MAG Temmuz-Ağustos 2016 by magdergi

Konu Gayrimenkul İse... www.evrenbarutcu.com

BAȘKENT

EVREN BARUTÇU

Broker / Owner

Çankaya Caddesi 21/8 - 0312 436 0 100

TAȘKINLAR BEYTEPE PROJEMİZ • Toplam 4.900m² kapalı alandan olușmaktadır • Yüksek kira getirisi olan 110 m² -140 m² arası dükkânlar • Alt katta 7 adet dükkân bulunmaktadır • Eczane (Sınırlı sayıda) • Medikal • Cafe • Restoran • Sergi salonu • Ayrıca üst katta 2,500 m² kapalı alan ve çok amaçlı kullanımlar için uygundur • En az 48 oda 100 yatak kapasiteli otel olarak kullanılabilir • Yurt, konaklama ya da ișyeri olarak kullanılabilir • 50 araçlık kapalı, 50 araçlık açık otopark • Tam kapasiteli jeneratör sistemi • Lüks asansör • Led aydınlatma sistemleri • Yer ve konum itibari ile Çayyolu - Beytepe güzergâhında olup bu alanlar Çayyolu’nun en kapsamlı ve büyük sağlık merkezi Minasera Aldan Hastanesi yanında, merkezi ve ticari anlamda stratejik bir konumda bulunmaktadır.

Arcadium AVM

TAȘKINLAR İNȘAAT

Uludağ Et Lokantası

Minasera Aldan Hastanesi

TAȘKINLAR İNȘAAT YATIRIMLARINIZA YÖN VERİR

Proje Adresi: Prof Dr. Ahmet Taner Kıșlalı Mah. 2741. Cad. No: 1 Çankaya / ANKARA Merkez Ofis: Yașamkent Mah. 3158. Cad. No:4 Çayyolu, Çankaya / ANKARA T: 217 50 60 • 0505 380 55 55 www.cemtaskinlar.com

A: Karacakaya Cad. No:141/A Siteler ANKARA T: +90 312 351 03 32 F: +90 312 351 39 90

imhotep.com.tr

The Best Natural Country Life

ANKARA SEHIR KULÜBÜ ILE , ZINDE KAL ENERJINI HISSET!

DÜNYA MARKALARI

’DE...

HER HER ODA ODA İÇİN İÇİN www.franke.com ™ ™. AYRI BİR SOUNDTOUCH AYRI BİR SOUNDTOUCH . TEK TEK BİR BİR SİSTEM. SİSTEM.

SoundTouch™, her bir oda için ayrı bir çözümün SoundTouch™, her bir oda için®ayrı bir çözümün bulunabileceği geniş bir Bose® sistemleri ailesidir. bulunabileceği geniş bir Bose sistemleri ailesidir. Tek bir SoundTouch™ sistemi ile başlasanız bile, Tek bir SoundTouch™ sistemi ile başlasanız bile, gelecekte istediğiniz zaman yeni sistemler gelecekte istediğiniz zaman yeni sistemler ekleyerek evinizin müzik ağını genişletebilirsiniz. ekleyerek evinizin müzik ağını genişletebilirsiniz. İster her yerde aynı müziği dinleyin, ister her İster her yerde aynı müziği dinleyin, ister her odada başka müzik, çok-zonlu dinleme deneyimi odada başka müzik, çok-zonlu dinleme deneyimi için sistemleri SoundTouch™ uygulaması ile telefon için sistemleri SoundTouch™ uygulaması ile telefon veya tabletinizden kontrol edebilirsiniz. veya tabletinizden kontrol edebilirsiniz.

En keyifli yaşam alanı Çevreci teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına dönüştürüyor. Franke ocak, fırın, davlumbaz, eviye, armatür ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.

TURAN GÜNEŞ SHOWROOM Franke Gürellerde...

442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

Teknoloji Yeni Adresinde

Bu sistemler sadece birer hoparlör değildir. Bu sistemler sadece birer hoparlör değildir. Her bir SoundTouch™ sistemi, entegre Wi-Fi®® özellikleri Her bir SoundTouch™ sistemi, entegre Wi-Fi özellikleri ile müzik yayını için dinamik bir merkez görevi görür. ile müzik yayını için dinamik bir merkez görevi görür. Eğer evinizde bir Wi-Fi®® ağı varsa, evinizin her köşesinde— Eğer evinizde bir Wi-Fi ağı varsa, evinizin her köşesinde— bahçede bile—müzik yayını yapmaya hazırsınız demektir. bahçede bile—müzik yayını yapmaya hazırsınız demektir. Bluetooth®® özelliği sayesinde ise internet erişimi Bluetooth özelliği sayesinde ise internet erişimi olmadığında da, misafirlerinizin müziklerini dinlemek olmadığında da, misafirlerinizin müziklerini dinlemek istediğinizde de sisteminizi kullanmak saniyeler sürer. istediğinizde de sisteminizi kullanmak saniyeler sürer. İster güçlü, ister küçük boyutlu bir performans arayın, İster güçlü, ister küçük boyutlu bir performans arayın, her zaman sizin için uygun bir SoundTouch™ sistemi vardır. her zaman sizin için uygun bir SoundTouch™ sistemi vardır.

Favori jazz grubunuz Favori jazz grubunuz

Haber istasyonu Haber istasyonu Spor playlist’iniz Spor playlist’iniz

SoundTouch™ ile, yeni sanatçılar ve müzik SoundTouch™ ile, yeni sanatçılar ve müzik gruplarını şimdiye kadar hiç olmadığı kadar gruplarını şimdiye kadar hiç olmadığı kadar kolay keşfedebilir ve keyfini çıkarın. İnternet kolay keşfedebilir ve keyfini çıkarın. İnternet radyo istasyonları ve müzik arşiviniz dahil radyo istasyonları ve müzik arşiviniz dahil olmak üzere, Spotify ve Deezer üzerinden olmak üzere, Spotify ve Deezer üzerinden milyonlarca şarkıyı tek bir düğmeye dokunarak, milyonlarca şarkıyı tek bir düğmeye dokunarak, telefonunuz olmadan da istediğiniz yerde telefonunuz olmadan da istediğiniz yerde ve anda kablosuz olarak dinleyebilirsiniz. ve anda kablosuz olarak dinleyebilirsiniz. Hayatın tadını çıkarmak artık daha kolay. Hayatın tadını çıkarmak artık daha kolay.

Turan Güneş Bulvarı No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara 312 442 03 04

Showroom: Bağlıca Mh. Bağlıca Bulvarı 1251.Sk. No:1D/2 Etimesgut - ANKARA Tel: 0312 234 45 45 - Faks: 0312 234 45 50 Merkez: İvedik OSB Elit Sanayi Sitesi 1548 Sk. No:56 Yenimahalle - ANKARA Tel: 0312 241 64 64 - Faks: 0312 241 64 65

telorabaglica

Â®

editör Temmuz - Ağustos 2016 Yıl: 13 Sayı: 129 Fiyat: 15 TL

Tatile Davet

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Genel Koordinatör Uğur Özer Görsel Yayın Yönetmeni Osman Selçuk Güngör Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun

Beril Çavuşoğlu

berilcavusoglu@magdergi.com.tr

Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Grafik Tasarım Sevgi Pınar Özen

ıcacık yaz mevsiminin tadını çıkartacağınız, içinizi ısıtacak, rengarenk, cıvıl cıvıl, coşku dolu bir sayı ile sizleri tatile davet ediyoruz. En özel davetlerden ve cemiyet hayatının sevilen isimlerinin tatillerinden renkli kareler, moda çekimleri ve gurme tarifler, samimi sohbetler ve sıcak röportajlar gibi birçok konu ve konukla karşınızdayız. Sahilde ya da teknede, otelde veya restoranda elinizden düşürmeden merakla okuyacağınız yeni sayımızla sizlerleyiz.

Divan Çukurhan’da gerçekleştirdiğimiz kapak çekimimizde 2010 yılında Miss Turkey seçilen ve kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya başlayan Gizem Memiç, güzellik yarışması serüvenini ve Türkiye’yi ekranlara kilitleyen yarışma programı Survivor macerasını bizlere tüm içtenliğiyle anlatıyor... Sosyal yaşamın sevilen isimlerinden Merve Kalemci Eyyüpoğlu projelerine yansıttığı şık zevkini moda tercihlerinde de yakalıyor… Ankamall Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz alışveriş çekiminden renkli kareleri ve keyifli sohbetimizi sizlerle buluşturuyoruz… Okullar tatile girdi, çocukların enerjisi zirvede... Yaz sıcakları bayramlarla birleşti... Ve önümüzde upuzun bir yaz tatili... “Cemiyet hayatının sevilen isimleri yaz sezonunu nerede açtı? Kimlerin favori tatil mekanları nereler? Onlar için tatil ne ifade ediyor?”... Tüm bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz keyifli röportajlar, tatil anlarından özel kareler ve mutlaka görülmesi gereken gözde tatil bölgeleri, tatil planlarını henüz yapmayanları ve yeni yerler keşfetmek isteyenleri harekete geçirecek... MAG PR olarak, imza attığımız etkinliklerle de Ankara’ya hareket katmayı sürdürüyoruz. Sinpaş GYO’nun Ege’nin güzelliklerinden ilham alarak gerçekleştirdiği Ege Vadisi projesi Çankaya Oran’da yükselirken, projenin örnek daireleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Prof. Dr. Deniz Demiryürek ev sahipliğinde gerçekleştirilen brunch etkinliğinde konuklar, sağlıklı ve uzun yaşamın sırları hakkında bilgi alma şansına sahip olurken açık havada eğlenceli bir gün yaşadılar. Kolay ulaşımı ve konforlu yaşam standardı ile dikkat çeken Benevre Beytepe, sunduğu eşsiz ayrıcalıklarla oluşturduğu dinamik konseptini MAG PR aracılığıyla düzenlediği barbekü partisi ile seçkin davetlilere tanıttı. Leziz ikramların sunulduğu partide projenin tüm detayları konukların beğenisini kazandı... MAG PR imzası taşıyan ve büyük beğeni toplayan bu davetlerin en özel karelerini sayfalarımızda bulacaksınız... Yaz aylarını sağlıklı ve formda geçirebilmek için; serinletici içeceklerden, lezzetli tatlı kuplarına, hafif atıştırmalıklardan bol malzemeli salatalara kadar seçtiğimiz gurme tarifleri MAG Gurme Özel içeriğimizde sizlerle buluşturuyoruz... Yazı hafif ve enerjik geçirmek isteyenler bu tariflere bayılacak!

Haber ve Foto Muhabiri Derin Gökçe İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Sosyal Medya Yavuz Solmaz Yazarlar Aylin Yıldız Ayşe Kızılöz Cenk Erdem Kubilay Sakarya Neşet Güne Özgür Aksuna Seda Çavuşoğlu Serkan Kızılbayır Sinem Yıldırım Tuğçe İnal Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Gül Avcı Gökçe Türkcan Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Nef 163 No:370 Kağıthane/İSTANBUL Tel: 212 309 45 26 Dağıtım

Dünya Süper Dağıtım

Harvey Nichols MAG Lounge renkli etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor... Tadım etkinliklerinin de düzenlendiği Harvey Nichols MAG Lounge muhteşem atmosferi ve farklı sunumlar eşliğinde hazırlanan leziz yemekleriyle sohbetlerinizi, kutlamalarınızı festival havasında geçirmenizi sağlıyor... Restorandan en eğlenceli görüntüleri paylaşırken sizleri de bu keyfi yaşamaya davet ediyoruz.... Güneşin sıcaklığını, denizin serinliğini ve ılık meltemleri yaz boyu teninizde hissedeceğiniz coşkulu, enerjik ve mutlu tatiller geçirmenizi diliyoruz... Çoook Sevgiler...

Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

30.06.2016 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN!

Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.

YENİ RANGE ROVER EVOQUE CONVERTIBLE

AÇIK HAVA GÖSTERİSİ. www.landrover.com.tr / 0850 252 30 30

Karşınızda Range Rover Evoque Convertible. SUV’un gücü ve spor otomobilin ruhu bir arada.

EvoqueConvertibleQRCode.pdf

Range Rover Evoque Convertible, 180 BG 2.0 litre dizel INGENIUM motorlara ait karma yakıt tüketimi 5,7 lt/100 km, CO2 emisyonu 149 gr/km’dir. Borusan Otomotiv tarafından ithal edilen Land Rover’lara 3 yıl ya da 100.000 km garanti verilmektedir.

CMY

06/06/16

12:22

176 132

188 48

188

MAGmoda

Merve Kalemci Eyyüpoğlu ile Ankamall Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz moda çekiminden kareler...

MAGröportaj

MAGözel

216

MAGröportaj

132

MAGtatil

222

MAGgurme

176

MAGröportaj

302

MAGröportaj

MAG

MAGdavet

Feryal Gülman’ın yeni projelerinden de bahsettiği iftar davetinden özel kareler...

206

216

MAGdavet

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilen, Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi’nin yeni bölümü Safranhan’ın açılış töreninden renkli anlar...

Şehre damgasını vuran prestijli projelerin lüks detayları...

Özel tatil içeriğimizde, ünlülerle sohbetler, tatil tercihleri ve mekan önerileriyle tatile davet var...

2010 Miss Turkey ve son dönem Survivor Gönüllüsü Gizem Memiç ile Divan Çukurhan’da özel kapak çekimimiz...

Özgür Masur’un şirket ortağı ve marka yönetmeni Ferhat Kazancı ile kısa bir zaman önce hayata geçirdiği hayali, Hyperfolk erkek giyim markası hakkında samimi bir sohbet...

“Kanatlarım Aşk’tandı” adlı şiir kitabıyla, büyük bir başarıya imza atan Selin Söğütlügil’den keyifli serüvenini dinliyoruz...

Hafif ve serin yiyecek ve içecek alternatifleri, şık restoranların özel davetleri ve eşsiz lezzetlere sahip mekanları MAG Gurme Özel içeriğimizde sizlerle

Pink Martini’nin Bodrum, Kıbrıs ve İstanbul turnelerinin öncesi grubun kurucusu Thomas Lauderdale ile samimi bir röportaj.

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

style

Hafif ve Sade Uçușan kumașlar, sade renklerdeki tasarımlarla ve aksesuarlarla bir arada kullanılarak kavurucu sıcakları serinletiyor...

TOME Bluz $ 295

TOPSHOP Elbise £ 42

PALLAS Pantolon € 985

DION LEE SUMMER 2016

CHLOE Etek € 2.120

PRECIOSA Yüzük ve Gerdanlık

TOME Etek $ 795

ALEXANDRE BIRMAN Ayakkabı € 438

ANCIENT GREEK SANDALS Sandalet € 125

style

Sonsuz Maviler

TEMPERLEY LONDON SUMMER 2016

LD CAREY Şapka $ 375

CAROLINE-CONSTAS Bluz $ 460

JOHANNA-ORTIZ Bluz $ 995

Hasır șapkalar, göz alıcı maviler, rengarenk bikini ve sandaletler bizi sonsuz mavilere çağırıyor...

ZARA Kot Şort 99.95

KIINI Bikini € 1.295

DOLCE & GABBANA Çanta £ 1.848

YULIYA MAGDYCH Elbise $ 1.170

AQUAZZURA Sandalet $ 383

style

İspanyol Rüzgarları Volanlar, bu yaz da neredeyse her detayda karșımıza çıkarak koleksiyonların baș tacı oluyor. Hacimli ve dikkat çekici volanlar, etek uçlarında, kollarda ve boyunda kullanılarak tarzınıza büyülü bir hava katıyor...

PETER PILOTTO Bluz $ 995 KREWE Gözlük $ 275

TOME SPRING SUMMER 2016

BALMAIN Mayo £ 599

MELISSA JOY MANNING Küpe € 1.238

JOHANNA-ORTIZ Etek $ 1.500

LEMLEM Elbise £ 204

SAINT LAURENT Ayakkabı £ 470 AQUAZZURA Ayakkabı € 525 MANSUR GAVRIEL Çanta $ 610

davet

YUSUF ȘİMȘEK

Dijital Dünyada Feryal Gülman İmzası Hem sosyal sorumluluk projeleriyle hem de dijital dünyaya sunduğu projelerle adından söz ettiren Feryal Gülman anlamlı ve şık bir davet düzenledi.

FERYAL GÜLMAN, MARAL ÖZTEKİN

Gecenin sonunda TEYEV Bașkanı Maral Öztekin vakıflarına olan katkılardan ötürü Feryal Gülman’a plaket takdim etti. Ayrıca gecede Ofton İnșaat Yönetim Kurulu Bașkanı Yusuf Șimșek ile bir araya gelen Feryal Gülman, dostlarına danıșmanlık vereceği Elysium Miramar Bodrum projesi hakkında bilgi verdi.

Son zamanlarda dijital dünyaya sunduğu projelerle adından söz ettiren ve sosyal sorumluluk projelerinin de aranan ismi olan Feryal Gülman, yakın dostlarına özel bir davet verdi. Sosyal yaşam dünyasının seçkin isimlerinin katıldığı şık davette dostlarına, mimarlık mesleğine geri döndüğünü açıklayan Feryal Gülman gerçekleştirdiği projeleri ile sektörün öncü firması Ofton İnşaat’ın Bodrum’daki projelerinde mimari danışmanlık vereceğini açıkladı. Konukların alkışları eşliğinde yaptığı konuşmaya devam eden Feryal Gülman yaz aylarını Elysium Miramar Bodrum projesiyle geçireceğini söyledi. Aynı zamanda Türkiye Emniyet Teşkilatı Şehitleri Malulleri Dul, Yetimleri Eğitim ve Yardım Vakfı (TEYEV) İcra Komitesi üyeliğini de yürüten Feryal Gülman gecede satışa sunulan Saysha ten takılarından elde edilen tüm gelirin vakfa bağışlanacağını duyurdu. Misafirler, yemeğin ardından tatlı servisi için otelin terasına geçtiler. Burada Feryal Gülman’a ayrıca TEYEV Başkanı Maral Öztekin desteklerinden ötürü bir plaket takdim etti. İftar davetinin ardından konuklar Gülman’a teşekkürlerini sunarken Saysha ürünlerinden de bol bol alışveriş yaparak TEYEV’e destek oldular. 

davet

ZEYNEPHAN OĞUZ GEMİCİOĞLU

AYȘE AZİZOĞLU, SELAHATTİN DÖNMEZ

BANU ERGİN

Banu Ergin PR Ajansı’nın sahibi Banu Ergin, davet boyunca tüm detaylarla yakından ilgilendi. BERRİN ZORLU

MERAL YAZICI

İDİL ATAKOL

davet

ZEHRA TOPAL

YUSUF ÇAVDAR

BEYHAN BAĞIȘ

ÖZLEM TAȘ

GÜL ERGİ

SEMA BASA

SİREN ERTAN

Özlem Taș’ın tasarladığı Saysha Ten Takıları davet boyunca satıșa sunularak elde edilen gelir TEYEV’e bağıșlandı.

davet

ZAFER KOZANOĞLU

TARLAN - CANAN GÖZTEPE

AHU ORAKÇIOĞLU

Siren Ertan for Damat Ceremony koleksiyonundan bir takım ile davete katılan Ahu Orakçıoğlu maskulen șıklığıyla göz doldurdu. MELTEM DEMİR

BESTE YURTTAȘ

ARZU SAVGI

davet

SUZAN TOPLUSOY

VOLKAN - MERVE ARSLAN

ASLIHAN ABACI

Dostlarıyla özel olarak ilgilenen ev sahibi Feryal Gülman, gecede mimarlık mesleğine geri döndüğünü açıklayarak geceye ayrı bir anlam kattı. BUKET TAȘDELEN, İNCİ GAZİOĞLU

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

HI-FI ÜRÜNLER ve AV ALICILAR

En keyifli yaşam alanı

Teknoloji Yeni Adresinde

Çevreci teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına dönüştürüyor. Franke ocak, fırın, davlumbaz, eviye, armatür ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

Tunalı Hilmi Cad. Ertuğ İș Merkezi No. 88/3 Çankaya/Ankara T. 0312 465 0454 www.aykaoptik.com

davet

FATİH, ONUR, FİGEN, OĞUZ KIRAL

Fatih Kıral’dan Yeni Koleksiyon Türk mobilya sektörünün güçlü markalarından Fatih Kıral Mobilya & Dekorasyon’un çatısı altındaki Giorgio Collection markasının yeni koleksiyonu “Yaza Merhaba” konseptli davetle tanıtıldı. Kaliteli ve köklü mobilya üreticisi olan ve aynı zamanda birçok dünya markasına ev sahipliği yapan Fatih Kıral Mobilya & Dekorasyon’un bünyesinde yer alan İtalyan Giorgio Collection markasının yeni koleksiyonu şık bir davetle tanıtıldı. Fatih Kıral Mobilya & Dekorasyon’un Levent’teki mağazasında düzenlenen davete iş ve sosyal yaşam dünyasının dekorasyon tutkunu ünlü isimleri büyük ilgi gösterdi. Kıral Ailesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen davet “Yaza Merhaba” konseptiyle gerçekleşti. Konuklar Giorgio Collection markasının yeni koleksiyonunu ilgiyle inceleyerek beğenilerini dile getirdiler. Davete katılan konuklara kısa bir konuşma yapan Fatih Kıral, 1980 yılında Bağdat Caddesi’nde kurulan ilk mağazalarından itibaren bugüne kadar gelinen süreci anlattı. Kıral; 9 adet mağazası, 10 monobrand “Kids by Fatih Kıral” ve Brand Home mağazası bulunan markasının yurt içindeki ve yurt dışındaki çalışmaları hakkında konuklara bilgi verdi. Davette ayrıca Türk kahvesi ile çalışmalar yapan İranlı ressam Adak Jamshidzadeh’in çalışmaları da konukların beğenisine sunuldu. Fatih Kıral ve zarif eşi Figen Kıral, davette Jamshidzadeh ile birlikte konuklar için Türk kahvesiyle keyifli bir sanatsal çalışma gerçekleştirdi. Keyifli anların yaşandığı davet müzik eşliğinde geç saatlere kadar sürdü. 

BURCU ZİYAL

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

SERAP TİBUK

MUSTAFA GÖÇEN, GÜLSEVEN YILMAZ

SELİM ERDOĞAN

DİLEK TUTUȘ

Sosyal yașam dünyasının ünlü isimlerinden Dilek Tutuș, Fatih Kıral Mobilya & Dekorasyon bünyesinde yer alan Giorgio Collection markasının yeni koleksiyonunu inceleyerek çok beğendiğini dile getirdi.

AHU ORAKÇIOĞLU

ÖZLEM MUTLU ÇETİN

ESRA KARAGÖZ

davet

ZEYNEP TOKER

SELMA ONGUN

BERRİN - ALTAY ÖZGEN

Dekoratif aydınlatma sektörünün önde gelen markalarından Özartaș Avize’nin Yönetim Kurulu Bașkanı Altay Özgen ile zarif eși Berrin Özgen yakın dostları Fatih Kıral ve ailesini kusursuz misafirperverliklerinden dolayı tebrik etti. SEYHAN EYİÇALIȘ

CANSU ÜNLÜ

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

ASLI ARSLAN

AYȘEGÜL KAYABAY

ZERRİN KILIÇ

PERVİN ERSOY

Bretz Mobilya’nın Yönetim Kurulu Bașkanı Özcan Ata, mobilya sektöründen dostlarıyla bir araya geldiği davette keyifli anlar yașadı. CİHAN - BURCU CESUR

ÖZCAN ATA

EÂ&#x2018;Çµ NFLBO NPCÆ&#x152;MZB CBIÃ&#x17D;F WF ZBÇµBN

cast aluminyum bahÃ§e mobilyalaRI baKIm istemez hafiftir paslanmaz rengi solmaz TQSBNCBS

XXX TQSBNCBS DPN LFZBQ Ã&#x17D;BSÇµÂ&#x2018; K CMPL OP ZVLBSÂ&#x2018; EVEVMMV Æ&#x152;TUBOCVM

davet

İREM - İRFAN AȘÇIOĞLU

İPEK - BERK KÖSE

ASLI AKTÜRK, BORA PEHLİVANLAR

Aslı Aktürk Diane Von Furstenberg imzası tașıyan tulumu ile davetin en șık bayanlarından birisiydi. NİHAL SAY

ARZU ÖZAL

davet

Safranhan Kapılarını Açtı RAHMİ KOÇ

Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilen, Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi’nin yeni bölümü Safranhan’ın açılış töreni kalabalık bir katılımla gerçekleşti. Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi’nin yeni bölümü Safranhan’ın kapılarını açmasıyla müze, büyüklük bakımından yaklaşık iki katına ulaştı. Sergilenen parça bakımından ise, başkentin en büyük ikinci müzesi haline gelen mekanın yeni bölümünde iletişim aletleri, havacılık makineleri ve objeleri sergileniyor. Müzenin Çengelhan bölümünde yer alan ve merhum Mustafa Koç’un adını taşıyan galeride ise, Koç’a ait eşyalar, kendi objektifinden vahşi yaşam fotoğrafları, özel koleksiyonundan anı objeleri, çok sevdiği model uçak ve planörler bulunuyor. 

EROL - MİNE ÜÇER

AHMET - ZAFER ÇAVUȘOĞLU

davet

SİNAN AYGÜN

SYLWIA DAL

PERİHAN UYAR

Divan Otel tarafından hazırlanan lezzetler de oldukça beğenildi. BERİL ÇAVUȘOĞLU

ÖMER - ECE İÇKALE

MUSTAFA BİLGEHAN

davet

TÜRKER NASLI

TAMER, ÖMER UÇMAN, SEMAHAT ARSEL

FETHİ YAȘAR

Rahmi Koç’un ev sahipliğini yaptığı davete, Bașkent’in iș, sanat ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. RAHMİ KOÇ, BÜLENT BULGURLU

ALİ KOÇ, SEDA - CAN ÇAVUȘOĞLU

sergi

LEO LUNATIC, BERRİN YOLERİ, AYDA ELGİZ, FİGEN OZBEK, ONUR SEYLAN

Çocuklara İyi Gelecek Sanatçı Leo Lunatic’in graffiti sergisinin açılışı ünlü isimlerin katılımıyla Elgiz Müzesi’nde gerçekleşti. Koruncuk Vakfı’nın, Kiehl’s’ın katkılarıyla başlattığı “Çocuklara İyi Gelecek” adlı projesine destek veren, sanat, spor, sosyal yaşam ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin düşüncelerini, sanatçı Leo Lunatic’in duvarlara yansıttığı graffiti sergi açılışı, ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşti. Elgiz Müzesi’nde gerçekleşen serginin açılış davetine, proje destekçilerinin yanı sıra sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri de katıldı. Projenin fikir aşamasından hayata geçirilmesine dek her adımını planlayıp, ortaya çıkan eserlerin detayları için de sanatçıyla birebir çalışarak projeye öncülük eden Koruncuk Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berrin Yoleri’nin konuklarla yakından ilgilendiği davete katılanlar Leo Lunatic’in eserlerini dikkatle inceledi. Berrin Yoleri açılışta yaptığı konuşmada “Çocuklarla ilgili olumsuz haberlerin yaşandığı bu günlerde artık çocuklara iyi gelecek güzel şeylerden bahsetmek ve toplumda bu konuda farkındalık yaratmak istedik. Aynı zamanda inşaatı devam eden Urla Koruncuk Çocuk Köyü’ne de kaynak sağlayacak güzel bir projeye değerli dostlarımız ve sanatçılarımızın anlamlı desteğiyle imza atmış olduk.” dedi. Açılış davetinin sonunda projede emeği geçenlere birer plaket takdim edilirken, konuklar Berrin Yoleri ve Leo Lunatic’i tebrik ederek davetten ayrıldılar. 

BERİL, AYSEL AKÇAY

sergi

TALIA KALPAKÇIOĞLU

ENGİN ÖZTÜRK

MÜGE SIRMABIYIK

EMEK SARAN

Açılıș davetinde projeye destek veren ünlü isimlerden Engin Öztürk, Melisa Sözen, Serkan Altunorak, Emek Saran, Banu Çarmıklı, Suzan Toplusoy, Levent Erden, Pırıl Güleșçi Arıkonmaz ve Prof. Dr. Sedefhan Oğuz hazır bulundular.

SELDA ÖZKÖK

BANU ÇARMIKLI

DİLEK TÜRKER

sergi

DİLEK HANİF

ZEYNEP GERMEN

TURGUT - SUZAN TOPLUSOY

Roman Yönetim Kurulu Bașkanı Turgut Toplusoy projeye destek veren eși Suzan Toplusoy ile birlikte davete katılarak sergilenen graffitileri tek tek inceledi ve projenin mimarlarını tebrik etti. BESTE YURTTAȘ

DALIA GARIH

sergi

NİLÜFER, DİLA BULUT

AHMET - BERRİN YOLERİ

Koruncuk Vakfı Yönetim Kurulu Bașkan Yardımcısı Berrin Yoleri, projeden elde edilen gelirin yapımı devam eden Urla Koruncuk Çocuk Köyü’ne aktarılacağını belirtti. NEȘE SERT

MERAL YAZICI

www.kartasotomotiv.com.tr

düğün

Bilkent Otel’de Mutlu Son Yavuz Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Cengiz ile Seda Bandik Bilkent Otel’de gerçekleşen şık bir düğün töreni ile dünyaevine girdi. Aralık ayında tanışan ve geçtiğimiz aylarda Niki Restaurant’ta nişanlanan çiftin Bilkent Otel’in büyük salonunda gerçekleşen düğün törenine Başkent’in seçkin isimleri katıldı. Renkli anların yaşandığı düğünde konuklar saatlerce hiç durmadan dans etti. Nikahın ardından ilk danslarını gerçekleştiren mutlu çift misafirleri kendilerine hayran bıraktı. İkili düğünün ardından balayı adresleri olan Maldivler’e uçtu. 

SEDA BANDİK - OĞUZ CENGİZ

Bilkent Otel’de

Yaz Keyfi!

Bilkent Otel’in yarı olimpik havuzu, yeniden dekore edilen geniş güneşlenme alanı, yeşillikler arasındaki nezih ortamında üyelik ve günlük kullanım alternatifleri ile bu yaz sizleri bekliyor... Aylık Üyelik

Sezonluk Üyelik

Günlük Kullanım

Bireysel Üyelik

¨ 550

Bireysel Üyelik

¨ 1.100

Hafta İçi

¨ 60

Aile Üyeliği

¨ 750

Aile Üyeliği

¨ 1.500

Hafta Sonu

¨ 75

*Havuz sezonu 01 Haziran – 30 Eylül 2016 tarihleri arasındadır. *Üyelik fiyatlarına KDV dahildir. *Üyelik için: 266 46 86 / 8018 – 8019

bilkentotel.com.tr

düğün

RÜYA ÇAĞLAYAN

SEVİ KUMBARACIBAȘI, SELÇUK ONAT

BAȘAK - SEHA OKAY

ȘEYDA - HALUK EGE

BAȘAK DOĞU - ADİL TOGAY

AKIN - BURCU ÖZDEMİR

KEREM ÜLGÜ - TUNA ȘENTÜRK

NAZ HALCİ

Naz Halci, uzun, pastel tonlarındaki zarif elbisesi ile gecede göz kamaștırdı. CAN - SEDA ÇAVUȘOĞLU

FİKRET - AYLİN SAYIOĞLU

düğün

ÇİÇEK - MURAT KARALAR

GÜLAY BULDAÇ

HANDE AZGÜL

Genç çifti bu mutlu gününde yalnız bırakmayan davetliler, șıklıklarıyla göz kamaștırdı. DİLA - MUSTAFA ȘEKER

EKATERİNA TUNÇTAN

düğün

ÖZGÜR - ZEYNEP İNCESU

İLKEM SÖYLEMEZ TOPÇUOĞLU

Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden İlkem Söylemez Topçuoğlu omuzları açık kırmızı elbisesi ile oldukça șık görünüyordu.

EMİNE - YAVUZ CENGİZ

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

SERA - ALPER ASLANKALP

AYNUR AZGUL

düğün

ERAY - GÖRKEM SARIKAYA

SERRA - EFE TARAKÇI

Birbirinden șık hanımların yer aldığı davette, konuklar gece boyunca eğlenceye devam etti. DENİZ AÇIKALIN, DUYGU KALFAOĞLU, İLKEM SÖYLEMEZ TOPÇUOĞLU, MERVE ÇELİK, SANEM BÜYÜKHANLI

Baskentâ&#x20AC;&#x2122;e damgasini vuracak prestijli projelerinin luks detaylarini bulabileceginiz Prestijli Projeler Ozel icerigimizi sizlere sunuyoruz

davet

Ankara’da Ege Hayali Gerçeğe Dönüşüyor Sinpaş GYO’nun Ege’nin güzelliklerinden ilham alarak gerçekleştirdiği Ege Vadisi projesi Çankaya Oran’da yükselirken, projenin örnek daireleri ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sinpaş GYO’nun Ankara’da hayata geçirdiği projelerin en yenisi olan Ege Vadisi, şehrin prestijli semti Çankaya Oran’da yükseliyor. Prof. Dr. Deniz Demiryürek ev sahipliğinde gerçekleştirilen brunch etkinliğinde konuklar, sağlıklı ve uzun yaşamın sırları hakkında bilgi alma şansına sahip oldu. Alaçatı konseptini Ankara’da canlandıran Sinpaş Ege Vadisi, titizlikle hazırlanan örnek daireleri ile büyük beğeni topladı. Divan Ankara’nın, Ege lezzetlerine özel hazırladığı catering menüsü ile keyifli bir pazar günü geçiren davetliler, çocuklar için hazırlanan özel alanlarda ailecek eğlenme imkanı buldu. Ünlü ressam Hikmet Çetinkaya etkinliğe özel gerçekleştirdiği canlı performansı ile izleyicilerden tam not aldı.

EBRU - DENİZ DEMİRYÜREK

davet

MELTEM AKȘİN

MEHİYE SAĞIR

GÜLAY AKSU

Ege lezzetlerinin sunulduğu brunch etkinliğine Ankara iș ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri yoğun katılım gösterdi.

GÜLSAR ORHAN

EDA - UĞUR ÖZER

PINAR CANALP

AYLA GÖRGÜLÜ

ERHAN - GÖKÇEN ÖZELÇAM

OYTUN - DORUK - HİKMET ÇETİNKAYA

ESRA, NEHİR, HASAN TORAL

SEVİNÇ KALEBEK, TOLGA ERGİN, BURÇİN KARABASMAZ

AHSEN DEMİRCİ

davet

NEJLA - DENİZ - BİRKAN ERGÜÇ

HÜSEYİN - FIRAT - GÜL DURGUN

Ünlü ressam Hikmet Çetinkaya etkinlik alanında canlı performans gerçekleștirdi. 98

FİLİZ, ÇİĞDEM ÇAKIR

BARIȘ EKİNCİ, GAMZE BAȘ

Hayallere Ulaștıran Hedefler MARE Gayrimenkul ve Eğitim Danıșmanlık firmasının kurucusu Emrah Erkalp sektörü değerlendiriyor... 9 Ocak 1977 doğumluyum. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım. İlk ve orta öğrenimimi Balıkesir'de, lise öğrenimimi İstanbul'da Özel Çavuşoğlu Koleji’nde tamamladıktan sonra, Marmara Üniversitesi’nden Beden Eğitimi Öğretmeni olarak mezun oldum. Şu an da Emlak ve Emlak Yönetimi üzerine yüksek lisans yapmaktayım. Efes Pilsen alt yapısından A takımına kadar birçok Türkiye şampiyonluğu ve dünya ikinciliği yaşadım. Türkiye Basketbol 1.Ligi’nde çeşitli takımlarda basketbol oynadım ve sayısız başarılara imza attım. Alarko Turizm Grubu bünyesinde Hillside City Club'larda spor müdürlüğü yaptım. Ankara'da Renewa Club ve Base Life Club Genel Müdürü olarak üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra, son 5 yıldır da, her zaman çok ilgi duyduğum ve beni fazlasıyla heyecanlandıran gayrimenkul sektöründe çalışıyorum. Gayrimenkul sektöründe ve önceki iş hayatında edindiğim tüm tecrübe ve bilgilerimi MARE Gayrimenkul çatısı altında birleştirmeye karar verdim. Halen MARE Gayrimenkul ve Eğitim Danışmanlık’ın kurucusu olarak kariyerime devam etmekteyim.

Firmanız ne zaman, nasıl bir hayalle kuruldu? Gayrimenkul konusuyla her zaman çok yakından ilgileniyordum. Bu yüzden MARE Gayrimenkul ve Danışmanlık, 2014 senesinde kurulduktan hemen sonra emin adımlarla hızla büyüdü. Şu anda da MARE A.Ş olarak çeşitli iş kollarında farklı projelerde çalışmaya devam ediyoruz.

Gelecekte kendinizi ve ﬁrmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Şu an gayrimenkul sektöründeki önemli bir firma ile iş ortaklığı yapmak üzere imza aşamasındayız. Bu imza atıldıktan sonra müşterilerimize daha farklı ve iyi hizmet sunmak için birçok yeniliği de hizmetlerimiz arasına eklemek istiyoruz. Kira takibinden, varlık yönetimine, hukuksal hizmetlerden, proje yönetime kadar geniş bir yelpazede ilklere imza atmayı planlıyoruz. Ayrıca MARE Akademi olarak da, gayrimenkul ve kişisel gelişim üzerine vermekte olduğumuz eğitim ve danışmanlık hizmetlerine devam etmekteyiz. Orta vadedeki hedeflerimiz arasında İstanbul ve Bodrum'a yeni şubeler açmak olduğunu da söyleyebilirim.

İş yaşamında "vizyon" ve "amaç" belirlemek neden önemli? Hedefleriniz ve amaçlarınız olmadan sonuca ulaşmak imkansızdır.

Ben hayatı satranç gibi görüyorum; her zaman bir sonraki adımı planlamak ve ona göre doğru strateji ile ilerlemek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sizi hayallerinize ulaştıracak hedefleriniz olması gerekmektedir. MARE A.Ş de böyle bir süreçten sonra hayata geçti.

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Ben insanın sevdiği ve en önemlisi kendini iyi hissettiği işi yapması gerektiğini düşünüyorum. Sonraki aşamada ise, hedeflerini belirlemeleri ve bu amaca ulaşmak için istekli ve planlı çalışmaları gerekiyor. Tabii ki her şeyin yanında, şansı da unutmamak gerekiyor.

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Güne erken başlamak bana zaman kazandırıyor. Böylece hem işime hem de çocuklarıma daha fazla zaman ayırabiliyorum. Bulduğum her fırsatta çocuklarım ve eşimle birlikte keyifli programlar yapmaya çalışıyorum. Bizde, akşamları ailecek yemek yemek bir gelenektir, günümüzü değerlendirir güzel sohbetler yaparız. Spor yapmak, motorsiklet kullanmak ve fotoğraf çekmek yıllardır tutkuyla yaptığım hobiler... Bunlara ek olarak, son yıllarda birçok farklı obje toplayıp koleksiyonerliğe adım attım.

Türkiye'yi Avrupa'da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? Yurt dışından birçok yatırımcının gözünün Türkiye’de olduğunu biliyoruz. İnşaat sektörü de bir lokomotif rolü oynuyor son yıllarda... Nitelikli ve kaliteli birçok gayrimenkul projesi hayata geçirildi ve sektör hızla büyümeye devam ediyor.

Günümüzde gayrimenkul sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığımızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Ülkemizde gayrimenkul sektörü hızla gelişmeye devam ediyor olmasına rağmen eğitimli danışmanların sektörde eksikliğini hissediyoruz. Sektörde yapılacak yeni yasal düzenlemelerle herkesin gayrimenkul danışmanı olabilme yolunun kapanması gerektiğini düşünüyorum. Böylece nitelikli ve güvenilir danışmanlar ile kaliteli hizmet ve kolay çözümlere ulaşılabilir.

Avukat Özdemir Özok Sk. No:6-3 Balgat / ANKARA Tel: 0312 286 11 42 - Faks: 0312 286 11 43 - Gsm: 0532 251 61 47 Mail: emrah@maregayrimenkul.com Web:www.maregayrimenkul.com /maregayrimenkul

advertorial

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

davet

Benevre’den Keyifli Parti Elbiz İnşaat güvencesi ile yükselen Benevre Beytepe Projesi konuklarını ağırladı. Kolay ulaşımı ve konforlu yaşam standardı ile dikkat çeken Benevre Beytepe, sunduğu eşsiz ayrıcalıklarla oluşturduğu dinamik konseptini düzenlediği barbekü partisi ile seçkin davetlilere tanıttı. Ankara’nın en gözde lokasyonları arasında gösterilen Beytepe’de yükselen Benevre Beytepe, katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Barbekü partisinde açılış konuşmasını gerçekleştiren Mavi Beyaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Benevre Beytepe Projesi yatırımcı ortağı Kaan Demir, kalite inşa ettiklerinin altını çizdi. Etkinlik süresince davetlileri ile yakından ilgilenen proje yetkilileri, konuklara proje detayları hakkında yakından bilgi verdi. Bölgede tek olan konsepti ile genç, dinamik ve modern bir yaşam sunan Benevre Beytepe, rezidans kültürüne farklı bir bakış açısı kazandıran özellikleri ile dikkat çekiyor. 

KAAN, AȘKIN DEMİR

Elbiz İnșaat’ın 29 yıllık tecrübesi ile hayata geçirilen Benevre Beytepe Projesi, seçkin konukların katılım gösterdiği davet ile tanıtıldı. Yatırımcı ortağı Kaan Demir, konușmasında kalite inșaa ettiklerinin altını çizdi. NEZİH ALLIOĞLU

YAĞMUR ERDAÇ

ÜNSAL TUR

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

BUĞRA KOÇ

ASLI UĞURLU

BORA ÇINAR

MEMDUH YILMAZ TÜRKOĞLU

Uygun fiyatları ve banka garantisi ile dikkat çeken Benevre Beytepe Projesi, konuklar tarafından ilgi ile incelendi. BURAK - LEYLA DEDEOĞLU

KAAN - ÖZLEM KÜCE

TURGAY OLCAY

EDA SANCAK, EDA COȘKUN

AYSUN TEKİN

Benevre Beytepe Projesi yetkilileri davetlilerle yakından ilgilendi ve proje hakkında detaylı bilgi verdi. TUBA ȘİMȘEK

OSMAN KARAGÖZ, AKIN KILAVUZ

Ümit topgÜl

Banyonuzdaki Sanat

GOLD BANYO

izi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ankara doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi 60. Yıl İlköğretim Okulu’nda ve ardından Deneme Lisesi’nde tamamladım. Sekiz yaşımdan yirmi dört yaşıma kadar profesyonel sporla ilgilendim, belli başarılar elde ettim ve bununla beraber yüksekokul eğitimimi Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nde tamamladım. Üniversite dönemlerimde kayak, okculuk, halk oyunları ve asıl spor branşım olan boksta okul takımında bulundum ve fazlasıyla madalya ve derece aldım. Bu branşlarda eğiticilik ve yöneticilik yaptım. Öğretmenliğin bana göre olmadığına karar verip ticarette başarılı olacağımı düşündüm. 2004te üniversiteden mezun oldum, şirketimizi kurduk ve şu an ticarete de spora da devam etmekteyim :)

İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu?

