Digital Report #004 (Mayıs 2020)

Page 1

Influencer pazarlaması ölçüm rehberi s 107

Bankaların kurtarıcısı video olabilir s 72

# 04

DIGITALREPORT.COM.TR

MAYIS 2020

Yapay Zeka gerçeği kadar iyi mi? » Temel anatomi: Sinirsel ağlar ve popüler AI modelleri » Artık yapay zeka kullanmak için dahi olmanıza gerek yok » Teknik olanaklar ne kadar yeterli? » Yatırımı belirleyecek yeni alanlar

Röportaj: Zoom kullanmak sakıncalı mı? s 50 | Güvenli video konferans araçları s 54 TEKNOLOJİ

MARKA

GÜVENLİK

Kuantum PC bir pazarlama mucizesi mi? s 18

2020, kadın girişimcilerin yılı olamaz mı? s 84

Hack'lendik, şimdi ne yapacağız? s 62


Simple & honest aestheticism

Markanıza bir ruh kazandırın. WWW.BODOVILLE.COM

BODOVILLE.BRANDING

İnsan-odaklı dijital ve fiziksel deneyimler HİKAYENİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN.

hi@bodoville.com

STRATEGY

DEFINITION

BRANDING

PACKAGING

+1 650 763 2235 +90 536 968 0383

WEBSITE


EDİTÖR

‘Dijital, hayat kurtarır’ diyenler haklı çıktı Her şeyin üzerinde bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Sporu, eğlenceyi, bir aradalığı, kısaca bildiğimiz hayatı bir anda bitiren koronavirüs, şirketleri, operasyonları, satışları, reklamları, pazarlamayı da birçok noktada durdurdu. Tüm insanlığın bir daha böyle bir birleşme yaşadığını görür müyüz bilmem ama zamanla herkesin anladığı, “hayat devam ediyor” oldu. Hayatı devam ettiren ise dijital oldu. Kapımıza kadar gelen alışverişten sevdiklerimizle iletişim kurmaya, kamu hizmetlerinden “fizikselde” başlayan projeleri sürdürmeye kadar her şeyde dijitalin “hayat kurtaran” etkisini görüyoruz. Diğer yandan, koronavirüsü öngören, yapay zeka; yayılım modellemelerini yapan, yapay zeka; aşıyı araştırmada faydalanılan ise yine yapay zeka. Gelin bu yapay zekayı, biraz pazarlamadakinden farklı ele alalım, algoritmalara, modellere, gelecek trendlerine ve yatırımlara biraz daha yakından bakalım. Evde kalın, sağlıklı kalın... Aytun Çelebi

DIGITALREPORT.COM.TR // 3


İmtiyaz Sahibi Linkmedya Genel Yayın Yönetmeni Aytun Çelebi aytun@linkmedya.com Yazı İşleri Müdürü Hasan Selman hasan@linkmedya.com Yazı İşleri A. Erhan Acar, Eylül Tunç, Kaan Kayar, Nihat Bilge Görsel Tasarım Efe Can Kabak

KÜNYE

Katkıda Bulunanlar Akın Gülseven, Pelin Gülen, Savaş Önemli

4 // DIGITALREPORT.COM.TR

Yayın Adresi Gazi Refik Sok. No:7/9 Beşiktaş/İstanbul 0(212) 909 92 42 Reklam reklam@linkmedya.com Yayın Türü Yaygın, süreli yayın (İki ayda bir) Digital Report, TC Basın Yayın yasalarına uygun olarak yayımlanır. İsim hakkı Linkmedya’ya aittir Dergideki içerikler izinsiz kopyalanamaz, başka yerde kaynak göstermeden yayımlanamaz. İmzalı yazılardaki görüşler, yazarların kendisine aittir. DIGITAL REPORT #004 YIL:1 | SAYI: 4 | MAYIS 2020


İÇİNDEKİLER 28 62 72

KAPAK KONUSU: BUGÜN VE YARIN YAPAY ZEKA

HACK’LENDİK, ŞİMDİ NE YAPACAĞIZ?

Yapay zeka gerçekte nasıl işliyor? Hangi modeller başarılı olacak?

İş işten geçti diye düşünmeyin, planlama çok şeyi değiştirebilir

BANKALARIN KURTARICISI VİDEO OLABİLİR

107

Şubeler ve dijitale özel bir çözümle müşteri deneyimi farklılaşabilir

INFLUENCER PAZARLAMASI NASIL ÖLÇÜLÜR? Doğru metriği belirlemek için ipuçları

14

En eğlenceli videolu görüşme uygulamaları

82

Google’a alternatif analitik araçları

18

Kuantum bilgisayarlar pazarlama mucizesi mi?

84

2020, kadın girişimcilerin yılı olamaz mı?

22

Güvenli SD-WAN ipuçları

94

42

Ayın ürünleri

Startup’lar için karar alma süreci nasıl oluşturulur?

50

Zoom’a sorduk: Zoom kullanmak sakıncalı mı?

96

Covid-19 ile web aramaları nasıl değişti?

54

En güvenli video konferans uygulamaları

58

Sıfır güven (Zero Trust) ile tüm kurumu koruyun

75

Müşterini Tanı sürecini kazanca dönüştürün

104 İçerikleriniz sesli ve görsel arama uyumlu mu? 110

Ayın en iyi reklamları & YouTube Leaderboard

112

Yatırım & Satın Almalar

114

Atamalar


TEKNOLOJİ

Intel’in AR-GE yatırımları neden 10 yıl sonra hız kesti?

6 // DIGITALREPORT.COM.TR

Intel AR-GE yatırımları neden 10 yıl sonra hız kesti? Intel’in 2009 yılından bu yana giderek artan AR-GE yatırımlarını ilk kez kesintiye uğradı. Buradaki azalmanın bir kısmı, modem işinin Apple’a satılması gibi işlemler yüzünden gerçekleşti. Ancak 2020’da finansal yatırımların 10 nm üretim sürecinden 7 nm’ye geçişi gibi büyük değişimler için artması gerekiyor. AR-GE yatırımı 2009-2014 arası iki kattan fazla büyüdü 2009 yılından 2018’e kadar işlemci ve diğer mikro devrelere olan talebin artması, Intel’in


TEKNOLOJİ

AR-GE yatırımlarını artırmasına sebep oldu, ancak 2019’da şirket bu alandaki yatırımı kıstı. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine 2018 yılında 13,4 milyar dolar ayıran şirket, 2019’da 13,5 milyar dolar ayırdı. Intel‘in modem işini Apple’a satması bu azalmada pay sahibi olsa da, şirket sonradan bu satışın bir hata olduğunu kabul etti. 2009 yılına geri döndüğümüzde AR-GE yatırımı 5,7 milyar dolarken, 2014’e geldiğinde bu miktar iki katından fazla artarak 11,5 milyar dolara çıkmıştı. Bunu izleyen yıllarda ise keskin artışlar azaldı. 2015’te Intel AR-GE yatırımı 12,1 milyar dolara, 2018’de ise bugüne kadarki en yüksek

miktaro lan 13,5 milyar dolara çıktı. Diğer yandan, bir başka teknoloji devi Google bu alanda kesintiye gitmiyor. 2009 yılında 2,8 milyar dolar AR-GE yatırımı yapan teknoloji şirketi, 2014 yılında 12,3 milyar dolar yatırımla çip üreticisini neredeyse yakaladı ve sonraki yıllarda bu miktar iki kattan fazla arttı. 2019’un sonunda Intel’in 13,4 milyar dolar yatırımına karşılık Google araştırma geliştirme çalışmalarına 26 milyar dolar harcadı. Yatırımların durulmasındaki tek sebep modem işinin satışı değil Ancak Intel’in hız kesmesinin sebebi sadece modem işini

DIGITALREPORT.COM.TR // 7


TEKNOLOJİ

satması değil. Nervana’yı geliştirmeyi bıraktı Şirketin sinirsel ağ hızlandırıcı çalışmalarını ve Nervana çiplerini büyütmekten vazgeçmesi oldu. Bu yılın şubat ayında geliştirmeyi durduran şirket, bu alandaki büyük yatırımı da kesmiş oldu. Intel, Nervana‘yı kendi başına geliştirmektense, aynı alanda çalışan İsrail merkezli Habana Labs’i satın aldı. Forbes’a göre Aralık 2019’da gerçekleşen bu satın alma 2 milyar dolar değerindeydi. Nisan başında ise Intel Home Gateway Platform departmanını ABD merkezli telekom şirketi MaxLinear’a 150 milyon dolara sattı. Finans uzmanı yeni CEO hızlı büyüme sağlayabilir Intel’deki değişimin bir sebebi de finansal alanda tanınan bir

8 // DIGITALREPORT.COM.TR

isim olan Robert Swan olarak gösteriliyor. Şubat ayında CFO koltuğunu bıkarak CEO olan Swan, Intel’den önce 15 yıl General Electric’te çeşitli finansal roller alırken, 9 yıl eBay’de ve çeşitli süreler Electronic Data Systems, TRW ve Webwan Group’ta CFO’luk yaptı. Robert Swan, CFO koltuğundayken masrafları düşürme çalışmalarına ağılrık verdi. Intel’in kendi raporuna göre, şirket 2019 dördüncü çeyrekte 20,2 milyar dolar gelir elde etti. Bu 2018’in aynı dönemine göre yüzde 8 artış anlamına geliyordu. Intel’in net kârı ise 6,9 milyar artarak yüzde 33, işletme geliri ise 6,8 milyar dolar artışla yüzde 9 yükseldi. Intel’in 2019 yılı için geliri ise 72 milyar dolar olurken, 2018’e göre yüzde 2 arttı. Intel’in 2020’deki AR-GE yatırımı ise 2021’in başına, yani finansal yılın sonuna kadar açıklanmayacak. Ancak şirket burada ufak bir artış görebilir ve AR-GE harcaması 13,5 milyar dolara çıkabilir. Bu beklenti yine de Intel’in geçmişindeki grafiği yakalamaktan çok uzak ve 2021’in dördüncü çeyreği için planlanan 7 nm üretimi için yatırımlar içinse yeterli olup olmadığı tartışmalı.


TEKNOLOJİ

MIT’nin koronavirüs hasta takip uygulaması gizlilik sorununu çözüyor Koronavirüsün yayılmasını durdurmak için sağlık görevlilerinin enfekte olmuş bireyleri izleyip, onları potansiyel yayılıma karşı uyaran takip yazılımı Çin gibi bazı ülkelerde kullanılıyor. Bu takip sistemlerinin dünyanın bazı bölgelerinde koronavirüs yayılımını engellemeyi başarmada etkisi kanıtlanmış gibi görünüyor, ancak gizlilik savunucuları bu tür bir sistemin uygulanması hakkında büyük çekincelere sahip. Avrupa’daki uzmanlar merkezi olmayan bir yapıyla bunun takibinin yapılabileceği, şeffaf bir altyapıyla da bunun bir gözetleme

sistemine dönüşmeyeceğini düşünüyorlar. ABD’deki MIT’den araştırmacılar ise farklı ama gizliliği koruyan bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntem, mobil cihazların gönderdiği Bluetooth sinyalleriyle bilgi akışı sağlıyor ve bireyin kimliğine hiçbir şekilde bağlı olmayan, bunun yerine rastgele sayılar kullanan otomatik kişi izleme sistemini içeriyor. Sistem, her mobil cihazın sürekli olarak rastgele rakam dizileri göndermesini sağlayarak çalışıyor. “Chirp” (cıvıltı) adı verilen bu diziler, teknik uygunluk sebebiyle Bluetooth aracılığıyla gönderiliyor. Temastaki kişileri belirliyor ve uyarıyor Herhangi bir kişi COVID-19

DIGITALREPORT.COM.TR // 9


TEKNOLOJİ

için pozitif sonuç alırsa, telefonlarının son 14 gün içinde yayınladığı cıvıltıların listesini yükleyebilir (bu, dışarıdan bulaşıcı olduklarını tam olarak temsil etmelidir). Bu cıvıltıları alan telefonlar ise ortak veritabanındaki yine kişileri belirtmeyen rastgele rakamlarla karşılaştırılır ve olumlu bir eşleşme, bir kişinin risk altında olduğunu, çünkü virüsü olan kişiye en az 12 metre çevresinde olduğunu ve test edilmesi gerektiğini gösterir. Bu durumda, kişiler iki haftalık süre için kendi kendilerine karantinaya girebilir ve belirti gösterediklerinde test yaptırmak için sağlık kuruluşlarına başvurabilirler. Mahremiyeti konum bilgisi, teşhis ve kişi kaydı yapmadan koruyabiliyor MIT’in sistemi , ACLU ve diğer gizlilik koruma kuruluşları tarafından ayrıntılı olarak tartışılan, iletişim izlemedeki gizlilikle ilgili en çetrefilli sorunların çoğunu ortadan kaldırıyor: Herhangi bir coğrafi konum bilgisi kullanmıyor, herhangi bir teşhisi göstermiyor, kişinin kim olduğunu belirtmiyor ve ilgili kişilerden başkasına bilgi vermiyor.

10 // DIGITALREPORT.COM.TR

Yaygınlaşması için operatör, üretici ve işletim sistemi desteği gerekli Sistem, telefonlarına yüklenen bir uygulama aracılığıyla çalışıyor ve tasarımı Apple’ın “iPhone’umu Bul” uygulamasını andırıyor. MIT ekibi, bunun gerçekten geniş çapta işe yaraması için bir sonraki kritik adımın Apple, Google ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin bu sistemi benimsemesi gerektiğini belirtiyorlar. Bunun etkili bir şekilde çalışması için mobil operatörlerle de iş birliği yapılabilir. iOS ve Android tarafından sistemlere uzaktan yüklenebilecek bu tarz uygulamalar, salgın hastalık yayılımını önlerken kişisel gizliliği de koruyabilir.


TEKNOLOJİ

VR için 2020 çıkış yılı olacak Yeni sanal gerçeklik cihazlarını tanıtan HTC'nin Türkiye Ülke Müdürü Batuhan Başal heyecan verici gelişmeleri anlattı. Bilgilendirme ve eğlence içeriklerini çarpıcı bir deneyimle sunabilen sanal gerçekliğin bugüne kadar çıkış yapmamasının ardında içerik eksikliği yatıyordu. Ancak bugün 4 binin üzerinde sadece VR için içerik var, üretim hızı her gün artıyor. Örneğin Half Life ve Left 4 Dead’in VR uyumluluğu beklentiyi güçlendirdi. Donanımlar 2-3 yıl öncesine göre çok daha kabiliyetli. Çözünürlükler daha ikna edici. Endüstride de adaptasyon hızlı gidiyor. Örnek uygulamalar oldukça farklı sektörler de VR’a ilgi gösteriyor. Türkiye’de de kurumsal tarafta memnuniyet yüksek. Eğitim için

ve iş spesifik uygulamalarda VR kullanılıyor. Ayrıca Autodesk ya da Dassault Systems uygulamaları kullanan tasarımcılar, mimarlar VR’ı aktif olarak üretim ve demo süreçlerinde kullanıyorlar. Ayrıca, Vive X kuluçka merkezi ile mentorluk, satış/pazarlama desteği sunuyoruz. Viveport ile gelir paylaşımlı bir VR mağazası sunuyoruz. Herkesle VR deneyimini paylaşabilmek için de Louvre Müzesi ile ortak bir çalışma yaptık.İnsanlara Leonardo Da Vinci’nin başyapıtı Mona Lisa’yı daha önce hiç görmedikleri bir biçimde izleme şansı veriyoruz.

DIGITALREPORT.COM.TR // 11


TEKNOLOJİ

Vertiv: Türkiye’de veri merkezi yatırımları artıyor Vertiv’in Data Center 2025 araştırması, sınır bilişime olan ihtiyacın artmasıyla liderlerin veri merkezleri hakkında düşüncelerinin önemli ölçüde değiştiğini işaret ediyor. Vertiv’in Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler, Türkiye’de de bu gelişmelerin farkında olan, başını telekom ve finans şirketlerinin çektiği pek çok kurumun, son yıllarda

Sistem Global’den koronavirüs dayanışma kampanyası Sistem Global Danışmanlık, koronavirüs ile ilgili mücadeleye destek olmak için “Bugün Değilse Ne Zaman” adlı bir kampanya başlattı. Şirket, iki ay boyunca AR-GE, hukuk, patent, vergi ve mali danışmanlık konularının her birinde bir hafta boyunca ücretsiz danışmanlık verecek. Başvuruları bugundegilsenezaman.com üzerinden yapılan kampanyada, şirketler hizmetlerden sadece bir kez faydalanabilecek. Sistem Global Danışmanlık’ın

12 // DIGITALREPORT.COM.TR

önemli veri merkezi yatırımları gerçekleştirdiğini belirtti. ABD ve Avrupa’ya kıyasla Türkiye’nin bulutta atılacak adımlarını olduğunu belirten Güler, Vertiv’in Türkiye’yi ‘hub’ olarak gördüğünü söyledi ve sözlerine “2020 yılının ise 2019’a göre biraz daha hareketli olacağını düşünüyoruz. Veri merkezi ve altyapı tarafında planlanan yatırımlar devam edecek. Tüm ürün ve çözümlerimizle bu büyümeye biz hazırız” şeklinde devam etti.

300’den fazla çalışanı tarafından titizlikle takip edilen şirketlere, e-posta yoluyla bir kampanya kodu verildi. Sistem Global Danışmanlık’ın yeni nesil danışmanlık platformu olan eDanışman üzerinden yürütülen bu hizmetler, online olarak sürdürülüyor. Sistem Global Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karslıoğlu, “Sadece Türkiye değil dünyadaki tüm dengeleri değiştiren bu virüs salgınını ancak dayanışma ruhu ile atlatabiliriz. Sistem Global olarak biz buradayız ve zorda olan her işletmeye yardım eli uzatmaya hazırız” dedi.


TEKNOLOJİ

Cisco, akıllı şehirlerin en önemli problemlerini LoRaWAN ile çözüyor Cisco Türkiye, Telcoset ve Armada iş ortaklığıyla LoRaWAN (Uzun Menzilli Geniş Alan Ağı) çözümünü tanıttı. Kentsel alanlarda 5 km’ye, şehir çevresindeki yerleşim alanlarında ise 15 km’ye kadar kapsam sağlayan LoRaWAN, düşük güç tüketimi kadar, Wi-Fi ve hücresel iletişim teknolojilerinin yapamadığını başaran esnek ve güvenli mimarisi sayesinde sistem

Web kamerası ve kulaklık satışları arttı Koronavirüs sonrası hayatımıza giren sosyal mesafe kavramını ve teknolojik ürünlere gösterilen ilgideki değişimi değerlendiren Logitech Türkiye Ülke Müdürü Mustafa Uyar, “İş yapış şekillerimi hızla değişmeye başladı. Fiziksel ürünlere olan ihtiyaç, e-ticaret talebini yeni seviyelere çıkardı, e-ticarette 4 yılda alınabilecek yol 4 haftada alındı. Eskiden özel indirim günlerinde kırılan rekor sayılar bugün gündelik normal seviyeler

altyapılarının daha uygun maliyetle devreye alınmasını sağlıyor. Su ve enerji tüketimi, akıllı aydınlatma sistemleri, park yeri yönetimi, akıllı sulama sistemleri gibi şehirdeki birçok kritik altyapı, LoRaWAN üzerinden takip edilebiliyor. Yeni ürünleri hakkında yorum yapan Cisco Orta Doğu ve Afrika CTO’su Osama AlZoubi, LoRaWAN teknolojisi hakkında “Mesafe sınırlaması, haberleşme maliyetleri, yüksek enerji kullanımı gibi zorlukların üstesinden kolaylıkla gelebiliyoruz” şeklinde konuştu.

olarak karşımıza çıkıyor. Satışlarımızı incelediğimizde bireysel kullanıcıların ağırlıklı olarak web kamerası ve kulaklık yatırımını artırdığını, oyun kategorisinde ise Logitech G ürünlerinden fare ve klavye satışının arttığını gözlemliyoruz. Öte yandan kamu kuruluşlarının da Logitech Video Konferans sistemlerine ciddi bir yatırımı var. Bugün TV’lerde izlediğimiz pek çok canlı konferans bağlantısı Logitech ürünleriyle sağlanıyor” dedi.

DIGITALREPORT.COM.TR // 13


TEKNOLOJİ

En eğlenceli videolu görüşme uygulamaları

mobil uygulaması ile oldukça güzel sonuçlar almak ve kalabalık gruplar ile görüntülü konuşmalar yapmak mümkün. Emoji kullanımı ya da durum güncellemesi yapmak gibi düşünceleriniz yok ise Skype, görüntülü konuşmalarınıza eşlik etmek için oldukça uygun bir uygulama olabilir.

Onlarca görüntülü görüşme uygulaması içinden hangisi bireysel kullanımına uygun? Bir kahve içmek, aileyle bir araya gelmek ya da arkadaşlarla oyun oynamak için en eğlenceli uygulamaları sıraladık. BÜYÜK GRUPLAR İÇİN

Skype: Fazla sayıda kişi ile görüşme yapabilme imkanı tanır. Ancak başka işlemler yapmak isterseniz Skype ile zorlanabilirsiniz. Desktop versiyonu güçsüz olsa da

14 // DIGITALREPORT.COM.TR

Zoom: Skype gibi fazla sayıda kişi ile görüntülü konuşma yapmaya olanak sağlayan Zoom, 40 dakikalık limitli kullanımı ile kullanıcılarına kısıtlı bir görüntülü konuşma deneyimi yaşatıyor. Güvenilirliği sayesinde şu an piyasada en çok tercih edilen görüntülü konuşma uygulaması Zoom, güçlü web entegrasyonu ve gelişmiş özellikleri ile de öne çıkıyor. Fakat ne yazık ki 3 kişi ve fazlası olan görüntülü konuşmalarda 40 dakikalık limiti ile işleri zorlaştırıyor. Tekrar konuşabilmek için sohbeti kapatıp yeni bir arama yapmanız gerekiyor. Zoom


TEKNOLOJİ

ayrıca güvenlik sebebiyle de çeşitli eleştirilere maruz kalıyor. Eğer arkadaşlarınızla uzun ve keyifli aramalar gerçekleştirmek istiyorsanız, daha iyi seçenekler bulunuyor.

AİLE VE ARKADAŞLAR

Facebook Messenger: Kullanım kolaylığı ve uygulamanın pek çok kişide olması nedeni ile tercih sebebi olan Facebook Messenger uygulamasını kullanabilmek için, Facebook hesabına sahip olmanız yeterli. Arkadaşlarınız ve aile üyeleri ile yapmak istediğiniz görüntülü aramalarda oldukça iyi iş çıkaran FB Messenger, herhangi bir limit olmadan 8 kişiye kadar ücretsiz konuşma deneyimi sunuyor.

WhatsApp Messenger: Güvenli ve popüler olmasının yanı sıra görüntülü konuşma imkanı da sunan WhatsApp Messenger, 4 kişiye kadar görüntülü sohbete olanak sağlıyor. Facebook Messenger uygulamasının daha az popüler olan kardeşi gibi düşünebileceğiniz WhatsApp Messenger, 4 kişilik limitine rağmen iyi bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Google Duo/Hangouts: Kolay

DIGITALREPORT.COM.TR // 15


TEKNOLOJİ

arayüzü ve mevcutta sahip olduğunuz Google hesabınız ile kullanabileceğiniz uygulama, platforma dair kafa karıştıran özellikleri ile bu dünyaya çok da uygun gözükmüyor. Her şeye rağmen limitsiz kullanıcı katılımı ve ücretsiz oluşuyla, herhangi bir platformda yeni bir kullanıcı hesabı açmak istemeyenler için mantıklı bir seçenek oluyor. Fakat uygulamaya fazla bel bağlamamakta yarar var, çünkü pek de popüler olmayan Google uygulamaları gelecekte fazla barınamıyor…

Marco Polo: Video mesajlaşma uygulaması ile diğer uygulamalardan ayrışan Marco Polo, ne yazık ki görüntülü konuşma özelliğine sahip değil. Marco Polo, yüz yüze görüntülü konuşma yapmak istemeyen kullanıcılar için, Snapchat’e benzeyen bir kullanıcı deneyimi sunuyor. 16 // DIGITALREPORT.COM.TR

Konuştuğunuz kişilere gönderdiğiniz videolar üzerinde çizim yapabiliyor ve filtre ekleyebiliyorsunuz. Eğer yarım saat boyunca birileriyle görüntülü konuşmayı yorucu buluyorsanız, Marco Polo sizin için uygun bir alternatif olabilir.

