Unutulmaya yüz tutmuþ müzikleri yeni nesile aktarýyor
T
arihi Mardin birinci cadde de, en eski kasetçilerinin baþýnda gelen, Ethem Aksan adlý vatandaþ on metrakarelik dükkanýnda unutulmaya yüz tutmuþ Müzik ve sanatçýlarý Yeni nesil gençlere aktarmak için uðraþ veriyor. Maddiyatý hiçbir þekilde
önemsemeyen bu vatandaþýn tek amacý eski müzik ve sanatçýlarýn yok olmamasý. Dükkanýnda 1960 ve 1980 li yýllardan kalan eski tarz orjinal kasetleri çoðaltýyor. Dükkanda bulunan kasetlerin çokluðu bir rekora doðru ilerlemesine raðmen kasetlerin satýlmasýndan yana deðil. » Sayfa 3’te
Husumet barýþla son buldu
M
5 Eylül 2014 Cuma
www.mardiniletisimgazetesi.com.tr
Yýl : 11 Sayý : 3044 Fiyat : 25 Kr
idyat’ta geçtiðimiz ay gençler arasýnda çýkan kavga husumete dönüþtü. Taraflarý barýþtýrmak için devreye girenler kanaat önderleri ve siyasiler husumeti, barýþa çevirdi. » Sayfa 10’da
Çiftçinin sýkýntýsý bitmiyor Yezidilere giysi yardýmý
K
ýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, Irak Þam Ýslam Devleti'nin (IÞÝD) saldýrýlarýndan kaçarak Kýzýltepe ilçesine yerleþen Yezidilere giysi yardýmýnda bulundu. Ermiþ, ilçedeki halkevlerine yerleþen Yezidileri ziyaret ederek, sorunlarýný dinledi. Burada açýklama yapan Ermiþ, belediyeler ve sivil toplum kuruluþlarý ile Yezidilerin eksikliklerini gidermeye çalýþacaklarýný söyledi. Son 10 günde yaklaþýk 600 Yezidinin ilçeye geldiðini ifade eden Ermiþ, "Belediye tarafýndan halkevlerine yerleþtirilen Yezidileri ziyaret ederek sorunlarýný dinledik. Bazý Yezidilerin rahatsýzlanarak hastaneye kaldýrýldýklarýný ancak durumlarýnýn iyi olduðunu öðrendik" dedi. Ermiþ, Yezidilerle bundan sonra da diyalog halinde olarak, ihtiyaçlarýný tespit edeceklerini kaydederek, ilçeye misafir olan Yezidiler için ellerinden gelen yardýmý yapacaklarýný dile getirdi. Yezidilerin tuvalet, klima gibi konularda ihtiyaçlarýnýn bulunduðunu tespit ettiklerini anlatan Ermiþ, þöyle konuþtu: "Yezidiler bu alanlarda toplu yaþadýklarý için de bazý sorunlar var. Örneðin aile mahremiyeti açýsýndan bölümlerle ayrýlan salonlarda kalmalarý yönünde ihtiyaç var. Belediye ve sivil toplum kuruluþlarý ile iþbirliði halinde sorunlarýn giderilmesine çalýþacaðýz." Kaymakam Ermiþ, ziyaretin sonunda » (AA) giysi yardýmlarýný ailelere daðýttý.
Çiftçilerin büyük maðduriyet yaþadýðý bir dönemde elektrik borcu olan binlerce çiftçi, þimdi de desteklemelerinin Bakanlar Kurulu kararý ile DEDAÞ’a aktarýlacak olmasýnýn sýkýntýsýný yaþýyor...
M
ardin’de yaþanan elektrik kesintileri nedeniyle çiftçilerin büyük maðduriyet yaþadýðý bir dönemde elektrik borcu olan binlerce çiftçi, þimdi de desteklemelerinin Bakanlar Kurulu kararý ile DEDAÞ’a aktarýlacak olmasýnýn sýkýntýsýný yaþýyor. Kendilerine gönderilen binlerce liralýk faturalarý ödeyemediklerini aktaran çiftçiler, özel bir þirket devlet tarafýndan korunurken çiftçi haklarýnýn neden güvenceye alýnmadýðýný dile getiriyor. » Sayfa 2’de
Eyyuphan KayaMuharrem Aðalday Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya
Resulullahý yaþamak…(s.a.s)
S
ünnet; Resulullahý yaþamak… Benim gibi Sizin de sevdiðiniz Muhammed Mustafa mý(s.a.s)? Ona ümmet olmak gibi bir derdi olan mýsýnýz ben gibi? » Sayfa 3’te
Eyyuphan Kaya Mehmet Sait Çakar Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya Filistin Ýçin Koka Kola Ýçin nce Kolanýn ne kadar zararlý olduðunu iddia ettiler. Kolanýn diþlere, mideye hatta tüm vücuda ne kadar zarar verdiði tek tek anlatýldý. » Sayfa 10’da
Ö
Üstün: Geriye dönük tahsilat söz konusu deðildir
D
icle Elektrik Daðýtým Anonim Þirketi (DEDAÞ) Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, DEDAÞ'ýn, TEDAÞ dönemine ait borçlarý tahsil ettiði iddiasýna iliþkin, "Geriye dönük hiçbir þekilde tahsilat söz konusu deðildir. Özelleþtirme sonrasý ilk icraatýmýz faiz affý ile 500 milyon liralýk alacaðýmýzdan vazgeçmek oldu. Eski borçlar bizleri ilgilendirmiyor" dedi. » Sayfa 6’da
Kýzýltepe'deki Yezidiler zehirlendi » Sayfa 8’de
0 106311 220141
2
5 Eylül 2014 Cuma
Çiftçinin sýkýntýsý bitmiyor Çiftçilerin büyük maðduriyet yaþadýðý bir dönemde elektrik borcu olan binlerce çiftçi, þimdi de desteklemelerinin Bakanlar Kurulu kararý ile DEDAÞ’a aktarýlacak olmasýnýn sýkýntýsýný yaþýyor...
