MAG Şubat 2011

Page 1




1


2


3


4


5


6


7


8


9


10


11


12


13


14


15


16


17


MAG editör

Beril Çavuşoğlu berilcavusoglu@magdergi.com.tr

Müthiş Gece ve Beklenen Güzel Günler

evgili MAG Okurları;

Çok heyecanlıyım, içim coşuyor... Sizlere hedefimiz olduğu üzere her yeni sayıyla kendimizi aşarak daha da güzeli sunmaya çalışıyoruz. Çok şükür ki bu sayıda da oldu diye düşünüyorum. Üstelik artık sizlerle sadece dergimizi değil, etkinliklerimizi de paylaşıyoruz. Bu sayımızda şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz en şık, en çok ses getiren davetimizden en renkli kareleri göreceksiniz. Merakla beklediğinizi biliyorum. 2011’e merhaba demek için SAK Organizasyon ile beraber müthiş bir balo düzenledik. Yaklaşık yedi yüz konuğumuzun katıldığı, Ankara Swiss Otel’de gerçekleşen gecemizde SAK, salonu süslemeleriyle büyülü bir ortama çevirdi. Hakikaten üstün gayretleriyle rüya gibi bir gece için olağanüstü bir mekan hazırladı. Elbette en büyük destek, gecemize katılanlar oldu. Tüm misafirlerimiz Oscar ödül törenlerini aratmayacak kadar şıktı. Beyler smokin veya koyu renk takımlarıyla, bayanlarsa uzun elbise ve ışıltılı kostümleriyle göz kamaştırdılar. Kırmızı halıdan geçilen balo salonunda son günlerin en beğenilen sanatçılarından İsmail Atalı ve Orkestrası, konuklara unutulmaz bir gece yaşattı. İnanılmaz bir sese, repertuara ve performansa sahip olan Atalı, Latin’den caza, İtalyanca aryalardan rock’n roll’a kadar müzik ve dansla dolu şovuyla eğlenceyi zirveye taşıdı ve hareketli parçalarıyla herkesi coşturdu. Ardından süper bir sürpriz daha bekliyordu konukları… Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan çok değerli iş ortaklarımız, dostlarımız hediyeler verdiler. Armani, French Connection gibi ünlü markalardan tutun Beril Pırlanta, Storks gibi mücevher firmalarına; Sheda, Hafize Ayık modaevlerinden, çok önemli ressamlarımız Savaş Simitli, Hikmet Çetinkaya’nın yağlı boya tablolarına kadar inanılmaz güzel armağanlar vardı. Gecemize katılan, katılamayan tüm dostlarımıza destek, ilgi ve sevgileriyle hep yanımızda oldukları için çoook teşekkür ediyoruz. Böyle güzel paylaşımlarla hep beraber olacağız... 18


MAG Patent No: 2005 58511

Şubat 2011 Yıl: 7 Sayı: 69 Fiyat: 7 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can ÇAVUŞOĞLU Genel Yayın Yönetmeni Beril ÇAVUŞOĞLU Satış ve Pazarlama Direktörü Burcu COŞKUN Genel Koordinatör Uğur ÖZER Görsel Yönetmen - Tasarım Cengiz İPİN Yayın Danışmanı Birge UZAN Kreatif Direktör Seda ÇAVUŞOĞLU

Bu ay; “Sevgi Ayı”… Petek Eskioğlu ve Almıla Kahratlı farklı alanlarda kendini göstermiş pek çok ünlü isimle “Sevgililer Günü”ne dair keyifli söyleşiler yaptılar.

Haber ve Foto Muhabiri Emre ÜRE Ersin AL Yazarlarımız Ali AÇIKGÜL Akya GENÇLER Ayşe KARLIK Banu Akpınar AKSU Bengü ARSLAN Berrin SARAN Cenk ERDEM Elif SALLORENZO Ender SARAÇ Erdoğan ÖZNAL Esen SOYDAN Merve EKER Neşet GÜNE Özlem ÖZBAY Petek ESKİOĞLU Serkan TAVŞANOĞLU Sevda DORKİP Tuğçe İNAL Zeynep ATMACA Reklam Müdürü Esra DEMİR TORAL Reklam ve Halkla İlişkiler Görkem ÖTEYAKA Özden TÜRKERİ Yağmur Tuğba İLHAN

Yeri gelmişken buradan tekrar Almıla Kahratlı’ya da hayatımıza, ofisimize renk kattığı için çok teşekkür ediyoruz; seni tanıdığımız için mutlu olduk. Ayrıca bu sayımızda Hollywood starı Eion Bailey’den Almanya Büyükelçisi Dr.Eckart Cuntz’a, Dragons’ Den’in “Ejder”lerinden “Fondöten” kitabının yazarı Pınar Özel’e, dünyaca ünlü şarkıcı Buika’dan Cedars Sinai Kadın Locası Finansal Başkanı Barbara Herman’a dek herkesin ilgisini çekeceğine inandığım süper röportajlarımızın yanı sıra Julia Nitu’yla Sait Halim Paşa’da nefes kesen bir çekim sizleri bekliyor.

Katkıda Bulunanlar Almıla KAHRATLI Birten ÇANKAYA Gonca CENGİZ İskender ERDEM Melih OĞUZ Sena ÜNLÜ Soner KARİP Yayın Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi Arjantin Cad. Kader Sk. No: 15-1 G.O.P. / ANKARA Tel : 0312 428 0 444

Evet, en renkli sayımız sanırım bu oldu. El ele daha da güzellerine diyelim... Herkese, ülkemize, dünyamıza, evrenimize en güzel dileklerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Dağıtım Dünya Süper Dağıtım Baskı DUMAT OFSET Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 0312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi 29.01.2011

Çoook Sevgiler

www.magdergi.com.tr e-mail: bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay...

Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.

19


ŞUBAT

200

26

120 MAG

düğün

Begüm Bentürk ve Serkan Öke’nin Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki rüya gibi

120

50

röportaj

Drangons’ Den’in 5 ejderi bizlere programdaki yatırımcı-girişimci iliş-

MAG

açılıș

Galatasaray Spor Kulübü’nün yeni stadı birbirinden renkli gösterilerle futbolseverler ile buluştu.

düğününden muhteşem kareler.

MAG

112

148

132

MAG

nișan

Genç iş adamı Burak Hatipoğlu ile avukat sevgilisi Gözde Cücenoğlu Reina’da eğlenceli ve gösterişli bir partiyle

kisi ile ilgili önemli detayları anlattı.

MAGINDEX

nişanlandı.

20

68 MAG

balo

Dergimizin Swiss Otel’de gerçekleşen muhteşem yılsonu balosundan

134 MAG

gece

Jazz duayeni Kerem Görsev yeni yılı İzmirli müzikseverler ile kutladı.

birbirinden şık kareler ve geceye ait önemli detaylar sizlerle.

108

MAG

röportaj

Cedars Sinai’nin Finansal Başkanı Barbara Herman’a sorularımızı

140

nișan

Sezgin Aydın ve İpek Kiremitçi The House Cafe’de gerçekleştirilen nişan töreniyle evliliğe ilk adımı attılar.

yönelttik.

112 MAG

MAG

davet

TAV Havalimanları yeni çıkardığı TAV Passport kartın tanıtımını Papermoon’da

144 MAG

verdiği bir davet ile tanıttı.

www.magdergi.com.tr

açılıș

Dünya mutfağını başkentlilerle buluşturan People Restoran açılışını muhteşem bir davetle gerçekleştirdi.


21


68

216 148 MAG

röportaj

Sevgililer Günü özel röportajımız için birçok ünlü isim

212

210 216 MAG

röportaj

Hollywood’un önemli isimlerinden Eion Bailey ile çok özel bir röportaj

beraberlikleriyle ilgili en özel

gerçekleştirdik.

detayları bizlerle paylaştı.

200

MAG

özel

Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir aşk kadını: Julia Nitu

242

MAG

röportaj

Pop art akımına günümüzden yorumlar sunarak çağdaş sanatta tanınan Kezban Arca Batıbeki

MAGINDEX

sorularımızı yanıtladı.

22

210

MAG

tercihler

Hilal Ergenekon A’dan Z’ye tercihlerini MAG okurları için

252 MAG

çekim

Onur Dağ’ın muhteşem fotoğraflarıyla moda çekimimizden renkli kareler sizlerle.

paylaştı.

212 MAG

gala

Eyvah Eyvah 2 filminin galası İstanbul Kanyon Alışveriş Merkezi’nde yapıldı.

268 MAG

röportaj

Cenk Erdem dünyaca ünlü yıldız Buika ile bizim için çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.

213 MAG

doğum günü

Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Zeynep Bekçioğlu yeni yaşını Rafine’de

274

düzenlenen bir parti ile kutladı.

www.magdergi.com.tr

MAG

parti

Italic 1.yaşını düzenlediği renkli bir partiyle kutladı.


23


24


25


MAG düğün

ENSAR-SELİN SARAL

İBRAHİM-EMRAL ÇARMIKLI

Sait Halim Paşa’da BEGÜM-SERKAN ÖKE

26 MURAT CEVAHİR, PELİN SELMAN

NUMAN-ARZU CEYHAN

Mutlu Gün

SİREN-GÖKHAN ÇARMIKLI

DEMET-AHMET HANİF


27


MAG düğün

MURAT-ESRA AȘIK

SEMA ÇELEBİ

ESRA ERGİNTUĞ, EMRE KÜTÜK

NESLİȘAH-GÜLȘAH ALKOÇLAR

Begüm Bentürk ile Serkan Öke, Sait Halim Paşa Yalısı’nda gerçekleştirilen rüya gibi bir düğün töreniyle evlendi. Begüm Bentürk’ün şahitliğini ablası Nil Bentürk, Serkan Öke’nin şahitliğini ise eniştesi Engin Keçeli üstlendi. İş ve cemiyet hayatından birçok seçkin ismin katıldığı düğün, yemeğin ardından düzenlenen after party’le devam etti. Konuklar Dj Suat Ateşdağlı’nın müzikleriyle doyasıya eğlendiler. Yeni çift balayı için Maldivler’e gideceklerini belirtti.

28

MEHMET-MELİSA MUTLU

MERVE TERİM, AHMET BARAN ÇETİN

NİL BENTÜRK

ȘEBNEM IȘIK


29


30


31


MAG davet

ESER ELGÜR

LEON-BESTE BİRYOTİ

BANU KARAGÜRLE,BERNA ÖZKAN

“Eğitim Mücevherlerin Olsun”

HANDE TUNÇEL

Projesi Çocuklara Umut Oldu

32HANDE-MAHMUT KARABACAK

KANSU, AYȘE ȘAMLI, ZEYNEP BEȘERLER

DENİZ ȘEKERCİOĞLU

OYA CORSİNİ


33


MAG davet

AYNUR TARTAN, SİREN ERTAN ÇARMIKLI

CAN-SEVDA ORTABAȘ

NESLİHAN-FERİDE KALKAN

CÜNEYT-MELİS TÜRKOĞLU

70 yıldır mücevher sektöründe hizmet veren Özusta Kuyumculuk eğitim imkanı olmayan çocuklar yararına Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’na (EÇEV) destek olarak, 70. Usta Yılında “Eğitim Mücevherin Olsun” adlı projeyi hayata geçirdi. Özusta Kuyumculuk için Milka Karaaçlı’nın hazırladığı yüzük, kolye ve bilezikten oluşan 14 parçalık Kırlangıç Koleksiyonu’nun satışlarından elde edilen kar 1 yıl boyunca EÇEV’e bağışlanacak.

34 KARAAĞAÇLI MİLKA

MEHMET-GÜL GÜLER

SEMA NİYAZİOĞLU SULLİVAN, NİHAL YAZICI

ZEYNEP KAMAHLIOĞLU, SEDEF CEM


35


MAG davet

GÜLPERİN-ALİ-NESLİGÜL SERTDEMİR NEDRET-EBRU AKEL, DİDEM BALIK, GÜNER CABA

Başlatılan sorumluluk projesine mesleğinde başarılı ve ünlü 17 İzmirli kadın da destek verdi. Katılımın yoğun olduğu organizasyonun tanıtım kokteyli projenin de ortağı olan Swiss Otel Grand Efes’de gerçekleştirildi.

36 EMRE KOCAMUSTAFA OĞULLARI, PINAR BAYKAL, ERHAN-SİNEM ÖZUSTA

UĞURHAN-DUYGU AKDENİZ

DİDEM-SİNEM BALIK


37


38


39


MAG davet

Samimi

ZEYNEP BEKÇİOĞLU

Kutlama

Başkentin en zarif ve hoş bayanlarından Melek Güney Akpınar’ın doğum günü için arkadaşları tarafından özel bir yemek organize edildi. The Rafine Restaurant’da gerçekleştirilen davete Ankara’nın seçkin hanımları katıldı. BERİL ÇAVUȘOĞLU, MELEK GÜNEY AKPINAR

40SEDA, BERİL ÇAVUȘOĞLU, AYNAZ ÖZKAȘIKÇI, MELEK GÜNEY AKPINAR, FEZA SAYER, EBRU DEMİRYÜREK, ZEYNEP BABACAN


41


MAG büyüteç

Nilüfer Berrin Saran berrinsaran@magdergi.com.tr

Tarzi Kuran

Tasarımları ile Mücevhere Tarihsel Bir Dokunuş

Afgan Kraliçesi Süreyya’nın Nefes Kesen Mücevherleri, Nilüfer Tarzi Kuran’ın Tasarımlarında Yeniden Hayat Buluyor.

Ü

nlü mücevher tasarımcısı, Nilüfer Tarzi Kuran ile İstanbul Boğazı’nın en güzel kıyısında bulunan Four Seasons Otel’ de buluşuyoruz. Four Seasons Otel’in “Gift Shop” bölümünde sergilenen NTK mücevherlerini incelerken, hem sıcak bir sohbet hem de neşeli bir fotoğraf çekimi gerçekleştiriyoruz. Konuğum Nilüfer Tarzi Kuran, birbirinden güzel mücevherler tasarlayarak, yıllardır bu sektörde başarı grafiğini hep daha yukarılara çeken, değerli bir isim. 2001 yılında kurduğu NTK mücevher markasının başarı sırrı ise, aile köklerine dayanıyor. Nilüfer Tarzi Kuran’ın aile kökleri, Osmanlı Hanedanlığı’na ve 500 yıl gibi uzun bir süre Afganistan’ı yöneten Kandahar Serdarlarına uzanıyor. 1930’lu yıllarda Afganistan’da çıkan ayaklanma sonrasında dağılan Tarzi ailesi, Amerika, İtalya, İspanya; İngiltere ve İsviçre gibi pek çok ülkeye azınlık olarak yerleşiyor. Nilüfer Tarzi Kuran ve ailesi de Atatürk’ün daveti üzerine Türkiye’ye geliyor. Tasarımlarında Osmanlı ve Afgan temalarının yanı sıra pek çok kültüre ait izler görmemizin nedeni, birçok rengi içinde barındıran köklü bir aileye mensup

42

olmasıdır. Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında NTK mücevherlerinin takipçileri, tasarımların özellikle tarihle iç içe olmasından ve tarihin günümüzle buluşmasından etkileniyor. Nilüfer Tarzi Kuran, tasarımcı kimliğinin yanı sıra, sıcacık, içtenlikli tavrı ile birikimi ve kültürü ile hayranlık uyandıran bir İstanbul hanımefendisi. Mütevazi tavrı ve samimiyeti sayesinde neşeli bir sohbet havasında geçen röportajımızı, MAG dergi farkı ile sizlerle paylaşıyoruz. Sevgili Nilüfer Tarzi Kuran, mücevherle bulușma ve tasarım serüveninizin nasıl bașladığını sizden dinleyebilir miyiz? Çocukluğumdan itibaren mücevhere çok meraklıydım. Ayrıca aileden gelen bir mücevher geleneği vardı. Özellikle babamın halası olan Kraliçe Süreyya’nın muhteşem mücevherlerinin sergilendiği resimler, tüm aile fertlerinin albümlerinde yer alır. Kraliçe Süreyya’nın, yıldızlı tacının, nişanlarının ve elmas kolyesinin yer aldığı resmi, beni çok etkilemiştir. Yurt dışında yaşayan diğer aile fertlerinin mücevherleri de her zaman benim ilgi odağım olmuştur. Yaz aylarında ve tatil-

lerde aile bir araya gelir. Çok renkliliğin ön planda olduğu bu aile toplantılarında, büyük sofralar kurulur, çeşitli dillerde konuşan, farklı farklı ülkelerden gelen, Tarzi ailesinin fertleri birlikte vakit geçirmekten sonsuz keyif alır. Bu toplantılarda beni en çok kadınların taktığı birbirinden güzel mücevherler heyecanlandırır. Hiç unutmam, bu ilgi nedeniyle küçükken anneannemden, içinde elmas, yakut, zümrüt, pırlanta gibi mücevherlerin anlatıldığı masalları dinlemek isterdim. Kısacası yakın çevremde gördüğüm birbirinden muhteşem mücevherler, benim hayal dünyamı süslerdi. Bu ilgi daha sonra benim Amerika’da John Jay Up State New York ‘da mücevher tasarımı ve yapımı üzerine eğitim almama neden oldu. Türkiye’ye döndükten kısa bir süre sonra, evlendim. Evlilik nedeniyle tasarımla ilgili planlarımı bir süre ertelemek zorunda kaldım. Bu dönemde eşimin işi nedeniyle, hem çok seyahat ettik, hem de


yurt dışında çok değişik ülkelerde yaşadık. Uzak Doğu’yu karış karış gezdik. Umman, Pakistan ve Taipei’de yaklaşık 3 sene kaldık. Bu seyahatler sırasında özellikle Uzak Doğu’dan çok etkilendim. Uzak Doğu’daki taşların varak ve altınla kullanılışı, tapınaklar, saraylar ve müzeler bana çok ilham verdi. Ayrıca seyahat etmenin insanın yeni yerler görmesi dışında, dünyaya bakış açısını da etkilediğini düşünüyorum. Bu anlamda Uzak Doğu’nun bana çok şey kattığını söyleyebilirim. Türkiye’ye döndükten sonra ilk tasarım çalışmalarımı tekstil alanında gerçekleştirdim. Osmanlı kaftanlarından etkilenerek, altın ipliklerle işlenmiş yastıklar, masa örtüleri, yatak örtüleri tasarladım. Sonra eğitimini de aldığım mücevher tasarımları üzerinde çalışmaya başladım. İlk mücevher tasarımlarımı ise, altın üzerine değerli taşlar ve pırlantalar ile yaptım. Daha sonra, istediğim sayıda ve büyüklükte model yapabilmek için bronz üstüne altın ile yarı değerli taşlar kullanmaya başladım. Bu sayede daha ekonomik ve bol çeşitli koleksiyonlar hazırlayabilme imkanına da sahip oldum. Tasarımların daha çok kişiye ulaşması bu sayede mümkün oldu. Bir koleksiyonun tasarım sürecinde neler yașanıyor? Bugüne kadar tasarımını yaptığınız koleksiyonlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ben çizerek tasarım yapmıyorum, taşlarla tasarım yapıyorum. Taş odamızdan seçtiğim taşları, o anda takı olarak dizayn ediyorum. Dizayn edilen takı, hangi koleksiyona uygun ise o era içinde yer alıyor. Bizim koleksiyonlarımızın hepsinin tarihten izler taşıdığını söyleyebilirim. Ben tarihe son derece meraklıyım. Özellikle Londra’da Harrods’un kütüphanesindeki tarihi belgeleri tarayarak çok güzel bir arşive sahip oldum. Gittiğim her ülkede, kütüphaneleri, müzeleri, sarayları ve tarihli yerleri gezmek, o ülkenin tarihi ile ilgili

de, özellikle renk ve büyüklük bakımından tasarım sürecinde etkili oluyor. Bizim tasarımlarımızda, koleksiyonlara, her sezon yeni parçalar eklense bile kullanılan malzemeye tarihsel bir dokunuş mutlaka vardır. Bu da bizim tasarımlarımızı diğer tasarımlardan ayıran en büyük özelliktir. Koleksiyonlarımız sırasıyla “Haremin Gizemleri”, Osmanlı Sarayları, “Truvalı Helen” Antik Yunan, “İmparatoriçe Theodore” Bizans İmparatorluğu, “Mısır’ın Gizemleri” Eski Mısır Medeniyeti ve “Maharaja’nın Hatıraları” 16.yüzyıl ve sonrasında Hindistan’da “Maharaja’ların Büyüleyici Mücevherleri”ni konu alıyor.

kitapları almak, okumak en büyük ilgi alanımı oluşturuyor. Bu seyahatlerim sırasında edindiğim tüm bilgiler, tasarımların yaratılması aşamasında beni besliyor. Bu nedenle fırsat buldukça yeni ülkeler, yeni kültürler, yeni insanlar tanımak, o ülkelerin tarihini araştırmaya çalışıyorum. Bir koleksiyonu oluştururken tarihten gelen izlerin yanı sıra sezonun renkleri, trendleri de bizim için çok etkili oluyor. Belirli isimlerde koleksiyonlarımız var. Her yıl sezonun trendlerini göz önünde bulundurarak bu koleksiyonlara yeni parçalar ekliyoruz. Burada koleksiyonları talep eden firmaların istekleri

Koleksiyonlarınızda bronz üstüne altın kaplama ve gümüș kullanıyorsunuz. Tasarımlarınızın en önemli bölümünü ise kullandığınız tașlar olușturuyor. Kullandığınız tașları neye göre seçiyorsunuz? Sizin özellikle taș konusunda tercihleriniz var mıdır? Tüm koleksiyonlarımızı “Jewellery with a meaning” konseptiyle hazırlıyoruz. Her taşın taşıdığı anlam, takılarla birlikte sunuluyor. Ayrıca taşın kesimi, büyüklüğü ve rengi de çok önem taşıyor. Genellikle tasarımlarımızda yarı değerli taşlara yer veriyoruz. Güney Afrika’dan, Uzak Doğu’dan, Hindistan’dan, Güney Amerika’dan, Afganistan’dan gelen zümrüt, yakut, safir, yeşim taşı, florit, pembe ve mavi quartz, kristal, inci, turmalin, sedef taş, turkuaz, swarovski, yeşil, mor, kırmızı zirkon, ametist kullandığımız taşlardan bazıları. Ben pastel renkleri, özellikle pudra tonlarını çok seviyorum. Yeşil ametist, pembe quartz benim favori taşlarımdır diyebilirim. Ailenizde sizin dıșımızda mücevher tasarımı ile ilgilenen kișiler var mı? Osmanlı kaftanları tasarımı yapan, bu alanda pek çok başarıya imza atmış olan kız kardeşim Yasemin Tarzi, bana göre ailemizin sanatsal konularda en yetenekli

43


MAG büyüteç kişisidir. Özellikle çok başarılı bulduğum “Harem” koleksiyonu büyük ilgi gördü. Bu koleksiyonu halen İstanbul Beşiktaş Four Seasons Otel’de sergilenmektedir. Dünyaca ünlü modacı Diane Von Furstenberg ile DVF butiğinin İstanbul Brandroom içindeki corner açılıșında bir araya geldiniz. Tüm basının büyük ilgi gösterdiği bu bulușmanın detaylarını sizden dinleyebilir miyiz? Dünya çapında bir moda ikonu olan Diane Von Furstenberg, İstanbul Brandroom içindeki mağazasının açılışı nedeniyle Türkiye’ye geldi. Mağaza açılışı sırasında kendisine hediye ettiğim, “Truvalı Helen” koleksiyonundan ametistli ve turkuaz taşlarla süslü kalın Roma bileziğini, Türkiye’de bulunduğu sürece hiç kolundan çıkarmadı. Ülkesine döndükten sonra da bana bir teşekkür maili gönderdi. Katıldığı tüm davetlerde bu bileziği kolunda taşıyan Diane Von Furstenberg, en son Karl Lagerfeld’in Paris’de verdiği “Vogue” davetinde, benim bileziğimle dergilerde yer aldı. Sevgili Diane Von Furstenberg başarılı bir modacı olmasının yanında çok zarif ve son derece mütevazi bir kişi. Kendisi ile haberleşmeye devam ediyoruz. Gelecekte New York’da birlikte neler yapabileceğimizi araştırıyoruz. Sadece Diane Von Furstenberg değil dünyada pek çok starın sizin tasarımlarınızı taktığını biliyoruz. Yurt dıșı serüveniniz nasıl bașladı? Hem dünyada hem Türkiye’de mücevherlerinizi kullanan ünlüleri öğrenebilir miyiz? Ünlü sinema sanatçısı Rita Hayword ve Ağa Han’ın kızları Prenses Yasmin ile 2005 yılında Türkiye’ye yaptıkları ziyaret sırasında tanıştım. Benim tasarımlarımı çok beğenen Prenses Yasmin, New York’da Waldorf Astorıa Oteli’nde düzenlenen bir yardım gecesinde, “Truvalı Helen” koleksiyonumdan bir bileziğin müzayede ile satılmasını, gelirinin de

44

Parkinson hastaları yararına kullanılmasını rica etti. Biz de hemen bu bileziği kendilerine gönderdik. Böylece New York serüvenimiz başlamış oldu. Daha sonra New York Plaza Athenee Oteli’nde üç gün süren bir “trunk show” düzenledik. Burada Vogue, Harpers Bazaar gibi ünlü dergilerin editörleri ile Oprah Winfrey, Debra Messing, Jennifer Lopez gibi ünlülerin stilistlerini ağırladık. Böylece koleksiyonumuzu tanıtma fırsatı bulduk. Bu ünlü isimlerin hepsi değişik okazyonlarda benim tasarımlarımı taktılar. Türkiye’de ise Aylin Tahincioğlu, Derin Mermerci, Derya Baykal, Ebru Akel, Güzide Duran gibi pek çok ünlü isim, benim tasarımlarımı takıyor. Ayrıca Ebru Akel rol aldığı “Küçük Sırlar” isimli dizide tasarımlarımızı kullanmıştır. Nilüfer Tarzi Kuran tasarımlarının mücevher tutkunları tarafından sıkı bir șekilde takip ettiğini biliyoruz. Özellikle internet siteleri aracılığıyla pek çok kișiye ulașabiliyorsunuz. Koleksiyonlarınızın hem yurt dıșında, hem de yurt içinde nerelerde sergilendiklerini öğrenebilir miyiz? Yurt dışında Harvey Nichols Dubai, Harvey Nichols Riyad, Bloomigdales Dubai, Boutique 1 Dubai, Dubai Havaalanı, Villa Moda Kuveyt ve Bahreyn’de. Yurt içinde ise, Harvey Nichols İstanbul ve Brandroom İstanbul, İstanbul Beşiktaş Four Seasons Otel “Gift Shop”da, son olarak da Ankara’da yeni açılan Harvey Nichols mağazası ile yine Ankara’da Arjantin Caddesi’nde bulunan “Şaşaa Butik”de koleksiyonlarımızı sergiliyoruz. Koleksiyonlarımızın Ankara’da sergilenmeye başlamasının bizi çok heyecanlandırdığını özellikle belirtmek istiyorum. Trendleri yakından takip eden, birbirinden şık Ankaralı hanımın üzerinde, NTK mücevherlerini görmek bizi çok gururlandırıyor.

2011 yılının takı trendleri nelerdir? 2011 yılı için NTK markası neler tasarladı? Tasarıma yönelik yeniliklerinizi öğrenebilir miyiz? 2011 yılında, yine pastel renkler yükselişe geçiyor. Uçuk sarılar, pembe ve bej tonları tercih ediliyor. Bizim 2011 yılı için hazırladığımız koleksiyonumuz, “Maharaja’nın Hatıraları” isimli koleksiyonun devamı olarak düşünüldü. Bu koleksiyon ile Maharajaların masalsı dünyasına konuk oluyoruz. Koleksiyonda Hindistan’dan gelen faset kesimli yeşil, mor ve kırmızı zirkon taşları, inci ve swarovskilerle bezedik. Turkuaz, kök yakut, inci ve pembe quartzlarla hazırladığımız mücevherler bizi Maharajaların hazine odalarına doğru gizemli bir yolculuğa çıkarıyor. Ayrıca bu yıl, NTK mücevherleri, tekstil sektöründe çok başarılı bulduğum “NY Style” ile ortak bir çalışma yaparak bir ilke imza atmış olacak. “NY Style”ın tekstil ürünleri ile NTK mücevherlerinin buluşması, bizi şimdiden heyecanlandırıyor. Son olarak aksesuar seçimi sırasında dikkat edilecek hususlar konusunda okuyucularımıza neler söylemek istersiniz? Doğru aksesuar seçimi gerçekten çok önemlidir. Çünkü aksesuarların kıyafetin hem tamamlayıcısı, hem de vazgeçilmez bir parçası olduğunu düşünüyorum. Seçim yaparken kişinin yaşı, kilosu, vücut tipi, hatta ten rengi çok önemlidir. Doğru aksesuarı seçerek vücut tipindeki defoları örtmek, dikkati aksesuara yöneltmek akıllıca olacaktır. Ayrıca giyilen kıyafetle aksesuarın uyumlu olması, çok önemlidir. Gece kıyafetleri ile gündüz kıyafetleri arasındaki fark aksesuarlar için de geçerlidir. Sevgili Nilüfer Tarzi Kuran’a İstanbul Beşiktaş Four Seasons Otel’de gerçekleştirdiğimiz bu sıcak sohbet için çok teşekkür ediyoruz. Tarihin gizemini, günümüzün trendleri ile birleştirerek tasarladığı masalsı mücevherlerini, çok yakında dünyanın ünlü müzelerinde de görmeyi arzu ediyoruz. Röportaj: Berrin Saran Fotoğraflar: Özlem Şen Yer: İstanbul Beşiktaş Four Seasons Otel


45


MAG davet

MÜGE SIRMABIYIK

ASLI KÜSEYİROĞLU

DERYA KARAGÜLLE

Dilek Hanif 2011 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu DİLEK HANİF

46

DİLEK HANİF, ASLI SOYAK

Dilek Hanif 2011 İlkbahar/Yaz Haute Couture Koleksiyonu, İstanbul Kuruçeşme’de bulunan Les Ottomans Otel’de gerçekleştirilen bir kokteyl ile tanıtıldı. Merakla beklenen ve tamamı 10 parçadan oluşan koleksiyonun defilesine cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. Osmanlı ve Anadolu kültürünü kendince yorumlayan Dilek Hanif’in, koleksiyonunda Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel giysilerinden esinlenmesi dikkat çekti.

EBRU GÖKÇEK, DİLHAN HANİF

FİKRET ERCAN, DİLEK HANİF


47


MAG kutlama

GÖKHAN ÖĞÜT, SİNAN KIZILDAĞ

FARUK-FÜSUN ECZACIBAȘI

SUZAN-HALUK DİNÇER

ERDAL KARAMERCEN

Türkiye BilişimVakfı 15.Yılını Kutladı

1995 yılında Türkiye’yi bilişim anlamında ilerletme hedefi ile kurulan Türkiye Bilişim Vakfı(TBV), kuruluşunun 15.yılını iş ve cemiyet hayatının birçok seçkin isminin katılımıyla beraber Four Seasons Hotel’de düzenlenen özel bir gece ile kutladı. Ev sahipliğini vakfın başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın yaptığı gecede katılanlara en büyük sürpriz Cem Yılmaz’ın sahne alması oldu. Cem Yılmaz her zaman olduğu gibi katılanlara keyifli anlar yaşattı.

48

FARUK ECZACIBAȘI - CEM YILMAZ

ANİ, SEVAN BIÇAKÇI


49


MAG röportaj

Dragons’ Den İle Hayaller Gerçek Oluyor Dünyanın birçok ülkesinde yayınlanan Dragons’ Den binlerce kişinin hayalini gerçekleştiriyor. Türkiye’de de 5 ünlü yatırımcının katılımıyla gerçekleşen Dragons’ Den’de kendilerine sunulan fikirleri değerlendirmeye alan yatırımcılar, “ejder”i temsil ediyor. Ejderler; Türkiye’nin önde gelen tanınmış isimlerinden Alphan Manas, Baybars Altuntaş, Gamze Cizreli, Nevzat Aydın ve Yalçın Ayaydın ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik ve siz değerli MAG okuyucuları için Dragons’ Den ile ilgili merak edilenleri sorduk... 50


51


MAG röportaj

Brightwell Holdings Yönetim Kurulu Başkanı

Alphan Manas Dragons’ Den’in ejderhalarından başarılı iş adamı Brightwell Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas girişimcilerle ilgili düşüncelerini bizlerle paylaştı, programla ilgili önemli konulardan bahsetti…

Dragon olabilmek için neler gerekiyor? Neden Türkiye için sizi seçtiler ve siz nasıl kabul ettiniz? Dragons’ Den katılımcıları format gereği genelde birden fazla sektöre “Meslek Yatırımcı” sıfatıyla en az 25,000-50,000 dolar yatırım yapmış ve birikimini de birinci nesil yatırımcı olarak sıfırdan sağlamış olan kişilerden oluşur. Ben de bu özelliklere sahip olduğum için davet edildim ve Türkiye için çok yararlı bir program olduğunu düşündüğüm için de kabul ettim.

Șu anda ortak olduğunuz projeler nasıl gidiyor? Sonradan pișman olduğunuz ya da “Tüh bunu kaçırdık” dediğiniz oldu mu? Şu anda projelere yeni konsantre oluyoruz. Her konuda olduğu gibi Türkler “Bugün sünnet, yarın deniz” sloganı ile hareket ettikleri için, beklenti de böyle gelişiyor. Yani bizim elimiz değince işlerin bir anda patlayacağı sanılıyor. Belki “Inploid.com” böyle olacak. Çünkü çok hızlı sonuca gidebiliyor ama diğerleri için zamana ihtiyaç var. Benim tüm yatırımlarımda firmaların ele avuca gelmesi üç yılı alıyor.

Hepiniz bu zamana kendi emeklerinizle geldiniz ve her biriniz kendi sektörünüzde çok bașarılısınız. Peki sizce, yatırım yaptığınız girișimciler bir tane projeyle sektörde kalıcı hale gelebilirler mi? Yani uzun süreli iș hayatında ayakta kalabilirler mi? Ne tür bir projenin gelebileceğini kestirmek mümkün değildir. Özellikle internet bazlı projelerin nereye kadar gidebileceğini tahmin etmek mümkün olmuyor. Projenin yapısına bağlı olarak milyar dolar bile kazanabilirler. O yüzden projenin sayısından ziyade burada gerçekten içerik önem arz ediyor.

Siz ișe ilk bașladığınızda bu noktaya gelebileceğinizi düșünür müydünüz? Hayır asla. Benim çok benimsediğim Oliver Cromwell’in bir sözü vardır: “Kimse, nereye gittiğini bilmeyen kadar yükseklere çıkamaz.” Ben uzun vadeli hedeflerle değil, belirli amaçlarla başladığım işlerde hiç beklemediğim noktalara geldiğimi gördüm ve konferanslarımda da girişimci adaylarıyla bunları paylaşıyorum.

Sizce bugüne kadar gelen projelerden en ilginci/ ilginçleri hangileriydi? Elbette bakış açısı her Dragon’a göre değişir. Bana göre en ilginç olanları benim yatırım yaptıklarımdı diyebilirim. Bazı işlerin girişimciye çok para kazandıracağını ama benim çok fazla katkımın olamayacağı için katılmadığımı da söylemek isterim. Örneğin “French Manikür Seti” projesi sahibinin ileride çok başarılı bir iş kadını olacağını düşünüyorum.

52

ni i ğ i t t i g e y re Kimse, ne n kadar bilmeye az. m a k ı ç e r yüksekle

Sizce katılımcıların yaptığı en büyük hata ya da eksiklik nedir/nelerdir? Türkiye’deki girişimciler bir ürünün veya şirketin değerini gerçekten hesaplayamıyorlar. İngiltere formatındaki Dragon’lardan istenen rakamlarla bizden istenen rakamlar gerçekten çok farklı. Bizden inanılmaz yüksek rakamlar isteniyor. Biz kendimizi melek yatırımcı olarak görüyoruz ve melek yatırımcının en fazla yatırım yapacağı miktar Türkiye’de 150,000 TL’yi geçmemelidir. O yüzden Türkiye’de birçok projeye Dragon’lar beraberce ortak oluyorlar. Siz karșı tarafta yani, sizlere projelerini sunan kișiler yerinde olsanız ne gibi șeylere daha çok dikkat edersiniz? Kendimden emin bir şekilde, çok hızlı olarak kendimi ifade ederdim. Hangi detayın yatırımcıyı sıktığını, hangisinin etkili olduğunu öğrenerek Dragonların karşısına çıkardım.


Deulcom International’ın Sahibi Ünlü İş Adamı

Baybars Altuntaş Genç yaşta 400 dolar sermaye ile Deulcom International’ı kuran ve pek çok kişiye iş imkanı sağlayan Dragons Den’in başarılı yatırımcısı Baybars Altuntaş girişimcilere MAG aracılığıyla önemli ipuçları verdi…

Dragon olmak için neler gerekiyor? Neden Türkiye için sizi seçtiler ve siz nasıl kabul ettiniz? Şimdi Dragon olabilmek için 22 ülkedeki ortak kriter şu: Sizin sıfırdan gelmiş başarılı bir girişimci olmanız gerekiyor. Yani anneden, babadan, aileden kalan iş ya da paranın üzerine kurulmuş bir başarı değil. Ben 1992 yılında Deulcom International’ı 400 dolar sermayeyle kurmuş bir insanım. Beni de bu kriteri burada birebir tutturduğum için Dragons’ Den’e çağırmışlar. Ben neden bu teklifi kabul ettim diye soracak olursanız yeni Baybars Altuntaşlar çıksın diye, yeni girişimcilere destek olabilmek adına kabul ettim.

Siz ișe ilk bașladığınızda bu noktaya gelebileceğinizi düșünür müydünüz? Şimdi açık söylemek gerekirse hiçbir girişimci bir işe başlarken 20 yıl sonra nereye geleceğini düşünemez. Bunu söyleyen varsa abartıyor. Netice itibariyle iş fikriniz doğruysa, işinizi de ciddiye alarak yapıyorsanız başarıya ulaşmamanız için hiçbir neden yok. O yüzden ben tüm girişimcilere mutlaka Dragons Den’e projem küçük-büyük, üreteceğim kar Dragonlar’ın hoşuna gider-gitmez diye düşünmeden projeleriyle mutlaka Dragons Den’e başvurmalarını öneriyorum.

Hepiniz bu zamana kendi emeklerinizle geldiniz ve her biriniz kendi sektörünüzde çok bașarılısınız. Peki sizce, yatırım yaptığınız girișimciler bir tane projeyle sektörde kalıcı hale gelebilirler mi? Yani uzun süreli iș hayatında ayakta kalabilirler mi? Ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, eğitim sektöründe yapmış olduğum yatırımla girişimcilik sektörünü yürüttüm. Neden, çünkü bir işletmenin kuruluşunu ve başarıya ulaşana kadar her aşamasını bizzat kendim test ederek bu noktaya geldim ve ondan sonra turizm, sanal eğitim sektörü gibi sektörlere girdim. Dolayısıyla da ben zaten yeni başlayan girişimcilere 3, 4 ayrı sektöre aynı anda odaklanmalarından ziyade tek bir sektörde oyunun tüm kurallarını öğrendikten sonra yeni sektörlere yönelmeleri taraftarıyım. Odaklanma çok önemli çünkü. Odaklanılan o işi başarıya ulaştırma işi çok önemli.

Sizce katılımcıların yaptığı en büyük hata ya da eksiklik nedir/nelerdir? Yatırımcı Baybars Altuntaş olarak bazı kriterlerim var onu da burada sizin okurlarınızla paylaşmak isterim. Aslında bir noktada kopya veriyoruz ama MAG okuyorlar o zaman hak ettiler bu kopyayı: Şöyle ki bir iş fikrinin olması tek başına benim için yeterli değil. Diyelim ki bir internet projeniz var. Bu projenin iş fikri çok güzel olabilir. Ama bu sitenin algoritması yazılmış mı? Bu siteyi kullanan kaç kişi var? Bu aşamaları tamamlamış olması gerekiyor ki Baybars Altuntaş devreye girsin ve işi büyütsün. Ama bizim genel girişimcilerimiz bırakın üçüncü, beşinci aşamayı maalesef sadece bir A4 kağıda benim şöyle bir iş fikrim var gelin buna ortak olun, bu fikrin %20’si için 300 bin istiyorum gibi tekliflerle geliyorlar. Örneğin bir arkadaşımız 300 tane koyun alacak %20’si için 300 bin lira istiyorum. Bu koyunlar yavruladığında satacağız 900 tane yavrusu olacak dedi. Biz dışarıdan kendimiz de koyun alabiliriz... Biz olmasak yavrulayamıyor mu bu koyunlar, gibi sorular çıkıyor ortaya. Maalesef girişimcilerimiz iyi bir iş fikrinin karşısında gerçekten ortak olacağımıza inanma hatası yapıyorlar.

Sizce bugüne kadar gelen projelerden en ilginci/ilginçleri hangileriydi? Açıkçası, sosyal paylaşım sitesi olarak ‘’Inploid’’ olandı. Ona zaten yatırım yaptım. Tüm ejderler zaten yatırım yaptılar. Ortak olarak odaklandık. Tuğla projesi en ilginç gelen projeydi. Ona sadece ben yatırım yaptım. Atık kağıttan tuğla üretimi sadece ticari değil aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi olarak da ele alınması gereken bir konuydu. Bir taşla iki kuş vurabileceğimiz bir projeydi dolayısıyla da o proje beni çok heyecanlandırdı. Șu anda ortak olduğunuz projeler nasıl gidiyor? Sonradan pișman olduğunuz ya da “Tüh bunu kaçırdık” dediğiniz oldu mu? Yani ‘’tüh bunu kaçırdık’’dediğim bir proje olmadı. Pilates Akademi çok güzel kuruldu belli bir noktaya geldi. İnşaat safhasından, spor tesisi oluncaya kadar hepsi adım adım kayıt altına alındı. 12. bölümde hepsini seyircilerimizle televizyonda paylaştık. Albert’in yine benim desteklediğim ‘’İlk Buluşmalar’’ isimli seminer organizasyon projesi’nin birincisine yaklaşık 150 kişi katıldı. Inploid bir hafta gibi çok kısa bir zamanda 5.000 üyeye ulaştı ki bu Facebook’tan bile daha hızlı bir üye kazanım ringi.

Siz karșı tarafta yani, sizlere projelerini sunan kișiler yerinde olsanız ne gibi șeylere daha çok dikkat edersiniz? Açıkçası önümde çok değerli bir 30 dakika var diye düşünürüm. Bu 30 dakikayı değerlendirecek çok önemli 5 tane beyin var. Bu 5 tane çok önemli beynin her birinin 30 yıllık iş tecrübesini ortaya koyarsak 150 yıllık bir iş tecrübesi karşınızda duruyor. Normal şartlarda bu kadar tecrübesi olan insanları bir araya getirmek çok zor. Ben olsam bu fırsatı çok iyi değerlendirirdim. İnsanların neticede çok iyi iş fikirleri olabilir. Ama bunları bize anlatamadıkları takdirde, biz sorduğumuz sorulara cevap alamadığımız takdirde topun taca gitmesi de çok mümkün...

Odaklanılan işi başarıya ulaştırmak çok önemli. 53


MAG röportaj

Ankara’nın En Başarılı İş Kadını

Gamze Cizreli

Ankara’nın başarılı iş kadınlarından Gamze Cizreli Dragons’ Den programında yatırımcı olarak pek çok girişimciye hayallerini gerçekleştirme fırsatı sunuyor. Gamze Cizreli ile Dragons’ Den hakkında yatırımcı olarak nelere dikkat edildiğini, girişimcilerin ne gibi fikirlerle gelmesi gerektiğini sorduk. Gamze Cizreli’nin bugüne kadar elde ettiği başarılarından konuşarak MAG okurları için merak edilen birçok şeyi sorduk… Dragon olabilmek için neler gerekiyor? Neden Türkiye için sizi seçtiler ve siz nasıl kabul ettiniz? Dragon, ejderha demek. Ejderhalar, bütün efsanelerde kuvvetli yaratıklardır. Sanırım, bu yarışmada yatırımcılara verilebilecek en güzel isimlerden biri. Ben de yarışmanın tek “Kadın” Dragon’u, arkadaşlarımın deyimi ile Ejder Ana olarak, bugüne kadar yaptığım her işte, standardın üzerinde bir başarı elde etmem, yiyecek içecek sektörüne sayısız marka kazandırmam, sonsuz girişimci ruhum ve girişimciliğe verdiğim önem sayesinde seçildiğimi düşünüyorum. Hepiniz bu zamana kendi emeklerinizle geldiniz ve her biriniz kendi sektörünüzde çok bașarılısınız. Peki sizce, yatırım yaptığınız girișimciler bir tane projeyle sektörde kalıcı hale gelebilirler mi? Yani uzun süreli iș hayatında ayakta kalabilirler mi? Tabii ki gelebilirler. İş hayatında başarıya ulaşmanın en önemli kriteri, fikir aşamasında bile olsa, projenize “inanmak”. Projenin fikirden çıkıp hayata geçmesi ve sürekli başarı ivmesini yakalayabilmesi için doğru araştırma yapmak çok önemli. Bu, tek bir proje için de, yatırım yapılacak birden fazla proje için de geçerli. Kısacası, fikir sahibi, fikri kadar parlak olmalı benim için! Sizce bugüne kadar gelen projelerden en ilginci/ilginçleri hangileriydi? Donped, keman yaylarına led ışık bağlanarak yapılan şov, basbağla olarak sıralayabilirim. Șu anda ortak olduğunuz projeler nasıl gidiyor? Sonradan pișman olduğunuz ya da “Tüh bunu

anın en şm la u a y rı şa ba da ın at y ha ş İ ak. önemli kriteri projenize İnanm 54

kaçırdık” dediğiniz oldu mu? Tek başıma ortak olduğum ve diğer Dragonlarla beraber ortak olduğumuz projeler var... Bir sosyal paylaşım sitesi olan inploid.com, bibardakmeyve.com, hayvancılıkta kullanılan Kızgınlık Dedektörü Farmio, pizza kutularına uygulanan ve pizzayı sıcak tutan Dragons’ Box. Hepsi şu an için gayet iyi gidiyor. Sonradan pişman olduğum keşke girseydim dediğim bir proje yok. Önümüzdeki bölümlerde daha da heyecanlı projeler göreceğimizi düşünüyorum. Siz ișe ilk bașladığınızda bu noktaya gelebileceğinizi düșünür müydünüz? Bu noktaya geleceğimi hayal ederdim evet. Bir işe aşkla bağlanırsanız, gecenizi gündüzünüze katarak her detayı ile bizzat ilgilenerek, merak etme duygunuzu kaybetmeden, araştırıp soruşturarak size ve işinize en uygun alternatifleri değerlendirerek ilerlerseniz, hayal ettiğiniz noktaya hatta belki daha da fazlasına ulaşmanız mümkün. Çok klasik olacak ama çalışmadan ve risk almadan başarıya ulaşmak imkansız! Sizce katılımcıların yaptığı en büyük hata ya da eksiklik nedir/nelerdir? Bazı girişimciler, projelerinin gereksiz sayılabilecek detaylarını da uzun uzun anlatarak ana fikirden uzaklaşıyorlar. Bazıları matematiksel olarak yanılgıya düşüyor. Real rakamlardan uzak, farklı hesaplamalar yapıyorlar. Girişimci, heyecanını ve inancını bize doğru aktaramıyor. Siz karșı tarafta yani, sizlere projelerini sunan kișiler yerinde olsanız ne gibi șeylere daha çok dikkat edersiniz? Sunduğum iş konusunda çok detaylı bilgi edinerek çıkardım karşılarına. Rakamlara çok hakim olarak... Yatırımcıdan istediğim paranın geri dönüş süresini kısa tutmaya çalışırdım. Bazen girişimciler Baybars’ın deyimi ile “Alice Harikalar Diyarında” gibi gerçekçi olmayan hedefler anlatıyorlar. Ayakları yere basan, inançlı, projesi konusunda bilgili ve fark yaratacak bir projeyle gelen bir girişimcinin yatırım almadan gitmesi imkansız.


Yemeksepeti.com CEO’su

Nevzat Aydın

Dragons’ Den’in ejderlerinden olan yemeksepeti.com’un genel müdürü Nevzat Aydın diğer yatırımcılar ve girişimcilerle yaşadıkları ilginç anları ve kendilerine sunulan projeleri MAG okuyucuları ile paylaştı. Dragon olabilmek için neler gerekiyor? Neden Türkiye için sizi seçtiler ve siz nasıl kabul ettiniz? Girişimci bir ruha sahip olduğum için Dragon’ların arasında yer alıyorum diyebilirim. Ayrıca aileden kalan bir sermayeyle değil sıfırdan ortaya çıkarılan başarılı bir projeye sahip olmak, Dragon seçilmek için önemli kriterlerinden biri. Dragons’ Den programını Türkiye’ye gelmeden önce de iyi tanıyordum, yapım ekibi Sera Film’i de tanıdıktan sonra güzel bir proje olacağına inanarak Dragon koltuğunda oturmayı kabul ettim. Hepiniz bu zamana kendi emeklerinizle geldiniz ve her biriniz kendi sektörünüzde çok bașarılısınız. Peki sizce, yatırım yaptığınız girișimciler bir tane projeyle sektörde kalıcı hale gelebilirler mi? Yani uzun süreli iș hayatında ayakta kalabilirler mi? Yatırım projelerinin iyi planlanması, yüksek başarı potansiyeline sahip olması ve sürdürülebilir nitelikte olması gerekir. Bir girişimci mutlaka geniş perspektifli bir bakış açısına sahip olmalı ve uzun vadede işlerin nasıl yürüyeceğini öngörebilmelidir. Sizce bugüne kadar gelen projelerden en ilginci/ilginçleri hangileriydi? Programın ilk girişimcilerinden biri “Basbağla” projesiyle gelmişti, “Basbağla” ayakkabınızı bağlarken ayağınızı üzerine koyabileceğiniz, duvara monte edilen bir kutu. Bence bu ürünün bir proje olarak oraya çıkabilmesi bile sıkıntılı, üstelik Baybars ve Alphan bu projeye neredeyse yatırım yapacaklardı! Sonraki dönemde her ikisi de Karadenizli olan girişimcilerden gelen kaşıklı çay ve kovan projeleri vardı. Ne yazık ki bu projeler de girişimcilerin karakterleri ve inatçı yapıları yüzünden yatırım alamadı. Her iki projede de “küçük olsun bizim olsun” bakış açısı hakimdi, teklif vermemize rağmen yatırım yapamadık. Șu anda ortak olduğunuz projeler nasıl gidiyor? Sonradan pișman olduğunuz ya da “tüh bunu kaçırdık” dediğiniz oldu mu? İlk yatırımım olan pilates salonu projesi için projenin sahibi Abdullah Bey’le çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Inploid.com soru-cevap üzerine kurulu bir internet komünitesi projesi, bu projede de geliştirme anlamında epey yol kat ettik. Bir de büyükbaş hayvanların kızgınlığını ölçen bir alete yaptığım yatırım var, bu projede de girişimci Kaan Bey hem akademik tecrübesi olan hem de sahada ciddi çalışmalar yapmış biri ve güzel bir ortaklığımız var. Projelerin hepsi şu an beni memnun edecek seviyede gidiyorlar, hepsinde yalnızca projeye değil girişimciye yatırım yaptığımı görmek beni mutlu ediyor. Daha önce bahsettiğim çaylı kaşık ve kovan projelerine yazık olduğunu düşünüyorum, keşke ortaklıklar kurulabilseydi. Siz ișe ilk bașladığınızda bu noktaya gelebileceğinizi düșünür müydünüz? Benim bir girişimci olarak iş hayatına atılmam, tamamen önceden planladığım bir şeydi. Bir girişimi gerçekleştirmeden önce detaylı bir araştırma yapmak gerektiğine inanıyorum ve öyle de yaptım. ABD’de öğrenim gördüğüm dönemde e-ticaret ile ilgili gelişmeleri yakından inceleme fırsatım oldu. İnternet sektörünü ve e-ticaret faaliyetlerini

yakından takip ediyordum. Zaten ABD’ye gitmekteki asıl amacım internet projelerinin doğduğu Silikon Vadisi’nde vizyon ve teknoloji anlamında kendimi geliştirmekti. Ardından da mutlaka Türkiye’ye dönerek başarılı projeler gerçekleştirmeyi amaçlıyordum. Paket servis ve internet bazlı bir projeyi Türkiye’de hayata geçirmek düşüncesi aklımda şekillenmeye başladı. Türkiye’ye dönünce de gözlem ve fikirlerimi böyle bir projede yer alabileceğini düşündüğüm Melih Ödemiş ve Cem Nufusi ile paylaştım. Daha sonra hem restoran hem de kullanıcı bazında bu tarz bir ihtiyaca yönelik talep olup olmadığını araştırdık. Bu çalışmalar sonucunda, gerçekten böyle bir ihtiyaç olduğunu saptayınca kurulum çalışmalarına başladık. Yemeksepeti.com, ülkemizin ilk ve en büyük online yemek siparişi sitesi olarak 2000 yılında kuruldu, 2001 yılının Ocak ayında da online olduk. Tüm internet kullanıcılarına ve ilgili restoranlara, internetten yemek siparişi verebilme ve alabilme olanağı sağlıyoruz. Ben bu projenin çok başarılı olacağını öngörerek ilk adımlarımı attım. Bugün bulunduğumuz noktadan geriye baktığımda doğru zamanda doğru yerde doğru bir projeyle ortaya çıktığımızı görüyorum. Sizce katılımcıların yaptığı en büyük hata ya da eksiklik nedir/nelerdir? Katılımcı profilini genel olarak değerlendirmek gerekirse, karşılaştıkları en büyük problemin projelerine dışarıdan bir gözle bakamamaları olduğunu görüyorum. Gerçekçi olmayan projelerle karşılaştığımız çok sık oluyor. Bir yatırım projesinin gerçekleşebilmesi için ilk koşullardan biri makul bir süre içerisinde kazanç sağlamaya geçmesi gerekliliğidir. Programa katılan girişimcilerin pek çoğunun bunu gerçekçi olarak hesaplayamadığını görüyorum. Arz ve talebi doğru değerlendirmek gerekiyor. Piyasanın nabzını yoklamak, günün dinamiklerini, tüketicilerin tercihlerini hissedebilmek gerekiyor. Bir girişimci mutlaka geniş perspektifli bir bakış açısına sahip olmalı ve uzun vadede işlerin nasıl yürüyeceğini öngörebilmelidir. Bir de sunum sorunu var. Bir girişimcinin projesini en iyi şekilde sunabilmesi gerekir. Projeye inandığını, başaralı bir şekilde yürütebileceğini görebilmeli ve onunla aynı heyecanı duyabilmeliyiz.

Dragons’Den doğru projesi olan kişilere büyük bir fırsat sunuyor.

Siz karșı tarafta yani, sizlere projelerini sunan kișiler yerinde olsanız ne gibi șeylere daha çok dikkat edersiniz? Dragons’ Den, doğru projesi olan kişilere büyük bir fırsat sunuyor. Ancak doğru projeyle ortaya çıkmak da yeterli değil. İş uygulamaya geldiğinde de bunu yürütebileceğine bizleri inandırabilmeli. Ben olsam bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirebilmek için detaylı bir ön çalışma yapar ve ancak çok inandığım bir proje ile yatırımcıların karşısına çıkardım.

55


MAG röportaj

İpekyolYönetim Kurulu Başkanı BaşarılıYatırımcı

Yalçın Ayaydın Giyim dünyasının önemli isimlerinden olan İpekyol markasının kurucusu Yalçın Ayaydın iş dünyasından edindiği tecrübeleri, Dragons’Den’de sunulan projeleri MAG okuyucuları için paylaştı… Dragon olabilmek için neler gerekiyor? Neden Türkiye için sizi seçtiler ve siz nasıl kabul ettiniz?

Dragon olabilmek için iyi bir girişimci olabilmek gerekiyor. Birinci kural; işini kendi emekleriyle kendisinin yaratması lazım. Kurucusu olduğu ve hedeflerini yerine getirdiği bir işe sahip olmak başarılı bir girişimcilik hikayesini var eder. Bana proje teklifi arkadaşım Alphan Manas’tan geldi. Zaten proje için ilk teklif Alphan Manas’a gitmişti. Alphan da benim ismimi önermiş ve böylece ben de başarılı bir projenin içinde yer almaya başlamış oldum.

kadar gelen projelerden en ilginci/ilginçleri hangileriydi?

Inploid… Henüz yayınlanmadı, yayınlandığında herkes görmüş olacak. Şimdi söyleyerek işin heyecanını kaçırmak istemem. Șu anda ortak olduğunuz projeler nasıl gidiyor? Sonradan pișman olduğunuz ya da “Tüh bunu kaçırdık” dediğiniz oldu mu?

Ortak olduğum iki proje var. Henüz hayata geçmediler. “Tüh kaçırdım” dediğim bir proje olmadı. Zaten kaçırılmayacak bir projeyi o an hissediyor ve ortak oluyoruz. Siz ișe ilk bașladığınızda bu noktaya gelebileceğinizi

Hepiniz bu zamana kendi emeklerinizle geldiniz ve her biriniz kendi sektörünüzde çok bașarılısınız. Peki, sizce yatırım yaptığınız girișimciler bir tane projeyle sektörde kalıcı hale gelebilirler mi? Yani uzun süreli iș hayatında ayakta kalabilirler mi?

