MAG Ocak 2016

Page 1
























Büyük Beden Seçenekleriyle de Hizmetinizde


&

‘ın

EŞSİZ HAUTE COUTURE KOLEKSİYONLARIYLA AYLA BAKKAL’DA




The Best Natural Country Life


The Best Natural Country Life

Usta eller ahşaba yeniden hayat veriyor ... Yüzde yüz doğal, yüzde yüz masif.

Masif, uzun ömürlü, usta ellerden çıkmış mobilyalar.

proje, tasarım & aydınlatma Karacakaya Cad. No:141/A Siteler ANKARA T: 0 312 351 03 32 www.imhotep.com.tr



Konu Gayrimenkul İse... www.evrenbarutcu.com

2016 yılını sağlık, mutluluk ve başarı ile geçirmeniz dileğiyle...

BAȘKENT

EVREN BARUTÇU

Broker / Owner

Çankaya Caddesi 21/8 - 0312 436 0 100



ti e m iz H r o p S l e n o y s A.Ş.K. Çocuklara da Profe Sunuyor....

yılda 2 kez uygulanacak antropometrik ölçüm ve performans testleri A.Ş.K. bünyesinde 20 FA RKL ŞIN TA I MAM INI KAPS AYAN ÇOK Y ÖNLÜ EĞİTİ M BRAN

5000 m2 lik

spor alanlarında

20alında

d r o p S Eğitim


Ocak 2016 Yıl: 12 Sayı: 123 Fiyat: 15 TL

Yepyeni Bir yıl

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Genel Koordinatör Uğur Özer Görsel Yayın Yönetmeni Osman Selçuk Güngör

B

Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu

u ay yepyeni bir yıla adımımızı atıyoruz... Yıl ile birlikte umutlarımız, hayallerimiz, planlarımız ve hedeflerimiz de yenileniyor... Umarım hepiniz yeni yılı mükemmel bir enerjiyle karşılamışsınızdır... Biz de bu ay sizlere güzelliklerle geldik... Önemli isimlerle keyifli röportajlarımız, coşkulu kutlamalarımız, rengarenk açılışlarımız, 2016 kış modası için tüyolarımız ve eğlenceli davetlerden en özel karelerimiz sizlerle...

Kapak konuğumuz; çalışma hayatına daha okul yıllarında moda editörlüğü yaparak başlayan ve yayıncılık deneyiminden sonra moda tasarımına da adım atan, bugün ise farklı tarzıyla modaya yepyeni bir bakış açısı kazandıran başarılı tasarımcı Deniz Berdan... Kendisi ile gerçekleştirdiğimiz sıcacık röportajımızı MAG Özel sayfalarımızda sizlerle buluşturuyoruz... 2016 kışında tarzınızdan söz ettirmek, girdiğiniz ortamlarda kıyafetlerinizle iz bırakmak istiyorsanız; sezon modasına damgasını vuracak parçaları yeni yazarımız, ünlü modacı Hakan Akkaya sizlerle paylaşıyor. Aralık ayında Ankara’ya damgasını vuran birçok etkinlik MAG PR imzası taşıyordu. İncek Loft’un tanıtım ofisinde, Küba Büyükelçisi Bay Alberto Gonzalez Casals’ın da katılımıyla gerçekleştirilen Küba Gecesi’nde başkent iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri kış günlerine Küba esintileriyle “Merhaba” dediler. Ottimo Up Close & Personel Training, Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci’nin de katıldığı açılış organizasyonu ile kapılarını Ankara’nın gözde iş merkezleri arasında şimdiden yerini alan Besa Kule’de açtı. MAG PR tarafından gerçekleştirilen şık açılıştan en özel kareleri sayfalarımızda sizlerle buluşturuyoruz. 2016 yılında Tepe Home, müşterilerine kendi tarzlarını bulabilecekleri yepyeni bir mağaza konsepti sunuyor. MAG PR’ın hiçbir detayı atlamadan düzenlediği organizasyon, Tepe Home Genel Müdürü Sn. Aykut Coşkan’ın ev sahipliğinde, Ankara iş ve cemiyet hayatından birçok isim ile ünlü moda tasarımcısı Deniz Berdan’ın da katılımıyla gerçekleşti. Başkentin ünlü markası Kuki, Ankara’nın önde gelen birçok isminin yoğun katılım gösterdiği açılış etkinliğinde konuklarına özlenen lezzetlerini sundu... Yine MAG PR’ın organize ettiği açılış davetinden renkli kareleri sayfalarımıza taşıyoruz... Fransız Kültür Merkezi ve Estonya Büyükelçiliği desteği ile gerçekleşen “Bach Günleri” kapsamında Bach Caz yorumları ile sahne alan Mustonen Art Jazz Quartet, Next Level’ da sanat severlere unutulmaz bir gece yaşattı. Yoğun katılımın yaşandığı gece, eğlenceli organizasyonlara ev sahipliği yapan Harvey Nichols MAG Lounge’da düzenlenen “ After Party” ile devam etti. Özel kış içeriğimizde; kışın gidilebilecek en güzel seyahat rotalarını keşfedecek, alışveriş sayfalarımızda kış tatili öncesi hazırlıklarınız için kıyafet ve aksesuar alternatiflerini bulacak, Arda Türkmen’in özel kış menüsüyle içinizi ısıtacaksınız... İlerleyen sayfalarımızda Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen açılışlardan, galalardan, özel davet ve kutlamalardan renkli görüntülerle buluşacaksınız... 2016 hepimize enerjik, mutlu, başarılı, aşk ve kazanç dolu günler getirsin...

Çoook Sevgiler...

Grafik Tasarım Sevgi Pınar Özen Erkan Eşme Haber ve Foto Muhabiri Derin Gökçe İbrahim Ozan Yılmaz İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Elçin Cömert Sosyal Medya Obiziz Yazarlar Arda Türkmen Ayşe Kızılöz Aylin Yıldız Berrin Saran Cenk Erdem Dilek Demirci Ebru Erberdi Hakan Akkaya İlker Duruoğlu Özgür Aksuna Sinem Yıldırım Tuğçe İnal Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Gül Avcı Hilal Başarır Öztürk Sezen Uludemir Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Yavuz Solmaz Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Talatpaşa Caddesi Telsizler Mahallesi Nef 163 No:370 Kağıthane/İSTANBUL Tel: 212 309 45 26 Dağıtım

Dünya Süper Dağıtım Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

30.12.2015 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.



146 66

162 42 66

MAG

94

34 magdergi.com.tr

198

162

MAGözel

MAGdavet

178

MAGmoda

MAGözel

198

MAGözel

MAGdavet

Begüm Gazioğlu’nun görkemli düğününden muhteşem kareler...

İncek Loft’un Küba Gecesi etkinliğinden renkli görüntüler...

Ünlü modacı Hakan Akkaya’dan tüyolar...

Sıra dışı tasarımcı Deniz Berdan ile evinde gerçekleştirdiğimiz sıcacık röportaj...

Ankara’nın tanınmış isimlerinden Eda ve Emre Bekişoğlu ile Next Level Alışveriş Merkezi’nde geçirdiğimiz alışveriş günü...

Arda Türkmen’den içinizi ısıtacak bir kış menüsü...

126

MAGröportaj

226

MAGözel

146

MAGröportaj

240

MAGözel

Saigon İstanbul’un sahibi Fabio Suarez ile keyifli bir röportaj...

Başarılı sanatçı Ziynet Sali ile modaya dair samimi bir röportaj...

Alışveriş ve seyahat rotalarıyla dolu Özel Kış İçeriği...

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinin eğlenceli Instagram paylaşımları...



style

Pastel Tonlar mı?

FERNANDO JORGE Küpe € 21.840

Bembeyaz bir kıșa hazırlanırken modayı pastel tonlardaki tasarımlarla yakalayın... Bu senenin modası olan püskül detayını kombininizin bir yerinde mutlaka kullanın...

UĞUR SAAT ROLEX

GOLDEN GOOSE DELUXE BRAND Ayakkabı € 350

ETRO Küpe £ 261

ETRO Bileklik € 500

RICK OWENS Elbise € 1.295

NEEDLE&THREAD Etek € 168

THE ROW Kazak £ 900

UĞUR SAAT CHOPARD

SOPHIA WEBSTER Ayakkabı € 340 ROSANTICA Bileklik € 415

36 magdergi.com.tr

DAVID WEBB Küpe $ 22.600

CHLOÈ Ayakkabı £ 400

SOPHIA WEBSTER Ayakkabı € 540 DELPOZO PREFALL 2016



style

Canlı Renkler mi? UĞUR SAAT CARTIER

Üzerinizdeki her parçada birbirinden farklı çarpıcı renkler kullanma modası 2016 kıșına damga vuracak... Payetli ve renkli tasarımlarla içinizi ısıtın...

MIU MIU Kazak € 550

JADE JAGGER Küpe £ 2.208

BALENCIAGA Bluz £ 1.318

C

M

GUCCI Etek € 980

Y

CM

MY

CY

CMY

K

38 magdergi.com.tr

CHRISTIAN LOUBOUTIN Ayakkabı € 1.095

LOEWE Çanta £ 1.175

FRANCESCO RUSSO Ayakkabı € 1.200

LANVIN SS 2016

TAMARA MELLON Ayakkabı € 531

ISA ARFEN Etek € 531

LANVIN Pantalon € 1.090

LANVIN Etek € 1.585



Fiores Beauty & Wellness Salonları, deneyimli kadrosuyla, modern ekipmanlarıyla, dünyanın tercih ettiği doğa ve hayvan dostu Pevonia Botanica Cilt ve Vücut Bakım ürünleriyle iki seçkin noktada hizmet vermektedir. Her misafire, bireysel özelliklerine, ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre kișisel programlar hazırlayarak memnun kalacakları sonuçlar sunmaktadır.

advertorial

Fiores Beauty & Wellness Salonları’nda sunulan hizmetlerden bașlıcaları;



düğün

Gazioğlu ve Ballı Ailelerinin Mutlu Günü

Sosyal yaşam dünyasının ünlü çiftlerinden Selim-Birnur Gazioğlu’nun kızları Begüm Gazioğlu hayatını iş adamı Ömer Ballı ile birleştirdi. Sosyal yaşam dünyasının sevilen isimlerinden Selim-Birnur Gazioğlu’nun kızları Begüm Gazioğlu ile merhum Sabri Ballı ve Meram Şayakçı Ballı çiftinin oğlu iş adamı Ömer Ballı masallar gibi bir düğünle dünya evine girdi. Raffles İstanbul Otel’de gerçekleşen nikah törenine 500 seçkin davetli katıldı. Nikahın yapıldığı mekan özel olarak dekore edilirken konuklar ağaçlı yoldan kokteyl alanına inerek balo salonuna geçtiler. Mutlu çift davetlilerin alkışları eşliğinde balo salonuna geldi. Elie Saab imzalı gelinliği ile prensesleri andıran Begüm Gazioğlu göz kamaştırırken Ömer Ballı da Milimetric imzalı damatlığı ile oldukça şıktı. Çift bir ömür boyu mutluluğa evet derken konuklar da bu mutlu ana tanık oldu. Törende çiftin nikâh şahitliklerini Kerim Gazioğlu, Demir Ballı ve Ayşe–Selçuk Yorgancıoğlu yaptı. Kısa süre önce tanışan ve evlilik kararı alan Begüm Gazioğlu ile Ömer Ballı çifti balayı için Kuzey Amerika kıtasındaki Karayip Denizi içinde yer alan Saint Barthélemy Adası’nı tercih etti. Ünlü şarkıcı Barbaros’un birbirinden güzel repertuarıyla renk kattığı düğünde konuklar gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendiler. 

42 magdergi.com.tr

ÖMER BALLI, BEGÜM GAZİOĞLU



düğün

KERİM, BİRNUR-SELİM GAZİOĞLU, BEGÜM GAZİOĞLU-ÖMER BALLI, MERAM, DERİN, AHSEN-DEMİR BALLI

FERYAL GÜLMAN

İș ve sosyal yașam dünyasının seçkin isimlerinin katıldığı düğün töreniyle dünyaevine giren BegümÖmer Ballı çifti nikahın ardından balayı için Saint Adası’na gitti. magdergi.com.tr 44Barthélemy

MELİS - BURAK HATİPOĞLU, TUĞÇE POSTOĞLU



düğün

DENİZ, AHMET - DEMET HANİF

SİREN ERTAN

Bașarılı modacı Siren Ertan düğün töreni için tercih ettiği, markasına ait kırmızı elbisesiyle gecenin en șık kadınları arasındaydı.

DENİZ - MELİSA KANATLI

SERRA TÜRKER


Anse Mdm. B-Blok No:18 Çayyolu-Ankara T : 00 90 312 227 8182 M : 00 90 532 273 89 58 anse@qhome.com.tr

qhome.com.tr


düğün

MEHMET - ARZU KUNT

İDİL FIRAT

İstanbul sosyal yașamının genç kușak temsilcilerinden İdil Fırat düğünde tercih ettiği dantelli tuvaletiyle gecenin dikkat çeken isimleri arasındaydı.

FİGEN - FATİH KIRAL

BUKET - HAYRETTİN TAȘDELEN

BERRİN - SAVNİ OKÇU



düğün

MEHMET - İNCİ, NİLAY - FATİH GAZİOĞLU

DERYA KARAGÜLLE

Cemiyet hayatının örnek çiftlerinden Nil-Burak Uyguner de geceye katılarak Begüm-Gazioğlu ve Ömer Ballı çiftinin mutlu günlerinde çifti yalnız bırakmadı.

NİL - BURAK UYGUNER

KAĞAN GÖKALP



düğün

ERGUN - ARZU SAVGI

SEDEF GAZİOĞLU

Masallar gibi bir düğün töreniyle dünyaevine giren çiftin düğün merasimi Raffles Otel’de gerçekleștirildi. Begüm Gazioğlu Elie Saab imzalı gelinliğiyle göz kamaștırdı.

IRMAK - CAN KÖSEOĞLU

BEGÜM EYİLİK





davet

Keyifli Kutlamalar Bir Arada Pinko Nişantaşı Mağazası’nın sahibi ve cemiyet hayatının sevilen ismi Arzu Sabancı yeni yaşını yakın arkadaşlarının katıldığı şık bir geceyle kutladı. TÜSİAD Eski Başkanı İş Adamı Ömer Sabancı’nın eşi Arzu Sabancı’ya yakın dostlarının katıldığı özel bir doğum günü partisi düzenlendi. Frankie Sofa Hotel’de gerçekleşen doğum günü partisine iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Arzu Hanım, doğum günü kutlamasını ertelediği için yaş günü aynı dönemlere denk gelen eşi Ömer Sabancı ve aile yakınlarından Demet Sabancı - Cengiz Çetindoğan çiftinin de doğum günleri ile yeni yılı da hep birlikte kutladılar. Çeşitli sürprizlerin yer aldığı partide eğlence gecenin geç saatlerine kadar devam etti. 

56 magdergi.com.tr

ÖMER - ARZU SABANCI

FERYAL GÜLMAN

BERRAK BARUT



davet

FETHİ, KEREM, EMİNE - ERHAN KAMIȘLI

NESLİHAN SABANCI

Birbirinden seçkin isimlerin katıldığı davette konuklar keyifli dakikalar geçirdi.

AYLİN - ÖZCAN TAHİNCİOĞLU

AYȘEGÜL - MUHARREM TOPLUSOY


GOLD Banyonuzdaki Sanat...

GOLD CERUTTİ en(w):104 cm yükseklik(h):193 cm derinlik(d): 48 cm

goldbanyo.net

53

GOLD OTTOMAN en(w):110 cm yükseklik(h):193 cm derinlik(d): 48 cm

GOLD BANYO ÜRÜNLERİ HAMMADDEDEN BAŞLAYARAK SATIŞ SONRASINI DA KAPSAYAN TOPLAM KALİTE ANLAYIŞI İLE ÜRETİLMEKTEDİR. BU ÜRÜNÜMÜZ, ÖZEL EL İŞÇİLİĞİ İLE İMAL EDİLMİŞ OLUP, MDF AHŞAP ÜZERİNE KAPİTONE DERİ İŞLEME YAPILMIŞTIR. KAPAK İÇERİSİNDE ÖZEL MÜCEVHERLİK BÖLMESİ BULUNAN ÜRÜNDE CAM LAVABO TEZGAH KULLANILMIŞ VE GÖVDE ÖZEL LAKE CİLA YAPILARAK BEĞENİNİZE SUNULMUŞTUR.

Fabrika&Showroom Büğdüz Mahallesİ 24.cadde No:4 AKYURT / ANKARA 19

RÜZGARLI SHOWROOM FUAT BÖREKÇİ CADDESİ RÜZGARLI İŞ MERKEZİ 15/23 ULUS /ANKARA

www.goldbanyo.net

63


davet

NECMETTİN - MARİA ELİYEȘİL

HEDİYE GÜRAL - ÖZGÜR GÜR

LARA ÜNSAL

Özel davete Cem Kalyoncu zarif eși Hülya Kalyoncu ile birlikte katıldı. CEM - HÜLYA KALYONCU

ESRA OFLAZ - ZİYA GÜVENKAYA


NEW YORK w w w . m i n y o n . c o m . t r


davet

REVNA DEMİRÖREN, MELİS, ZEYNEP TEMELLİ, ROZE ROTVEL

NEYLAN VARDAR

Renkli görüntülerin yașandığı gecede hiç bir detay atlanmadı.

HAKAN - BANU ÇARMIKLI

AHMET - DENİZ HANİF



Augustus Sideboard


Splendidum Kitchen

www.domo.com.tr Hoşdere Caddesi 150/A Çankaya/ANKARA


davet

İncek Loft’ta Küba Esintisi İncek Loft, düzenlediği Küba Gecesi ile yaklaşan kış günlerine sıcak bir esintiyle “Merhaba” dedi. MAG PR tarafından İncek Loft’un tanıtım ofisinde gerçekleştirilen, başkent iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerini buluşturan davete Küba Büyükelçisi Alberto Gonzalez Casals da katıldı. Gecede sahne alan Robinson P. Fernandez yönetimindeki Latin Cuba Grubu, Küba ezgileri ve dans şovlarıyla davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı. Özel Küba kokteylleri ve lezzetlerinin ikram edildiği gecede Alcholoco grubu davetlilere özel sürprizler hazırladı. Küba müziği, dansı ve lezzetleriyle dopdolu geçen gece davetlilerden tam not aldı. 

DİLARA - SELİM AKIN

İncek Loft’un tanıtım ofisinde düzenlenen Küba Gecesi’ne Küba Büyükelçisi Bay Alberto Gonzales Casals da katılım gösterdi.

66 magdergi.com.tr

ALBERTO GONZALES CASALS, ORALIS CISNEROS



davet

YEȘİM - REHA TANDOĞAN

TANSEL UZUNYOL

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

MAG PR tarafından düzenlenen Küba Gecesi’ne katılan konuklar unutulmaz 68 magdergi.com.trbir gece yașadılar.

İPER - AHMET ZİLELİ

TÜLAY KAYA


NEZİH ALLIOĞLU

SEFA ÇOL

BARIȘ BARÇAK

Akfen Gayrimenkul Geliștirme Genel Müdürü Barıș Barçak da geceye katılan isimler arasındaydı.

KEMAL - TUĞÇE İNAL

MİNE AKKOCA


davet

HÜLYA AKMAN

RUKİYE - ÇAĞLAYAN ÖNCÜ

ESRA DUMAN

İncek Loft’un düzenlediği Küba Gecesine Ankara cemiyet hayatı yoğun ilgi gösterdi. 70 magdergi.com.tr

SELİNSU, SEVİL GÜRGAN

SİNEM DEĞİȘMİȘ



davet

GİZEM - UMUT GİZEM

72 magdergi.com.tr

FULYA KİLİSLİOĞLU, HANDAN UZUNOĞLU

BARIȘ GÜRSOY, MERAL KARABULUT

PERİHAN - TURGUT UYAR



davet

MUSA - MERVE DÖNMEZ

74 magdergi.com.tr

ALİCAN - DERYA TÜRKOĞLU

NİLÜFER ȘAHİN, TÜLİN ÜNAL, BURCU ÇEVİK

SERKAN ÇALIK, DEMET TETİK, TOYGUN ONGUN

Robinson P. Fernandez yönetimindeki Latin Cuba Grubu, Küba ezgileri ve dans șovlarıyla davetlilere unutulmaz bir gece yașattı.


OĞUZ, ÜNAL, EVRİM PALA

ÇİĞDEM ERGÜN

Davete katılan Çiğdem Ergün șıklığı ile göz doldurdu. TURHAN YALÇIN

MELİKE - HİKMET GÖKÇE


davet

SERAP - ALPER TATLI

76 magdergi.com.tr

İSMAİL ÇEVİK

ARZU DURAL, SANEM ONAN

FATMA - ONUR KOÇOĞLU

İDİL - TOLGA İMAMOĞLU


magdergi.com.tr 77




davet

Haremlique’den Sekizinci Yıl Kutlaması Haremlique sekizinci kuruluş yıl dönümünü ve yeni yılı cemiyet ve iş hayatının seçkin simalarının katıldığı şık bir davetle Zorlu Center’daki mağazasında kutladı.

ASLI ERSU, SERRA TOKAR

80 magdergi.com.tr

BANU YENTÜR, CAROLINE KOÇ

Ev tekstil ve aksesuar markası Haremlique İstanbul, sekizinci kuruluş yıldönümünü, Zorlu Center’daki Haremlique mağazasında düzenlenen yeni yıl davetiyle kutladı. Haremlique ve Selamlique İstanbul’un kurucuları Caroline Koç ve Banu Yentur’un ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, iş, sanat ve basın dünyasından tanınmış isimler katıldı. Caroline Koç ve Banu Yentur, davet boyunca konuklarıyla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. Ev tekstili konusunda son derece iddialı adımlar atan marka, kaliteli ve estetik ürünleri ile çok kısa sürede başarılı oldu. Bugün altı farklı ülkedeki Haremlique mağazalarında, zengin bir kültürün izlerini taşıyan ürünleriyle tüketiciyle buluşarak büyümeye devam ediyor. Caroline Koç ve Banu Yentür’ün pek çok yakın dostunun da katıldığı davet akşam saatlerine kadar sürdü. Ünlü isimler bir arada olmanın tadını çıkardılar. 

MİNE KALPAKÇIOĞLU

SUZAN TOPLUSOY


MUTLUKENT MAHALLESİ 1921. CADDE NO:1 ÜMİTKÖY / ANKARA +90 312 240 09 55 BACKSTAGEKUAFOR


davet

AYȘEGÜL DİNÇKÖK

BAȘAK - OZAN BALABAN

BURCU HANİF

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Burcu Hanif kendine has giyim tarzı ve sade șıklığıyla davette dikkatleri üzerine çekti. magdergi.com.tr 82

FÜSUN ÇEVİKEL KURAN

RONİT GÜLCAN


ZEYNEP FADILLIOĞLU

SARİKA LODRİK

Zorlu Center’da ki Haremlique Mağazası’nda düzenlenen davete iș ve cemiyet hayatının önde gelen simaları yoğun ilgi gösterdi. ȘULE ZORLU CÜMBÜȘ

CAROLINE - MUSTAFA KOÇ

lası için Daha faz /MAGonline m o .c facebook

BERRAK BARUT

BERRİN YOLERİ

magdergi.com.tr 83


BAHAR DEMİRKIRAN

Hoşgeldin 2016, Hoşgeldin Yeşeren Umutlar, Yeni Başlangıçlar…

Belki hedeflerinize, hayallerinize 2015’te ulașamamıș olabilirsiniz. Sigarayı bırakma deneyiminiz hüsranla sonuçlanmıș olabilir. Kilo verme sürecini tamamlayamamıș olabilirsiniz ya da tam da sağlıklı bedene ulaștım derken kilonuzu koruyamamıș ve bașa dönmüș olabilirsiniz. Hayal kırıklıkları yașamıșta olabilirsiniz. Olsun. Yeni bir gün, yeni bir yıl. Șimdi yeniden bașlamanın tam zamanı.

Y

epyeni, taptaze bir yıla merhaba. Yeni yılın ilk MAG’ında, ilk buluşmamız bu. Umarım beraber çok güzel bir yıl geçiririz sağlıkla, mutlulukla, huzurla ve hoş sohbetlerle. Bunca sıkıntılı günlerin, karanlık bir senenin ardından hepimiz ve dünyamız için umutların yeşerdiği bir yıl olmasını diliyorum.

Öncelikle bu sene başarmak istediklerinizi yazın ve bunları başarabileceğinize yürekten inanın. İstemek ve inanmak başarmanın yarısıdır. Bunlar gerçekçi hedefler olsun ve sabırlı olun. Sonra bu hedefleri öncelik sırasına koyun. Hepsini bir anda başarmaya çalışırsanız hepsinde tökezlersiniz. Mesela “2016’da kilo verip sigarayı bırakacağım”, diyorsanız ikisine aynı anda kalkışmayın. Sigarayı bıraktığınızda, bir bağımlılığınızdan vazgeçtiğiniz için bir süre çok stresli olabilirsiniz. Bu çok normal ve beklenen bir durum. Bir de

üstüne karbonhidrat bağımlılığınızı bırakıp zayıflamaya çalışırsanız emin olun ikisinde de başarısız olursunuz. Önce sağlıklı bir diyet ile zayıflayıp, bir süre koruma programı ile yeni kilonuzu koruyup 3-4 ay sonra yeni hedef olan sigarayı bırakma sürecine girebilirsiniz . Zayıflama konusunda şu çok önemli konuya değinmeden duramayacağım; trend maalesef aynı bozuk beslenme alışkanlıklarıma devam edeyim, çikolata ve abur cuburumdan taviz vermeyeyim ama acaip çaylar içeyim, cihazlara gireyim 10 seansta Adriana Lima gibi basenlere sahip olayım, yatayım doktor yağlarımı alıversin, ameliyatla midemi küçülteyim 1 ayda 15 kilo vereyim… Evet aynen tam da bahsettiğim gibi ortamdayız. Zayıflamanın ticaretini yapan insanların sosyal medyadaki yalan yanlış reklamları çok cezbedici ve inandırıcı elbette. Bu işi hakkıyla, etik yapan uzmanlar bu sözlerimden dolayı bana kızmayacaktır ve hak vereceklerdir. Ama diğer yandan umut tacirliği yapan grup ise şu anda bu yazıyı okurken


eminim köpürüyorlardır. Gerçek bu ve tıp camiası da bunun aksini iddia edemez. Sadece sağlıklı beslenme ve düzenli spor ile kilo verebilir, yeni ve doğru yeme alışkanlıklarını kalıcı hale getirebilirseniz sağlıklı olabilirsiniz. Mideyi küçültseniz de doğru beslenmeyi öğrenmelisiniz, yağları aldırsanız da… Yoksa her yöntemin sonu %100 hüsran olacak ama 3 yıl ama 5 yıl sonra… Ayrıca 3 ayda 30 kilo da veremezsiniz tabii kas ve su kaybetmiyorsanız. Lütfen sabırlı ve gerçekçi olun. Metabolizmanızı mahvetmeyin, geride kalıcı hasarlar bırakmayın. Bu işin gerçek uzmanlarından destek almaktan asla vazgeçmeyin, sosyal medyada okuduğunuz, gördüğünüz çoğu haberin gerçek olmadığını unutmayın. Bu sene yapılacaklar listesinde kesinlikle spora başlamak birinci sırada yer almalı bence. Sağlığınızın el verdiği, oflayarak değil de keyif alarak yapacağınız bir spor olsun ama bu. İlla ki spor salonlarına gitmeye de gerek yok. Yürüyüş iyi hissettiriyorsa yürüyüş, yüzme iyi hissetiriyorsa yüzme… Önemli olan hangi sporun daha çok kalori harcattığı değil, size iyi hissettirecek, stresinizi azaltacak ve yaşamınıza

adapte edebileceğiniz bir spor olmalı bu. Zayıflamaktan bambaşka bir amaç için yapın sporu. Kaslarınıza, kemiklerinize ve ruhunuza da iyi gelir aktif hayat. Ama sporda da gerçekçi hedefler koyun. “Her gün iki saat spor yapacağım” gibi bir hedefi en fazla 1-2 ay devam ettirebilirsiniz. Daha makul, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir hedef koyun; mesela “haftada üç gün bir saat spor yapacağım”, daha gerçekçi bir hedef olabilir. Aslında yeni yıla sadece şunu vurgulayarak başlamak istiyorum; bu sene kendimizi daha çok sevelim . Bir tek beden ve ruh hakkımız var ve ona gözümüz gibi bakalım. Hor kullanmayalım. İyi beslenelim, spor yapalım, stres kaynaklarını kendimizden uzak tutalım, hırslarımızı bir kenara bırakalım, sevelim, yardım edelim, bedenimize ve ruhumuza iyi gelecek ne varsa yapmaya çalışalım ama ne yapıyorsak yapalım gerçekçi ve sabırlı olalım . Hepinize sağlıklı , mutlu , huzurlu , barış içinde geçireceğiniz harika bir 2016 diliyorum.

Kırlangıç Sokak No:43/6 Doktor Gavuzoğlu Apt. G.O.P./ Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 443 00 87 - Faks: +90 312 443 00 86 www.bahardemirkiran.com


davet

Bilkent Tepe Home’da Yeniye Davet Yenilenen konsepti ile Bilkent Tepe Home Mağaza açılışı Ankara’nın ünlü simaları eşliğinde gerçekleşti. Tepe Home, MAG PR tarafından düzenlenen açılış davetinde 2016 yılını “yepyeni” konsepti ile karşıladı. Tepe Home Genel Müdürü Sn. Aykut Coşkan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen davete Ankara’nın iş ve cemiyet hayatından birçok isim katılırken ünlü moda tasarımcısı Deniz Berdan da davete eşlik ederek Tepe Home’dan yaptığı alışveriş ile kendi tarzını oluşturdu. Genel Müdür Aykut Coşkan’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından katılımcılar Deniz Berdan ile gerçekleştirilen tanıtım filmini izleyerek Tepe Home’un “yepyeni” konsepti ile tanıştırıldı. Caz müziğin sevilen isimlerinin gerçekleştirdiği canlı performans ile davetliler geceyi eğlenerek ve yeni yıl havasında tamamladı. 

86 magdergi.com.tr

AYKUT COȘKAN

FIRAT TÜRKFİLİZ


YEȘİM - REHA TANDOĞAN

İSMİHAN - HASAN SERT

DENİZ BERDAN

Kendine has giyim tarzıyla dikkat çeken Deniz Berdan davetlilerle bol bol sohbet etti. CANAN ÇAKMAKCI - HAYAL OLCAY

KEMAL - HÜLYA TOKUÇ


davet

FUNDA BEKİȘOĞLU

ALMİLA DOĞAN

AHMET PAYLAȘAN

BERİL ÇAVUȘOĞLU

88 magdergi.com.tr

GÜLENNUR AYDIN

ORHAN KORAL

CEREN KILAVUZ

MAG PR tarafından düzenlenen ve Tepe Home’un yenilenen konseptinin tanıtıldığı akșamda Beril Çavușoğlu da bol bol alıșveriș yaptı.



davet

KORAY - SİNEM ȘAMGÜL

EDİP SAFDER GAYDALI

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

Fonksiyon Fizyoterapi’nin sahibi Elif Özkaleli Vardar yenilenen Tepe Home’u çok beğendiğini söyledi. 90 magdergi.com.tr

BEGÜM BERDAN

BERTAN BERK, MURAT TANGUÇ, GENCAY GÜRCAN


AHSEN DEMİRCİ

DENİZ DEMİRYÜREK

ZAFER ÇAVUȘOĞLU

AYLİN ERBİLGİN

GÖZDE ÖZGÜL

PINAR GÜRER

NERMİN BİLEN

Ayhan Tekin Orkestrası’nın konser verdiği davete Aylin Erbilgin de İstanbul’dan gelerek katıldı.


davet

NEJAT YERDEMİR

FÜSUN KOREZ

TUĞÇE AVCI

BEGÜM AKIȘ

Bilkent Tepe Home açılıșı Ankara cemiyetinin seçkin isimlerini bir araya getirirken mağazanın konsepti davetlilerden tam not aldı. ÖZGE - ALİ ÇAVUȘOĞLU

BAHADIR - ENDER SEVGİ GÜLTEKİN



moda

Hakan Akkaya

info@hakanakkaya.com.tr

2

2016 Kışına Damganızı Vurun

016 kışında tarzınızdan söz ettirmek, girdiğiniz ortamlarda kıyafetlerinizle iz bırakmak istiyorsanız; sezon modasına damgasını vuracak parçaları sizlerle paylaşıyoruz...

İçinde bulunduğumuz 2016 kışında daha çok kısa elbiseler, uzun çizmeler ve büyük yakalar ile karşılaşacağız. Elbiselerde kullanılan dantel kumaşlar, yüksek yaka detayları, bellerdeki kalın kemerlerle 2016 yılında tasarımcılara Victoria döneminin ilham verdiğini görüyoruz. Kısa elbiselerden başka 2016 kış koleksiyonlarında dikkat çeken parçalar arasında derin V yakalı elbiseler sezonun belki de en cesur parçalarından olacak. Bohem tarz ise 2015’ten gelip 2016 kışında da yer bulan trendlerden... Yine 2015’ten 2016’ya geçen diğer bir trend olan maskülen görünüm, bol paçalı pantolonlar, oversize kabanlar ve ceketler ile kendini hissettirecek. Kış denince akla ilk gelen mantolar da büyük yakalar ve kruvaze kesimleriyle öne çıkıyor. Kış modasının en şık ve görkemli parçalarından olan kürkler 2016 kışında da en gözde parçalardan olmaya devam ediyor. Kürk mantoların yanı sıra kürk yelekler ve etoller de revaçta. Yakaları süsleyen kürkler de kış modasının gözde detaylarından olacak.

94 magdergi.com.tr

Mantoların yakalarının yanı sıra bomberlerden ceketlere, kürk yakalar bulundukları tüm parçalara şıklık katacak. 2016 kış renklerine gelince, her zaman şık ve asil olan siyah sezonda yine ağırlığını hissettiriyor. Özellikle gece kıyafetlerinde siyah hakim. Siyah dışında, 2015’te yılın rengi seçilen marsala 2016’da da gözde renklerden olacak. Volkan kırmızıları, turuncuları, toprak renkleri de enerjileri ile kışı ısıtacaklar. Bu kış doğadan alınan ilhamla turkuazlar, ışıltılı lacivertler gibi egzotik kuş tüyü renkleri moda dünyasında yerini alıyor ve özellikle peluş dokularla birleşiyor. Doğadan gelen bu sene göreceğimiz bir başka renk trend de fırtınadan ilham alınarak 2016 kış pantonesinde yer alan pastel gri-mavi renkler; bu renkleri de özellikle trikolarda ve elbiselerde göreceğiz. Hardal, zerdeçal, tarçın gibi baharat tonları da 2016 kışında hayli popüler olacak. Baharat tonları bohem tarzla kış modasında yer bulacak. 2016 kış ayakkabı modasına gelince; ayakkabı ve botlarda bu kış kadifeler dikkat çekiyor. Asil duruş ve ihtişamı yansıtan kadife, ayakkabı ve botlarda siyahtan mora bordodan yeşile geniş bir renk yelpazesi ile sunuluyor. Geçtiğimiz yıl kışında da olduğu gibi yine diz üstü çizmeler oldukça revaçta. Sezonun trend detaylarından olan lace-up kullanılan çizmeler giyene feminen ve zarif şıklık sunuyor. Bu sezon botlarda feminen duruşlar olduğu kadar maskülen tarza da yer verilmiş. Daha erkeksi ve kaba görünümleri ile dikkat çeken botlar giyiminde maskülen stile yer vermeyi seven kadınların dikkatini çekecek. Ayrıca bu botlar rahatına düşkün kadınlar için de ideal.



davet

Şık Tanıtım Gecesi İDİL ATAKOL, FERYAL GÜLMAN

Cemiyetin ünlü isimlerinden Feryal Gülman ve İdil Atakol ortaklığında hayata geçen internet sitesi “popvizyon. com”un tanıtımı Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşti. 400 davetlinin katılımıyla gerçekleşen gecede Feryal Gülman ve İdil Atakol moda, sanat, sağlık, fitness, diyet, kültür, sinema, dizi, düğün, tatil ve dekorasyon konularında kadınlara rehberlik edecek olan internet siteleriyle ilgili konuklarına bilgi verdi. Gece boyunca konuklarıyla yakından ilgilenerek popvizyon.com’un özelliklerini anlatan Gülman ve Atakol seçtikleri kıyafetleri internet sitelerinde satışa sunacaklarını belitti. İkilinin konuşmalarının ardından internet sitesinin kişilere sunduğu ayrıcalıklar barkovizyon gösterisiyle gözler önüne serildi. Yılbaşı öncesinde gerçekleşen davet gecenin geç saatlerine dek sürerken konuklar sunulan lezzetli ikramlar ve müzik eşliğinde boğazın eşsiz manzarasına karşı keyifli saatler geçirdiler. 

96 magdergi.com.tr

IȘIL REÇBER

BEYZA ARSLAN

AHU - SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU



davet

ROKSİ GARİH

BERRAK BARUT

AYLİN TAHİNCİOĞLU

İstanbul sosyal yașamının güzel hanımlarından Aylin Tahincioğlu șıklığı ve zarafetiyle geceye damga vurdu. Beyaz kıyafetiyle göz kamaștıran Aylin Hanım tüm bakıșları üzerinde topladı. DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN

BERRİN - SAVNİ OKÇU

SEMA BASA


İDİL FIRAT

REVNA DEMİRÖREN, MELTEM OKTAY

FATOȘ SARIGÜL

Cemiyet hayatının gözde hanımlarından Fatoș Sarıgül sade ama bir o kadar da șık giyim tarzını ön plana çıkaran tercihleriyle gecede dikkat çekti.

GÜL GÖLGE SAYGI

DİLEK, SERRA TÜRKER

magdergi.com.tr 99


davet

ARZU KUNT

MAYA - İBRAHİM BİTARGİL

YASEMİN ÖZİLHAN

Șıklık ve tarz konusunda her daim göz önünde olan cemiyet hayatının güzel hanımlarından Yasemin Özilhan davetteki tarzıyla fark yarattı.

BERRİN YOLERİ

MELİSA KANATLI


Aradığı aşkı bulan damatları bekliyoruz! Turan Güneş Bulv. 4. Cadde Şehit Mustafa Doğan Sokak 53/C Yıldız / ANKARA Tel: +90 (312) 441 77 07 www.777organizasyon.blogspot.com.tr @777ORGANIZASYON - www.aquamucevher.com


davet

Ringde Şık Açılış Ankara’nın gözde iş merkezleri arasında yerini alan Besa Kule görkemli bir açılışa ev sahipliği yaptı. Ottimo Up Close & Personel Training, Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci’nin de katıldığı açılış organizasyonu ile kapılarını açtı. MAG PR tarafından hiçbir detay atlanmadan organize edilen gecede konuklar salonu yakından inceleme fırsatına sahip oldu. Tüm dersleri ile kişiye özel eğitim veren Ottimo haftanın yedi günü kendine zaman ayırmak isteyenler için tüm konfor düşünülerek dekore edilmiş. Spora bakış açınızı değiştirecek olan Ottimo boks ring’i ile de şehre yenilik kazandırıyor. 

DEMET - BERKAY BİLGE

Ottimo Up Close & Personal Training’nin ortaklarından Berkay Bilge de açılıșta eșiyle 102 magdergi.com.tr beraber konuklarla yakından ilgilendi.

EFE BEZCİ - KORAY ȘANAL - SALİH BEZCİ



davet

ATLAS - ARDA - DİLEK TOKATLI

HAMİT - ALCA - BİRCE KURȘUN

ZEYNEP ÖZMANSUR

Form tutmayı seven ve düzenli spor yapan cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Zeynep Özmansur merkezi çok beğendiğini söyledi.

FATİH GÜNDAY

SİRET UYANIK

DENİZ DEMİRYÜREK



davet

BEGÜM UYANIK

MAHMUT ÖZDOĞAN

UMUT HAYTA

BEGÜM AKIȘ

MAG PR tarafından düzenlenen açılıș organizasyonuna çok sayıda seçkin isim katıldı.

EDA PELİN AKSU - MELDA BİLGE

ZEYNEP OKUTAN - KUTLU TAMAY


YUSUF ZENGİN - BAȘAR AKCIL

İREM AKCAN - HÜSEYİN KAFKAS

AYȘEGÜL CÜLCÜLOĞLU

Ottimo Up Close & Personel Training’in açılıșı șık resepsiyon ile davetlilerin büyük beğenisini topladı.

ALPER KENDİRLİ

PINAR CANALP

YILDIRIM DENİZ

magdergi.com.tr 107


davet

SELİN DEMİRCAN - NİYAZİ TÜRELİ

MİRAÇ BARANOĞLU

AYNUR ULUM

Özel derslerin verildiği spor merkezine konukların ilgisi büyük oldu. BARAN MOLLAOĞLU

YASEMİN SERTCAN

CEM MECO



Op. Dr. Yeșim Gürel

Suda Doğum Anne ve Bebeğe Önemli Konfor Sağlıyor Suda doğum anneye ağrısız ve rahat bir doğum imkanı sunarken, 38 hafta boyunca sıvı ortamda bulunan bebeğin de hayata daha doğal bir geçiș yapmasını sağlıyor. Bu ișlemin tam donanımlı bir merkezde ve bu konuda deneyimli bir ekip tarafından gerçekleștirilmesi büyük önem tașıyor. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Yeșim Gürel, suda doğum yönteminin faydaları hakkında bilgi veriyor.


S

doğarak daha yumuşak ve stressiz bir geçiş yapmasına yardımcı olur.

u stresi alıyor

Suda doğum, sıcak bir fanus ya da küvetin içerisinde bebeğini dünyaya getirmek isteyen annelerin tercih ettiği bir doğum yöntemidir. Bebek anne karnındaki yaşamını su kesesinde sürdürdüğü için suda doğum yapmanın hem anne açısından hem de bebek açısından faydalı olduğu bilinmektedir. Suda doğum sayesinde bebeğin anne karnından dünyaya geçişi daha doğal ve daha az stresli olmaktadır. Doğum sırasında anne ile bebeğin bağlarının kopup yeniden buluşması aşamaları çok önemlidir. Bunların yavaş ve farkındalıkla olması gerekir. Suda doğum yapmak, anneye doğumu üzerinde kontrol sahibi olduğunu hissettirir.

• Suda doğan bebeklerin doğumdan sonra daha az ağladıkları ve daha sakin oldukları gözlemlenmektedir.

Su 37 derecede kalmalı ve belli aralıklarla değiştirilmeli

Suda doğumun anne ve bebek için faydaları şu şekilde sıralanabilir:

Sıcak suyun kasları gevşettiği ve ruhsal rahatlama sağladığı bilinmektedir. Bunun sonucunda rahme giden kan akımı artar ve rahmin kasılmaları daha az ağrılı olabilir. Vücut ısısı olan 37 derece, suyun da ısısı olmak için de ideal bir derecedir. Suyun sıcaklığı doğum sırasında devamlı ölçülmeli ve hep 37 derecede kalmalıdır. Suda doğum sırasında bebek suyun içinde sadece birkaç saniye kalmaktadır. Bu sürede oksijeni tüm gebelik boyunca olduğu gibi, kordondaki anne kanı aracılığı ile alır.

• Annenin daha rahat ve ağrısız bir doğum süreci yaşamasına yardımcı olur.

Yöntemin anne adayı için uygunluğu doktor tarafından değerlendirilmeli

• Suyun sıcaklığı ve kaldırma gücü rahme giden kan akımını artırır, rahmin kasılmaları etkinleşir. • Su vajen ağzı yani bebeğin çıkış noktasının daha gevşek hale gelmesini sağlayabilir. Bu da o bölgenin doğumda yırtılma olasılığını azaltır. • Bebeğin kesenin içindeki sıvı bir ortamdan yine sıvı bir ortama

Anneye ve bebeğe doğum sırasında birçok fayda sağlayan suda doğum, her anne adayı için uygun olmayabilir. Herpes gibi genital bölgede enfeksiyonu olanlar, bebeğin başının değil poposunun rahim ağzına yakın olduğu gebelikler, çoğul gebelikler, erken doğumlar, gebelik zehirlenmesi veya diyabet gibi hastalıkları olanlar, bebeğinde gelişme geriliği saptananlar, doğum sırasında bebeğin kalp atışlarında bir oksijen azlığı şüphesi doğanlar, doğumda yoğun bebeğin dışkısı görüldüğü durumlarda, suda doğum önerilmemektedir.

Memorial Ankara Hastanesi Balgat Mahallesi, Mevlana Bulvarı, 1422.Sokak No:4, Çankaya / ANKARA

444 7 888 - www.memorial.com.tr


davet

İBRAHİM - MAYA BİTARGİL

Eğitime Büyük Destek İstanbul Modern’in eğitim programlarını destekleyerek 2016 yılında da çocuk ve gençlerin eğitimine olanak yaratmak amacıyla düzenlenen “Gala Modern”, görkemli bir geceyle İstanbul Modern’de gerçekleştirildi. İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen 7. Gala Modern, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da iş, sanat, medya ve sosyal yaşam dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Sunuculuğunu, gönüllü olarak Rana Erkan Tabanca’nın üstlendiği “Gala Modern” gecesinde, müzenin eğitim etkinliklerine destek sağlamak amacıyla Raffi Portakal ve Maya Portakal Bitargil yönetiminde destek yarışı gerçekleştirildi. Halit Ergenç ise İstanbul Modern’in “YOK OLMADAN” başlıklı yeni sergisine paralel düzenlenecek eğitim programlarını tanıtarak, bu programların gerçekleşmesi için destek arayışına katkıda bulundu. “Gala Modern” gecesine sanatçılar Nuri Bilge Ceylan, Adnan Çoker, William Kentridge, Sıtkı Kösemen, Nuri Kuzucan, Kemal Önsoy, Ardan Özmenoğlu, Adrián Villar Rojas, TUNCA, Ziya Tacir, Richard Wentworth, Pae White ve Autoban (Seyhan Özdemir Sarper, Sefer Çağlar) İstanbul Modern’in eğitim projelerine destek olmak için özel çalışmalar hazırladı. 13 sanatçının 15 çalışmayla yer aldığı destek yarışında müzenin eğitim projelerine 2 milyon 195 bin TL katkı sağlandı. Enra grubunun Pleiades adlı özel bir gösteri sunduğu gece, destek yarışından sonra “After Party” ile geç saatlere kadar sürdü. 

112 magdergi.com.tr

OYA ECZACIBAȘI



davet

BERRAK - NEZİH BARUT

HALİT ERGENÇ, BERGÜZAR KOREL

SUZAN SABANCI DİNÇER

İș ve cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Suzan Sabancı Dinçer davette siyah, uzun ve dantel detaylı elbisesini aynı renk ayakkabı ve çantasıyla kombinleyen Suzan Hanım, saçlarını açık bırakarak șıklığına șıklık katmıș.

BANU ÇARMIKLI

AYLİN TAHİNCİOĞLU

SİREN ERTAN


ümrüt

AVİZE AKSESUAR Karacakaya Caddesi No:136 Siteler / ANKARA Tel: +90 (312) 349 10 20 zumrutavizeank@yahoo.com zumrutavize


davet

ASUMAN - SANİ ȘENER

FERHAT FERHANGİL, SEVİL SABANCI

DERİN MERMERCİ AYDIN

Cemiyet hayatının gözde isimlerinden Derin Mermerci Aydın davette tercih ettiği kendine has tarzı kıyafetiyle tüm bakıșları üzerine topladı.

İBRAHİM - EMRA ÇARMIKLI

FÜSUN - FARUK ECZACIBAȘI


RABİA - ALİ GÜRELİ

NEVBAHAR KOÇ

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç’un zarif eși Nevbahar Koç davetin en önemli konukları arasındaydı. Nevbahar Hanım, gecedeki șıklığı ve zarafetiyle göz kamaștırdı.

BEYZA - MURAT ARSLAN

CEYLAN ÇAPA

magdergi.com.tr 117


davet

ZİYA - TÜRKAN TACİR

YAHȘİ BARAZ, MARİA KILIÇLIOĞLU

ASLI ÜSTÜNKAYA

Sosyal yașamın güzel hanımlarından Aslı Üstünkaya Gala Modern davetindeki kırmızı tuvaletiyle konuklar arasında dikkat çekti.

PELİN AKIN

YELDA, REVNA DEMİRÖREN


Diyette Alkol Kullanımı Uzman Diyetisyen İdil İmamoğlu

Yemek yemek bireysel bir gereksinim olmasının yanında aynı zamanda sosyal bir aktivitedir. Kalabalık sofralar, özel gün kutlamaları ve beraberinde alkol tüketimi de bu aktivitenin parçaları haline gelebilir. Kronik bir hastalığınız olmadığı müddetçe alkol tüketimi ölçülü bir șekilde beslenme düzenine eklenebilir. Ancak, alkol tüketiminde yaklașım her zaman mümkün olduğunca az tüketmek yönünde olmalıdır. Alkol, mide–bağırsak kanalından hızla ve tümüyle emilir. Hatta vücuda alındıktan 5 dakika sonra bile kanda bulunmaya bașlar. Vücuttaki tüm sıvı kısımlara kolayca ulașır. Karaciğerde metabolize edilir. İdrar, nefes ve ter yolu ile atılır. Kadınlarda vücut yağ oranı daha fazladır ve midedeki alkolü metabolize eden enzim (alkol dehidrogeneaz) daha az bulunur. Bu nedenle, aynı miktarda alkol alan kadınlarda, erkeklere göre kandaki alkol düzeyi daha yüksek olur.

advertorial

Alkolün Aşırı Tüketimi

Kardiyovasküler kalp hastalıklarına, yüksek tansiyona, karaciğer sirozuna, pankreas iltihaplanmasına, şeker hastalığına, beyin hasarına, bazı kanserlere, sosyal ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Alkollü içeceklerin enerjisi, içeriğindeki alkol oranına bağlıdır. 1 gram alkol 7 kilokalorilik bir enerji verir. Bu enerji 1 gram karbonhidratın veya 1 gram proteinin yaklaşık 2 katıdır. Alkollü içeceklerin etiketlerinde içeriğindeki alkol miktarı yazılıdır. Şarabın alkol oranı ortalama %12-15’dir. Bu da 10 cc şarapta 12-15 gram alkol olduğu anlamına gelir. Yaratabileceği ciddi sağlık sorunları nedeniyle alkol tüketiminin ılımlı olması gerekir. Ilımlı alkol tüketimin sağlığa olumlu etkilerinin olduğu da bazı çalışmalarla gösterilmiştir. Örneğin, ılımlı alkol tüketiminin HDL kolesterolünü yükselttiği bilinmektedir. Elbette ki; bu gibi olumlu sonuçlar kişiyi alkol tüketimine itmemelidir. Ancak, alkol tüketen bireylerin miktar kontrolü yapmaları için iyi bir gerekçedir. Ilımlı alkol tüketimi; kadınlar için günde 15 gramdan az, erkekler için günde 30 gramdan azdır. 15 gram alkol içeren içeceklere örnek 33 cc’lik bir şişe bira, 13.5 cc şarap, 3.5 cc viski, bir tek (3 cc) rakı gibi. Alkol alırken özellikle tok mideye almaya özen gösterin ve yavaş yavaş tüketin. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle, alkol alırken beraberinde mutlaka bol su içmeye özen gösterin. Diğer yandan, fazla alkolün enzim harabiyeti oluşturarak sindirim sistemini bozduğu da unutulmamalıdır. Ayrıca çocuk ve gençler, gebeler, sürücüler, makine ile çalışanlar, dikkat, yetenek veya eşgüdüm gerektiren aktivitelere katılanlar, alkol ile olumsuz etkileşim gösteren ilaçlar ya da insülin kullanan kişiler alkol tüketmemelidirler.

Alkol Sonrası Beslenme

Her şeyden önce alkolü kontrollü tüketmek gerekir. En fazla iki kadeh ile kendinizi sınırlamanız yerinde olacaktır. Alkol aşırı miktarda alındıysa kandaki miktarı düşene kadar etkilerinin devam edeceği de unutulmamalıdır. Alkol tüketiminin ertesinde, güne mutlaka kahvaltıyla başlayın. Alkol kan şekerini düşüreceğinden sabahında mutlaka dengeli bir kahvaltı yapmalısınız. Alkolün diüretik etkisi nedeniyle; suyun, alınandan fazlası idrar ile atıldığından vücudunuz susuz kalır. Vücudunuzdaki bu açığı kapamak için yapmanız gereken ise bol sıvı tüketmek olmalıdır.Önceliğiniz su olmak üzere, maden suyu ve sıvı ihtiyacını destekleyecek taze meyve suları da tercih edilebilir. Sabah uyandığınızda büyük bir bardak limonlu su tüketmek fayda sağlayacaktır. Çay, kahve ve kolalı içecekler ise içerdikleri kafeinin diüretik etkileri nedeniyle, sınırlamanız gereken içecekler olmalıdır. Alkol tüketimi ile beraber besin tüketimi de artabileceğinden ertesi günü biraz daha hafif öğünlerle, özellikle daha bol sebze ve meyve tüketerek geçirmeye özen gösterin. Ana öğünlerde balık veya sebze yiyin. Ara öğünlerde ise meyveye ağırlık verin. Sebze, potasyum açısından yüksek olduğu için lenf dolaşımınızı düzene sokar ve alkolün vücuttan hızla atılmasına da yardımcı olur. Ertesi gün öğün düzeninizi hızlıca oturtmak, metabolizmanızı da uyaracaktır. Alkol tüketirken öncelikle tüketim miktarına dikkat etmeye devam ederseniz, aşırı sınırlamalara gerek olmadan, sosyal aktivitelerinize de katılabilirsiniz. Ama ılımlı tüketim akıldan çıkmamalıdır. Unutmayın alkol sınırı, sarhoşluk sınırı değildir. Yeni yılda, bol keyifli ama sağlık dolu sofralarınızın olması dileği ile.

