pariskuafor.official
farkı yaşamak için
(312) 447 31 14 www.gureller.com.tr - Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Mah. Alacaatlı Cad. Çayyolu Çankaya Ankara - Turan Güneş Bulv. No: 39 Çankaya Ankara
Tunalı Hilmi Cd. Demirdöğen İş Merkezi 98/1Çankaya T: 0312 428 24 10 • 0532 067 25 23 serapcanakcicollection
Anse Mdm. B-Blok No:18 Çayyolu-Ankara T : 0312 227 81 82 M : 0532 273 89 58 anse@qhome.com.tr
qhome.com.tr
a d m ı r a s Ta ı k r a F e Q Hom Q HOME, DETAYLARIYLA TASARIMLARINA ESTETİK BİR DOKUNUŞ KATIYOR.
İZMİR: Favori Mobilya Duduyev Bulvarı No: 61/A Mavişehir Karşıyaka - İZMİR T.+90 232 330 11 01
İZMİR: İZMİR:Favori FavoriMobilya MobilyaDuduyev DuduyevBulvarı Bulvarı No: No:61/A 61/AMavişehir MavişehirKarşıyaka Karşıyaka--İZMİR İZMİR T.+90 T.+90232 232330 33011 1101 01
Proje: Merkez Ankara Satış Ofisi | Mimarlık Ofisi: Yazgan Mimarlık | Mimar: Kamer Sağlam Yiğin
Mağaza Karacakaya Caddesi No: 127 Siteler / ANKARA T: +90 312 351 48 88 - +90 312 353 03 04 • F: +90 312 348 26 71 info@livamob.com.tr
MOPA'DA S O N B A H A R ES İ NTİ Sİ
25 TÜM ÜRÜNLERDE
%
ÜSTELİK
%18 KDV BİZDEN
mopa.com.tr
Mopa Finans'la vade farksız peşin fiyatına 6 taksit imkanıyla!
f
“What’s your FLAVA?” kitchen & BAR
Farabi Sok. No:19
f
FLAVA kitchen & BAR
Şık ortamda farklı lezzetler ile Başkente yeni bir soluk...
Zülfü Tiğrel Caddesi No:3 Oran/Ankara T: +90 312 490 20 20 seyfi.balik.ankara
C:0 M : 80 Y:0 K:0
Zeynep Şahin Styling & Fashion House
C:0 M:0 Y:0 K : 100
Gaziosmanpaşa Mah. Filistin Cad. No:31/2, Çankaya/Ankara T: 0533 150 29 92 zeynepsahin.official zeynepsahin.official zeynepsahinoffi
editör
Beril Çavușoğlu
berilcavusoglu@magdergi.com.tr
S
evgili MAG Okurları; sonbahar sezonunun gelişiyle birlikte moda akımları yenilendi, trendler değişti, stil rüzgarları farklı bir yönden esmeye başladı... Biz de yeni sayımızda sizler için hazırladığımız özel dosyalarımızda gündemin nabzını tutmaya devam ediyoruz...
En büyük sürprizimiz iddialı kapağımız!... Son zamanların izleyicileri ekran başına kitleyen dizisi Erkenci Kuş’un baş rol oyuncusu Demet Özdemir ile sımsıcak bir çekim gerçekleştirdik... Dinmek bilmeyen enerjisi, duru güzelliği, içtenliği ve sıcacık gülümsemesi ile bizleri kendisine hayran bırakan güzel oyuncunun hayallerine ortak olmaya ve onun fantastik dünyasına yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Hepimizi yakından ilgilendiren moda ve bakım konularında herkese rehberlik edecek özel içeriklerimizi sizlerle buluşturuyoruz... Moda dünyasının tüm önemli aktörleri tarafından heyecanla beklenen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul İlkbahar/Yaz 2019 sezonu defileleri modaseverlerden tam not aldı... Peki bu etkinlikten bizim karelerimize neler yansıdı? Başarılı modacılar ve stil ikonu haline gelmiş isimler, gerçekleştirdiğimiz röportajlarda neler söyledi? Tüm bu soruların cevabı MAG Moda dosyamızda... Ruh ve beden güzelliğinin yolu önce mutluluktan sonra bakımlı olmaktan geçiyor... Cemiyet hayatının güzel ve zarif isimlerinin bakım ritüelleri, uzman diyetisyenlerin tavsiyeleri ve yazarlarımızın ürün önerileri ile hazırladığımız dopdolu sayfalarımız MAG Bakım özel dosyamızda sizlerle... Ünlü isimlerin görkemli düğün törenlerinden göz kamaştıran görüntüler, eğlenceli davetlerden renkli kareler, samimi sohbetler ve merak uyandıracak özel içeriklerimizle yepyeni bir ayda daha sizinle beraberiz... Ekim ayının en önemli günü olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı şimdiden kutlar, hepinize özgür, mutlu ve huzurlu bir ay dileriz...
Çoook sevgiler....
EKİM 2018 YIL:15 SAYI:153 FİYAT:15 TL
mag medya ltd. şti. adına imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü
CAN ÇAVUŞOĞLU can@magmedya.com.tr genel yayın yönetmeni
BERİL ÇAVUŞOĞLU beril@magmedya.com.tr görsel yayın yönetmeni
ÖZGE AKTAŞ ozge@magmedya.com.tr yayın yönetmeni
TUĞÇE UZUN tugce@magmedya.com.tr kreatif direktör
SEDA ÇAVUŞOĞLU seda@magmedya.com.tr grafik tasarım
MERVE AYDIN merve@magmedya.com.tr BURCU NALÇINKAYA DUMAN burcu@magmedya.com.tr haber ve foto muhabiri
ÖZGÜR KARABULUT ozgur@magmedya.com.tr SİNAN ÖZÜDOĞRU sinan@magmedya.com.tr istanbul temsilcisi
ERSİN AL ersin@magmedya.com.tr iletişim direktörü
DİLARA ERTÜRK dilara@magmedya.com.tr iletişim uzmanı
DİLARA AYDOĞDU daydogdu@magmedya.com.tr yazarlar
AYLİN YILDIZ DİLARA KOÇAK HAMİYET AKPINAR SELAHATTİN DÖNMEZ TUĞÇE İNAL türü
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN mag isim ve yayın hakkı mag medya ltd. şti.’ne aittir. dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı mag’a aittir. izin alınmadan kullanılamaz. yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. idare merkezi kaptanpaşa sokak no: 33-b g.o.p. ankara tel: +90312 428 0 444
MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile
0.312 428 04 44
İnternet ile
abone.magdergi.com.tr
YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
Dağıtım Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş
reklam müdürü
ESRA DEMİR TORAL esra@magmedya.com.tr reklam ve halkla ilişkiler
FERAY ŞAHİNGÖZ feray@magmedya.com.tr HİLAL BAŞARIR ÖZTÜRK hilal@magmedya.com.tr SİMGE ÜNLÜ ÇETİN simge@magmedya.com.tr mali işler koordinatörü
TARIK DEĞER tarik@magmedya.com.tr yayın hukuk danışmanı
AHMET MÜNİR YAŞAR KORCAN DERİCİOĞLU
Baskı DUMAT OFSET A.Ş. Bahçekapı Mah. 2477. Cad. No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: +90312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi 28.09.2018 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr
Sheer Driving Pleasure
YENİ BMW X2. İlham verici tasarımı ve sınıfında benzersiz performansıyla yeni maceralar sizi bekliyor. Şimdi BMW X2 zamanı.
Borusan Oto Balgat Borusan Otomotiv BMW Yetkili Satıcısı ve Yetkili Servisi Mevlana Bulvarı (Konya Yolu) No: 181/A Balgat - Ankara Tel: (0312) 253 33 33 Borusan Oto Esenboğa Borusan Otomotiv BMW Yetkili Satıcısı ve Yetkili Servisi Esenboğa Yolu 22. Km. Akyurt / Ankara Tel: (0312) 840 52 52
84 169 70 MİNİK Kalplerle El Ele Derneği’nin Conrad Istanbul Bosphorus’ta düzenlediği yardım gecesinden renkli görüntüler... 76 GÜZEL oyuncu Bensu Soral ve iş adamı Hakan Baş’ın görkemli düğün töreninden göz kamaştıran kareler... 84 USTA oyuncu Ferhan Şensoy ve Derya Baykal’ın kızları Ferhan Şensoy ile müzisyen Cem Öğet’in Fransız Bahçeleri’nde gerçekleşen düğününden objektiflere takılanlar...
166 PANORA Gurme içeriğimiz için uzman diyetisyen Elvan Odabaşı ile keyifli bir söyleşi... 169 BAKIM özel dosyamızdan özel sırlar...
148 138 DÜNYADAN ve Türkiye’den en iyi çağdaş sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul’dan sanat dolu kareler... 148 GÜZEL ve sempatik oyuncu Demet Özdemir ile gerçekleştirdiğimiz özel kapak çekimimiz...
171 FORMUNA dikkat edenler için cemiyet hayatının güzel ismi Elisabeth Mas’ten bakım önerileri...
182 173 CEMİYET hayatının genç kuşak temsilcisi Neslişah Alkoçlar Düzyatan’dan sağlıklı yaşam tüyoları... 182 İLKEM Söylemez Topçuoğlu evinin kapılarını bizler için açtı... 194 YAZARIMIZ Hamiyet Akpınar makyajlara geri gelen 90’lar akımını anlatıyor... 206 BAŞARILI Beslenme Uzmanı Selahattin Dönmez açlık diyetleri hakkında bilinmesi gerekenlere değiniyor...
MAG
252 252 KARİYERİNE Londra’da başlayıp Amsterdam’da sürdüren ve yolculuğuna Türkiye’de devam eden modacı Çiğdem Karavit’in renkli serüveni...
228 210 UZMAN Diyetisyen Dilara Koçak, “Glutensiz Beslenme” ve “Alkali Diyet” ile ilgili önemli konulara vurgu yapıyor... 225 ÖZEL Moda içeriğimiz ile sezona hazırlanıyoruz... 228 “AYASOFYA’NIN HARİKASI” koleksiyonuyla ülkemizi Paris’te başarıyla temsil eden tasarımcı Feyza Kurtulmuş moda serüveninden bahsediyor... 232 PANORA Alışveriş Merkezi’nden modaseverler için seçtiğimiz tasarımlar...
246 234 MBFWI’de Sporty Couture Punk Koleksiyonunu modaseverlerle buluşturan Şiyar Akboğa, punk trendi ile dinamik bir stil oluşturmayı amaçladığını ifade ediyor... 246 UFAK Tefek Cinayetler’in yeni sezonuna hızlı bir giriş yapan genç oyuncu Ali Gözüşirin ile yeni yolculuğuna dair samimi bir sohbet...
256 YAZARIMIZ Tuğçe İnal’ın sosyal yaşama dair özel seçimleri... 265 MBFWI defileleri ile ilgili ünlü isimlerin merak uyandıracak yorumları... 276 SOSYAL medya fenomenleri Ahmet - Karya ile çok eğlenceli bir çekim...
308 285 DEKORASYONDAKİ son trendler alışveriş sayfalarımızda... 308 YARATICI Fotoğrafçı Tamer Yılmaz maceralarla dolu serüvenini bizlerle paylaşıyor... 310 VENÜS retrosunda hangi burçları neler bekliyor? Astrolog Aylin Yıldız anlatıyor...
OFF-WHITE ÇİZME $2576
style
Seda Çavușoğlu
seda@magmedya.com.tr
MAISON MARGIELA MONT £1.095
CALVIN KLEIN ŞAPKA £556
PETER PILOTTO KAZAK $662
40 MILLION GÖZLÜK
COMME DES GARÇONS 2018-19 SONBAHAR KIŞ
SIES MARJAN GÖMLEK €520
62
PRADA AYAKKABI £630
OFF-WHITE YAĞMURLUK $2.240
Mega Star Kabarık elbiseler, abartılmıș renkler ve boyumuzu așan büyük kombinler bu sezon kendimizi göstermemizi sağlıyor...
GIVENCHY KAZAK $714
style
BALENCIAGA MONT £2.595
ATTICO ÇANTA €190
TOGA GÖMLEK £483
UĞUR SAAT- ROLEX OYSTER PERPETUAL
RICHARD QUINN 2018-19 SONBAHAR KIŞ
PRADA ELBİSE €2.100
RICHARD QUINN ELBİSE €1.565
VERSACE CEKET €1.350
Bohem Rüzgarlar 70’li yılların modasından ilham alan șal desenli parçalar gösterișli aksesuarlarla bohem rüzgarlar estiriyor... 64
SAINT LAURENT ÇİZME $1.995
ANNA SUI PANTOLON €380
FENDI ÇİZME £881
a l r a l n ı r ı f e r t Beko ankas z ı n a z z i p n a gerçek İtaly ! r ı z a h a d a k i 5 dak rla hamuru çıtır çıtır, rınla evde pişirin. ı ız Beko ankastre fı n a z iz p n a ly a uşacık İt malzemeleri yum
style ISABEL MARANT ETOILE ETEK €220
BALMAIN ETEK £734
MSGM PANTOLON $281
MIU MIU ÇİZME €850
GIVENCHY ELBİSE £10.380
MAISON MARGIELA ETEK £734
BEYMEN PROENZA SCHOULDER ÇANTA 14.950
Uzay Çağı MARINE SERRE YAĞMURLUK £556
66
SAINT LAURENT ELBİSE $5.190
AZZARO 2018-19 SONBAHAR KIŞ
MAISON MARGIELA AYAKKABI £570
40 MILLION GÖZLÜK
Metalik parıltılar ve göz kamaștıran ıșıltılarla donatıllmıș tasarımlar ilgi çekici bir stil yaratıyor...
ERDEM ELBİSE £4.640
BALMAIN PANTOLON £511
davet
MİKA-DER YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Mika-Der 10 Yaşında Gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle adından sıkça söz ettiren Minik Kalplerle El Ele Derneği, 10. yılını kutlamak ve Tekirdağ Kapaklı’da açtığı Çocuk Destek Merkezi için Conrad Istanbul Bosphorus’ta yardım gecesi düzenledi. Ünlü sanatçı Sıla’nın sahne aldığı ve Jülide Ateş’in sunuculuğunu yaptığı gecede Mika-Der Yönetim Kurulu ve üyelerinin yanı sıra iş, sanat, spor ve cemiyet hayatının ünlü isimleri bir araya geldi. Conrad Istanbul Bosphorus’ta düzenlenen gecenin tüm geliri geçmişlerinde yaşadıkları ağır travmalar nedeni ile hayata küsmüş, suça meyilli, dezavantajlı çocuklarımızın rehabilite edilerek hayata yeniden kazandırıldıkları Çocuk Destek (Rehabilitasyon) Merkezi için harcanacak.
70 magdergi.com.tr
ARZU - TAYFUN - SENA ÇEBİ
davet
GÜLNUR, NAZ KAMAȘAK
72
FERYAL GÜLMAN
MEHMET - HANİFE AKDAĞ
Mika-Der Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Sabancı, eși ve çocuklarıyla birlikte katıldığı davette ıșıltısıyla her zamanki gibi göz kamaștırdı. HACI SABANCI, NAZLI KAYI
ÖMER - ARZU, HAKAN SABANCI
FIAT 500X: RUHU MACERAPEREST, TARZI BENZERSİZ. 1.6 Dizel Motor / 120 Hp Güç / 320 Nm Tork 7” HD Ekran ve Apple CarPlay Desteği Off-Road Stili Tamponlar Devrilme Önleme Sistemi Çarpışma Uyarı ve Otomatik Fren Sistemi Fiat 500X’in CO2 emisyonu 107-157 g/km, ortalama yakıt tüketimi 4,1-6,7 L/100 km arasında değişmektedir.
davet
ENİS - NERGİS PEKUYSAL
74
MERİH TURAN
BERRİN ZORLU, BUKET TAȘDELEN
Conrad Istanbul Bosphorus’ta düzenlenen gecenin tüm geliri Çocuk Destek (Rehabilitasyon) Merkezi için harcanacak. BEYZA UYANOĞLU
GÜVEN - ÇAĞLA BOSTANCI
EMEK KÜLÜR
düğün
DÜĞÜN BENSU SORAL
Peri Masallarını Anımsatan Düğün Ünlü oyuncu Bensu Soral ve iş adamı Hakan Baş, 3 yıl süren birlikteliklerinin ardından dünyaevine girdi. Başarılı oyuncu Bensu Soral ve iş adamı Hakan Baş, yakın dostlarının yanı sıra cemiyet, iş ve sanat dünyasının tanınmış isimlerinin katıldığı muhteşem bir düğünle Four Seasons Hotel İstanbul’da dünyaevine girdi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı düğün töreninde, Bensu Soral’ın nikah şahitliğini Mustafa Sandal ve Bedirhan Soral, Hakan Baş’ın şahitliğini ise; Mehmet Ali Aydınlar ve Enver Yücel yaptı. Bensu Soral “Tuvana Büyükçınar Demir” imzalı iki ayrı gelinliğiyle göz doldururken, Hakan Baş ise; bu özel gecede “Serdar London by Serdar Uzuntaş” imzalı smokin ile oldukça şıktı.
76
HAKAN BAȘ - BENSU SORAL
düğün
ALİZE - BARIȘ TANSEVER
78
ERENGÜL, HALUK - SÜREYYA ULUSOY
Cemiyet hayatının en stil sahibi isimlerinden olan Yasemin Özilhan, gecede tercih ettiği fușya renkteki tuvaletiyle her zamanli gibi göz kamaștırıyordu. YASEMİN-İZZET ÖZİLHAN
PELİN AKIL
MURAT ÖZYEĞİN, YASEMİN GÜÇKAN
J O V A N I F A S H I O N
S E L F P O R T R A I T
N I C O L E M I L L E R
S H E R R I H I L L
T H R E E F L O O R
A I D A N M A T T O X
Davet Perisi ile Dünya Markalarını Kendi Gardırobun gibi Kullanmaya
M Reşit Galip Caddesi No: 84/2 Çankaya-Ankara N 0530 566 36 68
U www.davetperisi.com
I davetperisi
M A R C H E S A F A S H I O N
T A D A S H I S H O J I
düğün
BUSE-VOLKAN BAHÇELİKAPI
80 magdergi.com.tr
ACUN-ȘEYMA ILICALI
GÖZDE KANSU, BÜȘRA DEVELİ
FURKAN ANDIÇ
EKİN TÜRKMEN
SELMA ÇİLEK-SİNAN ÇİFTÇİ
düğün
MEHMET ALİ AYDINLAR, MEMDUH ALİ ERÖĞÜT, SEHER AYDINLAR, ELİF, ZEYNEP-MUSTAFA ERÖĞÜT
82
AYȘEN ZAMANPUR
Four Seasons Hotel İstanbul’da gerçekleșen düğün törenine iș, sanat ve cemiyet hayatından yaklașık 500 kiși katıldı. FARUK-DİLEK BİL
RIFAT ELHADEF
EZGİ MOLA
GÜLİZ ONURSAL
wedding
Tülay Erciyas Kaya
777@777organizasyin.com.tr 777organizasyon
Yeni Yolculuğunuzda Konuşulacak İzler Bırakıyoruz Çalıștığımız çiftlerle ilk randevumuzdan, düğün gününe kadar her detay ile tek tek ilgilenmek en önemli vazifemiz… İșimizi 20 yıla așkın süredir profesyonel șekilde yapmamızın sırrı bu…
D
üğün mekanının nasıl görünmesini istediğinize karar vermeden ve düğün temasının nasıl olması gerektiği üzerine kafa yormadan önce, düğün dekorasyon malzemelerini ve düğün mekanını seçmeye başlamamalısın! Klasik mi, ihtişamlı mı, modern mi yoksa çılgın bir parti havasın da mı ? Burada hayal gücü de devreye girmeli elbette. Düğün tarzını yaratmaya çalışmak ve hayallerdeki düğünü kelimelere dökmek, hafızada şekillendirmek her zaman o kadar kolay olmayabilir. Eğer herhangi bir düğün konsepti belirlemek sizin için ilk aşamada zorsa, bu durumda kendinize şu soruyu sorun: Düğününüz eşinizle size ve konuklarınıza en çok ne hissettirsin istersiniz? Sizi mi yansıtmalı... Zevkinizi ,kişiliğinizi, heyecanlarınızı ya da ortak bir paydada şık bir görünümde olması yeterli mi? Tüm sorularınızın cevabı elbette bizde . Bizimle konuşulacak izler bırakmaya var mısınız ?
düğün
Fransız Bahçeleri’nde Muhteşem Düğün Usta oyuncu Ferhan Şensoy ve Derya Baykal’ın kızları Ferhan Şensoy ile müzisyen Cem Öğet düzenlenen şık bir düğün töreniyle dünyaevine girdi. Oyuncu Ferhan Şensoy şık bir düğün eşliğinde müzisyen Cem Öğet ile dünyaevine girdi. Fransız Bahçeleri’nde gerçekleşen düğüne iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri katıldı. Üç yıllık birlikteliklerini evlikle taçlandıran genç çift, konukların ve şahitlerin huzurunda bir ömür mutluluğa “evet” dedi. Genç çiftin nikahını Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç kıydı. Nikahın ardından çift ilk danslarını Zeki Müren’in “Gitme Sana Muhtacım” adlı şarkısı eşliğinde yaptı. Gecede Ferhan Şensoy, Tuvana Büyükçınar imzalı gelinliğiyle oldukça şıktı.
84
FERHAN ȘENSOY - CEM ÖĞET
İstanbul denildiğinde akla gelen benzersiz bir panorama ve hayatın merkezindeki Hacımimi Gardens. Nereye baksa İstanbul, nereye gitse İstanbul. Yaşam tam onun çemberinde. Her şey sadece metreler kadar uzak ve zahmetsiz. Hacımimi Gardens bir güne ne çok şey sığabileceğini gösteren beşinci ve merkez yön.
Hacımimi Gardens I : Lüleci Hendek Caddesi No: 26 Hacımimi Gardens II : Hacımimi Külhani Sokak No: 9 Hacımimi, Beyoğlu, İstanbul +90 212 243 30 10 www.hacimimigardens.com
düğün
EROL - TILDA TEZMAN
86
MURAT - ESRA ECZACIBAȘI COȘKUN
Geçtiğimiz aylarda dünyaevine giren Murat-Esra Eczacıbașı Coșkun çifti, yakın arkadașlarını bu mutlu günlerinde yalnız bırakmadı.
AYȘE - SİNAN, ELİF ENGİN
BERGÜZAR KOREL
SELİM - TUVANA BÜYÜKÇINAR DEMİR
TUBA BÜYÜKÜSTÜN - UMUT EVİRGEN
BERİL - KEREM ÇATAY
HATİCE SAĞYAȘAR
Fransız Bahçeleri’nde gerçekleșen törene iș, sanat, magazin ve sosyal yașam dünyasının ünlü isimleri katıldı. BERK - BURCU SUYABATMAZ
OZAN GÜVEN
FAHRİYE EVCEN - BURAK ÖZÇİVİT
Neşe Aykut Fatima’da Keyifli Sohbet Başarılı modacı Neşe Aykut, bebeğiyle birlikte Panora’ya geldi. Doğumun ardından verdiği kilolarla ve fit görünüşüyle dikkat çeken Neşe Hanım, minik bebeğiyle yaptığı gezintinin ardından Fatima’ya geçerek dostlarıyla vakit geçirdi.
Nilsu Alizade Yeni Sezona Hazırlık İş adamı Firuz Alizade’nin zarif kızı, cemiyet hayatının genç kuşak temsilcilerinden Nilsu Alizade, yeni sezon alışverişini Brandroom’dan yaptı. Alışverişe Beymen’de devam eden Nilsu Hanım, AVM turunun ardından tatlı yemek için Godiva’ya geçti.
88
Uzay-Levent Gök Torununa Oyuncak Alışverişi TBMM Grup Başkan Vekili Levent Gök, torunu Uzay’a oyuncak almak için birlikte geldikleri Panora Mothercare mağazasında yaptıkları keyifli ve uzun bir alışverişin ardından toplantıya yetişmek için AVM’den ayrıldı.
Etkin-Damla Perçiner Mücevher Alışverişi Kaff’tan Ünlü iş adamı Etkin Perçiner ve zarif eşi Damla Perçiner, mücevher alışverişi yapmak için Panora’daydı. Kaff’tan eşine şık bir kolye alan Etkin Bey, alışverişin ardından eşiyle birlikte yorgunluk kahvesi içmek için Happy Moon’s’a geçti.
İnanç Konukçu Damat’tan Alışveriş Ününü hala kaybetmeyen Behzat Ç. dizisindeki başarılı performansının ardından devam ettirdiği projelerle de adından sıkça söz ettiren başarılı oyuncu İnanç Konukçu, DS’ Damat’tan alışveriş yaptı. Arkadaşlarıyla buluşmak için Midpoint’e geçen İnanç Konukçu, keyifli arkadaş sohbetinin ardından Panora’dan ayrıldı.
Hakan-Derin-Mine Alp Öğle Yemeği Midpoint’te Ankara cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Hakan-Mine Alp çifti kızları Derin ile birlikte öğle yemeği yemek için Midpoint’e geldi. Yemek öncesi kameralarımıza gülümsemeyi ihmal etmeyen aile yemeklerinin ardından kısa bir Panora turu yaptı.
90
Yazgülü Buse Karakaş Beş Çayı Timboo’da Roxx Caracca Moda Evi’nin sahibi, başarılı tasarımcı Yazgülü Buse Karakaş, İstanbul’un yeni yüzü olmaya hazırlandığını belirterek, arkadaşlarıyla birlikte beş çayı içmek için Timboo’ya geçti. Keyifli geçen sohbetin ardından kendisi için küçük bir alışveriş yapan Buse Hanım, AVM’den ayrıldı.
Filiz Dağ Yılmaz-Dağhan Yılmaz Joyland’de Eğlence Ünlü mimar ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Filiz Dağ Yılmaz, oğlu Dağhan ile birlikte Joyland’e geldi. Anne-oğul Joyland’de uzun süre vakit geçirdikten sonra öğle yemeği için Bakermill’e geçti.
92
Özgür Savaş Özüdoğru İşlerden Sonra Akşam Gezmesi E-Berk Makine firmasının sahibi ve Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Savaş Özüdoğru, yoğun geçen bir iş gününün ardından arkadaşlarıyla görüşmek için Panora’ya geldi. Arkadaşlarıyla birlikte Uludağ Kebap’ta buluşarak keyifli bir akşam yemeği yiyen Özüdoğru, ardından dinlenmek için evinin yolunu tuttu.
Sevgi-Nazlıcan Soluk Anne-Kız Sinema Başarılı tasarımcı ve danışman Sevgi Soluk ve güzel kızı Nazlıcan Soluk, sinema için Panora’yı tercih edenler arasındaydı. Anne - kız seans vaktine kadar Starbucks’tan aldıkları kahveleriyle birlikte sezon ürünlerine kısaca göz attı.
Selin Açık Arkadaşlarıyla El Corazon’da Buluştu Başkent cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Selin Açık, arkadaşlarıyla buluşmak için El Corazon’daydı. Arkadaşlarıyla Murat Boz konseri eşliğinde sohbet eden Selin Hanım, konser sonuna kadar keyifli dakikalar geçirdi.
Efe Bezci-Çağla Baykam Akşam Gezmesi Geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle nişanlanan Efe Bezci ve Çağla Baykam, akşam gezmesi için Panora AVM’deydi. Düğün hazırlıklarına hızla devam ettiklerini belirten genç çift, kameralarımıza gülümsedikten sonra El Corazon’a geçerek arkadaşlarıyla buluştu.
94
Gülce Aydın Düğüne Hazırlık Ünlü İş adamı Cemal Aydın’ın kızı Gülce Aydın, düğün öncesi hazırlıklarını tamamlamak için geldiği Panora’da objektiflerimize yansıdı. Gülce Hanım, Lazzoni mağazasında kısa bir tur attıktan sonra Fatima’da tatlı yedi.
Evren-Ebru Küçükbaşkan Konser İçin Panora Ankara cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden olan başarılı iş adamı Evren Küçükbaşkan eşi Ebru Hanım ile Murat Boz konseri için Panora’daydı. Yaz konserlerini sürekli takip ettiklerini belirten çift, konserin ardından valeden araçlarını alarak AVM’den ayrıldılar.
96
Tuğçe İnal Toplantı Öncesi Kahve Ankara cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Tuğçe İnal, sabah kahvesi için Godiva’ya geldi. Kahveyle birlikte Godiva’nın leziz ürünlerini de tatmayı ihmal etmeyen Tuğçe Hanım “toplantıya geçeceğini” belirterek sabah kahvesinin ardından toplantısına yetişmek için yola çıktı.
Burak Işık İş Temposuna Alışveriş Molası Ankara’nın genç iş adamlarından Burak Işık Panora’daydı. İş temposu yüzünden alışverişe vakit ayıramadığını belirten Işık, alışveriş için Burberry’i tercih etti. Burak Bey, alışverişinin ardından akşam kahvesi içmek için El Corazon’a geçti.
Irakli Koplatazde Büyükelçi Panora’da Gürcistan’ın Ankara Büyükelçisi Irakli Koplatadze, eşiyle birlikte alışveriş yaptı. Massimo Dutti mağazasını gezen Büyükelçi, yaptığı alışverişinin ardından AVM’den ayrıldı.
Kadriye Kerimoğlu Spor Şıklık Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Kadriye Kerimoğlu Zara’dan alışveriş yapmak için Panora’daydı. Zara’dan sonra sırasıyla Barners ve Vakko’ya geçen Kadriye Hanım, spor tarzıyla göz doldurdu.
98
Emine Demirel Aksoy Davet Öncesi Panora Turu Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Emine Demirel Aksoy’u bir davete katılmadan önce geldiği Panora’da görüntüledik. Davet öncesi raflara göz gezdiren Emine Hanım, kısa turun ardından AVM’den ayrıldı.
Erhan Eren Dostlar Bir Arada Eren Grup A.Ş Başkan Vekili ve El Corazon’un ortaklarından olan Erhan Eren’i Ozan Sezgin ile birlikte kendi restoranlarında sohbet ederken görüntüledik. Erhan Bey, arkadaşlarıyla birlikte koyu bir sohbetin ardından Panora’dan ayrıldı.
100
Tülay Erciyas Kaya’dan
Işıldayan
Tasarımlar
Atatürk Bulvarı No: 67/88 Çankaya/Ankara T: (0312) 434 0727 www.aquamucevher.com AQUA_MUCEVHERAT
Meltem Aysoy Kozmetik Günleri İçin Panora’da Başkent cemiyet hayatının genç isimlerinden Meltem Aysoy, Panora içerisinde düzenlenen Kozmetik Günleri’ne göz atmak için AVM’deydi. Cumartesi gününü dinlenmeye ayırdığını belirten Meltem Hanım, gerçekleştirilen “Silikon Saç Defilesi”ni izledikten sonra Panora’dan ayrıldı.
Tuğçe Bakkal Safi-Aslan Kemal Safi Projeleri İçin Zara Home Başarılı İç Mimar Tuğçe Bakkal Safi’yi, yürüttüğü bir projeye ürün bakmak için geldiği Zara Home’dan çıkarken görüntüledik. Kısa bir turun ardından minik oğlu Aslan Kemal ile keyifli dakikalar geçiren Tuğçe Hanım AVM’den ayrıldı.
102
Merve Karaman Arkadaşına Hediye Aldı Yaptığı gelinlik tasarımlarıyla adından sıkça söz ettiren Merve Karaman’ı, bir arkadaşına doğum günü hediyesi almak için geldiği Panora’da görüntüledik. Beyliss mağazasına girmeden önce kameralarımıza gülümsemeyi ihmal etmeyen Merve Hanım, uzun süren hediye arayışının ardından doğum günü partisine geçmek için Panora’dan ayrıldı.
Ece-Serkan Güleç Sürpriz Hediye Sosyal yaşamın sevilen çiftlerinden Ece-Serkan Güleç çifti öğle yemeği için Panora’daydı. Tribeca’da yedikleri yemeğin ardından eşine sürpriz bir hediye almak için Kaff’a giren Serkan Bey çok şık bir bileklik ve kolye seçti.
Mehmet Osman Mısırdalı-Mehmet Necati Yüzer Beymen’den Takım Elbise Alışverişi Ankara’nın gözde mekanlarından Sensiz Olmaz Restoran’ın sahipleri ve başarılı iş adamları Mehmet Osman Mısırdalı ve Mehmet Necati Yüzer, katılacakları bir toplantı öncesi takım elbise alışverişi yapmak için Beymen’i tercih etti. Yapılan alışverişin ardından toplantıya geçmek için Avm’den ayrılan başarılı iş adamları objektiflerimize poz vermeyi de ihmal etmedi.
Nilgün Karakimseliler Düğün Öncesi Paris Kuaför Ankara sosyal yaşamının tanınmış isimlerinden Nilgün Karakimseliler’i katılacağı bir düğün öncesi hazırlık yapmak için geldiği Paris Kuaför’de görüntüledik. Uzun süren hazırlığının ardından düğüne yetişmek için hızlıca AVM’den ayrılan Nilgün Hanım objektiflerimize böyle yansıdı.
104
Yeşim Tandoğan Erken Saatlerde Panora Turu Başkent sosyal hayatının önde gelen isimlerinden Yeşim Tandoğan’ı günün erken saatlerinde alışveriş için geldiği Panora’da görüntüledik. MaxMara’da alışveriş turu yapan Tandoğan, günün erken saatlerinde AVM’ye gelmeyi tercih ettiğini belirtti.
Tüzün Gelgel İş Çıkışında Panora Ankara’nın başarılı diş hekimi Tüzün Gelgel, iş çıkışı yorgunluğunu atmak için Panora’ya geldi. Yoğun geçen günün ardından Happy Moon’s’ta kahve içerek dinlenen Tüzün Bey, motoruna binerek AVM’den ayrıldı.
Şebnem Şakar Şen Sevil’den Parfüm Alışverişi Joy O’Clock Event’in Kurucusu Şebnem Şakar Şen, düzenlenecek bir organizasyon öncesi parfüm alışverişi yapmak için Panora’ya geldi. Sevil’den yaptığı alışverişin ardından Rolex mağazasına kısa bir göz atan Şebnem Hanım, organizasyonun düzenleneceği mekanın yolunu tuttu.
Pınar Canalp Starbucks’ta Kahve İçti İş ve sosyal yaşamın tanınan isimlerinden Pınar Canalp, yoğun geçen günlerinin ardından yorgunluk kahvesi içmek için Starbucks’taydı. Kahve molasının ardından alışveriş yapmak için Boyner’e yönelen Canalp, dinlenmenin tadını çıkarttı.
106
Murat Karahan Yorgunluk Kahvesi Godiva’da Devlet Operası Genel Müdürü dünyaca ünlü sanatçımız Tenor Murat Karahan’ı alışveriş yapmak üzere geldiği Panora Alışveriş Merkezi’nde görüntüledik. Beymen mağazasından alışveriş yaptıktan sonra yorgunluk kahvesini Godiva’da yudumlayan Murat Bey, objektiflerimize gülümseyerek poz verdi.
Afitap Akıncı Raşit Bağzıbağlı’yı Tercih Etti Başarılı iş adamı Bülent Akıncı’nın zarif eşi Afitap Akıncı, sezon ürünlerine bakmak için Raşit Bağzıbağlı’nın geçtimiz günlerde Panora Avm‘de açtığı mağazasına uğradı. İşlerini tamamlayan Afitap Hanım, valeden aracını alarak Panora’dan ayrıldı.
davet
NURİ KOCA, SİNAN AYGÜN, FARUK KOCA, AHMET ÇAVUȘOĞLU, İLHAN ERDAL
Bir Ankara Hayali Hayat Buldu “Daha iyi bir yaşam düşünüyorum; öyleyse Avend Beytepe” sloganı ile yola çıkan Avend Beytepe projesi, iş, siyaset ve cemiyet dünyasını bir araya getiren organizasyonda lansmanını gerçekleştirdi. Rast Grup güvencesi ile yükselen Avend Beytepe projesi, yoğun katılımın yaşandığı organizasyon ile lansmanını gerçekleştirdi. Proje özelliklerinin anlatıldığı lansmanda, Avend Beytepe’nin tanıtım videosu ilk kez konuklar ile paylaşıldı. Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Koca’nın konuşması ile başlayan organizasyona; ATO Eski Dönem Şeref Başkanları Ahmet Çavuşoğlu ve Sinan Aygün, Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eski Bakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin, MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal ve Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım, Milletvekilleri Ertan Aydın, Feyzi Berdibek, Şevket Gürsoy, Fahrettin Poyraz, İzzet Çetin ve Muzaffer Kurtulmuş gibi değerli isimler katılım gösterdi.
110
FARUK KOCA
davet
HALİD FİDAN
112
DAMLA PERÇİNER
ENDER SEVGİ GÜLTEKİN
AYȘİN SEVGİ KARAKURT
ASLIHAN BEZCİER
ECE-SERKAN GÜLEÇ
EFEHAN - IȘIN KURȘAKLIOĞLU
Rast Grup Yönetim Kurulu Bașkanı Faruk Koca’nın açılıș konușmasını gerçekleștirdiği lansmanda, projenin tanıtım filmi davetliler ile paylașıldı
NAZLI DUMAN AKAY
ZÜLKÜF KARAKUȘ, BÜNYAMİN GELGEÇ
İSMAİL MERT FIRAT
SEREN AVȘAR, ÖZGÜR ÖZDEMİRCAN, KARTAL DİKEN
SEDA -CAN ÇAVUȘOĞLU
Bünyamin Gelgeç’in sahibi olduğu Voga Mobilya tarafından tasarlanan örnek daire konuklar tarafından büyük beğeni topladı.
AYȘİN POYRAZ, ELA EKİM ÖZDEMİR
davet
MUZAFFER KURTULMUȘ,FEYZİ BERDİBEK,ELA HİSARCIKLILAR
TİBET-CANAN KAAN
1000 kadar konuğun katıldığı organizasyon MAG PR Solutions tarafından gerçekleștirildi. 114 magdergi.com.tr
BERİL ÇAVUȘOĞLU
ORÇUN-SİBEL ERSAN
SELİN KARABULUT, ÇİĞDEM SOKULLUOĞLU
Şehrin Tam Ortasında Eşşiz Lezzetler
davet
PINAR CANALP
KORAY KARATAȘ- HATİCE VURAL
PELİN YILMAZ KABASAKAL
AHSEN DEMİRCİ, BURÇAK TANRIKULU
MUSTAFA ÖZKAN
GÖKHAN AKSOY- SU ERTÜRKMEN
FATİH MERT
ZAFER YILDIRIM
SEÇİLAY OĞUZ, NİL KOCA
TUĞÇE-SERKAN ÖZDOĞAN
“Bir Ankara Hayali” mottosu ile yola çıkan Avend Beytepe, lansmanı iș,siyaset ve cemiyet hayatını bulușturdu.
ENGİN BÜLBÜL-NESLİHAN DEMİR-ENFAL AKYÜZ
SOFIA SERHATLI
NAFİYE BAHUR
İş Kadını ve Anne Olmanın Mükemmel Dengesi
İ
ş yaşamında kadın olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hayatın her alanında kadın olmak çok zor, hele ki iş yaşamında… Ataerkil bir toplumda kadınların işi daha da zorlaşıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kadının iş gücüne katılımının ve kadın istihdamının sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu biliyoruz.
Kadın; rekabetçi, ortamda ataerkil egemenlikle üretim ilişkileri içerisinde daha mütevazi, daha üretken, daha uyumlu bir rolün sahibidir. Kadın; üretimin en önemli bileşenlerindendir. İş hayatında kadın olarak var olabilmek, başlı başına bir mücadele gerektiriyor. Özellikle iş, özel hayat entegrasyonu meselesinde erkeklere oranla birçok dezavantajı olmasına rağmen önemli başarılara imza atmış kadınları görmek mutluluk verici.
advertorial
Nora Un Yönetim Kurulu Bașkanı Nafiye Bahur ile iș ve özel yașamına dair samimi bir sohbet gerçekleștirdik…
Sizce başarı nasıl elde ediliyor?
İş hayatında başarılı bir birey olmanın ilk ve temel şartı, hedef koymaktır. Kurallı olmak ve belirli bir disiplin altında çalışmak, verimi artırır. Birçoğumuz hata yapmaktan korkarız. Oysaki, yanlış yapmaktan korkmamalıyız. Elbette yanıldığımız dönemler olacaktır, önemli olan yanlışlarımızın bizi geriye değil, ileriye götürecek, bize yol gösterecek veriler olarak kalmasıdır.
Hedeflediğiniz noktaya ulaşmak için süreç yönetimini nasıl planlarsınız?
