MAG Nisan 2017

Page 1

NİSAN 2017 - YIL 14 - SAYI 137 - 15 TL

Trendler

Panora’da

Japonya Büyükelçisi Hiroshi Oka ile Çok Özel

MBFWI

Sonbahar - Kış

2017 Yansımaları Moda Sohbetleri 5in1Canpolat Gamze Biran Moda Tutkusu Murat Türkili Rüya Büyüktetik

Esra Oflaz Güvenkaya İper Zileli Mine Alp Özlem Yetişen Ruşa Acar Yasemin Özilhan

Tutku ve Ask . Dolu Bir Serüven









4+1

Net 23

Gen0 mĹ&#x;2 Fe D rah a reler


Panora AVM

Aradığınız her şey Panora’da

SİNEMA


ARADIĞINIZ HER ŞEY PANORA’DA




18-21 MaYIs 2017






N e x t

L e v e l

A v m

Silvian Heach Kadın Mağazası / Next Level Avm www.silvianheach.com












Anse Mdm. B-Blok No:18 Çayyolu-Ankara T : 00 90 312 227 8182 M : 00 90 532 273 89 58 anse@qhome.com.tr

qhome.com.tr









BMS’den

Yeni evlilere DEKORASYON detayı...

Poltrona Frau / Archibald

Poltrona Frau / Suzie Wong

POLTRONA FRAU GARANTİSİ Hızlı ve aceleci çiftlerin düştüğü en önemli hata fabrikasyon ürünleri tercih etmek. Poltrona Frau’nun ince ve üst kalite el işçiliği sayesinde ömürlük mobilyalara sahip olabilirsiniz.

ZENITH FLOU JE TE VOIS FLOU: İlk kez

çelik ve ahşap detaylarını birleştirerek zamansız parçalara

Moskova’daki Maison Baccarat butiğinde

imza atıyor. Ren, NYCxDesign Ödülü’nü alarak eksiksiz bir

sergilenen bu tasarım, her daim yaratıcı Philippe Starck tarafından tasarlanarak, berrak kristali, pembe kristali ve buğulu kristali

SUZIE WONG:

harmanlar. Bu özel renk konsepti

İtalyan tasarımcı

odak dışı bir görünüm sağlayarak

Roberto

baş döndürücü optik bir illüzyon

Lazzeroni’nin

yaratır.

1950’lerin komedi

KOLEKSİYON DEĞERİ

filmlerinden ve stilettolardan ilham aldığı bu tasarım yatak başındaki deri

Baccarat Zenith Flou Je Te Vois Flou

detayı yapısı ile havada

süzülüyormuş hissiyatı yaratıyor.

ZAMANIN ÖTESİNDE TASARIM Bu bir ilandır.

Bazı tasarımlar vardır, üzerinden kaç yüzyıl geçse de fonksiyonelliği ve kaliteyi bir araya getirdiği için her

döneme ve yere adapte olabilir.

Dünyaca ünlü markalar, tasarım dünyasının dâhileriyle çalışarak hem kusursuz parçalar geliştiriyorlar hem de yıllar geçse de değerini

Poltrona Frau / Ren

kenarlarda buzlu süslemelerde

artıran parçalar üretiyorlar. Çeyiz setinizdeki Poltrona Frau ve Baccarat parçaları nesilden nesle aktarılacak arzu nesneleri sunuyor.

koleksiyon parçası olduğunu kanıtladı.

REN: Şangaylı tasarım ikilisi Neri&Hu’nun

VOLARE: İtalyan tasarımcı Roberto Lazzeroni’nin

geliştirdiği Ren, hem tasarım dünyasını hem

geliştirdiği yatak tasarımı işçilik ve kullanılan

de koleksiyonerleri heyecanlandırdı. Dekoratif

doğal malzemeler açısından lüks, rahat ve hafif bir

çözümler sunan Ren koleksiyonunda duvara

yapıdadır. Volare’nin ayakucu ve yatak çerçevesi lale

monte edilen askı, konsol ve masa gibi detaylar deri,

ağacından üretilir ve Poltrona Frau deri döşemelidir.


Poltrona Frau / Volare

ARCHIBALD: Fransız tasarımcı Jean-Marie Massaud’nun aromalı kahve tadını çağrıştıran dizaynı, Poltrona Frau’nun ikonik malzemesi Pelle Frau Soul, Heritage ve Pelle Frau SC deri

ikonik elmas kesimi detayları, mimari formu,

çeşitleriyle kaplanabiliyor. Archibald modern,

ve altıgen tabanıyla, viski bardaklarına, su

samimi ve fonksiyonel oturma birimi isteyenler

bardaklarına ve şampanya kadehlerine sonsuz

için kaçırılmaması gereken bir parça.

asalet sağlar.

BACCARAT PIRILTISI

1930’LARIN SÜREGELEN RAHATLIĞI WILLY:

Baccarat, kristal üzerindeki yüzyıllara dayanan deneyimi sayesinde hem kullanım

1930’lar dan günümüze gelen Willy koltuk; cömert, yuvarlak çizgileri ve rahat,sırtı saran oturma deneyimiyle unutulmaz bir koltuktur. Şimdi, Poltrona Frau’nun zarif dikişi ve kadife hissini veren yumuşak Soul derisiyle

Düğün sürecinden sonra evinde

birleşiyor.

dinlenmek ya da şık ürünlerle yeniden dekore edilen evlerinde konuklarını ağırlamak isteyenlerin en önemli aksesuarı viski bardakları ve özel tasarım kristal şişelerdir. Kaliteden anlayan yeni evliler Baccarat’yı tercih eder. Baccarat / Harcourt

kolaylığı sağlıyor hem de ışık oyunları sayesinde ve ince detayları gökkuşağını evinize getiriyor. HARCOURT: Sofra alışkanlıklarını değiştiren bir tasarım, konforu öne çıkardığı için

Kristal konusunda dünyanın öncü markalarından olan Fransız Baccarat’nın tasarımı olan Harmonie Tumbler, viski setine ağır ve modern bir hava katmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir parça. Kusursuz dikey ve çizgisel tasarımıyla farkını belli eden ve bütün bir setiyle bütünlüğü sağlayan Harmonie Tumbler, keyifli

zamasız, rahat ve şıktır… İşte bütün bu değerleri

sohbetlere eşlik ederek yemek odanızla

bünyesinde barındıran Harcourt koleksiyonu

birlikte büyük bir uyum gösterecek.

Poltrona Frau / Willy












AM EYEWEAR TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ Tunalı Hilmi Cad. Ertuğ İș Merkezi No. 88/3 Çankaya/Ankara T. 0312 465 0454 www.aykaoptik.com





editör

Nisan 2017 Yıl: 14 Sayı: 137 Fiyat: 15 TL

Beril Çavuşoğlu

berilcavusoglu@magdergi.com.tr

B

Neşe Doluyoruz

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Görsel Yayın Yönetmeni Osman Selçuk Güngör Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Grafik Tasarım Sevgi Pınar Özen Güngör Burcu Nalçınkaya Duman Haber ve Foto Muhabiri Yavuz Solmaz

u ay nereye baksak neşelenmemizi sağlayacak sebeplerimiz var... Günden güne içimizi daha çok ısıtan güneş, dünyanın en masum varlıkları olan çocuklara armağan edilmiş bir bayram, rengarenk açan çiçekler hepimize sunulmuş güzellikler... İstanbul ve Ankara’daki davet ve kutlamalardan enerji dolu kareler, samimi röportajlar, moda buluşmaları ve çocuklara özel MAG Kids içeriğimiz de bizden size sunulanlar...

Cemiyet hayatının başarılı isimlerinden Ahu Orakçıoğlu, bu ayki kapak çekimimiz için bizlere evinin kapılarını açtı... Kızı Sare ile birlikte objektiflerimizin karşısına geçen güzel anne, iş ve özel hayatı ile ilgili sorduğumuz sorulara tüm içtenliğiyle yanıt verdi... Anne-kız ilişkisinin ne kadar özel olduğunu bir kere daha fark etmemizi sağlayan sıcacık kareleri ve keyifli sohbetimizi MAG Özel sayfalarımıza taşıyoruz… Geçtiğimiz günlerde Grand Pera’da gerçekleştirilen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’da, yaratıcı modacılar 2017 Sonbahar/Kış koleksiyonlarını modaseverlerle buluşturdu... Moda dünyasının önemli aktörleri tarafından heyecanla beklenen etkinlikten sezona damga vuracak tasarımlar giyim tarzınıza yön verecek...

İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Dilara Aydoğdu Yazarlar Aylin Yıldız Ceren Akdağ İpek Gençer Özgür Aksuna Seda Çavuşoğlu Tuğçe İnal Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Melike Gökçe Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın

AHU ORAKÇIOĞLU

TÜLİN ȘAHİN

YASEMİN ÖZİLHAN

MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444

Dağıtım

Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

31.03.2017 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN!

52 magdergi.com.tr

Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.



editör

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA

MURAT TÜRKİLİ

RÜYA BÜYÜKTETİK

MAG PR olarak Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz moda etkinliğinde “Moda Tutkusu” blogları ile sosyal medyanın en çok takip edilen isimleri arasında yer alan Yasemin Öğün ve Ayşegül Afacan Köksal, Başkentli moda tutkunlarına stil ipuçları verdi... Sezon trendleri ile ilgili tüyoları bizden duyacaksınız... Yazarımız Melike Gökçe bu ay, Japonya Büyükelçimiz Hiroshi Oka ve eşi Rieko Oka’nın konuğuydu. Saygı, disiplin ve hoşgörüye dayanan Japon kültürünü, röportajımız aracılığıyla daha yakından tanıyacak, yazarımız İpek Gençer ile ise Japonya’ya doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkacaksınız... Bu aya özel olarak hazırladığımız “Kids” içeriğimizde yer verdiğimiz, Yasemin Özilhan, Esra Oflaz, Mine Alp, Ruşa Acar, Özlem Yetişen, İper Zileli ve bu güzel annelerin birbirinden tatlı çocuklarıyla beraber yaptığımız röportajları, çocuklarınızın sağlığı ve eğitimleri için konunun uzmanlarından aldığımız önerileri ilgiyle okuyacaksınız... Bahar sıcakları, moda rüzgarları ve çocuk kahkahaları içerisinde okuyacağınız sayfalarımızla sizlere umut dolu bir ayı müjdeliyoruz... Tüm çocuklar ve yetişkinler için başarı, sevgi, mutluluk dolu bir ay olsun... Çoook Sevgiler...

54 magdergi.com.tr


Y EN İ DIS COVERY

DOĞANIN YENİ HARİKASI.

K ARŞINIZDA YENİLENEN TASARIMI VE ÜSTÜN OFF-ROAD PERFORMANSI İLE YENİ DISCOVERY. Yeni Discovery ile haritası çizilmemiş yerlere gitmeye, tutkularınızı daha ileriye taşımaya hazır olun. Bilinmeyene doğru çıktığınız her yolda, keşfetmenin heyecanını hep yeni baştan yaşayacaksınız. Siz de Borusan Oto Balgat’a gelin, yeni yol arkadaşınızla tanışın.

Borusan Oto Balgat Borusan Otomotiv Yetkili Satıcısı ve Yetkili Servisi Mevlana Bulvarı (Konya Yolu) No: 181/A Balgat - Ankara (0312) 253 33 33


106 64

186 64 106 112

MAG

116

56 magdergi.com.tr

316

168

MAGmoda

MBFWI 2017 Sohbahar/Kış Koleksiyonundan göz alıcı tasarımlar...

186

MAGözel

Cemiyet hayatının başarılı ve güzel ismi Ahu Orakçıoğlu evinin kapılarını bizlere açtı... Kızı ile birlikte objektiflerimizin karşısına geçen Orakçıoğlu’ndan eğlenceli kareler...

202

MAGröportaj

MAGKids

274

MAGröportaj

MAGözel

316

MAGköșe

342

MAGköșe

MAGröportaj

Moda Tutkusu blogları ile kitlelere ulaşan Ayşegül Afacan Köksal ve Yasemin Öğün ile Panora AVM’de gerçekleştirdiğimiz moda sohbetinden kesitler...

Çocuklarınızın sağlığından eğitimine, giyim tarzından eğlence alternatiflerine kadar uzmanlardan aldığımız öneriler ve röportajlarla dolu özel Kids içeriğimiz...

Başkent cemiyet hayatının güzel ve zarif isimlerinden Beril Muratoğlu ve sevimli çocukları ile Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz eğlenceli alışveriş gününden renkli kareler...

MAGröportaj

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berker, jinekolojik muayenenin önemini vurguluyor...

Hızlı bir yükselişle yüz binlerce kişi tarafından takip edilen sosyal medya fenomeni Rüya Büyüktetik ile MBFWI’da gerçekleştirdiğimiz samimi bir sohbet..

Beymen Artistik Direktörü Murat Türkili kariyer yolculuğunu bizimle paylaşırken sezona damga vuracak trendler hakkında da önerilerini sunuyor...

Yazarımız Melike Gökçe bu ay, Japonya Büyükelçimiz ve eşi Rieko Oka’nın konuğuydu. Saygı, disiplin ve hoşgörüye dayanan Japon kültürünü röportajımız aracılığıyla daha yakından tanıyacaksınız... Yazarımız İpek Gençer ile ise Japonya’ya doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkacaksınız...



style

Etnik Vurgular Birbirinden güzel otantik kombinler 2017 yazında sık sık karșımıza çıkacak... Dünyaca ünlü tasarımcıların özel koleksiyonlarıyla bu özgün akıma ayak uydurun...

Seda Çavușoğlu

seda@magmedya.com.tr

TOM FORD Gözlük € 285 OSCAR DE LA RENTA Küpe $ 245

ETRO Elbise $ 2,832

TOME Elbise

CHLOE Bluz $ 795

FENDI Çanta € 960

ANCIENT GREEK SANDALS Sandalet $ 330 ISABEL MARANT Etek $ 515

58 magdergi.com.tr

ETRO ILKBAHAR YAZ 2017

ROSIE ASSOULIN Şapka £ 838

VALENTINO Sandalet $ 1,095



style

Sezonun Çizgileri

Enine ya da boyuna siyah-beyaz çizgiler bu sezon tasarımları süsleyecek... Volanlı, kușaklı ve püsküllü detaylarla süsleyebileceğiniz siyah ve beyaz asaletinden vazgeçemeyin... VELVET BY GRAHAM&SPENCER Bluz $ 145

ILLESTEVA Gözlük $ 300

ALICE+OLIVIA Bluz $ 240

ISABEL MARANT Bluz $ 345 LEAL DACCARETT Pantolon $ 1,250 PROENZA SCHOULER Pantolon £ 654

ISABEL MARANT

COSABELLA Mayo $ 90

MANSUR GAVRIEL Çanta $ 445

GARETH PUGH Etek $ 1,045

ALEXANDRE BIRMAN Ayakkabı $ 495

60 magdergi.com.tr



style

Renkli Rüzgarlar Yaz geliyor, tasarımlar çiçek açıyor... Renkleri, çiçekleri ve meyveleri kombinleyin sıcacık bir tarz yaratın...

DOLCE&GABBANA Küpe $ 795

CHRISTOPHER KANE Küpe $ 130

EDIE PARKER Çanta $ 1,495

ETRO Bileklik $ 264

MARY KATRANTZOU İLKBAHAR YAZ 2017

REDVALENTINO Bluz $ 244

MSGM Tulum € 530

MARY KATRANTZOU Etek $ 1,154

62 magdergi.com.tr

OFF-WHITE Pantolon $ 645

MARCHESA Ayakkabı $ 1,095

ROSIE ASSOULIN Çanta $ 850



ifw

Defilede Görsel Şölen 30 kişilik sinema senfoni orkestrası ve DJ Aksak – Mehmet Koryürek performansı eşliğinde büyük bir görsel şölenle sunulan defilenin baş mankenliğini Tuvanam defilelerinin vazgeçilmez ismi Çağla Şikel yaptı. Tuvanam kadınlarının hiç olmadığı kadar güçlü ve sert siluetlere dönüştüğü koleksiyonda gotik etkiler yoğun olarak hissediliyor. Birbirinden kuvvetli parçaların nakış ve işlemelerle kadınsı formlara dönüştüğü koleksiyonda nakış ve el işçiliği zirve yapıyor. Bu özel koleksiyonun sunulduğu görkemli defileyi izleyenler arasında iş, sanat, moda ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri vardı. 

64 magdergi.com.tr

TUVANA BÜYÜK ÇINAR



ifw

AYȘE ÖZYILMAZEL

WİLMA ELLES

EMİNA SANDAL

Tuvana Büyükçınar’ın İstanbul Fashion Week kapsamında düzenlediği defileye katılan Emina Sandal sade șıklığıyla göz doldurdu.

ELİF EDES

NEBAHAT ÇEHRE



ifw

Sahillerde Feminen Rüzgarlar Glam ve feminen çizgilerin üstün el işçiliğiyle birleştiği Cihan Nacar Fall Winter 17-18 MANIFESTO koleksiyonu, 7/24 yaşayan şehirlerin kozmopolit ve hareketli kültüründen ilhamını aldı.

CİHAN NACAR

Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, göz alıcı mega kentlerin maksimalist tavrını kendine has bir tasarım anlayışıyla yorumlayan tasarımcı, moda sevenlerin beachwear anlayışını değiştirmeyi hedefliyor. Mayo ve bikini tasarımlarında kadının silüetini nazik ve feminen bir bakış açısıyla yorumlayan tasarımcının imza niteliğinde tasarımları kendine güvenen güçlü kadınların manifestosunu oluşturuyor. Plajda kendi sınırlarını çizen Cihan Nacar kadını, bu kış; işlemeler, pullar, dantel detaylar, üç boyut etkisi veren özgün işlemelerle couture bir atmosfer içine giriyor. 

BURCU GÜNEȘ

Plajda kendi sınırlarını çizen Cihan Nacar, üç boyut etkisi veren özgün ișlemelerle couture bir atmosfer içine giriyor.

TÜLİN ȘAHİN



ifw

Sosyal Medya Entrikaları DB BERDAN, 2017-2018 SonbaharKış koleksiyonu için sosyal medyanın içine balıklama dalarak 16. yüzyıl entrikaları ile sosyal medyayı birleştirdi.

HALUK BERDAN

Güçlü kraliçeler, büyük dedikodular, sahte hayatlar, hayaller ve gerçeklerden yola çıkıp gerçeküstü yerine bu kez realist bakış açısıyla moda severlere bir moda deneyimi yaşattı. Koleksiyon kalıplarında 16. yüzyıl Elizabethan (Kraliçe 1. Elizabeth dönemi) dönemi ile 2000’ler Nu metal bir araya geliyor. Ultra bol silüetler dramatik detaylarla buluşuyor. Sımsıkı tam balenli ve yarı balenli korseler, kollarda bolca volümler, spor giyimde kullanılan büzgülü ip geçmeli detaylarla birlikte sunuluyor. 16. Yüzyılın couture niteliğindeki detayları 2000’lerin sokak kıyafetleri ile birleşiyor.  SİMAY URAS

70 magdergi.com.tr

SEZGİ SENA AKAY

HAKAN AKKAYA

BURCU ZİYAL

GÜNSEL ÜLKÜ



ifw

GÖKAY GÜNDOĞDU

ASYA URGANCI, ZEYNEP EGELİ, BURAK DURUMAN

AYPEN TELCİ

Güçlü Kadınlar Güçlü kadın hikayeleri anlatan T.A.G.G. markasının tasarımcısı Gökay Gündoğdu, tüm dünyada hissedilen ani değişimleri göz önünde bulundurarak, ekonomi, politika, duygular ve ilişkiler bazında, hayatımızdaki dengesizliklerden yola çıkarak, asimetrilerin ağırlıkta olduğu bir koleksiyon hazırladı. Gündoğdu MBFWI kapsamında görücüye çıkardığı koleksiyonunda herkesin ümit, mutluluk ve olumlu değişimleri beklediği bu dönemde, gelecekten haber veren bir falcı arayışına dikkat çekiyor. Bu metaforla yola çıkan marka ve tasarımcı, koleksiyonunda bir sanatçı iş birliğine imza atıyor. Ünlü çağdaş sanatçı Yiğit Yazıcı tarafından aşk, para, mutluluk ve olumlu değişim anlamlarına gelen 4 iskambil kartı yeniden yorumlanarak, koleksiyonda baskılara dönüşüyor. Yarım giyilen etek, ceket, elbise gibi parçaların ve asimetrik kesimlerin ağırlıkta olduğu koleksiyon, bu özel baskılarla mesajını daha da güçlendiriyor. Koleksiyon sunumuna iş, sanat, moda ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri büyük ilgi gösterdiler. . 

72 magdergi.com.tr

BEGÜM KÜTÜK

BEGÜM BİRGÖREN



ifw

Tasarımların Hikayesi Mehtap Elaidi, 2017/18 SonbaharKış koleksiyonunda Türkiye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçısı Maryam Şahinyan’ın çektiği fotoğraflardan, hayat hikayesinden, Türkiye’nin 50’li yıllarından 90’lı yıllarının sonuna uzanan moda anlayışından, İstiklal Caddesi’nden ve güçlü kadınlarından etkileniyor.

MEHTAP ELAİDİ

74 magdergi.com.tr

Elaidi’nin koleksiyonunda detaylarda kendini gösteren volanlar, deneysel kuplar ve asimetrik kesimlerle birleşiyor. Kendi hayatını yazan, oynayan, yöneten kadınlar için koleksiyonda iç içe geçen, üst üste binen detaylar ile etekler pantolonlardan, elbiseler ceketlerden kesilip aplike edilmiş parçalardan oluşuyor. Romantizmin ana dili tüller, başka bir dilde kuvvetli bir kadının altını çiziyor. Siluetlerin üstünden akan elbiseler, her giyene alan bırakacak şekilde serbest bırakılıyor ve kadının güçlü simgelerinden çiçek, yeni bir anlatımla tasarlanıp fırça darbeleriyle kumaşlara aktarılıyor. 



davet

Beymen’de Moda Alarmı GÜLDEN BÜYÜKUÇAK

NURDAN ACAR

Türkiye’de ve dünyada modaseverlerin büyük beğeniyle takip ettiği marka Beymen, 2017 İlkbahar Yaz koleksiyonlarını düzenlediği özel bir davet ile tanıttı. Moda tutkunları tarafından ilgiyle takip edilen Beymen markası yeni koleksiyonunu tanıttı. Beymen Kavaklıdere mağazasında gerçekleştirilen davete cemiyet hayatının birçok ünlü ismi katıldı. Sezonun gözde ve trend tasarımları şık bir defileyle moda tutkunlarının beğenisine sunuldu. Özel tasarımlardan oluşan defileyi ilgiyle takip eden misafirler yeni sezon trendleri ile ilgili bilgi sahibi oldular. Defile bitiminde mağazayı gezen misafirler bol bol alışveriş yapmayı da ihmal etmedi. 

76 magdergi.com.tr

BELİZ BÜYÜKHANLI

IȘIN KURȘAKLIOĞLU

NİLSU ALİZADE

SERPİL ARTUKMAÇ



davet

BİLGE ȘENOL

AYȘE KAPLAN

BERİL ÇAVUȘOĞLU

Özel tasarımlardan olușan defileyi ilgiyle takip eden misafirler yeni sezon trendleri ile ilgili bilgi sahibi oldular.

BETÜL GÖKDOĞAN

FİLİZ DAĞ YILMAZ

RUȘA ACAR


Zuleyha Kuru Fashion House

atelye&boutique Nenehatun Cad. 77/3 Çankaya/ANKARA Abdi İpekçi Cad. 19/6 Nișantașı/İSTANBUL bilgi&randevu: +90 534 515 75 61 /zuleyhakuru www.zuleyhakuru.com.tr


Museum Hotel’de Yeni Mevsime Yeni Menü Türkiye’nin ilk ve tek “Relais & Chateaux” ünvanına sahip, Kapadokya’nın meșhur, nam-ı diğer yașayan müzesi Museum Hotel, sezonu yeniliklerle karșılıyor... Kapadokya’nın ilk fine dining restoranı olan Lil’a Restaurant’a gelen, gastronomi dünyasının yeni nesil yeteneklerinden Șef Çağrı Erdoğan, Museum Hotel lezzetlerine yeni bir boyut getirerek yaz boyunca misafirlerini ağırlayacak...


D

ÇAĞRI ERDOĞAN

ünyanın en prestijli otellerine layık görülen “Relais & Chateaux” ayrıcalığı ile ağırladığı misafirlerine büyüleyici ambiyansında unutulmaz anlar yaşatan, Kapadokya’nın ve Türkiye’nin ünlü oteli Museum Hotel, yemeği adeta bir tutku olarak gören gastronomi dünyasının yeni nesil isimlerinden Şef Çağrı Erdoğan ile yeni sezonu karşılıyor.

“30 yaşıma kadar içimde tuttuğum, uğruna bütün kariyerimi değiştirdiğim halen ilk günkü kadar amatör duygularla ve heyecanla yaptığım profesyonel hobim”; sözleriyle gastronomiye ve yemek yapmaya olan tutkusunu açıklayan Museum Hotel’in yeni şefi Çağrı Erdoğan bu sevgisini hayat verdiği her lezzete yansıtıyor. Şef Çağrı Erdoğan’ın, Museum Hotel bünyesinde yer alan ve bölgenin ilk “fine dining” restoranı olan Lil’a Restaurant için Türkiye’nin ve Kapadokya Bölgesi’nin öne çıkan geleneksel lezzetleriyle hazırladığı yeni menü daha ilk etapta iştah kabartıyor. Yarattığı lezzetleri kadar her sunumuna yansıttığı incelikli detaylarıyla da tanınan Şef Çağrı Erdoğan’ın Kapadokya’nın büyüleyici ruhunu yansıtan Museum Hotel için hazırladığı yeni menüde her biri birbirinden ayrıcalıklı seçenekler yer alıyor. Patates kreması, közlenmiş biber, portakal jeli ve kapari ile lezzetlendirilmiş ahtapot, keçi peyniri ve armut turşusu eşliğinde tütsülenmiş pancar

salatası, vişne sosu ve pancar kremasıyla lezzetlendirilmiş ballı lavantalı fırın ördek, karnabahar kreması, taze soğan ve susamlı elma salatası eşliğinde kaya levreği, tuzlu karamel ve pişmaniyeli armut tatlısı gibi seçkin lezzetler bu bahar ve yaz boyunca Lil’a Restaurant’ı ziyaret edenleri bekliyor olacak... 

Yeme – içme dünyasındaki kariyeri boyunca yer aldığı her adreste fark yaratan reçeteleri ve sunumları ile ilgi uyandıran sef , Çağrı Erdoğan, rotasını İstanbul’dan Kapadokya’ya çevirerek, bölgenin en özel ve prestijli oteli Museum Hotel’in mutfağında, ağırlanan yerli – yabancı misafirlere heyecan verecek yeni lezzetler yaratmak için incelikle çalışıyor.

www.museumhotel.com.tr Rezervasyon: + 90(384) 219 22 20 Adres: Tekelli Mahallesi No: 1 Uçhisar P.K. 50240 Nevșehir / Kapadokya (Kayseri Havalimanı; 65km mesafededir.)


davet

Arzu Sabancı’dan Özel Koleksiyon BERİL MİSKAVİ, ARZU ÇEBİ

Arzu Sabancı’nın Koton markasıyla iş birliği yaparak oluşturduğu Arzu Sabancı For Koton koleksiyonu tanıtıldı. Türkiye’de modanın trend öncülerinden biri olan Arzu Sabancı, Koton markası ile iş birliği yaparak özel bir koleksiyona hazırladı. 67 parçadan oluşan, butik kalitede kapsül koleksiyon, Koton Yönetim Kurulu Üyesi ve Eş Başkanı Gülden Yılmaz’ın ev sahipliğinde Pera Palace’ta görücüye çıktı. İş, sanat ve moda camiasından çok sayıda isimin katıldığı tanıtımda Sabancı ailesinin üyeleri de yer aldı. Davete katılanlar, Arzu Sabancı tarafından oluşturulan Arzu SabancıforKoton koleksiyonunun, tam anlamıyla kendisini yansıttığı görüşünde birleşti. Katılımcılar ayrıca, Arzu Hanım’ın bu koleksiyonla dünya modasının son trendlerini yansıttığını da belirtti. 

82 magdergi.com.tr

ARZU SABANCI, GÜLDEN YILMAZ

BÜȘRA MÜFTÜOĞLU

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN

YELDA TİFTİK



davet

EBRU DESTAN

SİTARE AKDİLEK

MERAL YAZICI

ELİF GÖNLÜM

Cemiyet hayatının birçok seçkin isminin katılımıyla gerçekleșen etkinliğe katılanlar arasında Elif Gönlüm de vardı.

FERYAL GÜLMAN

ZEYNEP ILICALI

ASLI ȘEN


dış mekan mobblya bahçe ve yaşam

#sprambar

www.sprambar.com keyap çarşı j-1 blok no:140 yukarı dudullu stanbul 0216 510 13 83


davet

ZEYNEP TARMAN

İNCİ AKSOY

ARZU SAVGI

CEYLAN ÇAPA

FATOȘ SARIGÜL

BESTE YURTTAȘ

Arzu Sabancı ve Koton iș birliğiyle olușturulan Arzu Sabancı For Koton koleksiyonu tanıtıldı.

AYȘEGÜL TOPLUSOY


DEMET HANİF

BURCU CESUR

HANİFE AKDAĞ

SEMA BASA

YASEMİN TACİROĞLU

İLKEM ÖZTÜRK


davet

HAKAN SABANCI

MERİH TURAN

ÜMİT TEMURÇİN

PIRIL ÇETİNDOĞAN

Arzu Sabancı’nın Koton markasıyla ortaklașa olușturduğu koleksiyon misafirlerden büyük beğeni topladı.

DALİA GARİH

ETEL BALER

ZEYNEP TEMELLİ



davet

PINAR KARTAL TİMER

BERRİN YOLERİ

PINAR KÜÇÜKȘABANOĞLU

lası için Daha faz om/online i.c magderg

90 magdergi.com.tr

NESLİȘAH ALKOÇLAR DÜZYATAN

EMEK SARAN

PINAR SABANCI


Chia Tohumu Son günlerde, yaz aylarının da yaklașması nedeniyle hızlı kilo kaybı hedefleyen danıșanlarımdan sıklıkla "Chia Tohumu" ile ilgili sorular alıyorum. Nedir "Chia Tohumu"? Zayıflamaya faydası var mıdır? Mucize midir? Gelin beraber bakalım...

M

aya dilinde enerji anlamına gelen “Chia”, inanışa göre; eski Aztek ve Maya toplumlarının önemli bir besin ve enerji kaynağıymış. Chia bitkisinin yaprakları da besinsel anlamda kaliteli olmasına rağmen günümüzde gösterilen asıl ilgi bitkinin tohumlarınadır. Chia tohumları birkaç milimetrelik minik ve oval şekilli tohumlardır. Chia tohumunun dış kabuğundaki polisakkarit yapı su ile birleştiğinde müsilaj oluşturur. Aslında bu yapı tohumu korumak içindir ve bizlere Chia tohumunun o bilindik jelleşme özelliğini sunar. Jelleşip şişme özelliği, diyet yapan ve daha iyi bir tokluk hissi yaşamak isteyenler için iyi bir avantajdır. Özellikle gün içerisinde daha çok açlık yaşanan bazı saatlerde içine Chia katılmış süt ve süt ürünleri son derece keyifli bir alternatif olabilir.

advertorial

Jelleşme özelliği sayesinde süt ürünlerine veya meyve pürelerine katılabilen Chia ile pişirme gerektirmeyen pratik pudingler yapılabilir. Bu tarz pudingler, Chia’nın gluten içermemesi sayesinde özellikle çölyaklı bireylere glutensiz bir sütlü tatlı alternatifi oluşturabilir. Chia tohumunun besinsel içeriği, bitkinin yetiştiği bölgeye göre değişkenlik göstermekle beraber, ortalamada %16,5 protein, %30,7 yağ ve %44 karbonhidrat (%34 lif olmak üzere) içerir. 30 gram (3 yemek kaşığı) Chia, günlük kalsiyum ihtiyacının %18’ini karşılayabilecek kadar kalsiyum ile günlük fosfor ihtiyacının %27’sini karşılayabilecek kadar fosfor içerir. Ayrıca 30 gram Chia tüketerek 137 kcal enerji, 9 gram yağ ve 11 gramı lif olmak üzere toplam 12 gram karbonhidrat ve 4 gram protein almış olursunuz.

Chia tohumunun yağ içeriğinin %23’ü çoklu duymamış yağ asitlerinden oluşur. Özellikle ALA formunda Omega-3 yağ asidinin iyi bir kaynağıdır. Bu sayede kalp hastalıkları ile inflamatuar hastalıkları önlemek ve tedaviye destek olmak için güzel bir besin çeşididir. Chia tohumunun Omega-3 içeriğinin faydası da göz ardı edilmemelidir. Ancak burada önemli bir nokta; Chia tohumu direkt olarak su veya sıvı içinde tüketildiğinde tohumun jelleşme özelliğinden faydalanılmış olmaktadır. Kolesterol seviyesinin düşürülmesine, glisemik ve insülinemik yanıta, bağırsak fonksiyonlarına pozitif etki etmektedir. Ancak, tohumun tam olarak tüketilmesi içeriğindeki çoklu doymamış yağ asitlerinden ve içeriğindeki polifenollerden yeterince faydalanılmamasına neden olmaktadır. Chia tohumunun karbonhidrat içeriğinin düşük, posa içeriğinin ise yüksek olması da düşük bir glisemik indeksi doğuruyor. Bu da, kan şekeri kontrolüne destek olabileceği anlamına geliyor. Chia tohumu çoğunlukla çözünmez posa içermektedir. Posa içeriğinin yüksekliği sayesinde safra asidini bağlayarak kolesterolün düşürülmesine de fayda sağlamaktadır. 2 yemek kaşığı Chia tohumu günlük posa gereksiniminin 1/3’ünü karşılamaktadır. Chia tohumunun sağlık üzerine etkileri ile ilgili; kardiovasküler hastalıklara olumlu etkisinin olabileceği yönünde çalışmalar bulunmaktadır. Chia aynı zamanda tokluğu da artırmaktadır. İnflamatuar sistem ve sinir sistemi rahatsızlıkları ile diyabete olumlu etki etmektedir. Ancak çalışmalar chia tohumunun kilo kaybına etkisinin olmadığını göstermektedir. Chia tohumunun günlük tüketiminin 48 gramı geçmemesi gerektiği önerilmiştir. Hardal, susam veya kekikten bir veya birkaçına alerjiniz varsa Chia tohumuna da alerjinizin olma olasılığı vardır. İlk kez tüketecekseniz kontrollü ve azar azar tüketmenizde fayda vardır. 

Çukurambar Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi Sarıkonak Apt. No: 8/31 Çankaya / ANKARA Tel: +90 (312) 287 43 45 info@idilimamoglu.com - www.idilimamoglu.com /ankaradiyetisyen

@diyetisyenidilimamoglu


davet

AYȘE TOLGA, AYȘE KUCUROĞLU, METE YURDDAȘ, ERHAN GÜZEL, HASAN ALEMDAR, TANEM SİVAR, YASEMİN ÖZİLHAN

Hayallere Güç Ver Genç kızlarımızı hayal kurmaya teşvik etmek ve girişimcilik konusunda onlara cesaret vermek üzere başlatılan “Gliss ile Desteğin Yeter, Hayallere Güç Ver” projesinin tanıtım lansmanı Gümüşsuyu Topaz Restaurant’ta yapıldı. Basın mensuplarının yanı sıra sosyal yaşam ve sanat dünyasından ünlü isimlerin de katıldığı lansmanın ev sahipliğini Türk Henkel Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Alemdar yaptı. İstanbul Kültür Üniversitesi ve Türkiye’nin önde gelen kişisel bakım ürünleri zincirlerinden Watsons’ın iş birliği ile hayata geçen projeye; Ayşe Kucuroğlu, Aslışah Alkoçlar, Ayşe Tolga, Başak Dizer Tatlıtuğ ve Yasemin Özilhan gibi ünlü isimler de tasarladıkları saç küpeleri ile destek verdi. Ünlü isimlerin proje için hazırladığı saç küpesi hediyeli Gliss ürün setleri, sadece Watsons mağazalarında satışa sunulacak. 

92 magdergi.com.tr

GÖKÇE BAHADIR


Önel Kumaş Abaykunanbay Caddesi No: 8 Kavaklıdere/ANKARA Tel: +90 312 426 24 02 - 09 Fax: +90 312 468 67 71 www.oneltekstil.com.tr


davet

SEDA KAȘIBEYAZ

BEGÜM ÖZER

ZEYNEP TOKER

Sosyal yașamdan ve sanat dünyasından ünlü isimlerin katıldığı lansmanın ev sahipliğini Hasan Alemdar yaptı. 94 magdergi.com.tr

ÖZLEM YILDIZ

AYȘE, AYLİN YILMAZ

ETEL BALER


2017 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu

Önel Scabal: ARMADA AVM Eskişehir Yolu B Blok 1.Kat No:117 Söğütözü/ANKARA tel: 0312 219 00 56-65 www.oneltekstil.com.tr


NAFİYE BAHUR

Yasal mevzuatlara uyarak, ișçi sağlığına ve güvenliğine özen gösterip, sürekli iyileștirme ve eğitimlerle çalıșanları bilgilendirmek ve böylece çalıșanların birey olarak kendi etkinliklerinin farkında olmalarını sağlayarak; ne yaptığını, neyi niye yaptığını bilen çalıșanlarla kalitede istikrarı ve güvenilirliği yüksek verimle yakalayıp, müșteri memnuniyetini sağlamak prensipleri doğrultusunda ilerleyerek bașarıya ulaștıklarını ifade eden Nora Grup Kurucusu Nafiye Bahur, kadın olmanın iș dünyasındaki avantajlarına da değiniyor...

advertorial

Birlikte Daha Güçlü


S

izi kısaca tanıyabilir miyiz?

Nora Grup’un kurucularındanım ve şu anda da yönetim kurulu başkan yardımcısıyım, yoğun bir iş tempom var... Bunun yanında evliyim ve 10 yaşında bir kızım var.

Ürün ve hizmetleriniz hakkında biraz detaylı bilgi alabilir miyiz?

Nora Grup öncelikli olarak, un, bakliyat, gıda, tekstil ve madencilik sektörlerinde; ağırlıklı olarak Orta Doğu’ya ve Avrupa’ya hizmet veren bir firmadır. Merkezi Ankara’da bulunmakla beraber Hatay, Gaziantep gibi sınır şehirlerinde, stratejik bölgelerde şubeleri aracılığıyla gelen talepler doğrultusunda güvenilir ve hızlı hizmet politikasıyla ihracat yapmaktadır.

Hizmet verdiğiniz sektörde Türkiye’yi ve Türkiye içinde de kendi firmanızın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye jeopolitik konumu itibariyle ticaret için optimum uygunlukta bir ülkedir. Dünya pazarında yerimizi almak hem grubumuz hem de ülkemiz için prestij kaynağıdır. İşletmemizde verimlilik, kalite güvence, ambalaj ve pazar araştırması gibi konularda gereken titizliği göstermekteyiz. Bu yüzden hem firma olarak hem de ülke olarak dünyada aynı sektörde olan birçok firma ile yarışır haldeyiz.

Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz?

Hizmet verdiğimiz sektörlerde Türkiye’nin önde gelen firmalarından aynı zamanda da dünyada adımızdan söz ettiren bir firma olmayı hedefliyoruz. Nora bizim için henüz yolunda başında daha gidecek çok yolumuz var.

Yakın dönem projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Daha önce var olan tekstil atölyelerimizi gelen talepler doğrultusunda, Ankara’da büyük bir tekstil fabrikasına dönüştürüyoruz.

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı?

Çok yoğun bir tempom var. Başarılı bir iş hayatı benim için bu yolda verilen müthiş mücadele, zinde bir beden ve ruh sağlığı, huzurlu bir aile ve sosyal ortam, medeni ve özgür bir yaşam alanı

ve olabildiğince yardımcı olmak demek... Ailemin iş hayatım konusunda inanılmaz desteği var. Fırsat buldukça seyahat etmeyi, yeni yerler görüp keşfetmeyi çok seviyorum.

İş hayatında kadın olmak ne gibi avantaj veya dezavantajlar sağlıyor?

İş hayatında kadın olmanın zorluğundan çok kolaylığı olduğuna inanıyorum. Kadınların iş takibi, yapılan işi en mükemmel şekilde sonlandırma gibi konuları çok daha fazla önemsediklerini düşünüyorum. Kendini geliştirmeyi başarmış tüm kadınların, her türlü zorluğun üstesinden geleceğine eminim. 


davet

MELİS ULUSOY, ÖZGE YAPICI, BANU BİRDAL, KADRİYE KERİMOĞLU

TUBA ÜSTÜN, CEYDA GÜRSEL, ȘÜKRANÖKTEM, IȘIN KURȘAKLIOĞLU

Uyanış Buluşması MAG Dergi Genel Yayın Yönetmenliği görevinin yanı sıra uzun yıllardır yoga eğitmenliği de yapan Beril Çavuşoğlu, Bera Otel’de gerçekleşen “Uyanış Festivali”nde yoga ve meditasyon ile ilgili keyifli bir sunum gerçekleştirdi. Bera Ankara Otel’de gerçekleşen “Uyanış Festivali” kapsamında düzenlenen ve yoğun ilgi gören etkinlikte; Beril Çavuşoğlu yoganın hayattaki öneminden yeni döndüğü Brezilya seyahatindeki ünlü şifacı John of God ile igili deneyimlerine kadar pek çok farklı konudan bahsetti. Katılımcılara özel çalışmalar ve meditasyon yaptıran Çavuşoğlu, sohbetin ardından katılımcıların sorularını yanıtladı ve yaşadıkları tecrübelere dair yorumlarda bulundu. Oldukça keyifli geçen etkinliğin ardından Çavuşoğlu’na katkıları nedeniyle bir teşekkür plaketi verildi. 

98 magdergi.com.tr

BERİL ÇAVUȘOĞLU


Uzun Yaşam Menüsü Bluesophos Special Psikolojim Garanti Altında Paketi (48 Seans) 1 Yıllık Özel Sınırsız* Bireysel Danışmanlık *Özel Paketlerimiz için lütfen detaylı bilgi isteyiniz.

Psikolojik Danışma Bireysel Paket (8 seans) Aile Paketi (16 seans)

Bireysel Danışmanlık İlk Adım Paketi (1 görüşme) Değişim Paketi (8 görüşme)

Workshop Kariyeri Hikayenle Yaratırsın The Journey Workshop Sociall. Barbaros Mahallesi Güniz Sokak 16/1 Uğurlum Apt. Kavaklıdere, Ankara. Telefon: 530 091 39 40 - 530 090 85 44


davet

SAVAȘ GELGEL

AYLA GÖRGÜLÜ

NEJLA ARSLANKURT

ZEYNEP KARAKAYA

Oldukça yoğun ilgi gören etkinliğe katılanlar; Çavușoğlu’nun yaptırdığı çalıșmalardan çok etkilendiklerini belirttiler.

www.velashape.com.tr IȘIK TEKIȘIK

ÜMİT YAȘAR GÖZÜM

www.att.com.tr

HÜLYA TOPÇUOĞLU KURAL


D

IET

C

ODE

®

beauty & form club

Bölgesel incelmede FDA onaylı ile hala tanıșmadınız mı? Facebook.com/velashapeturkiye

Radyofrekans, Vakum ve İnfrared teknolojilerinin bir arada kullanıldığı Elos teknolojisi sayesinde sizi rahatsız eden fazlalıklarınızdan ve selülit görünümünden kurtulun. Yaza özel kampanyalarımızla ilgili detaylı bilgi almak için bizi arayın.

www.velashape.com.tr

D

D

www.att.com.tr

IET

C

ODE

IET

C

ODE

MEDİKAL - ESTETİK - KOZMETİK

www.dietcode.com.tr

+90 312 440 74 06-09 ÇANKAYA /ANKARA


davet

NECLA AYBER, BERİL ÇAVUȘOĞLU

KADRİYE CİRİTÇİ

CEREN CAN

AYLİN YILDIZ

Uyanıș Festivali’ni düzenleyen Necla Ayber, Beril Çavușoğlu’na sohbet sonunda bir teșekkür plaketi takdim etti.

ȘEBNEM DALOĞLU

TÜZÜN GELGEL

TUĞBA KOÇ SARIÇAM

AHSEN DEMİRCİ


Çağ Değişiyor Okullar Dönüşüyor .yy eğitim anlayışı” dünyanın her yerinde tartışılıyor. Okulunuzun bu konudaki yaklaşımı ve uygulamalarından bahsedebilir misiniz?

Gelecek zekasına sahip, dünya vatandaşlığına aday, etkili iletişim kurabilen, hem onu hem bunu yapabilen; dijital kültür, duygusal zeka, empati gibi özellikleri olan 21 .yy öğrencileri bizleri bekliyor. Teknolojideki hızlı değişimin de etkisiyle öğrenci profilinin ihtiyaç ve beklentileri, hazır bulunuşluk seviyeleri çok değişti. Bunları doyurmak için daha kapsamlı, daha çoğul bilgi, beceri ve proje sunmak gerekiyor.

Fark Yaratan Proje Ve Uygulamalarımız: Unesco Okulu Olma Yolunda…

Eğitimle ilgili gelişmeleri takip etmek, yurt dışında paydaşlar bulmak ve projeler yapmak amacıyla UNESCO ASPNet kardeş okullar ağına dahil olmaya karar verdik. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında “Reach Out for Peace” (Barış İçin El Uzat) konulu projemizi, okulumuzdaki tüm kademeleri dahil ederek uygulamaya koyduk.

Bu proje ile amacımız öğrencilerimizin;

İngiltere’den gelen uluslararası İngilizce öğretim programları ulusal programımıza entegre edilerek Talim ve Terbiye Kurulu’na onaya gönderildi. Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanan programımız, okulumuzda bu yıl başında İlkokul ve Ortaokul seviyesinde uygulanmaya başlandı.

Ayşeabla Garaj Maker Club

Eğitimin temel hedeflerinden en önemlisi, öğrencinin yaratıcı düşünme yeteneklerini ortaya çıkarmaktır. Bu proje; öğrencilerimizin ilgi alanlarına göre projeler tasarlamalarını ve disiplinler arası eğitim anlayışıyla farklı branşlarda öğrendikleri bilgileri uygulamalarına imkan vermektedir. Bu çalışma ile öğrencilerimizin yaratıcılıklarını besleyerek kendilerini en iyi şekilde ifade etmelerini hedefledik. Öğrencilerimiz bu proje sayesinde Fen, Matematik, Mühendislik, Bilişim Teknolojileri alanlarında öğrendikleri bilgileri kullanarak önce kağıt üzerinde, sonra bilgisayarda 3 boyutlu tasarımlar yapacaklar; tasarladıkları ürünleri 3D yazıcı ile basabilecekler. Temel elektronik ve robotik bilgileri öğrenerek kendi robotik tasarımlarını yapacaklar.

• Dünya üzerinde farklı ülkeler olduğunu bilmeleri, • Farklı ülkelerin temel özelliklerini ve kültürlerini tanımaları, • İnsanların barış içinde bir arada yaşamasının önemini kavramaları, • Dünya ülkelerinin barış için yaptıklarının farkına varmaları, • Ülkelerin siyaset, ekonomi, eğitim ve spor anlayışlarının, ülkedeki huzur ve barış ortamına nasıl bir katkı sağladığını fark etmelerini sağlamak üzerineydi.

Programlama/ Kodlama Eğitimi

“Cambridge International School” olduk.

Bilgisayarın sadece bir oyun aracı olmadığını öğrencilerimize göstermek ve Download (indirme) toplumundan Upload (yükleme) toplumuna geçiş yapmak istiyoruz. Bu amaçla seçmeli ders olarak Digi Club (2, 3 ve 4.Sınıflar) ve Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Derslerini (3,5,6,7,8 . Sınıflar) 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren başlatmış bulunuyoruz. 

2015-2016 akademik yılı ikinci döneminde Cambridge International School olmak amacıyla başvurduk. Başvurumuz onaylandıktan sonra Cambridge’den gelen bir heyet tarafından başarılı geçen denetim sonrasında İngiltere’de yapılan değerlendirmeler sonucunda okulumuzun akreditasyonu onaylandı ve “Uluslararası Okul” belgemiz gönderildi.