Çukurambar Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi Sarıkonak Apt. No: 8/31 Çankaya / ANKARA Tel: +90 (312) 287 43 45 info@idilimamoglu.com - www.idilimamoglu.com /ankaradiyetisyen

@diyetisyenidilimamoglu


Șifa Veren Ürünleriyle Fer Bal Organik Doğal Arı Ürünleri

Fer Bal’ın organik ve lezzetli ürünleri adeta her derde deva… Çeșitli ballar, polen, propolis ve arı sütünün özellikle bağıșıklık sistemi ve kas sistemine olan faydalarını Ferbal Yönetim Kurulu Bașkanı Melih Fer Solmaz’dan dinliyoruz…

advertorial

Kralların Balcısı


O

rganik Yayla Balı

Çiçek florası bol olan, Türkiye’nin en verimli yüksek yayla ve meralarında karma kır çiçeklerinden elde edilir. Açık kehribar renkte hoş bir kokusu ve keskin bir tadı olan bu bal, kahvaltıların olmazsa olmaz denebilecek bal çeşididir.

Fer Organik Yayla Balı, bal üretimine elverişli Orta Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yerleşik arıcılarımızın özel yaylalarda çiçek florası yüksek alanlarda ürettikleri leziz bir kahvaltı balıdır. Fer Organik Yayla Balı diabetlerin kullanımı için uygundur. Bir – iki çorba kaşığı Fer Yayla Balı günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılamaya yeterli ve sinir sistemini güçlendirmekte gereklidir.

Kestane Balı

Koyu kahve renkli, buruk, kestaneye özgü tadı ve kokusu olan bu bal, yüksek antiseptik özelliğiyle tanınır. Araştırmalara göre, kestane balının vücut ve cilt yaralarını iyileştirmede antibiyotiklerden daha etkili özelliği olduğu testpi edilmiştir. B ve C vitaminleri açısından zengin olan Fer Kestane Balı kasları kuvvetlendirici, kan dolaşımını düzenleyici, mide ve karaciğer yorgunluğunu giderici, bağışıklık sistemini güçlendirici etki yapar. Özellikle mevsim değişikliklerinde bol miktarda kestane balı tüketilmesi tavsiye edilir.

Lavanta Balı

Fer Lavanta Balı Isparta bölgesinden derlenmiştir. Hassas bir tadı vardır. Rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliğe sahiptir. Karaciğer yetmezliği, Hepatit-B, saç dökülmelerinde ve sedef hastalıklarında etkilidir. Gece yatmadan bir ya da iki tatlı kaşığı ile alınan lavanta balı sağlıklı ve rahat bir uyku sağlamaktadır. Enerji seviyesini yükseltir.

Organik Polen

Bal makineleri olarak yaratılan küçük bal arıları vasıtasıyla bizlere ikram edilen harika besinlerden biri de “polen” dediğimiz çiçek tozlarıdır. Kralların balcısı muhtelif kır çiçeklerinden elde edilmiş olup, tamamen hijyenik şartlarda tam otomatik makinelerde el değmeden ambalajlanır.

Propolis

Propolis; arıların reçine salgılayan ağaçlardan, bitki filiz ve tomurcuklarından toplayarak yaptığı kovan içini, çatlaklarını, kovan kağısına kurduğu dezenfekte geçişi için sıvama usulü kullandığı maddedir. Oluşumunda arıların polen ve enzim katkısı bulunmaktadır. Doğal antibiyotik, antiseptik ve antioksidandır. Propolisin yapısındaki sinnamik asit ve terpenoitler sitotoksik aktiviye sahiptir ve bağırsak, böbrek, meme, burun ve yutak kanserlerinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Faranjit, kronik bronşit, astım, nezle ve benzeri solunum yolu rahatsızlıklarında, kulak enfeksiyonlarında, genel ağız, burun, gırtklak sağlığı için suya damlatılan propolis özütünde deva bulunur. İçeriğinde etanol bulunan çeşidi ile alkolsüz çeşidi mevcuttur. Propolis saf halde, Organik Fer Bal ile veya su, meyve suyu gibi içeceklere damlatılarak kullanılabilir.

Merkez (FerBal Satıș Mağazası) Adres : Tunalı Hilmi Cad. Bülten Sokak 28/AB Çankaya/Ankara Tel: 0312 468 92 98 / 428 60 70 www.melisari.com

Butik Mağaza Adres : Turan Güneș Bulvarı Panora AVM -1.Kat Oran Çankaya/Ankara Tel: 0312 491 60 40 www.propolisfer.com


davet

Maskot Kurabiye Hayran Bıraktı Ankara’nın efsane markası Kuki, yeni tarzı ile kapılarını Çukurambar’da tekrar açtı. MAG PR tarafından düzenlenen, Ankara’nın iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte konuklar Kuki’nin hazırlamış olduğu lezzetleri tatma şansına sahip oldu. “Gingerman” ismi ile hazırladıkları özel kurabiye maskotlarının da tanıtımını gerçekleştiren marka temsilcileri konukları ile yakından ilgilendi. Konfetiler eşliğinde pastalarını kesen firma yetkilileri bu mutlu günü dostları ve konukları ile doyasıya kutladı. Açık hava alanında eğlenmek isteyenleri de düşünen, Sezen Ümitli ve Sefa Karaduman perdeye yansıttıkları ışık gösterisi ile de davetlilerden tam not aldı. Pastane ürünlerinin yanı sıra her saate uygun menü seçenekleri ile dikkat çeken Kuki, catering hizmeti ile Ankaralıların lezzet anlayışını zirveye taşıyor. Ayrıca pasta ve şeker hamuru üzerine atölyeler de düzenleyen Kuki, herkese kendi mutfağında usta bir şef olma şansı sağlıyor. 

122 magdergi.com.tr

SEZEN ÜMİTLİ, SEFA KARADUMAN

SİNAN AYGÜN

ELİF ÖZKALELİ - ENGİN VARDAR


MAG PR tarafından düzenlenen gecede hiçbir detay atlanmadı. Renkli görüntülerin yașandığı gecede konuklar doyasıya eğlendi. ZEYNEP KARAKAYA, SELİN NEZİROĞLU

EBRU AYKUT

magdergi.com.tr 123

BEGÜM AKIȘ , ALTAN PALABIYIKOĞLU


davet

ZEYNEP OKUTAN, KUTLU TAMAY

SEDEN DENİZ

AMBER ESEN

Birbirinden lezzetli ikramların sunulduğu geceye davetliler yoğun ilgi gösterdi.

BERİL ÇAVUȘOĞLU

BOĞAÇ ÜNER

ENDER SEVGİ GÜLTEKİN


BOĞAÇHAN TELERİ, EMEL TÜRKÖZ

REHA - YEȘİM TANDOĞAN

REZZAN ANIK

ÖYKÜ TEKMEN

DENİZ AKKOCA

CEYHAN BAĞCI

Șıklıklarıyla göz kamaștıran davetliler sosyal medya hesaplarından bol bol fotoğraf paylaștı. magdergi.com.tr 125


röportaj

Avrupa a d n ’ ı s a k Ya ASYA İ R E L İ T N İ S E Șișhane’de İKSV binasının, Deniz Palas’ın tepesinde, Hong Kong’tan esinlenilen dekorasyonunda Pasifik ve Akdeniz mutfağının en özel lezzetleriyle İstanbulluları bulușturan Saigon İstanbul’u, hikayesi İsviçre’den Türkiye’ye uzanan sahibi Fabio Suarez’den dinliyoruz... 126 magdergi.com.tr


Ö

ncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İsviçre’nin Cenevre şehrinde doğdum. Annem Esra Kaktüs Türk, babam İspanyol asıllı İsviçreli Augustn Suarez. 6 yaşımda annemle İstanbul’a yerleştim, orta ve lise eğitimimi Fransız lisesi Pierre Loti’de yaptım. Dünyanın en iyi Otel İşletmeciliği okulu olan Ecole Hotelliere de LAUSANNE’i pazarlama ve finans bölümünden mezun oldum. Stajlarımı Ürdün’deki KEMPINSKI ve Paris’teki Lucien Barriere Grup’ta tamamladım. İstanbul’da D-ream’de 1,5 sene Geliştirme Uzmanı olarak çalıştım. Dört dil konuşuyorum (Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Türkçe). Babamın Türkiye’ye yerleşmesi ve burada yatırım yapmak istemesi üzerine restoran açma projemizi de gerçekleştirmek için D-ream’den ayrılıp, SAIGON İSTANBUL’u yarattık.

Gıda sektörüne merakınız nereden geliyor? Nasıl başladı restorancılık serüveni?

Babam hep yurt dışında sürekli iş seyahatlerinde olduğundan, senede 4-5 defa dünyanın her yerine seyahat ettim. Sürekli otellerde kalmaktan ve restoranlarda yemek yemekten, içimde bir tutku büyüdü turizm ve restorancılığa karşı. En önemlisi ise; insan ağırlamayı seviyorum. Annemin yabancı misafiri çok olur. Belçika, Paris, Milano, Moskova, Cenevre, Zürih, New York, Brezilya’dan. Kendisi gönüllü turizm elçisidir. İstanbul’daki evimizde yabancı misafirlerimizi ağırlarken, annemin onları memnun etmek için koşturup durduğunu, her şeyin en iyisini bulmaya çalıştığını gördüm. Ve evin mutfağında şeflerimiz ile sohbet etmeye başladım. Sonra seyahatlerde tanıştığım servis personeli ile de... Ve bu hayat benim hoşuma gitmeye başladı... 12 yaşındaydım ve o günden beri hep servis sektöründe olmak istemiştim.

Sonuç olarak da; lezzet ile servisin, dekorun, misafirperverliğin bir bütün olduğunu düşündüm.

Neden Uzak Doğu mutfağı?

Sofistikasyon ve disiplin isteyen bir mutfak, disiplin zor ama elde ettikten sonra zor işleri bile kolay hale getiriyorsunuz... Ayrıca misafiri büyülemeyi ve etkilemeyi bir pizza veya makarna ile yapamazsınız, nadir ve çok uzaktan gelmiş şeyler ile büyülersiniz... Biz bunu yapıyoruz. Yurt dışında seyahat etiğiniz zaman: 1.Gün; Yerel şeyler denersiniz... 2. Gün; Yine lokal lezzetlere gidersiniz ama bıkmış olursunuz... 3. Gün ???? >>> Sıkılırsınız ve ne yaparsınız... İtalyan veya Asya Mutfağını seçersiniz.

Yurt dışında bu kadar yaşayıp gezdikten sonra restoran açmak için Türkiye’yi tercih etmenizin sebebi neydi? Babamın hayali emekli olduğu zaman, sevdiği ve zevk aldığı bir şey yapmaktı. Değişik yemek kültürlerini ve de özellikle Akdeniz, Asya yemeklerini araştırmak ve denemekti. Başlangıçta bir hobi iken, şimdi babam ve ben hayallerimizi gerçekleştirmiş olduk. Babam birkaç Avrupa şehrinde lokasyon arıyordu. Benim İstanbul’da bulunmam ve İstanbul’un restoran sektöründe yükselişte olması dolayısıyla restoranı İstanbul’da açmaya karar verdi.

İsminiz neden Saigon?

Saigon, Vietnam’ın eski başkenti; Fransız sömürgesi iken olan başkentinin ismidir.

“Misafiri pizza veya makarna ile değil, nadir ve çok uzaktan gelmiş şeylerle büyülersiniz. .”

magdergi.com.tr 127


röportaj

“Senede 4-5 defa dünyanın her yerine seyahat ettim.”

Ama neden diyecekseniz, Fransızlar Uzak Doğu’ya batı yemeklerini ilk getirenlerdir. Fransız masa kuverleri, “savoir etre” “savoir vivre” ile Vietnam’a geldiler, o zamanlar uluslararası dil Fransızca idi ve Asya’daki bütün diplomatlar Saigon’da buluşup orada gizli görüşmelerini yaparlardı. O gizem, o gastronomi ve tarih bu ismi seçmeme sebep oldu.

Siz en çok hangi mutfakları seviyorsunuz? Türk ve Asya

Menüyü kim hazırlıyor? Menü içeriğinizden biraz bahseder misiniz? Luis Arevalo, babam ve ben.

Menü Pasifik ve Akdeniz olarak tanımlanabilir. Peru ve Japonya arasında yalnız Pasifik yine... Cevicheler de Pasifik’ten çıkıyor PeruChiler...

mutfağının birleştiği noktadır. Bu Meditasian Arti Peru tatlarıyla özenmiş mutfak bir tek Saigon’da. Saigon İSTANBUL’un en önemli bir başka özelliği; İstanbul’un en tarihi, en prestijli binalarının birinde yer almasi; Nejat Eczacıbaşı Binası, Iksv Binası. Burası aynı zamanda muhteşem tarihi yarımadanın manzarasına hakim bir yer...

Sunumlarınız da oldukça orijinal... Kim yaratıyor konseptleri?

Gastronomi direktörümüz Luis Arevalo, babam ben... Luis AREVALO, Peru doğumlu ve babamın yakın arkadaşı. Üniversite eğitimini Peru’da işletme ve argonomi üzerine yapmış, İspanya’nın en iyi Japon restoranı olan Grupo Kabuki’de şef olarak çalışmış. Japon ve Peru mutfağını harmanladığı restoran NIKKEI 225 en büyük başarılarındandır.

Akdeniz’de en popüler ve Pasifik’te mutfağı en zengin ülkelerden esinlendik.

Geçen sene de kendi restoranı Kena’yı İspanya’da açtı ve gastronomi okullarında ders veriyor. Kendisi dünyanın en önemli şefleri arasındadır.

Siz en güzel hangi yemekleri yapıyorsunuz?

Dekorasyonunuzda nelerden esinlendiniz?

Akdeniz: Dana Yanak, Carpaccio, Karides, Istakoz, Somon, Levrek Pasifik: Black Cod, Sashimi, Sushi, Yengeç, Ördek Sushilerimizde çok iddialıyız. Ayrıca Tuna Tataki ve Peru mutfağının en önemli yemeği Ceviche de inanılmaz lezzetlerimizdendir.

Müşterileriniz sizi neden tercih etsin? Öne çıkan fark yaratan yönleriniz neler?

Tatlar ve hazırlanış... Tatlarımız bize özeldir, Luis Arevalo İspanya’da isim yapmış patentini elinde tuttuğu sosların reçeteleri ile bize destek oluyor. Onun dışında, benim otel işletmeciliği deneyimim ve personelimi titizlikle seçmem restorana büyük katkıda bulunuyor. Kurduğum mutfağın aynısını İstanbul’da bulmak bir hayli zor. Nikkei mutfağını Türkiye’ye ilk getiren biziz. Nikkei, Japon borsasının ismi olmaksızın, aynı zamanda Peru ve Japonların

128 magdergi.com.tr

Hong Kong’tan... Dekorasyonumuzu Emir Uras yaptı. Restoranımızda 240 cm boyunda bir Buda heykelimiz var, onu da özel sipariş ile heykeltraş Ömer ŞAŞMAZ’a yaptırdık.

Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?

İkinci veya üçüncü senemizden sonra düşünüyoruz. Metropolleri seçmekte kararlıyız. Neticede Nikkei ve Füzyon mutfağını başka yerlerde sunmak zor. Londra-Miami-New York hattı olur.

Sıra dışı bir tarifinizi bizimle paylaşır mısınız?

Dana yanağımızın tarifini paylaşalım. Dana yanağını 24 saat marine ediyoruz. Sonrasında yağları ayıklayıp, 12 saat pişiriyoruz. Tabii ki bu tarifi yapabilmek için insan gücüne ihtiyaç var... Birinin başında durması gerekiyor çünkü bazen 12 değil 11 veya 10 saatte de hazır olabiliyor, havanın basıncına göre bile bu değişiyor... 


’’Dünya Markalarını Hayallerinizle Bulușturuyoruz.”

BALAYI WEDDING Arjantin Caddesi No: 15 D:1 Gaziosmanpașa / Çankaya / Ankara Tel: 312 428 22 34-35 www.balayi-brautmoden.de/tr


davet

Next Level’da Bach Rüzgarı Avrupa’nın en eski Barok Müzik topluluğu Hortus Musicus’un efsanevi kemancısı ve direktörü Andres Mustonen, caz quarteti ile ilk kez geldiği Ankara’da Next Level’da sahne aldı. Fransız Kültür Merkezi ve Estonya Büyükelçiliği desteği ile gerçekleşen “Bach Günleri” kapsamında Bach Caz yorumları ile sahne alan Mustonen Art Jazz Quartet, Next Level’ da sanat severlere unutulmaz bir gece yaşattı. İki yüz elliyi aşkın seyirciye müzik ziyafeti yaşatan topluluk, Türkçe şarkılardan da örneklerin yer aldığı canlı performansları ile büyüledi. Yoğun katılımın yaşandığı gece Harvey Nichols MAG Lounge’da düzenlenen “ After Party” ile devam etti. DJ Hakan Gürer’in geceye özel seçtiği parçalar ile dans eden konuklar geç saatlere kadar eğlendi. Müzik ile dolu dolu geçen geceden duydukları memnuniyeti dile getiren Barok Müzik topluluğu, davetlilere katılımlarından dolayı teşekkür etti.  PINAR GÜRER

Eğlenceli ve keyifli dakikaların yașandığı konserde konuklar birbirinden eșsiz parçaları canlı canlı izleme imkanı buldu. Konserin açılıș konușmasını gerçekleștiren Pınar Gürer katılan tüm davetlilere teșekkürlerini iletti. Alkıșların hiç susmadığı konserde yabancı sanatçılar türkçe müziklere de yer verdi. 130 magdergi.com.tr


ZEHRA ÇELİK, DİLEK DEMİRCİ, ALDEA FÜSUN DAĞLI, PERİHAN UYAR AYSU YAVUZ, BEGÜM AKIȘ, PINAR CANALP

MURAT - ÇİĞDEM PEKGÜLEÇ

MİNE AYGÜN - GÜL ÖZDEMİR

FUNDA BEKİȘOĞLU, BERİL ÇAVUȘOĞLU, SEVGİ GÜLTEKİN, MELİKE GÖKÇE

EMEL ERDOĞAN

magdergi.com.tr 131


ÖZGÜR ÇAĞLAR ERSOY - SİMGE MENTEȘ

Ödüllerle Dolu Bir Yıl Bașarılarına yenilerini ekleyerek yoluna devam eden Fame Dans’ın 2015 yılının değerlendirmesini ve 2016 planlarını Simge Menteș ve Özgür Çağlar Ersoy’dan dinliyoruz...

büyük uluslararası dans sporu yarışması. Bu kupaya hem birçok çift hazırlıyor olmak hem de organizasyon ekibinde genel koordinatör yardımcısı olarak çalışmak zaten bizim için çok gurur verici bir his. Bunlara ek olarak bu kez biz de Türkiye’de ilk kez düzenlenen profesyoneller

kategorisinde yarışma olanağı bulduk. Tribünlerde bizi desteleyen yüzlerce öğrencimiz, velimiz, sevenimiz varken dans etmek bizim için çok güzel bir deneyimdi. SM: 4 yıldır ilk defa kendi ülkemizde hem de kendi evimizde yarışıyor olmak çok keyifli ve heyecan vericiydi.

2015 yılını geride bırakmak üzere olduğumuz bugünlerde, yılın değerlendirmesini nasıl yapıyorsunuz, nasıl geçti bu yıl sizin için? SM: Son derece yoğun ve bir o kadar da güzel bir yıl oldu 2015

FAME Ailesi için. Adana, İstanbul, Antalya ve Bodrum’daki

advertorial

G

eçtiğimiz aylarda 14.ODTÜ Cumhuriyet Kupası’nda ikincilik elde ettiniz, önce tebrik ediyoruz, ardından bu süreci sizden dinlemek istiyoruz… ÖÇE: Cumhuriyet kupası Türkiye’nin en


“Slovenya’daki Lijubliana Open Yarışması’nda minikler latin ve standart branşlarında sporcularımız iki adet birinciliğe imza attı”

ulusal yarışmalara gittik. Slovenya, Gürcistan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Antalya’da yapılan uluslararası dans yarışmalarına katıldık. Bu yarışmaların kiminde biz yarıştık, kiminde ise çiftlerimiz sahne aldı. ÖÇE: Sporcularımız zaten sene boyunca fiziksel olarak güçlenmek için kondisyon derslerine katılıyor ve aynı zamanda uzman psikoloğumuz eşliğinde yaptıkları çalışmalarla yarışmalara mental olarak da hazırlanıyorlar. Bunlara ek olarak yurt dışından davet ettiğimiz eğitmenlerimizle dans kampları düzenledik ve sporcularımızın gelişimini hızlandırdık.

Hangi başarılara imza attınız? ÖÇE: Slovenya’daki Lijubliana Open Yarışması’nda minikler

latin ve standart branşlarında sporcularımız iki adet birinciliğe imza attı. Ardından ben ve Simge Gürcistan’da yine profesyoneller kategorisinde üçüncü olduk. Bulgaristan’daki zorlu Burgaz Open yarışmasında yarı finale kalmayı başaran çiftlerimiz varken ODTÜ Cumhuriyet Kupası’nda minikler standartta ikincilik, minikler latinde üçüncülük ve gençler standartta üçüncülük elde eden çiftlerimiz en öne çıkanlar. SM: Tüm sene boyunca bizi en mutlu eden başarılardan biri ise çiftimiz Barış ve Deren’in milli sporcu alması ve ülkemizi Yıldızlar 2 Dünya Şampiyonası’nda temsil etmeye hak kazanması idi.

Stüdyonuzda 2015 yılında en çok tercih edilen dans dersleri hangileriydi?

Klasik bale, dans sporu ve jazz-funk- hip hop branşları en çok talep olan kurslarımız.

2016 için planlarınızdan bahseder misiniz biraz? ÖÇE: Bu sene 27 Şubat’ta FAME Dans Sporları Kulübü ev

sahipliğinde Türkiye Dans Sporları Federasyonu’na bağlı ulusal bir yarışma düzenliyor olacağız. Ve tabii her sene olduğu gibi Haziran ayında yine sene sonu gösterimizi düzenliyor olacağız.

2016’da açılacak yeni dersler var mı? SM: 2016 yılından FAME Hip Hop dans takımı kuruyoruz. En az

iki yıldır stüdyomuzda dans etmekte olan ve dansı bir yaşam tarzı olarak benimsemiş olan öğrencilerimizden oluşan lisanslı sporcular olacak bu Hip Hop takımında. Hip hop takımımız dans festivalleri ve yarışmalarında stüdyomuzu temsil ediyor olacak.

Tarihi şimdiden belli olan zorlu yarışmalar var mı önümüzdeki dönemde? Bu yarışmalara hazırlık süreciniz nasıl oluyor? ÖÇE: 7 Şubat’ta Adana’da Türkiye Şampiyonası var ve 30 Nisan’da

da Antalya’da Gloria Uluslararası Dans Sporu Yarışması olacak. Bu iki yarışma da son derece zorlu ve bir o kadar da eğlenceli bir hazırlık aşamasından geçmek anlamına geliyor bizler için. Örneğin; sporcularımız için Türkiye Şampiyonası öncesinde Antalya’da ve Ankara’da olmak üzere iki ayrı dans kampı düzenliyor olacağız. 

Osmanağa Konakları No:17 Ümitköy - ANKARA T: 0312 236 38 64 - 0505 922 94 82 info@studyofame.com


moda

Birbirinden renkli davetlerin olduğu bir ayı daha geride bırakırken objektiflerimize takılan ünlü isimlerden en șıklarını seçtik...

Siren Ertan katleri Katıldığı her davette dik an, üzerine çeken Siren Ert n de rin kle ren ’ ‘EN n yine yılı ștan ma ku ta taf zı mı kır olan kıp katlı straplez tuvaletiyle en göz kamaștırıyordu. Sir ıyan taș ını zas im di ken hanım, un elbisesinin, koleksiyonun an ınd lar rça pa i en sevdiğ , olduğunu da belirtirken ile ’ı tch clu ki kte ren gümüș e ind ris içe m uyu bir müthiș . rdu görünüyo

134 magdergi.com.tr

Feryal Gülman Aylin Tahincioğlu Soğuk havanın oldukça Aylin hissedildiği șu günlerde em kal hanım, asimetrik kesim i yer sti eteği ve yarım kollu bü z ile dıșarıdaki bembeya lıyordu. atmosferi adeta tamam

Düzenlediği davette ev sahibi asaletini giydiği z pencere detaylı ve karpu kollu siyah tuvaletiyle ryal tamamen hissettiren Fe i Gülman, pırlanta küpeler ve yüzükleri ile șıklığını taçlandırıyordu.

Yasemin Özilhan Mistik havasıyla pozitif enerji yayan Yasemin Özilhan, çiçek detaylı iz mini elbisesini, geçtiğim sezondan bu yana modaya damgasını vuran Gianvito Rossi marka ayakkabılarıyla kombinlemiș, sade saç ve makyajı ile de spor șık görüntüsünü tamamlamıștı…



davet

Batik’ten Yeni Yıla Merhaba Kadın hazır giyim sektörünün başarılı markalarından Batik, yeni yıl için hazırladığı kapsül koleksiyonunu şık bir davetle tanıttı.

EMRE - BURCU ZİYAL

136 magdergi.com.tr

BURCU KARABACAK

ÖZGE PEKER

Kadın hazır giyim sektörünün öncü markalarından Batik, yeni yıl için hazırladığı kapsül koleksiyonunu düzenlenen şık bir davetle tanıttı. İstinye Park Batik mağazasında gerçekleşen davete sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri katılarak Batik’in yeni koleksiyonunu yakından inceleme fırsatı buldular. Batik’in sahiplerinden Emre Ziyal’in eşi Burcu Ziyal’in ev sahipliğinde gerçekleşen davette konuklar bol bol sohbet etme imkanı bulurken, Burcu Ziyal misafirlerine koleksiyon hakkında bilgiler vermeyi de ihmal etmedi. Koleksiyonda ise renkli trikolar, kürk yelekler, trikoların şapka ve kaşkol gibi aynı desen detaylarla zenginleştirilmesi gibi detaylar dikkat çekti. Davetin sonunda ise konuklar Batik ekibini tebrik ederken, yeni yıl gardıropları için bol bol alışveriş yaptılar. 

SİNEM NEFESOĞLU


PETEK ERTÜRE

ECE KIRAL

SEDA KAȘIBEYAZ

IȘIL DONAT

Yeni sezon ürünlerini yakından inceleyen konuklar alıșveriș yapmayı da ihmal etmediler. İPEK KÖSE

ESRA İNCEEFE

SİTARE AKDİLEK

magdergi.com.tr 137


HATİCE KARSLIOĞLU

Bașlıktaki cümleyi söyleyen kiși, 20 yıldır obezite üzerinde çalıșan bir uzman olunca, haliyle içimize su serpiliyor. KİBEM Kișisel Beslenme Eğitim Merkezi’nin kurucusu Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, o kadarla da kalmayıp, “Yemek yemek suç değildir!” diye ekliyor. Gerçekten de, yemek yediğimiz için durmadan suçlanmaktan çok yorulmadık mı? Nasıl aldığımızı bilmediğimiz kilolarımızın suçlusu ilan edilmekten bıkmadık mı? Ne zamandır, yanlıș yere yıllarca hapis yatmıș masum insanlar gibi hissetmiyor muyduk kendimizi? O halde, suçu yemekte, suçluyu da kendi içimizde aramaktan vazgeçip, gerçeği görmenin ve kilo esaretinden kurtulmanın vakti gelmedi mi artık?

Günümüz toplumunda obezitenin bu kadar yoğun görülmesinin nedeni nedir?

Fazla kilolu ya da obez olmak bireysel bir problem değildir. Gıda teknolojisinin gelişmesi ile birlikte kişiler tüketime zorlanıyor. 2003 yılında piyasaya 17.000 çeşit gıda sürüldüğü tespit edilmiş. Kadınların çalışma hayatına başlaması ile birlikte evde yemek pişirme oranı çok azaldı. Dışarıda daha fazla zaman geçirmeye başlayan insanlar, kolay, çabuk, pratik ve hazır gıdalara yönelmek zorunda kaldılar. İnsanların hayatlarını idame ettirmek için önce karınlarını doyurmaları gerekir. Doğal olarak, ne bulurlarsa onu yediler. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hareket azaldı. Günümüzde bir kişinin günlük attığı adım sayısı 3 bini geçmiyor. Harcadığından daha fazla kalori alan günümüz insanı, yediklerini yakamadığı için obezite kaçınılmaz oldu. Obezite; politika, tarım, teknoloji, okul eğitimi, aile, kültür ve uygarlık ile oluşan bir hastalıktır.

Hangi dönemlerde kilo alma riski daha fazladır?

İnsanların, hayatlarının bir döneminde kilo problemi ile karşılaşmaları git gide kaçınılmaz bir hale gelmeye başladı. Ancak

bazı kişiler bu konuda diğer insanlara göre daha şanssızlar. Neden mi? Çünkü kişinin bu konudaki kaderi doğmadan belirleniyor. Anne obezse, kiloluyken hamile kaldıysa ya da gebelik döneminde aşırı kilo aldıysa çocuğun da obez olma riski daha yüksek. Yapılan araştırmalar obez anne-babanın çocuğunun obez olma ihtimalinin yüzde 80, ebeveynlerden birinin obez olması durumunda ise bu ihtimalin yüzde 40 olduğunu gösteriyor. 5-7 yaş arası ve ergenlik dönemi, kilo alma probleminin en sık rastlandığı dönemlerdir. Yetişkinlerde ise, 40 yaşından sonra kilo alma riski artar çünkü hem metabolizma yavaşlar hem de genetik hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Menopoz öncesi ve sonrasında da kilo alma riski daha fazladır. Bunlar fizyolojik nedenlerdir. Ancak çevresel faktörler, sosyal yaşam ve psikolojik etkiler de kilo alma nedenlerin başında gelir. İş stresi, boşanma, iş değişikliği, travmalar, depresyon, ülke değişikliği, işsizlik ya da refah düzeyi artan kişilerin tek sosyalleşme aracının “yemek yemek” olması da diğer kilo alma nedenleridir.

Ülke değişikliği neden kilo alma sebebi olabilir?

Kişinin yaşadığı koşullar kilo almasında en önemli etkendir. Eski çağlarda yemek yemek karın doyurmaktan ibaretti. Günümüzde bu da değişti. Anne babanın çocuğuyla kurduğu iletişim biçiminin parçası oldu. Arkadaşlık, komşuluk, hatta iş ilişkileri bile yemek etrafında şekillenmeye başladı. Paylaşmanın, sevgi bağı kurmanın ve sosyalleşmenin bir yolu oldu. Yeni bir ülkeye ya da eve, yeni bir işe, yeni bir arkadaşa ya da okula alışmak uzun bir süre gerektirir. Bu adaptasyon süresinde kişi yiyecekler ile olan bağını daha çok artırır. Aynı zamanda, yeni tatlara ve besinlere alışmaya çalışır. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde “fast food” gibi çabuk ulaşılıp hızlı yenen, fazla kalorili yiyecek ve içecekler çok fazladır. Özelikle bu ülkelerde şekerli besinler tuzlu besinlere göre daha fazla satılmaktadır. Şekerli içecekler, bisküviler, tatlılar, çikolata, kremalı ve şekerli kahveler,

advertorial

O

bezite, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde her geçen gün salgın gibi yayılan bir hastalık. Dünya üzerinde 400 milyonun üzerinde obez ve 1,6 milyar kadar da aşırı kilolu insan bulunuyor. 2015 yılı projeksiyonu ise 700 milyon obez ve 2,3 milyar kilolu insan gösteriyor. ABD Obezite Birliği’nin yayımladığı verilere göre, ABD’de her yıl obezite ile ilintili hastalıklar sonucu 300 bin kişi yaşamını yitiriyor. Obezite tedavisi için harcanan sağlık giderleri ise yaklaşık 100 milyar dolar civarında. (AOA, 2007) KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi kurucusu Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, obezite ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.


alkollü içecekler en fazla tüketilen besinlerdir. Ülke değiştirdiğinizde bu etkenlerin hepsi bir araya geldiğinden kilo almak kaçınılmaz oluyor.

Hangi hastalıklar kilo alma riskini artırıyor? Birçok kişi ‘Su içsem yarıyor,” diye şikâyet ediyor. Sizce bu doğru mu?

Kilolu insanlar için yapılan en büyük yanlış onların toplum tarafından damgalanmasıdır. “Az ye, kilo verirsin”, “Çok hareketsizsin, biraz hareket et zayıflarsın’’, “Çok az su içiyorsun”, “Geceleri çok yiyorsun”, “Çok tatlı yiyorsun”, “Çok abur cubur tüketiyorsun”, “Çok hızlı yiyorsun”… Bu tür yargılamalar o kadar çok ve o kadar bilinçsizce yapılır ki, her iki taraf da buna inanmaya başlar. Oysa gece yemek yiyen, çok az su içen, hiç sebze salata tüketmeyen, hareketsiz yaşayan ya da “fast food” yiyip kilo almayan birçok kişi ile karşılaşmışsınızdır. Evet, bunların kilo almada payı vardır ancak bu % 100 kesin bir neden değildir. Hormanal bozukluklar, çok yemedikleri, düzenli beslendikleri halde bazı kişilerin kilo almalarına neden olur. Hatta diyet yaptığı halde kilo veremeyen bir kesim vardır. Ancak bunlar da herkeste böyledir demiyoruz. Tiroid hormonunun az çalışması yani hipotroid hastalığı, birinci derece akrabalarda diyabet hastalığı, reaktifhipoglisemi, insülin direnci, kortizon, hormon ilaçlarının kullanımı, prediyabet, cushing sendromu, polikistikover, besin intolaransı gibi etkenler kişilerin kilo alma riskini artırır.

İnsülin hormonunun obezite ile ilintisi nedir? Biraz daha açabilir misiniz?

Ailesinde diyabet olan çocuklar veya gençler, biraz da kilolu iseler mekanizma biraz daha farklı çalışır. İnsülin hormonunun düzensiz çalışması yediği besinlerin yağa dönüşmesine neden olur. Bu da kilo almak demektir. Özelikle bazı besinler kilo alma hızını artırır: Beyaz ekmek, pirinç, patates, bisküvi, çikolata, dondurma, beyaz undan yapılan hamur işleri, tatlılar, şeker, mısır, meşrubatlar, gazlı içecekler, cipsler… Bu besinleri arkadaşı yer ama kilo almaz mesela. Fakat insülin direnci olan kişi bunları yediği zaman hem iştahını kontrol edemez hem de tıkınırcasına yer ve normalin iki katı kilo alır. Birçok kişi bunun farkında bile değildir.

“Nasıl zayıflayalım? Hangi besini yersek zayıflarız? Haftada en fazla kaç kilo verebilirim?” gibi soruları hemen cevaplayabilmek mümkün mü?

Bu sorular bir tek kelime ile cevaplanamaz. Cevap verebilmem için kilonuzu, boyunuzu, yaşınızı, aktivite seviyenizi, hastalıklarınızı bilmem ve bazal metabolizma hızınızı hesaplamam gerekir. Sonrasında da günde ne kadar enerji harcadığınızı tespit edip, günlük karbonhidrat, protein ve yağ ihtiyacınızı hesaplamam gerekir. Hastalıklarınıza göre tıbbi beslenme tedavisinde uygulanması gereken ek bir tedaviye ihtiyacınız var mı, bir doktora gitmeniz gerekecek mi; bunları sorgulamam gerekir. Bunlarla da bitmiyor. Beslenme alışkanlıklarınızı da bilmem gerekir. Nerede yemek yersiniz, neleri sever, neleri sevmezsiniz? Beslenme alışkanlıklarınızı da saptadıktan sonra size öneride bulunmaya başlayabilirim. Bu da bir saatten fazla sürer.

Kilolu kişiler ne tür zorluklarla karşılaşıyorlar?

Acı ama gerçek: Toplumsal dışlanmaya maruz kalıyorlar. Maalesef sadece yakınlarında değil, sağlıkçılarda bile suçlayıcı bir önyargı

var. Tabii ki sözüm meclisten dışarı… Kilolu biri olsaydınız şu türden tacizler yaşamınızın ayrılmaz bir parçası olacaktı: Sokakta baştan ayağa süzülecektiniz. Kinayeli bakışlara maruz kalacaktınız. Tanımadığınız biri, potansiyel alıcı olduğunuzu düşünerek önünüzü kesip herhangi bir zayıflama ürününü satmaya kalkışacaktı. Daha dükkâna adımınızı atar atmaz tezgâhtar “Sizin bedeninize uygun kıyafetimiz yok”, diyerek sizi rencide edecekti. Zihninize, şişmanlığın çirkin, zayıflığın güzel olduğunu her gün, her dakika kazıyan TV reklamları, kadın programları ve doktor söyleşileri de cabası… Bütün bunlara rağmen kişi zayıflamaya karar verir ve bir diyetisyene başvurur. Fakat ne yazık ki, diyetisyenler ve diyetler de çağ dışı önyargılardan nasibini almıştır: Kişinin diyetisyene gitmesi, misafirlikte ikram edilen yiyecekleri kabul etmemesi demektir.Gece acıktığında buzdolabının önünde bir süre dikilip sonra kendine hâkim olmayı başararak yatağına geri dönmesi ve karın gurultusuyla tekrar uyumaya çalışması demektir. Diyetisyenine her hafta ne yiyip ne yemediğinin hesabını vermesi demektir. Edindiği yeme kültürünü reddetmesi demektir. Kokusu burnunda tüten çok sevdiği bir besine direnebilmesi demektir. “Aman yine mi diyet! Verdiğin her kiloyu misliyle geri alacaksın!” alaycılığına maruz kalmak demektir. “Paranı çöpe atıyorsun!” sözlerine sürekli savunma geliştirmek demektir.

Oldukça karmaşık bir konu... Bir de verdikten sonra tekrar geri alınan kilolar var. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?

Evet. Çok kolay bir şey değil. Bir diyetisyene gitmeye karar vermek, zaten çok radikal bir adımdır. Kişi karar verir ve bir kilo verdirme programına katılır. Ancak herkes gibi o da gıda endüstrisinin korkunç pazarlama stratejilerine karşı direnmek durumundadır. Kitle iletişim ortamlarında yayımlanan ürün reklamlarının, TV yemek programlarının, hipermarket raflarındaki sayısız besinin bombardımanı altındadır. Tüm bunlara karşın büyük bir savaş verip başarmış, hedeflenen kiloya ulaşmıştır. Kendini bedenen ve ruhen tüy gibi hafiflemiş hissetmektedir. Mutludur ve zaferinin tadını gönül rahatlığıyla çıkarabilecektir. Çıkarır da… Aradan 1 yıl geçer.Zaferin tadı biraz fazla mı çıkarılmıştır ne? Onca emekle verilen kilolar yeniden alınmaya başlanmıştır. 5 yılın sonunda ise tartının ibresi, eski kilosunu göstermektedir. Kapım bir kez daha çalınır. Bedenen ve ruhen kendini yenilemiş, sağlığına kavuşmuş hâlde bıraktığım danışanım, onu tanıdığım ilk hâliyle karşımdadır.“Tamam, eski kiloma döndüm ama üzülmeyin, yine başaracağım.” Pişmanlık ve üzüntüyle sarf edilen bu cümlenin benim için de ne kadar ağır olacağını tahmin edersiniz. Zorlu bir yola birlikte çıkmıştık. El ele tutuşmuş, kol kola girmiş, hedeflediğimiz noktaya ulaşmış, birlikte başarmıştık. Onu bıraktığım sağlıklı noktadan itibaren danışanım bunu tek başına sürdürecekti. Ancak bir nedenle bant başa sardı. Ve işte başladığımız noktadayız yeniden…Kişinin, diyetisyen kontrolünde, haftada 0,5 ilâ 1 kg vermesi doğru olsa da, verdiği kiloları geri alma olasılığı % 95’tir. Çünkü bir insanın günlük alması gereken enerji ile harcadığı enerji bellidir. Diyetisyen, kişiye günlük olarak alması gereken enerjiye uygun bir beslenme programı hazırlar. Ne zaman ki kişi bunu devam ettirmekte zorlanır ve eski beslenme alışkanlıklarına döner, yeniden kilo alması da kaçınılmaz olur. Şöyle örnek vereyim: Kendinizi 200 mililitrelik bir bardak olarak düşünün. Bu bardağa yalnızca 200 mililitre su konabilir; 1 mililitre bile üzerine çıksanız bardak taşar. Bardağın şekli belli, aldığı su miktarı belli… En ideal çözüm, bardağı taşırmamak! Kilo verme programında harcadığınız emeği ve gösterdiğiniz çabayı, kilo koruma programında da aynen uygulamanız gerekir. Açlık diyeti yaparak çok hızlı kilo veren ya da kendilerine uygun beslenme programı çizilmeyen kişiler, kilolarını


mucize diyet reçetelerine inanmayın. ‘Haftada 1 kilo’, ‘Su Diyeti’, ‘Bir Ayda 6 Kilo’ diyetleri, sizin kişisel özellikleriniz, tıbbi özgeçmişiniz dikkate alınmaksızın hazırlanan reçetelerdir. Bunlar yarar değil, zarar getirir. Çünkü beslenme, toplumsal değil kişisel bir olgudur.

Bildiğim kadarı ile iki tane şubeniz var. Biraz da onlardan bahsedebilir misiniz?

5 yıl Çankaya’da hizmet verdim. Çayyolu’ndan gelen danışanlarım çok şikayet ediyordu.Zaten planlarım arısında Çayyolu olduğu için orada da neden bir şubem olmasın diye düşündüm ve 1.5 yıl önce Çayyoluna 2.şubemi açtım.Aynı zamanda Çayyolu’ndaki yerimizde diyet yemekleri üretiyoruz ve evlere servis yapıyoruz.Özellikle beslenme eğitimlerini çok önemsiyorum.Ayda bir muhakkak beslenme ile eğitim programlarımız oluyor.

Destek önemli mi? Ailelere düşen görev nedir?

Bu kilolar bir günde alınmadığı gibi bir günde de verilemez. Bu bir hastalıktır. Altta bilinmeyen o kadar çok nokta vardır ki, tek bir sebebe bağlı değildir. Hatta sigara, alkol, uyuşturucu bağımlılığı gibi, yemek de bir bağımlılık olarak ele alınmadır. Obez, fazla kilolu ya da normal kiloda olsun, zayıflamaya karar veren kişiye ne yemesi ya da yememesi gerektiği yönünde önerilerde bulunulmamalıdır. Kişi bu konuda uzmanlardan destek almalıdır. Zaten hayatı boyunca uyarılar ile karşı karşıyadır. Motivasyonu çok çabuk kaybolur. Yememesi gereken besinler ikram edilmemeli, onun yiyebileceği besinler hazırlanmalıdır. Destek olmak demek kişiye ‘zayıfla’, ‘az ye’, ‘yeme’ demekten ibaret olmamalı. Kişiye ailesi, arkadaşları hoşgörülü ve anlayışlı davranmalı. Onların zaten hassas oldukları ve çabuk incindikleri, bu konuda yeterince çaba harcadıkları unutulmamalı.

Doğrusu nedir? Zayıflamak için ne yapılmalıdır?

Obezite tedavisinde, tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynar. Bu tedaviyi de ancak ve ancak doktor, diyetisyen, fizyoterapist ve psikologdan oluşan bir ekip gerçekleştirebilir. O nedenle fazla kilolarınızdan kurtulmak için gazetelerde, dergilerde yayımlanan

Diğer yeriniz ARMADA iş merkezinde özeliklemi tercih ettiniz? Evet 1 ay öncede Çankaya’da ofisimizi Armada’ya taşıdım. Metropal şehirlerde ulaşım çok önemli. İngiltere’den döndükten sonra benim için ulaşım çok zordu.O yüzden ofis tercihimi yaparken lokasyona çok dikkat ederim.Armada hem ulaşım yönünden çok rahat hem de otopark sorunun olmaması bir çok kişinin işini kolaylaştırıyor.Armada’da yemek seçimlerini konusunda da çok keyifli oluyor.Oradaki bir çok resturantta danışanlarımın hangi menüleri kullanabileceğini tesbit ediyor ve sonra beslenme programlarına yazıyorum.Bu da işin ayrı keyif kısmı oluyor.Bazı danışanlarım tatlıyı çok sevdiği için daha çok menü seçimlerimizde hafif tatlıları kullanıyoruz.Keşfetmek farklı şeyler yapmaktan her zaman seviyorum.Bu yüzden de kilo verme döneminde de kişilerin sıkılmadan keyifli beslenme programları oluşturuyorum.

Tecrübelerinizden yararlanmak isteyenler için soruyorum: Kilo verdirirken uyguladığınız farklı yöntemleriniz varsa anlatabilir misiniz?

İlk verdiğim mesaj şudur: “BUNUN SUÇLUSU SEN DEĞİLSİN!” Yemek yemek İÇGÜDÜSEL bir davranıştır. Bazı kişiler yanlış besinler verilerek yanlış yönlendirilmişlerdir. Kazandıkları yeme içme davranışlarını sorgulatırım. “Anne sütünden ayrıldıktan sonra başladığın ek besinlerdeki yanlış uygulamaları öğreteceğim sana,’’ derim. Vücudunu tanımasını sağlar, ihtiyacından fazla yemek yiyorsa bunun sebeplerini gösteririm. Bir başka önemli mesajım şudur: “BU, DİYET DEĞİL! BU, VÜCUDUNUN İHTİYACI OLAN BESLENME ŞEKLİ.” Kilo almasını tetikleyen çevresel, zihinsel, psikolojik, biyolojik faktörleri de öğretirim. Beyine gönderilen mesajlar çok önemlidir. Doğru tespit ve doğru hedef, başarının en önemli noktasıdır. Bu yüzden kişinin fizyolojik öyküsünü, tıbbi özgeçmişini, beslenme alışkanlıklarını öğrendikten sonra, kilo ile ne zaman tanıştığını, neden kilo aldığını ve yemek yemesinin nedenlerini araştırırım. Kişinin daha önce uygulamış olduğu zayıflama yöntemlerini, ne zaman, ne kadar ve bir uzman ile mi yoksa kendi bilgileri ile mi zayıfladığını öğrenirim. Sürekli kilo verip alan, çocukluktan itibaren kilo sorunu olan, gebelikte kilo almış ancak verememiş ya da menopozda kilo almış kişilerle kendi öykülerine ve gerçeklerine uygun şekilde çalışırım. Metabolizma hastalıkları olan hipotroid, tip2 diyabet, insülin direnci ve kalp hastalıklarıyla karşılaştığımda ise yine farklı yöntemlerle çalışırım. Kişilerin yaşlarına göre de farklı çalışmalar yaparım. Yani hangi çalışmayı yapacağımı kişi ile belirlerim. Bu, kısa zamanda çözülebilecek bir konu değildir. Bir görüşmede anlayamazsınız. En az üç seanstan sonra kişilik tipini belirler, programını nasıl izleyeceğime öyle karar veririm. Aslında KİBEM danışanlarının kendi ağızlarından aktaracakları, beni daha iyi anlatır…

www.kibem.com.tr

advertorial

misliyle geri alırlar. Çünkü genler, vücudun yaşamını sürdürmesine kodlanmıştır. Vücut, üzerindeki yaşamsal tehlike ortadan kalktığında, kendisini korumak için savunmaya geçer. Bu da ya kilo vermemek ya da kişiye aşırı açlık uyarısı göndermek ve kontrolsüz yemek yemesini sağlamakla gerçekleşir. Kişi 1 ayda 15 kilo verdiyse, ardından 30 kilo alabilir. Obezitenin tedavisi henüz bulunmadı. Bu nedenle, kilolu kişilerde tıbbi beslenme tedavisi sonrasında ağırlık kayıplarını korumak zordur. Nasıl ki kilo verilmesi sırasında sabır ve sebat gösteriliyorsa, verilen kilonun korunmasında da aynı tavrın titizlikle ve dirençle sergilenmesi gerekir. Kalıcı kilo kontrolü ancak bu şekilde mümkündür.


Diyetisyen ile U L Ğ O I L S Hatice KAR

-49 kg

BAŞARI ÖYKÜSÜ 29 yaşında çalışan bir bireyim. Kendimi bildim bileli yaşadığım kilo problemim son 3 yılda en üst seviyeye ulaşmış ve tartıda en son gördüğüm rakam 123 kilo olmuştu. Daha önceleri 3 farklı diyetisyene gitmiş, bu dönemlerde azımsanmayacak düzeyde kilo vermiş ama sonrasında sıkılarak programları yarıda bırakmış ve her seferinde başlangıç kilomdan daha yüksek kilolara ulaşmıştım. Bu sefer daha kararlıydım ve bana yardımcı olabilecek uzman bir kişiyi ararken ablamın da bir zamanlar danışanı olduğu Hatice Hanım ile bu yola çıkmaya karar verdim. Sağlıklı beslenme serüvenime başladığımda anlattığım bulgulardan ve kilomdan dolayı reaktif hipoglisemi hastası olabileceğimi düşündüğünü söyledikten hemen sonra yaptırdığım kan testleri ile de tanı doğrulandı. Reaktif hipoglisemi ile mücadele etmem ve bu fazla kilolardan en sağlıklı şekilde kurtulmam gerekiyordu. İlk beslenme randevusundan bugüne kadar geçen 13 ayda yaklaşık 47 kilo verdim ve daha da önemlisi artık reaktif hipoglisemi hastası değilim. Bu fiziksel katkıların yanı sıra her randevu esnasında sağlıklı beslenme alışkanlığımı içselleştirmemde bana hep yardımcı oldu, moral ve motivasyonumu en üst seviyede tutmam için desteğini asla esirgemedi. Beslenme listelerimin uygulanabilirliğini artırmak adına alışkanlıklarımdan tutun, o dönemki çalışma tempoma varana dek irdeleyip listelerimi ona göre şekillendirdi ve dayatmalardan hep kaçındı. O kadar titiz çalıştı ki benim önemsemediğim ve laf arasında bahsettiğim her rahatsızlığımı değerlendirdi ve altında herhangi farklı bir sorun olup olmadığını bulmaya çalıştı. Eğer siz de hem fazla kilolarınızı en sağlıklı şekilde vermek hem de hayatınıza sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla devam etmek, yani kısacası yaşamınızı sağlıklı bir biçimde sürdürmek istiyorsanız kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik Hatice Karslıoğlu’nun danışanı olmaktır. Elinde sihirli bir değneği yok belki ama hayatınıza kattıklarını görünce mucizelere ihtiyacınız olmadığını çok daha net anlayacaksınız. 


açılış

One Tower’dan Şık Açılış Ev sahipliğini Özkan Özçelik ve Ahmet Pelit’in gerçekleştirdiği davete Ankara’nın önde gelen isimleri katılım gösterdi. Renkli açılışa çok sayıda konuk katıldı. Başarılı mimarisiyle oldukça dikkat çeken alışveriş merkezi görenleri büyüledi. Canlı müzüiğin de eşlik ettiği davette konuklar keyifli dakikalar yaşadı. Başkent’e yeni bir soluk katacak olan One Tower alışveriş merkezi özellikle kadınların uğrak mekanı olacak gibi duruyor. 

ÖZKAN - ȘEHPER ÖZÇELİK

Açılıșı Özkan Özçelik’in ve Ahmet Pelit’in gerçekleștirdiği davette renkli görüntüler yașandı.

142 magdergi.com.tr

İPEK PELİT

GAMZE BAYIN


BURCU GÜRBÜZ

PELİN PELİT

AHMET PELİT

magdergi.com.tr 143


davet

Çocuklara Dost Tasarımlar Ünlü markaların en yeni koleksiyonlarını moda tutkunlarıyla buluşturan Harvey Nichols İstanbul, lüks çocuk giyim markası Pinolini’nin tanıtımına ev sahipliği yaptı. Pinolini’nin 2015 Sonbahar-Kış koleksiyonunun tanıtıldığı davette markanın kurucuları Ilgın Dalan ve Behiye Özdemir konuklarla yakından ilgilendi. İş, cemiyet ve magazin dünyasının ünlü isimlerinin ve çocuklarının konuk olarak katıldığı davette yumuşacık ve terletmeyen dokusu ile bebeklerin hassas ciltlerinin dostu olacak %100 kaşmir, yün ve koton ipliği ile üretilmiş Pinolini koleksiyonu davetlilerin büyük beğenisini topladı. 

144 magdergi.com.tr

MERVE BÜYÜKSARAÇ

BEHİYE ÖZDEMİR, ILGIN DALAN

CANSEN KUT


ASLI TACİR

NİLGÜN ÖZDEMİR

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

İLKEM SÖYLEMEZ TOPÇUOĞLU

ÖZEM KESKİN

PETEK, ESRA ERTÜRE

Cemiyet hayatının genç kușak temsilcilerinden İlkem Söylemez Topçuoğlu davette sade șıklığı ve güzelliğiyle bakıșları üzerinde topladı.


röportaj

ZİYNET SALİ

Şarkı Söylemeye İçgüdüyle Başladım Çocukluğundan beri tutkuyla șarkı söyleyen, evcilik oyunlarında, ailesinde, okullarında bile her zaman solist rolü verilen bașarılı ve güzel sanatçı Ziynet Sali ile konser için geldiği Ankara’da keyifli bir röportaj gerçekleștirdik...

H

epimizin yakından tanıdığı Ziynet Sali’yi kendi ağzından dinleyebilir miyiz?

