OCAK 2017 - YIL 14 - SAYI 134 - 15 TL
Zeynep Koreş ile
Moda Tutkusu
ABD Büyükelçisi’nin Eşi
Holly Holzer Bass
Şenay Yangel:
2017 için Yıldızlar Ne Söylüyor?
Yeni Yılın Güzellik Trendleri CNN Türk Haber Editörü
Ahu Özyurt
Haberciliği Anlattı
.
Cemiyetin Genç Basarı Ikonu
MAG’a konuştu
İpek Gençer ile Kış Tatili
Alpler - St. Moritz Ayşe Kızılöz Metin Uca Özgür Aksuna Selin Söğütlügil Serkan Kızılbayır
Ilkem Öztürk
4+1
Net 23
Gen0 mĹ&#x;2 Fe D rah a reler
Silvian Heach Kadın Mağazası / Next Level Avm www.silvianheach.com
Anse Mdm. B-Blok No:18 Çayyolu-Ankara T : 00 90 312 227 8182 M : 00 90 532 273 89 58 anse@qhome.com.tr
qhome.com.tr
1912 ‘den beri anlatılan lezzet öyküsü... Develi. Geçmişten günümüze ulaşan ve yarınları hedefleyen bir Türk Markası olarak markamız; Develi, Ankara’da farklı konsepti, özgün tatlar ve 100 yılı aşkın deneyim üstünlüğünü buluşturarak, damak tadını simgelemektedir. Develi isminin arkasında; üstün hizmet anlayışı ve Anadolu Kültürü özelliklerine bağlılıklarını, araştırmalarla da cömertçe desteklemesi yer almaktadır. Bu gönülden destek ile Develi, Türk konukseverliği ve mutfak hünerlerinin en güçlü uygulayıcılarından birincisi olma istekliliğini her an hisseder ve hissettirir. Yıllardır, misafirlerimiz için yeni tatlar oluşturulması ve Develi adına gösterilen güven sonucu, Ankara adresimizde sizlerle beraberiz. Develi çizgilerince özel olarak tasarlanmış restaurant, bahçe, teras ve özel çocuk odaları ile siz, aileniz ve misafirlerinizi Ankara Develi’ye bekliyoruz.
İletişim: Adres: Nenehatun Cad. No: 73 Çankaya / Ankara Tel: 0312 446 27 27 Faks: 0312 448 32 77 E-mail: ankara@develi1912.com
SAMATYA - KALAMIŞ - MARİN - ETİLER - EMİNÖNÜ - FLORYA BY DEVELİ NİŞANTAŞI - CORNER TUZLA - TUZLA VIAMARINA - ATAŞEHİR www.develi1912.com
develi1912
Sevgililer, Sevgililer Günü’nde
Develi ‘de ...
H
A
I
R
D
R
E
S
S
I
N
G
H
A
I
R
D
R
E
S
S
I
N
Söğütözü Cad. Koç Kuleleri 2/D-4 Çankaya / Ankara T: 0(312) 220 00 25
G
Sıradan Olamayanlara Aradıkları Yaşam So Çayyolu’nda SO Çayyolu, lokasyonunda farklı bir yaşam kültürünün kapılarını 2+1 loft daireleriyle aralıyor. Ferah metrekarelerle kurgulanan bu yaşamın merkezinde konfor ve farklılık arayışınız yer alıyor. Yaşam sıradan olamayanlar için her anı yeni keşiflerle dolu bir serüven... Ankara’nın en seçkin projelerinden biri olan So Çayyolu projesinin yaşam alanları kadar sosyal mekânları da Artcode Mimarlık'tan iç mimar Gökcan Bulut tarafından en ince detaylarına kadar düşünülerek tasarlandı.
Günümüzde yok olan komşuluk ilişkilerini tekrar canlandırmayı esas alan anlayış ile tasarlanan ve bina içerisinde yer alan kafe ve bilardo alanı, yoga odası, sinema odası, havuz ve spa alanı, play station odası ve çok amaçlı salonlarda brüt betonun yalın ve modern havasını ahşabın ve pastel tonların sıcaklığı ile bütünleştirerek insanların boş vakitlerini keyifle geçirebilecekleri ve aynı zamanda birbirleriyle direkt temas kurabilecekleri ortak alanlar yaratıldı.
Ortak alanların belki de en çok rağbet göreceğine inandığımız kafe, sadece insanların kendilerini rahatlatmak için kullanacağı bir yer değil, aynı zamanda misafirlerini de ağırlayabilecekleri konfor ve hizmet kolaylığı sunabileceği bir şekilde tasarlandı. Bu noktada yoğun misafir günlerinde ister evde kendi hazırladıklarıyla ya da kafeden alacakları hizmetle bu günlerini daha da keyifli hale getirebilirler.
Mekânlar tasarlanırken çocukları ve gençleri de unutmadık. Çocukları odalarına hapsedip dar alanlarda bireysel yaşam tarzına alıştırmak yerine , özgürce oyunlar oynayabilecekleri ve aynı zamanda her türlü güven ortamında oldukları oyun odalarıyla hem çocukları hem de aileleri rahatlatmak temel amaçlardan biriydi.
Sinema ve playstation odaları tasarlanırken mekanın ambiyansına ve fonksiyonuna uygun olarak seçilen renk ve malzemelerle şık, konforlu ve rahat bir atmosfer yaratılmıştır. Aynı zamanda apartman sakinlerini, günün yorgunluğunu atabilecekleri yoga odası ile bir süreliğine bile olsa bütün iş ve günlük hayatın rutin düzeninden koparabileceğimizi düşündük. Kapalı havuzda ve spa alanında yine tüm temel ihtiyaçlar en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve günün her saatinde burada yaşayanların rahat kullanması için her türlü hijyen ve konfor şartları sağlanmıştır.
ADVERTORIAL
Bina sakinlerinin tüm ihtiyaçları düşünülmüş ve evlerini home office tarzında kullanacak olan bireyler için görüşmelerini yapacakları toplantı odaları modern tarzda hazırlanarak hizmete sunulmuştur.
Doğanın içinde, profesyonel ellerde, en özel g�nünüzde sizinleyiz. Atılım Üniversitesi Yerleşkesi Kızılcaşar Mah. Tel: 0312 586 83 81 / 83 84 Gsm: 0530 473 64 99 - 0541 910 30 31 Fax: 0312 586 83 44 06836 İncek / ANKARA
Ankara’nın 20.000 m2 alana sahip, profesyonel ekibi ve doğal güzelliğiyle benzersiz bir organizasyon mekanı olan İncek Hasbahçe’de düşlerinizi yaşayın.
/incekhasbahceank
incekhasbahce
İncek Mah. Turgut Özal Bulv. No: 51 İncek / ANKARA +90 (312) 460 11 19 www.incekhasbahce.com
Yeni Başlangıçlar
Ocak 2017 Yıl: 14 Sayı: 134 Fiyat: 15 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Görsel Yayın Yönetmeni Osman Selçuk Güngör
Y
Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu
epyeni umutlarla başladığımız bir yılın ilk ayında tazelenen enerjimizle sizlerleyiz... Karşıladığımız her yeni yılda hedeflerimiz, mutluluklarımız, ideallerimiz katlanarak büyüyor... Umarım 2017 sizler için tüm güzelliklerin başlangıcı olur... Biz de bu ay çok keyifli bir içerikle sizlerle buluşuyoruz... Renkli davetler, coşkulu kutlamalar, özel röportajlar, güzellik ve moda trendleri ile dopdolu sayımızda beraberiz...
Four Seasons Hotel Sultanahmet’te gerçekleştirdiğimiz kapak çekimimizde konuğumuz İlkem Öztürk, genç yaşta yönetici olmanın sırlarını bizlerle paylaşırken özel hayatına dair tüm sorularımızı da içtenlikle yanıtladı... Aile Hastanesi’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen, aynı zamanda da sosyal medyanın “It Girl”ü olarak bilinen İlkem Öztürk ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı ve keyifli kareleri MAG Özel sayfalarımızda sizlerle buluşturuyoruz... Bu ay çok özel bir konuğumuz daha var... Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçimiz John Bass’in zarif eşi Holly Holzer Bass... Kendisi sadece Amerika değil, sevgi dolu kalbiyle barış gönüllüsü bir dünya vatandaşı ve idealist bir fotoğraf sanatçısı... Açtığı sergilerle ülkemizdeki yardım kuruluşlarına ve farklı ülkelerdeki sanatçılara destek olan Bayan Bass’e hayranlık duyacaksınız... Ulusal ve uluslararası basında başarılı muhabirlik deneyiminin ardından on yıldır CNNTurk ekranlarında haber editörlüğü ve spikerliği yapan Ahu Özyurt uzun süredir ekranda kalabilmesinin sırlarını bizlerle paylaşıyor... Duayen televizyon programcısı ve tiyatro sanatçısı Metin Uca ile “Aleksandır Telefonu Kaldır” oyunu için geldiği Ankara’da sizler için dijital medyanın ayrıcalıklarını, gündeme ilişkin merak edilenleri ve tiyatronun eskimeyen değerini anlatıyor... Sürpriz projelerini ise, ilk kez bizim sayfalarımızda bulacaksınız... Yıla güzel başlayalım ve hep güzel kalalım... Güzellik uzmanları ve moda tasarımcılarından aldığımız tüyolar 2017 yılında girdiğiniz her ortama damga vurmanızı sağlayacak... Havalar soğusa da seyahat etmekten vazgeçmeyen yazarımız İpek Gençer, Alpler’in en havalısı St.Moritz’e doğru bir yolculuğa çıkarıyor... Göz kamaştıran manzaralara ve huzur veren ambiyanslara sahip bu kış rotasına bayılacaksınız... Yeni bir yıla girmişken hepimiz yaşayacaklarımıza dair ipuçları bekliyoruz... Yazarımız Selin Söğütlügil de bizler için “Astrodeha” Şenay Yangel’e öngörülerini sordu... 2017 yılının neler getireceğini merakla okuyacaksınız... İlerleyen sayfalarımızda gerçekleşen açılışlar, galalar, özel davet ve kutlamalardan renkli görüntülerle buluşacaksınız... 2017 hepimize enerjik, mutlu, huzurlu, aşk, kazanç ve umut dolu günler getirsin...
Grafik Tasarım Sevgi Pınar Özen Güngör Haber ve Foto Muhabiri Derin Gökçe İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk İpek Güven Sosyal Medya Yavuz Solmaz Yazarlar Aylin Yıldız Ayşe Kızılöz Gökçen Erdoğan İpek Gençer Neşet Güne Özgür Aksuna Seda Çavuşoğlu Selin Söğütlügil Serkan Kızılbayır Tuğçe İnal Zeynep Koreş Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Cansu Suvay Derya Aktaş Melike Gökçe Rabia Şahin Zeynep Altıntaş Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi
Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Nef 163 No:370 Kağıthane/İSTANBUL Tel: 212 309 45 26 Dağıtım
Çoook Sevgiler
Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı
DUMAT OFSET
Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi
30.12.2016 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr
MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile
0.312 428 04 44
İnternet ile
abone.magdergi.com.tr
YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.
128 80
162 64
260
MAGalıșveriș
MAGdavet
184
MAGröportaj
MAGröportaj
248
MAGröportaj
154
MAGdavet
282
MAGmoda
162
MAGözel
292
MAGözel
80 128
MAG
248
MAGdavet
Ali Ağaoğlu’nun kızı Sena Ağaoğlu, iş adamı Mustafa Kırcal’ın oğlu Koray Kırcal’ın düğününden şık kareler...
İrfan Köksalan ve eşi Zeynep Köksalan çiftinin oğlu Mustafa Köksalan ile Cemal-Bahar Karaoğlu çiftinin kızları İpek Karaoğlu, rüya gibi düğününden kareler...
Ulusal ve uluslarası basında başarılı muhabirlik deneyiminin ardından on yıldır CNNTurk haber editörü ve spikeri yapan Ahu Özyurt’un başarı serüveni...
Ford Mustang ile yaratıcı moda tasarımcıları Raisa&Vanessa’nın özel şovundan göz alıcı kareler...
Sosyal medyanın “It Girl”ü İlkem Öztürk ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız ve keyifli kareler...
Yılbaşı gecesine damgasını vuracak tasarımlar, yeni yıl ruhunu yaşatacak hediyeler...
Yazarımız Selin Söğütlügil’in Astrodeha Şenay Yangel ile 2017’ye dair öngörülerini paylaştığı röportajı...
Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçimiz John Bass’in zarif eşi Holly Holzer Bass ile çok özel bir röportaj...
Yazarımız Zeynep Koreş’in sezona damgasını vuracak moda seçimleri...
Yazarımız Ayşe Kızılöz aşkı ve çelişkileri anlatıyor...
style
Seda Çavușoğlu
Hareketli
Etek uçları ve kollarda sık sık karșılaștığımız volanlar Rönesans döneminin modasını modernize ederek yeniden yașatıyor...
seda@magmedya.com.tr
SAINT LAURENT Ceket $ 2.460
YUNOTME Taç € 259
FENDI Gözlük $ 505
PASKAL Bluz € 475 EMILIO PUCCI Bluz € 980
RACHEL ZOE Pantolon € 340
EDDIE BORGO Choker $ 350
PASKAL ILKBAHAR 2017
GUCCI Etek £ 490
PETER PILOTTO Etek £ 995
DOLCE&GABBANA Çanta € 6.183
DOLCE&GABBANA Ayakkabı $ 1.175
style
Asil
Șıklıkta zirvede olan tuxedo ceketler, sade parçalarla kombinlenerek asil bir hava yaratıyor... BLAZE MILANO Ceket £ 831
BRIGID BLANCO Küpe £ 4.340
BALMAIN Ceket £ 1.132 STELLA MCCARTNEY Ceket £ 990
SAINT LAURENT ILKBAHAR 2017
DIANE VON FURSTENBERG Pantolon £ 268
LOEWE Çanta £ 1.136
MUGLER Etek £ 520 PRADA Gözlük $ 259
MIU MIU Ayakkabı € 550 BALENCIAGA Ayakkabı £ 443
Nostaljik
style
Bomber ceketler, metalik tasarımlar ve vintage t-shirtlerle bir arada kullanılarak nostalji rüzgarları estiriyor...
ELLERY Bluz £ 491
SAINT LAURENT Gözlük £ 241 TOM FORD Bluz $ 3.650
VETEMENTS SPRING 2017
R13 Pantolon € 450
GIVENCHY Pantolon £ 532
ELLERY Etek $ 894
MIU MIU Ceket € 890 ISABEL MARANT Ayakkabı $ 595 ALEXANDER MCQUEEN Ayakkabı £ 280
SARAH’S BAG Çanta £ 425
Ankara’ya 70 km mesafedeki Haymana’da uzun kışların, sıcak yazların, en güzel baharların yaşandığı Grannos Termal Otel’de ruhunuz dinlensin, bedeniniz şifa bulsun. Şifa derken sözde değil, gerçekten Dünya’nın sayılı nimetlerinden birine müthiş bir konfor ve içten bir hizmetle aracılık ediyoruz. Sahip olduğumuz suyun yüksek nitelikleri bakımından, Fransa’nın meşhur Vichy kaplıcalarıyla eşdeğer mineral özelliğe sahip olması hepimiz için eşsiz bir fırsat. Bu fırsatı 5 yıldız ayrıcalığı ile yaşamanız için Grannos Termal Otel tek adresiniz.
444 7 490 www.grannos.com.tr
KuruluĹ&#x;udur.
düğün
Hafızalara Kazınan Düğün Ali Ağaoğlu’nun kızı Sena Ağaoğlu, iş adamı Mustafa Kırcal’ın oğlu Koray Kırcal ile dünyaevine girdi. Sena Ağaoğlu ve Koray Kırcal çiftinin masalları andıran ihtişamlı düğünü Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar tarafından kıyılan nikahın şahitleri; Hüseyin Ağaoğlu, Nurcihan Özhabeş, Mustafa Sadık Özhabeş, Ümran İnal ve Süleyman Kırcal oldu. Sena Ağaoğlu, iş dünyasından ve cemiyet hayatından tanınmış isimlerin katıldığı muhteşem törende Zuhair Murad imzası taşıyan gelinliği ile hafızalara kazındı. Serdar Ortaç’ın sahne aldığı düğünde davetliler, sanatçının en güzel şarkıları eşliğinde keyifli zaman geçirdi.
SENA AĞAOĞLU, KORAY KIRCAL
düğün
KORCAN - HÜLYA - MUSTAFA KIRCAL, SENA AĞAOĞLU - KORAY KIRCAL, SEMRA - ALİ, ALİCAN AĞAOĞLU
66 magdergi.com.tr
LİNA - MURAT ACAR
BARIȘ - ILGIN DALAN
www.holidayinncukurambar.com
0312. 342 55 55
düğün
BERNA - AHMET NUR ÇEBİ
ADİL - BEYHAN BENARDETE
HARİKA GÜRAL
Sena Ağaoğlu ve Koray Kırcal çiftinin ihtișamlı düğünü Çırağan Sarayı’nda gerçeklești. ALPER - SEVGİ TUNGA
AHMET - BURCU TOPRAK
Zuleyha Kuru Fashion House
atelye&boutique Nenehatun Cad. 77/3 Çankaya/ANKARA /Zuleyha Kuru bilgi&randevu: +90 534 515 75 61 www.zuleyhakuru.com.tr
/zuleyhakuru
düğün
GÜLTEN - MEMET NEZİH ERDEM
FİGEN - FATİH KIRAL
MURAT - SEVCAN, CAN TÜRKER
ESRA - FATİH ÖZTÜRK
AYȘE GÜRSOY
Genç çiftin düğün törenine iș, sanat, cemiyet hayatından bir çok tanınmıș isim katıldı.
düğün
ROSE, SELİN KAR
NESRİN - YUSUF - BEGÜM GÜNEY
Sena Ağaoğlu ve Koray Kırcal çiftinin düğününe katılan davetliler Serdar Ortaç’ın müzikleriyle keyifli vakit geçirdiler. 72 magdergi.com.tr
FATMA AYDOĞDU
SAMİ GÜRAL
ÖZLEM - MURAT HAZİNEDAR
düğün
EMİNE ERDEM, ZEYNEL ABİDİN
74 magdergi.com.tr
SERRA TOKAR
MUSTAFA TAVİLOĞLU
YURDAGÜL KORKMAZ
AHMET NAZİF ZORLU, MUSTAFA SARIGÜL
ATALAY - HALE ȘAHİN
Ali Ağaoğlu’nun kızı Sena Ağaoğlu Zuhair Murad imzası tașıyan gelinliği ile tüm ilgiyi üzerine topladı.
DENİZ ATALAY, SEVGİ AKSOY
AYHAN - ADNAN KILIÇ
düğün
Misafirler Serdar Ortaç’ın hareketli șarkıları ile eğlenirken, Sena Ağaoğlu’nun gelinliğinin Zuhair Murad imzası tașıdığı ve 37 kilo ağırlığında olduğu öğrenildi.
lası için Daha faz om/online c i. magderg
76 magdergi.com.tr
Hayallerinizin Düğünü
MUSEUM HOTEL Çiftlerin așkını ölümsüz kıldığı en özel gecelerinde, muhteșem Kapodokya manzarasına eșlik eden kusursuz servis eșliğinde, gelin ve damadın hayallerini "White Table" markasıyla gerçeğe dönüștüren "Museum Hotel", hafızalardan silinmeyecek düğünlere ev sahipliği yapıyor.
advertorial
ile Gerçeğe Dönüşüyor
D
oğa ve tarihin bütünleştiği Kapadokya manzarasının büyüleyici atmosferinde, misafirlerine unutulmaz anlar yaşatan Museum Hotel; özel etkinlikler, sıradışı düğünler ve catering hizmetleri için hayat verdiği "White Table" markasıyla en özel günlerinizi unutulmaz kılıyor.
Museum Hotel, White Table markasının yeni nesil eğlence anlayışı ile Kapadokya’nın en göz alıcı noktalarında, evlenecek çiftlerin hayallerini, tüm detaylarıyla gerçeğe çeviriyor. Kapadokya’nın eşsiz manzarasıyla büyüleyen odalar… Düğün gecenizde bölgenin en özel konumunda bulunan Museum Hotel’in eşsiz manzaraya eşlik eden, özel tasarlanmış ve balayı çiftleri için hazırlanmış odalarında konaklayabilir, şampanyanızı yudumlayarak muhteşem bir masajın keyfini çıkarttıktan sonra, balonları izleyerek kahvaltınızı yapabilirsiniz.
Tarihin ve Kapadokya’nın muhteşem dokusu ile Maara Konak… Museum Hotel‘in tüm organizasyonu üstlendiği, Kapadokya bölgesinin en seçkin etkinlik mekanlarından biri olan "Maara Konak" da özel düğünler için ayrıcalıklı bir alternatif… Misafir sayısının yükseldiği davetler için de çok uygun olan Maara Konak’ın tarihi mimarisi farklı davet konseptleri için de farklı seçenekler sunuyor. Düğün yemeğiniz ünlü şef Murat Bozok’tan… Ünlü şef Murat Bozok’un önderliğinde hazırlanan düğün menünüz ile konuklarınızı en mükemmel şekilde ağırlarken, şefin sizin için hazırladığı özel düğün pastanız ve nikah öncesinde ikram edilen eşsiz gün batımı kokteylleri ile düğününüz taçlanıyor. Kuaför organizasyonu, unutulmaz Kapadokya anılarınızın yer alacağı fotoğraf albümü ve daha birçok ayrıcalıklar ile yeni nesil düğün için gerekli tüm servisleri sunan Museum Hotel’de hayal ettiğiniz masalsı bir düğün sizi bekliyor.
Museum Hotel Tekelli Mah. No:1 Uçhisar, P.K. 50240, Nevșehir / Kapadokya -TÜRKİYE Kayseri Havalimanı 65 km Mesafededir. Rezervasyon İçin: +90 384 219 2220 www.museumhotel.com.tr
düğün
Rüya Gibi Düğün Eski Milletvekili İrfan Köksalan ve eşi Zeynep Köksalan çiftinin oğlu Mustafa Köksalan ile CemalBahar Karaoğlu çiftinin kızları İpek Karaoğlu, rüya gibi bir düğünle dünyaevine girdi. Ankara’nın köklü ailelerinden İrfan- Zeynep Köksalan çiftinin oğulları Mustafa Köksalan ile iş adamı Cemal Karaoğlu ve eşi Bahar Karaoğlu çiftinin kızı İpek Karaoğlu, Sheraton Otel’de gerçekleşen görkemli bir düğün ile dünyaevine girdiler. İki yıl önce tanışan ve geçtiğimiz yaz nişanlanan çiftin düğün töreni iş, siyaset ve cemiyet hayatından birçok tanınmış ismi buluşturdu. Düğün töreni ailelerin davetlileri kapıda karşılaması ile başladı. Son hazırlıkların tamamlanmasının ardından genç çift büyük bir coşku ve alkış eşliğinde nikah masasına doğru yürüdü. Nikah memurunun sorusuna evet diyen genç çift, daha sonra büyük bir heyecanla ilk danslarını gerçekleştirdiler. Konukların tebriklerini kabul eden genç çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
80 magdergi.com.tr
MUSTAFA KÖKSALAN, İPEK KARAOĞLU
düğün
BEGÜM, CEMAL, BAHAR KARAOĞLU, MUSTAFA KÖKSALAN, İPEK KARAOĞLU, İRFAN, ZEYNEP, ȘEREF KÖKSALAN
Karaoğlu ve Köksalan aileleri konukları kapıda karșılayarak tebrikleri kabul ettiler. 82 magdergi.com.tr
NİLÜFER - ÖMER ȘENSÖZ
AYSEL AKÇAY
ALTINOK - AMBER ESEN
düğün
NEȘE - ERHAN BOYSANOĞLU
YEȘİM - REHA TANDOĞAN
ZEYNEP KÖKSALAN
Damadın annesi Zeynep Köksalan tüm konuklarla tek tek ilgilenerek örnek bir misafirperverlik gösterdi.
KAĞAN, NİLÜFER SELER
ZAFER - AHMET ÇAVUȘOĞLU
MİNE ÜÇER, NUR GENCER
UĞURCAN - FÜSUN ȘENER
AYȘE KAPLAN
SİBEL HELVACIOĞLU
DÜRİYE - NEJAT ARSEVEN
IȘIK TEKIȘIK
Zeynep Köksalan’ın yakın arkadașlarından Ayșe Kaplan, Sibel Helvacıoğlu, Düriye Arseven, Ișık Tekıșık gibi cemiyet hayatının önde gelen isimleri bu mutlu günde dostlarını yalnız bırakmadı.
düğün
NESLİHAN ÖZBEK, ÇİĞDEM URAL, GÜLAY DORA
BERİL ÇAVUȘOĞLU
MAG Dergi Yayın Yönetmeni Beril Çavușoğlu da geceye katılanlar arasındaydı. GÖKMEN BOLAYIR, MELDA KÖKSALAN
CİHAN - HALE KOSİF
YEȘİM KABALAK
düğün
LALE EREL, BERİL AKMAN, NAZLI ÖZCAN
ȘENOL IRGIT
BETÜL AKMAN
Çiçeği burnunda çiftin düğün töreni iș, siyaset ve cemiyet hayatından birçok ismi bir araya getirdi.
İPEK, NAZLI KIRALİ
İDİL PORA, EMRE ÖLMEZ
EGE OKANT, ÇİSİL OKANT YAȘİN
düğün
GELİN VE DAMADIN MESAJLARI İPEK KÖKSALAN Mustafa ile iki sene önce kış tatili için Amerika’dan Türkiye’ye geldiğimde tanıştık. İkimiz de arkadaşlarımızla Cafe Bien’deydik, Mustafa yakın bir arkadaşım ile dost olduğundan arkadaşları ile bize katıldı. Gece hoş sohbet ve dans etmekle geçti. O gece Mustafa ile ilginç bir bağ kurduk. İlerleyen günlerde müzik üzerine uzun sohbetler ettik. Bir kaç gün sonra beni bir konsere davet etti. Maalesef tam da o gün Amerika’ya döneceğim için gidemedim. Kış tatilini takip eden bir sene boyunca sürekli telefon ve görüntülü telefon üzerinden konuştuk. İşlerimiz el verdiğince birbirimizi ziyaret ettik. İlk yazımızı kısa süreli seyahatler ederek geçirdik. 2015 sonunda, Mustafa ziyaretime geldiğinde, yaşadığım şehre yakın küçük bir sahil kasabasına gittik. Güzel bir sonbahar sabahı, uzun bir doğa yürüyüşü sonunda evlenme teklifi etti. Aslında her şey kendiliğinden ve doğal gelişti. Doğru yer, doğru zaman... MUSTAFA KÖKSALAN 2014 yılında Ankara’da tanıştık İpek’le... İpek o sıralar Amerika’da mimarlık öğrenimi görüyordu. Ben de Ankara’daki işlerimin başındaydım. Bu yüzden iki seneyi aşkın “uzun mesafe ilişkisi” yaşadık. Hayata aynı pencereden baktığımızı anlamam uzun sürmedi. Bu yüzden Aralık 2015 tarihinde Amerika’ya ziyaretine gittiğimde, evlenme teklif ettim... Kabul etti. Nişan tarihimiz 16 Temmuz’du ancak 15 Temmuz’da yaşananlardan sonra iptal ettik. 24 Aralık 2016 gecesi ise evlendik... BİRLİKTE İkimiz de koşturmaca içinde geçen hayattan zevk almaya özen gösteriyoruz. Bu yüzden öğrenimimiz ve işlerimiz arasında amatör olarak müzikle uğraşıyor, kitap okuyor, dans derslerine gidiyor ve spor yapıyoruz. Fırsat buldukça, Anadolu başta olmak üzere, gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyoruz. Misyonuna inandığımız sivil toplum kuruluşlarında görev alıyoruz.
TEŞEKKÜR VE HİKAYE... Dergilerinde bize yer ayırdıklarından dolayı MAG ekibine teşekkür ediyor ve siz değerli MAG okuyucuları ile sevdiğimiz bir Kızılderili hikayesi paylaşmak istiyoruz. Bu hikayede anlatılana göre; Tanrı insanı yaratmadan önce huzurundaki diğer varlıklara “İnsanlar, mutluluğun sırrını ancak ona hazır olduklarında öğrensinler istiyorum. Sizce bu sırrı nereye saklayayım?” diye sorar. Tanrının bu sorusuna şaşırmış hayvanlardan ilk olarak kartal, bindiği daldan havalanarak, öne süzülür ve “Bana ver Tanrım” der “Ver ki onu aya saklayayım. Yunus; uçamayacağından olsa gerek, kartalın bu önerisine karşı çıkar ve “Hayır Tanrım” der “Bana ver ki onu okyanusun derinliklerine saklayayım.” Yunusun bu önerisini aslan kükremesiyle hafife alır ve balta girmeyecek ormanlardan birinin derinliklerine saklamasını önerir; bu sayede mutluluğun sırrı bileğin hakkıyla elde edilecektir. Bunun haksızlık olduğunu savunan öteki hayvanlar hep bir ağızdan konuşmaya başlayınca kimsenin dediği anlaşılmaz. Bu düzensizliğe sonunda sinirlenen Tanrı hepsini susturduktan sonra hiçbir öneriyi beğenmediğini söyler. Bu sırada yer altından nefes nefese yüzeye çıkan bir köstebek, mutluluğu insanların içine koymasını önerir ve “Mutluluk onların içinde saklı olsun ki ancak gerçekten hazır olanlar, mutluluğu içinde aramayı akıl etsinler” diyerek devam eder. Köstebeğin bu önerisini beğenen Tanrı, onu dinler ve mutluluğun sırrını insanların içine saklar. Bu sene mutluluğu herkesin kendi içinde bulması dileği ile, 2017’nin yurdumuza ve dünyaya huzur getirmesini temenni ederiz.
“Hayal Ettiğinizden Daha Fazlası”
www.facebook.com/HotelMonec
www.twitter.com/HotelMonec
www.instagram.com/HotelMonec
www.hotelmonec.com.tr Oran Mah. Esat Özoğuz Sok. No:5 Çankaya/Ankara T: (0312) 491 30 30
davet
ANGİAD 25 Yaşında Ankara Genç İş Adamları Derneği kuruluşunun 25. yılını JW Marriott Ankara Otel’de düzenlenen şık bir balo ile kutladı. Yıllardır Başkent’in ekonomik ve sosyal açıdan gelişimine katkıda bulunan ANGİAD, kuruluşunun 25. yılını görkemli bir balo ile kutladı. JW Marriott Otel’de gerçekleşen etkinlikte ünlü sanatçı Ebru Gündeş sahne aldı. “Kardeşlik ve Dayanışma”, “Birlik ve Beraberlik” temalarıyla gerçekleşen baloya 800’ü aşkın davetli katıldı. Davetlilerin adeta şıklık yarışına girdiği gecede misafirler Ebru Gündeş’in şarkılarıyla doyasıya eğlendiler.
94 magdergi.com.tr
EMRE ALTINDAĞ
FATMA SEMİZ
CEYHAN BAĞCI
davet
ELİF ÖZTÜRK
AYFER GÜRSES, MESUT ÖRÜN
BERKAN, ÇAĞLA BAYKAM
TÜGİAD Ankara Bașkanı Ercan Kahraman da geceye katılarak ANGİAD’a desteğini gösterdi. ERCAN KAHRAMAN
ALPER - BEGÜM KENDİRLİ
the magic of lighting
davet
BÜȘRA KIZILTAN
NİLAY ARMAĞAN
ZEYNEP OKUTAN, KUTLU TAMAY
HİLAL UZUN
Türkiye Eski Güzeli Hilal Uzun, gecede giydiği kırmızı elbisesiyle tüm dikkatleri üzerinde topladı. CEVDET - MERVE AĞAÇLI
CEM - SİNEM VURAL
DORUK KAPTAN, DİLȘAT YAȘAR
EDA - EVREN AYAKIN
TUĞBA ÖZBAL
FERAY ȘAHİNGÖZ
PINAR GÜNSEVEN
davet
CANAN - HİKMET ÇİMȘİR
CANSU UYGUR
ANGİAD’ın kurulușunun 25. yılının kutlandığı gecede ünlü sanatçı Ebru Gündeș sahne aldı. GÜL ÖZDEMİR
ESRA - HASAN TORAL
ÜLKÜ BANU ÜNSAL
davet
ELİF ÖZKALELİ, ENGİN VARDAR
ÖZLEM KIZILYAZI
GÜLCE AYDIN
Cemiyet hayatının genç kușak temsilcilerinden Gülce Aydın zarafetiyle büyüledi. GÜLȘAH ALSAN, GÜLȘAH ERHAN
EFE BEZCİ
MDA Grup Ayd. Ltd. Şti. Erler Mah. Üstün Dekocity AVM No:348/26 Eskişehir yolu 14. km ANKARA www.mdaaydinlatma.com
“Size özel egzersiz programları ile hedeflerinizi gerçekleştirmek üzere beraber yola çıkıyoruz. Hedef her zaman kolay veya kısa olmayabilir, önemli olan bu hedeflere doğru ve kalıcı yoldan ulaşmak...” “Herkese uyan egzersiz anlayışı yerine “size uygun” egzersiz programını uyguluyoruz...”
Next Level Rezidans-AVM B-Blok Kat :2 No:3 Söğütözü Ankara Tel: +90 312 911 29 96 www.pilateszone.com.tr
davet
RAȘİT BAĞZIBAĞLI, ÖZGE ULUSOY
Raşit Bağzıbağlı’dan İlk Gelinlik Defilesi Ünlü tasarımcı Raşit Bağzıbağlı, Nişantaşı St. Regis Otel’de “My Dream Bride” ismini verdiği ilk gelinlik defilesini muhteşem bir organizasyonla gerçekleştirdi. Geçtiğimiz sezonlarda yaptığı farklı ve iddialı defileler ile podyumlara imzasını atan Kıbrıslı modacı Raşit Bağzıbağlı, önceki gün Nişantaşı St. Regis Otel’de “My Dream Bride” ismini verdiği ilk gelinlik defilesini gerçekleştirdi. 2017 yaz gelinlik koleksiyonunu tanıtan Raşit Bağzıbağlı defilesine sosyal yaşam, iş ve sanat dünyasından tanınmış simalar katıldı. 200 seçkin konuğun katıldığı defilenin koreografisini Yasin Soy, baş mankenliği ise güzel sunucu, model Özge Ulusoy yaptı. Birbirinden ihtişamlı gelinliklerin yer aldığı defilede düşeslerin kumaşından yapılan 5 metre kuyruğu olan gelinlik ve midi boylardaki gelinlikler büyük ilgi gördü. Defilede modeller Atilla Karat’ın muhteşem mücevherleri eşliğinde podyuma çıktılar. Atilla Karat’ın kızı Melis Anlı’nın tasarladığı mücevherler izleyenleri büyüledi. Raşit Bağzıbağlı defilenin sonunda baş mankeni Özge Ulusoy ile birlikte selam verdi.
106 magdergi.com.tr
YASİN SOY, ÜMİT TEMURÇİN
FATİH ÜREK
14.02.2017 VALENTINE’S PARTY w w w.cpank ara.com.tr 303 00 00
CrownePlazaAnkara Cpankara
CrownePlazaANK
davet
HÜLYA ANLI
ESRA ÖZTÜRK
ASLI AKTÜRK PEHLİVANLAR
AMİNE GÜLȘE
ARZU NİZİPLİOĞLU
Ünlü modacı Rașit Bağzıbağlı’nın “My Dream Bride” isimli gelinlik koleksiyonu büyük beğeni topladı. EBRU ȘALLI
davet
MEHTAP FERAH
GÜLAY KURİȘ
GÖZDE GÖLBAȘI
DEMET ȘENER
Demet Șener de yakın arkadașı Rașit Bağzıbağlı’nı bu özel günde yalnız bırakmadı. TUĞÇE ALTINBAȘ
BAHAR AKÇA
MELİS ANLI
Yeni Bir Yılda Yeni Bir Form
UZMAN DİYETİSYEN DERYA ȘAHİN
“Yeni bir yıl gelirken yeni hedefler belirleriz, eğer kilo probleminiz varsa ve artık bu durumu değiștirerek; kendinizi daha sağlıklı, formda ve mutlu hissetmek istiyorsanız bir an önce hedefe odaklanın ve yanınızda güvendiğiniz bir rehber ile yola bașlayın. Konu, sağlıklı kilo vermek ise rehberiniz kesinlikle bir diyetisyen olmalı. Unutmayın diyeti, diyetisyen yazar.” cümlelerinin sahibi Uzman Diyetisyen Derya Șahin, birlikte yola çıktığı iki danıșanının ideal kilolarına ulaștıkları süreci paylașıyor…
G
ebelik sonrası üzerinizde kalan fazla kilolar kabusunuz olmasın. Laktasyon sürecinde bebeğiniz için ideal besin olan anne sütünü azaltmadan aksine, besin değerini daha da artırarak kilo verebilirsiniz. Gülbin hanım 5 ayda 17 kilo hafifledi. Bir yıldır sağlıklı beslenmeye devam ederek ideal kilosunu koruyor ve mutluluğu paylaşmaya değer...
Ne kadar süredir kilo probleminiz vardı?
Kilo problemim lise yıllarımdan itibaren var olan bir durumdu. Ergenlik çağında başlayan kilo alışı üniversite yıllarında yavaşlasa da hiçbir zaman durmadı. Tabii ki hep dikkatli oldum, az yemeye çalıştım fakat fazla kilolarımdan kurtulamadım.
ÖNCESİ
SONRASI
İkinci defa anne olunca kilom iyice arttı ve bu defa fazla kilolar sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Özellikle, belimdeki ve dizlerimdeki ağrılar arttı. Sabah uyandığımda kalkmak istemiyordum. Çünkü, ayaklarımın üstüne bastığımda kalın bir sünger tabakasına basıyor gibi çok rahatsız oluyordum. Kendimi sağlıksız hissetmeye başladım ve bu durumun fazla kilolardan kaynaklandığı gün gibi ortadaydı. İşte bu durum neticesinde zayıflamaya karar verdim ve bana bu yolda yardım edebilecek uzman bir kişi arayışında bulundum. Bu süreçte Derya Hanım'ın danışanı oldum… İyi ki de Derya Hanım ile tanıştım…
advertorial
Uzman yardımı almaya nasıl karar verdiniz?
Program sürecinde zorlandığınız noktalar oldu mu? Olduysa bunlar nelerdi ve bu sorunlara nasıl çözümler geliştirdiniz?
Bu süre içinde bebeğim anne sütü ile beslendiği için tedirgindim aslında… “Acaba süt azalır mı, kalitesi düşer mi?” gibi sorular aklımdaydı. Derya Hanım gerekli bilgiyi bana vererek listeler hazırladı. Süt kesinlikle azalmadı hatta daha da arttı ve kalitesi yükseldi. Aklıma takılan her şeyi randevuyu beklemeden telefon açarak sordum ve net olarak cevabımı aldım. Hiçbir şekilde olumsuz veya enerjimi düşüren durumlar yaşamadım. Böylece yaklaşık 75 kilogramdan 58 kilograma indim.
Yetersiz beslendiğinizi düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Aç kaldınız mı? Asla yetersiz beslenmedim, hem gözüm hem midem doydu. 5 ayda doyarak tam 17 kilo verdim. Zevkle ve mutlulukla
hatırlayacağım bir diyet dönemi yaşadım.
İdeal kilonuza ulaştığınızda hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?
İdeal kiloma ulaştığımda çok ama çok mutlu oldum, sağlığıma kavuştum. Kendimi gayet zinde, enerji ve mutluluk dolu hissediyorum. Çocuklarımla verimli vakit geçiriyorum. Daha güleryüzlü bir anne var karşılarında.
Diyet programına başlamak isteyip cesaret edemeyenler için özel bir mesajınız var mı?
Kilo sorununuz varsa sağlığınıza kavuşmak için bir gün daha beklemeyin. Diyetisyen Derya Şahin ile tanışın, hiçbir şey kaybetmez ve çok şey kazanırsınız. Sıcak bir sohbetle hayatınıza olumsuzluk katan tüm kilolardan kolaylıkla kurtulabilirsiniz.
geçti. Daha sonra herkes kilo aldığım gibi şeyler söylemeye başladı. En son bir öğretmenimin, "Köyde başlık paran iyi olurdu senin, kilondan dolayı..." demesi de son nokta oldu ve hemen ertesi gün Derya Hanım'a gittim ve hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri bu oldu.
Program sürecinde zorlandığınız noktalar oldu mu? Olduysa bunlar nelerdi ve bu sorunlara nasıl çözümler geliştirdiniz? İlk zamanlar rahat geçti, yalnızca yaklaşık iki ay sonra halsizlik problemim oldu. Fakat zaten her hafta Derya Hanım'la görüştüğümüz için vitamin ve Omega3 verince enerjim hemen yerine geldi.
Yetersiz beslendiğinizi düşündüğünüz zamanlar oldu mu? Aç kaldınız mı?
Aslında hiç aç kalmadım. Yetersiz beslendiğimi düşündüğüm bir gün ise hiç olmadı. Çünkü her gün mutlaka etimi ve sebzemi yedim, düzenli olarak her gün yumurta yedim. Hatta ben ekmeği hiçbir şekilde yemediğim halde sırf düzenli beslenebilmek için ekmek bile yemiştim.
İdeal kilonuza ulaştığınızda hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu? Büyüme ve gelişme döneminde diyet yapılmaz denir, eğer diyetten kastınız aç kalarak yapılan popüler diyetlerse kesinlikle katılıyorum. Özellikle hormonların düzensiz olduğu bir dönemde uygulanan katabolik diyetler çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yasemin henüz 16 yaşında ve 3 ayda 12 kilo hafifledi. Üzerinden 10 ay geçmesine rağmen ideal kilosunu koruyor ve yeni yaşam biçiminde kendini çok daha sağlıklı ve mutlu hissediyor.
Ne kadar süredir kilo probleminiz vardı? Uzman yardımı almaya nasıl karar verdiniz?
Uzun zamandır kilo problemim vardı. Aslında çok dert etmiyordum, belki de duruma alışmıştım. Bir gün okuldaydım, birisi gelip kalbimin kırılacağını bilemeden kilomla dalga
Öncelikle, kendimi gördükçe mutlu oldum. Ayrıca insanların verdiği güzel tepkiler de tabii ki beni mutlu eden şeyler arasında… Hayatımdaki en büyük değişiklik; her gün aynada kendime bakıp mutlu olmak oldu, diyebiliriz aslında.
Diyet programına başlamak isteyip cesaret edemeyenler için özel bir mesajınız var mı?
Ben yemek yemeye oldukça düşkün bir insanım ve diyete başlarken en büyük korkum da bu yiyeceklerden vazgeçmem gerektiği fikri olmuştu. Eğer; aç kalmak istemiyorum, yediklerimden vazgeçemem, diye düşünüyorsanız Derya Hanım'layken aç kalmak diye bir şeyin söz konusu olmadığını ve sevdiğiniz yiyeceklerden de vazgeçmenize gerek olmayacağını bilmenizi isterim. Ben Ayvalık tostu bile yiyip zayıflayanlardanım. Asla korkmayın, zayıfladığınızda siz de göreceksiniz; zayıflık tüm yiyeceklerden daha güzel…
www.deryasahin.com.tr Ankara Çankaya (0312) 440 74 06/09 İstanbul Nişantaşı (0212) 241 03 64/65
Muhteşem Yeni Yıl Yemeği
davet
Asya’nın mistik dünyasını Türk ve Osmanlı dokusuyla buluşturan, hizmet anlayışıyla eşsiz deneyimler yaşatan, gurme restoranlarıyla misafirlerine ayrıcalıklı tatlar sunan, bir tarafında Dolmabahçe Sarayı’nın, diğer tarafında İstanbul Deniz Müzesi’nin yer aldığı, boğaza en yakın otel olarak tarihi Yarımada’dan Ortaköy’e kadar uzanan Shangri-La Bosphorus, Istanbul, ünlü restoranı Shang Palace’ta Tolga Sezgin’in davetine ev sahipliği yaptı.
ALTIN MİMİR
TOLGA SEZGİN
İstanbul’un önde gelen isimlerinden Tolga Sezgin’in 2016’yı uğurlamak, yeni yılı da keyifle karşılamak adına Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Shang Palace restoranında düzenlediği yemeğe birbirinden seçkin isimler katıldı. Bu özel davetin ev sahipliğini üstlenen Tolga Sezgin, tüm misafirleriyle birebir ilgilenerek, gece boyunca her birini şık ambiyans eşliğinde ağırladı. Tolga Sezgin’in yemeği için Shang Palace’ın Executive Chinese Şefi Bing Li ve ekibinin de hazır bulunduğu gecede özel olarak kurulan istasyonlarda birebir canlı hazırlanan yemekler, adeta renkli ve unutulmaz şovlara dönüştü. Fırında kızartılmış ördekten ananaslı tavuğa, karides çorbasından pomeloya kadar pek çok farklı Çin lezzetinin hazırlandığı Shang Palace’ın Tolga Sezgin özel menüsü, hem sunumları hem de damaklarda bıraktığı tatlarıyla davetlilerden tam not aldı. Kahkahası, neşesi, sohbeti bol ve lezzet dolu davette 2016’yı uğurlarken unutulmaz anlar yaşandı.