Tabii ki biz nasıl başardıysak onlar da aynı başarıyı yakalayacaklardır. Başta kendilerini kanıtlamaları gerekecek, zorlanacaklar belki ama başaramayacaklarına inanmıyorum. İyi birer girişimci olacaklardır. Biz de yola çıktığımızda yanımızda sadece inancımız, kendimize olan güvenimiz vardı. Başarının temelini zaten bu inanç oluşturuyor. Onlar inandılar ve en büyük adımı Dragons’ Den’e katılarak attılar, bundan sonrası da eminim onlara başarıyı getirecektir.

56

Sağlam, içi dolu projelere tereddütsüz evet diyorum.

Sizce bugüne

düșünür müydünüz?

Kesinlikle düşünüyordum çünkü kendime inanıyordum, yapacağım işe inanıyordum. Başlarken bu inanç ve güvenle başladım. Yaptığım işi çok iyi biliyordum, ben kendime güvendim herkes de bana güvendi. Sizce katılımcıların yaptığı en büyük hata ya da eksiklik nedir/nelerdir?

Altı dolmamış, hayal ürünü projeler geliyor. Sağlam, içi dolu projelere tereddütsüz evet diyorum. Bugüne kadar açıkçası içi dolu çok fazla proje görmedim. Siz karșı tarafta yani, sizlere projelerini sunan kișiler yerinde olsanız ne gibi șeylere daha çok dikkat edersiniz?

İlk önce çok iyi, uğraşılmış bir prezentasyon hazırlarım. Nasıl bir iş yapacağımı çok iyi anlatırım. Yatırım yapacak kişiye hiçbir iş bırakmam, bütün işleri kendim hallederim ki yatırımcım para dışında bir de bana zaman harcamasın.


57


58


59


MAG davet

AYÇA YÜCE BETİNA MACHLER

BANU BİRKAN

SERRA TOKAR

Ünlü Mucide MUSTAFA-MEHMET TONER

60 MELİS MURATHANOĞLU

CEM HAKKO

Özel Davet

YASEMİN-SEDAT ALOĞLU

YASEMİN-JEFF KAMHİ


61


MAG davet

GÜLER SABANCI

MUSTAFA TAVİLOĞLU

SERAP-İSKENDER ATAKAN

SENNUR ÇİFÇİ

Harvard Üniversitesi’nde araştırmacı olan Prof.Dr. Mehmet Toner kanser teşhisinde devrim yaratacak bir test bularak önemli bir ilke imza attı. Bunun şerefine Mustafa Toner kardeşi için W İstanbul Frederic’s Restaurant’ta iş, sanat ve cemiyet hayatının tanınmış isimlerine özel bir davet verdi. Davete katılanlar ünlü mucid Prof.Dr. Mehmet Toner’in çığır açan buluşunu geç saatlere kadar kutladılar.

62

FARUK SÜREN

ZEYNEP-OSMAN ÇARMIKLI

ZEYNEP-SAMİ EROL


63


64


65


66


67


MAG davet

MAG Ankara’yı Salladı Yedi yıl önce yayın hayatına başlayan ve uzun süredir ulusal arenada boy gösteren MAG dergisi ile SAK Organizasyon yılın gecesine imza attılar.

68

ASLINAZ-GÖKHAN BOZKURT

BANU ARIKAN, İDİL BİRDAL

İLKEM SÖYLEMEZ, SİNEM ORHON


HANDE-OKTAY ÜNSAL

ÖYKÜ-MEHMET TEKMEN

SEDA-CAN ÇAVUȘOĞLU

AHMET-ÖZLEM DOĞAN

NUSRET CÖMERT

69


MAG davet

FATOȘ ARSLAN, GÖZDE GEZ, SEDA ÖZBULUT

YEȘİM-REHA TANDOĞAN

Merakla beklenen ve yaklaşık yedi yüz kadar konuğun katıldığı gecede, bakanlardan cemiyet hayatının ünlü isimlerine, sanatçılardan iş adamlarına kadar pek çok önemli konuk, Ankara Swiss Otel’de ağırlandı.

BURCU BERİL ÇAVUȘOĞLU HANİF

70

AYTAÇ-ALİ KAFTANOĞLU

EBRU YILMAZER

MUTLU-YASEMİN ZENGİN


71


MAG davet

ZAFER-AHMET ÇAVUȘOĞLU

EBRU DEMİRYÜREK

MEHMET-GÜLGÜN COȘAN

Ankara’nın deneyimi ve yaratıcılığıyla fark yaratan organizasyon firması SAK’ın hazırladığı kırmızı konseptli gece ihtişamıyla misafirleri büyüledi.

AYNAZ ÖZKAȘIKÇI

72

TAYLAN GÜYER, SELEN GÜNEȘ

KAAN ÜNVER

HASAN-ESRA DEMİR TORAL


73


MAG davet

HÜRKAN-IȘIN KURȘAKLIOĞLU

SİTARE CEYLAN, SERCAN SEMİZ

Gecenin ev sahipliğini üstlenen Beril Çavuşoğlu, Can-Seda Çavuşoğlu ve Alper Kendirli-Begüm Uğur konukları kapıda karşıladılar.

ALPER KENDİRLİ, BEGÜM UĞUR

74

SELİN-SERKAN NEZİROĞLU

SELİN HİSARCIKLILAR, UĞUR ÖZER


75


MAG davet

YEȘİM-BÜLENT GÜDÜLLÜOĞLU

DERYA ATALAY

DİLEK-HASAN DEMİRCİ

Bu görkemli gecede TÜSİAD, TÜGİAD, ANGİAD, SKALL gibi birçok kuruluşun üst düzey üyeleri ve diplomatlar da MAG ailesini yalnız bırakmazken şehir dışından ve yurt dışından da pek çok misafir katıldı.

BERRİN SARAN

76

SENİHA SÖYLEMEZOĞLU, SERDAR-ZERRİN TOPUZ

EROL-YASEMİN ÇINAR


77


MAG davet

İLKER DURUOĞLU, HANDE CESUR

ERÇİN GÜLTAKAN, HELİN ALKAN

SELDA YURT

Şıklık yarışına dönüşen ve adeta Oscar ödül törenlerini anımsatan gecede konuklar, birbirinden iddialı kıyafetleriyle renk kattılar.

FERAHTA-GÜRCAN AKIN

78

OTİLİA SUMA, YİĞİT AKIN

ARKAL-ÖDÜL ALPAKAN


METE-YAPRAK DEMİRSOY

ȘEBNEM-ERHAN BİLGİN

DİLARA-SELİM AKIN

HATİCE, REYHAN ERZURUMDAĞ

Kırmızı halıdan geçerek kokteyl alanında sohbet eden misafirler ardından balo salonunda açık büfe ikramlar ve müzik şöleniyle karşılandılar.

SİBEL ÜSTÜNIȘIK, TOLGA KÖKSAL

NEȘET-LEYLA GÜNE

KEMAL-TUĞÇE İNAL

79 OYTUN-HİKMET ÇETİNKAYA


MAG davet

EVREN-ZEYNEP BARUTÇU

İSMİHAN, ALİ-LEYLA ȘEHİRLİOĞLU

Son zamanların gözde ismi İsmail Atalı ve Orkestrası konuklara unutulmaz bir müzik ziyafeti sundular.

GÜLAY BULDAÇ

80

RASA-MUSTAFA ÖZÇELİK

GAMZE-KEREM KORONEL

GÖRKEM ÖTEYAKA


81


BURAK AKÇAPAR, PINAR ECZACIBAȘI, ABDULLAH DEĞER

OSMAN KÖMÜRCÜ

Müthiş performansıyla salonu coşkuyla ayağa kaldıran İsmail Atalı’nın rock’n roll’dan caza, Latin ezgilerinden İtalyanca aryalara kadar eşsiz müziği eğlenceyi zirveye taşıdı. AYȘİN KARANFİLLİ- KAMİL KULAÇOĞLU

82 BARAN HATİPOĞLU, AYȘE KARLIK

MURAT-BELÜN ÜNLÜTÜRK

FUAT NİZAMOĞLU

HAFİZE, SÜLEYMAN AYIK


83


MAG davet

BORA-AYSU ÇINAR

CENGİZ-SEVDA İPİN

VOLKAN BERBEROĞLU

Tüm konuklar rüya gibi bir mekanda, tadına doyulmaz müzik eşliğinde balo boyunca sahneden inmediler ve gece boyunca dans ettiler.

AYȘE KAPLAN

84

AYȘE, MAHSUSE DURU, RABİA ÇİLSAL

MERAL TURGUT, EYÜP GÜRBÜZ


85


MAG davet

RAGIP KURT

AYSEL AKÇAY

SAFFET ARIKAN BEDÜK

ALİ-AYȘEGÜL CÖMERT

MAG ailesinden desteğini esirgemeyen firmalar ve sanatçılar da birbirinden anlamlı hediyeler verdiler. SEDA TURGAY, GÖKHAN ARDAHANLI

86

FERİDE-SERDAR AKÇA

CEYDA ÇANKIRI, AYSUN BÖLÜNMEZ

OLCAY-AYȘEGÜL BAȘARI

ENGİN-EBRU ATAY


HÜLYA TOPÇUOĞLU, EBRU AYKUT, REZAN ANIK

ÖZGE-ALİ ÇAVUȘOĞLU

Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren davette sürprizlerin ardı arkası kesilmedi. Şovlardan hediyelere her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. AHMET-BELİZ BÜYÜKHANLI

MERAL-TOLGA TERZİ

MUSTAFA-BERFİN BULTAN

BİRTEN ÇANKAYA

GALİP-BURCU ȘENER

87


MELTEM AYSOY

HALE-MEHMET ÇAVUȘOĞLU

ȘENAY-HALİT DAĞLI

Bu firmalar: Arezzo, Armani, Beril Pırlanta, Bilkent Otel, Cafemiz, DKNY, French Connection, Giovane Gentile, Hafize Ayık, İzdivaç, Jolly Tour, Koleksiyon, Kuki, Most Life Club, Nar, PepperMill Quick China, Sheda, Sushico, Swiss Otel, Yoga Darşan idi. ERSİN-DENİZ ERDOĞAN

88

ÖZLEM-LEVENT GÜDÜLLÜOĞLU

AYSUN-AYNUR İPİN

ALP ALDOĞAN

NUR SEZER, BERCİS MISIRLI


89


AYLİN AKGÜN

BAȘAK-ERDAL BAYDAȘ

AYFER-ALİ DUMAN

Ayrıca ünlü ressamlarımızdan Hikmet Çetinkaya gelincik tablosu ve Savaş Simitli de Atatürk’ün kübik bir yağlıboya portresini hediye etti. MUSTAFA-MELTEM BENGİ

90ERSOY, IȘIL GENCE EDA

ÖMER DAİ, ZÜLEYHA KURU

TİJEN-BURAK BOYER

GONCA, NERMİN BENZEȘ


91


MAG davet

BERNA-OZAN YİĞİT

SİNEM-CAN VURAL

Sürpriz hediyelerden sonra ise bu kez Kuki tarafından hazırlanan özel tasarım dev pasta kesildi. YAĞMUR TUĞBA İLHAN, BURCU COȘKUN, BİRGE UZAN

92 ÖZKENT-ÇİĞDEM ÖZALTIN

CEREN-ALPER YÜKSELOĞLU

GÖKHAN-BAHAR DEMİRLIRAN

SERRA-EFE TARAKÇI


93


UĞUR-HÜLYA SORKUN

ZEYNEP-SELÇUK BÖREKÇİ

PELİN-TOLGA ANTAKYA

Bu kadar yoğun katılımın yaşandığı gecede profesyonelliği ve titizliği ile SAK Organizasyon’un ve MAG’ın başarısı büyük takdir topladı. PINAR MENGÜ

94 ȘAMİL-HACER YETİȘ, OĞUZ AYRANCIOĞLU

PERİHAN-CUMHUR DURU

SEVDA-SERDAR ȘENER, BİRGÜL TOKAÇ


95


SEÇİL ÜNER, ȘENOL ÜSTÜNEL, SEREN KÜÇÜK

HEDAR GEDİKOĞLU, NİHAL ZAİM

Konuklar gece biterken yüzlerinde kocaman tebessümlerle unutulmaz bir gece yaşamış olmanın mutluluğu içinde ayrıldılar. TANJU APAYDIN, DAMLA ARTÜZ

96 BURCU SALMANOĞLU, GÖZDE ERTURAN

PELİN-SELİN DURU

EBRU SÜVARİ

ÖZGÜR BİLGİN

EGEMEN-NİGAR KARANFİLLİ


97


CAN-NURBEN KENDİRLİ

SEMİN AKCAN

ÖZGÜR-NEHİR ȘENSOY

Gecenin sonunda en büyük merak konusu ise bir sonraki etkinliğin ne olacağı idi. Pek çok konuk yeniden böyle bir organizasyonda yeniden bulunmayı diledi. SELTEN ÇANKAYA

98

ZAL-MURAT ALTINTAȘ

CENK-ARZU DURAL

LEVENT-ASLI ÖZAYGEN

FERDA KENDİRLİ


99


MAG davet

Kırmızı halı, İsmail Atalı şovu, hediyeler, sürprizlerle dolu geçen ve uzun süre boyunca hafızalardan silinmeyecek gece sonunda MAG ve SAK yetkilileri, her ay farklı bir etkinliğe imza atacaklarının müjdesini verdiler.

100

SERKAN-ZEYNEP BABACAN

ESEN ERMİȘ

FATMA ÖZYURT

IȘIK-ALTAN PALABIYIKOĞLU


101


102


103


MAG davet

KAHRAMAN-JÜLİDE SADIKOĞLU

KATHY HAKKO

Cerrahoğlu Çiftinden EȘREF-FULYA CERRAHOĞLU

104 HEVES EKİNCİ

FERYAL-KEMAL GÜLMAN

Şık Davet

LİNDA KUYUMCUYAN

FERHUNDE VERDİ


105


MAG davet

NÜTEYRA-OSMAN BERKMAN

GÜLȘEN IȘIK

CERRAHGİL Şirketler Grubu`nun patronu ünlü armatör Eşref Cerrahoğlu ile eşi Fulya Cerrahoğlu nişan ve düğün törenlerinin de yapıldığı İstanbul Hilton Otel’de yakın dostlarına yeni yıl daveti verdi. Geceye katılanlar keyifli anlar yaşayarak çiftin 35 yıllık mutlu birlikteliklerine bir kez daha şahit oldular. FATOȘ SOHTORİK

106

RAHMİ KOÇ

EKİN, NİHAN BARAN

BELMA SİMAVİ, YILMAZ USLU


107


MAG röportaj

Cedars Sinai’nin Yardımsever

Finansal Başkanı

Barbara Herman MAG ekibi olarak Celebrity Society dergisinin Beverly Hills’teki ofisine konuk olduk ve Celebrity Society ile beraber birçok ortak çalışmaya imza atan Amerika’nın en büyük derneklerinden “Women’s Guild of Cedars Sinai” Cedars Sinai Kadın Locası Finansal Başkanı Barbara Herman ile dergimiz adına çok renkli bir röportaj yaptık.

B

u güzel söyleşiye ve derneğin başarılı çalışmalarına geçmeden önce, Celebrity Society dergisinin editörü ve sevgili arkadaşım Mimi Makabi ve diğer takım arkadaşları Fauna Hodel ve Debbie Wilcock tüm MAG okuyucularına sevgilerini ve selamlarını ilettiler… En kısa zamanda ülkemizi ziyaret etmek isteyen bu harika ekip MAG dergisine hayran kaldıklarını da sıkça dile getirdiler… Bu yeni sayımızda yer almaktan oldukça mutlu olan “Women’s Guild of Cedars Sinai” derneğine, sevgili başkanları Lorette Gross’a ve tüm yönetim kurulu ve üyelere de sevgilerimizi göndererek başlamak istiyorum. Derneğin kuruluș öyküsünü öğrenmek istiyorum önce. Nasıl bașladı, nasıl geliști?

108

Derneğimiz ilk olarak 1957’de on sekiz bayanın bir araya gelmesiyle Los Angeles’ta kuruldu. Bu on sekiz bayanın yedisi film ve eğlence endüstrisiyle bağlantıları bulunan hanımlardı. Kendi hayat tarzlarının büyük bir bölümünü yardıma ihtiyaç duyanlara adamış kişiler olduklarından bütün ayrıcalık ve

Film dünyası ile oldukça eski ve sağlam ilişkileri olan bir dernek olduk her zaman.

imkanlarını bu uğurda kullandılar. Ve o günden bugüne aralıksız devam eden bir çalışma süreci başlamış oldu. Peki, sizin dernek çalıșmalarınıza olan ilginiz ne zaman bașlamıștı? Çünkü bu çalıșmalarda oldukça uzun yıllar ve de çalıșmalar sarf etmiș bir isimsiniz… Women’s Guild’in ilk yıllarındaki yönetim kurulu toplantıları üyelerin evlerinde yapılırdı ve de benim annem de üyelerden olduğu için bu toplantılara sık sık ev sahipliği yapıyordu. Tabii ben de sıkça gözlem yapma şansı buluyordum. Beni çok etkilerdi bu toplantılar… Toplanan bağışlar ve bu çalışmaların ihtiyaç sahipleri insanların hayatlarında yaptığı o inanılmaz değişiklik… Cedar’s Sinai hastanesine yapılan o inanılmaz katkılar… Bunların hepsi inanılmazdı. Zaten dernek çalışmaları benim anne ve babamın hayatında hep büyük rol oynamıştır. Ben lise yıllarımda ailemin de onayı ile Güney Los


lışmalardan inanılmaz gurur duyuyorum. En son projemiz olan Lung Institute “Akciğer Enstitüsü” benim en çok gurur duyduğum ve beni duygulandıran çalışmalardan birisi. Bu enstitüyü yeniden yapılandırıyoruz. Gerçekten de oldukça hasta ve ihtiyaç sahibi insalara özel hizmet verecek bir kurum olacak. Birçok hastaya yardım eli uzatmak istiyoruz. 7 sene içinde locamız 20.000.000$ bağış toplamayı başardı. Bu inanılmaz bir başarı... Bu bütün ekibimizin başarısı…

Geçtiğimiz 53 yıl içindeki tüm çalışmalardan inanılmaz gurur duyuyorum.

Angeles’taki öğrenme zorluğu çeken çocuklara yardım eden kamplarda gönüllü olarak çalışmaya başladım. O öğrencilerden çoğu kendi evlerinde beslenecek yemek bile bulmakta zorlanan çocuklardı. Çok üzücü… Ben de onun üzerine kendi evimden onlara yemek getirmeye başladım. Bu ufacık yardım bile onların hayatında o kadar büyük bir neşe ve değişiklik kaynağı oldu ki işte o zaman benim için bir dönemin başlangıcı oldu diyebilirim. İnsanların hayatında olumlu değişiklik yapma görevi ve dürtüsü… Women’s Guild ile ise 60’lı yılların ortalarında çalışmaya başladım. Henüz bilgisayarlarla olan dönem başlamadığı için dernek genç gönüllüleri arasına almak istiyordu. Ofiste yazışma işleri ile sorumlu olan kişinin yardıma ihtiyacı vardı ve de bu şekilde başlamış oldu serüvenim… Ve o günden bugüne inanılmaz bir yardımseverlikle bașarılarınıza devam ettiniz, gerçekten müthiș bir özveri… Peki șunu merak ediyorum, ta 1957’li yıllarda bile bu bayanlar yarım milyon dolar gibi oldukça büyük rakamlarda bağıș toplamayı bașardılar. Bu nasıl oldu?

Birçok hastaya yardım eli uzatmak istiyoruz. Loca üyeleri bu şehrin iş ve ticari hayatında önemli ilişkileri ve bağlantıları olan hanımlardı, ayrıca kendi zekaları ve yaratıcılıkları sayesinde birçok yenilikçi bağış toplanan renkli aktivitelere imza attılar. Ayrıca eğlence sektörü ile olan yakın ilişkileri sayesinde birçok büyük stüdyo ve film şirketi sponsor olarak destek ve yardımlarını Cedars Sinai hastanesine verdiler. Film dünyası ile oldukça eski ve sağlam ilişkileri olan bir dernek olduk her zaman. Evet hatta davetlerinizin birisinde Desperate Housewifes dizisi yıldızlarından Marcia Gross ve Billy Crsytal’ı görüyorum. Evet o 50. yıl galamızdı. İnanılmaz bir bağış toplama başarısı elde ettik o gece… Derneğinizin yıllar içinde hastaneye kazandırdıklarından bahsetmek istiyorum, rakamlar gerçekten de inanılmaz… Evet! Geçtiğimiz 53 yıl içindeki tüm ça-

Derneğe destek veren birçok ünlü isim oldu yıllar içinde değil mi? Biraz bunlardan bahseder misiniz? Tabii bu oldukça uzun bir liste ama aklıma ilk gelen isimleri saymam gerekirse: Barbara Streisand, Sidney Poitier, Steven Spielberg, Neil Diamond, Kate Hudson, Sherry Lansing, Matthew Brodrick, Sean Connery, Steve Martin, Ann, Kirk and Michael Douglas, Bette Midler, Goldie Hawn ve tabii ki Valimiz Arnold Schwarzenegger ve güzel eşi Maria Shriver. Liste daha da uzayıp gidiyor ama ben bütün locamız adına herkese buradan tekrar teşekkür ediyorum. Biz de bu güzel sohbet için size çok teșekkür ediyoruz. Son olarak ülkemiz için neler söylemek istersiniz? Ben Türkiye’yi çok seviyorum, eşim de öyle. Hatta birçok kereler ziyaret etme şansımız oldu daha doğrusu eskiden teknemizi Bodrum’da demirliyorduk. Bodrum’u çok seviyorum. İnanılmaz bir yer. Ne kadar hoș bir sürpriz, ben de yaz mevsimlerini ailemin Bodrum’daki evinde geçiriyorum, o zaman bu yaz sizleri mutlaka bekliyorum… Çok sevinirim, çok istiyorum tekrar gitmeyi…. Röportaj: Beril Akçay

109


MAG trendy

Özlem ÖZBAY

NEW YORK

ozlemozbay@magdergi.com.tr

Sezonun en gözde ve en yeni ürünlerini Özlem Özbay MAG Okurları için seçti. 110

z mı ayaz. a y a a v a h e rd le n Bu gü gibi bir z u b rı la k a k o s l u İstanb ş durumda. u lm o m li s te a y a hav ağıyor New York’ta karNyew York ama BARNEYS el tasarımı mağazasının öz beni sıcak olan bu çantasıduygularına, yaz günlerinin yor. Bana plajlarına götürü or. Bu çanta y ri e v i s is h a m ç a k le her im n e b z u s u k ş u k hiç yere gelecek.

Resort 2011 serisine

hazır mısınız? Biliyor musunuz şu günlerde neleri hayal ediyorum? Deniz, kumsal, sörf veee YVES SAINT LAURENT’ in yüksek kalın hasır topuklu espadrillerini.

ATELIER COLOGNE

Şu anda baha kokusunu iy rın iyiye hissedi iden yorum. İşte; po çiçeğinin taz rtakal sizlere sunan eliğini bir parfüm. Amis gibi yeni favorim nlaşılan olmaya aday.


2011 Resort koleksiyonun en göze çarpan çizgilileri ve puantiyeleri MIU MIU’nun çizgilietekleri çok enerjik.

MOSCHINO‘nun çizgili elbisesi, puantiyeli elbisesi.

COMME DES GARÇONS’dan

çizgili gömlek elbisesi ile bütün yazı mutlu ve rahat olarak geçirebilirsiniz.

TRUMP SOHO

New York’ta şu andaki en popüler otellerden biri. 391 odasıyla Fendi’nin dizayn etmiş olduğu otelde kalmak çok havalı

Aksesuar en son nokta.

Tüm güzellik detaylarda gizlidir. ILEANA MAKRI’nin yılan motifli kolyeleri her dönem benim vazgeçilmezim. Uçmak uçmak istiyorum. Kuma, denize HOUSE OF WARIS’in taşlı uç an martılı kolyeleriyle kendinizi çok daha özgür hissedeceksin iz.

111


MAG davet

TAV’dan

Ayrıcalıklı Kart EBRU YILMAZER

SEVDA KAYA

AYȘE BEKÖZ

Türkiye’nin önde gelen havalimanı işletmelerinden TAV Havalimanları, yeni çıkarmış olduğu TAV Passport Kart’ı Papermoon’da gerçekleştirilen şık bir davetle tanıttı.

112

SERMET SEVERÖZ

FUNDA-ERDAL EREN

ASLINAZ-GÖKHAN BOZKURT


113


MAG davet

LEVENT GÜDÜLLÜOĞLU, GÜLBİN BEKİT

BERİL ÇAVUȘOĞLU

Yolcuların seyahatleri sırasında ayrıcalıklı ve daha konforlu bir yolculuk yapmasına olanak sağlayan TAV Passport Kart’ın Ankara tanıtım kokteyline, iş, cemiyet ve siyaset hayatından birçok isim katıldı.

MELTEM KARGI, DEREN ODABAȘI

114

SERKAN NEZİROĞLU, SELİM AKIN

TUĞBA LÜLECİ ALACAM


115


MAG davet

ERKAN ERȘAN, YİĞİT BOYSANOĞLU

GÜLȘAH AYDIN, SEVİLAY SARAK

Davetliler hareketli müzikler eşliğinde birbirleriyle bol bol sohbet etme şansı buldular. Ayrıca gecede yapılan çekilişle birlikte üç talihliye TAV Passport Kart üyeliği hediye edildi. EDA BİLDİRİCİ, SİBEL CANERRİ ERGÜN

116 DOĞAN, SİMRU VARDAR, AYÇA MUTLU YASEMİN

ECE, İNCİ ÇETİN, YASEMİN ÇETİNKAYA

EROL-MİNE ÜÇER


117


MAG rengarenk

Akya Gençler akyagencler@magdergi.com.tr

TO BUY OR NOT TO BUY

Alışverişe

devam mı, tamam mı? Bu soruya “tamam” diye cevap verebilecek hiçbir dişi tanımıyorum. Rahmetli babaannem 40’lı yaşlarındayken “Şunun şurasında en fazla 10 yıl daha alışveriş edebilirim beni biraz idare edin” demiş babama. Oysa 92 yaşında onu kaybettiğimizde hala açılmamış giysi paketleri vardı.

A

lışveriş tutkusu artık çok bilinen ama göründüğünden daha derin yönleri olan bir olgu. Öncelikle gerçek ve vazgeçilmez ihtiyaçlar için yapılan zorunlu alışverişler var. Sadece bunları yapmak bile insanda yaşamı devam ettirebildiği duygusu ile beraber onun tatminini sağlayan bir mutluluk yaratıyor. Tabii bu çekirdekten başlayan dalgalar sonunda alışveriş = mutluluk gibi doğruluğu şüpheli ama gerçekçi bir formüle dönüşüyor. Şimdi bu alışveriş felsefesine dalmak

118

da nereden çıktı? Ah şu 14 Şubat ne de çabuk geliverdi. Hemen hemen herkes kara kara ne alsam diye düşünme çıkmazında bocalıyor. Şu sıralar ortalıkta en kaliteli parçalar bile çarşaf çarşaf ilanlarla, büyük indirimlerle satışta. Biliyorsunuz ülkemizi teğet geçmekte olan global ekonomik krizi aşmak için de mümkün olduğu kadar çok alışveriş yapılması öneriliyor. Yani, kendim için bir şey istiyorsam namerdim durumları; maksat vatan kurtulsun! Son referandum sloganı “Evet fakat yetmez” bu işe de çok uyar. Vergileri de atlamayalım. Her alışverişten devletin kasalarına girecek KDV-ÖTV gibi vergi gelirleri biliyorsunuz yol, su, elektrik olarak bize geri dönüyor.

Bu özveriye dayalı alışverişin mantığını eşlerin anlamayıp karşı çıkışlarını bütünüyle dar görüşlülük ve ülke menfaatine karşı duyarsızlık olarak değerlendirebiliriz... (Yazarken bu aklıma geldi, evimizde de yeri geldiğinde ilk fırsatta bu tezi savunacağım!) Şaka bir yana tabii alışverişi de hayatın merkezine alıp onsuz mutluluk yokmuş gibi yaşamak da çok yanlış. Bu sadece hayatımızdaki bir hoşluk, bir renk olarak kalmalı. Gereksiz yere ölçüyü kaçırmamalıyız. Sizi daha fazla BUYmayayım, ben şöyle bir Kavaklıdere’ye temiz hava almaya gidiyorum.


BendenBenden Söylemesi Söylemesi

Okuyun • Ayșe Kulin 2 kitap halinde 1- Hayat 2- Hüzün

• Shahram Shiva: RUMİ- Thief of sleep (Önsözünü Deepak Chopra’nın kaleme aldığı kitabın kendisi de șair olan yazarı, Mevlana’nın eserlerini ve șiirlerini en iyi yorumlayan ve çeviren kiși olarak biliniyor.

• Patti Smith: Çoluk Çocuk

Görün

Bu ay Sevgililer Günü nedeniyle size Amerikan Film Enstitüsü tarafından seçilen son yılların en romantik 100 filminden bazılarını seçtim. Tekrar izlemekten keyif alabilirsiniz. • Sleepless in Seattle • Shakespeare in Love • An Affair to Remember • The Way We Were • An Officer and a Gentleman

• Pretty Woman • Doctor Zhivago • It’s complicated • Casablanca

• As Good As It Gets • Roma Tatili

• Nottinghill

• Breakfast at Tiffany’s

• Love Actually • When Harry Met Sally

Dinleyin

VH1’ın belirlediği en iyi 100 așk șarkısından sizin için seçtiklerim: • Simply Red If you don’t know me by now

• Alicia Keys Falling / Secrets

• Frank Sinatra The way you look tonight / Fly me to the moon • Whitney HoustonI will always love you • Randy Crawford You might need somebody

• U2- With or without you

• Chris de Burg Broken wings

• Bonnie Tyler Total eclipse of the heart • Cyndi Lauper Time after time / True colors

• Level 42 Lessons in love • Michael Bolton How am I supposed to live without you

Hepinize bol kahkahalı bir ay, şimdilik buy buy…!

119


MAG açılış

ÜNAL-CEYLA AYSAL

MEHMET CANSUN, CÜNEYT TANMAN

SİNEM KOBAL

Türk Telekom Arena’dan

ASLI SOYAK

120 MİNA-ZEYNEP-MERVE ÜSTÜNEL

Renkli Açılış

YILDIRIM DEMİRÖREN, ABDÜRRAHİM ALBAYRAK

EFTELYA KÖSEOĞLU, YİĞİT ȘARDAN

İSMAİL BOYNER


121


MAG açılış

DİLARA ENDİCAN, SELÇUK YÖNTEM

ERDİNÇ-HANDE ACAR

ȘAHAN GÖKBAKAR

YASEMİN ALOĞLU

Yapımı uzun yıllar süren Galatasaray Spor Kulübü’nün yeni stadı Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena oldukça görkemli bir törenle kapılarını futbolseverlere açtı. Taraftarlar Kenan Doğulu’nun söylediği şarkılarla coşarken, 90 dansçının havayi fişekler eşliğinde izleyenlere unutulmaz anlar yaşattığı show sonrası Galatasaray, Hollanda’nın önemli takımlarından Ajax ile de açılış için özel bir maç oynadı.

İBRAHİM-SUNA-EDA POLAT, AZER HAKKO

122

AYȘENUR-FATİH AKSOY

BATU-OSMAN AKSOY


123


HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDE

The Edustar International Education and Career Center’ın kurucusu Tayfun ERASLAN ve merkez ofisi koordinatörü Taylan KAYGISIZ ile uluslararası eğitim sektörüne getirdikleri yenilikler hakkında konuştuk. Firmanızı daha önce “The Edustar International Cultural Exchange “ olarak tanıyorduk. Son dönemlerde yaptığınız promosyonlar da marka ibarelerinizde bazı değişikler söz konusu. Kuruluşunuzdan bugüne neler değişti? Firmamız 2008 yılında uluslararası eğitim sektöründe tecrübeli eğitmenler tarafından “The Edustar International Cultural Exchange “ adıyla kuruldu. Kuruluşumuzdan itibaren öğrencilerimize, standart yurt dışı eğitim programlarına ek olarak kendi ekibimizce geliştirilen programları da sunduk ve öğrencilerimizin sadece program danışmanlıklarıyla değil, bütün eğitim ve kariyer adımlarını planlamalarıyla ilgilendiğimiz için zaman içerisinde bir uluslararası kariyer merkezi haline geldik. Bu nedenle son dönem yaptığımız promosyonlarda “The Edustar International Education and Career Center” markasını kullanmaktayız.

ve durumsal yaklaşımlar eşliğinde ücretsiz birebir İngilizce dersleri, kariyer adımlarını belirlemeden önce uyguladığımız mesleki eğilim ve psikoloji testleri, programlar hakkında toplu veya bireysel oryantasyonlar da şu an aklıma gelen birkaç yenilik diyebilirim. Bahsettiğiniz ekibiniz kaç kişiden oluşuyor ve hangi farklı departmanlara sahipsiniz? Departmanlarımızın toplam ana ekibi 11 kişiden oluşuyor. Zaten ana hizmetlerimizden biri olan kariyer merkezimiz The Edustar Company’nin ana kollarından bir tanesi. The Edustar’a bağlı “The Prostar Incentive Events” ve “The ProConcerts” departmanlarımızla kongre, seminer, fuar, festival ve konser organizasyonları sunmaktayız. Örneğin; geçtiğimiz yıl Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz “The ProFestival Rock 2010” Festivali “The ProConcerts”ın en çok ses getiren hizmetlerinden biriydi ve Türkiye’de gerçekleştirlen en iyi rock festivallerinden biri olarak kabul edildi bile. Diğer ana departmanlarımızdan biri ise “The Travelstar International Tour Guide”. Travelstar ise diğer bütün departmanlarımız için gerekli olan yurt içi ve yurt dışı seyahat hizmetlerini sağlamakta. Ayrıca bütün departmanlarımızın bilgi işlem ve grafik tasarım işleri için de donanımlı bir departmanımız bulunmakta. Bir kariyer merkezi olarak her yaştan öğrencinin kariyer adımlarına nasıl bir katkınız var?

Sektördeki diğer firmalar yurt dışı eğitim danışmanlığı hizmeti vermektedirler ve bu hizmeti uzun yıllardır en iyi şekilde veren firmalar bulunmaktadır. Fakat firmamız tamamen eğitmenlerden oluştuğu için daha mekanik bir yaklaşım yerine daha yaratıcı ve akademik bir yaklaşımı tercih ettik. Kısa sürede uluslar arası kariyer hizmetlerimizle sektörde farklı bir yer edinebilme şansını elde ettik. Bu da bizi oldukça gururlandırıyor. Peki, bahsettiğiniz bu farklardan birkaçını sorsak? Uzun uğraşlar sonucu elde ettiğimiz London Chamber of Commerce and Industry (LCCI) yabancı dil sınav setlerini ülkemize getirerek öğrencilerimizin dil seviyelerini belirlemeleri için uluslararası bir sertifika sağlayabilmek bunlardan biri. Kariyer programlarımıza katılan öğrencilerimize iletişimsel

124

Merkeziniz aracılığı ile şimdiye kadar kaç katılımcı hizmetlerinizden yararlandı? Binin üzerinde. Peki şu anda hedeflerinizin neresindesiniz? Öğrenci sayısı bakımından hedeflerimizin çok üzerindeyiz. Fakat asıl hedefimiz büyük ve akademik eğitim kurumları ile ortak uluslararası eğitim projeleri gerçekleştirmek. Bunun başlangıcını “Yakın Doğu Üniversitesi” ile yaptık ve üniversite kampüsü içerisine Yakın Doğu Turizm ve Seyahat İşletmelerinin desteği ile “YDÜ Uluslar arası Eğitim ve Kariyer Merkezi”ni kurduk. Buna benzer bir projeyi 2011 Bahar döneminde Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu ve gelecek eğitim yılında birkaç vakıf üniversitesi ile gerçekleştireceğiz. Ayrıca şu an, gençlere hitap eden bazı markalar ile ortak projeler üretmekteyiz.

Bu Bir İlandır.

Sektörünüzde bu iş ile ilgilenen çok sayıda firma olduğunu biliyoruz. Peki, bu sayı işletmenizi kurarken sizi endişelendirmedi mi?

8 yaşından itibaren her yaştan öğrencimize kariyer planlaması yapabilmekteyiz. Öncelikle bir öğrencimizin doğuştan sahip olduğu ve yaşadığı süre içerisinde edindiği yeteneklerini beraber uyguladığımız testler aracılığı ile ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra bu yeteneklerin üzerine ne inşa edebileceğimizi karşılıklı olarak belirliyoruz. Sonrasında uygulama sürecine geçiyoruz ve bundan sonraki her adımında da katkılarımız durmaksızın devam ediyor. Kısacası tanıştığımız günden itibaren eğitimleri ve kariyerleri açısından attıkları her adımda bizi arkalarında bulabiliyorlar.


125


MAG davet

SELÇUK PEHLİVANOĞLU

AYNAZ- ALİ İHSAN ÖZKAȘIKÇI

RABİA ÇİLSAL

TED “Meşaleler”Yemeği

TANLA DOĞAN

Türk Eğitim Derneği(TED) Koleji Mezunları ve hala okumakta olan öğrenciler, Limak Ambassadore Otel’de düzenlenen “Meşaleler” yemeğinde buluştu. Gerçekleştirilen kokteylin ardından, TED Koleji öğrencilerinden oluşan Cızırtı Orkestrası sahne alarak davetlilere müzik şöleni yaşattı. Ayrıca TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu gecede bir konuşma yaparak yardımda bulunanlara teşekkür etti.

126 TUĞBA ÜSTÜNEL DENİZ, EDİP DENİZ

MAHSUSE, AYȘE DURU

SEDA ÖZBULUT, SEMA ÖZDİL

MELTEM URUNCU, NURAY YILMAZ


127


128


129


MAG dekorasyon

Mis Gibi

Krema Renklerini Dilay Kargın

dilaykargin@magdergi.com.tr

Koklayın

2011 geldi geliyor derken, onun heyecanıyla koşturup dururken, koskoca bir ayı geride bıraktık bile. Her yeni yılda olduğu gibi bu yıl da trendsetterlar aylar öncesinden 2011 trendlerini belirlemek için çalışmalara başladı bile…

S

ağlıklı yaşam ve ekolojik değerlerin yine gözbebeği olduğu tasarımlar teknolojinin nimetleriyle buluşarak bambaşka ruhlara bürünüp tekrar karşımıza çıkıyor bu sene. Art deco ve Art Nouveau dönemlerinin güçlü detayları da bu sene yine hüküm sürüyor olacak. Modern ve klasik evlere aynı anda layıkıyla hizmet etmeyi başarmaları bu iki dönemi vazgeçilmez kılıyor. Doğal renkler, doğal formlar, sade ve detaysız bitişler, lüks olmayan çözümler, rahatlık, zamansızlık, özgün çizgiler bu yılın anahtar kelimeleri diyebiliriz. Ama benim asıl bahsetmek istediğim konu, bu sene sıklıkla karşımıza çıkacak olan “vintage industrial” akımı ve bu akıma büyüsünü veren krema tonları.Yeni nesil şehir hayatının modern vizyonuna ayak uydurmaya çalışan eski nesil klasik teknikler, mobilyalar, kumaşlar daha stilize edilmiş yüzleriyle bu

yıla damgasını vuracak gibi gözüküyor. Dokularını, damarlarını, yüzeylerini çok net bir şekilde hissedeceğimiz masif ham ahşaplar, cilasız ve patineli ahşaplar mekanlardaki yerlerini alacak. Eski mobilyaları farklı renklere boyayarak kullanmak yerine doğal hallerine bırakmak bu yıl çok moda. Deri ve doğal tekstil dokuları ahşap sıcaklığına uyum

sağlayacak. Aynalar ve cam yüzeyler tahtını paslanmaz çelik ve bakır detaylara bırakıyor. Beyaz, ekru, sütlü kahve, vizon gibi her baktığımızda bize huzur veren, dinginleştiren krema tonları renk skalasının vazgeçilmezleri arasında yer alsa da bakır tonları ve şarap rengi de bu yıl çok sık karşımıza çıkacak. Eğer biraz daha risk almak istiyorsanız limon küfü, mürdüm, sıklamen ve kızıl tonlara da yer verebilirsiniz. Yeni bir yılda yeni başlangıçlar yapmaya evinizden başlamak isterseniz vintage değerleri olan mobilyalarınızı mis gibi kokan krema tonlarıyla revize ederek işe başlayabilirsiniz. SİZİN İÇİN SEÇTİĞİM AYIN ÜRÜNÜ Her ne kadar “kitsch” mobilyalarla aram olmasa da Sandro Santantonio tasarımı “LOVE chair”ı çok beğenirim. Sevgilinizle ya da sevgiliniz olmadan… Sevgililer gününüzü kutlarım=)

130


131


MAG parti

GÖZDE CÜCENOĞLU, BURAK HATİPOĞLU

MELDA-SİNAN KOSİF

MEHMET-MELİSA MUTLU

NESLİȘAH ALKOÇLAR, BERK SUYABATMAZ

Evliliğe Bir Adım DahaYaklaştılar Avukat sevgilisi Gözde Cücenoğlu ile geçtiğimiz ağustos ayında yeniden barışan genç iş adamı Burak Hatipoğlu aile ve dostlarının katıldığı bir parti ile nişan yüzüklerini taktılar. Çiftin resimleri ile süslenen Reina’nın konsepti görülmeye değerdi. Mutlulukları gözlerinden okunan çift evlilik kararını Roma’da almışlardı.

132

CİHAN-HALE KOSİF

PELİN-KERİM HAȘHAȘ

EZGİ-EMRE KIRAMER

HARİKA GÜRAL, DUYGU ALKAN


133


MAG davet

SEL PEKER

YILDIZ-HAKAN ÖZÇELİK

CEHDİ-SEVGİ ÜȘÜMEZGEZER

ASLI-TOLGA ÖNDER

Kerem Görsev İzmirlilerle Buluştu

Işıkkent Eğitim Kampüsü’nde yeni yılın ilk konserini veren Jazz’ın duayeni Kerem Görsev İzmirli müzik severlerle buluştu. Konser yaklaşık üç yüz kişinin katılımıyla gerçekleşti. Işıkkent Eğitim Kampusü yönetimi Kerem Görsev’i okullarında ağırlamaktan çok memnun olduklarını, bu tarz sanat etkinliklerine devam edeceklerini belirtti.

134

REHA-GÜLAY KURT

ARZU BAYBAL, BANU KOÇ

PINAR HASİLİK, ESRA KARAKAȘ

TUĞÇE ÖZAKBAȘ, MİNE GÜLERARSLAN, LEYLA ȘENSÖZ


135


MAG ayurveda

Sağlık ve Güzellik için

Dr. M.Ender Saraç

endersarac@magdergi.com.tr www.endersarac.com

İ

“Ozon Terapi”

Ozon terapi günümüzde sıkça adını duyduğumuz ve yaşlanmayı geciktirici etkisiyle herkes tarafından bilinen bir yöntem haline geldi. Bu ay sizlere ozon terapinin hangi konularda fayda sağladığını anlatarak merak edilen her şeyi paylaşacağım…

lk olarak ozon terapinin ne olduğunu anlatarak başlamak istiyorum; Ozon üç oksijen atomundan oluşan kimyasal bir bileşiktir (O3). Ozon, oda sıcaklığında renksiz, karakteristik kokusu olan bir gazdır. Çok güçlü okside etme ve dezenfekte etme özelliği vardır. Ayrıca dünya çapında içme suyu sağlayan arıtma tesislerinde mikrop öldürücü olarak kullanılır. Ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanır ve tamamlayıcı tedavi grubuna girer. Ozon tedavisi ile birçok patolojik durum daha iyi hale gelir veya büyük ölçüde düzelebilir. Bu durum bir seri tıbbi araştırma ve tıbbi yayın ile kanıtlanmıştır. Medikal ozon kurallara uygun olarak uygulandığı takdirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve ucuzdur. Ozon terapinin bilinen bir yan etkisi yoktur. Ozon Terapi Nelere Fayda Sağlar? Ozon terapi dolaşım bozukluklarının tedavisi ve geriatride, karaciğer hastalıkları, hepatit ve uçuk gibi virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde, bacaklardaki açık yaralar gibi zor iyileşen enfekte yaralarda ve enflamatuar hastalıklarda kullanılır. Ayrıca kanser tedavisinde destek olarak ozon bağışık-

136

lık sistemini güçlendiricidir. Düşük dozlarda verildiğinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kan dolaşımını arttırıcı özelliğinden dolayı, dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda göz hastalıklarında da tedavi edici özelliği var. Ayrıca ozon terapi kilo vermeye yardımcı olabileceği öne sürülen bir yöntemdir. Damardan yapılan ozon terapi %40 oranında vücudun metabolizmasını hızlandırır. Hızlı metabolizma sayesinde yağ yakımı artar. 30 dakikalık bir ozon sauna uygulamasında yaklaşık 600 kalori yakılır. Selülit tedavisinde ozon farklı mekanizmalarla etki gösterir. Cilt altında biriken yağ asitleriyle etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına yardımcı olur. Selülitte önemli bir problem olan oksijen eksikliğini giderdiği, kan akımını o bölgede de artırdığı için yağ dokusunun metabolizmasını normale döndürdüğü ileri sürülür. Ozon terapi kronik yorgunluk sendromunda yetersiz oksijenlenme ve toksin birikim bulgularını yok ederek kişiye yeni bir yaşam enerjisi sağlar. Sabah yataktan yorgun kalkmamak, spor aktivitelerini uzun süre yorulmadan devam

ettirmek için ozon stres, depresyon, hayattan zevk alamama, yorgunluk, başvücut ağrıları ile seyreden çökkünlük durumlarında kullanılır. Stres hormonu olan adrenalini yakarak gerginlik ve anksiyeteyi giderir. Kişi 1-2 seanstan sonra bile ferahladığını, rahatladığını fark eder. Vücut ve yaşam enerjisi artar. Kronik depresyonda bile hastaların depresyon ilaçlarını azalttığı görülmüştür. Herkesin bildiği gibi anti-aging(geriye yaşlanma)ve yeniden canlanma için de ozon terapi yapılabilir. Tamamen sağlıklı kişilerde, yaşlanmayı geciktirmek, enerji kazanmak ve hastalıklardan korunmak için kullanılabilir. Vücudun enerjisini artırdığı gibi beynin enerjisini de artırır, hafızayı güçlendirir. Sınava hazırlanan gençler, yüksek tempolu iş adamları, zihnini sürekli kullanan insanlar, sporcular için güçlü bir dopingdir. Ozon terapi ile kişi gerek zihinsel gerek bedensel yorgunluğu daha az hisseder. Ayrıca yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir ve vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete ge-



MAG ayurveda çirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur. Bunlara ek olarak ozon tedavisi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır. Ozon Terapi Nasıl Uygulanır? Ozon gazının solunması akciğerlerde tahrişe sebep olduğundan sakıncalıdır. Yapılan son klinik çalışmalar sonucunda beş uygulama şeklinin geçerliliği kabul edilmiştir. İlk olarak hastadan kan alına-

rak tedavi yapılabilir. Bu yöntem geriatride, dolaşım bozukluklarında yeniden canlanmayı sağlamak için, viral kökenli hastalıklarda ve genel bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için kullanılır. Bu metotla, 50 ila 100 ml hastadan kan alınır, tam olarak tespit edilmiş ozonla karıştırıldıktan sonra hastaya geri verilir. Bu işlemde, steril ozona dayanıklı sarf malzemesi ve vakumlu şişe kullanılır. Ozon, kırmızı ve beyaz kan hücrelerini oluşturan maddelerle reaksiyona girer ve böylece metabolizmayı hızlandırır. Bu aktive edilmiş kan hastaya hemen normal bir damlalık kullanarak tekrar geri verilir. İkinci yöntemde ise, aynı prensibi kullanarak, ozonlanmış 3-5 ml kan kas içi iğne yoluyla hastaya geri verilir. Bu yöntemle bağışıklık sistemi güçlendirilir. Bu yöntem alerjik hastalıklarda da kullanılır. Ozon gazının kapalı bir sistemde ayaklar ve bacaklar için özel plastik bot içinde dolaştırılarak ya da vücudun diğer bölgelerine uygun torbalar ve folyolarla verilmesine harici ozon tedavisi denir. Ozon kuru bölgelere etki etmeyeceğinden vücudun tedavi edilecek bölgesi su ile nemlendirilir. Bu metot ülser, yaralar, ameliyat sonrası oluşan lezyon, uçuk ve enfekte olmuş alanları tedavi etmekte kullanılır. Bir başka yöntem de O3 gazının rektal (makat) yolla uygulanması. Bu yöntem her ne kadar kulağa hoş gelmese de rahatsızlık verici değildir. Çünkü hasta hiçbir rahatsızlık hissetmeden ozon gazı bağırsak yüzeyi tarafından emilir. Ayrıca bunu hastada kendi uygulayabilir. Bu metot da genellikle bağırsak hastalıklarında kullanılır ve sağlığın yeniden canlanmasını sağlar. Ozon eğitimli kişilerce eklem içine enjekte edilebilir. Bu metod ağrılı enflamatuar hastalığı olan ekleme uygulanır. Ozon terapi 3 gün ara ile haftada 2 seans yapılır. Toplam 5 haftada 10 seans uygulanır. Etki oluştuktan sonra ayda 1 kez etkiyi korumak için devam edilmesi uygun olur.

138

Ozon terapi tedavisi, eğitimi almış hekimler ve hekim kontrolünde olmak koşuluyla ozon eğitimi almış hemşireler tarafından uygulanabilir. Sağlıkla parlayan, güçlü cilde sahip olmak için en uygun çözüm ozonlanmış yağdır. Ozon, zeytinyağı içerisine uzun zaman aralıkları kullanılarak ilave edildiğinde, zeytinyağı ozonu içerisinde tutarak koyulaşır. Bu jel soğutulduğu zaman ozonu yıllarca içerisinde tutar. Ozonlanmış yağ cilde uygulandığında cilt hastalıkları üzerinde çok olumlu etkiler gösterir. Özellikle yanık tedavisinde acı vermeden mükemmel sonuçlar verir. Bu yöntem deriye masaj yapılarak uygulanıyor. Bebeksi görünüşünüzü geri kazanmanız ozonlanmış yağ ile mümkün. Kimlere Ozon Uygulanmaz? Doğumsal Glikoz 6 Posfat Dehidrogenaz enzimi Eksikliği - Favizm Hastalığı, kontrol altına alınmamış hipertiroidi, ağır kanamalar, trombositopeni, sık tekrarlayan pankreatit olan hastalara uygulanamaz. Ozon Terapide Nelere Dikkat Edilmeli? Ozon tedavisinin herhangi bir şeklini uygulanmadan önce ozon terapi uygulayacak doktora kullanılan ilaçlardan ve uygulanan özel diyetlerden yakın zamanda bitmişse bile bahsetmeyi unutmayınız. Eğer sadece doktor tavsiye ederse bunları bırakmalısınız. Ayrıca doktorunuz kalıtımsal hastalıklardan, alerjilerden ve diğer şikayetlerden ve geçmişte nasıl tedavi edildiğinden veya edilmekte olduğundan haberdar edilmelidir. Ozon terapi düşük riskli ve genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir metoddur.


139


MAG nişan

SEZGİN AYDIN, İPEK KİREMİTÇİ

MUSTAFA ÖZKAN, VECİHA ÖZKAN

ELİF AÇIKGÖZ, BERİL ÇAVUȘOĞLU, IȘIN GÜRMAN KURȘAKLIOĞLU

Konfetiler ArasındaYüzük Taktılar

SPA merkezi danışmanı olan Sezgin Aydın ve sağlıkta kalite uzmanlığı yapan İpek Kiremitçi, Filistin Caddesi’ndeki The House Cafe’de gerçekleştirilen bir nişan töreniyle evlilik yolunda ilk adımlarını attılar. Altı yıl önce tanışan çift önümüzdeki yaz ayları için evlilik planı yapıyorlar.

140 HÜRKAN-IȘIN, EFEHAN KUȘAKLIOĞLU

CANSIN-ORHAN KİREMİTÇİ

GÖZDE CANDAN,ORKUN SOYSAL

EREN ȘATANA, İREM CANDAN


141


142


143


MAG açılış

Dünya Mutfağı People’da

ESRA GÜNAL

FEHMİ SUNA

Dünya mutfağını başkentlilerle buluşturan People Restoran açılışını verdiği davet ile gerçekleştirdi. Damak tadını bilen birçok kişiyi bir araya getiren açılışta konuklar ikramları tatma imkanı bulurken restoranın açılış kurdelesini mekanın sahiplerinden Fehmi Suna ve Yeni Mahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar birlikte kesti.

144

RABİA ÇİLSAL

TURGUT, EDA SUNA

MAHSUSE, AYȘE DURU


145


PSİKİYATRİ MERKEZİ PSİKOLOJİK OLARAK AŞK “Madalyon Klinik Psikiyatri Merkezi Psikologlarından Mehmet Akif Sayılgan ile ilişkiler hakkında hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Birçok önemli konu hakkında bilgi aldık...”

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 28 yıldır Klinik Psikoloji ile uğraşıyorum. Lisans eğitimimi Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladım. Aynı okulda Klinik Psikoloji üzerine yüksek lisansımı yaptıktan sonra Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü’nde doktoramı tamamladım. Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora dersleri verdim. 2005 yılından beri kurucu üyesi olduğum Madalyon Psikiyatri Merkezi’nde anksiyete (kaygı bozuklukları), çift ve aile terapileri, ilişki sorunları üzerinde çalışmaktayım.

“AŞK tanımlamaya çalıştıkça kaybolduğumuz bir kavram...” Psikolojik olarak AŞK’ı nasıl tanımlarsınız? Sizce AŞK ne demektir? Aslında tanımlamaya çalıştıkça içinde kaybolduğumuz bir kavram… Belki de ne kadar insan varsa o kadar aşk var ya da yok. Bence güzel olan tatminkar bir cevaba ulaşamamıza rağmen bu soruyu sormaktan vazgeçmememiz. Aşkın tanımına kavuşma arzusu! Güçlü bir cinsel çekimle harmanlanmış; hayranlık, idealizasyon, yüceltme ve sürekli birlikte olmak hatta bir olma arzusu. Mutlu bir birliktelik için çiftlerin birbirlerine karşı tavır ve davranışları sizce nasıl olmalıdır? Birlikte olduğumuz insanın duygusal ihtiyaçlarının farkında olmalı ve bu ihtiyaçları karşılamalıyız. Takdir ve özen göstererek sahip olduğu olumlu nitelikleri “zaten sahip olması gereken asgari özellikler” olarak değerlendirmeden dile getirebilmeliyiz. İlişkiyi bir yarışmaya dönüştürmeden kazanmasına izin vermeli, karşı tarafa öncelikli ve ayrıcalıklı olduğunu hissettirmeliyiz. Bu her iki taraf için de geçerli tabii ki…

suçlama eğilimde olduklarından yeni ilişkilerinde bu özellikleri ayıklama çabasına giriyorlar. Dolayısıyla yeni ilişki eski ilişkinin eksiklerini giderme çabası içinde o ilişkinin bir uzantısı olarak, hatta onun temelleri üzerine kuruluyor ve tabii ki yine hayal kırıklıklarıyla sonuçlanıyor. Muhtemelen ihtiyaç duyduğunuz ilişki ne önceki ne de sonraki. Birbirlerini hala çok sevip de sorunları yüzünden bir araya gelemeyen çiftlere ne önerirsiniz? Çift terapisi öneririm. Çünkü çift ya da aile terapileri çoğu zaman haklı ile haksızın ortaya çıkacağı bir süreç, hatta bir mahkeme gibi algılanıyor. Oysa terapi süreci karar aşamasının ötesinde bir süreçtir. Biz ayrılalım mı? Birleşelim mi? sorularıyla terapiste başvurulmaz. Ayrılmaya karar verdiğiniz aşamada terapist size sağlıklı bir ayrılığın nasıl olacağı yönünde yol gösterebilir. Bir ayrılıktan sonra hemen başka bir ilişkiye başlamak sizce doğru mudur? Yeni ilişkinin bir öncekinin uzantısı olmaması ya da önceki ilişkiye bir tepki olarak kurulmaması açısından bir ara vermekte fayda var. Bu arayı kişinin gerçek ihtiyaçlarını anlaması ve kavraması yönünde kullanması çok önemli. Her zaman çivi çiviyi sökmez. Bazı ilişkilerden sonra kişinin iç dünyasında bir yıkım oluşuyor ve bu durum başka bir kişiye güvenememeye sebep olabiliyor. Bu durum içerisinde olan kişilere neler tavsiye ediyorsunuz? Ondan bir tane daha yok! Tanışacağınız her yeni insan öncekinden farklı. İnsanlara olan temel güven duygumuz bir kişi için kaybedilemeyecek kadar kıymetli!