Şarkı söylemek çocukluktan gelen doğal bir şey... Birçok çocuk bunu yapar. Ben de böyle bir içgüdü ile başladım sanırım ama sonrasında bunu sürdürmem, ailem ve yakın aile dostlarım tarafından sesimin fark edilmesi üzerine teşvik edilmem ile oldu. Konservatuara başlamam, okul yıllarında bu işi yarı profesyonel olarak sürdürmem ve sonrasında önümün açılması beni profesyonel olmaya yöneltti.

Şarkı söylemeye ne zaman nasıl karar verdiniz? Kim keşfetti bu güzel yeteneği?

Bir yerlere gelebilmek için yetenek şart ama altyapı (çalışmak, sabır ve eğitim ) olmazsa sizi kim niye keşfetsin... Benimki de işte öyle bir süreç, bir emek ürününün sonucudur.

Bu kadar ünlü olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?

Hayaller herkes için vardır. Şöhreti de iyi bir evi, işi, arabayı vs, elde

146 magdergi.com.tr

etmek için hayal edersiniz ama sonu hep aynı kapıya çıkar. Bunun için çoook çalışacaksınız...

Müzik sizin için ne ifade ediyor?

Müzik benim her şeyim; işim, tutkum, aşkım, hedeflerim... Kısacası, hayatım müzik...

Hep hayal ettiğiniz birlikte aynı sahnede düet yapmak istediğiniz bir isim var mı? Tabii ki var ama gerçekleşmeden şununla yapmak istiyorum diyemem. Bu bir akış ve proje. Zamanı geldiğinde ve bir ortam sağlandığında umarım olur...

Yeni yılda yeni projeleriniz var mı?

Yeni yıl bol konserli geçecek. 29 Ocak 2016’da Antalya’da başlayacak bir konser serimiz olacak. Hatta bu serinin bir ayağı 24 Şubat 2016’da Ankara Jolly Joker’de gerçekleşecek. Bursa, Eskişehir, İzmir, İstanbul ayakları olacak ve 15 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde son bulacak. Sonrasında da yaz konserleri olur; 6 Ocak’ta da yeni ve üçüncü klibimiz Çeyrek Gönül yayına girmiş olacak. 2016 yılında tüm Ankaralılara mutluluklar diliyorum. 



Modaya

Yeni Bir Yorum

Sezon trendlerini yakından takip ederek tekstil firmalarının kendine özel tarzını koruyarak dıșarıdan koleksiyon ürünleri hazırlamak, kișiye özel giysi tasarımları, stil danıșmanlığı ve moda tasarım üzerine eğitim almak isteyen kișilere aylık farklı ürün gruplarının model ve kalıp tasarım eğitimini uygulamalı ders olarak vermek için kurulan Vassago Fashion Design Studio hakkında moda tasarımcısı Gülșen Kaya ile keyifli bir röportaj gerçekleștirdik.

advertorial

Gülșen Kaya


S

izi kısaca tanıyabilir miyiz?

Gazi üniversitesi moda tasarımı ve giyim endüstrisi bölümü 2006 yılı mezunuyum. Mezuniyet sonrası Ankara’daki tekstil firmalarında tasarım departmanlarında yaklaşık altı yıl çalıştıktan sonra 2012 yılında kendi firmam olan Vassago Fashion Design Studio’yu kurdum.

Tasarımcılık hayatınıza nasıl girdi?

Ben hazır giyim eğitimi almış bir tasarımcıyım. Hazır giyim sektörünün, tasarım sanatının en hızlı gerçeğe dönüştüğü sektörlerin başında geldiğini düşünüyorum. Lise eğitimine başlarken hazır giyim bölümünü tercih etmiş olmam üretmenin ve tasarım yapmanın beni mutlu edeceğine karar vermemi sağladı. Zamanla yaptığım tasarımları birden çok insanın üzerinde görmenin beni daha çok mutlu edeceğine inanmamla, teknik alt yapımı da güçlendirmek için aynı branşta üniversite eğitimi almaya karar verdim. Üniversite mezuniyetimden sonra konfeksiyon firmalarında moda tasarımcısı olarak çalışmaya başladım. Moda tasarımcısı olarak tekstil firmalarında geçirdiğim altı yıl sonunda 2012 yılında tasarımlarımı daha özgürce hazırlayabilmek için kurduğum VASSAGO Fashion Design Studio markası ile firmalara dışarıdan koleksiyon hazırlamaya ve kendi markamla ürünler sunmaya başladım.

Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Vassago, genelde sosyal hayatı aktif olan kadının gündüzden geceye rahatlıkla geçiş yapabileceği şekilde tasarımlara imza attığı için tarzıma sofistike diyebilirim. Haute Couture ürünlerde ise daha çok romantik parçalar hazırlamayı seviyorum. Kadınların her zaman zarif ve şık olmasından yanayım. Seçkin bir görünüm adına deri ve dantelden vazgeçemediğim için de zamansız olduklarını düşünüyorum.

Moda sizin için ne ifade ediyor?

Moda benim için; kendimizi görüntümüzle ifade etmek için, zamanla yarışıp zamansız kalabilmeyi başarabilmektir.

Türkiye’de ve dünyada kimlerin tarzını beğeniyorsunuz?

Kendinize ne gibi hedefler belirlediniz? Ne zaman kendinizi başarıya ulaşmış hissedersiniz?

Tasarımlarımın dünyanın farklı noktalarındaki zincir mağazalarda yer edinmesini hedefliyorum. Müşterilerimin ürünlerimi giydiğinde yüzünün güldüğü her an benim için ayrı bir başarı...

Özel hayatınızda da kendi ürünlerinizi giymeyi tercih ediyor musunuz? Evet çoğunlukla kendi ürünlerimi giyiyorum..

Yakın dönem projelerinizden biraz bahseder misiniz?

2016’da çok daha fazla noktada VASSAGO markalı ürünler ile karşılaşacaksınız. Ayrıca henüz tam karar vermemiş olmakla birlikte İstanbul Fashion Week organizasyonuna da katılmamız söz konusu olabilir.

2016 kış sezonunun renkleri, trend parçaları neler olacak sizce? Sizin gardırobunuzdan asla eksik olmayacak parçalar neler?

2016 yılı kış sezonunda son yılların en eklektik tarzını yaşayabiliriz. Çünkü hepsi bir arada bir durum var. Bir yandan military popülerken diğer tarafta kürk ve zımbaları görebiliyoruz. Kadının rahat tarzının etkileyici bir seksapaliteye dönüşmesi söz konusu bu sezon. Kruvazelerin etkisi devam ediyor. Benim vazgeçilmezim deri ve triko parçaların transparan hakimiyetinde kullanılmasıdır. Beyaz gömlekler, etek ve jeanler olmazsa olmaz. 

Türkiye’de doğal kumaşları kullandığı ve uluslararası pek çok markaya tasarım yaptığı için NEJ’i, dünyada ise kadınları prenses gibi hissettiren giysiler tasarladığı için Zac Posen’i beğeniyorum.

En çok hangi ülkenin modası sizi kendine çekiyor? Tabii ki Fransa, Paris

Tasarımlarınızla kimlere hitap ediyorsunuz?

Ağırlıklı olarak günün her saatinde etkileyici ve farklı olmak isteyen, zamanla yarışan kadınlara hitap ediyoruz.

Tasarımlarınızın ortaya çıkış sürecinde nelerden ilham alıyorsunuz? Genellikle sezonun kumaşlarıdır beni heyecanlandıran ama insanların enerjilerinden de oldukça fazla etkileniyorum.

/VassagoFashion Tunus Caddesi 74/2 Kavaklıdere Ankara 0.312 473 65 88 - www.vassagofashion.com


davet

Vassago Yeni Adresinde Gülşen Kaya yeni adresinde yılbaşı ve houte couture tasarımlarını tanıttı. VASSAGO Fashion Design Studio, yeni adresinde Ankaralı moda tutkunları, takipçileri ve sevenleri ile buluştu. Açılışta ağırlıklı olarak dantel ve güpür kumaşların kullanıldığı, kadınların vazgeçemediği siyah rengin hakim olduğu cesur ve sıra dışı parçalardan oluşan yeni yıl koleksiyonunun yanı sıra gündüzden geceye rahatça kullanılabilecek tasarımlar göz doldurdu. Transparan ve derinin etkisindeki koleksiyon davetlilerden tam not aldı. Tasarımları moda tasarımcısı Gülşen Kaya tarafından hazırlanan günlük kıyafetlerin yanı sıra gelinlik ve abiyelerde sadece kişiye özel tasarım çalışmalar yapıldığını belirten Gülşan Kaya, yeni adreslerinde moda tutkunlarına stil danışmanlığı hizmeti ve moda eğitimleri vereceklerini de belirtti. VASSAGO’nun şık ve rahat ürünlerinin yanı sıra yeni adresinin mekan tasarımı da en az ürünler kadar dikkat çekiciydi. 

150 magdergi.com.tr

GÜLȘEN KAYA



davet

LEVENT YAVUZ, ȘEFİK ÇULÇİ

NEȘE KAYA

Vassago Butik’in açılıșında kusursuz konsept davetlilerden tam not aldı. NURAY DEMİREL

KAMER ÇUĞLAN, NİHAL İHAN



davet

MERT ASLAN, SEDA VURAL

Seda Vural’dan “Trunk Show” Geçtiğimiz yıl moda dünyasına adım atan ve kısa sürede “by Seda Vural” markasıyla başarıyı yakalayan Seda Vural yeni koleksiyonunu özel bir etkinlikle tanıttı. Sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinden Seda Vural geçtiğimiz yıl “By Seda Vural” markasıyla moda dünyasına ilk adımını atmıştı. Kısa sürede başarıyı yakalayan Seda Vural yeni koleksiyonunun tanıtımını Party Kids’te düzenlenen özel bir etkinlikle gerçekleştirdi. 2015-2016 Sonbahar-Kış koleksiyonunu görücüye çıkaran Vural konuklarını kapıda karşılarken yeni koleksiyonu hakkında bilgiler vermeyi de ihmal etmedi. Ünlü stil danışmanı Mert Aslan’ın da katılarak konuklara stil danışmanlığı yaptığı davette konuklar yeni koleksiyonu ilk kez görme fırsatı yakaladılar. Kıyafetleri yakından inceleyen konuklar ayrıca düzenlenen “Trunk Show” ile yeni sezon moda parçalarını mankenlerin üzerinde gördüler. Bol bol alışveriş yapan ünlü isimler davetin sonunda ise Seda Vural’ı tebrik ederek mekandan ayrıldılar. 

154 magdergi.com.tr

ETEL BALER



davet

ARZU KUNT

SERAP SARI

AYȘE KUCUROĞLU

IȘIL REÇBER

Davete Seda Vural imzalı beyaz renk bir kıyafetle katılan Ișıl Reçber șıklığıyla göz kamaștıdı. 156 magdergi.com.tr

PINAR ALTUĞ

AYLİN YILMAZ

ESRA KIZILTAȘ


SİTARE AKDİLEK, DENİZ BERDAN

ELİF GÖNLÜM

BİLGE EREN

CEYLAN ÇAPA

İstanbul sosyal yașam hayatının seçkin ve güzel bayanlarının katıldığı davette konuklar yeni tasarımları yakından inceledi.

ÖZGE PEKER

ASLI ÖZTÜRK

magdergi.com.tr 157


davet

MURAT MURATLI, SEFA ÇOL

Harvey Nichols MAG Lounge’da Parti Her yıl geleneksel düzenlenen Models Of Fashion yarışma sonrası Ankara’nın en güzelleri Harvey Nichols Mag Lounge’da düzenlenen muhteşem partiyle eğlendi. Harvey Nichols Mag Lounge’da gerçekleştirilen Models Of Fashion Party ile Ankara’nın en güzelleri doyasıya eğlendi. DJ’liğini Murat Muratlı ve Sefa Çol’un yaptığı partide birbirinden lezzetli ürünler ikram edildi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden partide Ankara’nın güzelleri bol bol fotoğraf çektirdi. 

158 magdergi.com.tr

HANDAN BANU ÖZTÜRK

ZEHRA ÇELİK


AYSU - BORA ÇINAR

DİDE - BARIȘ ÖZÇELİK

EDA, EMRE BEKİȘOĞLU

PINAR GÜNSEVEN

SEREN AKMAN

HAKAN - MİNE ALP

magdergi.com.tr 159


davet

HAFİZE AYIK

160 magdergi.com.tr

PERİHAN UYAR

MURAT - HÜLYA AKMAN

AYLİN - SAİT ÜRÜNLÜ

NAGEHAN ÇOL

CEREN - ÖZGÜN CAN


PERVİN BALCI

EBRU - FATİH KAREL

ALPER - BEGÜM KENDİRLİ

ÖZER - ESRA DEMİR YILDIRIM

BERİL ÇAVUȘOĞLU

BUKET AYTAN

magdergi.com.tr 161


özel

Kostüm: DOLCE & GABBANA Ayakkabı: JIMMY CHOO

162 magdergi.com.tr


Yenilikçi, Rahat ve Kendinden Emin

Deniz Berdan Çalıșma hayatına daha okul yıllarında moda editörlüğü yaparak bașlayan ve yayıncılık deneyiminden sonra moda tasarımına da adım atan, bugün ise farklı tarzıyla modaya yepyeni bir bakıș açısı kazandıran bașarılı tasarımcı Deniz Berdan ile çok sıcak bir röportaj gerçekleștiriyoruz...

magdergi.com.tr 163


özel

“Tek bir işin beni mutlu etmesine imkan yok.”

H

erkes oldukça yakından tanıyor ve takip ediyor ama sizi kendinizden dinleyebilir miyiz biraz?

Çalışma hayatıma okul yıllarımda part-time moda editörlüğü yaparak başladım. On bir senelik yayıncılık deneyiminin yanı sıra bu sürecin öncesinde ve sonrasında moda tasarım alanlarında da çalıştım. DB Berdan markasını on sezondur sürdürüyorum. Ayrıca işimde de sıkça kullandığım konular; uzun süredir Rapidography ve illüstrasyon yapıyorum ve eğitimini aldığım dünya mutfaklarından lezzetleri uyarlayıp kendi reçetelerimi oluşturuyorum. Bu süreçte bu konularda pek çok uluslararası marka ile işbirlikleri yaptım. Bu çalışmalarım önümüzdeki sezonlarda da devam edecek. Ayrıca Pist ve Ralli’de Ford ve Citroen ile iki fabrika takımında lisanslı pilot olarak Avrupa ve Türkiye Şampiyonası’nda yarıştım. Geçmişte yaptığım ve tek hala yapmayı sürdürmediğim alan motor sporları. Bu konuda arada dergilere otomobil test yazısı yazıyorum. Ayrıca biliyorsunuz evliyim ve iki çocuğum var. Anlattığım tüm bu işlere rağmen aile hayatım her şeyin önündendir.

164 magdergi.com.tr

Moda editörü ve yayıncı olarak çalıştığınız dönemlerde tasarımcı olmak aklınızda var mıydı?

Moda dergilerine styling yapmaya okul yıllarımda başlamıştım. O yaşta henüz ne yapacağım tam olarak belli değildi. Genel olarak çok boyutlu bir insanım. Bu nedenle tek bir işin beni mutlu etmesine imkan yok. Şu anda zamanımın büyük kısmını alan RTW kadın giyim dışında da pek çok işi bir arada yaparak mutlu olanlardanım.

Tasarımcılık fikri nasıl ortaya çıktı ve bu kadar fark yaratan başarılı çizgilere nasıl ulaştınız?

Fikir olarak ortaya çıkmadı... Zaten annenin tekstilci, babanın yayıncı olduğu bir aileden geldim. Bu yüzden yayıncılık ve moda DNA’mda vardı... İlk önce anne mesleği ile başlayıp sonra baba mesleğini yaptım derken ikisini birden yapar oldum. Genel olarak çok boyutlu bir insanım. Pek çok işi bir arada yaparak mutlu oluyor ve bu şekilde besleniyorum.

Tasarımlarınızın ilham kaynağı neler oluyor?

Her sezon için, bir yıl önceden global moda sektöründeki renk, desen, silüet trend raporları hazırlanır ve kodlar bellidir. Ancak bu işin aslında daha sığ olan tarafıdır. Moda, tüketim sektörünün can damarı olduğu için her şeyden etkilenebilir. Politikadan tutun o dönemin filmleri, müzikleri, ünlü insanları kısacası popüler olan her şeyden etkilenir.


KostĂźm: ELLIE SAAB

magdergi.com.tr 165


รถzel

166 magdergi.com.tr


“PepsiCo için Katy Perry’e kostüm tasarladık.”

Ve onu süsleyerek tüketiciye sunar. Biz de bu dönem yine çıkışta olan dark trendine koleksiyonumuzda yer verdik. Şimdilerde geçmişten günümüze geri dönüş yapan kült korku film karakterlerini desenlerimizde kullandık. Geçmişin tüyler ürpertici, şimdinin ise sempatik hatta sevimli karakterlerini günlük hayatın bir parçası haline getirdik. Desenler; Frankenstein’ın elinde kahvesiyle “hiç sabah insanı değilim” demesi, Nosferatu’nun sevdiğine “tam benim kan tipimsin” demesi, Kurt adamın parti hayvanına dönüşmesi gibi esprileri barındırıyor.

Koleksiyonlarınızı hazırlarken hikayeleri nasıl, nelerden yola çıkarak oluşturuyorsunuz?

Uluslararası tasarımcılarda olduğu gibi bu iş sokak kültürüyle birebir bağlantılı. Sokaktan alıp sokağa geri vermiş oluyorsunuz. Böylece döngü bu şekilde devam ediyor. Bu işin teknik kısmı tabi =) Genel olarak bize ilham veren şeyler müzikten tutun filme kadar geniş bir ağa sahip. Eğlenceli esprileri ve ironiyi çok seviyoruz, ideolojilerimizi de işin içine katarak koleksiyonumuzda kendimizden bir parçayı sunmuş oluyoruz.

Yaz 2016 defilenizi geçtiğimiz aylarda izledik. Kaç parçalık, hangi kumaşların yer aldığı nasıl bir koleksiyon oldu?

40 Look’tan oluşan bir koleksiyon oldu. 80’ler Darkwave kültüründen esinlenerek hazırladığımız koleksiyonda, vücuda daracık oturan kalıplar, file dekolteli, bandajlı, çapraz ip detaylı parçalar yer alıyor. Özel bir baskı yöntemiyle doğal elyaflara basılan desenler, ve siyah zeminin yoğunluğunda kontrast yaratan parlak yeşil, kırmızı ve sarı renklerle koleksiyona canlılık kattık. Desenlerimiz vintage posterleri hatırlatırken, korku karakterlerinin günlük hayatlarına esprili vurgular yapmak istedik. Frakenstein’in kahvesini yudumlarken Freddy tatlı rüyalar demesiyle günlük

hayattan sloganlar kullandık.

Yurt dışında hangi çalışmalarda imzanız var?

İlk olarak Londra Moda haftasında DB Berdan Defilesi ile başladık, PepsiCo için Katy Perry’e kostüm tasarladık. 2013’te The Great and Powerful Oz filminden esinlendiğimiz dört kostüm ile dünya lansmanında Nicholas Kirkwood ile birlikte yer aldık. Ayrıca Disney’in uluslararası basın bültenine giren ilk Türk olduk.

Kızınız ile beraber başarılı çalışmalar içerisindesiniz. İş paylaşımını nasıl yapıyorsunuz? Ayrı düştüğünüz fikirler oluyor mu? Fikir çatışmaları bir noktada mutlaka olabiliyor ama projeyi konuşarak, birbirimizi dinleyerek bir ortak noktaya varıyoruz.

Oğlunuzun da tasarımcı olma isteği var mı?

Can’ın küçüklükten gelen çizim merakı ve bu konuda ciddi bir yeteneği var. Geniş bir hayal gücü var ve bunu çizdiği karakterlerde görebiliyorsunuz. Şu an çok erken ama biz onun üç boyutlu animasyon veya karakter tasarımına ilgi duyabileceğini düşünüyoruz. Tabii bu tamamen kendisinin isteğiyle alakalı. Bir de fen ve matematiğe çok meraklı, gelişmiş bir yönü var. İşin sonucu ona bağlı..

Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Yenilikçi, rahat ve kendinden emin.

Stil sahibi olmak için nelere dikkat etmek gerekiyor?

Bir insanı sadece lüks giyinmek veya bir ürünü sadece sezon trendi olduğu için almak stil sahibi yapmaz. Stil sahibi olmanın kriterleri neler; öncelikle kendinden emin olmak... Duygusal olarak kendini içinde rahat hissettiğin kıyafetleri giymek. Kimse için değil kendin için giyinmek.

magdergi.com.tr 167


özel

“Pist ve Ralli’de Ford ve Citroen

ile iki fabrika takımında lisanslı pilot olarak Avrupa ve Türkiye Şampiyonası’nda yarıştım.”

Dergilerde, reklam kampanyalarında ya da arkadaş gruplarında dayatılan dönemin trendlerini değil gerçekte kullanmaktan keyif alacağın parçaları seçmek. İşin sonunda moda; tüketici için stres unsuru değil keyif alınması gereken bir alan. Kendin için geçerli olan bu unsurları başkası için de düşünüp eleştiriden uzak durmak. Sonuçta stil sahibi bir insan kendine dayatılanı reddediyorsa başkalarına da kendi stilini dayatmamalıdır.

Ufukta yeni projeleriniz var mı? Bu sene hangi markalarla iş birlikleriniz olacak, kimler için koleksiyon hazırlayacaksınız?

Hazır giyim markamıza ilave bir süredir planladığımız ve bizi heyecanlandıran konu; markamız çatısı altında alternative couture line’ı çıkarmak. Marka işbirliklerimiz her sezon var. Bu yıl da yine uluslararası makalarla işbirliklerimiz olacak. Ayrıca çok farklı projelerimiz var onlarla ilgili çalışmalar da yapıyoruz.

Bir gününüz nasıl geçiyor, zamanınızı nasıl yönetiyorsunuz?

İş ve toplantılarla yoğun geçiyor. Yüksek tempoda çalıştığımız için her defasında bir sonraki tatili iple çekiyorum.

İki çocuğa rağmen bu kadar formda olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Sağlıklı yeme içme ve formda kalma konusunda oldukça deneyimliyim. 11 yıl sağlık ve spor yayıncılığı ve geçmişte profesyonel sporculuk hayatımın olmasının da izleri olabilir. Aktif olarak çalışan,

168 magdergi.com.tr

zinde ve mutlu olan bir insanın genel olarak formda kalmakla ilgili sıkıntısı olmaz. Bazı hastalıklar (şeker, hormonal vs) yanında bir de sizi mutsuzluk obeziteye ve sağlıksız beslenmeye ve hareketsizliğe itebilir.

Başarılı bir tasarımcı olmak isteyen gençlere öncelikli olarak neler tavsiye ediyorsunuz?

Araştırmaya başlarken moda dergileri ya da moda sitelerindense güzel sanat, sinema, performans gibi alanlardan birincil araştırmalarına başlamalarını öneririm. Çünkü, moda yaratıcılığın son noktasıdır. Moda her şeyden esinlenir ama modadan esinlenilmez. Yani bu bir sanat dalı değil. Yaptığınız ürünü satamadıktan, üretemedikten sonra hiçbir değeri olmuyor ve çok hızlı bir sektör olmasından dolayı her üç ayda bir değişiyor. Bir tasarımcının en önemli özelliği dikişten anlamak zorunda olması. Siz istediğiniz kadar çizin edin o çizimi gerçeğe dönüştüremediğiniz taktirde o çizimler hiçbir işe yaramaz. O yüzden gelecek tasarımcıların dikiş, malzeme bilgisini geliştirmesi önemli. Bu da deneye yanıla oluşan bir şey. Hata yapmaktan korkmayın çünkü bazen hatalar da güzel sonuca götürebilir.

Geçtiğimiz günlerde açılışına da katıldığınız Tepe Home’un yeni mağaza konseptini nasıl buldunuz? Klasik Country ve modern tarzda ürünlere uygun fiyatlar ve cazip ödeme koşulları ile sahip olabileceğiniz, kendi tarzınızı yaratmak için ilham alabileceğiniz, ev dekorasyonu ile ilgili tüm ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz ve stilinizi bulmanıza yön verebilecek olan markayı her zaman stil öncüsü olarak değerlendiriyorum.


KostĂźm: ELIE SAAB

magdergi.com.tr 169


davet

Dostlara Özel Yeni Yıl Daveti Sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinden Ahu Orakçıoğlu ve Deniz Luise Işın ortaklığında kurulan AD Mobilya şık bir yılbaşı davetiyle yeni yıla merhaba dedi. Mobilya sektöründe tasarım kültürünü güçlendiren koleksiyonu ile dikkat çeken AD Mobilya’nın ortakları Ahu Orakçıoğlu ve Deniz Luise Işın düzenledikleri yeni yıl davetinde yakın dostlarını ağırladılar. Sosyal yaşam dünyasının birçok önemli isminin bir araya geldiği davette konuklar firmanın el işçiliği ile üretilmiş 2016 Kış mobilya koleksiyonunu da yakından inceleme fırsatı yakaladılar.  DENİZ LUISE IȘIN, AHU ORAKÇIOĞLU

170 magdergi.com.tr

YELDA GÜRAL

SİREN ERTAN

FİGEN KIRAL


EBRU ÇARIKÇILAR

GONCA ERGÜVEN

ESRA KIZILTAȘ

Ahu Orakçıoğlu ve ortağı Deniz Luise Ișın’ın düzenlediği davete cemiyet hayatının seçkin hanımları katılırken açılıșa katılan hanımlar AD Mobilya ürünlerini de yakından inceledi. HÜLYA KALYONCU

ȘÜKRAN GÜZELİȘ



“Size özel egzersiz programları ile hedeflerinizi gerçekleştirmek üzere beraber yola çıkıyoruz. Hedef her zaman kolay veya kısa olmayabilir, önemli olan bu hedeflere doğru ve kalıcı yoldan ulaşmak..“ “Herkese uyan egzersiz anlayışı yerine “size uygun” egzersiz programını uyguluyoruz..”

Next Level Rezidans-AVM B-Blok Kat :2 No:3 Söğütözü Ankara Tel: +90 312 911 29 96 www.pilateszone.com.tr


davet

“Asıl Yetenek, Hayal Edebilmektir” Arzu Kaprol moda ve stil sahibi olmak üzerine merak edilenleri anlattı. Ünlü moda tasarımcısı Kaprol Next Level’da gerçekleştirdiği söyleşide geleceğin modasına vurgu yaptı. Akıllı teknoloji ile tasarlanan ceketinden bahseden Arzu Kaprol; “ Her disiplindeki tasarımcının bir iyileştiriciliği olabilir. Teknoloji ve tekstil muazzam bir şekilde değişiyor. Her değişim biraz korkutucu ama aynı zamanda heyecan verici” dedi. Markasının harika pantolonlar ürettiğini ileten Kaprol, geleceğin modası ile ilgili bilgiler verdi. Mercan Dede ile gerçekleştirdiği hologram defilesinin özelliklerini anlatan Kaprol, teknolojinin moda üzerindeki etkilerini anlattı. “Duygusal olarak ne kadar güçlüysek o kadar az renge ihtiyacımız var” diyen ünlü moda tasarımcısı, kıyafetlerin üzerimizde taşıdığımız, bizi yansıtan, bize iyi gelen en önemli parçamız olduğunu iletti. Next Level Alışeriş Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe çok sayıda konuk katıldı. 

174 magdergi.com.tr

ARZU KAPROL

ELİF ÖZKALELİ

NEVRA TUNCER


FUNDA BEKİȘOĞLU

MELDA ALTINOK

Cemiyet hayatının sevilen isimleri birbirinden șık kıyafetleriyle söyleșiye katıldı. AHSEN DEMİRCİ

PINAR GÜRER

magdergi.com.tr 175


OP. DR. BAȘAK BOSTANCI CERAN

Tablet, akıllı telefon ve bilgisayar karșısında geçirilen zamanın fazlalașmasıyla gözlerde kuruma, kızarıklık, bulanıklık, șakak ve baș ağrısı șikayeti ile bașvuran hasta sayımızda belirgin bir artıș tespit etmekteyiz. “Dijital göz yorgunluğu sendromu” adı verilen bu durum en sık 30-40 yaș arası ofis çalıșanlarında görülse de, cep telefonu ve tabletlere sahip olma yașının küçülmesi ile çocukluktan, geç erișkinliğe her yaș grubunda görebildiğimiz bir sağlık problemi olarak karșımıza çıkmakta. Konu ile ilgili Dünya Göz Hastanesi Op. Dr. Bașak Bostancı Ceran bizleri aydınlatıyor...

advertorial

Dijital Göz Yorgunluğu Sendromu


K

imi hastalarda şikayetler ekran karşısında geçirilen birkaç saatin sonunda başlarken, kuru göz hastalığı için risk faktörü taşıyan kişilerde 10 dakikalık bilgisayar karşısında çalışma sonrası bile şikayetler görülebilmekte. Dijital göz yorgunluğu sendromu kişilerde kalıcı görme hasarı bırakmamasına rağmen, kişinin yaşam kalitesini ve çalışma performansını kötü etkilemesi açısından önemli bir sağlık problemi olarak ortaya çıkmakta. Tedavide öncelikle hastanın tam bir göz muayenesi ile görme kalitesini etkileyebilecek herhangi bir kırma kusurunun (miyopi, hipermetropi, astigmatizma veya presbiyopi) olup olmadığının ortaya konması gerekmektedir. Muayene esnasında görüş konforunun azalmasına yol açabilecek göz kapağı problemleri, kornea ve konjonktiva hastalıkları, lens ve retina değişiklikleri açısından hastanın değerlendirilmesi önemlidir. Özellikle ekran sendromunu kötüleştirecek bir durum olan kuru göz hastalığı açısından hastada risk taşıyan bir durumun (hormonal dengesizlik, sistemik ilaç kullanımı, vitamin yetersizlikleri, beslenme bozuklukları, alerji vb) olup olmadığının tespiti ve varsa kuru göz hastalığının uygun yöntemleri ile tedavisi önem arz etmektedir. Ekran karşısında uzun saatler geçiren kişilerin fayda görebileceği mavi ışığı filtre etme özelliğine sahip gözlük camları mevcut olduğu gibi özellikle mimar, tasarımcı ve bilgisayar programcılığı gibi birkaç ekranla birden çalışan

kişiler için özel üretilmekte olan ekran gözlükleri de mevcuttur. Hastalarımızda şikayete ve yaşam tarzına özel olarak bu gözlüklerden de faydalanabilmekteyiz. Ekran karşısında çalışmak zorunda olan kişilerin alınabilecek bazı önlemler hakkında bilgilendirilmesi de faydalı olacaktır. Ekran karşısında geçirilen her 30 dakikada bir 30-45 saniye süre ile gözün dinlendirilmesi, göz kapaklarının kapatılması veya uzak bir hedefe bakılması faydalıdır. Bilgisayar ekranının duruş açısı ve parlaklık ayarı da oldukça önemlidir. Bilgisayar ekranı göz seviyesinin altında yüze dik bakacak şekilde konumlandırılmalı, ancak tavan aydınlatmasını veya pencereden gelen ışığı göze yansıtmamalıdır. Ayrıca, ekranın parlaklık ayarı ile oynanarak beyaz zemin yerine gri tonların seçilmesi de faydalı olacaktır. Elde tutulan tablet, akıllı telefon, dijital okuyucu gibi cihazların da yüzden yaklaşık kırk-kırk beş cm uzakta ve göz seviyesinin altında tutulması önemlidir. Özellikle gençlerin ve çocukların bu gibi dijital cihazların karşısında geçirdiği sürenin ebeveynler tarafından kontrol edilmesinin çocukların gerek göz sağlığı gerekse fiziksel ve sosyal gelişimleri açısından faydası olacağını düşünmekteyim. Sağlıklı günler.... 

www.dunyagoz.com


nextlevel

HUGO BOSS Palto: 1.890 TL Takım : 1.440 TL Gömlek : 301 TL Mendil: 78 TL Kravat: 301 TL Kemer: 266 TL Çanta: 980 TL Ayakkabı: 840 TL

WEEKEND BY MAXMARA Tulum: 640 TL Kaban : 1.199 TL ALDO Ayakkabı : 249 TL Șapka: 159 TL FURLA Çanta: 1.000 TL


Eda & Emre Bekişoğlu Modanın Yakın Takipçileri Bekişoğlu ailesinin başarılı ikiz kardeşleri Eda ve Emre Bekişoğlu ile Next Level Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz keyifli çekimimizden renkli kareleri ve samimi röportajımızı sizlerle buluşturuyoruz…

Ö

FOTOĞRAF: DERİN GÖKÇE - STYLING: ELÇİN CÖMERT

ncelikle sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?

İnsan sevgisi bizi tanımlayabilir; çünkü her şeyden önce bize birbirimizi sayıp sevmek öğretildi. Doğduğumuz günden beri birbimize sonsuz güvenebilecek yol arkadaşlarıyız. Yürümeyi, yüzmeyi, bisiklete binmeyi ve hatta bağcık bağlamayı bile adım adım birbirimizden destek alarak öğrendik. BLIS adında enternasyonel ve İngilizce ağırlıklı eğitim veren bir okulda lise son öğrencileriyiz. İkimiz de topluma karşı duyarlı ve yardıma son derece açığız. Başkanlığını yaptığımız kampanyalar ve kulüpler ile birçok sosyal sorumluluk projesinde yer aldık.

Sizi tanımlayacak en belirgin özelliklerinizi nasıl ifade edersiniz?

İkimiz de hayatımız boyunca derslerine özen gösteren ama bu kadar yoğunluğun arasında her zaman sosyal hayatına da

zaman ayıran öğrenciler olduk. Zamanı verimli kullanıyor olmamız bize kendi özel hayatımıza daha çok vakit ayırabilme fırsatı sunuyor. Bunun yanı sıra derslerimize beraber çalışır, sosyal çevremizi de beraber genişletir, birlikten güç doğururuz.

En büyük hayaliniz veya gerçekleştirmek istediğiniz hedleferinizden bahseder misiniz biraz?

Bizim en büyük hayalimiz, ileride Allah nasip ederse, üniversitelerimizden mezun olup kendi aile firmamızın başına geçmek ve öğrendiklerimiz ile elde ettiklerimizi işimize aktarabilmektir. Bunun yanı sıra açmış olduğumuz Mimmar adındaki mimarlık firmasını da büyütmeyi ve güzel projelere imza atmayı hedeflemekteyiz.

İngiltere sizin için ne ifade ediyor?

Okumak istediğimiz bölümlerde donanımlı ve sıkı bir eğitim veren İngiltere her zaman bizim listemizdeydi. Birkaç ay önce yapmış olduğumuz başvurulardan kabullerimizi aldık. Hayırlısının olacağına inanıyoruz.

magdergi.com.tr 179


nextlevel

ARMANI Kürk Kazak: 1.902 TL Pantolon: 651 TL Ayakkabı: 1.192 TL Furla Çanta: 1.056 TL

TOMMY HILFIGER Elbise: 398.30 TL Kaban: 692.30 TL FURLA Çanta: 1.244 TL Ponpon: 450 TL Eldiven: 201 TL

HUGO BOSS Bordo Yelek: 770 TL Atkı: 420 TL Gri Gömlek: 225 TL ARMANI Jean: 811 TL Ayakkabı: 864 TL

HUGO BOSS Ceket: 1.899 TL Boğazlı Kazak: 725 TL Atkı: 229 TL Jeans: 599 TL Eldiven: 560 TL Çanta: 1.299 TL Ayakkabı: 665 TL

Nasıl hissediyorsunuz orada kendinizi?

Organize olmuş ve insanı rahat ettirebilen, kültürel olarak etkinlik çeşitliliğine sahip, sevdiğimiz bir ülkedir. Kendimizi hem eğitime hem de eğlenceye hazır hissediyoruz.

Yurt dışındayken Türkiye’nin en çok nelerini özleyeceğinizi düşünüyorsunuz?

En başta hep yanımızda olan, ailemizi ve arkadaşlarımızı çok özleyeceğiz. Fakat eşi, benzeri olmayan Türk mutfağına hasret kalacağımız da bir gerçek.

Kış tatilinde nereleri tercih ediyorsunuz?

Son sınıfta olduğumuz için bu sene bir yere gidememekle beraber, Avrupa’nın değişik merkezlerini de görüp ailece

180 magdergi.com.tr

kayak yapmayı çok seviyoruz. Şu ana kadar en çok beğendiğimiz ve en kısa zamanda tekrar gitmek istediğimiz kayak merkezi ise Sarıkamış’tan sonra Courchevel.

Keyifli bir alışveriş gününde beraberken biraz da modaya değinelim; tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Biz modayı takip eden ikizleriz. Alışveriş yapmaya ve farklı tarzlarda giyinip yeni şeyler keşfetmeye bayılırız. İnsanın tarzının, kendi hakkında çok fazla şey söyleyebileceğine inanıyoruz. İkimizin de tarzı birbirimize çok yakındır. Modern giyinmekle beraber, giydiklerimizin klasik hatlar da taşıdığını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, bir giysinin marka veya son moda oluşundan ziyade, yakışarak orijinalliğini sunabilmesini esas alırız.


ARMANI Mont: 1.158 TL T-shirt: 304 TL Jean: 767 TL Ayakkabı: 915 TL Çanta: 566 TL

HUGO BOSS Mont: 1.499 TL Sweat: 549 TL Jean: 499 TL Gözlük: 630 TL Ayakkabı: 849 TL


nextlevel

Tutkunu oldugunuz markalar neler?

Genç kızlar için Türk markalarından; Machka ve Arzu Kaprol, yabancılardan ise ayakkabıda; Miu Miu, Valentino, çantalarda; Fendi, Bottega Veneta ve Dior, elbiselerde; Herve Leger ve Zuhair Murad, ceketlerde ve üstlerde ise Etro, Missoni ve Kenzo’nun tasarımlarını hoş buluyoruz Erkekler için ise; kalitesi açısından Ralph Lauren bir vazgeçilmez. Ayakkabıda; Christian Louboutin, Prada,

182 magdergi.com.tr

Gucci, ceketlerde; Moncler ve Valentino, üstlerde; Kenzo ve gömleklerde; Etro’nun tasarımlarını beğeniyoruz.

Bu kış gardırobunuzda vazgeçilmez parçalar neler olacak? Hem şık görünen hem bir sürü modeli ve rengi olan, bizi de hep sıcacık tutmayı başarabilen Moncler montlarımızı herhalde bu kış yine yanımızdan hiç ayırmayacağız. 


alışveriş

Clarins Far 210 TEKİN ACAR

Estee Lauder Parfüm 330 TEKİN ACAR

Parfüm 100ml 289 VICTORIA’S SECRET

Fondoten 140 BOBBI BROWN

Eye Liner 95 BOBBI BROWN Ruj Pure Matte 85 NARS

El & Vücut Losyonu 135 JO MALONE

Jojoba Şampuan 33,71 GNC

Makyaj Temizleyici 75 NARS

Allık 145 BOBBI BROWN

Nemlendirici 150 BOBBI BROWN

Göz Kalemi 19,43 YVES ROCHER

Oje 4,75 FLORMAR

Maskara 32,90 FLORMAR

BB Krem 26,18 YVES ROCHER magdergi.com.tr 183


Hayallerden İlham Alan Proje

BAȘAR MARKOÇ

Morkoç Grup’tan Başar Morkoç: Morkoç Grup ve Demircioğlu ailesinin ortak girişimi olan Vesta Life Bilkent projesi, her iki ailenin nesilden nesile gelen inşaat tecrübesi ile birleşmiştir. Morkoç Grup 1975’ten beri Morkoç A.Ş çatısı altında projelerini sürdürmektedir. Türkiye’nin birçok vilayetinde devlet işi olarak, hastane, okul ve üniversite projelerine imza atmıştır. Demircioğlu ailesi daha eski bir geçmişe sahip olup, üç nesildir inşaat sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu köklü iki ailenin ailelerinden gelen tecrübeyle, biz gençlerin dinamik, çalışma hırsını, kararlı ve azimli bir şekilde kurumsallaşmak adına Vesta Life Bilkent Çatısı altında birleştik.

Vesta Life Bilkent projesi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ankara’nın en seçkin ve merkezi lokasyonlarından biri olan Bilkent-3 üzerinde konumlandırılan Vesta Life Bilkent, modernliğin, sakinliğin ve rahatlığın tüm güzelliklerini sunan yüksek katlı bir proje olarak tasarlandı. Yatırım değeri yüksek, hızlı değerlenen bir bölgede yüksek kaliteli malzemelere sahip, tek blok 14 katlı butik bir projedir.

Hedef kitlenize göre daire tiplerini nasıl oluşturdunuz? Hedef kitlemiz daha çok aile kesimine hitap ediyor. Projemizde yerli ve yabancı markaların tasarımlarını tercih ettik. 5854 m’lik toplam alan, 4760 m’lik yeşil alan ve sosyal donatılar, 1 Zemin + 13 Katta toplam 26 adet, 4+1 2 adet, dublex 6+1 daire, her daire için 1 kapalı, 2 açık otoparkımız bulunmaktadır. 1.sınıf işçiliğin göze çarptığı projemizde A plus bir kesime hitap etmekteyiz. Ferah ve huzurlu bir hayatı iliklerinize kadar hissedeceğiniz modern yaşamın tek adresiyiz.

Sosyal imkanlar ve ticari alanlar nasıl olacak?

Projemizde müşterilerimiz için çok amaçlı spor sahası (Basketbol, Voleybol), çocuk oyun alanı (Açık) bahçede çardaklar, süs havuzu bulunmaktadır. Yeşil alana oldukça önem verdik. 5854 m’lik toplam

alanın, 4760 m’lik kısmını yeşil alana ayırdık. Bu yüzden projemiz Bilkent’te sakinlik ve huzurun tek adresi..

Projenin konumundan ve ulaşım olanaklarından bahsedelim biraz da…

Projemiz gelişmekte olan ve yatırım değeri oldukça yüksek Bilkent3’te konumlandırılmakta. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 4 Km, Sports International’a 2 Km , Kızılay’a 15 Km ve Eskişehir Yolu’na 5 Km, mesafede yer almasıyla Ankara’da lokasyon açısından oldukça önemli yere sahip olan bir projedir.

Teslim tarihiniz nedir? Satışların ne zamana kadar tamamlanacağını ön görüyorsunuz?

Örnek dairemiz müşterilerimiz için hazırdır. 2016 yaz aylarında ise dairelerimizi müşterilerimize teslim edeceğiz. Satışlarımızın 2016’nın sonuna doğru tamamlanacağını düşünüyoruz.

Projede en çok önem verdiğiniz detay nedir ?

Lokasyon olarak oldukça avantajlı bir bölgedeyiz. İşçiliğimiz ve kullandığımız malzemeler ise diğer önem verdiğimiz konulardan. Yerli ve yabancı tasarımları kullanırken kaliteli ürün olmasına özen gösterdik. Bu yüzden projemizde 1.sınıf işçilik oldukça göze çarpıyor. Ayrıca projemizde bulunan 7/24 saat güvenlik kameralarımızla müşterilerimizin güvenliğine de oldukça önem veriyoruz.

Önümüzdeki dönemlerde sektör ve firmanız adına beklentileriniz, ön görüleriniz, hedefleriniz nelerdir?

Sektörde projelerimizdeki 1.sınıf işçilik ve kalitemizle ön plana çıkacağımıza inanıyoruz. Projelerimiz devam ediyor, Vesta Life Bilkent’ten sonra Vesta Suite de başlayacak olan projelerimizden bir tanesi. Birçok yeni proje ile karşınıza çıkacağız. Müşteri memnuniyetini, rahatlık, huzur ve konforunu sağlayacak projeler inşa etmek, tek hedefimiz. Müşteri odaklı projeler içerisinde yer aldığımızdan dolayı sektörde adımızı sıkça duyuracağız. 

Ankara’da reklam faaliyetlerinde bulunan, canlı ekibi ile farklı fikirleri buluşturup, bu fikirleri tasarımlarına en iyi şekilde yansıtan Reklam Firması CaddeMarka’nın Genel Müdürü Emir Furkan Tekcan VestaLife projesi için huzur veren bir proje olmasının yanı sıra Bilkentteki konumu ve Vestalife’ın gerek iç gerek dış mimari yapısının oldukça modern bir hayatın en güzel çizgilerini yansıttığını belirtti. Huzurun ve mutluluğun VestaLife’ta simgelendiğini vurgulayan Emir Furkan Tekcan bu Modern çizgisiyle müşterilerine en iyi konforu sağlayan VestaLife satış ofisi ile değerli müşterine örnek daireleri için kapılarını açtığını söyledi.

advertorial

Merhaba... Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz ?



röportaj

ECE OĞULTÜRK

Her Fotoğraf Bir Hikaye En büyük tutkusunu mesleği haline getiren ve kısa zamanda Türk ve yabancı birçok ünlü ismi bizlere objektifinden yansıtan, bașarılı ve genç fotoğrafçı Ece Oğultürk ile keyifli bir röportaj gerçekleștirdik...

186 magdergi.com.tr


S

eni biraz yakından tanıyabilir miyiz?

Ben Ece OĞULTÜRK. İstanbul’da doğdum. 2005 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümüne girdim. Aynı yıl usta fotoğrafçı Zeynel Abidin AĞGÜL ile birlikte çalışmaya başladım. Kendisinin desteğiyle reklam, moda ve portre fotoğrafçılığı alanlarında tecrübe edindim. Şu anda da moda ve portre alanlarında kendi çalışmalarımı sürdürüyorum.

Fotoğraf çekmeye meraklı olduğunu ne zaman, nasıl fark ettin?

Çocukluk yıllarımda aile fotoğraflarına uzun uzun bakarken yakalanırdım. Babam yönetmen olduğu için evde bulunan kamera ve fotoğraf makinaları da beni hep cezbederdi. Liseden sonra kesin karar vererek üniversitede güzel sanatlarda okuyup fotoğraf eğitimi aldım. Beni fotoğrafa çeken şey babama olan hayranlığım oldu.

Fotoğraf çekmek dışında tutku ile yaptığın başka neler var? En büyük tutkum fotoğraf ve ne şanslıyım ki; tutkuyla bağlı olduğum bir işim var.

Portre fotoğrafları çekerken kurguları nasıl oluşturuyorsun?

Çekeceğim kişiyi önceden araştırmayı seviyorum. Ne sever? Ne yapar? Nereden gelir? Hatta, torunun adı nedir? Bu ve bunun gibi soruların cevapları fotoğrafa katkı sağlayacak malzemelerle dolu oluyor. Dersime çalıştıktan sonra geriye aynı dili konuşabildiğim

ekip arkadaşlarımla iyi bir plan yapmak kalıyor.

Dünyayı bir objektifin arkasından görmek nasıl bir his?

Dünyayı objektifin arkasından görüyormuşum gibi değil de, sanki objektif benim gözümün içindeymiş gibi hissediyorum. Müthiş bir his bu... Günlük hayatımda yolda yürürken, biriyle konuşurken, araba yolculuğu yaparken, gözüm sürekli, ışığa, gölgelere ve ifadelere takılıyor. Bu da bizim meslek hastalığımız sanırım.

Genç yaşında birçok ünlü isimle çalışıyorsun... Kim bu isimler?

Sanat, politika, cemiyet ve iş dünyasından birçok isimle çalışma fırsatı buldum. Bunlardan akla ilk gelenler, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve birçok parti lideri, John Malkovich, Hülya Avşar, Tiger Woods, Christopher Norton.

Objektifinden yansıtırken en çok etkilendiğin isim kimdi? Hikayesini bizimle paylaşır mısın?

Birçok isim var. Ancak aklıma ilk gelen kesinlikle piyanist David Helfgott. Yakın zamanda İstanbul’da muhteşem bir konser verdi. Konser sonrası sahneden iner inmez fotoğraf çekimi için bir araya geldik. Çekim için çok az vaktim vardı çünkü hem ilerleyen yaşından dolayı kendisini yormak istemiyordum hem de diğer yandan hayranları imza almak için sabırsızlanıyorlardı. David Helfgott rahatsızlığından dolayı, fotoğraf çekimi sırasında sürekli konuşuyor, gözlerini kısıyordu ve ben istediğim fotoğrafı çekemiyordum. Çekimin son anında “David lütfen benim için gözlerini açar mısın?” dedim ve o an şahane bir portresini çekebildim.

magdergi.com.tr 187


röportaj

Hastalığının detaylarını ve hikayesini merak edip çekimden sonra ilk işim biyografisini anlatan film olan Shine’ı izlemek oldu. Uzun süre etkisinden çıkamadım.

unutmayıp, fotoğrafa ve kendilerine olan güvenilerini kaybetmeden yollarına devam etsinler.

Farklı ve kalıcı olmanın sırları neler sence?

Hayalini kurduğun çekimi kiminle nasıl bir kurguyla gerçekleştirmek istersin?

Fotoğraf arşivinde yediden yetmişe herkesin severek takip ettiği isimler yer alıyor. Onları istediğin portrelere sen mi sokuyorsun yoksa doğal portrelerine hikaye mi oluşturuyorsun?

Son olarak Ece Oğultürk bize aşkı anlatacak olsa kiminle ve nasıl bir portre ile anlatırdı?

Benimle uzun süredir çalışan insanlardan disiplinli duruşum konusunda takdir görürüm; bu beni çok mutlu ve motive eder. Yaptığın işi sevmenin, kendinden bir şeyler katmanın, özgün olmanın dışında, işinde disiplinli olmanın da kalıcı ve farklı olmakta etken olduğunu düşünüyorum.

Sanatçılarla çalışırken yanımda kuaför, makyöz/makyör ve stilistten oluşan kocaman bir ekip oluyor. Önceden belirlediğimiz konseptler doğrultusunda güçlerimizi birleştiriyoruz ve ortaya bir imaj çıkarıyoruz. Politika, cemiyet ve iş dünyasından isimlerle çalışırken durum daha farklı. Her ne kadar dersime çalışıp, kafamda malzemelerle gitsem de bazen iş planlandığı gibi yürümüyor, işte o zaman fotoğraf çekmek kadar durumu ve kişiyi yönetmek gerekiyor.

Kafamda bir çok fikir var.Çekeceğim insanlara bu fikirleri anlattığımda, ya beni anlıyorlar ya da bana güveniyorlar. Ve ortada buluşuyoruz. Ancak en önemli şey zaman. Günümüzde herkesin zamanı çok kıymetli. Kafamda ki kurguları çok değil ama gerektiği kadar zaman içinde gerçekleştirmek benim için paha biçilemez bir konfor. Bunu sağladığımda ünlü / ünsüz kişilerle yaptığım bütün çekimler; kafamdaki fikirleri gerçekleştirmek için fırsata dönüşüyor.

İlk aşkım olan babamı anlatırdım. Fotoğrafı seçmeme sebep olan hayranlığım, artarak devam etmekte. Büyüdükçe onu daha iyi anlıyor ve şimdi de bu fotoğrafa uzun uzun bakıp, iyi ki ben fotoğrafçı oldum diyorum. Ve her geçen gün onu daha çok özlüyorum. 

Kendini şu an olmak istediğin tablonun neresinde görüyorsun?

Kendimi şu an olmak istediğim tablonun tam ortasında görüyorum. Öğrencilik yıllarımdan beri çok çalışıp, işime çok emek verdim. Ancak hayat sürprizlerle dolu. Bazen resmin en renkli kısmında da olabilirim, bazen kenarda köşede. İşimi çok seviyorum ve daha uzun yıllar keyifle yapmayı düşünüyorum.yani hep bu tablonun içinde olmak istiyorum.

Mesleğe yeni atılacaklara ne gibi fikirler verebilirsin?

Fotoğrafçılık gelişen ve kolay ulaşılan teknolojiler sayesinde neredeyse herkesin ilgi alanı. Mesleğe yeni atılacak olanlar sadece profesyonellerle değil amatörlerlede rekabet içinde olacaklar. Bu sebepten dolayı fotoğrafçılığın uzun bir yolculuk olduğunu

“John Malkovich, Hülya Avşar, Tiger Woods, Christopher Norton çalıştığım isimlerden bazıları.. ”



röportaj

Genç, Güzel ve Hırslı

Alina Boz

Ekranların sevilen dizilerinden Paramparça dizisinin kendinden sıkça konușturan karakteri Hazal’ı canlandıran Alina Boz ile gerçekleștirdiğimiz renkli moda çekimimizde kendisini daha yakından tanıdık... 190 magdergi.com.tr

Fotoğrafçı: Coșkun Turgut Saç-Makyaj: Cesur Kavcu-Suzan Kolay Nișantașımini Kıyafetler: Mudo Hande Çokrak Arzu Kaprol


R Kim keşfetti sizi?

usya’dan Türkiye’ye gelişiniz nasıl oldu?

Çok uzun bir hikaye değil; 7 yaşıma kadar Rusya’da yaşadım, sonra ailevi sebeplerden dolayı İstanbul’a taşındık.

Oyunculuğa nasıl adım attınız?

Daha Rusya’da yaşadığım zamanlarda bile tiyatroya çok ilgim vardı. İstanbul’a taşındığımda hemen tiyatro eğitimi almaya başladım ve 2009’da da halam beni ajansa yazdırdı .

“Paramparça” ekibine nasıl dahil oldunuz? İşe başlarken bu kadar konuşulacağınızı düşünüyor muydunuz?

Dizi için audition verdim, seçilmeyi hiç beklemezken seçildim. Tabii ki bu kadar konuşulacağını düşünmüyordum. Onlarca güzel proje reyting yüzünden bitiyorken böyle şeyleri tahmin etmek artık imkansız.

“Ya yapamazsam?” diye korktunuz mu hiç?

Hayır ‘’ Ya yapamazsam’’ diye korkmadım hiç, “Ya istenilen şekilde yapamazsam” diye koktum.

Hazal karakterini kendinize benzetiyor musunuz?

