiği 10 senede yarattığı Design Sprint’i kitaplaştıran Jake Knapp ise 5 günlük bir süreç oluşturmuş. Harita, skeç, karar, prototip ve test aşamalarından oluşan konsept, tasarım dünyasında büyük ses getirdi.

Yeni araçları kucaklayın Adobe Photoshop ağırlıklı dönem kapanıyor. Bir tasarımcı, belirli durumlarda artık geliştiriciye de ihtiyaç duymadan ilerleyebilecek bir rol sahibi. Örneğin, tıklanabilir bir prototip yaparak bunu bir kullanıcı testinde uygulamaya sokmak dahi mümkün. Sketch ve Invision gibi araçlar popülerleşirken, kullanılacak araçları duruma ve ihtiyaca göre belirlemek ve bu konuda esnek olmak en iyisi. Tasarım ve prototipte Sketch’in yanı sıra Figma, animasyon ve prototiplemede Principle ve Framer kullanabilirsiniz. DIGITALREPORT.COM.TR // 65


ADVERTORIAL

eLogo: Elektronik dönüşümde şirketlerin yol arkadaşı Başak Kural, eLogo Genel Müdürü

İş dünyasında günlük rutinler ve iş yapma biçimleri çok hızlı bir değişim içinde. Kimi zaman akışa kapılıyor ve bu değişimi gözden kaçırıyoruz. Oysa hangi sektörde çalışıyor olursak olalım, şöyle bir geriye dönüp 10 yıl önce işimizi nasıl yaptığımıza bakacak olursak aradaki muazzam değişimi kolaylıkla görebiliriz. Dijital dönüşüm çatısı altında özetleyebileceğimiz bu devinime hızlı uyum sağlayan ve teknolojinin nimetlerini en etkili şekilde kullanan şirketler de başarılarıyla dikkat çekiyor. Sürecin özellikle devlet tarafından desteklenmesi, dönüşümün en kurumsal yapılardan mikro işletmelere kadar yayılmasını sağlaması açısından önemli. Türkiye’de

66 // DIGITALREPORT.COM.TR

de bu anlamda doğru adımlar atıldığını görüyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) sistemleri çok iyi kurması sayesinde hızlı bir ilerleme yaşanıyor ve hatta Avrupa ülkelerinin örnek alacağı bir altyapı oluşturuluyor. e-dönüşüme yönelik yasal düzenlemeler ve mali teşviklerle desteklenen bu süreç hem ülkenin mali disiplinine yön veriyor hem de şirketler için kalıcı, sürdürülebilir, sağlıklı büyüyebilen bir sistem yaratılmasını sağlıyor. Her 3 e-Faturadan biri eLogo üzerinden geçiyor eLogo olarak biz de sunduğumuz uçtan uca çözümlerle bu süreçlere şirketlerin en kolay ve rahat


ADVERTORIAL

şekilde adapte olması için çalışıyoruz. Dijital dönüşüm süreçlerinde şirketler adına e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura gibi elektronik kayıtları oluşturma yetkisine sahip özel entegratör olarak pazar lideri konumunda bulunuyoruz. Öyle ki, Türkiye’deki her 3 e-Faturadan biri eLogo üzerinden geçiyor. Lider çözüm ortağı olarak bu alanda KOBİ’lere liderlik etme konusunda üzerimize önemli bir rol düştüğüne inanıyoruz.

Hangi sektörde çalışıyor olursak olalım, şöyle bir geriye dönüp 10 yıl önce işimizi nasıl yaptığımıza bakacak olursak aradaki muazzam değişimi kolaylıkla görebiliriz.

Dijital dönüşüm süreçlerini, ürünlerimiz, servislerimiz, deneyimimiz ve müşterilere sunduğumuz giderek gelişen danışmanlık hizmetleriyle güçlendirerek bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmek için çok çalışıyoruz. Sahada müşterilerimizi dinliyor, fokus gruplar düzenliyor ve iş modelimizi buna göre geliştiriyoruz. Bu yaklaşımımızla

sektörün lideri olarak, en yakın rakibimizden yaklaşık iki kat fazla müşteriye hizmet veriyoruz. Sunduğumuz e-çözümlerle firmaların; kâğıt, baskı, arşivleme, iş gücü ve dağıtım maliyetlerinin düşürülmesini, operasyonel yükünün azalması ile beraber finansal süreçlerinin hız kazanmasını ve dijital dönüşüm sürecinde veri güvenliğini sağlıyoruz. Sadece maliyet açısından bakacak olursak, e-Faturaya geçişle birlikte şirketlerin fatura başına maliyeti 4,5-5 TL’den kuruşlar seviyesine iniyor. Buradaki önemli faydayı tüm şirketler için daha görünür kılmak için çalışıyor, farkındalıklarını artırmaya çabalıyoruz. Dijital dönüşüm sürecinde müşterilerimizin yanındayız Logo Yazılım’ın sektördeki 35 yıllık deneyiminden aldığımız güçle müşterilerimizi dijitalleşme yolunda desteklerken, öncü rolümüz gereği e-belge yönetiminde hayata geçirilen yeniliklere ilk uyum sağlayan entegratör olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Örneğin geçen yıl e-İrsaliye ürünü ilk olarak uygulamaya alındığında ilk e-İrsaliyeyi eLogo olarak biz oluşturduk.

DIGITALREPORT.COM.TR // 67


ADVERTORIAL

Bugün de e-İrsaliye kullanan işletmelerin neredeyse yarısı eLogo müşterisi. İşletmelere uçtan uca terzi işi çözümler sunan bir servis şirketi olma vizyonumuz gereği mevzuat ve uygulamadaki değişiklikleri yakından izliyor ve güncel gelişmeler hakkında iş ortaklarımızı sürekli bilgilendiriyoruz. Bu sayede yeniliklere daha kolay adapte olmalarını ve sistemlerini uyumlu hale getirmelerini sağlıyoruz. GİB’in e-dönüşümü hızlandıran yeni tebliği ile gelecek değişikliklere hazırız 2019 yılı da e-dönüşüm anlamında oldukça hareketli geçiyor. GİB’in Nisan 2019’da güncellemeler yaptığı e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye mükellefiyetlerine yönelik taslak tebliğde ve Haziran 2019’da yayımlanan Güvenli Mobil Ödeme e-Belge Yönetimi tebliğinde e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye ve e-SMM gibi e-belgelerin mükellefiyetlerinde getirilen yeni zorunluluklarla birlikte çok sayıda firma için yeni bir dönem başlıyor. Biz de eLogo olarak, Logo müşterisi olsun olmasın, kullandığı ERP veya sektörel 68 // DIGITALREPORT.COM.TR

yazılımlardan bağımsız tüm işletmelere dönüşüm sürecinde desteğimizi artırmak için gerekli hazırlıkları tamamladık. Oluşturduğumuz özel ekiple e-Fatura mükellefi olacak müşterilerimizin ekranlarına uzaktan bağlanarak tüm süreci yönetiyoruz. Alanında uzman ekibimiz, müşterilerimizin geçiş süreçleriyle ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırıyor ve süreçlerini kolaylaştırıyor. Dijital dönüşümün faydalarını KOBİ’lere doğru anlatmak önemli Yeni düzenlemelerle birlikte dijital dönüşüm giderek daha küçük ölçekte işletmeler için zorunlu hale gelirken, ekonominin belkemiği KOBİ’lere bu dönüşümü doğru anlatmayı önemsiyoruz. KOBİ’lerle iletişimimizde sürecin operasyon verimliliğine sağladığı katkıyı özellikle

2018’de Logo dışı ERP çözümleri kullanan müşteri sayımızda 6 kat artış sağladık. Sektördeki liderliğimiz Bilişim 500 tarafından da tescillendi; 2017 ve 2018 yıllarında üst üste 2 kez yılın e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura kategori birincisi seçildik.


ADVERTORIAL

vurguluyor, yarattığımız çözümlerle pazarın büyümesine katkı sağlıyoruz. Hedefimiz, daha önce de belirttiğim gibi işletmelere uçtan uca terzi işi çözümler sunan bir servis şirketi olmak. Bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gibi GİB dışındaki regülatif kurumlar için de entegratörlük yapıyor, e-devlet çözümlerinin etrafını İş Sağlığı ve Güvenliği, e-Mutabakat, e-Tahsilat gibi katma değerli ürünlerle örüyoruz. Müşterilerimizle birlikte büyümeye dayanan stratejimizle işletmelere işlerini hızlandıran, ticaretlerini kolaylaştıran ve sonuç olarak gelirlerini artıran servisler geliştirmek için çalışıyoruz. Hizmetlerimizi yalnızca Logo kullanıcılarına sunmuyoruz. Hatta 2018’de Logo dışı ERP çözümleri kullanan müşteri sayımızda 6 kat artış sağladık. Sektördeki liderliğimiz Bilişim 500 tarafından da tescillendi; 2017 ve 2018 yıllarında üst üste 2 kez yılın e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura kategori birincisi seçildik. E-ticarette de işletmelere hayatı kolaylaştırıyoruz Dijital dönüşümde müşterilerimizi destekleyecek

katma değerli ürün ve hizmetlerimizin en güzel örneklerinden biri de bu yıl içerisinde hayata geçirdiğimiz e-ticaret portalı. Kurumsal yazılım çözümleri kullanmayan küçük e-ticaret girişimcileri ve mikro KOBİ’lere yönelik bu portalda işletmeler satış yaptıkları tüm pazar yerlerine kolayca bağlanarak siparişlerini takip edebiliyor, faturalarını dijital ortamda kesebiliyor. Her pazar yeri için ayrı ekran kullanmak ve dijital fatura oluşturmak için ayrı entegratörlerle çalışmak zorluğundan kurtuluyorlar. Tek tıkla işlerini hızlandırıp böylece gerçek odakları olan müşteri bulma ve ürünlerini satma gibi konulara daha rahat odaklanabiliyorlar. Bunun yanında daha büyük ölçekli işletmeler için de e-ticareti kolaylaştıracak çalışmalarımız bulunuyor. Kendi e-ticaret siteleri üzerinden satış yaparken yaşayacakları deneyimi fatura süreçlerini hızlandırarak çözüyoruz. Ayrıca Chatbot gibi servislerimizle müşterilerine daha iyi bir deneyim sunmalarını sağlıyoruz.

DIGITALREPORT.COM.TR // 69


TEKNOLOJİ

ALGORİTMALAR YARGI DAĞITIRSA... Bilgiye dayalı kararlar alarak insan hatasını asgarîye indiren algoritmalar ve yapay zeka, kimi zaman cinsiyetçi ya da ırkçı sonuçlara da imza atıyor. Ancak görünen o ki, burada suç makinelerin değil, eksik takım arkadaşlarının...

