Biliyor musunuz?
World Architecture community 2018 design Winner DÜNYA MİMARLAR BİRLİĞİ 2018 TASARIM ÖDÜLÜ
Avend Beytepe Dünya Mimarlar Birliği
Tasarım Ödülünü Aldı! Lansmandan Sonra
%30 Değerlendi! İnşaatının
%71’i Tamamlandı!
Ayşin & Gökhan Genco / Özgür / Seren Avend Şantiye Ekibi
BMW SAHİBİ OLMANIN AYRICALIKLARINI HER ZAMAN HİSSEDİN. Borusan Otomotiv BMW Yetkili Servisi Ağaçlı Oto olarak otomotiv tecrübemiz ve BMW’lere olan sonsuz tutkumuzla en iyi sonuç için hizmetinizdeyiz.
0312 909 34 34 www.agacliotomotiv.com.tr
BMW Service
Ağaçlı Oto
Borusan Otomotiv BMW Yetkili Servisi
Çiçekmisin, yapmış olduğu şık tasarımlarla ve birbirinden farklı yapay çiçekleriyle E-Ticaret sektöründe hizmet vermektedir. Türkiye’deki çiçekçilik ve E-Ticaret algısına yeni bir vizyon getirmeyi hedefleyen Çiçekmisin, çok kısa zamanda büyük kitlelere ulaşmıştır. Çok yakın zamanda uluslararası alanda da hizmet vermeyi hedeflemektedir. Çiçekmisin’in birbirinden şık çiçekleriyle tarzınızı yansıtabilir, yaşam alanlarınızı renklendirebilirsiniz.
/cicekmisincom
/cicekmisincomm
/cicekmisin
www.cicekmisin.com
/cicekmisincomm
EDİTÖR
Beril Çavuşoğlu
beril@magmedya.com.tr
D
Farklı Sektörlerde Öncü İsimler
eğerli Okurlar; İş hayatında başarılı olmuş, yaşam tarzı ve prensipleriyle örnek, topluma ve dünyaya değer katan, öncü kişilere yer verdiğimiz MAG Business dergimizin bu yılki ilk sayısıyla sizlerle beraberiz... Yine birbirinden farklı sektörlerden çok önemli isimler bulunuyor...
Bu ay kapağımızda “bizi göklere çıkaran” başarılı bir kadın var... Ziver Havacılık Genel Müdürü Seval Aral ile ulusal ve uluslararası sivil havacılık görevlerini yerine getiren, “Zaman Değerlidir” anlayışıyla güven ve kaliteyi bir arada sunan Ziver Havacılık hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik... Acıbadem Ankara Hastanesi Direktörü Nihan Karaçam Salkaya, anne-çocuk sağlığı ile ilgili çalışmalarından profesyonel yaşamın dinamiklerine, iş hayatında kadının yerinden spora kadar uzanan geniş bir yelpazede deneyimlerini paylaştı... Yarım asrı aşan bir süredir sektörde olan, kalite ve sağlığı daima ön planda tutan Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan ile başarılarına, yeni projelerine ve hedeflerine değindik...
Ünsal Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ünsal sektörlerinde yirmi beş yılı tamamlarken; Ankara’nın en büyük temalı konut projesi Meva Şehir’den ve Nexus Tower’dan bahsetti... Yılların verdiği tecrübeyle özellikle perakende sektörünün önde gelen isimlerinden olan Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan ile motivasyondan kriz yönetimine, çalışma prensiplerinden yeni yönetici adaylarına tavsiyelere kadar birçok konuyu konuştuk... CSK Denetim ve Mali Müşavirlik’in sahibi Bağımsız Denetçi ve S. M. Mali Müşavir Serkan Kumdakçı binek otomobillere getirilen yasal düzenlemelerden genel gider kısıtlamasına kadar son dönem merak edilenleri mercek altına aldı... 55 bin üyesi ile çok uzun süredir kaliteli hizmet anlayışını sürdüren Sports International’ın Genel Müdürü Hakan Öztürk; sektörde kalıcı olmayı, gelişmeleri takip etmenin önemini, 2020 planlarını ve sosyal sorumluluk projelerinden söz etti... Genç ve başarılı iki kadının kurduğu; tasarımdan dijital reklam yönetimine, video prodüksiyonundan promosyon ürünlerine ihtiyacı en uygun şekilde giderecek çözümler sunan “Need Creative”i anlattılar... Birkaç yıl içinde on şubeye ulaşan ve hızla Türkiye çapında büyüyen Pizza Il Forno’nun yeni projeleri de yolda... Pizza yemenin mutlulukla bir ilgisi olduğunu vurgulayan Pizza Il Forno’yu, markanın yaratıcısı Şef Utku Özer’den dinledik… Temiz Enerji Teknolojileri alanında Almanya ve Fransa’da çalışmalarını sürdüren, Yenilenebilir Enerji Mühendisi Can Serkan İbrahimoğlu, yenilenebilir enerjinin geleceği ile ilgili önemli bilgiler verdi...
MAG Patent No: 2005 58511
Mart 2020 Yıl: 9 Sayı: 17 Fiyat: 15 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Tasarım Özge Aktaş Fatih Karakaş Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Haber ve Foto Muhabiri Özgür Karabulut Sinan Özüdoğru Halkla İlişkiler Dilara Ertürk Dilara Aydoğdu Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam Feray Şahingöz Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Betül Kıymaz Heysem Sevgi Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi
Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Dağıtım
Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı
Emsal Matbaa Tanıtım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Bahçekapı Mah. 2477. Cad. No: 6 Etimesgut/Ankara Tel: +90 312 278 82 00 Faks: +90 312 278 82 30 Etimesgut V.D. 3340992742
Basım Tarihi 28.02.2020 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magmedya.com.tr
Dr. Rıdvan Kır; farklı yöntemler ile binlerce yıldır var olan, hayatın tüm alanlarında verimi arttıran “Biorezonans Teknolojileri”nin faydalarını dile getirdiği bir yazı kaleme aldı... Çok kıymetli röportajlar, iş dünyasından ödüller ve haberler, tarzınızla mesajınızı ortaya koyabileceğiniz alışveriş önerileri... İşte yine enerjik bir MAG Business; size yeni bir motivasyon kaynağı... Verimli, başarılı, şanslı günler dilerim. Sevgi ve saygılarımla...
MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile
0.312 428 04 44
İnternet ile
abone.magdergi.com.tr
YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
16 Özel Röportaj / Ziver Havacılık - SEVAL ARAL 22 Haber / TÜGİAD Business Network Bulușması 24 Röportaj / Beypazarı Maden Suyu - NİYAZİ ERCAN 26 Haber / Bisse’nin 44. Yıl Daveti 28 Röportaj / Acıbadem Hastanesi - NİHAN KARAÇAM SALKAYA 32 Kadın Alıșveriș Önerileri 34 Röportaj / Tepe Home - LEVENT ÇAPAN 36 Haber/ HAN Spaces Açılıș Daveti 38 Röportaj / Ünsal Group - ORHAN ÜNSAL 40 Haber / Lexus “Nilüfer” ile Dolmabahçe’de 41 Haber / TÜGİAD 2020 Toplantısı 42 Haber / Brexit Sonrası Gayrimenkul Fırsatları 44 Röportaj / Sports International - HAKAN ÖZTÜRK 48 Ofis Alıșveriș Önerileri 50 Röportaj / CSK Denetim ve Mali Müșavirlik - SERKAN KUMDAKÇI 52 Haber / Studylon’dan Eğitim Semineri 54 Röportaj / Pizza İl Forno - UTKU ÖZER 56 Haber / Tepe Emlak Yatırım 57 Haber / Avrupa’ya TÜGİAD Damgası; İsviçre’de Yatırım ve Eğitim 58 Röportaj / Need Creative - BİNNAZ ÇİFTCİ, GÖKÇE ERYILMAZ 60 Haber / Bilkent Center Global RLI Ödülleri’nde 61 Haber / İmparator Davetine Divan Catering İmzası 62 Haber /45 Yıllık ve Tam Zamanı 64 Köșe Yazısı / Yenilenebilir Enerji - CAN SERKAN İBRAHİMOĞLU 68 Erkek Alıșveriș Önerileri 70 Köșe Yazısı / Bio Rezonans Teknolojileri - RIDVAN KIR 72 Haber / MICE Sektörü Bulușması
ÖZEL
Seval Aral “Türkiye’nin Yükselen Değeri Ziver Havacılık”
SEVAL ARAL
Ziver Havacılık Genel Müdürü Seval Aral ile, ulusal ve uluslararası sivil havacılık görevlerini yerine getiren, “Zaman Değerlidir” anlayışıyla güven ve kaliteyi bir arada sunan Ziver Havacılık hakkında gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajımız sizlerle... 16
ÖZEL
UÇUŞUN HER AŞAMASI, MÜŞTERİ İLE KALİTE STANDARTLARIMIZ DOĞRULTUSUNDA KOORDİNE EDİLİR VE KOLAYLIKLAR SAĞLANIR.
S
izi tanımak isteriz. Biraz kendinizden bahseder misiniz? 1983 Elazığ doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı mezunuyum ve aynı zamanda İktisat Bölümü öğrencisiyim. Ziver Holding Yönetim Kurulu Üyesi'yim. Ziver Holding olarak inşaat, havacılık, akaryakıt, restoran, sigortacılık sektörlerinde faaliyet göstermekteyiz.
kapasitesine sahip olup, yaklaşık 5000 km menzile sahiptir. SuperMidsize sınıfında yer alan bu özel jetimiz, aynı zamanda sıcak yemek servisine de imkan tanıyan kolaylıklara sahiptir.
Ziver Havacılık ne zaman ve kim tarafından kuruldu? Ziver Havacılık, 2016 yılında Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Veysel Demirci tarafından kurulmuştur. Edindiğiniz ilkeler, benimsediğiniz politikalar nelerdir? Ziver Havacılık; ulusal ve uluslararası sivil havacılık gereklerini yerine getiren, dünyada ve ülkemizde havacılık alanında meydana gelen gelişmeleri yakından takip eden, kendini devamlı geliştiren, uçuş emniyetini ve müşteri memnuniyetini sürekli ön planda tutan bir kalite politikasına sahiptir.
Verdiğiniz hizmetlerden bahsedebilir misiniz? Verdiğimiz uçuş hizmetleri iki ana konuda özetlenebilir; bunlardan ilki, VIP yolcu nakli olarak da ifade edilen hava taksi hizmetleridir. Bu tanımda, yolcumuzu istediği yerden, istediği saatte uçurabilecek şekilde planlama yapabilmekteyiz. Yolcularımız, Hava Yolu İşletmeleri’nin yolcularının kullandığı standart terminallerin dışında, özel terminallerden sıra beklemeden ve zaman kaybına uğramadan faydalanabilmektedirler. Herhangi bir ülkenin veya şehrin havaalanına gerekli şartların oluşması ile beraber arzu edilen zamanda uçuş planlayabiliriz.
Bünyenizde bulundurduğunuz uçakların sayısı ve nitelikleri nelerdir? Filomuzda, sahibi olduğumuz dört adet iş jeti mevcuttur. Bunlardan birincisi, TC-NEO tescilli Hawker 400 A’dır. Filomuza ilk katılan iş jetidir. Mevcut durumda, hem yolcu nakli hem de havadan hasta nakli görevlerinde kullanılmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen, havadan hasta nakli (ambulans uçak) yetkisine sahiptir. Yaklaşık 2000 km menzile sahiptir.
Diğer faaliyet alanımız ise, havadan hasta nakli uçuşlarıdır. Bu uçuşlarda Hawker 400 tipindeki uçağımızı kullanmaktayız. Uçağımız, ambulans uçak konfigürasyonuna yaklaşık bir saat içerisinde dönüştürülebilmektedir. Uçuşlarda, pilotlarımıza ilaveten, bir doktor ve bir acil tıp teknisyeni bulunmaktadır. Doktorlarımız, gelen talep doğrultusunda, hastanın durumunu inceleyip, havadan uçakla nakil yapılıp yapılamayacağına karar verirler. Gerekli hazırlıklar yapılıp, maksimum iki saat içerisinde kalkış yapılır.
Diğer iki uçağımız, TC-LAA ve TC-LAB tescillerine sahip olan Citation-5 tipindeki hava araçlarıdır. Bu jetler yolcu taşımacılığında kullanılmaktadır. Her biri 9 yolcu kapasitesine sahiptir. Yaklaşık 2400 km menzile sahip olup, dört buçuk saat havada kalabilmektedir.
VIP uçak hizmeti almak isteyen birinin izlemesi gereken yollar nelerdir? Belirli kriterleriniz var mı? Bu hizmeti almak isteyen yolcularımız bize 7/24 telefon veya internet sitemizdeki formu doldurarak ulaşabilirler. Uçuş rotası teknik olarak değerlendirilir ve planlamaya alınır. Uçuşun her aşaması, müşteri ile kalite standartlarımız doğrultusunda koordine edilir ve gerekli tüm kolaylıklar sağlanır.
Son olarak da, filomuza 2019 yılının sonu itibariyle katılan uçağımız Citation Sovereign’den bahsetmek istiyorum. Bu uçak, 10 yolcu
Dünyanın her yerine uçuş gerçekleştirebiliyor musunuz? Evet. Uçak tiplerimizin teknik özelliklerine de bağlı olarak dünya üzerindeki tüm destinasyonlara uçuş planlayabilmekteyiz.
17
ÖZEL
HERHANGİ BİR ÜLKENİN VEYA ŞEHRİN HAVAALANINA GEREKLİ ŞARTLARIN OLUŞMASI İLE BERABER ARZU EDİLEN ZAMANDA UÇUŞ PLANLAYABİLİRİZ.
18
ÖZEL
HAVA TAKSİ FAALİYETLERİNDEN EDİNDİĞİMİZ TECRÜBEYİ, BÖLGESEL HAVA YOLU TAŞIMACILIĞI HİZMETİ ALANINDA DA VERMEK İSTEMEKTEYİZ.
Rakip firmalardan farkınız nelerdir? Ziver Havacılık, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Avrupa Hava Ajansı (EASA)’ nın yayımladığı tüm gereklilikleri yerine getiren, müşteri memnuniyeti ve uçuş emniyeti konularında taviz vermeyen, zamanın değerini bilen ve kendini devamlı geliştiren bir vizyona sahiptir. Ambulans uçak hizmetinizde anlaşmalı olduğunuz herhangi bir kuruluş var mı? Evet. Bu hizmet Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen bir şirket tarafından sağlanmaktadır. Bu şirket, Sağlık Bakanlığı’nın konu ile ilgili yönetmeliği kapsamında sağlık personeli ve ekipman desteğini sağlamaktadır. Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? Ziver Havacılık’ı ileride nasıl göreceğiz? Ziver Havacılık; hava taksi faaliyetlerini geliştirmeye devam edecektir. İnsanların en önemli ihtiyaçlarından biri olan ulaşım hizmetini, zamanın da değerini bilerek en uygun şartlarda müşterilerimize verme konusunda çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu bağlamda, müşteri taleplerini çok yakından takip etmekteyiz. Önümüzdeki dönemde, hava taksi faaliyetlerinden edindiğimiz tecrübeyi, ülkemiz insanına, bölgesel hava yolu taşımacılığı hizmeti alanında da vermek istemekteyiz.