BERABER EĞLENCE

Houseparty: Gençler arasında kullanımı yaygın olan uygulama, yakın arkadaşlarınızla görüntülü konuşma yapmak için oldukça uygun. Herhangi bir kullanıcı uygulamaya giriş yaptığında diğer kullanıcılara bildirim gönderen uygulamada sohbete dahil olmak da oldukça kolay. Heads Up ve The Pictionary gibi oyunlarla da entegre olan Houseparty ile görüntülü konuşmalar oldukça


TEKNOLOJİ

eğlenceli bir hal alıyor. Discord: Oyun sevdalıları için oldukça kullanışlı olan Discord, sesli sohbetlerde oldukça iyi iş çıkarıyor. Asıl odak görüntülü konuşma yapmak olmasa da, uygulama burada da hatrı sayılır bir iş çıkartıyor. Fakat ne yazık ki uygulamanın arayüzü, alışkın olmayan kullanıcılar için kafa karıştırıcı olabiliyor.

DİĞER UYGULAMALAR

Bunch: Yeni çıkan uygulamalardan biri olan Bunch, görüntülü konuşma yaparken oynayabileceğiniz grup oyunları ile dikkat çekiyor. Uygulama içerisine entegre olmuş oyunlardan bazılarını satın almanız gerekse de platformda ücretsiz olarak oynanabilecek pek çok oyun entegrasyonu

bulunuyor. Squad: Squad, konuşurken telefonda yaptığınız her şeyi karşınızdaki ile paylaşma olanağı sunuyor. bir diğer değişle, eğer telefonunuzda Tinder’a giriyorsanız karşınızdaki kişi de sizinle beraber sağa kaydırıyor, video izliyorsanız karşınızdaki de sizinle beraber izliyor. Tıpkı Bunch uygulamasında olduğu gibi Squad da oldukça yeni bir uygulama. Bu yüzden uygulamayı kullanabilmek için arkadaşlarınızı uygulamayı indirmeye ikna etmeniz gerekiyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 17


TEKNOLOJİ

KUANTUM BİLGİSAYARLAR PAZARLAMA MUCİZESİ Mİ? Süper hızlı kuantum bilgisayarlar için pratik uygulamalar henüz hazır değil. Fakat basit araştırmalardan uygulamaları araştırmalara geçildi.

18 // DIGITALREPORT.COM.TR

Google, kuantum üstünlüğünü Nature Dergisi’nde ekim sonu yayımlanan bir makaleyle tüm dünyaya duyurdu. Peki ne oldu? Teknoloji devinin 53 kuantum bit (kubit) gücündeki Sycamore işlemcili kuantum bilgisayarı, bir süper bilgisayarın 10 bin yılda çözebileceği bir problemi 200 saniye içerisinde çözdü. Peki çok sayıda araştırmacının övünerek bahsettiği kuantum mucizesi bu mu?


TEKNOLOJİ

Kuantum bilgisayarlar nasıl çalışıyor? Klasik bir bilgisayar ikili sistemde bitleri 0 veya 1 değeri alarak işliyor. Kuantum bilgisayar ise kubitler kullanıyor ve bunlar aynı anda birden fazla değer taşıyabiliyor. Yani sadece 0 veya 1 değil, ikisi bir arada ve üstelik kuantum durumlarını üst üste bindirerek bu ikilinin farklı kombinasyonlarını taşıyabiliyorlar. Bellek içeriğinde farklı durumlar aynı anda tutulabildiğinde, çok sayıda farklı hesaplama da aynı anda gerçekleştirilebiliyor. Her bir kubit, sadece ölçüldüğünde sabit bir değere sahip oluyor. Her kubit sistem performansını ikiye katlıyor, bu durumda 50 kubit için 2 ilâ 50 kombinasyondan söz etmek mümkün oluyor. Ayrıca her kubitteki bir değişiklik diğerinde de etkili oluyor. Belirli bir problemin çözümünde ise hesaplamanın sonu kuantum bilgisayar işlemcisinin dalga fonksiyonuyla tanımlanıyor. Olasılık dağılımları her biriyle etkileşime giriyor ve yanlış çözümler birbirini ‘götürürken’, doğru çözümler büyüyor. Bu şekilde çok daha fazla veri ve daha karmaşık görevler doğrusal değil paralel

olarak çalışan sistemde çok daha hızlı bir şekilde sonuca ulaştırılabiliyor. “Kuantum üstünlüğü” bir pazarlama tabiri mi? Bazı uzmanlar Google’ın 53 kubitlik kuantum bilgisayarına verilen bu görevin, normal bilgisayarlardan çok kuantum bilgisayarların gerçekleştirebileceği bir görev olduğu için üstün bir başarı sağlandığını düşünüyor. Ancak bu adımı yine de küçümsemiyorlar ve teknik olarak mümkün olanın üst sınırını belirlemesini takdir ediyorlar. Bugüne dek 20 kubitlik kuantum sistemler varken, Google tek çipte 50 kubitin üzerine çıkarak çıtayı yukarıya çekiyor. Yakın zamanda 60-100 kubitlik kuantum bilgisayarlarında da karşımıza çıkacağı düşünülüyor. IBM şüpheli yaklaşıyor Süperbilgisayar konusunda uzman olan IBM de Google’ın yaklaşımını sorgulayanlar arasında. Kuantum üstünlüğü üzerine adlı bir blog yazısı paylaşan IBM, aynı görevin klasik bir sistemde binlerce yıl yerine 2,5 günde gerçekleştirilebileceğini

DIGITALREPORT.COM.TR // 19


TEKNOLOJİ

iddia ediyor. Üstünlük tabirinin de yanıltıcı olduğunu belirten IBM uzmanları, kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarlara üstünlük kurmasının söz konusu olmadığını ve bu ikilinin farklı üstünlükleri olduğu için beraber çalışmalarının ideal olduğunun altını çiziyorlar. 53 kubit, IBM için sanılandan büyük bir işlem gücü anlamına gelmiyor. Şirketin araştırma merkezinde 53 kubitlik bir bilgisayar yer alıyor ancak IBM’in bu sistemle amacı, geniş kapsamda kuantum algoritmalarının ve programlarının güvenilir bir biçimde çalıştırılabilmesi, yeniden üretilebilmesi ve bunların laboratuvar dışından yönetilebilir olmasını sağlamak. Kuantum üç işe yarayabilir Pazar araştırma şirketi IDC’ye göre kuantum bilgisayarlar üç uygulama senaryo grubuna sahip: Sahtecilik tespiti gibi durumlarda patern algılama ve model eğitme için yapay zeka, kriptografi, kuantum kimya veya materyal araştırmaları için farklı senaryoların modellenmesi ve simülasyonu, son olarak da optimizasyon görevleri.

20 // DIGITALREPORT.COM.TR

Kuantumdan beklenti: Kullandığın kadar öde hizmetler Kuantum bilişim üzerinde çalışan şirketler arasında IBM ve Google’ın yanında Amazon, Microsoft, D-Wave, Rigetti ve Atos yer alıyor. Çoğu laboratuvar düzeyinde olsa da, 2027 yılına kadar 10 milyar dolarlık bir pazarın oluşması bekleniyor. Kuantum bilgisayarlarla oluşacak iş modeline dönük beklenti de kurumlara yönetilebilir bir hizmet şeklinde sunulması. Şu andaki en büyük sıkıntı ise hata toleransı ve ölçeklenebilirlik. Bahsedilen iş modelinin gerçekleşebilmesi için 53 kubitten büyük sistemlere ihtiyaç var. Doğaları gereği hataya yatkın olan bu sistemlerin tek çalıştırılmaması ve hata düzeltecek unsurların sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Her ne kadar kubitler için yeni materyaller hata oranını %0,01’e indirebilse de, sistemin -273,15 0C’de çalıştırılabilmesi, büyük sistemler için zorluğu artırıyor. Ayrıca üzerindeki uygulamalar için de alışıldık programlama dilleri yerine aracı sistemler gerektiriyorlar. Örneğin IBM, bunun için bulut üzerinde


TEKNOLOJİ

IBM-Q sistemler ile aracılık ediyor. IBM bu konuda içinde Daimler ve Fraunhofer Enstitüsü’nün de olduğu bir ekosistem oluşturmuş durumda. Hedefleri ise önümüzdeki sene Almanya’da IBM Q System One kuantum bilgisayarı kurabilmek. Şifreleme teknolojilerine yönelik tehdit gerçekçi mi? Kuantum sistemlerle ilgili endişelerin başında var olan şifreleme teknolojilerini tehdit etmeleri geliyor. Ancak bu endişe çoğu uzmana göre yersiz, çünkü 2048 bit RSA gibi kuvvetli bir şifrelemeyi çözmek

için birkaç milyon kubitlik bir kuantum bilgisayar ve 100 gün gibi bir süre gerekiyor. Ne zaman kullanılabilecekler? Kuantum bilgisayarlar endüstrinin de desteğiyle basit araştırmalardan uygulamaları araştırmalara doğru geçiş yapıyorlar. Ancak gerçek hayat için pratik uygulamalar için önümüzde birkaç sene gibi bir vakit var. O zamana kadar hata toleransının düşürülebilmesi, büyük sistemlerin üretimindeki teknik sorunların aşılması ve soğutma için ideal ortamın oluşturulabilmesi gerekiyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 21


TEKNOLOJİ

Güvenli SD-WAN ipuçları Birçok kurum ofislerini ağa bağlarken yüksek performans ve esneklik sebebiyle SD-WAN tercih ediyor. Ancak güvenliği sağlamak zorlu olabiliyor. Bunun için dört farklı kritere dikkat edebilirsiniz. Hâlen yaygın kullanılan MPLS bağlantılar, dijitazasyonun gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalıyorlar. Dinamik pazar ortamında ofislerin kesintisiz bilgi aktarımı yapabilmeleri ve bulut uygulamalarına hızlı bir şekilde ulaşabilmeleri için veri merkezine güçlü bir bağlantı kurmaları gerekiyor. Ağ sanallaştırma, otomatik trafik yönetimi gibi özellikler sunan SD-WAN, bu talebi karşılayacak bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ancak SD-WAN’ın entegre güvenlik araçları olmadığı için güvenliğini sağlamak ayrı bir sürece dönüşüyor. Bir Gartner çalışmasına göre 22 // DIGITALREPORT.COM.TR

kurumların %72’si SD-WAN ile yaşadıkları en büyük zorluğun güvenlik olduğunu belirtiyorlar. Aşağıdaki kriterlere dikkat ederek SD-WAN güvenliğini planlayabilirsiniz. SaaS uygulamaları Tüm bulut bağlantıları ve uygulamalarını doğrulamak, yetkileri kontrol etmek ve trafiği denetlemek gerekiyor. Temel bağlanabilirlik her an değişebileceğinden, güvenlik fonksiyonları da dinamik olarak ağ değişikliklerine adapte olabilmeli. Bunun için SD-WAN çözümünün yeni nesil güvenlik duvarı, zararlı yazılım önleme, izinsiz giriş önleme sistemi ve web filtreleme gibi kurumsal güvenlik özelliklerine sahip olması şart. Çoklu bulut uygulamaları Kurumlar birçok bulut


TEKNOLOJİ

çözümünü paralel olarak kullanabiliyorlar. Bunun için kaynaklara esnek bir erişim sağlanabilmesi ve gerektiğinde uygulamaları bulut sistemleri arasında taşıyabilmenin mümkün olması gerekiyor. Ancak bu durum SDWAN’ı güvenli hale getirmeyi güçleştiriyor, çünkü tüm bulut sistemleri aynı dili konuşmuyor. Sabit bir güvenlik için bağlantıların aynı güvenlik politikaları, fonksiyonlarını ve protokollerine sahip olması lazım. Bu da, her birine göre ayrı ayrı oluşturmayı gerektiriyor.

SD-WAN’da yeni nesil güvenlik duvarı, zararlı yazılım önleme, izinsiz giriş önleme sistemi ve web filtreleme gibi kurumsal güvenlik özellikleri olması şart.

Ayrıca çoklu bulut sistemlerinin sıfırıncı gün açıklarına karşı da risk taşıdığını unutmayın. Bunun için SD-WAN’ın sandbox çözümüne sahip olması önemli bir faktör. SSL şifreleme Örneğin veri merkezleri, SaaS hizmetleri ve uygulamaları arasında olabileceği gibi

açık ağlardan geçen verilerin şifrelenmesi güvenlik için büyük önem taşıyor. SD-WAN çözümüne SSL desteği ve mesh-VPN stratejisinin dahil olduğundan emin olmalısınız. Yüksek hacimdeki şifreli veri trafiği için veri darboğazı oluşmasını önlemek için de trafiği ağın hızında denetleyebilen yeni nesil bir güvenlik duvarı olmalı. Yönetim Güvenli bir SD-WAN seçerken kendi güvenlik stratejiniz ve iç standartlarınız kadar ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun bir sistem olduğundan emin olun. Ağ bağlantılarınız için birden çok SD-WAN çözümü kullanmayı planlıyorsanız, her birinin ayrı yönetim paneli olacak ve bu da, saydamlığı ve kontrolü zorlaştıracaktır. Bunu önlemek için kurumlar entegre uyumluluk izleme stratejisi oluşturmaları ve takibini yapmaları gerekir. Böylece tüm bağlantıların temel gereksinimleri karşılaması sağlanabilir. Buna ek olarak, bulur erişim broker (CASB) çözümü kullanarak dağıtık verileri koruyabilir ve gölge BT’yi de güvenlik kapsamına dahil edebilirsiniz. DIGITALREPORT.COM.TR // 23


KAPAK KONUSU

BUGÜN &

YARIN

YAPAY ZEKA 24 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

Yapay zeka üzerine konuşup duruyoruz, ancak kullanılan teknolojileri ayrıştırma, AI modellerini tanıma, gelecek trendlerine daha iyi bir bakış için bugünkü jargondan ve diyalogdan biraz daha fazlasına ihtiyacımız var. Klişeleri bir kenara bırakıp, sinirsel ağlar nasıl çalışır, işlem gücü yeterli mi, yapay zeka kullanmak için ne kadar teknik bilgi gerekiyor gibi soruların yanıtlarını araştırdık...

DIGITALREPORT.COM.TR // 25


KAPAK KONUSU

YAPAY ZEKANIN TEMEL ANATOMİSİ Bugün yapay zeka olarak genellediğimiz çalışmaların ardında algoritmalar ve onlara işlerlik kazandıran sinirsel ağlar yatıyor. Bunun üzerinde ise bilişim sistemleri ve algoritmaların hayata geçirildiği derin öğrenme teknikleri var.

26 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

Yapay zeka, insan zekasının net bir tanımına dayanarak bunu makinelere uygulamak için 1955 yılında akademik hayata giriş yaptı. Günümüze geldiğimizde, yapay zeka teknolojilerini üç katmanda incelemek mümkün. Bugün yapay zeka örneklerinin çoğu derin öğrenme olarak da adlandırılan derin sinirsel ağlar sayesinde ortaya çıkıyor.

görünür etkilerini ortaya çıkartıyor.

Makine nasıl karar veriyor? Bunlar için makinelerin karar verme mekanizmalarını etkinleştiren algoritmalar kullanılıyor. Bu algoritmalar arasında yapay sinirsel ağlar, Bayezyen çıkarımlar ve evrimsel bilişim yer alıyor. Yapay sinirsel ağlar, katman sayısına ve sinir uçlarının birbirine nasıl bağlandığına bakılarak kategorilere ayrılıyor.

Yapay zeka algoritmalarının geleceği kuantum bilişime bağlı Önümüzdeki dönemde algoritma tasarımı ve bu uygulamaların belirli alanlardaki uygulamalarında gelişmelerin çoğaldığını göreceğiz. Özellikle bu sayıda da yer verdiğimiz kuantum bilişimdeki kilometre taşları aşıldıkça yapay zeka çalışmaları da kademe atlayacak.

Algoritmaları çalıştırmak için ne gerekiyor? İkinci katman, bu algoritmaları çalıştıracak bilişim teknolojilerinden oluşuyor. Bilişim gücünü artıran sistemler, yapay zekanın şu anki etkisini güçlendiriyor ve 2010’ların başından bu yana hayatımızdaki derin öğrenme sistemleri, yapay zekanın

Yapay sinirsel ağlar (ANN) nasıl çalışır? İnsan beyninden ve içerisindeki sinirsel ağdan esinlenen popüler bir makine öğrenim tekniği olan yapay sinirsel ağlar, birbirine bağlı nöronlardan oluşuyor. Her nöron girdiyi önceden belirlenmiş bir matematiksel fonksiyonla işliyor ve çıktısı diğer nöronlar için girdi haline

Temel uygulamalar Belirli alanlarda uygulamaya dökülen algoritmalar ise en üstteki katman ve destekli öğrenme, bilgisayar görüşü, makine görüşü, doğal dil işleme (NLP), tavsiye sistemleri olarak karşımıza çıkıyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 27


KAPAK KONUSU

geliyor. Bir yapay sinirsel ağda girdi ve çıktı katmanlarının yanı sıra, gizli bir katman da yer alıyor. Buradaki nöronlar ise girdi ve çıktı arasındaki işlemleri gerçekleştirmeye yarıyor. Yapay sinirsel ağlar, karar alma, gelişmiş tahminler, görüntü tanıma ve robotik alanlarında bilim dünyasına hizmet ediyor. Bu ağlar da kendi içinde derinlik ve yapıya göre çeşitleniyor. Derinliğe göre sinirsel ağlar Örneğin yapay zeka çalışmalarının yeni başladığı 1950’lerdeki sığ ağlar, bugünkü karmaşık işlemleri yapabilmekten çok uzaktı. Tek bir katmandaki nöronlar basit matematiksel işlemlerde bile zorlanabiliyorlar. Buradaki asıl ilerleme, son 10 yılda merkezi işlemcilerin ve grafik işlemcilerin gücünün artmasıyla yaşandı ve bilimciler derin ağları kabul edilebilir bir sürede eğitmeye başladılar. Sonrasında ise araştırmaların ana odağı yapay sinirsel ağlar ve derin öğrenme teknikleri oldu. Yapıya göre sinirsel ağlar Derin ağlar, farklı yapılar üzerinde oluşturulabiliyorlar. 28 // DIGITALREPORT.COM.TR

Tekrarlı sinirsel ağlar, önceden elde edilen verileri kullanarak işlem yaptıklarından özellikle doğal dil işleme (NLP) gibi alanlarda etkili oluyor. Siri, Alexa ve Google Asistan gibi sesli asistanlar ise bu yapının en iyi çıktısı oldu. Bir diğer ağ yapısı ise kıvrımlı olarak adlandırılıyor. Bu yapı, daha çok görüntü tanıma gibi işlemler için kullanılıyor. Bu sistemlerin farkı ise en az bir katmanda matrix dağılımı yerine kıvrımlı dağılım kullanmaları ve özel bir doğrusal işlem düzlemi oluşturmaları ile açıklanabilir. Üçüncü tip ve insan beynine daha yakın olan ağlar ise kapsül adıyla anılıyor. Kapsüllerden oluşan ve içerisindeki her nöronun belirli bir işlemden sorumlu olduğu bu ağların iç mekanizmaları birbirinden bağımsız işleyebiliyor. Böylece kapsül sinirsel ağlar paralel çalışabiliyorlar. Yüz tanıma, kapsül ağların en popüler kullanım alanlarından birisi. Elde ettikleri çıktıları bilgi olarak depolayan kapsül ağlar, önceki algoritmalara göre hata oranlarının yüzde 45 düşmesini sağlıyor.



KAPAK KONUSU

Yapay zeka için eldeki işlem gücü yeterli değil Bilgisayarlar hızlandıkça derin öğrenmenin karmaşık problemleri çözmesi de kolaylaşıyor. Fakat var olan teknolojiyle faydaya ulaşmamız uzun zaman alabilir. Bilgisayarların merkezi işlem gücü, yapay zekadaki gelişmelerin ilerlemesi için günümüzdeki en önemli darboğaz olabilir. Buradaki değişimin, daha karmaşık problemleri çözebilecek yapay zeka modellerinn önünü açması bekleniyor. Yapay zekaya özel çipler En gelişmiş merkezi işlemci bile bir yapay zeka modelinin verimliliğini tek başına artırmak için yeterli değil. Bilgisayar görüşü, doğal dil işleme ya da konuşma tanıma gibi işlemler için yüksek performanslı işlemcilere ihtiyaç duyuluyor. Yapay zeka destekli yeni nesil 30 // DIGITALREPORT.COM.TR

çipler ise bu soruna çözüm olmayı hedefliyor. Bu çipler, merkezi işlemciye görev optimizasyonunda yardımcı oluyorlar. Bunun sonucunda merkezi işlemci hem kendi görevlerini yapabiliyor. Yeni yapay zeka teknolojileri işlem hızını artırmak ve karmaşık problemlerin üstesinden gelebilmek için bu çiplere ihtiyaç duyuyor. Facebook, Amazon ve Google gibi teknoloji devleri yapay zeka çiplerine yaptıkları yatırımları artırıyorlar. Bu sebeple, yakın zamanda bu çiplerde önemli gelişmeler görmeyi beklemek yanlış olmaz. Yeni nesil veri tabanları da daha hızlı sorgu yapabilme ve kestirimci analitik özelliklerini taşıyacaklar. Sağlık ve otomotiv gibi sektörler ise bu yeni çiplerin başlıca kullanıcıları olacak. Öğrenme verimliliğini artırmada grafik işlemciler kullanılacak Grafik işlemciler (GPU’lar), yapay zeka hızlandırıclı işlemcilerin ticari alanda en yaygın kullanılan örneklerinden birisi. Bir görüntüyü dokulandırmak basit bir işlem gücüne ihtiyaç duyabilir ama geniş bir kapsamda yapıldığında hızla


KAPAK KONUSU

sonuçlandırılır. Buna benzer durumlarda bir GPU en iyi seçenektir, çünkü binlerce basit görevi simültane gerçekleştirebilirler. Grafik işlemcilerdeki yeni teknolojiler daha yüksek kalitedeki görüntüleri dokulandırabilecek kapasiteyi sunuyorlar. Bu kapasite, artık kripto madencilik ya da makine öğrenimi gibi daha gelişmiş görevler için de uygun durumda. Önceden merkezi işlemcilerin yaptığı bu işler, veri bilimcilerin tekrarlı paralel işlemleri daha hızlı yapan GPU’ları keşfiyle, adres değiştirdi ve etkin öğrenme modelleri için GPU’lar tercih edilmeye başlandı.