Hedeflerimizin sınırları yok; çünkü hayallerimizin sınırları yok. Hedeflere ulaşmak hakkında benim tecrübelerime gelirsek… Hayatımızda pek çok iniş ve çıkış yaşıyoruz, önemli olan onları nasıl karşıladığımız... Kendinize bir hedef koyduğunuzda yolunuza çıkabilecek engelleri iyi tanımak ve onlar için önlemler almak çok önemli. Motivasyonunuzun düştüğü anlar olabilir; özellikle yaptığınız işi sevmezseniz, motivasyonunuzu kaybeder ve kendinizi yenileyemezsiniz. Eğer kariyerinize tutkuyla bağlı olursanız bu birçok şeyi kolaylaştırır.
Ekonomiyi canlandırmak ve yerli üretimi desteklemek için neler yapılmalı sizce?
Tüm sektörlere iç ve dış piyasalarda rekabet edebilecek düzeyde şartlar oluşturulmalı. Bireylerden başlayıp kurumlara kadar yaygınlaştırılarak ihtiyaçların belli bölümünün mal ve hizmetlerle karşılanması sağlanmalı. Aynı zamanda yerli üretimi destekleyici ekonomik politikalarımız da daha çok zenginleştirilmeli diye düşünüyorum.
Başarılı bir kadın olmak ve sevgi dolu bir anne olmak, apayrı ve çok ciddi sorumluluklar... Bu ikisini nasıl dengede tutuyorsunuz?
Güzel soru fakat bu birbirinden bağımsız iki durum…. İş hayatında başarılı bir şekilde var olmak, geleceğe bir şeyler bırakabilmek için yaptığınız bir iş, vermiş olduğunuz bir mücadele. Annelik ise; şu dünyada bir kadının başına gelebilecek en güzel şey. Zaten her kadının iç güdüsel olarak çocuğuyla ilgili ciddi sorumluluk duygusu vardır. Yapılacak işlerin, elde edilecek kazancın her zaman bir telafisi, alternatifi vardır ama çocuğunuzla ilgili kaybettiğiniz zamanın telafisi yok. Bu nedenle, kızımla geçireceğim zaman, ona vereceğim eğitim, ona sağlayacağım katkı, onunla sağlam ve doğru bir ebeveyn ilişkisi kurmam, onun gelişmesine ve büyümesine tanıklık etmem her şeyin çok daha ötesinde benim için... Bu konudaki denge; ihtiyacı olan her an onun yanında olabilmemdir… Kızım söz konusu olduğunda, iş her zaman geri planda kalır. Ciddi sorumlulukları olan, yoğun bir iş yaşamım var ve bunun yanında nefes aldığım, hafiflediğim tek yer kızımın yanı...
Anneliği nasıl tanımlarsınız?
Anne olmak kadar güzel bir duygu olabilir mi? Annelik hayatımda yaşadığım en güzel duygu!
Kızınızla en çok neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Kızım henüz 10 yaşında ve yaşı küçük olduğu için onunla en çok oyun oynamayı seviyoruz. Evin içinde bile körebe, saklambaç, yastık savaşı gibi enerjisini atabileceği oyunlar oynuyoruz daha çok... Beraber balık tutuyoruz, resim yapıyoruz, yemek yapıyoruz ve seyahate çıyoruz. İş dışında kalan neredeyse bütün zamanım onunla geçiyor, çünkü kızımla yaptığım her şey çok keyifli. Yanımda olması bile bana yetiyor…
Eğer kariyerinize tutkuyla bağlı olursanız bu birçok şeyi kolaylaştırır.
davet
PAVEL KAFKA,LUCY KAFKOVA, MİROSLAV-OLGA RADKOVSKY
Resepsiyona Büyük İlgi Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi, Pavel Kafka, Büyükelçilik rezidansında ülkesinin milli günü dolasıyla resepsiyon düzenledi. Resepsiyona, birçok diplomat ve misyon temsilcisi katıldı. Dış İşleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı’nın katıldığı davette, Büyükelçi Pavel Kafka, dostluk mesajları verdi. Özellikle öğrenci değişim programlarındaki Türkiye - Çek ilişkisine değinen Büyükelçi, bu ilişkilerin gelişerek devam edeceğini belirtti. Konuklarıyla yakından ilgilenen Kafka çifti, anlamlı bir geceye imza attı. Davetliler müzik eşliğinde, leziz ikramların tadına baktı.
120
LUIGI-STEFANIA MATTIOLO
davet
AKIN-BİRTEN GÖKYAY
122
FARUK KAYMAKÇI
ALİ BAȘMAN
MUHAMMED SYRUS SAJJAD-SHAZA SYRUS
SEDA - CAN ÇAVUȘOĞLU
davet
MERYEM CUMART
CHARLES-GÖKÇE MATTHIJESSEN
RASHA ATHAMNI
Resepsiyona katılan davetliler keyifli müzikler eșliğinde, leziz ikramların tadına baktı. 124
ANNA TURENICOVA-DUSAN TURENIC
CANAN TOKCAN,ANDREW RYAN,MELEK BURTON
MEHMET OSMAN MISIRDALI, MEHMET NECATİ YÜZER
Sensiz Olmaz Ankara
S
ensiz Olmaz’ın doğuşunu dinlemek isteriz...
Uzun yıllardan beri yeme-içme sektörünün gerek müşteri, gerek işletmeci, gerekse tedarikçi olarak içinde yer alan iki ortak olarak “biz bir meyhaneye gittiğimizde ne istiyoruz?” diyerek “Sensiz Olmaz”ın temellerini atmaya karar verdik. Dükkanın ismi “Sensiz Olmaz” ise dostlarımıza ve dostluğumuza verdimiz değerle aklımıza gelen ilk isim oldu.
Çocukluğumuzun geçtiği Şili Meydanı ve çevresinde yeni açılan kafe ve restoranlarla bu bölgenin Ankara’ya yeni bir soluk getireceğini, canlanacağını gördüğümüz için, burada yer arayışımız başlamışken tam da içimizden geçen yer olan “Sensiz Olmaz”ı yapma şansına sahip olduk. “Sensiz Olmaz”ın karşısında yer alan “Şili Parkı”nın yeşilliği, gerek iç mekan, gerekse bahçe peyzajındaki çiçeklerimizle karışarak, oldukça keyifli ve güzel bir ambiyans yarattı. Yaz aylarında tamamen üstü açık olan mekanımızla ferah; kış aylarında ise misafirlerimizi sıcacık tutabileceğimiz bir sistem kurduk.
advertorial
“Sensiz Olmaz”ın ortaklarından Mehmet Osman Mısırdalı ve Mehmet Necati Yüzer’in dostlukları Yükseliș Koleji’ndeki ilkokul sıralarına dayanıyor… Diğer taraftan grubun markası olan Necati Bey Kebap’ta yolları kesișiyor. Podium AVM ve Metromall AVM’de 2017 yılında hizmete giren Necati Bey Kebap’taki bașarılarını Çankaya’ya tașımak için ortaklar yola çıkıyor. Mehmet Necati Yüzer avukat; Mehmet Osman Mısırdalı 1949’dan beri et sektöründe Ankara’nın en önemli isimlerinden biri olan Mısırdalı ailesinin 3. kușağı... Yani ikilinin ortaklığı tam bir güç birliği…
“Biz bir meyhaneye gittiğimizde ne istiyoruz?” dediğimiz noktada, mükemmel hizmet, güzel ve farklı mezeler, rahatsız etmeyen ama duyulabilir bir müzik, çok ferah ve sıcak samimi bir ortam, derin sohbetlere, eğlenceli akşamlara ev sahipliği yapacak bir mekan düşüncesini hayata geçirdik. Sanıyoruz ki başarılı olduk ki, 30 Ağustos 2018 tarihinde açıldığımızdan beri tüm misafirlerimizden çok güzel geri bildirimler alıyoruz.
Sensiz Olmaz’da neler var?
Sade bir şıklığa sahip olan “Sensiz Olmaz” misafirlerine çok rahat, sıcak ve samimi bir ortam sunuyor. Her misafirimizin müziği keyifle, rahatsız olmadan dinleyebileceği özel bir müzik sistemimiz mevcut. Müzik deyince… 80’ler ve 90’ların dillere pelesenk olmuş Türkçe Pop biraz da sanat müziği şarkıları eşlik ediyor muhabbetlere… Mutfağa gelince… Her meyhanenin olmazsa olmaz klasik tatlarının yanı sıra son derece yaratıcı ve işini aşkla yapan usta aşçılarımızın ellerinden çıkan bize özel lezzetlerimiz misafirlerimiz tarafından çok beğeniliyor ve muhabbetlere tat katıyor. Girit, sultan ezme, güveçte tereyağlı yoğurtlu dil, yoğurt kızartması, kokoreç mutlaka denenmeli. Uzun yıllardan beri et sektöründe olmanın birikimi ile grubun diğer et restoranlarında edindiğimiz tecrübe ile et konusundaki ustalığımızı menümüze yansıttık. Şefimizin özel reçetesi ile köfte, şaşlık, lokum, kuzu şiş damak çatlatıyor diyebiliriz, deneyenler vazgeçemiyor! Beyaz et tercih eden misafirlerimiz için özel sos ile hazırlanmış tavuk, balık mezelerimiz ve mevsim balıkları da menümüzde yer alıyor. Muhabbete eşlik eden zengin içecek kavımızla her lezzete uygun içecek sunuyoruz...
Mutfakta şeflerimize yaratıcılıklarını yansıtabilecekleri ortam hazırlamanın yanı sıra, ürün alımlarımızda da her zaman en kaliteli malzemeyi seçmek temel prensibimiz. Bu anlamda mutfağımız profesyonel olmakla birlikte endüstriyel bir mutfak olmaktan daha çok organik, günlük, taze ve ev yapımı tadında lezzetler sunuyor. Servis konusunda ise tüm ekip arkadaşlarımız “her misafir çok keyifli bir akşam geçirmeli ve masadan mutlu kalkmalı” prensibini benimsemekte. Güler yüzlü bir hizmetle, misafirlerimizin kendilerini çok rahat hissedebilecekleri; servisi, yemekleri ve ambiyansı ile keyif alacakları bir ortam yaratmak için çok emek harcadık… Biz “Sensiz Olmaz”ı çok keyif alarak yarattık, sanıyoruz ki Ankara da “Sensiz Olmaz”ı çok sevdi. Ankaralılarla daha uzun yıllar geçirmek dileği ile…
Paris Cad. No: 76/9-10 Șili Meydanı - Kavaklıdere/Ankara T: 0312 426 26 91 sensizolmazmeyhane
röportaj
TOLGA ÜLKEALAN
Huzur ve Ferahlık Birleşiyor Ülkealan Yapı Endüstrisi A.Ș Yönetim Kurulu Bașkanı Tolga Ülkealan, bazı projelerin konut kavramını doldurmadığını belirterek yükselen yeni projeleri için “aydınlık, kullanılabilir, ferah alanlar” vurgusu yaptı...
K
onut alacaklara özel açıklamalarda bulunan Ülkealan Yapı Endüstrisi A.Ş’nin 3. Kuşak temsilcisi Tolga Ülkealan önem verilmesi gereken detayları paylaşırken yaşam alanının kullanılabilir olmasına dikkat çekiyor. Projelerinde en çok önem verilen detayın huzur, rahat hareket edilebilecek geniş alanlar ve güvenliğin bir arada olduğunu vurguluyor. Tasarlarken ailelerin yaşayabileceği geniş alanlar planlanan projede 10.000 m2 alan üzerinde 2 konut kulesi, 1 yatay blok inşa ediliyor. 2+1, 3+1+1, 5+1+1 ve 6+1+1 daire seçeneklerinin bulunduğu proje, +1 konsepti ile geniş mekanlarda konfor sunuyor.
Geniş Mutfaklar Büyük Mutluluklar
Çocuklu ailelerin rahatlıkla kullanabileceği ortak yaşam alanları
projeye büyük ilgi uyandırıyor. Çocuklu ve geniş ailelerin birlikte daha fazla vakit geçirmesini sağlayacak 24 m2 ve 48 m2 arasında değişen büyüklüklerde ada mutfakları ile proje, mimari olarak benzerlerinden ayrılmaktadır. 6.950 m2 yeşil alana sahip projede üst peyzaj alanında araç trafiği yoktur. Bu sayede yeşil ile iç içe insanların güvenlikli şekilde site içinde dolaşması sağlanmış ve yeşili bol, sadece çocuklara ait çocuk oyun alanları, yapay gölet, yürüyüş yolları ile ıhlamur ve kiraz ağaçlarının yer aldığı peyzaj alanları bulunmaktadır.
Güneş Alan Aydınlık Mekanlar
Güneş alan 3 cepheli aydınlık mekanlar için yüksek tavan ve geniş camlar, daha çok mahremiyet için yan komşuyla ortak duvar olmaması, site içinde çocukları huzurla bırakabilmek için güvenli alanlar ve her daire için bağımsız kapalı otopark büyük bir konfor sunmaktadır.
davet
BURAK YILMAZ, EMRE BELÖZOĞLU, RODRİGUES, ŠKRTEL, YILDIRIM DEMİRÖREN, PEPE,MEHMET KASAPOĞLU, YOUSEF AL-OBAİDLY, ADRİANO, MARİANO, FERNANDO MUSLERA
Yeşil Sahaların Süperleri “Futbolun Süperleri” Ödül Töreni gecesi İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Digiturk’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Futbolun Süperleri” Ödül Töreni İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Törene Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Digiturk CEO’su Yousef Al-Obaidly’nin yanı sıra spor, iş ve sosyal yaşam dünyasının önde gelen isimleri de katıldı. 2017-2018 Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu’nun süperlerinin bir araya geldiği gecede ünlü sanatçı Murat Boz sahneye çıkarak şarkılarıyla davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı. Futbol severlerin oyları, Türk futbolunun efsane isimlerinden oluşan özel jüri ve Spor Toto Süper Lig takımlarının oyuncularının seçimleriyle belirlenen yıldız isimler tek tek sahneye davet edilerek ödülleri takdim edildi. Galatasaray’dan ayrılarak başka ülkede futbol yaşantısına devam eden Bafetimbi Gomis’e ise 2018 yılının süper futbolcusu ödülü verilirken Bafetimbi Gomis gerçekleşen geceye canlı bağlantı ile bağlanarak teşekkürlerini iletti. Gecenin sonunda “Yılın Süper 11”i olarak sahneye çıkan 11 futbolcu davetlilerden büyük alkış aldı.
132
PHILLIP COCU, ALİ KOÇ
Kurumsal Organizasyonlarda Çözüm Ortağınız Eğitim ve Bayi Toplantıları | İş Seyahatleri Uçak Biletleri | Transfer Hizmetleri | Yurtiçi ve Yurtdışı Otel Rezervasyonu Araç Kiralama
• Ankara: Atatürk Bulvarı No: 175/4-8 Kavaklıdere, Çankaya/ANKARA • İstanbul: Bağdat Caddesi 47/4 Kızıltoprak, Kadıköy/İSTANBUL /saltur
davet
Türkiye Futbol Federasyonu ve Digiturk’ün ev sahipliğinde gerçekleștirilen “Futbolun Süperleri” Ödül Töreni, Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, TFF Bașkanı Yıldırım Demirören ve Digiturk CEO’su Yousef Al-Obaidly’nin katılımıyla gerçeklești.
134 magdergi.com.tr
REVNA DEMİRÖREN
YOUSEF AL-OBAİDLY, MEHMET KASAPOĞLU, YILDIRIM DEMİRÖREN
FATİH TERİM
ȘEYMA - ACUN ILICALI
davet
ABDURRAHİM ALBAYRAK, MUSTAFA CENGİZ
136 magdergi.com.tr
DOĞA - METİN TEKİN
SADETTİN SARAN
ȘANSAL BÜYÜKA
ABDULLAH AVCI, GÖKSEL GÜMÜȘDAĞ
BENSU SORAL - HAKAN BAȘ
10 binlerce evde 100 binlerce mutlu insan...
Pencere’ye atĹlan imza...
Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara www.hatupen.com.tr
facebook.com/hatupen
Telefon: 0312 385 88 50
E-posta: hatupen@hatupen.com.tr
twitter.com/hatupen
instagram.com/hatupen
davet
Contemporary Istanbul 13. Yılında Çağdaş sanatın en iyi örneklerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul, Akbank’ın desteğiyle 13. kez sanatseverlere kapılarını açtı. Dünyadan ve Türkiye’den en iyi çağdaş sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul, 13.yılında da Akbank’ın desteğiyle Lütfi Kırdar Rumeli Salonu ve İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. 54’ü yurt dışından olmak üzere 83 galeri, 400’ü yabancı 650 sanatçının yaklaşık 2 bin eseriyle yer aldığı fuarda, Türkiye ve dünya çağdaş sanatının en önemli eserlerini bir mekanda buluşturuyor. İstanbul’u sanatın odağına alan 13. Contemporary Istanbul’a bu yıl, 22 ülkeden 83 galeri, 400’ü yabancı 650 sanatçı ile katılacak. Fuarda, sanatseverle ilk kez buluşacak yaklaşık 2 bin eser sergileniyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline Koç, Çiğdem Simavi, Oya Eczacıbaşı, Hacı Sabancı, Arzu Sabancı, Banu - Hakan Çarmıklı, Can Has gibi ünlü isimler de eserleri tek tek inceleyerek bilgi aldı. 20-23 Eylül tarihleri arasında ziyarete açık olacak olan Contemporary Istanbul, Akbank’ın desteğiyle, Habertürk ve Bloomberg HT’nin medya sponsorluğunda gerçekleştirilecek.
138 magdergi.com.tr
CAROLINE KOÇ - AYȘEGÜL DİNÇKÖK
davet
KUBİLAY TİRYAKİOĞLU, DEREN KARACA, CAN HELVACIOĞLU
NUSRET CÖMERT
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
140 magdergi.com.tr
BERİL ÇAVUȘOĞLU
SUZAN SABANCI DİNÇER
REVNA DEMİRÖREN
İLKEM TOĞÇUOĞLU
ELİF DÜRÜST
davet
HAKAN - BANU ÇARMIKLI
CAN HAS
BAHAR TANGIR, GÖKHAN ÇARMIKLI
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
142 magdergi.com.tr
DEMET ȘENER
Cemiyet hayatının genç kușak temsilcisi Aslıșah Alkoçlar, bu yılki sergiye zarif annesi Gülșah Alkoçlar ile birlikte katılım gösterdi. DİLEK HANİF
İSMET ALPAGUT
ASLIȘAH - GÜLȘAH ALKOÇLAR
davet
MAYA - İBRAHİM BİTARGİL
144 magdergi.com.tr
FERYAL GÜLMAN, BAHAR ȘER
SERDAR BİLGİLİ
NİL BENTÜRK
MAİDE - EMRE KURTTEPELİ
HAKAN - ARZU SABANCI
davet
BELKIS AKSOY, BANU TARAKÇIOĞLU
146
HACI SABANCI, NAZLI KAYI
EDA KOSİF
Son dönemlerin gözde çifti Hacı Sabancı ve Nazlı Kayı, sanatseverleri ve sanatçıları bulușturan keyifli etkinliğe birlikte katıldı.
AYȘEGÜL TOPLUSOY
BİLGÜN DERELİ, EVİN ȘAȘMAZ
BEGÜM ÖZER
özel
Gülümsemesinde Hayat Var
Demet Özdemir
Erkenci Kuș dizisinin saf așık “Sanem”i Demet Özdemir ile gerçekleștirdiğimiz özel röportajda bizleri kendisine hayran bırakıyor... Dinmek bilmeye enerjisi, duru güzelliği, içtenliği ve sıcacık gülümsemesi ile sorularımızı yanıtlayan bașarılı oyuncuyu yakından tanımaya, hayallerine ortak olmaya ve onun fantastik dünyasına yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN - DİLARA ERTÜRK FOTOĞRAFLAR: ELİF DEMİRALP STYLING: RUTKAY ÖZİŞ PRODÜKSİYON: ÜMİT TOKAT SAÇ: LİVAN YILDIZEL MAKYAJ: HAMİYET AKPINAR BACKSTAGE: ERSİN AL
148 magdergi.com.tr
BOĞAZLI KAZAK: JOSEPH/BEYMEN TÜL ETEK: SUDIETUZ BEYAZ SNEAKERS: VERSACE/BEYMEN
รถzel
Yร N HIRKA: STELLA MCCARTNEY/BEYMEN KEMER: OFFWHITE/BEYMEN
“Hiçbir zaman tam olarak öğrendim demedim, demeyeceğim…”
B
ize biraz kendinden bahseder misin?
’92 yılında çok küçük bir yer olan İzmit’te doğdum. Bir ablam ve abimle birlikte güzel bir çocukluk geçirdim. Küçük bir yerde büyüdüğüm için özgürdüm hatta biraz erkek çocuğu gibiydim… Sonra İstanbul’a yerleştik, karışık ve kalabalık bir yer ama buraya da adapte oldum.
Oyunculuk kariyerin nasıl başladı?
İlk önce dans etmeye başladım, sonrasında bir arkadaşım vasıtasıyla oyuncu olma düşünceleri girdi aklıma… “Oyuncu olmayı düşünür müsün?” sorusunu bana ilk kez sorduğunda çok garipsemiştim. Fakat sonra “neden olmasın?” dedim ve bunun hayallerini kurmaya başladıktan sonra “nerede eğitim alabilirim, ne yapabilirim?” diye düşünmeye başladım ve Şahika Tekand’a gittim. Tiyatro eğitimim 2 yıl sürdü. Sonra hemen hemen herkesin bildiği gibi seçmelere girdim. İlkinde ilk işim olan “Sana Bir Sır Vereceğim”deki rolümü
canlandırdım ve seçildim. Ondan sonrası o kadar hızlı geçti ki hatırlamıyorum bile… (gülüyor)
İlk canlandırdığın rolde neler hissettin?
Çok heyecanlıydı. “Sana Bir Sır Vereceğim” fantastik bir işti. Beni en çok düşündüren kısmı, ellerimden elektrik çıkarma durumuydu. “Tamam eğitim aldım ama ellerimden nasıl elektrik çıkaracağım?” Tabii ki efekt olacaktı hepsi ama “ben bunu ben nasıl farklılaştırıp da normal bir karakterden sıyrılabilirim?” diye sorguluyordum kendimi… Kısacası ilk rolüm soyut bir şeylere tepki vermem beklenerek geçti. Fakat Balık burcuyum; dolayısıyla ne söylerlerse çok çabuk adapte olup o dünyaya girebiliyorum. Birazcık ucundan yakaladığımı düşünüyorum ki yönetmen “beğendim” dedi. Neyi beğendiği hakkında hiçbir fikrim yok gerçekten! (Gülüyor) Çünkü ben olabileceğini hiç düşünmüyordum açıkçası. Zaten çok da heyecanlıydım ama büyük ihtimal enerji meselesiydi ve enerjimiz tuttu.
özel
“Oynarken bir şeyleri planlamıyorum...” Peki oyunculuk serüveni başladığından beri yolculuk boyunca neler ile karşılaştın? Hafızana kazınan anlar neler?
İlk işim benim için çok çok değerli ve her zaman da öyle kalacak… Çok yorulduğum bir işti; çok az uykuyla sete gidip geldim. “Bir şeyler oluyor mu, olacak mı?” gibi soru işaretleri kafamda çok fazlaydı. Alternatif bir işti bir de, fantastik bir konusu vardı, geri dönüşünün nasıl olacağını çok merak ediyordum. Oradan sonrası hızlı bir şekilde aktı, iyi insanlarla ve usta oyuncularla oynamak benim için ikinci bir okul oldu. Oyunculukla ve bu sektörde nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili birçok şeyi onlardan öğrendim. Hiçbir zaman tam olarak öğrendim demiyorum ve demeyeceğim de… Sakin olmak bu sektörde gerçekten çok önemli; sektöre yeni girecek olanlar için bunu önerebilirim. Canlandırdığın karakteri daha tutarlı hale getirmek için; bütün kaygılarından ve egolarından uzaklaşmak, tam olarak anda kalarak birlikte oynadığın oyuncuyu dinlemek ve sadece kendi laflarını söylemek için söylemek yerine, daha çok yaşama taraftarı olmak gerektiğini düşünüyorum. İşin raytingden bahsetmiyorum, oyuncunun kendi içsel doygunluğundan bahsediyorum. Bu şekilde davranmanın oyuncuyu daha da tatmin edeceğine inanıyorum. Diğer türlü kaygılara yönelirsek yaşadığımız hayatı biraz daha karamsarlığa itip, işi rayting ya da para odaklı hale getirmiş oluruz, o yüzden buradan kaçmak gerekiyor bence. Benim öğrendiğim ya da hala öğrenmeye devam ettiğim şey bu. Onun dışında çok keyifli bir meslek, yeter ki o heyecanı dindirip, sakinleşebilelim. Bir de gerçekten set adabı diye bir şey var, onu biraz daha kavrayabilirsek her anlamda mutlu bir şekilde eve gidecek, ve çektiğiniz bölümü izlediğinizde tatmin olma duygusunu yaşayacabileceksiniz…
Bu kadar yorgunluğu bir şeylerin motive etmesi lazım değil mi? Kesinlikle! Eğer farklı hırslara bürünüp daha fazlasını beklerseniz ya da sadece oyundaki hissiyata değil de, nasıl göründüğünüze bağlı kalırsanız hiçbir zaman mutlu olamazsınız. Oturup da usta oyuncularla bunu konuşmadım ama mesela Sumru Yavrucuk, Binnur Kaya, Mahir Günşıra gibi değerli isimlerle çalıştım ve onları gözlemlediğim kadarıyla şunu söyleyebiliyorum ki; tüm dertleri anda kalmak ve oynamak, başka hiçbir soru işareti yok kafalarında. Rol aldığım tüm dizilerde hayatını sanata vermiş, tiyatroya vermiş isimlerle birlikte çalıştım. Bu tabii ki tecrübe ile sabit olacak bir şey ama en azından kıyısından, köşesinden onlarla birlikte olabilme
152 magdergi.com.tr
şansını yakaladığım için çok şanslı hissediyorum kendimi, çünkü bu saydığım isimler idolüm olan isimlerdir.
Kendini izlediğin zaman dışarıdan gözlemleyip eleştiriyor musun?
Eleştiri ister istemez oluyor kendine karşı. Ancak oynarken bir şeyleri planlamadığım için benim için en doğrusu o oluyor. “Şurada gülersem daha iyi durur” ya da “Burada ne yaparsam daha güçlü dururum?” gibi cümleler kurmuyorum. Çünkü eğer bu tarz kaygılar sonradan, “ah keşke burada bunu yapmasaydım, gülmeseydim de böyle yapsaydım”a dönüşüyor. Ben çektiğim sahnenin hepsini çektikten sonra unutuyorum zaten, hemen bir sonraki sahneye adapte oluyorum. Sanırım burcumun da bana getirdiği en önemli özelliğim bu; hiçbir şey aklımda kalmıyor. İzlediğimde de nasıl göründüğüme, başkalarının nasıl göründüğüne, sesimin nasıl çıktığına ya da gözümün nasıl baktığına takılmıyorum, daha çok “kaptırmışım gitmişim” diyorum.
Aslında, canlandırdığın karaktere hislerini yansıtman lazım, değil mi?
Ben buna şu şekilde bir örnek vermek istiyorum; normal yaşantımızı sürdürürken, insanlarla sohbet ederken 7/24 nasıl göründüğümüzü dert ediyor muyuz? Bir rolü oynarken de bu böyle olmalı… Tabii ki yüzde yüz gerçeği yansıtmak mümkün değil, sonuçta ortada bir metin var zaten, mutlaka ona bağlı kalıyoruz ama onu ne kadar sadeleştirirsek, ne kadar doğallaştırırsak, gerçek hayatta yaptıklarımızın hiç değilse yüzde seksenini oraya katabilirsek ne mutlu bize… Ben de en fazla şu “rujun rengi şöyle durmuş bende, burada belki daha az bağırsaydım daha iyi olurmuş” diyorum ama kafamı tamamen buna takıp, sürekli bunu dert edip orada öyle göründüğüm için sonraki sahnemde “burada böyle yapacağım” gibi şeyler planlamıyorum.
Peki bugüne kadar canlandırdığın karakterlerden en çok hangisini sevdin?
“Hepsi benim çocuklarım gibi…”diye klişe bir cümle kurmayacağım… (Gülüyor) İlk işimdeki “Aylin” karakterinin yeri çok ayrı benim için, çünkü hem çok yoğundum hem de bir Balık burcu insanı olarak fantastik şeylere çok çabuk inandığım için bu karakter beni daha çabuk etkiledi. Kızın avuçlarının içinden gerçekten elektirik çıkıyor olması, onu hem güçlü hem güçsüz hale getiriyordu.
ÖRME PANTALON VE BOĞAZLI KAZAK: KNITSS BEYAZ KAŞE PALTO: BALMAIN/BEYMEN AYAKKABI/ÇANTA: CHRISTIAN LOUBOUTIN
özel
“Sert bir karakteri oynamak istiyorum…”
Bir yandan çok üstün bir yeteneği vardı, bir yandan da çevresine zarar verebildiği için çok çaresizlik yaşıyordu. Çözmeye çalıştığım garip bir psikolojisi vardı, bu yüzden bana çok dramatik gelir hep… Bunun dışındaki karakterlerim hep bize yakın, çevremizde sürekli olarak gördüğümüz ve daha çok deneyimleyebildiğimiz karakterlerdi.
Az önce idolün olan isimlerden bahsettin ama aynı sahneyi hiç paylaşmadığın ve paylaşmanın hayalini kurduğun oyuncular kimler?
Hayallerimi tek tek gerçekleştirmeye başladım… Sumru Yavrucuk, Zerrin Tekindor gerçekten hayalini kurduğum oyunculardı ve onlarla oynadım. Şimdiki hayalim Çetin Tekindor ve Haluk Bilginer… Birçok usta oyuncu var ama şu an aklıma gelenler onlar… “Bir baba – kızı oynayalım”, “Dizi olsun veya sinema filmi olsun”, “Mutlaka şöyle bir senaryo olsun” gibi düşüncelerim yok. Nasıl bir rol olduğu veya ne tarz bir projede birlikte olacağımız önemli değil… Benim için önemli olan; onlarla göz göze oynamak, çalışma disiplinlerine, nasıl oynadıklarına, hazırlıklarına şahit olmak…
Sinema filminde veya dizide nasıl bir karaktere hayat vermek istersin?
Sert bir karakteri oynamak istiyorum. Çünkü eğitim alırken aslında sadece romantik komediyi kimse öğretmiyor ya da bize herhangi tek bir tarz öğretmiyorlar. Gerçekliğin peşinde olmamız öğretiliyor, en azından benim eğitim aldığım yerde öyleydi. Bu yüzden hepsi var içimde hayal olarak… Kendinden emin ve planlı bir karakteri canlandırmak bana daha çekici geliyor şu anda… Dizinin ya da sinemanın seyrinde birçok şey yaşayabilir ve farklı bir karaktere dönüşebilir ama daha sert bir yerden başlamak, onun macerasına ya da hayatına dahil olan işler yapmak beni cezbediyor… Fakat romantik komediden de asla vazgeçemem, onun yeri hep ayrı benim için. Orada saf ve masum kızları oynuyorum; gerilim, aksiyon veya dramada da aynı karakteri oynarsam benim için bir şey değişmeyecek, sadece biraz hızı değişecek. Asıl hayalim, farklı şeyler çözümlemek için Aylin karakteri gibi çözümlemesi zor şeyler oynamak…
154 magdergi.com.tr
Şu anda herkesin beğeni ile izlediği Erkenci Kuş projesine sen nasıl dahil oldun? Proje karşına ilk geldiğinde neler düşündün, nasıl değerlendirdin?
Yani uzun bir süreçti; 61 bölüm, no 309 çektik hiç ara vermeden. Tek aramda da sinema filmi çekmiştim. Çok yorgun olduğum bir sezon sonuydu aslında. İtiraf edeyim “bir süre bir şey yapmak istemiyorum” diyordum. Hatta birkaç iş geldi; drama işler, internet işleri de okudum. Aralarında da bu iş vardı. Aslında daha geç başlayacak ve tarzı farklı olan işlere öncelik tanıyordum ama gelen işlerin hepsini okuduktan sonra kendimi daha fazla evde oturamayacak gibi hissettim. Bende ne kadar büyük bir çalışma aşkı olduğunu 5 ay evde oturunca anladım.(gülüyor) Projeyi seçerken işin tutup tutmayacağını önemsemiyorum. Kendimi nasıl, hangi işte daha iyi görebiliyorum, ona bakıyorum. Senaryoyu okurken, sahneleri kendi gözümde o anda çekip oynayabiliyorsam anlıyorum ki canlandırmak istediğim karakter o. Çünkü kafam bir senaryoyu somut hale getirip onu çekmiş bileoluyor, buna engel olmam mümkün değil. Bütün işleri okuduktan sonra kafamda çektiğim tek dizi Erkenci Kuş oldu ve hem romantik komedi olup hem de tarihi daha erken olduğu halde ona yöneldim. “Bu iş benim için bitti paketlendi, hatta birinci bölümünü çektim bile kafamda” dedim ve hemen yapımcıyı arayarak rolü kabul ettiğimi bildirdim.
Dizi çekimleri başladıktan sonraki süreçte kabul etmekte haklı olduğun hissiyatına emin oldun mu? “İyi ki” dedin mi?
Tabii ki! Bir ara kafam karışmıştı; hem romantik komedi oluşu hem kızın yaşının küçük ve sakar bir kız oluşu bir tereddüte düşürdü beni; “nereye gider bu rol?” dedirtti ama bunun yanındaki ekstra meziyetleri, görsel hafızasının iyi olması gibi yetenekleri, hayalleri ortaya çıktıkça ve geliştikçe “iyi ki” dedim. Bu kız sadece erkeğe aşık olan ya da erkeğin ona aşık olduğu biri değildi ve o çeşitlendikçe ben ne kadar doğru bir karar verdiğime emin oldum.
Bu durumu biraz da sen sağlıyorsun sanki. Kızın çeşitliliğine katkın büyük…
Planlı yapmıyorum… (Gülüyor) Garip bir şekilde çıkıyor…
EKRU PANTALON CEKET: VAKKO KEMER: FIRST CLASS
özel
“Tüm güçlere sahip olan bir süper kahraman olmak isterdim…”
özel
ÖRME ELBİSE VE ÖRME HIRKA: KNITSS
“Erkeklerin de ruhu var…”
Az önce set adabından bahsettin. Bu adabı Erkenci Kuş’un seti hakkında nasıl değerlendiriyorsun? Nasıl bir set ortamınız var? Seni zorlayan anlar var mı?
Zorlayan sahneler de oluyor, yorulduğumuz için aksayan yerler de oluyor mutlaka. İşin en güzel tarafı çok saygılı herkes; bir adım fazlası rahatsız eder, biraz daha soğuğu çok yabancılaştırır. O kadar güzel bir dengede ki… Herkesle iletişimim çok bşka; Özlem Tokaslan ile ayrı bir sohbetim var, Berat Yenilmez ile çok gülüp eğlendiğimiz bir diyaloğumuz var, Can ile bambaşka, yönetmenimiz Çağrı Bayrak ile apayrı… Öyle güzel ilişkiler kuruldu ki herkes günün sonunda birbirine sevgi ile bakıyor. Ortada özel bir iş olduğunun da çok farkında herkes... Kimse kimsenin özel alanına dahil olmuyor, herkes her şeyin en iyisini yapma taraftarı. Yönetmenimiz fazlasıyla başarılı; çok iyi işler yapmış, altenatif işler de çekmiş. Romantik komedinin kodlarını ve masalsı dünya yaratmayı çok iyi bilen bir yönetmen ve ekibi de öyle. Dizimiz yaza damgasını vurdu, reytinglerimiz çok yüksek, bu ne biz oyuncuların ne de yönetmenimizin tek başına başarısı… Bu başarı bir ekip işi ve ben bunu net olarak görebiliyorum setimizde. Özetle; her şey çok keyifli olduğu için İnşallah uzun ömürlü bir proje olur…
Can Yaman’I daha önceden tanıyor muydun? O nasıl bir partner? Tanımıyordum, sadece işlerini izliyordum. Can çok enerjik bir partner. Her zaman yazılan bir klişe vardır: Özellikle romantik komedilerde jönler komik olan taraf değildir, daha pozdurlar ama izleyicinin de istediği budur. (Bunu tüm erkek oyuncular için söylemiyorum, sakın yanlış oynuyorlar gibi bir algı olmasın.)Fakat Can böyle değil; hem metinden hem de Can’ın içsel enerjisinden kaynaklı olarak söylyebilirim ki; onun gerçekten bir ruhu var. Pozda olmayıp gerçekten kendini role teslim eden bir oyuncu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Hem arkadaş olarak çok iyi bir diyaloğumuz var hem de oynarken birbirimizi dinliyoruz… Bu tamamen enerji alışverişi… Çok eğlendiğimiz macera dolu bir yolculukta beraberiz…
Birbirinizi eleştiriyor musunuz?
Çok eleştiri gibi olmuyor. O kadar iyi arkadaşız ki, yalnızca nasıl yaparsak daha iyi olabileceğimize dair öneriler sunuyoruz birbirimize. Birimizin aklına gelmeyen şeyleri diğerimiz akla sokup oradan deneyebiliyoruz. Bu çok güzel bir şey, çünkü bu içimizde
kalırsa enerji olarak iyi geçmez zaten insanlara. Konuşabildiğimiz bir setteyiz. İkimizin de iletişimi çok kuvvetli, ikimiz de birbirine teslim olan iki farklı oyuncuyuz. Can ile oynadığım için çok şanslı olduğumu hissediyorum.
Ne kadar güzel olsa da oldukça yoğun bir set tempon var. Bunun dışında kalan zamanlarda neler yapıyorsun? Çok yoğun bir tempomuz var, gerçekten çok yoğun! (Gülüyor) 07:15’te başlayıp gece yarısına kadar devam ediyoruz. O yüzden “bunun dışında kalan zamanlarda neler yapıyorsun?” diye sakın sorma! (Gülüyor)
Peki bu yoğun tempoda seni neler dinlendiriyor, neler mutlu ediyor?
Uyumak dinlendiriyor hem de çok dinlendiriyor. Dört buçuk saat bile uyusam çok mutlu oluyorum. Uykuyu herkese öneriyorum, muhteşem bir şey! (Gülüyor). Keyifle eve dönüyorum ama set sonrası en çok uykuya ihtiyacım olduğu için ekstra bir şey yapıp sosyalleşemiyorum. Dürüst olayım, ailemle bile pek fazla zaman geçiremiyorum. Evime geliyorlar, ben setten dönene kadar oturup beni bekliyorlar. Geç vakitte eve döndüğüm için yalnızca bir kahve içebiliyoruz ve ben uyuyorum. Bunu dramatik bir hale getirmeyeyim ama çok dramatik. (Gülüyor) Bazen ailem beni görmek için sete geliyor, o şekilde görüşebiliyoruz. Ekiden dans ettiğim için müzik benim için çok önemli. Uyumadan önce güzel bir müzik dinlemek beni en çok rahatlatan şey… Tarzı hiç fark etmiyor, o gün nasıl uyandığıma göre değişiyor. Çok ciddi arabesk müzik de dinliyorum, klasik müzik... Bazen Türkçe bazen yabancı pop… Hatta meditasyon müzikleri de dinliyorum, ruhuma çok iyi geliyor. Zaten “tek bir tarzı yapıyorum” demek hayatımın hiçbir alanında bana göre değil. Giyinirken, saçımı yaparken de böyle... Çok değişken bir ruhum var.
Oyunculuk sektörünü dizi ve sinema yönünden değerlendirmeni istesek… Senin için ağır basan taraf hangisi?
Klişe olacak ama diziler için sizin aracılığınızla söylemek istiyorum bunu: Çalışma saatleri uzun olduğu için ve haftanın her günü izleyiciye ulaştığımız için, eleştirilerin biraz daha ağır olmasına hak tanınmış oluyor. Çünkü izleyicilerin evlerine giriyoruz. Sinemada öyle bir şey yok; sonuçta tercih edilerek gidiliyor ve para veriliyor.
özel
“Can ile oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum…” Bambaşka bir algısı var. İkisini de ayrı yerlere koydum hayatımda. Sadece sinema filmlerinde ya da sadece dizilerde rol almak istiyorum, diyemem. İnsanların evine dahil olmaktan da büyük keyif alıyorum, sinemada tercih edilen, özgün, bu zamana kadar yapılmamış, yapılsa bile benim daha farklı şeyler katabileceğim filmlerde de yer almak istiyorum. Okul yıllarımda da, dans ettiğim zamanlarda da, bu günümde de hiçbir zaman tek yönlü olmadım, her şeyi deneyimleme taraftarıyım. Güzel filmler yapmak isterim ama onun bir zamanı var, şu an yoğun bir tempodayım. Zamanı geldiğinde onun da peşine düşeceğime inanıyorum.
onları oyalamak istemem. Bir de isim hafızam çok kötüdür, onu da eklemek istiyorum. Çünkü, insanların hangi okulda okuduğuna, hangi meslekte olduğuna, hatta isimlere bile çok fazla önem vermiyorum. Tamamen bana hissettirdikleri ve onlarla nasıl sohbet ettiğim önemli benim için…
Aşık olunca neler hissediyorsun, nasıl biri oluyorsun? Nasıl bir Demer Özdemir çıkıyor karşımıza? Sanem karakteri gibi camlara kafanı vuruyor musun?