Babam 1975’te Topaloğulları Grup’un temelini demir tüccarlığı ile attı, Sonraki yıllarda mobilya üretimi ve sitelerde mağaza zinciri kurdu. Üretim ve satışa bağlıydı fakat 2001 krizinden etkilenmesi üzerine abimle birlikte 2004 yılında banyo mobilyası üretmeye karar verdik ve bu tarihten itibaren de yoğun bir şekilde devam etmekteyiz. Şu an Türkiye genelinde altı yüz yirmi bayii, yedi bölge dağıtım depo ve ofisi olan Bauhaus yapı marketlerle çalışan, on yedi ülkeye ihracat yapan, prestijli birçok projeye banyo üretimi yapmakta olan bir firmayız. Topaloğulları Grup adı altında inşaat ve aynı zamanda emlak sektöründe de ikinci, üçüncü iş alanında devam etmekteyiz...

Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz?

Geçtiğimiz son beş yılda on yedi ülkeye yapmış olduğumuz ihracatımızla Avrupa standartına ulaştığımızı düşünüyorum. Sektördeki yerimizi Ar-Ge çalışmaları ve teklonoji yatırımlarımızla bir adım öteye taşımak için çalışmalarımız devam etmektedir. Yeni iş alanı olarak seramik sektörüne girmeye hazırlanıyoruz.

İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli?

Hedefler olmadan bence hiçbir yere varılamaz, bunun için araştırma ve geliştirme ticarette çok önemlidir. Zamanında hamle, vizyon ve öngörü becerisidir. Ancak bu şekilde süreklilik arz eder ve başarıyı getirir diye düşünüyorum.

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Bana göre cesaret paradan daha önemli bir şeydir ve çevrelerinde bulunan güvenilir dostlar ve aile ile daha da başarılı olunacağına inanıyorum. Eğitim dışında almış olduğumuz hayat tecrübesi ve deneyimleri kullanmak iş hayatında başarıya ulaşmak için en büyük etken...

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı?

Ben zaten sekiz yaşımdan bu yana profosyonel sporcu olduğum için spora ve sosyaliteye aşırı düşkünüm. Spor benim için önceliklidir, gün içerisinde kesinlikle en az bir saatimi spora ayırırım, bunun insanın yaşam kalitesini artırdığını düşünüyorum. Ata binmeyi severim, kışları kayak yaparım, hareketli olan her şeyi seviyorum…

Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi?

İnşaatta başarılıyız, tekstilde de bence iddalıyız ve gittiğim bütün ülkelerde Türk mutfağı ve Türk lokantaları lokal halk tarafından çok beğeniliyor.

Günümüzde iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığımızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Benim sektörüm ve branşım gereği hem Türkiye hem de yurt dışı pazar payından memnunum. Aslına bakacak olursanız yatırımlarla ilgili devlet, makina teknoloji alanında sanayiciyi daha fazla desteklese hem kobiler daha hızlı büyür, hem de ihracatta rekabet şansı yükselir. Böylece ülkemiz söz sahibi olmaya başlar diye düşünüyorum...

GOLD Banyonuzdaki Sanat...

goldbanyo.net

Fabrika&Showroom Büğdüz Mahallesİ 24.cadde No:4 AKYURT / ANKARA

RÜZGARLI SHOWROOM FUAT BÖREKÇİ CADDESİ RÜZGARLI İŞ MERKEZİ 15/23 ULUS /ANKARA

www.goldbanyo.net

davet

İş Adamları İftarda Buluştu Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD), Çukurambar Holiday Inn Otel’de şık bir iftar yemeğinde buluştu. İftarın ev sahipliğini Çepaş Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Kahraman ile Türker Naslı üstlendi. Kahraman ve Türker davete katılan konuklarla yakından ilgilendi. Hep birlikte iftar yapan misafirler iftar sonrasında uzun uzun sohbet edip keyifli dakikalar geçirdi.  ERCAN KAHRAMAN, TÜRKER NASLI

110

ARZU BEYAZIT

CAN ÇAVUȘOĞLU

MURAT GÜLEÇ

davet

ÖZGÜR İNCESU, HASAN YILDIRIM, ERCAN KAHRAMAN, MAHMUT ÖZDOĞAN, MURAT GÜLEÇ, FATİH TANRIKULU

VELİ SARITOPRAK

YİĞİT BOYSANOĞLU

SERKAN KUNDAKÇI

EMRE KATIRCI

ONUR ÇALGAN, KORAY KARTAL

SEDA ÖZBULUT

Fasıl programı ve semazen gösterisi eșliğinde gerçekleștirilen iftar yemeğine sivil toplum kurulușlarının bașkanları ve iș dünyasının önde gelen isimleri katıldı. BORA ÇINAR

İHSAN ÇALIKIRAN, SELÇUK KARAKAYA

NAGEHAN - SAFA ÇOL

114

RAHMİ ÇUHACI

ALTAN PALABIYIKOĞLU

İREM ȘEREFLİOĞLU, NESLİHAN ALKAN GÖRKEM, EKİM ÖZBULUT

TÜLAY KAYA

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

En keyifli yaşam alanı

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

ÖZGE ERGÜN, SEMA EREN, AYȘEGÜL ÇORUHLU, LÜTFÜ KOÇYİĞİT, GÖKÇEN AYYILDIZ, HARUN ȘAMİLOĞLU, VEFA GÖNENÇ

Ageless Talks Davetine Büyük İlgi İstanbul Cerrahi Sağlık Grubu bünyesinde yer alan, sağlıklı yaşam ve anti - aging merkezi olarak hizmet veren Ageless Clinic’in “Ageless Talks” konseptli davetlerinin ilki La Petite Maison’da gerçekleştirildi. Nişantaşı La Petite Maison’da gerçekleşen davete iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından pek çok ünlü isim katıldı. Anti – aging trendlerinden sağlıklı yaş almaya, genç kalmaktan genetik haritaya kadar pek çok konunun konuşulduğu “Ageless Talks” davetinde Ageless Clinic’in her biri konusunda uzman doktorları, davetlilerin sorularını yanıtladılar. Keyifli bir atmosferde geçen davet boyunca konuklar sağlıklı yaş alma ile ilgili bütün sorularına yanıt buldu. Davetliler aynı zamanda İstanbul Cerrahi Sağlık Grubu’nun kendine değer veren, her daim sağlıklı, güzel kalmak ve kendine yatırım yaparak koruyucu sağlık hizmeti almak isteyen seçkin misafirleri için 2016’da hayata geçirdiği Ageless Clinic’in kişiye özel hizmetleri hakkında da bilgi aldılar. La Petite Maison’un mutfağından çıkan lezzetlerle keyifli bir öğle yemeği yiyen konuklar davetin sonunda mekândan ayrıldı. İlki Nişantaşı La Petite Maison’da düzenlenen Ageless Talks daveti Çeşme, Bodrum gibi yazlık beldelerin yanı sıra Kuveyt, Bahreyn, Dubai gibi Orta Doğu’nun önemli merkezlerinde de yıl boyu devam edecek. 

116

BAHAR ȘER, FERYAL GÜLMAN

davet

BUKET TAȘDELEN

BERRİN ZORLU

FULYA GÜNDOĞDU

ȘEBNEM ÇAPA

SEDA KAȘIBEYAZ

AYLİN YILMAZ

SİTARE AKDİLEK

Sosyal yașam dünyasının ünlü isimlerinden Berrin Zorlu, Anti – Aging altında intravenöz beslenme, kök hücre, genetik, homeopati, ketojenik beslenme, vitamin mineral takviyeleri gibi geniș bir hizmet yelpazesi olan Ageless Clinic’in yetkililerinden merkezle ilgili bilgi aldı.

davet

SEMA BASA

PINAR HOTİÇ

NİLGÜN DİLEK, NESLİHAN TAȘDEMİR

Dilek Holding Yönetim Kurulu Bașkanı Adil Dilek’in zarif eși Nilgün Dilek ve kızı Neslihan Tașdemir de davette dostlarıyla bir araya gelerek keyifli saatler geçirdi. BURCU ZİYAL

REVNA DEMİRÖREN

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

İLKADIM 43. Yılına İlk Adımını Attı ANKARA ENGLISH PRESCHOOL/ Yuva İLKADIM 43. yaşına güzel bir partiyle adım attı. Çocukların ve anne-babaların birlikte ve ayrı ayrı keyif alacakları etkinliklere yer verilen “Summer Fest”e dört yüz seçkin davetli katıldı. Ankara Diplomatlar Kulübü’nden Christina Firoentzi ve Rama Irondoust’un dans performansları harikaydı. Anne-babalara güzel bir müzikle dans olanağı ve açık büfe sunulurken, çocuklar için LEGO EDUCATION Ankara’da ilk kez bir atölye düzenledi. Ama asıl sürpriz onlar için oluşturulan “Petting Zoo” oldu.  RENGİN KOCABIYIKOĞLU

122

TUBA, MİRA ÖZ

MÜGE, EDA, NAZ BAȘKAN

GÜNEȘ, SEMİN AKEL

MİLA - PELİN İPEK

TAYFUN YILMAZ, PINAR DÜZGÜN

Pek çok hayvanın da getirildiği bahçede çocukların hayvanlara ilgisi büyüktü.

KYRİAKOS, İRENE, FİLİPPOS LOUKAKİS

www.777organizasyonblogu.com

777organizasyon

www.777organizasyon.com.tr

777ORGANİZASYON Tülay Kaya

777 ORGANİZASYON, AJANS VE MENAJERLİK

Her Anı TAKİP etmek isteyenler için...

Arjantin Caddesi 15/8 GaziosmanpaĹ&#x;a - ANKARA Tel: +90 (312) 441 77 07 - 0532 223 00 77

www.777organizasyon.com.tr - www.aquamucevher.com

davet

SARAH SCALISI, GONCA KARAKAȘ, RUI REIS, NEVİN KEPENEK, YASEMİN ATADENİZ, EVE MARIA KUIJSTERMANS

Spago ve Harvey Nichols’tan Yaza Merhaba Spago by Wolfgang Puck ve Harvey Nichols, yazın gelişini Spago’da düzenlenen “Yaza Merhaba” davetiyle kutladı.

İki Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck’ın ikonik restoranı Spago ve dünyaca ünlü markaların en yeni koleksiyonlarını moda severlerle bir araya getiren Harvey Nichols, “Spago Yaza Merhaba” davetiyle ünlü isimleri bir araya getirdi. Sanat ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinin katıldığı davette konuklar Spago’nun eşsiz ve ödüllü terasında ağırlandı. St. Regis İstanbul Genel Müdürü Rui Reis, Demsa Gruop Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Nevin Kepenek ve Harvey Nichols Mağaza Müdürü Yasemin Atadeniz’in ev sahipliğinde düzenlenen davette konuklarla ayrıca stiliyle ikonlaşan kadınlara hitap eden markaların, trend öncüsü koleksiyonların ve en hit parçaların Harvey Nichols Kanyon ile Brandroom mağazaları ve dünyanın önde gelen moda markalarının mono butiklerinde olacağı bilgisi paylaşıldı. Konuklar Nişantaşı’ndaki St. Regis İstanbul’un terasında konumlanan Spago by Wolfgang Puck’ta keyifli saatler geçirdi. Üst üste 22 sene boyunca Oscar ödül törenlerinin resmi partilerini düzenleme başarısını elinde bulunduran Şef Wolfgang Puck’ın lezzetlerini tadan davetliler, ünlü DJ Tarık Koray tarafından hazırlanan muhteşem playlist ile gecenin keyfini çıkardı. 

126

JÜLİDE ATEȘ

GÜL GÖLGE SAYGI

Türkiye’ye uyku getirdik.

HÄLSA ABD

535 W 23rd st #S9H New York, NY 10011 USA

HÄLSA İSVEÇ

STOCKHOLM, Gardet Tegeluddsvägen 76 Stockholm 115 28 Sweden Tel: +46 8 5050 24 94

HÄLSA TÜRKİYE +90 216 415 88 48

www.sanghalsa.se www.halsayatak.com.tr

Özgür Kâșifler Kendine has eğitim konsepti ile özünü ve öz kaynaklarını keșfeden, bașarılı kâșifler yaratan Keșif Koleji'nin eğitim felsefesini ve farklılıklarını Yönetim Kurulu Bașkanı Aylin Karakoç anlatıyor...

Öncelikle, Hırkalı Şirketler Grubu’ndan söz etmek istiyorum. Hırkalı, Keşif Koleji ile Türk eğitim sisteminde yaşanan sorunların çözümüne yeni bir nefes ve yol olmayı amaç edinmiştir. Bunu ülkesine ve milletine karşı sosyal bir sorumluluk olarak kabul etmektedir. Kendime gelince, doğup büyüdüğüm ülke olan Almanya’dan Türkiye’ye 2008 yılında kesin dönüş yaptım. Ankara’da yeminli tercümanlık, bilirkişilik ve özel ders hizmetleri vermeye başladım. Eğitime yakınlaştıkça asıl mesleğim olan diş hekimliğine geri dönme düşüncelerimden uzaklaştım. Yıllar içinde tecrübelerimi harmanlayarak yabancı dil öğrenmeyi kolaylaştıracak metotlar geliştirdim. Bunları sadece dil eğitiminde değil tüm branş ve derslerde kullanılabilir hale getirmek ve Keşif Koleji'ni eğitim konseptine kazandırmak için eğitim danışmanlarımız ile farklı bir okul olma yolunda başarılı ve güçlü adımlar attık.

Keşif Koleji'nin öne çıkan yönleri neler? Keşif Koleji “Özgür Kâşifler Yetiştirir” mottosu ile eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Öne çıkan en önemli özelliği, okul açmaya karar verdiğimiz andan itibaren, bir “Eğitim Konseptinin” olması ve tasarımların da dahil olduğu her türlü iş ve işlemlerin bunu göre gerçekleştirmesidir. Eğitim Konseptini, SAP (Self Awareness Programming) yani “Öz Farkındalık Programlaması” oluşturmaktadır. Özünü keşfeden her birey, Kâşif, öz kaynaklarını da fark eder ve evrende hiçbir insanın başaramadıklarını da başarabilecek entelektüel bir öz yeterliliğe sahip olur. Öz’den

büyüyen “insanlık ağıcının” erdem meyvelerini hem kendisi hem ailesi hem de insanlık tadar.

Okul öncesi eğitim önemli mi sizce? Eğitime başlamak için en doğru yaş ne zamandır? Okul öncesi eğitimin önemli olduğuna kesinlikle inanıyoruz. Aslında eğitim-öğretimi tek kelime ile özetleyecek olursak; kendi öznelliğini koruyarak evrenle “uyum” olarak adlandırabiliriz. İlk nefes ile birey olan ve evrensel bütün haklara sahip olan çocukların, doğum öncesinden itibaren dünyaya uyum sağlamalarına çalışılmaktadır. Eğitime başlama yaşının doğum ile birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Öğretime başlama yaşı ise çocuğun bilişsel, duyuşsal ve psikomotor verilerine göre değerlendirildikten sonra olabilecek en erken yaş olmalıdır. Dünyadaki verilerin, bilgilerin altı aylık hatta bundan da kısa bir sürede yenilendiği varsayıldığında çok beklemeden başlanmalıdır. Eğitimin kişiselleştirilmesine olanak veren ve Keşif Koleji’nde tercih edilen “Bağımsız Öğrenme” ile de devam edilmelidir.

Özel okul algısı nasıl olmalı? Algı; anlama ve anlamlandırma süreçlerinin sonucunda oluşturduğumuz bireysel gerçekliğimiz olarak adlandırılabilir. Dolayısıyla bu sorunuzu kendi gerçekliğimizi anlatarak yanıtlayabilirim. Keşif Koleji sadece “eğitim-öğretim” yapar ve bunu kâşiflerinin yaşama uyumlarını ve kendilerini gerçekleştirmelerini sağlamak için yapar. Hatta öğretme yerine öğrenmeyi kolaylaştırmayı ilke olarak kabul eder. Öğretmenlerini “kolaylaştırıcı” olarak tanımlar. Keşif Koleji’nde eğitim, veli ve kâşiflerin de istekleri

advertorial

eşif Koleji ile yollarınız nasıl kesişti? Daha önce neler yapıyordunuz, biraz bahsedebilir misiniz kendinizden?

göz önüne alınarak, üç saç ayağı üzerinde yükselir. Birinci saç ayağını; Milli Eğitim müfredatlarını sıfır toleranslı uygulamak ve TEOG sınavlarında 120 soruda en az 116 doğru cevap ortalamasını yakalamak oluşturmaktadır. İkinci saç ayağını; İngilizce'de konuşma, yazma ve dil bilgisinde bağımsız öğrenme metoduyla mükemmeli yakalamak oluşturmaktadır. Üçüncü saç ayağını ise; evrensel değerler çerçevesinde kâşiflerin kendilerini (özlerini) keşfetmeleri oluşturmaktadır.

Eğitimde en çok önem verdiğiniz konulardan, prensiplerinizden ve öğrencilere yaklaşımınızdan bahseder misiniz? Keşif Koleji'nde öğrencilerin yetenek ve gelişimleri nasıl desteklenir? Keşif Koleji “Pozitif Performans” şirketinin bir markasıdır. Şirketimizin isminden de anlaşılacağı gibi eğitim-öğretimde en önem verdiğimiz konu olumlu davranışlardır. Kâşifler soyut algılama çağında olmadıklarından öğrendiklerini mutlaka elle tutmalı, gözle görmeli ve yaşamalıdırlar. Olumsuz dil kalıpları bilinçaltımız açısından bir anlam ifade etmemektedir. Kolaylaştırıcılarımız derslerini olumlu dil kalıpları kullanarak kâşiflerle paylaşmaktadır. Kâşifin ilk keşfinin kendi “Öz”ünü keşfetmesi olacağından hem sınıf hem de okulda özü güvende hissettirmek ve bütün ilişkileri sevgi/saygı ortamında özgürlük üzerine kurmak temel prensiplerimizi oluşturmaktadır. Özgürlük ve sorumluluk ilişkisi üzerinde durulmaktadır. Sınıf ve okul içi iletişimler ve işlemler demokrasinin yaşanarak öğrenmesi için ortak kararlarla düzenlenmektedir. Kâşiflere yaklaşım referansını “Niye yaptın?” veya “Niye yapmadın?” sorularını sormamak oluşturmaktadır. Özgürce kendini ifade edebileceği ortamlar oluşturulduğu için kâşifler tercihlerinin sorumluğunu alır. Tercihlerinin sebeplerini kolaylaştırıcısı ile paylaşır. Çok geniş anlamda ise, pedagojik eğitimlerle birlikte androgojik eğitim yaklaşımları da uygulanmaktadır. Keşif Koleji 14 ayrı akademiden oluşmaktadır. Akademilerle ilgili olarak; “www. kesifkoleji.com.tr” adresinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Bu akademilerle, aynı bilim sanat merkezlerinde olduğu gibi, kaşiflerin gizli duygularını ortaya çıkarmak ve geliştirmek amaçlanmaktadır. Aynı bir yetişkin gibi…

Ailesinden ayrılmakta zorlanan veya okula gelmeye endişeli ya da isteksiz gibi olan çocuklara yaklaşımınız nasıl oluyor? Ebeveynler, böylesi bir durumda çocuklarını motive etmek için nasıl bir tutum sergilemeli? Bu soruya cevap veremem. Çünkü günlük eğitim-öğretim faaliyetleri bittikten sonra biz kâşiflerimizi okuldan ayırmakta zorlanıyoruz. Okul servislerinin kalkmasında ve velilerin çocuklarını almasında büyük sıkıntılar yaşanıyor. Hatta velilerimiz “okulu yatılı yapsanız” diye bize şaka bile yapıyorlar. Okula kayıt için ya da gezmeye gelen öğrenciler bile okuldan ayrılmak istemiyorlar. Keşif Koleji’nin kendine ait bir tılsımı var.

Eğitimde yabancı dilin yeri ve önemi nedir sizce? İkinci yabancı dil verilmeli mi? Çocuklar gerçekten ikinci yabancı dili en erken ne zaman öğrenmeye başlayabilirler? Yabancı dil eğitimini hala konuşuyor ve tartışıyor olmak bana göre zaman kaybıdır. Hatta yabancı dil denmesini bile yadırgıyorum. Küreselleşen bir dünyada diller milliyetlerine göre değil hayatı kolaylaştırmasına göre değerlendirilmelidir. Dolayısıyla; yabancı dil eğitimin olmazsa olmazıdır. Bir bireyin verimli bilgi alış verişi yapabilmesi için tek dil maalesef çok yetersiz kalıyor günümüzde.

Bundan dolayı Keşif Koleji İngilizce’nin yanında Almanca'yı ikinci yabancı dil seçeneği olarak kâşiflerine sunmaktadır. Yabancı dil öğretmek için okul yaşını beklemeye gerek yoktur, imkânlar doğrultusunda çocuğun konuşmaya başladığı andan itibaren multilingual eğitime doğru bir planlama ile başlanabilir.

Okul-aile iş birliğinin eğitimde yeri nedir? Birleşmiş Milletler, çocuğun kendini bilme ve soyut/ somutun farkına varacağı yaşa kadar eğitim sorumluluğunu ailesine vermiştir. Biz de bu felsefeden hareketle aileye karşı sorumluluklarımızın olduğu bilincindeyiz. Sorumluluklarımızı onlarla paylaşmak istemekteyiz. Aile ve toplum okuldaki eğitimin tamamlayıcılarıdır. Hatta olmazsa olmaz parçasıdırlar. Bir açıdan bakıldığında Keşif Koleji’ne bir aile (okulu) denebilir. Mesela en son, babasının tayini sebebi ile zorunlu ayrılık yaşayan bir kâşifimizin İstiklal Marşı okunduktan sonra veda ederken hem kendisinin hem annesinin hem de kolaylaştırıcısının ağlaması, bir aile olduğumuzu ispat etmek açısından güzeldi… Keşif Koleji, kâşiflerinin pozitif performanslarına etkisi olabilecek bütün paydaşların durumlarına katkı sağlamayı temel sorumluluklarından kabul eder. Bunu, oluşturduğu Entelektüel Paydaş Akademi ile gerçekleştirir. Paydaşların farkındalıklarını “SAP: Öz Farkındalık Programlaması” ile artırmayı planlamaktadır. Aynı zamanda tanınmış ulusal ve uluslararası entelektüellerle haftalık ya da aylık periyotlarla öğrenci buluşmalarını gerçekleştirir.

İyi bir eğitim programının gereklilikleri nelerdir? Sözlerimin bir özeti olarak, iyi bir eğitim programının gerekliliklerini maddeler halinde özetleyebilirim: Eğitim, • Özgürlük, güven ve sevgi/saygıyı, • Kendi özünün farkındalığında birlikte yaşayabilmeyi, • Potansiyeli performansa dönüştürebilmeyi, • İnançların (değerler) farkındalığını sağlayabilmeyi, • Doğruluk ve tutarlılık verebilmeyi, • Şeffaflık, açıklık ve hesap verebilirliği, sağlamalıdır.

tatil tercihleri

Tatil Tercihleri Yine sıcak, yine rengarenk, yine kıpır kıpır bir yaz... Deniz, güneș, kum, ılık esintiler, hepimizi tatile davet ediyor... Cemiyetin sevilen isimlerinden kimler nerelere gitmiș, nerelere gidecek? Tüm bunları bulabileceğiniz özel içeriğimizle sizlerleyiz...

132

davet

Toskana’ da Aşk Başkadır BAHAR - HALUK OZYAVUZ

Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’dan keyifli bir arkadaş grubu, ArtThink Consulting’in düzenlediği “Toskana’da Aşk Başkadır” konsepti ile Femetal İnşaat, Alaçatı’nın arka bahçesi olarak kabul edilen Ovacık’taki TOSKANA KONAKLARI projesine ziyarete gitti. İtalya’nın Toskana Bölgesi’ndeki yapılardan esinlenilen mimarisinin, geniş bahçesinde, İzmir cemiyetinin de katıldığı piknik davetinde, misafirler canlı müzik ve İtalyan gurme lezzetler eşliğinde güzel anlar geçirdiler. 9500 metrekarelik arazi içinde yer alan projede sekiz adet 800 m2, iki adet 1000 m2 ve bir adet 900 m2 parsel üzerine 250/300 metrekare zemin oturumuyla inşa edilen 11 adet müstakil konak yer alıyor. Konaklarda yer alan özel tasarım mutfak, saunalı ebeveyn banyosu, yüksek tavanlı şömineli salon, her bir villaya özel açık yüzme havuzu, muhteşem teras ve balkonlar, deniz manzarası ve Ovacık doğasıyla bütünlük içindeki geniş kullanımlı bahçeler dikkat çeken özelliklerden bazıları. Gastronomi, seyahat ve yaşam stilini benimseyen bu özel grup, Toskana rüyasının tadına doyamadı. 

134

HANDE - SEMİH KOCABIYIK

PAKİZE SUKAN

ELİF - OKAN TAPAN

En Güzel Yazlar Saltur’la Başlar..!

Ankara: Atatürk Bulvarı No: 175/4-8 Kavaklıdere, Çankaya/ANKARA İstanbul: Bağdat Caddesi 53/1 Kızıltoprak, Kadıköy/İSTANBUL /saltur

@saltur

/saltur

davet

CEM - BELKIS YOLAC

BÜLENT - ÖZLEM AKGERMAN

YELİZ RÜZGAR

Cemiyet hayatının ünlü isimlerinin katılımı ile gerçekleșen davette, Femetal İnșaat tarafından hayata geçirilen “Toskana Konakları” görücüye çıktı. SAFFET EMRE TONGUC

GAMZE CİZRELİ

ATIL KUTOGLU

ZAİM - FİGEN ERBAȘ KOCABIYIK

OKAY - GONCA KARAKUȘ

SİBEL ARNA

ZEYNEP BİLGİN

Bu keyifli gecede,davetliler İtalyan ruhunu Çeșme’ye tașıyan yapılar hakkında bilgi aldı. AYȘE TOLGA

ATA - SELDA EREMSOY

Fethiye

Fatoş Sarıgül

ayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz… Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz?

Temmuz ayında çocuklarımızın yaz okulu için Los Angeles’a gideceğiz. Ağustos ayında ise, Bodrum’da olacağız. Arada Capri, Positano ve Mikanos’a kısa tatil programlarımız var.

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence mekanları…

Los Angeles en rahat ettiğim ve sevdiğim şehirdir. Malibu sahili ve Nobu Malibu favorilerim. Yine Los Angeles’taki Soho House ve Sky Bar’ı çok seviyorum. Bodrum’da ise, genelde evimizin de bulunduğu

138

Mandarin Otel’in restoranlarını tercih ediyoruz.

Ne tarz bir tatili seviyorsunuz? Tekneyle açılıp denizin ortasında olmak mı? Tüm aktiviteleri bulunduğunuz ortamın içinde yapabileceğiniz otel konsepti mi? Yoksa her günü dilediğiniz gibi planlayabileceğiniz özgür alanınız eviniz mi? Açıkcası yazlık evimizde kendimi daha özgür hissediyorum fakat farklılığı sevdiğim için tüm tarzlardan kısa tatiller yaşıyoruz.

Tekneyle açıldığınızda sizi manzarasıyla büyüleyen koylar…

Dünyanın en güzel koylarına sahip güzel ülkemde her bölge ayrı güzel. Marmaris ile Fethiye arasında turkuaz suyuyla Korsan Koyu ise favorim…

Hawaii Hulalai

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller…

Türkiye’de Marmaris D-Maris, Fethiye’de Hillside, Bodrum’da Mandarin Oriental ve Antalya’da Titanic Belek ile Delphin Imperial favorilerim. Dünyada ise gittiğim en güzel otel, Hawaii Hualalai Four Seasons idi. İkinci sırada, One and Only Maldives ile üçüncü sırada Sardunya’da Hotel Pitrizza diyebilirim.

Korsan Koyu

Positano

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi? Hawaii Hulalai Adası mutlaka keşfedilmeli.

Tatil valizinizin olmazsa olmazları...

Olmazsa olmazlarım güneş kremlerim, şapkalarım ve Hawaianas terliklerim.

Nobu Malibu Soho House

139

Sezonu Nerede

Açtılar?

Esra Oflaz

Esra Oflaz Bodrum’da...

Burcu Esmersoy

Burcu Esmersoy Maxx Royal Kemer ve Monte Carlo Monaca’da...

Eda Taşpınar

Demet Kutluay

Eda Tașpınar, St.Tropez ve Mykonos’ta...

Demet Kutluay Venedik’te...

141

Mina Başaran

Hakan Sabancı

Mina Bașaran Portofino’da...

Hakan Sabancı Fransa’da...

Ralf Tezman

Ralf Tezman Stockholm’de...

Neslişah Alkoçlar Düzyatan

Neslișah Alkoçlar Düzyatan Güney Fransa’da...

143

Yunan Adaları

Burcu Ziyal

ayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz… Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz? Bayram tatilindeki rotamız Phuket, Bangkok, Pattaya olacak. Her yaz tekneyle Yunan Adaları’nı ziyaret etme şansımız oluyor. Nice ise favorilerimiz arasında…

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence mekanları…

Yunan Adaları’ndaki Manos’u tek geçebilirim; yemekleri bir hayli güzel ve yemekten sonraki eğlence anlayışı da bana çok hitap

144

ediyor. Symi Adası’nı başlı başına çok seviyorum ve atmosferi bana huzur veriyor. Eğlence olarak ise; Mykonos’taki Nammos’u tercih ediyoruz.

Ne tarz bir tatili seviyorsunuz? Tekneyle açılıp denizin ortasında olmak mı? Tüm aktiviteleri bulunduğunuz ortamın içinde yapabileceğiniz otel konsepti mi? Yoksa her günü dilediğiniz gibi planlayabileceğiniz özgür alanınız eviniz mi? Eşimle modumuza göre tatil programları yapıyoruz. Yorgunluğumuzu atmak için tekne veya tatil köyü konseptinde bir program yapıyoruz. Eğer eğlenceli ve bol enerjili bir tatil düşünürsek bunu yakın arkadaşlarımızla organize edip ona uygun tatil planı uyguluyoruz.

Phuket

Tekneyle açıldığınızda sizi manzarasıyla büyüleyen koylar… Marathi ve Patmos listemin en başındalar...

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller…

Anantara Oteller Zinciri’nde birkaç kez konaklama şansımız oldu ve çok memnum ayrıldık. Ama tabii ki Four Seasons’ı tek geçerim.

Pattaya

Bangkok

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi?

Kekova Koyu, cennet diyebiliceğim cinsten… Sessizliği ve sakinliği yılın yorgunluğunu atmamıza, kafa dinlememize yardımcı oluyor. Mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer bence.

Tatil valizinizin olmazsa olmazları...

Güneş koruyucularım, güneş gözlüklerim, nemlendiricilerim, saç spreyim olmazsa olmazlarım…

Kekova

145

röportaj

Mykonos’ta Neler Yapalım?

Hande Can

Sosyal yașamın sevilen ismi Hande Can, 2016 yazının tatil açılıșını geçtiğimiz haftalarda Mykonos’ta yaptı... Tatiline hem keyif hem huzur katmak isteyenlere fikir verecek deneyimlerini paylașıyor...

146

Cavo Tagoo

Delmar Slide Cavo Tagoo

İmperial

Cavo Tagoo

Cavo Paradiso Club

ğlence adası Mykonos’ta yapılacak en güzel şey sabahlara kadar eğlenmek olsa gerek...

Fakat plajlarda sakin ve sesiz bir tatil yapmak istiyorsanız Mykonos kesinlikle size göre değil. Yeme-içmesi, eğlencesi ve denizi ile Çeşme ve Bodrum’a rakip olan Mykonos’ta bana göre kalınacak en güzel otel Ornos’ta bulunan Kivotos Luxury Butik Otel. Her ne kadar Mykonos’a gitmek isteyenler eğlencenin merkezinde kalmayı tercih ediyor olsa da Mykonos’a biraz daha uzak olan Kivotos hem eğlenmek isteyip hem de ertesi gün dinlenmek isteyenler için en ideal lokasyonda. Adada hayat 14:00’ten sonra başladığı için bu saatten önce plajlara gidenler hemen hemen hiç yok gibi.

Cavo Paradiso Club

Türkler en çok Nammos’a gitmeyi tercih ediyor. Eğer siz de Nammos’a gitmeyi tercih ederseniz Nammos’un içindeki butiğe uğramanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Cavo Paradiso ise, bence kesinlikle bir Mykonos klasiği. Genelde ünlü DJ’ler geliyor ve eğlence sabaha kadar sürüyor. Daha sakin bir gün geçirmek isteyenlerdenseniz; muhteşem denizi ve geniş plajı ile Elia tam size göre. Mykonos’a gidip gün batımı izlemek isteyenler için ise, en güzel yer; Cavo Tagoo ile köy içindeki Kastro. Tatil deneyimlerimle edindiğim fikirleri sizlerle paylaştım... Umarım siz de çok keyifli ve huzurlu bir tatil geçirirsiniz...

Sea View

Cavo Tagoo

Cavo Tagoo Avaton

147

Bodrum Mandarin

Begüm Çabakçor

ayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz… Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz? Bu yaz Bodrum’da teknede olacağız. Temmuz sonu gibi de New York’a gitmeyi planlıyoruz.

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence mekanları…

Teknede olunca koy koy geziyoruz, bu aralar favorim, Mandarin Oriental’ın içindeki Kurochan restoranı. New York’ta ise, en sevdiğim restoranlardan birkaçı; Lavo, Ruth’s Chris ve Porter House.

148

Ne ifade ediyor tatil sizin için? Sıra dışı maceraları deneyimlemek mi, dinlendiren aktivitelerle huzur bulmak mı?

Benim için tatil; sıkılmadan eğlenebileceğimiz fakat çok kalabalık olmayan yerler...

Fethiye

Santa

Tekneyle açıldığınızda sizi manzarasıyla büyüleyen koylar… Ben en çok, Bodrum’da İngiliz Koyu’nu seviyorum.

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller…

Mandarin Oriental Bodrum, St.Regis İstanbul, Santa Monica Casa Del Mar, Singapur Marina Bay Sands.

Çocuğunuzla birlikte en mutlu vakit geçirebildiğiniz ve farklı aktiviteleriyle çocuğunuza en çok keyif veren tatil konsepti nedir?

Tatil köyü konseptini çok fazla sevmiyorum Aslan her tatilde bize ayak uydurabiliyor, o yüzden nereye gidersek onu da yanımıza alıyoruz.

Yazın yurt dışında en çok nerelerde olmak istiyorsunuz?

Temmuz, Ağustos aylarını Bodrum ve Fethiye’de geçirdikten sonra Eylül, Ekim gibi Los Angeles ve New York’u tercih ediyoruz.

İngiliz Koyu

New York Singapur Marina Bay Sands

incek

ȘEHRİN İÇİNDE TATİL ATMOSFERİ Kısa bir süre önce İncek’te hayata geçirilen ve Ankara’da olmasına rağmen bir tatil beldesindeymișsiniz hissi yașatan Pelops Boutique Otel’i Gizem Kamçıoğlu’ndan dinliyoruz...

Otelimiz, Sayın Çetin Aypek’e ait Aydeniz Otelcilik Ltd. Şti. şirketin bünyesinde yer alan otellerden biridir. Pelops Boutique İncek, Pelops Beach Marmaris, Pelops Sports Club ve 2017 yılında Dikmen’de açılması beklenen Pelops Sports Vip ile büyümeye devam ediyoruz. Pelops Boutique aslında çok yeni. İki yıl uğraş sonunda; özverili ve kelimenin tam anlamıyla butik bir

tesis yaptık ve 30 Nisan’da hizmete açtık. Nizamiyeden adımınızı attığınız anda Ankara’dan çok uzak bir tatil beldesindeymişsiniz hissine kapılıyorsunuz. Şelaleden gelen su sesleriyle otelimizde geçireceğiniz keyifli anlar başlıyor. Otelimizde, çocuk oyun alanı, havuz başında bir Irish pub, restoran ve birbirinden güzel dekore edilmiş eşsiz manzaralı 21 oda var.

Siz bu serüvene nasıl dahil oldunuz?

Pelops Boutique Otel, aslında benim bir evladım gibi; kaba inşaatından şimdiki haline kadar her anına tanık olduğum bir

advertorial

kurlarımızın genel bir bilgiye sahip olması amacıyla Pelops Boutique Otel'in ne zaman, kim tarafından kurulduğunu kısaca aktarabilir misiniz bizlere?

parçam diyebilirim. Çocuğunuzun emeklemesini, yürümesini, koşmasını izleyip ve her anında yanında olmaktan, gelişimini görmekten aldığınız keyfi ben de otelimde yaşıyorum. İnşaatın bitmesi, şelalenin başında geçen keyifli pazarlar geçirmek, havuz başından şen kahkaha seslerinin yükselmesi ve misafirlerimizin en özel anlarına, evlilik yeminlerine tanıklık etmek, beni gerçekten gururlandırıyor.

Otelinizi rakiplerinden farklı kılan sosyal olanaklarınız ve hizmetleriniz nelerdir?

Aslında bu konuda pek mütevazi olamıyorum; çünkü bana göre bir rakibi yok. Elbette çok daha büyük, çok daha lüks şehir otellerini hepimiz biliyoruz. Özellikle Ankara’nın belli başlı semtlerinde bu şekilde birçok otel var. Fakat bizim otelimiz çok daha farklı. Biz; konaklama ihtiyacından ziyade bir yaşam alanı sunuyoruz. Bunu, bunaldığınızda nefes almak için açtığınız bir pencere gibi düşünebilirsiniz. Her şeyden önce, günün her saatini keyifle geçirme imkanınız var. Sabah, yöresel ürünlerle donatılmış eşsiz bir sofra, sonrasında yaz sıcağında sizi serinletecek bir havuz ve beraberinde bir bar ile akşam üstüne doğru dinlenmek için tercih edeceğiniz konforlu odalarımız. Akşam yemeğinde ise, size eşlik edecek 1. sınıf alakart restoranımız var. Gelip gördüğünüzde bana hak vereceksiniz .

Oteliniz çoğunlukla kimler tarafından tercih ediliyor?

Şu an itibariyle daha çok, şehir stresinden kaçmak isteyip bizi keşfedenler ve genellikle yurt dışı ağırlıklı firmalar tarafından tercih ediliyoruz. Ancak önümüzdeki dönemlerde hem Ankara yerelinden hem de Türkiye genelinden farklı ihtiyaçlara ve farklı kesimlere hitap edebileceğimiz yeni projeler üretiyoruz. Toplantı ve organizasyon paketleri ile konaklama paketlerimizi geliştirerek ve genişleterek ürün çeşitliliğimizi artırıyoruz.

Çoğunluklu olarak kimlere hitap ediyorsunuz?

İşletmemizde konaklama kadar önem taşıyan bir diğer konu da organizasyonlarımız. Dolayısıyla firmalar ve hastaneler kadar evlenecek çiftler tarafından da tercih ediliyoruz.

Başkent otellerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Getirilmesi gereken yenilikler, değiştirilmesi gereken yönler neler sizce?

Ankara, şehir otelciliğinin ön planda tutulduğu bir anlayışa sahip olduğu için, mevcut durumu, gelecekte geliştirmesi mümkün olan bir yapıya sahiptir. Bu nokta da bizim farkındalığımız ortaya çıkıyor. Rekabetin, fiyat odaklı olmadan hizmet standartlarının iyileştirilmesi üzerine kurgulanması, beraberinde daha doğru bir tanıtım ve pazarlama stratejisini ortaya çıkaracak ve bana göre, Ankara otelciliğinin daha üst seviyelere gelmesini sağlayacaktır. Bizimki gibi otellerin sayısı arttıkça da otelcilik, konaklama ihtiyacını karşılamaktan öteye keyif ve iyi yaşama hizmet etmeye başlayacak. Pelops Boutique Otel ailesi olarak biz de bu duruma ışık tutmak istiyoruz.

Yakın dönem plan ve projelerinizden bahseder misiniz?

Pelops Boutique Otel olarak, çeşitli toplantı ve organizasyonlar için uzman bir banket ve grup satış ekibi oluşturduk. Böylece çeşitli konulardaki taleplere özel ve daha etkili çözümler üretebiliyoruz. Etkinlik ve organizasyon planlamaları sırasında, uzman ekibimiz, müşterimizin tüm beklentilerini kusursuz bir şekilde yerine getirmek üzere tüm departmanlarla koordineli bir çalışma yürütüyor. Bugüne kadar gelen taleplerin fazla olması, bizi işletme anlayışımızda organizasyona daha fazla ağırlık vermeye itti. Bu

noktada en yakın planımız; havuz başını tamamen kapanır açılır sisteme çevirmek ve kışın da ünlü isimlerle büyük organizasyonlar yapabilmek...

Türkiye’deki otelcilik anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki otelcilik anlayışı, özellikle son yıllarda kendisini çok geliştirmiş durumda. Tatil otelciliğinden, kış turizmine, kültür turizminden spor turizmine, kongre turizminden sağlık turizmine kadar geniş bir yelpaze içerisinde çeşitlilik sunan bir ülkeyiz. Özellikle, Türk misafirperverliğini ön planda tutan hizmet sunma yaklaşımımız, bizi pek çok ülkeden ayırıyor ve misafirlerimizi etkiliyor. Umarım turizmde yaşanan bu krizi de en az hasarlarla atlatırız.

Başarınızı nelere borçlusunuz?

Hayatımda olmazsa olmazlarım arasında ailem her zaman ilk sırada yer aldı. Disiplin, özverili çalışma, iş takibi, yeni projeler üretmek, var olan projeleri geliştirmek ve amaçlarım doğrultusunda doğru adımlar atmak bugüne gelmemdeki en büyük etmenler.

Maxx Royal

Derya Türkoğlu

H mekanları...

Hayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz... Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz? Göcek, Fethiye, Ölüdeniz koyları ve Bodrum.

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence

Fethiye’nin koyları büyüleyici... Göcek, Fethiye koylarından Cleopatra Koyu, Bedri Rahmi Koyu’nun temizliği, doğasının güzelliği, Sarsala Koyu’nun sakinliği, Domuz Adası ve Tarzan Koyu’nun doğa güzelliği, denizinin temizliği ve kokusu... Bodrum’da Mandarin Oriental, Sebastian Beach, Palmalife Beach, Xuma Beach ve Beyaz Beach Aktur... Çocuklarla ise, Dalga Beach ve Mu Art Beach en sık gittiklerimiz... Balıkçı Memedof, Mimoza Restaurant, Limon

152

Cafe, Kısmet Lokantası, Bodrum Mantı ve Bitez Dondurma en çok tercih ettiklerimiz...