M
ardin’de yaþanan elektrik kesintileri nedeniyle çiftçilerin büyük maðduriyet yaþadýðý bir dönemde elektrik borcu olan binlerce çiftçi, þimdi de desteklemelerinin Bakanlar Kurulu kararý ile DEDAÞ’a aktarýlacak olmasýnýn sýkýntýsýný yaþýyor. Kendilerine gönderilen binlerce liralýk faturalarý ödeyemediklerini aktaran çiftçiler, özel bir þirket devlet tarafýndan korunurken çiftçi haklarýnýn neden güvenceye alýnmadýðýný dile getiriyor. Hükümetin taraf
olmamasýný isteyen çiftçiler makul olan enerji fiyatýnýn tespit edilmesi ile borçlarýn ödeneceðini kaydediyor. Tarým girdi maliyetlerinin yüksekliði karþýsýnda destekleme primleri çiftçilerin umudu durumunda. Çiftçiler destekleme ile masraflarýnýn bir kýsmýný karþýlayabiliyor. Ancak 2014 yýlýndan beri çiftçilere desteklemeleri ödenmedi. Elektrik borcu nedeniyle bankaya giden çiftçilerin devlet desteklemelerinin bloke olduðunu öðrendi. Bununla
çiftçilerin yaný sýra bölge esnafý da maðdur oldu. Çünkü bölge ekonomisin çok büyük bölümü tarýma dayalý. Sezonluk alýþveriþ yapan çiftçiler desteklemelerini alamayýnca esnaflarda alacaklarýný tahsil edemedi. Çiftçiler büyük maðduriyet ve mahcubiyet yaþarken hem elektrik sorunun çözülmesi hem de desteklerine konulan blokelerin kaldýrýlmasý için çözüm aradý. DEDAÞ ile yapýlan görüþmelerde ise ortak bir fiyat ve borç yapýlandýrýlmasý konusunda bir karara varýlamadý. Bunun üzerine günlerce eylem yapan çiftçiler, elektrikler tekrar býrakýlsa da bakanlar kurulunun aldýðý desteklemelerin DEDAÞ’a borç karþýlýðý ödeneceði kararý ayrý bir kriz yaþýyor. Ne çiftçinin ne de daðýtým þirketinin zarar etmeyeceði bir formülün bulunmasýný isteyen Demirci köyü çiftçilerinden Musa Gökdemir, binlerce çiftinin maðdur olduðunu aktardý. Gökdemir, ”Þirket bir tanedir iki tanedir. Bunda çalýþan sayýsý bellidir. Ancak binlerce insan tarým ile geçiniyor. Devlet þirketi güvenceye alýyor. Çiftçiyi neden güvenceye almýyor? Biz þirket zarar etsin demiyoruz. Onlarýn da hakký var. Ancak çiftçi bu ücretleri ödeyemiyor. Devlet buna bir çözüm bulmalý, gerekirse destekleme vermesi lazým. Yoksa binlerce insan burada çok ciddi zarar gördü ve görüyor. Desteklemelerden aldýðýmýz birkaç kuruþ ile mazot, gübre gibi borçlarýmýzý
ödemeye çalýþýyorduk. Zaten bunu alamadýk. Esnafa karþý çok mahcup olduk. Destekleme primlerimiz þirkete verilecekmiþ. Bu doðru bir karar deðil.” ifadelerini kullandý. Tanrýverdi Köyü çiftçilerinden Ahmet Özkan ise pamuk ve mýsýr ürününün zarar gördüðünü, artýk ne yapacaklarýný þaþýrdýklarýný aktardý. Özkan, “Birkaç kuruþ destekleme umudumuz vardý oda artýk elektrik borcuna ödenecekmiþ. Biz artýk çiftçiler olarak ne yapacaðýz bilmiyoruz. Hem kesintiler hem de elektrik akýmýndaki dalgalanmalar. Büyük zarar görüyoruz. Desteklemelerimiz hükümet tarafýndan niye þirkete veriliyor? Biz buna karþýyýz. Bu desteklemeler bizim hakkýmýzdýr. Çiftçilerin hakký þirketlere peþkeþ çekilmesin.” dedi.
