BUSINESS
Beril Çavuşoğlu
Başarı Serüvenleri
beril@magmedya.com.tr
Ü
lkemize, dünyamıza değer katan, başarılı kişilere ve kuruluşlara yer verdiğimiz MAG Business, 15. sayısı ile karşınızda... Bu sayımızda da birbirinden farklı sektörlerde kattıkları hizmetle, üretimle öne çıkan, örnek alınacak hikayeleriyle ve değerli tecrübeleriyle çok özel isimler yer aldı. İnşaattan turizme, teknolojiden kozmetiğe çok çeşitli konularda alanlarında başarılı isimlerle röportajlarımız oldu...
Genç ve başarılı Avukat Temel Eken’i kapağımıza taşıdık. Mesleki öyküsünü, kendisini en çok etkileyen davaları, bürosunun verdiği hizmetleri anlattı... Yine bir başka başarılı avukat; “Ünlülerin Avukatı” Aslı Çelik Hatemi, boşanma davalarına değinirken gündemde olan nafakanın kaldırılması konusundan bahsetti... Dragon Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Korkut; iş ve spor kariyerindeki dengeyi nasıl kurduğunu anlatırken, genç girişimcilere de iş yaşamına dair tavsiyelerde bulundu... ALJ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt ile otomotiv dünyasına doğru bir yolculuğa çıktık... Türkiye’yi yurt dışında gururla temsil eden ve çevreci özelliğiyle öne çıkan Bilgin Yacht’ın Pazarlama Müdürü Tuğba Şengün ile yatlara ve tasarıma dair söyleştik... Yurt dışına açılan yine değerli bir marka Sinosha Kozmetik’in Kurucu Ortağı Sinem Biçer Geniş; yola yeni çıkmasına rağmen markanın başarı serüvenini paylaştı... Genç yaşta iş hayatına giren MTC Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Togay Cömert ile inşaattan konuştuk... DMR Lojistik, Demore, Demser firmalarının kurucusu ve yöneticisi Tolga Demiray yurt dışı yatırım ve projelerinden söz etti... Türkiye’de AVM konseptinin öncülerinden ANKAmall’un Genel Müdürü Evren Kırcalı ile sektörden konuştuk... Farklı sektörlerdeki girişimleriyle örnek olan Nuray Başar; geleceğin işlerine dair değerlendirmelerde bulundu... Başkentte yıllardır hizmet veren Bera Otel’in Genel Müdürü Turalp Sivri ve İzmir Alaçatı’nın en yenisi You Otel’in sahibi Eda Baruh ile tasarımcısı Yosi Özvaron’la turizm sektörüne girdik... Siu Digital’in kurucusu Gökhan Ertek, start-up ve teknoloji yatırımcılarını iş birliğine davet etti... MAG Medya olarak başarının sadece bir işi istenilen biçimde gerçekleştirmekten öte, esasında çok yönlü fayda sağlamak olduğunun bilincindeyiz. Sosyal sorumluk, kültür-sanat, yabancılarla ilişkiler gibi pek çok unsurun da iş yaşamındaki öneminin farkındayız. Bu sebepten; ayrıca büyükelçilik ve yabancı misyon haberlerine, ASO, TÜGİAD, ANGİKAD, TÜKSİAD, ANGİAD gibi önemli derneklerin çeşitli faaliyetlerine ve sosyal sorumluluk projelerine, kültürsanat etkinliklerine geniş yer vererek paylaşmaya da özen gösterdik. Tabi ki iş yaşamında ilk intibanın yarattığı etki dolayısıyla giyim, saat, dekorasyon gibi konularda da alışveriş önerilerimiz oldu. Son trendlerden çok hoş parçalar seçtik...
MAG Patent No: 2005 58511
Temmuz 2019 Yıl: 8 Sayı: 15 Fiyat: 15 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Tasarım Özge Aktaş Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Haber ve Foto Muhabiri Özgür Karabulut Sinan Özüdoğru Halkla İlişkiler Dilara Ertürk Dilara Aydoğdu Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam Feray Şahingöz Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Ayça Türkeli Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi
Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Dağıtım
Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı
DUMAT OFSET
Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx)
Basım Tarihi 29.06.2019 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magmedya.com.tr
MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile
Herkese hayatlarının her alanında başarılı ve mutlu günler dilerim.
0.312 428 04 44
İnternet ile
abone.magdergi.com.tr
YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
10
14 KAPAK RÖPORTAJI / TEMEL EKEN 20 FERRERO’DAN DAVET 22 ASLI ÇELİK HATEMİ 26 İSVİÇRE TİCARET ODASI 35 YAȘINDA 28 ALİ HAYDAR BOZKURT 30 I TECH FUARI 32 TUĞBA ȘENGÜN 36 İȘ BANKASI’NDAN İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK MÜZESİ 37 SAAT ALIȘVERİȘİ 40 OZAN KORKUT 42 FİKRET ÜNLÜ ONURUNA GOLF TURNUVASI 44 EVREN KIRCALI 50 SİNEM BİÇER GENİȘ 52 TÜGİAD BUSINESS NETWORK 54 TOGAY CÖMERT 56 ASO’DA İȘBİRLİĞİ TOPLANTISI 58 TOLGA DEMİRAY 62 NURAY BAȘAR 64 ANGİAD’DAN AĞAÇLI OTO BULUȘMASI 66 TURALP SİVRİ 68 ANGİKAD SATRANÇ MÜZESİ’NDE 70 AZRA KOHEN, ASTAM’A KONUK OLDU 72 GÖKHAN ERTEK 78 YOSİ ÖZVARON-EDA BARUH 80 CİNEMAXİMUM ATAKULE’YE ÖDÜL
ÖZEL
Temel Eken Benim Hikayem Adalet
TEMEL EKEN
Avukat Temel Eken ile mesleki öyküsü, kendisini en çok etkileyen davalar, bürosunun verdiği hizmetler, danışanlar ve avukat adaylarına tavsiyeleri hakkında konuştuk... 14
ÖZEL
HUKUK BÜROMUZCA VERİLEN HİZMETLERDE; YÜRÜRLÜKTEKİ KANUNLAR, HER TÜRLÜ YERLİ VE YABANCI HUKUK KURALLARI VE GELİŞEN DÜNYANIN TEKNİK VE BİLİŞİM İHTİYAÇLARI DİKKATE ALINMAKTADIR.
B
ize kendinizden bahseder misiniz? Kimdir Avukat Temel Eken? 1979 yılında Ankara’da dünyaya geldim. İlkokulu Hasan Özbay İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi Ömer Seyfettin Lisesi’nde, lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladım. 2011 yılında Avukat Melike Hanım ile evlendim. İki kız çocuğu babasıyım. 2002 yılında Ankara Barosu’na kayıt olarak, Temel Eken Hukuk Bürosu’nu kurdum. 2002 yılından bu yana yaklaşık 17 yıldır serbest avukatlık yapmaktayım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve yönetim kurulu üyeliklerim devam etmektedir. Avukatlık mesleğini çok severek ifa etmekteyim. Ülkemizde adaletin tecellisi adına avukatlık mesleğinin son derece önemli olduğuna inanmaktayım. Uzun yıllardır bu mesleği yapıyorsunuz… Nasıl karar verdiniz avukat olmaya, bir dönüm noktası var mıydı sizin için? Çocukluğumda, babam i ira nedeniyle 90 gün tutuklu kaldı. Yargılama sonunda beraat etti; fakat babamdan ayrı kaldığım o dönemde geceleri ağladığımı hatırlıyorum. Birçok kez cezaevine babamı ziyarete gitmiştik, babamın tahliyesine ve beraatine karar verildiği duruşmada da avukat ile birlikte duruşma salonundaydık. O avukatın babam hakkında duruşmada söyledikleri ve davranışları beni çok etkilemişti. Üstelik bu karizmatik avukat, küçük bir çocuk olan beni canımdan çok sevdiğim babama kavuşturmuştu. O gün ben de: “Avukat olmalıyım,” diye içimden geçirdim. O günlerde adaletsizliği engelleyecek gücüm yoktu; fakat adaletsizliğe o gün de itiraz etmiştim, bugün de daha güçlü bir şekilde itiraz edebilmek için avukatlık mesleğini tercih ettim. Babamın haksız yere tutuklanmasının benim bu günlerdeki kariyerimi hazırlayacağını hiç düşünmemiştim.
Danışanlar avukat seçerken öncelikli olarak nelere dikkat etmeli? Danışanların avukat seçerken, öncelikle güven duydukları bir avukatla çalışmalarını tavsiye ederim. Güven duygusu varsa, aşağıdaki kriterlerin de önemli olduğunu düşünüyorum: • Güncel mevzuat değişikliklerini yakından takip eden, araştırmayı seven, • Müvekkilin hukuki durumuna uygun bütün ihtimalleri ve hukuki sonuçları müvekkiline sunabilen, geniş bilgi birikimine sahip, • Soyut olan kanunları olaya ve hayata aktarma konusunda tecrübe kazanmış, diğer bir ifade ile muhakeme yeteneği gelişmiş, • Net sonuçlar üretebilen, sonuca odaklı çalışmayı prensip edinmiş, • Olaylar arasındaki kurguyu çabuk yakalayan, yani pratik zekâya sahip, • Ürkek olmayan, kendine güvenen, inandığı gerçekleri yılmadan her ortamda cesurca savunan, • Kendini ve savunduklarını anlaşılabilir ve etkili olarak ifade etme yeteneğine sahip, • Müvekkiline ilişkin sırları ne pahasına olursa olsun saklayabilen, bir avukat ile çalışmalarını öneririm. Danışanların herhangi bir sorunla karşılaşmadan önce avukata başvurmaları, ileride doğabilecek sorunlarda kendilerine hukuki avantaj sağlayacaktır. Sorun çıktıktan sonra danışılan avukatın başarılı olabilmesi daha zordur. Bu durum ilgilinin vakit, para, hatta hürriyetini kaybetmesine yol açabilir. Kısacası avukata başvurmamanın bedeli, başvurulmakla ödenen faturadan her zaman daha yüksektir. Sizin de kendinize ait bir avukatlık büronuz var. Ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Hukuk büromuz dinamik ve çalışkan kadrosu ile, yerli ve yabancı şahıs ve şirketlere ulusal ve uluslararası hukuk alanlarında kaliteli avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
15
ÖZEL
DANIŞANLARIN HERHANGİ BİR SORUNLA KARŞILAŞMADAN ÖNCE AVUKATA BAŞVURMALARI, İLERİDE DOĞABİLECEK SORUNLARDA KENDİLERİNE HUKUKİ AVANTAJ SAĞLAYACAKTIR.
16
ÖZEL
Birçok konuda, ülkemizin birçok noktasında, deneyimli çözüm ortağı ofislerle iş birliği yapmaktadır. Ofisimizde; ticaret hukuku, borçlar hukuku, iş hukuku, şirketler hukuku, icra iflas hukuku, sosyal güvenlik hukuku, idare hukuku, enerji hukuku, vergi hukuku, gayrimenkul hukuku, aile hukuku ve ceza hukuku alanlarında uzman avukatlar tarafından profesyonel hizmetler sunulmaktadır. Birçok yerli ve yabancı şirkete hukuki danışmanlık hizmeti verilmektedir. Hukuk büromuzca verilen hizmetlerde; yürürlükteki kanunlar, her türlü yerli ve yabancı hukuk kuralları ve gelişen dünyanın teknik ve bilişim ihtiyaçları dikkate alınmaktadır. Sunduğumuz hizmetlerde yegâne amacımız; ihtiyaçlara hızlı, kaliteli ve güvenli cevap verebilmek, müvekkilimizin en üst düzey memnuniyetini sağlamaktır. Ofis olarak son zamanlarda yoğun olarak çalıştığımız alanlardan birisi icra iflas hukukudur. Zira son yıllarda yaşanan ekonomik sorunlar yüzünden birçok işveren ve esnaf zor durumdadır. Bu nedenle alacaklarını olağan yollarla tahsil edemeyen birçok alacaklı, bize paralarını tahsil etmemiz için başvurmaktadır.
CEZA HUKUKU TEKNİK, TECRÜBE, ÖNGÖRÜ VE SAĞDUYU GEREKTİREN BİR ALANDIR. BU ALANDA ÇALIŞMAK 10.000 PARÇALI BİR YAPBOZU BİRLEŞTİRMEK GİBİ ZOR BİR İŞTİR.
Yoğun olarak çalıştığımız bir başka alan ise iş hukukudur. Günümüzde, geleneksel işçi-işveren ilişkisini sürdürmeye çalışan işverenler, uyuşmazlık mahkemeye yansıdığında ciddi bedeller ödemek zorunda kalabilmektedir. Kanun gereği işçi lehine yorum yapan mahkemelere uyuşmazlık yansımadan sorunları çözmek çok önemli bir hal almıştır. İş davalarından önce arabulucuya başvurmak zorunlu olduğu için, bu aşamada da uzman bir avukatın yardımına ihtiyaç duyulmaktadır. Uyuşmazlık mahkemeye yansıyacaksa, yapılacak savunmaların hukuki altyapısının yeterli ve sağlam olmasını sağlayacak yegâne kişi ise konusunda uzmanlaşmış, profesyonel bir avukat olacaktır. Ofisimiz son yıllarda ceza hukuku alanında başarıyla sonuçlanan davalara imza atmıştır. Ceza hukuku teknik, tecrübe, öngörü ve sağduyu gerektiren bir alandır. Bu alanda çalışmak 10.000 parçalı bir yapbozu birleştirmek gibi zor bir iştir. Üstelik yanlış yerleştirilen bir parçanın, müvekkilin özgürlüğüne mal olabilmesi de mümkündür. Ceza hukukuna ilişkin davalarda diğer avukatlardan farklı bir çalışma sistemi uygulamaktayız. Kriminal suçlarda mutlaka olay yerine gitmekte, olay yeri civarında özellikle çocuklar, tanık olabilecek kişiler, mağdurun arkadaşları ve akrabalarını dinlemekte, dikkatten kaçan bir kamera kaydı olup olmadığını sorgulamakta, soruşturmayı yürüten polis, jandarma gibi kamu görevlileri ile görüşmekteyiz. Kriminal suçlarda çoğu zaman çözüm ortağı olarak çalıştığımız adli tıp konusunda uzmanlaşmış kişilerden de yardım almaktayız. Davanın seyrine ilişkin tüm delilleri topladıktan sonra, büromuzda bulunan uzman avukatlar ve adli tıp uzmanımızla birlikte beyin fırtınası yöntemiyle durum değerlendirmesi yaparak sonuca ulaşmaktayız. Bir avukatın, danışanına güven verebilmesi için nelere dikkat etmesi gerekir? Yeni avukat adaylarına tavsiyeleriniz var mı? Avukat ile müvekkil arasında var olması gereken en önemli unsur güvendir. Güven bu ilişkinin olmazsa olmazlarındandır. Genç meslektaşlarımızın bu güveni sarsmamaları için onlara tavsiyem: • Mesleğinizi icra ederken şeffaf olun ve her türlü gelişmeyi anında müvekkilinizle paylaşın. • Müvekkilinize ilişkin sırrın sizinle beraber mezara gideceğini unutmayın. • İnanmadığınız davaları almayın, bu davaların onurunuzu ve itibarınızı zedeleyeceğini unutmayın. • Güzel konuşmaya ve mesleğin onuruna yakışır şekilde giyinmeye özen gösterin. • Çalışmaktan, araştırmaktan, kendinizi geliştirmekten asla vazgeçmeyin. • Güven ve insan kazanmanın para kazanmaktan daha değerli olduğunu asla unutmayın.