Peki, ilişki içerisinde güven sorunları yaşayan çiftlere “Güvensizlik asla Erkekler ve kadınlar aşka farklı açılardan bakıyor. önerileriniz nedir? Herhangi bir durum karşısında her iki taraf da farklı Güven sorunu çok çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. tek başına oluşmaz.” tepkiler verebiliyor. Bir genelleme yapacak olursak kadın Burada bahsettiğimiz sadakat konusundaki güvense daha duygusal yaklaşırken erkekler hep umursamayan taraf oluyor. Bu konu onun da çok farklı boyutları var. Konu patolojik kıskançlık olduğunda ise hakkında bize neler söyleyebilirsiniz? kesinlikle bir uzman yardımı gerekir. Eğer böyle biriyle birlikteyseniz Çok farklı yaşadıkları kanaatinde değilim. Erkeklerin duygusal olmadıkları sizin ihtiyaç duyduğunuz yardım neden böyle bir birlikteliği başlattığınız görüşüne katılmıyorum. Duyguları ifade etme biçimleri farklı olabilir. ve neden sürdürmeye çalıştığınız yönünde olmalıdır. Güvensizlik asla tek Bunun kız ve erkek çocuklarının farklı yetiştirilme tarzlarıyla ilgili olduğunu başına oluşmaz. Kendimizi tanımalı ve güvenmeliyiz. düşünüyorum. Bizim kültürümüzde, belki de birçok kültürde, duygulanmak, duyguları ifade etmek güçsüzlük belirtisi olarak algılanıyor. Endişe, üzüntü, Bazı kişiler biten ilişkilerinin ardından ya kendilerini eve kapatıyor ya da incinme, gücenme gibi duygular güçsüzlük olarak görüldüğü ve kadınlar mümkün olduğunca sosyalleşmek adına dışarıya çıkarak yaşadıklarını duygusal olarak güçsüz algılandığı için bu duygular onlara yakıştırılıyor ve unutmaya çalışıyor. Siz biten ilişkilerin ardından neler önermek istersiniz? ifade etmelerine izin veriliyor, ancak erkeklere hiç yakışmıyor. Kadın olalım Ayrılıkların ardından yaşanan en güçlü duygu kayıp duygusudur. Buna erkek olalım duygular hepimize ait. Bu durumda bize kalan tek seçenek tahammül etmenin çok zor olduğu açık. Bazen ayrılığı sosyal bir statü duygularımızı başka bir duyguya tercüme etmek. kaybı hatta bir başarısızlık gibi algılarız. Birlikte oluşturduğumuz yaşam alışkanlıkları, sosyal çevre, ortak arkadaşlıklar ve birlikte geçirilen zamanın Bir kişinin sevgilisinden ayrıldığı halde yeni tanıştığı kişilerde eski sevgilisine kaybı geride kocaman bir boşluk duygusu bırakabilir. Kimi insan bu benzer özellikler araması veya bulması ne derece doğrudur? Bu durumda olan duygularla başa çıkabilmek için eve kapanır ve çaresizce kurtulmayı bekler, kişilere tavsiyeleriniz neler olabilir? sıkıntılı bir dönem olduğu çok açık. Benim tecrübelerime göre bunun tam tersi gerçekleşiyor. Kişiler bir ayrılık yaşadıklarında bu ayrılığın sebebi olarak karşı tarafın sahip olduğu özellikleri Samimi cevaplarınız için çok teşekkür ederiz.

146


147


MAG sevgililer özel

“AşkYoksa Bile Hayali Hepimizi Sarıp Sarmalıyor” Herkese merhabalar! Kocaman kocaman kalpler, öpücükler! … Kırmızı kırmızı güller... Mis kokulu parfümler... Mum ışığında yemekler... En romantik seyahatler... Yıldızlı geceler... Sürpriz yüzükler... Aşk dolu sözcükler... Unuttuğumuz bir şeyler kaldı mı? Bilemiyoruz ama buradan tüm sevgililere ve sevgili-eşlere en içten dileklerimiz bunlar... Sizde kabul ediniz lütfen... “Valentine’s Day” ile ilgili çeşitli camialardan birkaç ünlüye sizin için sorular sorduk... 14 Şubat için çok sayıda röportaj yaptık. Yalnız röportaj konuklarımızdan ikisinin hali hazırda sevgilisi yokmuş. Ama onların da kalpleri sevgiyle doluymuş. Şeniz Kurultay gibi... Kimileri sevgililerini röportajzede olmamak için “o” veya “x” olarak anarken; kimileri henüz eşlerinin, sevgililerinin bilmediği sürprizlerini bizimle paylaştılar... Öyle ki evlenme teklifini MAG aracılığı ile öğrenecekler bile var! Emre Oskay gibi... Aşkı, “insanların fiziksel ve hayatı algılayış biçimlerinin birbirlerine çekici gelmesi” olarak tanımlayan Derin Sarıyer gibi... “Bence aşk; bilinçsiz ruh tahribatı... Sevgi ise; terbiyeli duygudur…” diyen Merih Ermakastar gibi... “Aşkı ben tarif etmeyeceğim de kim edecek...” diyen dünya sanatçısı Bedri Baykam gibi... Tersinden işleyen aşk formülü ile mutluluğu yakalayan ekranların sevilen yüzü Vatan Şaşmaz gibi... Yine bu sayıda sizlerle buluşan ilk Türk çiklit romanı Fondöten’in yazarı Pınar Özel gibi... “Hayatın ne kadarı rastlantı? Peki ya “aşk”ın...” adlı kitabı üzerine yaptığımız harika röportajı önümüzdeki ay MAG Dergi’de okuyacağınız Özlem Salman gibi... Herkesin planını programını, gizlisini saklısını, uçuş rotalarından hediye paketlerinin içine kadar didik didik ettikten sonra “nazar değmesin” diyerek belli bir ölçüde sizlere aktarıyoruz. Şurası kesin ki sevgilisi, eşi olsun olmasın herkes bu konulara bayılıyor! Aşk yoksa bile hayali hepimizi sarıp sarmalıyor... Sizde onlar “gibi” sevin... Röportajlar: Petek Eskioğlu Almıla Kahratlı

148


1986 yılında Türkiye güzeli seçilen Arzu Köprülü ve Bilkent Ankuva’daki Lucky 67 mağazasının sahibi eşi Orhan Köprülü ile Sevgililer Günü özel röportajımız için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Ben hayata mümkün olduğu kadar olumlu tarafından bakmaya çalışan, yaşamı ve doğayı çok seven biri olduğum için bence sevgi ve aşk; hayatı yaşamaya değer hale getiren en önemli unsurlardır. Sevgisiz bir dünya düşünemiyorum. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? 1985 yılı Ağustos ayında İstanbul Bayramoğlu’nda tanıştık, kesinlikle ilk görüşte AŞK diyebiliriz... • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Evliliğe doğru giden iki yıllık arkadaşlığımızın sonunda teklifsiz evliliğe hazırdım, EVET dedim. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Eşimin 35. yaş gününde yakın arkadaş grubumuz

ile birlikte gizli bir operasyonla, sürpriz olarak bizim eve dansçı bir kız çağırmamız olmuştu, çok eğlenceli, müthiş bir geceydi. Eşim hayatın içinde, sürprizlerle dolu bir insandır. Özellikle sürpriz hediyeler almayı çok sever. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir)var mı? ANTALYA KAŞ, bizim için çok özeldir. 1986 Mayıs ayında, bir tekne gezisinde ilk kez dinlediğimiz, bizi anlatan Özdemir Erdoğan’ın “BANA ELLERİNİ VER” parçasının bizim için her zaman ayrı bir yeri vardır… • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Benim için sürpriz olan, sizin için de sürpriz kalsın. Her sevgililer günü benim için unutulmazdır.

Efes Pilsen ve Milli Takım’da forma giyen ünlü basketbolcu Kerem Gönlüm ile İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olan eşi Elif Gönlüm Sevgililer Günü özel röportajımıza konuk oldular. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk ölesiye vurulmaktır. Sevgiye ve sevgiliye korkmadan, hesapsız, tarifsiz yaşanılası en gizemli duygudur. Sevgi, yaşam enerjimiz, olmazsa olmazımız… Oğluma ve eşime duyduğum öyle bir sevgi ki ruhumu besliyor! • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? 2000 yılı aralık ayında yani bundan on yıl önce havalimanında tanıştık. Ben bir firmanın tanıtımı için oradaydım. Kerem de deplasman maçı için yurt dışına çıkıyormuş. İlk karşılaşmamız bu şekilde oldu. Sonrasında ortak başka bir arkadaşımız vasıtası ile bağlantı kurduk. Bizimki biraz ‘ilk görüşte aşk’ misali idi... • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? 2005 senesiydi… Bir akşam Kerem yemeğe çıkalım dedi. Açıkçası özel bir akşam olacağını düşünmemiştim. Yemeğin ortasında masamızın etrafını ellerinde çiçekler ile garsonlar sardı. Bir anda şarkımız çalmaya başladı ve çiçeklerin arasından çok zarif bir kutu içinde çıkan hediye ile

Kerem : “Bir ömür boyu hayat arkadaşım olmaya var mısın sevgilim? ” diyerek evlilik teklifinde bulundu. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Bana yapılan en büyük sürpriz aldığım evlenme teklifiydi. Hayatımın en unutulmazı ve en güzel başlangıcı diyebilirim. Benim yaptığım en değerli ve büyük sürpriz ise Keremcan’a hamile olduğumu öğrenince eşime organize ettiğim sürprizdi. Büyük bir pankartta “Babacığım evine hoş geldin, ben de ailemize huzur ve şans getirmeye geliyorum” yazdım. Üzerini güvercinler ile süsledim. Eşim maçtan eve dönünce baba olduğunu bu şekilde öğrendi. O pankartı hala saklarız. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir)var mı? Evlenme teklifi sırasında da çalan şarkımız “Sotis volanis – poso mou lipis” bizim şarkımız. Düğünümüzün yapıldığı Swiss Otel ise bizim için çok önemli bir mekan. Bu yüzden her yıl evlilik yıldönümümüzde Swiss Otel’in üst katında bulunan “Gaja” restauranta gidip akşam yemeğimizi yiyoruz ve güzel bir ambians içinde kutlamamızı yapıyoruz. • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Sevgililer gününü her yıl olduğu gibi evimizde kutlayacağız. Ben yine kendi ellerimle hazırladığım yemeklerden oluşan muhteşem bir akşam yemeğini organize edeceğim. Sevdiğimiz şarkılarımızı dinleyerek bu güzel günü romantik bir ortam eşliğinde geçireceğiz. 149


MAG sevgililer özel

Zeynep-Evren Barutçu COLDWELL BANKER başkent ofisinde Broker olarak Gayrimenkul Danışmanlık hizmeti veren Evren Barutçu eşi Zeynep Barutçuyla Sevgililer Gününe özel bir röportaj gerçekleştirdik. ortak arkadaşlarımız vardı. Sürekli bir şekilde aynı ortamlar içinde bulunuyor ve birbirimizi biliyorduk. 22 yaşındaydım ve düzensiz bir hayatım vardı. “Artık biriyle evlenmek için beraber olmalıyım. Bundan sonraki beraber olacağım kişi çocuğumun annesi olacak” düşüncesindeydim. Bu düşünceyle Zeynep ile samimi olmaya başladım. 1998 yılı 23 Aralık’ta da çıkmaya başladık.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu?

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Zeynep Barutçu: Benim için aşk sonsuz sevgi, yaşanması gereken en güzel duygu, karşılık beklemeden sevmek, yani aşk biz demektir. Evren, ben ve sevgimizin meyvesi olan Kaan demektir. Evren Barutçu: Bence aşk, birisine karşı hiç hesapsız, tamamen saf ve iyi duygularla bağlanmak. Sevgi ise benim için fedakarlık demek. Hayatta hiç kimseye vermediğim tavizleri o kişiye vermem demek. İkisi de çok güzel ama ayrı ayrı duygular bence.

Z.B.: İlk tanıştığımızdan beri birbirimiz için doğru insanlar olduğumuzu biliyorduk. Birlikteliğimizin 4. yılında Sevgililer Günü’nde yemeğe gitmek için Evren beni aldı ve arabada giderken bana bir databank uzattı, yanında da bana birkaç tane kalem pil verdi. Bana ‘’Databankın pilini değiştirebilir misin?’’ dedi. Pil yerini açtığımda kucağıma bir tek taş yüzük düştü. Ben de çok şaşırdım, ilk başta anlayamadım ve Evren’e baktığımda bana güldüğünü gördüm ve çığlık atmaya başladım, bunun üzerine, “Benimle evlenir misin?” diye sordu. Ben de arabanın içinde çığlıklar atarak “Evet” diye bağırdım. Zaten ilk baştan beri cevabım belliydi. E.B.: Evlilik teklifimi ben daha Zeynep’le ilişkiye başlarken yapmıştım. Yani aslında 12 yıl önce. Kendimi ve derdimi ona anlatmış, kendisiyle evlenmek istediğimi daha ilk günlerde ona ilk çıkma teklifimi yaparken söylemiştim. Sonrasında ise bir yüzükle adet yerini bulsun misali sürpriz bir teklifim oldu ama biz aslında 12 yıl önce evlendik.

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük • Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? Z.B.: Bilkent’te bölümlerimiz aynı binadaydı, ikimiz de birbirimizi biliyorduk fakat tanışmıyorduk. Ortak bir arkadaşımız sayesinde 12 sene önce tanıştık. Bir gece dışarı çıktığımızda çok yorulmuş, ikimiz beraber çöp kutusunun üstüne oturmuştuk. Evren benden çok etkilendiğini söylemişti o gece ve o günden kısa bir süre sonra birlikteliğimiz başladı. Hala beraberiz… E.B.: 1998 yılında ikimiz de Bilkent Üniversitesi’nde öğrenciyken tanıştık. Çok yakın 150

sürpriz neydi? Z.B.: Evren bana devamlı sürpriz yapar, beni çok şaşırtır, ama en büyük sürprizi geçen yıl askerliğinin bitmesine 1 ay varken; bir pazar günü sitenin güvenliği beni aradı arabamın farını açık unuttuğumu haber verdi. Ben de aşağıya inmek için asansörün kapısını açtığımda karşımda Evren’i gördüm ve inanamadım onu gördüğüme çünkü 10 dk önce telefonla konuşmuştum bana koğuşta olduğunu söylemişti. Benim için çok güzel bir sürpriz olmuştu, onu çok özlemiştim. E.B.: Ayırt etmekte zorlanıyorum ama birini

söyleyecek olsam yaptığım en büyük ve planlı sürpriz herhalde Zeynep’in zor bir zamanında ve hiç beklemediği bir anda askerden bir şekilde izin alıp gelmemdi. O yüz ifadesinin bende çok ayrı bir yeri var. Zeynep’in bana yaptığı en büyük sürpriz ise hamile olduğunu öğrendiğimiz an diyebilirim. Bana sürekli hamile olduğunu söylüyordu ama ben hiç inanmıyor dalga geçiyordum. Bir gün beni rutin kontrol filan diye kandırıp doktora götürdü. (Buradan Sayın Lütfü Önderoğlu’na sevgi ve saygılarımı sunuyorum) Ekrana baktığımda şok geçirdim. Benim için çok güzel ve asla unutamayacağım bir sürpriz olmuştu.

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Z.B.: İlk çıkmaya başladığımız zaman Evren bana “Dalgalandım da duruldum, koştum ardından yoruldum, binlerce güzel sevdim de en son sana vuruldum” diye mesaj yollamıştı. O günden beri bu şarkı bizim şarkımız. Bizim için en güzel restaurant Schnitzel restoran, evlenmeden önce ve sonrasında en özel günlerimizde tercih ettiğimiz tek yerdir. Bu mekanda çok güzel anılarımız olduğu için bizim için yeri çok ayrıdır. E.B.: “Dalgalandım da duruldum”. Özellikle ilişkimizin ilk başlarında sürekli Zeynep’e bu şarkıyı dinletiyor, mesaj atıyordum. Özel bir mekanımız Ankara’da Tahran Caddesi’ndeki Schnitzel restoran. İlk günlerden beri çoğu özel günümüzü burada baş başa kutlamışızdır. Şehir değil belki ama Bodrum’un da bizde çok özel bir yeri ve anlamı var. 12 yıldır her fırsatta Bodrum’a gidiyoruz ve her seferinde de daha fazla kalmaya gayret ediyoruz. Her yıl bir şekilde 1,5 - 2 ay gibi bir zamanımızı Bodrum’da geçirmeye çaba sarf ediyoruz.

• Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Z.B.: Her sene olduğu gibi bu yıl da oğlumuzla beraber romantik bir yemek yemeyi düşünüyoruz. E.B.: Bilmem ki sürpriz!!!!!


151


Derin-Beliz Sarıyer

MAG sevgililer özel

Derin Design’ın baş tasarımcısı ünlü iç mimar Derin Sarıyer ve kendisi gibi başarılı bir tasarımcı olan eşi Beliz Sarıyer, Sevgililer Günü’ne özel sorularımızı içtenlikle cevapladılar. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk kavramının biraz fazla yüceltilip, içinin iyice boşaltıldığını düşünüyorum. Aşkın, insanların fiziksel görünümlerinin ve hayatı algılayış biçimlerinin birbirlerine çekici gelmesiyle doğduğunu söyleyebilirim. Beliz’i her akşam gördüğümde, onun hayatıma daha önceden hiç tahmin edemediğim bir derinlik kattığını hissediyorum. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Ben üniversitenin son sınıfında okurken Beliz 1. sınıftaydı. O’nu görüyordum ve çok beğeniyordum. Fakat bir türlü onunla tanışmayı ve yakınlaşmayı beceremedim. Çok sonra, 2006 Milano fuarına katılımımız sırasında Beliz Londra’dan fuarı gezmeye gelmişti. Bir akşam rastlantısal bir şekilde karşılaştık. Ertesi gün Beliz Milano’dan ayrılıyordu. Çok az zamanım vardı bu yüzden ona ilgimi çok hızlı ve net bir şekilde belli ettim. Beliz’in üniversiteyi bitirdikten sonra 7 sene boyunca Londra’da yaşadığını ve çalıştığını öğrendim. Sabah kendisini havaalanına bıraktım ve 1 hafta sonra Londra’ya Beliz’i ziyarete gittim. İlişkimiz böyle başladı.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Kendiliğinden oldu. Planlanmış bir sahne değildi. Fakat evlilik konusu aramızda daha hiç konuşulmamışken, keşke mümkün olsa da beraber çocuk sahibi olsak diyerek, onunla bu teklifimi planlayarak paylaşmıştım. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Tanıştığımız akşamın sabahı Beliz’i havaalanına bırakma isteğim ve Beliz’in bunu kabul etmesi, ikimiz açısından da büyük bir sürpriz olmuştu. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Pete Yorn ve Scarlett Johansson’ın beraber söylediği Blackie’s Dead adlı şarkı bizim için çok özeldir. • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Beliz, geçtiğimiz üç senede de yaptığı gibi evde ikimiz için çok güzel yemek ve masa hazırlar. Güzel bir kırmızı şarap eşliğinde o akşamı baş başa geçirmeyi planlıyoruz.

Sibel-Bedri Baykam • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk benim için güven, süreklilik, paylaşma, sıcaklık ve kararlılıktır. Bu tanımlama on altı yaşında farklı olabilirdi ama olgun hali bu. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? 1990 yılında “27 Mayıs Devrimi” hakkında açtığım “555K” sergisi kokteylinde tanıştık. Sibel kalabalığın arasından çıktı geldi ve benimle tanışmak istediğini söyledi. Defterimi çıkarıp randevu verdim orada, dört gün sonraya. İşin ilginç yönü, bu sahne hakkımda çekilen belgeselde yer alıyor çünkü o gece görevli kameraman o sahneyi de tesadüfen çekmiş. Yıllar sonra farkına vardık…

Yurt içinde ve dışında sayısız sergi açan ünlü ressam- yazar Bedri Baykam ile Marie Claire Maison’da genel yayın yönetmeni olan gazeteci-yazar eşi Sibel Baykam Sevgililer Günü özel röportajımıza konuk olarak evlilikleriyle ilgili samimi açıklamalarda bulundular. 152

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Yedi yıl beraber yaşadık, ama daha sonra beş ay ayrı kaldık. Barıştıktan sonra ben bir akşam onu arabayla Sarıyer sırtlarına götürüp bir askeri alanda arabayı park edip direkt olarak evlenme teklif ettim. Sibel önce hiç anlamadı. O gece vurulabilirdik de… Nöbetçiler tarafından!!... (Gülüyorlar…)

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Beraberliğimizin onuncu yılında Sibel’e “Gel seni Liman Lokantası’na götüreyim” dedim. Orada en yakın on çift arkadaşımız bizi bekliyordu yemek sofrasında… İnanılmaz şaşırdı! Sonra benim ellinci yaş günümde o da bana benzerinin daha büyüğünü yaptı ve dünyanın dört bir yanından arkadaşlarımı getirtip bunu sürpriz bir şekilde beraber kutlamamızı sağladı! BÜ’deydi o gece... • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Şarkımız, “Ode to my family”, The Cranberries’den… Mekanımız ise İstanbul ve Dünya! • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Daha sürpriz kartları çekilmedi… Önce dua edin bu hükümet onu da uydurma bir sebeple yasaklamaya çalışmasın da!!...


153


MAG sevgililer özel

Ünlü iş adamı Derya Danacı ile Roberto Bravo mücevher markasının Citys mağaza sahibesi Suzan Danacı ile Sevgililer Günü’ne özel bir röportaj gerçekleştirdik. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir?

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan

Aşk, sözlerin bittiği yerdir. Karşındakini sevmekle kendini sevmek birbirinden farklı iki duygudur. Bence; eğer sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin...

bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? İkimiz de İstanbul’a aşığız. 7 senedir evde yemek yemeyi ve vakit geçirmeyi tercih ediyoruz. Zaten Suzan’la her yer çok güzel…

• Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? 1987 yılında Uludağ’da, eşim Elis diye bir arkadaşı ile teleskiden inerken, kendimi onun önüne attım ve “Ayağımı kırdın, senin yüzünden artık kayak hayatım bitti bu yüzden benimle evlenmek zorundasın” dedim.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu?

• Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Maalesef bu yıl için hiçbir plan yapamıyoruz çünkü eşim Roberto, Bravo Citys’ de mağaza müdürü olarak çalışmak durumunda. Sonrasında her zamanki gibi birlikte keyifli vakitler geçireceğiz.

Evlilik teklifi, aynen bir önceki soruya verdiğimiz cevaptaki gibi gerçekleşti.

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Beraber paylaştığımız her anımız sürprizlerle doludur.

Yeni single çıkartan Serdar Ortaç’ın vokalisti ve dizilerin başarılı oyuncusu Merih Ermakastar ve 2007’de Tao’da evlendiği eşi Zeynep ile Sevgililer Günü’ne özel bir sohbet gerçekleştirdik. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Bence aşk; tutku, bilinçsiz ruh tahribatı, katıksız heyecandır… Sevgi ise; durgun, huzurlu, bilinçli, terbiyeli duygudur… • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Zeynep ile Uludağ’da tatilde tanıştık... • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Gayet güzel ve “ÖZEL”di... Burada açıklayamayacağım kadar özeldi Petek’ciğim…(Gülüyor..) • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? 154

Vallahi o kadar çok var ki… Mesela ona yazdığım parçalar var… Ama en anlamlısı ve özel olanı sürpriz evlenmek aslında! • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Zeynep’le beraber birden fazla şarkımız var… Ama asıl önemlisi ona yazdığım ve daha kimsenin bilmediği bir parça var! Bizim özel mekanımız, beraber nefes aldığımız her yer… • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Baş başa yemek yemeyi planlıyoruz.


Ankaralı genç oyuncu Şeniz Kurultay ile aşk, ilişkiler ve sevgililer günü hakkında çok keyfili bir sohbet gerçekleştirdik.

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk beni ben yapan her şey, önce parçalara ayıran sonra bütünleyip tamamlayan, sonra yine parçalara ayıran zehirli şeker. Sabahları uyanma sebebim. Bazen günlük zorluklarla başa çıkabilmem için direncimi arttıran vitaminim, bazen de acıya zorluklara katlanmayı kolaylaştıran ağrı kesicim. Bazen dost bazen de düşman oluyor aşk.

lırım. Bana yapılan en büyük sürpriz rol arkadaşımın doğum günüme denk gelen bir oyun gecesinde sahnede replikleri değiştirip doğum günümü kutlaması ve arkadaşlarımın o oyunu kayda aldırıp bana hediye etmeleriydi. Benim yaptığım en büyük sürpriz de birisine tanıştığımız günden hayatımızın son gününe kadar olan hikayemizi hayal edip, yirmidokuz sayfada anlatarak yazıp vermemdi.

• Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Ne zaman ve nerede tanışacağımız önemli değil, hatta belki yıllar önce birbirimize teğet geçmişizdir de bugün yeniden tanışıyoruzdur. Ama gözlerine bakınca o ihtimali düşündürtmeli, sesini duyduğumda da işte bu demeliyim. Demediysem olmaz demektir.

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Beraber olan her an, her yer kıymetlidir, beraber izlenen en saçma filmler, beraber söylenen şarkılar, beraber yapılan ve yenilen yemekler, kavga edilen sokaklar, beraber gidilen tüm yollar ve şehirler.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Bunun nasıl olduğu o kadar önemli değil ki... En sevdiğim bir çift göz bana baksın, en sevdiğim ses de bir cümle kursun yeter. “Sen” desin, “Ben” desin, “Biz” desin, “Çoluk çocuk” desin. Ben anlarım... Daha başkasına gerek yok... • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Sürpriz yapmaya da bana yapılmasına da bayı-

• Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Eğer çekim veya oyun olmazsa, hayatıma bir ortağım olmadığı için, ruhuma ortak olan çok sevgili kız arkadaşlarımla “Biz böyle de mutluyuz” tadında başlayan, ama sonunda mutlaka “Ne olacak bu bizim halimiz?” formatına dönüşen bir gece geçiririz. Yine de çok eğleniriz. Bu sefer sende katıl bize Petek’ciğim.

4 yıldır oyunculuk ve fotomodellik yapan Emre Oskay ve 6 aydır kız arkadaşı olan Nesrin,ilk Sevgililer Günü’nü geçirmenin verdiği heyecanla sorularımızı içtenlikle yanıtladılar. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Benim için aşk, dozundan fazla alınmaması gereken bir tür alkollü kokteyldir… Sevgi ise dünyada yapılan tüm fedakarlıkların genel adı ve Tanrının duygularımız arasında taçlandırdığı en güzel histir. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? 6 ay önce kız arkadaşımla bir sosyal paylaşım sitesinde tanıştık. Ama bana sorsanız bir hediye paketini uzun uğraşlar sonucu açtım ve içinden o çıktı… • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Henüz evlilik teklifinde bulunmadım. Ama sizin aracılığınızla derginizin bir bölümünden kendisine evlilik teklif edebilirim. Bu hiç de fena olmaz; çünkü O MAG’ın iyi bir takipçisi… • Yaptığınız veya size yapılan en büyük

sürpriz neydi? Bana en büyük sürpriz Tanrı tarafından yapıldı. Kız arkadaşımı bana hediye olarak gönderdiği için ona minnettarım… • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Çok fazla var. Tek tek isimlendirmek yersiz olur, onunla olduğum her yer benim için özeldir… Bizim için anlam ifade eden şarkı Lionel Richie/Diana Ross “My Endless Love.” • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? İtalya’ya gidiyoruz fakat henüz onun haberi yok…

155


MAG sevgililer özel

Koçoğlu Holding ve İNTES ( İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası ) yönetim kurulu başkanlığını yürüten Şükrü Koçoğlu ve zarif eşi Ebru Koçoğlu Sevgililer Günü röportaj sorularımıza en özel ve samimi cevaplarını verdiler.

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk benim için Şükrü demektir.

• Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? Eşimle 1997 yılında iş hayatında tanıştık.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Şükrü’nün beni yemeğe davet ettiği akşamlardan biriydi. Gayet güzel, keyifli bir ortamdı her zamanki gibi bir akşam yaşıyorduk ve ben maalesef sigara içiyordum. Bir ara salondan çıktım, iki dakika sonra geri dönüp sigara içmek üzere paketi açtığımda, içinde rulo yapılmış bir kağıt

gördüm. Hiçbir anlam veremeden yavaşça çektiğimde, ruloyu tutan şeyin alyans olduğunu fark ettim ve gözyaşlarımı tutamadım. Kağıdı açıp okuyamayacak kadar heyecanlıydım. Açtığımda şöyle yazıyordu: “Ebrucuğum, bu bir evlenme teklifidir, ne dersin?” Son derece heyecanlı ve mutluydum. Hiç düşünmeden “Elbette evet” cevabımı aynı kağıda yazdım. Birbirimize sarıldık ve paylaşmak için en yakınlarımızı aradık. O kağıdı ve sigara paketini hala saklıyorum. Tek farkla; kağıdın rulosunu bi lastik tutuyor…

dev ekranda izlettiğim an, Şükrü’nün gözlerinde gördüğüm mutluluk her şeye değerdi… Bugün kızımız Zeynep’in en çok izlemek istediği TOP 5 cd’lerin başında geliyor, adı da “Babamın Küçüklüğü”

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Yaptığım en büyük sürpriz, geçen sene doğum gününde verdiğim hediyedir. Ciddi br emekti benim için. Şükrü’nün bebekliğinden bugüne kadarki fotoğraflarından bir albüm yarattım. Amacım; hayat hikayesini göstermek ve sadece ona özel bir hediye yaratmaktı. 100 kadar fotoğrafı kronolojik sırayla seçip, tarattıktan sonra, slayt show haline getirdim. Daha etkili hale getiren de, fonda seçtiğim “İstanbul’un fethi” müziğiydi. Dostlarla düzenlediğim doğum günü davetinde

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Bizim için çok özel bir yer var ve hep özel kalacak: Göcek

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? İçimde kendime saklı tüm güzel kadınları çıkaran duygudur aşk... Sevgilinin gözlerinde kendini görebilmektir. Renkleri belirginleştiren, ruhu canlandıran bir şeydir ve benim yaşımda da bedava botoxdur... Yani aşk öylesine her şeye iyi gelir. . • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? 01.01.2011... Üç yıldır tanıyor ve biliyorken birbirimizi, yılbaşı mesajındaki ince anlatımla ilk kıvılcım gerçekleşti. Sonra samimi itiraflar... Üç yıl önce, ilk görüşmemize ait tüm detayları, benim hatırladığım gibi hatırlaması mest etti beni. Veee, içimdeki kadınları keşfim başladı. Henüz korkaklar yavaş yavaş çıkıyorlar... (Gülüyor...) • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Bu soruyu zevkle pas geçiyorum. Malum “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş”... (Gülüyor...) 156

Şükrü’nün bana yaptığı en büyük sürpriz ise; ilk anneler günümde Zeynep’in ağzından yazdığı mektuptur. Ama bunu çok özel olduğu için paylaşamıyorum, kusura bakmayın lütfen.

• Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Şükrü belirlenmiş, zoraki, ticari günlere sempati duymaz. Çünkü sürprizleri, spontane davetleri sever. Onun için 14 Şubat’ta en fazla güzel bir yemek yeriz diye tahmin ediyorum.

“Çok Satanlar” listesinde kitaplarını görmeye alıştığımız ünlü sunucu, senarist ve yazar Selda Yurt ile bu sefer de aşk hakkında yine çok konuşulacak bir sohbet gerçekleştirdik. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? İlk itirafın ondan gelmesi... Daha büyük sürpriz olabilir mi? O da haklı, duvarları olan kadınlara yaklaşmak zordur. İsteyen erkek yıkıyor ama! Çok mutluyum. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir)var mı? Olacak... (Gülüyor...) • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Şu günlerde bana her gün 14 Şubat... (Gülüyor...) Bir sürprizi varmış ama henüz bilmiyorum.


157


MAG sevgililer özel

İlk olarak Kral TV DJ’yi olarak tanıdığımız “Sihirli Annem” dizisinin Eda’sı, TV8’in popüler programı ‘Bir İş İçin Lazım’ın ünlü sunucusu ve şu anda Acun Ilıcalı’nın yapımını üstlendiği ‘Yok Böyle Dans’ programının yarışmacısı olarak izlediğimiz Defne Joy Foster, 2008’de İlker Yasin Solmaz ile evlendi ve bu evlilikten 13 Haziran 2009’da Can Kılıç adında bir oğlu oldu. Defne Joy Foster Sevgililer Günü için kendisine sorduğumuz soruları içtenlikle yanıtladı… • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk, sevmenin ötesinde çok özel ve bir o kadar da karmaşık olan duyguların birleşimidir. Sevgi ve aşk tamamen farklı duygulardır. Her şeyi, herkesi her an sevebilirsin ama aşık olamazsın.

sürpriz neydi? Eşim ağır, ciddi bir adamdır; ama sayısız sürprize maruz kaldım. Beklemediğim reaksiyonlar veriyor. Şaşırıyorum, mutlu ediyor beni.

• Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Eşimle, bir setimde tanıştık. Setin görüntü yönetmeniydi kendisi. Kendisiyle hiç konuşmamız olmamamıza rağmen kalbim küt küt atmaya başladı. “Allah Allah niye atıyor ?” dedim, hayırdır inşallah. Meğerse aşık olmuşum.

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Assos Behramkale bizim aşk yuvamızın kalesi gibi! Tabii ki her evli çift gibi bizim de özel mekanımız var hatta reklam yapayım biraz; butik otel açtık orası bizim favori mekânımız.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Evlilik teklifi harikaydı, tanıştığımız yerde evlenme teklifine denk geldim, rastlantı oldu… Sessiz sedasız bir teklifti zaten… Sessiz sedasız da evlendik. Etrafta ses yoktu ama kalbimde sayısız havai fişek atıldı.

• Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? 14 Şubat’ı iki sevgilimle (eşim ve oğlum) evde kutlamayı planlıyorum; ama eşim mutlaka sürpriz bir plan yapıp beni şaşırtacaktır.

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük

Eren Teoman iç mimar ve aynı zamanda nadir bulunan bir erkek sesi; kontrtenor! Türkiye’de süperstarların backvokali... Grafik, fotoğraf, binicilik, yüzme, gastronomi ve moda ile ilgileniyor. Modanın yanı sıra felsefe, sanat tarihi, budunbilim ve mitolojiyi işlevsel açıdan inceleyen Eren Teoman; bunları içmimari projelendirinde, donatı ve iç mekan tasarımlarında kullanıyor akustik, aydınlatma konseptleri tasarlıyor. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Genellikle sol göğüs dolaylarında yaşanan taşikardik orgazmın ta kendisi! Öldürmeyip süründürdüğü de rivayet olunur ki önlenemez şekilde enfektiftir. Tedavisi olmadığı gibi kendiliğinden geçmesi de ayrı bir alâmettir. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? “En önemli tanışmalar, bedenler birbirini görmeden ruhlar tarafından hazırlanır...” der Coelho. O ilk anı anımsayamasam da bedenen tanışıklık çocukluğa; Eros’un komplosuna maruz kalışımızsa önceki yıl, birbirimize biten aşklarımızdan dert yandığımız bir Ege akşamına rastlar. • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Zaten tüm hücreleriyle birbirine ait iki insan arasında, bir başka aktin gereksizliğine inanıyorum.

158

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Sanırım yaşamın bize sunduğu en büyük sürpriz yıllar

yıllar sonrasında, bambaşka bir ülkede yollarımızın yeniden kesişmesiydi. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir)var mı? İki insanın birbirlerine sadece aşkla bakabildikleri her yeri, kendileri için özel kılabileceğini düşünüyorum. Yağmurda sığındığınız bir telefon kulübesi, ışığında sevgilinin yüzünü seyrettiğiniz bir sokak lambasının altı ya da akşam dönüşlerinde, ada vapurunun o en kuytu köşesi... Kısacası ruhunuzu bulaştırdığınız her yer çok özel. Bir de fonda “Dance me to the end of love” (Leonard Cohen) varsa... • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Dayatılmış günlerde bilhassa daha romantik biriymiş gibi yapabilenlerden değilim. O gün en fazla -muzurluk kabilinden- eski sevgililerime yollayacağım fake nikah davetiyemle, kaçırdıkları balığın boyutları hakkında kafa yormalarını sağlayabilirim... (Gülüyor...)


159


MAG sevgililer özel

Harley’i Ankara’ya tanıtan, enerjileriyle herkesi büyüleyen HanzadeEmre Erdil çiftine uyumlu ilişkinin ve aşkı canlı tutmanın püf noktalarını sorduk, Sevgililer Günü için özel hoş bir sohbet gerçekleştirdik.. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Hanzade Erdil: Ben aşkı geçici bir kıvılcım olarak görüyorum. Oysa sevgi fedakarlık demektir. Emre Erdil: Sevgi; insanların bu dünyaya gelme sebebidir. • Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? E: Hanzade’yle 1980 yılında tanıştık ve ilişkimiz yıldırım aşkıyla başladı. • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? E: İlişkimiz başladıktan 3 ay sonra bir araba gezisindeydik ve tamamen kendiliğinden oluşan bir ortamda teklifimi gerçekleştirdim. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? H: İlişkimizde de evliliğimizde de birbirimize

çok büyük sürprizlerimiz olmadı. Bizim yaptıklarımız daha çok ufak tefek sürprizler olur. E: Sürprizlere çok ihtiyaç olmayan bir beraberlik bizimkisi. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? E: İkimiz için de Marmaris’teki Selimiye köyünün ayrı bir yeri vardı. Orada olmayı çok severiz. • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? E&H: Evde ya da dışarıda güzel bir akşam yemeği eşliğinde 14 Şubat’ı geçirmeyi planlıyoruz.

Yeni yıla nişanlısıyla Londra’da Westminster Sarayı’nın yanındaki ünlü saat kulesinin önünde giren yakışıklı oyuncu, sunucu ve yazar Vatan Şaşmaz ve 2 yıldır beraber olduğu sevgilisi Nurşen Kocayaş ile samimi bir Sevgililer Günü röportajı gerçekleştirdik. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk’ı tarif etmek gerekirse, tutku ile şehvetin harmanı derim… Ama sevgi başka bir şey… Sevgi; emek isteyen zaman ve fedakarlık isteyen daha yüce bir duygu bence. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Bizde ilk bakışta aşk olmadı doğrusu… Biz birbirimizi tanıdıkça sevdik, sevdikçe güvendik, güvendikçe de aşık olduk... • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Evlilik teklifimi sanırım bu yaz yapacağım... Nasıl olacağına henüz karar veremedim. • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Geçtiğimiz sürpriz doğum günü partim çok iyi 160

ve çok keyifliydi… Sevdiğim otuz beş arkadaşımı tek tek bulup davet etmişti... Unutulmayacak bir sürprizdi benim için… • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir)var mı? Birlikte bir hafta New York’a gitmiştik… Bizim İstanbul’dan sonra ikinci şehrimizdir diyebilirim… İkimiz de New York’u çok seviyoruz ve her fırsatta kaçmaya çalışıyoruz… Sözlerini Sezen Aksu’nun yazdığı, bestesi Bülent Özdemir’e ait olan Ebru Gündeş’in seslendirdiği “Kaçak”, bizim beraber söylemekten çok keyif aldığımız bir parçadır... • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Baş başa bir akşam yemeğinden sonrası da benim sürprizim!... MAG Dergi’de Sevgililer Günü’nden önce okursa olmaz… (Gülüyor...)


161


MAG sevgililer özel

İstanbul cemiyet hayatının tanınan simaları Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında uzman olan Prof. Dr. Murat Türegün ve güzel eşi Işıl Türegün Sevgililer Günü için gerçekleştirdiğimiz özel röportajda evlilikleri ile ilgili birçok detayı bizlerle paylaştılar.

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Sevginin ne olduğu konusunda, bundan 35 yıl önce, Eric Fromm beni çok etkilemiştir. Aşk daha akut olarak başlayan ve süresi kısa, mantığın sıfırlandığı, aşırı bir sevdalanma durumudur. Buna karşılık, sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir: Sevgi vermektir, almak değil. Sevgi; iki insanın birbirlerine varlıklarının özünden bağlanması, dolayısıyla her birinin de kendisini varlığının özünden

tanıması durumunda doğabilir ancak. İnsan gerçekliği de, canlılığı da, sevgisinin temeli de işte bu “özden tanıma” yaşantısında yatar. Böyle yaşanan sevgi sürekli bir meydan okumadır; bir dinlenme yeri değil, tersine birlikte oluşma, büyüme ve çalışmadır; uyum ya da çatışma, neşe ya da üzüntü olup olmaması bile önemsizdir artık; temel gerçek şudur: İki insan birbirlerini varlıklarının özünden tanırlar, kendilerinden kaçmak şöyle dursun, kendilerini buldukları için bir olurlar. • Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? 25 Aralık 1990...Yer GATA, Plastik Cerrahi kliniği. Şimdiki baldızım kliniğimizde ameliyat olmuştu ve ben taze bir asistandım, o bir üniversite öğrencisiydi. Görüş o görüş :) • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? 1993 Şubat ayı... Yer eski (Boğaz sokaktaki) Wine House, şömine yanı masa... Odun alevi çıtırtıları ve şarap eşliğinde şöyle sormuştum: “Bundan sonraki yaşamımızı birlikte

geçirmeye ne dersin?” • Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Yılbaşında aslında şehir dışında olacakken, işlerimi ayarlayıp haber vermeden gece eve döndüm. Yılbaşını arkadaşlarımızla bensiz geçireceği için üzgün olan eşim için inanılmaz sürpriz olmuştu. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/ şehir)var mı? Parçamız: Stand by me- Benny E King Özel mekan: Wine house • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Aslında evli çiftler için evlenme yıldönümünün üstüne çıkmış bir kutlama olması sebebiyle Sevgililer Günü’nde çok özel bir şey yapmanın gereksiz olduğunu savunurum. Ama bu yıl ilk defa bir özel program yapıp, Phuket veya Singapur’a gitmeyi düşünüyoruz.

Ankara, İstanbul ve Bodrum’un seçkin mekanlarında işletmecilik yapan Savaş Tütel ile Sevgililer Günü’ne özel samimi bir röportaj gerçekleştirdik. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk ve sevgi, dizi adı gibi oldu ama birbirinden apayrı iki kavram... Bence açılımı, harika bir filmin nefes kesen bir sahneyle başlayıp mutlu sona ulaşması... • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Geçiniz! (Gülüyor...) • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Buram buram aşk kokulu... Gül yapraklarıyla bezenmiş...

162

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi?

Kinder Surprise... (Gülüşmeler..) • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/ müze/şehir)var mı? Cafe De Paris ve Por una cabeza, “Scent of a Woman” filminden... (Al Pacino’nun oynadığı “Kadın Kokusu” adlı filmin, efsanevi tango sahnesinda çalan parça..) • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Yeni açılmış olacak olan The Room isimli club’ümde olacağım mecburen... 15 Şubat bizim ama...


163


MAG sevgililer özel

Neziroğlu Otomotiv’in sahibi Serkan Neziroğlu ile zarif eşi Selin Neziroğlu, Sevgililer Günü özel röportajımıza samimi cevaplar verdiler. • Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Eğer O’nu görmeyince özlediğini hissediyorsan gerçekten seviyorsun demektir. • Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? 2007 yılında bir bayram günüydü. Aynı yerdeydik, Serkan masamıza yakın bir arkadaşıma selam vermeye geldi ve orada tanıştık. Meğerse önceden bu günler için o arkadaşımızla temelleri sağlamlaştırmış, tabii bunu sonradan anladık. Atacan’a müteşekkiriz. • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? Aslında özel olarak bir evlilik teklifi almadım. İşin garibi bunu evlendikten sonra fark ettim, bu bizim hassas konumuz, Serkan hemen diğer soruyu soruyor.

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Serkan askerliğinin 3. ayında sürpriz yapıp Ankara’ya gelmişti. Şu anda hatırlayabildiğim en güzel sürpriz bu diyebilirim. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı? Beraber anımızın olduğu her yer bizim için çok özeldir. Lafın gelişi değil gerçekten... • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Her sene tesadüflerden dolayı 14 Şubat’ ta ayrı şehirlerdeydik. Bu sene ilk defa beraber geçireceğiz inşallah, o yüzden ne yaparsak yapalım en güzel Sevgililer Günü’müz olacak.

Sevgililer günü röportajımız için ünlü tiyatro oyuncusu, sanat yönetmeni ve yazar Tamer Levent ile ünlü televizyon program yapımcısı eşi Seynan Levent bize samimi açıklamalarda bulundular. Küsmüştük, barışınca evlenmeye karar verdik.

• Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Benim için duyarlılık, algı, heyecan, fark etme: AŞK; özveri, bağlılık, jest yapmak, anlaşmak, menfaat düşünmeden birbirine destek olabilmek, güven ise: SEVGİ demektir. • Eşinizle nasıl ve ne zaman tanıştınız? Eşimle 1977 yılında TRT’de Türk Romanı ve Gerçekler isimli dizinin çekimlerinde tanıştık. • Evlilik teklifiniz nasıl oldu? 164

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Çok yıllar önce bir keresinde ben Londra’da eşim de Hollanda’da idi. Sonra Londra’ya beni ziyarete gelecekti ve onu havaalanında karşılamama gerek olmadığını, kendisinin benim kaldığım yere gelebileceğini söyledi. Ben de Londra’ya geldiğinde onu karşılamayacağımı söylememe rağmen sürpriz yapmak için karşılamaya gitmiştim. O gün Cadılar Bayramı’ydı ve ben havaalanında ceplerim takma kulak, burun vb. garip aksesuarlarla dolu onu bekliyordum. O da bana sürpriz olsun diye bir önceki uçakla gelmiş, yani ben havaalanında iken o şehre inmiş bile.... O zaman cep telefonu da yok. Yaşadığımız komiklikleri ve merakı bir düşünün. • Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/cafe/müze/şehir) var mı?

Eskiden Meşrutiyet Caddesi’nde “Dostça” vardı, oraya giderdik. Bir de çekim sonraları “Feyman”a sıkça uğrardık. Dostça kapandıktan sonra hep Mülkiyeliler’e gittik. Artık restoran ve kafeler çoğaldı, birlikte severek gittiğimiz daha çok yer var şimdi. “My fair Lady” müzikalinin Türkçe çevirisinde “Sen Bekle Henri Higgins” diye bir şarkı vardı... Ayten Gökçer ve rahmetli hocamız Cüneyt Gökçer başrolleri oynuyorlardı. Konservatuardan o sene mezun olan bizler de yardımcı rollerin neredeyse tümünü oynuyorduk. “My fair Lady” müzikalinden “Just you wait Henry Higgins” bizim şarkımız oldu. • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Bizim her zaman konuşacak çok şeyimiz vardır. Bu yüzden 14 Şubat’ta bir restoranda baş başa güzel bir yemek yemeyi planlıyoruz.



MAG sevgililer özel

Yeni kitabı raflarda yerini alan ve “Hayatın ne kadarı rastlantı? Peki ya “aşk”ın..” adlı kitabı üzerine yaptığımız harika röportajı önümüzdeki ay MAG’ da okuyacağınız Özlem Salman ile Lefkoşa’da buluştuk. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamlayan ikiz çocuk annesi Özlem’i ve eşini Sevgililer Günü röportajımıza konuk ettik… Sizin için aşk ve sevgi ne demektir? Aşk… İnsanın kendini ilahi bir varlık gibi hissetmesini sağlayan tek duygu diye tanımlıyorum onu.. Mistik yönümüzü ortaya çıkaran, insanın Tanrı ile bağını güçlendiren… Bir iken iki, iki iken tek olmayı samimiyetle yaşayabildiğimiz bir duygu aşk.. Belki bu yüzdende mistik yönümüzü ortaya çıkarıyor, evrenin, dünyanın ve üzerinde yaşayan canlıların ne denli kusursuzlukla tasarlandığını net biçimde görebilmemizi… Aldığımız her nefesten mutlu olmamızı… Kendimizi ve çevremizdeki her canlıyı sevebilmemizi sağlıyor. Bizler bu farkındalığı karşımıza çıkan ve aşk duygusunu yaşatan insana hissettiklerimizle yaşamaya başlıyoruz… Ona aşkla yaklaşırken, bir anlamda kendimize, evrene ve elbette ki Tanrı’ya biraz daha yakınlaşıyoruz. Egoyu hiç hesaba katmayan harika varlıklar, aslına bakarsanız da tam da olmamız gerektiği gibi oluyoruz aşıkken.. Bence aşk tam da bu… İnsanın olması gerektiği gibi olma hali... Sevgi ise; aşk’ın sonrasında gelişen bir durum.. Paylaşım arttıkça, güven oluştukça aşk duygusu sevgiye dönüşüyor.. Ama en önemlisi paylaşmak.. Hem de bize ait ne varsa hepsini.. O zaman aşk, sevgiyle bütünleşip kalıveriyor hayatınızda zaman geçsede.. Paylaşım bittiğinde ise her şey bitiveriyor.. Tek başınıza kalıyorsunuz.. Yeni bir aşk karşınıza çıkana, sonrada kendini sevgiye dönüştürene dek.. • Eșinizle nasıl ve ne zaman tanıștınız? Bu bir yazar yaklaşımı olsun, biraz da

166

içimdeki hayali paylaşabileyim. Hemen hepimiz tesadüflerle karşılaşırız. Ben komik bir tesadüfle karşılaşmak istedim. Bir kafede oturmuş kitap okurken, onun sıkışıklıktan muzdarip “pardon” diyerek masalar arasında ilerlemeye çalışırken ayağının sandalyeye takılmasını, sonra da elindeki kahveyi masama dökmesiyle başlayan bir diyalogla hayatıma girmesini.. Ya da kapıdan çıkarken çarpışabilmeyi isterim… Şöyle de olabilir yanlış çevrilen bir telefon numarasının benimki olması gibi… Ben de yanlış numarayı aramış olabilirim tabii… İnsanlar tanıştıkları an gülmeye başlarlarsa bunun birlikte yaşayacakları büyünün bir işareti olabileceğine inanıyorum çünkü…

Kimin umurunda.. Çünkü çoğunlukla sonuç değişmiyor.

• Evlilik teklifiniz nasıl oldu?

• Beraber bir şarkınız, sizin için özel olan bir mekanınız(restoran/ cafe/müze/şehir)var mı?

Evlilik enteresan bir kurumsal yapı… Bu yüzden de nasıl teklif edildiği belirleyici değil bence. Toplumsal kabul görmesinin, şiddetle desteklenmesinin yanında insanların kendilerini olması gerektiği kadar özgür hissedemedikleri, sanki bir oyun oynuyorlarmış gibi rol dağılımı yapmaya çalıştıkları bir organizasyon… Mülkiyet duygusunu geliştirmesi ise insanları farkında olmadan bir kaosun içine sürükleyiveriyor.. Gerçi beraberliklerde evlilik kurumu çatısı altına girilsin ya da girilmesin, bu mülkiyetçilikten vazgeçilememesini ise toplumsal gelişmişlik düzeyiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.. İnsanlar nedense ‘ben yapabilirim’ demektense birilerinin onun için bir şeyleri yapmasını tercih etme kolaycılığını seçiyorlar.. Evlilik kurumunun çifleri bu noktaya getirdiğini düşündüğümde de nasıl teklif edilmiş olduğu önemini yitiriyor..

• Yaptığınız veya size yapılan en büyük sürpriz neydi? Hayatın kendisinin bir sürpriz olduğunu düşünenlerdenim ben… Ben yaşadığım her günü zaten harika bir sürprizin devamı olarak algılarım… Bu da beni mutlu ediyor... Ancak aşık olduğum insanın bana sürpriz yapmasından da hoşlanırım. Mesela, arabaya bindiğimde kontağın nerede kapanacağını bilmediğim, bunu ancak hayal edebildiğim bir sürpriz beni mutlu eder. Hatta ayaklarımı yerden keser diyebilirim.

Özel mekanlar... İki kişiye ait özel şarkılar… Bu da insanın hayata nasıl baktığıyla alakalı biraz sanki. Ben aşk duygusunu hissettiğim insanla yaşadığım her anın, yediğim her lokmanın ve dinlediğim her şarkının zaten özel olduğuna inanıyorum… Hayat bir bütünken, paylaşılanlar sizi bu bütün içinde mutlu ediyor ve siz de birbirinizi tamamlıyorsanız, her an özel, yediğiniz her şey lezzetli, işittiğiniz her nota ilahidir demektir. • Bu yıl 14 Şubat’ta ne yapmayı planlıyorsunuz? Hiç plan yapmadım… Geçmişte yapıp da yaşamadıklarım olduğu için belki de… Hayat nasılsa bana bir sürpriz yapacaktır. Buna inanıyorum...


167


Levrek

Lüfer

Kalkan

Barbun

Istavrit

Eşsiz Lezzeti

Somon

Kefal

Ege ve Akdeniz Mutfağı'nın

Kalamar

”En taze balık Ankara’da yenir” lafını bir kez daha kanıtlayan Tunalı Balıkçısı, zengin menü seçenekleri ile Ankaralıların hizmetine sunuldu. Lezzetlerinin sırlarını öğrenmek için işletmecisi Sedat Çetin ile siz MAG okuyucuları için samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

Bu Bir İlandır.

Lüfer

Hamsi

Ağırlıklı olarak yurt dışında inşaat işlerimiz olmakla birlikte Ege’de otel işletmeciliği de yaptık. Ayrıca Ankara başta olmak üzere deri giyimde iyi bir marka yarattık. Otel işletmeciliği yaptığımız dönemden aşina olduğumuz Ege mutfağını Ankaralıların da hizmetine sunmayı düşündük. Tunalı Hilmi’ye yakışır seçkin ve elit bir mekan yarattık. Sıcak bir ortamda eşsiz lezzetlerimiz ve Tunalı manzaramızla 22 Ocak’tan beri Ankaralıların hizmetindeyiz. Ekonomik

Hamsi

Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz? İsmim Sedat Çetin 29 yaşındayım. Bilkent Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı ve Kentsel Tasarım mezunuyum. Ailemin ticaretle uğraşması nedeniyle çocukluğumdan itibaren hep ticaretin içindeydim. 1998 yılından bu yana fiilen işletmecilik yapmaktayım. Şirketlerimiz birçok alanda faaliyet gösteriyor.

Levrek 168

Kalamar

Palamut

Somon

çupra


Hamsi

Palamut

Kefal

Somon

Mezgit Hamsi

çinekop

Meze çeşitleriniz nelerdir?

Ahtapot tandırımız, iki çeşit kokorecimiz, karidesli kadayıfımız, karidesli menemenimiz, balık sucuğumuz, balık dönerimiz... Bunlar her yerde karşımıza çıkan şeyler değildir. Tunalı kokteylimiz de bize ait önemli bir ara sıcaktır.

Müşterilerinize önerebileceğiniz en değişik yemeğiniz nedir? Tunalı kokteylimiz çok kısa sürede ün yaptı, mezelerimizin hepsi çok beğeniliyor. Güveçte kremalı karidesimizi de çok beğeniyorlar.

Dil

Fiyatlarımız oldukça uygun, herkesi lezzetli balık yemeye bekleriz. Çünkü insanların gözünde balık yemek lüks olarak gözüküyor ama bizim fiyatlarımız oldukça uygun. Tunalı’ya yakışır sıcak, samimi bir havamız var. Müşterilerimiz camekan sayesinde oturup insanları izleyebiliyorlar. Öğlenleri Tunalı civarında çalışanlar için fix menü yaptık 12:00 ile 15:00 arası. Çalışanları iş stresinden kurtarıp alternatif bir menü hazırladık. Yemek çeklerimiz, ücretsiz otoparkımız ve güler yüzlü hizmetimizle müşterilerimizi bekliyoruz. Akdeniz mutfağından oluşan eşsiz ve zengin menüsüyle uygun fiyatlarıyla, güler yüzlü personelimizle Ankaralıların hizmetindeyiz.

kalkan

Barbun

Barbun

Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Her gün taze olarak sunulan 38-40 farklı meze çeşidimiz var. Ara sıcaklarımız, zeytinyağlılarımız ve özel menülerimizle bir fark yaratmayı hedefliyoruz. Ustalarımız dört aydır farklı lezzetleri yaratmak için çalışıyorlar. 700’e yakın meze bilgileri var. Portakallı tütün balığımız ve sunumumuz bize özeldir. Balık pastırmamız, sebzeli dolmalarımız ve balık çorbamız da diğer spesiyallerimiz arasında yer almakta. Tüm misafirlerimizin damak tadına hitap edecek birçok çeşidimiz var. Vejeteryanlar için salatalarımızın malzemeleri Antalya’daki seralardan taze olarak gelir. Onun haricinde balık yemeyen müşterilerimiz için kırmızı ve beyaz etlerimiz mevcuttur. Tatlılarımızdan “yalı çapkını” Hatay’dan

Levrek

Ara sıcaklarınız nelerdir?

Kalkan

Mutfağımız Akdeniz ve Ege mutfağı olup günlük değişen çok zengin bir meze yelpazesine sahibiz. Mersin, Hatay ve Samsun’da balıkçı tekneleriyle yakalanan taze balıklar özel olarak bize gönderiliyor. Tabii ev sahipliğine de çok özen gösteriyoruz. Güler yüzlü ve kaliteli hizmet bizim en büyük hedefimiz.

getirttiğimiz özel kabakla yapılır ve çok önemli bir enerji deposudur. Müşterilerimiz için en büyük zevk; yemeklerini yerlerken Tunalı Hilmi’nin eşsiz manzarasını izleyebilmektir.

Levrek

fiyatlarımız, zengin menümüz ve bize özel otoparkımız ile fark yaratmaktayız.

ADRES Tunalı Hilmi Cad. 106 / 5 Çankaya - ANKARA T: 0312 426 27 28

Karides

Hamsi 169


MAG davet

Geleneksel Aşure Günü Ofis mobilyaları ve aksesuar çalışmaları yapan Mas Ofis, aşure partisi düzenledi. Müşterileriyle kaynaşma ve yeni ürünlerini tanıtma amaçlı gerçekleştirilen partide Grup Smyrna müzikleriyle katılımcılara keyifli anlar sundular.