Peki yönetmen koltuğunda görebilir miyiz seni ileride?
Aşk çok güzel bir şey… Neticede bir romantik komedi karakteri canlandırıyorum ve tabii ki aşkın güzel, heyecan veren bir duygu olduğuna inanıyorum…
Biraz da özel yaşam… Genel olarak karakterini nasıl özetlersin? Güçlü ve zayıf yanların neler?
Balık burcu olarak fantastik bir dünyaya inandığını ve seni etkilediğini söyledin. Demet Özdemir bir süper kahraman olsa hangisi olurdu ya da nasıl bir süper kahraman olurdu?
Arkadaşlarımla bir Kaş ziyaretimizde su altı kamerası kullanmıştım. Belki görüntü yönetmenliği olur neden olmasın? (Gülüyor)
Asıl duygularımı çok fazla belli eden biri değilim, çünkü insanlara karşı çok hassasım. Mesela kendimle ilgili bir konuda biriyle olumsuz bir diyaloğa gireceksem ya da tartışma çıkacak gibiyse orada olmamayı tercih ederim ama başkası hakkında bir konu gündemde olduğunda da ben o insandan daha çok öne atlar onu savunurum. Özellikle lise zamanlarımda ve ailemle ilgili konularda hep böyle oldu. Ettiğim tüm kavgaları arkadaşlarım ya da ailem için ettim, hiçbir zaman kendim için etmedim. Onun dışında enerjiye çok inanıyorum. İnsanların nasıl bir ruh halinde olduklarını hissedebiliyorum. Örneğin; sette kötü bir şey yaşayıp sete enerjisi düşük olarak gelmiş insanların yanına gidip onlarla sohbet ediyorum. Çünkü çevremde mutsuz bir insan varsa ben de mutlu olamıyorum. Onlarla çok vakit geçirdiğim ruh halime ve dolayısıyla sete yansıyor. Bu yüzden çevresindekilerin enerjisini yükselten biriyim. Hareket halindayken çok fazla yorulmam, eve gidince kendimi bırakırım. Çok uzun saatler çalışıyoruz dediğim zamanlarda bile sette anlayamazsınız benim yorgun olduğumu. Hasta olduğumda eğer ki sesame yansımamışsa kimse hasta olduğumu anlamaz. Eve gidip makyajımı çıkardıktan sonra “hastayım” diyorum. Herkes para kazanmak için bir emek harcıyor, çevreme negatif enerji yayıp kendi ruh halimle ve kendi isteklerimle
160 magdergi.com.tr
Çok var… Mesela Wonder Woman; hem güçlü hem zeki hem de fantastik güçlere sahip bir karakter. Aslında sadece uçmak ya da düşünce okumak yetmezdi, tam donanımlı bir kahraman olmak isterdim. Süperman uçabiliyor, Batman’in bir sürü alet - edavatı var ve siyah giydiği için bence muhteşem, kedi kadın bence inanılmaz seksi. Hepsinin bir toplamı varsa hepsini olmak isterdim! Çünkü hepsini izlerken “keşke bunu da yapabilseydim” diyorum. O yüzden tam donanımlı bir süper kahraman olmak isterdim. İnsanoğlu yetinemiyor ki… (Gülüyor)
Bu ay özel bir içeriğimiz var; güzellik ve bakım… Bize bakım ritüellerinden bahseder misin biraz? Spora başlayalı bir buçuk - iki ay oldu ve çok ciddi bir çalışma tempom var spor konusunda. Ağır antrenmanlar yapıyorum. Boş olan bir günüm var ama o bir günde çok yoğun spor yapmaya çalışıyorum. Cildimi aksatmadan, düzenli olarak temizliyorum ve kuru bir cildim olduğu için nemlendiriyorum. Ağır makyaj yapan biri değilim ama asla makyajla uyuyamam. Set programımı çok yoğun olduğu için cildim makyajdan dolayı çok yoruluyor, bu yüzden setin dışında kalan vakitlerimde günlük hayatımda hiç makyaj yapmıyorum.
HIRKA: V2K BEL ÇANTASI: VAKKO GÖZLÜK: CALVIN KLEIN
davet
CAROLINE KOÇ, YASEMİN ADAR, UĞUR ERDENER
Mustafa V. Koç Spor Ödülü Sporcu, yönetici ve destekçi olarak spora büyük katkılarda bulunmuş Mustafa V. Koç adına Koç Holding ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi iş birliğiyle ikinci kez düzenlenen “Mustafa V. Koç Spor Ödülü” Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen törenle sahibini buldu. 2017 yılında Dünya Şampiyonu, 2016-2017-2018 yıllarında ise üst üste 3 kez Avrupa Şampiyonu olan ilk Türk kadın güreşçi Yasemin Adar, üniversiteler, gençlik-spor kulüpleri ve sporla ilgili pek çok kişi ve kurumdan gelen öneriler arasından, seçici kurul ve jüri değerlendirmesi sonucunda “2018 Mustafa V. Koç Spor Ödülü”ne layık görüldü. Yasemin Adar, toplam 200 bin TL’lik maddi ödülün yanı sıra Koç logosunun da mimarı olan dünyaca ünlü tasarımcı Ivan Chermayeff’in tasarladığı ödülü, Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen tören ile Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Mustafa V. Koç spor ödülünü Jüri Başkanı Caroline N. Koç’un elinden aldı. Koç Ailesi üyelerinin, iş ve spor dünyasının önde gelen isimlerinin ve olimpiyat tarihinin ilk altın madalya kazanan Müslüman kadın atleti Nawal El Moutawakel’in de katıldığı törenin açılış konuşmasını Caroline N. Koç yaptı.
162
ARZUHAN - MEHMET ALİ YALÇINDAĞ
ARKUN, TAHİRE DEMİRCAN
BÜLENT ECZACIBAȘI
MARIA - NECMETTİN ELİYEȘİL
Ender Mermerci Dünya Șampiyonu Milli Güreșçi Yasemin Adar’ın bașarılarıyla gurur duyduğunu ifade etti. GÖKÇE - ÖMER GÜRSOY
ENDER MERMERCİ
BURCU - MEHMET HANİF
davet
MURAT COȘKUN - ESRA ECZACIBAȘI
164
CEM HAKKO
MUSTAFA SARIGÜL
OSMAN - ZEYNEP ÇARMIKLI
ESRA - RAİF DİNÇKÖK
ALİ KİBAR
VUSLAT DOĞAN SABANCI
MURAT ÖZYEĞİN, YASEMİN GÜÇKAN
DALIA GARİH
Mustafa V. Koç Spor Ödülü, Çırağan Sarayı’nda gerçekleștirilen törenle sahibini buldu.
ERGUN GÜRSOY
LİNDA KUYUMCUYAN
BETTINA MACHLER
AYLİN SURKULTAY, AYȘE EGE
JULİDE SADIKOĞLU
KAHRAMAN SADIKOĞLU
ELVAN ODABAȘI
Ruhta Doyum Bedende Doyum Çok sevdiğiniz ama kilo almamak için uzak durduğunuz gıdaları daha masum hale getirerek hem sağlıklı hem de mutlu bireyler yaratan Diyetisyen Elvan Odabașı, lezzetleri forma sokma serüvenini bizlere anlatıyor…
F
itiz by Elvan Odabaşı markası nasıl doğdu?
Bu markayı iki ortağım ile birlikte hızlı tüketim alanlarında insanların sağlıklı ve formda beslenmesi için geliştirdik. Çay, kahve içmeye bayılıyoruz; çünkü sohbet etmeyi seviyoruz ama işte bunun yanında atıştırmayı da seviyoruz. Çayın ve kahvenin yanında atıştırdığımız yiyeceklerin neredeyse tamamı, hatta diyet olarak belirtilenler bile oldukça yüksek kalorili. İşte biz sizlere bu konuda güvenli, keyifli ve lezzetli bir durak yaratmak istedik. Alışveriş merkezlerinin en fit noktası olmak hedefimiz…
Sağlıklı beslenmeye ilginiz nasıl ortaya çıktı?
Ben Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunuyum; bu işin okulunu dirsek çürüterek okumuş birisiyim. Diğer taraftan 14 yıldır Türkiye’nin en büyük diyet ekibine sahip
166 magdergi.com.tr
markası Formeo’nun kurucu ve yönetici diyetisyeniyim. Yirmi binin üzerinde bireye bireysel danışmanlık hizmeti verdik; hem global hem lokal birçok markanın gıda ile ilgili danışmanlığını yaptım ve mutfakta olmayı, tarif yaratmayı seven bir diyetisyenim. Mutfak benim çocukluk hayalimdi ve mutfağa diyetisyen olarak girdim ki hem bedeninize hem ruhunuza sağlık katmak, iyi beslemek için…
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin ruhsal ve fiziksel etkilerini nasıl anlatırsınız? İyi beslenirsen iyi hissedersin, iyi yaşarsın!..
Ürün yelpazenizden biraz bahsedebilir misiniz?
Öncelikle şahane tatlılarımız var; çünkü sağlıklı yaşamı tercih ettiğimizde önce şeker ile unu kesiyoruz ve bir gün ne yazık ki sağlıklı yaşamdan yine şeker ile un yüzünden vazgeçiyoruz. Biz sizleri bu kısır döngüden çıkarmak için varız ve tatlılarımız ile çok iddialıyız. Diğer taraftan metabolizmanızın hızına hız katacak
çorba çeşitleri, sandviç alternatifleri, kavonoz salatlar, oldukça iddialı bir kahvaltı ve hamburgerin en fitini yapıyoruz.
Öğün ölçülerini ve ürünlerinizdeki kalori hesaplarını neye göre belirliyorsunuz? Kaloriler, içerisinde kullanılan malzemelere göre hesaplanıyor.
Markanızın rakipleriniz arasında fark yaratan ve öne çıkan özelliklerini nasıl özetlersiniz?
Biz lezzeti forma sokuyor ve o lezzetin hem bedensel hem de ruhsal olarak size mutlaka fayda sağlamasını hedefliyoruz. Tatlı yiyip ne siz ne bedeniniz pişman olsun istiyoruz. Biz sektöre sağlıklı ve fit lezzetler getirdik.
Birlikte çalıştığınız ekibinizi seçerken nelere dikkat ettiniz?
Sağlıklı beslenmenin insan sağlığı üzerindeki etkisi konusunda vizyon sahibi, güler yüzlü, genç dinamik ekip arkadaşları seçmeye gayret ediyoruz. Bu yolda beraber yüreyeceğimiz yoldaşlar seçiyoruz. Çünkü sağlıklı beslenme ile ilgili bir devrim yapma gayreti içerisindeyiz.
Beyaz un, beyaz şeker ve yağ kullanılarak hazırlanan gıdalarla bunlar kullanılmadan hazırlanan gıdaların sağlığımız üzerindeki etkilerini kıyaslar mısınız?
Beyaz un, beyaz şeker ve fazlaca kullanılan yağ ile hazırlanmış hamur işi gıdalarla doymak bilmeyen iştah yönetimini kaybetmiş insanlara dönüştük. Bu yönetimi tekrar elinize almanız için tam tahıllı, şekersiz ve yeterli iyi yağ kullanılmış lezzetler hazırlıyoruz. “Bu poğaça beni hiç acıktırmıyor, midemi yakmıyor, çok lezzetli” gibi yorumlar ile size iyi geldiğimizi çok iyi biliyoruz. Hem kalbinize hem bağırsaklarınıza hem midenize hem kan şekerinize hem tansiyonunuza iyi geleceğimizi hem de sizleri tartıda mutlu edeceğimizi biliyoruz.
Markanız için uzun vadedeki planlamalarınızdan bahsedelim biraz da... Markamız ile her alışveriş merkezinin içerisinde karşınıza çıkmak istiyoruz. Önümüzdeki 5 yıl Türkiye pazarında bu hedefi yakalamak için elimizden geleni yapacağız.
Peki Fitiz, Panora’da ne zaman kuruldu ve bu fikir nereden doğdu?
Haziran ayının başından beri böyle bir fikrimiz vardı...Fitiz’in burada konumlanmasının hem markamıza hem de Panora’ya değer katacağı yönünde ortak kararımız oldu ve Temmuz ayında açılışımızı yaptık. Panora, Ankara’nın AVM vizyonunu değiştiren, gerçek bir yaşam alanı vaat eden bir alışveriş merkezi... Biz de o yaşam alanının içine fit bir iz bırakmak istiyoruz...
Son olarak sizin yaşam felsefenizi ve bir gününüzün genellikle nasıl geçtiğini dinlemek isteriz... Ben önce hayattan, sonra tabaktan beslenen bir kadınım. Aklımı bilgiyle, kalbimi sevgiyle doyurmadığım sürece midemi doyuramıyorum. Bu sebeptendir ki; her gün yeni bilgiler öğrenmeye özen gösteriyorum. Güne birkaç satır okuyarak ve müzikle başlıyorum. Sonra egzersiz yapmadan, yürümeden olmuyor… Dünyanın neresinde olursam olayım, spor ayakkabılarım hep yanımdadır, ayaklarım nereye götürürse ruhum da oraya gider… Güne asla kahvaltısız başlamam; sabah 05:00 - 08:00 aralığında mutlaka kahvaltı yaparım.
İşim terapimdir; evet çok çalışıyorum, çünkü gerçekleştirmek istediğim çok hayalim var ve hayat bir tane o da bu… Tutkuyla yaptığım bir işe sahip olduğum için yorulmuyorum, yılmıyorum, vazgeçmiyorum… Aileme ve dostlarıma zaman ayırmak, onlara yemek hazırlamak ve sofra kurmak benim için çok ama çok önemli… Kısacası; hayatın içinde olmayı ve yaşamayı çok seviyorum! Biliyorum ki, hayatı tam anlamıyla yaşamak büyük cesaret gerektiriyor ve ben de o cesareti fazlasıyla göstermeye çalışıyorum…
Microlabing Kalıcı Makyaj Eyeliner Dudak Kaş Kontür Kalıcı Oje Lazer Epilasyon İpek Kirpik (3D - 2D) Yaşamkent Mah. 3158. Sokak No:29/C Çayyolu - Ankara T: 0312 217 60 16 esmasemabeauty
bakım Kendinizi renklendirin, hayatınız renklensin... Cildinize iyi bakın, yıllara meydan okuyun... Sizler için hazırladığımız özel içeriğimiz güzellik rehberiniz olsun...
bakım
Ayşenur Aksoy
Pozitif Olmak Güzelleştirir Cemiyet hayatının güzel ismi Ayșenur Aksoy, pozitif olabilmenin güzellik üzerindeki yansımalarına dikkat çekiyor...
Güzellik nedir sizin için?
Güzellik; birbirinin aynısı olan varlıklara değil, birbirinden farklı olanlara mahsus bir niteliktir bence... Herkesin “hoş” dediği olmaya çalışmak değil, özgün olmak önemli olan....
Ruh ve beden güzelliği için olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Ruh ve beden sağlığını bir bütün olarak algılıyorum. Elimden geldiğince iyi düşünmeye, pozitif olmaya çalışıyorum. Her sabah yürürüm ve bunu herkese tavsiye ederim; o kadar iyi geliyor ki... Yoga ve pilates olmazsa olmazlarım arasındadır, en çok rahatladığım zamanlar onlarla ilgilendiğim zamanlardır. Ve tabii ki sağlıklı beslenmek vazgeçilmezim...
Ruh güzelliği deyince aklınıza ne geliyor? İyi düşünmek ve pozitif olmak.
Cilt güzelliğiniz için hangi ürünleri kullanıyorsunuz?
Ben Dr.Lancer’ın ürünlerini kullanıyorum. Henüz Türkiye’de yok ama umarım olacak. Sevdiğim markalar arasında Bioderma’yı sayabilirim. Bioderma yüz temizleme suyu ,yüz yıkama jeli cilt tipine göre tercih edilebilir. Bunun dışında Dermalogica cilt bakım ürünlerini beğeniyorum.
Peki saçlarınız için?
Moroccan şampuan ve saç kremini tercih ediyorum. Saçlarım için bakım yağlarını düzenli kullanıyorum. Hindistan cevizi yağı saçlarım için çok sevdiğim bir yağ.
Sporun hayatınızdaki yeri nedir?
Spor, hayatımın vazgeçilmez bir parçası; düzenli olarak pilates ve yürüyüş yapıyorum.
En sevdiğiniz parfüm? Kilian Tempt Me.
Türkiye’de ve dünyada en güzel bulduğunuz isimler... Angelina Jolie benim için dünyanın en güzel kadını...
170 magdergi.com.tr
Elisabeth Mas
Mutluluğun Yansımaları Duru güzelliğiyle büyük beğeni toplayan Elisabeth Mas, mutlu bir ruh haline sahip olmanın güzelliğin altın kuralı olduğunu ifade ediyor...
Güzellik nedir sizin için?
Güzellik; mutlu bir ruh haline sahip olmaktır. Mutlu olduğumuz zaman güzelliğimiz artar. Bunun yanında güzellik için mutlaka bazı bakım ürünleri ve tedaviler de önemlidir.
Ruh ve beden güzelliği için sırlarınız nelerdir?
En büyük sırrım, kafamı sağlıklı tutmak; bunun için her gün koşuyorum. İkinci sırrım ise; geceleri yüzüme sürdüğüm Martiderm Proteoglicanos FPS Ampulü.
Ruh güzelliği deyince aklınıza ne geliyor?
Bence bunun anlamı; "her şey" demek... Çünkü içinizde mutluluk hissettiğiniz zaman, yüzünüze güzellik olarak yansır...
Cilt bakımınız için hangi ürünlerini kullanıyorsunuz?
Gece yağı olarak; Martiderm Proteoglicanos FPS Ampoules, gündüz kremi olarak Boots Anti-age Serum 7 Lift, nemlendirici olarak da La Prairie Ice Crystal Emulsion Cellulare Suiss tercih ettiğim bakım ürünleri.
Peki saçlarınız için?
Çok temel ama iyi kaliteli ürünleri kullanıyorum ama en önemli şey; saçımı fönletmiyorum.
Sporun hayatınızdaki yeri nedir? Spor, özgür ruhum için en önemli şey...
En sevdiğiniz parfüm?
Black Opium, Back to Black by Kilian, Modern Muse ve Michael Kors.
Türkiye'de ve dünyada en güzel bulduğunuz isimler...
Şeyma Subaşı çok sevdiğim ve beğendiğim biri. Ruhunun güzelliği yüzüne yansıyor...
bakım
Maya Portakal Bitargil
Hareket Etmek İyidir Șıklığıyla tanınan Maya Portakal Bitargil, bedeninden çok ruhuna iyi bakmayı kendisine prensip edindiğini vurguluyor...
Güzellik nedir sizin için?
Estetik, form, renk gibi birkaç kalitenin yan yana gelmesidir.
Ruh ve beden güzelliği için sırlarınız, olmazsa olmazlarınız nelerdir? Gülmek, gözlerinin içine bakmak, okumak, sevmek ve vücuttan daha da iyi ruha bakmak olmazsa olmazlarım.
Ruh güzelliği deyince aklınıza ne geliyor? İçtenlik ve iyi niyet.
Cilt sağlığınız ve güzelliğiniz için hangi markaların, hangi ürünlerini kullanıyorsunuz? Filorga’nın ürünlerini kullanıyorum. Ama genelde işi profesyonellerine bırakıyorum. Şu sıralar, Aqua Güzellik’ten yardım alıyorum. Cool Lifting yönteminden memnun kaldım. Nem iğneleri ve botoks ise Dr. Burak Türkyılmaz’a ait.
Peki saçlarınız için?
Tayfun İltir ve Erdem Kıramer neyi uygun bulursa…
Sporun hayatınızdaki yeri nedir?
Eşim İbo sayesinde spor daha çok yer etti hayatımda. Hareket etmek iyidir diyoruz... Bu yaz Benhür hoca ile Bodrum’da Aqua Running denedim ve çok sevdim.
En sevdiğiniz parfüm?
Her zaman Hermes Eau des Merveilles!
Türkiye'de ve dünyada en güzel bulduğunuz isimler... Monica Belluci’ye bayılırım!.
172 magdergi.com.tr
Neslişah Alkoçlar Düzyatan
Güzellik Bir Bütündür
İki çocuk annesi Neslișah Alkoçlar Düzyatan, güzelliğinin hayatı boyunca aktif olarak sürdürdüğü spor yașantısında gizli olduğunun altını çiziyor...
Güzellik nedir sizin için?
Güzellik bir bütündür. Estetik güzellikle ruhun güzelliği birleşmediği sürece, güzellik eksik kalan bir kavramdır.
Ruh ve beden güzelliği için sırlarınız nelerdir?
Ruhu tatmin edebilmek için; meditasyon, bedeni taze tutabilmek için; spor, kendimi geliştirebilmek için ise; seyahat etmek ve kitap okumak olmazsa olmazlarımdır.
Cilt bakımınız için hangi markaların, hangi ürünlerini kullanıyorsunuz?
Rujda, bir Beverly Hills markası olan Anastasia ve Huda Beauty ürünlerini, nemlendirici olarak Cellcosmet Switzerland, yüz yıkama jeli olarak da Bio Derma markasını tercih ediyorum.
Peki saçlarınız için?
Caviar anti-aging nemlendirici şampuan ve saç kremini kullanıyorum; içinde havyar var.
Sporun hayatınızdaki yeri nedir?
Spor, çocukluğumdan beri hayatımda var. Uludağ'da büyüdüğüm için Milli Takım kayakçısıydım, aynı zamanda Milli Takım snowboard oyuncusuydum. İkisinde aynı anda Milli Takım'da olan tek sporcu benim Türkiye'de hala... Şu anda da aktif bir şekilde spor yapmaya devam ediyorum; kayak yapamıyorum ama her gün düzenli olarak yürüyüş yapıyorum.
En sevdiğiniz parfüm? Hermes Amber.
Türkiye'de ve dünyada en güzel bulduğunuz isimler...
Çok hoş ve bakımlı olduğu için Victoria Beckham'ı beğeniyorum. Bir de Gigi Hadid...
ATISTIRMALIK OFIS PAKETIMIZI DENEDINIZ MI?
cayenne limonlu çıkolata
tuzlu biscotti
balli granola yulafli cookie
CIKOLATA KAPLI COOKIE
www.needcreativeagency.com
TOHUM KRAKER
KARABUGDAY UNLU COOKIE
CILEKLI GRANOLA CETENELI KRAKER
ISTEDIGINIZ PROGRAMI BU PAKETE SIGDIRDIK! DYT. FERIN BATMAN ÖNDERLIGINDE
yag yakıcı formula 28
juıce-soup detox spor paketı
beautY ANTI-AGING diet_chef_ankara w w w. d i e t c h e f . c o m . t r
sugar free OFIS PAKETI (OGLEN) STANDART
METOBOLIZMANI ATESLE Ankara Beray Ötügen Nemutlu 0(532) 626 44 00 Begüm Dicle 0 (532) 741 70 78 İstanbul Beril Ötügen 0 (554) 625 68 31
davet
TUNA AKBOĞA
GÜL-KEMAL MURATOĞLU
ALİ KAPTAN
ÖZGÜR BAȘKAN
Özel Medisun Hastanesi Açıldı Çayyolu’nda Bulunan Özel Medisun Hastanesi, düzenlenen törenle açıldı. Açılışa Ankara’nın önde gelen iş adamları, siyasetçiler ve alanında uzman doktorlar katıldı. Ankara’nın önde gelen sağlık kuruluşlarından Özel Medisun Hastanesi, Çayyolu’nda açıldı. 4200 m2 kapalı alan üzerine kurulu ve 75 yatak kapasitesi, 2 ameliyathane, 230’a yakın tıbbi ve hizmet personeline sahip Medisun Hastanesi, hizmete girdi. Açılışta kısa bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gözde Nas Akboğa, kişiye özel tedavilere, Medisun kalitesinin sürekli gelişerek devam edeceğine ve çok yakında yeni sağlık hizmeti alanlarının halka ulaşacağına vurgu yaptı. Açılışın ardından ikramların ve müzik dinletisinin devam ettiği etkinlikte konuklar keyifli anlar geçirdi.
176
GİZEM AKBOĞA
GÖZDE NAS AKBOĞA
davet
LEVENT GÖK
ALİ BURKAY ERBEK
MİNE AYGÜN
VOLKAN DURMUȘOĞLU
HALİT AKBOĞA, GÖZDE NAS AKBOĞA, NURULLAH EZA
MEHMET ALATAȘ, SİNAN AYGÜN, AHMET EȘREF FAKIBABA
davet
HASAN AKBOĞA
178
EMİNE KARABACAK
ABDULKADİR AKBOĞA, YÜCEL SEÇKİNER, YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY
Birçok bașarılı iș adamının ve siyasetçinin katıldığı açılıșta renkli görüntüler ortaya çıktı. AHMET-MERT-ÖZLEM SEVİNÇ
MURAT-ÇİĞDEM PEKGÜLEÇ
HAVA HAVA AKTAȘ AKTAȘ
davet
SİNAN AYGÜN, ÖNDER KAYIGİL
AYCANGÜNEL, GÖNÜL GÜÇLÜ
RAMAZAN TAHA-HALİME KAHRAMAN
MEHMET TÜRKÇE
İHSAN SÜRMELİ
ESİN YALÇINKAYA
CEREN BODUR
Hayatın Koşturmacasına Kısa Bir Mola Yogasoul’un Sahibi Ceren Bodur hayatın koșturmacası esnasında bir soluk alabilmek için tanıștığı yogayı, kendi kurduğu merkezinde yoga severlerle bulușturuyor...
Yoga ile üniversite eğitimim bittikten sonra bankada çalışırken tanıştım.
Yoga yaptığınızda ruhsal ve fiziksel olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Profesyonel iş yaşamında olanlar bilir; her şey çok hızlıdır, her şeye yetişmeniz gerekir. İşte yoga aslında tam da bu koşturmacanın arasında bir soluk alış verişi oldu benim için. Nefes aldığımı hissettim. Bankadan dolayı ağrıyan sırtım ve boynum yavaş yavaş güçlenmeye başladı ve bir süre sonra da ağrılarım tamamen geçti. O
180 magdergi.com.tr
dönem çok hasta oluyordum ve yoga ile birlikte bağışıklık sistemim güçlenmeye başladı, daha az hastalanır oldum.
Kimler yoga yapabilir ve kaç yaşından itibaren yoga yapılabilir?
Her yaşta, her kiloda, her cinsiyette, herkes yoga yapabilir. Bazen instagram sayfamızda (@yogasoultr) paylastığımız fotoğrafları görenlerden “biz bunları yapamayız” gibi farklı tepkiler alabiliyoruz. Yogada kimse hiçbir asanayı (duruş, poz) mükemmel yapmak zorunda değildir. Zaten asanalar kendimize giden yolda bir amaç değil, araçtır.
advertorial
Y
oga ile ne zaman tanıştınız?
Bence iyi bir yoga eğitmeni öncelikle kendini iyi tanır, düzenli olarak yoga pratiğini yapar ve kendi hayatı içinde yoga felsefesine mümkün olduğunca yer vermeye çalışır. Sadece farkındalığın bedende başlayıp tüm hayatımıza yansıması amaçlanmaktadır. O nedenle kişi, beden limitleri dahilinde ne kadar yapabiliyorsa o kadarını yapar.
Yoga teknikleri hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Asanaları (duruş) uygularken öncelikli olarak hıza prensiplerine dikkat ederek, ancak yine de kişinin beden limitlerini de koruyarak, zaman zaman yardımcı aparatlarla destekleyerek dersler uygulanmaktadır. Bu sayede öğrenciler adım adım ve sakatlanmadan beden limitlerini rahatlıkla keşfedebilirler.
Merkezinizde hangi eğitimleri veriyorsunuz?
Yogasoul’da; Yoga, Anti-Gravity Yoga (Hammak Yogası), Acroyoga, Hamile Yogası, Çocuk Yogası, 200 Saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimi, Kişiye Özel Yoga (PT) ve Reformer Pilates dersleri ve eğitimleri verilmektedir.
Eğitmenlik statüsüne erişmek için ne kadar süre yoga ile ilgilenmek gerekiyor?
Böyle bir sınırlandırma yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bence iyi bir yoga eğitmeni öncelikle kendini iyi tanır, düzenli olarak yoga pratiğini yapar ve kendi hayatı içinde yoga felsefesine mümkün olduğunca yer vermeye çalışır. Bu 3 öğreti yoga eğitmenliği yolunda ayrılmaz bir bütündür.
Siz ekip arkadaşlarınızı seçerken nelere dikkat ettiniz?
Burası bir yoga merkezi ve öncelikli olarak iki şeyi hedefledik; o da “doğru bilgi” ve “samimiyet”. Ben burada kalbine, ruhuna çok güvendiğim, ablam sayılan hocam Ayça Salgara ile yola çıktım. Ekibimizi de hep bu doğrultuda seçmeye çalışıyoruz. Kendi eğitmenlik eğitimimizde yetiştirdiğimiz hocalarımızla yola devam etmek öncelikli hedefimiz...
Merkezinizle ilgili neler hedefliyorsunuz? Projelerinizden bahseder misiniz?
Kasım ayında 200 saatlik Yoga Eğitmenlik Eğitimimiz başlıyor. Bunun dışında Acroyoga Eğitmenlik Eğitimi, Anti-gravity Yoga Eğitmenlik Eğitimi planlıyoruz. Yurt içi – yurt dışı yoga gezilerimiz devam ediyor. Spesifik hastalıklara yönelik (Parkinson, MS vs.) özel sınıflar açmak hedeflerimiz arasında.
Birlik Mah. 486. Sok. No:7 Çankaya/ Ankara T: +90 312 495 05 00 yogasoultr
röportaj
Güzelliğin
Kapılarını Aralıyoruz Güzellik ve bakım söyleşimiz için, cemiyet hayatının güzel ve zarif ismi İlkem Söylemez Topçuoğlu’nun evine konuk olduk… İki çocuk annesi olmasına rağmen oldukça fit bir fiziğe sahip olan sempatik isim, güzelliğinin sırlarını bizlerle paylaştı… 182 magdergi.com.tr
röportaj
Güzellik nedir sizce?
Klişe olacak biraz ama güzellik gerçekten içten gelen bir şey… Siz mutlu, güler yüzlü olduğunuz sürece hormonlarınız da bence iyi çalışıyor. Aynı zamanda genetik mirasın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Esasında annenize bakıp kendi geleceğinizi bir şekilde görebiliyorsunuz bence… Tabii ki cilt bakımı yaptırmak, güneşe çıkmamak önemli. Su içmek ve iyi beslenmek de önemli ama mutlu olduğunuz sürece yüzünüze onun güzelliği ne olursa olsun yansıyor… Güzel insan her yönüyle hoş olandır; doğal olan, ışık saçan ve tabii en önemlisi huyu güzel olandır.
Ruh ve beden sağlığınız için olmazsa olmazlarınız neler?
Ruh güzelliği bana göre, çevredekilere saygılı ve nazik davranmaktır, alçakgönüllü, doğal ve içten olmaktır. Hayata daha toleranslı bir bakış açısına sahip olabilmek, geçmiş ve gelecek arasında denge kurabilmek, paylaşmak ve en önemlisi pozitif insanlarla beraber olmak ruh sağlığı için olmazsa olmazlarım... Beden sağlığı içinse, genetik faktörler dışında, bol hareket, iyi uyku, bol su ve çok çeşitli beslenmek diyebilirim.
Güzellik ve bakıma ne kadar önem veriyorsunuz? Kendi yaşıtlarım kadar önem veriyorum.
Bakım ritüelleriniz nelerdir?
Açıkçası özel olarak yaptığım çok fazla şey yok, fakat en iyi yaptığım şey; bol su içmek. Makyajımı silmeden kesinlikle yatmam. Spor yapıyorum. Beslenmeme çok dikkat ettiğimi söyleyemem, çünkü yemek yemeyi çok seviyorum.
Peki hangi markaların ne tip ürünlerini tercih ediyorsunuz?
Göz altı kremi ya da yüz kremi gibi ürünlerde daha çok eczane ürünlerini tercih ediyorum; Avene, La Roche gibi. Makyaj yapmayı seviyorum. Nars’ın makyaj ürünlerini çok başarılı buluyorum. Fondotenini, allığını çok beğeniyorum özellikle… Yeni ve değişik ürünler denemeyi seviyorum. Vücudum için genellikle doğal içerikte kremler kullanmaya çalışıyorum.
184 magdergi.com.tr
Beslenmeme çok dikkat ettiğimi söyleyemem, çünkü yemek yemeyi çok seviyorum... Makyaj yaparken yüzünüzün en çok hangi bölümlerine vurgu yapmayı seviyorsunuz? Bence makyaj yaparken ruj sürmek çok önemli, özellikle kırmızı ve pembenin tonlarındaki rujları çok seviyorum. Çok güzel bir kapatıcılığı ve pürüzsüzlüğü olduğu için fondöteni de çok seviyorum maalesef… Allık seviyorum, rimel seviyorum… Her şeyi seviyorum galiba… (gülüyor)
Saçınız için özel bakım uygulamalarınız var mı?
Saçımın rengiyle çok oynadığım için ne yazık ki çok yıprattım, sarı renk de zaten ekstra zor olduğu için mümkün olduğu kadar kuaförde bakım yaptırmaya çalışıyorum. Kerastase bakımlarını beğeniyorum onun yanı sıra, L’occiatane ve Phyto’nun ürünlerini de kullanıyorum.
Spora hayatınızda ne kadar yer veriyorsunuz?
Haftanın en az 3-4 günü spor yaparım… Spor yapmayı seviyorum; bana enerji ve mutluluk veriyor. Hava güzelse açık havada yürüyüş en iyisi bana göre... Ayrıca tenise gidiyorum, yüzmeyi seviyorum, pilatese gidiyorum, bazen eve hoca geliyor onunla çalışıyoruz. Kick-box da şu sıralar favorim... Genel anlamda sportif bir insan olduğumu söyleyebilirim. Küçükken yıllarca basketbol oynadım.
En sevdiğiniz parfüm?
Son zamanlarda en sevdiğim kokular: Chanel Chance- eau tendre, Bond no.9, Jo Malone- Myrrh&Tonka.
Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz isimler kimler?
Türkiye’de Arzum Onan ve Serenay Sarıkaya diyebilirim. Dünyada ise; Jennifer Lopez güzelliği ve tarzıyla beni büyülüyor. Oyunculardan Natalie Portman. Allesandra Ambrosio ve Doutzen Kroes da en beğendiğim modellerden.
DOÇ. DR. HÜSEYİN ALTINYOLLAR
Meme Kanserinde Tanı ve Tedavi Türkiye İș Bankası iștiraki Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Bașkanı, Cerrahi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Altınyollar ile gerçekleștirdiğimiz sohbette meme kanserinde tanı ve tedavi yöntemlerinden bahsetti...
organlara yayılma potansiyeli taşıyan hücrelerden meydana gelen tümöral oluşumdur.
Genel Cerrah Muayenesi
Memede lezyonların belirlenmesi ve tanısında asıl olan ilk olarak doktorun elle muayenesidir. Bu muayenenin meme konusunda deneyimli bir genel cerrahi uzmanı tarafından yapılması gerekir. Daha sonra mamografi, meme ultrasonu ve meme MR gibi tetkikler yapılmaktadır. Kişi doktor muayenesi olmaksızın kendi
advertorial
M
eme kanseri ne kadar erken teşhis edilirse diğer organlara ve lenf bezlerine yayılma olasılığı o kadar az olmakta ve tedavi ile o kadar başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bunun için her kadının 20 yaşında ilk muayenesini olması ve kendi kendine muayeneyi bu yaşta öğrenmesi gerekmektedir. Meme kanseri; memenin süt bezlerinde ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında, çeşitli etkenler sonucu kontrolsüz şekilde çoğalan ve başka
isteği ile mamografi veya ultrason yaptırmamalıdır. Çünkü memedeki tümörlerin % 15-20 si mamografi ve meme ultrasonunda görülmemekte ve gözden kaçabilmektedir.
Kendi Kendine Muayene
Kadınların belli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri, meme kanserini ileri aşamalara ulaşmadan fark etmenin ilk adımını oluşturur. Her kadın, doktorundan bu muayeneyi öğrenerek 3 ayda 1 kez kendini muayene etmelidir. Bu muayene, adet bitiminden 5-7 gün sonra yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapılmalıdır.
Her kadın, doktorundan bu muayeneyi öğrenerek 3 ayda 1 kez kendini muayene etmelidir.
Tanı
Muayene ve tetkiklerde şüpheli bir lezyon tespit edildiğinde bir miktar doku örneği alınarak (biyopsi) patolojik incelemesi yapılmaktadır. Doku örneği ince veya kalın iğne ile veya açık olarak tümör görülerek alınabilir. Eğer elle muayenede tespit edilemeyen bir şüpheli lezyon varsa önce görüntüleme yöntemleri (mamografi, ultrason veya MR) ile ince tel yerleştirilerek işaretlenir, sonra doku örneği alınır. İşaretleme radyoaktif madde ile de yapılabilir (ROLL).
Tedavi Seçenekleri
Meme kanserinde tedavinin basamakları cerrahi tedavi, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik ilaçlardan oluşur. Hastalığın bulunduğu bölgeye etkili tedavilere “lokal tedaviler” denir. Cerrahi ve Radyoterapi bu gruba girer. Vücudun herhangi bir yerindeki kanser hücrelerini yok etmek amaçlı ilaç ile yapılan tedaviye ise; “sistemik tedavi” denir. Kemoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedaviler ise, bu grupta yer alır. Hastaların hem sistemik hem de lokal tedaviye gereksinimi olabilir. Meme kanserinin cerrahi tedavisinde amaç; memedeki tümörü tamamen çıkarmak ve koltuk altı lenf nodlarının durumunu belirlemek, eğer yayılım mevcutsa bu lenf nodlarını çıkarmaktır. Konusunun uzmanı genel cerrahi uzmanı, tedavi seçeneklerini hastasına anlatarak onun da fikrini alarak tedavi planını çizmektedir. Meme dokusunun tamamına yakın kısmının çıkartıldığı ameliyat şekline “mastektomi” denir. Sadece kanserli dokunun çıkarıldığı ameliyat şekli ise, “meme koruyucu” cerrahidir. Meme koruyucu cerrahinin en önemli avantajı; vücut bütünlüğünün bozulmamasıdır. İyi bir görüntünün elde edilmesi meme ve tümör boyutu arasındaki ilişkiye bağlıdır. Meme büyük, tümör küçük ise daha iyi bir görüntü elde edilebilirken, küçük meme ve büyük tümör ile elde edilecek sonuç tatminkar olmayabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi öncesi kemoterapi verilerek tümörün küçülmesi sağlanabilir. Meme koruyucu cerrahi ve radyoterapi ile memenin tamamının alınması arasında hastanın sağ kalımı açısından bir fark yoktur. Bununla birlikte geriye kalan meme dokusunda tümörün tekrar etme riski, memenin tümünün alınmasına oranla biraz daha fazladır. Kemoterapi, damardan veya ağızdan verilen ilaçlarla kanser hücrelerinin öldürülmesini ifade etmektedir. Hormonların çalışmasını bozan, üretimini azaltan veya hormon salgılayan bezleri çalışmaz hale getiren ilaçlar verilmesine ise, “hormon tedavisi” adı verilir. Uygulandığında yalnız tümör hücresini hedef alan ve yok eden ilaçlar (hedefe yönelik tedaviler) ise günümüzde çok daha etkilidir.
Meme kanserinin tedavisinde belirli endikasyonlarda meme bölgesine radyoterapi uygulamak gerekir. Bu tedavi cerrahi tedaviyi tamamlamak amacı ile lokal ve bölgesel yinelemeleri önlemek için uygulanmaktadır.
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Atatürk Bulvarı No: 201 Kavaklıdere / Ankara BayindirHastanesi
bayindirsaglikgrubu
Bayındır Sağlık Grubu
BayindirSaglik
Bayındır Sağlık Grubu
bayindirsaglikgrubu
“Alp’lerden Gelen Zindelik!”