17
ÖZEL
Bugüne kadar sizi çok etkileyen, unutamadığınız bir davanız oldu mu? Benim hikâyem adalet... Hal böyle olunca unutamadığım birçok davam oldu. Aile hukukundan kaynaklanan davalar beni her zaman çok etkilemiştir.
YİNE ŞEHİR DIŞI DURUŞMALARIM SONRASI GİTTİĞİM ŞEHİRLERİ TANIMAYA GAYRET EDİYORUM.
18
Anadolu’da küçük kızların akrabaları ile zoraki evlendirilmeleri çok yaygındır. Yasemin S. isimli bir kardeşimiz de 16 yaşında, aile meclisi kararıyla sevmediği bir akrabası ile imam nikahı yaptırılarak zorla evlendirilmiş. Kızcağız 17 yaşında anne olmuş, anne olduktan sonra kızımızın kayınbaba ve kayınvalidesi türlü bahanelerle kızcağızı evden kovmuşlar: “Bu çocuk artık bizim çocuğumuz, bir daha da arama sorma; yoksa senin hakkında kötü olur." demişler. Kayınbaba ve kayınvalide akabinde küçük çocuğu evlat edinmişlerdi. Bizimle iletişime geçtiğinde evlat edinme kararı kesinleşmişti. Dosyayı incelediğimizde, dava dilekçesinde Yasemin’in çocuğunu bırakarak evden kaçtığını, çocuğu ile ilgilenmediğini söylemişler. Yasemin tebligatları göremediği ve bu nedenle mahkemeye gitmediği için maalesef davayı kaybetmiş, mahkeme de küçük çocuğu evlatlık olarak kayınvalide ve kayınpedere vermiş. Yasemin, kayınpeder ve kayınvalidesinin zorla çocuğunu elinden aldığını, dört yıldır çocuğunu göremediğini, çok acılar çektiğini hem ağladı hem de anlattı. Biz de bu acılı anneye yardımcı olabileceğimizi düşünerek davasını almayı kabul ettik. Müvekkilimize yapılan tebligattaki bir usulsüzlükten başvurarak davanın tekrar görülmesini sağladık ve sonuç itibari ile lehimize karar alınmasını başardık. Yasemin, karar verildikten sonra çocuğunu göreceği için çok heyecanlanmıştı; fakat karara rağmen çocuğunu görememek onu kahrediyordu. Bu arada biz de boş durmadık, kayınvalide ve kayınpeder hakkında küçük çocuğun kaçırılması ve
ÖZEL
alıkonulması suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık talebimizi kabul etti. Bu iki şüpheli hakkında kamu davası açtı. Savcılık, iddianamesinde: “Çocuğun annesine teslim edilmesi,” gerektiğinden de bahsetti. Bu karar ile Yasemin büsbütün heyecanlandı fakat çocuğu hala görememişti. Zira Cumhuriyet Savcılığı’nın bu kararı bağlayıcı olmadığı için, karar çocuğun anneye teslimini sağlamadı. Bu arada Yasemin uzun yıllardır göremediği çocuğuna sarılabilmek, koklayabilmek için çok sabırsızlanıyordu; bir gelişme oldu mu diye her gün ofise geliyor, telefon ediyordu. Çok kısa zaman sonra Yasemin, çocuğuna kavuştu. Çalışmalarımız sonuç vermişti. Bu kararın alınmasından sonra anne ile oğlunun kavuşması beni çok etkilemişti. Uzun soluklu haklı mücadelemizi kazanmıştık. Davanın sonucunda sanki kendi çocuğuma kavuşmuşçasına mutlu olmuştum. Bu kadar yoğun bir tempoda kendinize zaman ayırabiliyor musunuz? İş ve sosyal hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz? Sosyal hayatımı işimden ayrı düşünemiyorum. Yoğun geçen ha adan sonra, ha a sonları mümkün olduğu kadar ailemle birlikte kısa tatiller yapmaya çalışıyorum. Bu kısa tatiller bir sonraki ha anın da olumlu geçmesini sağlıyor. Mesleğim gereği zaten birçok sosyal organizasyona davetli oluyorum. Cemiyet hayatındaki bu organizasyonlar, hem dostlarımızı görmeme hem de yeni insanlarla tanışmama vesile oluyor. Yine şehir dışı duruşmalarım sonrası gittiğim şehirleri tanımaya gayret ediyorum. Bu durum; hem kendi şehri ile ilgilendiğimi gören müvekkili, hem de bilgi dağarcığına yeni kavramlar ve izlenceler katan beni mutlu ediyor. Yine uygun zamanlarda ekibimle birlikte kamp, piknik gibi birçok organizasyon yapmaya çalışıyorum. Yoğun iş tempomda mümkün olduğu kadar sevdiklerimi ihmal etmemeye çalışıyorum.
YOĞUN GEÇEN HAFTADAN SONRA, HAFTA SONLARI MÜMKÜN OLDUĞU KADAR AİLEMLE BİRLİKTE KISA TATİLLER YAPMAYA ÇALIŞIYORUM.
19
BUSINESS
Ferrero’dan İnsanlar ve Dünya Ankara İtalya Büyükelçisi Massimo Gianni’in ev sahipliğinde, Ferrero Grubu’nun özel bir projesinin tanıtımı için davet gerçekleştirildi.
STEFANO BENAZZO
Ferrero’nun “Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim” projesi kapsamında gelen öğrenciler ve öğretmenlerle birlikte projenin ortaya çıkışı, gelişmesi ve gelecekteki planlamaları anlatıldı. Etkinlikte Ferrero’nun Türkiye Onursal Başkanı Carlo Marsili ve Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Aldo Kaslowski, 9. Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı. Ferrero Türkiye Onursal Başkanı Carlo Marsili, Ferrero Grubu’nun global sosyal sorumluluk stratejisinden bahsederek, “insanlar” ve “yaşadığımız dünya” olmak üzere iki ana konuya odaklandıklarını belirtti ve konuşmasında projelerinden bahsetti.
20 AZMİ GÜMÜȘOĞLU, CARLO MARSİLİ, YASEMİN TAȘKIN, ALDO KASLOWSKİ, BAMSI AKIN
RÖPORTAJ
İnanmadığım
Bir Davayı Savunmam
ASLI ÇELİK HATEMİ
Türkiye’nin en çok tanınan avukatlarından Aslı Çelik Hatemi ile; mesleki yolculuğu, boşanma davaları, nafakanın kaldırılması ihtimali, stresli dava süreçleri ve başarılı bir avukat olmanın sırları hakkında konuştuk… 22
RÖPORTAJ
T
ürkiye’nin en çok tanınan avukatlarından birisiniz. Avukatlık yolculuğunuz nasıl başladı? Avukat olmak her zaman aklınızda mıydı; yoksa sonradan mı karar verdiniz? Çok teşekkür ederim, avukatlık yolculuğumun başlaması ilkokul yıllarıma dayanmaktadır. Çocukluğum, babam ve amcamın Ankara Hukuk Fakültesi maceralarını dinlemekle geçti. Hem amcam hem babam çok değerli hukukçulardı. Onları kendime örnek aldım ve hukukçu olmaya bu şekilde karar verdim. Boşanma davalarında kapısı ilk çalınan isim oluyorsunuz. Bunun sebebi sizce nedir? Bence bunun sebebi, inandığım davaları üstlenmem ve başarıya ulaşmak için çok çalışmam. Çok sayıda ünlü ismin boşanma avukatlığını üstlendiniz. Ünlü isimlerin davalarında üzerinizde bir baskı oluyor mu, diğer davalardan farkı var mı? Benim açımdan müvekkillerin arasında ünlü ya da ünsüz, herhangi bir fark asla bulunmamaktadır. Her dava benim için aynı öneme sahiptir. Ünlü isimlerin davalarında ise tek fark, davaların basın tarafını yönetmek zorunda kalmam ve müvekkilimin herhangi bir platformda mağdur olmamasını sağlamaktır. Bunun dışında hiçbir fark bulunmamaktadır. Davalarınızda bu denli başarılı olmanızın nedenini neye bağlıyorsunuz? Bana göre başarının birinci ve en önemli sebebi, gerçekten tutkuyla bağlı olduğunuz işi yapmaktır. Ben yaptığım mesleği çok seviyorum ve mesleğime gönülden bağlıyım. Dolasıyla başarmak için çok çalışırım, gerçekten savunmaya değer ve hukuki mesnedi olan davaları üstlenirim.
BANA GÖRE BAŞARININ BİRİNCİ VE EN ÖNEMLİ SEBEBİ, GERÇEKTEN TUTKUYLA BAĞLI OLDUĞUNUZ İŞİ YAPMAKTIR.
Sizin gibi başarılı bir kariyere imza atmak isteyen genç avukat adayları için tavsiyeleriniz var mı? Tavsiyem özellikle avukat adaylarına değil, meslek seçimi yapacak genç arkadaşlarıma... Seçeceğiniz meslek kesinlikle çok seveceğiniz ve zevkle yapabileceğiniz bir meslek olmalıdır. Genç avukatlara tavsiyem ise öncelikle bu meslekte uzmanlaşacakları alanı çok iyi belirlemeleri ve inanmadıkları hiçbir davayı üstlenmemeleridir. Stresli dava sürecinde kendinizi gergin atmosferden uzaklaştırmak için neler yapıyorsunuz? Boşanma davalarının çok stresli davalar olduğu bir gerçek, ayrıca dava süreçlerinin doğru ve müvekkil lehine yönetmek ise tabii ki ayrı bir stres kaynağıdır... Ben de her bir dava dosyamı fazlaca benimsediğim için, doğal olarak bu stresli süreçlerin içine fazlasıyla girmekteyim; ama bu benim şikayetçi olduğum bir durum asla değil. Beni bu stresli ortamdan uzaklaştıran birinci faktör oğlum ve kızım ile geçirdiğim vakitler, ikincisi ise fırsat buldukça yaptığım küçük seyahat kaçamaklarımdır.
Boşanmaların bu kadar artmasının en önemli sebepleri sizce neler? Bence boşanma davalarının artmasının en önemli sebebi; evlilik müessesini oluşturan her iki tarafın da çok farklı beklentilerle veya nasıl olsa değiştiririm düşüncesiyle evliliğe adım atmasıdır. Ayrıca sosyal medya platformlarının evlilikleri çok negatif yönde etkilediğini ve zarar verdiğini düşünüyorum. Özellikle kadınların boşanmaya çok çabuk karar vermesinin nedeni, kadınların artık daha fazla ayaklarının üstünde durması ve ekonomik özgürlüge sahip olmasıdır. Bu durum benim de genç bir kadın hukukçu olarak desteklediğim bir durumdur. Ünlü isimlerin davalarıyla adınızdan sıkça söz ettiriyorsunuz… Maddi güvencesi olmayan kadınların sizden destek istediği durumlar oluyor mu? Elbette, maddi güvencesi olmayan kadınlar gerek sosyal medya gerek ise diğer yollardan ofisime ulaşmakta ve ofisimden gerekli her türlü danışmanlığı alabilmektedirler. Ayrıca maddi güvencesi olmayan kadınların dava dosyaları da ofis programı el verdiği müddetçe tarafımızdan üstlenilmektedir. Şu sıralar nafakanın kaldırılması veya sınırlandırılması gündemde. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Şu an gündemde olan nafakanın sınırlandırılması ve kaldırılması durumu her boşanma dosyası için ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken durumlardır. Bana göre, zaten müşterek çocuklar söz konusu ise nafakanın sınırlandırılması veya tamamen kaldırılması söz konusu dahi olmamalıdır; ama bu demek değildir ki müşterek çocuk olmayan bir evlilikte nafaka, kadın için bir zenginleşme aracı haline gelsin.
23
Uyumlu ve Güçlü İș hayatındaki güçlü durușundan ödün vermek istemeyen kadınlar için çarpıcı ve çeșitli tarzlardan parçalar bulușuyor...
MASSIMO DUTTI CEKET 599
ALIŞVERİŞ
VAKKO ELBİSE 1.509
MACHKA ETEK 1.395
24 CHANEL 2020
BEYMEN-DOLCE&GABBANA ÇANTA 19.495
ZARA ELBİSE 119
BEYMEN-MIU MIU AYAKKABI 3.999
İPEKYOL TULUM 499
VAKKO CEKET 645
ALIŞVERİŞ
CHANEL RESORT 2020
ZARA VOLANLI BLUZ 159
BEYMEN-REDV AYAKKABI 2.949
VAKKO EDWARD ACHOUR PARIS PANTOLON 1.779
MACHKA ETEK 315
BEYMEN-VALENTINO GARAVANI ÇANTA 12.995
MACHKA ELBİSE 610
MACHKA 527 BEYMEN-GIANVITO ROSSI AYAKKABI 3.399
BEYMEN-GIANVITO ROSSI AYAKKABI 3.399
25
BUSINESS
NATHALİE MARTİ
ZEYNEP GERMEN
MEHMET YILDIRIM
35. Yıl Kutlaması “Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği” Arpat Şenocak ev sahipliğinde verdiği davetle 35. yılını kutladı. “Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği” (Swiss Chamber of Commerce in Turkey), kuruluşunun 35. yılını Fairmont Quasar İstanbul’da düzenlediği yaz kokteyl resepsiyon davetiyle kutladı. Dernek başkanı Arpat Şenocak ev sahipliğinde yapılan davete iş, sanat ve cemiyet dünyasından ünlü isimler katıldı. İsviçre Ticaret Odası’nın 35. yıl davetinden elde edilen tüm gelir, Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) bağışlandı.
26 ARPAT ȘENOCAK
BUSINESS
SEVDA TOPÇU, EDA HOȘCEYLAN, MOHAMED HAMMAM, MÜRİEL HAYIREL, SAMİ SEVİNÇ, FATOȘ KUTAY, ARPAT ȘENOCAK
TEV yararına düzenlenen 35.yıl kutlama davetine katılan davetliler düzenlenen etkinliklerle keyifli vakit geçirdiler.
NESLİGÜL AKSOY
GÜNİZ İYİANLAR
GÜRAY AKAR, GİZEM OFLAZOĞLU
27
RÖPORTAJ
Şansı Doğru Değerlendirmek Gerekir
Türkiye’de otomotiv sektörünün önde gelen isimlerinden Ali Haydar Bozkurt ile otomotiv sektörü, iş hayatı, başarısı ve gelecek hedeflerine dair konuştuk...
ALİ HAYDAR BOZKURT
B
ize biraz kendinizden ve mesleki öykünüzden bahseder misiniz? İlk, orta ve yükseköğrenimimi Adana'da tamamladım. 1991 yılında Çukurova Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İngilizce İşletme Bölümü'nden mezun oldum. Kendimi bildim bileli aynı anda birden fazla şeyle uğraştım. Günün 24 saatinin yetmeyeceği bir hayatım oldu. Gençlik yıllarımda otomotiv sektöründe çalışacağımı hayal etmemiştim. Ben daha çok sanatla ilgili bir şeyler yapacağımı düşünüyordum. Profesyonel çalışma hayatına 1996 yılında demir-çelik sektöründe başladım. 2003 senesinde ALJ Grup'a transfer olarak Daihatsu Türkiye’nin Genel Müdürlüğü görevine atandım. 2006 senesinde, bu görevime ilave olarak ALJ Grup’un Avrupa Direktörlüğünü de üstlendim. ALJ Grup'un 2009 senesinde Toyotasa'daki Sabancı hisselerini satın almasına müteakip, yeni yapılanma çerçevesinde kurulan
28
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’ye CEO ve ardından Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirildim. ALJ’nin 2012’de Türkiye’de holdingleşme kararı almasından sonra ALJ Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstlendim. 2016 yılından itibaren de Lexus markasını grubumuz çatısı altında Türkiye pazarına sunduk. Firmanızı sektörde öne çıkaran özellikleri nelerdir? Biz, Lexus’u Türkiye pazarına sunarken ayrıcalıklı olmak isteyenlerin otomobili şeklinde bir mottoyla yola çıktık. Hedef kitlemiz, süper premium segmenti tercih edenlerdi. Segmentimizi bu şekilde tanımlamamız Lexus otomobillerinin başka hiçbir markada olmayan kaliteyi, işçiliği ve lüksü getiriyor olması. Lexus satın alan kitlenin de öncelikleri; lüks, prestijli, sorunsuz ve farklı otomobiller satın almak. Çünkü kullanıcılar, bizim otomobillerimizi satın aldıklarında özel olduklarını daha satış aşamasından itibaren hissediyorlar. Bununla birlikte biz Lexus olarak müşterilerimize sadece otomobil değil “yaşam tarzı” sunuyoruz. Sunduğumuz sıradışı hizmetlerle de bunu destekliyoruz.