Kuantum bilişim Kuantum bilgisayarlar, ikili durumları (O ve 1) destekleyen geleneksel bilgisayarların yerine, kuantum mekaniği kullanıyorlar. Dolayısıyla 0 ve 1’in yerini kubitler alıyor. Bir kubit, 0 ve 1’in yanı sıra, 0 ve 1’in aynı anda var olduğu ek bir durumu daha destekliyor. Bu ek durum, kuantumun belirli görevler için yeni olasılıklar sunmasını ve daha hızlı işlem yapabilmesini sağlıyor. Sinir ağlarında optimizasyonlar ve dijital öngörüler bu alanların başında geliyor. IBM, 50-100 kubit gücünde bir sistemi oluşturmanın zaman alacağını söylese de, Google buna çözüm bulmuşa benziyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 31


KAPAK KONUSU

YAPAY ZEKA GELİŞTİRMEK İÇİN ARTIK DAHİ OLMAYA GEREK YOK Yapay zekanın yetenekleri genişlerken, AI modellerinin arkasındaki algoritmalar da evrim geçiriyor. Algoritma tasarımlarındaki gelişmeler, daha verimli çalışabilme ve daha az teknik bilgiye sahip kişilerce kullanımını sağlıyor. Akademik bir disiplin olarak 1950’lerde hayatımıza girdiğinde, insan gibi makineler hayalini de ister istemez tetikleyen yapay zeka, neredeyse kimi programlama araçlarında olduğu gibi sürükle bırak yöntemine yaklaşan bir basitlikte arayüzlerle çalıştırılabilecek hale geldi. İşte yapay zeka algoritma 32 // DIGITALREPORT.COM.TR

tasarımlarındaki yeni modeller... Açıklanabilir yapay zeka (Explainable AI ya da XAI) Bugüne kadar yapay zeka modellerinin bu anlamda en zorlu yönü, karmaşıklığıydı. Bir AI model oluşturmak ve anlayabilmek için belirli bir düzeyde programlama bilgisi ve


KAPAK KONUSU

modelin iş akışını hazırlamak için zaman gerekiyordu. Şirketler ise AI modellerinin sonuçlarından faydalanmak isterken, genellikle iş akışlarından haberdar değiller. Açıklanabilir yapay zeka, aşağıdaki üç soruyu yanıtlayarak bu duruma çözüm oluyor. - Yapay zeka modeli geliştiricileri ve kullanıcıları nasıl etkiliyor? - Veri kaynaklarını ve sonuçları nasıl etkiliyor? - Girdiler nasıl çıktıya dönüşüyor? Buna bir örnek vermek gerekirse, yapay zekanın gelecekte belirli hastalıklara çare olması bekleniyor. Ancak bu durumda doktorların da yapay zekanın teşhise nasıl ulaştığını bilmesi gerekiyor. XAI ile yapay zekanın nasıl analiz gerçekleştirdiğini ve durumu nasıl açıkladığını anlayabilecekler. Öğrenme aktarımı Daha önce farklı bir görev için kullanılan bir yapay zeka modelinden faydalanmayı sağlayan bir makine öğretim metodu olan Öğrenme Aktarımı (Transfer Learning), aşağıdaki sebepler için belirli durumlarda mantıklı bir çözüm olabilir: Bazı yapay zeka modellerinin eğitilmesi zor ve çalışır hale

gelmesi bile haftalar alabiliyor. Bu esnada bir başka görev daha yerine getirmek gerektiğinde, yeni bir model ortaya çıkarmaktansa, bu eğitilmiş modeli adapte etmek daha kolay ve zaman kazandırıcı olabilir. Elde yeterli veri olmayan bazı durumlarda ise önceden eğitilmiş modelleri kullanarak daha fazla veriyi döngüye dahil edebilir ve doğruluk oranı daha yüksek çıktılar alabilirler. Örneğin binek otomobilleri tanımlayabilmek üzere geliştirilmiş bir yapay zeka modeli, kamyonları tanımak için de kullanılabilir. Böylece binek otomobillerden elde edilen bazı içgörüler, sistemde hazır olur. Kuvvetlendirilmiş öğrenme (Reinforcement Learning ya da RL) Geleneksel öğrenmenin aksine, RL kullanan yapay zeka, tahminler yürütmek için paternlere ihtiyaç duymaz. Ardışık kararlar alır ve deneyim ile öğrenir. Bunun günümüzdeki en iyi örneği Google’ın dünyanın en iyi Go oyuncusu Ke Jie’yi üst üste iki oyunda yenen DeepMind AlphaGo yapay zekasıdır. RL’nin gelecekte tam otomatik fabrikalar ve üst seviye otonom araçlarda DIGITALREPORT.COM.TR // 33


KAPAK KONUSU

kullanılması bekleniyor. Yapay zeka geliştirme araçlardaki gelişmeler Her ne kadar bunlar yeni algoritmalar olmasalar da, model geliştirme, yapay zeka geliştirme ve ticarileştirme süreçlerinin süresini kısaltabilirler. Sinirsel ağ uyumluluğu Piyasada birçok seçenek bulunduğundan, veri bilimciler için en iyi sinirsel ağ çerçevesini seçmek zor bir görevdir. Zira bir AI aracıyla yapay zeka modelini eğittikten sonra, bunu bir başka modele aktarmak güçtür.

34 // DIGITALREPORT.COM.TR

Facebook, Microsoft ve Amazon gibi devler, bu problemi aşmak için Açık Sinirsel Ağ Takası (ONNX) üzerinde, çoklu çerçevede çalışabilecek eğitilmiş sinirsel ağ modellerini bir araya getiriyorlar. Otomatikleştirilmiş makine öğrenimi (AutoML) Bu teknoloji sayesinde analistlerin makine öğrenim eğitimiyle uğraşmalarına gerek yok. Farklı iş durumları için özelleştirme sunan AutoML, iş akışıyla vakit kaybetmeden, verileri portatif birleştirebilen esnek bir model sunuyor.



YATIRIMI BU TEKNOLOJİLER ARTIRACAK Yapay zekanın kullanım alanları, bu teknolojinin gelecekteki biçimini belirleyecek. Yatırım miktarı ise daha değerli senaryolarla artacak.

36 // DIGITALREPORT.COM.TR


KAPAK KONUSU

Otomobillerin kendini sürdüğü, evlerin enerji tüketimini ayarladığı, robotların hastalıklara teşhis koyduğu günlerin hayali, yapay zekanın temel motivasyonlarından birisi gibi gözüküyor. O günleri görene kadar, yapay zekanın hayatımızda giderek daha fazla yer kaplayacağını ve basit görevleri otomatikleştireceğini düşünmek ise şimdilik daha gerçekçi. Yapay zekanın büyümesi için gereken yatırımı da bu, daha basit ama dönüşümü başlatacak teknolojiler artıracak.

Türkiye’de son 10 yılda yapay zeka projelerine yapılan yatırım 3,4 milyar doları geçti. Dünyada ise 2019’da yapılan yatırım 10 milyar doları aştı.

Bulut bilişim tabanlı çalışmalar Yapay zekanın bulut dünyasına entegrasyonu, AI modellerine erişimi sabit bir sistemden her yerden erişilme noktasına taşırken, modellerin çalışması da uzaktaki ve gerektiğinde kolayca artırılabilen kaynaklarla gerçekleştiriliyor. Bu füzyon, hesaplama gücünü ve işlenen veri kapsamını artırıyor. Böylece yapay zekanın daha hızlı gelişmesi için gereken şartlar sağlanıyor. Bulut üzerinde yapay zekanın muhtemel kullanım senaryoları arasında yapay zeka ile uçan otonom drone’lar, endüstriyel algılayıcı ağları ve minyatür algılayıcıların oluşturduğu Akıllı DIGITALREPORT.COM.TR // 37


KAPAK KONUSU

Toz (Smartdust) çözümleri yer alıyor.

3D bilgi verebilen XR araçları geliştirdiler.

Genişletilmiş Gerçeklik (Extended Reality ya da XR) Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojilerinin yanına dokunma, tat ve koku gibi deneyimlerin katılacağı, yapay zeka destekli yeni bir gerçeklik modu eklenebilir. Her ne kadar XR ile belirli mahremiyet ve güvenlik problemlerinin ortaya çıkacağı öngörülse de, XR, çalışan verimliliği ve müşteri deneyimine yeni bir anlam katabilir. Accenture’ın bir çalışmasına göre Volkswagen’deki tasarımcılar otomobilin görünüşü, verdiği his ve sürüşü konusunda, uzaktan

IoT ve AI yakınsayacak Gelecekteki yapay zeka teknolojileri için beklenen bir trend de Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka teknolojilerinin birleşmesi olarak görülüyor. Kök neden analizi, makinelerde kestirimci bakım ve uçdeğer tespiti gibi konularda IoT platformlarında yapay zeka kullanılabilir. Kamera, mikrofon gibi cihazlar ve diğer algılayıcılar video karelerinden, ses sentezinden ya da herhangi bir tür medyadan veri toplayabilirler. Daha sonra bu veriler açık bulut ortamında eğitilerek sinirsel ağlar kullanan gelişmiş yapay zeka teknolojilerine entegre edilebilir.

38 // DIGITALREPORT.COM.TR



KÖŞE YAZISI

Yapay zeka değer değil gürültü yaratır Gönenç Atakan, Stratejik medya ilişkileri danışmanı

Benim için teknoloji kesinlikle bir ihtiyaca yanıt vermeli. Aslında temel dürtü budur. İnsanlar bazen farkında olarak bazen de olmayarak bu dürtüye teslim oluyorlar. Peki biz her gelişime, gerçekten hakkını vermese bile teknoloji demeli miyiz? Bu sorunun yanıtı bana bırakılırsa, net bir biçimde HAYIR! “Teknoloji çok hayatımızın içinde”, “hiç özel hayatımız kalmadı ama” gibi klişelerle savunmayacağım, DEĞER ekseninde ele alacağım. Zekanın da gazetecinin de doğalı makbuldür İronik bir şekilde biraz geriye, 2017 yılına gideceğim. İlk örnek, Türk basınında da yer bulan önemli bir gelişmeydi: “Google’ın finanse ettiği Radar isimli yapay zekaya dayalı bir proje ayda 30 bin haber

40 // DIGITALREPORT.COM.TR

üretebilecek”, “Habercilikte fantastik adım”, “Robot gazeteciler geliyor” olarak da duyurulan bu gelişme 2018’de devreye alınacaktı. Hatta bu gibi ilerlemeler için NY Times’ın hazırladığı, hazırlanan içeriklerin insan tarafından mı yoksa bilgisayar tarafından mı üretildiklerini gösteren bir test vardı. İlginç olan, NY Times bu testi 2015’te, yani Google projeyi finanse etmeden gerçekleştirdi. Görüldüğü üzere, yapay zeka gelişmeleri, yerel habercilik tarafında da insanlara katkı sağlıyor, ancak kısıtlı ölçekte. En olumlu tarafı da hiç şüphesiz, ortaya konan işten arta kalan zamanda daha fazla değer üretilmesine imkân tanıması. İşte bu yüzden, insanların bir şeyi önemsemelerini sağlamanız için, o şeyin


KÖŞE YAZISI

ruhunun anlaşılması gerekir. İçerik üretirken de bu söz konusudur. Algoritmaları bir araya getirerek haber içeriği yazabilirsiniz ama konu işin ruhuna inmeye gelince, bunu yapacak olan yapay zeka değil; beşeri zekadır. Dolayısıyla da doğa-l hayat İkinci örnek de yine 2017’den. - Airbnb’de listelenen ülke: İsveç - İsveç, Airbnb’de tüm kamuya açık alanları ücretsiz kiralık olarak listeledi - Airbnb’de pazarlanan ilk ülke İsveç oldu - İsveç, tüm ülkeyi Airbnb ilanına taşıdı Tüm bu başlıklar konunun ilgi çekici olması için yeterli oldu. Koskoca ülke, küresel ölçekteki bir uygulamayı amacının dışına çıkarıp, kendi için bir başka değer yaratarak, ülkedeki halka açık doğal alanları kiralamaya başladı. Bir reklam filmi de dijital platformlarda yayınladı. İsveç’in doğal güzelliklerinin deneyimlenmesi ülke için oldukça önemli. Bunun için yasalarca korunan bir felsefeleri bile var: “Allemansrätten”. Ve yasa ‘serbestçe dolaşabilme özgürlüğü’nü koruyor. Bu özgürlük insanlara doğada

özgürce dolaşma hakkı tanıyor. Dağ eteğinde, göl kıyısında, ormanda ya da çalılıklar arasında uyumak, bir kanoya atlayıp vahşi yaşamı ilk elden deneyimlemek, dalından böğürtlenler, mantarlar koparmak veya çiçek toplamak ; bunların hepsi ücretsiz. Jack Ma ne demişti: “Çocuklarınıza makinelerin bilmediklerini öğretin.” Ne gibi mesela? Düşünmek ve neden-sonuç ilişkisi kurmak. Yani İsveç’in yaptığı gibi. Elindeki verileri yapay zekâya anlamlandırması için teslim etmeyip, sahip olduklarından bir değer yarattı veya sahip olduğu değerleri mevcut felsefesine yedirdi. Tıpkı M.Ö 5. Yüzyıl’dan bu yana insanların yaptığı gibi… İşleri makinelere bırakmak gibi bir yanılgıya düşersek eğer, bunun yanına mutlaka makinelerin bilemeyeceklerini koymamız gerekiyor. Yoksa Harari’nin dediği noktaya gelinmesi kaçınılmaz olacak: “İnsanlar kitleler halinde gereksiz olmaya başlayacak.” Robotlar veya yapay zekâ; bu değer ortaya koyma, fayda yaratma veya yaratıcılık seviyelerini yakalayana kadar, yapılan her şey teoride kalabilir veya gürültüden ibaret kalabilir. DIGITALREPORT.COM.TR // 41


AYIN ÜRÜNLERİ Acer ConceptD CP3 Anker Soundcore Strike 3 Celly AuriColari Lenovo ThinkBook 13s TP-Link Tapo P100 Samsung Galaxy A51 Zyxel VMG3312-T20a


AYIN ÜRÜNLERİ

ACER CONCEPTD CP3 acer.com.tr

Her ne kadar dizüstü bilgisayarlarla mobil hayata alışsak da, tasarımcılar için profesyonel bir monitör, yüksek çözünürlük ve renk doğruluğu gibi konularda önem taşıyor. Acer’ın ConceptD CP3 serisi, ayrıntılı tasarım konseptlerini ve 3D içeriklerini görüntülemek için iyi bir seçenek sunuyor. PANTONE® Onaylı 4K UHD ekranında Delta E <1 ve %90 DCI-P3 sayesinde profesyonel renk doğruluğu sunan cihaz, VESA DisplayHDR™ 400 sertifikası ile kaliteli bir HDR performansı yakalıyor. Ayrıca NVIDIA® G-SYNC® uyumlu ekranı, görsel hataları ortadan kaldırmayı sağlıyor.

27 inç büyüklüğündeki ekran IPS panel kullanıyor. Gerçekçi bir renk doğruluğu için Delta E <1 ortalaması sunmak üzere test ve kalibre edilen cihazın renk profilini, dilerseniz Renk Kalibratörü sayesinde tek tıklamayla en iyi hale getirebilirsiniz. Entegre renk düzeltme özelliğine sahip, PANTONE Matching System (PMS) renk standardizasyon sistemi kullanması sayesinde renk doğruluğunu artıran ConceptD CP3 serisi, dijital ortam ve videolar için profesyonel renk saptırmadan yararlanmanızı sağlıyor. Aslına sadık renk üretimi sağlamak için 3D arama tabloları (3D LUT’ler) ile bir renk alanını diğeriyle eşleştirebiliyor. %90 DCI-P3 ile daha parlak ve gerçeğe daha yakın renkler elde ederken, yumuşak geçişleri ve daha keskin gölgeleri ile tek tip görünüm ortaya çıkarıyor. 178 derecelik yatay ve dikey görüntü açısı sunan, 16:9 görüntü oranına sahip monitörde, 2 x 4 Watt gücünde stereo hoparlörler, 2 adet HDMI ve 2 adet DisplayPort bağlantısı yer alıyor. 1.000:1 kontrast oranı sunan monitör, 1 ms yanıt süresi ve 400 cd/ m2 kontrast oranıyla da dikkat çekiyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 43


AYIN ÜRÜNLERİ

SAMSUNG GALAXY A51 3.049 TL (128 GB) | samsung.com.tr

A50’nin takipçisi olan orta seviye cihaz, sekiz çekirdekli Exynos 9611 ve 4 GB bellek, 4.000 mAh pil, 6,5 inçlik çerçevesiz ekrana ve dört arka kameraya sahip. Ekrana entegre parmak izi okuyucu, Bluetooth 5.0, NFC, kulaklık bağlantısı dikkat çekiyor ama 5G, kablosuz şarj, telefoto mercek, suya dayanıklılık gibi eksikler olduğunu da hatırlatalım. Full HD+ (1.080x2.340 piksel) ekranı parlak ve keskin, ancak 60 Hz’lik tazeleme oranı bu segmentin maalesef en iyisi değil. Ana arka kamerası 48 MP olan cihaz, geniş açı ve makro için 12 44 // DIGITALREPORT.COM.TR

MP kullanıyor. Genel olarak iyi sonuçlar verse de, düşük ışıkta sonuçlar ortalamayı aşamıyor, ayrıca bolca bolca grenliler. Otomatik odaklama hızlı, bokeh efekti tatmin edici, HDR da iyi ama gerçekçilik istiyorsanız, kapatsanız daha iyi olur, zira fotoğraflar standart çekimle kontrast ve tonlamada biraz abartılı. Telefonun ekranı ve kameraları camla kaplı, ancak kalan kısımların plastik olması, kaliteli hissi alıp götürüyor. Ayrıca, bir süre sonra telefonun dış yüzeyinin aşınarak renginin solmasına sebep olabilir. USB 2.0 bağlantısı kullandığı için yaklaşık 2 saatte şarj olan cihaz, yüksek pil kapasitesine sahipse de, bekleme halinde bile ortalamadan fazla enerji tüketiyor. Dolayısıyla ikinci gün kullanım konusundaki hayalleri rafa kaldırabiliriz. Ayrıca hoparlörü YouTube’dan bir şeyler seyretmek için yeterli olsa da, müzik dinlerken vasat bir tablo çiziyor. Dahili FM radyosu her cihazda görmediğimiz ve ‘offline’ müzik için de güzel bir eklenti. Genel olarak her konuda ortalama bir performans sunan A51’in başarı için galiba biraz şansa ihtiyacı var.


AYIN ÜRÜNLERİ

ZYXEL VMG3312-T20A 298 TL | zyxel.com.tr

Bir yandan evden çalışma modelinin yaygınlaşması ve sabit internet bağlantılarının hızlanması, diğer yandan yüksek çözünürlükte video izleme oranlarının artışı, iyi bir modem için her zamankinden fazla ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Zyxel’in yeni modeli olan VMG3312-T20A, birden çok genişbant ağ desteği ile dikkat çekiyor. ADSL, VDSL2, Fiber-to-theHome (FTTx/ETTH) sabit bağlantılar arasında ek bir ayar yapmadan kolayca geçiş

yapılabilmesinin yanı sıra, modem yedek bağlantı olarak USB üzerinden 3G modem uyumluluk ile kesintisiz bir deneyim garantisi sunuyor. 300 Mbps hıza kadar destek sağlayan T20A, iki adet güçlü kablosuz anteni ile yaşam alanlarında ölü noktaları ortadan kaldırırken, kararlı bir kablosuz ağ oluşturuyor. Dört adet 100 Mbps Ethernet yuvası bulunan modem, USB üzerinden ortak depolama birimi oluşturma ya da yazıcı paylaştırma işlevini de taşıyor. Sahip olduğu Vectoring teknolojisi de farklı VDSL hatları arasındaki paraziti ortadan kaldırarak, olası çakışmaların önüne geçerek, modemin rakiplerinden ayrışmasını sağlıyor. TR-069 / TR-181 desteği ile servis sağlayıcılara uzaktan yapılandırma ve yönetim imkanı sunan Zyxel VMG3312-T20A, gerçek anlamda “tak ve çalıştır” deneyimi sunarken, servis sağlayıcılar için de operasyon ve bakım maliyetlerini düşürüyor. Bu özellik, tüketiciler için de önemli bir avantaj anlamına geliyor. Bu sayede, karşılaşabilecekleri problemlerin çözülmesi için teknik destek ekibi beklemelerine gerek kalmıyor, uzaktan hızla çözülmesine olanak veriyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 45


AYIN ÜRÜNLERİ

CELLY AURICOLARI

LENOVO THINKBOOK 13S

71 TL | bilkom.com.tr

7.990 TL | lenovo.com.tr

Telefonla konuşmak, müzik dinlemek ya da son dönemde daha sık yaptığımız video konferanslar için Celly’nin boyun askılı Bluetooth kulaklık çözümü, uygun fiyatlı bir seçenek sunuyor. Multipoint teknolojisi ile aynı anda iki cihaza bağlanabilen, böylece örneğin telefon ve bilgisayar ile herhangi bir ek ayar yapmadan kullanılabilen kulaklık, tek şarjla 5 saate kadar kullanılabiliyor. Kablolu kumanda üzerinde mikrofonu, çağrı ve ses kontrol düğmeleri yer alıyor. Kulakiçi yapısıyla kulağa oturan ve dış seslerden etkilenmemenizi sağlayan kulaklığın birbirine dolanmayan özellikteki kabloları ve manyetik uçlara sahip kulaklıkları, konforlu bir şekilde kullanıma hazır olmasını sağlıyor.

Ufak ve marifetli bir dizüstü bulmak sanıldığı kadar kolay değil. Lenovo’nun yeni ThinkBook 13S dizüstü bilgisayarı, 10. nesil Core i7’ye kadar işlemci, 8 GB bellek, 256 GB SSD ile iş ve günlük kullanım için performanslı, konforlu klavyesiyle ve 9 saate kadar pil ömrüyle de iyi bir oluşturuyor. 13,3 inçlik ekrana sahip cihaz, gümüş ve siyah renklerde sade bir tasarımı ve 1,3 kg’lık ağırlığı ile hem ufak hem taşınabilir. Su damlamalarına, yüksek ısı ve titreşimlere dayanıklık, 25 bin açma kapamaya dayanan ekran menteşesi, güç düğmesine gömülü parmak izi okuyucu gibi güvenlik özellikleri kadar, 2 adet USB 3.1, 1 adet USB-C ve HDMI yuvasına sahip olması da tatmin edici.

46 // DIGITALREPORT.COM.TR


AYIN ÜRÜNLERİ

TP-LINK TAPO P100 99 TL | tp-link.com.tr

Akıllı evlere doğru düşünülenden ağır ilerlesek de, TP-Link’in özellikle Türkiye’de bu konudaki başarılı ürünlerini uygun fiyatla sunmasını takdir ediyoruz. Tapo P100 adlı akıllı priz de, birçok cihaza basit bir işlev katarak akıllandırıyor. P100 üzerindeki prize takılı cihazları uzaktan açıp kapatmak mümkün oluyor. Benzerlerinden ufak boyutlara sahip olması çok önemli, zira prizlere birden fazla cihaz takmak isteyenler için bu sorun olabiliyor. P100, akıcı ve pratik mobil uygulamasıyla kolayca kurulabiliyor ve birden fazla cihaz kurduğunuzda da tek noktadan yönetmenizi sağlıyor. Rakiplerine göre hızlı yanıt vermesi ve Google Asistan ve Amazon Alexa ile sesli olarak yönetilebilmesi de başarılı.

ANKER SOUNDCORE STRIKE 3 500 TL | anker-tr.com

Pratik ürünlerle karşımıza çıkmaya devam eden Anker’in oyunculara yönelik yeni kulaküstü kulaklığı, soğutucu pedlerle uzun sürede bile kulakları ısıtmadan, konforlu bir kullanım sağlıyor. Ancak kulaklıklar sadece yukarı ve aşağı ayarlanabiliyor, sağa ve sola doğru bir ayar maalesef mümkün değil. 7.1 çevresel ses desteği, gürültü önleme özellikli çıkartılabilir (ve suya dayanıklı) mikrofonu, yazılımla kontrol edilebilen RGB ışıkları da onu havalı yapan yönlerinden. Ayrıca, ses kalitesi de 52 mm’lik sürücüler sayesinde ortalamanın üzerinde. Oyunseverler kadar, müzik dinlemeyi sevenleri de memnun edecektir.

DIGITALREPORT.COM.TR // 47


GÜVENLİK

Ebeveynler çocukların internette yaşadıkları riskler konusunda endişeli Kaspersky Aile Raporu sonuçlarına göre, Türkiye’de 7 ile 12 yaşları arasında çocuk sahibi olan ebeveynlerin dörtte birinden fazlası (%29), çocukların internette karşı karşıya kaldığı en önemli riskin zararlı (şiddet veya cinsel içerikli) içerikler olduğunu düşünüyor. İnternette her yerde rastlanabilen zararlı içerikler uygulama içi reklamlarda bile çıkabiliyor ve bu tür içerikleri üretenler uygulamalar üzerinden gelir elde edebiliyor. İnternetteki her şey gençlere uygun değil ve zararlı içeriklerin miktarı her geçen gün artıyor. Türkiye’de ebeveynlerin %24’ü uygunsuz içeriklerle karşılaşma

48 // DIGITALREPORT.COM.TR

riskini en aza indirmek için çocuklarının internette geçirdikleri süreyi kontrol etmeye çalışıyor. Türkiye’de anne babaların yaklaşık yarısı (%52) çocuklarının internette gezdiği siteleri kontrol ve takip etme ihtiyacı hissediyor. Çocuklar bu tür içeriklere yanlışlıkla da erişebiliyor. Ebeveyn kontrolü yazılımları burada devreye girerek zararlı içeriklerle karşılaşma riskini en aza indiriyor. Ancak her çözüm farklı çalıştığından ebeveynlerin kendilerine en uygun olanı seçmeleri çok kolay olmuyor.