70 // DIGITALREPORT.COM.TR


TEKNOLOJİ

Algoritmalar otomobil sürüyor, suçluları tespit ediyor, banka hesaplarını kontrol ediyor ve arada sırada da sakarlık yapıyorlar. Bu hikayelerin sayısı artarken, bazıları gerçekten acı verici. Algoritmayı suçlamak herkesin kolayına geliyor Amazon’un işe alımda kullandığı yapay zekanın özellikle erkek adayları tavsiye etmesi, Google görüntü tanımanın siyahî kişileri gorillerle karıştırması ve Asyalı kişilere gözlerini açmalarını önermesi bunlardan sadece ikisi. YouTube ise ABD’ye düzenlenen 9 Eylül saldırılarını Notre Dame Kilisesi’nin yangınıyla kategorize etmesi ise sadece kötü bir algoritmayla açıklanabilir mi? Algoritmalara yönelik eleştirilere son ek ise arama motorlarının otomatik tamamlama özelliğinde geldi. Microsoft’un arama motoru İngilizce kadınların yapabilecekleri yazıldığında bunu “otomobil süremez” ile tamamlaması örneği çarpıcı nitelikteki sayısız benzerinden birisi. Bu konuda hatayı algoritmalara yüklemek, kolaya kaçmak

anlamına geliyor. Ayrımcılığın merkezinin her zaman insan olduğunu unutmamalı, teknolojiyi suçlamaktan vazgeçmeliyiz. Bu yaklaşımın sebebini anlamak için, öncelikle algoritmaların nasıl işlediğini bilmemizde fayda var. Algoritma, basit bir anlatımla, belirli bir problemi çözmek için oluşturulan yönergeler dizisidir. Bir reçete olarak da görebileceğimiz algoritmalar, belirli bir işlemin nasıl yapılacağını tanımlarlar. Bugün her köşeden fışkıran yapay zeka ise algoritma tabanlıdır ve akıllı davranışı simüle eder. Ayrımcılığı insanlardan (ve verilerden) öğreniyorlar Makineler, artık bilgiye dayalı kararlar almakla görevlendiriliyor. Bunun için de makineye bilgi yüklemesi yapılıyor. Teknoloji bu bilgiler içindeki korelasyonları görerek, bu bilgiye dayanan tavsiyeler oluşturuyor. İşte bu akış, bize yanlı sonuçların nerede olduğunu gösteriyor. Örneğin işe alınacak uygun bir çalışanı belirlemek için geçmişteki DIGITALREPORT.COM.TR // 71


TEKNOLOJİ

işe almalara bakarsak, daha çok erkeğin işe alındığını görebiliriz. Algoritmanın da bundan etkilenmemesi, ancak bu konuda eşitlik sağlayacak bir yönergenin eklenmesiyle mümkün olabilir. Sistemi ne ile beslediğiniz, bu noktada büyük önem kazanıyor. Irkçı davranan yüz tanıma sistemi için de problemin algoritmada olmadığını rahatlıkla düşünebiliriz. Burada sorgulanması gereken, görsellerin seçiminden çok, makinenin hangi görsellerle beslendiği. Yapay zekanın problem çözmede insanlarla benzer 72 // DIGITALREPORT.COM.TR

ya da daha iyi olması iddiası, birçok durumda onu temize çıkarmaya yetmiyor. Sosyologlar arasındaki yaygın bir görüş ise teknolojinin toplumu kopyaladığı yönünde. Böylece ayrımcılığın ne kadar akut bir problem olduğunu da görmüş oluyoruz. Bunun Google gibi arama motoru hizmeti sunan şirketler için olabildiğince ayrımcı olmayan içerikler göstermeleri adına bir eğitim olduğunu söylemek mümkün. Google adım atacak Benzerliğe göre filtrelenen arama sonuçları, insanların


TEKNOLOJİ

daha çok tıkladıklarını daha üstte gösteriyor. Google’ın bu sonuçlardan öğrendiklerini uygulaması ise enteresan örneklerle sabit: Irkçı ve stereotipleştirici yaklaşımda “Siyahî kadınlar neden böyle” otomatik tamamlaması kadar, herhangi bir ülkedeki kadın politikacılarla ilgili uygunsuz tamamlamalar genellikle şikayet üzerine kaldırıyor. Ancak Google, bu durumu düzelteceğine dair geçen yılın Haziran ayında yaptığı açıklamayla umut verdi ve yazılımın “adil olmayan önyargılar”a kapılmaması, ten rengi, cinsiyet, cinsel yönelim ya da gelire göre ayrım yapmaması için dikkatle izleneceğini belirtti. Uzun vadede sivil yöntemlerle de çözülebilir Bu işi şirketlere bırakmadan temizlemek isteyenler de var. Örneğin İsveçli tasarımcı Johanna Burai, ellerle ilgili arama sonuçlarında beyazların ellerinin gözükmesine kafayı takınca, web’deki beyaz normunu kırmak için 2015’te “World White Web” adlı bir proje başlatmış. Açtığı web sitesine farklı ten renginde yüzlerce el fotoğrafı

yükleyen ve bunları paylaşıma açan tasarımcı, böylece uzun vadede arama sonuçlarına denge getirmek istiyor. Gelecekte nasıl adil olabilir? İyi ama yapay zeka teknolojilerinin gelecekte adil kararlar alacağından nadsıl emin olabiliriz? Öncelikle şunu anlamak gerek: Bu bir yeterlilik problemi ve teknolojinin nasıl çalıştığını anlamak, ayrımcılığı önleyebilmek için önem taşıyor. Daha önce sistemlere yüklenen bazı veri dizilerinde cinsiyet ve ten rengi konusunda yeterli örnek olmadığı görülmüştü. Algoritmalar da geçmiş verilerde temsili değişkenlerden aynı ayrımcı sonuçları çıkarıyorlardı. Bu sorunları aşmak için çeşitlendirilmiş veri dizileri, özenle hazırlanmış bir eğitim konsepti ve algoritmayı sürekli kontrol etmek gerekiyor. Yapay zekanın ardında sadece bir geliştirici ve veri bilimci bulunurken, sosyolog, antropolog, etnolog, siyaset bilimcilerden oluşan bir kontrol ekibi oluşturmak da bu tip sonuçlarla karşılaşmamak için elzem gözüküyor. Zira bu bir teknoloji problemi değil, sosyo teknik bir problem.

DIGITALREPORT.COM.TR // 73


E-TİCARET

PAZAR YERLERİ GELECEĞİMİZ Mİ? Amazon’un gelirinin yüzde 58’inin üçüncü taraflardan geldiğini açıklaması boşuna değil. Dünyadaki e-ticaretin yüzde 50’si pazar yerleri vasıtasıyla gerçekleşiyor. Ancak nüfusun büyük bölümünü oluşturan gençler için pazar yerleri yeterli mi?

74 // DIGITALREPORT.COM.TR


E-TİCARET

Çevriçimi oyuncularda odak noktasını kaydıran çeşitli gelişmeler var ve pazar yerleri, bunların başında geliyor. Bundan 10 yıl önce %30 olan pazar yeri pastası, hızla büyüyerek yüzde 50’yi bulmuş olabilir, ancak gidişatın hep bu trendi takip edeceğini söylemek güç. Google’ın alışveriş aramalarını doğrudan görüntüleyebilmesi, birçok kişinin e-ticaret sitelerine girmeden doğrudan arama yapmasına ve sonuç sayfasında fiyat karşılaştırarak alışverişi tamamlamasına yol açıyor. Dünya genelinde 80 binden fazla pazar yeri bulunurken, pazarın yüzde 95’lik pastasını ilk 100’dekiler yiyor. Alibaba, Amazon, JD.com’un ilk sıraları aldığı listede pazar yine de sabit değil. Yeni oyunculara en önemli tavsiye olarak uzmanlaşma verilirken, sipariş ve gelirin oluşturduğu tavukyumurta problemini ortadan kaldırmak için ise bölgesel başlayıp yavaş büyüme salık veriliyor. Pazar yerleri birçok tedarikçiyi tüketicileriyle buluştururken, reklam maliyetleri ile ek gelir elde ediyor. Pazar yeri

için reklam almak, bir ürünü kendi başına tedarik edip satmaya çalışmaktan çok daha kolay. Bu da iş modelinin sürdürülebilirliğinin altını kalın bir şekilde çiziyor. Dünyada reklam bütçeleri Google’dan Amazon’a kayıyor WPP ve Omnicom gibi global reklam pazarlama şirketleri de bu reklamların pazar yerleri için tabana çakılmış birer kazık olduğunun farkında. Google yerine Amazon’a reklam verenlerin sayısı hızla artıyor. The Wallstreet Journal’a göre,İngiltere merkezli reklam şirketi WPP, Google arama reklamlarındaki bütçesinin dörtte üçünü Amazon reklamlarına kaydırdı. Omnicom ise arama bütçesinin yüzde 20 ilâ 30’unu Amazon’a aktarmış durumda. Konuya bu veriler ışığında bakınca Google ve Amazon, birbirinden borç alan komşular gibi. Daha net olmak gerekirse, Amazon reklamlara Google ise alışverişe yatırım yapıyor. Bunun yanında, tüketiciler de tek tek e-ticaret sitelerini gezmektense Google arama sonuçlarındaki alışveriş sekmesinde karşılaştırma yaparak sipariş vermeye DIGITALREPORT.COM.TR // 75


E-TİCARET

başladı. Google yakında bu hizmeti daha fazla ülkede sunacak ve diğer ürünleriyle de entegrasyon sağlayacak. Bu sırada perakendeciler ve markalar pazar yerlerinden satış yapmanın kullanışlılığı ve kârlılığını sorguluyor. Pazar yerleri elde ettikleri gücü nasıl kullanacak? Türkiye’de bile kendi e-ticaret sitesini kapatarak tamamen GittiGidiyor’a taşınan markalar olduğunu biliyoruz. Ancak henüz büyük markalar bu konuda adım atmış değil. Perakendeciler bu konuyu özellikle e-ihracat için olumlu bir fırsat olarak görüyor. Diğer 76 // DIGITALREPORT.COM.TR

yandan, bu büyük oyuncuların elde edeceği gücü nasıl kullanacağı bir tartışma konusu ve korkutucu bir sebep olarak görülebiliyor. Platformların iş birliği için talep ettikleri meblağların artışı ve tüketiciyle doğrudan temas kurulamıyor oluşu, konununun dezavantajları olarak dikkat çekiyor. Pazar yerlerine geçişteki engellerden birisi de marjların düşmesi ve Amazon’da komisyon ya da harcamaların ürün bedelinin yüzde 40’ına kadar çıkabilmesi. Bazı durumlarda markanın kendi kanallarının bulunmaması imajını etkileyebiliyor. Bunun için, pazar yeri çalışmalarına


E-TİCARET

ufaktan başlayıp zamanla büyütmek öneriliyor. Kendini güçlendirme etkisi Dijitalin diğer alanlarında görüldüğü üzere, kazananın her şeyi elde ettiği mentalitesi insanları korkutuyor. Otellerin Booking ya da Airbnb’den şikayetçi olmaları gibi bir durum, burada da yaşanacak mı endişesi, özellikle büyük markalarda hakim olabiliyor. Ancak pazar yerleri, artık orada olmamanın bir şeyler kaybettirdiği büyüklüğe ulaşmış durumda. Bu durumu daha iyi anlayabilmek için her pazar yeri müşterisinin ciroda pazar yerinin oranını düzenli takip etmesi ve koşullardaki değişimin buna etkisini incelemesi gerekiyor. Asıl amaçları, ürün ve hizmetleri ihtiyaç sahibi ile buluşturmak için altyapı sağlamak olan pazar yerleri, belirli dayatmalarla da koşulları kendi lehine değiştirmek isteyebiliyor. Örneğin kendi paketleme malzemesinin kullanılması, kendi depolarının kullanılması ve bu gibi koşullar sağlandığında, arama sonuçlarında üst sıralarda

Dünyada 80 binden fazla pazar yeri var ve ciroların %95’i ilk 100 şirkete ait.

çıkarak ödüllendirmek gibi uygulamalar her ne kadar rekabete aykırı olsa da, konu çoğu durumda gün ışığını dahi görmüyor. E-ticaretçiler pazar yerinin büyüsüne fazla kapılmasın Pazar yerleri, çoğu ülkede monopol ya da oligopol konumunda bulunurken, bazı durumlarda komisyonların pazar tutunmasıyla doğru orantılı şekilde arttığı görülebiliyor. Peki şartları kötüye kullanmaya eğilimli pazar yerlerinin alternatifi ne? E-ticaret girişimcilerinin sadece pazar yerine güvenerek geleceğini planlamaması bulunduğumuz şartlar altında en mantıklısı. Rezervasyon, fiyat karşılaştırma gibi dijital hizmetlerle ortak çalışma yapmak, alışveriş uygulamalarıyla iş birlikleri her zaman sepette bulunmalı.