Türk Hamam
z
avu H ı l a p
Ka
ri
Yoga
le Grup Ders
Kışa hazır mısınız? Kapalı havuzumuz, fitness salonumuz, özel ve grup derslerimiz ile zindeliğinizi korurken, masajlarımız, farklı cilt yapılarına özel bakımlarımız ve Türk hamamımız ile tazeleneceksiniz…
Pürovel Spa & Sport Swissôtel Ankara Yıldızevler Mah. Jose Marti Cad. No.2 Çankaya, 06550 Ankara, Turkey Tel: (+90) 312 409 3666 | Fax: (+90) 312 409 3667 purovel.ankara@swissotel.com | www.purovel.com/ankara
DR. SERVET KARAYÜN
Renkli Dövmelerden Kurtaran Teknoloji Dr. Servet Karayün, dövme veya kaș kontürü, dudak boyaları gibi iz bırakmadan sildirmenin zor olduğu uygulamalardan, yüksek teknolojisi sayesinde cildi yıpratmadan kurtarabilecek “Picosure Lazer” yöntemi hakkında bilgi veriyor...
anımsanmak istenen bir tarih ve çok farklılık gösteren şekil bir tema da olabiliyor. Kozmetik Tattoolar; son günlerde iyice gelişen kaş ve göz kontürü, dudak şeklini, rengini belirginleştirmektedir. Travmatik dövmeler; genelde kaza sonucu yol asfaltının veya çakıl parçalarının deride oluşturduğu kalıntılardır. Medikal dövmeler; radyoterapi alan hastalarda işaretleme amacıyla yapılır. Özellikle dekoratif ve kozmetik amaçlı yapılan işlemlerde işinde iyi ve ehil olan ellerde muhteşem sanatsal şaheserler ortaya çıktığı gibi, ehil
advertorial
T
attoo (Dövme) yaptırma geleneği eski çağlara kadar dayanır. Eski çağlarda; büyüden korunma, ait olduğu grubu temsil etme, daha güçlü ve doğaüstü görünme isteği, tedavi amacıyla insanlar vücutlarına çeşitli şekiller ve figürler yaptırmışlardır. Günümüz modern dünyasında; dekoratif, kozmetik, travmatik ve medikal olmak üzere çeşitli dövme grupları vardır. Dekoratif dövmelerde; amatör basit dövmeler ve profesyonel olarak dövme cihazı ile yapılan bir yazı, bir isim,
olmayan ellerde yapıldığında çok kötü sonuçlar yaratabilmektedir. Yaygınlaşan dövme işlemlerine paralel olarak taşıdığı dövmeyi sildirmek isteyen bireylerin sayısı da artmıştır. Bunun temel sebepleri; sosyal statü ve kariyer değişiklikleri, damgalanma ve utanma duygusu, daha önce belki sevgisini vücuduna nakşettirdiği bir isimden veya şekilden kurtulma isteği, yaptırılan bir dövmeden sıkılma, en önemlisi ise kötü yapılan bir işlemden kurtulma isteği olabilmektedir. Eskiden dövmeler; dermabrazyon (derinin derin şekilde soyulması), kimyasal maddelerle yakma veya içine enjekte etme gibi yöntemlerle yok edilmeye çalışılırdı. Maalesef bu yöntemler belki dövmenin kendisinden bile daha kötü yaralar, yanıklar ve skarlar oluşturmakla birlikte, dövmenin tedavisine de yarar sağlamamaktadır. Geleneksel tedavilerden sonra nanosaniye hızında atış yapan Q-Switch lazerler kullanılmaya başlanmıştır. Q-Switch lazerler geçmiş geleneksel tedavi yöntemlerine göre çok başarılı olmasına rağmen maalesef bazı dövmelerde belli seans sayısından sonra kalan boyalara etkisi olmadığı için dövme hayaletleri dediğimiz izler kalmaktadır. Ayrıca ehil olmayan ellerde kullanılırsa deriyi parçalayıp kanatarak yaralar oluşturmaktadır ve bu da deride izlere ve lekelere sebep olmaktadır. Siyah renkler dışında farklı renk dövmelerde dalga boyunun teknolojik olarak yetersiz olması nedeniyle renkli dövme tedavisinde hiçbir etkisi olmamaktadır.
Bu sorunların çözümü açısından piko saniyede (saniyede bir trilyon atış) ışık ve enerji üreten “Picosure Lazer” teknolojisi üretilmiştir Bu lazere özgü olan 755 dalga boyu, siyah, yeşil, mavi renkleri hedef alıp yok edebilmektedir. Ayrıca özel KTP başlığı ile diğer renkler dediğimiz sarı, turuncu, kırmızı renkleri hedef alıp yok etmektedir. Picosure lazer, saniyede bir trilyon atış yapacak hızda olduğu için hem selektif fototermoliz etki ile hem de mod sabitleyici teknolojisi sayesinde; fotoakustik vibrasyon dediğimiz ses dalgası gibi dövme partiküllerini parçalayıp derinin ısınmadan ve parçalanıp zarar görmeden tedavisini sağlamaktadır. Dövme partiküllerini bir kayaya benzetecek olursak diğer lazer teknolojilerinden farkını şu şekilde açıklayabiliriz: Diğer lazerlerle o kayanın dinamitle küçük kayalar, taşlar ve çakıllar olarak parçalanması ile yapılan işlemde o kayanın ses dalgası ile kum tanelerine dönüştüğünü söyleyebiliriz. Boya partikülleri ne kadar küçükse vücudun savunma hücrelerini o kadar rahat ve kolay şekilde yutup vücuttan uzaklaştırabilir olması bunun en büyük avantajıdır. Özetle; şu an dünyada ulaşılacak en üst teknoloji sayesinde pikosil ile dövme sildirirken cildi parçalamadan, yakmadan, boya kalıntısı (dövme hayaleti) bırakmadan ve uygulanacak seans sayısını yarıya indirerek vücudumuzdaki tüm renkteki dövmeleri, kaş kontür ve dudak boyalarından daha çabuk ve sorunsuz kurtulmuş oluyoruz.
Tunalı Hilmi Caddesi Buğday Sokak No: 2/9 (Kuğulu Park Karșısı) Kavaklıdere / ANKARA T: +90 312465 06 66
davet
World Wellness
Kutlamaları JW Marriott’ta
2017 yılında Jean-Guy de Gabriac tarafından başlatılan ve kısa sürede global bir harekete dönüşen World Wellnes Weekend, JW Marriott Ankara’da yer alan Karma Spa ev sahipliğinde kutlandı. Dünya üzerinde 7 kıta ve 80 ülkede 500’den fazla destinasyonda gerçekleşen “World Wellnes Weekend”, Ankara’nın önemli sağlıklı yaşam merkezlerinden Karma Spa’da kutlandı. Wake Up Pilates ile başlayan etkinlikler, Merih Koçak’ın Transformal Nefes Etkinliği, Uzman Diyetisyen Merve Tığlı’nın söyleşisi ve Yoga Eğitmeni Elif Öney tarafından gerçekleşen Refleksoloji atölyeleriyle devam etti. World Wellness Weekend’i büyük bir ilgiliyle kutlayan katılımcılar JW Marriott Ankara’da keyifli bir gün geçirdi.
192
MERİH KOÇAK
SEMA COȘKUN
Obezite Cerrahisinin Riski Yüksek Değildir
T
oplumda obezite cerrahisinin riskli olduğu yönündeki inanış nereden kaynaklanıyor?
Çok önceleri obezitenin cerrahi tedavisinde mide bandı ya da kelepçesi sıklıkla uygulanmaktaydı. Bu yöntemde sağlam bir organ, yani mide bir kelepçe ile sıkıştırılıyordu, mideden herhangi bir parça çıkarılmıyordu ve obeziteye neden olan sorun devam ediyordu. Hastanın iştahı devam ettiği için hasta zorlayarak yemek istiyor, yiyemeyince de psikolojisi bozuluyordu. Bant biraz daha sıkıştırılınca da midede delinmeler oluyordu. Bu yöntem artık terk edildi, çok fazla tercih edilmiyor. Bu hastaların çoğu da bandı çıkarttırıyor. Maalesef kelepçeden kalan bu kötü izi bir türlü tam olarak yok edemiyoruz. Ayrıca nadiren ortaya çıkan bazı üzücü olaylar da medyada abartılarak yer alıyor. Oysa başka bazı ameliyatlarda daha fazla sorun çıktığı halde, obezite cerrahisinin olası bazı komplikasyon ve ölümleri abartılarak veriliyor.
Obezite cerrahisinin riskleri nelerdir?
Obezite cerrahisinden ölüm oranı çok yüksek değildir. Obezite cerrahisinin kaçak, enfeksiyon, kanama, fıtık, emboli gibi komplikasyonları vardır ve oranı da % 2 civarındadır. Ölüm oranı % 0.1’den daha azdır. Ameliyat sonrası ağrı, bir safra kesesi ameliyatından daha fazla değildir.
Bu ameliyatlar laparoskopik olarak, yani karına bazı deliklerden girilerek, gazla şişirilerek ve özel aletlerle yapılmaktadır. Bu nedenle ağrı daha az, kozmetik sonuç daha iyi ve işe dönüş daha kısa sürede olmaktadır.
Bu risklerden kaçınmak ya da azaltmak için neler yapmak gerekiyor?
Öncelikle bize başvuran herkesi ameliyat yapmadığımızı belirtmek gerekiyor. Obezite cerrahisi basitçe bir zayıflama yöntemi değildir. Hastalar belli bir kilonun üstünde olmalı, daha önce en az 2 kere düzgün diyet denemiş ve sonuç alamamış olmalıdır. Ayrıca spor da önerilir. Tüm bunlarla sonuç alamayan hastalar cerrahi için adaydır. Bu hastalar öncelikle iyice sorgulanır, yandaş hastalıklar araştırılır. Hastanın ameliyat için uygun olup olmadığına, ameliyat sonrası döneme uyum gösterip gösteremeyeceğine bakılır. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı varsa yapılmaz, sigara ve alkolü bırakması önerilir. Ameliyat öncesi çok ayrıntılı tetkikler yapılır. Bu riskleri en alt seviyeye indirgemek için bu ameliyatlar deneyimli ekiplerce belli gelişmiş merkezlerde yapılmalıdır. Ayrıca ameliyat sonrası erken ve geç dönemde hastalar çok sıkı takip edilmelidir.
Sonuç olarak ne söylemek istersiniz?
Obezite çağımızın hastalığıdır ve oranı da giderek artmaktadır. Obez olmamak için gereken tüm çabayı göstermeliyiz. Eğer bir kişi obez olursa tüm yöntemler denenmeli, sonuç alınamazsa korkmadan cerrahi tedavi için başvurmalıdır.
Adres: Tunalı Hilmi Cad. 114/44 Çankaya-Ankara Tel: +90 312 4667771 - Cep:+90 538 3152089 doc.dr.osman.yildirim drosmanyildirim61 www.osmanyildirim.dr.tr
advertorial
DOÇ. DR. OSMAN YILDIRIM
Doç. Dr. Osman Yıldırım obezite cerrahisinin risklerinden ve bu risklerden kaçınmak için yapılması gerekenlerden bahsediyor...
Hamiyet Akpınar
hamiyetakpinar@gmail.com hamiyetakpinar
Renkli ve Eğlenceli Sonbahar Kış Makyajına Hazır Mısınız? 2018-2019 sonbahar ve kıș makyaj trendleri beni çok heyecanlandırıyor! Daha önceki mevsimlere hiç benzemeyen, yepyeni renklerin ön planda olduğu, farklı makyaj stillerinin eklendiği, her tarza, her zevke hitap edecek uygulamalar dikkatimi çekiyor... Yok gibi makyajlardan, kedi gözü ve 90’ların kulüp makyajlarına kadar uzanan trendler var...
194 magdergi.com.tr
G
öz makyajlarında renkli far ve tek ürün odaklı göz makyajları dikkat çekiyor. Pastel farların her tonunu makyajda kullanacağız. Mavi, sarı, turuncu, pembe ve lila renklerini makyaj çantanıza ekleyin. Işıltılı, pırıltılı ve metalik akımın da devam ettiğini görüyorum... Gümüş, altın, bakır farları kullanmaya devam! Işıltı demişken geçtiğimiz sezon hayatımıza giren simli makyajlar tam gaz devam ediyor... Günlük hayatta kullanımı zor olsa da gece ve parti makyajları için ilham verici.... Sezona damgasını vuran 90’lar modası makyajda da oldukça kendini hissettiriyor... Gözün altına ve üstüne yapılan kalem uygulamasını sevenlere müjdeler olsun, hatta renkli kalemler ile birlikte geri geldiler! Bu uygulamalarda mümkün olduğu kadar far kullanılmıyor. Aynı şekilde eyeliner’ı da alt ve üst göz kapağına uygulayıp uçlarını birleştirerek biraz daha uzatıp kedi gözü görünümü verebilirsiniz. Dudak makyajında mor ve vişne tonları yanında gerçek kırmızı dudaklar öne çıkıyor. Kahve ve nude renkler yükselişine devam ederken, saten dokulu rujlar ve glosslar ultra mat rujların tahtını sallayacağa benziyor. Direnmenin alemi yok herkes bu sezon lipgloss alacak! Son olarak kaşların yine doğal ve çabasız görünümü devam ediyor. Bu sezon allıklar biraz geri planda kalıyor. Göz ve dudak makyajında renk kullanılmışsa genelde allık sürülmüyor ama kahve bronz allıklar ve kendinden kızarmış gibi pembeleşen yanaklar da yok değil.
UZMAN AİLE DANIȘMANI EMEL YALÇIN
Sağlıklı Birey Mutlu Aile Huzurlu Toplum Çocuk ve ergen danıșmanlığı, bireysel – psikolojik danıșmanlık, aile rehberliği ve cinsel sağlık danıșmanlığı alanlarında kapsamlı olarak danıșmanlık hizmetleri veren E&E Danıșmanlık Merkezi’nin Kurucusu Emel Yalçın, sağlıklı alienin bireyler ve toplumlar için önemine değiniyor...
E&E biraz arkadaşlıkların, biraz yaşanmışlıkların, çokça tecrübelerin ve profesyonelliğin buluşması ile ortaya çıktı diyebiliriz. Yıllarca farklı alanlarda ama hep insanla, insana dair çalıştık ve bu alanda motivasyonumuz hala
yüksek olduğu için böyle bir merkez açmaya karar verdik.
Merkezinizde hangi danışmanlık hizmetlerini veriyorsunuz?
Çocuk ve ergen danışmanlığı, bireysel – psikolojik danışmanlık, aile rehberliği ve cinsel sağlık danışmanlığı alanlarında kapsamlı olarak danışmanlık hizmetleri veriyoruz.
advertorial
E
&E Danışmanlık Merkezi’ni kurmaya nasıl karar verdiniz?
Toplumumuzda bu alandaki ihtiyaçlar günden güne artıyor. Bu durumu nelere bağlıyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Toplumsal yaşam ve hayata dair rollerimiz her geçen gün değişmekte, bilimsel ve teknolojik yenilikler de bu durumu hızlandırmaktadır. Bu hızlı döngüye bireyler uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Bu noktada da bireyin kendisini ve çevresini anlama, problemlerini çözme, var olan kapasitesini geliştirme, kısaca kendini gerçekleştirme ihtiyacı hızla artmaktadır. Bu bağlamda psikolojik danışmanlık ve eğitim merkezlerine olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Daha mutlu sizi birlikte keşfedelim.. Çünkü siz değerlisiniz. .
Danışanlara neden sizin merkezinizi tercih etmeleri gerektiğini nasıl açıklarsınız?
E&E Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nde deneyimli, donanımlı, psikolojik danışmanlık becerilerini etik kurallar çerçevesinde uygulayan, alanıyla ilgili bilimsel gelişmeleri yakından takip eden, kendi alanlarında kişisel ve mesleki gelişimlerine önem veren, farkındalık düzeyleri yüksek, disiplinler arası çalışmaya özen gösteren bireyleriz. Merkezimizin fiziksel ortamı da hem mesleğe bakış açımızı hem de yaşam biçimimizi yansıtmaktadır. Ailelerin merkezimize başvurduğu andan itibaren her türlü kolaylık kendilerine sağlanmaktadır. Tüm aile bireyleri düşünülerek dekore ettiğimiz, ailelerin her yaş grubundaki çocuklarıyla gelip danışmanlık alabileceği, danışanların kendilerini evlerindeymiş gibi hissettiren sıcacık bir merkeze sahibiz.
Ruh sağlığının fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini nasıl özetlersiniz? Sağlık bir bütündür. Fiziksel sağlığımız ile ilgili herhangi bir sorun yaşadığımızda ruhsal sağlığımız da etkilenir. Aynı şekilde ruhsal problemlerimiz bedensel – fiziksel sağlığımızı da olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak; ruhsal ve bedensel olarak iyilik hali yaşıyorsak, sağlıklı olduğumuzu söyleyebiliriz. Kötü ruh sağlığı öncelikle bağışıklığı düşürerek bedenimizi fiziksel rahatsızlıklara karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Stres, anksiyete, depresyon gibi ruhsal durumlar, uyku problemleri, sindirim problemleri, sırt ağrısı, baş ağrısı, yorgunluk gibi fiziksel sorunlara sebep olabilir. Vücuttan salınan stres hormonları kan basıncını yükselterek; öfke, saldırganlık, korku ya da diğer olumsuz duyguları artırabilir. Stres hormonlarının yüksek düzeylerde devam etmesi beyin kimyasında birtakım değişikliklere neden olur. Bu da kalp hastalıkları, inme, uyku problemleri, baş ağrıları ve diğer kronik hastalıklarla sonuçlanabilir.
E&E olarak diğer psikolojik danışmanlık merkezlerinden farkı olduğunuz yönleriniz nelerdir?
Öncelikle sürdürülebilir aile rehberliğimizden bahsedebiliriz. E&E olarak bize danışan ailelere sürdürülebilir aile rehberliği sağlamaya çalışıyoruz . Bu süreçte amacımız; ailelere, ilişkilerinde sürdürülebilir mutluluk ve huzur sağlayacak davranış ve beceri setlerini kazandırmaktır. Böylece danışanlarımızın kendi ilişkilerinin uzmanı haline gelmesini ve bu süreçten sonra karşılaşabilecekleri sorunları kendi başlarına çözebilmelerini hedefliyoruz. Bunun yanı sıra bireysel danışmanlık destekli aile rehberliği hizmetimizle de fark yaratıyoruz. Aile rehberliği bireyden çok, aileye ve ilişkiye odaklanır. Bu sebeple danışma sürecinde, ilişki sorunlarının tarafların bireysel psikolojik sorunlarından
kaynaklandığı tespit edilirse, uzman psikoloğumuz tarafından öncelikle ilgili tarafın bireysel sorunlarının giderilmesi üzerine çalışmalar yapılır. Bireysel sorunların giderilmesi veya hafifletilmesi sonucunda aile içinde yaşanan sorunların otomatik olarak azaldığını, hatta çözüldüğünü görebiliriz. Son olarak da butik eğitimlerimizden bahsedebiliriz. E&E, bir psikolojik danışmanlık merkezi olmanın yanında, aynı zamanda bir eğitim merkezidir. Merkezimizde hem genel katılıma açık hem de branşa yönelik özel eğitimler düzenlenmekle beraber bu eğitimler daha niş konularda ve butik olarak verilmektedir. Örneğin; yakın zamanda “Evlilik Okulu” adında bir eğitim programı açmayı planlıyoruz. Bu eğitimde, evlenmeyi düşünen çiftleri evlilik öncesinde ve evlilikleri sırasında dikkat etmeleri gereken konular hakkında bilgilendirmeyi, böylece sorunlar ortaya çıkmadan taraflara bu konuda farkındalık kazandırmayı hedefliyoruz. E&E olarak önümüzdeki dönemde birçok sosyal proje de gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek bu projelerimizden haberdar olabilirsiniz.
E&E Psikolojik Danıșmanlık ve Eğitim Merkezi Çankaya Mah. Cinnah Cd. 59 / 4, 06690 Çankaya/Ankara T: +90 312 284 12 60- 0532 597 70 70 www.ee.gen.tr
CHANEL
bakım
YENİ SEZONUN MAKYAJ TRENDLERİ CHANEL EYESHADOW PALETTE $114
CHANEL LE TEINT ULTRA $60
2018-2019 SONBAHAR KIȘ DEFİLELERİNDE CESUR VE GÖZ ALICI RENKLER, IȘILTILAR VE DOĞAL TONLAR BİR ARAYA GELİYOR.
MARC JACOBS
Marc Jacobs far paletinde bu sezonun cesur ve çarpıcı tonları hakim...
198 magdergi.com.tr
MARC JACOBS EYESHADOW PALETTE
Chanel’in bronz ve șeftali tonlarındaki allık ve far paleti sıcak bir hava yaratıyor...
MAC PRIME FIX $36
Preen podyumlarında ıșıltıların ve doğallığın uyumunu çok sevdik.
PREEN
MISSONI
Doğallıktan vazgeçemeyenler için çabasız makyajın yolu yalnızca eyeliner ve allıktan geçiyor...
PAT MCGRATH EYESHADOW PALETTE
TOM FORD SHADOW EXTREME PRADA
TOM FORD
Tom Ford’un 2018 Sonbahar-Kıș koleksiyonunda gözler ön planda... Mükemmel bir smokey eye makyajı için TomFord’un shadow extreme farı ve Tom Ford eyegloss kullanılmıș...
TOM FORD EYE GLOSS
MAC LINER BRUSHBROWN £18.50
MAC FLIRTING WITH DANGER £23
bakım
1
Işıldayan Güzellik İçinizdeki güzellik elbette yüzünüze yansır ama bazı küçük bakım sırları güzelliğinize güzellik katar...
2
3 4
200 magdergi.com.tr
1-Nuxe Le Matin Des Possibles Gün batımı parfümü. 2-L’Occitane Immortelle Divine Yașlanma karșıtı krem, çizgilerin görünürlüğünü azaltır. 3-Lierac Mesolift Serum Ișıltılı, canlı ve eșit tonda bir cilt görünümü sağlar. 4-Le Labo Mandarin Duș Jeli 5-Murad Essential-C Cleanser Lekeli ciltler için geliștirilen C vitamini içeren temizleme jeli. 6-Molton Brown Body Polisher Ultra kremsi dokusuyla ciltteki ölü deriyi nazikçe arındırıyor. 7-Perricone MD Eyelid Lift Serum Göz etrafındaki șiș görünümün, ince çizgilerin ve kırıșıklıkların azaltılmasına yardımcı olur. 8-Estee Lauder Advanced Night Repair Cildinize anında parlaklık sağlar, yoğun bir șekilde nemlendirir. 9-Balenciaga Paris Çiçeksi ve tatlı karaktere sahip parfüm. 10-Sisley Restorative Facial Cream İpeksi yatıștırıcı krem, cildi rahatlatır ve nemlendirir.
5
6
10
9 8
7
DR. HASAN KÜTÜKOĞLU
Estetik Serüveni Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Hasan Kütükoğlu ile gerçekleștirdiğimiz röportajda kendisini tanıdıktan sonra gerçekleștirdiği operasyonlar hakkında bilgi alıyoruz.
1981 Adana doğumluyum. 2006 senesinde Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2014 senesinde Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlığını aldım ve zorunlu devlet hizmeti görevimi de Gaziantep’te yaptıktan sonra şu anda Ankara’da özel muayenehanede hastalarımıza hizmet vermekteyiz.
Plastik cerrahi nedir, kısaca açıklar mısınız?
Tüm hastalarımızı kendi aile bireyimiz gibi görüyor ve bu şekilde karşılıyoruz.
Operasyonlara kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?
Rutin olarak dikkat ettiğim şeyler var tabii ki... Dinlenmiş bir vücut ve zihin elbette çok etkin ama ameliyathaneye girdiğimde ister istemez tüm algılarım açılıyor. Bence en önemlisi konsantrasyon, çünkü her ameliyat bir hikaye ve her an çok önemlidir. Hasta sağlıklı bir şekilde taburcu olana kadar da bu hikaye devam ediyor ve kontrole geldiğinde mutlu son..
Kelime anlamı olarak; eğilebilir, bükülebilir, şekil verilebilir anlamı taşımaktadır. İçinde birçok hastalık ve kozmetik problemlerin bulunduğu çok geniş yelpazeli bir uzmanlık dalıdır. Yeni doğan bebekten 100 yaşında bir insana, ayak parmağından saça kadar vücutta kozmetik bütünlüğü etkileyen tüm bölgelere ameliyat veya küçük müdahale yapabiliyoruz.
En sık yaptığınız ameliyatlar nelerdir?
Bir plastik cerrah olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Peki klinik uygulamalarda neler yapıyorsunuz?
Ben mesleğini ciddi anlamda seven ve her detaya fazlasıyla önem veren biriyim. Hastalarımı dinlemeye özen gösteriyorum. Çünkü her hasta özeldir ve kendini öyle hissetmelidir diye düşünüyorum. Zaten onlar kendilerini iyi hissettiğinde her şey yolunda gidiyor.
Liposuction operasyonlarıyla beraber anılıyor hale gelmek beni mutlu ediyor, çünkü en keyifle yaptığım ameliyatlar liposuction ameliyatları diyebilirim. Tabii ki diğer ameliyatların hepsini gerçekleştiriyoruz. Meme, burun, karın germe, bişektomi bunlardan bazıları..
En çok yüz ve dudak dolguları ile botoks uygulamaları yapıyoruz. Bunların yanı sıra leke, akne gibi cilt problemleri için mezoterapi, altın iğne gibi uygulamalar, cilt bakımı, bölgesel incelme ve çatlak tedavileri uyguluyoruz.
advertorial
K
ısaca kendinizden bahseder misiniz?
DR. HASAN KÜTÜKOĞLU
Yüz Güldüren Yağ Alma Uygulamaları Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Hasan Kütükoğlu yağ alma ișlemi hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor...
Yağ alma işlemi, vücudumuzda belirli bölgelerde toplanmış yağlarımızın cilt üzerinde yapılan 2-3 mm.lik kesilerden kanuller (içi boş metal çubuklar) ve vakum sistemleriyle çekilmesi işlemidir. Son yıllarda en çok yapılan ve talep gören estetik ameliyat işlemi haline gelmektedir. Yurt dışında ve ülkemizde, burun ve meme estetiği ile beraber en çok uygulanan işlemlerden biridir.
Lipomatik nedir?
Lipomatik; bir motor yardımıyla kanullerin çok yüksek frekansta ileri-geri ve dairesel hareket etmesiyle yağ hücrelerini simetrik olarak parçalayan, bunu yaparken de aynı anda erimiş olan yağ hücrelerini vakum yardımıyla bir kapta birikmesini sağlayan bir sistemdir. Kanulün yaptığı bu harekete “nutasyonel hareket” denir ve oluşturduğu titreşim sayesinde gıdıklanma hissi verdiği için “güldüren liposuction” diye de geçmektedir. Cihazın sistemik olarak aynı frekansta ve aynı hızda bu işlemi yapması sayesinde
advertorial
Y
ağ alma işlemi (liposuction) nedir?
daha pürüzsüz, kanulün ucunun yağ doku dışında bir yapıya geldiğinde (kan damarı ve kas gibi) durması daha az kanama ve daha az morarma sonucuyla liposuction yapılabilmektedir. Lazer ve ultrasonik liposuction tekniklerinden farklı olarak bu işlemleri herhangi bir enerji kullanmadan yaptığı için cilt altında yapışıklık yapmadan daha doğal bir görünüm elde etmekteyiz.
Bu işlem klinik ortamında mı yapılmaktadır?
Liposuction, cerrahi bir operasyondur ve hastanede ameliyathane ortamında bir plastik cerrah tarafından yapılmalıdır.
Liposuction işlemi uyutularak mı yapılmaktadır?
Hastaya uygulanacak işleme göre, lokal anestezi ile sadece işlem yapılacak bölge uyuşturularak yapılabileceği gibi bölge sayısı fazla ise hastanın tamamen uyuduğu genel anestezi verilerek de yapılabilmektedir.
Yağ alımı yapıldığı için hasta aynı zamanda kilolarından da kurtuluyor mu?
Aslında bu işlemle ilgili bilinen en büyük yanlışlardan biri budur. Liposuction zayıflama değil, vücut kontürünü düzeltme işlemidir. Yağ dokuları hacim olarak fazla yer kaplamaktadır, fakat ağırlık olarak baskın değillerdir.
Bu işlem kimlere yapılır?
18 yaşın üzerinde herhangi bir sağlık problemi olmayan erkek-kadın her hastaya uygulanabilir.
En sık hangi bölgelere yapılmaktadır?
Vücutta fazlalık yağ dokusunun bulunduğu her bölgeye yapılmakla beraber kadınlarda en sık karın, bel, bacak, basen ve kollara uygulanmaktadır. Erkeklerde ise en sık karın, bel ve meme bölgesine uygulanmaktadır.
Yağ alma işlemi sonrası alınan yağların tekrar çıkıyor mu? Yağ dokularının sayıları tekrar artmamakta, fakat hasta kilo aldığında yağ hücrelerinin boyutlarında artış oluşmaktadır. Örnek olarak hastanın bel bölgesinde 10 birim fazlalık yağ varsa ameliyat sonrası bu 3-4 birime iniyor, hasta kilo aldığında bu bölgedeki yağ oranı yine 3-4 birim olarak kalıyor ama boyut olarak büyüyüp 10 birimlik yağ alanını kaplayabiliyor. Bunun olabilmesi için de hasta hatırı sayılır derecede kilo almalıdır.
Yağ alınan bölgelerde çökme veya dalgalanma olabilir mi?
Lipomatik mekanik olarak aynı düzlemde aynı hareketi yaptığı için diğer yöntemlere göre daha simetrik yağ alımı yapabilmektedir. Vücudumuzda iç bacak ve basen bölgelerinin cilt yapısı daha yumuşak olduğu için bu bölgelere çok agresif yaklaşıldığında çökme görebilmekteyiz, bunu da yine operasyon sırasında aldığımız yağları tekrar o bölgeye koyarak çözmekteyiz.
Alınan yağlar başka bir bölgeye eklenebilir mi?
Tabii ki aldığımız yağları genellikle popo ve yüz dolgusu olarak kullanmaktayız. Burada yine lipomatik bir adım önde, yağ selektif çalıştığı için daha saf elde ettiğimiz yağları özel bir işlemden geçirip vücudumuzdaki eksik bölgeler için kullanabiliriz.
Ameliyat sonrası hastanede yatmak gerekiyor mu?
İşlemin büyüklüğüne göre değişebiliyor fakat genelde gözlemleme amacı ile hastanın 1 gün hastanede kalmasını tercih ediyoruz.
Ameliyat sonrası hasta günlük hayatına ne zaman dönebiliyor?
Lipomatik ile lokal anestezi uygulamalarımız daha fazla olmakta ve hasta aynı gün hastaneden yürüyerek taburcu edilip ertesi gün işine dönebilmektedir. İşlem yapılan bölgelerde daha az morluk ve rahatsız etmeyecek düzeyde ağrılar olabilmektedir. 10 gün sonra istendiği takdirde spor yapabilir. 1 ay boyunca uygulama yapılan bölgede korse kullanmasını tavsiye ediyoruz.
Liposuction ameliyatlarından korkmalı mıyız?
Ameliyat sırasında verilen ilaçlara ve sonrasında ameliyata bağlı karşılaştığımız problemler olmakla beraber lipomatik; günümüz teknolojileri arasında en güvenli sistemlerden biridir. Hastaların doktor görüşmesi sırasında yapılacak işleme göre bu konuda mutlaka bilgi almaları gerekmektedir.
LI TAT
sağlık
Selahattin Dönmez
selahattin@magmedya.com.tr
Aralıklı Açlık Diyetleri İşe Yarıyor mu? Son 5 yılda vücudu dinç tutma, hastalıklardan korunma ve daha çok zayıflama amacı ile “intermittent fasting” adı ile daha çok tanınan 5:2 diyeti ya da 8:16 diyeti gibi genelde oruç tutma mantığı ile uygulanan diyetler sıkça kullanılmaya bașlamıștır. Bazı araștırmalar oruç temelli bu beslenme çeșitlerinin kilo kontrolünde ve bazı hastalıklardan korunmada etkili olabileceğini belirtmektedir. 206 magdergi.com.tr
T
oplumda birçok kişi açlık diyetlerini uygulayarak zayıflamada başarı sağladığını açıklarken, 2018 Ağustos ayında Avrupa Endokrinoloji Derneği’nin yıllık toplantısında bir grup bilim adamının yaptığı bir araştırma açlık diyetlerinin zayıflatabildiği ama diyabet hastalığı riskinin artmasına neden olabileceğini ortaya koydu. Bu deneysel araştırmada 5:2 aralıklı açlık diyetini uygulayan sağlıklı kişilerin, 3 aylık izlemleri sonrasında kişilerin az yemeye alıştıkları, zayıflayabildikleri; ancak zayıflarken karın iç yağ dokusunda azalma değil artmanın oluştuğunu, ayrıca vücudun diğer yerlerinden yağın azalabildiğini, insülin salgılayan pankreas hücrelerinin hasara uğrayarak diyabet risklerinin ortaya çıktığını buldular.
Nedir Bu Aralıklı Açlık Diyeti?
Aralıklı açlığın en önemli kuralı, öğün tüketimlerinin 8 saatlik bir süre içerisinde gerçekleştirilmesi ve geriye kalan 16 saatlik zaman diliminde hiçbir şey yenmemesidir. Alternatif tek öğün beslenme, haftada 2 gün kalori azaltmak, ayda 3 gün oruç tutmak ya da gece başlayan 14 saatten uzun açlık, bu diyet yöntemlerinden bazılarıdır.
Alternatif Tek Öğün Beslenme yönteminde 24 saatte sadece bir öğün tüketilir. Bu model, 24 saat açlık durumundan sonra 24 saat tokluk ilkesine dayanan bir beslenme modelidir.
Aralıklı Beslenme yönteminde gün içerisinde sadece belirlenen 8 saat içerisinde beslenilebilen bir yöntemdir. Burada dikkat edilmesi gereken şey; 8 saat dışında su, çay, kahve gibi sıvılar harici herhangi bir besin alımının olmamasıdır. 5:2 yönteminde, 5 gün boyunca toplam enerji harcaması kadar
kalori alınır, yani dengeli beslenilir. Diğer 2 günde ise kadınlar 500 kalori, erkekler 600 kalori ile beslenmelerini sınırlandırır. Ayrıca bu diyetlere ek olarak egzersiz yapılması da tavsiye edilmektedir. Oruç diyetleri, beslenme, fiziksel aktivite ve uyku gibi değiştirilebilir yaşam tarzı faktörlerini de etkiler. Çünkü; çoğu oruç diyeti, beslenme için mevcut toplam süreyi azalttığından genel enerji alımını azaltır. Değiştirilebilir yaşam tarzı faktörlerinin etkisi sonucunda doygunluk hissinde artma, daha iyi bir uyku kalitesi ve dinlenme metabolizma hızında ortalama %5 artma gözlemlenir. Oruç gibi uzun süre uygulanmayan bu beslenme şekillerinin sonuçları açık olmadığından bu kısa süreli yarar, sonradan farklı bir zarar etkisi ortaya çıkarabileceği tartışılmaktadır.
Aralıklı Açlık Diyetlerinin Kısa Süre Uygulamada Faydaları Nelerdir?
Aralıklı orucun diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, parkinson ve inme gibi pek çok hastalık üzerinde derin yararlı etkileri olabileceği düşünülmektedir.
Kilo Kaybı Sağlar
2017 yılında Amerikan Kalp Derneği’nin yayınladığı bilimsel bildiride hem alternatif gün oruç hem de periyodik oruç diyetlerinin 3-24 hafta sonra %3-8 oranında önemli bir kilo kaybına yol açtığı belirtilmiştir. Ayrıca aralıklı oruç diyetleri, normal kalorisi kısıtlanmış diyetlere göre daha fazla yağ kaybı sağlamaktadır. Ancak her iki oruç diyetinin de kısa sürede etkili olduğu belirtilse de uzun vadedeki etkilerinin net olmadığını söylemek isterim.
Aralıklı açlık diyeti uygulamalarının sağlık üzerine olumlu etkileri olduğunu savunanlar gibi karşıt düşünceler de bulunmaktadır. Kan Kolesterol Değerlerini Düşürür
Amerikan Kalp Derneği’nin bildirisinde aralıklı orucun total kolesterolü %6-21, LDL kolesterolü %7-32 ve trigliseriti %16-42 oranlarında azalttığı belirtilmiştir. Kolesterol değerlerindeki düşüşlerden dolayı da böyle bir beslenme tarzının ileride oluşabilecek kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu olabileceği düşünülmektedir.
Kan Şekerini Düzenlemeye Yardımcı Olur
Bu diyetlerin glisemik kontrolün sağlanmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak; açlığın diyabet hastalarını olumsuz etkileyebileceği unutulmamalı ve diyabetli bireylerin kan şekerlerini kontrol altına almaları için bu tarz beslenmeyi tercih etmemeleri gerekir.
Nörolojik Hastalıklara Karşı Korur
Vücutta açlık durumunda enerji sağlayabilmek için yağ asitleri yağ hücrelerinden salınır ve karaciğere girer. Burada, kaslar ve nöronlar için bir enerji kaynağı olan keton cisimlerine dönüştürülür. Bu keton cisimleri, nöronları hasara karşı koruduğu için nörolojik hastalıklara karşı koruyucu etki yapmaktadır.
Açlık Diyetlerine Karşıt Görüşler Mevcut
Aralıklı açlık diyeti uygulamalarının sağlık üzerine olumlu etkileri olduğunu savunanlar gibi karşıt düşünceler de bulunmaktadır. Bu düşüncelerinin temelini, özellikle kahvaltı öğününün atlanmasının kardiyovasküler hastalık riskini artırdığını gösteren birkaç çalışma oluşturmaktadır. Ayrıca 12 saatten uzun süren açlığın safra kesesiyle ilgili problemleri %50 oranında artırabileceği de unutulmamalıdır. Ayrıca endokrinoloji uzmanlarının diyabet riskini artırıp, karın iç bölgesi yağını eritmeden yağ miktarını artırdığı sonuçlu çalışmaları, uzun süre uygulamanın çok güvenli sonuçlar doğurmayacağının ipuçlarını barındırmaktadır.
Aralıklı Oruç Diyetleri Uygulanmalı Mı?
Orucun, günlük kalori kısıtlamasına uymayan obez bireylerde kısa süreli uygulama olarak tercih edilebilecek bir diyet seçeneği olabileceğini söyleyebilirim. Fakat kısa sürede zayıflama başlasa da aynen oruç tutmada olduğu gibi aralıklı açlık diyetlerinde de aşırı açlık, baş ağrısı ve kan şekerinde düşme gibi olumsuz yan etkilerin oluşabileceği unutulmamalıdır. Bugün elimizdeki bilimsel veriler de gösteriyor ki; uzun süre uygulamanın sağlığa yarardan çok, zarar getirme risklerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu yöntemler elbette kısa süre uygulanıp zayıflama yolunda motivasyon sağlanabilir. Ancak sağlığı koruyan ve sağlıklı kalmayı sağlayan ana kural açlık değil daha çok vücudun sağlığını koruyan tüm besin öğelerinden dengeli 3 ana ve 1 ara öğünden oluşan çeşitli doğal, sağlıklı besinlerden oluşan beslenme şeklidir.
Ankara’nın spor anlayışını değiştirecek bir sistemle yola çıkıyoruz. Bu merkezde öncelikli hedefimiz, yaşam kalitenizi yükseltmek ve bedeninizi mutlu etmek. Bu alandaki en büyük misyonumuz ise vücudun ihtiyacına cevap vermek ve sizi sağlık yolunda güvenle yürütmek.
Beytepe Mahallesi Beyler Caddesi No: 136/2 Çayyolu / ANKARA T: 0506 633 29 74 Velocity Pilates Cycling & More
röportaj
Dilara Koçak
dilarak@magmedya.com.tr
İki Diyet Efsanesi Sosyal medya ve dijital dünya büyüdükçe beslenme konusunda da her gün yeni bir șehir efsanesi çıkıyor. Zaman zaman mucizevi besinler ve diyetler öne sürülüyor, popüler oluyor. Ben her zaman makaleleri takip ederek kanıta dayalı verileri sizlere sunmaya çalıșıyorum. Konu insan sağlığı olduğunda verilere dayanmayan hiçbir beslenme programının sağlığın korunmasında veya geliștirilmesinde rol alamayacağını düșünüyorum. İște son zamanların en popüler iki konusu: “Glutensiz Beslenme” ve “Alkali Diyet” 210 magdergi.com.tr
Her ne kadar sağlıklı bile olsa tükettiğimiz herşeyin fazlası vücudumuzda yağ olarak depolanıyor.