Ne tarz bir tatili seviyorsunuz? Tekneyle açılıp denizin ortasında olmak mı? Tüm aktiviteleri bulunduğunuz ortamın içinde yapabileceğiniz otel konsepti mi? Yoksa her günü dilediğiniz gibi planlayabileceğiniz özgür alanınız eviniz mi? İki çocuklu bir aile olarak önceliğimiz evimizde rahat uzun keyifli bir tatil oluyor. Bodrum’da sitede yazlığımız var. Doğaçlama gelişen programlar dışında genellikle yaz tatillerimiz yazlığımızda arkadaşlarımızla ve tabii ki aile büyüklerimizle oluyor. Yılın bir haftasında, arkadaşlarımızla beraber eşli ve çocuksuz tekne tatilimiz var. O da çok keyifli oluyor. Çünkü 12 kişilik bir ekibimiz var, hepimiz çocukluyuz ve bu yüzden hepimize çok iyi geldiğini söyleyebilirim.

Ölüdeniz

Ne ifade ediyor tatil sizin için? Sıra dışı maceraları deneyimlemek mi, dinlendiren aktivitelerle huzur bulmak mı?

Yaz tatili bizim için deniz, kum, güneş tabii ki... Yurt dışı gezilerimizi genellikle kısa tatillerimizde programlıyoruz. Mesela önümüzdeki ilk kısa tatil için hedefimiz, Legoland için Danimarka seyahati.

İstanbul Pera Palas

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller...

Marmaris Selimiye

Maxx Royal Kemer, Le Meridien Dubai, Buddha Bar Hotel Paris ve İstanbul Pera Palas.

Yazın yurt dışında en çok nerelerde olmak istiyorsunuz? Sahili olan şehirler ve ülkeler ...

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi?

Selimiye Marmaris ve Ayvalık Dikili tarafları. Aslında Ege’nin tüm koyları ayrı güzel, hepsi keşfe değer.

Tatil valizinizin olmazsa olmazları...

Güneş koruyucularım, rahat elbiselerim, terliklerim ve çocuklarımın legoları.

Bitez Dondurma

Danimarka

üçüncü göz

LİSSİYA GÜNLÜKLERİ Çocuklarımla istisnasız bütün çocuk filmlerine giderdim, çünkü hepsini çok severdim. Bence onlar çocuklar için değiller. Bilakis benim gibi kafasının içi fantastik fikir, șekil, öğe ve görsellerle dolu insanların gerçek dünyası. 3 boyutlu bu kaba ve kısıtlı dünyanın ötesine geçmek istemișimdir her zaman. İște Narnia Günlükleri filmi de aynı böyle bir film serisiydi. 4 kardeș bir giysi dolabından Narnia diyarına geçiș yapıyorlar ve büyülü diyarda aklınıza gelemeyecek fantastik sihirli maceralar yașıyorlardı.

154

şte Narnia Günlükleri filmi de aynı böyle bir film serisiydi. 4 kardeş bir giysi dolabından Narnia diyarına geçiş yapıyorlar ve büyülü diyarda aklınıza gelemeyecek fantastik sihirli maceralar yaşıyorlardı.

İki gün için gittiğim M.Ö. 3000’lerde kurulan antik kentlerin olduğu ve o dönemlerde ‘Işık Ülkesi’ anlamına gelen Likya bölgesinden adını alan Lissiya Hotel de bana büyülü Narnia ülkesini anımsattı orada aldığım her nefeste. Civarında dolaştığınız her adımda M.Ö çok eski çağlarda yaşamış insanların o paha biçilmez eserlerinin arasından geçiyorsunuz. Otelin konumunun dağın yükseklerinde olmasından dolayı başınızın üzerinde gündüz; her an açık bir gökyüzü, gece ise; etrafınızın ormanla çevrili olmasından dolayı Samanyolu galaksisinin sonsuz yıldızları her biri adeta birer kaşıkçı elmasıymışçasına elinizi uzatsanız dokunabileceğiniz mesafede başınızın üzerinizde... Havuzunda yüzerken bir taraftan çam ormanının nefis kokusunu ciğerlerinize çekiyorsunuz, diğer yandan havuzla denizin ufukta birleştiği hatta yaslanarak mavinin sonsuzluğunda kayboluyorsunuz. Günün her saati kulağınıza gelen ağustos böceği ile değişik kuşların çok sesli filarmoni orkestrasıyla ve orman sesleriyle uyanıyorsunuz sabahları... Odalar sadece 12 adet ve konum olarak her biri adeta bir kartal yuvası gibi konumlandırılmış. Bu nedenle metrelerce aşağıdaki deniz, uyandığınızda ayağınızı sokabileceğiniz ufak bir lagun gibi görünüyor ormanın sonsuz yeşilliğinin arasından. Odanızda size özel jakuziniz, salıncağınız ve üzerine uzanıp ister güneşlenebileceğiniz ister gece yıldızlarda yolculuğa çıkabileceğiniz şezlonglarınızın bulunduğu dev teraslar var ki, işte bu terasların manzarasına doyum olmaz.

155

Aşağıdaki sahile sizi alan safari aracı gibi araçlarla engebeli ve dar yollardan ormanın içinden indiriliyorsunuz ki; bu başlı başına bir Narnia ülkesi macerası. Deniz kristal şeffaflığında. Tekneyle hemen civardaki Cennet koyu gibi bazı özel koylara da gitmeniz mümkün. Buralarda derin ve büyük mağaralar var hep. Ben bunlardan birinde yüzdüm de. Unutulmaz bir maceraydı. Bu koyların tepelerine yürüyerek çıktığınızda karşınıza dünyanın en doğal ve salaş restoranı çıkıyor. Siz teninizde denizin ve yürüyüşten kendi terinizin tuzuyla susamış bir şekilde sofraya oturduğunuz anda size kendi yetiştirdikleri ürünlerden oluşan bir masa hazırlıyorlar. Patates ve yoğurdunun lezzetini tarif edemem. Denizde yüzerken kafanızı çevirdiğiniz her yerde binlerce yıllık bir tarihi eser var ve suya daldığınızda adeta bu tarihin de içine dalıyorsunuz. Oteldeki servis elemanlarının istisnasız her biri adeta birer melek ve sizin etrafınızda kanat çırpıyor sürekli. Hele bir Ahmet Beyazıt Bey vardı ki, her an yaptığı zeki esprileri ve hep gülümseyen yüzüyle kalbimde derinden yer etti. Yemekler çok usta bir elden çıkıyor. Yediğiniz en sakin salatanın dahi, içinde yok yok... Üstelik kullanılan nar ekşisi dahil tüm soslar civar köylerde el yapımı olarak alındığı için bizler gibi İstanbul’da her şeyin sunisini yemek zorunda bırakılmış insanların tat algısında büyük bir şölen ve adeta bir şok etkisi yarattı. Buradan üstat şef Hüseyin Çay beyefendiye de teşekkürlerimi iletiyorum. Ormanda, dağlarda yaptığımız hepsi toplam 4 saat süren bir şelale yolcuğumuz oldu ki, onu tek başına bir sayıda yazsam ancak anlatabilirim. Aladere şelalesinde yüzdüm. Benim gibi soğuk suya haşa giremeyen biri için eksi milyon derecedeki suda geçirdiğim ve içinden çıkmak istemediğim o saatler unutulmazdı. İşte, asıl o zaman büyülü bir yerde olduğumu hissettim.

156

Hayatımda gördüğüm en büyük ve inanılmaz renklerdeki helikopter böcekleri, rengarenk sihirli kelebekler ve tepelerden başınıza dökülen buzulların erimiş suyu derecesindeki o şelale, ağaçlardan dökülen çiçekler, tanımadığım çeşit türlü mahlukat arasındaki o anlar hayatımda yaşadığım en unutulmaz anlardan biriydi. 2008 yılında inşaatına başlanıp doğaya zarar vermeden ve bütün canlı varlıklar korunarak yapılmış bu çevre dostu otel 2013’ te bitmiş ve o günden beri faal. Dalaman havaalanından 1 saat mesafede, denizden 300 metre yükseklikte ve Uzak Doğu ile tropikal ülkelerden getirilen özel bir bitki örtüsüne sahip. Dağa yapılan setler üzerine kurulmuş her şey ahşaptan, yani doğal. Otelin sahibi, yatırımcı Sayın Coşkun Yılmaz beye ve sahibesi Sayın Gül Yılmaz hanımefendiye ülkemize kazandırdıkları bu güzel yatırımları, her türlü emekleri ve üstün misafirperverlikleri için sonsuz teşekkür ediyorum. Sayın Coşkun Yılmaz, aynı zamanda Leonberg’de Joepena’s adlı bir restoran zincirinin de sahibi. Ve kendisi bana 2017 yılında İstanbul Taksimde Lissiya İstanbul oteli açacaklarının da müjdesini verdi. Tarihi eserlerle dolu kumsallarından su altından çivit mavisi sularla dolu mağaralarına, sonsuzluğa bakan konumundan, ormanlarındaki şelalelerine kadar adeta büyülü bir imparatorluğa gittiğiniz hissiyle güzel zamanlar geçirebilirsiniz. 

157

Maxx Royal

Pervin Ersoy

ayatın koşuşturmasına yaz tatili ile içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz. Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz?

Bu yaz tatilinde öncelikle Bodrum Torba’da olacağım. Torba Voyage Tatil Köyü’nde evim var, her sene orada geçiriyorum yazımı. Oradan da Temmuz sonu dört beş günlük Mikonos seyahatimiz olacak ve ardından da Ağustos’ta İbiza’ya geçeceğiz.

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence mekânları…

En güzel ve keyif aldığım restoranlar; Sea Satin, Interni ve Scorpion. Bir de Belvedere Otel’in içinde Nobu restoran. Mikonos’ta benim için en keyifli beachler; Elia, Paradise ve Paraga beach.

Ne tarz bir tatili seviyorsunuz? Tekneyle açılıp denizin trasında olmak mı? Tüm aktiviteleri bulunduğunuz ortamın içinde yapabileceğiniz otel konsepti mi? Yoksa her günü dilediğiniz gibi planlayabileceğiniz özgür alanınız eviniz mi?

Aslında Bodrum’da evim var. Bodrum’da evde olmak da çok hoşuma gidiyor ama ev benim için bağlayıcı değil, çünkü Bodrum’da bütün arkadaşlarım sürekli bir plan program yapıyor ve akşamları onlara katılıyorum. Ayrıca İstanbul’un yarısından fazlası Bodrum’a geldiği için yazın tekrar İstanbul’daki yaşamı ve o hareketliliği yakalamak Bodrum’da daha kolay. Güzel ve keyifli geçiyor Bodrum’da hayat. Tekne ile açılıp denizin ortasında olmayı da severim ama o bir müddet sonra benim için sıkıcı bir hal alır, çünkü biraz daha hareketli ve şehir insanı bir tarzım var. Daha çok şehirde olmak, şehirdeki restoranları yaşamak veya akşamları daha hareketli yerlere gitmek daha çok hoşuma gidiyor. Tekne ile denizin ortasında sakin bir biçimde kalabileceğim en fazla iki gün, üçüncü gün geçmez. Onun dışında hep daha hareketli yerleri tercih ederim.

Bodrum

İbiza

Ne ifade ediyor tatil sizin için? Sıra dışı maceraları deneyimlemek mi, dilendiren aktivitelerle huzur bulmak mı?

Ben çok aktivite ve heyecan sevmem. Tatil benim için daha çok, güzel yemek ve kaliteli müzik demektir. Eğer güzel yemek yiyebileceğim ve kaliteli müzik dinleyebileceğim restoranlar varsa ve denize de yakınsa bu restoranlar, o zaman benim için tatil muhteşem olur. Yani benim deniz kenarında olmam lazım.

Tekneyle açıldığınızda sizi manzarasıyla büyüleyen koylar…

Bizim teknemiz yok ama çok sevdiğim birçok yakın arkadaşımın var. Onların tekneleri ile çıktığımız zaman da genelde Göcek’teki koyları tercih ediyoruz. Oralar bana huzur veriyor ve çok daha güzel geliyor, çünkü daha bakir koylar. Denizi de harika ve masmavi. Göcek tarafını seviyorum açıkçası.

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller…

Türkiye’de en beğendiğim oteller biraz kendimizi kayırmak gibi olacak ama Maxx Royal’ler.Her zaman onları tercih ediyorum tatil yaparken. Özellikle Maxx Royal Belek ve Kemer’i. Yurt dışında bir çok yerde sevdiğim otel var. Mikanos’ta Cavo Tagoo Otel’de kalıyoruz ve orayı çok seiyorum. St Tropez’de Byblos Otel’de veya Otel La Messardiere’de kalıyoruz. O iki otel de favorim. Londra’da Mandarin Otel ve Paris’te Plaza Athenee de yine çok sevdiğim oteller.

Mikonos

Aileniz ile baş başa bir tatil mi yoksa arkadaşlarınızla bir araya gelip yapacağınız bir tatil mi? Aile tatilini de severim ama aile tatilinden ziyade bütün arkadaşlarımın yanımda olduğu, daha doğrusu çocuklu arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız aile tatilleri çok daha keyifli geliyor bana. O zaman hem kendi arkadaşlarımızla oluyoruz hem de çocuklar kendi yaşıtları ile beraber oynadıkları zaman daha huzurlu ve mutlu oluyoruz.

Yazın yurt dışında en çok nerelerde olmak istiyorsunuz?

Yaz başında veya yaz sonunda St Tropez’de veya Güney İtalya’da olmayı tercih ediyorum. Bu sene çok güzel bir Güney İtalya programım vardı Positano ve burayla beraber birçok yeri gezecektim fakat iptal oldu. Sanırım onu Eylül’e sarkıttık. Eylül’de Güney İtalya en çok gitmek istediğim yer şu anda.

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok popüler olmayan bir tatil bölgesi?

En son Phuket tatilinden çok keyif almıştım ve bana çok güzel gelmişti o tatil. Pukhet’e gidin orayı keşfedin. Türkiye’de ise, Bozcaada’yı tercih ederim, çünkü Bozcaada keşfedilecek ve yaşanacak çok güzel bir yer.

Tatil valizinizin olmazsa olmazları…

Tatile giderken çok fazla eşya almamaya gayret ediyorum, çünkü tatile bir sürü valizle gitmek hiç bana göre değil. Daha az eşya, daha boş bir valiz benim her zaman işime geliyor. Zaten tatile gittiğim yer, özellikle yurt dışındaysa oralardan alışveriş yapıyorum ama yurt içinde tatile giderken güneş kremlerim, bikinilerim ve plaj terliklerim olmazsa olmazlarım.

St Tropez

fashionista

Kızıl Şehir Marakeş! Herkese merhaba! Temmuz-Ağustos ayları içerisinde herkesin aksine farklı bir seyahat rotası arıyorsanız Atlas Dağları’nın eteklerine kurulmuș Berberiler’in kızıl șehri Marakeș tam da size göre bir rota!

160

Nerede kalmalı? - Le Riad Yasmine Riad, yani konak anlamına gelen butik oteller Marakeş’te konaklamak için en ideal yerlerin başında geliyor. Bizim konakladığımız Le Riad Yasmine isimli konak daha önce saray olan avlulu bir malikaneden sekiz odalı butik bir otele dönüştürülmüş. Otelin tatlı sahibesi Alice’in sıcak karşılaması ve avluda yer alan havuzuyla Riad Yasmine’de konaklamanızı mutlaka tavsiye ediyorum. Özellikle sabah kahvaltıları ve geleneksel çayları da bizim oteldeki favorilerimiz oldu.

Görülecek yerler... Fas’ta iki-üç günlük konaklama sırasında her yeri görmeniz pek de mümkün olmuyor. Bu sebeple şehrin gözdelerinden başlamakta fayda var. Biz turumuza bünyesinde Yves Saint Laurent’in anıt evi ve Berberi müzesini barındıran Jardin Majorelle ile başladık. Sonrasında, Jemaa El Fna meydanı, Kutubiye Cami, Bahia Sarayı ve Marakeş’in dünyaca ünlü otelleri Royal Mansur ile La Mamounia’yı mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Kutubiye Cami minaresiyle Marakeş’in Londra-Big Ben saat kulesi konumunda ve şehrin her yerinden size selam veriyor. Ayrıca Jemaa El Fna Meydanı’ndan Souk’lara dalıp çarşıda saatlerce kaybolmayı da unutmayın!

Nerede ne yemeli? İki gün boyunca iki farklı restoran denedik ve ben her ikisini de size şiddetle tavsiye etmek istiyorum. İlki, şehrin manzarasına karşı terasıyla ‘Terras Des Epices’ oldu. Özellikle, tadı testi kebabımıza benzeyen geleneksel Fas yemeği Tajin bir harikaydı. İkinci gece ise, bir avluda yer alan ‘Le Jardin’i denedik. Yemyeşil bir avluda dev şamdanların arasında size oldukça güzel bir atmosfer sunuyor. Üstelik fiyatları da abartılı değil ve yemekleri oldukça lezzetli.

Dikkat edilmesi gerekenler; - Ülkede kaldırım kültürü pek yok, bu yüzden sokaklarda yürürken yanınızdan sizi sıyırıp geçecek motorsikletlere her an hazırlıklı olmalısınız. - Çarşıda gezerken devamlı size yön tarif etmeye çalışacak kişilere ‘’NO’’ demelisiniz, yoksa herkes para için peşinize takılabilir. - Gece sokaklar biraz korkutucu olsa da birkaç günün ardından alışıp daha rahat gezebiliyorsunuz. - Sıkı bir pazarlığa hazır olun! Souk’larda alışveriş yaparken almak istediğiniz ürün fiyatının üç katını söyleyip sonunda cebinizde ne varsa o fiyata veren bir esnaf var. Ben hayatımda böyle sıkı pazarlık ettiğimi hatırlamıyorum :) - Hediye seçenekleri olarak ise, hasır şapkaya isim yazdırabilir, el yapımı terlik alabilir veya toprak Tajin kaselerinden renkli bir kombin oluşturabilirsiniz! Bir sonraki destinasyonda görüşmek üzere! Çok sevgiler, Kubilay. Instagram: @kubilaysakarya & @perfectweekend

Gökova

Akya Gençler

ayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz… Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz?

İlk olarak oğlum Demir ile yaklaşık bir haftalığına Antalya Kemer’e, yakın bir arkadaşımızın oteline, dinlenmeye, deniz ve güneş tatiline gidiyoruz. Bayramda ise, oğlum, eşim ve yakın aile dostlarımızla Amerika’ya uçacağız. Ve bayramı, ilk durağımız olan Chicago’da geçireceğiz. Bayram sonrası ise, yakın arkadaşım Aynaz Özkaşıkçı ve çocuklarla beraber road trip yaparak Chicago’dan arabayla Miami’ye kadar ineceğiz ve bu da yaklaşık bir ay sürecek. Ağustos ortası gibi dönmüş olacağız ve dinlenmek icin soluğu Bodrum’daki evimizde alacağız. Böylece annem ve babamla da hasret gidermiş olacağız.

Ne tarz bir tatili seviyorsunuz? Tekneyle açılıp denizin ortasında olmak mı? Tüm aktiviteleri bulunduğunuz ortamın içinde yapabileceğiniz otel konsepti mi? Yoksa her günü dilediğiniz gibi planlayabileceğiniz özgür alanınız eviniz mi? Denize olan düşkünlüğüm nedeniyle teknede vakit geçirmeyi küçüklüğümden beri çok severim. Hatta Bodrum’da evimizden çok teknede kalırım. Teknede babamın en büyük yardımcısı hatta sağ koluyum diyebilirim. Mavi yolculuğu, yabancı adaları tekneyle gezmeyi ve suyun üstünde olmayı, yüzmeyi, dalış yapmayı hiçbir şeye değişmem.

Tekneyle açıldığınızda size manzarasıyla büyüleyen koylar…

Benim için en güzel deniz ve koylar, bizim Ege koylarımız. Gökova’ya 10 yaşımdan beri aynı heyecanla çıkarım. Orak, en sevdiğim koydur ve denizi muhteşemdir.

Miami

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller… Bodrum’da The Marmara, Mandarin Oriental ve Kempinski, Marmaris yakınında, D Maris, Fethiye’de Hillside, Antalya’da Kaya Palazzo, İtalya’da Cernobbioda Villa Deste, Positano’da Le Sireneuse, Chicago’da The Langham, Dubai’de Dar Al Masyaf, Venedik’te Danieli, Capri’de Hotel Quisisana ilk aklıma gelenler…

Yazın yurt dışında en çok nerelerde olmak istiyorsunuz?

Daha önce de söylediğim gibi, Amerika’da çok rahat ediyorum.

New York Hamptons

Venedik

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi? New York’ta Hamptons ve Montauk bölgesi…

Tatil valizinizin olmazsa olmazları...

Kot şortlarım, renkli J.Crew atletlerim, spor ayakkabılarım, parmak arası terliklerim, güneş koruyucularım, hiç vazgeçemediğim; Boston Red Sox kasketim, her ihtimale hazırlıklı olabilmek için, her türlü ilaç ve antibakteriyel krem.

Capri Hotel Quisisana

164

Yunan Adaları

Pınar Altuğ Atacan

ayatın koşturmasına yaz tatiliyle içlerimizi ısıtacak bir mola veriyoruz… Bu yaz tatilinde hangi rotaları tercih edeceksiniz?

Bu sene Bodrum Yalıkavak Palmarina’da bir mağaza açtım ve dolayısıyla tatil benim için işle karışık olacak, Bodrum’dan çok uzaklaşamayacağım.

Bu rotada size en çok keyif veren, plajlar, restoranlar ve eğlence mekanları… Biz yazı tekne üzerinde geçirdiğimiz için plaja fazla gitmiyoruz ama Mufla, plaj tercihlerim arasında olacak gibi… Memedof vazgeçilmezimiz ve geceleri de tabii ki Bodrum Yacht Club.

166

Tekneyle açıldığınızda size manzarasıyla büyüleyen koylar… Denizin ortasında olmak başlı başına bir büyü bence zaten…

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller… Four Seasons…

Çocuğunuzla birlikte en mutlu vakit geçirebildiğiniz ve farklı aktiviteleriyle çocuğunuza en çok keyif veren tatil konsepti nedir? Biz doğduğundan beri kızımızı her seyahatimize götürdüğümüz için, her yerde beraber mutlu olacak bir şeyler bulabiliyoruz. Hayvanat bahçeleri ise, kesinlikle favorimiz.

Memedof

Mufla

Ailenizle başbaşa bir tatil mi yoksa arkadaşlarınızla bir araya gelip yapacağınız bir tatil mi? Her ikisinin de tadı ayrı… Zaman zaman başbaşa kalmayı sevsek de arkadaşlarımızla olmaya da bayılırız.

Bodrum Yalıkavak

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi? Uzak Yunan Adaları.

Yunanistan

Four Seasons

gezi

Özel bir davet ile gittiğim Bakü’de çok keyifli vakit geçirdim ve ben de bu hoș deneyimi sizlerle paylașmak istedim. Yazan: Beril Çavuşoğlu

168

BAKÜ

Kafkaslar’ın en büyük şehri olan Bakü, tahminimden çok daha modern ve renkli bir yer olarak karşıma çıktı. Petrol ve doğal kaynaklarıyla önemli bir zenginliğe sahip olan Azerbaycan’ın başkenti Bakü, ticaret ve kültür bakımından oldukça önemli bir merkez. Hazar Denizi’ne kıyısı olan Bakü’nün; denize paralel uzun ve çok hoş bir sahili var. Tarihi doku olduğu gibi korunurken, yeni yapılarda da ultra modern bir mimari göze çarpıyor. UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesinde bulunan surlarla çevrili İçeri Şehir, Kız Kalesi ve Şirvanşahlar Sarayı ilk görülecek tarihi yerler arasında. Tabii ki Türk ve Azeri askerlerin gömülü olduğu Şehitlik ve hiç sönmeyen bir ateşin yandığı anıt da... Yakın zamanda vefat eden, dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in tasarlamış olduğu Haydar Aliyev Kültür Merkezi ise gerçekten çok etkileyici. Hem yapı olarak hem de sergilenenler anlamında... Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar Denizi’nin yükselişini sembolize eden merkezde; müze, galeriler, kütüphane, konferans salonu ve çok özel bir konser salonu var. Bizim şansımıza, kısa bir süre için dünyanın birçok yerinden getirilmiş klasik otomobiller sergisini de görebildik.

FORMULA 1 AVRUPA GRAND PRIX

Ayrıca restoranları, otelleri, alışveriş merkezleri de çok hoş... Türk mutfağındaki geleneksel lezzetlerin yanı sıra dünya mutfağından da çok güzel tatların sunulduğu birçok güzel restoranı; ambiyansıyla, sunumuyla hafızalarımızda yer etti. Oteller yine çok şık ve keyif verici. Bizim kaldığımız ve şehrin sembolü haline gelen Flame Towers’dan da ayrıca bahsedeceğim.

Şehrin içinde deniz kıyısındaki bulvar alanına yakın inşa edilmiş ve pek çok farklı noktadan izlenebilen yarıştan bu kadar etkileneceğimi düşünmüyordum. Tüm şehrin bu organizasyon için hazırlandığı süreçte, hem orada bulunmanın heyecanı hem de yarışları o kadar yakından izleyebilmenin heyecanı çok büyüktü. Üstelik biz tam da Pit Stop’ların karşısında oturuyorduk...

Aralarında dünyaca ünlü markaların bulunduğu alışveriş merkezleri ve meşhur Fıskiye Meydanı’nın civarı da oldukça hareketli. Bakü’de sosyal yaşam kesinlikle çok renkli. Kültürel etkinlikler çok fazla. Çok sayıda tiyatro, konser salonu var ve hepsi birbirinden görkemli.

340 km hıza ulaşan otomobiller, virajda birbirlerini geçişleri, Pit Stop’ta saniyeler içinde ekibin otomobilleri hazırlamasını izlemek müthiş bir duygu... Esasında önünüzden hızla geçen bir şey ve bir an duyduğunuz o “bızzzt” sesi nasıl bu kadar adrenalin veriyor hala çözemedim ama yine de çok zevkliydi.

Benim ilk F1 deneyimimdi, aynı zamanda Bakü’nün de ilk deneyimiymiş. Bakü’de Formula 1, bu yıl ilk kez düzenlenmiş. Bence çok başarılı bir organizasyondu.

gezi

BAKÜ FLAME TOWERS FAIRMONT OTEL

Fairmont’a bağlı olduğundan kalitesi, konforu, şıklığı, hizmeti belirgin biçimde farklı. Çalışanlar çok güler yüzlü ve ilgili. 300’ün üzerinde odası bulunan otelin tüm odaları manzaralı ve ferah.

Şehrin her noktasından görülebilen; 5 yıldızlı otel, iş merkezi ve rezidansların bulunduğu, alev şeklinde 37 katlı üç kuleden oluşuyor.

İtalyan Bistro, Alov Steakhouse, Nur Lounge, Jazz Bar, H2O Lounge gibi çeşitli konseptlerde, farklı ve çok leziz tatlar sunan mekanları mevcut.

Bizim kaldığımız Flame Towers(Alev Kuleleri) modern Bakü’nün sembolü haline gelmiş, uluslararası ve geleneksel mimariyi uyumla birleştirmiş, çok farklı bir yapı.

Çok ilginç konseptlerde ışıklandırılan bu kuleleri dışarıdan izlemek büyük keyif. Ayrıca içerdeyken de manzara harika! Hazar Denizi’ne bakan otelde güneşin doğuşunu görmek, güne coşku katıyor. Akşam da şehri tepeden seyretmek, tüm günün yorgunluğunu atmayı sağlıyor. Şehir merkezinde yer alan otel; görülmesi gereken yerlere yürüme mesafesinde olduğundan konumu çok iyi. “Yılın En İyi Oteli” dahil birçok ödül alan Flame Towers; dünyaca ünlü lüks otel zinciri

170

Ve ESPA... Hiç çıkmak istemeyeceğiniz bir SPA! İki katta ve 3500 metrekarelik bir alanda bulunan hamamı, saunası, havuzları, yoga stüdyosu, kafesi, manzarası, ambiyansı ile çok özel. Dolu dolu dört gün geçirdiğimiz ve doyamadığımız Flame Towers ve Bakü bizim için unutulmaz bir deneyim oldu. Sizin de bu keyifli deneyim için kendinize bir fırsat yaratmanızı kesinlikle tavsiye ederim... 

Marmaris

Ceren Ulusoy

ekneyle açıldığınızda size manzarasıyla büyüleyen koylar…

Türkiye kıyılarında; Marmaris Kumlubuk, elbette rahmetli Hollandalı Ahmet’in yemekleri… Yine Marmaris tarafındaki Dirsek Bükü ve Serçe koyu ise sakin ve dingin bir tatil için birebir…

Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz oteller…

Türkiye’de Four Seasons the Bosphorus, muhteşem Boğaz manzarası ve sarayın mistik çizgileri ile gerçekten büyüleyici… Yurt dışında ise, Sofitel Paris, konumu ve gerçek parizyen deneyimi ile beni çok etkilemişti. Eşimle geçirdiğimiz başbaşa zamanın da etkisi vardır tabii bu oteli seçmemde…

172

Ailenizle başbaşa bir tatil mi yoksa arkadaşlarınızla bir araya gelip yapacağınız bir tatil mi? Bu soruya tek bir cevap veremeyeceğim, çünkü hem aile hem de arkadaşlarımızla ayrı ayrı güzel zamanlar geçiriyoruz. Aile ile yapılacak tatillerde genelde çocuklarımızın da keyif alıp eğlenceli vakit geçirebileceği yerler tercih ediyoruz. Arkadaşlarımız ile yaptığımız tatillerde ise, daha butik alanlar tercih etmeyi seviyoruz.

Yazın yurt dışında en çok nerelerde olmak istiyorsunuz?

Yunan adaları beni çok rahatlatıyor; hem Bodrum, Çeşme’deki gürültülü ve kalabalık ortamlardan uzak hem de tertemiz denize ve güzel yemeklere sahip…

Marmaris Kumlubük

Sofitel Paris

Yunanistan Patmos

“Herkes mutlaka keşfetmeli” diyebileceğiniz henüüz çok fazla popüler olmayan bir tatil bölgesi?

Yunanistan Patmos adası ve hemen yakınındaki arkı, mükemmel bir yeme - içme ve kafa dinleme kombinasyonuna sahip…

Tatil valizinizin olmazsa olmazları...

Valizimde, birbiriyle kolay kombinlenebilen, birbiriyle alakalı tarzlardaki kıyafetlerim, kişisel bakım ürünlerim ile birlikte en tüm kıyafetlerimle uyum sağlayacak aksesuarlarım olmazsa olmazlarım.

Four Seasons The Bosphorus

Yunanistan Patnos Adası

Doğanın Pozitif Enerjisi Çiçeklerde Saklı Papillon Flowers & Design’ın çiçek buketleri yașam alanlarına pozitif enerji așılıyor… İrem Hatipoğlu Koca bizlere bu renkli dünyanın kapılarını aralıyor…

1986 Ankara doğumluyum. TED Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nden mezun oldum. Bir süre hem yerli hem de global markalarda Görsel Tasarım Uzmanı olarak çalıştım. Daha sonra Milano’ya Fashion Marketing yüksek lisansı yapmak üzere gittim. Türkiye’ye döndükten sonra ise 2.5 sene, yine dünyaca ünlü bir İtalyan tekstil markasında yönetici olarak çalıştım. Mart 2016’da ise Papillon Flowers and Design’ı kurdum.

Rengarenk, cıvıl cıvıl bir dünyanın içindesiniz… Nasıl girdiniz bu dünyaya? Çiçeklere olan bu sevgi, bu birliktelik ne zaman başladı? Hem mezun olduğum okullar hem de özel ilgi alanlarım gereği tasarım, renkler ve estetik olan her şey, her zaman ilgimi çekmiştir. Yurt dışında kaldığım süre boyunca da, daha önce görmediğim güzellikte çiçekler olduğunu fark ettim. Sonra kendimi, evimde ve yemek davetlerinde çiçek alıp, masa süslemeleri yaparken buldum. O zamanlar bunun sadece bir hobi olabileceğini ve başka bir yere gidemeyeceğini düşünüyordum. Yoğun kurumsal iş

advertorial

izi yakından tanıyabilir miyiz?

hayatının sonunda hayallerimin peşinden gitmeye karar verdim ve kendi markamı yaratmak üzere yola çıktım. Bir süre Ankara’da bir çiçekçinin yanında işin detaylarını öğrenirken İstanbul’da da workshoplara katıldım.

çiçekçilik” olarak tanımlıyorum. Bu sebeple çiçeklerimizi, sipariş üzerine taze olarak getirtiyoruz. Tasarımlarımızda ithal çiçek kullanıp, yerli çiçek tercihlerinde ise, direkt olarak seradan tedarik ediyoruz.

Kendi mağazanızı açmadan önce birlikte çalıştığınız ﬁrmalar oldu mu?

Tasarımları oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz? Neler motive ediyor?

Haftalık çiçek üyeliği hizmetimiz sayesinde, üyelerimize her hafta farklı konseptlerde aranjmanlar yapıyoruz. Bunun dışında çiçek süslemelerini büyük bir keyifle yaptığımız Harvey Nichols’da düzenlenen moda eventi ve Pizza Il Forno’yla birlikte de ilk olarak Haziran ayında başladığımız ve bundan sonra da her ay yapacağımız “Il Forno Friday” eventi yine beni en çok heyecanlandıran projelerden biri.

Ben sürekli araştırıyorum. Yurt dışından kitaplar getirtiyorum. Ama bunlar dışında da her şey bana ilham verebilir. Özellikle, moda defilelerini izleyip renk ve kumaş trendlerine bakıyorum. Deniz altında yaşayan canlıların ve bitkilerin uyumu da beni ayrıca büyülüyor ve renklerin bütünlüğüne hayran kalıyorum.

Haftalık çiçek üyeliği hizmetinizi açıklayabilir misiniz?

Doğanın insanlara pozitif enerji vermesi, çiçeklerin ve bitkilerin yaşam ve iş alanlarımızda daha çok yer almasını sağlamıştır. Çiçek seçimi yaparken kullanacağınız yerin dekorasyon tarzına dikkat edebilirsiniz. Modern tarzda dekore edilmiş bir yaşam alanı için; vanda orkideler, leylaklar, palmiye yaprakları, meyve ve bol yaprak içeren tasarımlar tercih edebilirsiniz. Klasik tarzda dekore edilmiş bir yaşam alanı için ise, gül ve şakayık gibi romantik tercihler daha etkili olacaktır. Konumlandıracağınız alanın büyüklüğüne göre de tasarımınızın büyüklüğüne karar verebilirsiniz. Ayrıca çiçeklerinizi koymak için her zaman vazolara ihtiyacınız yok. Kahve kupalarını, çaydanlıkları ve kavanozları da çiçeklerinizi yerleştirmek için kullanabilirsiniz.

Bu hizmeti alan üyelerimizin evlerine, ofislerine, mağazalarına ve restoranlarına, vazoda veya buket olarak haftanın belirli bir gününde çiçek aranjmanlarını teslim ediyoruz. Dileyen müşterilerimiz için de iki haftada bir yine bu hizmetimizi sağlıyoruz.

Sizin en sevdiğiniz çiçek hangisi? Bu çiçeğin özel bir anlamı var mı? Her gördüğümde bana gülümsediğini düşündüğüm ay çiçeği; hem verdiği enerji hem de eşimle özel çiçeğimiz olması sebebiyle benim en sevdiğim çiçek. Onun dışında lalenin zarafetini de hiçbir şeye değişmem.

Başarılı bir çiçek tasarımının sırrı nedir? Aslında grafik tasarımcı olduğum için bana göre en önemli şeylerden biri “ambalaj”. Mükemmel bir tasarım yaparsınız ama onu sardığınız kağıt veya kulladığınız vazo, tasarımınızı rezil de edebilir vezir de. Tabii ki renk uyumu da en önemli unsurlardan biri. Aynı renklerin kullanıldığı bir tasarım veya zıt renklerin kullanıldığı bir aranjman oldukça etkili olacaktır.

Çiçeklerinizi nereden getirtiyorsunuz? Aslında ben Papillon Flowers’ta verdiğimiz hizmeti “kişiye özel

Dekorasyonda çiçeğin yeri ve konumlandırılması nasıl olmalı?

Bu yılın gelin buketlerinde ve saçlarda hangi çiçekler ve renkler daha çok tercih edilecek? Daha doğal ve salaş buketler bu sene ön planda. Toz pembe ve pudra gibi soft renklerdeki gül ve şakayık buketleri romantik gelinlerin tercihi olacak. Daha farklı ve renkli buket tercih eden gelinler için ise, astilbelerin, sukulentlerin, meyvelerin ve bol yaprakların kullanıldığı buketler revaçta olacak. Fakat her zaman asaletleriyle beni büyüleyen laleyi ve mügeyi söylemeden geçemeyeceğim. Ayrıca hem gelin hem de nedimeler için, gelin buketiyle uyumlu saç aksesuarları ve bileklikler ön planda olacak.

İletişim Telefon: 0533 614 47 37 - /papillonflowers www.papillonflowers.com.tr

รถzel

Survivor Gönüllüsü

Gizem Memiç 2010 yılında Miss Turkey seçilen ve kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya bașlayan Gizem Memiç, güzellik yarıșması serüvenini ve Türkiye’yi ekranlara kilitleyen yarıșma programı Survivor macerasını bizlere tüm içtenliğiyle anlatıyor...

FOTOĞRAFLAR: COŞKUN TURGUT RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN STYLING: BUKET KARA SAÇ: HAIR LAB KUAFÖR MAKYAJ: OSMAN VERTOP, KIVANÇ CAN BEKTAŞ KIYAFETLER: HARVEY NICHOLS ve CEREN CAN BACKSTAGE: YAVUZ SOLMAZ PRODÜKSİYON: UĞUR ÖZER

177

özel

“Ülkemi en doğru şekilde temsil

etmek için elimden geleni yaptım.”

ünya çapında bir güzellik yarışmasında Türkiye’yi temsil etmek nasıl bir histi?

Bir jüri tarafından Türkiye’yi temsil etmek için uygun görülüp seçilmiş olmak insanı gerçekten gururlandıran bir olay. Bulunduğum iki yarışmada da ülkemi en doğru şekilde temsil etmek için elimden geleni yaptım. Türkiye’nin ve Türk insanının ne kadar güzel özelliklere sahip olduğunu orada bulunan herkese aktarabildiğimi düşünüyorum. Böyle bir sorumluluğu edinmiş olmak gerçekten fazlasıyla gurur ve mutluluk verici.

178

Bu yarışmalara hazırlık sürecinde nelere dikkat etmek gerekiyor? Öncelikle Miss Turkey’de başarılı olmak gerekiyor. Jüri üyeleri yarışmacıları değerlendirirken sadece fiziksel güzelliğe bakmıyorlar; dış görünüş, yüz ve fizik güzelliği, duruş, karakter, eğitim, vizyon gibi birçok farklı alanda değerlendirme yapıyorlar. Benim yarışmacı adaylarına tavsiyem, kesinlikle doğal davranıp kendileri olmaları ve fiziksel kaygılara düşmek yerine kendilerini biraz da kültürel anlamda geliştirmeye odaklanmaları olabilir.

รถzel

“Yarışmalar sayesinde farklı ülkelerden ve farklı kültürlerden birçok insan tanımış oldum.”

Ne gibi anılar biriktirdiniz o dönemde? Aklınıza kazınmış, hiç unutmadığınız ve bizimle paylaşabileceğiniz bir anınız var mı?

Bu yarışmalar sayesinde farklı ülkelerden ve farklı kültürlerden gelen birçok insan tanımış oldum. Hala görüşmeye devam ettiğim çok tatlı arkadaşlar edindim. Onlarla beraber çok eğlendik, çok kez güldük. O anıların hepsi çok kıymetlidir benim için.

Survivor’a gelirsek... Nasıl dahil oldunuz bu yarışmaya? Güzel dostluklar veya başka türlü kazanımlar elde ettiniz mi?

Önceki senelerde Survivor izlerken bir gün yarışmacı olmayı hep isterdim. Kısmet bu sezonaymış. Diğer gönüllüler gibi ben de başvurdum ve bir gönüllü olmaya uygun görüldüm. Survivor’da farklı

alanlarda çok sayıda deneyim kazandım. 4 ay değil de sanki 4 yılımı orada geçirmiş gibi büyüdüğümü hissediyorum. Başta çok fazla sabır göstermeyi ve her gün şükretmeyi unutmamayı öğrendim. Bence şimdiye kadarki en güzel arkadaşlığı kuran gönüllüler takımı olarak tarihe geçtik ve yarışma bittikten sonra da görüşeceğimize yürekten inanıyorum. Yarışma bizim tanışmamıza vesile olmuş oldu.

Herkesi ekranların başına kilitleyen yarışmanın arka planında yaşananları biraz paylaşabilir misiniz bizimle? Biz adada ne yaşıyorsak ekrana da aynı olayların yansıdığını seyircilerin tepkilerinden anlamak mümkün. Ama arka planda daha fazla açlık, daha fazla özlem, her konuda daha fazla içsel mücadele vardı.

181

özel

“Dört ayımı değil de sanki dört yılımı Survivor’da geçirmiş gibi büyüdüğümü hissediyorum.”

Nasıl geçiyordu bir tam gün? Neler yiyordunuz, nasıl karışılıyordunuz tüm ihtiyaçlarınızı? Gerçekten her şey izlediğimizdeki gibi miydi? Eğer öyleyse gerçekten çok zorlanmış olmalısınız... Açken zaman çok zor geçiyordu ve biz de ödül kazandığımız günler haricinde hep açtık. Erzağımız bittikten sonra yiyebileceğimiz tek şey hindistan ceviziydi ve erzağımızı genelde geldiği gün tüketiyorduk. Gün içinde yarışa gidip geldikten sonra zaman geçirmek için badem kırmak, hindistan cevizi aramak, barınağı süpürmek gibi işler edinmeye çalışıyorduk ve bir an önce akşam olmasını umuyorduk. Bence orada yaşanan hayat ekranlara daha yumuşak bir şekilde yansıyor. Ekrandan izlerken deniz, güneş, kum görmek ve bunları güzel müzikler eşliğinde seyretmek, (zamanında ben de dahil) seyredenlere ada hayatı çok da zor değilmiş hissi veriyor. Ancak bizde müzik yok. Aç değilken

182

denizimiz mükemmel ama normalde deniz bizim için banyo, mutfak; güneş oyunlarda bizi gerçekten çok zorlayan bir etken ve kum da sürekli üzerimize yapışan, tırnaklarımızın içinden çıkarmaya çalıştığımız bir madde. Yani Survivor her şeyiyle çok zor ama çok güzel bir tecrübe.