'Hükümet çiftçi hakkýný da güvenceye almalý' Kýzýltepe Sivil Toplum Kuruluþlarý Platformu Baþkaný Mehmet Þerif Öter ise, elektrik sorunun artýk bir þirket veya bir elektrik borcu olmaktan çýktýðýný, sosyal ve ekonomik bir probleme dönüþtüðü savundu. Çiftçinin borcunu ödemeyediðini, buna
karþýlýk þirketin de zarar beyaný bulunduðunu kaydeden Öter, bu soruna artýk köklü bir çözümün bulunmasýný istedi. Çiftinin kendi imkanlarý ile 500-600 metre kuyu kazarak su çýkarttýðýný hatýrlatan Öter, bunun ekonomiye kazandýrýlmasýnýn büyük bir fedakarlýk olduðunu kaydetti. Öter, ”Birçok bölgede kuyu ile sulama yapýlýyor. Beypazarý, Erdemit gibi. Bunlar cazibe sulama kapsamýna alýnmýþ ve uygun fiyat ile sulama yapýyor. Ancak bizim burada sayaçlar ile yapýlan fiyatlandýrmalar çok büyük faturalara neden oluyor. Bakanlar Kurulu kararý ile hükümet þirkettin alacaklarýný güvence altýna alýyor. Mahkeme kararý, icra kararý olmadan hangi akýlla çiftçinin desteðini þirkette ödüyor. Þirket gitsin mahkemeler var orada hakkýný arasýn. Ya da hükümetimiz gelsin çiftçinin hakkýný güvence altýna alsýn. Hükümet bu konuda taraf olmamalý. Bu ülkenin mahkemeleri vardýr, icra daireleri vardýr. Burada bir yanlýþlýk olduðunu düþünüyoruz. Bu yanlýþlýðýn bir an önce düzeltilmesini istiyoruz.” tepkisini gösterdi. » M. Sait Çakar
Ýki köy birbirine baðlandý
A
rtuklu Belediyesi, Artuklu ilçesine baðlý Aytepe ile Nusaybin ilçesine baðlý Büyükkardeþ ile Küçükkardeþ (Cinata)
köyleri arasýnda yeni bir yol açarak, her iki köyü birbirine baðladý. Artuklu Belediyesi mahalle statüsüne kavuþan
köylerde yol yapým çalýþmalarýný sürdürüyor. Artuklu ilçesine baðlý Aytepe (Kurka Çeto) ile Nusaybin ilçesine baðlý Büyükkardeþ ile Küçükkardeþ (Cinata) köyleri arasýnda yeni yol açýldý. Artuklu Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü bünyesinde çalýþan belediye ekipleri, daha önce 100 kilometrelik yolu kat eden her iki köy arasýnda bulunan daðlýk alanda yeni bir yol açtý. Belediye ekipleri, iki köy arasýný 5 kilometreye indirerek, köylülerin birbirlerine ulaþýmýný da saðlamýþ oldu. Artuklu Belediyesi Baþkan Vekili Hüseyin Doðan, yeni açýlan köy yolunda denetmelerde bulundu. Burada yapýlan çalýþmalarý inceledikten sonra kýsa bir açýklama
yapan Doðan, ilçelerine baðlý köylerin mahalle statüsüne kavuþmasýndan sonra köylerde özellikle yol yapým çalýþmalarýna aðýrlýk verdiklerini söyledi. Doðan, Artuklu ve Nusaybin ilçelerine baðlý iki ayrý köyün ulaþým sorununu giderdiklerini ifade ederek, “Ýlçemize baðlý Kurka Çeto ile Nusaybin ilçesine baðlý Cinata köyleri yýllardýr, birbirlerine ulaþmak için uzun yollar kat ettiler. Yaklaþýk 100 kilometrelik yol giderek, ancak birbirlerine ulaþabiliyorlardý. Bizde her iki köyün birbirlerine daha yakýn mesafede ulaþmalarý için yeni bir yol açma çalýþmasýna karar verdik. Daðlýk alanda iþ makinelarýmýzla birlikte yeni yolumuzu tamamladýk sayýlýr.
Þu an her iki köy arasýndaki yolu yaklaþýk olarak 5 kilometreye indirmiþ bulunmaktayýz. Bundan sonra da ulaþabildiðimiz her yerde halkýn sorunlarýný giderebilme ve çözebilmek için tüm çaba göstereceðiz. Halkýmýzýn en doðal hakký olan ulaþým hakkýna kavuþmasý için çalýþmalarýmýz sürecektir ” dedi. » M. Sait Çakar
3
5 Eylül 2014 Cuma
Unutulmaya yüz tutmuþ müzikleri yeni nesile aktarýyor Tarihi Mardin birinci cadde de, en eski kasetçilerinin baþýnda gelen, Ethem Aksan unutulmaya yüz tutmuþ Müzik ve sanatçýlarý Yeni nesil gençlere aktarmak için uðraþ veriyor...
T
arihi Mardin birinci cadde de, en eski kasetçilerinin baþýnda gelen, Ethem Aksan adlý vatandaþ on metrakarelik dükkanýnda unutulmaya yüz tutmuþ Müzik ve sanatçýlarý Yeni nesil gençlere aktarmak için uðraþ veriyor. Maddiyatý hiçbir þekilde önemsemeyen bu vatandaþýn tek amacý eski müzik ve sanatçýlarýn yok olmamasý. Dükkanýnda 1960 ve 1980 li yýllardan kalan eski tarz orjinal kasetleri çoðaltýyor. Dükkanda bulunan kasetlerin çokluðu bir rekora doðru ilerlemesine raðmen kasetlerin satýlmasýndan yana deðil. Ýþini severek ve hobi amaçlý yapan Ethem Aksan, yaklaþýk 30 senedir bu iþle uðraþýyor ve býrakmayý da düþünmüyor. Mahallenin de en çok sevilen simalarýndan olan Aksan'ýn Ayrýca bir plak kolleksiyonu var. Ünlü isimler ile çektirdiði fotoðraflarý da
dükkanýnýn bir bölümüne yapýþtýran Aksan, iþinden duyduðu memnuniyet sayesinde herkes ona saygý gösteriyor. Kasetlerden arþiv oluþturduðunu söyleyen iþletme sahibi Ethem Aksan, þöyle konuþtu, “Bu iþi ben seksenden bu yana baþlamýþ yapýyorum.