GÜVENLİK

Her şeyi silen COVID-19 bilgisayar virüslerine dikkat Güvenlik araştırmacıları, geçtiğimiz ay tespit ettikleri dört kötü amaçlı yazılımda, bilgisayarın ön yükleme kaydı olan MBR’nin hedef alındığını tespit etti. Ön yükleme kaydını yeniden yazma amacına sahip yazılımlardan birinin geliştiricisinin MalwareHunterTeam tarafından tespit edilirken, COVID-19. exe adlı kötü amaçlı yazılım, kullanıcıya kapatamayuacağı bir pencere gösterirken Windows Görev Yöneticisi’ni devre dışı bırakıyorve arka planda bilgisayarın ana

önyükleme kaydını yeniden yazıyor. Bunun ardından bilgisayar yeniden başlatılıyor ve yeni MBR devreye girerek kullanıcılar, önyükleme öncesi bir ekran ile engelleniyor. Kullanıcılar, sonunda bilgisayarlarına tekrar erişim kazanabiliyor ancak MBR’yi kurtarmak ve yeniden çalışır duruma getirmek için bazı özel uygulamalar kullanmak gerekiyor. Bunun yanı sıra, parola çalma amacıyla kullanılan bir fidye yazılımı da MBR’yi değiştirerek sistem açılışını engelliyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 49


GÜVENLİK

Zoom kullanmak sakıncalı mı? Görüntülü görüşmelerin göz bebeği haline gelen Zoom, güvenlik konusunda soru işaretleri yaratırken, Aralık’ta 10 milyon olan günlük kullanıcı sayısı, şu anda 300 milyonu geride bıraktı. Biz de bu işin sırrını ve güvenlik konusunda merak edilenleri öğrenmek için Zoom Video Gelişmekte Olan Pazarlar, Pazarlama Müdürü Emrah Aydın’la konuştuk. Bazı güvenlik araştırmacıları kişisel verilerin Facebook gibi üçüncü taraflarla paylaşıldığını açıkladılar. Bu konuda ne yaptınız? Kullanıcılarımızın mahremiyetini son derece ciddiye alıyoruz ve bu durumu çözmek için adımlar attık. Facebook ile giriş yap özelliğini kullanıcılarımıza rahat bir erişim sağlamak için platformumuza eklemiştik, ancak Facebook SDK’sının gereksiz bilgi topladığını öğrenince, iOS 50 // DIGITALREPORT.COM.TR

uygulamamızdan kaldırdık. Facebook’un topladığı bilgiler ise görüşmelerle ilgili değil, mobil işletim sistemi tipi ve sürümü gibi cihaz bilgileriydi. Karanlık web’de 500 bin kullanıcının verilerinin açığa çıktığı iddia edildi. Zoom kullanarak verileri çaldırdık mı? Genellikle kötü aktörler zaten açığa çıkmış kimlik bilgilerini diğer platformlarda deneyerek, başka yerde kullanılıp kullanılmadıklarını denerler. Bu tip saldırılar, kendi giriş sistemlerini kullanan büyük kurum müşterilerimizi genelde etkilemez. Biz de bu parolaları ve onları ortaya koymak için


GÜVENLİK

kullanılan araçları tespit etmek için çok sayıda istihbarat şirketiyle ve kullanıcıları zararlı yazılım yoluyla giriş bilgilerini vermeye yönlendiren binlerce web sitesini kapatan bir şirketle çalışmaya başladık. Araştırmalarımız sürüyor, sızıntı olduğuna inandığımız hesapları kilitliyor, kullanıcılardan parola değiştirmelerini istiyor ve ek teknoloji çözümleriyle bu çabalarımızı destekliyoruz. En önemlisi, Zoom olarak kullanıcıların verilerini satmıyoruz, geçmişte

Yeni Zoom 5.0 sürümümüz, var olan en güvenli şifreleme standartlarından AES 256 bit GCM kullanıyor.

de satmadık, gelecekte de satma niyetimiz yok. Zoom, görüşmelerinizi ya da görüşmelerin içeriklerini takip etmiyor. Zoom, tüm gizlilik yasalarına, kurallara ve aralarında GDPR, CCPA ve KVKK’nın da bulunduğu ilgili düzenlemelere uyarak hareket ediyor. Daha saydam ve açık olmak için gizlilik politikamızı da değiştirdik.

Zoom, görüşmeleri şifreliyor mu şifrelemiyor mu? Zoom’un şifreleme çalışmaları üzerine bir blog yazısı ve teknik doküman yayınladık. Tüm video, ses ve sohbet içerikleri, Zoom sisteminde her an şifreli olarak dolaşıma giriyor. Yeni Zoom 5.0 sürümümüz, var olan en güvenli şifreleme standartlarından AES 256 bit GCM kullanıyor. Bu da, Zoom’u açık, birlikte işlem görebilir ve ölçekli video iletişimi için şifreleme güvenliği anlamında endüstri lideri haline getiriyor. Zoom olarak gelecekte uçtan uca şifreleme sunmayı da planlıyoruz. Zoom bombing yaşamamak için ne yapmak gerekiyor? Buna benzer olayları derin bir üzüntüyle karşılıyoruz ve kullanıcıların karşılaşabileceği her tür olumsuz durumu doğrudan bize iletmesini istiyoruz ki, gerekenleri yerine getirelim. Ayrıca, Zoom buna benzer durumlarda ilgili hükümetler ve yasal organlarla iletişim kuruyor ve politikaları hakkında bilgiye dayalı kararlar verebilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlıyor. Eğitim amacıyla Zoom kullananların yanı sıra

DIGITALREPORT.COM.TR // 51


GÜVENLİK

Ücretsiz Temel ve Temel Pro kullanıcılarımız için varsayılan ayarları sanal bekleme odalarını etkinleştirecek ve ekran paylaşımının sadece toplantı yöneticileri tarafından gerçekleştirilebileceği şekilde değiştirdik. Ayrıca tüm toplantı sahipleri için toplantı içi tüm güvenlik özelliklerine erişebilmeleri için “Güvenlik” simgesi ekledik. Zoom olarak eğitmenlerin güvenli bir platform için ihtiyaç duyacakları araç ve kaynakları sağlamak temel amacımız.

Çin’deki yazılım geliştiricilerimiz Zoom’un üretim ortamına ve platformda büyük değişiklikler yapma erişimine sahip değil.

Zoom’un yeni sürümünde güvenlik simgesinden erişilebilen “Kullanıcı raporlama” özelliği de yer alıyor ve bunlar Güvenlik ekibimize iletiliyor. Nisan ayında birden Zoom görüşmelerini güvenli hale getirmeyi anlatan birden fazla içeriğe blog’umuzda yer verdik. Ayrıca 20 Mart’ta istenmeyen misafirlerin

52 // DIGITALREPORT.COM.TR

görüşmelere katılmasını nasıl engelleyebileceğiniz konusunda da bir blog yazısı yayımladık. Zoom Çinli bir şirket mi? Verilerimiz Çin’den geçiyor mu, bu konuda endişelenmeli miyiz? Zoom, NASDAQ’da yer alan halka açık bir şirkettir, dünyanın farklı yerlerinde ofisleri bulunur, merkezi San Jose, Kaliforniya’dadır ve bir ABD vatandaşı tarafından yönetilmektedir. Zoom kaynak kodunun tamamı ABD’de saklanmakta ve üzerinde değişiklikler yine burada yapılmaktadır. Çin’deki Zoom yazılım geliştiricileri, ABD’deki mühendislik ekibimiz tarafından yönetilir ve sorumluluklarını ABD’deki mühendislik ekibinin tasarım ve mimari kararları doğrultusunda taşırlar. Çin’deki geliştiriciler, Zoom’un üretim ortamına erişim sahibi değildir, platformda büyük değişiklikler gerçekleştirme erişimine ve gücüne sahip olmadıkları gibi hiçbir görüşme içeriğine de erişemezler. En önemlisi, tüm Zoom mühendislik birimi içerisinde konumdan bağımsız olarak, tüm mühendisler kurum içi işlevleriyle sınırlı şekilde kaynak koduna erişebilirler.


GÜVENLİK

Zoom, sağlam bir küresel ağ ile, ücretli ve ücretsiz kullanıcıların tümü için en iyi performansı sunacak ağ yönlendirmesini yapar. Son değişiklikler ile ücretli Zoom kullanıcılarına ek işlevler sunulmuştur, ücretsiz kullanıcılar ise hesaplarının yaratıldığı konumda, en iyi hizmet alacakları veri merkezleriyle desteklenirken, en iyi coğrafi konum koruma duvarları devrededir. Zoom’u yasaklamak isteyenler, hükümet düzeyinde uyarılar oldu. Bu konuda bir şey yapıyor musunuz? Zoom buna benzer durumlarda ilgili hükümetler ve yasal organlarla iletişim kuruyor ve politikaları hakkında bilgiye dayalı kararlar verebilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlıyor. Dünyanın en büyük finans kuruluşlarından telekomünikasyon operatörlerine, sivil toplum kuruluşlarından kamu kurumlarına kadar birçok kuruluş, Zoom’un kullanıcı, ağ ve veri merkezi katmanları üzerinde kapsamlı güvenlik incelemeleri gerçekleştirdi ve Zoom’u tümleşik iletişim ihtiyaçları için kullanmaya devam ediyor.

Zoom görüşmelerini katılımcılardan habersiz kayıt eden bir zararlı yazılım bulunduğu iddia ediliyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu, sadece Zoom’un değil, tüm Windows uygulamalarının açık olduğu bir saldırı vektörü ve gerçekleşebilmesi için kullanıcının bilgisayarına bir zararlı yazılım kurması gerekiyor. Sonrasında, tüm zararlı yazılımlar gibi Zoom dahil tüm çalışan uygulamaları kontrol etme ve davranışlarını değiştirme erişimine sahip oluyor. Zoom’un kullanıcı sayısı büyük hızla büyüyor, sistemleriniz bu büyümeyi daha ne kadar kaldırabilir? Dünyanın 17 noktasında kendi veri merkezlerimiz var; ses ve video trafiği yönlendirirken belirgin bir kontrol ve esneklik yeteneği kazanıyoruz. Bir kullanıcıya yakın bir veri merkezinde kapasite sınırı oluşursa, ek trafik başka bir veri merkezine yönlendiriliyor. Eşsiz bir ani bir talep artışında, on binlerce AWS sunucusunu Gizlilik Politikamız ile tam uyumlu biçimde, sadece birkaç saat içerisinde devreye alıyoruz.

DIGITALREPORT.COM.TR // 53


GÜVENLİK

En güvenli video konferans uygulamaları Uçtan uca şifreleme (End to End encryption) tekniğini kullanan güvenli görüntülü görüşme araçlarını bir araya getirdik.

Koronavirüs salgını ile şirketler evden çalışma modeline doğru hızlı bir geçiş yaşarken, buna henüz geçmeyenler de iş seyahatlerini durdurarak toplantıların bir kısmının internet üzerinden gerçekleştiriyor. İnternet üzerinde telekonferans yapabileceğimiz birçok uygulama aslında yıllardır var, ancak son dönemde hem evlerdeki internet hızının genişbant seviyesine gelmesi hem de bu yazılımların çok sayıda yeni özellik kazanmasıyla, videolu görüşmeler daha verimli ve eğlenceli hale geldi. Uçtan uca şifreleme (E2E) neden önemli? Özellikle kurumsal video sohbetler kritik bilgiler içerebileceğinden, güvenlik kişisel görüşmelerden daha

54 // DIGITALREPORT.COM.TR


GÜVENLİK

fazla önem arz edebiliyor. Kurumsal bilgilerinizi korumak, görüşmelerin görüşmedekiler dışında dinlememesi için E2E şifreleme önem taşıyor. İşte toplantılarınızı bu güvenlik standardında yapabileceğiniz yazılımların özellikleri…

MICROSOFT TEAMS

Hem telekonferans hem de ortak çalışma için kullanılabilecek olan Microsoft Teams, 1:1 görüşmeler, ekip buluşmaları, 10 bin kişiye kadar canlı etkinliklere kadar kapsamlı kullanım seçenekleri sunuyor. Grup görüşmesinden video konferansa tek tıkla geçilebilen sistemde telefon aramaları da görüşmelere entegre edilebiliyor. Görüşmeler, yazılı sohbet, online buluşmalar, görevler, Word, PowerPoint, Excel gibi dosyalar tek arayüzden paylaşılabiliyor. Tüm bu içerikler bulut üzerinde yedeklenerek istenildiği zaman

ulaşılabiliyor. Arka plan flulaştırma ile gizlilik sağlanırken, canlı altyazılar, GIF, emoticon, sticker gibi paylaşımlarla da eğlenceli bir sohbet ortamı oluşturulabiliyor. Mobil cihaz desteği de sunan hizmet, 300 kişiye kadar kurumlarda ücretsiz kullanılabiliyor ve kullanıcı başı 1 GB depolama, 10 GB ortak depolama alanı gibi özellikler sunuyor. Kurumsal pakete geçildiğinde ise kullanıcı başı 1 TB depolama alanı, zamanlanmış toplantılar, toplantı kayıt, telefon görüşmeleri ve sesli konferans, 250 kişiye kadar online video konferans ve 10 bin kişiye kadar online etkinlik desteği kazanıyor. Microsoft Teams, aylık 28 TL + KDV ücretli Office 365 İş Başlangıç ve 70 TL + KDV ücretli Office 365 İş Ekstra paketlerinde yer alıyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 55


GÜVENLİK

CLICKMEETING

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri hedefleyen ClickMeeting, özelleştirme işlevleriyle öne çıkıyor. Uzaktan çalışma için ekip içi iletişim araçlarının yanı sıra, uzaktan eğitim, online sesli/görüntülü toplantılar da mümkün. Dinleme, soru-cevap, tartışma ve özel olmak üzere 4 farklı ses moduna sahip olan ClickMeeting, masaüstü paylaşımı, aynı doküman üzerinde çalışma ve sunum paylaşımı imkanı veriyor.

Ayrıca görüşmeyi Facebook ve YouTube üzerinde canlı yayınlayarak bir etkinliğe dönüştürmek de mümkün. Ücretsiz 5 kişiye kadar online toplantı, 25 katılımcıya kadar webinar, 5 ses yayını ve 4 video yayını için kullanılabilen ClickMeeting, 25 dolarlık paketiyle sınırsız video konferans ve webinar, 25 ses yayını ve 4 video yayını özelliği sunuyor. Ek olarak canlı, otomatik ve isteğe bağlı webinar’lar yapabildiğiniz Automated paketi ise 40 dolar ücretle sunuluyor.

SIGNAL

Edward Snowden’in de kullanmasıyla popüler olan Signal, açık kaynaklı bir mesajlaşma uygulaması. Sesli ve görüntülü arama özelliğine sahip Signal, mobil cihazlarda ve Linux dahil masaüstü sistemlerde kullanılabiliyor.

56 // DIGITALREPORT.COM.TR


GÜVENLİK

SMS, metin mesajları, sesli ve görüntülü mesajlar, hatta zamanla kaybolan mesajlar gibi özellikler sunan yazılım, telefon numarası dahi kullanmadan kullanılabilmesiyle de hem gizlilik hem anonim kalabilme özelliği sunuyor.

Signal, tamamen ücretsiz ve reklam görüntüleme gibi bir özelliği de bulunmuyor.

WIRE

Bir başka açık kaynaklı yazılım olan Wire, ekip modeliyle çalışıyor. Ekip yöneticisinin kişi ekleyip çıkarabilmesi, geçmiş verilere erişip silebilmesi mümkün. Grup sohbetlerde 128 kişiye kadar sınırsız grup yazışmasını destekleyen Wire, 10 kişiye kadar görüntülü ve sesli görüşme imkanı veriyor.

Wire ile güvenli bir şekilde, dosya tipi sınırı olmadan ekip içinde dosya paylaşımı yapabilmek mümkün. Ayrıca 10 kişiye kadar ekran paylaşımı, cihazlar arası dosya ve yazılı, sesli ve görüntülü görüşme eşleştirmesi yapabiliyor, zamanla kaybolan mesajlar özelliği de bulunuyor. Uygulama, yakında şifreli mesajlaşma özelliğini akıllı otomobillere ve Nesnelerin İnterneti cihazlarına taşımak istiyor. Tamamen ücretsiz olan Wire, tüm platformlarda kullanılabiliyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 57


GÜVENLİK

SIFIR GÜVEN (ZERO TRUST) İLE TÜM KURUMU KORUYUN Uzaktan çalışmaya geçiş, buluta taşınan uygulamalar, kurumsal ve kişisel cihaz karışımlarının ortaya çıkardığı güvenlik risklerinden korunabilmek için sıfır güven politikası tavsiye ediliyor. Bunun için de 5 kritere dikkat etmelisiniz.

58 // DIGITALREPORT.COM.TR

Geleneksel güvenlik metotları, kurumsal ağ içerisindeki kullanıcıları, cihazları ve uygulamaları genel olarak güvenli kabul eder. Bu modeller sanal özel ağlar, ağ erişim kontrolü gibi klasik teknolojileri kullanarak kullanıcılar ağa girmeden kimlik doğrulaması yaparak bu güveni temin eder. Dolayısıyla odak noktası ağ sınırındaki korumaları güçlendirerek içeri girenlere


GÜVENLİK

tam erişim sağlamaktır. Bu yapılar kalelere ve hendeklere benzetilir. Kale kurumsal veriler olarak kabul edilirken, hendek ise potansiyel tehditleri dışarıda bırakan kimlik doğrulama aşamasıdır. Ancak SaaS, kurum içi, doğal, sanal uygulamalara erişilen, mobil, masüstü, IoT cihazların kullanıldığı ve kurum ağının içinden ve dışından erişim sağlandığı günümüzün karmaşık BT ortamında, kurumların dinamik ve esnek olduğu kadar basit bir güvenlik politikasına ihtiyaçları var. Son dönemde sıfır güven güvenlik modeli ise cidid bir yükseliş yaşıyor. İlk kez 2010 yılında Forrester tarafından kullanılan “Sıfır güven” tabiri, güvenliğin artık yenildiği kabul edilen sınır korumasından tüm cihaz, kullanıcı ve uygulamalarda sürekli doğrulama yaptığı bir modele geçişini işaret etmektedir. Buradaki anlayış artık “güven ama doğrula” değil, “asla güvenme ve her zaman doğrula” şeklinde değişmektedir. Pratikte, bu model tüm kaynakları harici olarak görür, sadece gereken erişimi sağlar ve sürekli doğrulama yapar. Bu durum, teoride çok mantıklı,

fakat pratikte sıfır güven politikasına geçiş nasıl zorluklar taşıyor? Cihaz güveni Sıfır güven modeline geçiş için BT yöneticilerinin öncelikle ağa bağlanacak cihazları tanıması gerekiyor. Bu cihazları izleyen, yöneten ve kontrol edebilen bir çözüme ihtiyacınız var. Bir nevi cihaz haritasını çıkartarak cihazın güvenilir olup olmadığına ve önceden belirlenmiş güvenlik politikaları ile cihazın sisteminize uyumlu olup olmadığına karar verme işini çözmelisiniz. Birleşik uç nokta yönetimi (UEM) çözümü BT ekiplerinin tüm platformlardaki tüm cihazları tek bir konsoldan izlemesini, yönetmesini ve kontrol etmesini sağlar. Entegre uç nokta tespit ve yanıt (EDR) teknolojisi ise cihaz güvenliğini olası zararlı uç nokta aktivitelerinin tespitini sağlar. Kullanıcı güveni Artık, parola bazlı kimlik doğrulamanın etkisiz ve verimsiz olduğuna yaşanan büyük güvenlik açıkları sonrasında herkes aşina. Bu sebeple, kurumlar sıfır güven politikasının bir parçası olarak daha güvenli kimlik doğrulama DIGITALREPORT.COM.TR // 59


GÜVENLİK

metotlarını benimsemeliler. Güçlü bir koşullu erişim sistemi kararlarını dinamik ve bağlama göre verebilmelidir. Bunun için Parolasız (biyometrik, sertifikalarla vb.) kimlik doğrulama metotları, çok aşamalı kimlik doğrulama (MFA), şartlı 60 // DIGITALREPORT.COM.TR

erişim politikaları ve dinamik risk skorlama yapabilen çözümleri kullanabilirsiniz. Taşıma ve oturum güveni Sıfır güven modelinde bir kullanıcı ya da sistemin sadece o an yapılacak


GÜVENLİK

görevle ilgili erişimleri tanımlaması ve fazlasına izin vermemesi gerekir. En az yetkilendirilmiş erişim prensibini uygulayabilmek için, mikro segmentasyon, taşıma şifrelemesi ve oturum koruması yapması tavsiye edilmektedir. Belirli uygulamaların iç kaynaklara uygulama bazında erişim sağlayabilmesi örneğiyle açıklayabileceğimiz uygulamaya özel tüneller de kullanabilirsiniz. Bu kısıtlama ile bazı uygulamaların belirli iç kaynaklara erişimine izin verirken, diğerlerinin arka uçtaki sistemlerle iletişimine izin verilmez. Uygulama güveni Çalışanların güvenli ve kesintisiz bir şekilde uygulamalara erişebilmesinde yapacağınız değişiklikler sıfır güven uygulamasının en kritik kısmıdır. Kimlik doğrulamadaki modern yaklaşım, tek giriş (SSO) ile uygulamalara erişim sağlarken güvenlik ve gelişmiş kullanıcı deneyimi sunar. Sıfır güven prensibinin geçerli olmadığı geleneksel uygulamalarda izolasyon prensibiyle güvenlik sağlanabilir. Sanal masaüstü ya da uygulama ortamı kurarak geleneksel uygulama ve

modern sistemler arasındaki bağı kurabilirsiniz. Veri güveni Günün sonunda en önemli konu veri üzerinde güven katmanı inşa edebilmektir ve güçlü bir güvenliğe ihtiyacımız olmasının da ana sebebidir. Veri açıkları ve sızıntılarına karşı koruma sağlarken, kullanıcıların doğru veriyle etkileşim kurduklarından emin olmamız gerekir. Veri kaybı önleme (DLP) çözümleri, istenmeyen veri sızıntıları ve hassas verilerin zarar görmesini önler. Veri bütünlüğü ve sınıflandırması çoğunlukla uygulama tarafından yönetilse de, sıfır güvenlik mimarisi kurarken güvenliğini geliştirebileceğiniz her nokta için çalışmalısınız. Analitik ile otomasyona geçin Bu beş kritik açıdan güven oluşturabildiğinizde, erişim sağlama kararlarını verebilmek de kolaylaşacaktır. Erişimi sağladıktan sonra ise kimlik doğrulamayı sürekli olarak gerçekleştirmeniz gerekecektir. Güven seviyesi değiştiğinde, sistemlerin hemen harekete geçmesi gerekir. Bu mimariye görünürlük ve analitik çalışmaları katarak, otomasyon ve düzenleme yapabilirsiniz. DIGITALREPORT.COM.TR // 61


GÜVENLİK

Hack’lendik, şimdi ne yapacağız? Siber saldırı deneyimi olmayan kurumlar, BT güvenliği ekipleri, CISO ve sistem yöneticileri aşağıdaki tavsiylere uyarak durumu toparlayabilirler. Bir hacker saldırısı sonrasında ilk iş kurum içindeki yaklaşımı düzenlemek gerekiyor ki, sonraki adımları atmaya hazır olun. Sakin ve soğukkanlı kalmak, ani kararlar almamak en önemlisi. Kurumsal organizasyon Bir kriz ekibi ya da proje grubu oluşturarak gerekli adımları bu ekibin atmasını sağlayabilirsiniz. Bu ekip kimin neyi ne zaman yapacağı, hangi günlük iş görevlerinin durdurulması gerektiği, karar mercinin kim olacağı, sistemlerin hangi adımlar sonrası tekrar etkin kullanıma geçirilebileceği, raporlamaların kime ve hangi zamanlamada yapılacağı, yasal takip başlatılıp 62 // DIGITALREPORT.COM.TR

başlatılmayacağı gibi soruları netleştirdikten sonra çalışmaya başlayabilir. Gerekiyorsa bunun için harici destek almayı da değerlendirmeli, operasyonel anlamda kritik verileri harici bir konuma ya da sistemlere taşıyarak iş sürekliliğini sağlamalısınız. Teknoloji düzenlemeleri Hiçbir koşul altında yetkili hesaplarla potansiyel olarak zarar görmüş sistemlere, ağ ve internet bağlantısı kesilmeden giriş yapmamak en önemli önceliğiniz olmalı. Bu sistemleri ağdan yalıtmak, diğer cihazlara zararlı yazılım bulaşmasının ve başka veri kaynaklarına erişilmesinin önüne geçecektir. Potansiyel enfekte sistemleri