ONUR AKGÜL, SENA KAHRAMAN
ECE SÜKAN
www.hhbexpo.com.tr
davet
CENK, MERVE TANRIVERDİ KILBAY
BURCU ESMERSOY
Tolga Sezgin’in ev sahipliği yaptığı davete güzel sunucu Burcu Esmersoy’da katıldı. TUBA ÜNSAL, MİRGÜN CABAS
ÖZGE ULUSOY
davet
ESRA TÜRKER
ÖZGÜR MASUR
TANSA MERMERCİ, CAN EKȘİOĞLU
ELİF BOYNER
Yeni yılın gelișini kutlamak için verilen davet Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un Shang Palace restoranında düzenlendi.
NAZLI, BERK TANRIVERDİ
DERİN MERMERCİ
MAHMUT ANLAR, DEMET MÜFTÜOĞLU EȘELİ
GÖKHAN - ÖZLEM AVCIOĞLU
Davete moda dünyasından ve İstanbul cemiyetinden bir çok tanınmıș isim katıldı.
REZZAN BENARDETE
HAKAN AKKAYA
BURCU ERÇİL, VOLKAN BABACAN
davet
Sheraton Ankara’da Yıl Sonu Daveti Başkent’in lüks oteli ve sosyal yaşamının önemli merkezi Sheraton Ankara & Convention Center, hem 2016’ya veda etmek hem de 25. yılını kutlamak amacıyla bir yıl sonu partisi düzenledi. Davete iş, sanat ve cemiyet hayatından çok sayıda konuk katıldı. Akşam saatlerinde başlayan etkinlikte misafirler, yeni yılı karşılamanın heyecanını yaşadı. Geceye büyükelçiler, uluslararası firma temsilcileri, dernek başkanları ve otelin iş ortakları katılım gösterdi. Kokteyl başlamadan önce davetlileri kapıda karşılayan ve tek tek ilgilenen Otel Müdürü Joerg Limper ve Sheraton Ankara ekibi, başarıyla geçen bir yılı keyifle kutladılar.
122 magdergi.com.tr
JOERG LIMPER, CAN ÇAVUȘOĞLU
davet
AYSİM DOKAZOĞLU, SİMAY HÜSEYİN
YAMAN ÖZEL
YEȘİM BERKMAN, ÖYKÜ SAVAȘER
Ankara’da yıllardır sosyal yașamın merkezi sayılan Sheraton Otel 25. Yașını kutladı.
PINAR - MERT YILDIZHAN
SELCAN KURAN
ALPER - BEGÜM KENDİRLİ
davet
LUDMILA CAPSAMUN, ALBERTO GONZALES CASALS
GÜLCE İNCEOĞLU
ESTHER ARİAS, JORGEH. MİRANDA CORONA
Sheraton Otel’in 25. Yașını kutladığı geceye yabancı misyon temsilcileri ve iș adamları katıldı. 126 magdergi.com.tr
ETHEM TOKDEMİR, HANDE ÖZDEN
IRAKLI KOPLATADZE, IRENE KOPLATADZE
SİNEM - ERSAN BAȘBUĞ
ÖVGÜ ÖZTÜRK
lası için Daha faz om/online i.c magderg
DEMET - TOYGUN ONGUN
SUNA - ÖZGÜR AKSUNA
SENEM ÜÇBUDAK, MERİH ȘİMȘEK
röportaj
Medyada Erkek Olgusunun Tabularını Yıkan Haberci 23 yıllık habercilik hayatı ile CNN Türk ekranlarından izleyicileri ile bulușan Ahu Özyurt, Ankara’da muhabirlik yaparak bașladığı mesleği hakkında konușmacı olarak katıldığı Marka Konferansı’nda keyifli bir sohbet gerçekleștirdik.
A
hu Özyurt’u biraz yakından tanıyabilir miyiz?
23 yıldır gazetecilik yapıyorum. Mesleğime, Ankara’da muhabirlik yaparak başladım. Show TV, NTV, ATV ve Cnbc-E kanallarında görev aldıktan sonra yaklaşık on küsür yıldır da CNNTurk’te sunuculuk, editörlük gibi görevler yapmaya devam ediyorum.
Haberin merkezindesiniz ve anlık olarak bilgilendirmeyi sağlıyorsunuz. Özel hayatınız ile iş yaşamınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sürekli olarak haber hayatınız içinde aslına bakarsanız...
İtiraf edeyim, bu mesleğe ilk başladığımız yıllarda, yani 20’li yaşlarımızın başında pek özel hayatı olmayan bir kuşaktık biz. Şirin Payzın, Cünyet Özdemir, Mirgün Cabas gibi isimler olarak biz, hep aynı kuşağın muhabirleriyiz, hepimiz Ankara’dan yetiştik. Özel
hayat yaşamayan insanlardık. Haftanın yedi günü bir telefonla evimizden çıkabilen, geceleri nöbet tutan, krizli yerlere giden, deprem gibi doğal afet haberlerini takip eden, savaş olunca haberi takip eden hayatlarımız vardı. Yaklaşık otuzlu yaşlarımıza kadar bu böyle devam etti. Sonrasında hepimiz kendimize göre bir düzen kurduğumuzda daha verimli olduğumuzu fark ettik. İnsanda bir denge oluştuktan sonra, günlük hayatında, özel hayatında, duygusal hayatında hem daha verimli oluyor hem de daha kendine güvenli oluyor. İş yerinde daha fazla ve düzenli iş yapıyor. Zamanla oturan bir şey... Özellikle bu mesleğe yeni başlayan arkadaşlar onlara tavsiyem, belli bir süre tanısınlar kendilerine. Mesleklerine kendilerini adayabilmeleri için. Bu tıpta da askerlikte de böyledir. Belli bir noktadan sonra kariyerinizde yükselmeniz için özel hayatınızdaki düzen çok önemli bir faktör haline geliyor.
Medyada kadın olgusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk medyası kadın temsilcileri ve muhabirleri ile güçlü bir medya.
Ekran önünde ve arkasında, bütün televizyonlarda ve gazetelerde önemli isimler var. Bizim gördüğümüz sıkıntı, gazetelerde köşe yazarı olarak kadın sayısının azalıyor oluşu... Ekranlarda konuşmacı ya da tartışmacı olarak uzman akademisyen sıfatını taşıyan kadınlarımız çok az. Bir de yönetici kadrolarında çalışan kadınların sayısının giderek azaldığını görüyoruz. Bunun dışında, orta ve ortanın üstünde kıran kırana bir rekabet ortamı var. Ama kadınların, bu işin sadece plastik, güzellik ve magazin kısmı olmadığı artık anlaşılsa çok iyi olur. Çünkü, Türkiye için çok kritik dönemlerden geçiyoruz. Kadınların medyada yönetici pozisyonuna gelmesi çok şeyi değiştirir.
Futbolu seven bir kimliğiniz de var. Hiç deneyimleme şansınız oldu mu?
Çok küçük yaştan beri Galatasaray taraftarıydım. Birkaç yıldır, biraz da bu şike soruşturmasından sonra, Türk futbolundan soğudumu itiraf etmeliyim. Eskiden maça da giderdim. Şimdi artık gidemiyorum. Hatta, futbolu bu dönem uzaktan seyretmek daha çok hoşuma gidiyor. Biraz da galiba yaş ilerledikçe kadınlar olarak kendimizi futboldan çekmeye başlıyoruz.
“Ünlülerimizden ricam sosyal medyayı biraz iyilik için kullansınlar” Anchorwoman anlayışı dünya ile kıyasladığınızda sizce Türkiye’de nasıl ilerliyor? Bizdeki Anchorwoman meslektaşlarımın, Batı’daki mevkidaşlarımdan hiçbir eksiği yok. Hepsi çok başarılı... Tüm kanallardaki ana haber spikerleri olsun, bizim gibi haber kuşaklarındaki arkadaşlarım olsun, hepsini çok başarılı ve ekranlara çok iyi hazırlanmış görüyorum. Benim yöneticilerden ve meslektaşlarımdan ricam; ısrarcı olsunlar ve uzun soluklu gitmeye hazırlansınlar. Bu işin Amerika’da on sene önce kırkın üzerindeki kadınlar tarafından yapılamayacağı iddia ediliyordu. Bugüne geldiğimizde neredeyse altmış yaşını geçmiş çok fazla Anchorwoman görüyoruz ve çok iyi reyting alıyorlar. Yaşlanan kuşak, ekranda güven veren kadın ve erkek görmek istiyor. Erkeklere bu şansı hep verdiler... Sevgili Uğur Dündar, Ali Kırca hiç yaşlanmadı, ekranda hep genç kaldı. Aynı rahatlığın kadınlara da verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Meslektaşlarımın çok donanımlı olduğunu görüyorum. Eksiklikleri varsa da çok iyi gözlemliyorlar. Avrupa’daki, Amerika’daki denklerinden hiçbir farkları yok. Yeni başlayanlar var ise, mutlaka ikinci bir dil öğrensinler. Fransa’daki, Amerika’daki mevkidaşlarımız mutlaka ikinci bir dil bilir. Ayrıca mutlaka sahaya çıksınlar. Ben hala haftanın bir ya da iki günü muhabirlik yapmaya devam ediyorum. Ellili, altmışlı yaşlarına kadar yapabilecekleri bir işe hazırlasınlar kendilerini.
Çok uzun yıllardır bu sektörün içerisindesiniz, sizin örnek aldığınız isimler var mı?
Türkçesi anlamında örnek aldığım ve kendisi hocam olan Gülgün Feyman’ı hala takip ederim. Habercilik anlamında, Ali Kırca’nın tarzını ve soğuk kanlılığını hala örnek alırım. Benim ustam rahmetli Ufuk Güldermir idi. Onun haberciliğini örnek alırım. Yurt dışında da Katie Couric, Barbara Walters gibi önemli isimler var. Christiane Amanpour gibi sevdiğimiz ve hala görüştüğümüz birçok dostumuz var. Gorani gibi CNN International’da Backy Anderson gibi mevkidaşlarımız var. Onları izlemeye gayret ediyorum. Ne yapıyorlar, farklı ne öğrenebilirim, diye takip ediyorum.
Uluslararası düzeyde birçok haberde görev aldınız ve
birçok önemli olayda habercilik deneyimi yaşadınız. Sizi en çok etkileyen haber hangisiydi?
Çok fazla var ama en son yakın zamanda, Kiev’deki ayaklanmada çok heyecanlanmıştım. Çünkü, bütün uluslararası medya da oradaydı. Yıllar önce Bağdat’ta daha Saddam yaşıyorken birkaç kişilik gazeteci grubu olarak oradaydık. Şirin Payzın, Hüsnü Mahal oradaydı. Yirmi gün kadar hakikaten bombardıman beklediğimiz bir Bağdat’ta yaşadık. Bağdat’ı bombalamadılar ama Basra’yı bombaladılar. O zamanki Bağdat’ı biz biliyoruz ve hatırlıyoruz. Bunlar çok heyecan verici deneyimlerdi. Mesela, Abdullah Öcalan’ın kaçtığı süreç ve Roma’da yakalandığı zaman benim gazeteciliğim açısından çok öğreticiydi. Hayatımdaki dönüm noktalarıdır diyebilirim.
Türkiye’deki medya sektörünün ilerleyişini ve dijitalleşme ile ortak gidişini nasıl değerlendiriyorsunuz? Geleneksel medya ile nasıl bir kıyaslama söz konusu?
Biz dijital medyayı da kendi hayatımız içerisine çok entegre etmeye çalışıyoruz. Şimdi orada şöyle garip bir döneme girdik: İyi haber ile gerçek haber arasında bir sürat farkı var. İyi habercilik için, sabır ve emek gerekiyor. Oysa, bu dijital platformlarda telefonla haber izleme çağında herkes her şeyi hızlı görüyor ve hızlı tepki veriyor. Bizim en büyük açmazımız, önümüzdeki dönemde gerçekten iyi habere talep devam edecek mi, sorusunun cevabını bulmak... Avrupa’nın Moda, Kültür, Teknoloji ve Trend Danışmanı Kinvara Balfour Marka Konferansı’ndaki konuşmasında yüceltilmiş gerçeklik ve gerçek olmayan bir hayattan bahsetti. Bizim mesleğimiz gerçek üzerinedir. Biz buna sadakat gösteriyoruz. Tek sadık olduğumuz şey budur. Bunu da korumaya gayret ediyoruz. Benim sorum önümüzdeki dönemde bunun izleyicisi, alıcısı olacak mı? Gerçekleri olduğu gibi görmek isteyen bir nesil, kuşak, okuyucu, izleyici olacak mı? Dijitalde bizim en büyük açmazımız bu. Doğrulanmayan bilgiler, fotoğraflar, dedikodu, kötüleme gibi durumlar ile iyi amaca hitap etti dediğimiz her şey kötüye çalışmaya başladı. Orada hızlıca kendimizi toplarlamamız gerekiyor.
röportaj
Video paylaşımlarının çoğalmasının haberciliği nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Geleneksel basın bültenlerinin ve haberciliğin yerini video erişimleri nasıl etkileyecek?
İyi habercilik yapıldığı sürece, 5N1K kuralına sadık kalındığı sürece, videolar bazı şeyleri çok fazla hızlandırabiliyor. Bir kriz anında yetkililer videoyu gördüğünde çok hızlı tepki veriyor ve hızlı karar alıyorlar. Bunun peşini yaptırımlar izliyor. Hata var ise ondan dönülüyor. Bunlar işin iyi tarafları. Ama aynı zamanda bu videoların çarpıtılarak maksadının dışında kullanılması gibi bir risk var. Bana göre mahremiyet alanlarımız bir miktar doğru tanımlanmalı. Medya olarak daha o noktaya gelebilmiş değiliz. Örneğin; instagramı dünya ünlüleri de kullanıyor. Ama bizim ünlülerimiz birazcık daha kendileri için kullanıyorlar. Herkes, her gün kendi fotoğrafını görmek istemez. Herkes, her gün aynaya, saçını taramak ya da dişini fırçalamak için bakar. Ünlülerimizden ricam sosyal medyayı biraz iyilik için kullansınlar. Onların isimlerini zaten biliyoruz ve görüyoruz. Ama birazcık da hizmet etsinler. Bu meselenin bir amacı olsun.
Sosyal medyanın hızlı kullanımı ile herkeste bir habercilik ve anlık paylaşım olgusu oluştu. Sizce bu durum bizi farkındalığı yüksek bir toplum haline mi getirdi, yoksa kolay erişimimiz bizi biraz daha geriye mi götürüyor?
Erişim anlamında doğru yerdeyiz ama millet olarak iki şeyi ayırmamız lazım. Okuyan değil, gören ve seyreden bir milletiz sadece. Onun için izlediği bir şeye ya da gördüğü bir resme anında tepki veren ya da paylaşan bir millet olduk. Doğrulatma ihtiyacını duymaz olduk ya da güvendiğimiz kaynağa bakmaz olduk. Bence, önümüzdeki dönem birazcık daha bizim gibi, Hürriyet gibi kurumların gücünü ispat etmesi için daha çok çalışmak gerekecek. New York Times’ın Trump seçiminden sonra yapması gerektiği gibi... İzleyicinin, vatandaşın güvenini her gün daha çok kazanmamız gerekiyor. Böyle bir sorumluluğumuz var. Çünkü, artık her şey her yerde var. İstediğimiz her şey internette... Ama hangisi doğru, hangisi gerçek, kime faydası var? gibi sorulara her gün yeniden yanıt arayacağız.
bir özel hayatı var, duygusal olarak mutlu eden insanlar var. Fırsat buldukça konserler, arkadaşlarla kahvaltılar, seyahatler… Uzun bir süredir yurt dışına gitmiyorum. Yurt dışı seyahatleri her zaman iyi geliyor.
Kariyer olarak çok hırslınız, ancak yapı olarak çok naifsiniz. Bu iki bileşenden oluşan güçlü bir karakter görüyoruz ekranda. Sevilmenizin en önemli sebeplerinden biri olarak bu gösteriliyor. Sektörün içerisinde biraz bu ruhu kaybetmiş isimler olsa da sizin uzun yıllardır bu birleşimi koruyabilmenizin sırrı nedir? Medya sektörü diğer sektörlere göre biraz daha acımasız olabiliyor. Mesleğe yeni başlayacak olanlar için “İyi olan her zaman kazanır” diyebilir miyiz? Medya sektörü evet çok acımasız. Bizden sonraki kuşak için çok daha fazla acımasız. Biz muhabirlikten, habercilikten gelen bir kuşak olarak önümüz çok kolay açılmadı. Hatta zaman zaman işsiz kaldık. Dönem dönem ekran yasakları ile uğraştık ama iyi bir dost ağı edindik. Benim en baştaki önerim; kuvetli dostluk bağlarının edinilmesi gerektiğidir. Meslektaşlarınız arasında birbirine dayanabilen, sosyal medyadan birbirine güç veren arkadaşlarınız olmalı. Benim en büyük tavsiyem bu. Bizden sonra gelen kuşak çok hızlı görüneyim, çok hızlı yükseleyim istiyor. Bunun bir faydası yok. Çünkü hakikaten orada herkes var artık. Bir günde şöhret olabilirsiniz ama yine bir günde adınız kötüye de çıkabilir. Onun için yaptığınız her işin sonunda evinizde annenizin yüzüne bakabiliyor musunuz onu yargılayın... Benim temel kriterim odur. Ne yapıyorsanız yapın. Eve gittiğinizde ve başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyabiliyor musunuz, yaptığınız şeyi annenize babanıza izah edebiliyor musunuz? Bu kriterlere sadık kaldığınız sürece bugün şöhret olursunuz, belki yarın düşersiniz ama sonra hep çıkarsınız. Kendine güvenmek ve her zaman öğrenmeye devam etmek en önemli özellik olmalı.
“Kadınların medyada yönetici pozisyonuna gelmesi çok şeyi değiştirir.”
Bu yoğun tempoda kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz? Kendinize kalan zamanları nasıl değerlendirmekten hoşlanıyorsunuz?
İşten çıkınca genelde motorla karşıya geçerim. Üsküdar’a taşındık. O tarafta deniz havası almak iyi geliyor. Gün içerisinde yürümek iyi geliyor. Spora vakit ayıramasam bile mutlaka yürüyorum. Annem ve babam Beykoz’da oturuyorlar. Ablamla birlikte onları görmek iyi geliyor. Kediler, köpekler var hayatımızda. Herkesin kendince
Son olarak bir süper kahraman olmak isteseniz hangisi olurdunuz?
Süper kahraman diyebildiğim pek çok gerçek kahraman var aslında çevremizde. En başka Atatürk’ümüzü yetiştiren Zübeyde Hanım,Türkan Saylan, Marie Curie, Amelia Earhart, Halide Edip Adıvar... Bunlar hep sınırlarını zorlayan gerçek kahramanlar oldu. Ama illa hayal dünyasından birisi olsa herhalde Charlie’nin Meleklerinden biri olmayı isterdim. MAG okuyucularına en derin sevgilerimle... Röportaj: Dilara Ertürk
davet
Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Şenliği Tohum Otizm Vakfı’nın otizmli çocuklar yararına yaptığı çalışmaları desteklemek, tanıtmak, farkındalık ve kaynak yaratmak amacıyla gelenekselleşen “Yılbaşı Alışveriş Şenliği”’ne iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından çok sayıda ünlü isim katılarak destek verdi. Tohum Otizm Vakfı’nın otizmli çocuklar yararına yaptığı çalışmaları desteklemek, tanıtmak, farkındalık ve kaynak yaratmak amacıyla gelenekselleşen ‘Yılbaşı Alışveriş Şenliği’nde bu sene de ziyaretçiler birbirinden özel sürprizler ile ağırlandı. Etkinlik giriş ücreti, katılımcı firmalardan sağlanan gelir, yılbaşı alıveriş sepetleri, seminer ile çekiliş bileti ücretlerinin tamamı Tohum Otizm Vakfı’nın projelerine ve eğitim bursuna ihtiyaç duyan otizmli çocuklara aktarıldı. Bu yıl yine birçok tanınmış marka, sosyal sorumluluk bilinciyle şenlikteki yerini aldı. Ziyaretçiler; takıdan giyime, dekorasyondan tekstile, mücevherden kozmetiğe, aksesuar, çiçek, resim sanatı ve antika gibi çeşitli birçok konuda 100’ü aşkın birbirinden seçkin markanın ürünlerini bir arada bulabildiler. Geçen sene 1.400’ü aşkın kişinin ziyaret ettiği etkinlik, bu sene de ziyaretçi akınına uğrarken, konuklar alışverişin yanı sıra sağlık ve kişisel gelişim alanlarında fark yaratan isimlerin söyleşilerine katılma imkanı da buldu.Yılbaşı Alışveriş Şenliği’nde, Tohum Otizm Vakfı kurucularının yanı sıra sanat, iş ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri tarafından hazırlanan birbirinden özel yılbaşı hediye sepetleri de otizmli çocuklar yararına satışa sunuldu. Sepetlerden elde edilen gelirin tamamı, yine otizmli çocukların eğitim projelerine aktarıldı. Etkinlikte hazırlanan özel sürprizlerden biri de mücevher çekilişi oldu. Günün şanslı ziyaretçisi, kişiye özel mücevher tasarımında en çok aranan isimlerinden biri olan Bilgün Dereli’nin Tohum Otizm Vakfı’na bağışladığı özel tasarım 18 ayar altın ve gri pırlanta ile bezeli yaprak bilekliği kazandı. Çekilişini Tohum Otizm Vakfı Başkanı Mine Narin’in gerçekleştirdiği Bilgün Dereli’nin tasarladığı şık bilekliğin sahibi Jesi Baruh oldu.
ÖZGE ULUSOY
Sizin Ev in iz , S iz in Mu t fağ ın ız ...
SİNPAŞ
ALTIN ORAN ÇARŞI
Sinpaş Altın Oran Çarşı Kat: -2 No:16/17 Çankaya / ANKARA
492 0 800 /homekitchenrestaurant
www.homekitchenrestaurant.com
davet
BENER BENGİ, AYFER TOPRAK
AYSEL AKÇAY, ZAFER KOZANOĞLU
EMEL AYAYDIN
Cemiyet hayatının ünlü isimlerinin de bulunduğu davette katılımcılar özel yılbașı sepetlerinden olușan standlar açarak otizmli çocuklara katkıda bulundular. ESRA EROL
MERAL YAZICI, ZEYNEP ÜSTÜNEL
SERAP SARI
CANAN TOKGÖZLÜ
MÜGE, LİNA SIRMABIYIK
BEGÜM AYAYDIN
TÜLAY ENCUR, MERAL TAHİNCİOĞLU
ZEYNEP ÇARMIKLI
davet
ASLI ERSU
SAFFET EMRE TONGUÇ
ESRA İNCEEFE
Modacı Esra İncefe otizmli çocuklar yararına düzenlenen bu anlamlı etkinliğe katılanlar arasındaydı. SEREN SERENGİL
ESRA, PETEK ERTÜRE
FERRY ELHADEF
REZZAN BENARDETE
SERRA, DİLEK TÜRKER
İPEK DEDEMAN
FULYA GÜNDOĞDU
“Yılbașı Alıșveriș Șenliği”’ne iș, sanat ve sosyal yașam dünyasından çok sayıda ünlü isim katılarak destek verdi. BUKET TAȘDELEN
BURCU ȘENDİR KARABACAK
SİNEM GÜVEN
davet
PERVİN ERSOY
PINAR ALTUĞ ATACAN
ZEYNEP TOKER
TANEM SİVAR DİRVANA
MELİS HATİPOĞLU
BURCU HATTAT
Cemiyet hayatının sevilen ismi Burcu Hattat kabartmalı çiçek desenle elbisesiyle oldukça șık görünüyordu. SİREN ERTAN
NİL BENTÜRK UYGUNER
NESLİHAN SABANCI
HANDE, MERVE AKSU
MELDA KOSİF
ZEYNEP FADILLIOĞLU
ROULA HABBAB
HÜLYA ELTEMUR
Fedakarlık Dolu Bir Serüven Ufuk Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Sevim Cengiz, mesleki serüvenini bizlerle paylașırken ülkemizde kadın hastalıkları konusunda yeterli bilgi ve eğitimin verilmesi ile birçok hastalıktan erken dönemde korunabileceğimizin altını çiziyor...
Çamlıca Kız Lisesi ve ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni içeren bir öğrencilik dönemim var. Kadın doğum ihtisasımı da yine aynı üniversitenin kadın doğum bölümünde yaptım. İhtisasımı takiben, Amerika Birleşik Devletleri’nde Washington DC’de Goverment Affairs Institute ve New York Downstate Medical Center’da mesleki çalışmalarda bulundum. Amerika’dan döndükten sonra Diyarbakır Tıp Fakültesi’nde çalışmaya başladım ve sekiz yıl orada kaldım. Daha sonra Ankara Üniversitesi'ne geçerek uzun yıllar burada çalıştım. Kadın Doğum Anabilim Dalı'nda görev yaptığım süre içinde üç yıl da anabilim dalı başkanlığını yürüttüm. Öğretim üyeliğim, Ufuk Üniversitesi'ne geçtiğim 2009 yılına kadar, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde devam etti. Halen Ufuk Üniversitesi Kadın Doğum Anabilim Dalı'nda öğretim üyeliğine devam ediyorum. Türkiye’de kadın doğum branşında kadın olarak ilk profesör ve anabilim dalı başkanı oluşum, benden sonraki kadın hocalara yol açmama vesile olduğu için hep gururlanmışımdır. O zaman öğrenci ya da asistan olan kız öğrencilerimiz dahil, “hep bizim idolümüzdünüz, hala da öylesiniz” sözleriyle beni şımartırlar. Huzurla çalıştığım Ufuk Ünversitesi’nin yanında, isteyen hastalarıma, Çukurambar Neorama İş Merkezi’ne kısa bir süre önce taşıdığım muayenehanemde daha konforlu bir ortamda hizmet etmeye çalışmaktayım. Çalıştığım her ortam, hekimlik becerimin gelişmesine ve operasyonlardaki başarıma katkı sağlamıştır. İstemek başarmanın yarısıdır, ben de böyle başardım. Üç kitap editörlüğüm ve çeşitli kitaplarda bölüm yazarlığım var. Yüzün üzerinde yayınım
var derken sosyal hayatımda neler yaptığımı merak edebilirsiniz... Pek çok dernek üyeliğim var. Adolesan Jinekoloji Derneği Kurucusu ve Başkanı olarak dernek çalışmalarını sürdürmekteyim. Bir dönem de, Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanlığı görevini yürüttüm. Bunların yanında, Ankara Atlıspor Kulübü’nde onursal üyeliğim ve mesleki derneklerde de üyeliklerim bulunmaktadır. Ayrıca tam bir spor araba tutkunu olduğumu söyleyebilirim...
Mesleğinizle ilgili biraz sohbet edelim... Türk kadınları, kadın doğum muayenesine gitmekten neden çekiniyor? Siz bu çekincenin önüne geçmek için nasıl bir mesaj vermek istersiniz
Kadın hastalıkları ile ilgili muayene özel bir pozisyonu gerektirmektedir; bu rahatsız edici bir durum gibi düşünülebilir. Kişiye muayene için verdiğimiz pozisyon onu ürkütebilir. Burada jinekolojik muayeneyi yaptığımız mekan ve uygulama da önemlidir. Örneğin; muayene masası hastanın sadece dizlerini büküp uzanabileceği bir pozisyon oluşturmasına rağmen tamamen rahatlık sağlar diyemeyiz. Daha da önemlisi; kişiye güven veren ve onu sakinleştiren bir yaklaşımın gösterilmesidir. O zaman, hastayı hangi pozisyonda muayene ettiğinizin bir önemi kalmaz. Bence Türk kadınlarının kadın doğumla ilgili muayeneyi önemsememelerinin asıl nedeni; düzenli yapılan kontrollerin kendilerini ciddi sağlık sorunlarından kurtarabileceği konusunda yeterli bilgilendirmeye sahip olmayışları... Bir diğer neden ise; ne çıkacağı korkusu... Kişinin, muayene sonrasında korktuğu bir durumla karşılaşma ihtimalini düşünmesi, muayeneden kaçınma nedeni olabilir. Halk arasında şöyle bir söylem vardır; en çok korkulan koltuk, kadın doğum ve dişçi koltuğudur... Aslında kadınlarımızın yıllık jinekolojik muayenesi bazen çok ciddi hastalıkların, (buna kanser de dahil)
advertorial
M
esleki serüveninizi dinledikten sonra biraz da sizin sosyal yanınızdan bahsedebilir miyiz?
zamanında tespit edilebilmesine ve erken tanı konularak tedavi edilebilmesine olanak sağlar. Hatta, daha sorun başlamadan ön sinyaller alınıp gerekli uygulamalar yapılarak sorunun başlaması önlenebilir ve böylece hastalıklardan korunmuş olunur. Tekrar etmekte yarar görüyorum; şikayet başladıktan sonra doktora gitmek geç tanı konmasına ve kolay tedavi edilemeyen sorunlar oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle, doktora gitmekten değil, geç kalmaktan korkulmalıdır. Bu konuda yeterli bilgi verilerek eğitimin sağlanamamasında bizim de rolümüz olduğunu unutmamak gerekiyor.
Smear, ultrasonografik muayene ve meme kontrolü hangi sıklıkla yapılmalıdır?
Tüm kadınlarımızın, menopoz sonrası dahil, yılda en az bir kez kontrollerini yaptırması ve vajinal smear aldırması gerekir. Sorun yoksa yılda bir kez smear yeterlidir. Bu suretle rahim ağzı kanserinden korunabileceğimiz gibi, başka bir rahatsızlığımız varsa o sırada yapılan tetkiklerle onu da tespit edip tedavi ettirme şansımız olabilmektedir. Mammografi ve meme ultrasonografisine gelince; 40 yaşından sonra, en az iki yılda bir, hatta yılda bir mammografi ve gerekiyorsa meme USG (ultrasonografi) yapılması gerekir. Eğer sorun varsa 6 ay sonra bölgesel çekim yapılabilir. Böyle durumlarda, kişiyi sonuca göre meme cerrahisine de yönlendirebiliyoruz. Bu kontrollerin yanında, eğer kişinin 1. dereceden yakınında meme kanseri öyküsü varsa 40 yaşından önce meme USG ile takip edilir, ancak riskli bir durum söz konusu olduğunda mammografi önerilir. 40 yaşından sonra ise, yılda bir mammografi artı USG, 6 ayda bir de meme USG ile takip önerilir.
Danışanlarınızda, en çok hangi şikayetlerle karşılaşıyorsunuz?
Ergenlik döneminde; kilo alma, adet düzensizliği ve tüylenmede artma, üretkenlik döneminde; myom, hormonal bozukluk ve buna bağlı kanamalar, düşükler, endometriosisle ilgili ağrılı adet ve kistler ile çocuk isteği, menopoz sonrası dönemde; ateş basması, terleme, vajinal kuruluk ve buna bağlı ilişki sorunları ve hemen hemen her dönemde ortaya çıkabilecek akıntılar, en sık karşılaştığımız durumlar oluyor.
Kadınların jinekoloğa gitmesi için en önemli 10 sebebi sıralamanızı istesek...
Akıntı (özellikle kötü kokulu ya da kanlı, hatta bazen de et suyu renginde akıntı), ilişki sonrası kanama, adet düzensizliği ve fazla kanama, dismenore (sancılı adet), nedeni belli olmayan karın ve kasık ağrıları, düşük, tekrarlayan düşükler, korunmasız geçen bir yılı takiben istemelerine rağmen çocuk sahibi olamama, gebelik (başlangıçta dış gebeliği atlamamak için sonrasında da düzenli takip ve tetkikler için), idrar kaçırma, vajenden dışarı bir kitle çıkma hissi ya da çıkması ve vajinal estetik isteği...
Yurt dışında verdiğiniz seminerlerle ülkemizde verdiklerinizi karşılaştırırsanız gelen sorular ve gösterilen ilgiyi nasıl yorumlarsınız? Ülkemizde yeterli bilincin oluşması için neler yapmak gerekiyor? Yurt içinde meslektaşlarımızın katılımı ile yaptığımız seminer programları ve kongrelerin; katılımcıların konulara ilgisi, yönelttikleri sorular ve uygulama açısından yurt dışında yapılanlardan bir farkı yok. Ancak, halka açık seminerlerde; uygulama, konuya ilgi, soru sorma ve benzeri konularda sorun var. Bunu düzeltmek için, temelden başlayarak eğitim şart. Ayrıca bu tip toplantılara sponsor da gerekiyor. Maalesef, toplantı sponsora bir katkı sağlamayacaksa kimse üstlenmiyor. Ancak, sivil toplum kuruluşlarıyla bunu yapabilirsiniz. Tabii ki medya ve bu yolla duyuru da önemli. Örneğin; biz Adolesan Jinekoloji Derneği olarak, Ankara Barosu ile birlikte “çocuk gelinler” adı altında tıbbi, hukuki ve sosyal sorunların tartışıldığı bir toplantı düzenledik. Katılım
ve ilgi yoğundu, sonuç olarak olumlu geçti. Ama basın bildirisi hazırlayıp verdiğimiz halde, sadece bir televizyon kanalı, çok kısa bir süre toplantıyla ilgili yaptığı röportajı yayınladı. Onun dışında hiçbir televizyon kanalı ve basın ilgilenmedi. Öncelikle bu ilginin sağlanması ve dolayısıyla da eğitim şart. Bunun için de; ülkemizin içinde bulunduğu sorunlar ve şartlar düzelmeli, insanlar ve medya sosyal sorumluluk projelerine ve eğitici seminerlere ilgi göstermeli.
Başarılı bir kadın doğum uzmanı olmak isteyen genç meslektaşlarınıza nasıl bir yol izlemelerini önerirsiniz?
Kadın doğum uzmanı; gece bekçisi, gündüz işçisidir. Sırf bir ihtisas yapmış olayım diye bu branş seçilmez... Fedakarlık gerektirir; bu branşı ve onun ilgi alanlarını içeren doktorluğu sevmeyi, canla başla işine sarılmayı gerektirir. Önce iyi insan, sonra iyi doktor, sonra da iyi hoca olmak gerekir. Bütün branşlar için bu durum böyle olmakla beraber, özellikle kadın doğumcu olmak ve başarılı olmak için önemli bir özelliktir. Çok önemli bir özellik de sıkı takipçi olmaktır. Hastayı gördükten sonra tedaviyi verip yollamak yetmez. Sonucun ne olduğunu, tedavinin sorunu düzeltip düzeltmediğini, kişinin olumlu ya da olumsuz geri bildirimini takip ederek ona en uygun tedaviyi vermeye çalışmalıdır. Hastaya uyguladığınız mükemmel bir operasyon olabilir ama sonrasını takip etmezseniz olası komplikasyonları da atlarsınız. Gebelik, doğum ve doğum sonrası takip de ayrı bir öneme sahiptir. Gerçi şimdi, tüfek icat oldu mertlik bozuldu, deyimini hatırlatır şekilde yetiştirilen hekimlerin çoğu, hemen ultrasonografi probunu hastaya yerleştirip tanıya varmaya çalışıp tedaviye yöneliyorlar. Bu yanlış bir uygulamadır. Hastaya dokunacaksınız, onu hissedeceksiniz. Bu, size aletin vermediği bulguları verir ve hata ihtimaliniz azalır. Bunları uygulayan çok başarılı meslektaşlarımız var, onlardan bir şeyler öğrenmeye gayret gösterilmelidir. Pek çok hastalıkla ilgili, endoskopi başta olmak üzere değişik operasyon metotları ve tedavi seçenekleri olmakla beraber, önce klasiği öğrenip diğerlerini üstüne inşa etmek gerekir. Öyle bir durumla karşılaşırsınız ki, klasik yönteme geçmek durumunda kalabilirsiniz. Bu da genç meslektaşlarımızın dikkate alması gereken konulardan biridir. Muayenehane : Yaşam Caddesi Adalet Sokak Neorama İş Merkezi No: 13 A Blok Kat: 3 Daire: 8 Çukurambar / ANKARA Tel: (0312) 441 11 21 Tel/Fax: (0312) 440 68 68 Fakülte: Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Rıdvan Ege Hastanesi
davet
EZGİ APA, LIAN BERAHA
ARZU SABANCI
BATYA KEBUDİ
Zubizu Yılbaşı Alışveriş Günleri “Canan & İris Pop-Up Events” tarafından dördüncüsü düzenlenen geleneksel “ZUBİZU Yılbaşı Alışveriş Günleri” renkli anlara sahne oldu. Turkcell Platinum ana sponsorluğunda Volkswagen Arena’da gerçekleşen ve 180’den fazla marka ile tasarımcının katıldığı ZUBİZU etkinliğini, aralarında ünlü isimlerin de olduğu 8 binin üzerinde kişi ziyaret etti. Etkinlikte ziyaretçilere sunulan bir diğer ayrıcalık ise, stil danışmanı ve Luxuryshoppers sitesinin kurucuları Lian Beraha ve Ezgi Apa’nın alışveriş danışmanlığı oldu. Seçtikleri ürünler hakkında özel alışveriş tüyoları alan katılımcılar, farklı bir deneyim yaşama fırsatı yakaladılar. Dünyaca ünlü birçok yıldızın tercihi olan Misela markasının kurucusu Serra Türker’in kadife özel tasarımı olan çanta ilk kez ‘ZUBİZU Yılbaşı Alışveriş Günleri’nde moda ve alışveriş tutkunlarının beğenisine sunuldu. Burcu Esmersoy ve yakın arkadaşı Merve Göknar İnal’ın modern çizgiler taşıyan sportif markası Biondina’ya da katımcılar yoğun ilgi gösterdi.
BURCU ESMERSOY
EDA KOSİF
davet
YASEMİN ASLAN, YASEMİN HASBOLAT, SİNEM ÇELİKTEN
PERVİN ERSOY
Piga Project ortaklarından Pervin Ersoy, Just Fur kürk aksesuarlarıyla objektiflere poz verdi. YELDA DEMİRÖREN
CANAN KÖKSAL, İRİS HATEM
ASLI BAYRAKTAROĞLU
BANU IȘIL KOÇ
ASLI GONCER
ECE KURDOĞLU
BURCU HATTAT
ÇİĞDEM HİTAY
BERNA LAÇİN
DALIA GARIH
Ziyaretçilerin yanı sıra cemiyet ve iș dünyasından konuklar Fenix food-bar’da düzenlenen Happy Hour ile günün heyecanına tatlı bir mola verdiler.
davet
AYFER TOPRAK, BENER BİLGİÇ
YELDA ELMAS
MELDA AKSU
Etkinliği aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu sekiz bini așkın davetli takip etti. DİLEK DÖNMEZ AĞYEL
DEĞER ÖZTÜRK, GİZEM ALP
NUKET BATI, SİBEL HATEM, ȘEYLA OVADİYA
HANDE AKSU
ESRA ȘAHİN
AYÇA IȘIK, BORA NİHAT
EMİNE KAMIȘLI
davet
REVNA DEMİRÖREN
SİNEM AKAY
HEDİYE GÜRAL GÜR
FULYA GÜNDOĞDU
BERNA SAĞLAM NAİBOĞLU
TÜLİN ȘAHİN
Ünlü model Tülin Șahin güzelliği ve enerjisiyle davete renk kattı. SERRA TÜRKER
NUR FETTAHOĞLU
MERAL TAHİNCİOĞLU PELTEKÇİ
Katılımcılar seçtikleri ürünlerle ilgili alıșveriș danıșmanlığı alma fırsatı da yakaladılar.
ESRA İNCEEFE
lası için Daha faz om/online c i. magderg
NAZLI KEÇİLİ
AYLİN TAHİNCİOĞLU
Turan Güneş Bulvarı, Mamur Apartmanı 132/C Çankaya / Ankara (0312) 490 0030 glcbutik06@gmail.com /glcboutique /glcbutik
Hayal Ettiğin Derinde Olsun
Asrın Kürk Deri’nin sahiplerinden Asil Șaziye Küçük, deriden derine doğru giden serüvenlerini MAG okuyucularıyla paylașıyor…
1992 Alanya doğumluyum. Eğitimimi Ankara’da ve İngiltere’de Moda Tasarımı bölümünde Başkent Üniversitesi’nde ise İç Mimarlık bölümünde okuyarak tamamladım. Doğduğumdan bu yana deri ve kürkün içinde büyümüş biri olarak işime aşık bir insanım. Yarım asırlık bir markanın abim Asrın Küçük ve kız kardeşim Asya Küçük ile birlikte üçüncü kuşak yöneticileri olmanın gururunu taşıyoruz. Yenilikçi ve tasarım boyutunda farklı bir bakışın eğitimini almak dışında bunu içgüdüsel olarak hep yaşadım ve yaşatıyorum da... Yarına dünden daha güzel işler çıkartmayı isteyerek ve inanarak başlayan biriyim. İdeallerim ve hayallerim her zaman yaşımın ve çağımın getirdiği gibi dinamik, yenilikçi ve yaratıcıdır. Köklü bir aile şirketi olan Asrın Holding A.Ş.nin kuruluşu yarım asır önce dedem Bahri Küçük öncülüğünde başlayarak, babam Yaşar Küçük’ün geliştirerek bugünlere kadar saygınlıkla getirdiği dededen toruna geçen, başarılarına başarı katarak yeniliklerle büyüyen köklü bir Asrın Ailesi haline gelmiştir. Kısacası ışığını ve rengini dedesinin
başlattığı bir serüvende, babasının itinayla bugünlere getirdiği bu köklü kuruluşu babasının kızı olarak devam ettirmekteyim.
Asrın Kürk Deri, Ankara’nın en köklü deri ve kürk firmalarından biri. Firmanızın hikayesini bir kez de sizden dinleyebilir miyiz?
Asrın Holding A.Ş. bünyesinde yarım asırlık çınar gibi sağlam, güvenilir ve saygın bir firmayız. Türk ekonomisi içinde katma değeri yüksek sektörler arasında önemli bir ayrıcalığa sahip olan deri sektöründe yıllardır süregelen bir serüvenin kökleşmiş haliyiz. Asrın Kürk Deri A.Ş. nesilden nesile sağlam adımlarla kalitesinden ödün vermeden, yeniliğin tasarımsal boyutunda şekillenmiştir. Derinin ve kürkün şu zamanda neredeyse yok denecek kadar az olan atölyecilik kültürünü büyük bir istikrar ve başarıyla devam ettirmekteyiz. Ankara’da atölye kültürünü yürütürken aynı zamanda Uşak fabrikamızda işleyişe ve üretime devam etmekte olan geniş bir kadroya sahibiz. Sağlam bir koordinasyon gerektiren bu sirkülasyonu yarım asırdır özel hizmet koşullarında sürdürmekteyiz. Atölyelerimizin faaliyette olması müşterilerimiz için çok büyük bir avantaj haline gelmektedir. Derinin ve kürkün
advertorial
Ö
ncelikle sizi yeni tanıyacak okurlarımız için kendinizden bahseder misiniz?
her türlü tadilat, boya, bakım ve yeniden tasarlanış boyutu Ankara’da bu hizmetin bulunamayacak kadar az olmasından hatta olmamasından dolayı sunduğumuz hizmetler fazlasıyla arz ve talep görmektedir. Müşterilerimizin sadece mevcutta olan derileriyle değil, üzerlerinde hayal ettikleri ve kendi modellerini tasarladıkları konseptleri de çalışıyoruz. Şöyle ki; müşterilerimiz sadece mağazalarımızdaki modellerle sınırlı kalmıyor. Kendi tercihlerine göre sıra dışı ya da diledikleri tasarımı deri ve kürk ustalarımızla paylaşarak onları hayal ettikleri modele en kısa sürede provalarla da sağlamlaştırarak kavuşturmuş oluyoruz. En trend modelleri, renkleri ve kesimleriyle sezona hazırlayarak kreasyonlarımızı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Asrın Holding olarak üretimin her aşamasında kalitemizden ve güvenilirliğimizden ödün vermeden hizmet vermekteyiz.
Ankara, kışları çok sert geçen bir şehir. Ankaralılar’ın kürke olan talepleri de bununla doğru orantılı mı? Bizim müşterilerimiz hem sıcak hem de şık görünmek isterler. Biz de o yüzden sonbahar-kış kreasyonlarımızı sadece sıcak tutan tasarımlarla değil, görsellik ağırlıklı da çalışıyoruz. Buna aksesuar olarak adlandırdığımız eldiven atkı ve şapkalarımız da dahildir. Müşterilerimizin hayal ettikleri en sıcak ve şık tasarımlarımız derilerinde…
Yeni sezonda deri ve kürk modasında bizleri ne gibi yenilikler bekliyor?
yatak kapasitesi ile şehrin yorgunluğunu atabileceğiniz donanımlı fitness merkezi, açık kapalı yüzme havuzu, spa, sağlık kulübü, restoran, 50 ila 1000 kişilik etkinlik alanı, 5 adet toplantı ve açık hava balo salonları ile keyifli vakit geçirebileceğiniz bir tesis olarak Dikmen bölgesinde faaliyet göstermektedir.
Nerelerle çalışıyorsunuz?
İthal ettiğimiz ya da ülkemizden aldığımız ham derileri ve kürkleri Uşak Organize Sanayi bölgesinde bulunan 16 bin metrekare fabrikamızda sıfırdan var edip günümüzün trendlerine uygun ya da kişiye özel şekilde üreterek deriye ve kürke hayat veriyoruz. Çalıştığımız yerler konusuna gelince, kendi ürünlerimizi kendi mağazalarımızda misafirlerimize sunuyoruz. Bu yıl içerisinde ihracata biraz daha önem vererek ihracat piyasasında deri ve kürk anlamında yerimizi alacağız.