Eleme gecesinde neler hissettiniz?

Tabii ki üzüldüm. Ama hepimizin bir gitme zamanı vardı ve benim gitme zamanım da o gün oldu. O güne kadar orada kendime çok fazla şey kattım. O yüzden hem hüzünlü hem de mutlu bir ayrılık oldu benim için.

Neden elendiniz sizce?

Bize uzak olan insanlar aramızdan ayrıldıktan sonra oyunun kuralı gereği birbirimizi yazmak zorunda kaldık. İlk ben geldim, sonra Efecan, sonra İbrahim.

รถzel

“Şimdiye kadarki en güzel arkadaşlığı kuran gönüllüler takımı olarak tarihe geçtik.”

Sizden önce elenmesi gerektiğini düşündüğünüz bir isim var mıydı?

Zaten beş kişi kalmıştık. O hafta olmasa bir iki hafta sonra elenebilirdim yine. Sona kalan beş isim için de aynı durum söz konusu olabilirdi.

Acun Ilıcalı ile yollarınız nasıl kesişti? Kendisini birkaç cümleyle anlatmanızı istersek neler söylersiniz? Acun Ilıcalı ile Survivor merakım sayesinde tanışmış oldum. Acun Bey çevresindeki insanlara her zaman değer veren, herkese, her olaya iyi niyetle yaklaşan, vizyonu ve başarılarıyla herkesin örnek alması gereken çok pozitif bir karakter. Böyle güzel kalpli bir insanı tanımış

olmaktan dolayı kendimi gerçekten çok şanslı görüyorum.

Survivor’a yeniden katıl deseler katılır mısınız? Bu soruyu cevaplamak için henüz çok erken. Orada geçen güzel anları çok özlüyorum. Ama yaşadığımız zorlukları da unutmam mümkün değil. Doğru cevabı verebilmek için biraz daha zaman geçmesi gerekiyor sanırım.

Yakın dönemde değerlendirmeyi düşündüğünüz televizyon projeleri var mı?

Şimdilik bir proje yok. Öncelikli olarak kendi işime odaklanmak ve kendi adım altında gerçekleştireceğim iç mimari projelerinde yer almayı düşünüyorum. 

185

davet

Bodrum Oasis Müzayede Takvimi Rahmi Çöğendez bu yaz Bodrum Oasis AVM’de sanat severlerle buluşuyor.

16 Temmuz 2016 Cumartesi 90. Resim Müzayedesi Saat 19:00 RAHMİ ÇÖĞENDEZ

30 Temmuz 2016 Cumartesi 91. Resim Müzayedesi Saat 19:00 13 Ağustos 2016 Cumartesi 92. Resim Müzayedesi Saat 19:00 14 Ağustos 2016 Pazar Çocuk Müzayedesi Saat 19:00 03 Eylül 2016 Cumartesi 93. Resim Müzayedesi Saat 19:00

186

ROMAN Elbise: 429 TL Ayakkabı: 299 TL MATMAZEL / GUESS Çanta: 807,50 TL

188

Merve Kalemci Eyyüpoğlu ile Yaz Alışveriş Günlüğü Sosyal yaşamın sevilen isimlerinden Merve Kalemci Eyyüpoğlu projelerine yansıttığı şık zevkini moda tercihlerinde de yakalıyor… Ankamall Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz alışveriş çekiminden renkli kareleri ve keyiﬂi sohbetimizi sizlerle buluşturuyoruz…

FOTOĞRAF: DERİN GÖKÇE - STYLING: EDA CAFERİ RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN

aşarılı mimari projelere imza atan Merve Kalemci Eyyüpoğlu’nun mesleki serüveni nasıl bir hayalle başladı?

Mesleki serüvenime babama hayranlığımla başladım diyebilirim. Çalışkan, işini çok seven ve önem veren bir babanın kızıyım ben. Benim çok küçük yaşlarım, akranlarımın annelerinin elbise ve ayakkabılarını giydikleri dönemlerde, inşaat tahtalarının üzerlerinde oynamakla geçerdi. Binaların günbegün yükselmesini, boyanmasını, ev haline dönüştüğü her aşamayı gözlemek benim için çok heyecan vericiydi. Zamanımın çoğunu babamla inşaat gezmekle geçirirdim. İlerleyen yaşlarımda şekil ve formları kendimce renkler ve desenlerle bağdaştırmam, kurduğum oyunları bile dekora çevirmeye sebep oldu. Zannediyorum ki; yetenekler ve meslek seçimleri esasında küçük yaşlarda şekilleniyor ve belirleniyor.

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Ben zamanımı asla uykuyla geçirmem. Sabah çok erken kalkar

mutlaka sporumu yapar ve harika bir kahvaltıyla güne başlarım. Günümün en büyük kısmını inşaatta, sahada geçiririm. İnşaat sektörü güne çok erken başlar; ustalar, taşeronlar görevlerini sabah alır ve gün içinde aktive eder. Kontrolü zor ve devamlılık olmasını gerektiren imalatlar sonrasında gelen işlerin büyük hatalara dönüşmemesi için titizlikle takip edilmesini gerektirmektedir. Bu sebeple sahada görev almak benim en büyük vaktimi alıyor. Akşamüstü merkez ofise geçerek günün raporları verilerek ertesi günün iş planı yapılır ve eve dönüş vakti gelmiş olur.

İşten arta kalan vakitlerinizi ne tür aktivitelerle değerlendirmek size kendinizi mutlu hissettiriyor?

İşten arta kalan vaktimi çocuklarımla geçirmek benim için en büyük mutluluk. Gün içinde onlarala hiç ilgilenmediğim için mutlak suretle iş dönüşü tüm dünya ile iletişimimi keserek tamamen iki saatimi onlarla geçiririm. Birlikte oyun oynamaktan, aktivite yapmaktan, hazırladıkları şeyleri izlemekten ve birlikte gezmekten çok keyif alırım. Bana kalan diğer vakitlerde ise; eşim, dostlarım ve ailem ile yapılan bütün programlara katılmaya çalışırım. Günü bitirir erken vakitte de mutlaka uyurum.

189

ADL / Cengiz Abazoğlu Bluz: 199,90 TL ADL / Mert Aslan Etek: 399,90 TL PANDORA Turkuaz Bİleklik: 2.146 TL Küpe: 109 TL Sallantılı Küpe: 219 TL Pembe Yüzük: 109 TL Kelebekli Yüzük: 169 TL Çiçekli Yüzük: 139 TL

Spor sizin için ne ifade ediyor?

Spor benim için; sağlık, mutluluk, disiplin, doğal bakım, güzellik, kendini sevmek ve değer vermek demek. Kısacası, galiba “her şey” demek :)) Fiziğime olduğu kadar ruhuma da yatırım yapmak demek. Vakit ayırmak çok zor da görünse alışkanlık haline geldiği zaman vazgeçilmezin demek…

İnce fiziğinizi tamamen spora mı borçlusunuz?

Spor olduğu kadar beslenmenin de çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Birbirini tamamlayan iki parça. Tek başına sporla olamayacağı gibi tek başına diyetle de olabileceğine de inanmıyorum. Tabii ki her gün spor yapmak yediklerimiz anlamında büyük avantaj sağlıyor. Ama ben mutlaka beslenmeme de önem veriyorum. Genelde protein ağırlıklı beslenmeyi tercih ediyorum. Sabahları, yumurta ağırlıklı sağlam kahvaltımı yapar ve asla ara öğünlerimden vazgeçmem. Öğlenleri ise; et veya tavuk ağırlıklı beslenir, akşamları da genelde, sebze ağırlıklı beslenmeyi tercih eder ve günü hafif bitiririm. Ekmek ve tatlı hayatımın sadece kahvaltı saatinde bana eşlik eder. Ve tabii ki haftada üç gün kuvvet antremanı ve iki gün cardio ile haftamı tamamlarım.

Nasıl bir aile yaşantınız var?

Bekarlığımda olduğu gibi evliliğimde de ataerkil bir aile yapısına sahibim. Değişmeyen bazı kurallarımız var; belli saatte evde olmak, birlikte yemek yemek, özel günleri beraber geçirmek gibi. En baştan beri, eşimin de benim de hayata bakış açımız; onun hayatı, benim hayatım ve ortak hayatımıza saygı duymak ve dengelemek olarak oldu. En önemli unsurun çoçuklarımızla

190

ilgili kararları ortak dilden ve fikirden verebilmek olduğu düşüncesi ile her zaman birlikte hareket ettik. Tabii ki ikili ilişkilerde anlaşmazlıklar, zıt fikirler ve tartışmalar oluyor ama en önemlisi, aile olduğunu benimseyerek sorunların üstesinden gelmeye çalışabilmek...

Modayı yakından takip ediyor musunuz?

Modayı seviyorum. Takip ediyor muyum? Evet... Mağaza gezmekten, sosyal medyayı takip etmekten de büyük keyif alıyorum. Yurt içi, yurt dışı bütün seyahatlerinde işlerimi ve mimari gezilerimi bir an önce bitirerek mağazaları gezmeye ve alışveriş yapmaya fazla vakit ayırmaya çalışıyorum. “Modaya uyuyor musun?” derseniz, tam anlamıyla değil. Trend olan parçaları ve eskileri kombinleyip giymekten keyif alıyorum. Kendime yakışanı ve canımın istediğini giymekten mutlu oluyorum.

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Tarzımda maskülen bir tavır olduğunu düşünüyorum. Biraz günüme, moduma, ve havama göre giyinmeyi tercih ediyorum. Abartıdan çok ince detaylarla giydiklerinim ön plana çıkmasını tercih ediyorum. Mesleğimde olduğu gibi giyimimde de abartıyı sevmiyor, şıklığın ve güzelliğin detayda yattığına inanıyorum. Tabii sporcu kimliğimin de etkisi olduğunu düşünerek mutlaka klasik seçimleri aksesuarlarla sporlaştırmaktan keyif alıyorum.

Gardırobunuza bu yaz hangi renkler ve ne tür parçalar hakim?

Benim gardırobum her zaman yoğunlukla siyahı barındırmaktadır.

POLO GARAGE Pantalon: 135 TL LACOSTE T-Shirt: 248 TL SKECHERS Ayakkabı: 369 TL DESA Sırt Çantası: 665 TL PANDORA Pembe Bileklik: 1.051 TL

191

SARAR WOMAN Pantolon: 299,90 TL Yelek: 249,90 TL Ayakkabı: 399,99 TL KEMAL TANCA Çanta: 340 TL

Çok renkli ve canlı giyinmekten keyif almıyorum. Bir gün bir arkadaşım: “Siyah giyen insanlar, renkli hayatlar yönetir” demişti. Galiba doğru… Rengi her zaman dekorlarımda veya fikirlerimde sunuyorum insanlara. Bu sezon dolabıma biraz pudra tonları, beyaz ve saks maviler girdi diyebilirim. Genellikle salaş etekler, salaş kapriler, pantolonlar, düşük yaka, tek kol ve kolsuz bluz ve gömlekler bu yaz en büyük tercihlerim olmaya başladı.

Mesleğiniz giyim tarzınıza yansıyor mu?

Mesleğim giyim tarzıma iki şekilde yansıyor: Olumsuz kısmı; şantiyelerde şık giyinme, süslenme, topuklu ayakkabı giyme şansım olmadığı için iş günlerimin hepsini t-shirt, kot ve spor ayakkabıyla geçirmek zorunda olmam. Olumlu tarafı ise; renk seçiminde, formların uyumunda, alışveriş esnasında algıda

192

seçiçilik olabilmesinde mesleğimin büyük etkisi olduğuna inanıyorum.

Çok keyifli bir alışveriş günü geçirdik birlikte, öncelikle teşekkür ederiz. Peki, tercih ettiğiniz kombinlerden sizi en çok ifade eden hangisi diye sorsak… Ben size çok teşekkür ederim… Ekibinize ve Ankamall ailesine… İnanılmaz keyifli bir gün geçirdiğimize inanıyorum. Bugünkü kombinlerde beni en çok yansıtanın, Sarar Women’dan giymiş olduğum beyaz pantolon, siyah beyaz yelek ve kırmızı detaylı ayakkabı olduğunu düşünüyorum. Hepsini çok keyifle giydim tabii ki ama bu son kombin benim genel tarzım olan maskülen yaklaşımla çok bağdaştı bence. Her şey için tekrar teşekkürler güzel aile.... 

alışveriş güzellik - bakım

BATH & BODY WORKS Köpüklü El Sabunu 24,00

BATH & BODY WORKS El Sabunu 24,00

BATH & BODY WORKS Vücut Spreyi 59,00

BATH & BODY WORKS Vücut Kremi 49,00

BATH & BODY WORKS Fitilli Mum 79,00

BATH & BODY WORKS Vücut Scrubı 129,00

BATH & BODY WORKS Parfüm 129,00 BATH & BODY WORKS Duş Jeli 43,00

193

ÖZGÜR ÇAĞLAR ERSOY - SİMGE MENTEȘ

Ödüllerle Dolu Bir Yıl Bașarılarına yenilerini ekleyerek yoluna devam eden Fame Dans’ın 2015 yılının değerlendirmesini ve 2016 planlarını Simge Menteș ve Özgür Çağlar Ersoy’dan dinliyoruz...

büyük uluslararası dans sporu yarışması. Bu kupaya hem birçok çift hazırlıyor olmak hem de organizasyon ekibinde genel koordinatör yardımcısı olarak çalışmak zaten bizim için çok gurur verici bir his. Bunlara ek olarak bu kez biz de Türkiye’de ilk kez düzenlenen profesyoneller

kategorisinde yarışma olanağı bulduk. Tribünlerde bizi destekleyen yüzlerce öğrencimiz, velimiz, sevenimiz varken dans etmek bizim için çok güzel bir deneyimdi. SM: 4 yıldır ilk defa kendi ülkemizde hem de kendi evimizde yarışıyor olmak çok keyifli ve heyecan vericiydi.

2016 yılının ilk yarısını geride bıraktığımız bugünlerin değerlendirmesini nasıl yapıyorsunuz, nasıl geçti bu dönem sizin için? SM: Son derece yoğun ve bir o kadar da güzel bir dönem oldu.

FAME Ailesi için. Adana, İstanbul, Antalya ve Bodrum’daki

advertorial

eçtiğimiz aylarda 14.ODTÜ Cumhuriyet Kupası’nda ikincilik elde ettiniz, önce tebrik ediyoruz, ardından bu süreci sizden dinlemek istiyoruz… ÖÇE: Cumhuriyet Kupası Türkiye’nin en

“Slovenya’daki Lijubliana Open Yarışması’nda minikler latin ve standart branşlarında sporcularımız iki adet birinciliğe imza attı”

ulusal yarışmalara gittik. Slovenya, Gürcistan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Antalya’da yapılan uluslararası dans yarışmalarına katıldık. Bu yarışmaların kiminde biz yarıştık, kiminde ise çiftlerimiz sahne aldı. ÖÇE: Sporcularımız zaten sene boyunca fiziksel olarak güçlenmek için kondisyon derslerine katılıyor ve aynı zamanda uzman psikoloğumuz eşliğinde yaptıkları çalışmalarla yarışmalara mental olarak da hazırlanıyorlar. Bunlara ek olarak yurt dışından davet ettiğimiz eğitmenlerimizle dans kampları düzenledik ve sporcularımızın gelişimini hızlandırdık.

Hangi başarılara imza attınız? ÖÇE: Slovenya’daki Lijubliana Open Yarışması’nda minikler

latin ve standart branşlarında sporcularımız iki adet birinciliğe imza attı. Ardından ben ve Simge Gürcistan’da yine profesyoneller kategorisinde üçüncü olduk. Bulgaristan’daki zorlu Burgaz Open Yarışması’nda yarı finale kalmayı başaran çiftlerimiz varken ODTÜ Cumhuriyet Kupası’nda minikler standartta ikincilik, minikler latinde üçüncülük ve gençler standartta üçüncülük elde eden çiftlerimiz en öne çıkanlar. SM: Tüm sene boyunca bizi en mutlu eden başarılardan biri ise çiftimiz Barış ve Deren’in milli sporcu olması ve ülkemizi Yıldızlar 2 Dünya Şampiyonası’nda temsil etmeye hak kazanması idi.

Stüdyonuzda 2016 yılında en çok tercih edilen dans dersleri hangileriydi?

Klasik bale, dans sporu ve jazz-funk- hip hop branşları en çok talep olan kurslarımız.

2017 için planlarınızdan bahseder misiniz biraz? ÖÇE: Bu sene 27 Şubat’ta FAME Dans Sporları Kulübü ev

sahipliğinde Türkiye Dans Sporları Federasyonu’na bağlı ulusal bir yarışma düzenledik. Ve tabii her sene olduğu gibi Haziran ayında da yine sene sonu gösterimizi düzenledik.

2017’de açılacak yeni dersler var mı? SM: Bu yıl FAME Hip Hop dans takımı kurduk. En az iki yıldır

stüdyomuzda dans etmekte olan ve dansı bir yaşam tarzı olarak benimsemiş olan öğrencilerimizden oluşan lisanslı sporcular olacak bu Hip Hop takımında. Hip Hop takımımız dans festivalleri ve yarışmalarında stüdyomuzu temsil ediyor olacak.

Tarihi şimdiden belli olan zorlu yarışmalar var mı önümüzdeki dönemde? Bu yarışmalara hazırlık süreciniz nasıl oluyor? ÖÇE: Sporcularımız için Türkiye Şampiyonası öncesinde Antalya’da ve Ankara’da olmak üzere iki ayrı dans kampı düzenliyor olacağız. 

Osmanağa Konakları No:17 Ümitköy - ANKARA T: 0312 236 38 64 - 0505 922 94 82 info@studyofame.com

davet

Tog Bazar 10. Kez Kapılarını Açtı 2002 yılından beri 17-25 yaş arası gençlerin güçlendirilmesi için çalışmalar sürdüren Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen TOG Bazar, Yapı Kredi Crystal Kart ana sponsorluğunda Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşti. Geleneksel hale gelen TOG Bazar 10.kez kapılarını açtı. Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşen kermes her yıl olduğu gibi bu yıl da tam bir yardım etkinliğine dönüştü. Yapı Kredi Crystal Kart ana sponsorluğunda düzenlenen TOG Bazar, çocukların daha iyi bir dünyada yaşayabilmesi için “Çocuk Hakları” konusuna dikkat çekti. 150 firmanın stant açarak katıldığı kermese sanat ve sosyal yaşam dünyasından çok sayıda ünlü isim ziyaretçi olarak katıldı. Kermese katılan ünlü simalar standlardan bol bol alışveriş yaparak TOG’a destek oldular. Kermes’te çok sayıda ünlü isim de stant açmıştı. Serra Türker, Pınar Altuğ Atacan, Aslı Şen, Seda Vural, Hande Can Yüce, İpek Köse ve daha pek çok ünlü sima standlarında bizzat durarak satış yaptılar. Karnaval havasında gerçekleşen kermeste TOG gönüllüsü Zeynep Üstünel, Burcu Hanif, Hülya Eltemur, Meral Yazıcı ve diğer gönüllüler görev alıp kermesin kusursuz bir atmosferde geçmesinde büyük rol oynadılar. Yapı Kredi Crystal Kart ana sponsorluğunda gerçekleşen Tog Bazar’dan elde edilen gelirin bir bölümüyle projelendirilecek olan TOG Gönüllüsü gençler “Çocuklarla Hak Temelli Çalışma Eğitimi”ne katılacaklar. Elde edilen diğer gelirler TOG’un diğer faaliyetlerine destek için kullanılacak. 

196

ÖZLEM GÜSAR, HÜLYA ELTEMUR

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

BATMAN EDITION

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

MEDİNE, HAVVA CEYLAN

DENİZ AYAYDIN

AYLİN TAHİNCİOĞLU

Ortağı olduğu Mer’s markasıyla TOG Bazar’da yerini alan Aylin Tahincioğlu kermesin çok güzel bir atmosferde geçtiğini belirterek Mer’s olarak her sene katılmaya özen gösterdiklerini dile getirdi.

JULİDE ÖNENGÜT, NESLİHAN KOZANOĞLU

BESTE YURTTAȘ

EZGİ KURAL

PINAR, NESLİHAN SABANCI

SEDA VURAL

ARZU ATABARUT

ZEYNEP ILICALI, MELDA AKSU

TOG Bazar’da stant açarak markası By Seda Vural’ın 2016 yaz koleksiyonunu görücüye çıkaran Seda Vural kermesin festival havasında geçtiğini belirtti.

davet

MİNA TÜRKER, LARA ÜNSAL, SERRA TÜRKER

İDİL FIRAT

EVRİM KIRMIZITAȘ BAȘARAN

TOG Bazar’a ziyaretçi olarak katılan Bașaranlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Bașkan Yardımcısı Evrim Kırmızıtaș Bașaran bol bol alıșveriș yaptı ve TOG’un çocuklara yönelik bașlattığı projeler hakkında bilgi aldı.

CEREN AKDAĞ

SEDEFHAN OĞUZ, ZEYPEPHAN OĞUZ GEMİCİOĞLU

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

En keyifli yaşam alanı Çevreci teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına dönüştürüyor. Franke ocak, fırın, davlumbaz, eviye, armatür o ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.

360 DESIGN. THIS IS TV TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

SERAP TİBUK

MELİS HATİPOĞLU

DİLARA KOÇAK

Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın en önemli ve köklü etkinlerinden biri olan TOG Bazar, bu yıl 2000’den fazla ziyaretçi ağırladı ve sabahın erken saatlerinden itibaren ilgi ile karșılandı.

EMEL AYAYDIN

ESER ELGÜR

BURCU KARA

REVNA DEMİRÖREN

DERYA, FERHAN ȘENSOY

ZEYNEP TOKER

BERRİN YOLERİ

AYȘE KUCUROĞLU

203

davet

ȘÜKRAN GÜZELİȘ, CEREN, SEBAHAT AKPINAR

BURCU KARABACAK

İș, sanat ve cemiyet hayatının seçkin isimlerinin katılımı ile gerçekleșen etkinlikte,ünlü markalar Power Love FM’in müzikleri eșliğinde TOG destekçileri ile buluștu ve rekor bir gelir elde edildi.

SERAP SARI

İPEK KÖSE, AYTEN TELCİ

Dr. Adnan Kaya

ENDOMETRİOZİS Rahim iç dokusuna ''endometrium'' denirken, bu doku rahim dışında geliştiğinde ise, ''endemetriozis'' denilir. Endometriozisin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, çeşitli teoriler ileri sürülmüş ve en çok kabul edilen teori, menstrüel kanın tüplerden karın içine geçmesi olmuştur. Dokuların en sık yerleştiği yerler; yumurtalıklar, tüpler, bağırsak yüzeyi ile rahmin ön ve arkasındaki periton denilen karın zarı yüzeyleridir. Normalde olmaması gereken yerde yerleşip gelişen endometrium (rahim zarı) dokusu, sonuç olarak çeşitli şikayetlere yol açar. Bazı kişilerde hiç şikayet olmaz ya da çok az şikayet olurken, bazılarında şiddetli ağrılar ve gebe kalmakta zorluklar olabilir. En sık görülen şikayetler ise şunlardır: 1- Alt karın ve bel ağrısı. Bu ağrılar, menstruasyon öncesi, menstruasyon sırasında (dismenore) ya da herhangi bir zamanda olabilir. Süresi ve şiddeti kişiden kişiye değişir. 2- Cinsel ilişki sırasında ağrı olması. 3- Odakların yerleştiği yere bağlı olarak, idrar yapaken ya da bağırsak hareketleri sırasında ağrı olması. 4- Gebe kalmayı zorlaştıran etkiler yapabilir. 5- Yumurtalıklara yerleştiğinde, kistlere yol açar. Bunlara çikolata kisti denir. Bu belirtilerin çoğu başka hastalıklarda da olabileceğinden, kesin ve tam teşhisi koymak üzere bir uzmana başvurmak gerekli olacaktır. Endometriozis teşhisi koymak için bir test yoktur. Şikayetinize göre ve yapılacak muayeneye göre, hekiminiz bundan şüphelenecektir. Ultrasonografide yumurtalıklarda, kendine özgü bir görüntüsü olan ve 1-2 ay sonraki kontrolde kaybolmayan kist ya da kistler

olması, akla endometrioma (çikolata kisti) ve endometriozis hastalığını getirir. Şikayetiniz gebe kalamamaksa, öncelikli teşhis bu olacaktır ve en uygun tedavi planlanacaktır. Muayene sonrası kesin olarak endometriozis teşhisi koymanın tek yolu, laparoskopi yani kapalı ameliyatla endometriozis odaklarının direkt gözle görülmesidir. Bu gözlemde, endometriozis hastalığının karındaki yaygınlığına göre evrelendirmesi de yapılır. Ancak hasta şikayeti ile hastalığın yaygınlığı uyumlu olmayabilir. Yani 1. evrede hastalığı olan bir hastanın, çok şiddetli ağrıları olabilir. Laparoskopi sırasında teşhisle birlikte, endometriozis odaklarının yakılması, varsa yumurtalıktaki kistlerin çıkarılması, oluşmuş yapışıklıklar ve varsa bunların açılması gibi cerrahi tedavi de yapılır. Endometriozisin belli başlı iki zararı; ağrı ve gebe kalamamak olduğundan, asıl şikayet ağrı ise, tedavide, gebelik isteği olup olmaması da önem arz eder. Dolayısıyla tedavi cerrahi ve ilaç tedavileri şeklinde birkaç yolla yapılır ve sizin için doğru tedavi, şikayetlerinize ve ileride çocuk sahibi olma isteğinize bağlıdır. Bu amaçla öncelikli şikayet ağrı ise, ağrı kesiciler kullanılır. Çocuk isteği yoksa, doğum kontrol hapları ağrıyı azaltmada uygun bir seçenek olacaktır. Yine, menstrüel periyodları durduran hormonal ilaçlar ağrı kontolünde yararlı olur. Ancak bunlar çok uzun süre kullanılamaz ve gebelik isteği varsa uygun değildir. Ana şikayet gebe kalamamak olduğunda, öncelikle muayene ve sonrasında planlanacak laparoskopi, hekiminize karın içi rahim, yumurtalık ve tüplerinizin yapısını, birbiriyle ilişkisini, yapışıklık olup olmadığını gösterir. Laparoskopik girişimin ardından diğer bulgular da göz önüne alınarak, aşılama ya da tüp bebek yöntemlerinden birisi ile gebe kalmanız için tedaviniz uygulanır.

Adres: Akay Caddesi Büklüm Sokak No:4

444 7 259

Tel: 0312 416 50 50

advertorial

Kayda değer sayıda kadını etkileyen, kasık ağrısı, adet ağrısı ve gebe kalmada zorluklara neden olan Endometriozis; rahim iç dokusunun, rahim dıșında yerleșip gelișmesi olarak tanımlanabilir. Akay Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Adnan Kaya endometriozis hakkında detaylı bilgi verdi.

röportaj

Kendini Özgür Kıl Moda dünyasının bașarılı isimlerinden Özgür Masur’un șirket ortağı ve marka yönetmeni Ferhat Kazancı ile kısa bir zaman önce hayata geçirdiği hayali, Hyperfolk erkek giyim markası hakkında samimi bir sohbet gerçekleștiriyoruz...

erhat Kazancı denildiği zaman akla gelen en önemli şey; moda sektörünün tasarımcı kimliği ile en güçlü isimlerden biri kabul edilen Özgür Masur’un hem şirket ortağı hem de marka yönetmeni gelirdi, sonra yazar kimliğiniz ile tanıştık. Şimdilerde ise Hyperfolk isminde bir erkek giyim markasını hayata geçiriyorsunuz, biraz bundan bahseder misiniz?

Bilindiği üzere, moda sektöründe marka yönetmeni kimliğim ile uzun yıllardır Özgür Masur markasını yönetiyorum. Mesleğim moda sektörü ile bağlantılı olunca bana her zaman sorulan ilk sorulardan biri “siz ne zaman bir şeyler tasarlayacaksınız?” olurdu. Her şeyin bir zamanı olduğuna inanırım… Benim için de o zaman, geçen yaz bir festivalde

206

şimdiki ortağım Mustafa Kuroğlu ile tanışınca geldi… Kendisi, son derece dikkat çeken ve giyim tarzı ile fark yaratan biridir. Erkek modası bilindiği üzere, birbirine benzer kalıp ve modeller ile sınırlı kaldığı için özel zamanlarda erkekler alternatif giyim seçeneklerinden yoksun kalırlar... Hep aynı şeyleri giyiyormuş hissinden sıyrılmak için ve tamamen kendi giyim zevkimizi göz önünde tutarak yaratılmış Hyperfolk markasının, artık erkekte feminenlikten uzak ama küçük dokunuşlar ile farklılık yaratan yeni bir marka kitlesi oluşturacağına inandık.

Hyperfolk, t-shirt markası olarak yerini aldı. Siz kendinizi diğer t-shirt markalarından nasıl ayrıştırıyorsunuz?

Mustafa Kuroğlu ve ben, “yapacaksak t-shirt markası yaratalım” fikrine çok doğal bir şekilde geldik. Hyperfolk,

nihayetinde tarzları sayesinde birbirlerini fark etmiş iki arkadaşın bir araya gelmesi ile ortaya çıkan bir markadır. Dolayısıyla bulunduğumuz davet ve partilerde giymek isteyeceğimiz tasarımları hayata geçirdik. Hyperfolk markasını tercih eden kişiler bizim için müşteriden daha samimi ve daha farklı bir anlam taşıyor. Farklılığı seven bireylerin markasıdır Hyperfolk.

Hyperfolk’u tercih edecek erkekleri neler bekliyor?

ve strateji farklılıkları var mıdır?

Her şeyden önce Özgür Masur, tamamen lükse hitap eden en güçlü moda tasarımcısı kimliğine sahip houte couture markalardan biridir. Hazırlanan koleksiyon ve sunum şekli, hatta ve hatta PR anlamındaki stratejileri, marka ağırlığını tamamen taşımak zorundadır. Hyperfolk ise, hazır giyim markası olduğundan, marka için kurgulanan stratejiler tamamen butik üretimi olan ve kalitesi ile pahalı marka hedeflidir.

Hyperfolk markası, yazın erkeklerin olmazsa olmaz olarak kabul ettikleri beyaz ve hiçbir mevsimde vazgeçemedikleri siyah renkten oluşan güçlü bir koleksiyon ile erkeklere, hatta erkek giyimini kendine yakıştıran ve “boyfriend” tarzını seven kadınlara hitap ediyor... Koleksiyonda en fazla önem verdiğimiz detay ise, giyilebilir rahat formlara sahip olması ve gerek baskı gerekse kalıp olarak farklı modeller ile güçlendirilmiş olmasıdır. Özellikle de %100 pamuklu, terletmeyen çok özel bir kumaş kullanılmış olması birçok alıcıyı memnun edecek önemli unsurlardan biridir.

Türkiye’deki kampanyalar sizce nasıl yönetiliyor? Sektöre baktığınızda eksikler görüyor musunuz?

Popüler kültür, tasarımlarınızı nasıl etkiliyor?

Birçok röportajınızda Hyperfolk için marka stratejisi açısından alınmış en doğru ve güçlü kararın, marka yüzü olarak seçtiğiniz “Adam Olmazsın” adlı single çalışması ile gündemde olan Ertunç olduğunu dile getiriyorsunuz. Bize biraz marka yüzünün öneminden ve neden Ertunç’u seçtiğinizden bahseder misiniz?

Müzik, hayatımızı anlamlı kılan bir olgu ve tasarımlarımızda da müziğin ruhumuza dokunuşunu yansıtmaya çalıştık. Ürünlerimizin müziğe kendini kaptırmışçasına dans eden bir hiperhalkın üzerinde birer mutluluk flaması olmasını isteyerek yola çıktık.

Özgür Masur’u ve Hyperfolk’u yönetmekte olan biri olarak, sizce bu iki markanın arasında yönetim

Bu konuda en büyük eleştirim, özellikle markaların reklam stratejilerindeki korkunç seçimleri… Bazen izlediğim reklamlarda, bir markanın kampanya adına nasıl bu kadar kötü hatalarla reklam verebildiğine inanamıyorum. Bu konudaki en önemli karar merci, markanın pazarlama ve PR departmanıdır. Dolayısıyla bu tarz departmanlar, birlikte çalıştıkları ajanslara teslimiyetçi olmak yerine, çok daha iyisi için bin kere düşünüp bir kere karar vermeliler.

Hyperfolk oluşumunun her aşamasında titizlikle çalışırken en önemli şeyin marka fark edilirliği için doğru yüzü seçmek

207

olması gerekiyordu. Bunu başarabilirseniz yeni bir marka olarak önemli bir güce sahip oluyorsunuz. Bu doğrultuda birçok yerli ve yabancı model ile görüşmelerimiz oldu. Doğru yüz bulunursa eğer, çok isimsiz bir model bile size aynı gücü sağlayabilir. Araştırmalarımız devam ederken Ertunç‘un “Adam Olmazsın” single’ı gündeme geldi ve onda fark ettiğimiz şey; Türkiye’de ender bulunabilecek güzel ve farklı yüz hatlarına sahip olmasıydı. Ayrıca, kariyerinde oyunculuğu barındırıyor olması da Hyperfolk’un yüzü olarak bizim için avantaj sağlamaktaydı. Ne kadar doğru bir karar aldığımızı, çekimler esnasındaki profesyonelliği ile de son derece hissettik. İnanıyorum ki; Ertunç, müzik ve oyunculuk kariyerine kesinlikle profesyonel modelliği de ekleyecektir. Her şeyden önce modelliği seviyor ve bunun hakkını veriyor olması önemli. Onu bir süre sonra yurt dışında önemli bir markanın yüzü olarak görürsem hiç şaşırmam.

Biraz da Ertunç ile gerçekleştirdiğiniz çekimden bahseder misiniz?

Çekimleri Kilyos’ta Sumabeach’te gerçekleştirdik. Bizim için oranın atmosferinin çok daha başka bir anlamı ve önemi vardır. Şirket ortağım Mustafa Kuroğlu ile SumaBeach’te gerçekleşen bir partide tanışıp bu markanın oluşumunu sağlayan ilk sohbeti orada gerçekleştirmiştik. Ertunç’un profesyonel tavrı ve modellikteki yeteneği, çekimlere oldukça güçlü bir ivme kazandırmış oldu. Bu yüzden de çekimler esnasında hayat verdiği her karede modellikte ne kadar önemli bir yüz olduğunu hissettirdi. Ekip çok önemlidir ve bu ekibin en önemli kalesi de fotoğrafçıdır. Bir model ne kadar iyi olursa olsun eğer iyi bir fotoğrafçı ile çalışmıyorsanız ciddi bir zaman kaybına ve hayal kırıklığına uğrarsınız. Biz de bu yüzden, son zamanların yeni ve bence en yetenekli isimlerinden Elif Demiralp ile çalıştık. Açıkçası daha önce de belirttiğim gibi, birbirine inanan bir ekip ile çalışmak doğru sonuçların oluşmasını sağlar.

Uzun zamandır moda dünyasının içinde yer alan bir isim olarak Türk moda sektörünü dünyanın neresinde görüyorsunuz?

Türk modası fark edilir bir yerde ama ciddi anlamda takibe alınacak bir gelişme sağlamamız için daha almamız gereken çok yol var. Evet moda tasarımcılarımız ve markalarımız fark ediliyor ama dünyada sektöre yön verebilecek bir güce henüz sahip değiliz.

Bir marka yöneticisi gözü ile gelişen dünyadaki trendleri nasıl takip ediyor, nasıl yorumluyorsunuz?

Açıkçası kendi iş yoğunluğumdan dolayı bu konu ile ilgili profesyonel destek almak durumunda kaldım. Dünyada değişen trendleri, sektör farklılıklarını ve marka stratejilerinin sonuçlarını benim için araştıran ve toparlayıp bana sunan özel bir ekip ile çalışıyorum. Böylelikle kendi işime etkisi olabilecek, yeni ve gelişmekte olan hiçbir şeyi kaçırmamış oluyorum.

Hyperfolk’u başka birinin üzerinde görmek ne hissettiriyor?

Yarattığımız marka sayesinde, yaşam tarzımızı bizimle paylaşan bireylere ulaşma fikri bizi hep motive etti. Bu günlerde fikirlerimizin, iş ortaklarımızın da büyük yardımları

208

ve fedakarlıklarıyla hayata geçiyor olması ve beğeni toplaması son derece keyifli.

Son olarak böyle butik bir markanın satış noktalarını ve ilerideki ulaşılabilir stratejilerini nasıl planlıyorsunuz?

Hyperfolk’un marka bilinirliği oluşmadan, marka için mağaza açmak yerine doğru satış noktaları ile yol almak en başta gelen stratejilerimizden biri… Bu yüzden ürünlerimiz şu an, İstanbul Nişantaşı’nda Gizia Gate ve Beyoğlu Galata’da Fifth Ave Galata mağazasında yer almaktadır. Bunun dışında tatil beldesi olarak en fazla önem verdiğimiz Çeşme Alaçatı’da Bashaques’ta yerini almıştır. Farklı görünmeyi seven ve kaliteden ödün vermeyen erkeklerin ve erkek formlarını kendine yakıştıran, “Boyfriend” akımını seven kadınların beğenisine sunulmuştur. Biz markamıza çok inanıyoruz ve geleceği yerleri şimdiden hissedebiliyor olmanın rahatlığını yaşıyoruz. 

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Akıllı Dondurucu Teknolojili

Samsung Buzdolabı İster soğutucu ister dondurucu

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN GÜNEŞ SHOWROOM

Turan Güneş Bulvarı No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara

Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04

Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

Alberto Guardiani’den Sinema Daveti Ünlü İtalyan markası Alberto Guardiani, Next Level’daki mağazasında, İtalyan Haftası kapsamında Milano’da sergilenen koleksiyonunu “Cinema Guardiani” konsepti ile tanıttı. Ünlü İtalyan markası Alberto Guardiani, Next Level’daki mağazasında düzenlenen konsept etkinlikle şık koleksiyonunu görücüye çıkardı. Mağaza sahibi Nevra Tuncer’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen davete cemiyet hayatından birçok isim katıldı. Alberto Guardiani’nin İlkbahar-Yaz koleksiyonunu yakından inceleme fırsatı bulan davetliler bol bol alışveriş yapmayı da ihmal etmediler.  LUIGI MATTIOLO

210

AYNAZ ÖZKAȘIKÇI

NESRİN KILAVUZ

MURAT - HANDE ERKÜTÜK

MERVE KALEMCİ

KAMİL - NESLİHAN UZEL

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

DENİZ - EBRU DEMİRYÜREK

NEVRA TUNCER

ESİN CANKILIÇ

211

kelebek

En Kısa Mevsim HOŞ GELDİN!!! Omuzlar hep açık bu yaz… Ayaklarda ponponlar hakim. Bikiniler daha minimalist. Sıra dıșı gözlük tasarımları plaj çantalarımızın demirbașı olmuș durumda… Hal böyle iken ben de derledim topladım yaz trendlerini beğeninize sundum. Keyifli ve bol huzurlu tatiller efenim…

Bat Gio – Giovanna Battaglia Bu isim geçtiğimiz ay Capri Adası’nda evlenen Giovanna Battaglia’nın sosyal medya ismi. Tam bir İtalyan. Kendisi New York’ta yaşasa da stilist ve kreatif direktör olmanın verdiği sorumlulukla dünyanın dört bir yanında her açılışta, her lansmanda karşınıza çıkan bir isim. W Magazine’in moda editörü olsa da kariyerinde birçok ülkenin Vogue dergisinde emeği geçmiş bir isim.

212

Le Specs Le Specs gözlükleri, Rihanna ve Beyonce gibi dünya yıldızlarının aksesuarı olmanın yanı sıra Avusturalya küresel moda sektöründe, akımları belirleyen bir marka. Ekip tasarımcılarından Henry Holland ve Craig Karl iş birliği ile tasarım sınırlarını zorlayan Le Specs, bugün dünyada otuzu aşkın ülkede seçkin mağazalarda popülerliğini sürdürerek satılıyor.

Chaillaz Bags Çağla Ziyal tarafından yaratılan İstanbul merkezli tasarım çanta markası Chaillaz, stil sahibi kadınlar için harika bir alternatif. Markanın özel yaz koleksiyonu kilim ve ikat kumaşlar kullanılarak tasarlanan, modern ve etnik detayları buluşturan el yapımı çantalardan oluşuyor. Yaratıcısı gibi zarif olan bu markayı sahilde elinizden düşürmeyeceğinizi garanti ediyorum.

Frow Design House

Leona Design 1920’lerden alınan ilham ile o zamanların altın çağındaki gösteriş ve lüksü günümüze kadar taşıyan Leona Design; dikkat çekici renk ve kaliteli materyaller eşliğinde kadınlara güç, ihtişam ve zarafeti bir arada sunuyor.

İstanbul merkezli tasarım evi Frow, günün her saatinde kendini özel hissetmek isteyen kadınlar için hazır giyim koleksiyonları ve kişiye özel tasarımlar sunuyor. Tarzından ve özgünlüğünden ödün vermeyen stil sahibi şehirli kadınlara hitap eden marka, gündüz ve geceye uygun modern-şık tasarımlarıyla öne çıkıyor.

Dilek Altunay Takıya olan tutkusunu kuyumculuk eğitimiyle taçlandıran Dilek Altunay, her şeyi bir kenara bırakarak çıktığı tasarım yolculuğunu kendi markasıyla devam ettiriyor. Tasarımcı, kendi adını taşıyan koleksiyonda; gümüş, bronz, altın ve yarı değerli taşlar kullanarak tasarladığı modern ve zarif takılara yer veriyor.

Areaware New York merkezli Areaware, fonksiyonel ama farklı ürünleriyle günlük hayatımıza renk katan bir tasarım markası. Markanın ürünleri, şamdanlardan tutun, Brooklyn sahillerindeki odun parçalarından yapılmış askılara kadar fonksiyon ve sanat arasındaki ince çizgide duruyor.

Glam Triangle Bikini Hollandalı Türk tasarımcı Süheyla Sahil’in 2016 plaj koleksiyonu, ‘Glam Triangle’ mottosuyla bu yaz sahillere iddialı girmek isteyen kadınların vazgeçilmez parçaları arasında olmaya hazırlanıyor. Çarpıcı renkler, dikkat çekici geometrik modeller ve minimal çizgilerden oluşan koleksiyonda yer alan mayo ve bikiniler “özgür ve özgün kadınların” ikonik tarzını ve enerjisini plajlara taşıyor!