GÜVENLİK

yalıtabilmek için onları kapatmayın, sadece ağ kablolarını çıkartın. Kriminal inceleme için sistem görüntüsü alın Gerekiyorsa, bellek dahil olmak üzere tüm sistemin bir görüntüsünü alın. Bu görüntü dosyası daha sonra kriminal inceleme için de size lazım olabilir. Zararlı yazılımları tespit edin. Fidye yazılımları için “No More Ransom” ya da “ID Ransomware” web sitelerinden yardım alabilirsiniz. Burada şifre çözücü araçlar olma ihtimali düşük de olsa mevcut. Bazı fidye yazılımları kendi adlarını da gösterecektir, bu sayede haklarında bilgi edinebilirsiniz. Bazı zararlı yazılımlar, sistemlerde güvenlik anlamında geri alınamaz değişiklikler yapabilirler. Bu sebeple enfekte sistemleri tamamen ele geçirilmiş olarak görerek baştan kurulum yapmanız daha iyi olacaktır. Alan adı sistemlerine dikkat Trickbot gibi gelişmiş zararlı yazılımlar yönetici hesaplarını ele geçirerek ağ üzerinde yayılabilirler. Active Directory ve alan adı sistemlerinde bu durum büyük zarar potansiyeli

yaratır. Bu eylemin hızlı bir şekilde gerçekleştirilebileceğini düşünmüyorsanız, ilgili hesapları iki kez sıfırlamanızda fayda var. Bmylece KRBTGT hesapları ve tüm diğer Kerberos anahtarları geçersiz olacaktır. İlgili sistemlerdeki tüm erişim verisi ya da enfeksiyon sonrası girilen verileri ele geçirilmiş olarak düşünebilirsiniz. Bu veriler web tarayıcı, e-posta istemcisi, RDP/VNC, SSH, FTP, WinSCP bağlantılarını içerir. Önekli olmayan tüm uzak bağlantıları engelleyin, ağ trafiğini izlemeye alın ve tüm sistemlerde antivirüs taraması yaparak enfeksiyonu aramayua devam edin. Fidye yerine yedekleri düşünün Elinizdeki yedekleri kontrol ederek, hangi tarihe dönüş yapabileceğinizi tespit edin. Verileriniz şifrelendiyse, fidye ödemesi yapmayın. Bunun yerine eski yedeklerinize dönebilirsiniz. Zararlı yazılımın BIOS gibi donanım unsurlarına yerleşme ve buradan yayılma ihtimali düşüktür ve bugüne dek yaygın zararlı yazılımlarda örneği yoktur. Gelecekte iç ağlara erişim ve yayılımı önleyebilmek için ağın sıfırda yapılandırılması düşüncesini de değerlendirin. DIGITALREPORT.COM.TR // 63


FİNTEK

Temassız ödemeler 3 katına çıktı Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Mart 2020 kartlı ödeme verilerini açıkladı. Buna göre toplam kart adedi yıllık %9 artarak 239 milyon oldu. Kartlı ödeme işlem adedi geçen yıla göre %3 artarken, nakit çekim adedi ise geçen yıla göre %14 azaldı. Aynı dönemde, kartlı ödeme tutarı önceki yıla kıyasla %9 arttı ve 85,5 milyar TL’ye ulaştı. Nakit çekim tutarı ise %8 artarak 81,6 milyar TL oldu. Market harcamaları arttı Mart ayında kartlı ödeme tutarının geçen yıla göre en fazla arttığı üç sektör marketgıda, elektronik eşya ve sağlıkkozmetik oldu. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre market-gıda sektöründe yüzde 44, elektronik eşya ve sağlık-kozmetikte ise yüzde 16 oranında artış gerçekleşti. Yaşanan salgınla beraber alınan tedbirlerin de etkisiyle havayolları ve konaklama sektörlerinde yüzde 42, seyahat

64 // DIGITALREPORT.COM.TR

acentelerinde ise yüzde 33 oranında daralma gözlemlendi. Temassız ödeme adedi geçen yılın yaklaşık 3 katına çıktı Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 3 kat artan temassız ödeme sayısı 85,8 milyona ulaştı. Şifresiz işlem limitinin 250 TL’ye yükseltilmesi ile işlem sayısı da arttı. Mart ayında her 5 mağaza içi ödemeden 1’i temassız yapılırken; 2,5 milyon farklı kart ilk kez temassız ödemelerde kullanıldı. En fazla temassız ödeme yapılan sektörler market, restoran ve sağlık/kozmetik oldu. İnternette ilk kez kullanılan kart sayısı 3 milyon oldu Mart ayında her 5 TL kartlı ödemenin 1 TL’si internetten yapılırken, 3 milyon kart ilk kez internetten ödemelerde kullanıldı. İnternetten kartlı ödeme tutarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarak 16,5 milyar TL’ye ulaştı. İnternette kartlı ödeme tutarı en fazla artan sektörlerin başında market-gıda geldi. Market-gıda sektöründe internetten yapılan ödemeler geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 2,5 katına çıktı ve 1,7 milyar TL oldu.


FİNTEK

Para transfer adetleri yüzde 40 arttı TransferGo, Mart ayı içinde gerçekleşen para transferi işlem adetlerini ve artış oranlarını açıkladı. Dünya çapında para transferi işlem adetleri yüzde 40 artarken, Türkiye’de 3 kat daha fazla para transferi yapıldı. TransferGo’nun rakamlarına göre, 2019’un Mart ayına göre bu yıl Mart ayında gerçekleşen işlem adetlerinde dünya çapında yüzde 40’lık

Architecht, ApiGo ile fintek hizmet paylaşımı sağlıyor Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak kurulan teknoloji şirketi Architecht, finans kuruluşlarının açık bankacılık uygulamalarını gerçekleştirebilecekleri ve yeni iş modelleri oluşturabilecekleri bulut tabanlı bir ürün olan ApiGo’yu tanıttı. ApiGo ile geliştirdiği inovatif çözümleri finteklerle paylaşmak isteyen veya bünyesindeki servislerin iletişimi için çözüm arayan sektör oyuncuları, uçtan uca hizmet alabiliyorlar.

artış yaşandı. Aynı süre zarfında, Türkiye’de ise artış dünya ortalamasının oldukça üstünde oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye’ye 3 kat daha fazla para transferi yapıldı ve 2020 Mart ayında işlem adetlerinde %260’lık bir artış gerçekleşti. Aynı dönem içerisinde Türkiye’ye para gönderen kullanıcı sayısı %217 artarken, TransferGo’yu ilk kez kullanan yeni müşteri sayısında da %25 artış kaydedildi.

Yurt içi ve Avrupa pazarında hizmet veren açık bankacılık ürünü ApiGo, tamamı yerli kaynaklarla geliştirildi. ApiGo, PSD2 regülasyonu ile finansal kuruluşların yerine getirmesi gereken açık bankacılık uygulamalarına ait teknik ayrıntıları takip ederek, kullanıcıların uyum içerisinde çalışmasına olanak sağlıyor. SaaS ve kurum içi sürümlerinin yanı sıra özel hibrit çözümleriyle müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap veren ApiGo, açık bankacılık uygulamalarında finansal kuruluşlar için tüm gelişmeleri ve yeni nesil teknolojileri takip ederek, kullanıcılara sunuyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 65


FİNTEK

BtcTurk, yeni mobil uygulamasını ilk kez işlem yapanlara özel tasarladı Hızlı, kolay ve güvenli işlemler için yenilenen web sitesini kısa süre önce hizmete sunan BtcTurk, aynı yaklaşımla yeni mobil uygulamasını iOS AppStore’da yayına aldı. Android uygulaması da yakında Google PlayStore’dan indirilebilecek. Bitcoin dünyasına yeni katılan, daha önce hiç Bitcoin alıp satmamış ya da işlem yapmaya yeni başlayanlar için özel olarak tasarlanan uygulama, hakkında konuşan BtcTurk CEO’su Özgür Güneri; ”BtcTurk olarak Türkiye’nin 81 ilinden 750 bin kullanıcımıza hizmet veriyoruz. Hedefimiz Bitcoin ile tanışmak isteyenleri de kolaylıkla işlem yapabilecekleri platformlarla buluşturmak. Bu doğrultuda geçtiğimiz günlerde yeni web 66 // DIGITALREPORT.COM.TR

sitemizi yayına almıştık. Bugün de mobil uygulamamızı iOS Appstore’da kullanıma açıyoruz. BtcTurk mobil uygulaması, kullanıcı dostu tasarımı ve hızlı altyapısıyla fark yaratıyor. Uygulama sayesinde Bitcoin’e ilgi duyan, karmaşık analiz araçları ve grafikleri kullanmak istemeyen, 18 yaş üstündeki tüm kullanıcılar 7/24 istedikleri yerden kolayca Bitcoin alıp satabilecek” dedi. Uygulama ile TL/Bitcoin işlemleri yapılabilirken, uygulamaya yüz tanıma ve parmak izi ile de güvenli bir şekilde girilebiliyor.


FİNTEK

“Bankacılık, 10 yıl içinde son 100 yıldan çok değişecek” Koronavirüs salgınında iş modellerini hızla dijitale taşıyan ve müşterilerine ‘temassız’ bir dünya sunan bankaların yeni teknolojilerle sınavı devam edecek. KPMG’nin “Geleceğin Dijital Bankacılığı” adlı araştırmasına göre, 2030’lu yılların bankacılık işlemlerine mevduattan çok müşterilerin kişisel verileri yön verecek. Müşterilerin kazanç ve yatırımlarını değerlendirdikleri en güvenilir alan olan bankalar, 10 yıl sonra müşterilerin aynı zamanda kişisel verilerinin de korunacağı en güvenilir yer olacak. KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Kerem Vardar, geleceğin bankacılık sisteminin tamamen müşteri ihtiyaçları üzerine şekilleneceğini söyledi ve ekledi: “Teknoloji insanların çalışma şekillerini, hayat tarzlarını

ve hatta sosyal hayatlarını düzenliyor. İnsanların daha karmaşık ve farklı alanlara dağılmış hayatlarını, artan görev ve sorumluluklarını yönetmelerine yardımcı oluyor, finansal işlemler de bunun en önemli parçası. Bankacılık sektöründe önümüzdeki 10 yıl boyunca, son 100 yılda gördüğümüzden daha fazla değişiklik göreceğiz. Bunun sebebi sadece gelişen teknoloji değil hepsi birbirine bağlı olan yapısal faktörler, demografik değişim, sosyo-ekonomik koşullar, regülasyonlar ve çevresel değişiklikler de etkili.” Raporda platformlaşmanın yaygınlaşacağına, açık bankacılığın sektörü güçlendireceğine, yapay zeka için etik uzmanlara ihtiyaç olacağına ve tüketicilerin yüzde 65’inin otomatikleşmiş hizmet aradığına da yer veriliyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 67


FİNTEK

ParaGönder ile başlangıç Almanya, hedef tüm dünya SoftTech'in Almanya'da faaliyet gösteren girişimi Maxi Digital Genel Müdürü Salih Zeki Çimen, Almanya'dan Türkiye'ye ücretsiz ve hızlı para gönderme uygulamasını konuştuk.

68 // DIGITALREPORT.COM.TR

Türkiye merkezli teknoloji şirketi Softtech’in Almanya’da faaliyet gösteren iştiraki Maxi Digital, yurt dışından Türkiye’yepara aktarabilen ParaGönder isimli bir mobil uygulama geliştirdi. Başlangıçta Almanya’dan para gönderilebilen uygulama, Türkiye’de ise sadece İş Bankası hesaplarına gönderim yapabiliyor. 30 Nisan’a kadar ücretsiz transfer olanağı sunan uygulama hakkında Salih Zeki Çimen, Türkiye İş Bankası’nın Avrupa’da faaliyet gösteren İş Bankası AG adlı şirketinin aracılığıyla bu işlemin


FİNTEK

gerçekleştirildiğini ve birkaç saat içerisinde para aktarmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Çimen, Türkiye’deki bankacılık sisteminin Avrupa’dakine göre çok daha gelişmiş olduğunun altını çizerken, sürecin uzun olmasının sebebinin Avrupa’daki birçok bankanın PSD2 olmasına karşın bankaların Türkiye’deki EFT’de başardığı hızlı aktarım olanağını sunamadıklarını belirtiyor. Çimen, Avrupa’daki hız artarsa dakikalar içerisinde para aktarımının mümkün olacağını söylüyor. Şu anda Almanya’daki 2 bin

500’ün üzerinde bankadan işlem yapılan ParaGönder’in hedefi ise TL para aktarımına geçmek, daha sonra da Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerinden para gönderimi sağlamaya başlamak. 30 Nisan’a kadar ücretsiz kullanım sonrasında, ParaGönder, 0-500 euro arasında 7,5 euro, 501-1.000 euro arasında 10 euro, 1.0012.500 euro arasında 12,5 euro, 2.501 euro-5.000 euro arasında 15 euro, 5.001-10.000 euro arasındaki para aktarımlarında ise 17,5 euro bedel alacak. DIGITALREPORT.COM.TR // 69


FİNTEK

Edenred’den yeni nesil mobil temassız ödeme çözümü Edenred Türkiye, geliştirdiği yeni nesil mobil temassız ödeme sistemi EdenredPay ile yemek kartı sektöründeki mobil ödemeleri değiştirmeyi hedefliyor. Sektörde bir ilk oldu EdenredPay uygulamasının NFC (Yakın Alan İletişimi) altyapısı ile ödeme işlemleri artık akıllı telefonların yazar kasaya yaklaştırılması ile hızlı, güvenli ve hijyenik olarak gerçekleştirilecek. Android cihazları destekleyen EdenredPay, NFC özelliği bulunan yeni nesil ÖKC’ler (Ödeme Kaydedici Cihazlar) ve mobil uygulama arasında temassız iletişim kurarak kart kullanma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. 70 // DIGITALREPORT.COM.TR

Tüm Ticket Restaurant Yemek Kartı kullanıcılarına açılan özellik hakkında konuşan Edenred Türkiye Genel Müdürü Eric de Ladoucette, şöyle konuştu: “Nakitsiz ve kartsız bir dünyaya doğru hızla ilerlediğimiz bugünlerde dijital ödeme yöntemlerinin sunduğu kolaylık ve hijyenik kullanım avantajı vazgeçebileceğimiz bir şey değil artık. Çok yakında tüm kurumsal ödemelerin de dijital ortama taşınacağını öngörüyoruz ve çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz. Sektörümüzde bir ilke imza atarak NFC teknolojisine dayanan EdenredPay’i kullanıcılarıyla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. ‘İş


FİNTEK

hayatınızın her gününde yanınızdayız’ mottomuza uygun olarak, iş dünyasının gelişen ve değişen ihtiyaçlarına göre geliştirdiğimiz EdenredPay kullanımının kısa bir süre içinde yaygınlaşacağını ve mobil ödeme sistemlerine yeni bir boyut katacağına inanıyoruz.” Koronavirüs sonrasında fintek kullanımı tüm dünyada arttı Pandemi nedeniyle temassız ödeme yöntemlerinin daha

fazla tercih edildiğini söyleyen Eric de Ladoucette, “Ernst & Young, Küresel FinTech Kullanım Endeksi sonuçlarına göre dünya genelinde 2019 itibariyle tüketicilerin finansal teknolojileri kullanım oranı %64’e yükselmişti ancak koronavirüs nedeniyle bu oran geçen ay çok daha hızlı arttı. Biz de Ticket Restaurant yemek kartındaki QR kod ile ödeme özelliğinin önceki aya göre %50 arttığını gözlemledik” dedi.

DIGITALREPORT.COM.TR // 71


FİNTEK

GELENEKSEL BANKANIN KURTARICISI VİDEO OLABİLİR Video bankacılık, operasyonal ve ticari verimliliğin yanı sıra, müşteri etkileşimini ve memnuniyetini artırabilir.

72 // DIGITALREPORT.COM.TR

Bugün bir müşteri temsilcisine ulaşmanın en popüler iki yolu bilgisayar ve telefon. Online video konferans ise son dönemde iş yapış biçimlerimizdeki değişiklik sonrasında, bankacılık için de yeni bir kanala dönüşebileceğini gösteriyor. Kantar’ın bir raporuna göre, video konferans ile müşteri temsilcisine bağlanan müşterilerin yüzde


FİNTEK

90’ı bu yöntemi yeniden kullanabileceklerini belirtiyorlar. Video bankacılık,hizmetlere ulaşım kapsamını genişletecek Video bankacılığın ana avantajı, tüm müşteriler için bankacılık hizmetlerine erişim kapsamını genişletmesi olarak görülüyor. Operasyonel in artması ve insanların online bankacılığı daha fazla tercih etmeleri sebebiyle, bazı ülkelerde banka şubelerinin sayısı azalıyor. Ülkemizde de online bankacılık tüm bankalarda kullanılabilen ve kullanımı artan bir kanal olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, şubesi bulunmayan sadece online banka örnekleri de karşımıza çıkmaya başlıyor. Video çözümü sayesinde, bankalar az sayıda şubenin bulunduğu, merkeze uzak konumlarda, daha düşük bir maliyetle operasyonlarını sürdürebilirler. Tamamen online’a geçiş, aslında eldeki imkanlarla mümkün Online bankacılığın ya da sadece online bankaların bugünkü kapsamı da bu sayede genişletilebilir. Artık e-devlet girişi ya da e-imza gibi teknolojiler sayesinde bugün adrese gelerek gerçekleştirilen kimlik kontrolü

uzaktan da yapılabilir ve hesap açabilme gibi normalde banka şubelerinden yapılabilecek işlemler de uzaktan, internet üzerinden gerçekleştirilebilir. Sonrasında ise müşteriler bankacılık hizmetlerinden, kesintisiz bir biçimde online olarak faydalanabilirler. Ancak şu anda video konferans, sadece müşteriye ek bir erişim kanalı olarak konumlandırılıyor. Bunu ayrı bir servis olarak konumlandırarak bankacılıktaki çok kanallı deneyime entegre edilmesi, dijitalleşmeyi daha da hızlandırabilir. Bunun için bankaların birleşik bir veri paylaşım ve hizmet platformu oluşturmaları ve veri akışının tüm kanallar üzerinde tutarlı olmasını sağlamaları gerekiyor. Müşteri deneyimini iyileştirme ve bağlılığı artırma Kantar’ın raporu, video bankacılık kanalları ile müşteri memnuniyetinin yüzde 56 arttığını ortaya koyuyor. Bunun sebebi ise video bankacılığın müşterilere yüz yüze etkileşimi kaybetmeden seçim özgürlüğü sunabilmesi ve normalde daha çok zaman alan ve karmaşık işlemlerin, şubeye gitmeden ve muhtemelen daha az sıra bekleyerek DIGITALREPORT.COM.TR // 73


FİNTEK

gerçekleştirilebilmesi. Video bankacılık hizmetlerine başka teknolojiler de dahil edilerek müşteri deneyimi bir adım öteye de taşınabiliyor. Örneğin biyometrik kimlik doğrulama, yüz tanıma gibi işlevler hızlı ve doğru bir kimlik doğrulama deneyimi sağlayabilir. Son olarak, yapay zeka kullanımı da görüşmelerin optimizasyon maliyetini düşürebilir. Sohbet robotlarında olduğu gibi, bankalar video görüşmelere uygulayabilecekleri yapay zeka ile müşterinin ruh halini analiz edebilir ve en iyi iletişim yöntemini belirleyebilir. Video bankacılık, bu anlamda yapay zeka, diyalog bankacılığı ve diğer robot destek sistemleri ile el ele ilerliyor, diyebiliriz. Müşteri deneyimini en iyi hale getirmek için tüm bu teknolojilerin çok kanallı yapıya tam olarak entegre edilmesi gerekiyor. İlk adım şube içi video olabilir Bu konuya tam adaptasyon için ilgili kuruluşlar nezdinde düzenlemeler yapılması da gerekiyor, ancak o zamana kadar iç sistemlerin bu yapıya uygunluğunu sağlamak ve müşterilerin kullanımını 74 // DIGITALREPORT.COM.TR

ölçebilmek için şube içi video bankacılık da iyi bir alternatif olarak gözüküyor. Böylece şubelerdeki kuyruk süreleri azaltılabilir. En büyük engel, yönetimin iş önceliği olarak görmemesi Yeni bir kanal açmak, bankalar gibi büyük, dolayısıyla karar alma hızı düşük ve geçiş yapabilme süresi uzun kurumlar için zorlu olabilir. Ayrıca, işleyen sistemi değiştirecek yenilikler de yönetimsel olarak dirençle karşılaşabilir. Vidyo’nun araştırması da bankaların bu konuda tam da hazırlıklı olmadığını verilerle ortaya koyuyor. Buna göre, bankaların yüzde 62’si video bankacılığı bir iş önceliği olarak görmüyor. Katılımcıların yüzde 40’ı BT kaynaklarının yetersiz olduğunu, yüzde 30’ü güvenlik ve uyumluluk problemleri olacağını belirtiyor. Video bankacılık için doğru teknolojiyi bulamamak ise yüzde 54 ile karşılaşılacağı düşünülen en büyük zorluk olarak kaydediliyor. Bunu yüzde 48 ile tüketici adaptasyonu izliyor. Oysa tüketicilerin sadece yüzde 27’si video bankacılığı denemeye dirençli gözüküyor.


FİNTEK

Müşterini Tanı sürecini kazanca dönüştürme yolları Finansal kurumlar, sahip oldukları müşteri sayısı ve güveni ile yeni iş modelleri geliştirme fırsatına sahip. Dijital tüketim çağında, talep üzerine hizmet sağlayanlar arasında fintekler ve ödeme kuruluşları hızlı bir ilerleme yaşıyorlar, ancak yine de geleneksel finans kuruluşlarına bağlı bir işleyişe sahipler. Bu durum, geleneksel finans endüstrisine iki avantaj sağlıyor. Sahip oldukları müşteri sayısı ve on yıllar içerisinde onlara verilen güven. Finansal kurumlar, bu avantajları yeni iş modelleri geliştirmek için kullanabilir. Örneğin, dijital alandaki müşterileri tanıma (KYC) süreci ile elde edilen verileri kazanca dönüştürmek.