Bence kimse kendini, Hazal gibi birine benzetemez. Ben de tabii ki benzetmiyorum. Ben insanları üzmekten çok korkarım. Bu yüzünden Hazal’a benzemem imkansız.

Hazal’ın sevilmeyen tavırlarından dolayı izleyiciler dışarıda sizi gördüklerinde olumsuz tepkiler veriyorlar mı?

Tabii ki öyle tepkilerle de karşılaşıyorum ama çok da olumsuz değil. Genelde karşılaştığım insanlar bunun rol olduğunun farkında . Olumsuz şeyler söyleseler bile bunu Hazal hakkında söylerler ‘’sen şöylesin, böylesin’’ demezler. Fakat sosyal medyada hiç öyle değil. Orada çok kötü tepkilere ve hakaretlere maruz kalıyorum.

Birlikte çalışmanın hayalini kurduğunuz biri var mı?

Hayır, öyle belirli kişiler yok. Ama umarım gelecekte birçok başarılı oyuncu ile çalışma imkanım olur.

“Bence kimse kendini, Hazal gibi birine benzetemez :)”

magdergi.com.tr 191


röportaj

“Umarım gelecekte birçok başarılı oyuncu ile çalışma imkanım olur.”

192 magdergi.com.tr



“Ya istenilen şekilde yapamazsam” diye korktum.

İleride kendinizi nerede görmek istiyorsunuz? Gelecek hakkında kesin planlar kurmayı seven bir insan değilim. Bu kadar uzak bir zaman hakkında konuşmak için de çok genç bir yaşta olduğumu düşünüyorum. Daha önümde kazanmam ve bitirmem gereken bir üniversite var. Umarım benim için doğrusu ne ise o olur. Sevdiğim işi yaparak mutlu olmak istiyorum.

Set dışında kalan vakitlerinizde neler yapıyorsunuz?

Sevdiğim insanlarla, ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum. Hafta içi okulum var. Hafta sonlarımı ise olabildiğince renkli geçirmeye çalışıyorum.

Moda sizin için ne ifade ediyor?

Modayı çok yakından takip eden bir insan değilim. Bir kıyafetin içinde rahat olmam, o kıyafetin moda olmasından daha önemlidir benim için.

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Kot-tişört ve spor ayakkabılarım

194 magdergi.com.tr


E SADEC ADA K İ K A 25 D MAK FİT OL İNİZ? S İ M R İSTE

TEL: 0312 428 15 15


DÜNYANIN EN İYİ İŞİNİ YAPIYORSUNUZ AMA BUNU KİM BİLİYOR?

ARTIK HERKES BİLECEK.

MEDIA • EVENTS • COMMUNICATIONS bilgi@magpr.com.tr - www.magpr.com.tr


alışveriş

Kazak 349 GANT

Gömlek 195 GANT

Atkı 139 NETWORK

Gömlek 279 GANT

Kemer 149 NETWORK Kol Düğmesi 69 ABDULLAH KİĞILI

Burberry Saat 1,764+KDV SAAT&SAAT

Cüzdan 89 NETWORK Kazak 300 GANT

Bileklik 225 NETWORK Çocuk Gömlek 119,95 GANT

Çocuk Bere 59,95 GAP Soobe Pantolon 19,99 JOKER Pantolon 329 NETWORK

Yelek 538 GANT Polo Ralp Lauren Ayakkabı 143 SUPERSTEP

Çocuk Yelek 159,95 GAP magdergi.com.tr 197


gurme

Kışa Lezzetli Bir Başlangıç

Arda Türkmen ???????????

Acısıyla tatlısıyla geride bıraktığımız 2015’in ardından yeni bir yıla bașlamanın heyecanı da bir bașka oluyor. Yeni planlar, yeni kararlar ve tabii ki yüksek umutlar… Öncelikle herkesin yeni yılını en içten dileklerimle kutlamak istiyorum, umarım 2016 hepimize çok iyi gelir ve hayallerin gerçekleștiği bir yıl olur.

T

abii yeni yıl deyince kış ayları, soğuk havayı da beraberinde getiriyor. Havaların soğumasıyla da etrafta bulaşıcı hastalıklar kol geziyor. Bu hastalıklardan kendimizi korumanın birçok yolu var, düzenli uyku, egzersiz ve tabi ki doğru beslenme. Günlük hayatın koşuşturmasından ne uykumuza zaman ayırabiliyoruz ne de yediklerimize dikkat edebiliyoruz. Ancak çok ufak değişikliklerle vücut direncimizi güçlü tutabilmemiz de mümkün. Özellikle bu aylarda mümkün olduğunca koyu renk yapraklı sebzeler ve bakliyat tüketmekte fayda var. Bu arada protein almayı da aman ihmal etmeyin. Yazın havaların güzel olmasından dolayı daha sosyal olan hayatımız kışın gelmesiyle beraber bizi biraz daha kapalı ortamlarda olmaya

itiyor. Kalabalık aile sofraları, toplu eş dost toplanmaları, büyük sofralar kurmak hepimizin geçmişten bugüne taşıdığı değerler. Bu değerleri kışın sıcacık evlerimizde hazırladığımız mükellef bir menü ve onun etrafında toplanan sevdiklerimizle sürdürmek de ayrıca bir keyif. O yüzden bu sefer sizlerle kış sofralarına yakışan besleyici tarifler paylaşacağım. Bu tarifleri aslında istediğiniz gibi damak zevkinize göre de değiştirebilirsiniz. Malzeme ekleyip çıkartabilirsiniz. Sonuçta hep söylediğim gibi mutfağınızda şef sizsiniz. Ben sadece size naçizane önerilerde bulunuyorum. Daha önce de belirttiğim gibi kış aylarında bakliyat ve koyu renk sebze tüketimi vücut direncinizin ve enerji ihtiyacınızın karşılanması için son derece önemli. Ayrıca kış meyvelerini de tariflerinizde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Örneğin; portakal, nar ya da armut gibi vitamini yüksek meyveleri salatalarınızda tüketebilirsiniz. Aynı şekilde ıspanak, semizotu ya da pazı gibi sebzeleri çiğ olarak salatalarınızda ya da baklagillerle yapılan çorbalara ayrı bir lezzet katmak için kullanabilirsiniz.

UR NOHUTLU BULG ÇORBASI Malzemeler;

3 yemek kașığı zeytinyağı 5 su bardağı (1lt) su 2 avuç pilavlık bulgur 1 su bardağı nohut – hașlanmıș 10 dal maydanoz 10 dal dereotu 1 adet domates rendesi 1 yemek kașığı domates salçası 1 yemek kașığı biber salçası Tuz Karabiber

198 magdergi.com.tr

Hazırlanışı;

Tencereye zeytinyağını ekleyin. Zeytinyağı ısınınca salçaları ekleyin ve kavurun, domates rendesini ekleyip, kavurmaya devam edin. Suyu ilave edip kaynatın. Su kaynayınca bulgur ve nohutu içine atın, tuz ve karabiberi de ekleyin ve kısık atește tıkırdatın. Çorba piștikten sonra kenara alın maydanoz ve dereotunu ince ince kıyıp, üstüne ilave edin. Dilerseniz limon ile servis edebilirsiniz.


MİLFÖYLÜ ET GÜVEÇ Malzemeler;

500 gr dana kușbașı et 10-15 adet arpacık soğan 2 diș sarımsak - ezilmiș 1 adet havuç – küp doğranmıș 1 adet patates – küp doğranmıș 1 su bardağı bezelye 1 yemek kașığı un 3 su bardağı su 3-4 dal taze kekik Tuz Karabiber Zeytinyağı 2-3 adet milföy hamuru 1 adet yumurta sarısı – üzeri için

Hazırlanışı;

Tencereye zeytinyağını alın ve kızınca etleri ilave edip, suyunu bırakıp tekrar çekinceye kadar pișirin. Etler iyice kavrulduktan sonra sırasıyla, havuç, arpacık soğan, patates, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyin. Her birini birer tur çevirin. Un ekleyin ve kavurun. Bezelyeleri, su, tuz ve karabiberi ekleyip, kapağını kapatıp etler yumușayıncaya kadar pișirin. Hazırladığınız etli harcı fırın kabına yayın. Milföy hamurlarından ince uzun șeritler alarak örme șeklinde bir sepet elde edin. Fırın kabının üzerine bu sepeti kapatın. Üzerine yumurta sarısı sürüp, önceden 180 derecede ısıtılmıș fırında 30-35 dakika pișirin.

ARMUTLU ISPANAK SALAT ASI Malzemeler;

500 gr. bebek ıspanak 1 adet kırmızı soğan 1 avuç sultaniye üzüm 1 adet armut 200 gr. Erzincan tulumu 1 avuç ceviz 2 yemek kașığı balzamik sirke ½ adet limon suyu Tuz Zeytinyağı

Hazırlanışı;

Sosu için; balzamik sirke, limon suyu, tuz ve zeytinyağını karıștırın. Asit oranının 3 katı kadar zeytinyağı ilave edin. Ispanakları ayıklayın, cevizi kavurun. Bir kasede ıspanak, ceviz, üzüm, tulum peyniri, piyazlık doğradığınız kırmızı soğan ve ince dilimlediğiniz armutları karıștırın ve üzerine sosunu döküp harmanlayın. Servis tabağına alın ve dilerseniz nar taneleri ile birlikte servis edin.

ELMALI KUPTA MUHALLEBİ Malzemeler;

Muhallebi için; 1 litre süt 1 bardak toz șeker 4 yemek kașığı un 1 paket vanilya 1 yemek kașığı tereyağı Elma harcı için; 1 yemek kașığı tereyağı 3 adet elma 4 yemek kașığı toz șeker 2 avuç kıyılmıș ceviz 1 çay kașığı tarçın 1 paket kakaolu bisküvi

Hazırlanışı;

Elmaların kabuklarını soyup küp küp doğrayın. Geniș bir tavaya tereyağını ekleyin, eriyince elmaları alın ve üzerine toz șekeri ilave edin. Kısık atește yumușayıncaya kadar pișirin. Elmalar yumușayınca cevizi ve tarçını ekleyip karıștırın. Ocaktan alıp bisküvileri ekleyip soğumaya bırakın. Elmalar soğurken ayrı bir tencereye sütü koyun. Șeker, un ve vanilyayı ekleyerek orta atește karıștırarak 10-15 dakika boyunca koyulașıncaya kadar pișirin. Muhallebi koyulașınca ateșten alın. Parlaklık versin diye 1 yemek kașığı tereyağı ekleyip karıștırarak erimesini sağlayın. Soğuyan elmaları kuplarınızın dibine pay edin. Üzerlerine muhallebi ekleyin. Oda sıcaklığına gelince buzdolabına alarak soğutun. Soğuyunca üzerine iri çekilmiș ceviz ve tarçın serpiștirin. magdergi.com.tr 199


E

Yıllık Alışkanlık

Bahçelievler’in 1993 yılından beri ilk mekanı olarak hizmet veren Classic Cafe kendine özel lezzetleriyle müdavimleriyle bulușmaya devam ederken bizler de bu lezzet yolculuğunun sahibi Emre Akdoğan’dan dinliyoruz...

mre bey sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz?

Hacettepe Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciliği Bölümü mezunuyum. Okul öncesi ve okulla beraber uzun yıllar başta Ankara’da olmak üzere, Ege ve Akdeniz’in seçkin bar ve otellerinde çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Bunların içinde zincir oteller, ünlü gece kulüpleri ve birinci sınıf restoranlar yer aldı. Orta öğrenimim bittikten sonra turizm ve otel işletmeciliği bölümüne yönelerek sektörün içine ilk adımı atmış bulundum. Önce işin teorik kısmını öğrendikten sonra stajlarımla beraber işin pratik kısmına geçmeye başladım. Sonra okul bitti ve kendimi sektörün göbeğinde buldum. Belirli bilgi ve donanıma ulaştığımı düşündüğüm noktada ise kendi mekanımı açmaya karar verdim.

Classic olarak öne çıktığınız yönler neler?

Bu sıcak ortam tabii ki ilk olarak dekorumuzla sonrasında ise gelen misafirlerimizin samimiyetiyle oluşuyor. İşletmemiz 1993’ten beri Bahçelievler’in ilk mekanı olarak hizmet verdiği için gelen misafirlerimizin çoğu müdavimimiz. İkinci etapta ise; menümüz ve müzik tarzımız var. Son olarak da müziklerimiz, Jazz, blues, akustik ve cover şarkılardan oluşan repertuarları haftanın dört günü farklı gruplarımız seslendiriyor.

Konseptinizi oluştururken neleri göz önünde bulundurdunuz?

Klasik ruhu kaybetmeden, insanların kendini evlerinde gibi hissetmesini sağlamaya yönelik aksesuarlar ve malzemeler seçtik. Bunu yaparken uluslararası pub görüntüsünü de kaybetmemeye özen gösterdik.

Konum olarak Bahçelievler’i seçmenizin sebebi neydi? En büyük sebebi benim Bahçelievler’de doğup büyümem oldu. Bu semtin çok merkezi bir yerde olması ve belirli kültür seviyesindeki insanların burada oturması da ikincil sebebiydi.

Daha sonra başka yerlerde de şubeler düşünüyor musunuz?

Classic markasını 2016 yılında önce Gaziosmanpaşa’ya ardından Ümitköy tarafına taşımayı düşünüyorum. Bahçelievler için de ayrı bir konsept düşüncesi yine 2016 yılında misafirlerimizi bekliyor olacak.

Menüyü kim hazırlıyor?

Menü baştan sona tamamen benim tarafımdan hazırlanıyor. Altı ayda bir düzenli güncellemeleri yapıyorum. Mevsime göre yeni yemekler, yeni kokteyller ve güncel sunumlar hazırlıyorum.

Menünüzün içeriğinden biraz bahseder misiniz?

Menümüzde dünya mutfağından seçme yemeklerin yanı sıra fazlaca

EMRE AKDOĞAN

Tütsülenmiș Burger

burger çeşidi yer almakta. Her damağa hitap edecek çeşitte burgerlerimiz var. Burger köftemizi de diğer ürünlerimiz gibi kendimiz hazırlıyoruz. Bu aralar ön planda olan burgerimiz de tütsülenerek servis edilen isli burgerimiz. Bunun yanı sıra salatalardan makarnalara, kırmızı etlerden aperatiflere kadar çeşitli yemekler menümüzde yer almakta. İçki ve kokteyl menümüz de bir o kadar geniş. Birçok yabancı biranın yanı sıra hemen hemen her marka şarabı da menümüzde bulabilirsiniz. Özellikle sıcak şarabımız da misafirlerimiz tarafından çok seviliyor. Son olarak da başka hiçbir yerde tadamayacağınız eşsiz kokteyllerimiz var. Bunların içinde alevlisinden, tütsülenmişine birçok “classic”e özel tat bulunmakta.

Canlı müzik programlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Çarşamba günleri blues makers, Perşembe günleri sufle band birçok eski ve yeni yabancı şarkıyı cover’layarak söylüyor. Cuma günü jazz günümüz, piyano ve trompet eşliğinde keyifli bir jazz programı oluyor. Cumartesi günleri de 1993’ten beri Classic’te sahne alan One Man Acoustic Tuncay Arığ 80’lerden günümüze en seçkin rock ve akustik parçaları kendi yorumuyla seslendiriyor. . 

Peki size özel kokteyllerden birinin tarifini alabilir miyiz? Tabii ki Magic mushroom. • 4 cl gordons gin • 2 cl rakı • 1 damla bitter • 1 cl lime juice • Bitter limon • Birkaç dilim salatalık • 4 cl Elma püresi Yapılışı: Bitter limon hariç tüm malzemeler buzla beraber shaker’da karıştırılıp uzun bardağa süzülür, ardından bardak dolana kadar bitter limon ilave edilir. Salatalıklar bardağın içine atılıp son olarak apple wood chips ile tütsülenerek servis edilir.



SİNEM AYDIN

Rollhouse, DownTown Food Club ve Savor Döner

Eğlence ve Lezzetin Ortaklığı

1998’den beri 7’den 77’ye, hepimiz Rollhouse’larda eğlendik. Eğlence ile

bașlayan macera, bugün lezzetle birlești DownTown Food Club ve Savor Döner markaları ile devam ediyor.

S

inem Aydın kimdir? Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1980, Ankara doğumluyum. Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım bölümü mezunuyum. 2004 yılından beri de aile şirketimiz olan Sevsel A.Ş’de görev yapmaktayım.

Bowling ve eğlence sektöründen sonra neden yeme içme sektörüne hızlı bir giriş yaptınız?

Cafe işletmeciliği tüm Rollhouse’larda hizmetin bir parçasıydı. Armada işletmemizde lokasyon gereği bunu bir tık ileri taşımak gerektiğini düşündük. Ardından da bu yeni işimizi çok sevdik, bu yönde büyümeye karar verdik.


Rollhouse ve DownTown Food Club’ı biliyoruz, Savor Döner nedir bize anlatır mısınız?

Savor Döner aile şirketimiz de, Murat Aydın’ın yatırımıdır. Geleneksel Ankara döneri lezzetine ulaşmak için çok uzun çalışmalar sonucu markamızı yarattık. Yine kendi bünyemizdeki et parçalama tesisimizde işlediğimiz etlerimiz ile tüm şubelerimize aynı standartta ürünü götürebiliyoruz. Tesis aynı zamanda Rollhouse ve DownTown’ların da kırmızı et ihtiyacını karşılamakta.

Rollhouse, DownTown Food Club ve Savor Döner bu markalarınızı birkaç kelimede nasıl tanımlarsınız? Rollhouse; eğlenceli ve dinamik, DownTown Food Club; Konforlu, hem spor hem de şık, Savor Döner; geleneksel lezzetin modern mimaride sunumu.

DownTown Food Club ve Savor’un ortak lezzetleri nelerdir?

Her iki markamızda da ortak lezzetimiz pidelerimiz. DownTown Food Club’lar keyifli bir restoran olmanın yanı sıra menü içeriğinde Dünya mutfaklarına yer veriyor. Türk mutfağının damak tadına hitap eden pide kültürünü de bu yıl menümüze eklemek istedik.

Downtown ve Savor dışında farklı yeni bir konsept var mı yakın gelecekte?

Şu an için DownTown Food Club Armada AVM ve Tepe Prime’da hizmet vermekte. Savor Döner ise Ankuva AVM’de ve Podium AVM’de. Önümüzdeki günlerde Balgat’ta Vira

www.rollhouse.com

Döner adı altında dönerin alt markası hizmete girecek. Et ve hizmet Savor ile aynıyken mimari olarak farklar söz konusu olacak.

Neden bir alt marka daha yarattınız?

Savor modern bir dönerci konsepti ve küçük metrekarelere mimari olarak sığmıyor. Alt marka yaratarak, dönerimizi daha çok yerde daha çok insana ulaştırabilmeyi hedefliyoruz.

Markalarınız için franchise veriyor musunuz?

Franchise vermek için güçlü bir alt yapı olması gerektiğine inanıyoruz. Uzun yıllar boyunca her şeyi sisteme dahil edebildiğimiz bir yapı üzerinde çalışıp, teknolojiye de çok yatırım yaptık. Artık her markamız için franchise vermeye hazırız. 


davet

Genç Girişim Yönetişim Derneği’nden Yılbaşı Balosu Genç Girişim Yönetişim Derneği’nin(GGYD) geleneksel Yılbaşı Balosu, Holiday Inn Otel’de verilen davetle kutlandı. GGYD Başkanı Nezih Allıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen gecede Ziynet Sali sahne aldı. Holiday Inn Otel’de yılbaşına özel düzenlenen davetle yeni yılı kutlayan GGYD üyeleri ve konuklar doyasıya eğlendi. Ziynet Sali’nin muhteşem performansı ile GGYD üyeleri 2015 yılının yorgunluğunu eğlenerek attı. Yoğun katılımın olduğu davette misafirlere birbirinden leziz yemekler sunuldu. 

204 magdergi.com.tr

DİDEM AYAĞ

NURCAN IȘIK


www.hatupen.com.tr

Barış içinde sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl geçirmenizi dileriz.

www.hatupen.com.tr

Barış içinde sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl geçirmenizi dileriz.


gurme

Modena Ebru Erberdi

ebruerberdi@gmail.com

Dünyanın en iyi șeflerinden biri İstanbul’a geldi ve çook kısa sürede dükkanı kapattı ve gitti… Massimo Bottura… Peki Massimo Bottura kim? Massimo dünyada çok değerli bir șef… Hukuk fakültesinde okurken birden hayallerinin peșine düșmüș. 1994 yılında dünyanın en iyi șeflerinden Alain Ducasse ile Louis XV’de, sonrasında bir yaz boyunca yine dünyanın en iyi șeflerinden Ferran Adria ile El Bulli’de çalıșmıș. Kendini geliștirmesi ve dünya entegrasyonu çok hızlı olduğu için aslında genç yașında bașarıyı yakalamıș.

M

odena’da gastronomik anlamda çığır açmış, 3 Michelin yıldızı alıp, restorantına taktırmış. 2010 senesinden beri dünyanın en prestijli ödüllerinden biri sayılan The World’s 50 Best Restaurant Awards’da (Dünyanın en iyi 50 restorantı ödülü) hep ilk beşin içine girmeyi başarmış. Bunun yanı sıra 2013 tarihinde S.Pellegrino’nun düzenlediği dünyanın en iyi 50 restorantı sıralamasında da dünyanın en iyi üçüncü restorantı seçilmiş. Ama daha aldığı ödülleri yazmaya kalksam sırasıyla gerçekten yerim kalmaz. Benim Modena seyahatim sadece şef Masimo Bottura’nın restoranı Osteria Francescana için olmuştu. Modena’ya gitmenin en kolay yolu Bolonya’ya uçmak… Sonrasında bir saatlik araba yolculuğu ile restorana varıyorsunuz. Gittiğim birçok restorandan daha sıcak karşılandığımı belirtmeliyim. Massimo’nun sevecenliği bence tüm personeline yansımış. Birçok Michelin yıldızlı restorantta menü alırken şef tüm masanın aynı menüyü almasını dikte eder ama Osteria Francescana’da masaya bu konuda güzel bir özgürlük sağlanmış. Hatta yemek bitiminde aldığımız ayrı menüler imzalı bir şekilde masaya geldi. Menüleri seçerken içeceklerin seçimini her farklı yemek ile birlikte sommelier’e (şarap garsonu, aynı zamanada eksperi) bıraktık. Birasından tatlı şarabına kadar kombinasyonlar gerçekten çok etkileyiciydi. Dondurma çubuğu şeklindeki fistıkla

206 magdergi.com.tr

bezenmiş kaz ciğeri gerçekten muhteşem lezzetlerden biriydi. Harika bir ziyafetten sonra şefle sohbet ettik. Bana harika bir balzamik sirke ve parmesan peyniri hediye etti. Modena, Modena balsamlı sirkesi, lambrusco tipi kırmızı şarabı ve Modena jambonu ile meşhur... Modena denince akla eğer ilgiliyseniz ilk Ferrari gelir. Ferrari’nin yaptığı en güzel modellerden biri olan Modena, ismini şehirden almıştır. Ancak bilindiğinin aksine sadece Ferrari fabrikası yoktur Modena’da… Maserati, De Tomaso ve Pagani de Modena’dadır. Benim en meraklı olduğum Ferrari olduğu için Ferrari Müzesi’ni de atlmadım. Değişik senelerin antika Ferrari’leri gercekten görülmeye değer…Sadece binek arabaları değil, yarış arabaları da sergileniyor. Arzu ederseniz fabrika turu alabiliyosunuz ve hatta Modena’larla test sürüşüne bile çıkabiliyorsunuz. Bir bayana göre ben aslında daha fazla meraklı olduğumu aldığımız turlardaki bayan sayısından anladım. Ama Modena’ya gelmişken bu muhteşem makineleri yakından görüp hatta bence denemelisiniz bile… Modern opera dönemindeki en önemli ses sanatçılarından ünlü İtalyan tenor Pavarotti, Modena doğumlu… Pavorotti’nin evi birçok kişi tarafından dışarıdan ziyaret ediliyor. Size Modena’da bir başka keyifli restoran olarak önereceğim Europa’92 Pavarotti’nin de favori restoranıydı. Evine çok yakın bu restoranı onun zannedenler bile var…Dünyanın birçok yerinden sayısız ünlü ağırlayan restauran Modena’yı görmeniz için bir başka sebep bile olabilir. Safranlı risottoyu da muhakkak denemenizi tavsiye ederim.


İstanbul’dan Sonra,

Rafinera Artık Ankara’da! Türkiye'nin lider kapıya teslim diyet yemek servisi artık sizin de kapınızda

2 PAKET HEDİYE ! 15 tam günlük paket alan Ankara'lılara özel 2 paket de Rafinera'dan hediye!

29

TL‘den

Başlayan Fiyatlarla


davet

Muhteşem Gece

Aslı Uğur ve Erdem Aksakal çifti, Ankara Sheraton Hotel’de düzenlenen muhteşem bir düğün töreniyle dünyaevine girdi. Bankacı Aslı Uğur ve Müteahhit Erdem Aksakal çifti Ankara Sheraton Hotel’de gerçekleşen görkemli bir düğünle evlendi. 2014 yılında nişanlanan çiftin nikah şahitliğini Ceren Ulusoy, Engin Aksakal ve Sinem Uğur yaptı. Murat Dalkılıç’ın sahne aldığı düğünde davetliler doyasıya eğlendi. Aslı Uğur ve Erdem Aksakal çifti balayına Maldivler’e gideceklerini belirttiler. 

208 magdergi.com.tr

ASLI UĞUR - ERDEM AKSAKAL


Ankara’da Dü¤ün, Antalya’da Balay›. Limak Atlantis Belek / Antalya

Limak Arcadia Belek / Antalya

Limak Lara / Antalya

Limak Limra Kemer / Antalya

Limak Ambassadore / Ankara

HOTEL


davet

SÜREYYA - MAHMURE ÜZMEZ

HÜSEYİN - TUNA ATALAY

DİDEM UĞUR

Aslı Uğur ve Erdem Aksakal çiftinin düğününe katılan konuklar bol bol fotoğraf çekip sosyal medyada paylaștı. SUNA - SUDE SÖNMEZ

ECE - ÖMER İÇKALE


VUSLAT - ALİ OSMAN UYGAR

İLHAN - PINAR SABANCI

Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede konuklar bol bol fotoğraf çekip sosyal medya hesaplarından paylaștı. DUYGU HANÇER, BAHADIR KILIÇ

magdergi.com.tr 211


davet

CEM - IRMAK BAYSAL

AYLİN - FİKRET SAYOĞLU

MERVE ÖZER

Birbirinden șık konukların katıldığı davete Mustafa Akkoç, zarif eși Ayan Akkoç ile katıldı. MUSTAFA - AYAN AKKOÇ

NATALİ - ARTO ȘİRİNOĞLU


Zuleyha Kuru Fashion House atelye&boutique

bilgi&randevu: +90 534 515 75 61 /Zuleyha Kuru www.zuleyhakuru.com.tr

/zuleyhakuru


düğün

Şık Düğün Avukat Ebru Zeynep Kütük ile bilgi teknolojileri uzmanı Nuhşar Ertürk Sheraton Otel’de gerçekleşen şık gece ile dünyaevine girdi. İki yıl önce arkadaşları aracılığıyla tanışan Ebru Zeynep Ertürk - Nurşan Ertürk çifti Ocak ayında nişanlanarak evlilik yolunda ilk adımlarını attı. Genç ikiliyi bu mutlu gününde yakın dostları yalnız bırakmadı. Eğlenceli dakikaların yaşandığı gecede konular saatlerce dans etti. Şıklıklarıyla göz dolduran misafirler bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaştı. 

214 magdergi.com.tr

EBRU ZEYNEP KÜTÜK, NURȘAN ERTÜRK


DENİZ KÜTÜK - HÜSEYİN EMRE

BEGÜM ERTÜRK

SERANA ERTÜRK

Düğüne katılan Serana Ertürk, sade kıyafetiyle göz doldurdu. NESİDE - MESUT KÜTÜK

ELA ERTÜRK

magdergi.com.tr 215


“Otel, restoran işletme alanlarında P iramid çatısı altında yeni sektörlere girmeye hazırız.”

Kaliteli Projelerin Adresi SİYABEND AYDIN

25 yıllık geçmiși boyunca Türkiye’nin ve dünyanın çeșitli yerlerinde bașarılı projelere imza atan Piramid İnșaat’ın Yönetim Kurulu Bașkanı Siyabend Aydın ile gerçekleștirdiğimiz röportajda kendisini ve firmasını yakından tanıyoruz...

M

erhaba... Öncelikle kısaca Siyabend Aydın’ı tanıyabilir miyiz?

Başkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra, Siyasal Bilgiler ve Kamu Yönetimi alanındaki yüksek lisansıma devam etmekteyim. Beş yıl boyunca Piramid Enerji İnşaat’ta sürdürdüğüm Yönetim Kurulu üyeliğimin ardından 2015 yılının Ocak ayından itibaren Yönetim

Kurulu Başkanlığı yapmaktayım. Üç nesildir yürüttüğümüz şirketimizin son kuşağı olarak ailemden şirket yönetim ve müdürlüğünü devraldım.

Piramit İnşaat ne zaman, hangi hedeflerle inşaat sektörüne girdi?

Piramid İnşaat dedem Süleyman Aydın’ın 1990 yılında kurduğu şirketin geldiği son noktadır. Babam Mimar Hacı İhsan Aydın’ın aile şirketlerinde kurumsallığa verdiği önem şirketi şu an geldiği yaklaşık 1.2 milyar liralık iş bitirme ve iş deneyimi noktasına


getirmiştir. Başarı ve yapılan her işin altına imza atabilmek, kalıcı bir eser ortaya koyabilmek öncelikli hedeflerimiz arasında olmuştur. Bunu başarabilecek bir sektör olmanın da inşaat sektörünü diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’nin hangi bölgelerinde imzanız bulunuyor?

25 yıllık bir şirket olarak faaliyet süremiz boyunca Türkiye’nin her bölgesinde baraj, havalimanı, alışveriş merkezi, gölet ve üst yapı deneyimlerimiz oldu. Türkiye’nin belki de önümüzdeki 150 yılında bu projelerimizin ülkemize ve vatandaşlarımıza faydalı olacağını bilmek de işimizin en güzel yanı.

Yurt dışında hiç projeniz oldu mu? Önümüzdeki dönemler için böyle projeleriniz var mı? Rusya’da hala faaliyette olan alışveriş merkezlerimiz bulunmakta. Aynı zamanda Katar’da özellikle son zamanlarda ülkemizin iş adamlarına yapılan teşviklerin artması, vize sorununun ortadan kalkması ile birlikte Katar, bizler için yeni bir yatırım alanı oldu. O bölgede bulunan hastane, rezidans ve otel inşaatlarımız da başlamak üzere. Kazandırabileceğimiz bir yapıyı önceliği yaşadığımız coğrafyaya vererek yurt dışına taşımamız şirket olarak projelerimiz arasında.

Önümüzdeki dönemlerde sektör ve firmanız adına beklentileriniz, ön görüleriniz, hedefleriniz nelerdir?

“Türkiye’nin her bölgesinde baraj, havalimanı, alışveriş merkezi, gölet ve üst yapı deneyimlerimiz oldu.”

Türkiye inşaat sektöründe dünyanın sayılı firmalarını bünyesinde bulundurmakta. Gerek yurt içi gerek yurt dışında yapılan işlerin kalitesi, güvenilirliği, hızlı ve disiplinli iş anlayışımız yabancı firmalara oranla bizlere daha iyi referans olmakta. Bunda inşaat sektörünün kalkınma ve planlamada Türkiye’de öncü sektör olmasının önemi büyük. Önümüzdeki elli yılda da sektörün önemini koruyacağına hiç şüphemiz yok. Fakat her zaman yumurtaları aynı sepette taşımak akıllıca olmayabilir. Bizler de bu sebeple yakın zamanda otel, restoran işletme alanlarında Piramid çatısı altında yeni sektörlere girmeye hazırız. Ankara ve İstanbul’da restoranlar ve yurt dışında otel ve alışveriş merkezleri açılışlarımızı hızlandırarak sektör çeşitliliğini bünyemize katmanın heyecanı içerisindeyiz.

Kendinizi görmek istediğiniz tablo, ulaşmak istediğiniz nokta nedir?

En büyük kararların en genç yaşlarda alınan kararlar olduğuna hep inanırım. Hedefleri, geleceğe dair planları olan herkesin bütün radikal kararlarını 30- 35 yaşlarına kadar alması gerektiğine inanıyorum. Tarihe adını yazmayı başarabilmiş her liderin de otuzlu yaşlarında belki de daha erken yaşlarda aldıkları kararlar sayesinde bu noktaya geldiğini görüyoruz. Sektörümüzün alanında en genç yönetim kurulu başkanı olmak da bende planlı, ilkeli, başarılı bir iş hayatını şirketimizle birlikte daha da yüksek yerlerde görme isteği doğuruyor. 

Adres: Hüseyin Rahmi Gürpınar Sok. No:5 D:9, Çankaya/Ankara T:(0312) 440 5637 www.piramitins.com


davet

Quick China 20.Yılını Kutladı Uzak Doğu mutfağının en iyi örneklerini sunan Quick China, kuruluşunun 20. yılını aynı anda dört ayrı yerde şık davetle kutladı. Quick China, kuruluşunun 20.yılını Tepe Prime, Gaziosmanpaşa, Çayyolu ve Bilkent’te bulunan şubelerinde aynı anda kutladı. 20.yılını kutlayan Quick China, davetlilere özel suşi motifli tatlılar yaptı ve hediyeler verdi. 20.yıl kutlaması davetlilerden tam not aldı. 

G.o.p. Tepe Prime

218 magdergi.com.tr


Çayyolu

Çayyolu Bilkent

Bilkent

Davete Ankara’nın seçkin kișileri yoğun ilgi gösterdi. magdergi.com.tr 219


davet

ARSİA Yeni Yıla Merhaba Dedi Kısa bir süre önce kapılarını açan ARSİA hem alışverişve eğlencenin merkezi, hem de öğrencilerin yeni buluşma noktası olmaya aday.

2015’e damga vuran, Başkente değer katan projelerin başında yer alan ARSİA, büyük ilgi gören erken yılbaşı partisi ile başta gençlerin yeni gözdesi olacağının sinyallerini verdi. Görkemli bir gece ile yeni yıla erken bir merhaba partisi vererek açılışını da kutlayan ARSİA, büyük ilgi gördü. Arsia, Suites ve Center olmak üzere iki bölümden oluşan yenilikçi bir öğrenci rezidansı ve butik alışveriş merkezi... Modern mimariye sahip binası 16 katta toplam 210 oturuma hazır 1+1 plus, 1+1 ve 1+0 oda tiplerinden oluşuyor. Butik alışveriş merkezinde ise seçkin restoranlar, kafeler, kitapçı, market ve hizmet sektörlerinin karmasına da kapınızdan çıktığınız anda erişebiliyorsunuz. Misafirlerin kullanımına sunulan sınırsız internet, ısıtma, sıcak su, açık - kapalı otopark hizmeti, 24 saat güvenlik ve temizlik hizmet desteği ile konfor ve güvenlik Arsia Suites’de standart. 

ERCAN KAHRAMAN, KORAY KARTAL, EFE TARAKÇI, MURAT GÜLEÇ

220 magdergi.com.tr


Misafirlerin çeșitli gösteriler ve lezzetli ikramlar eșliğinde coșkulu anlar yașadığı gece, yılın en son açık hava partisi olarak da zihinlere kazındı.

ALPER - PARİSA GÖKER magdergi.com.tr 221


davet

İLAY GÜVEN

NALAN HAZNEDAR

Gençlere Yardım Kermesi Ankara Gençlere Hizmet Derneği ev sahipliğinde Nükhet Serpil başkanlığında Büyük Umutlar Yeni Yıl Alışveriş Festivali Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirildi. Birçok başarılı kuruluşun bir araya geldiği davette konuklar gençlere yardımcı olmak amacıyla bol bol alışveriş yaptı. Renkli geçen etkinliğin organisazyonunu İlay Güven ve Elif Yurt gerçekleştirdi.

222 magdergi.com.tr

İREM ONARIM


Velashape III İle Bölgesel Yağlara ve Selülite Veda VelaShape III, pek çok kadının șikâyetçi olduğu problemli bölgelerin tedavisinde kullanılan cerrahi olmayan, pratik ve etkili bir yöntem. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Buket Yıldırım, VelaShape III teknolojisi hakkındaki sorularımızı yanıtlıyor. Dr. Buket YILDIRIM

B

ize biraz bu sistemin nasıl çalıştığından bahseder misiniz?

VelaShape III sistemi teknolojiyi kombine bir şekilde kullanıyor. Enerji kaynağı olan bir vakum ile hedef doku arttırılırken, kızılötesi ışınlar uygulama yapılan bölgeyi ısıtıyor. Böylece, işlem yapılan bölge cilde zarar vermeden daha hızlı ısıtılıyor ve bi-polar radyo frekans enerjisi ile güvenli bir şekilde hedeflenen alana ısı eşit olarak yayılıyor. Bu enerji ile ortaya çıkan ısı, yağ hücrelerini etkilerken selülit görünümünün de hafiflemesini sağlıyor. Vakum teknolojisi ile desteklenen bu derin doku ısıtması sayesinde ciltteki kolajen ve elastin hücreleri uyarılıyor. Bu uyarı ise daha çok kolajen ve elastin hücresi üretimi anlamına geliyor. Böylece cilt sıkılaşıyor, cildin sıkılaşması vücut siluetinin de incelmesini sağlarken cilt kalitesinde de belirgin bir iyileşme gözleniyor.

VelaShape III hangi bölgelerde uygulanıyor?

Bu işlem en çok kalça, bacak ve karında uygulansa da, VelaShape™ cihazında bulunan geniş ve dar bölgeler için tasarlanmış olan iki aplikatör (VSmooth & VContour) tüm vücut için güvenli ve etkili bir tedavi için tasarlanmıştır.

Vücuttaki değişim ne kadar süre sonra fark ediliyor?

Sonuçlar son seanstan sonraki on hafta içinde belirgin bir hale gelecektir. İlk tedavi sonrasında bile cildin çok daha pürüzsüz ve sıkı olduğu gözlenebiliyor.

advertorial

Hangi bölgelerde kaç santim incelme görülebiliyor?

Yapılan klinik çalışmalar tedavi sonrasında hastaların karın bölgesinde yaklaşık 2,5 santim, bacak bölgelerinde ise 1,5 santimlik bir incelme gözlenmiştir. Hastalar işlem yapılan bölgede ortalama 1-3 santim arası bir incelme olduğunu belirtiyorlar. Doğum sonrası hasta grubu ile yapılan bir çalışma, bu tedavinin uygulandığı 100 hastadan 97’sinin sonuçlardan son derece hoşnut olduğunu bildiriyor.

Sonuçların kalıcılığını sağlamak için ne yapmalı?

Tedavi bittikten sonra periyodik olarak yaptıracağınız tedaviler sonuçların kalıcı olmasını sağlayacaktır. Beslenmenize dikkat etmek ve egzersiz yapmak tedavinin sonuçlarını daha uzun ömürlü kılacaktır.

İşlem güvenli mi?

FDA bu uygulamanın tüm cilt tipleri için uygun olduğunu ve herhangi istenmeyen bir etkinin söz konusu olmadığını onaylamıştır.

Bu tedavi kimler için uygun?

Hemen hemen herkes için. Bölgesel incelme, sıkılaşma ve selülit görümünü hafifletmek konusunda son derece etkili olan bu tedaviyi sadece cilt kalitesini arttırmak için bile deneyebilirsiniz. Bazı hastalar zayıf oldukları, hatta selülit problemi yaşamadıkları halde vücutlarından hoşnut değildir. Bunun nedeni ise ciltlerinin diriliğini kaybetmesidir ve VelaShape III bu konuda da son derece etkilidir. İşlem sırasında ne hissediliyor? Hastaların çoğu cilt altına yayılan derin ısıyı son derece rahatlatıcı buldukların söylüyorlar. VelaShape teknolojisinin en önemli özelliği, tasarlanırken hastanın cildinin hassasiyeti ve konfor düzeyinin göz önüne alınmasıdır. Seans sonrasında işlem yapılan bölgede sıcaklık hissedilmesi son derece normaldir.

Diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında VelaShape III teknolojisinin avantajları neler? Her şeyden önce VelaShape III ™ bölgesel incelme konusunda FDA tarafından onaylı, cerrahî olmayan tek teknoloji. Kızılötesi ışınları, vakum ve mekanik masajı bir arada kullanan diğer yöntemlerin aksine sadece VelaShape III klinik olarak kanıtlanmış sonuçlar, etkinlik ve güvenlik garantisi verebiliyor.

www.drbuketyildirim.com


Huzur, Barıs, ve Mutlulugun Sembolü 1-İCK Yapı ne zaman, hangi hedeflerle inşaat sektörüne girdi?

2- Ametist Residences projesi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ametist, değerli taşlar arasında projemizi en iyi anlatan taş ve aynı zamanda huzur ile iyiliğin sembolü. Biz de projemizi, ‘şehirle iç içe ancak şehrin karmaşasından uzak bir yaşam’ kavramına göre tasarladık. Beytepe’de inşa edilen Ametist Residences’ta 31 katlı dört blok olmak üzere 411 daire bulunuyor. Bunların 392’si 220 ve 200 metrekare net 4+1, 19 tanesi de 448 ve 410 metrekare ve bahçe dubleks dairelerden oluşuyor. 40 bin metrekare yeşil alan, tenis kortları, basketbol ve futbol sahası, bisiklet yolu, toplantı, sergi salonu, spa, sauna, seramik atölyesi ise Ametist Residences’ta yaşayanların hizmetinde olacak alanlar arasında… İCK Yapı olarak Ametist Residences’ta yaşayacak olan sakinlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir yapılanma oluşturduk. Bu anlamda Ametist Residances, sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de mimarisi ve içerisinde bulundurduğu sosyal yaşam alanları ile örnek alınacak bir proje…

3- Sosyal imkanlar ve ticari alanlar nasıl olacak?

Ametist Residences projesi içerisinde yer alan Ticari Bloklar yatırım yapmak isteyenler için eşsiz fırsatlar sunuyor. Her biri beşer katlı 1000 m2 ile 1685 m2 arası değişen toplam 25 mağazanın bulunduğu Ametist Residences Ticari Bloklarının mevcut konumu ve sahip olduğu Çayyolu-Beytepe manzarasıyla mağazalarının görsel zenginliğinin keyfini ve ayrıcalığını yaşayacaksınız. Ametist Club ile “Residence” konforunu sürekli yaşamanız için; cardio, fitness alanı, sauna, buhar odaları, masaj salonları geniş kapalı yüzme havuzu ayrıca 24 saat teknik servis, housekeeping Back-Up hizmetlerinin yanı sıra 24 saat resepsiyon, shuttle hizmeti, tiyatro, sinema ve konser bilet rezervasyon hizmetleri, çiçek ve hediye servisi hizmetleri ve Ametist Café ile sizin konforunuz için büyük bir ekip çalışıyor.

CEMAL KURU

4- Projenin konumundan ve ulaşım olanaklarından bahsedelim biraz da…

Ametist Residences çok yönlü konumu ile şehrin merkezinde “şehirden uzak” huzurlu ve konforlu bir yaşam vaat ediyor. İncek, Hacettepe, Ümitköy, Çayyolu aksının birleştiği noktada konumlanan Ametist Residences, bloklar arası mesafenin 60 ile 150 m arasında olmasıyla da önü açık, ferah ve manzaralı bir yaşam olanağı sunuyor.Civardaki tek yüksek katlı konut projesi olan Ametist Residences, Kızılay’a 15 km, Oran Şehrine 16 km, Park Caddesi’ne 3 km, Angora Evlerine 500 m, Hacettepe Üniversitesi’ne 2 km, Bilkent Üniversitesi’ne 4 km, TED Ankara Koleji’ne 7 km, Atatürk Hastanesi’ne 7 km, Gordion AVM’ye 4 km, mesafede yer almasıyla Ankara’daki çok yönlü ender projelerden biri olma özelliğine sahip.

5- Önümüzdeki dönemlerde sektör ve firmanız adına beklentileriniz, ön görüleriniz, hedefleriniz nelerdir?

2018 yılı sonuna kadar Ankara’da 7.500 konut yapmayı planlıyoruz. İstanbul’da Residence ve Avm projelerimiz var. Otellerimizin sayısını arttırıp farklı bölgelerde butik otel zinciri yapacağız. Havacılık, enerji, maden, bilişim ve medya sektörlerinde İCK Yapı olarak hizmet vereceğiz.

6-Markanızla ilgili bir başarı ödülü veya öyküsü varsa belirtiniz.

“ Özel bir şirket tarafından düzenlenen bağımsız ankette Ametist Residences olarak, Ankara’nın EN İYİ KONUT PROJESİ seçildik. Gece gündüz çalışıp, her ayrıntıyı tekrar tekrar gözden geçirerek , alanında en iyi olan mimar ve iç mimarların özenli çalışmaları sonucu tasarlanan projemizin aldığı başarı yorgunluğumuzu sevinç ve onura dönüştürdü. Projenin başarılı olmasında en önemli faktör; Ametist’in tasarımında Ankaralıların alışık olmadığı özellikleri barındırmamızdı.

Ametist Residences’ta ev sahipliği yapan Ankara’da Ametist’in reklam faaliyetlerini yürüten CaddeMarka’nın Genel Müdürü Emir Furkan TEKCAN, lüks ve konforun en güzel birleşimini yaşadığı bu projede, müşterilerin aradığı mutluluğu burada bulacaklarını belirtti. İhtiyacınız olan her şeyi sizlere sunan ‘Ametist Residences’ özlenilen ‘kaliteli bir site hayatı’nı en iyi şekilde yaşayabilmeniz için tasarlandığını önemle vurguladı.

advertorial

Temelleri 1978 yılında İsmail Cemal Kuru tarafından Ankara’da atılmıştır. Yarım asra yaklaşan yolculuğunda “İnsan İçin Tasarım” ilkesini birincil felsefe olarak benimsemiş olan İCK Yapı, Türkiye’nin inşaat sektöründeki en saygın kuruluşlarından biridir. İnşaat sektörünün yanı sıra turizm sektöründe de yatırımlar yaparak gelişimini sürdüren ve bölgesel lider olma vizyonuyla hareket eden İCK Yapı, kuruluşundan bugüne Türkiye genelinde çok sayıda projeye imza atmıştır. İCK Yapı’nın, bulunduğu alanı çevreye duyarlı ve etkin kullanarak, insanların sağlık ve konforunu koruyan “Doğru Yaşam Alanları” üretmeyi hedefleyen projelerinde ana strateji, “Yaşam Kalitesi”ni arttırmaktır.



Kış Günlüğü En keyifli kıș seyahati rotalarını, renkli alıșveriș alternatiflerini, cemiyetin ünlü isimlerinin 2016’ya girerken İstanbul’a düșen ilk karla birlikte sosyal medyadaki eğlenceli paylașımlarını, özel röportaj ve haberleri derlediğimiz kıș günlüğümüzü sizlerle bulușturuyoruz...



seyahat

Büyüleyen Beyaz Tepeler Kıș tatili denildiğinde akla ilk gelen ülkelerden olan İsviçre ve Avusturya, kayak merkezleri ile misafirlerini bembeyaz bir masal dünyasına sürüklüyor… İsviçre’nin güneybatısında Mattehorn Dağı’nın yamacındaki Zermatt ile Avusturya Alplerinde bulunan, Batı Tirol bölgesindeki Paznaun’da yer alan Ischgl’in nefes kesen güzelliklerini keyifli birer tatil önerisi olarak sizlerle bulușturuyoruz… Hazırlayan: Tuğçe Uzun

228 magdergi.com.tr


Zermatt-İsviçre Kayakçıların, dağcıların ve doğaseverlerin alışılmış rotalarından olan Zermatt İsviçre’nin güney batısında Mattehorn Dağı’nın yamacında... Piramit şeklindeki Mattehorn Dağı karşınıza geldiğinde Toblerone çikolatalarını hatırlayacaksınız... Çünkü Toblerone ambalajının üzerinde yer alan dağ figürü Mattehorn Dağı’na ait... İsviçre’nin sembolü haline gelen bu dağ, güneş ışıklarına göre günün her saatinde farklı bir renk alıyor...

Nasıl gidilir?

Motorlu araç trafiğine kapalı olan bölgeye İsviçre’ye uçtuktan sonra yalnızca trenle erişilebiliyor.

Ne zaman gidilir?

Dört mevsim gidilebilecek olan Zermatt’ta Ocak, Şubat ve Mart ayları en güzel sezonu olduğu için çok yoğun geçiyor, bu yüzden gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

Nerede kalınır?

Önceliğiniz kayak ise; Zermatt’ın en popüler destinasyonu Gornergrat tepesinde konumlanmış olan The Kulmhotel Gornergrat sizlere muhteşem manzaralar sunuyorken, 5 yıldızlı Riffelalp Resort, içerisindeki havuzu, spa alanları, bowling salonu ve mini sinema salonu gibi alanlarıyla eğlenceli bir tatil imkanı veriyor. Geleneksel izler taşıyan şık bir otelde kalmak istiyorsanız; Bahnhofstrasse bölgesinde yer alan Mont Cervin Palace, Grand Hotel Zermatterhof ve Hotel Monte Rosa tam size göre...

Modern ve tasarım bir otelde konaklamak isteyenler için de; The Omnia Hotel, Unique Hotel Post ve Vernissage Backstage Hote, eğlence ve parti severler için özel tasarımları ve keyifli aktiviteleriyle önde gelen alternatiflerden...

Pistleri...

Zermatt’ta her seviyedeki kayak tutkuna hitap eden kayak pistleri, İtalya ve İsviçre arasında uzanıyor... 3899 metre yüksekliği ile Avrupa’nın teleferik ile ulaşılabilir en yüksek tepesi olan Matterhorn Glacier Paradise Tepesi’ne vardığınızda İsviçre ve İtalya Alplerinin 360 derece panoramik manzaraları ise adeta nefesinizi kesiyor. Matterhorn Ski Paradise olarak adlandırılan Ski pass ile iki ülkede toplam 360 km’lik pistlerde kayabiliyorsunuz. Sabah saatlerinde İsviçre’den yola çıkıp Cervinia‘da kayağınıza devam edebiliyorsunuz. İyi kayakçılar ve pist dışı sevenler için; Hohtalli, Stockhorn, Rote Nase tepelerinden aşağı inen off-pist seçenekleri, orta ve İyi kayakçılar için; Rothorn, Gornergrat, Trockener Steg, Matterhorn Glacier Paradise, Plateau Rosa ve Cervinia’da yer alan Theodulpass, başlangıç seviyesindekiler için; Blauherd, Sunnega ve Gornergrat’ın altında birkaç pist, Snowboardcular için; dağlar ve liftler arası geçişlerde bol bol düzlük olması sebebiyle yalnızca Gornergrat’ın altında birkaç keyifli ‘snowpark’ tercih edilebilinecek pistlerden... Kayak keyfini yalnız yaşamak isteyenler için; çocuklarını bırakabilecekleri oyun parkları da bulunuyor.

magdergi.com.tr 229


Diğer Aktiviteler...

Zermatt, tüm zevklere hitap eden bir masal yeri adeta... Kayak zevki dışında, doğayla baş başa kalmak isterseniz doğa yürüyüşü yapabileceğiniz alanlar, eşsiz lezzetler tatmak isterseniz gurme restoranlar, yorgunluk atmak isterseniz de spa merkezleri sizleri isteyebileceğiniz tüm keyifli aktivitelerle buluşturuyor... Gravürlerin, raporların ve dokümanların yanında ilk dağcılar tarafından kullanılan eldiven, bot gibi teçhizatların da yer aldığı Matterhorn Müzesi, özellikle akşama doğru cıvıl cıvıl bir havaya bürünen ve aydınlatmalar ile ışıl ışıl bir hale gelerek büyüleyici bir manzara sunan Bahnhofstrasse caddesi, İsviçre’ye has çakı, saat, çikolata dükkanları, kayak ve spor kıyafet butikleri, kiliseleri, köprüleri, restoranları ve barları ile kayak dışı eğlence aktiviteleri arasında önde gelen seçeneklerden oluyor. Sanatseverler için, Victor Art Events @ Unique Hotel Post, Art Gallery @ Vernissage Backstage Hotel, Galerie Glacier, Art Gallery @ Hotel Mont Cervin Palace ve Z=Art: Galerie & Gastronomie önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapan sergiler... Tüm bunların yanında Zermatt, özellikle yılbaşında çok keyifli ve renkli bir alternatif. Köyün bütün sokakları ışıklarla donatılıyor, kilise meydanında başlayan partilerde, müzikler eşliğinde danslar edilirken, şampanya patlatıldıktan sonra havai fişek gösterileri ile keyifli kutlamalar devam ediyor...

230 magdergi.com.tr


Ischgl-Avusturya Avusturya Alplerinde bulunan, Batı Tirol bölgesindeki Paznaun’da yer alan ve kayak tatili denildiğinde akla ilk gelenlerden olan Ischgl, kayak kadar eğlence hayatıyla da iddialı bir dağ köyü. Yeme-içme, eğlence ve kayak konusunda iddialı olan bölgede doğa harikası birinci sınıf kayak pistleri ve ikisi Michelin yıldızlı olmak üzere lüks restoranlarıyla kış turizminde Avrupalıların gözdesi. Nasıl gidilir? Münih ya da Salzburg’a uçtuktan sonra, yaklaşık üç saatlik bir karayolu ulaşımıyla Ischgl’e gidilebilir.

Ne zaman gidilir?