RÖPORTAJ
Öncelikle İstanbul’da açtığımız showroom ile Türkiye pazarına geniş bir ürün gamıyla giriş yaptık. İstanbul’dan sonra ikinci showroom’umuzu ise Mahall Ankara'da hizmete açarak Ankaralılar ile buluştuk. Lexus Türkiye olarak SUV modeli, spor model ve lüks sedan modellerine kadar her alanda hibrit keyfini ve avantajlarını, Ankara’daki premium segment kullanıcıları da yaşamaya başlayacaklar. Lexus markası için Ankara çok önemli bir noktada yer alıyor. Hep olmak istediğimiz bir yerdeyiz. Ve Ankara’nın potansiyeline çok inanıyoruz. Markanız ile ilgili gelecek beklentileriniz ve hedefleriniz nelerdir? Aslına bakarsanız biz bir ürün satmıyoruz, Lexus bir yaşam biçimi. Bir İngiliz atasözü var, çok severim: “Zenginlik bağırır, servet fısıldar.” Lexus da hep fısıldar. Bu yüzden Ankara’daki müşteri kitlemize de bu deneyimi yaşatmaya hazırız. Lexus olarak “Showroom açtık, satış yapıyoruz.” demeyi işin kolayına kaçmak olarak görüyoruz. Biz markamızı ülkemize getirmeden önce Türkiye’deki bütün bayiliklerimizde Lexus servis noktalarını hazırladık. Van’a da gitseniz, Edirne’ye de gitseniz Lexus servisi bulabilirsiniz. Hatta Ankara’da 3 yerde servis hizmeti veriyoruz. Segmentinde bu kadar çok servis noktası olan Türkiye’de tek markayız. İşte bizim en büyük farkımız bu. Lexus, Türkiye pazarına farklı bir bakış açısı getiren bir marka oldu. Hep söylediğimiz gibi asıl hedefimiz, satıştan ziyade markayı müşterilerimize doğru bir şekilde anlatmak. Lexus’un tüm modellerinin hibrit seçeneği de mevcut. Lexus’un iki SUV, üç sedan, bir coupe ve bir hathback modelinin hibrit versiyonu bulunuyor. Lexus Hybrid modelleri, hem elektrikli hem de benzinli motora sahip olan ve kendi kendini şarj edebilen modellerdir. Bu sayede elektrik üretimi sırasında ortaya çıkan çevre kirliliğinin ve menzil kaygısının da önüne geçiliyor. Bunun yanında hükümetimizin getirdiği vergi teşviki düzenlemesiyle birlikte geleceğin teknolojisi olarak kabul edilen hibrit araçların trafikte sayılarının artacağına inanmaktayız. Özel hayatınız ve kariyerinizi nasıl dengeliyorsunuz? Yoğun bir iş tempom var. Ve ayrıca işim dolayısıyla çok sık seyahat eden biriyim. Ama iş ve özel hayatımı düzgün bir şekilde programladığımdan bu sorun teşkil etmiyor. Yapmak istediğim her şeye zaman ayırabiliyorum. Benim prensibim budur. Sizin için iş hayatında başarı ne demek? Başarılı olmak için neler yapılmalı? Başarılı olmamın temelinde, öncelikle her zaman mutlu olduğum işleri yapmamı söyleyebilirim. Kendimi bildim bileli aynı anda birden fazla şeyle uğraştım. Basketbol, fotoğraf, tiyatro, müzik gibi… Çünkü böyle mutlu olabiliyorum. Çocukluğumdan beri bu davranışımı da devam ettiriyorum. Başarılı olmamı da mutluluğuma bağlıyorum diyebilirim. Her zaman başkalarından biraz daha uzağa bakanlar başarılı olmuştur. Mevcutla yetinmemeli, hayallerinize daha sıkı sarılmalı ve gerçekleştirmek için her yolu denemelisiniz. Şimdiye kadar benim hiç kağıda dökülmüş özgeçmiş yazım olmadı, hep beni gelip buldular. Profesyonel iş yaşamımın 6. yılında bir markanın Genel Müdürü oldum. Henüz 35 yaşında idim. O zaman sektörümüzdeki en genç genel müdür bendim. Elbette ki şans çok önemlidir, ancak doğru zamanda doğru yerde olmanın önemi de büyüktür. Şans yanınızda belirince doğru donanımla yakalanmak önemli. Donanımınızla, tecrübenizle, hayat vizyonunuzla o şansı doğru değerlendirebilmek gerekir.
Otomotiv sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sizce önümüzdeki dönemlerde sektörde önemli hale gelecek bir etken var mıdır? Otomotiv sektörü büyük rekabetin yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir. Yeniliklerin ve insan hayatını kolaylaştırıcı özelliklerin her geçen gün karşımıza çıktığı sektörümüzde araştırma ve geliştirme harcamalarına sektör içinde en fazla kaynak ayıran markayız. Temsil ettiğimiz Toyota ve Lexus markalarının doğa ile dost hibrit otomobil satışlarında, 13 milyonu aşan satış adedi ile Dünya’da lider konumdayız. Tüm dünyada dizellerle ilgili birçok önlem alınmaya başlandı. Bunun etkilerini Türkiye’de de birkaç sene içerisinde görebileceğimizi düşünüyorum. Tüketiciler de daha bilinçli davranmaya başladılar. Yılda 30-40 bin km yapmayan bir müşterinin dizel araç alması zaten anlamsız ve bunu farketmeye başladılar. Farklı markalar, farklı ülkelerin aldığı bu kararlara paralel olarak önümüzdeki 3-5 sene içerisinde dizel motor geliştirmeyeceklerini anons ettiler. Benim görüşüm, Avrupa’da 2018’de başlayan dizel otomobil satışlarındaki ciddi düşüş 2020 sonrasında Türkiye’de de yaşanacak ve hibrit araçların satışı artacaktır. Elektirikli otomobilllerin yaygınlaşması menzil kaygısı, şarj sorunları, altyapı gereksinimi ve maliyet nedenleriyle uzun yıllar alacaktır. Otomotivin gelecek 15-20 yıllık döneminde planlamaların hibrit teknolojiler üzerine kurgulandığı artık kabul edilmekte. Bizim en büyük avantajımız, bugün birçok markanın yeni geliştirmeye çalıştıdığı hibrit teknolojisinin 40 yıldan uzun bir zamandır geliştirilmesine yaptığımız yatırım ve yıllardır sürdürmekte olduğumuz teknoloji önderliğimizdir.
29
BUSINESS
ȘULE DAYANGAÇ, CAN ÇAVUȘOĞLU, ERKAN İBİȘ
Ankara’nın İlk Teknoloji Fuarı Ankara’nın ilk teknoloji fuarı I-TECH Teknoloji Kongre ve Fuarı Ankara Üniversitesi’nde gerçekleşti. Fuar; ileri teknolojinin üretici, kullanıcı, geliştirici ve yatırımcılarını bir araya getirdi.
ÖMÜR ÜNVER
30
Microsoft’un sponsorluğunu üstlendiği I-TECH’te; sanal ve artırılmış gerçeklik, yapay zeka, robotik, drone, e-spor, e-müzik, evde eğlence, 3D yazıcılar, oyun ekipmanları ve mobil aplikasyon sistemleri’nin son trend ürünleri katılımcılarla buluştu.
BUSINESS
NURETTİN ÖZDEBİR, GÜRSEL BARAN VELİ SARITOPRAK
Șule Dayangaç’ın önderliğinde HHB Expo tarafından düzenlenen I-TECH Fuarı’nı ATO, Ankara Kalkınma Ajansı, BTK, TBV, TÜBİTAK, DEİK, ASO, TÜBİSAD, ETİD, TESİD, Digital Europe, Consumer Technology Association, MMA, WITSA, EITO, ITOCA ve Ankara Üniversitesidestekledi.
BANU ESMER, GÜLAY ÖZȘAHİN DAVUT, NURAY BAȘAR NEZİH ALLIOĞLU
31
RÖPORTAJ
Denizde Lüks Yaşam
Denizdeki lüks hayatın sürekli geliştiği son günlerde, yat sektöründeki rekabet de durmadan artıyor... Türkiye’yi yurt dışı mecralarda gururla temsil eden ve çevreci özelliğiyle öne çıkan Bilgin Yachts’ın Pazarlama Müdürü Tuğba Şengün ile şirketin tarihi, üretim ve tasarlama süreçleri ve tasarlanan yatlarla ilgili konuştuk...
32
RÖPORTAJ
B
ilgin Yachts, 5 nesildir süregelen bir aile şirketi… Bize biraz tarihçesinden bahseder misiniz? Bilgin Yachts, 1900’lü yılların başında kurulan ve küçük boy tekne üretimiyle sektöre atılan bir tersane. Firmanın kurucusu Hüseyin Bey, Salacak’taki bir atölyede küçük tekneler üretiyordu. Gelibolu Savaşı’nda hayatını yitirmesinin ardından, şirketi oğlu Mustafa Şengün devraldı. Türkiye’nin ilk gemi mühendislerinden biri olan Harun Ülman ile çalıştı ve hatta birlikte Mustafa Kemal’e üretim alanını gezdirdiler. 1957 yılına gelindiğinde ise Hüseyin Şengün Ayvansaray’da özel bir atölye açtı ve 1964’te iki oğlu Bilgin Şengün ve Mustafa Şengün’ü de yanına alarak işleri ilerletti. Eskiden kol gücüyle, Fatih Sultan Mehmet gibi tekneleri suya indiriyorlarken, şimdi beşinci nesille geldiği noktada tersane, dünyanın en büyük megayat üreticileri arasında yer alıyor. Her yıl süperyat üreticilerinin katılım verdiği Monaco Yacht Show’a katılıyor, inşa ettiğimiz yatları ilk kez orada sergiliyor ve karşılığında da büyük bir ilgi görüyoruz. Kişiselleştirilmiş süper lüks bir yatı tamamlamak için ortalama ne kadar süre gerekiyor? Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? Müşteriyle uzun saatler süren toplantılar gerçekleştiriyor ve tam olarak nasıl bir yaşam alanı istediğini anlamaya çalışıyoruz. Bu noktada birlikte çalıştığımız tasarımcıların önemli bir rolü mevcut. Gerek tersane bünyesindeki tasarımcılarımız, gerekse pek çok projede birlikte hareket ettiğimiz Unique Yacht Design Kurucusu Emrecan Özgün, bir yatın kişiselleştirilmesi konusuna önemle eğiliyorlar. Yatın tasarımı ve ana binanın oluşturulması ortalama bir yıl sürüyor. Bunun ardından ise iç mekanları yerleştirme ve dekorasyon gibi detayları tamamlıyoruz. Bildiğimiz kadarıyla çevreyi önemseyen ve çevreci projelerde yer alan bir şirketsiniz. Bu, çoğu insan için artık büyük bir önem taşıyor… Bize çevre politikanızdan bahseder misiniz? Maalesef, dünyamız son dönemde çevresel anlamda büyük bir tehdit altında. Otomobilden yat sektörüne, gıdadan teknolojiye hepimiz ekolojiye önem vermeliyiz; aksi takdirde çok sevdiğimiz denizin mavi rengini, iklim dengesini ya da denizaltındaki yaşamı koruyamayabiliriz. Yat sektöründe de ekolojik anlamda önemli bir ilerleme söz konusu. Bilgin Yachts olarak inşa ettiğimiz megayatların üretiminde doğa dostu ürünler tercih ediyoruz. MTU ile çalışarak doğaya zararı en az olan motoru kullanıyoruz. Hatta kimi zaman, yat kullanıcılarını kuzinelerinde ve yaşam alanlarında doğa dostu, yenilenebilir ürünler kullanmaları için teşvik ediyoruz.
33
RÖPORTAJ
Yatlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Hangi aşamalarla siz ilgileniyorsunuz, tasarım süreci nasıl işliyor? Tasarım sürecinde müşteriyle birlikte ilerleniyor. Yat kullanıcısının ne istediği çok önemli. Bilgin Yachts tersanesinin sektördeki atılımı 2016’da suya indirilen 46,80 metrelik Giaola-Lu ile oldu. Bu yatın teslimatından sonra tersane, dünyanın önde gelen 20 yat üreticisinden biri olarak anılmaya başlandı. 47,50 metre boyundaki Bilgin; 156,46 metrelik Bilgin; 220 ve üç adet 80 metrelik Bilgin, şu sıralar üretim anlamında odaklandığımız projeler. 80 metrelerin ilk iki gövdesi sırasıyla 2019 ve 2020’da suya indirildiklerinde Türkiye’de şimdiye dek üretilen en büyük yat olacaklar. Çok yakında tasarım ve üretim şemasını belirleyeceğimiz 85 metrelik bir projemiz de söz konusu. Yakında fuarlara katılacak mısınız? Katılacaksanız hangi teknelerle? Yakın dönemde 2019 Monaco Yacht Show’a katılacağınız. 2019 bahar aylarında satışını gerçekleştirdiğimiz Ex-Nerissa’yla aynı ebatlarda fakat farklı tasarım detaylarında hazırlanan 47,50 metre boyunda ve 8,75 metre enindeki Lilium’u sergileyeceğiz. 66.800 litre yakıt ve 11.600 litre su kapasiteli megayata 1148 hp gücünde MTU motorlar yerleştirildi. Toplam 16 knot hıza kadar performans sergileyebiliyor. 12 knot’lık seyir hızında kat edebildiği mesafe ise 5.000 deniz mili. Monako’daki fuar başlamadan önce, Temmuz ayında yatı Akdeniz’e çıkararak özel seyirler gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
34
RÖPORTAJ
BILGIN YACHTS TEKNELERİNİ KALİTE ARAYAN VE EV KONFORUNU DENİZDE DE YAŞAMAK İSTEYENLER TERCİH EDİYOR.
Tersaneler de tekne sahipleri ve ilgilileri için oldukça önemli… Sizin tersaneniz nerede? Günümüzde Türkiye’deki yat üretimi bilinir vaziyette. Bilgin Yachts da ülkemiz üreticilerini temsil eden önemli isimlerden biri. Dünyanın lider üreticilerinin üye olduğu Sybass’ın üyeliği için bu yıl kabul aldık ve artık orada da ülkemizi temsil ediyoruz. Hangi ülkelerden müşterileriniz çoğunluklu? Kimler tercih ediyor Bilgin Yachts’ı? Avrupalı müşterilerimiz de, Ortadoğulu, Amerikalı müşterilerimiz de mevcut... Bilgin Yachts teknelerini kalite arayan ve ev konforunu denizde de yaşamak isteyenler tercih ediyor. Fiyat ve kalite oranına baktığımızda Türkiye tercih edilir bir konumda.