Artık çocuklarımız teknolojinin içine doğuyorlar. Küçük yaşlardan itibaren dünya ile iletişime geçen öğrencilerimize 21. yy bilgi ve becerilerini kazandırmak en önemli hedeflerimiz arasında. Yaratıcı düşünme, analiz etme, problem çözme kazanımlarını sağlayan kodlama eğitimi sayesinde “teknoloji üreten nesiller” yetiştirmek mümkün.

advertorial

21

HİLAL ERDİNÇ

Bașkent Üniversitesi Özel Ayșeabla Okulları Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdürü Hilal Erdinç ile “21.yy okulu olmak ve eğitimde fark yaratmak” üzerine konuștuk.


röportaj

YASEMİN ÖĞÜN, AYȘEGÜL AFACAN KÖKSAL

Moda Tutkunları Moda Tutkusu blogları ile hayatımıza giren, kısa sürede milyonlara erișen, yarattıkları Mybestfriends markaları ile bașarılarını ispatlayan Yasemin Öğün ve Ayșegül Afacan Köksal ile söyleși için geldikleri Panora Alıșveriș ve Yașam Merkezi’nde keyifli bir röportaj gerçekleștirdik.

S

104 magdergi.com.tr

izi biraz yakından tanıyabilir miyiz?

Üniversitede işletme okuduk, sonrasında kurumsal iş hayatında üst düzey yöneticilikler, evlilik çocuk derken, yeni bir başlangıç yapma zamanımızın geldiğini keşfettik. Moda tasarım okumaya eş zamanlı

karar vermişiz, bu bizi ve tutkumuzu bir araya getirdi..

Sosyal medya maceranız ne zaman ve nasıl başladı?

Birbirimizi iş hayatından sonra yeniden okurken bulduk. Birimiz fotoğraf çekmeyi diğerimiz ise yazı yazmayı seviyorduk. Blog bu şekilde başladı ve birbirimizi tamamladık. Moda Tutkusu


bloğumuzda okuldaki tasarımlarımızı giyip yayınlamaya başladık. Gördüğümüz yoğun talep Mybestfriends kadınını tasarlamak ve Mybestfriends’i kurmak için kaçınılmaz bir zemin hazırladı. Eş zamanlı olarak Moda Tutkusu’nu devam ettirdik ve sosyal medyanın tüm platformlarında hızla büyüdük.

Modaya her zaman ilginiz var mıydı? Yoksa sosyal medya kullanımı popüler olduktan sonra mı keşfettiniz?

Modaya duyulan tutku kesinlikle içten gelen bir şey; tıpkı müzik gibi, resim yapmak gibi, içgüdüsel bir şey. Çevremiz tarafından da her zaman stilimiz, kıyafetlerimiz ilgi ve beğeni görürdü. Biz tanıştığımızda tasarım eğitimi alıyorduk, yani

sosyal medyadan ve hatta blogdan çok önce de modayla iç içeydik. Zaten önceleri sosyal medya büyük kitlelere ulaşabileceğiniz bir platform değildi. Birkaç sene öncesine kadar insanlar sadece blogları takip ediyorlardı ve bizim de bir bloğumuz vardı. Giderek güçlenen sosyal medya ise, daha fazla insana ulaşmamızda büyük rol oynadı. Mesela biz Instagram’ın ilk kullanıcılarındanız ve bu sayede halihazırda var olan takipçi kitlemize binlerce yeni insan ekledik ama yaptığımız şey blogda da hemen hemen aynıydı.

Takipçilerinize sürprizleriniz olacak mı?

Moda Tutkusu, insanların “ne giysem” dediklerinde ilham aldıkları bir platform. Her gün üzerimizdekilerin nerede bulunabileceğini soran pek çok telefon alıyoruz. Biz de buradan hareketle, ilham vermenin bir tık ötesine gitmeyi hedefleyen bir proje üzerinde çalışıyoruz. Çok yakında duyuracağız!

Yazmak ne ifade ediyor sizin için?

Yazmak zamanı durduran, anı en iyi tanımlayan, bir yandan da durmadan akan, en güçlü ifade yöntemi aslında...

Takipçi sayısı nasıl artıyor sizce?

İnsanların ne giyeceğini düşünmeye zamanının kalmadığı bir dünyada, Moda Tutkusu aslında kimsenin hic düşünmediği bir ihtiyacı doyuruyor. Kadınlar artık sabah kalkıp Instagram’da kaydettikleri kombinlerden ilham alarak giyiniyorlar ve Moda Tutkusu da bunun icin baktıkları ilk adres. Böyle olunca da giderek büyümek kaçınılmaz oluyor. Bir de bizim takipçimiz iyi stile ve iyi görsele oldukça düşkün. Gerçekten iyi içerik oluşturduğunuzda geri dönüşü de güzel oluyor.

En beğendiğiniz Türk ve yabancı tasarımcılar kimlerdir?

Artık blog yazmak, Instagram’da hesap açmak neredeyse herkes için olmazsa olmaz bir durum halini aldı. Peki herkesin benzer alanlarda var olduğu bu sosyal platformlarda farklı olmak için neler yapmak gerekiyor sizce?

Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Yakın dönem proje ve hedeflerinizden bahseder misiniz?

Hakan yıldırım Türkiye’de kadını ilk sadeleştiren tasarımcı bize göre, çizgisini severek takip ediyoruz. Stella McCartney, Isabel Marant, Phoebe Philo, başta Demna Gvasalia olmak üzere Vetements’in çılgın tasarımcıları bu sezon favorilerimiz. Çok sade ama öz güveni yüksek, güçlü, beden dilimizle uyumlu, dozunda maskülen olarak tanımlayabiliriz.

Bu yılın trendleri sizce hangi ürünler üzerinde yoğunlaşacak?

Koton, hacimli gömlekler, bağlama detayları, kapkalın kemerler ve çok renkli bir sezon bizleri bekliyor.

Tek bir sırrı var, o da bu işi iyi yapmak. İstikrarlı bir şekilde devam etmek, üzerinde düşünmek, bir konsept yaratabilmek ve yenilikleri, trendleri kendi konseptinize uyarlayabilmek…

Biz blog ve markamızı daha iyi yerlerde görmek için çok çalışıyoruz. Gelecekte markamızı nerede görmek istiyorsak o anı şimdiden yaşıyoruz. Kendimize inanıyoruz, vazgeçmiyoruz, hızla tırmanıyoruz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, takipçilerimiz için Moda Tutkusu’nu stilimizden ilham almanın bir tık ötesine taşıyacağımız bir proje üzerinde çalışıyoruz. Onun dışında markamız Mybestfriends’i dünyada görmek yakın dönem hedeflerimiz arasında. 


düğün

Heyecan Dolu Aşk Evlilikle Taçlandı Ankara cemiyet hayatının zarif ismi Rezan Anık ile Polin Enerji’nin sahibi, inşaat mühendisi Ersin Yağız; Sheraton Otel Ankara’da gerçekleşen muhteşem bir düğün töreniyle dünyaevine girdiler. Bir yılı aşkın süredir devam eden tanışıklıklarını düğün törenine katılan seçkin davetli grubu önünde resmileştiren ve birbirlerine büyük bir heyacanla evet cevabını veren çiftin mutluluğu görülmeye değerdi. Yaklaşık 15 ay önce tanışan ve ilk görüşte birbirine aşık olan mutlu çift daha sonra ortak arkadaşları vasıtasıyla iletişimlerini sürdürdü ve aşkları başladı. Düğünün 3 ay öncesinde damat Ersin Yağız’ın aşk şehri Paris’te hazırladığı sürpriz bir evlilik teklifiyle evlenme kararı alan mutlu çift Sheraton Otel’de aşklarını resmileştirdi. Kokteyl ile başlayan düğün töreni tüm hazırlıkların tamamlanması ve misafirlerin yerlerini almasıyla başladı. Elie Saab imzası taşıyan gelinliği ile göz kamaştıran Rezan Anık ile damat Ersin Yağız; birbirlerine evet cevabını verdikten sonra ise eğlence başladı. Tüm misafirleri ile birlikte düğün boyunca eğlenen çiftin mutluluğu görülmeye değerdi. Yağız Ailesi’nin balayı için tercih ettiği adres ise Phuket oldu. 

106 magdergi.com.tr

ERSİN YAĞIZ, REZAN ANIK



düğün

GÖKÇE - AYBERK ÖZCAN

FATMA SEMİZ

NEZİH ALLIOĞLU

BERİL ÇAVUȘOĞLU

MAG Dergi Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavușoğlu, bu özel gününde yakın arkadașı Rezan Anık’ı yalnız bırakmadı.

HÜLYA - FAİK KURAL

HANDAN BANU ÖZTÜRK




TÜZÜN GELGEL, ÇİĞDEM GELGEL - SAVAȘ GELGEL

ASLI ÖZER

HÜLYA İNCEKUL

Reha-Nur Yavuzer çifti İstanbul’dan düğün için gelen konuklar arasındaydı. REHA - NUR YAVUZER

SEVAL ALEMDAR


düğün

AYȘEM YUKAY, SELEN OKTAY, LEYLA ONURSAN

GÜN - YÜCEL İȘBİLİR

lası için Daha faz om/online i.c magderg

110 magdergi.com.tr

ZÜLFİKAR ANIK, ȘULE ANIK ÇETİN - HALUK ÇETİN

ENGİN ÇAKAN - DİLAN KILINÇ ÇAKAN


daima genç daima güzel

suyla gelen güzellik...

Cildinizi Gençleştirin...

Gözenek Temizleme Siyah Nokta Temizleme Dermal Parazit Yok Etme Gözenek Sıkılaştırma Cilt Tonu ve Dokusunu İyileştirme

Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi 2846. Sokak İlko Villaları No:3 Çayyolu/ANKARA T: 312 241 00 15 M: 0544 241 15 00

vog@vogestetik.com


Ankara ve İstanbul cemiyetinin güzel anneleri ve sevimli çocuklarıyla yaptığımız keyifli röportajlar, çocuklarınızın sağlığından eğitimine, giyim tarzından eğlence alternatiflerine kadar uzmanlardan aldığımız öneriler MAG kids özel bölümümüzde sizlerle...

112 magdergi.com.tr


Dr. Bülent Alp Aydın Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

0312 205 10 10 www.bulentalpaydin.info Oğuzlar Mah. 1377. Sok. No: 5/A Balgat, Çankaya - ANKARA


Bebek Hareketlerinin Anlamı Doğum öncesinde, doğumda ve doğum sonrasındaki dönemde bebeklerin gelișmekte olan beyin yapılarının takibini sağlayarak hızlı gelișimin devam ettiği süreyi en etkili șekilde kullanıp daha sağlıklı bebekler yetiștirmeyi hedefleyen Koru Hastanesi’nin bu alandaki tanı ve tedavi yönemlerini Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Kıymet İkbal Karadavut’tan dinliyoruz…

Yenidoğan döneminde bir sorun olduğunu belirlemek her ne kadar zor olsa da çok önemlidir. Çünkü, yenidoğan döneminden 3 yaşına kadar hızlı bir beyin gelişimi, sinir hücresinin değişimi ve fonksiyonelleşmesi olmaktadır. Beynin bu gelişme ve değişme kapasitesi (plastisite) bu yaş periyodunda çok yüksek olup altın dönemdir. Bu nedenle, herhangi bir riskle doğan bebekler daha yakından takip edilip ortaya çıkan anormal bulgular tespit edilerek gerekli durumlarda, bebek hemen rehabilitasyona alınmalıdır ki;

dışarıdan verilen uyaranlarla beyinde gelişmesi ve fonksiyonellik kazanması gereken yapılara destek olunmalıdır. Yenidoğan döneminde; 56-58 hafta, zaman zaman da 60 haftaya kadar bebeğin hareketlerinin video monitorizasyonla değerlendirilmesi şeklinde spontan motor hareket değerlendirme yöntemi bize bebeğin beyin gelişiminin fonksiyonel olarak düzgün ve yeterli olup olmadığı ile ilgili bilgi vermektedir. Bu değerlendirme yöntemi sayesinde çok erken dönemde, beyin fonksiyonları hakkında detaylı bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu değerlendirmeye göre, belirgin anormal beyin fonksiyonuna sahip bebekleri rehabilitasyona alıp bebeğin fonksiyonlarının hızla iyileşmesini amaçlıyoruz. Hastanemizde buna yönelik riskli bebek olarak belirlediğimiz yenidoğanların videolarını kaydedip bu videoları değerlendiriyoruz. Bu sonuçlarla bebeği takip ve tedavi ediyoruz. Bu hızlı gelişimin devam ettiği süreyi en etkili şekilde kullanarak daha sağlıklı bebekler yetiştirmeyi hedefliyoruz. 

advertorial

G

elişmekte olan beyinde doğum öncesinde, doğumda ve doğum sonrasındaki dönemde herhangi bir nedenle sorun olabilir. Bu sorunun nedeni, zaman zaman saptanamayabilir. Ancak sorunun sonuçları semptom olarak karışımıza çıkar. Bu; bebekte huzursuzluk, kaslarının gerginliği ya da kaslarının gevşekliği şeklinde bulgular olabildiği gibi, bebeğin ayına göre yapması gereken hareketleri ve becerileri yapamaması şeklinde de kendini gösterebilir.



BEYMEN Gömlek: Red Valentino 1.825 TL Ceket: Academia 2.095 TL Pantolon: Frame 1.125 TL Ayakkabı: Prada 2.880 TL Çanta: Givenchy 6.625 TL

B&G STORE Ceket: Bikkembergs 599 TL Gömlek: Bikkembergs 299 TL Pantolon: Bikkembergs 299 TL Ayakkabı: 199 TL ADIDAS Ayakkabı: Superstar 169 TL

B&G STORE T-Shirt: 59 TL Ceket: 229 TL Etek: 149 TL Ayakkabı: 199 TL BEYMEN Çanta: Moschino 3.470 TL

İLKİM, BERİL, KEMAL MURATOĞLU

116 magdergi.com.tr


Alışveriş Günlükleri Başkent cemiyet hayatının güzel ve zarif isimlerinden Beril Muratoğlu ve sevimli çocukları ile Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel olarak gerçekleştirdiğimiz eğlenceli alışveriş gününden renkli kareleri sizlerle paylaşıyoruz... FOTOĞRAF: YAVUZ SOLMAZ - RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN

G

iyim tarzınızı nasıl özetlersiniz? Günlük hayatta daha çok spor ve rahat kıyafetler tercihim oluyor; maskülen ve klasik parçaları kullanmayı seviyorum.

Gardırobunuzda vazgeçilmez parçalarınız neler?

Beyaz gömleklerim ve blazer ceketlerim gardırobumun vazgeçilmez parçaları…

Bugün giydiğiniz kombinlerden en çok beğendiğiniz ve sizi en çok yansıtan hangisiydi? Hepsini çok keyifle giydim ama beni en çok yansıtan Max Mara’dan giydiğim çizgili ceket-pantolon takımıydı.

İki çocuk annesi olarak bu kadar güzel ve formda kalmayı nasıl başarıyorsunuz? Çok uğraşıyorum; sürekli sağlıklı beslenmeye çalışıyorum ve tabii ki spor yapıyorum.


BRANDROOM Bluz: Kenzo 1.245 TL Pantolon: 1.445 TL BEYMEN Çanta: Balenciega 5.775 TL

MAX MARA Ceket: 2.685 TL Pantolon: 1.265 TL Ayakkabı: 1.845 TL

118 magdergi.com.tr


B&G STORE Kot Yelek: 199 TL T-Shirt: 89 TL Șort: 129 TL

B&G STORE Tulum: 179 TL Ayakkabı: Toms 185 TL

BARNERS Elbise: Missoni 3.699 TL

BEYMEN Çanta: Moschino 2.275 TL

BEYMEN Ayakkabı: Valentino 3.625 TL

Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?

Sabah erken saatlerde güne başlıyoruz, çocuklarımı okula yolcu ettikten sonra günlük koşturmam başlıyor. Zamanımın çoğunu atölyede geçiriyorum, provalar yeni ürünler derken çocuklarımın dönüş saati gelince birlikte evde oluyoruz. Çocuklar uyuduktan sonra eşimle birlikte hemen hemen her gün bir programa dahil oluyoruz yorucu ama keyifli bir rutinimiz var.

Bu ayın çok özel bir günü olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için çocuklarımıza buradan nasıl bir mesaj göndermek istersiniz? Bence günlerin en güzeli 23 Nisan! Çocukluklarının kıymetini bilsinler, Ulu Önder Mustafa Kemal’in izinden asla ayrılmasınlar ve hayatlarının her anını doyasıya yaşasınlar…


MAX MARA Trençkot: 2.545 TL Elbise: 1.729 TL Ayakkabı: 1.899 TL Çanta: 4.425 TL Gözlük: 895 TL

120 magdergi.com.tr


BEYMEN Bluz: Joseph 2.040 TL Pantolon: Joseph 2.775 TL Kemer: Academia 325 TL Ayakkabı: Giuseppe Zanotti 4.070 TL ROLEX Uğur Saat: Sky-Dweller 41.500 EURO


B&G STORE Yağmurluk: 249 TL T-Shirt: 49 TL Tayt: 89 TL

122 magdergi.com.tr

B&G STORE Eșofman üstü: 149 TL T-Shirt: 59 TL Eșofman altı: 119 TL ADIDAS Ayakkabı: Superstar 169 TL


MAX MARA Sportmax Bluz: 2.115 TL Pantolon: 1.275 TL BEYMEN Bot: Givenchy 5.950 TL

Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler?

Annemle ve kardeşimle en çok Joyland’de vakit geçirmekten keyif alıyoruz; orada zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyoruz.

Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?

Ben öğretmen olmak istiyorum, kardeşim Kemal de polis olmak istiyor.

Hobilerin neler?

Kardeşimle birlikte jimnastik dersleri benim için çok keyifli bir

hobi ayrıca, zumba yaparken de çok eğleniyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin?

Atatürk’ün bizlere armağan ettiği bu güzel günde tüm çocuklar olarak doya doya eğlenmemizi istiyorum.

En sevdiğin kıyafetlerin neler?

En çok spor taytlarımı ve büstiyerlerimi seviyorum ve tabii ki tütü eteklerimi… 


Köpeklerde Keneyle Mücadele Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm. TARKAN ÖZVARDAR, doğanın hareketlenmesiyle birlikte ortaya çıkan kenelerle mücadele yöntemlerini anlatıyor…

Keneler tek başlarına köpeği ve insanı oldukça rahatsız eden bir parazittir. Ancak, asıl önemlisi bu parazitlerin taşıdıkları hem bizler hem de köpeklerimiz için derece tehlikeli ve hatta ölümcül olabilecek hastalıklardır. Kenelerin ısırması ve kan emmesi sonucunda naklettikleri hastalıkların başlıcaları: - Leishmaniosis - Erlichiosis - Anoplazmoz - Lyme - Bazı barsak parazitlerinin geçişi - Kırım Kongo kanamalı ateş Bu hastalıkların birçoğu kan parazitlerinin sebep olduğu

son derece tehlikeli hastalıklardır. Eskiden ülkemizin sadece Güney ve Kıyı Ege bölgelerine ait olan bu hastalıklar kenelerle birlikte artık ülkemizin her yerine taşınmıştır. Kene yumurtaları güneş ve ısı ile çatlar ve bazen sıcak kış aylarında bile kenelerle karşılaşmak olasıdır. Ancak, özellikle ilkbahar, yaz ve sonbaharda görülme olasılıkları daha yüksektir.

Köpeklerimizi Kenelerden Nasıl Korumalıyız?

- Sıcak aylarda kenelerin yüksek miktarda görüldüğü ormanlık ve otluk alanlardan dostlarımızı uzak tutmalıyız. - Günlük olarak vücut taraması yapmak farkındalığı arttırır. - Düzenli veteriner kontrolü ile kenelere karşı yapılan ilaçlamaları takip etmek. - Köpeklermizin yaşam alanları ve barındıkları yerleri düzenli temizlemek ve ilaçlamak.

Peki Keneyi Nasıl Çıkartmak Gerekir?

En doğru olan, hemen bir veteriner hekimle kontağa geçmektir. Ancak böyle bir imkan yoksa bir cımbız ya da kene uzaklaştırma aparatlarıyla keneyi gövdesinden kavrayıp ufak haraketlerle sağa sola döndürerek kenenin vücudu terk etmesi sağlanabilir. Fakat, bu işlem esnasında kenenin deriye gömülü olan başı içeride kalırsa bu kısım zamanla apseleşebilmektedir. O nedenle, kenenin tamamen çıkarıldığından emin olmak gerekir. Kenenin alkollü pamukla sersemletilerek çıkarılmaya çalışılması bazen kenenin mide içeriğini kusarak konakçıyı daha fazla enfekte edebileceğinden tavsiye edilmez. Bahar ve yaz boyunca dostlarımızı ve kendinizi kenelerden korumanız dileklerimle...

advertorial

B

aharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte doğa da uyanıyor. Maalesef aynı dönemde keneler de son derece aç bir şekilde kan emerek beslenebilecekleri bir konakçı bulmak umuduyla uyanmış oluyorlar. İlk olarak bilmeniz gereken, kenelerin hem köpeğimiz hem de bizler için son derece zararlı dış parazitler olduğudur. Doğada keneler özellikle otluk arazilerde arların uç noktalarında durarak yanlarından geçecek bir canlıya tutunmayı bekler. Köpeğe tutunan kene, yüzlek damarların yoğun olduğu ve tüysüz bölgeleri tercih ederek ilk ısırma hamlesinin sonrasında yoğun şekilde kan emmeye başlar. Kan emme esnasında keneler, salgılarıyla ısırdığı yeri hissizleştirir ve dolayısıyla konakçı olan canlının varlığını hissetmesi olanaksız hale gelir. Bu nedenle bahar ve yaz aylarında köpeklermizin tüylerini ve derisini sık sık kontrol etmeliyiz.


Köpeklerde Tüy Dökülmesi Köpeklerin tüy dökme dönemini rahat ve sıkıntısız bir șekilde atlatmasını sağlamak için alınması gereken önlemleri Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm. TARKAN ÖZVARDAR bizlerle paylașıyor… Havaların ısınmasıyla birlikte, kalın ve bizleri soğuk havalardan koruyan kıyafetlerimizi yavaş yavaş dolaptaki yerlerine kaldırmaya başladık. Artık daha ince ve sıcak havalarda bizi serin tutacak yazlık kıyafetlerimizin ortaya çıkma vakti… İşte köpek dostlarımız da tıpkı bizler gibi mevsim döngülerinde doğuştan var olan kıyafetlerini, yani tüylerini değiştirirler. Köpeklerde kışlık tüyler sık ve kalın yapılıdır. Bu tüy yapısı onları kışın soğuk havanın yaratacağı olumsuz etkilerden korur. Havaların ısınması ve yaz sıcaklarının başlamasının hemen öncesinde köpekler klima adaptasyonu geliştirir ve onları daha serin tutacak, ince ve sıklığı az olan yazlık tüylerini çıkartırlar. Tabii bu dönemde kalın ve yoğun kışlık postlarını dökmekten başka şansları yoktur. Birçok köpek sahibi bu doğal süreci ve adaptasyonu kabullenmekte zorluk çeker ve sürekli şikayet eder. Oysaki, alınabilecek önlemlerle bu dönemi dostumuzun ve bizim en rahat, sıkıntısız şekilde atlatması mümkündür.

- Bu dönemde ölü kışlık postun altında kalan deri, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına oldukça yatkın hale gelir. Bu süreçte anti bakteriyel köpek şampuanlarıyla dostumuzu birkaç sefer yıkayarak enfeksiyon riskini ortadan kaldırabiliriz.

- Tüy değiştirme dönemine giren köpeğin günde en az bir defa tüylerin çıkışı yönünde ve ters yönde tel taraklar ya da fırçalarla taranması dökmekte olduğu kışlık tüylerden daha çabuk kurtulmasını sağlayacaktır. Ayrıca tarama işlemleriyle derinin kan dolaşımı artacak ve yeni çıkacak olan yazlık tüyler daha sağlıklı şekillenecektir.

- Radikal çözüm olarak köpeğe makine tıraşı yaptırılması fikri kesinlikle doğru değildir. Köpeklerde tüyler onları soğuktan koruduğu gibi, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden de korumaktadır. Makine tıraşı sonrasında deri, enfeksiyonlara, parazitlere ve ultra viyole ışınlara açık hale gelecek, travma ve yaralanmalarda derinin daha çok zarar görmesine neden olacaktır.

- Tüy değiştirme döneminde köpeklerimize takviye olması açısından dışarıdan verebileceğimiz biotin ve çinko preparatları da sürecin daha hızlı ve kısa sürede atlatılmasına yardımcı olacaktır.

- Tüy değiştirme mevsiminde dostumuzun içine girdiği stresli dönemi ona yaptıracağımız oyun ve spor bazlı egzersizlerle daha kolay atlatmasını sağlayabiliriz.

- Postunu değiştirme dönemi içerisindeyken dostumuzdaki kaşıntı davranışı onları rahatsız eder ve streslidir. Tel taraklarla yapılan fırçalama işlemi sonrası masaj tarakları ile yapılacak olan tımar işlemleri, dostumuzu rahatlatarak onu mutlu edecektir.

Unutulmamalıdır ki, bu doğal süreci köpeğimizin mama formülünü değiştirerek ya da birtakım ilaçları kullanarak engelleyemeyiz. Biraz daha toleranslı davranarak dostumuzun kışlık kıyafetlerinden kurtulmasına yardımcı olalım. 

ANKARA CANINE COLLEGE Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüş Oğulbey Serpmeleri No: 342 Gölbaşı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com / tarkanozvardar


yetenekli çocuklar

Annem bize uykudan önce kitap okuyunca çok mutlu oluyoruz.

Ç

Yasemin-Emine-Ela Özilhan ocuklarınızın ismini kim koydu? İsimlerin sizin için özel bir anlamı var mı?

Kısa isimleri sevdiğimiz için Emine ve Ela’yı tercih ettik. Emine aynı zamanda, İzzet’in annesinin de ismi. Onu çok sevdiğimiz için adını kendi çocuğumuza vermek istedik.

Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Çocuklarımla en çok kitap okumayı

126 magdergi.com.tr

seviyorum. Bu bizim için bir rutin haline geldi. Akşamları işten dönünce sık sık birlikte kek yapıyoruz. Çok eğleniyoruz birlikte mutfaktayken.

Çocuklarınızın hangi alanda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz? Kirlenmekten hiç çekinmiyorlar. İster kek yap beraber, istersen boyaların içine dal, kocaman gülümsemelerle vakit geçiriyorlar. Sanırım el becerileri çok gelişmiş.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmesini istersiniz? Neden? Kendimi çocukların eline bıraktığım zaman en büyük


keyifleri, benim saçımı ve makyajımı yapmak. Sanırım güzellik ve bakım üzerine yön çizecekler... Şaka bir yana, biz çocuklarımızı mümkün olduğu kadar keşif odaklı yetiştiriyoruz. Biz imkanları sunalım, mesleklerini kendileri seçsinler diye düşünüyorum.

Biraz da Carter’s serüveninizden bahsedebilir misiniz?

Annelik kavramı ile ilk tanıştığım dönemde, çocuklar konusunda tecrübesiz olduğum için tabii ki aile büyüklerimden destek alıyordum. Bu konuda özellikle kendi annemin ve İzzet’in annesinin, yani Emine annemin eşsiz yardımı oldu. Carter’s markası ile de zaten Emine anne tanıştırdı beni. Ürün kalitesi, çevreye ve çalışma hayatına duyarlılığı, özellikle de çocuk sağlığını tehlikeye atmayacak hammaddeler kullanılması sebebiyle Carter’s markası Emine annenin de tercihi olmuş yıllarca. Zaten neredeyse 150 yıldır bu işi yapan bir marka. Daha önce Türkiye temsilciliğini başka bir firma yapmaktaydı. Biz bu markaya olan güvenimizden yola çıkarak, ticari bir birlikteliğe girmeye karar verdik ve markayı devraldık. O günden beri ben marka temsilciği ve pazarlama alanında görev alıyorum. Markayı Türkiye’de daha iyi tanıtmak ve pazardaki etkisini geliştirmek için çalışmalarımız ve yatırımlarımız devam ediyor.

Emine ve Ela Annenizle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şeyler... Annem bize uykudan önce kitap okuyunca çok mutlu oluyoruz.

Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz? Ela: Ben hayvan olmak istiyorum! Yasemin: Neden Ela’m? Ela: Hayvanları çok seviyorum. Yasemin: Veteriner ol o zaman Ela’cım... Ela: Hayır, hayvan olacağım! Emine: Ben anne olmak istiyorum. Yasemin: ....

23 Nisan Bayramı Çocuk Bayramı için neler söylemek isterisiniz? Emine: Her gün çocuk bayramı olmalı bence! 


Hem Çocuklara Hem Büyüklere Ailece Geçirilen En Keyifli Vakitlere... Atöly

av eH m z Yü

eler

r latfo P n Oyu

Res

ra tau

nt

Bilkent Station içi. No: 3/13 Üniversiteler Mah. 1567 Cad. Çankaya / Ankara

Dogu

m

mlar

uzu

ı

le Parti ü n ü g

ri

0 312 266 12 02

Pique Family Club Ankara Tesis Müdürü İvgen Özön, kulüplerinin çocuklar ve aileleri için fark yaratan özelliklerinden bahsediyor...

advertorial

Çocuğunuz Eğlenirken Siz Dinlenin


P

ique Family Club’dan biraz bahseder misiniz?

Pique Family Club 2015 senesinde İstanbul’da kuruldu. Kurucumuz Hülya Mansion. Fransız bir eşi ve üç çocukları var. Zaten Pique’yi kurma fikri de yurt dışında yaşadıkları dönemde çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye tatillere geldiklerinde çocuklarla gidecek yer bulamamalarından doğuyor. Pique çocuklarla beraber anne babaların vakit geçirmeleri için tasarlanmış bir aile kulübü.

Beraber vakit geçirmek derken neler yapıyorlar mesela?

Örneğin, çocuklara ait klasik mekanlarda her şey çocuklar için tasarlanmıştır, anne ve babalar orada vakit geçirirken sıkılırlar. Ne oturma düzeni ne müzikler ne yemekler büyükler için planlanmıştır... Oysa Pique’de kişisel konforunuzdan vazgeçmeden sanki siz evinizin salonunda otururken çocuklarınız da arkadaşlarıyla eğleniyor ya da ders alıyormuş gibi keyifli zaman geçirebiliyorsunuz. Babalar maç seyredip tavla oynayabilirken anneler pasta yapım kursuna ya da felsefe kulübü etkinliğine katılabiliyor.

kulübümüzde bu sıkıntıları yaşamıyorlar. Ankara’da ise, günlük kullanımı Ankara tesisi tanısın diye açtık. Ancak yoğun talep ve tanınma sürecinden sonra mevcut üyelerimiz biraz yoğunluk kaynaklı yorumlarda bulundular ve haklılar da... Bu yüzden günlük girişlerimiz sadece belli günlerde,tesisi tanıtma amaçlı olacak. İkinci sorunuza gelirsek; ilk kurulan yapılarda ekip uyumu hemen sağlanamaz. Fakat sağlandığında da başarının önüne geçilemez. Biz kısa sürede ekip olmayı başardık. İşini ve Pique’li olmayı çok seven bir ekiple çalışıyorum, sabahın köründe gelir akşam eve gitmek bilmezler. Çünkü biz burada çocuklar kadar eğleniyoruz. Hep söylediğim bir şey vardır: “Biz eğlenemezsek çocukları nasıl eğlendireceğiz?”

Franchise verirken de en çok dikkat ettiğimiz şey, mekanların metrekare büyüklüğü. Çünkü, yalnızca tesisiniz büyük olduğunda bu gibi etkinlikleri yapabilirisiniz.

Ben Bodrum’dan geldim ve bana her zaman “Ankara yazın boşalır, kimse kalmaz” denildi. Fakat bence biz bu yaz bahçede oldukça yoğun olacağız. 1600 m2’lik bahçede aileli brunchlar, baba oğulanne oğul çadırda bir gece kalmalı izci kampları, açık hava sinema partileri, gitar eşliğinde akşam yemekleri, havuz partileri, kumdan kale yarışmaları, tavla turnuvaları planlıyoruz. Ankara’da kalmak zorunda olan aileler de şehirde oldukları sürelerde vakitlerini burada geçirecekler ve biz Ankara’nın sakin yaz aylarını hissetmeyeceğiz. 

Bütün şehirlerdeki Pique’ler aynı aktivitelere mi sahip? Hayır, İstanbul’da havuz yok ama orada da tırmanma duvarı, çocuk moda tasarım defileleri, simulatif uçak ve piyano dersleri var. Ankara’da büyük bir bahçemiz var. 23 Nisan’da at bindireceğiz mesela. Bahçe oyuncakları ve barbekümüz kuruldu. Adana’da da havuz olmayacak ama orada da taş fırınımız var. Ayrıca orada farklı sınıflar da planlanıyor ama şimdilik sürpriz olsun.

Yakın bir tarihte günlük kullanımları durduracağınız söyleniyor, Ankara Pique bu hızlı büyümesini neye borçlu?

Evet, zaten İstanbul’da günlük kullanım yok. Oradaki ünlüler ancak, tüm üyelerin birbirini tanıdığı ortamlarda rahat edebiliyor; halka açık yerlerde hayranlarının resim çektirme talepleri onları yormasa bile çocuklarını yoruyor. Hayır diyerek kimseyi üzmek de istemediklerinden sokağa çıkmak bazen azap oluyor ve

PIQUÉ Family Club İstanbul PIQUÉ Family Club Ankara Ambarlıdere Cad. No:6 Ortaköy İstanbul Bilkent Station Üniversiteler Mah. 1567. Cad. Çankaya/Ankara 0(212) 273 29 58 • hello@piquefamilyclub.com 0(312) 266 12 02 • ankara@piquefamilyclub.com www.piquefamilyclub.com


yetenekli çocuklar

Annemle şakalaşmayı çok seviyorum.

Esra, Almila Su Güvenkaya

Ç 130 magdergi.com.tr

ocuğunuzun ismini kim koydu, isimlerin sizin için özel bir anlamı var mı?

Almila Su ismini ben koydum. Eski karmamda Bektaşi köklerime inanıyorum. Ve kızıma bu yüzden Bektaşi ismi koydum. Almila “kutsal amaç” demek. Yanına da fazla ruhani kalmamasi için bu hayattan “Su” ekleyerek toprakladım. Eşim de çok sevdi.

Çocuğunuzun hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz?

Almila’nın fotografik hafızası var doğuştan. Her şeyin resmini çekiyor ve hiç unutmuyor, bu nedenle de algısı çok yüksek. Ayrıca lisan kabiliyeti yüksek. Daha şimdiden 3 lisanı ana dili seviyesinde konuşuyor.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmesini istersiniz? Neden?

Ben mesleğine karışmıyorum ve manipule etmiyorum. Sadece mutlulukla üreteceği, kendi ayakları üzerinde duracağı “bir mesleği”


olması gerektiğini söylüyorum. Seçimi ise, yetenek ve ilgi alanına göre kendi belirleyecek. Bunu sağlayabilmesi için babasıyla birlikte ona çok iyi bir eğitim sunuyoruz.

Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Ailece seyahat etmekten. Daha yeni Floransa’ya gittik hep beraber. Ayrıca, beraber alışveriş yapmak, yemek yemek, film izlemek gibi alışkanlıklarımız var.

Almila Su Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler?

Seyahat etmeyi seviyorum. Denize girmeyi, bisiklete binmeyi, annemin kitap okumasını ve “Mingle” etmeyi yani onunla şakalaşmayı çok seviyorum.

Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Veteriner olmak istiyorum.

Hobilerin neler?

Jimnastik yapıyorum, tenis oynuyorum, arkadaşlarımla oynamayı seviyorum ve bir de köpeğim Bibble’ı seviyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin?

Bizim bayramımız. Atatürk armağan etti bugünü bize, o yüzden günümüzü kutlamayı seviyoruz. Atamıza çiçek götürüyoruz. 


TÜLAY ERCİYAS KAYA

777 Butik Organizasyon Açıldı

Herkesin hayatında sayısız önemli ve mutlu an vardır. Bu anları yakınlarımızla paylașıp mutluluğumuzu çoğaltmak ve ölümsüzleștirmek ise, heyecanımızı daha da artırmaktadır. İnsanı ele avuca sığmayan bir telașa sürükleyebilecek böylesine önemli gün organizasyonlarınızda en yakın destekçiniz aileniz... Ancak, bu konularda tüm tecrübesiyle yanınızda olabilecek bir organizasyon șirketiyle ișiniz muhakkak ki çok daha kolaylașacaktır...


B

izler uzun yıllardır organizasyon anlamında hem kendimize hem çevremize bir şeyler katabilmenin , örnek olabilmenin, yeni fikirler üreterek gelişebilmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Misafirlerimize organizasyon öncesi ve organizasyon günü süreçlerinde verdiğimiz destek ve güvenle yolumuza devam ediyoruz.

Sizin için her şey özel bir gününüzün nasıl geçmesini istediğinizi hayal etmekle başlar. Biz, sizin o hayalinizi alıp kendi tecrübemizle birleştirerek somut bir şekilde önünüze koymakla yükümlüyüz. Ancak bu şekilde sizlere eşsiz unutulmaz anılar sağlayabiliriz. Her ayrıntının içinize sindiğini görmek içten tebessümünüzle edilen bir teşekkür tüm yorgunluğumuzu unutturmakta ve bizim için de güzel anılar olarak kalmaktadır. Düğün, nişan, kına, açılış, toplantı gibi pek çok alanda sayısız alternatif sunan, yıllardır oturmuş kadromuzla ve hiçbir şekilde ödün vermediğimiz vizyonumuzla sizler için hizmet vermekteyiz. Her yıl yenilediğimiz malzememizle uluslararası alanda organizasyon anlamında tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 2017 Ocak ayı itibarıyla yukarıda adı geçen organizasyon alanlarınıza ek olarak önceki yıllarda daha nadir yaptığımız doğum günleri, baby shower, hastane odası süslemeleri, evde söz, nişan, bebek mevlidi gibi organizasyonlara da düğün ya da kına organizasyonu kadar ağırlık vermeye başladık. Sırf bu alanlarda size hizmet vermesi için ayrı bir kadro oluşturduk. Konusunda uzman kadromuzla her organizasyon için kişiye özel tasarımlar hazırlamakta ve her detayı düşünerek tek tek sunmaktadır. Tüm mesaisini bu alanlara ayıran ekip catering hizmetinden süslemeye, hediyeliklerden animasyona kadar tüm detaylarda sizinle organizasyon gününe kadar yakından ilgilenmektedir. Organizasyon günü ise, yine tüm ekip olarak akışı yönetmektedir. Bu tür butik organizasyonlarda da tıpkı düğün organizasyonlarında olduğu gibi bir hazırlık sürecine ihtiyaç vardır. Bu bakımdan organizasyondan en az bir ay önce planlamalarımızı yapmamız açısından misafirlerimizi ofisimizde ağırlamayı tercih ediyoruz. Beraberce konseptimizi belirledikten sonra tüm detaylar üzerinde çeşitli fikirler geliştirip ortak bir noktada buluştuktan sonra o doğrultuda ilerliyoruz. En güzel anılarınızda size unutulmaz izler bırakmak adına uzman kadromuzla görüşmek için sizleri ofisimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız. Çünkü, yaptığı düğünlerle adından sık sık söz ettiren 777 Organizasyon olarak, 2017 yılında da, tüm özel gün organizasyonlarınızda da yanınızda olarak konuşulacak izler bırakmaya devam edeceğiz... 

Arjantin Caddesi No: 15/8 G.O.P. / ANKARA Tel: +90 312 441 7 707 Gsm: +90 532 223 00 77 - 90 532 707 81 67 tulaykaya777 @777organizasyon

www.777organizasyon.com.tr www.777organizasyonblogu.com.tr 777 Organizasyon, Ajans Ve Menajerlik


davet

ZEYNEP BÖLÜKBAȘI, BAHADIR GÜNEL, DENİZ SUNGUR, ÖZLEM GÜLAY, ÖZGE TULU

Meşaleler Burslu Öğrenciler İçin Yandı “Derin Anne” olarak bilinen Tuba Üstün; TED Meşale Derneği burslu öğrenciler yararına Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde “Bebek İşaret Dili” konulu keyifli bir söyleşi düzenledi. Türk Eğitim Derneği Meşale Derneği; Tuba Üstün’ün konuşmacı olarak katıldığı ve bebek işaret dili ile ilgili sunum hazırladığı bir etkinlik düzenledi. Bilkent Otel’de gerçekleştirilen davete yardımseverler yoğun ilgi gösterdi. Bebek İşaret Dili Uzmanı Tuba Üstün tarafından gerçekleştirilen sunumu dinleyen misafirler bir yandan burslu öğrencilere yardım için el ele verirken bir yandan da bebek işaret dili ile ilgili faydalı bilgiler edindiler. 

134 magdergi.com.tr

TUBA ÜSTÜN



yetenekli çocuklar

Ruşa-Lina-Nuh-Alya Acar

Ç

ocuklarınızın ismini kim koydu, isimlerin sizin için özel bir anlamı var mı? Çocukların ismini eşim ile birlikte koyduk. Oğlumuzun ismini dedesinden aldık.

Çocuklarınızın hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz?

Şimdiden bunu söylemek biraz erken. Çünkü her an başka alanlara yönelmek isteyebiliyorlar, bu yaşta biraz değişken oluyorlar. Fakat heves mi, gerçekten yeteneği var mı, bir süre sonra belli oluyor. Kızlarım jimnastik ve resim yapmaya, oğlum satranca daha yatkın gibi görünüyor şimdilik.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmesini istersiniz? Neden?

Çocuklarımın ileride sevdikleri ve onları mutlu edecek işleri

136 magdergi.com.tr

yapmalarını istiyorum. Biz istediğimiz için değil, kendi istek, yetenek ve ihtiyaçları doğrultusunda işler yaparlarsa daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Ruhsal ve manevi olarak tatmin oldukları ve sevdikleri bir iş yaparlarsa mutlaka başarının da birlikte geleceğini düşünüyorum.

Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz? Onlarla her türlü paylaşımdan keyif alıyorum. Evde oturup beraber film izlemek, spora gitmek, birlikte basit yemekler yapıp beraber yemek, kurabiye pişirmek, alışveriş yapmak, sohbet etmek en sevdiğimiz paylaşımlarımız...

Lina,Alya ve Nuh Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler? Lina: Pasta üflemek. Alya: Birlikte yemek yemek. Nuh: Beraber suşi yemek.


Nuh:23 Nisan bana gurur veriyor. Atatürk’ü çok seviyorum. Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Lina: Doktor olmak istiyorum. Nuh: Polis olmayı çok isterim. Alya: Veteriner olabilmek istiyorum.

Hobilerin neler? Nuh: Kitap okumak. Alya-Lina: Yüzmek.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin? Lina: 23 Nisan’ı çok seviyorum. Alya: O günü çok keyifle ve mutlu geçiyorum. çok güzel bir gün. Nuh: Atatürk bize bu günü hediye ettiği için 23 Nisan bana gurur veriyor. Atatürk'ü çok seviyorum. 


Mucize Bebekler Panayırı Dünyaya gelmesinde payı olan çocuklar ve onların aileleri için 5.000 kişiden fazla bir katılımın olduğu panayır düzenleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Bülent Alp Aydın, sevgilerin en güzeline şahitlik ediyor... Kucağına doğan her yeni hayatın kendisi için bir mucize olduğunu ifade eden Dr. Bülent Alp Aydın, 25 yılda 10.000 mucizeye şahit olmaktan gurur duyuyor. Dünyada ilk yumurtalık nakli projesinde yer alan ve bu nakli başarıyla gerçekleştiren doktorlardan biri olan Aydın çocuk sahibi olmak isteyen aileler için büyük bir umut kaynağı...



DR. BÜLENT ALP AYDIN

Güven Dolu Bir Ortam Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Bülent Alp Aydın Balgat’taki yeni muayenehanesinin kapılarını açtı... Son teknoloji cihazlarla tüm kadınlar için güven dolu bir ortam yaratmayı hedefleyen Dr. Bülent Alp Aydın, yeni muayenehanesini Balgat’ta açtı. Hiyjenik ve ferah bir atmosferde danışanlarının gebelik süreci takibini alışılmışın dışında bir titizlikle yapan Aydın, uzun yıllardır birlikte çalıştığı profesyonel ekibiyle bu dönemi en rahat şekilde geçirmenizi sağlıyor. Anne adaylarının sorularına yüz yüze cevap vermenin yanında “İçimde Biri Var” adlı kitabıyla da sormaya çekindiğiniz her türlü soruyu yanıtlıyor... Gebeler için adeta bir başucu kitabı niteliğinde olan kitap, gebelik sürecini hafta hafta anlatırken Aydın’ın kendi gebelerinin doğum fotoğraflarıyla destekliyor.


0312 205 10 10 www.bulentalpaydin.info Oğuzlar Mah. 1377. Sok. No: 5/A Balgat, Çankaya - ANKARA




Kodlama Dersleri Türkiye’yi Geleceğe Hazırlıyor Geleceğin dili olarak hayatın her alanında önem kazanan kodlama eğitimini 5 yașından itibaren olan çocuklara vermeye bașlayarak fark yaratan Bahçeșehir Koleji, Türkiye’de kodlama eğitimine öncülük ediyor... Eğitim ile ilgili detayla hakkında Özlem Dağ bilgilendiriyor... Günümüzde yazılımın değeri artarken kodlama, geleceğin dili olarak hayatın her alanında önem kazanıyor. Bahçeşehir Koleji’nde okul öncesi eğitiminden itibaren yeni sanayi devrimi Endüstri 4.0’a hazır bir nesil yetiştirmek için kodlama dersleri veriyoruz. Yakın gelecekte her türlü üretimin temelini yazılımın oluşturacağı öngörülüyor, yazılım dili olan kodlama öğretiminin, eğitimin en önemli unsurlarından biri olarak öne çıktığını düşünüyoruz. Bahçeşehir Koleji’nde okul öncesi eğitim programları içinde yer alan kodlama dersleriyle, öğrenciler 5 yaşından itibaren kodlamayla tanışıyor. Yaş gruplarına göre düzenlenen Kodlama ve Robotik dersleri, erken çocuklukta kodlama diliyle tanışan çocuklara gelecekte yazılım üretme konusunda yaşıtlarının önüne geçme olanağı sunuyor.

Bahçeşehir Koleji’nin Türkiye’deki kodlama eğitimine katkıları neler?

Bahçeşehir Koleji, kodlama eğitimini 5 yaşından itibaren başlatan bir eğitim kurumu olarak, Türkiye’de kodlama eğitimine öncülük ediyor. Uyguladığımız STEM+A, Kişiye Özgü Öğretim Modeli (KÖM) ve Master 6 gibi öncü eğitim modelleriyle Türkiye’de eğitime getirdiğimiz yenilikleri, 5 yaşından itibaren başlattığımız kodlama dersleriyle bu alanda da devam ettiriyoruz. Milli Eğitim Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz tarafından açıklanan yeni Milli Eğitim Müfredatında da 2017–2018 eğitim öğretim yılı itibarıyla bilişim teknolojileri ve yazılım dersi kapsamında 5 ve 6. sınıflarda zorunlu, 7. ve 8. sınıflarda seçmeli olarak yer alması öneriliyor. Öncü bir eğitim kurumu olarak erken yaşta kodlama eğitiminin önemine dikkat çekmek için iyi bir örnek oluşturduğumuzu düşünüyorum.

Kodlama derslerini, tüm kampüslerinde uyguladığınız STEM+A eğitiminin bir uygulaması olarak veriyorsunuz, STEM+A eğitimi hakkında bilgi verir misiniz?

Dünyanın önde gelen ülkeleri STEM eğitimini müfredatlarına alarak yeni nesilleri, üretim şekilleri başta olmak üzere dünyanın geleceğini yeniden şekillendirmeye hazırlanan “yeni sanayi devrimi” Endüstri 4.0’a hazırlıyor. Bahçeşehir Koleji olarak STEM eğitimini ülkemizin şartlarına uyarlarken buna bir ekleme de yapıyoruz; STEM eğitimini oluşturan Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) alanlarına Art (sanat)’ı da ekleyerek STEM+A eğitimini uyguluyoruz. Tüm kampüslerimizde erken çocukluk eğitiminden itibaren uyguladığımız STEM+A eğitimiyle hayal kuran, araştıran, proje üreten ve hayata geçiren bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyoruz.

Yeni “Together” uygulamanızla ilgili bilgi verir misiniz?

Çift Dilli Eğitim Sistemi kapsamında geliştirildiğimiz Together Uygulaması, Bahçeşehir Koleji’nde Çift Dilli kampüslerde ilkokul kademesi 1. sınıfta eğitim-öğretim sürecine devam eden öğrencilere yönelik hazırlandı. Together, 21. yy becerileri çerçevesinde “Hayat Boyu Öğrenme” ilkesini bireyin merkezine yerleştirerek onların hem ana dilde hem İngilizce dilinde sözlü iletişim, okuma ve yazma ile ilgili dil becerilerini geliştirmek için yapılandırılmış bir uygulama. Together uygulaması doğrultusunda iki öğretmenin eş zamanlı ve birbirinin devamı niteliğinde hazırlanan beceri temelli etkinliklerle zenginleştirilen öğrenme ortamında deneyimleyen 1. sınıf öğrencileri, etkili iletişim ve bireysel gelişim fırsatlarının artırıldığı bir uygulamaya dahil oluyor..

advertorial

Bahçeşehir Koleji’nde 5 yaştan itibaren verilen kodlama derslerinden bahseder misiniz?