Doğrulanan kimlik ile dijital müşterinin değeri artıyor Müşteriler finansal bir işlem yapabilmek için başka hiçbir alanda görülmedik bir kimlik doğrulama sürecinden geçiyorlar. Bunun en büyük nedeni ise yasalar ve düzenlemelerdir. Bu süreç aslında karmaşık ve pahalıdır. Ancak tamamlanır tamamlanmaz, doğrulanmış bilgiler son derece değerlidir, çünkü bu finansal kurumların müşterileri artık güvenilir ve dolayısıyla değerli bir dijital kimliğe sahiptir. Aslına bakılırsa insanlar, yapmak istedikleri şeyi bir an önce yapmak isterler ve bu süreçte onları yavaşlatan her şey bir memnuniyetsizlik yaratır. Kimlik doğrulama, finansal verileri koruma açısından önem taşısa ve birçok müşteri bu durumun DIGITALREPORT.COM.TR // 75


FİNTEK

farkında olsa dahi, bu sürecin olabildiğince kısa olmasını ister. Bunun en iyi örneğini online alışverişlerde görüyoruz. Sürtünmesiz (frictionless) ödeme adı verilen konseptteki sayfalar daha çok ilgi görüyor. Araştırmalar birkaç saniyeden uzun süren ödeme süreçlerinde sepet terk oranlarının yarıdan fazlaya ulaştığını ortaya koyuyor. Bugüne dek PayPal ve Apple Pay gibi üçüncü taraf sağlayıcıların bu kadar popüler olmasının en önemli nedeni de bu sorunu kullanıcı deneyimi çalışmalarına önemli yatırımlar yaparak çözmeleridir. Bu örneklerde, tüm işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilirken, müşteri de istediğini alıyor. Kimlik doğrulayıcıya dönüşmek Böyle durumlar için bir seçenek, güvenilir kimlik doğrulama hizmetini dışarı açarak kimlik doğrulayıcı kurum olmaktır. Böylece kısmen güvensiz bulunabilen üçüncü taraf kimlik doğrulama hizmetleri yerine, bir finansal kurumun doğrulaması müşteri nezdinde daha fazla tercih edilebilir. Aynı grup içerisindeki bir sigorta şirketi ya da finansal kurumlarla ilgili olabilecek hizmetler veren diğer üçüncü 76 // DIGITALREPORT.COM.TR

taraf şirketler, böylece ek doğrulama süreçlerinden kurtulurken, müşterilerin işlemleri birden fazla noktada hız kazanacaktır. Elbette ödeme ve kredi işlemlerini de hızlandırabilecek bu yöntemin üçüncü taraflar ve müşteriler tarafından benimsenmesi için belirli gereksinimler ortaya çıkıyor. Kurumlar arası bağlanabilirlik: İki ya da daha fazla tarafın karmaşık ağ ya da BT altyapısı olmadan iletişim kurabilmesi gerekiyor. Veri alışverişinde güvenlik: Finansal endüstrinin kendisi için kullandığı iletişim standartlarını, bu yeni ilişkiye de taşıması gerekiyor. Veri koruma uyumluluğu: Veri paylaşımı konusunda açık rıza gerekeceği gibi, mahremiyetin nasıl sağlandığı da tüketicilere saydam bir biçimde aktarılmalıdır. Kullanıcı deneyimi (UX) çalışması: Finansal kurumların kimlik sağlayıcı olması, var olan çözümlerle rekabete girmesi, dolayısıyla başarılı olmak için sade, pratik ve hızlı bir arayüz sunabilmesi gerekiyor.


E-TİCARET

Akakçe, yerel esnaf listeleme özelliğini duyurdu Karşılaştırmalı alışveriş platformu Akakçe, bakkal, market, eczane, petshop gibi yerel teslimatı olan esnaf için koronavirüs döenmine özel bir sipariş ve teslimat modeli oluşturdu. Tüketiciler yakın konumdaki kayıtlı esnafları görebilecek Tüketiciye mümkün olan bütün fiyat seçeneklerini sunmayı hedefleyen Akakçe, dijital gücünü dağıtım yapabilecek olan tüm yerel esnafın hizmetine sundu. Böylece esnaf, kendi bölgesinde dağıtım yapabilecek ve o bölgedeki siparişleri kendisine yönlendirebilecek. Ücretsiz sipariş alabilecekler Akakçe yeni başlattığı proje ile bakkal, market, eczane, petshop gibi dağıtım

yapabilecek tüm yerel esnaf ile çalışmayı hedefliyor. Bunun için bir başvuru sayfası oluşturan Akakçe, buraya kaydını yaptıran yerel esnafı da listelerine dahil ederek ücretsiz sipariş almasını sağlayacak. “Bugünler içindir Akakçe!” sloganıyla hareket ederek küçük perakende esnafının zor günlerinde önemli bir misyon üstlendiklerini belirten Akakçe Genel Müdürü Koray Karataş, “COVID-19 salgını nedeniyle ticaretin olumsuz etkilendiği bir dönemde, işleri azalan bakkal ve market gibi yerel satıcıları da güçlü sipariş ağımıza ekleyerek, bu zor günleri hep birlikte atlatmak için çalışacağız. Salgın nedeniyle fiziken el ele veremediğimizden, dijital dünyada güç birliği yaparak tüm zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz” dedi. DIGITALREPORT.COM.TR // 77


E-TİCARET

E-ticarete iyzico Link ile başlayın Ödeme kuruluşu iyzico’nun iyzico Link ürünü, sosyal mesafeyi koruyarak ödemelerini saniyeler içinde alabiliyor. Covid-19 salgını sebebiyle çoğu işyeri sahibinin mağazasını kapatmak durumunda kaldığı bu dönemde; şirket sahibi olmayan bireysel satıcıların da yararlanabildiği iyzico Link’te ödemeler üç adımda, peşin veya taksitli olarak gerçekleştirilebiliyor. 78 // DIGITALREPORT.COM.TR

iyzico İşim hesabı oluşturup ürünün fotoğrafını, fiyatını ve diğer bilgilerini sisteme girerek bir ödeme alma linki oluşturmak ve linki paylaşmak ödeme almak için yeterli oluyor. Link oluşturmak için web sitesinde herhangi bir değişiklik yapmak gerekmediği gibi web sitesinin olması da gerekmiyor. iyzico Link oluşturmak için iyzico İşim hesabı açıp üye iş yeri paneline giriş yapmak yeterli oluyor. iyzico Link ile şirket sahibi olmadan veya herhangi bir entegrasyon gerekmeksizin tüm online mecralardan ödeme almak mümkün oluyor. Ödemeler, havale ve EFT gibi yöntemlerle alınabiliyor.


E-TİCARET

T-Soft, marketlere özel ücretsiz yazılımı ‘Hemen. Market’i tanıttı E-ticarete ilk kez girecek olan marketlere özel hazırlanan yazılım, ücretsiz olarak sunuluyor. Hızlı bir e-ticaret başlangıcı için tasarlanan yazılım, bu yılın sonuna kadar barındırma ve destek ücreti de almadan kullanılabiliyor.

MasterCard’dan evden çalışan KOBİ’lere özel destek: MasterKobi Mastercard, COVID-19 döneminde ofislerini eve taşıyan KOBİ’lere özel bir destek paketi oluşturdu. MasterKobi ile Masterpass, Eticsoft, ideasoft, ticimax ve T-soft gibi anlaşmalı altyapı sağlayıcılarla çalışan tüm KOBİ’lere 1 yıl boyunca ücretsiz olarak MasterPass sunuluyor Ayrıca ticari mobil telefon ve internet bağlantısı ile ofise gitmeden müşterilerin çağrılarını yanıtlamaya ve çalışanlar arası çağrı aktarımı yapmaya olanak veren Bulut Santralim hizmeti

Hemen.Market ile hazırlanan e-ticaret siteleri için özel bir alan adı da gerekmiyor. ‘Hemen.market’ alan adının başına gelecek alt alan adıyla marketler satış yapmaya başlayabiliyorlar. Yazılım kapıda ödemenin yanı sıra, iPara, iyzico ve PayTR ile online ödeme sistemi desteği ile kredi kartıyla ödeme yapabilmesini de sağlıyor.

de Mastercard Ticari Kart Sahiplerine 30 gün boyunca ücretsiz. Uyumsoft’un farklı bankalardaki gelen ve giden ödemeleri görmeye imkan veren Banka Bakiyem hizmeti 20 gün ücretsiz sunulurken, acil evraklar için www.banabikurye. com üzerinden gerçekleştirilen ilk gönderi ücretsiz, diğer gönderiler için yüzde 10 indirim uygulanıyor. Bu dönemde cep telefonu, tablet, notebook gibi elektronik cihazlarda karşılaşılabilecek sorunlarda kapıdan teslim imkanı veren Fixplan teknik servis hizmeti de MasterKobi programı kapsamında yüzde 15 indirim ile sunuluyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 79


E-TİCARET

Türkiye’de e-ticaret, 2019 yılında yüzde 39 büyüdü Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) yıllık “Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre, e-Ticaret sektörü 2019’da yüzde 39 büyüme ile 83,1 milyar liralık hacme ulaştı. E-ticaretin toplam perakendede payı yüzde 6,7’ye çıktı Deloitte Türkiye’nin proje ortaklığı ve SimilarWeb ile İnveon’un işbirliğiyle hazırlanan raporda, e-ticaretin perakende sektörü içinde %6,2’lik paya ulaştığına yer verildi.

80 // DIGITALREPORT.COM.TR

Aralarında Polonya, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için online perakendenin toplam perakende içindeki pay ortalaması yüzde 6,7 iken gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 12,3 olarak ölçüldü. Pazar yerleri perakendeyi büyütmede etkili oldu Rapora göre online perakende yüzde 43’lük büyüme ile 44,9 milyar TL, tatil ve seyahat yüzde 32 büyüme ile 30,2 milyar TL büyüklüğüne ulaştı.


E-TİCARET

Sadece online perakende (30,8 milyar TL), yüzde 48 ile en fazla büyüme gösteren alan olurken, bunda yüzde 50’lik büyüme ile pazar yerlerinin etkisi büyük oldu. pazar yerlerinin hacmi 29,3 milyar TL ye ulaştı. Çok kanallı online perakende kategorisinde en yüksek büyüme oranı yüzde 40 ile giyim ve ayakkabıda görüldü, pazar büyüklüğü böylece 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 33’lük büyümelerle ev ve dekorasyon (1,7 milyar TL) ile eğlence ve kültür (0,7 milyar TL) giyim ve ayakkabıyı takip etti. Elektronik ise yüzde 18’lik büyüme ile 4,0 milyar TL’lik paya ulaştı. Tatil ve seyahat kategorisinde ise sadece Online Tatil & Seyahat (4,3 milyar TL) yüzde 47 ile çok kanallı tatil ve seyahatten (25,9 milyar TL) daha hızlı büyüdü (yüzde 30). En çok “Sadece online perakende” kategorisi büyüdü “Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2015 ile 2019 yılları arasında en yüksek oranda yıllık büyüme gösteren e-ticaret kategorilerinde ilk sırayı yüzde 38 ile sadece online perakende alırken, söz konusu beş yıllık dönemde tatil ve seyahat yıllık

yüzde 36, online yasal bahis yıllık yüzde 33, çok kanallı perakende yüzde 31 oranında büyüdüler. En çok satış sitesi online perakendede E-ticaret pazarında 306 site ile sadece online perakende, toplam sektörde yüzde 37’lik paya sahip olurken, 77 site ile tatil ve seyahat yüzde 36’lık, 371 site ile çok lanallı perakende yüzde 17’lik, 6 site ile online yasal bahis yüzde 10’luk paya sahip oldu. Sadece online perakende sitelerinde geçen yıla göre bir artış görülürken, tatil ve seyahat sitelerinde azalma görüldü. Mobilin payı arttı E-ticaret ciroları içerisinde mobil payı yaklaşık yüzde 60’a kadar çıktı. Kullanıcıların mobil deneyimlerinin artması ve firmaların bu alanlara yatırımlarının devam etmesiyle yüzde 60’lık ciro payının her sene yüzde 5 ila 10 bandında artması bekleniyor. Büyük şirketlerin payı arttı Rapordaki değerlendirmeler arasında, en büyük ilk 10 şirketin toplamdaki payının yıllar içerisinde yüzde 40’lar seviyesinden artarak yüzde 55’e geldiği de yer aldı.

DIGITALREPORT.COM.TR // 81


E-TİCARET

Google’a alternatif analitik araçları Detaylı web analizi konusunda en popüler araç olan ve e-ticaret için dönüşüm sekmesinde detaylı bilgilere erişim sağlayan ve %83 pazar payına sahip Google Analytics’in alternatiflerini inceledik. Piwik Daha az karmaşık ve açık kaynaklı bir çözüm sunan Piwik, özellikle veri koruma anlamında öne çıkıyor. Bu anlamdaki en büyük farkı ise verilerin kendi sunucularında değil sizin sunucularınızda tutulması. Google Analytics’in aksine, Piwik’i sunucunuza kurmanız gerekiyor. Ancak bu kurulum bir WordPress kurulumundan farksız. Biraz depolama alanı, güncel bir PHP sürümü ve MySQL veritabanına sahip olmanız yeterli. Ancak Piwik de kullansanız, kullanıcılarınızı verilerini

82 // DIGITALREPORT.COM.TR

depoladığınız konusunda bilgilendirmeniz gerekeceğini unutmayın. Veri korumada sağladığı bu üstünlüğe karşın, bazı özellikleri daha kısıtlı. Örneğin DoubleClick reklam ağını kullandığınızda, Google size yaş, cinsiyet, kullanıcının ilgi alanları gibi ek veriler sağlarken, Piwik’te bunlar mevcut değil. Ayrıca coğrafi konum özelliği de Google’Inki kadar detaylı değil, şehir seviyesine kadar inemiyor, sadece ziyaretçilerin ülkesini gösteriyor. Diğer yandan, reklam engelleyicilere ve yönlendirme spam’ine karşı daha güçlü ve bu sayede daha gerçekçi bir veritabanı oluşturuyor. Bir güzel yanı da, açık kaynaklı olduğu için kendi ihtiyacınıza göre ek çözümleri geliştirebilmeniz. Ayrıca e-ticaret için takip özellikleri de bulunuyor. eTracker Ücretli bir analitik aracı olan eTracker, canlı veriler, trafik ve sitede kalma süresi, ziyaret başı eylemler, hemen çıkma oranı gibi etkileşim analiz değişkenlerine sahip. Detaylı bir e-ticaret takibi yapabilen araç, farklı pazarlama raporlarını çıkartabilmesinin yanında,


E-TİCARET

kullanıcı deneyimi analizinde de başarılı.

ücreti ufak işletmeler için biraz yüksek kabul edilebilir.

Kissmetrics Bu araç bir alternatiften çok Google Analytics gibi araçlarla beraber kullanılmak için tasarlanmış. Bu desteğiyle de hangi pazarlama kanalı en çok yatırım geri dönüşü sağlıyor, hangi blog yazıları en yüksek dönüşüm oranına sahip, e-posta listenize kayıt olmadan önce ziyaretçiler kaç blog yazısı okuyor, ilk ziyaret ile ilk satın alma arasında geçen süre gibi işe yarar ek verileri ekrana getirebiliyor. Kissmetrics, ücretsiz değil ve ayda 200 euro

Hangisi en iyisi? Her ihtiyaca ve sisteme göre farklı bir çözüm gerektiğinden, bunu en iyi bilebilecek olan sizsiniz, zira her araç farklı güçlere sahip. Bunları Google Analytics’e tercih etmek zorunda da değilsiniz, birden fazla aracı bir arada kullanabilirsiniz. Ancak seçim yaparken, bütçeniz, kullandığınız e-ticaret yazılımı ya da platformu, bağlantı ve entegrasyonlar gibi diğer pazarlama araçlarıyla uyumluluğuna dikkat edin.

DIGITALREPORT.COM.TR // 83


KÖŞE YAZISI

2020, neden kadın girişimcilerin yılı olmasın? Firuze Kaymaz, Alya İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı

İş dünyasına daha çok kadının aktif yer alması, dişil enerjinin yükselmesi ve özellikle yönetim katında kadın sayısının artması, birçok ülkenin ortak çabası haline geldi. Geçtiğimiz yıl dünya genelinde kadın girişimcilerin sayısını artırmak için kayda değer, anlamlı projeler geliştirildi. Türkiye’de de global trendlere paralel olarak yıllardır benzer çalışmalar yürütülüyor. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’ni çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Ticaretin Kadınları Platformu’nu bir süredir ilgiyle takip ediyorum. Dernek üyeleri Türkiye’de başarılı kadın girişimci sayısının artması için büyük efor sarf ediyor. Platform, Türkiye’nin her noktasındaki 84 // DIGITALREPORT.COM.TR

girişimci kadınların birbiri ile iletişime geçmesine olanak tanıyor. Platforma dahil olan şirketler, ürün ve hizmetlerini nasıl öne çıkartabileceklerine dair rehberlik hizmeti alarak büyüme potansiyelini arttırabiliyorlar. Girişimci kadınlara destek pandemi sonrası daha da artacak gibi görünüyor. Kendi işini kurmak isteyen genç kadınlara destek sunan ve pozitif ayrımcılık yapan birçok platform var. Örneğin, KOSGEB tarafından girişimcilere sağlanan destek oranı %60 iken, kadın girişimcilere sağlanan destek ise %80 durumunda. Aynı zamanda kadın girişimcilere hibe kredi desteği sunuluyor. KOSGEB bu yıl yeni iş yeri açacak olan girişimciler için bir destek programı oluşturdu. 2020 yılında tamamı hibe


KÖŞE YAZISI

olmak üzere Geleneksel Girişimci Desteği ile 60 bin, İleri Girişimcilere Destek Paketi ile ise 360 bin lira kadın girişimcilere fon sağlıyor. Türkiye’de 1 milyon 181 bin erkek işverene karşılık 97 bin kadın işveren bulunuyor. Her 100 kadından 30’u ancak iş hayatına katılıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise girişimci kadınları kendi işinin patronu yapmak için faizsiz ve uzun vadeli kredi imkanı sunuyor. 15 bin lira tutarında sağlanan destek, 8 yıl vade ile geri ödenebiliyor.

neticesinde; özellikle pandemi sonrası oluşacak yeni ekonomik düzende dengeleri alt üst olan ülke ekonomileri için bir çıkış noktası olabilir.

Kendi işini kurmak isteyen genç kadınlara destek sunan ve pozitif ayrımcılık yapan birçok platform var.

Çevreci işletmeler öne çıkacak Yeni ekonomik düzende kurallar yeniden yazılacak, doğallık öne çıkacak. Bu nedenle çevreci, doğaya saygılı ve topluma fayda sağlayan iş alanları daha çok talep görecek. 2020 Pandemi Yılı sonrasında doğal ürünler, rakiplerinden birkaç adım önce olacak. Temelinde doğallık, basitlik ve fayda olan ürünler geliştirmeye odaklanma dönemine gireceğiz.

Öte yandan Türkiye Grameen Mikrofinans Programı, kendi işini kurmak isteyen ve bankadan kredi alamayan girişimci kadınlar için finansal hizmet sağlayan bir diğer kuruluş olarak karşımıza çıkıyor. Tek şartları ise 5 kişiden oluşan bir ekip kurmanız ve 3 gün süren eğitime katılmanız. İş dünyasında kadın iletişim ağlarının sayısının artması

Yılın son altı ayı “Kadın Girişimciler” için fırsatlarla dolu olabilir… Uzmanlar Haziran ayından sonra kısmen de olsa normal hayatlarımıza geri dönebileceğimizi belirtiyor. Yılın son altı ayı “Kadın Girişimciler” için fırsatlarla dolu olabilir… Peki Pandemi Sonrası Kadın Girişimcinin Yol Haritası Nasıl Olmalı? Hangi Alana Yatırım Yapmalı, Global Trendler Nedir?

Hiperlokal mağazalar artacak Gelecekte benzersiz ürünler daha çok talep görecek. Zincir mağazalar yerini yavaş yavaş DIGITALREPORT.COM.TR // 85


KÖŞE YAZISI

yerini lokal küçük işletmelere bırakacak. Sunulan üst seviye hizmet, samimi ve sıcak iletişim tonu nedeniyle; bu tarz küçük işletmelerin sayısı artacak. Niş ürünler satan bu yerel dükkanlar kendi küçük kominitilerini oluşturacak. Hiperlokal uzmanlar ise kendi sınırları içinde yeni mağaza konseptleri yaratacak. Daha çok milenyum kuşağına hitap edecek olan bu Hiperlokal mağazalar, kütüphane, spor merkezi, cafe, organik market, gibi birkaç segmenti bünyesinde de barındırabilecek. Hayatının odak noktasında tutku olan milenyum kuşağı, bu tarz özel ve farklı mekanlarda daha çok vakit geçirecek Sosyal sorumluluk projelerinin sayısı artacak Pandemi sonrası gerek özel sektör, gerek kamu sektöründe bazı değerler daha çok öne çıkacak. Örneğin yaşadığı topluma fayda sağlayan işletmeler gözde nadide şirketler olarak anılacak. Bu bakış açısı ister istemez sosyal sorumluluk projelerinin artmasan vesile olacak. Yeni nesil kadın girişimcilerin bu iyilik hareketine dahil olması ve işlerini bu zemine oturtması gerekecek. Dünya çapında 86 // DIGITALREPORT.COM.TR

yapılan bir çok araştırma verilerine göre Milenyum kuşağının yaklaşık% 92’si etik markalardan ürün satın almayı tercih ediyor. Üretim aşamasında etik hammadde tercih eden, çalışanlar için daha iyi çalışma koşulları sunan, cinsiyet eşitliği ve çevre dostu politikası olan şirketleri milenyum kuşağına daha çok hitap ediyor. Yeni nesil kadın girişimcilerin kurduğu işletmelerin, bu nedenle pazarlama stratejilerini de bu etik değerler doğrultusunda oluşturması gerekiyor. İşinizi YouTube’a entegre edin YouTube, son beş yılda, içerik ortaklarına 2 milyar dolarlık ödeme yaptı. İçerikten gelir elde etme yükselen değer olmaya devan edecek. Bu nedenle girişimci kadınların YouTube bir kanal olarak işlerine entegre etmeleri gerekiyor. Ayrıca daha çok oyunculara hitap eden Twitch, gençlerin para kazanması için popüler bir platform olmaya devam edecek. YouTube’daki İnternet kullanıcılarının %96’sının yaşları 18 ila 24 yaş aralığında. Önümüzdeki yıl YouTube, bir iletişim platformundan öte, farklı bir iş modeli olarak karşımıza


KÖŞE YAZISI

çıkacak. Bu trend, özelikle yeni nesil için bir çok fırsatı bünyesinde barındıracak. Bugün Türkiye’de hala bir çok kurumun YouTube kanalı yok. Bu alan, yeni nesil girişimci kadınlar için fırsat sunmaya devam edecek.

mobil reklam sektörü fırsatlar sunmaya devem edecek. WhatsApp, küçük işletmeler için etkili bir reklam mecrası haline gelecek. Bu iletişim platformunun sunduğu fırsatı değerlendiler işletmeler kazançlı çıkacak.

Mobil teknolojilere yatırım İnsanlar telefonlarında günde ortalama 3 saat 15 dakika vakit geçiriyor. Çoğu kişi, cep telefonlarını günde yaklaşık 58 kez kontrol ediyor. Bu veriler mobil ticaretin ne kadar önem kazanacağına

Hikayenin ve deneyimin gücü İçerik ekonomisi, değer yaratmaya devam edecek. İşletmenizin veya ürününüzün bir hikâyesi olması önem kazanacak. Hikâyesi olan, deneyim ekonomisine odaklan markalar daha uzun ömürlü olacak. 360 derece iletişim stratejisine sahip kurumlar, rakipleri arasından kolaylıkla ayrışıp, öne geçebilecek. Unutmayalım ki kadınlara ait işletmeler, ekonomik büyüme için en güçlü katalizörlerdir ve lider kadınların şirketleri geliştiğinde otomatik olarak ülke ekonomisi de gelişir. Devletler aslında kadın girişimcileri desteklediğinde, dolaylı olarak ekonomiyi de desteklemiş oluyor. Kadın işletme sahipleri; cam tavanları kırmaya, seslerini duyurmaya devam ettikçe, finansman açığı daralacak. Evet, umutları her daim taze tutalım, güzel günler bizi bekliyor diyelim…

Devletler kadın girişimcileri desteklediğinde, dolaylı olarak ekonomiyi de desteklemiş oluyor. Kadın işletme sahipleri; cam tavanları kırmaya, seslerini duyurmaya devam ettikçe, finansman açığı daralacak.

işaret ediyor. 2021 yılına kadar mobil ticaretin toplam e-ticaret satışlarının% 54’ünü oluşturması bekleniyor. Dolayısıyla, girişimci kadınların bu eğilimi dikkate alması gerekiyor. İş kolunu mobil teknolojiler ile entegre edenler kazanacak. Öte yandan

DIGITALREPORT.COM.TR // 87


GİRİŞİM

Yıldız Holding startup desteğini sürdürüyor Yıldız Holding’in startup’ları desteklemek amacıyla başlattığı hızlandırma programı, startup’lara yatırıma başladı. Sente Foundry iş birliğiyle yürütülen, koronavirüs salgınına yönelik alınan önlemler nedeni ile program online tamamlandı. 500 başvurudan 3’ünü seçti Programa seçilen girişimciler, pazarlama ve perakende teknolojileri, tedarik zinciri teknolojileri ve tüketici deneyimi konusunda çözümler üretiyor. Program kapsamında 500 başvuru arasından detaylı bir çalışmayla ön eleme sürecini tamamladıklarını anlatan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Dünyanın dört bir yanından yeni girişimcileri büyük şirketlerle buluşturan iş ortağımız Sente Foundry ile şubat ayında başlayan altı

88 // DIGITALREPORT.COM.TR

haftalık verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu süreçte belli süreçleri başarıyla geçerek seçilen yedi startup’ı sadece dinlemekle kalmadık, onlara Yıldız Holding ve şirketlerinin deneyimini de aktararak mentorluk yaptık. Aralarından seçtiğimiz üç girişime de program kapsamında yatırım yapacağız. Gelecek dönemde Yıldız Holding olarak startup’lara verdiğimiz desteği sürdürmek istiyoruz. İnovatif proje ve fikirlerle Yıldız Holding şirketlerine destek sağlamayı hedefliyoruz” dedi. 2. dönem haziranda Programa seçilen startup’lar ise VibeVision, TradeMonday ve DeepNeep şirketleri oldu. İkinci döneminin Haziran 2020’de başlaması planlanan program gıda hammaddeleri, yeni ürünler ve ambalaj alanlarına odaklanacak.