35
BUSINESS
İktisadi Bağımsızlık Müzesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1924 yılında kurulan Türkiye İş Bankası, Ankara Ulus’taki tarihi binasını müzeye dönüştürdü. Müzeye, bankanın kurucusu Atatürk’ün, askeri zaferlerin ancak iktisadi zaferlerle kalıcı olabileceği vizyonu çerçevesinde “Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi” adı verildi. Açılış töreni, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımı, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş ve İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
36
ALIŞVERİŞ
VACHERON CONSTANTIN
BREITLING NAVITIMER
BULGARI
AUDEMARS-PIQUET
Zamana Karșı UĞUR SAAT CALIBRE DE CARTIER
Gün boyu olmazsa olmaz aksesuarımız olan saatler, sizin için önerdiğimiz tasarımlarla sadece zamanı yakalamanızı değil, aynı zamanda șıklığınızı korumanızı sağlıyor...
PATEK PHILIPPE CHRONOGRAPH
BREITLING
UĞUR SAAT-ROLEX
37
ALIŞVERİŞ
EMPORIO ARMANI İLKBAHAR YAZ 2020
İș hayatında sade ve asil bir görünümü; kıyafette hafif tonlu renkler, aksesuarda ve ayakkabıda ise kıyafeti öne çıkaran nostaljik ve zarif seçimlerle sağlayabilirsiniz...
MONT BLANC KALEM 3.549
Bütünleyici Detaylar
TATEOSSIAN KOL DÜĞMESİ 1.199
PERSOL GÖZLÜK 1,288
VAKKO TAKIM ELBİSE 6.490
MASSIMO DUTTI GÖMLEK
BEYMEN SANTONI AYAKKABI 3.899
38
LANVIN KRAVAT 1.149
BROOKS BROTHERS GÖMLEK
ALIŞVERİŞ
ZARA BLAZER BLAZER 439 RALPH LAUREN KAZAK
RALPH LAUREN KAŞMİR KAZAK BEYMEN BOTTEGA VENETA AYAKKABI 3.549
ORCIANI KEMER 449
DOLCE&GABBANA KOL DÜĞMESİ 4.449
BOTTEGA VENETA CÜZDAN 1.949
GIORGIO ARMANI GÖZLÜK 1.352
ERMENEGILDO ZEGNA İLKBAHAR YAZ 2020
HUGO BOSS PANTOLON
SANTONI KEMER 729
RÖPORTAJ
İş ve Spor
Kariyeri Arasındaki Denge
Galatasaray Spor Kulübü seçimlerinde başkan adayı gösterilen iş insanı Ozan Korkut ile kariyeri, Türkiye’de ve Avrupa’da iş ortamı hakkındaki düşünceleri ve iş hayatı ile ilgili tavsiyeleri hakkında konuştuk...
OZAN KORKUT
S
izi kısaca tanıyabilir miyiz? 1974 Ankara doğumluyum. Galatasaray Lisesi mezunuyum. Ardından University of Massachusetts Ekonomi mezunu ve yine University of Massachusetts MBA (İşletme Master’ı) mezunuyum. Aynı zamanda, 9 yaşından itibaren hem Galatasaray Lisesi hem de GS Spor Kulübü’nün tüm branş takımlarında oynayarak, “A” takımına çıkmış basketbolcusuyum. 18 yaşında Amerika NCAA takımları tarafından Türkiye’den transfer edilerek, basketbol yaşamını da en üst seviyede Amerika’da devam ettirmiş bir Türk sporcusuyum. Kendi şirketim olan Dragon Medya Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Gönülden sıkı bir Galatasaraylıyım. İşinizi ne zaman ve nasıl kurdunuz? Genel müdürlüğünü yapmakta olduğum medya şirketinden ayrılarak, 2002 yılında kendi medya şirketimi kurdum. O günden bugüne de aktif olarak devam etmekteyim.
40
Şu an sektörüzün koşullardan bahseder misiniz? Gelecekte firmanızı nerede görmek istersiniz? Günümüzde dünyamız, ülkemiz ve iş ortamımız son derece dinamik ve her an değişmekte. Biz de kendi misyonumuz doğrultusunda, belirlediğimiz vizyondan sapmadan, kendimizi günün koşullarına ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre sürekli olarak güncelliyoruz. Kendimizi; yaratıcılığımızdan ödün vermeden, yapımızı mümkün olduğu kadar yalın ve esnek tutarak ve iş ortaklarımızın sunduğumuz hizmetler konusunda bir ihtiyaç belirdiğinde ilk aradıkları partner olarak görmeyi istiyorduk ve şu an aslında o noktadayız. Ülkemizdeki maalesef birçok sektörde olan haksız rekabet koşullarının bizim sektörümüzde de olması nedeni ile, son derece geniş bir müşteri portföyüne sahip olmamıza rağmen, daha fazla firma ile iş birlikteliği yapabilmeyi isterdik. Bu konuda da her şeye rağmen yılmadan çalışmaya devam ediyoruz. Vizyon ve amaç belirlemenin sizce önemi nedir? Vizyon, var oluş amacınız, yani misyonunuz doğrultusunda ileride
RÖPORTAJ
varmak istediğiniz durumu belirtir. Amaç ise belirlenen vizyona ulaşmak için belirlenen ve tanımlanan yol taşlarıdır. Vizyon sahibi olmadan ve hiçbir amaç belirlemeden yola çıkmak, nereye varmak istediğinizi bilmeden kendinizi karanlık ve gökte yıldız olmayan bir gecede, hiç tanımadığınız bir ormanın ortasında ışıksız, haritasız ve pusulasız bulmak gibidir. Net, açık ve ulaşılabilir bir vizyon insanları motive eder, yaratıcılık sürecini tetikler, birleştirici etkisi vardır ve paydaşları harekete geçirir. Bu yolda belirlenen amaçlar da ölçülebilir hedefler belirleyip strateji ve taktikler geliştirmenizi sağlar. Planlama sürecinizi başlatır. Gitmek istediğiniz noktayı ve oraya nasıl ulaşacağınızı belirlemeden iş hayatında başarınızı sadece şansınızla ölçebilirsiniz. Genç girişimciler için tavsiyeleriniz nedir? Cesur olmalılar; gözlemleme gücüne sahip olmalılar; soru sormaya çekinmemeliler; var olan kalıpların dışında yaratıcı düşünebilmeliler; araştırmalı ve öğrenmeye açık olmalılar; en önemlisi de hata yapmaktan korkmamalılar. Kendi iç güdülerini dinlemekle hayalperestlik arasındaki ince çizgiyi de fark edebilmeliler. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeleyebiliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? İstanbul bir megapol ve son derece dinamik… Bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına vesile olan bu şehirde yaşıyor olmanın bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. 7/24 yaşayan bu şehirde, iş hayatı ve sosyal hayat iç içe geçmiş ve kaynaşmış bir durumda. Her manada son derece yoğun bir hayatım var. Birçok sorumluluğu aynı anda en iyi şekilde yönetmeye ve aynı zamanda kendime ve arkadaşlarıma da vakit ayırmaya çalışıyorum. Pek dengeleyebildiğimi söyleyemeyeceğim ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Gün içinde zamanımı daha iyi yönetmeye ve her ikisine de vakit ayırmaya gayret ediyorum. Bir hard rock müzik grubum var ve düzenli olarak her hafta bir gece grup arkadaşlarımla prova yapmaya özen gösteriyorum. Aynı zamanda sporu da düzenli olarak her gün yapıyorum. Spor ve müzik yaptığım anlar bana hayattan vakit çaldığımı hissettiriyor. O anlarda başka hiçbir şey düşünmüyorum. Hem keyif alıp hem de kafamı boşaltabiliyorum.
ülkelere göre daha düşük. Gelişmiş ülkelerde, tüm yaşamın ve dolayısı ile ticaretin de en önemli temel unsuru olan, hukuk kurallarının ve süreçlerinin daha iyi işlediğini üzülerek söylemek durumundayım. Tercih süreçlerinin temelinde adalet, eşitlik ve liyakat var. Sistem iş ortamını basitleştirir ve ticareti teşvik eder şekilde işletiliyor. Devlet desteğinin doğru ihtiyaç alanlarına ve doğru şirket yapılarına verildiğini gözlemliyoruz. Averaj eğitim seviyesinin bize oranla daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Tüm çalışanların hakları da bize göre daha iyi teminat altında alınmış durumda. Ticaret dengeleri ve rekabet koşulları daha eşit şekilde yönetiliyor. Minimum kazanç seviyesi de yine maalesef bizden daha yüksek. İş hayatında para ve güç dışında başarı parametreleri nelerdir? • En başta belirlediğiniz amaca ulaşabilmek. • Başkalarının hayatına pozitif katkıda bulunabilmek. • Akşam başını yastığa koyduğunda; topluma, müşterilerine, iş ortaklarına ve iş arkadaşlarına katma değer sağlayabilmiş olmanın verdiği mutluluğu hissedebilmek. • Yaratıcılık; başkalarından farklı olabilme cesaretini gösterebilmiş olmak. • Yapılamaz denenleri ve ilkleri yapabilmek. • “Dost” şeklinde tanımlanabilmek. • Prensiplerinden ve insanlığından hiçbir koşulda ödün vermeden hareket edebilme cesaretini gösterebilmek. • Sevdiğin işi yapabilmek. Yoğun bir iş gününden sonra kendinizi dinlendirmek ve mutlu etmek için neler yapıyorsunuz? Spor yapıyorum, müzik dinliyorum, gitar çalıyorum ve motosiklete biniyorum.
Türkiye’yi Avrupa’da en iyi temsil edebilecek sektörler hangileri? Bankacılık, spor ve turizm en başta aklıma gelen alanlar. Yaşanan krizler bankalarımıza birçok deneyimler yaşatarak, bunlardan ders çıkararak yapılarını güçlendirme fırsatı verdi. Gelişmiş ülkeler düzeyinde hizmet verebilir haldeler ve sermaye yapıları da kuvvetli. Çağımızın gerektirdiği şekilde spor yönetimini uygulayabilirsek, elde edeceğimiz sportif başarılarımızın ülkemizin tanıtımına geçmişte de olduğu gibi büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Dünyanın birçok yerini gerek basketbol kariyerim, gerek şirket toplantılarım ve gerekse de yeni kültürler tanıma merakım nedeni ile görme fırsatım oldu. Vatanımız kadar çeşitli güzelliği aynı anda barındıran başka hiçbir yer görmedim. Kültür varlıklarımıza ve doğamıza sahip çıkarak, modern çağa uygun ama geleneklerimize de bağlı kalan bir yapılaşma ve tesisleşme modeli ile sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada turizm merkezi olmayı başarabiliriz. Günümüzde iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığımızda ne gibi farklılıklar var? Son derece dinamik ve rekabetçi… En iyi yaptığınız işe odaklanmadan, kendinizi sürekli geliştirmeden, yalın ve esnek bir yapıda olmadan hızlı değişen koşullara adapte olabilmek mümkün değil. Çalışma süreleri ve tüm paydaşların verdiği emek göz önünde bulundurulduğunda maalesef ülkemizde kazanç oranları gelişmiş
41
BUSINESS
FİKRET ÖZTÜRK, ALİ AKKANAT, ÖMER KIZIL, AHMET AĞAOĞLU, CEMAL KALYONCU
MEHMET AYGÜN
Bodrum’da Golf Sezonu Açıldı! Fikret Ünlü onuruna düzenlenen 3. Sirene Luxury Hotel Bodrum Golf Turnuvası, Bodrum Golf Club’da golf severleri bir araya getirdi. 2017 yılından bu yana her sene, golf tutkunlarını Bodrum’un eşsiz doğasıyla buluşturan turnuva, bu sene Türk sporuna büyük katkı sağlamış olan eski Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü onuruna düzenlendi. Ödül töreni esnasında ev sahibi Akkanat ailesinin Fikret Ünlü anısına hazırlamış olduğu kısa film, ve değerli katılımcıların Fikret Ünlü hakkında yaptığı konuşmalar misafirlere duygulu anlar yaşattı.
42
AHMET AĞAOĞLU
BUSINESS
SABRİ ÜNVER, MEHMET ZİYLAN, MEHMET AYGÜN, İSMAİL ERDOĞAN
Sirene Luxury Hotel Bodrum Golf Turnuvası’nda bu sene beș kategoride 101 oyuncu sahaya çıktı. ALİ AKKANAT
FERİDE AKKANAT
CEMAL KALYONCU
AZRU NARİN
43
RÖPORTAJ
ANKAmall
20’nci Yılını Kutluyor 20. yılını kutlayan ANKAmall, alışverişte kalite ve çeşitliliğin yanında; estetik, konforlu, ferah ve enerjisi yüksek yaşam alanları ve sosyal etkinlikleri ile de kent insanına farklı bir yaşam tarzı sunuyor. “Hareket noktamız; kent insanının ihtiyaç duyduğu her şeyi tek çatı altında sunmak. 20. yılımızda ziyaretçilerimizi daima yeniliklerle karşılamaya devam ediyoruz.” diyen AVM Genel Müdürü Evren Kırcalı sorularımızı yanıtlıyor…
A
EVREN KIRCALI
NKAmall sektörün ilk AVM’lerinden biri. İlk açıldığınız günden bu yana nasıl bir gelişim izlediniz? ANKAmall, Türkiye’de AVM konseptinin öncülerinden… 120 bin metrekarelik kiralanabilir alanı ile Anadolu’nun en büyük AVM’si olma özelliğinin yanı sıra yenilikçi bakış açısıyla sürekli bir gelişim içerisinde. Bu gelişim ve değişim sadece hizmet ve çeşitlilik anlamında olmadı, fiziki olarak da 2015 yılında gerçekleşen renovasyon ile yepyeni bir yüzle ziyaretçilerinin karşısına çıktı. 15 ay süren renovasyon çalışması ile yeni markalar, yenilenen mağazalar ve yeni mağaza alanları ile yepyeni bir yüze kavuştu. Renovasyon kapsamında 147 mağaza alanı yenilendi ve bu bölümde mağaza alanı
44
sayısı 172’ye çıktı. Yani 25 mağaza alanı daha eklenmiş oldu. Toplamda mağaza sayımız 330’a ulaştı. 54 yeni marka geldi. Renovasyon, 2.0002.500 kişilik ek istihdam yarattı. Bunun dışında, ziyaretçilerin açık hava ile buluşabileceği 3.500 metrekarelik teras alanları, fine-dining cafe ve restoranlar, skylightlarla donatılmış tavanların aydınlattığı koridorlar gibi fiziki değişiklikleri; vale, servis ya da concierge gibi hizmetleri ve çocuklar için yeni oyun alanlarını ziyaretçilere sunulan yeniliklerden bazıları oldu. AVM’lerde uzun süren başarının sırrı nedir? Siz başarınızı neye borçlusunuz? Tüketicinin gelişen ve değişen ihtiyaçlarına uyum sağlama yönünde
RÖPORTAJ
kendini geliştiren merkezlerin kurumsal itibarını koruyup artırdığını düşünüyoruz. ANKAmall, alışverişte sunduğu kalite ve çeşitlilik yanında, gerçekleştirdiği sosyal ve kültürel etkinliklerle insanların bireysel ihtiyaç ve beklentilerine de hitap eden bir alışveriş merkezi olma özelliğini daha da artırmıştır. ANKAmall, sektörde son yıllarda değişen ve çeşitlenen beklentilere daha iyi karşılık verebilmek, çıtanın üzerine çıkmak için daima bir yenilik içerisinde. Sadece Ankara değil, Anadolu’nun dört bir yanından ziyaretçilerimiz tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmenin ötesinde beklentilerini fazlasıyla karşılayan olanaklar ile de alışveriş merkezimizden mutlu ayrılıyorlar. Bu vizyon ANKAmall’ün daima genç, dinamik, enerjisi yüksek bir alışveriş merkezi olma olgusunu da diri tutuyor. Son 10-15 yıl içerisinde oluşan AVM kültürü ve sosyal yaşam merkezi olgusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Alışveriş merkezleri artık alışveriş dışında yaşamsal ihtiyaçların da karşılandığı merkezler haline gelmiştir. Cafe, restoranlarıyla, eğlence alanlarıyla, sosyal etkinlikleriyle, kültür, sanat, spor gibi pek çok alanda ihtiyaçları da karşılamak zorunda. Son 10 yılda oluşan AVM kültürünün geldiği noktada ziyaretçiler, alışveriş ve yeme içme ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra eğlenebilecekleri, dinlenebilecekleri, kişisel gelişimlerini de destekleyen ve çocuklarını nitelikli etkinliklerle buluşturabilecekleri alanlarda zaman geçirmek istiyor. Ziyaretçilerimiz, “Ankara’nın kalbi ANKAmall’de atıyor” diyor. Biz, “Kent insanının ihtiyaç duyduğu her şeyi tek çatı altında sunma” hedefiyle hareket ettik ve bunda da başarılı olduk. Sadece çok çeşitli ve konforlu alışveriş olanakları değil, sosyal etkinliklerimizi planlar ve uygularken de bunu önceledik. Gelişen ve değişen ihtiyaçlara uyum sağlama; başka deyişle ‘ihtiyaçlar çağına ayak uydurma’ hususunda kendini geliştiren merkezler, itibarını katlayarak artırma olanağına sahip oluyorlar. İstanbul’un Anadolu yakası dâhil Anadolu’nun en büyüğü olması dolayısıyla Türkiye’deki yüzlerce AVM içinde özel bir yere sahip olan ANKAmall, alışverişte sunduğu kalite ve çeşitlilik yanında, gerçekleştirdiği sosyal ve kültürel etkinliklerle insanların bireysel ihtiyaç ve beklentilerine de hitap eden bir alışveriş merkezi olma özelliğini sürdürmüştür. Burada değişen ve çeşitlenen gereksinimlere uygun etkinlikler hayata geçirmeye özen gösteriyoruz. Kadınların, erkeklerin, çocukların, ailelerin hayatlarına dokunacak etkinliklere ağırlık veriyoruz. Sağlık söyleşilerimiz ile ünlü uzmanları ziyaretçilerimizle buluşturuyoruz, çocuklarımızı eğlendirerek eğitecek aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Resim, fotoğraf, el sanatları gibi farklı alanlarda sergiler düzenliyoruz. Özel oyunculu sinema gösterimleri, galalar gerçekleştiriyoruz. Yani hayata dair her konuya eğitime, sağlığa, kültür-sanata, modaya, hemen her konuya değinerek tüm ihtiyaçlara cevap verecek bir çerçeve sunuyoruz. 20’nci yıla çok büyük etkinliklerle merhaba dediniz. Geçtiğimiz günlerde çok konuşulan tatlı festivaline ev sahipliği yaptınız… 20’nci yılımız için çok özel sürpriz etkinliklerimiz olacak. Bunlardan biri Tatlı Festivali idi. “20’nci yılımızda çok tatlıyız” dedik. Sadece Ankara değil Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçileri ağırladık. Tatlı stantlarında çeşit çeşit tatlıları tatma imkanı bulan misafirlerimiz büyük konserlerle de eğlenceli zaman geçirdiler. Aslında tatlı festivali ve diğer sürpriz etkinliklerimiz, 20’nci yılımızda aynı zamanda bir teşekkür mahiyetinde. Gördüğümüz ilgiye karşılık ziyaretçilerimize bu şekilde teşekkür edelim istedik. Ziyaretçilerimiz bu yıl büyük sürprizlerle karşılaşacaklar. ANKAmall geçtiğimiz günlerde ‘’Fenomen AVM’’ ödülüne layık görüldü. Bundan bahseder misiniz?