19
Uçuşun da Ötesinde 444 7 445
Ziver Air Havacılık ve İnșaat San. Tic. Aș. Yıldızevler Mahallesi 718. Cadde No: 12/4 Çankaya / ANKARA T: 0312 219 78 22 - 23 • F: 0312 219 78 21
BUSINESS
TÜRKER NASLI, ERCAN ÇELİK
AYȘİN SEVGİ, HÜSEYİN KÖKSAL ÇINAR
BERİL TANDOĞAN
ALİ GÜVEN
Business Network Buluşması TÜGİAD Ankara Șubesi’nin bu yılki ilk TBN (TÜGİAD Business Network) bulușması, Grup Volvo Plaza’da gerçeklești. TÜGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Metin’in ev sahipliğindeki geceye birçok iş insanı katıldı. Hakan Metin açılış konuşmasında, Müfit Metin tarafından kurulan ve Volvo otomobillerinin Türkiye’deki ilk yetkili satıcısı olan şirketlerinde, böyle bir topluluğa ev sahipliği yaptıkları için çok mutlu olduklarını belirtti ve katılımcılara teşekkür etti.
22 OSMAN ERTÜRK ÖZEL, LEVNİ OKTAY, HAKAN METİN, MELİH AYDIN
BUSINESS
NEZİH ALLIOĞLU
ONUR ÖNGÜN
BURCU ATEȘ
BUĞRA-SÜHEYLA BUYRUKÇU
ÖZGÜR NALÇAKAR, BERKAN BAYKAM
SERKAN YILDIZ
FİLİZ EROL
BURCU UYGUR ÖZER
ÖZGÜR İNCESU
CAN ÇAVUȘOĞLU
ZAFER YILDIRIM
RÖPORTAJ
Maden Suyu Sektörünün Lider İsmi
NİYAZİ ERCAN
Yarım asrı aşkın bir süredir sektörde olan, kalite ve sağlığı daima ön planda tutan Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan ile başarılarını, yeni projelerini ve hedeflerini konuştuğumuz röportajımız sizlerle...
M
arkanızdan ve sektörde bulunduğu konumdan bahsedebilir misiniz? 1957 yılında kurulan Beypazarı Maden Suyu bugün 60 bin m2 kapalı alana kurulu ve sektörünün en büyüğü olma özelliği taşıyan tesisinde, saatte 300 bin şişe üretim kapasitesine sahip ve 4 milyar şişelik pazarın 1 milyarlık kısmını elinde bulunduran bir maden suyu şirketi konumundadır. Beypazarı Maden Suyu 30 şirketlik pazar içerisinde tek başına tüketimin dörtte birini karşılıyor. 60
24
bin metrekarelik kapalı alan içerisinde üretim yapan Beypazarı Maden Suyu, kaliteden ve sağlıktan asla ödün vermeden Türk halkına her zaman doğal ve sağlıklı maden suyunu içirmeyi hedefliyor. Güncel ihracat çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Türkiye’nin hemen hemen her bölgesine ulaşmaya çalışıyoruz ve tüketicinin beğenisi ile yurt içi pazarından en büyük payı alan firma olmayı başardık. Yurt dışı pazarına yönelik çalışmalarımız da mevcut ve şu anda 27 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
RÖPORTAJ
Başta Kıbrıs olmak üzere, Almaya, Fransa, Irak, Dubai, Arabistan gibi ülkelere ürünlerimizi göndermekteyiz. Yeni yatırımlarla hem üretimimizi hem ihracatımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Maden suyu tüketimi yurt dışında daha fazla, insanlar su yerine mineralli su dedikleri maden suyunu tüketiyorlar. Tabii yurt dışında yeteri kadar maden suyu kaynağı olmadığından ithal ediyorlar. Türkiye de maden suyu kaynakları yönünden zengin bir ülke olarak en çok ihracat gerçekleştiren ülkelerin başında geliyor. Çünkü Avrupa ülkelerinde maden suyu tüketimi çok yaygındır ve bu konuda yerleşmiş önemli bir alışkanlık vardır. Türkiye’de de maden suyunu sofra içeceği haline getirmek istiyoruz. Maden suyu denince akla ilk gelen markalardan biri olan Beypazarı Maden Suyu’nun yeni yatırımları hakkında bilgi verir misiniz? Beypazarı Maden Suyu olarak yatımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Mart ayında devreye alacağımız yeni üretim hattımızla daha fazla noktaya ulaşacağız. Ayrıca meyve aromalı şişelerimizi de yenileyerek 2020 yaz ayında satış noktalarında boy göstermeye hazırlanıyoruz. Sade maden suyumuz için ise Beypazarı ile bütünleşen ve markamızın sembolü haline gelen klasik şişemizle raflarda olmaya devam edeceğiz. Ambalaj ve etiketlerde yaptığımız bir dizi yenilikle de bu yaz tüketicimizle yepyeni buluşma için hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Beypazarı markasının maden suyu pazarındaki konumu ve gelecek dönem hedefleri nelerdir? Maden suyu sektörünün lider firması olarak içecek pazarını değerlendirdiğimizde, gelecekte bu pazarın daha da artacağını sektörün hareketleneceğini öngörüyoruz. Çünkü maden suyunun önemi, sağlığa ve sağlıklı yaşama katkıları anlaşılıyor ve benimseniyor. Maden suyunda kişi bazlı tüketim bakımından Türkiye ve diğer ülkeler arasında istatistiksel olarak nasıl bir durum söz konusu? Maden suyu tüketimi olarak Avrupa’nın çok gerisinde olsak da, her geçen gün toplumumuzun bilinçlenmesiyle maden suyu kullanım oranlarının da arttığı görülmektedir. Örneğin Almaya’da bir kişi yılda 85 litre, İspanya’da 77 litre, Belçika’da 90 litre maden suyu tüketirken bu rakam Türkiye’de 12 litre civarında kalmaktadır. Ancak bu rakam yıllar içersinde artış göstermektedir. Türkiye’de 2010 yılında 1 kişi, bir yılda 6,4 litre maden suyu tüketiyorken; bu
rakam 2019 yılında 12 litreye çıkmıştır. Yani son 10 yılda Türkiye’de kişi başı tüketim Dünya ve Avrupa ortalamasının çok gerisinde olmasına rağmen kendi içinde iki katı yükselmiştir. Toplumsal bilincin artmasıyla bu rakamlar çok daha yüksek seviyeye çıkaktır. Firmanızın 2020’deki büyüme, pazar payı hakkında bilgi vererek nasıl geçtiğini açıklar mısınız? 1957 senesinden bu yana maden suyu sektöründe hizmet vermekteyiz. Yıllardır sektördeki liderliğimizi de tüketicilerimizin takdiri sayesinde sürdürüyoruz. Bunu sağlamamızdaki en önemli husus üretimimiz esnasında halkın sağlıklı ürün tüketme hakkına verdiğimiz değer. Bu nedenle yıllardır maden suyunu en güvenli şekilde muhafaza eden cam şişede ve en steril şekilde şişeliyoruz. Şu an 27 ülkeye ihracatımız devam ediyor. Şirket olarak bizim asıl hedefimiz Türk halkının maden suyu bilincini artırarak daha fazla maden suyu tüketmelerini sağlamak. Sade ürünlerimizin yanı sıra meyve aromalı ürünlerimizi ve gazozumuzu da halkımızın beğenisine sunuyoruz. Sektörümüz ile ilgili teknolojik yenilikleri yakından takip ediyoruz. Ürün portföyümüzü müşterilerden gelen talepler doğrultusunda çeşitlendiriyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya gayret gösteriyoruz, firmamıza hem fiziki olarak tesisler hem de insan kaynağı anlamında yatırım yapmaya devam ediyoruz. Yeni üretim hattımız, kapasitemizi yüzde 30 oranında artıracak olup, hem sektörümüzü hem de sektördeki pazar payımızı büyütmeye devam edecektir. En büyük hedefimiz ise daha çok ülkede, daha fazla pazar payına sahip olarak Türk maden suyuna herkesin ulaşmasını sağlamaktır. 2019 yılında aldığınız ödüllerle başarınızı taçlandırdınız. Hangi ödüllerdi bunlar, hatırlayabilir miyiz? Sadece bu sene değil bundan önceki senelerde de kalitemizi tescilleyen ödüller aldık. Bunları kısaca özetleyecek olursak Dünya Kalite Ödülü (2012-2018), Avrupa Kalite Ödülü (2010-2018), Güvenilir Marka Ödülü (2011), Güvenilir Gıda Ödülü (2012-2013), Kalite Ödülü (2015), Tüketici Ödülü (2010-2012), Marka Lideri Ödülü (2016), Yılın İnovatif İçecek Markası Ödülü (2019) Yarım asrı aşkın bir süredir sektörde olan ve ürettiği ürünlerle kalite standardını yakalamayı başaran bir firma olarak, tüketicilerimizin bize duyduğu güvene teşekkür ediyoruz.
25
BUSINESS
44. Yıla Şık Defile Erkek modasına yön veren giyim sektörünün bașarılı markası Bisse, 44. yılını 2020 İlkbahar-Yaz ve Sonbahar-Kıș koleksiyonlarını tanıttığı șık bir defile ile kutladı. Kefeli ailesinin ev sahipliğinde, Doubletree by Hilton Topkapı Hotel’de gerçekleşen özel gecenin sunuculuğunu Burcu Esmersoy yaptı. Bürokrasi, iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasının yoğun ilgi gösterdiği defilede, konuklar koleksiyon parçalarını büyük bir ilgiyle inceledi. MUSTAFA SARIGÜL
26 ONUR KEFELİ, EFE BEZCİ
ASİYE-MUSTAFA,ECEM-ONGUN KEFELİ
BUSINESS
HAKAN GÖKÇE
MİTHAT-ÇİĞDEM ERDEM
BERİL, İBRAHİM KEFELİ, İREM-GÖKHAN KOȘAN
FATİH-FİGEN KIRAL
AHSEN-POLAT YAĞCI
GÜLAFER ATAȘ
RÖPORTAJ
Kariyer Başarının Ardından Geliyor
A. NİHAN KARAÇAM SALKAYA
Acıbadem Ankara Hastanesi Direktörü A. Nihan Karaçam Salkaya, MAG Business’a verdiği samimi röportajda Acıbadem Hastanesi’nin anne-çocuk sağlığı ile ilgili çalışmalarından profesyonel yaşamın dinamiklerine, iş hayatında kadının yerinden spora kadar uzanan geniş bir yelpazede bilgilerini aktarıyor.
28
A
cıbadem Ankara Hastanesi sağlık sektöründe getirdiği yenilikler ile 2020 yılında ne gibi çalışmalar gerçekleştirecek? 2020 yılında da Acıbadem Ankara Hastanesi için yeni fikir ve oluşumlarla büyümemize devam edeceğiz. Daha önceki planlamalarımız çerçevesinde kurduğumuz ve devreye aldığımız özellikli merkezlerimizin ardından yenileri de gelecek. Ayrıca bu yılı Acıbadem Sağlık Grubu olarak “Kadın ve Çocuk Yılı” olarak belirledik, bu alanda farklı uygulamalarımız olacak. Bölgemiz ve dahi ülkemiz için yapacaklarımız şimdiden beni heyecanlandırıyor. Yine pek çok hastalığın; kişisel sağlık bilincinin gelişmesi, doğru beslenme ve düzenli bir yaşam ile önlenebilmekte olduğunu düşünüyoruz. Bu bilincin yaygınlaşması için Acıbadem Ankara Hastanesi olarak Ankara ve çevre illerde, kamu ve özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları ile beraber çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ama öncelikle umuyor ve diliyorum ki her birimiz için sağlıkla projelerimizi gerçekleştirebileceğimiz bir yıl olur. Temsil ettiğiniz kurum; kültürü ve duruşu ile Türkiye’de öncü şirketler arasında. Aynı zamanda bu yıl “Anne ve Bebek Yılı”... Sosyal sorumluluğa da önem veriyorsunuz. Projelerinizden bahseder misiniz? Acıbadem Sağlık Grubu her zaman kadın ve çocuklar özelinde öncelikli ve farklı uygulamalara imza atmıştır; yeni doğan ev ziyaretleri bunlardan biri… Doğum sonrası dönemde anne ile bebeğin yeni hayatlarına uyum sağlamasına destek olmak ve olası sorunlarla baş edebilmesini sağlamak amacıyla anne bebek eğitimi ve bakıma destek, uzman anne bebek hemşireleri tarafından uzun zamandır gerçekleştiriliyordu. Şimdi ev ziyaretlerimizin hem süresini uzatıyoruz hem de içeriğini biraz daha çeşitlendiriyoruz. Yanı sıra annelerimize psikolog ve diyetisyen gibi bu dönemde ihtiyaç duyabileceği uzman desteklerini, hem de uzaktan sağlayacağız. Bu yeni uygulamamızın yeni doğum yapmış annelerimize zaman ve konfor kazandıracağını düşünüyoruz; malum ilk zamanlar en çok ihtiyaç duyulan husus bu oluyor… Ayrıca bizim bebeklerimiz ve annelerimiz Acıbadem bebeği ve anneleri olarak hastanelerimizden aldıkları hizmetlerde bir takım haklara sahiplerdi, bu ayrıcalıkların da kapsamı genişliyor. Yine belirtmeliyim ki, hastanelerimizde sadece doğum süreçleri ile ilgilenen hasta danışmanlarımız var, anne adaylarımızın temsilcisi olarak birebir anne adayları ile ilgilenecek ve her tür ihtiyaç ve taleplerine hızlıca geri dönecek şekilde eğitimlerini yenilediler. Maksadımız anne ve bebeklerimizin sağlıkla, mutlulukla, unutulmaz anılarla bu süreci tamamlamaları. Çocuk sağlığına ekstra önem veren bir kültürünüz var. Çocuk aciliniz ve kadronuz ile fark yaratıyorsunuz. Acıbadem Ankara Hastanesi olarak çocuk alanındaki farklarınız nelerdir? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümleri, tüm poliklinik, merkez ve hastanelerimizde 0-16 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin tetkik, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetlerini vermek üzere organize olmuştur. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümlerinde en önemli hedeflerimizden biri anne sütü ile beslenmenin bebeğin gelişimindeki önemini unutturmamaktır. Ayrıca bölümümüzde tüm yenidoğan bebeklerimizin topuklarından kan alınarak fenilketonüri ve hipotiroidi taraması yapılmaktadır. Hastanelerimizde bebeklerin fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimi değerlendirilerek, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü önerileri göz önüne alınarak aşıları yapılmaktadır. Birimimizde ebeveynlerin çocukluk çağı kronik hastalıkları hakkında bilgilendirilmesine yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmektedir.