170

ABDURRAHMAN KOLÇAK, BÜLENT ÇEȘMECİOĞLU

NİL TORUNOĞLU

TUĞBA KOCABAȘ

BELGİN TUNALI, ENGİN MERT

GAMZE CÜYLAN


171


MAG kısa kısa

Arı Müzik’le Müziğe Doyun

“Herkes için müzik” sloganıyla yola çıkan Arı Müzik Kursu, deneyimli ve uzman kadrosuyla, Ankara’da genç-yaşlı herkesi müzikle buluşmaya davet ediyor. Piyanodan kemana, gitardan bateriye, müzik eğitimi veren kurs, ikinci dönem kayıtlarına başlamak üzere… Siz de, hayatınızın hangi döneminde olursanız olun, Arı Müzik’ le müziğe doyun! Tel: (312) 215 98 95

Şubat Ayında Bilkent Otel...

12 Şubat , Cumartesi günü Sevgililer için Akdeniz Mutfağı’nda Onur & Ferda canlı müzik programı eşliğinde ve özel bir menü ile romantik bir akşam yemeği programı düzenlenecek. Özel menünün fiyatı 125 TL olacak. Sanitas Spa’nın tüm uygulamalarından hafta içi günlerde , 10.00-14.00 saatleri arasında %50 indirim fırsatını mutlaka değerlendirin. Sanitas Spa’da yine Şubat ayı boyunca çiftler VIP couple masaj uygulamasından ve Abhyanga masajından %25 indirim ile faydalanabilirler. Detaylı Bilgi : 266 46 86 / www.bilkentotel.com.tr

Bilkent Otel’ de Antep-Urfa Günleri 18-26 Şubat tarihleri arasında Akdeniz Mutfağı bu kez Antep-Urfa yemeklerine ev sahipliği yapacak. Yoga dersleri ise oteldeki diğer bir aktivite. Dersler, her Pazartesi (yeni başlayanlar) ve Çarşamba (başlamışlar, yapabilenler, orta seviye) 18.30’da yapılmakta olup; haftada bir olmak üzere 4 ders 90 TL’dir. Her ders 80-90 dk sürmektedir. Eğitmen Atilla Güllü’dür. Daha fazla bilgi ve kayıt için 0536-5440054 nolu telefonu arayabilirsiniz. Detaylı Bilgi : 266 46 86 / www.bilkentotel.com.tr

Lazzoni İtalyan İmzasını Evlerinize Taşıyor

Evlerini modern tarzda dekore etmek isteyenler için Nicoletti Home imzalı deri koltuk, Lazzoni Mağazalarında sizleri bekliyor.

27 Aralık’ ta Paris Kuaför Personel Gecesi

172

“Kırmızı Siyah Gecesi” Double “Tree by Hilton Otel” de kutlandı. Bu keyifli gecede Eda Koşar, Hakan Kutlugün, Necdet Koşar ve tüm yöneticiler hazır bulundu.

Egoları Güçlendiren “İyileştiren Şarkılar 2” Müzik Marketlerde Psikolog Cenk Erdem’ in dj kimliğiyle seçtiği “İyileştiren Şarkılar” albümünün gördüğü büyük ilgiden sonra, yepyeni “İyileştiren Şarkılar 2” albümü müzik marketlerde yerini aldı... İlk albümde dertlere ortak olan, acı ama gerçek aşk dertleriyle dinleyiciyi yüzleştiren ve duyguları sakinleştiren şarkılardan sonra, bu kez dinleyenleri iç dünyalarına takılmaktan kurtaracak ve egolarını güçlendirecek şarkıları 19 şarkılık bir albümde topluyor.


SİZ HAYAL EDİN ONLAR GERÇEKLEŞTİRSİN En özel anlarınızı kusursuz hizmetiyle unutulmaz kılmayı hedefleyen 312 Organizasyon ile röportaj yaparak sizler için önemli detaylar hakkında bilgi aldık… Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1982 Ankara doğumluyum. Lise öğrenimimi Ankara Anadolu Otelcilik ve Turizm meslek lisesinde tamamladıktan sonra Başkent Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünden 2007 yılında mezun oldum. Askerliğimi yedek subay olarak yaptıktan sonra Ankara’nın önde gelen 4 ve 5 yıldızlı otellerinin çeşitli departmanlarında görev aldım. Otelcilik konusunda yeterli deneyim kazandıktan sonra artık kendi işimi yapmanın zamanı geldiğini düşünerek, yıllardan beri edindiğim birikim ve deneyimlerimi hizmete sunmak amacıyla 312 Organizasyonu kurdum. Emek ve mesai harcayıp çeşitli unsurları bir araya getirdiğinizi, bir başka ifadeyle organize ettiğinizi görmek insana büyük bir keyif ve haz veriyor. Bu hizmeti yerine getirmek amacıyla organizasyon firması açmaya yönlendiren en önemli sebeplerden biri bu keyfi ve mutluluğu her zaman yaşayabilme isteğimdir.

Bu Bir İlandır.

Organizasyon firması denildiği zaman insanların aklına ilk olarak sadece süsleme kısmı geliyor. Bu yanlış bir düşünce. Bizler farklı onlarca, hatta zaman zaman yüzlerce unsuru bir araya getirip bu işten en anlamlı sonucu çıkartıyoruz. Bir başka ifadeyle evlenecek olan çiftimizin düğün törenini düşündüğümüzde 312 Organizasyon olarak bizlerin işi sadece sandalye ve masaları süslemek değil, aynı zamanda oradaki ses sahne ışık sistemlerini ve sanatçı teminini gerçekleştirmek, yiyecek içecek hizmetlerini (catering) sunmak, kullanılacak tüm ekipmanları tedarik etmek, çeşitli animasyon showlar hazırlamak, istendiği takdirde şoförüyle birlikte gelin aracı sunmak, davetiye seçeneklerimizden onlara yardımcı olmak, nikah şekerlerini ayarlamak, çiftlerin balayı otellerinin seçimlerinde ve ayarlanmasında onlara yardımcı olmak ve daha sayamadığımız bir çok unsuru müşterilerimize sağlamaktır. Sonuç olarak amacımız insanların bu özel günlerinde mutlu olduklarını görmektir. Bu uğurda tüm imkanlarımız ve deneyimlerimiz ışığında müşterilerimize hizmet etmeyi prensip edinmiş bulunuyoruz. Daha önce bir otelcilik geçmişinizin olduğunu biliyoruz. Organizasyon işine nasıl adım attınız? Sizi bu farklı kulvara iten ne oldu? 1996 yılında Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ne başladım ve kendimi o tarihten beri otelci olarak adlandırıyorum. Otelcilik gerçekten çok özveri isteyen bir sektör. Tamamen müşteri memnuniyetine odaklı olarak çalışılması gerekli. Yaklaşık olarak 15 senedir bu sektörün içindeyim. Uzun yıllar bu sektörün içinde bulunmam artık beni başka bir tarafa yönlendirdi. İnsanlara artık daha farklı sektörde hizmet etmek ihtiyacı hissettim. Bizim yapmış olduğumuz organizasyon hizmetlerinin bir sonu, bir sınırı yok. Biz müşterilerimize “siz hayal edin biz gerçekleştirelim” sloganıyla hizmet veriyoruz. Yani çeşitli organizasyonlarda bizi tercih eden müşterilerimizin öncelikle tam olarak ne istediklerini öğrenip kendilerine bu doğrultuda kusursuz hizmet anlayışımızı sunuyoruz. Aslında biz farklı olarak verilen vaatler ötesinde bir hizmet anlayışını benimsedik. Yani sözünü verdiğimiz ya da sözleşmede belirtilen hizmetlerin ötesinde hiçbir ekstra bedel talep etmeden müşterilerimize jest niteliğinde fazla hizmetler sunuyoruz. Müşterilerimizin haberi olmadan onlara sunduğumuz artı hizmetler hem onların mutluluğuna mutluluk katıyor, hem de biz bu durum karşısında

müşterilerimizin mutluluğuna ortak oluyoruz. Ekibinizi oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? Kriterleriniz nelerdir? Bizim sektörde kişisel başarılar hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü bu sektörde güzel işler başarabilmeniz ve kalıcı olabilmeniz için her şeyden önce çok sağlam bir ekibinizin olması gerekiyor. Oluşturduğunuz ekibin takım ruhuna yatkın, etkili ve yaratıcı bir çalışma anlayışını benimseyecek olması çok önemlidir. Ben yapı olarak takım oyununu benimseyen biriyim. Bu nedenle beni kişisel başarılarımdan çok ekibimin başarısı daha fazla memnun eder. Ekip başarısı demek yapılan bir yemekte tüm çalışanların bir şekilde o yemeğe yapmış olduğu katkıyı, payı ifade eder. Ayrıca benim yöneticilik anlayışımda yanınızda çalışan herkesin gerçekten bu işletme için kendilerinin çok önemli olduklarını hissettirmek yatar. İşte bu noktada siz zaten başarıyı yakalarsınız. Hepimizin bildiği gibi organizasyon işi oldukça detay ve özen gerektiriyor. Size göre mesleğinizin en zor yanları neler? Biz aslında müşterilerimizin en özel, en anlamlı günlerinde onlara hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmamamız gerekiyor. Çünkü bizlerin hatasından kaynaklanabilecek olan bir organizasyon eksikliğinin geri dönüşü mümkün olmayabiliyor. Aslında bu işler hem çok zevkli aynı zamanda bir o kadarda riskli ve zor. Her sektörde müşteri memnuniyetini sağlamak günümüzde oldukça zordur. Özellikle yapılan bir organizasyonda tüm insanları aynı derecede memnun etmek çok kolay bir iş değildir. Bizim 312 Organizasyon olarak hedefimiz bizden hizmet alanların tamamının yapmış olduğumuz organizasyondan memnun kalmalarını sağlamaktır. Çünkü bize en iyi olan referanslar yaptığımız işlerimizdir ve biz bunun fazlasıyla farkındayız. Müşterinize hazırladığınız konseptin son halini gösterdiniz ama organizasyona bir gün kala değiştirmek istediği şeyler olduğunu söyledi. Buna göre yaptığınız organizasyonlarda bir aksilik çıkması halinde B planınız var mı? Gelen müşterilerimizden öncelikle bizden tam olarak ne istediklerini öğrenmek istiyoruz. Kendi tercihlerini öğrendikten sonra akıllarında herhangi bir soru kalmaması amacıyla farklı alternatifleri de gösteriyoruz. Hoşnut kaldıkları ve tercih ettikleri ürün ve hizmetlerin demosunu showroom’umuzda hazırlayarak beğenilerine sunuyoruz. Beğenmedikleri bir durum olduğu takdirde hemen müdahale edip içlerine sinen bir başka model oluşturabiliyoruz. Müşterimizle birlikte seçilen ürün ve hizmetlerde mutabık kaldığımız zaman seçilen ve beğenilen tüm ürün ve hizmetleri belirliyoruz. Şayet organizasyona bir gün kala müşterimizin değiştirmek istediği şeyler olursa elimizde bulunan ve hazırlanması bir günde tamamlanacak olan ürünlerden müşterimizin bu değişiklik talebini seve seve ve özveriyle gerçekleştirebiliriz. Her ne olursa olsun tek amacımız hizmet alan herkes tarafından yaptığımız işin beğenilmesi ve içlerine sinmesidir. ADRES HİLAL MAH. 4.CADDE 677.SK. 44/6 YILDIZ-ÇANKAYA-ANKARA T: 0312 438 1 438 www.312organizasyon.com 173


174


175


MAG açılış

SEDAT ÇETİN

GİZEM KESER, BERNA İREM

SÜLEYMAN DOĞAN, DERYA KÖMÜR, EMRAH KAYMAK

Yeni Tatlar Sahibini Bekliyor Özel mezeleri ve taze ürünleriyle Ankaralılara yeni tatlar sunacak olan Tunalı Balıkçısı, gerçekleştirilen bir kokteyl ile açıldı. Akdeniz ve Ege mutfağından çeşitli ürünleri Ankaralılara sunacak olan mekanın açılışında davetliler bu özel mezeleri tatma şansı buldular.

176 HANDE AKYAȘAR, TULU TOHUMCU

NAZRA AȘAN, GÖKÇEN EMRE

DAMLA TANRIVERDİ, MERVE ALTUN

ÇİĞDEM UZEL, ATALAY KASAL


177


MAG kısa kısa

Özel Konuklar, Keyifli Söyleşi

Barbaros Şansal’ ın daha önce birçok yerde gerçekleştirdiği etkinlik, bu kez, Swiss Otel’ deydi. Eğitimin çağdaş meddahı, hicv ustası ŞANSAL’ın keyifli söyleşisi, “Düşündüğün dilde seviş, düşmanının dilinde savaş!” a katılan özel konuklar arasında, Pınar Sürenkök, Ceylan Arpat ve Yasemin Polat da vardı.

Modern Tasarım Ve Kalite Bebek By Pikkolo’da

Bebek by Pikkolo’da satışa sunulan Dwell Studio, bütün bebeklere hayata özgün ve kaliteli bir tarzla başlama garantisi veriyor. Olağanüstü bir tasarım anlayışıyla kalite, güvenlik ve çevre konularında hassas Dwell Studio birçok ürünü bir arada sunuyor.

Büyük Kolej’den Akılda Kalıcı Öğrenim Yöntemi Estelazer Ankara Dönüşümünü Tamamladı Büyük Kolej 4. sınıf öğrencileri, performans ödevi konuları olan ”Tarladan Bütünsel Sağlık Polikliniği Sofraya Ekmeğin Öyküsü” nü, DALİ Tiyatro Topluluğundan okula gelen Hizmetinizde Edip Tüfekçi, A.Ece Yıldırım, Cihan Kaymaz ve Barış Arslan adlı tiyatro sanatçılarının anlatımı ile işlediler. Konu hakkında hazırlık yapan ve ekmeğin, tarladan sofraya gelişine kadar olan aşamalar konusunda bilinçlenen öğrenciler, tiyatro sanatçılarının doğaçlama oyunu ile öğrendiklerini pekiştirdiler. Büyük Kolej’in NEV Salonu’nda sergilenen oyunda öğrenciler de rol aldılar ve akılda kalıcı bir öğrenim gerçekleştirmiş oldular.

Estelazer Ankara, BÜTÜNSEL SAĞLIK POLİKLİNİĞİ adıyla dönüşümünü tamamlamış, genişleyen doktor kadrosu ve tıbbi hizmet alanlarıyla faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir. Aile Hekimliği ve Dermatoloji Bölümleriyle sağlığınız ve güzelliğiniz bütünsel bir anlayışla birlikte korunacak.

Mydonose Plaza’da Görkemli Düğün

23 OCAK 2011 Tarihinde Türkan dizisinin başrol oyuncu Pınar Öğün’ün kardeşi Can Öğün, Yasemin Karadağ ile Plaza Mydonose’da muhteşem bir organizasyonla evlendiler. Konuklar arasında Pınar Öğün’ün eşi Mehmet Ali Alabora ve annesi Betül Arım da bulunmaktaydı.

Yeni ürünleriyle Agatha Sizlerle…

178

Agatha, Farklı tasarımları ve göze hitap eden koleksiyonlarının arasına son moda yeni ürünlerini de ekledi. Yeni hippi ile botanik ve parlak renklerin büyülü havasını, Amazon kızı ile kuş tüyü ve boncuklarla süslenen efsanenin izlerini, Nostaljik Romantik adını verdikleri koleksiyonda ise Misket yüzükler, büyük bir özenle hazırlanan kelebek takımlar ve boncuklar, eski günlerin tatlı birer hatırası olarak karşımıza çıkıyor.


179


180


181


MAG sergi

BUKET TAȘDELEN

SELMİN TURGUT, MÜGE CANMUTLU

ARZU, TUVANA SAVGI

ASLIHAN ABACI

Toprak Sanat GalerisiYeniYılın İlk Sergisini Açtı Çağdaş Türk resminin önemli temsilcilerinden Seyit Bozdoğan ile Doç.Dr Gülveli Kaya Nişantaşı City’de yer alan Toprak Sanat Galerisi’nde iş ve cemiyet hayatının ünlü simalarının katıldığı bir sergi düzenlediler. Galerinin sahibi olan AyferCengiz Karavan çifti yeni yılın ilk sergisinde sanatseverler ile yakından ilgilendiler. Sergiye katılanlar hem birbirinden güzel eserleri görme fırsatını yakaladılar hem de birbirleriyle sohbet etme imkanı buldular.

182

SENA-İLHAN GÜNAY

GÜLVELİ KAYA, CENGİZ KARAVAN, SEYYİT BOZDOĞAN, AYFER TOPRAK


183


MAG röportaj

Misaf rperver Bir Büyükelçi Almanya Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz Ankara’daki yaşamından Türk-Alman ilişkilerine kadar pek çok konuyu tüm içtenliğiyle MAG okurları ile paylaştı.

B

ize kendinizden bahsedebilir misiniz? Tabii ki. Ben Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz. Başta şunu söyleyeyim kendi adıma bir rekor kıracağım. 19. yy’ın sonları 20.yy’ın başlarında görev yapan bir büyükelçi ile birlikte en uzun görevde kalma süresine sahibim. Kendisi 15 yıl görev yapmıştı. Ankara’daki görevinize ne zaman bașladınız? 5. yılıma girmiş bulunmaktayım. Ankara’daki görevimi çok severek yaptığımı söyleyebilirim. Türkiye gerçekten de dost bir ülke. İki ülke arasındaki ilişkiler de oldukça sıkı bunu vurgulamak isterim. Daha önce Ankara’ya hiç gelmiș miydiniz? Evet, daha önce Ankara’ya geldim çünkü Türkiye’ye atanmadan önce Berlin Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa İşleri Müsteşar Yardımcılığı yapıyordum. Türkiye’nin müzakerelere başlama safhasında olduğu bir süreçti. Dolayısıyla pek çok heyet Ankara’ya gelmişti ben de onların arasındaydım.

184

Türkiye’nin farklı illerini de gezme fırsatınız oldu mu? Türkiye içerisinde en çok nereyi görmek istiyorsunuz? Türkiye’de çok sayıda gördüğüm il olmasına rağmen ne yazık ki göremediğim daha pek çok il var. İl sayısının ne kadar fazla olduğunu da biliyorum. Zaten “Acaba bir Türk vatandaşı da bütün illeri gezme fırsatına erişebiliyor mu?” diye de kendi kendime soruyorum. Türkiye’yi Almanya’yla kıyaslayacak olursak çok büyük bir ülke, dolayısıyla da gezilip görülmesi gereken yer sayısı da çok fazla tabii ki. Tabiat olsun, iklim

olsun o kadar çeşitlilik var ki. Orta Anadolu daha çok dağlıkken Karadeniz’in daha yeşilliklere sahip bir bölge olduğunu görüyorum. Ben zaten bunu hep dile getiriyorum. Türkiye’de o kadar çeşitlilik var ki hem tarih olarak hem kültür olarak bunların korunması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir zenginliktir, muhafaza edilmelidir.

Almanya Türkiye’den en fazla ithalat yapan ülke. Daha önce görev yaptığınız ülkelerdeki bașkentler ile Ankara arasındaki farklar nelerdir? Ben daha çok Avrupa siyaseti ile ilgili alanlarda görev yaptığım için Avrupa’nın başkenti biliyorsunuz Brüksel. Brüksel de yapı ve şehir olarak çok farklı. Ankara dediğiniz zaman çok eski bir tarihe sahip olduğunu biliyoruz. Antik çağdan günümüze kadar pek çok kültüre tanık olmuş, 1923’te Atatürk tarafından Türkiye’nin başkenti ilan edilmiş bir şehir. Şu an 4,5 milyon nüfusa sahip olan bir başkent. Ve şehir yapısı olarak da Alman mimarisine sahip olduğunu biliyorum. 1920’lerde 30’larda o dönemlerde görev yapan Alman uzmanlarının mimarlarının kentleşmede önemli çalışmalar yaptığını da burada hatırlatmak istiyorum.


Ankara’da nerelere gitmekten hoșlanıyorsunuz? Zamanımın büyük bir bölümünü burada elçilikte geçirdiğimi söyleyebilirim. Elçiliğin bahçesi gerçekten çok güzel. 2003 yılında da bir ödül aldığını ve Toprak TV’de buranın bahçesiyle ilgili çarşamba günleri bir dizi yayınlayacağını da sizinle paylaşmak isterim. Gezdiğim yerler olarak da Ulus, eski Ankara dediğimiz kalenin etrafı, medeniyetler müzesi, Cer Modern’i sayabilirim. Orası modern Ankara’nın da bir göstergesidir… Hem eskinin hem modernin birleşmesi diyebilirim.

yoktur. Bu ilişkiler orta çağa kadar gidiyor. Gazetelerden okuduğum kadarıyla Almanya’ya ilk göç 17.yy da başlamış. Ve hatta 2011 yılı da çok önemli bir yıl. 31 Ekim 1961 yılında imzalanana iş gücü alımından kaynaklanan anlaşma ile Türkiye’den Almanya’ya giden göçün yıl dönümünü kutlayacağız. Şu an itibariyle 3 milyon Türk asıllı Almanya’da yaşıyor. Bunların yarısının da Alman vatandaşlığına geçtiğini biliyoruz. Tabii 1961’den sonra Türkiye de

turistin Almanya’ya geldiğinde Berlin’i tercih ettiğini söyleyebilirim. Görülecek o kadar yer var ki; mesela deniz bölgesini, nehirleri, Alp dağlarını sayabilirim. Türk kültüründen bahsedecek olursak bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Daha önce de bahsettiğim gibi çok büyük bir çeşitlilik söz konusu. Bir örnek vermek istiyorum; Urfa’daki Göbeklitepe’de Alman arkeologlar

Ankara’daki görevimi çok severek yaptığımı söyleyebilirim. Bize Almanya’dan bahsedebilir misiniz? Gelenekleri görenekleri nelerdir? Türkiye ile benzeyen yönleri var mı? Tabii ki bire bir benzerlikler olamaz. Alman insanının da kutlamaları, bayramları vardır. Türkiye’de de kurban ve ramazan bayramlarında ailelerin bir araya geldiği gibi bayramlar mevcuttur. Bizdeki noel ağacı burada da yılbaşı ağacı adıyla her yıl süsleniyor. Almanya’da da bölgeler arası gelenek farklılıkları vardır. Ren bölgesiyle doğu bölgesinin gelenekleri farklıdır. Ben Almanya’nın güneydoğu bölgesindenim. Şubat ayında Almanya’nın genelinde farklı farklı kutlanan karnaval diyebileceğimiz şubatın sonunda artık kışın bıkkınlığının atıldığı, kışı uzaklaştırmak adına kutlamalar yapılır. İnsanlar farklı kıyafetler giyerek eğlenirler. Türkiye’deki hıdırellez gibi. Benzer konular dersek sporu da burada atlamamak lazım. En popüler spor Almanya’da da olduğu gibi Türkiye’de de futbol. Birçok Türk asıllı futbolcu Alman milli takımında top koşturuyor Hamit Altıntop gibi. Türk-Alman ilișkileri hakkında bize neler söylemek istersiniz? Bence birbirine bu kadar bağlı, bu kadar yoğun ilişkilere sahip başka iki ülke

Bence birbirine bu kadar bağlı, bu kadar yoğun ilişkilere sahip başka iki ülke yoktur. çok farklı bir ülke olarak gelişti. 4,5 milyon Türk insanı Almanya’da yaşamış ve tekrar Türkiye’ye dönmüş. Almanya açısından Türkiye en büyük ekonomi partneri olarak da ön sırada. Almanya Türkiye’den en fazla ithalat yapan ülke. 2010 yılında da Türkiye Almanya’dan en fazla ürün ithal etmiş ülke. Bir turistin Almanya’ya olan ziyaretinde yapması ve görmesi gerekenler ne olmalıdır? İlk önce kendi memleketime insanları yöneltmek isterim, tabii ki Heidelberg’e. Bunu ‘’Kalbimi Heidelberg’te bıraktım’’ şeklinde de dile getirebilirim. En fazla

12.000 yıllık bir tarih ortaya çıkarmışlar. Sergilerden, kitaplardan, fotoğraflardan da kültürünüz ile ilgili bilgileri görebilmemiz mümkün. Geçen sene iki ülkenin cumhurbaşkanları Sayın Christian Wulff ve Sayın Abdullah Gül Alman-Türk üniversitesinin kuruluşu için temel taşı koydular. Bu da önemli bir çalışma olacak. Son olarak MAG okuyucuları için bize neler söylemek istersiniz? Öncelikle dergiyi tebrik etmem gerek. Almanya hakkında bir şeyler yazma düşüncesini gerçekleştirdiğiniz ve Türk insanına Almanya’yı tanıttığınız için teşekkür ederim. Röportaj: Birten Çankaya

185


186


187


Dünya Mutfağının En Doğru Adresi

Roof Restaurant Eğer siz de dünya mutfağının değişik lezzetlerini eşsiz Ankara manzarası eşliğinde tatmak istiyorsanız Crowne Plaza Ankara’ya mutlaka uğramalısınız. Otelin baş şefi Nizamettin Ceylan başarılarının sırlarını MAG ile paylaştı.

Öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz? 1971 doğumluyum. Yaklaşık 17 yıldır bu mesleği yapıyorum. Bu işe ilk olarak Taksim Divan Otel’de başladım. Oradan Antalya Turizm Otelcilik okuluna gittim. Orada on ay mutfak eğitimi aldım. Eğitim aldıktan sonra tekrar Divan Otel’e döndüm. Askerlik sonrası Polat Renaissance Otel’de çalıştım. O dönem kendi kariyer planlamamı yapmaya başladım. Yabancı şeflerle çalışarak dünya mutfağı üzerinde kariyerimi ilerletmek istedim. O dönemlerde yabancı mutfak furyası vardı. 90’lı yıllardan bahsediyorum. Hyatt Regency otelde yaklaşık bir sene kadar komi pozisyonunda İtalyan bir şefle çalıştım. Yemeklerin yapılışları, sunumları Türk aşçılara göre oldukça farklıydı. Daha sonra İstanbul Klassis Otel’de daha üst bir pozisyonda 2 yıl kadar sous chef olarak çalıştıktan sonra oradan Sapanca’da Otel Göcek’e geçtim. Yaklaşık 2 yıl orada kaldım. Ankara Richmound Spa Otel’e geçtim. Türkiye’de tam anlamıyla şehir olarak tam benim tercih edeceğim bir şehirdi. spa kavramını yaşatan tek otel diyebilirim. Oradan Swiss Bu yüzden Ankara’ya geldim. 1.5 yıldır Crowne Plaza

188


gibi… 10 günlük bir süre zarfında sunmayı düşünüyorum. Burası gerçekten restoran olarak çok güzel. Gece burada oturduğunuzda Anıtkabir manzarası başta olmak üzere ışıklar eşliğinde keyifle yemeğinizi yiyebilirsiniz. Pazartesi günleri restoranımız kapalı. Onun haricinde 15.00’ten 00.00’a kadar restoranımız açık. Çarşamba-cuma günleri gitar eşliğinde canlı müziğimiz var. Sevgililer Günü’nde burada afrodizyak etkili menü hazırlayacağız. Romantik paketlerimiz var. Ayda 5-6 evlenme teklifi oluyor restoranımızda. Aşağıdaki bahçede kendi kekiğimizi üretiyoruz. Yemeklerde de onları kullanıyoruz. Müşterilerinizin özel istekleri oluyor mu? Evet. Müşterilerimizin istediği konseptte bizim de mutfağımızın el verdiği müddetçe bütün istenenleri gerçekleştiriyoruz. Bizim otelcilikte de restorancılıkta da ‘hayır’ kelimemiz yoktur. Mutfağın formatının gerektirdiği her türlü şeyi müşterilerimize sunuyoruz. Bir İtalyan da gelse Japon da gelse buradan memnuniyet ile ayrılabilir. ESMER ŞEKER İLE BRULEE EDİLMİŞ DENİZ LEVREĞİ YABANİ PİRİNÇ VE PREZERVE LİMON SOSU EŞLİĞİNDE MALZEMELER Deniz Levreği 200 gr ailesinde çalışıyorum. Roof restorantın mönüsünü dünya Lime limon ½ mutfağına çevirdim. Amacım göze hitap etmekti. Türk Bal 20 gr mutfağının dışına çıkıp daha farklı tatları müşterilerimize Yabani pirinç 45 gr sunmayı hedefledim. Mayıstan sonra burada temalı Havuç 25 gr günler düşünüyoruz. Mevsimine göre insanlara hitap Kabak 25 gr eden tatları sunmayı düşünüyorum. Mantar mevsiminde Esmer şeker 5 gr mantar günleri, enginar çıktığı zaman enginar günleri Kırmızı kopya biber Rozmari 1 adet YAPILIŞI Deniz Levreği fileto edilir, taze baharatlar ile tatlandırıldıktan sonra tavada iki tarafı ikişer dakika pişirilir, deri kısıma esmer şeker konularak brulee edilir.

Bu Bir İlandır.

Yabani pirinç taze baharatlar ile haşlanır, kabak ve havuç sotelenerek pirinç üstüne yerleştirilir, üstüne brulee olan deniz levreği konulur. Lime limon ile yapılan ballı limon sosu ve kopya biberler balık üstüne konarak servis edilir. NİZAMETTİN CEYLAN EXECUTIVE CHEF

189


190


191


MAG deco trend

Mariott Otel-İstanbul, Spor&Spa Merkezi İstanbul’da Anadolu yakasında bulunan Marriot Otel’in üçüncü katında yer alan, tasarımını yapmış olduğumuz “Palestra” Fitness & Spa merkezinin fotoğraflarını paylaşmak istiyorum bu ayki sayfalarımda.

192


. I

ç mimari kurgusunu “sadelik ve dinginlik” üzerine tasarladığımız tesisin yöneticiliğini Ankara’da çoğumuzun tanıdığı sevgili Yeşim Büyükhanlı yapıyor.

Cardio, step, pilates, serbest ağırlık gibi bölümlerin dışında, hamamlar, kapalı ve açık yüzme havuzu, sauna gibi birçok fonksiyonu da bünyesinde barındıran “Palestra“nın spa merkezi de var.

Pastel tonların ağırlıklı kullanıldığı iç mimari düzenlemede, venge ağacı kaplamalı ahşap panolar, irokko cinsi parkeler, cappucino rengi mermerler ağırlıklı olarak kullandığımız yapı malzemelerini oluşturuyor. Soyunma odalarının zemininde tercih ettiğimiz koyu gri tondaki poliüretan zemin malzemesi ve duvarlarda uyguladığımız pvc bazlı kağıtlar da dekorasyonun ana unsurlarından.

193


MAG deco trend

“Osmanlı tarzı” tasarlanan hamamlarda kullanılan duvar panoları ise orijinal “İznik çinileri”.

Kapalı havuz ve dinlenme odalarının tavanlarında da yine aynı sanatçının eserlerine rastlayabilirsiniz.

Tavandaki göbek içerisinde altın varak karıştırılarak yapılan müthiş Fresco’nun yaratıcısı ise Yöntem Sunar.

Spa’nın önemli bir bölümünü oluşturan masaj odalarının zeminlerine irokko parke döşendi. Duvarlarda tercih edilen malzeme ise tekstil tabanlı dekoratif kağıt.

194


195


MAG deco trend

Özellikle “couple room” olarak adlandırılan ve klasik tarzda döşemiş olduğumuz büyük masaj odasını mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. İyi seyirler.

Tasarım: PROFİT NEŞET GÜNE Esin Cankılıç

Neşet Güne

nesetgune@magdergi.com.tr www.profitnesetgune.com

196


197


MAG ilham perisi

Elif Sallorenzo

elifsallorenzo@magdergi.com.tr

Ev İçin Seçimlerim

Merhabalar!Venedik ve NewYork’ta evimiz için seçtiğim veya favorilerim arasında olan mobilya ve objelere bu ay yer vermek istiyorum…

S

dersiniz? New alondan başlayalım, ne n Moroso marka York’taki loftumuz ici model koltuğu “my beautiful back” Çeşitli kumaş görür görmez seçtim… ve gerçekten ve detaylar sunuluyor, ş! her biri birbirinden ho

…Jean Mic hel Frank art deco ö Onun tasarı lümsüzlerin mları arası den… n da sevmed yok. Harika iğ im h bir masa üst iç bir şey ü kitabı ola Galuchat (k bilir tasarım öpek balığ ları. ı derisi) ka kadar zarif plama parç ve zevkli k a la r o i evinizi dö hem de mo şerken hem dern bir ha k lasik va veriyor (New York bu parçalar… , Floransa F lair ve Roma’d zevkli bir a a şubeleri o ntikacı)‘de la n çok zengin bir antikacı m seçenek su esela. (ww n a n bir w.flairhomec sitesinden b ollection.com ile ilham ala ) W eb bilirsiniz! Jonathan A dler (www.j onathanadle ilham kayn r.com) da b ağı… ir başka

198

Cherner masası (www.dwr.com) hem modern hem pratik bir masa tasarımı. Ailenin hikayesi de bayağı enteresan…Oğullar babalarından kalan işi devam ettiriyorlar…Oval ve yuvarlak versiyonlari mevcut.


Charles Eames’in tasarımı DSW sandalye hep favorim olacak galiba…Hatta sallanan iskemle modelini bebek odasına koyacağım bu sefer…

La chaise… Yine bir Charles Eames tasarımı… Bayılıyorum.

Mesela Saarinen masası ile çok hoş bir kombinasyon….

Bu vitra sandalye de ultra modern… Hatta çocuk boyu da var.

d home’a z ABC carpet an ni ise ’ta rk Yo Eğer New ramik seçimleri em çok güzel se H n. yı ra uğ sin ke an shopta halılar var. Conr a rik ha de m he mevcut, bchome.com) aşağıda! (www.a

Favori çatal bıçak takımım bugünler Alessi’nin tekrar üretmeye başladığı Hoffman’in Rundes Modell takımı… Yemek kaşığı özellikle farklıydı orijinal tasarımda. Bugun Alessi’den bu tasarımı edinmek mümkün. Eğer orijinal kaşık kullanması zor diyorsanız normal kaşık versiyonu da mevcut.

En son edindiğim Luce Plan Hope tavan lambasını da çok ama çok beğeniyorum.İç açıcı adeta!

En hoşuma giden buzdolabı Subzero ve Scholtes’in çekmece tasarımı…

Gelecek yazım bebek odası tasarımı ve seçimlerim olacak… Hatta çocuk ile büyüyen mobilyalara odaklanacağım.. Görüşmek üzere!

199


MAG özel

JULİA NİTU AȘK KADINI

Güzelliği, duruşu, tavrı, asaleti ve güçlü kişiliği ile göz kamaştıran bir kadın. Onu gördüğünüz andan itibaren, büyülenmemeniz mümkün değil. Kariyerini Türkiye’de sürdüren ve birçok meslektaşının aksine yükselen bir kariyer çizgisi olan Julia kendisini AŞK KADINI olarak tanımlıyor, onun için aşk; tatlı- acı bir duygu, çiftlerin birbirlerini sahiplenmesini olmazsa olmaz görenlerden… Kendisini obsesif bir aşık olarak tanımlarken de sahiplenmenin kıskançlıkla karıştırılmaması gerektiğini özellikle vurguluyor. 200


Beyaz, krep chanel verev tuvalet ve siyah coq de plume ceket MEHMET KÖYMEN Mayorka inci kolye ve pırlanta yüzük TEKVİN MÜCEVHER

201


MAG özel

ulia Nitu ile moda çekimi

Doğuş Grubu, Ağaoğlu Şirketler Grubu, British

gerçekleştirmek oldukça keyifli.

American Tobacco bu şirketlerin sadece bir kaçı.

Size hiçbir iş bırakmıyor, o

Julia Nitu şirket felsefesini, kusursuzluk üzerine

muhteşem duruşu, profesyonel

kurmuş, birbirinden donanımlı alanında uzman

pozları ile sizi yönlendiriyor ve adeta kişilerin oluşturduğu ekibiyle yoluna başarıyla kendine hayran bırakıyor.

sadece

devam ediyor.

Uzun süredir podyumlarda yok,

Birçok sosyal sorumluluk defilesinin de baş

çok özel moda çekimlerinde ve

mankenlerinden olan Julia Nitu, konu çocuklar

defilelerde yer alıyor. Başarılı mankenlik

ve hayvanlar olunca sosyal sorumluluk de-

kariyerinin ardından oyuncukta da iddiasını

filelerine hiç düşünmeden evet diyor. Hep en iyi

sürdürüyor. Birçok dizi teklifine rağmen İstanbul

modacılarla çalışmayı ilke edinmiş kendisine,

Masalı’ndaki muhteşem performansının

bu modacıların başında; Yıldırım Mayruk, Vural

ardından, gelen projeleri ince eleyip, sık

Gökçaylı, Cengiz Abazoğlu, Süleyman Demirel,

dokuduğunu belirtiyor. Julia, ekrana çok yakışıyor. Cemil İpekçi, Mehmet Köymen geliyor. Sanki dünyaya bir yıldız olarak gelmiş. Sait Halim Paşa Yalısı’nın o muhteşem tarihi 1994 Miss Romanya unvanına da sahip

atmosferi, Mehmet Köymen imzalı haute

olan Julia Nitu, uzun yıllardır Fashion Model

couture tuvaletler ve Julia Nitu’nun asaleti

Ajans’ın Başkanı ve ulusal-uluslararası birçok

birleşince ortaya muazzam kareler çıktı.

organizasyona ve defileye imza atıyor, yeni

Son olarak Süleyman Demirel’in 2010-2011

modellere hem deneyimleri hem de üstün

İlkbahar- Yaz Koleksiyonu’nun yüzü oldu Julia

yöneticilik vasfı ile yol gösteriyor. Fashion

Nitu… Selda Car’da ona eşlik etti. Bu kolek-

Model Ajans; açılış, tanıtım, event, davet, defile

siyonda bambaşka bir Julia göreceksiniz, Julia

gibi birçok organizasyonun A’dan Z’ye tüm

Nitu ve haute couture tasarımlar bence birbiriyle

sorumluluğunu üstlenerek, birbirinden başarılı

fazlasıyla örtüşüyor.

işlere imza atmaya devam ediyor. 202


Elbise BEYMEN Zümrütlü Pırlanta Küpe DAMAS

Dantel aplikeli müslin ve siyah gece robu MEHMET KÖYMEN Safir ve pırlanta gerdanlık, pırlanta yüzük TEKVİN MÜCEVHER

203


MAG özel Desenli Saten Elbise MEHMET KÖYMEN

Julia Nitu’yla MAG’a özel samimi bir “Aşk Testi” yaptık! 1- Sizce aşk var mıdır?

5- “Seni seviyorsam, bundan sana ne”- Goethe...

Var ve hatta Balzac’ın dediği gibi bir şey. Yani: “İki iken bir olmak”.

(a) Goethe saçmalamış!

2- Aşk ve “sahiplenme”... (a) Çiftlerin birbirini sahiplenmesi aşkın olmazsa olmazlarındandır. (b) “Ben özgürüm!” (c) Yaşanılan şeyin yoğunluğuna göre bazen olmalı, bazen asla! (d) Sahiplenme olmalı ama kıskançlıkla karıştırmamak kaydıyla.

3- Aşk... (a) Rasyonel bir şeydir, mantık işidir. (b) Tamamiyle duygusaldır. (c) Hem rasyonel hem irrasyoneldir. (d) Duygusal yanı daha ağır basar.

4- “Bir erkeğin aşkı, onun yaşamında sadece bir bölümü kapsar, kadının aşkı ise tüm varlığını...” - Byron (a) Erkekçe bir laf. Zaten Byron da erkekti. (b) Kesinlikle doğru. (c) Doğru ama yaşanılan aşka göre durum değişebilir. (d) Yanlış, yanlış, yanlış!

204

(b) Doğru, çünkü “Aşk tek kişiliktir” (c) Yanlış, çünkü “Aşk iki kişiliktir” (d) Goethe çok haklı!

6- Aşk... (a) Tanrısaldır, çünkü içinde “yaratmak” var. (b) Tanrısaldır, çünkü aşk affedici. (c) Tanrısaldır, çünkü kimin cennete kimin cehenneme gideceğine o karar verir. (d) Tanrısal bir şey değildir.

7- Obsesif (takıntılı) aşk... (a) Yaşadığım aşklar genelde obsesiftir. Kolay vazgeçemem. (b) Böylesi hiç başıma gelmedi. (c) Bir kere yaşamıştım. (d) Vazgeçilmez aşk yoktur!


8- Hangi aşk? (a) Leyla ve Mecnun (b) Heidi Klum- Seal (c) Michael Douglas - Catherine Zeta Jones (d) Kadir İnanır- Türkan Şoray (e) Çağla Şıkel – Emre Altuğ (f) Angelina Jolie – Brad Pitt

9- Aşk ve nefret... (a) Aşkın bir ucu da nefrettir zaten. (b) Aşk ile nefret yan yana gelemez. (c) Aşkın zamanla nefrete dönüşmesi kaçınılmazdır. (d) Aşk nefretten türer. Yani nefret aşkı barındırır.

10- Aynı anda... (a) Sadece bir kişiye aşık olunur. (b) İki kişiye aşık olunabilir. (c) Üç, dört, beş... Aşk alabildiğine yaşanır. (d) Kaç kişiye aşık olunacağı duruma göre değişir.

11- Aşağıdaki çizgi film karakterlerinin yaşadığı aşklardan size en çok uyan ve hiç uymayanı işaretleyiniz. (a) Mickey Mouse - Minnie Mouse (b) Temel Reis - Safinaz (c) Şeker kız Candy - Anthony (d) Tom Miks - Suzi

12- Aşk ve seks... (a) Aşıkken seks daha güzel olur! (b) Seks aşktan bağımsız bir şey. Hatta aşksız seks daha iyidir. (c) Seks için aşk olsa iyi olur ama olmasa da olur. (d) Aşk olmadan seks olmaz!

13- Aşk dediğin... (a) İlk aşktır. (b) Tek taraflı olandır. (c) Tatlı-acıdır. (d) Kiminle yaşandığının önemi yok, önemli olan yaşanması...

14- Ben... (a) “Her bahar aşık olurum!” (b) Hiç aşık olmadım. (c) Uzun aralarla aşık olurum. (d) Bir kez aşık oldum. Zaten yalnızca bir kez aşık olunur.

Fotoğraflar: Ünal Atılgan - Styling: Bengü Arslan Röportaj: Burak Bozok - Kıyafetler: Mehmet Köymen- Haute Couture Mekan: Sait Halim Paşa Yalısı - Mücevherler: Tekvin Mücevher Kuaför: Yıldırım Özdemir, Makyaj: Mehmet Yıldırım

205


MAG sezon notları

Bengü Arslan

e y i l i g v Se Alte

siyonlarıyla k le o k l e z ö e n sevgililer günü r, la a k r a M na karıştırmış fe t… ı a n b sı şu fa n a a k d r ın r la Sene 2011, ay ii ki sizin ama aşlayan aşıkla b b ta a y a im ç m e k S a . b e im r sunmak isted şimdiden hediy e il r e n ö izde fayda var. ı n z e a m b le e r in le d z , si ız e n nd n olsun diyorsa u g durumda… Be y u e r le d n e hediyem de tr benguarslan@magdergi.com.tr

Diesel’den Marjinal Hediye

Teller, iplikler ve zincirler… Diesel sevgililer gününe özel ayakkabı ve çantalarına punk ruhunu katmış. Diesel’in 5pockets koleksiyonu içinde yer alan ayakkabı ve çantalarla da hızlı modanın tekdüzeliğine karşı geliyor. Yeni yılı karşılarken özellikle yılbaşı gecesi kıyafetleri tamamlayan tüm ayakkabı ve çantalar bu yıl doğaçlamayı uyumluluğun sönüklüğüne karşı savunuyor.

206

Matraş’tan

Cazibeli Kadınlar, Asil Erkekler İçin Stil sahibi kadın ve erkeğin markası Matraş, sevgililer günü alışverişine hem zengin koleksiyonuyla hem de indirimli fiyatlarıyla renk katıyor. Matraş’ın 2010-2011 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nda kadınlar için cazibeli, erkekler için asil ve rahat modeller bulunuyor. 14 Şubat için şık, rahat ve kullanışlı tasarımlar arayanlara Matraş’ta alternatif çok. Koleksiyondaki platformlu ince topuklu kadınsı ayakkabılar ya da ankle botlar ve küçük el çantaları o gece için


.. l e z O r e l f i t erna

Luxury Seçenekler Louis Vuitton, sevgililer günü ürünlerini ışıltılarla bezemiş. Çok özel armağanlarla sevdiklerini mutlu etmek isteyenler için zamansızlığın sembolü monogram ve damier desenli çantalar, cüzdanlar, ajandalar yaşam boyu kullanılabilecek hediye seçenekleri yaratıyor. Louis Vuitton’un zanaatkarlarının büyük bir özenle yarattığı saatler, el işçiliğini yansıtan kadın ve erkek ayakkabıları, giysiler, gözlük ve aksesuarlar farklı yaş ve stiller için alternatifler oluşturuyor.

İpekyol elegant temasında yer alan saten kumaştan minimal görünümlü elbiseler tartışılmaz bir zarafeti garantiliyor. Dantelle bütünleşen elbiseler, etek ve ceketler, yeni yıl romantizmine ayak uyduruyor. Minik stil ceketler, payetli mini feminen elbiseler, şık kabanlar, saten bluzlar ise siyahın cazibesiyle birleşiyor.

Rengini Gökkuşağından Alan Kış Çiçekleri Tekin Seyrekoğlu Mücevherat; rengarenk çiçek motifleriyle kış aylarında bahar havası estiriyor. Tekin Seyrekoğlu, görsel bir doğa şöleni sergileyen gökkuşağının renklerini yansıtan tasarımlardan oluşan özel bir koleksiyon hazırladı. Colorful Flowers koleksiyonu, baharda açan rengarenk çiçekler misali, ışıltısı ile kış günlerini ısıtıyor.

Harvey Nichols’tan Sevgililer Gününe Özel Dünya modasına yön veren markaları ve en yeni koleksiyonlarını moda tutkunlarıyla buluşturan Harvey Nichols, 14 Şubat’ta sevgilisini zarif ayrıntılarla mutlu etmek isteyenler için dünyaca ünlü moda tasarımcılarının koleksiyonlarından, birbirinden şık çanta ve ayakkabı markalarına kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesinde değişik fiyat aralıklarından oluşan binlerce hediye seçeneği sunuyor. Harvey Nichols’a uğrayarak BW Black Label ve Tateossian’ın tasarım harikası kol düğmeleri; Mawi ve Simon Harrison’un aksesuarları; D&G’nin renkli fularları, Agent Provocateur ve ID Sarrieri’nin seksi iç çamaşırları, Duchamp ve Eton’un kravatları; ve Mulberry, Kenzo, Thomas Wylde ve Versace’nin çantaları arasından Sevgililer Günü hediyelerinizi seçebilirsiniz. 207


208


209


MAG a’dan z’ye tercihler ALDIĞI SON CD CD: Soha / D’ici Et D’ailleurs -Ozan Doğulu/130 bmp – Tarkan / Adımı Kalbine Yaz DVD: Coco Aavant Chanel – Eyvah Eyvah

ALDIĞI SON HEDİYE Swarovski Küpeler

AYAKKABI Christian Louboutin, Jimmy Choo

Hilal Ergenekon FOX TV’nin başarılı haber spikeri ve web sitesi köşe yazarı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olsa da çalışma hayatına üniversite yıllarında spor muhabirliği ile başladı. Pek çok kanalda ekran önünde çalışmasının yanı sıra kamera arkasında da yönetmen yardımcılığında bulundu.

210

BEĞENDİĞİ YILDIZLAR Madonna

ARABA BMW X1


PARFÜM Giorgio Armani /Idole KİTAP Meta Secret, Her şey mümkün

GİYİMDE MARKA Markadan çok stili ve üzerimde duruşu önemli

RESTAURANT Happily Ever After-Bebek İÇKİ Martini Bianco, Cosmopolitan, Narlı Mojito ve rose şarap

GECE MEKANI Lucca, Long table, Nu Teras, Up Lounge

SAAT Fossil, Guess YEMEK Sushi, Kitchenette’in Levrek Salatası SİNEMADA SON İZLEDİĞİ FİLM Ye Dua Et Sev

TELEFON iPhone 4

VAZGEÇİLMEZİ Ayakkabılarım ve Diorshow maskaram SPOR Binicilik, kickboks ve flamenco

ÜYE OLDUĞU KULÜPLER Essporto Spor Kulübü ZEVKLERİ Boğazda yapılan kahvaltılar ve yeni yerlere seyahatler

TATİL Çeşme, Bozcaada, Santorini, Mykonos

211


MAG gala

Eyvah Eyvah 2’nin

Galasına Ünlü Akını

212 DEMET-İBRAHİM KUTLUAY

EBRU ȘALLI, HARUN TAN

BEGÜM KÜTÜK, ERDİL YAȘAROĞLU

TUANA BÜYÜKÇINAR, SELİM DEMİR


213


MAG gala

EBRU DESTAN

BUSE TERİM, SEVDA GÖKSEL, FULYA TERİM

PINAR ECZACIBAȘI

Başrollerinde Demet Akbağ ile Ata Demirer’in oynadığı Eyvah Eyvah 2 filminin galası İstanbul Kanyon Alışveriş Merkezi’nde yapıldı. Ünlü akınına uğrayan galanın sonunda filmi izleyenler ilkinden daha komik olduğunu söyleyerek salondan mutlu bir şekilde ayrıldılar. Filmin sonunda düzenlenen after party ile konuklar ara vermeden sabaha kadar eğlenmeye devam ettiler. AYÇA YÜCE

214VAHAPOĞLU ECE

ECE ERKEN

PINAR-YAĞMUR ATACAN

GÖKÇE BAHADIR, ALİ SUNAL


215


MAG röportaj

Malatya’da Bir Hollywood Yıldızı

Eion Bailey 26 Kasım – 2 Aralık 2010 tarihleri arasında ilki düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali, Türk sinemasının ünlü oyuncuları ve usta yönetmenlerinin yanı sıra Hollywood’dan da özel bir konuğu ağırladı. “Fight Club” (1999) ve “Almost Famous” (2000) gibi gişede başarılı olmuş filmlerden ve ülkemizde de ilgiyle takip edilen “CSI:NY” ve “E.R.” gibi televizyon dizilerinden tanıdığımız aktör Eion Bailey, son filmi “The Untitled”ın özel gösterimine katılmak üzere Malatya’daydı. 34 yaşındaki başarılı oyuncu ile festivaldeki deneyimlerini ve Türk sineması hakkındaki görüşlerini konuştuk. Bailey’in Tarkan’a olan benzerliğinden bahsetmeden de geçemedik.

M

alatya’daki festival atmosferini nasıl buldunuz? İlgiden memnun kaldınız mı? Buraya gelirken çok küçük bir şehir görmeyi bekliyordum. Ancak burası oldukça büyük ve ilginç bir yer. Seyircinin festivale ilgisi de muazzam. Salonda her türlü insanı görebiliyorsunuz. İnsanlar tüm filmleri izlemek istiyor gibiler. Bu harika bir şey. Festival filmlerini başka yerde izleme şansları olmadığı için çok iştahlılar. Rol aldığınız film ve diziler Türkiye’de de gösterildi. Seyirciler arasında sizi tanıyanlar oldu mu? Yanıma gelip fotoğraf çektirmek isteyenler oldu ama kim olduğumu bilip

216

bilmediklerinden emin değilim. (Gülüyor) Filmimiz “The Untitled”ın gösteriminden sonra tanıyanlar oldu tabii. Filmden sonra iki genç delikanlı yanıma gelip film hakkında konuşmak istediler. O an kendimi çok şanslı hissettim. Bir filmde oynuyorsunuz ve uzak bir ülkede, hiç tanımadığınız insanlara ilham veriyorsunuz. Sinema aracılığıyla toplumlar ve kültürler arası bir iletişim kurabiliyorsunuz.

Amerika’ya döndüğünüzde bu festivale dair neler hatırlayacaksınız? Festivalin açılış gecesinde olmak harika bir deneyimdi. Türk sineması için değer taşıyan birçok oyuncu, yönetmen ve yazarla birlikte olmak harikaydı. Çok özel insanlarla tanıştım. Onur ödülünün takdimi esnasında salonda inanılmaz bir heyecan yaşandı. Oyuncuları tanımıyordum ama ben de çok etkilendim. Sinemanın bu ülke için ne kadar önemli olduğunu anladım. O geceyi asla unutmayacağım.

“New York’ta Beş Minare”yi merak ediyorum Hollywood’dan Türkiye’ye bakınca nasıl bir sinema ortamı görüyorsunuz? Amerikalı bir oyuncu olarak, Türk sineması ile ilgili fikirleriniz nelerdir? Türk sinemasının eski bir tarihi var.


Ülkeniz gelişiyor, insanlar sanatın her alanında çok iyi çalışmalar yapıyorlar, sinemanız da gelişiyor. Daha da gelişecek gibi görünüyor. Burada sokaklar kalabalık, insanlar canlı. Manhattan’da bile sokakta bu kadar insan göremezsiniz. Eğer bu dinamizmi sinemanıza da yansıtabilirseniz, çok daha ileri gideceğinize eminim. Filmlerini takip ettiğiniz Türk yönetmenler var mı? Cannes Film Festivali’ndeki başarılarından ötürü Fatih Akın ve Nuri Bilge Ceylan’ı biliyorum. Ancak filmlerini izleme şansım olmadı ne yazık ki. Malatya’ya geldiğimde “New York’ta Beş Minare” filminin afişlerini gördüm. Filmde Danny Glover da oynuyormuş. Yönetmenini tanımıyorum ama film ilgimi çekti, fırsat bulursam izleyeceğim.

oyuncu var. Her oyuncunun eşsiz özellikleri var, hepsinin tecrübeleri farklı. Bir seçim yapmak çok zor. Festivalde gösterilen “The Untitled”, New York’taki çağdaș sanat dünyasını hicveden bir film. Filmde teneke ve kovadan çıkardıkları seslerle müzik yapmaya çalıșan bir grubun sanat iddiasına tanık oluyoruz. Sizce buna sanat denir mi? Çağdaș sanat bu mudur? edeceği görüșüne katılıyor musunuz? Sinemanın geleceğine dair kaygılarınız var mı? Bence insanlar sinemaya gitmekten asla vazgeçmeyecekler. Telefondan film izlemek gibi bir teknoloji olabilir ancak diğer seyirciler ile birlikte, sinema salonunda film izlemek özel bir deneyimdir. İnsanlarla aynı anda gülersin, yanındaki ağlarken hıçkırıklarını duyarsın. Bu enerjiyi evde tek başınıza yaşayamazsınız. Dijital gelişmelerin sinemayı bitireceğine de inanmıyorum. Sonuçta sinemada bir hikaye anlatıyorsunuz. Bu hikayeyi nasıl bir teknoloji ile anlattığınız neyi değiştirir ki!

“Brad Pitt şahane bir adam” “Dövüș Kulübü”nde Brad Pitt ile kamera karșısına geçtiniz. Nasıl bir deneyimdi? Brad Pitt şahane bir adam. İyi bir oyuncu olmasının yanı sıra, çok “Cool” bir kişiliğe sahip. Beklemediğiniz bir anda garip bir espri yapar ve herkesi güldürür. Onunla çalışmak harikaydı.

“Herkes beni Tarkan zannetti!”

En çok beğendiğiniz oyuncu kim? Bence oyunculukta “En iyi” diye bir sıfat yok. Beğendiğim pek çok

Ben böyle bir müziği dinlemezdim. Çünkü benim ruhumda hiçbir etki yaratmıyor. Ama bu sanat mıdır? Elbette. Çünkü yaratıcısı için bir şey ifade ediyordur. Dijital gelișmelerin film üretimini kolaylaștırırken, sinemanın ruhunu yok

Türkiye’ye dair enteresan bir anınız var mı? Türkiye’ye ilk gelişimde bir Tarkan krizi yaşamıştım. Yolda yürürken bir sürü insan yanıma gelip Tarkan’a çok benzediğimi söyledi. Hatta bazıları Tarkan olduğumu düşünüp imza bile istedi. (Gülüyor) Tarkan’ın kim olduğunu bilmiyordum, sonradan öğrendim. Ama bu gelişimde kimseden öyle bir tepki almadım. Sanırım artık benzemiyorum; ya o değişti ya da ben. Röportaj: Serkan Tavşanoğlu

217


MAG kutlama

BERİL ÇAVUȘOĞLU, MEHVEȘ COȘKUNSU

EBRU DEMİRYÜREK

TUĞÇE İNAL

DERYA ATALAY

Mutlu Yıllar

Cemiyet hayatının tanınmış ve sevilen isimlerinden Zeynep Bekçioğlu, yeni yaşını Rafine Restoran’da düzenlenen doğum günüyle kutladı. Yakın arkadaşlarıyla bir araya gelen Bekçioğlu’nun mutluluğu yüzünden okunuyordu.

ZEYNEP BEKÇİOĞLU

218 ASLI ULUDAĞ, ELA GÜRBÜZ

ZEYNEP ALİSBAH, ZEYNEP BABACAN

ÖYKÜ TEKMEN

PINAR BAȘGÖZE

FUNDA EREN


219


MAG uludağ

CÜNEYT GÜZİOĞLU

ASLI BAȘAR

Uludağ Le Chalet’de HARUN TAN

220

GÜLAY-MERT KAMAZ

RAQUEL HABİB

Bonus Snow Masters Yarışları

ALTUĞ BAȘAR

ZEYNEP-ELVAN BİLGE


221


MAG uludağ

AVİ HABİB

MAYA-BERENT AKDEMİR

ENDER ALKOÇLAR

Garanti Bonus Card sponsorluğunda Türkiye Kayak Fedarasyonu ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen “Bonus Snow Masters” yarışması yine oldukça heyecanlı anlara sahne oldu. Ünlülerin akın ettiği Uludağ Le Chalet’te düzenlenen yarışta erkeklerde birinciliği Harun Tan kazandı. Gündüz kayak keyfi yapan ünlüler gece de yorgunluklarını atmak için doyasıya eğlendiler.