20’nci yılımızı kutladığımız bu yıl, “Yılın Fenomen AVM’si” ödülüne layık görülmek bizi de mutlu etti. ANKAmall, BoomSonar ve Marketing Türkiye tarafından düzenlenen ve sosyal medya sektöründe liderlerin belirlendiği Social Media Awards’ta AVM kategorisinde üç yıldır üst üste bu ödüle layık görüldü. Değişen ve dönüşen teknolojiye ayak uydurarak, yine müşteri memnuniyetine endeksli çalışmalar yürütüyoruz. Bu ödül de bunun getirisi… Almış olduğunuz ödüllerin ANKAmall için önemi nedir? Daha fazla sorumluluk ve misyon yükledi mi? Ödüller tabii ki her zaman itici güç olmaktadır. Ancak ANKAmall, 20 yıldır sürekli yükselen bir başarı grafiği çizmiştir. Bu da her zaman sorumluluğumuzu artırmakta, üstlendiğimiz misyon gereği hep daha iyisi için çalışma azmimizi de artırmaktadır. İlklerin AVM’si, öncü ve lider konumunda görülen ANKAmall ziyaretçilerinin beklentilerini karşılamanın ötesinde çağın gereklerine uyumlu değişim hamlesini en iyi hizmet anlayışı ile birlikte sürdürecek, çıtayı hep daha yukarılara çıkarmak için çalışmalarını gerçekleştirecektir.
45
BUSINESS
CHARLES FRIES
SÉBASTIEN DE COURTOIS
HANDE TURAN
Frankofonlar Buluştu Fransız Kültür Merkezi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Frankofoni Galası, Swissotel’de gerçekleşti. Uluslararası Frankofoni Bayramı, Türkiye Fransız Kültür Merkezi, Fransızca eğitim veren okullar ve fakülteler ile Fransızca konuşulan ülkelerin büyükelçilik ve konsoloslukları tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Ankara’da Fransız Kültür Merkezi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Frankofoni Galası, Frankofon ülke elçiliklerinin katılımı ile Swissotel’de gerçekleşti.
46 CATHERİNE BRABANTS MALHERBE, MİCHEL MALHERBE, ANNİKA MOLİN HELLGREN
BUSINESS
ZEYNEP-ȘEREF KÖKSALAN
CHRİSTOPHE HEMMİNGS
EMEL-METE AKȘAK
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Frankofoni Galası, hazırladığı çeșitli etkinliklerle davetlilerden tam not aldı. MEMNUNE-OSMAN-NAZ-ELİF KARAGÖZ
47 BERİL ÜSTÜN
BUSINESS
JANE LADY CHILCOTT
RÜVEYDE AKBAY
ZEYNEP KÖKSAL YAYKIRAN
SEVGİ ÇAMAN
MELTEM YILMAZ
Anlamlı Etkinlik Kadın ve Gençlik Platformu Derneği; geliri engelli öğrencilere bağışlanmak üzere İngiltere Büyükelçiliği’nde bir yemek düzenledi. Ev sahipliğini Kadın ve Gençlik Platformu Dernek Başkanı Rüveyde Akbay ve İngiltere Büyükelçisi’nin eşi Jane Lady Chilicot’un yaptığı yemekten elde edilen gelir, yardım yapılan okullardaki engelli öğrencilere bağışlandı. Dünya Mutfak Programı kapsamında düzenlenen yemeğe, dernek üyelerinin yanı sıra birçok sefire, misyon temsilcisi ve davetli katıldı.
48 CEYDA TARMAN
SEDA TARMAN
EBRU DEMİRYÜREK
Düğün | Davet | Açılış Toplantı | Kongre | Festival
Arjantin Caddesi No: 15/8 G.O.P. / ANKARA - Tel: +90 312 441 77 07 Gsm: +90 532 223 00 77 +90 532 707 81 67 www.777organizasyon.com.tr www.777organizasyonblog.com
tulaykaya777 @777organizasyon
777 Organizasyon, Ajans Ve Menajerlik
49
RÖPORTAJ
Güzelliğini Sinosha İle Keşfet
SİNEM BİÇER GENİȘ
“Kaliteli kadınlar, kaliteli makyaj ister,” düşüncesinden yola çıkarak kozmetik sektöründe üst kaliteye ulaşan ve farklılıklar yaratan Sinosha, dünya pazarına açılmayı hedefleyerek Türkiye’yi kozmetik sektöründe öne taşıyor. Sinosha Markası Kurucu Ortağı Sinem Biçer Geniş, geniş ürün gamı ile kadınların vazgeçilmezi olan markanın başarı dolu serüvenini paylaşıyor…
50
RÖPORTAJ
S
ŞİRKET POLİTİKAMIZ GEREĞİ, STRATEJİK ORTAKLARIMIZI ÜLKE VE BÖLGESİNDE TİCARİ İTİBARI YÜKSEK VE ALANLARINDA GÜVENİLİR KURULUŞLARDAN SEÇMEYE ÖZEN GÖSTERECEĞİZ.
inosha markası ile Türkiye piyasasına hızlı bir şekilde girdiniz… Markanızın kuruluş öyküsünden bahseder misiniz? Uzun zamanlar Chanel, Helena Rubinstein, Yves Saint Laurent gibi markalar kullandım. “Kaliteli kadınlar, kaliteli makyaj ister” düşüncesi ile kozmetik sektöründe farklılık yaratmak amacıyla yola çıktık. Kozmetik sektörü dünya ticaretinde lider sektörlerden. Bu sektörde en üst kalite ve segmentte yerimizi almak hedefiyle Sinosha olarak kendimize yeni bir iş kolu yarattık. Harvey Nichols’da çok güzel tepkiler aldınız. Giriş sürecinizden bahseder misiniz? Sinosha markamız bildiğiniz üzere Franco American menşeili bir firma olarak doğmuş ve Türkiye’de sektöründe lider olan ve lüks mağaza konseptimize uygun Demsa güvencesinde Harvey Nichols olarak ilk satış noktasını belirlemiştir. İstanbul Galeries Lafayette’de satışlarımız devam edecek. Kalite ve markamızın kitlesine uygun noktalar önceliğimiz oldu diyebiliriz. Yurt dışı ayağınızın olacağını biliyoruz. Dünya pazarında nerelerde yer alacaksınız? Dünya pazarındaki ilk hedeflerimizi Türkiye, Arap ülkeleri ve Rusya pazarları olarak belirledik. Bu belirlemede kadınların makyaj ürünlerine olan ilgisi etken oldu. Özellikle Arap ve Rus kadınlarının kozmetik sektörüne olan yoğun ilgisi, kozmetiğe harcama oranları bakımından dünya sıralamasında ortalamanın hayli üzerinde yer alması hedef pazarlarımızı belirlemiştir. Bayilik ve mağazalaşma konusunda ne gibi adımlar atıyorsunuz? Sinosha’yı nerelerde göreceğiz? Hedef pazarlarımıza yönelik ilk etapta, Türkiye Harvey Nichols mağazamızda satışımız başladı. Harvey Nichols bizim için güzel bir nokta oldu, çok güzel dönüşler aldık. Şubeleşme adımlarımıza gelen güzel ilgiler sebebiyle hızla devam edeceğiz. İstanbul’da Galeries Lafayette’de satışlarımız devam edecek. Yakın zamanda Dubai’nin en lüks merkezlerinden Emaar’da ve yine Moscova GUM mağazasında, değerli müşterilerimiz Sinosha ile tanışacak. Aynı zamanda stratejik ortaklıklar noktasında da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Vazgeçemeyecekleri geniş ürün yelpazemizle değerli müşterilerimizi bekliyor olacağız. Stratejik ortaklıklar noktasında da çalışmalar yürüteceğinizi belirttiniz. Süreç nasıl işleyecek anlatır mısınız? Şirket politikamız gereği, stratejik ortaklarımızı ülke ve bölgesinde ticari itibarı yüksek ve alanlarında güvenilir kuruluşlardan seçmeye özen göstereceğiz. Şu an büyük bir titizlikle, gelen başvuru sürecini yürütüyoruz. Arap ülkelerinden birçok yatırımcının yoğun ilgisi ile karşılaştık. Bütün kadınlar güzelliğini keşfetmeli sloganı ile “Discover your beauty” diyoruz.
51
BUSINESS
CEYHAN BAĞCI, ZAFER YILDIRIM, AZMİ KALEMCİSOY, ANIL ȘOHOĞLU
TBN Bilkent Otel’de Gerçekleşti Üyeler arası ticari iş birliğini güçlendirmek amacıyla yapılan “TÜGİAD Business Network Kazandıran Buluşmalar” etkinliğinin sonuncusu Bilkent Otel’de düzenlendi.
YELDA KEMİKSİZ
Türkiye Genç İş Adamları Derneği Ankara Şubesi tarafından geleneksel hale getirilen TBN etkinliğinin sonuncusu Bilkent Otel’de düzenlendi. Türkiye’nin dört bir yanından üye ve iş adamlarının büyük ilgi gösterdiği, Ticari İlişkiler Komisyonu iş birliği ile üyeler arası ticari ve profesyonel iş akışının gelişmesinin sağlanması ve kartvizit alışverişi yapılması için düzenlenen etkinliğe çok sayıda üye katıldı. TÜGİAD Genel Başkanı Anıl Şohoğlu ve TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Zafer Yıldırım derneğe yeni katılan üyelere plaketlerini takdim etti.
52 CAN ÇAVUȘOĞLU
BUSINESS
YAMAN ZAİM
UMUT ÖNDER ALTINTAȘ
HALUK ÇETİN
SERKAN YILDIZ
53 SEFA ÇOL
DİDE ÖZÇELİK
İSMET DEMİRKOL
FİLİZ EROL
RÖPORTAJ
Yeniliklere Ayak Uydurmazsanız Firmanız Yok Olmaya Mahkumdur
MUSTAFA TOGAY CÖMERT
Küçük yaşlardan beri ticaretle ilgilenen MTC Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Togay Cömert, iş hayatı ve inşaat sektörü ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
54
RÖPORTAJ
İ
ş ve aile dengesini kurabiliyor musunuz? Zaman zaman aksıyor ama iş ve aile dengesini kurmaya gayret ediyorum. İşlerim çok yoğun olsa da elimden geldiğince evi aksatmamaya çalışıyorum.
FİRMAMIZ YILLARDIR DEĞİŞMEYEN POLİTİKASINI SÜRDÜRMENİN YANI SIRA GÜNÜN DEĞİŞEN ŞARTLARINA DA AYAK UYDURMAKTIR.
Fedakârlık mi istiyor? Bir yerden fedakârlık yapacaksın. Yurtdışındaki çok büyük işadamları günlerce evine uğramıyor. Aileme de söylerim, fedakârlık yapmadan başarılı olunmaz. Sizin için olmazsa olmaz nedir? Benim için spor olmazsa olmazlardandır. Çünkü beni rahatlatıyor. İnşaat sektörünün geçmişi ile günümüzdeki durumu arasında ne gibi farklar var? Değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle inşaat sektörünü ikiye ayırmak lazım, gerçekten inşaatı bilenler ve hiç inşaat ile alakası olmadan bir inşaat yapalım diyenler. Günümüzde inşaat sektöründe bir daralma olduğu açıkça görülmektedir. Bunun sebebi olur olmaz kişilerin yaptıkları projeler diye düşünüyorum. İyi projelere bakıldığında bir yavaşlama var ama sonuç olarak satılıyor. Bence bu konu tamamen projeyi yapan kişinin bilgisi, deneyimi ve tecrübesi ile alakalı. Şu an devam etmekte olan projelerinizden bahseder misiniz? Şu an Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine ağırlık vermiş durumdayız. Ankara, İstanbul ve İzmir'de projelerimiz devam etmekte. Bunun yanı sıra yurt dışında şantiyelerimiz aktif olarak işlevini sürdürmektedir. Firmanızı sektörde öne çıkaran özellikleri nelerdir? Firmamız yıllardır değişmeyen politikasını sürdürmenin yanı sıra günün değişen şartlarına da ayak uydurmaktır. Eğer ki günün şartlarına ayak uyduramıyorsanız, geride kalmış iseniz firmanız yok olmaya mahkumdur. Biz projelerimizi bugün için yapmıyoruz; ilk 5-10 yıl gündemde kalan malzemeler kullanarak yapıyoruz. Faaliyet gösterdiğiniz sektörün çözülmeyi bekleyen sorunları nelerdir? Sektör olarak şu anda Türkiye’de arz fazlası olduğu için her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de büyük bir daralma söz konusu. Bu durumdan korkup işleri bırakmak yerine günü kendimize adapte ederek projelerimizi daha hızlı bitirmeliyiz ve sektörü canlandırmalıyız. Türkiye’de inşaat sektörü her 5 yılda bir bu tür durumlardan geçer; önemli olan bu durumları sancısız şekilde atlatmaktır. İnşaat sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sizce önümüzdeki dönemlerde sektörde önemli hale gelecek bir etken var mıdır? Bugün stabil durumda diye inşaat sektörü bitti demek çok yanlış olur. Konutlar ikinci derece temel ihtiyaçtır. Ben iki yıl içerisinde tekrar ivme kazanarak gündemdeki koltuğuna oturacağını düşünüyorum.