DIGITALREPORT.COM.TR // 77


E-TİCARET

TÜRKİYE’DE E-TİCARET YÜZDE 38 BÜYÜDÜ Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin “Değişen Tüketici, Dönüşen Perakende” teması ile düzenlediği e-ticaret etkinliğinde Nielsen Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, “Türkiye’de FMCG Trendleri ve E-ticaret” konulu sunumla önemli bilgiler verdi. Sunumda konuşan Şekerel Erdoğan, “Nielsen 2018 Küresel E-Ticaret Raporu’nda dünya 78 // DIGITALREPORT.COM.TR

genelinde e-ticaretin 2018 yılında bir önceki yıla göre %18 büyüme kaydederek 2,9 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını açıkladı. Bu rakam, tüm küresel perakende satışların %12’sine karşılık geliyor. Burada, e-ticaretin toplam ticaretteki payı olarak öne çıkan bölgelere baktığımızda, Asya Pasifik ve Kuzey Amerika bölgelerinin başı çektiğini görüyoruz. Asya


E-TİCARET

Pasifik bölgesi, aynı zamanda %30’u aşan büyümesiyle küresel E-ticaretin motor gücü olarak öne çıkıyor” dedi. Ülkemizde e-ticaretin 2018’deki payının %5.3, büyümesinin ise %38 olduğunu belirten Şekerel Erdoğan, “Diğer bir deyişle, Asya Pasifik bölgesinden bile daha çok büyüdük” dedi. Türkiye FMCG (Hızlı Tüketim Ürünleri) kategorilerindeki online alışveriş payının %2’ye ulaştığını paylaşan Şekerel Erdoğan bu alanda büyüme potansiyeli olduğunu ifade etti. İnternette 7 saat geçiriyoruz Etkinlikte konuşan Nielsen Perakende Hizmetleri Direktörü İlker Unutkan, “Türkiye, kentli nüfus yapısı ve dünya ortalamasının çok üzerinde internet penetrasyonuyla öne çıkıyor. Türkiye’de internette geçirilen süre yaklaşık 7 saatle ABD ve Çin’in üzerinde. Online alışverişte çok önemli bir role sahip olan mobil telefon penetrasyonu ve kullanıcı sayısında da küresel ortalamanın üzerinde bir seviyede bulunmaktayız” şeklinde konuştu. Diğer rakamlara bakıldığında öne çıkanlar şöyle: Türkiye’de online alışverişçiler,

ayda ortalama 4 kez online alışveriş yaparken, her gün alışveriş yapan %4’lük bir grup bulunuyor. Online alışverişte özellikle akıllı cep telefonları açık ara lider. Satın almada indirim ve promosyon belirleyici Öte yandan online alışverişçilerin %86’sının satın alma eğilimlerinde promosyon ve indirimler belirleyici oluyor, buna paralel olarak da marka sadakatleri düşük Online alışverişçinin alışveriş motivasyonları arasında ilk sırada fiyat kriteri bulunuyor. Fiyat kategorisini, çeşit ve hız takip ediyor. Ürünleri görmek ve dokunmak isteği bir diğer bariyer olarak öne çıkarken, site güvenilirliği üçüncü en büyük bariyer olarak dikkat çekiyor. İnternette en çok giyime ve ayakkabıya para harcıyoruz Nielsen’in 2019 yılı e-ticaret raporunda, Türkiye’de en çok online alışveriş yapılan ilk 5 kategori içinde giyim/ ayakkabı, teknoloji/elektronik, kişisel bakım/kozmetik, kitap/ müzik/film ve yemek siparişi öne çıkıyor. Alışveriş frekansı açısından ayda ortalama 4 kez ile yemek siparişi ve market gıda ürünleri ağırlıkta . DIGITALREPORT.COM.TR // 79


E-TİCARET

Bayram alışverişinde kadınlar çoğunlukta Finans teknolojileri şirketi iyzico, Kurban Bayramı döneminde çevrimiçi alışveriş verilerini açıkladı. Üçte ikisini kadınlar yaptı Bu istatistiklere göre 10-19 Ağustos dönemindeki göre her üç alışverişten ikisini kadınlar gerçekleştirirken, en çok giyim, ayakkabı ve aksesuar alışverişi yapıldı. Üçte biri banka kartı kullandı Her üç kullanıcıdan biri kredi kartı yerine banka kartı kullandı. Tatil döneminde yapılan alışverişlerin %90’u tek çekim şeklinde yapıldı. Sadece %10’luk alışverişte taksit tercih edildi. Gençler eskisinden çok aldı Bayram alışverişlerinin yarısına yakınını 18-30 yaş arasındakiler gerçekleştirirken, önceki üç haftaya göre genel

80 // DIGITALREPORT.COM.TR

kullanıcı içinde gençlerin oranı %41’den %45,3’e çıktı. Bayram alışverişlerinde mobil cihazların kullanımı da %32’lik seviyeden %35’e çıktı. İstanbul yine ilk sırada Tüm online alışveriş işlemlerin %47’si İstanbul’dan yapılırken, İstanbul’u %10’luk oranla İzmir ve %6 ile Ankara takip etti. Tercih edilen sektörlerin bayram tatili dönemindeki dağılımı da iyzico tarafından açıklandı. Sektör bazında bu dönemin şampiyonu, %34’lük payla giyim, ayakkabı ve aksesuar oldu. Hemen ardından hizmet sektörü %24 ile takip etti. Bayram döneminde yiyecekiçecek sektörü de %10’luk pay aldı. En çok artış gösteren sektör ise 4 puanlık artışla hizmet sektörü oldu.


E-TİCARET

Okul dönemi alışverişleri Anadolu’da büyüdü Hepsiburada, müşterilerin alışveriş alışkanlıkları üzerine yaptıkları araştırmanın sonuçlarını açıkladı. İnternetten okul alışverişinin yüzde 70’i Anadolu’dan yapıldı Buna göre, internetten kırtasiye ürünleri görüntülenmesi bir önceki yıla kıyasla yüzde 120 arttı. Araştırmada, okul alışverişlerinin yüzde 70’inin Anadolu’daki illerden yapıldığına dikkat çekildi. Araştırmaya göre, en çok okul alışverişi yapan şehirler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli olarak sıralandı. Okul alışverişlerinin yüzde 70’i Anadolu’daki illerden yapıldı. Alışverişlerin en yoğun yapıldığı yaş aralığı ise 35-44 olarak belirtildi. Kırtasiye ürünleri artık internetten alınıyor Önceki yıla göre kırtasiye

alışverişi yapma oranının kadınlarda yüzde 15 arttı. Sağlığa uygun malzemelere daha çok dikkat ediliyor Ailelerin okul alışverişlerinde ürünlerin uygun fiyatlı, sağlam ve kullanışlı olması kadar sağlığa uygun malzeme kullanılmış olmasına da dikkat ettiklerini; özellikle matara ve suluklarda ürünün BPA’sız olmasını tercih ettikleri ortaya çıktı. Ergonomi ve uygun malzeme kullanımı özellikleriyle öne çıkan kırtasiye ürünleri ve çantalar ailelerin en çok ilgi gösterdiği ürünler oldu. Öğrenciler ise sevilen çizgi film ve roman karakterlerinin lisanslı ürünleri ve spor takımlarının lisanslı kırtasiye ürünleri ve çantalarına yoğun ilgi gösterdi.

DIGITALREPORT.COM.TR // 81


FİNTEK

FİNANS KURULUŞLAR İÇİN YAPAY ZEKA FIRSATLARI Geleneksel finansal kuruluşlar için rekabetçiliği sürdürmek giderek zorlaşıyor. Bankacılık ve sigortacılık için yeni çalışma alanları ortaya çıkarken, yapay zeka, insan-makine iş birlikleri de yeni fırsatlar sunuyor.

82 // DIGITALREPORT.COM.TR

Finans sektörünün geleneksel oyuncuları teknoloji ile entegre olmak ve robotlardan oluşan dijital bir işgücü meydana getirmek zorunda. İşte bunun dört sebebi... Robotlar, insanların yerini alacak yaygaralarını bir kenara koyarsak, Robotik Süreç Yönetimi (RPA) gibi yenilikler, tekrarlı işlerin otomatikleştirilmesini sağlayarak, robotların insanlara


FİNTEK

önemli bir katkı sağlamasına yarıyor. RPA ile sistemlerden veri çıkartma gibi sıkıcı işler, son derece hızlı şekilde gerçekleştirilebiliyor. Buna ek olarak, makine öğrenimi sayesinde bu yazılım robotları yeni yetenekler de kazanabiliyor ve insan müdahalesini de asgarîye indiriyor. Tüm kredi başvurularını dijital ortama taşımak isteyen bir bankayı örnek alalım. Bugün orta büyüklükte bir bankada günde beş milyondan fazla sayfa işlem yapılıyor. Sadece bu sürecin otomasyonu, ciddi bir insan emeğine gereksinimi ortadan kaldırıyor. Buradaki insan kaynağını ise daha anlamlı bir işe kaydırmak mümkün oluyor; örneğin müşteri hizmetlerine... Finansal hizmet sağlayıcıların müşterileri en iyi dijital deneyimi bekliyorlar. Kullanım kolaylığı, hız ve bolca hizmete erişmek istiyorlar. Bugün Türkiye’de kullandığımız hızlı kredi başvuru yöntemlerinin çoğu bu dijitizasyonun başarılı örnekleri. Çalışanlar da parçası oldukları kurumda bu kesintisiz dijital süreçten faydalanmak istiyorlar. Bu da, BPM, ECM,ERP ve RPA gibi platformlarda içerik

ağırlıklı iş süreçleri anlamına geliyor. İç ve dış operasyonları bir robota anlatmak için insan-robot iş birliği gerekiyor, bu da uzmanların tekrarlı işlerden kurtularak basit yönlendirmelerle çok sayıda işi tamamlayabilmelerini sağlıyor. Ve yapay zeka işe gelir... Bankacılık sektöründe yapay yapay zekanın trilyonlarca dolar kazanç sağlaması gerekiyor. 2023 yılına kadar bankacılıkta yapay zeka kullanımımın harcamaları yüzde 22 düşürmesi bekleniyor. Elbette, yapay zeka dediğimiz zaman 2001: Bir Zaman Yolculuğu’ndaki HAL 9000’den bahsetmiyoruz. Bu bir çatı terim ve basit görevleri otomatikleştirmekten karmaşık karar verme süreçlerine kadar her şeyi kapsıyor. Finansal dünyada, robotlar yapay zeka destekli gelişmiş bilişsel yetenekler sergileyebilirler. Optik karakter tanıma, makine öğrenimi ve doğal dil işleme gibi yapay zeka teknolojileri, RPA gibi platformlar kullanıldığında dokümanlardaki verileri anlamlandırabilir ve kendi kararlarını verebilirler. Bu da bir çalışana ya

DIGITALREPORT.COM.TR // 83


FİNTEK

da müşteriye yardımcı olabilecekleri anlamına gelir. Bir sohbet robotu ya da sesli assistan uygulama açısından iyi örneklerdir. Bir robot ayrıca biyometrik erişim ile kimlik doğrulama da yapabilir. Yapay zekayı basitleştirmek için hummalı çalışmalar var Yapay zeka, sadece BT departmanlarının ilgileneceği bir konu olmaktan çoktan çıktı. Artık yapay zekaya özel bilgi sahibi çalışanlar değil, arayüzler vasıtasıyla herkes kolayca erişebiliyor. Çok sayıda şirket yapay zeka sistemlerini mükemmelleştirme merkezlerinde sadeleştiriyor ve sıradan çalışanların erişimine açmaya hazırlanıyor. Başlangıçta hummalı olan bu çalışma, yatırım geri dönüşünü (ROI) hızlandırmak için son derece mantıklı. Şu anda RPA ekosistemi ile dijital bir iş gücü kurmak son derece basit. Türkiye’deki yerli ve yabancı onlarca RPA çözüm sağlayıcısı, şimdiden pratik çözümler sunmaya başladı bile. Bazı platformlardaki pazar yerleri, özel uygulamalarla dolu. Buradan işinize uygun bir hizmeti belirleyip yapabileceklerinizi önceden kestirebilirsiniz. 84 // DIGITALREPORT.COM.TR

Başarı için 5 yeni alan Bu yıl CSI tarafından 200’den fazla bankayla yapılan bir anket çalışmasına göre, başarı için beş önemli alan bulunuyor: Müşteri kazanma, elektronik bankacılık, siber güvenlik, yasa ve yönetmeliklere uygunluk ve krediler. Her alanın müşteri algısı ve sistemlerindeki veriler değişiyor. Belirli bir işlemi yapmak için bankaya ya da sigortacıya gittiğimiz günler geride kalıyor. Teknoloji akıllandıkça, ekipmanlar hızlandıkça, insanların ve robotların bir

Yapay zeka denince HAL 9000’den bahsetmiyoruz. Bu bir çatı terim...

arada çalışacakları, ortak akıl ile yepyeni hizmetler yaratacakları günler kapıda. Bu aynı zamanda, finansal sektörde daha yaratıcı çalışma alanlarının açılacağını ve sıkıcı işlerin son bulacağı anlamına da geliyor. Dolayısıyla dijital iş gücü, finansal sektörün de geleceğini belirlemede önemli bir rol oynuyor.