222

SELİM ÇAMGÜL, HARUN TAN, BERENT AKDEMİR, ELVAN BİLGE

HAYRİ YAZICI, BAHAR-OZAN ȘER


223


“KİM O?” PROJESİYLE

Dergimizin bu sayısında, çalışmalarını Ankara’da sürdüren Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı Sibel Düzakın ile Entegre Tesis ve Site Yönetimi alanında çalışan Site Plus’un beraberce yürüttüğü “Kim O?” projesini konuştuk.

Ben tam bir Ankaralıyım denilebilir. Doğumumdan bu yana Ankara’da yaşıyorum. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Psikolojinin ardından Gazi Üniversitesinden Yüksek Lisans derecesi aldım. Şu ana kadar hiçbir tarih vermemiş olmam okuyucuları yanıltmasın. Sanırım tarih konusu özellikle de mezuniyet yılı, doğum tarihi artık kolay unuttuklarım arasına girdi. 1994 yılında Fakülteden mezun oluşumdan bu yana psikolog olarak çalışmalarımı yürütüyorum. Çocuklar, eğitim süreci içinde yer alan ergenler, onların anne babaları öncelikli çalışma alanlarım içinde sayılabilir. İletişim Becerileri, kaygı bozuklukları, öfke ve stres kontrolü gibi konularda kişisel gelişim seminerleri, eğitim programları yürütüyorum.

Tüm bu çalışmalar yanında sürdürdüğünüz sosyal sorumluluk projeleriniz de var. Bunlardan biri de “Kim O?”. Hazırlanan afişi gördüğümüzde bizleri de etkileyen ve düşündüren “Kim O?” nedir? “Kim O?” profesyonel site yönetimi alanında hizmet veren Site Plus ile yürüttüğümüz çalışmalardan biri.

Bu projenin ortaya çıkış süreci nasıl oldu? Gün geçmiyor ki çevremizde, basında, televizyon haberlerinde hırsızlık, soygun, tecavüz ile ilgili bir haber duymayalım. Kötü niyetli kişilerin kullandıkları yol ve yöntemler hepimizi şaşkınlığa düşürüyor. Zaman zaman bunları “şeytanın aklına gelmez” olarak yorumluyoruz. Peki, bu şeytanın aklına gelmeyenler bizim minicik, saf, masum çocuklarımızın aklına nasıl gelsin? Çocuklarımıza önce kendilerini, sonra evlerini, daha sonra bulundukları çevreyi koruyabilecekleri temel güvenlik önlemlerini ne ölçüde anlatıyor, onları bu konuda ne kadar bilgilendiriyoruz?

kapıdakinin kim olduğunu bilmeden açtı. Onun gibi arkadaşları da. Bu noktada çocuklara bu konuda bir eğitim verilmeli diye düşündüm. Site Plus’un kurucusu Ufuk Coşkun’a bu öneriyi götürdüğümde büyük bir toplumsal duyarlılık göstererek, memnuniyetle projenin uygulama sorumluluğunu kabul etti.

Projenin hedef kitlesini oluşturan çocuklar hangi yaşta olmalı? Çocuklar okula başladıkları dönemde evde kısa süreli yalnızlıklar yaşıyorlar. Özellikle anne baba çalışıyor ise. Bu nedenle ulaşmak istediğimiz grup 6-12 yaş arası çocuklar.

Bu proje kapsamında eğitim almak isteyen çocuklar ve ebeveynleri size nasıl ulaşabilir? Siteplus.com.tr adresindeki sosyal sorumluluk projeleri bölümünden duyurularımızı takip edebilirler. İlköğretim okulları, anaokulları, site sakinleri bu adresten bize ulaşarak eğitim taleplerini belirtirlerse, mümkün olan en kısa sürede bu isteklerine cevap vererek eğitim planını yapmaya çalışıyoruz.

Son olarak anne babalara bu konuda bir öneriniz olacak mı?

Bu projenin çocuklara yönelik “güvenlik” konusunda bir bilgilendirme olduğunu söyleyebilir miyiz?

Çocuklar ailelerine, yaşadıkları çevreye duydukları güveni sarsmamaya özen göstererek güvenliklerini sağlamak konusunda bilgilendirilmelidirler. Çocuk olağandışı bir durumla karşılaşırsa “nereden yardım alacak, kimi ve nasıl arayacak?” bu ve benzer soruların cevapları olmalı. Ancak tekrar belirtmekte yarar var. Bu bilgilendirme yapılarken çocuğu korkutmamaya, yaşadığı dünyaya duyduğu güveni azaltmamaya özen gösterilmelidir.

Evet, projenin ortaya çıkış noktası önce kendi çocuğum oldu diyebilirim. 9 yaşındaki kızım benim ve eşimin bu konudaki ısrarlı uyarılarına rağmen, evde kısa süreli yalnız kalışlarında zilin her çalışında kapıyı açmak konusunda büyük bir istek duydu ve çoğunda

Adres: 10.Cadde 60.Sokak No:5 Ümitköy / ANKARA Tel: 0312 236 12 56 (pbx) Faks: 0312 236 23 42

224

Bu Bir İlandır.

Sibel Hanım bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?


225


226


227


MAG hayat

Banu Akpınar Aksu

banuaksu@magdergi.com.tr

Okula

Başlama

Hastanemiz psikologlarından sevgili Canan Hanım’la okula başlama hakkında yaptığım bilgi alışverişini sizlere aktarmak isterim. Şu an 2,5 yaşında olan ikinci kızımın sene başında yuvaya başlama aşamasında aklımda oldukça fazla soru vardı. Her anne gibi ben de kızım Sera için, araştırarak en doğrusunu yapmak istedim. İşin uzmanı psikolog Canan Hanım hastanemizdeki söyleşimizde bu konuda oldukça aydınlatıcı bilgiler verdi…

O

kul öncesi eğitime başlama ile birlikte çocuk ve ailesi yeni bir sürece uyum sağlama dönemine girer. Okula başlama kararı anne babanın eğitim kurumundan beklentisi yönünde şekillenmelidir. Anne babanın eğitim kurumunu nasıl algıladığı konusunda ortak görüşü olmalıdır. Okulla ilgili beklentinin bakım mı? Bakımın yanı sıra eğitim mi? olduğu önceden belirlenmelidir. Okulun başlamasıyla birlikte aile bireyleri gün içinde birbirinden ayrı kalabilme konusunda, daha önce edindiği becerileri ilk defa gözden geçirme olanağı bulur. Bu nedenle okul dönemi geldiğinde her iki tarafın da yeni duruma ne kadar hazır olduğu önemlidir. Çoğu anne baba çocuklarının 2 yaşına girmesiyle belirginleşen sosyal gelişim özelliklerini onun davranışlarından anlayabilirler. Bu tür gözlemler her çocukta aynı seyretmese de, pek çok çocukta benzer niteliktedir. Bunlar; çocuğun öncesine oranla daha sık arkadaş istemesi ve arkadaş ortamlarında mutlu zaman geçirmeye başlaması, bağımsız olarak yemek yeme becerisinde ilerleme, birden fazla çocuk ve yetişkinle oynama isteği ve oyun kurgulama, dil becerisi gerektiren eylemlerin artması gibi konulardır. Yaygın olarak çocuğun tuvalet eğitimi aldığı ve konuşmaya başladığı 3 yaş okul öncesi kuruma başlama yaşı olarak kabul edilir. Ancak son 20 yıldır bu geleneksel yaklaşım, 2 yaşını dolduran çocukların okul öncesi eğitime başlaması yönünde değişmiştir. Çocuklar değişen yaşam standartları ve çok yönlü çevresel uyaranlardan etkilenerek (TV, bilgisayar sosyal aktiviteler vb.) daha erken sosyalleşme dönemine girmektedirler. Yaşamın ilk üç yılı zeka gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Bu nedenle zeka potansiyelini etkili ve çocuk uğraşları içeren profesyonel bir ortamla desteklemek önemlidir. 228

Biyolojik yaş ve fizyolojik kapasite okula başlamaya yeterli olsa bile çocuğun sosyal ve özgüven gelişiminin yeni durumu destekler nitelikte olması arzu edilen bir kriterdir. Çünkü çocuklarda anne babadan ayrılma deneyimi okul çağından önce yeterli ve güvenli bir şekilde oluşmamışsa, okula başlanan ilk günlerde kaygı ve korku görülebilir. Bugüne hazırlanmak için haftalar öncesinden yapılabilecek birçok şey var. Bunu büyük bir mesele haline getirmeden, okula alışma sürecini eğlenceli bir şekilde yapmak gerekir. Aksi takdirde çocuk heyecanlanmaktan çok endişelenecektir. Okula henüz daha başlamadan, okul fikrini incelemek için canlandırma oyunları, okul hakkında kitaplar okuma ve daha sonra gideceği okulu ziyaret ederek orada biraz vakit geçirerek beraber oyunlar oynamak çocuğun okula başlamasında yardımcı olacaktır… Anne babadan ayrı kalma çocuk gelişiminin kaçınılmaz ve olması gereken bir aşamasıdır. Bunun birkaç önemli göstergesi vardır. Tuvaletini tek başına yapması bunlardan biri, kreşe gitmeye başlaması ise diğeridir. Dil becerisi yönünden, henüz konuşma tam olmasa da, çocuğun söyleneni anlama yetisi gelişmiş olmalıdır. Ailede ve çocukta ayrı kalamama bir sorundur. Böyle bir durumda çözüm, vedalaşmayı ve ayrılık sahnesini çok kısa tutmak olmalıdır. Uzun bir veda, çocuğun daha fazla üzülmesine sebep olur. Buna karşılık çocuk üzülmesin düşüncesiyle vedalaşmadan ortadan kaybolmayı da düşünmemeli, denememelidir. Çünkü bu yanlış uygulama uzun vadede sizi göremeyeceği her an için, belirsiz bir zaman aralığında gitmiş olabileceğiniz korkusunu doğuracaktır. Ayrıca vedalaşmayı öğrenmesi

bu geçiş sürecini sorunsuz aşabilmesi içindir. Okul yönetimi ve uzmanlarıyla işbirliği içinde olmak, bu geçişi olumlu sonuçlandıracaktır. Okulun ilk günlerinde zorluk yaşanabilir. Bu beklenen bir durumdur. Çünkü küçük bir çocuğun o güne kadar tanıdığı, güvendiği aile ve yakın çevresi dışında yeni yüzlerin ve kimliklerin yaşamına girmiş olması, değişik bir durumdur. Yaklaşık 3 ay sürebilecek bu güven oluşturma ve alışma döneminde anne baba, eğitici ve diğer ilgili herkesin sabırlı ve bilinçli davranması, ancak çocuğun gelişimi için gerekli prensiplerden ödün verilmemesi son derece önemlidir. Okulla tanışma ne kadar sağlıklı başlarsa, ileriki çağlarda yaşanacak yeni durumlara uyum geliştirme ve öğrenmeye atfedilen algı da o derece sağlıklı olacaktır. Anne babanın veya varsa aile büyüklerinin duygusal yaklaşımları iyi yönetilmeli, okuldaki profesyonellerden gerek duyulduğunda yardım alınmalıdır. Okuldaki her kişi ve nesne çocuk için bir anlam ifade edene kadar, çocuk etrafını ve olan biteni gözlemler. Güvenli ve tutarlı tekrarlar onu doğrular, rahatlatır. Zamanla renkli okul çevresi cazibe merkezi olurken, çocuk özgüvenle hareket etmeye, yeni çevresinde birey olarak var olmaya, sosyal, duygusal ve zihinsel olarak kendini ifade etmeye başlar. Olaylar ve durumlar hakkında düşünme becerisi kazanarak, yetişkinlik hayatına taşıyacağı gelişimsel beceriler edinir. Bu ve benzeri önemli değişiklikler onun dünyayı keşfetme macerasında deneyim kazanmasını sağlar.


229


MAG parti

CAN-DENİZ BERDAN

ELİF-KEREMCEM GÖNLÜM

230

EBRU ȘALLI, BEREN TAN

GÜL-ALİ SAYGI

IȘIL-MEHMET BURAK REÇBER

TUĞBA COȘKUN, ALİ SADİ ERBİL

BEN 10 İstanbul’da

CEMAL-REVNA DEMİRÖREN


İNGİLİZCE BİLEN MUTLU ÇOCUKLAR

Çocuklarımızın, globalleşen dünyada ayakta kalabilmeleri ve bilgi odaklı çağ ile yarışabilmeleri için gerekli cephanelikle donatmanın yolu, onlara anadili gibi akıcı bir İngilizce öğretmektir. Amerikan Kültür Derneği bünyesinde hizmet veren Kids Anaokulları, erken çocukluk döneminde yabancı dil öğreniminin önemini destekleyen “Critical Period Hypothesis- Kritik Dönem Hipotezi”ne göre, insanların yaşamlarında bir dili öğrenebilmek için ideal zaman aralığı tezini kabul etmiştir. Buna göre, doğumdan sonraki ilk 5-6 yıl dil öğrenmedeki en önemli yıllardır. Bu nedenle, çocuğa farklı dilde yeterli miktarda uyaranların verilmesinin tam zamanıdır. Eğer bir

Bu Bir İlandır.

çocuk bu kritik dönemde anadili dışında bir dilde zengin bir çevrede bulunmazsa, daha sonrasında o yabancı dilin özellikle dilbilgisi sistemini öğrenmede zorluk yaşayabilir. İngilizce’nin karmaşık gramer yapısını düşündüğümüzde bu, İngilizce öğreniminde çok önemlidir. AKD Kids, bu bilimsel verilerin doğrultusunda 2-6 yaş grubu arasındaki çocuklara kalıcı ve doğru İngilizce eğitimi vermek amacıyla kurulmuş Türkiye’nin en yaygın okul öncesi eğitim kurumudur. AKD Kids, Avrupa’da uygulanmakta olan bir dil eğitim modeli ile hizmet verir. Bu program “European Language Portfolio-ELP” olarak adlandırılmıştır ve AKD Kids Anaokulları ülkemizde bu programı kullanan ilk ve tek okul öncesi eğitim kurumudur. Bu nedenle, kuruluşlarımızda taban yer döşemesinden kullandığımız mobilyalara, çocuk güvenliği için aldığımız tedbirlerden, personelimizin hizmet içi eğitimine, kullandığımız gıdaların HACCP belgesine sahip olması mecburiyetinden, yöneticilerimizin mesleki yeterliliklerine

kadar Avrupa Birliği Okul Öncesi Eğitim Kurumları standartları uygulanmaktadır. Eğitim sistemimizin temelini oluşturan ELP programı gereği sınıflarımızda biri İngilizce diğeri çocuk gelişimi mezunu iki sınıf öğretmeni bulunmaktadır. İngilizce öğretmenlerimiz çocuklarımızla gün içerisinde yalnızca İngilizce konuşmaktadırlar. Bu sayede çocuklar İngilizce konuşmanın özel bir durum olmadığını, hayatın olağan akışı içinde bir iletişim metodu olduğunu ve öğretmeni ile iletişim kurabilmek için bu metodu kullanması gerektiğini anlar. Çocukların, duygusal anlamda İngilizce diline olan bağlılıklarını güçlendirmek amacıyla sınıflarımızda günlük olarak İngilizce hikaye okuma saatleri düzenlenir. Öğretmenlerimiz, çocukların İngilizce dilinde düşünme becerilerini geliştirmek için o hikaye ile ilgili sorular sorar. Ayrıca, onların dinleme becerilerini kuvvetlendirmek amacıyla konularımızla bağlantılı İngilizce eğitim programları izlenir. Programımızın sonunda, 6 yaşında anaokulumuzdan mezun olan bir öğrencinin İngilizce okumayı sökmüş ve B1 düzeyi dediğimiz günlük konuşma dilini rahatlıkla yapabileceği bir İngilizce seviyesinde olmasını hedefleriz. Çocuklarımız bizlerin en önemli varlıkları. Çocuklarımızın, globalleşen dünyada ayakta kalabilmeleri ve bilgi odaklı çağ ile yarışabilmeleri için gerekli cephanelikle donatmanın yolu, onlara anadili gibi akıcı bir İngilizce öğretmektir. Çocuklarımızı, doğuştan sahip oldukları dil öğrenme becerilerini kaybetmeden iyi dil eğitimi alabilecekleri anaokullarında okutun. Sinem ULUDAMAR Amerikan Kültür Derneği Kids Anaokulları Mahatma Gandi Cd. No:36 GOP/ANKARA T:0 312 437 32 00 www.akdkids.com


MAG parti

ASLAN ESER, ALİ RAİF DİNÇKÖK

HANDE-ASLAN ACAR

İREM-DEMET KUTLUAY

AYȘE-CEM-HASAN-ALİ ERDEM

Çocuklar tarafından en çok sevilen çizgi film karakteri olan BEN 10 minik hayranlarıyla buluştu. Mohini Aile ve Çocuk Yaşam Merkezi içinde yer alan Party Kids’te düzenlenene partiye İstanbul cemiyet hayatının tanınmış simaları çocuklarıyla birlikte gelerek eğlenceli dakikaları birlikte yaşadılar. BEN 10 Live Avrupa turnesi kapsamında 29 Ocak’ta tekrar Türkiye’ye gelecek.

232

MAURO COLORO, SİTARE, ASLI AKDİLEK, NİKOLAS LUCCHİNİ

BEGÜM ȘEN

AHMETCAN, YASEMİN AKDEMİ


233


MAG röportaj

Hayallerinizdeki

Tatili Ertelemeyin Akdeniz’in en gözde otellerinden Sunrise Park Resort & Spa ve Starlight Convention Center & Thalasso Spa Otelleri için Banu Akpınar Aksu ile röportaj yaparak otelleri siz değerli MAG okurlarına biraz daha yakından tanıtma fırsatı yakaladık. Röportajı okuduktan sonra eminiz siz de orada olmak isteyeceksiniz…

G

üneydeki otellerle ilgili bize bilgi verebilir misiniz? Side, Kızılağaç bölgesinde 350.000 m2’lik botanik bahçe içerisinde yer alan Sunrise Park Resort & Spa ve Starlight Convention Center & Thalasso Spa Otelleri Türkiye’nin en büyük turizm komplekslerinden biridir. Misafir memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı amaçlayan anlayışla hizmet verdiğimiz otellerimizde; buz pateninden, bowlinge, uluslararası turnuvalara da açık, toprak zeminli tenis kortlarından, ülkemizin ilk ve tek sağlık bakanlığı ruhsatlı thalasso merkezine kadar dünyadaki exclusive tesislerde var olan tüm fasiliteler bulunmaktadır. Bu oteller kaç senedir faaliyet göstermektedir? Çoğunlukla kimlere hizmet vermektedir? Hizmet anlayıșınızla ilgili bilgi verebilir misiniz? Sunrise Park Resort & Spa otelimiz 1993 yılından beri faaliyette, Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı sahil otellerinden biridir. Starlight Convention Center & Thalasso Spa Otelini ise 2008 yılında açtık. Starlight’ın içinde thalasso merkezi Türkiye’nin en büyüğü ve açıldığı ilk günden beri ödül-

234

leri olan bir merkez. Yine Starlight’ın convention centerı 5000 kişilik kapasitesi ile güneyin en büyüğü. Misafirlerimizin çoğunluğu Avrupa ve Rusya’dan gelmekle birlikte, değişik milliyetler ile çok uluslu bir portföy oluşturmaktadır. Hizmet anlayışımız belirttiğim gibi en üst düzeyde misafir memnuniyeti. Müşterilerimiz demiyorum çünkü onlar bizim gerçekten misafirlerimiz. Zaman zaman onlara yer bulmakta zorlanıyoruz ama geldikleri zaman da başımızın üstünde yerleri var. Çocuklu ailelerden, özel havuzlu - plajlı, özel restoranlı VIP konseptlerine kadar her türlü talebi karşılayabilecek fiziksel yapı ve hizmetler mevcut. Tüm ailem ile birlikte fırsat buldukça tatillerde oteldeyiz. Başka yerlere gittiğimizde de, başta çocuklarım olmak üzere otellerimizle kıyasladığımızda şikayetlerimiz artmakta ve tahmin ettiğiniz gibi planlanandan daha erken otele dönüş yapmaktayız. Bu otellerin konumu ve çizgisinden bahsedecek olursak neler söylemek istersiniz? Otellerle ilgili gelecekte ne gibi planlarınız var? Otellerimiz çeşitli pazarlardaki misafir anketleri neticelerinde, dünya üzerindeki en iyi 100 Otel arasında olup, çeşitli kategorilerde de ödüllerimiz mevcuttur. Hedefimiz bu çizgiyi bozmadan, kalite ile birlikte misafir memnuniyetini mümkün olan en üst düzeye taşımak…

Otel içerisinde ne gibi aktiviteler bulunmaktadır? Gelen misafirlere neler sunuyorsunuz? Otellerimizde özellikle ailelere yönelik animasyon, aktivite ve showlar ön plandadır. Çeşitli yaş gruplarına hitap eden farklı miniclub’larımız hem çocukların gelişimine katkıda bulunup hem de ebeveynlere kendilerine ayırabilecekleri vakit yaratmaktadır. Binicilik imkanları sunan at çiftliği, uluslararası standartlarda tenis kortları, Aquaparkı ile birlikte 10 adet havuz ve diğer aktivitelerimiz misafirlerimize tatillerinde hoşça vakit geçirmenin yanında, hobilerine de devam etme imkanı yaratmaktadır. Ayrıca Thalasso ve SPA merkezimizde, dünyanın isim yapmış benzer merkezlerin imkanlarını aratmayan hizmet çeşitliliği ile, misafirlerimize arzu ettikleri uygulamaları en kaliteli şekilde sunmaktadır. Otelimiz aynı zamanda, Türkiye`de bir ilki de bünyesinde barındırmaktadır. Otelimiz bünyesinde yer alan 12.000 m2 açık ve kapalı alana sahip Thalasso & SPA Merkezimiz, sağlık sektöründe faaliyet gösteren hastanemiz, HRS`den almış olduğu destek ile Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ilk merkezdir. Merkez, gerek teknik yapısı gerekse yapılan uygulamalarla, ilk yılında, Akdeniz Bölgesinin En İyi Thalasso & SPA Merkezi ödülüne layık görülmüştür.


Gelen misafirleri rahat ettirebilmek, evlerinde gibi hissetmelerini sağlayabilmek adına ne gibi çalıșmalar yapıyorsunuz? Müșteri memnuniyetini nasıl sağlıyorsunuz? Odalarımız gerek büyüklükleri, gerekse döşeniş şekilleri ile misafirlerimizin rahatlığı düşünülerek planlanmıştır. Örneğin “Family concept” olarak adlandırdığımız çocuklu aile oda seçeneklerinde; çocuk sayısı ve yaşlarına göre, suit, connect veya dubleks tipleri bulunmaktadır. Tatilleri süresince misafirlerimize ana restaurantlarımızda dünya mutfaklarının tüm çeşitlerini bulabilmekle birlikte, 12 adet A’la Carte Restaurantımızda bu çeşitlilik full konseptle sunulmakta, bununla misafirlerimizin kendilerini daha özel hissetmeleri hedeflenmektedir. Ayrıca misafir ilişkileri departmanımızın sürekli olarak yaptığı anketler ile, misafirlerimizin düşünce ve önerilerini yakından takip edip, değerlendirmekteyiz.

Misafirlerimizin çoğunluğu Avrupa ve Rusya’dan gelmekle birlikte, değişik milliyetler ile çok uluslu bir portföy oluşturmaktadır. Son yıllarda otelciliğin ön planda olmasının sebebi sizce nedir acaba? Tüm dünyada ekonomik hayatın ve buna paralel olarak da iş hayatının hızlanması özellikle büyük şehirlerde yaşayanların tatil ihtiyacını zorunlu hale getirmiş, dinlenme ve kendilerini yenileme lüks olmaktan çıkmıştır. Ulaşım imkanlarının kolaylaşması, dünyadaki turizm hareketini artırmıştır. Bunu neticesinde otellere olan talep de çoğalmıştır. Hizmet ayrıcalıklarınızdan söz eder misiniz? Daha önce bahsettiğim tüm unsurlar ile birlikte, koşulsuz misafir memnuniyeti odaklı, alanlarında tecrübeli ve kalifiye ekibimiz ile misafirlerimize hizmet etmek en önemli ayrıcalığımız. Otellerimizin fiziksel yapısının mükemmeliyeti de yine önemli ayrıcalığımız. İşin en temelinde ve özünde de, sektörünün duayenlerinden sevgili babam Ünal Akpınar var. Akpınar şirketler toplulu-

ğunun kurucusu ve halen başında bulunan yüksek mimar, mühendis Ünal Bey, otellerimizin hem projesini hem de inşaatını yapmıştır. Ünal Bey, Urfa Tünel’i gibi dünyanın en uzun su tünellerini ülkemize kazandırdığı gibi, bu tip tesisleriyle de sadece ülkemizin değil dünyanın da en iyileri arasında olduğunu göstermiştir. Ayrıca annemin arkeolog oluşu otellerimizin farklı yapı ve konseptte oluşuna büyük katkı sağlamıştır.

İyiye, en iyiye ulaşmak ayrıcalıktır, ama zordur, çok çalışmak gerek. Kolay olsa herkes yapar

Hedefimiz bu çizgiyi bozmadan, kalite ile birlikte misafir memnuniyetini mümkün olan en üst düzeye taşımak

Geçtiğimiz yıl içerisinde kriz her sektörde zorluklara yol açtı. Siz bu durumdan nasıl etkilendiniz? Nasıl önlemler aldınız? Açıkçası biz krizi fark etmedik. Senelerdir tatillerini otellerimizde geçiren, memnun misafirlerimiz kriz ortamında bile doluluklarımızı olumlu yönde etkiledi. Sevgili babam Ünal bey’in hayat anlayışı, bizim aynı zamanda şirket misyonumuz olmuştur: “İyiye, en iyiye ulaşmak ayrıcalıktır, ama zordur, çok çalışmak gerek. Kolay olsa herkes yapar…” Türkiye’de otelciliğin bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu duruma bakarak sizin diğer otellerden farkınız nedir? Neden insanlar bu otelleri seçmeli? Türkiye’de otelcilik özellikle son 20 senede önemli aşamalar kaydetmiş ve dünya turizmine yön veren önemli bir yere gelmiştir. Doğasına , misafirine ve misafir beklentisine önem veren otellerimiz sunumları ile rakiplerinden çok farklı bir konuma sahiptirler. Beklentileri yüksek, ödedikleri ücretin karşılığını tam olarak almak isteyen misafirlerimiz tarafından tercih edilmektedir. Hayata geçirmeyi düșündüğünüz yeni projeleriniz, planlarınız var mı? Uygun yer bulunması ve uygun koşulların oluşması, arzu ettiğimiz büyümeyi, proje ve planlarımızı etkileyecek unsurlardır.

235


MAG haber

Çocuklara Kurabiye Dersi Doğa Koleji, minik öğrencilere Kentpark AVM’de usta aşçılarla kurabiye yapmayı öğretti. Çocukların üreten ve paylaşan bireyler olmalarına katkıda bulunmak ve el becerilerini geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, minik öğrenciler keyifli dakikalar geçirdiler.

HASVAK Üyeleri’ndenYardım Amaçlı Sergi HASVAK üyeleri, kanser hastaları yararına Panora AVM’de bir sergi düzenledi. El emeği ürünlerin sergilendiği etkinlikte Çankaya Belediyesi Halk Oyunları Ekibi de dans gösterileriyle etkinliğe renk kattı. HASVAK Başkanı Engin Öztürk, yaptığı konuşmada kendilerine yardımda bulunanlara teşekkür etti.

236

EBRU DEMİRYÜREK

OLCAY KÖKSAL, ENGİN ÖZTÜRK

OLGA-VLADIMIR JAKABCİN

RÜYA TANER

ESİN ALPTUNA, MUSTAFA BİLGEHAN


237


MAG haber

BirYabancının Gözüyle Türkiye Toplumun gelişimine katkıda bulunmak ve daha iyi bir yaşam için faaliyetlerini sürdüren Koru Rotary Kulubü üyeleri, Bilkent Otel’de gerçekleştirilen bir yemekle bir araya geldi. Gecede, kırk yıldır Türkiye’de bulunan ve resme karşı ilgisiyle tanınan Amerikalı Ayten Berent, bir yabancı gözüyle Türkiye’nin nasıl olduğunu anlatan bir konuşma gerçekleştirdi.

AYTEN BERENT

İNCİ ȘİMȘEK, MERAL EVRENSEL

AYTEN BERENT, ORHAN PAÇACI

Mona Lisa Ankara’da Yurt dışında birçok şubesi bulunan Mona Lisa, Ankara’daki ilk şubesini Yıldız’da açtı. İtalyan Mutfağı’nın eşsiz lezzetlerini Ankaralıların beğenisine sunacak olan Mona Lisa’nın malzemelerinin büyük bölümü İtalya’dan özel olarak getiriliyor. Türkiye’deki ilk mağazasını açan İdris Celep, ileriki günlerde ikinci şubeyi İstanbul’da açmayı planladığını belirtti.

238

İDRİS CELEP

METİN ÖZTÜRK


239


MAG davet

BANU ÇARMIKLI

FERYAL GÜLMAN

HARE DİNÇER, ECEHAN ÇARMIKLI YÜRÜKER

CENGİZ-DEMET ÇETİNDOĞAN

Mac Art Gallery’den Büyük Usta’ya Saygı Ölümünün üzerinden bir yıl geçen çağdaş Türk sanatının büyük ustası Ömer Uluç anısına Mac Art Gallery’de bir sergi düzenlendi. Şık bir kokteyl ile başlayan davete İstanbul cemiyet hayatından pek çok ünlü isim katılırken Mac Art Gallery’nin sahibesi Banu Çarmıklı gelen davetlilerle yakından ilgilendi.

240 NEZİH-BERRAK BARUT

EVREN-ARHAN KAYAR

ERDAL MATRAȘ, ÖZCAN TAHİNCİOĞLU

DAĞHAN ÖZHİL, MEHMET GÜNEYLİ


241


MAG röportaj

Farklı Sunumuyla

Kezban Arca Batıbeki Pop art akımına günümüzden yorumlar sunarak çağdaş sanatta tanınan Kezban Arca Batıbeki farklı eserleriyle herkesin beğenisini topluyor. Bugüne kadar birçok sergi açan ve popüler kültür üzerine yaptığı resimlerle dikkatleri üzerine çeken, resim, fotoğraf, yerleştirme ve kısa film üzerine birçok çalışma yapan Kezban Arca Batıbeki sorularımızı yanıtladı…

İ

lk olarak kendinizden ve çalıșmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Ne tarz çalıșmalar yapıyorsunuz? Uzun bir geçmişe sahip resim kariyerime, önce yerleştirme (enstalasyon) ve son 5 yılda fotoğraf ve kısa filmleri ekledim. 2010 çok yoğun geçti. 2010 Haziran ayından bu yana önce Murat Pilevneli ve Melkan Tabanlıoğlu’nun kurduğu, Passage Petits Champs 1 Sanat Platformu’nda resim ve

242

fotoğraflarımı bir arada sergilediğim “Pulp Fiction” başlıklı bir kişisel sergi açtım. New York LTMH Gallery’ de “İstanbul Cool” adlı karma serginin yanı sıra “Nereye kadar?” adlı kısa filmimle Sanat Limanı’ndaki “Uluorta”da yer aldım. Son olarak da büyük boy fotoğraflarımla katıldığım CAM’deki “7” ve ALAN’daki “PopArt İstanbul” adlı karma sergiler üst üste geldi. Bu arada resimlerimle yer aldığım Hüma Kabakçı Koleksiyon sergileri de Hagen, Goslar (Almanya) ve Pecs’deki müzelerde yaz boyunca gezdi. Son olarak 3 - 7 Kasım tarihlerinde New Yorklu

bir galeri olan LTMH Galeri’yle Abu Dhabi Art Fair’e katıldım. Sanata yönelmeniz ilk olarak ne zaman bașladı? Sizi sanata yönelten biri ya da birileri oldu mu? Ben, 3 yaşından itibaren resim yapmaya başlayan ve ailesinden destek gören bir çocuk olarak şanslıydım. Akademiden mezun olan annem ve Hukuk eğitimine devam ederken akademiye de devam eden babam, benim kadar değilse de resim konusunda yeteneklilerdi.


için burada güncel sanat tanımını kullanmak istiyorum. Çok daha farklı disiplinler bir arada çünkü. Türkiye’de çok iyi genç sanatçılar çıktığını görüyorum, özendiğimiz ülkelerin sanatçılarından hiç de aşağı kalmıyoruz aslında. Bienaller, fuarlar ve giderek artan ülkeler arası sanatçı alışverişi bu hızlı gelişmenin en önemli nedenleri. Resimlerinizi yaparken etkilendiğiniz/ esinlendiniz șeyler neler? Aslında sanatçı olarak, farkında olmadan pek çok şeyden etkilendiğimizi düşünüyorum. Bu bir film, bir sergi, bir gazete haberi, kendi adıma kadına dair her şey olabilir. Yakın tarihli bir örnek vermek gerekirse, okuduğum bir gazete haberi bana öyle bir ilham verdi ki ardından iki resim ortaya çıktı. İki genç kızın Facebook’ta tanışıp, birbirlerini düelloya davet ettikleri ve yaralandıklarına dair bir haberdi bu.

Türk resim sanatı ile ilgili düșünceleriniz neler? Beni güncel sanat daha çok ilgilendirdiği

Gençlerin, kalıcı olmanın kolay olmadığını unutmamaları gerekir, bu da özgünlükten geçer.

Șimdiki gençler sizce sanata nasıl bakıyor? Onları sanata yöneltebilmek için neler yapmamız gerekir? İstanbul’daki fuar ve sergiler her geçen gün

Ardan Özmenoğlu ve Bahar Oganer ile birlikte Alan Sanat galerisinde bir serginiz sanatseverlerle bulușuyor. Biraz sergiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? Alan İstanbul’dan Efe Korkut Kurt, Pop Art üzerine bir sergi yapmak istediklerini söylediğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Genelde karma sergilere katılma konusunda çok titizlenirim. ALAN, çok uzun bir geçmişe sahip olmamasına karşın çok tutarlı, güncel sergilere ev sahipliği yapan başarılı bir sanatçı platformu. Bahar ve Ardan zaten genç sanatçılar arasında en beğendiğim

artan bir ilgiyle izleniyor. Güzel sanatlar fakültelerinden mezun olan sanatçı adaylarının da her geçen gün arttığını düşünecek olursak zaten durum oldukça umutlu görünüyor. Gençlerle ilgili tek eleştirim; hedefledikleri üst noktalara, en kısa yoldan, emek vermeden ulaşmak istemeleri, kendi çizgilerini oluşturmaktansa trendlerin takipçisi olmaları. Öncelikle kalıcı olmanın kolay olmadığını unutmamaları gerekir, bu da özgünlükten geçer.

isimlerdendi. Kendi adıma geleceğin bir parçası olmanın yolunun gençlerden geçtiğine inanıyorum, onlarla bir arada anılmak beni de gençleştiriyor.

Gençlerin, kalıcı olmanın kolay olmadığını unutmamaları gerekir, bu da özgünlükten geçer. En çok beğendiğiniz, yeri sizde farklı olan eseriniz hangisi? Ve neden en çok onu beğeniyorsunuz? Bu benim için yanıtlanması zor bir soru. Çok sayıda iş üretemiyorum ve yaptığım her iş için çok emek veriyorum. Şüphesiz içlerinde daha az beğendiklerim oluyor. Genelde işlerimi, hangi disiplinde olursa olsun üzerinde çalışırken çok severim, bittiğinde yabancılaşırım biraz. Fotoğraftan çok zevk alıyorum, çünkü fotoğrafı hatasız yapmak mümkün ama resim öyle değil, bazen çok uğraşmama karşın istediğim ve beklediğim sonucu alamadığım oluyor.

Șimdiki projeleriniz arasında neler var? 11 Ocak 2011’de New York HTML Gallery’de açacağım kişisel sergim için deli gibi çalıştım. Bu sergide de resim ve fotoğraflar yer alıyor.

Son olarak MAG okurlarına ve sanatseverlere ya da sanata yönelmek isteyenlere buradan tavsiye etmek, söylemek istedikleriniz var mı? Sanatseverlere tek tavsiyem, kolaya kaçmamaları, üzerine düşünmeleri olabilir. Bol bol sergi, müze ve fuar gezsinler. İstanbul bu konuda giderek zenginleşiyor. Sanatı anlamadan önce eserler arasındaki kalite farkını anlamak, göz terbiyesinden geçiyor, en temel eğitim bu bence. Röportaj: Birge Uzan

243


MAG defile

ANN LAGRING, POL DE WITTE

Ahmet Özceyhan Tasarımları Görücüye Çıktı Kadınlar arasında karşılıklı paylaşım amacıyla kurulan ve uluslararası alanda faaliyetlerini yürüten Türk-Amerikan ve Uluslararası Kadınları Kültür ve Yardım Derneği, Ahmet Özceyhan’ın koleksiyonundan oluşan bir defile düzenledi. Belçika Büyükelçiliği Rezidansı’nda gerçekleştirilen defileye birçok seçkin isim katılırken, koleksiyondaki parçalar davetliler tarafından beğeniyle karşılandı. Ev sahipliğini Belçika Sefiresi Ann Lagring’in yaptığı etkinlikte koleksiyona ilgi büyüktü.

244 BERİL ÇAVUȘOĞLU, BANU AKPINAR AKSU ROSHAN REDDAWAY, ISABELLA EMIE

BETÜL AYKAN, SAİME TOPTAN, AYTÜL GÖKÇE, RÜVEYDA AKBAY, MİNE ÜÇER


245


MAG davet

ARON-GÜLDEREN DEPAS

EBRU-FEVZİ TAVUS

246 VİLDAN-NEJDET GÜNDOĞDU

TANJU-GÜLDEN ȘENİRCİ

KAAN ULUDERYA, DUYGU ERSİN

Rotary Kulübü 50.Yılını Kutladı

CEYLAN ÇELİKBİLEK, GONCA AKÇA

İNCİ-KAȘİF ÖZKAN

CÜNEYT-MELİS TÜRKOĞLU


247


MAG davet

İLKNUR DELLAL

İNCİ-SAFFET MUTLUER

NURTEN-COȘKUN GÜNER

GÜNEȘ-FİGEN ERTAȘ

“Rotary Kulübü” kuruluşunun 50. yılını Crowne Plaza İzmir’de düzenlenen yemekle kutladı. İzmir’in önde gelen yirmi iş adamı tarafından 1961 yılında kurulan İzmir Rotary Kulübü Derneği üyelerinin katıldığı yemek eski ve yeni üyeleri bir araya getirdi. Gecenin açılış konuşmasını İzmir Rotary Kulübü Başkanı Hüseyin Selçuk Sözen yaptı. Kokteyl ile başlayan gece müzik ile devam etti. Sonrasında 50. yıl pastasının kesilmesiyle süren gecede dernek üyeleri hoş vakit geçirdiler.

248

AHMET-SÜMER ERDİNÇ

SELÇUK-MUZAFFER SÖZEN

YEȘİM YÖNEY, CAN KIRAÇ, SELÇUK SÖZEN


249


MAG röportaj

Gordion Alışveriş Merkezi Gordion Yaratmaya Fark Alışveriş Merkezi

Devam Ediyor… Yaratmaya Devam Ediyor…

Fark

İ İ

Ankara’nın gözde alışveriş merkezleri arasında yer alan Gordion Alışveriş Merkezi farklı bir çalışmaya imza attı. Ankara’nın gözde Türkiye’de alışveriş alışveriş merkezleri merkezleri arasında ilk arasında yer alan defa marka yüzüAlışveriş olarak Gordion ünlü bir ismi kullanarak Merkezi farklı bir fark yaratıyor. Biz de attı. çalışmaya imza Gordion AVM Pazarlama Türkiye’de alışveriş Müdürü Şafak Aksöyek ile ilk merkezleri arasında hoş birdefa sohbet gerçekleştirdik marka yüzü olarak ve Gordion AVM ile ilgili ünlü bir ismi kullanarak yenilikleri fark konuştuk. yaratıyor. Biz de

önce Türkiye’de lk defa bir AVM ünlü birini merkezlerinden ayrılan Gordion, 2011 luk getirecektir. Gordion Daha AVM Pazarlama yer alan hiçbir alışveriş merkezi ünlü marka yüzü olarak kullanıyor. yılı relansman kampanyasıyla da farkıMüdürü Şafak Aksöyek ile Öncelikle bu fikir nereden çık- nı ortaya koydu. Modanın ve alışverişin bir yüz ile çalışmamıştır. Bu da Gordihoş bir sohbet gerçekleştirdik tı? Hikayesini anlatır mısınız? Ankara’daki yeni adresi olduğunu Çağ- on Alışveriş Merkezi’nin farkını ortaya Ünlü ileAVM çalışmak ve Gordion ileinsanların ilgili Gordion Alışveriş Merkezi ola- la Şıkel’le birlikte Ankaralılara yeniden koyacaktır. algılamasını güçlendirerek hem rak açıldığımız günden beri her zaman duyuracak olan Gordion’un reklam yenilikleri konuştuk. Gordion hem de Çağla Şıkel sinerjisini yarayeniliklere imza atan, sektöre ışık tutan kampanyasında Çağla Şıkel gibi bir ünluk getirecektir. Daha önce Türkiye’de lk defa bir AVM ünlü birini merkezlerinden ayrılan Gordion, 2011 ve gerçekten alışveriş merkezleri ara- lünün kullanılmasının en önemli nede- tacaktır. marka hedefl yüzü eyen olarakbir kullanıyor. relansman kampanyasıyla da farkı- yer alan hiçbir alışveriş merkezi ünlü sında farklı olmayı tu- ni, buyılı kampanyanın çok konuşulacak, bir yüzbaşlattığımız ile çalışmamıştır. da Gordifikir nereden koydu.kimliğini Modanınyansıtan ve alışverişin 2010 yılında “I loveBu Gorditum içerisindeÖncelikle ilerledik. bu Ankara’nın en çıketkili nı veortaya Gordion’un on Alışveriş ile Merkezi’nin farkını ortaya tı? Hikayesini anlatır mısınız? Ankara’daki yeni adresi olduğunu Çağon” kampanyası tüm Ankaralıların seçkin semtlerinden Çayyolu’nda bu- bir kampanya olmasını sağlamaktır. koyacaktır. Ünlü ile çalışmak insanların Alışveriş Merkezi olala Şıkel’le Ankaralılara yeniden dikkatini çekmeyi başardık. İstediğimiz lunan, mağazaGordion karmasıyla, mimarisiyle Türkiye’de ilk birlikte defa gerçekleştirilecek algılamasını güçlendirerek hem Gordirak açıldığımız günden her zaman duyuracak Gordion’un reklam etkiyi uyandırdık, “Gordion” bilinirve yaptığı etkinliklerle diğerberi alışveriş olan bu kampanyaolan sektöre yeni bir soyeniliklere imza atan, sektöre ışık tutan kampanyasında Çağla Şıkel gibi bir ün- on hem de Çağla Şıkel sinerjisini yarave gerçekten alışveriş merkezleri ara- lünün kullanılmasının en önemli nede- tacaktır. sında farklı olmayı hedefleyen bir tu- ni, bu kampanyanın çok konuşulacak, tum içerisinde ilerledik. Ankara’nın en etkili ve Gordion’un kimliğini yansıtan 2010 yılında başlattığımız “I love Gordion” kampanyası ile tüm Ankaralıların seçkin semtlerinden Çayyolu’nda bu- bir kampanya olmasını sağlamaktır. lunan, mağaza karmasıyla, mimarisiyle Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek dikkatini çekmeyi başardık. İstediğimiz ve yaptığı etkinliklerle diğer alışveriş olan bu kampanya sektöre yeni bir so- etkiyi uyandırdık, “Gordion” bilinir-

250


da yaklaşık 3.000 kişiye alışveriş merkezimiz içerisinde anket yaptık. Fokus gruplar oluşturduk. Bu çalışmaların sonucunda en uygun bulunan isim Çağla Şıkel oldu. Hem güzelliğiyle, hem moda anlamında taklit edilen, takip edilen bir isim olmasıyla, hem de düzenli aile yaşamıyla Gordion’un imajına pozitif değer katabilecek bir isim olması Çağla Şıkel’i bu kampanyada birinci tercih haline getirmiştir.

liğini sağladık. Bu nedenle, 2011’in ilk 6 ayı için bu kampanyayı planladık. 2011 marka konumlandırma stratejimizi belirlerken hem 2010 kampanyamızı sürdürmeli hem de çok daha etkilisi ve çok daha iyisini yapmalıydık. Stratejimizi oluştururken Gordion Alışveriş Merkezi’nin mağaza karmasını öne çıkarmayı hedefledik. Çağla Șıkel’i tercih etmenizdeki sebepler neler oldu? Kampanya öncesinde Gordion Alışveriş Merkezi’nin yüzü olabilecek 5 isim

Çağla Şıkel, giydikleriyle, taktıklarıyla, tarzıyla her zaman farklı olmayı başarmış ve hem ulusal hem de uluslararası alanda bir manken olarak başarısını kanıtlamıştır. Ayrıca Çağla Şıkel alışveriş algısıyla birebir örtüşen bir isimdir. Yaratıcılığı da çok önemli bir etkendir. Kendisine uyguladıkları trend haline gelip insanlar tarafından uygulanmaktadır. Çağla Şıkel havalı tarzı ile ilgili çekici çağdaş, güvenli ve güzel bir Türk kadınını temsil etmektedir.

Kıyafet ve fotoğraf konusunda kimlerle çalıștınız? Fotoğrafları Mehmet Turgut çekti. Mehmet Turgut özellikle son dönemde yaptığı çalışmalar bizim kampanyada istediğimiz tonu, renkleri ve hikayeyi yansıtıyordu. Stil danışmanlığını Elele Yayın Yönetmeni Elif Taş yaptı. Gordion Mağazalarından toplam 15 kombin seçildi. Çekim arkası fotoğraflarını Ankara’nın ünlü fotoğrafçılarından Orçun Yalçın ve Özgür Soyuer yaptı. 2 gün boyunca çekimlerin her anı fotoğraflandı. Çok keyifli bir 3 gün geçirdik. Etkinlik ve kampanya planlarınızda Çağla Șıkel ile birlikte neler planlıyorsunuz? Çağla Şıkel Anneler Gününde de Gordion Alışveriş Merkezinde olacak, ayrıca yapacağımız defile organizasyonlarında da müşterilerimiz Çağlayı Gordion’da görme şansı elde edecekler.

251


MAG moda

Eldiven Guess İçindeki Hırka Calvin Klein Ceket D&G

252


KIŞA SICAK BAKIŞ Kış mevsimi tüm hızıyla devam ederken, biz de sizler için soğuklara meydan okuyan sıcacık moda sayfaları hazırladık... 253


MAG moda

254


Kar desenli gri kazak D&G K覺sa Bot ALDO

255


MAG moda

Siyah Mini Elbise Kendisine Ait Siyah H覺rka D&G Kisa Bot ALDO

256

P覺rlanta Kolye ve Bilezik DAMAS Elbise Kendisine Ait


Beyaz Fiyonklu Gömlek ve Siyah Pantolon Fashion Up

Kıyafetler ve Ayakkabı: Calvin Klein - D&G - Fashion Up Pop Up Store - Guess - Aldo Fotoğraflar: Onur Dağ ● Koordinatör: Uğur Özer Styling: Gülfem Erdavran Model: Ice Model Agency Saç: City’s MOS Kuaför Erkan Uzelli ● Makyaj: Ufuk Celep (Nars Ürünleri Kullanılmıştır)

257


MAG parti

EBRU AYKUT, REZZAN ANIK

MAHSUSE,AYȘE DURU

Ezgi Uzunöz Fashion TV’de

EZGİ UZUNÖZ

258

AYNAZ ÖZKAȘIKÇI

BURCU-ENGİN ȘANVERDİ


HÜLYA TOPÇUOĞLU, ȘAFAK AKSÖYEK

ASLINAZ-GÖKHAN BOZKURT

Fashion TV’nin Ankara’daki ilk partisi, Three G Event Hall’da renkli bir davetle gerçekleştirildi. Partide Modacı Ezgi Uzunöz’ün tasarladığı kıyafetlerle bir defile düzenlendi. Geceye cemiyet ve iş hayatından birçok isim katılırken ayrıca Fashion Vodka’nın da tanıtımı yapıldı. EDA CEYLAN

SABİNA MAMEDOVA, FERAHTA AKIN, SUAT BAGİROVA

KAAN DEMİRAĞ, NUR ATAN

259 YASEMİN GERÇEK, BAȘAK KÜRKÇÜER


MAG gurme

Sevgililer

Ali Açıkgül

www.chefali.com - ali@chefali.com

Günü’ne Özel

Aşk Dolu Bir Tarif Sevgili MAG okurları; malum şubat ayına özel bu sayıda yazıma konu olabilecek tek bir şey var: O da “AŞK”.

14 260

Şubat Sevgililer Günü’nü içinde barındıran bu özel ayda her zaman büyük bir tutku ve zevkle sizlerle paylaştığım tariflerime, bu sefer biraz da “AŞK” katıyorum. Çikolatanın yaratacağı muhteşem

mutluluğu, aşkın ve sevginin sembolü olan kalp kalıbına dökerek şekillendirdiğimiz sıcacık ıslak kek tarifimizi, en yakın zamanda denemenizi ve bu özel günde sevdiklerinizle paylaşmanızı tavsiye ediyorum. Son derece kolay temin edilebilen malzemelerle yapacağınız bu tarife bir tutam “AŞK” eklemeyi sakın unutmayın.


Çikolata Kaplı Sevgililer Günü Keki

1.KAT MALZEMELER • 250 gr ayçiçek yağı • 5 yumurta • 250 gr süt • 500 gr şeker • 10 gr kabartma tozu • 300 gr un • 20 gr kakao

HAZIRLANIȘI Tüm malzemeler (un hariç) bir kapta çırpılır. Oluşan sosun yarısından azı farklı bir kaba ayrılır. Daha sonra un ilave edilir. Tamamen karıştırıldıktan sonra kalıba dökülerek fırına verilir. 160 derecede 25 dakika boyunca pişmesi beklenir. Piştikten sonra daha önce ayrılan sostan üzerine bolca ilave edilir.

2.KAT MALZEMELER • 200 gr hindistan cevizi • 100 gr toz fındık • 2 adet yumurta beyazı

HAZIRLANIȘI Malzemelerin hepsi karıştırılarak ıslak kekin üzerine 2. kat olarak dökülür.

KAPLAMASI İki kat üst üste konulduktan sonra eritilmiş çikolata üzerine dökülerek kaplanır, bir süre beklendikten sonra servis yapılır.

261


MAG davet

GİZEM ȘENGÜL

CAN SEZGİN

CEYLA-ORHAN YAPICI

NİSAN PALABIYIKOĞLU, CEYDA ÜNLÜER

Divan Çalışanları Cer Modern’de Buluştu

Yeni yatırımları ile birlikte sayıları her geçen gün artan Divan Ankara çalışanları, yoğun geçen bir senenin yorgunluğunu atmak ve personel arası diyalogu geliştirmek için Cer Modern’de bir balo gerçekleştirdiler. Düzenlenen piyango çekilişiyle tüm çalışanlara hediye verildiği gecede, davetliler canlı müzik eşliğinde geç saatlere kadar eğlendiler.

262 SEVİLAY BULUT

EREN GÜVEN, SELEN ERTÜRK

EMEL ERDEM

PINAR OTAN, ȘEYDA TOPAL

SYLVIA DAL


MAG haber

ZAFER-AHMET ÇAVUȘOĞLU

Çocuklara “SağlıklıYaşama” Dersi Diyet Uzmanı Refin Batman, Bilkent Otel’de gerçekleştirilen bir etkinlikle çocuklara sağlıklı beslenme konusunda bilgiler verdi. Kendi yemeklerini kendileri hazırlayan çocuklar aynı zamanda eğlenceli vakit geçirdiler. Ayrıca Refin Batman önümüzdeki günlerde bu tarz faaliyetlerin devam edeceğini belirtti.

“Sciroccocular”

Meet’de Bir Araya Geldi

Volksvagen Scirocco sahipleri Filistin Caddesi’ndeki Meet’de gerçekleştirilen bir etkinlikle bir araya geldi. Sciroccom isimli forum sitesinde tanışan yaklaşık 20 kadar Scirocco sahipleri, sayılarınız şimdilik az olduğunu ilerideki günlerde daha çok katılımcıyla buluşmak istediklerini belirttiler.

263


MAG parti

DERYA UĞUROĞLU, BURÇİN ERMİȘ

BEGÜM UĞUR, ALPER KENDİRLİ

NAGEHAN-SEFA ÇOL

Portobello’da Eğlenceli

ELÇİM ÇOL

264 NİGAR KARANFİLLİ

Doğum Günü

KUTLU TAMAY, ZEYNEP OKUTAN

KAMİL KULAÇOĞLU, AYȘİN KARANFİLLİ

ALTUN ERDOĞAN, ASLI GÜL AKÇİÇEK


ALPER-BAȘAK LAÇİN

EYLÜL İNCİ, YİĞİT ALP ÖZEL

ESEN ERMİȘ

MERVE DOĞRU

TÜGİAD İdari Koordinatörü Elçim Çol, 34. yaşına Portobello’da düzenlenen bir partiyle girdi. SAK Organizasyon’un düzenlediği, cemiyet hayatının tanınmış isimlerinin de katıldığı gecede Sefa Çol, kardeşini yalnız bırakmadı. Gecenin geç saatlerine kadar devam eden partide Elçim Çol davetlilere gecenin hatırası olarak kalp şeklinde çikolatalar sundu.

SEDA TURGAY, GÖKHAN ARDAHANLI

BURCU AKÇARU, FULTEN SEYFİ

MERVE GÜL ÖZEL

PINAR CANALP

265


MAG haber

MURAT MURATLI

OZAN DOĞULU

Three G’de Ozan Doğulu Rüzgarı

YASEMİN GERÇEK

ASLI CELEN

NİDA AKYÜZ

Düzenlediği partiler ile kendisinden sürekli söz ettiren Three G, bu kez de DJ Ozan Doğulu’yu konuk etti. Birbirinden hareketli ve eğlenceli parçalarıyla partiye katılanlara eğlenceli anlar yaşatan Doğulu, kendisini izlemek için gelenleri büyüledi.

Sanatta 15 Yıllık Tecrübe

Nursel Edremit, yaklaşık olarak 15 yıldır yaptığı eserlerden oluşan sergisini Atakule’deki Vakıfbank Sanat Galerisi’nde düzenlediği kokteyl ile Ankaralıların beğenisine sundu. “Işık Seli” isimli sergiye Edremit’in yakın çevresi katıldı. Toplam 42 eserden oluşan sergide birçok eser satıldı.

266

NURSEL EDREMİT

MAVİȘ SARIOĞLU ERSÜ

LALE SARIOĞLU

BAHAR ERİȘ, GİZEM ÇOLAKOĞLU


MAG haber

“Hamsiler Akdeniz’de”

Bilkent Otel, düzenlediği etkinlikler kadar farklı lezzetlerle de ön plana çıktı. Otelin baş aşçısı Ekrem Sarpkaya’nın hazırladığı Karadeniz Yemekleri menüsü müşterilerden büyük ilgi gördü. 14-23 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinlikte, Ankaralılar Karadeniz’in kendine özgü lezzetlerinden tatma imkanı buldu.

Otistik Çocuklara “İlgi”

İlgi Otistik Çocukları Koruma Derneği’ne Destek Grubu, 2011 yılında yapılacak işleri konuşmak için Rafine Restoran’da bir araya geldi. Ankara’da uzun yıllar otistik çocukların eğitimi ve topluma kazandırılması için çalışmalarını sürdüren dernek üyeleri, 2011’de de yeni bir okul açmak için kollarını sıvadılar.