Ischgl’nin uçsuz bucaksız pistleri ve Avrupa’nın en geniş freeriding kayak alanıyla Kasım sonunda açılan kayak sezonu Mayıs başına kadar devam ediyor.

Nerede kalınır?

Herkese ve her bütçeye hitap eden bölgede otel alternatifi çok fazla... Fakat gitmişken farklı ve şık bir yerde kalmak istiyorsanız en yeni ve en büyük otellerinden olan Hotel Zhero veya sanat koleksiyonlarıyla öne çıkan ve Ischgl’nin ilk dizayn teli olan Hotel Elisabeth ve Madlein’i tercih edebilirsiniz.

Pistleri...

Dünya sosyetesinin gözde kayak merkezi ve Avusturya ile Tiroller’in en büyük kayak arenası olan İschgl’nin pist uzunluğu 240 km.yi buluyor. Ischgl merkezden 44 teleferikle İsviçre Samnaun’daki pistlere

ulaşabiliyorsunuz. Alpler’in en geniş snowboard ve freestyle kayak merkezi olan Playstation Vita Ischgl’de her düzey kayaksever için pist mevcut. Ayrıca Silvretta Arena’da hava tramvayı ile üç km’lik bir freeriding alanı da kayak severlere sunuluyor. Çocuklar için adeta bir kayak cenneti olan Galtür’ün dört bir yanı çocuk kayakçılarla dolu. Galtür’de, çocuklarınızı kayak hocalarına emanet ederek kendinize vakit ayırabilirsiniz.

Diğer Aktiviteler...

Konserler, sergiler ve yarışmalar bölgenin eğlence hayatının çok büyük bir çarpasını oluşturuyor... Ischgl’de kayakseverlerin tutkunu olduğu spor faaliyetlerinin yanında üst düzey eğlence programları da büyük beğeni topluyor. Her yıl sezon başı ve sonunda, Paskalya Bayramı’nda Top of the Mountain konserleri ile dünyaca ünlü sanatçılar, 2.300 metre yükseklikte, Idalp sahnesinde unutulmaz akşamlar yaşatıyor. Ocak aylarında Silvretta Arena’da uluslararası sanatçıların eserlerini buluşturan yarışmalar bölgeyi açık hava sanat müzesi haline getiriyor. Yerel ve uluslararası lezzetleriyle tanınan birinci sınıf restoran, bar ve eğlence merkezlerini buluşturan Ischgl yeme-içme konusunda fazlasıyla iddialı... Hatta bu yüzden her yıl düzenlenen Chefs’ Star Cup yarışmasına dünyaca ünlü aşçılar katılıyor. Trofana Royan Hotel’in içindeki, Paznauner Stuben ve Hotel Yscla’nın içinde yer alan Stüva, bölgenin Michelin yıldızlı iki ünlü restoranı...

magdergi.com.tr 231


Gaspo Earth Kayak

kış alışverişi

Tchibo Kayak Eldiveni

Olang Mina Çizme

Rossignol Polar Ceket

Phenix Lily Ceket

Olangstubai Çizme 232 magdergi.com.tr

Kıș tatilinizde bembeyaz karların arasında renkli ve sıcacık kostümleriniz ve aksesuarlarınızla tarzınızı yaratın...

Rossignol Kayak Montu

Salomon Kayak Ayakkabısı Çantası

Anon Kayak ve Snowboard Gözlüğü

Tchibo Termal Spor İçlik

Salomon Kar Ayakkabısı

Tchibo Kayak ve Snowboard Gözlüğü

Salomon Termal İçlik

Sıcak Bir Tarz

Salomon Baton

Salomon Ceket

Salomon Pantolon

Salomon Kar Eldiveni

Tchibo Termal Örgü Bere

Pixiesilver Çizme Rossignol Kayak Ayakkabısı Çantası


Tchibo Çift Taraflı Bere

Salomon Baton Salomon Polar Ceket

Tchibo Örgü Polar Atkı

Bogner Mont

Kıș Asaleti Salomon Polar Ceket

Koyu renklerin asaletinden taviz vermeden, detayları renklendirerek pistlerde de șıklığınızdan söz ettirin...

Phenix Jet Pantalon

Salomon Kar Eldiven

Rossignol Kayak Montu

Salomon Bamboo Kayak

Rossignol Kask Korumalık Rossignol Kayak Ayakkabısı Çantası

Rossignol Kayak Eldiveni Moon Çizme

Rossignol Kar Ayakkabısı Tchibo Kar Zinciri magdergi.com.tr 233


macera

Önder Çavușoğlu

ANTARTİKA MACERASI

Dört buçuk milyar yıllık dünyamız 18. Yy.’ın sonlarına doğru bașlayan Sanayi Devrimi’nden sonra evrimsel ve doğal bozulmanın yanında, insanların etkisi ile de hızla bozulmaya devam etmiștir. İklim değișikliği, küresel ısınma ve daha birçok etken buzulların hızla erimesine yol açmıștır. Çocukluğumdan beri kar, kayak, buzullar ve kutuplar hep dikkatimi çekmiștir. Küçüklüğümdeki kara gözlü, kara burunlu, beyaz oyuncak kutup ayımın da bunda etkili olduğunu itiraf etmeliyim… Bu kıș düșündüm tașındım; yașım da iyice ilerlemeden, buzullar erimeden șu kutuplara gidip bir bakayım dedim. İște sizlere kutup maceram. 234 magdergi.com.tr


A

rctic (Kuzey kutbunda) kara yok; okyanusların birleştiği tamamen bir su ve buz kütlesi, kutup ayılarının memleketi... Antartika ise Asya, Afrika ve Amerikalardan (Kuzey ve Güney) sonra; 14 milyon km2 yüz ölçümü ile dünyanın beşinci büyük kıtası ve penguenlerin yurdu. Avrupa’dan 1.4 kat, Avustralya’dan 1,6 kat daha büyük. 1998’de elli ülke tarafından imzalanan bir anlaşma ile, barış ve bilime adanmış “Doğal Rezerv” ilan edilmiş. Antartika’da Kasım ve Mart, yaz ayları... Ancak bu aylarda araştırma gemileri körfezlere girebiliyor. Buzulların %40’ı karada, %40’ı denizde, %20’si ise hareket halindeki Aysbergler. Ortalama buz kalınlığı iki km, kutupta ise bu kalınlık beş km’ye yaklaşıyor. Ortalama sıcaklık yazın -20C, kışın ise -70C derece. Kutup noktasında ise -90C’ye kadar düşmekte. Bugüne kadar en düşük sıcaklık -96C olarak Ruslar tarafından ölçülmüş. Antartika’da iki milyon sene hiç yağmur görmemiş bölgeler bulunmakta… Dünyanın en kurak kıtası… Hiçbir yerleşim bölgesi yok, sadece penguenler, balinalar, foklar ve martılar yaşamakta… 8-10 ülkeye ait araştırma istasyonları var, bu istasyonlarda yazın beş yüz kişi, kışın ise bin kişi yaşıyor. İnternette uzun araştırma ve yazışmalardan sonra; birincisi turistik (Büyük Cruise Gemileri ile) ikincisi de kutup bilimcilerin de katıldığı araştırma turları (Her yere girip çıkan aysberg takviyeli daha küçük araştırma –Expedition- gemileri ile) olmak üzere iki çeşit kutup seyahati olduğunu gördüm. Sonunda; bir Kanada firmasının işlettiği,”Akademik Sergey Vabilov” isimli, Rus personel yönetiminde, 117 metrelik bir Rus araştırma gemisi ile bu işi yapmaya karar verdim. Bu gemi, Arjantinliler’in ”Allahın terk ettiği”, “Fin del Mondo” -Dünyanın sonu- “Tierra del Fuego” -Ateşler ülkesi- gibi enteresan isimler taktıkları, And Dağları’nın 7000 metre zirvelerinden alçalıp denize daldığı en güney noktadaki liman şehri Ushuaia’dan seferlerine başlıyordu. Yani sefere Arjantin’den başlamam gerekiyordu… Ankara’nın -15C’lik soğuk bir sabahında saat 06:00’da Esenboğa’dan havalanıp, İstanbul ve Sao Paulo’ya uğrayıp, THY’nin Boeing 777’si ile, karada ve havada on dokuz saatlik bir yolculuktan sonra Buenos Aires’in Ezeiza Havalimanı’na gece yarısı indim. Şehir merkezinde rezerve ettiğim otele yerleştim. Daha önceki kötü tecrübelerimden dolayı internetten yüksek meblağlı bir ödeme ve rezervasyon yapmayı gözüm yemedi. Nasıl olsa Buenos Aires’te ilgili bir acenta vardır diye düşünmüştüm. Ertesi gün +40 C sıcakta ne kadar belli başlı seyahat acentası varsa hepsini ziyaret ettim ve kimsenin Antartika ile ilgilenmediğini gördüm. Hatta bana “Ne biçim Türk’sün, ne işin var karda kışta, soğukta, kutupta? Yolunu mu şaşırdın? Kal burada, tango yap keyfine bak dediler. Aslında Buenos Aires’teki yaşam atmosferini gördükten sonra bu söylenenlere hak vermemek elde değildi. Buenos Aires’te en iyi bonfilenin kilosu on lira. Herkes döviz bürosu olmuş, sokakta “Cambio Cambio” diye bağırıyor. Resmi kurda 1 USD; 8.50 Pezo, sokakta 14.0 Pezo. (Şimdi dolar daha da yükselmiştir. Ben Şubat’ta oradaydım.) En iyi et lokantasında (Mesela “Chackra”) kayık tabak kadar bir bonfileli mükellef yemek 300 Pezo /14=21USD. Sonunda bir seyahat acentasında Maria Fernanda isimli bir kızla tanıştım bana Ushuaia’da bir acentada Marina isimli bir arkadaşı olduğunu söyledi, hemen onu aradık, Kanada ile Türkiye, Arjantin ile Kanada arasındaki saat farklarını bekleye bekleye, uzun uğraşlardan sonra ertesi gün saat 16:00’da Ushuaia’dan demir alacak olan, istediğim gemi Sergey Vavilov’da rezervasyonumu yaptırdık. Bundan sonraki tek şansım Buenos Aires’den sabah saat 05:45’de kalkan ve 09:45’de Ushuaia’ya inen Aerolinas Argentinas uçağıydı.

magdergi.com.tr 235


macera

Maria Fernanda, ”Eğer bu uçak kalkmazsa veya rötar yaparsa yandı senin paralar”dedi. Ama bana zaten gemiye yetişememem halinde, acentanın hiçbir sorumluluğu olmayacağına dair kağıt imzalatmışlardı. Çok şükür ki; ertesi sabah saat 09:45’de kazasız belasız Ushuaia’ya indim. Bir gün öncesinde Buenos Aires’den arayıp görüştüğümüz; (“Sur” İspanyolca güney demek, şunu da ilave edeyim: Eğer İspanyolca veya Portekizce bilmiyorsanız Güney Amerika’da yandınız demektir. İngilizce, Fransızca, Almanca geçmiyor. Seyahat acentası çalışanlarının bile konuştukları İngilizce’yi anlamak çok zor, her şey daha çok “vücut dili” ile anlatılıyor.) Rambo-Sur Acentası’na girdiğimde Marina adlı kız masasından fırladı “Siz ilk Türk yolcumuzsunuz, gemi bugün saat 16.00’da kalkacağı için sizden ümidi kesmiştik, çünkü diğer yolcular hep birkaç gün önce gelmişlerdi, geldiğinize çok sevindim “dedi. Ushuaia, Patagonya’nın en güneyinde, bir zamanlar müebbetliklerin politik mahkumların, sakıncalıların sürüldüğü tam bir hapishane ve küçük bir askeri garnizon şehriymiş. Aslında şimdi de pek farklı görünmüyor. Tek farkı, eski hapisaneler ve işkence odaları restore edilip bizim Ankara’daki Ulucanlar hesabı modaya uyup müze olmuş. Şehir turundaki rehber bir hikaye anlattı; Ushuaia’da yıllar boyu yöneticilik yapan Vali o kadar bezmiş ki; Ushuaia’dan ayrılırken ayakkabılarını çıkartmış, gemininin güvertesinden tozlarını denize silkelemiş, “Buranın tozunu bile üstümde görmek istemiyorum demiş”. Fakat adamdaki şansa bakın ki; gemi daha Beagle Boğazı’ndan (Bu boğazdan sadece Kılavuz Kaptanla çıkılıyor.) çıkmadan kayalara toslayıp batmış. Balina avcıları adamı kurtarıp geri Ushuaia’ya getirmişler, bu sefer ıslak ayakkabıları iyice şehrin çamuruna bulanmış. Saat 15,00’de yolcuların Albatros Oteli’nin barında toplanacağı bildirildi. Kısa bir bilgilendirme toplantısı oldu, bu arada herkes beni gösteriyordu. “Bak adam dün rezervasyon yapmış, bu gün gelmiş gemiye biniyor, biz salak gibi on sekiz ay önce rezervasyon yaptık parasını ödedik” diyorlardı. Tabii kim daha salak, orası biraz tartışılır. Sonunda gemiye bindik ve Beagle Boğazı’ndan çıkarak Boynuz Burnu (Cape Horn)’nun 25 metreye kadar yükselen dalgalı denizine daldık. Ertesi sabah hala yoldaydık ve ben “Ben tekneciyim, beni hiç deniz tutmaz”,“Ben Türküm bana bir şey olmaz” derken, Sergey Vavilov bir dalgaların tepesine uçup bir dibine daldıkça ben de bütün yolcular gibi sürüngenleri oynadım. Sonunda gemi doktorunun on dolar karşılığında kulağımın arkasına bir flaster yapıştırmasıyla gözlerim açıldı kendime geldim. Kulağımın arkası tabiri de buradan geliyor herhalde… Ertesi sabah kalktığımızda ise tam bir buz denizi ve buz dağlarının ortasındaydık. Gemideki penguenleri sayan, kuşları, fokları, balinaları gözlemleyip not alan beş-on Kutup Bilimci vardı. Bunlar her gece veya fırtınadan karaya çıkamadığımız zamanlar seminerler veriyorlardı. Ertesi gün altmış HP’li Zodiaclar ve kayaklarla sahile çıkılıyordu. Herkese su geçirmez ve ısı izolasyonlu giysiler ve çizmeler dağıtıldı. Ben XXLarge ve US13 olduğum için bulmakta hiç zorluk çekmedim. Her sabah 09:00 ile 13:00 arasında Zodiaclara ve kayaklara binilip sahile çıkılıyordu. Sahilde bizi penguenler ve foklar karşılıyordu. Beş-altı çeşit fok vardı en saldıganı da kaplan foktu (Tiger Seal); penguen yavruları ile besleniyordu. Penguen yavrularının sadece %10’u erişkin olabiliyormuş. Penguenler çok şirin, küçücük bacakları ile taa dağların tepelerine kadar tırmanıyorlar. Krill denilen küçük karidesleri yedikleri için dışkıları kan kırmızısı. Bu kırmızı boyalı yollar beyaz buzların üzerinde bütün çevreyi bir ağ gibi kaplamış. Bu yollara “Pinguin-Highway” deniliyor. Gemimiz, buzların müsaade ettiği her körfeze girip baş ve kıç tarafındaki yan pervaneleri devamlı çalışır vaziyette bizi bekliyordu. Öğleden sonraları saat 14:00 ile 16:30 arası gemiden ayrılıp tekrar körfezleri dolaşıp sahile çıkıyorduk. Saat 15:00’den itibaren deniz yüzeyi irili ufaklı buz parçaları ile doluyor ve Ağustos’taki cır

236 magdergi.com.tr


cır böceklerine benzeyen “çıtır çıtır” bir ses çıkarıyorlardı. Daha sonra da bütün bu parçacıklar birleşip kaskatı donmuş bir yüzey haline geliyordu. Gemiye dönerken altmış beygirli Zodiyaclar buzların arasından sıyrılmak için epeyce zorlanıyordu. Zodiyaclar dönemediği zaman da gemi buzları yararak teker teker herkesi topluyordu. Dolaştığımız ada, sahil ve körfezlerden en çok Wilhelmina Körfezi’ni beğendim. Burada şansımıza tam bir “Kambur balina festivali” ile karşılaştık. Bu balinalar, 15 -20 metre uzunluğunda, 6-7 metre çapında, 30-40 ton ağırlığında memeliler… Zodiyacların yanına yaklaşıp küçücük gözleri ile bakıyorlar daha sonra da avlanmak için dalıyorlar. Kuyrukları en az 5-6 metre çapında. Sadece derine daldıkları zaman kuyruklarını sudan çıkartıp vuruyorlar ama çok hisli olan bu hayvanlar bize yaklaştıklarında hiçbir zarar vermeden takrar kayboluyorlardı. Bence bunların insanlarınkinden çok daha hassas sonarları, radarları ve algılama duyguları var. Fakat hemen yanımızda bitiveren böyle bir devin, yan dönüp vücuduna oranla küçücük gözü ile “bu salaklar burada ne arıyor?” dercesine bize baktığını görünce korkmadığımı söylersem yalan olur. İnsan Antartika’da kendisini başka bir gezegendeymiş gibi hissediyor. Fakat buzulların arada sırada tabanca patlamasını andıran bir ses ile çatlayarak parçalanıp sulara gömülmesi de çok canımı acıttı. On iki gün süre ile buzullar arasında dolaşıp çeşitli hayvanları gördükten sonra yolumuzu değiştirip dalga yemeden tekrar Boynuz Burnu’ndan geçip Ushuaia’ya döndük. Gemideki tek Türk bendim ama yetmiş iki milletten doksan yolcu ve bilim adamı vardı, hepsi de çok tatlı insanlardı. Bilmem belki de insanların davranışları soğukta daha pozitif oluyordur, onu da bir araştırsalar iyi olur. Uçak 35-40 C derece sıcaklıktaki Buenos Aires‘e indiği zaman kendimi rüyalar ülkesinden geri gelmiş gibi hissettim. Tek ümidim; bu geri dönüşü olmayan tabiat harikalarının kıymetinin bir an önce insanlar tarafından anlaşılmasıdır.. 

magdergi.com.tr 237


Ankara’da Kayak Keyfi Ankara’da gerçek kara en yakın hissi veren pisti ile kayak severlere ve kayağa bașlamak isteyen herkese keyifli bir ortam sunan Snowland hakkında Cansu Candan ile bir röportaj gerçekleștirdik...

Tesisimizin içerisinde temel eğitim kayak ve snowboard pistleri, profesyonel kayak ve snowboard pisti, buz pateni pisti, 160-170 kişilik cafe-restaurant, kayak odası ve çocuk oyun alanı, teleferik ve telesiyej tesisleri yer almaktadır. 365 gün her türlü hava koşullarında tesisimiz hizmet verebilmektedir. Türkiye’de ilk olan ve 30.000 m2 alan üzerinde kurulu olan tesisimizde her biri işinin profesyoneli kayak, snowboard ve buz pateni hocaları eğitim ve koordinasyon dersleri vermektedir. Doğum günü partileri, özel ya da kurumsal yemekler dahil her türlü hizmetin ve menünün oluşturulabildiği barbekü partileri yapılan, açık ve kapalı olan terasımız; pisti izlemek için en güzel şekilde konumlandırılmıştır.

Tesis açıldığından bu yana gelen yorumlar nasıl? Yoğun talep oldu mu?

Gerçek kara en yakın hissi veren pistimizi deneyen misafirlerimiz, pistin üzerinde yer alan değişik parkurlarımızdan oldukça keyif aldıklarını, akşamüstü gece kayağı keyfi yapabilmenin ayrıcalığını hissedebildiklerini, ailecek birlikte yapılabilen ender sporlardan biri olan kayak sporunun şehir içinde bu kadar yakınlarında olmasının güzelliğini, maliyetlerin uygunluğunu iletiyorlar. Şehir içinde yer almamız, konum olarak Ankara’da pek çok merkeze olan ulaşım yakınlığımız, tesisimizin kapsamı ve içerikleri, AVM kültüründen sıkılmış ve ailecek kaliteli vakit geçirmek isteyenler için gayet elverişli olmamız nedeniyle olumlu yorumlar alıyoruz. Hafta sonu çok yoğun ilgiyle karşılaşıyoruz. Hafta içi ise okullar, kreşler ve üniversiteler aktivite programlarına alarak yoğunluğumuzu artırıyorlar.

advertorial

T

esisin özelliklerinden biraz bahseder misiniz?


CANSU CANDAN

Peki gerçekten Ağustos ayında kayak yapmak nasıl bir duygu? Kayak yapmanın keyfini çok geç keşfetmiş biri olarak; yalnızca kış aylarında değil kayağın verdiği hazzı Ağustos ayında da hissedebilmek müthiş bir duygu. Kendini daha özgür, daha rahat hissedebiliyorsun, her akşam ya da hafta sonu istenilen anda kayak yapabilmek ayrı bir tutku. Sanırım bu hissi önce yaşamak gerek...

Mist sistemi denilen sulama sistemi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Sentetik bir halının altına yerleştirilen mist sistemi, sentetik pistin kayganlığını sağlayan, yaz aylarında dahi kayak yapılabilmesine olanak veren, özel tanklardan beslenen ve normal su olması nedeniyle kişilere herhangi bir zarar vermeyen sağlıklı ve bir o kadar da ilginç bir sistem. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklarda ayrı bir rahatlama yöntemi, kısacası İngilizlerin kayak keşfi diyebiliriz.

Kayak dersleri de veriyorsunuz bildiğimiz kadarıyla... Gruplar hangi kriterlere göre oluşturuluyor?

Kayak derslerimiz münferit tüm misafirlerimize yaş sınırı olmadan verilebilmektedir.

Dışarıdan da yoğun katılım oluyor mu?

Kişiler yalnız ya da gruplar halinde ders alabiliyorlar. Gruplar başlangıç dersinde isteğe bağlı oluşabildiği gibi, kayak kayabilme ve öğrenme hızına bağlı olarak da oluşturulabiliyor. Kayak hocalarımızın teknik takibi ve iletişimi bu noktada önem arz ediyor.

Şu an için yoğun katılımı dışarıdan alıyoruz. Okulları, üniversiteleri, kayak kulüplerini, münferit kayak severleri ve kayağa başlamak isteyen herkesi tesisimizde ağırlıyoruz.

Güvenlik önlemlerinizden bahseder misiniz biraz da?

Özel etkinlikler düzenliyoruz. Özel kayak yarışları, kayak partileri, gençler için özel etkinlikler, doğum günü partileri ve özel yemekler de düzenliyor, katılımcıları kayağa teşvik ediyoruz. 

Güvenlik olarak alan güvenliğimizin yanı sıra, pist içinde de bir dizi güvenlik önlemi alıyoruz. Pistin yan kısımları eğimle ve ayrı bir belirgin halı ile çevrelenmiş olsa da biz yine de kalın koruma süngerleri ile yatay olarak alanı koruma altına almış durumdayız. Ayrıca koruma geçiş bantlarımızla zaman zaman hem geçiş hem de koruma amaçlı şeritlerle alanı çevreliyoruz.

Özel etkinlikler düzenliyor musunuz?

Galip Erdem Caddesi No:54 Çankaya, 06550 Ankara Tel: 0312 492 00 64 Email : info@snowland.com.tr


sosyal medya

Cemiyetin Sosyal Medya Gündemi

İstanbul, yeni yıla bembeyaz bir başlangıç yaptı... Cemiyet hayatının sevilen isimlerinin sosyal medya hesaplarına kar eğlencesi işte böyle yansıdı...

YASEMİN ÖZİLHAN

SİREN ERTAN GÜL GÖLGE SAYGI

Çocuklarıyla birlikte kendini karların üzerine atan Yasemin Özilhan’ın mutluluğu objektifine böyle yansımış...

YASEMİN MASİS Yasemin Masis, kardan yansıyan beyaz ışık ile iyice ortaya çıkan güzelliğini paylaşmış...

paylaşımında tatil Siren Ertan’ın instagram geçirmekten büyük gününü karların içinde ... ruz bir keyif aldığını anlıyo Gül Gölge Saygı, bembeyaz karlar ile İstanbul’un eşsiz manzarasını aynı karede buluşturmuş...

AYŞE KUCUROĞLU

EDA KOSİF ELİF GÖNLÜM

te poz verdiği Eda Kosif ailesiyle birlik lığımızın yerinde kareyi “Keyfimizin ve sağ ren günler olacağı, yüzümüzü güldü olsun” başlığıyla geçireceğimiz bir sene paylaşmış...

yağan karı, “2015 Elif Gönlüm, İstanbul’a ü çekiyor, 2016’ya yılına bembeyaz bir ört ıyla sevinç içinde lığ tertemiz giriyoruz” baş paylaşmış...

tagram hesabında Ayşe Kucuroğlu’nun ins adaşları ve paylaştığı bu fotoğraf, ark rın tadını doyasıya çocuklarıyla birlikte ka .. çıkardıklarını gösteriyor.



davet

SERHAT SOYSAL, REVAN DEMİRÖREN, DORUK KAYA, KENZA ZHİRİ

KayaPalazzo’dan Davet Kaya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Burak Kaya ve Başkan Yardımcısı Doruk Kaya’nın ev sahipliğinde Beymen Morini Teras’ta gerçekleşen geceye cemiyet hayatının ünlü çiftleri katıldı. Kış turizminin vazgeçilmez adreslerinden Kartalkaya’da bulunan Kaya Palazzo Ski & Mountain Resort yeniliklerinin tanıtıldığı gecede Burak Kaya ve Doruk Kaya konuklarıyla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. İş, cemiyet ve sanat dünyasının seçkin simalarının yoğun ilgi gösterdiği gece kokteyl ile başladı. Keyifli ve eğlenceli görüntülerin yaşandığı gecede Dj Sinan Uçan ve perkisyon üstadı Erkut Sezer birbirinden hareketli parçalarıyla konuklara unutulmaz bir gece yaşattı. Gecede konuşma yapan Burak Kaya ve Doruk Kaya Kartalkaya’da bulunan Kaya Palazzo Ski & Mountain Resort hakkında konuklara bilgi verdi. Kartalkaya’da yer alan Kaya Palazzo Ski & Mountain Resort, 1.5 milyon metrekareye sahip pist alanı, Türkiye’de ilk kez kullanılan Leitner markalı önden korumalı lifti, farklı zorluk derecelerinde 11 pisti, 7 lifti ve misafirlerine direkt olarak telesiyejlere ulaşım imkanı veren mimarisi ile de fark yaratıyor dedi. Parti, gecenin geç saatlerine kadar devam etti. 

242 magdergi.com.tr

FATOȘ ALTINBAȘ - EMİR SARIGÜL


BERRİN - OLGUN ZORLU

BURCU - EMRE ZİYAL

ELİF GÖNLÜM

İstanbul sosyal yașamının sevilen isimlerinden Elif Gönlüm gecede sade șıklığı ve zarafetiyle dikkat çekti. RÜȘTÜ - IȘIL REÇBER

AHU - SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU

magdergi.com.tr 243


davet

DORUK KAYA, YASEMİN - BURAK KAYA

244 magdergi.com.tr

Bu özel geceye gerçekleștirdiği projelerle adından bașarılı bir șekilde söz ettiren ünlü ișadamı Atakule GYO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tarman eși Zeynep Tarman ile katıldı. SİTARE AKDİLEK

ZEYNEP - MURAT TARMAN

PINAR HOTİÇ


MELİS - BURAK HATİPOĞLU

SAVNİ - BERRİN OKÇU

Beymen Morini’de Burak Kaya ve Doruk Kaya ev sahipliğinde gerçekleștirilen șık geceye iș ve cemiyet hayatının elit isimleri yoğun ilgi gösterdi. AYLİN YILMAZ

BİLGE EREN

HANDE ACAR

magdergi.com.tr 245


açılış

Karaf Restaurant Açıldı AYLA - MESUT BAKKAL

Karaf Restaurant, Nenehatun Caddesi’nde görkemli bir açılış gerçekleştirdi. Ankara Nenehatun Caddesi’nde bulunan Karaf Restaurant’ın açılışına Ankara sosyal hayatının önde gelen isimleri katılırken. sahipleri Batuhan Safi ile Tuğçe Bakkal gelen davetliler ile yakından ilgilendi. Şık konsepti ve leziz yemekleri ile açılış yapan Karaf Restaurant, davetlilerden tam not aldı. 

246 magdergi.com.tr

BATUHAN SAFİ - TUĞÇE BAKKAL

TENASÜP - ENİS SAFİ


ȘULE BAKKAL

Davetliler açılıșa özel olarak birbirinden lezzetli yemekleri tatma fırsatı buldu. SULTAN ERDOĞAN

BERİL DEMİREL

magdergi.com.tr 247


davet

MEHMET KÖYMEN

Yardım Balosu Alzheimer Vakfı ile Ankaralı yardımseverlerin kurduğu Altın Kalpler, düzenlediği yardım balosu ile tedavi gören hastalara katkı sağladı. Ankara Sheraton Otel’deki baloda Modacı Mehmet Köymen defilesi gerçekleştirildi. Defilede Günay Musayeva, Tuğçe Sarıkaya, Ece Pirim, Sibel Tan Arıkan ve Chantal Brujin podyuma çıktı. Müzayedeci Uğur Batur’un yönettiği açık arttırmada satılan eserlerden elde edilen gelir de İstanbul Alzheimer Vakfı himayesinde tedavi gören hastalara aktarıldı. Gecede konuşan Vakıf Başkanı Prof. Dr. Engin Eker, vakfın amacının Alzheimer hastalığının erken tanı ve tedavisinde araştırmalar yapmak ve hasta yakınlarına destek olmak olduğunu söyledi. Eker, Türkiye’de 65-70 yaş arası hasta oranının %7, 85 yaş üstü hasta oranının ise %47 olduğunu belirtti. 

248 magdergi.com.tr

MELİS KUNDUZ

SEVİLAY HELVACIOĞLU


SUAT - ÖZLEM YETİȘEN

ENDER CANAN ADAN

ÖZGE AKYOL

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

SEVGİ SOLUK

SİBEL ERSOY

Yardım yemeğine çok sayıda seçkin isim katıldı. magdergi.com.tr 249


üçüncü göz

250 magdergi.com.tr


Londra Her Zaman Numara

L

ondra mı, Paris mi?” sorusunu o kadar çok duymuşumdur ki... Kişiye göre pek tabii ki değişir cevabı. Benim için ise Londra öne geçti zaman süreçlerinde. Fransızların özellikle Parislilerin bazen epey garip kaçan ben merkezli yaklaşımları ve Louvre Müzesi’nde dahi, -ki sanat evrenseldir- açıklamaların sadece Fransızca oluşu ve benzeri pek ama pek çok şey bana birleşim programlarının olanca gücüyle çalıştığı, dünyanın sadece dünyalılardan oluşan evrensel bir gezegene doğru dönüştüğü şu zamanlarda Fransızların bu büyük gerçeğe gerçekten çok Fransız kaldıklarını düşündürtmüştür. Bunun karşısında Londra’da ise; her daim, her milliyetten, her kesimden, her fikirde insan, sanatta, politikada, modada, her yerde ve her şeyde karma bir programı gayet hoş görülü bir şekilde yakalamıştır. Hippilerin de bu kültürden çıkmış olması kesinlikle tesadüf değildir.

magdergi.com.tr 251


üçüncü göz

Özgürlük; felsefenin öte tarafında Londra’da yeme, içme kültürü bakımından zaten yeryüzünün Nirvana noktasıdır, bu herkesçe malum. Her mutfağın, en güzelinin, her yerde en ala şekilde bulunabilmesi, benim gibi gayet sıklıkla seyahat eden ve yeme içme keyfinde sınır tanımayan biri için çok çok önemli. Yakın zamanda büyük kızım buraya taşınacağı için sıklıkla orada bulunmam gerekecek ve restoranlarla ilgili detaylı bilgilerimi paylaşacağım sizlerle. Şimdilik size Zuma, Novikov, Balthazar, Milos, Zeferano, Hakkasan, Gay Lords, Benares ve Nobu’yu tavsiye ediyorum. Gece kulübü olarak 5th Hertford Street Private Member Club’ın altındaki Lulus£u tavsiye ediyorum. Maddox da görülmesi gereken bir yer. İlk kez gidenler için mutlaka o meşhur iki katlı kırmızı otobüslerle şehir turu tavsiyemdir. Zira, bu denli bilinen bir şeyi mutlaka

252 magdergi.com.tr

yapmalılar. Bu gidişimde ayrıca simsiyah iki katlı otobüsler de gördüm ki, gerçekten çok ilginçti. Onlar sadece mezarlıkları gezdiren fantastik bir turmuş. Sizin için fotoğrafını çektim hemen tabii ki. Kim ne derse desin, kalbimde bir yer bu gezegende hala krallar, kraliçeler, prensler ve prenseslere ait şeyleri seviyor. Saraylar da her daim merakımı çekmiştir. Prenses Diana öldüğünde gerçekten içimde bir yer sızlamıştı. Kraliyetler bana hep çok fantastik gelmiştir. İngiltere’ye iniş başladığında “Birleşik Krallık’a hoş geldiniz” anonsu bile bana bir masal diyarına inişe geçtiğimiz duygusunu verir hep. Bu arada meşhur Harry Potter serisinin de bana Londra sokaklarında dolaşırken pek çok şeyi çağrışım yaptırdığını eklemeliyim.


Modanın merkezi bu şehrin vitrinleri son zamanlarda hep hareket eden mekanizmalardan oluşturuluyor. Vitrinlerde dans eden dansçı kızlar, şarkı söyleyen bir Elvis Presley, trapezde sallanan bir jimnastikçi kız sadece Harrods’ın bir iki camında gördüklerimdi. Şehrin tüm vitrinlerinin hareketli mankenler ve moda performanslarıyla dolu olduğunu düşündüğünüzde tüm şehir her an kıpır kıpır kıpırdıyor olarak görünüyor gözünüze. London Eye dev bir dönme dolap. Dünyanın başka şehirlerinde de var. Binmek beni çekmedi, zira, her gidişimde hava çok soğuktu ve önünde metrelerce kuyruk vardı. Başbakanın evinin olduğu sokak ve evi yani, 10 Downing Street turistlerin her zaman çok ilgisini çeker. Ben de orada polislerle fotoğraf

çektirdim. İngiliz bir arkadaşımın dediğine göre o polisler asla gülümsemezlermiş. Fotoğrafımı görünce çok şaşırdı çünkü polis çok gülüyordu. :) En sevdiğim yerlerden biri; çok karanlık ve derin mahzen gibi garip mağaramsı restoranlarda en dipte ahşap masalarda oturup dev şamdanlardaki mum ışığında şarap peynir ve et üçlüsünü tatmak. O garip ortam bana sanki orta çağda olduğum izlenimini veriyor. Londra’yı anlatmam bir sayıyla zaten mümkün olmayacak. İlerleyen zamanlarda sizleri Londra sokaklarında gezdirmeye devam edeceğim. Sevgiyle kalın... 

magdergi.com.tr 253


açılış

Aklın Döner Açıldı

Ankara, Arsia Avm’de hizmet vermeye başlayan Aklın Döner, biribirinden lezzetli yemekleri ile konuklarını ağırladı. Döner severlerin uğrak yeri olmayı hedefleyen Aklın Döner geleneksel yöntemlere bağlı kalarak, günümüzün en iyi temsilcilerinden biri olma yolunda bu lezzeti sizlerle buluşturuyor. Hem dekoru, hem de menü çeşitleriyle açılışa katılan konuklardan tam not aldı.

SERRA - EFE TARAKÇI

Efe-Serra Tarakçı’nın ev sahipliğinde düzenlenen açılıșta, çifti yakın dostları yalnız bırakmadı.

254 magdergi.com.tr

ERCAN KAHRAMAN


İSMAİL HAKKI - NURSEN TARAKÇI

BÜLENT - ESRA TARAKÇI

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook ZEHRA EKE

MURAT GÜLEÇ

KORAY KARTAL

Bașkent Üniversitesi girișindeki Arsia AVM’de döner severlerin uğrak mekanı olmaya aday olan Aklın Döner,’in Halkla İlișkiler Müdürü Zehra hanım, menülerinin yanında sundukları her damak tadına uyabilecek sosları ile oldukça iddialı olduklarını belirtti. magdergi.com.tr 255


CEM BEZCİ

Üniversiteliye 5 Yıldızlı Konfor… Bașkent Üniversitesi’nin Eskișehir yolu kampüs girișinde yer alan yenilikçi öğrenci rezidansı ARSIA SUITES, yeni çekim merkezi olmaya aday… Arsia Suites Yöneticisi Cem Bezci ile Arsia hakkında keyifli bir söyleși gerçekleștirdik…

K

endinizden bahseder misiniz?

Ankara’da inşaatçı bir ailede büyüdüm. Çocukluğumdan beri zamanım hep babamın yanında inşaatlarda geçti. İnşaatın yanı sıra işletmecilik de ilgimi hep çekmişti. Bu yüzden üniversitede bölüm tercihimi işletmeden yana kullandım ve ODTÜ İşletme Bölümüne girdim. Üniversite hayatımın son iki senesini Amerika’nın New York eyaletinde Binghamton University’de tamamladım. Amerika’da kaldığım bu süre boyunca

da Amerika’daki yenilikçi iş fikirlerini Türkiye’de uygulamak için adımlar attım ve Arsia Suites projesi hayata geçti.

Arsia hakkında genel bilgileri alabilir miyiz?

Arsia, Suites ve Center olmak üzere iki bölümden oluşan yenilikçi bir öğrenci rezidansı ve butik alışveriş merkezi... Modern mimariye sahip binamız 16 katta toplam 210 oturuma hazır 1+1 plus, 1+1 ve 1+0 sıfır oda tiplerinden oluşmakta. Butik alışveriş merkezinde ise seçkin restoranlar, kafeler, kitapçı, market ve hizmet sektörlerinin karmasına da kapınızdan çıktığınız anda erişebiliyorsunuz.


şehir dışından ve yurt dışından gelen öğrencilerin konaklama ihtiyacı göz önünde bulundurularak hayata geçirildi.

Arsia Suites konaklayanlara ne gibi imkânlar sunuyor? Bir misafirin tek başına yaşamak için ihtiyaç duyduğu tüm detaylar misafir odalarımızda mevcut. Full mobilyalı odalarımızda Amerikan mutfak, turbo fırın, elektrikli dörtlü ankastre ocak, buzdolabı, bulaşık makinesi bulunuyor…

Arsia Suites kısa sürede büyük bir ilgi ile karşılandı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Misafirlerimizin kullanımına sunulan sınırsız internet, ısıtma, sıcak su, açık - kapalı otopark hizmeti, 24 saat güvenlik ve temizlik hizmet desteği ile konfor ve güvenlik Arsia Suites’de standart.

Arsia Suites’in getirdiği yeniliklerden bahseder misiniz?

“Bavulunu kap gel” sloganı ile Eylül 2015 yılında hizmete başlayan Arsia Suites’de misafirlerimiz kapıyı araladığı anda kendilerini evlerinde hissedecekler. Her şey dâhil sistemi ile işletilen Arsia Suites, full mobilyalı 35 m2’den başlayan geniş oda seçeneklerine sahip. Yenilikçi öğrenci rezidansı Arsia Suites’in ayırt edici özelliklerinin başında hizmet politikası gelmekte. Burada her şey elinizin altında... Misafirlerimiz ihtiyaç duydukları anda projenin hemen altında bulunan butik alışveriş merkezimizden istediklerine sadece birkaç dakikada erişebiliyorlar.

Projenin tasarlanmasından hayata geçmesine kadar geçen süreci kısaca değerlendirir misiniz?

Proje bulunduğu bölge yerleşiminin ihtiyaçlarının yanı sıra şehir dışından gelen uzun süreli konaklama ihtiyacı göz önünde bulundurularak inşa edilmiş ve kiralama sürecinde tüm bu konular masaya yatırılmıştır.

Proje nasıl ortaya çıktı?

Kartallar şirketler grubunun arsa sahibi olduğu proje, Bezci İnşaat tarafından kat karşılığı olarak 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlandı. 250 bine yakın üniversite öğrencisinin öğretim gördüğü Ankara’da

Arsia Suites, ihtiyaçlar ve gerekliliklerden yola çıkılarak oluşturulan bir proje... Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Okul yanı başınızda, yolda zaman kaybetmeyeceksiniz. Güvenlikli, ailelerin de gözü arkada kalmadan çocuklarını rahatlıkla barındırabilecekleri bir ortam… Eczaneden kırtasiyeye; kuru temizlemeden oto yıkamaya kadar çok çeşitli ihtiyaçlar anında karşılanabiliyor. Sosyal ortam için başka yerlere gitmelerine gerek kalmıyor, farklı lezzetler sunan restoranlar pek çok seçenek ile ellerinin altında… Kısaca yaşam için gerekli her şey mevcut. Burada rahat, güven içinde, konforlu öğrencilik hayatının keyfini sürecekler. Kısaca, öğrencilik yaşamını unutulmaz kılacak bir ortam içerisinde olacaklar. Arsia tüm bu imkânları ve çok daha fazlasını sunuyor.

Gördüğümüz kadarıyla çok çeşitli hizmetler sunulurken marka karması da özenle seçilmiş.. Arsia’da hangi markalar yer alıyor?

Arsia Suites’te, Subway, Simitçi Dünyası, Aklın Döner, Mickey’s Burger, Lousiana Chicken Pasta, Nargilecioğlu, Lavazza, Gloria Jean’s, Pizza İl Forno, Çorba, Wafos, Keb’art gibi farklı lezzetler bulunuyor. Ayrıca MİGROS, İnkStore, Kırtasiye, Benim Dünyam Kozmetik Market, Eczane, Kuaför, Galeri Ekin, Moi Dry, Jeunesse Güzellik Salonu, Tabanway Oto Yıkama, Smania Optik gibi çeşitli ihtiyaçlara yönelik markaları da bünyesinde barındırıyor.

Arsia’nın lokasyonu hakkında bilgi verir misiniz? Avantajları neler?

Eskişehir yoluna 100 metre mesafede yer alan ARSİA Projesi, Başkent Üniversitesi’ne 1 dakika, Hacettepe Üniversitesi’ne 7 dakika, ODTÜ’ye 12 dakika, Çankaya Üniversitesi’ne 7 dakika, TOBB Üniversitesi’ne sadece 14 dakikalık mesafede bulunuyor. Bu ulaşım kolaylığı zamandan da büyük tasarruf sağlıyor. 

“Bir misafirin tek bașına yașamak için ihtiyaç duyduğu tüm detaylar misafir odalarımızda mevcut”


röportaj

YAMAN ERTURAN

Bașköșede Yer Alan Sanat Eseri Mobilyalar Yüz yıllık geçmiși ile bir sanat eseri olarak duruyordu salonun bașköșesinde… Bu cümleyi kendi oturma odanızda ya da çalıșma alanınızda duran bir sandalye, masa, bir koltuk için de söyleyebilirsiniz. Hem de çok uzaklara gitmeden, Cinnah Caddesi’nde tek bir çatı altında Mozaik’te bu eserleri görebilir, bir galeriyi gezer gibi keyiflenebilir, dünyanın en önemli tasarımcılarının çizgilerine dokunup, ilginç tasarım hikayelerini dinleyebilirsiniz. Ludwig Mies van der Rohe, Charles Eames, Josef Hoffmann, Le Corbusier, Pierre Jeanneret, Charlotte Perriand, Charles Rennie Mackintosh, Gerrit Thomas Rietveld, Marcel Breuer gibi dünyaca ünlü tasarımcıların imzasını tașıyan çok özel mobilyalar, kapılarını Kasım ayında açan Mozaik’te beğeniye sunulmaya bașlandı. Yeni açılan Mozaik Ankara Showroom’u, sergilenen ürün ve markaları, 23 yıl once Mozaik’i kurarak tasarım mobilyayı Türkiye ile tanıștıran Yaman Erturan’dan dinledik. 258 magdergi.com.tr


M

ozaik markasının kuruluşu ve alanı hakkında bilgi rica edebilir miyiz?

Mozaik markasını 23 yıl önce Anadolu yakasında açtığımız ilk showroom ile birlikte başlattık. O yıllarda pazarın en büyük eksiği olan ofis dekorasyonu odaklı hareket ettik. Türkiye’de yeni yeni açılmakta olan uluslararası firma, banka ve medya gruplarına, bölücü panellerle açık alan ofislerde farklı bir çalışma düzeni getirdik. Ofis mobilyası üzerine başlayan hikayemiz, bugün İstanbul’da dört farklı showroomda ve Kasım ayında açılışını yaptığımız Mozaik Ankara Showroom’umuzla büyüyerek devam ediyor. İlk günden itibaren modern tasarım mobilya markalarımız ile birlikte sayısız ev, ofis, otel gibi projelere Mozaik olarak imza attık.

Sunduğunuz markalar ve ürünlerden bahseder misiniz, nasıl bir yelpaze?

Mozaik olarak, tasarım ürünleri mağazası olmak dışında bir yaşam tarzı merkeziyiz demek doğru olacaktır. Artık modern yaşamın büyük bir kısmı evlerde ve çalışma alanlarında geçiyor. Dünya markalarını, çok özel tasarımları tek bir çatı altında bulundurarak, bu modern yaşamın doğurduğu bu ihtiyaçlar doğrultusunda geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. B&B Italia, Knoll, Vitra, Cassina, Roda, Paola Lenti, Flos, Moooi, Louis Poulsen, Tom Dixon gibi 50 üzerinde markanın distrübötürlüğü ile oldukça geniş ürün ve fiyat seçeneği sunmaktayız. Oturma alanları, yatak odaları, giyinme odaları, aydınlatma, banyo, mutfak ve yine ofislerde, çalışma alanlarında ihtiyaç duyulan çalışma masası, sandalye, toplantı masası gibi tüm alanlar için markalarımızla çözüm sunuyoruz.

Mozaik’te çok farklı ürünler, tasarımlar yer alıyor. Özne tasarım mı?

Bir anlamda evet. Mozaik çatısı altında dünyanın en önemli tasarımcılarının imzasını taşıyan ürünler yer alıyor. Hepsi dünyanın

en önemli üreticileri tarafından üretilmiş olan çok özel tasarımlar. Bazıları yüzyıl önce tasarlanmış ve bugünün modern mobilya koleksiyonları arasında yer almış eşsiz tasarımlar. Dünya çapında ödül almış, hatta New York MOMA’da sergilenen bu tasarımlar Türkiye’de sadece Mozaik Showroom’larında yer alıyor. Achille&Pier Giacomo Castiglioni tarafından 1962’de tasarlanan, tasarım harikası olarak kabul edilmesine rağmen, tasarımcıların ürünü tasarlarken hiçbir dekoratif ünsüre düşünmedikleri, tasarımdaki her bir noktanın kendine özel bir sebebi olduğunu belirttikleri Flos marka Arco Floor Lamp, Ludwing Mies van der Rohe tarafından 1929 yılında İspanya’daki fuarda Almanya alanında İspanya kralı ve kraliçesini ağırlamak ve onlara rahat ve konforlu bir dinleme alanı sunabilmek için tasarlanan Knoll marka Barcelona Chair gibi hikayesi olan birçok tasarım ürünü yer alıyor.

magdergi.com.tr 259


röportaj

Charles & Ray Eames imzası taşıyan, dönemin en ünlü Hollywood yönetmenlerinden Billy Wilder’in film setlerinde dinlenebilmesi için daha rahat bir koltuk kullanması fikirlerinden çıkan, adeta kullanılmış bir beyzbol eldiveni görünümüne sahip olan ve dünyanın en rahat dinlenme koltuklarından biri olarak Kabul edilen Vitra marka Eames Lounge Chair, 1932 yılında tasarlanan tasarımı Alvar Alto’ya ait, senatoryumda hastaların daha rahat nefes alması için özel bir sırt tasarımı olan Artek marka Armchair 41 “Paimio”, basit görünümüne rağmen üretimi yüzden fazla aşamadan geçen, tasarımcısı Hans J. Wegner’in en ünlü tasarımlarından biri olan Carl Hansen marka Wishbone Chair bunlardan sadece birkaçı.

Kasım ayında İstanbul dışındaki ilk showroom’unuz Mozaik Ankara’yı açtınız. Bu yeni showroom’unuzdan bahseder misiniz?

İstanbul’da yer alan Mozaik Ortaköy, Mozaik 220V, Mozaik Metraj ve NestbyMozaik Showroom’larına evet bir yenisini daha ekledik. İstanbul dışındaki ilk showroomumuzu Ankara Çankaya’da Cinnah Caddesi’nde Kasım ayında açtık. Bahsettiğim gibi 1992 yılından beri, tasarımın dünya çapındaki liderlerini Türkiye’de temsil ediyoruz. Bu güne kadar tüm showroom’larımız İstanbul’daydı. 2015 yılında yeni açılımlar ile erişimi daha kolay kılmak için yoğun ilgi gördüğümüz Ankara’daki müşterilerimize yakın olmaya karar verdik. Ankara Çankaya’da açtığımız Mozaik Ankara ile yine ev ve ofis projeleri, oteller, kamu alanı projelerine imza atıyor olacağız. Mozaik Ankara’da da dünya markalarını, çok önemli tasarımcıların eserlerini tek çatı altında sunuyoruz. Mozaik Ankara’da, ev mobilyasından ofis mobilyasına; banyo ve mutfaktan aydınlatmaya ve aksesuara kadar geniş ürün yelpazesi yer alıyor. Ayrıca Ankara’da tasarıma farklı bir bakış getirmek için de açılışımızı çok özel bir sergi ile gerçekleştirdik. Dünyanın en önemli tasarımcılarının imzasını taşıyan, dünya markaları tarafından üretilen, ilginç hikayesi olan çok özel 50 ürünü Türkiye’de bir ilk olarak Ankaralılar’ın beğenisine sunduk.

260 magdergi.com.tr

Yeni bir gelişme olarak Walter Knoll’ü de markalarınız arasına dahil ettiniz, bu yeni gelişme hakkında bilgi rica edebilir miyiz?

Evet, Kasım ayı itibariyle, son 15 yılda 120 uluslararası tasarım ödülü alan, uzman işçilik, en iyi malzeme ve kalıcı bir estetik anlayışı ile yaşam alanları oluşturan Walter Knoll mobilyalarını, Mozaik çatısı altında Türk tüketicisi ile buluşturmaya başladık. Walter Knoll’ün 150. yılında yaptığımız bu iş birliği ile tüm dünyada büyük beğeni kazanan, kurumsal ofisler, sosyal ve kamusal yapılar, genel merkezlerin iç mekanları için Walter Knoll tarafından üretilen eşsiz mobilyalar, sadece Mozaik’te satışta olacak. Ayrıca bu iş birliğimizi çok özel bir proje ile taçlandırdık. Walter Knoll’ün koleksiyonunda ilk kez bir Türk tasarımcının eserleri yer alıyor olacak. Döneminin duayeni, tasarımcı, heykeltıraş ve ressam Sadi Öziş’in (1923-2012) tasarımları olan Rumi, Fishnet ve Burgaz isimli üç koltuk Walter Knoll’ün koleksiyonunda yer alacak ve tüm dünya ile birlikte Türkiye’de yine sadece Mozaik’te yer alıyor olacak.

Ülkemizdeki tasarım dünyasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tasarımın Türkiye’de hak ettiği yere gelmesi için Mozaik olarak bizzat kendim ve firmamız olarak ilk günden itibaren üzerimize düşen görevi büyük bir sorumlulukla yürüttük. Bu 23 sene içinde yirmiye yakın tasarım sergisi yaptık. Mimarlara, iç mimarlara ve tasarım dünyasına bu ürünleri tanıtmak için çok çaba sarf ettik. Buzları kıra kıra ilerledik. Hedefimiz satıştan çok daha ötesiydi. Bir algı ve tasarım kültürü yaratmak istedik. Mozaik’i ilk kurduğumuz zamanın şartları zorlayıcıydı. Zamanla tüketicilerin modern tasarıma ilgisi gün geçtikçe arttı. Günümüzde Türkiye’de gerçekleşen birçok uluslararası sergilerin, panellerin bunda katkısı sonsuzdur. Sanat sürekli değişen ve gelişen bir dal olduğu için her zaman farklı girişimler olacaktır. Bizim bu yolculukta unutmamız gereken en önemli nokta ise özgün olmaktır.  Mozaik Ankara : Cinnah No: 66/1 T: 0312 440 06 10


mobilya alışverişi

DERİN DESIGN

DERİN DESIGN

KEKLİKOĞLU

DERİN DESIGN

Fark Yaratan Tasarımlar

CRATE AND BARREL

Fark yaratmayı ve sıradıșı olmayı sevenler için özgün tasarımlar sunan firmaların farklı desen ve renklerdeki mobilya ve aksesuarlarını sizler için derledik...

CRATE AND BARREL

CRATE AND BARREL

DERİN DESIGN DERİN DESIGN

DERİN DESIGN

DERİN DESIGN

SPR AMBAR UNIVERSAL TEA CART

BAR AM SAL R P I R S SAS IVE UN L MA NSO KO

DERİN DESIGN

CRATE AND BARREL

DERİN DESIGN CRATE AND magdergi.com.tr 261 BARREL


davet

CAN - AHMET ÇAVUȘOĞLU

Kolejli İş Adamları Derneği’nde Yılbaşı Kolejli İş Adamları Derneği (KİD) yaklaşan yılbaşı öncesi Cumba Selectıon’da renkli bir parti düzenledi. Dernek üyesi iş adamlarının katıldığı gecede eğlenceli anlar yaşandı. Ankara Arjantin Caddesi’nde bulunan Cumba Selection, Kolejli İş Adamları Derneği’nin yılbaşı partisine ev sahipliği yaptı. Cumba Selection’un sahibi Gökçe Özcan, Kolejli İş Adamları Derneği Başkanı Hakan Çınar ile partiye katılan davetlileri ev sahibi olarak karşıladı. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren davet renkli anlara sahne oldu. 