FİNTEK

FACEBOOK, LIBRA İLE NE AMAÇLIYOR? Dünyanın her yerinde geçerli bir para biriminin peşine düşen Mark Zuckerberg, Facebook Libra ile bunu başarmak istiyor. Kripto dünyasına girişi ise farklı yorumlara sebep oldu. Merkeziyetçi görünen yapısı ile kripto paraların felsefesine temelden uymayan Libra’nın Facebook’un büyümesi ve gelir elde etmesinin garantörü olacağı düşünülüyor. Her ne kadar ortak para birimi oluşu sosyal bir fayda getirse de, Facebook’un kötü sicili de ortada ve gördüğümüz

kadarıyla birçok uzman ya da yorumcu, Libra’yı şirketin bencil ve düşüncesiz hareketlerinden pek ayırmıyor. Düzenleyici kuruluşlar, Bitcoin’deki gibi gecikmeden eleştirilerini sıraladılar Şirket, Libra’yı duyurduğunda ortaya çıkan olumlu yorumlar, çok sayıda düzenleyici kuruluşun yorumlarıyla yerini olumsuzluğa bıraktı. Sadece ekonomi bakanları ya da gizlilik yanlıları değil, merkez bankaları da Facebook’un planlarını erken

DIGITALREPORT.COM.TR // 85


FİNTEK

safhada eleştirdi. Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin ise tüm bunlara karşın, niş bir ürün olduğu düşüncesiyle uzunca bir süre düzenleyici kuruluşlarca görmezden gelindi, ta ki 2017’deki kripto çılgınlığı başlayana kadar... Eleştiriler o kadar sert oldu ki, Facebook geri adım attı Bitcoin’in fiziksel para karşısındaki hızlı, hatta aşırı hızlı yükselişi düzenleyicilerin bu konuyu değerlendirmeye başlamalarına sebep olmuştu. Ancak Libra’da bu hatayı tekrar etmek istemiyorlar, çünkü ilk kez özel bir şirket, bir ürünü ile geleneksel finans sistemine kafa tutuyor. Muhtemelen bu sebeple Facebook’un planlarına dair eleştiri o kadar sert oldu ki, şirket bile Libra planlarını gerçekleştirmenin mümkün olup olmadığından emin olmadığını açıklamak durumunda kaldı. Klişe soru: Libra, fiziksel paraya rakip olabilir mi? Libra ile ilgili ana endişe, para aklama ya da terörü finanse etme olarak görülüyor, aslında bazı ekonomistler Libra’yı var olan paraya bir rakip olarak bile değerlendirdi. Sonuçta

86 // DIGITALREPORT.COM.TR

Facebook’un ve WhatsApp, Instagram gibi kendine ait uygulamaların yaygınlığı ile küresel bir para birimine dönüşmesi, milyarlarca kişiye bir anda ve kolayca ulaşması söz konusu. Böyle bir durumda merkez bankaları dahi para üzerinde çok az bir etkiye sahip olacaktır. Milyarlarca kullanıcıya bir anda erişerek dev bankaları geçebilir Peki Facebook, Libra ile neyi amaçlıyor? Var olan parasal sistemi kaldırıp atmak mı istiyor? Her ne olursa olsun, yoğun ve sert eleştirilerden sonra ABD’li teknoloji devi, geri adım sinyallerini verdi ve kripto projenin başındaki David Marcus, Libra’nın finansal sisteme karşı bir ürün olmadığını, böyle bir niyetlerinin bulumadığını açıklamak durumunda kaldı. Marcus, Facebook’un kripto para ile amacının, banka hesabına ve hizmetlerine erişimi olmayan milyonlarca kişiye temassız ödeme olanağı sağlamak olduğunun altını çizdi. Son derece soylu bir amaç, öyle değil mi? Fakat, insanlar buna da itiraz ettiler. Zira Facebook, yüz milyarlarca dolar büyüklüğünde bir şirket


FİNTEK

ve ana amacı da gelir elde etmek. Milyarlarca potansiyel müşteri havuzu ile Facebook, bir hamleyle devasa bankalardan daha çok müşteriye sahip olabilir. Üstelik bunun için pek para harcaması da gerekmez. Vakfın üyeleri, yeni çağın kapitalistleri İsviçre’de kurulan Libra Vakfı, kripto paranın getirdiği fırsatı görenlerin dahil olduğu bir “sosyal etki” grubu. Ancak burada yatırım sermayesi şirketlerinin yanı sıra, Vodafone, ebay, Uber, Lyft, Spotify, Booking, MasterCard, PayU,

PayPal, Stripe, Visa gibi kuruluşu görmek mümkün. Bu şirketlerin, bir gün Libra başarılı olursa kullanmak ve kapitalize etmek amaçları olduğunu düşünmemek saflık olur. Libra yaygınlaştığında, gelir kapsamı da genişleyecektir. Mevduat üzerinden faiz geliri elde edilebileceği gibi, Facebook’un Libra cüzdanı Calibra da ödemeler üzerinden alınacak yüzde ile bu zenginleşmeye katkıda bulunacaktır. WhatsApp üzerinden yapılacak para transferleri ve Facebook reklam sistemi de Libra kullanabilir.

DIGITALREPORT.COM.TR // 87


FİNTEK

Apple Card: Yenilik gibi ama değil Apple dijital özelliklere sahip yeni kredi kartını tanıtınca, her yeni Apple ürününden bekleneceği gibi eleştiriler ve beğeniler birbirine girdi. Mastercard ve Goldman Sachs iş ortaklığı ile hazırlanan kart ile Apple özel müşteri dünyasına adım attı ve perakende bankacılık da rekabet ettiği alanlardan birisi oldu. Goldman Sachs bu kartla tüketici dünyasına ve Apple müşterilerine erişebilecek Şimdilik sadece ABD’de hizmete giren kart, bir yandan müşteri sadakatini artırırken, diğer yandan banka ürün portföyündeki olası hizmetlere de göz kırpıyor. Goldman Sachs ise bugüne kadar tüketiciye dönük hizmetleri azken, kart ile geniş bir kullanıcı tabanına ulaşabilecek. Bundan 3 yıl önce Apple işbirliği ile Marcus adlı çevrimiçi bankacılık ürününü tanıtan

88 // DIGITALREPORT.COM.TR

Goldman Sachs, sistemde bunu kullanmak yerine tüketici arayüzünü Apple’a bırakmış. İşin iş tarafını bir kenara koyunca, Apple Card, tüketiciye yeterli inovasyonu sunabiliyor mu? Mobil cihazdan kredi kartına başvurmak ve yeni bir kredi kartına sahip olmak tüketicilerin gerçekten ihtiyacı olan bir şey mi? Bunun yerine örneğin Apple Pay’e entegre edilen herhangi bir kartla aynı sonuç alınmıyor mu? Tamamen dijital kredi kartları da şu anda hayatımızda ve onlar dahi hayatımıza ciddi bir yenilikçilik getirmiyorlar. Apple Card: Kredi kartı numarası yazmayan kredi kartı Titanyumdan üretilen kartın ön yüzünde Apple logosu, çip ve kart hamilinin adı yer alırken, kart numarası bulunmuyor. Bunun sebebi arka planda Apple Cüzdan’dan


FİNTEK

faydalanması. Faizler, ABD kredi kartı faiz ortalamasının altında tutulmuş Apple Card, müşterinin kredi puanına göre yüzde 13-24 arası bir faiz uyguluyor. Bu ortalama ABD kredi kartı faiz oranlarından daha düşük. Kullanım ücreti bulunmayan kartın benzerlerinden farkı, belirli noktalarda ödemelerden yüzde 1-3 arasını para iadesi yapmayı vaat etmesi. Burada Apple gerçek bir finansal katma değer sunuyor ama bazı kredi kartı programlarındaki buna benzer hediye sistemleri, Apple Card’ı rekabette öne geçirebilir mi? Kart sahipleri finansal durumları hakkında da işlemin fiziksel konumuna kadar detaylı bilgi alabilecekler. Bu da ilginç bir özellik ama PSD2 ya da Açık Bankacılık konuşulan bir dönemde, ciddi bir yenilik sayılabilir mi? Güvenlik mobil uygulamaya ve akıllı telefona emanet Sistemin güvenliği yüz, parmak izi tanıma ve kart numarasının kart üzerinden kaldırılmasıyla sağlanıyor. Ancak bu durumda

da kartın Apple Pay’e entegre bir kredi kartından farkı kalmıyor. Üstelik MasterCard destekli bir güvenlik arayüzü de görünürde yok. Bu durum, kartın bazı ülkelere girişinde problem yaratabilir. Üstelik tüm veriler, özünde bir finansal kuruluş olmayan ve regülasyonlarla yeni tanışan Apple’da tutulunca, bu verilerin teknoloji devlerinin yaşadığı gizlilik skandalları da düşünüldüğünde, tüketicinin aklında soru işareti bırakmayacağından emin miyiz? Apple Card, birçok konuda “neden” sorusunun cevabını net vermiyor Günün sonunda tüketiciye kalan fayda ne? Şık tasarım, mobil uygulamanın pratikliği ve Apple ürünü kullanmanın verdiği his mi? Her şeye rağmen, Apple finansal alanda ilerlemeye devam ediyor ve yeni iş birliklerine de açık olduğunu gösteriyor. Burada Goldman Sachs de yeni bir müşteri tabanına ulaştığı için kazanıyor ama tüketicilerin kazancı olduğunu söylemek güç.

DIGITALREPORT.COM.TR // 89


FİNTEK

Türkiye’den ilk açık bankacılık hamlesi İngiltere’deki tek Türk sermayeli banka olan ve İngiltere’nin yanı sıra Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta da faaliyet gösteren TurkishBank UK, Açık Bankacılık Platformu’na geçiş için işbirliği anlaşması imzaladı. Finansal teknolojiler ve yazılım şirketi ‘Token’ ile İngiltere’de PSD2 düzenlemelerine uyum için çalışmaya başladı. Bu işbirliğiyle Token’in API’lerini (Uygulama Programlama Arayüzü) kullanacak olan banka, bireysel ve ticari

VISA’dan güvenlik hizmetleri paketi Bankaları ve tüccarları hedef alan sahtecilik tehditlerini tespit etmek ve engellemek için yeni bir güvenlik hizmetleri paketi snan VISA, ekosisteminin bütünlüğünün korunmasına yardımcı olacak. Çözümler, Visa müşterileri için ek ücret ödemeden veya kaydolma gerektirmeden kullanılabilecek. Yeni güvenlik paketinin özellikleri arasında işlemleri

90 // DIGITALREPORT.COM.TR

müşterilerine, kendi tekil ekranlarından çoklu bankacılık servislerine ve çoklu banka hesaplarına erişim imkanı verecek. Bu platform, fintekler ve TurkishBank UK arasındaki işbirliği fırsatlarını artırırken aynı zamanda TurkishBank UK müşterilerine kripto bazlı güvenlik ve kimlik tanımlama standartları da sunacak. İşbirliğini değerlendiren TurkishBank UK CEO’su Steven Bennett, “Bu tecrübe Türkiye’de açık bankacılık regülasyonları belirlendikçe, bankamız ve grubumuz için büyüme fırsatı yaratacak” dedi.

aktif olarak izleyerek ATM’lerde yaşanabilecek sahtecilik aktivitesini tespit eden ve finansal kurumları uyaran Visa Vital Signs, Makine Öğrenme kullanarak hacker’ların kart bilgilerini tahmin ederek çalmasını önleyen Visa Account Attach Intelligence, potansiyel açıklara yol açan hataları tanımlamak için bir test ortamı ıoluşturan Visa Payment Threats Lab, e-ticarette koruma sağlayan Visa e-commerce Threat Disruption’ı içeriyor.