NURDAN AKTAY, SERPİL TÜPEKÇİ, GÜLHAN ÖZGER, NURCAN KARPUZCU, GONCA ȘENGÜNLER 267


MAG bakış

BUIKA

Cenk Erdem cenkerdem@magdergi.com.tr

Exclusive 2011

Türkiye’de ilk kez konser verdiği 2009 yılından beri her geçen gün hayranları artan, albümleri en çok satanlar arasına giren Buika sadece ülkemizde değil tüm dünyada parlayan bir yıldız olarak yükseliyor. Son albümü El Ultimo Trago ile Latin Grammy’lerini kucaklayan Buika, sadece flamenko ve caz şarkılarıyla değil, Seal ve Nelly Furtado gibi dünyaca ünlü pop yıldızlarıyla yaptığı düetlerle dünya listelerine girerken, içtenliğini ve şarkılarını 4 Şubat’ta bir kez daha İstanbul’a getiriyor…4 Şubat’ta İstanbul’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser verecek olan Buika ile yine sımsıcak bir sohbetimiz oldu…

B

undan 10 yıl önce Las Vegas’ta Tina Turner’ı taklit ederek çalıșırken, șimdi uluslararası bir yıldız haline geldiniz, o günlerde hiç bu kadar bașarılı olacağınızı düșünüyor muydunuz? Hayır, uluslararası bir üne sahip olmak gibi bir derdim hiç yoktu. Las Vegas’ta harika zamanlar geçirdim, orada çok mutluydum.16 yaşından beri şarkı söylüyorum ve şimdi yaşadıklarım bir mucize gibi geliyor ama ben bunu hiçbir zaman hayal etmedim. Sadece şarkı söylemeye hep inandım ve o zamanlarda da sahnede olduğumda tüm dünyayı unutuyordum. Her ne yaşıyorsan onu kabul etmelisin. Ben de her zaman yaşadıklarımla mutlu oldum… Geçtiğimiz ekim ayında Kuzey Amerika’daki ilk büyük turnenize çıkmak üzere tekrar Amerika’ya döndünüz, aslında bir șekilde rüyalarınız gerçek oldu diyebilir miyiz? Şimdi düşlediklerim gerçekten çok daha fazlası, ama işinizi inanarak yapıyorsanız eninde sonunda düşlediklerimiz gerçekle-

268

şiyor… Benim düşüm müzik, albüm satışları, ya da grammy ödülleri değil. Kendimi güzel şarkılarla düşlüyorum…

Uluslararası bir üne sahip olmak gibi bir derdim yoktu. Müziğinizi kategorize etmekten asla hoșlanmıyorsunuz ama Nelly Furtado ve Seal gibi pop yıldızlarıyla çalıștıktan sonra, kendinizi gelecekte bir pop yıldızı olarak hayal eder miydiniz? Bazen pop yıldızlarının videolarını ya da sahne şovlarını seyrediyorum ve yaptıklarının ne kadar zor bir iş olduğunu görüyorum. Ben kendimi sahnede zıplarken, şarkı söylerken, akrobatik hareketler yaparken sahnede alevler içinde hayal edemiyorum. Michael Jackson’ın danslarını ya da

Madonna’nın sahne şovlarını düşünün. Dansçılar, ışıklar, alevler ve olağanüstü bir enerji… Ama aslında bu kadar görsel olmadığı halde kimi zaman piyanonun arkasında da aynı yangınlar oluyor. Kimi şarkılardaki yalnızlıklarla ya da aşkla sahnede müthiş bir enerji oluşabiliyor. Bir keresinde ünlü dj David Vendetta ile çalıștınız ve her an her tür müziğe yakın hissedebilirim diyorsunuz, peki bu aralar kendinizi elektronik müziğe de yakın hissediyor musunuz? Aslında elektronik müziğe bayılıyorum diyebilirim. Üstelik geçen yazdan beri üzerinde çalıştığım yepyeni şarkılarım var ve bitmek üzereler. Şimdilik şarkılar menajerim Mariana ile aramızda sır… Dans şarkılarıyla sürpriz yapıyor olacağım… Chavela Vargas’ın șarkılarını yeniden yorumladığınız albümünüz El Ultima Trago’nun Latin Grammy’lerindeki bașarısından sonra tekrar Vargas ile görüșme fırsatınız oldu mu? Chavela Vargas ile ilk tanışmamızda karşısında o kadar çok heyecanlandım ki, benden şarkı söylememi istediğinde neredeyse titriyordum. Benim ondan çok çeki-


nerek şarkı söylediğimi hemen anlamıştı ama kısa süre içinde arkadaş haline geldik, haftada en az bir kez mutlaka telefonda konuşuyoruz. Ödülleri aldığımda da çok mutlu oldu. Mart ayında Meksika’ya gidiyorum, Latin grammy’lerini ona vereceğim. Onun şarkılarını söyleyerek bu ödülleri aldım ve bana göre bu ödüller aslında bana değil ona ait… Annenizin eski Gine halk șarkılarını dinleyerek büyümüșsünüz, peki siz oğlunuza neler söylerdiniz, o sizin șarkılarınızı seviyor mu? Çok küçük yaşlardan itibaren her konserde onu hep yanıma aldım. Hep sahne arkasında şarkılarımla büyüdü. Joel şimdi 11 yaşında ve gitar çalıyor. Gitar çalmayı öğrenirken beraber çalışıyorduk ve çok eğleniyorduk. Teknolojiyi benden çok daha iyi anlıyor ve şimdi de bana stüdyoda kayıtlarda çok yardımcı oluyor.

Benim kulağım kalbimde ve kalbinden şarkı söyleyen herkes beni çok etkiliyor. Her zaman etkilendiğiniz isimler olarak Billie Holiday, Bonnie Raitt ve Nina Simone gibi büyük isimlerden bahsediyorsunuz, peki bugünün müzik arenasında sizce kimler en güçlü kadın șarkıcılar? Bahsettiğin isimlerden hala çok etkileniyorum. Benim kulağım kalbimde ve kalbinden şarkı söyleyen herkes beni çok etkiliyor. Açıkçası bugünün şarkıcıları arasında da gencecik bir şarkıcının binlerce kişi karşısında şarkı söylüyor olması bende hayranlık uyandırıyor. 25 yaşında bir pop yıldızı on binlerce kişilik bir konser verdiğinde bana çok sihirli geliyor ve bunu başarabilen herkes çok güçlü hatta bir politikacıdan bile daha güçlü… 2009 yılında ilk kez Türkiye’de sahneye çıktığınızdan beri hayranlarınızın sayısı her geçen gün artıyor, peki siz de verdiğiniz konserlerden sonra Türkiye’deki dinleyiciye kendinizi artık daha yakın hissediyor musunuz?

Bu beni çok heyecanlandırıyor ve Pasion Turca’dan Türkiye ile ilgili güzel haberleri alınca çok mutlu oluyorum. Ama bir

Benim için aşk başlı başına ilham demek. yandan da ister bir şarkıcı olsun ister bir sevgili kalbimizi vermek beni korkutuyor. Kalbimiz bize lazım. Hepimiz öncelikle kendimizi sevebilirsek daha çok mutlu oluruz. Türkiye’deki seyircilere şarkı söylerken de, beni değil kendi duygularını dinlemelerini istiyorum… İspanyol prodüktör ve șarkı yazarı Javier Limon sizin için “Birçok farklı kaynaktan besleniyor” diyor, peki sizin için bir ilham olarak așk nerede duruyor? Benim için aşk başlı başına ilham demek.

Aşkın herhangi bir süse ve anlatılmaya ihtiyacı yok. Aşk bu dünyadaki yegane ilham. Ayrıca ilham kendinizde. Başarılı olmak için enerjinizi öncelikle kendinize ayırmanız gerekiyor. Güvenebileceğimiz tek kişi yine kendimiz. Enstrümanlarımızın farkına varmamız ve kendi fikirlerimizin peşine düşmemiz gerekiyor. Aynada gördüğümüzü ve yalnızlığımızı sevdiğimizde yaratıcılık başlıyor… Ünlü İspanyol yönetmen Almodovar, “La Piel Que Habito” filmine sizin de șarkı söyleyeceğiniz bölümler koydu, peki sinemada sırada bașka projeleriniz de var mı? Asla iyi bir oyuncu değilim ama benim yazdığım bir şiiri erkek kardeşim Robacho bir öykü haline getirdi ve filmini çekti

İstanbul bana zamanın mucizesi gibi geliyor. bile. Kardeşim 31 yaşında ve çok yetenekli bir yönetmen. Filmde dört oyuncu rol alıyor. ”Yalnızlıktan Cehenneme” adını verdiği filmi ile benim şiirimden yola çıkarak bir film çekmiş oldu… İstanbul’da bir kez daha 4 Șubat tarihinde Cemal Reșit Rey Konser Salonu’nda sahne alıyor olacaksınız ve her ziyaretinizde İstanbul hakkında daha fazlasını öğrendiğinize göre, bize kendi sözcüklerinizle İstanbul’u nasıl tarif edersiniz? İstanbul bana zamanın mucizesi gibi geliyor. Son on yılda ne kadar çok geliştiğini biliyorum ama buna rağmen eski gelenekleri sokaklarında hissediyorsunuz. Dünyanın neredeyse bütün büyük şehirlerinde ilerleme geleneği ve geçmişi öldürüyor ama İstanbul’da aynı anda geçmişi ve şimdiyi beraber yaşıyorsunuz. Bana geçmişle bağı büyüleyici geliyor.

269


MAG bakım

Esen Soydan esensoydan@magdergi.com.tr

Sevgililer Günü’nde Göz Kamaştırın

Gençken Sevgililer Günü’nü nasıl kutlardınız?” diye annelerimize soracak olursak, cevap veremezler, çünkü günümüzde büyük anlam ve önem taşıyan “Sevgililer Günü”nün geçmişi ülkemizde çok da eski değil. Ama ülkemizde kutlanmaya başlandığından beri, çok büyük telaş ve hazırlığa sebep olduğu kesin.

Öncelikle, teninize uygun bir fondöten veya pudra uygulayın, eğer gözlerinizin güzelliğini ön plana çıkartmak istiyorsanız, concealer veya beyaz bir farı kaşınızın altına uygulayın, 270

Bu Ay Raflardan Seçtiklerim Kırışıklıklara karşı La Colline Matrix Serum & Serum

John Frieda’dan bukleli saçlara özel seri

Her iki seçenekte de yanaklarınızı teninizin rengine uygun bir allık ile renklendirebilirsiniz. Ama allığı çok fazla sürmekten kaçının, çünkü bu sezon beyaz ten moda. Makyajınız bittikten sonra, diğer hazırlıklarınızı da tamamlayıp, aynaya bakın ve sevgilinizden önce siz kendinize “seni seviyorum” deyin, çünkü kişi kendisine duyduğu sevgi oranında karşısından sevgi görür. Bu özel geceyi hayal ettiğinizden daha güzel geçirmenizi dilerim.

ref ill far lar

La Colline Şayet dudaklarınızı ön plana çıkartmaya karar verdiyseniz ve aşkın rengi kırmızıyı tercih etmenizi öneririm. Rujunuzun kalıcılığı için önce dudaklarınıza transparan bir pudra uygulayın. Rujunuzla aynı tonda bir dudak kalemi ile dudaklarınızı üst ortadan başlayarak çerçeveleyin. Rujunuzu bir ruj fırçasıyla sürerseniz daha düzgün ve kalıcı olacaktır, rujunuzu çizdiğiniz çerçeveyi taşırmadan sürmelisiniz. Rujunuz matsa ve parlak bir görünüm istiyorsanız, rujunuzun üstüne şeffaf bir parlatıcı sürebilirsiniz. Gözünüze süreceğiniz ince bir kalem ve eye-liner üzerine uygulayacağınız rimel yeterli olacaktır.

Hassas ciltler için Dermalogica’dan Ultra Calming serisi

Anti-age tableti Imedeen

Makyaj için dudaklarınızı mı? yoksa gözlerinizi mi? ön plana çıkartmak istediğinize karar verin. Benim kişisel tavsiyem gözleriniz olacaktır. Çünkü bakışlar bu romantik gecede çok önemli bir rol oynayacaktır.

gözünüzü kirpiklerinizin dibinden siyah bir göz kalemi ile çerçeveleyin. Farınızı gözünüzün dışından içe doğru göz kapağınızın üstüne uygulayın. Daha koyu bir farı, hemen göz kaleminizin üstünden ince bir fırça ile uygulayın. Kaşınızın altına, kemiğinizin üzerine, beyaz veya ışıltılı açık renk bir far sürün. En son alt kirpiğinizin dibine siyah kalem çekin ve bir far fırçası ile dağıtın. Kirpiklerinizi de birkaç kat rimel sürerek iyice dolgunlaştırın. Göz makyajınıza ağırlık vermeyi tercih ettiyseniz, dudaklarınızı bej veya açık pembe tonlarında bir ruj ile renklendirin.

M ak eu pS tu dio

E

ğer 14 Şubat’ta sevgilinizle romantik bir akşam yemeği yemeyi planlıyorsanız, o geceye çok özel hazırlanmalısınız. Gecenin anlamına uygun bir şekilde çok güzel ve çekici olmalısınız. Sizi gördüğünde sevgilinizin gözleri kamaşmalı. Nasıl bir kıyafet seçerseniz seçin, o gece yüzünüz ışıl ışıl olmalı. Bunun için size birkaç öneri sunabilirim: Her şeyden önce cildiniz dingin ve temizlenmiş olması şart. Bunun için profesyonel bir bakım yaptırabilirsiniz. Ama vaktim yok diyorsanız, iş size düşüyor. Cildinizi önce temizlik sütü/ jeli ile temizleyin ve tonikleyin. Ardından 1 tatlı kaşığı yoğurdu ve 1 tatlı kaşığı yulafı iyice karıştırıp, göz çevreniz hariç tüm yüzünüze sürün, maske cildinizde biraz kurusun. Maskeyi dairesel hareketlerle ovalayarak cildinizden arındırın. Peeling görevi görecek bu maskenin ardından; bir yumurta sarısı, 1/2 limonun suyu ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile elde edeceğiniz maskeyi de göz çevreniz hariç yüzünüze uygulayın. Bu maskeyi de 15 dakika cildinizde bekletin. Maskeyi bir süngerle sildikten sonra nemlendiricinizi ve göz kreminizi sürün. Tüm bu işlemler sonunda cildiniz makyaj için hazır hale gelmiş olur.


271


MAG life style

Özgür

Zeynep Atmaca

zeynepatmaca@magdergi.com.tr

Şubat

Bu kışın son yazısı olduğuna inanamıyorum! Önümüzdeki ay bahar gelmiş olacak, her zaman söylüyorum şu anı yaşarken diğerini bekleme, hayal etme huyumdan vazgeçmem lazım!

S

oğuk kış günlerinde dünyamız yine birçok tatsız olayla karşılaştı: Doğal felaketler, kazalar, saldırılar, haksızlıklar, yobazlıklar… Şu son haftalarda yaşadığım iki ülke de siyasi birtakım sorunlar yaşıyor, aslında her zamanki gibi, Belçika’da tam iki yüzü aşkın gündür hükümet kurulamıyor. Frankofonlar ve Flamanlar anlaşmaya dursun, Facebook’ta üniversiteli gençler isyan edip bir eylem duyurusunda bulundular, binlerce kişiyi bir meydanda toplayıp birlik içinde olduklarını göstermeye çağırıyorlar. Türkiye ise son bir kaç gündür alkol tüketimini sınırlayacak önlemler almak isteyen TAPDK’nin yönetmelik haberleriyle çalkalanıyor, yine internette birçok genç çeşitli yerlerde eylemler düzenlediler. Yine bir grup öğretim üyesi ve gençler Bilgi Üniversitesi’nde bitirme tezi olarak bir porno filmin çekildiğinin haber olması üzerine okuldan uzaklaştırılan öğretmen için okulu protesto ettiler. En son olarak da Muhteşem Yüzyıl dizisinde “Tarihe mal olmuş bir şahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyet gösterilmediği” gerekçesiyle yayıncı kanal Show TV’ye uyarı verilmesi uygun görüldü! Bunun gibi birçok olay oluyor elbet, ama çevremizde insanların en sonunda bir amaç için ayaklanmasını görmek, hoşuma gidiyor doğrusu. Tabii ki dünyada ve ülkemizde bir sürü başkaldırı yaşanıyor, yine Türkiye’de aralık

272

ayında öğrenciler ODTÜ ‘de başlayarak çeşitli protestolarda bulunmuşlardı... Ama işte yine de bizim çevremizde bu tarz isyanlar az; bizim çevremiz derken neden bahsettiğimi anlıyorsunuzdur: Biz doğuştan şanslılar, hiçbir şey için savaşmak, mücadele etmek zorunda kalmayanlar, çoğu zaman birçok gerçekten bihaber olan biz gençler… En sonunda bir şeylerin ucu bizlere de dokundu, damarımıza basıldı. Kimse bize dokunmadan yaşamımızı sürdürmek daha güzel olabilirdi tabii ama uğruna savaşılacak değerlere sahip olmak da bir armağan. Özgürlük güzel şeydir, kullanabilene... Maalesef hiç birimiz tamamen özgür değiliz, sınırlar, kalıplar, kanunda olmasa adetlerde, adetlerde olmasa kafamızdalar. Zamanla kısıtlıyız en başta... Kendimizi özgür kılma gücüne sahibiz ama yine kısıtlayan biz insanoğluyuz. En başta zaman kavramıyla yönetiliyoruz ki o bile bir nevi insan ürünü. Örneğin; içinde bulunduğumuz şubat ayı neden bazen 28 veya 29 gün çekiyor biliyor musunuz? Rivayete göre bir insanoğlu kaprisi yüzünden… TÜBİTAK’ın “Merak ettikleriniz” köşesinde de çok açık izah edildiği gibi, şöyle ki: “Bugün kullandığımız Gregoryen takviminin kökeni, Roma İmparatoru Julius Caesar’ın, Mısırlı astronomi bilgini Sosigenes’e yaptırdığı “Julyen” takvimidir. Bu takvime göre bir yıl 365 gün sürer ve her yıldan 6 saat artar. Artan bu saatler her 4 yılda bir gün eder ve yıla eklenir. Böylece bir yıl 4 yılda bir 366 güne çıkar. Ne var ki 366 sayısı 12’ye tam olarak bölünmediğinden bazı ayların 30 bazı ayların da 31 çekmesi uygun görülür. Julyen

takviminde yılbaşı, mart ayındadır ve buna göre şubat, yılın en son ayıdır. “July” olarak bilinen temmuz ayı, Julius Caesar’ın adını taşır ve 31 gün sürer. Caesar’dan sonra yaşayan bir başka Roma İmparatoru Augustus da kendi adını bir aya verir. Ne var ki Ağustos (Augustus’un adından) ayının 30, Caesar’ın adını taşıyan Temmuz ayının 31 çekmesini haşmetine yakıştıramayan İmparator Augustus, kendi adıyla anılan ayın da 31 gün sürmesini emreder. Bunun üzerine astronomlar, yılın son ayı olan şubattan bir günü alıp, ağustos ayına ekler. Böylece 30-29 gün döngüsü yakalayan şubat ayı 29-28 gün olarak belirlenir.” İşte her ne kadar güneşe, aya, gezegenlere, evrene göre de olsa zaman kavramımız yine de bizim ürünümüz; Romalılar zamanında 10 ay süren yıl sonradan 12 ay olurken, bir yılı 30 güne ve 12 aya bölerek mevsimlerle en ahenkli takvimi elde ettiğimizi fark eden Mısırlılar olmuş. 2011 yılına İsviçre’de bir dağın zirvesinde girdim, bulutların da üzerinde aşağıdaki şehir ışıklarına ve gökyüzündeki parlak milyonlarca yıldıza bakıyordum... Özgür hissettim, özgürlük diledim... Size de diliyorum… Ayrıca Sevgililer Günü olduğu için de özgürce seveceğiniz aşklar diliyorum hepinize… Yazımı Kuran’da Allah’a karşı gelmekten sakınanlara vaat edilen cennetin tanımıyla bitirmek istiyorum: “Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren ŞARAP ırmakları, süzme bal ırmakları vardır.”


273


MAG parti

CANAN RENÇBER

YEȘİM-BÜLENT GÜDÜLLÜOĞLU

ÇAĞATAY GÖKMEN, GÜLCAN BARUT, DİDEM GÖKMEN, DİDEM ȘAȘMAZ

İtalic İlkYaşını Kutladı

İtalic, birinci yaşını gerçekleştirilen bir partiyle kutladı. Renkli görüntülere sahne olan gecede konuklar, DJ Fatti’nin hareketli müzikleriyle eğlenceli dakikalar geçirdiler. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren partide üzerinde 1 yazan büyük bir pasta da kesildi.

DİDEHAN ÖNEY, 274 OYTUN YILDIRIM, BURCU KARAMANOĞLU

GECEDE ITALIC’İN SAHİBİ ZAFER CEYHAN, BİRİNCİ YIL PASTASINI KONUKLARLA BERABER KESTİ...


275


MAG parti

FlatX2’de

Maskeli Parti

GÜLȘAH ÇAKIN, BERNA TERLİ

GÖKHAN-ASLINAZ BOZKURT

BAȘAK KÜRKÇÜER

Ankara’da düzenlemiş olduğu partilerle konuşulan Levent Güdüllüoğlu ve Wolfson adıyla anılan DJ Gökhan Bozkurt, beraber bir partiye daha imza attı. Arjantin Caddesi’ndeki Flatx2’de gerçekleştirilen maskeli parti, renkli görüntülere sahne oldu. Gökhan Bozkurt’un hareketli parçalarıyla gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlenen konuklar hoş vakit geçirmenin mutluluğunu yaşadılar.

276

ÖZLEM-LEVENT GÜDÜLLÜOĞLU

ȘENAY DAĞLI, AȘİNA YATİȘ, HALİT, TAMER DAĞLI


GONCA KALABALIK, GİZEM ÇOLAKOĞLU

BERİL BAYDIN, FULİN MAHMUT

EBRU ÖNÇLER

GÜL ARSLAN, SEZİN AKÇAM

İMAN MAZARCİ, SEHER TAKAL

277


MAG ayşe’nin dünyası

Ayşe Karlık

Yeni Arzu Nesnesi

Cupcake’in Fendi Pastayı yendi! aysekarlik@magdergi.com.tr

Şu sıralar ne tarafa baksak onlar var! Dilimizde tam bir karşılığı (henüz!) bulunmayan, bazen kapkek, bazen orijinal adıyla cupcake diye tabir edilen bu tek kişilik rengarenk pastalar, bir süredir çılgın bir furyanın eseri olarak etrafımızı sarıp sarmalıyor, geleneksel pastanın pabucunu dama değil, hem gözden hem gönülden uzağa, gökdelen damlarına fırlatıyor!

C

upcake bizde yeni olabilir ama icadı aslında 1880’lere uzanacak kadar eski. Geç olsun güç olmasın! Kaybettiğimiz onca zamanı telafi etmek istermişçesine sahip çıktık bu minik pastalara. Doğum günü pastasından tutun da düğün pastası gibi kutlama pastalarında ve hatta önlenemez tatlı krizi zamanlarını kutlarken sadece kendi keyfimizi düşündüğümüz anlarda bile cupcake’ler artık sık sık geleneksel pastalara tercih ediliyor. Tek porsiyonluk pastaların yükselişinin nedeni insanların klasik pastadan sıkılmış olmasıyla açıklanamaz elbette. İlk sebep, çağımızın estetik takıntısından nasibini alıyor ve servis şıklığı oluyor. Bina inşa ediyormuş gibi bir hassasiyetiyle yaklaşılarak, belki de

278

yedi kata ulaştırılmış, görkemli bir sanat eserini andıran bir pasta bile, dilimlendiği zaman bize o görkemli halinden çok, tabakta ayakta durma savaşı veren, yer yer dağılmış bir görüntü verir. Cupcake’ler ile bu sorunun tamamen önüne geçiliyor ve her bir cupcake kendine has kusursuz güzelliğiyle önümüze geliveriyor. İkinci sebep kişi sayısına tam cevap vermesi. Siz ne zaman rastladınız sekiz kişilik bir pastanın aslında gerçekten sekiz kişilik olduğuna?! O pastalar ya az gelir, ya da fazla. Tek kişilik cupcake bu sorunun üstesinden geliyor, herkes kendisine özel standart boy pastasını yiyor, siz de “Bana ince bi dilim lütfen” diyenlere, Einstein’in Göre-

celik Kuramı’ndan bahsetmek zorunda kalmıyorsunuz. Bir diğer sebep yine görsellikle ilgili. Her biri ayrıca kremaya bulanmış, üzeri çeşit çeşit şekerleme ile bezenmiş cupcake’ler yine dilim pastalara nanik yapıyor. Top şeklinde küçük yuvarlak bir pasta diliminin üzerinde dönerek yükselen renkli bir krema tepesi, onun da üzerinde renkli şekerlemeler! Bu dilimle kapışabilecek üçgen bir pasta dilimi düşünmek zor! Cupcake’ler hızla giriş yaptıkları ülkemizde sadece pastacılık sektörünü tekrar şekillendirmiyor, bir yandan da kendi alışveriş fenomenini yaratıyor. Cupcake baskılarının süslediği t-shirtler, yağmur botları, broşlar, kolyeler


kapış kapış gidiyor. Yeni arzu nesnemiz hepimize hayırlı uğurlu olsun! Biliyorsunuz, bulunduğumuz ay içinde Sevgililer Günü kutlanıyor. “Red Velvet Cupcake” denen kırmızı cupcake’leri hediye etmek için daha ideal bir zaman düşünemiyorum! Bu kırmızı cupcake’ler, klasikleşmiş oyuncak ayı, kırmızı gül, çikolata, balon kombinasyonuna harika bir alternatif olmakla kalmıyor, anında tadına varılacağı için daha sonradan nereye koyacağınızı bilemediğiniz peluş bir yaratık ya da büzüşmüş balonlara göre kesinlikle amaca daha çok hizmet ediyor! Cupcake’leri etrafımızda gitgide daha çok göreceğimiz aşikar. Siz de bu yeni furyadan sebeplenin, kendinize acilen bir cupcake hediye edin. İnsanların bu minik pastalar için neden delirdiğini keşfedin, siz de onların arasındaki yerinizi alın!

Nereden bulurum? Artık hemen hemen tüm iyi pastaneler sipariş üzerine cupcake hazırlıyor. İstanbul’da Jupcake, Caramel ve online sipariş verebileceğiniz Beyaz Fırın, Ankara’da ise Turta ve Kuki başı çekiyor. Starbucks’larda da kasanın yanında mini cupcake’ler bulmak mümkün. Çok başarılı değiller ama başlamak için pratik bir adım. Birçok butik pastacı blogger ise internette harikalar yaratıyor, hayalinizdeki cupcake’i tamamen size özel hazırlıyorlar. İşin derininine inerseniz, takip edeceğiniz izler sizi New York’taki efsanevi Magnolia Bakery’ye kadar götürür. Almasam; ben yapsam? Masalsı görünüşlerine aldırmayın, evde cupcake yapmak çok kolay! İşte size en temel vanilyalı

cupcake tarifi. Evde bulunan malzemeler haricinde cupcake kalıbı ve kağıtlarına ihtiyacınız olacak.

Ayşe’nin

Önerileri

12 adet cupcake için: 3 yumurta, 150 gr oda sıcaklığında tereyağı, 150 gr pudra şekeri, 150 gr un, 1 paket kabartma tozu, 1 tatlı kaşığı vanilya özütü.

Kreması için: 150 gr tereyağı, 250 gr pudra şekeri, 1 tatlı kaşığı vanilya özütü, 2 tatlı kaşığı sıcak su, isteğe göre gıda boyası.

Yapılışı: Fırını 180 dereceye ayarlayın. Cupcake kalıplarına kağıtları yerleştirin. Yumurtaları bir kabın içinde çatalla karıştırın. Diğer malzemeleri yumurtalara ekleyip mikserle 2 dakika kadar çırpın, karışımı cupcake kalıplarına bölüştürüp, fırına verin. 20 dakika kadar pişirip, fırından çıkarın ve fırın ızgarası üzerinde soğumaya bırakın. Krema için tereyağı ve şekeri iyice karışana kadar mikserle çırpın, vanilya ve sıcak suyu ve gıda boyasını ekleyip krema kıvamına gelene kadar çırpmaya devam edin. Krema torbasına doldurduğunuz malzemeyi iyice soğuduğundan emin olduğunuz cupcake’lerin üzerine sıkın. Cupcake’leriniz hazır!

Film

Marie Antoinette

Kitap Hello, Cupcake! – Karen Tack, Alan Richardson

Baktınız hoşunuza gitti ve bu cupcake’in basitliği sizi kesmedi, yaşadığınız yerdeki pastacılık kurslarını araştırın. Cupcake kursu terapi gibi gelebilir! İnternette cupcake: www.cupcaketakesthecake.com www.bakerella.com www.jupcake.com www.allthingscupcake.com www.etsy.com (buradan birçok cup-

Müzik

Suzanne Vega-Caramel, Olivia Ruiz – La Femme Chocolat (Klibiyle birlikte daha iyi!)

cake malzemesi edinebilirsiniz.)

279


MAG haber

CAN GÜRZAP, GÜNEȘ BERBEROĞLU

Gordion’da Tatlı Sohbet

Ünlü oyuncular Can Gürzap ve Güneş Berberoğlu, Ladies Club Üyeleri ile Gordion AVM Yaşam Alanı’nda bir araya geldi. Sevenlerinin sorularını yanıtlayan ünlü tiyatrocular, söyleşide, tiyatronun içinde bulunduğu durumdan, sorunlardan ve gelecek ile ilgili projelerden bahsetti.

Eşsiz Dostluğu Kutladılar Almanya ve Fransa arasında imzalanan “Elysee Antlaşması”nın 48.yıl dönümünde Cer Modern’de düzenlenen bir davetle kutlandı. Ev sahipliğini Fransa Büyükelçisi Bernard Emie ve Almanya Büyükelçisi Eckart Cuntz’un yaptığı gecede ayrıca, “İki Ulusal Kahraman” adlı sergi de katılanların beğenisine sunuldu. 280

EMEL DOĞRAMACI

ECKART CUNTZ, BERNARD EMİE


281


MAG haber

Çankaya Gayrimenkul

İlk Şubesini Açtı 2005 yılından beri faaliyet gösteren Çankaya Gayrimenkul Cinnah Caddesi üzerindeki merkez ofisinden sonra Çukurambar Ambrosia AVM’de ilk şubesini açtı. Seçkin davetlilerin katılımıyla gerçekleşen açılış şık bir kokteyl ile devam etti.

“IASK -Neyir Cup” İstanbul Atlı Spor Klubünde Gerçekleşti.. Binicilik camiasının merkezi niteliğinde olan İstanbul Atlı Spor Kulübünde düzenlenen “IASK -Neyir Cup” Erkek Giyiminin Öncü Markası “Neyir” sponsorluğunda gerçekleşti. Yılın ilk organizasyonu olan İstanbul Atlı Spor Kulübünde düzenlenen “IASK -Neyir Cup” da 150 at ve 200 sporcu çeşitli dallarda yarıştılar. Yarışmanın son günü düzenlenen “IASK -Neyir Cup” birincilik ödüllerini yarışmacılar Real Giyim Murrahas Üyesi Sami Varon’dan aldılar.

282


283


MAG dekorasyon

Erdoğan Öznal

erdoganoznal@magdergi.com.tr

Hediye Verme

Sevgili MAG okuyucuları, 14 Şubat Sevgililer Günü’nün kutlandığı şubat ayında, sizlere hediye verme ile ilgili bazı bilgiler sunmak istedim.

H

ediye verme, içinde yaşadığımız uygar toplumun önemli gereklerinden biri haline gelmiştir. İnsanları memnun etmenin ve sevindirmenin en kolay yollarından biri onlara hediye vermektir. Ailemize, çocuklarımıza, dost ve arkadaşlarımıza sık sık hediye vermek onları son derece memnun edecektir. Asıl olan hediyenin maddi değeri değil, hediye verilen kimseyi hatırlamak ve onu memnun etmeyi samimi olarak düşündüğümüzü ispat etmektir. Ülkemizde az olmakla beraber, dünyada bu konuda yazılmış binlerce kitap, makale, yayın mevcuttur. Birçok kurslar açılmakta, seminerler düzenlenmektedir. Psikologlar, antropologlar, ekonomistler insanların hangi duygularla, hangi nedenlerden ötürü hediye verip-alma ile ilgilendikleri hakkında çeşitli fikir ve düşünce üretmişlerdir. Yapılan bu çalışmalar sonucunda hediye alıp vermenin öyle sanıldığı gibi basit bir olay olmadığı, insan ilişkilerinin çok kompleks ve önemli bir parçası olduğu ortaya çıkmıştır. Ekonomik olarak bakıldığında ise hediye, dünyada trilyon dolarlık büyük bir pazardır. Binlerce yıl önce ilkel kabilelerde de hediye alıp verilirmiş. Erkekler hediye alıp vermede işin maddi yönünü öne çıkarırken, bayanlar daha duygusal davranmaktadırlar. Araştırmalar hediye alanın değil, hediye verenin daha mutlu olduğunu ortaya çıkarmıştır.

284

Çok detaylı olan hediye konusu geçenlerde yayınlanan “Biraz Nezaket Lütfen” adlı kitabımda önemle incelemiş olup, burada hepsini yazmak mümkün olmadığından değerli MAG okuyucularına en yararlı olacağına inandığım kısımlarını sunmaya çalışacağım.

Hediye Vermenin Temel Kuralları Hediye vermek için çok özel fırsatlar kullanmak veya önemli olayları beklemek şart değildir. En küçük vesilelerle dahi hediye verebiliriz. Örneğin, yeni araba almış bir arkadaşınıza sevdiği bir “Cd”yi hediye etmek onu memnun edecektir. Hediyede pahalılık aranmaz. Makbul olan, hediye alınan kimseye en uygun olan ve onun en çok beğeneceği bir hediyenin bulunup alınmasıdır.

Ancak pratikte karşılıklılık ilkesi çoğu zaman uygulanır hale gelmiştir. Hediye verme zamanımızda bir prestij ve güç gösterisi olarak da kabul edildiğinden, hediyeyi alan kişi bunun altında kalmamak, ezilmemek için karşılık verme ihtiyacını hissetmektedir. Bu nedenle verilecek hediyenin bunu alacak olanları mahcup etmeyecek ve sıkıntılı bir durumda bırakmayacak nitelik ve düzeyde olmasına dikkat edilmelidir. Size her zaman çok değerli hediyeler veren zengin dostlarınıza aynen karşılık vererek ekonomik durumunuzu bozmayın. Önemli olan hediyenin değeri değil, alınmasının düşünülmüş olmasıdır. Beklenmedik bir kişiden bir hediye aldığınızda buna karşılık vermek zorunda değilsiniz. Samimi bir teşekkür yeterlidir. Hediyenizi zamanında gönderin. Hediye ne kadar güzel olursa olsun zamanında gönderilmeyen hediye amacından uzaklaşmış olur. Hediye ile ilgili notlar tutmayı, değişik hediyeler arayıp bulmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Örneğin sevdiğiniz bir dostunuz sevdiği bir kitaptan, bir başkası hoşlandığı tatlıdan bahsedebilir. Bunları not etmek ve zamanı gelince vermek çok düşünceli bir davranıştır. Hediyenin kendisi kadar sunumu da çok önemlidir. Güzel ve gösterişli ir paket hediyenin değerini artırır. Kime, ne zaman, ne hediye verdiğinizi, kimden ne hediye aldığınızı belirten bir hediye


defterinizin olması gerekir. Bir kişiye aynı hediyeyi tekrar verirseniz hiç yoktan onu üzmüş olursunuz. Acil durumlarda kullanılmak üzere evinizde bir hediye stoku bulundurmalısınız. Bu son anda haberdar olduğunuz bir davete giderken sizi hediye telaşından kurtaracaktır.

Hediye Seçimi Nasıl Yapılmalı İnsanlar kendilerinin sevdiği, hoşlarına giden, kendilerine verilmesinden memnun olacakları hediyeleri verme eğilimindedirler. Zannetmektedirler ki, hediyeyi verdikleri kişi de kendileri gibi sevinecek ve memnun olacak. Bu doğru bir yaklaşım değildir; zira bir hediyenin beğenilmesi, makbule geçmesi hediyeyi verenin değil kabul edenin algılamasına bağlıdır. Sizin çok beğendiğiniz çok para vererek aldığınız bir hediye, hediyeyi verdiğiniz kişide aynı duyguyu yaratmayabilir. Burada önemli olan hediyeyi verdiğiniz kişinin o hediyeye verdiği değer ve yüklediği anlamdır (Perceived value). Siz en değerli, en makbul hediyeyi aldığınızı düşünseniz bile kabul eden kişi buna aynı anlamı yüklemiyorsa o başarısız bir hediye demektir. Örneğin, gümüş ve gümüşten yapılmış hediyeler oldukça pahalı ve kıymetlidir. Şayet Meksika’ya bir iş seyahati için gittiğinizde gümüş veya gümüşten yapılmış bir hediye götürürseniz ne kadar kıymetli olursa olsun makbule geçmez. Zira gümüş Meksika’da bol miktarda üretilmektedir ve verdiğiniz hediyenin oradaki algılanma değeri çok düşüktür. Meksikalılar gümüşü çok ucuz bir hediye olarak görürler. Keza; bir Alman’a bira, Fransız’a şarap, İsviçreli’ye çikolata ve Çinli’ye çay hediye etmenin hiçbir değeri yoktur. Çağımızda insanlar (bilhassa batı toplumu) jenerik, makine yapımı ve seri üretim maddelerinden ziyade, el yapımı, yaratıcı ve orijinal hediyelere itibar etmektedir. Hediye seçiminde dini hassasiyetlere de dikkat edilmelidir. Örneğin Müslümanlara ve Yahudilere domuz derisinden, Hintlilere ise inek derisinden yapılmış hediyeler hiç makbule geçmez. Hediye verilecek kimsenin yaşı, cinsiyeti, zevki ve mevkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Hediye verilecek kişi ile dostluk derecesi hediye seçiminde önemli bir husustur. Yakın dostlar ve akrabalar arasında hediye

seçiminde “faydalılık” ilkesi dikkate alınmalıdır. Gerekirse hediye alınacak kişiye neye ihtiyacı olacağı sorulabilir. Kullanılmış bir eşya, malzeme hediye olarak verilmez. Hediyenin fiyatı sorulmaz ve söylenmez. Hediyenin kırık, çatlak olamadığından emin olunuz. Kırılmış fakat yapıştırılmış eşyalar hediye olarak gönderilmez. Anormal şakalar ve seks imalı hediyelerden kaçınılmalıdır. Uzun yıllar hatırlanacak hediyeler tercih edilmelidir. Çok fazla tanımadığınız birine çok şahsi hediye vermeyiniz. Aynı hediyeden hem küçüğe hem büyüğe verilmez. Az tanıdığınız ve zevklerini, tercihleri hakkında emin olmadığınız kişilere iddialı hediyeler göndermeyin, rutinde kalın. Bayanlara ayakkabı, çanta ve parfüm hediye ederken çok düşünün. Tercihlerini bilmiyorsanız hiç teşebbüs etmeyin. Genç kızlar az tanıdıkları kişilerden çok pahalı hediyeyi kabul etmemelidirler. Bayanlara iç çamaşırı, gecelik, sabahlık gibi hediyeler; kocası, anne-baba ve çok yakın akraba hariç verilmemelidir. Hediyenin verileceği ortamda dikkate alınmalıdır. Örneğin; bir genç kıza anne ve babasının da olduğu bir ortamda, mahçup olabileceği bir iç çamaşırı hediye edilmemelidir. Para hediye olarak verilmemelidir. Ancak aile içinde çocuklara ve 18 yaşın altındaki gençlere verilebilir. Evin erkeği eşine para hediye edebilir. Hediyenizi gönderirken fiyat etiketini sökmeyi unutmayın. Hediye paketlenmeden asla gönderilmez. Paketlemede içinde ne olduğu anlaşılmamalıdır.

Gelen Bir Hediyenin Bir Başkasına Hediye Olarak Gönderilmesi Bu mümkündür ve tuhaf karşılanacak bir durum değildir. Ancak bundan ne size hediyeyi gönderenin ne de yeniden göndereceğiniz kişinin, ne de bir başkasının haberi olmamalıdır. Hediyenin yeni göndereceğiniz kişiye uygun olduğundan emin olmalısınız. Hediye paketi yenilenmeli, yeni bir poşet veya torbaya konmalıdır. Orjinal paketi ile asla göndermeyin. Hediyeyi hiç kullanmamış, giymemiş olmalı-

sınız. Açıldıysa temizlenmeli ve orjinal duruma getirilmelidir. En önemli husus, hediyenin içinde ilk gönderen tarafından size yazılmış bir notun, kartın unutularak, hediyenin bir başka kişiye gönderilmesidir. Böyle bir durum sizi çok zor durumda bırakabilir. Yıllar önce benim başıma gelmişti, Allah’tan yakın bir dost olduğu için az mahcup olmuştum.

Beğenilmeyen Hediyenin İade Edilmesi Size gönderilen bir hediye uygun ve münasip bir hediye değilse, kibarca bir not yazılarak 24 saat içinde iade edilmelidir. Hediyenin niçin kabul edilemeyeceği açıkça belirtilir. Bunlar neler olabilir? - Çok kişisel ve şahsa mahsus hediye - Çok seviyesiz, sizi küçülten, değersizleştiren, ciddiye almayan hediye - Bir astın amirine devlet parası ile alındığı kuvvetle tahmin edilen bilezik, altın gibi pahalı hediye - Çok özensiz bir sunuşla beraber bir şekilde sarılmış, paketlenmiş, isim yazılmamış veya yanlış yazılmış hediye - Şirketinizin politikası gereği kabul edemeyeceğiniz hediye

İş Dünyasında ve Uluslararası İlişkilerde Hediye Hediye verip alma toplumdan toplumla, kültürden kültüre değişiklik gösteren bir olgudur. Bir kültürde kabul gören bir hediye başka bir kültürde kusur olarak görülebilir. Bir ülkede çok nazik bir jest ve cömertlik olarak görülen bir hediye, başka ülkede rüşvet olarak algılanabilir. Hediyeyi sunuş şekilleri dahi kültürler arasında farklılık gösterir. Her ülkenin, bilhassa doğu toplumlarının kendilerine mahsus hassasiyetleri, gelenekleri hatta tabu sayılabilecek uygulamaları vardır. Bunlara dikkat edilmezse, mahcubiyet bir yana, bağlanmış olan işler dahi bozulabilir. Bu nedenle uluslararası platformlarda iş yapan iş insanlarının bu konulara vakıf olmaları kendi menfaatleri icabıdır.

285


MAG alternatif

Şubat’ta

Merve Eker

merve@magdergi.com.tr

Aşk KokusuVar

Yüzyıllarca Şubat ayı algılarımızda “aşk” ayı olarak yer edinmiş. Tek bir gün; 14 Şubat, tüm ayı etkisini altına alabilecek kuvette bir gün olmuş. Aşkın gücü bu olsa gerek. Bu yüzden şubat için ne yazsam diye beyin fırtınası yaparken fırtınaya pek kapılamadım, çünkü öyle bir tema ki aşk tüm konuları içine hapsetmiş. Dünden bugüne değişmiş, çarpılmış, büzülmüş ama hep tarif edilemez duygunun tanımı olmuş. Bu ay her yer aşk kokacak hazırlıklı olalım.

G

eçmişine bakacak olursak Eski Roma’ya dayanan 14 Şubat Sevgililer Günü, o günden bugüne ilişkiler gibi değişerek gelmiş. Efsaneye göre o dönem asker toplamak uğruna aşkı yasaklayan hükümdara karşı çıkan Aziz Valentine idam edilir ve o gün Sevgililer Günü olarak anılır. Kart yazmakla başlayan bu ritüel günümüze tam bir ticaret şöleni olarak gelmiştir. Aşkın yasak olduğu bir dönem için o gün tabii kutsal sayılsa da şu an aşklar sınırsız yaşanırken bir güne anlam sığdırmak ticari bir tuzaktan başka bir şey değil bence. Sevgililer gününde aşkınızı ifade etmenin yolları, en anlamlı hediye alternatifleri, o günü özel kılın vs. başlıklı bir yazı yazmak isterdim ama ben bugünü aşıklardan daha çok önemseyen yalnızlar açısından değerlendirmek istedim. Zaten bugünü yaşatanlar bekarlar. Şubat ayı başında bakın etrafınıza herkes daha bir bakımlı gelmeye başlayacak, sosyal ortamlar dolup taşacak, singles partilere rağbet artacak, Facebook’unuza olağanın üstünde mesajlar gelmeye başlayacak. Hepsi Sevgililer Günü psikolojisinin etkisi. Yeni çıkmış bir ürünü ilk satın alan olma psikolojisiyle eşdeğer diyebiliriz. Şubat gibi soğuk, kısa, gereksiz bir ayı renklendirmenin güzel bir yolu. Bugün-

286

den sene içinde birkaç tane olsa Sevgililer Günü’nde yalnız kalmamalıyım paniğiyle tüm evren çiftleşebilir diye düşünüyorum. O zaman gerçekten pembe bir dünyamız olurdu.

Öte yandan günümüz ilişkileri umarsızca yaşanırken aşkı kutlamak ironikleşiyor. Yakın arkadaşlarımdan gelen telefonlar çoğunlukla arayacak mı?, yine aramadı?, ben mi arasam?, aldatılıyorum şeklinde oluyor. Belki de süper ilişki yaşayan birinin arama ihtiyacı duymamasından da böyle genelliyor olabilirim ama sümüklü hikayeler din-

ledikçe feminizme doğru yol alıyor insan. Aziz Valentine yaşasa belki kendi intihar ederdi aşk nereye gidiyor diye. Süpermarkette aynı ürünün binlerce farklı markası olması gibi bir şey aşk. Ambalajı güzel olandan başlayarak deniyor insan dengini bulana kadar. Eski Roma’da seçenek az olunca bulunan bir tane kıymetli oluyor o zaman mektuplar romantizm kokuyor. Şimdiyse her şey hızlandırılmış, basitleştirilmiş. Aşka güvenmek, aşkı aramak gerçekten sabır işi. Bulan içinse altın değerinde. Küçükken herkesin bir eşi olduğuna ve onla başlayıp biteceğine inanırdım. (Eski roma aşkları masal olarak anlatılmış herhalde) Şimdi çevremde gözlemlediklerim biri başlamadan ötekinin altyapısını hazırlayan çiftlerle dolu. Elde etmek ve bırakmak çok kolay. Tüm bu ürkütücü örneklere rağmen aşkın varlığını gösteren örnekler de yok değil.”Ay çok romantik” repliği hala hayatımızda. Bir zamanlar omzumuzda ağlayanlar birer birer evleniyor. Kitaplar, taktikler, fallar hepsi geçersiz. Gerçek aşka inanan gerçekten en sonunda buluyor. Dediğim gibi aşk sabır işi. Kırılan kalpler inandıkça güçleniyor ve mutluluğu getiriyor. Bu insanlar içinse 14 Şubat, binlerce renge sahip tablonun ufak bir tonu sadece. O yüzden ben bekarların sevgililer gününü kutluyorum, gerçek aşka inanmaları dileğiyle…


287


MAG sinema - müzik

Serkan Tavşanoğlu serkan.tavsanoglu@magdergi.com.tr

www.serkan.blogcu.com

Yüksek Sadakat’in

Eurovision Sürprizi (!) 2011’in ilk bombasını TRT patlattı. Eurovision’da bu yıl Türkiye’yi Yüksek Sadakat grubu temsil edecek. Daha önce Mor ve Ötesi için sorduğumuz soru yeniden gündemde. Yüksek Sadakat, Eurovision sahnesine yakışacak mı? Eurovision ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir grup Yüksek Sadakat. Ne Eurovision anketlerinde adları geçiyor, ne de bu konuda bir açıklamaları var. Grubun vizyonunda “Eurovision’a katılmak” gibi bir hedefleri olmadığına da eminim. Bunu daha önce hiç düşünmemiş bile olabilirler. Peki, nereden çıktı şimdi bu Eurovision macerası? Anket sonuçlarını göz ardı ederek; Hande Yener ve Atiye gibi “Eurovision için biçilmiş kaftan” isimlerin talip oldukları bu görevi Yüksek Sadakat’a vermek neden? 288

Grubun işi zor!

Eurovision Şarkı Yarışması, özünde bir şov programıdır. Milyonları ekran başına kilitleyen üç saatlik bir eğlencedir. Dolayısıyla bu organizasyonda görseli

güçlü, enerjisi yüksek, müziğini şova dönüştürebilecek isimlerin yer alması gerekir. Ancak TRT bizim gibi düşünmüyor olmalı ki; Eurovision kriterleriyle çelişen, yarışmanın ruhuna aykırı isimleri bu yokuşa sürerek


tartışmıyorum, Eurovision için uygun bir aday olmadıklarını söylemeye çalışıyorum. “Biz çıkar şarkımızı söyleriz” yaklaşımıyla hareket edilecek bir platform değil Eurovision. Rakiplerinizin arasından sıyrılmak için dikkat çekici özelliklerinizin olması lazım. Bugüne kadar “dikkat çekmek” gibi bir gayesi hiç olmamış, mütevazı bir rock grubunun onca görkemli şov içinde kaybolup gitmesi işten bile değil.

Tüm Avrupa bizi konuşacak mı?

Eurovision tecrübesi Yüksek Sadakat’a çok şey kazandırabilir. Seslerini Avrupa’ya duyurup, yurt dışından konser teklifleri alabilir ve bir süreliğine de olsa çok para kazanabilirler. Peki ya biz ne kazanacağız? Televizyon karşısına geçip unutulmaz bir Eurovision gecesi yaşayabilecek miyiz? Türkiye’nin sahne sırası gelene kadar heyecanla bekleyip, grubun performansından sonra sevinç çığlıkları atabilecek miyiz? Oylamada kalp atışlarımız hızlanacak mı? Final gecesinden sonra tüm Avrupa bizi konuşacak mı? Bize bunları vaad ediyorsanız, yolunuz açık olsun Yüksek Sadakat...

kariyerlerini tehlikeye atmaya ve hevesimizi kursağımızda bırakmaya devam ediyor. Bu yıl da sıra Yüksek Sadakat’ta... Grup üyeleri günlerce oturup, daha önce hiç söylemedikleri ya da söylemeyecekleri tarzda bir şarkı çıkarmak için tüm enerjilerini harcayacaklar. Medya ve magazin basınıyla hali hazırda mesafeli bir ilişkileri varken, hiç alışık olmadıkları bir tempoyla röportajdan röportaja koşturacaklar. Sonra da bunca yorgunluğun üstüne Eurovision sahnesine çıkıp, eğlenceli bir performans sergileyecekler öyle mi? Çok zor!

Eurovision şarkısı nasıl olacak?

“Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” ve “Döneceksin Diye Söz Ver” gibi melankolik rock şarkılarıyla ismini duyuran Yüksek Sadakat’in, Eurovision için nasıl bir şarkı hazırlayacağını gerçekten merak ediyorum. Son dönemde gece kulüplerinin marşı haline gelen “Haydi Gel İçelim” tadında coşkulu bir parçayla çıktıklarını farz edelim... Aynı coşkuyu Eurovision sahnesine taşıyıp, o heyecanı seyircilere nüfuz ettirmeyi başarabilecekler mi? Yüksek Sadakat’in müzikalitesini

Her Kafadan Bir Ses: A-Capella

9 Ocak Pazar gecesi Eskiyeni sahnesinde yepyeni bir grupla tanıştım. Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi altı gençten oluşan A-Capella, hiçbir enstrüman kullanmadan, sadece sesleriyle müzik yapan bir vokal grubu. Elbette bu yeni bir fikir değil,

289


MAG sinema - müzik Şehrin popüler semtlerinden Galata’da açılan Blogger’s Base, ilham verici atmosferi ve çalışmaya elverişli alanlarıyla blog yazarlarına özel bir ‘ofis’ görüntüsü sunuyor.

dünyada ve ülkemizde benzer vokal grupları mevcut. A-Capella’nın özelliği, performanslarını seyirciyle iletişim kurdukları eğlenceli bir şova dönüştürmeleri.

Ses Orkestrası

A-Capella’nın repertuarı, hepimizin sevdiği popüler şarkılardan oluşuyor. Ezbere bildiğimiz şarkılara getirdikleri farklı yorum ve düzenlemelerle dikkat çekiyorlar. Sezen Aksu’nun “Gülümse” isimli unutulmaz şarkısını bir de onlardan dinlemelisiniz. Grubun performansında hiçbir çalgının eksikliğini hissetmiyorsunuz. A-Capella üyelerinden oluşan “ses orkestrası”, saksafon ve davul gibi çalgılara benzer sesler çıkarmayı başarıyor. Vaya Con Dios’un “Nah neh nah”sında orijinaline yakın bir aranje sunuyorlar. Haliyle Eskiyeni seyircisinden büyük bir alkışı da hak ediyorlar.

A-Capella Eskiyeni sahnesinde

Furkan SARILMIŞER (Tenor), Hüseyin

290

ACUN (Tenor), Çağlar TURAN (Tenor), Oğulcan SÜMER (Bariton), A. Can KARATAŞ (Bariton) ve E. Kaan ÇELİKCAN’dan (Bass) oluşan grupta Oğulcan SÜMER, kendine özgü yorumu ve performans boyunca çıkarmadığı gözlükleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. A-Capella’nın işi ilerletip albüm yapmak ya da daha büyük mekanlarda sahne almak gibi bir idealleri var mı bilemiyorum ancak böyle bir durumda SÜMER’in yıldızlaşacağı kesin.

Bbase’de sakin bir köşeye çekilip yazınızı yazabileceğiniz gibi, diğer blog yazarları ile tanışıp her konuda beyin fırtınası yapabilirsiniz. Bu esnada sosyal medya, teknoloji, müzik, moda, sinema vb. alanlardaki en güncel yayınları okuyabilir ya da Bbase arşivinden istediğiniz plağı seçerek keyifle dinleyebilirsiniz. Mekanın içinde bulunan Caffe Nero’nun kahve ve kurabiyeleri de Bbase’in cazibesini artıran unsurlar arasında...

A-Capella’yı henüz izleyememiş olanlar için, grubun Kızılay’ın elle tutulur tek müzik kulübü Eskiyeni’de tekrar sahne alacağını müjdeleyelim. Performans tarihi için takipte kalın.

Blog Yazarları Bbase’de Buluşuyor

Bu haber blog yazarlarını ilgilendiriyor. Blog yazmanın hobi olmaktan çıkıp, serbest zamanlı bir mesleğe dönüşmeye başladığı son dönemde, blogger’ları “online” dünyanın dışında gerçek hayatta da bir araya getirebilecek bir platform arayışı devam ederken; İstanbul’dan harika bir haber geldi.

Blog yazmak hayatınızın bir parçasıysa ve diğer blog yazarları ile tanışma fikri sizi heyecanlandırıyorsa, Blogger’s Base’i mutlaka keşfedin! Bbase’de geçireceğiniz bir günün sonunda, mekandan önemli bağlantılar ve yepyeni fikirlerle ayrılma ihtimaliniz çok yüksek.


291


MAG ödül töreni

Ankara Caz Festivali Başladı

MİHRİBAN AVİRAL

ÖZLEM OKTAR VAROĞLU, BERİL ÇAVUȘOĞLU

14. Uluslarası Ankara Caz Festivali Basın Açılışı, bu yıl Polonya Büyükelçiliği’nde düzenlenen bir kokteyl ile gerçekleştirildi. Resepsiyonda festivale destek veren kurum ve kuruluşlara plaket verildi. Ünlü latin caz flüt sanatçısı Mihriban Aviral de gecede davetlilere kısa bir dinleti sundu. Kurulduğu ilk günden beri sanata destek veren MAG Dergisi’ne de gecede teşekkür plaketi verildi.

292 ADIBELLİ SARAH

LEVENT-ASLI KAPTAN

DERYA BARAN-AYȘEN TEK TUNALI

CEREN ÖZDOĞAN, SAALY KARATAY


293


MAG kelebek

Tuğçe İnal

tugceinal@magdergi.com.tr

ItTakes Two ToTango…

(Tango İçin İki Kişi Gerekir)

Aşıksanız eğer, o ilişkide ne yaşarsanız yaşayın ben bunu hak etmedim deme hakkımız yok. O bütünün içinde eğrileri, doğruları kabullenerek yolumuza devam ediyoruz çünkü… Aşk da, kavga da, savaş da, barış da iki kişi ister tango yapmak için. İngilizce’de çok sevdiğim bir sözdür bu. İki kişinin suç ortaklığını anlatan, taşın altına iki kişinin elini koyduğu ve karıştığı durumları betimlemek için kullanılır bu tilki laf… Aynı Paul Voudouris dediği gibi mısralarda… It Takes Two To Tango

Tutku, aşk, saygı, bağlılık, kıskançlık, esprili, güvenli, güncel, arkadaşça. En önemlisi arkadaşça… Bir insanla arkadaş olmadan onu nasıl sevebiliriz ki zaten? Tüm eğrilerini, tümseklerini, doğrularını, ballı taraflarını, ama aynı zamanda ağzımıza acı biber gibi çalınan tutumlarını. Bunları bilmeden, bırakın bilmeyi bunları kabullenmeden nasıl devam ederiz o yolculuğa… Birbirleri için o kadar yaratılmış iki karakter ki, Phoebe’nin dediği gibi “she’s his lobster.“

...You tell me that he really hurt you Bana seni çok üzdüğünü söyledin Hurt you, oh, so bad Üzdüğünü,ah hem de nasıl You wonder how he could desert you Seni nasıl terk edebilir diye düşünüp durdun God, he made you mad Tanrım, seni resmen çılgına çevirdi Were you nothing but a victim Bir kurbandan başka bir şey değilken Did you never have a choice Hiç şansın olmadı mı It takes two to tango Ah, tango için iki kişi gerekir. Mutluluk, hüzün, tutku, sancı, çekim, kimya, biyoloji, fizik, metafizik, tebessüm, kahkahalar, kavgalar, barışmalar, bir tek bakışla herkesin sustuğu ama sadece iki çift gözün anlaştığı saniyeler… Bunlar gerçek... Ama bu ay gerçekler üzerine değil, bizi kendisine sarmalayan, dolayan, anılarımızda tatlı bir tebessüm yaratan sanal aşklara yelken açalım ne dersiniz?

294

Ross and Rachel… Hayatımın en başucu aşkı, uykuya dalmadan sesleri duymam gereken, duymadan uyuyamadığım, gözlerim kapalı iken artık mimiklerini bile ezberime kazıyan dizi “Friends”. “We were on a break” cümlesi ile aslında ayrılan ama bence asıl tomurcuklarını o zaman atan aşk… Nasıl bir sevgi?