Son olarak yakın dönem projelerinizden ve gerçekleştirmek istediğiniz hedeflerinizden bahseder misiniz?
Proje kapsamında Ar-Ge’mizin de yürüttüğü ve yakından birebir ilgilendiğim birçok konu var. Otelciliğe verdiğimiz önemi kalemiz olan deri kürk sektörüne de uyarlayarak daha çok misafirimize ulaşmak ve şubelerimizi artırmak ilk hedefimiz. Diğer bir konu da, bahsettigim üzere ihracat sektörüne önem vererek ülkemize ve deri kürk sektörüne hizmetlerimizi sürdürmek istiyoruz.
Müşterilerimizi yeni sezonda bambaşka bir sektörün deriye karışmış haliyle buluşturuyoruz. Tasarımın en güzel boyutunun sınırlı kalmamakta olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, bu sezon deri ve kürkü, kaşmir ve kaşeyle harmanladık. Deri ve kürkle tasarladığımız modellerimizden çok güzel dönüşler alıyoruz. Yenilikler her zaman heyecan ve şevk verir. Firmamıza bu yeniliğin farklı bir tat verdiğini ve müşteri portföyümüzün de bu sayede daha çok hitap ettiği kesim olduğunu düşünüyorum.
Yeni yatırımlarınızdan ve şubeleşme hedeflerinizden bahseder misiniz? Asrın Kürk Deri A.Ş. sadece Ankara’da değil İstanbul’da da şubeleşmede 2017 yılında faaliyet göstermek için şimdiden çalışmalarına başlamıştır. Girişimlerimiz ve izlediğimiz yol bu birikim, köklülük ve saygınlığı daha üst düzeyde farklı hizmet noktalarında deri ve kürk tutkunlarıyla buluşturmayı amaçlıyor.
Kürk ve deri ürünlerinizde kış aylarına özel bir kampanyanız var ise buradan okurlarımızla paylaşmak isteriz... Asrın, en özel ve süreklilik arz eden kampanyalarında deri bakım günleri ve eskiyi getir yeniyi götür çatısı altında 1980’li yılların sonundan bu yana sosyal sorumluluk projesine ilk olarak öncülük etmiş girişimci bir markadır. Şu an elbette Asrın ürünleri indirim fırsat ve kampanyalarıyla müşterilerimize mağazalarımızda hizmet veriyoruz.
Deri ve kürkün yanı sıra Asrın Park Otel ile de hizmet sektöründe hizmet verdiğinizi biliyoruz. Otelcilik hikayenizden de kısaca bahseder misiniz?
Yarım asırlık geçmişe sahip olan Asrın Kürk Deri A.Ş. bünyesinde olan Asrın Otelcilik A.Ş. Ankara merkezli olup yıllardır misafirlerine en iyi ve kaliteli hizmeti verme ilkesi ile çalışmalarını sürdüren bir Asrın Holding kuruluşudur. Ankara’da bürokrasinin iş dünyasının ve sektörün kalbinin attığı Çankaya bölgesinde misafirlerinin hayatını kolaylaştıracak her ayrıntının minimalist çizgiler ile düşünülerek tasarlandığı Asrın Park Hotel&Spa geniş bir misafir portföyünü ağırlamaktadır. Turizm sektöründe Akdeniz Bölgesi’nde daha eski yıllara dayanan girişimlerimiz 27 Aralık 2012 yılında faaliyete giren Asrın Park Hotel&Spa ile devam etmiştir. Otelimiz 1 suit, 4 deluxe, 1 engelli odası, 64 standart olmak üzere 70 odada 115
İzmir Cad. Ihlamur Sok. No:7 Kızılay/Ankara T: 444 4 312 asrin@asrin.com.tr - www.asrin.com.tr
davet
HAYDAR - NİLÜFER YENİGÜN, GARBİȘ POLAT, SUBA KÖKHAN
En Uzun Gece En Göz Alıcı Şova Ev Sahipliği Yaptı Köklü geçmişiyle klasikleşmiş bir Amerikan otomobil efsanesi olan, göz alıcı tasarımı ve yüksek performansı ile tüm dünyaya ün salmış Ford Mustang; şehrin asi ve yaratıcı moda tasarımcıları Raisa&Vanessa ile özel bir şova imza attı. Yılın en uzun gecesinde özel bir şova imza atan Ford Mustang ve Raisa&Vanessa; 21 Aralık Çarşamba gecesi otoparkı göz alıcı bir sete dönüştürdü. İstanbul Kongre Merkezi’nin otopark alanında gerçekleşen şovda, Ford Mustang ve Raisa&Vanessa’nın SonbaharKış 2017/18 Koleksiyonu iş, cemiyet, sanat ve moda dünyasının önde gelen isimlerine ilk kez sunuldu. 50 yıllık geçmişinde tasarımı, motor sesi ve performanslı sürüşü ile sıradan bir spor otomobilden çok daha fazlasını sunan Ford Mustang ile Uzak Doğu kültürünün incelikli bir maksimalizm ile işlendiği, asi ve dinamik ruha sahip Raisa&Vanessa Sonbahar-Kış 17/18 koleksiyonu, izleyiciler tarafından tam not aldı.
154 magdergi.com.tr
RAISA - VANESSA
davet
YASEMİN YÖRÜK, EREN BAKICI
YAĞMUR TANRISEVSİN
ELİF ÖZKUL
3.000 metrekarelik otopark alanında gerçekleșen șovda; iș, cemiyet, sanat ve moda dünyası bir araya geldi.
CEYLAN ÇAPA
LAL DENİZLİ TEK
ÇİĞDEM KAYALI
MURAT ERDEM, ÖZGÜR YÜCETÜRK, TİBET SOYSAL
ASLIȘAH ALKOÇLAR
Özünde asi bir dinamizm bulunan iki markanın birlikteliği konukların yoğun ilgisini çekti. GÖKÇE BAHADIR, SERKAN KILIÇ
EDA TAȘPINAR
davet
ALİ AKSÖZ
RACHEL ARAZ
KEREMCEM
En uzun gece de gerçekleștirilen șovun ardından parti ile devam ederken gecenin müzikleri ise Ali Kuru ve Cüneyt Öztürk ’e emanet edildi. 158 magdergi.com.tr
ZEYNEP TUNUSLU
MİNA BAȘARAN
EGE KÖKENLİ
She Past Away grubunun canlı performansı sırasında 40 modelin sunduğu koleksiyon ile Ford Mustang ve Raisa&Vanessa DNA’sı özel bir harmoni içinde buluștu.
lası için Daha faz /MAGonline .com facebook
röportaj
Parizyen Kadına Bakış Hair Style & Academy Orhan Bademli 1964; 2016-2017 Sonbahar-Kıș sezonunda, tüm ıșıltısı ve zarafeti ile sizleri, “Parizyen Kadının” büyüleyici dünyasına doğru bir yolculuğa davet ediyor...
Ö
zgür ve kendi isteklerinden vazgeçmeyen, girdiği her ortamda orijinal bir stil yaratmayı çok iyi bilen bu kadınlar kendilerine son derece güvenirler.
Başarılı, özgüveni yüksek, kozmopolitan ve elegan bir duruşa sahip olan Parizyen kadınının en önemli özelliğinin tarzı ve duruşu olduğunu, buna göre de kendine özgü, sıradan olmayan stil ve tarz yarattığını gösteriyor... Şıklık ve kaliteye önem veren; lüksü, pahalı olan değil zevkli olan olarak tanımlayan Parizyen kadınlarının tutkusu; saçlarında abartıdan uzak, kullanışlı ve uğraşsız modeller... Bizler de 2016-2017 Sonbahar/Kış modasını şekillendirirken, kişiye özel saç kesimi ve tasarımlarını, yüz şekillerine, enerjilerine, saçın dokularına ve renklerine göre oluşturuyoruz. Bu yılın trendi olan akıllı perçemler ile tutkulu, doğal ve sahici dalgaları yaratıyoruz... Parizyen kadınına küçük dokunuşlar ile parlak akışkan bukleleri ve hafif hacimleri öne çıkararak keyif verici büyük etkiler elde ediyoruz. Orhan Bademli; renklendirmede, Fransız Parizyen kadınlarına doğal parlaklığın içinde kontürleme ve somre tekniği ile “Fransız
160 magdergi.com.tr
kahveleri” yumuşak gölge oyunlarıyla, saçların kıvrımlarının arasında, hareket eden, parıldayan yansımaların uyumlu bir dengeyle, sofistike cömertliğini yorumluyoruz... Bambaşka görünümlerle saç stillerine orijinal heyecan katmak için, kişiye özel doğal hareketlerle yorumluyor ve biçimselleştiriyoruz. Parizyen kadınları için, güzelliklerinin özel olması bir önceliktir. Çünkü onlar kendilerine ne yakışacağının farkında olabilen profillerdir, ışık ve tazelik onların vazgeçilmezidir. Parizyen kadınları, saçlarına ve tenlerine uyumlu tonlamaları uygulamaktan hoşlanır. Makyaj tercihleri her zamanki gibi, kendilerine özgü çizgilerini taşır. Makyörümüz Erdal Bektaş, sezonun vazgeçilmezi olan Parizyen kadınlarının doğal kaşlar ve perçemlerinin bütünleşmesine dikkat çekti. Buradan yola çıkarak, cilt renginde saydam tonların gölgelendirmede kontürlerle adeta bir sihirbaz gibi makyajı yönlendirdiğini görebiliriz. Gözlerde fark edilmeyi istiyor fakat aşırıya kaçmamaya özen gösteriyorlar. Dudaklarında her zaman günlük hayat için parlatıcı kullanmayı seviyorlar. Akşam davetlerinde ise bir o kadar çarpıcı olan Chanel kırmızısı vazgeçilmezleri oluyor.
2017’ye Nasıl Bir Başlangıç Yapıyoruz? Yeni bilr yılın ilk ayında, hayallerimizi gerçeğe dönüștürebilmek için çıktığımız sihirli yolculukta yeni bir süreç bașlıyor. Hayatımıza değer katacak umutların tutkusuyla yeni yılda mutluluğa, renge ne kadar yakın olabileceğiz? Yeni yılda sevdiğimiz anlarımızı biten yıla göre daha farklı oluşturabilir ve fırsatlara dönüştürebiliriz… Değişim yolculuğumuza tabularımızı yıkarak alışkanlıklarımızı değiştirerek başlayabiliriz... Yeni yılda özümüzdeki güzeliğin farkına vararak, kendimizi hayatın merkezine koyarak içimizdeki yıldızı ortaya çıkarmalı, kırmızı halıda yürüyen ünlüleri kıskandırmalıyız… 2017’de, saç modellerinde keşfetmeyi seven, kendine özgü olan, asla kaliteden ödün vermeyen şıklığı yaratmasını bilen zarafetin mimarı olan, seçkin, çok yönlü ve sofistike kişilikler, profiller ön plana çıkıyor. “Kadın” denince ilk akla gelen, bir Fransız klasiği olan Brigitte Bardot’un saç akımlarından esinlenen Orhan Bademli; topuz
modelinde enerjisi yukarı doğru olan, ortadan ayrık istridye figürünü andıran, topuzun yan profil saçları gergin adeta botoks etkisi yaratan netliği ile güçlü bir duruş sergiliyor… Giyim stilinde ise, yakası yüksek olan elbiselerin dostu olan bir saç modelidir. Hatta kurdelalarla, harika fiyonk ve bantlarlarla hareketlendirilen şakacı ve oyuncu bir stile bürünen yılbaşı saçımız geçmişten bugünlere taşıyabileceğimiz harika bir topuz modelidir. Severek tasarladığım bu saç modelini sizlerle paylaşmak istedim... Sizler bizim için çok önemlisiniz; yeni yılınız kutlu olsun… Gmail: obademli@gmail.com Tel: 0532 100 10 51- 0532 314 21 80
özel
Elbise: Dolce&Gabbana Ceket: Pinko Ayakkabı: Gianvito Rossi Aksesuarlar: Saat: Rolex, Yüzük: Lorraine Schwartz Bileklikler: Cartier (sağ kol), Van Cleef&Arpels, Mers (sol kol)
“It Girl”
.
Ilkem Öztürk Cemiyet hayatının genç, güzel, bașarılı ismi ve sosyal medya takipçilerinin “It Girl”ü, İlkem Öztürk sağlık sektöründe kariyer basamaklarını hızla tırmanıyor... Kendisi ile Four Seasons Hotel Sultanahmet’te gerçekleștirdiğimiz özel kapak röportajımızda, iș hayatından aile hayatına, modadan seyahate ve tabii ki așka dair sorduğumuz soruları tüm içtenliğiyle yanıtlıyor...
FOTOĞRAFLAR: ERSİN AL RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN STYLING: TUĞÇE UZUN SAÇ: HASAN YAVUZ MAKYAJ: NİHAL ÖZMANAV
özel
G
rup şirketlerinizden “Aile Hastanesi”nin yöneticisi olarak başarılı bir profil sergiliyorsunuz… Nasıl gelişti bu süreç, genç yaşta yönetici olmak, özellikle de bir hastanenin yöneticisi olmak size ne gibi sorumluluklar yükledi?
Sağlık kuruluşlarımız babamın ve iki amcamın ortak olduğu bir aile şirketi. Aile şirketlerimizde görevlendirmeler bir hiyerarşiye sahiptir ve esas olarak elbette amcalarımın ve babamın sorumluluğundadır. İşlerin başında kısa süre öncesine dek ablam vardı. Ama evlenip Londra’ya yerleşince, ben severek ilgilendiğim moda dünyasından sıyrılıp kendi işlerimize yöneldim.
Tabii bu görevlendirme benim icin çok büyük bir gurur kaynağı. Ailenin genç fertlerinden birine güven duyulması, yönetici sorumluluğu verilmesi bizim iş alanımızda büyük önem taşır. Çünkü sağlık sektörü hata kabul etmeyen bir sektör… Bu yüzden genç yaşta yönetici olmak, özellikle bizim hizmet verdiğimiz sektörde büyük sorumluluk getiriyor insana. Bilgi birikimi istiyor, tecrübe istiyor. Ancak bulunduğum konumu gençlikten öteye taşımak istiyorum. Mensubu olduğum Şafak Sağlık Kurumları bir aile girişimi ve sürekli olarak sistemin içinde yaşadığım için yabancısı olduğum bir iş alanı değil. Dolayısıyla yaşım, bu alanda aslında önemli avantajlar da içeriyor. Gençlik, insanın daha atak olmasında, hızlı karar vermesinde
164 magdergi.com.tr
ve günümüz koşullarını doğru analiz etmesinde önemli bir faktör. İşimiz insan ilişkileri açısından da önemli olduğu için durmadan toplantılar yaparak daha iyiye ulaşma konusunda fikir alışverişinde bulunmak zorundayım. Sayısız konuda toplantıya katılmak, eksiklikleri saptamak ve dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Unutmayalım ki; sağlık sektörü artık teknolojinin bütün olanaklarının en çok kullanıldığı sektörlerden biri...
Daha önceki iş tecrübelerinizden ve eğitim hayatınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Ben Londra’da UCL(University College London)’de Doğu Avrupa Çalışmaları ile Ekonomi ve İşletme lisansı yaptım. Ardından American Intercontinental University(AIU)’de Uluslararası İşletme eğitimi aldım. Central Saint Martins’de de Moda Tasarımı ve Grafik Tasarım sertifikası aldım. Buraya döndükten sonra da Lasalle Academy’de Moda Pazarlama okudum. Şimdi de Galatasaray Üniversitesi’nde Politika veya Hukuk üzerine master yapmayı planlıyorum. İş olarak ise, eğitim hayatımda zorunlu olduğu için her yaz ABN Amro ve HSBC gibi çeşitli yerlerde staj yaptım. Son senelerimde ise, o zamanlar bizim olan JFK(John F Kennedy) Hastanesi ve Avrupa Şafak Hastane’sinde farklı bölümlerde görevler üstlendikten sonra, şu anda geçtiğimiz Temmuz ayında Acıbadem’den devraldığımız Aile Hastanesi’nin yöneticiliğini yürütmekteyim.
Ceket: Balmain Jean: Paige Çizme: Stuart Weitzman
“Sağlık sektörü hata kabul etmeyen bir sektör”
özel
Gömlek: Marc Jacobs Broş ve Kolye: Chanel Kemer: Saint Laurent Etek: Saint Laurent Çizme: Stuart Weitzman
166 magdergi.com.tr
“Her konuda güvendiğim danışmanımdır babam...”
Babanızın size mesleki olarak ne gibi katkıları oldu, hala önemli kararlarda kendisine danışıyor musunuz? Tabii ki… Bütün kararlarımda babama danışırım. Babamla çok ayrı bir ilişkimiz vardır… Belki, çok klasik bir şey ama çoğu kız babasına hayrandır. Ben de babama hayranım, küçüklüğümden beri hep ayrı bir sevgi besledim. Her konuda güvendiğim bir danışmanımdır babam. İş konusuna gelince, bana inanılmaz yardımcı oluyor ve çok destek veriyor.
Hayatınızda öncelikleriniz neler? Yaşamınızı Aile Hastanesi’nden önce ve sonra olarak iki döneme ayrırsanız, önem sıranızda neler değiştiğini söyleyebilirsiniz?
Benim için Aile Hastanesi yokken her şeyden önce ailem, sonra spor, ardından iş, seyahatler ve arkadaşlarım gelirdi. Yani tam sıralamayı bilmiyorum ama ilk üç her zaman bu şekildeydi. Şimdi ise, sıralamanın başında Aile Hastanesi yer alıyor, diğerleri onun ardından geliyor... İşim ciddiyet ve disiplin gerektiriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi, sağlık sektörü asla hata kabul etmediği için işim her şeyden çok önem taşıyor. Bu nedenle hayatımda bazı şeyleri, özellikle kişisel zevklerimin bir kısmını erteledim. İşimiz o kadar yoğun ki… Haftalık yürütme kurulu toplantılarına, doktorlarla ve hemşirelerle mesai içi ve dışında ayrı toplantılara katılarak çalışanlarımızın ve hastalarımızın memnuniyetini sağlamak en temel görevimiz. Tüm bunların aksamadan yerine getirilmesi için hayatımı işim üzerine kurdum.
Aile Hastanesi’nin yöneticilik görevini siz yürütmeye başladıktan sonra hastanede neler değişti ve gelişti? Buraya yönetici olarak geldiğimde personel eksiğimiz vardı ama şimdi her şey yerli yerine oturdu diyebilirim. Akademik ve teknik ekibimizde
tam istihdamı sağladık. Özellikle beyin cerrahi, kardiyoloji ve onkoloji bölümlerimizde İstanbul’daki en iyi cerrahlara sahibiz. Hastane yöneticiliğinin en güzel yanlarından biri, özellikle kanser hastalarının (sürekli gördüğünüz, uzun tedavilerle iyileşen) iyileştiğini görmek… İnanın bu durum onlar ve aileleri kadar bizleri de mutlu ediyor… Bu mutluluğu dünyadaki hiçbir şeye değişmem.
Yoğun bir iş temponuz var. İş dışında size kalan özel vakitlerinizi ne tür aktivitelerle değerlendiriyorsunuz? İşten arta kalan vakitlerimde çoğunlukla spor yapıyorum. Spor yapmayı çok seviyorum. Elimde olsa ve zamanım olsa, günde 4-5 saat spor yaparım. Önceleri at biniyordum, pole dance yapıyordum, yüzüyordum, fitness, thai box ve pilates yapıyordum. Şimdi tabii ki bunlara ayırabileceğim geniş zamanlarım yok. Sadece Tracy Anderson metoduyla fitness yapıyorum, ondan 1.5 saat sonra da dans ediyorum, bazen de cardio… Haftada iki gün de thai-box yapıyorum. Onun dışındaki zamanlarda arkadaşlarıma olabildiğince vakit ayırıyorum. Zaman buldukça seyahat etmeye de çalışıyorum, fakat son zamanlarda iş yoğunluğum nedeniyle fazla seyahat edemiyorum. Dilerim, uygun zaman yakalayıp bir yerlere kaçabilirim…
Sosyal sorumluluk projelerine destek veriyor musunuz?
Olabildiğince evet… Ama henüz TÜGİAD dışında herhangi bir derneğe üye değilim. Yaratıcı Çocuklar Derneği, Epos7, Mikader ve Erdoder’e elimden geldiğince destek oluyorum. Hatta Epos7’ye katılmayı da düşünüyorum.
özel
“En sevdiğim ülke Fransa... Paris, Monaco, St.Tropez, Antibes de en sevdiğim şehirleri… ”
Bildiğimiz kadarıyla seyahat etmeyi çok seviyorsunuz... Özellikle yurt dışına çok sık çıkıyorsunuz. Bu geziler çoğunlukla iş amaçlı mı yoksa eğlence amaçlı mı oluyor?
Bir- iki sene öncesine kadar çok fazla iş amaçlı olduğunu söyleyemem açıkçası… Yani arada tabii ki iş amacıyla olanlar da vardı ama çok nadir… Fakat şu an gerçekleştirdiğim tüm seyahatler işimle alakalı. Mesela, Paris’te çok ünlü bir plastik cerrah ile görüşüp anlaştık, umarım kısa bir süre içerisinde buraya gelecek. Görüşmelerimiz süresince Fransa seyahatlerim çok sık oldu. Ama seyahat etmeyi çok sevdiğim doğru… Fırsat buldukça, hafta sonu da olsa kaçamak yapıyorum.
En sevdiğiniz ülkeyi ve o ülkedeki sevdiğiniz mekanları öğrenebilir miyiz?
Aslında çok yer var ama en çok sevdiğim ülke, kesinlikle Fransa. Paris, Monaco, St.Tropez, Antibes de en sevdiğim şehirleri… Mekan olarak ise, aklıma ilk gelenler, Paris’te George V, L’Avenue, Hotel Costes, Caviar Kaspia, Diep, Angelina, Ritz; St.Tropez’de Club55, Le Chateau de l Messardiere, Villa Romana; Antibes’te de en sevdiğim otel Hotel Du Cap Eden Roc ve en sevdiğim pizzacı Michelangelo.
168 magdergi.com.tr
Yurt dışında gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler varsa bunları biraz dinleyebilir miyiz?
Şu anda Azerbaycan’da planladığımız bir projemiz var; orada bir hastane açmayı hedefliyoruz ve buradaki doktorlarımızı oraya transfer etmeyi düşünüyoruz. Zaten şu anda oradaki tv kanallarına çok sayıda röportaj verdiler. Ayrıca Aile Hastanesi olarak, Bakü Moda Haftası’nı destekledik. Şu an orada pankreas ve kanser tedavisi yapılmıyor, oradaki doktorlara kimse güvenmediği için herkes İsrail’e gidiyor. Biz çok iyi bir kadro oluşturarak bu durumu engellemeye çalışacağız.
Ülkemiz ile yurt dışındaki ülkeleri sağlık sektörü açısından karşılaştırmanızı istersek ne gibi farklılıklar sayabilirsiniz?
Bence bizim ülkemiz sağlık konusunda Avrupa’ya kıyasla, çok gelişmiş ve hala da gelişmekte olan ülkelerden biri… Sağlık alanında çok güçlü adımlar atılıyor. SGK ödeneği çoğu branşı içeriyor. Çok az bir farkla istediğiniz özel hastanede tedavi olabiliyorsunuz. Geçmişte olduğu gibi hastanelerde günlerce süren kuyruklar, bekleyişler bitti ülkemizde… Örneğin, en gelişmiş ülkelerden olan İngiltere’nin en lüks hastanelerinde bile hala sıra bekleniyor.
Mont: Balmain Çizme: Stuart Weitzman Choker: Are You Am I
özel
Gömlek: Saint Laurent Kemer: Gucci; Jean: Paige Denim Çizme: Stuart Weitzman Aksesuarlar: Saat Rolex; Yüzükler Repossi, Delfina Delettrez (sol kol) Bileklikler: Cartier, Lorraine Schwartz (sağ kol)
“İstanbul’a aşığım...”
Elbise: For Love & Lemons Kolye: Louis Vuitton
Türkiye her gün artan bir nüfusa sahip olduğu için hala çok sayıda hastaneye ihtiyacımız var; özellikle de onkoloji, kardiyoloji, kadın hastalıkları ve doğum, ortopedi, çocuk hastanesi gibi branş hastanelerine... Bizim şu anki hedeflerimizden biri de bu zaten...
Peki kültürleri ve insanları karşılaştırmanızı istesek? Çok zor bir soru. Aslına bakarsanız, en güçlü tarihe ve kültere sahip şehir olan İstanbul’a ve bana göre en güzel ülkeye sahibiz ama ne kadar kıymetini biliyoruz tartışılır… Boğaz, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Dolmabahçe Sarayı... Güzelliklerimiz saymakla bitmez.. Gerçekten çok şehir gezdim, çok ülke gördüm ama her zaman kendi ülkem ve şehrim bana en güzeli geliyor… Mesela İstanbul’a aşığım ben... Keşke kıymetini bilsek… Keşke bu son zamanlarda yaşadıklarımızı yaşamasak, böyle korkarak çıkmasak dışarı, her an ne olacak acaba diye endişelenmesek... Ama inanıyorum ki geçecek tüm bunlar, benim
ümidim var. Ben İstanbul’dan, vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim. Çok seviyorum bu şehri… Kültür ve insanları karşılaştırmaya gelince… Bence Türk insanı çok misafirperver, çok canayakın, yemeyi de, yedirmeyi de, gezmeyi de çok sever.
Başarılı bir kariyer sahibi olmak mı, yoksa mutlu bir aile tablosu oluşturmak mı?
Kesinlikle ikisi de… Benim önümde çok güzel bir örnek var, kendi ailem… Ben de onlar gibi olmak istiyorum, çok mutlu bir aile kurmak istiyorum hem de inşallah en kısa zamanda büyük bir aile... Çocuklarım olsun istiyorum, ikizlerim olsa mesela… Ama çalışmayı da bırakmayı asla düşünmüyorum. Çünkü ben bundan besleniyorum. Kendimi asla evde oturan bir kadın olarak hayal edemiyorum. Şarkıda da olduğu gibi… Çocuk da yaparım, kariyer de… Hayat yaşamayı bildiğiniz ve her şeyi doğru planladığınız sürece çok ama çok güzel...
davet
HATİCE YILMAZ, OSMAN MÜFTÜOĞLU, MELODİ KARABAĞ, FERYAL GÜLMAN
Gençlik Mucizesi Environ Türkiye distribütörü MTMED Kozmetik tarafından ithal edilen Environ kremleri, Feryal Gülman, Hatice Yılmaz ve Melodi Karabağ’ın ev sahipliğinde düzenlenen Harvey Nichols’taki ilk lansman daveti ile cemiyet hayatının ünlü simalarına tanıtıldı. Cilt bakımında bir ilke imza atan Environ ürünleri, 1992 yılından beri FDA onayı alan ilk ve tek cilt bakımı ürünü unvanının ardından Harvey Nichols’ın kozmetik marka standlarının yanında yer aldı. Hatice Yılmaz ev sahipliğinde gerçekleşen davete İstanbul sanat ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri katılım gösterdi. Cilt güzelliğini ömür boyu korumak isteyen davetliler, Environ Colostrum hakkında detaylı bilgi aldı. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ise davette yaptığı konuşmada Environ kremlerinin içindeki A vitaminin cilde faydasını anlattı. Dünya’nın en iyi sağlıklı yaşam ve spa merkezlerinden biri olan Canyon Ranch’ın Bodrum Kaplankaya’da da cilt bakımlarında kullanılan Environ kremlerinin etkileri konuklar ile paylaşıldı.
ARZU SABANCI
davet
BAHAR ȘER
ÇİĞDEM KAMER, SİMAY URAS
SEDA KAȘIBEYAZ
İstanbul cemiyet hayatının seçkin simalarının katıldığı davette Environ gençlik mucizesi konuklara tanıtıldı. AYȘE KUCUROĞLU
ZEYNEP ILICALI
DERYA KARAGÜLLE
ÖZLEM ACAR
ȘEBNEM ÇAPA
SELDA TOPAL
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun A vitamininin cilde etkilerinden bahsettiği etkinliğe ünlü isimler yoğun ilgi gösterdi. HANDE SEZER PEKCAN
EMEL AYAYDIN
YASEMİN TACİROĞLU
davet
SEMA ÇELEBİ, İSMET ALPAGUT
BUKET TAȘDELEN
İLKEM ÖZTÜRK
MAG Dergisinin Ocak sayısında kapak yıldızı olan Aile Hastanesi Yönetim Kurulu Bașkanı İlkem Öztürk , sade șıklığı ile göz kamaștırdı.
NESLİHAN SABANCI
MELDA AKSU
NİLGÜN ESİNLİ
Yeni yılda sıcak yuvalara...
Fidanlar İnşaat-Atabilge Aka Konutları / 7 Blok 884 Daire
PENCERE SİSTEMLERİ
Gümüş İnşaat-Gümüş Şehir Evleri / 4 Blok 240 Daire
YDA İnşaat-Nevbahar Botanik Konutları / 13 Blok 596 Daire
Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara Telefon: 0312 385 88 50 E-posta: hatupen@hatupen.com.tr www.hatupen.com.tr
facebook.com/hatupen
twitter.com/hatupen
instagram.com/hatupen
davet
MaxMara’dan Kapsül Koleksiyon LIU WEI, GIORGIO GUIDOTTI
MaxMara Shanghai Exhibition Center’da 2017 Pre-Fall koleksiyonu olan Monopolis!’i tanıttı. Ünlü Çinli modern artist Liu Wei ile iş birliği yapılan defilede, Wei’nin kendi yarattığı özel tasarımlar da sergilendi. Çin’in tanınmış simalarının yanı sıra, dünyanın her yerinden gelen basın mensubu ve davetliler, bu olağanüstü show ve parti için Shanghai’da buluştu.
178 magdergi.com.tr
ELEONORA CARISI, IRENE KIM, KRISTINA BAZAN, NATALIA OSMANOVA
MaxMara ve Liu Wei, özel tasarlanmıș ve 11 üründen olușan kapsül koleksiyon için bir araya geldi. Defilede sergilenecek olan bu kapsül koleksiyon, defileden hemen sonra online ve 45 MaxMara mağazasında satıșa sunuldu.
lası için Daha faz /MAGonline .com facebook
MELİH ȘAH ÇALIȘKAN, İLHAN AKDAĞ
Sade Şıklığın Mimarları Dinamik, verimli, özgün ve fonksiyonel projelerin altına imza atan Akdağ Mimarlık’ın marka yolculuğunu, İlhan Akdağ ve Melih Șah Çalıșkan’dan dinliyoruz...
İ.A: Akdağ Mimarlık, mimari ve iç mimari proje, danışmanlık ve inşaat uygulama işlerini başarı ile yürüten ve günümüz mimari anlayışı ile tasarımlar yapan, ekonomik tercihler, doğru malzeme kullanımı ve işlevsel planlanmış projeler hazırlayıp uygulaması ile birlikte tamamlayan bir firmadır. 2013 yılının başlarında İlhan Akdağ ismi ile kurulan şahıs firmamıza, 2014 yılında Melih Şah Çalışkan’ın da katılması ile üniversiteden beri süre gelen dostluğumuzu Akdağ Mimarlık Ltd. Şti. ortaklığına dönüştürdük. O tarihte başladığımız uzun soluklu maratona, başarılı işlere imza atarak devam ediyoruz.
Marka yolculuğunuz nasıl gelişti? Ortaklığınız nasıl doğdu?
M.Ç: 2013 yılında ortağım İlhan Akdağ, aldığı radikal bir kararla mimarlık ofisi kurmuştu. Tasarım yönü kuvvetli bir mimar olan ortağım o dönemde daha çok proje işleri yapmaya başladı. Yaklaşık bir sene sonra benim de şantiyelerden edindiğim tecrübeleri katmam sonucunda proje ve tasarım yönü kuvvetli olan Akdağ
Mimarlık firması uygulama alanında da işler yapmaya başladı. Her geçen gün bitirdiğimiz işler ile piyasada sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.
Ne tür işlere imza atıyorsunuz?
İ.A: Bugüne kadar gerek firmamızın gerekse daha önceki kişisel olarak bitirdiğimiz işler arasında; konut, villa, mağaza, showroom, ofis, restoran, konferans salonları ve sosyal hizmet yapıları (hastaneler, oteller, restorasyon, vb.) gibi birçok konu üzerinde çalışmalarımız bulunmaktadır. Bu çalışmaların tümü önde gelen kurum, şahıs ve firmalar ile gerçekleştirilmiştir.
Akdağ Mimarlık’ı benzerlerinden ayıran özelliği nelerdir?
M.Ç: Akdağ Mimarlık, fiziksel çevre şartlarını en iyi şekilde değerlendirip amacına uygun konseptler geliştirir. Gerek iki boyutlu gerekse üç boyutlu olarak oluşturduğu projeyi ve kullanılacak malzemeleri müşteriye sunar. En önemli özelliğimiz ise; bir projeyi tasarım aşamasından uygulama aşamasına kadar olan yapılanma sürecindeki maliyet, kalite ve uygulama tekniği analizlerini yapıp, bünyemizde barındırdığımız ekiplerle birlikte uygulamasını da tamamlayıp müşterilerimize teslim etmektir.
advertorial
A
kdağ Mimarlık firmasını ve sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Projelerinizde en çok üzerinde durduğunuz detaylar neler oluyor?
İ.A: Proje ve tasarımlarımızda kalite ve estetikten ödün vermeden müşteri kullanımı ve isteklerini daha ön planda tutuyoruz. Ekonomik tercihler, doğru malzeme kullanımı, işlevsel ve özgün planlama, ticari mekanlarda ise, genelde daha fazla ürün teşhiri ve çalışanların da kullanım kolaylığı önemli kriterlerden... Özellikle; kısa sürede işin tamamlanması ve ticari bir işletmenin kazanım durumuna geçmesi önemli bir detay. Bu bağlamda işin organizasyonu da parçaların tamamlanmasını sağlayan etken olup işin süresinde bitirilmesinin teslim edilmesinin temel dayanağıdır. Organizasyon ve iş programında aksama olmaması için gerekli özeni gösteriyoruz. Bunların dışında da yapılan işin kontrolü, teslim sonrası geri dönüş yaşamamak adına önem arz eden bir diğer ayrıntı.
Dünya üzerinde baktığımız zaman ise, mimari ile mühendisliği birleştirmiş olan Santiago Calatrava ve eserleri her zaman beni etkilemiştir. Ayrıca Tadao Ando’nun projelerini de beğendiğimi söylemeden geçemem. Mimarlıkta sadelik ve çözüm odaklılık tarzımla her zaman bağdaşmıştır.
Bir gününüz nasıl geçiyor? Yoğun iş temponuzdan sonra dinlenmek için neler yapıyorsunuz?
İ.A: İşlerimizin yoğun olduğu dönemlerde nasıl akşam olduğunu inanın anlamıyoruz. Bu yoğun tempoyu hafifletmek ve zinde kalmak adına spor yapmaya çalışıyoruz. Bu yoğun iş temposundan arta kalan zamanlarda ise, genelde tüm sosyal davetlere ve ortamlara katılmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda Ankara’da yeni ve farklı mekanların açılması bizi de mutlu eden bir gelişme, özelikle iki ortak olarak hem bu gelişmeyi desteklemek hem de farklılıkları gözlemleyebilmek adına yeni mekanlar gezmeyi seviyoruz.
Yurt dışında destek verdiğiniz projeler oluyor mu?
M.Ç: Yurt dışında birkaç proje deneyimimiz oldu. Uygulama anlamında soracak olursanız da henüz yurt dışında bir çalışmamız olmadı. Ancak ilerleyen zamanlarda olmasını isteriz. Yurt dışı farklı bir tecrübe…
Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz mimarlar ve mekanlar hangileridir?
M.Ç: Türk mimar olarak Mimar Sinan’ı ve eserlerini söylemek en doğru cevap olur. O dönemde yapılmış eserlerdeki büyüleyici etkiyi bu dönemde görmek maalesef pek mümkün olmuyor. Yaşadığımız bu dönemde de başarılı meslektaşlarımız var, özelikle bu dönemde yaşadığımız tüm mekanlarda mimari etkiyi ve mimarın dokunuşunu daha çok hisseder olduk, bu da hepimiz için memnun edici ve önemli bir gelişme. BAKANLIK MAKAM 2
ROBERTS COFFEE
ÜSKÜDAR TEKEL SAHNESİ
MAKE UP STORE
KORAY
Mahatma Gandhi Caddesi No:25/6 Çankaya/ANKARA +90 312 448 1 555 • +90 312 448 2 555 www.akdagmimarlik.com • info@akdagmimarlik.com
davet
El Yapımı Ürünler Görücüye Çıktı MERVE KALEMCİ
ÇINAR ALTUN
Ahşap cam ve beton üzerine işlemeler yaparak ev dekorasyon ürünleri oluşturan Nur Özcan, Ankara’nın yeni gözde mekanı La Ganita’da ilk kez verdiği bir davet ile ürünlerini sergiledi. Nur Özcan’ın kendi ev dekorasyonu için başladığı sanat serüveni, “yeni yıl” temalı ilk sergisi ile birlikte görücüye çıktı. Ankara’nın gözde mekanı La’Ganita’da gerçekleşen davet yoğun ilgi gördü. Yılbaşı temalı ürünlerin sunulduğu sergiye özellikle Ankara cemiyetinin hanımları büyük ilgi gösterdi. Çalışmalarına evinde kurduğu atölyede devam eden Nur Özcan, yakında açacağı mağaza ile ürünlerini satışa çıkaracağının da müjdesini misafirlerine verdi.
182 magdergi.com.tr
NUR ÖZCAN
SEDEN DENİZ
SEVDA MERTKUL, ÇİĞDEM ARSLAN, NESRİN KILAVUZ
CEREN CAN, NEVRA TUNCER
OLGA KALEMCİ
Kendi ev dekorasyonu için bașladığı sanat serüvenini La Ganita’da gerçekleștirdiği sergiyle görücüye çıkaran Nur Özcan misafirlerle tek tek ilgilendi.
MELTEM ERTÜRK
DERYA RENÇBER
FİLİZ GİRGİN
stimulus
Selin Söğütlügil
selin@magdergi.com.tr
Şenay Yangel 2017’yi Yorumladı
Değerli MAG okuyucuları; yeni senenin ilk ayında Stimulus sayfalarımızın çok özel bir konuğu var. ABD Kepler College Dirah Astrology Academy ve American Institute of Vedic Studies mezunu Batı, Çin, Ezoterik ve Vedic Astroloji bilim dallarında derin bir uzmanlığa sahip; Prof. Gary Gomes ile birlikte merkezi ABD’de bulunan Spiritual Astrological Institute’ün kurucularından, Washington’da bulunan Kepler College’da Türkçe Bölüm Bașkanı olan ve bence Türkiye’nin ilk ve tek astro dehası Șenay Yangel; göklerden aldığı sonsuz rehberlikle yeni yılda yollarımıza ıșık tutacak… Röportajımızın merakla beklediğiniz ilk bölümünü, yani burçlara dair 2017 yorumlarını bu ay sizlerle paylașıyoruz. Gelecek ay, devamını heyecanla bekleyin...
B
u yıl için genel bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Boğa, İkizler, Kova ve Başak burçları yılın ilk altı ayında diğer burçlara göre risklere daha fazla dikkat etmeli, yatırım planları ile ilgili Haziran ayından önce radikal kararlar almamaya özen göstermeliler. Özellikle Çin Astrolojisi’ne göre, Horoz burcu olanlar bu yıl finansal konularda fazlası ile zorlanabilirler.
Astrolojik olarak “1”, Güneş’in sayısıdır. Güneş bir tanedir ve bu yüzden Mutlak Bir’in sembolü olarak Güneş kullanılmıştır. 2017, 1 Numerolojik yılı, yeni başlangıçlar ve çok aktivite getirecek enerjileri temsil etmekte. Öncü ruhlar ön planda olacak; yeni buluşlar, yeni keşifler... Gök biliminden sağlığa, teknolojiden hukuğa kadar pek çok alanda dönüşüm ve yenilenmeler ile düzenlemeler söz konusu olacak. 2017 özgünlükler yılı... Yeni fikirler, yeni liderler (komiteler, vakıflar, başkanlar)... Geniş etkilerle dolu yansımalara neden olacak olaylar, fırsatlar gibi başlangıçlar, değişim ve ilerlemeler yeni fikirlerin geliştirilmesine yardımcı olacak. Çin Astrolojisi’nde Güneş Yang’dır. Ay ise Yin’dir. Çin Astrolojisi her yıl, bir burcu kapsar ve 5 elementle ilişkilidir. Horoz Yılı bu
184 magdergi.com.tr
yıl, ateş elementi tarafından yönetiliyor ve 2017 Yin Yılı’dır. Çin, Ateş Horozu Yılı, dünyaya ve ülkemize finansal konularla bu alanda gerçekleşecek önemli ve köklü değişimleri beraberinde getirecek. Dünya genelinde pek çok ülkede mali zorluklar ile dolu bir yıl olacak 2017. Özellikle 11 Ocak-13 Mart tarihleri arasında dünya genelinde birçok hükümette iktidar değişiklikleri, toplumsal istikrarsızlıklar, adalet arayışları ve kitleleri ilgilendiren ayaklanmalar etkili olabilir.
Peki bu yılın önemli, kritik tarihleri neler?
11-15 Ocak ve 2-15 Şubat tarihleri, toplumsal kaosu, ekonomik anlamda yaşanacak gerilimleri ve şiddetli trajik olayları tetikleyebilir. 13-28 Mart döneminde pek çok ülkede süregelen düzenin restorasyonuna ve bu yönde atılan uluslararası adımların önem kazandığı enerjiler söz konusu. 28 Mart-23 Nisan tarihleri arasında barışçıl bir değişim yaşanmasına rağmen çok daha fazla şiddet, organize saldırılar, suikast ve toplumsal ve cezaevlerinde yaşanan isyanlar dünya gündemine damgasını vurabilir. 23 Nisan ve Mayıs başlarında, depremler ve hava trajedileri yaşanabilir.
11 Mayıs-27 Haziran tarihleri arasında mali panik ve uluslararası anlaşmazlıklar görünüyor. 27 Haziran-7 Ağustos tarihleri arasında, finansal güvenin arttığı daha istikrarlı enerjiler etkili olacaktır. Ağustos-Eylül aylarında şiddetli enerjiler biraz olsun hafifleyecek, finansal konular ve işler az, çok daha istikrarlı olacaktır. Evren, yıldızlar ve galaksimizin pek çok gizemi açığa çıkartılacaktır. 25 Eylül-7 Kasım 2017 tarihleri arasında, internetin uluslararası çapta saldırıya uğraması ile karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle ABD ile Rusya arasındaki küçük bir siber savaş söz konusu olabilir. 7-25 Kasım başarısız müzakereler; mali destek arayışları ve bazı ülkelerin iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalabilecekleri enerjiler söz konusu. Yıl sonuna gelindiğinde yine merkezi kontrol ve artan mali güvenlik konuları gündemde yer alabilir. Birçok ülke, özellikle Kova ve Aslan’ın yükselişinde olanlar için zor bir yıl olacak.
Ülkelerin genel durumunu değerlendirir misiniz? ABD’de şiddet ve ekonomik aksaklıklar...
Kolombiya, Şili ve Ekvator bölgelerinde siyasi istikrarsızlıklar... Brezilya, pek çok konuda tedbirli ve kontrollü olarak daha iyi bir yılı karşılayacak. İngiltere, yavaş yavaş ekonomik dengeleri sağlamayı başarabilir. Fransa ve İtalya, panik ve terör saldırıları ile karşı karşıya kalabilirler. Fransızlar, sınırlarına göçmenlere karşı sınırlama getirebilir. Doğu Avrupa (Yunanistan ve Afrika’nın bölgeleri de dahil olmak üzere) özellikle 2017 yılının başında kendi içsel çatışmaları, güvenlik sorunları ve hükümeti hedef alan olaylar ile mücadele edebilir. Aile içi şiddet bu ülkelerde dikkat çekici noktalara çıkabilir.
hayatınıza geri dönebilir veya bu konularla ilgili fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Meslek hayatınızda yeni bir alana yönelebilir, başarı çıtanızı yükseltebilirsiniz. Kırgınlıkları, olumsuzlukları arkanızda bırakıyor ve istikrarlı ilişkilerinizle güçleniyorsunuz. Sağlık: 2017, genel anlamda sağlığınız için oldukça iyi etkilere sahip. Ruh ve beden sağlığınızı güçlendirmek için yoga, meditasyon gibi kişisel gelişimle ilgili konulara yönelebilir başarılı sonuçlarla kendinizi baştan aşağıya yenileyebilirsiniz. Şubat ve Mart aylarında geçmişte geçirdiğiniz bir rahatsızlık söz konusu ise, bu aylarda dikkatli olmalı, mutlaka uzman bir doktora giderek ihmalkar hareket etmemelisiniz. Aşk: Yılın ilk yarısında aşk hayatınızda oldukça karışık etkiler söz konusu... Geçmişte kalan yarım bir aşk hikayesi, yılın ilk aylarında karşınıza çıkabilir ve bir anda evliliğe giden yolda ilk adımı atabilirsiniz. İlişkisi devam edenler ise, aşırı şüphe, kıskançlık ve inat duygusunu kontrol altına almalı ve ilişkisini güçlendirme çabası içinde olmalı... Yılın ikinci yarısında ise, sorunlu bir evliliğe ya da uzun süredir devam eden, yorucu ve tek taraflı fedakarlığa dayanan ilişkilerinizi sonlandırabilirsiniz. Kariyer: Bu yıl finansal olarak kazancınızda sürekliliğin olması söz konusu. Yılın ikinci yarısında karlı yatırımlar yapabilirsiniz. Özellikle gayrimenkule yapılacak yatırım, sizler için oldukça karlı sonuçları beraberinde getirecek. Hayalini kurduğunuz evi bu sene içinde alabilirsiniz. Eğitim: Eğitimle ilgili konularda görev alan Koç burçları için oldukça şanslı etkilerle dolu bir yıl. Eğitim hayatı devam eden öğrenci Koç burçlarında ise, yurt dışı ile bağlantılı şanslar söz konusu. Öğrenme gücünüz ve konsantrasyonunuz oldukça yüksek. Kendinize güvenin ve başaracağınıza inanın yeter, gerisi kendiliğinden gelecektir.