A
lkali diyet nedir?
pH seviyesini daha önce duymuşsunuzdur; bir maddenin asit ya da alkali durumunu simgeler. 0 pH değeri tamamen asidik, 7 nötr, pH 14 ise tamamen alkali kabul edilir. pH seviyeleri vücudumuzun her bölümünde aynı değildir. Örneğin; midemiz daha asidiktir. Ama kanımızın pH’ı her zaman belirli bir aralıktadır (7.35-7.45) ve vücut, kendisi her zaman kan pH’ını bu aralıkta tutmak üzere programlamıştır. Kan pH’ındaki çok küçük değişiklikler, vücutta enzimatik reaksiyonları ve fizyolojik olayları çok ciddi şekilde etkiler ve tedavi edilmezse ölümle bile sonuçlanabilir. Alkali diyet; tükettiğimiz besinlerin vücudumuzun asitliğini ve alkalitesini değiştirebileceği düşüncesine dayanır. Oysaki yapılan çalışmalar, tükettiğimiz besinlerin yalnızca idrarımızın asitliğini veya alkalitesini değiştirebileceğini gösterir. Bununla birlikte, idrar pH'ı, genel vücut pH'ının ve genel sağlığın çok zayıf bir göstergesidir. Çünkü bu pH değeri diyet dışındaki birçok faktörden de etkilenebilir. Bu teoriye göre asidik etki gösteren ve tüketilmemesi gereken besinler; et ve et ürünleri, kümes hayvanları, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta. Nötr yani tüketilebilir; olanlar; doğal yağlar, nişastalar ve şekerler. Alkali etki gösteren ve sınırsız tüketilebilecek denilen besinler ise; meyveler, fındık gibi yağlı tohumlar, baklagiller ve sebzeler. Oysa biz biliyoruz ki, her ne kadar sağlıklı bile olsa tükettiğimiz herşeyin fazlası vücudumuzda yağ olarak depolanıyor. Alkali diyette tüketimi sınırsız olarak gösterilen besinlerin istenildiği kadar yenilebilecek olması yine kilo problemi yaşanmasına sebep olabilir. Fakat yapılan çalışmalar kanser ve asit oluşturan besinler arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını ortaya koymuştur. Yapılan bu çalışmalar kanser hücrelerinin alkali ortamlarda da büyüyebileceğini ortaya koyarlar. Kısacası; alkali diyetin öne sürdüğü iddiaların bilimsel bir alt yapısı yoktur ve diyetle vücudumuzu (kan pH’ını) alkali yapmak imkansızdır. Alkali diyetin önerdiği grup besinleri sağlıklı beslenme çerçevesinde dengeli bir şekilde tüketebilirsiniz ama protein kaynağı besinlere ve süt, süt ürünlerine de yine dengeli bir şekilde ihtiyacınız olduğunu da unutmayın.
Glutensiz beslenme nedir?
Glutenin; buğday, çavdar ve arpada bulunan doğal bir proteindir ve bu gluten büyük yapılı bir protein olduğu için, hassasiyeti olan bazı bireyler tarafından veya çölyak hastaları tarafından sindirilemeyerek birçok sağlık sorununa sebep olabilir. Bu hassasiyeti de genel olarak;
şişkinlik, ishal, karın ağrısı, kilo kaybı gibi semptomlarla gösterir. Gluten hassasiyeti ve çölyak hastalığı önemli birer sağlık problemi ve bu bireylerin gluteni mutlaka bir süre veya kalıcı olarak hayatlarından çıkarmaları gerekiyor. Ama sağlık problemi olmayan bireyler tarafından uygulanması sağlık açısından ekstra fayda yaratmıyor, hatta zararlara bile sebep olabiliyor. Glutensiz beslenmek kilo kaybına sebep olabiliyor, çünkü bireylerin hayatından çıkardığı besinlerin birçoğu yüksek karbonhidrat içeren besinler oluyor ve doğal olarak ekmek, un, makarna eskiye göre daha az tüketildiği için kilo verilebiliyor. Ama bu durum sağlıklı bireyler için uzun süre uygulanabilir ve sağlıklı değil.
Her Tahıl Gluten Değildir
Gluten denilince akla tahıllar geliyor, ancak böyle bir genelleme yapmak doğru olmaz. Glutenin arpa, çavdar ve buğday gibi diğer tahıllar içerisinde bulunan doğal bir protein türü. Pirinç, kara buğday, mısır doğal olarak glutensiz tahıllardır. Ancak gluten, salata sosları, dondurma, çikolata, işlenmiş köfteler, baharat karışımları, çorbalar, vitaminler ve hatta dudak kremi gibi pek çok üründe de bulunabilmektedir. Glutensiz ürün kullandığını söyleyen pek çok insanla tanıştım, fakat tek gerçek kaynağın buğday olduğunu düşünerek buğdayı kesmenin yeterli olduğu yanılgısına sahip olduklarını da söyleyebilirim. Etiketleri iyi okumak çok önemli. Gluten içermeyen ürünler sanıldığı kadar sağlıklı değil. Eğer bir buğday tanesini düşünecek olursak, gluten tam buğday tanesindeki toplam protein içeriğinin % 85-90’ını oluşturur. Yani bir besinden gluten çıkarıldığında aslında protein içeriği de oldukça azaltılmış oluyor. Marketlerde glutensiz ürünleri incelediğinizde, normal ürünlere göre daha yüksek kalori, daha çok yağ ve karbonhidrat, buna rağmen daha az lif içerdiğini görebilirsiniz. Sağlıklı olarak düşünülen glutensiz ekmeğin karbonhidrat içeriği tam buğday ekmeğine çok daha yüksekken, protein ve lif içeriği daha düşük. Bu durum glutensiz ekmeğin glisemik indeksini, yani kan şekerini yükseltme hızını artırıyor.
davet
Dostlarla Yeni Yaş Kutlaması Başarılı Diyetisyen Neslihan Aktepe, yeni yaşını dostlarıyla eğlenceli bir doğum günü davetiyle kutladı.
BAHAR REİS
Başkent cemiyet hayatının önde gelen isimleri ile çalışan başarılı Diyetisyen Neslihan Aktepe yeni yaşını sevdikleriyle birlikte kutladı. Çayyolu’nda bulunan Balıkçıköy Fahri Restaurant’ta gerçekleşen ve çok sayıda davetlinin katıldığı partide renkli görüntüler ortaya çıktı. Koyu sohbetler eşliğinde oldukça eğlenceli geçen doğum gününde Aktepe; kendisini bu özel günde yalnız bırakmayan dostlarına duygulu bir konuşma yaptı. FİLİZ REİS ÇEBİ
212
NESLİHAN AKTEPE
AFİTAP AKINCI, AHSEN DEMİRCİ
SİBEL KOȘAR
FUNDA BEKİȘOĞLU
Glutensiz Beslenme Kalp Hastalığı Riskini Artırıyor mu? NESLİHAN ÖZTÜRK AKTEPE
Ç
Diyetisyen Neslihan Öztürk Aktepe glütensiz beslenme hakkında merak edilenleri anlatıyor...
ölyak hastalarında, buğday, arpa ve çavdarın içinde bulunan gluten adlı protein türevi bağırsaklarda tahribat yaparak besinlerin sindirimini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle çölyak hastalarının glutensiz beslenmeleri önerilmektedir. Normal şartlarda glutensiz beslenme, çölyak hastaları ve gluten intoleransı olanlar için önerilmesi gerekirken, son yıllarda zayıflama başta olmak üzere başka birçok hastalıkta da popüler hale gelmiştir. “Glutensiz beslenme”, “gluten free” terimleri bile “trend diyet” akımları içinde 1.sırada yer almaktadır. Gluten intoleransı olanlarda; sindirim problemleri, yorgunluk, baş dönmesi ve baş ağrısı, duygu durum bozuklukları, eklemlerde şişkinlik ve ağrı ile egzama gibi belirtiler görülmektedir. Bazı testler ile de gluten intoleransı ortaya çıkartılabilmektedir. Glutensiz hazırlanan diyet programında; et, süt ürünleri, meyve ve sebzeler, mısır unu, patates ve pirinçten yapılan gıdalara yer verilebilir. Ancak buğday, arpa ve çavdar içeren gıdalardan, soslardan, pasta ve türevlerinden, kurabiyelerden, hamur işlerinden, bisküvilerden, et suyu soslarından, ekmek ve makarnadan, kahvaltılık gevreklerden, malttan (bira ve viski) uzak durmak gerektiği önemle belirtilmelidir. Şu anda tüm dünyada ve ülkemizde glutensiz besinlere kafe ve marketlerde çok kolay ulaşılabilmektedir. İngiliz Tıp Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre; “çölyak hastası olmadığınız halde gluteni diyetinizden çıkartmak size bir fayda sağlamayacaktır. Hatta ve hatta zarar bile verebilir!” şeklindedir. Sonuçları yeni yayınlanan 25 yıl takipli bu araştırmada, 110.000’den fazla kadın ve erkeğin beslenme alışkanlıkları değerlendirildiğinde tam tahılları tüketmeyerek “gluteni tamamen hayatından çıkaran ” kişilerde, kalp hastalıkları riski artmıştır.
Nedeni ise; tam tahılların gluten dışında posa, vitamin, mineral gibi önemli besin öğeleri içinde iyi bir kaynak olması olarak açıklanmış ve diyette bu besin öğelerinin yetersiz kalmasının kalp hastalıkları riskini artırdığı belirtilmiştir. Sağlıklı beslenmede değişmeyen altın kural; çölyak hastaları dışındaki bireylerin yeterli ve dengeli beslenerek besin çeşitliliğine özen göstermeleri gerektiğidir. Sağlıklı beslenmenin en önemli halkaları olan egzersizi ve uykuyu da unutmamak gerekir. Dünya Sağlık Örgütü haftalık en az 150 dakika egzersiz yapmayı veya günlük 10.000 adım atarak aktif olmayı önermektedir. Açık havada müzik dinleyerek yapacağınız yürüyüş, hem bedeninizi hem de ruhunuzu şifalandıracaktır. Düzenli ve kaliteli 7 saatlik uyku ile salgılanan melatonin hormonu sizi fazla kilolu olmaktan da koruyabilir.
Çölyak Hastaları İçin Evde Hazırlanabilecek
Pratik Glutensiz Tarifler
Kara Buğday Unlu Biscotti
- 2 yumurta - 1 avuç az kırılmış çiğ fındık - 1 avuç kuru siyah üzüm - 3 adet doğranmış kuru incir - Toz tarçın Az kabartma tozunu ilave ederek karışımı çırpın ve alabildiği kadar kavrulmamış kara buğday unu ilave edin. Hamurunuzu önce 180 derecede 20 dakika pişirin, soğuduğunda ince ince dilimleyin ve ardından tekrar 150 derecede 15 dakika pişirin.
Kara Buğday Unlu Ekmek
- 1 yumurta - 1 Türk kahvesi fincanı zeytinyağı - 3 çorba kaşığı yoğurt - 1/2 çay kaşığı kabartma tozu Limon ve bir çimdik tuzu çırpın ve alabildiği kadar kavrulmamış kara buğday unu ekleyin. Karışıma eliniz ile küçük şekiller vererek 180 derecelik fırında ekmek dokusu alana kadar pişirin.
düğün
Bilkent Otel’de Mutlu Gün Anıl Afşar ve Elçin Kınıklı Bilkent Otel’de gerçekleşen rüya gibi bir düğün ile dünyaevine girdi. Çiçeği burnunda çifti aileleri ve yakın arkadaşları yalnız bırakmadı. Ankaralı iş adamı Erdal Afşar ve Gamze Afşar çiftinin oğulları Anıl Afşar ile akademisyen ve doktor Gülay Kınıklı ve Sami Kınıklı çiftinin kızları Elçin Kınıklı, Bilkent Otel’de gerçekleşen bir törenle dünyaevine girdi. Dört yıllık birlikteliklerini evlilikle taçlandıran Elçin Kınıklı ve Anıl Afşar çifti mutluluğa “evet” dedi. Ankara iş ve cemiyet hayatından birçok ismin katıldığı törende misafirleriyle yakından ilgilenen aileler örnek bir misafirperverlik sergiledi. Gelinlik tercihini Alisse Nuera’dan yana kullanan Elçin Kınıklı, şıklığıyla göz doldurdu. Genç çift balayı için Belek’i tercih etti.
214
ELÇİN KINIKLI- ANIL AFȘAR
MERAL YURTMAN
MELİS ÖZEN
MELİKE-ÖZGÜR YURTMAN
ERDAL-GAMZE AFȘAR, GÜLAY-SAMİ KINIKLI
ECE ERSAN
BÜKRE ATALAY
ELİF TEKGÜL
“Aferin Bana”
Rota Çocuklar Anaokulları Ortağı Elif Tekgül İle Pozitif Disiplini Konuştuk
O
lumsuz Sonuçlar
Eğer ebeveyn olumsuz sonuca odaklanırsa, çocuk da davranışının sonunda herhangi bir olumsuz veya istenmeyen davranışı, örneğin; bağırılmayı, cezalandırıcı bir tepki ile karşılaşmayı engellemek ister.
Olumlu Sonuçlar
Eğer ebeveyn olumlu sonuca odaklanırsa, çocuk da davranışının
sonunda herhangi bir olumlu veya istenen davranışı, örneğin; bir oyuncak almayı, ebeveyninin ilgisi ile karşılaşmayı ister. Örnek olarak; çocuğun odasını toplama davranışını verebiliriz. Varsayalım ki, çocuğumuzun odasını toplamasını istiyoruz. Peki çocuklar neden odalarını toplasınlar? Büyük ihtimalle ebeveynlerinin sızlanmasından kurtulmak için! Odalarını olumsuz davranışlardan ve sonuçlardan kaçınmak için toplayacaklardır. Oysaki, çocuklarımıza “odanı topladığın zaman, seninle oyun oynayacağız” gibi bir cümle kurarsak yapmış oldukları davranışın
advertorial
Geçtiğimiz elli yıl boyunca, araștırmalar göstermiștir ki; insanlar yaptıkları her șeyden bir kazanım elde etmek istemektedir. Bașka bir deyișle, tüm davranıșlarımızı sonunda bir kazanım elde etmek için șekillendiririz. Tıpkı çalıștığı ișten her ay sonunda maașını alan yetișkinler gibi, çocuklar da yapmıș oldukları davranıșlardan bir kazanım elde etmek ister. Bir çocuğun televizyon izlemekten elde etmek istediği kazanım, o televizyon programından keyif almaktır; ya da bir oyuncak için kavga etmesinin nedeni o oyuncağı elde etmek veya yetișkininin ilgisini çekmek istemesidir. Her davranıșın sonunda kazanılanları “sonuç” olarak isimlendirebiliriz. İki türlü davranıș sonucu vardır:
olumlu sonuçlarına odaklanmış olurlar. Her iki durumda da ebeveynler çocuklarının odalarını toplamaları için onları teşvik etmiş olurlar. Ancak iki durumda da çocukların deneyimledikleri ve öğrendikleri birbirinden tamamen farklıdır. Ebeveynler olumsuz sonuçlara odaklanıp komutlarını o şekilde verdiklerinde, çocuklar da bu istenmeyen şeylerin olmasını engellemek için davranışlarını yönlendirirler. Böylece, hem çocuğun olumlu davranışı yapma olasılığı ve motivasyonu azalır hem de ebeveyn olarak sizin olumlu yönlendirme etkiniz azalır. Sonunda, istenilen bir davranışı yerine getirmek sadece olumsuz sonuçları engellemek için yapılır ve çocuk yapması gereken davranışların hiçbirini içselleştiremez.
Olumlu sonuçlara odaklanmayı nasıl teşvik edebiliriz?
Çocuklarımızın davranışlarında olumlu sonuçlara odaklanmalarını sağlamak için bazı yöntemler kullanabiliriz. Bunlar aşağıda özetlendiği gibidir:
Olumlu dil kullanın...
Çocuklara ne yapmamaları yerine, ne yapmaları gerektiğini söyleyin. Bu çok küçük ve önemsiz gibi görünse de, çocukları olumlu davranışa teşvik etmek için gerçekten çok önemli bir etkendir. Örneğin şu iki cümle arasındaki farkı bir düşünün: “Yemeğinle oynama!” , “Sen düzgün ve güzel bir şekilde yemeğini yediğinde beni çok mutlu ediyorsun”. Olumlu davranışlara odaklandığınızda, çocukla aranızda olacak çatışma ve gerilim ortadan kaybolmuş ve yerini ondan beklenen davranışı ve neye odaklanması gerektiğini olumlu bir biçimde söylemeye bırakmıştır. Araştırmalar göstermiştir ki; birbirleriyle olumlu dil kullanan ve istenen davranışların olumlu sonuçlarına odaklanan ailelerin çocuklarında daha az sayıda davranış problemleri gözlemlenmektedir.
Çocuklarınızı yapması gereken davranışları içselleşirmeleri için teşvik edin...
Çocuklarınızın, sadece siz veya diğer yetişkinler söyledikleri için değil de, yapması gereken davranışların nedenlerini anlamalarını ve bunları içselleştirmelerini sağlayın. Böylece dış nedenlere bağlı kalmadan ve başkalarının uyarılarına gerek olmadan, beklenen bir davranışı kendileri için yapacaklardır. “Seninle gurur duyuyorum” yerine, “Kendinle gurur duyuyor musun? Neden?” gibi cümleler kullanarak onları cesaretlendirin. Bizler de Rota’da “aferin bana” tekniğini kullanmaktayız. Eğer çocuğunuz olumlu bir davranış gösterirse, örneğin; herhangi bir uyarı almadan kendi oyuncaklarını toplarsa, kendi omuzlarına vurarak “aferin bana” demelerini sağlayın. Umuyoruz ki; sizler de çocuklarınız da bu makaleyi faydalı bulursunuz. Yaptığınız olumlu davranışlar için kendinize “aferin bana” demeyi unutmayınız.
Çocuklarınızın, sadece siz veya diğer yetişkinler söyledikleri için değil de, yapması gereken davranışların nedenlerini anlamalarını ve bunları içselleştirmelerini sağlayın.
ÇUKURAMBAR : 1478.Cadde No:8 Çukurambar-Çankaya/Ankara - T: 0 (312) 286 94 93 - cukurambar@rotacocuklar.com ÜMİTKÖY : Ümit Mah. 2502 Sok. No:1 Ümitköy/Ankara - T: 0 (312) 235 66 77 - umitkoy@rotacocuklar.com
düğün
Pia Sera’da Muhteşem Düğün Ekonomist ve Müzisyen Cemre Akça ile Mühendis Can Demiryürek Pia Sera’da gerçekleşen şık bir düğün ile dünyaevine girdi. Arkadaş ortamında tanışan Demiryürek ve Akçam çifti geçtiğimiz sene Kasım ayında nişanlanarak evlilik yolundaki ilk adımlarını atmışlardı. Sonbahar düğünü tercih eden çift, 350 kişinin katılım gösterdiği Pia Sera’da gece boyunca aileleri ve sevdikleriyle eğlendi. Yeni evli çift, düğünün ardından balayı için rotasını Maldivler’e çevirdi.
218 magdergi.com.tr
CEMRE AKÇAM, CAN DEMİRYÜREK
GÜLCE AKÇAM, MERT DEMİRYÜREK, MERVE İNAL
MECİT-NEZİHE AKÇAM, FİSUN-UFUK DEMİRYÜREK
ELİF-ERKAN ÇAKAR
düğün
NEZİH ALLIOĞLU
OSMAN MERT-GÖZDE DEVELİOĞLU
220
YASEMİN DEMİRYÜREK
EBRU-DENİZ DEMİRYÜREK
AKIN-BİRTEN GÖKYAY
İPEK DEMİRYÜREK
Köpeklerde Acil Müdahale ve İlk Yardım
iz insanlar için hayatta kalmak, birinin hayatını kurtarmak, ilk müdahaleyle onu yaşama geri döndürmek; dolayısıyla “ilk yardım” hayati ve önemlidir. Eğitim kurumlarında, kamu kuruluşlarında, ehliyet kurslarında vazgeçilmezdir, ilk yardım eğitimi. Aslında ilk yardıma ihtiyacı olan sadece insanlar değildir. Özellikle şehir yaşantısı içerisinde kaza geçirmiş, travma yaşamış, ilk yardım ve acil müdahale edildiği takdirde yaşama dönmesi mümkün olan nice evcil ve yabanıl hayvan vardır. Bana kalırsa, insanların insan için ilk yardım konusunda eğitildikleri gibi okullarda çocuklarımızı bilinçlendirmek adına, beraber yaşadığımız hayvan dostlarımıza da ilk yardımın nasıl yapılacağı konusunda eğitici programlar oluşturulmalıdır.
Trafik Kazaları
Trafik kazası geçirmiş bir köpeğin, çok korkmuş, travma geçiriyor ve ağrı şokunda olabileceği ihtimalini asla unutmayın. Köpek, sahiplisahipsiz hatta kendi köpeğiniz olsa bile ağrı ve korku şokuyla sizi ısırabilir. Bu sebeple, kaza geçirmiş köpeklere, varsa arabanızdaki bir battaniyeyi örterek ya da paltonuzu üzerine atarak onların stabilizasyonunu sağlamalısınız. Tabii bu uygulamadan önce hayvan trafik akışının içerisinde kaldıysa trafiği durdurmak, ikaz işaretleriyle diğer araçları uyarmak, hayvanın zapturaptı sonrasında da güvenli bir alana taşımak gerekmektedir. Vücutta herhangi bir kanama odağı varsa kanama durdurulmalı ve basit turnike uygulamaları yapılmalı, omurga ve kemik kırıkları ihtimaline karşı da bir veteriner kliniğine ulaştırana kadar hayvan dikkatlice taşınmalı ve hareketsiz kalmasına dikkat edilmelidir.
Boğulmalar
Köpekler doğuştan yüzme bilirler. Ancak yoruldukları zaman ve sudan çıkamadıklarında tıpkı insanlar gibi boğulabilirler. Özellikle havuzlu evlerdeki köpekler bu tehlikeyle sürekli karşı karşıyadır. Boğulmaktan kurtarılmış bir köpek de tıpkı insanlara yapılan gibi yan yatırılmalı, akciğerlere kaçmış olan suyun dışarı akışı sağlanmalıdır. İnsanlardaki ilk yardımda olduğu gibi, gerekirse ağızını kapatıp burun deliklerine hava üflenerek suni solunum
yapmak, boğulma vakalarındaki ilk yardımda önemlidir. Ayrıca köpeğin özellikle katı ve büyük cisimleri yutmasına bağlı olarak soluk borusunun tıkanması ya da hızlı yemek yiyen köpeklerde yiyeceklerin aspirasyonuna bağlı olarak boğulma vakalarında köpeğin ağzının açılarak görünen bölgelerdeki yabancı cisim ya da yiyecek maddelerinin uzaklaştırılması, insan ilk yardımındaki “heimlich manevralarına” benzer uygulamalarla yabancı cismin dışarı çıkartılmasına çalışmak doğru olacaktır.
Sıcak Çarpması
Özellikle sıcak yaz aylarında uzun süre güneş altında kalmış ya da arabada unutulmuş köpeklerde, hayvanın yükselmiş vücut ısısının düşürülmesi maksadıyla ıslatılması, vücut boşluklarını kapsayan bölümlerin buzla serinletilmesi ve hayvanın kaybettiği sıvının, su, izotonik çözeltiler yardımıyla yerine konulmaya çalışılması gerekmektedir.
Donma
Köpekler, soğuğa karşı insanlardan daha dirençlidirler. Ancak kış aylarında dışarıda yaşayan köpeklerde, yaşlı ve yavru köpeklerde bu direnç düşebilir ve donma vakalarıyla karşılaşılabilir. Hayvanın düşmüş olan vücut ısısının ılık kompresler ve battaniye yardımıyla yavaş yavaş yükseltilmesi, vücudun yavaş yavaş ovularak kan akışının düzenlenmeye çalışılması, ılık içeceklerle takviye yapılmasının hayat kurtarıcı etkisi vardır.
Zehirlenme
Köpeklerde zehirlenme vakalarında, zehirli maddenin niteliğine bağlı olarak ilk yardım prosedürleri değişebilir. Özellikle yakıcı ve dağlayıcı likit maddeleri içmiş olan köpeklerde, köpeğin kusturulmaya çalışılmaması oldukça önemlidir. Katı ve mide bağırsak sisteminde çözümlenen zehirlerden şüpheleniliyorsa köpeğin acil olarak kusturulması doğru olacaktır. Zehirlenme vakalarında genellikle zehirli madde tespit edilemediği için köpeğe akut olarak veteriner müdahalesi yapılması elzemdir. Hayvanların da bizimle eşit yaşam haklarına sahip oldukları ve zor anlarında bizim yardımlarımızla hayatta kalabilecekleri gerçeğini unutmayalım.
advertorial
B
Bu ayki yazımda, çok geniș kapsamlı olmamakla birlikte köpekler için uygulanabilecek temel ilk yardım uygulamalarından bahsetmek istiyorum.
Köpeğin Atası Kim?
M
İnsanoğlunun en sadık dostu olan köpeklerin, nereden köken aldıkları hakkında günümüze kadar birçok teori üretilmiș ve bu teoriler üzerine birçok araștırma ve çalıșma yapılmıștır...
emeliler (mammalia) sınıfının, etçiller (carnivora) takımının, köpekgiller (canidae) familyasına ait olan evcil köpek (canis famillaris) insan tarafından evcilleştirilmiş ilk hayvandır. Halen evcilleşme basamağının en üstünde insanla olan dirsek temasını devam ettirmektedir. Köpeklerin insanlarla olan ilişkisinin en az 10 bin yıl önce başladığı tahmin edilmektedir. Köpeğin kökeni hakkında geçmişte yapılan araştırmalar; kurt, çakal ve kayot gibi memeli hayvanların, evcil dostlarımızın oluşumunda yer aldığı ve hatta bazı köpek ırklarının daha çok kurttan (lupus köpekleri), bazı ırkların ise çakaldan (aereus köpekleri) türediği teorilerini, en yakın ihtimaller olarak tespit etmişlerdi. Yakın zamana kadar köpeğin atasının, eskiden tüm Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da yaşayan ve kendi içinde birçok alt türe sahip olan kurt olduğu teorisi ispatlanarak netlik kazanmıştı. Bu teoriye göre; dünyanın kuzeyinde yaşayan kurtların, güney enlemlerdekilerden daha iri olmasının sonucu olarak da köpek ırklarının içerisindeki boyut farklılıklarının şekillendiği tahmin edilmektedir. Yani insan tarafından ilk evcilleştirilen köpek, bir kurt idi... Günümüzde ise son çalışmalar ve araştırmalar kurt ile köpeğin ortak bir atadan köken aldığı yönündedir. İnsanoğlu dünya üzerinde göç ettikçe beraberinde sadık avcı ve yardımcı dostları olan köpeklerini de yanlarında götürdüler. Böylece evcil köpek, ilk köken aldığı atalarından insan manipülasyonu ile ayrılmış ve insanla birlikte dünyanın her yerine yayılmış oldu. Köpeklerin nereden köken aldıkları konusundaki çalışmalar genetik araştırmaların ilerlemesiyle net sonuçlara varılmasına neden oldu. Yabani ve evcil köpeğin ilk atalarının kurt ile akraba olduğu böylece ispatlanmıştır. Evcil köpeğin ilk atasının kurtla ortak kökenden geldiği gerçeğiyle birlikte, köpeklerin çakal, kayot gibi diğer köpekgillerle çiftleşebilmesi ve yavru verebilmesi onlarla da ortak bir
ataya ve genetik yakınlığa sahip olduklarına delil olmaktadır. Kendi görüşüme göre; köpekgillerin atasının kurt ile akraba olduğu su götürmez bir gerçektir. Evcilleşme süreci içerisinde köpeklerin çakal ve kayotlarla olan yakın diyaloglarının da genetik ve fiziksel zenginliğe neden olduğu nettir. Özellikle Border Collie, Kelpi ve Malinois gibi köpek ırklarının fiziksel ve davranışsal olarak çakal ve kayotlara olan benzerlikleri bana evcil köpeğin evrilme süreci içerisinde köpekgillerin bu üyeleri ile akrabalık ilişkileri kurmuş olduğu fikrini ispatlamaktadır. Sevgili sadık dostlarımızın ataları rastlantısal olarak da olsa biz insanoğluyla iyi ki tanışmışlar.
ANKARA CANINE COLLEGE
Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüş
Oğulbey Serpmeleri No: 342 Gölbașı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63
www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com / tarkanozvardar
LUPO
THERAPHY
LUPO
THERAPHY
moda Mercedes Benz Fashion Week Istanbul’dan notlar... Ünlü modacılardan merak uyandıracak açıklamalar... Modaya dair merak ettiğiniz her șey, özel dosyamızda sizlerle...
davet
Seren Erdoğan Showroom 2 Yaşında Başarılı moda tasarımcısı Seren Erdoğan, showroom’unun 2. yılını müşterileri ve dostlarıyla kutladı. 777 Organizasyon’un sahibi Tülay Kaya imzasını taşıyan Lime konseptli parti büyük beğeni topladı.
BURCU YÖRÜBULUT
DİLEM KABUKÇU KAYMAZ
226
SEREN ERDOĞAN
Seren Erdoğan, showroom açılışının 2. yılını Kavaklıdere’de bulunan showroom’un bahçesinde kutladı. İş ve cemiyet hayatından çok sayıda davetlinin katılım gösterdiği partide konuklar gün boyunca keyifli dakikalar geçirdi. Üç sezondur Bodrum Mandarin Oriental’da yer alan tasarımcı önümüzdeki sezonda da Bodrum’da bir parti olacağını belirtti.
TÜLAY KAYA
GÖKÇEN ERDOĞAN
NESRİN KILAVUZ
moda
feyza kurtulmus Ayasofya’nın sanat eserlerinden ve farklı ırkların yașam yapısından ilham alarak hazırladığı “Ayasofya’nın Harikası” koleksiyonuyla ülkemizi Paris’te bașarıyla temsil eden tasarımcı Feyza Kurtulmuș modaya çok küçük yașlardan beri ilgi duyduğunun altını çizerek bașarılı moda serüveninden bahsediyor... 228 magdergi.com.tr
F
eyza Kurtulmuş’u ve kariyere başlangıç serüvenini dinlemek isteriz…
Modaya ilgim, çocukken bebeklerimi yaşadığım anlık herhangi bir şeyden ilham alarak giydirmemle başladı. 10 yaşında kendi kıyafetlerimi tasarlamaya başladım; kot pantolonlarımı yırtardım, altına farklı kumaşlar dikerdim, ceketlerimi boncuklarla işlerdim. Daha sonra bu oyun bende tutkuya dönüştü. Gözlerimi fotoğraf makinesi gibi kullanarak anlık her şeyi beynime kaydedip eskize resmettim. Yeteneğimi uygulamak için Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Fashion Design Institute’e başvurdum ve dört yıl moda tasarımı okudum. Uluslararası moda tasarımcısı diplomamı başarıyla aldım. Şimdi ise ilham aldığım anları beynimde kaydedip kumaşlarla onlara hayat veriyorum. Üniversite yıllarımda Paris ve Londra’da eğitim aldığım isimler arasında; Chanel, Karl Lagerfeld, Paul Smith, Alexander McQueen, London College of Fashion ve Hermes bulunuyor. Hedefim; gelecekte dünyaya beynimdeki anlık fotoğraflarımı kumaşlar üzerinde anlamlandırarak hayat bulmuş halini sunmak.
Ülkemizi Paris’te temsil etme gururunu yaşattınız bizlere. Koleksiyonunuzda ilham aldığınız detaylar nelerdir? Bize biraz “Ayasofya’nın Harikası”ndan bahseder misiniz?
Çok teşekkürler. Ülkemizi başarıyla Paris’te temsil etmiş olmak benim için çok büyük bir onur ve keyifti. Ayasofya; İstanbul’da hayran kaldığım, tarihi, sanat ve mimariye sahip olan noktalardan biridir. Ayasofya’nın harikası ve efsaneleri geçmişine bakarsak birçok farklı ırkla gelişmiş ve yaşanmış. Ayasofya’nın doğusunda her ırkın bir payı var. Kaç asırlar, kaç yıllar... Ayasofya’nın sanat eserlerinden ve derin kubbelerinden ilham aldığım kadar, farklı ırkların yaşamından ve bugünkü Ayasofya yapısından da çok etkilendim ve ilham aldım. Ayasofya’dan ilham alınan Preta Porte “Sophia” SS’18 koleksiyonu ile kıyaslarsak koleksiyonun amacı; dünyaca ilgi çekmek, globalliğinden ve mucizelerinden bahsetmektedir.
Ülkemizde modanın gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizin her bölgesi fevkalade! Bir elden çıkmış bir resim gibi; kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kültür ve renk zenginliğini modacılarımızın çok iyi kullandığını düşünüyorum. Ülkemizde moda hızla yükseliyor ve bunda en büyük etken,kültürel zenginliklerimizin çok yaratıcı beyinlerle nakşedilmesidir.
Yurt dışı ile kıyasladığınızda Türkiye modada nasıl bir ivme sergiliyor?
Bence Türkiye kültürel zenginlikleri nedeniyle dünyanın dikkatini çekmiş bir ülke. Biz modacılar da bu kültürel zenginlikleri kıyafetlerimize işleyerek daha da ön plana çıkarıyoruz. İnanılmaz yaratıcı ve farkındalık yaratan modacılarımız var. Bu sayede dünyanın hayranlıkla baktığı, hızla yükselen bir grafik çiziyoruz.
Gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeleriniz nelerdir?
Hedeflerimden biri; Istanbul Mercedes Benz Fashion Week’e çok yakın bir zamanda katılmak ve koleksiyonumun yaratıcılığını, farklılığını tüm Türkiye’ye sunmak. Diğer projelerimi şimdilik kendime saklıyorum ve size sürpriz olarak bırakıyorum.
Chanel, Karl Lagerfeld, Paul Smit h, Alexander McQueen, London College of Fashion ve Hermes’te eğitim aldım..
davet
GÜLDEN BÜYÜKUCAK, MURAT TÜRKİLİ
EDVİNA SPONZA, İREM YARGİCİ RAMAZANOĞLU
Beymen’den Sezona Merhaba Her sezon, tasarımlarıyla modaseverlerin beğenisi kazanan Beymen Collection, 2018-2019 Sonbahar - Kış Kadın Koleksiyonu’nu Beymen Zorlu Center’da düzenlediği özel bir davet ile tanıttı. Sezonun en gözde tasarımlarının Beymen Artistik Direktörü Murat Türkili’nin stylingi ve sunumu ile sergilendiği trunk show’u, iş ve cemiyet hayatından çok sayıda ünlü isim izledi. Beymen Collection Kadın Koleksiyonu, 2018-2019 Sonbahar – Kış sezonunda mimari yapılardan esinlenerek Barok ışıltılarla ihtişamlı bir görünüm sunuyor. Koleksiyonda doğanın sakinliği ve huzuru, narin desen ve modern dokulu kumaşlarla hayat bulurken, sonbaharın şiirsel renkleri ve serinletici dağ esintileriyle buluşuyor.
230
ÜMİT BOYNER
GÜLİN ÖNGÖR
SERAP SARI
MÜGE SIRMABIYIK
MELEK AKPINAR
NESLİHAN TORUN KAYA
Beymen Collection Kadın Koleksiyonu bu sezon mimari yapılardan esinlenerek Barok ıșıltılarla ihtișamlı bir görünüm sunuyor. MAHMURE GÜRKAN
BURCU ȘENDİR
TOLGA SEZGİN
BESTE YURTTAȘ
SERRA TOKAR
Sonbaharı Renklendirin Sonbahar koleksiyonlarında kullanılan desenler ve ıșıltılı ișlemeler sezonu renklendirecek...
BRANDROOM - ASLI FILINTA T-SHIRT 245
40 MILLION GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ BEYMEN - PROENZA SCHOULER ÇANTA 12.450
STEFANEL KEMER 350
ZARA SWEATSHIRT 200
BRANDROOM - MAJE ELBİSE 2.345
232 magdergi.com.tr
BEYMEN - FENDI ÇİZME 8.300
ASLI FİLİNTA 2018-19 SONBAHAR KIŞ
BEYMEN - PROENZA SCHOULER ÇANTA 13.250
ZARA ETEK 270
KAFF YÜZÜK BROOKS BROTHERS ELDİVEN 560
BEYMEN - OFF WHITE AYAKKABI 4.995
BEYMEN - VERSACE TRİKO 3.875
BEYMEN - FENDI AYAKKABI 5.250 BROOK BROTHERS KRAVAT 705
BRANDROOM - GUCCI TRİKO 7.415
BROOKS BROTHERS GÖMLEK 926
ZARA MONT 400
BROOK BROTHERS PAPYON 646
ROLEX SAAT
VERSACE 2018-19 SONBAHAR KIŞ
ZARA JEAN 250
BEYMEN - DOLCE GABBANA BOT 7.550 HUGO BOSS PALTO BEYMEN - GIVENCHY AYAKKABI 4.125
moda
siyar Akboga Mercedes Benz Fashion Week’te Sporty Couture Punk Koleksiyonunu sergileyerek moda severleri ilkbahar-yaz sezonunda neler beklediğini gözler önüne seren Șiyar Akboğa, punk trendi ile dinamik bir stil olușturmayı amaçladığını ifade ediyor... 234 magdergi.com.tr
Ş
Maskülen bir kafadaki erkek bile feminen bir duruş sergileme yanılgısına düşüyor.. iyar Akboğa’nın moda yolculuğu nasıl başladı?
Moda yolculuğum 18 yaşımda başladı. Uluslararası düzenlenen Akdeniz Moda Festivali Medmoda Yarışması’na katılıp Türkiye’yi temsil ettikten sonra ilk defilemi İtalya’nın Catania şehrinde gerçekleştirdim. Sonrasında ise daha emin adımlarla profesyonel bir şekilde tasarımcı olmaya adım attım.
Türkiye’de erkek modasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce olması gerekenler ve olmaması gerekenler neler?
Türkiye’de maalesef erkek modası bir facia! Özellikle stil giyinmeye çalışan erkekler, bilekte aşırı dar ve asla vücut ölçülerine uymayan kalıplar giyiyor. Bunun sonucunda maskülen bir kafadaki erkek bile feminen bir duruş sergiliyor. Keşke tüm erkekler 80’lerin punk stiline bürünse...
Bu yıl Fashion Week’te göz alıcı bir koleksiyon ile moda severlerin karşısına çıktınız. Koleksiyonunuzun hikayesini bir de sizden dinlemek isteriz… Ss /19 Sporty Couture Punk Koleksiyonu ilkbahar yaz koleksiyonlarında cinsiyetsiz, arsız spor couture parçaları punk bir stil ile karşımıza çıkartarak alışılmışın dışında imaj sergiliyor. Kadın ve erkek koleksiyonlarımda cesur renk ve kesimlere yer verdiğim punk trendi ile dinamik bir stil oluşturma amacındayım. Herkesi, dönüşmek isteyeceği stil ikonu haline getirdiğimiz zamansız kombinler arsız parçalar ile birleşecek ve alışılmışın dışında bir akıl oluşturacak.
Yeni sezonda erkek modasında bizi ne gibi trendler bekliyor? Benim erkek stili oluşturduğum markalar ve kendi koleksiyonlarımda 80’ler, punk stili oluşturacağım daha arsız giyinen frapan erkekler.
Tarzını en çok beğendiğiniz isimler kimler? Siz hangi tasarımcılardan ilham alıyorsunuz?
Türkiye’de tarzını en çok beğendiğim isim; tartışmasız Ece Sükan. Dünya çapında stilini beğendiğim isim ise; Kendall Jenner. İlham aldığım tasarımcılara gelirsek; Alexander McQueen, Alexander Wang ve Maison Margiela.
davet
AZZEDINE ALAIA TANRIÇA ELBİSELERİ KOLEKSİYONU
Tanrıçalardan İlham Alan Koleksiyon Efsanevi moda tasarımcısı Azzedine Alaïa’nın koleksiyonlarındaki zamansız parçalardan oluşan Tanrıça Elbiseleri Sergisi’nin açılış daveti Beymen Zorlu Center’da gerçekleşti. Ümit Boyner, Şeyma Subaşı, Berrin Zorlu, Emel Ayaydın, Sema Basa, Özgür Masur, Beste Yurttaş, Buket Taşdelen, Gülden Büyükuçak, Burcu Şendir, Mert Aslan, Meltem Demir, Saba Tümer’in de aralarında yer aldığı iş ve cemiyet hayatından pek çok ünlü ismin katıldığı açılış daveti renkli anlara sahne oldu.
236
GÜLDEN BÜYÜKUCAK - ÜMİT BOYNER
HANDE TOKMAK
BUKET TAȘDELEN
SEMA BASA
ARZU KUNT
Davete katılan seçkin konuklar kıyafet seçimleri ve șıklıklarıyla göz kamaștırdı. ALEGRA LEVI
BERRİN ZORLU, BEYZA UYANOĞLU
BURÇU ȘENDİR
davet
ÖZLEM GÜSAR
238
EMEL AYAYDIN
Sergide, moda ve cemiyet hayatından birçok sima sosyal medya hesaplarından davetteki sıcak kareleri paylașmayı ihmal etmedi.
PELİN KAYA
JÜLİDE ÖNENGUT
MERT ASLAN
ȘEYMA SUBAȘI ILICALI
SABA TÜMER
BESTE YURTTAȘ
“Bir”likte Yoga 20 yıla yaklaşan deneyimlerini paylaşan Beril Çavuşoğlu ile birlikte yoga zamanı...