Carrie & Mr. Big… Her kadının kendinden bir parça bulduğu DÖRT ana kadın karakter mabedi. Yani “Sex and The City”… Ben bu diziyi sevmiyorum diyen kadını cidden anlamıyorum. Pes be kardeşim! Bu kadar renkten hiçbiri mi sana cazip gelip dudağında ufak bir tebessüm, kafanda ise mayhoş bir tat bırakmadı? Neyse… Konumuz aşkkkkk... Yani Carrie&Mr. Big. İkisi için şu mısralar dilimden dökülüyor adeta…


vurgunluğu kalbinde. Kız arkadaşı tarafından, üvey kardeşi ile aldatılan zavallı Jamie için tası tarağı toplayıp kitabını bitirmek için gittiği Fransız köyündeki sevimli Aurelia’da. İngiliz kızları tarafından durmadan terslenen Colin için Wisconsin’deki ufak bir barda ama en can alıcısı, benim içimi en parçalayan aşk Peter ile evlenen Juliet’in Peter’ın en yakın arkadaşı Mark tarafından delice kalbinin en gizli köşesinde tanıştıkları andan itibaren

Seviyorum sevmiyorum Kaç yaprak var bilmiyorum Ben seni kopardım attım Kendimi toparlıyorum Var mı şimdi başka biri? Onu bana benzettin mi? Ne yaparsan o ben olmaz Parçaları sana uymaz Kendimi bunun için mi yorucam ben? Kalbimi bunun için mi kırıcam ben? Yok ki senin bir yedeğin Kötü kedi Şerafettin Söyle nasıl kıydın bana? Hem canındım hem ciğerin Kendimi bulamıyorum Geri alamıyorum Ben her gece rüyalarda Hep sana hak veriyorum Kendimi bunun için mi yorucam ben? Kalbimi bunun için mi kırıcam ben? Yok ki senin bir yedeğin.. Bir kadın ve bir erkeğin yaşayabileceği en tutkulu aşk senaryosu. 6 yıl içinde neler olmadı ki? Mr. Big ‘’Ben evlendim bir daha evlenmem’’ dedi gitti çıtır Natasha ile evlendi, ama asıl kızımızı hiçbir zaman unutamadı. Kapısında yattı evli hali ile. Kız dünyalar lokumu sevgilisini en büyük TUTKUSU için bir kalemde unuttu ve gözleri kapalı aldattı. Sonra gelen pişmanlıklar… Tam yakışıklı Rus ressamımızla hayatına devam edip Paris’e taşınırken adam tekrar çıktı karşısına seninle gerçek bir ilişki yaşamak istiyorum dedi, kızda ipler koptu, bağırdı, çağırdı, gürledi ve arkasına bakmadan gitti… Ama Paris’teki Mr. Big’in Carrie’yi bulduğu otel sahnesi 6 yıllık bekleyişimizin doruk noktasıydı ve salya sümük bir ohhhh çekti hatun alemi ve ardından mavi ince topuklu bir Manolo Blahnik ile romantik evlilik teklifi geldi. İki kişi için de kimsenin yedeğinin olmadığı, kimseleri kendilerine benzetilemeyen bir aşk hikayesiydi bu…

Aşk… John ve Judy için erotik bir film çekerken film setinde, taze başbakan David “yakışıklı Hugh Grant” için konutunun yiyecek içecek müdiresi Natalie’nin kırdığı tatlı potta. David’in kızkardeşi Karen ile evli olan Harry ve ona durmadan asılan sekreteri Mia için işyerinde, Harry’nin dergisinin baş editörü olarak çalışan Sarah’nın dergideki iş arkadaşı Karl’a

sevilmesi. Londra’da yeni yıl arifesinde geçen bu öykülerde tepe taklak aşık olmalar, aşkların noktalanması, bazen doğru insana bazen yanlış insana duyulan sevgiler, bazısı için sadece bir ilişki yaşama uğruna gidilen diyarlar, bazısı içinse yas dönemini özetleyen gerçek bir öykü. Aşkın yaş, dil, ırk, cinsiyet, sosyal çevre dinlemeden romantik bir nehirde akışına bırakılmasını tembihleyen şekerpare tadında bir film..Dilerim Sevgililer Gününüz romantik komedi tadında geçer…

Love is all around… Bu şarkıyı ne zaman dinlesem, gözlerimden çizgi filmlerdeki gibi gülmekten yandan yaşlar fışkırıyor… Ne demek istediğimi anladınız tabiii. LOVE ACTUALLY. “AŞK HER YERDE”.

295


MAG kültür - sanat

KONSER BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI Ülkemizin önemli genç sanat topluluklarından olan Bilkent Senfoni Orkestrası seçkin repertuarıyla sizleri bekliyor. Farklı şehirlerde de konserler veren orkestrayı dinlemek için biletlerinizi önceden ayırtmanızı tavsiye ederiz. Tarih: 19 Şubat Yer: Bilkent Konser Salonu- Ankara

MFÖ

FERHAT GÖÇER Birbirinden güzel şarkılarıyla dinleyenleri büyüleyen tenör sesli sanatçı Ferhat Göçer sevilen şarkılarını hayranlarıyla paylaşmak için gün sayıyor. Bu eşsiz müzik zevkini kaçırmamak için biletlerinizi şimdiden ayırtın.

Alternatif Türkçe Pop müziğinin en başarılı, şarkıları hiçbir zaman eskimeyen gruplarından MFÖ İzmirli hayranlarıyla buluşuyor. Mazhar, Fuat, Özkan üçlüsü, tüm enerjileriyle ve en sevilen parçalarıyla Ooze Venue’da… Tarih: 4 Şubat Yer: Ooze Venue- İzmir

Tarih: 12 Şubat Yer: Bostancı Gösteri Merkezi- İstanbul

KİTAP

DVD

MOBİL HEYKEL

AYŞE KULİN Biyografi tadında yazdığı bu romanında Ayşe Kulin, hayatını etkileyen olaylar ile Türkiye’nin yakın tarihini birleştirerek bizlere sunuyor. Okurken oldukça keyif alacağınız Everest Yayınlarından çıkan bu kitabı kaçırmamanızı öneriyoruz.

ALİ SAYDAM Ali Saydam “Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?” adıyla yazdığı ikinci kitabıyla eş ve müşterileri kaybetmemenin beş önemli kuralını bizlere sunuyor. Remzi Kitabevi’nin yayımladığı bu eğlenceli kitabı severek okuyacaksınız.

296

INCEPTION Görevi insanların bilinçaltına girip oradaki değerli sırları çalmak olan Dom Cubb’a (Leonardo Di Caprio) kaybettiği hayatı geri kazanabilmesi için son bir fırsat sunulmuştur. Bu seferki görevi fikir çalmak değil yerleştirmektir. Her şey bu “başlangıç”ta gizlidir… Eğer siz de kısa süre önce vizyonda gişe rekoru kıran bu filmi hala seyretmediyseniz sizin için güzel bir seçenek… Evinizde keyifle izleyebilirsiniz.


297


MAG kültür - sanat

SERGİ

ALBÜM AİLE İÇİ ŞİDDET “Aile İçi Şiddete Son” konulu fotoğraf yarışmasında dereceye giren eserler, 15 Ocak itibariyle İstanbul Nişantaşı City’s Alışveriş Merkezi’nde sergilenecek. Tarih: 15 Ocak Yer: Nişantaşı City’s Alışveriş Merkezi- İstanbul

KAOTIK DÜŞLER Mehmet Özenbaş

Yaşadığımız dünyanın kaotik durumunu, doğayı referans alarak resimleştiren Mehmet Özenbaş’ın “Kaotik Düşler” isimli kişisel sergisi 27 Ocak 2011’de Akademililer Sanat Merkezi’nde açılıyor. Küratörlüğü Denizhan Özer tarafından yapılan sergide, sanatçı kapitalist üretim ilişkileri ile hayatını şekillendiren ve bunu yaparkende doğadan uzaklaşan modern insanın içinde bulunduğu kaotik durumu, içinden çıkılması zor doğa betimlemeleri ve ormanlarla anlatmaktadır.

ENBE ORKESTRASI Behzat Gerçeker yönetimindeki Enbe Orkestrası “Kalbim” adını verdikleri ikinci albümleri ile en çok satanlar listesine bir numaradan girdi. Ajda Pekkan, Tarkan, Mustafa Ceceli, Müslüm Gürses, Ziynet Sali gibi müzik dünyasının önemli seslerinin hayat kattığı albümü severek dinleyeceksiniz.

Tarih: 27 Ocak – 26 Şubat 2011 Yer: Akademililer Sanat Merkezinde- İstanbul

TİYATRO

GÖSTERİ

BU PARA BAŞKA PARA

İçi para dolu bir çanta başka bir çanta ile karışırsa ne olur? Cengiz Küçükayvaz’ın yönettiği ve başrolünü üstlendiği gülmekten yerinizde duramayacağınız 2 perdelik kahkaha tufanı Ankara’da sizleri bekliyor. Tarih: 12 Şubat Yer: AnkaMall Sanatolia Sahnesi- Ankara

SİNEMA

CIRQUE DU SOLEIL Dünyaca ünlü topluluk Cirque Du Soleil, en beğenilen “Saltimbanco” adlı gösterileriyle ilk kez Türkiye’ye geliyor. 20 farklı ülkeden 50 sanatçının rol aldığı bu muhteşem gösteriyi ailenizle birlikte keyifle izleyeceksiniz. Biletlerinizi şimdiden ayırtın çünkü gösteriye ilgi oldukça yoğun… Tarih: 19 Şubat-4 Mart Yer: Abdi İpekçi Arena-İstanbul

BIUTIFUL Başrolünde Oscar’lı oyuncu Javier Bardem’in rol aldığı Biutiful, Barcelona’da yasa dışı işlerle para kazanmaya çalışan bir babanın hikayesini anlatıyor. Javier Bardem hayranlarının filmi beğeniyle izleyeceklerinden eminiz. 28 Ocak’ta ilk gösterimi yapılan film vizyonda… Vizyon Tarihi: 28 Ocak

298


299


MAG röportaj

Petek Eskioğlu

petekeskioglu@magdergi.com.tr

“FONDÖTEN”, ‘PINAR ÖZEL’ ve “Aşkın Komik Hali...”

Belki başlığa bakarak “İşte 2011’in kozmetik mucizesi’’ diyeceğimi düşündünüz ama yanıldınız!... “Fondöten” aslında mucizevi bir kitap! Dünyadaki diğer örneklerine benzeyen ilk Türk “çiklit romanı!” Her yaştan kadın gözüyle “aşk”ı ve her cinsiyetten insan gözüyle “hayatı ve ilişkileri” mizah yoluyla anlatan kitabın yazarı PINAR ÖZEL röportaj konuğum…

B

u sizin ilk kitabınız mı? Okuyucularımıza “Çiklit Roman” türünü kitabınız “Fondöten” yolu ile kısaca açıklar mısınız? Hep birlikte öğrenelim… Evet, Fondöten benim ilk kitabım. Sabun köpüğü diyorum ben bu tarza. Hoş kokuyor, ferah, mutlu, temiz ve tıpkı çocukların oynadığı köpükler gibi neşeli… Çok ayıp ama bence bildiğimiz anlamda edebi bir tarzı yok. Ağır bir edebiyat değil yani. Sevdiğiniz yazarlar kimler? Kendinizi çiklit roman türünün bilindik yazarları Marian Keyes ve Sophie Kinsella ile karșılaștırmanızı istesem? Marian Keyes ve Sophie Kinsella çok sevdiğim yazarlar. Onlardan etkilenmiş olabileceğimi bile düşünüyorum ama sanırım onlarla karşılaştırılamam. Farklı bir tarzımız var çünkü. Belki Plum Sykes’la karşılaştırılabilirim; daha hızlı, daha basit, daha samimi bir anlatım ve daha hafifmeşrep bir tarza sahip olduğumuz için diğerlerine göre… Marian Keyes’i okurken gülmekten gözümden yaş gelen sahneler oluyor. Çok keyifli. Sophie Kinsella da aynı şekilde. Ama ben daha çok Plum Sykes’ın tarzına yakınım sanırım. Ayrıca çiklit türünden gideceksek

300

Lauren Weisberger’i de sevdiklerim içinde sayabilirim. Sadece çiklit okumuyorum ama. Ayfer Tunç en sevdiğim yazarlardan biridir. Glen Meade, Mehmet Murat Somer, Guareschi, Jeffery Deaver…

“ Cenazelerde bile komik olabiliyorum..” Komedi yazmak zor mu? Kitabı yazarken yașadığınız ilișkiniz komedi-așk yazmanızdaki yaratıcılığını engelledi mi yoksa destekledi mi? Zaten bana komik gelmeyen, benim komik bulmadığım bir olayı, konuyu yazmıyorum. Çoğu yazımı yazarken ya da kitabı yazarken çok güldüğüm anlar oldu, oluyor… Önce benim eğlenmem önemli. Ben eğleniyorsam yazarken, okuyucu da eğleniyor sonrasında. Ancak komedi yazıyor olmanın zor bir tarafı var. Bazen “hazır kalemim kuvvetliyken, içimden şu anda taşan hüznü de dile getireyim” diye istiyor insan ama okuyucu sizden komedi duymaya ve okumaya alışık olduğu için reddediyor o hüznü. Şaka yaptığınızı filan düşünüyor. Halbuki o anda içiniz muhtemelen kan ağlıyor ve şaka yapacak haliniz yok. Böyle bir zorluğu var komik olmanın. Bu arada evet özellikle kitap yazdığım dönemlerde yaşadığım ilişki ve ilişkinin o andaki hali etkiliyor beni… Çünkü yazılanlar

benim ruhumdan çıkanlar… Mutluyken komik olmak daha kolay. Gerçi yapım itibarıyla cenazelerde bile komik olabiliyorum ama tetikleyici unsurlar çok önemli. Diyorum ya bazen ben de üzgün oluyorum, bazen ben de sevgilimle kavga etmiş oluyorum… Bazen ben de sevgilimi özlemiş oluyorum ve o anda pespembe bir köpük çıkmıyor ortaya…

“Sevgilimi “okaliptüs ağacım” diye çağırıyorum...” Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Kimdir Pınar Özel? Nerede, nasıl yașar? Yazma ișine nasıl bașladınız? Nasıl bir kadınsınız? Filoloji ve sanat tasarımı okudum ben. Sonrasında da yaklaşık sekiz sene perakende sektöründe yöneticilik yaptım. Çok da başarılıydım. Ama yetmedi, kesmedi. Yaşam şeklim “yazı yazmak” olmalı dediğim bir dönem geldi ve her şeyi bıraktım. Ailecek içimizde bir kalem cini yaşıyor bizim. Çok okuyan ve çok yazan bir aileyiz. Doktor olan babamın iki dergide köşesi var; diş hekimi olan ağabeyim Atilla Özel benim gibi her şeyi bıraktı ve senaryo yazarı oldu. Kuzenlerim ve amcam da aynı şekilde… Yazma işi bizde genetik yani ve ben de Atilla’nın yolundan giderek sadece yazmak istiyorum dedim. Artık sadece yazarak yaşıyorum


ve benim meskenim İstanbul… Zor kadın, inatçı kadın, narsist kadın, şımarık kadın ama iyi bir kadın Pınar Özel ve o, şu anda kelimelerle flört etmekten çok keyif alıyor. İstediği hayatı yaşıyor. Hayatımın en güzel döneminde olduğumu düşünüyorum ve bu dönemi “okaliptüs ağacım” dediğim sevgilimle paylaşıyorum… Kitabınız “Fondoten”de, farklı ilișkiler yașayan kadınların yoğun duyguları okuyucuya öyle bir geçiyor ki, bana da bu kadınların yașadığı her șeyi sizin yașayıp yașamadığınızı sormak düșüyor! Karakterler gerçek hayatınızdan alıntı mı? Örneğin, “Katre” kadar cesur olup, evlilik dıșı ve babasız bir çocuk doğurmayı göze alabilir misiniz? Bu soru okuyuculardan da çok geldi. Hepsini siz mi yaşadınız bu aşkların diye. Hayır! Ama ben iyi bir gözlemciyim. Çok incelerim. Ve galiba insanları iyi analiz ediyorum ve bunu anlatırken de zorlanmıyorum. Bu yüzden de çok gerçek verildi duygular, düşünceler… Elbette bu karakterler gerçek hayatta da varlar ama kim bunlar deseniz ben de bilmiyorum. Benim aklımda birikenler ve en çok dikkatimi çekenler bunlardı galiba. Ve onlarca karakter benim dünyamda harmanlanıp, birer karaktere dönüştüler. Zaten kitap yazmak bir dünya yarattıktan sonra orada, o dünyanın kullarını ortaya çıkartıp, onlara birer hayat vermektir. Kaderleri tamamen yazarın elindedir çoğu zaman. Kısacası her yazar yazdığı kitabın Tanrı’sıdır. Ama gerçek Tanrı gibi yoktan var edemiyoruz. Hayattan ve duyup, gördüklerimizden ilham alıyoruz. Kitapta anlatılanların hepsini ben de yaşayabilirim. Herkes yaşayabilir. Belki şimdi, belki önce, belki sonra… Hayat bu! Belki ben de ileride bir gün “Katre” kadar cesur olup, babasız bir çocuk doğurmayı göze alırım eğer şartlarım müsaitse… Evet, bunu yapabilirim…

“ Bu kitabı okuyan kadınların hepsi birer alışveriş canavarı bence…” Ben bir marka sahibi olsaydım, “Fondöten”den temalanırdım çünkü içinde yoğun bir marka kullanımı var. Biliyoruz ki kadınlar alıșveriș yapamasalar bile kıyafetleri, kozmetiği, aksesuarı okuyarak takip etmeyi de

seviyor… Sizce kitabınızın çok kısa bir sürede ikinci baskıya geçmesinin sebeplerinden biri olabilir mi bu? Çok kısa bir sürede çok satanlarda olmak yeni bir yazarın ilk kitabı için nasıl bir duygu? Kesinlikle, ben de bir marka sahibi olsaydım PR çalışmalarımda Fondöten’i ya da şu saatten sonra gelecek olan kitabım Pudra’yı kullanırdım çünkü çok geniş bir kitleye ulaşma imkanı var ve özellikle bu kitabı okuyan kadınların hepsi birer alışveriş canavarı bence… Ve bu yüzden de Fondöten başucu kitabı oldu. Okuyuculardan gelen yorumlarda çok gördüm bunu. Kredi kartı limitlerimiz dolu olduğunda ya da alışverişe çıkacak vaktimiz olmadığında açıp, herhangi bir sayfayı okuyoruz ve o anki alışveriş isteğimizi geçici de olsa bastırıyoruz diyorlar. Bu yüzden de kadın okuyucu çok sevdi sanırım. Bir yazarın ilk kitabının çok kısa sürede çok satanlarda olması ise tarifi imkansız bir mutluluk. Kelimelerle anlatamam bu duyguyu. Yazayım mı? (gülümsüyor!..)

“ Evli erkekle ilişki yaşayan kadının bir iyisi var, bir de kötüsü..” Günümüzde yașanan kadın-erkek ilișkileri hakkında ne düșünüyorsunuz? Kitapta evli erkeklerle ilișki yașayan iki kadın var. Neden bunlardan birini iyi diğerini kötü kadın olarak betimlediniz? “Aldatma ve aldatılma” hakkında ne düșünüyorsunuz? Çoğunluğunu yapay buluyorum. Samimi değil. Zorlama ilişkiler ve çıkarlar üzerine kurulan hayatlar dikkatimi çekiyor. Eziyete dönüşmüş her şey. Paylaşım yok. Adalet yok. Güven yok. Güven olması için sebep de yok zaten. Doğalına bırakılsa keşke… Herkes istediğini yaşasa. Evli erkeklerle ilişki yaşayan iki farklı kadına, farklı bakış açılarına gelirsek eğer… Güzel soru! Gerçek hayatta çok sevdiğimiz bir arkadaşımız evli bir adama aşık olabilir ve biz onun ne yaşadığını biliriz, nedenlerini biliriz ve onun yanında yer alırız. Beklentisizce, sadece sevdiği için o illegal ilişkiyi yaşadığını biliriz. Katre karakteri o kız işte. Seviyor ve yaşıyor, çaresi yok. Yaşayacak ve payına ne düşerse onu alacak. Diğer karakter de evli adamla hırsları için, para için, itibar için, güç için ilişki yaşayan karakter. Gerçek hayatta da sevmeyiz

301


MAG röportaj onu. “Kötü kadın” deriz. Ve bu iki karakter bu şekilde anlatılıyorlar çünkü biz hikayeyi Katre’nin arkadaşının ağzından dinliyoruz. Gerçek hayatta bizim de yapacağımız gibi tarafsız olamayan bir ağızdan dinliyoruz. Belki diğer karakterin bir arkadaşı anlatıyor olsaydı, Katre’yi sevmeyecektik. “Aldatma ve aldatılma” hakkında ne düșünüyorsunuz? Aldatmak? Benim için zor çünkü gereksiz. Eğer aldatacaksam niye beraberim? Bana yetmiyor ki ya da mutlu değilim ki, başka birine ihtiyaç duyuyorum demektir bu. O zaman neden yorayım kendimi ve iki kişi için enerji harcayayım? Biri biter o zaman ve diğeri başlar. Saçma geliyor bana. Aldatılmak da zordur sanırım. Yaşadım mı yani aldatıldım mı bilmiyorum ama bilsem, yani hissetsem ve gerçekliği ortaya çıksa giderim. Büyük konuşmak istemiyorum ama benimle mutlu değilse “bitmeli” derim sanırım.

komik bir şey yaşadığımı fark ediyorum. Ve ağlarken gülmeye başlıyorum. Bunu anlatırken ya da karakterlerime bunu yaşatırken de zorlanmıyorum sanırım. Benim kafamda yarattığım dünya bu. Buradan huysuz sevgilime de mesaj vereyim yeri gelmişken; rahat ol biraz lütfen ve eğlenelim. Gerçekten çok eğlenebiliriz huysuzluk yapmazsan. (Gülüşmeler…) Siz en çok kime gülüyorsunuz? Ben en çok Atilla Özel’e gülüyorum. Hayatımda tanıdığım en komik insan. Ağabeyim diye söylemiyorum, takdir ettiğim bir senaryo yazarı aynı zamanda.

“Eğreti ilişkiler bitmeli! Ayrılsınlar!.. ”

“Sevgilim çok ciddi, O’na komiklik yapamıyorum... ”

Ekși sözlükte sizin için “güzel kadınların da komedi yapabileceğini gösteren” diye yazıldığını gördüm. Kendinizi ne kadar güzel ve ne kadar komik buluyorsunuz? Ben narsistim ve kendimi çok güzel buluyorum. Gerçekten! Hayranım kendime ve bu da başka bir psikolojik sorun olabilir ama bu böyle, yani ben böyleyim ama ekşi sözlükte o cümleyi gördüğümde; “güzel” olmak kısmı değil de “komik” olmak kısmı mutlu etti beni. Gerçekten komik olmak zordur çünkü. Komik olmaya çalıştığınız zaman komik olmazsınız. Sadece zorlama bir sevimsizlik çıkar ortaya. Kendiliğinden, doğal gelişen durumlar komiktir. Ve benim doğalım komik sanırım. Kafamın çalışma şekli komik; düşünme yapım farklı ve kendi kendimle çok eğlenebiliyorum. Kendi içimde yarattığım eğlenceyi de dışa vururken zorlanmıyorum. Harika… Așkın komik halini anlatmak zor mu? Așk komik olabilir mi? Aşk zaten komik bence… Yani en acı dolu görünen aşk bile içinde komedi barındırıyor kesinlikle. Bugün ağlayarak anlattığımız bir aşkın çok komik bir detayını hemen yarın görebiliriz. Hatta iki saat sonra bile ne kadar komik olduğunu fark edebiliriz. Aşk’ı hep acıklı anlatmışlar, hep öyle sanılmış. Halbuki onu nasıl yaşayacağımız bizim elimizde. Ben en zor anlarda bile, ağlamaktan gözlerimin şiştiği anlarda bile aslında ne kadar

302

Ya ben ciddi anlamda deliyim ya da o karakterler hakikaten varlar ve kendi hikayelerini yazdılar. Gerçi bu da benim deli olduğum anlamına geliyor. Sanırım ben o dönemde psikolojik bir sorun yaşadım. Çünkü hala ilginç geliyor Melike’nin bazı yaptıkları bana; bunları ben mi yazdım diyorum. Ve şu ayırma işleri… Herkesi, herkesten ayırdım evet… Olmamışlardı çünkü. Eğreti ilişkilerdi. Gerçi onları da ben yazmıştım ama hoşuma gitmediler. Farklı kombinasyonlar denemek istedim ve daha güzel oldu. Annem buna da kızdı “Niye herkesi ayırdın, niye herkes boşandı” diye ama olmayan bir şeyi zorlamanın anlamı yok, kitapta bile olsa… Gerçek hayatta da yapabilsek keşke bunu. Yanlış ilişkileri bitirip, herkesi mutlu olacağı insanlarla eşleştirsek.

Kitapta en sevdiğiniz karakter hangisi? Neden? Kitabın genelinde sürekli her ilișkiyi parçalayan sonra o parçalardan yeni birer çift yaratan bir anlatımınız var. Ayırmayı niye bu kadar çok seviyorsunuz? Kitapta en sevdiğim karakter “Melike”. Bir de “Selma”. O ikisinin rahatlıklarını seviyorum. Hayatı istedikleri gibi yaşamaları hoşuma gidiyor. Bir de; o ikisi aslında kendilerini yarattılar. Tamam, en başta onları yaratan benim ama belli bir noktadan sonra ikisi de kafalarına göre takılmaya başladılar.

Hep esprili misiniz? Mesela nasıl bir sevgilisiniz? Kitaptaki karakterlerden Zeynep’in Doruk’a așık olduğu gibi “ilk görüște așk” yașadınız mı hiç ya da Katre’nin Mehmet’i sevdiği kadar birini sevdiniz mi? Ciddi olmayı çok başaramıyorum sanırım. Yani espri yapmak için yapmıyorum ama öyle oluyor. Ama galiba komik bir sevgili değilim. En azından şu anki ilişkimde komik değilim. Ya da ben komiğim ama sevgilim çok ciddi olduğu için kendimi frenliyorum. Laf aramızda ben en ciddi tartışmalarımızda bile aslında bir mimiğe, kelimeye ya da harekete takılıp, çok gülüyorum içimden ama ona belli edemiyorum. Komikliği bir tarafa bırakırsak da kuralcı, adil ve vefalı bir sevgiliyim ama “kuralcı” olduğum kısım zorluyor sanırım karşımdakini. Kuralcı derken de olması gerekenleri beklemekten bahsediyorum aslında. Yani zor değil beklediklerim ama sevgilim zor bir adam… Gerçi ben de zorum ve iki zor insanın bir ilişki yaşaması gerçekten kolay değil. Bazen konuşamayacak noktaya geldiğimiz oluyor ve ben yazarak anlatıyorum derdimi. Galiba yazarken ciddi olduğum tek durum da bu. O yazdıklarımı da bir tek sevgilim okuyor zaten sanırım beni komik bulmayan tek insanın o olması da bu yüzden… İlginç bir şey sordun! Kitabı yazdığım dönemde “Zeynep” gibi ilk görüşte aşk yaşamamıştım ya da Katre kadar sevmemiştim


kimseyi ama resmen yazarak çağırdım sanırım çünkü ben Fondöten yazılıp, bittikten sonra yaşadım ilk görüşte aşkı ve o adamı çok seviyorum. Katre’nin Mehmet’i sevdiği kadar. Okuyucular karakterlerin hayatının devamını görmek isteyebilirler.. 2011’de bir devam kitabı yazmayı düșünür müsünüz? Ya da bambașka bir Pınar Özel mi bekliyor bizi? Tüm deliliğimle 2011’de yine varım… Aynen söylediğiniz gibi “FONDÖTEN” okuyucuları, karakterlerin hayatlarının devamını görmek istediler ve “PUDRA”, resmen okuyucu tarafından istendi. Evet, “PUDRA” bir devam kitabı olacak ama başka bir Pınar da çıkacak ortaya bu yıl. Benim içimde birden fazla insan yaşıyor sanırım ve her biri başka bir şey yazmak istiyor. Tek ortak noktaları hepsinin komik olması. Neyse ki çizgiyi orada tutturabiliyorum. “PUDRA”’nın haricinde uzun zamandır yazmak istediğim daha doğrusu aklımda yaşattığım bir hikaye daha okuyucuyla buluşacak. “MASAL GÜNLÜKLERİ” de bu yıl yayınlanacak ve romantizm, duygusallık filan yok Masal Günlükleri’nde… Gerisi sürpriz olsun. Sizce okuyucu kitleniz nasıl oluștu? Bunun için interneti nasıl kullanıyorsunuz? Facebook, Twitter kullanıyor musunuz? Okuyucuların size nasıl ulașmasını tercih ediyorsunuz? Bunlar için bir asistanınız var mı? En keyifli yanı bu işte… Kendiliğinden oluştu. Daha doğrusu internet aracılığıyla gelişti her şey. Milliyet Akdeniz’de var olan okuyucu kitlem yılladır hep yanımdaydı zaten ama yazmaya doyamadıkça interneti de kullanmaya başladım ve özellikle Facebook çok önemli bir araç oldu. Ben yazdım, paylaştım ve beklemeye başladım. Çok beklemem gerekmedi. Önce kendi arkadaşlarım okudular, sonra fısıltı gazetesi devreye girdi ve tanımadığım insanlar gelmeye başladılar. Kendime bir şart koydum ve kimseyi kendim eklememeye; davet gönderenin ben olmamam gerektiğine karar verdim. Böylece kimlerin, nasıl, nereden geldiğini gördüm. Tüm Türkiye’den kadın, erkek ayırt etmeksizin bir kitle oluştu. Şimdi hem kişisel sayfamdaki kişisel olmaktan çıktı artık hem de Pınar Özel’in Not Defteri’nde farklı farklı

kesimlerden yüzlerce kişi tarafından takip ediliyorum ve aramızda inanılmaz bir enerji var. “Siz ne yazdınız diye takip etmekten iş yapamaz hale geldik” şeklinde mesajlar aldıkça mutlu oluyorum. Asistanım şimdiye kadar yoktu çünkü gelen her maile, her mesaja ve yapılan her yoruma benim cevap vermem gerekiyor. Beni okuyan insanlara başka biri aracılığıyla cevap vermek ya da mesajları benim okumayacak olmamın bir anlamı yok. Ama çok yoğun bir dönem yaşıyorum. İki kitap aynı anda yazılıyor. “Fondöten” senaryoya dönüşecek. Milliyet Akdeniz, ilk göz ağrım, devam ediyor. Cafe Ruj’da her hafta yazıyorum ve illa ki Facebook hiç ara vermeyecek. Bu yüzden en azından bana kendimi düzenlememe yardımcı olması ve bazen yazdıklarımı edit etmesi için genç bir arkadaşımla çalışmaya başlıyoruz bu ay.

Ve “Fondöten” beyazperdeye hazırlanıyor!.. Kitapta moda ve alıșveriș ön planda olduğundan eminim ki MAG okuyucuları da bayılacaklardır… Peki, neden cinsellik ön planda değil? Fondöten’i film yapmak için teklifler aldınız mı? Kitapta moda ve alışveriş ön planda çünkü biz kadınların hayatında bu böyle. Cinselliğe gelirsek de; yakışmadı benim karakterlerime cinsellik. Yani elbette yaşıyorlar ama kapı kapanınca yaşayan karakterler oldular. Anlatmamayı ve göstermemeyi tercih ettiler. Bu arada bayılıyorum kendi yarattığım karakterlere söz geçiremiyor oluşuma. Ve evet şu anda “Fondöten” film yapılmak isteniyor ve teklifleri değerlendiriyoruz. Karakterlerimi beyazperdede görecek olmak beni de çok heyecanlandırıyor… Merak ediyorum, evlilik hakkında ne düșünüyorsunuz? Evlenmeyi düșünüyor musunuz? Zor soru… Annem de okuyacak bu röportajı… Ne desem yalan olur ama dergiyi annemden bir şekilde saklamayı başaracaksak eğer evlilik benim için çok önemli değil diyebilirim. Daha doğrusu evlenmiş olmak için evlenmek, hayatı düzene sok-

mak için evlenmiş olmak saçma geliyor bana. Eziyet bence. Bu şekilde yapılan evliliklerin de sonuçlarını görüyoruz. Evlenir miyim? Evlenebilirim. Eğer doğru olduğuna inandığım bir ilişki yaşıyorsam ve belli bir noktadan sonra bu ilişkiyi başka bir şekilde yaşamak, farklı bir isimle devam ettirmek istersek evlenebilirim. Ama illa ki evleneceğim diye bir düşüncem hiç olmadı. Kız çocukları mutlaka en az bir kez “büyüyünce gelin olacağım” demişlerdir ama ben küçükken bile bu cümleyi kurmadım… Son olarak MAG okuyucularına ne söylemek isterseniz? Aşkın en komik hallerini yaşasınlar ve her ne olursa olsun hayatın eğlenceli kısmını yakalasınlar. Ve elbette ki beni okumaya devam etsinler… “Pudra” ve “Masal Günlükleri” ile herkesle yeniden buluşmayı umuyorum… PUDRA’nın ve MASAL GÜNLÜKLERİ’nin ilk röportaj sözlerini sizden șimdiden alabilir miyim acaba? Kesinlikle, Pudra’nın da Masal Günlükleri’nin de ilk röportajları yine MAG’la ve illa ki sizinle… Dedim ya seviyorum sizi… Röportaj: Petek Eskioğlu

303


MAG astroloji

Gerginliklerin ve Büyük Değişimlerin Süreci Şubat ayını polemikler ayı olarak değerlendirebiliriz. Evrensel, toplumsal, insansal sorumlulukların yenilendiği bir süreç... Kimimiz güç kazanacak, kimimiz zorlanacak. Gücün ve zorlukların çekiştiği bir ay olacak bu ay. Yaşamında değişiklik yapmak isteyenler, kendilerini zorlamak zorunda hissedebilirler… Birlikteliklerin, ikili ilişkilerin ve diplomasinin krize girdiği, sorunların ortaya çıktığı bir dönem… Ekonomik krizden çok insanca zorlanmaların bireysel ve toplumsal çekişmelerin başladığı bir ay… 3 Şubat 2011, 13 derece Kova burcunda (insanlığın bir amaç uğruna toplanması) Güneş (ülke, yaşam enerjisi, var oluş), Ay (duygu, toplumsalcılık, korunma, beslenme), Mars (hedef, çatışma, hamle) diziliyor. Kovanın 13. derecesi hak, adalet ve öfkenin birleştiği bir nokta. Bu derece ile birlikte Türkiye saati ile yeniay saatine göre 04.30’da bu konular üzerinde yoğunlaşmamız bizi bir yıl boyunca haksızlıklardan, soğuk yalnızlıklardan koruyabilir.

KOÇ BURCU 21 Mart - 20 Nisan

Koç burcunda doğanlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar en çılgın dönemlerine giriyorlar. Bu dönemde, yaşamda çok zorlanabilecek olanların kendi dengelerini korumalarında ve hedeflerini gerçekleştirmek adına spor yapmalarında ya da yaşamlarında yapmak istedikleri doğrultuda yeni hedefler kurgulamalarında büyük yarar var. Haziran ayında burçlarında kalacak olan jüpiter gezegeninin getireceği korunma ve bolluktan olabildiğince yararlanmalarında yarar var. Bu yıl koç burcunda yeni liderler, dahiler, avukatlar çıkabilir. Gücün, zorlukların, risklerin ve yeni hamlelerin süreci... Dünyanın silkinmeye ve onların önderliğine ihtiyacı var. İkili ilişkilerde, evliliklerde ve aile yaşantısında (eş, baba) sorunlar, gerginlikler çıkabilir. Adil ve yardımcı olmalılar. BOĞA BURCU 21 Nisan - 20 Mayıs

Boğa burcunda doğanlar duygusal yaşamlarında zorlanabilecekleri ve hiç farkına varmadan yavaş yavaş tatsız ve sert ortamlar içine çekildiklerini hissedebilecekleri bir sürece girecekler. Olaylar doğrudan kendilerini ilgilendirmese bile dolaylı olarak etkilenebilirler. Parasal açıdan şubat ayı biraz zor geçebilir. Bazı kıskançlıklar ve baskılar ile karşılaşabilirler. Ancak bu süreç geçici. Temelde rahat ve huzurlu olmaları için ufak tavizler kendilerini zorluklardan koruyabilir. Sevdikleri ile çatışabilirler. Harcamalarına dikkat etmelerinde, aşırıya kaçmamaların304

da yarar var. Meditasyon yapmak ya da ara ara yalnız kalmak onlara iyi gelebilir. Güzel bir bahar onları bekliyor. İKİZLER BURCU 21 Mayıs - 20 Haziran

İkizler burcunda doğanların en verimli oldukları, güzel çalışmalar yapabilecekleri, doğru arkadaşlarla karşılaşacakları bir ay. Şubat ayı boyunca bütün çalışmalarında ve girişimlerinde başarılı olabilecekler. Okumak, yazmak, konuşmak ve çizmek… Merkür gezegeninin tüm güzelliklerinden yararlanabilecekleri bir ay. Yeni fikirler, şanslı beklenmedik fırsatlar karşılarına çıkabilir. Çok çalışmanın ve çok verimliliğin yaşandığı bir sürece giriyorlar. İş arayanların rahatlıkla yeni iş anlaşmaları yapabilecekleri bir süreç. Hareket etmek, eyleme geçmek onları daha iyi günlere taşıyacaktır. YENGEÇ BURCU 21 Haziran - 21 Temmuz

Yengeç burcunda doğanların fazla yaratıcı ve yenilikçi olacakları bir ay. Bekledikleri yenilikler ve fırsatlar karşılarına çıkabilir. Zorluk yaşadıkları alanlarda beklenmedik çözümler ve kolaylıklar bulabilirler. Parasal açıdan son derece şanslı bir dönemdeler. Aşırı harcamaya gitmemelerinde, ileriyi düşünmelerinde ve duygusallığa kapılmamalarında yarar var. Yeni bir gelecek yaratmak ya da yeni fikirler için ideal bir süreç. Yaşamlarını yenileyebilecekleri her türlü imkana sahip olabilecekler. Yengeç burcu için kendilerini doğrulayabilecekleri bir süreç.


ASLAN BURCU 22 Temmuz - 21 Ağustos

Aslan burcunda doğanları son derece duygusal, başarılı, kazançlı bir şubat ayı bekliyor. Ön planda olacakları, güç birliği içinde hissedecekleri ve içsellikleriyle dış yaşamı kolayca birleştirecekleri, maddi manevi zenginleşecekleri bir sürece giriyorlar. Sevdikleri, beğendikleri, hayranlık duydukları insanlarla birlikte olmaları onlara birçok kolaylık sağlayabilir. Güçlerini ve ideallerini birleştirebilecekleri, istediklerini gerçekleştirebilecekleri bir döneme giriyorlar. Şubat ayının 13’ünden itibaren başlayacakları işlerin çok hızlı yol alması söz konusu. Kendilerine ve geleceklerine güvenebilecekleri, dileklerine ve umutlarına yatırım yapabilecekleri bir ay. BAȘAK BURCU 22 Ağustos - 21 Eylül

Başak burcunda doğanlar için son derece verimli ve başarılı bir ay. Çalışmalarında pek çok başarıyı yakalayabilirler. Sadakatin ve dürüstlüklerin güzel sonuçlarını yaşayabilecekler. Pek çok ortamda öncü olacakları, parasal konularda oldukça korunmalı ve bereketli bir ay. Sevdikleri ve aileleri ile birlikte güzel anları paylaşabilecekleri, güzel ortamlarda bulunabilecekleri bir sürece giriyorlar. Şubat ayı boyunca hareketli ve keyifli, neşeli günler yaşayabilecekler. Spor yapmak, yaşamlarına yenilikler katmak onlara şans getirecektir. Yürekleri ile yaşantılarının birleştiği noktaları yakalayabilirler. TERAZİ BURCU 22 Eylül - 22 Ekim

Terazi burcunda doğanlar, duygusal anlardan kurtuldukları çetin bir haksızlık ve yanlışlıklar sürecinden sonra kendi değerlerini yakalayabilecekleri bir döneme giriyorlar. Kendilerini umut ve acının birleştiği bir noktada hissedebilirler. Her şeyin varolduğu, hiçbir şeyin yapılmadığı bir süreç olabilir. Kendilerine ve yaptıkları işe olan inançlarını yitirmedikleri takdirde pek çok başarıyı yakalayabilirler. Disipline olmak gerekirse tek başına birçok yükümlülükleri taşımak onları büyütecektir. Geçmişin tecrübelerini bugünün bilgeliğine çevirebilirler. Acıyı bala dönüştürebilirler. Hassas ve duygusal olmamalarında yarar var. Parasal konularda zorlanabilecekleri bir ay. Harcamalarına dikkat etmeleri onları daha ileriki aylarda koruyacaktır. Sevgiden çok güven duygusu ön planda olmalı. Uzun vadeli işlerin yükümlülüğüne girebilirler. Bir nevi olgunluk çağına, bireysellik çağına girdiklerini söyleyebiliriz. AKREP BURCU 23 Ekim - 22 Kasım

Akrep burcunda doğanlar şubat ayı boyunca olası engellerin farkına varabilirler. Engelleri disiplinli bir biçimde aşılabilecekleri ve uzun soluklu projelerde başarılı olabilecekleri bir dönem. Parasal açıdan günlük harcamalardan, kolay kazançlardan uzak durmalarında yarar var. Sorumlulukların ön planda olduğu bir süreçteler. Çok fazla riske girmemeliler. Yeraltı kaynakları ve toprak zenginlikleri ilgi alanları olabilir ve bu konularda kar elde edebilirler. İnançları ve umutları her zaman onlara yardımcı olacaktır. İnandıkları sürece hiçbir zorluk onları engelleyemez. Yanlış anlaşılmamak için kendilerine ve ilişkilerine özen göstermelerinde, kendi değerlerine sahip çıkmalarında yarar var. Haksızlıklarla mücadele edebilecekleri bir ay. Yorgunluklara dikkat. Yaşamı dokur gibi tek tek, ince ince ele almalı ve sabırla değerlendirmeliler.

YAY BURCU 23 Kasım - 21 Aralık

Yay burcunda doğanlar son derece hülyalı ve duygusal bir aya giriyorlar. Duygularında aşırıya kaçmamalarında yarar var. Yeni ilişkiler, ani kopukluklar ve beklenmedik tanışıklıklar karşılarına çıkabilir. İyi düşündükleri ancak iyi ifade edemedikleri bir dönemde olabilirler. Başkalarını dinlemek onlara pek çok çözüm getirebilir. Bazı gezilerin iptal olması ya da zorlu geçmesi söz konusu olabilir. Kardeşler arasında kopukluklar ya da sorunlar gündeme gelebilir. Çok hoş ortaklıklar, iş anlaşmaları karşılarına çıkabilir. Ortak çalışmalarda başarılı olabilirler. Yayın hayatında olanlar haksızlıklarla karşılaşabilirler. Aykırı düşünceler değer kazanabilir. Aykırılık ve uçukluk kendilerine yakışabilir. OĞLAK BURCU 22 Aralık - 20 Ocak

Oğlak burcunda doğanları son derece gergin ve önemli bir şubat ayı bekliyor. Değişimler, yüzleşmeler ve farklı yapılanmalar söz konusu olabilir. Kendi güçlerini ve yaşamlarını yeniden keşfedebilecek pek çok fırsat karşılarına çıkabilir. Üst düzeyde yönetici olanlar bütün dünyanın sorumluluğunu kendi üstlerinde hissedebilirler. Sevdiklerine ve ailelerine güvenmelerinde yarar var. Yüreklerinin sesi onları olası zorluklardan ve sakıncalardan koruyabilir. Duygularının en fazla önem kazandığı bir ay. Rüyaları ciddi bir yol gösterici olabilir. Gerçek aşkı bulabilecekleri bir süreç başlıyor. Kıskançlıklara ve geçiciliklere kapılmamaları onları daha doğru sevgilere götürebilir. Gerçeklerle yüzleştikçe kendi güçlerini ve derinliklerini keşfedebilirler. KOVA BURCU 21 Ocak - 20 Șubat

Kova burcunda doğanlar kendi ilgi alanlarında en üst noktayı tutturabilecekleri bir aya giriyorlar. Şubat ayı boyunca göz önünde olabilirler. Tıpkı parlak giysilerini giymiş, gururlu, kendinden emin silahşörler gibi dolu dolu bir ay geçirebilirler. Parasal konularda çok şanslı ve bereketli bir aya giriyorlar. Ufak tefek haksızlıklar olsa bile girişimlerinde başarıyı yakalayabilirler. Değerleri, sevdikleri ve sevenleri açısından son derece keyifli bir ay. Yalnız kalmamalarında, zamanlarını sevdikleri ile birlikte geçirmelerinde yarar var. Pek çok sürpriz ve hediye gündeme gelebilir. Yıl boyunca kişisel başarılarını tadabilecekleri bir süreç başlıyor. Birliktelikler, ortaklıklar şans getirebilir. BALIK BURCU 21 Șubat - 20 Mart

Balık burcunda doğanlar yaşadıkları pek çok değişiklikler sonucunda daha rahat, huzurlu ve güvenli bir döneme giriyorlar. Şubat ayı boyunca kendi ideallerini gerçekleştirebilir, girişimlerinde, disiplinli çalışmalarında başarıyı yakalayabilirler. En fazla korundukları ve kendi değerlerini korudukları dönem bu dönem. Parasal açıdan pek çok kazanç karşılarına çıkabilir. Öngörülerinin doğrulandığı, sevdiklerinin değerini anladıkları bir süreç başlıyor. Varlık ve disiplin değerlerine değer katabilir. Yazan: Francine Sevda Dorkip astrosevda@gmail.com 305


MAG alışveriş

da anın dört bir yanın vgililer günü” düny “Se n ola nü gü li em ön rprizler yapıyor, Sevgililer için yılın en mutlu etmek için sü ini ler bir bir er ilil tlanıyor. Sevg hediye seçenekleri her yıl “sevgiyle” ku nlar, farklı ve güzel na rla zo e ind im seç diye hediyeler alıyor. He lere sunuyoruz. Seçeneklerimizi” siz iye ed “H el öz a ay arayanlar için bu

Assortie sevgililer gününe

özel olarak hazırladığı birbirinden farklı birçok çeşitle her zevke hitap edecek ürünlerini sizlerin beğenisine sunuyor…

Calvin Klein giyimin ya nı sıra akse-

suar ve çantada da iddialı . Kaliteli ürün yelpazesiyle birbirinden güzel çantalar Calvin Klein mağazaları nda…

şıklıkla anında, istediğiniz

i günün her y a sunan Jimmy Ke Jimmy Key sizler alternatifini bir arad çok hediye buluşturuyor. Pek varın…. ile şıklığın keyfine

Mutluluğa giden s lezzet Patiswis

Chocolatier

sevgililer gününde anlam kazanıyor. El

ove saatleri

unisex Ice-L Ice-Watch’ın sevgililer için tasarladığı neğine sahip. her zevke hitap eden 4 farklı renk seçe 306

Erkek giyim sektörünün öncü giyim markası Kiğılı hem spor hem de klasik geniş ürün yelpazesiyle şıklığına özen gösteren erkeklerin beğenisine sunuluyor.

arı yapımı özel çikolatal ile sevgililer gününe ığı özel olarak tasarlad zi ini vg çikolataları se tatlı dile getirmenin en yolu…


i ekib m ı r asa all t “Kalp” ulan p o T an ur luşt nü fınd tara ptiye o iler Gü l e i s kon all Sevg onu”, p iy “To Koleks ğerli e l e Öz inden d mış r i tıl birb la yara göz r la a taşl mlarıy ı . r tasa ştırıyor a kam

Yeșil mağazalarında hepsi birbirinden şirin birçok renkte olan ev terlikleri tam size göre…

Bu yıl Movado’nun erkeklere özel olarak hazırladığı “Movada Luno” sevgililer gününde alabileceğiniz en özel hediyeler arasında yer alıyor.

Nezih Kitape vi’nde

sevgililer günü fırsatları ile binlerce çeşit ürünü bir arada bulabi lirsiniz…

a barındıran mları bir arad rı sa ta k şı ve rklı nek var. Birbirinden fa re birçok seçe gö se ke er h e e’d

Oi Art

iniz olsun ya Sevgililer Gününde sevgil ı”yla başınızı da olmasın, “sevgili yastığ yabilir, sizi yumuşak bir omuza yasla lun verdiği sarmalayan şefkatli bir ko Farklı hediye güvenle uyuyabilirsiniz. nistiyorum.com’u seçenekleri için bunlarda ziyaret edebilirsiniz.

Stork’s Mücevherat Sevgililer Günü için herkesin beğenisine hitap edebilecek kalp şeklindeki kolye tasarımı ile hem klasik hem de modern tarzı bir arada yansıtıyor…

Özgün tasarımlardan oluşan hediye seçenekleri ve % 50’ye varan indirimli ürünleriyle Stefanel mağazaları, sevdiğini mutlu etmek isteyenlere avantajlı alışveriş fırsatı yaratıyor.