Japonya ve Avustralya bu yıl büyük ölçüde güvende olabilir.
BOĞA: 2017 sizin için, 2015 yılından bu yana, başlattığınız, yarım kalan ya da engellendiğiniz her işi tamamlayacağınız, ilerlemeler kaydederek istikrarı yakalayacağınız ve enerji ile dolu bir yıl olacak. Yılın ilk iki ayı, zorluklar ve ekstra mücadele gerektiren durumlar söz konusu olsa da kazanan siz olacaksınız. Finansal konularda iş birlikleri, ortaklıklar, yurt dışı ile ilgili iş ve eğitim hayatınızda yaşanacak gelişmeler, meslek hayatınızda hayallerinizi gerçeğe çevirebilecek güçte. Gücünüzün farkına varın ve size güç katanlarla ortak kararlar alarak istikrara doğru yürüyün. Yılın ilk yarısında iş hayatınızda temponuz artacak. Bu dönem iş birliklerine açık olmalı ve hiçbir şeyin sizi yolunuzdan alıkoymasına izin vermemelisiniz.
ABD, Güney Amerika, Afrika’nın bazı bölümleri ve Rusya üzerinden iletişimin yöneticisi Merkür’ün çizgilerinin güçlü bir kesişimi var. Bu işaretler bahsettiğim ülkelerde muhtemelen siber saldırıların olabileceğine işaret etmekte.
Sağlık: Yılın ilk iki ayı sağlığınıza dikkat etmelisiniz bağışıklık sisteminizin zayıf düşeceği enerjiler söz konusu. Spor yapmaya başlamalı ve kendi değerinizin farkına sağlığınızı kaybetmeden varmalısınız.
Haiti ve Arjantin, Finlandiya’dan Doğu Avrupa’ya, Afrika ve Yunanistan’a kadar birçok bölgede deprem ve doğa olayları söz konusu olabilir.
Aşk: Bekar Boğa’lar yılın ilk yarısı size aşkı öğretecek özel insanla bir araya gelebilir ve aşk dolu bir beraberliğe merhaba diyebilir. Evli Boğa’lar ise, eşleriyle ilişkilerinde aşk, güven ve sevginin gücüyle birbirlerine daha yakın hale gelirken maddi, manevi güçlenmeyi de beraberinde getirecek.
Hindistan muhtemelen Nisan ayında halk kaygısı ve rejim değişikliği ile karşı karşıya kalabilir. Çin, büyüme ile ilgili büyük bir azalma yaşayabilir ve ABD’ye finansal açıdan baskı uygulayabilir. Çin ve Hindistan bu yıl en sıkıntılı ülkelerden olacak. Ekonomik ayaklanma, rejim değişiklikleri gibi…
2017 yılı boyunca, coğrafi huzursuzluktan daha çok politik huzursuzluk etkili olacak gibi görünüyor. Ayrıca, uçak yolculuklarında beklenmedik olaylar, tehlikeler yaşanabilir. Bu yıl başlayacak pek çok teknolojik atılım ve tıpta yaklaşık 16 yıl boyunca etkili olacak önemli gelişimler dünyayı ve insanlığı fazlası ile ilgilendirecek.
Ve sıra geldi burçlara... 2017 yılında burçlarla ilgili öngörülerinizi paylaşır mısınız? KOÇ: Zorlu geçen bir yılın ardından hayatınızı yeniden
yapılandırabileceğiniz bir yıl karşılıyor sizleri. Yüksek öğrenim ve eğitsel konular gündeminizde yer alabilir. Yarım kalan eğitim
Kariyer: Yaptığınız işte itibarınız da, kazançlarınız da her geçen gün daha da artacak. Yeni fikir ve oluşumları akıllıca değerlendirmeli, şansınızı başarıya çevirmek için cesaretinizi ve bilginizi konuşturmalısınız. Mali konularda geçen yılın ardından birikimler yaparak refah düzeyinizi artıracağınız enerjiler ile karşı karşıyasınız. Eğitim: Yılın ilk yarısında kendinizi geliştirebileceğiniz her türlü imkanla karşılaşabilirsiniz, hızlı düşünüp hızlı kararlar vermelisiniz. Yurt dışı ile ilgili eğitim planlarınız varsa başvurularınızı yapmakta tereddüt etmemelisiniz.
stimulus
İKİZLER: Geçmişin gölgesini geçtiğimiz yılla birlikte arkanızda
bırakıp yenileneceğiniz bir yıl karşılıyor sizleri. Kendinizle yaptığınız yüzleşmeler sonucunda, iş ve özel yaşamınızda size zarar veren alışkanlıklarınızı değiştirecek, çıkar amaçlı ilişkilerden uzaklaşacak, hayatınıza yeni bir yön verebileceksiniz. Sağlık: Uzun süredir mücadele ettiğiniz bir sağlık sorununuz varsa şifa sizinle olacak... Yılın ilk üç ayı üst solunum yolları ile ilgili sorunları olan İkizler burçları, bu süreç içinde tıbbi yardım aldığı takdirde yılın ikinci yarısını sağlıkla karşılayabilecek. Aşk: Yılın ilk yarısı aşk hayatınız oldukça karışık olabilir. Aynı anda birden fazla kişinin duygusal yakınlığı doğru seçim yapmanıza engel olabilir. Sizlere tavsiyem; acele kararlar vermemeli, duygularınızın net olduğundan emin olmalısınız. Mart ayı ile birlikte kararlarınız netleşecek ve kalbiniz sizi doğru insana yönlendirecek. Mayıs ayından itibaren evliliğe giden yolda ilk adımı atacağınız konular deneyimleyebilirsiniz. Evli İkizler için ise, yılın ilk 4 ayı zorlayıcı enerjiler söz konusu olsa da dengeler yerli yerine oturmaya başlıyor. Kariyer: Yılın ilk yarısı enerjinizi tam anlamı ile işinize vermeli ve mücadele etmekten korkmadan hareket etmelisiniz. Mali konularda yılın ilk yarısı sizler için çok olumlu... Özellikle kısa süre içinde değerine değer katacak yatırımları yıl içinde gerçekleştirebilirsiniz. Eğitim: Yılın ilk üç ayı, tüm dikkatinizi eğitiminize verip amaçlarınızı belirlediğiniz takdirde başarılı olmamanız için hiçbir sebep yok. Yılın ikinci yarısında ise, ailevi sorunların içinde yer alıp derslerinizi ihmal etmemeye özen göstermelisiniz. Önceliğinizi eğitim hayatına vererek hareket etmelisiniz.
YENGEÇ: Şikayetçi olduğunuz her konuda mücadele etmeli, kararlar almalı yaşam merkezinizi sevgi, saygı ve size değer veren kişilerle doldurmayı tercih etmelisiniz. Gökyüzü sizi son yıllarda oldukça yoğun bir dizi sınavdan geçirdi. Şimdi ise, yaptıklarınız ve size yapılanlardan aldığınız dersleri yaşama yansıtma süreciniz başlıyor. Bu sürecin farkındalığı iş hayatınızda da, aile hayatınızda da sizin kararlarınız ile betimlenecek. Sağlık: Yılın ilk üç ayı hava yolu ile bulaşan rahatsızlıklar yaşayabilirsiniz. Özellikle; kulaklarınızla ilgili işitme veya ağrı gibi konular söz konusu olabilir. Bunun dışında, ciddi bir sağlık sorununuz olmaması için olumsuz enerjileri ve düşünceleri zihninizden uzaklaştırmayı başarmalısınız. Aşk: Kararlı ve sahiplenici bir tutum içinde olabildiğiniz takdirde aşk hayatınızda istikrarlı ve şanslı enerjiler söz konusu... Bekar Yengeç burçları, aşklarını evlilikle taçlandırabilir. Kariyer: Yaratıcı ve olumlu enerjinizi toplayıp iş hayatınıza yansıtmayı başardığınız anda yeni imkanlar elde etme şansına sahipsiniz. Finansal konularda bilinçli iş birlikleri ve doğru kararlar kazancınızı da arttıracak. Yılın ikinci yarısında mali gelirlerinizde ortak işlerle karlı yatırımlar gerçekleştirebilirsiniz. Eğitim: Bu yıl eğitim alanındaki tüm öğrencilerin ve bu sektörde görev alan Yengeç burçlarının zamanı doğru değerlendirmeleri, amaçlarına hızla ulaşmalarını sağlayacak etkilere sahip.
ASLAN: Yılın ilk aylarında ailenizle sorunlar yaşayabilir, fikir ayrılıkları, endişe ve aile büyüklerinin sağlık sorunları ile ilgili olaylar deneyimleyebilirsiniz. Bu yıl, iş hayatınızdaki maddi, manevi konularda duygularınız ile aklınız arasında uyum kurmayı başarmanız gereken bir yıl. Karanlıklar aydınlığa erişirken olumsuzlukları arkanızda bırakabilecek cesareti gösterebilmelisiniz. Sağlık: Bu yıl stres ve yorgunluğa bağlı olarak kalp sağlığınız ile
186 magdergi.com.tr
ilgili sorunlar söz konusu olabilir. Eklemler ve omurilik bölgenizin fazlasıyla hassasiyet taşıdığı bir yıldasınız. Aşk: Aşk hayatınızda, sevgi üzerine kurulu kalıcı beraberliklere imza atacağınız enerjiler ile karşı karşıyasınız. Aşk hayatınızdaki huzur ve uyum, sizleri yaşamın her alanında başarılı ve istikrarlı kılacak. Kariyer: Yılın ilk altı ayında mücadele gerektiren durumlar söz konusu olacak. Rakiplerinizden gelecek hamleler ve engeller zorlanmanıza sebep olabilir ve bu olaylar sizi kendi işinizi kurmaya yönlendirebilir. Eğitim: Yılın ilk yarısında eğitim sektöründe görev alanlar ve öğrenciler için mücadele gerektiren şartlar söz konusu olabilir. Yurt dışında okuma fırsatı, kurs ve burs imkanı elde edebileceğiniz enerjiler söz konusu.
BAŞAK: Zorluktan kolaylığa, belirsizlikten netliğe
erişeceğiniz enerjiler ile karşı karşıyasınız. Aşk hayatınızda ise, eş ya da sevgilinizle olan ilişkinizde önemli gelişmeler, bitişler veya başlangıçlar yaşanabilir. Başkalarının etkisi altında kalmadan hareket edebilmeli, kızgınlığın sevgiyi gölgelemesine izin vermemelisiniz. Tutumunuz, kalbinizin verdiği mesajları dinleyerek şekillendiğinde doğru kararlar alabileceksiniz. Sağlık: Yılın ilk yarısı mide, bağırsak ve diş sağlığınız ile ilgili sorunlar yaşayabilirsiniz, dikkatli olmalısınız. Aşk: Evliliğinde sorun yaşayan Başak burçları yılın ilk üç ayında; “Sorunlarını çözüme kavuşturmak mı yoksa birbirinizin üzerinde hakimiyet kurmak için çözümsüzlüğe esir olmak mı?” gibi soruların kararını vermeli ve davranışlarını bu doğrultuda ortaya koyarak yanlışların önüne geçmeli... Kariyer: Yılın ilk yarısı yeni bir işe girebilir, iş birlikleri ve ortaklıklar ile güçlenebilirsiniz. Yurt dışı ile ilgili gelişmeler yaşayabilir, doğru yerde, doğru zamanda büyük kazanç elde edebilirsiniz. Eğitim: Eğitim sektöründe görev alanlar ve öğrenci olan Başak burçları, istikrarı yakalayabilmek için başarılı olacaklarına her şeyden önce kendileri inanmalı...
TERAZİ: 2017 maddi manevi iyileşme toparlanma ve başarı
yılı sizler için. Maddi, manevi olumlu yönde gelişmeler ile güçleneceksiniz. Zamanı doğru değerlendirmeli, istemeyi bilmeli küçük olumsuzluklara takılıp kalmadan hareket etmelisiniz. Sağlık: Yılın ilk yarısı kulak sağlığınız ve böbrekler ile ilgili konularda sorunlar yaşamanız olası... Aşk: Bu yıl aşk, anlamını da özelliklerini de bambaşka bir noktada yaşatabilir size... Kalıcı beraberliklere adım atacağınız enerjiler söz konusu. Evli Terazi burçları içinse güven tazeleyecek enerjiler söz konusu. Kariyer: Bu yıl başkalarından kaynaklanan hatalar yüzünden maddi zorluklar ve hukuki sıkıntılar yaşamak istemiyorsanız her işinizin doğruluğunun sağlamasını yapmalısınız. Yılın dördüncü ayına kadar yeni bir işe yönelmek için acele karar vermemeli anlık kararların size zarar getireceğinin bilinci ile hareket etmelisiniz.
Eğitim: Eğitim sektöründe görevli olanlar ve öğrenci Terazi burçları kendilerine yöneltilen eleştirileri ve sizi başkaları ile kıyaslayanları bir yana bırakarak kendinize güvenerek hareket etmelisiniz. AKREP: Cezaevinden hürriyetinize kavuştuğunuz, karanlıktan ışığın aydınlığına kavuşacağınız, hayatın her safhasında sınandığınız, aklınızdan dahi geçmeyen ne varsa yaşadığınız, her şeyi yavaş yavaş
ardınızda bırakmaya başladığınız bir yıl 2017. İş ve aile hayatınızda şifreniz kararlılık. İş hayatınızda yeni bir iş imkanı elde edebilir, zararlı ortaklıkları sonlandırabilirsiniz.
Aşk: Aşk sizleri tepeden tırnağa şifalandıracak. Hayatı sevmeye ve yaralanmış yüreğinizi esaretten kurtarmaya başlayabileceksiniz. Bekar Oğlak burçları bu yıl evlilik kararı alabilirler.
Sağlık: Yılın ilk ayları akciğer ve üst solunum yollarınız ile ilgili hassasiyetler söz konusu olabilir, dikkatli olmalısınız.
Kariyer: Kariyer hayatınızda kendi işinizin sahibi olabilirsiniz. Kaybettiğiniz azminizi yeniden kazarak meslek hayatınızda başarı çıtanızı yükseltebilirsiniz.
Aşk: Evli ve uzun süredir ilişkilerinde sorun yaşayan Akrep burçları ilişkilerini karşılıklı kararlar ile sonlandırabilir. Bekar ve ilişkisi olmayan Akrep burçlarının ise, Mayıs ayından itibaren kalbinizde aşk yer almaya başlıyor.
Kariyer: İş hayatınızda yurt dışı ile ilgili konularda engeller ve baskılar söz konusu ise, yılın ilk üç ayı bunları kaldırabileceğiniz enerjiler ile karşı karşıya olacağınızı belirtmeliyiz. Güçleniyor, düştüğünüz yerden kalkıp iş hayatınıza istikrar getirmeye başlıyorsunuz. Yıl boyunca finansal konularda, aile ilişkilerinizde dikkatli olmalısınız ve aile içinde ortak işlerden, alacak vereceklerden uzak durmalı, duygularınızla değil akılcı yaklaşımlar ile karar almalısınız.
Eğitim: Eğitim sektöründe görevli ve öğrenci Akrep burçları için son derece yüksek enerjiler söz konusu. Kendinize hedefler koyun ve ilerleyin.
YAY: Gökyüzü iş ve aşk hayatınızda köklü değişimleri beraberinde getirecek. Yıkıldığınız, kırıldığınız yerden yeniden yapılanacağınız, iş hayatınıza farklı bir yön kazandıracağınız enerjiler ile karşı karşıyasınız. Maddi manevi elinizden kaçan, engellendiğiniz, değerlendiremediğiniz pek çok konu yıl boyunca gündeminize gelecek ve sizin çabalarınız ile yeniden şekillenerek sizlere olumlu enerjiler olarak geri dönecek. Tekrarlardan ve kendinizi baskılamaktan vazgeçmeniz gereken bir yıl olacak. Sağlık: Özellikle yılın ilk ayları alt batın ile ilgili iltihaplanmaları önemle dikkate almalısınız.
Aşk: Yılın ilk aylarından itibaren özel hayatınız olumlu yönde
etkilenmeye başlıyor ve kırılan, dağılan kalbiniz aşkın iyileştirici gücü ile şifalanıyor. Ektiğinizi biçeceğiniz enerjiler hayatınıza yön verecek.
Kariyer: Bu yıl kendi işinizi kurabilir, finansal konularda
karlı ortaklıklar ile farklı alanlarda da söz sahibi olabilirsiniz. Kendi işinizi kurmak gibi bir düşünceniz varsa 2017’yi iyi değerlendirmeniz gerektiğinin farkındalığı ile hareket etmelisiniz.
Eğitim: Eğitim sektöründe görevli ya da öğrenci Yay burçları başkalarının baskısı ile değil kendi istekleri ile tercih yapmayı başardığı anda şeytanın bacağını kıracak ve istediği noktaya gelebilecek.
OĞLAK: Tepeden tırnağa kadar öğrendiklerinizi hayatınıza yansıtacağınız, arınma, uyanış ve sevginin önemini daha derinden anlayacağınız bir yıl olacak. Yönetici gezegeniniz Satürn, 2.5 yıl seyrine devam edeceği burcunuzda transite başlıyor. Hatalarınızdan, acılarınızdan dersler çıkartıp olgunluğa erişeceğiniz enerjiler ile karşı karşıyasınız. Kutsal değerlerinizin yeniden yapılanacağı, iyi ve kötüyü birbirinden ayırt etmeyi başarıp ruhunuzdaki olumsuzlukları alt edeceğiniz bir yıldasınız. İş ve özel yaşamınızı yeniden yapılandırma fırsatını iyi değerlendirmeli, gerçekçi davranarak hayatınızı yoran kişiler ile bağlarınızı koparabilme cesaretini gösterebilmelisiniz. Sağlık: Bu yılı boğaz ağrıları ve eklem sorunları ile karşılayabilir alerjiye bağlı stresler yaşayabilirsiniz.
Eğitim: Eğitim sektöründe olan veya öğrenci Oğlak burçları, “Sorunlar aşılmak içindir, teslim olmak için değil.” düşüncesini benimseyerek hareket ettikleri takdirde her şeyin kendi lehine geliştiğini görecekler.
KOVA: Yılın ilk üç ayında yakınlarınızdan kaynaklı maddi
zararlar yaşayabilir, özellikle merhamet duygunuzdan dolayı zorlanabilirsiniz. Güvendiğiniz kişilerin sizi kendi çıkarları için yarı yolda bırakmalarından dolayı üzülebilirsiniz. Sizlere önerim; bunu bir ders olarak görmeyi denemeniz ve sizi hak etmeyen kişiler ile ilişkilerinizi yeniden yapılandırarak kendi doğrularınızdan uzaklaştıracak kişiler ile yollarınızı ayırmanız yönünde olacak. Yeni insanlar tanımanın, yerinde saydığınız konulardan uzaklaşıp başka pencerelere bakmanızı sağlayarak başarıya erişmenize katkıda bulunacağının farkına varmalısınız. Özel yaşamınızda ise yılın ilk iki ayı acele kararlar almamalı, tek taraflı fedakarlıklardan da uzak durmalısınız. Bu yıl, aşk, güven ve emek dolu ilişkiler, kırıldığı yerden iyileşmeler yaşayacak. Sağlık: Boyun ve eklem ağrılarını önemsemelisiniz. Aşk: Yılın ilk üç ayı yeni bir ilişkiye başlamak için çok fazla acele etmemelisiniz. Önceliklerinizi farklılaştıracak o özel insan, Mart ayından itibaren karşınıza çıkıp sizi aşkın derinliğine çekecek. Kariyer: Yılın ilk aylarında hukuki sorunlar yaşayabilir, başkalarından kaynaklı maddi ve manevi zararlar deneyimleyebilirsiniz. Sözde arkadaşlar yüzünden, risk almaktan, bilmediğiniz sektörlere yatırım yapmaktan ve ortak olmaktan yıl boyu uzak durmalısınız. Eğitim: Eğitim sektöründe görevli olan veya öğrenci Kova burçlarının başarısı emekleriyle şekillenecek.
BALIK: Bu yıl mücadele ve çalışma, sizlere başarıyı getirecek enerjileri hakim kılmakta. Her alanda sorumluluk almalı, kararlı olmalı ve bilginizi, hayat görüşünüzü genişletecek her türlü aktivitenin içinde yer almaya çalışmalısınız. Ailevi ilişkilerinizde duyarlı olmakla birlikte kendinizi kurban edip kişiliğinizi erozyona uğratacak hiçbir suistimale müsaade etmemelisiniz. Dünyanın bencillerin etrafında dönmediğinin farkına varmalı ve size değer katacak kişiler ile yol almaya çabalamalısınız. Sağlık: Yılın ilk günlerinden itibaren sağlıklı yaşam adına spora başlayabilir, zararlı alışkanlıklarınızdan uzaklaşacak gücü kendinizde bulabilirsiniz. Aşk: Gökyüzü bu yıl aşkta heyecan verici ve kalıcı beraberlikleri müjdeliyor size... Yeter ki, güven duygunuzu geliştirip acele kararlar almamaya özen gösterin. Kariyer: Yılın ilk yarısında, başlangıçları ertelemediğiniz takdirde iş hayatınızda başarı ve kazanç söz konusu.. Eğitim: Eğitim sektöründe yer alan veya öğrenci Balık burçları çabalamadan ve dikkatlerini eğitsel konulara vermeden başarı çıtalarını yükseltemeyeceklerinin farkına varmalı...
davet
Sosyal Sorumluluk Ortakları “İnsan İçin İyilik” ilkesiyle her bedende kadına şıklık vaat eden marka Love My Body ile sokak modasının öncü blogu Moda Tutkusu’nun kurucuları yeni sosyal sorumluluk partnerini seçti. Türkiye’de 32 mağazasıyla hizmet veren Love My Body, jean ve triko ağırlıklı Moda Tutkusu by Love My Body kapsül koleksiyonunun yaratıcıları Moda Tutkusu ile birlikte bugüne kadar yaptıkları birbirinden başarılı projelerle Çocuk Evleri, Sevgi Evleri ve Rehabilitasyon (Çocuk Destek Merkezleri) açmak, bağlı bulunan çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarının, çocuk ve sevgi evlerinin yaşam koşullarını iyileştirmek için faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Mika-Der için özel bir sweat shirt koleksiyonu hazırladı. Çocukların ön planda olduğu, çeşitli mesajlarla süslü sweat shirtlerin lansman ve ilk satışlarının yapıldığı davete cemiyet, moda ve televizyon dünyasından ünlü isimler katıldı.
HADİSE
davet
FERYAL GÜLMAN
AYȘEGÜL TOPLUSOY
BERRİN ZORLU
Ünlü isimler, tasarlanan sweat shirtlerle lansman öncesinde poz vererek projeyi destekledi.
PINAR TEZCAN
BEYZA ARSLAN
GÜL GÖLGE SAYGI
DİLEK TÜRKER
ELİF EREN
lası için Daha faz om/online i.c magderg
BURCU ȘENDİR KARABACAK
YELDA - REVNA DEMİRÖREN
İLKEM ÖZTÜRK
Moda Tutkusu by Love My Body for Mika-Der koleksiyonu yeni yıl için anlamlı mesajlar tașıyor.
davet
İlgi Otizm İçin Buluştular
Ankara’nın seçkin isimleri İlgi Otizm Derneği yararına Ekşi Maya’da düzenlenen etkinliğe katıldı. GÜLENNUR AYDIN, AYSUN BÖLÜNMEZ
Ahsen Demirci Güzellik Merkezi ev sahipliğindeEkşi Maya’da gerçekleşen organizasyona Merve Kalemci Eyyüboğlu, Hülya Akman ve Arzu Sabuncu gibi cemiyetin önde gelen isimleri katılım gösterdi. Yardım kahvaltısında Diyetisyen Neslihan Aktepe, yılbaşında akşamı yemeğini fazla kaçıranların nasıl beslenmesi gerektiği ile ilgili bilgi verdi. İlgi Otizm Derneği adına konuşan Çiğdem Ergüvenç, otizimli çocukların eğitimlerinin önemine dikkat çekerek tüm katılımcılara teşekkür etti. Ekşi Maya’nın hazırladığı sağlıklı kahvaltı menüsü ile birlikte zaman geçiren konuklar, diyetisyen eşliğinde sağlıklı beslenme ile ilgili bilgi aldı. Davetliler, otizimli çocukların ihtiyaçları konusunda farkındalık yarattı ve eğitimlerine katkıda bulundu.
AHSEN DEMİRCİ, ECEM UYAR, NESLİHAN AKTEPE
ÇİĞDEM AYÖZGER ERGÜVENÇ
PERİHAN UYAR
BURCU YÖRÜBULUT, ALEV TUNA
ARİFE KINAY
SİBEL ÇETİN
FİLİZ DAĞ YILMAZ
Etkinliğe katılan konuklar sağlıklı beslenme hakkında bilgi alırken otizimli çocukların eğitimine katkıda bulundu.
BİLGE ȘENOL
AYȘEGÜL AYGÜN, ZEYNEP ÖZENER
NESRİN DOGAN
ELİF ÖZKALELİ VARDAR
Uzman Fizyoterapist Elif Özkaleli Vardar, “Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır anlayıșı” ile vücudu bir bütün olarak kabul edip kișiye özel değerlendirme ve tedavi yöntemleri belirleyen fizyoterapi ve rehabilitasyon kliniğinde, manuel terapi ve ostepati uygulamaları ile problemlerinize çözüm ortağı olmaya devam ediyor...
advertorial
Manuel Terapi Ve Osteopati Uygulamaları İle Etkili Fizyoterapi Uygulamaları
A
ğrıyı dindirmek, hareket kısıtlılığını gidermek, kişiyi en kısa sürede aktivitelerine döndürmek amacıyla uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon tedavileri kas-iskelet sistemini ilgilendiren tüm hastalıklarda tercih edilen son derece etkin bir konservatif tedavi yöntemidir.
Sağlığın her alanında olduğu gibi, fizyoterapi ve rehabilitasyon konusunda da; 19.yüzyılın sonundan itibaren, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış ve dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olarak kullanılan manuel terapi ve osteopati yöntemleri, hastanemizde de uzman fizyoterapist ekibimiz tarafından uygulanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bilimsel bir tedavi olarak kabul edilen manuel terapi ve osteopati teknikleri ile geri dönüşsüze en yakın, kalıcı ve etkin sonuçlara ulaşılmaktadır. Hastalar bize hangi tanı ile gelirlerse gelsinler; kas-iskelet sistemleri, var olan sistemik sorunları, yaşam şekilleri, beslenme alışkanlıkları, geçirdiği ameliyatlar, yaptığı spor ya da egzersizler göz önünde bulundurularak detaylı bir değerlendirme yapılmaktadır. Ayağımızdaki ya da ayak tabanındaki herhangi bir problem, dizimizi, oradan da kalça ve beli etkileyerek hastada farklı şikayetlere yol açabilir. Yine; dizin arkasındaki kasların daha kısa olması, bel fıtığına benzer semptomlar göstereceğinden çok kapsamlı ve dikkatli değerlendirme yapılması gerekmektedir. Değerlendirme sonunda var olan medikal ihtiyaçlar doğrultusunda kişiye özel tedavi planı hazırlanmaktadır.
“ Manuel terapi ve osteopati teknikleri ile geri dönüşsüze en yakın, kalıcı ve etkin sonuçlara ulaşılmaktadır.” yapar ve tedavi protokolünü ona göre belirler. Problemin sebebine odaklandığından, öncelikle ağrı ya da hareket bozukluğu gibi sonuçları değil, bunlara sebep olan fonksiyon bozuklukları tedavi eder. Problem ortadan kaldırıldığında sonuçlar düzelir ve vücudun kendini iyileştirme mekanizması devreye girerek kendi hastalığını tedavi edebilir. Osteopatlar; herhangi bir organdaki bozukluğun vücudun başka bir yerinde düzensizlik yaratabildiğine inanmaktadırlar. Mide sinirlerinin boyun ile aynı olması gibi... Boyun ya da boyun problemli hastalarda, mide sıkıntıları yaşanması sürpriz değildir. Bu nedenle hastanın; baş, ense, sırt, organ ve sinir sistemi olarak bütüncül değerlendirilip vücudun parçalarının birbirleri ile uyumunun ve dengesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Haftada 2-3 kez uygulanan manuel terapi ve osteopati teknikleri ile yüzde 98 başarı oranı sağlanmaktadır. Akut durumlarda 1-2seanslık terapilerde bile etkin sonuçlar alınabilmektedir. Bu teknikler, hiçbir yan etkisi olmayan, tamamen doğal, ilaç kullanılmayan tekniklerdir.
Manuel terapi ve osteopati tedavileri; • Hareket ve fonksiyon bozukluklarında, • Bel-boyun fıtıkları ve kireçlenmelerinde, • Migren ve gerilim tipi baş ağrılarında, • Eklem sertliği, kireçlenme ve romatizmal hastalıklarda, • Spor yaralanmalarında, • Yürüme ve denge bozukluklarında, • Omurga sorunlarında (skolyoz, kifoz), • Fibromyaljide, • Ortopedik ameliyatlar sonrası gelişen problemlerin çözümünde, uzman ekibimiz tarafından başarı ile uygulanmaktadır.
Manuel terapi; hareketlerin ağrısız ve tam olarak sağlanması için ellerin belirli kurallara ve manevralara bağlı olarak kullanıldığı tedavi yöntemidir. Mobilizasyon, manipülasyon, eklem kaymaları, kas gerilmeleri, sinir germe teknikleri, tetik nokta tedavileri ve farklı masaj teknikleri uygulanmaktadır. Omurga ve ekstremite eklemlerindeki fonksiyonel bozuklukların tedavisinde son derece etkindir. Manuel terapiler, ağrıların azaltılmasında ve fonksiyonel olarak iyileştirilmesinde, diğer klasik fizik tedavi yöntemlerine göre daha etkin ve başarılı bir yöntemdir. Hastalığın sonuçlarından çok, sebeplerini bulup tedavi etmeye yönelik olup diğer fizyoterapi yöntemleri ve hasta eğitimleri ile birlikte uygulanarak iyileşmeyi kalıcı hale getirilebilmektedir. Osteopati; vücudu bir bütün olarak kabul edip hastalığın sebepleri üzerinde çalışan bir diğer bilim dalıdır. Vücuttaki sistemlerin birbirleri ile bağlantılı olduğundan yola çıkarak değerlendirme
davet
Başkent Cemiyetinden Yardım Yemeği Başkent cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Hülya Akman, Zeynel Çilli’de şık bir yardım yemeği verdi. Ankara’nın seçkin simaları rett sendromlu Başak Gürcan’ın tedavisine katkıda bulunmak için Dünya Engelliler Haftası’nda bir araya geldi.Kerem Akın’ın sahne aldığı etkinlikte tüm konuklar yardımda bulundu. Davetliler arasında Başak Gürcan’ın zarif annesi Güler Gürcan da yer aldı. Hülya Hanım’ın ev sahipliğinde gerçekleşen davette hiçbir detay atlanmadı. HÜLYA - MURAT AKMAN
GÜLER GÜRCAN
AYÇA ÜNAL, İLAY GÜVEN
HARİKA USLU
GÜLENNUR AYDIN, AYSEL AKÇAY
IȘIN KURȘAKLIOĞLU
ZEYNEP CİVELEK, SEVİM KANSUVA, KAMURAN UZUN
GÜL MURATOĞLU
NURAY AKBACAKOĞLU
KADRİYE CİRİTCİ
AYȘE EFE
MEHTAP SAVAȘ
NUR ÖZCAN
Dekorasyonda El Emeği Zamanı Nur Özcan, 10 yıl önce, evi için dekorasyon objesi araștırırken kendi dokunușlarını katarak orijinal ürünler ortaya çıkarma hayaliyle kurduğu markasını adım adım ileri tașıyor...
E
l emeği markanızın doğuş serüvenini ve felsefesini dinleyebilir miyiz?
Herkesin gördüğü şeyi aynı görüp onunla ilgili farklı şeyler yapmaktan geçiyor her şey... On yıl önce evime dekorasyon için objeler ararken, baktığım objeleri aslında kendimin de yapabileceğini düşündüm. Oldukça zahmetli ve zor olan varak çalışmasıyla başladım. Bu çalışmayı aynalara, mobilyalara, abajurlara uyguladım. Sonrasında olağan günlük şeylerin özel olması, özel şeylerin de daha çok günlük hayata girip doğal şeyler olması, benim bu işteki felsefi görüşüm oldu. Bunun üzerine seramik, cam, polyester ve arada ahşap olan ürünlere kendime göre can verdim. Son olarak da “susak” denilen, aslında hepimizin bildiği su kabakları ile tanıştım ve betonu canlandırmaya başladım.
Yakın dönemde yeni projeleriniz var mı?
Şimdiden çalışmaya başladım. Bu çalışmam belki de şu ana kadar en çok heyecan duyduğum projem. Daha önceki çalışmalarıma pek benzemeyecek. Fanatik bir Beşiktaşlı olmamdan dolayı mıdır bilmem; siyahın asaletine, beyazın temizliğine pek takıldım bu aralar... Anlaşıldığı üzere siyah, beyaz ve gri ağırlıklı ev, ofis aksesuarları, mobilyalar ve objeler çalışıyorum. Beraberinde hayata geçirmek istediğim, beton tabii... Aklınıza ne geliyorsa bu bir kıyafet de olur, koltuk da... Bu tarz objeleri betona ve seramiğe dönüştürüp hayat katarak kendi mağazamda beğenilere sunmak en büyük dileğim...
Sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? İş hayatınızda daha önce yaşadığınız tecrübelerinizden bahseder misiniz?
Üniversitede okurken, daha önce aldığım stilistlik eğitimini kullanmaya başladım. Oldukça keyifli günlerdi diyebilirim. Okulu bitirip iş hayatına devam ederken bir yandan da styling çalışmaları yapıyordum. Sahne kostümleri üstüne çalıştım. Bu arada birkaç ünlü isimle çalışma fırsatım oldu. Bu dönemin bana birçok tecrübe kattığını söylemeden geçemeyeceğim. Daha sonrasında Ankara ve İstanbul’daki bazı moda evlerine çizimlerimi verdim. Evlenip kızım doğduğundan itibaren de styling çalışmalarımı yavaşça azaltarak ara verdim.
Ürün yelpazenizden ve ürünlerinizin temel özelliklerinden bahsedebilir misiniz? Hatta “yeni yıl” konseptli ürünlerinizden bahsedelim biraz... Ürünlerinizi neye göre kategorize ediyorsunuz?
Önceleri aslında çok renkli çalışmalarım oldu. Şimdilerde tarzım da, beklentilerim de değişti. Beton, cam, seramik, mdf, polyester ve su kabakları üzerine çalışıyorum. Zamanımın çoğunu, yurt içi ve yurt dışında bu ürünlerde kullanılmak üzere materyal ve malzeme yapmakta kullanıyorum. Ürünlerin üzerinde kullanılacak birçok deseni ya da figürü el boyamasıyla destekliyorum. Bu yeni yıl konseptinde de kabaklara ağırlık verdim. Hepimizin tatil yörelerinde gördüğü ışıklandırılmış susakları seramikle de destekleyerek başka yönde hayat verip daha sevimli, yılbaşı ağaçlarımızın altını, şömine önlerini süsleyecek objelere çevirmek istedim. Çok güzel geri dönüşler var. Sevgililer Günü ve özel günler için siparişler gelmeye başladı. Sanırım ben de dahil, kabakları biraz daha sevmeye başladı herkes...
Çalışma atölyeniz nerede? Nasıl koşullarda çalışıyorsunuz? Bir ekibiniz var mı yoksa tek misiniz?
Ankara’da ev-ofisimde çalışmalara devam ediyorum. Burada çalıştığım konu üstüne, gerekli makine, malzeme ve destekleyici birçok ürünle tek başıma çalışıyorum. 2017 yılının ikinci çeyreğinde Ankara’da kendi mağazamda ürünlerimi satışa çıkarmayı planlıyorum.
Online satış yapıyor musunuz? Hizmet ağınız nereleri kapsıyor? Gönderimlerinizi nasıl planlıyorsunuz ve süreç nasıl işliyor?
www.nurozcan.com internet adresinden yakında satışlarım başlayacak. Bu arada gelen siparişleri mail üzerinden almaya devam ediyorum.
www.nurozcan.com nurozcan@nurozcan.com
davet
SEBA GÜCEYLİOĞLU, EBRU BEYZADEOĞLU, YEȘİM MANAV, ȘULE ARGÜDER, ÖZLEM MUTLU ÇETİN, EBRU ÇARIKÇILAR, ÖZGE SANDER, FİGEN KIRAL, CANSEL KUT, İPEK TOPLUSOY, AHU ORAKÇIOĞLU
Anlamlı Buluşma “Başarım Sensin Derneği”, üniversite öğrencilerine destek sağlamak amacıyla yine özel bir davete imza attı. Başarılı ancak maddi anlamda fırsat eşitsizliği yaşayan üniversite öğrencilerine destek sağlamak amacıyla kurulan “Başarım Sensin Derneği”, Ulus 29’da düzenlediği şık öğle yemeği daveti ile yine anlamlı bir buluşmaya imza attı. Başarım Sensin Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şule Argüder ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleşen davete, sosyal yaşam dünyasından tanınmış birçok isim katılırken Plastik Cerrah Operatör Dr. Tunç Tiryaki ve Onkim Genel Müdürü Cansen Kut da konuşmacı olarak katıldı. Dr. Tunç Tiryaki ve Cansen Kut’un, kök hücre ve kordon kanı üzerine bilgiler verdiği yemeğin geliri, derneğin gönül çatısı altında bulunan öğrencilerin burs fonuna aktarıldı. Davette bir araya gelen bayanlar hem hoş sohbet eşliğinde keyifli bir gün geçirdiler hem de maddi anlamda fırsat eşitsizliği yaşayan üniversite öğrencilerine destek sağlama fırsatı buldular. Dernek Başkanı Şule Argüder etkinlikte gerçekleştirdiği konuşmada, bu sene derneğe Galatasaray, Boğaziçi, İstanbul Teknik ve Marmara Üniversitesi’ne istinaden Yıldız Teknik Üniversitesi’nin de katıldığının bilgisini verdi.
200 magdergi.com.tr
ȘULE AYGÜDER
CANSEN KUT
davet
CANAN GÖZTEPE
SİNEM NEFESOĞLU
MELİS HATİPOĞLU
YELDA GÜRAL
Davette bir araya gelen bayanlar hem hoș sohbet eșliğinde keyifli bir gün geçirdiler hem de maddi anlamda fırsat eșitsizliği yașayan üniversite öğrencilerine destek sağlama fırsatı buldular.
ÖZLEM MUTLU ÇETİN
İPEK KÖSE
FERYAL GÜLMAN
AYȘE AZİZOĞLU
FİGEN KIRAL
ESRA İNCEEFE
Bașarılı ancak maddi anlamda fırsat eșitsizliği yașayan üniversite öğrencilerine destek sağlamak amacıyla kurulan “Bașarım Sensin Derneği”, Ulus 29’da düzenlediği șık öğle yemeği daveti ile yine anlamlı bir bulușmaya imza attı.
SEMA BASA
ÖZNUR YAKIN
AHU ORAKÇIOĞLU
davet
BURCU CESUR
ARZU NİZİPLİOĞLU
SEDEF MERCAN
SEDEFHAN OĞUZ
İNCİ GAZİOĞLU, SEBA GÜCEYLİOĞLU
İPEK TOPLUSOY
AYȘE SLEVOGT
SERAP SARI
AYCAN ALP, BURÇİN SUNAR
ÖZGE SANDER
lası için Daha faz om/online i.c magderg
EVRİM KIRMIZTAȘ BAȘARAN
MELTEM DEMİR
GÜLSEVEN YILMAZ
Bașarım Sensin Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı Șule Argüder ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleșen davete, sosyal yașam dünyasından tanınmıș birçok isim katıldı.
röportaj
DOĞUKAN KAYABAȘ, MEMETCAN AĞIM
Ankara’nın Stilini Yeniden Yaratıyoruz
Ankara’da yeni bir marka ortaya çıkaran ve isimlerini uzun zamandır “alıșılmıșın dıșında” yorumlarıyla birlikte duyduğumuz Memet Can Ağım ve Doğukan Kayabaș, ortak olarak açtıkları Style Up Stüdyo’yu anlatıyor...
Ç
ok hareketli olduğunu bildiğimiz sektörde, özellikle de Ankara’da, makyaj stüdyoları geçtiğimiz yıllara göre modaya daha çok ayak uyduruyor. Bu görüşe katılır mısınız? Sizin bir yol haritanız var mıdır?
Aslında bir süredir yeni bir anlayışı farklı bir temayla ortaya çıkarma hayalimiz vardı. Ankara’da sektöre bakışı ve vizyonu değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorduk. Bunu sadece düğün sektörüyle sınırlamak yanlış olur. Modayı şekillendiren, ona can veren bir çizgi yaratmaktan bahsediyoruz. Kendi kendini yenileyebilen, sürekli revize edebilen bir anlayışla demode kalmış eski derimizden kurtulup canlı renklerle sağlam adımlar atarak ilerleme amacımız var. Saç ve makyaj konusunda uzmanlaşmış iki kişi olarak da böyle bir stüdyo oluşumu içerisine girdik. Açıkçası gelin saç ve makyajı konusunda iddialıyız. Ancak, bizim asıl vizyonumuzu belirleyen; kulislerde “fashion” dediğimiz “moda” işlere yoğunlaşmak oldu. Tabii ki moda dediğimizde bunu hep izlenmesi gereken bir yol olarak düşündüler. Biraz bundan kaçınıp; modanın yolunu izleyen değil de ona yol yaratan, çizilen sınırlara uyan değil de kendi çizgilerini yaratan bir ekip olmak istiyoruz. Bu anlayışla, “Style Up Stüdyo” olarak Ankara piyasasında tekiz diyebiliriz.
Asıl olarak moda sektöründe bulunmak istediğinizi söylediniz, peki Ankara piyasasında bunu yakalamak mümkün mü sizce?
Ankara’da modaya bağlı işlerin pek fazla dönmediği düşünülüyor olabilir ama aslında derinden kalkınmaya çalışan bir moda akımı var. Hatta diğer şehirlerdeki insanlardan daha fazla moda takibi yapan, butik ve güncel ürünler çıkaran markalar var. Biz de tam bu
206 magdergi.com.tr
noktada devreye giriyoruz. Moda dediğimiz akımın sadece kıyafetler üzerinden yürümediğini göstermeyi amaçlıyoruz. Tepkilerimiz, mimiklerimiz yani her şeyimizle bir bütünüzdür. Modayı takip edenler çok iyi bilir. Kıyafet seçimleri; saç ve makyaj tarzıyla birbirini tamamlamıyorsa bir yerde hep eksik kalınır. Tarzı oluştururken bu algıyı birlikte çalıştığımız insanlarla sürekli paylaşıyoruz. Bunu yaparken popüler moda akımlarının bize kattığı şeyleri unutmuyoruz ama bazen minik oynamalarla yeni yorumlar da getirmeye çalışıyoruz.
Style Up Studio olarak, “müşterilerinizin yeni bir tarz oluşturma isteklerine de yardımcı oluyorsunuz” dersek yanlış olmaz o zaman?
Olmaz ama müşterilerimizin bize olan güvenleri ve bakış açılarını düşünecek olursak onların da bize çok yardımcı olduğunu söylememek olmaz. Amacımız, sadece tarzı yenilemeye yardımcı olmak değil tabii, aynı zamanda günlük hayatta da bu tarzın nasıl sürdürüleceğini öğretmek. Her ne kadar hizmetimiz özel günler üzerine kurulu gibi görünse de, insanlara workshop’larla, bizden hizmet alırken verdiğimiz minik tüyolarla onların günlük hayatlarını kolaylaştırdığımıza inanıyoruz.
Peki isimler üzerinden gitmek yerine bir marka oluşturmak, ne gibi kolaylık ya da zorluklara yol açtı sizin için?