GİRİŞİM

Microsoft for Startups programı 2. yılını geride bıraktı Startup’ların başarını artırmak ve dünya pazarlarına açılmalarına yardımcı olmak için geliştirilen Microsoft for Startups programının 2. yaşını kutlayan Microsoft, program katılımcılarına GitHub Enterprise ve Power Platform’un kapılarını sonuna kadar açıyor. Bu yeni adımla startup’ların yalnızca 2020 yılında 1 milyar dolarlık global satış yakalaması hedefleniyor. 250 bin dolara kadar Azure kredisi ve ürün desteği sunuyor Microsoft, platformuyla 140’tan fazla ülkeden binlerce startup’ı kurumsal müşterilerle buluşturdu. Girişimcilerin müşteri ve gelir tabanlarını büyütmelerine yardımcı olan Microsoft, teknoloji ve pazarlara açılma desteği sunuyor. Üyelerin en

çok destek aldığı konuların başında, geliştirilen çözümlerin global müşteri pazarına sunulması, birlikte satış ve birlikte pazarlama destekleri bulunuyor. Microsoft’un yazılım mühendisleriyle çalışma olanağı bulan startup’lar 250 bin dolara kadar Azure kredisi desteği de alabiliyor. Üyelere ayrıca Office 365, Visual Studio Enterprise Cloud ve Dynamics365 ürünlerinin kullanma imkanı sunuluyor. İkinci yaşını kutlayan program kapsamında Microsoft, GitHub Enterprise ve Power Platform’a erişim imkanı sundu. Programdaki tüm üyeler ve yeni startup’ların erişimine açılan yeni imkanlar sayesinde geliştirilecek ürünlerin kapsamının artması ve üyelerin bir yıl içinde 1 milyar dolar satış yapması öngörülüyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 89


GİRİŞİM

SendGB Extra ön siparişe açıldı Dosya gönderme hizmeti sunan yerli girişim SendGB, 1 TB’lık SendGB Extra hizmeti için ön siparişle erken erişim kabul etmeye başladı. Detayları kurucu ortaklardan Uğur Çakır ile konuştuk. SendGB kimler tarafından, ne zaman kuruldu, ekip kaç kişi? SendGB, 2015 Yılında faaliyete geçti. 3 kişilik bir ekibiz. 2 kişi kurucu ortak. Kurucu ortaklarımız ben, Uğur Çakır ve Okan İlhan. Ne gibi hizmetler sunuyorsunuz? SendGB ile 5GB’a kadar büyük dosyaları üye olmadan kolay ve hızlıca paylaşmak mümkün. Türkçe dahil 13 dil seçeneği ile hizmet veriyor. Gönderilen dosyalar kullanıcı tarafından seçilen 1 ila 90 gün sonra otomatik olarak sunuculardan siliniyor. Aynı

90 // DIGITALREPORT.COM.TR

anda 500 dosya 20 alıcıya kadar gönderilebiliyor. İstenirse dosyaların indirildikten sonra silinmesi de sağlanıyor. Böylece paylaşılan dosyalar sunuculardan hızlıca silinmiş oluyor. Ayrıca güvenliğe ekstra önem veren kullanıcılar için gönderim esnasında parola belirleme seçeneği de mevcut. Kullanıcılar, her gönderim için parola belirleyebiliyor. Ne kadar sürede geliştirdiniz? Hazır bir altyapı kullandınız mı? 2015 yılında beta olarak başladık. Hazır altyapı kullanmıyoruz. PHP, MySQL ve object storage üzerine çalışan bir yapı. AWS, Oracle Cloud, Cloudflare altyapı için kullandığımız global servisler. Nasıl bir kullanıcı sayısına ulaştınız ve hangi ülkelerden hizmeti kullananlar oldu? Günlük 10.000 tekil ziyaretçimiz var. Ziyaretçilerimiz; Hindistan, İspanya, Türkiye, İtalya, Meksika gibi ülkelerden… Global şirketlerden kullanıcılarımız mevcut. Netflix, Samsung, Philips, Coca-Cola, Nissan, BBC, Bein Media, Havaş Media, Sony, Siemens, Arçelik, Beko, Huawai, LG, Disney gibi.


GİRİŞİM

Oysa SendGB’de kullanıcılar dosya yüklerken ve indirirken sınırlanmıyor. Kullanıcılar 300 Mbps hıza kadar SendGB’yi kullanabiliyor.

Güvenlik önlemleriniz neler? Dosya transfer siteleri özellikle “oltalama” için kullanılır. Sahte paylaşımlarla kullanıcıların Outlook, Gmail gibi hesaplarına erişim bilgileri sorulur ve bunlar elde edilmeye çalışılır. Bu konuda 3 farklı koruma katmanımız var. Spam dosya paylaşımlarını ayırabiliyoruz. Rakipleriniz kim? Benzer çözümlerden nasıl ayrışıyor? En önemli rakip WeTransfer. Farkımız ise dosya upload ve download sınırımız, hız sınırımız yok. Kullanıcılar 250 MB’a kadar dosyaları 90 güne kadar saklayabiliyor. WeTransfer 2 GB’a kadar ücretsiz dosya paylaştırırken SendGB 5 GB’a kadar paylaştırıyor. Önemli bir farkımız da hıza önem vermemiz. Dosya paylaşımında en büyük sorun büyük dosyaların yükleme ve indirme hızı oluyor. Bazı servisler ücretsiz hizmet verdiklerinde dosya yükleme ve indirme hızına limit koyuyorlar.

Herhangi bir yatırım aldınız mı yoksa öz sermaye ile kurdunuz? Yatırım başvurumuz olmadı. SendGB’yi belli seviyeye getirene kadar yatırım almayı planlamadık. Gelir modeliniz nedir? Gelir modelimiz üyelik ve reklam. Üyelik modelimiz SendGB Extra için ön sipariş almaya başladık. SendGB Extra ne sunuyor? 1 TB depolama alanı ve aynı anda 20 GB dosya transfer olanağı sunuyoruz. SendGB Extra üyeliğiniz boyunca dosyalarınız saklanır. Siz ne zaman isterseniz dosyalarınzı o zaman silersiniz. Daha önce yüklediğiniz dosyalarınızı istediğiniz zaman kolayca paylaşırsınız. Özellik aslında Mayıs 2020’de kullanıma açılacak ama sınırlı sayıda erken erişim imkanı veriyoruz. Mayıs 2020’de 99,90 euro olacak ama şimdi başvuranlar sadece 39,90 euro yıllık ücret ödeyebilecekler.

DIGITALREPORT.COM.TR // 91


GİRİŞİM

Apsiyon, dijital yardım ve yeni IoT yatırımlarını anlattı Toplu yaşam alanı yöneticilerine CRM’den finans yönetimine, iş takibinden elektronik güvenlik sistemlerine kadar entegre çözümler sunan Apsiyon’un CEO’su Kudret Türk ile yeni yardımlaşma özelliği KomşumVar’ı ve şirketteki diğer gelişmeleri konuştuk. KomşumVar özelliği ile dijitalş yardımlaşma adımı Apsiyon mobil uygulamasından kullanılabilen yeni özellik, başta 60 yaş üstü olmak üzere, komşuların birbirlerine; market, eczane, günlük alışveriş gibi ihtiyaçlarında yardımcı olmalarını sağlıyor. Türk, özelliğin açıldıktan sonraki birkaç gün içerisinde binlerce talep oluştuğunu ve özelliğin sadece koronavirüs dönemi için değil, sonraki dönemde de eski komşuluk değerlerini yeniden

92 // DIGITALREPORT.COM.TR

hatırlatmasını umduklarını söyledi. SaaS uygulamaları koronavirüs sonrasında da büyüyecek Koronavirüs ile sosyal izolasyon döneminde dijitale geçiş yapabilen şirketlerin iş hacimlerinin arttığını, özellikle SaaS uygulamalarının popülerliğini, sonraki dönemde de koruyacağını belirten Türk, salgının uzaması halinde de Apsiyon’un negatif bir etki yaşayacağını düşünmediğini ekledi. 5 milyon dolarlık yeni yatırımla hedef, yurt dışına açılmak Hayata geçtiği 2012 yılından bu yana 750 binden fazla konutta hizmet vermeye başlayan Apsiyon, Mart ayında 5 milyon dolar yatırım alarak toplam yatırım miktarını da 10 milyon dolara çıkartmıştı.


GİRİŞİM

Apsiyon’un bu yatırımla Kıbrıs, Azerbaycan, Ukrayna, Karadağ ve Makedonya gibi ülkelerden sonra, yurt dışı pazarlarda genişlemeye gideceğini belirten Türk, İngiltere ve Avrupa’daki çeşitli ülkelerin yanı sıra, Orta Doğu’da da hizmet vermeyi düşündüklerini kaydetti. Piyasadaki çözümleri beğenmeyince kendileri yaptı Apsiyon, bir süredir site ve iş yeri yönetimi gibi özelliklerinin yanına, IoT tarafındaki çalışmalarını ekledi. Sayaç okuma, plaka tanıma, kartlı geçiş gibi hizmetler için piyasadaki çözümleri denediklerini, ancak memnun kalmadıklarını belirten Türk, 2019’da bunları Türkiye ve dünyada ilk olacak şekilde, SaaS yapısında kurguladıklarını söyledi. Müşteri bağlılık program ile kolaylık sağlıyor Bugüne dek Apsiyon’un kapsamını genişletmek için çalıştıklarını söyleyen Türk, müşteri bağlılık programıyla, cam kırılması, çilingir ihtiyacı, elektrik arızası, ambulans, pet ve araç asistans gibi hizmetlerin müşterilerin bir adım uzağında olduğunu

söylerken, kurumsal iş birlikleri ile de Medical Park’ta yüzde 70 indirim sağladıklarını ekliyor. Türk’e göre, Apsiyon’un yapabileceklerinin kapsamı daha da genişleyebilir. IoT ile dünyada bir ilki Türkiye’de gerçekleştirdi IoT yatırımlarını artıracaklarını belirtirken, Nef’in Foldhome sistemi için altyapı desteği sunduğunu ve bunun ortak çalışmadan sonra ortak yaşam alanı yaratarak fütürist bir adım attığını ve dünyada bir ilk yarattığını söylüyor. Nef’in tüm projelerinde yer alan Foldhome’daki ortak alanlar mobil uygulama üzerinden rezerve edilerek kullanılabiliyor. Bu alanlar içerisinde misafir odası, spor salonu, müzik stüdyosu, toplantı odası gibi çeşitli alanlar kullanılabiliyor. Türk, böylece sık kullanılmayan alanlar için büyük bir eve ihtiyaç kalmadığını belirtiyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 93


GİRİŞİM

Startup için karar alma süreci nasıl oluşturulur? Birçok startup “Şirkette kim hangi işten sorumlu” sorusunu kararları tüm ekip aldıklarını söyleyerek yanıtlar. Ancak bu durum belirli aşamalarda startup’ı çıkmaza sokabilir ve görev ve karar alma konusunda netlik gerekebilir. Startup’lar bunun için üç farklı çözüm yolu izleyebilirler: - Kararları tek kişi alır, böylece hata potansiyeli azalır. - İlgili kişiler ve uzmanların

94 // DIGITALREPORT.COM.TR

düşünceleri ile karar alınır, böylece kuvvetli bir çözüm ortaya çıkartılabilir. - Çok önemli kararlarda bir grup kişi karar alabilir. Karar alma sisteminizin kimin karar alacağı kadar, ne konuda karar alabileceği ve hangi veriler ışığında karar alacağını da netleştirmesi gerekir. Hangi roller mevcut? Bir kural olarak, finansal kontrol, hukuki düzenlemeler, tasarım, üretim gibi rollerin var olmasının sebebi, sorumlulukları ve bu rollerin bazı hakları bulunmaktadır. Öncelikle startup’ınızda bunlardan hangilerinin bulunduğunu belirleyin. Elinizdeki liste “Kim? Ne? Nasıl?” sorularından “Ne” kısmını çözecek ve sizi


GİRİŞİM

“Kim” sorusunun cevabına yönlendirecektir. Siz hangi kararları alabilirsiniz? Bu sorunun yanıtı şirkete ve göreve göre değişiklik gösterecektir. CEO ne kadarlık bir harcama için onay almadan hareket edebilir? Peki ya temizlik görevlisi? Yönetici bugün çalışmayabileceğine karar verebilir ama çalışanların böyle bir seçeneği olmayabilir. Bu sebeple hangi kararları çalışanların vermesi güvenli olur sorusunun cevabını aramalısınız. Hangi kararlarda başkasının fikrini almak gerekiyor? Bir ekibi ya da tüm şirketi etkileyebilecek kararlarda, uzmanların ve ilgili kişilerin fikri alınabilir. Son sözü söyleme yetkisi bir kişide olsa bile, toplu görüşler bir ön gereksinim haline getirilebilir. Hangi işlemler için satış müdürünün CFO’dan izin alması gerekir? Her departmanın kararı bütçe üzerinde aynı etkiye sahip midir? Bu örnekler size karar alma sürecindeki kolektif sınırları oluşturma konusunda yardımcı olacaktır.

Ne zaman herkesin karar sürecine katılması gerekir? Karar alma sürecini düzenlerken, belki de en çok zorluk yaşayacağınız nokta, bu sorunun yanıtını bulmaktır. Zira herkesin görüşü sadece danışma amacıyla değil, koordinasyon amacıyla da değerlendirilmelidir. Müşteriyle sözleşmeyi sonlandırma kararını kim onaylamalı? Ürünün adı ne olmalı? Yeni bir çalışan alma kararını kim verecek? Bu sorular da yanıtı bulmanızı kolaylaştırabilir. Ancak şunu unutmayın: Bir çözüm önerisinde bulunmakla onay sürecine katılmak arasında fark vardır. CFO bir maaş önerisinde bulunmaz, sadece onaylar. Ancak tüm hisse sahiplerinin şirkete yeni bir hissedar kabul etme konusunda hisseleri oranında söz hakkı olacaktır. Kararsızlık durumunda ne yapılabilir? Her kararı almak ya da her durumu öngörebilmek mümkün değildir ve bununla uğraşmak da kaynak ve zaman israfına sebep olabilir. Bu yüzden böyle durumlarda startup için faydalı olan eylemleri önceleyin.

DIGITALREPORT.COM.TR // 95


KÖŞE YAZISI

COVID-19 pandemisi, Google aramalarını nasıl etkiledi? Anıl Zengin

Djital dünyada da etkisini gösteren koronavirüs pandemisi ile birçok sektörde sert düşüşler yaşanırken birçok sektörde de ciddi yükselişler gözlemlendi. Peki COVID-19 virüsü, insanların hangi Google aramalarına yönelmesine sebep oldu? İnsanlar Google’da en çok neleri aradı? Virüs tedbirleri kapsamında imkanı olan tüm sektörler uzaktan çalışma sistemine geçti ve yüz binlerce kişi evinden çalışmaya başladı. Ayrıca hükümetin aldığı kararlar doğrultusunda ek olarak uygulanan karantina

96 // DIGITALREPORT.COM.TR

ve sokağa çıkma yasağı gibi tedbirlerle insanların evinde geçirdiği süre de artış gösterdi. Bu bağlamda Google’da yapılan aramalar da değişiklik gösterdi. Google Trendler’den aldığımız verilere göre, Koronavirüs sürecinde Türkiye’de insanların en çok ilgi gösterdiği konuların başında “uzaktan eğitim” geliyor. Uzaktan eğitim aramasını “ekmek nasıl yapılır” ve “maya yapımı” takip ediyor. Ayrıca salgın sürecinde özellikle erkekleri etkileyen kuaförlerin kapatılmasıyla da “evde saç kesimi” ve “tıraş makinesi” aramaları da yükselmiş durumda. Öte yandan kullanıcıların ilgi gösterdiği diğer aramalar arasında özellikle sokağa çıkma yasağının başlamasıyla “marketler açık mı” ve “fırınlar açık mı” yer alıyor. Bu aramaları


KÖŞE YAZISI

“bankalar açık mı” ve “eczaneler açık mı” sorguları takip ediyor. Diğer ülkeler koronavirüs sürecinde en çok neyi aradı? Google Trendler’den alınan

Koronavirüs salgını ile herkes evde kalınca her ülkede evde gerçekleştirilen aktiviteler de Google arama sonuçlarında görünür hale geldi.

verilere göre, diğer dünya ülkelerinden kullanıcılar Google’da çeşitli aramalar yaptı. Almanya’da “maya yapımı” ve “kendi kendine saç nasıl kesilir?” aramaları artış gösterirken, İtalya’daki kullanıcılar en çok “kurabiye yapımı” aramasını yaparken Birleşik Krallık kullanıcıları da “tırnak bakım seti” ve “köpek

bakım seti” aramalarını artırdı. “Evde Spor” aramasında küresel artış görüldü Google Trendler’den alınan verilere göre, “evde spor” araması neredeyse tüm ülkelerde artış gösterdi ve evde yapılabilecek spor egzersizleri tüm insanların ilgi gösterdiği konular arasındaki yerini aldı. Öte yandan İngiltere’de “masa tenisi masası” ve “basketbol potası” araması artarken, Almanya’da ise YouTube’da “günlük spor” aramaları arttı. E-Ticaret ve online alışverişte durum nasıl değişti? Koronavirüs tedbirleri kapsamında neredeyse tüm dünyada alışveriş mağazaları kepenk kapattı ve firmaların çoğu sadece internet üzerinden satış yapmaya karar verdi. Dünya genelinde bu süreç kapsamında insanlar zaruri ihtiyaçlara yönelmişken DIGITALREPORT.COM.TR // 97


KÖŞE YAZISI

E-Ticaret ve online alışverişteki son durum ne oldu? Google Trendler’den alınan verilere göre, Türkiye’deki kullanıcılar spor ayakkabı, elbise, pantolon, çanta ve güneş gözlüğü gibi önemli aramalardan uzaklaştı ve bu kelimelerin aranma sıklığı önemli derecede düşüş gösterdi. Stackline’dan e-ticaret raporu Mart ayında e-ticarette görülen artış ve düşüş hakkında Stackline’ın yayınladığı rapor, önemli verileri gözler önüne seriyor. Yayınlanan raporda 2019 yılı Mart ayı ile 2020 yılı Mart ayı karşılaştırılmış. Bu yıl Mart ayında yükseliş gösteren kategoriler arasında zirveyi cerrahi maskeler ve eldivenler çekiyor. Ayrıca, ekmek kızartma 98 // DIGITALREPORT.COM.TR

makinesi, ağırlık ve antrenman malzemeleri, bilgisayar monitörü, köpek maması ve saç boyası gibi ürünlerin satışları artmış durumda. Raporun devamında 2020 Mart ayında düşüşlerin yaşandığı kategorilere de yer verilmiş. Rapora göre Mart ayında bavul ve valiz, fotoğraf makinesi ve kamera, etkinlik ve parti malzemeleri, giysiler ve güneş gözlükleri en yüksek düşüşleri yaşayan kategoriler olarak ön plana çıkıyor.

Stackline’ın 2020 yılı Mart ayı ile 2019 yılı Mart ayını karşılaştırdığı e-ticaret raporu, küresel olarak satışı artan ve azalan ürünleri sıralıyor.


MARKA

SHERPA, UX Audit hizmeti vermeye başladı Kullanıcıların ve sistemin deneyim problemlerini doğru tanımlayan hizmet, daha iyi bir deneyim sunarak kullanıcı deneyiminin yatırıma geri dönüşünü arttırmak için şirketlere fayda sağlıyor. UX Audit, dünyaca kabul görmüş kullanılabilirlik kriterleri kapsamında dijital bir ürünün uzmanlar tarafından analiz edilmesi, sunulan deneyimdeki sorunların tespit edilmesi ve geliştirme önerilerinin yaratılmasıyla başlıyor. Kullanıcı etkileşimini takip etmek için devrede olan ölçümleme aracının yapılandırmasının kontrol edilmesi, eksiklerin raporlanması ve kitle etkileşimine yönelik içgörülerin üretilmesi de servis kapsamında yer alıyor. Son olarak, incelenen nicel

verinin yanında nitel veri de ısı haritaları ile oturum kayıtları incelenerek değerlendiriliyor ve kullanıcı etkileşimini optimize etmek için ortaya çıkarılan geliştirme önerileri, test edilebilecek formata uygun hale getirilerek performans indikatörleri tanımlanarak hipotezleştiriliyor. Birçok sektöre fayda sağlıyor Havacılıktan e-ticarete, beyaz eşyadan fintech ve perakende sektöründe kullanılan birçok global dijital varlık için kullanılmış SHERPA’nın UX Audit çalışmasında; dijital varlıklar kullanıcı deneyimi bağlamında dünyaca kabul görmüş Nielsen Norman Prensipleri ile analiz ediliyor, kullanıcıların dijital ürünü nasıl kullandığına dair mevcut acı noktaları ile gelişim alanlarını tespit ediliyor ve raporlanıyor. DIGITALREPORT.COM.TR // 99


MARKA

Koronavirüs ile dijitalde kullanım oranları 2 kat arttı Koronavirüs döneminde dijital cihazların kullanımını ve içerik tüketimini değerlendiren Adform Türkiye Genel Müdürü ve MEA, APAC Bölgeleri Satış Direktörü Cem Eroğlu, “CoVid-19 dijitaldeki kullanım oranlarını iki kat artırdı. İnsanlar dışarı çıkmadıkları için TV ve internet kullanım payları büyüdü. Haber sitelerinde iki kata kadar artış var, e-ticarette ziyaretçi trafiği ciddi oranda 100 // DIGITALREPORT.COM.TR

arttı. Tüketici davranışları da değişiyor. Pazar şu anda bunlara ihtiyaç duyuyor ama bu sadece dijitalleşmeden değil, daha çok ihtiyaçtan” dedi. Eroğlu, kurumların iç iletişim tarafında online kanalları yeterince kullanamadığını belirtirken, çalışanların motivasyonunun da dijitalleşmeyle ilgili olmaya başladığının altını çizdi ve


MARKA

sözlerine “Yeteri kadar yatırım yapamayanlar bilgi akışından da mahrum oluyorlar. Otomasyon sistemlerinin önemi iyice belirginleşti. Bir yol ayrımından da söz edebiliriz. Dijitale hemen yatırım yapanlar artık hemen meyvesini toplayabilecekler. Yapmayanlar ise adaptasyon sorunuyla karşılaşacaklar” şeklinde devam etti. Tüketiciler sadakat kararlarını gözden geçirecek vakti kazandı Eroğlu, “Şu anda tüketiciler sadakat kararlarını gözden geçirecek bir noktadalar. Fiyat karşılaştırma sitelerindeki trafiğin artmasından, tüketicinin düşünmek için daha fazla zamanı olduğunu görüyoruz. Reklam ekosisteminin tüm tarafları olarak bu gelişmeleri cihazdan bağımsız da yorumlamamız lazım. Cihazlar arası etkileşim ve kullanıcının cihazlar arası değişimini tespit edebilmemiz lazım” dedi Ekranı olan tüm cihazlarda reklam görülebilecek Artık ekranı olan her cihazın reklam gösterebileceğini belirten Eroğlu, bunun reklam kalitesini artırırken içerik tipini değiştiren bir gelişme olacağının altını çizdi. IAB verilerine göre tüketicilerin

yüzde 71’i kendi ilgi alanlarını ve alışveriş alışkanlıklarını hedefleyen reklamları tercih ediyor. Ayrıca, her 4 kişiden 3’ü daha az ama daha kişisel reklamlar görmek istiyor. Reklam sahteciliğini önlemek için entegre platform kullanılabilir WFA verilerine göre reklamların %30’u tüketiciler tarafından görülmüyor. Yeterli korumaya sahip olmayan reklam çözümleri reklam sahteciliğinin yapılmasına sebep oluyor ve bu da online reklamcılığa her yıl 21 trilyon zarar veriyor. Halbuki doğru teknoloji ortakları ile çalışmak, reklam satın almalardaki kaliteli envanterin önceliklendirilmesini sağlıyor. Kendi anti fraud (dolandırıcılık) çözümleri olan iş ortaklarıyla çalışmak gerekiyor.