ÖZLEM DAĞ



yetenekli çocuklar

Özlem-Balım-Bora Yetişen

Ç

ocuklarınızın isimlerini kim koydu, isimlerin sizin için özel bir anlamı var mı?

Kızımın ismi Balım. Ben isim düşünürken Alım olsun demiştim, eşim Balım olsun dedi. Ben de hemen ısındım bu isme, anlamı içinde zaten. Kendisi de bal gibi oldu. Oğlumun ismi ise, Haluk Bora. Haluk kayınpederimin ismi; iyi ahlak sahibi demek. Bora ise; arkasından yağmur getiren rüzgar anlamını taşıyor. İki ismin birbirini dengeliyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum.

Çocuklarınızın hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz?

Balım, sanatın birçok dalıyla yakından ilgileniyor. Balede, dansta,

146 magdergi.com.tr

piyano ve saksafon çalma konusunda oldukça yetenekli. Bora ise, daha çok spora yatkın. Tenis ve futbol oynamayı çok seviyor. Lego yaparken gösterdiği başarı da mühendislik zekaya sahip olduğunu düşündürüyor bana. Her ikisinin de iletişim becerilerinin iyi olduğunu ve insan ilişkilerinde yetenekli olduklarını düşünüyorum.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmelerini istersiniz? Neden?

Çocuklarım için en büyük hayalim; onların mutlu, vicdanlı, öz güvenli, dürüst, saygılı ve sevgi dolu bireyler olabilmeleri. Meslek seçimi ise, insanın hayatında vereceği en önemli kararlardan biri. Günümüzün büyük bir kısmını işyerimizde geçiriyoruz. Seveceğimiz, kendimize uygun bir meslek seçmezsek, o iş işkenceye döner. Günde 8-10 saatlik işkenceyi de hiçbir bünye kaldırmaz. Bu sebeple, çocuklarımın mutlu olacakları ve yeteneklerini en verimli kullanabilecekleri meslek seçimleri yapmalarını isterim.


Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Balım ile beraber ben de piyano kursuna başladım, benim için onunla beraber bir enstrüman çalmak büyük keyif. Geçen sene olduğu gibi bu sene de Balım ile beraber Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki konserde beraber bir parça çalacağız. Bu seneki parçamız “Pembe Panter”. Onun dışında her ikisiyle de en büyük keyfimiz mısır patlatıp, film izlemek. Bir de onlarla beraber uyumayı çok seviyorum.

Balım ve Bora Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler?

Balım: Aslında ben annemle her şeyi yapmaktan keyif alıyorum. Ama en çok keyif aldığım şeyler; onunla yatmak ve film izlemek. Bora: Kitap okumak, film izlemek ve annemle yatmaktan çok keyif alıyorum. Benim annem çok güzel bir anne.

Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

Balım: Ben büyüyünce doktor ve balerin olmak istiyorum. Bora: Büyüyünce itfaiyeci olmak istiyorum.

Hobilerin Neler?

Balım: Dans etmek, bale yapmak, piyano çalmak ve resim yapmak. Bora: Lego yapmak, tenis, futbol ve basketbol oynamak. Oyuncaklarımla oynamayı da çok seviyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin?

Balım: Gerçekten çok güzel bir bayram. Çok mutluyum çünkü, eğer Atatürk olmasaydı belki de şimdi bunları söyleyemezdim. Bora: 23 Nisan çok güzel bir bayram çünkü, sadece çocuklara özel. 

Balım: Ben annemle her şeyi yapmaktan keyif alıyorum.


Müziğin Ritminde Dalgalanın Çocukların küçük yașlarından itibaren müziğin ritminde özgürlüklerini yașamaları için, dans etmenin keyifli dünyasına onları götüren Fame Dans, minik dansçıların hedeflerini, hayallerini ve bașarılarını anlatıyor...

F

ame Dans olarak bugüne kadar yaklaşık kaç çocuk üyeniz oldu? Kurulduğumuz günden bu yana her sezonun sonunda mutlaka bir yılsonu temsili yaptık. Son yıllardaki gösterilerimizde farklı branşlardan 200250 arası dansçı çocuğumuz sahnede yer aldı.

Bugüne kadar üyeniz olan çocukların yakaladığı en büyük başarı neydi?

Dans sporcularımızla geçtiğimiz sezonlarda Slovenya ve Yunanistan’dan birincilik kupalarıyla döndük. Standart branşında Türkiye Şampiyonluğu‘nu kulübümüze kattık. Klasik bale ve jazz-funk-hip hop branşlarımızla da ekipçe, birçok başarılı gösteriye imza attık.


Fakat, bize göre bunlar sadece anlık birer sonuç. Fame Ailesi olarak benimsediğimiz eğitim anlayışına göre; başarıyı sonuçta değil, süreçte aramak gerekli. Bizlere göre en somut başarı; çocuklarımızın bir ekip halinde, büyük bir bütünün bir parçası olmayı öğrenerek, 800 kişilik bir seyirci grubuna performans sergileyebiliyor olmaları. Kuliste yalnızlar, kendileri hazırlanıyorlar, ışıklar altında sahne tozu yutarak dans ediyorlar... Yıllar geçtikçe başarının tanımı da dansçıya göre değişiyor tabii; her zaman çıtayı bir üst noktaya çıkartıp başarı kriterlerini yükseltiyorlar.

Çocuk üyeleriniz bu sene hangi alanlarda öne çıktılar?

Dans sporu grubu öğrencilerimiz ülkemizdeki ve yurt dışındaki dans pistlerinde bizleri temsil etmeye devam ediyor. Mesela bir çiftimiz, bu sene Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi temsil edecek. Buna ek olarak, tamamı kendi öğrencilerimizden oluşan hip hop takımımız “Urban Fame’ly” yarışmalara davetler alıyor, yerli ve yabancı eğitmenlerin seminerlerine katılıyor. Jazz-funk ve klasik bale dansçılarımız da günden güne daha kalabalık ekipler halinde, Ankara’nın farklı yerlerinde gösteriler sergiliyor.

Çocukların çalışma prensipleri ile yetişkinlerinki arasında ne gibi farklılıklar var?

Yetişkinler, eğer ki geçmişlerinde bir sporculuk yaşantısı yoksa, zorlanmayı sevmez. Bu yüzden sosyal dans eğitimlerinden yetişkinlerle keyif üzerine ders yapmalısınız. Daha az komut, daha çok dans etme... Tabii amaç ortaya sportif bir beceri ya da gösteri koymaksa, yetişkin ya da çocuk hiç fark etmez; doğru tekniği aşılamak adına komutlar sıklaşmalı ve detaylandırılmalı,

tekrar sayısı artırılmalıdır. Çocuklarla ise, başlangıç gruplarında özellikle, dersi oyunla bir arada öğretmek gerekir. Tabii disiplini elden bırakmadan... Disiplin, sanat ve sporun olmazsa olmazıdır çünkü... Çalışma prensipleri tabii ki yaşa göre farklılaşabilir, buna ek olarak aynı yaş grubuna göre farklı yaklaşımlar da sergilenebilir. Bu tamamen dansçı-eğitmen ilişkisine göre belirlenebilecek bir durum.

Bugüne kadar bir öğrencinizden duyduğunuz, kendisine koyduğu en büyük hedef neydi?

Dans kimisi için hobi, kimisi için ise bundan öte... 7-8 yaşındaki öğrencilerimiz arasından “ben büyüyünce Fame Dans’ta eğitmen olacağım” diyenler, bizim duyduğumuz en mutlu, en büyük hedeflerdi. Çünkü, anlık başarılar gelip geçici; bir öğretmen olarak başkalarının hayatlarına dokunmak ise, en uzun süreli başarı bizce. Bu yüzden dans öğretmeye bizler gibi gönül vermiş kişileri yetiştirmek öğrencilerimizle ortak hedefimiz.

Çocuklar neden dans etmeli?

Eskiden daha çok önyargı vardı, özellikle erkeklere karşı. Şimdi bunları biraz yıktık gibi. Birkaç kelime ile dans etmenin bireye katkılarını özetlersek; El-ayak koordinasyonunu geliştirmek, Ritm duygusunu geliştirmek, Sıkı bir vücut duruşu kazanmak ve kas kullanımlarını artırmak, Sahne tozu yutmak... Bu yetenekleri kazanmak ve geliştirmek için dans, kesinlikle en doğru adres! 

Fame Dans Stüdyosu: Osmanağa Konakları No:17 Ümitköy - Ankara T: 0312 236 38 64 - 0505 922 94 82 Fame XL: 1920. Cadde No: 49 Mutlukent Mahallesi Ümitköy - Ankara T: 0505 422 94 82 www.famedans.com.tr info@studyofame.com


davet

Kanada Eğitim Haftası Kanada İstanbul Başkonsolosluğu, Levent’te bulunan konsolosluk binasında düzenlediği davette Kanada Eğitim Haftasını tanıttı. CHRISTOPER WIMMER, ULRIC SHANNON

150 magdergi.com.tr

BURCU HANİF

FÜSUN HATTAT

Kanada eğitim sistemini tanıtmak üzere kurulan EduCanada organizasyonuyla Türkiye’nin Kanada İstanbul Başkonsolosu Ulric Shannon himayesinde gerçekleştirilen Kanada Eğitim Haftası iki ülke arasındaki ticaret, iş birliği ve ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Shannon konuyla ilgili; “Kanada İstanbul Konsolosluğu olarak ilk defa böyle bir etkinliği gerçekleştirmenin heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayede hem Türk ve Kanadalı eğitim kurumları arasında doğrudan bir köprü kurulacak hem de öğrenciler 18 Mart’ta okul yetkilileriyle görüşüp, birinci ağızdan sorularına yanıt bulacak. Eğitim için Kanada’yı tercih eden Türk öğrenci sayısını artırmayı hedefliyoruz” dedi. Davete ünlü simalar ve Kanada ile iş yapanlar büyük ilgi gösterdi. 

GÜLİZ ONURSAL

MELTEM PAMİRTAN



SEZGİ ȘENOL TUNA

Dişlerle İlk Randevu Eși Koray Tuna ile birlikte Çukurambar’da bulunan Özel Dentalis Ağız Ve Diș Sağlığı Polikliniği’ni kuran Pedodontist Sezgi Șenol Tuna, çocukların dișlerine çok küçük yaștan itibaren büyük önem göstermesi gerekliliğinin altını çizerken çocukların diș hekimi korkusunu yenmeleri konusunda ailelerinin ciddi bir rolü olduğunu belirtiyor...

Tabii ki... Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Pedodonti (Çocuk ve Ergen Diş Hekimliği) Anabilim Dalı’nda doktora ve uzmanlık eğitimimi tamamladım. Mezuniyetim sonrasında mesleğimi protez uzmanı eşim Koray Tuna ile birlikte Çukurambar’da açtığımız klinikte devam ettirdim.

Pedodontistler ne yapar?

Pediatristler nasıl çocuğunuzun ilk hekimleri ise, pedodontistler de ilk diş hekimleridir. Pedodontistler, 5 yıl okuyup diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra 4 sene daha uzmanlık ya da doktora eğitimi alır, bu eğitim süresince çocuk ve ergen hastaların her tip ağız, diş tedavisini yaparak mezun olup pedodontist unvanını kazanırlar. 0-16 yaş arası bireylerin süt ve daimi dişlerinin, oral dokularının tedavilerini üstlenirler. Tabii aynı zamanda çocuklara ağız sağlığı bilincini aşılayıp diş hekimi fobisi

advertorial

M

esleki yolculuğunuzu dinleyebilir miyiz kısaca?


gelişmesini de engellemeye çalışırlar. Pedodontistler aynı zamanda, engelliler ve kronik hastalığa sahip çocukların da ağız ve diş sağlığı sorunlarını çözmeye yönelik bilgi ve tecrübeye sahiptir.

Çocuklar ilk diş randevusuna nasıl hazırlanmalıdır?

İlk randevu demek; genelde heyecan, stres, merak demek hem aile hem de çocuk için... İlk randevuda aileye ve hekime ayrı ayrı önemli roller düşüyor aslında. Ailelerin, çocuklarını muayeneye getirmeden önce motive etmeleri bizim için çok önemli. Kliniğe gelmeden önce çocuklarını, onların anlayabilecekleri dilde basit biçimde muayeneye hazırlamalarında fayda var. Bu hazırlık sırasında çok da detaya inmeden yalın bir açıklama gerekiyor tabii... Gelmeden önce; “yalnızca dişlerimizi kontrol ettirmek için diş doktoruna gidiyoruz, merak ettiklerimizi muayeneden önce doktoruna beraber sorabiliriz” diyebilir ya da konuyla ilgili kitaplar okuyarak ön hazırlık yapabilirsiniz. Asla; “korkma, hiç acımayacak” gibi cümleler kurulmamalı. Çünkü, bu tip cümleler çocukların bilinçaltında; “acıyacak demek ki” anlamına gelebiliyor. Bunun dışında lütfen kendi hislerinizi, kaygılarınızı, olumlu ya da olumsuz tecrübelerinizi onlara belli etmeyin çünkü bunu hemen anlıyor ve tedaviyi reddetmeye yöneliyorlar. Bir de şunu eklemek isterim; ilk randevuyu dişlerde bir sorun olmasını beklemeden yaptırın. Çünkü ağrılı ve acil müdahale gerektiren durumlarda çocuklarla iletişime geçip kaygılarını azaltmak daha zor olabiliyor. Oysa yalnızca kontrol amaçlı yapılan ilk muayeneler güle oynaya mutlu sonlanıyor ve çocuğun diş hekimine güvenini artırıyor.

Çocuk diş hekimleri ilk randevuda ne yaparlar?

Biz sizin motive ederek hazırladığınız çocuğunuzla ilk seansı mümkün olduğunca işlem yapmadan, tanışarak, bol bol sohbet edip onun kaygılarını yenmeye çalışarak, kendimizi ona sevdirerek, beraber oyunlar oynayarak ve böylece onu gelecek randevu için motive ederek geçirmeye çalışırız. Tabii ki bu sırada hastamızın ağız ve diş muayenesini yaparak bir sonraki adımı planlarız; tedavi sürelerimiz ne kadar olmalı, neler yapmalıyız, her çocuğu kendi içinde değerlendirip onu mutlu bir şekilde koltuktan kaldırmayı hedefleriz. Aynı zamanda aileler ile detaylı olarak bilgi ve gözlemlerimizi paylaşırız.

Çocukların ilk diş kontrolü ne zaman yapılmalıdır? İlk kontrolden sonra kontrol aralıkları nasıl olmalıdır? Biz çocuklarla ne kadar erken tanışırsak o kadar mutlu oluyoruz. Bence ağız ve diş sağlığı eğitimi hamilelikte başlayan bir süreç. Gebelik döneminde, anne adayına bebek doğduktan sonraki ilk 6 ayda bebeğin ağız bakımının nasıl yapılacağının öğretilmesi ile başlıyor işimiz. Sonrasında ben ilk dişler çıktığında (6-8 ay) bebekleri görmek istiyorum. Çünkü bu donemde biz pedodontistler ailelere çocuklarının dişlerinin nasıl temizleneceğinden tutun da nasıl beslenmeleri gerektiğine kadar pek çok konuda ayrıntılı bilgi veriyoruz. Böylelikle çocukların çürükle tanışmadan yalnızca koruyucu ve önleyici diş hekimliği uygulamalarıyla yola devam etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. İlk muayene sonrası hastanın çürük risk faktörlerini değerlendirerek 6 ay ya da 1 yıl aralıklarla takip edilmeleri gerekiyor.


Çocuklar dişlerini ne zaman fırçalamaya başlamalıdır?

Aslında ilk olarak bebeklikte annenin ağız içini temizlemesi ile başlıyor maceramız, bu temizlik sayesinde pamukçuk diye bilinen candida enfeksiyonlarını önlemeyi hedefliyoruz. Sonrasında da ilk dişin çıkmasını takiben dişlerin fırçalanması gerekiyor. Öyle 2-3 yaşına kadar fırçalamadan beklemek yok!

kemiklerindeki büyüme bozuklukları tedavi gerektirebilir. Düzenli olarak diş kontrolleri yapılan hastalarda bu tip problemler genelde gözümüzden kaçmaz ve ilgili uzmana yönlendiririz. Çocuklarda da yetişkinlerde de ortodontik bozukluklar vakaya göre şeffaf plaklar, metal ya da porselen braketler ve teller kullanılarak birçok farklı yöntemle tedavi edilebilmektedir.

Süt dişlerinin çürümesini geciktirmek için ne gibi önlemler alınabilir?

Okulda düşme, çarpma gibi travmalar sonucunda dişi yerinden çıkan çocuklara ne yapmalı?

Aslında ilk adım, çocuğunuzu bebeklik çağında diş hekimine getirmekle başlar, çünkü en önemli koruma, ailenin bilinçlendirilmesi ve diş hekimi tarafından yönlendirilmesidir. Bu yönlendirmede beslenme alışkanlıklarından fırçalama alışkanlıklarına kadar her tip detay vardır. Bunun dışında günümüzde pek çok koruyucu uygulama da yapılabilmektedir. Yine de üzülerek görüyorum ki hala, “bunlar nasıl olsa süt dişleri, tedavi edilmese de olur” gibi bir yaklaşım var. Fakat işin aslı böyle değil tabii ki... Ancak, sağlıklı süt dişlerine sahip çocuklar ileride sağlıklı ağız ve dişlere sahip birer yetişkin olabilirler. Bu yüzden mümknü olduğunca erken yaşta, diş eksikliği yaşatmadan dişleri tedavi ederek ağızda tutmaya çalışıyoruz. Yetişkinlerde yapılan pek çok tedavi, çocuklarda da süt dişlerine uygun olacak şekilde uygulanabilir.

Çocuklar için tel kullanımını ne tip durumlarda öneriyorsunuz? Bazen sadece dişlerdeki eğrilikler, bazen de çene

En çok karşılaştığımız durumlardan biri bu. Travmatik diş yaralanmaları; küçük yaşlarda genellikle düşme, ilerleyen yaşlarda ise, okullarda düşme, çarpma gibi kazalar, şiddet, trafik, bisiklet ve spor kazaları olabiliyor. Diş ve çevre dokularda meydana gelen yaralanmalar yumuşak dokularda ve/veya kemik dokusunda olabiliyor. Yaralanmalar en sık, santral dişlerde (yani ön kesici dişler) gerçekleşiyor. Bunlar dişin ufak bir parçasının kırılmasından tutun da tamamen yerinden çıkmasına kadar farklı şekillerde olabiliyor. Biz bu tip durumlarda vakit kaybetmeden bir diş hekimine görünmek gerektiğine inanıyoruz. Dişte bir kırılma olmasa bile ağız içi dokuların ve dişin çevre dokularının detaylı muayenesi çok önemli. Bazı durumlarda kırık parçaları ya da yerinden çıkan dişi hekiminize getirdiğiniz taktirde tekrar kullanabilme ihtimalimiz var. Özellikle, daimi dişlerin tamamen yerinden çıktığı durumlarda dişin kök yüzeyine değmeden diş kırıkları için oluşturulmuş özel solüsyonlarda, serum fizyolojik, süt ya da hastanın tükürüğü içerisinde saklayarak, asla bir peçete ya da kağıt gibi kuru bir ortamda saklamadan diş hekiminize gitmenizi isteriz. Saydığımız


solüsyonların birinin okullar tarafından temin edilip okul hemşirelerinin bu konuda bilinçli olması da özellikle okullarda karşılaşılan yaralanmalarda avantaj sağlayacaktır.

Diş hekimi korkusu olan çocuklara nasıl yaklaşılmalıdır?

Çoğu zaman çocuktaki korkular yetişkinlerin eseri olabiliyor. Anneyi ya da babayı endişeli ve korkulu gören çocuk, diş tedavisinin çok kötü bir şey olduğuna kendini inandırıyor. Bu nedenle öncelikle ebevynlerin kendi kaygılarını çocuğa aşılamamaları gerekiyor. Önceliğimiz bu kaygıyı yenmektir. Bazen hastalarımla birkaç seans sadece sohbet ettiğimi biliyorum. Bir sonraki seansta bir bakıyorum, ben daha bir şey söylemeden o dişlerini yaptırmak istiyor. Tabii bunlar işin bizi motive eden güzel kısımları. Maalesef bazen ne yaparsak yapalım duvarlarını yıkamadığımız ya da yaşı çok küçük olduğu için işlemleri tolere edemeyecek hastalarımız da olabiliyor.

Peki diş hekimi fobisi oluşmuş çocuklarda ya da çok küçük yaşlarda tedaviye ikna edilemeyen çocuklarda uygulanabilecek başka yöntemler var mı? Tabii çareler tükenmiyor, bu durumda ailelere sedasyon ya da genel anestezi altında işlem yapmayı önerebiliyoruz.

Sedasyon ya da genel anestezi ile diş tedavisi nedir ve nasıl yapılır? Sedasyon işlemi genelde uyutarak yapılan diş tedavisi olarak bilinir. Sedasyon, sedatif yani sakinleştirici ilaçlarla hastanın refleksleri korunarak, verilen ilacın dozuna ve tipine göre

derinliği kontrol edilebilen uyku halidir. Genel anestezi, bilinci ve ağrıyı ortadan kaldıran çok derin bir uyku halidir. Tedavi süresince anestezik gazlar ve uyuşturucu ilaçlarla anestezi devam ettirilir. Ameliyat süresince solunumun desteklenmesi gerekir. Her iki işlem de anestezi uzmanı tarafından uygulanmak zorundadır. Uygulama sonrasında hasta, yapılan işlemi hatırlamaz ve bu durumda diş tedavisinin hastada yaratacağı psikolojik travma önlenmiş olur. Sedasyon işlemi genellikle kısa süreli, bir saati aşmayacak işlemlerde ve önemli bir tıbbi problemi bulunmayan çocuklarda daha uygundur. İşlem süresi uzunsa genel anestezi ile tedavi daha doğru bir seçenek olabilir.

Sedasyon ve genel anestezi işlemleri güvenli midir?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; gerek sedasyon gerek genel anestezi, tedavi için uygun donanımların olduğu merkezlerde ve hastanelerde yapılmalıdır. Bu koşullarda her şey daha güvenli ilerleyecektir. Sağlıklı bir kişide anestezi sırasında beklenmeyen bir komplikasyonun gelişmesi çok düşük bir ihtimaldir ancak, tabii ki bir tek diş tedavisinin değil, her turlu tıbbi girişimin birtakım riskleri olabilir. Ailenin, hekimi hasta ile ilgili doğru bir biçimde bilgilendirmesi, pediatri doktorunun değerlendirmeleri ve anestezi uzmanının muayenesi büyük önem taşır.

Röportajımızı nasıl sonlandırmak istersiniz?

Bugün pedodontist olarak ülkeme hizmet etmemin yolunu kurtuluş mücadelesiyle başlatan Mustafa Kemal Atatürk’ e saygımı ve minnetimi belirterek bitirmek isterim. Tatlı hastalarımın da bayramlarını kutluyorum, hepsine sağlıkla gülebilecekleri günler diliyorum... 




yetenekli çocuklar

Ç

Mine-Ömer-Derin Alp ocuklarınızın ismini kim koydu, isimlerin sizin için özel bir anlamı var mı?

Ömer’in ismini babası koydu. Eşim Hakan, Ömer ismini rüyasında görmüş ve doğunca ismi Ömer olacak demişti, öyle de oldu. Derin’in ismini ise, ben koydum. Özel bir anlamı yok, bağdaştırdığım biri de olmadı. Sadece Derin ismi bana her zaman çok naif ve zarif gelirdi bu nedenle koymak istedim.

Çocuklarınızın hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz?

Ömer’in sanatsal yönü çok kuvvetli. İyi resim yapar, müzik kulağı da gayet iyidir. Duygularını yazarak ya da çizerek ifade eder. Ayrıca matematik zekasının olduğunu düşünüyorum. Sanırım sanatla ilgilenen bir mühendis ya da doktor olacak bu gidişle… Derin’in hem spora hem sanata yeteneği var. Jimnastik yapıyor ve çok esnek, dengesi de gayet iyi. Ayrıca piyano dersi alıyor ve kısa sürede iyi yol kat etti. Sanırım düzenli ve çalışkan olması bu alanlarda yeteneğinin gelişmesine katkı sağlıyor.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmesini istersiniz? Neden?

Benim için hangi mesleği seçeceklerinin bir önemi yok, önemli olan seçtikleri meslekte mutlu ve başarılı olabilmeleri. Biz onlara desteğimizi her zaman veririz, yol gösteririz, ancak tercih onlarındır. Sevgiyle yapacakları bir meslekleri olursa, başarı zaten gelir diye düşünüyorum.

158 magdergi.com.tr

Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz? Her şeyi... Yüzmek, monopoly ve adam asmaca oynamak, sandviç yapmak, survivor izlemek... Ama en çok birlikte kayak yapmaktan keyif alıyorum galiba. Tarifsiz bir mutluluk ve gurur barındıran müthiş bir duyguya kapılıyorum o anlarda nedense…

Ömer ve Derin Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler? Ömer: Survivor izlemek, tatile gitmek, kayak yapmak Derin: Alışveriş yapmak, frappacino içmek, oyun oynamak

Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

Ömer: Futbolcu olmak ve babamın şirketini yönetmek istiyorum. Derin: Şu ana kadar karar vermedim ama teyzemin ajansında çalışabilirim.

Hobilerin neler?

Ömer: Futbol oynamak, kayak yapmak, gitar çalmak, PS 4 oynamak. Derin: Oyuncak oynamak, piyano çalmak, jimnastik yapmak, yüzmek ve kayak yapmak.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin? Ömer: Atatürk’ün bize armağan ettiği bir bayram olduğu için coşkuyla kutlarız. Derin: Çocuk bayramı olduğu için çok seviyorum. 



yetenekli รงocuklar

160 magdergi.com.tr


Ömer: Atatürk’ün bize armağan ettiği bir bayram olduğu için coşkuyla kutlarız.


TUBA ÜSTÜN

Bebeklerle İletişimde Mucize Çözüm Oğlu 4 aylıkken ona "Bebek İșaret Dili" öğretmeye bașlayan ve olumlu geri dönüșümünün ardından bebek ișaret dili eğitmeni olan Tuba Üstün; bunu kendi hayatında kullanırken hem de 6 ay – 5 yaș arasındaki çocuk oyun gruplarında, bu bilgiyi diğer ailelere aktarıyor. "Derin Anne" olarak tanınan Üstün bu yöntemle ailelerin hayatlarında fark yaratmalarına nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor…

Çocuklar yaklaşık 6 aylık oldukları dönemden itibaren kendilerine evrensel bir işaret dili geliştirirler. Çünkü, bu dönemde iki ellerini bir araya getirmeye başlarlar. Buna karşılık sinirlerinin gelişimiyle beyin gelişimi aynı hızda gitmediği için konuşamazlar. Konuşmaya başlamak bebeğimizin edineceği son becerilerdendir, çünkü en karmaşıklarındandır. Bunun

için; dilini, yanaklarını, dudaklarını ve nefesini denetleyerek, ses çıkartmak için hava akımını yönlendirmeyi öğrenmesi gerekir. Bu sebeplerden dolayı çocuklar 6 ay ile 3 yaş arasında kendilerince bir işaret dili geliştirirler. Konuşmaya başlamadan önce iletişimde kullanılabilecek olan bebek işaret dili 30 yılı aşkın bir süredir ebeveyn ve bebek arasındaki iletişimi kolaylaştıran bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu sayede çocuklar, ses telleri yeterli gelişmediğinden adını bilseler bile söyleyemedikleri kelimeleri ifade ederler. Düşünsenize çocuğunuz gece kalkıyor, bağırıyor, bağırıyor… Acıktı mı, susadı mı, korktu mu, süt mü istiyor,

advertorial

N

eden sizin bebeğiniz de konuşmaya başlamadan önce sizinle konuşmasın!


yoksa sizi mi istiyor? Anlamıyorsunuz… Anlayana kadar siz de, o da yoruluyorsunuz. Oysaki; ortak bir işaret dilini kullanınca, ne çocukta anlaşılmadığına dair bir travma oluyor, ne de sizde bitkinlik hissi... Genelde annelerden hep duyduğum: “Ah! Bir konuşsa da derdini anlatsa…” Peki, ya konuşmadan önce anlatabilirse? Her çocuğun konuşma zamanı değişiklik gösterir. Eğer onları kendi işaretleriyle bırakırsak, zihin gelişiminin hızlı ama sinir gelişiminin yavaş olduğu 18 ay - 3 yaş arası dönemde, 2 yaş sendromu dediğimiz, çocuklarda ifade eksikliğinden kaynaklanan sıkıntılı bir dönem başlar. Bu dönemin rahat geçmesini sağlamak ebeveyn ile çocuk arasındaki bağı kuvvetlendirir ve ilerleyen dönemlerde ergenlik çağının dahi, daha rahat geçmesini sağlar. ÇOCUKLAR TAKLİT VE TEKRARLA ÖĞRENİRLER. BİR ŞEYİ NE KADAR ÇOK TEKRAR EDERSENİZ, SİZİ O KADAR ÇOK TAKLİT EDERLER. Ne kadar çok konuşursanız, o kadar çok öğrenirler. Sesinizin tonunu bile kopyalar, kelimelere sizin gibi sesleriyle vurgu yaparlar. Ama konuşma becerileri sinir sistemleriyle ilişkilidir. Oysa, hem konuşup hem de o kelimenin işaretini öğretirseniz, o da sizi kopyalayarak konuşmaya çalışıp aynı zamanda işareti yapmaya çalışacaktır. Bebek işaret dili de budur; bebeğimizin seviyesine yaklaşıp onun yapmaya çalıştığı işaretlere form verip, kendini anlatmasını sağlamaktır. Bu sayede çocuğumuz hem huzurlu hem de kendini anlatabildiği için yüksek bir öz güvene sahip olacaktır. BEBEK İŞARET DİLİ KULLANAN AİLELERDE, EBEVEYN İLE ÇOCUĞUN İLİŞKİSİ DAHA KUVVETLİ OLUYOR. Diğer anneler çoğu zaman çocuklarına bakmadan konuşurken, burada çocuğun gözlerine bakıp işareti yapıp, onların yapmasına teşvik edip, aynı zamanda da söyleyerek bir kelimenin üç farklı şekilde iletilmesi sağlanıyor: •

Kelimeyi duyuyorlar

Nasıl söylendiğini görüyorlar

İşareti yapıyorlar

Bu da beyindeki snapslerin artmasına ve dolayısıyla çocuğunuzun IQ seviyesinde artışa sebep oluyor. Araştırmalar bebek işaret dilinin IQ seviyesini %12 artırdığını gösteriyor. İŞARET DİLİNİ KULLANARAK İLETİŞİM SAĞLAMANIN BEYNE, HERHANGİ İKİNCİ BİR DİLİ ÖĞRENME KONUSUNDA OLUMLU KATKILARININ OLDUĞUNU, BU YOLLA DA BEYNİN LİSAN ÖĞRENMEYİ KOLAYLAŞTIRAN MERKEZLERİNİN GÜDÜMLENDİĞİ BELİRTİLİYOR. Zaten hareket ve sözün bir arada kullanılması anlamayı kolaylaştıran bir yöntem değil midir? Ben de bu sebeplerden oğlum 4 aylıkken bebek işaret dili öğretmeye başladım ve geri dönüşümü bir mucizeydi. Ardından bebek işaret dili eğitmeni oldum. Şimdi kendi hayatımda bu mucizenin faydalarını kullanırken, bir yandan da 6 ay – 5 yaş arasındaki çocuklar için düzenlediğim oyun gruplarında, bu bilgiyi diğer ailelere aktarıyorum. Bu sayede ailelerin hayatlarında fark yaratmalarına yardımcı olabiliyorum. Peki ya siz, çocuğunuz konuşmaya başlamadan önce onu anlamak istemez misiniz! 

Tuba Üstün Bebek İşaret Dili Eğitmeni

tuba@derinanne.com / derinannee / derinanne




davet

Kolejliler Hasret Giderdi TED Ankara Koleji’nin 1990 yılı mezunları her sene geleneksel olarak düzenledikleri buluşmalarını bu sene Via Flat Sushico’da gerçekleştirdi. TED Ankara Koleji 1990 mezunları geleneksel buluşmalarını gerçekleştirdi. Via Flat’te bulunan Sushico’da gerçekleşen partide bir araya gelen Kolejliler doyasıya eğlendiler. Türkiye’nin dört bir yanından, hatta yurt dışından gelerek geleneksel partiye katılan TED mezunları eski günleri ve hatıraları yad ettiler. Bol bol fotoğraf çektirip bu geceyi ölümsüzleştiren misafirler hep birlikte olmanın keyfini çıkardılar. Gecenin ev sahipliğini yapan mekan sahibi Tunç Hamurkaroğlu, Kolejli dostlarını ağırlamanın mutluluğunu yaşarken onlara bir sürpriz de yaptı. Geyşa kıyafetleriyle geceye katılan mankenleri gören Kolejliler onlarla fotoğraf çektirerek bu anı ölümsüzleştirdi. 

166 magdergi.com.tr

TUNÇ - MELTEM HAMURKAROĞLU


HANDE ÖZ, SUZAN KÜÇÜKÜNSAL

ZEYNEP ȘAHİN, EBRU KOÇ, ÖZGE SARIÇAM

TUBA KOÇAK, CEREN ÖZDEN

METE - DENA KILIÇLI


Sağlığınız İhmale Gelmez Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berker, jinekolojik muayenenin en fazla birkaç dakika süren ağrısız bir muayene olduğunu belirtirken erken teșhisin hayat kurtarıcı olabildiğini vurguluyor... PROF. DR. BÜLENT BERKER

1993 yılında Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1995-2000 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimimi tamamladım. Ankara Tıp’ta uzman olarak çalışırken TÜBİTAK’tan kazanmış olduğum burs sayesinde 2004 yılında Amerika Birleşik Devletleri Stanford Üniversitesi Tıp Merkezi’nde çalışma fırsatı buldum. Burada o zaman henüz ülkemizde çok yaygın olmayan ileri düzey kapalı yani endoskopik cerrahi, üreme endokrinolojisi, tüp bebek uygulamalı ve kısırlık tedavileri ile üremeyi koruyucu cerrahiler konusunda uzun bir süre çalıştıktan sonra tekrar ülkeme döndüm. 2006 yılında doçentlik, 2011 yılında da profesörlük unvanlarını aldım. Hala Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda akademik çalışmalarımı sürdürüyorum ve hastalarımı kendi muayenehanemde görüyorum.

Türk kadınlarının kadın doğum uzmanlarına muayeneye gitme çekincelerini ortadan kaldırabilmek adına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

İlk kez jinekolojik muayene olacak kadınlar canlarının acıyacağını düşündükleri veya utandıkları için endişe duyarak muayeneyi geciktirebilirler. Oysaki bu muayene, en fazla birkaç dakika süren ağrısız bir muayenedir. Bu nedenle kadınların jinekolojik muayeneye gitmekten korkmamasını ve düzenli olarak kontrollerini yaptırması gerektiğini özellikle vurgulamak isterim.

Kadınlarımızın en çok şikayetleri neler?

Adet düzensizliği, sancılı adet, tekrarlayan düşükler, genital bölgede kaşıntı ve akıntı, spiral ya da diğer doğum kontrol yöntemi talepleri,

bebek istemi, kist ya da myom nedeni ile ilgili şikayetler, gebelikte bulantı ya da kanama, çikolata kisti ve devamında tüp bebek talebi, menopoz sonrası sıkıntılar...

Sağlıklı bir gebelik süreci geçirmek için nelere dikkat etmek, neler yapmak gerekiyor?

Anne olmaya karar vermeden önce, sağlıklı beslenmeli, fazla kilo varsa verilmeli, düzenli egzersize başlanmalı, sigara alışkanlığına son verilmeli, tokzoplazma, kızamıkçık gibi mikrobiyolojik testler yaptırılmalı, aşılar tamamlanmalı, ilaç kullanımına dikkat edilmeli ve mutlaka hekim kontrolüne girilmelidir. İdeal olarak, gebe kalmak istediğiniz zamanın 3 ay öncesinden itibaren doktorunuz, sizin sağlık ve sosyal bakımlardan öz geçmişinizi değerlendirecek, muayenenizi yapacak, çeşitli tetkikler yapacak ve bu şekilde gebelik sırasında oluşabilecek anormal durumlar karşısında hem sizi hem de kendisini hazırlayacaktır. Ayrıca, gebelik öncesi vitamin desteği ile bebekte ortaya çıkabilecek sakatlıklara karşı tedbir alacaktır. Gebelik esnasında antijen aşıları yapılabilir ama canlı aşılar yasaktır. Çoğu kadın bebeğinin gelişimi için doğru ve dengeli beslenemediğini düşünür. Hatta ilk aylarında kilo alamayan gebeler endişelenebilirler. Aslında bu endişeler çoğu zaman gereksizdir. Çünkü bulantı ve kusmalar ile iştahsızlık problemleri ilk aylarda kilo almayı doğal olarak engelleyebilir. Kimi zaman hastaların eline çeşitli diyetler verilmekte ve belli beslenme programlarına zorlanmaktadırlar. Bu tür diyetler ancak konunun uzmanı diyetisyenler tarafından hastanın durumu göz önüne alınarak doktorunun önerileri doğrultusunda ve kişiye özel olarak hazırlanabilir. Ancak yine unutulmamalıdır ki bebeğin büyümesi, sağlıklı olması, ruhsal, fiziksel, zihinsel yönden iyi gelişmesi, annenin sağlığı ve dengeli beslenmesiyle orantılıdır. Normal bir gebelik sürecinde annenin kendi gereksinimine ek olarak tükettiklerinin bebeğe de aktarılması için yaklaşık 10-12 kilo alması yeterlidir. Gebelikte "kan yapıcı" yani, demirden zengin gıdaların tüketilmesi ve özellikle de 4-4.5 aylardan sonra

advertorial

M

esleki serüveninizi dinleyerek sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?


folik asitli demir ilaçlarının kullanımı önemlidir. Hamileliğin ilk üç aylık bölümündeki en önemli test; ikili tarama testidir. Bu testi hamileliğin 11.-14. haftaları arasında yaptırmak gerekiyor. İkili tarama testleri, özellikle Trizomi 21 yani Down Sendromu ve Trizomi 18 ve Trizomi 13 gibi genetik bazı problemlerin belirlenmesinde kullanılıyor. Anne karnındaki bebeğin durumunu değerlendirmede kullanılan modern yöntemlerden birisi de üçlü veya dörtlü test adı verilen incelemedir. Dörtlü test ile Down sendromuna ek olarak fetüste nöral tüp defekti dediğimiz santral sinir sistemi açıklığı olup olmadığını da tespit edebiliyoruz. Yeni geliştirilmiş bir test ile anne adayından alınan kanda bebeğe ait kromozomlar da incelenebiliyor. Gebeliğin 24. ile 28. haftaları annede gebeliğe bağlı diyabetin en sık ortaya çıktığı dönemdir. Riskli gebelerin şeker ölçümlerini bu haftalarda yapmak ve buna göre gerekli diyet önerilerinde bulunmak bebeğimizin sağlıklı gelişimi açısından önem taşıyor.

Çikolata kistlerinin oluşum sebepleri, ortaya çıkış süreçleri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Normalde sadece rahim iç yüzeyinde olması gereken endometrium dokusunun rahim dışında bulunmasına endometriosis adı verilir. Yerleşme yerine göre, rahim duvarı içinde görülürse adenomyosis, yumurtalıklarda içi erimiş kanla dolu kistler şeklinde ortaya çıkarsa endometrioma (çikolata kisti) ismi verilmektedir. Endometriosis hastalığında rahim dışında bulunan endometrium hücreleri, her ay hormonların etkisi ile gelişir ve tıpkı rahim içindekiler gibi bir miktar kanamayla dökülür. Rahim içindeki kanama vajina yoluyla dışarı atılırken, rahim dışındaki hücrelerdeki kanama etraf dokulara zarar verir. Endometriosiste hastalar en çok ağrılı adet görmekten yakınırlar. Çikolata kisti olan hastaların doktora başvurma nedenlerinin en önemlilerinden biri, çocuk sahibi olamama, yani kısırlık sorunudur. Tüpler veya etrafına yerleşen endometrium dokusunun yol açtığı yapışıklıklar ve sertleşmeler tüplerin hareketlerini azaltmakta, buna bağlı olarak da kısırlığa yol açmaktadır. Yumurtalıklarda yerleşen ve yapışıklıklara yol açan endometriosis dokusunun, yumurta hücresinin olgunlaşmasını bozabileceği ve bu yolla kısırlığa yol açabileceği düşünülmektedir. En sıkıntılı durum, çikolata kistlerinin her iki yumurtalıkta birden olmasıdır. Genellikle laparoskopi hem en önemli tanı hem de en önemli tedavi yöntemidir. Tedavinin amacı, yumurtalık hormonlarının rahim içi mukozasına yaptığı düzenli etkiyi önlemek ya da cerrahi olarak endometriozis odaklarını çıkartmaktır. İlaç tedavisinde amaç yumurtlamayı baskılamak, adetleri uzun süre durdurmak ve endometriosis odaklarının gerilemesini hatta yok olmasını sağlamaktır. Tedavi her zaman hastanın isteklerine göre planlanır. Uygulanacak tedavinin seçiminde; bulgu ve belirtilerin derecesi, lezyonların büyüklüğü, lokalizasyonu, hastanın yaşı, çocuk isteği gibi kriterler göz önüne alınır. Tedavi yönteminin belirlenmesinde hastanın yaşı, yumurtalık rezervi, kısırlık süresi gibi faktörler etkilidir. Hastalarımızı bu kriterlere göre değerlendirip ya kapalı cerrahi ile kistleri temizleyerek bebek elde ediyoruz ya da tüp bebek yöntemi uyguluyoruz.

Doğum kontrol hapları hangi durumlarda kullanılmalı? Faydalı yönlerinden ve olası zararlarından bahsedebilir misiniz? Doğum kontrol hapları temel olarak, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, sıklığı ve miktarı artmış yoğun adet kanamalarında kanama miktarını azaltarak gereksiz kan kaybını da önler. Sancılı adet görme, premenstruel sendromun engellenmesi, adet düzensizlikleri ve yumurtalık kistlerinin bazı türleri gözetilerek tedavi seçeneği de olabilmektedir.

Ayrıca, yumurtalık ve rahim kanserini, kolorektal kanseri, iyi huylu meme kistlerinin sıklığını, cinsel yol ile bulaşabilen ve tüplerin, yumurtalıkların etkilendiği enfeksiyon hastalıklarının sıklığını, myom ve çikolata kistlerinin sıklığını da azaltır. Kemik kaybını engeller, akne ve erkek tipi kıllanmanın azaltılmasında faydalıdır. Doğum kontrol haplarının olası zararları, damar içi pıhtılaşma, özellikle sigara içen, hipertansif ve yaşlı hastalar için kalp krizi ve inme riski, yağ ve şeker metabolizmasında olumsuz değişiklikler gibi ciddi olabilmektedir. Bulantı, meme hassasiyeti ve kilo alımı gibi daha hafif yan etkileri de olabilmektedir.

Hangi durumlarda tüp bebek tedavisini öneriyorsunuz? Biraz da tüp bebek süreci hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Çiftlerin %20–25’inde infertilite nedeni hem kadına hem erkeğe aittir. Yumurtlama sorunu, sperm sayısı azlığı veya yokluğu, spermin ciddi şekil bozukluğu, tüplerde tıkanma ve endometriozis yani, çikolata kistleri gibi durumlarda bebek elde etmek için tüp bebek uygulaması yapıyoruz. Hatta bütün bu durumların dışında infertil çiftlerin yaklaşık % 10–15’inde tüm tıbbi araştırmalara rağmen infertilite nedenini açıklayacak herhangi bir neden bulamıyoruz. Nedeni açıklanamayan kısırlık dediğimiz bu grup hastalarımızda da başarıyı artırmak ve gebeliğe ulaşma süresini kısaltmak için yine tüp bebek yapıyoruz. Klasik tüp bebek işleminde, elde edilen yumurtaların etrafına belirli sayıda hareketli sperm bırakılarak spermin kendiliğinden yumurta içerisine girmesi beklenirken mikroenjeksiyon işleminde, sperm özel mikro aletler yardımıyla yumurtanın içerisine yerleştirilmektedir. Bu şekilde vücut dışında elde edilen döllenmiş yumurtaların belirli bir süre özel besleyici sıvılar yani, kültür ortamı içerisinde tutularak bölünmeye başlamaları beklenmekte ve daha sonra gelişen embriyoların normal gelişimini sürdürebilmeleri amacıyla rahim içine yerleştirilmektedir. Başarı şansını artırmak için, her sağlıklı kadında ayda bir tane oluşan yumurta sayısını çoğaltmak gerekir. Bu nedenle, yumurtalıkları daha fazla sayıda yumurta geliştirmeye sevk eden ilaçlar kullanılır. Çok sayıda geliştirilen bu yumurtalar ultrasonografi yardımıyla toplanır. Yumurtaların toplandığı gün, döllenme işleminde kullanılmak üzere sperm örneği verilmesi gerekmektedir. Laboratuvarda mikroskop altında gerçekleştirilen döllenme işleminden sonra elde edilen embriyolar üçüncü veya beşinci gün anne adayının rahmine bir kateter yardımıyla transfer edilir. Tüp bebek süreci de on iki gün sonra pozitif bir sonuç çıkması ümidiyle böylece tamamlanmış olur.

Yıllık smear, ultrasonografik muayene ve meme kontrolü hangi sıklıklarla yapılmalıdır?

Rahim ağzı kanseri tarama programı ulusal standartları gereğince, 30 yaşında başlayan ve 65 yaşında biten toplum tabanlı taramadır. Aile hekimlerine kayıtlı bireyler esas alınarak her beş yılda bir smear tekrarlanmalıdır. Smear sonucuna göre, hastanın daha sık takibi ya da müdahale planlanabilir. Ultrasonografik muayene hiçbir şikayeti olmayan kadınlar için yılda bir yapılan jinekolojik muayeneler kapsamındadır. Ancak, myom veya yumurtalık kisti gibi takip edilebilecek durumlar için doktorun belirlediği sıklıkta kontroller yapılabilir. Meme kontrolü kişinin kendi kendine veya klinisyen tarafından yapılan muayene şeklindedir. Kendi kendine yapılan muayene adet sonrasında yapılır ve iyi huylu meme hastalıklarının saptanmasında tanısal işlem yapılabilme olasılığını artırır fakat, meme kanserinin erken evrede saptanmasında çok faydalı değildir. 20-39 yaş arasında 1-3 yılda bir klinisyen tarafından yapılan meme muayenesi, 40 yaş sonrasında mamografi ve meme muayenesi yılda bir kere yapılmalıdır. 


yetenekli çocuklar

Dünyada başka Atatürk’ü olan bir ülke yok.

İper, Şeref, Turgut Zileli

Ç

ocuklarınızın isimlerini kim koydu, isimlerin sizin için özel bir anlamı var mı?

Çocukların isimleri benim tercihim. Çok önceden iki oğlum olacağını hissetmeme rağmen isim düşünmemiştim. Yüzlerini gördükten sonra isim verme kararı almama rağmen, kayınpederim Şeref Zileli’nin adını büyük oğlumda yaşatma kararı verdim. Kendisi ismi ile aynı karakterde, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ünitelerinin kurucusu, yaptığı

170 magdergi.com.tr

çalışmalar ve buluşlarıyla önemli Bennet Ödülü (Amerika’da en iyi araştırmacı doktorlara verilen ödül.) sahibi ve Türk tıbbına katkıları olan değerli bir bilim adamı olmasının yanı sıra üstün kişiliği ile de örnek olmuş bir insandı, bu yüzden bu adı severek verdim. Küçük oğluma da eşimin amcası, dedemiz Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı’nın Kurucusu Prof. Turgut Zileli’nin ismini de yine ben verdim. İki değerli kardeşin isimleri aynı sırayla benim çocuklarımda yaşıyor.

Çocuğunuzun hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz? Bunu görmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Yeteneklerini belirlemek için imkanlarımız dahilinde fırsat


sunmaya çalışıyoruz. Şimdilik büyük oğlum A.Şeref güzel sanatların her alanına ve mimariye karşı çok ilgili ve hareketli yapısının da etkisiyle hemen her sporu başarı ile eğlenceye dönüştürerek severek yapıyor. Küçük oğlum A.Turgut sanat, müzik ve sporu çok seviyor, ciddiyetle yapıyor Daha sakin ve ağırbaşlı yapısı ile konsantrasyon gerektiren işlerde başarılı olacağını düşünüyorum.