Tabii ki marka olmanın zorluklarını yaşıyoruz. Memet Can Ağım ya da Doğukan Kayabaş denildiği zaman, saç ve makyajla ilgili olan insanlar hemen tanıyor. Ancak Style Up Studio’yu var etmeye çalışıyoruz ve amacımız tamamen bireysellikten uzak, bir ekip kavramını oturtmak. Bizce bu piyasanın en büyük eksiği, ekip işlerine kapalı olmaktır. Aslına bakarsanız ekip olmak bu işin hem zor hem de rahatlatıcı kısmı. Tekrara düşmemizi engelleyen bir ekip ve müşteri profiline sahip olmak önemli bizim için.
davet
Renkli Etkinliğin Geliri Çocuklara Destek Olacak Ünlü moda tasarımcısı Ceren Can, Ankara İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği ve SERÇEV ile beraber, Dünya Engelliler Günü kapsamında anlamlı bir etkinliğe imza attı. The House Cafe Ankara’da gerçekleştirilen etkinlikte Ankaralı iş kadınları ve cemiyet hayatı, engelli kız çocuklarının eğitimlerine katkıda bulunmak amacıyla buluştu. Dernek Başkanı Sema Coşkun davete katkıda bulunanlara teşekkürlerini iletti. Ankaralı iş kadınları, modacı Ceren Can’ın tasarımlarını sergiledikleri bir defile gerçekleştirdi. Şık defile izleyenler tarafından tam not aldı.
208 magdergi.com.tr
EBRU AYKUT
MERVE KALEMCİ EYYÜPOĞLU
ÜMİT ÖZKAȘIKÇI
CEREN CAN
KADRİYE CİRİTCİ
SİNEM SİPAHİOĞLU, ZEYNEP BARUTÇU
Tasarımcı Ceren Can, Sonbahar-Kıș Koleksiyonunu böyle anlamlı bir defileyle sunduğu için çok mutlu olduğunu belirtti.
davet
Ankara İș ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği ve SERÇEV’in Dünya Engelliler Günü’nde düzenlenen defilede cemiyet hayatının ünlü isimleri mankenlik yaptı. GÜLENNUR AYDIN
ZEYNEP KARAKAYA
OLGA KALEMCİ
MERVE YILDIRIM ER
İREM İNCULA
ÖYKÜ TEKMEN
LARİSSA TÜRKKAN
Anlamlı defilede podyuma çıkanlar arasında Beril Çavușoğlu, Esra Demiryıldırım, Gökçe Özcan, Arzu Akbaș gibi Ankara sosyal yașamının önemli isimleri yer aldı. BERİL ÇAVUȘOĞLU
ESRA DEMİRYILDIRIM
lası için Daha faz/magdergi issuu.com
GÖKÇE ÖZCAN
ARZU AKBAȘ
davet
Nebahat Çehre’nin Güzellik Sırları GÜNSEL ÜLKÜ
BETÜL DİZDARLI HASTAN
Yaş almayan sanatçı Nebahat Çehre, usta gazeteci Ayşe Arman’ın moderatörlüğünde, Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur’un verdiği davetle güzellik sırlarını ve estetik cerrahiye bakış açısını anlattı.
Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur Zorlu Center Teras Evler’de açtığı yeni estetik kliniği şerefine verdiği davetle, cemiyet hayatını bir araya getirdi. Ayşe Arman’ın moderatörlüğünde, yaş almayan usta oyuncu Nebahat Çehre ve ameliyatsız estetik teknikleriyle bilinen Cihantimur, keyifli bir sohbet gerçekleştirdiler. Cemiyet hayatının ünlü isimlerinin yer aldığı etkinlikte Nebahat Çehre güzellik sırlarını paylaşırken, Cihantimur, estetik cerrahi ve medikal uygulamalar konusunda davetlilerin sorularını yanıtladı.
212 magdergi.com.tr
BÜLENT CİHANTİMUR, AYȘE ARMAN
NEBAHAT ÇEHRE
GİNA MORET
SERAP SARI
HER HAFTA AKDENİZ MUTFAĞI’NDA GELENEKSEL BİLKENT OTEL
Pazar Brunch
CANLI MÜZİK EŞLİĞİNDE
bilkentotel.com.tr
0312 266 46 86
Saat: 10.30-14.30 | Kişibaşı 75 TL Rezervasyon | 312 266 68 14
Bizi Takip Edin
davet
GÜL YETKİN
AYȘEGÜL DİKMEN
FİGEN BABAOĞLU
MELTEM DEMİR
Genetik olarak șanslı bir insan olduğunu söyleyen Nebahat Çehre, kese ve hamam kültürünü çok önemsediğinden, cildini mutlaka temiz tuttuğundan ve cildi için nemlendirici, antiaging ürünleri aksatmadan kullandığından bahsetti.
PETEK, ESRA ERTÜRE
İPEK KÖSE
CANSU ȘİMȘEK
NURAY FENERCİOĞLU
ZEYNEP TOKER
ELİF AVCI
Özellikle ameliyatsız kol estetiğinin ilgi çektiği, iyi ve kötü örneklerin konușulduğu etkinlik, yaklașan yeni yıl șerefine kesilen pasta seremonisiyle tamamlandı.
EVRİM KIRMIZITAȘ
NAZAN ȘORAY
RABİA KURȘUN
ECE KRAL
OP.DR.YAHYA EFE GÜNER
Kafa travmaları, çocuklarda özellikle yürümeye bașladıktan sonra aileler tarafından sıkça karșılașılan bir durumdur. Ankara Koru Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op.Dr.Yahya Efe Güner, kafa travması ile karșılașmadan önce ve karșılaștıktan sonra yapılması gerekenlerle ilgili, aileleri bilgilendiriyor…
advertorial
Çocuklarda Kafa Travmaları
Ç
ocuk, gelişim evrelerinin tüm dönemlerinde etrafındaki bütün objeleri incelemek, onlara dokunmak ve onları tanımak ister. Yürümeye ve koşmaya başladıklarında ise, kontrol etmek zor dur ve yeteneklerini yeni keşfetmeye başlayan küçük arkadaşımızı, düşme, vücudunun herhangi bir yerine darbe alma gibi tehlikeler beklemektedir. Ne yazık ki, aileler çocukları yürümeye başladıklarında düştüklerini veya kafalarını herhangi bir yere çarptıklarını görmek istemez ama aileler ne kadar istemese de neredeyse her çocuk büyüme döneminde vücudunun herhangi bir bölgesine darbe alır.
kaplayabilirsiniz.
Aileler olarak, çocuklarımızın kafa travması yaşamaması için hangi önlemleri almalıyız? Çocuklarımızın kafa travması yaşaması halinde neler yapmalıyız? Hangi durumlarda sağlık kuruluşuna başvurmalıyız?
Kafa travması ile karşılaştıktan sonra, öncelikle çocuğunuzun bilinç durumunu değerlendirin. Bilinci açık, etrafıyla ilgili çocuk belli bir süre gözetim altında kalırsa sağlık merkezine götürmeye gerek kalmayabilir. Çocuğunuzun fışkırır şekilde kusması, önemli bir kafa travmasının belirtisi olabilir… Fikir almanız veya gözlem amacıyla sağlık merkezine başvurmanız faydalı olacaktır. Çocuğunuzda nöbet benzeri, kollarda veya bacakta kasılmalar, bilinçte uykuya meyil (veya uyandıramamak), kol veya bacaklarının belirli bir taraftan hareketinde yavaşlama (veya hiç hareket ettirememe) yine bir sağlık merkezine başvurmanızı gerektirecek durumlardandır. Ancak, bu gibi durumlarla karşılaşmamışsanız çocuğunuzu bir süre gözlemlemekte fayda vardır. Sağlık merkezinde tamamen sağlıklı bir çocuğa beyin tomografisi, röntgen benzeri radyasyon içeren görüntülemeler yapmak, ileriye yönelik kanser riskini ne yazık ki artırmaktadır.
Öncelikle, çocuğunuzun gelişim aşamasında evinizde tehlike yaratabilecek ucu keskin, sivri, kırıldığında kesici özellik kazanabilecek bütün objeleri olası bir yaralanma durumuna karşı ortadan kaldırın… Eğer kaldırma imkanınız yoksa, çocuğunuzun ulaşamayacağından emin olduğunuz bir alanda saklayın. Koşarken çarpabileceği sehpa köşeleri, mobilya köşeleri, kalorifer petekleri gibi alanlar, dikkatinizi tehlikeli olarak çekmese bile, çocuğunuzun nasıl bir hızla ve ne şekilde bu tip alanlarda darbe alacağını kestiremeyebilirsiniz. Ortada duran bu köşeleri dışarıdan alabileceğiniz sünger benzeri malzemelerle
"Kafa travması ile karşılaştıktan sonra öncelikle çocuğunuzun bilinç durumunu değerlendirin."
Çocuğunuzun tırmanmak isteyebileceği alanlardaki malzemelerin devrilme tehlikesi olmadığından emin olun. Konsol üzerinde duran televizyonlar ve kütüphanedeki ağır kitaplar kafa üzerine devrilirse çok tehlikeli bir durum oluşabileceğini unutmayın. Tırmanabileceği alanların etrafını koruyucu bir bariyer ile tehlikelerden uzak hale getirebilirsiniz. Çocuğunuzu pencere kenarlarında bırakmayın. Yüksekten düşmeler beyin cerrahisinde sık karşılaşılan bir olgu olmakla birlikte ciddi hayati tehlikeler oluşturur. Pencerelerin çocuğunuz tarafından kolayca açılmasını engellemek adına, pencere başlıklarına açılmasını engelleyici ekipman koyabilirsiniz.
GİYİLEBİLİR SANAT Soie Design başka hiçbir yerde olmayan kıyafetleri ile Ressam Hikmet Çetinkaya’nın tablolarındaki gelinciklerini, tasarladığı ürünlerinde hayat vererek, sanatın ruhunu işlemektedir. Soie Design, kişiye özel tasarımlarıyla sizi eşsiz kılar ve rengarenk kıyafetleri ile adeta bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar.
Bluz 350 Pantolon 500
Tulum 950
Gölek 320 Pantolon 220
Bluz 280 Pantolon 300
Gömlek 380
Kırçiçeği Sk. No: 5/3 GOP Ankara +90 505 345 34 34 www.soiedesign.com.tr
davet
Kaşmir Devi Gobi Türkiye’de GÜLENNUR AYDIN
AYLA ABAY
Dünyaca ünlü Moğolistan kaşmir firması Gobi, Türkiye’deki ilk mağazasını Armada Alışveriş Merkezi’nde açtı. Moğolistan kaşmir firması Gobi Türkiye’de ilk mağazasını Armada AVM’de açtı. Etkinliğe, Başkent sosyal hayatından çok sayıda davetli katıldı. Firmanın Türkiye piyasasına merhaba dediği davete katılan konuklar, kaşmir yününden üretilen ürünleri inceleme fırsatı buldular. Açılış töreninde kaşmir kumaşı ile ilgili sunumun yapılmasının ardından davetliler kendileri için hazırlanan ikramlar ve müzik eşliğinde keyifli zaman geçirdiler.
FULYA SEZEN
DAMLA TÜFEKÇİ
EDA MÜFTÜOĞLU
NESRİN KILAVUZ
BELGİN DİLBER
SERPİL TÜFEKÇİ
REZAN ANIK
BELİZ BÜYÜKHANLI
Kașmirin anavatanı Moğolistan’dan dünyaya yayılan Gobi markası Türkiye’deki ilk mağazasını açtı.
BURCU YÖRÜBÜYÜK
SİNAN AYGÜN
MİNE AYGÜN
davet
SAFFET EMRE TONGUÇ, AYȘE BURCU KAYA
İstanbul’da Yaşamayın İstanbul’u Yaşayın Kültür mirasımızın gelecek nesillere aktarılması amacı ile kurulan EPOS 7 Derneği’nin etkinliğinde Saffet Emre Tonguç ile İstanbul’un gizemli güzellikleri keşfedildi. Tarihe ve kültüre yaptıkları katkılar ile adından söz ettiren EPOS 7 Derneği, kültür sanat bilincinin gelişmesi amacıyla gerçekleştirdiği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Tarihi Yarımada’nın tam ortasında bulunduğu ortamla bütünleşen Four Seasons Hotel Istanbul at Sultanahmet’te gerçekleşen etkinlikte tarihçi, gezgin Saffet Emre Tonguç, İstanbul’un gizemli güzelliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul’un unutulmuş semtleri ve tarihi güzelliklerinin anlatıldığı davete cemiyet hayatının ünlü simaları büyük ilgi gösterdi.
222 magdergi.com.tr
İLKEM ÖZTÜRK
FÜSUN HATTAT
EMEK KÜLÜR SARAN, BERNA ÖLGER, ZAFER KOZANOĞLU, ARZU SABANCI, SAFFET EMRE TONGUÇ, BERNA ÇEBİ, BESTE YURTTAȘ, NEYLAN VARDAR
lası için Daha faz /MAGonline .com facebook
EVRİM KIZILTAȘ
BERRİN ZORLU
ARZU ÇEBİ
İstanbul’un unutulmuș semtleri ve tarihi güzelliklerinin anlatıldığı davete cemiyet hayatının ünlü simaları büyük ilgi gösterdi.
MERAL YAZICI
ilişkiler
Gökçen Erdoğan
gokcen@magdergi.com.tr
Özgür(Boşanan) Kadınlar
Boșanan kadınların geçirdiği değișim, bana en çok sorulan sorulardan biri. Ünlü, varlıklı, belki cemiyetten, belki de sanat dünyasından pek çok kadının boșanınca kendilerine dönmeleri, giyinip süslenmeleri, hobilerine vakit ayırmaları, kișisel bakımlarını gözden geçirmeleri, değișikliğe gitmeleri ve daha medyatik olmaları belki... Neden olmasın ki? 224 magdergi.com.tr
B
unu psikolojiyle açıklayacak donanımım elbette var; ancak ben bir kadın ve bir insan gözlemcisi olarak, tabii ki bilgi birikimimden de beslenerek bir şeyler söylemek istiyorum daha çok...
Kadının, yıllarca birden fazla kişi arasında bölüştürmek zorunda kaldığı zamandan bir pay eksiliyor. Kendini daha az düşünerek, aile ve eş olma sorumluluğu içinde değerlendirdiği ve karar verdiği, ötelediği ya da vazgeçtiği her şeyi yeniden değerlendirme şansı oluyor. Toplumun ona dayattığı, fark ettirmeden bilinçaltına işlediği “seni alan almış, satan satmış” mantığı geçerliliğini yitiriyor. Yeniden tercih edilir ve tercih edebilir olmak için kendine artılar katmak istiyor, sevmediği, beğenmediği ya da daha iyisini düşlediği yanlarıyla yüzleşiyor.
Estetik operasyonlar, spor faaliyetleri, dans dersleri, cilt ve saç bakımları, yeni renk ve modeller, yeni dekorasyon, yeni hobiler, yeni araba hep yeni bir hayatın parçaları.. Estetik operasyonlar, spor faaliyetleri, dans dersleri, cilt ve saç bakımları, yeni renk ve modeller, yeni dekorasyon, yeni hobiler, yeni araba hep yeni bir hayatın parçaları... Neden garip olsun ki? Her şeye yeniden başladığını düşünüyorsa; her şeye yeniden başlamanın, eğer kaldığı yerden devam ettiğini düşünüyorsa; kaldığı yerden devam etmenin ve çoğunlukla kendini ihmalle sonuçlanmış eski ilişkinin yaralarını sarmanın nesi yanlış?
Neden batıyor göze? Evliliğinde mesleğini yapmaktan uzaklaştırılmış bir kadın; boşanma sonrası özlediği mesleğine döndüğünde magazine düşmekle, kendini daha güzel görmek ve mutlu hissetmek isteyen bir kadın; silikon taktırdığında kocasından intikam almaya hazırlanmakla, uzunca süre yeni biriyle boy göstermeyen ve kendine zaman ayıran bir kadın; eski eşini unutamamak ve depresyondan çıkamamakla itham ediliyor. Yargılanıyor, suçlanıyor. Bunlar olmazsa insanların acıma dolu bakışlarıyla karşılanıyor. Peki kadın, tek başına mı boşanıyor? Erkekle ilgili böyle saçmalıklar duydunuz mu siz? “Ona yakışmadı.” denilen bir şey duydunuz mu? Belki çok nadir. Güçlü, varlıklı ve güzel kadınların, boşanma sonrası sıfır kabul edilmesi sizce de büyük haksızlık değil mi? O ana dek olan tüm davranış ve seçimleri, “eşi ve çocukları için” algılanmışken, işin içinden eş çıkınca “kendisi ve çocukları için” demek yerine, her şeyin “etraf” için olduğunu düşünmek büyük saçmalık değil mi? Kadını yok saymak ve onun tek başına, bekar bir kadın olarak canının istediğini, kendi ahlak ve etik kuralları içinde yapabileceğini savunmak gerekmez mi? Aldatılan kadınlardan hele, çocuklarına yaraşır biçimde dizlerini kırıp evlerinde oturmaları beklenmez mi? Ahh, ne çıldırtıcı! Söz konusu çocuklara yaraşır şey, babalarının sadakati değilmişçesine... Kadının, hele de göz önünde bir kadının, karar verici, şartları belirleyici, planlarını uygulayıcı olması neden böylesi tahammül edilemez geliyor ki herkese? Toplumsal bir sendrom bu. Yeni bir eş bulabilirler, yeni bir iş kurabilirler, yeni bir burun ve yeni dudaklara sahip olabilirler. Yeni bir uğraş edinebilir, yeni bir sosyal medya hesabı açabilirler, dilerlerse kapatabilirler de... Ellerini ayaklarını çekebilirler. Bunalabilirler, bocalayabilirler, sevinebilirler, misilleme yapabilirler, aldırış etmeyebilirler, omuzlarından bir yük, yüzlerinden bir maske kalkabilir. Kadınlar, istediklerini yapabilirler. Sıklıkla unutuyorsunuz ama bıkmadan hatırlatabilirler. Yapabilirler...
davet
GLC Butik Açıldı Farklı tarzlara uygun, geniş ürün yelpazesi ve modelleri ile hizmet veren GLC Butik, Turan Güneş Bulvarı’nda açıldı. Hem spor hem şık giyim tarzı için birçok ürünün birarada bulunduğu GLC Butik, Turan Güneş Bulvarı’nda açıldı. Farklı konsept anlayışıyla Ankara’da tekstil sektörüne yeni bir soluk getirecek olan GLC Butik, şık bir açılış gerçekleştirdi. Açılış GLC Butik’in sahibi Gülçin Yalçın ve ortağı Hakan Demirez’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Davetlilerini kapıda karşılayan ve özel olarak ilgilenen ev sahiplerinin misafirperverliği ise tam not aldı. HD Organizasyon tarafından açılışa özel olarak süslenen showroom alanı ise davetliler tarafından çok beğenildi.
226 magdergi.com.tr
HAKAN DEMİREZ, GÜLÇİN YALÇIN
SEVİL NOGAY KÖK
OZAN DEMİREZ
AJA FANTA BASSE SANNEH
FULYA SEZEN
TÜLİN KARATAȘ
GÜRKAN DEMİREZ
ALEV KAYGISIZ
Açılıș daveti GLC Butik’in sahibi Gülçin Yalçın ve Hakan Demirez tarafından gerçekleștirildi.
davet
Eğlenceli Yılbaşı Kutlaması Ünlü Resim Sanatçısı Hikmet Çetinkaya’nın tablolarını modaya uyarlamasıyla kısa zamanda popüler bir moda evi haline gelen Soie Design, Yılbaşı öncesinde misafirlerini ağırladı.
ÖZGÜL PEKER
228 magdergi.com.tr
KÜBRA KARAÖMEROĞLU
SİBEL ÇETİN
Ankara’da kısa zaman önce açılan ve sanatı modaya uyarlayarak yeni yorumlar getiren Soie Design, Yılbaşı öncesi bir davet verdi. Hoş bir sohbet ortamında geçen davet Soie Design Sahibi Özgül Peker’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Birbirinden lezzetli ve farklı ikramların sunulduğu davette sık sık kahkaha sesleri duyulurken Soie Design Sahibi Özgül Peker güleryüzü ve neşeli tavırlarıyla herkesin ilgi odağı oldu.
DİLEK TOZLU
deco trend
Sakin Ve Klas Yeni bir yıl, yeni bir proje... 2017’ye yeni projemizle aydınlık günler dileyerek bașlıyoruz. Nesli-Önder Cavcav çiftinin evlerine konuk oluyoruz, bu ay...
230 magdergi.com.tr
Salon
Oturma Grubu
deco trend
Yemek Odası
Ebeveyn Banyo Ankara’da geniş bir araziye yayılan bu büyük villa, bizim de çok değerli dostlarımız olan Nesli ve Önder Cavcav çiftine ait. Seçkin bir zevke sahip ev sahibesiyle çalışmak hem zor hem de çok kolaydır aslına bakarsanız. Zordur çünkü gelişmiş beğenilerine cevap vermek sizi uğraştırabilir; kolaydır çünkü ne istediğini çok iyi bilir. Bu villa projesinde hayaller çok net anlatıldığı için yolumuz kısaldı. Yola ilk çıkış noktamız: aydınlık, sade ve klas bir ev olmasıydı. Bu sebeple fazla ve çarpıcı renklerden uzak durduk. Krem ve vizonun birçok tonunu kullandık aynı anda. Hareketli mobilyalar ve parkelerdeki ceviz rengiyle hareketlendirdik mekanları. Mimariden kaynaklanan müthiş galeri boşlukları, dev kristal avizeleri kullanmamızı kolaylaştırdı. Duvarlarda parlak vizon renginde lake lambriler ve yüksek süpürgelikler tasarladık. Evin giriş holündeki elips formu çift kolan düzeniyle hareketlendirdik. Diğer mekanlarda da aynı evde olduğunuzu hissettiren renk ve malzeme seçimleriyle devam ettik. Biz beğendik; fakat en önemlisi Cavcav ailesi de beğendi. Umarız sizlerin de hoşuna gider... Güzel bir yıl olması dileğiyle... Tasarım: PROFİT NEŞET GÜNE ESİN CANKILIÇ www.profitnesetgune.com
Ebeveyn Yatak Odası
Misafir Tuvaleti
davet
GIAMMARIA VARRIALE, YUSUF TUTUȘ, CARLO MARIA CEPPI, ÖZGÜR BAYOĞLU
Panerai Dünya Promiyeri İstanbul’da Lüks İtalyan saat markası Officine Panerai, dünyada yalnızda 50 adet üretilecek olan Special Edition Blue Dial Luminor 8 Days Red Gold’un dünya prömiyerini İstanbul’da gerçekleştirdi. Officine Panerai, deniz ve denizcilikle olan kuvvetli bağlarını taçlandırdığı, deniz mavisi ve gün ışığının buluşmasıyla ortaya çıkan büyüleyici rengi yansıttığı kadranlarıyla öne çıkan Blue Dial Koleksiyonu’na ait en özel modelini Park Şamdan & The Bar’da verdiği özel yemek davetiyle tanıttı. Dünyada yalnızca 50 adet üretilecek olan Special Edition Blue Dial Luminor 8 Days Red Gold - 44mm, bu özel davetle ilk kez görücüye çıktı. Officine Panerai Avrupa Satış Direktörü Carlo Maria Ceppi, Satış Müdürü Giammaria Varriale ve Maestro Saat Kurucu Başkanı Yusuf Tutuş’un ev sahipliğinde organize edilen Panerai Special Edition Blue Dial Luminor 8 Days Red Gold - 44mm Dünya Prömiyeri davetine İstanbul cemiyet hayatı ve iş dünyasının tanınmış isimleri ile seçkin saat koleksiyonerleri katıldı.
234 magdergi.com.tr
TALIA, NORA KALPAKÇIOĞLU
EBRU - AHMET KARAÇAM
JULİDE - MEHMET ALİ BERKMAN
Lüks İtalyan saat markası Officine Panerai, dünyada yalnızda 50 adet üretilecek özel koleksiyonun dünya tanıtımını İstanbul’da gerçekleștirdi.
BESTE - MUSTAFA YURTTAȘ
BERRİN - SAVNİ OKÇU
davet
Genç Girişimciler Yeni Yılı Kutladı Genç Girişim ve Yönetişim Derneği yeni yılı, Sheraton Otel’de düzenlenen bir balo ile kutladı. Ünlü sanatçı Linet’in sahne aldığı gecede, yeni yıl birlik ve beraberlik temasıyla kutlandı. Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin geleneksel balosu bu sene de renkli görüntülere sahne oldu. Sheraton Otel’de gerçekleşen yeni yıl balosuna katılan davetliler adeta şıklık yarışına girdi. Görkemli gecenin açılışında GGYD Başkanı M.Nezih Allıoğlu anlamlı bir konuşma yaptı. Geçen bir yıl içinde gerçekleştirdikleri etkinlikleri anlatırken GGYD’nin artık kabına sığmadığını ifade eden Allıoğlu, “Kuruluşunun 13’ncü yıldönümünü kutladığımız bu dernek artık bir kent derneği değil ulusal bir sivil toplum kuruluşu olma yolunda hızla ilerlemektedir. Kuruluş felsefemize uygun hareket edecek diğer illerdeki genç girişimcilerle yol arkadaşı olmaya hazırlanıyoruz” dedi.
NEZİH ALLIOĞLU
GGYD Bașkanı Nezih Allıoğlu, sahne performansının ardından sanatçı Linet’e çiçek takdim etti.
NORTHLAND Ankara Keçiören Ovacık Bölgesinde, 10 farklı tip daire ve 14 adet dükkan 125.000 m2’lik inșaat alanı içerisinde tasarlanmıștır.
Ö
rnek daire tipleri olarak kuleden 4+1, yatay C bloklardan 2+1 daire seçilmiştir.
4+1 örnek dairenin girişinde ve mutfağında Çanakkale seramik İtalyan serisi kullanılmıştır. Salonda ise mekan işlevsel olarak yemek bölümü ve oturma bölümü olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Yemek bölümünü koridordan ayırmak için metal bronz separatör kullanılmıştır. Salonun derinliğini vurgulamak amacıyla gizli ışık yuvalı asma tavanlar yapılmıştır. Oluşturulan asma tavan havuzlarla mekan ikiye bölümlendirilmiştir. Mekana özel ayınlatma tercih edilmiştir. Hareketli mobilyaların renk seçiminde ise soft renklere ağırlık verilmiştir. 4+1 dairenin oturma odası kış bahçesiyle bir bütün olarak ele alınmıştır. TV Ünitesi tasarımı mekanın bütünlüğü içerisinde birden fazla işleve hizmet edecek şekilde yapılmıştır. TV ünitesi hem şömine hem de kitaplık fonksiyonlarını üstlenmiştir. TV ünitesinde mermer, ceviz doğal ahşap ile mdf üzeri ipek mat boyalı karma malzemeler seçilmiştir.. Ebeveyn banyosunda Çanakkale seramik silverstone serisi kullanılmıştır. Üç farklı dokudaki seramik şaşırtmalı döşeme ile uygulanmıştır. Klozet arkasındaki duvar ve gizli ışıklar yardımıyla klozet ön plana çıkarılmıştır. 2+1 dairenin salonununda açık tonlar hakimdir. TV ünitesi yekpare olup, aynı zamanda büfe işlevi görmüştür. Dolapta kullanılan ışıklarla büfeye olan vurgu daha da arttırılmıştır. Aydınlatmalarda kontrast olarak siyah renk kullanılmıştır. Dairenin mutfağında yalınlık hakimdir. Dairenin mutfağı kış bahçesiyle birlikte ele alınmıştır. Mutfağı daha işlevsel hale getirmek için orta kısımda ada mutfak tasarlanmıştır. Kış bahçesi ve mutfak zeminlerini ayırmak için mutfakta seramik kış bahçesinde lamine parke olmak üzere farklı malzemeler kullanılmıştır.
238 magdergi.com.tr 4+1 Salon
4+1 Oturma Odası
2+1 Salon
2+1 Mutfak
4+1 Ebeveyn Banyo
Mutlukent Mah. 1920. Cad. Beysu Villakent Sitesi No:19 Beysukent Çankaya/Ankara T: (0312) 285 64 30
/evrenyigitarchitects /evrenyigitarchitects /ey_architects /company/evren-yigit-architects 4+1 Antre
davet
davet
Skal’dan Ankara Buluşması Skal International Başkanı Sadık Altıparmak’ın ev sahipliğinde düzenlenen ve Holiday Inn Çukurambar Otel’de gerçekleştirilen etkinlikte Skal üyeleri bir araya geldi. Her ay olağan olarak düzenlenen Skal International Ankara toplantısının bu ayki adresi Ankara Holiday Inn Otel oldu. Davetin ev sahipliğini Skal International Başkanı Sadık Altıparmak üstlendi. Gelen konuklarla yakından ilgilenen Altıparmak, açılış konuşmasında, katılan tüm konuklara teşekkür etti. HASAN BOZKURT, MURAT ALTUNAY
SADIK ALTIPARMAK
SERHAT - SERAP ÜNAL
ATİLLA AYTUN
SAVAȘ ÇOLAKOĞLU
FIRAT ÇELİK, ERHAN US
Skal International Bașkanı Sadık Altıparmak’ın ev sahipliğinde düzenlenen ve Holiday Inn Otel’de gerçekleștirilen etkinlikte Skal üyeleri bir araya geldi.
SİNAN MISIRLI
DOĞAN ACAR
davet
AYȘEGÜL YÜREKLİ ȘENGÖR
Marka 2016’da Marka İsimler Bu yıl 17.si düzenlenen, Türkiye’nin en büyük bilgi, fikir ve motivasyon platformu Marka 2016 Konferansı, alanında başarılı birçok ismi buluşturdu. Hilton Bomonti İstanbul’da gerçekleşen konferansa; Çağdaş Fütürist Alexandre Cadain, Zülfü Livaneli, Bülent Eczacıbaşı, Ümit Boyner, Gülse Birsel, Prof. Dr. Kemal Sayar sunumlarıyla damgasını vurdu. Yürekli tarafından bu yıl 17.si düzenlenen ve 15 yıldır Yapı Kredi World’ün ana sponsorluğunu üstlendiği, iş dünyasının en önemli etkinliği Marka 2016 Konferansı, Hilton Bomonti İstanbul’da düzenlendi. Bu yıl 54 konuşmacının yer aldığı konferansta en dikkat çekici sunumlardan birini geleceğin yaşam senaryolarını yazan, teknoloji donanımlı, çağdaş fütürist Alexandre Cadain gerçekleştirdi. Çağdaş Fütürist Alexandre Cadain, Zülfü Livaneli, Bülent Eczacıbaşı, Ümit Boyner, Gülse Birsel, Prof. Dr. Kemal Sayar sunumlarıyla konferansa damga vurdu. Türk iş dünyasından birçok önemli Ceo, Pazarlama Yöneticisi ve İletişimcinin katıldığı Marka Konferansı, umut aşılayan bir organizasyona daha imza attı.
242 magdergi.com.tr
AYȘEGÜL YÜREKLİ ȘENGÖR
davet
ALEXANDRE CADAIN
Bu yıl 17.si düzenlenen Marka 2016 Konferansı, alanında bașarılı birçok ismi bulușturdu.
GÜLSE BİRSEL, BÜLENT ECZACIBAȘI
244 magdergi.com.tr
AYȘE ARMAN, FERZAN ÖZPETEK
MEHMET KUTMAN
davet
MARK BORKOWSKI
PROF. DR. KEMAL SAYAR
ÜMİT BOYNER
Bu yıl 54 konușmacının yer aldığı Marka 2016 Konferansı, Hilton Bomonti İstanbul’da düzenlendi. NAZIHA MASTAOUİ
CAROLINE RUSH, DYLAN JONES
SANİ ȘENER
lası için Daha faz om/online i.c magderg
röportaj
HOLLY HOLZER BASS
ABD Büyükelçisi’nin Eşi HOLLY HOLZER BASS Amerika Birleșik Devletleri Büyükelçimiz John Bass’in zarif eși Holly Holzer Bass sadece Amerika değil, sevgi dolu kalbiyle barıș gönüllüsü bir dünya vatandașı. Kararlı, çalıșkan ve idealist bir fotoğraf sanatçısı olan Bayan Bass açtığı sergilerle ülkemizde destek olduğu yardım kurulușlarının yanı sıra, farklı ülkelerdeki sanatçılara olan desteğini de esirgemiyor. 248 magdergi.com.tr
R
öportajımızı yapmak üzere karlı bir Ankara sabahı elçilik rezidansına gittiğimde nazik ve misafirperver tavrıyla Holly Holzer Bass karşıladı. Soğuk havadan konuta girdiğimizde, içerisinin insanın içini ısıtan havası kendisinin sıcakkanlı ve doğal kişiliğini yansıtıyor gibiydi. Yoğun gündemine rağmen bize ayırma nezaketini gösterdiği zamanda Holly Holzer Bass ile fotoğraf sanatına olan tutkusundan insan sevgisine, Türkiye’de neleri sevdiğinden kültürlerimizin benzer yönlerine kadar birçok konuyu konuştuk. Simiti çok sevdiğini bildiğim için giderken aldığım sıcak simitler ve çay eşliğinde tüm samimiyetiyle sorularımı yanıtladı. Bir ara tüm meşguliyetine rağmen yanımıza gelerek bizimle tanışma nezaketini gösteren ve sohbetimize katılan Büyükelçi John Bass’a da soru yöneltme fırsatını buldum. Ülkemize yeni yıl mesajını iletmek üzere konuttaki diğer bir odada yapılan çekiminden gelen John Bass ile Holly Holzer Bass son derece konuksever ve canayakın kişiler…
yerleşimlerini ziyaret ettiğimizde çok güzel yerler görerek hoş sürprizlerle karşılaştık.
En sevdiğiniz Türk yemekleri hangileri?
Simiti çok sevdiğimi biliyorsun. Sık sık günlük taze sıcak simit alıp çay eşliğinde yemeyi çok seviyorum. Türkiye’de olmadığım zamanlarda bu keyfi çok özlüyorum. Ayrıca Türkiye’deki harika deniz mahsüllerini tatmak ve keşfetmek çok hoşuma gidiyor. İnanılmaz balık çeşitliliğinin olması çok keyifli. Simitten sonra en favori yiyeceğin “muhammara” olduğunu söyleyebilirim.
Kendi kültürünüz ve buradaki kültür arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları nasıl özetlersiniz?
Türkiye’ye ne zaman geldiniz? Alışma döneminiz nasıl geçti? Türkiye’ye iki yılı aşkın bir süre önce geldik. Türkiye’de olduğum, burada yaşama fırsatı bulduğum için çok mutlu ve heyecanlıydım. Çok kolay bir geçiş dönemi oldu. Harika arkadaşlar edindim, insanlar çok nazikti ve Türkiye’yi, Türkçe’yi yeni yeni öğrenme dönemimde çok sabırlıydılar. Bu dönem, muhteşem bir tecrübe oldu.
Türk kültürünü tanıdıkça en sevdiğiniz yanlar neler oldu?
“ İstanbul’un her zaman dünyadaki en favori şehrim olduğunu söylerim.”
Bu ülkede olmakla ve Türk kültürüyle ilgili sevdiğim o kadar çok şey var ki… Liste inanılmaz uzun ve bu konuda pek çok şey söyliyebilirim. Benim için muhteşem tarihinizi ve kültürünüzü tanımak özellikle ülkede doğudan batıya, kuzeyden güneye kendini gösteren çeşitliliğiniz çok güzel. Türk misafirperverliği, insanlarınızın en harika taraflarından biri. Çok sıcakkanlı, arkadaş canlısı bu insanlar, size samimiyetle kapılarını açıyor ve sizinle yiyeceklerini paylaşıyorlar. Bunları yaşamak bizim için çok özel...
Ankara’da ve Türkiye’de ziyaret ettiğiniz yerler içinde en beğendikleriniz nereler oldu? Biz tüm Türkiye’yi bir uçtan bir uca gezip görme şansına sahip olduk. Mardin’den Ayder Yaylası’na, Diyarbakır’dan İzmir ve Antalya’nın muhteşem sahillerine kadar… Ayrıca, İstanbul’un her zaman dünyadaki en favori şehrim olduğunu söylerim. Orada vakit geçirmek benim için gerçek bir keyif... Türkiye’de en sevdiğim şeylerden biri; daha küçük şehirleri ve beklenmedik yerleri keşfetmek. Örneğin; Afyonkarahisar’da Selçuklu camiilerini gezdiğimiz harika bir gün geçirdik. Ana yolların dışındaki küçük
Bence Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ortak olan birçok özelliği var. Öncelikle, ortak inançlarımız ve demokrasiye bağlılığımız söylenebilir. 15 Temmuz olayları sadece Türkler’in kalbini kırmakla kalmadı, demokrasiye inanan ve destekleyen hepimizin kalbini kırdı. Bence her iki ülke de demokrasiye olan bağlılıklarında büyük benzerlik gösteriyor. Ayrıca, Amerikalılar ve Türkler, ülkelerinde çok zengin bir kültür çeşitliliğine sahip ve bu çeşitlilikle ülkelerimizin daha güçlü olması imkanına sahibiz. Farklılıklarımız ise, biraz daha belirsiz. Türkler, dünyadaki en misafirperver, nazik ve cömert milletlerden biri. Amerikalılar bu konuda biraz farklılık gösterebilir. Türkiye’ye ilk geldiğimizde gösterdikleri bu sıcaklık ve cömertlik bizi şaşırtmıştı ve buna alışmamız zaman almıştı. Gerçekten Türkiye’de bulunma şansına sahip olduğum için çok memnunum, burada olmak çok keyifli ve mutluluk verici.
Türkler’in en sevdiğiniz yönleri neler?
Her şeyleri… Sanırım öncelikle Türkler’in misafirperverliğini ve nezaketini sevdiğimi söylemeliyim. Dilinizi, müziğinizi ve edebiyatınızı çok seviyorum. Bazı Türk yazarların eserlerini okuyorum ama maalesef Türkçem çok iyi olmadığı için İngilizce çevirilerini okuyorum. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Uygulama Enstitüsü”nü okudum. Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna”sını yeni bitirdim. Ayşe Kulin de eserlerini okuduğum yazarlardan biri. Türk insanının ve kültürünün dünyayla paylaşacak o kadar çok şeyi var ki… Burada bulunup tüm bunların keyfini çıkardığım için çok mutluyum.
Bir fotoğraf sanatçısı olarak, Türkiye kültürüyle ve tabiatıyla size neler sunuyor? Türkiye’de fotoğraf çekerken imkanların çeşitliliği muazzam. Her biri diğerinden farklı tasarlanmış, şekillendirilmiş, renklendirilmiş muhteşem kubbe içleri, çatılar, camii
röportaj
içlerinden oluşan fotoğraf serileri çalıştım. Ayrıca İstanbul’da bir Mevlevihane fotoğraflama şansına sahip oldum. Harika fotoğraflar ortaya çıktı. Türkiye’de yaşam ve bizi şaşırtan sürprizleri yansıtmak üzere, taksi duraklarının çağrı panolarını fotoğraflayarak oluşturduğum fotoğraf serileri de Ankara’nın ve bizi çevreleyen toplumların hikayesini anlatıyor. Fotoğraflarımla insanların her gün gördüğü ve güzelliklerini fark etmediği şeylerin görsel imajını yakalamaya çalışıyorum. Türkiye’nin bu anlamda sunduğu birçok fırsat ve fotoğrafı çekilebilecek çeşitli güzellikler var.
Katıldığınız sosyal yardım projelerinden bize bahseder misiniz?
En son yaptığım fotoğraf sergimle kadınların ve kız çocuklarının eğitimine destek vermek gibi güzel bir fırsatım oldu. Bunun yanı sıra Türkiye’deki mülteciler için çalışmalar yaptım. Özellikle “Art from Exile” (Sürgünden Sanat) adıyla yaptığım bir organizasyonla Suriyeli mülteci sanatçıların sanatlarını icra etmeleri ve sergilemeleri, Türk sanatçılarla paylaşımda bulunabilmeleri için bir fırsat sağladım. Bu tür faaliyetlerin Suriye’deki krizi geride bırakabilmemiz konusunda önemli rol oynadığını düşünüyorum. Sanat; iyileştiricidir, bize bir hikaye anlatır, umut verir ve sanatla çok yol alırız. Türkiye’de birçok organizasyonla bağlantım olduğu için kendimi şanslı hissediyorum. Özellikle, kadınların ve kız çocuklarının eğitimini desteklemek benim için gerçekten çok önemli. Bence onların bir şeyler öğrenmelerini, kız çocuklarının okula gitmelerini sağlarsak sadece onlara yardım etmekle kalmaz onların ailelerine, topluma, ülkeye, ekonomiye hatta dünyaya yardım etmiş oluruz.
Türkiye’den ayrıldığınızda en çok neleri özlüyorsunuz?
Buradaki arkadaşlarımı çok özlüyorum. Çünkü arkadaşlarım, Türkiye’deki ailem gibi oldu. Türkiye’den uzakta olduğumda onları çok özlüyorum. Buradan ayrıldığımda en çok özleyeceğim
şey, arkadaşlarımla olan güzel anılarım olacak. Ayrıca, çiçek dükkanlarını ve tezgahlarını, simitçileri, çay içtiğim kafe ve bahçeleri ve Türkiye’nin muhteşem dağlarını çok özlerim. Çünkü, birçok yerde muhteşem manzaralar eşliğinde yaptığımız doğa yürüyüşlerini çok seviyoruz.
Sohbetimizin bu kısmında bize katılan Sayın Büyükelçi John Bass’e de soru yöneltebildiğim için çok mutlu oldum. Kendisi yoğun gündemine rağmen büyük bir özveriyle sorularımı yanıtlama inceliğini gösterdi.
Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiyi nasıl özetlersiniz?
Ülkelerimiz arasındaki ilişki, şu an her zamankinden daha önemli. 2016, Türkiye de dahil tüm dünya için zor bir yıl oldu. Bu dönem, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye’nin müttefik ve dost olduğunu, birbirlerine ihtiyaçları olduğunu göstermiştir. Birlikte teröre karşı mücadele etmeye devam etmeliyiz. Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’nin başarılı olmasını ister. Türkiye’nin güçlü, demokratik ve barış içinde olması bizim de yararımızadır. Türkiye’deki dostlarımızla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları için daha iyi bir gelecek yaratmak üzere çalışmaya devam edeceğiz.
Yeni yıl için dilekleriniz nelerdir?
Yeni bir yıla gireceğimiz şu günlerde biz burada bulunan Birleşik Devletler Misyonu olarak, Türk dostlarımızla olan ilişkilerimizi güçlendirmek ve yaygınlaştırmak istiyoruz. Bunun eğitim, sanat, kültürel alışveriş, ticari fikir ve görüş alışverişi ve ülkelerimizin ortak refah ve güvenliğini hedefleyen devamlı kişisel ilişkilerle sağlanacağına inanıyorum. Buradaki tüm Birleşik Devletler Misyonu’ndan Türk dostlarımıza barış ve mutluluk dolu yeni yıl dileklerimizi gönderiyorum.
MELİKE GÖKÇE, HOLLY HOLZER BASS Röportaj: Melike Gökçe
250 magdergi.com.tr
Şehirde güzel bir gün geçirmeye ne dersiniz? O gün yapmanız gereken en zor seçim masajınızı 60 dakika mı yoksa 90 dakika mı alacağınız olabilir. Hilton Istanbul Bomonti Hotel & Conference Center 85’i süit 829 odası, Hilton Worldwide tarafından verilen 2014 EMEA Yılın Şef i Ödülünün sahibi şef imizin lezzetleriyle The Globe restoranı, 34. katında eşsiz şehir manzarasına hakim, yaratıcı kokteylleriyle sizi şaşırtacak ve Sushi Lounge’unda gece boyunca enfes suşiler tadabileceğiniz Cloud 34 barı, açık ve kapalı yüzme havuzları ve 3.300 m2’lik Avrupa’nın en büyük eforeaTM Spa’sı ile sizi bekliyor.
davet
Orada Duruverseydi Zaman
Ünlü sanatçı Pınar Ayhan ve ekibi ANGİKAD’ın ev sahipliğinde Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarının anlatıldığı çok özel bir gösteri düzenlediler.
TURGUT - PERİHAN UYAR
252 magdergi.com.tr
PINAR AYHAN
METİN - ÖZGÜN ÖZMEN
Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Orada Duruverseydi Zaman” isimli gösteri, Ankaralılar tarafından büyük ilgi gördü. Pınar Ayhan ve ekibinin Türkiye’nin yakın tarihinden az bilinen hikayeleri, müzikli anlatıyla sundukları gösteri, izleyenler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
FİLİZ PEHLİVAN
HALUK - AYSU YAVUZ
SÜHAN AYHAN
MELTEM BENGİ
RENGİN BOROVA, ELİF ÖZKALELİ, LEYLA DEDEOĞLU
BENGÜ - MURAT ÖZDEMİR
VELİ SARITOPRAK
davet
Yeni Yaşa Merhaba Ankara cemiyetinin seçkin siması Pınar Canalp yeni yaşını yakın arkadaşlarının katıldığı bir yemekle La Ganita’da kutladı. MELİKE GÖKÇE
NESRİN KILAVUZ
Başkent sosyal yaşamının tanınan simalarından Gülennur Aydın, Ender Sevgi Gültekin, Nesrin Kılavuz gibi isimlerin katıldığı davette hanımlar hep birlikte La Ganita’da yemek yediler. Yemeğin ardından pastasını kesen Pınar Canalp dostlarıyla birlikte yeni yaşını kutlamanın heyecanını yaşadı. Dostlarına tek tek teşekkür eden Pınar Canalp bu mutlu anını sosyal medyada paylaşarak ölümsüzleştirdi.