Yogainn Birlik Mahallesi, 435. Cad (5. Cad.) No:65 Çankaya /Ankara T: +90 312 496 44 45
Taps Academy Osmanağa Konakları 2494-2. Sok. No:12 Ümitköy Çankaya /Ankara T: +90 312 236 35 85
moda
Hanzade Topaloglu Son zamanlarda en çok Ufak Tefek Cinayetler dizisinde Merve Aksak karakterinin üzerinde gördüğümüz Tophiils marka mücevherlerin yaratıcısı Hanzade Topaloğlu ile markasına dair keyifli bir röportaj gerçekleștirdik. 240 magdergi.com.tr
S
izi kısaca tanıyabilir miyiz?
Tophills’in kurucusu ve laboratuvar pırlantası kavramını Türkiye’de “mücevherde farkındalık” misyonu ile temsil eden öncü ve tek kurumsal firmanın sahibesiyim. Küçük yaşlarımdan beri, taşlara olan merakım ve çizime olan yeteneğim sonucu profesyonel olarak tasarım yapmaya yönelip, Middlesex Üniversitesi Mücevher Tasarımı bölümünü dereceyle bitirdim. Aynı zamanda AGS(American Gem Society) topluluğu bünyesinde yetişmiş gemologum. Hem gemolog hem de mücevher tasarımcısı olan ve mücevheri bir kadın gözüyle işleyerek girişime çevirmiş bir girişimciyim. Şu an binin üzerinde özel tasarımım var. Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde bu yönümle tanındığım bir konuma eriştim. Türkiye’de ve yurt dışında ünlü isimlerin kişiye özel mücevherlerini tasarlıyor ve tasarımlarını hikayesi ile birlikte sunuyorum. Avrupa’da yaşayan Osmanlı aile fertlerinin çok kıymetli mücevherlerini revize ediyorum. İşimi yaparken de müşteri gizliliğine daima özen gösteriyorum. İstanbul Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’ndeki showroom’umda randevulu bir sistemle mücevher severlere hizmet vermekte ve danışmanlık yapmaktayım.
Tophills markasının yolcuğu nasıl başladı?
Zamanında ailemle birlikte maden pırlantası üzerine ticaretimizi gerçekleştiriyorduk. Mücevherin ulaşılması zor tavrına karşı, en iyi alternatifin ne olabileceğini hep düşünürdüm. Sektörün içindeyken ve eğitim süreçlerimde uzun süre bu konuda araştırma yaptım, farklı teknolojiler bularak bunları harmanladım. Deneme yanılma yöntemleriyle “işte bu” dediğim bir teknolojiyi markam adına kullanmaya kesin olarak karar verdiğim gün, yolculuğumuzun esas rotası şekillendi.
Mücevherlerinizi tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Mücevher, benim için doğanın ışığını kadına yansıtan ve kadının kendi ışığını ortaya çıkartan bir hediye, bir cevher... O yüzden, kadını ifade eden, kadın ruhuna dair her unsurdan ilham alabiliyorum. Daha doğrusu beklemediğim bir anda ilham bana geliyor; doğayı, evreni her yönüyle çok seviyorum. Bazen saatlerce tabiat ortamında vakit geçiriyor ve hiçbir şey yapmadan sadece gülümseyerek izliyorum. Bazen bir ayın tutulmasından, bazen bir kuşun kanatlarından ilham gelebiliyor. Evren o kadar güzel ve düşünce gücü o kadar geniş ki, tasarımı asla belirli birkaç tarz ile sınırlayamıyorum.
Şimdilerde Türkiye’nin en çok takip edilen dizilerinden biri olan “Ufak Tefek Cinayetler”in Merve karakterinde tasarımlarınızı görüyoruz. İnsanların size geri dönüşleri nasıl?
Merve Aksak, dizide gerek zekasıyla, gerekse stil olarak en çok dikkat çeken karakterlerden. Dolayısıyla her giydiği, her taktığı ürün, izleyici kitlesinin dikkatini çekiyor. Her şeyden önce dizinin styling ekibinin de bunda büyük katkısı var. Stiller kesinlikle karakterlere kusursuz oturtuluyor. Doğru örtüşmeler sonucunda, doğru kombinlerin mücevher anlamında bize dönüşü harika! Merve karakteri hangi hafta ne takarsa, anında instagram ve telefondan dönüş oluyor. Bu bizim için sevindirici. Çünkü kadınların örnek aldığı karakter ve kadının özendiği mücevher bir arada !
Klasik, zamansız çizgilere, modern dokunuşlar yapmak, yer yer art-deco dokunuşlar katmak ve tabiattan formları bunlarla harmanlamak benim vazgeçemediklerim. Erkeklerin mücevher hediye seçimleri beğenilmediğinde mücevher alımına karşı ön yargıları oluştuğu söyleniyor? Siz bu fikre katılıyor musunuz?
Beyefendiler hediye seçerken elbette birçok unsura dikkat etmelidir; kadının yaşı, mesleki konumu, ten ve saç rengi, tarzı, tavrı... Bunlar hediye seçiminde kesinlikle göz önünde bulundurulmalı. Ben ve satıştaki ekip arkadaşlarım, pahalı ya da uygun fiyatlı ürün ayrımı olmaksızın, öncelikle muhakkak bunları sorup dikkate alıyoruz. Şu konuda iddialıyım ki; bugüne kadar bu unsurları göz önünde tutarak hediye seçimine yardımcı olduğumuz hiçbir beyefendi, değişim için bize uğramadı; aksine hep teşekkür için aradı.
Türkiye’de ve dünyada en çok tercih edilen ürün grupları nelerdir?
Takı ve mücevherde, hayal gücünün ve tasarımın sonu yok. Tercihler herkesin karakterine göre kişiden kişiye değişebiliyor. Ancak dünya genelinde mücevherin ana hatlarında “klasik” çizgisi her daim vazgeçilmezdir. Ben kendi tarzımı her zaman zamansızlık üzerine oluşturdum ve bu çizgide devam ettiriyorum. Klasik, zamansız çizgilere, modern dokunuşlar yapmak, yer yer art-deco dokunuşlar katmak ve tabiattan formları bunlarla harmanlamak benim vazgeçemediklerim.
Yeni projeleriniz nelerdir?
Bu yıl bizim için çok özel olacak, şimdiden heyecanını hissediyorum. Şunu söyleyebilirim ki; 2019’a yaklaşırken Nişantaşı’nın en büyük mücevher showroomunun açılışını Abdi İpekçi Caddesi’ndeki yeni yerimizde muhteşem bir lansman ve sokak defilesi ile gerçekleştireceğiz. Açılış için her biri tek parça olan 200 parçalık “Lucky Collection” isimli özel bir koleksiyon hazırlıyorum. Çünkü bu koleksiyondan bir parçaya sahip olan her kadın kendini şanslı hissedecek!
davet
Cengiz Abazoğlu ile Zamanın İçinden Cengiz Abazoğlu, adL ekibiyle bir takım ruhu yakaladıklarını dile getirerek 14. sezonda da markayla iş birliğini sürdürüyor. Çırağan Palace Kempinski Istanbul’da gerçekleşen adL+Cengiz Abazoğlu 2018-19 Sonbahar-Kış “Zamanın İçinden” koleksiyon defilesine, Demet Şener, Deren Talu, Pelin Akil ve cemiyet hayatından ünlü isimler katıldı. Türkiye’nin ünlü modelleri Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Ezgi Avcı’nın güzelliğiyle büyülediği defilede Defne Samyeli kırmızı kıyafeti ve “Strong Enough” şarkı performansıyla izleyenleri coşturdu.
242
CENGİZ ABAZOĞLU, ZEHRA IȘIK
EBRU UYGUN, MEZİYET UYGUN, BADE TAKAZOĞLU
ÇAĞLA ȘİKEL
DEREN TALU
BURCU ZİYAL
NERGİS PEKUYSAL
DEMET ȘENER
davet
BUKET TASDELEN
244
ARZU KUNT
Güzel manken Özge Ulusoy, adL Cengiz Abazoğlu defilesinde sergilediği kırmızı elbiseyle podyuma renk kattı. ÖZGE ULUSOY
AYȘEGÜL TOPLUSOY
lası için Daha faz om/online i.c magderg
DEFNE SAMYELİ, ZEHRA MOLER
ASLIHAN KARALAR
röportaj
Sezona ve Sektöre Hızlı Başlangıç Geçtiğimiz sezonun en çok ses getiren dizilerinden biri olan Ufak Tefek Cinayetler’in yeni sezonuna Kerim karakterinin gençliğini canlandırarak hızlı bir giriș yapan genç oyuncu Ali Gözüșirin ile yeni yolculuğuna dair keyifli bir sohbet gerçekleștirdik... RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN
246 magdergi.com.tr
FOTOĞRAFLAR: ELİF DEMİRALP
Kerim karakteriyle birçok yanımız örtüşüyor ama bunlardan en ağır basan; azimli oluşu..
röportaj
A
li Gözüşirin'i kendisinden dinlesek…
İstanbul’da doğdum ve büyüdüm, aslen Trabzonluyum, 23 yaşındayım, Kova burcuyum. 3 erkek kardeşiz; 1 abim ve 1 kardeşim var. Çok hiperaktif bir çocukluk geçirdim. Haylaz da denebilir hatta! Kalabalık bir aile içinde büyüdüm. O yüzden genelde ailemle vakit geçirmeyi çok severim. Ailemleyken başka kimseye ihtiyacım olmuyor. Annem ve babamla arkadaş gibiyiz; beraberken çok eğleniyoruz, nitekim abim ve kardeşimle de öyle. Spor aşığı olduğumu söyleyebilirim; haftanın 5 günü antrenman yapıyordum. Dizi başlayınca gün sayısı biraz azaldı ama fırsatını bulduğum her an soluğu spor salonunda alıyorum. Neşeli ve yapıcı bir karakterim var; suistimal edilmediği sürece. Boş zamanlarımda kişisel olarak kendimi geliştirecek şeyler yaparım; çok izler ve çok okurum. Şu sıralar Portekizce öğrenmek gibi bir derdim var. Gelişime, değişime ve eğitime her daim açık bir insanım. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum, çünkü yapmaktan çok büyük keyif aldığım işi yapıyorum; oyunculuk... Sevdiği işi yapmak herkese nasip olmuyor maalesef...
Kariyer yolculuğuna son zamanların en ses getiren projelerinden olan Ufak Tefek Cinayetler ile giriş yaptın... Nasıl kesişti yolların bu projeyle?
Ufak Tefek Cinayetler için 1.sezonda da görüşüyorduk, fakat görüşme öncesinde saçlarımı kısacık kestirdiğim için olmamıştı. Sonrasında Kerim karakteri için audition geldi ve audition sonrası kabul edildim. Olacağı varmış ve iyi ki Kerim olmuş.
Canlandırdığın karakteri nasıl özetlersin, kendine benzettiğin yönleri var mı bu karakterin?
Aslına bakarsan Kerim ile birçok yanımız örtüşüyor ama bunlardan en ağır basan; azimli oluşu olabilir. Ben de kendi hayatımda çok azimliyim.
Oyuncu olmaya nasıl karar verdin? En çekici yönleri ve en zor yanları neler sence bu mesleğin?
İlkokul yıllarında okulumuza haftada bir kez tiyatro düzenlenirdi. O yıllarda bu mesleği seçmek istediğime karar verdim. En çekici yanı; sürekli farklı bir insan oluyorsunuz, bu çok keyifli ve öğretici. Zor yanları ise; her mesleğin olduğu gibi oyunculuğun da bazı zor yanları var tabii ki... Birkaçına değinecek olursam; doğru proje seçimi ve doğru projeyi bekleme süresi olabilir.
Hangi dizileri takip ediyorsun?
Peaky Blinders, The Punisher, Game Of Thrones, Blindspot, Dark, House of Cards
İlk audition'ı hatırlıyor musun?
Auiditon’ı vereceğim adresi ararken kaybolmuştum, sonrasında köpeklerin dolu olduğu bir bahçeye girdim. Baya kovalamaca olduktan sonra bir bahçeye atladım, atladığım bahçe audition’ı vereceğim adresmiş. Bu yüzden soluk soluğa verdiğim bir audition olmuştu.
248 magdergi.com.tr
KISA KISA En sevdiğin Türk filmi? Aile Arasında...
En beğendiğin Türk ve yabancı oyuncular kimler?
Haluk Bilginer, Halit Ergenç, Gülse Birsel, Leonardo DiCaprio, Cillian Murphy, Jon Bernthal, Tom Hardy.
En sevdiğin yemek? Karnabahar...
En çılgın hayalin?
Günün birinde dünyaca tanınan iyi bir oyuncu olmak.
En sevdiğin ülke ve şehir? İspanya - Barcelona
davet
TUNA YILMAZ
EMRE ERDEMOĞLU
CİHAN NACAR
İstanbul Moda Film Festivali Ankara Edisyonu İstanbul Moda Film Festivali Ankara Edisyonu 2018, Radisson Blu Hotel Ankara ev sahipliğinde gerçekleşti. Ankara’nın tanınmış stil danışmanı Sertaç Darcan’ın proje sorumluluğu ve moderatörlüğünde gerçekleşen bu özel davetin önemli konukları da Ankara Edisyonu’nda yerini aldı. İstanbul Moda Film Festivali Ankara Edisyonu 2018’de, Türkiye’nin erkek modasına yön veren ismi moda tasarımcısı Emre Erdemoğlu, Türkiye’nin denizden sonra dışarıda giyilebilen ilk mayosunun tasarımcısı ve marka sahibi Cihan Nacar ve İstanbul Moda Film Festivali Kurucu Başkanı Tuna Yılmaz yer aldı. Üç oturumdan oluşan İstanbul Moda Film Festivali Ankara Edisyonu 2018’de ayrıca Başkent Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü’nün hazırlamış olduğu özel koleksiyonun sunulduğu bir defile gerçekleşti. Cemiyet hayatının tanınmış birçok ismi ve modaya meraklı pek çok genç de bu edisyonun içinde yer aldı.
250
FİLİZ EROL
MELTEM AKȘİN
PINAR TÜRKDEMİR
SİBEL DURGUN
Ünlü stil danıșmanı Sertaç Darcan’ın sorumluluğunu üstlendiği etkinliğe cemiyet hayatının önde gelen birçok ismi katıldı.
SEVİLAY ERTÜRK
SİBEL KILIÇ
ENDER SEVGİ GÜLTEKİN
HANDE DALKILIÇ
YILDIZ SAĞLAM
AYȘE BİÇER
CEYDA GÜRSEL
moda
Cigdem Karavit Kariyerine Londra’da bașlayıp Amsterdam’da sürdüren ve edindiği tasarımcılık deneyimini ülkemizde geliștirerek bașarılı bir șekilde moda serüvenine devam eden Çiğdem Karavit ile bu keyifli yolculuğunu konuștuktan sonra bu yaz Bodrum’da gerçekleștirdiği Troya temalı göz kamaștıran defilesine de değindik... 252 magdergi.com.tr
Ç
iğdem Karavit’i biraz daha yakından tanımak isteriz…
Kariyerim Londra ve Amsterdam’da başladı; her iki şehirde de de yaklaşık dörder yıl çalıştım. Tasarımcı ve satın alma asistanlığı yaparak deneyim kazandım. Marks & Spencer, BHS, Mothercare gibi departman store ve en önemli markalarla çalışan firmalardı hepsi. Moda okuluna gitmem sonrasında gerçekleşti. Kanada patentli LaSalle Fashion College mezunuyum ve deneyimli olduğum için mezuniyetten hemen sonra okulda eğitmenlik yapmamı istediler. Stil ve trend araştırmaları, kumaş süsleme, örnek kalıp alma, moda iletişimi dersleri başta olmak üzere okuduğum moda okulunda eğitmenlik yapma şansım oldu. Akabinde Türk markalarla tanıştım. Adres, Twist, İpekyol gibi markalarda tasarımcı olarak çalışmak istedim bir süre. Avrupa ve Türk markalarında üretme ve yaratma süreçlerini karşılıklı olarak gözlemlemek, karşılaştırma yapabilmek ve kendi markam için bir yol çizebilmek adına önemli bir deneyimdi benim için. 2011’den bu yana kendi adıma Çiğdem Karavit olarak devam ediyorum.
Bu yaz Bodrum’da çok başarılı bir defileye imza attınız. Troya’nın hikayesinden biraz bahseder misiniz?
Teşekkürler... Kişisel defile yapmak günümüzde kolay değil; biraz riskli bir karardı, ancak mükemmel ekip ruhu ve özverili iş birliği sayesinde altından kalkabildik. Troya teması nedeniyle defileyi farklı bir yerde, denizi ve tarihi olan Bodrum’da yapmak istedim. UNESCO 2018 yılını “Troya Yılı” ilan etti. UNESCO’nun bu şekilde sahiplenmesi çok etkiledi beni; zaten daima önemsediğim ve ilham aldığım konulardır. Truva’nın yok olmasına neden olan görkemli bir tarihi var. Hep hüzünlü ve yenilmiş bir Truva var insanların kafasında. Oysaki görkemi ve zenginliği yüzünden hedef olmuş yüzyıllar boyu... Günümüzde de güçlü ve güzel olan şeyler hedeftir, elde edilmek ya da yok edilmek istenir. Buna dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve Troya Yılı’nı kutlamak, anmak istedim. Bütün kumaşların desenlerini özel hazırladık; ressam Cansu Taştan ile birlikte 4 ay boyunca bu özel desenlerin üzerinde çalıştık. Koleksiyonun, spor abiye olarak modern bir çizgisi var; özel hazırlanan kumaşları, zırhları, savaşları, o dönemi hatırlatan rölyef havasında parçalarla bütünleştirdim. Bu parçalar zırhları sembolize etti, yarım büstiyerler, yarım ve kopmuş hissi veren ceketler yaptım. Kumaş olarak empirme şifonlar, organze, baskılı payet ve satenler kullandım. Bu şekilde hazırladığım desenli, uçuşan kumaşlar özgürlüklerini, güçlü olmalarını ve zenginliklerini sembolize etti. Yalnızca bu koleksiyon için özel hazırlanan desenlerimiz basıldı bu kumaşlara... Defilede kullanılan tüm aksesuarlar gladyatör başlıkları, çizmeler, savaş kollukları, çanta formunda kalkanları yine özel olarak hazırladık. Aksesuarları hazırlarken bu sefer sanatçı Gökhan Uğur ile birlikte çalıştık, mükemmel bir süreçti, gerçek bir Odessa yolcuğu yaşadık sanatçılarla çalışırken, bambaşka bir heyecan ve atmosfer vardı. Koleksiyonun hikayesine ve tasarımlarıma inandılar ve çok değerli katkıları oldu. Zor bir koleksiyondu ancak, Truva bunun çok daha fazlasını hak ediyor. Truva için defalarca koleksiyon hazırlamak için hiç tereddüt etmem, gurur duymamak, etkilenmemek mümkün değil. “Euphoria Troia” koleksiyonumun defiledeki sloganı da şöyleydi: “Yine Denizden Geldiler... Ancak bu sefer savaşmak için değil... Güzelliklerini ve görkemlerini bir kez daha hatırlatmak için, güzellikleriyle aramıza katılarak başarılarıyla ilham vermek için...
Yurt dışında çalışırken öğrendiğim en önemli şey buydu; özgür ve dinamik, her fikre saygılı, açık bir sektör ve çalışma ve üretme özgürlüğü. Bu yıl 12. kez düzenlenen Mercedes Benz Fashion Week’te yer almadınız. Yeni sezonda gerçekleşecek Fashion Week’te sizi görebilecek miyiz?
Bu yıl defilemi Bodrum’da gerçekleştirdim, ancak Mercedes Benz Fashion Week’te de yer almak istiyorum. Önümüzdeki en yakın dönemde bunu gerçekleştirmek ve heyecan veren bir koleksiyon hazırlamak için hazırlıklarımı başlattım.
Türk modasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni sezon trend önerileriniz nelerdir?
Türk Modası şunu hatırlamalıdır: Yüzyıllar önce yaşadığımız topraklar dünyada bir moda merkeziydi, bugün Milano, Paris ne ise, yüzyıllar önce İstanbul da aynısıydı... Nedeni çok basit: İstanbul, Doğu ve Batı’nın özgürce uygulanmış mükemmel bir senteziydi. Bugün Pera’daki geçmişlerine bakalım; bazı tarihi otel binaları var, o zamanlar bu binalar aslında büyük modaevleriydi. Chanel House, Armani House gibi çalışan, üreten “moda ve giyim” üreten aileler vardı... Bugüne kadar gelemeyen veya farklılaşarak, yenilenerek çoğalamayan büyük modaevleri. Türk modası, yaratıcı, özgün ve heyecan verici bir çizgiye dönmelidir. Bu da ancak genç ya da deneyimli, farklı yelpazesi olan tasarımcıların çoğalması, dinamik bir rekabet ortamının sağlanması ile olabilir diye düşünüyorum. Tarzı ne olursa olsun, moda ve sanat çevreleri bunu desteklemeli ve dikkate almalıdır. Kapalı, güvenli kale kapıları açılmalı, yeniden heyecan yaratılmalıdır. Kurallarla dolu bir moda anlayışı olamaz. Ancak o zaman tüm dünya bize yeniden gelir ve iş yükünü inanın karşılamak bile mümkün olmaz. Yurt dışında çalışırken öğrendiğim en önemli şey buydu; özgür ve dinamik, her fikre saygılı, açık bir sektör ve çalışma ve üretme özgürlüğü.
Sizin takip ettiğiniz tasarımcılar kimlerdir?
Özgün ve gerçek duyguları yansıtabilen tasarımcılar olmasına özen gösteriyorum. İsim olması gerekmiyor tasarımcının; sadece özgün bir fikri olması yeterli benim için. Trendleri tabii ki göz önünde bulundurmalıyız, zaten trendler yaşadığımız dönemi yansıtıyor, bundan uzaklaşmamız mümkün değil. Biz eşofman üzerine dantelli bir bluz giyiyorsak bugün, yaşadığımız dönemi yansıtıyoruz demektir. Ancak tasarımcının buna dikkat çeken bir katkısı olmayacaksa ve kendine özgü bir dokunuş yapmayacaksa takip etmiyorum doğal olarak.
davet
Kelebek Etkisi Modacı kardeşler Raisa & Vanessa Sason “Butterfly Effect” adını verdikleri 2019 İlkbahar-Yaz Koleksiyonunu görkemli bir şov ile tanıttı. Türk modasının yenilikçi temsilcilerinden Raisa & Vanessa Sason kardeşler “Butterfly Effect” adını verdikleri 2019 İlkbahar-Yaz Koleksiyonunu, Çırağan Sarayı’nda görkemli bir şovla tanıttı. Defileye iş, sanat, moda ve sosyal yaşam dünyasının önde gelen isimleri katıldı. 69 görünümün sunulduğu defilede baş rolde bu kez degradeler, tüller ve canlı renkler vardı. Tasarımlarda birçok detayda yer alan “kelebekler” klişelerden çok uzak tanımlandı. Nike Air Force One spor ayakkabısının temsil ettiği kültür ve kadınların gücünden ilham alan Raisa & Vanessa’nın özelleştirdiği Nike’ın ikonik Air Force One Sage Low modeli de defilede ilk kez sergilendi.
254
CEYLAN ÇAPA
LAL DENİZLİ
RÜYA BÜYÜKTETİK
BENAN TERZİOĞLU
ZEYNEP ZOR
Șeyma Subașı Ilıcalı ve yakın dostu Dila Tarkan, Raisa & Vanessa imzalı kombinlerle gecenin en iddialı isimleri arasındalardı. ȘEYMA SUBAȘI ILICALI
DİLA TARKAN
SELİN İMER CECELİ
kelebek
12 Ayın Mücevheri Ekim Hoş Geldin Eylül’ü çok sonbahardan saymıyorum. Ekim ve Kasım benim için takvimin asıl üyeleri. Yaprakların tamamen renk değiştirdiği, doğanın o güzel kış uykusuna usul usul hazırlandığı, sanki dünyanın koca bir es verdiği iki ay. Eh doğum günü ayım diye de biraz kıyak geçmiş olabilirim tabii Ekim’e ama olsun o kadar. Ahengi yakaladığınız ve terazinin kefelerinin hop oturup hop kalkamayacağı sağlık dolu bir ay diliyorum sizlere...
Irıs Van Herpen Organik ve inorganik kumaşları tasarımında birleştirip harika Haute Couture parçalar yaratan marka radarıma çoktan girdi bile...
Da Adolfo Restaurant Positano’dan deniz yoluyla ulaştığınız 1966’dan beri aile işletmesi olan bu restoran ve beach işletmesi deniz ürünleri ile efsane bir hale gelmiş mücevher adeta. Gitmeden en az 1 ay evvel rezervasyon alıyorlar unutmayın!
256 magdergi.com.tr
Peony Cake Ankara’nın en sevimli butik pastanesi... Tadına doyamadığım pastaları, güllaçları, kurabiyeleri, tatlıları ile başımı döndüren lezzet diyarı. Yenilen yüzü ile artık daha ferah ve daha büyük organizasyonlara imza atacak bu kış, benden söylemesi.
Eclectic Concept Store Eclectic’in göz kamaştıran dünyasında daha ışıltılı ve daha özelsiniz bunu bilin bu bir, keteni bu kadar harika tasarlayan görmedim bu da iki. Özel günleriniz için siz halen ig sayfasına göz atmadınız mı bu da üç olsun!
ED Atölye Eda Durukan’ın hayata geçirdiği enfes bir proje ED Atölye. Çeşitli ve zevkli birçok workshop’ın yer alacağı bu mekanda kayıtlar hızla doluyor benden söylemesi. Çikolata yapımına adımı yazdırdım bile ben!
Gift House Yalıkavak
Masal dünyasına hoş geldiniz. Yalıkavak çarşının içinde her biri ince ince zevkle seçilmiş bin bir çeşit dekoratif ürün. Tablolardan, tabureye, biblodan, mumluğa, takılardan, aynalara... Her biri görsel bir şölen tadında.
White Designer Store
Uzun süredir takip ettiğim bu mağaza birbirinden özel tasarımları enfes kumaşlar ile bütünleştiriyor. Payeti özelikle harika bir el işçiliği ile tasarlıyor. Bir göz atın derim.
JCM London
Osmanlı ve Bizans esintilerinden ilham alan marka güçlü kadının temsil ettiği zarafeti tasarımlarına yansıtmaktan zevk alıyor. Bazı gümüş ve bronz olan metallerde yarı değerli taşlara yer veriyorlar ve eşsiz tasarımlar ortaya çıkıyor.
Chefs & Jars 7 farklı kıtanın hikayesiyle harmanlanmış, farklı ülkelerin topraklarında büyümüş yetenekli şeflerin kültürlerinden ilham alınarak hazırlanan ve de gurme kişileri oldukça heyecanlandıran tariflerini ofise, eve, gittiğimiz parka ya da okulumuza taşımak... Günün hangi saatinde olursak olalım, bu özel lezzetlere ulaşmanın mutluluğunu yaşamak… İşte bize Tepe Prime’da bu hazzı sağlayan tatlı mı tatlı bir dükkan burası. Birbirinden sağlıklı gurme lezzetler için dünyaca ünlü şeflerle buluşan bu genç ekip tutkularını Chefs & Jars kavanozlarına sığdırdı!
moda
ÖZGE ULUSOY, ÖZLEM SÜER, BEGÜM KÜTÜK
Renklerle Terapi Özlem Süer, İlkbahar Yaz 2019 koleksiyonunu Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında Zorlu PSM’de gerçekleştirdiği defileyle tanıttı. Podyumda Özge Ulusoy, Begüm Kütük gibi ünlü isimlerin yürüdüğü açılış gala defilesini üstlenen tasarımcı, koleksiyonunda iyileştirici enerjinin gücünden yola çıkıyor. Tasarımlar, kullanılan renkler, desenler ve inovatif kalıplar, hi-tech kumaşlarla birleşerek zamanımızın hızına ve görsellik üstünlüğüne de gönderme yapıyor. “Healer” adlı koleksiyon, bitkilerin iyileştirici gücünü mercek altına alırken, Atasay’ın yüksek zevki artisanal bir çağdaşlıkla yorumlayan, stylingin bütünleştirici gücünde yarattığı glam etkili mücevherleri, hızlı, dijital ve yüksek yaşamın «Underground Luxury» ilkeleriyle birleştiği koleksiyonda odak noktası oluyor. Voonka markasının koleksiyon temasıyla rasyonel bir uyum yakalayan, doğal döngüyü temsil eden görselleri defilede Özlem Süer tasarımlarıyla hayat buldu.
258
BERRİN ZORLU
ETEL BALER
BANU BÖLEN
ASLI EKȘİOĞLU
ERKAN ÖZERMAN
AYȘE TOLGA
Güzel ve bașarılı oyuncu Birce Akalay, yakın dostu Özlem Süer’e șans getirmek ve destek olmak üzere defilede yanındaydı. ERDİL YAȘAROĞLU
BİRCE AKALAY
NEVȘAH KARAMEHMET
AYȘEGÜL ÇORUHLU
moda
NECDET AYAYDIN
260
DİLARA KOÇAK
LEVENT ERDEN
ÇİĞDEM, ATASAY KAMER, SİMAY URAS
GÜLAY KAMAZ
ÖZLEM GÜSAR
Özlem Süer yeni koleksiyonu ile ilgili; “modanın çoklu sanatsal kimliğine yine performatif bir șekilde yaklașacak performansımızda doğallığa, çoklu uyuma, farklı kimliklerin bir araya gelerek olușturduğu iyileștiren çoğulluğa değindik…” diye konuștu.
moda
Raşit Bağzıbağlı Tam Not Aldı “RASHID” 2019 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu Zorlu PSM’de büyük ve görkemli bir şovla podyuma taşındı. Ünlü modacı Raşit Bağzıbağlı defilenin açılışını yeni nesil top modeller olarak işaret ettiği dört güzellik kraliçesi Ecem Çırpan, Buse İskenderoğlu, Pınar Tartan ve Yasemin Çoklar ile birlikte yaptı. Defileyi iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından çok sayıda ünlü isim izledi. Raşit Bağzıbağlı’nın onur konuğu dünyaca ünlü modacı Kenzo Takada defileyi oyuncu Dilan Çiçek Deniz ile birlikte izledi. Takada, tam not verdiği defile sonrası Raşit Bağzıbağlı’ya övgüler yağdırdı. Moda haftasının en iyisi olarak gösterilen görkemli defilede tam bir yıldızlar geçidi yaşandı. Defilenin en ilgi çekici anı ise Türk İskoç asıllı büyük beden model olan Alev Karslı’nın podyuma çıkması oldu.
262
RAȘİT BAĞZIBAĞLI
EMEL AYAYDIN
HANDE SEZER PEKCAN
İBRAHİM YILMAZ
EBRU ȘALLI
NİL BENTÜRK UYGUNER
TUVANA BÜYÜKÇINAR DEMİR
Avon için tasarladığı parfümle Mercedes Benz Fashion Week’e katılan Kenzo Takada ve son dönemde adından sıkça söz ettiren bașarılı oyuncu Dilan Çiçek Deniz, Rașit Bağzıbağlı’nın defilesini en ön sırada birlikte izledi.
CİHAN ȘENSÖZLÜ DİLAN ÇİÇEK DENİZ - KENZO TAKADA
moda
264
moda
MBFWI Yorumları İș ve sanat dünyasının ünlü isimleri İstanbul’da düzenlenen moda haftası hakkında MAG mikrofonlarına konuștu...
BENAN TERZİOĞLU MERT VİDİNLİ Defilelere birlikte katılan Mert Vidinli ve Benan Terzioğlu moda haftası heyecanlarını MAG için paylaştı. Çok güzel defileler izleyeceğimiz için heyecanlıyız! Ayrıca Türk tasarımcılara da destek olmak istiyoruz. Çok güzel bir sezon olacak, sektörü açtık. Çünkü moda başlayınca eğlence de başlıyor. Bu vesileyle yeme içme sektörü de hareketlenecek. İnsanlar partilere akın edeceği için hepimizi heyecanlı bir hafta bekliyor.
BİRCE AKALAY Ünlü oyuncu Birce Akalay, Özlem Süer defilesi öncesi yine Özlem Süer imzalı kostümü ile moda haftasına katılım gösterdi. Özlem Süer’e defile öncesi şans dileyen Akalay, moda haftasının en çok dikkat çeken isimlerinden oldu. Ülkenin zor şartlarında üretim çok kıymetli. Moda haftasını çok takip etmiyorum ama dostlarım var tabii ki, ben de onlara destek olmak için geliyorum. Benim için moda; kendimi neyin içerisinde rahat hissediyorsam onu giymektir.
moda
Kendin Ol T.A.G.G. İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunun defilesi, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti. T.A.G.G’ın Kurucusu ve Tasarımcısı Gökay Gündoğdu, İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonuyla günümüzün en dikkat çeken toplumsal sorunlarından biri olan kadınların objeleştirilmesini konu alıyor. #NotYours isimli koleksiyon, kadınların dış görünüşlerini durmaksızın değiştirmesinin, bedenlerini sürekli güzelleşmesi gereken bir projeye dönüştürmesinin ve bu süreçte plastik cerrahinin belirlenen genel geçer güzellik standartları doğrultusunda kadınları yüreklendirilmesinin, hatta bu standartları dayatmasının altını çiziyor. Transparan kumaşların ağırlıkta kullanıldığı koleksiyon, teni direkt göstermeksizin tüm vücudu kaplayacak şekilde tasarlanan nude tonlarındaki bodysuit’lerle, kadın bedeninin bir kurgu olarak algılanmasına baş kaldırıyor.
266
GÖKAY GÜNDOĞDU
TUBA ÜNSAL
AHU YAĞTU
AYȘEGÜL DİNÇKÖK
EDA SAKALLI, NİHAT ODABAȘI
BERRAK TÜZÜNATAÇ
Fark yaratan stiliyle beğeni toplayan oyuncu Berrak Tüzünataç, siyah-beyaz kombiniyle davetin dikkat çeken isimlerindendi.
NECDET - EMEL AYAYDIN
ZAFER KOZANOĞLU
moda
268
moda
ÇAĞLA BAYKAM
DERVİŞ BAĞZIBAĞLI
Raşit Bağzıbağlı defilesine ailesi ile birlikte katılan Çağla ……, defile öncesi heyecanını MAG takipçileri ile paylaştı. Çok güzel bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Tüm tasarımcıların tasarımlarını merakla bekliyoruz. Raşit Bağzıbağlı defilesi için geldim. Koleksiyon hakkında ufak bilgim var ama tamamının çok başarılı olduğuna şüphem yok. Fashion Week’in her yıl düzenlenmesini modaseverler için çok keyifli buluyorum.
Ünlü moda tasarımcısı Raşit Bağzıbağlı’nın babası Derviş Bağzıbağlı da oğlunun defilesi öncesinde hislerini MAG okurları ile paylaştı. Tabii ki hem mutluyum her gururluyum. Koleksiyonu da çok beğendim. Katılan herkesin ayaklarına sağlık...
ECE VAHAPOĞLU Sağlıklı yaşam ve spor faaliyetleri ile başarılı projelere imza atan Ece Vahapoğlu, Mercedes Benz Fashion Week’in coşkusunu paylaşan ünlü isimler arasındaydı. Fırsat buldukça defileleri takip eden Vahapoğlu, Mercedes Benz Fashion Week özel dosyamızın konuğu oldu. Her sene ajandamiz müsait oldukça katılmaya çalışıyorum. Hem sevdiğim tasarımcıları hem de yeni isimleri görüyoruz. Tüm bu gelişmeler, tasarımlar ve moda adına da Türk tasarımcıların gücünü gösteren güzel etkinlikler…
DENİZ BERDAN
CİHAN ŞENSÖZLÜ
Mercedes Benz Fashion Week’in bu yıl açılış defilesini gerçekleştiren Deniz Berdan, her yıl olduğu gibi bu yıl da hazırlık aşaması ve sosyal sorumluluk bilinci ile hazırladığı defilesi ile büyük beğeni topladı. İzleyicilere eşsiz bir defile yaşatan Berdan, defile sonrası düşüncelerini MAG okurları için paylaştı. Pek çok mesajımız vardı, onları vermeye çalışıyorduk. Umarız verebilmişizdir ve herkes mutlu olmuştur. Bu yılın ilk defilesini düzenledik, şu an bitti ve çok mutluyuz. Biz bir Londra markasıyız ancak Türk kökenli bir markayız. Orada da buradaki zenginliğimizi sergilemeye çalışıyoruz. 13’ünde dönüyoruz. 14’ünde İngiliz Moda Konseyi’nin Showroomunda yer alıyoruz. 16’sında da Londra Moda Haftası’nda defilemiz olacak. İstanbul Moda Haftası da bizim tekstil sektörümüzün önemli bir vitrini, buna çok iyi bakmamız lazım. Bu bizim oyun alanımız ve kendimizi gösterebildiğimiz tek alan. Binlerce aile bundan ekmek yiyor ve aslında burada eğlencenin ötesinde Türk vizyonunu, Türk tasarımcısının, Türk ustalarının neler yapabildiğini herkese gösteriyor… Bu bir ekip işi, çünkü Türk kumaşlarının neler olduğunu gösterebilme fırsatı sunuyor.
Düzenlediği davetler ile isminden söz ettiren Cihan Şensözlü, moda haftasına renk katan isim oldu. Yine bir moda haftası yine sizlerle birlikteyiz. Keyifli bir organizasyon, Türkiye için önemli bir organizasyon ve benim her zaman gurur duyduğum bir organizasyondur modacılarla alakalı. Yılda iki tane seçip geliyorum. Dışarıdan takip ettiklerim de var; hepsi çok güzel ve keyifli geçiyor. Kış sezonu kadınlarda çok renkli ve abartılı ama Türk kadını bunu taşıdı ve kendine yakıştırdı. Erkekler inanılmaz şık; keten gömleklerin kırışmaması, pantolon çizgilerinin bozulmaması gerçekten büyük bir başarı. Türk erkeklerini tebrik ediyorum, moda konusunda kadınların önüne geçtiklerini düşünüyorum. MAG Dergisinin de bende yeri çok ayrı. Ara sıra mutlaka söyleşiler yapıyoruz ve MAG’ın bana uğur getirdiğini düşünüyorum. Sizlerle çalışacağım zaman çok heyecanlanıyorum ve ilk işim soruları yanıtlayıp özel çekim yaptırmak oluyor.
moda
Binbir Gece Masalları Mehtap Elaidi, İlkbahar/Yaz 2019 sezonunda dünyaca ünlü edebi eser 1001 Gece Masalları’ndan ve masalın kahramanı Şehrazat’tan yola çıkıyor. Tasarımcı #SORRYMYSTORY1001 ismini verdiği koleksiyonunu, kendisiyle beraber onlarca kadını merak uyandıran hikayeleriyle kurtaran Şehrazat’a ve Şehrazat gibi güçlü nice kadınlara ithaf ediyor. Mehtap Elaidi tasarım ekibi tarafından tasarlanan özel nakış desenleri ve işlemeler kumaşlarda, manşetlerde ve yakalarda masalsı bir görünüm yaratırken, gömleklerle ceketlerdeki maskülen ve rahat formlar zıtlık oluşturuyor. Koleksiyon Doğu’nun gizemli çöllerinden ilhamla gündüze gönderme yaparak beyaz ve kum renkleriyle açılıyor. Pötikare ve kırmızı çizgili kumaşlar, kiremit kırmızısı ipeklerle devam ederken günbatımının büyüsü koleksiyonu kaplamaya başlıyor. Kapanışta karşımıza çıkan lacivert ve gümüş parçalarsa geceyi ve yıldızları temsil ediyor.
270
moda
KUBİLAY SAKARYA
HAZAL FİLİZ KÜÇÜKKÖSE
ETEL BALER
Sosyal medyanın tanınmış simalarından olan MAG yazarı Kubilay Sakarya’da Mercedes Benz Fashion Week moda haftasını yakın markaja alan isimler arasında yer aldı. Fashion Week, her yıl biz modaseverlerin bir araya gelmesi için çok önemli bir fırsat. Hem tasarımcıların koleksiyonlarını görüyoruz hem de yeni sezonda bizleri neler beklediği hakkında fikir ediniyoruz. Defileler çok keyifli başladı, birçok tasarımcının şovu olacak. MAG aracılığıyla da bu güzel etkinliği takipte kalmak bizim için çok keyifli.
Ünlü oyuncu Hazal Filiz Küçükköse tüm enerjisi ve ilk kez MAG kapağında kullandığı saç stili ile moda haftasına renk katan ünlüler arasında yer aldı. Moda haftasının keyifli bir organizasyon olduğunu belirten başarılı oyuncu, defile öncesi MAG Mercedes Benz Fashion Week özel dosyası için sorularımızı yanıtladı. Güzel bir defile izledik. Ben bizim modaya bakış açımızdan çok mutluyum. Bu yüzden izlemek keyif veriyor. Fashion Week güzel bir etkinlik, her yıl modaya çok büyük katkıları oluyor.