RÖPORTAJ
Ayrıca çocuk kardiyolojisi, çocuk beslenme ve diyet, yeni doğan gibi yan dallarda da tanı ve tedavi hizmeti verilmektedir. Kadın yönetici olarak sağlık sektöründe çok önemli bir yer temsil ediyorsunuz. Kadın yöneticilerin Türkiye’deki önemi ile ilgili neler söylemek istersiniz? Son dönemlerde uygulamaya alınan yasal şartlar kadınlar için pozitif ayrımlar içeriyor, elbette kâğıt üzerinde kriterler son derece olumlu, ancak uygulamada bunun nasıl yansımaları olacak, işverenlerin tutum ve yaklaşımları ne ölçüde bu altyapıyı destekleyecek, göreceğiz. Hayatta daha fazla ve güçlü şekilde var olabilmek ailelerin kız çocuklarının eğitimine, gelişimlerine, yetenek ve becerilerine eğilmeleri ile başlıyor. Bunun için kız çocuk-erkek çocuk ilkel ayrımının önüne geçebilecek formüller üretebilmeli; bir farkındalık yaratabilmenin yollarını topyekûn aramalıyız. Özetle daha fazla kadın istihdamı, daha fazla kadın yönetici, esasen bir kültür değişimi anlamına geliyor kanaatindeyim. Kişisel olarak ise kadınların iş hayatına eşit katılımını teşvik etmek, karşılaştıkları engelleri aşmada yardımcı olmak, liderlik seviyesinde kadın çalışan sayısını arttırmaya katkı sağlamak ve onları cesaretlendirmek için yapılan her türlü çalışmada yer almaya ve emek sarf etmeye çalışıyorum. Aynı zamanda bu temponun içerisinde Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi’siniz. Sağlık alanındaki başarılarınızı sporda da görüyoruz. Nasıl başladı bu süreç? Teşekkür ederim. Benim sporun hemen her dalına her zaman özel bir ilgim vardı ve takip ederdim; sporla ilgili bir şey yapabilmeyi çok arzulardım. Acıbadem olarak sporcu sağlığı konusundaki çalışmalarımız bu tutkumu biraz karşılamama yardımcı oluyordu. Ancak profesyonel olarak bu göreve başlamam Türkiye Voleybol Federasyonu çok kıymetli şimdiki Başkanı Sayın Mehmet Akif Üstündağ’ın -ki o zamanki yönetimde de başkan vekili olarak görev yapıyordu- tavsiye ve yönlendirmesi ile gerçekleşti. Son üç buçuk yıldır yönetim kurulu üyesi olarak sağlık işlerinden sorumluyum, yanı sıra dış ilişkilere de destek veriyorum. Son olarak ülkemizde gerçekleştirilen 2019 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nın turnuva direktörü olarak görev aldım ve ardından bu yıl Ocak ayında Hollanda’da düzenlenen Avrupa Kıtası Olimpiyat elemesi turnuvasında da Türkiye adına organizasyon komitesi başkanlığını üstlendim. Filenin Sultanları da bu emeklerimizin karşılığını Avrupa ikincisi olarak ve olimpiyatlara gitmeye hak kazanarak fazlasıyla verdiler. Buradan bu vesile ile hem bu şahane takıma, hem bize oldukça geniş çalışma alanı yaratan ve her kararımıza güvenerek her zaman arkamızda duran başkanımız Akif Üstündağ’a, tüm federasyon ve Acıbadem çalışma arkadaşlarıma ve bana müthiş anlayış göstererek desteklerini hiç esirgemeyen, her zaman yanımda olduklarını hissettiren, kişisel tarihime harika anılar eklememi sağlayan önce sabırlı çocuklarıma, anneme, tüm aileme, yakındaki uzaktaki tüm sevdiklerime içtenlikle teşekkür ediyorum… İş hayatının olmazsa olmaz dediğiniz altın kuralı nedir? Ben çalışmaktan başka bir şey bilmiyorum, daha öncelikli bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Son derece samimiyetle, disiplinle, iyi niyet ve gayretle çalışmak olmazsa olmazdır kanaatindeyim… Kariyerinizin başında sizin hayatınıza yön veren en önemli olay nedir? Şimdi bunu hiç düşünmediğimi fark ettim. Geriye dönüp baktığımda hep iyi yöneticilerle karşılaşmış olduğumu görüyorum, bu konuda şanslıyım.
29
RÖPORTAJ
Beni her zaman yetkinliklerime göre yönlendirdiler, potansiyelimin farkında olmamı ve doğru kullanmamı sağladılar. Bu yolculuğun başında da beni sosyal olarak tanıyan yine iyi, vizyoner bir yöneticinin henüz öğrenciyken ‘’neden part time çalışmayı düşünmüyorsun; acaba şu kişiyle bir tanışsan mı, senin gibi bir gence ihtiyacı var?’’ diyerek beni yönlendirmesi ve o kişinin de yine müthiş bir yönetici, iyi bir insan olması, bana çok emek vererek bir sonraki adıma hazırlaması iş hayatıma yön verdi gibi görünüyor. Onlara müteşekkirim. Umarım ileride de beni böyle anan takım arkadaşlarım olur. Sağlık sektörü ile ilgili bundan sonraki gelişmelerde bizleri neler bekliyor? Sağlık hizmetleri bir ülkenin hem ekonomik, hem sosyal yaşantısına etkisi büyük olan bir alandır. Dolayısıyla tüm ülkelerin politika yapıcı ve karar verici makamlarının öncelikleri arasında yer alır ve ülkemizde de sektörü topyekûn ele aldığımızda stratejik öneme sahip dev bir endüstri haline geldiğini görmemiz gerekir. Cumhuriyetin ilanından beri yapılan dönüşüm ve reformlar sistemimizde önemli gelişmelere damga vurmuştur. Kayıt dahi tutulamaz; sadece savaş yaraları sarılmaya çalışılırken, koruyucu sağlık hizmetleri, GSS dönüşümleri, bilgi sistem altyapıları gibi büyük adımlar atılmış, geldiğimiz noktada Ar-Ge yatırımları, inovasyonlar, yabancı hastaların ülkemizi çarpıcı olarak tercihi gibi gurur duyulası noktalara erişmiştir. Bir iki örnek vermek gerekirse Türkiye ilaç pazarı geçen yıl %16,5
30
büyüdü ve 20,7 milyar liralık büyüklüğe ulaştı, yine Türkiye tıbbi cihaz pazarının değeri 2,3 milyar dolara erişti ve baktığımızda hala sektörün yapacağı çok iş, geliştireceği potansiyeli var. Ki bu ülke tüm sektör paydaşları ile bunu rahatlıkla gerçekleştirebilecek noktadadır. Bu büyüklükler içerisinde kaliteli ve güvenli bir hizmete erişmek için ise sistemleri kabul görmüş, şeffaf olan, belgelerle çalışan, etik ilkelere önem veren, kurallara uyan, ‘’biz her şeyi yaparız’’ şeklinde üstünkörü yaklaşımları olmayan, hataların üstünü örtmeye çalışmayan, hasta ve çalışan odaklı yapılar tercih edilmeli. Bilinmelidir ki, bu iş bir bütündür ve bütünü değerlendirmek en doğrusudur. İş hayatına atılacak gençlere tavsiyeleriniz nelerdir? Gençlerin kimi zaman ‘’hayalimdeki işi nasıl bulurum?’’ telaşına düştüğünü görüyorum; söyleyebileceğim tek şey; sevgili dedemden öğrendiğim ve hep uygulamaya çalıştığım gibi, çıtalarını her zaman yüksek tutmaları gerektiği. Kariyer de, hayaller de başarının ardından geliyor. Çok yorulduğumuz, sıkıldığımız, üzülüp umutsuzluğa kapıldığımız günler olabiliyor, olacaktır. Her şeye rağmen yüksek öğrenimdeki öğrencilik günlerini çok iyi değerlendirip, mezuniyet sonrasındaki hayata daha hazır olmaya çalışmalı, kısa vadeli düşünmek yerine orta ve uzun vadeler için planlar yapmalı, asla razı olmamalı ve yetinmemeliler diye düşünüyorum.
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl geçirmenizi dileriz.
Pencere’ye atılan imza...
Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara www.hatupen.com.tr
facebook.com/hatupen
Telefon: 0312 385 88 50
E-posta: hatupen@hatupen.com.tr
twitter.com/hatupen
instagram.com/hatupen
ALIŞVERİŞ
İlk Görünüm
FURLA CÜZDAN 895
İș hayatında ilk intiba çok değerlidir. Ciddiyet, çağdașlık, esneklik önemlidir... Yeni sezondan bunları bir arada sunan hem çok șık hem de çok rahat kıyafetler seçtik...
BEYMEN CLUB ELDİVEN 179
GIVENCHY SONBAHAR 2020
ZARA CEKET 439
İPEKYOL BLUZ 299
MASSIMO DUTTI YELEK YELEK 399
MAXMARA KABAN 23.795
DOLCE&GABBANA ÇANTA 10.750
32
GIANVITO ROSSI AYAKKABI 4.599
PRADA AYAKKABI 4.399
ZARA ETEK 369
ALIŞVERİŞ
MAX MARA 2020 İLKBAHAR
ZARA YELEK 299
ZARA PANTOLON 299
İPEKYOL CEKET 599
MAXMARA CEKET 2.879
VAKKO CEKET 2.198
SERGIO ROSSI AYAKKABI 5.350
İPEKYOL PANTOLON 459
BOTTEGA VENETA AYAKKABI 6.750
GIVENCHY ÇANTA 24.950
RÖPORTAJ
Perakendede Başarının Rotası
Tepe Home
LEVENT ÇAPAN
“Üreten, değişime ayak uyduran, teknolojiye hakim olan ve değer yaratan stratejiler uygulayarak güçlenmeye devam ediyoruz.” diyen Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan ile perakende sektörünü, kriz yönetimini, başarılı olmanın sırlarını konuştuk.
P
erakende sektöründeki başarılarınızla adınızdan söz ettiriyorsunuz. Mesleki serüveninizi sizden dinleyebilir miyiz? Yaklaşık 22 yıldır perakende sektöründeyim. Üniversiteyi Amerika’da okudum. Bitirme tezimin konusu; dünyanın en büyük perakende markası Wal-Mart’ı inceleyerek şirketin başarısının arkasında yatan faktörleri analiz etmekti. Wal-Mart’ın finansal, operasyonel, kültürel süreçlerini inceledikten, bu dev
34
markanın işleyişini gözlemledikten ve perakendenin dinamiklerini öğrendikten sonra Wal-Mart’a aşık oldum. Mezun olduktan kısa bir süre sonra da uzun yıllar perakendenin tüm inceliklerini öğreneceğim bu okulun çatısı altında çalışmaya başladım. Tepe Home stratejik planlamalarınızdan ve çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz? E-maillere cevap vererek telefon başında geçen bir günün çok rutin ve motivasyonsuz geçeceğini düşünüyorum. Bu yüzden
RÖPORTAJ
analiz, yaratıcılık, karar gerektiren faaliyet toplantılarını sabah saatlerinde yapıyorum. O gün gelen sorun, istek ve konuları anında çözmeye çalışıyorum. Günün devamını, sektörel, ekonomik gelişmeleri anlık olarak takip ederek, sorgulayarak ve fark yaratmaya çalışarak geçiriyorum. Aylık perspektifte ise, şirket hedeflerinin değerlendirilmesi, rakip gözlem ve analizi ile beraber ekonomik dengelerin takip edilmesi süreçlerine ağırlık veriyorum. Tepe Home olarak; değişen trendlere, ekonomik koşullara, gündem değişikliklerine karşı çok hızlı çözüm üreten, anında harekete geçebilen, dinamik ve esnek bir markayız. Yıllık bazda değerlendirdiğimizde ise, şirketin bir-üç-beş yıllık stratejik planlamalarını yapıyoruz. Yıl sonlarında güncellemeler yapılması gerekiyorsa değerlendiriliyor ve alınan kararlar, şirketin her bölümü tarafından koordineli olarak uygulanıyor. Yıl içinde operasyonlarımızı daha iyi, daha verimli ve etkin gerçekleştirmenin arayışında, yaratıcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Dünya değişmeye devam ediyor ve değişime ayak uydurabilen firmalar hayatta kalabiliyor. Rekabetin her geçen gün arttığı günümüz iş dünyasında üreten, daima değişime ayak uyduran, teknolojiye hakim olan ve değer yaratan stratejiler uygulayarak güçlenmeye devam ediyoruz. Kriz yönetimi de şirketler için büyük önem taşıyor. Siz bu süreçleri nasıl yönetiyorsunuz? Her stratejik yaklaşım için A-B-C planları oluşturarak değişen, gelişen koşullara göre hızlı aksiyon alabilen, esnek bir yapılanma kurgularım. Günü kurtarmak için karar almak iş hayatında en hatalı yaklaşımlardan biridir. Bununla beraber operasyonlarımızın ağırlığını dengeli bir şekilde yayarak Türkiye’nin ekonomik şartlarına göre belirlenen stratejik kararları hızla uygulamaya alabilmek ve esnek olmak bizim için oldukça önemli. Perakendenin yanı sıra projeli işlere yönelmek, Türkiye’de alım gücü düştüğünde ihracatı öncelik vererek ve hareket alanımızı genişleterek esnek bir kurumsal yapıda süreçlerimizi yönetiyoruz. Çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz? Müşteri memnuniyetini arttırmak, özünde hedef kitlenizi dinlemek ve taleplerini kurumunuzun yetkinlikleri ile bir arada analiz ederek pozisyon almakla mümkündür. Bu kapsamda daima markanızı ve ürününüzü geliştirmeniz, daha iyisini yapmanın arayışında olmanız gerekir. Hem üretici hem de tüketicinin çift taraflı memnuniyetinin sağlanmasında odaklandığımız dört ana unsur var; tüketicimize çözüm odaklı yaklaşıyoruz, güven temelli bir ilişki kuruyoruz, müşterimizin hayatını kolaylaştırmanın ve alışveriş deneyimini daha iyiye taşımanın yollarını verimlilik esasına dayalı olarak daima geliştiriyoruz. Perakende sektöründe başarılı olmanın sırlarını paylaşır mısınız? Perakendenin en önemli unsuru, insan faktörüdür. Doğru bir ekiple çalışmak ve bu ekibin gelişimini her zaman desteklemek gerekir. Empati yeteneği olan, dürüst, ahlaklı bireylerden oluşan, insana saygıyı ve güveni temel iletişim prensibi olarak belirleyen kurumlar her zaman daha başarılıdır. Dinlemek, anlamak, fikirlere değer vermek ise verimli ve etkin kurumsal iletişimi beraberinde getirir. Biz de Tepe Home’da kurum içi ve kurum dışında markamızı temsil eden ve tüm süreçlerimizin başarıyla yürütülmesinde en önemli unsur olan insan gücünü odağımıza alıyoruz. Enerjisi yüksek, heyecanını hiç kaybetmeyen ekip ruhunu daima korumayı amaçlıyoruz. Nitelikli personel istihdamı için eğitimin önemini nasıl değerlendirirsiniz? Perakende temel kurallar ile sürdürülen bir sektör olmasına rağmen
biz de sürekli değişen ve gelişen bir dünyanın parçasıyız. Bu nedenle gelişime açık bireylerle yol almamamız gerekiyor. Eğitimin önemi her geçen gün artıyor. İnisiyatif alma, karar verebilme yetkinlikleri kapsamında sektörel ortalamada daha alınacak çok yolumuz var. Aynı zamanda liderlik eğitimlerinin de bu programlara entegre edilmesinin çok önemli olduğu kanısındayım. Perakendede de diğer sektörler gibi etkin liderlik özelliklerini barındıran bireylere ihtiyaç var. Bu nedenle bu tür eğitim programlarını destekliyor ama daha da geliştirilmeleri ve ulaşılabilir olmaları gerektiğini düşünüyorum. Başarılı yönetici sırları nelerdir? İşin çekirdeğinden yetişmek gerekiyor. Kariyer yapmayı planladıkları alanda işin tozunu, toprağını yutmuş olmalılar ki verimli, gerçekçi ama yaratıcı fikirler üretebilsinler. İnsan faktörü çok önemlidir ve insanı bulunduğu sektörde anlamak için de işin her aşamasını yaşamanız gerekir. Bu size liderlik kapısını da açar. Çünkü süreçlerin her birine hakim olan kişi büyük resmi de rahatlıkla görebilme yetkinliğine sahiptir. Sektöre yeni giren yöneticilere tavsiyeleriniz nelerdir? Teknolojide çok iyiler ve bilgiye ulaşmak konusunda oldukça başarılılar. Farklı vizyonları ile iş hayatına avantajlı başlıyorlar. Fakat özellikle inisiyatif ve karar alma mekanizmalarını geliştirmeleri gerekiyor. Takım çalışmasında etkin birer birey olmak için çok çalışmaları önemli. Kariyerlerine her zaman daha iyinin arayışında, inovasyon odaklı yaklaşmalılar. Rekabetçi, araştırmacı ama aynı zamanda da maliyet odaklı bir bakış açıları olmalı. İnsan faktörünün iş hayatında çok değerli olduğunun farkına varmalılar ve insana saygının önemini özümsemeliler. Bununla beraber “ben bilirim” yaklaşımından uzak durmalarını, ekip arkadaşları ile fikir alışverişi yapmalarını ve anlamak için dinlemelerini tavsiye ederim. Son olarak, eğitimin ve sürekli gelişimin şart olduğunu asla unutmamalıdırlar.