254 magdergi.com.tr
PINAR CANALP
NURTEN GÜRDOĞAN
GÜLENNUR AYDIN
BANU AKIȘ
davet
Genç İş Adamı Yeni Yaşını Kutladı Besa Grup Yönetim Kurulu Üyesi, Ankara’nın yakından tanıdığı genç iş adamı Efe Bezci, yeni yaşını yakın arkadaşları ile birlikte kutladı. Ankara’da birçok önemli projeye imza atan ve Başkentliler tarafından yakından tanınan Efe Bezci, yeni yaşını yakın arkadaşlarının davetli olduğu bir partiyle kutladı. Genç iş adamı Efe Bezci’nin, en uzun gece olan 21 Aralık tarihinde gerçekleşen doğum günü kutlamasında sık sık kahkaha sesleri yükselirken konuklar oldukça keyifli bir akşam geçirdiler.
256 magdergi.com.tr
EFE BEZCİ
davet
Bob Gym’den Konsept Parti SENEM BOZKURT, GÖZDE AKMAZ
DİDEM ARSLAN
Farklı konsepti ve çalışma prensibiyle Ankara’da kısa zamanda popüler hale gelen Bob Gym, düzenlediği partilere bir yenisini ekledi. Ankara’da faklı konseptiyle ve spor anlayışıyla gözde spor merkezleri arasında yerini alan Bob Gym, düzenlediği konsept partilere bir yenisini ekledi. “Bob Gym Oldskull Party” temasıyla gerçekleşen partide üyeler doyasıya eğlendi. Müzik ve çeşitli ikramlar eşliğinde yeni yılın gelişini kutlayan davetliler keyifli zaman geçirdi.
BARIȘ OKAN BELOVACIKLI
BAȘAK YÜCE
MERVE MİRZA, VOLKAN PARILDAR
ESRA YAĞMUR, BARIȘ TENİȘ
L UPO THERAPHY
L UPO THERAPHY
Köpeklerde Kış Aylarında Sık Görülen Hastalıklar Ve Alınması Gereken Tedbirler Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.TARKAN ÖZVARDAR kıș aylarında köpeklerde sık görülen hastalıklar ve alınması gereken tedbirler konusunda bizi aydınlatıyor.
Kışın sahipli köpeklerin gezinti programları sıcak havalarda olduğundan daha kısadır. Köpeklerimiz bu mevsimde daha fazla evde vakit geçirmek zorunda kalırlar. Evlerimizdeki kuru hava, halı ve sentetik kökenli eşyalar hassas burun yapısı ve solunum sistemine sahip olan dostlarımızda birtakım alerjik rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayrıca sigara içilen evlerde yaşayan köpeklerde sigara dumanının zararlı etkilerine bağlı olarak birçok solunum yolu rahatsızlıkları gözlemlenebilir. Öksürük, hapşırma, uzun süren burun çekme ve burun akıntısı belirtiler arasındadır. Evleri düzenli havalandırmak, iç mekanların havasını nemlendirmek, dostlarımızın yanında sigara içmemek ve düzenli halı temizliği yapmak önemlidir.
Mide-Barsak Hastalıkları
Üşütmeye bağlı ya da gezintiler ve oyun esnasında aşırı kar yiyen köpeklerde sindirim sistemi rahatsızlıkları şekillenebilir. Kusma, ishal, iştahsızlık, dışkıda kan, vücut ısısında artış gibi belirtiler gözlemlenebilir. Bu tip olgularda veteriner muayenesi ihmal edilmemelidir. Köpeği sıcak ortama almak, sürekli
temiz su takviyesiyle kar yemesini engellemek hastalığın ilerlemesine engel olacaktır.
Ortopedik Rahatsızlıklar ve Yaralanmalar
Özellikle kar yürüyüşlerinde kırık camlar gibi kesici maddeler kar tarafından kamufle olurlar ve fark edilmezler. Bu tip kesik yaralanmalarında ilk yardım uygulamalarının yapılıp kesi ya da yaranın ciddiyetine bağlı olarak veterinere başvurulması gerekir. Ayrıca buzlu alanlarda koşu veya oyun aktiviteleri sırasında diz kapağı kaymaları, çapraz bağ lezyon ve hatta kopmaları, burkulmalar, çatlak ve kırıklar şekillenebilir. Özellikle, buzlu zeminlerde oyun ve koşu egzersizlerinden dostlarımızı uzak tutmak alınması gereken önlemlerin başında gelir.
Donma ve Soğuk Yanıkları
Donma, son derece tehlikeli ve ölümcül bir olgudur. Aşırı soğuklarda kısa tüylü, düşük kondisyonlu, yaşlı, yavru, iyi beslenmeyen, hasta ve iyi bir sığınağı olmayan köpekler donmaya açık pozisyondadırlar. Donma semptomları; vücut ısısının aşırı düşmesi, bilinç kaybı, zayıflamış refleksler ve yüzeysel solunumdur. Bu tip olgularda köpeğin kurulanması, bir battaniyeye sarılması, ılık bir su banyosu ile kan akışının hızlanması ilk uygulamalar arasında olmalıdır. Kulaklar, patiler, kuyruk gibi vücudun uç noktaları, azalan kan akışıyla donmadan en çok zarar görecek bölgelerdir. Bu bölgelerin ovularak ısıtılması oldukça önemlidir. Özellikle, kısa tüylü ve beyaz köpeklerde soğuk ısırmasına bağlı burun ucu, kulaklar ve kuyrukla, bilek ve dirseklerde yaralar oluşabilmektedir. Bu tip köpeklerin yumuşak zeminlerde yatırılması, barındıkları yerlerin ısıtılması ve soğuk ısırma bölgelerinin silikon bazlı kremlerle korunması ve enfekte olmamasının sağlanması gerekir. Tabii ki dostlarımızın gezinti, beslenme, bakım gibi ihtiyaçlarını biz sahipler karşıladığımız için, soğuk kış aylarında kendi sağlığımıza da dikkat ederek bize bağımlı
advertorial
S
olunum Yolu Hastalıkları
Soğuk kış aylarında gezinti ya da park oyunları esnasında aşırı ıslanan ve soğuk hava akımına maruz kalan köpeklerle, bahçede yaşayan, izolasyonu iyi yapılmamış kulübelerde ve özellikle iyi beslenmeyen köpeklerde üşütmeye bağlı solunum yolu hastalıklarına yakalanma oldukça sık görülür. Bu tip hastalıklar köpekte iştahsızlık, öksürük, burun akıntısı, titreme ve yüksek ateşle karakterize olabilir. Köpeklerimizin üşütmemeleri için onları kuru tutmak, iyi beslemek, kısa tüylü ve üşümeye yatkın olan yavru ve yaşlı olanları gezintiler esnasında kıyafetle desteklemek, iyi izole edilmiş kulübeler yapmak alınacak önlemlerin başında gelir. Hastalık semptomlarının bir ya da birkaçını gösteren köpeklerin mutlaka vakit kaybetmeden veteriner muayenesinden geçmesi gerekir.
Köpekler Sadece Kuru Mamayla Mı Beslenmelidir? Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.TARKAN ÖZVARDAR köpeklerin beslenmesinde kuru mamanın önemini anlatıyor... Köpeklerimizi iyi ve sağlıklı besleyebilmek için ilk etapta onların sindirim sistemleri ve beslenme alışkanlıkları konusunda bilgi sahibi olmamız gerekir. Çok eski dönemlerde, yani köpeklerin avcılık alışkanlıklarının devam ettiği süreçte, köpeklerin sindirim sistemi etçil (carnivor) olmaya yönelikti. Günümüzde evcilleşme süreciyle ve insanla bir arada yaşamaya bağlı olarak köpekler insanların da yemeklerine ortak olmaya başladılar. Bunun sonucunda beslenme alışkanlıkları değişti ve artık onları yarı-etçil (semi-carnivor) olarak kabul ediyor ve rasyonlarını buna göre oluşturuyoruz. Tıpkı bizlerde de olduğu gibi, beslemekle doyurmak birbirinden farklı kavramlardır. Köpekleri insan artıklarıyla beslemek çok doğru bir fikir değildir. Genel anlamda insan olarak bizim doğru ve yeterli beslenemediğimizi düşünürsek bizim artıklarımızla bir köpeğin doğru beslenmesi de pek mümkün olmayacaktır. Ayrıca, insan sindirim sistemiyle köpeklerin sindirim sisteminin farklılığı insan için çok sağlıklı ve besleyici olan bazı besin maddelerinin köpek sindirim sistemi için sakıncalı olmasına neden olabilir. Günümüzde köpeklerimizi besleyebilmemizin pratik ve hijyenik yolu olan kuru mamalar veteriner kliniklerinde, pet shop’larda ve marketlerde bulunmaktadır. Kuru mamalar, köpeklerimizi sağlıklı ve dengeli beslemede en kolay yol olarak gözükmektedir. Ancak kuru mamaların da kendi aralarında kalite sınıflandırmaları vardır. İyi, kaliteli ve dengeli bir mamanın ham maddeleri gerçek kaynaklardan elde edilir ve sadece veteriner hekim gözetiminde muhafaza ve satışına izin verilir. Dolayısıyla köpeğimizi iyi kalite bir kuru mamayla beslemeyi hedeflediğimizde alınacak doğru adres, veteriner hekim bulunduran noktalar olmalıdır. Irka, yaşa ve besin kaynaklarının kökenine bağlı olarak birçok çeşit kuru mama
tüketime hazırlanmaktadır. Köpeğimizin damak zevkine ve egzersiz planlarına bağlı olarak çeşit ve günlük beslenme miktarlarını oluşturmak mümkündür ve köpek beslemenin en pratik yoludur. Bazı köpek sahipleri, ekonomik sebepler ya da kuru mamalara karşı olan güvensizliklerinden ötürü köpeklerini doğal yollarla beslemeyi tercih ederler. Doğru hazırlandığı takdirde bu besleme biçimi de köpekler için son derece faydalı olabilir. Özellikle protein kaynaklarının pişirilmeden kullanılması köpeğin besinden maksimum seviyede yararlanmasına sebep olmaktadır. Çiğ besleme (raw diet) diye bilinen bu besleme modelinde; üçte iki protein kaynağı, üçte bir sebze, meyve ve karbonhidrat bileşimiyle sağlıklı bir rasyon oluşturulabilir. Ancak, çiğ beslemede dikkat edilmesi gereken protein kaynağının parazitler ve patojen bakterilerden arındırılmış olmasıdır. Eğer protein kaynağından emin değilsek, pişirmek en doğrusu olacaktır. Köpeğin rasyonunda etin çiğ olması köpeğin vahşileşmesine ya da saldırganlaşmasına kesinlikle sebep olmaz. Evde hazırlanabilecek bir köpek maması formülü için örnek vermek gerekirse, şöyle bir karışım uygulayabiliriz: - 300 g tavuk eti, hindi eti, koyun eti ya da dana eti - 100 g tuzsuz lor peyniri - 1 adet haşlanmış yumurta - 100 g yulaf - 100 g doğranmış kabak, elma, havuç karışımı - 20 g ufalanmış fındık ve ceviz - 50 g sığır jelatini Bu karışımı etle bütünleştirip porsiyonlara ayırıp köpeğimize sabah ve akşam sunabiliriz. Geri kalan kısmını buzdolabında ve derin dondurucu kısmında muhafaza etmeliyiz. Sonuç olarak, ister kuru mamayla ister evde hazırlanmış karışımlarla olsun dostumuzun beslenmesinde kaliteli, dengeli ve doğal besinleri tercih etmemiz en doğrusudur.
ANKARA CANINE COLLEGE Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüş Oğulbey Serpmeleri No: 342 Gölbaşı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com / tarkanozvardar
davet
MEHMET KÖYMEN, SAADET SUYOLCUOĞLU, SEMA ÇELEBİ, ÖNDER ÇELİK C
Hayırseverler Alışverişte Buluştu Geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdikleri “Star Project Alışveriş Şenliği” projesinde başarıyı yakalayan Sema Çelebi ve Mehmet Köymen projenin ikincisini Shangri-La Bosphorus’ta gerçekleştirdi. Etkinlikte birbirinden ünlü markalar stant açarken “Star Project Alışveriş Şenliği” girişinden ve açık arttırmadan elde edilen gelir Türkiye Yardım Sevenler Derneği tarafından Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul Ve Yetimleri Derneği’ne bağışlandı. Etkinlikte gerçekleşen açık arttırmayı Deniz Akkaya yönetirken stant açan markaların bağışladığı ürünler açık arttırmayla satışa sunuldu. Türkiye Yardım Sevenler Derneği Başkanı Saadet Suyolcuoğlu yaptığı konuşmada; “Büyük Önder Atatürk’ün kurduğu, adını verdiği ve 88 yıldır hiç aralık vermeden hizmet eden tek derneğiz. Eğitim, çocuk, sağlık, gaziler, otizmli çocuklar ve yaşlılar gibi her konuda destek veriyoruz. Ülkemizde böylesi değerli insanlar ve kurumlar oldukça Yüce Önderimizin gösterdiği yolda hizmetlerimize devam edeceğiz.” dedi.
260
PETEK ERTÜRE, MELİS AKKAYA
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
davet
BEGÜM SAYIN, DİDEM GEDİKLİ, NEZİHE ȘUBERİ, SEMİH ȘEN, FERYA AKAT BEKEN, NAZ SANER
“Star Project Alıșveriș Șenliği” projesinin ikincisi Shangri-La Bosphorus’ta gerçekleștirdi. 262
FERYAL GÜLMAN
YELİZ YEȘİLMEN
ESRA KIZILTAȘ
AYPEN TELCİOĞLU
EBRU ÜZÜM, SEMİH BİLGİÇ
SEDEF AVCI
Bașarılı, genç oyuncu Sedef Avcı sade, siyah kıyafetiyle ve șık takılarıyla tamamladığı kombini ile göz kamaștırdı. ESRA İNCEEFE
DENİZ DUMAN, BAȘAK YENER KUL
davet
ARZU ÖZAL
EMİNE ERSAN
ZEYNEP TOKER
FATMA AYDOĞDU
Açık Arttırma ünlü manken Deniz Akkaya’nın yönetiminde gerçekleștirildi. AYȘE MEDAR, MERVE ATA ARSLAN
SEVİL GÖNEN
davet
AYCAN, SİNEM ALP
ESRA ERTÜRE, SEDEFHAN OĞUZ
EMEL AYAYDIN
“Star Project Alıșveriș Șenliği” girișinden ve açık arttırmadan elde edilen gelir, Harp Malulü Gaziler, Șehit, Dul Ve Yetimleri Derneği’ne bağıșlandı. PELİN TAȘKIRAN, NAZAN CİHAN
SAFFET ERBAȘ
SERAP TİBUK
GÜLESİN ALP SÖNMEZ
ÜMİT ORMAN, NAZAN CİHAN
Etkinlikte birbirinden ünlü markalar stand açtı.
ÇİĞDEM, TUBA GÜL
REVNA DEMİRÖREN
SUZAN ARAR
kelebek
2017 İçin
Birkaç Kelam… Evinizden huzur, bedeninizden sağlık, ailenizden mutluluk, ișinizden bereket eksik olmasın bu yıl inșallah. Bu dört kelime benim için hayatın șifresi. Peki ya sizin șifreleriniz neler? Onları da siz derleyin koyun sırmalı bir keseye. Hep cebinizde tașıyın. Daraldıkça, bunaldıkça açın keseyi ve hatırlayın onları. Bașınızı göğe kaldırıp gülümsediğinizi görecekseniz. Dudaklarınızdan “șükür” kelimesinin eksik olmadığı bir yıl olsun 2017…
Tohum Design
8 yıllık bir serüven... Benim için takı markasından öte... Her tasarımı bir sanat eseri, Verda Hanım’ın. Özgüvenli, sıra dışı, orijinal kadınların hayata bakış açışı adeta Tohum. Gümüşten altına, doğal taşlardan deniz kabuklarına kadar birçok maddenin kullanıldığı bu harika tasarımlar Ankara’da Vetrina mağazalarında satılıyor. Terra, benim favori koleksiyonum!
268
De Noir Concept
De Noir Concept, hayatınızdaki özel anları kişiselleştirmek için, yani evinizin bir parçası, tam da “size özel” olsun diye yola çıkan bir tasarım markası. Birbirinden farklı tasarım mumlarıyla evinin dekorasyonuna yeni bir dokunuş sunmaya hazır olanlar için yaratılan marka, dikkat çekici tasarımlarıyla öne çıkıyor.
Divas Lether And Fur by Esra İnceefe
Önce vücudu ten gibi saran deri elbiseleri ile gönlümü fethetti, sonra ayaz Ankara günleri başlayınca “Arjantin 22” butikteki kürkler aklımı benden aldı. Yeşil, mor, pembe tilki yelekler ise, sezonun favorileri bence. Uzun maksi elbiseler ile harika kombinleniyor. Ah bir de kadife ve içi renkli kürklü parkaları var ki, aklım onlarda kaldı bu ay.
Mi-Mai
Berra Özgül – Brrgzl
Bir insanın ruhu ne renkse, hayat da ona o renkleri verir. Berra, Furremy’nin ortaklarından “cici bici dünya güzeli” sıfatının bu dünyada vücut bulmuş hali. Instagramı sık kullanıyorsanız muhakkak takibe alın. Sizin de ruhunuz renklensin...
Fransızca’da Mayıs ayının ortası demek olan Mi Mai, 2009 yılında kurulmuş olan Paris orijinli bir ayakkabı markası. Kurucusu Celine Thomas, markası için şu cümleleri kuruyor: “Benim ayakkabılarım gerçek hayatı yaşayan kadınlar için tasarlandı. Zamanın, işin, erkeğin peşinden koşan, gündüzden geceye kolay geçiş yapan, günde ruh hali birçok kez değişen kadınlar için yapıldı.”
Arıell by Milz
Yılbaşı alışveriş şenlikleri sırasında keşfettim Milz’i... Takı tasarımı ile yola çıkan Milzer Bulut “Ariell” ismini verdiği denizkızı kuyruğu şeklindeki sıcacık battaniyeler ile buluştu bizlerle. Rengarenk örgü tasarımları ile her eve lazım bir parça bence. Dizi keyfi Ariell ile artık bundan sonra!
Shou Shou Crafts
Loox Gifts
Aslı Şen ve Eda Kosif’in yeni markası: Loox Gifts. Siz de benim gibi gözlük delisi iseniz muhakkak edinin bu kutulardan ve evde en son nerede bırakmıştım Illesteva’ları derdinden kurtulun. Derli toplu olmak iyidir. Zaman kazandırır. Hele bu devirde zaman eşittir altınken...
Kadın kadının her zaman dostu, her zaman yardımcısıdır. İşte Seçil ve Necla bu paydada buluşup bu amaçla kurmuşlar Shou Shou’yu. El emeği, göz nuru olan tasarımlarını sunuyorlar bizlere. Atölyelerinde yardıma muhtaç kadınlar tarafından hazırlanıyor bu şık tasarımlar ve Türkiye’nin hatta yurt dışının dört bir yanına o güzel enerjileri ile dağılıyor. Instagram’dan takip etmek isterseniz; “shou_shou_crafts” ekleyin hayatınıza. Belki destek olmak istersiniz emekleri ile var olan kadınlara...
davet
Luppa’dan Yeni Lezzet Kapısı BADE TEKİN
BATURAY TEKİN
Başkent’in gözde mekanları arasında yer alan Luppa’nın yeni açılan Kavaklıdere şubesi de Başkentliler tarafından tam not aldı. Mekan sahibi Baturay Tekin ve Bade Tekin, davete katılan tüm konuklarla tek tek ilgilendi. Konuklar açılışta sunulan birbirinden leziz ikramları tatma imkanı buldu. Renkli açılışta hiçbir detay atlanmadı. Ambiyansı, sunumları, hizmetiyle konuklar tarafından tam not alan Luppa Kavaklıdere’de Başkentliler’in vazgeçilmezi olmaya aday.
270 magdergi.com.tr
EDA CAFERİ, CEMRE MUSLUOĞLU
YUSUF TANIK
davet
CEYLİN EYYÜPOĞLU, TUĞBA ÖZBAL, BERİL ÇAVUȘOĞLU, ZARA GÜLTEKİN, GÜLSER ORHAN, MERVE KALEMCİ, PINAR CANALP, ÖZGE SEÇER
NURTEN GÜRDOĞAN, ENDER - PERA GÜLTEKİN, MELİKE GÖKÇE
Yoga Yaparak Yeni Yılı Kutladılar MAG Dergi Genel Yayın Yönetmeni ve aynı zamanda Yoga Eğitmeni olan Beril Çavuşoğlu; TAPS Academy ve Yogainn’de verdiği 2016 yılının son derslerinde, öğrencileriyle birlikte eğlenceli çalışmalar yaptı. MAG Dergi Genel Yayın Yönetmeni ve Yoga Eğitmeni Beril Çavuşoğlu, öğrencileriyle yılın son derslerini özel çalışmalar ve kutlama yaparak gerçekleştirdi. TAPS Academy ve Yogainn’de yıl boyunca devam eden eden yoga derslerinin sonuncusu, oldukça renkli anlara sahne oldu. Bir sene boyunca yoga dersleri sayesinde kendilerini aile gibi hisseden öğrenciler, 2016 yılında kendilerindeki değişimleri tek tek anlattı. Çok özel deneyimler yaşadıklarını belirten “yoginiler”, 2017 yılı ile ilgili beklentilerini de paylaştı. Sık sık kahkaha seslerinin yükseldiği ve sohbet havasında gerçekleşen yılın son derslerinin ardından kutlama yapan öğrenciler, eğitmenleri Beril Çavuşoğlu’na teşekkür etti..
272 magdergi.com.tr
TUBA ÜSTÜN, SİBEL ERSOY, BETÜL SAYLAR, BİRSEN KABUKÇU, HANDE ABADAN
SONGÜL MİRZAOĞLU, DEMET HOROZ, GÜZİN KIRSAÇLIOĞLU, CANSU UZUN
hayatın sesini aç!
Radyo ODTÜ 22 yașında! www.radyoodtu.com.tr
Kış Aylarında Formunuzdan Çıkmayın Dentada’nın Sahibi Rukiye Göçer ile kıș aylarında sağlığımızı korumak için nelere dikkat etmemiz ve nasıl beslenmemiz gerektiği üzerine gerçekleștirdiğimiz söyleșimizi sizlerle bulușturuyoruz...
vermek ve verdiğimiz kiloları geri almamaktır. Diyetisyenim Hande Çağla Ay bu konuda oldukça profesyonel olmakla birlikte sadece hastaların kilo vermesini sağlamayıp, bunun yanında uzun dönem takibini de yapmaktadır. Diyet, sadece uygulandığı takdirde değil, bireysel olarak hazırlandığı, yani bireyin yaşam şekline beslenme tipine, günlük aktivitesine uygun hazırlandığı ve bu şekilde uygulandığı takdirde başarılı olur.
Kışın neden kilo alırız?
Kışın gelişi ve havaların soğuması, bağışıklık sistemini zayıflatarak soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi hastalıkları da beraberinde getirir. Aynı zamanda da metabolizmanın hızını düşürür. Kendini koruma altına almak isteyen metabolizmanın fazla enerji harcamaması ve yağ dokusunu korumayı tercih etmesi sürekli yeme hissini doğurur. Bu dönemde özellikle de şekerli ve yağlı besinlere eğilim artar. Kapalı ortamlarda geçirilen sürenin uzamasıyla birlikte açık havada yapılan yürüyüşler biter, sürekli taşıt kullanılmaya başlanır ve fiziksel aktivite yoğunluğunda azalma olur. Gecelerin uzun olması, televizyon karşısında geçen süreyi ve bununla beraber abur cubur tarzı gece atıştırmalıklarının tüketimini de artırır.
advertorial
K
ış aylarının, cildimiz, psikolojimiz ve sağlığımız üzerinde oldukça yıpratıcı ve yorucu etkileri oluyor. Gerek güneşten uzak hava, gerek soğuk hava şartlarının cildimiz ve bedenimiz üzerine etkisi, gerekse havanın erken kararmasından dolayı zamanımızın çoğunu evde geçiriyor oluşumuz, kış aylarında farklı alışkanlıklar edinmemize sebep oluyor. Bunların başında da beslenme alışkanlıklarımızdaki değişiklikler oluyor. Doğal vücut anatomisi soğuk havalara karşı kendini koruma altına almak için yağ depolaması gerektiği konusunda beyne sinyal gönderiyor. Dolayısıyla farkında olarak ya da olmadan beslenme oranında artış ya da daha kalorili beslenme şekline geçiş söz konusu oluyor. Çoğu zaman gece yemelerinde artış ya da abur cubur yeme ihtiyacımızın önüne geçemez oluyoruz. Sonuçta da bahar aylarının gelişiyle hepimizin şikayet etmeye başladığı fazla kilolarımızla yüzleşmiş oluyoruz. Bu durumun önüne geçmek aslında mümkün. Ben kliniğimde sadece zayıflama amacıyla değil, doğru ve sağlıklı beslenme alışkanlığı edindirebilmek adına da profesyonel bir diyetisyenle birlikte çalışıyorum. Önemli olan zayıflamak değil, sağlıklı bir şekilde kilo
Kilo almamak için neler yapılmalı?
Yazın formunu korumaya özen gösterenler çok daha fazlayken kışın kalın kıyafetler altında kiloları kapatmak kolay olduğundan kilo alanlar daha fazladır. Kilo almamak için öğün kontrolüne dikkat etmek gerekir. Kışın gelişen uyku alamama problemleri ile geç uyanıp günü sadece iki ana öğünle geçirenler gece yemek yeme ataklarıyla aşırı kalori alırlar. Böylece kilo almak kaçınılmaz bir durum haline gelir. Öncelikle, güne mutlaka kahvaltı yaparak başlanmalı ve öğünlerde karın tıka basa doldurulmamalı. Formda kalmak için az ve sık yiyerek açlığımızı kontrol altına alabiliyoruz aslında. Yanınızda bulunduracağınız, posa içeriği yüksek pratik ara öğünler daha uzun süre tok kalmanızı sağlayacaktır. İçtiğiniz suların içerisine veya sıcak bitki çaylarına tarçın ve karanfil atmak kan şekerini dengeleyerek iştahın kontrol altına alınmasına ve metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olabilir.
Metabolizmanın normal düzeyde çalışabilmesi için soğuk havalarda nasıl beslenmek gerekir?
besinler serotonin hormonunu, yani mutluluk hormonunu artıracağı için şekerli besinlere yönelim artar, bunun farkında olarak yulaf, tam tahıllar, kuru baklagiller, sebze, meyve gibi daha sağlıklı karbonhidratlar tüketilmeye özen gösterilmelidir.
Güçlü bir bağışıklık sistemi için neler yapılmalı?
Kış döneminde hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır. Bu açıdan, antioksidan içeriği yüksek olan meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Öğünlerde elma, nar, kuşburnu ve turunçgillere mutlaka yer verilmelidir. Tüketilebilecek antioksidan kaynaklarından biri de brokolidir. İçeriğinde bulunan sulforan maddesi bağışıklık sistemini güçlendirir ve kansere karşı korur. Soğan ve sarımsak çok iyi antioksidan kaynağı olduğu için halk arasında doğal antibiyotik olarak geçer. Bu özelliği veren ise; içeriğindeki, kükürtlü bileşik, allisindir. Kış aylarının vazgeçilmezi olan balık, yüksek Omega-3, A, D vitamini, çinko ve iyot içeriği ile haftada iki kez tüketildiğinde bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir.
D vitamininin kilo korumadaki etkinliği...
Metabolizmayı hızlandıran ve vücudu ısıtan besinleri diyete ekleyerek kış aylarında yavaşlayan vücut çalışma hızını artırabilmek mümkündür. Kırmızı et, balık ve deniz ürünleri, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, limon, badem, ceviz, yer fıstığı, fındık, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar, tarçın, zencefil, zerdeçal, pul biber ve karabiber gibi baharatlar termik etki bakımından yüksek olduğu için kış aylarında metabolizmanın yavaşlamaması adına tüketilmesi gereken çok önemli besinlerdir.
Su tüketimine dikkat!
Havanın soğumasıyla birlikte terlemeyle gerçekleşen su kaybı azalır ve böylece su tüketiminde de ciddi azalmalar olur. Aynı zamanda kışın posalı besinlerin yaz mevsimine oranla daha az olması, fiziksel aktivitenin azalması vücudu sindirim problemlerine daha açık hale getirir. Bu nedenle günde 1.5-2 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Eğer su tüketmekte zorluk çekiyorsanız; içtiğiniz suya limon veya elma dilimleri ekleyip renklendirerek su içmeyi daha zevkli hale getirebilirsiniz . Unutmayın ki, su tüketiminin artırılması; sindirime yardımcı olur, metabolik faaliyetlerin düzenli olmasını sağlar ve vücut yağlanmasını engeller.
Depresyona genetik yatkınlığı olanlar daha dikkatli olmalı...
Güneş ışınlarının azalması, havaların soğuk olması, genellikle günün büyük bir kısmının evde geçirilmesi depresyona yatkın insanların kış döneminde daha fazla atak geçirmesine sebep olur. Günlük besin tüketiminde Omega-3 yağ asitlerinin eksik olması, bireyleri depresyona karşı korumasız hale getirebilir. Bu nedenle kış döneminde öğünlerde Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin besinler (balık, chia tohumu, ceviz, keten tohumu, semizotu) yer almalıdır. Aynı zamanda depresyon atakları sırasında serotonin hormonunu artırmaya ihtiyaç duyarız. Karbonhidrattan zengin
D vitamini güneşten yararlandığımız zamanlarda deriden sentezlenen bir vitamindir. Kış aylarında güneş ışınlarının daha az olması sebebiyle D vitamini eksikliğinin görülmesi insülin direncini artırarak hem diyabet riskini yükseltir hem de kilo alımında çok büyük bir etkendir. Özellikle, ciddi saç dökülmeleri, kas ve kemik ağrıları olan kişilerin kan tahlili yaptırarak D vitaminlerine baktırmalarında fayda var. Eğer eksikliğiniz varsa içeriği az da olsa D vitamini kaynağı olan balık (özellikle morino, somon ve sardalya balığı), yumurta sarısı ve karaciğer tüketimine özen gösterebilirsiniz. Sonuç olarak, bunların tamamını hayata geçiremesek bile beslenme alışkanlığımızda yapacağımız ufak tefek değişikliklerle sağlığımızın, kilomuzun, ruh sağlığımızın ve her şeyden önemlisi hayatımızın kalitesini artırabiliriz. Motivasyonumuzu da her zaman yüksek tutmamızı öneriyorum... Bu bilgileri edinmemde yardımcı olan sevgili diyetisyenim Hande Çağla Ay, hastalara sadece diyet vermeyip onların mental durumunlarını da bir o kadar önemsemektedir. Yani, hedefimiz sadece zayıflatmak değil, diyet dönemlerinde psikolojik olarak da hastalarımızın yoksunluk çekmemesi adına onlara destek olmak... Biz klinik olarak stratejimizi bunun üzerine kuruyoruz. Hastalarımızın takibini sadece kliniğe ölçüme ve diyet almaya geldiklerinde değil, diyet süresince her gün ya da gün aşırı telefonla görüşerek de yapıyoruz. Dönem dönem hastaların kaçamaklarına göz yumup bu kalorileri farklı şekilde harcamalarına ya da kompanze etmelerine yol gösteriyoruz. Bu sadece diyetisyen ya da klinik olarak yanlarında bulunmaktan çok, onların yaşam koçu olarak destek olmaya çalışmamızdan ileri geliyor. Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ediyorum ve herkesin yeni yılını kutluyorum. Barış, sevgi ve umut dolu yarınlar diliyorum...
Cumhuriyet Mah. Sivrihisar Cad.No:5/A Polatlı/ANKARA
Tel: 0312 622 00 06
davet
Çınar 1 Yaşında Genç iş adamı Süleyman Çetinkaya ve Dilek Çetinkaya’nın çocukları Çınar’ın birinci yaş günü renkli bir partiyle kutlandı. DEMET - GÖZDE ÖZBEK
276
Genç iş adamı Süleyman Çetinkaya ve eşi Dilek Çetinkaya’nın çocukları Çınar’ın birinci yaş kutlaması renkli bir partiyle gerçekleşti. Swiss Otel’de gerçekleşen kutlamaya genç çiftin yakın arkadaşları ve aile dostları katıldı. Oldukça eğlenceli anlara sahne olan doğum günü kutlamasında özel süslemeler ve konsept büyük beğeni toplarken en eğlenceli anlar ise doğum günü pastasının kesimi sırasında yaşandı. Doğum günü pastasındaki mumları hep beraber üfleyen Çetinkaya ailesinin mutluluğu görülmeye değerdi. Her şeyden habersizce etrafına gülücükler saçan Çınar ise sıcakkanlı hareketleriyle herkesin ilgi odağı oldu.
SÜLEYMAN - DİLEK - ÇINAR - SİMAY ÇETİNKAYA
ÖZLEM - SELİM - MİRZA YILMAZ
MERVE, OĞUZ, GÖKÇE, ALİ SEFA MURAT AKTAȘ
DEVA DOĞAN, MERVE AYDOĞAN
Doğum günü pastasını kesmek için hep beraber pastanın bașına geçen Çetinkaya ailesinin mutluluğu görülmeye değerdi.
ÇAĞLA KOÇAK, BEGÜM YAVAȘ, SİMAY ÇETİNKAYA, YAĞMUR AKKOYUN, SELİN AKIN, ELİF EKȘİ
davet
SERDAR - ESRA İLERİ, GÜLRU - AYHAN AKÇİN, HASLINDA MOHAMMED REDOULES
Preschool’dan Geleneksel Yeni Yıl Festivali Ankara English Preschool her sene düzenlediği yeni yıl temalı festivale bir yenisini ekledi. Ankara English Preschool/Yuva İlkadım’ın her sene düzenlediği yeni yıl festivalleri bu sene oldukça renkli anlara sahne oldu. “Sihir“ temasıyla gerçekleştirilen yeni yıl festivaline çok sayıda seçkin konuk katıldı. Soğuk havaya rağmen oldukça keyifli geçen etkinlikte davetliler canlı müzik eşliğinde yeni yılın gelişini kutladılar. Bahçeşehir Koleji Fen Grubu ve İstanbul Çadır Stüdyo’nun gösteri için katıldığı sihir festivalinde çocuklar ve aileler bol bol eğlenme fırsatı buldular.
CANAN İREN, VOLKAN, EGE, SANEM BÜYÜKHANLI
davet
Yeni yıl festivalinde soğuk havaya rağmen oldukça renkli anlar yașandı. 280 magdergi.com.tr
IRENE ZISSIMOZ, FATMA AL MUSALLAM
ANDEAN - JOY DESTA BRANDSMA
RENGİN KOCABIYIKOĞLU
Her sene geleneksel olarak düzenlenen festivalin bu seneki teması “Sihir” idi.
moda ve yaşam
Zeynep Koreș zeynepkores@magmedya.com.tr
1
E 282 magdergi.com.tr
Sizin İçin Seçtiklerim
En İyi Dekorasyon Mağazası v dekorasyonu meraklılarına müjde! İstanbul’da Seher Akdağ ve Alize Adıgüzel tarafından anne kız ortaklığıyla açılan Home Couture mağazası kapısının önünden başlayan masal diyarı havasıyla insanı adeta içeriye çekiyor. Mağazada kendi üretimleri olan bornozlar, havlular, Amerikan servisleri, yatak takımları ve daha birçok ev tekstilini bulmak mümkün. Kendi
ürettikleri oda kokularıysa mağazanın almadan çıkılamayacak parçaları arasında. Mağaza sahipleri, Mc Kenzie Childs hayranlarını da düşünerek markanın birçok ürününü mağazada satışa sunuyor .Pazar günleri de açık olan Home Couture 10:00-20:00 saatleri arasında ev tekstili severlere hizmet veriyor. Yolunuz mutlaka bu harika mağazadan geçmeli... Kartal sok.4B Göktürk/Eyüp İstanbul (0212)322 72 73
2 3
En Trend Websitesi Bayıldımmm’ı önce instagram hesabıyla tanıdık ve bayıldık ama arkasındaki gizemli kullanıcıları bir türlü tanıyamamıştık. Kurdukları websitesiyle merakımızı da gidermiş oldular... Bayıldımmm şimdi de bayıldımmm.com adı altında online satış sitesiyle karşımızda. Merve Müftüoğlu ve Gözde Güreralp ortaklığıyla açılan online satış sitesinde, seçkin markaların giyim, ayakkabı, aksesuar gibi ürünleri satışa sunuluyor. Ürünler tek tıkla kapınızda! Biz bayıldık sıra sizde! www.bayildimmm.com
En İyi Konsept Mağaza&Restaurant
Moda, sanat, tasarım ve yeme içmenin bir arada toplandığı en iyi adres Room and Rumors! Başak Dizer Tatlıtuğ ve Deniz Marşan tarafından açılan Room and Rumors, konsept mağazacılık anlayışından yola çıkılmış harika bir mağaza. Üst katta keyifle alışverişinizi yapıp, aşağı kata inip keyifle yemeğinizi yiyip bir şeyler içebilirsiniz. Room and Rumor,s alışveriş yaptıktan hemen sonra en yakın yere kıvrılıp yeme içmeye bayılan biz Türk kadınlarına göre uyarlanmış gibi sanki... Halaskargazi Mahallesi, Vali Konağı Caddesi, No 6/A, Şişli, İstanbul (0541) 426 35 97
4
En Trend Saç Bakım Ürünleri Saçlar için bu ayın en güzel haberini veriyorum. Kıyafetleriyle gönlümüzü fetheden Balmain, şimdi de saçlarımızı fethetmeye hazır! Hazırladığı saç bakım serisinde toplam 6 ürün bulunuyor. Saç bakım maskesi, saç şampuanı, kremi ve daha birçok saç ürünü mevcut .Saç parfümüyse saçlarınızı her atışınızda etrafta merak ve hayranlık uyandıracak etkide... Balmain kıyafetler Haute Couture olsun da saçlarımız Balmain’le Haute Couture olmasın mı?
moda ve yaşam
Kış Masalı Dağa çıkmaya hazır mıyız? Kar kıș dinlemeyiz, șıklığı elden bırakmayız... En renkli kıyafetlerinizi çıkartın, beyaz örtünün üzerinde dikkat çekmeyi bașarın... MONCLER Kar Montu 2.705 $
FENDI Kar Montu 1390 £
Bu iddialı mont karların üzerinde sizi bambaşka kılacak... BOGNER Kar Botu 599 $
Bu botlarla karda yürüyüp izinizi belli etmeden geçemeyeceksiniz...
FENDI Eldiven 139 £
FENDI Kayak Pantolonu 950 €
FENDI Bere 350 £
MONCLER Kazak 865 £
KARL LAGERFELD Bere 49 £
FENDI Kayak Pantolonu 490 £
Vücudu sımsıkı saran bu kayak pantolonu, üzerinize çok yakışacak... 284
Bu gözlükle, şüphesiz, dağın en iddialı ismi olacaksınız!
FENDI Kar Gözlüğü 330 £
3
1
5 4 6
2
Body Akımı Bu yıl dolaplarımızın olmazsa olmazı haline gelen bodyler hayat kurtarıyor... Edinilmemiș body varsa en yakın eczaneden, pardon mağazadan edinilsin...
10
8
7
1. Alıx 278 £ 2. Alıx 894 £ 3. Maria Lucia Hohan 720 £ 4. Balmain 1480 £ 5. Fleur Du Mal 426 £ 6. Thakoon 426 £ 7. Alıx 382 £ 8. Amen 239 £ 9. Caitlin Price 252 £ 10. Amen 850 £
9
moda ve yaşam
Her şey sadeyse bırakın kol detaylarınız konuşsun...
Tasarım Farkı Klasikleșmișlikten uzaklașmanın zamanı geldi geçiyor bile...Tasarım kıyafetlerle farkını ortaya koy... Sıradanlașmıș kalıpların yerine, tasarımın ruhuna bırak kendini...
1
Dar kesim jeanlerden sıkıldıysanız paçaları volanlı jeanlerle paçalarınıza hava katmaya ne dersiniz?
6
1. Fendi Ceket 4.549 $ 2.Ellery Jean 720 € 3. Roksanda Tulum 1.199 $ 4.Gucci Deri etek 2.200 $ 5. Givenchy Elbise 2.200 € 6. Dkny Kazak 399 $ 7. Marc Jacobs Ayakabı 559 $ 8. Anya Hindmarch Palto 1.929 $ 9. Alexander Mcqueen Jean 2.289 $ 10. Isabel Marant Çizme 1.200 € 11. Faith Connexion Kot Ceket 945 £ 12. Drome Deri Bluz 770 £ 13. Givenchy Ceket 2190 € 14. Golden goose ayakkabı 329 $
4
14 2
286
Fendi ceket alışılmış görüntüsünün dışında deri ceketlerin bu seneki hitlerinden...
3
8
10 13
Platformlu bu ayakkabıların üzerinde fazla iddialı olacaksınız!
7 12
9 5
Kesimi ve tarzı kusursuz bu ceket kombinlediğiniz her şeyle adından söz ettirecek... Hazırlayan: Zeynep Koreş
davet
Kibem Mutfak’tan Sağlıklı Parti HATİCE KARSLIOĞLU
Tam buğday ürünleri ve diyet yemekler üreten Kibem Mutfak, düzenlenen parti ile yeni yıla merhaba dedi. Markanın kurucusu Hatice Karslıoğlu, yeni markasının tanıtımını yaparken davetlilere sağlıklı yaşam konusunda sırlar vermeyi de ihmal etmedi. Ankara’nın sağlıklı beslenme konusunda iddialı markalarından Kibem Mutfak, düzenlediği partiyle yeni yıla merhaba dedi. Davete Ankara’nın tanınmış simaları ve birçok blogger katıldı. Davetlilere mutfağın tam buğday ürünlerinden oluşan bir menü sunuldu. Konuklar, yemekleri tadarken bir yandan da markanın kurucusu Hatice Karslıoğlu’ndan sağlıklı beslenme üzerine öneriler aldılar. Diyetisyen Karslıoğlu, davetlilerle Kibem Mutfak markası ve ürünleri hakkında bilgiler de paylaştı.
lası için Daha faz om/online c i. magderg
288
SEHER ÇELİK, GAMZE MİNE ÖZCAN
MELİS POYRAZ, BELÇİM SANEYYÜPOĞLU
ÖZGÜR AKSUNA
davet
TAPS Academy’de Erken Kutlama EKİN ELİF TÜRKOĞLU, NERMİN ÇİMEN
Ankara’nın önde gelen spor merkezlerinden TAPS Academy, yeni yılın yaklaşması sebebiyle üyeleri ve çözüm ortaklarına renkli bir davet verdi. Personal Training hizmetiyle Ankara’da popülerlik kazanan TAPS Academy bir yılbaşı partisi düzenledi. Spor merkezinin üyelerinin ve çözüm ortaklarının katıldığı parti, renkli anlara sahne oldu. Yeni yıl ruhu ile düzenlenen spor merkezindeki süslemeler ve konsept davetliler tarafından büyük beğeni topladı. Partiye katılan misafirler ise, fotoğraf çekerek sosyal medyada paylaşmayı ihmal etmedi.
AYȘE NEZİROĞLU, ELİF KÜÇÜK
HANDE EREN
EMİNE ÖZDEMİR
ESİN BARLIK, BAHAR BABACAN
davet
Pamuk Prenses Ankara’nın en renkli partilerinin tasarımcısı Parti Stüdyo’nun sahibi Büşra Erbil ve eşi İbrahim Erbil’in kızları Mina’nın birinci yaş partisi Holiday Inn Çukurambar’da şık bir partiyle kutlandı. Davetin tüm detayları ile tek tek ilgilenen Büşra Erbil, kızı Mina için “Pamuk Prenses” temalı bir doğum günü tasarlayarak bu keyifli partide aile ve yakın dostlarını bir araya getirdi. Holiday Inn Çukurambar’ın Boston Salonu’nda kutlanan doğum gününde sevimli Mina, Pamuk Prenses kostümüyle misafirlerin ilgi odağı oldu.
290 magdergi.com.tr
BÜȘRA, MİNA, İBRAHİM ERBİL
ASLIHAN - NESLİHAN - KAĞAN BEZCİER
MUSTAFA, ADNAN, AYFER, BÜȘRA, İBRAHİM, MİNA ERBİL,GÜLAY - FAİK AKINCI, ZEYNEP ERBİL
ÇAĞLA, ÇAĞAN ÇAPRAZ
1. yaș gününü kutlayan sevimli Mina, Pamuk Prenses kostümüyle misafirlerin ilgi odağı oldu.
RENGİN, ERKAN, ÇAĞIL ÖDEVCİ
köşe
Ayșe Kızılöz
aysekiziloz@magdergi.com.tr
B
Aşk ve Çelişki azen kendimizi öyle bir ilişkinin içinde buluruz ki, bir yanımız ile mutluyuzdur fakat bir yanımız istememektedir.