Daha önceki iþlerim elektronik bölümüydü. Müzükten kopamadýðým gibi, Müzik ile ben bir bütün olmuþum, kopamadým ve seksenden bu yana müzik ile uðraþýyorum. Özellikle benim tek isteðim, unutulmaya yüz tutmuþ sanatçýlarýmýzýn isimlerinin devamlý anýlmasý onlarý ara ara çalmam. Yeni nesillere örf adetlerimizi unutturmama amacý ile dinlettiðim ve merakla sorduklarý geçmiþlerimizin býrakmýþ olduðu miraslarý onlara devretmektir. Benim bütün düþüncem, baþta söylediðim gibi benim için maddiyat önemli deðil, önemli olan gelecek nesillere bizden onlara bu bayraðý teslim etmektir” dedi. Kendisini beþ yýldýr tanýdýðýný belirten Þehmuz Çankaya’da,”Ethem abide eski kasetler mevcuttur ayný zamanda kendisinin çok büyük bir plak kolleksiyonu vardýr evde. Kendisi bu eski kaset türü demiþ olduðumuz þeyleri kesinlikle hani kolleksiyoncusudur. Türkiye de belli baþlý kiþilerden biridir. Kendisinde mevcut olan bu tür þeyleri kendisi bir hobi olarak zaten yapýyor. Sevdiði için yapýyor zaten bunlarý , güzel bir arkadaþýmýzdýr, sevdiðimiz bir abimizdir. Bu mahallede en iyi kim derseniz de ben Ethem abiyi gösteririm size dedi. Çok eskiden beri kendisinden alýþveriþ yaptýðýný belirten Nizam Ökten ise; Neredeyse þehrin ilk kaset daha Cd'lerin kullanýlmadýðý dönemlerde kullandýðýmýz bir yer burasý yani gelip kaset aldýðýmýz, anonslu kasetler çektiðimiz, öncesinde gelip video kasetler aldýðýmýz bir yer burasý yani çok eskilerden beri. Tabi iyi bir yer her ne kadar þehrin en eski yeri olmasýna raðmen, hala naturalizmini koruyor ve bir þekilde artýk kalan bir yer herhalde bir þekilde kalmaya da devam edecek” diye konuþtu. » Vehap Erdoðan
Muharrem Aðalday
Resulullahý yaþamak…(s.a.s)
S
ünnet; Resulullahý yaþamak…
Benim gibi Sizin de sevdiðiniz Muhammed Mustafa mý(s.a.s)? Ona ümmet olmak gibi bir derdi olan mýsýnýz ben gibi? Sahi onu anlatmaktansa yaþamak gibi derdi olan kimseyi tanýyormuyuz? O’nu hayatýmýza rehber edinme gibi bir kaygýmýz var mý? Liderimizdir diye kabul ettiðimiz Peygamberi (s.a.s) ne kadar tanýyoruz? Derdimiz Resullulahýn(s.a.s) derdi mi? Bize rahmet olarak gönderilen bir resulün, rahmetten bi haber yaþayan ümmeti olmak yakýþýyor mu? Peygamberi özledik derken samimiyiz? “Ey îman edenler! Allah (c.c)’a ve Resûlüne itâat edin. Ve iþitip durduðunuz halde, Peygamberin emirlerinden yüz çevirmeyin.” (EnfalSûresi, Âyet: 20) Bu ayete hakkýnda görüþ belirtecek kimse var mý? Ýþitip yüz çevirmediðimiz kaç konu baþlýðý sayabiliriz acaba hayatýmýza dair? Kur’an’a kulaklarýmýzý týkamadýðýmýz kaç gün, kaç saat sayabiliriz? Peygamberin söylediklerini emir olarak kabul ediyor muyuz, yoksa “sünnettir” diye geçiþtiriyor muyuz? Sahi sünnet nedir sorusuna nasýl bir cevabýnýz var acaba çok merak ediyorum doðrusu. Benim acizane sünnet için ne düþündüðümü merak edenler için iyi okuyun yazacaklarýmý. Ve yazacaklarýmý iyi ezberleyin. Ve ezberlediklerinizi hayatýnýza tatbik etmek için elinizden geleni yapýn, bu bir tavsiyedir. “Sünnet; peygamberi model olarak görmektir.” Gayri ciddi sözlerin arkasýna sýðýnýp ahkam kesmek acizlerin iþidir.Sünnettir yapmasan günah iþlemiþ olmazsýn! Sadece sevaptan mahrum olursun. Ýyi de kardeþim hep sevaptan mahrum kalýrsak elimizde ne kalacak Allah aþkýna. Geriye baktýðýmýzda kaybettiklerimizin faturasýný kime keseceðiz? Resulullah’ý sevmek nasýl olacak? Sadece salavat getirerek mi? Ya da mevlit kandillerin de mi? Sahi salavat getirmek ne manaya geliyor kaç kiþi biliyor? Salavattan neyi murat ediyor cenabý Allah(c.c)? Sahi biz ne zaman ve ne þekilde resulullah’a yardým edeceðiz? Bunu nasýl baþaracaðýz? “Ey îmân edenler! Peygamber (s.a.v) sizi, kendinize hayat verecek þeye (dîne) dâvet ettiði zaman Allah (c.c)’a ve Resûlü’ne dâvetine icâbet edin. Ve bilin ki, Allah (c.c), kiþi ile kalbinin arasýna girer (kalbine ondan daha yakýndýr). Ve siz hakîkatten hep O’nun huzurunda toplanacaksýnýz.” (EnfalSûresi, Âyet: 24) Üzerinde çok tefekkür edeceðimiz bir hususu sizlerle hasbihal etmeden geçemeyeceðimizi arz etmek isterim. Bizlere kýymet veren öyle bir Allah’ýmýz var ki anlatmak hiç kimsenin ne