35
BUSINESS
GONCA PAȘOLAR, MURAT TABANLIOĞLU
EMRE AROLAT
ARIN-ALİ SAYDAM
HAN Spaces Açılış Daveti Alkaș Danıșmanlık ve Nurus’un ortak girișimi ile hayata geçirilen iș hanı “HAN Spaces” açıldı.
Alkaş Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş ve Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay tarafından kurulan HAN Spaces, iş dünyasına yeni bir anlayış getirdi. Kurucuları; "HAN, yüzyıllar öncesinden gelen iş hanı kültürünü tasarım ve teknolojiyle harmanlayıp, insan odaklı, doğaya saygılı ve mutlu mekanlar tasarlamak için yola çıktı. Yeni ofis konsepti HAN Spaces, insanı odağına alarak, çalışmayı verimli ve keyifli hale getirdi. Bünyesinde bulunan kurumlara uçtan uca hizmet sunarak, ofisleri deneyim alanlarına dönüştürdü." dedi.
36 AVİ ALKAȘ, GİZEM BURÇETİN, GÜRAN GÖKYAY
BUSINESS
SARUHAN TAN, METE ÇELİK
MUSTAFA-LÜSET TAVİLOĞLU
MEHMET GARAN
NURİ ÖZTAȘKIN
ȘULE ZORLU CÜMBÜȘ
HAN Spaces, iș dünyasına yeni bir anlayıș getirdi. MURAT KOLBAȘI, YONCA AKÖZER
CEM MİRAP
MUSTAFA BAYRAKTAR
BÜLENT GÜRCAN
RÖPORTAJ
İnşaat Sektöründe
Başarının Adı
ORHAN ÜNSAL
İnşaat sektöründe 25. yılını geride bırakan ve Meva Şehir projesiyle Ankara’nın en donanımlı konut projelerinden birine imza atan Ünsal Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ünsal ile bir araya geldik...
K
endinizden bahseder misiniz? 1969 Gümüşhane doğumluyum. Yaklaşık 40 yıldır Ankara’da ikamet etmekteyim. Üniversite eğitimimi ekonomi üzerine tamamladım. Ailemiz 4 kuşaktır inşaat sektörüyle iştigal etmektedir. Her zaman içinde bulunduğum inşaat sektörü benim de uzmanlaştığım alan oldu. İnşaat sektöründeki projelerimin yanı sıra çocukluk hayalim olan pilotluk alanında da eğitimlerimi tamamlayarak 2014 yılında uçak pilotu oldum. Böylece inşaatın yanı sıra sivil havacılık
38
alanında da projeler yürütmeye başladım. Kariyer yolculuğunuz nasıl şekillendi? Bu yolculuk süresince dönüm noktaları oldu mu? Ankara’nın batı koridoru diye tabir ettiğimiz Eryaman ve Etimesgut bölgesinde yoğunlaşarak bu bölgenin ihtiyaç ve taleplerine uygun konut, ticari ve endüstriyel inşaat projeleri ürettik. Kariyer yolculuğumda ailemizin büyüğü abimin genç yaşta ani vefatıyla şirket içindeki görevlerim ve sorumluluklarım arttı. Süre gelen projelerimizi tamamlayıp bölgeye yeni projeler
RÖPORTAJ
kazandırmak misyonunu devralıp, Ünsal Şirketler Grubu’na yeni bir ivme kazandırmaya çalıştım. Bu süreçte hem çalışma sahamızı geliştirerek inşaat sektörünün dönüşümlerini de doğru okuyarak temalı konut projeleri üretmeye başladık. Sadece Eryaman ve Etimesgut aksında kalmayarak Ankara’nın pek çok farklı bölgesinde önemli projelere imza attık. Türkiye’de inşaat sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? İnşaat sektörü, ekonominin lider ve sürükleyici sektörlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Bunun nedeni inşaat sektörü ile diğer ekonomik sektörler arasındaki yakın ilişkidir. Daha açık bir ifadeyle; inşaat sektörü, diğer pek çok sektör tarafından üretilen ürün ve hizmetleri girdi olarak kullanmakta ve inşaat faaliyetinin nihai ürünü olan yapılar, farklı sektörlerin ürettiği ürün ve hizmetlerin bir bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Dahası inşaat sektörünün önemli bir istihdam kaynağı olarak işlev gördüğü ve işsizliğin azaltılmasında etkili olduğu da kabul edilmektedir. Bu nedenle ekonomik ve insani işlevi son derece önemli olan bir sektördür. Şahsen yaptığımız projelerin ürettiği ekonomik değer kadar projelerimizde yaşayan insanların hayatlarına kattığımız değeri de çok önemsiyorum. Pek çok insanın hayatına dokunarak yaşamlarını mutlulukla geçirebileceği konutlar üretmek manevi açıdan da oldukça kıymetli bir durum. Yapımını gerçekleştirdiğiniz Ankara’nın en büyük temalı konut projesi Meva Şehir’den bahseder misiniz? Meva Şehir bizim 40 yıldır hayalini kurduğumuz bir proje ve bu hayalimizi gerçekleştiriyoruz. Sadece Türkiye’de değil dünyada da ilk 10’a girebilecek bir proje olduğunu düşünüyorum. Proje tamamen bir şehir konseptinde tasarlandı. Meva Şehir’de 1.800 konut bulunuyor ve neredeyse bir ilçe büyüklüğünde diyebiliriz. 8.000 civarında bir nüfus yaşaması bekleniyor. Daire konsepti, konumu, konforu, sosyal alanları ve ticari üniteleriyle yaşayanların bütün isteklerine cevap verebilecek bir proje hazırladık. Meva Şehir 7.000 m2 biyolojik göleti ve 300.000 m2 yeşil alanıyla Ankara’ya adeta tatil kasabası tadında bir yaşam getiriyor. Cazip ödeme planlarımızla da ulaşılabilir bir fiyat politikası sunuyoruz. Bu nedenle yoğun bir talep ile yüksek bir satış başarısı yakaladık. Devam etmekte olan bir diğer projeniz Nexus Tower hakkında bilgi verir misiniz? Nexus Tower, Ankara’nın hızla gelişen Eskişehir yolunda çağımızın modern dokusu ve çizgisini yansıtan, estetik açıdan son derece iddialı toplamda 37 kattan oluşan bir projedir. Cazip lokasyonu ve estetik mimarisiyle yatırımcısına kazancın yanı sıra prestij de sağlayacak bir projedir. Nexus Tower’ı bir otel projesi olarak da değerlendirmeyi düşünmekteyiz. Müteahhit kimliğiniz kadar pilot kimliğinizle de ön plandasınız. Sivil havacılık tutkunuz nasıl başladı? Esasen pilotluk benim çocukluk hayalimdi. Bu hayali 45 yaşımda gerçekleştirmek kısmet oldu. Türkiye sivil havacılık sektörü son yıllarda baş döndürücü bir hızla büyüyor. Daha düne kadar bir elin 10 parmağını geçmeyen havalimanından, bugün tüm ülkeye yayılmış 55 havalimanına ulaştık. Ayrıca yeni açılan sivil havacılık merkezleri ve hava parklarıyla bu sektöre yeni bir dinamizm geldi. Tabii sayı olarak henüz oldukça yetersiz kalıyor. Bu ihtiyaca istinaden Ankara Polatlı’da bir sivil havacılık merkezi kurmak için çalışmalara başladım. Uçmak çok güzel bir duygu, iş stresinden uzaklaşıp insanın kendisini çok özgür hissedebildiği bir uğraş. İlerleyen dönemlerde de inşaat sektörü kadar sivil havacılık sektöründeki faaliyetlerimizle bu sektöre de katma değer üretmeyi hedefliyoruz.
39
BUSINESS
Lexus "Nilüfer" ile Dolmabahçe'de Lexus, Süzer Plaza’da yer alan Dolmabahçe Showroom’unda Ahad Saadi'nin dünyada bir ilk olan "Azarnegari" tekniği ile yarattığı eserin lansmanıyla yeni bir sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı…
PAULO FRANCA
SONGÜL-SELİM OKUTUR
Lexus'un Dolmabahçe Showroom'unda gerçekleştirdiği kültür ve sanat etkinliklerinin sonuncusunda; Ahad Saadi'nin dünyada bir ilk ve sanatta yeni bir akım olan "Azarnegari" tekniği ile yarattığı "Nilüfer" isimli eserinin lansmanı gerçekleştirdi. İş hayatından birçok önemli ismin katıldığı davetin ev sahipliğini Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur üstlenirken, açılış konuşmasını da Prof. Dr. İlber Ortaylı yaptı.
AHAD SAADİ-PARİSA KARAMNEZHAD, SONGÜL OKUTUR, MUSTAFA SÜZER, SELİM OKUTUR
BUSINESS
NEȘE SÜTÇÜ, OĞUZHAN KÜÇÜKOĞLU, ANIL ALİRIZA ȘOHOĞLU, DİDE ÖZÇELİK, MURAT SAĞMAN, MELİK RUPEN MIHÇIYAN
TÜGİAD 2020'yi Değerlendirdi Türkiye Genç İșadamları Derneği (TÜGİAD) Genel Bașkanı Anıl Alirıza Șohoğlu, Genel Merkez’de düzenlenen 2019 değerlendirmelerinin anlatıldığı toplantıda, 2020 ekonomisini de mercek altına aldı. TÜGİAD’ın faaliyetlerinden ve 2020 planlamalarından bahseden Anıl Alirıza Şohoğlu, “1986 yılında kurulan TÜGİAD, Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası, adında "Türkiye" geçen tek Genç İş Adamları Derneği. İstanbul, Ankara, Bursa, Çukurova ve Ege şubeleri mevcut. 850 üye yaklaşık 60 sektörde faaliyet gösterirken, 8 ülkede de temsilciliği bulunuyor. Türkiye ekonomisinde yaklaşık 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip. 850 üyemiz ile 18 milyar dolar ihracata sahibiz.” ifadelerini kullandı.
BUSINESS
JOHN WOOD, LUCCA GARRAT, MELTEM TÜRKER, LOGAN CORDY
Brexit Sonrası Gayrimenkul Fırsatları Türk yatırımcılara yurtdıșında konut ve perakende gayrimenkul edinme konularında danıșmanlık ve aracılık hizmetleri sunan GRED, resmi iș ortağı Knight Frank ile birlikte düzenlediği The Global ShowCase (Global Vitrin) projesi kapsamındaki Brexit sonrası Londra’ya ilișkin 4. urbanLAB toplantısını İstanbul Çırağan Sarayı’nda gerçekleștirdi.
D
ünyanın sayılı gayrimenkul danışmanlık firmalarından Knight Frank’in Türkiye’deki resmi iş ortağı GRED (Global Real Estate Development), inovatif projesi “The Global Showcase” (Global Vitrin) kapsamındaki urbanLAB toplantılarının dördüncüsünü İstanbul Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. MAG PR Solutions destekleriyle organize edilen toplantı oldukça yoğun bir ilgi gördü.
GRED Kurucusu ve CEO’su Meltem Türker, Knight Frank Küresel Pazarlar Londra Temsilcisi Logan Cordy ve The Brentford Projesi Satış Yetkilisi John Wood’un ve Ballymore Group Türkiye yetkilisi Lucca
42
Garrat’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda; İngiltere’deki gayrimenkul pazarları, Brexit sonrası ekonomik değerlendirmeler ve Batı Londra’nın parlayan yıldızı Brentford bölgesinin en önemli dönüşüm projelerinden biri olan The Brentford Project’in de tanıtımı yapıldı.
Londra Global Pazarda Lider Londra’daki gayrimenkul pazarı özelinde Brexit sonrası güncel bilgilerin aktarıldığı ve Batı Londra’nın en özel dönüşüm projelerinden biri olan The Brentford Project’in tanıtıldığı urbanLAB Londra toplantısında konuşan GRED Kurucusu ve CEO’su Meltem Türker, Londra’nın global pazarda liderliğini koruduğunu ve yatırımcıların gözdesi olduğunu dile getirdi.
BUSINESS
“GRED, yurt dışında gayrimenkul yatırımı arayanlar için en doğru adres” The Global ShowCase ile dünyanın sayılı yatırım yapılabilir şehirlerinin Berlin, Londra, NewYork ve Lizbon olduğunu; Brexit sonrası ise tekrar Londra pazarını ele alan ve şehrin en can alıcı projelerinden biri olan The Brentford Project’i Türkiye’ye getirdiklerinin altını çizen GRED Kurucusu ve CEO’su Meltem Türker, sözlerine şunları ekledi: “GRED olarak sektördeki deneyimimiz ve Knight Frank gibi global bir gayrimenkul danışmanlık firması ile olan stratejik ortaklığımız sayesinde bugün için yatırım yapılabilecek şehirlerdeki projeleri Türk yatırımcılarla buluşturmaya Londra ile devam ediyoruz. Son aylarda yatırımcılarımızdan aldığımız Brexit sonrası pazarın güncel durumuna ilişkin sorulara yönelik, bugün burada pazara ilişkin en doğru veri ve beklentileri sizlerle paylaşmak istedik. Londra’da Brexit sonrası yatırım potansiyeli yüksek örnek bir dönüşüm projesi olan The Brentford Project bu etapta lansman için seçtiğimiz proje oldu.”
LANSMAN İÇİN YATIRIM POTANSİYELİ YÜKSEK, ÖRNEK BİR DÖNÜŞÜM PROJESİ OLAN, THE BRENTFORD PROJECT SEÇİLDİ.