213

Kendinizi Șımartın

izi kısaca tanıdıktan sonra, bu sektöre yatırım yapma isteğinizin nasıl doğduğunu dinleyebilir miyiz?

Çocukluğum ve gençliğim İstanbul’da geçti. Genç yaşta evlenip eşimle birlikte o nereye giderse ben de oraya gittim ve bu şekilde geçen uzun yılların ardından Ankara’ya yerleştik. Biri evli iki kızım var. Onların büyüdüğünü ve kendi ayakları üzerlerinde

durabilecekleri noktaya geldiklerini gördükten sonra kendi hayallerimi gerçekleştirmeye karar verdim. Kendime ait bir işim olmalıydı. Ama bu iş; bir para kazanma hırsı veya boş zamanları geçirme adına bir uğraş olmamalıydı. Sık sık yurt dışına giden biri olarak gerek Avrupa’daki ve gerekse ülkemizdeki güzellik salonlarını gözlemleyerek farklı bir konsept oluşturmaya karar verdim. Bir kadın olarak gittiğim her mekanda aradığım; mekanın konumu, görüntüsü, personelin davranışı, temizliğe ve müşterilerine verdikleri önemdir. “Kendi beklentilerim nelerdi, bir güzellik merkezine

advertorial

MRY Güzellik Merkezi’nin ișletme sahibi Meryem Kaynarca Yeșilgül, ayrıcalıklı güzellik uygulamalarından bahsederken açılıșa özel yüzde 30 indirim kampanyalarının olduğunu da belirtti.

uygulaması, kuaför hizmetleri, dolgu, dermoroller uygulaması ve masaj hizmetleri veriyoruz Birbirinden yetenekli, uzman personelleri, kaliteli ürünleri, samimi ortamı ve hızlı, güler yüzlü hizmeti ile misafirlerimizin değerli zamanlarını en iyi şekilde geçireceklerini vaat ediyoruz. Haftanın yedi günü Sabah 08:30 ile akşam19:30 arası çalışıyoruz. Seans saatlerimizi müşterilerimizin müsaitlik durumuna göre ayarlıyoruz, “illa şu gün, şu saatte olacak” diye onları sıkıştırmıyoruz.

Size göre firmanızı rakiplerinden farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Çalışma disiplini, kaliteli hizmet, doğru uygulama, daima uygun fiyat, hijyenik çalışma, kesin ve etkili çözüm ile müşteri memnuniyeti bizi rakiplerimizden ayrı kılan özelliklerimiz.

gittiğimde neleri aradım ve neleri bulamadım?” gibi sorulara verdiğim cevaplarla konseptimi oluşturmaya karar verdim. Her şeyden önce, hizmet almak için gelen kişileri müşteriden ziyade arkadaşça karşılayabileceğimiz, çay kahve ikram edebileceğimiz, dostluk ve arkadaşlık ortamını oluşturabileceğimiz bir mekan yaratmaya karar verdim ve bu hedefle yola çıktım.

Merkezinizin öne çıkan özelliklerinden ve verdiğiniz hizmetlerden bahsedebilir misiniz? Öncelikle güler yüzlü, sıcak bir karşılamayla ön plana çıkmayı hedefliyoruz. Uzman kadromuzla lazer epilasyon uygulamasına, cilt bakımına ve saç tasarımına gelen dostlarımızın memnuniyet içinde ayrılması en büyük gayemiz… Bize göre bütün ciltlerin temizlenmeye ihtiyacı var, MRY Güzellik Merkezi’nde en son teknoloji ürünler kullanılıyor. Buhar makinemiz var; o cildi temizliyor sonra cilde göre hangi maskeyi yapacaksak, akne tedavisi, kırışıklık tedavisi ve ozon tedavisi gibi tedavilerin hepsini yapıyoruz. Ice lazerimiz var, lazer epilasyon var, ayrıca bunların dışında tüm vücut sir ağda, kalıcı makyaj, protez tırnak, ipek kirpik, cilt bakımı, kirpik perması, tırnak matik resmi, kaş tasarımı, leke tedavisi, cilt gençleştirme uygulamaları, kavitasyon, yosun

röportaj

Kanatlarım Așk’tandı Alfa Yayınları/ Mona Kitap’tan çıkan “Kanatlarım Așk’tandı” adlı șiir kitabıyla, Türkiye sınırlarında büyük bir bașarı olarak adlandırılabilecek satıș hızıyla edebiyat dünyasına adım atan Selin Söğütlügil’den keyifli serüvenini dinliyoruz...

itabınızın sinopsisinde; “Yaşamın” her anında aşkın gizli olduğunu vurguluyorsunuz… Bu sanat dolu bir tanım... Size göre “Yaşam Sanatı” ve “Yaşama Sanatı” arasında bir fark var mı? Ve eğer varsa aşk bu tanımların arasında nerede yer bulur?

Yaşamın en büyük paradigması; bize verilmiş bir ödül olmasından kaynaklanır…Yaşam; müthiş bir hediyedir bizlere. Ve bence, yaşam aslında; onu yaşama sanatıdır. F. Nietzsche’nin dediği gibi “Bizler, kendi yaşamımızın şairleri olmak isteriz. Bunun içinse tek bir şey gerekir; kişiliklerimize bir biçim vermek; bu büyük ve az görülen bir sanattır.” Peki bu imkansız mıdır? Kesinlikle hayır!...Yaşamın paradigması o ödülün muhteviyatındaki bu şaire ulaşmaktır, yani kendimize… Başlı başına otantisitesi olan bir sanat!... Foucault’un Asetizm’inde (kendilik pratiği; kendini geliştirme pratiği) saklı olan; kendilik etiğinin temelinde müthiş bir özgünlükle vurguladığı yaşama sanatı; yani “Tekhne Tou Biou” budur işte! Grek/Eski Roma’dan günümüze ulaşan, yaşamın bireysel özgürlükler ve özdenetimler içinde; varlığın kendisi tarafından keyifle, zevkle, an ve an yaşanılarak tamamlanması ve bir sonraki nesillere bırakılacak güzel anı ve tecrübelerin olmasıdır. Burada özgürlük; varlıklarımızın ontolojik koşuludur. Manevi anlamda ne kadar ak ve özgür olursak; ne kadar ahlaki çilecilikten, maskelerden, buyurgan kurumların dikte ettiği yüzeysel reçetelerden uzaklaşır; gerçek benliklerimize dönüp, kişiliklerimize özgün biçimlerini verirsek; kendi yaşamlarımızın o denli büyük şairleri oluruz. Yaşama sanatı müthiş bir varoluş sanatıdır aslında ve bunun formülü kendimizi özenle ve sevgiyle oluştururken, karşımızda şablonlar halinde beliren stereotipleri kırıp geçmektir. Bu zordur… Çünkü; o yaşamda var olan varlıklarımızın alkemisinde; hep bir arayış vardır; aidiyet arayışıdır bu! Bu ömür boyu sürer. Aidiyet; korunma temel içgüdüsünün yansımasıdır. Her birey farklı aidiyet kültürleri oluşturur kendi iç dünyasında ve orada yaşar… Ama öyle bir aidiyet biçimi vardır ki; bu her şeyin üstünde alev alev var olur. Bunun adı “Aşk”tır… Ve aşka aidiyet büyük cesaret ister! Cesaret; Latince “courage” demektir. “Couer” yani “yürek” teriminden türemiştir. Asıl anlamı; kim olduğunun hikayesini tüm yüreğinle haykırmak demektir. Aşk’a aidiyet işte bu büyük yürekle; bu “courage” ile olur. Bunun hikayesi; sanatında yaşar; aşk için kül olmadan; yeniden doğamazsınız. Önce cesaretle yok olursunuz ve sonra bütün özgürlüğünüzle bir daha var olursunuz. Bu devrimlerin en büyüğüdür! Çünkü yaşamın her anında aşk gizlidir; bu anların arasında en büyük aşklar eşsiz devrimler gibi başlar... Yaşam; cesaretle yaşamak ve aşk; benim için devrim niteliğindeki bu tek asıl olan sanattır.

Sizin Mustafa Kemal Atatürk ile bir akrabalığınız söz konusu fakat bundan pek bahsetmediğinizi söyleyebiliriz. Bu bir tercih mi?

Evet… Net bir tercih… Hayatta aksiyonlardır baki kalan,bu topraklarda saltanatı; monarşik mutlak demogojiyi kaldıran büyük bir liderin en yakın akrabası olarak bu büyük onuru; sadece lafla değil, somut eylemlerle, davranışlarla ve yaşamımda attığım adımlarla yaşamayı ve yaşatmayı tercih ediyorum. Bir Türk kadını olarak ideal ve inançlarım; Anadolu’da vatanımız uğruna canını feda eden şehitlerimiz, sınır boylarında topraklarını koruyan askerlerimiz,ülkesini, milletini seven yazar çizer ve düşünürlerimiz, bilim adamlarımız,

girişimcilerimiz, topraklarımıza, ruhumuza aşk ve cesaret eken ozanlarımız, yediveren güller gibi açan kadınlarımız, çoçuklarımız, Cumhuriyetimiz’in manevi tüm gönüldaşları Mustafa Kemal’in ruhundan, kanından birer candır. O zaman hepimiz onun akrabaları değil miyiz? Hepimiz Mustafa Kemal’in evlatlarıyız!

Selin Hanım, kuşlar ve kuş kanatları sizin en büyük sembolleriniz... Bunun farklı anlam derinlikleri var mı sizin dünyanızda? Bize biraz anlatır mısınız; neden kuşlar ve neden kitabınızın adı?

Kuşlar! Çünkü onlar göksel dünyanın temsilcileridir. Göksel dünya; var olan o eşsiz estetiktir; bağımsızdır ve erişilemez bir hazinedir... Erişilemez olan; gizem doludur... O gizem insanın varlığında heyecan dolu keşif duygusunu kamçılar. Ve kuşlar; işte o dünyanın “kanatlı tanrıları”dır. Yerçekimine meydan okuyan; kanatlarını tutkuyla her açtıklarında aşk ve umut saçan o güzel kuşlar... Mesnevi’de bir bölüm vardır. Mevlana orada şöyle der (870.ci cüz); “Kanatlarını çıkar; bir kuşa dönüş! Ve semaya kanatlan; yüreğin gerçek sevgiyle doluysa eğer; sen cennetin kuşusun...” Gönül, yürek, kalp ya da dil... Bir varlığın göğüs kafesinin içindeki o paha biçilmez hazine, o okyanus, o eşsiz sema; öylesine yüce ve öyle derindir ki! Yeter ki varlık, içinde sakladığı aşk ve sevginin billurdan anlamına ulaşsın. Ezoterik inançlarda, içi böylesi saf bir ışıkla dolu olan yürek; o sevgi ve aşkı, kanat şeklindeki ışık haleleriyle evrene yayar ve yansıtır. Başta Anadolu’nun irşadını üstlenen büyük Horasan (Horasan, güneşin ve ışığın doğduğu yer anlamına gelir), erenlerimizin, ruhu nurdan Anadolu evliyalarımızın; Hacı Bektaş Veli’nin, Mevlana’nın, Tebrizi’nin, Yunus Emre’nin de dediği gibi yaşamda her şey aslında bu ışıktır, yani aşk ve gönül, aşkın yuvasıdır ve böylesine derindir işte; kanatları vardır aşkta... Ben de kitabımın başlığını, içeriğini en güzel şekilde ifade ettiği için bundan farklı düşünemezdim. Onun için “Kanatlarım Aşk’tandı” oldu...

En büyük aşklar eşsiz devrimler gibi başlar.. “Tut elimi, gel yanıma, her şeyi bırak. Biz hep çocuk kalalım” diyorsunuz bir şiirinizde, Selin Söğütlügil içindeki çocuk ve aşkı nasıl muhafaza ediyor?

İnsanoğlunun yaradılışındaki mistik birlik deneyimi; Jung’un ve Erich Fromm’un vurguladığı gibi varlığın ileride göstereceği aşkınlık halinin sevgiyle bütünleşen formudur. Çocuk olmak; bu saf, ayrışmamış, sadece sevgiyle yoğunlaşmış, yaşam tatmininin dinamizmini; kendiyle olan coşkulu ilişkisinde bulmak demektir. İçimizdeki çocuğu hep yaşatmak; kendi kimliğimizi hiçbir dünyevi güce teslim etmeden, dışarıdan bir uyarana aciziyet göstermeden, sevgiyi nesnelerle değil varoluşumuzun saf özünde duyup yaşayarak gerçekleştirmektir... Varlığın bu hali; hem İslam Tasavvufu’nda, hem Kabalah’da hem de Budizm’de aynı anlamlı aşkınlığı net olarak vurgular. İçimdeki çocuk ve aşk benim için öyle değerlidir ki. Bu bir anlamda romantik; yani coşumcu bir tanımıdır bence yaşamın... Çünkü bana göre “deha yürektedir!” Çocuk kalmak; bence yürekli bir fazilettir! İçimizde bizi sınırlayan tabulara, güçlere, yaptırımlara, uyaranlara karşı koyma halidir; özgürlüktür, canlılıktır, boyun eğmemektir, dizginlenmeden hayatı sadece coşku ve aşkla kavrayıp,yaşamak, üretmek, sadece sevmek ve öylece mutlu olma halidir. O çocuk yaşıyorsa içinizde; her nefesinizde yaşama

217

röportaj

diri diri dokunduğunuzu hissedersiniz... Onun için el ele tutup; yan yana gelip; her şeyi bırakarak hep çocuk kalmalıyız... Duygularımızı onurlandırmalıyız; kalbimizin ayrı otantik bir beyni var. Çünkü hepimizin dehası aslında yüreğinde saklı...Ve bunun adı da aşk...

Sporun yaşamınızda önemli bir yeri var... Maratonlara katılıyor ve koşuyorsunuz. Başka hangi sporlarla ilgileniyorsunuz?

Sporu yaşantınızın bir parçası yapmak müthiş bir duygu... Aslında insanoğlunun yaratıldığı andan itibaren yaptığı en eski eylem koşmak. Bu içimizde var... Atletizmin dışında yüzme, kayak ve yelken en sevdiğim ve yaptığım sporlar. Yelkenle babam sayesinde dört yaşında tanıştım. Deniz aşkım da bunu pekiştirdi diyebilirim. Ama tutkuyla bağlı olduğum, ruhumu yükselten bir diğer aktivitem ise okçuluk... İngiltere’de başladığım ve müthiş bir aşka dönüşen hal aldı bende, ok ve yayla olan ilişkim. Yazarken kalem ve kağıtla yaşadığım yalınlıkla aynı... Kendimi ifade ettiğim şeffaf bir dokusu var; bir meydan okuma gibi adlandırabilirim. Bütün

218

alan sizin; hedefinizi de siz belirliyorsunuz. Kendinizi aşma çabası yaşıyorsunuz zamanla... Bizim kültürümüzün en önemli parçalarından biridir okçuluk. Binicilikle birlikte ikisi beden kültürü anlayışının sembolüdür eski Türk boylarında.

Birçok yardım faaliyetinin de içindesiniz; ve bazı maraton koşularını yardım organizasyonları için yapıyorsunuz. Bu etkinlikler nelerdir? Ayrıca sizin Mayıs 2017’de dünyanın en zorlu maratonlarından olan Büyük Çin Seddi Koşusu’na katılacağınızı öğrendik, bunu sizden dinlemek isteriz...

Bu sene Kansersiz Yaşam Derneği’nin müthiş bir projeye dönüştürdüğü, Şişli Etfal Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü’nün Yenilenme Yardım Kampanyası; beni yürekten etkiledi. Sporcu melekleri olarak bu anlamlı kampanyaya destek olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Gerçek sevgi ve aşkın evrendeki en büyük yansıması; koşulsuz yardımlaşmadır. Birbirimiz için beklentisiz gerçekleştirdiğimiz güzel eylemler bütünlüğü; hem içimizde var olan sevginin paylaşımına yol açar hem de yaşamın tek ve ayrışmamış anlamı olan aşkı pekiştirir. Bu enerji; büyük

bir güçtür, her sorunu alt eder, her varlığa şifa verir, her yaşamı filizlendirir... Bu yaşama paylaşarak kattığımız metafiziksel masif bir ivme. Onun için el ele gönül gönüle birleşmeliyiz. Çin Seddi Koşusu benim için şimdiden büyük bir heyecana dönüştü, oldukça değişik bir yapısı var. Çin Seddi’ne Türk ve Kansersiz Yaşam Derneğimiz’in bayrağını dikeceğiz. Dünyanın; en farklı ve ikonik olarak adlandırılan üç maratonundan biri. Diğerleri de Polar Circle Marathon ve Myanmar’da gerçekleşen Bagan Temple Maraton’u... Sevgi uğruna koşacağımız yollar hiç tükenmesin. Buradan değerli okuyucularımızı kampanyamıza destek olmaya davet ediyorum.

İngiltere’de hem ekran hem de tiyatro için senaryo ve prodüksiyon yüksek lisansı yapıyorsunuz. Bu projelerinizi, edebi işlerinizle eş zamanlı yürütmeyi düşünüyor musunuz? Ve teknoloji çağında süregelen bir yaşamda; bir nebze unutulan “tiyatro” ne kadar önemli sizce? Her iki platformda da oldukça yoğun çalışmalarım, hep öğrenerek sürüyor. O açıdan çok mutluyum ve şunu anladım ki bir ömür boyu öğrenci kalabilirim ve kalmalıyım da! Her bir proje ayrı bir heyecan; ayrı bir yolculuk gibi... Üretme yetisi bence yaşamın bize sunduğu; varoluşumuzun doruğundaki o müthiş haz. Yaratımın benlik ve tragedya duygusuyla olan direk bağı, kendiyle baş başa kalmış biz insanoğlunu yaratıcı süreçlerin içine çeker. İnsan yaratırken kendi bilincine vakıf

olur; onu yeniden bulur. Varoluşçu Psikiyatr Rollo May’ın ifadesiyle önce bilinçsizleşir; bu bilinçsizlik kendinden geçmenin ötesinde; sonra ortaya çıkan kendimizle tümleşmektir. Yaratmak büyük bir enerji bence; bilinçli bir itiyle sanata dönüşen bir enerji... Konuşmamızın başında ilk sorunuzdaki o sanat, bu enerji ve onu oluşturan ruhuyla hem çok doğal hem de bir o kadar özgün diyebiliriz. Tiyatronun gönlümdeki büyük ve müstesna yerini ise kelimelere dökemem! Benim için “Sanatların Zeus”udur tiyatro! Gerçekliğin içinde bize yaşamın tüm anlamını, vital ve en naturalist haliyle sunan; yaşamı, içinde yaşarken onun kültürel, atmosferik katmanlarından alıp büyülü bir realizasyon içerisine metaforik zenitlere ulaştıran ve bunu yaparken bu yolculuğa bizleri de an ve an keyifle dahil eden sanatların en büyüğüdür. Jung’un varlıksal tanımında Animus ve Animaların birbirleriyle iç içe girişini, oyuncunun rolüyle yaşadığı sıra dışı ilişkinin “İn Situ” naturasında buluruz tiyatroda... Benim edebiyat aşkımı tetikleyen en büyük güçtü tiyatro çocukluğumdan beri. Hatta ilk izlediğim ve çok etkilendiğim eser; Ionescu’nun “Gerdegan”ıydı... Annemin sanat ve tiyatro sevgisi, bizi küçük yaşlardan itibaren ayda bir iki kere tiyatro salonlarına taşıdı. Teknoloji çağında olmamızın ise, tiyatronun majisine katkısı olacağının inancındayım. Dünyanın en eski sagalarından, İrlanda kökenli Ulster Saga’da çok anlamlı bir tanım vardır. “Curadmir”; yani şampiyonun hakkı... Ben sanata bakış açımda; tiyatroyu “Sanatın Curadmir’i” olarak görüyorum. Varoluşçuluğun büyüsü de beni bu konuda hiç yalnız bırakmıyor tabii! Berthold Brecht Pikoreks yapısı, S.Beckett ve Chekov en etkilendiğim üsluplar. Var olsun tiyatro; var olsun sanat...

Çok okuyan bir sanatçı olarak, edebiyat söz konusu olduğunda, sizi en çok etkisi altına alan belirgin bir tema var mı? Bu hep merak konusudur, bir yazarı ne etkiler, o nelerden etkilenir diğer edebi eserler söz konusu olduğunda?

Benim için, kesinlikle hüzün duygusu. Okuduğum tüm edebi eserler arasında zamanla beni sayfalara kayıtsızca bağlayan öğenin her şeyden önce; o hüzün duygusu olduğunu keşfettim. Bu duygu hikayeden hikayeye farklı renklere bürünür; o yazarın kişiliğinin, tecrübelerinin, yaşamı kavrayış şeklinin; okuyucunun da içsel algısıyla birleşerek, sanki bir resim tualinde karıştırılan tonlar gibi, özenle bir araya getirilip yansıması şeklinde yer bulur. Peki nedir bu renkler? Marquez’in, Llosa’nın, Neruda ve Mistral’in aşk kokan hüzünleri tartışmasız koyu kırmızıya çalar. Puskhin’in, Dostoyevski’nin, Proust’un, Joyce’un ve Orhan Pamuk’un hüznü mekan ve manzarayla bütünleşir, yükseklere kanatlanarak yücelir ve derken bir kuş gibi insanın yüreğine dalar, oradan sisli gri bir renk olur çıkar. Goethe’nin hüznü betimlemesi; Prometheus’ün ellerini dikenlere bulaması gibi coşkulu, naif ve romantiktir. Bence onun rengi, hayran olduğu doğu mistisizmini de yansıtan koyu pembe olmalıdır; gizli ve ihtiraslı...Nietzsche’nin Poe’nun ve Kafka’nın hüzünleri; psişik, delice, uçsuz bucaksız dokulara bürünür, sonu bir türlü gelmeyen, insanın içinden çıkamadığı dipsiz bir kuyu gibi, tüm hücrelerimizi kapkara bir gecenin ıssız siyahına çalar. Borges, Stendhal ve Flaubert ile yakalanan hüznün vurgulu pastel tonları, Yahya Kemal, Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal’le benim içimde vatanımı çağrıştıran toprak kahvesine bulanır ve ona adadığım her özlemimde o toprakta yeşeren küçük yeşil filizciklere dönüşür. A.Rand’in, Murakami ve Nabokov’un hüznü, size hiç hissettirmeden değişik bir şeffaflıkla içinize akar ve siz yine hissetmeden vücudunuzu değişik bir ironiyle terk eder; renksizdir onların hüzünleri, içinizi yakmaz. Tanpınar’ın eserlerinde hüzün; diğer tüm

219

röportaj

duygularla kucaklaşır, onların arasında yavaşça erir. Mutlu bir devinimle dönüşür ve her mevsim kişiliğini koruyan güneşli bir sarıya çalar. Emily Dickenson’ın, Hemingway ve Steinback’in hüzünleri masmavidir, havaya dağılan tüy tanecikleri gibi uçucu, semanın etkileyici rengi kadar güzel ve hafiftir. İnsanın içinde bir boşluk hissi yaratır ve sonra aynı hisle onu doyurur.

Neden “hüzün” öyleyse?

Çünkü hüzün; aşkın impromptu habitasıdır... Hüzün, doğamızın, yaşama sanatımızın olmazsa olmazıdır. Yalnızlık ve yaşanmışlığın birlikteliğini simgeleyen nostaljinin iskeletidir hüzün...Bu ifadelerim yanlış anlaşılmasın lütfen; sadece edebi mahiyette tanımlarım benim... Çünkü edebiyatta hüzün; mutluluğa zıt bir eksen çizerek, okuyucuyu besleyen ve derin iz bırakan bir yapıya sahiptir ve aşk kadar kuvvetlidir.

Selin Hanım son olarak, İngiltere ve Türkiye arasında bir yaşam sürmektesiniz. Bir aktivist olarak, İngiltere’den bakınca nasıl bir gelecek görüyorsunuz Türkiye için?

Dünyayı ilkel çağlardan beri döndüren, iç içe geçmiş iki çok önemli faktörün olduğunu biliyoruz. Bunlardan biri din yani inanç sistemi, diğeri politika yani iktidar sistemidir. Devlet kavramı da; Eflatun’un tanımıyla; bu iki ögenin bir arada devşirildiği; makro insandır. Burada her ikisi içinde en önemli kriter bilgidir. Bu iki sistem organik bir bağ ile birbirinden kopamaz. Biri toplumu, tekili tanımlar; diğeri tümü kavrayan söz, ses ve sonuçtur. İkisi de hem çok önemli hem de tehlikelidir. Bilgi ile manipüle edilen tüm devlet sistemlerinde; en güzel kazanım istikrardır. Öyleyse hem insan hem de makro insan bilgili olmalıdır. Evet; sorunları olmayan coğrafya yoktur ve hiçbir ülkede tam steril bir ortamdan bahsedemezsiniz. Ama temelde; yaşam iskeletinde kırıkların sızıntıların olması; başlı başına küçük provokasyonların, çatlamaların bir ülkenin yaşam istikrarını temelde zedeleyecek büyük olaylara sebep olmasına yol açar. İşte burada ülke yöneticilerinin bilgi birikimi, kendi kültürünü coğrafyasını ve dünyayı tam teşekkülüyle tanıma yetisi önemlidir. Çünkü sistemler arasındaki doğru manipülatif adımları onlar atarlar.Türkiye jeo-politik açıdan dünyada önemli bir güce sahip, hem geçmiş zengin ve olgun tarihi, hem de şimdi bünyesinde barındırdığı gelecek vadeden; en büyük sermayesi konumundaki genç nüfusuyla. Bu AB’ye girme süreçlerinde göz ardı edilen bir durumdu. Ben; birlik içinde bulunma, çaba, ödün ve ani değişimlerini çok pozitif değerlendiremeyeceğim; bu uzun bir konu. Ancak devlet ve hükümetler, elinde bulundurduğu otorite hakkını; kesinlikle sağlıklı bir oto-kritik sistemi ile; baskıdan uzak sağduyu ve bilgi birikiminden ayrı düşünmeden, diktaya yönelmeden, şahsi çıkarlarını göz ardı ederek, kullanmalı yoksa ülkelerini büyük bir sosyo-politik kaosun içine sürükleyerek erir giderler. Şu an Türkiye’de yaşanan kaosun büyük bir kısmı sadece bu hususlarla izah edilebilir. Bizler birey olarak demokratik bir ülkede özgür ve huzurla yaşamak isteriz. Bu her bireyin; varoluşuyla getirdiği temel yaşam hakkıdır. Bunu da bizim için gerçekleştirecek yöneticileri seçeriz. Bunu yapmayanı değiştirme hakkımız da yine bize aittir. Ne kadar bilgi sahibi isek; o kadar bilinçli vatandaşlar haline dönüşüyoruz. Çünkü yanlış sistemlere meydan okuyan en büyük güç; bireyin özgürlük hakkına sahip çıkma arzusudur. Ama önce bunun haklı bilincine sahip çıkmalıyız. Rousseau der ki; mucizeler; kendilerini baskıdan korumak için hepsi de özgür insanlar tarafından gerçekleştirildi. Proudhon’un “Mülkiyet Hırsızlıktır” adlı tanımı aslında; bireyin bu sosyo-politik kimliğini tanımlar. Maalesef ülkemizde yanlış

220

yorumlanan bir felsefe olan anarşinin romantizmde yatan kökleriyle değerlendirirsek; insanca yaşamak isteyen birey; paradigmalara teslim olmayan, bilgi sahibi olan ama bu bilgiyi yalnızca düşünerek değil, aynı zamanda eyleyerek hayata geçiren, varlıksal özgürlüğünü toplumsal platforma taşımayı hedefleyen, baskıcı her türlü mülkiyet ve otoriteye karşı gelen, siyasetin buyurganlığından etkilenmeyen bilinçli, bir o kadar da mücadeleci olmalıdır. Mülkiyet hakkı sadece bireye aittir ve devlet mekanizması bireylerinin bu hakkını korumakla yükümlüdür; ona sahip olmakla değil. İyi yönetilen bir ülke, akıllı ve duyarlı vatandaşın bilgiyi sağduyulu şekilde kullanarak, iki ana sistemi birbirine karıştırmadan, halkı arasında ayırımcılık yapmadan, liderlik ve yöneticilik vasıflarının kendi karakteriyle simbiyotik bir ilişkisinin olmadığı, ülkesinin ve dünyanın gerçek bilgisine sahip, diplomatik ilişkilerinde ödünsüz altyapılar kurabilen ve her şeyden önemlisi; toplum bireyleri arasındaki sosyal tahammül mekanizmasını yani fikir birlikteliği veya varlık kabulü de diyebilirsiniz buna ve bunu sağlayabilen liderleri yönetime getirmesiyle oluşur. Sanatta; yaratıcılık, hayatla sınanmaya gereksinim duymaz ama siyaset öyle değildir der Chomsky. Hayatın onayına zorunludur; yoksa hiçleşir ve ülkelerde güdülen siyasetin entelektüel niteliği; iktidar ve muhalefet dengesine bağlıdır. Burada yine karşımıza; bilgi ve bilgili insan çıkar. Bizler ne kadar çok; kendimizi bilgiyle besler, ne kadar çok entelektüel bir dünya aktivisti olursak; düşünsel militanlığımızın yanı sıra, geleceğini kendi yüreği ve aksiyonları ile şekillendiren birer eylemsel varlıklar, vatandaşlar ve seçmenler oluruz; ülkemiz için yine Eflatun’un deyimiyle “filozof krallar” yani; erdemli, bilinçli, yüksek ruhlu, vizyon sahibi, adaletli ve doğru devlet adamları seçeriz. Yaşama bir kez geliyoruz; sanattan siyasete, terörden barışa; ülkemizin geleceği; hepsi bizim elimizde; hepsi varlık gücüyle ilişkili; yeter ki güzel bir dünyada yaşamak için, başkalarının adımlarını beklemeyelim. Bunu kendimiz başaralım, bu gücümüz fazlasıyla var... Aktivist yazar June Jordan’ın deyimiyle; “Aslında yaşamın her boyutunda beklediğimiz; kendimiziz...’’ 

Çevre dostu Pencereler üretir.

Pencere, uzmanlık, tecrübe, bilgi ve sorumluluk ister. Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara www.hatupen.com.tr

facebook.com/hatupen

Telefon: 0312 385 88 50

E-posta: hatupen@hatupen.com.tr

twitter.com/hatupen

instagram.com/hatupen

Yaz aylarında sağlıklı ve formda kalabilmek için seçtiğimiz hafif ve serin yiyecek ve içecek alternatiflerimizi, șık restoranların özel davetlerini ve eșsiz lezzetlerle bulușacağınız mekanları MAG Gurme Özel içeriğimizde sizlerle bulușturuyoruz...

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

Harvey Nichols MAG Lounge’da Tadım Günü DENİZ - EBRU DEMİRYÜREK

Harvey Nichols MAG Lounge, yaz sezonu için yenilenen menüsünün tadımı için özel konuklarını ağırladı. Her sezon menüsüne farklı lezzetler katan Harvey Nichols MAG Lounge; başkentin seçkin simalarını ağırlayarak yeni tatlarını konuklarına sundu. Can-Seda Çavuşoğlu çiftinin evsahipliğinde gerçekleşen tadım gününde misafirler yeni menüyü çok beğendiklerini söylediler.

224

KORAY - TUĞBA KARTAL

SEDA - CAN ÇAVUȘOĞLU

HANDAN BANU ÖZTÜRK

davet

AHMET- İPER ZİLELİ

CEREN - ÖZGÜN CAN

Bașkent iș ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin katıldığı tadım davetinde konuklar, yeni menüyü çok beğendiklerini dile getirdiler. 226

FIRAT- BURCU AKER

ERCAN - DERYA KAHRAMAN

SEZEN - KORAY AKAR

YEȘİM - REHA TANDOĞAN

Mehmet-Feride Șahin, Harvey Nichols MAG Lounge’un lezzetlerini çok sevdiklerini ve açıldığı günden bu yana müdavimi olduklarını söylediler.

FERİDE - MEHMET ȘAHİN

FULYA SAĞLIK

227

davet

Sürpriz Kutlama AYGÜL CANLI, RUȘA ACAR

Başkent cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Ruşa Acar ve Aygül Canlı için arkadaşları Harvey Nichols MAG Lounge’da sürpriz bir doğum günü partisi düzenledi. Harvey Nichols MAG Lounge’da gerçekleşen sürpriz partiye Ruşa Acar ile Aygül Canlı’nın yakın dostları katıldı. Partiden haberi olmayan hanımlar, pastayı görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler. Pastanın mumlarını üfleyen hanımlar, arkadaşlarına teşekkür etmeyi de ihmal etmediler. Bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşan misafirler güneşli havanın tadını çıkardılar. 

230

BURÇİN ÜLGENER

AYDAN ÖZDOĞAN

SEVİLAY HELVACIOĞLU

BERİL ÇAVUȘOĞLU

Hafif ve Zinde Kal! Yaz aylarını sağlıklı ve formda geçirebilmek için; serinletici içeceklerden, lezzetli tatlı kuplarına, hafif atıștırmalıklardan bol malzemeli salatalara kadar seçtiğimiz gurme tarifleri sizlerle bulușturuyoruz...

Tatlı Kuplar Chialı Şeftalili Kup Malzemeler:

Şeftali Peltesi • 2 adet şeftali • 2 çorba kaşığı bal • 2 çorba kaşığı su

Chialı Puding • 2 yemek kaşığı chia tohumu • 1 tatlı kaşığı bal • 1 su bardağı badem sütü • 1 yemek kaşığı keçiboynuzu tozu • 1 tatlı kaşığı vanilya

Yapılışı:

Şeftalilerin kabuklarını soyup rendeledikten sonra tencereye alıp içine bal ve suyu ekleyerek bir taşım kaynatın. Dolapta beklettiğiniz chialı pudinglerin üzerine hazırladığınız şeftali peltesini ikişer kaşık koyarak buzdolabında iyice soğuttuktan sonra servis edebilirsiniz.

Yapılışı:

Badem sütünün içine chia tohumlarını ve balı ekleyip, 1 saat buzdolabında bekletin. Keçiboynuzu tozu ve vanilyayı da karışıma ekledikten sonra robottan geçirin. Pudinginiz buzdolabında beklerken şeftali peltesini hazırlayabilirsiniz.

Yoğurtlu Çilekli Kup Çilek Püresi

Yoğurtlu Puding

Malzemeler:

• • • •

250 gr çilek 15 gr esmer şeker 1 yemek kaşığı su Yarım limonun suyu

Yapılışı:

Çilekleri iri iri doğradıktan sonra esmer şeker ve su ekleyerek kaynatın. Çilekler biraz yumuşayınca mikser yardımı ile püre haline getirin ve soğumaya bırakın.

232

• • • •

250 gr dövülmüş fındık, ceviz veya badem 250 gr bitter çikolata (parçalanmış) 300 gr süzme yoğurt 1 adet çubuk vanilya

Yapılışı:

Vanilya çubuğunu ortadan ikiye kesip vanilya tanelerini yoğurdun içerisine karıştırın. Kuplarınıza önce çilek sosunu, sonra yoğurdu, ara katmana çikolata parçaları ve fındık, ceviz veya badem parçalarını koyarak doldurun. Yanına bir top da dondurma ekleyerek servise sunabilirsiniz.

Serinleticiler Çilekli Naneli Frozen

Yapılışı:

Ayıklanıp temizlenmiş çilekleri, nane yapraklarını ve portakal kabuğunu rondoya atın, çilekler püre haline gelip nane yaprakları iyice ufalanana kadar karıştırın. Portakal veya elma suyu ile buzları ekleyin. Yüksek devirde yaklaşık 30 sn. Robotta hepsini birlikte çekin, çok fazla çekerseniz buz küpleri parçalanmak yerine tamamen eriyeceği için karışıma istenen kıvamı veremezsiniz. Bu lezzetli karışımı bardaklara boşaltıp nane veya fesleğen yapraklarıyla süsleyerek servis edebilirsiniz.

Malzemeler: • • • • • •

15 tane çilek (dondurulmuş veya taze ama soğuk olabilir) 6-7 yaprak nane, 3-5 yaprak fesleğen Yarım portakalın kabuğu, suyu veya tatlandırmak isterseniz elma suyu (soğuk) 1 yemek kaşığı portakal kabuğu (tercih ederseniz) Biraz lezzetlendirmek için bal Buz küpleri veya kırıkları

Kahveli Muzlu Frozen Yapılışı:

Malzemeler: • • • • • • •

4 tatlı kaşığı esmer şeker 2 top çikolatalı dondurma 2 çorba kaşığı şekerli granül kahve 20 ml süt 5 ml espresso 10-15 küp buz 1 adet muz

Muzu rondoda püre haline getirdikten sonra espresso, süt, esmer şeker, kahve ve çikolatalı dondurma ile karıştırın. 10-15 küp buzu ezip ve içeceğe kattıktan sonra karışımı bardaklara paylaştırın. İsteğinize göre, krema ile süsleyerek de servis edebilirsiniz fakat kalori değerinin yükselmesini istemezseniz bu haliyle tüketmek de yeterince lezzetli olacaktır.

Karpuz Limonatası Malzemeler: • • • •

2 limonun suyu 1 limon kabuğu rendesi 2 yemek kaşığı bal 2 su bardağı karpuz suyu

Yapılışı:

Büyük bir dilim karpuzun çekirdeğini çıkarıp mutfak robotunda parçalayarak 2 su bardağı karpuz suyu elde edin. Suyunu süzüp sürahiye aldıktan sonra içerisine limon kabuğunu ekleyin. Bal, limon suyu, soğuk su ve buzu da ilave ederek serinletici içeceğinizi servise hazır hale getirebilirsiniz.

Hindistan Cevizi Ve Dutlu Smoothie

Kavunlu Naneli Smoothie

Yarım su bardağı donmuş yaban mersini, yarım su bardağı donmuş dut, 2 su bardağı hindistan cevizi suyu ve 1 su bardağı rendelenmiş hindistan cevizini mutfak robotunda çekerek kendinize yağ yakımına yardımcı ve tok tutucu bir smoothie hazırlayın.

Yarım su bardağı buz, yarım su bardağı su, yarım limon (kabuğu soyulmuş), ¾ su bardağı doğranmış tatlı kavun ile 2 adet kuru incir ve 3 yaprak taze nane yaprağını robotunuzda çekerek tatlı krizlerine birebir gelecek, lif açısından zengin ve sindirime yardımcı bir içecek ile kendinizi mutlu edin.

233

Hafif Atıştırmalıklar Ispanaklı Pancake Malzemeler: • • • • • • • • • •

2 yumurta 2 su bardağı yoğurt 200 gr körpe ıspanak 1/2 çay kaşığı tuz 2 su bardağı tam buğday unu 1 tatlı kaşığı kabartma tozu 1/2 tatlı kaşığı karbonat 2 damla limon suyu 4 yemek kaşığı lor peyniri Pankekleri pişirmek için: 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı

Yapılışı:

Unu Pankeklerin aynı büyüklükte ve daha pofuduk olmalarını istiyorsanız pişirme esnasında orta kısmı boş olan silikon ya da çelik kalıplar kullanabilirsiniz. Kalıpların kenar kısımlarını yağlamayı unutmayın. Ispanaklı ve lor peynirli pankekler hazırlamak için; bol suda yıkayıp kurutucudan

geçirdiğiniz körpe ıspanak yapraklarını ince ince doğrayın. Başka bir tarafta yumurtayı karıştırma kabına alıp bir çırpıcı yardımıyla karıştırın. Puf puf olup kabarmaları için hafif sulu kıvamda olan yoğurt ve tuzu ekleyin. Elenmiş un, kabartma tozu ve limon suyuyla köpürtülmüş karbonatı ekleyip plastik ya da metal bir çırpıcı yardımıyla yoğun bir kek karışımı görüntüsü alana kadar yavaş yavaş karıştırın. Doğranmış ıspanakları da bu harca karıştırdıktan sonra karışımı kısa bir süre bekletin. Kenar kısımları alçak olan bir krep tavasını ocak üzerinde ısıttıktan sonra ayçiçek yağıyla yağlayın ve yağın fazla kısmını kağıt havlu yardımıyla alın. Hazırladığınız pancake harcından bir kepçe tavaya alarak pişirmeye başlayın. Bir tarafı pişmekte olan ıspanaklı pankeklerin üzerine küçük parçalar halinde lor peyniri serpiştirin. Alt tarafları hafif bir renk alana kadar pişen pankekleri, büyük bir spatula yardımıyla ters çevirip peynirli taraflarının da kızarmalarını sağlayın. Hazırladığınız harç bitene kadar bütün pankekleri arkalı önlü pişirmeye devam edin. Hazırladığınız ıspanaklı pankekleri, ılık olarak çok fazla bekletmeden servis edebilirsiniz.

Kiraz Domatesli Ve Mozzarella Peynirli Bruschetta Malzemeler: • • • • • • • • • • • •

234

4.5 yemek kaşığı zeytinyağı 1 yemek kaşığı sirke 375 gr mozzarella 12 kiraz domates 4 dilim bol tahıllı ekmek 2 diş sarımsak Birkaç yaprak Akdeniz yeşillikleri Tuz Karabiber Pesto sos 1 adet avokado Dilediğiniz kadar kırılmış ceviz

Yapılışı:

Zeytinyağı ve sirkeyi bir kaba alıp karıştırdıktan sonra aynı kaba küp küp doğranmış mozzarella peynirini ekleyin. Domates, tuz ve karabiberi de ilave edip harmanladıktan sonra başka bir tarafta ekmekleri hazırlamaya başlayın. İki tarafını da sarımsak ile ovduğunuz ekmeklerin her bir diliminin üzerine yarım kaşık zeytinyağı sürün ve ekmek dilimlerinin üzerine domates ve mozzarella karışımını paylaştırarak, pesto sos, akdeniz yeşillikleri, avokado dilimleri ve ceviz ile süsleyin. Kalan sirkeli zeytinyağını da üzerlerine gezdirip servis yapabilirsiniz.

Bol Malzemeli Salatalar Meksika Fasulyeli Kinoa Salatası Malzemeler: • • • • • • • • •

1 su bardağı kinoa 1 su bardağı haşlanmış veya konserve meksika fasulyesi 4 adet közlenmiş kırmızı biber 3 yemek kaşığı acı biber(jalapeno) turşusu Yarım demet semizotu, tere, ¼ demet roka, maydanoz Orta boy yarım kırmızı soğan 2 yemek kaşığı sirke 1 tatlı kaşığı tuz Karabiber

Sos için: Yarım çay bardağı zeytinyağı, 1 limonun suyu, 1 tatlı kaşığı tuz, kimyon, 1 çay kaşığı kırmızı toz biber

Yapılışı:

1 su bardağı kinoayı soğuk su ile yıkadıktan sonra, 2 bardak kaynamış suya ilave edip 15 dakika boyunca kaynatıp ardından 20 dakika dinlenmeye bırakın. Fakat ara sıra karıştırın ki birbirlerine yapışmasınlar. 1 bardak Meksika fasulyesini bir kaba aktarıp 2 yemek kaşığı sirke ve 1 tatlı kaşığı tuz ve karabiber ile karıştırın. Yeşillikleri iyice yıkadıktan sonra çok küçük olmayacak parçalar halinde kesin. Küp küp doğradığınız kuru soğanı, ince kıyılmış acı biber turşularını ve sos malzemelerini ayrı bir bardakta iyice karıştırın. Tüm malzemeleri geniş bir kapta karıştırıp sosunu da üzerine döktükten sonra servis edebilirsiniz.