Çocuklarınızın ileride hangi mesleği seçmesini istersiniz? Neden?

İsimlerini verirken içimden aile mesleği olan doktorluğu seçmeleri geçmişti fakat şimdi dünyanın her yerinde geçerli, hiçbir yere bağımlı kalmadan sırt çantalarının içine koyup gidebilecekleri, eğlenerek ve mutlu olarak yapacakları bir işleri olmasını dilerim.

Çocuklarınız ile birlikte en çok neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Mümkün oldukça çocuklarımla birlikte farklı ülkelerdeki kültür ve yaşamları görmeyi seviyoruz. Müzelere çok ilgililer…

Şeref ve Turgut Annenle birlikte yapmaktan en çok keyif aldığın şeyler neler?

A.Şeref: Doğduğumuzdan beri hep birlikteyiz. Annemle gezmeyi, farklı yerleri görmeyi çok seviyoruz. A.Turgut: Annem hep yanımda olsun. Onunla yaptığımız her şey çok güzel zaten…

Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

A.Şeref: Sanatkar ve futbolcu. A.Turgut: Meşhur bir profesör doktor olmak istiyorum. Bir de Turgut Zileli Dede olmak istiyorum.

Hobilerin neler?

A.Şeref: Gezmek, eğlenmek, yemek, spor yapmak (özellikle futbol), partilere katılmak ve tkenoloji ile ilgilenmek. A.Turgut: Tatillerde başka yerlere gitmeyi ve sporu seviyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili neler söylemek istersin?

A.Şeref: Dünyada çocuklara hediye edilmiş tek bayram bu yüzden çok şanslıyız. Dünyada başka Atatürk’ü olan bir ülke yok. Onu çok seviyorum. A.Turgut: Sadece 23 Nisan’da değil, her zaman Atatürk’ü çok seviyorum. O olmasaydı köle olurduk, özgür olmazdık. Ona ve Söğüt Ali’ye(Çanakkale Savaşı’ndaki Seyit Ali) çok teşekkür ederim, bize bu ülkeyi armağan ettikleri için… 


davet

20 Yıl Sonra Buluştular Özel Arı Anadolu Lisesi ve Özel Arı Fen Lisesi; 1997 yılı mezunları muhteşem bir baloyla kuruluşlarının 20. yılını kutladılar. Mövenpick Hotel Ankara’da düzenlenen gecede 20 yıl sonra buluşan eski dostlar anılarını tazeleyerek özlem giderdi. Davet, Arı Okulları Mezunlar Derneği Genel Sekreteri’nin açılış konuşmasının, ardından 18 Mart Çanakkale Şehitleri’nin anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Daha sonra gecenin organizasyonunda katkıda bulunan mezunlara plaketleri verildi. 97 mezunları gecenin sürprizi olarak ise 20 yıl önce derslerine giren öğretmenlerini karşılarında gördüler. Daha sonra hep beraber şarkılar eşliğinde doyasıya eğlendiler. 

172 magdergi.com.tr

SEDA TARMAN, ECE ÖZGÜN


BANU TINAZTEPE

NESLİHAN ÇEVİK

IȘIL BAREL

ÖZGE KISACIK, NİHAL CEPNİLİ KAPLANLI

Özel Arı Anadolu Lisesi ve Özel Arı Fen Lisesi 1997 yılı mezunları Mövenpick Otel’de düzenledikleri gece ile 20. yıllarını kutladı.


OP. DR. TEVFİK SİPAHİ

Tüp bebek kadın üreme hücreleri olan yumurtaların ve erkek üreme hücreleri olan spermlerin laboratuar ortamında bir araya getirilerek vücut dıșında suni bir döllenme meydana getirmek için uygulanan tedavi yöntemidir. Tüp Bebek uygulamasını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr Tevfik Sipahi anlatıyor...

advertorial

Tüp Bebek Uygulaması


D

öllenen yumurta bölünmeye başlayıp ilk gelişim aşamalarını laboratuar ortamında tamamladıktan sonra kadının rahmine yerleştirilir.

Bu tedavide kadından alınan yumurtalar ile erkekten alınan spermler bir araya koyularak döllenmenin kendiliğinden gerçekleşmesi beklenir. Bilinenin aksine döllenme işlemi tüpün içinde değil, küçük plastik tabakçıkların içinde olur. Bu tabakçıklar anne rahmini taklit eden makinelerde tutulur. Bu makinelerin içinde ısı, nem ve karbondioksit oranları sabittir. Tüp bebek yönteminde yumurtanın etrafında yüzen spermlerden birinin, yumurtanın kabuğunu delerek içeri girip yumurtayı döllemesi istenir. İlk sperm içeri girdikten sonra yumurta kabuk yapısını değiştirdiğinden başka bir spermin içeri girişine müsaade etmez. Döllenme kontrolü ertesi gün yapılır.

Tedavi süresince hastanın sürekli tedavi merkezine gelmesi gerekmektedir. Erkek hastanın ise, sadece meniden sperm alınacağı gün merkeze gelmesi yeterli olur. Hasta, uygulamanın hemen ardından evine dönebilir. Tüp bebek tedavisinde uygulanan hiçbir aşamada hastaneye yatmaya gerek yoktur. Tüp bebek tedavisi süresince doktorunuzun verdiği talimatlara tam olarak uyum sağlamanız, tedavinin başarılı bir şekilde sonuçlanması için çok önemlidir. Döllenme oranları yumurta kadar spermin kapasitesi ile de ilgilidir. Spermde hareket, sayı ve şekil bozukluğu varsa döllenme işlemi gerçekleşmeyeceğinden bu tip spermler ile tüp bebek uygulanamaz. Bu durumda mikroenjeksiyon işlemi daha uygun olur.

Mikroenjeksiyon Ve Tese Yöntemi Nedir?

Yumurtalardan alınan yumurtanın içerisine tek bir spermin laboratuarda enjekte edilerek döllenmenin sağlanması işlemidir. Eğer erkek sperm üretemiyor ise testislerden sperm alınması işlemine TESE denir.

Mikroenjeksiyon Yönteminin Uygulandığı Durumlar: IVF-ET yöntemi ile döllenmenin gerçekleşmediği durumlar. Sperm sayısı ve hareketinin az olduğu durumlar. Sperme ait yapı bozukluğunun olduğu durumlarda uygulanır.

Çocuk isteyen herkese sağlıklı ve aksiliklerden uzak bir gebelik süreci ve doğum dilerim. 




NACİ ÖZONAY

Hayatımızın Olmazsa Olmazı Eğitim Ebeveynlerin çocukları için atacakları en önemli adımın onlara iyi eğitim imkanları sunarak gelecekleri için sağlam temel atmak olduğunun altını çizen Büyük Kolej Okul Müdürü Naci Özonay iyi eğitimin doğru okul seçimi ile bașladığını vurguluyor...

Çocuklarımızın alacağı eğitim ve öğretim çok değerlidir. Çocuklarına iyi bir eğitim aldırmak isteyen değerli anne babalar, çocuklarınız için en uygun olan okulu tercih etmelisiniz. Bizler aynı zamanda bir veli olarak okul seçiminin bir hayat seçmek olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve bu işin dönüşü olmadığını da... Hata yaptık deyip çocuklarımıza tekrar ortaokul veya liseyi okutma şansımız olmayacaktır. Bunun için okul seçimine çok dikkat etmeliyiz. Aileler seçtikleri okulu iyi araştırmalıdır. Karar verdiklerinde tam olarak güvenmeli ve okullarıyla iyi bir takım oluşturmalıdır. Ebeveynlerin okula olan güven eksikliğini çocukların hissetmesi durumunda eğitim ve öğretimde istenen ve hedeflenen başarılar elde edilemez. Ülkemizde özel okul sayısı son yıllarda hızlı bir artış göstermiştir. Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara baktığımızda da özel okullaşma

oranının daha da artacağı gözlemlenmektedir. Yaşanan bu hızlı gelişme, açılan okulların büyük bir kısmının fiziksel şartları sağlayamadığını göstermiştir. Bu kontrolsüz büyüme maalesef okulların öğrenci kaybı olmaması adına okul duruşundan ve disiplininden tavizi de beraberinde getirmiştir. Süreci üzüntü ve kaygıyla izlemekteyiz. İşte burada en önemli nokta, okulların niteliğidir. Yani okulun okul gibi olması gerekmektedir. Eğitim uzun soluklu bir maraton gibidir. Bu süreç elbette ki çok zor ve yorucudur. Ebeveynler her türlü fedakarlığı yapmak zorundadır. Ülkemizi aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan çocuklarımız, gelecek yaşamlarını aldıkları eğitim üzerine inşa edeceklerdir. Bunu hiçbir şekilde unutmamalıyız. Eğitim sistemimiz bizleri, ülkemizin maalesef bir sınavlar ülkesi olması gerçeğiyle de baş başa bırakmaktadır. 2017 yılında ülke genelinde 13.500.000 insanımız bu sınavlardan birine girecektir. Dolayısıyla çocuğumuza yapacağımız en önemli ve kalıcı yatırım alacağı eğitimdir. Ünlü düşünür Sokrates’in dediği gibi “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız cehaletin bedelini hesaplayın.” 

advertorial

G

elişmiş ülkeler parasal zenginliklerini hukukun üstünlüğü ve almış oldukları eğitim düzeyleri ile tanımlarlar. Çünkü, hukuka inanmayan ve eğitimsiz birinin o parayı da yönetemeyeceğini bilirler.



’da

&

Çocuklar

Anneleri

180 magdergi.com.tr


Buse Terim

Pınar Sabancı


Ayşe Kucuroğlu

Seyma , Subaşı

182 magdergi.com.tr


Lena Perminova

Etal Baler


EMRE ÇAKIR

Estetik & Ortodonti Polikliniği’nden Ortodonti Uzmanı Emre Çakır, alıșkanlıkların yüz estetiği üzerindeki önemini vurguluyor...

advertorial

Alışkanlıklar Yüz Estetiğini Etkiler mi?


İ

nsanların yüz estetiği aslında anne karnında şekillenir. Bu da genetik ve metabolik olarak belirlenir. Ancak her şeyin normal olduğu şartlarda bile doğum sonrasındaki dönemde bireyin sahip olduğu alışkanlıklarla yüz şekli ve estetiği değişebilmektedir. Çocukluk döneminde bazı alışkanlıklarla bireyin yüz bölgesinin şekli, biçimi veya ifadesi bozulabilmektedir.

Bunların başında ise solunum yolu problemleri ve anormal basınç alışkanlıkları gelir. Bu alışkanlıklar; • Parmak emme • Yalancı emzik kullanımı • Dudak emme veya ısırma • Yutkunma problemleri ve dil itme • Tırnak yeme

Solunum yolu problemleri birçok sebeple meydana gelebilmektedir; • Hava yolu darlığı • Daha çok allerji veya sinüzit kaynaklı polipler • Geniz eti büyümesi (adenoid vejetasyon) • Burun kemik eğriliği(nazal deviasyon) • Ağız solunumu alışkanlığı Solunum yolundaki problemler özellikle üst çene gelişimini etkileyerek çenelerin daralmasına neden olur. Darlık nedeniyle dişler sıkışır ve oluşan primer kontaktlar nedeniyle de çiğneme fonksiyonu esnasında birey alt çenesini sağda veya solda kaydırmak zorunda kalır. Bu durum fark edilip ergenlik döneminde mutlaka düzeltilmelidir. Düzeltilmezse süreç içerisinde yüz asimetrisi ortaya çıkmaktadır. Bazı basit apareylerle bu dönemde çenelerin büyümesi yönlendirilerek asimetriler ve yüz estetiği düzeltilebilmektedir. Bu dönemde fark edilememiş bireylerin veya büyüme gelişimi bitmiş bireylerin (erişkin), kaybedilmiş bu yüz estetiklerini ortodontik müdahalelere ek olarak ortognatik cerrahi ameliyatlarla tekrar kazandırabiliyoruz. Bir diğer önemli konu ise parmak emme alışkanlığıdır. Alışkanlıklar

4 yaşına kadar terk edilmelidir. Bu yaştan sonra devam eden ve gün içerisinde sık yapılan alışkanlıklar çene ve yüz bölgesinin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Üst dişlerin ve çenenin belirginleştiği, alt çenenin ise geride kaldığı bir profil oluşmaktadır. Özellikle ergenlik dönemine girmiş bireylerde bu profil görüntüsü, psikolojik olarak da gençlerin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Çocukluk ve ergenlik döneminde kullanılacak basit alışkanlık kırıcı veya fonksiyonel ortopedik apareylerle sorunlar kolaylıkla çözülebilmektedir. Eğer müdahaleye geç kalınmışsa veya birey bu dönemde müdahaleyi reddetmişse, erişkin bireylerde de yine yapılacak ortognatik ameliyatlarla bu sorunlar rahatlıkla düzeltilebilmektedir. Bu tip ameliyatlar artık çok kolay sayılmakta ve gün geçtikçe de müdahele için başvuranlar artmaktadır. 




รถzel

188 magdergi.com.tr


Tutku ve Așk Dolu Bir Serüven

)

Ahu Orakçıoglu Mesleki serüvenine habercilikle bașlayan ve anne olduktan sonra daha az yoğun bir tempoda çalıșma hayatına devam etme isteğiyle 4 yıl önce ortağı Deniz Luise Ișın ile birlikte AD Mobilya’yı kuran Ahu Orakçıoğlu, evinin kapılarını bize açtı... Samimi bir atmosferde gerçekleștirdiğimiz kapak röportajımızda hem kızıyla sevgi dolu anlarına șahit olduk hem mesleki tecrübelerini hem de așk yolculuğunu dinledik...

RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN FOTOĞRAFLAR: COŞKUN TURGUT BACKSTAGE: ERSİN AL


özel

“Medya ekonominin büyük aktörlerinin eline geçti...”

M

esleki anlamda birbirinden farklı alanlarda birçok tecrübeniz var... İlk mesleğiniz olan habercilikten biraz konuşalım... Sizin döneminizdeki habercilik anlayışıyla bugünkü arasında ne gibi farklılıklar var?

Televizyon haberciliği ile sınırlarsak rahmetli Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Uğur Dündar örnekleri vardı önümüzde. Sonra arkadan yetişen sağlam haberciler, Çiğdem Anad, Gürkan Zengin gibi isimler... Haberin, haber atlatmanın kıymet gördüğü, özel haberlere imza atılan bir dönemdi. Bugün haber anlamında içerik üretimi sınırlandı. Ekranlarda düşük profilli spikerler var; yorumdan, analizden uzak, prompter okuyucuları çoğunlukta... Medyanın, ekonominin büyük aktörlerinin eline geçmesiyle başlayan erozyonun son noktasını yaşıyoruz.

Haberciliğe nasıl bir heyecanla başlamıştınız?

Unutulmayacak bir heyecan o... Hiçbir yayın tecrübesi olmayan ben, TRT gibi devletin kontrolünde yayıncılık yapan bir medya kuruluşunda başladım mesleğe. Yetenek sınavları ve jüri elemesini geçmek beş ayımı aldı. İşe baslar başlamaz da kısa süre içinde canlı yayına atıverdiler. İlk yayınımda sıradan bir bülten sunumuna girdiğimi zannederken PKK terör örgütü ele başı Öcalan’ın

190 magdergi.com.tr

yakalanması ile tüm yayın akışım altüst oldu. Canlı yayında heyecandan 20 saniye kadar dilim tutuldu, hatta o süre bana 20 dakika gibi geldi. Sahada, stüdyoda, meslekte, mobbingte muazzam bir deneyim kazandığım 10 yılı TRT’de geçirdim. Kontrol ve otokontrolün zirvesini yaşadım ve öğrendim. Hata payımın çok azaldığı ders dolu yıllardan sonra 4 yıl özel sektörde çalıştım.

Neyi hedeflemiştiniz? Bıraktığınız zaman belirlediğiniz hedeflere ulaşmış konumda mıydınız?

Meslekte TRT1 ana haber, hafta içi kuşak moderatörlüğü, yurt içi-yurt dışı canlı yayınlar, program yapımcılığı, radyo programları dahil her şeyi yaptım. Bu işte hedef bitmez, heves geçmez. Her an yeni bir formatla televizyona dönebilirim.

Şu an spiker olmak isteyen gençlere nasıl bir yolda yürümelerini, mesleğe nasıl hazırlanmalarını tavsiye edersiniz?

Spikerlik mesleğine sahada çalışmadan talip olmasınlar, önce muhabirlik yapsınlar. Haberciliğin 5N1K kuralını öğrensinler. Röportajlarını merak duygusuyla yapsınlar, ezber sorular sormasınlar. Ben spiker adayı arkadaşlara neden bu mesleği istediklerini kendilerine sormalarını öneririm. Dünyayı, olup biteni okumaya dair merak duyguları yoksa, lütfen seçmesinler haber spikerliğini. Bu arada ana dilimizi ne olur düzgün konuşsunlar. Seslerini, telaffuzlarını eğitsinler. Türkçemiz şahane bir dil, saygı duysunlar binlerce yıllık birikimin ürünü olan dilimize...



รถzel

192 magdergi.com.tr


“Yayın sizi 3 saniye bile beklemez.”

Habercilik yaptığınız dönemde neler öğrendiniz, neler kattı size mesleğiniz?

Haber hayatın içine kattı beni. İnsanın ürettiği her şeye dair farkındalığım arttı. Bir Ankaralı olarak siyaset, ekonomi, dış politika konularına karşı hep ilgiliydim, bilgim çok arttı.

kesin, oylama henüz bitmedi” diye. 15 dakika kadar kutlama yayını yaptıktan sonra hatalarını fark edip, bana; Paris’e döndüler. “Ahu büyük bir hata yaptık, yanlışı toparla” dediler. Halimi düşünsenize... Sonuçta Milano kazandı oylamayı. Canım TRT, yayıncılığı ile bana dünyanın deneyimini kazandırdı.

Canlı yayın yapmanın sizi en çok zorlayan yönleri neler oluyordu?

Haberciliğin ardından mağazacılık sektörüne geçişiniz nasıl oldu? Nasıl bir tutkuyla başladınız?

Canlı yayın bitmeyen bir heyecan, bağımlılık yapan bir adrenalindir. Her an gelişmeleri izleten merak duygunuz, elinizde hiçbir bilgi olmadığı anları kotaracağınız laf yapan bir ağzınız olması gerek. Rutin bir yayında bir anda İran Dışişleri Bakanı yayına getirtilip yanınıza oturtulabilir. Her dosyaya hazırlıklı olabileceğiniz bir altyapınız olmalı. Bir de dakik olmalısınız... Yayın sizi 3 saniye bile beklemez. Ben işin zevkini çıkardım doğrusu, zorlandığımı söyleyemem.

Ekranda başınıza gelen, kaç yıl geçerse geçsin asla unutamayacağınız komik bir anınız oldu mu?

Olmaz mı?! Paris’te yayın yapacağız. İzmir şehrinin Expo’ya aday olduğu oylamada 12 saat yayın yaptım. Henüz oylama bitmeden TRT haber merkezi bizi, yani Paris’e bizzat gönderdiği ekibini pas geçip, her nereden haber aldıysa, İzmir’in Expo adaylığını kazandığı yönünde açıklama yaptı. Merkez yayını bizden aldı, İzmir’e bağlandı; halaylar çekiliyor, Türk bayrakları ekranlarda... İzmir Konak Meydanı’nda kutlamalar yapılıyor. Biz oylamanın yapıldığı salonun önünde yayın yapıyoruz oysa, merkeze sesimizi duyuramıyoruz, “yayını

Haber kanalımdan doğuma 1 ay kala ayrıldım. Sare’den sonra tempolu bir mesai yapmayı gözüm yemedi doğrusu... Ancak 1 yıl sonra çalışma hayatına başlamak istedim. O noktada mesai ile çalışan olmak yerine, yatırımcı olma isteğim ağır bastı.

Peki neden mobilya sektörü?

O sırada evimin dekorasyonunu yaptığım Deniz Luise Işın’a çalışmalarındaki sebat ve titizliğinden etkilenerek ortaklık teklifi yaptım. Önce ortağımı, sonra işimi seçtim diyebilirim. Kızım Sare, Süleyman ile olan tempomuz, Orka’daki temsil faaliyetim kişisel alanımda ortaklı bir mesaiyi gerektiriyordu. Tercihim bu yönde oldu. Doğru da yapmışım, Deniz hanım ile ortaklığımız beşinci yılında başarıyla devam ediyor.

Kendi evinizde en keyif aldığınız alanlar nereler?

Kendi evimin her yerinde emeğim olduğu için sevmediğim hiçbir yer yok. Renk ve mobilyalarıyla, aksesuarlarıyla gözümü en çok okşayan alan salonum. En rahat ettiğim yer ise, üst kat oturma odam.


özel

Ev dekorasyonunda nasıl bir tarzı seviyorsunuz?

Hayatta ezberden hiç hoşlanmadım. Hep içtenlik ve kişisel olanın peşinden koştum. Dekorasyonda da sınırsız, zamansız, özgür, içinde art deco, etnik ve modern parçalar olan, ahşap ve çeliğin beraberce yaşadığı ortamları seviyorum. Ezber bozan, renkleri bir araya getirmekte cesur, özetle garantici olmayan bir dekorasyon anlayışım var. Evin, mimarın değil de ev sahibinin aynası olması gerektiğini düşünüyorum. Yaptığımız işlerde müşterimizi seçimlerinde asla manipüle etmiyoruz. Sonuçta orada yaşayacak olan o... Biz seçimleri sağlam bir matematiğe oturtuyoruz. Kafası karışıksa netleşmesini sağlıyoruz o kadar. Bizim müşterimiz mimarın kişisel tercihlerinin baskısı altına asla girmiyor.

Kendi mağazanızın yanında “Damat” için de özel koleksiyonlar hazırlıyorsunuz bildiğimiz kadarıyla... Yakın zamanlarda Siren Ertan iş birliğiyle tasarladığınız; kadınlara özel smokin koleksiyonunuza olan ilgiden memnun musunuz?

Sevgili Siren ile kadınlara özel smokin tasarladık. Sonra erkek için de kapsül bir koleksiyonla iş birliğimizi artırdık ve keyifli sonuçlar aldık. İş anlayışı açısından birbirimizle uyum içinde hareket ettik, sonuçtan da memnun kaldık. Kendisi ile iş birliğimiz ve dostluğumuz sürecek.

Maskülen tarzı kendi kombinlerinize de sık sık yansıtıyor musunuz?

Ben, giyimde belki yıllarca haberci kimliği içinde olmanın da etkisiyle çok feminen bir tarz ortaya koyamıyorum malum... Ceket, pantolon

194 magdergi.com.tr

takımlar, sade maskülen seçimler benim gardırobumun merkezinde.

“Damat” için tasarlamayı planladığınız yeni koleksiyonlar var mı?

Damat kendini sürekli olarak güncelleyen, yenileyen sürprizli bir marka. Her an her şey olabilir, yeni haberler bekleyiniz...

Biraz da aile hayatınıza değinelim… Eşinizle tanışmanızı da habercilik mesleğine borçlusunuz diye biliyoruz… Nasıl başladı bu güzel aşk? Her kadının ömrünü beraber geçirmek istediği, hayalinde canlandırdığı bir erkek profili vardır... Süleyman bey ile tanıştığınız an “hayalimdeki aşk” dediniz mi kendinize? Peki şu an eşinize duyduğunuz aşkı hangi kelimelerle ifade edersiniz? Süleyman’la eski Galata köprüsünün üzerinde karşılaştık. İlk görüşte aşktı bizimki. Kolay da olmadı bugünlere gelmek. Evlilik kimse kusura bakmasın ama benim için müessese değil. 10 yılın sonunda şükür ki hala aşık olduğum bir adamla beraberim.

Ve ardından tattığınız annelik duygusu... Nasıl tanımlarsınız bu duyguyu?

O da bir aşk. Hem de en büyüğünden! Kendinden çok bir varlığı sevmek... Kendi merkezini büyük bir arzuyla, mutlulukla bir başka varlığa armağan etmek... İnsan anne olduktan sonra bir zamanlar anne olmadığı duygusunu hatırlamıyor bile. Annelik yeniden doğmak gibi bir duygu... Anlatılmaz yaşanır.



özel

“Sare’den sonra tempolu bir mesai yapmayı gözüm yemedi...”

Çocuklarınızla en çok neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Sare hayatımızın merkezinde. Dolayısıyla bizden izole, dadıyla yaşayan, alanı kısıtlanmış bir çocuk değil. Hayatımızın her alanında olduğu için hızlı büyüyor. Algısı çok açık, halden anlayan bir çocuk. Yaşamın her anının tadını birlikte çıkarıyoruz. Bazen o bize uyuyor, kimi zaman biz ona...

Sare’nin hangi alanlarda yetenekli olduğunu düşünüyorsunuz?

İletişim uzmanı olduğunu söyleyebilirim şimdiden. 5 buçuk yaşında ve zamanla daha iyi anlayacağız yeteneklerini...

Onun da büyüyünce spikerliğe yönelmesini arzu eder misiniz? Ya da hangi mesleği seçmesini istersiniz?

Sevdiği mesleği seçmesini isterim. Hangi mesleği seçerse seçsin, üretken ve mutlu bir insan olmasını istiyorum. Sorumluluk ve inisiyatif alan, kendi doğrusunun peşinde koşan bir çocuk ve yetişkin olmasını istiyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel olarak buradan çocuklara ve yetişkinlere nasıl bir mesaj ulaştırmak istersiniz?

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı benim için çok güzel, çocukluğuma dair unutulmaz anılarımın olduğu bir bayram... Türkiye için de çok anlamlı çünkü, dünyada çocuklar için bayram ilan etmiş milletiz. Halil Cibran’ın şiirinde bahsettiği gibi; “Çocuklarımız bizim çocuklarımız değil, onlar kendi yolunu izleyen, hayatın oğulları ve kızları... Bunu anladığımız ve evlatlarımızı bu gerçeğe göre yetiştirmeye başladığımızda daha güzel bir dünyanın tohumlarını ekeceğiz...” 

196 magdergi.com.tr



davet

Beymen’den Keyifli Sohbet Beymen, büyük ilgi gören sohbet toplantıları kapsamında Fatoş Altınbaş Sarıgül’ü ağırladı.

BANU AY, AYTEN DANIȘMAN

198 magdergi.com.tr

BEYZA ARSLAN

Geçtiğimiz aylarda “Bir Dönüşüm Hikayesi Kapalıçarşı’da El Yapımı Mücevher Ustaları” isimli kitabı yayınlanan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyeleri’nden Yard. Doç. Dr. Fatoş Altınbaş Sarıgül, Beymen’deki sohbette kitabının yanı sıra el yapımı mücevher ustalığı, mücevher dünyasındaki trendler, kişisel stili ve kariyeri gibi farklı alanlardaki bilgileri de katılımcılar ile paylaştı. Fatoş Altınbaş Sarıgül, sohbetin ardından katılımcıların merak ettikleri soruları yanıtladı ve kitabını imzaladı. Gülden Büyükuçak moderatörlüğünde Beymen İstinye Park’ta düzenlenen sohbete aralarında Emel Ayaydın, Ayşegül Toplusoy, Gülşah Alkoçlar, Neslişah Düzyatan, Burcu Karabacak, Beyza Arslan ve Didem Antebi gibi isimlerin bulunduğu pek çok konuk katıldı. Sohbetin ardından Beyza Arslan için sürpriz bir doğum günü kutlaması yapıldı. 

EMEL AYAYDIN

BAȘAK SANDALLI

DİDEM ANTEBİ


divan lezzeti

dilediğiniz

yerde

sizinle

tır olacak-

Tunalı Hilmi Caddesi Güniz Sokak No:42 Kavaklıdere 06700 Ankara T: 0312 457 40 00 F: 0312 457 40 40 www.divan.com.tr Divan Ankara bir Moment AŞ yatırımıdır.

/divandayiz


davet

ÖZLE ÖZER

HACER ȘAHİN

AYȘEGÜL TOPLUSOY

FATOȘ SARIGÜL

Fatoș Altınbaș Sarıgül, Beymen’deki sohbette kitabının yanı sıra trendler, kișisel stili ve kariyeri gibi farklı alanlardaki bilgileri de katılımcılar ile paylaștı.

TUĞANA SAVGI KAYA

PINAR AYAYDIN TALAY

AYȘE KUBİLAY


TUNAY AYAYDIN

MUHLET ALTINBAȘ, FERHUNDE ȘAHİNTÜRK

İLKEM ÖZTÜRK

Cemiyet hayatının genç kușak temsilcisi İlkem Öztürk güzelliğiyle büyüledi. TÜLİN DOĞRUER

YELDA TİFTİK

SELDA ALTINBAȘ


röportaj

Rüyaların Gerçekleştiği Serüven fashiononboard.net isimli blog sitesinin kurucusu ve ülkemizi yurt dıșında da temsil eden bașarılı fashion blogger Rüya Büyüktetik ile MBFWI Sonbahar/Kıș 2017 defilelerinden sonra samimi bir röportaj gerçekleștirdik... Kendisine ve sezon modasına dair merak ettiklerinizi biz sorduk, o cevapladı...

202 magdergi.com.tr


S

eni biraz yakından tanıyabilir miyiz?

1987 İstanbul doğumluyum. Üniversitede yolum Ankara’ya düştü. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okuduktan sonra İstanbul’a geri döndüm ve kurumsal hayatta çalışmaya başladım. Heidrick & Struggles’ta beş yıl boyunca çalışırken modaya ilgim sebebiyle fashiononboard.net’i kurdum. Hem kendi stilimi hem yazılarımı paylaştığım blog dışında çeşitli mecralarda moda ile ilgili yazılar yazmaya başladım. Böylece sektöre adım atmış oldum.

Sosyal medya maceran ne zaman ve nasıl başladı?

fashiononboard.net’i 2011’in Haziran ayında kurdum. Öncesinde ise, çok iyi bir dergi ve blog okuyucusuydum. Benim blogda aktif olarak moda yazıları yazmaya başladığım dönemde, Facebook hayli aktifti, Twitter yeni yeni popüler olmuştu. Mikro paylaşım ağı kısa süre içinde o kadar gelişti ki Instagram ve Snapchat şu anda hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Sosyal medya ve blog yazarlığı 2015 yılının başında benim için sadece bir hobi olmaktan çıktı ve kurumsal hayatı bırakarak tam zamanlı olarak bu tarafa yönelme kararı aldım.

Modaya her zaman ilgin var mıydı? Yoksa sosyal medya kullanımı popüler olduktan sonra mı keşfettin?

Modaya ilgim her zaman vardı. Alexander McQueen’in hangi yıl ne yaptığını ezbere bilecek kadar! Bu ilginin bir devamı olarak blog dünyasına adım attım. Sosyal medya ise, daha sonra gelişti ve büyüdü. Bu aşamada da insanların sosyal medya algısını ve kullanımını olumlu yönde etkileyen isimlerden biri olduğumu düşünüyorum. Aynı zamanda geleneksel medyanın da hala kemik bir kitlesi olduğunun bilincindeyim. Akşam Gazetesi’nin Cumartesi ekinde 2,5 sene boyunca haftalık moda yazıları yazdığım, röportajlar yaptığım bir sayfam vardı. Şimdi de moda dergilerine freelance olarak yazılar yazıp projeler üretiyorum.

En beğendiğin Türk ve yabancı tasarımcılar kimler?

Türkiye’de beğendiğim ve yıllar içinde yakından tanıma fırsatı bulduğum çok isim var; Zeynep Tosun, Raisa Vanessa, Gülçin Çengel ilk aklıma gelen başarılı Türk tasarımcı dostlarımdan. Ayrıca Knitss, Les Benjamins, Machka gibi Türk moda markaları bence çok başarılılar ve yakın zamanda global ölçekte de çok daha iyi yerlere gelecekler. Yurt dışında ise, Riccardo Tisci, Alexander McQueen, Alexander Wang, Victoria Beckham gibi isimleri çok beğenirim. Son dönemde de yenilikçi tavırları ile Demna Gvasalia ve Alessandro Michele radarımda.

Tarzını nasıl tanımlıyorsun?

Genel olarak sade giyinmeyi seviyorum, karmaşadan uzak duruyorum. En maskülen kıyafetimde bile bir feminen dokunuş bulabilirsiniz. Üzerimde sezonun birden fazla trend parçasını görmek neredeyse imkansızdır. Moda kurbanı olmaktansa zamansız stile inananlardanım. Aksesuar ve ayakkabılar ile farklılık yaratmak hoşuma gidiyor. İddialı bir renk giyeceksem bile elbisenin kesim ve modelinde sadeliğe öncelik veriyorum.

Bu yılın trendleri sence hangi parçalar üzerinde yoğunlaşacak?

2017 ilkbahar/yaz sezonunun en hit rengi pembe olacak! Tepeden tırnağa pembe de kabul, aksesuarlarda ya da makyajda pembe tonlarına yer vermek de gayet yeterli. Bunun dışında 90’lar, genç jenerasyonu tüm trendleri ile domine etmiş durumda. Yansımalarını

her koleksiyonda görüyoruz. Dünyayı kasıp kavuran Vetements etkisi altında, spor giyim ile abiye algısına sahip pul ve payetleri bir araya getirmek çok moda. Bireysellik ve özgünlük noktasından hareketle siz modayı nasıl yorumluyorsanız, yoğunluk noktamız da orası olacak.

Takipçilerine sürprizlerin olacak mı?

Var, çok güzel birkaç projem var. Klişe gibi olacak ama her şey tamamlanmadan açıklamak istemiyorum.

Yazmak ne ifade ediyor senin için?

Edebiyat okumamdan da anlaşılacağı üzere ben okumayı ve yazmayı çok seviyorum. Moda alanında bir şeyler yazabiliyor olmak da beni ruhen çok tatmin ve mutlu ediyor.

Takipçi sayısı nasıl artıyor sence?

Bunu öngörebilmek çok güç. Çok iyi içeriğe sahip olarak gördüğümüz hesapların yanında hızlı tüketilebilir ve eğlenceye yönelik hesapların da aniden patlama yaptığını görebiliyoruz.

Artık blog yazmak, instagramda hesap açmak neredeyse herkes için olmazsa olmaz bir durum halini aldı... Peki herkesin benzer alanlarda var olduğu bu sosyal platformlarda farklı olmak için neler yapmak gerekiyor sence? Doğru, aynı bir önceki soruda da olduğu gibi özellikle son günlerde aniden yükselen isimleri ve trendleri gözlemliyoruz. Ancak, bu işi sürekli hale getirmek, bunu bir iş olarak görmek istiyorsanız sürdürülebilir bir iş planınızın olması şart. Dijital çağ tembellik sevmiyor. Yeniliklere açık, üretken, çalışkan ve sabırlı olmanız şart.

Yakın dönem proje ve hedeflerinden bahseder misin? Bunu çok açıklamayayım, sürprizi bozmayayım... 


davet

Vakko’da Moda Rüzgarları İZLEN PARLAK, HANDAN YILMAZ

Dünyaca ünlü giyim markası Vakko, 2017 İlkbahar/Yaz Kadın Koleksiyonunu düzenlediği Trunk Show daveti ile Vakko Kavaklıdere’de moda severlerin beğenisine sundu. Dünyaca ünlü markların tasarımlarını moda tutkunları ile buluşturan Vakko, merakla beklenen 2017 İlkbahar/Yaz Kadın Koleksiyonunun tanıtımını gerçekleştirdi. Vakko Kavaklıdere mağazasında özel bir sunum ile gerçekleşen Trunk Show modaseverler tarafından ilgiyle takip edildi. Gün boyunca defileler şeklinde devam eden davette Vakko’nun sıcak ve çarpıcı tasarımları görücüye çıktı. Gün boyunca defileleri izleyen ve alışveriş yapan davetliler ise sezon trendleri ile ilgili bilgi sahibi oldular. 

204 magdergi.com.tr

AYLİN ÖZAL

YEȘİM TANDOĞAN

BAȘAK GÖKÇE

TUNCAY DEMİRKAN



davet

NAZAN BAȘMAN, YILDIZ MİT KARAOSMANOĞLU

SİBEL HELVACIOĞLU

DERYA ÇOBAN

Vakko’nun yeni koleksiyonunu tanıttığı özel davete Özgün Özmen, Sibel Helvacıoğlu, Yeșim Tandoğan gibi sosyal yașamın seçkin isimleri katıldı.

ESİN CANKILIÇ

ÖZGÜN ÖZMEN

ÖZGE KAYMAK


BETÜL AKMAN

ZEYNEP BÖREKÇİ

EDA DURKAN

NUR ÖZCAN

LERZAN BARUTOĞLU METE

DURİYE ARSEVEN


davet

Vakko Kavaklıdere mağazasında gerçekleșen “Trunk Show” da yeni koleksiyondan çarpıcı tasarımlar gün boyunca devam eden defilelerle konukların beğenisine sunuldu.

lası için Daha faz om/online c i. magderg

208 magdergi.com.tr


Türkiye

Taklitlerinden Kaçının

• Showroom:

Levent Cad. No: 44 1.Levent 34330 İSTANBUL T:0212 278 53 00 F: 0212 278 53 57

• Showroom:

Uğur Mumcu Cad. No:76/B G.O.P. 06700 ANKARA T:0312 446 76 33 F:0312 436 95 64

• Showroom:

Demirhendek Cad. No: 132 Siteler 06160 ANKARA T: 0312 350 16 30 F:0312 350 90 75

MAĞAZALARIMIZ PAZAR GÜNLERİ 12.00-18.00 SAATLERİ ARASI AÇIKTIR


DR. EZGİ ÜNLÜ

Vücut Şekillendirme advertorial

Myderm Klinik’in uzman kadrosundan Dr. Ezgi Ünlü sıkı ve düzgün bir vücuda sahip olabilmek için uygulanabilecek yöntemler hakkında bilgi veriyor...


Y

az ayları yaklaştıkça kışın alınan fazla kilolar ve bölgesel fazla yağlanmalar göze çarpmakta ve çoğu hasta daha ince bir vücuda sahip olmak için kliniklere başvurmaktadır. Bölgesel zayıflama tedavilerinin amacı kişilere kilo verdirmek değildir. Amaç bölgesel birikmiş yağların uzaklaştırılması ve cildin sıkılaşması sağlanarak bölgesel incelmenin elde edilmesidir.

odaklı ultrason dalgaları aracılığıyla yağ hücrelerinin parçalanıp vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bu uzaklaştırma vücudun kendi doğal metabolik yolları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Karın, bel ve basen bölgesindeki fazla yağlanmalardan kurtulmada etkili bir yöntemdir. Bir seans genellikle 60 dakika kadar sürmektedir. Bir seansta 4-4,5 cm’ye kadar incelme olabilmektedir. 2 hafta aralıklarla 3-4 seans uygulama yapılması önerilmektedir.

Günümüzde bölgesel incelme amacıyla çok sayıda yöntem kullanılabilmektedir. Liposuction, lazer lipoliz gibi cerrahi yöntemlerin yanı sıra ameliyata uygun olmayan, bölgesel yağlanması cerrahi girişim gerektirecek kadar fazla olmayan ya da ameliyat olmak istemeyen hastalarda ameliyatsız yöntemlerle de bölgesel incelme sağlanabilmektedir. Ameliyatsız bölgesel incelme ve sıkılaşma yöntemleri arasında radyofrekans uygulamaları, ultrasonik yöntemler ve soğuk uygulama ile yağların parçalanması esasına dayanan soğuk lipoliz sayılabilir. Soğuk lipoliz yağ hücrelerinin dondurularak vücuttan uzaklaştırılması esasına dayanır. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı bir uygulamadır. Jel bir pedle korunan cildin üzerine iki adet vakumla yağ hücrelerini içine çeken başlık yerleştirilir. -8°C’ye kadar soğutulan yağ hücreleri, vücudun kendi savunma mekanizması ile lenfatik sistem aracılığıyla vücuttan uzaklaştırılır. Uygulama 45-60 dakika kadar sürmektedir. Ağrısız bir uygulamadır. Uygulama sonrasında başlıkların yerleştirildiği alanlarda hafif kızarıklık oluşabilmektedir. Bu kızarıklık birkaç saat içinde geriler. Sıklıkla karın, basen ve kol iç kısımlarındaki bölgesel yağlanma alanlarına uygulanmaktadır. Bölgesel yağlanma oranı az olan kişilerde tek seans yeterli olmakla birlikte; gerekli hallerde 6-8 hafta aralarla aynı bölge için üç seans uygulama yapılabilmektedir. Uygulamanın etkisi ikinci haftanın sonunda yavaş yavaş başlasa da net etki üçüncü ayın sonunda elde edilmektedir. Kişiden kişiye değişmekle beraber 2-13 cm’ye kadar incelme sağlanabilmektedir. Hem kadın hem de erkek hastalar tarafından tercih edilen bir bölgesel incelme yöntemidir. Vücut şekillendirmede kullanılan bir diğer ameliyatsız yöntem;

Diğer bir bölgesel incelme yönteminde mekanik masaj, kızıl ötesi ışınlar ve radyofrekans bir arada kullanılmaktadır. Mekanik masaj ve vakum etkisiyle bir yandan yağ hücreleri parçalanırken; kızıl ötesi ışınlar ve radyofrekans sistemleri ile cilt altı dokusu ısıtılarak kollajen üretimi de tetiklenmekte ve sıkılaşma sağlanmaktadır. Sadece bölgesel incelmede değil; aynı zamanda selülit tedavisinde de kullanılan bir yöntemdir. Karın, kalça, bacak ve kol iç kısımlarının sıkılaşması amacıyla tercih edilen bir uygulamadır. Seans süresi yaklaşık 30-40 dakika kadardır. Seanslar 7-10 gün arayla uygulanır. Dört seans tedavi, çoğu zaman yeterli olmakla birlikte gerekli hallerde seans sayısı artırılır. Tüm bölgesel incelme yöntemlerinden etkin bir sonuç elde edebilmek ve sonucun kalıcılığını sağlamak adına düzenli beslenmek, bol su tüketimine dikkat etmek ve spor yapmak gereklidir. 

Alacaatlı Mahallesi, Alacaatlı Caddesi No:15 06810 Çankaya/Ankara

T: (0312) 238 30 10


DR. BARIȘ ȘAHİN

Göğüs Büyütme advertorial

Myderm Klinik Doktoru Barıș Șahin göğüs büyütme operasyonlarında uyguladığı yöntemler hakkında bilgi veriyor...


G

elişimsel, ailevi sebepler, doğumdan sonra kilo verme gibi nedenlerden dolayı göğüs boyutundan memnun olmayan hastalara (göğüslerinin küçüklüğünden, içinin boşalmasından ya da sarkıklığından yakınan hastalar) göğüs büyütme operasyonu yapılabilir. Günümüzde sıklıkla silikon protezlerle operasyon gerçekleştirilmektedir. Silikon protezlerin dış zarfı silikon olup içi silikon jel veya salin (tuzlu su) ile dolu olabilmektedir. Ben içi silikon jel ile dolu protezlerle operasyon gerçekleştirmekteyim. Silikon protezler yuvarlak ve damla şekilli olarak ikiye ayrılır. Yuvarlak ve damla şeklinde iki ayrı biçimde olan protezlerden hangisinin kullanılacağına göğüs yapısının şekli ve beklentilere göre karar verilir. Aralarında en temel fark yuvarlak proteze kıyasla damla şeklindeki protezler göğsün üst yarısında daha az dolgunluk sağlar. Silikon protez kıvam olarak, meme dokusuna yakın özelliktedir. Meme protezi vücuda 4 farklı kesiden konulabilir. Meme altı çizgisi, meme başı ve koltuk altı olmak üzere 3 ana giriş noktası ve göbek deliği çevresinden yapılan kesiler ile konulabilir. Meme altı çizgisi: En sık uyguladığımız yöntem, meme altı çizgisinden protezi yerleştirmektir. Meme başı hissizliği, memelerde asimetri, emzirme problemleri olmaz. Ameliyat daha kısa sürer. Her plana her şekil protez rahatlıkla uygulanabilir. İz meme altında kalır ve görünmez. Koltuk altı: Bu plandan yerleştirilen protezlerde asimetri olasılığı artarken ayrıca kas altı plan uygulanması çok zordur ve sadece yuvarlak protezler kullanılabilir. Meme başı çevresi: Meme başında his problemleri ve meme başlarında düzleşme problemleri oluşabilir. Emzirme problemleri

yaşanabilir. Göbek Deliği Çevresi: Çok nadir uygulanır.

Protez Nereye Konulur?

Meme bezinin arkası, meme bezinin arkasında yer alan göğüs kasının arkası, göğüs kası zarının altı ve dual(çift) plan denilen ve benim operasyonlarımda sıklıkla kullandığım alt kısmın

meme altı, üst kısmın kas altı olarak yerleştirildiği plan. Bu tercihi hastanın göğüslerinin durumuna göre her hastaya göre ayrı olarak belirlemekteyim. Meme dokusunun yetersiz olduğu durumlarda, kas arkası iyi bir seçenektir. Yeterli meme dokusu var ise meme bezi arkasına konulabilir. Çoklu faktörlerin düşünülmesi gereken durumlar sıktır ve kararı kişiye göre veririz.

Ameliyat

Genel anestezi altında yapılmaktadır ve yaklaşık 1-1.5 saat sürmektedir. Operasyon sonrası hastaya ertesi gün çekilen kanama boşaltan drenler koymaktayız ve bandaj uygulamaktayız. Hastamızı genel anestezi aldığı için ve kontrol amaçlı bir gece hastanede misafir etmekteyiz.

Ameliyat Sonrası

Operasyonunuzun ardından ilk günler ağrı şikayetleriniz olabilir. Ağrı kesiciler ile bu durum azaltılabilir. Kol hareketlerinizi kısıtlamak ağrıyı azaltır. Operasyon sonrası destekleyici özel sutyen kullanmanız önerilecektir. Eriyemeyen dikişler atılmışsa dikişler ilk 10 gün içinde alınmaktadır. Bazen kapsül kontraktürü denilen ve proteze vücudun aşırı bir tepki vermesi diyebileceğimiz bir durum görülebilir. Bu durum, göğsün sertleşmesine, doğal durmamasına ve kısmen ağrıya yol açabilir. Bunu en aza indirmek için pürtüklü yüzeye sahip protezler kullanılmaktadır. Ayrıca erken dönemde önerilen masajlar ile bu durum engellenmeye çalışılmaktadır. Meme protezi konulan kişilerin süt vermelerine engel bir durum yoktur. Meme protezi küçük göğüslerin büyütülmesinde şu an kullanılan en etkili ve en güvenli yöntemdir. Hasta memnuniyeti yüksektir. Kişinin öz güvenini artırır. 

Alacaatlı Mahallesi, Alacaatlı Caddesi No:15 06810 Çankaya/Ankara

T: (0312) 238 30 10


davet

GC Ceylan Grup Açıldı Gayrimenkul sektörünün tanınan isimlerinden Gülnaz Ceylan GC Ceylan Grup peyzaj ve gayrimenkul ofisini açtı.

EDA ÇETİNKAYA, ÜNAL BAYKAL, EYLEM ȘAHİN

214 magdergi.com.tr

GÜLNAZ CEYLAN

Gayrimenkul ve peyzaj sektörünün başarılı isimlerinden Gülnaz Ceylan, GC Ceylan Grup Peyzaj ve Gayrimenkul ofisini açtı. Sinpaş Altınoran’da bulunan yeni ofisin açılışı şık bir kokteyl ile gerçekleşti. Her biri farklı alanda uzman ve deneyimli bir ekiple yola çıkan GC Ceylan Grup’un açılış kokteyline emlak ve gayrimenkul dünyasından birçok isim katıldı. Canlı müzik eşliğinde kendilerine sunulan ikramlardan tadan misafirler ise hem yeni açılan ofisi gezme hem de iş ve emlak dünyasıyla ilgili bol bol sohbet etme imkanı buldu. 

ERTUĞRUL GÜNTAN, KAFİYE CEYLAN

AHMET YILDIZ


EBRU - ERTUĞRUL GÜNTAN

SERPİL SEMA

MUSTAFA ASLAN, ESAS TECİM

lası için Daha faz om/online i.c magderg

ÖZGE ȘAHİN, MEHMET ÇAVUȘ

ÖZLEM, ZEYNEP SEVİNDİK, EMİNE, HANİFE ÖNGEN


davet

Renklerden İlham Alan Koleksiyon Gizia Gate tasarımcılarından Evren Kayar, Starry Ocean Koleksiyonunu ilk kez Nişantaşı’nda yer alan Gizia Gate’de tanıttı.