262 magdergi.com.tr

GÖKÇE ÖZCAN


ELİF BAȘMAN

DENİZ DEMİRYÜREK

ADİL ÇINAR

EMİNE - OSMAN ÖZDEN

SEMİH APA

magdergi.com.tr 263


davet

AFİDER’den Yeni Yıl Kutlaması Ankara Fenerbahçeli İş Adamları ve Yöneticiler Derneği yılbaşı balosu Çukurambar Holiday Inn Otel’de gerçekleştirildi.

DEMET - BERKAY BİLGE

264 magdergi.com.tr

PINAR FİNCİ

Çukurambar Holiday Inn Otel’de AFİDER’in yılbaşı balosu renkli görüntülere sahne oldu. AFİDER Başkanı İlker Arabacıoğlu, açılış konuşması yaparak katılan tüm davetlilere teşekkür etti. Yılbaşı davetine, Optimo spor merkezinin ortaklarından Berkay Birge davete eşi Demet hanımla birlikte katıldı. Keyifli geçen yılbaşı gecesinde, Uzun Hikaye Grubu, Necati ve Saykolar Grubu’nun eğlenceli şarkılarıyla davetlileri coşturdu. 

ALTAN PALABIYIKOĞLU

COȘKUN - BENGÜ BALKAN


www.sprtasarım.com . 0216 510 13 83 . www.sprambar.com

/FDÆŒQ 'B[‘M #VMWBS‘ ,FZBQ ±BSǵ‘ /P :VLBS‘ %VEVMMV ÆžTUBOCVM


davet

Mimarlar MasOfis Aşure Partisinde

Ofis mobilyası sektöründe başkentin başarılı isimlerinden MasOfis yeni yılı artık gelenekselleşen Aşure Partisiyle kutladı. Şirket ortakları Abdurrahman Koçak ve Alev Sibel Çakırözer’in ev sahipliği yaptığı geceye Türk Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Aytek İtez ve dernek üyelerinin yanı sıra mimarlık, inşaat, savunma sanayi ve telekomünikasyon başta olmak üzere çok sayıda iş dalından davetliler katıldı. Davetlilere altı yıldır olduğu gibi bu partide de dostluk ve bereketin sembolü olan ‘aşure’ ikram edildi. Gecede Türkiye’nin en yetenekli caz vokallerinden Su İdil’in verdiği konser de büyük keyifle dinlendi. 

266 magdergi.com.tr



kelebek

Dolu Dolu Yașayacağımız

365 Gün Hoş Geldin!

Hayatınızda bir șeyleri değiștirmek için Ocak ayının ilk gününü bekleyenlerden misiniz? Dıtttttt yandınız. Yeni kararlar almak için, hayata farklı açılardan bakmak, eski ve kötü alıșkanlıkları terk etmek için illa ki yeni bir yılın ilk gününe ihtiyacımız yok. Deliye nasıl her gün bayramsa, yeni bașlangıçlar için 364 günü heba edip kendinizi bir güne odaklamak da bir o kadar yanlıș. Tabii bu benim naçizane görüșüm. Size 2016’da önce mutluluk, bașarı, bolluk, bereket falan dilemiyorum. İlk dileğim farkındalığınızın tavan yapacağı bir yıl geçirmeniz. Gerisi çorap söküğü gibi gelir nasılsa!

Minkpink

2005 yılında Rachel Evans tarafından kurulan Avustralyalı Minkpink, tüm dünyada sokak modasından ve vintage tasarımlardan ilham alan farklı, eğlenceli ve bohem tasarımlarıyla tanınıyor. Sydney merkezli markanın koleksiyonları salaş makrome trikolar, hippy elbiseler ve çiçek desenli retro parçalarla öne çıkıyor.

268 magdergi.com.tr

Brenners Park Hotel & Spa Avrupa’nın Spa merkezi olan Baden Baden’de yer alan bu özel tesis, bünyesinde 2 Michelin yıldızlı bir restoran da bulundurmakta. Şehir hayatından kaçış ve iki gün kendinize ayırıp, dinlenmek istediğinizde, burayı keşfedebilir, Baden Baden’in doğal bahçelerinde yürüyüş yaparak, cennetten bir köşede deşarj olup işinize gücünüze daha verimli dönebilirsiniz.


Lisan-I Ezhar

Eski Osmanlıca’da “Çiçeklerin Dili” anlamını taşıyan bu dükkan Yeniköy’den geçerken, evlenirken, evinize misafir davet edeceğiniz zaman, bir organizasyon planlarken muhakkak uğramanız gereken gerçek olamayacak kadar muhteşem bir çiçekçi.

Prep

Hedef kitlesi küçük ve eğlenceli detaylarla dikkat çekmek isteyen her yaşta moda sever olan, tasarım aksesuar markası Prep, slogan ve harf baskılı kanvas mini el çantalarıyla dikkat çekiyor..

Billur Saatçi

Kids in Rock

Kendisi ile tanışıklığımız twitter sayesinde birkaç sene önce “off ne giysem” isimli hesap ile olmuştu. Sosyal medyanın dayanılmaz gücü instagram da devreye girdikten sonra görsel olarak da zevkle takip ettiğim bir blog ve hesaba dönüştü. Bazen, her sabah siz de, “off ne giysem?” diye gardırobun önünde uzun dakikalar geçiriyorsanız bu blog minik de olsa size bir fikir ve farklı bir alternatif sunuyor, bazen de moda gündeminden çok uzakta bambaşka postlarla ilham veriyor.

Sıradan olmayan annelerin, olağan dışı çocukları için harika bir kıyafet ve aksesuar mağazası. Online ya da Bebek showroom’a uğrayıp ürünleri inceleyebilirsiniz. Tamamen rock konseptli kıyafetler hem kız hem erkek çocukları için farklı temalar arayan annelere şiddetle tavsiyemdir.

Atelier Rocca

Onyx taşlı harfli yüzükleri ile dikkatimi çekti bu marka. Sıradan, klişe harfli yüzüklerden olmadığı için de hemen araştırmaya başladım diğer ürünleri. İp palamut kolyesi, yaprak bileziği ve yaprak küpesi koleksiyondaki favori ürünlerim.

Goja

Goja, tekstilci bir anne ve kızının yıllar sonra kendi markalarını yaratmak istemesiyle doğan bir marka. Ürünlerin çoğu triko ve günlük kullanım için hayat kurtarıcı rengarenk parçalardan oluşuyorlar. Lidyana ya da Miniko shop’dan bu ürünlere ulaşabilirsiniz.

magdergi.com.tr 269


davet

Defile ve Seminer Bir Arada Ankara cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Özgün Özmen düzenlediği seminerle profesyonel öğrenci koçluğu kapsamında önemli bilgiler verdi. Profesyonel öğrenci koçluğu yapan Özgün Özmen, Ankara Çayyolu’nda bulunan Sedeniz Tasarım Stüdyosu’nda verdiği seminerle davetlileri bilgilendirdi. Cemiyet hayatından seçkin kişilerin katılımıyla gerçekleştirilen seminerde çocukların ihtiyaçları, potansiyelleri, yetenekleri ve düşünme biçimleri ele alındı. Büyük ilgi gören seminer sonrasında yapılan defile izleyicilerin büyük beğenisini topladı. 

270 magdergi.com.tr

ÖZGÜN ÖZMEN

EBRU KAREL

GÜLENNUR AYDIN

HÜLYA AKMAN


MERVE KALEMCİ EYÜPOĞLU

GÖKÇEN ERDOĞAN

CEREN CAN

SEDEN DENİZ

Defile ve seminerin bir arada sunulduğu davette renkli görüntüler yașandı. NAZLI GÜR

OLGA KALEMCİ

MİNE ALP


HORLAMA SORUNU

Op. Dr. M. Tarhun Yosunkaya

40

yaşını aşmış erkeklerin % 35’i aralıklı ya da yatış pozisyonuna bağlı olarak horlamaktadır. Bununla birlikte 100 kişiden yaklaşık 5'inde de şiddetli horlama ile birlikte uykuda 10 saniyeden fazla nefes durması ile karakterize uyku-apne sendromu adı verilen hastalığın da var olduğu öngörülmektedir. Yorucu bir gün ve ağır bir yemek sonrası, üst solunum sistemi enfeksiyonlarında, yoğun sigara ve alkol kullanılmasından sonra, sırt üstü yatarken oluşan horlama masum kabul edilebilinir. Ancak hemen her gün, yüksek şiddette ve uykuda nefes kesilmelerinin eşlik ettiği horlamalar gerek hastanın yaşam süresini kısaltması gerekse beraberinde önemli hastalıklar için risk oluşturması nedeniyle

tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur. Horlama uyku düzenini etkiler ve horlayan kişi uyku esnasında yeterli oksijen alamaz. Horlama ile birlikte nefesi de kesilen orta yaş üstü olanların hayati tehlike taşıdıkları ve birçok kalp ve solunum hastalıklarına yatkın oldukları bilinmektedir. Yatakta ölümü, kontrol edilemeyen yüksek tansiyonu ve kalp krizi risklerini yükselten bir durum olabileceği unutulmamalıdır. Tüm bunların yanında horlayan insanların sabah uyanamama, iş yerinde çalışmada isteksizlik, iş performansında azalma, gün boyu uykuya meyilli olma, trafik sıkışıklığında, televizyon karşısında ya da öğlen yemeği sonrasında aşırı uyku isteği gibi yaşam kalitesini bozan birçok şikayeti de bulunmaktadır. Araştırmalarda, ölümcül trafik kazalarının birçoğunun, uykuda nefesi kesilen ve horlayan insanlarda uykuya meyil ve konsantrasyon kaybı nedeniyle meydana geldiği ortaya çıkmıştır.

advertorial

Horlama, günümüzde gittikçe önemi artan, kișiyi ve çevresindekileri etkileyen birçok sağlık ve sosyolojik problemlerine yol açan ciddi bir hastalıktır. Horlama bazıları tarafından önemsiz ve basit bir durum olarak kabul edilebilir. Hatta çoğunlukla uyuyan kiși kendi rahatsızlığını fark etmez bile. Ancak, bazen bütün bir ev halkını huzursuz eden bir sorun haline gelir ve hatta çiftler için bir boșanma sebebi bile olabilir. Tedavi, sadece horlayanları değil yatak partnerlerini ya da oda arkadașlarını da ilgilendirmektedir. Hastayı da çoğunlukla doktora eșler getirir. Konu ile ilgili bilgileri Özel Akay Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. M. Tarhun Yosunkaya’dan alıyoruz.


Horlama nasıl oluşuyor ?

Üst solunum yolundaki tıkanıklıklar ile birlikte yumuşak dokular (yumuşak damak, küçük dil ve bademcikler) uyku sırasında gevşer. Bunun sonucunda, hava yolunda kısmi bir daralma meydana gelir ve yukarıda belirtilen dokuların uyku esnasındaki titreşimleri ile horlama denilen rahatsız edici ses ortaya çıkar.

Horlama kimlerde görülür ?

Burun tıkanıklığı olan kişilerde: Bu kişiler, hava almak için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum, boğazda çökmüş durumda olabilen dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle, burun açık iken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Dil ve boğaz kasları gevşek yapıda olanlarda: Gevşek kaslar, sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay, alkol ya da ilaç alarak gevşemiş kişinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Boğaz dokusu kalın olanlarda: Büyük bademcik ve geniz eti, çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir. Şişman insanlarda, kalın boyun dokusu horlamaya sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörler de nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir.

Gece uykuda burnumuzdan nefes alamıyor ve bu nedenle ağız açık uyumak zorunda kalıyorsak horlamamız kaçınılmaz olacaktır. Burnumuzun açık olması ve ağzın kapalı olması sağlıklı bir uyku için altın kuraldır. Bu basit önlemlerin alınmasına rağmen horlama ve uykuda nefes kesilmesi devam ediyorsa, eğer horlamaya; solunum düzensizlikleri, solunum durması, boğulma hissi ve sabah dinlenemeden kalkma, baş ağrıları, gündüz uyuklama hali ve uyuma isteği, çarpıntı ve hipertansiyon şikâyetleri, boğaz kuruluğu, aşırı terleme, sık idrara çıkma gibi durumlar da eşlik ediyorsa hastalığın, mutlak olarak tedavi edilmesi gerekmektedir. Hastalığın şiddetinin anlaşılabilmesi ve hangi tedavi metodunun kullanılacağının belirlenmesi açısından öncelikle bir KBB uzmanının değerlendirmesi çok önemlidir. Horlama ve uyku apnesinin günümüzün modern cerrahi teknikleri ile tedavisi büyük ölçüde mümkündür. Uygun hastalarda cerrahi tedavi çok büyük başarılar sağlamaktadır. Cerrahi tedavide ana prensip; gece uykuda solunum yolunu tıkayan burun yapıları, küçük dil ve yumuşak damağın normal anatomik ölçülerine getirilmesi ve yapıların gerginleştirilmesinin sağlanmasıdır.

Yumuşak damağı sarkmış ve küçük dili, normalden uzun olanlarda: Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması, boğaza doğru hava yolunu kapatır. Küçük dil, hava yoluna sarktığı için horlamaya neden olur.

Ne yapmalıyız ?

Öncellikle fazla kilolardan kurtulmak iyi bir başlangıç olacaktır. Gece uyku öncesinde alkol ve sigara alımının azaltılması, yastık pozisyonunun ayarlanması, en az 4 saatlik açlık ile yatmak ve uyumadan sakinleştirici ilaçların kullanılmaması ile birçok basit horlamanın önüne geçebiliriz.

Adres: Akay Caddesi Büklüm Sokak No:4

444 7 259

Tel: 0312 416 50 50


açılış

Dubai’ye Bir İmza da Ankara’dan Pierre Cardin Ofis Mobilyaları olarak Dubai Mağazamızın açılışı Dubai Ticaret Ataşesi Sayın Serdar KUMBARACI ve Suudi Arabistan Başkonsolosluğunun katılımlarıyla yapıldı. Pierre Cardin Ofis Mobilyaları bu mağaza ile15. gurur ve prestij noktasını da tüketici ile buluşturdu. Al Ittihad Street’te yer alan 1500 metrekare ve iki kattan oluşan mağazamız hizmete açılmıştır. 

274 magdergi.com.tr



davet

Holika Holika Armada’da Yeni yıl Partisi Ankara Armada Alışveriş Merkezi’ndeki kozmetik mağazası Holika Holika, kaliteli ürünleri ile büyük ilgi gördü.

NAGİHAN GÖKTAȘ TAȘDELEN

276 magdergi.com.tr

ÖZLEM SEFERCİOĞLU

SEVTAP ÖĞÜN NİȘANCI

Kozmetik ürünlerinin önde gelen mağazalarından Holika Holika, Armada Alışveriş Merkezi’nde müşterilerini yeniyıl partisinde buluşturdu. Hem kadınlara hem de erkeklere özel ürünlerin bulunduğu mağazaya gelen davetlilere özel ikramlar sunulurken katılan davetlilere hediyeler verildi. 

BURÇİN PEKDURU

LÜTFİYE SEFERCİOĞLU



röportaj

Kilolara Veda Yılı İstatistikler gösteriyor ki metal yılları diğer yıllara oranla insanların daha dikkatli beslenmeye gayret ettikleri, kilo vermenin daha kolay olduğu yıllar. Özellikle kadınlar bu yılı iyi değerlendirmeli. Siz bir adım atın, göreceksiniz daha önceki yıllarda veremediğiniz kadar çok kilo vereceksiniz. 278 magdergi.com.tr


F

eng Shui Nedir?

Sözcük anlamı “rüzgar ve su” olan Feng Shui’nin 5000 yıllık bir geçmişi var. Feng Shui’yi, görülebilen ve görülemeyen etkilerin insan yaşamındaki yansımalarını inceleyen bir metafizik bilimi olarak tanımlayabiliriz. Bazen etrafımızda gördüğümüz bazı objeler, yüksek binalar, karanlık mekanlar bizde olumsuz bir his uyandırır. Ya oturduğumuz yeri değiştiririz ya da objenin yerini. Bilinçsizce yapılan bu değişimin ardında yatan enerjiyi Feng Shui açıklar. Bunlar görebildiklerimizdir. Bir de binanın yapıldığı anda aldığı göksel etkiler nedeniyle duyu organlarımızla algılayamadığımız enerjiler vardır. Feng Shui flying star (uçan yıldızlar) yöntemi, bu durumun yorumlanması için bize yol gösterir. Böylece mekanın söylemek istediklerine tercüman oluruz. Feng Shui; çoğu zaman medyada yer aldığı gibi, ev dekorasyonu, iç mimari, fal ya da batıl inanç değildir. Dini bir inançla ilgisi yoktur. İnsanların mutlu ve huzurlu yaşamaları için doğanın enerjilerini nasıl kullanmaları gerektiğini anlatan bir metafizik bilimidir. Pusula ölçümlerine göre, matematiksel formüllerle çıkarılan enerji haritasında, pozitif enerji alan yerlerde yaşam alanı oluşturmak, uygun olmayan enerji alanlarından ise uzak durmak temel amaçtır. Bu doğrultuda yaşam kalitesini arttıracak enerjilerin akmasını sağlayacak şekilde mekanların tasarlanması gerçek Feng Shui’dir. Binanın enerjileri sabittir. Ama gezegenler sabit değildir. Her yıl hatta her ay enerjilerde değişim olur. Bu değişimin bizi nasıl etkilediğini inceler Feng Shui’nin önerdiği şekilde önlemler alırız. 2016 Maymun Yılında Bizi Neler Bekliyor? Çin takvimine göre 7 şubat itibariyle 2016 Yang Ateş Maymun Yılına giriyoruz. Bu yıl öne çıkan iki element var. Maymun metal elementini temsil eder. Bir tarafta metal, diğer tarafta ateş. Uyumsuz, karşıt iki elementtir. Maalesef birkaç yıldır devam eden gerginlikler, sosyal huzursuzluklar, çatışmalar, patlamalar, anlaşmazlıklar devam edeceğe benziyor. Hızlı tempolu, patlamaya hazır insanların çoğalacağı, bir tarafta mücadele ve karşı çıkışlar yaşanırken, diğer tarafta keyif ve eğlencenin olacağı enteresan bir yıl bizi bekliyor. Yang ateş elementi iyimserlik, eğlence duygularını ön plana çıkarır. Eminim bu yıl eğlence sektöründe işler iyi olacak. Film ve müzik piyasasının yüzü gülecek. Evlilik ve aşk enerjilerinin de bu yıl diğer yıllara göre daha şanslı olacağını düşündüğümüzde, aşk temalı konular ön planda olup evlilik oranlarında artış olacak. Araba ve uçak kazaları, yangınlar, patlamalar, nükleer kazalar olasılığı yükselebilir. Merkez enerjilerinde hastalık etkisi güçlü.

Ciddi grip salgınları ve bulaşıcı hastalıklarda artış görülebilir. Metal elementi burun, ciğer ve deriyi sembolize eder. Solunum yolu enfeksiyonları her zamankinden sık yaşanabilir, deri hastalıklarında, alerjilerde artış görülebilir. 2016 yılında bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak önceliklerimiz içinde yer almalıdır. İstatistikler gösteriyor ki; metal yılları diğer yıllara oranla insanların daha dikkatli beslenmeye gayret ettikleri, kilo vermenin daha kolay olduğu yıllar. Özellikle kadınlar bu yılı iyi değerlendirmeli. Siz bir adım atın, göreceksiniz daha önceki yıllarda veremediğiniz kadar çok kilo vereceksiniz. Belki beslenmenize çiğ sebzeleri ve sebze sularını eklemek sizin için doğru olacaktır. 2016 yılında evlerimizin en iyi enerji alan bölgesi güneybatı. Güney batıda bir salon, giriş kapısı varsa bu yıl bolluk ve bereket enerjilerinden en çok siz fayda göreceksiniz demektir. İkinci bolluk bereket yıldızı doğuda. Doğu ve güneybatı alanına tv yerleştirmek, hareketli su objesi veya bir akvaryum koymak bu alanlardaki pozitif enerjiyi güçlendirir. Mümkün olduğunca doğu ve güneybatı yönlerinde zaman geçirmek şansınızı arttıracaktır. Hele evinizin sabit yıldızları da (uçan yıldızlara göre kişiye göre ayrı hesaplanır) bu alanda şanslı ise o zaman etki ikiye katlanır. Evimizin merkezindeki hastalık etkilerinden kurtulmanın yolu, bağışıklık sistemimizi destekleyecek gıdalara önem vermekten geçiyor. Ayrıca merkez alana asacağınız altılı metal para ve bazı metal objeler buradaki negatif etkiyi azaltacaktır. Mekanların dikkat edilmesi gereken diğer yönü ise kuzeydoğu. 2016 yılında kuzey doğuda hiç de sevimli enerjiler görülmüyor. Beyaz ve metalik tonlarda dekorasyonla birlikte altılı metal rüzgar çanı asılması uygun olur. Ya da tuzlu su koyulmasında fayda var. Tuzlu su, denize girdiğinizde bedeninizde oluşan ferahlama ve kendini iyi hissetme enerjisini mekan içinde yaratır. Negatif enerjinin azalmasını sağlar. Bunlar senelik etkiler... Bir de her ay evlerimize ulaşan aylık gezegen etkileri var. Onu da uygulamak istiyorsanız www.facebook.com/ fengshuiankara sayfasını takip etmeniz gerekecek. Her ayın başında Çin astrolojisine göre burçların alacağı etkileri ve evimize gelen Feng Shui etkilerini yazıyorum. Keyifli, sağlıklı ve barış dolu bir yıl olmasını diliyorum. Herkese mutlu yıllar.  Dilek Demirci İç Mekan Tasarımcısı & Feng Shui Uzmanı www.enerjimimari.com

magdergi.com.tr 279


açılış

SÜLEYMAN KESKİN - MELİS KILAVUZ - ERGÜL KESKİN - SİMAY KESKİN

Ergül Keskin Akademi Açıldı Ergül Keskin Conture Make Up&Academy, Park Oran’da düzenlenen açılış davetinde Ankaralıları ağırladı. Park Oran Konutları E Blok’ta açılan Ergün Keskin Conture Make-up&Academy, renkli bir açılış daveti vererek kapılarını Ankaralılara açtı. Açılışa özel birbirinden lezzetli yemekler ikram edildi. Ev sahipliğini Ergün Keskin’in yaptığı açılışa cemiyet hayatının sevilen isimleri katıldı. 

280 magdergi.com.tr

AYDAN ÖZDOĞAN

MİNE AYGÜN


haber

Konut Sektörü Yeni Yılda Hareketlenecek Yeni yıla girerken konut sektörünü değerlendiren LEMA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Emre Katırcı 2016 yılında yaşanması olası gelişmelerden bahsetti. “Geride bırakmaya hazırlandığımız 2015 yılında konut sektörü gerçekleşen iki seçimin de etkisi ile sektör genelinde, yılın son çeyreğine kadar satış beklentilerinin ve planlama hızının altında seyreden bir dönem geçirdik.” diyen Emre Katırcı, yılın son çeyreğinde yaşanan hareketlenme ile 2016 yılının sektörde hafif bir canlanma ile başlayacağını ön gördüğünü de ekledi. LEMA Grup tarafından İncek Yumrutepe bölgesinde inşa edilen ve yeni yıl ile birlikte teslim süreci başlayacak olan Uptown İncek gibi daha pek çok yeni yerleşim bölgesi, 2016 yılında Ankaralıların algısında yerini alacak .

SKAL Üyelerinden Geleneksel Yemek SKAL International’ın geleneksel yemekli toplantısı Başkan Sadık Altıparmak öncülüğünde şık bir davetle Atlı Otel’de gerçekleşti. Yemekte bir araya gelen SKAL International Ankara üyeleri yemek öncesi bol bol sohbet etme fırsatı yakaladılar. Toplantının açılış konuşmasını SKAL Ankara Başkanı Sadık Altıparmak gerçekleştirdi. Verilen bilgilerden sonra yemeğe geçilirken, üyeler keyifli bir toplantıyı daha geride bıraktı.

Ünlü Bloggerlar Kahvaltıda Holiday Inn Çukurambar’da ünlü bloggerlar bir araya geldi. Pazar kahvaltısında buluşan bloggerlar keyifli dakikalar yaşadı. Bol bol fotoğraf çektirip kendi instagram hesaplarından paylaşan bloggerlar binlerce beğeni topladı.

magdergi.com.tr 281


açılış

Go.Max’den Şık Açılış COȘKUN DEMİRDAĞ, ARDA ÖDEMİȘ

Tüm dünyanın son zamanlarda dilinden düşürmediği E-FIT EMS teknolojisini GO.MAX Ankaralılar ile buluşturdu. Başkent sosyal yaşantısından çok sayıda ismin katıldığı açılış renkli anlara sahne oldu. Coşkun Demirdağ, Arda Ödemiş ve Fahri Çer ortaklığında açılan Go.Max şık bir kokteyl ile kapılarını Ankaralılara açtı. Davetliler salonu gezerken, spor hocalarından aletler, sağlıklı yaşam ve verimli egzersizler hakkında detaylı bilgi aldılar. Davetliler birbirinden leziz ikramların tadını çıkardı. Açılışta görevliler EMS (Elektronik Kas Uyarma Sistemi) teknolojisini özel kıyafetler giyerek tanıttılar. 

282 magdergi.com.tr

BELİZ BÜYÜKHANLI

NESRİN KILAVUZ

FAHRİ ÇER


açılış

PERİHAN, ECEM UYAR

AYLİN ÖZAL

Konuklar açılıș boyunca salonu ve aletleri detaylı bir șekilde inceledi. ÇAĞLA ÇER, NAZ DEMİRAĞ

magdergi.com.tr 283

MELİKE ÖDEMİȘ


davet

Tupperware Buluşması Fiores Beauty & Wellness Salonları ile Ankara Menekşeler Çayyolu Tupperware Buluşması’nda Ankaralı isimler bir araya geldi. Kadınlar gün boyu yapılan Pevonia Botanica cilt bakımlarının keyfini çıkarırken kullanabilecekleri ürünlerle ilgili muhteşem tüyolar aldılar. Ayrıca, şanslı olanlara çeşitli bakımlar da hediye edildi. 

HAVA TUNCEL, MUKADDER YÜCEL

Gerçekleștirilen davete katılan konuklara uzman eller tarafından uygulamalar yapıldı.


haber

Estetik International’dan İzmir’e Yeni Klinik 1999’dan bu yana 16 yıldır estetik, plastik, rekonstrüktif ve medikal estetik alanında faaliyet gösteren Estetik International Sağlık Grubu, 6. kliniğini İzmir’de açıyor. Op. Dr. Bülent Cihantimur’un kurduğu Estetik International Sağlık Grubu, İstanbul, Ankara ve Bursa’dan sonra bu sefer İzmirliler’e hizmet verecek. Estetik International İzmir kliniğinde lazer tedavileri, lazer epilasyon uygulamaları, cilt tedavileri, zayıflama tedavileri, dolgu, botoks, mezoterapi gibi medikal estetik uygulamalara yer verilirken, çok fazla talep gören ameliyatsız cilt germe tekniği Örümcek Ağı Estetiği de İzmir kliniğinde uygulanacak.

Nusret’in Yaratıcısından Yeni Bir Marka Kısa bir zamanda Türkiye ve dünyada sayılı steak house arasına giren, konusunda büyük bir başarıya imza atan Nusret Et’in kurucusu ve ortağı olan Mithat Erdem geçtiğimiz gün Yeniköy’de yeni bir restorana imza atarak “Meat Co House” hizmete soktu. Arkadaşlarının sürekli olarak Mitko olarak hitap etmesinden esinlenerek ismini verdiği Steak House’da birbirinden lezziz et çeşitleri ile açılışa katılan konuklara unutulmaz bir lezzet festivali sundu. Etiler’de geçen yıl açtığı The Boşnjak Mutfak ardından bir ay öncede ikinci şubesini Karaköy’e açan Mithat Erdem üçüncü restoranını Yeniköy’de “Meat Co House” ile sektöre yeni ivme kazandırarak başarılı işlere imza atmaya devam ediyor. Şube açmaya devam edecek olan başarılı iş adamı yaz için büyük bir sürprize hazırlık yapıyormuş.

magdergi.com.tr 285


davet

Bera Otel’den Yılbaşı Kutlaması Başkentin önde gelen otellerinden Bera Otel, yeni yılı verdiği muhteşem davetle Bera Otel’in en üst katında Ankara manzarası eşliğinde kutladı. Ankara’da Ziya Gökalp Bulvarı üzerinde bulunan Bera Otel, görkemli bir davetle yeni yılı karşıladı. Davetin ev sahipliğini gerçekleştiren Bera Otel Genel Müdürü Turalp Sivri, gelen konuklarla tek tek ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede, konuklar Ankara havaları eşliğinde doyasıya eğlendi ve birbirinden lezzetli yemekler yeme fırsatı buldu. 

286 magdergi.com.tr

EZGİ SERDAROĞLU

TURAPL SİVRİ



galeri

Berrin Saran

berrinsaran@magdergi.com.tr

Art Basel Miami Beach 2015 Aralık ayının ilk haftasında düzenlenen “Art Basel” Miami, “Miami Art Week” diye de isimlendirilir. Bu fuar dünya sanat otoritelerince en önemli sanat etkinlikleri arasında gösterilmektedir. Bu yıl ben de “Art Basel” Miami’ ye ilk kez katılmanın heyecanını yașıyorum. Uzun yolculuğumuz sırasında fuarla ilgili bilgilerimi pekiștirmek ve heyecanımı yatıștırmak için daha önceden hazırladığım notlarımı inceledim.

288 magdergi.com.tr


M

iami şehrinin her yanında gerçekleştirilen “Art Basel” sergiler, açılışlar, davetler, performans sanatının sergilendiği özel partiler ile tam bir sanat çılgınlığına dönüşüyor. Öyle ki; bir açılıştan diğerine, bir sergiden diğerine koştururken, birlikte seyahat ettiğiniz arkadaşlarınızı dahi çok az görebiliyorsunuz. Sadece yemek aralarında bir araya gelip yine fuara ait bilgilerin, ilginç detayların paylaşılması, “Miami Art Week”te yaşanan sıradan olaylardan bazılarıdır diyebiliriz. Kısacası bu haftada Miami’de her şey sanatla ilgili, her şey sanata dair! Miami’nin South Beach bölgesinde bulunan W, Dellano, Fontainebleau, National, Nautilus, Sensai gibi lüks oteller sanat fuarı için gelen konukları sürpriz davetlerle karşıladı. Ayrıca fuar süresi boyunca bu oteller özel gösterimlere de ev sahipliği yaptı. Bu otellerden özellikle W Otel’in şık barında sanatçı, sanat danışmanı, kruatör, koleksiyoner ve sanat fuarı nedeniyle Miami’de bulunan pek çok sanatsever davetliyi bir arada görebilirsiniz. W’nun nefis kokteylleri eşliğinde sanatla dopdolu geçen günün kritiğini yapmaktan daha keyifli ne olabilir diye düşünüyorum... Bu yıl Carole Feuerman’nın muhteşem heykelleri ile “Art Miami”ye katılan, sevgili arkadaşım Maide ve eşi Emre Kurttepeli’nin sahibi olduğu C24 Galeri’yi Miami’de görmek hem çok sevindirici hem de gurur vericiydi. Ayrıca National Otel’de, hemen her yerde Carole Feuerman’nın heykellerini görebilirsiniz. Ben de canlı bir insandan farkı olmayan bu heykellere bayılıyorum. South Beach’in lüks otellerinin tabii ki ünlü misafirleri de oluyor. Beklenmedik bir anda W Otel’in gece kulübünde pop star Justin Bieber beliriyor, Delano Otel’in içinde açılan NY’un ünlü “Le Baron” adlı gece kulübünde superstar Rapper Drake ile burun buruna geliyorsunuz. Partilerden bahsederken Rec Room adlı gece kulübünden ve bodypainting temalı çılgın performans gösterilerinden bahsetmemek olmaz. En başarılı parti olarak ise, Nautilus Beach Otel’de yapılan Online Sanat Platformu “Artsy”nin muhteşem partisini söyleyebilirim. Sandro isimli moda markasının sponsor olduğu davete genç sanatçıların yanı sıra pek çok ünlü sanatçı, sanat eleştirmeni, sanat danışmanı ve galeri sahibi katıldı.

Art Basel

Gündüz saatlerinde sergi, fuar, açılış gezen sanatseverler akşam saatlerinden itibaren parti ve davetlere yetişmek için, insanüstü bir enerji ve çaba göstermek durumunda kaldılar. Ancak eş zamanlı olan davetleri kaçırmamanın mümkün olmadığını yaşayarak öğreniyorsunuz. Benim aklımda kalan MOMA PS1 ve Sothebys partileri oldu. Bunları önümüzdeki yıl için hazırladığım listeme şimdiden ekledim. Bu yıl fuarın sponsorluğunu yine UBS üstlenmişti. “Art Basel” Miami için Miami Beach Convention Center’a gelen VIP konuklar, fuarın açılışından bir gün önce ön izlemeye (preview) katıldılar. Ayrıca UBS’in şık lounge’ında dinlenme ve zengin ikramları tatma fırsatını buldular. “Art Basel” Miami sanat fuarının düzenlendiği hafta “Art Miami” ve onun bünyesinde bulunan “Context” ve “Aqua Art” Miami fuarlarıyla 15.yılını kutlayan “Scobe Art Fair”, Ocean Drive’da girişinde kumdan yapılmış insan figürleri ile dikkat çeken “Untitled Fair”, South Beach Bölgesinin gözde otellerinden Fontainblue içinde “Nada Art Fair “düzenlendi. Bütün bu fuarlar kapsamında dünyanın pek çok ülkesinden gelen galeriler, yüzlerce sanatçıya ait eseri sergileme ve satma imkanını buldular. De La Cruz Collection

magdergi.com.tr 289


galeri

Milyonlarca doların telaffuz edildiği “Art Basel” Miami’de ünlü sanatçıların eserlerinin çok yüksek fiyatlara alıcı bulması, adeta peynir ekmek gibi satılması, sosyolojik ve ekonomik anlamda da sanata yeni bakış açıları kazandırıyor diyebiliriz. Biz yine işin daha az ciddi ve neşeli kısımlarına geçelim. Yurt dışındaki sanat fuarlarının olmazsa olmazı bazı karakterleri vardır. Kendilerini NY’da bulunduğum dönemlerde katıldığım “Armory” Show ve “Frieze Art Fair”den çok iyi hatırlıyorum. “Art Basel” Miami’de de karşılaştığım Eva ve Adele ikilisi ile meşhur uçan kravatın sahibi Lynx Alexander’den bahsediyorum. Fuarı gezerken karşılaştığınız bu ünlü fuar müdavimleri ilginç kıyafet ve tarzları ile dikkat çekiyorlar. Kendileri ile resim çektirmek isteyenlere gösterdikleri nezaketi de özellikle belirtmek isterim. “Art Basel” Miami’yi gezerken herkes gibi ben de sevdiğim, etkilendiğim sanatçıların eserlerinin resimlerini çektim. Sonradan fark ettim ki, benim de kendime ait favori sanatçılar listem oluşmuş. Bu listeye giren ilk on beş sanatçıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Jeff Koons, Frank Stella, Yayoi Kusama, Ai Weiwei, Andy Warhol, Keith Harring, Alex Katz, Urs Fisher, Ed Ruscha, Deborah Kass, Barbara Kruger, Alexander Calder, Jean de Buffet, Jean Michel Basquiat, Fernando Botero. Fuar alanını gezerken karşılaştığım ünlü sanatçı “Chuck” Close (Charles Thomas) da unutmadan listeme ekliyorum.

Jeffrey Deitch (Unrealism)

Sanatseverler fuar kapsamı içinde” Art Basel” Miami’nin sergilendiği Miami Beach Convention Center dışında, Miami Design District bölgesinde yer alan, “de la Cruz Collection”, “Unrealism”, “Flash by Lenny Kravitz”, Fort Lauderdale bölgesinde yer alan “Girl’s Club”, Wynwood bölgesinde yer alan “CIFO(Cisneros Fontanas Art Foundation)”, “The Margulies Collection”, “Rubell Family Collection” gibi özel koleksiyonları görme şansına sahip oldular. Bunların içinde benim de gördüğüm ve çok beğendiğim birkaç koleksiyonu sizlerle paylaşmak istiyorum. Lenny Kravitz (Flash)

Rubell's Family Colleciton

Wynwood Sokak Sanatı

290 magdergi.com.tr

İlk olarak Rubell ailesine ait olan Rubell Family Collection’dan bahsetmek istiyorum. Günümüzün en zengin sanat koleksiyonlarından biri olan Rubell Family Collection 1964 yılında New York’ta kurulmuş, 1993 yılından bu yana Miami’de 4200mt2’lik bir alanda halka açık olarak sergilenmektedir. Koleksiyonun sanat direktörlüğünü Juan Roselline Valadez yapmaktadır. Cindy Sherman, Kara Walker, Andy Warhol, Barbara Kruger, Deborah Kass, Solange Pessoa, İsa Genzken, Kerstin Bratsch, Amy Bessone, Miriam Cahn, Dianna Molzan, Mira Dancy, Sonia Gomes gibi birçok ünlü sanatçının işlerine de koleksiyonda yer verilmiştir. Koleksiyonda yer alan ve nutcracker (fındık kıran) adıyla anılan performans, koleksiyonu görmeye gelenleri şaşırtan ve eğlendiren hoş bir detay olarak dikkat çekiciydi. En beğendiğim iş ise Solange Pessoa’ya ait yerleştirmeler oldu. İkinci sırada de la Cruz ailesine ait olan koleksiyon yer alıyor. 2009 yılında açılan Rosa ve Carlos de la Cruz tarafından kurulan bu koleksiyonun sunulduğu mekanda görsel sanatlar üzerine eğitim vermek amacıyla workshoplar da düzenlenmektedir. de la Cruz ailesi kendi özel koleksiyonlarını sergilerken, sanat eğitimine de destek olarak alkışı hak ediyor. Halka açık olarak sergilenen bu kolleksiyon Miami Design District bölgesinde iki katlı bir binada yer almaktadır. Birinci katta; Sterling Ruby, Albert Oehlen, Rudolf Stingel, Thomas Houseago, Reena Spaulings, Dan Colen, Felix Gonzales-Torres, Sigmar Polke İkinci kata; Isa Genzken, Aaron Curry, Kelly Walker, Josh Smith, Adam McEwen, Jorge Pardo, Peter Doig, Allora&Calzadilla gibi birçok ünlü ismin işlerini görme fırsatını bulabilirsiniz. Ben bu koleksiyonda birinci katta bulunan Thomas Houseago’ya ait metal ve kağıt malzeme kullanılarak yapılmış olan heykel yerleştirmelerini, Sigmar Polke ait resimleri , ikinci katta ise, Aaron Curry’e ait kağıt malzemeden yapılmış heykel yerleştirmelerini beğendim.


Bir diğer önemli sergi olarak Jeffrey Deitch & Larry Gagosian tarafından sunulan “Unrealism”den bahsedebiliriz. 1921 yılında art deco tarzında inşa edilmiş olan “Moore” binası mekan olarak seçilmiştir. Binanın 4 katı da “Unrealism” sergisi için ayrılmıştır. Yüzden fazla eserin yer aldığı sergide Urs Fischer, Elizabeth Peyton, Jeff Koons, Eric Fischl, Dan Colen, Joe Coleman, Peter Doig, Cecily Brown, Martin Kippenberger, Marlene Dumas, Duane Hanson gibi pekçok ünlü isim yer almaktadır. Figurative resim, eski sanat türlerinden biri olmasına rağmen bu sergiyle görüyoruz ki, sanat dinamikleri teknolojik gelişmelere cevap vererek kendini yenileyebilmektedir. Bu prensiple çalışan sanatçıların işlerinin sergilendiği bu serginin, gerçeklik sınırlarını zorlayan bir şölen olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Yazının işte tam bu noktasında Jeffrey Deitch kimdir? sorusunu yanıtlamak istiyorum. Pop-art kültürü ve sanat akımı için önemli bir isim olan Deitch pek çok ses getiren projeye imza atmıştır. 1972 yılında henüz 20 yaşındayken ilk galerisini açan Deitch, 1996 yılında NY Soho’da açtığı Deitch Project gallery ile ününü pekiştirecektir. 2010 yılında Deitch Project’i kapatarak Los Angeles’a gider ve MOCA’da direktör olarak çalışmaya başlar. Jean Michel Basquiat ile yakın arkadaş olan Jeffrey Deitch, yuvarlak çerçeveli gözlükleri, yaz-kış ayırmadan giydiği pastel tonlardaki takım elbiseleri ile temsil ettiği sanatçılar kadar dikkat çeken bir tarza sahiptir. Jeffrey Deitch’ı yakından takip eden biri olarak, “Unrealism” sergisini gezerken kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Yine Miami Design District’te yer alan ilgi çekici başka bir sergiye geçiyoruz. Şarkıcı, söz yazarı olarak tanıdığımız ünlü Lenny Kravitz’in “Flash” isimli fotoğraf sergisinden bahsetmek istiyorum. Yıllarca paparazzileri peşinden koşturan Kravitz, kendisini çekenlerin resmini çekerek bu sergiyi oluşturmuştur. “Art Basel” Miami Beach ve “Design Miami”de çekilmiş elliden fazla fotoğraf yer almaktadır.

Carole Feuerman C24 Gallery, Maide - Emre Kurttepeli

South Beach bölgesinde yer alan Collins Park, Art Basel Miami’nin public art eserlerine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı Tony Tasset’e ait olan dev boyuttaki geyik heykelinin büyük ilgi gördüğünü belirtmek isterim. Parkta yer alan diğer sanatçılardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Tony Cragg, Sterling Ruby, Katharina Grosse, Olaf Breuning, Hank Willis Thomas. Collins Park’ın hemen yanı başında yer alan Bass Müzesi’ni de görmeye değer yerler arasına katabiliriz. Eğer müze gezmeyi seviyorsanız ve halen enerjiniz kalmışşa Perez Art Museum’un Miami’nin önemli müzeleri arasında olduğunu belirtmek isterim. Şu sıralarda sanatçı Nari Ward’ın “Sun Splashed” isimli sergisi ile Firelei Baez ve Nicholas Lobo’ya ait pek çok eserin sergilendiği müze Downtown bölgesinde Bicentennial Park’ın içinde yer almaktadır. Son olarak Wywood sokaklarındaki duvarları süsleyen (street art) graffitilerden bahsetmek istiyorum. “Art Basel” Miami bünyesinde fuar alanlarını gezerken müthiş graffitileri görmemek büyük bir eksiklik olur. Özellikle bu bölgedeki graffitileri görmek için bir gün ayırmak gerekir. Yorulan ve mola vermek isteyenlere tavsiye edeceğim lezzet durakları Miami Degisn District de Michael’s Genuine ile yine aynı bölgede yer alan Mandolin olacaktır. South Beach bölgesinde bulunanlar için ise Delano Beach Otel’de bulunan Bianco restaurantı sushi sevenler için şiddetle tavsiye ederim. 

Lynx Alexander Eva ve Adele (Collins Park)

magdergi.com.tr 291


davet

Renkli Davet Başarılı Estetik Uzmanı Erol Koç, Filistin Caddesi’nde bulunan The House Cafe’de cemiyet hayatının önde gelen isimlerine şık bir davet verdi. Erol Koç davete katılan tüm isimlerle yakından ilgilendi. Uzun uzun sohbet etme imkanı bulan davetliler Erol beye estetik hakkında merak ettikleri tüm soruları sordular. Renkli görüntülerin yaşandığı davette konuklar bol bol fotoğraf çekip sosyal medyada paylaştı. 

EROL KOÇ

292 magdergi.com.tr

AYLİN ÖZAL

AYSEL AKÇAY

EBRU DEMİRYÜREK

FİLİZ DAĞ YILMAZ


haber

Versus Spor Kulübü’nden Yılbaşı Kutlaması Versus Spor Kulübü yılbaşı kokteylini Çayyolu’nda bulunan Ala Restorant’ta spor kulübü müdürü Erdi Çelik’in ev sahipliğinde kutladı. Ankara Çayyolu’nda bulunan Ala Restoran’ta düzenlenen Versus Spor Kulübü’nün yılbaşı kutlaması oldukça yoğun bir katılımın gerçekleştiği şık bir partiyle kutlandı. Davetin ev sahipliğini Versus Spor Müdürü Erdi Çelik üstlendi. Oldukça renkli geçen gecede davetliler keyifli anlar yaşadı. Konuklar gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendi.

Yeni Yıla Özel Tasarımlar Lion Diamond’ın sahibi Öznur Yakın’ın, Nuriosmaniye’deki showroom’da her ayın ikinci haftasında verdiği öğle yemeği toplantılarının bu ayki konuğu Aktürk Hotels Grubun Yönetim Kurulu üyesi Aslı Pehlivanlar idi. Aslı hanım bu özel yemekte yaklaşık on arkadaşını misafir ederek Öznur Yakın’ın yeni yıl için özel tasarladığı mücevherleri inceleme fırsatı buldular. Aslı Pehlivanlar güzel bir öğle yemeğinin ardından yeni yıl için annesine sürpriz yaparak güzel bir takı seti satın aldı. Yemeğe katılanlar arasında Aslı Şen, Ebru Ceylan, Başak Çağlar ve Berna Temel gibi isimler de vardı.

Ataköy Mandalin’de Yılbaşı Yemeği Ataköy’ün en çok tercih edilen yerlerinden biri olan Ataköy Marina Park’ta farklı konsepti ve tatlarıyla dikkat çeken Mandalin restoran’da yılbaşı öncesi çok özel bir davet düzenledi. Birem Akarsu ve Pervin Ersoy misafirleriyle yakından ilgilenirken davet için süslenen masa büyük beğeni topladı. Renkli görüntülere sahne olan davette konuklar hem birbirleriyle sohbet etti hem de Mandalin’in eşsiz lezzetli yemeklerinden de tatma fırsatı buldular. Çok keyifli ve bol kahkahalı geçen yemekte hazırlanan menü misafirlerin büyük beğenisini kazandı. Özellikle lezzetli yemeklerin yendiği ve keyifli geçen saatlerin yaşandığı Mandalin Restoranda herkes birbirine iyi yıl dileklerini iletirken, çıkışta herkese hediye olarak verilen “mandalin reçeli” ağzımızın tadının bozulmayacağı bir yeni yıl dileğiyle işletmenin sahibi Birem Akarsu tarafından özel olarak hazırlatılmıştı. magdergi.com.tr 293


davet

Ankara’da Pamela Konseri Türk Rock ve Elektronik müziğinin eğlenceli isimlerinden Pamela, Ankara Bahçelievler June Pub’da muhteşem konser verdi. Türk rock ve elektronik müziğinin sevilen isimlerinden Pamela, verdiği konserle izleyicilerden tam not aldı. Harika bir lansman ile kapılarını Pamela konseri için açan June Pub, harika ambiyansı ve birbirinden lezzetli yemekleri ile davetlilerin büyük beğenisini topladı. 

294 magdergi.com.tr

SİNAN KÖYLÜ, PAMELA, İBRAHİM VURGUN KAVLAK


haber

“Genç Etki 20 / Trıpart 20” KAV Genç Sanat, 13 Ocak - 06 Şubat 2016 tarihleri arasında “Genç Etki 20 / TRIPART 20” sergisini sanatseverler ile buluşturuyor. Sergide farklı disiplinlere sahip genç sanatçılar Desen Halıçınarlı, Faruk Yigen ve Hakan Karakaya eserleri ile yer alıyor. “Genç Etki 20 / TRIPART 20” sergisinde Desen Halıçınarlı hazırladığı yeni seri eserleri ile “kent” olgusuna tersten bakarak tepetaklak olmuş hayatlara yeni önermeler sunarken resimlerinde yığınlaşmış kent izlenimlerini izleyiciye tuval yoluyla aktarıyor. Faruk Yigen, sergide yer alacak çalışmalarında kurgusal boyutta önemli bir yeri olan insanın sanata olan yönelimini ve algının nesneler ve mekanlar içerisindeki var oluşunu sorguluyor. Taş, metal, ahşap gibi farklı materyalleri kullanan Hakan Karakaya ise, bilinçaltına atılan ve kişinin yüzleşmekten korktuğu olguları heykellerinde anlatıyor.

Eğlence ve Spor Bir Arada Genç sporcuların gösteri maçı masa tenisi turnuvasına damga vurdu. Yeni nesil spor ve yaşam kulübü Base Life Club’ın gelenekselleşen turnuva etkinliklerine bir yenisi daha eklendi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen Masa Tenisi Turnuvası’nda Milli Masa Tenisçimiz Hakan Dinç ve 13-14 yaş grubu sporcuların gerçekleştirdiği gösteri maçı nefes kesti!

Kayıt Öncesi İmza Günü Güzel ve başarılı sanatçı Şevval Sam önceki günlerde Next Level’da hayranları ile buluştu. Zeki Müren’e saygı albümü öncesi hayranları ile imza gününde bir araya gelen Şevval Sam, JoyTurk Akustik konserleri kapsamında Eylül ayında geldiği Next Level’da tekrar unutulmaz bir güne imza attı.

magdergi.com.tr 295


davet

AYDIN GÜLER, SEVİM YILMAZER, MEHMET, SİBEL AYTEKİN, SEMA ARABACIOĞLU

Micro Plus ile İncelin DERYA ERDOĞAN, SİBEL AYTEKİN, MEHMET ERDOĞAN

Nidya Estetik Yüz Gençleştirme ve Zayıflama Merkezi Micro Plus’ı Ankaralılar ile tanıştırdı. Micro Plus, Micro ve Galvanik akım ile birleştirilerek en üst düzeyde kullanılan özel geliştirilmiş elektro terapi cihazıdır. Benzerleri arasında en güvenli teknolojiye sahip olan tek sistemdir. Tamamen acısız, ağrısız, kansız ve yan etkisi olmayan bir uygulama yöntemidir. Yeteri kadar hareket edip spor yapamadığı için vücudunda sarkmalar ve bölgesel yağlanmalar meydana gelen kişiler için etkili bir yöntem olan Micro Plus, tam anlamıyla bir tembel sporudur. Micro Plus uygulamaları farklı dalga boyunda elektrik akımı verilerek kasların uyarılması temeline dayanıyor ve kaslarda izometrik kasılmalar yaratarak vücudun kendini toparlamasına yardımcı oluyor. MICRO PLUS UYGULAMALARI; Selülit tedavisi, Bölgesel zayıflama, sıkılaşma ve toparlama, yüz ve boyun germe, göz ve dudak çevresi, göğüs-dekolte doku lifting, karın-yumuşak doku lifting, yüzeysel ve derin lenf drenaj (ödem atma) uygulamalarıyla inanılmaz sonuçlar elde edilmektedir. 

296 magdergi.com.tr

SİBEL - MEHMET - İREM - EFECAN NECO AYTEKİN, SEMA ARABACIOĞLU, AYDIN GÜLER


haber

İlk Kez Hayranları İle “Oha” Dediler Next Level bir ilke daha imza attı. Youtube Türkiye en çok izlenenlerinin ikinci sırasında yer alan “Oha Diyorum” ve “Yap Yap” kanalları ile bir milyona aşkın aboneleri bulunan Cem Korkmaz ve Melih Abuaf Next Level’da hayranları ile bir araya geldi. Metrelerce kuyruk oluşturan hayranlar sevilen ikiliye kanallarında yayınladıkları şakalar ve ilginç bilgiler ile ilgili sorular sordu. İmza gününü selfie gününe çeviren ikili eğlenceli tavırları ile hafta sonuna renk kattı. Türkiye’de ilk kez hayranlarının karşısına çıkan milyonların takip ettiği Cem Korkmaz ve Melih Abuaf bu eğlenceli günde kendilerini yalnız bırakmayan tüm takipçilerine teşekkür etti. Fenomenler tüm gün bol bol fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedi.

Litai Otel’de Çocuk Gelinler İçin Tiyatro Türkiye Barolar Birliği’ne bağlı Litai Otel’de gerçekleştirilen ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Sevgi Soluk’un düzenlediği çocuk gelinlere yardım adlı anlamlı davette tiyatro gösterisi büyük beğeni topladı. Ankara Litai Otel’de gerçekleştirilen ve Ankara cemiyet hayatının önemli iş kadınlarından Sevgi Soluk’un düzenlediği davete çok sayıda konuk katıldı. Çocuk gelinler adına düzenlenen tiyatro gösterisi ve geliri çocuk gelinlere bağışlanacak olan davet birbirinden renkli görüntülere sahne oldu.

Sadece Hayal Et Gerçekleşsin Entertainment&Animation alanında animatörlük yapan Eşref Akça, yurt dışı ve yurt içinde aldığı eğitimlerle balon katlama sanatında büyük küçük herkesin ilgi odağı olmuştur. Balon katlama sanatını aldığı eğitimlerle geliştirerek herkesin ilgisini çeken Eşref Akça, Entertainment&Animation alanında kısa sürede başarı yakalamış ve Türkiye’de birçok balon etkinliğinde görev almıştır. Bununla birlikte benimsenen bir balon sanatçısı olma ünvanını başarılarıyla pekiştirmiştir.

magdergi.com.tr 297


davet

RÜVEYDA AKBAY

NİHAN KARAÇAM SALKAYA

Kadın ve Gençlik Platformu Üyelerine Davet Acıbadem Ankara Hastanesi, Kadın ve Gençlik Platformu Derneği ile birlikte “Alzheimer ve Alzheimer’lı Hasta Yakını Olmak” üzerine farkındalık yaratmak için seminer düzenledi. Genellikle 60 yaş ve üzerinde her on kişiden birinde görülen Alzheimer hastalığının bulguları, bakımı ve başa çıkma yöntemleri ile ilgili bilgi vermek amacıyla Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanları Kadın ve Gençlik Platformu Derneği üyeleri ile bir araya geldi. Yaşlanmanın süreçleri ile ilgili bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanları, Alzheimer’ın sinir sisteminde meydana gelen zedelenmeden kaynaklandığını ve özellikle depresyonun tetikleyici en önemli faktörlerden olduğunun altını çizdi. Kadın ve Gençlik Platformu Derneği Başkanı Prof. Rüveyda Akbay, Alzheimer hastalığı ve yakınlarının neler yapması gerektiği konusunda bilinçlendirilmeyi amaçlayan farkındalık konferansı için Acıbadem Ankara Hastanesi Direktörü A. Nihan Karaçam Salkaya ve tüm çalışanlarına teşekkürlerini ilettikten sonra kendilerine teşekkür hediyelerini takdim etti. 