FİNTEK

QNB Finansbank, finans eğitimlerine devam ediyor Bundan 3 yıl önce başlattığı Finansal Okuryazarlık projesini bu yıl da sürdüren QNB Finansbank, Ağustos içerisinde İzmir ve Ankara’daki toplantılarını çiftçilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Çiftçilere, gelir ve giderlerini doğru yöneterek kazançlarını nasıl büyütebilecekleri, finansman ihtiyacının nasıl belirleneceği ve nereden karşılanabileceği, bütçe oluşturma ve bütçe oluşturmanın önemine kadar pek çok konuda eğitimler verildi. Frankfurt Okulu eğitmenleri tarafından finansal

İş Bankası ve fintek işbirliği ile birikim yapmak kolaylaşacak İş Bankası, Robofon Danışmanı hizmeti ile Türkiye’de ilk kez, birikim yapmak isteyen herkese risk tercihlerine uygun yatırım kararı almalarını kolaylaştıracak fon danışmanlığı sunuyor. İşCep ve İnternet Şubesi’nde sunulan ve yerli bir finansal teknoloji girişimi olan

bilgilerin yanı sıra tohum seçimi, sertifikalı ürün kullanımı gibi gidilen her bölgeye uygun olarak seçilen sektörel konularda da sunumlar yapıldı. QNB Finansbank Tarım Bankacılığı ve Gayrimenkul Projeleri Finansmanı Direktörü Hakan Çağlar, doğru zamanda doğru yerde olmayı prensip haline getirdiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Çiftçilerimizin üretim yaparken yanlarında olmanın yanı sıra bu süreçte ihtiyaç duyacakları her alanda onlara destek vermenin önemine inanıyoruz. Bu sebeple, 2016 yılından bu yana her yıl farklı illerimizde eğitim veriyoruz.”

Smart Advice tarafından geliştirilen Robofon Danışmanı, kişinin finansal durumunu ve ihtiyaçlarını kolayca tamamlanan bir anket yardımıyla önce analiz ediyor, profilini ve risk algısını belirliyor. Küçük tutarlarla birikim yapmak isteyenlere de açık olan hizmet, İş Portföy uzmanlığında yönetiliyor ve kişiye özel en uygun fona yatırım imkânı veriyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 91


GİRİŞİM

BAŞARILI BİR HACKATHON NASIL DÜZENLENİR? Girişim dünyasının en eğlenceli etkinliklerinden birisi olan hackathon’lar kısa sürede çok sayıda etkili fikir ortaya çıkartmayı hedefliyor. On binlerce dolar ödüllü bu yarışmalardan bir tane de siz düzenleyebilirsiniz.

92 // DIGITALREPORT.COM.TR

Siz bu yazıyı okurken bile dünyanın bir yerinde mutlaka bir hackathon düzenleniyor. Hackathon’ların güzel yanı, onunla ilgilenenler dışındakilere çok sıkıcı gelebilecek bir konuyu dahi eğlenceli hâle getirebilmesi. Bunu yaparken de ekiplere ayrılan katılımcıları konuyla ilgili yeni, farklı ve heyecan verici bir şeyler düşünmeye itmesi. Buradaki çeşitli kısıtlamalar da elbette


GİRİŞİM

yaratıcılığı artırıyor ve hackathon’ları bu sebeplerle şirketler için harika bir çözüme dönüştürüyor. Kurum içi bir hackathon içinse doğru planlamayla parlak fikirler bulabilirsiniz. Hackathon’unuzu sadece geliştiricilerle sınırlamayın Genelde hackathon’lara geliştiriciler katılır ama diğer uzmanların da rol alması ve kendini kanıtlaması gerekir. Ayrıca, her fikir için belirli rollere sahip ekip üyeleri gerekir. Bu sebeple geliştiricilerin dışındaki iş arkadaşlarınızı da hackathon’a katılmak için cesaretlendirmeniz gerekebilir. Proje fikirleri için kurallar koyun Çalışanlarınızı bir hackathon’a davet ettiniz, bir Google formu ile başvurmalarını söylediniz ve ana fikri anlattınız. Ortaya çıkan fikirleri şirketiniz için nasıl daha kullanışlı hâle getirebilirsiniz? Hackathon’unuzda fikir geliştirmeyle ilgili kurallar belirleyin ve alışanları projelerin ürün ya da şirkette belirli bir problemi çözmesi gerektiğini bir başvuru şartı hâline getirebilirsiniz.

Değerlendirme kriterlerinizi tanımlayın Birden fazla projenin yapılabildiği hackathon’larda standart bir puanlama işleri karıştırabilir. Bu sebeple değerlendirme kriterlerini önceden belirleyin ve ekiplerle bunu paylaşın. Bu, proje büyüklüğü belirlemeyi de kolaylaştırır. Kriterler sadece başarı odaklı olmak zorunda da değil, uygulanabilirlik, hackathon sonunda projenin ne kadarının tamamlanmış olduğu, sunumun kalitesi ve süresini de puanlamaya dahil edebilirsiniz. Zaman aralığını seçin Hackathon’un yapılacağı tarihleri belirlerken sadece kendi müsaitliğinizi değil, katılımcıların da en uygun olacağı zamanı göz önünde bulundurmalısınız. Örneğin haftasonu hackathon’u, rutin işlerin aksamamasını sağlar ve uygun bir zaman gibi görünebilir ama sonraki haftaya yorgun başlanmasına sebep olur. Bağımsız bir jüri oluşturun Jüri seçimini şirket dışından yaparak hem daha adaletli hem de farklı yorumlara açık

DIGITALREPORT.COM.TR // 93


GİRİŞİM

olabilirsiniz. Bunun için ilgili konuda çalışan girişimlerdeki uzmanlar uygun olabilir. Üstelik bu yakınlaşma, çeşitli iş birliği fırsatlarını da beraberinde getirebilir. Temel ihtiyaçları unutmayın Kısa bir sürede küçük de olsa mucizeler beklenen hackathon’larda kimsenin dikkatinin dağılmadığına, aç ya da yorgun olmadığına emin olmak önem taşır. Bu ihtiyaçları karşıladığınızda, daha verimli çalışanlar daha iyi sonuçlar alacaktır. Sunum süresini sabitleyin Her katılımcı ekibin eşit şartlarda çalışmasını garanti etmelisiniz. Bunun için takımlar için yeterli bir süre belirleyin ve istisnasız tüm ekiplere bu süre kadar sunum yapma hakkı verin. Bu sürenin mümkünse 5 dakikanın altında olmasına dikkat ederseniz, gün sonunda kimse yorulmamış olur. Belirli bir süreyi de jürinin soruları ve değerlendirmesi için ayırmayı unutmayın. Ödülleri belirleyin Kazananların olduğu bir yerde ödüller de olmalı. Hackathon süresi, insanların ortaya 94 // DIGITALREPORT.COM.TR

koyduğu emek ve ortaya çıkan işlerin getireceği faydayla orantılı ödüller vermelisiniz. Üstelik sadece kazananlara değil, herkese de vereceğiniz bir şeyler olmalı. Böylece düzenlediğiniz hackathon’da katılım ve katılanların motivasyonu artacaktır. Oy sayım sistemini planlayın Tüm ekiplerin sunumu tamamlandığında, değerlendirmeler yapıldığında bunların tamamlanması da zaman alabilir. Katılanların da oylamaya katıldığı bir sistem de geliştirebilirsiniz. Bu durumda oy sayımı ve kontrolü için gereken süreyi baştan belirleyin ve programa ekleyin. Geniş bir katılım varsa, kağıtla oylama yerine elektronik oylama yapmayı değerlendirebilirsiniz. Projeleri uygulamaya geçirin Hackathon’un amaçlarından birisi yeni fikirler yaratmaktır ama ancak hackathon bittikten sonra bu projeler unutulursa, hackathon’unuz tatlı bir anı olmaktan öteye geçmez. Hangi projenin uygulamaya konacağını ve ne uzunlukta bir vadede, ne şekilde uygulanabileceğini de açıklamanızda fayda var.


GİRİŞİM

KOBİ’LERİN YARISI YIKICI AFETLERE HAZIR DEĞİL KOBİ’lerin afetlere karşı direncini artırmak için UPS Vakfı’nın desteği ile 2013 yılından bu yana uygulanan Sağlam KOBİ projesi kapsamında, ‘KOBİ’lerde Afet Direnci Araştırması’nın sonuçları yayınlandı. UPS adına IDEMA Uluslararası Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen, Sia Insight ve ESRİ Türkiye iş birliği ile ortaya konan araştırma, Marmara

Depremi’nin 20. yılında işletmelerin afetlere karşı ne kadar hazır oldukları ile ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. KOBİ’nin gündeminde afet yok Türkiye’nin beş büyük ili olan İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Antalya’da, 1-99 arası çalışana sahip 400 KOBİ ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları, KOBİ’lerin afet farkındalığının ve dolayısıyla DIGITALREPORT.COM.TR // 95


GİRİŞİM

hazırlık düzeyinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre, afet türünden bağımsız olarak, KOBİ yetkilileri işletmelerinin afet kaynaklı bir risk taşımadığını düşünüyor ve bu sebepten dolayı afet hazırlığına kaynak aktarmanın gündemlerinde olmadığını ifade ediyor.

olası afetlerin ardından iş hayatına hızla dönmelerine destek sağlamayı amaçlayan proje kapsamında, bugüne kadar 20 binden fazla kişiye ulaşıldı. 2013 yılından bu yana 25 ilde, 65 eğitim ve eğitmen eğitimi düzenleyen Sağlam KOBİ projesi, Türkiye genelinde yaklaşık 3 bin KOBİ’ye ulaştı.

Depremi risk olarak görmüyorlar Araştırmanın sonuçlarına göre; İstanbul ili 1. derecede deprem fay hattı üzerinde olmasına rağmen, bu şehirdeki KOBİ’lerin %83’ü depremi bir risk olarak algılamıyor ve bu yönde bir hazırlık yapmıyor.

Afetlere hazırlık süreçlerini destekliyor KOBİ’lerde Afet Direnci araştırması hakkında konuşan UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç; “Araştırmanın yapıldığı beş büyük ilimiz ülke ekonomimizin lokomotifi konumundadır. Başta İstanbul olmak üzere bu illerden birinde meydana gelebilecek herhangi bir afet, insani ve beşerî sonuçlarının yanı sıra, ekonomik olarak da ciddi sonuçlar doğuracaktır” dedi. Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve IDEMA Uluslararası Kalkınma Ajansı Kurucusu Dr. Ali Ercan Özgür ise şöyle konuştu: “Sağlam KOBİ ile bugüne kadar hayata geçirdiğimiz eğitimler ile, birebir eğitim ve eğitmen eğitimi faaliyetleri yanı sıra, çevrimiçi ücretsiz araç setleri ile de KOBİ’lerin afetlere hazırlık süreçlerini destekliyoruz” dedi.