MEHTAP ELAIDI, TAMER YILMAZ, ÖZGÜR MASUR, KEREM FİLDİȘİ

216 magdergi.com.tr

EVREN KAYAR

Sosyal yaşam dünyasının ve sanat camiasının önde gelen isimlerinin katıldığı gecede Evren Kayar, mavi derinliklerin en fantastik canlıları olan deniz yıldızlarından esinlenerek tasarladığı yeni koleksiyonununu sürprizli bir sunumla tanıttı. Koleksiyona ait parçaları denizin derinliklerini yansıtan akvaryumlar içerisinde sunan Evren Kayar, davetlilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Tasarımları Londra’da Victoria and Albert Museum, New York’ta Modern Art Design Museum ve Venedik, Marbella, Capri, Moskova gibi dünya moda merkezlerinde tüketicilerle buluşan Evren Kayar, Starry Ocean koleksiyonunda okyanusun derinliklerinde yer alan renklerin ahengini 925 ayar gümüş üzerine mine kullanarak hayata geçiriyor. Evren Kayar’ın bu yeni ve çok renkli koleksiyonuna, denizin derinliklerindeki ışık kırılmalarıyla oluşan renk skalası ilham veriyor. Yirmiden fazla rengin, alışılmadık uyumu deniz yıldızlarında cezbedici bir renk cümbüşü yaratırken; sihirli deniz yıldızlarının renk skalasında herkes kendine mutluluk veren ve iyi hissettiren rengi bularak enerjisini yükseltiyor. 

ASLI EKMEKÇİ, SELEN GÜR

KORAY AKSU



davet

GAMZE CİZRELİ

LEVENT KIZIL

SERAP TİBUK

DENİZ AKKAYA

Nișantașı Gizia Gate’de gerçekleșen davete katılan Deniz Akkaya zarafetiyle göz doldurdu.

AHU ORAKÇIOĞLU

İSMAİL KUTLU

TUĞBA PEKSAYAR



moda ve yaşam

Ayın Enleri Zeynep Koreș zeynepkores@magmedya.com.tr

1

En Trend Restaurant&Bar Fenix

İ 220 magdergi.com.tr

stanbul’da son zamanlarda en çok gittiğim mekanların başında Fenix geliyor. Fenix Restaurant&Bar son zamanlarda açık ara en çok dolan mekanlardan... Karşı kaldırımda konuşlanan yılların şamdanının kapanmasıyla mekan neredeyse hafta sonu iğne atsan yere düşmez edasıyla kalabalığından asla ödün vermiyor. Her gidişimde gecenin ilerleyen saatlerinde karşı karşıya kaldığım ezilme tehlikesi sonucunda, “bir daha asla gelmem” desem de ayağım tekrar, paşa paşa Fenix’e gidiyor. Neden mi? Çünkü, karides tempurası, enginar salatası, yengeç tacosu aranmayacak gibi değil! E tabii bir de gece 2’den sonra üst katta açılan mini gece kulübünü unutmamak lazım... Bu hafta yine bir değişiklik yapıp Fenix’te alırım soluğu... İstanbulluların buluşma noktası haline gelen Fenix’te buluşmak üzere...


En Moda 2 Gözlükler Türk insanı en yeni çıkanı,en trend olana anında sahip olup,takıp takıştırmayı sever...Malum hal böyle olunca,bir de yaz ayları yaklaşınca gözlük modası geliyor direk aklımıza.... Gözlük altından gizemli bakışlar sezonu bu sezon kapanıyor. Gentle monster.retro star ve birçok markanın ürettiği gözleri ön plana çıkaran renkli camlı gözlükler bu yazın plajlarda gözlerden düşmeyecek!Ne yalan söyleyeyim ben de hemen edindim...Şeker gibi renkleriyle varolan bu gözlüklerden edinmediyseniz en yakın gözlükçüye bir uğrayın...

İyi Çıkış Yapan 3 EnMarka Gucci Gucci markası birkaç yıldır süren sessizliğini son iki senedir bozdu.Via Montenapoleone Milano mağazası ise adeta şekerci dükkanı gibi!Mağazaya girdiğinizde nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz.Hazır giyimde floral desenlerin hakim olduğu koleksiyon çiçek bahçesinden farksız..Ayakkabı koleksiyonunda bu sezon yine sıkça rastlayacağımız terlikler mevcut.Çantalarda ise yazın sıklıkla ve rahatça kullanabileceğimiz GG marmont matelasse mini bag favorim!Baştan aşağıya Gucciye boğulmadan tek parçalarla markanın geri dönüşünü kutlayalım..

4

En Kullanışlı Clutchlar

Her sene yaza girmeden mutlaka edindiğim clutchların yaratıcısı İpek Haznedaroğlu bu sene de muhteşem modelleriyle elimizden düşmeyecek clutchlara imza atmış.Ben yazın plaja clutch kullanmayı tercih edenlerdenim.Hem taşıması kolay hem de çok kullanışlı.Bu harika clutchlar içine güneş kremlerinizi,telefon,cüzdan ne isterseniz alıyor,anlayacağınız kapasitesi baya büyük!Coral desenlerden,floral desenlere kadar ne ararsanız mevcut...İpek Haznedaroğlu tasarımlı bu çantalara online satış sitesinden sahip olabilirsiniz... www.ipekhaznedaroglu.com


moda ve yaşam

5

6

2

Kadın Rüyası Stiletto 1

Dolabınızın vazgeçilmez parçası stilettoların sizin de hayatınızdaki yeri büyükse kadınlar kulübüne hoș geldiniz!

8 3 1.Chrı̇ stı̇ an Louboutı̇ n 1545 € 2. Tabitha Sı̇ mson 795 $ 3. Aquazzura 1500 $ 4. Sergio Rossi 950 $ 5. Gianvito Rossi 875 $ 6. Giuseppe Zanotti 1700 $ 7. Jimmy Choo 2000 $ 8. Oscar Tiye 115 $

222 magdergi.com.tr

7

4


FIRIN&BURGER


düğün

Enbe Melodileriyle Düğün Türk mutfağının en önemli temsilcilerinden Develi’nin sahibi Arif Develi ve Sevil Develi’nin oğlu Ali Develi, düzenlenen muhteşem bir düğün töreniyle hayatını Özmen Un’un sahibi Erhan Özmen ve Mine Özmen’in kızları İpek Özmen ile birleştirdi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen düğün törenine sosyal yaşam dünyasının yanı sıra iş dünyasından da birçok önemli isim katıldı. Kokteyl ile başlayan düğünde Ali Develi ve İpek Özmen’in aileleri konuklarla yakından ilgilendi. Nikah saatinin yaklaşmasıyla birlikte konuklar salona alınırken, yaklaşık 1 yıl önce Ali Develi’nin kardeşi Nuri Develi’nin düzenlediği bir davette tanışan çift alkışlar eşliğinde konukların huzuruna çıkarak el ele nikah kürsüsüne yürüdüler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahla bir ömür mutluluğa “evet” dediler. Nikahın ardından evli olarak ilk danslarını eden çift, dans sonrasında tebrikleri kabul ettiler. Düğünde Ali Develi Vakko marka damatlığıyla oldukça şık gözükürken, İpek Özmen Monique Lhuillier imzalı gelinliğiyle güzelliğini pekiştirmişti. Düğünün ilerleyen saatlerinde ise, konuklar Behzat Gerçeker ve Enbe Orkestrası’nın eşsiz performansıyla gece boyunca eğlenirken, çift balayı için Singapur, Bali ve Phuket’i tercih ettiler. 

224 magdergi.com.tr

İPEK ÖZMEN, ALİ DEVELİ


KARTAȘ OTOMOTİV

Konya Devlet Karayolu No: 185 Balgat / Ankara (0312) 583 85 85 www.kartasotomotiv.com.tr


düğün

ȘEBNEM ERCANTÜRK, CENK EREN

YAȘAR - ALEV AKTÜRK

SEVİL - AHMET DEVELİ, İPEK ÖZMEN, ALİ DEVELİ, MİNE - ERHAN ÖZMEN


DIANA - GÖKHAN ZAN

CÜNEYT ASAN

AYȘE ÖZYILMAZEL

ERKAN - YELDA GÜRAL

Ali Develi ve İpek Özmen’in bu önemli gününde yanında olarak mutluluklarına șahitlik etmek isteyen birçok ünlü isim düğünde yerini aldı.


düğün

BÜLENT - SELVİ SERTTAȘ

GÜRAY - NADİR GÜLLÜ

Türk mutfağının önemli temsilcilerinden Develi Restaurant’ın sahiplerinden Ali Develi ile İpek Özmen hayatlarını birleștirdi. 228 magdergi.com.tr

ASLI AKTÜRK, BORA PEHLİVANLAR

PELİN AKAT, MURAT ÖZALP



advertorial

turkey


D

ünyanın savaşlarla dolu olduğu, terörün canlar yaktığı ve gelecek korkusunun hala yaşandığı, hatta daha çok yaşandığı son zamanlarda, herkesin bir batış bir de kurtuluş planı var. Birçok dernek, birçok örgüt, birçok düşünür ve aydın kadın gücünün kurtuluş planına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü, şu an dünyaya hakim olan eril enerjinin çatışmayı, kavgayı yeterince körüklediğine ve bu enerjinin dengelenmesi adına dişil enerjinin iş dünyasında, siyasette, her yerde daha aktif olması gerektiğine inanılıyor. Kadın girişimciler dünyanın her yerinde destek görüyorlar. Bu anlamda kadın girişimcileri desteklemek adına birçok kadın derneği kuruluyor. 25 yıldır muayenehane işletmeciliği yapıyorum, aslında ben de bir kadın girişimciyim. Diş hekimliği mesleğinde, şifa verme yönü açısından kadın gücüne inanılsa da, birçok cerrahi işlem, en başta da diş çekimi, nedense güç gerektiren bir müdahale gibi görülüyor ve birçok kadın meslektaşım hastalarından; “Sen kadınsın, diş çekebilecek misin?” sorusunu duyuyor. Dünyada da durum bu noktada bizden farksız. Ünlü konuşmacılar hep erkek, metotlar ve tedavilerde de ekol sahibi hekimler çoğunlukla erkek... “Divas in Dentistry” dünyada birçok üyesi olan ve diş hekimlerinden oluşan bir kadın grubu... Amacı; dayanışma ve birlikte gelişim... Buraya üye olan kadın diş hekimleri sürekli araştırıyorlar, öğreniyorlar, gelişiyorlar ve en önemlisi bilgilerini paylaşıyorlar. Aralarında konuşmacılar, metot sahibi, ekol sahibi diş hekimleri yani, tedavi ekollerine yön veren kadınlar var. Hatta diş firmaları bu kadınlar için özel enstrümanlar üretiyor.

“Divas in Dentistry” aynı zamanda bir kadın girişimci grubu ve bu diş hekimleri çok başarılılar. Sloganları “Building a baby, building a business”, yani “Çocuk da yaparım, kariyer de” diyorlar. Bu kadınlar müthiş bir şeyi başarmışlar, tüm dünyada konuşmacısından araştırmacısına kadar tamamına yakını erkek olan bu sektörde, konuşmacısından kurs veren hekimine kadar tamamen kadınlardan oluşan ve amaçları bu konuda dünyada liderlik olan bir grup oluşturmuşlar. İnce bir nüans var, burada kadın ve güç bir arada anılan bir şey değilken, kadın ve güç bilimsellik, gelişim ve dişilik hepsi bir arada anılan bir grup oluşmuş. Aslında bu erkek dünyasına bir meydan okuma değil, bir “Diva” hareketi. Biliyorsunuz, diva; bir sanata yıllarını vermiş, alanında usta ve tanınmış olan kadın sanatçı anlamına gelir. Yani biz diş hekimliğinin “Diva”larıyız diyorlar ve aynı zamanda “Stronger Together” diyorlar. Yani “Birlikte Güçlü” olduklarına inanıyorlar. Her an araştırıyorlar, öğreniyorlar, gelişiyorlar ve nefis vakalar çalışıp, hem estetik anlamda hem de cerrahi anlamda bunlardan edindikleri bilgiyi sürekli birbirleriyle paylaşıyorlar, tartışıyorlar ve gelişmeye devam ediyorlar. Kendilerine özel klinik konseptleri, kıyafetleri var, hepsi birer diva oldukları için dişiliklerinden taviz vermiyorlar ve klinik kıyafetlerinde de kadın doğasını yansıtıyorlar. Bu oluşuma başkanlık yapan Delia Tuttle’ın hikayesi de ilginç... Delia, aslında bir Romen ama Kaliforni’da muayenehanesi var. Bunun için çok mücadele etmiş, hem Romanya’da hem UCLA Üniversitesi’nde diş hekimliği okumuş. Amerika’da muayenehane açabilmek ve diplomasının orada kabulü için sil baştan yapmış ve şimdi Amerika’da kendi kliniğinde diş eti estetiği ve ileri cerrahi işlemler yapıyor. Sayısız çalışmaları var ve kliniği inanılmaz pozitif. Onun ve tüm dünya divalarının paylaşım yaptığı 6600 üyeli bir sosyal medya grubu var. Bizim kliniğimiz de tamamen kadın diş hekimlerinden oluşuyor ve bu konuda kadın girişimci derneklerinden verilen pek çok ödülüm var. Ben “Dental Estetik Center”ın kurucusu olarak birçok kadın girişimci derneğine üyeyim. Birçok zaman kadın diş hekimlerinin de bilgi paylaşımı yapacağı ve dayanışma içerisinde olacağı bir dernek kurmam gerektiği konusunda istekler ve öneriler geldi. Çünkü bu konuda doğal bir mentörüm. "Divas in Dentistry", bizim bu ihtiyacımızı dünya boyutunda karşılayacağı için adeta bizim için kız kardeşlerden oluşan; bilimi, bilgiyi, çalışmayı, gelişmeyi keyif haline getiren bir dernek oldu. Bizi o kadar betimliyorlar ki ayrı bir dernek kurma fikrinden vazgeçtik. "Divas in Dentistry"nin tüm dünyada liderleri var. Bu konuda çok seçiciler. Kendi prensiplerine uyan diş hekimlerini ve klinikleri lider yapmak ve o liderler aracılığıyla bu dayanışmayı devam ettirmek istiyorlar. "Divas in Dentistry", Türkiye lideri olmamız için bizi seçti. Bu, bizim için büyük bir sorumluluk ama zaten biz bu konuda gönüllü ve istekliyiz. Tabii ki amacımız tüm Türk kadın diş hekimleri için: “Stronger Together!” (“Birlikte Güçlü!”).  Yazan: Güzin Kırsaçlıoğlu


düğün

Neziroğlu Ailesinin Mutlu Günü Bahar Cebecioğlu ve Yaşasın Kızıldemir’in kızları Pırıl Kızıldemir ile Gülnur-Serdar Neziroğlu çiftinin oğulları Nezir Serhat Neziroğlu, Sheraton Otel’de gerçekleşen düğün töreni ile dünyaevine girdiler. İç Mimar Pırıl Kızıldemir ile Neziroğlu Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Nezir Serhat Neziroğlu, Sheraton Otel’de gerçekleşen şık bir düğün töreni ile hayatlarını birleştirdi. Birbirlerine coşkuyla evet cevabı veren genç çift, yakın arkadaşları, aile dostları ve akrabaları ile birlikte gece geç saatlere kadar eğlendi. Gece boyunca misafirleriyle birlikte keyifli anlar yaşayan çift, balayı için Maldivler’e uçtu. 

232 magdergi.com.tr

PIRIL KIZILDEMİR, NEZİR SERHAT NEZİROĞLU


Yeni Nesil SĂźrme

Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara Telefon: 0312 385 88 50 www.hatupen.com.tr

/hatupen

hatupen@hatupen.com.tr


düğün

GÖKÇE ERDOĞAN

VALARIYA - GÖKHAN ATILGAN

GÜLNUR - BERAT SERDAR NEZİROĞLU, BAHAR CEBECİOĞLU, YAȘASIN KIZILDEMİR

Genç çiftin aileleri misafirleri kapıda karșılarken gece boyunca da tüm konuklarla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik gösterdiler. 234 magdergi.com.tr

NEVİN KIZILDEMİR


BEYZA ȘENOCAK, FEYZANUR FIRAT, MERVE GÜLER

SERKAN - SELİN NEZİROĞLU

DEMİRHAN KIZILDEMİR, DOĞA TERCANER

SEDA - CAN ÇAVUȘOĞLU


düğün

OĞUZHAN - GÖZDE ERKEK

ÖZGÜN - METİN ÖZMEN

YAĞMUR KABAK

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra nikah masasına doğru büyük bir mutlulukla yürüyen genç çift, tüm șahitler huzurunda așklarını resmileștirdi. FİLİZ - UĞURHAN TİRYAKİ

NERMİN BOYACIOĞLU


ECE - DİRENÇ TAKAR

MEMNUNE - OSMAN KARAGÖZ

Çiftin düğün töreni Ankara cemiyet hayatının önemli isimlerini bir araya getirdi.

OĞUZHAN - BURCU OKUTANSOY

SÜREYYA ÜZMEZ

MİNE - SİNAN AYGÜN


röportaj

Kaliteli Giy Keyifli Gez Lezzetli Ye Günlük hayatını, stilini, gezip gördüğü yerleri ve deneyimlediği lezzetleri takipçileriyle paylașarak sosyal medya fenomeni haline gelen Gamze Biran, blogger olma serüvenini ve yakın dönemdeki projelerini bizlerle paylașıyor...

238 magdergi.com.tr


B

logger olma serüveniniz nasıl gelişti?

8 sene önce İTÜ İşletme Mühendisliği’nde okurken başladığım blog yolculuğuma şu an stilist ve dijital etki yaratıcısı olarak devam ediyorum. Markalar için sosyal medya projeleri üretip hayata geçirirken günlük hayatımı, stilimi ve seyahatlerimi de @ gamzebiran instagram hesabımda takipçilerimle paylaşıyorum.

elbiseler ama en önemlisi de alakasız parçaları üst üste giyip çıkmak olacak.

Takipçilerinize sürprizleriniz olacak mı?

Tabii ki, her zaman! Yeni seyahatler, yeni projeler ve yeni işbirlikleri geliyor, takipte kalmayı unutmayın.

Yazmak ne ifade ediyor sizin için?

Aklımdan geçenleri sözcüklere dökmek ve paylaşmak gerçekten çok keyifli bir his.

Takipçi sayısı nasıl artıyor sizce?

Herkesin sahte beğeni ve takipçi satın alarak işi çözdüğü bir dönemde ben hala organik olandan yanayım. Az ve öz olsa da kendi kitlenizi yaratın. Belli bir ritüelde kaliteli ve özgün içerikler girin, bir tarz oluşturun. Bakış açınız, tonlarınız, giydikleriniz kimseninkilere benzemesin ve en önemlisi de samimi olun.

Artık blog yazmak, instagramda hesap açmak neredeyse herkes için olmazsa olmaz bir durum halini aldı... Peki herkesin benzer alanlarda var olduğu bu sosyal platformlarda farklı olmak için neler yapmak gerekiyor sizce? Ortaya özgün ve kaliteli içerik koymak sizi farklılaştıracaktır. Herkesin güçlü olduğu yönler farklıdır, önemli olan onu ortaya çıkarmak ve en iyi şekilde paylaşmak... Çok iyi yemek yapıyor olabilirsiniz ama onu en güzel haliyle çekip paylaşamadıktan sonra diğerlerinden bir farkınız olmayacaktır. İyi olduğunuz yönlerinizi ortaya çıkarın, eksik yönlerinizi geliştirin.

Yakın dönem proje ve hedeflerinizden bahseder misin? İnsanların bakıp ilham alabileceği, trendlerden herkesten önce haberdar olabileceği bir platform olmayı hedefliyorum. Bir de kendi adıma marka kurma çalışmalarım devam ediyor. 

Sosyal medyayla ilişkiniz ne zaman, nasıl başladı?

Sosyal medyayla ilişkim çoğu insan gibi facebookla başladı, sonra twitter geldi ama son 3 senedir instagramla top noktaya ulaştığını düşünüyorum. Snapchat ve youtube da bu süreçte sıkça kullandığım diğer mecralar arasında.

Peki modaya her zaman ilginiz var mıydı? Yoksa sosyal medya kullanımı popüler olduktan sonra mı keşfettiniz?

Modaya ilgim okul yıllarımdan beri vardı, o yüzden mühendislik okurken nasıl moda dünyasına dahil olurum dedim ve bir moda bloğu açtım. Sonrasında dergilerde staj, çekimlerde asistanlık derken bu dünyayı çok sevdiğimi anladım. Okul bittikten sonra da moda sektöründeki tecrübelerim ve bloğum bana yeni iş kapıları açtı.

En beğendiğiniz Türk ve yabancı tasarımcılar kimler? Elif Cığızoğlu, Nihan Peker, Zeynep Tosun, Hüseyin Çağlayan, Riccardo Tisci, Alexander Wang...

Kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Rahat, şık ve bolca aksesuarlı.

Bu yılın trendleri sizce hangi ürünler üzerinde yoğunlaşacak?

Sezonun olmazsa olmazı terlikler, korseler, nakışlı yamalı işlemeli Jean ve denim ceketler, oversized gömlekler, bağcıklar, romantik


düğün

Sonsuza Dek Evet Ankara’nın köklü reklam ajanslarından Buz Reklam Ajans Başkanı Koray Uygur ile Dilara Dökmeci Grand Ankara Hotel’de gerçekleşen törenle evlendiler. Üniversite sıralarında başlayan aşklarını evlenerek resmileştiren genç çiftin düğün töreni iş, siyaset ve cemiyet hayatından birçok ismin katılımıyla gerçekleşirken gelin ve damadın ailesi misafirlerini kapıda karşıladı ve hepsiyle tek tek ilgilendi. Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından nikah masasına doğru yürüyen mutlu çift ise adeta parıldıyordu. Büyük bir coşku içerisinde birbirlerine evet dedikten sonra heyecanla ilk danslarını gerçekleştiren mutlu çiftten misafirler gözlerini ayıramadı. Gece geç saatlere kadar eğlence devam ederken düğünün ardından mutlu çift Maldivler’e uçtu. 

240 magdergi.com.tr

KORAY UYGUR, DİLARA DÖKMECİ


FIRIN&BURGER


düğün

ERDEM - HANDE DÜLGER

OSMAN İRMİȘ

FERDA TANSİKAVOĞLU, ZEREN ERKUT

Gelin hanımın babası: “Kızların babalarına vedası zordur, bu nedenle bugün mutluluk, gurur ve hüzünle karıșık duygular besliyorum.” dedi.

DEMET ATALAR, MİNE EĞİLMEZ, HÜSAMETTİN DÖKMECİ, ERSAN UYGUR, TÜLAY UYGUR


düğün

DİLEK DEMİRCİ

AYTEKİN - ECEM KELEȘ

ÇİĞDEM ÇAĞLAR ÖZDEMİR

MERVE DÖKMECİ

HASAN KOCA, BEGÜM YILMAZ

Buz Reklam Ajansı‘nın Onursal Bașkanı Ersan Uygur bu özel günde yanlarında olan tüm dostlarına, basın mensuplarına ve bürokratlara tek tek teșekkürlerini iletti.


düğün

BURCU ARISOY, UMUT EREL

SEMA AKBAȘ

lası için Daha faz om/online i.c magderg

244 magdergi.com.tr

ÖZGECAN ÜÇER, EREN ȘİMȘEK

YAĞMUR DÖKMECİ


ASUMAN BOZKURT

YAĞMUR GÜLVEREN

MEHMET CAN AYDIN, MELİS EREN

AHMET ALBAYRAK, DAMLA İBİȘ

MERT - NAZAN DİNÇ


röportaj

Evlerinizde Fark Yaratın Ufak değișikliklerle evinizde fark yaratmanız için kendi tasarımı olan yastıklarla dekorasyon önerileri sunan Türkiye Güzeli Gizem Memiç renkli yolculuğuna nasıl bir ilhamla çıktığını anlatıyor...

246 magdergi.com.tr


İ

ş ve öğrencilik hayatındaki geçmişinden kısaca bahsettikten sonra, şu anki sektörüne geçiş yolculuğunu dinleyebilir miyiz?

Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden 2014 yılında mezun oldum. Hem öğrencilik hayatım boyunca hem de sonrasında işimi her zaman severek yaptım. Yaptığım projelerde küçük ama önemli detaylara sıra geldiğinde mekanları özelleştirmek adına dekoratif ürünler seçerken hep aynı ürünlerden oluşan bir arşivim olduğunu fark ettim. Daha farklı seçeneklere ihtiyacım vardı ancak piyasada var olan ürünler sınırlıydı. Kendi markamı yaratma fikrim de bu ihtiyacımdan ortaya çıktı.

Tasarımlarına yalnızca yastıklar üzerine mi devam edeceksin?

Piyasadaki yastık çeşitliliğini yeterli bulmadığımdan bu işe ilk olarak yastık tasarımı yaparak başladım. Hep aynı modellerden seçmek zorunda olmaktan sıkılmıştım; daha renkli, daha canlı, daha modern desenlere ihtiyacım vardı ve o şekilde kendi koleksiyonumu oluşturmaya başladım. İlerleyen zamanlarda tabii ki farklı ürünler de tasarlamayı düşünüyorum.

İlham kaynağın neler?

Tasarım yaparken kendi çevremden ilham alıyorum. Desenlerin her biri hayatımdan parçalar yansıtıyor. Yani aslında her bir yastıkta ben varım.

Kendi evinde en çok hangi odada rahat ediyorsun?

Evimde rahat ettiğim mekanlar o anki ruh halime göre değişiyor aslında. Ancak huzurlu hissetmek için olmazsa olmazlarım var... Kendi evimde fazla eşya kullanmayı sevmiyorum. Mobilya seçimlerim ihtiyaçlarım doğrultusunda, ihtiyacım olmayan mobilyaları dekorasyon amaçlı olarak kullanmak istemiyorum. Küçük dekoratif ürünler yerine hem fonksiyonel hem dekoratif olabilecek ürünleri tercih ediyorum. Favorilerim arasında tahmin edeceğiniz üzere, renk renk yastıklarım ve çeşitli aydınlatma elemanlarım vardır.

Odanın dekorasyon tarzını nasıl özetlersin? Sade, fonksiyonel ve rahat; gereksiz detayların yer almadığı huzurlu ve dinlendirici bir mekan.

Özel sipariş alıyor musun?

Alacağım özel siparişler olabilir. Bu, siparişlerin içeriğine göre değerlendirebileceğim bir durum.

Yeni çıktığın bu yolculukta kendini görmek istediğin nokta neresi? Şubeleşmek, yurt dışına açılmak gibi ideallerin var mı?

İç mimari ve dekorasyon anlamında ülkemizde yeterince hareketlilik olmadığını düşünüyorum. İnternetten bulduğumuz, beğendiğimiz dekoratif ürünlerin çoğu yurt dışında yabancı markalar tarafından üretiliyor. Öncelikle daha çok seçenekle Türk markalarının tercih edilmesini ve onlardan biri olmayı isterim. Sonrasında tabii ki yurt dışına açılmak ve tasarımlarımı daha fazla insanla paylaşmak çok güzel olur. 


düğün

Podyumların Patronu Evlendi Joker Ajans’ın Sahibi Burak Özdemir ile Ukraynalı güzel Mariia Polunina şık bir düğün töreniyle evlendi. Ankara’nın köklü cast ajansı Joker Ajans’ın Sahibi Burak Özdemir ile Mariia Polunina dünyaevine girdi. Ataköşk Otel’de gerçekleşen düğün törenine Burak Özdemir’in beraber çalıştığı mankenler ve Ankara’nın tanınan simaları katıldı. Tüm misafirlerin yerini almasının ardından büyük bir heyecanla balo salonuna giren genç çift, büyük bir coşkuyla karşılandı. Sahneyi bir an olsun boş bırakmayan misafirler doyasıya eğlendiler. Burak ve Mariia çifti ise bu mutlu günlerine şahit olan tüm misafirleriyle tek tek ilgilenerek teşekkür etmeyi ihmal etmediler. 

248 magdergi.com.tr

MARIIA POLUNINA, BURAK ÖZDEMİR


Rezervasyon No: 0312 219 02 99


düğün

TUĞBA ÖZBAL

FAİK KURAL

HÜLYA KURAL

HAFİZE AYIK

ȘİİR YOLAÇAN

Gelin Mariia Polunina; Modacı Hafize Ayık imzalı gelinliğiyle gecede göz kamaștırdı.

AYDAN ÖZDOĞAN

TÜZÜN GELGEL

HANDAN BANU ÖZTÜRK



davet

Bekarlığa Keyifli Veda Ersin Yağız ile dünyaevine girecek olan cemiyet hayatının zarif ismi Rezan Anık, renkli bir bekarlığa veda gecesi düzenledi. Rezan Anık düzenlediği bekarlığa veda gecesiyle dostlarını bir araya getirdi. Ankara’nın tanınmış birçok ismi Rezan Anık’ın bekarlığa veda ettiği davette onu yalnız bırakmadı. Düzenlenen etkinlik, eğlenceli anlara sahne oldu. Davette tüm davetliler başlarına taç taktılar ve ellerine kına motifleri yaptırdılar. Uzunca bir masayı dolduran misafirlerin bulunduğu locadan sık sık kahkaha sesleri yükselirken misafirler gece boyunca canlı müzik eşliğinde eğlenerek dans ettiler. 

252 magdergi.com.tr

REZAN ANIK

NESRİN KILAVUZ

HANDAN BANU ÖZTÜRK

CEREN CAN


GÖKÇE ÖZCAN

FATMA SEMİZ

Rezan Anık’ın bekarlığa veda ettiği geceye Gökçe Özcan, Feride Șahin, Fatma Semiz ve Beril Çavușoğlu gibi cemiyet hayatının önde gelen birçok ismi katıldı.

BERİL ÇAVUȘOĞLU

EBRU AYKUT

FERİDE ȘAHİN


HAKAN DEMİREZ

“ Amerika’da moda genel yaşamda pek önemsenmiyor, insanlar çalışmaya o kadar odaklanmış ki kimsenin boş vakti yok.” GÜLÇİN YALÇIN

Șu an Amerika seyahatinde olan GLC Butik’in sahibi Gülçin Yalçın ile gerçekleștirdiğimiz röportajda bizlere Amerika’daki gözlemlerini aktarıyor...

advertorial

Amerika Notları


İ

müsünüz?

ş için yurt dışına çok sık seyahat ediyor musunuz? İş için yurt dışına çok fazla seyahat etmem gerekeceğini düşünüyorum, özellikle de bundan sonra. Çünkü bu sektörde yenilikleri takip etmek gerekiyor, ufkunuz açılıyor, yenileniyorsunuz.

Yurt dışında mağaza açmayı düşünür

Yurt dışında mağaza açmayı kesinlikle düşünürüm ama bu yakın gelecekte olacak bir şey değil. Şu anda Ankara’daki mağazalarımız, GLC Butik ve Sarar mağazalarımıza konsantre olmak istiyorum ama gelecek için güzel planlarım olduğunu belirtmek isterim. Bunları yavaş yavaş hayata geçiriyoruz. Mesela Sarar mağazasında VIP salonumuz var, orada müşterilerimize özel hizmet sunma imkanımız oluyor.

Oradaki moda anlayışıyla ülkemizdeki arasında ne gibi farklılıklar var sizce? Amerika’da moda anlayışı sadece belli bölgelerde var. Bunlar, Los Angeles’ın Hollywood tarafında yaşayan insanlar, film yıldızları

gibi... Ya da San Francisco’nun merkezinde çalışan insanlar. Onların dışında herkes çok rahat ve spor giyiniyor, modayı kimse önemsemiyor desem yalan olmaz.

Yaşam tarzı olarak, Amerika ile ülkemiz arasında nasıl farklar gözlemlediniz? Nerede yaşamak daha kolay sizce? Amerika’da moda genel yaşamda pek önemsenmiyor, insanlar çalışmaya o kadar odaklanmış ki kimsenin boş vakti yok. Çalış çalış çalış... Bizler çok rahat ve lüks yaşıyoruz onlara göre. Bizim kadınlarımız ve erkeklerimiz çok dikkat ediyor giyimine, görünümüne. Millet olarak çok şıkız.

Amerika’da yaşamaya gelince… Pek kolay değil, hatta zor. Hele Türk insanı için daha zor. Burada her şey kurallarla ilerliyor. Çok katı kurallar ve cezalar var. En kötüsü pazarlık diye bir şey yok. Otomasyon sistemine bağlı hayatları var herkesin. İşin ilginç yanı herkes halinden çok memnun. Mesela, geçenlerde girdiğim bir mağazadaki kasiyer hanım 85-90 yaşlarındaydı ama öyle aktif, öyle yoğun çalışıyor ki adeta yaşını unutmuş, yaşlanamamış. Bizde yaşam daha kolay, paylaşmayı biliyoruz, yardımlaşmayı seviyoruz. 


davet

Yeni Yaşa Keyifli Kutlama Nar Hediyelik ve Budakaltı Restaurantları’nın sahibi Meltem Bengi, yeni yaşını dostlarıyla birlikte kutladı. Yeni yaşına giren Meltem Bengi, doğum gününü Afitap Akıncı, Aysu Yavuz, Bengü Özdemir, Begüm Akış, Banu Akış, Beril Çavuşoğlu, Perihan Uyar, Gamze Önsoy Güngör ile birlikte kutladı. Öğlen arkadaşlarıyla yemek yiyeceğini düşünen Bengi, alkışlarla gelen doğum günü pastasını görünce çok şaşırdı. Sürpriz doğum günü organizasyonundan dolayı bir süre şaşkınlığını atamayan Meltem Hanım, hediyelerini açarken dostlarına ayrı ayrı teşekkür etti. 

256 magdergi.com.tr

MELTEM BENGİ

BERİL ÇAVUȘOĞLU

AYSU YAVUZ

GAMZE ÖNSOY GÜNGÖR


AFİTAP AKINCI

BENGÜ ÖZDEMİR

PERİHAN UYAR

BEGÜM, BANU AKIȘ

Cemiyet hayatının tanınan isimlerinden Meltem Bengi, arkadașlarının hazırladığı kutlamayla yeni yașına merhaba dedi.


Ceket 619 TL

Tişört 179 TL

Bluz 369 TL

Elbise 589 TL

Pantolon 339 TL Pantolon 289 TL Ayakkabı 259 TL

Etek 1029 TL

Ayakkabı 499 TL

Ayakkabı 499 TL

258 magdergi.com.tr


Bluz 389 TL

Bluz 179 TL

Pantolon 389 TL

Elbise 519 TL

Ayakkabı 359 TL

Pantolon 339 TL

Gömlek 339 TL

Ayakkabı 429 TL

Terlik 359 TL

Şort 289 TL

Tişört 239 TL

Yelek 579 TL


davet

Karaf Restaurant’ta Başbuğ’a Sürpriz Parti Ankara’da sosyal yaşamın sevilen isimlerinden Ersan Başbuğ’un yeni yaşı sürpriz bir partiyle kutlandı. Ersan Başbuğ’un eşi Sinem Başbuğ tarafından organize edilen parti Karaf Restaurant’ta gerçekleştirildi. Günler öncesinden dostlarını arayıp davet ederek eşine sürpriz yapan Sinem Hanım eşiyle birlikte Karaf Restaurant’a geldi. İş yemeği yiyeceğini zanneden ve her şeyden habersiz restauranta giren Ersan Başbuğ kendisini doğum gününü kutlamak için bekleyen dostlarının arasında buldu. Yeni yaş tebriklerini kabul eden Es Styling’in sahipleri Ersan Başbuğ zarif eşi Sinem Başbuğ’a bu düşünceli organizasyon için ayrıca teşekkür etti. 

260 magdergi.com.tr

ERSAN - SİNEM BAȘBUĞ


AYSEGÜL AYVAZ ECE - SERKAN GÜLEÇ

EBRU - AYDIN KOÇAK

Ersan Bașbuğ’un eși Sinem Bașbuğ tarafından organize edilen sürpriz doğum günü partisi eğlenceli anlara sahne oldu.

BATUHAN - TUĞÇE SAFİ

HİLAL - ONUR ÖZTÜRK


röportaj

KABUHAN, ASLIHAN CANPOLAT

5’i Bir Yerde

Kardeşlerden Sezon Trendleri Moda sektöründe efsane olmuș markalara atıfta bulunan esprili t-shirtleriyle hızlı bir çıkıș yakalayan ve ürün yelpazeleri günden güne genișleyen 5 kız kardeșin kurduğu “5in1Canpolat” 2012 yılından beri sosyal mecralarda renkli serüvenlerini yașarken modaseverleri de sezon trendleriyle bulușturuyor...

262 magdergi.com.tr


5

in1 Canpolat’ın ziyaretçilerine sunduğu tarzı nasıl tanımlıyorsunuz?

5in1Canpolat genel bir konsepte sahip diyebiliriz aslında. Sokak modasının yanı sıra şık kıyafetler de bulabilirsiniz bizde. Bizi diğer butiklerden ayıran en belirgin özelliğimiz, hazır giyimin yanı sıra kendi koleksiyonlarımızı da yapıyor olmamız. Ayrıca özel dikim de yapıyoruz. Yani istediğiniz bir modelle bize gelip aynısını diktirebiliyorsunuz ya da biz de size yakışacak model önerilerinde bulunabiliyoruz.

olan rahat ve geniş kıyafetler, nakışlar, çizgili ve çiçek desenler de yine bizimle. Ama bu yaza asıl damgasını vuracak olanlar; büstiyerler, korseler, tek omuz kıyafetler, pötikareler, kırmızılar, fuşyalar gibi görünüyor.

Moda takipçilerinin en çok tercih ettiği ürünler neler?

Biz modayı yakından takip eden bir milletiz. Genele bakıldığında hepimizin dolabında o sezona ait 1-2 hit parça bulunuyor mutlaka. Ama rahat giyimden de vazgeçemiyoruz. Önemli olan da rahat parçaları şık kullanabilmek. Herhangi bir kotu, şık parçalarla tamamlayarak elegan bir hale getirmek bizim elimizde. Ve biz bunu iyi yaptığımızı düşünüyoruz. Rahat bir elbiseyi spor ayakkabıyla kombinleyerek günlük olarak kullanabilirken birkaç aksesuarla gece şıklığını da yakalayabiliyoruz. Yani ne kadar moda desek de standart parçaları kombinlemek genelimizin tercihi oluyor.

Mağazalaşma sürecinizi İstanbul dışında da sürdürmek gibi planlarınız var mı? İstanbul’un farklı bölgelerinden istek olduğu gibi mağazalaşma konusunda şehir dışından da ciddi talep var ve bu durum bizi çok mutlu ediyor tabii. Ama biz biraz gelenekçiyiz herhalde bu konuda, yani elimizin değmediği işi kabullenemiyoruz. Bayilik vermeye çok sıcak bakmasak da belki bir süre sonra kontrolümüz altında olabilecek mağazalarımız olabilir. Şimdilik Nişantaşı’nda iki şube olarak devam ederken internet sitemiz (www.5in1canpolat.com) ve instagram hesabımızla (5in1canpolat) Türkiye’nin dört bir yanına yoğun bir ulaşım sürecimiz var. 

Sosyal medyada çok fazla takipçiniz var, sizi farklı kılan en önemli özellikleriniz neler? Aslında az önce saydığım genel konsepte sahip oluşumuz müşterilerimiz tarafından çok seviliyor. Dünya modasını çok yakından takip ediyoruz ve böylece kombinlerimizi iyi yapıyoruz. Ama bana sorarsanız bizi farklı kılan en belirgin özelliğimiz, samimi oluşumuz. Evet biz satış sayfasıyız fakat kendi hayatımızdan da kareler paylaşıyoruz. Gittiğimiz bir mekanı sevdiysek, aldığımız bir hizmetten ya da üründen memnun kaldıysak takipçilerimizle mutlaka paylaşıyoruz. Doğru olmayan işin içinde bulunmuyoruz. Bir de atlamamam gereken bir diğer konu; markamızın adından da anlaşılacağı üzere biz birbirine çok bağlı 5 kız kardeşiz. Sanırım takipçilerimizin bu da çok hoşuna gidiyor.

2017 ilkbahar/yaz koleksiyonlarının öne çıkan trendleri neler?

Bu sene biraz daha geçmişe dönüş var diyebiliriz. Geniş omuzlu kıyafetleri, İspanyol paçaları sık sık göreceğiz. Tabii vazgeçilmezimiz


davet

FERYAL GÜLMAN

ZAFER KOZANOĞLU, İDİL GAZİOĞLU, ARZU SABANCI

EPOS 7 Dünya Kadınlar Günü’nü Kutladı Kültür mirasımızın gelecek nesillere aktarılması amacı ile kurulan EPOS 7 Derneği’nin Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Ortaköy Radisson Blu Bosphorus’ta gerçekleşen etkinliğinde İdil Gazioğlu, vücudu tam dengeye getirmenin formüllerini paylaştı. EPOS 7 Dernek Kurucuları Zafer Kozanoğlu ve Arzu Sabancı ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe çok sayıda davetli katıldı. Tarihe ve kültüre yaptığı katkılarla adından söz ettiren EPOS 7 Derneği, gerçekleştirdiği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Radisson Blu Bosphorus’ta gerçekleşen etkinliğe iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasının tanınmış simaları katıldı. EPOS 7 Derneğinin “Dünya Kadınlar Günü” etkinliğinde vücudu tam dengeye getirmenin formüllerini paylaşan İdil Gazioğlu, sağlıklı yaşam ve genç kalma formüllerini üyeler ile paylaştı. 

264 magdergi.com.tr

BERRİN OKÇU


davet

YEȘİM DOĞUKAN, BERT FOL

DİLEK TÜRKER

lası için Daha faz om/online agdergi.c

m

ASLI ȘEN

PELİN ÖNGEL

DEMET HANİF

Epos 7 Derneği Kurucuları Zafer Kozanoğlu ve Arzu Sabancı davete ev sahipliği yaptı.


davet

Göz Kamaştıran Davet 30 yılı aşkın tecrübesiyle modern ve özgün stillerin moda dünyasındaki en güçlü temsilcilerinden Fidan Şimşek, formları, kalıpları, incelikli detayları ve romantik olduğu kadar ışıltılı tonlarıyla fark yaratan benzersiz bir gelinlik koleksiyonuna imza attı. Baharın ve yaz mevsiminin en keyifli tonlarının, incelikli işlemeler, rafine dantel detaylarıyla buluştuğu Fidan Şimşek 2017 Spring - Summer Wedding Collection’u yeni sezon gelinleri için Nopa’da düzenlenen çarpıcı bir davette görücüye çıktı. Masalsı gelinlikler kadar minimal ve modern tasarımları tercih edenler için de özgün parçaların yer aldığı Fidan Şimşek 2017 Spring Summer Wedding Collection lansmanında, düğün ve davet sezonuna uygun abiye alternatifleri de sergilendi. Davete stil, moda, cemiyet ve magazin dünyasının ünlü isimleri yoğun ilgi gösterdi. Koleksiyonla beraber moda dünyasının yeni trendleri, sezona yönelik stil ve kombin önerilerinin de konuşulduğu Fidan Şimşek 2017 Spring - Summer Wedding Collection lansmanında konsepti tamamlayan ikramlar ve süslemeler de davetlilerden tam not aldı. 

266 magdergi.com.tr

CEYLAN ATINÇ, FİDAN ȘİMȘEK, BENSU SORAL

ESRA TÜRKER - YEȘİM ÇAKAN


21 - 29 NİSAN Sağlık ve lezzet bİr arada öğle ve akşam yemeklerİnde akdenİz mutfağı’nda REZERVASYON | 0312 266 68 14

bilkentotel.com.tr

0312 266 46 86

Bizi Takip Edin


Düşe Kalka Büyümek

davet

ÖZLE ÖZER

CEYLAN ÇAPA

Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği çatısı altında, Cemra Çarmıklı, Yelda Demirören, Yasmin Gülman gibi genç isimler tarafından kurulan Genç Paylaşım Grubu, ilk projesini başarılı Pedagog ve Eğitimci Yankı Yazgan ile birlikte “Düşe Kalka Büyümek” konulu bir seminer düzenleyerek tanıttı. Genç Paylaşım Grubu öncülüğünde gençler arasındaki toplumsal duyarlılığı artırmak adına Four Seasons Istanbul at the Bosphorus’ta düzenlenen seminere sosyal yaşam dünyasının tanınmış isimleri katılarak destek oldular. Yankı Yazgan’ın merak edilen soruları da cevapladığı seminerde bebeklikten ergenliğe hayatın farklı dönemlerine özgü gelişim aşamaları ve sorunları hakkında akla gelenler konuşuldu. Yankı Yazgan, anne babaların çocukları hakkında yaşadığı telaşlara, ikilemlere değinirken seminerin sonunda ise konuklar Yazgan’ı ve Genç Paylaşım Grubu yöneticilerini tebrik ederek davetten ayrıldılar. 

268 magdergi.com.tr

YASMİN GÜLMAN, YELDA DEMİRÖREN, CEMRA ÇARMIKLI

FATOȘ SARIGÜL

DENİZ BERDAN


SİTARE AKDİLEK

HANİFE AKDAĞ

TUĞANA SAVGI KAYA

AYȘEGÜL TOPLUSOY

EMEK SARAN

BESTE YURTTAȘ

Sosyal yașamın genç kușak temsilcileri tarafından kurulan “Genç Paylașım Grubu”nun toplantısına tanınmıș simalar katıldı.


davet

Panora’da Stil Önerileri YASEMİN ÖĞÜN- AYȘEGÜL AFACAN KÖKSAL

“Moda Tutkusu” blogları ile sosyal medyanın en çok takip edilen isimleri arasında yer alan Yasemin Öğün ve Ayşegül Afacan Köksal, Panora AVM’de stil üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Herkesin bir stilinin olduğunu vurgulayan ikili, izleyicileri sahneye davet ederek stilleri üzerinden değerlendirme yaptı. Sosyal medyada nasıl bilinir oldukları ile ilgili de bilgi veren Öğün ve Köksal “Sosyal medyada kendiniz gibi olacaksınız” dedi. Yeni sezon trendleri ile ilgili tüyoları da Panora AVM ziyaretçileri ile paylaşan başarılı ikili “Herkesin kendine yakışanı ve hissettiğini giymesi büyük önem taşıyor” diye konuştu. MAG PR tarafından düzenlenen ve çok sayıda moda tutkununu bir araya getiren etkinlik, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi. 

270 magdergi.com.tr

MELİKE GÖKÇE

MELEK KATI

EBRU DEMİRYÜREK


ZEYNEP AYDA, KADRİYE KERİMOĞLU

AYLA GÖRGÜLÜ

GÜLENNUR AYDIN

“Uzun görünmek istiyorsanız tek renk giyin” diyen MyBestFriends markasının kurucuları, uluslararası platformda Türkiye’yi temsil eden bloggerlar arasında yer alıyor. ZEYNEP OKUTAN, KUTLU TAMAY

FUNDA BEKİȘOĞLU


davet

HANDE YÜKSEL ȘEN, NİHAN ÜÇER

YASEMİN DURAN

lası için Daha faz om/online i.c magderg

Yoğun ilgi gören etkinlikte pek çok moda tutkunu bir araya gelerek keyifli sohbetin tadını çıkardı. 272 magdergi.com.tr

HANDAN BANU ÖZTÜRK

BETÜL ERTÜRK

IȘIN KURȘAKLIOĞLU, ZAFER ÇAVUȘOĞLU

EMEL YAVUZ


Altın İğne İle Güzelleşin

A

DR. ALİ ȘAHAN

ltın İğne Radyo Frekans uygulamasında radyo frekans cihazının altın iğneli başlığı cilde temas ettirildiğinde mikro iğneler otomatik olarak ayarlanan derinlikte cilt içerisine ani bir giriş yapar. Çok sayıdaki altın uçlu mikro iğnelerle cilt üstünde fraksiyonel mikro delikler oluşturur ve sadece iğne ucundan gönderilen cilt üstüne temas etmeyen radyo frekans ile dermiste kollajen ve elastin üretimi tetiklenirken, epidermis ve yüzeyel cilt tabakalarına potansiyel termal hasar verilmez. Amaç; verilebilecek en yüksek enerjileri deriye bir zarar vermeden doğrudan cilt altına ulaştırmaktır.

Altın İğne Radyo Frekans Hangi Amaçla Kullanılır?

Cilt gençleştirmek ve kırışıklık tedavisinde, boyun ve dekolte bölgesini toparlamada, iz tedavisinde, sivilce izi tedavisinde, çatlak tedavisinde, kol ve bacaklardaki sarkmaların tedavisinde, gözenek sıkılaştırmada, aktif akne tedavisinde ve hiper hidrozis aşırı terleme tedavisinde kullanılır.

advertorial

Altın İğne Radyo Frekans uygulaması özellikle yüzde, alın, kaş arası, göz çevresi, dudak üstü, ve yanaktaki kırışıklıkları tedavi etmekte oldukça sık kullanılmaktadır. Radyo frekansın ayrıca, yüzde gerginliğe yol açan ve sarkmayı toparlayıcı bir etkisi de vardır. Altın iğne yöntemi, boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmede ve sarkmaları düzeltmede oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. Özellikle, izlerin direkt olarak içine yapıldıkları için oldukça etkili olmakta ve izleri daha iyi daha kabul edilebilir bir hale getirmektedir. Altın İğne Radyo Frekans yönteminin en sık kullanıldığı alanlardan bir tanesi; yüzdeki sivilce izlerinin tedavisidir. Bu izlerin çapları küçülür, derinlikleri azalır, derin olan sivilce izleri hafifler, hafif olanlar geçer, gözenekler daralır, cilt daha canlı berrak bir hale gelir.