“Londra, Brexit sonrası güçlenerek yatırımcının gözdesi olmaya devam edecek” Brexit sonrası İngiltere ve Londra gayrimenkul pazarına ilişkin verileri paylaşan Knight Frank Küresel Pazarlar Başkan Yardımcısı Logan Cordy, İngiltere’de 2020 - 2024 yılları arasında kümülatif olarak ev satış fiyatlarında 15%, kira gelirlerinde ise 10% artış beklendiğini, Londra’nın yine ortalamada 13% artış oranı ile global pazardaki liderliğini koruduğunu belirtti. Brentford bölgesinin parlayan yıldız olduğunu belirten Knight Frank Küresel Pazarlar Satış Müdürü John Wood, bu bölgenin en önemli dönüşüm projelerinden biri olan The Brentford Project için “The Brentford Project Londra’da yatırım yapılabilecek örnek dönüşüm projelerinin başında geliyor’’ dedi. Proje ile ilgili bilgi veren Ballymore Group Temsilcisi Lucca Garratt, The Brentford Projesi’nin şehir yaşamı ve doğayı eşsiz mükemmellikte bir araya getirdiğini söyleyerek “Londra merkeze 25, Heathrow Havaalanı'na 15 dakika mesafede yer alan Brentford, ulaşım açısından zengin alternatiflere sahip kilit bir lokasyonda yer alıyor. Richmond ve Chiswick gibi Londra’nın en prestijli adreslerine komşu olan Brentford, geçmişi 15.yüzyıla dayanan bir tarihin de mirasçısı. Dünyaca ünlü 300 dönümlük Kew Bahçeleri’ne ve 200 dönümlük Syron Park'a da komşu olan projemiz, 11 blok ve çeşitli restoran, kafe ve dünyaca ünlü markaların da yer alacağı geniş bir alışveriş caddesine de sahip. Brentford projesinin ayrıca yıl boyunca çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapacak olan geniş bir meydanı da bulunuyor” dedi. The Brentford’un ödeme planlarından da bahseden John Wood sözlerine şunları ekledi: "Yüksek kira geliri ve değer artış beklentisi ile yükselen projede kredi seçenekleri de bulunuyor. 10 yıl garanti altında olan evler, 369.000 £’dan başlayan fiyatlar ile yatırımcılara sunuluyor." 80% ödemenin anahtar teslimde yapıldığı projede mevcut mortgage imkânları ve ödeme planları hakkında da bilgi verildi. Projenin Türkiye tek yetkili satış haklarını üstelenen GRED adına, projenin Türkiye satış çalışmalarının dünya genelinde çeşitli portföyler ile Bebek’teki ofis üzerinden devam edeceğini belirten GRED Kurucu Başkanı Meltem Türker, "Ülkemizi global arenada temsil etmek adına özverili çalışmalarımız devam ediyor, çok yakın zamanda İstanbul’un en iyi projelerinin de global arenada temsili için yoğun ve heyecanlı bir çalışma içindeyiz’’ dedi.
43
RÖPORTAJ
Bir Spor Tesisinden Daha Fazlası
Sports International
HAKAN ÖZTÜRK
55 bin üyesi ile kaliteli hizmet anlayışını sürdüren Sports International Genel Müdürü Hakan Öztürk ile spor tesisleri, sosyal sorumluluk projeleri ve planları hakkında gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetimiz sizlerle...
44
S
izi yakından tanıyabilir miyiz? Ortadoğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. Evliyim ve iki kızım var. İş hayatımdaki ilk tecrübem enerji sektöründeki Aygaz’la başladı. Sonrasında Eren Holding bünyesindeki Lacoste markasının perakende bölümünde çalıştım. Ardından Bilkent Kültür Girişimi (BKG) ile Bilkent Holding Grubu’nda çalışmaya başladım ve Bilkent Holding Grubu’nda on yıldır çalışmaktayım. Ocak ayı itibari ile Sports International’daki görevime başladım. Sporu hem yapmayı hem de izlemeyi çok seviyorum. Basketbol, voleybol, futbol gibi takım sporlarının yanında extreme sporlarla ilgilenmeyi seviyorum. Snowboard yapmak bunlardan bir tanesi. Ayrıca Bilkent Holding basketbol takımıyla birlikte CBL Ankara organizasyonunda maç ve antrenmanlarıma devam ediyorum. Tesislerimiz içinde yavaş yavaş tüm branşları deneyimlemeye de başladım. Spor tesisleri ve çizgileri ile ilgili neler söylemek istersiniz? Sektörün en büyük sıkıntısı denetimsizlik. Belirli bir sermaye gücü yaratan ve aslında konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan birçok girişimci pilates stüdyosu veya fitness salonu açabiliyor. Bunların adlarına baktığımızda hepsi pilates, fitness merkezi ama ne kadar doğru eğitim veriliyor ve eğitmenler ne kadar bilgili tartışılır. Sektörün bir federasyon çatısı altında denetlenmemesi çok üzücü. İlk defa spora başlayan insanlar çok fazla bilgi birikimine sahip olmadığından, bu tesislerde sakatlanmaya kadar giden sorunlar yaşayabiliyor. Spora yeni başlayacaklara tavsiyem, işini profesyonelce yapan firmalar ile başlamaları ve yollarına devam etmeleridir. 55 binin üzerinde aktif üyemiz var ve bu 55 bin üyenin, yaklaşık 3 bin tanesi 25 yıldır bizimle yollarına devam ediyor. 25 yıldır aynı 3 bin üye ile devam edebilmek muazzam bir başarı. 82 yaşındaki üyemiz bizden on yıllık üyelik yenileme talep ediyor. Avantajımız ise, 26 yıldır bu sektörde olmamız ve Türkiye’de sektörün kurucusu olmamızdır. Geçmişte ve günümüzde sektöre giren ve çıkan rakip oyuncuları da göz önünde bulundurduğumuzda prestij ve güvenilirlik açısında sektörde çok farklı bir konumdayız. Sports, 26 yıldır kaliteli çizgisinden ödün vermeden sporseverlerin buluşma noktası durumunda. Tesislerde kalite algısı değişiyor mu? Sports International çizgisini nasıl koruyor? Tüm dünyada ve sektörlerde kalite algısı değişiyor. Doğal olarak bizim sektörde de kalite algısı değişip, evirilmek durumunda. Geçmişe baktığımızda tekel konumundaydık ve rakibimiz yoktu. Üyeler kendilerine sunulan hizmeti sorgusuz kabul ediyordu. Artık rekabet ortamındayız; rakipleriniz sizin sunmadığınız bir hizmet detayını hızlıca bulabiliyor ve üyelerine sunabiliyor. Bu da üyenin size olan bağını hızlıca koparabiliyor. Bu nedenle eğitmenlerden, spor hizmetlerinden tutun da üye hizmetlerimize kadar bütün sistemi güncel tutmak zorundayız. Geçtiğimiz zaman diliminde aerobik-step grup dersleri modayken, şimdi spinning, functional ve zumba trendi var. Bizim avantajımız ise, kendini sürekli güncelleyen bir spor departmanımızın varlığıdır. Bu departman, sportif hizmetlerimizi güncel tutmak ve yurt dışındaki trendleri Türkiye’ye getirmek adına kuruludur. Amacımız ortak bir dilde ve tüm tesislerimizde aynı kalitede üyelerimize hizmet edebilmek. Evet tesislerimizin metrekareleri ve imkanları birbirinden farklı. 55 bin metrekareden, 3 bin metrekarelik alana kadar değişen tesislerimiz var. Ama kalite olarak farklı olamayız. Örneğin, tüm tesislerde spinning dersini aynı kalitede ve standartlarda işlemeliyiz. Sports çizgisini uluslararası fitness standartlarımız ve sürdürülebilir kaliteli hizmetlerimiz ile 9 tesisi aynı frekansta tutarak sağlıyoruz.
RÖPORTAJ
BİZ SADECE BİR SPOR TESİSİ DEĞİLİZ. TESİS İÇERİSİNDE HİZMET VEREN SPOR DIŞINDAKİ İŞLETMELERE BAKTIĞIMIZDA BİR YAŞAM KULÜBÜYÜZ. BU DA BİZİ DİĞER İŞLETMELERDEN AYIRAN BAŞLICA UNSUR.
Tesislerinizin genel özelliklerinden bahseder misiniz? İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin’de 9 farklı tesisle hizmet veriyoruz. Kimi tesisimiz 20-25 yıllık, kimi tesisimiz 6 aylık. Bu tesislerde 55 bin üyeye hizmet veriyoruz. Bu ciddi bir rakam. 55 bin üyemizin ortalama olarak günlük giriş sayısına baktığımızda tesisler bazında toplamda 6-7 bin olduğunu görüyoruz. Bu da ciddi bir kullanım anlamına geliyor. Üyelerimiz, üye olsunlar sonrasında tesise uğramasalar da olur mantığı ile bakmıyoruz. Sürekli olarak memnuniyet aramaları yapıyoruz. Tesis kullanımı düşük olduğunu gördüğümüz üyelerimizin tesis kullanım sıklığını arttırmaya çalışıyoruz. Üyelik yenilemelerinde bunun fazlasıyla olumlu getirileri olduğunu gördük. Bizim stratejimiz uzun vadeli üyeliklere önem vermek. Evet 1 yıllık üyeliklerimiz olmayacak, aylık ve günlük üyelik sistemiyle de çalışmıyoruz ama 5 veya 10 yıllık üyelikleri daha cazip fiyatlarla üyelerimize sunuyoruz. Üye portföyümüze baktığımızda hedef kitlemizin B ve B+ üstü olduğunu söylemek yanlış olmaz. 2020 Sports International planlamaları nasıl olacak? En büyük gücümüz elimizdeki 55 bin üyemiz. Bu üyelerimizi kaybetmemek ve churn oranlarımızı düşürmek en büyük hedefimiz. Örneğin, yenilemesi gelen 100 üyemiz var ise minimum 50-70’ini geri kazandırmamız gerekiyor. Öncelikli olarak üyelerimizin devamlılığını sağlarken tesislerin kapasitesi yeterli olduğu sürece yeni üyeler kazandırmak adına da sürekli olarak çalışmalar yapıyoruz. Yeni üye adaylarını ararken mevcut mutlu üyelerimizin referanslarından faydalanıyoruz. Çünkü memnuniyet tavsiye ediliyor. İkinci en önemli çalışmamız bilinirliğimizi arttırmak üzere yaptığımız çalışmalardır. İstanbul’da, özellikle bilinirlilik noktasında daha fazla çalışma yapacağız. Kurumsal ortaklıklar bizim için çok önemli. Firmalara ve personellerine sunabilecekleri kurumsal indirimleri veya kurumsal partnerlikleri arttırmayı hedefliyoruz. Pazarlama ekibi ve kurumsal iletişim ekibimiz ile daha planlı ilerleyeceğiz. 2020’de yeni tesis açmak gibi bir stratejimiz olmasa da her an sürprizlerle de karşınıza çıkabiliriz. Sosyal sorumluluğa önem veren bir kurumsunuz. Bu sene ne gibi farklı projelerde göreceğiz sizleri? Sosyal sorumluluğa çok önem veriyoruz. Baktığınızda da bir vakıf kuruluşuyuz. Gelirlerimizin büyük bir kısmını Bilkent Üniversitesi’ne bağışlayarak öğrencilerin eğitim hayatına katkıda bulunuyoruz.
45
RÖPORTAJ
Bunun yanı sıra, tesislerimizde yaptığımız kampanyalar ve etkinliklerle de farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. En son yaptığımız kampanya dahilinde 6,5 ton kadar mamayı barınaklarda yaşayan dostlarımıza ulaştırma imkanına sahip olduk. Bir de bunun yanı sıra kitap kampanyası başlattık ve 11 bin 826 kitap topladık. Daha sonra bu kitapları köy okullarındaki kütüphanelere bağışladık. 2020 yılında ise, odağında çocukların olduğu sosyal sorumluluk projeleri yapacağız. Sports International’ı farklı kılan nedir? Biz sadece bir spor tesisi değiliz. Tesis içerisinde hizmet veren spor dışındaki işletmelere baktığımızda bir yaşam kulübüyüz. Bu da bizi diğer işletmelerden ayıran başlıca unsur. Diğer işletmeler daha çok bireysel spora odaklı ilerlerken, biz Sports üyeliğini eğlenmek ve sosyalleşmek için bir araç olarak görüyoruz. Bunun da kapısı grup dersleri. Grup derslerine gelen konuklarımız dışarıda da görüşmeye devam ediyor ve sosyalleşiyor. Bu durum bağlılık ve memnuniyeti arttırıyor ve devamında üyelik yenilemeyi de getiriyor. Bunların yanında konusunda son derece uzman olan eğitmen kadrolarımızla Personal Training (PT) hizmeti veriyoruz. Her tesisimizde buna özel alanlarda oluşturduk. Geçen yılki gelirlerimizin yüzde 5’lik kısmını PT derslerinden elde ettik ve bu oranı daha da yukarı çekmek için çalışıyoruz. Yeni şubeniz Kuzu Effect’te hizmete açıldı… Neler söylemek istersiniz? Tüm tesislerimizde aynı kalitede hizmet vermeye çalışıyoruz. Ancak Kuzu Effect bizim en yeni tesisimiz olduğu için daha kritik. Bizim için aslında yeni doğmuş bir bebek gibi. Tesisimizi 6 ay önce açtık ve şu ana kadarki performansından çok memnunuz. Tesisimizdeki her ayrıntı titizlikle tasarlandı ve uygulamaya geçirildi. Burada Kuzu Grup’a da teşekkür etmek gerekiyor. Pırıl pırıl bir tesisi birlikte sinerji içerisinde çalışarak sporseverlere kazandırmanın mutluluğunu yaşadık. Konumu itibarıyla da Kuzu tesisimiz birçok uluslararası firma ve elçiliklerin olduğu bölgede. Ciddi sayıda yabancı üyeye de tesisimizde hizmet vermekteyiz. Tesisimizin AVM içerisinde olması da büyük avantaj ve tesisimiz ile ilgili aldığımız geri bildirimlerden çok memnunuz. Yaz aylarında açık havuzumuzun açılmasıyla birlikte çok daha popüler ve keyifli hale gelecektir.
46
MEDIA • EVENTS • COMMUNICATIONS bilgi@magpr.com.tr - www.magpr.com.tr
ALIŞVERİŞ
Detaylardaki Șıklık
L’OBJET MEKTUP AÇACAĞI 3.399
Hayatın büyük bir bölümünün geçtiği ofisler; konfor ve șıklığın yanı sıra özel tasarım objelerle de ayrı bir havaya bürünüyor...
EL CASCO KALEMTRAŞ 2.499
MONTBLANC KALEM 6.250
MOSER KRISTAL ATAÇLIK 679
TEPEHOME SEHPA
48
NATIVE UNION ŞARJ POTU 795
TEPEHOME EDMOND TEKLİ KOLTUK
ALIŞVERİŞ
L’OBJET BÜYÜTEÇ 1,695
TEPEHOME BİBLO
PINENG TAŞINABİLİR ŞARJ 269
TEPEHOME MASA SAATİ EL CASCO TEL ZIMBA VE DELGEÇ 2.199
TEPEHOME ÇALIŞMA MASASI
KREAFUNK BLUETOOTH KULAKLIK 995
49
RÖPORTAJ
Otomobil Alımında
Büyü Bozuldu
SERKAN KUMDAKÇI
CSK Denetim ve Mali Müşavirlik’in sahibi Bağımsız Denetçi ve S. M. Mali Müşavir Serkan Kumdakçı binek otomobillere getirilen yasal düzenlemelerden, genel gider kısıtlamasına kadar birçok konuyu ele alıyor.