haddi ne de böyle bir gücü yok ve olmayacaktýr. Ne var ki bizler kadir bilme konusunda ihmalkar davranmaktayýz. Samimi bir kalp ile Allah’a yönelebilme konusun da sýkýntýlar yaþamaktayýz. Ýman etme konusunda bir tereddüt yaþamýyorsak bile muamelatta aksaklýklar yaþamaktayýz. Bu konuda Allah’a kulak vermek zorunluluðu doðmaktadýr. Bizlere hayat verecek kurallar koyan bu kurallarý bizlere eylemleri ile öðretecek peygamber gönderen bizlere kalbimizden daha yakýn olan bir Allah’a sahip olmaktan daha büyük bir þeref var mý? Böyle bir Allah’ýn emirlerine itaat etmemekten haya etmek lazým. Böyle bir davete icabet etmemek gibi bir lüksümüz var mý? Olduðunu düþünelim kaybedecek olan kim? Allah(c.c) mý? Resulullah(s.a.s) mý? Yoksa bizler mi? Peki ölü olan bizlere hayat verecek kurallar bütününü içinde barýndýran Kur’an’a gereken deðeri ne zaman vereceðiz? Dünyamýz yetmiyormuþ gibi sonsuz hayat olan ebedi hayatýmýzý da düþünen Allah’a(c.c) teslimiyetimizi ilan etmenin zamaný gelmedi mi? Resulullah’a(s.a.s) baðlýlýðýmýzý ilan etmenin Allah’ý(c.c) da memnun edeceðini hiç düþündük mü? Allah’a iman ediyorsanýz Resulullah’a (s.a.s)da iman etmeniz lazým, aksi þekli mümkün deðildir. Allah’a(c.c) olan muhabbetimiz gönderdiði Resulüne(s.a.s) duyacaðýmýz muhabbet ile baðlantýlýdýr. Gönderenin kýymeti ne kadar ise gelen kiþiye gösterilecek kýymet de o kadar olacaktýr. “Derdi Allah(c.c) olanýn Muhammed(s.a.s) gibi dermaný olur” Selam ve dua ile…
muharrem7347@hotmail.com
R
mardin
iletiþim
5 Eylül 2014 Cuma
4
Kalkýnmada öncelikli 20 ilde, 35 yaþ üstü 30 bin kiþi “Ýnternetle Hayat Kolay” diyecek
30 bin kiþiye internet eðitimi T
TNET, Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý (UNDP) ve Habitat Kalkýnma ve Yönetiþim Derneði’nin desteðini yanýna alarak “Ýnternetle Hayat Kolay” sosyal sorumluluk projesini kalkýnmada öncelikli 20 ile yayarak geniþletiyor. Proje kapsamýnda, 3 yýlda daha önce internetin sunduðu olanaklardan faydalanmamýþ 35 yaþ üstü, çoðu kadýn yaklaþýk 30 bin kiþiye internet öðretilmesi hedefleniyor. 123 gönüllü gencin görev aldýðý projede katýlýmcýlara internetin güvenli kullanýmý, e-posta kullanýmý, edevlet uygulamalarý, görüntülü haberleþme, online bankacýlýk ve sosyal medyanýn bilinçli kullanýmý gibi konularda eðitimler verilecek. Türkiye’nin lider internet þirketi TTNET, “Ýnternetle Hayat Kolay” sosyal sorumluluk projesinin yeni dönemini, iþbirliði yaptýðý Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý (UNDP) ve Habitat Kalkýnma ve Yönetiþim Derneði ile birlikte tanýttý. TTNET’in bilgiye eriþimde herkesin eþit imkâna
sahip olmasýna katkýda bulunma vizyonuyla baþlattýðý proje, yeni döneminde UNDP ve Habitat Kalkýnma ve Yönetiþim Derneði iþbirliðiyle kalkýnmada öncelikli 20 ilde hayata geçiyor. Katýlýmcýlara internetin güvenli kullanýmý, e-posta kullanýmý, e-devlet uygulamalarý tanýtýmý, görüntülü haberleþme, online bankacýlýk ve sosyal medyanýn bilinçli kullanýmý gibi konularda 2 günlük eðitimlerin verildiði projede 123 gönüllü genç görev alýyor. Amasya, Artvin, Bartýn, Batman, Bayburt, Bingöl, Çanakkale, Çorum, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Kahramanmaraþ, Karaman, Manisa, Mardin, Mersin, Ordu, Þanlýurfa, Þýrnak ve Yozgat illerinde hayata geçecek projenin tanýtým toplantýsýnda konuþma yapan TTNET Genel Müdürü Abdullah Orkun Kaya, “Türkiye’nin lider internet þirketi olarak hayata geçirdiðimiz Ýnternetle Hayat Kolay projesi ile bilgiye eriþimin önündeki engelleri ortadan kaldýrmayý ve ülke kalkýnmasýna destek olmayý hedefliyoruz. Proje