55
BUSINESS
NEZİH KULEYİN
FATMA HİKMET BARUTÇU
İLYAS YILMAZYILDIZ
Bilgi Paylaşımı ve İşbirliği Toplantısı Ankara Sanayi Odası Yazılım Sanayi Meslek Komitesi tarafından, bilgi paylaşımı ve işbirliği toplantısı düzenlendi. Ankara Sanayi Odası Yazılım Sanayi Meslek Komitesi’nin düzenlediği toplantıya ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık, ASO Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Nuray Başar, Ankara’daki teknoparkların genel müdürleri, ASO üyesi yazılım firmaları katıldı. Toplantıda konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir “Bilgi alabildiğiniz, ölçebildiğiniz her şeyi yönetmeniz daha kolay olur ama fazla bilgi de işi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bu anlamda veri madenciliği ve yapay zeka mekanizmaları geliştirilerek biriken fazla bilginin yönetilmesi sağlanabilir.” dedi.
56 NURAY BAȘAR, ARİF ȘAYIK
BUSINESS
DERYA ÇAĞLAR
BANU ESMER
SABAHATTİN TUĞRUL İMER
SERDAR ALEMDAR
MERAL GÜLER
ȘEBNEM DOĞAN
FERİDE BAHAR IȘIN
FARUK İNALTEKİN
RÖPORTAJ
Başarı Her Gün
Yeniden Kazanılan Savaştır
TOLGA DEMİRAY
Dokuz kez Türkiye Üstün Servis Başarı Belgesi kazanan ve bu başarısını “Başarılı olmamın altında yatan en önemli faktör, azmim ve işlerin ilerlemesi konusundaki sabrımdır.” diyerek açıklayan DMR Lojistik, Demore, Demser firmalarının kurucusu ve yöneticisi Tolga Demiray; iş yaşamına dair açıklamalarda bulunuyor…
58
RÖPORTAJ
B
ize biraz kendinizden ve mesleki öykünüzden bahseder misiniz? 1975 Ankara doğumluyum. Evliyim ve bir çocuk babasıyım. Eğitim hayatım biter bitmez, babam Uğur Demiray tarafından Ankara’nın ilk Arçelik servisinde ticaret hayatıma başladım. 1994 ve 2009 yılları arasında dokuz kez Türkiye Üstün Servis Başarı Belgesi kazandım. Babamın ticaret ahlakı ve bana öğrettikleri bu başarıyı elde etmemi sağladı. Firmanızın kuruluş aşamasından ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz? 2009 yılında sektör değişikliği yaparak mobilya sektörüne Bellona markasıyla merhaba dedim. 10 yıldır Bellona markasının Türkiye birincisi olan Koçlar A.Ş. firmasının depolama, taşıma, montaj ve montaj sonrası servis hizmetlerini DMR Lojistik firması olarak 34 kişilik profesyonel bir ekiple yürütüyoruz. 2016 yılının Ocak ayında inşaat sektörünün montaj sorunlarındaki açığını çözerek Demore firmasını kurdum. 2016 yılından 2019 yılına kadar 26 proje tamamladık. Şu an devam etmekte olan 5 projemiz var. İnşaat sektöründe konut ve ofis, yurt projelerinde ise kapı, mutfak, vestiyer, ebeveyn odası, süpürgelik, banyo dolabı, ofis mobilyaları, yurt ranzaları gibi işleri 60 kişilik profesyonel bir ekiple sürdürmekteyiz.
Sizin için iş hayatında başarı ne demek? Başarılı olmak için neler yapılmalıdır? Başarılı olmak insanın başarmayı ne kadar istediği ve bunun için ne kadar savaştığı ile doğru orantılıdır. Benim için başarı, her gün yeni bir umutla başladığımız hayatta, her gün yeniden kazandığım savaştır. Ticaret network sisteminizi iyi yönetmektir. İyi insanlar biriktirmek, iyi bir ticaret hayatına sahip olmanızı sağlar. Başarılı olmak için; sabırlı olmak, mücadele etmek ve pes etmemek gerekir. Her şeyden önemlisi yaptığınız işe ve kendinize olan inancınız başarılı olmanızı kaçınılmaz kılar.
BAŞARILI OLMAMIN ALTINDA YATAN EN ÖNEMLİ FAKTÖR, AZMİM VE İŞLERİN İLERLEMESİ KONUSUNDAKİ SABRIMDIR.
2019 yılında daha önce sektörde yaptığım başarılı işlerden dolayı Kelebek- Doğtaş firmasının Yetkili Servis İç Anadolu Bölge Müdürlüğü’nü teslim aldım. Demser firması olarak 10 kişilik bir ekiple bu alanda hizmet vermeye devam etmekteyiz. Firmanızı sektörde öne çıkaran özellikler nelerdir? Firmamı sektörde öne çıkaran en önemli özellik; disiplinli ve düzenli çalışan bir ekiple çalışmamdır. Güçlü bir ekip ile zamanı doğru planlayabilir, olası krizleri iyi yönetebilirsiniz. Kendi başarı serüveniniz ve firmanızın başarısının altında yatan faktörlerin neler olduğuna inanıyorsunuz? Faaliyet gösterdiğiniz sektörün çözülmeyi bekleyen sorunları nelerdir? Başarılı olmamın altında yatan en önemli faktör, azmim ve işlerin ilerlemesi konusundaki sabrımdır. Hiçbir konuda pes etmeyi sevmem. İnsan faktörünün dahil olduğu her işte bir noksan bulunur, bu durum sektörümüz için de geçerli diye düşünüyorum. Bunun haricinde ihracat teşvikleri konusunda ülkemizin markalaşma sürecini uzun tutması, hızla aksiyon alınabilecek bir işken sürecin uzaması ihracatta sektörümüz ile ilgili önemli bir sorun diye düşünüyorum. Yurt dışı yatırım ve projelerinizden bahseder misiniz? Demore firması olarak İngiltere, Almanya ve Makedonya’da faaliyet göstermekteyiz. Londra ve Berlin’de mobilya satışı üzerine e-ticaret, e-ihracat yapmaktayız. 2020 yılında Amazon-eBayAliBaba üyeliklerimiz ve sanal mağazalarımız devreye girecek. Bunun için yurt dışı marka tescilimizin sürecini beklemekteyiz. Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan Makedonya’da, kurmuş olduğumuz şirketimiz inşaat sektöründeki hızlı yükselişi yakalamak için faaliyet göstermektedir. Özel hayatınız ve kariyerinizi nasıl dengeliyorsunuz? Özel hayatı ve kariyeri dengede tutmak yoğun çalışan her insan için zordur. Aile her şeydir... Aileniz size destek ise her işin üstesinden gelebilirsiniz. Ben de bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Dostlarım ve ailemin desteği ile özel hayatım ve kariyerim arasındaki dengeyi sağlayabiliyorum.
59
BUSINESS
Siu Digital, Dijital Ürünlerini Tanıttı Siu Digital firması, fikri ve yazılımı kendilerine ait olan dijital ürünlerini tanıttığı “Siu’da Yeni Dönem: SİU 2.0 Lansman Toplantısı”nı gerçekleştirdi. Dijital alanda yaptığı çalışmalarla bilinen Siu Digital’ın dünya pazarına açılacağı Invidza, Banasoor ve Digiso isimli yeni dijital ürünlerinin tanıtımının yapıldığı programda, özellikle Invidza projesi dikkatleri üzerine topladı. Geniş bir katılımla, ODTÜ Teknokent CoZone’da gerçekleştirilen dijital ürün tanıtım programına ilgi yüksekti. GÖKHAN ERTEK
60
BUSINESS
Atılım Üniversitesi Kariyer Günleri TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve MAG Medya İmtiyaz Sahibi Can Çavuşoğlu, Atılım Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelerek, girişimcilik tecrübelerini paylaştı.
YAMAN ZAİM, CAN ÇAVUȘOĞLU
TÜGİAD Yönetim Kurulu’nun da katıldığı etkinlikte; dijitalleşen dünyada medyanın gelişimini anlatan Çavuşoğlu, “Dijitalleşmek geleneksel medya için bir sorun gibi görünse de kendisini güncellemek için iyi bir fırsat. Dijital medyayı içine alan bütünleşik bir yapı sunmanız şart.” dedi. Uluslararası birçok firmanın katılım gösterdiği Atılım Üniversitesi Kariyer Günleri, öğrencilerin meslekleri ile ilgili bilgi almasının yanı sıra mülakat deneyimi ile de unutulmaz bir deneyim yaşattı. Öğrenciler hedefledikleri kariyer planlamasını uzmanları ile görüşerek öğrenme şansına sahip oldu.
61 CEYHAN BAĞCI, CAN ÇAVUȘOĞLU, BERİL PINAR TANDOĞAN, ZAFER YILDIRIM, YAMAN ZAİM, ERCAN ÇELİK, DİDE ÖZÇELİK
RÖPORTAJ
Yenilenmenin Getirdiği Başarı
NURAY BAȘAR
Başar Çocuk Cast Ajansı'nın kurucusu, Ekosanayi dergisi imtiyaz sahibi ve birçok derneğin yönetim kurulunda aktif rol alan başarılı İş Kadını Nuray Başar, iş dünyasına giriş hikayesini, günümüzdeki iş ortamı değerlendirmesini ve genç girişimciler için altın değerindeki tavsiyelerini paylaştı...
S
izi kısaca tanıyabilir miyiz? 1968 yılında Kayseri’de doğdum. Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenimimi tamamladıktan sonra bir süre özel sektörde iş deneyimim oldu. 1996 yılında donanım satışı üzerine bir şirket kurarak ticari hayata giriş yaptım. 2000 yılında yazılım şirketimi kurdum. 2002 yılında ise Başar Medya Ajansı’nı hayata geçirdim. Ekosanayi dergisinin imtiyaz sahibiyim. 2018
62
yılında ise Başar Çocuk Cast Ajansı’nı kurdum. TOBB Türkiye Kreatif Sektör Meclisi İkinci Başkanı, Ankara Sanayi Odası Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı, Teknoloji, Ar-Ge, Bilim ve İnovasyon Derneği Başkanı, Türkiye Bilişim Derneği Genel Merkez Sayman Üyesi, ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneği Üyesi'yim. Şu ana kadar 100’ün üstünde üniversite ve lisede girişimcilik hikayemi anlatmak üzere öğrencilerle bir araya geldim. Bunun yanı sıra değişik derneklerin davetlisi olarak Türkiye’nin birçok bölgesinde
RÖPORTAJ
girişimcilik ve geleceğin mesleklerini anlatıyorum. Yaptığım çalışmalar, pek çok ödülle taçlandırıldı. İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? 1996 yılında çalıştığım firmada iş akdimin haksız yere feshedilmesi benim hayatımın dönüm noktası oldu. Beklemediğim bir anda işsiz kalmıştım, param yoktu ve bana destek olabilecek hiç kimse de yoktu hayatımda. Kendime olan güvenim ve inancım bana yol gösterici oldu. Kendi yolumu açmaktan başka çarem olmadığını gördüm ve işyeri açmaya aklımda yokken karar verdim. Bir bankadan bugünün parasıyla aldığım beş bin lira kredi ile bilgisayar sektörüne giriş yaptım. Türkiye’de bilişim sektörü oldukça yeniydi, bu alanda kendimi aldığım değişik eğitimlerle geliştirmiştim ve her şeyden önce sevdiğim işi yapacaktım. Sektördeki boşluğu zamanında fark etmek benim için büyük bir avantaj oldu. Çok büyük zorluklarla başladığım işimde büyük emekler vererek ayakta kalmayı başardım. 2000 krizinde herkes iş yerini kapatıp küçülürken ben krizden büyüyerek çıkmayı başardım. Donanım işiyle başladığım sektöre ikinci bir iş kolu olan yazılımı da ekledim ve yeni bir şirket daha kurdum. Herkes eleman çıkarırken ben eleman alarak işimi büyüttüm. Çocukluk hayallerimde hep gazeteci olmak vardı. Bu arada dönemin Tercüman Gazetesi’nde röportajlar yapmaya başladım. Haftanın yedi günü tam sayfam vardı. Bunu neden işe dönüştürmeyeyim fikriyle yeni bir iş alanına daha girdim ve sanayi iş dünyasına yönelik olarak 2002 yılında Ekosanayi dergisini çıkarmaya başladım. İlerleyen yıllarda başka kurum ve kuruluşların dergilerini de bünyemize katarak, yayıncılık işimizi geliştirdik. Gelen talepler doğrultusunda, değişime de ayak uydurarak, Başar Ajans'ı hayata geçirerek iletişim ve strateji firması olarak yolumuza devam etmekteyiz.
GELECEĞİ GÖREBİLMEK, KENDİNİ SÜREKLİ ONA GÖRE YENİLEYEBİLMEK ÇOK ÖNEMLİ
Her şeyden önce sevdikleri işi yapmalarını öneriyorum. İş yaşamı da aşk yaşamı gibidir. Nasıl insan sevmediği biriyle ömür geçirmezse sevmediği işte de ömür geçmez. Hayal ettikleri işle ilgili mutlaka küçük de olsa bir staj evresi geçirmeleri önemli. O mesleğin havasını solumalılar, gerçekten yapabilir miyim kararını işte orada vermeliler. Eğer insan sevdiği işi yaparsa hedeflerine ulaşmak için önüne çıkan her türlü engeli rahatlıkla aşabilecektir. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Zamanımı doğru yönettiğimi düşünüyorum. İş hayatımın yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşunda da aktif olarak çalışıyorum. İyi bir sosyal girişimciyim diyebilirim. İçerisinde çocuk, genç ve kadın olan her türlü projede gönüllü olarak çalışıyorum. Zaman zaman öğle yemeklerinde ve akşamları arkadaşlarımla keyifli zamanlar geçirmek hoşuma gidiyor. Pazar günleri Ankara’dan uzaklaşıp arabayla günü birlik özellikle yeşili bol olan yerlere gitmeyi tercih ediyorum.
Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Bulunduğumuz çağ dijital çağ. Her saniye artık yeni değişikliklere gebe. 4. Sanayi Devrimi ile birlikte birçok meslek yok olmakta ve yerine yeni meslekler türemekte. Aslında baktığınızda artık ne iş yaparsanız yapın dikeyde yolunuz bir yazılım firmasıyla kesişir vaziyette. Yazılım sektörü altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Tabi burada en kritik unsur maalesef ki sektörün dışa bağımlı ve dövize endeksli olarak iş yapması. Biz de Başar Bilişim olarak çağa ayak uydurmak adına bir takım yeni girişimlerde bulunmuş durumdayız. Şu an bir tasarım ve prototip merkezi oluşturma için kolları sıvamış durumdayız. Dünya trendlerini yakinen takip ediyor, gereksinimleri görerek ülkemizde uygulamaya çalışıyoruz. Öte yandan Başar Ajans olarak işin daha çok dijital boyutuna kaymayı hedeflemekteyiz.
Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? Turizm. Gerek doğa güzellikleri gerekse tarihi zenginlikleriyle Türkiye eşi benzeri olmayan bir ülke.
İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Yeni bir güne enerji dolu başlamanın olmazsa olmazı bana göre, “yeni bir günün yeni bir şeyler vaat etmiş olmasından” geçiyor. Ben sistematik çalışmayı seven bir insanım. Anlık hedeflerimin yanı sıra orta ve uzun vadeli hedeflerim de hep olmuştur. Hayalciyim, hayal etmeyi çok seviyorum. Sonrasında hayallerime ulaşmak benim yaşam kaynağım oluyor. Pes etmeden çalışıyorum, kaç kere düştüğümü ben bile unuttum. Her düştüğümde hem ders alarak hem de güçlenerek tekrar ayağa kalkıyorum. İş insanı olabilmek tam da bunu gerektiriyor diye düşünüyorum. Geleceği görebilmek, kendini sürekli ona göre yenileyebilmek ve beraberinde hedefler belirleyip o hedeflere ulaşabilmek çok önemli.
İş hayatında para ve güç dışında başarı parametreleri nelerdir sizce? İş hayatında bana göre en önemli iki başarı parametresi fikir, emek ve işini severek yapmaktır. “Issız adaya giderken yanınıza ne alırsınız?” diye kime sorarsanız sorun, “para” cevabını duyamazsınız. İnsanın eğer yaratıcılığı varsa, fikirlerini uygulamaya dökebilme girişimciliği varsa ve bunları yapmak için emeğini kullanıyorsa zaten para ve güç otomatik olarak gelecektir. İşini severek yapıyorsa, o sevgi ona misli ile dönecektir.
İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Okullara sık sık başarı hikayemi anlatmaya gidiyorum, şimdiye kadar birçok gence ve kadın girişimciye de mentörlük yaptım.
Günümüzde iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle oldukça önemli bir coğrafya. Doğuyla batıyı birbirine bağlıyor. Çağın gerekliliği teknolojiyi doğru ürettiğinde, yerli ve milli ürün ile yazılım geliştirebildiğinde Doğu ülkeleri Türkiye için iyi bir pazar olacaktır. İş ortamları artık ofislerden bilgisayarlara hatta elimizdeki telefonlara kaymakta. Esnek çalışma saatleri gündemimize oturdu bile. Dünyanın neresinde olursak olalım dijital aletlerimizle işimizi rahatlıkla idare edebilir hale geldik.
Yoğun bir iş gününden sonra kendinizi dinlendirmek ve mutlu etmek için neler yapıyorsunuz? Beni en çok dinlendiren şeyler; arabaya binip temiz hava alabileceğim yerlere gitmek, sevdiğim insanlarla birlikte akşam yemeği yerken sohbet etmek, ruhuma dokunacak güzel bir müzik veya sanat aktivitesi. Hepsinden ötesi sevgi ve huzur dolu bir eve gidiyor olmanın heyecanı beni çok mutlu ediyor.
63
BUSINESS
ONUR SERDAROĞLU, ALPER YÜKSEL
Ağaçlı Oto’da Kenetlenmiş ANGİAD ANGİAD (Ankara Genç İş Adamları Derneği) tarafından organize edilen “Kenetlenmiş ANGİAD” etkinliğinin ilki, Ağaçlı Oto firmasında gerçekleşti. Etkinlikte, Dernek Başkanı Serhan Yıldız katılan tüm konuklarla ve üyelerle yakından ilgilendi. Ev sahipliği yapan Cevdet Ağaçlı’ya teşekkür eden Yıldız, “Kenetlenmiş ANGİAD” etkinliklerinin devam edeceğini söyledi. ANGİAD Sosyal İşler Kurulu ve Üyeler Arası Ticaret Kurulu tarafından organize edilen geceye çok sayıda iş adamı katılım gösterdi.
64 CEVDET AĞAÇLI, SERHAN YILDIZ
BUSINESS
HAKAN SAYIN
HAYRİ BULUT, ERHAN YALÇIN, ADEM AKIN, ÇAĞRI ACI
Ağaçlı Oto’da düzenlenen etkinliğe birçok ișadamı yoğun ilgi gösterdi. NEZİH ALLIOĞLU
ÜNSAL TURGAY
ARDA YURTSEVER
65 BERK ÖLÇEN
ERCAN KAHRAMAN
RÖPORTAJ
Başarının Sırrı; Stratejik Plan, Hırs, Motivasyon ve İstikrar
“Koşulsuz misafir memnuniyetini şiar edindik” diyen Bera Ankara Otel Genel Müdürü Turalp Sivri ile Ankara’nın turizmdeki yerini, turizm sektöründeki sorunları ve otelcilik alanındaki başarısını konuştuk.
TURALP SİVRİ
B
ize biraz kendinizden ve mesleki öykünüzden bahseder misiniz? 1975 yılında Ankara’da doğdum. Evliyim, bir oğlum ve bir kızım var. Özel Arı Lisesi ve Hacettepe Üniversitesi Turizm Fakültesi mezunuyum. Şu an Başkent Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yapıyorum, tez aşamasındayım. Tezimi Destinasyon Pazarlaması üzerine hazırlamayı düşünüyorum. Üniversite okurken başladığım çalışma hayatımda çok erken bir yaşta, 2002 yılında otel müdürü olma şansını yakaladım. O günden 2015 yılına kadar çeşitli otellerde genel müdürlük yaptım. Şimdi ise beş yıldır Bera Ankara Otel’in Genel Müdürü'yüm. Aynı zamanda ATİD ve SKAL derneklerinin yönetim kurulu üyesi olarak elimden geldiğince Ankara turizmine katkı vermeye çalışıyorum.
Otelinizin kuruluş aşamasından bugüne olan sürecinden bahseder misiniz? Bera Oteller Grubu BERA Holding bünyesinde hizmet vermektedir. 1999 yılında ilk olarak Bera Konya, 2007 yılında Bera Antalya ve 2013 yılında da Bera Ankara Oteli kuruldu. 2013 yılında Ankara turizmine hızlı bir giriş yapan Bera Ankara Otel, hızlı ve başarılı bir markalaşma süreci yaşadı. Bunun cevabı köklerimizdedir. Hem köklü bir holdingin bünyesindeyiz hem de Türkiye’nin köklerindeki zenginliklerden besleniyoruz. Aile oteli anlayışından yola çıkıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda en iyi, en kaliteli hizmeti eksiksiz vermeyi amaçlamaktayız. Otel zincirimizin bilgi ve deneyim desteğini güçlü bir ekibin vizyonu ile birleştirdik. Başarı neredeyse kaçınılmazdı. Ama en önemli başarı anahtarımız geleneksel Türk misafirperverliğine sahip bir otel olmamızdır.
İş, MBA eğitimi, dernekçilikten kalan boş zamanlarda lisanslı bir sporcu olarak tenis oynamaya çalışıyorum. Dengimi bulursam da satranç oynamaktan keyif aldığımı söyleyebilirim.
Otelinizi diğer otellerden ayıran ve öne çıkaran özellikleri nelerdir? Bera Otelleri; nezih, huzurlu, aile konaklamalarına son derece
66
RÖPORTAJ
uygun, geleneksel Türk misafirperverliğini ve koşulsuz misafir memnuniyetini şiar edinmiştir. Otelimiz ayrıca teknolojinin satış kanallarında, misafir ilişkileri yönetiminde (CRM) ve otelin tanıtımında en yüksek düzeyde kullanıldığı işletmelerden biridir. Buna çok özen gösteriyoruz. "2018 En İyi Web Sitesi Ödülü"nü aldıktan sonra bile hem web sitemizi hem CRM uygulamalarımızı geliştirmek adına yeniledik. Geçen yıl hizmete açtığımız açık-kapalı kullandığımız bahçe gibi cafemiz ile artık şehrin merkezinde sakin, şık bir alternatif arayan misafirlerimizi bekliyoruz. Birebir ilgi göstererek, misafirin tercih ve isteklerini dikkate aldığımız bir CRM uygulamamız var. Bir kerelik değil sürekli misafirler, müdavimler yaratmayı hedefliyoruz. Konaklamayı, ağırlama sanatına çevirme çabamızın karşılığını iş dünyasından fazlasıyla alıyoruz. Sizce otelinizin konumunun sağladığı avantajlar nelerdir? Otelimiz şehrin kalbinde, Bakanlıklar'a ve Ankara’nın turistik değerlerine oldukça yakın mesafede. Bu kadar merkezi bir yerde olmasına rağmen oldukça sessiz sakin ve konuklarımızın dinlenebileceği bir lokasyonda. Bera Otel sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de dikkat çeken bir marka. Bu projelerden bahsedebilir misiniz? Bildiğiniz gibi Bera Ankara Otel olarak 2017 ATİD’in düzenlemiş olduğu “2017 Sosyal Sorumluluk Faaliyeti Ödülü” nü kazanmıştık. Bu bizim marka ve işletmemiz için tüm diğer ticari başarılarımız kadar önemli. Daha önce Ankara ‘da ilk Yeşil Yıldız alan otelin genel müdürü olma gururunu yaşamıştım, o başarıyı burada da tattık. Fakat bu yıl itibariyle bakanlığımızın bu teşviki kaldırmasına üzüldük. Burada aldığımız teşvik layığı ile uygulanıp denetlendiğinde gerçekten işletmelere tasarruf sağlayan bir uygulama idi. Umarım en kısa zamanda eskisi gibi teşvik edilir. Onun dışında BEDD (Bedensel Engelliler Dayanışma Derneği) ile ortak çalışmalarımız mevcut. Mümkün oldukça sosyal sorumluluk projelerine katılmak istiyoruz. Hedef kitlenizi kimler oluşturuyor? Bu kitleye sunmak istediğiniz standartlar nelerdir? Otelimiz turist, işadamı, aile konaklamaları gibi birçok kitle için biçilmiş kaftan. Misafir memnuniyeti nihayetinde artık ölçülebilen bir değer. Biz hizmet kalitemiz ile bu memnuniyeti sağladıkça Ankara’da kaliteli, sıcak, nezih hizmet almak isteyen potansiyele talibiz. Ankara’nın turizm sektöründe nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz? Hep söylendiği gibi Ankara dünya başkentleri arasında turistik açıdan hak ettiği ilgiyi görmeyen şehirlerden. Turizmin tüm paydaşlarının geçtiğimiz yıllara göre daha da çabaladığının da farkındayım. Biz dernek olarak üstümüze düşeni yapabilmek gayretindeyiz. Turizm Bakanlığımız'ın, Kültür Müdürlüğü'nün dernekler, acenteler, oteller gibi tüm paydaşların katılımı ile yol alınacağı konusunda da umutlarım var. Ankara başta Anıtkabir, Anadolu Medeniyetler Müzesi, Etnografya ve Cumhuriyet Müzeleri ile bir geceden fazla kalınmayı hak ediyor. Sizce turizm sektöründeki en önemli sorunlar nelerdir, bunlara çözüm olarak ne önerirsiniz? Turizm sektöründeki en önemli sorun maalesef buna bakış açımızda yatıyor. Hakkettiği değeri veremiyoruz. Henüz ülke için bu kadar önemli boyutta bir gelir kaynağını daha verimli kılacak stratejiyi bile oluşturamadık. Halen ülkeye gelen turist sayısını baz
almamız tüm sorunların belki de su yüzüne ilk aksedişi. 45-50 milyon turist ağırlamayı düşünürken artık daha çok totalde kaç geceleme yapıp kişi başı ne kadar döviz bıraktığına odaklanmamızın zamanı geldi de geçiyor. Bu sene itibariyle ülkemizde istediğimiz düzeyde olmasa da bir fiyat artışı gözlemlenebilir. Umarım deniz-kum-güneş tatili kadar doğal güzelliklerimizi, tarihi-kültürel varlıklarımızı, sağlık turizmimizi de ortaya çıkarabileceğimiz bir turizm anlayışına kavuşabiliriz. Çünkü bu hem elimizde turizm portföyünün kullanım yelpazesini genişletecek hem de maliyeti düşük, karlılığı yüksek bir turizm sağlayacaktır. Bireysel gelecek beklentileriniz ve oteliniz için planladığınız hedeflerden bahseder misiniz? Bireysel hedefim daima her gün bir önceki benden üstün olmaktır. Bunu kariyerimde de entelektüel anlamda da zorluyorum. Gelişim odaklı bir yönetici olarak tüm ekibimizin gelişimine katkı verebilmek önceliğim. Motive, yetenekli, donanımlı insanların bir araya gelip ekip olduğunda başaramayacağı yoktur. Otelimizin portföyü de hizmet kalitesi de, memnuniyeti de oturdu. Biliyorum ki bunu koruyabilmek daha da zor olacak. Yıl yıl bütçe dâhilinde yenilikler ve renovasyon yapıyoruz. Bunun da her gün yeni açılan otellerin katılımıyla artan rekabette kilit rol oynadığının bilincindeyiz. Başarınızın altında yatan faktörlerin neler olduğuna inanıyorsunuz? Başarının hırs, motivasyon, akıllıca bir strateji ve çalışma istikrarı ile geldiğine inanırım. Yapım gereği kendimi tanıyıp anlamaya başladığım günlerden itibaren böyle biri olduğumun farkındayım. Ekibimiz de pozitif hedefleri olan, başarı odaklı iş insanlarından oluşur. Ama eğer bir başarı söz konusu ise bunun işini sevmenin ve kendini adamanın ötesinde bir anahtarı olduğuna inanmam mümkün değil.
67
BUSINESS
MÜGE ȘENLER , AYSU YAVUZ
ZÜLEYHA ÖZCAN
ELİF ÖZKALELİ VARDAR
ANGİKAD Satranç Müzesi’nde Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği üyeleri, Müge Şenler'in sunumu için Gökyay Vakfı Satranç Müzesi'nde buluştu. Gökyay Vakfı Satranç Müzesi Kurucusu, aynı zamanda ANGİKAD’ın kurucu üyelerinden olan Birten Gökyay’ın ev sahipliği yaptığı toplantı, 150 güçlü iş kadınının oluşturduğu ANGİKAD’ın Ankara’da olan üyelerini bir araya getirdi. Bu toplantılarla hedeflerinin yeni projelere ve iş birlikteliklerine fırsat yaratmanın yanı sıra ANGİKAD üyeleri arasındaki dostluk ve birlikteliği güçlendirmek olduğunu ifade eden Başkan Aysu Yavuz, ihtiyaçları olan şeyin huzur ve birlikte çok çalışmak olduğunu söyledi. Birten Gökyay’ın Satranç Müzesi’nin var oluş hikayesi ile devam eden toplantı, Koç ve Eğitmen Müge Şenler’in "Anlam Yüklemekten Özgürleşmek" konulu sunumu ile son buldu.
68 BİRTEN GÖKYAY, AYSU YAVUZ
BUSINESS
BANU SALMAN
ȘEHİME AKMAN
SERAP AKARCA
TÜLİN ERDEN
69 EVRİM BEKİȘOĞLU
MELTEM YILMAZ
AYLİN TEKİN
NAZ ÖZTÜRK
PINAR GÜNSEVEN
BUSINESS
ERKAN İBİȘ, AZRA KOHEN, NEZİH ALLIOĞLU, MUSTAFA ZENGİN
Azra Kohen Öğrencilerle Buluştu Yazar Azra Kohen, Akıllı Sistemler Teknoloji ve Araştırma Merkezi’nin (ASTAM) organizasyonuyla Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileriyle buluştu. Morfoloji Binası Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte Kohen, “Yaşamın İnovasyonu” seminerini gerçekleştirerek katılımcıların sorularını da yanıtladı. Etkinliğe katkılarından dolayı Azra Kohen’e ve GGYD Başkanı Nezih Allıoğlu’na teşekkür belgeleri ve çiçek takdim edildi. Etkinliğe, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve ASTAM Danışma Kurulu Başkanı Veli Sarıtoprak adına Koordinatör Üyesi Mustafa Zengin de katıldı.