Cemiyet hayatının sevilen ismi Etel Baler, Mercede Benz Fashion Week özel dosyamızın konukları arasında yer aldı. Fashion Week’in moda sektörüne çok olumlu ve güzel katkıları var. Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde olması da çok keyifli, çünkü ulaşımı çok kolay. O yüzden erişimi de buna bağlı olarak artış gösteriyor. Ambiyansı çok güzel, insanlar cıvıl cıvıl, bu da çok keyif veriyor. Neşe kattığını ve güzel bir sezonun başladığını düşünüyorum.
HAKAN AKKAYA
MELİS İLKKILIÇ
Ünlü modacı Hakan Akkaya, MAG’a özel verdiği röportajda yeni sezonda yine çok ses getirecek bir defile hazırlığı içerisinde olduğunu duyurdu.Bu yıl yoğunluğumdan dolayı ilk kez bir defileye gelebiliyorum. Ben üç yıldır katılmıyorum, İstanbul’da defile yapıyorum ancak bu hafta içerisinde yer almak biraz fazla gayret istiyor. Sadece New York Moda Haftası’nda defile düzenliyorum. Bu sene Şubat’ta hem New York hem Londra olacak, ben de ikisinde de varım.
“Günün Beybisi” mottosu ile birçok ünlüye makyaj yapan ünlü isim Melis İlkkılıç Avon markasının yeni parfümünü tanıttığı Kenzo Taga ile defilelere katılım gösterdi. Enerjisi ile kendisine hayran bırakan ünlü makyaj fenomeni, 2019 makyaj trendlerini de MAG okurları için anlattı. Moda ile ilgili çok başarılı tasarımcıların, çok güzel koleksiyonlarını ve onlara olan desteğimizi göstermek için buradayız. 2019 makyaj trendlerine göz attığımızda ilk olarak bu yıl metalik rujların çok moda olacağını söyleyebilirim. Onun haricinde eyeliner modası hiçbir zaman geçmiyor ama bu sene sadece beyaz eyeliner girdi hayatımıza. Ayrıca flaş renklerde farlar, koyu renk dudaklar, pembe yanaklar, ışıl ışıl inci gibi parlak tenler, aynı ışıltıda şeftalilik, somonluk içeren dudaklar ve göz makyajı moda. Benim şahsi fikrim yine kalın kaş ama çok fazla içi doldurulmamış kaş çok güzel duruyor. Kıvrılmış ve hafif kirpik eklenmiş kirpikler, daha hülyalı bakışlar sağladığı için çok seviyorum, benim için her zaman trend.
Hakan Akkaya’nın Yeni Koleksiyonunda Bizleri Neler Bekliyor? 23 Ekim’de enterasan bir koleksiyon bekliyor bizleri ama hiçbir şey söylemeyeyim ki büyüsü bozulmasın. Bugüne kadar hiç yapmadığım bir şey yapıyorum; sadece koleksiyon değil, kumaş, tasarım, dikiş değil, daha tiyatral işler yapıyorum. Büyük prodüksiyonlu bir şey geliyor! İki ay önce çalışmaya başladık, bol sürprizli olacak yine…
moda
Flora’nın Hikayesi Meltem Özbek sponsored by TENCEL™ İlkbahar / Yaz 2019 defilesi, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti. Roma Mitolojisi’nde çiçeklerin ve baharın tanrıçası olan Flora’nın hikayesinden yola çıkan Özbek, koleksiyonu için Marakeş’teki Jardin Majorelle’in masalsı renklerinden ve büyüleyici çiçeklerinden ilham alıyor. Feminen ve özgür ruhlu bir kadının hikayesini anlatan “Stories of Flora” isimli koleksiyon çiçekli baskı motiflerine odaklanıyor. Kobalt mavisinin, kırmızının ve kodak sarısının hakim olduğu koleksiyonda, tasarımcının imzası haline gelen volanlı ve dik pilise detaylı gece elbiseleri ile etekler söz sahibiyken, akvarel boya efektine sahip çiçek motifleri bol ve boru paça pantolonlara zarif ve ölçülü bir iddia getiriyor. Dekoltede alışık olduğumuz lastik detaylarını drapaj tekniği kullanarak modernize eden Meltem Özbek, İlkbahar / Yaz 2019 koleksiyonunda Akdeniz rivierasını şehre getiriyor.
272
moda
PERVİN ERSOY
NEJDET AYAYDINLAR
Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Pervin Ersoy da moda haftasını ziyaret eden isimler arasında yer aldı. Arkadaşları ile defileyi izlemeye gelen Ersoy, defile öncesi takipçilerimiz için sorularımızı yanıtladı. Benim için lokasyon olarak daha iyi oldu Zorlu’da olması, buraya taşındığından beri daha sık gelmeye başladım. Çok sevdiğim modacı arkadaşlarım var, her seferinde defilelerinde bulunmayı çok arzu ediyorum.
İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Ayaydınlar moda haftasına göstermiş olduğu destek ile Türk tekstiline verdiği önemi bir kez daha gösterdi. Defile öncesi sorularımızı yanıtlayan ünlü iş adamı moda haftası boyunca defileleri yakından takip etti. Mercedes Benz Fashion Week çok güzel başladı ve çok güzel devam ediyor. Türkiye için çok iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.
PELİN KAYA MODAVESOSYETE İnternet dünyasının sevilen ismi nam-ı diğer “Moda ve Sosyete” de Mercedes Benz Fashion Week’i yakından takip eden isimler arasındaydı. Dijital dünyadan paylaşımları ile moda haftasına destek veren Pelin Kaya, takipçilerimiz için sorularımızı yanıtladı. Yeni koleksiyonları göreceğim çok heyecanlıyım. Henüz ismini duyurmamış tasarımcıların defilelerini daha fazla merak ediyorum. Yeni bir akım, yeni bir trend, bir yenilik görmek istiyorum açıkçası. Göreceğimize de inanıyorum...
ÖZGÜR MASUR
SİTARE KALYONCU
Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Özgür Masur, büyük titizlikle hazırlanılan Mercedes Benz Fashion Week ile ilgili görüşlerini çok özel röportajında anlattı. Fashion Week hep devam edecek olan bir şey ve sürdürülebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Türk tekstil sektörü için, Türk moda endüstrisi için en önemli sunumlarımızdan biri... Moda haftaları dünyanın her yerinde böyle zaten. Birçok Türk tasarımcı arkadaşım dünya ile aynı anda önümüzdeki sezonun koleksiyonlarını sunuyor. Fahion Week aynı zamanda ihracatı desteklemek ve ihracatı tanıtmak için de büyük bir etken diye düşünüyorum. Türk moda sektörü adına mutluyuz ve kutluyoruz.
Cemiyet hayatının sevilen simalarından olan Sitare Kalyoncu da Mercedes Benz Fashion Week’i takip eden isimler arasında yer aldı. Defile öncesi rastladığımız Sitare Kalyoncu moda haftasına ilişkin yorumlarını takipçilerimiz ile paylaştı. Türkiye’de böyle güzel organizasyonların, defilelerin olmasını çok olumlu karşılıyorum. Dünyanın gözü de size bakıyor. İnanılmaz yabancı da geliyor, hepsinin ilgisini çekiyor. Bizim aslında muhteşem modacılarımız var, onlara inancım sonsuz... Benim üzerimdekiler bile bir yerli modacının. Bu konuda hiçbir eksiğimiz yok, hatta fazlamız var. Bu defileler ile bütün modacılara bunu gösterme imkanı veriyoruz. Bizler de katkıda bulunabiliyorsak ne mutlu bize!..
Özgür Masur’un Yeni Koleksiyonunda Bizi Neler Bekliyor? Ben Ocak ayı gibi yeni koleksiyonumu tanıtmayı düşünüyorum. Yaklaşık bir buçuk senedir üzerinde yoğunlaştığım bir koleksiyon; Bizans koleksiyonu...
moda
Sektöre İlk Adım İMA 2017-2018 “Moda Tasarımı Programı” mezunlarından jüri değerlendirmesiyle seçilen 12 genç tasarımcının tasarımları, moda severlerin beğenisine sunuldu. Defileyi aralarında İHKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İma Yönetim Kurulu Başkanı Jale Tuncel, İMA Direktörü Seda Lafçı, Bennu Gerede, Özgür Masur, Mehtap Elaidi, Özlem Kaya, ITKIB Fuarlar Şube Müdürü Mehmet Ali Demiray, İHKİB ve İMA YK Denetim Kurulu Üyesi Birol Sezer, IHKIB Başkan Yardımcısı Urfi Akbalık, IHKIB Yönetim Kurulu Üyesi Haldun Boz, IHKIB Yönetim Kurulu Üyesi ve MBFWI Komite Başkanı M.Cem Altan, IHKIB ve IMA Yönetim Kurulu Üyesi İlker Karataş, İMA Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Bayazıt, Banu Bölen, Levent Erden, Tamer Yılmaz ile çok sayıda davetli izledi. 10. yılını sektöre kazandırdığı 10 binin üzerinde mezunuyla kutlayan, bugünün ve geleceğin moda profesyonellerinin buluşma noktası İMA, moda tasarımı eğitimini tamamlamış genç yetenekleri her sezon moda haftasında destekliyor ve hayallerine bir adım daha yaklaşmalarına olanak sağlıyor.
274
Frekans Kreatif direktörlüğünü Nihan Buruk’un üstlendiği St. Nian 2019 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu, parçaların anlamlı bir bütüne dönüşme sürecini podyuma taşıyor. “Frekans” temasından yola çıkan St.Nian, tıpkı aynı rezonansta olmayan ses dalgalarının aynı frekansta buluşamayacağı, cızırtı yapacağı gibi, harmoni içerisinde haraket etmeyen toplumların da kaosa sürüklenceğini sezdiriyor. St.Nian’in siluetleriyle gözlerimizi 1980’ler dünyasına açıyoruz. St Nian kadınını vatkalar, asimetrik balenler, organze ve tafta kumaşlar drape etekler, bol pantolonlar ve denim kumaşının ustalıkla işlenmiş halinde görürken; St. Nian erkeğini dar denim şortlar ve pantolonlarla, cızırtılı ses dalgası baskılarının metafor olarak kullanıldığı gömleklerin içinde görüyoruz. Tasarımcının arzuladığı uyum ve netliği her parçanın kesiminde ve sivriliğinde görmek mümkün. Koleksiyonda, tasarımcı 80’lerin kalıplarını günümüze uygun yumuşatmak yerine aslını yaşatarak idealize etmeyi tercih ediyor.
NİHAN BURUK
röportaj
AHMET AKSÖZ
KARYA ÇANDAR
Kadın Erkek İlişkilerine Eğlenceli Yorum “Ahmetkarya” hesabından yayınladıkları videolar ile Türkiye’nin en çok takip edilen Infulencer’larından olan Ahmet Aksöz ve Karya Çandar ile Next Level AVM’de keyifli bir röportaj gerçekleștirdik. Yüksek enerjileriyle kendilerine hayran bırakan eğlenceli ikili, merak ettiğimiz sorulara da tüm içtenlikleri ile yanıt verdi. RÖPORTAJ: DİLARA ERTÜRK
276 magdergi.com.tr
FOTOĞRAFLAR: SİNAN ÖZÜDOĞRU
STYLING: EDA CAFERİ
S
izi biraz yakından tanıyalım… Karya: Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi
mezunuyum, 24 yaşındayım. Müzikle uğraşıyorum.
Ahmet: Ben öğrenciyim hala; Başkent Üniversitesi’nde uluslararası ticaret okuyorum. Bir yandan da video çekmeye devam ediyoruz ve sosyal medya işleri ile uğraşıyoruz. Tanışma hikayeniz nasıl oldu? Karya: Biz ilkokul arkadaşıyız. İlkokul arkadaşlığımız sürerken
aynı sitede oturuyorduk. İlk kez basket takımında tanışmış olduk. O günden beri uzun süredir ilişkimiz devam ediyor.
Ahmet: Bizim ilkokul, ortaokul, lise yıllarımız birlikte geçti. Aynı zamanda da yıllardır aynı sitede oturuyoruz. Kadın ve erkek ilişkilerini kendinize has yorumlayarak çektiğiniz videolar ile gönülleri fethettiniz. Video çekme fikri nasıl ortaya çıktı? Bize biraz yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Ahmet: Biz zaten sürekli Youtube için, kendi arşivimiz için telefonu ilk aldığımızdan beri video çekiyorduk. Sonra Vine uygulaması çıktı. İlk Vine videoları ile başladı. Sadece kadın - erkek ilişkisi videoları değil de bambaşka şeyler de çekiyorduk o dönemde. O video çok sevildi bu seri gelsin denildi. Arz talep ilişkisi oldu birazcık. Kadın - erkek ilişkilerine güzel tepkiler gelince onları çekmeye başladık ve öyle devam etti. Bu planladığımız bir şey değildi; bunu çekelim, insanlar izlesin gibi bir düşüncemiz yoktu. Bu kadar güzel tepkiler gelmesini de beklemiyorduk, çok mutlu olduk.
Karya: Instagram’a o videoları yükledikten sonra oradan çekmeye devam ettik ve bu zamana kadar geldik. Türkiye’de artık takip edilen Influencer’lar arasında gösteriliyorsunuz. Sizin Türkiye’deki Influencer’lar ile ilgili düşünceleriniz neler? Dünyada takip edip örnek aldıklarınız var mı? Karya: Dünyada tabii ki takip ettiklerimiz var; Zach King var mesela, farklı tarzda videolar çekiliyor dünyada. Biz kendi kültürümüzde olan hikayeleri inceliyoruz.
“Ben kız arkadaşımla bugün bunu yaşadım, bunun videosunu yapmalısınız, çok komik oldu” diye fikirler geliyor. Çok kez de onlardan uyarlayıp yaptığımız oldu. Kendi ilişkilerimizden de çıkardıklarımız oldu ve oluyor…
Çektiğiniz bir video ile ne kadar uğraşıyorsunuz? Ne kadar zamanınızı alıyor? Ahmet: Aslında video editleme işlemimiz çok uzun değil; çünkü
çok büyük işler yapmıyoruz. 5 dakikada çekiyorsak 5 dakikada da editleriz ama bizim için önemli olan şey tespiti iyi yapmamız. İnsanlar izlediğinde “Aaa benim” ya da “Aaa sensin” demeli… Bunu zaman geçtikçe anlıyorum. Herhangi biriyle yapılacak bir şey değil bu. 15 yıllık arkadaşım. Başka bir insana o hareketleri sergileyemem ya da böyle bir samimiyetsizlik olur. Aradaki ilişki eğer samimiyetsizse, iyi değilse, bu kesinlikle kameralara yansıyor. Bizim o yansıttığımız demek ki iyi bir şey, güzel bir şey ki insanların ilgisini çekiyor ve severek takip ediyorlar.
Karya: Videonun neresini kesip ne yapacağımız genelde çekerken
aklımızda oluyor. Samimi olmasında arkadaş oluşumuzun faydası yadsınamaz… Birbirimizin nelerden etkileneceğini, nelere sinirleneceğini biliyoruz. Mesela Ahmet beni sinirlendiriyor, ben de ona bildiği bir tepki veriyorum, o da onu bildiği için güzel oluyor. Bunu yakalamamız için beni gerçekten sinirlendirmesi ve benim de ona gerçekten cevap veriyor olmam gerekiyor.
5 ’ t e 5 Ahmet
- Karya
Hayatta olm azsa olmaz dediğin ilk ș ey… Karya: Aile Ahmet: Aile
Ahmet: Örnek alabileceğimiz, bizim gibi yapan yok açıkçası. Kültürle çok alakalı. Bizim yaptığımızı İngilizce yapsak olmaz. Karya’nın mesela müzikal olarak takip ettikleri var, benim de var. Moda bloggerları daha çok biliniyor. Başka video çeken çok fazla yok aslında.
Așk deyince
İçerik olarak güldürme üzerine kurulu bir içerik sisteminiz var. Bir taraftan da güldürmek aslında zor bir iş... İçeriklerinizi oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? Nasıl hazırlanıyorsunuz? Karya: Aslında biz ilk başta kendi üzerimizde test ediyoruz;
En sevdiğin yemek… Karya: Beğe ndili tavuk külb astı Ahmet: Laza
kendimiz gülüyorsak içimize siniyor, eğer gülmüyorsak o videoyu koymuyoruz. Onun haricinde biz de alıştık aslında; genel olarak neyin üzerine dikkat çekebileceğimizi anlamış olduk. İlişkiler üzerinden zaten böyle ürete ürete bir şeyler yapıyorduk. Örneğin Ahmet bir fikir getiriyor; “haydi bunu yapalım” diyoruz. Bazen doğaçlama oynuyoruz, bazen ben bir fikir getiriyorum senaryoya çeviriyoruz, öyle yazıyoruz.
Ahmet: Biz video çektikçe insanlar da fikir vermeye başladı.
aklına ilk ge len… Karya: Müzik Ahmet: Kız a rkad
așım
nya
En sevdiğin șehir… Karya: Flora nsa Ahmet: Bars elona En sevdiğin film… Karya: Harr y Potter Ahmet: Yüzü klerin
Efendisi
röportaj
Kadınlardan tepki almıyor musunuz? Biraz onların davranışlarını ön plana çıkararak ve eleştirerek anlatıyor gibisiniz… Karya: Kadınlar bu durumu daha çok sahiplendiler
aslında... Hatta yorumlara bakarsanız hepsi “aynı ben” diyor. Onlardan yana da bir durum var ve bu hoşlarına gidiyor. Aslında kadın eleştirisi yapmıyoruz, genel olarak ilişkileri canlandırıyoruz…
Ahmet: Aslında dertlerini gösteriyomuşuz gibi oldu biraz... Ama tabii “kadınların triplerini çok fazla gösteriyorsunuz, erkekleri de gösterin” diyenler oluyor. Hatta erkekler için horlama videosu çektik en son; horladığını kabul etmeyen erkek arkadaş. Karya: Benim oradaki rolümün pasif olması daha iyi, ne
kadar sert bağırsa bile erkeğin cevap verememe durumu ve geride kalması daha komik.
Ahmet: Erkekler kadınlara göre biraz daha basit. Kadınlarda o kadar fazla konu var ki… İçerik üretirken de çok fazla değişik şeyler çıkabiliyor. Bazen skeç komik olsun diye abartmak istiyorum ama sonra biri “aynı ben” diyor ve ben de “abartmıyormuşum demek ki” diyorum o zaman… Karya: Biz de “ne kadar ileri gidebiliriz” diye diye o seviye arttı işte... Hala da devam ediyor.
Son dönemde internette takip edilen isimlerin film yapımcılığı, oyunculuk gibi farklı alanlarda kariyer yaptıklarını görüyoruz. Sizin böyle bir planlamanız var mı? Bu tarz teklifler geliyor mu? Ahmet: Çok geldi ve gelmeye de devam ediyor. Ancak
bizim işimiz, aldığımız dersler ya da eğitimimiz oyunculuğa ya da yönetmenliğe yatkın değildi. Sadece ilgimiz vardı oyunculuğa her zaman…
Karya: Kendimizi ait hissedeceğimiz “tamam, bununla
uğraşırız” diyebileceğimiz bir şey olmadı, olsa yapardık. İşimizi sevdiğimiz için yaptığımızdan dolayı sadece oyunculuk yapmış olmak için gelen her projeyi kabul etmiyoruz. “Gerçekten bunda mutlu oluruz” dediğimiz bir şey olursa o zaman kabul ederiz diye düşünüyorum.
Biraz da moda ve giyim tarzınızdan bahsedecek olursak nelere öncelik veriyorsunuz? Sizce moda ne demek? Ahmet: Bence modaaaa… (gülüyor) Karya: İnsanın kendine yakışanı giymesidir (gülüyor).
Ekstrem şeylerim yok, sadece bazı takıntılarım var; bileklik, kolye gibi. Fakat ben daha çok rahat olmayı seviyorum. O yüzden de bol şeyler tercih ediyorum.
Ahmet: Daha çok hayatımızı yansıtan şeyler. Mesela spora gidiyorsam -ki her gün gidiyorum- ona göre giyinmeyi ve daha rahat olmayı tercih ediyorum. Yerine göre tabii ki takım elbise de giyeriz ama daha çok spor şık olmayı seviyorum. Modayı takip ediyorum. Karya: Sporun bizim hayatımıza yansıttığı bir etki olabilir. Çocukluğumdan beri sporla iç içe büyüdüm.
278 magdergi.com.tr
GÖMLEK: NAUTICA KAZAK: RAMSEY MONTLAR: RAMSEY BOĞAZLI KAZAK: RAMSEY KOT: ARMANI EXCANGE AYAKKABI: RAMSEY
Sporun verdiği o rahatlığa alıştıktan sonra genelde günün ciddi bir bölümünü spor geçiriyoruz. Ben modayı takip etmiyor olabilirim ama elimden geldiği kadar tavisye alıyorum.
İkinizin de sesi çok güzel. Karya sen müzikle de ilgileniyorsun. İleride bir album çalışmanız olacak mı? Müzik dünyası ile ilgili bir şey düşünüyor musunuz? Karya: Benim single çalışmam çıktı, hatta bu hafta
ikincisi de geliyor. Ondan sonra bir albüm düşüncem var, gelecekte de Ahmet ile bir düşüncem var; onun içinde çok ciddi bir rapçi var, bunu hissediyorum ve onu bir gün açığa çıkartırsam beraber bir şeyler yaparız, çok da güzel olur.
Ahmet: Aslında ben sesimin o kadar iyi olduğunu düşünmüyorum. Bundan sonra Instagram tarafında bizi neler bekliyor? Farklı projelerde size görebilecek miyiz? Başka düşündüğünüz çalışmalarınız var mı? Ahmet: Instagram artık çok büyüdü; günde 3-4 saatimizi
ayırdığımız bir mecra oldu. Televizyon gibi oldu artık… Orada birilerini gördükçe takip ediyorsun, seviyorsun, hayatının bir kısmına koyuyorsun, hatta belki onun haberi bile olmadan onunla arkadaş oluyorsun. Sosyal medya genel olarak daha da büyüyecek… Youtube, Instagram gibi sosyal medya mecraları büyümeye devam ettikçe, biz de büyümeye ve daha fazla kitleye erişmeye devam ederiz... Eğlendiğimiz sürece, video çekmeye devam edeceğiz.
Karya: Ne yaparsak yapalım, bizim için ayrı bir alan olmuş oldu. İkimizin de farklı kariyerleri olsa da orası kafamızı dağıttığımız yer olacak.
İçeriklerinizin bitmesinden hiç korkmuyorsunuz o zaman… Karya: Hiç öyle bir korkumuz olmadı. Hatta öyle bir
dönemimiz oldu ki; bir dönem canımız hiçbir şey çekmek istemedi ve çekmedik. Sonra canımız tekrar istediğinde yeniden çektik…
Takipçilerinizden hiç tepki almadınız mı video çekmediğiniz dönemde? Karya: Tepki aldığımız için geri başladık ama tabii ki biz
de seviyoruz... Sadece kafamızın dinlenmesini istediğimiz bazı dönemler oluyor. Mesela, okul varken final haftası olunca insanın hiçbir şey yapmadığı dönemler oluyordu. Bizim de onun gibi ufak dönemlerimiz oldu, onun haricinde devam ediyoruz…
Son olarak Ankara sizin için ne ifade ediyor? Karya: Ankara benim için samimiyet, Ankara’dan dışarı çıkınca ayaklarımız geri geri gidiyor.
Ahmet: Ne zaman İstanbul’a ya da İzmir’e gitsek insanlarda hep Ankara samimiyetini arıyoruz. Ankara’nın o samimiyeti ve sıcaklığı ne kadar gri şehir de deseler başka bir yerde yok bence. Bir de biz burada büyüdüğümüz için Ankara hayatımız boyunca bizim şehrimiz olarak kalacak. Bundan sonra başka şehirde de başka ülkelerde de yaşasak, Ankara her zaman evimiz kalacak.
Well-Strung Türkiye’de İlk Defa Panora’da Hayata geçirdiği konserler tüm Ankaralılar tarafından bilinen ve merakla takip edilen Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yaz dönemi gerçekleştirdiği konserlerin ardından, oldukça farklı ve eğlenceli bir grubu ağırladı. New York merkezli olan ve 2012 yılında çıkış yapan WellStrung grubu, bu zamana kadar dünyanın birçok yerinde sahne aldı. Çok iyi bilinen klasik müzik eserlerini, günümüzün pop müziği ile birleştirerek benzersiz tınılar elde eden grup, Türkiye’de ilk defa Panora AVM’de dinleyenlerle buluştu. Tamamı yaylı çalgılardan oluşan ve kendilerine özgü tarzlarıyla dinleyenleri büyüleyen grup, 5 Ekim’de Panora Piri Reis’te sahne aldı. 18.30’da başlayan konser ücretsiz olarak gerçekleşti.
Bremen Mızıkacıları Panora’da Çocuk etkinlikleri konusunda her daim öncü merkezlerin başını çeken Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, çocukları hem eğlendirecek hem de sağlıklı gelişimlerine katkı sunacak etkinlikleri hayata geçirmeye devam ediyor. Geçmişten bugüne uzanan köprümüz, hayal gücümüzü zenginleştiren edebi eserlerimiz olan masallar, çocukların gelişiminde hayati öneme sahip. Kendileri için yazılan edebi eserlerde, yaşadığı ortamın benzerine ulaşan ve eserle yaşananlar arasında bağlantı kurup karşılaştırma yapmaya çalışan çocuklar, bu sayede hem okuma sevgisi kazanıyor hem de hayata bakış açısı farklılaşıyor. Panora AVM, bu sebeple “Panora’dan Masallar” etkinliğinde her ay farklı bir masalı çocuklarla buluşturuyor. Hem eğitici hem de eğlenceli masal yolculuğuna katılmak isteyen tüm çocuklar ayda bir kere düzenlenecek etkinlik için Panora’da buluşuyor. İlk olarak Eylül ayında gerçekleşen ve çocuklar tarafından çok sevilen etkinlik, bu ay 13 Ekim Cumartesi günü, saat 16.00’da 1. Katta gerçekleşecek. Bremen Mızıkacıları masalının, alanında uzman isimlerle ve interaktif olarak okunacağı etkinliğin başında ise çocukların katılımını sağlamak amacıyla yaratıcı drama çalışması da yapılacak. “Bir varmış, bir yokmuş”la başlayan hayal dünyasının sınırlarını zorlayan masalları dinlemek ve eğlenmek isteyen tüm çocuklar, Panora AVM’nin misafiri olacak.
280 magdergi.com.tr
Ankara Renkleniyor Hayata geçirdiği etkinliklerle her zaman öncü ve farklı olan Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi yine sıra dışı, eğlenceli ve bol hediyeli bir organizasyona imzasını atıyor. Gri Renge İnat Ankara Renkleniyor! 6 – 14 Ekim tarihleri arasında Piri Reis alanındaki etkinlikte, Ankara çizimlerle renk kazanıyor. Ünlü ressam Ali Olgun tarafından Panora AVM’ye özel olarak hazırlanan doodle çizimlerinde her yaştan ziyaretçi, alana gelerek Ankara’nın simgesi haline gelmiş yapılarını ve ikonlarını boyalarla renklendiriyor. Böylece gri Ankara algısının aksine birçok yapı, istasyon ve simgeler renklenmiş oluyor. Asıl Sürpriz Çizimlerde Saklı! Çizimlerin arasına yerleştirilmiş ve AVM’de bulunan mağazaların logosunu bulup, renklendirip, sosyal medya hesabından paylaşan ziyaretçiler, buldukları mağazanın verdiği hediyeleri kazanıyor. Yüzlerce hediyenin dağıtıldığı ve 7’den 70’e herkesin katılabildiği etkinlik alanı 2 hafta boyunca ziyaretçilere açık.
Sokaktaki Dostlarımızı Unutmadık Sosyal duyarlılığı ile bilinen Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Hayvanları Koruma Günü için farkındalık oluşturacak bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Özellikle çocuklarda hayvanları koruma bilincinin gelişmesine katkı sunmak amacıyla 6 Ekim günü gerçekleştirilen etkinlikte, oyun ve drama eşliğinde dostlarımızın yaşam hakları anlatıldı ve hep beraber kulübeler boyandı. Dünyada 4 Ekim gününde kutlanan Hayvanları Koruma Günü, Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından 1931 yılında ilan edildi. O tarihten bu yana dünyanın her yerinde kutlanan bu özel günde hayvanların hakları, hayvanlara nasıl davranılması gerektiği gibi konularda eğitimler ve yayınlar yapılıyor. Hayvan ve çevre koruması ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenleyen Panora AVM, bu amaçla 6 Ekim günü, çocuklarla beraber köpek kulübelerini boyayarak, hem sevimli dostlarımızın hayatlarını renklendirmede katkıda bulundu hem de çocukların eğlenerek öğrenmesine vesile oldu. Boyanan barınakların bir kısmı PanoraPark’ta konumlanırken bir kısmı da çeşitli barınaklara hediye edildi.
düğün
BEHLÜL ÖZKAN, IȘIL SARIYÜCE ÖZKAN, AYSEN - AHMET SARIYÜCE, ȘEYMA YILMAZ, GÖRKEM SARIYÜCE, SONGÜL- GAZANFER, BÜȘRA YILMAZ
Sarıyüce ve Yılmaz Ailelerinin Mutlu Günü Ney’le Mey’le Restoran ve Köz Biber Ocakbaşı’nın işletmecisi Görkem Sarıyüce ile İç Mimar Şeyma Yılmaz, Bilkent Otel’de görkemli bir düğünle dünyevine girdi. Songül-Gazanfer Yılmaz’ın kızı Şeyma Yılmaz ile hayatını birleştiren Aysen-Ahmet Sarıyüce’nin oğlu Görkem Sarıyüce, gerçekleştirdikleri düğünle iş ve eğlence dünyasından birçok ünlü ismi ağırladı. Yaklaşık 700 kişinin katıldığı düğünde, çiftin nikah şahitliğini Haluk Hasan Kocaoğlu, Salih Altuğ Seçkin, Alper Nuri Yılmaz ve Mahmut Koroğlu yaptı. Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Allıoğlu ve AFİDER (Ankara Fenerbahçeli İş Adamları Derneği) Başkanı Engin Aygüney’in de konuklar arasında yer aldığı düğünde, Türk halk müziği sanatçısı, söz yazarı ve yorumcu Bülent Serttaş sahne aldı.
282
ȘEYMA YILMAZ, GÖRKEM SARIYÜCE
düğün
LEVENT - SEMRA ÇOLAK, SUNA - HAYRETTİN TÜRE
OĞUZHAN TÜRE
Türe ve Çolak Ailelerinin Mutlu Günü Yargıtay üyesi Hayrettin Türe’nin oğlu Gökhan Türe ve Akademisyen Esra Çolak, Grand Ankara Hotel & Convention Center’da gerçekleşen düğünle dünyaevine girdi. Beş yıllık birlikteliklerini evlilikle taçlandıran akademisyen çift Gökhan Türe ve Esra Çolak, dillere destan bir düğünle hayatlarını birleştirdi. Grand Ankara Hotel’de gerçekleşen düğüne bürokrasi dünyasından birçok isim katıldı. Nikahlarını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tuna’nın kıydığı gecede çiftin şahitliklerini, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Milletvekilleri Hacı Turan ve Ali Şahin yaptı. Gelinlik tercihini Vakko Weeding’den yana kullanan Esra Hanım, tüm gece şıklığıyla dikkat çekti. Genç çift balayı için Fethiye’yi tercih etti.
284
GÖKHAN TÜRE - ESRA ÇOLAK
dekorasyon
Dekorasyon Trendleri
GÜRELLER AVİZE
Gündelik moda akımlarını takip eden tasarımcılar, hayvan motiflerini, çiçek ve pötikare desenlerini mobilyalara ve dekoratif objelere yansıtarak sezon modasını yakalıyor...
KUTA HOME BIGFOOD AHŞAPLI KANEPE
GÜRELLER HEYKEL ZARA HOME YASTIK KUTA HOME TOKYO KONSOL
GÜRELLER - SMEG TOST MAKİNESİ
ZARA HOME MUM
KUTA HOME KİLİM BERJER
MUDO HOME ABAJUR
KUTA HOME ŞATO HASIRLI KANEPE
KUTA HOME BABAANNE BERJER
davet
BAȘAK BÜYÜKHATİPOĞLU, GÜLȘAH BAKIR, SELİN AÇIK
BERKAN BAYKAM, ELİZ ȘAHİN
Selin Açık’tan Rengarenk Kutlama Ankara iş ve cemiyet hayatının tanınan simalarından Selin Açık doğum gününü Niki Restoran’da kutladı. Doğum günü partisinde Superman ve Superwoman karakterleri, süslemede ön plana çıkan nesneler oldu. Kutlamaya Selin Açık’ın yakın arkadaşları ve dostları katıldı. Parti tüm konukların katılımının ardından akşam yemeği ile başladı. Yemeğin ardından restoranın bar kısmına geçen konuklar DJ eşliğinde gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendi. Davetliler partide bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyadan yayınlayarak geceyi ölümsüz kıldı.
286
SELİN AÇIK
ÇAĞLA BAYKAM, EFE BEZCİ
düğün
FULYA KÖKSOY-DORUK KAVAK
Roma’da Bir Peri Masalı Eski Milli Futbolcu ve Spor Yorumcusu İhsan Kavak’ın oğlu Mardan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Doruk Kavak ile Mimar Tülay Şanlıtürk’ün kızı Dr. Öğretim Üyesi Fulya Köksoy evlendi.
288
FULYA KÖKSOY
haber
Jaguar Ankara’yı Elektriklendiriyor Jaguar’ın 470 km’ye ulaşan menziliyle sektörde standartları değiştiren tamamen elektrikli, performans SUV’u Yeni Jaguar I-PACE, Ankara’daki Bilkent Station’da kurulan konsept pop-up showroom “Jaguar Electric Zone”da meraklılarıyla buluştu. Güçlü spor otomobil performansı ve beş koltuklu SUV rahatlığını bir araya getiren tamamen elektrikli Yeni Jaguar I-PACE, dört çeker özelliği ve yükselebilen süspansiyonları sayesinde asfalt yolların dışında da performans sergileyebiliyor. 400 BG güç sağlayan elektrikli motoru ile 0’dan 100 km/sa hıza 4,8 saniyede ulaşabiliyor ve bunu sessiz bir şekilde sağlıyor. Yeni Jaguar I-PACE’i yakından tanıma imkanının sunulduğu ve elektrikli araç dünyasıyla ilgili soruların cevap bulduğu Jaguar Electric Zone’da, ön satış işlemleri ve test sürüşü de gerçekleştiriliyor.
Renkli Ekibe Eğlenceli Gece Ankara’nın en eski ve köklü kulüplerinden biri olan Ankara Şehir Kulübü, üyelerine daha iyi hizmet vermek için personel gecesi düzenledi. Kırık Plak’ta gerçekleşen gecede aşk ekibi geç saatlere kadar eğlendi. Hizmet sektörünün en önemli parçasının personel ve ekip çalışması olduğunu vurgulayan tesisin Genel Müdürü Gamze Uz yeni sezonda çok daha iyi işler çıkaracaklarını vurguladı.
Elektronik Festivalinde Spor Dalgaları Ankara Şehir Kulübü Club Mirador İncek’te düzenlenen Ankara’nın en büyük elektronik festivaline katıldı. Organizasyonun spor alanında sponsoru olan Ankara Şehir Kulübü yoga eğitmenlerinden Ateş Bağdaş ile katılımcılara açık havada yoga keyfi yaşattı. Ardından ilerleyen saatlerde AŞK ekibinin Zumba eğitmeni Cem Ölmez eşliğindeki zumba gösterisi geceye renk kattı. Gaziosmanpaşa’da 5.000 m2’lik bir alanda 23 yıldır hizmet veren kulüp pek çok sporseverle tanıştı.
davet
BURCU YÖRÜBULUT, BERİL ÇAVUȘOĞLU, NURTEN GÜRDOĞAN, TÜLAY KAYA, TUĞBA SARIÇAM, NESLİHAN AKTEPE, KÜBRA KARABACAK, SEREN ERDOĞAN, SEVİNÇ TOPGÜL, İLKNUR DEMİR, ALEV TUNA
Tuğba Sarıçam’a Renkli Kutlama İş adamı Osman Sarıçam’ın eşi Tuğba Sarıçam, doğum gününü yakın arkadaşlarıyla birlikte kutladı. Doğum günü partisine iş ve cemiyet hayatından çok sayıda tanınmış isim katıldı. Tuğba Sarıçam ve yakın arkadaşları, doğum günü partisi sebebiyle Arjantin Caddesi’nde bulunan Lou Cafe’de bir araya geldi. Gün boyu yemek yiyip uzun uzun sohbet eden Sarıçam ve dostları keyifli dakikalar geçirdi. Pasta üflemenin ardından Sarıçam ve arkadaşları bol bol fotoğraf çektirip bu güzel günü ölümsüzleştirdiler.
290
TUĞBA SARIÇAM
haber
Takı Dünyasına Yepyeni Bir Soluk İsmini bulunduğu lokasyondan alan inbebek, butik zihniyeti ile müşterilerine hizmet veriyor. “Renkli ve neşeli, sade ve şık, ya da gösterişli ve büyüleyici... Bugünkü seçiminiz hangisiyse inbebek sizinle..” bakış açısıyla yola çıkan Inbebek, hem gündelik kullanıma uygun hem de özel günlerdeki ihtiyaçlara uygun geniş bir ürün yelpazesiyle sadık müşteri kitlesine hizmet veriyor. Dünyaca ünlü modacıların güncel trendlerini takip ederek takı sektöründeki yansımalarını vakit geçirmeden müşterilerinin kullanımına sunan Inbebek ürünlerini, deneyerek seçmek isteyenler “Bebek Mah. Bebek Bostanı Sk. Berkman Apt. A Blok No:1 Küçük Bebek/İstanbul” adresine gelerek; mağazaya uğramaya vakti olmayanlar ise www.inbebek.com.tr den seçip satın alabilirler.
Yurt Dışı Tecrübelerini Paylaşacaklar Etimesgut Abdurrahim Karakoç İlkokulu öğretmenleri, Avrupa Birliği tarafından desteklenen Erasmus Ka101 Projesi kapsamında Prag'a gitti. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenler, 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde 86 eğitimciye ve öğrencilerine deneyimlerini aktaracak. Ankara'daki devlet okuları arasında, projeleriyle adından söz ettiren Abdurrahim Karakoç İlkokulu'nun 11 eğitimcisi, Avrupa Birliği tarafından desteklenen Erasmus Ka101 Projesi kapsamında Çekya'nın Başkent'i Prag’da doğrudan eğitim alma fırsatı buldu. Etimesgut’ta hizmet veren, Ankara’nın en kalabalık okullarından biri olan Abdurrahim Karakoç İlkokulu eğitimcileri, kalitelerini çağdaş eğitim seviyesine taşıma amacıyla çıktıkları bu yolda edindikleri tecrübeleri okuldaki 86 eğitimciye ve öğrencilere aktaracak.
Köy Lezzetleri Çankaya’da Köyden gelen lezzetler sloganıyla yola çıkan Muçuoğlu, Ankara’daki ilk mağazasını Çankaya’da hizmete açtı. Doğal çiftlik ürünlerinin bulunduğu mağazanın görkemli açılışı, Milletvekili Tekin Bingöl, Yeliz Aşcı ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in katılımlarıyla gerçekleşti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ender işletmelere verilen “Hastalıklardan Ari İşletme Sertifikası”na sahip Muçuoğlu; %100 yerli, güvenilir ve doğal çiftlik ürünlerini, Sivas’ın Ortaklar Üreğil köyündeki kendi çiftliğinden her aşamasını kontrol ederek halkın beğenisine sunuyor. Çiftçinin ve yerli besinin her zaman yanında olan ve bu alanda yatırım yapan Muçuoğlu; kendi çiftliğinde hijyenik koşullarda kesimini gerçekleştirdiği dana ve kuzulardan elde ettiği %100 yerli eti güvenle vatandaşlara ulaştırıyor.
davet
Renkli Brunch Partisi MAG Medya Grubu, düzenlediği brunch ile keyifli bir güne imza attı. Renkli anların yaşandığı buluşmada konuklar, güzel havanın keyfini bol bol fotoğraf çekerek çıkardı. Ankara’nın köklü yayın kuruluşlarından olan MAG, Başkent iş ve cemiyet hayatından seçkin isimleri, düzenlediği brunch organizasyonunda bir araya getirdi. MAG Medya ofisinin bahçesinde gerçekleşen brunchta ev sahipliğini MAG Medya İmtiyaz Sahibi Can Çavuşoğlu ve ekibi yaptı. İş ve cemiyet hayatından konuklar ile MAG Ailesi’nin bir araya geldiği sıcak ortamda kahvaltı organizasyonu gerçekleştirildi. Oldukça doğal ve sıcak geçen buluşma, başladığı gibi keyif dolu anlarla sona erdi.