ortaklarýmýzla birlikte 3 yýlda yaklaþýk 30 bin kiþiye “Ýnternetle Hayat Kolay” dedirtmeyi istiyoruz. Ülkemizin kalkýnmasýna destek olmak amacýyla dijital ekosistemimizi geniþletmek ve geliþtirmek için yaptýðýmýz çalýþmalarý artýrarak sürdürmek arzusundayýz” dedi. Birleþmiþ Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra ise toplantýda yaptýðý konuþmada “Birleþmiþ Milletler bu yüzyýlýn baþýnda “Kalkýnma Ýçin Bilgi ve Ýletiþim Teknolojileri”ni küresel bir öncelik olarak belirlemiþtir. Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý (UNDP) Habitat Kalkýnma ve Yönetiþim Derneði ve TTNET iþbirliðiyle Türkiye’nin her yerinde herkes için BT olanaklarý yaratarak sayýsal uçurumu kapatmayý ve nüfusun en çok mahrum býrakýlmýþ ve kenara itilmiþ kesimlerini küresel bilgi toplumunun nimetlerinden faydalandýrmayý amaçlamaktadýr. Hedefimiz BT’nin imkânlarýndan yararlanarak herkes için daha güçlü, daha adil ve daha müreffeh bir geleceðe sýçrama yapmaktýr” dedi. Habitat Kalkýnma ve Yönetiþim Derneði Onursal Baþkaný Sezai Hazýr da bir konuþma yaptý. Hazýr, "Biliþim teknolojilerinin etkin kullanýmý bilgiye eriþim, etkileþim ve katýlým açýsýndan sosyal kalkýnmada bizim önceliklendirdiðimiz bir alan. Uzun zamandýr uluslararasý çok paydaþlý ortaklýklarla bu alanda yürüttüðümüz programýmýzýn en yeni projesi TTNET ve UNDP ile uygulamaya baþladýðýmýz Ýnternetle Hayat Kolay. Bu proje için eðittiðimiz genç gönüllülerimizin vereceði eðitimlerle sürdürülebilir sosyal kalkýnmaya katký saðlamaya devam ediyoruz” dedi. » Ýletiþim Haber Merkezi
Baþbakanlýkta çözüm süreci konuþuldu B
aþbakan Davutoðlu baþkanlýðýnda Baþbakanlýk Merkez Bina'da gerçekleþen toplantýda çözüm süreci konuþuldu. Baþbakan Ahmet Davutoðlu baþkanlýðýndaki çözüm süreci toplantýsý sona erdi. Baþbakanlýk Merkez Bina'daki basýna kapalý toplantý 2,5 saat sürdü. Toplantýya Baþbakan Yardýmcýlarý Bülent Arýnç, Ali Babacan, Yalçýn Akdoðan ve Numan Kurtulmuþ, Adalet Bakaný Bekir Bozdað, Ýçiþleri Bakaný Efkan Ala, AK Parti Grup Baþkanvekili Mahir Ünal, Baþbakanlýk Müsteþarý Fahri Kasýrga ve MÝT Müsteþarý Hakan Fidan katýldý. » (AA)
Tanker þoförleri þartlý olarak 10 gün eylemlerine ara verdi
Þ
ýrnak'ýn Silopi ilçesinde, akaryakýt taþýmacýlýðý izin belgesi verilmediðini gerekçe göstererek SilopiCizre karayolunu 13 saat ulaþýma kapatan tanker þoförleri þartlý olarak 10 gün eylemlerine ara verdi. Yolu dün öðle saatlerinden itibaren kapatan tanker þoförleri ile Silopi Kaymakam Suat Demirci, Garnizon Komutaný Tuðgeneral Ufuk Ekinci, HDP Þýrnak Milletvekili Faysal Sarýyýldýz, Cizre Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Süleyman Çaðlý ve Þýrnak eski Ýl Müftüsü Abdullah Kaplan görüþtü. Ýkna çabalarýna raðmen eylemlerini sürdürmekte kararlý olduklarýný belirten þoförler, kara yolunda oturma eylemine baþladý. Tanker þoförleri eylemlerini sürdürme kararý alýnca bölgeye çok sayýda polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Silopi Ýlçe Emniyet Müdürlüðü ile Ýlçe Jandarma Komutanlýðý ekipleri tarafýndan bölgede geniþ güvenlik önlemleri alýndý. Olay bölgesinde 2 TOMA aracý da hazýr bulundu. Þoförlerin yolu tehlikeli madde dolu olan tankerlerle kapatmasý sebebiyle polis ve jandarma ekipleri olasý bir patlamaya karþý eyleme müdahale edemedi. Eylem nedeniyle yollarýn ulaþýma kapalý yüzünden yolda uzun kuyruklar oluþtu. Bazý araçlar da çevre köyler üzerinden yollarýna devam etmek zorunda kaldý. Yolun ulaþýma
açýlmasý için Silopi Kaymakamý Suat Demirci, þoförler arasýnda temsilci seçilen 3 kiþi ile görüþtü. Görüþmede olumlu sonuçlar çýktý. 13 saat devam eden eylem þartlý olarak sonlandýrýldý. Ancak tanker þoförleri istedikleri izin belgeleri verilmemesi durumunda eylemi 10 gün sonra tekrar baþlatacaklarýný ifade etti. Kaymakamla görüþen temsilcilerden Mehmet Ali Nayýr, “Eylemlerimizi Silopi Kaymakamý ve Tugay Komutaný ile oturduk konuþtuk. Ayýn 13’ne kadar yani 10 günlük bir süre tanýdýk onlara. Bizim yaptýðýmýz eylem demokratik bir eylemdir ve bunun için de herhangi bir zorlukla da karþý karþýya gelmedik. Kaymakamla görüþtük ve bunun sonucunda bu karara vardýk. Onlara 10 günlük bir süre tanýdýk. Onlar da bu 10 günlük süre zarfýnda durumu üstlerine bildirecekler. 10 gün içinde sorunlar çözüme varýldý varýldý. Varýlmadýðý takdirde ayýn 13’ünde eylemimize kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz” dedi. » (AA)
5
5 Eylül 2014 Cuma
Kýzýltepe molozdan temizleniyor Kýzýltepenin farklý noktalarýna kaçak olarak dökülen molozlara karþý çalýþma baþlatan Kýzýltepe Belediyesi þehir içinde biriken molozlarýn bertarafý için harekete geçti...