70
BUSINESS
GÜLİVER BALKAN YENER, TUBA TÜMER ÖZKEÇELİ, AYȘE NUR ȘAHİN, SEMA AYDIN KEYKAN DİDEM KAYA, ȘEBNEM AYDIN ȘAHİN, ASUNAY KAPUCU, HAYRİYE TOPÇUOĞLU SANİYE BENCİK KANGAL
Anka Bilim Koleji Açıldı Ankara, İncek bölgesinde yer alan, yaklaşık 1500 öğrenci kapasiteli, Sign of The City 2018 “En İyi Eğitim Kampüsü” Premium Proje ödüllü ve güçlü bir eğitim kadrosuna sahip Anka Bilim Koleji’nin açılışı gerçekleştirildi. Eğitim, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından seçkin bir davetli topluluğu ile çok sayıda veli ve öğrencinin katıldığı açılış şenliğinde, Rafadan Tayfa eğlenceli gösterileriyle, Akademisyen Anne Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal ise “Oynamayan Tay Büyümez” konulu söyleşisiyle yer aldı. Almanca ve İngilizce çift dil eğitimi, farklılaştırılmış eğitim yaklaşımı ve yurtiçi ve yurtdışı üniversitelere hazırlık konusunda uzman öğretmenleriyle sektöre güçlü bir giriş yapan Anka Bilim Koleji’nin Kurucu Koordinatörü Sema Aydın Keykan, açılış konuşmasında toplumu çağın ötesine taşıyacak dünya vatandaşı gençler yetiştirmeyi hedeflediklerini ifade ederek, Anka Bilim Koleji’nin yeni bir okul olmasına karşın, deneyimli bir eğitim kadrosu tarafından dört yıl süren özenli bir hazırlık sürecinde yapılandırıldığını özellikle vurguladı.
71
RÖPORTAJ
Refah Seviyesini
Yükseltmek İçin Teknoloji Gerekli
GÖKHAN ERTEK
“Akademik açıdan inşaat yüksek mühendisi, meslekî açıdan yazar ve senarist, sanatsal açıdan müzisyen ve ses sanatçısı, kariyer açısından ise prodüktör, iletişim danışmanı ve teknoloji girişimcisiyim.” diyerek kendini tanımlayan Gökhan Ertek ile Siu Digital ve projeleri üzerine konuştuk.
72
RÖPORTAJ
B
ize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Elbette. Çorum’da doğdum ve üniversiteyi kazanarak Ankara’ya geldim; yaklaşık 20 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Müziğe merakım küçük yaşlarda başladı ve sürekli arttı. Ankara’da birçok sahnede ve TRT ekranlarında, 15 yıla yakın süre profesyonel olarak şarkı söyledim, sunuculuk yaptım. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans eğitimimi tamamladım; ancak kariyerimi, TV’de kazandığım tecrübeyle, medya alanında devam ettirmeye karar verdim. Siu Digital, yaklaşık 10 yıl önce böyle kuruldu ve bugün, yaklaşık 30 kişilik kadrosuyla, Ankara’nın en büyük dijital ajanslarından birisi olarak hizmet veriyor. Sizi tanıyanlar, bu basamaklardan birinde sizinle tanıştılar; o sebepten bu kısımları biliyor olabileceğimizi düşünüyorum. Biz aslında çok yeni olan bir alanı, teknoloji girişimlerinizi sizinle konuşmak istiyoruz... Teşekkür ederiz. Aslına bakarsanız, son zamanlarda bizim de en büyük hayalimiz, teknoloji markaları oluşturmak. Gerek ekonomik açıdan çok zor geçen bu dönem sebebiyle gerekse dünyada yükselen trend olması sebebiyle, ülkemizin refah seviyesini yükseltmek için gereken anahtarın teknoloji olduğunu düşünüyorum. Biz, 2013 yılında bu yönde büyük bir adım atarak, Siu Digital reklam ajansımızın bünyesindeki yazılım çalışmalarını artırma kararı almıştık. Bu tarihten sonra, markalarımız için hazırladığımız animasyon ve video filmlere, mobil ve web yazılımları da eklendi.
Innovative Turkish Brands and Products (ITB-PRO), Anadolu öncelikli olmak üzere tüm Türkiye’den uluslararası teknoloji markaları yaratma vizyonu ile ülkemizdeki teknoloji girişimlerinde ürünleşme ve markalaşma farkındalığını artırmak üzere çalışacak yaklaşık 25 teknoloji firmasının bir araya gelerek kurduğu, Ankara merkezli bir oluşum. Girişimcilik ruhunu ve yatırımcılık bilincini ilgili hedef kitlelere kazandırmak ve tüm hedef kitlelere destek olmak, bahsettiğim gibi ülkemizin geleceğinin anahtarı hükmünde. Bu sebepten, ITB-PRO yapısını gerçekten çok önemsiyoruz. Bu keyifli röportaj için teşekkür ediyoruz. Start-up’lar ya da teknoloji yatırımcıları için söylemek istediğiniz son bir iki cümle varsa, alabiliriz. Ben de böyle özel bir yayında bana yer verdiğiniz için şahsınızda bütün MAG Ailesi'ne çok teşekkür ediyorum. Bildiğiniz üzere Siu Digital, ODTÜ Teknokent CoZone’da yer alıyor. Öncelikle, teknoloji üzerine bilgi ya da tecrübe paylaşımı yapabileceğimiz herkesi beklediğimizi ileteyim. Diğer yandan, yeni projeler için hem insan kaynağına hem de farklı müşterilerimizin dijital dönüşüm çözümleri için start-up’lara ihtiyacımız oluyor. Bu start-up’ların da doğal olarak yatırımcılara ihtiyacı var. Bu sebepten hem Siu Digital, hem de ITB-PRO adına tekrar davetimi iletiyorum: Biliyorum ki, biz birlikte güçlüyüz.
Daha çok kurumsal web siteleri ve mobil uygulamalar üretiyordunuz, değil mi? Evet. Gelişen süreçle biz de fark ettik ki kendi ürünlerinizi geliştirmezseniz, yazılım sektörü de diğer tüm hizmet sektörleri gibi belirli bir döngüde sıkışıp kalabiliyor. Biz de video teknolojileri üzerine çalışmayı ve ürünlerimizi geliştirmeyi planladık. Kişiselleştirilmiş reklam ve interaktif video, çok ilgilendiğimiz bir alandı. Bu sebepten biz de invidza ürünümüzü geliştirmeye karar verdik. Invidza, Invitation Video Wizard ifadesinin kısaltması demiştiniz; yani Video Davetiye Sihirbazı... Kesinlikle çok doğru. Şu an invidza ile hazır şablonlardan birini kullanarak, düğün, nişan, toplantı, kutlama gibi birçok etkinlik için interaktif video davetiyeler hazırlayabilir, çok kısa sürede tüm listenize gönderebilir ve kolayca LCV için geri dönüş alırken, yol tarifi, saat değişikliği gibi birçok detayı da invidza üzerinden davetlilerinize iletebilirsiniz. Bu teknolojiyi ve içerikleri tamamen kendimiz ürettik; dünyada farklı örnekleri olsa da, davetiyeyi hazırlayıp gönderebildiğiniz ve hatta bir de geri dönüş alabildiğiniz tek format invidza diyebiliriz. Ne mutlu, umarız kısa zamanda yurt dışı pazarlarda da sizi görürüz. Her ne kadar bir yazılım ürünü olmasa da internet dizileri üzerine de bir ürünleştirme çalışmanız var. Ondan da bahseder misiniz? Elbette. Siu Digital’ı “dijital içerik geliştiricisi” olarak tanımlıyoruz. Bizim için en önemli içerik, hedef kitlesinde karşılığını bulan, izlenen içeriktir. Digiso projesi de, müşterilerin fiziksel ve dijital deneyim noktalarına dokunarak, markayla duygusal bağ kurmalarını sağlamak üzere geliştirilen internet dizilerini ifade ediyor. İlk örneğini Taurus AVM için “AVM Sakini” dizisi ile hazırladığımız projede, şu anda Nuh’un Ankara Makarnası için hazırladığımız “Hatıra Mutfağı” ve “Bi’ Tarif 4 Lezzet” projeleri de devam ediyor. Sosyal girişim konusuna değinmek isteriz. Ankara girişimciyatırımcı ekosistemi için faydalı olacak bir yapının da kurucularındansınız. ITB-PRO hakkında da bilgi alabilir miyiz?
73
BUSINESS
RÜȘTÜ BOZKURT
Kuruyemiş Sektörü Masaya Yatırıldı Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) 12. Genel Kurulu’nu Antalya’da düzenlediği kongre ile gerçekleştirdi. Gerçekleşen kongrede kuruyemiş sektörünün bugünü ve geleceği gündeme getirildi. Türkiye’nin dört bir yanından katılan kuruyemiş üretici ve sanayicileri sektörün sorunları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürü Ahmet E. Çetinkayış’ın katılımı ve TÜKSİAD Başkanı Hüsamettin Karaman’ın açılış konuşması ile başlayan genel kurulda, kuruyemiş sektörünün sıkıntıları ve uygulanan vergi oranları görüşüldü. Beyin ve Sinir Cerrahi Doç. Dr. Tufan Cansever ise kuruyemiş tüketiminin faydaları ve yanlış besin takviyeleri hakkında bilgi verdi.
74 HÜSAMETTİN KARAMAN, CEREN TOPÇU
Ofisin Vazgeçilmezleri Günlük ofis parçalarının tasarımla birleșmiș halleri fonksiyonelliklerinden bir șey kaybetmezken, göz zevkimize de hitap ediyor...
BEYMEN SEA CLUB BÜYÜTEÇ 184
EL CASCO MASA LAMBASI 3,399
ALIŞVERİŞ
L’OBJET 1,695
EL CASCO TEL ZIMBA 1,349
VAKKORAMA LİQUİD MASA DÜZENLEYİCİ 175
VAKKORAMA KREAFUNK HOPERLÖR 1.225
EL CASCO DELGEÇ 799.00 JO MALONE ODA KOKUSU 445
JBL BLUETOOTH KULAKLIK 1.587
75
BUSINESS
DİLARA-SELİM AKIN
MUHİTTİN ÖZ
FİGEN TOSUNOR, ÖYKÜ TEKMEN
Elit Manzara’dan Renkli Etkinlik Ankara’nın prestijli projelerinden olan Elit Manzara Beytepe, site sakinleri için “Yaza Merhaba ve Tanışma Partisi” düzenledi. Site sakinlerinin yanı sıra iş dünyasından da birçok isimin katıldığı etkinlikte konuklar mangal partisi, uçurtma şenliği, sihirbaz gösterisi, yüz boyama gibi etkinliklerin olduğu organizasyonda, çocuklarıyla birlikte unutulmaz bir hafta sonu geçirdi. Çocuklar için oyun alanlarının kurulduğu etkinlikte aileler keyif dolu anlar yaşadı.
76 PINAR-MERT YILDIZHAN
RÖPORTAJ
Alaçatı’da Farklı Bir Yer
YOSİ ÖZVARON, EDA BARUH
“Farklı bir Alaçatı deneyimini, yerli lezzetler ve dokunuşlarla birleştirerek konuklarımızın huzuruna sunmaktan büyük bir neşe duyuyoruz.” diyen otel sahibi Eda Baruh ile Otelin tasarımcısı Yosi Özvaron Alaçatı’da hizmet veren You Hotel’i anlattı... 78
RÖPORTAJ
Y
ou Hotel’i yaratmaya nasıl karar verdiniz? Boğaziçi Turizm ve Otel Yöneticiliği mezunuyum, Çırağan Saray Kempinski İstanbul’da Satınalma Müdürü olarak hizmet verdikten sonra IT sektöründe Intel Co. Kanal Pazarlama Müdürlüğü yaptım. Ardından kurumsal hayata veda edip kariyerime kişisel gelişim ve danışmanlık koçluğu yaparak devam ettim. Yaklaşık 15 senedir Alaçatı’ya geliyoruz. Buraya karşı özel bir bağım oluştu ve bu yaz büyük bir heyecanla You Hotel’i hayata geçirdik. You Hotel’den bahseder misiniz? Alaçatı'nın püfür püfür esen rüzgârını hissettiğiniz, toprağının bereketini, enerjisini aldığınız, limon çiçeklerinin eşsiz ve canlandırıcı kokusunu duyarak keyifle uyandığınız bir sabah hayal edin. Her detayıyla rahatınız için tasarlanmış bir bahçeye çıkıyorsunuz, güneşi selamlayıp sizin için sağlık ve lezzetle donatılmış kahvaltınıza oturuyorsunuz... Sofranızda ev yapımı portakal, ayva, karadut reçelleri, özenle seçilmiş Ege yöresel peynirleri, Ege'nin otları ve niceleri... Sonrasında akşamüstü güneşinde, muz ağaçları arasında ferahladığınızı ve keyifle içeceğinizi yudumlamaya başladığınızı hayal edin... You Hotel böyle bir yer. You Hotel’i hizmete açarken neleri dikkate aldınız? You Hotel'i açarken her detayı dikkate aldık, müşterilerimizin özel anlarını ve keyfini düşündük. Dinginlik veren odalarımız misafirlerimizin anlarını doyasıya yaşaması için bütün detaylar düşünülerek tasarlandı. Farklı bir Alaçatı deneyimini, yerli lezzetler ve dokunuşlarla birleştirerek konuklarımızın huzuruna sunmaktan büyük bir neşe duyuyoruz. You Hotel’in konumunun ne gibi avantajları var? You Hotel çarşıya yürüme mesafesinde eşsiz konumu sayesinde Alaçatı Hacımemiş'te Ege'nin masmavi denizinde ferahlarken akşam büyülü sokakların tadını çıkartabilirsiniz. You Hotel yılın hangi döneminde hizmet veriyor? Yılın 12 ayı hizmetinizde olan You Hotel, yazın sıcak günlerinde Ege esintisini, kışın soğuk günlerinde ise şömine başında sıcak bir samimiyeti yaşamanız için tasarlandı.
79
BUSINESS
Yılın Yeni Sineması Atakule
Ankara’nın ilk VIP sineması olma özelliği taşıyan Cinemaximum Atakule, Dünya çapında sinema endüstrisinin en önemli kurumlarından biri olan ICTA’dan “Yılın Yeni Sineması” ödülünü aldı.
G 80
eçtiğimiz ekim ayında Ankara’nın yenilenen alışveriş merkezi Atakule’de açılan, ileri sinema teknoloji ve konforu bir araya getiren Cinemaximum Atakule, ICTA tarafından “Yılın Yeni Sineması” ödülüne layık görüldü. ICTA’dan bu anlamlı ödülü alarak Türkiye’ye getiren CGV Mars Entartainment Group; 4DX, Starium, ScreenX, Imax gibi ileri
düzey film teknolojilerini Türk seyircisiyle ilk kez buluşturdu. Türkiye’de sinemaseverlerle Cinemaximum markası altında dünya standartlarında sinema hizmeti sunmaya devam eden şirketin hedefi sinemanın sadece sinema olarak kalmayıp çeşitli eğlence ve kültür değerlerini bir araya getiren bir servis platformu olmasını sağlama. CGV tarafından geliştirilen bu yeni ve herkesten farklı sinema kimliğine “Cultureplex” deniyor.