Y
ıllardır her vergi mükellefinin yılsonu vergi planlaması yaparken bir vergiden kaçınma yöntemi olarak gördüğü ‘’yıl sonu araba değiştirme’’ uygulaması 7194 sayılı Torba Kanun’da yapılan düzenlemeler ile sanırım tarih oluyor.
Mevcut uygulamada, işletme aktifine kayıtlı olup kazancın elde edilmesinde kullanılan binek otomobillere ait giderlerin tamamı (Motorlu taşıtlar vergisi hariç) gelir veya kurumlar vergisi
50
uygulamasında gider olarak dikkate alınabilmekteydi. 7194 Sayılı Kanun gerekçesinde bu duruma işaret edilerek, uygulamanın suiistimal edildiği ve şahsi ihtiyaçlar için kullanılan binek otomobillere ait giderlerin de gelir veya kurum kazancından indirilebildiği bu durumun değiştirilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Yasal Düzenleme 7194 sayılı Kanunla yapılan bazı düzenlemeler ile binek otomobillerinin alımında, kiralanmasında ve giderlerinde , indirim kısıtlamasına ilişkin hükümler getirildi.
RÖPORTAJ
KDV Kanununun 29/1. maddesi uyarınca KDV mükellefleri, faaliyetlerine ilişkin olarak satın aldığı veya ithal ettiği taşıt araçlarına ödediği KDV’yi genel kural olarak indirim konusu yapabilmektedir. Ancak KDV Kanununun 30. maddesinde, bu genel kuralın istisnaları düzenlenmiş ve KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı haller sayılmıştır. Örneğin ; Kanununun 30/b maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerini kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanların, bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Yani mevcut haliyle de binek otomobilleri işletmek amacı ile satın almayanlar KDV’yi zaten indirim konusu yapamıyorlardı ancak herhangi bir sınırlama olmadan KDV’yi gider yazma hakları her zaman saklı bulunuyordu. Nedir Bu Binek Otomobil? Aslında ne Gelir Vergisi Kanununda, ne de Katma Değer Vergisi Kanunu’nda binek otomobili tanımı yer almıyor. İşin enteresan tarafı , diğer kanunlarda da “binek otomobili” tanımı yok. Karayolları Trafik Kanunu ile Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda “otomobil” tanımı var. Ancak bu iki kanunda yapılan otomobil tanımları farklı. Hal öyle olunca tanımlama olarak eldeki tek kaynak ,bu konuda 3 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesi) ekindeki 87.03 tarife pozisyonundaki mallara ilişkin (2/a) sırasında “Binek otomobilleri (örneğin; yarış arabaları, spor arabaları, limuzin, taksi)” şeklinde yapılan açıklamalar olarak yerini alıyor. Buna göre izahnamede özellikle belirtilen “Kar aracı, golf aracı, ambulans, cenaze arabası, hapishane minibüsü, motorlu karavan, üç veya dört tekerlekli ATV” gibi araçlar dışındaki şoför dahil 9 kişiye kadar insan taşımak üzere imal edilmiş araçlar binek otomobili olarak değerlendiriliyor.
otomobilin satıldığı tarihte hesaplanacak taşıt satış kar/zarar hesabında net aktif değerini artıran bir unsur olarak dikkate alınabilmesi mümkün.
Alım Sırasında Ödenen KDV-ÖTV ; KDV Kanununun 30. maddesinin (b) bendine göre, faaliyeti binek otomobili kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olanlar hariç olmak üzere mükellefler, işletmelerinde kullanmak üzere satın almış olsalar dahi binek otomobili alımında ödedikleri KDV’yi indirim konusu yapamamaktadır.
Kiralanan Araçlarda Son Durum ; Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin kira tutarı ne olursa olsun aylık kira bedelinin ancak 5.500TL kadarlık kısmı gider kabul edilecek, bu tutarın üstünde kalan kısım ise, kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre faaliyeti binek otomobili kiralamak veya işletmek olmayan mükellefler, işletmelerinin aktifine kaydettikleri binek otomobillerinin alımında ödedikleri KDV’yi indirim hesaplarına almayacaktır.
Genel Gider Kısıtlaması: Yeni düzenleme ile, binek otomobillere ilişkin giderlerin (Akaryakıt, Bakım Onarım, Sigorta, araca ilişkin kredi faizi.. vs) en fazla %70’i Gelir/Kurumlar Vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınabilecektir. Kalan %30’luk kısım ise kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Daha önce herhangi bir sınır olmaksızın uygulanan, binek otomobillerin iktisabına ilişkin ÖTV ve KDV ödemelerinin gider yazılma hakkı , Mevcut düzenleme ile KDV-ÖTV toplamının 2020 yılı için en fazla 140.000-TL’ye kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilecek şeklinde düzenlenmiştir. Fazlaya ilişkin tutarın ise kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması veya taşıtın maliyetine ilave edilmesi mümkündür. Amortisman Kısıtlaması Uygulaması: Yeni uygulamada, iktisap edilen binek otomobil için ayrılan amortismanın gider yazılmasında üst sınır getirilmiştir. ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 2020 yılı için 160.000-TL’yi veya bu vergiler dahil 300.000-TL’yi aşan binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilecek şekilde düzenlendi. Gider yazılmayan kısmın ise, binek
7194 Sayılı Kanunla 01/01/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançları ile Katma Değer Vergisi işlemlerine uygulanmak üzere yürürlüğe giren “Binek otomobillere ilişkin gider ve KDV kısıtlaması” uygulaması, Kanun gerekçesinde belirtilen suiistimallerin önlenmesinde belli bir oranda amaca hizmet edebilir. Ancak, suiistimallere yönelik çözümler dürüst mükelleflerin de dahil olduğu büyük bir kitleyi etkilemektedir. Alınan bu tedbirlerin Otomobil sektörüne yapacağı etkiler henüz hissedilmedi ama reel ekonomiye de olumsuz bir etkisi olabilir. Netice olarak düzenlemeler yüyürlüğe girdi; Binmekmi zor, İnmekmi zor zaman içerisinde göreceğiz..
51
BUSINESS
METE KARAER
ȘEBNEM YOLBULANLAR, ASLI HARAÇÇI
EBRU SEZER
ASLIHAN ERSOY
Studylon’dan Eğitim Semineri Uluslararası Eğitim Danışmanlık Firması Studylon, “İngiltere’de Eğitim” konusunda Çırağan Palace Kempinski’de bir seminer düzenledi. Çırağan Palace Kempisnki’de yapılan organizasyonda, yurt dışında eğitim ve yaşam fırsatları anlatıldı. Studylon Kurucu ortaklarından Alper Ilgınöz ve Ömer Faruk Yılmaz, İngiltere’de lise ve üniversite eğitimi hakkında önemli bilgiler verdiler. MAG PR Solutions tarafından gerçekleştirilen organizasyona özellikle çocuklarını yurt dışında okutmayı planlayan veliler yoğun ilgi gösterdi.
52 ALPER ILGINÖZ, RAHMİ MESUD YILMAZ, ÖMER FARUK YILMAZ
BUSINESS
MELİSA ÖZOĞLU
DİDEM YENER
DUYGU AKINCI
MUSTAFA GÖBEKLİOĞLU
MAG PR Solutions tarafından Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleștirilen organizasyon oldukça büyük bir ilgi gördü. CAN ÇAVUȘOĞLU
SİNEM YILDIRIM
CAN HELVACIOĞLU
BERİL ÇAVUȘOĞLU
RÖPORTAJ
Hamurunda Mutluluk Var Pizza Il Forno
UTKU ÖZER
Kısa zamanda açtıkları 10 şube ile Türkiye çapında adını duyuran Il Forno Pizza’nın yeni projeleri de yolda... Pizza yemenin mutlulukla bir ilgisi olduğunu vurgulayan Pizza Il Forno’yu, markanın yaratıcısı Şef Utku Özer’den dinliyoruz…
54
RÖPORTAJ
B
ALIŞILMIŞ PİZZANIN DIŞINA ÇIKTIK VE MİSAFİRLERİMİZE SIRA DIŞI, AKILDA KALICI LEZZETLER SUNDUK.
ize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1984 Ankara doğumluyum. İlköğretimimi ve liseyi TED Ankara Koleji, lisans eğitimimi ise Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nde tamamladım. Restoran sektörü bu dönemde hayatıma girdi. Lisans eğitimim boyunca restoran ve otel mutfaklarında çalışma fırsatı yakaladım. Bu süreçte işi daha profesyonel yapabilmek için İtalya’da bir programa katılıp konuyla ilgili eğitim aldım. Bir süre daha Türkiye’de büyük otel ve restoran mutfaklarında çalıştıktan sonra, 2013 yılında Pizza Il Forno markasını kurdum. Yıldız Şubesi ile başlayan maceranız 10 şubeye kadar uzandı. Nasıl başladı Pizza Il Forno yolculuğunuz sizden dinleyebilir miyiz? 2013 yılında bir mahalle pizzacısı olarak yola çıktık. Şubeleşmek gibi bir hayalimiz yoktu. Fakat o dönemki vizyonumuz Pizza Il Forno’nun başarısı sayesinde gelişti. Öncelikle Ankara’da şube açtık. Bunda ürünlerimizin yardımı çok oldu. Alışılmış pizzanın dışına çıktık ve misafirlerimize sıra dışı, akılda kalıcı lezzetler sunduk. Bu da bizim tanınmamızda çok yardımcı oldu. Ankara’da başlayan macera 10 şubeye ulaştı. Ve nihayet sınırları aşıp Eskişehir ve Adana’ya ulaştık. Ankara dışında Adana ve Eskişehir’de de varsınız. Pizza Il Forno’yu Ankaralılar kadar sevdiler mi? Eskişehir ve Adana’ya ulaşmaya karar verdiğimizde çok tedirgin olduk. Ankara’da yakaladığımız doluluğu, memnuniyeti bu şehirlerde yakalayamamaktan çok korktuk. Fakat, her iki şube de açılır açılmaz Ankara’dakine benzer başarı yakaladı. Özellikle kebabın ve etin çok tüketildiği Adana’da bu başarı bizi daha da cesaretlendirdi. Yeni hayaller kurmamızı sağladı. 2020 planlamalarınızdan bahseder misiniz? Yeni şubeleri pizza severler ile buluşturacak mısınız? Bu bahsettiğimiz hayaller 2020 yılı için kendimize hedef olarak İstanbul’u koymamızı sağladı. 2020 için İstanbul’da 4 şube hedefi koyduk. Ankaralı işletmelerin İstanbul’da yakaladığı başarılar bu konuda bizi cesaretlendirdi. “Bir Cuma Ansızın Gelebiliriz” kampanyanız ile özellikle sosyal medyada çok konuşuldunuz. Nasıl tepkiler alıyorsunuz? Projeden bahseder misiniz? “Bir Cuma Ansızın Gelebiliriz” kampanyası bizim de çok eğlendiğimiz bir iş oldu. Aslında uzun bir zamandır iş yerlerine bu tarz sürprizlerimiz oluyordu. Fakat bu motto ve yeni enerjiyle daha keyifli, eğlenceli bir hal aldı. Bizim bu işi bu kadar keyifli yapmamız sanırım misafirlerimize de yansıdı ve paylaşımlarında bu enerjiyi verdiler. Bu eğlence yine bizim ufkumuzu açtı, daha da eğlenceli yeni etkinlikler için fikirler verdi.
55
BUSINESS
GÜL SEMA YALÇIN , HAYAL OLCAY, DENİZ BOZAN, ZEYNEP SALMAN, SERHAT ÖZKAYA
Tepe Emlak Yatırım'da Bayrak Değişimi 24 yıldır faaliyet gösteren ve bugüne kadar sektörde öncü projelerle ilkleri bașarmıș olan Tepe Emlak Yatırım’da üst düzey atamalar gerçeklești.
İ
ş hayatına 1988’de Bilkent Holding bünyesinde Tepe İnşaat’ta başlayan, Tepe İnşaat Yatırım Projeleri Koordinatörü olarak Tepe Prime, Beykoz Konakları ve Narcity gibi birçok başarılı projeye imza atan ve 2014 yılından itibaren Tepe Emlak Yatırım Genel Müdürü olan Hayal Olcay, Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı. Olcay, aynı zamanda Bilkent Holding bünyesindeki ilk kadın Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Olcay, son atamalar ve yeni organizasyon yapısıyla birlikte çalışanların yüzde 53'ünü kadınların oluşturduğunu söyledi. 2014'ten beri Tepe Emlak Yatırım bünyesinde olan, Tepe Nautilus AVM yönetiminde üstlendiği görevlerin ardından son 3 yıldır İş Geliştirme ve Varlık Yönetimi Direktörü olan Deniz Bozan da Genel Müdür Vekilliği'ne atandı. Tepe İnşaat'ın önemli projelerinde 2001 ile 2008 yılları arasında Marmara Bölgesi
56
Yatırım Projeleri Pazarlama ve Satış Koordinatörü olarak görev yapan Zeynep Salman ise Tepe Emlak Yatırım İş Geliştirme ve Varlık Yönetimi Direktörü olarak yeniden Bilkent Holding bünyesine katıldı. Türkiye'deki AVM sektörüne değer katacak, yenilikler üretecek bir vizyonla insanların sosyal hayatlarına dokunmak istediklerini belirten Hayal Olcay, "En çok önemsediğimiz şey insanların ihtiyaçlarını doğru tespit etmek, o doğrultuda yenilemeler ve hizmetler geliştirmek. Trendleri yakından takip ediyor, verdiğimiz hizmetler, stratejilerimiz, mimari konseptlerimiz ve etkinliklerimizle fark yaratıyoruz. Yenileyerek bir yaşam merkezine dönüştürdüğümüz, ödüle doymayan ve 20. yaşını kutlayan Bilkent Center bunun en güzel örneğidir" dedi.
BUSINESS
Avrupa’ya TÜGİAD Damgası TÜGİAD Emanet YES for Europe Bașkanlığı'na Türkiye Genç İșadamları Derneği TÜGİAD Bașkan Yardımcısı Gürkan Yıldırım seçildi.
GÜRKAN YILDIRIM
Bünyesinde 21 ülkeden, 500 binin üzerinde genç girişimci bulunan, Avrupa genç girişimcileri resmi çatı konfederasyonu YES For Europe’un başkanlığını tarihte ilk kez TÜGİAD kazandı. TÜGİAD Genel Başkan Yardımcısı Gürkan Yıldırım, oy birliği ile başkanlığa seçildi. Yıldırım, “Ülkemizdeki genç girişimcilerin lider sesi TÜGİAD’ın dönem başkanlığına oy birliği ile seçilmesi bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Türk genç girişimcilerinin Avrupa’daki sesi olmaya devam edeceğiz. Bu yeni ticaret köprülerinin kurulması anlamında çok önemli.” dedi.