K
ýzýltepenin farklý noktalarýna kaçak olarak dökülen molozlara karþý çalýþma baþlatan Kýzýltepe Belediyesi, iki gün önce ilçede faaliyet gösteren harfiyatçýlarla bir araya gelerek çözüm yollarýný masaya yatýrmýþtý. Yapýlan toplantýnýn ardýndan Kýzýltepe Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü ve Belediye Garaj Amirliði þehir içinde biriken
molozlarýn bertarafý ve moloz probleminin tekrar oluþmamasý için harekete geçti. Kýzýltepe Belediyesi kentin farklý noktalarýndaki boþ arazilere kaçak olarak dökülen molozlara karþý mücadele baþlattý. Belediye yönetimi þehir içinde biriken ve görüntü kirliliðine neden olan moloz sorununa kesin çözüm bulmak için iki gün önce ilçede faaliyet
gösteren harfiyatçýlarla gerçekleþtirdikleri toplantý sonuç verdi. Kýzýltepe Belediyesi Fen Ýþleri ve Belediye Garaj Amirliði harekete geçerek þehir içinde biriken molozlarý temizlemeye baþladý. Boþ arazilere býrakýlan moloz yýðýnlarýný temizlemek için ekiplerini artýran belediye, toplanan molozlarý Elî Mýþmýþ Mahallesi’nde ikamet eden vatandaþlarýn talebi doðrultusunda bozulan dere yataðýnýn dolumu ve düzeltilmesi için kullandý. Kýzýltepe Belediye Baþkaný Ýsmail Asi, Fen Ýþleri Müdürü Halit Karaboða, Belediye Garaj Amiri Hakký Gegez, Garaj Amiri Yardýmcýsý Mehmet Ali Öztürk çalýþmalarý yerinde inceledi. Konu hakkýnda açýklama yapan Baþkan Asi, “Kentin her köþesinde moloz temizleme harekatý baþlattýk. Belediye olarak kaçak dökümler için de önlemlerimizi artýracaðýz. Kent kirliliðini önlemek adýna kaçak moloz yýðýnlarýna karþý tedbirlerimiz
artýrýlacak ve çalýþmalar da kararlýlýkla sürdürülecek. Ýlçede faaliyet gösteren harfiyatçýlarla ortaklaþarak bundan sonra belediyenin belirlediði noktalarýn dýþýnda moloz boþaltýmý yapýlmayacak. Harfiyatçýlarýn desteklerinden dolayý tekrar teþekkür ediyorum” dedi. Vatandaþlarýmýzýn da konuya duyarlýlýkla yaklaþmasý gerektiðini vurgulayan Asi, “Kaçak moloz dökümleri, kentin temizliði ve estetiði açýsýndan kabul edilemez. Tespit edilen yanlýþ uygulama durumlarýyla kararlý bir þekilde mücadele edeceðiz” þeklinde konuþtu. » Ýsmail Erkar
5 Eylül 2014 Cuma
6
DEDAÞ Sözcüsü Üstün: Geriye dönük hiçbir þekilde tahsilat söz konusu deðildir DEDAÞ Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün,"Geriye dönük hiçbir þekilde tahsilat söz konusu deðildir” dedi...
D
icle Elektrik Daðýtým Anonim Þirketi (DEDAÞ) Sözcüsü Mehmet Gökay Üstün, DEDAÞ'ýn, TEDAÞ dönemine ait borçlarý tahsil ettiði iddiasýna iliþkin, "Geriye dönük hiçbir þekilde tahsilat söz konusu deðildir. Özelleþtirme sonrasý ilk icraatýmýz faiz affý ile 500 milyon liralýk alacaðýmýzdan vazgeçmek oldu. Eski borçlar bizleri ilgilendirmiyor" dedi. Üstün, AA muhabirine, sorumluluk bölgelerinde genel olarak yüzde 75 kayýp kaçak elektrik kullanýmýnýn söz konusu olduðunu belirterek, bu kapsamda mücadelelerinin sürdüðünü, geliþtirdikleri çözümler ve hayata geçirdikleri kampanyalarla kayýp ve kaçak oranýný düþürmeye, tahsilatý artýrmaya gayret gösterdiklerini söyledi. Þirketi devraldýklarý günden bu yana abonelerin borçlarýný ödemelerinde kolaylýk saðlamak amacýyla kampanyalar düzenlediklerini hatýrlatan Üstün, "Ýlk olarak bir kampanya ile faiz borçlarýný sildik. Bize bunun maliyeti 640 milyon lira oldu. Tarýmsal sulama yapan çiftçiler için kampanyalarýmýz sürüyor. Farklý gruplar için de avantajlý paketlerimiz geçerli" diye konuþtu. "Çiftçiyi desteklemek için kampanya yapan sadece DEDAÞ'týr" Üstün, borcu olan çiftçilerin desteklemelerinin bloke edilmesinin Bakanlar Kurulu kararý ile açýklandýðýný, bu kararýn tüm Türkiye için geçerli olduðunu ancak bölge için de özel bir yaný olduðunu kaydetti. Kararda ifade edilen kapsamdaki çiftçilerin birçoðunun bölge çiftçisi olduðuna iþaret eden Üstün, þöyle dedi: "Bölgemizin bazý gerçeklerinden dolayý Bakanlar Kurulu kararýný çiftçi için bir kampanya ile desteklemek istedik. Tarýmsal sulama yapan çiftçiyi desteklemek için kampanya yapan sadece DEDAÞ'týr. Çiftçilerimizin kullandýklarý enerjinin yüzde 20 ila yüzde 25'ini ödeyebilecekleri bu kampanyadan yararlanmalarýný bekliyoruz." Mardin'de yaþanan elektrik kesintisi Üstün, Mardin'de tüm abonelerin kullandýðý elektriðin yýlda yaklaþýk 4.2 milyar kilovatsaat olduðunu, bunun parasal karþýlýðýnýn 1.4 milyar liraya tekabül ettiðini kaydetti. Bu miktarýn sadece 158 milyon lirasýnýn tahsil edildiðine