298 magdergi.com.tr

MİNE AYGÜN


haber

İş’te İş Platformu’ndan Anlamlı Davet İş’te İş Platformu tarafından, geliri kız çocuklarına burs vermek amacıyla düzenlenen Yılbaşı Balosu oldukça renkliydi. Tülay’ca Organizasyon’un İncek Çınar Kasrı’nda düzenlediği gecede Dolce Vocal Jazz Trio ve Suat Erdil Orkestrası sahne ald., Bilet satışı ve çekilişten elde edilen gelir üniversitede okuyan kız çocuklarına burs olarak verildi.

ȘENAY - ERSİN ÖZDEMİR

magdergi.com.tr 299


köşe

Ayșe Kızılöz

aysekiziloz@magdergi.com.tr

İlişki Gündemi İlişki Gündemi

G

ünümüz modern hayatlarında en çok tıkandığımız konulardan biri ilişkiler. Tüketim odaklı ve istediklerimizi elde etmek için eril enerjimizi kullanmaya koşullandığımız yaşam tarzlarında, aynı yaklaşım ilişkilerde başarısızlık getiriyor. Dişi enerjinin hak ettiği yer ve değer verilmiyor. Eril güç; dişi enerjinin üzerinde baskı kullanarak onun iyice kapanarak kabuğuna çekilmesine neden oluyor. Kadınlar şaşkın, toplumda saygınlık ve yer edinebilmek için özüne uygun olmayacak şekilde sert bir kimliğin arkasına gizleniyor. Erkeklerle rekabet etmeye başlıyor. Başarılı olsa da, son derece yorgun, tükenmiş ve mutsuz yaşamlar sürüyor. Aşkın hayallerinin özlemi ile yanıp tutuşuyor.. Kanımca esas özlem, doğasına uygun olmayan bir yaşamdan çıkarılıp özünü, dişiliğini yaşamak istiyor kadınlar. Erkekler de dişi enerjilerini besleyip büyütecek gerçek bir kadına ihtiyaç duyuyor. Ama ne yazık ki, onu kollayıp besleyip büyütecek, değerini bilecek şekilde yetiştirilmiyorlar. Sıkı ve sert iş hayatı koşullarına dayanabilmek ve ayakta kalabilmek için yumuşamaktan, sevgiye kalplerini açmaktan korkuyorlar. Kalplerini açtıkları zaman o kadar çok beklentiyle karşılaşıyorlar ki, değmez deyip vazgeçiyorlar. Özellikle Türk toplumunda birçok baba figürü otoriter, mesafeli ve kolay ulaşılmaz olduğu için ve birçok anne figürü de rol modeli olarak dişi olmaktan ziyade anne kimliği ile öne çıktıkları için kız çocukları hasarlı yetişiyor. Yetişirken ne zaman içgüdüsel olarak doğasından gelen dişi enerjiyi ifade etmeye kalkışsa birçok engel, yargı ve baskılama ile karşılaşıyor. Öyle ki gelişip, dişi enerjisini deneyimleyip olgunlaştıracağı yerde, ne zaman dişi enerjisini hissetse içinde aynı zamanda günah işliyormuşçasına suçluluk ve yanlış anlaşılma korkusu hissediyor. Mümkün olduğu ölçüde ondan kaçıyor. Ama içinde eksik bir şeyler kalıyor, içgüdüsel olarak dişiliğini yaşayamadığı için ne yaparsa yapsın kendini yetersiz hissediyor ve hayalini kurduğu aşkı bir türlü yaşayamıyor. Erkek ise kendi içgüdüleri ile gerçek bir dişinin erkeği olmayı, tenselliği yaşayıp yaşatıp mutlu etmeyi istese de, bu konuda yeterli bir donanımla yetişmiyor. Sürekli ‘erkek adam şöyle olmalı’ koşullanmaları ile erkekliğinin sorgulanacağı, toplumda küçük düşeceği korkusuyla bir kadına istediklerini veremiyor. Kadına, bir erkeğin hoşlanacağı şekilde davrandığında niye istediği karşılığı

300 magdergi.com.tr

alamadığını anlamıyor. Farklı bir cinsin, ilişkilerde beklentilerinin farklı olduğunu kavrayamıyor. Kadını, erile ait avcı rolüne sokmaya çalışarak manipüle ediyor ve onu mutsuz ediyor. Ayrıca vermeye kalkışsa da karşısındaki kadın o kadar aç ve hasarlı ki, o kadar baskılanmış ve koşullanmış ki, onu verdiğine pişman ediyor. Neticede iyice içine kapanıyor, çözümü günübirlik gel geç ilişkilerde buluyor. Ergenlik çağı cinselliğin keşfedilip, hormonların oyunu ile dolu dolu yaşanması gereken bir çağ iken iki cins de bu doğal akışı yaşayamıyor. Doğal olarak, engellenmeden gelişen bir insan; ergenlikte, hormonların getirdiği cinselliği aşıp; yetişkinlikte daha derin, daha anlamlı ve sevgiye dayalı bir cinsellik ihtiyacında oluyor. Ancak cinsellikte bu doğal akış engellendiği için ellili yaşlarında olup halen ergenlik dönemini yaşayan nice yetişkin var etrafımızda. Cinsellik; farklı partnerlerde, yakın ilişki ise; anne ve baba figürlerinin hasarlarını tamir edecek partnerlerde aranıyor. Kişi kendisine bir baba veya bir anne arıyor çoğu zaman farkında olmadan ve kendisi de gereken sorumluluğu üstlenmeyip çocuk gibi davranıyor. Dolayısıyla güzel bir cinsellik ile yakın bir sevgi ilişkisini bir araya getiremiyor. Eğreti çözümlerle yaşıyor. Farklı iki cinsin birbirini anlaması, tanıması için en önemli araçlardan biri olan iletişim konusunda da yeterince donanıma sahip değiliz. İçimizdekini karşı tarafın anlayacağı şekilde, ona saldırmadan, onu yargılamadan ama kendimizi ve sınırlarımızı tam ifade edip koruyacak şekilde iletişim kurmayı bilmiyoruz. Anlaşılmadığımızı, dinlenmediğimizi savunuyoruz. Karşı tarafın bizi anladığının işaretinin bizim istediğimiz gibi davranması anlamına geldiği yanılsamasına düşüyoruz. Kısacası teknoloji konusunda, bilim konusunda çok hızla ilerleyen, gelişen bir kültür içindeyken, ilişki konusunda aynı ilerlemeyi kaydedemiyoruz. Bu nedenle okullarda veya özel olarak bu konuda eğitimin gerekliliğine taraftarım. Ve yine bu nedenle ilişkilerle ilgili ‘Deri’ndeki Sen’ seminerini geliştirdim. Ancak gelen kişilerin seminer ile kalmayıp, bilgileri uygulamak üzere hayat içinde deneyerek özümsemeleri gerekmekte... Aynı hataları tekrarlayıp ilişki konusunda ümitsizliğe kapılmak yerine, nasıl bilmediği diğer konularda bir eğitim ve uygulama dönemi geçirmesi gerektiğinin bilincinde ise insanlar bu konuda da aynı gayreti göstermeye hazır olmalı, hemen çözüm beklememeli ve sebat etmeliler. Herkesin gönlündeki aşkı bulması ve dolu dolu yaşaması dileğiyle... 


alışveriş

Ayakkabı 69,90 KOTON

Çizme 377,50 LIU JO

Kazak 212 İPEKYOL

Elbise 354 İPEKYOL

Çanta Aksesuarı 450 FURLA Çanta 162,50 LIU JO

Küpe 56 İPEKYOL

Küpe 39,92 YARGICI

Çanta 229 İPEKYOL

Çanta 499 NETWORK Çanta 132,93 YARGICI Soobe Pantalon 19,99 Çocuk Ayakkabı 278,50 JOKER VEPA’62

Kazak 99,95 GAP

Çocuk Çorap 29,95 GAP

Çanta 132,93 LIU JO magdergi.com.tr 301


davet

SİMGE KOÇAK, YEȘİM BARLAS, SEBA GÜL, NESLİHAN AKTÜRK

Beauty Park ile Güzelliğe Merhaba Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Yeşim Barlas Beauty Park Güzellik Merkezini Oran’da hizmete açtı. Yakın çevresinin katıldığı açılış töreninde renkli görüntüler yaşandı. Davetin ev sahipliğini gerçekleştiren Yeşim Barlas tüm konuklarla yakından ilgilenerek uzun uzun sohbet etti. Davetliler güzellik merkezini gezdikten sonra çok beğendiklerini dile getirdi. 

302 magdergi.com.tr

ESRA DUMAN


haber

Zamana Sesle Meydan Okuyun “Odaklı ultrason yöntemiyle, ses dalgalarının hedef dokularda sıkılaşma sağlaması kullanılarak yüzdeki sarkmalar oluşmadan önüne geçebiliriz; bu yöntem kişilere kesisiz, yarasız; ameliyatsız bir tedavi imkanı sunuyor; Amerika’da sıkça kullanılan bu yöntem maliyetlerin düşmesiyle birlikte artık ülkemizde de sık kullanılmaya başlandı” diye ifade eden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahı Op. Dr. Orhan Erbaş, bu yöntem sayesinde kişilerin yaşlanmasının yavaşlatıldığını belirtti.

Çocukların İştah Problemini Konuştular Next Level, Anneylebebek.com web sitesi ile birlikte “İştahsız Çocuklar” konu başlıklı söyleşiye ev sahipliği yaptı. Pediatrist Gülben Efes ve Aile Danışmanı Hatice Bilgili’ye AnneyleBebek. com kurucusu Yadigar Işıldar’ın moderatörlük yaptığı etkinlikte annelere ve anne adaylarına çocuklarda oluşabilecek iştahsızlık eğilimlerinin nedenleri ve çözüm yöntemleri anlatıldı. Haziran ayına kadar ayda iki kez farklı konuların ele alınacağı Next Level’da aile ilişkileri, çocukların davranışsal gelişimleri ve aktiviteleri, eşler arası ilişkileri gibi konular masaya yatırılacak.

Ayak Sağlığı Moda ve estetik hayatımızın bir parçası durumunda iken doğru ayakkabı seçimi hiç de kolay değildir. Yanlış bir ayakkabı seçimi sonucunu maalesef ayak, diz ve bel ağrılarıyla ödüyor ve yaşam kalitemizi düşürüyoruz. Fonksiyon Manuel Terapi ve Fizyoterapi Kliniği’nden Uzman Fizyoterapist Yasemin Aydoğdu bu konuda önemli bilgiler verdi. Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar erkeklere göre 4 kat daha fazla ayak problemleri yaşamaktadır. Çıplak ayak ile yürüdüğümüzde her adımda ön ayak vücut ağırlığının %43’ünü, topuklar ise % 57’sini taşır. 4 cm’den fazla bir topukla yürüdüğümüzde ise bu oran tersi yönünde değişir, 6 cm’den yüksek bir topukla %75 ön ayakta yani parmaklarda, 10 cm’den yüksek olduğunda ise %90 vücut ağırlığı ön ayakta taşınır. Bu durum ayak üzerinde vücut ağırlığının dağılımında bir dengesizlik oluşturur ve pozisyonel değişimlere neden olur.

magdergi.com.tr 303


Estetik ve Sağlığı Birlikte Sunuyoruz DT. RUKİYE ÖNCÜ

Çocuk, dișeti ve cerrahi gibi branșlarda alanında uzmanlașmıș hekimler tarafından estetik ve sağlığı hastalarına sunan Dentada’nın sahibi Dt. Rukiye Öncü ile kliniği hakkında röportaj gerçekleștiriyoruz…

B

ize kliniğinizde yapılan uygulamalar ile ilgili detaylı bilgi verebilir misiniz?

Aslında diş hekimliği tıpta ayrılan branşlara benzer şekilde farklı uzmanlık alanlarına ayrılmıştır. Çocuk, dişeti, cerrahi gibi. Dentada’da bu branşlar üzerinde uzmanlaşmış hekimler kendi alanlarında görev yapıyorlar. Biraz detaya girecek olursak; diş çekimleri ve diş eksikliği tedavisi (implant) ve ileri cerrahi uygulamaları ağız ve çene cerrahı tarafından yapılıyor. Günümüzde implant aslında çok dikkat çeken bir konu. Implantlar; ağızda diş eksikliği olan dişlerin yerine konması amacıyla üretilmiş titanium ya da titanium benzeri materyallerden hazırlanan yapay diş kökleridir. Bunları diş çekiminin arkasında hemen ya da belirli bir süre kemik

oluşumunu bekledikten sonra yerleştiriyoruz. Osseointegrasyon dediğimiz kemik oluşumu gerçekleştikten sonra da üzerinin sabit ya da hareketli protezini yapıyoruz. Bunu yerleştirmek korkulanın çok aksine basit bir uygulamadır ve lokal anestezi altında gerçekleştirilir, dönem dönem çok ajite, korkan hastalarda, hastayı rahatlatan uyku haline getiren sedasyondan destek alıyoruz. Bazen kemik desteği yetersiz olan hastalarda implant yerleştirme sırasında ya da öncesinde kemik desteğini arttırmaya yönelik ileri cerrahi müdahaleler yapmamız gerekebiliyor. Hastaya implant yapılıp yapılamayacağı, sistemik ve lokal durum değerlendirmesi, nasıl bir implant yerleştirileceği, seçilecek protezin tipi, protezin yapılması için beklenecek süre gibi kriterlerlerin karar verilmesi için detaylı radyolojik ve klinik muayeneler yapıyoruz.


Sonuç olarak herhangi bir komplikasyon gelişmediği takdirde, hastaya ömrünün sonuna kullanabileceği dişler sunuyoruz. Diğer bir uzmanlık alanı ise; benim de uzmanlaştığım branş olan Ortodontidir. Ortodonti; dişlerde ve yüzde bulunan düzensizliklerin teşhisi, korunması ve tedavisi ile ilgilenir. Maloklüzyon adını verdiğimiz düzensizlikleri dişsel ya da iskeletsel olarak tedavi ederiz. Dişlerin boyutları ve çenelerin boyutları arasında uyumsuzluk olduğunda ya çapraşıklık ya da dişlerin arasında boşluklar karşımıza çıkar. Böyle durumlarda sabit ortodontik tedavi dediğimiz porselen ya da metal olan braketlerle tedavi yapıyoruz. Bilinenin dışında ortodonti sadece tel tedavisi ya da dişlerin tedavisi değildir. Büyüme çağında olan çocukların çenelerinde, yüzlerinde ve profillerinde büyük değişiklikler de sağlamamız mümkün. Çeneleri ileri ya da geri olan hastalarda bunları fonksiyonel apareylerde dediğimiz extraoral ya da intraoral aygıtlarla tedavi edip hastaya ideal bir yüz ve profil sunabiliyoruz. Bu tedavilerin geciktirilmesi halinde ise ilerleyen yaşlarda yüzde değişikler elde edebilmek için tam kapasiteli hastanelerde yaptığımız ve genel anestezi altında olan ortognatik cerrahiye yöneliyoruz.Biz ortodontistler ortodontik tedavide yaşın bir önemi yoktur desek de; bize hastada seçeceğimiz tedavi yöntemine karar vermemiz konusunda büyük önem taşıyor. Diğer bir diş hekimliği branşı ise Periodontolojidir. Bu alanda dişin çevresindeki dokuların sağlığının korunması söz konusudur. Sağlıklı dişeti açık pembe renkte, mat ve sert kıvamlıdır, bıçak sırtı şeklinde sonlanır. Fırçalama sırasında kanamaz. Bunun dışında görüntü veren dişeti hastadır demek yanlış olmaz, bakteri plağı ya da sistemik sebeplerle karşımıza gingivitis dediğimiz iltihabi durum çıkabilir, daha da ilerlemiş ve kemiği de içine almışsa periodontitistir. Bu durumlar tedavi edilmediğinde ise kemik kaybı sonucunda dişlerde sallanmalar ve kayıplar oluşabilir. Tedavisinde vakanın durumuna göre diş taşı temizliği, küretaj ya da flep operasyonu dediğimiz cerrahi müdahale vardır. Bazen hastaya antibiyotik desteği bile vermemiz gerekebiliyor. Diştaşı olarak küçümsenen durum aslında ağız sağlığımızın temelini oluşturuyor. Miniklerimiz ise en çok sabır ve özen gerektirdiğini düşündüğüm ayrı bir branşımız. Süt dişlerinin değişeceğini düşünüp bu dişlere önem vermemek ebeveynlerin yaptığı en büyük hatadır. Bu dişler arkadan gelecek olan daimi dişleri için yer tutucudur. Çocuklara estetik görünüm kazandırır, yeme içime konuşmada büyük rol oynar ve dolayısıyla çocukların psikolojisini direkt olarak etkiler. Bu sebeplerden ötürü çocuklarda çürük yapma riskini daha çok taşıyan şekerli ve karbonhidratlı gıdaları tüketmek konusunda daha dikkatli olmak gerekiyor. Çürük oluştuysa da bunun tedavisini mutlaka doğru şekilde uzmanına yaptırmak gerekiyor. Çocuklara yaklaşım konusunda çocuk diş hekimliği uzmanları (pedodontistler) pedogoji eğitimi ile destekleniyor. Çocukları tedavi etmek hem fiziki hem psikolojik açıdan büyüklerden biraz daha farklıdır. Ağızları küçüktür, kendileri küçüktür, “doktor sana iğne yapacak” denilerek korkutulmuşlardır. Bunlara benzer daha birçok sebepten dolayı çocuklarımızı bu konuda iyi eğitim almış ve uzmanlığını tamamlamış hekimlere götürmek daha doğru olacaktır.

Kliniğimde çalışan pedodontistin çocuklara yaklaşımı, en önem verdiğim konuların başında gelir.

Kliniğizde estetiğe yönelik ne gibi uygulamalar yapılmaktadır?

Az önce ortodontik tedavilerle kendi dişlerimiz olması gereken konumlarına dişlerde herhangi bir şekil değişikliği yapmadan getirerek hastaya ideal estetik sağladığımızı söylemiştim. Bunun dışında hastanın kendi diş şeklini değiştiren birtakım restoratif uygulamalarla da hastaya estetik dişler verebiliyoruz. Bunların başında günümüzde oldukça da popüler olan lamiate dişler var. Bu tedavi yaprak porselen olarak da adlandırılabiliyor. Dişlerin renklerini ve şekillerini, dişlerde çok fazla kesim işlemi yapmadan kalıcı olarak değiştiriyoruz. Hastanın beklentisine, dişlerin durumuna, dudak yapısına göre tasarlanan bu protezleri dişlerin üzerine kalıcı olarak yapıştırıyoruz. Bu yöntem ileri teknoloji içeren bilgisayar ortamında hazırlanıyor. Bunun dışında porselen dişler olarak da bilinen, bütün dişlere kesim yapılarak zirkonyum denen materyalle metal desteksiz kronlar yapabilmekteyiz. Kompozit, inley ya da onley dolgularla da hastaya iyi bir gülüş estetiği sağlayabiliyoruz. Bleaching dediğimiz yöntemle hastaya bembeyaz gülüşler verebiliyoruz. Sonuç olarak hastanın dişlerinin, ağız yapısının durumuna göre, iyi bir klinik ve radyolojik muayenenin sonunda onları mutlu edebilecek bir yaklaşım sunuyoruz.

Ekibinizden bahseder misiniz?

Dentada; gerek ağız diş sağlığı polikliniği gerekse güzellik merkezi bazında kalabalık bir ekip. Hekiminden muhasebesine, dental asistanından hasta kabulüne, hijyenistlerinden estetisyenlerine kadar tarafımdan özenle seçilmiş bir ekip. İş arkadaşlığından çıkıp aile bağlarını güçlendirmiş, birbirine sarılmış bir ekip. Bu konuda çok iyi insanlarla karşılaştığım için kendi adıma çok şanslıyım ve hepsine teşekkür ediyorum. Ankara’da yaşadığım için bir ayağım Polatlı’da olsa da, olamadığı zamanlarda benim elim kolum olan yol arkadaşım, meslektaşım ve ortağım Gizem Karagöz Işık’a ayrıca kocaman bir teşekkür borçluyum. Size de bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim, benim için çok büyük keyifti. 

Cumhuriyet Mah. Sivrihisar Cad. No:5/A Polatlı/ANKARA

Tel: 0312 622 00 06


davet

Liv Hospital Yeni Yaşını Kutladı Liv Hospital Ankara birinci yaşını bir dizi etkinlikle kutladı. Hastane içerisinde yeni faaliyete geçen estetik merkezinin açılışı da aynı gün yapıldı. Estetik merkezinin açılışına Murat-Aylin Küçükoğlu çifti ev sahipliği yaptı. Açılışa Hande Ataizi ve dizilerin sevilen ismi Onur Büyüktopçu katıldı. Açılış kurdelesini Hande Ataizi, Onur Büyüktopçu, Murat-Aylin Küçükoğlu çifti ve Liv Hospital Ankara yöneticileri kesti. Hande Ataizi, hem kadınlara hem de erkeklere yapılan güzellik işlemlerinin bilinçli ellerde daha doğru, acısız ve sancısız olmasının önemini vurguladı. 

306 magdergi.com.tr

HANDE ATAİZİ

BEKİR SITKI ASLAN, ERTUĞRUL SOYSAL

NEȘE DERELİOĞLU


haber

Girişimci Kadınlar Sanat İle Seslerini Duyuruyor Sosyal sorumluluk projeleri ile bilimin ve sanatın her alanını destekleyen Next Level, Ankara Girişimci Kadınlar Derneği’nin “Yaşasın Kadın” isimli karma sergisi ile ziyaretçilerini karşılıyor. Kadınların sosyal katılımı ve cinsiyet eşitliği, toplumsal refah, kültürel zenginlik, kaynakların verimli kullanılması, çevresel etki konulu ‘Karma Resim Sergi’si, Next Level’da konukların ziyaretine açıldı. Kadınları yaşamın her alanında destekleyen AGİKAD, sanatsal paneli sempozyum, tiyatro ve dans gibi çeşitli organizasyonlar ile kadınların sesini duyurmaya devam edecek. Yaşasın Kadın Projesi, on beş sanatçının katılımından oluşan karma sergi ile 2016’nın ilk günlerine kadar sanat severler ile buluşmaya devam edecek.

Yeni Trend Teraryum Tiyatro oyunlarından tanıdığımız Evren Kardeş, çok farklı bir proje ile karşımızda… Nişantaşı’nda açtığı ve “Casa Verde” adını verdiği butik dükkanında birbirinden güzel teraryumlara imza atıyor.Teraryum son zamanlarda en çok ilgi çeken konulardan biri… Cam fanuslarda özel bir çalışma sonucu hazırlanan bitki düzenleme sanatı… Sadakati temsil eden kaktüsler, mis gibi kokan toprak, özel taşlar… Rengarenk butik bir dükkan Casa Verde..

Renkli Kutlama Ankara Dünya Göz Hastanesi doktorları yeni yıla keyifli bir başlangıç yaptı. Ankara Dünya Göz Hastanesi tarafından Villa Restaurant’ta gerçekleştirilen yılbaşı balosunda Dünya Göz Hastanesi doktorları bir araya geldi. Oldukça renkli görüntülerin ortaya çıktığı etkinlikte davetliler doyasıya eğlendi. Davetliler birbirinden şık kıyafetleriyle göz kamaştırdı.

magdergi.com.tr 307


Güven Kuzu

Sektöründe Güvenin Simgesi... Ülke genelinde herkesin beğenisini kazanmıș toplu konut alanları, okullar, hastaneler, resmi binalar, spor tesisleri, yollar, köprüler, sanayi yapıları ve askeri yapılar inșa eden Kuzu Grup’un kalite ve güvenliği ön planda tutarak inșa ettiği Ankara’ya damga vuracak yeni projelerini Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Güven Kuzu’dan dinliyoruz...

Kuzu Grup olarak son on yılda yurt içinde ve yurt dışında yaptığımız projelerle gelecek hedeflerimizin temelini oluşturuyoruz. Önümüzdeki on yıl içinde dünya genelinde iş yapan en büyük inşaat şirketleri arasında ilk yirmi arasına girmeyi hedefliyoruz.

İnşaat sektörünün ekonomik büyümeye etkisi hızla devam ederken Kuzu Grup’un bu büyümede katkısı nedir? Orta Doğu bölgesinde var olan projelerimizin yanı sıra yeni proje fırsatlarını değerlendiriyoruz. Yurt dışında üstlendiğimiz projelerle

ülkemize döviz kazandırırken, yurt içindeki projelerimizle de özellikle istihdama önemli derecede katkı sağlıyoruz.

Bu yıl kaç projenin lansmanını yaptınız?

İstanbul’un en iddialı projesi olan Sea Pearl Ataköy ve Ankara’nın en iddialı iki projesi olan Kuzu Effect ve Kumru Ankara’nın lansmanlarını yaptık.

Sektördeki yeriniz ve başarılarınız nelerdir?

Yurt içinde ve yurt dışında birçok proje inşa ettik, uluslararası İ EN AR’ın yaptığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” araştırmasında 151. sırada yer aldık. Forbes Türkiye’nin “İstanbul’un Getiri Potansiyeli En Yüksek 50 Konut Projesi” araştırmasında Sea Pearl Ataköy ile 1. seçildik. Tüm bu gelişmeler başarılı işler yaptığımızın en güzel örneğidir.

advertorial

K

uzu Grup’un gelecek hedeflerinden kısaca bahsedebilir misiniz?


Projelerinizden bir tanesi Kuzu Grup marka adını taşıyor, bu projenin sizin için önemi nedir?

Kuzu Grup olarak şimdiye kadar yapmış olduğumuz projelerimizden elde ettiğimiz deneyim ve birikimi aktardığımız, altına gururla imzamızı attığımız ve adımızı koyduğumuz özel bir proje olma özelliğini taşıyor.

Kuzu Effect projesini daha detaylı anlatmak ister misiniz?

Toplu Konut İdaresi ile beraber Gelir Paylaşım modeli ile hayata geçirdiğimiz Kuzu Effect, Türkiye sınırlarını aşmış mimar Emre Arolat imzasını taşıyor. Yaklaşık 750 milyon TL yatırım yaptığımız projemiz, Ankara’nın en değerli lokasyonu olan Oran’da, yeşili ve maviyi bir araya getiren orman ve hemen yanı başında Eymir Gölü manzarası eşliğinde yükseliyor. Kuzu Effect, 31 bin metrekare arazi ve 186 bin metrekare inşaat alanı üzerinde, rezidans, loft, ofis/stüdyo ve açık çarşısı ile seçkin markaları ve restoranları buluşturan karma bir projedir.

Ankara’da hayata geçirdiğiniz bir diğer proje Kumru Ankara, Ankaralılara ve alıcısına neler sunuyor?

Çankaya, Yıldızevler’de hayata geçecek projemizle, şehrin yeni değeri olacak. Çünkü şehri, şehirde yaşamak isteyenler için ideal bir proje. Zengin sosyal donatıları ile de dikkat çekecek Kumru Ankara, katta sosyal tesisleri ve şehir manzarasına karşı terası ile Ankara’da bir ilk, merkezi konumu ve meydanıyla şehrin yeni buluşma noktası ve de Çankaya bölgesinde tek olacak.

Peki, Kumru Ankara’da nasıl bir yaşam planı var?

Şehir içinde yeni bir yaşam konsepti ve rezidans hizmeti sunduğumuz projemizde 1+1’den, 6+1’e kadar konut seçeneği var. İki farklı girişle, iki farklı yaşam konsepti bulunan Kumru Ankara’da, 1+1, 1,5+1 ve 2+1’lerde meydanın dinamizmine daha yakın bir yaşam burada yaşayacak olanları beklerken; 3+1, 4+1, 5+1 ve 6+1’lerde geniş ailelere özel ayrıcalıklar bulunuyor.

Kumru Ankara’yı bir de teknik ve mimari açıdan değerlendirebilir misiniz?

Projemiz, 10.609 m2 arsa üzerine, 60.216 m2 inşaat alanı, 6245,15 m2 ticari alanı ve 3500 m2 yeşil alandan oluşuyor. Tek kulede, iki farklı yaşam seçeneği sunduğumuz projenin mimarı Türkiye’nin sayılı mimarlarından Ali Osman Öztürk...

Sizin bu projeler ile amaçlarınız veya hedefledikleriniz ne oldu?

Önce şunu belirtmek isterim ki; nitelikli ve özel projeler hayata geçirmek, insanların hayatına değer katmak bize her zaman ayrı bir mutluluk vermiştir. Hem Kuzu Effect'i hem de Kumru Ankara'yı şekillendirirken ana hedefimiz, burada oturacak ve burada çalışacak herkesin mutlu ve huzurlu yaşaması, aynı zamanda da yatırım olarak kazanması oldu.

Adres: Murat Mah. Suna Sok. No:3 06670 G.O.P. Çankaya / ANKARA Tel: 0(312) 446 09 23




davet

İBRAHİM ÖTGÜN, HASAN BAKIRTAȘ, MEHMET ORAL, LEVENT ATAY HAKAN ORUÇKAPTAN, MESUT EMRE YAMAN, GÖKHAN BOZKURT, ERHAN REİS, MEHMET DEMİRTAȘ

Memorial Ankara Hastanesi Yeni Yılı Vesperna’da Kutladı Ankara Memorial Hastanesi doktorları yeni yılı şık davetle kutladı. Başkentin en büyük özel hastanelerinden biri olan Memorial Ankara Hastanesi’nin doktorları, Vesperna Restaurant’ta düzenlenen yeni yıl yemeğinde bir araya geldiler. Geceye, başta Memorial Ankara Hastanesi Medikal Direktörü Dr. Levent Atay olmak üzere tüm Memorial ekibi katıldı. Yılın yorgunluğunu atmak ve yeni seneyi hep birlikte karşılamak için bir araya gelen doktorlar, gece boyunca keyifli anlar yaşadılar. Memorial bünyesinde geride bıraktıkları iki yıllık süreçte pek çok hastaya uluslararası kalite standartlarında hizmet vermenin mutluluğunu yaşayan doktorlar, 2016 yılında da bu başarılarını devam ettirmek üzere enerji topladılar. 

312 magdergi.com.tr

MELEK ABCA, LEVENT SÜTÇİGİL


BEGÜM YETİȘ SAYIN, ÇİĞDEM EROL

Memorial Hastane doktorları muhteșem gecede aile pozu vermeyi ihmal etmedi.

ZÜLFİKAR POLAT, NESRİN FENER, METİN ÖZKAN

AHMET DEMİR, SAMİ AKBUĞA, İNCİLAY ÜSTÜNDAĞ, İBRAHİM ÖTKÜN

magdergi.com.tr 313

ASİYE CEYLAN, AYGÜL DEMİROL




Özellikle son günlerde bütün acil poliklinikler çocuk ve erișkin aynı semptomlarla bașvuran hastalarla dolup tașmakta. Geçen yıl da aynı șekilde birçok hasta acillere bașvurmuș ve yaygın gribal bir enfeksiyonla karșı karșıya kalınmıștı. Kreșler, ana okulları ve okullardaki çocukları, aynı zamanda erișkinleri de etkileyen bu klinik görünümle akla bir kez daha domuz gribi salgınları gelmektedir. Son günlerde çok popüler olması nedeniyle bazı sorulara açıklık getirmek amacıyla Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof.Dr.Tansu Sipahi domuz gribi hakkında açıklayıcı bilgiler paylașıyor.

advertorial

Domuz Gribi Nedir?


D

omuz gribi (A/H1N1) nasıl bulaşmaktadır?

Grip virüsü genellikle toplu yaşam alanlarında özellikle AVM’lerde insanların öksürük ve hapşırma sonucunda havaya saçtıkları damlacıkların insanların temas ettikleri sandalye, masa, merdiven kolları gibi yerlerden kolaylıkla bulaşabilmektedir. Özellikle AVM ve restoranların çocuk oyun alanları bu virüsün çocuklara bulaşmasında önemli rol oynamaktadır. Hasta bir çocuğun oturduğu sandalye veya oynadığı bir oyuncak virüsün bulaşmasını sağlayabilmektedir. Virüsün bulaştığı yere dokunan kişi dokunduktan sonra ellerini ağzına, gözlerine veya burnuna sürmesi halinde virüs bulaşabilmektedir.

restoranlardaki çocuk oyun alanlarından uzak tutunuz.

5. Bulunduğunuz mekanı, odayı, ofisi sık sık havalandırın. 6. Hasta kişilerin evde izole olarak istirahat etmesi gereklidir. 7. Hasta çocukların bulaştırıcı olduğu bir haftalık sürede kreşe ve okula gitmemesi gerekir.

8. Hasta kişilere ait eşyalar kullanılmamalıdır. 

Kapı kolu, masa, bardak vb yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalabilmektedir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Hasta kişi hastalığı başlamadan 1 gün öncesinden başlayarak 7 gün süresince bulaştırıcıdır.

Domuz gribinin tanısı nasıl konmaktadır?

Hastalığın teşhisi burun akıntısı veya boğaz sürüntüsü gibi örneklerde virüsün saptanması veya kanda virüse karşı antikorların gösterilmesiyle konmakta ancak bu testler hem uzun sürmekte hem de maliyeti çok yüksek olmaktadır. Ancak tam donanımlı özel laboratuvarlarda bu test yapılabilmektedir. Son yıllarda hızlı tanı testleri de geliştirilmiştir. Klinik bulgularla da tanı koymak mümkündür.

Hastalık için risk grupları var mıdır ?

Özellikle kreşe ve okula giden çocuklar daha çok risk altındadır. Hem daha uzun süre hastalığı bulaştırmakta hem de kalabalık gruplar halinde hastalığı yayabilmektedirler. Hastalık özellikle çocuklar, küçük çocuklar, kemoterapi alan hastalar, kronik böbrek hastası ve akciğer hastalığı, astım, alerjik bronşit gibi kronik hastalığı olanlarda, kan hastalarında çok riskli olabilmektedir. Özellikle bu risk grubu kişilerde grip sonrasında zatürre gelişebilmekte tedavi olmadıkları taktirde hayati tehlike yaratabilmektedir.

Domuz gribinin tedavisi nedir?

Domuz gribinin tedavisi için veya bu hastalıktan korunmak için doktora başvurulmalı ve doktorun önerileri doğrultusunda ilaçlar kullanılmalıdır. Hastanın kliniğinin ağırlığı doğrultusunda antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bu ilaçlar doktor tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Antiviral ilaçlar klinik belirtilerin başlamasından itibaren 2 gün içinde kullanılmaya başlanmalıdır. Ayrıca domuz gribi virüsü kan hücrelerinden lökositleri düşürerek nötropeniye ve kanamayı engelleyen hücreler olan trombositlerin düşmesine neden olarak kanamaya meyil oluşturabilmektedir. Bu nedenle kan sayımı yapıldığında doktorların bu değerler açısından da dikkatli olmaları ve hasta yakınlarını uyarmaları da önerilmektedir.

Domuz gribinden korunma yöntemleri nelerdir ? 1. Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız.

2. Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra ellerinizi bol sabun ve suyla yıkayınız. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de etkilidir.

3. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız. 4. Özellikle çocuklarınızı AVM’lerden, toplu oyun alanlarından,

Mutlukent mah. Mutluköy Villaları 1952. Sokak No: 29 Ümitköy - ANKARA

0(312) 235 18 18

E-Mail: t.sipahi@hotmail.com


davet

Meyra Otel’de Anlamlı Davet Kadın ve Gençlik Platformu Derneği üyeleri geliri çocuk gelinler yararına Mercan Ünal’ın ev sahipliğinde Meyra Otel’de anlamlı bir davet gerçekleştirdi. Ankara Meyra Otel’de Kadın ve Gençlik Platformu Derneği üyelerinin katılımıyla gerçekleşen “2015’e güle güle” isimli müzikli çay partisinde eğlence bir an olsun eksik olmadı. Davetten elde edilen gelir, çocuk gelinler yararına bağışlandı. Davetliler bu anlamlı günde bol bol sohbet edip fotoğraf çektirdi.  RÜVEYDA AKBAY

318 magdergi.com.tr

AYLİN ÖZAL

MİNE AYGÜN

AYDAN ÖZDOĞAN


BETÜL GÖKDOĞAN

GÜL ÖZDEMİR

AYÇA ÜNAL

Davetliler birbirinden șık kıyafetleriyle göz kamaștırdı. GÜLTEN KARACA

BUKET KOÇER

magdergi.com.tr 319


davet

HASVAK ile 41 Yıl Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı (HASVAK), 41. hizmet yılını Midas Otel’de gerçekleştirdiği özel bir geceyle kutladı. Midas Otel’de düzenlenen gecenin ev sahipliğini HASVAK Başkanı Engin Öztürk üstlenirken çok sayıda yardımsever ve dernek üyesi isim de geceye katıldı. Engin Öztürk, gecede yaptığı konuşmada 41. yılını kutlayan vakfın sevgiyle yeşerdiğini ve yol aldığını, HASVAK’ın sevginin mucizesi olduğunu ifade etti. 

ENGİN ÖZTÜRK


kısa kısa

Vikingler T-Shirtlere Geliyor Yaratıcı tasarımlarıyla ön plana çıkan Ceylan İnsel, erkekler için tasarladığı yeni koleksiyonunda efsaneleşmiş Viking karakterlerine yer veriyor. Hem şık hem spor giyimde kullanabileceğiniz yuvarlak yaka %100 koton beyaz t-shirtler ile Vikingler’in savaşçı ve özgür ruhlarını üzerinizde yaşatabilirsiniz! Hem rahat hem şık t-shirt modellerine hem Ceylan İnsel’in Bebek’te bulunan atölyesinden, hem de www. ceylaninselshop.com adresinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Kendinizi Șımartın Divan Çukurhan, konsept odaları ile fark yaratmaya devam ediyor. Ailece çıktığınız seyehatlerinizde konforlu yaşam alanı oluşturan Mandarin Suit oturma odasının yanı sıra iki adet geniş yatak odası ile özellikle aileler için son derece konforlu bir yaşam alanı sağlıyor. Yeni yılda da Başkent’in en çok tercih edilen otellerinin başında yer alan Divan Çukurhan otel, uzak doğu esintileri taşıyan Mandarin Suit ile konuklarını ağırlamaya devam edecek.

Looney Tunes İle Yeni Yıla “Merhaba” Warner Bros imzası ile tanıştığımız “Looney Tunes” karakterleri Tweety, Buggs Bunny, Tazmania, Duffy Duck gibi çizgi filmlerini hayranlıkla izlediğimiz kahramanlar Next Level’da eğlenceli anlara ev sahipliği yaptı. Yılbaşı ağacı workshopu ile yeni yıl ağacı süslemesi etkinliğine katılan minikler, yılbaşının vazgeçilmezi, kendi elleri ile hazırladıkları kartpostalları da hediye etme şansına sahip oldular.

Kahve Tutkunlarına Özel… Miele’nin kahve tutkunlarını baştan çıkaracak yeni solo kahve makinesi CM7500, keyifli anlarınıza eşlik eden mükemmel kahveler yapmanızı sağlıyor. Üstelik tek bir düğme dokunuşu ile iki kişilik kahvenizi aynı anda hazırlayarak, keyfi ikiye katlayacaksınız: “One Touch for Two”. CM7500, 20 farklı kahve ve çay çeşitleri hazırlama imkanı sunuyor. Kahve tutkunlarına yönelik mükemmel süt köpüğü için Cappuccinatore özelliği ile en uygun oranda kahveler hazırlanabiliyor. Özel Aromatik Sistem ile kahve aroması maksimum seviyede korunarak içime hazır olarak servis ediliyor. CM7500 ile mükemmel tatta espresso, double espresso, kahve, double kahve, cappucino, double cappucino, sıcak süt, double sıcak süt, süt köpüğü, Latte Macchiato yapmak hızlı ve kolay…

magdergi.com.tr 321




davet

Özkaya Tıp Merkezi’nden Yıl başı Yemeği Sağlık sektörünün öncülerinden Özkaya Tıp Merkezi, yılbaşına özel muhteşem bir davet verdi. Yılbaşına özel davet düzenleyen Özkaya Tıp Merkezi, yeni yılı kutladı. Başak Özkaya’nın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe çok sayıda davetli katıldı. Doyasıya eğlenen davetliler, yeni yılı coşkuyla kutladı. Birbirinden leziz yemeklerin yendiği gecede davetliler bol bol sohbet edip fotoğraf çektirdi. 

324 magdergi.com.tr

AYLİN YILDIZ


kısa kısa

Teșhir Ürünlerinde Özel İndirim

TEŞHİR ÜRÜNLERİNDE ÖZEL İNDİRİM

Tasarımlarında geometri ve teknolojiyi şiirsel bir dille hayata geçiren, yepyeni ürünleriyle çalışma ve yaşam alanlarına tasarım, hayat ve renk katan Derin Design Ankara Mağazasında teşhir ürünlerinde özel indirim günleri devam ediyor. Simon Bolivar Cad. Abidin Daver Sok. No:4/20 Çankaya / Ankara t:+90 312 439 94 44 info-ankara@derindesign.com www.derindesign.com”

Rollhouse Geleneksel Sektör Turnuvaları Bașlıyor... Dört kişilik takımınızı kurun, firmanızın bayraklarını hazırlayın ve bol eğlenceli organizasyonumuzda ROLLHOUSE’da sektördeki yerinizi alın!!! Bilişim Ve Savunma Sektörü 28 Ocak Perşembe Bankacilik Ve Finans Sektörü 04 Şubat Perşembe Sağlik Ve Sigortacilik Sektörü 11 Şubat Perşembe Tüm Sektörler 18 Şubat Perşembe Turnuva başlangıç saati 19.30 Ayrıntılı bilgi ve başvurularınız için Bilkent Halkla İlişkiler Telefon :444 7 655/409-410

Fresh Line’da Dudak Nemlendiricileri Yenilendi % 98’e varan doğallık oranları ile vanilyalı, çikolatalı, ballı, narlı ve spf 15 korumalı seçenekleri ile sizleri bekliyor. İçeriğindeki doğal yağlar, bitki özleri & doğal balmumu ile dudaklarda kalıcı nem, rahatlık ve uzun süreli yumuşaklık sağlar. Çikolata ve narlı olanlardan birini seçerseniz dudaklarınız ayrıca hafif renk ve ışıltı kazanacaktır!

Sıra Dıșı Otel Deneyimini Wyndham Ankara’da Yașayın Wyndham kalitesi, kendini sürekli yenileyen, sıra dışı bir otel deneyimi için Ankara’nın kalbi Söğütözü’nde konuklarını bekliyor. 138 odalı bir otel olarak, toplamda 7 adet toplantı salonu ile 1 tanesi bahçeye açılan 3 adet gün ışığı alan çok amaçlı salonlarının yanı sıra 2 adet yüksek kapasiteli toplantı salonu, 1 adet boardroom ve 1 adet kolonsuz balo salonu ile yeni bir toplantı deneyimi yaşatıyor. Ankara’nın en popüler mekânlarından biri olan No4 Restaurant Bar Lounge’da gastronomiyi yaratıcılık ile birleştiriyor. 5 yıldızlı otel kalitesinin ötesinde, Salix Spa ile yeni bir spa deneyimi sunarken, masalsı düğünlerin vazgeçilmez adresi oluyor.

magdergi.com.tr 325


DR. MEHMET FADIL AYAS

HPV Enfeksiyonları advertorial

Human Papilloma Virüsler (HPV) çok yaygın görülen, belirti göstermeyen ve oldukça bulașıcı DNA virüsleridir. Konu ile ilgili Ankara Özel Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Fadıl Ayas bilgilendiriyor...


H

PV genelde immün sistem tarafından kendiliğinden temizlenir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yaklaşık her 10 kişiden 1’inde HPV vardır. Bir yetişkinin 50 yaşına kadar HPV enfeksiyonuna yakalanma riski %80’dir. Bazıları elde ve ayaklarda, bazıları soluk yolunda, bazıları da cinsel bölgede ortaya çıkan genital siğillere ya da başka bir adıyla kondiloma (Kondiloma aküminatum) yol açarlar. Bazı türleri ise kadınlarda Serviksde (rahim ağzında), vajen (döl yolu) ve vulvada (döl yolu girişi) ileride kansere dönüşebilecek değişimlere neden olabilirler.

veya enfekte cilt bölgesinin, sözgelimi elle, temasıyla bulaşır. Prezervatiflerin mutlak koruyuculuğu yoktur, çünkü enfekte cildi tamamıyla kapatmak mümkün değildir. Ancak klozet kenarı vs oturma ile bulaşmaz. Çoklu partner bulunması durumunda bulaşma riski artmaktadır. 50 yaş altı yetişkinlerin %80inde hpv enf geçirildiği tahmin edilmektedir. Çoğunlukla enfekte olma yaşı 15-25 yaş arasında olmaktadır. Çoğu zaman, enfeksiyon bulaştıktan sonra belirti göstermeyip 2 yıl içerisinde tedavi olmadan immün sistem ile vücuttan tamamen temizlenir. %10-20 oranında enfeksiyon vücutta kalır. Bu durumda servikal kanser veya kanser öncülü hastalık oluşturur. Ancak bu tarz kanserle ilişkili durumun ortaya çıkma süresi yaklaşık 20-25 yıl gibidir.

HPV’nin yaklaşık 20 farklı türü genital enfeksiyona neden olmaktadır.

Bu nedenle tarama programları gelişen kanser veya öncüllerini belirlemede önemli ve çok değerlidir.

Yüksek riskli HPV tipleri kadınlarda servikal kanser, vulva, vajina, anüs kanserleri ve ilgili prekanseröz lezyonlar; erkeklerde de anüs ve penis kanserleri ile ilişkilidir. Kanser oluşturma riski düşük olan HPV tipleri ise genital siğillere ve prekanseröz lezyonlara yol açabilmektedir. HPV, Servikal Kanserler’in yaklaşık %100’ünden, anal kanserlerin %83-%95’inden, vajinal kanserlerin %60-%65’inden ve penis kanseri olgularının %30-%42’sinden sorumludur. Servikal Kanser Avrupa’da 15-44 yaş kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türüdür. Meme kanseri ilk sırada yer almasına rağmen kaybedilen yaşam yılı olarak bakıldığında servikal kanser meme kanserinin de önüne geçer. HPV tip 6 ve 11 genital siğillerin %90’ından, CIN1’lerin (evre 1 prekanseröz lezyon) yaklaşık %20’sinden ve RRP (Rekürren Respiratuar Papillamatozis) olgularının %100’ünden sorumludur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl tüm dünyada yaklaşık 500,000 servikal kanser olgusu görülmekte ve bunların yaklaşık yarısı ölümle sonuçlanmaktadır. Bu ölümlerin %80’den fazlası, yeterli tarama programlarının bulunmayışı nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde görülür. Yine bu verilere göre, her yıl 10 milyon HSIL (ileri evre prekanseröz lezyon) olgusu, 30 milyon LSIL (erken evre prekanseröz lezyon) olgusu ve 30 milyon yeni genital siğil olgusu görülmektedir.

Hpv 100’den fazla tipi belirlenmiştir. 40’dan fazla tipi serviksi etkileyip bunlardan da 15 kadarı kanserle ilişkili bulunmuştur.

Bu veriler göz önüne alındığında, HPV’nin sadece genital kanserler ile sınırlı olmayan kapsamlı bir halk sağlığı sorunu olduğu ortaya çıkar. Human papilloma virüs(hpv) cilt-cilt teması sırasında; cinsel ilişki (vajinal,oral,anal)

Hpv bazı tipleri genital siğil oluşumu(%90 dan fazlasında etken) ile daha çok ilgili olup kanser açısından düşük riskli gruptadırlar. (6,11..) Yüksek riskli grupta 16, 18 (%70 den sorumlu) ve 31, 33, 45, 52, 58 (%19 dan sorumlu) vardır. Halen 3 tip aşı üretilmiştir.9’lu aşı (6,11,16,18,31,33,45,52,58) henüz ülkemizde yoktur. 4’lü(6,11,16,18) ve 2’li (16,18) aşılar Türkiye’de kullanılmaktadır. Aşılar 3 doz şeklinde 0-2-6. Aylarda yapılır. 9-26 yaş arası yapılması önerilmektedir. Cinsel aktivite başlamadan önce aşılar yapılmışsa koruyuculuğu daha yüksek olmaktadır. Ancak tersi durumlarda (cinsel aktif,genital siğil,hpv pozitifliği,anormal smear sonucu) da yapıldığında koruyuculuk azalmakla birlikte yine vardır. Koruyuculuğun ne kadar sürdüğü net olmamakla birlikte en az 8 yıllık bir süre şu anda kabul edilmektedir. Aşı hamilelikte önerilmez. Aşı diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara (HIV,chlamidia,herpes,gonore) karşı koruma sağlamaz, bazen aşıya rağmen hpv enf gelişebilir. Mutlak koruyuculuk olmamasına rağmen her ilişki öncesi kondom kullanımı önerilmektedir. Servikal kanser tarama testleri (pap test) aşılanmadan bağımsız olarak uygulanmaya devam edilmelidir. 


davet

MURAT DEMİREL, KADİR KILIÇ, İLAYDA AKIN, ÖZER KANDEMİRLİ, GÜROL ÖKSÜZOĞLU

“Ailece ve Ödüllerle” Yılbaşı Türk sağlık sektörüne yenilikçi ve kaliteli uygulamalarıyla damga vuran Bayındır Sağlık Grubu geleneksel yılbaşı partisini büyük bir coşku ile kutladı. Türkiye’nin lider sağlık kuruluşu Bayındır Sağlık Grubu’nun geleneksel yılbaşı kutlaması tüm ekibin katılımıyla gerçekleşti. Ankara Wyndham Otel’de düzenlenen yılbaşı organizasyonunda aynı zamanda 2015 yılı Hizmet Ödülleri de sahiplerini buldu. Tüm üst yönetimin ve 400 kişilik Bayındır ailesi üyelerinin katıldığı yılbaşı partisine Ayhan Tekin orkestrası, parçalarıyla renk kattı. 5.10.-15. ve 20. yıllarını tamamlayan Bayındır ailesi çalışanları Hizmet Ödüllerini alırken duygusal anlar yaşandı. Hizmet Ödülleri’nin yanı sıra “2015 yılının En’leri” de sertifikalarını aldılar. “2015 yılının En’leri” Yılın En Şık Kadını, En Sempatiği gibi bir çok alanda sahiplerini buldu. Sertifikalar teslim edilirken eğlenceli ve esprili anlar yaşandı. Geleneksel Bayındır yılbaşı pastasının kesilmesinin ardından sabah saatlerine kadar eğlence devam etti. 

328 magdergi.com.tr

YAMAN ZORLUTUNA, DOĞAN SARBAN


haber

ADİVA Huzur, Hoşgörü, Nezaket Şehrin önemli merkezlerinden Ümitköy’ün girişinde merkezi bir konumda yer alan Adiva, hem ana yollara hem de gözde sosyal mekanlara yakın bir konumda yer alıyor. Ümitköy yerleşik bir bölge olduğu için son dönemlerde neredeyse sıfır daire almak imkansız durumda ve bundan dolayı 218m2 kullanım alanı olan 4+1 A-PLUS bir projeden ev almak isteyenler için hem konum itibariyle hem de inşaat kalitesi ile Adiva Ümitköy Konutları bölgede seçilecek ve uzun yıllar güncelliğini koruyacak bir proje. Projemizin iç mimarı olan PRO_FİT Neşet GÜNE tüm detayları en iyi şekilde işledi ve bölgeye yakışan lüks bir proje ortaya çıkardı. Haziran 2016’da teslim edeceğimiz projemiz, 1.sınıf inşaat teknolojisi ve biriminin en iyi markaları seçilerek kullanılan malzemeleriyle yapımına devam ediyor.

Etkinlik Sektörü Bu Fuarda Türkiye’nin tek kongre, toplantı ve etkinlik endüstrisi fuarı “ACE of M.I.C.E. Exhibition” 16-18 Mart 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve İstanbul Lütfi Kırdar – ICEC’de 3.kez MICE profesyonellerine ve tüm etkinlik sektörüne ev sahipliği yapacak. 3 gün boyunca B2B görüşmelerin yer alacağı fuarda içerik olarak birbirinden zengin sempozyum, konferans, etkinlik ve network aktiviteleri düzenlenecek. Fuarın ikinci gününde ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödül Töreni sektörün en iyilerini taçlandıracak. Türkiye, Kuzey ve Latin Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinden toplamda 656 satın alıcı ağırlayan fuarda MICE profesyonellerini yeni teknolojiler, sektörün merak ettiği konu ve konuşmacılar ile sürprizlerle dolu etkinlikler bekliyor.

magdergi.com.tr 329


davet

Tükal’dan Şık Davet Tüm Kadın Lobisi, geleneksel yılbaşı kokteylini Ankara Palas’ta Dernek Başkanı Füsun Şener, ev sahipliğinde kutladı. Ankara Palas’ta düzenlenen TÜKAL’ın yılbaşı kutlaması yoğun bir katılımla gerçekleşti. Oldukça renkli geçen gecede davetliler doyasıya eğlendi. Birbirinden leziz yemekler yiyen konuklar doyasıya sohbet edip, fotoğraf çektirdi. 2016’ ya merhaba diyen konuklar gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendi.  FÜSUN ȘENER

330 magdergi.com.tr

ZEYNEP KÖKSALAN

GAMZE GÜNGÖR

ZAFER ÇAVUȘOĞLU

IȘIK TEKIȘIK


hayatın sesini aç!