292
TOYGUN ONGUN - HANDE ÇALIȘIR
KORAY UYGUR - GAMZE DİNLER
ZEYNEP - RIFAT ȘAHİN
PINAR GÜNSEVEN
SEVGİ SOLUK
777 Organizasyon’un özenle hazırladığı tropikal esintili konsept, gelen konuklara yazdan kalma bir gün yașattı. GİZEM EKİNLİ
NAZLI GÜR DEMİR
NARİN EKİNCİLER KAFKAS
davet
SERCAN - OSMAN YILDIRIM
294
NAZLICAN SOLUK
NİLGÜN ARI
SİNEM AYDIN
AYȘEGÜL AYGÜN - ASLI KALAYCI
SİNEM BİÇER
EVREN YİĞİT
EBRU ÇANGAL
ȘEBNEM ȘİMȘEK
SİMGE MENTEȘ ERSOY - ÖZGÜN ÇAĞLAR ERSOY
KÜBRA DEMİRCAN
MAG Medya, gelenekselleșen ofis davetlerine bir yenisini daha ekleyerek, keyfine doyulamayan bir brunch ile misafirlerini ağırladı.
TOGAY CÖMERT
İSMET DEMİRKOL
GÜLDEN UĞURLU, İREM ȘAHİN
davet
ESİN YALÇINKAYA
ALİ BURKAY ERBEK
CANAN SEMİZ, NURȘEN KARAKÇI, LEYLA ȘAHİN, MEDİHA KURU
Açılış Öncesi Akşam Yemeği Özel Medisun Hastanesi yönetim kurulu, doktorları ve çalışanları açılış öncesinde samimi bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Keyifli akşam yemeğine hastanenin bütün personeli katılım gösterdi. Özel Medisun Hastanesi’nin tüm ekibi Sagaris Restaurant’ta gerçekleşen yemekte buluştu. Yönetim kurulu, doktorlar ve çalışanları bir araya getiren yemekte sıcak görüntüler ortaya çıktı. Aile sıcaklığında gerçekleşen yemek organizasyonunda tüm katılımcılar gece boyunca uzun sohbetler edip canlı müzik eşliğinde eğlendi.
296
GİZEM AKBOĞA
GÖZDE AKBOĞA
haber
Nesibe Aydın Konferansına Yoğun İlgi Nesibe Aydın Okulları Kurucusu, Eğitimci-Yazar Nesibe Aydın’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Mersinli ailelerin ilgisi yoğundu. Mersin’de eğitime yeni bir açılım getirdiklerini ifade eden Aydın, Nesibe Aydın Mersin Okulları’nda sistemli, disiplinli ve başarı odaklı eğitim modeli ile sadece akademik anlamda değil, sanat ve sporda da başarılı bireyler yetiştireceklerini ifade etti. Özellikle okul öncesi ve ilkokul çağında, çocukların öğrenmeye ve yönlendirilmeye en açık olduğu dönemlerde, rol model olarak benimsedikleri öğretmenin çok önemli bir etkisi olduğunun altını çizen Aydın, Mersin’deki okullarında da öğretmen seçimleri konusunda çok titiz bir çalışma yürüttüklerini ve alanında çok iyi olan güçlü bir öğretmen kadrosunu oluşturduklarını belirti. Deneyimli eğitimci Nesibe Aydın, Mersin’de eğitim alanında yeni açılımlar yapmaya devam edeceklerinin de müjdesini verdi.
Kilolarca İyilik Mövenpick Hotel Istanbul, dünyadaki 30’dan fazla Mövenpick otelinin katıldığı “Kilolarca İyilik” sosyal sorumluluk projesi ile Yığmatepe İlkokulu’na destek olmak için 963 kilodan fazla giyecek ve eğitim malzemesi yardımı topladı. Global kampanya kapsamında Mövenpick Hotel Istanbul’da toplanan kıyafet ve okul gereçleri, Gaziantep Şahinbey’de bulunan Yığmatepe İlkokulu’nda eğitim gören 25 öğrenciye bizzat ulaştırıldı.Toplanan malzemeler Mövenpick Hotel Istanbul’un Genel Müdürü Bozkurt Atabek ve otel yöneticilerinden oluşan bir ekip tarafından Yığmatepe İlkokulu öğrencilerine tek tek teslim edildi. Ayrıca okulda, yüzlerce kitap ve ansiklopedilerden oluşan Mövenpick kütüphanesi de kuruldu. Kendileri için özenle hazırlanmış hediyeleri aldıklarında, öğrencilerin mutluluğu yüzlerinden okunuyordu.
Boğaz’da Ünlü Geçidi Turkcell Platinum Bosphorus Cup, iş, sanat ve cemiyet dünyasından önemli isimleri buluşturdu. Turkcell Platinum Bosphorus Cup’ı yerinde izlemek için birçok ünlü soluğu Boğaz’da aldı. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün ve Org Sports Kurucusu Orhan Gorbon’ın ev sahipliğindeki “Yarış İzleme Partisi” cemiyet, sanat ve iş dünyasından birçok ünlü ismi bir araya getirdi. Partide en çok ilgiyi, şampiyon ekibe verilecek ve ünlü tasarımcı Can Yalman tarafından tasarlanan 7 kilo ağırlığındaki gümüş kupa gördü.
röportaj
NURTEN CERTEL
Venüs Retrosuna Hazır Mısınız? Para, ilișkiler, evlilikler ve birçok konuda önemli değișikliklerin ve dönüșümlerin habercisi olan Akrep burcundaki Venüs retrosu ile 2018 yılının ikinci yarısında göksel olarak zor bir döneme giriyoruz. Ünlü Astrolog Oğuzhan Ceyhan’ın ekolünden gelen Karma Astolog Nurten Certel’i konuk ettiğimiz sayfalarımızda astrolojiden kișisel haritalara, önümüzdeki zorlu sürece ișaret eden gökyüzü değerlendirmelerinden “Karma Astroloji”ye dek birçok farklı konuya değindik. 298 magdergi.com.tr
K
endinizi kısaca tanıtır mısınız?
Karma ve psikoloji astroloğuyum. Eğitimlerimi yıllardır bu alanda isim yapmış Oğuzhan Ceyhan Astroloji ekolünden aldım. Astroloji ile evrensel aklın işleyiş mekanizmasını anlamaya yardım eden bir ilim bilgisini halen değerli hocam Oğuzhan Ceyhan ile çalışmaktayım.
Öncelikle astrolojinin tanımını yapabilir misiniz?
Astroloji, gökyüzündeki gezegen hareketlerinin yeryüzüne etkilerini ve bu etkilerin pozitif ve negatif açılarını yorumlayan bir ilim dalıdır.
Peki, insanlara etkisi nasıl olur?
Kişinin doğduğu andaki gökyüzü planetlerinin matematiksel açılımı, onun yaşamı boyunca neleri deneyimleyeceğini gösterir. Astroloji, ruhun yaşam yolculuğundaki kendini bulma ve yaratımın özü olan sevgi boyutuna ulaşmak için beden içinde madde boyutunda yaşayacağı deneyimleri ve potansiyalleri gösteren bir pusuladır. Hepimiz doğduğumuz anda bir haritaya sahibiz. Harita sahibinin yaşayacakları sahip olduğu bilinç ve algı düzeyine göre deneyimler içerir.
Astrolojiye ilginiz nasıl başladı?
Astroloji dünyasina ilk girişim kendi haritamı tanımakla başladı. Bu tanışmanın ve haritamın vasıtası ile kendimle yüzleşmenin etkileri ile bu yolculuğa başladım. Haritalarımız bizi kendimizle yüzleştirir, eksi ve artı potansiyallerimiz ile bunları kendi lehimize nasıl kullanabileceğimizi gösterir.
Özellikle son zamanlarda sıklıkla duyduğumız “Karma Astroloji” nedir? Astroloji son yıllarda olması gereken çıkışına başlamış olmakla birlikte, önümüzdeki dönem Kova Çağı’dır. Astroloji ise bu çağın bilgisi olarak herkesin hayatında olacaktır. Astrolojinin daha derinlerine inen bölümü ise, Karma Astroloji’dir.
Karma Astroloji kişiye nasıl yardımcı olur?
Karma Astroloji; ruhun enkarnasyonlar boyunca üstesinden gelemediği, aşamadığı, halledemediği deneyimlerin sonuçlarını yaşamasıdır. Karma Astroloji, kişi bu deneyimleri yaşarken, ona bunu aşması için, ruhunun gelişimi için, potansiyel gücünü keşfetmesinde ve bunu eyleme dönüştürmesinde yardımcı olur ve daha idraklı kararlarla yol almasını sağlar. Karma Astroloji, dürtüsel yaptığımız, bize zarar veren bütün tepkilerimizin ve eylemlerimizin bilinçaltı yapılarını fark ettirir ve farkındalığı artırır. Karma Astroloji danışmanlığından verim almak, olasılıkları değerlendirmek ve bunu lehine çevirmek ise, kişinin yetenek, çaba ve farkındalik düzeyine bağlıdır.
Astrolojik haritasını bilmek kişiye, ne gibi yararlar sağlar?
Kişinin haritasını bilmesi ve bu çalışmayı alması; onun hayatını daha verimli yaşamasını sağlar. Oluşan negatif olayların kaosunu yaşamak yerine, alması gereken mesajı öğrenip bunu pozitife çevirebilme kapasitesini artırır. Kişinin kendini bilmesini, dünyasal yaşam içindeki cennet ve cehennemini kendisinin yarattığını keşfetmesini sağlayarak ona güç kazandırıp iradesini sağlamlaştırır. Bu yüzden herkese, bir kez bile olsa haritasını yorumlatmasını, bu bilginin kendi hayatı üzerindeki faydasını görmesini tavsiye ederim. İlgilenenler için bu konu üzerinde İstanbul’daki merkezimizde çeşitli seminerler düzenliyorum. Bu bilgiden faydalanmak isteyen herkesi beklerim.
Yakın zamanda gökyüzünün bazı zorluklara işaret ettiği söyleniyor. Sizin yorumunuz nasıl olur?
Evet., önümüzdeki günlerde göksel olarak stresli bir sürece giriyoruz. Bununla ilgili temkinli olmak adına bazı bilgileri paylaşmak isterim...
40 gün çok önemli deniyor...
Akrep burcunda Venüs retrosuna giriyoruz. 5 Ekim - 15 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek ve yaklaşık 40 gün sürecek retroda sevgi, ilişkiler, estetik ve para gibi konularda bizleri zor sınavlar bekliyor. Aslında 2018 yılının kapanışını yapacak senaryolar hazırlanıyor diyebiliriz. Ayrıca bir tüyo; 2010 yılı Ekim - Kasım sonbaharında buna benzer bir dönem yaşamıştık. O yıllarda yaşananlarla ilgili olumlu - olumsuz karmaların hesapları görülecek. Çok önemli bitiş ve başlangıçlar yaşanacaktır.
Para konusunda neler olabilir?
Astrolojide para, ilişkiler, evlilik, ortaklık, estetik, alışveriş gibi konularla iligili olan Venüs; Terazi ve Boğa burçlarını yönetir. Fakat Venüs, Akrep burcunda kendi doğasını gerçekleştiremediği için rahat değildir. Bu yüzden bu 40 gün boyunca para konusunda haritalarımızın açılarına göre baskı ve sorunlar yaşayabiliriz. Özellikle Ekim sonu ile Kasım başı ekonomik anlamda da, ülkemiz için de stresli bir süreç olabillir. Finansal yatırımlar, ortaklıklar, alım satım, lüks alışveriş gibi konularda adım atmak için uygun zamanlar değildir.
Evlilik, ilişkiler, estetik ile ilgili nelere dikkat etmeliyiz? Venüs retrosu zamanları evlilikler, birliktelikler, ve estetik konular için de doğru zamanlar değildir. Bu yüzden organizasyonlarınızın, geçireceğiniz operasyonlarınızın bu tarihlere gelmemesine dikkat etmekte fayda var. Akrep burcundaki Venüs retrosunda Akrepsel dürtülerin fazla enerjilerini yaşayacağımızdan bu sürede tanışılan kişilerle ilişkilerin devamında zorluklar olabilir. Bu süreçte gerçekleşen tanışmalarda temkinli olmak gerekir. Eski eş ve sevgililerin dönme çabaları da bu süreçte daha yoğundur ama devamında yine sıkıntılar oluşabilir.
En çok kimleri etkiler?
Esasında Akrep burcundaki Venüs retrosu bizleri göksel olarak fazlasıyla zorlayacağı için başta sabit burçlar yani Akrep, Boğa, Aslan ve Kova ile haritasında sabit burçları yoğun olan kişiler bu dönem fazlasıyla zorlanabilir. Bu dönemde zorluk yaşayanlara kişisel danışmanlık almalarını tavsiye ederim.
Sosyal sorumluluk çalışmalarında yer aldığınızı biliyoruz... Bundan bahseder misiniz?
Ağırlıklı olarak Ankara’da “Sevgi Birliği” sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorum. Bu çalışmalardan elde ettiğimiz gelirlerle rett sendromlu çocuklarımıza yardımcı olma gayretindeyiz. Bu çalışmalarda bizlere maddi - manevi destek olacak herkesi aramızda görmek istiyoruz. Hep birlikte, el ele verererk çok daha büyük projelere imza atabiliriz. Birlikten kuvvet doğar ve seygiyle her yol açılır.
Son olarak MAG Okurları’na neler söylemek istersiniz? Sözün özü; evrenin sırrı kişinin kendisini tanımasında yatar. Kendini tanımak ise; bilgeliğin başlangıcı evrenle bir bütün olmaktır. Bu sırrı bulmak için yaşadığımız tüm deneyimler gerçek özgürlüğe giden yolun engebeleridir. Aradığımız gerçeği bulmak için hayatımızın içindeki bütün oyunların ön cephesindekilerden çok arkasındakileri görmemiz gerekir. Ancak bu şekilde gelişebilir, iyileşebilir, bir bütün olabilir ve dürüst bir şekilde yaşayabiliriz.
davet
Kırmızı Rouge’dan Konserli Açılış Ankara’ya yeni bir soluk getirmeye hazırlanan Kırmızı Rouge Restaurant, açıldı. Ünlü şarkıcı Linet’in de konser verdiği gecede konuklar eğlencenin tadını çıkarttı. Çankaya’da bulunan Kırmızı Rouge Restoran, yoğun katılımın olduğu bir geceyle açıldı.Üç farklı mekanı aynı çatı altında toplayan İşletmeci Ekrem Cengiz Başkent’e yeni bir soluk getirmenin heyecanını gelen konukları ile paylaştı. Linet şarkıları ile konuklar gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendi.
300
EKREM CENGİZ
UFUK - FATOȘ ÇINAR
ELİF SARI
GÜLNUR YARCI
MURAT ÇAKMAK- TOLGA YAĞCI
MİNA DURGUT, DİLEDİ EKEN, CANSU KIZILTAN
MURAT YILDIZ
davet
MAHȘERİ CÜMBÜȘ
Kasım’da Gülmek Başkadır Türkiye’nin ilk komedi festivali olma özelliğini taşıyan Ankara Uluslararası Komedi Festivali’nin dördüncüsü, 14-25 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenecek. Bu yıl da çok alternatifli bir programa sahip olan Ankara Uluslararası Komedi Festivali süresince yerli ve yabancı ünlü güldürü sanatçıları, çeşitli mekanlarda Ankara seyircisi ile buluşacak.
S
anat yönetmenliğini bu yıl da usta mizah yazarı Vedat Özdemiroğlu’nun üstlendiği festivalin programında tiyatroları, stand-up gösterilerini, atölyeleri, müzikalleri, çocuk etkinliklerini ve amatör komedyenler için düzenlenen etkinlikleri bulunduruyor. 4. Ankara Uluslararası Komedi Festivali, Başkent seyircisine keyifli bir Kasım ayı vaat ediyor. Haldun Dormen, Cem Davran, Sumru Yavrucuk, Gül Sunal, Vedat Özdemiroğlu, Alpay Erdem, Celil Nalçakan, Ayhan Taş, Burak Satıbol, Ege Kayacan, Hatunlar Stand-up Ekibi ve Suzan Kardeş, festivale bu yıl konuk olacak sanatçılardan
302 magdergi.com.tr
bazıları… Ayrıca Açık Mikrofon Gecesi, Hatunlar Stand-Up Gecesi ve Doğan Onur Abur Cubur Show performansları ise oldukça dikkat çekeceğe benziyor. Etkinlikler Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi, MEB Şura Salonu, Yılmaz Güney Sahnesi, Congresium, Route Sahne, 6;45 Kaybedenler Kulübü, Gagamanjero ve Çankaya Üniversitesi’nde sergilenecektir. 4. Ankara Uluslararası Komedi Festivali hakkında detaylı bilgiye www.ankarakomedifestivali. com.tr adresinden veya etkinliğin Facebook, Instagram ve Twitter sayfalarından, etkinlik biletlerine ise Biletix, Dost Kitabevi Şubeleri ve etkinliklerin düzenleneceği salonlarda bulunan gişelerden ulaşılabilir.
DOĞAN&ONUR - ABUR CUBUR
SUZAN KARDEȘ
ÜÇÜ BİR ARADA
HALDUN DORMEN
SHİRLEY- SUMRU YAVRUCUK
davet
LEVENT GÜLER, GÖNÜL-ORHAN KORAL, FUNJA GÜLER
VELİ SARITOPRAK
Bilkent’te Caz’dan Hicaz’a Bilkent Otel’in gelenekselleşmiş temalı gecelerinin açık havada sonuncusu olan “Caz’dan Hicaz’a” isimli geceye yoğun ilgi gösterildi. Ayhan Tekin Orkestrası ve Ses Sanatçısı Dilek Tekin konuklara keyifli dakikalar yaşattı. Bilkent Otel, temalı gecelerinin sonuncusu olan “Caz’dan Hicaz’a” isimli gecede çok sayıda davetliyi ağırladı. Otel Genel Müdürü Arda Yurtseven gelen tüm konuklarla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik gösterdi. Konuklar Hicaz makamından söylenen şarkılarla gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendi.
304
AYHAN TEKİN, ARDA YURTSEVEN
davet
Oya Akın’dan Renkli Açılış Oya Akın Yıldız Koleji, Oran’da kurulan yeni yerleşkesi için renkli bir açılış düzenledi. Birçok öğrenci ve velinin katıldığı açılış renkli görüntülere ev sahipliği yaptı.
OYA AKIN
BELGİN KÖHNETARFUN
SAİME BÜYÜKȘAHİN
Eğitim faaliyetleriyle adından sıkça söz ettiren Oya Akın Yıldız Koleji, Oran’da yeni yerleşkesinin açılışını eğlenceli bir davetle gerçekleştirdi. Yeni eğitim yılında öğrencilerine ve velilere moral vermek için böyle bir gün düzenlemek istediğini belirten Oya Akın, etkinliğe katılan öğrencilerle bol bol vakit geçirdi. Ankara Balkan Bandosu ve Onur Şener Orkestrası’nın sahne aldığı açılışta çocuklar dans ederek stres attı. Leziz ikramların dikkat çektiği davet renkli görüntülere sahne oldu.
RESUL BÜYÜKȘAHİN
ȘENAY ÖZGÜN
DELAL ERASLAN
davet
AIKO MIYAJIMA, ANNA TURENICOVA, DUSAN TURANIC
CAN İLKKURȘUN
Çimler Üstünde Dans Ankara Koru Rotary Kulübü, Ankara’daki bir devlet okuluna kurulacak “Üç Boyutlu Eğitim Sistemi” projesine destek amacıyla, Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği bahçesinde 18. Geleneksel Çimler Üstünde Dans Gecesini düzenledi. Davete, Ankara Koru Rotary Kulübü üyeleri ve çok sayıda yardımsever katıldı. Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann ve eşi Marion Erdmann, böylesine anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu ve bu tarz etkinlikleri desteklemeyi bir görev bildiklerini söyledi. Koru Rotary Kulübü Başkanı Can İlkkurşun, bu yıl elde edilen gelirle Ankara’daki bir devlet okuluna kurulacak “Üç Boyutlu Eğitim Sistemi” projesine destek verileceğini açıkladı. Konuşmaların ardından Sütlü Kakao grubu sahne aldı. Konserde, Türk ve yabancı şarkıların coverları çalındı. Etkinliğe katılanlar, çimler üstünde dans ederek gecenin keyfini çıkardı.
306
MARION - MARTIN ERDMANN
ILGIN MİRİCİ, CANSU DALGIÇ, MELİKE YILMAZ
GÜL GÜNÖNÜ
MERAL KARADOĞAN
İPEK GENÇER
İSMAİL FIRAT ÇEVİK, MERVE DÖNMEZ
SUNA - SUDE SÖNMEZ
ropörtaj
TAMER YILMAZ Karelerine Dünyayı Sığdıran Adam Lise yıllarından beri hayallerinin mesleğini yașayan ve bitmek bilmeyen enerjisiyle hepimize yașatan, objektiflerin arkasından tanıdığımız Tamer Yılmaz’ı kendinden dinliyoruz... 308 magdergi.com.tr
H
epimiz sizi tanıyoruz ve yıllardır beğeniyle takip ediyoruz, fakat bu mesleki yolculuğu bir de sizden dinlesek... Bu renkli dünyanın kapıları ne zaman, nasıl açıldı?
Bunu anlatmak çok uzun zaman alır ama kısa yoldan anlatmayı deneyeceğim… Lisede okuldan atılmam ile birlikte çalışmak için bir yere girmeye karar verdim. Yapabildiğim tek şey fotoğrafçılık idi, çünkü onun kursuna gitmiştim. Sevgili Tanju Okan beni Ulus Gazetesi’nin fotoğraf bölümüne çırak olarak soktu. Orada 6-7 ay çalıştıktan sonra tekrar okumaya karar verdim ve okulu Danıştay'a verdim, Danıştay başvurumu kabul ettikten sonra tekrar liseye girdim ve liseyi bitirdim. Tam bitirdiğim zaman da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde fotoğrafçılık bölümü açıldı, fotoğraf okumaya da zaten kararlı olduğum için oraya girdim. Öykümün başlangıcı böyle... Tabii ki fotoğrafçılık o zamanlar geçerli bir meslek değildi, daha çok mühendislik, avukatlık, doktorluk gibi meslekler revaçtaydı. Bu yüzden ailem biraz üzülmüştü ama daha sonra git gide tercih edilebilir meslekler arasına girdi. Hatta 90’ların ikinci yarısından sonra çok iyi, zengin, kültürlü aile çocukları fotoğraf ve aşçılık okumaya karar verdiler.
Fotoğrafçılık sanatının özünde ne var sizce? Hangi dokunuşlar fotoğrafları ölümsüz kılıyor?
Fotoğrafçılık ilk önce zanaattı, daha sonra sanat haline geldi. Ben fotoğrafçılığın zanaat kısmından hayatını idame ettiren bir kişiyim, onun için benim bakış açım daha gerçekçi fotoğraflar üzerine… Bütün fotoğrafları seviyorum o ayrı ama belge olarak görüyorum. Fotoğrafın kısa tarihinde bile geçmişimizi çok net inceleyebiliyoruz; zaman, insan, mekan faktörlerinin nasıl değiştiğini, geliştiğini ya da daha kötüye gittiğini fotoğraf ile çok rahat gözlemleyebiliriz. Yani tarihe belge olarak nasıl resim kalıyorsa, heykel kalıyorsa, fotoğrafı da bizim zamanlarımızı ileriki tarihlere aktaracak izler olarak görüyorum. Tabii ki yok olurlar mı bilemiyorum, çünkü 200 yıllık bir geçmişi var. Fotoğrafın tarihte binlerce sene kalabilmesini görebilmek için henüz çok erken… Dijital olarak nerelere varabilir hiç bilmiyorum… Bir de kağıtlarda kalan, analog olan fotoğraflar ne kadar dayanacak. erimeden ne kadar duracak bunlar şu an belirsizlik yaratıyor... Kısacası, ölümsüzlük meselesi biraz zor, tahmin bile edemiyorum.
Görü yeteneği sonradan kazanılabilir bir şey mi, yoksa içgüdüsel olarak mı var oluyor? Yetenek için esasında ikisi de geçerli; kendini geliştirebilir ve eğitebilirsin. Bütün yaşadıklarını okuduklarını ve paylaştıklarını bir düşünce halinde fotoğrafa yerleştirebilirsin, yani kabiliyet haline getirilebilir. Burada önemli olan ilk şey; bu işi çok istemektir. İkincisi ise; doğuştan yetenekli olan kısmı çok nadir olarak görüyorum ama yetenekli olanların çoğu sınır tanımıyor. Yani toplum sınırlarını, kurallarını çoğunlukla tanımıyorlar ya da şizofreniye yakın bir beyin yapısına sahipler. Çizginin ötesi hastalık biraz, gerisi dahilik anlamını taşıyor… Deliliğin sınırlarında dolaşmak, bence dahi olmayı da kapsar...
En keyif aldığınız çekimler hangi çekimler oluyor?
Tabii ki moda çekimleri… Modellerle çeşitli mekanlardaki çekimlerin tadına doyum olmaz, herkes sever. Ayrıca insan portresi çekmeyi de çok severim. Kimliklerini yüzündeki ifadeden çıkarabilmek veya gösterebilmek fotoğraf anlamında önemlidir.
Peki bugüne kadar en zorlandığınız çekimi sorsak...
Bugüne kadar en zorlandığım fotoğraf çekimi New York'ta bir tekstil
Deliliğin sınırlarında dolaşmak, bence dahi olmayı da kapsar.. firması için Mr.Big (Sex and the City) ile olan çekimdir... Hayatımda hakim olamadığım tek fotoğraf çekimidir; hala bile detaylarına girmek istemiyorum.
Kimlerle çalıştınız, nasıl kesişti yolunuz bu ünlü isimlerle?
O kadar çok kişiyle çalıştım ki, isimleri saymakla bitmez ama herkesin bildiği isimlerden birkaç tane söyleyebilirim. Mesela Paris Hilton, araba yarışçısı David Coulthard, Lost dizisinin meşhur Hollywood artisti Dakota Johnson, Madrid’in antrenörü Mourinho gibi ünlü isimleri, artistleri, sanatçıları, modelleri, tasarımcıları, bakanları, başbakanları hatta cumhurbaşkanını (eski), yani birçok mesleğin tanınmış isimlerini çektim. İşçileri, fabrikatörleri, sokaktaki insanları zaten söylemiyorum, onları hep çekiyorum. Tabii bu insanlarla yolumun kesişmesi şöyle oldu: Kendi işini iyi yaptıkça insanlar seni istemeye başlıyor. Burada önemli olan konu; işi iyi çekmekten çok, o işi bitirmek bitirebilmek… İnsanlar onun için beni tercih ediyordu. Böyle önemli işler becermiş, kendi dallarında önemli kişilerin ikinci bir vakti genelde olmaz, yani hata yapmamalısınız. Onun için en az hata yapanı tercih ediyorlar. “Güzel çeken mi, hiç hata yapmayan mı?” Kararı siz verin…
Hayal ettiğiniz noktada mısınız, yoksa her zaman daha ilerisi midir hayaller? Esasında hayallerimin çok gerisindeyim. Fotoğraf çekmeye başladığımda 13- 14 yaşlarında dünyada çalışırım, dünyaya yayılırım gibi geliyordu. Fakat hayatta aldığınız bazı kararlar, sizi başka başka yönlere götürebiliyor... Dünyaya bir daha gelsem kararlarımı daha cesaretli verebilirim...
Sergilerinizden bahsedelim biraz da... Kaç sergi düzenlediniz bu zamana kadar? Bunların planlama süreçlerini dinlesek biraz...
O kadar çok çalıştım ki sergi yapmaya vaktim olmadı. Bazı sergilere ortaklık yaptım; yani çok sanatçılı sergilere katıldım, yalnızca Piramit Sanat Galeri’sinde bir özel sergi yaptım. O kadar çok fotoğrafım var ki nasıl başlayacağımı bilemiyorum aslında… Benimkiler biraz belge niteliğinde… Yoksa tabii ki ileride bu belgeleri kişilerin beğenisine sunmak istiyorum ama ben sergi adamı değilim galiba...
Fotoğraf çekmek mesleğin yanında aslında çok renkli bir hobi... Bunun dışında özel hayatınızda neler yapmaktan keyif alırsınız?
Ben evde duramayan bir adamım, hatta ev de değil, kapalı yerlerde... Onun için gezmeyi çok severim. Gençken dağcılık yapardık, dağlara taşlara giderdik, zirveler yapardık… Onların yerini gezme fikri aldı; hiç görmediğimiz yerleri keşfetmek büyük bir hobi esasında ama her zaman insanın çok olduğu yerleri tercih ediyorum, zaten yalnızlığı hiç sevmiyorum.
Önümüzdeki dönemde ne gibi projeleriniz var?
Önümüzdeki günlerde belki de bu sergi durumunu gözden geçirip daha fazla sergiye katılırım ya da kendi kişisel sergilerimi yapabileceğim bir zaman yaratırım…
astroloji
Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com
Venüs Retrosu Venüs 5 Ekim - 16 Kasım tarihleri arasında geri gidecek. Peki burçlar üzerinde ne gibi etkileri olacak?
Koç: Para durumunuzu, borçlarınızı, ortak para
paylaşımlarınızı dengeye oturtmak ve bilinçli bir biçimde hesap - kitap yapma zamanı. Cinsel hayatınızı renklendirmek, eşinizle veya partnerinizle olan ilişkinizde fiziksel kontağnızın artmasını önemseyebilirsiniz. İlişkinizi bir adım öteye götürecek ciddi adımlar atma konusunda endişe duyabilirsiniz. İlişkilerin maddi boyutunun önemini düşünebilirsiniz. Maddi ve duygusal paylaşımlarda nasıl davrandığınızı, kendinizi nasıl ifade ettiğinizi düşünün. Para konularında güçlü bir bütçe ile hareket edebileceğiniz düzenlemeleri yapın. Mart ayından sonra her bakımdan daha az para ve ilgili işlemleri düşüneceğiniz zamanlar gelecektir.
Boğa: Venüs’ün kendi yönettiği bir evde yaşadığınız
için etkisini güçlü bir biçimde hissedeceksiniz. Eşinizle veya partnerinizle, ortaklarınızla olan ilişkilerinize verdiğiniz değeri ve önemi düşüneceğiniz bir zaman olacak. Yalnız kalmak, ilişkide yalnız hissetmek, evliliğin düzenini, kurallarını yeniden yapılandırmak önem kazanacak. Aranıza duvar ören konuları
310 magdergi.com.tr
düşünün; eş veya partner olarak birbirinize verdiğiniz değeri sorgulayabilirsiniz. Bu arada sosyal hayatınız da patlama yapmış olabilir. Yeni iş ortaklıkları gündemde, kadınlarla sosyalleşmek ön planda. Eşinizle olan ilişkiler ciddi, sorumluluklara odaklı ve rollerin gerçekçi bir biçimde değerlendirilmesi ile görev bilinci ile hareket edilen bir yapıda sürdürülebilir. Bu dönemde büyük ihtimalle eşlerden biri, karşısındakine sorumluluk ve görevlerini hatırlatacak bir konuşma yapabilir veya hisleri bu yönde gelişebilir.
İkizler: Günlük hayatınızı, iş düzeninizi, sağlığınızı, sizinle birlikte çalışan kişilerle olan ilişkinizi, tutum ve davranışlarınızı gözden geçirmeniz önemli olacak. İşleri yetiştirmek, zamana sıkışmak, plan ve programa uymak konusunda bir farkındalık yaşayabilirsiniz. Daha profesyonel bir program yapmak ve düzen kurmak, zaman planlamasını sıkı sıkı uygulamak sorun teşkil edebilir. Oldukça yorucu bir iş temponuz olacak ama verimli çalıştığınız takdirde ödüllerinizi Kasım ayından sonra alacağınız kesin.
astroloji
Sağlığınızı düşünmelisiniz; şeker alımına dikkat etmelisiniz, yediklerinizi ve içtiklerinizi abartmamaya özen göstermelisiniz. Rejim yapmak ve diyet yemekler önemli olacak.
Yengeç: Hayatınızda enerjinizi yönelttiğiniz aktiviteler
sizi gerçekten mutlu ediyor mu? Aşka verdiğiniz değer nedir? Aşk hayatınızda veya sevgilinizle eğlenerek, kendinizi, gerçek kimliğinizi ortaya koyabildiğiniz bir ilişki mi yaşıyorsunuz? Cinsellik önemli ama gerçekten birbirinize ne anlamda değer veriyorsunuz? Ciddi ciddi ilişkinizi düşünün, değerlendirin. Çocuklarınızı bir düzene sokmak, onlara disiplin duygusu vermek, yaratıcı yönlerini destekleyecek faaliyetlere yöneltmek konusunda plan yapabilirsiniz. Yatırım araçlarında yapacağınız yatırımlarda dikkatli olup mutlaka profesyonel bir danışmanlık almalısınız.
Aslan: Evde yapılacak tamir, tadilat veya ev düzenini
oturtmak, disiplin ve dengeyi kurabilmek için bu dönem yeni bir fırsat doğuracak. Kural koymak, ebeveyn olmakla ilgili sorumluluklarınızı üstlenmek konusunda düşünebilirsiniz. Yaşlı anne-babalara önem vermek, ev yaşamının önceliklerine odaklanmak, ailenizle olan ilişkinizi yeniden değerlendirmek adına önemli kararlar alabilirsiniz. Babadan gelen geleneklere bağlı yetiştiriliş tarzınızı önemseyiniz, bazen böyle bir yapıya duyduğunuz sadakat ve bağlılık aileyi bir arada tutan en önemli öğe olabilir.
Başak: İletişim yeteneklerinizi tekrar gözden geçirin;
çevrenizle kurduğunuz bağların ve ilişkilerin iletişim bakımından ne kadar sağlam olduğunu düşünün. Kurduğunuz ilişkilerde doğru, efektif ve sağlam bir iletişim kurduğunuzu düşünüyor musunuz, eğitime size yeni yetenekler kazandıracak konulara ağırlık veriyor musunuz? Kardeşleriniz ve yakın olduğunuz komşularınız, kuzenleriniz gibi kişilerle iletişiminiz nasıl? Kendinizi onlara istediğiniz anlamda ifade edebilmek ve ciddiye alınmak için yeni bir tutum ve tavır vitesine geçmeniz gerektiğini düşünebilirsiniz. Kısa yolculuklarda daha planlı veya işe - gidiş gelişlerde zamanla ilgili sıkıntılarınızı, zihninizi organize edip, günlük planlarınızı ajandanıza yazarsanız zaman idaresini daha kolay yapmış olabilirsiniz.
Terazi: Venüs kendi yönettiği evde oldukça güçlü
konumda olup, zaten toprak evinde toprak elementinden öncü bir burçta yer alması, para konusunda sağlam ve kalıcı adımlar atmanıza yardımcı olacak düzenlemeleri yapmaya sizi itecektir. Para evinde yer alan bu Venüs sizi akıllıca harcama yapmaya yöneltecek ve fırfırdan çok işleve önem vermenize sebep olacak. Bir şeyin gerçek değerini görmeye başlamanız açısından gözünüzü açan bir transit olacak. Para içeren ilişkilerin temelinde ne yattığına dair bir aydınlanma yaşayabilirsiniz. 2. evin amacı; kendi olanaklarımız ve potansiyelimizle başkalarından bağımsız bir biçimde ayakta kalacak parayı kazanmaktır. Oğlak bu anlamda sizi plan yapmaya, şirketleşme, kurumsallaşma veya ciddi bir kimlik yaratma konusunda düşündürmeye devam edecektir.
Akrep: Kendinize biçtiğiniz değeri düşünün; olmak
istediğiniz kişi gibi mi görünüyorsunuz veya davranıyorsunuz? İmajınızı sağlamlaştırmak için çalışın, kendinizi ciddiye alın ve daha profesyonel bir bakış açısı ve görünüm ile hareket etmeye çalışın. Hayatınızdaki kişileri daha açık ve objektif bir biçimde görmeye başlayabilirsiniz. Kendi auranızı hissettirin, çevrenizde etki alanı yaratabilecek çekiciliğe sahip olacaksınız.
312 magdergi.com.tr
Bu dönemde önünüze yeni iş anlaşmaları, ortaklık durumları ve partnerler çıkabilir. Eşinizle ilişkinizi tekrar değerlendirip, ciddi ve somut adımlar atarak ilişkilerinizi güçlendirmek için kararlar alabilirsiniz. İlişkilerden yana oldukça aktif, önemli ve üzerinde düşüneceğiniz bir dönem olacaktır.
Yay: Biraz içinize çekilmek, yalnız kalmak ve zihninizin
arka odalarını gözden geçirmek isteyebilirsiniz. Saklı tuttuğunuz alanları düzenlemek ve kendinize ait bir alan yaratarak orada kafanızı dinlemek için plan yapabilirsiniz. Zamanın durduğu, yoga, meditasyon yapmak, günlük hayatın koşturmasından kaçıp kendi yarattığınız bir inziva alanında kendi başına olmanın tadını çıkarmak isteyebilirsiniz. Bir yandan da kendinizi izole olmuş, yalnız kalmış hissederek, arkadaşlıkların önemi ve sizin için ne ifade ettiğini, onların size verdiği değeri sorgulayabilirsiniz. Daha mistik konulara yönelebilir, psikolojik yapıyı inceleyebilir, spiritüel konulara daha bilimsel yaklaşan bir alana yönelik ciddi adımlar atabilirsiniz. Çok materyalist değerlerle meşgul bir dünyada o hayata uyum sağlamayı becerip bir yandan özel alanınıza çekildiğinizde kendiniz gibi olabilmeyi deneyimlemeyi isteyebilirsiniz. Spiritüel yanınızı iş veya günlük hayatınızda saklamak zorunda olduğunuzu düşünebilirsiniz… Buna verdiğiniz gerçek değeri veya yaşadığınız ikilemin sebebinin ne olduğunu düşünmelisiniz.
Oğlak: Uzun vadeli planlarınıza, hayallerinize bir
gerçeklik kazandırmak için çalışabilirsiniz. Arkadaşlıklarınızın sizin için değerini ortaya koyacak deneyimler yaşayabilirsiniz. Sözlere sadık kalmak, arkadaşlıklar, gruplar, dernekler, kulüpler gibi alanlarda verdiğiniz sözleri tutmalısınız. Eski arkadaşlar karşınıza çıkabilir. Kadın arkadaşlarınızla sosyalleşmek ve aranızdaki ilişkinin temellerini düşünmek önem kazanır. Sizi bir arada tutan bağların önemi gözünüze çarpar. Belki bir arkadaşınızla birbiriniz için gerçekten ne ifade ettiğinizle ilgili bir konuşma yapabilirsiniz. Arkadaşlarla yeni bir iş projesine dahil olabilirsiniz.
Kova: Bu dönemde kariyerinizde çıkış noktası yakalayacak düzenlemeler yapabilirsiniz. Tanınmak, insanların gözü önünde olmak ve herkesin dikkatini çekecek bir konuma gelmeniz mümkün. İş ve kariyerinizle ilgili en az 6 aylık ilerleme ve gelişme planı yapmalısınız. Zaman kısıtlamalarına dikkat etmelisiniz, işle ilgili son tarihler önem kazanacaktır. Yapı kurmak ve inşa etmekle alakalı bir işiniz varsa özellikle verdiğiniz zamanla ilgili sözleri tutmaya özen gösteriniz. Venüs Oğlak’ta, Oğlak’ın doğal evinde oldukça güçlü iş temalarını hayata sokar. Kaliteli olmanız, krediniz, prestijiniz ve verimliliğiniz mercek altında olur. Sözünüze sadık olmayı ihmal etmeyin. Annenizle veya ailenizdeki yaşlı kişilerle ilgili konulara eğilmeniz gerekebilir.
Balık:
Yükselen burcunuzun yönetici gezegeni Venüs, hayatın anlamını sorguladığımız bilgelik ve yüksek akıl evinde yer aldığında, amacınız; hayata bakış açınız ve hayatın anlamı üzerine düşünebilirsiniz. Uzak yerlere yapacağınız yolculuklarda, farklı kültürlerle tanışabilir, yeni deneyimlere açık olmakla ilgili farkındalık yaşayabilirsiniz. Devlet ile üniversitelerle, basın - yayın veya mahkemelerle bir işiniz varsa bu alanda dikkatli, yapılması gerekeni yapan, kayıt ve belgeleri titizlikle saklayan bir tutum sergileyiniz. Yapmanız gereken işleri takip ediniz ve zaman planınızı iyi yapınız. Son günleri atlamamaya çalışınız. Yolculuk yapacaksanız seyahat planınızı mutlaka iki kere kontrol ediniz.