Sadece %30’unun planı var Araştırmaya katılan KOBİ’lerin sadece %49’u afetlere ve risklere karşı hazır olduklarını belirtirken, yine bu grubun içinden sadece yarısı Acil Eylem Planı’na sahip olduklarını belirtti. KOBİ’lerin sadece %30’unun Acil Eylem Planı bulunurken, afet dayanıklılığı ve hazırlığı konusunda eğitilmesinin KOBİ’ler tarafından önem verilen bir alan olmadığını da gösterdi. Bugüne dek 20 bin kişiye ulaştı KOBİ’lerin afetlere hazırlık süreçlerine ve yaşanabilecek

96 // DIGITALREPORT.COM.TR


GİRİŞİM

Ulusal programlama yarışması için geri sayım başladı Türkiye’nin ilk Ulusal Programlama Yarışması için geri sayım başladı. Birebir Eğitim Vakfı’nın projelerinden inzva Türkiye’de en önemli adımlardan birini atarak 13-15 Eylül tarihlerinde programlama yarışması düzenliyor. Türünün ilk örneği Çok katmanlı ve takım tabanlı olması itibariyle türünün ilk örneği olan Ulusal Programlama Yarışması, ICPC (International Collegiate Programming Contest - Uluslararası Üniversite Programlama Yarışması) himayesinde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) partnerliğinde İstanbul’da düzenleniyor. inzva kurucularından Utku Yavuz, Ulusal Programlama Yarışması’nın Türkiye’nin genç ve parlak bilgisayar

mühendislerine küresel başarıya açılan kapıyı aralama fırsatını ücretsiz olarak sunduğunu, inzva’nın da bulunduğu Beykoz Kundura’da gençlerin birlikte çalışma ve koordinasyon yeteneklerini güçlendirecek bir ortamda hem yarışabileceklerini hem de kariyerleriyle ilgili karar verebilecek iş ve akademi dünyası ağına ulaşabileceklerini belirtti. Dünya Finalleri’ne yolculuk Bu yarışmaya katılarak ilk 10’da yer alan takımlar Birebir Eğitim Vakfı sponsorluğunda Güneydoğu Avrupa Bölgesel Yarışması’na (SEERC) katılmaya hak kazanacak. SEERC’te başarılı olan takımlar ise dünyanın en prestijli algoritma programlama yarışması olarak kabul edilen ICPC’nin Dünya Finallerine katılma hakkı kazanacak. DIGITALREPORT.COM.TR // 97


GİRİŞİM

Özel eğitime dijital çözüm: Kunduz Dershaneler ve özel derslerin yerini artık mobil uygulamalar alıyor. Bunların başarılı bir örneği olan Kunduz adlı mobil uygulama, ders çalışma ve sınava hazırlık esnasında çözülemeyen problemleri ileterek dakikalar içinde cevap almayı sağlıyor. Yeni eğitim sisteminde dershane işlevi gören temel liselere ve özel derslere alternatif olan mobil uygulama Kunduz ile sınavlara hazırlanmak daha ekonomik ve daha etkili. Okul arkadaşlığından girişime Kunduz’un kurucuları olan Başar Başaran, Melih Şener ve Barış Bilgiç önce İzmir Fen Lisesi’nde, sonrasında da Boğaziçi Üniversitesinde sıra arkadaşı. Sınav hazırlığını iyi bilen Kunduz kurucuları, girdikleri tüm sınavlarda ilk 500’de yer almayı başarırken, uygulamanın teknolojisini

98 // DIGITALREPORT.COM.TR

Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra, Stanford Üniversitesi’nde yaptıkları çalışmalarla geliştiren üçlünün şimdiki hedefi, Kunduz’u Hindistan ve ABD başta olmak üzere, dünya çapında kullanılacak hâle getirmek. Ücretsiz yükle ve dene Şimdiye kadar 500 binden fazla indirilen Kunduz’un başarısı Apple’ın da ilgisini çekti ve geçtiğimiz sene Günün Uygulaması oldu. Uygulamayı ücretsiz indiren öğrenciler belirli sayıda ücretsiz soru hakkına sahip oluyor. Deneme süreci bitince, kunduz.com web sitesinde bulunan üyelik paketlerinden satın alınarak kullanılmaya devam edilen Kunduz, Android ve iOS kullanan cihazlarda çalışıyor. Kullanım da son derece basit. Öğrenci, sorunun fotoğrafını çekiyor, Kunduz’a gönderiyor ve çözümü dakikalar içinde cep telefonuna geliyor. Dershaneden daha hızlı ve ucuz Günümüzde sınavlara hazırlık için hafta içi ve hafta sonu programlarıyla tamamlayıcı kurslar veren kurumlar var ve bunların fiyatları 8 bin TL ila 18 bin TL arasında değişiyor.


GİRİŞİM

Dershanelere ekonomik olarak da alternatif çözüm oluşturan Kunduz, dershane ve özel derse göre en az 10 kat daha hızlı, 10 kat daha ekonomik oluşuyla dikkat çekiyor. 100 binin üzerinde öğrencinin aktif olarak kullandığı Kunduz’da soruların cevaplanma süresi ortalama 10 dakika. Alanında yetkin eğitmenler Sorular profesyonel öğretmenler ve ÖSYM sınavında derece yapmış üniversite öğrencileri tarafından cevaplanıyor. Bugün sayısı 15 bini geçen Kunduz eğitmenlerine katılmak isteyenler, destek vermek istedikleri derslerdeki

yetkinliklerine göre seçiliyor ve performanslarına daima dikkat ediliyor. Eğitim koçluğu da veriyor Kunduz’da öğrenciler 13 farklı derste sorularını diledikleri zaman sorabiliyor ve bunun yanı sıra, uygulamadaki Soru Bankası’ndan da faydalanabiliyor. Kunduz soru kütüphanesinde her ders ve konu için farklı zorluk seviyelerinde sorular ile çözümleri bulunuyor. Öğrenciler ayrıca sınava hazırlık süreciyle ilgili akıllarına takılanlar için Kunduz destek ekibinden “Eğitim Koçluğu” yardım alabiliyor.

Kunduz ile hazırlananların %90'ı üniversiteye yerleşti Bu yılki YKS’ye Kunduz’la hazırlanan öğrencilerin %90’ı bir üniversiteye yerleşmeyi başardı. Cep telefonu üzerinden Kunduz’u kullanarak hayalini gerçekleştirenlerden biri olan Elif Tuna Ulukan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmeyi başardı. Sınava hazırlıkta motivasyonun ve planlı

çalışmanın önemine dikkat çeken Elif, gelişiminde yanlışlarını fark etmenin çok önemli olduğunu vurguladı.

DIGITALREPORT.COM.TR // 99


GİRİŞİM

Satın Alma & Yatırımlar Türkiye ve dünyada öne çıkan yatırımlar, halka açılmalar, satın almalar ve şirket birleşmeleri... Bestmile

16,5 milyon dolar yatırım aldı Otonom araçları klasik filolara entegre eden yönetim girişimi Bestmile, 16,5 milyon dolarlık yatırım sermayesiyle fonlandı. ---------------------------

Celect

Nike’a satıldı Teknolojiyle giderek daha fazla çalışan üreticiler arasına Nike da katıldı ve önde gelen perakende kestirimci analiz ve talep öngörü platformu olan Celect’i fiyatı açıklanmayan bir miktara satın aldı ---------------------------

Cloudpipes

Quickbase’e satıldı Bugüne dek 500 İstanbul aracılığıyla yatırım alan, Bulgaristan merkezli bulut bazlı uygulama entegrasyon

100 // DIGITALREPORT.COM.TR

hizmeti Cloudpipes, Quickbase tarafından satın alındı. ---------------------------

Justmop

2 milyon dolar yatırım aldı İnternet üzerinden temizlik hizmeti ayarlamayı sağlayan Türkiye merkezli Justmop, daha önce A serisi yatırım yapan VentureFriends, 500 Startups, Nevzat Aydın’ın yanı sıra, Collective Spark ve Faith Capital’den yatırım aldı. ----------------------------

Kondukto

220 bin dolar yatırım aldı Türkiye merkezli uygulama güvenliği girişimi, 500 İstanbul’dan yatırım aldı. ----------------------------

Littlebits

Sphero tarafından satın alındı Çocuklara programlama ve elektronik sistem kurma bilgisi veren Littlebits, robotik ve eğitimi birleştiren çalışmalarıyla tanınan Sphero tarafından satın alındı. ----------------------------

Manibux

2 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı Harçlık platformu, Pytch


GİRİŞİM

Ventures’tan yatırım aldı. ----------------------------

Meditopia

2,3 milyom euro yatırım aldı Daha önce tohum yatırımı alan girişimin yeni yatırımına StartersHub, Ebru Dorman, Tülin Karabük’ün yanı sıra, ana yatırımcıları Teknasyon kurucu ortakları Burak Sağlık, Mustafa Sevinç, Mustafa Vardalı, Alper Akcan, Sinan Güler ile ABD’den Vela Partners, Almanya’dan Atlantic Labs de katıldı. ----------------------------

Platform9

25 milyon dolar D serisi yatırım aldı ABD merkezli SaaS hibrit bulut hizmeti, NGP Capital öncülüğünde gerçekleşen ve Mubadala Ventures, Redpoint Ventures, Menlo Ventures, Canvas Ventures ve HPE Pathfinder’ın katılımıyla D serisi yatırım turunu tamamladı. ----------------------------

Retorio

1,5 milyon dolar tohum yatırımı aldı Kurucuları arasında Abdurrahman Namlı’nın da yer aldığı Almanya merkezli yapay zeka tabanlı İK çözümü Retorio, 1,5 milyon dolarlık tohum yatırımı

alırken, yatırımcılar arasında SAP ve HP’nin eski CEO’larının da bulunduğu açıklandı. ---------------------------

ClickSoftware

1,35 milyar dolar karşılığında Salesforce’a satıldı İsrail merkezli lojistik yönetim yazılımı şirketi, teknoloji devi Salesforce tarafından satın alındı. Satın alma süreci, ekim sonunda tamamlanacak. ---------------------------

Socio

6 milyon dolar Seri A yatırımı aldı Türkiye merkezli etkinlik yönetim girişimi Socio, High Alpha Capital’in yönettiği ve Greenspring Associates’in katıldığı yatırım turunu tamamladı. ---------------------------

TamEntegre

1 milyon dolar değerlemeyle yatırım aldı Albaraka Türk’ün kuluçka merkezine katılan, e-ticaret yönetim hizmeti sunan TamEntegre, bir senelik kuluçka sürecini tamamladı ve yine Albaraka Türk’e ait Albaraka Fintech Girişim Sermayesi Fonu’ndan 1 milyon dolar değerlemeyle yatırım aldı. DIGITALREPORT.COM.TR // 101


MARKA

WEB’DE UZMANLIK, OTORİTE VE GÜVEN (EAT) Konsept olarak 2014 yılından bu yana var olsa da, Google EAT (Expertise, Authoritativeness, Trustworthiness) , kısa süre önce yenilendi. Bu konsept nasıl bir değişim öngörüyor?

102 // DIGITALREPORT.COM.TR

Google’ın SEO performansını artırmak için hazırladığı EAT konseptinin amacı, ziyaretçilerin web sitesine duyduğu güveni değerlendirebilmek. Böylece arama yapanlar için daha doğru sonuçları ekrana getirmek hedefleniyor. Google’ın bu konseptine uygun bir sayfanın güvenilir içerik sunması ve eksik göremeyeceğimiz, kusursuz kalitede olması gerekiyor.


MARKA

Şirket, bunun için üç ana kriter ortaya koyuyor. 1. Uzmanlık Google, bir içeriğin yazarının yazdığı konu hakkında uzmanlığının bulunması gerektiğini düşünüyor. Bu sebeple, içerik de uzman yaklaşımı ile yazılmalı. İçerikler bu yaklaşıma dayanarak, arama kelimeleriyle olan ilgiye göre sıralanıyor. Bu kriter en çok YMYL (Your Money Your Life) tipindeki sayfaları etkiliyor. Bir kişinin sağlığını, mutluluğunu güvenliğini ve finansal istikrarını etkileyen içerikler, bu sebeple daha yukarıda sıralanıyor. 2. Otorite Bu kavram da uzmanlıkla el ele ilerliyor ve uzmanlık sahibi olmadan otorite olunmayacağı düşüncesini temel alarak birbirini tamamlıyor. Bir web sitesinin bu kritere göre hazırlanması için, içeriklerinin güncel olması, güvenilir kaynaklardan bilgi alması gerekiyor ve bu da, siteyi konunun otoritesi yapıyor. 3. Güven Web sitesindeki tüm bilginin,

site, marka, kişi ya da kurum hakkında güven oluşturmasını esas alıyor. Örneğin bir e-ticaret sitesinde müşteri yorumlarının şirketin güvenilir olduğuna dair ziyaretçiyi ikna etmesi, olumlu müşteri deneyimini göstermesi ya da platformun para aktarımı gibi unsurlar için güvenilir olduğunu göstermesi gerekiyor. EAT puanı nasıl yükseltilir? Bütün olarak bakıldığında, EAT konsepti, web sitesinde açacağınız her yeni sayfa için aklınızda olmalı. Kendinizi, web siteniz hakkında hiçbir bilgi sahibi olmayan ve ilk kez ziyaret eden kişilerin yerine koymalı ve uzmanlık, otorite ve güven kriterlerine uygun olup olmadığını değerlendirerek işe başlayabilirsiniz. İdeal olan ise, web sitenizdeki eski içerikleri de buna uygun hâle getirmektir. Adım adım yapılacaklar ise şu şekilde sıralanabilir. - Kaliteli içerik sunabilmek için: En iyi içerik kalitesi için er sayfanın yayın öncesi son okumasının ve düzeltmelerin mümkünse konuyu bilen bir kişi tarafından yapılması,

DIGITALREPORT.COM.TR // 103


MARKA

· Var olan tüm içeriğin gözden geçirin: Sitenin sayfalarını kontrol ederek, ziyaretçileriniz için değer oluşturanları korunması ve güncellenmesi ve değer oluşturmadığı gibi EAT puanınızı düşürecek içeriklerin silinmesi, · Güvenilirliğinizi gösterin: Standartlarınız, ödülleriniz ya da müşteri yorumları sizi insanların aklındaki ve Google’ın gözündeki güven endeksinde üst sıralara taşıyacak, · İçerik yazarlarının kıymetini

104 // DIGITALREPORT.COM.TR

bilin: Sayfalarınızın yazarlarına değer verdiğinizi gösterin; varsa editörün adını, biyografisini, uzman ve otorite sayıldığı alanları gösterin. · İş ortaklarınızı ve çalışanlarınızı görünür hâle getirin: Ekibimiz başlıklı sayfalarıın bir benzerini hazırlayın. Her katılımcının rolüne, biyografisine ve kişi ya da şirket hakkında bilgilere yer vererek uzmanlarla birlikteliğinizi gösterin. Aynısını, iş ortaklarınız için de yapabilirsiniz.