Tıpta uzun yıllar gerek estetik alanında, gerekse diğer alanlarda güvenilir olarak kullanılan bir yöntem olan radyo frekans yöntemi teknolojinin gelișmesiyle birlikte çeșitli gelișmeler göstermiștir. Altın İğne Fraksiyonel Radyo Frekans yönteminde ise, altın iğneler sayesinde atıș, direk olarak cilt altı dokulara yapılarak hedeflenen alana verilir. Uygulama ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktaları Dr. Ali Șahan bizlerle paylașıyor... Bu amaçla fraksiyonel lazerle kombine ederek kullanmak tedavinin verimliliğini arttırmaktadır. Çatlaklar da bir çeşit iz olduğu için deri ve deri altı yırtıklarının tedavisinde radyo frekans oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Çatlakların tamamen yok olması mümkün değildir, ancak daha iyi hale getirilebilir, rengi düzelir, çatlakların çapları daralır, deri daha pürüzsüz bir hale gelerek çatlakların görünürlüğü azaltılır. Çatlak tedavisi arzu edilirse fraksiyonel karbondioksit lazerle de kombine edilmektedir. Özellikle, kilo alıp vermeden kaynaklanan deri sarkma ve gevşekliğinin tedavisinde altın iğne RF başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Uygulama kolların iç yüzeylerine ve bacak içlerine son derece konforlu bir şekilde yapılmaktadır. 1 ay aralıklarla 3 seans yapılması gerekmektedir. Kol ve bacak bölgesinde ortalama olarak 1 ay sonra derinin gerginleştiğini ve sarkmanın azaldığını görebilirsiniz. Bu sayede deri altı ve derideki gevşeklik ve sarkma ameliyatsız olarak asgariye inecektir. Zaten ameliyat olmadan radyo frekans haricinde bu bölgelerde deri sıkılaştırmasını başarıyla yapabilen başka bir tedavi bulunmamaktadır. Altın İğne Radyo Frekans tedavisinin kullanıldığı bir diğer alan, koltuk altı aşırı terlemesi tedavisidir. Bu uygulamada radyo frekans, ter bezlerini kalıcı olarak tahrip eder ve bu bölgeden ter salınımını durdurur. Uygulamada ter bezleri kalıcı olarak azaldığından sonuçlar kalıcı olmaktadır. Altın İğne RF uygulamasının en büyük özelliği fraksiyonel lazerde yaşanan kızarıklık, pullanma ve soyulmanın olmamasıdır. Hastada 3-5 saat kadar hafif bir pembelik oluşacak, pembelik bu sürenin sonunda tamamen normale dönecektir. Dolayısıyla hastanın günlük yaşantısında bir kısıtlama yapmayan bir tedavi çeşididir. Uygulama sonrasında belli belirsiz bir ödem olur ki bu da kısa sürede geçecektir. Bu tedavinin en önemli avantajları; yazın yapılabilmesi, kızarıklık, soyulma ve yan etki yaratmamasıdır. Dolayısıyla yaz döneminde tedaviye ara vermeye gerek kalmaz. Diğer tedavilerle de kombine edilebilmektedir. 


röportaj

MURAT TÜRKİLİ

Doğadan İlham Alan Tasarımlar

Beymen Artistik Direktörü Murat Türkili kariyer yolculuğunu bizimle paylașırken sezona damga vuracak trendler hakkında da önerilerini sunuyor...

Ö

ncelikle sizi tanımak isteriz? Giyim sektörünü seçmenizin sebebi ne oldu? Kariyer yolculuğunuzu bizimle paylaşır mısınız?

Tasarım ve moda çok erken yaşlarda var olan bir tutkuydu bende. Çocukluk yıllarımda ailemin moda ve ürünlerle olan iş ilişkisi ister istemez ilgimi çekti ve zamanımın büyük bir kısmını tasarım süreçleri içerisinde ve modayla geçirir oldum. Bana mutluluk veren yaratım süreci, bir süre sonra üniversite eğitiminde tasarım odaklı bir formasyona girmemi sağladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde eğitim aldım. Üniversite ile eş zamanlı olarak 1990 yılında Beymen markası tarafından yapılan teklifle başlayan yarı zamanlı kariyer yolculuğum bugünkü noktaya gelmemi sağlayan çok özel bir dönüm noktası oldu. İşin mutfağında başlayan bu aşk, 27 yıla yakın bir evliliğin çok sağlam

274 magdergi.com.tr

temellerini oluşturdu. Bugün Beymen Artistik Direktörü olarak Beymen Club, Beymen Collection Kadın, Academia markalarının sorumlulukları ile birlikte kurumun her türlü yaratıcı sorumluluk ve disiplin gerektiren konularında servis veren bir genel müdür yardımcısı olarak görev alıyorum.

Marka imajınızı nasıl koruyorsunuz?

Beymen Club marka temelleri bundan 35 yıl öncesinde atılmış çok sağlam temeller. Markayı yeniden yapılandırma sürecinde bana teslim edilen noktada yeniden değerlendirdiğimizde bu hazineye ve birikime saygıyla yaklaşıp, güncel kodlarını yeniden belirledik ve kendimize bir anayasa kitapçığı hazırladık. Geçmişten ve doğadan ilham alarak günümüze uyarladığımız markanın hayat tarzında temel taşlarımızı oluşturan formülü yeniden yaratarak hayata geçirdik. Mağazalar, pazarlama ve servis metodlarını içeren bu yapıda büyük bir ekip olarak anayasaya sadık kalıp bunun dışında bizi ifade etmediğine


inandığımız her türlü etkiden arınarak hareket ediyoruz. Kendimiz gibi olmak felsefesi üzerine inşa ettiğimiz bu yapıda samimiyeti, en önemli farkı yaratan bir olgu olarak hep aklımızda tutuyoruz.

Türkiye’deki ve dünyadaki giyim sektörünü karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Ülkemizde tasarım çok uzun bir tarihe sahip değil, dolayısıyla moda da bunun bir parçası olarak daha yeni şekilleniyor. Moda sektörününün temeli bizde daha çok üretim üzerine odaklı kurgulanmış. Tasarım, yaratıcılık ve orijinal olma yaklaşımı daha yeni yeni oturuyor. Global markalaşma konusunda çalışan kurumlarımız daha çok yeni. Yaratıcı fikirlerin profesyoneller tarafından ticarete dönüştürülmesi ve hayat bulması konusunda daha çok yol kat etmemiz lazım. Dünyada Rönesans’a kadar uzanan çok uzun bir geçmiş var. Doğal olarak da zaman içerisinde şekillenen ve olgunlaşmış büyük bir saygınlık var. Bu da tasarım değerlerine ve sanatçılara inanilmaz bir fark yaratıyor. Gerek üretim metodları ve teknolojileri olsun, gerekse tasarım değerleri ile bizden bir hayli öndeler.

İyi bir tasarımcı olmak isteyen bir kişinin sahip olması gereken karakteristik özellikler ve aşması gereken kariyer basamakları nelerdir sizce?

Bu konuda en temel şart, eğitim ve bu formasyonu kazanmak. Bir başka önemli kavram, davranış biçimi; sabırlı olmak ve çok çalışmak. Çünkü, bireyin hayattaki en büyük yatırımı kendisi. Yaptığı ve imza attığı her değer kendisini yaratma sürecinde çok önemli. Bu nedenle önce kendimize saygı duyarak ve büyüklerimizi her zaman dinleyerek yol almamız lazım. Sadakat önemli prensiplerden bir diğeri; çalıştığımız kuruma ve yaptığımız işe sadık olmak... Kariyerimizde yükselmeye değil, yaptığımız işe konsantre olduğumuzda işimizde zaten yükseliyoruz. Bu nedenle hedeflerimizi yaptığımız işte mükemmellik üzerine kurgulayıp onun için savaşmak önemli.

Bu sezona kadın ve erkek tasarımlarında hangi renkler ve modeller damga vuracak?

Sezonun başında parlayan, yazı müjdeleyen, yazın çarpıcılığını yansıtan turuncu renk oldukça önemli. Doğu Akdeniz’in ferah mavi turkuaz tonları, Güney Afrika’nın toprak, kahve tonları ön planda. Batıdan doğuya tüm Akdeniz ülkelerinin renklerini ve desenlerini içine alan bir bölgeden ilham aldık. Desen olarak da Akdeniz haritasını betimleyen desenimizin yanında yine Akdeniz’deki teknelerden ilham aldığımız neredeyse puantiye gibi duran tekne desenimiz öne çıkıyor. Yazın müjdecisi olan güzel kokulu limon ağaçlarından ilham aldığımız limon çiçeği desenimiz, limon yapraklarından ve Akdeniz’in yeşil doğasından


röportaj

ilham aldığımız yeşil renk de çok önemli. Ürün olarak, eğlenceli ve hafif yaz trikoları, romantik ve feminen fırfır ve volan detayları dikkat çekiyor. Oldukça rahat bir tavırdan bahsettiğimiz için yeni gömlek kalıplarımızı da buna uygun rahat siluetlerde hazırladık. Uçuşan eşarp ve mendil kesimler yeni siluet olarak karşımıza çıkıyor. Serin hisli, koton poplin gömlek ve elbiselerden oluşan büyük bir grubumuz var. Bu düz veya çizgilli koton grup, sezonun en önemli ve büyük grubu. Neşeli yaz günlerinin ruhuna uygun, pozitif, iyimser mesajlar taşıyan sloganların kullanıldığı sweatshirt ve tshirtler ön planda. Asimetrik kesimler ve çizgi oyunları ile dikkat çeken elbiselerin yanında balıkçı montların feminen versiyonları da ön planda.

Sezona ilişkin anahtar parçalar ve onlar ile ilgili önerilerinizi alalım...

Oversize gömlekler: Askılı uçuş uçuş elbiselerin üzerine giyebilirsiniz. Gömleklerin kollarını katlamıyoruz. Çünkü, uzun kollar sezonun önemli trendi. Hafif yaz trikoları: Eğlenceli yaz şortları ile giyebilirsiniz. Saten bol paça pijama pantolonlar: Naturel ketenli üstlerle kombinleyebilirsiniz Renkli, desenli ve çok özel kumaşlara sahip trenchcoat’lar: Yine trenchcoat’un kumaşından yapılmış etek ve pantolonlarla üst üste giyilebilirsiniz. Göz alıcı desenli üstlerin yine desenli altlarla birleşmesi: Desen desen üstüne giymek. Eğlenceli neşeli baskılı t-shirtler: Ceket pantolon takımlarla giyebilir, daha sportif ve genç bir anlatım kazandırabilirsiniz. Neşeli askılı yaz elbiseleri: İçine t-shirt giyerek kombinleyebilirsiniz. Pantolonları elbiselerle giyerek akan hisse sahip, uzayan zarif siluetler yaratılması... Koleksiyonun geneline dinamik bir hava katan teknik kumaşlarla özel olarak tasarladığımız spor grubumuz bizim için çok önemli. Grubun içinde spor büstiyerinden, t-shirt’e, tayta ve hatta ince spor monta kadar birçok ürün bulmak mümkün. Ayrıca spor grubumuzdaki parçalar kendi içinde kolayca kombinlenebildiği gibi koleksiyonun diğer parçalarıyla da kolayca birleşiyor. 

276 magdergi.com.tr



davet

Tıp Bayramı Kutlaması BAȘAK KOÇ, MEHMET ÖZCAN ERDEMLİ, JANSEREY BATU

Acıbadem Ankara Hastanesi çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı’nı The Cork Steakhaouse’da gerçekleşen bir davet ile kutladı. Acıbadem Ankara Hastanesi sağlık personelinin tam kadro katıldığı davette, birbirinden renkli anlar yaşandı. Davete Acıbadem Ankara Hastanesi’nde görevli doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının yanı sıra aileler de katıldı. Canlı müzik eşliğinde eğlenen sağlık çalışanları, aynı zamanda bütün bir senenin yorgunluğunu da eğlenerek attı. Bol bol hatıra fotoğrafı çekerek günü ölümsüzleştiren doktorların ise mutlulukları görülmeye değerdi. Kutlama geç saatlere kadar devam etti. 

278 magdergi.com.tr

BAHAR ÖZNUR, NURAL AYDIN

YASEMİN BEKMEZCİ

MEHMET SERDAR BİNNET

BURCU - MEHMET YÖRÜBULUT



davet

Panora AVM’de Formda Bahar Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yasemin Bekmezci, sağlıklı yaşam ve beslenmenin sırlarını Panora AVM’de anlattı.

YASEMİN BEKMEZCİ

280 magdergi.com.tr

14 Mart Tıp Bayramı’nda ilkbahara formda girmenin yollarını Panora AVM misafirleri ile paylaşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Bekmezci, pek çok merak edilen sorunun yanıtını da misafirler için yanıtladı. MAG PR tarafından düzenlenen ve Başkentlilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, Panora AVM Piri Reis alanında gerçekleşti. Sağlıklı kilo vermenin yanı sıra sağlıklı beslenmenin de inceliklerini anlatan Bekmezci, şunları söyledi: “Diyetin mutlaka kişiye özel olarak belirlenmesi gerekiyor, çünkü herkesin kalori ihtiyacı cinsiyete, yaşa, boya, ağırlığa göre değişiyor. Diyet yapacak kişinin genel sağlık durumu ise kan tahlilleri ve muayene ile belirleniyor. Bunlara ek olarak sosyal hayatı ve mevcut beslenme alışkanlıkları da göz önünde bulundurularak kişiye özel bir diyet programı belirleniyor.” Zayıf olmak demenin sağlıklı olmak anlamına gelmediğinin de önemle altını çizen Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yasemin Bekmezci “Herkes sıfır beden olmak zorunda değil. Önemli olan sağlıklı ve düzenli beslenmek. Bunların yanı sıra metabolizmayı zinde tutmak için spor ve egzersiz de şart. Mümkünse her gün 30 dakikalık egzersiz yapılmasını tavsiye ederim” diye konuştu. Etkinlik, katılımcıların merak ettikleri soruların cevaplanması ile son buldu. 

GÜL ÖZDEMİR, BEGÜM KENDİRLİ

BURCU YÖRÜBULUT

FERİDE ȘAHİN


AYȘE BİÇER

LARA, MİNE KAVASOĞLU

BELİZ BÜYÜKHANLI

Yazı formda karșılamak isteyen davetliler diyet yöntemleri ile ilgili merak ettikleri soruları sorma șansına sahip oldu. GÜLENNUR AYDIN

KÜBRA KOÇ

NURDAN ACAR


davet

ALEV TUNA

FULYA SAĞLIK

TUĞBA KOÇ SARIÇAM

ASLIHAN BEZCİER

MAG PR’ın düzenlediği söyleșiye Ankara’nın sevilen simaları yoğun ilgi gösterdi. RUȘA ACAR

EBRU AVCI KAREL

NESRİN KILAVUZ


haber

Sanatseverler Sergide Buluştu Bi’tabu Sanat Galerisi Sahibi ve Resim Eğitmeni Tülay Çiftçi resim sergisini sanatseverlerle bulușturdu. Sanat eğitmenliği yapan, öğrencilerine düzenlediği workshoplar ile ders veren Tülay Çiftçi resimlerini sanatseverlerle buluşturdu. Kendisinin sahibi olduğu Bi’tabu Sanat Galerisi’nde gerçekleşen resim sergisi sanatseverler tarafından yoğun ilgi gördü. Resimlerini incelemeye gelen misafirleri ile ilgilenen Tülay Çiftçi’ye oğlu eşlik etti. Gitar çalarak sanatseverlere müzik ziyafeti sunan Çağrı Çiftçi ile beraber sanatseverlere unutulmaz bir sunum gerçekleştirdiler.

İki Sanatçı Bir Arada Meltem Baççıoğlu ve Hakan Tiryaki’nin ortak sergisi, Bi’tabu Sanat Galerisi’nde gerçeklești. Soyut figüratif resimlerini sergileyen ve ikinci kişisel sergisini gerçekleştiren Meltem Baççıoğlu ve yağlı boya tablolarını sanatseverlerle buluşturan Hakan Tiryaki ortak bir sergide buluştular. Bi’tabu Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen sergide, sanatçılar misafirleriyle tek tek ilgilendi. Sanatseverlerin resimlerle ilgili teknik sorularına cevap veren sanatçılar kendilerine gösterilen ilgiden oldukça memnun görünüyordu.


OP. DR. CAN ÖZTEKİN

Ayrıntılardaki Güzellik Op. Dr. Can Öztekin bizlere liposuction ile vücut șekillendirme anlayıșındaki gelinen noktayı, Vaser Liposuction cihazı ile yapılan 4-D Liposuction diye de adlandırılan “High Definition Liposculpture” ı anlattı.

4-D Lipo, yani High Def. Lipo; tecrübeye “Vaser” cihazının sağladığı olanakların eklenmesi ile yapılmaktadır.

Temelde teknoloji, belirli bir estetik anlayış ve tecrübe ile başarılabilen bir liposuction tekniğidir. Vücuttaki kaslara ait gölgelenmeleri, oluklanmaları ve çizgileri ortaya koyma tekniğidir.

Ayrıntılardaki güzellik, gerçek çekicilik, ileri estetik vurgular.. Kadın, erkek herkes bu anlayış ve uygulamadan kendi

advertorial

4

-D Liposuction (Vaser High Def. Lipo) Nedir? Eskiden liposuction sadece yağ alma ve bölgesel incelme için kullanılırken; günümüzde buna temel iki amaç daha eklenmiştir. Birincisi; gerçek şekillenme, yani gözümüze estetik gelen ayrıntıların yaratılması “4-D High Definition”. İkincisi ise; çalışılan alandaki germe etkisinin ve sıkılaşmanın sağlanmasıdır.


vücudu nispetinde faydalanabilmekle birlikte; ciddi sarkıklığı olmayan, vücudunun belirli bölgelerinde lokalize yağlardan yakınan hastalar daha ideal adaylardır. Ciddi sarkıklığı olmadığı sürece, yüksek yağ miktarı problem olmamaktadır. Vaser Liposuction, vücut bölgelerindeki yağ miktarının azaltılmasının yanı sıra; derin, yüzeyel ve geçiş (ara) liposuction tekniklerini kullanarak o bölgeye ait olması gereken estetik vurgu noktalarının ve olukların yaratılması veya var olanın arttırılıp öne çıkarılması tekniğidir. İşin teknoloji kısmında ise, Vaser Lipo System bugüne kadar geliştirilmiş dokuya saygılı liposuction sistemidir. Ultrasonik yüksek enerjili ses dalgaları, yağ hücreleri arasındaki su balonlarını patlatarak yağların hücre hücre ayrılmasını sağlamaktadır. Bu sistemde bölgedeki sinirler, kan damarları gibi hiçbir yapı zarar görmez. Bu da, ameliyat sonrası çok daha az morluk ve yüksek konfor demektir. Dokuya öylesine dosttur ki yağ hücreleri tek tek ayrılıp kolayca bir eriyik halinde alınmasına rağmen; alınan yağ hücrelerinin kendisi bile zarar görmez ve canlılıklarını korur.

“4 -D High-Def Vaser Lipo”nun; “Liposuction” dan Farkı Nedir? En sık kullanıldığı bölgeler; karın, bel, basen ve bacak bölgeleridir. Bunun yanında, egzersiz ve diyete rağmen kurtulamadığınız gıdık, kol, bel, basen ve erkek göğsü gibi alanlardaki vücut yağlarından da kurtulmanızı sağlar. Hatta günümüzde enerji bazlı cihazlar ve yüzeyel liposuction sayesinde belirli oranlarda sıkılaştırma dahi yapabilmekteyiz. Bunun yanında çekici vücut ise, sadece incelmiş vücut değildir. Bizleri çekici kılan estetik vurguların da arttırılması gerekir. “4-D High Definition”dan kasıt; estetik vurgu noktalarının, olukların ve çizgilerin oluşturulmasıdır. Bu belli bir estetik anlayış, tecrübe ve teknoloji ile mümkün olmaktadır. “4-D Lipo” yani, “Vaser High Definition Liposculpture”ı kadın karın bölgesi üzerinden tanımlayacak olursak; amaç karın ve sırtın yağlardan arındırılması ve belin net ortaya konulmasının yanında bu estetik çizgilerin de oluşturulmasıdır. Kişi ne kadar spor ile haşir neşir olursa ve deri elastikiyeti kuvvetliyse başarı da o oranda artmaktadır. 

Kadınlarda, incecik bir belin yanında, yan Erkeklerde, ince bir belin yanında, six ve orta oluklar, kasık geçişinde ve kaburga pack, adonis, gerçek göğüs şekillenmesi.. altlarındaki gölgeler..

ANKARA


davet

Giulia Tanıtıldı Türkiye’de hızlı bir model atağına kalkan ve otomotiv sektörüne hareket getiren Alfa Romeo’nun Giulia modeli Akoto Bayii tarafından düzenlenen özel bir lansman ile tanıtıldı.

MURAT ERKÜTÜK

286 magdergi.com.tr

Ankara’da Alfa Romeo marka otomobilleri satışa sunan bayii Akota, Giulia modelinin tanıtımı için özel bir lansman düzenledi. Sadece 15 özel davetli, Alfa Romeo tutkunu için gerçekleştirilen lansmanda Giulia modelinin tanıtımı yapıldı. Test sürüşü yaparak aracı tanıma imkanı bulan seçkin davetliler araç ile ilgili bilgi edinme fırsatı buldular. Akota Satış müdürü Murat Erkütük ise davet boyunca ekibiyle birlikte misafirleri ile ilgilenerek onların sorularını yanıtladı. 



davet

Fuar Öncesi Fikir Alışverişi Dünyanın ünlü lüks saat markası Rolex’in Türkiye Sorumlusu Claude Blanc; Uğur Saat firmasının Panora, Armada ve Next Level’da bulunan Rolex mağazalarını ziyaret etti.

CLAUDE BLANC

288 magdergi.com.tr

Türkiye’de ve dünyada mekanik ve komplike saat denildiğinde akla gelen ilk markalardan olan Rolex’in Türkiye Sorumlusu Claude Blanc Ankara’yı ziyaret etti. Rolex’in İç Anadolu’daki distribütor ve temsilcisi Uğur Saat’in Panora, Armada ve Next Level Alışveriş Merkezleri’ndeki mağazalarını gezen Claude Blanc Uğur Saat’in sahipleri AslıhanKağan Bezcier ile Basel Fuarı ile ilgili birtakım görüşmelerde bulundu. Daha sonra birlikte Rolex mağazalarını gezen ve saat endüstrisindeki trendlerle ilgili fikir alışverişinde bulunan Claude Blanc Uğur Saat’in showroomlarını ilgiyle inceledi. 


dinlenmek ya da şık ürünlerle yeniden rkalarından olan Fransız Baccarat’nın

arımı

dekore edilen evlerinde konuklarını olanağırlamak Harmonie Tumbler, viski isteyenlerin en önemli haber viski bardakları ve özel aksesuarı

setine

r ve modern bir hava katmak isteyenler

n

tasarım kristal şişelerdir. Kaliteden anlayan yeni evliler Baccarat’yı tercih kaçırılmaması gereken bir parça. eder.

Gerçek Bir Oturma Makinesi

sursuz dikey ve çizgisel tasarımıyla farkını

Poltrona Frau /

konusunda dünyanın öncü li eden veKristal bütün bir setiyle bütünlüğü İlk kez 1994 yılında Herman Miller tarafından markalarından olan Fransız Baccarat’nın

ı satıșa çıkarılan Aeronkeyifli koltuk, dünyanın gördüğü ğlayan Harmonie Tumbler, tasarımı olan Harmonie Tumbler, viski setine

hbetlere

koltuklardan çok farklıydı.

ağır veederek modern biryemek hava katmak isteyenler eşlik odanızla

Tasarımcı Bill Stumpf ve Don Chadwick, dolgulu bir oturma yerine gerçek için kaçırılmaması gereken bir parça.

bir oturma makinesi yaratmak için köpük ve kumaş kullandı. İnsan merkezli likte büyük bir uyum Kusursuz dikeyMiller’ın vegösterecek. çizgisel tasarımıyla farkını tasarımı, Herman yenilikçi teknoloji ve malzemelerdeki liderliğiyle

ştiren

Poltrona Frau / Willy

birleştiren Aeron, hızla tüm zamanların en iyi satan ve en çok tanınan

belli eden ve bütün bir setiyle bütünlüğü performanslı koltuğu haline geldi. 134 ülkede 7 milyondan fazla satan koltuk, dünyanın Harmonie dört bir yanındaki kullanıcılar için hayati bir araç ve popüler sağlayan Tumbler, keyifli

kültürde haklı bir yere sahip. BMS A.Ş tarafından Türkiye’de satışa sunulan

ğerleri

koltuğun kullanıcıları değil sevenleri ve hayranları sohbetlere eşlik ederek yemek odanızlaolduğu kanıtlandı. BMS’nin

nu

birlikte büyük bir uyum gösterecek. ile geliştirilen AERON HOCKEY ISTANBUL turnuvasında Aeron kullanan

Etiler’de bulunan Showroomunda gerçekleşen Yeni Aeron lansmanı nedeni

mimarlar ve CEOlar kendi takımlarını oluşturarak oyuna katıldılar. Günün sonunda kazanan IMPACT HUB ekibi oldu. Aeron Hockey oyunu bir daha Aeron Sandalyelerinin 12 yıllık uzun ömürlü garantisini, hareket esnekliğini, ergonomik özeliklerini kanıtlamış oldu.

Kusursuz Sürüş Deneyimi Uğur Mumcu Borusan Otomotiv, BMW Mini Countryman marka araç tanıtımını gerçekleștirdi. BMW marka otomobilin distribütörü olan Borusan Otomotiv, Uğur Mumcu Caddesi’nde bulunan şubesinde bir otomobil lansmanı gerçekleştirildi. Mini Countryman marka araçların tanıtımının gerçekleştirdiği etkinlik otomobil meraklıları tarafından ilgiyle takip edildi. Mini Countryman marka aracı ilk defa deneyen ve test eden misafirlere ise Borusan’ın deneyimli ekibi eşlik etti. Misafirler, araç ile ilgili merak ettikleri her şeyi öğrenme ve aracı deneme fırsatı buldu.


röportaj

Fashion Street Fest Heyecanı Önümüzdeki ay Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleștireceği “Fashion Street Fest” alıșveriș festivali projesiyle en iyi ve ünlü markaları bir araya getirerek moda rüzgarları estirmeyi hedefleyen ünlü tasarımcı Aypen Telci, bu fikrin nasıl doğduğunu ve geliștiğini büyük bir heyecanla anlatıyor...

İ

lk olarak sizden 03-04 Mayıs’ta Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleşecek olan Fashion Street Fest fikrinin nasıl doğduğunu ve amacının ne olduğunu öğrenebilir miyiz?

Bir tasarımcı olarak aslında uzun zamandır gerçekleştirmek istediğim bir projeydi, sadece doğru zamanı bekliyordum. Fashion Street Fest, tam anlamıyla en iyi ve ünlü markaları bir araya getirerek moda rüzgarı oluşturmaktan yola çıktığım bir proje diyebilirim. Bu festivaldeki en büyük amacım; gelecek olan insanların görmek istedikleri tasarımcıları ve markaları bir arada görebilecekleri, onlarla hem tanışıp hem de koleksiyonlarını yakından inceleme fırsatı bulabilecekleri, hem alışveriş yapıp hem de keyifli saatler geçirebilecekleri iki günü yaşatabilmek... Festival bitiminde de herkesin gülen gözlerle arkalarında güzel bir yorgunluk bırakarak ayrılması, proje sahibi olarak benim için mutlulukların en güzeli olacaktır. Ben bu projeye gönlümü koydum, o yüzden gönlü güzel, bana inanan tüm dostlarımla harika iki gün geçireceğimize eminim.

Projenin kapı girişlerinden elde edilen gelir Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği’ne bağışlanacak. Bu derneği tercih etmenizdeki en büyük etken nedir?

Bir anne olarak her zaman söylerim; çocuklarımız geleceğimizdir ve güzel bir gelecek için ufak yaşta başlayan eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. İşte tam da bu noktada yakından takip ettiğim ve her zaman yaptıkları işlerle takdir ettiğim Bizim Çocuklarımız Dayanışma Derneği, benim bu projemde çocuklarımızın eğitimlerine katkıda bulunabilmek için en doğru seçimimdi. Festivalde çocuklarımız için sahneye çıkacak olan sevgili sanatçı dostlarımız Beyza Durmaz, Merve Özbey, Pamela ve Aslı Hünel’e de bizleri yalnız bırakmadıkları için sonsuz teşekkürlerimi sizlerin aracılığıyla bir kez daha iletiyorum.

290 magdergi.com.tr

Tasarımcısı olduğunuz markanız olan Aypen Accessories’ten bahsedersek... Aypen Accessories’in hedefleri nelerdir?

Ben bu yola çıktığım ilk günden beri en büyük hedefim, her zaman markama daha fazla bir şeyler katmak oldu; bu yüzden hep çalıştım, yeri geldi gecemi gündüzüme katarak çalıştım, yeri geldi katıldığım organizasyonlarda stantlarıma uykusuz gittim. Bu noktada hiç kimseyi kendime hedef almadım, benim en büyük savaşım ve zaferim hep kendimle oldu, hedeflerime adım adım ulaşabilmek için ben hep kendimle yarıştım ve halen yarışmaya da devam ediyorum. Çünkü, hiçbir zaman en iyisi olduğumu düşünmedim, tam tersine her gün kendime bir şeyler katabilmeye, bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve eminim ki bundan 10 sene sonra bile öğrenmeye devam edeceğim.

Aypen Accessories markanızla bu zamana kadar katıldığınız alışveriş etkinliklerindeki tecrübelerinizin, kendi düzenlediğiniz Fashion Street Fest Alışveriş Festivaline ne gibi faydaları olacağını düşünüyorsunuz?

Aypen Accessories olarak bugüne kadar katıldığım organizasyonlardan edindiğim tecrübelerin, işimle ilgili kazandığım deneyimlerin bu festivalin oluşum sürecinde gördüğüm en büyük faydası çevremdeki tüm tasarımcı arkadaşlarımın bana sonsuz güvenmeleri ve markalarıyla yanımda olduklarını bilmek oldu. Bugün Fashion Street Fest Alışveriş Festivalini gerçekleştiriyorsam Aypen Accessories’ın bunca yıldır kazandığı, biriktirdiği tecrübesinin yanında biriktirdiği dostlukların da çok büyük bir etkisi vardır... Aslında benim burada projenin sahibi olarak değil, markanın tasarımcısı olarak bu projede en ön planda tuttuğum şey, Fashion Street Fest’e katılan tüm tasarımcı arkadaşlarımın gözüyle bakmak, onların istek ve dilekleri doğrultusunda adım adım ilerleyerek her şeyin kusursuz olması için çalışarak ilerlemek oldu. 



davet

Micocina’da Kadınlar Günü Eskişehir yolu üzerinde bulunan Via Flat ve Via Green içerisinde yer alan Micocina, 8 Mart Kadınlar Günü özel programıyla eğlence severlere keyifli bir akşam yaşattı. Kısa zaman önce açılan ve Ankara’da oldukça popüler hale gelen Micocina özel günlerde düzenlediği programlarla ilgi görüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Cengiz Kaçan ve Orkestrası’nı eğlence severlerle buluşturan Micocina, misafirlerine unutamayacakları bir eğlence deneyimi yaşattı. Ünlü DJ Serkan Kızılbayır’ın da katılarak renklendirdiği gecede misafirler keyifli sohbet ortamında hem kendilerine sunulan ikramları tattılar hem de eğlenceli vakit geçirdiler. Bayraktar Grubu’nun üçüncü nesil yöneticilerinden Kübra Bayraktar ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8 Mart Kadınlar Günü kutlamasına katılanlar ise oldukça memnun görünüyordu. 

292 magdergi.com.tr

KÜBRA BAYRAKTAR

NAZLI SEDA VURAL, İLKE MADENOĞLU, HANDE ERYILMAZ


GİZEM GÜRAKAN, ASLI ACAR

CANSU GÖKÇE

MERVE BAYRAKTAR

Ankara’da oldukça popüler hale gelen Micocina’ya gelen davetliler șıklıklarıyla göz doldurdu

GÜLȘAH ERHAN

FERAY ȘAHİNGÖZ, MERAL ELİBOL


davet

MELİKE DEMİRCİ, BURCU İYİCİ, ZÜBEYDE DEMİRCİ

MARIE JEANNE VAN RIJ, RIEKO OKA

DIANNE WOLFER

Sefir Eşleri Ankara Garı’nda Ankara’da görevli büyükelçilerin işleri yeniden yapılan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nı, içerisinde bulunan alışveriş merkezini ve yanında bulunan The Ankara Otel’i ziyaret ettiler. Sefir eşleri düzenlenen program ile Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nı gezdiler. Büyükelçi eşleri ilk önce garın içerisinde bulunan alışveriş merkezinde kadına şiddete dikkat çeken sergiye katıldılar. Ardından tren peronlarına inen ve inceleme fırsatı bulan sefirler yüksek hızlı tren ile ilgili bilgi aldılar. Daha sonra alışveriş merkezindeki mağazaları dolaşan ve alışveriş merkezi içerisindeki kokteyle katılan sefirler gezintilerini The Ankara Otel’de sonlandırdılar. Özenle hazırlanan bir öğle yemeği yiyen sefirler otel içerisinde kendileri için hazırlanan özel yemek salonunda açık büfe ikramlardan tadarak sohbet etme imkanı da buldular. 

294 magdergi.com.tr

ANTOINETTE MERILLEES

HOLY HOLZER BASS


davet

Leziz Diyet NURGÜN KEMALBAY

ZAFER KOZANOĞLU

Cemiyet hayatının lezzet tutkunu hanımları, dün gerçekleşen “Leziz Diyet” lansmanında bir araya geldiler. Gülperi Bayraktar, sağlıklı ve lezzetli yiyecekler ile özel menüler hazırladığı “Leziz Diyet”in lansmanını Kozyatağı Byotell’de gerçekleşen özel bir davet ile yaptı. Davete cemiyet hayatının ünlü hanımları da büyük ilgi gösterdi. “Leziz Diyet” projesinin fikir sahibi Gülperi Bayraktar davete ev sahipliği yaparak konuklarını kapıda karşıladı. Davetlilere Uzman Diyetisyen Ezgi Sakar’ın belirlediği mönüler sağlıklı yaşamına önem veren davetlilere ikram edildi. 

GÜLPERİ BAYRAKTAR

GÜLNUR GÜNEȘ

MELTEM ELMALI

SEDA KAȘIBEYAZ


davet

Kadının Gücü Tüm Kadın Lobisi Derneği (TÜKAL), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğini Prof. Dr. Bige Sükan ve Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut’un katılımıyla gerçekleştirilen bir sunumla kutladı. Tükal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğini Prof. Dr. Bige Sükan ve Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut’un konuk olduğu bir söyleşiyle gerçekleştirdi. Best Apart Otel’de gerçekleştirilen söyleşi, Dernek Başkanı Füsun Şener’in Kadınlar Günü’nün tarihçesini anlattığı bir konuşmayla başladı. Daha sonra, Prof. Dr. Bige Sükan ve Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut Sevr Antlaşması ve Lozan Antlaşması sürecinde geri planda kalan kadının gücü ile ilgili konuşma yaptılar. 

296 magdergi.com.tr

FÜSUN ȘENER



karma

Manipülasyona Gel-Me Yönetilmek istemiyorsan karșındakinin senin ayakkabılarını giymesine ve senin gibi düșünmesine izin verme...

P

sikolojik manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında veya istemedikleri halde etkileme veya yönlendirme anlamına gelir. Bu etkileme ve yönlendirme sonucu insanlar davranış değişikliği ya da kanaat değişikliği gösterebilirler.

İnsanlar tarafından kurulmuş manipülasyon tuzaklarına düşmek bazen hayatı zor ve çekilmez hale getirebilir. Böyle zamanlarda dünya sizi birilerinin çıkarları için kullanılmış olduğunuz hissiyle baş başa bırakır. Manipülasyon teknikleri, zihninizin karışarak manipülatörün isteği doğrultusunda davranmanız için oluşturulu. Manipüle edildiğinizi anlarsanız ya da bu teknikleri bilirseniz o zaman bunlarla mücadele eder ve yönetebilirsiniz.

298 magdergi.com.tr

Hep insanların güvenilir olduğuna inanmak isteriz ve çoğu zaman karşılıksız bir sevgi ve inançla yaklaşırız insanlara. Hayatta iyi düşünenler de vardır, sizi kullanmak isteyenler de... Sizi bir paranoyaya yönlendirmiyorum, ancak bencil amaçları için sizinle oynayabilecek insanlarla olan ilişkilerinizde dikkatli olmanız gerekli. İşte, hepimizin bazen düştüğü/düşebileceği incelikli ve kaba manipülasyon metotları: • Herkesi memnun etme çabası, • Başkaları tarafından onay ve kabul görme çabası, • Olumsuz duygulardan kaçınma isteği, • Hayır diyememek, • Sınırlarınızın olmaması, • Öz güven eksikliği, • Kontrol edilme isteği


Kurbanın sevilme ve kabul görme ihtiyacı, manipülatörün amaçlarına ulaşmasını kolaylaştırır. Bu duyguları kendi lehinde kullanmaktan çekinmeyen manipülasyon ustaları, kurbanının korku ve suçluluk hissetmesini sağlamaya çalışır. Örneğin; sizden bir şey istendiğinde hayır demekten çekiniyorsanız ve bu durumun sebebi karşınızdakinin size hissettirdiği suçluluk duygusu ya da korkuysa manipüle ediliyor olabilirsiniz.

muhakeme güçlerini ele geçirir. Bu tarz manipülatif insanlardan korunmanın tek yolu dinlediğiniz şeyleri mantık süzgecinden geçirmek olabilir. Bazı şeyleri sırf insanlar öyle söylediği için kabul etmeyin. İnanmadan önce araştırıp doğrulayın. Kendi tarzınızla düşünmeniz bu konuda yapacağınız en iyi şeydir. Siyasilerin tüm dünyada en güçlü olduğu konulardan birisidir ve bu konuda eğitimlidirler.

Manipülasyona Uğradığınızı Nasıl Anlarsınız? Her Duyduğuna İnanma

Aşk Gözünüzü Kör Etmesin

Dolandırıcıların en çok kullandığı metotlardan birisi yalanlar yoluyla manipülasyondur. Bundan korunmanın tek yolu, davranışları kontrol etmek ve blöfü fark etmektir. Güvenme konusunda ağır davranmak alışkanlığınız olmalı. Bir kişiyi -iki cins için de geçerli- yeterince tanıyana kadar kişisel ve finansal bilgilerinizi paylaşmaktan mutlaka kaçının. Size yapılan doğru olamayacak kadar mükemmel tekliflere ve iş önerilerine her zaman dikkatle yaklaşın. Hükmünüzü vermeden önce bilgi kaynaklarını doğrulamak ve ifadelerin geçerliliğini test etmek her zaman en doğrusudur. Bu konuda vakit harcamanız ve bu şekilde düşünmeniz sizi yalan içine çekilmekten koruyacak en iyi savunma mekanizmasıdır.

Duygusallığınızı Kullandırmayın

Duygularınızla oynanması size uygulanabilecek en kötü manipülasyon metodudur. Duygusal olarak ele geçirilmiş veya tehdit edilmiş birisi hiç yapmayacağı şeyleri yapmaya zorlanır. Psikopatlık eğilimi olan insanlar bunu insanlara uygulamaya meyillidir. Böyle bir durumdan kendinizi kurtarmanızın yolu başlamadan bu durumun önüne geçmektir. Duygusal yatırımlarınızı ve zayıflıklarınızı sözlü bir şekilde ifade etmeyiniz. Gerek olmadığı halde zayıf yönlerinizi sergilemeyiniz. Çünkü, etrafınızda bundan kendine fayda sağlamak isteyenler bulunabilir. Kalbinizi sadece güvenilir olan birkaç kişiye tümüyle açın.

Provakasyona Gelmeyin

Politika, spor ve insan eylemlerinin olduğu alanlarda yapılan en büyük manipülasyon metotlarından birisi provakasyon ve aşağılamadır. Bir insan provakasyon, aşağılama veya toplum önünde küçük düşürme aracılığıyla aptalca şeyler yapmaya zorlanabilir. Yaralı bir ego tehlikelidir ve manipülasyona müsaittir. Bu tarz bir yolla aptalca bir şey yapmak üzere provake edildiğinizde konu her ne olursa olsun yapacağınız şeyin buna değip değmeyeceğini düşünün. Yaralanmış egonuzun sizi deliye çevirmesine izin vermeyin, egonuzu yönetin. Karar vermeden önce bekleyin ve her şeyi bir süreliğine dondurun, böylece etraflı bir biçimde düşünmeniz kolaylaşır. Provakasyon her zaman bir amaca yöneliktir ve bu amacı tamamen arkanızda bırakmadan adım atmayın. Aksi takdirde kör bir şekilde tuzağa düşersiniz.

Bir kişiye değer verirsiniz ve -kadın ya da erkek- kendisi için beslediğiniz duyguları kendi çıkarları için kullanır. İlişkilerde çok sık görülen bir durumdur ve manipülatör ne kadar yapması gerektiğini düşünüyorsa o kadar sürer. Bazen, aşk ya da sevgi nedeniyle gözümüz ve algımız kör olur, insanların hayatlarımızı mahvetmesine izin veririz ve onlara karşı olan hislerimizden faydalanmasına göz yumarız. Sınırı nerede çizeceğinizi iyi bilin. Bu çizginin bir üst noktası enayiliğe girer.

Kibirden Korkmak Gerek

Duygusallığın en yoğun kullanıldığı manipülasyon metotlarından biridir. Ego okşama, en yakın ilişkileri bile parçalama gücüne sahiptir. Yalanlarla egonuzu beslerler, ruhunuz okşanır, böylece bir kuklaya dönüştürülürsünüz. Kısaca kibir, felaketiniz olabilir. İnsan bu durumdan ancak alçakgönüllü ve insanlar arasında adil bir kişi olmaya çalışarak kurtulabilir. Bir insanın bu bahsedilen tezgahlara ve duygusal tekniklere dikkat etmesi gerekir.

Özgüveniniz Zayıfsa İtaat Etmeniz An Meselesi

Karşısındakini kontrolü altına almak isteyen zeki bir insan, muhattabının kişiliğiyle veya dış görünüşüyle alakalı öz güven duymadığı bir yönünü başka bir insanda tespit ederek bunu alaylı bir şekilde söyleyebilir. Karşıdaki kişi direkt kendisiyle dalga geçilmediği halde, eksik özelliği alaya alındığı için rencide olur. Rencide olan insan ise, içgüdüsel olarak kendini ispat etme ve sevdirme çabasına girer. Kusurları başka insanlarda görülüp kendinde görülmediğine inandırılan kişi daha da savunmasız hale gelir. Son evrede kişi, manipülatörüne karşı inanılmaz bir sempati duyar ve itaat eder.

Ben Franklin Etkisi

Yumuşak Karnınızı Bilin

Ben Franklin iyilik yaptığımız kişileri daha çok sevip, kötülük yaptıklarımızdan daha çok nefret ettiğimizi iddia eder. Yani birine yararımız dokunduysa, aynı kişiye benzeri bir durumda yardım etme isteğimizin diğer insanlara nazaran daha yüksek olduğunu söyler. Zeki insanlar bunu çok iyi kullanırlar. Eğer, karşıdaki kişiyle yeni tanışmış ve karşı tarafın kendilerinden çok hoşlanmadığını anlamışlarsa onlardan reddedemeyecekleri bir iyilik isterler. İyiliği yapan kişi bir yatırım yapmış olacağı için, iyilik yaptığı kişiyi sevmiş olması gerektiği fikrini benimsemeye ve iyilik yaptığı kişiyi daha çok düşünmeye başlar.

Beyin Yıkama

Dış dünyanın olguları üzerinde bağımsız fikrinizi ve kendi yargı biçiminizi oluşturmanız bu tarz zihinsel manipülasyonların kurbanı olmaktan korunmanızı sağlar. Başkalarının sizin yerinize düşünmesine izin vermeyin. Ancak kendileri için düşünmelerine izin verin. Öfkeyle, arzularla, hırslarla ve yalanlarla zihniniz arasına mesafe koyun. Hayat yürüyüşünde temel kural budur. “Herkese kulak ver, bazılarıyla konuş ve çok az kişiye güven.” İhtiyat, sabır, bağımsız düşünce ve iyi bir muhakeme her zaman çevredeki manipülatif tuzaklara karşı sizi korur.

Bir şeyi bağımlılık derecesinde arzulamanız sizin zayıf noktanızı gösterir. Bu arzular manipülatif tuzaklar olarak bizi pusuya düşürmeyi amaçlar. Yumuşak karnınızı bildiği için sürekli onları besleyen kişiler yaşamınızın kontrolünü ele alıp sizi yönetebilir. Bu durumda özgürlüğünüzü kaybetmiş olursunuz. Kendinizi maddi şeylere ve takıntılı arzulara bağımlılıktan kurtararak manipülatörlerin hayatınız üzerindeki hakimiyetine engel olursunuz. Pazarlama ve reklam şirketleri tarafından siyasilere kadar en çok kullanılan manipülasyon taktiğidir. Bir davranışı, konuyu, şeyi bir kişi ya da kitle önünde tekrar tekrar yaparsanız bu, onların

Daha fazlası için www.ozguraksuna.com ve sosyal medyadan @ozguraksuna hesaplarından ulaşabilirsiniz. 


davet

Gülümseyen Kadın Güzeldir AYȘE ÖZTÜRK, ȘEBNEM MÜDERRİSOĞLU

“Do&Did Concept Mimarlık, Reklam ve Stüdyo” Zeynep Coşkun ve Merve Aktaş Şiri’nin ev sahipliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Do&Did Concept butik bir davetle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Ankara Uğur Mumcu Caddesi üzerinde yer alan mimarlık, reklam ve stüdyo ofisinde gerçekleşen davete Do&Did Concept’in çözüm ortakları ve sahiplerinin arkadaşlarından birçok davetli katıldı. “Gülümseyen Kadın Güzeldir” konseptiyle parti havasında gerçekleşen davete katılan hanımlar bir yandan kendilerine sunulan leziz ikramlardan tattılar bir yandan da bol bol sohbet etme imkanı bularak keyifli birkaç saat geçirdiler. 

300 magdergi.com.tr

MERVE AKTAȘ ȘİRİ, ZEYNEP COȘKUN

NAZAN ȘEN, AYSUN BOZOK BÖLÜNMEZ, LEYLA BÖLÜNMEZ COȘKUN


HALE METİN, AYȘE KÜRKLÜ

SEBİHA KİRAZ

NİHAL İÇELLİ

Ankara cemiyet hayatının ünlü isimleri, 8 Mart’ta bir araya gelerek Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. MÜZEYYEN ÜNAL, GÜLAY SANDIKÇIOĞLU, NEȘVA MUSULLU


davet

Başkent’te Sanat Şöleni Çağdaş sanatın temsilcileri ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı kapsamında ATO Congresium Ankara’da buluştu. ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı 600 sanatçı, 108 kuruluş ve 800’ü aşkın eserle Ankaralıları sanata doyurdu. ATO Congresium Ankara’da gerçekleşen sanat fuarı Ankaralı sanatseverler tarafından yoğun ilgi ile karşılandı. Özel bir davetle başlayan fuarın açılışı çok sayıda sanatseveri buluştururken dört gün süren etkinlikte koleksiyonerler, sanatçılar, yerli ve yabancı sanat galerileri Congresium’a akın etti. Başkent’e adeta sanat şöleni yaşatan etkinlikte davetliler, eserleri diledikleri gibi inceleme fırsatı buldular. Sanatçılardan eserlerin hikayelerini ve teknik özelliklerini de dinleme fırsatı bulan Başkentliler sanata doydu.  OYTUN - HİKMET ÇETİNKAYA

302 magdergi.com.tr

RAHMİ ÇÖĞENDEZ

CANKIZ ELİBOL

PINAR ALPAY YÜKSEL

GÜLSER YENİGÜN


ZEKİ SEZER

SİRET UYANIK

AYGEN YENİGÜN

ÜMİT YAȘAR GÖZÜM

Congresium Ankara’da düzenlenen etkinlikle ArtAnkara Çağdaș Sanat Fuarı 600 sanatçı, 108 kuruluș ve 800’ü așkın eseri ağırladı.


davet

Ankara, Panora AVM’de Tiyatroya Doyacak DORUK, SERHAT NALBANTOĞLU

Tiyatro dünyasının ve ekranların başarılı ismi Serhat Kılıç “Sahne Ankara” ismini verdiği tiyatrosunu Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde açtı. Ünlü tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Serhat Kılıç, Sahne Ankara isimli tiyatrosunu açtı. Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde Behiç Ak’ın ödüllü oyunu “Tek Kişilik Şehir” temsili ile perdelerini sanatseverlere açan tiyatronun açılış töreni renkli anlara sahne oldu. Oyun sahnelenmeden önce konuşma yapan Serhat Kılıç, Sahne Ankara’nın kuruluş fikrinden, yapımına kadar her aşaması ile ilgilenen Panora AVM yatırımcı ortağı Sinan Aygün’e ve kendisinin bu günlere gelmesinde emeği olan tüm ustalarına teşekkür etti. Sahnede gerçekleşen çiçek takdiminin ardından Serhat Kılıç ve Sinan Aygün’ün dialogları izleyicileri güldürdü. Sahnelenen oyun ise seyircilerden tam not aldı.