Radyo ODTÜ 21 yașında! www.radyoodtu.com.tr


davet

Fame Dans’tan Muhteşem Davet Fame Dans Spor Kulübü, Çayyolu’nda bulunan Spica Plaza’da kulübe üye olan çocuklara ve velilerine şık bir davet verdi. Çağla Ersoy ve Simge Menteş’in ev sahipliğinde Fame Dans Spor Kulübü, üyelerine ve ailelerine muhteşem bir davet verdi. Doyasıya eğlenen davetliler bol bol sohbet edip fotoğraf çektirdi. Velilere özel düzenlenen davette aileler de tanışma fırsatı buldu. 

SİMGE MENTEȘ, ÇAĞLAR ERSOY

Fame Dans kurucuları Simge Menteș ve Çağlar Ersoy, muhteșem geceye ev sahipliği yaptı.

332 magdergi.com.tr

GÜLÇİN - HALİL CELEP

IȘIL İNSEL


KORAY - PINAR ULU

ÇAĞLA CABBAR, HALİT ERSOY

RALİZA VALİCHKOVA

Fame Dans Spor Kulübü, șık konsepti ile davetlileri ağırladı. ESEN - DOĞAN ÖZMEN

ȘENNUR - MEHMET ÖZDEMİR


davet

Sürpriz Parti ONYX otelin Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Bağcı ile zarif eşi Başak Bağcı minik kızları Irmak için sürpriz bir doğum günü partisi düzenlediler. Bilfen Koleji 2. sınıf öğrencisi Irmak Bağcı yeni yaşını yakın arkadaşlarıyla birlikte kutladı. Palyaçolar eşliğinde eğlenen minikler Irmak ile birlikte pastanın mumlarını üfledi. Renkli geçen doğum gününde miniklerin ebeveynleri uzun uzun sohbet edip yemek yedi. 

334 magdergi.com.tr

Sürpriz doğum günü partisinde minikler doyasıya eğlendi. BAȘAK - IRMAK - CEYHAN BAĞCI


COCKTAIL • FOOD • COFFEE • FULL BAR

DÜNYANIN

. TECRÜBESI

Abay Kunanbay Caddesi No:8/A TUNALI HİLMİ CADDESİ Kavaklıdere - ANKARA Tel: 0312 427 27 07


designers

İlker Duruoğlu

ilkerdogru@magdergi.com.tr www.domo.com.tr

Namib Armchair Tasarımcı: BRABBU Design Team Üretici Firma: BRABBU

1900’lerin bașında Amerika’da demișler ki artık icat

edilecek bir șey kalmadı. 2016’nın ilk ayındayız, icatlar ve yeni tasarımlar adeta akıyor, her gün yeni bir teknoloji, onunla birlikte yeni bir adaptasyon. Bakalım önümüzdeki 50 yıl neler olacak? Buyurun bu ay sizin için seçtiklerim.

Terramare Table Tasarımcı: Ilaria Lubelli Üretici Firma: De Castelli

Pixel Cabinet Tasarımcı: Boco do Lobo Studio Üretici Firma: Boco do Lobo

Acapulco Chair Tasarımcı: Iv Design Üretici Firma: De Castelli

336 magdergi.com.tr


NUNO 245 Stool Tasarımcı: Kensaku Oshiro Üretici Firma: Zanotta

7162 Chandelier Tasarımcı: SIGMA L2 Üretici Firma: SIGMA L2

Yoroi Cupboard Tasarımcı: Alessandro Masturzo Üretici Firma: De Castelli

Jamaica Stools Tasarımcı: Pepe Cortes Üretici Firma: BD Barcelona ANDES Armchair Tasarımcı: BRABBU Design Team Üretici Firma: BRABBU

P09801 Candle Holder Tasarımcı: Tom Dixon Üretici Firma: Cappellini

Prado Sofa Tasarımcı: Christian Werner Üretici Firma: ligne roset magdergi.com.tr 337


Zamanın İzlerini Ses Dalgaları İle Silin Yüz germe ameliyatlarının alternatifi kabul edilen Ulthera (Ultherapy) ile tek seansta daha genç bir yüz, boyun ve dekolteye kavușmak artık mümkün. Dermotoloji Uzmanı Dr. Seda Doğan’dan ultrason sistemi ile cilt germe konusunda dünyada ilk ve tek FDA onaylı sistem olan Ultherapy ile ilgili bilgiler aldık.

İğne veya Neşter yok

Lazer, radyo frekans, cerrahi, botoks ve mezoterapi gibi diğer teknolojilerden farklı olarak, invaziv (girişimsel) olmayan Ultherapy cilt yüzeyini koruyarak doğru miktardaki enerjiyi cildin doğru derinliğine doğru sıcaklıkta iletir. Bu hedeflerde odaklı ultrason dalgaları gönderilerek bazı derin bölgelerde noktasal olarak yüksek ısı oluşturup kollajen üretimi arttırılır. Ulthera uygulaması ile ultrason dalgaları 1.5, 3 ve 4,5 mm.lik başlıklar ile derinin alt katmanlarına yoğunlaştırılarak ulaştırılır. Bu enerji cildin altında doğal bir cevabı tetikleyerek yeni kolajeni ve elastin liflerini üreten bir yenileme sürecini başlatır.

Sosyal Hayatınızı Aksatmayan Tedavi ile Doğal Sonuçlar

Bazı hastalar tedaviden hemen sonra ilk etkiyi görür. Fakat esas sonuçlar oluşan yeni kolajenin ve elastinin, boyun, çene, alındaki cildi gerip, sıkılaştırmasıyla 2-3 ay sonra ortaya çıkar. Cerrahi bir yüz gerdirmenin sonuçlarına ulaşamasa da, cerrahiden kaçınanlar için veya cerrahi yüz gerdirme yaptırdıktan sonra etkilerini uzatmak için Ulthera uygulaması klinik olarak kanıtlanmış invaziv olmayan bir alternatif sunar.

Sadece Tek Bir Tedavi Seansı

Ulthera, sadece tek bir tedavi seansı ile sosyal hayatınızı aksatmadan zamanın etkilerine karşı mücadele etmenize yardımcı olur. Cildinizin temizliği ve tedavi edilecek bölgelerin tespit edilmesinden sonra bölgeye ultrason jeli sürülerek tedavi başlığını cildinizin üzerine yerleştirilir. Ulthera cihazının ultrason ile görüntüleme özelliği kullanılarak tedavi enerjisinin cilde en uygun bir şekilde yerleştirilmesini belirlemek için cildinizin katmanları incelenir ve odaklanan ultrason enerjisi cildinizin altına uygulanır. Tedavi esnasında cildin derinlerine küçük miktarlarda enerji aktarıldığı için, hafif sızlama veya karıncalanma şeklinde hissedilebilir, bu durum ciltte kolajen üretim sürecinin başlatıldığının göstergesidir.

Ultherapi ile Sosyal hayatınız hiç aksamaz!

Ulthera uygulaması sonrası kişi normal yaşantısına hemen dönebilir ve tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken herhangi bir kısıtlama da yoktur. Tedaviden hemen sonra verilen enerji nedeniyle ciltte kızarıklık oluşabilir ancak birkaç saat içinde kaybolur. Bazı hastaların cildinde hafif şişlik, karıncalanma veya dokunmaya karşı hassasiyet oluşabilir fakat bunlar hafif derecelidir ve geçicidir.

www.epizone.com.tr 0312 4650565

advertorial

U

ltrason (Ses dalgaları) 50 yılı aşkın süredir tıpta hastalıkların tanı ve tedavisinde güvenle kullanılan bir yöntemdir. Günümüz teknolojisi ile yoğunlaştırılmış ses dalgaları kırışıklıkları olan sarkmış ciltlerde, düşük göz kapağı ve kaşlarda, yorgun yüz ifadesinin giderilmesinde, boyun ve dekolte gençleştirmede, gıdı tedavisinde kullanılmaktadır. ‘’Ultherapy’’ (Ulthera uygulaması) adı verilen bu yöntem cilt gerdirme için FDA(Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onay almış cerrahi olmayan tek tedavidir. Ultherapy, ultrasonun görüntüleme özelliğini kullanarak, tedavi esnasında doktora tedavi etmeye çalıştığı gerçek cilt katmanını göstererek uygulanacak enerjinin en faydalı olacağı cilt bölümüne ulaşmasını sağlayan tek kozmetik işlemdir. Ultherapy, cildi kesmeden veya cildin yüzeyine zarar vermeden kozmetik cerrahinin müdahale ettiği temel tabakaya odaklanmış ultrason enerjisini göndererek ciltte ısı noktaları oluşturur. Bu sayede cilt kendi onarım sürecini tetikleyerek yeni kolajen üretimine neden olur, ciltte sıkılaşma ve gerginlik etkisi kendini göstermeye başlar. Uygulamanın hemen ardından toparlanmaya başlayan cilt istenen ideal görünüme üç ayın sonunda ulaşır. Tek bir uygulamanın ardından elde edilen sonuç en az bir sene boyunca muhafaza edilir.

DR. SEDA DOĞAN


2H΅ RHSKÛYTH JPS[ ZÛRÛSH΅[ÛYTH `…a V]HSP ΅LRPSSLUKPYTL IV`\U ]L KLRVS[L KL [LR ZLHUZ[H HTLSP`H[ZÛa SPM[PUN NLYTL L[RPZP `HWHU K…U`HKH PSR ]L [LR -+( VUH`SÛ ZPZ[LT

ULTHERA AMELİYATSIZ LİFTİNG ETKİSİ YARATAN FDA ONAYLI TEK SİSTEMDİR. <S[OLYH KÛ΅ÛUKHRP [HRSP[ ZPZ[LTSLYSL `HWÛSHU \`N\SHTHSHYÛU ZPaL ZH͛SÛ͛ÛUÛaH ]L N€Y…U…T…U…aL aHYHY ]LYLIPSLJL͛PUP \U\[TH`ÛUÛa <3;/,9(7@ :65<h3(90 /(:;( -6;6͚9(-3(90 =, +(/( +,;(@30 )ȉ3.ȉ ȉhȉ5

ultherapy.com.tr

0('Ä€.$/ - (67(7Ä€. .2=0(7Ä€. Tüm yeniliklerden haberdar olmak için bizi takip edin

-HJLIVVR JVT \S[OLYHW`[\YRP`L

^^^ H[[ JVT [Y

LİSANSLI VE ONAYLI GERÇEK ULTHERAPY UYGULAMASINI YAPTIRABİLECEĞİNİZ KLİNİKLER : DR. BUKET YILDIRIM 0312 285 75 08 | EPİZONE KLİNİK 0312 465 05 65


davet

AKIN - AYSEV MİLA YÜCEL

Renkli Doğum Günü Partisi İş adamı Akın Yücel ve eşi Aysev Yücel’in biricik kızları Mila Yücel’in 1. yaş doğum günü partisi şık bir davet ile kutlandı. Wyndham Otel No:4 Restorant’ta gerçekleşen Mila bebeğin doğum günü partisinde bütün detaylar en ince ayrıntısına kadar organize edilerek oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Bir yaşına giren Mila bebeğe birbirinden güzel hediyeler geldi. Doğum günü partisi sonunda Akın-Aysev Yücel çifti, katılan tüm dostlarına tek tek teşekkür etti. 

340 magdergi.com.tr

SERRA CAVCAV

İLKİM - BERİL - KEMAL MURATOĞLU


ZEYNEP ÖZTÜRK

BEGÜM KENDİRLİ

PELİN - LİNA ÖZDEMİR

GİZEM ÖNER

AYȘİM HASAN, DİDEM CAVCAV

ESRA BOZDOĞAN

İș adamı Akın bey ve eși Aysev hanım örnek bir misafirperverlik sergileyerek davetlilere özel hediyeler takdim ettiler.


röportaj

Sokrates’in Son Gecesi

Stefan Tsanev’in yazdığı, Petar Todorov’un yönettiği, Yıldız İbrahimova’nın volkalliğini ve Nedim Yıldız’ın müziğini yaptığı Sokrates’in Son Gecesi adlı oyunun kukla versiyonu geçtiğimiz günlerde dünyada bir ilk olarak sergilendi, yurtdıșından gelen ünlü kukla sanatçısı Hanna Schwartz’ın yaptığı kuklalarla oyunu Haluk ve Marina Yüce oynadı. Bu tecrübeyi bir de onlardan dinledik. 342 magdergi.com.tr


S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? Haluk: 1975’ten beri tiyatro ile uğraşıyorum.

Kukla tiyatrosuna ilgim 1978’de başladı. 1984’te Tiyatro Tempo’yu kurdum. Kukla tiyatrosu üzerine yüksek lisans eğitimi aldım. Karagözü Hayali Torun Çelebi’den öğrendim. Çok sayıda oyun yönettim ve çok farklı tarzlarda kukla teknikleriyle çalışmalar yaptım. Uluslararası birçok festivalde oyunlar sergiledim, Rusya’da oyun sahneledim ve ‘En İyi Oyuncu Ödülü’ aldım. Türkiye’de de aldığım ödüller var.

Marina: On beş yıl önce Moldova’dan geldim. A.Ü. DTCF’de Rus

Dili ve Edebiyatı bölümünde yüksek lisans eğitimi aldım. O dönem Haluk Yüce ile tanıştım. Ortak noktamız kukla tiyatrosu oldu. (Türkiye’ye gelmeden önce kısa süreli bir kukla tiyatrosu deneyimim olmuştu.) Daha sonra evlendik ve onunla birlikte Tiyatro Tempo’da çalışmaya başladım. Şimdi oyunlarda oynuyorum ve tiyatro müdürlüğünü yapıyorum. Tempo olarak yurt dışında birçok festivale katılıyoruz, yabancı yönetmenlerle farklı projeler gerçekleştiriyoruz. En sonuncusu da ‘Sokrates’in Son Gecesi’.

Hayali Yüce Ali unvanını nasıl aldınız? Haluk: Bu ‘hayali’ unvan “Karagöz Ustası” demek. Ben Hayali Torun

Çelebi’nin ‘Karagöz’ öğrencisi oldum ve 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi M Salonunda düzenlenen geleneksel bir törenle ustam bana bu unvanı verdi. Seyirci karşısında ve ustaların önünde Karagöz oynattım, ustaların onayı ve izleyici alkışlarının sonucu olarak bana bu unvan verilmiş oldu.

HALUK - MARİNA YÜCE

Karagöz oyunlarına hak ettiği değerin verildiğini düşünüyor musunuz? Haluk: Düşünmüyorum. Bu kesin konuşmam Türkiye’de yetişkin

izleyici ve tiyatro camiası açısından dile geldi. Çocukların nezdinde tam tersinden söz edilebilir. Çocukların neredeyse tümü karagözün değerini biliyor. Uluslararası kukla camiasındaysa karagözün değeri en iyi şekilde biliniyor ve takdir ediliyor.

“Sokratesin Son Gecesi” adlı oyunu neden kuklalarla oynamak istediniz, bu oyunun oynanmasının bir nedeni var mı, neden bir başka bir oyun değil? Hangi tarihlerde oynanacak? Haluk: Biz bir kukla tiyatrosuyuz ve ister istemez her fikre, her

oyuna ‘kuklalarla nasıl olur acaba’ diye bakıyoruz. Oyunları tüm dünyada... Ve çok kez oynanan bir yazarın oyununu kuklalarla oynamak çok heyecan vericiydi, çünkü bu oyunun bu versiyonu dünyada ilk kez bizim tarafımızdan yapılmış olacaktı. Bu oyunda kukla olmaya uygun önemli noktalar gördük. Yönetmen olarak çalışmayı düşündüğümüz Petar Todorov da bu fikri benimsedi çok zor olacağını bile bile bu maceraya kalkıştık. Sokrates’in Gardiyan ile arasındaki konuşmalar bir iç çatışma gibi duruyordu ve bu fikir kendi başına bu metni kukla düşüncesine yaklaştırıyordu. Bu oyundaki Sokrates’in ortaya koyduğu düşünceler de birçoğumuzun kafasının içinde gezinen ve güncelliğini koruyan düşünceler. Bu oyunu ele almamız için bütün bu nedenler yeterli geldi bize.

Marina: Bir başka projemiz daha eşlik edecekti bu projeye. O oyunu şimdilik erteledik. Yine aynı yazara ait bir oyun. Sahneye herkesle bir şeyler paylaşmak için çıkıyoruz. Bazen bir metni okurken, o paylaşacağınız düşünceyi yakalamış olursunuz. Kimi zaman sadece bir metni seversiniz ve o oyunu hayal edersiniz. Bu proje de öyle

magdergi.com.tr 343


röportaj

gerçekleşti. Sokrates’i neredeyse her Pazar düzenli olarak oynamayı planlıyoruz. Yine de ilgili kişilerin web sitemizden programımızı takip etmelerini öneririz.

En çok oynamayı sevdiğiniz kukla oyununuz hangisi? Haluk: Hepsi. Çünkü sevmediğimiz oyunları oynamıyoruz ve her

oyunun sevdiğimiz farklı özellikleri var.

Oyunlarda kullandığınız kuklaları kendiniz mi tasarlıyorsunuz? Haluk: Birkaç oyunumuz hariç tüm oyunlarda kukla tasarımlarını

Marina: Katılıyorum.

Neden çocuk tiyatrosu ve neden kuklalarla? Haluk: Çocuk tiyatrosu çünkü çocukların yaptığı biçimde oyun

Sizin gibi kukla ve çocuk tiyatrosu ile ilgilenmek isteyen yeni nesillere başarılı olmaları için neler söylemek istersiniz? Marina: Son birkaç yıldır bu alana girebilecek yeni kişiler

ben yaptım. İki oyunumuzda tasarımlar Rusya’dan, bir oyunumuzda Bulgaristan’dan oldu.

kurmak hoşuma gidiyor. Farkında olarak ve farkına vardırarak oyunu kurmak ve inanarak ve keyif alarak oyun oynamak harika bir duygu. Çocuklarla bir şeyleri paylaşmak çok büyük bir deneyim ve keyif verici. Çocukların hayal dünyasına açılan kapıda kukla ise çok önemli bir oyun malzemesi. Sınırsız olanaklar, sınırsız düş dünyası, sürekli keşfetmenin büyüsü kukla dünyasının temelini oluşturuyor. Bu da çocukların dünyasına çok yakın duruyor.

Marina: Kendi hayatımla ilgili asıl planım bu değildi. Ama

tiyatroya her zaman yakın durdum. Ve edebiyattan tiyatroya geçiş benim için zor olmadı. Bu işi çok sevdim. Çocuklara oyun oynamak ve çocuklarla oynamak çok farklı bir şey. Çocuklar gözlerinizin içine bakıyorlar ve size güveniyorlar. İçtenliğinize inanıyorlar ve onlara vereceğiniz şeyi almaya hazırlar. O anda neyi, nasıl vereceğiniz önem taşıyor.

Türkiye’de sizce kukla tiyatrosu biliniyor mu? Haluk: Bilinmiyor. Kuklanın ne olup, ne olmadığını bilen insan

Çocuklara karşı oynarken başınıza gelen komik bir anınız var mı? Haluk: Hatırlamıyorum.

kazandırmaya çalıştık. Ama ne yazık ki Türkiye’deki genel mantalite gençleri farklı yerlere ve değerlere sürüklüyor. Herkes çocuklar için -sözde- iyi şeyler yapmak istiyor ama gerçek anlamda hiç kimse bunun için çaba harcamıyor. Neredeyse herkes çocuk ve kukla tiyatrosunu hafife alıyor ve geçiştiriyor. Ve böyle olduğu sürece yeni nesillerin bu alanda başarılı olma şansları yok.

Haluk: Marina’nın dediği gibi çocuk ve kukla tiyatrosunu küçümsemek ve kendini bu tiyatro içinde görememek, daha doğrusu tatmin olacak şekilde görememek önemli bir nokta. Bu nedenle çocuk tiyatrosunu ve kukla tiyatrosunu koşulsuz olarak seviyor olmak çok önemli. Ancak böyle kişilerin yapabileceği, özveride bulunabileceği, çaba harcayabileceği, başka alanlarda ‘ego’ (!) tatmini arayışına girmeyeceği bir alan bu alan. Öz olarak söylenecek tek şey bu işi sevmek. 

sayısı, abartmıyorum- 50-100 kişiyi geçmez.

Röportaj: Sevgi Pınar Özen

344 magdergi.com.tr



davet

VOLKAN, MELİSA, LARA, SERAP SARI

Yeni Yaşa Renkli Parti Sosyal yaşam dünyasının renkli isimlerinden Serap -Volkan Sarı çiftinin büyük kızları Lara’nın yeni yaşı renkli bir partiyle kutlandı. Sosyal yaşam dünyasının tanınmış isimlerinden Serap Sarı ve Volkan Sarı çiftinin büyük kızı Lara Sarı yeni yaşını düzenlenen özel doğum günü partisiyle kutladı. Party Kids’te gerçekleşen doğum günü partisine Sarı çiftinin yakın dostları ve Lara’nın arkadaşları katıldı. Yeni yaşını büyük bir heyecanla kutlayan Lara Sarı “Su Perisi” konseptli doğum gününde arkadaşlarıyla doyasıya eğlendi. Rengarenk bir ortamda gerçekleşen doğum gününün özel süslemeleri büyük beğeni toplarken en mutlu anlar pasta kesimi sırasında yaşandı. Prensesleri andıran Lara, doğum günü pastasındaki mumları annesi, babası ve minik kardeşiyle üflerken alkışlar eşliğinde yeni yaşına girdi. Pasta kesiminin ardından ise Lara ve arkadaşları Party Kids’in oyun alanında oyunlar oynarken Serap Sarı ise konuklarıyla bol bol sohbet etti. Doğum günü partisinin sonunda ise konuklar Serap Sarı’ya teşekkür ederek Party Kids’ten ayrıldı. 

346 magdergi.com.tr

ALİ EGE AĞAOĞLU, PETEK ERTÜRE



davet

BEGÜM ÖZER

ZEYNEP TOKER

ÖZLEM MUTLU ÇETİN

Cemiyet hayatının seçkin simalarının katıldığı doğum gününde Serap Sarı konuklarıyla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. NESLİHAN TAȘDEMİR

TÜLAY ÖZMEN

ȘEYDA TOPRAK


LARA, SİNEM NEFESOĞLU

İPEK, BEREN KÖSE

BURCU ZİYAL

Güzelliği ve zarafetiyle cemiyet hayatının genç kușak temsilcilerinden Burcu Ziyal davetteki spor șıklığıyla göz doldurdu.

NİHAN DİLEK

ESRA İNCEEFE

CEREN BALIKÇI

magdergi.com.tr 349




açılış

Kuzina By Biscotti Açıldı Kuzina By Biscotti Uğur Mumcu Caddesi’nde renkli bir açılışla hizmete açıldı. Abdik, ailesinin açılışına ev sahipliği yaptığı Kuzina By Biscotti yoğun ilgi gördü. Biscotti severler açılışa özel hazırlanıp sunulan yiyecek içeçek sunumlarına tam not verdi. Butik bir konseptle açılış yapan Kuzina By Biscotti organizasyonlar, yaş günleri ve catring hizmeti de vermeye hazırlanıyor. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren açılış keyifli görüntülere sahne oldu. Özel kahve tatları ile dikkat çeken Kuzina yemek, pasta ve içecek çeşitleri ile müşterilerinin beğenisini topluyor.  HAKAN - SELİN NAZ - ȘEHNAZ ABDİK

352 magdergi.com.tr

FUNDA YILMAZ

FERUZE - TEOMAN ABDİK

AYLA CAN



röportaj

Bir Balet Parlıyor

G

enç yeteneklerinden biri ülkenin... Pırıl pırıl genç bir balet... Yılmaz Berkay Günay... Grand Prix Klasik Bale Yarıșması, New York finalinde modern bale alanında aldığı dereceyle dünyaca ünlü bale akademilerinden burslar almıș; bizimkilerden çıt yok... Niteliksiz insanların çok kolay yükseldiği bir ülkede pırıl pırıl bir gence bir güzellik olur mu? 7 yașından beri dans ediyor Berkay... İstanbul Devlet Konservatuarı’nda okuyor. Hocaları en büyük destekçileri ve modern dans alanında daha bir sürü güzel hayali var. Genç bir balet olarak Milano’da yepyeni bir yarıșmaya daha hazırlanıyor... Henüz 16 yașında bir dans yeteneği olarak parlayan Berkay’ı kutlamak, siyasilerden ve ülkeden değil, sadece gençlerden umudu olan biri olarak onunla bașarısını ve hayallerini konușmak istedim...

354 magdergi.com.tr


Grand Prix Klasik Bale Yarışması, New York finalinden modern bale alanında gururla dönmüş genç bir balet olarak orada gördüğün ilgiyi nasıl tarif edersin? Orada insanlar ilk başta Türkiye’den geldiğimiz için bizi pek ciddiye almadılar. İlk turdan sonra yarışmacıların ve jürinin dikkatini fazlasıyla kendi üstümüze çekmiştik. Orada kendimi bir rüyanın içinde gibi hissediyordum, insanlar sürekli bizimle tanışmak istiyorlardı. Devamlı merak içinde sorular yöneltiyorlardı. Ödül töreninde dereceler verildiği an bizim adımız anons edildiğinde, insanlar bir anda bizi büyük bir coşkuyla alkışlamaya başladılar. O sırada neler olduğunu anlayamadım bile, tüylerim ürpermişti ve sonra ödül benim için pek de anlamlı gelmedi. Çünkü orada bize gösterdikleri saygı sevgi çok daha büyük bir ödül olmuştu.

Böylesine genç bir yaşta binlerce bale öğrencisini geride bırakmak sana neler hissettirdi?

Emeklerimin sonunda hak ettiğim başarıyı ve ilgiyi görebildiğime inanıyordum ve tüm bunlar beni çok gururlandırdı...

Peki ülkene geri döndüğünde aynı ilgiyi gördün mü?

Geri döndüğümüzde oradaki ilginin aynısı göremedik ne yazık ki, sadece bize yardımcı olan insanlardan ve onların vasıtasıyla bizi takip eden kişilerden ilgi gördük ve tebriklerini aldık...

Eğitim devam ediyor; peki hocaların ve arkadaşların seni nasıl destekliyorlar? Hocalarım ve arkadaşlarım hep arkamdaydılar. Özellikle bana hem babalık, hem de hocalık yapan kişi Sergey Tereshenk oldu. Ayrıca Oral Yazıcı ve Cenk Karayel tarafından aldığım desteğin, gücün ve inancın sınırı olamaz. Elde edebildiğim tüm başarıyı onlara borçluyum. İyi ki varlar ve benim için yerleri çok başka...

Dereceyle birlikte herhangi bir burs imkanı kazanabildin mi? Ülkemizden gelen bir destek oldu mu?

Ülkemden yarışmadan sonra ne yazık ki bir burs desteği görmedim. Sadece kazandığım okulların burs yardımları oldu, onun dışında bir destek görmedim. Yurt dışında München Ballet Akademie ve Bolshoi Ballet Academy’den yüzde yüz burs aldım...

Kaç yaşından beri dans ediyorsun?

7 yaşımdan beri dans ediyorum ilk A.D.O.B çocuk balesinde başladım. Sonra yarı zamanlı olarak Akdeniz Üniversitesi Devlet konservatuarına başladım. Şu an İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndayım.

Modern dansta sana ilham veren kimler var?

Bana ilham veren, aslında geçmişim, yaşadığım şeyleri aklıma getiriyorum. Ailemi, sevdiklerimi, çocukluğumu ve çok değer verdiğim ağabeyim Arif Burak Yılmaz’ı...Onlar sayesinde modern dansta duygularımı çok daha yoğun yansıtabiliyorum.

Şimdi Milano’da büyük bir heyecan bekliyor, peki seni bekleyen yarışmayı biraz anlatır mısın?

İlk yarışmanın vermiş olduğu heyecanı şimdi de yaşıyorum ve aynı hırsla çalışmalarıma devam ediyorum; orada da bizleri en iyi şekilde temsil edip derece alacağıma inanıyorum.

En büyük hayalin nedir? Bir genç olarak bu ülkede balenin geleceğini ve koşulları nasıl buluyorsun?

En büyük hayalim dünyayı gezerek dans etmek. Ayrıca dans hayatım bittikten sonra kendi sanat okullarımı açmayı hayal ediyorum...

Bir genç olarak bu ülkede balenin geleceğini ve koşulları nasıl buluyorsun?

Ülkemizde balenin daha iyi koşullara sahip olması gerektiğini ve daha güzel sahnelerde sergilenmeye ihtiyacı düşünüyorum. İleride bale umarım daha çok ilgi ve destek görür...  Röportaj: Cenk Erdem


16 -18 Mart 2016 İstanbul Kongre Merkezi (ICC) & İstanbul Lütfi Kırdar - ICEC

3. ACE of M.I.C.E. KONGRE, TOPLANTI ve ETKİNLİK SEKTÖRÜ FUARI Kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün Türkiye ve dünyadan üst düzey karar mercilerinin buluşma noktası! www.ameistanbul.com Etkinlik Mekan Sponsorları

Genel Koordinasyon

Endüstri Partnerleri

Etkinlik Sponsorları

TECHNICAL PRODUCTION

Resmi Havayolu

Etkinlik Yönetimi

TURİSTİK OTELCİLER İŞLETMECİLER VE YATIRIMCILAR BİRLİĞİ T U R K I S H

H O T E L S

A S S O C I A T I O N

R

I

I

I

OZGUR KRISTAL

heliSightSeeing

istanbul

R

iş çözümleri ve danışmanlık

heliSightSeeing istanbul

PANTONE 200 C C: 16 M: 100 Y: 87 K: 7

R


ZİYARETÇİ PROFİLİ:

KATILIMCI PROFİLİ:

MICE Profesyonelleri, Etkinlik Yöneticileri, Pazarlama İletişimi Yöneticileri, Kurumsal İletişim Yöneticileri, Ürün ve Marka Müdürleri, Satın Alma Yöneticileri

İletişim Sponsoru

Oteller, Etkinlik Mekanları, Etkinlik Planlayıcılar, Toplantı Organizatörleri, Sahne-Dekor-Tasarım Uygulama Firmaları, Ses-Işık-Görüntü Firmaları, Video Mapping Firmaları, VIP ve Turizm Taşımacılığı Firmaları, Dönemsel İK Firmaları, Catering Firmaları, Konferans Yönetim Bilgi İşlem Sistemleri, Stant Tasarım Firmaları

Yabancı Medya Partnerleri

Medya Partnerleri

4. ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri 17 Mart 2016’da Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde! www.miceodulleri.com

Otel Sponsorları

®

2 KULÜ

KULÜ

TOURISM, LEISURE & LIFESTYLE


davet

Japonya İmparatoru 82 Yaşında Japonya’nın 125. İmparatoru olan Akihito’nun 82. doğum günü Milli Gün olarak büyükelçilik rezidansında düzenlenen bir resepsiyon ile kutlandı. Davetin ev sahipliğini Japonya Büyükelçisi Yukata Yokoi üstlendi. Geceye Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım başta olmak üzere Amerika Büyükelçisi ve birçok ülkenin misyon temsilcisi katıldı. Davetlileri kapıda karşılayan Büyükelçi Yukata Yokoi ve eşi Eiko Yokoi örnek bir misafirperverlik sergiledi. Milli marşların okunmasıyla başlayan resepsiyonda Büyükelçi Yutaka konuşmasına Türkçe konuşarak başladı. Türk-Japon iş birliğinin ilk teması Ertuğrul Firkateyni ile başladığını belirten Büyükelçi bu ilişkinin günden güne gelişip teknolojik anlamda ilerlediğini belirtti. Alkışlar eşliğinde biten konuşmanın ardından resepsiyona katılan davetlilere Japonya kültürünün tadları olan Sushi ve Sake ikram edildi.  YUKATA YOKOI

358 magdergi.com.tr

KOY LEQUİME

MARIA - REFİL BERENT

SİMTAN - REHA DÖNEMEC



davet

FATOȘ SARIGÜL, IȘIN GÖRMÜȘ, CEMİLE TUNA, ATIL KUTOĞLU, ÇAĞRI ERHAN

“Popüler Kültür ve Moda” İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde düzenlenen “Popüler Kültür ve Moda” konulu konferans üniversite öğrencileri ile iş ve moda dünyasının ünlü isimlerini bir araya getirdi. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi öğrencileri düzenlenen konferansta modanın duayen isimleriyle bir araya geldi. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğr. Gör. Dr. Fatoş Sarıgül’ün ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa sosyal yaşam dünyasının tanınmış isimleri katıldı. Altınbaş ailesinin de yer aldığı konferansta ünlü modacı Atıl Kutoğlu, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarım Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cemile Tuna ve Elle dergisi Genel Yayın Yönetmeni Işın Görmüş popüler kültür ve moda alanında konuşma yaptılar. Soru-cevap bölümünün ardından İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan katılımcılara teşekkür plaketi sundu. Konferansın sonunda ünlü modacı Atıl Kutoğlu bu senenin moda çizgilerinden oluşan birkaç tasarımını davetlilerin beğenisine sundu. 

360 magdergi.com.tr

EMEL AYAYDIN


ÖZLEM ZEHEVİ, ÖZLEM CANKUTARAN, EMRE ALKİM

AYȘEGÜL TOPLUSOY

ȘEBNEM ARSLAN, SİNEM AYAN

AYTEN DANIȘMAN

Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatoș Altınbaș Sarıgül ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe iș ve cemiyet hayatının seçkin simaları katıldı.


karma

Hazır Cevap Olmak Rüya Değil? Hazır cevaplılık, beynin hızlı kullanımı ve fikirlerin süratle ișlemesine bağlı olarak çabuk düșünerek, etkileyici, düșündürücü ya da șașırtıcı cevap verebilme becerisidir. Hazır cevaplılık; kimi zaman “her șeye bir cevap bulma” sanılmaktadır. Oysa hazır cevaplılık bir kișinin her șeye bir cevabı olmasından çok, anlık durumlarda “zekice” cevapları hızla verebilmesidir. Hepimiz yașantımız esnasında olumlu ya da olumsuz durumlara maruz kalırız. İçlerinde özellikle en beklenmedik olanlar ise en çok zorluk yașadıklarımızdır.

Örneğin; bir iș toplantısında sunduğumuz proje büyük övgü aldığında, o proje için destek aldığımız bir iș arkadașımız, kıskançlık duygularına engel olamadan “pat” diye bizi sabote edecek bir laf göndermesi yaptığında, tam da bașarı sarhoșluğunu yașarken maruz kaldığımız bu beklenmedik saldırı karșısında tutulur kalırız. Ardından da ya ağzımızda saçma sapan laflar geveler ya da gereksiz ve așırı derecede saldırganlașırız, neticede ise biz aslında vermek istediğimiz tepkiyi veremeden her șey olup biter. Cevap Verme Yöntemleri - Hazır Cevaplık

1. Her zaman direkt olarak soruyu soran kişiye bakın. Sık sık göz temasında bulunun ama onun gözlerini kaçırmasına neden olacak kadar ısrarla değil. Bir an için başka bir yere bakmanız gerekirse, başınızı çevirerek bakın, sadece gözlerinizi oynatmayın. Gözlerinizi fazla oynatmak size hilekar bir hava verir. Dostoyevski der ki; Biri eğer gözlerini kaçırıyorsa; emin ol ki o gözlerde sana ait bir şeyler vardır. 2. Konuşulan konuyu zekice bir ilgi ve merak ifadesiyle dinleyin. Arada sırada başınızı sallarsanız durumun sizin kontrolünüz altında olduğu izlenimini verirsiniz. Aynı şekilde, bu hareketiniz, genellikle soruyu soran kişinin düşünce zincirinin ucunu kaybetmesine ve daha az tartışmalı bir soru sormasına neden

362 magdergi.com.tr

olur. “Gauche Reaksiyonu” dediğimiz duruma göre karşınızdaki kişinin sizin el ve baş hareketlerinizi taklit etmesi aynı frekansta olduğunuz anlamına gelir. 3. Soruyu dikkatle dinleyin; sorunun ardındaki gizli anlamı çıkarmaya çalışın. Satır aralarını okumak çok büyük kazançlar sağlar. 4. Soruyu dinlerken, sorunun ardındaki anlamı yargılamakta aceleci davranmayın ve soru bitmeden cevabı hazırlamayın. Belki de son kelime olumsuz değil olumlu biter. 5. Soruyu anladınız ama bir cevap oluşturmak için zamana ihtiyacınız var; o zaman soruyu ya tekrarlayın ya da daha iyisi


başka sözcüklerle yineleyin. Açık oturumlarda konukların sorulardan kaçmak için en çok kullandıkları tekniktir. 6. Size en masum gelen soru genelde arkasında gizli bir anlam içerir. Sorunun arkasındaki gizli anlamı ortaya çıkarmak için çok kısa bir yanıt verin ve ardından “neden sormuştunuz?” gibi soruyla karşı saldırıya geçin Bu yöntem amacın ortaya çıkmasını sağlamakta çok etkilidir ve sizin daha ayrıntılı cevap vermenizi ya da soruna daha iyi bir çözüm bulmanızı sağlar. Bir iş görüşmesinde, işveren tuzaklı bir soru sorar. Klasik soruların ardından, tam da gevşemiş, sıcacık çayımızı yudumlarken gelen bu soru, en kritik andır. O ana kadar görüşme saatlerce sürmüş de olsa, işe alınıp, alınmayacağımızı belirleyecek olan vereceğimiz cevaptır. Kariyerimizin geleceği için her şey o dakikadan ibarettir. Başaramama Korkusu Bazen en zeki ve en hızlı düşünen insanlar bile istedikleri kadar başarılı olamazlar. Bu kaçınılmazdır. “Çenenizi ne kadar çok ortaya çıkarırsanız, insanlara buna bir yumruk atmaları için o kadar çok olanak tanımış olursunuz. “ Atatürk’ün Hazır Cevaplığı İngiltere Kralı Edward özel yatıyla İstanbul’a gelmişti. Atatürk, konuğunu Dolmabahçe Sarayı’nın rıhtımında karşıladı. Kral onuruna, akşam büyük bir şölen veriliyordu. Ziyafet sofrasına hizmet eden garsonlardan biri, elinde getirdiği tepsiyle, ayağı halıya takılarak yere yuvarlandı. Atatürk, Krala eğilerek şöyle dedi: “Majeste, Türk ulusuna her şeyi öğrettim, yalnız UŞAKLIĞI ÖĞRETEMEDİM!” *Daha sonra düşündüğümüzde verilebilecek “milyonlarca” güzel cevap bulsak da, o an için boş bakışlarımızla, kekeleyerek ve zayıf bir sesle sıraladığımız sözcükler, “çok iyi cevap vermeliyim” baskısı altında birbirine girerken ve biz “zeki” cevap vermeye çalıştıkça daha çok batarken, bir anda zihnimizin içinde, kanat takmış, bol sıfırlı maaş çekinin uçarak bizden uzaklaştığı görüntüsü beliriverir. “Neden o anda aklıma gelmedi ki!”, “Keşke o anda düşünseydim!”, “Neden söyleyebileceğim zekice laflar hep sonradan aklıma geliyor!” Eğer “keşke biraz hazır cevap olsam” diyorsanız, size güzel bir haber verelim. Hazır cevaplılık geliştirebileceğiniz bir beceridir. Ve onu geliştirmenin yolu beyninizi eğitmekten ve zihninizdeki “sıra dışı düşünce üretim merkeziniz”i hareketlendirmekten geçmektedir. İşte bunun için yapmanız gereken egzersizler: • Hayal kurun ve aynı şeyleri yapmayı bir kenara bırakın: “Her gün gittiğiniz yolu, sabah uyandığınız müziği, oda ve büronuzun düzenini, birtakım rutin olarak yaptığınız şeyleri değiştirerek, beyninizi şaşırtın. Çalışmayan beyin hücrelerini çalışır hale getirirsek, 60 yaşında bile bir gencin beyni kadar aktiviteye sahip olabiliriz. Sürekli aynı yönde yapılan şeyler, beyni tembelleştiriyor.

Hayal gücüyle, beyni çalıştırmaya sevk edebiliriz. “En büyük mucitler en çok hayal kuranlardır” sözü bu anlamda söylenmiştir. Bilgi ve belleğin oluşumu, gelişmesi ve olgunlaşması için hayal kurulmalıdır. Bu, beynimizi kalıplardan kurtarır. Beyin paraşüt gibidir, açılmadıkça çalışmaz.” • Her gün kendinize rastgele 15 kelime yazın: (Su aygırı, nar, fıskiye, kalem…) Her birinden tek tek en az 6 kelimelik cümle kurun. (Su aygırı iri, şişman ve çamurla oynamayı seven bir hayvandır. Narın faydalarının son yılarda keşfedilmesiyle, nar suyu, nar pekmezi gibi birçok ürün piyasalarda yok satmaya başladı…) • Ardından bu 15 kelimenin her biri hakkında en az 1 dakika aralıksız ve akıcı konuşma yapmaya çalışın: (Suaygırı iri ve çamurla oynamayı seven bir hayvandır. Ağızlarını açtıklarında çenelerinin iki yanındaki dişler aslında ona ürkütücü olmaktan çok, komik bir görünüm vermektedir. Saldırgan hayvanlar olduğunu sanmıyorum, sadece bağırdıklarında öyleymiş gibi geliyor insana ama…) • Ardından bu 15 kelimeyi sırasıyla kullanarak saçma, ilginç, sıra dışı bir hikaye kurgulayın: (Suaygırı nar dolu havuzunda güzellik banyosu yaparken, havuzun ortasındaki fıskiyeden fırlayan milyonlarca kalem…) Birkaç günde bir kelime sayınızı arttırın. Örneğin, aklınıza ilk gelen cümleyi kurun. “Bir varmış bir yokmuş, uzak bir ülkede bir sincap yaşarmış…” gibi. Devamını bilmiyorsunuz. Sadece o anda aklınızdan bu cümle geçti. Devam edin. Cümleler birbirini kovalasın. Önce düşünüp, anlatmak yok! Anlattıkça gerisini getirmeye çalışın. • “Patron olsaydın çalışanlarına nasıl davranırdın? Yaralı bir köpeğe yardım etmek sana ne kazandırır? Sol elin olmasaydı, hayatta neleri başarırdın? İnsan eğer üç bacaklı olsaydı, bugün üretilen araba, bisiklet gibi hangi ürünler nasıl değiştirilmeliydi? Gözlerimiz göbeğimizde olsaydı bugün görebildiğimiz neleri göremezdik ve bugün göremediğimiz neleri görürdük?” gibi git gide karmaşıklaşan sorular üretin ve bu soruların her birine en az bir dakika duraksamadan cevap vermeye çalışın. Bir Dakikalık Konuşma Oyunu Bir dakikalık konuşma oyunu yalnız kaldığınız zamanlarda yapılabilecek bir alıştırmadır. Tek yapmanız gereken şey, belirli bir konu üzerinde planlı bir şekilde konuşmaktır. Her gün doğaçlama yapmalısınız, ta ki bir gün düşüncelerinizde ve konuşmalarınızda akıcılık ikinci doğanız olana kadar. Alışkın olduğunuz konularda konuşmanızı istemek anlamsız olur. Bu yüzden alışkın olmadığımız konularda alıştırma yapmalıyız. Karşınızdakinin sizden almak istediği tepki ve cevabı vermemektir işin sırrı unutmayın. “Başarısızlık sendeleyip düşmek değil, sendeleyip düşmek ve düştüğün yerde kalmaktır.” 

magdergi.com.tr 363


davet

Tema-K Üyeleri Bir Arada Sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri TEMA Vakfı yararına düzenlenen yemekte bir araya geldi. TEMA Vakfı çalışmalarına destek sağlamak üzere sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri tarafından oluşturulan Kaynak Çalışma Grubu’nun (TEMA-K) üyeleri Nişantaşı Develi Restoran’da bir araya geldi. Esra Öztürk, Aslı Aktürk Pehlivanlar, Figen Kıral başta olmak üzere vakıf üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleşen özel yemeğe yaklaşık 180 kişi katıldı. 2015 senesinin son organizasyonunda bir araya gelen hanımlar 2016 yılı planlamaları, sosyal projeleri ve gündemler üzerine konuşarak çalışmalarına son hızla devam edeceklerini belirttiler. Tema Vakfı için bağış toplanan bu özel günde kapılarını açan Develi Restoran’ın sahibi Nuri Develi’ye vakıf üyeleri tarafından teşekkür plaketi verildi. 

364 magdergi.com.tr

BİLGE EREN


ASLI AKTÜRK PEHLİVANLAR, NURİ DEVELİ, ESRA ÖZTÜRK

YELDA GÜRAL

lası için Daha faz /MAGonline m .co facebook

EDA KOSİF

Davette Tema Vakfı Kaynak Çalıșma Grubu üyeleri Aslı Aktürk Pehlivanlar ile Esra Öztürk ev sahipliğinde düzenlenen yemek davetine cemiyet hayatının seçkin hanımları katıldı.

IȘIL DONAT

magdergi.com.tr 365

EBRU CEYLAN


MAGastroloji

Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com

Ocak Ayında Geri Gidecek Merkür’ün Burçlar Üzerindeki Etkileri

Merkür iletișimin her türlü formu ile ilgilidir ve Merkür burç değiștirdiğinde adeta baștan sona yepyeni bir dil öğrenmek zorunda kalırız. Çünkü Merkür’ün bulunduğu burçla birlikte iletișimimizin kalitesi sohbetlerin içeriği ve doğası dolayısı ile gündem konuları bile değișir. Merkür Oğlak burcunda iken aldığımız tüm kararları daha iyi analiz ettiğimizden ve ince eleyip sık dokuduğumuzdan dolayı mantıklı kararlar veririz. Konușurken kelimeleri dikkatlice seçerek az ama öz iletișim kurarsak, hırslı, stratejik ve iș odaklı olursak ve bu günlerde kısa süreli sıkıntılara göğüs gerebilirsek uzun süreli mutluluklara yelken açabiliriz. Retro hareketi süresince eski düșünceler ve fikirler form değiștirerek yeniden kapımızı çalabilir. Haritalarımızda oğlak burcunun bulunduğu evde azmetmemiz, düzenlememiz ve disiplinli olmamız gerekecek. Ocak ayı sonlarına kadar sürecek olan Merkür’ün Oğlak burcundaki geri hareketinde sıkıntılar karșısında yılmadan yola devam ettiğiniz sürece bașarı sizinle birlikte olacaktır.

366 magdergi.com.tr


Koç (21 Mart - 20 Nisan)

İş hayatınızda ihmal ettiğiniz konularla ilgili sorumluluk almanız gerekebilir. İş yaptığınız kişiler, patronlarınız ve beraber çalıştığınız herkes size karşı muhalefet oluşturabilir. Sizinle ilgili konularda teker teker ya da hep beraber üzerinize gelip bunalmanıza sebep olabilirler. İş hayatınızı ilgilendiren önemli notlar ve evraklar kaybolabilir ya da bu gibi sıkıntılar nedeniyle patronlarınız ve üstlerinizle sorunlar gündeme gelebilir.

Boğa (20 Nisan - 21 Mayıs)

Hukuksal konular ve yurt dışı kökenli bazı aksiliklere karşı hazırlıklı olun işler her zamanki gibi kolay ilerlemeyebilir. Özellikle, yüksek öğrenim gibi konularla ya da öğrenmekle ilgili faaliyetlerde zorluklar yaşanabilir. Basın-yayın medya ile ilgili bir sektörde çalışıyorsanız ciddi çabalar vermenize rağmen daha yavaş yol alabilirsiniz. Evliyseniz eşinizin ailesi ile ilgili problemlerinizi çözmeniz gerekebilir.

İkizler (21 Mayıs - 21 Haziran)

Para konularına odaklanabilirsiniz. Geçmişten kalan vergi, nafaka, kredi ve borçlar yeniden gündeme gelebilir. Bir başkasına borç vermek için hiç uygun bir zamanda değilsiniz, sizin kontrolünüz dışındaki gelişmeler sonucunda kendinizi eş ya da ortağın borcu içerisinde bulabilirsiniz. Spritüel ve doğa ötesi olaylara ilginizin artacağı bir döneme girmektesiniz.

Yengeç (21 Haziran - 22 Temmuz)

Kontrolün sizde değil de karşı tarafta olduğu bir zaman dilimindesiniz. Evlilik ve ortaklık alanında sizden gizlenen bazı gerçekler su yüzüne çıkabilir. Stresli ve bol uğraşmalı bu süreçte evli kişilerin çok dikkatli olması gerekmektedir. Kendinizi ifade etmek her zamankinden güç olacağından karşınızdaki insana ne söylerseniz söyleyin yanlış anlayabilir.

Aslan (22 Temmuz - 22 Ağustos)

İş hayatınızda ayrıntıların gözden kaçması çeşitli sorunlara neden olabilir, iş arkadaşlarınız ve patronlarınız sanki sizi duymayabilir. Bu dönem özellikle dilinize sahip olmalısınız iyi niyetle söylediğiniz şeyler bile yanlış anlaşılarak büyük dedikodulara dönüşebilir. Bedensel sağlığınıza dikkat etmelisiniz çünkü geçmişten gelen sağlık sorunları yeniden kapınızı çalabilir.

Başak (23 Eylül - 22 Ekim)

Başaklar bu dönem hayatın zevklerine yönelebilir. Ancak kumar borsa ve spekülatif hareketlerde çok dikkatli olmak koşulu ile... Çocuk yapmayı düşünenler ya da tüp bebek denemeleri yapan Başaklar için çabalarının sonuçlarını alamama ihtimali bulunduğundan bu tür faaliyetler retro sonrasına bırakılmalıdır. Aşk konusunda belirsizlikler çoğalabilir, ancak transit bitene kadar bir karar vermemek gerekir. Bu arada eski sevgili yeniden kapınızı çalabilir.

Terazi (23 Eylül - 22 Ekim)

Gayrimenkul alım satım işlerinde bazı zorlanmalar yaşanacağından bu dönem bu tür işlemlerin askıya alınması gerekir. Ebeveynlerinizin sağlık sorunları gündeme gelebilir, onların sorumluluklarını almanız gündeme gelebilir, yaşadığınız evde bazı tamir işleri çıkabilir. Ancak

evde değişiklikler yapmak için uygun bir dönemde değilsiniz ev ve aile hayatında denge kurmakta zorlanabilirsiniz.

Akrep (22 Ekim - 22 Kasım)

İletişim ve ilişki içeren her türlü konuda sorunlar gündeme gelebilir. Bu dönemde yazılı anlaşmalar, sözleşmeler ve ortak faaliyetlerde değişimler söz konusudur. Çeşitli dedikodulara farkında olmadan karışabilirsiniz. Kendinizi ifade etmekte zorlanacağınız bu süreçte yanlış anlaşılmalar sonucunda kardeş, kuzen ve yakın çevre ilişkilerinizi zedelememek adına sağ duyuyu elden bırakmamalısınız.

Yay (22 Kasım - 22 Aralık)

Para konusunda gerçekçi ve karamsar bakış açısı geliştireceğiniz bu dönemde hiç düşünmediğiniz maddi sorunlar ani ve beklenmedik ödemeler kapınızı çalabilir. Hatta gerçekleştirdiğiniz ödemeler bile çeşitli sorunlar yüzünden ödenmedi olarak tekrar karşınıza çıkabilir. Bu sebeple parasal konularda çok dikkatli olunması gerekir.

Oğlak (22 Aralık - 22 Ocak)

Bu süreçte zihniniz adeta durabilir, harekete geçemeyebilir ya da eylemleriniz yarım kalabilir. Bunların tüm nedeni aklınızın karışık olmasıdır. İş hayatınızda karmaşık bir döneme girebilirsiniz. Kendinizi yanlış ifade edip iletişim kazaları yaşayabilirsiniz. Bu dönem evren tamamen karşınızdadır, panik olmayın bu sürecin geçeceğini bilin ama evrensel mesajları da dikkate alın. Fiziksel görünümünüz ile ilgili yapacağınız değişikleri retro sonrasına bırakmanız daha faydalı olacaktır.

Kova (22 Ocak - 20 Şubat)

Bu dönem aklınızı başınıza toplamanız mümkün değildir, boşuna uğraşmayın. Her şey sizi mutsuz ve huzursuz ediyorsa lütfen inzivaya çekilin ve yalnız kalın. Arkanızdan yapılacak bazı dedikodular canınızı sıkabilir, ancak daha da kötüsü düşmanlığın nerden geldiğini bilemeyeceğinizden kendinizi huzursuz hissedebilirsiniz. Psikolojinizde ve bilinçaltınızda oluşan kaygı ve korkular gereksizdir. Her şeyi akışına bırakarak gitmesi gerekeni bırakmalısınız...

Balık (20 Şubat - 21 Mart)

Sosyal çevreniz ve arkadaşlarınız çeşitli sorunlar oluşturabilir ama karamsarlığa düşmeyin. Büyük hüsran içinde iken yıllardır görüşmediğiniz eski dostlar ya da sevgililer yeniden kapınızı çalabilir. Guruplar ve kalabalıklar arasında kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Kaş yapayım derken göz çıkartacağınız bu dönemde bu konuların üzerine gitmemeniz daha faydalı olacaktır. Geleceğe dair hedef ve umutlarınızda karamsar bakış açısı yerine bu sürecin geçici olduğunu düşünmelisiniz. 

magdergi.com.tr 367





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.