İsviçre'de Yatırım ve Eğitim İsviçre Baș Konsolosu Julien Thöni’nin himayesinde, İsviçre Yatırım, İhracat Ofisi ve York Yurt Dıșı Eğitim’in ișbirliği ile İsviçre’de Yatırım ve Eğitim daveti düzenlendi. İsviçre’nin İhracat ve Yatırım Ofisi Direktörü Mehmet Yıldırımlı, ihracat, vergilendirme ve değişen ticari eğilimler hakkında konuklara bilgilendirmelerde bulundu. İsviçre’nin güçlü üniversitelerinden mezun olan öğrenciler sayesinde, İsviçre’nin teknoloji yatırımlarında ve startuplarda daha profesyonel, güvenilir bir merkez olduklarını belirten Mehmet Yıldırımlı, İsviçre’de kurulan şirketlerin ve yapılan yatırımların değer olarak sürdürülebilir olduğunun altını çizdi.
JULIEN THONI, BURÇİN ÖNAL, DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN, MEHMET YILDIRIMLI
57
RÖPORTAJ
Dijital Dünyadaki Eviniz
Need Creative
GÖKÇE ERYILMAZ, BİNNAZ ÇİFTÇİ
Dijital dünyadaki ihtiyaçlar için en uygun çözümleri sunan Need Creative’in kurucu ortaklarından Binnaz Çiftçi ve Gökçe Eryılmaz ile bir araya geldik. Verdikleri hizmetlerden sektörün geleceğine kadar birçok konuya değindik...
58
N
RÖPORTAJ
eed Creative’in yolculuğu nasıl başladı? Ajansımızın yolculuğu yaklaşık üç sene önce özellikle Ankara’da var olan reklam ajanslarında gözlemlediğimiz çeşitli eksikliklerden ve farklı ihtiyaçları ticari kaygılardan uzak bir şekilde giderme isteğimizden dolayı başladı. Her zaman yaratma isteğimizi en üst seviyede tutarak, enerjisi yüksek ve birlikte çalışmaktan keyif alan ekibimiz ile her gün gelişerek ve büyüyerek emin adımlarla ilerliyoruz. Verdiğiniz hizmetlerden bahsedebilir misiniz? Tam kapsamlı reklam ajansı hizmetimize dahil; 360 derece tasarım hizmeti, dijital reklam yönetimi, video prodüksiyon, animasyon ve ilüstrasyon, web sitesi tasarım ve yazılımı, promosyon ürün tasarımları ve tedarik süreci, PR organizasyonları ve danışmanlık hizmetine kadar geniş kapsamlı bir skalamız var. Bu ivme hiç düşmemekle birlikte yerine yeni hizmetleri de dahil ediliyor. Tüm bunların yanı sıra, ajansımıza gelen bir projeyi, anahtar teslim olarak ediyoruz. Bu da bizi farklı kılıyor diye düşünüyoruz. Anlaşmalı olduğunuz markalarla süreç nasıl ilerlemektedir? Need Creative olarak reklamın her türlü ihtiyacı barındırabileceğini benimsediğimiz için, bir ihtiyacın doğuşundan başlayarak, müşterilerimizin markalarını pazarda en iyi şekilde konumlandırmayı ve çözüm ortağı olmayı felsefe olarak benimsiyoruz. Anlaşmalı olduğumuz markalarla “aile olarak” ilerliyoruz. Kısa bir sürede TED Üniversitesi, Babymall, TED Ataşehir Koleji, Güzel Kasap, Crew Group, Marlinda, DietChef, End Cocktail House, Koza Suit Otel, BUPROJE gibi kurumsal markalarla ile iş birliğinde bulunarak referanslarımızı gün geçtikçe arttırıyoruz. Uzun vadeli müşteri ilişkilerini ve karşılıklı güveni esas alarak ilerliyoruz. Dijital dünyanın her geçen gün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Geçmişte çoğu şey konvansiyonel ilerlerken, günümüzde her şey dijitalleşmeye başladı. Dijital dünyanın gücü bizleri de
DAHA DOĞAL, ETKİLEŞİMLİ VE AİLEDEN GİBİ ÇALIŞMAMIZ BİZİ DİĞER FİRMALARDAN FARKLI KILAN ŞEY. BUNUN YANI SIRA ANAHTAR TESLİM PROJELER YAPMAK DA YİNE BİZİM FARKIMIZ.
korkutuyor. Bu gücü nasıl doğru yerlerde kullanabiliriz diye düşünürken Need Creative ortaya çıkıyor ve o günden beri, gün geçtikçe dijitalleşen dünyamızda barınmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sektör geleceğinde Need Creative’i nerede konumlandırmak istiyorsunuz? Gelecek hedeflerinizi dinlemek isteriz. Butik olarak başladığımız Need Creative’in sektördeki yeri, yaptığı çalışmalarla ve iletişimle doğru orantılı olarak ilerliyor. Kısa bir süre içinde müşterilerimizle yaptığımız paylaşımlarımız sonunda “Need Creative” ismini herkesin bilinçli olarak kullanmasını istiyoruz. Bizi isimlerimizle değil, biz olarak tanıtmak için gereken eforu ve özeni göstermeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Ekip olarak enerjimizi ve motivasyonumuzu hiç düşürmediğimiz sürece, yaklaşık bir-iki yıla kadar istediğimiz sonuca ulaşacağımızın bilincindeyiz. Diğer firmalardan sizi farklı kılan nedir? Fabrikasyon işler yapmadan, daha doğal, etkileşimli ve aileden gibi çalışmamız bizi diğer firmalardan farklı kılan şey. Bunun yanı sıra anahtar teslim projeler yapmak da yine bizim farkımız. Sektörün ileri gelen isimleriyle çalışma fırsatı bulduğumuz noktada; büyük ajansların hatalarını, butik ajansların eksikliklerini harmanlayarak inovatif ve yaratıcı içerikler üretmeyi hedefliyoruz.
GÖKÇE ERYILMAZ
Need Creative Agency
needcreativeagency
BİNNAZ ÇİFTÇİ
www.needcreative.com.tr
59
BUSINESS
Bilkent Center Global RLI Ödülleri’nde Finalde! Bilkent Holding’in önde gelen șirketlerinden Tepe Emlak Yatırım’ın yönetiminde olan Bilkent Center, dünya perakende ve eğlence sektörünün en prestijli ödüllerinden olan “Global RLI Awards”da finale kaldı.
Y
enilenerek birçok ulusal markayı bünyesine dahil eden Bilkent Center, dünyanın dört bir yanındaki en vizyoner ve en yenilikçi perakende ve eğlence konseptlerini ödüllendirmek için verilen, İngiltere’nin en saygın küresel dergilerinden olan RLI (Retail and Leisure International)’ın düzenlediği Global RLI Ödülleri’nde 2020 yılı “En İyi Alışveriş Merkezi Renovasyonu” ve “En Yenilikçi Yeme-İçme Konsepti” kategorilerinde finale kaldı. Ödül töreni 7 Mayıs 2020 tarihinde Londra’da gerçekleştirilecek. Bilkent Holding’in önde gelen şirketleri arasında yer alan ve 1996 yılında kurulan Tepe Emlak Yatırım A.Ş., Metro AG ve Carrefour gibi Avrupa'nın tanınmış şirketleri ile işbirliği yaparak bugüne kadar Türkiye'nin değişik bölgelerinde alışveriş merkezleri yatırımlarına imza attı. Perakende sektöründe ilkleri başarmış ve birçok başarılı
60
projeyi hayata geçirmiş olan Tepe Emlak Yatırım, deneyimli kadrosuyla alışveriş merkezi ve varlık yönetimi, kiralama, mimari tasarım, proje yönetimi ve konsept danışmanlığı hizmetlerini yüksek profesyonellik ve uzmanlık seviyesi ile tek çatı altında topluyor. Yenilikçi ve yaratıcı bakış açısıyla ziyaretçilerin içinde bulunmaktan keyif alacakları modern mekanlar yaratan Tepe Emlak Yatırım, hali hazırda Bilkent Center ve bünyesinde bulunan gastronomi merkezi Bilkent Station, Tepe Nautilus AVM, 365 AVM, Tepe Prime Avenue ve Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nın kiralama ve yönetimini yapmakta olup 42 Maslak, Sığacık Teos Marina, Mix Kayseri AVM gibi bazı karma projelerin ticari alanları ile ilgili kiralama ve konsept danışmanlığı hizmetleri veriyor. Son dönemde Tarman İncek, Renaza gibi bazı karma projelerin ticari alanları ile ilgili kiralama hizmeti de veren şirket, öncü proje yatırımları, dönüşüm projeleri ve profesyonel yönetim hizmetleri ile büyümeye devam ediyor.
BUSINESS
İmparatorun Kutlamasında Divan İmzası Japonya İmparatoru’nun Doğum Günü Resepsiyonunda; Divan Otel Ankara'nın sunduğu catering; Japon yemekleri ve seçkin sunumları ile büyük ilgi gördü. Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Akio Miyajima’nın ev sahipliğinde verilen resepsiyona, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve birçok bürokratın da aralarında bulunduğu çok sayıda diplomatik misyon temsilcisi ile cemiyet ve iş dünyasından davetliler katıldı. Bu önemli organizasyonu, Divan Ankara Catering, seçkin sunumları ve profesyonel ekibi ile kusursuzca organize ederken; leziz Japon yemekleri konuklardan tam not aldı.
BUSINESS
ASUMAN-HÜSNÜ GÜRELİ
İZZETTİN ÇALIȘLAR
BEGÜM-ÖZCAN KARAMAHMUTOĞLU
HAKAN KARADERE
45 Yıllık Deneyim ve Tam Zamanı Uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan ve birçok önemli proje yöneten Aclan Acar’ın, deneyimlerini paylaștığı kitabını özel bir davetle tanıttı. Başta bankacılık olmak üzere birçok sektörde uzun süre üst düzey yöneticilik yapan ve pek çok dönüşüm projesini yöneten Aclan Acar’ın, iş hayatındaki tecrübelerini anlattığı kitabı “Tam Zamanı” raflardaki yerini aldı. Türkiye’de son 50 yılda yaşanan, ekonomik ve kurumsal dönüşüme de ayna tutan kitabın, Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen tanıtım davetine ise iş ve sosyal yaşam dünyasından birçok isim katılım gösterdi.
62 ACLAN-SELDA-DORUKHAN ACAR
BUSINESS
MUSTAFA ALTINDAĞ
AHMET DÖRDÜNCÜ
MELKAN GÜRSEL
AYȘE AZİZOĞLU
SELDA ACAR
HAKAN ATEȘ, FEYZAN ERSİNAN
JEFF HAKKO, ASLI AYBAR, GÖKHAN AVCIOĞLU
Kitap; okurlarına șirket yönetimi, kurumsal vizyon, halkla ilișkiler, finans ve daha birçok alanda profesyonel yașamdan örnekler sunuyor.
SİNEM NEFESOĞLU
BUSINESS
Yenilenebilir Enerji İçin Yeni Bir Dönem
Can Serkan İbrahimoğlu serkanib@hotmail.com
ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisans programını tamamlayan, uzmanlaşma isteği ile Temiz Enerji Teknolojileri alanında Almanya ve Fransa’da çalışmalarını sürdüren Yenilenebilir Enerji Mühendisi Can Serkan İbrahimoğlu, özellikle son on yıldır önemli ivme yakalayan ve enerji sektörünü kökten değişiklikler yapmaya iten yenilenebilir enerjinin, ergenlik dönemini geride bıraktığını belirtti. İbrahimoğlu, yenilenebilir enerjinin geleceği ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Ö
nümüzdeki on yılda yenilenebilir enerji yeni ve zorlu hedefler ile karşı karşıya. Aslında açık olmak gerekir ise, burada yenilenebilir enerji kaynaklarından vurgu yapmak istediğimiz, çoktandır hakim olduğumuz hidroelektrikten ziyade, rüzgâr ve güneş enerjisini elektriğe dönüştüren teknolojiler ve kısmen biyogaz...
64
Büyüme çağında, gücünü yerel hükümetlerin sabit fiyat garantilerinden alan ve ulusal şebekeye verilen elektrikte diğer kaynaklara göre öncelik hakkı verilen rüzgâr ve güneş santralleri, şebeke dengesini ve güvenilirliğini tümüyle geleneksel santrallerin sırtına yükledi. Bu konu, özellikle son yıllarda artan yenilenebilir enerji santralleri ile orantılı olarak sıklıkla dile getirilmekte. 2020 sonrası, öncelikle yenilenebilir enerjinin imtiyazlarının hızla
BUSINESS
Resim 1 : Yenilenebilir Enerjinin Dünya’da ve Türkiye’deki gelişimi
lobilerinin baskısını ensesinde hisseden karar mekanizmaları, bu geçiş döneminde ayak sürüyen taraf gibi gözüküyor. 2020 ve ötesi 2015’ten beri aşamalı olarak birçok ülke, hükümetlerce belirlenen tarifelere dayanan destek programlarından uzun vadeli enerji alım anlaşmaları (PPA’lar) için rekabetçi açık artırmalara geçmekte. İyi tasarlanmış açık arttırmaların hem hükümetler hem de yatırımcılar için kazançlı bir durum yaratabileceği bir gerçek. Ancak, bu tür pazar mekanizmaları küçük şirketlerin ve yerel halkın pay sahibi olduğu projelerin gittikçe azalarak ölçek ekonomisinin (economies of scale) yani tedarik zinciri boyunca fiyat indirimlerinin önem kazanması anlamına da geliyor. Rekabetçi ekonominin beşiği Kuzey Amerika’da çok yaygın olarak kullanılan PPA’lar, Avrupa’da da sadece hükümetler tarafından değil, enerjisini yenilenebilir kaynaklardan sağlamak isteyen büyük enerji tüketicileri tarafından da sıkça kullanılmaya başladı. Resim 2 :Küresel olarak büyük ölçekli şebeke uygulamaları için yarışma usulü ve sabit fiyatlı olarak dağıtılması öngörülen kaynak bazlı kapasiteler, 2019-2024 Kaynak: IEA
Yenilenebilir kaynakların bölge bazında elektrik üretimindeki payı (%) Kaynak: BP
Türkiye’de yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı (%) Kaynak: TEİAŞ azaldığını ve kademeli olarak geleneksel üreticiler ile denk koşullarda, serbest pazar dinamikleri içinde, kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalacağını öngörebiliriz. Doğrusunu söylemek gerekirse, yatırımcılar ve proje geliştiriciler bu duruma bir süredir hazırlar ve yönetimlerden tek istedikleri yenilenebilir projelerin önünü kesmemeleri. Diğer taraftan şebeke üreticilerinin endişelerini göz önünde bulunduran ve geleneksel elektik üretici
65
BUSINESS
Resim 3 : Küresel olarak şirketlerin yenilenebilir enerji alım anlaşma kapasiteleri (Yıllık GW hacim) Kaynak: BNEF, US Global Investors
Bloomberg New Energy Finance (BNEF) verilerine göre, kurumsal yenilenebilir enerji alımı 2017'den 2018'e iki katından fazla arttı. Küresel olarak şirketler, 2017’deki 6,1 gigawatt (GW)’lık önceki rekorla karşılaştırıldığında geçen yıl 13,4 GW kapasite satın aldı. Uzun vadeli sözleşmelere ihtiyaç azalıyor Geleneksel olarak rüzgar ve güneş gibi sermaye yoğun yenilenebilir teknolojiler için uzun vadeli kontratların proje risklerini azaltarak finansman kolaylığı sağladığı doğru olsa da, yatırımcılar ve finans kuruluşları bu tür projeleri artık düşük risk grubunda değerlendiriyorlar. Yenilenebilir projelerin ömrünün %75’inden fazlasını kapsayan uzun vadeli sözleşmeler, halen hakim ekonomik işletme modeli. Ancak önceden bahsettiğimiz gibi, rüzgar ve güneş santralleri daha fazla piyasa ve fiyat riskine maruz kalmaya başladı. Genel olarak, sözleşme sürelerinin, elektrik piyasalarının, kısmen veya tamamen serbestleştirildiği ve rekabetçi finansmanların bulunduğu çoğu ülkede 20 yıl ve daha uzun sürelerden 10-15 yıllara indiği görülüyor. Bu gelişmelere bağlı olarak, bu tip pazarlarda, proje geliştiricilerin kurumsal PPA’lardan, açık artırmalardan ve satıcı faaliyetlerinden oluşan birden fazla gelir akışına dayalı bir aktiviteye geçtiği dikkat çekiyor. Biyogaza dayalı sözleşmeler ise, yakıt maliyeti değişkenliği nedeniyle genellikle diğer yenilenebilir teknolojilere göre daha kısa süreli olarak yapılmaya devam ediyor.