MARKA

Konum bazlı reklamlar çöpe gidiyor İngiltere ve ABD’deki yarım milyardan fazla konumu içeren bir araştırmaya göre, konum bazlı reklamların yaklaşık üçte ikisi boşa gidiyor. Reklamların %29’u hedefin dışında gösteriliyor Global konum zekâsı şirketi Location Sciences’ın Konum Reklamlarının Durumu başlıklı çalışmasına göre, milyonlarca dolarlık reklamın kötü veri kalitesi ve yanlış hedeflenen konum reklamları sebebiyle boşa harcanıyor. Anketin sonuçlarına göre, 2019’un ilk yarısında konum bazlı reklama harcanan her 100 bin dolar için, hedeflenen reklamların yüzde 29’u belirlenen bölgelerin dışında gösteriliyor. Bütçelerde hatalı harcama oranı %65’i buluyor Anket sonuçlarına göre, konum verilerinin hatalı ya da umursamaz bir şekilde kullanımı sebebiyle dijital harcamalara

ayrılan bütçenin yüzde 65’e varan kısmı yanlış harcanıyor. Reklamların %36’sı düşük sinyal yüzünden gösterilemiyor Diğer yandan, dijital harcamaların yüzde 36’ya kadar kısmı da, konumdaki düşük sinyal kalitesi sebebiyle hedeflemeninin gerçekleşmemesi ve içeriğin gösterilememesine sebep oluyor. Ne yapmalı? Popüler caddeleri esas alanlar için hedeflemeyi birkaç metreye düşürmek tavsiye edilse de, bazı reklam şirketlerinin konum hedeflemelerinde 25 metrelik çapta dahi yüzde 50’den düşük kesinlik sunabilmeleri dikkat çekiyor. Araştırmada reklam şirketlerinin yüzde 40’ının konum açısından %100 kesinlik, %35’inin de %100’e yakın sonuçlar verdiği görüldü.

DIGITALREPORT.COM.TR // 105


MARKA

Pazarlama otomasyonu yakalayamadı Son dönemde robotik süreçlerin de devreye girmesiyle yapay zeka, makine öğrenimi gibi kavramları da kapsayan otomasyon, makinelerin insan desteği olmadan karar alabildiği bir noktaya doğru evriliyor. Bir araştırmaya göre, pazarlamacıların da beğeniyle karşıladığı ve kendileri için yeni fırsatlar gördükleri otomasyon konusunda büyüyen bir bilgi eksikliğine sahip oldukları ve bu konuda desteklenmediklerini ortaya koydu. İK şirketi Hays’in çalışmasına katılan pazarlamacıların yüzde 79’u kurumları için dijital dönüşümün birinci ya da ikinci odak noktası olduğunu söylerken, yüzde 55’i otomasyonunun gelecekte kurumlara daha fazla insan değeri kazandıracağını düşünüyor. Buna karşın, işverenlerin yüzde 40’ı otomasyon teknolojisinden en iyi şekilde faydalanmak için gereken yeteneklere sahip

106 // DIGITALREPORT.COM.TR

olmadıklarını, yüzde 53’ü otomasyonun uygulanmasında en büyük bariyerin var olan iş güçleri olduğunu belirtiyor. Araştırmaya göre pazarlama yöneticilerinin sadece yüzde 15’i dönüşümle ilgili bir yönetici, ekip ya da ajans atarken, yüzde 41’i bu işi çözmeyi düşünüyor. Teknik bilgi yönündense katılımcıların yüzde 46’sı dijital proje yönetim yeteneklerinin, yüzde 57’si stratejik pazarlama yeteneklerinin, yüzde 70’i ise veri analiz yeteneklerinin otomasyonu başarılı yaptığını düşünüyor. Ancak katılımcıların yüzde 63’ü gereken teknik özellikleri kendilerinin edindiğini, sadece yüzde 34’ü işveren tarafından desteklendiğini belirtiyor.


MARKA

Volkswagen’e yeni logo Almanya merkezli otomobil üreticisi Volkswagen, ikonik logosunu değiştiriyor. Yeni tasarım şirketin 2000’lerde geçtiği üç boyutlu, metalik mavi ve beyaz logodan düz siyah beyaz bir VW sembolüne geçiş yapıyor. Peki bu değişim, test sonuçlarında yapılan hilenin üzerini örtmek için yeterli olacak mı? Skandalları bir yana koyarsak, söz konusu logo olduğunda değişimler genelde tartışmalı olur. Ancak bu değişimde Volkswagen logosundaki temel ögeler korunuyor. Yeni tasarım dijital varlıklar

Net Tavsiye Skoru ölçümünde her kanalı kullanıyor Müşteri deneyimine odaklanarak rekabette öne çıkmayı ve farklılaşmayı hedefleyen şirketler, “Net Tavsiye Skoru” ölçümüne yönelirken, Türkiye’de bu ölçümü yapan şirket sayısı da artıyor. Müşteri deneyimi yönetim çözümü Wiseback’in Kurucu

göz önünde bulunduralarak hazırlanmış, yani yeni logo, mobil platformlarda daha iyi gözükecek. Bir diğer açıklama ise Volkswagen’in elektrikli araçlara geçişini de simgelediği yönünde oldu. Frankfurt’taki otomotiv fuarında görücüye çıkan yeni logo, ilk kez sekizinci nesil Golf’te kullanılacak.

Ortağı Hasan Genç, Türkiye’deki işletmelerin müşteri deneyimi yönetimini şikayet yönetimi olarak gören yaklaşımdan uzaklaşmaya başladıklarını ve müşteri deneyimine artık daha fazla önem verdiklerini belirtti ve ekledi: “Bize de işletmelerden en çok NPS ölçümü için talep geliyor. Wiseback olarak sms, web, kiosk, e-posta, kare kod gibi farklı kanallar üzerinden anlık NPS ölçümü yapıyoruz.”

DIGITALREPORT.COM.TR // 107


MARKA

Ayın Reklamları Ağustos ayında yayımlanan reklamlardan seçtiklerimiz ve YouTube Ads Leaderboard Temmuz sıralaması Odamax.com gibisi yok!

Odamax.com - Teşkilat ICOM Son dönemdeki hip hop ve rap müzik patlaması reklamlarda da kendini gösteriyor. Odamax’in hip hoplu reklamı, şarkı eşliğinde hizmeti anlatıyor. ----------------------------

Aradığın bilgisayarı bulmak için Zeki! Vatan Bilgisayar - Happy People Project

Bilgisayar seçimini kolaylaştıran yapay zeka çözümü, seçim yapmakta zorlananların dertlerini reklamda anlatarak tanıtılmış. ----------------------------

Konu almak, satmaksa adres #sahibindencom

BMW 5 Serisi Otonom Sürüş Teknolojisi BMW Türkiye - TBWA

Bir baba oğulun yolculuğunu anlatan reklam, otomobilin yarı otonom sürüş özelliklerini de sergiliyor. ----------------------------

Yılın Kampanyası

Türk Telekom- ANDBRAND Bireysel kullanıcılar için limitsiz sabit internet paketlerini yenileyen Türk Telekom, yeni reklamında adrenalin dolu aktivitelerle internet hızına vurgu yapıyor. ----------------------------

90’lara dönmeyelim

Türk Telekom - Concept Mobil internet kotası bitenler için ek GB satın alarak, internet öncesi günlere yani 90’lara dönmeye gerek olmadığını anlatan filmde, Burak Kut’un ‘Yaşandı Bitti’ şarkısının da internetli hâlini dinleyebilirsiniz. ----------------------------

Dostunu Instagram’da tanı: Like Sigortası

Sahibinden.com - Rafineri

MAPFRE Sigorta - Mullenlowe İstanbul

Sıfır ya da ikinci el ürünlerini satan renkli tipleri ve eğlenceli hikayelerini ekrana getiriyor.

30 Temmuz Dünya Dostluk Günü’ne referansla, beğenide kısır kalan Instagram gönderilerini

108 // DIGITALREPORT.COM.TR

DIGITALREPORT.COM.TR // 108


MARKA

100 beğeni ile taçlandıran bir etkinliği Like Sigortası adlı hayalî bir ürünle anlatıyor. ----------------------------

Samsung QLED mutluluk hikayeleri Samsung Türkiye - Cheil Worldwide Türkiye

Akıllı televizyonların spor müsabakaları, dizi ve filmler izlemekte kullanıldığı kadar bir tasarım objesi olduğunun da altını çizen reklam filmi dizisinde, tüketicilerin bu üç alanda nasıl fayda görecekleri QLED teknolojisine vurguyla pratik bir şekilde gösteriliyor.

Düğünlerde altın takmaya son! Vestel - Karbonat

Reklamda yeni evliler için altın yerine ‘beyaz eşya takma’ fikrini gerçeğe dönüştüren kampanyasını tanıtan Vestel, 7 ürün grubunda evlilerin dilediği ürünü seçmesine olanak sağlıyor. ---------------------------

Türkiye’ye farklı bak

Samsung Türkiye - Cheil WW TR Galaxy A serisi telefonlar için Nemrut, Likya başta olmak üzere ‘tam fotoğraflık’ yerlerden görüntüler özelliklere eşlik ediyor.

YouTube Ad Leaderboard Temmuz 2019 Sıralaması 1. Ruffles Sunar: Dalgana Bak!

Sponsoru (Tatilbudur)

2. #AcıktırBeni (YemekSepeti)

7. Konu almak, satmaksa adres #sahibindencom

3. Max YouTube Star (MAX TV) 4. Kesintisiz Galaxy Dünyasının Tadını Çıkarın! (Samsung Türkiye) 5. YouTube Music Türkiye’de (Google Türkiye) 6. Basketbol Milli Takımlar Ana

109 // DIGITALREPORT.COM.TR

8. Beyaz’ın muhteşem Pepsi fikirleri | Beyaz Messi’ye karşı 9. Ne hayallerinin peşinden giderken ne de serinlerken #KolayaKaçma #Reynmen (Lipton Çay) 10. McDonald’s’ta iyi kahve iyi fiyata!

DIGITALREPORT.COM.TR // 109


MARKA

Ajanslar & Müşteriler Sosyopix

OctoStory (Dijital, Sosyal Medya, ATL, BTL) ----------------------------

Sephora

The Gang Agency (ATL, BTL, Dijital) ----------------------------

Mondelez International

Publicis, WPP (Reklam) ----------------------------

Farmasi

Ogilvy İstanbul (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Altınyıldız Classics

Rabarba (ATL, BTL) ----------------------------

Martı

MPR İletişim Danışmanlığı (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Hitachi Vantara

PİAR İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Modanisa

ÜNİTE Edelman (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Microsoft Türkiye Youthworks (Reklam)

110 // DIGITALREPORT.COM.TR

Knauf Türkiye

Brandworks (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Doğal Afet Sigorta Kurumu

Grup 7 (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Sanofi Türkiye

Ting İstanbul (Dijital) ----------------------------

Zorlu Holding

Havas İstanbul (Dijital) ----------------------------

Evyap

MG Media (Medya Satın Alma) ----------------------------

Enuygun

Excel İletişim ve Algı Yönetimi (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Borusan Holding

Engage İstanbul (Sosyal Medya) ----------------------------

Bora Plastik

omg!medya (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Emaar

Punch BBDO (ATL, BTL, Dijital) ----------------------------

Hilton İstanbul Bomonti BAL (Sosyal Medya, Tasarım)


dfdsfsd

YENİ DÜNYANIN AKILLI YAŞAM DERGİSİ DİJİTAL DERGİLİKLERDE ÜCRETSİZ


KÖŞE YAZISI

BİYOMETRİK KİMLİK DOĞRULAMA GÜVENİLİR Mİ? Bugün bile akıllı telefonlarda parmak izi okutup yüz tanıtarak giriş yapıyoruz. Biyometri insan aklını ve vücudunu bir arada kullanacağımız bir yöne giderken, kritik uygulamalar için biyometrik kimliklendirmenin aşması gerekenler var.