Çıtır Keçi Peynirli Salata Malzemeler: • • • •

250 gr. keçi peyniri Un Ekmek kırıntısı Yumurta

Yapılışı:

Keçi peynirlerini ceviz büyüklüğünde toplar olacak şekilde hazırlayın. Hazırladığınız peynir toplarını sırasıyla un, yumurta ve ekmek kırıntısına bulayıp kızgın yağda kızartın. Salata

Malzemeler: •

2 demet roka

• • • • • • • •

10 yaprak marul 3 adet pancar – fırınlanmış 1 adet nar – temizlenmiş Tuz Karabiber 4-5 yaprak fesleğen Zeytinyağı Nar ekşisi

Yapılışı:

Pancarları teker teker folyoya sarıp 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 1 saat pişirin ve fırından çıkardıktan sonra soyarak küp şeklinde doğrayın. Geri kalan malzemeleri de irice doğrayarak, pancarlarla karıştırın. Sos için olan tüm malzemeleri rondodan geçirip salatayla harmanladıktan sonra üzerine keçi peynirlerini serpiştirerek servis edin.

Kuru Meyveli ve Maş Fasulyeli Kara Buğday Salatası Malzemeler: • • • • • • • • • • • • •

2 su bardağı kara buğday Yarım demet maydanoz 5-6 dal taze soğan 8-10 dal taze nane Yarım demet dereotu 1 su bardağı kuru üzüm 1 su bardağı badem 7-8 adet kuru incir 7-8 adet kuru kayısı 7-8 adet kuru erik Zeytinyağı Tuz 2 yemek kaşığı nar ekşisi

Yapılışı:

Bir tencereye kara buğdayları koyduktan sonra üzerini biraz geçecek kadar su ekledikten sonra 5 dakika kaynatın. Daha sonra tencereyi ocaktan alarak buğdayların şişmesi için bir gece bekletin. Ertesi gün buğdayları 5-10 dakika kadar daha kaynatın ve suyunu süzün. Daha sonra salata için olan bütün malzemeleri ince ince doğrayıp buğday ile karıştırın. Son olarak tuz, zeytinyağı ve nar ekşisini de ekleyerek servis edebilirsiniz.

Hazırlayan: Tuğçe Uzun

235

davet

Ekşi Maya’da Doğum Günü Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Bengü Özdemir yeni yaşını Ekşi Maya’da dostlarıyla birlikte kutladı. Ekşi Maya’da gerçekleşen doğum günü davetine Özdemir’in yakın dostları katıldı. Renkli geçen kutlamada konuklar keyifli sohbetin tadını çıkararak, bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaştılar. Davet sonunda misafirler, Bengü Hanım’a hediyelerini vererek tebrik ettiler. 

236

BENGÜ ÖZDEMİR

BERİL ÇAVUȘOĞLU

ÖZGÜN ÖZMEN

FUNDA BEKİȘOĞLU

Sinpaş Altın Oran Çarşı No: 16-17 Çankaya / Ankara 4920800

davet

GÜLENNUR AYDIN

HÜLYA AKMAN

SEVİLAY HELVACIOĞLU

Bașkent’in șık mekanları arasında yer alan Ekși Maya farklı tatları ile konukların beğenisini kazandı. BEGÜM AKIȘ

MELTEM BENGİ

SİBEL ERSOY

BS yaz ilan 23.5x30 MAG.indd 1

29/06/16 11:56

davet

BANU BİRDAL

GÖKCE ÖZCAN

ZEHRA ÇELİK

Yakın arkadașlar Aslı Velidedeoğlu ile Ahsen Demirci de, bu mutlu gününde Bengü Hanım’ı yalnız bırakmadılar. ASLI VELİDEDEOĞLU, AHSEN DEMİRCİ

ÜMİT ÖZKAȘIKCI

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

DOĞANIN EN KUSURSUZ RENKLERİ EN KUSURSUZ SİYAHTA BELİRİR

Burada özel efektler, özel filtreler, süslemeler yok. Burada kusursuz karanlık ve içinde beliren en gerçek renkler var. Sevdiklerinize göstermek isteyeceğiniz kadar büyüleyici değil mi? Şimdi bir düşünün... Hangi televizyon bu manzara kadar canlı görüntü sunabilir?

“Keşke benim görebildiklerimi siz de görebilseydiniz.”

En keyifli yaşam alanı

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

Akdeniz’e Komșu Mutfakların Bulușma Noktası

Lokanta Molto

advertorial

Lezzetin ön planda olduğu sade tabakları, günün her saatine uygun samimi ve rahat atmosferi, akılda kalıcı ve etkileyici dekorasyonu ile Tepe Prime’da kapılarını açan Akdeniz’e komșu mutfakların bulușma noktası Lokanta Molto'nun ișletme sahibi Murat Börekçi, Protel’in restoran yönetim sistemi çözümleriyle sorunsuz hizmet sunuyor…

izi tanıyabilir miyiz? Nereden çıktınız yola, nasıl gelişti markanızın yolculuğu?

Num Num ve Mezzaluna markaları ile yaklaşık olarak 15 yıldır, Ankara’dayız… Bu kez hayalimdeki, tamamen bana ait olan farklı bir konsepti, deneyimlerimle hayata geçirmeye karar verdim. Mutfaktan, logo tasarımına kadar, alanında uzman bir ekiple pek çok kez bir araya gelerek Molto markasını oluşturduk.

Marka isminizle yaratmak istediğiniz algı nedir?

Protel'in sunduğu çözümler ne gibi kolaylıklar sağlıyor size?

PROTEL'in sağladığı çözümler operasyonlarımızın çok hızlı ilerlemesinde ve misafir memnuniyetini en üst seviyelere çıkarmamızda bize destek oluyor. Protel'in sağlayıcısı olduğu restoran yönetim sistemi MICROS ve Stok Maliyet yönetimi Materials Control çözümleri sayesinde hem satış hem de stok kontrol operasyonlarımızı sorunsuz bir şekilde yönetiyoruz. Murat Börekçi Lokanta Molto

Sadece marka ismimizle değil; menümüz, dekorasyonumuz ve müziğimiz ile birlikte bir algı oluşturmak istedik… Tanıdık lezzetlerin, tanıdık müziklerin, rahat ve samimi bir dekorasyonun bir arada olmasına çok dikkat ettik… Yaratmak istediğimiz algı temelde buydu…

Konseptinizi nasıl tanımlarsınız?

Molto; lezzet tutkunlarının yabancılık hissetmeyecekleri samimi atmosferi ve lezzetli tabakları ile Akdeniz tarzı bir bistro’dur. Her şey hızlı bir servis ile masaya geliyor… Menüdeki hemen hemen her lezzette, ağırlıklı bir şekilde Akdeniz tarzının vazgeçilmezi olan zeytinyağı kullanılıyor. Haftada birkaç gün gidilebilecek bir yer olan Molto’nun, değişken, günlük menüleri var. Tekrardan uzak, her güne yeni tatlar sunan menüsünü yukarıda da belirttiğim gibi; rahatlıkla şıklığı birleştiren atmosferinde müşterilerine sunuyor. Menü, müzik ve dekorasyon çok tanıdık ve akılda kalıcı…

Menünüzdeki neler bulunuyor?

Molto’nun menüsü; Türkiye, Yunanistan, İtalya, Lübnan ve İspanya gibi aynı denizin etrafında konumlanan mutfaklardan izler taşıyor. Günlük ve taze ürünlerin harmanlanmasından oluşan menümüzde, Akdeniz’e komşu mutfakların bilindik lezzetleri, geleneksel pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanıyor. Akdeniz’den nefis paylaşımlıklar, taş fırından pizza, pide ve fırın yemekleri, Türk ve İtalyan makarna çeşitleri ve mantı, doyurucu ve sağlıklı salatalar, çeşit çeşit dürümler ve ana yemeklerde kağıtta Levrek, taş fırından tavuk ile kuzu tandır menümüzün öne çıkan lezzetleri arasında bulunuyor… Tatlılarda ise; çikolatalı fondue, orman meyveli sütlaç, tiramisu ve tatlı kapalı pizza favoriler arasında yer alıyor.

Yeni hedef ve projeleriniz var mı? Yeni şubeleriniz ne zaman, nerelerde açılacak?

Evet, Ankara için her zaman yeme – içme ile ilgili yeni projelerimiz ve yeniliklerimiz var. Bu planlarımız netleştiğinde yine sizlerle paylaşacağız…

LOKANTA MOLTO

Tepe Prime Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı 266/A D:19-20, 06800 Çankaya/Ankara Tel: (0312) 266 0 111

açılış

The Cork Gastropub Açıldı Ankara’nın gözde yerleşim yerlerinden Oran’da, One Tower’ın karşısında konumlanan The Cork Gastropub, dünya mutfağı lezzetlerine yeni bir bakış açısı kazandırdı. Başarılı iç mimar Ceren Tuğrul Tek ve eşi genç iş adamı Berat Emre Tek’ in işletmeciliğini üstlendiği The Cork’un temelleri, çiftin İngiltere’de eğitim aldığı yıllarda atıldı. Her firsatta dünyanın farklı yerlerini keşfetmeyi seven çift, gerek Londra’da gerekse seyahat ettikleri ülkelerde yerel mutfaklarda tattıkları lezzetleri, orjinaline bağlı kalarak Ankaralılar ile buluşturdu. 

244

ECE GÜNEȘ, MERVE ÇAKIR

BEGÜM ÜNLÜ, TUĞÇE KAVGACI

HAZAL MUNAR

CEREN TUĞRUL TEK

Sunduğu alternatif tatlar ile dünya muttfağının Ankara’daki yeni adresi olan The Cork, davetlilerden tam puan aldı.

DUYGU UYANIK

NAZ YAĞCIOĞLU

LAÇİN ERDAYI

www.guloglukebap.com.tr

davet

Elçi Eşleri Sezon Finalini Yöresel Lezzetler İle Yaptı Sefireler veda kahvaltısı için Harvey Nichols MAG Lounge’da bir araya geldi. Organik ürünlerden oluşan kahvaltı menüsü eşliğinde sohbet eden büyükelçi ve ataşe eşleri tatil öncesi birlikte stres attı. Özel kahvaltı menüsü ile konuklarına lezzet şöleni yaşatan Harvey Nichols MAG Lounge, büyükelçi ve ateşe eşlerini ağırladı. Hep birlikte sezonun son kahvaltısını gerçekleştiren hanımlar lezzetli ve sağlıklı kahvaltı menüsü hakkında bilgi aldı. Uluslararası Sağlık Derneği Genel Başkanı Fulya Sağlık ve Beril Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe İtalya’dan Almanya’ya, Finlandiya’dan Sırbistan’a birçok ülkenin büyükelçi ve ataşe eşleri katılım gösterdi. Coğrafi işaret almış yöresel Türk peynirlerinin tadımının yapıldığı kahvaltıda Şavak tulumu, Van otlu peyniri gibi yüzde yüz doğal ürünlerden yapılan peynirler elçi eşlerinden tam not aldı. Peynir tüketiminin sindirimi ve sağlıklı yaşamayı desteklediğini dile getiren Fulya Sağlık, bol bol peynir tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.

248

FULYA SAĞLIK, BERİL ÇAVUȘOĞLU

Harekete Geรง!

davet

RADIA HADDAD

RAFIA AMIN

ILEANA IEMMA

Ileana Iemma, bembeyaz kıyafetiyle davetin en șık hanımları arasında yer aldı. DASA STANKOVA, RITVA HATAKKA

IWONA GORZYNSKA

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com www.franke.com

En keyifli yaşam alanı En keyifli alanı Çevreci teknolojileri veyaşam ödüllü tasarımları ile Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam Çevreci dönüştürüyor. teknolojileri ve ödüllü tasarımları ile alanına Franke, mutfakları evin en keyifli yaşam alanına ocak, dönüştürüyor. Franke fırın, davlumbaz, eviye, armatür

ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen Franke ocak,sofralar, fırın, davlumbaz, eviye, armatür mutfaklarda sohbetlerle hayat buluyor. ve akrilik uygulamalar ile bütünleşen mutfaklarda sofralar, sohbetlerle hayat buluyor.

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız TURAN - Çankaya/Ankara GÜNEŞ SHOWROOM

Franke Gürellerde... Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

LESLEY WTİGHT

MARLEICE BRAZIL

252

Yaz tatili öncesi son kez biraraya gelen hanımlar, leziz tatlar eșliğinde keyifli bir gün geçirdiler. SASKIA FROHLICH

SHIKHA SLATHIA, MONIKA SCHOEBERL

davet

Suada’da İftar Keyfi Türk Kalp Vakfı yararına Suada Club Suda Kebap’ta vakıf üyelerine bir iftar yemeği düzenledi. İcra Kurulu Üyelerinin yanı sıra Damat&Tween’in de destek verdiği bu gecede ev sahipliğini Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semiramis Sekban, İcra Kurulu Başkanı Ergin Yıldırımakın ve İcra Kurulu Genel Sekreteri Neşe Sert’in üstlendiği geceye iş ve sosyal yaşam dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Gecenin başlangıcında Semiramis Sekban bir açılış konuşması yaptı. Sekban açılış konuşmasında, bu güne kadar yaptıkları hizmetlerden bahsederken, yıllardır kendilerini destekleyen destekçilerine bir bir teşekkür edip plaket takdim etti. Semah gösterilerinin yapıldığı gecede iftara katılan davetliler İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasında oruçlarını açtılar.  SEMİRAMİS SEKBAN

256

ÖZLEM KAYMAZ

ZEYNEP GERMEN

ÇETİN - ERGİN YILDIRIMAKIN

DÜNYA MARKALARI

’DE...

FRAME www.franke.com

SPLIT KLİMALAR

Inverter Teknolojisi Enerji Tasarrufu ve Verimlilik Sessiz Çalışma

www.franke.com

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız -TURAN Çankaya/Ankara GÜNEŞ SHOWROOM

Franke Gürellerde... Franke Frame

442 03 04 312 442 03 04 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

SERAP SARI

TÜRKAN SABANCI

NEȘE SERT

Sema gösterisinin yapıldığı davette, iftara katılan davetliler İstanbul Boğazı’nın eșsiz manzarasında keyifli bir gece geçirdiler.

HÜLYA KALYONCU

TUBA, ÇİĞDEM GÜL

ALİ - EDA ONARAN

TÜLAY ÖZMEN

FULYA GÜNDOĞDU

Misafirlere özel hazırlanan zengin iftar menüsünün sunulduğu geceye; iș, sanat ve cemiyet hayatının tanınmıș simaları katıldı. SAMİ ÇAKIR, YÜKSEL MERMER

BELGİN AKSOY

davet

İş Dünyası Mirbeg’de Buluştu Türkiye Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Organizasyonu (SANKON) tarafından MİRBEG’de bin kişinin katılımıyla iftar programı gerçekleştirildi.

SİYABEND AYDIN

260

NEZAKET SEVİNÇ ATASOY

İftar programına Avrupa, Afrika ve Orta Asya devletlerinden büyükelçiler, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda iş adamı ve sivil toplum kuruluşu lideri katılım gösterdi. Türkiye Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Organizasyonu Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy konuşmasında: ‘’Ramazan ayı içerisinde olduğumuz şu günlerde Orta Doğu’da yaşanan terör olaylarına değinmek istiyorum, biz iş dünyası olarak başta Türkiye olmak üzere bütün Orta Doğu coğrafyasından huzur, barış ve istikrar istiyoruz’’ dedi. 

FERUDUN CEVAHİROĞLU

JORGE HERNAN MİRANDA CORONA

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com A I R

M A T T E R S

www.faberspa.com

Teknoloji Yeni Adresinde

Akıllı yaşam, Akıllı teknoloji Hayatı kolaylaştırmak için daima yenilikçi çözümler sunan Dünya’nın 1 numaralı davlumbaz üreticisi Faber, hava kalitesini arttıracak en yeni teknolojileri, tüketim ve çevre konusunda hassas yaklaşımı, yenilik konusunda meraklı, ileriyi gören Faber ruhu ile mükemmel mutfağı yaşamanızı sağlayacak davlumbazlar tasarladı.

bir

şirketidir

TURAN GÜNEŞ TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Turan Güneş Güneş Bulvarı Bulvarı No.98 No.98 Çankaya Çankaya // Ankara Ankara

davet

Keyifli Kutlama NAZLI GÜR

Cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Mine Alp yeni yaşını Harvey Nichols MAG Lounge’da kutladı. Kutlamaya Mine Hanım’ın yakın arkadaşları katıldı. Renkli geçen doğum günü kutlamasında konuklar sıcak havanın tadını çıkardı. Günlük hayatın stresinden uzaklaşan misafirler uzun uzun sohbet edip renkli dakikalar geçirdi. Pastasının mumlarını üfleyen Mine Hanım katılan herkese çok teşekkür etti.  HÜLYA AKMAN

262

MİNE ALP

BERİL ÇAVUȘOĞLU

ÖZGÜN ÖZMEN

RUȘA ACAR

davet

Carlos Kapılarını Açtı İDRİS - ÖZGÜL BULMUȘ

Ankara’nın yeni gözde mekanları arasına girmeye hazırlanan Carlos Food & Drink, keyifli bir parti ile Kentpark Alışveriş Merkezi’nde kapılarını Ankaralı eğlence severlere açtı. Carlos Food & Drink, Bom Dergi sponsorluğunda gerçekleştirilen bir parti ile Kentpark Alışveriş Merkezi’nde kapılarını Ankaralı eğlence severlere açtı. Girişimci Mustafa Kocaman ve eşi Çağla Kocaman’ın ev sahipliğinde yapılan partiye, Ankara sosyal yaşamının seçkin simaları katıldı. Kocaman çifti, açılışlarının şerefine düzenlenen “Yaza Merhaba Partisi”nin heyecanını yaşadıklarını dile getirirken, konukları ile tek tek ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. Carlos Food & Drink’in geceye özel hazırladığı leziz sunumları ile kokteylleri davetlilerden tam not aldı. DJ Murat Muratlı’nın muhteşem performansı ile hareketlenen açılışta konuklar, gecenin ilerleyen saatlerine kadar doyasıya eğlendi. 

264

ÇAĞLA - MUSTAFA KOCAMAN

BERİL, CAN ÇAVUȘOĞLU

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com

Profesyonel teknoloji birikimi ile evinizde zahmetsizce harikalar yaratacağınız Electrolux Inspiration serisi artık Güreller Elektronik’te

En keyifli yaşam alanı

Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

EMRAH ÜRER

ZEYNEP OKUTAN, KUTLU TAMAY

BARAN YAZICI

PERİHAN UYAR, NERMİN KILINÇARSLAN

BEGÜM AKIȘ

Canlı DJ performansıyla keyifli dakikalar yașayan konuklar, günlük hayatın stresinden uzaklașıp doyasıya eğlendi.

DÜNYA MARKALARI

’DE...

www.franke.com Teknoloji Yeni Adresinde

TURAN Bulvarı GÜNEŞ SHOWROOM Turan Güneş No:98 Yıldız - Çankaya/Ankara Franke Gürellerde...

442 03 04 312 442 03 04 Turan Güneş Bulvarı No.98 Çankaya / Ankara

davet

Farklı Etkinlikler NEZİH ALLIOĞLU

TÜLAY AÇKALMAZ

Harvey Nichols MAG Lounge, farklı etkinlikler ile Ankara’nın önde gelen isimlerini buluşturmaya devam ediyor. Next Level AVM’de yer alan Harvey Nichols MAG Lounge düzenlenen farklı etkinlikler ile başkentin seçkin isimlerini ağırlıyor. Mekan, açıldığı günden bu yana iş, cemiyet ve sanat dünyasından ünlü isimlerin buluşma noktası haline geldi. Ankara’nın önemli iş adamları ve iş kadınları keyifli bir akşamda bir araya gelerek günün yorgunluğunu atma imkanı buldular. 

DERYA - ALİCAN TÜRKOĞLU

SARPER VURUCU

FUNDA BEKİȘOĞLU

ERHAN KIZILMEȘE

FERHAT ÇAKMAK

HANDE - MURAT ERKÜTÜK

Oldukça renkli geçen etkinlikte, iș ve cemiyet dünyasının seçkin isimleri hem dostları ile sohbet etti hem de özel olarak hazırlanan içeceklerin keyfini çıkardı.

YUSUF - AYȘE YILDIZ

RUȘA - MUSTAFA ACAR

ÖZGÜR İNCESU

davet

CEYHAN BAĞCI

NAGEHAN - SEFA ÇOL

EMRE ÇAĞLAR

Eșleri ile birlikte tadım ziyafetine katılan konuklar keyifli dakikalar yașadı. 270

AHMET- İPER ZİLELİ

MİRKAN AYDIN

CEREN - ÖZGÜN CAN

YAMAN - SERAP SELVİ ZAİM

ARDİ REKA, STELA MUCAJ

ALP ÖNYÖRÜ

EVREN BARUTÇU

EZGİ DEĞİRMENCİOĞLU, UMUT YEȘİLTEPE

DEMET TETİK, TOYGUN ONGUN

davet

777 ‘den Şık Organizasyon Başkent’in başarılı organizasyon firmalarından 777 Organizasyon’un sahibi Tülay Kaya yine şık bir davete imzasını attı. Hairlab Güzellik Salonu’nun ikinci yıl dönümü sebebiyle Ankaralılar’a bir davet verdi. Davetin organizasyonunu 777 Organizasyon üstlendi. Hiçbir detayın atlanmadığı organizasyonda tüm ayrıntılar Tülay Hanım tarafından tek tek kontrol edildi. Her şeyin kusursuz olduğu davette konuklar doyasıya eğlendi. Hep birlikte ikinci yıl pastasını kesen misafirler oldukça keyifi bir gün yaşadı. 

272

TÜLAY KAYA

Dr. Tural Ahmad

Ayak bileği yaralanmaları günlük yașamda ve sportif aktiviteler sırasında en sık görülen yaralanmalardır. Trafik kazaları ve yașam içerisinde hız ilkesinin artması, ayak bileğine yönelik yaralanmalarda belirgin bir artıșa neden olmuștur. Acıbadem Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Tural Ahmad burkulmalar ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

advertorial

BASİT BURKULMALAR KİREÇLENMEYE NEDEN OLABİLİR!

aklaşık olarak her gün, 10.000 kişiden biri ayak bileğini burkmaktadır. Ayak bileği kabaca, kemik ve yumuşak dokulardan oluşmaktadır. Ayak bileğinde oluşan yaralanmaların %75’i bağ yaralanması olmakla birlikte kırıklara da sıklıkla rastlanmaktadır.Röntgen filminin sadece kemik bütünlüğünü değerlendirmede (kırık ve çatlakların saptanmasında) yararlı olduğu, bağ ve kıkırdak dokuyu değerlendirmede yetersiz kaldığı bilinmektedir. Genel olarak, bu şikayetle acil servise başvuran hastalarda çekilen röntgen filmlerinde bir sorun saptanmayabilir. İleri radyolojik tetkik yapılmadığı sürece bağ yaralanmaları ve kıkırdak hasarı atlanabilir. Sonuç olarak bu durum, ileride bağ dokularında gevşeklik (instabilite), sık ayak bileği burkulmaları, geçmeyen kronik ağrı ve kireçlenmeye neden olabilir. Kireçlenmeye bağlı başlıca şikayetler; hastalar tarafından ayak bileğinde şişlik, uzun süre ayakta kalmakla ve yürümekle ağrı, gece ağrıları şeklinde tarif ediliyor. Önceden ayak bileği burkulmuş ve yetersiz tedavi görmüş veya bağ yaralanması atlanmış hastalarda ikinci ve üçüncü kez ayak bileği burkulmasının oranı daha yüksek görülüyor. Ayak bileği burkulması geçiren hastalar, ayak bileğinde geçmeyen ödem ve şişlik, üstüne basamama ve iki haftayı aşkın süredir devam eden ağrı şikayeti varsa mutlaka bir ortopedi uzmanına başvurmalıdır. Yapılan detaylı muayene ve çekilen MRG sonrasında; bağ yaralanması ve kıkırdak hasarı saptanması durumunda hasta için tedavi planlanmalıdır. Bu türlü rahatsızlıklarda, erken tanı önemli olup tedavi süresi 3 ila 6 hafta arasında değişmektedir. İlk tedavi; koruma, istirahat, soğuk uygulama ve kompresyondan oluşmaktadır.

Amaç; ödem gelişimini, hasarın ilerlemesini önlemek ve ağrıyı azaltmaktır. Öncelikle, ayak bileği eklemi istirahata alınır. Bu amaç doğrultusunda, alçı atellerden veya splint ve brace'lerden yararlanılır. Antienflamatuar ve analjezik ilaçlar kullanılır. Günümüzde, bu türlü yaralanmalar konservatif olarak, yani ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilir. Yalnız ayak bileğinde nüks eden instabilite, atlanmış veya geç kalınmış durumlarda ise, bileğin boşalarak düşmesi endişesi kişileri çok rahatsız eder. Konservatif tedaviye rağmen hastanın şikayetleri devam ederse, önerilen tedavi yöntemi cerrahidir.

ANKARA

düğün

Akgün ve Yaraş Ailelerinin Mutlu Günü ODTÜ’de Halkla İlişkiler Uzmanı Melike Yaraş ile özel bir içecek firmasında yönetici olan Alper Akgün Sheraton Otel’de gerçekleşen şık düğün ile dünya evine girdi. İş adamı Mustafa Akgün ve Nejla Akgün’ün oğlu Alper Akgün ile diş hekimi Necdet Yaraş ve eşi Arife Yaraş’ın kızı Melike Yaraş sekiz yıl önce Bilkent Üniversitesi’nde başlayan birlikteliklerini Sheraton Otel’de yakın çevresinin katıldığı bir düğünle taçlandırdılar.  MELİKE YARAȘ, ALPER AKGÜN

CANER, MUSTAFA - NEJLA, ALPER AKGÜN, MELİKE, ARİFE - NECDET, FAHRİ, MİLAN, FERDA YARAȘ

davet

Rolls-Royce’dan “Dawn” Serisi

Dünyaca ünlü lüks otomobil markası Rolls Royce, 2+2 üstü açık ultra lüks otomobili yeni Dawn serisini İstanbul Boğazı’nın görkemli atmosferinde tanıttı. ASMAN - ARTUĞ AYSAL

278

Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşen ve renkli görüntülere sahne olan davetin ev sahipliğini Rolls Royce Türkiye Distribütörü Royal Motors’un yöneticileri Artuğ Aysal ve Hilal Aysal üstlendi. Rolls Royce tutkunlarının büyük ilgi gösterdiği davette Rolls Royce Kaynak ve Satış Müdürü Robert Barnes ile Rolls Royce Avrupa Pazarlama Müdürü Marco Bai de hazır bulundu. Renkli anlara sahne olan gecede konuklar, Rolls Royce Dawn serisine ait lüks otomobili inceleyerek özellikleri hakkında bilgi edindiler. Yeni Dawn tamamen kişisel bir tarz ve anlayışla duyu ve duyumların dışa vurumunu yansıtan görünümüyle konukların büyük beğenisini kazandı. Mutlak uyuma önem veren ve mekanik sanat dilini özgün bir şekilde ifade eden tasarım anlayışına sahip olan otomobil konuklardan tam not aldı. 

MARCO BAI, HİLAL AYSAL, ROBERT BARNES

EMİNE ERSAN

davet

ELİF DÜRÜST

ARZU KUNT

İș ve cemiyet dünyasının otomobil tutkunu isimlerinin katıldığı davette,hanımlar șıklıkları ile göz kamaștırdı. ECE VAHAPOĞLU

EMEL YILDIRIM

Şehirde güzel bir gün geçirmeye ne dersiniz? O gün yapmanız gereken en zor seçim masajınızı 60 dakika mı yoksa 90 dakika mı alacağınız olabilir. Hilton Istanbul Bomonti Hotel & Conference Center 85’i süit 829 odası, Hilton Worldwide tarafından verilen 2014 EMEA Yılın Şef i Ödülünün sahibi şef imizin lezzetleriyle The Globe restoranı, 34. katında eşsiz şehir manzarasına hakim, yaratıcı kokteylleriyle sizi şaşırtacak ve Sushi Lounge’unda gece boyunca enfes suşiler tadabileceğiniz Cloud 34 barı, açık ve kapalı yüzme havuzları ve 3.300 m2’lik Avrupa’nın en büyük eforeaTM Spa’sı ile sizi bekliyor.

Op. Dr. Haydar Celasin

Gastroözofagial Reflü Hastalığı Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) normal antireflü bariyerinin yetersiz kalması sonucu anormal miktardaki mide içeriğinin efor harcamaksızın özofagusa geçmesidir. Gaströzofageal reflü hastalığı, günümüz toplumunda her beș kișiden birinde görüldüğü için artık reflü dendiği zaman yaygın olarak bu hastalık akla gelmektedir.

Yediğimiz gıdalar yemek borusu ile mideye ulaşır. Mide içerisinde bulunan gıdalar, özellikle asit ve safra, yemek borusuna kaçmaz. Sebebi de yemek borusu ile midenin bileşim yerindeki kapakçık sistemidir. Bu sistem yemek borusundan gıdaların geçişine izin verirken, mide içeriğinin yemek borusuna kaçışını da engeller. Böylece asit ve safraya dayanıksız olan yemek borusunun mukozası (iç döşemesi) tahrip olmaktan kurtulur. Asit ve safra aynı zamanda boğaza, oradan da akciğerlere ulaşarak bu bölgelerde zararlı etki gösteremez. Eğer bu kapakçık sistemi yetersizlik gösterirse mide içeriği yemek borusuna kaçar ve bu duruma da gastro ezofageal reﬂü hastalığı denir. Reflünün en önemli nedeni; söz konusu kapak sisteminin çeşitli sebeplerden dolayı (Örneğin: Mide fıtığı “hiatus hernis” denilen ve bu kapak sisteminin karın boşluğundan göğüs boşluğuna kayması sonucu görevini yetersiz yapmasına sebep olan durum vb.). Reflü olması için her zaman kapakçık yetmezliği olması şart değildir. Yemek borusuna ait bazı hastalıklarda ve mide boşalma bozukluğu durumunda da reflü olabilir.

Reﬂü teşhisi nasıl konur?

Endoskopik muayene ile yemek borusunun içi, mide ve yemek borusu bileşkesi doğrudan görerek değerlendirilir. Endoskopide yemek borusunda mideden gelen asit ve safranın açtığı yaralar, ülserler görülebilir. Bazı reflü vakalarında hastanın şikayeti olmasına rağmen endoskopik bulgular yetersiz olabilir. Bu tür vakalarda yemek borusunun 24 saat boyunca asit ölçümü yapan kateterle değerlendirilmesi gerekebilir. Reflü hastaları, şikayetleri nedeniyle kulak burun boğaz, göğüs hastalıkları ve kardiyoloji bölümlerine başvurabilirler.

Reﬂünün klinik özellikleri nelerdir?

Retrosternal yanma (pirozis); en sık ve en tipik reflü semptomu olup, genellikle yemeklerden sonra görülür ve antiasit ile geçer. Yatma ve öne eğilme durumunda yangı hissi artar. Gece olan retrosternal yanma uyuma güçlüklerine yol açabilir. Reflü tanısı, genellikle haftada iki veya daha fazla sayıda gerçekleşen göğüs yanması şikayeti ile konulur, daha az semptom olması tanıyı ekarte ettirmez.

advertorial

eﬂü sebepleri nelerdir?

• •

• • • • • Regürjitasyon; daha çok yemek sonrası eğilmek veya yatmakla ağıza asidik mide içeriğinin gelmesidir. Klasik retrosternal yanmaya göre tedavi edilmesi daha zor bir semptomdur. Disfaji (yutma güçlüğü); reflüsü olanların %30’undan daha fazlasında bildirilmiştir. Genellikle altta uzun süreli retrosternal yanma vardır. Katılara karşı, yavaş ilerleyici biçimde disfaji gelişir. Kilo kaybı çoğunlukla görülmez. Daha nadir olan diğer semptomlar ağrılı yutkunma, geğirme, hıçkırık, bulantı ve kusmadır. Ağrılı yutkunma manasına gelen odinofaji ciddi ülseratif özofajitte görülür. Sabahları ses kalınlaşması, vokal kord granülomu, kronik öksürük, kronik sinuzit görülebilir. Göğüs ağrısı, substernal bölgede sıkıştırıcı veya yakıcı karakterde olup; boyun, sırt, ve kollara yayılabilir. Spastik motilite bozukluklarından daha çok görülür. Bu hastalar kardiyoloji bölümüne başvururlar. Reﬂü ile ilişkili diğer akciğer hastalıkları; aspirasyon pnömonisi, interstisyel pulmoner fibrozis, kronik bronşit, bronşektazi, muhtemelen kistik fibrozis, neonatal bronkopulmoner displazi ve ani infant ölüm sendromudur. Reflü hastalığı birçok laringeal semptom ve bulgu ile birlikte olabilir, reflüye bağlı larenjit ise en sık görülenidir. Bu hastalar, ses kısıklığı, dolgunluk hissi, sık aralıklı boğaz temizleme ihtiyacı, boğaz ağrısı tarif ederler. Reflü, sinüs problemleri ve astımdan sonra kronik öksürüğün üçüncü en sık nedenidir. Gastrik içeriğin mikroaspirasyonuna bağlı olarak diş erozyonları da görülebilir. Barret özofagusu, reflü hastalığının en önemli komplikasyonudur. Özofagus alt ucunun sürekli asitli mide içeriğine maruz kalması sonucunda hücre yapısının değişmesi ile gelişir. Kanser insidansı yıllık % 0.5’tir. Düzenli endoskopik takip.yapılmalıdır.

Kapak mekanizmasının kapanma basıncını düşürerek fonksiyonunu bozduğundan ve ayrıca midedeki asit miktarını artırdığından dolayı sigara içilmemelidir. Alkol ve mayalı içecekler mide boşalımını geciktirip mide basıncını yükselterek, asit dengesini bozarak ve yemek borusunun kapatıcı kasının basıncını düşürerek reflüyü kolaylaştırdığından alkol ve mayalı içeceklerden uzak durmalıdır. Az ama sık yemek yemeye, yavaş yiyip, iyi çiğnemeye özen gösterilmelidir. İdeal kiloya dikkat edilmelidir. Çünkü fazla kilo, reflü şikayetlerini artırmaktadır, Kemeri çok fazla sıkmayıp, dar giysilerden kaçınılmalıdır. Çok fazla güç gerektirecek işlerden uzak durulmalıdır Sıvılar yemek esnasında değil, öğün aralarında tüketilmelidir.

İlaç tedavisi Basamak tedavisi yapılır, en hafiften en güçlü ilaca doğru tedavi tavsiye edilir. En güçlü ilaçla kontrol ve idamede az etkili ilaçlara yönelmek gerekir. Antasitler: Hafif pirozis ve/veya regürjitasyon yakınması olanlarda tavsiye edilir. Alginik asit (Gaviscon) ile semptomlar % 20 kontrol edilebilmektedir. İlaçların aşırı kullanımına dikkat edilmelidir (ishal, kabızlık riski). H2 reseptör blokerleri: Yaşam tarzı değişiklikleri ile rahatlamayan olgularda önerilir. Cimetidin, ranitidin, famotidin, nizatidin. PPI (proton pompa inhibitörleri): Bunlar en etkili ilaçlardır. Çabuk semptomatik düzelme sağlar. Omeprazol, lansoprazol, rabeprazol, pantoprazol, esomeprazol. Prokinetik tedavi: Reflü hastalığı sıklıkla motor bozukluklarla beraberdir. Defektif özofagus peristaltizmi, Gastrik boşalmada gecikme vs.. Metoklopramide, domperidon, cisapride. Cerrahi tedavi Antireflü cerrahi, reflüde tam, kesin ve sürekli kontrol sağlar. Cerrahi girişim endikasyonları: 1- İlaca cevap vermeyen hastalar. 2- Artan dozda ve uzun süre ilaç gereken hastalar, bunların %40’ında 5 yıl içerisinde komplikasyonlar (striktür, ülser, özofagusta kısalma) gelişir. 3- Uzun süreli ilaç kullanamayan hastalar, aşırı maliyet, ilaç kullanamama, ilacın yan etkilerinden korkma. 4- Grade 3-4 özofajiti olan hastalar,( medikal tedavi genellikle yetersiz ve mikst tipte asid + alkalen reflü var.) 5- Büyük hiatal hernisi olan hastalar. 6- İlaca rağmen ciddi komplikasyonları (striktür, ülser, Barrett özofagusu, ciddi pulmoner semptomlar) olan hastalar

Reﬂü tedavisi

Yaşam tarzı değişiklikleri • Asitli içeceklerden, alkol, kahve, baharatlı yiyecekler, turşu, sirke, çikolata, soğan, sarımsak gibi besinlerden ve kızartmalardan uzak durmak gerekir. Bunlar mide asidini artırıcı yiyecek ve içeceklerdir, • Aspirin ya da ağrı kesici ilaçlar mümkün olduğunca az kullanılmalıdır. • Yemek yedikten hemen sonra yatılmamalı, yemeğin üzerinden az iki saat geçmelidir. • Yatarken baş-boyun bölgesi yukarıda olmalı. (Bunun için reflü yastıkları kullanılabilir,)

Adres: Akay Caddesi Büklüm Sokak No:4

444 7 259

Tel: 0312 416 50 50

Yavru ve yetișkin köpek temini 5000m2 eğitim alanı Eğitim Eğitmen eğitimi Pansiyon Danıșmanlık Köpekli sporlar Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm. Tarkan Özvardar

advertorial

Davranıș problemlerinin çözümü

Yeni Atmosferimizde Sizlerleyiz...

LUPO THERAPHY ANKARA CANINE COLLEGE Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüş Oğulbey Serpmeleri, No: 342 Gölbaşı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com

LUPO THERAPHY

Günlük hayatta yașanan sıkıntılar ve stresli yașam tarzı, ‘yönetici hastalığı’ olarak bilinen diș sıkma veya gıcırdatmaya neden oluyor. Masum belirtilerle bașlayan bu hastalık ilerleyen dönemde çene çıkıklarına ve șiddetli baș-boyun ağrılarına sebep olarak günlük hayatı tamamen etkisi altına alabiliyor. Perladent Ağız ve Diș Sağlığı Polikliniği’nden konunun uzmanı Dt. İsmail Hakkı Günal ile diș sıkmayı ve çene eklem hastalıklarını konuștuk.

advertorial

Modern Çağın Hastalığı DİȘ SIKMA

iş gıcırdatma veya diş sıkma nedir?

Diş gıcırdatma, geceleri uykuda gözlenen ve önlem alınmazsa ileride ciddi rahatsızlıklara (diş eti çekilmesi, dişlerde kırılma, eklem şikayetleri vb. ) neden olabilen bir hastalıktır. Diş gıcırdatma, gün içerisinde yaşanan stresin, gece uykuda açığa çıkarak dişlerin bilinç dışı birbirleri üzerinde kaydırılmasıyla meydana gelir. Sanılanın aksine diş sıkma alışkanlığı, sadece gece değil gün içerisinde de olmaktadır. Kişi bu durumun farkında olarak önüne geçebilir.

zamanla daha ciddi durumlara kadar gidebilir. (Çenenin kitlenmesi, çenenin çıkması, ağız açamama vb.) Çeneyi açarken kilik sesi veya yemek yerken ses gelmesi, esnerken çenenin takılması, sabahları çenenin zor açılması, yemek yerken kulak bölgesinde ağrı, boyun ve sırt ağrıları (özellikle bayanlarda) gibi durumlar genel belirtiler arasındadır.

Ne tip tedaviler uygulanmaktadır?

Tedavinin esas amacı, çene eklemi içindeki basıncın düzenlenmesi ve normal çene fonksiyonlarının sağlanmasıdır. Çene eklemi rahatsızlıklarında tedavi için, rahatsızlığa neden olan bölgesel etkenlerin düzeltilmesi (gerekli diş tedavileri), çene eklemine gelen aşırı kuvvetlerin ortadan kaldırılması için dental plak uygulaması, diskle ilgili bozukluklarda artrosentez olarak adlandırılan eklem içi enjeksiyonlar başta olmak üzere çeşitli tedaviler uygulanır. Ortopedik aparey (splint) kullanımı da mevcut tedavi yöntemleri arasındadır. Hasta eğitimiyle rahatsızlıkların kontrol altına alınabildiği de bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu noktada hastanın belli önlemleri alması, önerilere uyması ve kendini koruması çok önemlidir.

Çene eklemi rahatsızlığı tedavi edilmez ise neler olabilir?

Dişlerimizi sıktığımızı veya gıcırdattığımızı nasıl anlarız?

Çene eklemi rahatsızlığının ileri evrelerinde, eklem bölgesindeki doku ve yapılarda kalıcı deformasyonlar ortaya çıkar ve çene açıp kapama hareketinde eklem başı, olması gereken yerden daha öne gelerek çene yerinden çıkabilir. Buradaki esas problem, çenenin yerinden çıkması değildir. Çünkü ekleme basit hareketler yaptırılarak çene kendiliğinden yerine oturur, fakat esas problem bu durumun zamana bağlı olarak sık sık gerçekleşmesi ve şiddetli ağrıların olmasıdır.

Sabahları nedensiz bir baş ağrısı, yüzünüzde yorgunluk, çene kaslarınızda bir ağrı, dişlerinizde basınca benzer bir rahatsızlık, ağzınızı açarken hafif de olsa zorlanma gibi şikayetleriniz varsa, geceleri dişlerinizi gıcırdatma olasılığınız yüksektir. En kısa zamanda diş hekimine muayene olmanız önerilir.

Diş gıcırdatmanın veya diş sıkmanın yarattığı sorunlar nelerdir?

Dişlerin aşınması ve hatta kırılması, diş etlerinin çekilmesi ve buna bağlı olarak oluşan soğuk-sıcak hassasiyeti, çene eklemine aşırı yük binmesinden dolayı eklem hastalıklarının oluşması, çene hareketleri sırasında ortaya çıkan rahatsız edici seslerdir.

Diş gıcırdatma veya diş sıkma tedavisi nedir?