304 magdergi.com.tr

BENİAN DÖNMEZ

SERHAT KILIÇ, GERÇEK ALNIAÇIK

SİNAN - MİNE AYGÜN


SELÇUK ȘİȘMAN

KÜRȘAT ALNIAÇIK

SİNEM KILIÇ

Tiyatro ve televizyon dünyasının sevilen isimleri açılıșa yoğun ilgi gösterdi. RÜȘTÜ ASYALI

EMRE KARAYEL


üçüncü göz

Gökyüzündeki Yıldızları Dans Ettiren Adam Mustafa Erdoğan, yurt içinde ve yurt dıșında 17 ülkede gerçekleștirdiği performanslarla tam tabiriyle insanların ruhlarını bile dans ettiriyor. Ülkemizi yurt dıșında büyük bir bașarıyla temsil eden felsefeyle, șiirle, müzikle, dansla ilgilenen bu sanatçı, açtığı okulda her sene yüzlerce çocuğa çok çeșitli dans kollarında eğitim veriyor, onların müziği ve dansı sevmelerini sağlayarak ruh kültürlerine ve kișisel gelișimlerine önemli derecede pozitif etkide bulunuyor. 306 magdergi.com.tr


E

trafındaki herkesin kendisine hocam diye hitap ettiği Mustafa Erdoğan, ilhamını yıldızlardan ve gökyüzünden, özellikle Süreyya takımyıldızından, bu yedi kız kardeşin tüllerle yaptığı danstan aldığını ifade ediyor. Sürekli sınırsız sayıda kitap okuyor ve yaptığı yemeklerle çevresinde efsane olmuş. Aşkı bir kaybolma hali olarak tanımlamasına rağmen bir daha evlenmeyi düşünmüyor. Dışarıdan sert gibi görünen ama içinden romantik ve çocuklarla olduğu an onların adeta bir ilahı olan Mustafa Erdoğan’ın kurduğu ve yönettiği Sultans of the Dance, Anadolu Ateşi, Troya, Kıvılcım, Efsane ve Pera gibi performansların afişleri bugün Meksika, Çin, New York, Londra, Bahreyn, Moskova, Şili, Sibirya, Chicago gibi dünyanın pek çok şehrinde billboardları süslüyor. Geleceğe ait ufkunda yıldızlar barındıran nice nice projeleri olan Mustafa Erdoğan ile bugüne kadar verdiği gelmiş geçmiş en detaylı röportajı siz MAG okurları için gerçekleştirdim. Ve bu arada kendisine ait okulda kendisinden ufak bir dans dersi almayı da ihmal etmedim.

Bize biraz çocukluğunuzdan bahseder misiniz? Nasıl bir çocukluğunuz oldu?

1965 yılında şu an il olması çok görülen Hakkari’de doğdum. Hakkari Urartu’dan önce yaklaşık 8 bin yıllık bir yerleşim yeri. Huriler Mitaniler Hubuşkiya Krallığı’nın kurulduğu ve başkentliğini yapan hep çevresindekileri yöneten dağlık korunaklı özel bir yer. Orada doğmak bence bir ayrıcalıktır. Eski çağları da düşünürsek etrafı 4 bin metrelik kayalıklarla örülü Alp dağlarını kıskandıracak güzellikte yüksek bir yerde doğdum. Bu durum insanda iki duygu yaratır; biri yüksekte olmak,

korunaklı olmak, sadece kartalların ulaşabildiği bir gökyüzünde yaşamak, diğeri de mahrumiyet. İşte böyle bir şehirde ilkokula başladım. Sınıfta Türkçe bilen iki çocuktan biriydim. Biri emniyet müdürünün kızıydı, diğeri oralı olan ben. Görevim, öğretmenin söylediklerini sınıftaki çocuklara Kürtçe’ye çevirmek. İlk okul beşe geldiğimizde sınıf arkadaşlarım Türkçe’yi tamamıyla öğrendiler. Ben Türkçe bilen bir öğretmenin çocuğuydum. Hakkari merkez Cumhuriyet İlkokulu mezunuyum velhasıl.

Çocukken ne olmak ve neler yapmak isterdiniz? Çocukluk hayalleriniz neydi?

Çocukken Hakkari’deki yazlık sinemada izlediğim filmlerdeki gibi olmak istedim. Yılmaz Güney olmak istedim, Cüneyt Arkın olmak istedim, Deniz Gezmiş olmak istedim, yazlık sinemanın floresanlarından yansıyan o ışıklı dünyayı istedim ki, sinemanın bekçisi elindeki küreği ile sinemanın önünden geçen dereden – arktan öndeki tozlu meydanı sularken küreği ile suyu havalandırır su damlaları floresan ışığı ile renkli bir dünya yaratırdı ve sonra çok güzel toprak kokardı. Ardından güzel bir Türk filmi başlardı. Yazlık sinemayı ağaçların dallarından ve damlardan izleyen yoksul çocukları bizim kadar şanslı değildi. O sinemada bir locamız vardı sinema bizim arsamıza kurulduğu için aramızdaki yoksulluk ve zenginliğe dair tek önemli fark buydu. Bana sahneyle, ışıkla, gösteri dünyasıyla ilgili ışığı veren ilham oradandır. Soğuk dağ rüzgarı ve toprak kokusu, sinemanın sihri ve yıldızlar, bizi biz yapan şeyler... Evde Nazım Hikmet şiirleri okunur, Deniz Gezmiş kaçaktır, Mahir’den haber alınamamaktadır. Tüm memleket bağımsızlık taraftarı bu çocuklara ağlarken acı acı olgunlaşan bir çocukluk ve fonda gençlik köprüsü. İstanbullu, ODTÜ’lü bağımsızlıkçı gençler geçit vermeyen zap suyuna bir asma köprü yapmaktaydılar . Onlar mühendistiler, ben de onlardan biri olmak istedim.


Kurduğunuz hayallerinizden gerçekleştirebildikleriniz oldu mu? Hangileri? Abilerime çok benzemeye çalıştım, ortaokulda ve lisede Ankara’da çok okudum, parka giydim, gecekondu mahallelerinde çalıştım, ne yaptıysam hep halkla yaptım. Sonra bir darbe geldi, bizi savurdu, lime lime dağıldık. Her şeyi dağıttılar ama fikirlerimize bir şey yapamadılar.

Hem yurt içinde hem de yurt dışında çok aktif bir çalışma hayatınız var, şu anda neler yapıyorsunuz?

Hakkari yazlık sinemasının floresan ışıkıları ile parlayan fikrinden kalan bir gösteri yaptım ve tüm dünya izledi. Muteşem coğrafyamızın, eşsiz vatanımızın tüm renklerini romantik, barışçıl, dinamik ve moderne bir kurgu ile sahneye taşıdık. Kollektif bir bilinç ve inançla çalışarak bu masalı bütün dünyaya anlattık. Şimdi Şili de bizi tanıyor, Çin de, Sibirya da, Bahreyn de... Dünya sahnelerinde Sultans of the Dance, Anadolu Ateşi, Troya, Kıvılcım, Aspendos Efsanesi ve Pera var. Şu anda dünyada 17 ülkede bizim tanıtımımız sürüyor.

Yakın zamanda gerçekleştirmek istediğiniz hangi projeleriniz var?

İki tane müzikal, bir çocuk orkestrası ve bir stat projesi üzerinde çalışıyoruz. Ben ve fedakar ekibim şu an bu projelerin taslakları üzerinde çalışmaktayız.

En büyük hayal henüz gerçekleştirilmemiş olandır. Şu andaki en büyük hayaliniz nedir?

Hayal, bizim için var olan bir fikrin pratiğe geçmesi ile ilgili bir şeydir. Reel olanla ideal olan arasında gidip geliriz. Dolayısıyla en büyük hayal henüz gerçekleştirilmemiş olandır. Ufkunda yıldızlar barındıran devasa projlerle geleceğiz. Gelecek dediğin şey zaten budur.

Baba olmak sizce ne demek?

Sonsuz bir öğrenme hali, senden olan bir varlıkla yaşayıp onlardan bir şeyler öğrenme hali... Tarihi bir belleği onlara teslim etmek, sonra bunun güncel geri dönüşünü beklemek. Eşsiz bir barış duygusu, derin bir sorumluluk, bazen korkaklık, bazen bir çatışma hali ve onları izlemek... Gözünün önünde çekilmiş bir filmi izlemek, üstelik senarist sensin...

Çocuklarınızla beraberken nasıl zaman geçiriyorsunuz?

Onlar ne istiyorsa onları yapıyoruz. Bazen çok okumaları için motive etmeye çalışıyorum o kadar. Sevdiğim kitapları okumalarını istiyorum, bir masal ve efsaneler dünyalarının olmasını istiyorum.

Büyüdüklerinde nelerle ilgilenmelerini isterdiniz?

Büyüdüklerinde neler yapmaları gerektiğini söyleyecek kadar hadsiz biri değilim. Sanattan ve demokratik düşünceden uzak olmamaları yeterlidir.

Günleriniz yoğun çalışmalarla dolu. Bir gününüz nasıl geçer, sabah kalkınca ilk iş olarak ne yaparsınız? Sabah mı o nedir? Sabah, biz sabaha kadar çalışırsak sabahtır. Sabahın ilk ışıklarında prova bitince erkenden uyurum .

308 magdergi.com.tr

Korkularınız var mı?

Çok şeyden korkarım; başarısızlıktan, olmamışlıktan, en çok da cahillikten... Karanlığı severim ama insanın karanlığından korkarım. Bu coğrafyanın mistik masallarındaki bütün karanlık figürlerinden korkarım, özellikle de Yaşar Kemal’in yazdığı kötü karakterlerden.

Sanat yapıyorsunuz. Nelerden ilham alırsınız?

Biz ilhamımızı gökyüzünden alırız, yıldızlardan... Özellikle de Mehmet Akif’in tarifi ile yedi kandilli Süreyya yıldızından... Yedi kız kardeşin gökyüzünde tüllerle yaptığı danstan... Mavi tüllerle yaptıkları o dans, dünyada eğer dans diye bir sanat var ise bizden önceki bütün dansçılara da ilham veren odur. Ben Tanrı’nın yaratığı en güzel şeyin dansçılar olması gerektiğini düşünüyorum.

Sizce aşk nedir? Sonsuza dek süren aşk var mı?

Aşkı anlatmak zordur... Aşk bir kaybolma halidir, aşk hatırlamaktır; bir beste yapar gibi, bir sahne kurar gibi... Tanrı’nın kulağımıza üflediği bir melodi gibi... Biz ne zaman aşık olsak, aslında bir şeyi hatırlarız. Aşk belliğimize kazınan, daha önce yaşadığımız ama tarif edemediğimiz, hep birini o sandığımız mistik geçmiş bir hikayenin güncellenmesidir. Biz hep birine aşığız aslında ama kime Tanrım? Sana kodlanmış bir gönderme bu. Aşk, bir fikre aşık olmaktır, o fikri karşında gördüğün zaman nefesinin kesilmesidir. Bu zaten aşkın öncesiz ve sonrasız olduğunun kanıtıdır.

Bir hoca olarak dışarıdan sert göründüğünüz söylenebilir belki ama içinizde bir romantik gizli midir?

Romantizm bütün sanatların temelidir. Sert görünmek ya da her ne ise... Mesele, görüntü ile ilgili değil içerik... Derinlik ve didaktik bir çalışma ile azmi buluşturduğun zaman insanlar alkışlıyorlar. Bir hoca olarak bunun dışında bir beklentim yok, alkışlayan da sağ olsun, alkışlamayan da... Romantizim her şeydir.

Pişmanlık duyduğunuz şeyler yaptınız mı hiç?

Pişman olduğum bir sürü şey var. Hepsini aştığım için tek tek sıralamaya gerek yok. Daha öfkesiz, daha rahat ve bilincinde olsaydım şimdi bunları söylemezdim. Şimdiyi konuşuyorsak hiç pişman değilim, önümüze bakalım, geleceğe bakalım...

Aşk, bir fikre aşık olmaktır, o fikri karşında gördüğün zaman nefesinin kesilmesidir. Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz? Hayır, hayır, hayır.

Erkek evlatlarınız var. Bir de kızınızın olmasını ister miydiniz?

Kim bir kızının olmasını istemez ki, tabii ki isterim... Dünyada kız çocuğu kadar tatlı bir şey var mı?

Başka dünyalardaki yaşamlar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Sanatçılar zaten bu konudaki öncülerdir. Yıldızlar ile ilgili fikirlerimi söylemiştim. İstisnasız her şaire, her besteciye, her


yaratıcıya, kutsal kitaplara ilham veren onlardır. Bu konuda bilgi almak isterseniz Kur’an-ı Kerim’deki Kadir suresini okuyunuz bir de Tarık süresini. Tarık suresi şöyle der ; “Ant olsun o göğe ve Tarık’a, Tarık nedir bildin mi? O, karanlığı delen yıldızdır. Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın. Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın. Atılan bir sudan yaratıldı. O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar. Elbette Allah’ın onu döndürmeye gücü yeter. O gün bütün sırlar yoklanıp meydana çıkarılır. İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı... Ant olsun bu dönüşlü göğe.”

Mutlu musunuz? Mutluyum.

Ölüm hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bir halk ozanı (Karacaoğlan) der ki; “ölüm ardıma düşüp de yorulma, var git ölüm, bir zamanda gene gel, akibet alırsın komazsın beni, var git ölüm bir zamanda yine gel, Karacaoğlan der ki, konup geçerken, ecel şerbetini tas tas içerken, yine buldun beni senden kaçarken, var git ölüm bir zamanda yine gel”. Mevlana da; “ölmeden önce ölünüz” demiş İdris hikayesini anlatırken. Nefsini öldürmek bu. Ölüm korkulacak bir şey değil, bir yok oluş değil; bir doğum, bir başlangıç.

Yemek pişirmeyi bilir misiniz?

Bu konuda efsane olduğumu söyler yemeklerimi tadanlar. Üstelik başkasının yaptığı bir yemeği de tatlandırır, ona da bir şekil veririm. Yani güzel yemek yaparım.

19 yaşındaki halinize geri dönebilseniz, kendinize neler söylerdiniz?

Devrimci ol, hep devrimci ol, sosyalist ol! Mutlaka felsefe ile ilgilen.

Önünüze her türlü imkan sürülse ne hakkında bir film yapmak istersiniz? Bir Türkiye müzikali yapmak isterim; zaten Türkiye’nin ilk müzikal filmini de yapacağım.

Kıskanç bir erkek misinizdir?

Kıskançlık bir öz güven eksikliğidir, kıskanç değilim ama arada oyun olsun diye kıskançlık numarası yaparım eğlenmek için.

Her an seyahat halindesiniz yurt içinde ve dışında. Yolculuklarınız esnasında başınıza gelen ilginç olaylar var mı?

Dünyada seyahat ederken, işimi yaparken, hava alanından Meksiko’ya doğru giderken sağda solda, Moskova’da Kızıl Meydan’da, Çin’de Tiananmen Meydanı’nda devasa billboardlarda, Londra’da uçaktan inerken daha körükte Anadolu Ateşi afişleri görmek, New York’ta Willage Voice’da Anadolu Ateşi Madison Square Garden afişleri görmek, Chicago’da kendi gösterime giderken Afrikan Amerikalıları karaborsa biletleri satarken görmek… Daha ne olsun, bunların hepsini yaşadım, gördüm.

Diyet ve sporla aranız nasıldır?

Diyet de yapmıyorum spor da... Dans ediyorum grubumla birlikte... Platon erdemli insanı tarif ederken; “Ruhu inceltmek için felsefe, bedeni inceltmek için dans” demişti. Eğer söz eksikse Octavio Paz da; “Dans insan bedeninin şiiridir” demiştir. Sözü de oradan alarak yolumuza öyle devam ediyoruz... 


davet

Üstün Hizmet Ödülü Ankara Kızılay Rotary Kulübü’nün “Üstün Hizmet Ödülü” Holiday Inn Çukurambar Otel’de düzenlenen geceyle sahibini buldu. Ankara Kızılay Rotary Kulübü düzenlediği geceyle “Üstün Hizmet Ödülü”nü 71 yıllık saatçi Özcan Saatçiler ile buluşturdu. Holiday Inn Otel’de düzenlenen davet kokteyl ile başladı. Daha sonra Kızılay Rotary Kulübü Başkanı Yıldız Mit Karaosmanoğlu’nun açılış konuşması gerçekleşti. Gecenin önemi ise “Üstün Hizmet Ödülü” idi. Ödül 71 yıldır saatçilikle uğraşan zanaatkar Özcan Saatçiler’e verildi. 

310 magdergi.com.tr

NİHAL - ÖZCAN SAATÇİLER


NURİ ALTAN ARSLAN

EMİNE - MERT ÖZMUT

MEHMET ÜNAL

Kızılay Rotary Kulubü’nün üstün hizmet ödülü vermek üzere düzenlediği gece Holiday İnn Çukurambar’da gerçekleștirildi.

CENGİZ -YILDIZ KARAOSMANOĞLU

MEHMET- ÜMİT AYTAN


davet

Burslu Kızlar İçin Buluştular Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği üyeleri, Sanatçı Pınar Ayhan’ın hazırladığı ‘Orada Duruverseydi Zaman’ gösterisinde bir araya geldi.

GAMZE ÖNSOY GÜNGÖR

BEGÜM AKIȘ

312 magdergi.com.tr

PINAR AYHAN

AHSEN DEMİRCİ

Kızılay’da yer alan Yeni Sahne’de gerçekleşen etkinlikte Sanatçı Pınar Ayhan tarafından “Orada Duruverseydi Zaman” gösterisi müzikseverlerle buluştu. Çanakkale Savaşı’ndan Cumhuriyet’in ortalarına kadar uzun bir dönemin hikayelerinin müzikal tadında anlatıldığı gösteri, davetliler tarafından ilgiyle karşılandı. Konserden elde edilen gelir ise burslu okuyan kız öğrencilerin eğitimine bağışlandı. Yoğun katılım ile gerçekleşen davetin ev sahipliğini TÜKD Başkanı Meral Şener üstlendi, davete Ankara cemiyetinden birçok isim de yoğun ilgi gösterdi. Davete katılan yardımseverler hem Pınar Ayhan’ın muhteşem sahne performansını ve sanatını izleme fırsatı buldu hem de burslu okuyan kız çocuklara yardım edilen bu anlamlı etkinliğin bir parçası oldu. 

AFİTAP AKINCI

PERİHAN UYAR


TÜLAY AKIN

OYA - HAKAN ERTEK

AYSU YAVUZ

MUSTAFA - MELTEM BENGİ

MERAL GÜLER

Pınar Ayhan’ın “Orada Duruverseydi Zaman” isimli tek kișilik gösterisi katılımcılar tarafından tam not aldı, konser bitiminde seyirciler Pınar Ayhan’ı dakikalarca ayakta alkıșladı.


davet

Koleksiyonda Doku Etkisi HÜSEYİN - RABİA KURȘUN

Ünlü tasarımcı Rabia Kurşun 2017 ilkbahar-yaz koleksiyonunu düzenlediği şık bir davet eşliğinde moda severlerin beğenisine sundu. Bebek Happily Ever After’da düzenlenen davete moda severlerin yanı sıra Kurşun’un yakın dostları da katıldı. Rabia Kurşun’un “Doku” ismini verdiği 15 parçalık kapsül koleksiyon büyük beğeni topladı. Rabia Kurşun, ev sahipliğini üstlendiği davette konuklarla yakından ilgilenerek, koleksiyonun detaylarını misafirleriyle paylaştı. Koleksiyonun tamamen dokunun etkisini vurguladığını belirten Kurşun hem görselliğe hem dokunsallığa hitap etme hedefiyle bu özel koleksiyonu hazırladığını belirtti. Davette koleksiyonu yakından inceleme fırsatı bulan konuklar Rabia Kurşun’un tasarımlarını üstlendiği güçlü, abartıdan uzak ama şık ve zamansız moda parçalarını çok beğendiklerini belirterek bol bol alışveriş yaptılar. Akşam saatlerine kadar devam eden davetin sonunda ise konuklar Rabia Kurşun’u tebrik ederek mekandan ayrıldılar. 

314 magdergi.com.tr

AYȘE KUCUROĞLU

BURCU ȘENDİR

HANDE SEZER PEKCAN

ESRA İNCEEFE


EVRİM KIRMIZITAȘ

DİLEK BİRGEN

EYLEM ÖNER

Ünlü tasarımcı Rabia Kurșun’un “Kapsül” adını verdiği 15 parçalık koleksiyon büyük beğeni topladı.

AYȘE BURCU KAYA

ZEYNEP TOKER

lası için Daha faz om/online i.c magderg

ESRA KIZILTAȘ

İPEK KÖSE


röportaj

HIROSHI OKA, RIEKO OKA, MELİKE GÖKÇE

Japonya Büyükelçisi Hiroshi Oka Bu ay saygı, disiplin ve hoșgörünün; geleneklerinin en köklü parçaları olan bir ülkeden gelen ve bu özellikleri ülkemizde bașarıyla temsil eden Japonya Büyükelçisi Hiroshi Oka ve ülkelerini tanımamızda her türlü desteği sağlayan eși Rieko Oka’nın konuğuyuz.

B 316 magdergi.com.tr

aharı yaşadığımız bu aylarda, daha önce de bulunma şansına sahip olduğum Japonya Büyükelçilik Rezidansı, Japon dekorasyonuna has döşenmiş sade konuk odası, porselen aksesuarları ve taş bahçesi ile bana kendimi Japonya’da hissettiriyor. Özellikle, geleneksel kimonosu içinde bizi karşılayan zarif ve güzel Bayan Oka’nın da bunda katkısı büyük. Güneşli bir günde gittiğim rezidansın taş bahçesinde

edindiğim bilgiye göre, bu bahçeler Zen Budizm öğretisini sürdürmek suretiyle, düşünsel ve felsefi mesajlar içeriyor. Doğal taşlar kullanılan bahçede her bir taşın karakter özelliğini ortaya çıkaracak biçimde konumu, mesafesi, yüksekliği, yönü ve eğimi belirlenerek taşların dağılımı gerçekleştiriliyor. Bu bahçe inşa edilirken, beyaz çakıl taşlarıyla betimlenen dünya üzerinde farklı konumlardaki ülkeler veya bireyler ifade edilmeye çalışılmış. Bahçenin merkezindeki beyaz çakıl taşından oluşan tepe Kaman Kalehöyük’ü ve oradan çıkartılan çeşitli Anadolu uygarlıklarına ait alıntıları hatırlatıyor.


Bahçe, insanlığın iniş-çıkışlarını hatırlayarak geleceği öngörmeyi tasvir ediyor. Bahçeyi izleyen kişilerin aldıkları mesajlar da farklılık gösteriyor. Tavsiye edilen; bu bahçeye gönül gözünüzle bakmanız. Rezidansta bir diğer ilgi çekici olan, “Hina Bebekler” sergisi. Japonya’nın geleneksel 3 Mart Kız Çocuk Bayramı sebebiyle sergilenen otantik kostümlü bebekler, gelinin damat evine gittiği günü temsil ediyor. Kademeli standlarda sunulan sergide en üstte gelin ve damadı temsil eden bebekler, aşağıda ise, geline eşlik eden nedimelerini temsil eden bebekler yer alıyor. Sergideki araba, gelinin çeyizininin taşınışını, ağaç ise bolluk ve bereketi temsil etmek için yer alıyor. Evin kızının hayırlı bir evlilik yapması inancıyla yerleşmiş olan bu geleneğe göre sergiler, 3 Mart’ın yaklaşık bir ay öncesinde kuruluyor. Bu tarihten sonra hemen toparlanması gerekiyor ki aksi takdirde evin kızının evlenemiyeceğine inanılıyor. Rezidansta yaptığımız bu küçük turun ardından Büyükelçi Hiroshi Oka ile röportajıma başlıyorum.

Türkiye’de ne kadar zamandır bulunuyorsunuz? Daha önce hangi ülkelerde görev yaptınız?

Geçen yıl Nisan ayından bu yana Türkiye’de bulunuyorum. 1982’de Japonya Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladım ve bugüne kadar yaklaşık 50 ülkeyi ziyaret ettim. İlk önce Mısır’a gittim, bir yıl Kahire’de diplomat olarak Arapça dil eğitimi aldım. Kahire’de şehrin hareketliliği, dinamizmi etkileyiciydi. Suudi Arabistan’ın Riyad ve İngiltere’nin Londra şehirlerinde ikişer defa, her birinde beşer yıl görev yaptım. Riyad’ı çevreleyen çölde, çok uzaklarda oluşan serabın ötesinde yürüyen develeri izlerken, rüzgarın ve kendi adımlarımın sesi dışında hiçbir sesin duyulmadığı sükuneti deneyimledim. İngiltere’de ise uzun kış mevsiminin ardından çiçeklerin açmaya başladığı Mayıs ayında göz kamaştıran taze yeşili anımsıyorum.

Burada bulunduğunuz süre içinde adapte olmakta zorlandığınız herhangi bir şey oldu mu?

Göreve başladığımdan bu yana Türkiye’de mümkün olduğunca çok kişiyle tanışmaya gayret ediyorum. Türkiye’nin her yerinde herkes son derece nazik olduğundan ve Japonya’ya karşı dostluk duyguları beslediğinden, Türkiye’de yaşarken zorlanmıyorum. Bilakis, buraya tayin olmadan önce, birkaç kez Türkiye’ye gezi veya iş amaçlı geldiğim ve Türkiye’nin hem kültürel hem de tarihsel olarak ne denli çekici bir ülke olduğunu gördüğüm için, Türkiye’de görev yapma fırsatı bulacağımdan dolayı son derece memnun olmuştum. Bu hislerim, Türkiye’de bulunduğum yaklaşık on ay zarfında değişmedi, hatta daha da güçlendi.

Türk kültürünün en beğendiğiniz tarafları nelerdir? Türk ve Japon kültürleri arasında ne tür benzerlikler buluyorsunuz?

Türkler ve Japonlar arasındaki benzerliğin konukseverlik olduğunu söyleyebilirim. Japonya’da “omotenashi” (misafirperverlik) geleneği sağlam biçimde sürdürülmektedir. Yaşlılara saygı göstermek, konukları içtenlikle ağırlamak gibi konularda Türkiye ve Japonya birbirinden hiç farklı değil. Geleneksel ile modernin uyum içinde olmasının iki ülkenin ortak özelliği olduğu kanısındayım. Türkiye ve Japonya aynı zamanda, 19. yüzyılın ortalarından itibaren modernleşme sürecine girmiştir. Pek çok zorluğun üstesinden gelerek bugünlere ulaşan Türkiye ve Japonya, dünyayı büyük ölçüde etkileyen ülkelerdir. Geleneksel kültürlerin ve değerlerin her iki ülkede de günlük hayatta canlı tutuluyor olduğunu keşfetmek mutluluk vericidir. Ayrıca iki ülke, deprem ülkesi olmaları bakımından da benzerlik gösteriyor. Japonya 2011’de Büyük Doğu Japonya depremiyle sarsıldığında, ilk olarak Türkiye’den arama kurtarma ekibi yardıma koşmuş ve diğer ülkelerden daha uzun süre, sonuna kadar Japonya’da kurtarma

faaliyetlerini sürdürmüştür. Japon halkı Türklerin iyiliğini asla unutmayacaktır.

Ankara’da ve Türkiye genelinde gittiğiniz yerler içinde en çok beğendikleriniz hangileridir?

Bu güzel ülkenin neresine giderseniz gidin, geçmişe uzanan tarihsel akışı hissetmeniz mümkün.. Beğendiğim yerleri saymaya başlarsam sonu gelmeyecek, o nedenle burada iki yerden bahsetmek istiyorum. Birincisi Ankara’dan arabayla iki saat uzaklıktaki Kaman - Kalehöyük’tür. Burada Japon Arkeolog Prof. Omura’nın otuz yılı aşkın süredir devam eden kazı faaliyetleri bulunmaktadır. Buradaki kazı çalışmaları, Hitit Dönemi öncesi ve sonrasında tarihin aydınlatılmasında büyük rol oynamıştır. Japonya’nın desteğiyle kurulan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’nde, bu alandan çıkartılan çok sayıda tarihi eser sergilenmektedir. Ayrıca dört mevsimin değişen güzelliklerini gözler önüne seren Japon bahçesi hemen yanı başında bulunmaktadır. Pek çok Türk’ün ziyaret ettiği bu yer Japonya ve Türkiye arasındaki dostluğun sembolü haline gelmiştir. Mutlaka herkesin ziyaret etmesini dilerim. Bahsetmek istediğim ikinci yer ise, Ankara’da Keçiören Evcil


röportaj

Hayvanlar Parkı’dır. Burada Ankara kedisi ve Van kedisi titizlikle yetiştirilmektedir. Özellikle, Ankara kedisinin göz alıcı güzellikteki beyaz tüylerinin parlaklığı izleyenleri büyülüyor. Bu haliyle Ankara’nın sembolü olmaya uygun olduğu kanısındayım.

Ülkenizi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Japonya, Türkiye’nin yarısı kadar yüzölçümüne sahip, etrafı denizlerle çevrili, ılıman iklime sahip, dört mevsimin yaşandığı çok güzel bir ülkedir. Verimli denizlerin, verimli dağların bereketiyle hazırlanan Japon yemekleri “washoku”, dünyanın en uzun yaşayan toplumu olarak tanınan Japonya’da halkın sağlığına katkıda bulunmaktadır ve UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras olarak kabul edilmiştir. Burada, Japonya’nın bilim ve teknolojinin gelişmesi için gayret göstermekte olduğundan da bahsetmek istiyorum. Örneğin, dünyada Japonya’nın öncülüğünde 1964 yılında hızlı demiryoluna (Shinkansen) geçiş hareketi başlamıştır. Günümüzde saatteki hızı 300 kilometreye ulaşan hızlı tren ağı tüm ülkeyi dolaşmaktadır. Ne denli yüksek güvenlikli olduğunun, başlangıcından itibaren elli yılı aşkın süredir bir kişinin dahi ölümüne yol açacak bir kazanın meydana gelmemiş olmasından anlaşılabileceği kanaatindeyim. Son zamanlarda “One Piece”, “Naruto” gibi Japon animelerinin Türkiye’de gençler arasında oldukça ilgi görüyor olması memnuniyet vericidir. Türk halkının mümkün olduğunca daha fazla Japonya’ya gitmesini, Japon yemekleri başta olmak üzere geleneksel Japon kültürünü ve Japonya’nın modern yüzünü tanımalarını, keyifle keşfetmelerini diliyorum.

İki ülke arasındaki ilişkileri nasıl değerlendirirsiniz?

Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkiler daima dostluk üzerine kurulmuştur. Uzun dostluk tarihimiz boyunca, 1890 yılındaki Ertuğrul Fırkateyni kazası ve İran-Irak Savaşı’nda mahsur kalan Japonların Türk Hava Yolları uçağıyla kurtarılması gibi iki ülkenin halkları arasındaki dostluk bağlarının nasıl güçlendiğini anlatan birçok hadise bulunmaktadır. Türkiye’ye tayin olmadan önce Ertuğrul

Fırkateyni kazasının meydana geldiği Wakayama’nın Kushimoto ilçesini ziyaret ettim. Yerel halk her gün Ertuğrul Fırkateyni şehitleri için dikilen anıtın temizliğini sağlıyor ve anıtı bir gün olsun çiçeksiz bırakmıyor. Tabii ki, Başbakan Shinzo Abe ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmeleri, iki ülke liderleri arasında güçlü güven ilişkisinin mevcut olması, iki ülke ilişkileri bakımından son derece memnuniyet vericidir. Aynı zamanda, iki ülkenin dostluk ilişkilerinin toplumun geniş tabanından destek bulması sevindiricidir.

İşitme engelliler için işaret dili biliyorsunuz. İşaret diline olan ilginizin sebebinden bahseder misiniz? Bu yıl Temmuz ayında Samsun’da “Deaflympics (İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları)” gerçekleştirilecektir. Japonya bugüne kadar Deaflympics yarışlarına çok sayıda sporcuyla katılmış ve bundan önce Bulgaristan’da düzenlenen yarışlarda 2 altın, 10 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 21 madalya kazanmıştır. Samsun Deaflympic yarışlarında Japon sporculara başarılar dilerken, ayrıca mümkün olduğunca çok sayıda Japon sporcuya, buradan ayrılmadan önce Türkiye’yi sevdirmeyi arzu ediyorum. Benim işaret diline ilişkin bilgim sınırlıdır. Türkiye’de Deaflympic düzenleniyor olması vesilesiyle kendim izleyerek öğrenmeye çalıştım. Deaflympic oyunlarının başarısına biraz olsun katkıda bulunmayı ümit ediyorum.

Türkiye’den ayrıldıktan sonra en çok neleri özleyeceğinizi düşünüyorsunuz?

Türkiye’de mümkün olduğunca uzun süre kalmayı diliyorum. Türkiye’deki görevimi tamamladıktan sonra neler olacağını düşünmedim ancak, geçen yıl Nisan’da göreve başladığımdan bu yana pek çok Türk ile bir araya gelip konuşma imkanım oldu ve her görüşme beni yeniden etkiliyor. Türklerle sohbet ederek geçirdiğim keyifli ve verimli zamanların, sevgiyle anımsayacağım hatıralarım olacağından hiç şüphem yok.  Röportaj: Melike Gökçe

318 magdergi.com.tr


haber

Büyük Kolej’de Bir Fidan Bir Ömür Büyük Kolej Lise Fen Bilimleri zümresi öğretmenleri tarafından yürütülen YRE ve DI kulüp öğrencileri “Bir Fidan Bir Ömür” adlı sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Seyranbağları Huzurevi’ni ziyaret ettiler. Büyük Kolej serasında kendi elleriyle yetiştirdikleri fidanları ve çiçekleri, huzurevi sakinleriyle beraber huzurevi bahçesine diken öğrenciler, dikim sonrası yaşlıları dinlenme salonunda ziyaret ederek onlarla bol bol sohbet ettiler. Onların eğitimöğretim konusundaki önerilerini ve ülkelerini sevmeleri ve çok çalışmaları konusundaki telkinlerini can kulağıyla dinlediler.

Müzisyen Sağlığında Farkındalık Fonksiyon Manuel Terapi ve Rehabilitasyon Merkezi ve Bilkent Müzik ortaklașa bașlattıkları “Müzisyen Performans Sağlığı” isimli çalıșmayı basın mensuplarına tanıttılar. Dünyanın müzik alanında önde gelen bazı kurumlarının çatısı altında bulunan, müzisyen ve fizyoterapistlerin ortak yürüttüğü “Müzisyen Performans Sağlığı” programında birlikte çalışan Bilkent Müzik ve Fonksiyon Manuel Terapi ve Rehabilitasyon merkezi projelerini basın mensuplarıyla paylaştı. Fzt. Elif Özkaleli Vardar’ın müzisyenlerin sakatlanmadan mesleklerini devam ettirebilmeleri konusunda farkındalık yaratmak adına destek verdiği kurumsal proje ise basın mensupları tarafından ilgiyle karşılandı.

Türk Hayırseverler Vakfı’nın 10. Yıl Galası Koç Holding Șeref Bașkanı Rahmi M. Koç, New York merkezli Türk Hayırseverler Vakfı’nın (Turkish Philanthropy Funds) 10. yıl galasına onur konușmacısı olarak katıldı. Türkiye’deki sivil toplum çalışmalarına katkıda bulunmak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla faaliyet gösteren ABD merkezli Türk Hayırseverler Vakfı’nın 10’uncu kuruluş yıl dönümü etkinliği New York’ta gerçekleşti. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç The Marmara Park Avenue’daki galaya onur konuşmacısı olarak katıldı. ABD’nin iş, sanat ve siyaset dünyasından önde gelen isimlerine hitap eden Rahmi M. Koç, Türk Hayırseverler Vakfı’nın 10 yıl gibi kısa bir sürede önemli başarılar elde ettiğini belirtirken, “Türk Hayırseverler Vakfı, bu zaman zarfında Türkiye çapında 100’den fazla projede kullanılmak üzere 16 milyon doların üzerinde finansman sağladı. Sağlam temeller üzerine inşa edilen bu kuruluşun başarıyla yürütüldüğünü ve geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyor, size Türkiye’deki mevcudiyetinizi güçlendirmenizi tavsiye ediyorum” dedi.


davet

Taşların Gizemli Dünyası Ankara Üniversitesi Sanat Galerisi (Anküsev) Ressam Siret Uyanık’ın “Taşların Fısıltısı” adlı sergisine ev sahipliği yaptı. Eserleri yurt içi ve yurt dışında birçok koleksiyonda yer alan Ressam Siret Uyanık 12. kişisel sergisini gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Sanat Galerisi’nde gerçekleşen sergide taşların gizli gizemli dünyasından anlatımlar sanatseverlere sunuldu. Ankaralı sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşen sergide sanatçı Siret Uyanık davetlilerin eserleri ile ilgili sorularını tek tek yanıtladı. 

SİRET UYANIK

Ressam Siret Uyanık, “Tașların Fısıltısı” adlı sergisini ziyaret eden misafiri ile tek tek ilgilendi. BEGÜM UYANIK

BERNA UYANIK


HUMAR EKE

İBRAHİM AKINCI, DENİZ TEBER

Sanatseverler Siret Uyanık’ın 12. kișisel sergisine yoğun ilgi gösterdi.

TÜLAY ALTUNBİLEK, FATMA ERDEM

ÇAĞATAY GÖKMEN

lası için Daha faz om/online i.c magderg

DENİZ YÜCEL, SONAY ȘEKER


davet

Gençlerbirliği’ne Moral Yemeği Ankara’nın köklü spor kulübü Gençlerbirliği, oynayacağı Beşiktaş maçı öncesinde Beysu Evleri’nde moral yemeği yedi. Gençlerbirliği futbolcuları, ses getiren konut projelerinden Beysu Evleri’nde moral yemeği yedi. Beşiktaş maçı öncesinde gerçekleşen organizasyon Beysu Evleri tanıtım ofisinin bahçesinde gerçekleşti. Gençlerbirliği yöneticilerinin, teknik ekibin ve futbolcuların katıldığı etkinliğe Beysu Evleri yöneticileri ev sahipliği yaptı. Yemekten sonra Beysu Evleri’nin örnek dairelerini gezen futbolcular proje hakkında bilgi almayı da ihmal etmedi. 

322 magdergi.com.tr



kelebek

Mevsimin İnce Gülü Mart ayının karlı Ankara sabahında bahar mevsiminin hayalini sıcacık kahvemle kurarken, gözüm hep yazlık eșyada, tatilde, kılıkta ve kıyafette... Upuzun bir kıș arkamızda kaldı. Ülkece çok badireler atlattık. Her ev, kapısının ardında belki ufak belki milyonlarca sorun yașadı. Ama umudu elden bırakmayanlar olarak artık güneșli günleri ziyadesi ile hak ettik. Eh o zaman hoș geldin mevsimin en güzel 30 günü!

Onia

O papağanlı ve ananaslı mayosunu gördüğümden beri benim için yaza geri sayım başladı. Teknik kumaşları yüksek bir kalitede üretmeyi hedefleyen Onia online olarak da ulaşabileceğiniz bir marka.

324 magdergi.com.tr

Seasons And Storıes

Nispetiye Caddesi’ndeki showrooma yolunuz muhakkak düşsün olur mu? Benim gibi bir dönem insanıysanız, sizin için bir vaha Seasons and Stories. YSL, Gucci, Christian Lacroix, Zoe Coste gibi tasarımcıların vintage takıları ve aksesuarları için harika bir alışveriş durağı.


Nunu’s Closet Nunu’s Closet adını Nur Karaata’nın 2008’de yazmaya başladığı bloğundan alıyor. Ulaşılabilir lüks ve gerçek trend olan ürünleri moda severler ile buluşturan markanın kreatif direktörlüğünü de Nur Karaata üstleniyor. Rahat, fakat aynı zamanda şık görünmek isteyen şehirli kadınların yeni gözdesi olan Nunu’s Closet, ürün kalitesi ve harika kalıpları ile %100 mutluluğu garanti eden cici bici bir marka.

Eye Connection Eye Connection en kaliteli materyallerle üretilmiş, çarpıcı güneş gözlüklerini devrimsel fiyatlarla sunan bir yaşam tarzı markası. Klasik ve vintage akımlarından ilham alan Eye Connection koleksiyonları her ruh haline ve her yüz tipine uyacak modellerden oluşuyor. Tık tık to www.lidyana.com please.

Angels Davet & Organizasyon Malum düğün ve davet sezonu başladı. Sizi harika bir organizasyon şirketi ile tanıştırmak istedim bu ay... “Angels Davet”, tüm detayları sizin yerinize, sizin gözünüzle ve zevkinizle yapacağınız bir organizasyona, ruhunuzu katan rengarenk bir firma. Ben İstanbul’da yaşasam hemen bir bahara merhaba partisi düzenlerdim onların yardımı ile.

Mr. Ed Kavıshe Fashion Press Instagram hesabının kurucusu olan Ed benim son zamanlarda ultra severek takip ettiğim bir isim. Çektiği defile fotoğraflarının kalitesi ile dikkatimi çekmişti. Her defilede en ön sırada onu görmeniz mümkün.

Robert Clergerıe Dikkat çekici, özgür, kendine güvenen kadın ve erkeğin tercihi bu marka, 1895’te kurulmuş olmanın verdiği kat be kat moda sektörü tecrübesini adeta ürettikleri en ince ayrıntıya kadar yansıtıyor. Bu yazın favorisi kesinlikle rafya ayakkabıları olacak.

Chenot Palace Health Wellness Hotel Gabala Sağlık ve iyilik uzmanı Henri Chenot Azerbaycan’da modern ve son teknolojik donanımlara sahip bir iyilik merkezini hayata geçirdi. Beş yıldızlı, lüks ve yeniden canlandırıcı Chenot metotlarının uygulandığı detoks merkezi ve Resort Azerbaycan’daki Nohur Gölü’nün hemen yanındaki muhteşem doğanın içinde Türkçe bilen ekibi, büyüleyici çam ağaçlarının sessiz ve sakinliğiyle çevrilmiş olan huzur dolu nefes kesici bir ormanın kalbinde yeni bir sağlık hizmeti sunuyor.


davet

Ankara Şehir Kulübü’nde 70’ler Rüzgarı Ankara’nın köklü ve yenilikçi spor kulüplerinden Ankara Şehir Kulübü üyeleri ile düzenlediği etkinlikler serisine 70’ler konseptli bir partiyi de ekledi.

FERİDE KANBUR

326 magdergi.com.tr

ARZU ARİFOĞLU, MASOUMEH TANIDEH

Üyeler ve çalışanların katıldığı gecede 70’lerin müzikleri eşliğinde renkli bir davet gerçekleşti. Rengarenk kostümlerle yapılan dans gösterilerini izleme fırsatı bulan davetliler ise, unutamayacakları bir eğlence deneyimi yaşadılar. Kadınlar Günü’nü kutlamak için düzenlenen partiye katılanları kapıda karşılayan ve tüm misafirlerle tek tek ilgilenen Ankara Şehir Kulübü ekibi misafirlerine kusursuz bir eğlence yaşattı. Gece boyunca dans ederek eğlenen kulüp üyeleri ise, bu eğlenceli organizasyon için teşekkür etmeyi ihmal etmedi. 


haber

Hülya Avşar Cup Estetik International Hülya Avșar Cup Tenis Turnuvası, enerji dolu anlara sahne oldu. İstanbul Akatlar Club Sporium ev sahipliğinde gerçekleşen Estetik International Hülya Avşar Cup Senior Tenis Turnuvası 9. gününde artan enerjisi ve sporcuların kıyasıya mücadelesiyle devam etti. MIX kategorisinde çiftlerde yarışan Hülya Avşar, partneri Saffet Çerçi ile beraber Şebnem Tezel ve Şenel Ergün ikilisine karşı mücadele verdi. Renkli görüntülerin yaşandığı, kıyasıya mücadele verilen maçın galibi ise Tezel, Ergün ikilisi oldu.

Yeni Muayenehanesini Açtı Uzman Jinekolog Op. Dr. Aylin Anıl Arslan yeni muayenehanesini tıp camiasından çok sayıda ismin katılımıyla Ulusoy Plaza’da açtı. Uzman Jinekolog Op. Dr. Aylin Anıl Arslan yeni muayenehanesini açtı. Tıp camiasından birçok ismin katılımıyla gerçekleşen davete katılanlar Aylin Anıl Arslan’dan gebelik muayenelerinde ve ultrason cihazlarında kullanılan son teknoloji ile ilgili bilgi aldılar. Uzman Jinekolog Op. Dr. Aylin Anıl Arslan ise sevenleri ve dostlarıyla birlikte olmaktan oldukça mutlu görünüyordu.

İncelmede Devrim Slimwell, yenilikçi ve ileri teknoloji incelme ve zayıflama konsepti ile “incelmede devrim” sloganıyla 2015 yılında doğdu. Spor salonlarında harcanan zaman ve eforu minimuma indiren Slimwell, keyifli bir şekilde zayıflatırken diğer spor aktivitelerine gore vücudu çok daha az yorar ve seanstan çıktığınızda kendinizi dinç, enerjik ve hareketli hissedersiniz. Slimwell cihazları vakum, infrared, kolajen, ozon tedavisi, kromaterapi, aromaterapi ve birçok yeni teknoloji içeren Türkiye’de ilklerin markasıdır. Slimwell’deki her bir üstün teknolojik aletin kendine has özellikleri vardır. Maksimum faydayı sağlayacak olan aleti bulmak için profesyonel bir ekiple çalışmanız gerekir. İşte tam da bu noktada Ankara Çayyolu’nda hizmet veren ve üstün titizlikle çalışan Myderm Klinik, Slimwell cihazlarına ulaşabileceğiniz bir adres. Myderm Klinik’te profesyonel bi ekip, en iyi hizmeti sizlere maksimum hijyenik ortamda sunuyor.


davet

ÖMER ÖZGÜL, ERKAN - MELTEM ÖZORAL, ZEYNEP KARTAL, ZÜLEYHA ÖZGÜL

Bahar Kızı Zeynep Kartal’ın 2017 SonbaharKış kreasyonları Londra Moda Haftası’nın hemen ardından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de görücüye çıktı. Zeynep Kartal, 30 kıyafetten oluşan “Constance” adını verdiği koleksiyonda Nevruz Bayramı’nı karşılamaya hazırlanan Azerbaycanlılar için bir de sürpriz hazırladı. Defilenin finalinde Nevruz Bayramı için özel olarak hazırlanan “Bahar Kızı” isimli kıyafet sunuldu. Defilede Azerbaycanlı ünlü tasarımcı Günel Behdudova da destek için podyuma çıktı. Modacının koleksiyonlarda Briz ve Lion Dimond takıları kullanıldı. Defile sonrası da Azerbaycanlı şarkıcı Tünzale Agayeva ardından Türk sanatçı Aslı Hünel sahne aldı. Defile sonrası davetlilere teşekkür eden Modacı Zeynep Kartal konuşmasının ardından defileye katılan Batum Büyükelçisi Erkan Özoral’a plaket verdi. 