Zaman zaman kararsızlığımızı masaya yatırır, çeşitli yöntemler deneyerek bir karar vermeye çalışır ve bunun arkasında durmak isteriz. Ama bir türlü beceremez, aylar belki de yılların bu şekilde geçmesine izin veririz. Bu kişi ile zaman zaman güzel derinlikler yakalasak da, kendimizi tam veremediğimiz için hep bir sınırda kalırız. Bazen karşı tarafta buluruz bunun sorumluluğunu, o kendini bu ilişkiye tam vermediği için bağlanamadığımızı öne süreriz. Ama aslında karşı taraf bizim içimizdeki çelişkiyi bize yansıtır. Bir zamanlar bir adama çok aşık olduğumu hissetmiştim. Büyülü tesadüfler, tatlı jestler ile tanışmamızdan yıllar sonra bir etkinlikte bir araya gelmiştik. Hızlı başlayan birlikteliğimizin ilk ayı gece gündüz demeden beni aramış, mesajlar atmış, tatlı jestlerde bulunmuştu. Sonunda ben de oldukça etkilendiğimi ifade edip karşılık vermeye başlayınca, sanki büyü bozulmuştu... O adam kendini biraz geri çekmeye ve farklı davranmaya başlamıştı. Aşık olduğumu zannettiğim zaman, aslında onu gerçekten hiç tanımıyordum. Sadece baş başa olduğumuzda sohbetin çok keyifli olduğunu ve aramızdaki çekimin güçlü olduğunu deneyimliyordum. Onun dışında aslında nasıl bir adamla birlikteyim bilmiyordum... Sonra bu adam doğum günümde geleceğini söylemiş ve yer rezervasyonunu benim adıma arkadaşlarım yaptığı için ekstra bir kişi için yer ayırmalarını söylemiştim. Ama gelmemişti ve hatta beni aramamıştı dahi. Arkadaşlarımın önünde çok mahcup olmuştum, kimse bir şey demese de herkesin yüzünde üzüntülü bir ifade ve beni hoş tutmak için sarf edilen ekstra bir efor vardı. Ben ise hem kendi adıma düzenlenen yemeğin hakkını vermek için mutlu olmaya çalışıyor hem de için için sürekli saate bakıyor ve çok üzülüyordum.
292 magdergi.com.tr
Ben kiminle birlikteydim? Karşımda kim vardı? Bir ay boyunca bana nefes aldırmayan adam kimdi? Doğum gününe geleceğim deyip gelmeyen ve aramayan adam kimdi? Ben bu adamlardan hangisi ile beraberdim? Ya da aslında bunun dışında biri mi vardı? Kafam o kadar karışık, duygularım o kadar altüst olmuştu ki... Aslında geriye baktığımda duygusal bir şok hali içinde doğru davranamıyordum. O an ayrılsak da birkaç ay sonra tekrar bir araya geldik. Kendimi kandırıyor, çelişkili davranışlar içinde olan karşımdaki adamın sadece hoşuma giden davranışlarına odaklanıyor ve onu öyle görmek istiyordum, diğer tüm davranışlarına ise kılıflar uyduruyordum. Beni arayacağını söyleyip, işini veya ailesini bahane edip aramadığı birçok defa için veya karşılıklı konuşmalarımızda tüm sorunlarımızı harika çözdüğümüzü düşünürken, uygulamada hiçbir değişikliğin olmadığını gördüğümde hissettiğim hayal kırıklıkları için onu kendimce affederken, bir çiçek gibi her gün soluyordum. Artık ben eski neşeli, şen şakrak halimden uzaktım, sürekli dalgın ve düşünceli, giderek yalnızlığı seçen ve içine kapanan biri olmuştum. İçimdeki çelişki beni yiyordu ve kendime sürekli daha fazla acı veriyordum.. Ta ki, neden böyle bir ilişki yarattığımı fark edene kadar... Geçmişte birkaç yaşanması zor ve beni üzmüş ilişkiden sonra, bu derinlikte acı çekmemek için yakın bir ilişkiye izin veremiyordum. Kendimce olası bir sorun halinde kaldırabileceğim kadar acı yaratacak mesafede bir ilişkiye izin verebiliyordum. Yaratımım o yöndeydi. Ve ben de yakınlığı tam kuramadığım için acı çekmek açısından güvenli olduğu yanılsamasında bir ilişki içindeydim. Ve yavaş yavaş işleyen daha derin bir acıyı tadıyordum. Bu ilişki benim bu illüzyonumu yok etti. Yaralarımı tamir etmem zaman almış olsa da, sonrasında tekrar yakın bir ilişki kurabilecek duruma gelmiştim. Aslında hiçbir zaman gerçekten tanıma fırsatına sahip olmadığım o adama izin verebildiğim yakınlıkta yaşattığı aşk için çok teşekkür ediyorum. Ama şunu da eklemeliyim ki, bundan sonra her neyi öğrenmem gerekiyorsa daha hafif ve zarafetle öğrenmeye niyet ediyorum... Nice güzel aşklar yaşamanız dileğiyle.. Sevgilerimle...
davet
Next Level AVM’de Feng Shui Sohbeti Feng Shui ve Çin Astrolojisi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştiren Saliha Güner, astroloji ve felsefeye dair her detayı Next Level ziyaretçileri ile buluşturdu. Pınar Gürer’in ev sahipliğinde ve Saliha Güner’in sohbeti eşliğinde gerçekleşen etkinlikte misafirler, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekanlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir Çin öğretisi olan Feng Shui felsefesi hakkında bilgi aldı. Her yıl bir hayvan sembolü ile temsil edilen Çin Astrolojisi hakkında da merak edilenleri yanıtlayan Saliha Güner, Çin Astrolojisi’nin yeni yıl üzerindeki etkisi ve burçlar hakkında da bilgi verdi. 28 Ocak 2017’de “Horoz” yılına girileceğini belirten Güner; “Horoz yılı; iyimserlik, yenilik ve ilerlemenin sembolüdür” dedi. Misafirlere tavsiyelerde de bulunan Güner; “Horoz yılı daha fazla egzersiz yapmak, diyet yapmak ve kilo vermek için iyi bir yıl demektir”
SALİHA GÜNER
PINAR GÜRER
düğün
SULÜN ȘENER, OMAR NEZAMUDDİN, CANSU ȘENER, SIDDIK ȘENER
SİBEL - MESUT DEDEOĞLU
Kültürlerin Buluştuğu Düğün Cidde’nin ünlü transplantasyon cerrahlarından Doktor Nabeel Nezamuddin ve eşi Ferida Mirza’nın oğulları Omar Nezamuddin ile Bilgi Üniversitesi İnşaat Bölüm Başkanı Prof Dr. Sıddık Şener ve Sülün Şener’in kızları Cansu Şener JW Marriott Hotel’de gerçekleşen muhteşem bir düğünle dünyaevine girdiler. Amerika’da yaşayan genç çift JW Marriott Otel’de gerçekleşen törenle dünyaevine girdi. Tülayca Organizasyon tarafından gerçekleştirilen düğüne iş dünyasından birçok isim katıldı. Balayı için Karayip Adaları’nı tercih edeceği öğrenilen çiftin düğün töreninde Türk ve Arap kültürüne ait ikramlar sunuldu.
294 magdergi.com.tr
CAN, AREL, ZEYNEP ȘENER
davet
Ömür Boyu Birlikteliğe İlk Adım
Buz Reklam Ajans Başkanı Koray Uygur ile Dilara Dökmeci muhteşem bir nişan töreniyle evliliğe ilk adımlarını attı. Kuruçeşme Celebra’da düzenlenen nişan törenine çiftin yakın akrabaları ve arkadaşları katıldı. Nişan töreni Koray Uygur ve Dilara Dökmeci çiftinin salona girmesi ile başladı. Alkışlar arasında piste gelen çift müzik eşliğinde ilk danslarını gerçekleştirdi. Boğaz manzaralı mekanda gece boyu eğlenen davetliler renkli anlar yaşadı. Gecenin ilerleyen saatlerinde yüzük takma törenine geçildi. Davet boyunca dans eden konuklar doyasıya eğlendi. Uygur ve Dökmeci, misafirleriyle birebir ilgilenerek mutluluğunu paylaştı. Ailelerin misafirleri kapıda karşıladığı nişan töreninde eğlence gece geç saatlere kadar devam etti. Bir ömür paylaşmak için birbirlerine gönülden söz veren Uygur ve Dökmeci çifti, mutluluklarını Mart ayında gerçekleşecek düğünleriyle taçlandıracak.
KORAY UYGUR, DİLARA DÖKMECİ
Kuruçeșme Celebra’da düzenlenen nișan törenine çiftin yakın akrabaları ve arkadașları katıldı. Ailelerin misafirleri kapıda karșıladığı nișan töreninde eğlence gece geç saatlere kadar devam etti.
davet
CEM EMİR GÜLDOĞAN, COȘKUN ȘİMȘİR, MİNE ARIGÜN, EMRE GÜNDOĞDU
Liv Hospital Ankara 2 Yaşında Başkent’in önemli sağlık kuruluşu Liv Hospital Ankara, 2. yaşını düzenlenen şık bir geceyle kutladı. Ünlü sanatçı Safiye Soyman ve Faik Öztürk’ün sahne aldığı gecede, kurumun tüm sağlık personeli, 2017’ye birlikte merhaba dedi... İki yıl önce Ankara’da sağlık hizmeti vermeye başlayan Liv Hospital Ankara, personeli için özel bir gece düzenledi. Hastanenin Ankara’daki ikinci yaşını kutlamak ve 2017’yi karşılamak için bir araya gelen davetliler, geride kalan yılın yorgunluğunu eğlenerek attı. Yemekle başlayan gecede sıra eğlenceye gelince sahneye renkli kişilikleriyle tanınan Safiye Soyman ve Faik Öztürk çıktı. Soyman’ın seslendirdiği birbirinden eğlenceli şarkılar eşliğinde dans eden davetliler 2016’ya veda etti.
TONGUÇ SUGÜNEȘ
ÖZLEM AKYÜZ, ELİF ÖKTEN
SEVİL ÖZDÖL
EDA GÜRLEK
Ankara’da ikinci yașını kutlayan Liv Hospital Hastanesi, Holiday Inn Otel’de gerçekleșen davet ile geride kalan yılın yorgunluğunu eğlenerek attı.
MEHMET MAHİR ÖZMEN, BETÜL ERTÜRK
SELİN EROĞLU
davet
EZGİ ERDEMİR, HÜSEYİN KAFKAS
IRMAK KAYA, ÖZLEM AYDIN
Ünlü sanatçı Safiye Soyman ve Faik Öztürk’ün sahne aldığı gecede, Liv Hospital çalıșanları 2017’ye hep beraber merhaba dedi... 298 magdergi.com.tr
AKÇAY ÖVÜNÇ ÖZÖN, AYLİN KÜÇÜKARSLAN
İREM AKCAN, İLHAN MUTLU
kısa kısa
Deniz Ürünleri Kalbinize İyi Gelecek Gülhan Kaya, Meze kitabından sonra ikinci kitabı ‘’Deniz Ürünleri’’ ile denizden gelen bereketi sofralarımıza taşıyor. Sağlık ve lezzeti buluşturan kitap antik çağlardan günümüze uzanan 150 nefis tariflerle hem damaklarımıza hem de kalbimize iyi gelecek.
Hotel Monec Sevgililer Günü’nde Misafirlerini Coșkun Sabah İle Bulușturuyor Keyifli bir fasıl programının arkasından Coşkun Sabah’ın sahne alacağı gecede seçkin lezzetler sunulacak. Ankara’nın en yüksek tepesi olan Oran’da muhteşem manzaralı odaları, SPA kullanımı ve zengin açık büfesi ile konaklama imkanı sunan Hotel Monec’de sevginizi romantik bir anıya dönüştürebilirsiniz. Kişi başı 145 TL’den başlayan ile fiyatlarla...
Sevgililer Günü ¤Fasıl ¤Hoşgeldiniz Kokteyli ¤Sevgi ile Hazırlanmış
Seçkin Lezzetler
¤Limitsiz İçecek ¤Çekiliş ¤Konaklama &
Kahvaltı ve SPA Keyfi Rezervasyon 491 30 30
( Bilgi ve rezervasyon için ; (312) 491 30 30 ) 145 TL
’den başlayan fiyatlar ile
Çocuklarınız Rollhouse’da Eğlenceye Doysun Birbirinden eğlenceli aktivitelerle çocuklarınıza en güzel doğum gününü birlikte organize edelim. İşinde uzman, hayallerinizi sizinle aynı heyecanla gerçeğe dönüştürmek isteyen profesyonel bir ekip her zaman yanınızda olacaktır. Siz sadece o günün, keyfini çıkarın, sizin adınıza misafirlerinizi en güzel şekilde biz ağırlayalım. 18 yıldır, 5000’den fazla organizasyon tecrübemizle, sizi de memnun edeceğimizi düşünüyoruz.
Farkındalık İçin Koștular Birleşmiş Milletler’in (BM) kadına yönelik şiddete karşı dünya genelinde düzenlediği ‘Orange Day’ etkinliklerine güçlü bir destek veren Sinpaş Yapı ve Sports International ekibi ve Ankaralılar ile birlikte kadına şiddet konusunda farkındalık oluşturmak için 5 kilometre koştu.
ipek’in objektifinden
İpek Gençer
ipek@magmedya.com.tr
Alpler’in En Havalısı
St. Moritz
Havalar soğuyup, ilk kar taneleri düșmeye bașladığı an, beni tatlı bir telaș alır. Karlı dağlara kaçmak... Șehirde de güzeldir kar, griliği kapatır, güzellikleri ortaya çıkarır... Ama dağlarda kar bir bașkadır... 300 magdergi.com.tr
Ü
zeri buz tutmuş bir göl düşünün; buzun üzerine kar yağmış. Bu göl, yine karlı, muazzam güzellikte dağlarla çevrelenmiş ve gölün bir ucunda yamaca doğru basamak basamak yükselen bir kasaba... Her basamakta ayrı güzellikte bir manzara... Nerede miyiz? Bu kadar çok kar yağmasına rağmen, yılın ortalama 322 günü güneşli olmasıyla ünlü olan St. Moritz’de!
Önce biraz tarihinden bahsedeyim... Yaz turizmi çok daha eski yıllara dayanan St. Moritz’de kış turizminin başlaması 1864 yılında kurulan St. Moritz Oteli’ne dayanır. Yazın, otelinde konaklayan 4 İngiliz misafirle iddiaya giren Johannes Badrutt, onlara kışın da gelmeleri için ısrar eder. Ve kışın yapacakları bu tatilden memnun kalmamaları halinde Londra’dan St. Moritz’e kadar olan gidiş-dönüş yol masraflarını karşılayacağını söyler. Bu sayede, St. Moritz’de kış turizmi başlayıp kısa sürede kraliyet ailesi mensupları ve dünya jet-setinin buluşma noktası haline gelir.
ipek’in objektifinden
1928 ve 1948 yıllarındaki Dünya Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan St. Moritz’de pek çok kayak şampiyonası ve maratonu düzenlenmiştir. Ama şüphesiz ki St. Moritz’de düzenlenen tüm kış sporlarının en ünlüsü, donmuş göl üzerinde yapılan St. Moritz Kar Polosu Kupası’dır. (Snow Polo World Cup St. Moritz) 1985’ten beri yapılan bu turnuvayı daha önce iki kez seyretme şansım olduğu için şunu söyleyebilirim ki, her turnuva bir öncekinden çok daha gösterişli ve kalabalık oluyor. Cartier, Badrutt Palace ve Maserati gibi markaların ana sponsorluğunda düzenlenen bu turnuva, bu yıl 27-28-29 Ocak 2017’de yapılacak. Eğer oturarak seyretmek istiyorsanız, önceden bilet almanız gerektiğini hatırlatayım. İnanılmaz güzellikteki atların, buz tutmuş gölün üzerinde, yeleleri uçuşarak koşuşu nefes kesici bir manzara. Ne kadar hızlı koşabildiklerine ve etrafa karlar püskürterek ne kadar ani durabildiklerine inanamıyorsunuz. Fonda uçuşan kar taneleri ve masal kitaplarındaki gibi muntazam biçimli çam ağaçlarıyla kaplı karlı dağlar arasında bu maçı seyretmek unutulmaz bir deneyim... Kar yüksekliğini ve kalitesini, tüm sezon boyunca koruyabilen nadir kayak merkezlerinden biri olan St. Moritz’de kayak pistleri olarak; acemiler, orta seviyedekiler ve ustalar için pek çok seçenek mevcut. Keyifli manzaralar eşliğinde sakin sakin kaymak istiyorsanız Corviglia’yı denemelisiniz. Öğlen yemeği için, mutlaka El Paradiso’ya uğramalısınız. Burası yıllardır popülaritesinden hiçbir şey kaybetmeyen, apreski için de çok iyi bir seçenek. (Yemekler muhteşem!) Çocuklarıyla kayacaklar için Salastrains ve Signal duraklarının arka tarafından, oteller bölgesine inen inanılmaz keyifli bir orman yolu var. Yol boyunca ağaçların arasından göl manzarası seyrediyorsunuz ve ara ara grafitili tünellerden geçiyorsunuz, çocuklar buraya bayılıyor. Orta seviyede kayanlar için Piz
Nair, off-pistçiler için Diavolezza güzel. Piz Nair’a çıkarsanız hemen kaymaya başlamayın. Burada bu bölgenin sembolü haline gelmiş ‘’Guardian Grischun’’ diye anılan dağ keçisi heykeliyle fotoğraf çektirin. Engadine bölgesinin en güzel manzarasını buradan seyredebilirsiniz. Adrenalin severler için de mutlaka 3.303 metredeki Corvatsch diyorum. Bu bölgede çok keyifli pek çok siyah pist var. Rüzgarı dağın arkasından aldığı için buzlanma da çok olmuyor ve dik yamaçların keyfine vararak kayıyorsunuz. Sabah erken saatlerde çıkmaya bakın, öğlene doğru hızlı kayakçıların istilasına uğruyor. Yoğun kayak programından sonra hala gezmeye hali kalanlar için tavsiyelerim: Apre-ski için kasabanın meydanındaki açıkhava Roo Bar, ‘’champagne soaked nightlife’’ olarak adlandırılan St. Moritz geceleri için; HATO by Post Haus, kulüp olarak da, -15 derecede bile önünden upuzun kuyrukların eksik olmadığı Dracula Club, St. Moritz’in en popülerleri. St. Moritz deyince; ‘’Gurme Festivali’’nden bahsetmeden olmaz. Her yıl düzenlenen ve dünyanın en iyi şeflerini bir araya toplayan bu festival tüm gurmelerin buluşma noktası. Festival boyunca özel jetlerin en sık iniş yaptığı yer haline gelen St. Moritz, dünya ünlülerinin uğrak noktası olan bir gastronomi cenneti haline geliyor. Bu yıl 30 Ocak’ta başlayacak olan bu gösterişli festival, 3 Şubat’ta sona erecek. 5 gün sürecek festival programında yok yok; Gurme safarileri, 5 ayrı şefin tek yemeği hazırladığı gurme keşif turları, çikolatanın en baştan çıkarıcı çeşitlerinin sunulduğu, her yıl Badrutt Palace’ta yapılan ‘’Chocolate Cult’’, tüm festival haftasının en özel gecesi olan ‘’Gourmet Diner’’ ve daha pek çok sürprizler...
ipek’in objektifinden
Çocuklarla gidecekler için, Club Med iyi bir seçenek. Kayak okulu ve hocaları çok iyi. Hiç kayak bilmeyen çocuklara bile 4 gün içinde gayet güzel öğretiyorlar. 4. günün sonunda Kış Olimpiyatlarının ‘’mini’’ bir versiyonu diyebileceğim, çok eğlenceli bir yarış hazırlıyorlar. Yine aynı günün sonunda çocuklar ve aileler için şaşaalı bir ödül töreni var. Çocuksuz gidecekler için de, Kempinski Grand Hotel Des Bains güzel bir alternatif. Corvatsch tarafında kaydığınız zaman direk bu otele iniyorsunuz, kayaklarınızı taşımak için bir sürü yol yürümenize gerek kalmıyor. Göle ve kasabanın alışveriş merkezine yürüyüş mesafesinde ve Gourmet Festivali boyunca dünyaca ünlü konuk şefler, kahvaltı-öğle ve akşam yemeklerini bu otelde hazırlıyorlar. Kempinski, Polo haftası ve Gourmet Festivali boyunca After Party’leri ile de ünlü. Tatilinizi bu haftaya denk getirecekseniz, valizinize tuvalet ve smokin eklemeyi unutmayın. St. Moritz’i diğer kayak kasabalarından ayıran başka bir özelliği de, alışveriş şmkanları... Buraya sadece alışverişe gelenler olduğunu söyleyebiliriz. ‘’Fashion & Style Consulting’’ hizmeti verilen tek kayak kasabası. Günün her saatinde tüm ünlü markaların mağazalarını dolu görürseniz şaşırmayın. Pek çok ünlü markanın buradaki mağazalarına özel hazırladığı kış koleksiyonları mevcut. Alışveriş severler için Via Serlas ve Via Maistra Caddeleri en doğru adres. St. Moritz aynı zamanda Alp’lerin en çok sanat galerisi olan kasabası. Hatta Alp’lerin Art Basel’i desem abartmış olmam. 2004 yılında açılan St. Moritz Design Gallery, her yıl 1 milyon ziyaretçi tarafından geziliyormuş. Bir gece, kasabanın merkezinde gezerken, açık bir sanat galerisi görmüş ve şaşırmıştım. 24 saat açık olan galerileri bile varmış. Jeff Koons’tan, Robert Indiana’ya, Jean-Michel Basquiat’tan, Joan Miro ve Andy Warhol’a pek çok ünlü sanatçının eserleriyle karşılaşabilirsiniz. Bence en kaçırmamanız gerekenler: Galerie Gmurzynska ve Vito Schnabel Gallery.
Kayak dışında bir kar aksiyonu isteyenler için kızak tavsiye ediyorum. Ama kızak deyip geçmeyin çünkü burada, inişi yarım saat süren parkurlardan bahsediyorum. 6 farklı kızak pisti bulunan bu bölgenin en iyisi Muottas Muragl’da bulunanı. 20 dakikalık bir tren yolculuğunu göze alıyorsanız da İsviçre’nin en ünlü ‘’kış roller-coaster’’ı olarak bilinen Preda-Bergün kızak pistine çıkabilirsiniz. Bu 6 km’lik parkur, 2008’de Unesco Dünya Mirası Listesine alınan Albula tren yolunu (Albula Railway Line) takip ediyor. Çocuklarınızla beraber yapabileceğiniz bu aktivitenin Youtube videolarına gitmeden önce mutlaka göz atın. ‘’Kızakla kayma’’ olayına bambaşka bir boyut getirmişler. Ve sıra geldi St. Moritz’in en olmazsa olmazına: Göl etrafında fayton turu! Bunu soğuk olmayan bir gün batımında yapmanızı tavsiye ediyorum. Güneş batarken gölün karlı yüzeyi, günbatımı kızıllığının en güzel renklerine bürünüyor, sonra da gece mavisi tonlarına... Güzel atların çektiği faytonunuza, küçük çanların sesleri eşlik ediyor. Kalın kürk battaniyeler verdikleri için sıcacık bir yolculuk oluyor. Biz bu geziyi yaparken bir yandan Diana Krall dinliyorduk. ‘’Keşke yanımıza sıcak şarap da alsaydık’’ demiştik... Bir de dolunaya denk gelirse gerisini siz düşünün artık... Son olarak, yürüyüş severler için gölün etrafında masalsı bir manzaraya sahip, birbirinden güzel yürüyüş parkurları var. Burada kalın kar tabakasının bembeyaza boyadığı, huzurlu ve sakin sessizliği bozabilecek tek şey, ayağınızın altında çıtırdayan taze karın sesi... Buz pateninden, paragliding’e, gece kayağından, at binmeye, herkes ve her zevk için pek çok aktivitesiyle size dolu dolu bir tatil yaşatacak bu ışıltılı kayak kasabası, tekrar tekrar gitmekten sıkılmayacağınız bir adres... Yeni rotalarda görüşmek üzere, Sevgi ve sağlıkla kalın...
davet
Çocuklar İçin Buluştular UNICEF’in 70. kuruluş yıl dönümü galası, Şinasi Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan’ın sunduğu gecede, dans ve müzik performansları sergilendi.
ENGİN ALTAN DÜZYATAN
PHILIPPE DUAMELLE
Galaya, UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet Okur ile birçok ülkenin Büyükelçisi başta olmak üzere iş hayatından önemli isimler katıldı. Bugün milyonlarca çocuğun kolayca önlenebilecek hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiğine işaret eden Duamelle, “Bunun sebepleri çok temel ilaçlara, temiz suya, düzenli beslenmeye erişimlerinin olmaması veya silahlı çatışmaların ortasında kalmış olmalarından kaynaklanmaktadır. Özellikle kız çocukları şiddet ve istismara uğruyor. Her çocuğun çocukluğunu yaşama hakkı vardır” dedi. Konuşmaların ardından çocuklardan oluşan dans toplulukları gösteri yaptı. Anadolu Ateşi Kıvılcım Çocuk Grubu, SERÇEV Engelli Çocuklar Korosu, Mezapotamya Sirk ve Sokak Sanatları Grubu ve Eskişehir Tepebaşı Çocuk Senfoni Orkestrası, performans sergiledi.
davet
Pow Gym’den Yeniyıl Kutlaması ILGAZ ELİÇİN
EDA ÇAMLI
Ankara’nın önemli ve yenilikçi spor merkezlerinden Pow Gym yeni yılın gelişini üyeleri ve eğitmenleri için verdiği özel bir davetle kutladı. Farklı çalışma sistemleriyle Ankara’da ilkleri gerçekleştiren Pow Gym yeni yılı, üyelerine ve eğitmenlerine verdiği bir davetle kutladı. Pow Gym sahipleri Zeki Çelik ve Cansu Pekşen’in ev sahipliğinde gerçekleşen davete katılanlar yılbaşı konseptiyle düzenlenen spor salonunda müzik eşliğinde keyifli zaman geçirdi. Tesisin sahiplerinden Cansu Pekşen’in kendi elleriyle hazırladığı yiyeceklerden tadan ve bol bol eğlenme imkanı bulan davetliler yeni yılın gelişini keyifle kutladılar.
308 magdergi.com.tr
CANSU PEKȘEN, ZEKİ ÇELİK
EDA ENGİN
BURÇİN SEZEN
DENİZ GÜÇER, DORUK İRES, BURCU DİKER
İREM ÖCAL
Ankara’da ilk kez uygulanan pek çok çalıșma sistemini üyelerine sunan Pow Gym, yeni yılın gelișini üyeleri ile kutladı.
YAĞIZ DÜVEROĞLU, EDA ERİS
CEREN DEVECİOĞLU, SİMAY HÜSSEİN
röportaj
Mesleğini İlk Günkü Aşkla Yapan Oyuncu Yazar Muhabirlik deneyimi ile televizyon hayatına giriș yapan, çeșitli televizyon programları, tiyatro oyunları ve șimdi de dijital dünya ile kariyerini taçlandıran Metin Uca ile “Aleksandır Telefonu Kaldır” oyunu için geldiği Ankara’da ambiyansı ile içinizi ısıtan Ekși Maya’da keyifli bir röportaj gerçekleștirdik.
Y
eni projeleriniz var mı? Sizi yeniden ekranda görebilecek miyiz?
Televizyon yarışması yapmak için yine uğraşıyorum. Şu aşamada, yine otuz kişilik bir orkestra, dört solist ve anlatıcıyla beraber Türkiye’nin müzikal öyküsünü bir klasik müzik orkestrası ile birlikte anlatan bir çalışma var benim yazdığım ama tabii çok operacı dostumun da katkısı oldu. Şöyle diyor: Bütün müzik türleri Türkiye’nin zenginliği, bunların içerisinde de klasik müziğe kulağınızı tıkamayın, çünkü o hayatın her alanında var, neler olduğunun örneklerini gösteriyoruz. Eğlenceli bir komedi o da... Zorlu Center için hazırlamıştık ama Zorlu, bizi Mayıs ayına bırakınca Mayıs’ta da yapacak şansımız olmadığı için çünkü üç tane yapacağız, ondan sonra teşekkür edeceğiz. Şimdi İstanbul’da yeni bir oluşum, yeni bir sahne açılışı var, orada yapmayı düşünüyoruz. Orkestra gençlerden oluşan bir orkestra. Dört solist var ama kimse korkmasın opera anlatmayacağız sadece. İçerisinde Yemen Türküsü de var, güzelim şarkılarımızın öyküleri de... Bundan yola çıkarak, bütün müzik türlerinin bizim zenginliğimiz olduğunun ve hepsinin kardeş olduğunun, birini diğerinden uzak tutmamamız gerektiğinin altını çizen bir şey hazırladık. Ben orada kendi yazdığım metinde anlatıcıyım ama orkestradaki isimlerle konuşarak arada bir gülmece ve arada da müzikal tarihimizin Türk Sanat Müziği, Halk Müziği, Opera, Mehter de dahil aklınıza gelebilecek her türden örneklerini veriyoruz. Hatta o örneklerin aslında bilinmeyen öykülerini de
310 magdergi.com.tr
anlatıyoruz. Bu anlamda Türkiye’de bir ilk olacak çünkü, müziği anlatma derdinde olan değil, müziği anlatırken bir yandan da Türkiye’nin öyküsünü anlatan bir çalışma olacak. Çünkü bizi birleştirecek tek bir şey kaldı ki; o da sanatın dili... Ve sanatın dilini yitirmemek için de katkı sağlamak gerektiğini düşünüyorum. Biri bu bir diğeri de; “Yedi Nota Bir Aşk” diye müzikli bir gösteri... O da bir kadın ve bir erkeğin bakış farklılıklarıyla kadın erkek ilişkilerini, önemli isimlerin aşklarını ve o aşklara bugünkü bakışımızla yorumumuzu içeren eğlenceli bir gösteri. Oraya üçüncü bir kişi de katılabilir. Şu an iki hanımefendiyle birden görüşüyoruz. Eğer olursa onu zaten çok yakında göreceksiniz. Tabii sürpriz olduğu için söyleyemiyoruz ismi ama çıktığında çok seveceksiniz eminim... Şu anda hepinizin bildiği çok büyük bir süpermarket zinciri bir televizyon kanalı oluşturdu. Sadece dijitalde bir kadın platformu aslında bu. Orada bir yarışmanın basit halini yapmak için görüşüyorum. Haftada bir gün canlı olacak ama diğer günlerde de istedikleri zaman izleyebilecekler.
Hep bir algı var, hatta Marka Konferansı’nda da konuşuldu biraz oraya değinelim; dijital medya geleneksel medyayı öldürür mü ya da zarar verir mi? Geleneksel medya dijitale karşı nasıl bir savunma oluşturmalı?
Geleneksel medya özellikle Türkiye’de şu an kendi ayağına kurşun sıkmayı o kadar yoğun biçimde başardı ki, dijitalin şansı o yüzden iki kat arttı. Bunu bahane olarak söylemiyorum; inandırıcılık ve
saygınlık kaybı, artı dijital medyada ulaşım kolaylığı, reklamsızlık, özgürlük ve istediğiniz zaman ulaşılabilirlik bence dijitalin zaten var olan gücünü daha da artırdı. Şanslı mı? Bence Türkiye’de dijital çok daha şanslı hatta dünyada da oraya doğru gidiyor. Akılcı, yaratıcı ve özgün işlerin karşılığını bulma şansı dijitalde daha yüksek. Toplumsal çıldırma ve delirme dönemimiz sona erdiğinde medya kendi ilkeleriyle yürümeyi ve ayakları üzerinde durmayı başardığı zaman toparlanma şansı daha yüksek olacaktır. Şu anda insanlar hiçbir şeye inanmadan soru işaretiyle bakıyorlar. “Bu anlatılanın nedeni ne olabilir?” sorusu, “Bana bu anlatılan nedir?” sorusundan daha fazla öne çıkıyor şu an...
fazla seviyordum. Cep telefonları için yaptığımız Gaf Dağı’ndaki soruları okuyuşu ve oradaki vurguyu mantık olarak çok daha fazla sevdim. Çünkü orada anlatıcı da var, Shakespeare’in soytarısı da var... Herkesten izler taşıyan ve kendisiyle dalga geçen bir tavrı var... O yüzden ben ondan çok keyif almıştım, saatlerce sürmüştü binlerce soru seslendirmiştim. Dediğim gibi, ben bir marka ile ve o markanın özelliği ile buluşmayı herhangi bir markayı seslendirmekten daha önemli buluyorum. Zaten bana da öyle bakıyorlar belli ki... Çok iş gelmemesi de bunun göstergesi. Tanınır yüz sesi olarak zaten böyle çalışmamız lazım çünkü, profesyonel arkadaşlar bu işten ekmek yiyorlar.
Toplumsal delirme dönemi sizce ne zaman bitecek?
Biz Batılı ülkelerin 200 yıla yaydığı aydınlanmayı Atatürk gibi büyük yiğit bir devrimci sayesinde çok daha kısa sürede yaşadığımız için karşı devrim de ister istemez daha güçlü oluyor. Ancak, bizim toplumsal şok halinde yaşadığımız bu muhteşem devrimlerin
Eğer ben yapsaydım çok etkileyici olurdu dediğim birkaç seslendirme oldu. Peki, hiç keşke seslendirseydim dediğiniz biri ya da bir kurum oldu mu?
Eğer ben yapsaydım çok etkileyici olurdu dediğim birkaç iş oldu ama söylemeyeyim...
İletişim fakültesi öğrencilerine çok yönlü olduğunuz için neler söylemek istersiniz? Yeni bir nesil geliyor, bundan önceki nesil çok güzel bir başarıyla işini sonlandırıyor ve artık yavaş yavaş devir teslim oluyor.. Yeni gelen nesil neler yapmalı, nelere dikkat etmeli?
her adımda değerini fark ederek yaşayarak öğrenme sürecinin aydınlanmayı da beraberinde getireceğine inanıyorum. Feraset akıllı davranmak, zekasını kullanmaktan da öte bir şeydir, bunun içerisinde sağduyu da vardır. Yuvarlak yanıt oldu ama sözcük karşılığı tam yok o yüzden çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum.
Siz aynı zamanda seslendirme de yapıyorsunuz... Yeni dönemde seslendirmeyle alakalı çalışmalarınız olacak mı? Bu zamana kadar seslendirme yaptığınız karakterlerden en çok keyif veren hangisiydi?
Aslında çok fazla yapmıyorum. Çünkü, aslında tanınmış yüzlerde benden çok daha iyi erkek sesleri var ve çok daha başarılılar, bunun bilincindeyim. Beni kullanacak kişinin bir kurumsal özellikle örtüştürmesi gerekiyor. O yüzden ben gidip de şunu da seslendireyim bunu da seslendireyim demedim. Benim ricam hep şu oldu; lütfen beni sizin inandığınız, doğru bir marka ile buluşturun. O yüzden ben bunu para kazandığım bir iş olarak değil ama yaptığımda o farklı niteliği koruduğum bir iş olarak düşünüyorum, onun için çok yapmıyorum. Şunu sevdim, bunu sevdim diye söyleyemem ama eğlenceli haber metinleri seslendirmeyi çok daha
Umutsuzluğa kapılmasınlar ama emek sömürüsünün en yoğun olduğu alanlardan biri olacağı için ve hatta olduğu için emeklerine ve özlük haklarına ciddi zarar gelecek biçimde sömürüleceğini unutmasınlar ve kendilerini kullandırtmasınlar. İkincisi yapılan iş ne olursa olsun yanlış yapmayı kaldırmayan bir iş, bu yüzden her aşamasında aynı özeni ve ilgiyi göstermek gerekiyor. Bir de, yalnızca bir alanda iyi olmak yetmiyor. Eğer medyanın herhangi bir alanında çalışacaklarsa kendi ülkelerini, insanlarını, kültürlerini, gündelik hayatın alışkanlıklarını, argosu da dahil tüm dilsel özelliklerini çok iyi bilmeleri gerektiğine inanıyorum. Bunun için de çok okumak gerektiğine ve hiçbir bilginin gereksiz olmayacağına, her bilginin mutlaka bir yerde işe yarayacağına inanmayı ve bu yöntemle gitmeyi öneriyorum. Teknoloji ve bilimi çok iyi izlemeleri gerektiğini, bilimsel gelişmeleri hayatın içerisine sokmaları gerektiğini düşünüyorum. Şimdi bir diş fırçası çıkmış pilli ama aynı zamanda internete bağlanabiliyorsunuz. Diş fırçasının kullandığınız noktalar bastırdığınız yerler sıklığı fırçalama tekniği nerelere ulaşmadığını size ulaştıracak noktaya gelmiş bir fırçadan söz ediyorum. Yani reklamda vardır dört açılı hatırlıyorsunuz. Açının ötesine geçmiş bir diş fırçasından söz ediyorum. E şimdi bunun mutlak sizin işinize yarayacağı bir yer vardır bu değişimin geldiği nokta burası ise sadece dijitalleşme ya da hayatın mekanikleşmesi adına söylemiyorum bunu ama insan özünü yitirmeden var olan bütün bu teknolojik yenilikleri ve özellikleri kullanarak bir yere gelmek. Ben bunun peşindeyim ve bunun doğru olduğuna inanıyorum.
Sizce Türk toplumu olarak hicvi doğru kullanabiliyor muyuz ve anlayabiliyor muyuz?
Hayatım boyunca hicvi bu tarz işlerde öne çıkardım. Sarkazm denilen şeyin tam karşılığı yok ama koyu bir alaycılığın insanların aptallığına bir karşı koyma yöntemi olduğuna inananlardanım. Ve bunu kullanarak kendisinin bile farkında olmayan insanların yanında yer almanın çok doğru bir şey olduğuna inananlardanım. Evet, mizah duygusu çok gelişkin olmasına karşın hicvin kullanımında o hicvi kullanmanın bir düşmanlık olarak algılandığı tuhaf bir ön kabul döneminden, eleştiriye kapalı insanların çoğunlukta olduğu bir süreçten geçiyoruz ama bu hicvin gücünü öldürmez. Röportaj: Dilara Ertürk
davet
ANKARA ȘEHİR KULÜBÜ EĞİTMENLERİ
A.Ş.K. 22. Yaşını Kutladı Ankara’da yıllardır spor alanında ilkleri gerçekleştiren Ankara Şehir Kulübü 22. yılını coşkulu bir organizasyonla kutladı. Sağlıklı Yaşam ve Spor Merkezi A.Ş.K, 22. yılını Kalispera Gece Kulübü’nde düzenlediği davet ile kutladı. Ankara Şehir Kulubü’nün yaklaşan yeni yılla birlikte kutladığı geceye, kulüp üyelerinin yanı sıra birçok isim katıldı. Canlı müzik eşliğinde gerçekleşen gecede konuklar gönüllerince dans edip eğlendi. Med Event Grubu’nun oryantal ve roman dans gösterisiyle renklenen gecede, ateş şov ve Latin dans şov eğlenceyi doruğa çıkardı.
312 magdergi.com.tr FERİDE KANBUR
GÜLȘAH, BARAN REFİK
bi’dünya müzik
Serkan Kızılbayır serkan@magdergi.com.tr
Müzik Dolu Bir Yıl Tüm MAG okurlarına iyi yıllar! 2016 kapanıșı bizim için çok da kolay olmadı. Ne yazık ki arkamıza bıraktığımız yılın çok güzel tarafları yoktu, ülkemizde ve dünyada... Yine temennimi tekrar ederek yazıma bașlamak isterim. 2017 tüm savașların bittiği, silahların sustuğu, yașamaya değer mutlulukları bize sunan bir yıl olsun. 2017’nin ilk dakikalarını Bașkent’in yeni sahnesi 6.45 Kaybedenler Kulübü’nde, dj kabininde karșıladım. Ankara’da eğlencenin merkezi Tunus caddesinde Yılbașı ayrı, 6.45’de de daha bir ayrı güzeldi. 2016’nın en sevilen șarkıları da listemdeydi... Eğlenmenin çok yakıștığı Ankaralılar da tabii ki șarkılara eșlik ettiler. Umarım bütün bir yıl, yeni yılın ilk anlarındaki o güzel gülümseme hep orada kalır... 2016 yılında saniyeler içinde hayatımıza giren güzelliklerin bir ömür boyu sürmesi dileğiyle.. Gelelim müzik alemine...
314 magdergi.com.tr
“SEN BENİ UNUTAMAZSIN” Türk Rock müziğinin en üretken isimlerinden Emre Aydın yeni teklisi “Sen Beni Unutamazsın” ile geliyor. Ünlü rock sanatçısının yeni çalışması sevenleriyle buluştu. Her şarkısı ile milyonların kalbinde yer eden Emre Aydın yine iddialı bir şarkıya imza attı. Şarkının söz ve müziğinin yanında klip çekimi de yine Emre Aydın’a, düzenlemesi Tuna Velibasoğlu’na ait. Şarkıcılığıyla olduğu kadar yönetmenliğiyle de beğeni toplayan Emre Aydın’ın yönettiği klibin çekimleri 2 günde üç farklı mekanda gerçekleşti. Güzel bir ilişkinin bitmesiyle buhran geçiren bir kadının gözünden çekilen klipte Yılmaz Gökgöz ve Ece Vatansever rol aldı. Klip ve sözler izlenmeye ve dinlenmeye değer.
‘’KÖPRÜLER’’ Zeynep Casalini, ‘Köprüler’ isimli yeni şarkısını dijital platformlarda müzikseverlerin beğenisine sundu. Sözleri Çağlar Yerlikaya, bestesi Nuri Harun Ateş imzalı şarkının düzenlemesini Hüseyin Cevahir Ünal yaptı. Türkiye’nin önemli müzik adamlarından Volkan Öktem (davul), İlter Kurcala (davul) ve Gündem Yaylı grubunun eşlik ettiği şarkının vokal kaydı Ankara Stüdyo Mars’ta, geri kalan tüm kayıtları İstanbul’da Dut Yapım’da tamamlandı. Mastering’i Çağlar Türkmen, mix’ini Uğur Memiş hazırladı. ‘Köprüler’in video klibi, birçok videoda birlikte çalıştığı yakın dostu Gürcan Keltek yönetmenliğinde çekildi. Bodrum’da eski bir tersanede başlayan çekimler, Tarihi Yarımada’nın farklı doğal mekanlarında 2 günde tamamlandı.
BÜLENT ERSOY’DAN SONRA ATİYE’YE DE ‘’ MAAZALLAH’’ Yılların usta sanatçısı, Türkiye’nin divası Bülent Ersoy’un klasiğinin, müzik kariyeri boyunca birçok başarılı işte imzası olan güzel sanatçı Atiye ile buluşmasıyla yeniden doğan Maazallah, “Gzone Rainbow Anthems Vol.2” albümünün çıkış şarkısı olarak kliplendirildi. Klipte Atiye, sesinin yanı sıra, oryantal danslarıyla da izleyicide hem müzik hem de görsel bir şov etkisi yaratacak! Sözü ve müziği Şehrazat’a ait olan şarkının Türkçe sözlerini Türkiye LGBT dünyasına hediye ederek örnek bir davranışta bulundu. Yönetmen koltuğunda ünlü modacı Umut Eker’in oturduğu klibin çekimleri, Atiye’ye eşlik eden 40 kişilik bir cast ile birlikte 16 saatte tamamlandı. Klein’da çekimleri yapılan klipte stylinge büyük önem verildi. Klipte Atiye’nin stylingini Ece Özer, cast grubunun stylingini ise Rabia Yaman üstlendi. Şarkının bir de Arapça versiyonu olan “Alabina”yı seslendiren Atiye, hem LGBT hayranlarının hem de dinleyicilerinin karşısına bambaşka bir “Atiye” olarak çıkıyor.! Türkiye’de insan özgürlükleri ve LGBT farkındalığı için hazırlanan “Gzone Rainbow Anthems Vol.2”projesinin ikinci ayağı olan bu derleme albümde
LGBT dünyasına ilham olmuş, en popüler, 17 orijinal yabancı şarkı yer alıyor. Avustralyalı besteci ve şarkıcı Sia’nın LGBT bireyler için yazdığı ‘’The Greatest’’ şarkısı ilk kez bir derleme albümde yer alırken, Mahmut Orhan’ın “Sofi Tukker – Drinkee” Remix’i ve alternatif isimlerden Burçak’ın Home Alone şarkısı da albümde yer alan şarkılar arasında bulunuyor.
BU DEFA “OLAN BİZE OLDU” Türkiye’nin önemli söz yazarı, besteci, yorumcu ve aranjörlerinden Fettah Can, kariyerinin dördüncü solo albümü ‘Sen En Çok Aşksın’ın ikinci video klibini ‘Olan Bize Oldu’ şarkısına çekti. Söz, beste ve düzenlemesi Fettah Can’a ait olan ‘Olan Bize Oldu’nun video klibini İmre Haydaroğlu yönetti. Ümraniye Film Platoları’nda iki tam günde gerçekleşen çekimlerde 50 kişilik teknik ekip görev aldı. Video klipte tesadüflerle başlayan bir aşkın talihsiz bitişini canlandıran Ukraynalı model ve oyuncu Kristine Kotvytska ile birçok dizi ve film projesinden tanıdığımız oyuncu Tolga Akman şarkının duygusunu başarılı performanslarıyla yansıttı. Fettah Can ise ‘Olan Bize Oldu’nun video klibinde hikayenin anlatıcısı olarak kamera karşısına geçti.