Dişlerinizin ölçüsü alınarak hazırlanan, gece takılan yumuşak veya sert gece plakları önerilir. Bu plakların belirli aralıklarla yenilenmesi gerekir. Bununla beraber de kişinin günlük hayatındaki stresi azaltması tedavinin başarısı açısından önemlidir.

Çene eklemi rahatsızlığı nedir?

Alt çeneyle üst çeneyi birbirine bağlayan çene eklemindeki kemik ve yumuşak dokularda görülen rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıkta sadece tıkırtı sesi gelmesi gibi basit belirtilerden, çenenin kilitlenmesine kadar ciddi belirtiler gözlenebilir. Çene eklemi rahatsızlığı kaza, yanlış tedavi, stres gibi birçok nedene bağlı olabilir. Rahatsızlık, zaman içerisinde artarak devam eder. Bundan dolayı tedaviye ne kadar erken başlanırsa tedavi başarısı da o kadar artmaktadır.

Çene eklemi rahatsızlıklarının belirtileri nelerdir?

Çene eklemi rahatsızlığı bir gecede ortaya çıkmaz. Zaman içerisinde yavaş yavaş belirtiler verir. Eğer tedavi geciktirilirse bu belirtiler

Çene eklemi şikayeti olan biri, nelere dikkat etmelidir? Özellikle tedavi süresince üç hafta boyunca yumuşak gıdalarla beslenmeli, aşırı esneme hareketlerinden kaçınmalı, dudak yeme gibi alışkanlıklardan vazgeçmelidir. Sabahları sıcak havlu ile eklem bölgesine kompres yapmak, mümkün olduğunca stresten uzak durmak, ağız ve diş sağlığına özen göstermek, hekimin önerdiği çene egzersizlerini yapmak, verilen ilaçları düzenli almak, kişinin konforunu artıracak ve yapılan tedavinin karşılığını almasını sağlayacaktır.

Aziziye Mah. Cinnah Cad. Köșe Apartmanı No: 56 T: 0312 439 00 17 info@perladent.com.tr /

perladent

davet

GGYD’den Muhteşem Kutlama Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin kuruluşunun 13. yıl dönümü, Hilton Otel’de düzenlenen görkemli bir baloyla kutlandı.

BAȘAK - CEYHAN BAĞCI

288

NEZİH ALLIOĞLU

SEDA YEKELER

Başkan Nezih Allıoğlu ile yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen baloya dernek üyeleri, eşleri ve başkent iş dünyasının önemli isimleri katıldı. Gecenin sponsorlarına ve GGYD’nin yeni üyelerine plaket takdiminin ardından sahneye GGYD üyelerinden oluşan Türk Sanat Müziği Korosu çıktı. Şarkılara hep bir ağızdan eşlik eden üyeler doyasıya eğlendiler. Gecenin sonunda ise tüm davetliler, ellerinde Türk bayrakları ile sahneye çıkıp 10. Yıl Marşı’nı söylediler. 

SEMA - FERHAT ÇAKMAK

ELVAN BERBER, DİLAN DOĞAN

CAN ÇAVUȘOĞLU

ELA - TAHİR HAYTOĞLU

ÜNSAL TURGAY

SEFA ÇOL

PERVİN BALCI

289

Altın Frekans “Scarlet S” ile Gelen Güzellik Medikal Estetik Hekimi Dr. Servet Karayün Scarlet S teknolojisinin güzellik üzerindeki olumlu etkilerini anlatıyor...

Scarlet S nasıl bir teknolojidir?

Günümüzde sunulan yüzlerce tedavi yönteminden altın iğneli fraksiyonel radyofrekans (SCARLET’ S) tekniği kolay uygulanan, sonuçları yüz güldürücü etkili bir yöntemdir. Bu teknik, elektromanyetik dalga olan; saniyede 100- 800 ms titreşim veren özel tasarlanmış 2 MHz radyofrekans dalgasıdır.Radyofrekans enerjisi üreten cihaza bağlı, içinde 25 adet mikro iğne olan bir başlık bulunmaktadır. Radyofrekans enerjisi 0,5’ten 3,5 mm uzunluğuna kadar ayarlanabilen bu mikro iğneler aracılığı ile cildin yüzeyinden alt tabakalarına kadar iletilebilmektedir.

Scarlet S nasıl etki eder?

Radyofrekans enerjisi, başlığın ucunda bulunan ve tedavi edilecek bölgeye göre uzunluğu 0,5 ile3,5 mm arasında ayarlanabilen, altın iğne dediğimiz 25 adet mikro iğne aracılığı ile cildin yüzeyinden derinine kadar tüm tabakalarına verilir. Cilde iletilen radyofrekans enerjisi kontrollü olarak ısı enerjisini artırır ve ciltte kendini daha sağlıklı şekilde onaracağı mikro travmalar oluşturur. Scarlet’s’a özgü olan tüm mikro iğneler boylu boyunca enerji yaydığı için cildin yüzeyinde epitel hücrelerde onarım ve yenilenme, orta ve alt tabakada ise mevcut elastin ve kollajen bağlarının kasılmasını artırıp, bağ dokusunda denatürasyona sebep olarak asıl bağ dokusunu (KOLLAJEN VE ELASTİN LİFLERİ) üreten fibroblast hücrelerinin üretimini artırır. Bu sayede yüzeyden derin tabakaya kadar cildin yenilenmesini, toparlanmasını ve sıkılaşmasını sağlar.

Scarlet S ne işe yarar, faydaları nelerdir?

Yaş ve çevresel faktörlerin etkisi ile ciltte hücresel yenilenme yavaşlar. Bağ dokusunun azalmasıyla sarkmalar, çöküntüler ve kırışıklıklar artar. Cilt mat, gevşek, sarkık ve kırışıklıkların belirginleştiği bir görünüm alır. Scarlet’s, başlığında bulunan 25 adet mikro iğneden cilde yaydığı radyofrekans enerjisi sayesinde yüzeyde hücresel yenilenme ve onarımı, orta ve alt tabakada kan akımının artmasını, kollajen ve elastin liflerinin maksimum düzeyde çoğalmasını sağlar. Sorunun doğal olarak cildin kendini onarıp kendi dokusuyla çözülmesini sağlar.

Neden Scarlet S?

Kısa iyileşme süresi, çok minimal acı hissedilen uygulama olması, 0,5’den 3,5 mm’ye kadar derinliğe inen mikro altın iğnelerinin geçtiği bölgenin tamamına stabil radyofrekans enerjisi verebilen piyasadaki tek sistem Scarlet S ,cildin tüm katmanlarını etkilediğinden epidermis ve dermis tabakalarındaki promlemleri aynı anda tedavi edebilme imkanı sunar.

Medikal Estetik Hekimi Dr.Servet Karayün

Scarlet S hangi sorunların tedavisinde kullanılır?

- Sivilcelere bağlı oluşan izlerin ve çukurların tedavisi ve silikleşmesi. - Yüzde geniş gözenek ve düzensiz görünümün tedavisi. - Skar (Yara, kesi, ameliyat ve yanık )izleri tedavisi. - Stria (cilt çatlakları) tedavisi. - Cilt rejuvenasyonu (Cilt gençleştirme ve cilt yenileme) - Lifting (Yüz germe) - Cilt sıkılaştırma (Elastikiyet kaybı tedavisi) - Yüz ve çene hatlarının belirginleştirilmesi. - Boyun toparlama - İnce kırışıklıkların tedavisi - Pigmente lezyon ve ciltteki matlığın tedavisi. - Hiperhidroz (aşırı terleme)tedavisi - Vücut sıkılaştırma - Kol, bacak, karın sarkmalarının giderilmesi.

Ağrılı bir uygulama mıdır?

Minimum ağrı hissedilen bir uygulamadır. Uygulamadan 20-30 dakika önce güçlü bir anestezik krem sürülüp hasta hazırlanmalıdır.

Uygulama süresi ve yapılan atış sayısı ne kadardır? İşlem uygulanacak bölgeye göre 20-40 dakika sürmektedir. Uygulanacak bölgeye göre 750-1500 arası atış yapılır.

Kaç seans yapılır? Etki ne zaman görülür?

Cildin ihtiyacı ve soruna bağlı olmakla birlikte birer ay aralıklarla 3 seans uygulanması en ideal tedavi şeklidir. İlk seanstan itibaren ciltte yarattığı etki ve fark hemen görülür. Etki kademeli olarak her seanstan sonra artar. Her uygulamanın 3-4. ayına kadar onarım etkisi devam eder.

Uygulamadan sonra yan etki olur mu?

Uygulama esnasında ve sonrasında hiçbir yan etki oluşmaz. Son derece güvenli bir uygulamadır. Kanama, morarma ve iğne izi kalmaz.

Uygulamadan sonra dikkat edilmesi gereken durumlar nelerdir ? Uygulama sonrası ne zaman sosyal yaşama dönülür?

Uygulamadan sonra 1-2 saat içinde geçecek olan hafif bir kızarıklık oluşur. Bunu azaltmak ve cildin daha iyi tedavi edilip sonucun en maksimum düzeye çıkarılması istendiğinden PRP ve nem maskeleri uygulanır. Cildin iyi nemlendirilmesi ve güneşten korunması önerilir. Tedaviden 3-4 saat sonra sosyal yaşama dönülebilir.

Tunalı Hilmi Caddesi Buğday Sokak No: 2/9 (Kuğulu Park Karşısı) Kavaklıdere / ANKARA doktor@servetkarayun.com 0(312) 465 06 66 - 0(505) 806 07 57

davet

İtalya Milli Günü Coşkuyla Kutlandı İtalya Milli Günü, İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde verilen bir resepsiyonla kutlandı.

ELDA CONTREAS, FELIPE SANCHEZ

292

LUIGI MATTIOLO

Resepsiyona İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Luigi Mattiolo ev sahipliği yaptı. Ev sahibi Büyükelçi ve İtalyan ateşeler davetlileri girişte karşıladı. Resepsiyonda Büyükelçi Luigi Mattiolo, İtalya devleti adına üç adet devlet nişanını, Şef Hüseyin Ertuğ Korkmaz ve TRT Spikeri Çağatay Gökmen ve oyuncu Serra Yılmaz’a verdi. İtalya’nın kuruluşunun 70. yılı sebebi ile düzenlenen resepsiyona katılan davetliler İtalya’ya özgü ikramların tadına bakma fırsatı buldu. 

CLAUDE - ȘENAY TRIERWEILER

IEMMA ITEMA, IEMMA ALESSANDRO

davet

HATAN RAZLIVEEV, SVETLENA VOROLYOVA

JULIE FALLO, DANIEL PIYANUT DOLAN

ȘÜKRAN ERDİRİK

Büyükelçi, takdim töreni öncesindeki konușmasında Türk İtalyan ilișkilerinin önemini vurguladı. ÇAĞATAY GÖKMEN

PINAR GÜRER

EBRU - DENİZ DEMİRYÜREK

NAZLI DEMİR ÖĞÜN, İREM YILMAZ

BANU BİRDAL

DEMET KETENCİ

Gecede orkestra performansı ve davetlilere sunulan İtalyan mutfağından lezettler büyük beğeni topladı. JOYGEN MIRANDA CORONA, ESTHER ARIAS

BERİL ÇAĞLA CİNDİOĞLU

köşe

Ayșe Kızılöz

aysekiziloz@magdergi.com.tr

irçoğumuz Leyla ile Mecnun; Kerem ile Aslı’nın efsaneleşmiş aşklarının hayalleri ile büyüdük.

Edebiyata geçen aşk hikayelerinde ayrılıklarla, bir süre birbirinden haber alamamalarla, uzun uzun gözyaşı akıtılarak yazılan mektuplar ve bir araya gelebilmek için sarf edilen emek, savaş, sabır sonrasında kavuşmanın heyecanıyla öğrendik aşkı.. Günümüzde ise, gelişen teknoloji ve iletişim imkanları ilişkileri etkiliyor. Dünyanın neresinde olursak olalım mesajlaşabilmek, telefonla ve hatta görüntülü telefonla karşımızdaki kişiye anında ulaşabilmek, evet iletişimsel anlamda bir lüks ama aşkı besleyen ‘es’leri ve gizemi ortadan kaldırdığı için de heyecanı çabuk söndürüyor. Karşımızdaki kişiyi özlediğimiz, sesini duymak istediğimiz an, kısa bir mesajla onunla iletişime geçebiliyoruz. Ya da hemen telefona sarılıp onu arayabiliyoruz. Halbuki o anda ulaşamasak onun hayalini ve özlemini içimizde büyütüp sonraki ilk karşılaşmamızda bunun heyecanını taşırız. Birbirimizi keşfetmek, karşımızdaki kişinin gizemini çözmek dantel gibi işlenen özenli bir yolculuğa dönüşür ve sevgimiz bu süreçte derinleşip tatlı bir ilişki halini alır. Şimdi ise, kişiler canları sıkıldığı an, Facebook’a girip birbirlerinin profillerini inceleyip, kiminle arkadaş olup olmadığına bakıyor, günlük fotoğraflarını görüyor, potansiyel tehlikeli karşı cins arkadaşlarını mimliyor ve takibe alıyor. İlk haber alamadığında hesap soruyor, bir dedektif gibi karşı tarafı adım adım takip ediyor. İki kişi arasında keşfe açık bir gizem, bir es yerine, kısa zamanda içinde sıkışılıp nefes alamaz hale gelinen darlıklar oluşuyor. İlk heyecanın verdiği sabaha kadar süren iletişim isteği çabucak sönüyor. Yerine hesap vermeler, kendine özlem ile kaçacak noktalar aramak geliyor. Aşkın kıvılcımı yanmaya başlamışken, ufak ufak bir heyecan dalgası yakalanmışken bu ateş hızla sönüyor.

296

Nefes alma ihtiyacı ile kavgalar çıkıyor. Kavgalı olunan süreçte kişiler kendilerine zaman ayırıp dinlendikten sonra, sevginin yerini adım adım bağımlılığa bırakan ilişkilerine geri dönüyorlar. Bir süre sonra, başlangıçta, bir yerlerde canlanır gibi olan heyecanı hatırlayıp onun özlemiyle yeni bedenlere ilgi duymaya başlıyorlar. Acaba bir başka kişide o heyecanı tekrar yakalayabilir miyim, yanımdaki kişi yanlış kişi mi diye sorgulamaya başlıyorlar. Kişinin yanlış olup olmadığını sorgularken, acaba ilişki şekli mi yanlış diye sorgulamıyorlar. Böyle giderse ve ilişki kalıpları değişmezse her ilişki kısa sürede tüketilip kenara konulacak bir hal alacaktır. Bütün gün bilgisayar başı geçirilen, bioritmimize uygun olmayan fazla ve hızlı yaşamlar içimizi boşaltıyor, tenselliğimiz söndürüyor. Tekrar canlanmak için, hayata dönmek için bizi aşk arayışlarına sürüklüyor. Birinin bizi beslemesini, yeni bir pil takmış gibi şarj etmesini bekliyoruz. Bunu da aşkı istemek olarak tanımlıyoruz. Pili her tüketişimizde yeni bir pil ile şarj edilmek istiyoruz. Oysa ki aşk, dışarıdan bize verilen değil, içimizde oluşturup dışarıya yaydığımız bir olgudur. Kendimizi beslediğimizde, kendi gerçeğimize uygun yaşadığımızda, kendimize olan aşkı oluşturduğumuzda, bizi mutlu eden şeylere hayatımızda yer verdiğimizde, kendimize iyi bir aşık olduğumuzda, biz aşka dönüştüğümüzde mıknatıs gibi çekeriz aşkı kendimize. Bu yüzden, ilişki içinde olsak bile kendimize olan aşkı koruyarak yol almalıyız. Olgun bir aşk, karşı taraftan ne alacağını hesaplamaz, ne verebilirim düşüncesiyle ilgilenir. Kişi verecek kadar çoğalmıştır. İçindeki karanlıkları bastırmak için, korkulardan kaçınmak için bir tampon aramamaktadır artık. Kendi içinden taşan sevgiyi, aşkı vermek ve paylaşmak ister sadece... O noktada kendi frekansına uygun bir ayna çıkacaktır karşısına ve o da aşkı vermek isteyecektir karşısına çıkana... Birlikte “kazan kazan” felsefesi ile büyüyecekler, yaratıcılıkları artacaktır. Aşkın daha derin boyutlarını, bir erkeğin bir kadını, bir kadının bir erkeği onurlandırdığı bir alandan keşfedeceklerdir. Ruhumuzun özlem duyduğu aşk budur ve cevaplar içimizde saklıdır. Böyle bir aşkı yaşamanız dileğiyle..

davet

Küba Şenliği Şık mimarisiyle oldukça keyif veren Onyx Otel’in teras katında gerçekleşen Küba gecesine Ankara’nın seçkin simaları katıldı. Keyifli organizasyonun ev sahipliğini Onyx Oel’in sahibi Ceyhan Bağcı gerçekleştirdi. Bağcı, gelen konuklarla tek tek ilgilenip uzun uzun sohbet etti. Renkli davette açık havanın tadını çıkaran misafirler oldukça eğlenceli anlar yaşadılar. Gece sonunda misafirlere sürpriz bir çekiliş yapıldı. Çekilişi gerçekleştiren isimler arasında Sefa Çol ve Nezih Allıoğlu yer aldı. 

SEFA - NAGİHAN ÇOL

298

CEYHAN BAĞCI

KUTLU TAMAY

HANDE - MURAT ERKÜTÜK

NEZİH ALLIOĞLU

İş Dünyası Açılışa Akın Etti Türkiye’nin dünya çapında tanınmış markası Sarar yeni mağazasını Mehmet Yalçın’ın girişimiyle Turan Güneş Bulvarı’nda açtı.

BUSE ÇETİN

Sarar’ın yeni mağazası Turan Güneş Bulvarı üzerinde açıldı. Girişimci Mehmet Yalçın’ın sahibi olduğu yeni mağazanın açılışı çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yeni mağazanın açılış törenine iş dünyasının birçok önemli ismi katılırken mağaza sahibi Mehmet Yalçın ise misafirperverliği ve güler yüzüyle dikkat çekti. Açılış kurdelesini ANGİAD başkanının kestiği törende misafirlere gün boyu canlı müzik dinletisi ve çeşitli ikramlar sunuldu.  EMRE ALTINDAĞ

MEHMET YALÇIN

SUDE İNTEPE

BEKİR METİN

davet

ÇAĞATAY GÖKMEN, LUIGI MATTIOL, PINAR GÜRER

70. Yıla Yakışır Kutlama

Next Level’da düzenlenen “İtalyan Haftası” renkli görüntülere ev sahipliği yaptı. İtalya’nın 70. Kuruluş yıl dönümünü kapsayan bu özel haftada modadan seyahate, gastronomiden sanata İtalya’nın kültürel özellikleri ziyaretçilere tanıtıldı. İtalya Büyükelçisi Luigi Mattiolo katılımı ile ressam ve TRT sunucularından Çağatay Gökmen’in “Tuvalimdeki Venedik” sergisinin açılışı ile başlayan etkinlikler, mağazaların düzenlediği partiler ile devam etti. İtalyan Haftası kapsamında 2016 İlkbahar Yaz koleksiyonunu tanıtan Alberto Guardiani markası, “Cinema Guardiani” etkinliğini İtalya’dan sonra ilk kez Next Level’da gerçekleştirdi. Milano’dan özel olarak gelen koleksiyonun yoğun ilgi gördüğü partide, sinema konsepti oluşturularak davetlilere patlamış mısır ve İtalyan içecekleri ikram edildi. Türkiye’de bir ilk de yine Next Level’da yaşandı. İtalyan otomobil markası Alfa Romeo Avrupa ve Türkiye’de ilk defa bir alışveriş merkezinde C4 model aracını görücüye çıkardı. Ayrıca İtalya kültürünü yansıtan Vespa Motorlar’ın da sergilendiği alanda davetliler motorlarla bol bol fotoğraf çektirdi. 

300

Bütün bir hafta devam eden etkinliklerde İtalya’nın kendine özgü lezzetleri ve kültürü Next Level ziyaretçilerine tanıtıldı. Düzenlenen çekiliș ile șanslı bir çifte Cruise seyahati hediye edildi. “Akdenize kıyısı olan iki benzer ülkeyiz. Lezzetlerimiz, özelliklerimiz benzer“ diyen Next Level AVM Genel Müdürü Pınar Gürer, İtalya’yı ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

röportaj

THOMAS LAUDERDALE

Pink Martini İstanbul, Bodrum Ve Kıbrıs’ta

“Sympathique”, “Hang on Little Tomato”, “Hey Eugene!”, “Splendor in the Grass“, “Joy to the World“, “1969“, “A Retrospective“, “Get Happy” ve “Dream A Little Dream” albümleri ile Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan, her albümü ile altın ve platin plak kazanan Pink Martini yepyeni albümlerini kaydederken, Avrupa turnesi kapsamında Türkiye ve Kıbrıs’taki hayranlarıyla bulușmaya geliyor. Samurayların așk șarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız șansonlarından Brezilya sokak șarkılarına kadar dinlemesi en keyifli șarkıları seslendiren topluluk, Storm Large’ın sıcak vokali, zengin repertuvarları ve sürprizleri ile 17 Temmuz’da İstanbul, 19 Temmuz’da Bodrum ve 21 Temmuz’da Kıbrıs’taki hayranlarıyla bulușacak. Pink Martini’nin turnesi öncesi grubun kurucusu Thomas Lauderdale ile Pink Martini’nin müziğini, kariyerini ve yeni projelerini konuștuk. 302

ink Martini yıllardır dünyanın en sevilen gruplarından biri. Peki, Pink Martini’den önce, müzik hayatınızın neresindeydi?

Müziğe küçük yaşlarda piyano çalarak başladım ve okul hayatım boyunca da müzikle hep iç içe oldum. Sonrasında müzik yarışmasına katıldım. Corbett müzik yarışmasında kazandığım birincilikle profesyonel müzik hayatım da başlamış oldu.

Bireysel olarak müzik yapmak yerine bir orkestra kurarak müzik yapma ﬁkri nasıl doğdu?

Aslında grubu kurmadan önce çeşitli gruplarda piyanist olarak yer aldım. Daha sonra ortak müzisyen arkadaşlarımızla bir grup kurmaya karar verdik. Aslına bakarsanız, farklı gruplarda çalarken hayalim hep nostaljik tınılar veren eski film müzikleri tadında bir müzik yapmaktı.

Repertuvarınızda birçok dilde şarkılar ve sınırları aşan bir müzik tarzını yansıtıyorsunuz. Pink Martini müziğini nasıl tanımlıyorsunuz? İnsanları müziğinize çeken ne?

Yaptığımız müzik popülerlikten uzak. Nostaljik ve çeşitli. Zaman içerisinde 20 farklı dilde şarkılar söyleyebilen bir grup haline geldik. Müzik kültürü olarak farklı tarzları harmanlasak da dünyanın birçok yerinden çok güzel tepkiler alıyoruz. Her ne kadar ana akım müzik yapmıyor olsak da dinleyiciler müziğimizi coşkuyla karşılıyor ve eşlik ediyor. Bu nedenle müziğimizi global olarak tanımlıyorum.

Pink Martini müzik yaparken aynı zamanda sahnede eğleniyor da. Bu uyumu yakalamanın sırrı nedir? Hepimiz birbirimizi uzun yıllardan bu yana tanıyan bir ekibiz. Bu bizim için bir avantaj. Müzik geçmişlerimiz de birbirine benziyor. Bu nedenle profesyonel bir müzik grubundan öte bir aile gibiyiz. Turnelere çıktığımızda ailelerimizden çok birbirimizi görüyoruz. Müzikal geçmişlerimizin de benzer olması aynı dili konuşmamızı kolaylaştırıyor sanırım... Bu uyum da sahneye yansıyor. Tabii en önemlisi sahnede işimizi yaparken bizim de çok keyif alıyor olmamız...

Müzikleriniz aynı zamanda sinemada ve televizyon dizilerinde kullanılıyor. Şarkılarınızı soundtrack olarak dinlemek nasıl bir his? Aslında müzik tarzımızda eski Hollywood filmlerinin nostaljik atmosferini yakalamak mümkün. Sinema benim için çok özel. Müzik dışında kendimi en iyi ifade edebileceğim alan sanırım sinema olurdu. Dolayısıyla şarkılarımızın kullanılması bizi çok mutlu ediyor. Aynı şekilde, Desperate Housewives ve başka birçok televizyon dizisinde de şarkılarımızın duyulması, müziğimizin paylaşılması bizi mutlu ediyor.

Eski şarkıları bulup kendi tarzınızla yeniden yorumluyorsunuz. Türk müziği de çok köklü bir geçmişe sahip. Türk müziğinde araştırdığınız isimler kimler?

Evet Türk müziği çok derin bir müzik. Türkiye’ye geldiğimizde Türk sanat müziği cd’leri alıyoruz. Ayrıca Pasion Turca da birçok CD hediye ediyor ve Türk müziğini daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Zeki Müren ve Belkıs Özener en çok sevdiğimiz isimlerden. Hatta Belkıs Özener ile “Aşkım Bahardı” şarkısını birlikte yorumladık.

Pink Martini’nin bundan sonraki projeleri neler?

Repertuvarımıza katmak istediğimiz farklı dillerdeki şarkıları araştırıyoruz ve aynı zamanda şu an dünya çapında turnelerimiz devam ediyor.

Yeni bir albüm müjdesi var mı?

En son The Von Trapps ile ‘Dream a Little Dream’ albümünü yayınladık. Tarzımıza uygun yeni parçaları araştırmak zamanımızı alıyor. Bu yüzden repertuvar oluştururken çok titiz davranıyoruz. Şu anda üzerinde çalıştığımız bir albüm var, onu sonbaharda dinleyicilerimizle buluşturmayı planlıyoruz.

İstanbul’da ve Türkiye’nin farklı şehirlerinde bulundunuz. Türkiye sizin için ne ifade ediyor?

Türkiye artık evimiz gibi. Pasion Turca ile 15 yıl içerisinde bir aile gibi olduk. Türkiye’nin birçok şehrinde İstanbul, Bodrum, İzmir, Ankara, Çeşme ve Kıbrıs’ta sahne aldık. Türkiye ve İstanbul bizim için çok özel. Her seferinde güzel anılarla ayrılıyoruz ve tekrar gelmek için sabırsızlanıyoruz.  Röportaj: Hakan Akoğlu

303

haber

Pixee Fox Örümcek Ağı Estetiği Yaptırdı Fenomen Pixee Fox’un da tercihi, son yılların popüler cilt germe uygulaması ameliyatsız Örümcek Ağı estetiği oldu. Canlı Barbie Bebek lakaplı Pixee Fox, 18. estetik uygulamasını gerçekleştirmek üzere geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldi. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, fenomen Pixee Fox’a geliştirmiş olduğu Örümcek Ağı estetiğini uyguladı. Pixee Fox, 200 bini aşkın sosyal medya takipçisine “Çok ciddiyim arkadaşlar, şu resimlere bakın, Bülent Cihantimur’un geliştirmiş olduğu Örümcek Ağı estetiği sonrası 1. gün ve öncesi fotoğrafım. 6 ay içinde daha da büyük bir gelişim olacak, takipte kalın” diyerek öncesi ve sonrası fotoğraflarını ve duygularını paylaştı.

Müzisyen Olmayı Hiç İstemiyordum Hollanda’da yaşayan, ülkemizi uluslararası platformda temsil eden Karsu, mini konser ve söyleşisi ile Next Level’da kahkaha dolu anlar yaşattı. Hatay’ın Karsu köyünden Hollanda’ya uzanan bir yolculukta başarılara imza atan genç sanatçı, Hollanda Kraliçesi’nin en çok sevdiği sanatçıların başında yer alıyor. İlginç hayat hikayesini Next Level ziyaretçileri ile paylaşan yetenekli sanatçı, eğlenceli tavırları ile hayranlarının gönlünü bir kez daha fethetti. Hollanda’da kendi restoranlarında başlayan müzik kariyerinde geldiği noktadan mutluluk duyduğunu ifade eden Karsu Dönmez: “Annem ve babam ben küçükken araba almak için para biriktirmişlerdi. Piyano çalma isteğimin heves olup olmadığını anlamak için piyano kiraladılar. Çalmaya başladıktan sonra heves olmadığını anladılar. O piyanom hala duruyor evde.” dedi.

304

haber

TED Üniversitesi İlk Mezunlarını Verdi TED Üniversitesi’nin “İlk Diploma Töreni”, Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve Rektör Prof. Dr. Murat Tarımcılar’ın katılımıyla TED Üniversitesi Kampüsü’nde gerçekleştirildi. 2015-2016 yılı lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan öğrencilerin diplomalarını aldığı törende açılış konuşmasını yapan Pehlivanoğlu “Bir hayalimiz vardı ve biz onu gerçekleştirdik.” dedi. TED Üniversitesi 2015-2016 akademik eğitim ve öğretim dönemi lisans ve lisansüstü eğitimini başarıyla tamamlayan öğrenciler, 11 Haziran 2016 Cumartesi günü düzenlenen “İlk Diploma Töreni”yle diplomalarını aldılar. TED Üniversitesi Kampüsü’ndeki törene, Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Mütevelli Heyeti Üyeleri, Rektör Prof. Dr. Murat Tarımcılar, Üniversite’nin kurucu Rektörü Prof. Dr. Öktem Vardar, TED Üniversitesi öğretim üyeleri, çok sayıda seçkin davetli ve öğrenci yakınları katıldı.

Sağır’dan Makyaj Tüyoları Ankara’nın önde gelen makyaj sanatçılarından Kıvanç Can Bektaş’ın sahibi olduğu Makyajhane Profesyonel Makyaj Stüdyosu, Bobbi Brown iş birliği ile renkli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Güzelliğine önem veren ve makyaja ilgi duyan Ankaralı hanımları buluşturan organizasyonda yapılan örnek makyaj uygulamasıyla hem Bobbi Brown markası ürünleri tanıtıldı hem de doğru makyaj teknikleri konusunda temel bir eğitim verildi. Makyajda dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Bobbi Brown eğitim koçu ve makyaj sanatçısı Muhammet Sağır, kadınların, özellikle makyaj yaparken yapay değil, doğal bir görünüm hedeflemesi, kalıcı, akma ve dağılma yapmayacak ürünlerin kullanımına özen göstermesi gerekliliğine dikkat çekti. Düzenlenen kokteyl ile renklenen geceye katılan misafirlere makyaj eğitimi hediye edildi.

305

davet

Rodos’ta Romantik Balayı Samancı Hukuk Bürosu’nun sahibi Avukat Coşkun Samancı ile Hacettepe Üniversitesi’nde akademisyen Simge Ataklı şık bir düğün ile hayatlarını birleştirdi. Geçtiğimiz yıl, yılbaşında tanışan ve Ekim ayında nişanlanan çiftin Meyra Palace’de gerçekleşen düğün törenine ikilinin yakın arkadaşları ve aile üyeleri katıldı. Fuaye alanının dolmasıyla başlayan törende hiçbir detay atlanmadı. Mutlu çift, düğünün ardından balayı adresi olan Rodos’a uçtu. 

SİMGE ATAKLI, COȘKUN SAMANCI

306

ECE - FERHAT GÜLEÇ

YELİZ - MURAT GÜLEÇ

Mutlu çift, nikah töreninin ardından ilk dans performanslarıyla, davetlileri büyüledi. ALİ - ÖZGE GÜLEÇ

YAVUZ - AYLA ATAKLI

deco trend

Güncel Dokunuşlar Sıcaktan bunaldığımız șu günlerde, tatil hayalleri kurarken; șehir çalıșmaya devam ediyor. Sürekli yeni projelerle İncek ve Çayyolu taraflarına doğru gelișen Ankara’nın, șehir merkezinde de yeni yapılanmalar söz konusu. Kuzu Kumru da bu anlamda merkezdeki lüks konut projelerinden biri. Bu sitede Ankaralı genç bir çift için tasarladığımız bir daire ile sizlerleyiz... 308

Yakın tonlardaki kumaşları, doku ile farklılaştırdık

deco trend

Mutfak oldukça geniş ve ferah oldu

310

Ebeveyn Yatak Odası

Banyo

‘’Ne çok klasik ne de fazla modern bir ev istiyoruz..’’ diye geldiler bize. Bunun bizdeki karşılığı; ‘’contemporary’’ yani ‘’güncel’’ tarzdır. Bu tarzda tasarladığımız birçok proje oldu bugüne kadar ve bizce en önemli özelliği, hep güncel kalabilmesi! Yani sıkılmadığınız sürece, modasının geçmemesi. Yapısal elemanlardan, hareketli mobilyalara; zemin malzemelerinden, seçilen doku ve renklere kadar her şey; her türlü aksesuara uyum sağlayabilecek bir şekilde düşünüldü. Dikkat ederseniz, kullandığımız tüm renkler; ev sahiplerinin sonradan seçeceği her türlü tablo, vazo, kırlent gibi aksesuarları kaldırabilecek tonlarda. Hep olduğu gibi (özellikle konut projelerinde) aydınlık ve ferah mekanlar çıkartmaya çalıştık. Kapılar ve süpürgeliklerde kırık beyaz tonlarını kullanırken; derinliği de sağlamak amacıyla, daha koyu renklerde parke ve mermerler seçtik.

Artık biliyorsunuz; çok emek verdikten sonra çıkan sonucu hep beğeniyoruz biz... Sizlere de emek sarf edip hak ettiğiniz, süper biz yaz diliyoruz! 

Tasarım: Esin CANKILIÇ PRO_FİT NEȘET GÜNE Profit Neşet Güne İnş.Dek.San.Tic.Ltd.Şti. www.profitnesetgune.com

311

davet

İspanyol Konseptli Doğum Günü Ankara sosyal yaşamının tanınmış isimlerinden başarılı iş kadını Merve Kalemci, yeni yaşını yakın dostlarının katılımıyla Cadaro Brasserie’de İspanyol konseptli bir parti ile kutladı. Özel olarak tasarlanmış peruk, taç ve İspanyol kıyafetleriyle doğum gününe gelen Merve Kalemci, geceye uygun kıyafetlerle davete katılan misafirleri ile İspanyol rüzgârı estirdi. Flamenko dans ekibinin muhteşem performansı ile başlayan doğum günü partisinde renkli anlar yaşandı. Pastasının mumlarını üfleyen Merve Kalemci, katılan tüm konuklara tek tek teşekkür etti. 

MERVE KALEMCİ EYÜPOĞLU

Hiçbir detayın atlanmadığı renkli doğumgünü partisinde, Merve Hanım davetlilerin hepsiyle bizzat ilgilendi ve dostlarıyla bu özel günün tadını çıkardı. GÜLENNUR AYDIN

KENZA UĞURLU

TUĞBA GÜRSES

REZAN ANIK

NESRİN KILAVUZ

MAHİZER MERAL

Dantelin romantik etkisini kırmızının tutkusu ile birleștiren davetliler, gecede adeta șıklık yarıșındaydılar.

SEDEN DENİZ

YASEMİN İLHAN

OLGA KALEMCİ

313

röportaj

Cenk Erdem

cenkerdem@magdergi.com.tr

İSTANBUL’A PİYANİST YEĞEN Alexi Musnitsky, Paris’te yașayan yakıșıklı bir piyanist ama kalbinin bir kısmı İstanbul’da. Çok sevdiği babası İstanbul’da yașayan Alexi, İstanbul’un “New Age” yeğeni… New Mexico’da dünyaya gelen yarı Amerikalı yarı Fransız sanatçı 4 yașından beri piyano çalıyor.

A 314

lexi, Marina Ravor’un yetiştirdiği bir öğrenci olarak klasik piyano eğitimini ve tüm duygularını şimdi kendi besteleriyle “New Age” türünde taçlandırarak ilk albümü “Zia” ile uluslararası bir kariyere ilk adımlarını atıyor. Zaten kariyerinin ilk ödülünü de meşhur Flame Piyano

yarışmasını kazanarak alan Alexi, küçük yaşlardan itibaren Paris’te ve Amsterdam’da birçok isme piyanosuyla eşlik etmiş. 2013 yılından beri kendi bestelerini yapan Musnitsky, henüz yayınladığı ilk albümünde Grammy ödüllü ünlü gitarist ve prodüktör Will Ackerman ile çalışmış. New Age türünün en ünlü plak şirketlerinden Windham Hill Records plak

şirketinin kurucusu Ackerman, şirketin müzik mirasını Imaginary Roads Studio ile sürdürmüş ve Alexi’nin kayıtları da Imaginary Roads stüdyolarında gerçekleşmiş. Albümde 4 Grammy ödüllü Amerikalı ünlü çellist ve besteci Eugiene Friesen da kayıtlara girmiş ve tam beş şarkıya eşlik ediyor. Albümün yapımcısı Ackerman, genç piyanistin parlak bir geleceği olduğunu hemen her yerde belirtiyor. Müzik eleştirmenleri de Alexi’nin ilk albümünü, özellikle ruhu dinlendiren tadıyla fazlasıyla övüyor. Solo piyanonun ruhu sakinleştiren ve hatta iyileştiren tarafına bir kere daha şahit olacağınız 7 şarkılık albümde, “Sparkling Heart” parçasında da bu özellik iyice öne çıkıyor. Alexi Musnitsky’nin şarkıları ve albümü “Zia” iTunes üzerinden satın alınabileceği gibi, Spotify gibi dijital platformlarda da ücretsiz dinlenebiliyor. Üstelik genç piyanist, dinlediğinizde ruhunuzu çiçek gibi yapacak o güzel bestelerini birer hediye gibi resmi web sitesine (http://www.aleximusnitsky. com/) de koymuş. Albümdeki şarkı isimlerine baktığınızda bestelerin duygu yüklü olduğunu hissediyor ve dinlediğinizde de haklı çıkıyorsunuz. Genç yıldız, “Aşk Savaşı”, “Işık Yol Gösterecek” gibi isimler verdiği bestelerinde bize hem melankolik hem de romantik derinlikler yaşatıyor. İşin güzel tarafı, yakışıklı romantik Alexi’nin İstanbul’da yaşayan babası Jerry, oğlunun kariyerine Paris gibi İstanbul’u da eklemeye niyetli ve bunun için kollarını çoktan sıvamış. Sürpriz konserler için genç sanatçı adına görüşmeler devam ederken, kendisiyle kariyerini, İstanbul hikayesini ve albümünü konuştuk…

Çok genç yaşta Grammy ödüllü bir yapımcıyla çalışıyorsun, peki sana piyanoyu ilk özendiren kim oldu?

Açıkçası kız kardeşim… Onun bir piyano resitaline gittiğimde piyano çalmayı hayal etmeye başladım ve çok küçük yaşta evdekiler de bu hayalime çok sevinerek destek oldular. 4 yaşında ders almaya başladım ve kendimi bildim bileli piyanoyu hayatım olarak görüyorum…

O yıllarda 4 yaşında bir çocuk için piyano disiplini zor olmuyor muydu?

Haklısın… Belki o yaşta bir çocuk için piyanonun katı kuralları zor gelebilirdi ama o konuda da hocam çok anlayışlıydı ve çalarken beni çok özgür bırakıyordu. Zaten, hissettiğim gibi

çalmayı da ondan öğrendim…

Genelde enstrüman çalanlar sessiz tipler olurlar ve duygularını enstrümanlarıyla ifade ederler, peki sen? Bu şekilde beni de tarif etmiş oluyorsun. Daha çok, sessiz, içe dönük ve duygularını ifade ederken kelimelerde zorlanan biriyim ve piyano çocukluğumdan beri hislerimi aktarırken en büyük yardımcım oldu… Beni hüzünlendiren bir olay karşısında ya da çok mutlu olduğumda piyano ile kendimi ifade etmeyi seviyorum…

Yakışıklı bir piyanist olarak bir tarafın Amerikalı bir tarafın Fransız ve bir de İstanbul hikayeniz var; o hikayeyi de sen anlatır mısın? İstanbul; annemle babamın balayı şehri… Çocukluğumdan beri, özellikle babamın İstanbul’a hayran olduğunu bilerek büyüdüm. Babam, 2006 yılından beri İstanbul’a gidip gelmiş ve sonunda Beyoğlu’nda bir ev kiralamış. İki yıldır da sürekli İstanbul’da yaşıyor ve sadece iş için dışarı çıkıyor… Doğal olarak ben de İstanbul’u ve özellikle Boğaz’ı çok iyi biliyorum ve şimdilerde Boğaz’da konser vermeyi hayal ediyorum.

Albümünde New Age türünün dev ismi Will Ackerman’ın imzası var; albümün hikayesini de senden dinlesek?

New Age tutkumla birlikte Will Ackerman’ı keşfettiğim zamanlarda babam da benimle birlikte işin peşine düştü… Hatta, “gerekirse albümü tüm çevremin desteğiyle ben üstlenirim” diyordu ve bu yönde de harekete geçti… Tüm bu süreçte hem Will Ackerman’ın bana inanması hem de babamın verdiği destekle tam istediğim gibi melankolik ve güçlü duyguları olan bir albüm ortaya çıktı.

İstanbul konserleri de planladığınızı biliyorum, onlar nasıl gidiyor?

Konserler için projeyi bir şekilde İstanbul’a da taşıyabilme ihtimaline karşı babam müthiş bir heyecan duyuyor ve çevresindekilerle birlikte İstanbul’da görüşmeler yapıyor. Benim ise, Avrupa konserlerim sürüyor ve İstanbul’da da harika sürprizler olabilir. Ben de babam gibi çok heyecanlanıyorum…Müziklerimin dokusunda çok farklı duyguları bir araya getiriyorum ve İstanbul’un farklılıkları kucaklayan bir şehir olarak müziklerime çok yakıştığına inanıyorum…

davet

Wolfson ile Öküz’de Parti Gecesi ENES ERDEM, SONER KÖSE

Öküz Ankara’da düzenlenen parti, eğlence severleri buluşturdu. Gecede Dj Wolfson, şarkılarıyla eğlenceyi en üst seviyeye taşıdı. Çok sayıda kişinin katıldığı partide, Wolfson İbiza’nın sıcak atmosferini Başkent’e taşıdı. Konuklar canlı müzikle gönüllerince eğlendi. Çektikleri fotoğraflarla sosyal medyayı sallayan eğlence severler, Dj Wolfson ile unutulmayacak bir gece yaşadılar. Davetin ev sahipliğini üstlenen Soner bey ve Enes bey konuklar ile yakından ilgilendi. 

316

RIFAT KÜÇÜKOĞLU, IȘIL DOHNKE

ALMİLA BAȘAK KUMANDAȘ

NAZLICAN KAYHAN, ALBİNA JANSET TOKAT

haber

Keyifli İftar Daveti Keşif Koleji’ni de bünyesinde bulunduran hırkalı şirketler grubu 100 kişilik iftar yemeği düzenledi. Bu şık ve özel davette Hırkalı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karakoç: “Kendi alanlarında uzman, eğitimli ve güler yüzlü bir kadro kurabilmenin haklı gururunu yaşıyoruz.” Diyerek kendini orada bulunan şirket mensuplarına ifade etti. Herkesin çok mutlu ve keyifli vakit geçirdiği bu akşamda ortak temenni daha büyük başarılara imza atmak oldu.