DIGITALREPORT.COM.TR // 101


MARKA

AdColony, mobil video reklam raporunu yayınladı AdColony’nin yayınladığı Best Practice Raporu 2020 raporu, AdColony nin 2019’da sunduğu iyi yürütülen ve etkileşimli mobil video kampanyaları hakkında bilgi verdi. Türkiye’de gerçekleştirilen Hyundai ve Nissan, Kona ve Micra kampanyaları ile kullanıcılara aracı 360 derece açıdan istediğin şekilde inceleme ve renk seçeneklerini deneme şansı sundu. 360 derece video özelliğinin kullanıldığı yaratıcı kampanyalarda Hyundai Kona kampanyası ile %84 etkileşim

102 // DIGITALREPORT.COM.TR

oranı ve %82 tekil izlenme oranına imza atarken Nissan, micra kampanyası ile %84 tekil izleme oranına erişti ve Nielsen araştırmasına göre Nissan bu kampanya ile %91.2lik bir yükselme elde etti. FMCG’de ise Cheetos’un Türkiye’de yaptığı Cheetos Museum kampanyasında ise kullanıcılar Cheetos’lar ile istedikleri “sanat eserini” yaratma imkanı sağlayarak reklamla etkileşime geçtiler. Yaratıcı fikir sayesinde Cheetos %130 etkileşim oranı elde etmeyi başardı.


MARKA

Facebook: Koronavirüs ile reklam gelirleri darbe aldı Birçok reklamveren, koronavirüs salgınından ötürü ortaya çıkan belirsizlik nedeniyle, pazarlama bütçelerinde kesintiye gitti. Facebook da yaptığı açıklamada, koronavirüs salgınının, insanların sosyal izolasyon nedeniyle eve kapanmasına ve internet trafiğinin artmasına rağmen, reklam gelirlerinin azaldığını duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, ayrıca, salgından etkilenen ülkelerin çoğunda mesajlaşmanın geçen aya

Dijital reklam maliyetleri yüzde 60 düştü Reklam zekası teknolojileri şirketi SocialPeta’ya göre, Facebook’un görüntüleme ve tıklama başına reklam maliyetleri 2019 yılının Kasım ayına oranla 2020 Mart ayında ortalama 1,88 dolardan 0.81 dolara gerileyerek %60 oranında düştü. Pandeminin ekonomik etkileri, markaların dijital reklamlar için ayırdığı bütçeyi de kıstı. SocialPeta’a göre dijital reklam harcamaları son iki ay içinde % 23,5

göre yüzde 50 oranında arttığı belirtildi. Avrupa’da salgının merkezi haline gelen İtalya’da, kullanıcıların mobil uygulamalarda yüzde 70’ten daha fazla zaman geçirdiği ifade ediliyor. İtalya’da ayrıca, üç ve daha fazla kişinin katılımı ile yapılan grup konuşmaları da, yüzde 1000’in üzerinde arttı. Şirketin açıklaması, aktif kullanıcı sayısında artış olduğunu bildirmesine rağmen ilk çeyrek gelir beklentisinde kayıp öngören Twitter’ı akıllara getirdi.

oranında azaldı. Ayrıca 2020’de reklam harcamalarında tüm dünyada düşüş yaşandı. En yüksek düşüş %17 ile şu anda pandeminin merkezi olan Kuzey Amerika’da görüldü. Salgın, tıklanma oranlarını da etkiledi ve yeni yıldan bu yana %17,2 oranında azalma yaşandı. Bu kapsamda en çok darbe alan sektör ise turizm (seyahat ve konaklama) sektörü oldu. 2020 yılının Ocak ayı ortasında %1,84 tıklanma oranına sahip olan turizm sektöründe bu oran koronavirüsle birlikte son iki ayda %18,5 oranında azaldı.

DIGITALREPORT.COM.TR // 103


MARKA

İÇERİKLERİNİZ SESLİ VE GÖRSEL ARAMA UYUMLU MU? Bu yıl web oturumlarının %30’u sesli asistan gibi ekransız cihazlardan yapılacak. İçerik yönetim sistemlerini adapte edenler ise kazanacak.

104 // DIGITALREPORT.COM.TR


MARKA

Markalar, yapılandırılmış veri yönetimi ve deneyim araçlarını müşteri odaklı bir düşünce yapısıyla bir araya getirerek etkileşim ve dönüşüm oranlarını artırabilirler. Arama için içerik yönetim sisteminizi optimize edin Aramalardaki değişim ve teknolojik gelişmelere nasıl ayak uyduruyorsunuz? Dijital pazarlamacıların karşılaştığı yeni mücadele, müşteri deneyimindeki bölünme. Üç farklı yöntem izleyerek arama sonuçlarında daha fazla etki elde edebilirsiniz. Sesli aramalar müşteri deneyimini değiştiriyor Forrester’ın araştırmasına göre müşterilerin yüzde 95’i bir markayla üç ve daha fazla kanaldan iletişim kurarken, yüzde 62’si birden fazla cihaz kullanıyor. Dijital müşteri yolculuğu her zamankinden daha çeşitli ve dağınık durumda. Sesli aramaların yükselişi, arama motorlarını dönüştürüyor. Arama motoru algoritmaları daha da akıllanırken, arama sonuçlarını ekrana getirirken arama niyetini sorguluyor ve buna göre sonuç veriyor. Tüketiciler bu değişimden

fayda sağlayacak ama pazarlamacılar, tüketicilerin davranışını da değiştirecek bu gelişme için hazırlıklı olmalılar. Tüketiciler kullanışlı bir ana sayfadan fazlasını bekliyor Sadece ana sayfadaki yenilikler artık tüketici için yeterli olmayacak. Tüketicinin ilk ulaşacağı açılış sayfalarını tespit edip, bunların belirli ihtiyaçları karşılamalarını sağlamaları gerekiyor. Ziyaretçilerin hangi aramadan geldiğini tespit etmek ve buna göre sorulan soruların cevabını verebilmek gerekiyor. Bu gelişme, ana sayfaların önemini de azaltıyor. Açılış sayfalarındaki trafik büyümesi dönüşüm için bir fırsat da getiriyor. Conductor tarafından 7 milyon ziyaretin incelendiği bir araştırmaya göre uzun kuyruklu anahtar kelimelerde dönüşüm oranları 2,5 kat daha fazla. Aramadaki dönüşümün temeli: Yapılandırılmış veriler Kanal, platform ve cihazların sürekli büyüyen ve dönüşen karışımına karşı pazarlamacıların adapte olması şart. Online platformunuz ve temas noktalarınızın potansiyel müşterilerin dijital yolculuğuna DIGITALREPORT.COM.TR // 105


MARKA

uygun olup olmadığını anlayabilmenin başka bir yolu bulunmuyor. Eskiden arama sonuçları 10 mavi renkte internet bağlantısından oluşuyordu fakat artık arama niyetine yönelik yapılandırılmış verilerden oluşan sonuçlar da karşımıza çıkıyor. Yapılandırılmış veriler arama motorlarının içeriğinizi daha doğru ve derin bir seviyede anlamasını sağlıyor, bu da kullanıcılara daha ilgili sonuçlar olarak yansıyor. Örneğin bir markayla ilgili aramada Wikipedia sayfasındaki ya da markanın kendi sağladığı veriler ışığında arama sonuçları sayfasının sağında karşımıza çıkan kutu bu yapılandırılmış veriler sayesinde orada. Üçüncü taraf deneyimleri etkileşim ve trafiği artırıyor Arama deneyimi sürekli değişiyor derken, tüketicilerin kurum ve marka web sitelerine giriş rotalarının değişmesini de bu kapsamda değerlendiriyoruz. Bugünlerde tüketiciler bir markayla telefon üzerinden olabildiği gibi sesli arama, Google Haritalar araması gibi farklı yollarla da etkileşim kurabiliyor. Bunun için üçüncü 106 // DIGITALREPORT.COM.TR

taraf yazılımların aramalarında yer alabilecek verilerinizi hazırlamalı, gerekiyorsa iş ortaklıkları kurmanız gerekiyor. Bu sene web’in yüzde 30’u ekransız olacak Sesli ve görsel arama deneyimlerinin yarattığı çeşitlilik, oransal olarak da büyüyor. Gartner’a göre 2020 yılında web oturumlarının yüzde 30’u ekranlı bir cihazdan gerçekleştirilmeyecek. Google, Amazon, Pinterest ve Bing’in bu konuda çalışmaları mevcut. Özellikle saydığımız ilk iki şirket, ses tanıma ve sesli asistan ürünleri sayesinde sesli aramalardaki kesinlik konusunda kendilerini her geçen gün geliştiriyorlar. Aramadaki yıkıcılık, pazarlama için fırsat yaratıyor İlk bakışta zorlu gibi görünse de, pazarlama teknolojisi (MarTech) alanında fırsatlar var. Bunun için içerik yönetim sistemlerinizi yapılandırılmış veriler, sesli aramalar için ek özellikler ve girdi alanlarıyla donatmalı, bunları nasıl kullanabileceğiniz konusunda kafa yormalısınız. Elbette arama yapılan tek noktanın arama motorları olmadığını da unutmamak gerekiyor.


MARKA

Influencer pazarlaması için doğru ölçüm nasıl yapılır? Yatırım geri dönüşünü hesaplamak pazarlama dünyasının en zorlandığı konulardan biri ama bu imkansız değil. Influencer pazarlamasının yatırım geri dönüşü, dijital pazarlamadaki bu yeni alanın net bir tanımının oluşmasıyla, hesaplanabilir ve markaların ne kadar harcama yapabileceklerini doğru bir şekilde hesaplamasını kolaylaştırabilir. Pazarlamacıların %84’ü yatırım geri dönüşünü hesaplamakta zorluk çekiyor Influencer Intelligence’in bu yıl hazırladığı Influencer Marketing 2020 raporuna göre pazarlamacıların yüzde 84’ü influencer pazarlamasının geri dönüşünü belirleme işini bir zorluk olarak görüyor. Bu

alanda yatırımlarla beraber, üst yönetimlerin bütçelerdeki bu kalemler konusunda açıklık beklentisi de artıyor. Bu durum son derece anlaşılabilir, fakat her dönüşüm yatırımı gibi, bir kampanyanın gerçek değerini anlamak için içinde olunan duruma özel bir yaklaşım gerekiyor. Sadece marka bazında değil, kampanya bazında da bu özel yaklaşım etkiyi ve uzun ömürlülüğü anlamayı sağlayacaktır. Bu gereksinimler dolayısıyla, influencer pazarlaması ölçümlerinde de klasik metrik ve değerler uygulanıyor, ancak DIGITALREPORT.COM.TR // 107


MARKA

bunun amaca uygun olmadığını herkes anlamış durumda. Bu tip verileri yeni ve çok yönlü bir pazarlama çalışmasına uygulamaya çalışmak modası geçmiş ve katı bir şekilde formülatif bir metrik ortaya çıkartıyor. Oranların da güvenilmez oluşuyla birleşince, markalar kampanyalarının gerçek etkisini ölçemeyen reklam değerlerini kullanmış oluyor. Influencer pazarlamasının ve bu çalışmalara geçişteki hızlı artışın sebebi, otantik oluşu ve farklı kampanyalar ve değişen hedefler için yapılabilecek şeylerin teoride bir sınırı olmaması. Bu fırsat spektrumu markalar için hem satış hem de müşteri yaratabilmek, marka bilinirliği artırmak ve içerik üretebilmek adına büyük bir değer taşıyor. Hesaplama nasıl yapılabilir? Her tür yatırım geri dönüşünün çalışmaya özel tasarlanması, takipçi, etkileşim, dönüşüm başına olabilecek şekilde birim fiyat değeri belirlenmesi gerekiyor. Satışı ölçümlemek ise muhtemelen değer belirlemek açısından kullanılabilecek en belirgin birim. Marka kampanyası ve satın 108 // DIGITALREPORT.COM.TR

alma arasındaki yolculuk dönüşüm pikselleri ya da takip edilebilir bağlantılardan hangisiyle ölçülürse ölçülsün, bunun yine de %100 netlik sağlamadığını bilmekte fayda var. Aslında ortaya çıkan gerçek değeri anlayabilmemiz için kampanya sonrasındaki bir süreyi de ölçümlemek gerekiyor, zira kampanyayı gören ya da etkileşime girenlerin doğrudan kampanya bağlantısı üzerindenm satın alma yapmama olasılıkları da mevcut. %100 ölçülebilen kampanyalar Diğer yandan, kampanya yatırımı arttıkça, bütçenin hesabını verebilmenin de önem kazanması ise kaçınılmaz. Her ne kadar daha basit bir ölçüm de olsa, son dönemde sayısı artan ve influencer’a özel indirim kodları, bu konudaki en net ölçümü sağlıyor, çünkü zamandan ve kanaldan bağımsız şekilde indirimin kampanyayla sabit bir bağı bulunuyor. Benzer şekilde influencer ile yapılan ürün iş birliği çalışmaları da doğrudan ürün üzerinden ölçümlenebiliyor. Potansiyel müşteri yaratma hedefleri tam anlamda gerçekleştirilebildiğinde, influencer kampanyasının bir


MARKA

markaya kattıklarını değeri ve görünür kanıtı sunar. Lead çalışmalarının sonucunda ister e-posta listesine ister veri toplama formlarına katkı sağlansın, UTM gibi izleme parametrelerinin ve kodlarının sağladığı ölçümlerle birleştirilebilir. Bu kombinasyonla influencer’ın veri toplamadaki etkisi de belirginleşir. Bütüncül hedeflere yönelin Influencer pazarlamasının sadece satış için fayda sağlamadığını akıldan çıkartmamak ve daha bütüncül hedeflere yönelmek de elde edeceğiniz yatırım geri dönüş oranını artıracaktır. Markanın kısa vadeli satış hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmak yerine uzun vadeli satış hedeflerine yönelmek influencer pazarlamasının da en

etkili noktasıdır. Marka bilinirliği ve algı çalışmaları, hatta içerik ortaklığı ROI için zayıf sonuçlar verebilir ama özel KPI hedefleri için kullanılabilir. Marka bilinirliği için trafik büyümesi, görünürlük ya da sosyal takipçi değişimlerini belirli bir zaman aralığı için ölçümlemek kolaydır ve benzer şekilde, etkileşim de influencer’ların harcanan paranın karşılığını verip vermediklerini kısa sürede gösterebilirler. Dönüşümle ilgili doğrudan sonuçlara katkı için bir hashtag kampanyası, bu tip bir aktivasyonun parçası olarak içeriği yalıtmakta kullanılabilir. Hedef ve istenen değerler belirlendikten sonra pazarlama ekipleri için başarı başı birim ücret belirlemek ve bunu ölçmek de kolaylaşacaktır. DIGITALREPORT.COM.TR // 109


LİSTELER

Ayın Reklamları Mart ve Nisan aylarında yayımlanan reklamlardan seçtiklerimiz ve YouTube Ads Leaderboard Mart sıralaması #EvdeBeraberiz

Samsung - Cheil Türkiye Samsung, ilk kez evde yaşadığımız 23 Nisan coşkusunu, çocuklarla hazırladığı bir videoyla dijitale taşımış. ----------------------------

Birlikte Nice Güzel Yıllara Teknosa - 4129Grey

Teknoloji perakendecisi, 20. yaşını koronavirüs öncesi döneme dönebilme dileğiyle kutladı. ----------------------------

Millenicom ile Dünyaya Bağlı Kal! Millenicom- Being Çözüm

Evde kalırken sevdiklerimizle bağlı kalma mesajı verilmiş. ----------------------------

Hayal Aldıklarından Fazlasıdır

QNB Finansbank - Rabarba 110 // DIGITALREPORT.COM.TR

Ramazan Ayı için hazırlanan internetten yapılan alışverişleri de kapsayan ParaPuan kampanyası tanıtılıyor. ----------------------------

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun realme - H2O United

Koronavirüs sonrasını beklerken #gücünükeşfet sloganına yer verilen reklamda, geleceği umutla bekleme mesajı veriliyor. ----------------------------

#SevgimizSığmazTaşar

Vestel - Leo Burnett İstanbul 23 Nisan coşkusunu evlerde yaşamaya davet eden reklamde, Atatürk’ün hayatındaki binalar ekrana geliyor. ----------------------------

#EvdeKal

Beko Global - Roy+Teddy Türkiye ile hizmet verdiği 130 ülke için logosuna “Evde kal” mesajı ekledi. ----------------------------

Her Nefeste Umut Var Arçelik - Havas İstanbul

Korona döneminde evde kalanlara destek mesajları veriliyor. ---------------------------DIGITALREPORT.COM.TR // 110


LİSTELER

Hep Birlikte Türkiye için Ne Lazımsa Yapmaya Hazırız

Alkışlarımız Türkiye’nin Kahramanlarına

CarrefourSA - TBWA\İstanbul

Türk Telekom - Concept

CarrefourSA, zor günlerde daha fazla çalışarak hayatın devamlılığını sağlayan çalışanlarına teşekkür ediyor. ----------------------------

Evden çıkmanın risk taşıdığı bu dönemde, reklam filmini de evden çeken Türk Telekom, zor günlerde kesintisiz iletişim için çalışan saha elemanlarına teşekkür mesajını Kenan İmirzalioğlu ile iletiyor. ----------------------------

#SorOna

FuzulEv - M.A.R.K.A. Barış Manço’nun Kol Düğmesi şarkısının eşlik ettiği reklamda, evinden çıkamayan 65 yaş üstü, yalnız ya da yardıma muhtaç kişilere yardım çağrısı yapılıyor. ---------------------------

Tek İhtimal Zafer Turkcell - Rafineri

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 105. yılına özel videoda, tüm kahramanlarımız anılıyor.

YouTube Ad Leaderboard Mart 2020 Sıralaması 1. Önce Büyükler (Arçelik)

6. Teşekkürler Kahramanlarımız (Beko Türkiye)

2. #EvdeHayatVar (Turkcell)

7. Avon Euphoric Maskara Ayaklarını Yerden Kesecek! (Avon Türkiye)

3. #ElBirliğiyle Hepsi Geçecek (Türkiye İş Bankası) 4. Biz Türkiye’yiz, Zorlukları Birlikte Aşarız (VakıfBank) 5. Galaxy S20 Şimdi Mağazalarda (Samsung Türkiye)

111 // DIGITALREPORT.COM.TR

8. Burası Artık #EmekSepeti! (YemekSepeti) 9. QNB Finansbank (QNB Finansbank) 10. Yeni Opel Corsa | Anlatılmaz. Yaşatır. (Opel Türkiye)

DIGITALREPORT.COM.TR // 111


LİSTELER

Satın Alma & Yatırımlar Türkiye ve dünyada öne çıkan yatırımlar, halka açılmalar, satın almalar ve şirket birleşmeleri... Jio Platforms

5,7 milyar dolarlık hisse karşılığı yatırım aldı Facebook’un %9,99 hissesini alarak yatırım yaptığı grupta, Hindistan merkezli mobil operatör Reliance Jio ve başka markalar bulunuyor. ---------------------------

Blue Prism

100 milyon pound yatırım aldı Robotik süreç otomasyonu devi, bu yatırımla değerlemesini 1 milyar poundun üzerine çıkardı. ---------------------------

Peoplise

1 milyon 649 bin dolara hisse sattı İnsan kaynakları girişiminin yatırımcıları (Revo Capital ve 500 Startups) ile kurucu ortakları, hisselerini Logo Yazılım’a devretti. --------------------------112 // DIGITALREPORT.COM.TR

Vispera

Hisse karşılığında, açıklanmayan miktarda yatırım aldı Görüntü işleme ve tanıma teknolojileri girişimi Vispera’nın yüzde 9,9 oranında hissesini Koç Holding ve Inventram satın aldı. ----------------------------

ViraSoft

Hisse karşılığında, açıklanmayan miktarda yatırım aldı TT Ventures, dijital sağlık girişiminin %12,2 hissesini aldı. ----------------------------

Universe

10 milyon dolar yatırım aldı Instagram hesabını mobil web sitesine dönüştüren girişim, Google Ventures’tan yatırım aldı. ----------------------------

Foursquare - Factual Birleşme açıkladılar

Konum bazlı içerik platformları Foursquare ve Factual, hisse senedi anlaşması yaparak birleştiler. ---------------------------

ServisSoft

125 bin dolar yatırım aldı SaaS tabanlı satış sonrası destek girişimi Hande Enes ve Mert Utancak’tan yatırım aldı.


LİSTELER

Ajanslar & Müşteriler Bizigo

Standby Creative Group (Dijital) ----------------------------

TAV İşletme Hizmetleri

Salt İletişim Grup (Kreatif, Dijital) ----------------------------

Assan Foods

PRactice (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Zoom

PİAR İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Audioteka

Aristo İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Apsiyon

Aristo İletişim (Halkla İlişkiler) ----------------------------

OPPO Türkiye

Medyaevi (Halkla İlişkiler) ----------------------------

OPPO Türkiye

Karbonat (ATL, BTL, Dijital, Sosyal Medya) ----------------------------

P&G

Mediacom Türkiye (Medya Satın Alma)

Merck Türkiye

Perfection İstanbul) (Sosyal Medya) ----------------------------

Hero Baby

Pickle Social (Dijital, Sosyal Medya) ----------------------------

Hero Baby

Effect BCW (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Kütahya Porselen

Bernaylafem İletişim ve Marka Yönetimi (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Param

Serdesin (Reklam) ----------------------------

Lezita

Reklam Merkezi (Reklam) ----------------------------

Love Yatak

BAL Agency (Reklam, Sosyal Medya) ----------------------------

İstanbul Cevahir AVM

Brandworks İletişim Danışmanlığı (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Ak Gıda ve İçim

MPR İletişim Danışmanlığı (Halkla İlişkiler) ----------------------------

Persil ve Vernel

FCBRAM (Dijital, Sosyal Medya)

DIGITALREPORT.COM.TR // 113


LİSTELER

Atamalar Kurumsal dünyada yeni pozisyonlar, atamalar ve ayrılıklar...

Evren Ayorak

Allianz Türkiye Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Allianz Türkiye’nin bilgi teknolojileri liderliğini yürüten Evren Ayorak, 2018 yılında çalışmaya başladığı Allianz’dan önce Finansbank, Credit Europe Bank ve Fibabank’ta çeşitli görevlerde bulundu. ---------------------------

Tarık Onat

iPara Genel Müdürü 2019 Ağustos’tan bu yana iPara GMY görevinde olan Onat, iPara’dan önce Garanti Ödeme Sistemleri, TEB, Aktifbank, Asseco, MasterCard gibi şirketlerde üst düzey yönetici olarak görev yaptı. ----------------------------

114 // DIGITALREPORT.COM.TR

Hakan Gonca ininal CEO’su

Daha önce ininal’da Chief Operating Officer (COO) görevini yürüten Hakan Gonca, CEO görevine atandı. Gonca’nın kariyerinde Accenture ve Multinet Up’ta aldığı çeşitli üst düzey görevler bulunurken, Yes Club girişiminin de Genel Müdürlüğünü yaparak yeni ürünün pazara çıkışı üzerinde çalışmıştı.


dfdsfsd

YENİ DÜNYANIN AKILLI YAŞAM DERGİSİ DİJİTAL DERGİLİKLERDE ÜCRETSİZ


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.