ELEKTRİK SEKTÖRÜ, SON YILLARDA GÜNEŞ VE RÜZGAR ENERJİSİNİN KATLANARAK BÜYÜMESİ VE HİDROELEKTRİK ÜRETİMİNİN ÖNEMLİ KATKISINA DAYANARAK, YATIRIMCILAR İÇİN BİR ÇEKİM NOKTASI OLMAYA DEVAM EDİYOR
Yüksek kazanç ve şebeke güvenliği için enerji depolama Artan güneş ve rüzgar kapasitesi, şebeke açısından bakıldığında, kesintisiz çalışan fosil santrallerinden, üretimi değişken ve kesintili yenilenebilir kaynaklara dayalı bir üretim modeline geçiş anlamına geliyor. Şebeke işletmecisi, sürekli değişken talebi karşılamak, rüzgar düştüğünde veya güneş batarken bile gücün mevcut olmasını sağlamaktan sorumlu. Yenilenebilir santral işletmecisi ise,
Resim 4 : Dünya’da negatif elektrik fiyatları Kaynak: Watt-logic
Gün öncesi piyasasında
66
Gün içi piyasasında
BUSINESS
özellikle artan serbest market baskısı ile gelirini garanti altına almak durumunda. Örneğin, Alman Enerji Borsası’nda, özellikle rüzgârın ülke çapında kuvvetli estiği kış aylarında negatif elektrik fiyatları sıklıkla görülebiliyor. Bu yatırımcı için, en çok para kazanabileceği, santrallerin tam kapasite çalıştığı dönemlerde santralin durdurulması ve ciddi maddi kayıplar anlamına geliyor. Aynı durum, güneşin tepede olduğu yaz aylarında Türkiye, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde fotovoltaik santraller için gelecekte kolaylıkla yaşanabilir. Bu engeli aşmak ve şebeke güvenliğini sağlamak için önerilen çözümler arasında en dikkat çekeni, enerji depolama teknikleri ve Lityum teknolojisinin gelişmesine paralel olarak, bataryalar. Şebeke tipi bataryalar, gün geçtikçe katılaşan şebeke kodu ve dengeleme gerekliliklerine uymayı garanti altına alırken, açık enerji pazarında işlem gören santraller için elektriğin depolanarak, ihtiyacın ve fiyatların daha yüksek olduğu dönemlerde satılmasını sağlayabilir. Büyük ölçekli şebeke uygulamaları için en büyük örnek, TESLA tarafından kurulan ve Aralık 2017’den beri Güney Avustralya’da faaliyet gösteren, 100MW/ 129MWh lityum iyon batarya kapasitesi ile Hornsdale Güç Rezervi... Hornsdale Güç Rezervi enerji arbitrajı için 30 MW ve 119 MWh kapasiteyi doğrudan piyasaya sunabilirken, diğer yedek jeneratörler çevrimiçi hale getirilene kadar beklenmedik kesintiler sırasında şebeke frekansını korumak için geri kalan kapasiteyi saklı tutmaktadır. Lakin, 2017 yılında büyük bir kömür santrali beklenmedik bir şekilde çevrimdışı duruma geçtikten sonra, Hornsdale Güç Rezervi milisaniyeler içinde şebekeye birkaç megavat güç enjekte etmiş ve bir gaz jeneratörü yanıt verene kadar şebeke frekansındaki düşüşü durdurmuştu. (Kaynak: NREL)
YENİLENEBİLİR PROJELERİN ÖMRÜNÜN %75’İNDEN FAZLASINI KAPSAYAN UZUN VADELİ SÖZLEŞMELER, HALEN HAKİM EKONOMİK İŞLETME MODELİ
Elektrik sektörü, son yıllarda güneş ve rüzgar enerjisinin katlanarak büyümesi ve hidroelektrik üretiminin önemli katkısına dayanarak, yatırımcılar için bir çekim noktası olmaya devam ediyor. Ancak, yenilenebilir enerjinin şebekede artan payı ve buna bağlı engeller, şebeke işletmecilerinin, karar mekanizmasında söz sahibi olanların ve yatırımcıların sürekli kendilerini yenileyerek alternatif modeller ve çözümler bulmalarını zorunlu hale getiriyor. Bu durumda karar vericilerin oyunun kurallarında şeffaf davranmaları ve oyun esnasında kuralları değiştirmemeleri, yatırımcının ise değişen ortama iyi bir öngörüyle hızla uyum sağlayabilmesi enerji sektörünün geleceği için önem taşıyor.
67
ALIŞVERİŞ
Tarzını Seç
STORKS BİLEKLİK
BROOKS BROTHERS GÖMLEK-KRAVAT
MONTBLANC CÜZDAN 2.249
BEGUM KHAN KOL DÜĞMESİ 2.549
RALPH LAUREN 2020 SONBAHAR
Durușunuz kadar giyiminizle de pek çok mesaj verirsiniz... Stiliniz, seçtiğiniz renkler, aksesuarlar sizi yansıtır. Sizin tarzınız nasıl?
VAKKO TAKIM ELBİSE 7.490
BARRETT KEMER 529
ZEGNA KRAVAT 1.149
TOD’S AYAKKABI 2.149
68
HUGO BOSS TAKIM ELBİSE
VAKKO CEKET 6.490
ALIŞVERİŞ
PINEIDER ÇANTA 5.950
MONTBLANC KALEM 5.750
STORKS KOLYE
STORKS YÜZÜK
BOGA KOL DÜĞMESİ 2.349
BROOKS BROTHERS GÖMLEK
CANALI SONBAHAR 2020
MONTBLANC KEMER 1.549
HUGO BOSS TAKIM ELBİSE
BEYMEN SANTONI AYAKKABI 5.395
69
BUSINESS
Geçmişten Günümüze
Biorezonans Rıdvan Kır
ridvankr@yahoo.com
Akademisyen Dr. Rıdvan Kır ile wellness ve sağlık alanlarında popüler hale gelen, farklı yöntemler ile binlerce yıldır var olan, hayatın tüm alanlarında verimi artıran "Biorezonans Teknolojileri" üzerine konuştuk. Kır, tarihin derinliklerinden bugüne kadar enerji tıbbı olarak bilinen bu alana, farklı bakış açısı getirmenin yollarını anlattı.
T
esla’nın, “Eğer evrenin sırlarını anlamak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim yasalarıyla düşünün.” sözleri, enerji, frekans ve titreşimin önemini oldukça net bir şekilde ortaya koyuyor. Eski Mısır’ın bulunduğu toprakların bir diğer adı kara toprak anlamına gelen Kemet’tir. Bu topraklarda eskiden ölüm kelimesi kullanılmaz, yerine yeniden doğum anlamına gelen kelimeler kullanılırdı. Her şeyin sürekli bir dönüşüm halinde olduğuna, sürekli, döngüsel ve holografik
70
bir matris olarak var olduğuna inanılırdı. Kâinatın ve insanın varoluşunda yapıtaşları olan 4 elementlere; hava, su, ateş ve toprağa ek olarak 5. element ruh olarak kabul edilirdi. 5. element olarak kabul edilen ruhun gücü sınırsızdır. İslam tasavvufunda letaifler olarak bilinen, Uzak Doğu felsefesinde ise, çakra olarak adlandırılan enerji merkezlerinde, ruh döngü içerisindedir, fiziksel ve eterik boyutlardan da etkilenmektedir. Daha da derine inecek olursak, son bilge olarak bilinen Mısırlı
BUSINESS
Abd’el Hakim Awyan, eski Mısır’da yaşayan insanların, 360 duyu organının bulunduğunu ve epifiz bezlerinin günümüze göre çok daha büyük olduğunu iddia etmiştir. Hatta piramitlerde ve eski yapılarda çizilmiş resimlerde timüs bezinin bulunması, piramitlerin iç dizaynının yanı sıra birbirilerine göre konumunda, insan vücudunun temsil edildiği ve epifiz bezine denk gelen konuma dini ritüel ve ayin yaptıkları yapıları inşa etmeleri şaşkınlık vericidir. Ayrıca bu piramitlerde; ses, ışık ve gezegenlerin konum almasına göre terapi odaları oluşturdukları, suyun hareketinden elektrik elde edip aydınlatmada kullandıkları ve bu odalarda frekans yardımıyla tedaviler yaptıkları da bilinmektedir.
YAN ETKİSİ OLMAYAN VE FAYDASI YÜKSEK OLAN HER YÖNTEM BİZİM İÇİN BİRİNCİ PLANDA OLMALIDIR.
Eski zamanlarda sadece Mısır’da değil, diğer kültürlerde de ses, titreşim ve ışık baskın şekilde kullanılmıştır. İnşa edilen tapınak ve piramitlerin akustik yapılar olduğu ve belirli bir elektromanyetik alana sahip bulunduğu, ayrıca yaydıkları frekansla insanları bedensel, zihinsel, ruhsal anlamda dengeye ulaştırdıkları günümüz bilim adamları tarafından kuvvetli hipotezlerle ortaya konmuştur. Geçmişte teknoloji ileri miydi, geri miydi sizin takdirinize bırakarak devam ediyorum. Zamanla birlikte, Newton'un, “Varoluşun merkezi maddedir.” şeklindeki görüşünden, Einstein'ın, “Madde enerji alanının yoğun formudur.” şeklindeki görüşüne geçilmiştir. Bununla beraber, insan vücudunun da benzer şekilde yoğunlaşmış enerji alanına sahip olan elektromanyetik bir alan olduğu gerçeği kabul edilmiştir. Günümüzde ise, sağlıklı bir insanın ya da sağlıklı organın ayrı ayrı frekansları olduğu tespit edilmiş, çakralardaki ve organlardaki enerjiler ölçülebilir hale gelmiştir. Bu frekanslara, biorezonans cihazları ile müdahale etme imkanına kavuşulmuştur. Hatta yüksek güvenilirlikle, vücudumuzdaki parazit, mantar, virüs, bakteri gibi mikroorganizmalar benzer yöntemlerle kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Yapılan testlerde sağlıklı bir insanın sahip olduğu biyofrekansı, ortalama 62-68 MHz olarak ölçülürken, bağışıklık sistemini tehdit eden soğuk algınlığı gibi durumlarda bu frekansın 58 MHz’e kadar düştüğü, hatta kanserli hastalarda 40MHz’lere kadar da düştüğü gözlenmiştir. Hibrit tohumlarda, çürümüş/taze bitkilerde, pişmiş/çiğ sebzelerde yine bu frekanslar haliyle farklılık göstermektedir. Japon bilim adamı Masaru Emoto’nun, insan bilincinin suya etkisiyle ilgili yapmış olduğu ve çok ses getiren çalışması da yine titreşim, frekans ve enerjinin delillerini içermektedir. Sesin özü titreşimdir. Kullandığımız her kelimenin bir anlamı, titreşimi ve frekansı vardır. Japon bilim adamının yaptığı çalışmada, suyun tabi tutulduğu enerjiyle rezonans halinde olduğu görülmektedir. Suya, “seni seviyorum” dendiğinde, suyun moleküler yapısı kristal görünüme ve büyüleyici bir forma ulaşırken, “senden nefret ediyorum” dendiğinde kristal görünümün bozulduğu görülmüştür. İnsan vücudunun dörtte üçünün su olduğunu düşünürsek, birbirimize kullandığımız kelimelerin moleküler yapımız üzerinde olumlu ve olumsuz etkilerinin olabileceğini düşünmek gerekir. Duaların sonunda eksik etmediğimiz “Amin” kelimesinin, hatta yogada ve mantralarda duyduğunuz “Aum” sesinin, eski Mısır’da kullanılan “Emon” kelimesinin frekanslarının benzerlik göstermesi dikkat çekicidir. Kendi inancımızda, namaz esnasında secdeye giderken yedi adet noktanın yere temas etmesi ve yedi çakra ilişkisi, abdest alırken suyun temas ettiği noktalarda yüzlerce biyolojik aktif noktanın olması, şifalanmak için okuduğumuz duaların matematiği ve sahip oldukları frekans bizi düşünmeye sevk etmelidir.
Malumunuz kâinat bir matematik üzerine kuruludur. Dik üçgen teoremiyle hatırladığımız Pisagor sayesinde, notaların ortaya çıkması ve klasik müzik dinletilen bitkilerin daha iyi geliştiği gibi, çalışmalar da frekans ve enerji konusunun önemini farklı vesilelerle ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, canlı ve cansız olarak nitelendirdiğimiz her şeyin aslında kendine has bir titreşimi ve yaydığı frekansı vardır. Tarihin derinliklerinden yola çıkıp bahsetmeye çalıştığımız, titreşim, frekans ve enerji kavramları günümüzde taşınabilir cihazlara kadar evrilmiştir. Yan etkisi olmayan ve faydası yüksek olan her yöntem bizim için birinci planda olmalıdır. Hayatınızdan güzel enerjinin eksik olmaması dileği ile sevgiyle kalın.
71
BUSINESS
EMRE MENEVȘE, BAHADIR YAȘİK, PERVİN ZEYDANLI YALAZAN, VOLKAN ATAMAN, ÖZGÜL ÖZKAN YAVUZ, FİRUZ BALLIKAYA, ȘENGÜL ALTAN ARSLAN, AHMET HAMDİ USTA
MICE Sektörü Buluşması ACE of M.I.C.E. İstanbul Kongre Merkezi’nde, toplantı ve etkinlik sektörü profesyonelleri ile bir araya geldi. ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines, profesyonellerine benzersiz bir MICE deneyimi yaşatırken, sektörün sorunları, çözüm yolları ve yeni işbirliklerinin sağlanması konusunda fırsatlar sundu. Fuara, 41 ülkeden, 230 uluslararası satın alıcı ile 15.156 MICE Profesyoneli katıldı.
72 BAHADIR YAȘİK, VOLKAN ATAMAN, ȘEKİB AVDAGİÇ, İSRAFİL KURALAY