112 // DIGITALREPORT.COM.TR


GÜVENLİK

Her geçen gün daha fazla biyometrik kimlik doğrulamanın hayatımıza girdiği şu günlerde, teknolojik gelişmelerin biyometriyi taklit etme, manipüle etme ve sıfırdan yaratma imkanı sağlamasıyla durup bu işin risklerini düşünmemizin vakti geldi. Bir yandan dünya biyometrik kimlik doğrulamaya daha fazla muhtaç olurken, sürecin nasıl bir tehdit altında olduğunu, doğrulama üçüncü kişiler tarafından geçilirse neler olacağını ve biyometrik bir distopyayı önlemek için yapabileceklerimizi anlamamız büyük önem taşıyor. Biyometriğinin bütünlüğü tehdit altında Biyometrik kimlik doğrulamayı tehdit eden teknolojilerin başında yapay zeka, makine öğrenimi, 3D baskı, grafikler ve gelişmiş optik ve algılayıcılar geliyor. Bunların bir ya da birden fazlasının birleşimi biyometrinin bütünlüğünü tehdit ediyor. Biyometrik bir distopyayı önlemek için yapabileceklerimizi anlamamız büyük önem taşıyor.

Parmak izi birebir kopyalanabiliyor Her birimizin kendine has fiziksel özellikleri bulunurken, biyometriyi temsil eden veriler ise maalesef kendine has değil.

DIGITALREPORT.COM.TR // 113


GÜVENLİK

Parmağımızı bir parmak izi okuyucuya bastıktan sonra, parmak izimizi oluşturan eşsiz halkalar artık bir algılayıcı yardımıyla dijital veriye dönüştürülerek saklanabilir, paylaşılabilir ve hatta değiştirilebilir hâle geliyor. Bu da istismar için bir fırsat yaratıyor. Japonya Ulusal Bilgi Enstitüsü’ndeki uzmanlar 2017 yılının ocak ayında orta seviye tüketici fotoğraf makineleri kullanarak çekilen fotoğraflardan kişilerin parmak izlerini sökmeyi başardı. Bu biyometrik veri bir kez elde edildikten sonra reçine kullanan 3D yazıcılarla parmak izinin

114 // DIGITALREPORT.COM.TR

sentetik kopyaları üretilebiliyor. ABD’nin Michigan eyaletinde 2016’da bir dosyadaki parmak izinden kurbanın parmağının parmak izine sahip bir kopyası üretilebildi ve bununla telefonunun kilidi açılarak potansiyel kanıtlara erişildi. Yüz tanıma daha da hassas Sosyal ağlardan ehliyetlere, güvenlik kameralarına kadar her yerde yüzümüzün biyometrisi erişime açık bir şekilde güvenlik tehdidi oluşturuyor. Yüz tanıma, parmak izindeki gibi saldırılara daha fazla açık. Basit yüz tanıma süreçleri izni olan bireyin yüz fotoğrafıyla geçilebilirken, üç boyutlu


GÜVENLİK

karşılaştırmalarla kimlik doğrulama yapan daha modern sistemler ise 2018’de Samsung, LG ve OnePlus telefonlarda yapıldığı gibi 3D yazıcıyla hazırlanmış kafa benzerleriyle kandırılabiliyor. Durum buraya kadar pek de korkutucu değil. Sonuçta yüzümüzün 3D kopyasını oluşturmak için tam bir taramadan geçmesi gerekir. Yüzümüzü dijital ortama aktarabilmek için dönen bir kamera ya da stand üzerinde birkaç dakika sabit kalmamız gerekiyor. Bunu da bizden çalamazlar ya? Makine öğrenimi ve bilgisayar görüşü bu işi mümkün kılmakla kalmadı; bir kişinin fotoğrafından 3D modelleme yapabilen Threedy.ai adlı bir girişim, bu işi (üstelik) çevrimiçi yapmaya bu yıl içinde başladı. Orda bir damar var uzakta, görmesen de!.. El damarlarının kamera ile algılanmasını temel alan damar doğrulama tekniği, birçok damarın derinin altında görünmez oluşu sebebiyle daha güvenli olacağı iddiasıyla pazarlanıyor. Ancak insan gözünün bazı damarları göremiyor oluşu, onların görülüp

Yeni bir girişimin fotoğraftan çıkardığı yüz modeli ile yüz tanıma kandırılabiliyor.

uzaktan kopyalanamayacağı anlamına gelmiyor. Kızılötesi filtresi kaldırılan bir SLR fotoğraf makinesi kullanan Alman araştırmacılar, geçen yıl yaptıkları denemelerde 5 metre uzaktan çekilen bir fotoğraftan bir kişinin elindeki damar haritasını çıkartabildi. Daha sonra bu verilerden sentetik damarlar içeren bir balmumu model yapan araştırmacılar, damar tarayıcıyı başarıyla kandırdı. Biyometri kopyalama imkânları teknolojiyle gelişiyor Gördüğünüz gibi dolandırıcılığa maruz kalmayan bir biyometrik yöntem yok gibi. Bu yazıda genelde fiziksel kopyalar üretmekten bahsettik ama diğer çözüm, doğrulama sistemine kopyalanmış verileri göndermek. Yeni teknolojiler ise bugün kopyalanamayan biyometrik verilerin de yarın kopyalanabileceğini işaret ediyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 115


GÜVENLİK

Google’dan zararlı uygulamalara karşı ödül programını geliştiriyor Android ve Chrome’daki zararlı uygulama sayısının çokluğu karşısında bir süredir önlemler alan Google, son olarak ödül programını geliştireceğini duyurdu. Veri istismarı konularına eğilecek olan şirket, tanıttığı Geliştirici Veri Koruma

Sosyal medya girişlerinin yarıdan fazlası sahte Dolandırıclar sosyal medya hesaplarını yığın gönderiler, bilgi hırsızlığı, propaganda ve sosyal medya mühendisliği kampanyaları yürütmek için kullanıyor. Arkose Labs’in üçüncü çeyrek için hazırladığı Dolandırıcılık ve İstismar Raporu, güncel durumun vahametini ortaya koyuyor. Hesap kayıt, giriş, finansal hizmetlerden yapılan ödemeler, e-ticaret, seyahat, sosyal medya, oyun ve eğlence sektörlerindeki 1,2 milyar işlemi inceleyen şirketin raporuna göre sosyal medya platformlarındaki

116 // DIGITALREPORT.COM.TR

Ödül Programı ile bulunan hata başına 50 bin dolara kadar ödeme yapacak. HackerOne iş birliği ile geliştirilen program, Google Play, Google API ve Google Chrome Web mağazası eklentileri için geçerli olacak. Veri istismarı bir uygulama ya da eklentiyle ilintiliyse, mağazalardan kaldırılabilecek ve API erişimleri engellenecek.

girişlerin yüzde 53’ü ve yeni hesap başvurularının yüzde 25’i sahte. Etkileşimlere bakıldığında ise sosyal medya ağları üzerindeki işlemlerin yüzde 10’unun sahte olduğu görülüyor. Rapor, ilgili dönemde sosyal medya platformlarının botların yanı sıra kötü niyetli kişilerce de çeşitli saldırılara maruz kaldığını ortaya koyuyor. Saldırıların yüzde 75’i botların otomatik saldırılarından oluşuyor. Gerçekleştirilen her 10 işlemden birinin otomatik bot hareketlerinden dolandırıcılığa kadar geniş bir kapsamda, kısaca zararlı olarak sınıflandırıldığı da raporun çıktıları arasında.


GÜVENLİK

Yılın ilk yarısında 100 milyondan fazla kişinin hesabı hack’lendi Risk Based Security’nin 2019 yarıyıl veri açığı raporuna göre 2019’un ilk altı ayında bildirilen 3.813 hack olayı gerçekleşti. Veri sızdırma açısından rekor düzeyde saldırının gerçekleştiği belirtilirken, geçen yılın ilk yarısına göre artış yüzde 52 olarak kaydedildi. Sızdırılan

Twitter’ın kurucusunun hesabı nasıl hack’lendi? Sosyal ağın kurucusu ve CEO’su Jack Dorsey’nin hesabı bir geceliğine bir hacker’ın eline geçti. Bomba tehditleri savuran, ırkçı tweet’ler atan hacker, güvenliğin nasıl aşılabileceği konusunda adeta bir ders verdi. Twitter’ın açıklamasına göre hesapla ilişkili telefon numarası ele geçirilerek hesap hack’lendi. SIM değiştirme adı verilen yöntemi kullanan saldırgan, SIM kartını kaybettiğini söyleyerek aynı operatörden yeni SIM kart talep etti ve daha sonra Jack Dorsey’nin hesabına

veri miktarına bakıldığında da geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 52 artarak 4,1 milyar kayıda ulaştı. Bu süreçte gerçekleşen sadece 8 saldırı ile açığa çıkan 3,2 milyar kayıt, toplamın yüzde 78,6’sını oluşturdu. Bu sekiz saldırı içinden ilk üçü, yılın ilk çeyreğinde yaşandı ve tüm zamanların en büyük veri sızıntılarına sebep oldu ve sonucunda 100 milyondan fazla kişisel kayıt ortalığa saçıldı.

erişim sağladı. Gönderen kimliğinin doğrulanmaması bu tip saldırıların başarılı olmasını sağlarken, SIM Swap adlı tekniğin kurbanlarının sayısı da son dönemde artıyor. Çift aşamalı doğrulamanın da bu şekilde geçilebilmesi, Dorsey’nin hesabında yaşananlardan daha kötü sonuçalra sebep olabilir. Bir diğer çıkarım ise kısa mesajların çift adımlı doğrulamanın karşılığı gibi görülmesi, oysa biyometrik kimlik doğrulama ya da doğrudan cihaz destekli çeşitli doğrulamalar da bu tip saldırılardan korunmak için hizmet verenler tarafından metot olarak benimsenebilir.

DIGITALREPORT.COM.TR // 117


INSAN KAYNAKLARI

Atamalar Kurumsal dünyada yeni pozisyonlar, atamalar ve ayrılıklar...

Erdinç Balcı

Keepnet Labs Türkiye Ülke Müdürü Siber güvenlik alanında hızlı yükselen yerli şirketlerden Keepnet’in ülke müdürlüğüne getirilen Balcı, öncesinde TDATA ve Halkbank’ta güvenlik alanında çeşitli görevlerde bulundu. .---------------------------

Şamil Nevruz

İyzico Teknolojiden Sorumlu Üst Düzey Yönetici Siemens Nixdorf, iSelect, SC3 gibi şirketlerde üst düzey görevlerde bulunan Nevruz, ödeme şirketinin tüm teknoloji ürün ve hizmetlerini yönetecek. ----------------------------

Ümit Önal

Türk Telekom CEO’su ATV ve Digiturk’te genel müdürlük yapan Önal, 2016 yılı sonunda katıldığı Türk Telekom ailesinde iki farklı alanda genel müdür yardımcılığı görevinde bulundu. Son 10 yılın rekor abone artışında imzası bulunan Önal, geçen ay CEO koltuğuna oturdu. 118 // DIGITALREPORT.COM.TR


dfdsfsd

YENİ DÜNYANIN AKILLI YAŞAM DERGİSİ DİJİTAL DERGİLİKLERDE ÜCRETSİZ


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.