328 magdergi.com.tr

ZEYNEP KARTAL, GÜNEL BEHBUDOVA



davet

Baharı Anımsatan Koleksiyon Ünlü tasarımcı Ayşe Burcu Kaya yeni koleksiyonu “Shinning Parrots”ı düzenlediği şık bir davetle tanıttı. Ayşe Burcu Kaya’yı bu özel gününde yakın dostları ve moda severler yalnız bırakmazken Kaya tüm dostlarıyla yakından ilgilenerek koleksiyonu hakkında bilgiler verdi. Clutch, kimono, bluz, küpe, kolye ve şapkadan oluşan koleksiyon renkleriyle baharı ve yazı anlattı. Konukların bol bol alışveriş yaptığı etkinlikte misafirlerin masalarına konulan çiçekler koleksiyonun ruhunu yansıttı. Ayşe Burcu Kaya davette yaptığı konuşmada kendisini yalnız bırakmayan tüm dostlarına teşekkür etti. Konuşmasının devamında koleksiyonun oluşum sürecini anlatan Kaya “Moda severlerin her gördüklerinde baharı hatırlamalarını isteyerek oluşturduğum bu koleksiyon içime çok sinen bir koleksiyon oldu.” dedi. Konuklar davetin sonunda Kaya’yı tebrik ederek davetten ayrılırken, ürünlerden almayı da ihmal etmediler.  NESLİHAN TAȘDEMİR, NİHAN DİLEK

330 magdergi.com.tr

AYȘE BURCU KAYA

EVRİM KIRMIZITAȘ

RABİA KURȘUN

ARZU NİZİPLİOĞLU


Şehirde güzel bir gün geçirmeye ne dersiniz? O gün yapmanız gereken en zor seçim masajınızı 60 dakika mı yoksa 90 dakika mı alacağınız olabilir. Hilton Istanbul Bomonti Hotel & Conference Center 85’i süit 829 odası, Hilton Worldwide tarafından verilen 2014 EMEA Yılın Şef i Ödülünün sahibi şef imizin lezzetleriyle The Globe restoranı, 34. katında eşsiz şehir manzarasına hakim, yaratıcı kokteylleriyle sizi şaşırtacak ve Sushi Lounge’unda gece boyunca enfes suşiler tadabileceğiniz Cloud 34 barı, açık ve kapalı yüzme havuzları ve 3.300 m2’lik Avrupa’nın en büyük eforeaTM Spa’sı ile sizi bekliyor.


davet

FATMA AYDOĞDU

HANİFE AKDAĞ

NAZAN CİHAN

Ayșe Burcu Kaya davette yaptığı konușmada kendisini yalnız bırakmayan tüm dostlarına teșekkür etti. BURCU KARABACAK

SERAP SARI

ESRA İNCEEFE


GÜL ERGİ

AYFER UYAR

ZEYNEP TOKER

lası için Daha faz om/online i.c magderg

BEGÜM ÖZER, EYLEM ÖNER

ÖZLEM ERASLAN


davet

Lezzetli Sunumlar BARON MESHKİN, SEDEF KIVANÇ

İsviçre’nin yenilikçi ve kaliteli ev cihazları markası V-ZUG, ünlü şeflerin farklı tatlar hazırladığı özel bir davetle yeni ürünlerini tanıttı. İsviçre’nin lüks ev aletleri markası V-ZUG, ünlü şefler Baron Meshkin ve Sedef Kıvanç’ın hazırladığı sunumlar ile tanıtıldı. Ankara cemiyet hayatının seçkin isimlerinin katıldığı davete Yaşasın Kızıldemir ev sahipliği yaparken davetin basın sponsorluğu da Bom Dergi tarafından gerçekleştirildi. Son teknoloji ev ürünlerinin tanıtımı yapılırken ünlü şefler ise hazırladıkları leziz sunumlarla davetlilere ziyafet çektiler. Cemiyet hayatının ünlü isimleri ise V-ZUG ile ilgili merak ettiklerini sorarak bilgi almayı ihmal etmedi. 

334 magdergi.com.tr

NESRİN KILAVUZ

DUYGU KÖKSAL

AYDAN ÖZDOĞAN

AHSEN DEMİRCİ

DUYGU KÖKSAL


MERVE KALEMCİ EYYÜPOĞLU

FERİDE ȘAHİN

NESLİHAN AKTEPE

HÜLYA AKMAN

Bașkent cemiyet hayatının tanınmıș isimleri düzenlenen davetle V-ZUG markasını daha yakından tanıma fırsatı buldular.

Feride Șahin ünlü İsviçre markasının ürünlerini çok beğendiğini söyledi. EMİNE AKSOY


bi’dünya müzik

Serkan Kızılbayır serkan@magdergi.com.tr

Baharın Müziğiyle Merhaba İnsanoğlunun en temel gereksinimlerindendir umut etmek. Her güne farklı güzel anlamlar yükleyebilmekse meziyet... Baharın her anlamda sevgiyi, güzel doğan güneșle ıșığı ve açan çiçeklerle umudu getirdiğini bilmek gibi... Ve derler ki en güzel baharlar, en korkunç kıșlardan sonra gelirmiș. Zor zamanların geride kalacağı güzel bir bahar olsun, sevgiyi, așkı da beraberinde getirsin bu bahar hepimize... Cemreler havadaki, sudaki ve topraktaki yerini aldığına göre biz de bașlayabiliriz... 336 magdergi.com.tr


Sinan Ceceli “Söyle” diyor... Artık mutfaktan çıkıp sunum yapma zamanıydı onun için de...14 yıldır müziğin mutfağında olan ve birbirinden ünlü isimlerin albümlerinde imzası bulunan Sinan Ceceli, ilk albümü “Söyle”yi müzikseverlerin beğenisine sundu. 5 yeni şarkının yanında 7 tane de cover şarkının yer aldığı albümde, Sinan Ceceli’nin düzenlediği şarkıları Ece Seçkin, Mustafa Ceceli, Bengü, İrem Derici, Sinan Akçıl, Miri Yusif, Serkan Kaya, Gülçin Ergül, Elif Atbaş, Burak Konyar, Deha Bilimlier ve Burak Güner seslendirdi. Albümün ilk video klibi Ece Seçkin’in seslendirdiği ‘O La La’ şarkısına geldi. Sözü ve müziği Sinan Ceceli ile Burak Konyar’a ait olan şarkının video klibi Murad Küçük tarafından çekildi. Bir kuruyük gemisinin içinde 50 kişilik bir ekiple kaydedilen klip için 18 saat çekim yapıldı.

Özgün’den “Gelmiyor Musun?” Bazı şarkılar size kendinizi anlatır. Aşk acısının ilk safhasında iyi gider denilecekler listesinde artık bu şarkı da. Başarılı sanatçı, sözleri Gözde Ançel’e, müziği Buray ile Gözde Ançel’e ait olan şarkısı “Gelmiyor Musun?” ile dört mevsim müzikseverleri saracak bir şarkıya imza atmış kesinlikle. Vokallerde güçlü sesi ile Şelale Şehnaz Sam, İbrahim Şevki ve Buray da Özgün’e eşlik etti. Bu ayrılık acısını en saf haliyle anlatan ve ayrılığın ardından yaşanan duygulara tercüman olan şarkının düzenlemesi Bahadır Tanrıvermiş tarafından yapıldı.

Ve Sıla Ekranda! Türk pop müziğinin başarılı ismi Sıla, romantik film tadındaki yeni klibi “Yan Benimle” ile ekranlardaki yerini aldı. Sözleri kendisine, bestesi Fatih Ahıskalı’ya ve düzenlemesi Efe Bahadır’a ait olan, albümünün büyük yankı uyandıran duygusal şarkısı “Yan Benimle”nin video klibini Bedran Güzel yönetti. Çekimleri Cihangir, Karaköy ve Galata’nın çeşitli sokaklarında gerçekleştirilen, ayrılık sonrası yaşanan ve her gün tekrarlanan bir acıyı kadın gözünden vurgulayan klipte Sıla’ya 50 kişilik ekip ve 30 kişilik oyuncu grubunun yanı sıra başrol olarak da ünlü oyuncu Yurdaer Okur eşlik etti. Sıla, bu klipte ilk kez bir hikaye içerisindeki oyunculuğuyla da kamera karşısına geçmiş oldu. Sevilen sanatçının stil danışmanlığını Hande Kızıl gerçekleştirdi. Performans sahnelerinde Sıla’ya gitarda Efe Bahadır, bass gitarda Cudi Genç, piyanoda Burak Erkul, udda Semih Çelikel ve davulda Kerem Yiğitgiray eşlik etti.

Can Bonomo Söyledi; “Kainat Sustu” Alternatif müziğin önemli temsilcilerinden Can Bonomo, iki yıl aradan sonra dördüncü albümü “Kainat Sustu”yu dinleyicilerinin beğenisine sunuyor. Tüm albümlerinde olduğu gibi bu albümünde de Can Saban ve Ali Rıza Şahenk ile beraber çalışan ve kayıtları Ali Rıza Şahenk’e ait olan The FatLab isimli stüdyoda tamamlayan Can Bonomo, albümündeki 10 şarkıdan 8 tanesinin söz ve müziğinin sahibi. Sanatçı albümünde müziği Fikret Kızılok ve sözleri Ahmet Arif’e ait olan ‘Vurulmuşum’ isimli şarkıyı yeniden yorumladı. Albümün bir diğer sürprizi ise Ceza ile Can Bonomo düeti. “Terslik Var” isimli şarkı için bir araya gelen Can Bonomo ve Ceza dinleyicilerine güzel bir parça hazırladı. Albüm fotoğrafları Aylin Güngör tarafından analog olarak çekildi. Albümün çıkış parçası “Kal Bugün”ün söz ve müziği Can Bonomo’ya, düzenlemesi Can Saban’a ait. Özge Fışkın “Kal Bugün” şarkısında vokal koçluğu ve

back vokal yaptı.

“Esasen” Gülben Ergen... Gülben Ergen’in yeni single çalışması “Esasen” dijital platformlarda ve müzik marketlerdeki yerini aldı. Söz ve müziği Soner Sarıkabadayı imzası taşıyan şarkının düzenlemesini Taşkın Sabah yaptı. İlk kez Soner Sarıkabadayı ile çalışan Ergen, yeni video klibini Londra’da Nihat Odabaşı yönetmenliğinde çekti. Sanatçının klip makyajını Kate Moss gibi birçok isim ve ünlü markanın imaj ve ifade danışmanlığını yapan Desmond Grundy yaptı.

TÜRKİYE TOP 5 1- Simal - Ferman 2- Ersay Üner - Tatlım Tatlım 3- Hande Yener - Seviyorsun 4- Gülşen - Her Gece 5- Sattas - Aman Aman

AVRUPA TOP 5 1- Ed Sheeran - Shape Of Yoy 2- Jason Derulo - Swalla 3- Clean Bandit ft. Sean Paul - Rockabye 4- Sia ft Gerg Kurstin - Never Give Up 5- The Weekend ft Duft Punk - Starboy

serkankzlbyr


davet

Sürpriz Parti Acıbadem Ankara Hastanesi doktorlarından Dr. Mehmet Yörübulut yeni yaşını eşi Burcu Yörübulut’un düzenlediği sürpriz partiyle kutladı. OSMAN - MEMNUNE KARAGÖZ

Ankara’nın önemli sağlık kuruluşu Acıbadem Ankara Hastanesi Radyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Mehmet Yörübulut’un yeni yaşı Çayyolu Kolyoz Restaurant’ta kutlandı. Eşiyle birlikte akşam yemeği yemek için Kolyoz Restaurant’a gelen Mehmet Yörübulut her şeyden habersizdi. Bir anda karşısında iş arkadaşlarını ve dostlarını gören Mehmet Yörübulut şaşkınlığını gizleyemedi. Burcu Yörübulut’un organize ettiği sürpriz partiyle bir araya gelen dostlar, Mehmet Yörübulut’un yeni yaşına hep birlikte merhaba dediler. Tüm arkadaşlarına tek tek teşekkür eden ve tebriklerini kabul eden Yörübulut, eşine bu güzel sürpriz için ayrıca teşekkür etti.  MEHMET BİNNET

338 magdergi.com.tr

BURCU - MEHMET YÖRÜBULUT

ELİF - ENGİN VARDAR

HÜLYA - İRFAN BAYAR


davet

Emre Turhal Yeni Stüdyosunu Açtı EBRU ÖZBEK, NİLGÜN MIHÇIOĞLU, HİLAL NUMANOĞLU

Make-up Stil Danışmanı Emre Turhal, saç ve makyaj stüdyosunu Reşit Galip Caddesi’nde hizmete açtı. Ankara’da ünlü isimlere yaptığı makyaj uygulamalarıyla tanınan ve adından sıkça bahsettiren Emre Turhal yeni stüdyosunu açtı. Reşit Galip Caddesi’nde hizmete giren yeni stüdyonun açılışına Ankara sosyal yaşantısının tanınan isimleri, bloggerlar ve Emre Turhal’ın iş ve çözüm ortakları katıldı. Kokteylle başlayan davette daha sonra stüdyoyu gezen ve kendileri için hazırlanan hediyeleri alan misafirler Emre Turhal’a makyaj trendleri ve uygulamaları hakkında sorular sormayı ve kendisinden bilgi almayı ihmal etmedi. 

EMRE - ZAHRA TURHAL

HANDE ERDOĞDU

ECE KARAAHMETLİ, REMZİYE ÖZTOPRAK


davet

Sonsuz Aşk Yapımını TAFF’ın, yönetmenliğini Ahmet Katıksız’ın yaptığı, senaryosunu Deniz Akçay Katıksız’ın kaleme aldığı, müzikleri Toygar Işıklı imzalı ve başrollerini Fahriye Evcen ve Murat Yıldırım’ın paylaştığı ‘Sonsuz Aşk’ filminin galası Kanyon’da gerçekleşti. ‘Sonsuz Aşk’ın galasına filmin oyuncuları Fahriye Evcen, Murat Yıldırım, Fatih Al, Didem İnselel, Ege Aydan, Zeynep Özder, Nazlı Pınar Kaya, filmin yönetmeni Ahmet Katıksız ile senaristi Deniz Akçay Katıksız tam kadro katıldı. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı görkemli galaya sanat dünyasının önde gelen isimleri büyük ilgi gösterdiler. Çekimleri İstanbul ve Cunda’da gerçekleşen ‘Sonsuz Aşk’ta, genç yaşta profesör olan Can kendini işine adamış, hırslı bir doktordur. Her dakikası onun ve hastaları için hayati öneme sahiptir, ancak bunca koşturmanın arasında farkına varamadığı bir şey vardır, o da içinde bulunduğu anı yaşamak. Kardeşiyle kurduğu mütevazi düzende, küçük mutluluklarla yaşamını renklendiren Zeynep içinse hayat tam da yaşadığı ‘an’dan ibarettir. Can hayatının her dakikasını planlayarak yaşarken evine gelen temizlikçi kıza âşık olacağını hesap edememiştir. Apayrı dünyalara ait olmaları yetmezmiş gibi hayata bakışları da siyah ve beyaz kadar farklı olan Can ve Zeynep, beklenmedik bir şekilde âşık olduklarında zaman onlar için adeta durur. Tüm ezberleri bozan ancak beraberinde aşılması zor engelleri de getiren sonsuz bir aşk başlamaktadır. İmkansızı başardıklarında ise hayat onları hiç hazırlıklı olmadıkları bir şekilde sınar. 

340 magdergi.com.tr

FAHRİYE EVCEN


DERYA, FERHAN ȘENSOY

NUR FETTAHOĞLU

ZEYNEP ÖZDER

lası için Daha faz om/online i.c magderg

IMANE ELBANI, MURAT YILDIRIM

İREM SAK

Yaklașık 2000 kișinin katılımıyla “Sonsuz Așk” filmi sinema seyircisiyle buluștu.


ipek’in objektifinden

İpek Gençer

ipek@magmedya.com.tr

Sakuraların Ve Doğan Güneşin Ülkesi Japonya Mart ayının son haftası ile Nisan ayının ilk haftası, Japonya için en özel zamandır... Neden mi? Çünkü Sakura, yani kiraz çiçeklerinin açıp, etrafı pembeli beyazlı bir güzellik örtüsüyle kapladığı zamandır. Doğanın tüm güzelliğiyle uyanıșa geçip, yenilenmenin zaferini kutladığı andır...

342 magdergi.com.tr


J

aponya merakım çocukluğumdan beri vardı. İlkokuldayken annemlerin yakın bir arkadaşının hediye ettiği 6 adet Japon çocuk kitabı hala kütüphanemdedir. O zamanlar, şimdiye kadar gördüğüm hiçbir yayına benzemeyen, inanılmaz renklilikte ve güzel görsellerle süslenmiş bu kitaplar, bana bu yaşıma kadar hep Japonya hayalleri kurdurmuştur. Çocukluğumuzda seyrettiğimiz ‘’Şeker Kız Candy’’ çizgi filmleri, üniversite zamanında merak saldığım animeler ve Tarantino’nun Kill Bill filminde, Uma Thurman ve Lucy Liu’nun samuray kılıçlarıyla ölümüne dövüştüğü, karlar içindeki unutulmaz Zen bahçesi benim Japonya hayranlığımın temelinde yatan görselliklerdir diyebilirim. Ünlü Japon anime ve manga sanatçısı Hayao Miyazaki’nin de Japonya’yı bu kadar merak etmemdeki katkısı büyüktür. Miyazaki’nin en ünlü filmleri arasında bol ödüllü Spirited Away, Totoro, Prenses Mononoke, Küçük Cadı Kiki ve Küçük Deniz Kızı Ponyo yer alır. Japonya’ya gitmeyi düşünüyorsanız, gitmeden önce bu filmleri seyretmenizi tavsiye ederim. Her ne kadar çocuklar için çizgi filmler gibi görünseler de, Japon kültürü hakkında fikir sahibi olacağınız çok güzel detaylar içermektedir... Toplum olarak Japon halkının geçmiş kültürlerini günümüze taşırken, çağımıza uygun hale getirmekteki başarıları ve zengin kültürlerini yeni jenerasyona sevdirerek aktarmaları gerçekten etkileyici. Batılı görüş insan merkezliyken, Japon sanatı evren ve doğa merkezli. Birinde insan yüceltiliyor, diğerinde doğa yüceltiliyor ve insan doğanın sadece bir parçası olarak görülüyor. Bu anlayışı Japon toplumunun tüm yaşayış şeklinde fark ediyorsunuz. Genel bilgilere gelince; Japonya 127 milyonluk nüfusuyla, 6.852 adadan oluşan bir adalar ülkesidir. Adaların çoğu dağlıktır ve

bazıları yanardağlardan oluşur. Japonya’nın en yüksek dağı olan Fuji, bir yanardağdır. Japonya’nın tarihi boyunca, hiçbir ülke tarafından işgal edilmemiş, hiçbir ülkeyle savaşmamış, dış dünyaya kapalı bir şekilde yaşadığı için de, geleneklerini, yaşam biçimini ve doğayla uyumlarını hiçbir zaman kaybetmemişlerdir. Annemle çıktığımız Japonya gezimize Tokyo’dan başladık. Havalimanına iner inmez şimdiye kadar gördüğümüz coğrafyalardan çok farklı bir yere geldiğimizi hissettik. İlk şaşkınlığımızı tuvalette yaşadık. Klozetlerin üzeri televizyon kumandasından daha çok düğmeye sahip ve bu düğmelerin üzerinde Japonca yazıların olduğu tam bir bulmaca düzeneğiydi... Daha sonradan bu düğmelerin müzik, kuş cıvıltısı, sifon sesi gibi çeşitli arka plan sesleri, bir de, sprey, deodorant, su sıcaklık ayarı gibi detaylar olduğunu öğrendik. İlk seferde sifon bile çekmeyi beceremezken, sonlara doğru epey profesyonelce kullanır olduk bu tuvaletleri. İlk geldiğimiz gün hava karardığı için, gökdelenler ve ışıklı tabelalarla kaplı Shinjuku bölgesine gittik. Bu bölge ünlü yönetmen Riddley Scott’ın “Blade Runner” filmine ilham vermiş olan bölge. Burada mutlaka ara sokaklara dalın. Bilinmeyen bir diyardaki fütüristik bir şehre gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Bitmek tükenmek bilmeyen karaoke barlar, striptiz kulüpleri, play station barları, robotvari kostümlerle dolaşan, siber punk stilinde insanlar ve ağzımız açık bir şekilde dolaşan bizler... Çünkü, hayatımızda ilk kez özel randevu ile çalışan kedi cafesi, köpek cafesi veya baykuş cafelerini burada görüyoruz. (Önceden rezerve ettiğiniz hayvanı, sevmeniz için masanıza getiriyorlar.) İlk gece ilk şokumuzu yaşıyoruz. Burası gerçekten çok ama çok farklı bir yer... Sabah olunca bir önceki gecenin şokunu biraz atlatmış olarak keşif turumuza başlıyoruz. İlk durağımız olan, 333 metre yüksekliğindeki, Eyfel kulesinin kırmızı renklisi gibi görünen Tokyo Kulesi (Tokyo Tower), şehrin geneline yüksekten bakmak için iyi bir alternatif. Burada altı cam olan teraslar yapmışlar, bu cam terasların üzerine


ipek’in objektifinden

çıkıp aşağıya bakmak inanılmaz bir deneyim. 333 metredesiniz, aşağıdaki otobüsler karınca büyüklüğünde ve ayağınızın altında incecik bir cam... Sonraki durağımız ise bir Budist tapınağı olan Sensoji Tapınağı oldu. Bu tapınak oldukça hareketli bir kalabalığın bulunduğu Asakusa bölgesinde yer alıyor. Rengarenk hediyelik eşyaların ve yiyeceklerin satıldığı, irili ufaklı yüzlerce dükkandan oluşan bu bölgeyi görmeden gitmeyin... Bir sonraki durağımız ünlü Meiji tapınağı. Bu tapınak Japonya’nın dünyaya açılmasını ve modernleşmesini sağlayan İmparator Meiji ile İmparatoriçe Shoken’in ruhlarına adanmış bir Shinto Tapınağı. Kötü ruhları içeri geçirmeyen dev bir ahşap kapıdan girdiğiniz, 70 hektarlık bir ormanın içinde yer alan bu tapınakta, bizim gittiğimiz gün bir düğün töreni ve Shichi Go San adı verilen geleneksel festival vardı. Dolayısıyla kadın-erkek-çocuk herkes geleneksel kıyafetleriyle oradaydı, tam bir görsel şölen yaşadık. Burada diğer bir ilgi çekici şey ise, minik kartvizit boyutunda ahşap parçalarına yazılmış dilekler ve hepsinin bir arada asılı olduğu duvarlar çok hoştu. Bir de tapınağın girişinde, çeşitli renklerde yüzlerce fıçının (sonradan şarap fıçısı olduğunu öğrendiğimiz) dizili olduğu duvar, çok ilginçti. Buradan sonra Tokyo’nun ünlü Harajuku bölgesine geçtik. Burası gerçekten hayatımda gördüğüm en şaşırtıcı ve kalabalık yerdi. Çılgın kostüm mağazaları ve ilginç giyimli gençlerle dolu olan bu bölgede nereye bakacağımızı şaşırdık desem abartmış olmam. Fırfırlı, oyuncak bebek kıyafeti giymiş, saçları iki yandan son derece abartılı ve süslü tokalarla toplanmış genç kızlar, rugan apartman topukluları, çivili ceketleri ve pembe punk saçlarıyla başka bir gezegenden gelmiş gibi duran genç erkekler, bir araya gelmesini hayal bile edemeyeceğiniz bütün kıyafetleri giymiş olan bu gençler görülmeye değerdi.

344 magdergi.com.tr


İnternette ‘’Harajuku style’’ diye bir arama yapmanızı tavsiye ediyorum... Tokyo geceleri için ikinci en iyi alternatif Shibuya bölgesi. Shibuya Crossing pek çok filmde gördüğünüz binlerce insanın aynı anda karşıdan karşıya geçtiği dünyanın en yoğun kavşağı. Ölünceye kadar sadakatle bağlı olduğu sahibini, her gün işe giderken bindiği metro istasyonunda (hatta sahibi öldükten sonra bile 9 yıl boyunca) onun gelişini bekleyen, dünyalar tatlısı Haçiko isimli köpeğin heykeli de burada... İmparatorluk Sarayı (Imperial Palace) her ne kadar içine giremeseniz de dışarıdan görülmesi gereken bir güzellik. Edo mimarisinin en zarif yapılarından biri... İmparator hala burada yaşıyor ve etrafındaki parkı gezebiliyorsunuz... Alışverişçiler için Ginza bölgesi tam bir cennet. Tüm dünya markalarının en şık ve iddialı mağazaları bu caddede. Burada Japonların kendi markalarının mağazaları da var. Bunlar benim için çok daha ilgi çekiciydi.. 1000’e yakın sıra dışı sanat eserine ev sahipliği yapan The Peninsula Tokyo Hotel bana göre şehrin en cazibeli oteli. Benim gibi Japon mutfağına bayılanlar için Tokyo tam bir cennet. Nerede yerseniz mutlu olacaksınız zaten. Ünlü restoranlar: Kozue, geleneksel mimarisi ve Zen bahçesiyle Tofuya Ukai ve Aronia de Takazawa’yı sayabiliriz. Bir de özellikte Kobe bifteğini yemenizi tavsiye ediyorum. Bu biftek çok özel bir şekilde hazırlanıyor. Kobe şehrindeki çiftliklerde, doğdukları andan itibaren, dingin ve serbest bir hayat yaşayan bu hayvanlar, günde 3 öğün yemek yiyorlar ve daha sonra müzik eşliğinde özel bir masaj yapılıyor. Bu masaj seansları ile yağlar, ince damarlar oluşturarak etin içine doğru yol alıyor. Dünyanın en lezzetli eti olarak gösterilen Kobe bifteği sanıldığı kadar pahalı değil. Pek çok restoranda dışarıya o gün servis edilen hayvanla ilgili soy haritası belgesi asılıyor. Bu belgede hayvanın yaşı, annebaba, anneanne-dede, büyük büyük anne-büyük büyük dedesinin isimleri ve sertifikaları yer alıyor. Mutlaka deneyin, bizim hayatımızda yediğimiz en lezzetli etti!

Hakone:

Fuji dağınının eteklerinde yer alan sevimli bir yerleşim merkezi. Burada aralarında Picasso ve Henry Moore gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin bir arada bulunduğu Hakone Açıkhava Sanat Müzesini gezebilir, Ashinoko Gölü’nde tekne gezisine çıkabilirsiniz.

Kyoto:

Bir gün yaşamayı hayal ettiğim büyüleyici yer. Kalbim orada kaldı... En azından birkaç ay kalıp doya doya gezmek isterdim. Japonya’yı ve Japonları gerçek anlamda tanıyabileceğiniz tek şehir. Geçmişte üç yüz yıla yakın bir süre Japonya’nın başkenti olduğu için sayısız tarihi ve kültürel mekana ev sahipliği yapmaktadır. Buraya Tokyo’dan Shinkansen adı verilen (uçak motoruyla çalışan) hızlı trenle geldik. Uçaktan tek farkı, uçmaması olan uzay araçlarını andıran bu muazzam trenlerle seyahat mutlaka yaşanması gereken bir deneyim... Nijo Sarayı (Nijo Castle) Unesco Dünya Mirası Listesi’ndeki Edo dönemi hanedanının ilk generallerinden birinin, ikametgahı olarak inşa edilen bu saray, çok özel ahşap zemin döşemeleriyle ünlü. Samurayların uyurken dışarıdan gelebilecek düşmanların ayak seslerini duyabilmesi için zemine özel bir sistem yapılmış. Bahçesi inanılmaz güzellikte. Altın Köşk (Golden Pavilion), üstteki iki katı altın kaplama olan küçük bir göl kenarına inşa edilmiş ve onu çevreleyen Japon bahçelerinden oluşan oldukça huzur verici, estetik bir yapı. Fushimi İnari Tapınağı (Fushimi Inari Shrine); bir Geyşa’nın anıları filminden belki hatırlayacağınız, arka arkaya sıralanmış üzeri Japonca yazılı binlerce turuncu-kırmızı kapılardan(Toori Gates) oluşan bir Shinto Tapınağı. Sağlam tırmanışlar içeren 2-3 saatlik bir yürüyüşe hazır olun ama yarı yolda sizi çok güzel bir gölün ve tapınağın karşılayacağı unutulmaz bir yürüyüş olacak... Japonya’nın en ünlü Geyşa mahallesi olan Gion bölgesinde öyle hemen bir


ipek’in objektifinden

Geyşa’ya rastlayacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sanılanın aksine Geyşalık, orada oldukça saygın bir meslek. En ünlü firmaların, önemli iş toplantılarına, katılımcıları eğlendirmesi ve çay servisi yapmaları için Geyşalar davet ediliyor... Biz onları görebilmek umuduyla bu ünlü sokakta epey bekledik ama hemen kapılarının önünden siyah camlı limuzinlerle alındıkları için çok uzaktan görebildik. Geyşa çırakları olan Maiko’ların şovlarını izlemek ise her an mümkün. Yine Dünya Mirası Listesi’nde olan, “Saf su tapınağı” anlamına gelen Kiyomizu-Dera Tapınağı, dünyanın yedi harikası için aday olarak gösteriliyor. Gelelim Nara’ya... Unesco tarafından Dünya Mirası kapsamında korunan 8 adet Budist tapınağına ev sahipliği yapan Nara’nın en büyüleyici özelliği; bine yakın geyiğin, caddeler de dahil olmak üzere, her yerde özgürce gezmeleri. Kediler gibi her an etrafınızda dolaşıp size sürünmeye ve kendilerini sevdirmeye alışmış bu hayvanlar tarafından sarmalanmak muhteşem bir duyguydu. Hele de orada satılan geyik krakerlerinden verdiğinizde bir anda etrafınızda yirmi-otuz tanesi bitiveriyor... Buradaki en ünlü tapınak Todai-Ji Tapınağı. Dünyanın en büyük bronz Buddha heykeli burada. Kasuga Taisha veya Kasuga Shrine ise, sizi zaman içinde, büyülü bir mekanda bir masalın içinde hissettirecek inanılmaz güzellikte bir tapınak. Mutlaka görün...

Osaka:

Japonya’nın Tokyo’dan sonra ikinci büyük şehri olan, diğerleriyle kıyaslanınca bizi o kadar şaşırtmayan Osaka, rengarenk tabelalar, mağazalar, restoranlar ve müzikle dolu, sosyal yaşamın oldukça hareketli olduğu canlı bir şehir. Şehirdeki en etkileyici yapı olan Osaka Kalesi (Osaka Jo), 1583 yılında Toyotomi Hideyoshi tarafından yaptırılan, savaşlar ve yangın sonrasına ciddi şekilde hasar gördükten sonra tekrar onarılan 8 katlı bir kale... Japonya tarihinden, samuray kostümlerine kadar çok enteresan bir koleksiyonu olan müzesini mutlaka görün. Şehrin en tipik havasını koklamak için Dotonbori bölgesinde gezin. Dünyanın en büyük akvaryumlarından biri olan Osaka Kaiyukan Akvaryumu’na uğrayabilir, gün batımında tüm şehrin manzarasını en yüksek noktadan seyretmek için Umeda

346 magdergi.com.tr

Sky Building’e gidebilirsiniz. Burada döner merdivenlerin başında fotoğraf çektirmeyi unutmayın... Sakura zamanında gitmemiz de özel bir deneyim oldu. Sokaklar, tapınaklar, nehir kenarları ve bahçelerin, pembe-beyaz çiçeklerle bezenerek göz kamaştırıcı masalsı bir dünyaya dönüştüğü bir zaman. Bu mis kokan ağaçların altında yürürken tepenizde çiçekten bir gökyüzü varmış gibi hissediyorsunuz. Ara ara esen rüzgar, çiçek yapraklarını kar yağar gibi serpiştiriyor. Bu dönemin keyfine varabilmek için Tokyoluların sıklıkla parklarda kalabalıklar halinde toplanıp, ağaçların altında uzun piknikler yaptığını görüyorsunuz. Ofislerde çalışanlar bile yemek aralarını piknik şeklinde yapıyorlar. Japonların “Hayatın Mucizesi’’ olarak adlandırdıkları Sakuraların, Japon kültüründe çok özel bir yeri vardır. Çiçekleri ağır ağır açar ama çok çabuk dökülür. Hem hayatın başlangıcını müjdeler hem de kaçınılmaz sonunu simgeler. Aynı zamanda Samuraylar için de hem yaşamı hem de ani ölümü hatırlatır. Japonya, şimdiye kadar gezip gördüğüm yerler içinde en unutulmazı ve en güzeliydi diyebilirim. İnsanlarının bu kadar zarif ve güzel olması, kibarlıkları, yardımseverlikleri bizi hayrete düşürdü. Çoğunluğun İngilizce konuşmadığı ama yol sorduğumuzda işlerini güçlerini bırakıp bizi gideceğimiz yere kadar gülümseyerek götüren, sonra da ellerini kavuşturup önümüzde eğilen bu güzel insanların ülkesini çok ama çok sevdim... Geçmişten beri Japonlara duyduğum bu hayranlığın yersiz olmadığını anladım... Yeni rotalarda görüşmek üzere, Sevgi ve sağlıkla kalın... 



davet

ARZUM ONAN, GİZEM KARACA, AMİNE GÜLȘE, RAȘİT BAĞZIBAĞLI, DEMET ȘENER

Güzellik ve Bakım Ödülleri Güzellik ve kişisel bakım ürünlerinin “en iyileri”nin belirlendiği “Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülleri” gecesi iş, sanat, moda ve sosyal yaşam dünyasından pek çok ünlü ismin katılımıyla Raffles İstanbul Otel’de gerçekleşti. Watsons Türkiye Genel Müdürü Ahmet Yanıkoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen davette Yanıkoğlu tüm konuklarla yakından ilgilendi. Dünyada 17 yıldır 11 ülkede, Türkiye’de ise bu sene üçüncüsü düzenlenen ödül töreni kokteyl ile başladı. Kokteylin ardından ise, konuklar ödül töreninin gerçekleşeceği salona geçtiler. Ünlü model ve sunucu Özge Ulusoy’un sunumu ile renklenen ödül gecesinde, müşteriler ve basın mensuplarının seçimleri ile makyaj ürünlerinden saç bakım ürünlerine, erkek bakım ürünlerinden cilt bakım ürünlerine kadar belirlenen ürünlere Watsons Güzellik ve Kişisel Bakım Ödülü verilirken, 6 ayrı kategoride ise özel ödül verildi. Gecede ayrıca güzellikleri ve stilleriyle öne çıkan sanat ve cemiyet dünyasından ünlü isimlere de özel ödüller verildi. 

348 magdergi.com.tr

AHMET - AYTÜL YANIKOĞLU


ÖZLEM KAYMAZ

DEFNE SAMYELİ

EBRU ȘALLI

Eski manken ve pilates eğitmeni Ebru Șallı tercih ettiği elbiseyle ve zarafetiyle yoğun ilgi gördü. ÖZGE ULUSOY

BÜLENT - SELEN YORGUN


MAGastroloji

Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com

Nisan Ayında Gezegenler Geri Giderken Hayatımıza Neler Getirecek Nisan ayında Merkür, Venüs, Jüpiter, Satürn, Plüton retroları yașamımızın birkaç alanında durağanlık yaratacak; iletișim, așk, evlilik, șans ve kariyer sekteye uğrayabilir. Ancak Retrolar ișlerimizi yavașlattığı kadar gözden geçirmek için de fırsat sağlar. Özeleștiri yapmak da, yanlıș bir adım atmak da, retro dönemlerine özgüdür. Bu sebeple aldığımız kararlarda dikkatli olmalıyız. 6 Nisan’da Satürn, 9 Nisan’da Merkür, 20 Nisan’da Plüton geri gitmeye bașlıyor. Venüs ise, ayın bașından 15 Nisan’a dek gerileyecek, 16 Nisan’dan itibaren de ilerlemeye bașlayacak; bu iyi haber... Ayın ikinci yarısında așk ve sevgi konusunda daha doğru kararlar alabilecek, mali konularda avantajlı duruma geçebileceğiz.

350 magdergi.com.tr


Koç: Maddi konularda birtakım sıkıntılar ve zorlanmalar

yaşayabiliriz. Alacaklarda beklenmeyen gecikmeler, kısa dönemli nakit sıkıntıları yaşanabilir. Bu dönem, sakin olup yeni yatırım kararları almamalıyız. Ticari anlaşmaları mümkünse ertelemeli ve ani karar vermemeliyiz. Bu dönemde, yeni harcamalar yapmak, borç para istemek, krediye başvurmak hiç iyi bir fikir değil. Bu yüzden sakin bir şekilde dönemin geçmesini beklemeliyiz.

Boğa: Bu süreç karar vermemizi ve harekete geçmemizi

zorlaştırır. Bu dönemde bekleme durumunda olmalı ve hiçbir şey için acele karar vermemeliyiz; genel olarak bir motivasyon eksikliği yaşarız, kendimizi ifade etmekte ve dikkatimizi toplamakta zorlandığımızı görürüz. Kendi fiziğimizle ilgili örneğin; saç kestirmek, model değiştirmek ya da estetik operasyon geçirmek için uygun bir zaman değildir, bir sürü aksilik çıkabilir ve sonuç bizim istediğimiz gibi olmayabilir. İşlerimiz ters gidiyor diye gerilmemize ve fırsatları kaçırdığımız için üzülmemize gerek yoktur. Çünkü Merkür, retrosunu tamamlayıp düz hareketine başlayınca kaçırdığımız fırsatlar tekrar karşımıza çıkacaktır.

İkizler:

Bu dönem bilinçaltımızda ve düşüncelerimizde bir karışıklığa neden olabilir, bizi bir biçimde geçmişe götürebilir. Geçmişle alakalı konuların tekrar gündeme gelmesi, gizli kalmış bir şeyin ya da bir düşmanın açığa çıkması, bu dönemde psikolojik olarak daha gergin ve karamsar olmak, kendi içimize dönmek yaşayabileceğimiz olasılıklardan bazıları... Bu dönemi sakin ve kendimizle baş başa kalıp duygusal ve düşünsel konuları tekrar gözden geçirerek daha olumlu hale getirebilmemiz mümkün.

Yengeç:

Sosyal alanda arkadaşlarımız veya iletişim içinde olduğumuz gruplarla olan ilişkilerimizde bazı sorunlara neden olduğu gibi uzun yıllar görüşemediğimiz bir arkadaşımızla tekrar görüşebilme imkanı da verebilir. Yapacağımız her türlü organizasyonu çok iyi gözden geçirmeli arkadaşlarımızla olan iletişimimize özen göstermeliyiz. Eski olan her türlü ilişki yeniden gündeme gelebilir. Kariyer kazançlarında ve para hareketlerinde gecikmeler yaşanabilir.

Aslan: Mesleki konular, aile ve iş hayatında belirsizlikler,

ertelemeler planlanan şeylerin yolunda gitmemesi, eski konuların tekrar gündeme gelmesi, yarım kalan işlerin önümüzü kesmesi gibi birçok sorunla karşılaşabiliriz. Bu dönemde yeni bir işe başlamak veya kariyerimizle ilgili önemli bir kararı uygulamak yerine bu süre geçinceye kadar geri çekilip daha çok gözlem halinde olmak ve mümkün olduğunca yanlış anlaşılmaların önüne geçmeye çalışmak, daha dikkatli davranışlar içinde olmak bizim için çok daha faydalı olacaktır. Bu süreçte ani kararlar vermekten; patron, müdür gibi otorite kişilerle sürtüşmelerden uzak durmamız gerekiyor.

Başak: Eğitim, yabancı ülkelere yolculuk, yabancı kişilerle

ve aile büyükleri ile ilişkiler gündeme gelecektir; bu konularda acele kararlar vermekten uzak durmalıyız. Yüksek eğitim yapanların tezlerini teslim etmeleri bu tarihe denk geliyorsa tezlerini tekrar tekrar gözden geçirmeleri faydalı olacaktır. Yurt dışı ve uzun yolculukları eğer erteleyebiliyorsak ertelemek, eğer bu yolculukları yapmaya mecbursak pasaport, uçak bileti, rezervasyon gibi konularda çok dikkat göstermek gerektiğini unutmayalım. Hukuksal konularda, yurt dışı ticari işlerde önemli kararları Merkür retrosunu tamamladıktan sonra vermemiz bizler için çok daha iyi olacaktır.

Terazi:

Vergi, nafaka, ödemeler, parasal konular ve başkalarının paraları ile ilgili konularda, krediler ve borçlarda birtakım sorunlar, gecikmeler ve terslikleri gündeme gelebilir. Bu dönemde, yaptığımız kredi başvurusuna ret cevabı alabilir, ortaklarımızın paraları ve borç taksitlerimiz ile ilgili birtakım pürüzler yaşayabilir ama haritamızın aldığı etkilere göre de bunun tam tersi kaybettiğimiz bir şeyi bulabilir, umudumuzu kestiğimiz bir parayı alabiliriz. Psikolojik olarak içe çekileceğimiz korku ve fobilerle yüzleşeceğimiz bir dönem olabilir.

Akrep: Evlilik ve ortaklık ilişkilerinde çok daha dikkatli

olmamız gereken bir dönem geçireceğiz. Eğer, yeni bir ortaklığa veya evliliğe adım atacaksak bunu mümkünse Merkür düzelince yapmamız daha iyi olacaktır. Evlilik hazırlıkları yapmak yerine, sadece planları yapmak daha yerinde olur. Bu dönemde evliliklerimizi pek fazla sorgulamamalı ve partnerimizin bize karşı soğuk ve mesafeli durması karşısında sabırlı olmalıyız..

Yay: Bu süreçte iş hayatımız, günlük işlerimiz, iş yerinde

yanımızda çalışan kişiler ve sağlığımızla ilgili gündemler olacaktır. İş arkadaşlarıyla olan iletişimde yanlış anlaşılmalar ve dedikodular, her zamankinden daha fazla yorulma, sağlıkta çıkabilecek ufak tefek sorunlar ön plana çıkacak. Yeni bir işe başlamak yerine, yarım kalmış işlerimizi tamamlamak, sinirsel olarak gerilimin yüksek olacağını düşünerek daha çok kendi halimizde olarak bu dönemi geçirmek bizler için çok daha faydalı olacaktır.

Oğlak:

Çocuklarımızla ilgili göz ardı ettiğimiz konular gündeme gelebilir, eski bir aşk hikayesi tekrar canlanabilir. Hayatımızda biri varsa bu kişi ile ilişkimize özen göstermemiz gerekir, çünkü yanlış anlaşılmalar yaşayabileceğimiz bir dönemde ani kararlar vermek ilişki için hiç de iyi olmaz. Eğer hayatımıza yeni biri girmek üzereyse bunu çok iyi düşünüp gözden geçirmeli ve adımlarımızı ona göre atmalıyız. Aşk hayatı ve çocuklar ile ilgili konularda dikkatli olmalı ayrıca kumar, borsa gibi spekülatif işlerden de uzak durmalıyız. Retro bittiği zaman her şey çok daha güzel olacak ve kolaylaşacaktır.

Kova:

Ebeveynlerimiz, yaşadığımız evimiz ve ailemiz ile ilgili konuların gündeme geleceğini bize bildirir bu retro süreci. Bu dönemde yeni bir ev almak, satmak, yaşadığımız evden taşınmak veya oturduğumuz evde tamirat ve onarımlar yaptırmak çok iyi olmayabilir. Bazı şeyler gecikebilir ve kısa zamanda yapabileceğimiz işleri çok daha uzun sürelerde halletmiş oluruz. Ailemizde de dikkatli olmalı gereksiz tartışmalara girmekten kaçınmalıyız.

Balık:

Yakın çevre, kardeş, kuzen gibi kişileri ilgilendiren konularda bazı aksilikler yaşayabileceğimizi gösterir. Bu dönemde iletişimle ilgili her şeye; konuşmalarımıza, yazışmalarımıza, internete, maillerimize çok dikkat etmeliyiz. Yakın çevre ile ilişkilerimize daha çok özen göstermeliyiz. Yolculuklarımızı mümkünse bu dönem bitene kadar ertelemeliyiz. Eğer böyle bir durum söz konusu değilse, yolculuk için gerekli olan her şeyi iki kere gözden geçirmeliyiz. Biletler, bavullar, eğer yolculuğa araba ile çıkılıyorsa arabanın bakımı gözden geçirilmesi gereken şeylerdir. Sözleşmeleri dikkatli okumalı, attığımız mailleri tekrar kontrol etmeliyiz. Eğitim hayatımızda bazı zorluklar yaşayabileceğimiz için çok daha dikkatli davranmalıyız. Hiçbir şeyi şansa bırakmamak bizim için en iyisi olacaktır. 


kısa kısa

Daha Uzun Yașayın Uzun Yaşam Menüsü Bluesophos Special

“Daha uzun yaşayın” konseptiyle ilerleyen Bluesophos Bireysel Bilgelik, Ankara’da ilk defa düzenlenen farklı workshop ve lightshoplarıyla Ankaralılarla buluşuyor. 30 Nisan’da düzenlenecek olan “The Journey Workshop” yetişkinlere özel olarak tasarlanmış oyunlarla kendilerini keşfetmelerini sağlıyor. Özellikle yaşam kalitesini yükseltmek, kendini tanımak, içsel potansiyelini daha fazla açığa çıkarmak, hayatını değiştirmek isteyenlerin katılması öneriliyor.

Psikolojim Garanti Altında Paketi (48 Seans) 1 Yıllık Özel Sınırsız* Bireysel Danışmanlık *Özel Paketlerimiz için lütfen detaylı bilgi isteyiniz.

Yirmi Dört

Psikolojik Danışma Bireysel Paket (8 seans) Aile Paketi (16 seans)

Sezonun trendi, yumuşak ve minimalist renklerin hakim olduğu koleksiyonda; inci detaylı elbiseler, cigaret Bireysel Danışmanlık pantolonlar, payetli elbiseler ve gardıroplarımızın vazgeçilmezi crop-top’lar çabasız şıklığın anahtar parçaları İlk AdımFarklı Paketi (1tonlardaki görüşme) doğal ve pastel renklerin eklektik harmonisini bu formlara yansıtan bust2, olacak. Değişim Paketi (8 görüşme) koleksiyonunda şehirli kadının zamanla yarışını anlatıyor. Yeni sezonda payet kumaşların enerjisinden güç alan marka, tasarımlarını inci detaylı kemik düğmeler ve maskulen kesimler ile tamamlıyor. Tül üzeri süzene kumaştan yapılan pantolon ceket takımlar ve payet elbiseler sadelik ile şıklığı birleştirenler için kusursuz Workshop tasarımlar sunuyor. Gömleklerdeki kol ve omuz detayları modern feminenliğin kurallarını yeniden yaratıyor. Kariyeri Hikayenle Yaratırsın

The Journey Workshop Sociall. Barbaros Mahallesi Güniz Sokak 16/1 Uğurlum Apt. Kavaklıdere, Ankara. Telefon: 530 091 39 40 - 530 090 85 44

Reçel Ve Krep Günü Mövenpick Hotel Istanbul, ünlü oyuncu ve müzisyen Teoman Kumbaracıbaşı tarafından hazırlanan ev yapımı reçellerin muhteşem tadı ve sıra dışı hikayesi ile İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano’nun hazırladığı leziz kahvaltı çeşitlerini krep gününde bir araya getirdi. Otelin 20. katında bulunan ve İstanbul’un görkemli manzarasına sahip Skyline Club Lounge’da gerçekleştirilen etkinlikte misafirler bir yandan “Teo’nun Reçelleri” markasının yaratıcısı Teoman Kumbaracıbaşı’nın hiçbir koruyucu ve renklendirici kullanmadan kendi mutfağında günlük olarak ürettiği süt reçelinin yanı sıra yeşil elma ve greyfurt reçelinin ardında yatan lezzet sırlarını ve hikayelerini dinleyip, diğer yandan bu özgün tatları Teoman Kumbaracıbaşı’nın pişirdiği krepler eşliğinde tattılar.

Rollhouse’da Eğlence Var! Çocuğunuzun doğum gününün unutulmaz olmasını istiyorsanız Rollhouse’a gelin ister top havuzunda, isterseniz Laser Point’te, isterseniz bowling oynatarak ona arkadaşlarıyla ve tüm sevdikleriyle birlikte unutulmaz bir yaş günü organize edebilirsiniz. Rollhouse doğum günü paketleri hakkında www.rollhouse.com veya 444 7 655’den detaylı bilgi alabilirsiniz.

43 Yıllık Sanat

352 magdergi.com.tr

43 yıllık Uğurlu Mücevherat olarak, yurt içi ve yurt dışında değişen mücevher tarzlarını İstanbul, Ankara ofislerimiz ve mağazamızla ayrıca da yurt için ve yurt dışı mücevher fuarlarına katılarak yakından takip ediyoruz. Bu değişen moda ürünlerini uluslararası sertifikalı pırlanta ve montürü ile üreterek toptan veya perakendeye hazır ediyoruz. Şu an en beğenilen ürünlerimiz arasında baget pırlantalı ürünler olduğunu görüyoruz. Hem kendi düşündüğümüz hem de sizlerden gelen fikirlere gore baget pırlanta ürünler hazırlıyor, sizlerin beğenisine sunuyoruz.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.