YAYINDA BENDEN EN ÇOK İSTENEN 5 ŞARKI ( TÜRKÇE ) 1 – Yalın - Sesinde Aşk Var 2 – Berksan - Gelme Gelme 3 – Buray – Mecnun 4 - Harun Kolçak ft. Gökhan Türkmen Yanımda Kal 5 - Hande Yener – Emrine Amade
YAYINDA BENDEN EN ÇOK İSTENEN 5 ŞARKI ( YABANCI ) 1 – Black Beatles ft. Gucci Mane - Rae Sremmurd 2 – The Weeknd - Starboy 3 – Maroon 5 ft. Kendrick Lamar - Don’t Wanna Know 4 - Burak Yeter Feat. Danelle Sandoval - Tuesday 5 - Starley - Call On Me
serkankzlbyr
davet
Acıbadem Ankara Ailesi Yılın Stresini Turnuvada Attı Acıbadem Ankara Hastanesi, hekimleri ve çalışanları ile bowling etkinliği gerçekleştirdi. 144 kişinin katılımıyla gerçekleşen turnuva, ödüllerin takdim edilmesiyle sona erdi. Geçtiğimiz yılın stresini ve yorgunluğunu atan Acıbadem Ankara ailesi, keyifli saatler geçirirken, büyük heyecan yaşandı. Turnuvada birinci olan takıma kupa ve hediye çeki takdim edilirken, ikinci ve üçüncü olan takımlara da madalya verildi. Bowling turnuvasının kazananları, ödüllerini Acıbadem Ankara Hastanesi Direktörü Nihan Karaçam Salkaya’nın elinden aldı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın en iyi kadın oyuncu unvanını alırken erkeklerde ise birinci Biyomedikal ve Destek Hizmetleri Sorumlusu Tolga Sansar oldu.
316 magdergi.com.tr
RANA KARAYALÇIN
davet
ADNAN BABÜR GÜNDÜZ, Ö. SELÇUK PALAOĞLU, SERPİL KOSİF, TAMER ÖZGER, ELİF ÖZKALELİ VARDAR, NURSEL SİZGEK, EMİRAN DAĞLI, NİHAN KARAÇAM SALKAYA
ELİF ÖZKALELİ VARDAR, SERPİL KOSİF
ADNAN BABÜR GÜNDÜZ, Ö. SELÇUK PALAOĞLU
Lionslar ile Acıbadem’in Sağlıklı Söyleşisi Acıbadem Ankara Hastanesi Hekimi Prof. Dr. Ö. Selçuk Palaoğlu ve Uzman Fizyoterapist Elif Özkaleli Vardar, Uluslararası Lions Federasyonu ile “Bel Boyun ve Eklemler Hakkında Her Şey” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Yoğun bir katılım ve ilgiyle gerçekleşen söyleşi, Prof.Dr. Ö. Selçuk Palaoğlu’nun keyifli sunumu ile başlayarak Uzm. Fzt. Elif Özkaleli Vardar’ın davetliler ile birlikte egzersiz yapmasıyla devam etti. Merak edilen soruları yanıtlayan Palaoğlu ve Özkaleli, omurga sağlığı ve fizik tedavi hakkında bilinmeyenleri anlatarak, yanlış bilinenleri aydınlattı. Emiran Dağlı ev sahipliğinde gerçekleşen söyleşi kapsamında, katılımcıların bel, boyun ve eklemler hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanırken, her gün yapılması gereken egzersizler hakkında da bilgi verildi. Söyleşinin bitiminde, Acıbadem Ankara Hastanesi Direktörü Nihan Karaçam Salkaya, Prof. Dr. Ö. Selçuk Palaoğlu ve Uzm. Fzt. Elif Özkaleli Vardar’a plaket verildi.
TAMER ÖZGER, NİHAN KARAÇAM SALKAYA
davet
YDK İnşaat’tan Şık Lansman YDK İnşaat, Park Oran’da yeni ofisinin açılışını şık bir davetle gerçekleştirdi. Tülayca Organizasyon tarafından düzenlenen davete YDK İnşaat’ın kurucusu Hülya Karadağlı Kaptan’ın evsahipliği yaptı.
HÜLYA KARADAĞLI KAPTAN
318 magdergi.com.tr
TÜLAY AKIN
YİĞİT KAPTAN
YDK İnşaat, yeni yıla yeni projeleri Vadi 41 ‘in lansmanı ile merhaba dedi. Bu açılış İç Mimar Yiğit Kaptan ve İnşaat Mühendisi Adayı Doruk Kaptan’ın ikinci nesil olarak işleri sürdüreceklerinin habercisi oldu. Renkli etkinliğe katılan misafirler bol bol fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaştı.
EMEL USLUATİK
DORUK KAPTAN
haber
Dijital Dünya’nın Sevilen Yüzlerinden Yeni Yıl Hediyesi Geleceğin içerik üreticileri listesinde yer alan Ruhi Çenet, Next Level’da ilginç bir söyleșiye imza attı. Dijital dünyanın en çok takip edilen isimlerinden olan Ruhi Çenet, takipçileri ile yeni yıl söyleşisinde buluştu. Paylaştığı videolar ile beğeni toplayan Çenet, merak edilen soruları yanıtladı. Sevilen youtuber, eğlenceli sohbet sırasında çocukların yakından takip ettiği MurafAbiGF kanalı ile ünlenen Murat Engin ve Kocakarı Ansiklopedisi kanalı ile milyonlarca izleyiciye ulaşan Volkan Alaeli ile canlı telefon bağlantısı gerçekleştirdi. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen yarışma ile seçilen Burak Temin , sahnede Ruhi Çenet ile son zamanların en popüler video içeriği olan gülmeme challange’ı gerçekleştirdi. Gülmeme challange sırasında, ikili gülmemek için kendilerini tuttukları anlarda ortaya komik görüntüler çıktı.
Dentada Estetik’ten Yılbaşı Kutlaması Dentada Güzellik Merkezi’nde yeni yılın gelișini kutlamak amacıyla bir davet verildi. Polatlı’nın yeni markası Dentada Güzellik Merkezi, sahibi Rukiye Göçer’in ev sahipliğinde yeni yılın gelişini kutlamak için bir davet verdi. Yılbaşı daveti Polatlı’nın önde gelen birçok isminin katılımıyla gerçekleşti. Yeni yıl konsepti ile düzenlenen güzellik merkezi, gelenler tarafından yoğun ilgi gördü. Davetlileri kapıda karşılayan ve tek tek ilgilenen Rukiye Göçer ise, misafirperverliği ve güleryüzüyle tüm ilgiyi üzerine topladı.
Sezaryen Ülke Geleceğini Tehdit Ediyor Uluslararası Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nde sezaryenle doğumların gelecek nesli tehdit ettiği vurgulandı. Doğal, sezaryen, suda doğum… Kısaca doğuma dair her şey doğumla ilgili tüm birimlerin buluştuğu kongrede konuşuldu. Doğal doğumun mucizeleri anlatılırken sezaryen oranının nasıl düşürülebileceği tartışıldı. Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları Kliniği Bölüm Başlanı Prof. Dr. Aydan Biri, “ Artan sezaryen oranları ülkemizin nüfusunu kısıtlayıcı bir hale gelecek” dedi.
davet
GÜLȘAH ȘAHİN
MELİKȘAH ȘAHİN
DİLȘAH ȘAHİN
Ankara’nın Gözdesi Roma Tanıtıldı Funda Grup İnşaat, Çankaya Yıldız’da yükselen yeni projesi Romayı şık bir lansman davetiyle tanıttı. Başkent’e rezidans, ofis, meydan ve Avm konsepti ile yeni bir yaşam deneyimi sunmaya hazırlanan Roma projesi tanıtıldı. Davetin ev sahipliğini yapan, Funda Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Osman Şahin projeyi detaylarıyla anlattı. Katılımın yoğun olduğu lansmanda proje büyük ilgi gördü.
NAZAN - OSMAN ȘAHİN
haber
Crowne Plaza’da Yeni Yıl Crowne Plaza Ankara yeni yılı Derya Uluğ ve orkestrası ile kutladı. Salonu tamamen dolduran misafirler Crowne Plaza’nın kendileri için hazırladığı özel programla eğlenceye doydular. Yeni yıla dakikalar kala sahneye çıkan Derya Uluğ gösterdiği performans ile geceye katılan tüm misafirleri sabahın ilk ışıklarına kadar coşturdu. Yeni yılda yapılan çekilişle talihli misafirler Paris ve Türkiye’nin farklı illerindeki IHG otellerinde hediye konaklamalar kazandı. Otelin Genel Müdürü Uğur Bür yaptığı açıklamada Crowne Plaza Markasını seçen misafirlerimize kusursuz ve eğlence dolu bir organizasyon yaşatmanın gururunu yaşadıklarını ve özel günler için yine sürpriz sanatçılarla misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamaya devam edeceklerini belirtti.
Çankaya’da 179 Bin Liraya Rezidans Ankara’nın en prestijli yașam merkezlerinden Çankaya/Birlik Mahallesi’nde yükselen konut projeleri sosyal donatıları ile semtin değerine değer katıyor. Semtin yenilenen yüzünün simgesi olarak gösterilen LİMA VADİ, henüz proje aşamasındayken büyük ilgi gördü. Bünyesinde açık otopark, açık yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, fitness merkezi, güvenlik, kapalı otopark, merkezi uydu sistemi, sauna, yürüyüş parkuru, asansör, hidrofor, tam beslemeli jeneratör, su deposu, yangın merdiveni bulunuyor. Projenin Satış Müdürü Pelin YILDIRIM, semtin ilk rezidanslarından olan LİMA VADİ’nin 3 yıl içerisinde tamamlanması planlanan İmrahor Vadi’sini kapsayan projeyle birlikte değerini ikiye katlayacağını söyledi.
davet
Webolizma ve Google Türkiye
“Dijital Fırsatlar” Etkinliğinde Ankara Firmalarıyla Buluştu Google Türkiye ve Webolizma’nın katkılarıyla, bu yıl Ankara’da ikincisi düzenlenen Google AdWords ile Dijital Fırsatlar etkinliği, Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi.
ECEVİT SARAÇ
Google Türkiye ve Webolizma’nın ortak düzenlediği etkinlik, firmaların yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Sheraton Otel’de gerçekleşen davette Dijitale Bakış, Online Tüketici Davranışları, Dijitalleşen dünya ile ilgili sunumlar gerçekleştirildi. Dijital reklam platformunun en büyük ismi olan Google AdWords ve sunduğu yeni reklam imkanları ile ilgili son gelişmelerin aktarıldığı etkinlikte, reklam araçlarının ve doğru kullanımının firmalara ne gibi faydalar sağlayacağı hakkında bilgiler verildi. Firma yetkilileri, gün boyu devam eden etkinlikten memnuniyetle ayrıldılar. Dijitalleşen yeni dünyada işletmeleri başarıya götüren nedir? sorusuna ise; “Değişime ayak uydur ve doğru zamanda doğru yerde ol” şeklinde cevap verilen etkinlikte; “Dijitale Bakış ve Online Tüketici Davranışları” hakkında bilgi paylaşımının ardından “Google Çözümleri ile İşinizi Nasıl Büyütürsünüz?” sunumuyla katılımcı firmalara Google AdWords ürünleri hakkında bilgi verildi. Dijital reklam platformunun en büyük ismi olan Google AdWords ve sunduğu yeni reklem imkanları ile ilgili son gelişmelerin aktarıldığı etkinliğin bu kısmı, reklam araçlarının ve doğru kullanımının firmalara ne gibi faydalar sağlayacağı hakkındaki paylaşımlara ayrıldı. Google Premier Partners rozetine sahip ilk 10 firmadan biri olan Webolizma, sektörel başarısını müşterinin başarısına nasıl çevirdiğini anlatırken, somut başarı hikayeleri ile de katılımcılara doğru kurgu ve doğru stratejinin, işletmelerinin büyümesinde nasıl etkin bir rol oynayacağından bahsetti. Sunumun ardından ise, Saraç ve Webolizma AdWords hesap uzmanları, birebir olarak katılımcıların sorularını cevapladı. Google reklamlarının faydalarını, bu konuda firmaların ne gibi adımlar atması ve nelere dahil olması gerektiğini, son yılların en etkili reklam mecralarından biri olan AdWords’ü Google ve Webolizma’dan dinleyen firmalar, etkinlik sonrası memnuniyetlerini belirterek ayrıldılar. Webozlima Ajans Başkanı Ecevit Saraç’ın gerçekleştirdiği sunumda ise etkinliğe katılan firmalara Webolizma ve sektördeki 19 yılın getirdiği tecrübeler, tüm bunların firmalara dijital dünyada sağlayacağı faydalar anlatıldı. Sosyal medya kullanımının büyük önem taşıdığını da vurgulayan Saraç, doğru optimize edilmiş web siteleri ve doğru kurgulanmış reklam stratejileri ile rakiplerin kolaylıkla nasıl önüne geçilebileceğine değinirken, doğru optimize edilmiş web sitesi nasıl olmalıdır, doğru reklam stratejisi nedir gibi sorularında cevabını da verdi.
324 magdergi.com.tr
ÖZGÜR DENİZ AYDIN
ERKAN MUTLU, BÜȘRA TURAN, EMRE KAYMAZ, ÖZLEM SARAÇ, ECEVİT SARAÇ, EMRE ATALAN, CANAN ADIGÜZEL, FIRAT DEDEKARGINOĞLU, ERDİ EVȘEN
ECEVİT, ÖZLEM SARAÇ
davet
PINAR GÜNSEVEN
NESRİN SEVİMLİ, BİRTEN GÖKYAY, GÜLKIZ TÜLAY
Nurus “Amiral Gemisi”ni Başkent’e Açtı Türkiye’nin ünü sınırları aşan mobilya markası Nurus, başkent Ankara’ya değer katacak yeni bir mağaza açtı. Teknoloji ile zanaati birleştiren ve Türkiye’nin en fazla tasarım ödülü alan markası olan Nurus, Söğütözü’ndeki mağazasında ofis yaşam alanlarından uçak koltuğuna kadar teknoloji ile mobilya birleşiminin sonuçları olan ürünlerini sergiliyor. 1927 yılında Nurettin Usta tarafından Ankara’da kurulan ve bugün dünyada geleceği şekillendiren 200 marka arasına giren Nurus, amiral gemisi olarak adlandırdığı yeni mağazasını yine Başkent’te açtı. Açılışta konuşan Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay, 1927 yılında Ankara’da başlayan yolculuğun Nurus’u bugün dünyada 50’ye yakın ülkede iş yapan küresel bir markaya dönüştürdüğünü söyledi. “Biz bir Ankara markasıyız. Ankara’dan çıkarak, dünyaya uzandık. 50 ülkeye ihracat yapan bir küresel marka olduk.” diyen Güran Gökyay, “Ankara markası olarak kendi şehrimize yatırım yapma kararı aldık. Başkent’in merkezinde, prestijli bir mekanında yer alan bu mağaza, bizim “amiral gemimiz” olacak. Yenilikçi yapımızı, tasarım gücümüzü, teknoloji ile mobilya birleşiminin sonuçlarını bu mağazamızda herkes yakından görebilecek” diye konuştu.
326 magdergi.com.tr
GÜRAN GÖKYAY
HÜLYA KARADAĞLI KAPTAN
SİNAN AYGÜN, NURETTİN ÖZDEBİR
ZEYNEP GÖKYAY
Türkiye’nin en fazla tasarım ödülü alan markası olan Nurus, Söğütözü’ndeki mağazasında ürünlerini sergiliyor.
SEDA ÖZBULUT
TUĞÇE ÇELİK
ESRA GÜREȘÇİOĞLU
karma
Öz güveni Yükselt, Hayatını Düzelt 2017 daha sağlıklı, daha yüksek iletișimli, bol bașarılı ve öz güvenli olsun. Öz güven dediğimizde, hem çağımızda ve hem de eskiden beri en çok konușulan ve tartıșılan konudan bahsediyoruz aslında... Farklı birçok kıstas bu konuda değer görmekte. Artık öz güven kișiye göre farklılıklar göstermeye bile bașladı. Mathew McKay Patrick Fanning bu konuda birçok bașlığı özetlemiș ve bu konuda farklı bir bakıș sağlamıștır. 328 magdergi.com.tr
Ö
z güven denen şey ne sizce? Herkeste var mıdır? Sonradan kazanılabilir mi? Herkeste bulunan öz güveni biraz hareketlendirmek için kullanılabilecek birkaç yönteme göz atalım birlikte... * Öz güveni hareketlendirmek için bazı yöntemler kullanmak gerekir. Bu adımları izlemeniz, hayata geçirmeniz halinde içinizdeki öz güven tavan yapmaya
başlayacaktır. Amacınıza doğru her gün ufak ve pozitif adımlar attığınızı hissedin. Alınan sonuç kadar, gelişimi de görmelisiniz. Size bir köşe minderi gibi davranılmasından kurtulmak istiyorsanız kendinizi bir orkestrayı yönetirken ya da büyük bir gösteri yaparken canlandırabilirsiniz. Kendinizi, yüzü size tanıdık gelen hiç tanımadığınız bir yabancıya nereden tanıştığınızı sorarken bulun. Sonra hoşunuza giden birine yaklaşıp onu dansa davet ederken görün. * Biraz davranışlarınızı canlandırın. Yalnızca dış görünüşünüzü ve özelliklerinizi değil, davranışlarınızı da harekete geçirin ve kendinizi bir şey yapıyorken hayal edin. Kendinize sürekli şu soruları sorun:
Davranış açısından daha yüksek öz güven benim için ne anlama geliyor? Öz güvenim daha yüksek olsaydı neler yapardım? Davranışlarım dışarıdan nasıl görünür, nasıl etki eder, nasıl anlaşılırdı? Örneğin, yeteneklerinizden ötürü mutlu olduğunuz düşüncesini canlandırmak istiyorsanız, yalnızca kendinizi gülümserken düşlemeniz yeterli olmaz. Çünkü gülümseme başka bir anlam taşıyabilir. Bunun yerine, kendinizi “GÜÇ” ancak ödüllendirici bir işe gönüllü olurken görün. Başarılı bir iş yaptığınız için birinin size övgüler yağdırdığını, sizin de kendinizi hiçbir biçimde küçümsemeden bu övgüleri kabul ettiğinizi duyun… * Yüksek öz güvenin olumlu sonuçlarını da canlandırmanıza katmayı unutmayın. Kendinizi iş yaşamında başarılı, daha yakın ve doyurucu ilişkiler içerisinde, amaçlarınıza ulaşmış olarak görün… * Canlandırmanızın kendine güvenen, yüksek öz güven sergileyen bir beden dili içermesini sağlayın. Dik bir duruş (sıkı postür), insanlara doğru yönelme, gülümseme (samimi ve gerçek), kollar kavuşmadan ve bacak bacak üstüne atılmadan (kapalı durmadan), uzak durmak yerine insanlara yakın olmaya çalışarak, konuşanı başınızla onaylama ve uygun zamanlarda karşınızdakine hafifçe dokunma gibi bazı etkin iletişim ve dinleme tekniklerini uygulayabiliriz… * Önce biraz zorlandığınızı görün, başarı sonradan gelsin. Bu yaklaşım, kendinizi ilk denemede başarılı görmenizden çok daha etkilidir… * Kendinizi daha çok sevdiğinizi görün, yalnızca başkalarının sizi daha çok sevdiğini değil. İkinci durum birinciden kaynaklanır. Tersi hiç olmaz…
* Kendinizi ileride “daha iyi” biri olarak görmekle yetinmeyin, aslında şimdi de iyi biri olduğunuzu görün ve kendinizle barışın… * Öz güvene sahip olduğunuzu, ancak şu “AN” için onunla ilişkide olmadığınızı düşünün. Kaybolup yeniden bulunmuş bir hazineymiş gibi, öz güveninizi yeniden ortaya çıkardığınızı görün. Kara bulutların dağıldığını ve zaten hep orada olan “güneş’in” ortaya çıktığını görün. Parazit yapan bir aleti kendinizi sevmeye ayarlayınca, duyulmaya başlayan o güzel melodiyi işitin. * Gözde canlandırmayı sözlü olarak onaylamak çok yararlıdır. Her canlandırma sahnesinin başında ve sonunda kısa bir olumlama sözcüğü söyleyin. olumlama, hipnotik telkin etkisi yapar. Görsel, işitsel ve dokunsal mesajların sözel bir mesajla doğrudan bilinç altınıza gitmesini kolaylaştırır.
Olumlama, herhangi bir şeyin zaten öyle olduğunu bildiren GÜÇLÜ, OLUMLU, DUYGU dolu bir bildiridir. “Güçlü” sözcüğü, onayın bilinçaltınızın yanlış yapılandıracağı hiçbir olumsuzluğu içermemesi demektir. Bilinçaltınız olumsuz ifadeleri yok sayma eğilimindedir. Bu nedenle, “Geçmişi yaşamam, dediğinizde bu sözcük geçmişi yaşarım olarak işitilir…” “Duygu dolu” sözcüğün anlamı, olumlamayı genelleme ya da kuramlarla değil, duygularınızla belirlemeniz gerekir demektir. “Doğuştan gelen değerimiz bilincindeyim,” yerine “Kendimi seviyorum” demelisiniz… “Bildiri” sözcüğü, olumlamanın bildirimsel bir tümce olması demektir, soru, emir ya da ünlem değil… “Zaten öyle” olumlamanın şimdiki zamanda kullanılması anlamına gelir, çünkü bilinçaltınız yalnızca şimdiki zaman ve gelecek zaman arasında ayrım yapmaz, hepsi kocaman bir şimdi olarak algılanır… Bazı etkili olumlamalar: Kendimi seviyorum… Kendimden eminim… Başarılıyım… Elimden gelenin en iyisini yapıyorum… Yaşama bağlıyım… Olduğum gibi çok iyiyim… En iyi olumlamalar kişiliğinize, amaçlarınıza ve içinde bulunduğunuz koşullara uygun olanlardır. * Evrenle ilgili ruhsal inançlarınız ya da derinden inandığınız kuramlar varsa, onları da canlandırma çalışmanıza katabilirsiniz. Tanrı ya da evrensel sevgi imgelerini canlandırmaktan çekinmeyin. Kendinizi saygı ve sevecenlikle sevip koruduğunuzu ve Tanrı’nın tüm insanlara olan sevgisinin bir yansıması olduğunuzu görebilirsiniz. Gözünüzde, evrenden akmakta olan bir sevgi ve enerji selinin, sizinle arasındaki engelleri kaldırarak öz güveninizi yükselttiğini canlandırabilirsiniz. Böyle bir evrende tüm insanlar değişip gelişmeyi, sevgiyi ve ümit etmeyi HAK eder.
Öz güven Testi
Öz güveniniz ne kadar? O ne kadarsa sen de o kadarsın. Testi çözerken verdiğiniz şıkları sayın ve değerlendirmenizi okuyun.
1. Verdiğiniz kararlar üzerinde ne kadar güveniniz var? a) Oldukça fazla b) Yeterince c) Yanlış yapmaktan korktuğum için pek fazla güvenmem
2. Sosyal toplantılarda farklı gruplar içine dağılıp yabancılarla konuşmayı mı tercih edersiniz yoksa kendi gurubunuz içinde kalmayı mı? a) Yabancılarla konuşurum b) Tercihim yok, her ikisini de yaparım c) Kendi gurubumda kalırım
3. Ünlü birisi ile tanışma ihtimaliniz olsa heyecanlanır mısınız? a) Hayır b) Biraz c) Oldukça fazla
4. Dış görünümünüze ne kadar önem verirsiniz? a) Fazlasıyla önem veririm b) Arada bir dikkat ederim c) Hiç vermem
5. Dışarıdan pozitif biri olarak mı görünüyorsunuz? a) Kesinlikle evet b) Umarım c) Sanmıyorum
6. Oyun oynarken kazanmak için mi yoksa eğlenmek için mi oynarsınız? a) Her zaman kazanmak için oynarım b) İkisi için de oynarım c) Sadece eğlenmek için oynarım
7. Hiç televizyondaki yarışma programlarından birine katılmak için başvurdunuz mu? a) Evet b) Düşündüm ama hiç gerçekleştirmedim c) Hiç olmadı, düşünmedim bile
8. Kalabalık bir gruba, bildiğiniz herhangi bir konuda seminer vermeniz gerekse nasıl hissedersiniz? a) Hiç sorun değil b) Çok mutlu olmam ama önerilirse kabul ederim c) Kesinlikle yapmayı istemem
330 magdergi.com.tr
9. Fırsat bulursanız etkili ve güçlü insanlarla konuşmaktan hoşlanır mısınız? a) Evet b) Özellikle uğraşmam c) Hayır
10. Pozitif düşünmenin gücüne inanır mısınız? a) Evet b) Bazen c) Hayır. İnsanın kaderinde ne varsa o olur
11. Hayatınızda hiç herhangi bir televizyon ya da radyo programını arayıp bir tartışmaya katıldınız mı? a) Evet b) Hayır ama gelecekte olabilir c) Hayır ve asla yapacağımı sanmam
12. Kaç defa patronunuza gidip herhangi bir konuda onunla aynı fikirde olmadığınızı söylediniz? a) Pek çok defa b) Sadece çok gerektiğinde c) Asla
13. Bir gurup içinde tartışmaya katıldınız ve görünüşe göre gruptaki herkes şiddetle sizin fikrinize karşı çıkıyor. Eğer haklı olduğunuzdan eminseniz nasıl davranırsınız? a) Tartışmadan daha büyük zevk alırım ve kendi fikrimi kanıtlamak için uğraşırım b) Fikrime sadık kalırım ama ‘Bu konuda farklı düşünüyoruz anlaşılan’ diyerek tartışmayı bir an önce bitiririm. c) Tartışmaktan vazgeçerim ve yanılmış olabileceğimi düşünürüm
14. Yardım toplamak için farklı bir görevi (palyaçoluk mesela) yapar mısınız? a) Evet b) Belki yapabilirim ama çok zorlanırım c) Hayır
15. Tren bileti alabilmek için uzun süredir sırada beklediniz ve nihayet gişeye geldiğinizde gişe memuru oldukça kaba ve negatif davrandı. Nasıl tepki verirdiniz? a) İdarecinin kim olduğunu sorar ve arkamda bekleyen insanların önünde gürültülü bir şekilde şikayet ederim. b) Sadece görevliye pek yardımcı olmadığını söylerim c) Şikayet etmem ama görevli ne istediğimi anlayana kadar sabırla devam ederim.
16. Kaç defa bir tartışma sırasında güçsüz tarafı desteklediniz? a) Oldukça fazla. Doğru olduğunu düşündüğüm sürece her zaman destek olurum b) Zaman zaman c) Çok ender. Mümkün olduğunca tartışmalardan uzak dururum.
17. Çalıştığınız iş yerinde yeniden kadrolaşmaya gidileceği söylendi, nasıl hissedersiniz?
19. Toplantıların yıldızı olmayı, buralarda espriler yapmayı sever misiniz?
a) Eğer mümkünse yeni kadroda yer almaya çalışırım sonuçta daha iyi bir kariyer fırsatı olabilir. b) Biraz endişelenirim. Her şeyin olduğu gibi kalmasını tercih ederim. c) Oldukça endişelenirim, bunun anlamı işten çıkarma yada görevlerin değişmesi anlamına gelebilir.
a) Evet b) Toplantıların yıldızı değilim ama belki bir iki şaka yapabilirim c) Hayır
18. Uçakla seyahat etmekten ne kadar rahatsız olursunuz?
a) Evet olabilecek en hızlı şekilde giderim b) Zaman zaman hız limitini aştığım olur c) Hayır, hızlı araba kullanmak beni korkutur.
a) Hiç rahatsız olmam, istatistiksel olarak uçaklar en güvenilir araçlardan biri b) Oldukça gergin olurum c) Rahatsızlıktan öte dehşete düşerim
20. Boş bir yolda hız yapmaktan hoşlanır mısınızister misiniz?
Değerlendirme; (c) Şıkkı çoğunlukta ise;
(b) Şıkkı çoğunlukta ise;
(a) Şıkkı çoğunlukta ise;
Sizi tanımlayan kelimeler: Karamsar, içe dönük, çekingen, gösterişsiz. Yetenekleriniz üzerinde güvensiz olduğunuzu ve başarılarınız konusunda aşırı alçak gönüllü olduğunuzu söyleyebiliriz. Pek çok insan alçak gönüllülüğü önemli bir meziyet olarak görür, özellikle kendinize verdiğiniz krediden daha fazlasını yapmışsanız. Fakat yinede oturup, kendine aşırı derecede güvenen insanlara kıyasla, hayatta neler başardığınızı ve ne tür yetenekleriniz olduğunu düşünmek iyi bir fikir olabilir. Bu tür bir analiz başkalarının o kadar da çok yetenekli olmadığını görebilmeniz açısından sizi şaşırtabilir ve gelecekte kendi yeteneklerinize daha fazla güven duymanız gerektiğini gösterebilir.
Sizi tanımlayan kelimeler: Güvenilir, pozitif ve düşünceli. Sizin genelde pozitif bakan ve kendine güvenen biri olduğunuzu söyleyebiliriz. Güven konusunda aşırıya kaçmadığınız için, muhtemelen arkadaşlarınız arasında oldukça sevilen birisiniz. İnsanlar ile üstünlük taslamadan aynı seviyede iletişim kurabiliyorsunuz.
Sizi tanımlayan kelimeler: Dışa dönük, kendinden emin. Her alanda başarılı olacağınıza dair inancınız sonsuz. Tek dikkat etmeniz nokta; başarılı olmak konusunda aşırı güven duymanız. Başarı siz istiyorsunuz diye birden gerçekleşmez, aksine çok çalışarak elde edilir. Ayrıca hemen hemen her konuda öne atıldığınız için sizi kendini beğenmiş ya da ukala bulabilir ve sizin ayağınızın kaymasını dört gözle beklemeye başlayabilirler. Ve en önemlisi de öz güven ile küstahlığı lütfen karıştırmayın. Kimseyi kırmamalı ve rencide etmemelisiniz. Her ne kadar haklı olduğunuz davalar olsa bile…
davet
Geleceğin Mucitleri Samsung’un öğrencilere bilimi sevdirerek onları yaratıcı düşünmeye ve yeni buluşlar yapmaya teşvik etmek üzere Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Oflaz Medya Grubu iş birliğiyle hayata geçirdiği “Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışmasının kazananları, The St. Regis İstanbul’da ödüllendirildi. “Dünyaya ilham ver, geleceği tasarla” vizyonu doğrultusunda, gençlerin ve çocukların yaratıcılığını geliştirmesine farklı projelerle destek veren Samsung, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Oflaz Medya Grubu iş birliğiyle düzenlediği “Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması”yla, bu yılın kazanan mucitlerini ödüllendirdi. Üç projenin sahiplerine verilen birçok ödülün yanı sıra, yarışmada finale kalan öğrenciler ve onlara rehberlik eden öğretmenlerine Samsung Galaxy Tab A hediye edildi. Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim ve Samsung Electronics Dış İlişkiler Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul, Yaratıcı Çocuklar Derneği Yürütme Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, Yaratıcı Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Didem Çapa ve Oflaz Medya Grubu Başkan Yardımcısı Esra Oflaz Güvenkaya ev sahipliğinde The St. Regis İstanbul’da düzenlenen Ödül Törenine iş, sanat ve cemiyet dünyasından önemli isimler katıldı.Kazanan projeler, Kidz TV’de videoları yayınlanan 10 finalist arasından geleceginmucitleri.com üzerinden halk oylaması sonuçları ve jüri değerlendirmesi neticesinde belirlendi.
332 magdergi.com.tr
DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN, DAE HYUN KIM
SULTAN ÇOLAK, AYȘEGÜL ÇELİK, ESRA OFLAZ GÜVENKAYA
İLKEM ÖZTÜRK
Üç projenin sahiplerine verilen birçok ödülün yanı sıra, yarıșmada finale kalan öğrenciler ve onlara rehberlik eden öğretmenlerine Samsung Galaxy Tab A hediye edildi.
EMİNE ÜN, DURU KINAY
AHU ORAKÇIOĞLU
MAGastroloji
Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com
Ocak Ayı Astroloji Gündemi
Ocak ayında balık burcunda transit eden gezegenlerin etkisi ile daha ruhsal, manevi ve fedakar bir süreçten geçsek bile ay 12 Ocak civarı gerçekleșecek olan Oğlak burcundaki Dolunay ile bazı konularda ciddi ve mantıklı kararlar alabiliriz. Enerjimizin dağıldığı, motive olmakta zorlandığımız bu süreçte gücümüzü ortaya koyan bir karar almak zordur. Suya yumruk atmak gibi, gösterdiğimiz güç hiçbir anlam ifade etmeden dağılıp gidecektir. Ama mistik, ilahi konular üzerine gidebileceğimizi de bilmeliyiz. Demek ki; bu Oğlak, Dolunay zamanı aslında yeni bir iș kurmak, ișe odaklanmak, disiplinli çalıșmak, kendimize çeki düzen vermemiz gereken konularda gerekli adımlar atmak, ciddiyetle halledilmesi gereken ișlerin üzerine gitmek, iș hayatına ve para kazanmaya odaklanmak için iyi bir süreç olabileceğini düșünmek pek de yanlıș olmaz. Bireysel anlamda bu Dolunay dönemi daha çok, iș odaklı harekete geçmek, projeler üretmek, șirket kurmak, iș hedeflerimizi belirleyip bununla ilgili aksiyonlar almak için çok ama çok uygundur. Enerjimizi dağıtmadan kullandığımız sürece bașarılı olabileceğimiz bir süreçteyiz.
Koç: Şimdi suskun durma, çok fazla müdahil olma zamanıdır. Hareketleriniz ve enerjiniz sizi istemediğiniz,
kayıplara yönelten noktalara sürükleyebilir. En iyisi kendinizi arındırmak, temizlemek için biraz dinlenmek ve enerjinizi nötrlemektir. İlgi odağınız her an değişebilir. Dolunay döneminde adımlarınızı ileriye doğru atabilirsiniz. Çevrenizdeki kişiler açısından attığınız adım lütuf olarak görülebilir. Ama Dolunay sonuna doğru giderken bazı pişmanlıklar gelebilir. Pişmanlık ile karşı karşıya kalmamak için şimdiden dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle kariyer konusu bu olayların başında geliyor. Ani bir iş fırsatı, ev almak ve maddi konularda rahatlamak bu dönemde rastlanabilecek olaylar olabilir. Özellikle çalışma alanında kazançlarınızda da yükselmeler görülebilir. İş konusunda hangi alanda yetkinseniz o alanı sonuna kadar değerlendirmeye bakın.
Boğa:
Arkadaşlarınız ve dostlarınız arasında hareketli günler sizi bekliyor. Ortak amaçlar için birlikte harekete geçme gücünüzü kullanmalısınız. Yoksa kendi içinizde parçalanmalar ve tartışmalar yaşayabilirsiniz. Ama eğer kuralları yıkmak istiyorsanız gereken cesareti içinizde yakalayabilirsiniz. Zihnin çalışması ve odaklanması Dolunay döneminde yükselir. Yeni Ay’dan bu yana kendinizde bir eksiklik hissedebilirsiniz. Kişisel inançlarınız konusunda bazı şüpheleriniz olabilir. Kendinizi teste tabi tutabilirsiniz. Dünyevi anlamda yaptığınız her işi belirli bir inanca göre yapıyor olabilirsiniz. İstediğiniz Dolunay döneminde bir ilerleme ise, inanmak konusunda kendinize güvenmeniz gerekir. Maceracı bir zihniyet içinde olmanız size daha dikkatli davranmanızı hatırlatır.
İkizler:
İşinizle ilgili konularda harekete geçmeniz gereken bir dönem. Ancak üstelerinizle, patron ya da müdürlerinizle tartışmaktan uzak durmalısınız. Fiilen çalışmıyorsanız, toplumsal statüsü sizden yüksek kişilerle
daha dostça hareket ederseniz, onların da gücünü arkanıza alacağınızı bilmelisiniz. Verme ve alma dengesi önem kazanır. Çevrenizdeki kişilerin ihtiyaçları ile belirli bir denge sağlanmalısınız. Kendinizi daha güvenli ve konforlu hissedebilirsiniz. Mali anlamda borçlarınızı düzenlemek için en uygun zamandır. Eğer finansal anlamda bir ödeme ve nakit olarak büyük bir harcama yapmak zorunda kalırsanız sürpriz bir destek alma şansınız olabilir. Dolunay dönemi, bu desteğin sağlanmasını aniden yaratabilir.
Yengeç: Yabancılarla tanışmak, yurt dışına çıkmak ve değişik kültürlerle yakınlaşmak için harekete geçebilirsiniz.
Farklı öğretileri öğrenmek, ahlaki konuları irdelemek için fazla ısrarcı olmamalısınız. Hayatı, daha geniş bir pencereden izlerken gücünüzü abartmamalısınız. Yeni Ay zamanı sizi ilgilendiriyorsa, Dolunay da karşı tarafı ilgilendirecektir. Dengenin tam zamanıdır. Eğer bir evlilik durumu varsa, 7. ev birebir ortamda ilişkinin durumunu anlatır. Eğer ortaklık ise; iki kişi arasında anlaşmanın şeklini gösterir. Kendi ihtiyaçlarınız ile karşı tarafın çıkarları Dolunay döneminde düzenlenir. Uzlaşma ve müzakere açısından son derece önemli zamanlardır. Kendinizi ve ortağınızı belirli testlere tabi tutabilirsiniz.
Aslan: Ekonomik kaygılarınızın artmasıyla, kendi paranız dışında, eşinizden gelen ya da dolaylı bir şekilde size
sirayet eden, miras, nafaka ve benzeri alacaklarınız üzerinde durabilirsiniz. Bu konularda sorunları çözüp, tekrar hareket edebileceğiniz fırsatlar olabilir. Sağlığınız açısından karar almanız önemli olabilir. Dolunay’a girerken yeni bir egzersiz programını gündeme getirebilirsiniz. 6. evdeki Dolunay transiti diğer tüm gezegenleri etkileyebilir. Duygusal anlamda pek bir özellik sağlamasa da sağlık açısından kendinizi nasıl hissettiğiniz önem kazanır. Dönemsel olarak olumlu bir değişiklik yaşamak istiyorsanız duygusal enerjinizin dalgalanması buna yardımcı olabilir. Bulunduğunuz
ortamdaki çalışma koşullarını değiştirmek için çaba sarf edebilirsiniz. Bu iyileştirme zamanında, ofis ortamında daha keyifli bir alan sağlamaya çalışın. Çevrenizdeki kişiler sizi can sıkıcı bir olarak düşünseler bile, bu düşünceyi değiştirecek zamanınız var. Projeler açısından ise, Dolunay döneminde bitmesi mümkün olmayan çalışmalar olacak.
Başak: İlişkinizde sorun varsa üzerine gitmekten çekinmelisiniz. Zira karşı taraftan ummadığımız çıkışlar
görebilirsiniz. Ancak, sorunsuz bir ilişkimiz varsa bunu ciddileştirmek, evliliğe taşımak için ilk adımı atmak için bu dönem uygun bir dönemdir. Uyumlu ve sakin hareket etmeye çalışmalıyız. Eğlenme zamanı diyebilirsiniz. Dolunay zamanında hedeflerinizi artırırken, rahata düşkünlük görülebilir ve bu durum faaliyetlerinizi engelleyebilir. Yapmak istediğiniz her çalışma için zaman sıkıntısı yaşayabilirsiniz. Kendinizi ifade etmek adına bazı sıkıntılar oluşabilir. Dolunay’ın gücü denge bile olsa hissiyatınızda anlamsız sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Yapılması gereken; elinizdeki projeleri tamamlamak olmalıdır. İkili ilişkilerde karşılıklı konuşmaların ihtiyacı hissedilir. Çocuklarınız varsa onların bulunduğu aktiviteler ile çatışma noktasında olabilirsiniz.
Terazi: Çalışma koşullarının bütün enerjimizi tüketir hale geldiği bu dönemde, birçok detayı, hızla gerçekleştirmek,
servis etmek durumunda kaldığımız için sağlığımıza zarar vermemeye dikkat etmeliyiz. Hastalıklar, kazalar bu dönemde sıkça başımızı ağrıtabilir. Öncesinden önlemci olmalıyız. Yeni ay zamanından başlayarak kariyer anlamında önemli bir adım atabilirsiniz. Kamu ile ilgili çalışmalarınız varsa sorunlara çok daha etkili bakabilirsiniz. Kişisel anlamda istekleriniz ve çalışma zamanlarında harcadığınız enerji çok önemli. Dolunay ile birlikte bu enerjinin dengelenmesi mümkün olacak. Önceliklerinizi iyi belirlemeniz lazım. Aksi takdirde, gereksiz uzayan konular risk yaratabilir. Özellikle bu dönem içinde, aile ve ev işlerine dikkat etmeye çalışın. Mülkiyet konularında aile içi sıkıntılar yaşanabilir.
Akrep: Aşkınızı dünyaya haykırmak, serenat yapmak için sabırsız, gözü kara, heyecanlı bir dönemdesiniz. Bütün
enerjinizi hayattan zevk almak için yönlendirebilirsiniz. Sevmek, sevilmek, eğlenmek için oldukça yüksek bir motivasyonla hareket edeceğiniz bir süreç. Sanatsal çıkışlar için ideal zamanlardır. Yeni aydan bu yana oluşan huzursuzluk, yerini daha rahat bir döneme bırakabilir. Daha sıradan ve sakin bir dönem olabilir. Bu sıradanlık içinde iletişim konularına dikkat etmek gerekir. Özellikle, iş yaşamı içinde bazı cevaplar aramak doğru olacaktır. Önemli bir belgenin imzalanması veya bir işin oluşturulması için adım atabilirsiniz. İş yaşamı içinde bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz. Ani bir karar ile yeni bir faaliyete katılabilirsiniz. Dengenizi bu maceracı yaklaşımla sağlayabilirsiniz.
Yay: Ailemizle ilgili konularda gerektiğinden fazla savunmacı olabiliriz. Ev içinde hareket gerektiren olaylar ardı
ardına olacak. Taşınmaktan, tamirata kadar güç gerektiren konular gündeme gelecek. Aile içinde fikir birliğine varmak güç olabilir. Dolunay zamanı ailede samimiyetin gücü ortaya çıkar. Ortak çalışmalar ve mali konularda dolunay süresince odak noktanız olabilir. Çalışma alanınızda çok daha rahat hareket edebilirsiniz. Dolunay’ın amacı; samimiyet duygusunun artması ve bu duygu içindeki alma–verme dengesini sağlamak olacaktır. Kendi maddi sorunlarınızla uğraşırken çevrenizdeki kişilerle bunu paylaşmaya çalışırsınız.
Oğlak: Hareketimiz, zihinsel aktivitemiz aşırı arttığından kafamızı toparlamakta güçlük çekebiliriz. Çok
fazla seyahat etmek, konuşmak, yazmak, tartışmak gereken zamanlardan geçmekteyiz. Özellikle, trafikteki hızımızı kontrol etmeli, ziyaretlerimizi temkinli yapmalıyız. İlk yaşanan duygu “Beni ilgilendirmiyor” duygusudur. Yaşamınız içinde pek çok konuya aynı anda odaklanabilirsiniz. Dolunayın gücü 1. evde iken atılganlık yaratabilir. Çevrenizdekileri yok sayarak kendi ayaklarınızın üstüne durmak ve ihtiyaçlarınızı karşılamak için her yolu denersiniz. Dolunay oluşurken teste tabi tutar. Başarılı olmanız ise, çevrenize karşı olan saygınız ile doğru orantılı olacak.
Kova: Parasal konulara bugüne kadar olmadığımız kadar hırslı ve agresif yaklaşabiliriz. Bir şeylere sahip olmak
veya satın almak için heyecan duyabiliriz. Harcamalarımızı kontrol etmeli, müsriflikten kaçınmalıyız. Gücümüzü doğru kullandığımızda olaylardan daha kazançlı çıkarız. 11. evdeki kalabalık duruma göre 12. evde tam tersi bir durum yaşanır. Yalnız kalmak ihtiyaç halini alır. Derinlemesine çalışmaların yapılabileceği bir dönem olabilir. Dolunay’ın etkisiyle çok daha yoğun bir çalışma temposuna girebilirsiniz. Hayatınızı dengelemeye çalışıyor olabilirsiniz. Sorunları çözerken kaynağını da ortaya çıkarırsınız. Sağlık konusu gündeme gelebilir. Gizli olan olaylar da ortaya çıkabilir.
Balık: Kişisel girişimler için uygun bir zamandır. Ancak her türlü kaza, bela ve yaralanmaya açık olduğumuzu bilip, elimizden geldiğince önlemci olmalıyız. Sağlığımıza yönelik tehditleri görmezden gelmemeliyiz. Zorunlu olmadıkça operasyonlardan kaçınmamız yerinde olur. Özellikle, hobiler konusunda odaklandığınız bir dönem olabilir. Başkalarının hayatını yaşamak isteyebilirsiniz, bu size mutluluk verebilir. Hele ki Dolunay döneminde aileniz için her şeyi yapabilirsiniz. Bunun yanında arkadaş çevreniz ve grup faaliyetleri de önem kazanabilir. Çevrenizdeki kişiler sizi bir yerlere daha sık davet edebilir. Veya bir arkadaşınız sizden bu dönemde yardım isteyebilir. Dolunay’ın başlangıcından itibaren iki hafta içinde çevrenizde çok daha fazla kişi bulabilirsiniz. Ve tüm bu kişiler sizden yardım isteyebilir.