307


MAG fihrist ANKARA Alışveriş Merkezleri Ankamall 541 12 12 Ankuva 266 53 41 Armada 219 13 17 Arcadium 241 15 00 Atakule 440 77 01 Bilkent Center 266 05 16 Cepa 219 64 04 Galeria 235 04 61 Gordion 233 70 00 Karum 467 15 47 Kentpark 444 7 477 Mesa Plaza 241 59 93 - 94 MinaSera 240 70 70 Optimum 280 60 10 Panora 490 58 56 Via Life 219 14 24 Barlar Hok’s İran Cad. No:27/2 Çankaya • 428 82 82 Jazz Bar Bilkent Otel ve Konferans Merkezi içi - Bilkent 266 46 86 Manhattan Üsküp Cad. No:7 Çankaya • 427 62 63 Murphy’s Ankara Hilton SA Tahran Cad. No:12 Kavaklıdere • 466 00 54 Salata Mesa İş Merkezi No:51 Çayyolu • 241 12 01 Reşit Galip Cad. No:57 GOP • 446 34 52 Shot&Bite Park Cd. Alımcı Park Villaları No:3/2 Çayyolu 241 41 93 Taps Park Caddesi Alımcı Pak Sitesi 4/Çayyolu 240 23 90 Tapas Tunalı Hilmi Cad. No:87 - GOP • 428 35 62 The Ambassador Bar Yıldızevler Mh. Jose Marti Cd. No:2 Çankaya 409 34 47 The North Shield Pub Güvenlik Cad.No:111 A.Ayrancı • 466 12 66 Café & Restoranlar Akdeniz Mutfağı Bilkent Otel ve Konferans Merkezi içi - Bilkent 266 68 14 Balıkçıköy Fahri Abay Kunanbay Cad. (Bilir Sk.) Kavaklıdere 466 04 50 Big Chefs Çayyolu • 242 01 77 Filistin Sk. No:21 GOP • 426 88 14 Çukurambar • 220 22 01 Cafe Des Cafe Tunalı Hilmi Caddesi 83/A • 428 01 76 Cafe Kahve Uğur Mumcu Cad. No:12 GOP • 446 20 51 Cafemiz Arjantin Cad. No:19 GOP • 467 79 21 Café Swiss Jose Marti Cad. No:2 Çankaya • 409 34 44 Çadır Kebap Eskişehir Yolu Varan Turizm Yanı • 286 13 62 Çakıl Cafe Silahtar cd. No:10 Gazi Mh. • 221 36 66 Casita Filistin sk. No:41/3-4 Çankaya • 466 21 00 Eat’n Joy Filistin Sk. Nenehatun Cd. No:73 GOP•447 11 02 Çukurambar • 220 11 01 Etrak Restoran Turan Güneş Bulvarı 708.Sok. 14/B Yıldız • 442 03 03 Ette Minasera AVM Zemin Kat Çayyolu •240 03 30 Simon Bolivar Cad. No:1/8 Çankaya •439 02 01 Fige Restoran&Cafe&Bar Abdullah Cevdet Sokak No:15 Çankaya 438 07 21 Flat Cafe Tunus Cad. No:54/A-B Kavaklıdere • 466 63 11 Arjantin Cad. No: 28 Çankaya • 428 00 00 Günaydın Et Arjantin Caddesi Attar Sk.No:6 GOP • 466 76 66 Italic Cafe – Brasserie - Bar Bestekar Sk. 65/1 Kavaklıdere • 426 30 17 Kefaluka Tunalı Hilmi Cad. Bestekar Sok. No:49/B Kavaklıdere • 426 66 46 www.kafaluka.com Kitchenette Filistin Caddesi No: 22 G.O.P • 447 67 48 Komşu Farabi sokak No:32 Çankaya • 426 15 66 Köşebaşı Restaurant Kuleli Sk. No:32 GOP • 446 59 59 Kuki+ Filistin Sk. No:4 GOP • 427 14 00 Eskişehir Yolu 7.Km • 219 66 88 Yenimahalle • 397 90 10 Kukla Kebap 1. Sk. No:21/A Balgat • 285 30 30 Kyma Bilkent Ankuva AVM • 266 53 73 Las Chicas XL Park Caddesi No:3 Çayyolu • 242 16 46 Makkarna Reşit Galip Cad. No: 89/2 GOP • 436 80 88

308

Mickey’s Arjantin Cad. No: 17 / A GOP • 466 43 26 Meandros Kuleli Sk.No:28/B GOP • 437 33 55 Meet Nenehatun Cad. No: 75 GOP • 447 11 48 Mezzaluna Turan Emeksiz Sk.No:1 K.dere • 467 58 58 Ankuva No:2 Bilkent • 266 13 59 MidPoint Panora İş Merkezi 72/74 Oran • 490 72 15 Mocaco Coffee 3. Cadde No: 5/A Bahçelievler • 215 97 97 Ninda Cafe Tunalı Hilmi Cad. No:106/1 Çankaya 428 17 17 Niki Restoran& Bar Güniz sok No:42 (Divan Oteli içi) Kavaklıdere 466 00 48 PaperMoon Tahran Cad. No: 2 Kavaklıdere • 428 73 73 PepperMill Bahçelievler 4.Cad. No:159 • 222 99 33 Piano Restaurant Club Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu Çetin Emeç • 284 46 46 Portobello Filistin Cad. No: 28 G.O.P •448 12 05 Rafine Restaurant İran Cad. No:35 GOP •465 05 05 Robert’s Coffee Kentpark Kentpark AVM Zemin Kat No: 164•219 91 31 Quente Filistin Cad. Kader Sk. 34/A G.O.P 428 36 26 - 428 22 21 Quick China Uğur Mumcu Sokağı No:64/B GOP • 437 03 03 Park Cad. No:1 Çayyolu • 242 25 15 4.Cd. Bilkent Center No:3/37 Bilkent • 266 30 00 Salus&Court 1.Cadde No:1 Bilkent • 266 42 00 Schnitzel Tahran Cad.no:5 Kavaklıdere 468 54 00 Shisha Cafe 33.Cad. No:2-55 Çukurambar • 284 40 44 Söğütlü Bahçe Eskişehir Yolu 7. Km • 286 30 96 Spr Pub & Restaurant Ahmet Taner Kışlalı Mh. Park Cd. No:32/1 Çayyolu • 240 34 44 Sushico Chinese-in-Town Arjantin Cad. Attar Sk. No:10 GOP • 426 25 26 Panora AVM - Oran • 490 27 27 Şahhane Söğütözü Cad. No:10 Söğütözü • 287 99 99 Şanlı Edessa Emek Mah. 8.Cad. 60/12-13 Emek•222 83 83 Atatürk Blvr. 241/A Kuğulu park içi • 468 78 50 The House Café Nenehatun Cad. No: 74 G.O.P • 446 46 88 Tike Park Cad. 15-B Konutkent • 241 00 92 Billur Sk. No17/A Kavaklıdere • 426 01 41 Timboo Cafe Panora AVM No:182/81 Oran • 490 62 22 Kentpark AVM 1.Kat No:164/42 • 219 97 79 Tribeca Filistin Cad. GOP • 490 51 85 Trilye Reşit Galip Cad.Hafta Sk. 11/B GOP • 447 12 00 Tunalı Balıkçısı Tunalı Hilmi Cad. 106/5 Çankaya • 426 27 28 Üst Kat Tunalı Hilmi Cad. 114/K • 468 6911- 426 01 37 Waffle Corner Arjantin Caddesi GOP • 427 10 41 Wall Park Cad. No:15/1 Çayyolu • 241 14 14 Wine House Arif Nihat Asya Sk.No:37 Oran • 490 86 74 Wienerwald Uğur Mumcu Cd. 56/5 G.O.P • 436 06 06 Yosun Balık Evi İran Cad. No:27 Kavaklıdere • 468 39 45 Kuaför & Güzellik Salonları Alegria Güzellik Merkezi İran Cad. No: 15/7 Kavaklıdere • 427 78 79 Bahar Güzellik Merkezi Angora Cd. No:50 (Dominos Pizza Üstü) Beysukent • 236 15 30 Betty Güzellik 8. cadde 37/3 Ümitköy • 235 56 05 Beauty Life Wellnes Club Tunalı Hilmi Cad. 81/3-5 Kavaklıdere www.beautylifewellnesclub.com • 468 09 09 Bilkent Kuaför Ufuk İş Merkezi N.14 Bilkent 3.Etap • 266 3324 Bora Işık Kuaför Çankaya Caddesi 2/1 Çankaya • 440 01 16 De Lafayette Kuaför Angora Cad. No:162 Beysukent • 235 60 28 Derya Çoban Ayak Sağlığı Merkezi Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Sk No:53/A Yıldız • 441 91 94 - 441 96 70 www.batiktirnak.com Dez Kuaför Tunalı Hilmi Cad. Büklüm Sk. 48-4 Kavaklıdere 426 71 64 - 426 65 66 Dios Kuaför Bilkent plaza A3 Blok No:7 Bilkent • 266 04 91 Epilaform

Tunalı Hilmi Cd. Bülten Sk. No:4/3 • 467 07 07 FIX Kuaför Ankuva AVM No: 59 - 266 54 70 Kazakistan Cad. No: 10/A Emek - 223 64 34 İran Cad. 17/B - 427 16 56 Ürdün Cad. 48.Sk. Ceyko Sitesi No:7/C 491 52 88 Tunalı Hilmi Cad. Binnaz Sk. No:1/1 • 426 71 31 Flavius Estetik ve Güzellik Merkezi Tunalı Hilmi Cad. No: 114/27 Kavaklıdere 466 28 22 Galerya Kuaför Bilkent 1.Cad. Bilkent Otel İçi 266 46 86 (Dahili 512) Güvenlik Cad. Defne Sk. 10-A Aşağı Ayrancı 427 17 85 Hera Med Güzellik Merkezi Şair Nedim Sk. No: 2/1 Çankaya • 439 29 89 İsmail Acarsoy & Allegro Türk Japon Vakfı C Blok 2/A Oran • 433 16 33 Nenehatun Caddesi No: 55 G.O.P • 446 1 999 Jaklin Kuaför Kuveyt Cad. No:6/C Kavaklıdere • 427 89 85 Jasmine Güzellik Merkezi Yıldızevler Mah. 34. Sk. No:36/B D10 Çankaya 440 18 08 Kent Güzellik Merkezi - Koz Kuaför Abidin Daver Sk. No: 26/A-B-2 Çankaya 438 60 40 Kulis Erkek Kuaförü Uğur Mumcu Cad. 98/1 GOP • 447 72 00 4. Cad. 65/B Yıldız • 438 03 03 Lazerlife Güzellik Merkezi Ziya Gökalp Cad. 12-4 Kızılay • 430 00 34 Nill’s Güzellik Salonu Angora cad. No: 54 Beysukent • 235 77 45 Mayra Lazer Epilasyon Estetik Merkezi Uğur Mumcu Caddesi Koza Sokak 118/13 G.O.P 446 17 00 - 437 24 67 MC Sağlık Güzellik Merkezi Uğur Mumcu Cad. Kuleli Sk. No: 89/8 GOP 448 18 08 MG Beauty Studio Ankuva İş Merkezi Üst Kat No:62 Bilkent 266 50 58 New Park Hair Design Ahmet taner kışlalı Mah. İmaj-özçelik işhanı 94-D2 (teb otel karşısı) • 242 21 06 Paris Kuaför Filistin Caddesi No:7 GOP • 467 27 77 Panora İş Merkezi Oran • 491 98 21 Red & White İran Cad. No:33/1 GOP • 466 15 45 Mesa Plaza No:33 Çayyolu • 241 26 00 Bilkent Marks&Spencer • 266 22 25 Bilkent Otel Bilkent • 266 22 46 Maltepe Park AVM Maltepe • 232 06 26 SOS Clinic Tunalı Hilmi Cad. Kuğulu İşhanı B Blok Kat 5 No: 123/166-167 Kavaklıdere • 468 58 81 Sosyete Kuaför Filistin Cd. Kader Sk. No:9/2 GOP • 428 29 92 SVM Clinic Uğur Mumcu Sokağı No: 3/3 GOP • 436 76 76 Şahika Kuaför Abidin Daver Sk. No:4/19 Çankaya • 438 92 83 İstanbul Yolu Carrefour No:B-34 Batıkent 278 51 20 Toni&Guy Cepa AVM • 219 59 19 Touchup Clinic Mahatma Gandhi Cad. No: 34/A GOP 447 66 90 Woolt Kuaför Abay Kunanbay Cad. No:4/4 Tunalı Hilmi Kavaklıdere • 466 10 60 8.cd. No:61 Çayyolu/Ümitköy • 236 22 01 Zen Kuaför Hoşdere Caddesi No:184/A Çankaya • 438 61 94 - 95 Kitapçılar Bağdaş Kitabevi Tunus Cad. No. 65/ C Kavaklıdere • 427 01 81 BAX Kitabevi Karum 1.Kat No: 21/140 Kavaklıdere 427 80 53 Bıçakçılar Kitap Bestekar Sok: No: 35/1 Kavaklıdere • 467 81 56 Bilimsel Eserler Tunalı Hilmi Cad. 74/10 Kavaklıdere • 426 40 95 Dost Kitabevi Karanfil Sk. No: 29/4 Kızılay D&R İran Cad: No:7 Kavaklıdere • 426 50 06 İmge Kitabevi Konur Sk. No: 43/A Kızılay • 417 01 37 Remzi Kitabevi Armada A.V.M Eskişehir Yolu • 219 11 12 - 13 Saatçi & Kuyumcular 1001 Gece Mücevherat Tunalı Hilmi Cad. No:83/F Çankaya • 467 04 51 Altınçizgi Anafartalar Cad. 26/58 Ulus • 310 20 10 Ankamall AVM No: ZK-12 • 541 15 01 - 02 Tunalı Hilmi Cad. No: 88/4 Çankaya•426 44 55 Ariş Karum Karum AVM No:102 GOP • 426 27 61 Aykach Saat Turan Güneş Bulvarı 19/A Yıldız • 440 64 64 Beril Pırlanta

Anafartalar Cd. Kütükçüoğlu İşhanı 47/55 Ulus • 310 65 00 Beyza Mücevherat Atatürk Blv. Büyük Çarşı Giriş Kat No:67/110 •433 16 33 Damra Pırlanta ANKAmall A.V.M. No:5 K:Zemin D:5•541 21 41 Tunalı Hilmi Cad. No:123 K.dere • 468 03 06 Gamilo Alyans Anafartalar Cadddesi Sarraf Han No:55/9 Ulus 312 47 97 - 310 10 13 www.gamilo.com Gezay Karum AVM No:108 Kavaklıdere • 466 21 48 Gilan Arjantin Cad. No: 12/ 1 GOP • 417 53 40 Hami Kuyumculuk Karum İş Merkezi No:78 Kavaklıdere • 467 48 44 Karya Mücevherat Karum AVM No: 21/112 GOP • 427 60 80 Keops Armada AVM No: 65 • 219 11 88 Minyon T.Hilmi Cad. 123/52 Kavaklıdere • 427 52 96 Modern Alyans Karum AVM No: 21/29 GOP • 427 60 04 Penez Karum No: 24-25 Kavaklıdere • 467 96 57 Pırlant Panora A.V.M. No:179 • 491 29 00 Cepa A.V.M. Z.38 • 219 61 33 Recep Collection T.Hilmi Cad. 123/18 Kavaklıdere •467 58 08 Safir T. Hilmi Cad. 112/ B Kavaklıdere • 467 50 21 Uğurlu Mücevherat Atatürk Blv. No:105/A Kızılay • 433 47 39 Anafartalar Cd. No:22/C Ulus • 311 94 98 Atölye: Anafartalar Cad. Papatya Sk. 2-9 Ulus 310 57 93 Zen Diamond Panora AVM 182/104 Oran • 490 15 44 Butikler Akay Gelinlik Filistin Cad. Kader Sk. No:9/3 GOP • 428 31 38 Aliye Gelinlik Filistin Cad. GOP • 437 20 69 B&B Ankuva AVM No: 43 Bilkent • 266 74 45 Beyaz Butik Tahran Cad. No: 7/5 Kavaklıdere • 467 37 70 Bianca Neve Angora Cad. Beysupark Yaşam Merkezi No:209/3 • 225 37 08 Butik E’s Angora Cd. No:162 • 236 37 78 Dai Gelinlik Rabat Sokak No:27/8 G.O.P • 446 50 28 Glamour Boutique Karum AVM No:21/22 Kavaklıdere • 466 22 61 La Diva Boutique Karum AVM No:21/34 Kavaklıdere • 467 51 78 Lanvin Çankaya Cad. No:22 Çankaya • 439 34 94 Mocassini Armada Armada AVM. No:96 Söğütözü • 219 12 22 Panora AVM.182/97 Oran • 490 65 05 Önel Butik Abay Kunanbay (Bilir Sk.) Cd.No:8/A Kavaklıdere 427 56 89 - 427 59 87 PIEL Butik Filistin Cad. 9/B Gaziosmanpaşa • 467 90 10 She-Da Filistin Cad. 19-9 G.O.P • 446 32 87 Şaşaa Butik Arjantin Cad. 34-A GOP • 467 61 63 Pastaneler Angora Turan Güneş Bulv. No: 42 Yıldız • 438 33 62 Coccinella Pasta Evi Kişinev Cad. No: 5 Yıldız • 438 34 24 Angora Cad. 206/4 Beysukent • 225 4045 Funda Kuleli Sk. No: 91 /A GOP • 436 4656-446 2824 3222.Cad. No:55/18 Karina Plaza Yaşamkent Aşti Alt Kat No:12 Söğütözü • 224 09 07 Funda Classy Kuleli Sok. No:46/2 GOP • 447 0031 Mado Hoşdere Cad. No:224 • 440 00 91 Turan Güneş Bulvarı 44/B • 4401122 Neli Pastanesi Ceyhun Atıf Kansu Cd. Bayraktar İş merkezi No:114 G Blok 12 Balgat • 473 84 84 Palet Pastanesi Ferit Recai Ertuğurul Cad. No: 2 Oran 490 29 29 - 490 29 50 Filistin Cad. Horasan Sk. 2/B GOP •437 20 21 Serender Simon Bolivar Cad. 10/A Çankaya • 439 86 56 Sinemalar AFM Sinemaları CEPA AVM • 444 12 36 Migros Akköprü • 541 13 33 Ankapol Kızılırmak Sk.No: 14 Kızılay • 419 39 59 Armada Sinemaları Armada Söğütözü • 219 16 00 Ata On Tower Atakule Çankaya • 441 14 14


Cinebonus Gordion AVM - Ümitköy • 236 70 77 Arcadium AVM Çayyolu • 241 12 41 Panora AVM Oran • 490 14 77 Spor Merkezleri 4Springs Pilates Ahmet Taner Kışlalı Mh. Angora Cad. Çayyolu • 242 18 18 Ankara Şehir Kulübü Uğur Mumcu Cad. No:88 G.O.P • 446 17 27 Base Life Club Beysupark No:209/10 Çayyolu • 225 41 43 Before&After Yaşam Merkezi Cezayir cad. No:12/B Çankaya • 442 34 64 Bodysoul Pilates Boğaz Sok 25-1 G.O.P • 467 67 80 Curves Park Cad. 17/4 Çayyolu • 242 22 96 Ennfit Family Sports Club Meksika Cad. No:50 Ümitköy • 235 29 00 Fenerbahçe Spor Kulübü Hacılar Mahallesi 1262. Sokak No:7 İncek - Gölbaşı •460 19 07 Grenada Life Ümitköy 1.Cad. No:22 • 236 40 62 - 72 Jass Junior Academy Aşağı Dikmen Mah. 571 Cad. No: 26 Oran 490 55 85 Joya Health Club Güzeltepe Mah. 747 Sok. No: 3-B 105 Çankaya 408 22 22 Mars Athletic Club Turan Güneş Blvr. Panora AVM Oran • 490 14 77 Most Life Club Kentpark AVM Kat: -1 • 219 92 99 Oranium Sports Türk Japon Vakfı Ferit Recai Ertuğrul Cad. Oran 491 74 97 Power Plate Studio Koza Sk. 85/3 G.O.P • 446 36 11 RenewaClub Reşat Nuri Sk. No: 52 Çankaya • 441 02 02 Silky Spa Bilkent 1.Cad 06533 Bilkent • 266 22 33 Sportif Yaşam Kulübü Çukurambar:33 Cd. No:1/1 Bagi’s Plaza 285 48 78 Çayyolu:Eskişehir Yolu Prestij Konutları 364/1 Çayyolu • 236 39 00 Sports International Bilkent 1.Cad. • 266 71 00 United Clubs Zirvekent:Birlik Mh. 5 Cd. No: 48 Çankaya • 495 47 90 Konutkent:Safranbolu Cad. No:12 Konutkent 2 Çayyolu • 240 11 71 Hastane & Klinikler Bayındır Hastanesi Eskişehir Yolu Söğütözü • 287 90 00 Estetik International İran Caddesi 2/3 Kavaklıdere •444 77 07 HRS Hastane Güneş Sk. No:14 Çankaya • 457 66 00 Med Lazer Kızılırmak Mah. 48 Cd. No:16-1 Çukurambar 467 69 69 Özel Bütünsel Sağlık Polikliniği Arjantin Cad. 17/8 G.O.P • 467 26 26 - 427 0505 Oteller Aktif Metropolitan Otel Oğuzlar Mah. 48.Sk. No:28 Balgat • 295 45 45 Ankara Etap Altınel Otel GMK Bulvarı No: 151 Tandoğan • 231 77 60 Ankara HiltonSa Hotel Tahran Cad. No :12 Kavaklıdere • 455 00 00 Argentum Hotel Arjantin Cad. Borazan Sk. 11 GOP • 426 46 56 Barcelo Altınel G.M.K Bulvarı No: 151 Tandoğan • 231 77 77 Bilkent Otel&Conference Center Bilkent 1.Cad Bilkent • 266 46 86 Dedeman Hotel Akay Cad. Büklüm Sok. No:1 • 416 88 00 Crowne Plaza Mevlana Bulvarı No:2 Akköprü • 303 00 00 Divan Çengelhan Tarihi Ankara Kalesi - Sutepe Mah. Depo Sokak Güzergahı No:1 Ulus•309 68 00 Çukurhan Tarihi Ankara Kalesi Necatibey Mah. Depo Sk. No:3 Ulus • 306 64 00 Divan Otel Tunalı Hilmi Cad. Güniz Sk. No: 42 • 457 40 00 Hotel Midi Karyağdı Sk. No:40 Çankaya • 409 64 34 Hotel Monec Esat Özoğuz Sk. No:5 06450 Oran • 491 30 30 Hotel Samm Bistro Uğur Mumcu Cad. no:19 G.O.P • 447 90 00 Hotel Yeni Sanayi Cd. No:5/B Ulus • 310 47 20 Limak Ambassadore Otel Boğaz Sokak No: 19 Kavaklıdere • 428 48 48 Mega Residence Tahran Cad. No:5 Kavaklıdere • 468 54 00 Niza Park Hotel Cinnah Cad. Farabi Sk. N.36 Çankaya•4680500 No:19 Boutigue Hotel Birlik Mh. 457. Sk. No:19 Çankaya • 495 00 00 Ramada Otel

Tunalı Hilmi Cad. No:66 Kavaklıdere • 428 80 00 Rixos Grand Ankara Atatürk Bulv. No:183 Kavaklıdere • 410 55 00 Sheraton Ankara, A Luxury Collection Noktalı Sk. Kavaklıdere • 457 60 00 Swiss Otel Ankara Yıldızevler Mah. Jose Marti Cd. No: 2•409 30 00 Kumaş & Hazır Giyim Allen Edmonds Çankaya Cad. 10/A Çankaya • 4414373 Arezzo Karum İş Merkezi No:70 Çankaya • 427 81 62 Panora AVM 1.Kat No:158 • 490 93 03 Ayhan Sümer Ziya Gökalp Cad. 14-A Kızılay • 430 56 16 Baget Çorap Tunalı Hilmi cad. 114/F Kavaklıdere • 467 20 36 B&G Store Arjantin Cad. Attar Sk. Kent Sitesi C Blok No:36 GOP • 426 75 67 Ankamall AVM KB-02 • 541 22 55 Panora AVM No:1821 K:1 D:188 •491 13 51 Bağzıbağlı İran Caddesi No:25 Çankaya • 466 87 70 Carnaby Ziya Gökalp 20/B Kızılay • 434 41 33 Dericizade İzmir Caddesi No:11 Kızılay • 230 20 40 Dolls&Boys Galleria AVM No:43 Ümitköy • 235 75 99 Dolls&Boys Galleria AVM No:43 Ümitköy • 235 75 99 Duygu Gelinlik Hoşdere Cad. No:138/A Y.Ayrancı • 441 92 25 G. Parla Moda Evi Tunalı Hilmi Cad. 110/1 Kavaklıdere•467 20 75 Hafize Ayık Moda Evi Arjantin Cad. 5/4 G.O.P. • 466 50 96 Journey Y.Öveçler Mah. 5.Cad. 127. Sk. No:10 Balgat • 473 0078 Lanvin Çankaya Cad. No:22 Çankaya • 439 34 94 La Pasion Angora Bulv. Beyköy Sitesi No:44 Beysukent • 235 4805 Nü Çamaşır Anadolu Bulv. 2. Cad. ATB İş Merkezi G Blok No:168 Macunköy •397 73 57 Önel Tekstil Güniz Sk. No:21/A Kavaklıdere 426 24 02 - 426 24 09 Ev Tekstili & Dekorasyon & Mobilya Abdullah Torun Mobilya Muradiye Sok. No:18/11 Siteler • 348 75 63 349 15 93 www.abdullahtorunmobilium.com Asaş Mobilya Karacakaya Cd. No:72 – No:157 Siteler • 394 40 04 - 350 02 06 Aydın Mobilya Merkez: Koçak Sk. No:49 Siteler • 348 89 37 Şube1: Karacakaya Cad. 101 Siteler • 348 18 20 Şube2: Uğur Mumcu Cad. 59 GOP • 446 84 37 Şube3: Uğur Mumcu Cad. 75 GOP • 446 00 61 Boyut Office Karacakaya Cad. No:38 Siteler • 351 95 95(pbx) C&K Mobilya Karacakaya Cad. No:89 Siteler • 351 79 84 – 85 Cinisli Cepa Alışveriş Merkezi • 427 77 23-24 Panora Alışveriş Merkezi • 492 06 96 City Home 4.Cad No: 52 Yıldız •441 99 20 E&G Mobilya Farabi Sk. No: 9/1 Çankaya • 428 01 51 Erbazlar Siteler Showroom: Koçak Sk. No:30 • 349 19 19 Güreller Uğur Mumcu Cd. No:49/A G.O.P • 437 51 56 Home Sweet Home Kentpark AVM No:142-C • 219 97 97 Kerim sefer Turan Güneş Bulvarı No:98 Çankaya • 440 97 77 Koleksiyon Ankara Kavaklidere Merkez Binnaz Sk. 2/A 06700 Kavaklıdere • 467 71 00 Koleksiyon Ankara Turan Güneş Turan Güneş Bulvarı 70/B 06550 Yıldız • 440 52 55 - 440 38 24 Koleksiyon Ankara Ümitköy Meksika Caddesi (30. Cadde) No:49 K:2 06810 Ümitköy • 236 03 62 Lamphouse Uğur Mumcu Cd. No: 76/B • 446 76 33 Demirhendek Cd. No:132 Siteler • 350 16 30 Lazzoni Mobilya UğurMumcu Cad. No: 80 GOP • 446 28 05 Osmanağa Konakları Çayyolu • 236 12 21 Karacakaya Cad. No: 544 Siteler • 349 16 35 Liva Concept Uğur Mumcu Cad. No:60 GOP • 447 07 18 Maisonette Kentpark AVM • www.maisonette.com.tr Mas Ofis Çetin Emeç Blv. No:41/16 • 480 22 88 Mehmet Coşkun Mobilya Karacakaya Cad. No:90 Siteler • 350 79 54 ANSE AVM B Blok No:10 Çayyolu • 227 81 10 Nar Koleksiyon 468 82 39 Nonekst Dekorasyon Hollanda Cad. 690.Sk. 20/A Yıldız • 441 50 73 Nova Aydınlatma

Mustafa Kemal Mahallesi 2127 Sk. 8-8A • 219 54 34 Paraf Abiye Ceyhun Atıf Kansu Cad. Ak İş Mrkz. 116/A Balgat • 473 48 68 Pierre Cardin Mobilia Karacakaya cd. No:107 Siteler • 350 40 44 Anse AVM B Blok 1. Kat no:123 • 227 81 91 Restore Keklikoğlu Design Plaza Meksika Cd. No:49 Ümitköy • 235 86 66 Şafak Ev Tekstil Reşit Galip Cad.No:53/A GOP • 437 39 79 Sedir Group Karacakaya Cad. No: 123 Siteler • 3527650 www.sedir.co S.M.N. Dilara’s Dekorasyon Uğur Mumcu Cad. No:18/1 GOP • 446 91 45 Şafak Perde Reşitgalip Cad. 59/2 GOP • 437 39 79 Şall Collection Karacakaya Cad. No: 75 Siteler • 348 69 11-353 07 29 Stanley Kids Uğur Mumcu Cad. No:17/B GOP • 446 11 50 Sherwood Karacakaya Cad. No: 64 • 349 39 03 Strongbow Güneş Sk. No:1 Kavaklıdere • 426 75 13 Taç Perde Hoşdere Cad. No: 150/A Çankaya • 442 28 60 Origami Karacakaya Cad. No:147 Siteler • 350 03 03 Ufuk Tasarım Karacakaya Cd. No:159/4-5-6-10 Siteler 348 61 31 Vanucci Çetin Emeç Bulvarı No:54/B Balgat • 284 03 43 Turan Güneş Bulvarı 48/D Çankaya • 440 44 09 Vibel Üsküp cd.(Çevre Sk.) 39/A Çankaya • 466 76 20 YUX Yağız Sk. No:14/A Siteler • 350 40 89 Kongre & Organizasyonlar 312 Organizasyon Hilal Mah. 4.cadde 677.sokak 44/6 YıldızÇankaya • 438 1 438 777 Organizasyon Turan Güneş Blv. 4.Cd. Şehit Mustafa Doğan Sk. 53/C Yıldız-Çankaya • 441 77 07 Beyaz Eller Organizasyon Hoşdere Cad. 160-5 Çankaya • 438 39 01-02 Beyaz Vizyon Organizasyon Aktif Metropolitan Hotel Lobi Katı Oğuzlar Mah. 48. Sk. No:28 Balgat • 295 45 45 Crown & CD Design Organizasyon Tunalı Hilmi Cad. No: 22/B K.esat • 418 70 56 Familya Organizasyon Üsküp Cad. No: 40/34–35 Çankaya • 426 32 10 Joker Ajans 6. Cadde No:14-4 Bahçelievler • 222 90 20 Mavi Müzik Organizasyon Koza Sokak 58/5 G.O.P • 447 27 95 Mydonose Plaza Çetin Emeç Bulv. No:75 Kat:1 Öveçler•472 92 22 Tülayca Organizasyon Farabi Sk. No: 38/5 Çankaya • 466 65 13 Sak Organizasyon Hilal Mah. Hollanda Cad. 46-A Yıldız•442 72 62 SDS Organizasyon Arjantin Cad. Boğaz Sk. 15/1 GOP • 427 77 23 Shoppe Düğün Nikah Balo Salonu Akdeniz Cad. Buz Pateni Binası No:57 Bahçelievler • 212 71 00 Talu Müzik & Organizasyon Uğur Mumcu’nun Sokağı 54/1 GOP • 437 19 07 Velo Wedding Anse AVM Çayyolu • 227 82 70 YM Wedding Plaza Turan Güneş Blv. Hollanda Cd. 7/2 • 442 82 55 Diğer Agatha Paris Armada A.V.M • 219 16 27 Ankamall A.V.M • 541 20 60 Akbak Hyundai Plaza İrfan Başbuğ Cad. No:201 Hasköy • 338 24 24 Akbak Renault Plaza İrfan Başbuğ Cad. No:207 Hasköy • 338 14 14 Alfa Asansör 1.OSB Uygurlar Cad. No:5/B Sincan • 2670940 ALFA NET Danışmanlık Mustafa Kemal Mah. 2142. Sk No: 8/7 Çankaya • 219 44 01 Alkan Otomotiv Turan Güneş Bul. 17/A Çankaya • 442 15 15 Amerikan Kültür Derneği Kids Mahatma Gandi Cd. No:36 G.O.P. • 437 32 00 Ankara Antikacılık Cinnah Cad. No:66/1 Çankaya • 442 38 91 Antigone Sanat Evi Konutkent 2 Yaşamkent yolu 3067 Sk. No:8 Çayyolu • 241 24 75 Arcora Mimarlık Hoşdere cd.no:126 Y. Ayrancı • 440 24 40 Avrupa Mahallesi Konutkent Mh. 2432. Cad. No:216 Çayyolu • 242 25 01-02 Aykon Yapı Turan Güneş Bulvarı 12/14 Çankaya • 440 66 11 Bahar Demirkıran Beslenme Danışmanlığı Cinnah Cd. No:41/1 Çankaya • 443 00 87 Barışkent Gayrimenkul

Uğur Mumcu Cad. 34/5 G.O.P • 446 69 60 Bebek by Pikkolo Tahran Cd. No:4/A GOP • 466 88 18 Borusan Otomotiv Esenboğa Yolu 22. Km • 840 52 52 Carna Baby Üsküp Cad (Çevre Sk.) 5/B Çankaya • 467 95 94 Cocco Halı & Aydınlatma Karacakaya Cd. No:182 Siteler • 350 30 20 Concept Veteriner Pet Shop Ahmet Taner Kışlalı Mh. Saltoğlu bulvarı 2715. Sk. Concept İş Merkezi 2/8-B • 240 91 11 Dentaş Yapı ve Ahşap Ürünleri Çetin Emeç Bulv. No: 33/14 Dikmen • 479 54 32 Diyetisyen Hatice Karslıoğlu Cinnah Cd. 29/4 Çankaya • 468 08 86 Düğün Hikayemiz Reşit Galip Cad. No:53/1 GOP • 436 36 11 Düven Antik Merkez:Salman Sk.18/A Samanpazarı•31024 20 Şube:Uğur Mumcu Cad. 87/10 G.O.P•44789 91 Ekan Turizm Kavaklıdere Sk. 23/3 Şili Meydanı•426 69 69 Eylül Gayrimenkul Vadikent 90 Beysukent 187/25 • 236 3858 En Özel Gün.com - BAYDAŞ Mahatma Gandhi d. 102/6 G.O.P • 445 05 20 Galeri Soyut Yıldızevler Mah. 4. Cad. (Tagore Cad.) Şehit Mustafa Doğan Sk. 82/A Yıldız • 438 86 70 Hatüpen Tunalı Hilmi Cad. No:49 Esat • 418 97 47 HTK Koçak Gayrimenkul Tiflis Cad. 4/3 Yıldız • 440 12 44 İck Yapı 48. Cadde No:14/1 Çukurambar • 284 81 51 Inter Limousine Simon Bolivar cad. 3/4 • 444 99 77 Ixora Parfüm Işıklar Cad. No:17 Ulus • 309 2706 Kids Garden Bilkent 1. Cd. sonu,Gönül Sk. No:26 Bilkent • 227 01 55 Kösem Sultan Panora AVM No:182/91 Oran • 492 20 69 Koçak Binicilik Eymir Gölü Yanı Koçak Küme Evleri No: 1 Gölbaşı • 491 00 00 Matsu Mimarlık Cinnah Cad.Hava Sk. 10/2 • 442 6370 MMS GRUP Araç Takip ve Filo Yönetim Bestekar Sokak 2/3 Bakanlıklar • 419 17 00 Mia Delicio Catering Reşit Galip Cd. Gölgeli Sk. No:12/1 GOP • 447 67 01 Mini Town Angora Cad. 209/29 Çayyolu • 225 41 67 Most Ofis Turan Güneş Bulvar 4.cad 50/A • 443 0340 Mutlu Adımlar Anaokulu Rafet Canıtez Cd. Rasih Kaplan Sk. No: 8 Oran 491 99 96 Nails 2000 İran Cad. Karum AVM. Kat 2 No.274 Çankaya • 466 20 28 Okyanus Dersanesi Özveren Sok. No:34 Necatibey–Kızılay•2291030 OLGA Çerçeve Birlik Mh. 458. Sk. No:24/10-11 Çankaya • 495 75 45 Ovo Kids Hollanda Cad. No:33 Yıldız / Oran • 438 66 27 Ömersan Yıldız Ankara Anaokulu Nenehatun Cad. Hereke Sok. No:6 • 436 23 17 Özbekoğlu Ltd. Şti. Çetin Emeç Bulvarı 2. Cad. No:6/1-7 Dikmen • 472 04 04 www.gambarelli-turk.com Özel Çankaya Alara Etüt Merkezi Sancak Mah. 510. Sokak 14/B Çankaya • 441 45 54 Pan Studio Mimar Sk. 33/B Dikmen •481 04 64 Pelit Çayyolu Evleri Park Cad. 2. Km Çayyolu • 217 25 12 Pet Hospital Uğur Mumcu Cad. Koza Sk. No:125 GOP • 446 50 65 Play Planet Panora Avm No 235 Oran • 490 23 32 RC Art Gallery Sheraton Hotel&Convention Center Kavaklıdere • 428 28 29 Şehrin Konakları İncek Mah. Atılım Üniversitesi Yanı Derya Sitesi • Serpmeleri No:1 İncek • 460 15 40 Siteplus 10. Cadde 60. Sokak No:5 Ümitköy •236 1256 www.siteplus.com.tr Tayy Ajans Meriç Sk. 5A-24 Beştepe • 213 31 29 Technocar Premio Cepa A.V.M. 3. Otopark Katı 3B 24 • 219 65 95 Teknomak 57. Sokak No:141 Ostim • 386 22 11 The Edustar Company Cinnah Caddesi 9/4 Kavaklıdere • 428 58 05-07-09 www.theedustarcompany.com Toprock Gayrimenkul Yatırım Danış. Ziyaürrahman Cad. No:13-5 GOP • 437 00 00 Valter Asansör Ağaç İşleri San.Sit. 524. Sk. 12 • 444 9 858 Vetrina Filistin Sk. No: 1 GOP • 426 82 50 Panora AVM Kat 1. No: 122 • 491 91 28

309


MAG fihrist İSTANBUL

Café & Restoranlar 360 İstiklal Cad. Mısır Apt. No: 311 Kat: 8 Beyoğlu 0212 251 10 42 Addres İstanbul Çiftecevizler Deresi Sk. No: 4 Şişli 0212 320 62 62 Ambassadeurs Bebek Oteli Cevdet Paşa Cad. No. 134 Bebek 0212 358 20 00 Ara Café Tomtom Mah. Tosbağa Sk. No: 8/A Galatasaray 0212 245 41 05 Aşşk Café Muallim Naci Cad. No: 170/A Kuruçeşme 0212 265 47 34 Babylon Şeyhbender Sk. No: 3 Tünel - Asmalımescit 0212 292 73 68 Banyan Abdi İpekçi Cad. No: 40/3 Nişantaşı 0212 219 60 11 - 13 Muallim Naci Cad. Salhane Sk. No:3 Ortaköy 0212 259 90 60 - 70 Bebek Balıkçı Cevdet Paşa Cad. No: 123 Bebek 0212 263 34 47 Bebek Koru Kahvesi Cevdet Paşa Cad. No: 120 Bebek 0212 287 56 07 Beşinci Kat Sıraselviler Cad. Soğancı Sk. No: 7 Cihangir 0212 293 37 74 Beymen Brasserie Abdi İpekçi Cad. No: 23/1 Nişantaşı 0212 343 04 43- 44 Beyoğlu Hayal Kahvesi İstiklâl Cad. Büyükparmakkapı Sk. No:19 Beyoğlu 0212 244 25 58 Big Chef’s Nispetiye Cad Mo:89 • 0212 263 83 53 Meşsutiyet Cad. 176 Şişhane • 0212 251 71 80 Blackk Muallim Naci Cad. No: 119 Ortaköy 0212 236 72 56 Borsa Lütfü Kırdar Kongre Merkezi Harbiye 0212 232 42 01 Brasserie Leea Abdi İpekçi Cad. No: 7/2 Nişantaşı 0212 234 79 79 Buz Abdi İpekçi Cad. No: 42/2 Nişantaşı 0212 291 00 66 Bağdat Cad. No: 269 Göztepe • 0216 368 45 46 Café Des Theatres Muallim Naci Cad. Mecidiyeköy Köprüsü Sk. No:2 Ortaköy • 0212 259 39 90 Cafe El Turco Mecidiyeköy Köprüsü Sk. No: 10 Ortaköy 0212 327 28 24 Café Smyrna Akarsu Cad. No: 29 Cihangir • 0212 244 24 66 Cafein Abdi İpekçi Cad. No: 17/1 Nişantaşı 0212 241 09 36 Casa Mia Nispetiye cad. 26/A Levent • 0212 268 09 67 Casita Mantı Nispetiye Cad. Yeni Çarşı No:5 Etiler 0212 263 70 07 Changa Sıraselviler Cad. No:87/1 Taksim 0212 249 13 48 Sushico Bağdat Cad. No: 466 Suadiye • 0216 372 75 72 İş Bankası Kuleleri Levent • 0212 279 32 22 Teşvikiye Cad. No: 133/A Nişantaşı • 0212 234 98 80 Chocolate Münir Nurettin Selçuk Cad. No: 45 Kalamış 0216 550 02 62 Eytam Cad. Harbiye Mah. No: 33 Maçka 0212 343 24 61 Çubuklu Hayal Kahvesi Ağaçlıklı Mesire Yeri A+B Çubuklu Beykoz 0216 413 68 80 Daphne Restaurant & Grill Polat Renaissance Otel Yeşilyurt Sahil Cad. No:2 0212 414 18 00 Dans Bar Nizamiye Cad. No:11/13 Taksim 0212 257 04 58 Del-Mare Restaurant

310

Kuleli Cad. No:53/4 ÇengelKöy 0216 422 57 62 Develi Kalamış Yat Limanı Fenerbahçe • 0216 418 99 00 Balık Pazarı Gümüşyüzük Sk. No: 7 Samatya 0212 529 08 23 Tepecik Yolu No: 22 Etiler • 0212 263 25 71 Divan The Plaza Hotel Balmumcu Beşiktaş 0212 216 01 49 Kuruçeşme Cad. No: 61 Kuruçeşme 0212 257 71 50 Amiral Fahri Korutürk Yat Limanı Kalamış 0216 414 57 03 Maslak Kule B Blok Meydan Sk. Ayazağa 0212 290 22 62 Kalamış Cad. No: 49 Fenerbahçe 0216 330 38 00 Doğa Balık Cihangir Akarsu Cad. No: 46 Kat: 7 Cihangir 0212 293 91 44 Erdem Kıramer Nispetiye Cad. Çamlık Sk. Çamlık Apt. No:11 D:1 0212 287 33 04 İnci Soydan Manolya Sk. No: 22/A Bebek • 0212 358 00 82 Evce İskele Cad. No: 18 Caddebostan 0216 363 10 91 Feriye Cafe Çırağan Cad. No:140 Ortaköy • 0212 227 22 17 Fishmekan Arnavutköy Cad. No: 60 Arnavutköy 0212 358 51 58 Flamm Sofyalı Sk. No: 16 Asmalımescit Mh. Beyoğlu 0212 245 76 04-05 Gaja Swissôtel The Bosphorus, İstanbul Bayıldım Cad. No: 2 Kat: 14 Maçka - Beşiktaş 0212 326 11 00 Gelik Sahil Yolu Bakırköy • 0212 560 72 28 - 89 Grissini Abdi İpekçi Cad. No:23/1 Nişantaşı 0212 231 31 42 Halat Restoran Rahmi Koç Müzesi Kumbarhane Cad. No:2 Hasköy - Sütlüce • 0212 297 66 44 Hai Sushi Divan Oteli Cumhuriyet Cad. No: 2 Elmadağ Taksim • 0212 231 41 00 Hayal Kahvesi Haldun Taner Cad. No: 11 Caddebostan 0216 467 03 87 İsmet Baba Balık Restaurant Çarşı Cad. No: 96 Kuzguncuk • 0216 553 12 32 JC’s Çırağan Cad. Radisson Sas Oteli Yanı No:48 Ortaköy • 0212 327 50 50 Kallavi Etiler Aytar Cad. No: 3 Etiler • 0212 282 70 70 Kaşıbeyaz Şenlikköy Çatal Sk. No: 17 Florya 0212 663 28 90 Kırıntı Ferit Tek Sk. No: 15/1 Moda Kadıköy 0216 346 07 70 Bağdat Cad. No: 371 Erenköy • 0216 356 64 68 Abdi İpekçi Cad. No: 32/1 Nişantaşı 0212 291 26 92 Kıyı Kefeliköy Cad. No: 126 Tarabya 0212 262 00 02 Kitchenette Kanyon AVM No: 52-53 •0212 222 43 80 Koço Moda Cad. No: 265 Kadıköy • 0216 336 07 95 Körfez Barış Manço Cad. 78 Kanlıca • 0216 413 43 14 Köşebaşı Çamlık Sk. No: 15/3 Levent • 0212 270 24 33 Fuat Paşa Cad. Kurukahveciler Sk. No:1 Kurukahveciler Köşkü Fenerbahçe 0216 363 58 56 Maçka Bronz Sk. No: 5 Maçka • 0212 234 21 73 Eski Büyükdere Cad. No: 25 Maslak 0212 285 44 44 La Maison Müvezzi Cad. No: 43 Beşiktaş • 0212 227 42 63 Laila Café Münir Nurettin Selçuk Cad. No: 74 Kalamış 0216 449 92 02 Leb-i Derya Kumbaracı Yokuşu No:57/6 Tünel - Beyoğlu 0212 293 49 89

İstiklâl Cad. No: 227 Richmond Hotel Kat: 6 Beyoğlu • 0212 243 43 75 - 76 İstiklal Cad. Rumeli Han C Blok Kat: 4 No:43 Beyoğlu • 0212 251 10 08 Levent Loft Büyükdere caddesi No:201 Levent 0212 325 54 11 Liman Lokantası Rıhtım Cad. Karaköy Yolcu Salonu No: 52/3 Kat:3 Karaköy • 0212 292 39 92 Little China Cevdet Paşa Cad. No: 55/A Bebek 0212 287 49 11 Lucca Cevdet Paşa Cad. No: 51/B Bebek 0212 257 12 55 Lulu’s Cevdet Paşa Cad. No. 69 Bebek 0212 358 25 01 Mangerie Cevdet Paşa Cad. No: 69 Bebek 0212 263 51 99 Masa İstinye İstinye Bayırı Cad. İstinye Park Alışveriş Merkezi No:486 İstinye - Sarıyer 0212 345 53 23 Mavi Balık Muallim Naci Cad. No: 64/A Kuruçeşme 0212 265 54 81 Mel’s Cevdet Paşa Cd. Vezirköşkü Sk. No: 2 Bebek 0212 257 70 40 Mercan Balık Yenimahalle Cad. No: 178 Sarıyer 0212 242 06 52 Mezzaluna Abdi İpekçi Cad. No: 34/A Nişantaşı 0212 231 31 42 Tepecik Yolu, Alkent Sitesi, Hillside City Club Etiler 0212 352 88 11 Trio Konutları, Hillside City Club Trio Kozyatağı 0216 315 54 64 Coliseum, Acarkent Beykoz • 0216 485 42 52 Suada Kuruçeşme • 0212 263 48 02 İstinye Park AVM İstinye • 0212 345 55 00 Midpoint Bağdat Cad. No: 356 Şaşkınbakkal 0212 360 40 71 Büyükdere Caddesi Kanyon 1.kat Levent 0212 353 07 70 Cevdetpaşa cad. No:39 Bebek • 0212 265 40 37 Palladium: Barbaros Mahallesi Halk Caddesi No:6, Kozyatağı • 0216 663 14 35 Abdi İpekçi Cad. No: 59 Nişantaşı 0212 219 94 01/03 Mikla The Marmara Pera Meşrutiyet Cad. No: 167/185 Beyoğlu • 0212 293 56 56 Mirror 4. Levent İş Bankası Kuleleri 3. kule Giriş kat 0212 283 63 67 Modern Alyans Nuruosmaniye Cad. Alibaba Türbe Sk. Feyzullah İş Hanı No: 21/13 • 0212 513 54 98 Nady’s Cevdetpaşa Cad. No: 24/A Bebek 0212 265 94 29 Nel’s 1. Cad. Tekeli Sk. No: 67 Arnavutköy 0212 263 57 00 Niş Abdi İpekçi Cad. Azer İş Merkezi No: 44/3 Nişantaşı • 0212 296 95 55 Nu Pera Meşrutiyet Cad. No: 145/147 Tepebaşı 0212 245 60 70 Paper Moon Nispetiye Cad. Akmerkez Residence Alt Katı Etiler 0212 282 16 16 Park Fora Muallim Naci Cad. Cemil Topuzlu Parkı içi No: 54/A Kuruçeşme • 0212 265 50 63 Park Şamdan Mim Kemal Öke Cad. No: 18 Nişantaşı 0212 225 07 10 Reina Muallim Naci Cad. No: 44 Ortaköy 0212 259 59 19 Ritz Carlton Askerocağı Cad. No:15 Kat:3 Süzer Plaza, Elmadağ, 34367 Şişli / Istanbul 0212 334 44 44 Safran Erol Dernek Sk. 11/1 Beyoğlu • 0212 251 26 24 Saklı Bahçe Ataköy 2.Kısım Çarşısı No: 14/B Ataköy

0212 661 71 72 Salomanje Atiye Sk. Belkıs Apt. No: 4/1-2 Teşvikiye 0212 327 35 77-78 Sapphire Muallim Naci Cad.No:77 Kuruçeşme / Beşiktaş 0212 258 58 23 Set Balık Haydar Aliyev Cad. No: 18 Tarabya 0212 262 04 11 She Club Sıraselviler Cad. No: 53/A Taksim 0212 292 29 17 Spazio Hyatt Regency İstanbul Taşkışla Cad. No:1 Taksim 0212 368 12 34 Stage Kore Şehitleri Cad. Deniz İş Hanı No:50 Zincirlikuyu • 0212 217 41 82 Sunset Adnan Saygun Cad. Yol Sk. No: 2 Ulus 0212 287 03 57 Tamirhane Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Cad. No 2/8 Haliç • 0212 311 73 09 The House Cafe Küçük Bebek Caddesi No: 4-A Bebek / İstanbul 0212 444 48 42 Cemil Topuzlu Caddesi No: 146 Caddebostan / İstanbul • 0216 368 77 64 - 84 Atiye Sokak İskece Apt. No: 10/1 Teşvikiye 0212 227 26 99 Corner: Teşvikiye Caddesi No: 146 Teşvikiye / İstanbul • 0212 327 17 74 Tünel: Asmalı Mescit No: 9/1-2 Beyoğlu / İstanbul • 0212 245 95 15 Tike Hacı Adil Cad. 4.Aralık No: 1 2. Levent 0212 281 88 71 Şair Nigâr Sk. No: 4/A Nişantaşı 0212 233 35 40 Kazım Özalp Cad. No: 58 Şaşkınbakkal 0216 467 32 47 Koçman Cad. Ziyal Plaza C Blok No: 38 Güneşli • 0212 630 59 30 Topaz İnönü Cad. Ömer Avni Mah. No: 50 Gümüşsuyu 0212 249 10 01 Tuus Teşvikiye Cad. No: 123 Teşvikiye 0212 224 81 81 Ulus29 Adnan Soygun Cad. No:1 Ulus Park İçi Etiler 0212 358 29 29 Vira Restaurant Liman Mevkii Hacı Kasım Mah. Şile-İstanbul 0216 711 31 61 Vogue Spor Cad. No: 92 BJK Plaza A Blok No: 13 Akaretler • 0212 227 44 04 Wagamama Kanyon Alışveriş Merkezi Büyükdere Cad. No: 185 Levent 0212 353 04 74 Wanna Meşrutiyet Cad. No: 151 Tepebaşı 0212 243 17 94

Diğer BNG Teşvikiye • 0 212 236 93 21 Erenköy • 0216 385 77 85 Hillside: Tepecik Yolu Alkent Sitesi Etiler / İstanbul • 0212 351 47 16 İstiklal Caddesi Mısır Apt. No:163 Beyoğlu / İstanbul • 0212 251 79 91 İstinye Park Alışveriş Merkezi No: 510 Sarıyer / İstanbul • 0212 345 62 02 Kanyon Alışveriş Merkezi No: 185 Levent / İstanbul • 0212 353 53 75 Salhane Sokak No: 1 Ortaköy / İstanbul 0212 227 26 99-39 LAMPHOUSE Levent Cd. No:44 Levent • 212 278 53 00


311


MAG fihrist İZMİR

Restoranlar 1888 Restaurant Cumhuriyet Bulvarı No:248 Alsancak 0232 421 6690 Alin’s Kıbrıs şehitleri Caddesi No:55 - Alsancak / Konak 0232 465 06 66 Altınkapı 1444 Sk. No:9/A Alsancak 0232 422 27 09 Altın Balık Bostanlı Arabalı Vapur İskelesi Üzeri Karşıyaka 0232 330 00 29 Atakent Keyif Cafe&Restaurant 2035. Sk. No:8 Atakent Yüzme Havuzu Yanı Bostanlı 0232 362 88 88 Atatepe Life Center Sakarya Cad. No:129 Balçova 0232 279 14 14 Atrium Restaurant İzmir Hilton Gazi Osman Paşa Bulvarı No:7 Pasaport 0232 441 60 60 Aula Restoran Haydar Aliyev Cad. No: 4 Karşıyaka 0232 486 51 11 Avşar Restaurant Atatürk Cad. No: 314/A Alsancak 0232 464 57 57 Balık Pişiricisi ve Veli Usta Atatürk Cad. No: 212/A Alsancak 0232 464 80 90 Boğaziçi Restaurant Cengiz Topel Cad. No: 38/B Bostanlı 0232 330 00 13 Bonjour Akdeniz Cad. No: 2 Pasaport 0232 421 05 29 Chinese Restaurant 1379 sokak Efes İş Hanı 57/A Alsancak 0232 483 00 79 Clup Ali 1469 Sk. No: 35 Alsancak 0232 421 40 48 Çamaltı Restaurant Çiçekli Köyü Orman Piknik Alanı Karşısı Bornova 0232 3775467 – 3775496 Deniz Bostanlı Restaurant 6026 Sokak No : 2 / A Denizbostanlı - Karşıyaka 0232 362 48 48 Deniz Restaurant Atatürk Cad. No:188/B 1. Kordon Alsancak 0232 464 44 99 Derya Restaurant Mustafa Kemal Sahil Blv. Vapur İskelesi Üstü Üçkuyular 0232 278 88 88 Ege Palas Panorama Ege Palas Cumhuriyet Bulvarı Alsancak 0232 463 90 90 Kımız Lokantası Çinili Köy Kırmızı Çiftliği 0232 234 52 21 Kilizman Balık Restoran Mithatpaşa Cad. No:2 Güzelbahçe 0232 234 44 90 Kısmet Restaurant 1377 Sk. No: 9 Alsancak 0232 463 38 50 Kordonboyu Balık Pişiricisi Atatürk Cad. No: 214/A Alsancak 0232 422 15 90 Köşem Restoran Dalyan Mah.Liman Cad. No:149 Çeşme 0232 724 93 93 La Folie Şehit Nevres Blv. No:5/A Alsancak 0232 463 58 58 Lamer 1444 Sk. No: 9/A Alsancak 0232 463 02 16 Le Trio 1386 Sk. No: 8/A Alsancak 0232 422 37 03 Manzara Restaurant Crowne Plaza Kat:19 İnciraltı 0232 292 13 00 Mavi Yeşil Restaurant Çeşme Otoban Girişi Karşısı Narlıdere 0232 238 77 02 Mezzaluna Konak Pier AVM Atatürk Cad. No: 19 Konak 0232 489 69 44 Pina Restaurant Gül Sk. No:32 Alsancak 0232 421 84 17 Rıhtım Restaurant&Cafe Atatürk Cad. No:19 Konak 0232 446 47 51 Ristorante Mario Plaza

312

Mavişehir Ege Park Karşıyaka 0232 324 37 34 Ristorante Pizzeria Venedik 1382 Sk. No:10/A-B Alsancak 0232 422 18 26 Sakız Restaurant&Cafe Şehit Nevresbey Bulvarı 9/A Grand Efes Swiss Hotel Convention Center Karşısı Alsancak / Konak • 0232 464 11 03 Sardunaki Restaurant Adres: Yalı Cad. No:322/1 Karşıyaka 0232 323 72 72 Şamdan Restaurant Atatürk Cad. No:192/A Alsancak 0232 421 41 89 Tike Restaurant Kazım Dirlik Mah. 372 Sk. E Blok No:24/103 Bornova 0232 388 00 81 Şehit Nevrez Bulv. No:2 - Alsancak / Konak 0232 441 71 91 - 441 96 90 Turkuaz Cafe&Restoran Bakü Bulv. No: 30 İnciraltı 0232 259 27 27 Café & Barlar Atelier Michelle Halit Ziya Bulv. No: 68/70 Alsancak 0232 446 41 40 Akvaryum Bar Büyük Efes Oteli Gaziosmanpaşa Bulvarı No:1 Çankaya 0232 484 43 00 Always Atatürk Cad. No:116 Pasaport 0232 484 11 84 Amazon Bistro – Cafe – Bar Anton Kallinger Cad. No:22 Selçuk 0232- 892 3879 Anvelo Bar Şair Eşref Bulv. No:92 Alsancak 0232 463 28 69 Asansör Ceneviz Meyhanesi Mithatpaşa Cad. Dario Moreno Sk. 0232 255 54 20 Asansör Sedir Bar Mithatpasa Cad. Dario Moreno Sk. 0232 255 54 20 Atatepe Life Center Sakarya Cad. No:129 Balçova 0232 279 14 14 Baryum Atatürk Cad. No:230 Alsancak 0232 463 49 02 Bekri Bar Grand Hotel Mercure Cumhuriyet Bulv. No:138 Alsancak 0232 489 40 90 Big Boss Atatürk Cad. No:280/A Alsancak 0232 421 12 29 Bulvar Café Yalı Cad. No:182/A Karşıyaka 0232 323 00 17 Café Biyer Doktor Mustafa Bey Cad. No:3B Alsancak 0232 464 26 28 Café Plaza Mustafa Bey Cad. No:3/A Alsancak 0232 421 35 76 Café Polen Atatürk Cad. No:222 Alsancak 0232 463 31 79 Café Reci’s 1382 Sk. No:31/A Alsancak 0232 463 8470 Café Rezine Süvari Caddesi Park Apt. No:14B Bornova 0232 342 41 76 Café Sine 1379. Sk. 57/B Alsancak 0232 446 06 37 Café Ti 1374. Sk. No: 18/C Alsancak 0232 425 33 76 Cake & Bake 1381 Sk. 4/D Alsancak 0232 463 06 25 Erzene Mah. 119/10 Sk. 1/C Bornova 0232 375 68 86 Şifne Cad. 95/A Ilıca-Çeşme 0232 723 25 47 Carnavale Atatürk Cad. No:158 Pasaport 0232 484 78 50 CeCe Bar 1471 Sokak No:14 Alsancak 0232 463 97 70 Club En Velo Şair Eşref Bulv. No: 92 Alsancak 0232 463 28 69 Coffeeco 1381 Sk. No: 5/C Alsancak 0232 464 39 96 Cumba Restaurant

İstanbul Cad. No:54 Bornova 0232 388 2850 Denizatı Atatürk Bulv. No:276 Alsancak 0232 464 18 37 Düşler Yakası Cafe Bar Adres: Kıbrıs Şehitleri Cad. 1448 Sk. No:25 Alsancak 0232 4649478 Efes Cafe&Patisserie 1379 Sk. No:19/C Alsancak 0232 421 31 33 Eko Pub Plevne Bulv. No:1 Alsancak 0232 421 44 59 Elit Café Mustafa Kemal Cad. No: 5/B Bornova 0232 373 03 56 Fil Cafe Ali Çetinkaya Bulv. No:24/ B Alsancak 0232 421 09 30 Finne Gan Cafe 2034 Sk. Bergama 2, 36/3 0232 336 79 80 Gizli Bahçe 582 Sokak No: 8/A Güzelbahçe 0232 234 13 17 Gördüm Atatürk Bulv. No:174 Pasaport 0232 464 30 63 Hanende Cumhuriyet bulvarı No:73 Pasaport/İzmir 0232 489 77 03 Has Kahve Evi Konak Pier AVM Atatürk Cad. No: 19/K 5-4 Konak 0232 445 70 12 Haşmet Bar Ege Palas Oteli Cumhuriyet Bulv. No: 210 Alsancak 0232 463 90 90 Home Store Konak Pier AVM Konak 0232 446 85 48 İl Volo Atatürk Cad. No:122/A Alsancak 0232 423 83 63 Kahve Dünyası Swiss Otel: Şehit Nevres Bulvarı No:1 Alsancak • 0232 483 12 24 – 25 Agora AVM: Mithatpaşa cad. Agora AVM No:1448-14450/A Balçova • 0232 277 81 82 Kalyon Cumhuriyet Bulv. 219/A Alsancak 0232 421 53 40 Kaos Cafe Bar Adres: 1482 Sk. No:20 Alsancak 0232 464 63 89 Kitchenette Forum Bornova E Blok 24/101 0232 339 40 09 Kybele 1453 Sokak No:28 Alsancak 0232 463 68 71 Le Café Créme Fransız Kültür Mrk. Cumhuriyet Bulv. No:152 Alsancak 0232 421 47 80 Level 9 Gaziosmanpaşa Bulvarı No:7 Hilton Otel 0232 497 60 60 Lobby Lounge İzmir Hilton Gazi Osman Paşa Bulvarı No:7 Pasaport 0232 441 60 60 Lozan Pastanesi Plevne Bulvarı No:25 Alsancak 0232 421 43 07 Mado Carrefour 0232 324 27 20 Mithatpaşa Cad. No: 1460 Balçova 0232 278 34 71 Mavi Cumhuriyet Bulv. No: 206 Alsancak 0232 463 01 94 Mexican Cafe&Bar Atatürk Caddesi 192/B Alsancak 0232 464 33 47 Naz Bar Fevzi Çakmak Cad. No:29/A Bornova 0232 339 78 06 Nostalgie 1444 Sk. No:3/A Alsancak 0232 421 44 09 Ora Kıbrıs Şehitleri 1441 Sk. No:9 Alsancak 0232 463 86 15 Outside Şehitler Cad. No:131 Alsancak 0232 421 50 93 Özsüt Kordon Atatürk Bulvarı No:190/1 Alsancak 0232 464 83 34 Park Bornova Ankara Asfaltı No: 192 Dükkan No:23

Park Bornova içi Bornova • 0232 388 05 55 Karşıyaka Yalı Caddesi No: 234 / A Karşıyaka 0232 364 57 30 Kemeraltı Anafartalar Caddesi No:125 0232 483 93 47 Papağan Yalı Cad. No:422 Karşıyaka 0232 381 95 17 Park Meydan Café Şehit Fethi Bey No:118/A Cumhuriyet Meydanı 0232 425 04 40 Punta 1469 Sk. No:26 Alsancak 0232 463 15 04 Rain Pastanesi 1378. Sk. No: 16/C Alsancak 0232 421 12 91 Reci’s 1382. Sk. No: 31/A Alsancak 0232 463 84 70 Bostanlı Cengiz Topel Cad. No:4/A Bostanlı 0232 330 30 43 Rain 1649 Sok. 79 Turan Karşıkaya 0232 327 29 29 Red&White Yalı Cad. No:424 Karşıyaka 0232 381 57 65 Reyhan Pastanesi Mustafa Bey Cad. No:24 Alsancak 0232 422 28 02 Sardunya Cafe Bar Kıbrıs Şehitleri Cad. 1482 Sk. No:11 Alsancak 0232 464 46 65 Segafredo Dr. Mustafa Bey Cad. No: 14/B Alsancak 0232 464 68 74 Sevinç Pastanesi Altçetinkaya Bulv. Mustafa Bey Cad No: 31/A Alsancak 0232 421 75 90 Sir Winston Tea House Mustafabey Cd. No: 20 /C Alsancak 0232 421 88 61 Sirena Atatürk Cad. No:194/1A Alsancak 0232 421 33 86 Sisim Atatürk Cad. No:124 Alsancak 0232 463 69 87 Sunset Cafe Atatürk Cad. Ali Çetinkaya Bul. No:2/A Alsancak 0232 463 65 49 Şütte 1383 Sk. No:6/A Alsancak 0232 463 3139 Teras Bar Cafe Yalı Cad. No:396 Karşıyaka Spor Klubü Yanı İzmir 0232 369 81 77 The Ant Club 1471 Sk. No:22 Alsancak 0232 464 30 73 Venezia Atatürk Caddesi No:210/A Alsancak 0232 422 17 50 Viran Gönüller Kahvesi Kıbrıs Şehitleri Cad. No:89/C Alsancak 0232 421 21 43 Windows On The Bay Hilton İzmir Gaziosmanpaşa Bulv. No:7 Alsancak 0232 497 60 60 Wing Stop Kazım Direk Mahallesi 372 Sok. Forum Bornova Alışveriş Merkezi D-Blok No:26 / 104 Bornova 0232 388 25 55 • 497 60 60 Winstown Cafe Bar Plevne Bulvarı No:23 Alsancak 0232 463 44 31 Diğer BNG Alsancak • 0232 463 01 16 Alaçat • 0232 716 06 29

BU SAYFALARDA BULUNMASINI İSTEDİĞİNİZ TELEFON VE ADRESLER İÇİN LÜTFEN ARAYINIZ 0312 - 428 0 444



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.