Bloggerlar Hamburgere Doydu Ankaralı bloggerlar DownTown Food Club Tepe Prime Avenue’de buluştu. Bloggerlar, Mayıs ayının en lezzetli gününü DownTown Food Club Tepe Prime şubesinde birbirinden lezzetli ikramlarla kutladılar. Hamburger etkinliği kapsamında birbirinden leziz hamburgerleri tatma imkanı buldular. 25 blogger katılımıyla Dünya Hamburger Günü’ne özel olarak düzenlenen etkinlikte burgerlerin tadına bakıldı. Keyifli organizasyonda konuklar, çektikleri renkli kareleri sosyal medyada paylaştı.

Fiat Egea Hatchback Yola Çıktı! Tofaş’ın 1 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirdiği otomobil projesinin ikinci kompakt sınıf modeli Fiat Egea Hatchback, Mayıs 2016 itibarıyla, 53 bin 900 TL’den başlayan anahtar teslim satış ﬁyatıyla Fiat showroom’larında yerini aldı. Bloggerlar, Mayıs ayının en lezzetli gününü DownTown Food Club Tepe Prime şubesinde birbirinden lezzetli ikramlarla kutladılar. Hamburger etkinliği kapsamında birbirinden leziz hamburgerleri tatma imkanı buldular. 25 blogger katılımıyla Dünya Hamburger Günü’ne özel olarak düzenlenen etkinlikte burgerlerin tadına bakıldı. Keyifli organizasyonda konuklar, çektikleri renkli kareleri sosyal medyada paylaştı.

317

davet

Fame Dans’dan Yıl Sonu Şovu Başarılı dans eğitim merkezlerinden Fame Dans Stüdyosu, Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde şık bir dans gösterisi sergiledi.

ENGİN VARDAR, ELİF ÖZKALELİ

318

Miniklerin dans ettiği gecede misafirler gösteriyi büyülü gözlerle izledi. Görkemli gösteride klasik bale, jazz, hip hop ve latin dansları sergilendi. Görsel şovların yer aldığı gecede her şey kusursuzdu. Renkli dakikalar yaşayan misafirler anı ölümsüzleştirmek adına miniklerin video ve fotoğraflarını çekti. 

kısa kısa

NUXE İle Ișıldayın Tek bir ürünle hem yüzünüzü hem de cildinizi güneşten korumak için NUXE Güneş Koruyucu Yüz ve Vücut Sütü ile tanışın. Güneşlenme sonrası teninizi ferahlatıcı, bronzluğu uzatıcı NUXE Güneş Koruyucu Yüz ve Vücut Sütü ile yaz akşamlarında ipelsi bir tenle ışıldayın. Ciltteki nem kaybını önleyici su sümbülü etkin nemlendirme de cabası…

Geleneksel Tatlar Modern Sunumlar 2015 yılında hizmet vermeye başlayan, geleneksel tatları modern bir sunumla harmanlayan Savor Döner, vazgeçilmez lezzetlerini Ankuva ve Podium AVM’den sonra şimdi de İstanbul Özdilek AVM’de görücüye çıkardı. Meşhur Ankara dönerinin gerçek temsilcisi, çok yakında Mithatpaşa Caddesi’nde de sofralarınıza konuk oluyor… Hizmete başladıktan kısa bir süre sonra lezzetin öncülerinden olan Savor Döner, müşteri memnuniyetini, samimi dilinin yanı sıra, kaliteli sunum ve “sağlıklı yemek” prensipleri doğrultusunda pekiştirmektedir. Yemek yeme algısını, oluşturduğu keyifli atmosfer ve eşsiz lezzetleri bir potada eriterek, standartın çok üstünde tutmaktadır.

Yaza Fit Merhaba Ankara’nın en prestijli spor merkezlerinden Base Life Club gelenekselleşen Cardio Night etkinliğinin altıncısını üyelerin yoğun katılımı ve ilgisiyle gerçekleştirdi. Base Life Club geleneksel olarak düzenlenen Cardio Night etkinliğini yoğun katılımla gerçekleştirdi. Parti havasında gerçekleşen etkinlikte üyeler hareketli müzikler eşliğinde ve açık havada spor yapmanın tadını çıkardılar. Yaklaşık 200 kişilik gruplar halinde antrenör eşliğinde dilediğince spor yapma imkanı bulan üyeler doyasıya eğlendiler.

Jeep Ailesi’nin Yetenekli Küçük SUV’si Jeep Renegade! Yüzünü ilk kez 84. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda gösteren Jeep Renegade, dünya genelinde hızla büyüyen Jeep markasının yeni amiral gemisi oldu. Renegade, yakıt verimliliğinin yanında, off-road özellikleri ve yol tutuşuyla da gerçek bir Jeep olduğunu haykırıyor. Jeep ürün gamının dünya çapında genişlemesindeki en yeni adımı temsil eden Jeep Renegade, markanın mirası ile yenilikçi tasarım anlayışını, genç ve maceracı ruhları cezbetmek için bir araya getiriyor Jeep® ailesinin en yeni üyesi, modern dış tasarımı ile birleşen sürüş konforunun yanında kabin içerisinde kullanılan malzeme kalitesi, dikkat çekici renkleri ve enerjik görünümü ile rakipleri arasından sıyrılıyor.

319

davet

Zirve Heyecanı Ankara’da Ankara’da düzenlenen ve bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Kolejli İş Adamları Zirvesi (KİD)’ne, TED Koleji İncek Kampüsü ev sahipliği yaptı.

TURGUT UYAR

PELİN AKGÜL

Tüm Kolej mezunlarına, öğrencilerine ve velilerine açık olan zirvede, ünlü markalar farklı stantları ile göz doldurdu. Ankara’nın ofis hayatına yeni bir soluk kazandıracak olan Moment Beştepe, zirveye özel olarak dizayn ettiği standı ile KİD Zirvesi’nin en çok dikkat çekenleri arasında yerini aldı. Ziyaretçiler, ofis projesi olarak tasarlanan Moment Beştepe hakkında bilgi alma şansına sahip oldu. 3. KİD Zirvesi, konuşmacıların katıldığı konferanslar, Kolej Müzesi’ne düzenlenen gezi ve çeşitli müzik dinletileri ile devam etti. “Kolejli En İyilerle Çalışır” fikrini hayata geçiren KİD Zirvesi, katılan tüm ziyaretçilere firmaları yakından tanıma imkanı sundu. İş adamlarının, ekonomiye sağladıkları katkılar hakkında da bilgi alan katılımcılar, düzenlenen etkinlikler çerçevesinde keyifli bir hafta sonu yaşadı. 

haber

Hälsa’dan 4 Yeni Mağaza, 4 Yeni Ürün Sağlıklı ve doğal bir uyku için geleneksel İsveç yatak üretimini bir uyku sanatına dönüştüren Hälsa, ustaların el becerisiyle şekilleniyor ve sizi İsveç’in doğal güzellikleriyle çevrili bir uyku dünyasına davet ediyor. Hälsa Yatak; Mudo Concept ve Penelope mağazaları ve İstanbul, Tekirdağ, Trabzon’dan sonra şimdi de İzmir, Bursa, Ankara ve Gebze’ye bir İsveç rüyası yaşatıyor. Hälsa yatak; 1 hafta içinde gerçekleştirdiği 4 açılış ile İzmir, Bursa, Ankara ve Gebze’de doğanın kollarında bir uykuya dalmak isteyenlerle buluştu. Doğan ilham alan tasarımlarına 4 yeni model daha ekleyen Hälsa, aynı zamanda 2 yeni yay teknolojisini de Türkiye ile tanıştırıyor. Lappland, Småland ve Storsjön modellerinde İsveç’te tasarlanan ve üretilen, 5 bölgeli ProFlex® yay sistemi kullanılıyor. İsveç’teki demir cevherinin kalitesi ve yüksek saflığı ile yüzyıllara dayanan teknik ve uzmanlığın sonucunda dünyaca bilinen sağlam İsveç çeliğinden üretilen ProFlex®, üst düzeyde kalite ve dayanıklılık sunuyor. Türkiye’de ilk defa Hälsa tarafından kullanılan İsveç çeliği, Hälsa yataklarında kendini gösteren İsveç’in sağlamlık ve dayanıklılık geleneğini devam ettiriyor. Umeå modelinde ise, Leggett&Platt ve Hälsa iş birliğiyle Miracoil yay teknolojisinden geliştirilmiş olan ProMira® Yay Sistemi, kesintisiz yay sistemlerinin en gelişmiş versiyonu olarak vücut tipiniz nasıl olursa olsun, size derin ve sessiz bir uyku sağlıyor.

Hünerli Şefler Mutfağa Girdi Ekşi Maya’da bu kez minikler, kurabiyelerini fırına vermek için bir araya geldi. Sıcak ortamı ile miniklere eğlenceli bir gün geçirme imkânı sunan Ekşi Maya, minik ziyaretçilerini kurabiye workshop’ında buluşturdu. Ekşi Maya’nın başarılı sahibi Ecem Uyar ise minik konuklarıyla yakından ilgilendi. Yaz tatilinde çocuklarının eğlenceli ve öğretici etkinliklerde yer almasını isteyen aileler düzenlenen etkinliğe yoğun ilgi gösterdi. Kurabiye hamurunu Ekşi Maya’nın başarılı şefleri ile birlikte hazırlayan çocuklar, daha sonrasında kendi hazırladıkları hamurlardan şekilli kurabiyeler yaptı. El becerilerini de geliştiren etkinlikte minik konuklar, anneleri ile birlikte süsledikleri kurabiyeleri tatma şansına sahip oldu. Yaz tatili boyunca minikleri farklı workshoplar’da ağırlayacak olan Ekşi Maya, renkli sunumları ile Ankara’nın en popüler restoranları arasında yer almaya devam ediyor.

321

Türkiye’nin İlk ve Tek

ERKEN REZERVASYON FUARI 25-27 KASIM Merinos AKKM / BURSA

Seyahat Acenteleri Oteller

16-18 ARALIK

İstanbul Lütfi Kırdar – ICEC

Cruise & Mavi Yolculuk Firmaları Havayolu Firmaları

ERKEN REZERVASYON FUARI EN AVANTAJLI TATİL FIRSATLARI BU FUARDA!

Sektörü Tatilciler ile Buluşturuyoruz. Binlerce tatilciye ulaşma fırsatı için erkenden stant yerinizi ayırtın! Türkiye'nin ilk ve tek Erken Rezervasyon Fuarı 25-27 Kasım Bursa Merinos AKKM / 16-18 Aralık İstanbul Lütﬁ Kırdar-ICEC'de! Detaylar; erkenrezervasyonfuari.com 'da.

/ErkenRezervasyonFuari /ErkenRezFuari

ErkenRezervasyonFuari.com İrtibat +90 216 465 95 56

davet

BEGÜM - ALİN KENDİRLİ

Prenses ve İtfaiyeci Konseptli Parti Cemiyet hayatının önde gelen çiftlerinden Naci Yılmaz ve zarif eşi Filiz Yılmaz, çocukları Dağhan ve Dila’nın yeni yaşını Biparty House’da kutladı. Dila’nın favori kahramanı Prenses Sophia, Dağhan’ın ise İtfaiyeci Sam konseptli kutlamaya miniklerin yakın arkadaşları ve aileleri katıldı. Çocuklar palyaçolar eşliğinde eğlenerek günün tadını çıkardılar. Hiçbir detayın atlanmadığı renkli doğum günü partisinde Filiz Hanım, tüm konuklarla bizzat ilgilendi. 

324

DAĞHAN - FİLİZ- DİLA- NACİ YILMAZ

ECEM - TUĞBA - MİNA SARIÇAM

ELİZ - NURTEN GÜRDOĞAN

mobilya

RNN HOME Sandalye

SPR AMBAR Oturma Grubu

SPR AMBAR Puf

KOLEKSİYON Sehpa

Sadeliğin İzleri

SPR AMBAR Sandalye

Sade çizgiler ve soft renklere sahip mobilyalarınızı evinizdeki tüm aksesuarlarla uyum içinde kullanabilir, rahat atmosferler yaratabilirsiniz.

RNN HOME Sandalye

SPR AMBAR Kanepe

KOLEKSİYON Puf

KOLEKSİYON Sehpa

325

davet

Doğafen Anaokulu’nda Yaz Coşkusu İstanbul’dan sonra Ankara’da açtığı yeni şubesi ile 1 yıl önce eğitim-öğretime başlayan Özel İncek Doğafen Anaokulu, geçtiğimiz günlerde büyük bir şenliğe ev sahipliği yaptı.

METİN ÜNAL

Yıl boyunca hazırladıkları çalışmaların, düzenlenen ‘Yaza Merhaba Şenliği’nde tüm izleyicilere sunulduğu şenliğin hazırlıklarına günler öncesinden başlandı. Yeşilliğin içerisinde, okulun açık alanlarında gerçekleştirilen şenlikte çocuklar, yaz döneminde Doğa Fen Yaz Okulu’nda yapacakları ‘at binme’ etkinliğine katılarak ilk deneyimlerini yaşadılar. Tüm Ankaralı ailelerin yoğun ilgi gösterdiği animasyonlar ve eğlenceli aktiviteler çocuklara ve ailelere dolu dolu bir gün yaşattı. 

ESRA, NEHİR TORAL, BERİL KIZILTAN

davet

Frozen Konseptli Parti Başkent’in önde gelen isimleri arasında yer alan Melike - Çetin Güngör çiftinin kızları Mina Güngör, “frozen” konseptli parti ile yeni yaşına merhaba dedi. Miniklerin bir araya geldiği partide aileleri de onları yalnız bırakmadı. Renkli geçen partide çocuklar sihirbaz ve palyaçolar eşliğinde eğlendi. Keyifli dakikaların yaşandığı partide Mina, arkadaşlarıyla uzun uzun oyunlar oynayıp bu özel günün tadını çıkardı. 

MELİKE - MİNA - ÇETİN GÜNGÖR

327

davet

Armani Jeans İle Yaza Merhaba MURAT MURATLI

Next Level Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen İtalyan Haftası etkinlikleri kapsamında ünlü İtalyan markası Armani Jeans, eğlenceli bir partiye ev sahipliği yaptı. Geleneksel “Armani Jeans Sales Out Night Party”e bu sene de seçkin davetliler şıklıklarıyla damga vurdu. İtalyan Büyükelçisi Luigi Mattiolo ile eşinin de katıldığı organizasyonda konuklar, DJ Murat Muratlı’nın müzikleri eşliğinde eğlenirken, bir yandan da yeni sezon alışverişlerini yaptılar. 

328

NEVRA TUNCER

ASLI ALTINEL

HANDAN BANU ÖZTÜRK

AYȘEGÜL AYVAZ

NERMİN BİLEN

KUMRU CEYLAN

NİLÜFER KIȘLALI

2016 yaz koleksiyonunu davetlilerle bulușturan Armani Jeans keyifli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. CEREN CAN

EBRU AYKUT

329

bi’dünya müzik

Serkan Kızılbayır serkan@magdergi.com.tr

Güzel Notalarla Dolu Bir Yaz Bu ayki yazıma Via Flat Yașam Sokağı’nda Liva Gurme’de bașlamıș bulunuyorum. Tüm MAG okurlarına merhaba... Yine güzel notalarla dolu bir yazıyla birlikteyiz... Yüzleşme!

Öncelikle bulunduğumuz ayın beni çok heycanlandırdığını sizinle paylaşmak isterim. Renkli klipler, kuvvetli ve kendinden emin ritimler... Onlardan ilkini hemen söyleyeyim; Yüzleşme! Doğukan Manço ve Funda’nın ortaklığı şu sıralarda en çok duyduğunuz şarkılardan biri olabilir. Bu durum bizi hiç şaşırtmaz. Sözlerini Hande Ünsal ve Doğukan Manço’nun yazdığı şarkının müziğine de Serkan Balkan ve Manço birlikte imza attı. Düzenlemesini de Doğukan Manço’nun yaptığı şarkı, üç aylık bir çalışma sürecinde tamamlandı. Her zaman daha fazlasını beklediğimiz isimlerden

330

biriydi zaten Doğukan. Tabii Funda için de söylenecek çok şey var. Güçlü sesinin yanında enerjisi ilerleyen zamanlarda taht sarsar, benden söylemesi. Şarkının hem Doğu hem Batı sentezi ritimlerinin yanında yönetmenliğini Kemal Başbuğ’un yaptığı oldukça ilginç de bir klibi var. Funda’nın dansıyla birlikte Doğukan Manço farklı bir yeteneği ile karşımızda. Anlayacağınız klip fazla hızlı ve öfkeli... Benden bu kadar gerisi için hem dinleyin hem izleyin derim.

Dokun Bana

Enerjisi hiç tükenmeyen, ne zaman görsem hep gülen çok sevgili

arkadaşım Ebru Polat’a da yer vermeden geçmeyelim derim... Ebru, yeni şarkısı ‘’Dokun Bana’’ ile 2 haftada 1.5 milyon kişi tarafından izlendi. Erdem Kınay’ın düzenlemesini yaptığı şarkıyla oldukça iddialı olduğunu sosyal medyada da görebiliyoruz. Şarkıyı yakında gece mekanlarında çok sık duyacağımıza eminim. Bu arada klibi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.

‘’İnşallah Canım Ya’’

Gelelim Türk popunun farklı tarzıyla apayrı bir yerinde duran ama bir o kadar da bizden ismine. Sevgili Atiye... Hem kaliteli iş yapacaksınız hem sempatik olacaksınız hem de bu kadar genç yaşta başarıya, şöhrete kavuşup aynı istikrar ile devam edeceksiniz, vallahi zor iş. Ama o yapıyor… ‘’İnşallah Canım Ya’’ bir diğer başarısı işte. Son yıllarda özellikle genç jenerasyonun en çok kullandığı bu cümle Atiye’nin de güzel sesi ile birleşti. Sözleri Murat Güneş imzası taşıyan yeni teklisinde besteci, aranjör ise; Volga Tamöz. Joram De Bruyne imzası taşıyan albüm fotoğrafları Atiye’nin renkli ve enerjik kişiliğini yansıtıyor yine. Ha bu arada Atiye tüm ekibinde kadınlar ile çalışıyor. Menajerinden asistanına kadar ekibinde hiç erkek yokmuş, en azından ben öyle biliyorum. Ama şu net ki kadın eli değen her şeyin ne kadar güzel olduğunu da bize bir kez daha göstermiş oldu. Bunu da buraya not düşüp kadınların ne kadar güçlü, başarılı ve değerli olduklarını bir kez daha hatırlayalım!

‘’Hepsi Hit’’

Ve geldik, ha çıktı ha çıkacak o albüme. Türk pop müziğinin önemli ve başarılı ismi Hande Yener, kariyerinin 12. stüdyo albümü olan ‘Hepsi Hiti müzikseverlerle buluşturdu. Başarılı sanatçı, profesyonel müzik hayatının 16.yılına, arşivlerde yer alacak dev bir albümle girdi! Bu albüm tam anlamıyla müziğin Şampiyonlar Ligi. Daha önce, hiçbir albümde bir araya gelmeyen, sektörün ‘Şampiyonlar Ligi’ni oluşturan müzik adamları ‘Hepsi Hit’te buluştu. Pop müziğin son yıllarına damga vuran ve onlarca hite imza atan Mert Ekren, Altan Çetin, Ersay Üner, Murat Dalkılıç, Berksan, Gürsel Çelik ve Bora Uzer gibi birbirinden değerli isimler yılın albümünü müzikseverlere sunuyor.’’Mor’’ da albümün çıkış şarkısı oldu.Albüm ile birlikte imaj da tazeleyen başarılı popçu, mor saçlarıyla kamera karşısına geçti. Gülşen Aybaba yönetmenliğinde çekilen video klipte Yener, bambaşka bir imaja büründü. Bütün kliplerinde orjinalliğini ortaya koyan Hande Yener, yine iddialı geliyor!

Confused

Ee o kadar emek... Albümler ve single’lar piyasaya çıkıyor da bunları

kimler kullanıcısına ulaştırıyor? En başta tabii ki bizler, radyocular. Peki ya sonra? Evet, doğru tahmin; gece dışarı çıktığınızda sizi karşılayan DJ’ler. Günümüzde on kişiye ‘’Ne iş yapıyorsun?” desek, en az üçünden, DJ, model ya da fotoğrafçı cevabını net olarak alırız, değil mi? Alırız alırız. İşte Yiğit sıradan bir DJ değil. Çok başarılı, geçmişten bu güne tüm işlerini takip ederim. İşte o Yiğit Yaparel’den Compilation Albümü. Dirty Beats, Cosmos, Winter Sun ve It’s Too Late isimli dört adet single çalışması bulunan başarılı DJ Yiğit Yaparel, 27 Mayıs 2016’da Confused isimli Compilation albümünü piyasaya sürdü. iTunes, Beatport, Spotify, Deezer gibi digital platformlarda şatışa sunulan Deep House & House tarzında şarkılardan oluşan derleme albümde, ünlü DJ ve prodüktörlerin de çalışmaları yer alıyor. 12 şarkının yer aldığı albümde ilk iki şarkı, daha önce single olarak çıkardığı kendi çalışmaları olan Winter Sun ve It’s Too Late isimli şarkılar. Albümün sürpriz ismi ise Sugar isimli şarkısı ile geçtiğimiz yaz müzik listelerini alt üst eden, Alman prodüktör David K.’nın ‘’In Love’’ isimli şarkısına yaptığı remix çalışması ile ünlü DJ ve prodüktör Robin Schulz!

YAYINDA BENDEN EN ÇOK İSTEK ALAN ŞARKILAR (TÜRKİYE) 1- Doğukan Manço feat Funda - Yüzleşme 2- Sıla - Afitap 3- Atiye - İnşallah Canım Ya 4- Aynur Aydın – Bi Dakika 5- Sertab Erener Kime Diyorum

YAYINDA BENDEN EN ÇOK İSTEK ALAN ŞARKILAR (DÜNYA) 1- Coldplay - Hymn For The Weekend 2- Arash Ft Snoop Dogg - Omg 3- Mahmut Orhan feat. Sena Sener - Feel 4- David Guetta ft. Zara Larsson - This One’s For You

serkankzlbyr

331

MAGastroloji

Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com

Temmuz Ayında Kuşak Gezegenlerinin Retro Hareketinin Burçlar Üzerindeki Etkileri

Kușak gezegenleri dediğimiz, bizleri ve dünyayı değiștirip dönüștüren ağır hareket eden, etkileri büyük olan gezegenlerin bir arada geri hareket etmesi büyük dönüșümlerin olacağının habercisi... Temmuz ayında Plüton, Uranüs ve Neptün hep birlikte gerileyecek. Bu demek oluyor ki, inșa ettiğimiz pek çok șeyin yıkılması, fikir ve görüșlerin değișmesi söz konusu olacaktır. Kendimize kimlik ve kișiliğimize sorgular yönelteceğimiz, mevcut olan konfor alanlarımızdan çıkmanın, bilinmeyen ve denenmedik yollar denemenin zamanı geldi. Hayatı kendi gerçeklerimizle yașamak, kendimiz için en doğru olanı yapmak, kendimize güvenmek, güçlü olmak, yanlıș yapmaktan korkmamak, bizi kısıtlayan, ayak bağı olan, ilerlememizi engelleyen ne varsa hayatımızdan çıkarmak... Bu dönemde iș değiștirmek, evlenmek/boșanmak, geçmișle bağları koparmak gibi büyük değișimler yașanabilir. Bunu sadece bir aylık bir etki olarak değerlendirmeyin. Bir süreç bașlayacak ve 2018’e kadar çok șey değișecek. Artık, yepyeni bir geleceğe, yeni biri olarak devam etmek istiyorsanız, iște tam zamanı! İlk adımlar ve tohumlar bu dönemde atılabilir.

Koç (21 Mart - 20 Nisan) Hayatınıza gereken önemi vermeye başlayacaksınız ki, bu da hız

kazanacağınız anlamına geliyor. Hedeflediğiniz noktaya doğru hızlı adımlar atacaksınız ve atacağınız bu adımlar da sağlam olacak. Yenilik ve değişim iş hayatınızda ön plana çıkacak. Daha faydalı işler yapmayı düşünüyorsanız yaratıcılığınızı ön plana çıkartmanız gerekecek. Şartların size dönmüş olması, ideallerinize ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Temmuz ayında, çalışıyor olduğunuz işinizden ayrılmayı düşünebilirsiniz. Aklınız biraz olsun karışacak. Karşınıza güzel fırsatlar çıkacak ve bunları değerlendirmeniz gerekecek. Bazılarınız başka şirketlerden iş teklifleri alırken, bazılarınız da yapmış oldukları başvurulardan olumlu dönüşler alacak. Zaman zaman sezgilerinizi kullanmanız gerekecek. Aklınıza yatan yönde kararlar almanız daha iyi olacak. İnsanların ne düşündüğüne fazla takılmayın. Kişiliğiniz oldukça güçlü ve bu durumdan iyi faydalanıyorsunuz. Gücün elinizde bulunduğunu anlamalısınız. Şartların sizin lehinize dönmesiyle beraber işinize göstermeniz gereken önem azalabilir. Sahip olduğunuz gücü en iyi şekilde kullanmaya çalışın. Sorumluluklarınızı zamanında yerine getirin.

Boğa (20 Nisan - 21 Mayıs) Hayatınızda uzun vadeli hesaplar yapacaksınız. Planlamalarınız

bu yönde olacak ve finansal durumunuzu da geliştirmek için çalışmalar yürüteceksiniz. Bu dönem içerisinde, daha önce denemediğiniz projeler üzerinde yoğunlaşma ihtimaliniz var. Ancak risklerin zarar verebileceğini unutmamalısınız. İç dünyanızdaki düşüncelerinizde olgunluk gözlenecek. Yapacağınız her türlü işte geleceğinizi göz ardı etmeden hareket edin.

332

Temmuz ayının belirli bölümlerinde mantığınızdan çok duygularınızla hareket edebilirsiniz. Tutumunuz size fayda sağlayabilir. Gelişmeleri sürekli olarak kontrol etmeye çalışmamalı ve zaman zaman da akışına bırakmayı öğrenmelisiniz. İş hayatınızda ufak tefek sorunlar mutlaka yaşanacak fakat bunları çözmek adına da fırsatlarınız olacak. Karmaşıklığın sizi karamsar birine dönüştürmesine izin vermeyin. İş hayatınızda önemli ve mutlaka değerlendirmek isteyeceğiniz fırsatlar mutlaka karşınıza çıkacak. Özellikle Temmuz ayının sonlarına doğru daha çok fırsatla karşılaşacaksınız ve hangisini değerlendirmek istediğinize bile karar veremeyeceksiniz. Evli olan Boğa burçları, fırsatları değerlendirirken ailenizi de göz önünde bulundurmalısınız. Maddiyat önemli olacak. Zarar görmemeye çalışın.

İkizler (21 Mayıs - 21 Haziran) Temmuz ayında başarıya ulaşmak için elinizden geleni yapacak ve

çok çalışacaksınız. Ancak, bunun gerçekleşmesini arzu ediyorsanız mutlaka paylaşımcı olmalı ve artan sorumluluklarla tek başınıza mücadele etmekten kaçınmalısınız. İletişim yeteneğinizi kullanın. İstediğiniz zaman, istediğiniz kişiyi etkilemeyi başarıyorsunuz. Bu yeteneğinizi hayatınızda da kullanmanın zamanı geldi İkizler burcu. Her türlü sorunla tek başınıza mücadele etmeye çalışırsanız enerjinizi arzu ettiğiniz gibi kullanamaz ve odaklanma konusunda da sorun yaşayabilirsiniz. Size değer veren insanlar bu ay içerisinde hem maddi hem de manevi açıdan size destek olacaklar. İş hayatınızda çok dikkatli olmalı ve yanlış yapmadan devam etmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Titiz çalışmak sizi başarıya yaklaştıracaktır.

Bazılarınız Temmuz ayında iş hayatlarında ve kariyerlerinde yapılanmaya gidecek. İlgi alanınız değişebilir. Farklı ve yeni projeler dikkat çekici olacak ancak, yatırım yapmadan önce en ince ayrıntıları dahi gözden kaçırmamalısınız. Genel olarak Temmuz 2016 iş hayatınız açısından iyi düzeyde geçiyor. Cesaret, güven, hırs ve fırsatlar sizi başarıya ulaştıracak. Elinizden geleni yapın.

Y engeç (21 Haziran - 22 Temmuz) Temmuz ayı, geride bıraktığımız aylara oranla iş hayatınızda çok

daha fazla başarılı olacağınız bir ay olacak. Çalışmalarınızın karşılığını her anlamda alacaksınız. Başarılarınız pekişecek ve maddi gücünüz daha da artacak. Söz konusu, iş ve karşılaştığınız sorunlar olduğunda aklınızı ve pratik düşünce yapınızı en iyi şekilde kullanacaksınız. Kişisel olarak üst seviyelere ulaşacaksınız. Temmuz 2016’da maddi gücünüz iyi durumda olacak. Ancak ölçüyü kaçırmamaya özen göstermeniz gerekiyor. Zaman zaman hangi yönde ilerlemeniz gerektiğine karar veremeyeceksiniz. Bu gibi durumlarda, sizin ve sizi önemseyen insanların düşüncelerinden faydalanabilirsiniz. Yeni projeler ortaya çıkartacaksınız fakat yalnız başınıza ilerlemek biraz zor olabilir. Olgunluğunuzu kullanın ve paylaşımcı olun. Ayın sonlarına doğru daha iyi ve daha güzel fırsatlarla karşılaşacaksınız. Öyle ki, bazı fırsatlar hayatınızda sadece bir kez karşınıza çıkabilir. Sezgilerinize güvenmeniz gerekiyor. Yaptığınız işten kaynaklı yolculuklar sık olacak. Kendinizi bu duruma hazırlamalısınız. Başarılı bir ay geçirerek ayın sonunda iyi bir tatili hak etme durumunuz var.

Aslan (22 Temmuz - 22 Ağustos) İş hayatındaki etkileyici konuşma tarzınız ve sergileyeceğiniz

tutum dikkatlerin üzerinizde olmasını sağlayacak. Geride bıraktığımız dönemde önemli başarıların altına imza atmıştınız. Sizden beklenen performansı gerçekleştirdiniz. Bu ay içerisinde ise, sahip olduğunuz başarıyı pekiştirmenizi sağlayacak fırsatlarla karşılaşacaksınız. Temmuz 2016’da toplantılarda veya iş yemeklerinde sizden daha üst mevkiiye sahip kişi veya kişilerle tanışma, iş yapma ve proje geliştirme imkanı elde edeceksiniz. Önemli bir pozisyona sahipsiniz ve konumunuzu korumak adına çok çalışmanız gerektiğini biliyorsunuz. Beklentileriniz yerini bulmaya başlayacak. Temmuz ayında performansınızı biraz daha artırmalısınız. Temmuz 2016’nın son haftasında, maddi gücünüz yükselmeye başlayacak. Kazancınız artacak ve finansal açıdan rahatladığınızı hissedeceksiniz. Pazarlama işi yapanlar için, güzel satışlar söz konusu olacak ve hedeflerini tutturmayı başaracaklar. Sergilediğiniz performans hem iş arkadaşlarınız hem de üstünüz olan kişiler açısından takdir görüyor. Mevkiiniz ve hatta genel olarak hayatınız yükselişte görülüyor.

Başak (23 Eylül - 22 Ekim) Cesaretiniz ön plana çıkacak. Sahip olduğunuz cesaretin iş

hayatınızda istediğiniz yönde kullanmayı başarırsanız, ayın ilk günlerinden itibaren tüm gelişmeleri kendi lehinize çevirmekte şanslı olursunuz. Karar verme aşamasında sadece kendi düşüncelerinize kulak vermeli ve yapmanız gerekeni tereddüt etmeden yapmalısınız. Zorlu şartlar zaman zaman gündeme gelecek, ancak bunları da aşabileceksiniz. Temmuz ayında iletişim yeteneğiniz üst seviyelerde olacak. Karşınızdaki kişilere anlatmak istediklerinizi aktarma konusunda şanslı olacaksınız. Kariyerinizi üst seviyelere taşımak ve başarı merdivenlerini hızla tırmanmak istiyorsanız, sahip olduğunuz tüm özelliklerinizi kullanmalı ve sorumluluklarınızı da en iyi şekilde yerine getirmelisiniz. Bir sorunu çözüme kavuşturmak az da olsa

kendinize olan güveninizin artmasını sağlayacaktır. Bu sıralar gözünüz daima yukarılarda. Bu iyi bir şey ancak çok fazla hırslı olmanız kendinize zarar verebilir. Herkesten daha fazla çalışmak zorunda kalabilir ve tek başınıza üstesinden gelemeyeceğiniz sorunlarda veya çalışmalarda da tek başınıza hareket etmek durumunda kalabilirsiniz. Genel olarak birlikte iş yaptığınız kişilerin mevkii sahibi ve ne yaptığını bilen insanlar olmasını arzuluyorsunuz. Bu tarz insanlarla tanışacaksınız.

Terazi (23 Eylül - 22 Ekim) Temmuz ayı boyunca yeni girişimleriniz olacak. Fırsatlar artacak

ve doğru değerlendirmeyle beraber kariyerinizi bir üst seviyeye taşıma olanağınız olacak. Dikkat etmeniz gereken nokta ise, ısrarcı ve baskıcı olmamanız. Bu şekilde davranırsanız iş yaptığınız kişilerin sizi yanlış değerlendirme ihtimali var. Çaba gösteriyor, çok fazla çalışıyor, sorumluluklarınızı aksatmadan yerine getiriyorsunuz ancak biraz da kendinizi düşünmeniz iyi olacaktır. Finansal durumunuz gayet iyi durumda. Daha önceden başlatmış olduğunuz çalışmaların da meyvelerini bu dönem içerisinde toplamaya başlayacaksınız. Söz konusu iş olduğunda biraz daha arzulu olmalısınız. Temmuz ayında dikkatler üzerinizde olacak. İletişim konusundaki yeteneğiniz bu konuda en büyük yardımcınız olarak ön plana çıkacak. Başarılarınız ve radikal düşüncelerinizle ön plana çıkacaksınız. Gözlerin üzerinizde olmasına alışmalısınız. Fakat bu ilginin sonucunda yanlış kararlar almamalısınız. Sizden daha üst seviyede bulunan kişilerin imkanlarından faydalanma olanağınız olacak. Bunu değerlendirmeye çalışın.

Akrep (22 Ekim - 22 Kasım) Temmuz ayında iletişim ve ikna kabiliyetiniz tavan yapmış

durumda. Karşınızdaki kişiyi etkilemekte şanslı olacaksınız. Kendinizi istediğiniz gibi ifade edebileceğiniz için iletişim açısından sıkıntı yaşamayacaksınız. Arzu ettiğiniz başarılara çok uzak değilsiniz. Sadece yeteneklerinizin farkına varmalı ve ona göre hareket etmelisiniz. Temmuz ayına girmeden önce hedeflerinizde değişiklik yapabilirsiniz, ancak bu konuda net olmanız gerekiyor. Ne yapacağınıza karar veremezseniz, başarılı da olamazsınız. Sağlam bağlantılar kuracaksınız. Kariyerinizi ilgilendiren gelişmeler yaşanacak. Planlı ve programlı hareket edin. Sorumluluklarınızı yerine getirmek adına elinizden geleni yapın. Eksik ve düzensiz çalışmak, istediklerinize sahip olmanızı engelleyecektir. Çevrenizdeki insanların etkilerini iş hayatınızda en iyi şekilde kullanmaya başlayacaksınız. Güç elinizde. Bunu nasıl kullanacağınıza karar vermelisiniz. Üstünüz olan kişilerin sizden yüksek beklentileri olabilir ya da beklentinin yüksek olması sadece sizin düşünceniz de olabilir. Karşınızdaki kişi sizin bunu yapabileceğinize inandığı için beklentilerini yüksek tutuyor olabilir. Bir başkası size güvenirken, sizin kendinize güvenmiyor olmanız büyük bir sorun. Bakış açınızı değiştirin.

Yay (22 Kasım - 22 Aralık) Temmuz ayında sizi ve çevrenizdeki insanları memnun edecek

gelişmeler yaşanacak. Finansal durumunuz performansınızla aynı oranda yükselecek ya da düşüşe geçecek. Genel olarak iyi bir ay sizi bekliyor, ancak ayın belirli günlerinde sorunlarla karşılaşabileceğinizi de aklınızdan çıkarmamalısınız. Çalışmalarınızı kararlılıkla yürütün. Sizden bekleneni vermeye çalışın. Maddi konularda şans sizden yana olacak. Temmuz 2016’da yeni kazanç kapıları açılacak ve yeni projeler üzerine yoğunlaşabileceksiniz. İmza atma aşamasında biraz temkinli olabilirsiniz.

333

Size çok fazla para kazandıracağına emin olduğunuz bir işten zarar edebilir ya da hiç para kazandırmayacağını düşündüğünüz bir işten de kar elde edebilirsiniz. Analizlerinizi en iyi şekilde yapmalısınız. Alt yapınız sağlam olursa, hedefinize daha hızlı ve kararlı bir şekilde ilerleyebilirsiniz. Temmuz ayı içerisinde bazı konularda yalnız kalmak isteyecek ve sadece kendi fikirlerinizi önemseyeceksiniz. Planlı ve programlı hareket etmez, iş hayatında da asi karaktere bürünür ve para kazanmak için her şeyi denemeye çalışırsanız eski günlerinizi özleyebilirsiniz. Şans aslında sizden yana, ancak bundan en iyi şekilde faydalanmanız gerekiyor. Gezegenler sizi desteklerken sizin de biraz istekli olmanız gerekiyor. Yoksa ileriye gitmek yerine geriye gitmeniz söz konusu olabilir.

Oğlak (22 Aralık - 22 Ocak) Temmuz 2016’da enerjiniz yüksek olacak ve bu da hayatınızda

sizi başarılara ulaştıracak en büyük etken olarak dikkat çekecek. Başarıdan başarıya koşuyorsunuz ve özellikle birlikte çalıştığınız kişiler sizin performansınızdan oldukça memnun. Bu dönem içerisinde terfi alma ihtimaliniz var. İnsanlar sizin yaptıklarınızla gurur duyarken sizin de insanların düşüncelerinden yararlanmanız gerekebilir. Temmuz’da Venüs’ün desteğini iş hayatınızda olumlu anlamda hissedeceksiniz. Yeni iş ve kazanç kapıları açılabilir. Maddi anlamda güç elinizde olacak. Özellikle, Temmuz ayının ortalarında daha şanslı olacaksınız. İlerlemeleriniz doğru ve oldukça sağlam. Kariyerinizi üst seviyelere taşımanızı sağlayacak çalışmalar yürüteceksiniz. Aile işini devam ettiren Oğlak burcu insanları için de güzel gelişmeler söz konusu. Temmuz’da çok fazla karar verme aşamasında olacaksınız. Bu noktada en önemlisi sizin ne düşündüğünüz olacak. Tıkandığınız noktalarda güvendiğiniz kişilerin düşüncelerinden de faydalanabilirsiniz. Girişimleriniz büyük ölçüde sonuç bulacak. İş hayatınızda tam bir profesyonel olacaksınız. Bazılarınız iş değişikliğini düşünebilir. Yükselebileceğinize inanıyorsanız, bu gibi kararlar alabilirsiniz...

Kova (22 Ocak - 20 Şubat) Finansal durumunuz gayet iyi durumda olacak ve buna bağlı

olarak işlerinizde de ilerlemeler söz konusu olacak. Kendinize

Uranüs

334

Neptün

olan güveniniz artacak ve zor gibi görünen işlere yönelirken bile tereddüt etmeyeceksiniz. Hırsınız ve coşkunuz sizin en büyük yardımcınız olacak. Bu dönem içerisinde bir şeyi başarmak istiyorsanız, bunu gerçekleştirebileceksiniz. Genel olarak işle ilgili konularda takıntılarınız yok. İş hayatınız olağan durumun dışına çıkmadığı sürece pek fazla uğraş vermiyorsunuz, ancak Temmuz 2016’da her şey değişmeye başlıyor. Her şey iyiye gidiyor olsa bile daha başarılı olmak için daha çok çaba gösterecek ve çalışacaksınız. Kazancı çok olacağı gibi riski de çok olan işlerle karşılaşacaksınız. Bu noktada karar vermek ve devam etmek tamamen size kalacak. Kendinize bir yol ve plan belirlemeli, bunun da dışına çıkmadan hareket etmelisiniz. Sadık kalmayı öğrenirseniz, kendinizin bile beklemediği işler yaparak, üst seviyelere ulaşabilirsiniz. Kaçırdığınız fırsatların arkasından pişmanlık duymayın. Bu dönem içerisinde daha iyi fırsatlarla karşılaşacak ve değerlendirebileceksiniz. Kendinize güvenin ve neler başarabileceğinizin farkına varın.

Balık (20 Şubat - 21 Mart) Geride bıraktığımız aylarda da olduğu gibi, bu ay da başarılı olacak

ve daha fazla kazanç elde edeceksiniz. Sizden beklenenleri yerine getiriyor olmanız, üstüne koyarak ilerlemenizi sağlayacak. Finansal açıdan güç sizin elinizde olacak, doğru yatırımlar ve planlamalar yaparak, maddi gücünüzü daha da yukarılara çekebileceksiniz. İş birliği içerisinde olduğunuz kişilerle de sorunsuz bir şekilde çalışacaksınız. Hedeflediğiniz noktaya nasıl ulaşacağınızı iyi biliyorsunuz ve kendinize yeni hedefler belirlerken en doğrusunu seçebiliyorsunuz. Akıllıca adımlar atarak hata payını en aza indireceksiniz. Kazandığınız paraları harcarken biraz daha dikkatli olacaksınız. Mars, bu konuda sizi destekleyecek. Temmuz ayında şartlar istediğiniz gibi olacak. Bütçeniz artacak ve kendinize daha fazla güveneceksiniz. Temmuz 2016’da idealleriniz doğrultusunda hareket edeceksiniz. Başladığınız ve geldiğiniz noktaya baktığınız zaman yapılamaz denilen çok fazla şeyi yaptığınızı fark edeceksiniz. Üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir şey yok aslında. Yetersiz olduğunuz konularda da çalışmalar yapabilirsiniz. Ne olursa olsun, iş hayatınızda disiplinli olmalısınız. Aksi halde planının ve düzenin dışına çıkarak hata yapabilirsiniz. 

Plüton