dikkati çeken Üstün, bunun oranýnýn yüzde 11.2 olduðunu dile getirdi. Üstün, "Mardin'de tarýmsal sulama yapan abonelerin bir yýlda kullandýðý elektrik 1.4 milyar kilovatsaat. Bunun parasal karþýlýðý 471 milyon lira. Þu ana kadar bunun sadece 5 milyon lirasýný tahsil edebildik. Tahsil edilen oran yalnýzca yüzde 1.1. Yani burada yaklaþýk yüzde 98.9 oranýnda kaçak söz konusu" þeklinde konuþtu. Üstün, bölgede abone baþýna ayda yaklaþýk 1250 kilovatsaat enerji harcandýðýný, Ýstanbul'da ise bu rakamýn sadece 370 kilovatsaat olduðunu vurguladý. "DEDAÞ, TEDAÞ dönemine ait borçlarý tahsil ediyor" iddiasý Üstün, "DEDAÞ, TEDAÞ dönemine ait borçlarý tahsil ediyor" iddialarýna iliþkin, þu anda sadece cari alacaklarý tahsil etmeye çalýþtýklarýný anlattý. Çiftçilere yönelik kampanyanýn 2013-2014 dönemini kapsadýðýný belirten Üstün, "Geriye dönük hiçbir þekilde tahsilat söz konusu deðildir. Özelleþtirme sonrasý ilk icraatýmýz faiz affý ile 500 milyon liralýk alacaðýmýzdan vazgeçmek oldu. Eski borçlar bizleri ilgilendirmiyor. Abonelerimizin karþýsýna bununla ilgili bir takip ve tahsilat programý ile çýkmayacaðýmýzý duyurmuþtuk" dedi. CHP Ýstanbul Milletvekili Aydýn Ayaydýn'ýn da, "DEDAÞ'ýn özelleþtirmeden önce TEDAÞ bünyesindeki elektrik kullanýmýna ait borçlarý da tahsil etme yoluna gitti" ifadelerini kullandýðýný dile getiren Üstün, bölgenin en büyük sorunlarýndan birinin kayýp ve kaçak elektrik kullanýmý olduðunu, bunun önlenmesi ve çözüm üretilmesi için birlikte hareket edilmesi gerektiðine vurgu yaptý. “Bölgede 8 milyar kilovatsaat elektrik israf ediliyor" "Bölgede üretilen 20 milyar kilovatsaatten 8 milyar kilovatsaat elektrik israf ediliyor" diyen Üstün, "6 ilde israf edilen enerjinin tüm Türkiye'ye maliyeti 701 milyon liralýk doðalgaz ithalatý demektir. Yapýlan israfýn türkiye ekonomisine etkisi bu" ifadesini kullandý. Kaçak elektriðin bölgenin sadece bölgenin sorunu olmadýðýna dikkati çeken Üstün, þunlarý dile getirdi: "Kaçak elektrik kullanýmý sadece bölgenin deðil
Türkiye’nin meselesidir. Unutmayalým ki; kaçak olarak kullanýlan ve tahsil edilmeyen elektriðin bedelinin büyük bir kýsmý Türkiye'nin dört bir yanýndaki abonelerin sýrtýna yükleniyor. Bu bölgesel deðil, Türkiye ölçeðinde, ulusal bir sorun. Bir abone borcunu ödemezse bilmeli ki; o borcu Türkiye'nin herhangi bir noktasýndaki bir baþka abone ödüyor. Bu düþünülerek daha vicdani hareket edilmelidir." DEDAÞ'ýn bölgede gerçekleþtirdiði yatýrýmýn önemine deðinen Üstün, bunun baþka yatýrýmlara model olacaðýný kaydetti. Kayýp ve kaçakla mücadelede kararlý olduklarýný ifade eden Üstün, bu kapsamda yürütülen çalýþmalarýn doðru olduðuna inandýklarýný sözlerine ekledi. » (AA)
"Beyaz altýn"da hasat zamaný
T
ürkiye’deki pamuðunun önemli bir kýsmýnýn üretildiði Þanlýurfa'da hasat dönemi baþladý. Çiftçiler, Güneydoðu Anadolu Projesi (GAP) kapsamýnda sulu tarýmýn yaygýnlaþmasýnýn ardýndan, ''beyaz altýn'' olarak nitelendirilen pamuk üretimine aðýrlýk verdi. Mart-nisan döneminde ekimine baþlanan pamukta hasat yaklaþýk 2 ay sürecek. Elle pamuk hasadýnýn baþladýðý kentte hava sýcaklýðýnýn 40 dereceye yaklaþmasý ise tarým iþçilerini olumsuz
etkiliyor. Ziraat Mühendisleri Odasý Þanlýurfa Þube Baþkaný Ali Rýza Öztürkmen, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, pamuðun, Türkiye ve bölge çiftçisi açýsýndan stratejik öneme sahip olduðunu söyledi. Kentte yaklaþýk 1 milyon dekarlýk alanda pamuk ekimi yapýldýðýný vurgulayan Öztürkmen, bunun da Türkiye'nin yüzde 42'sine tekabül ettiðini belirtti. Geçen yýl, pamukta görülen tahta kurusu ve kýrmýzý örümcek gibi zararlýlarla mücadele ettiklerini dile
getiren Öztürkmen, bu dönem alýnan önlemlerin rekolteye olumlu yansýyacaðýný kaydetti. "Pamuktaki kirlilik fiyatý olumsuz etkiliyor" Öztürkmen, kentteki pamuðun yüzde 75'inin makineyle hasat edildiðini anýmsattý. Pamuktaki kirliliðin fiyatý olumsuz etkilediðine dikkati çeken Öztürkmen, þöyle konuþtu: "Çiftçiler, pamuðun üretim aþamasýnda gösterdiði hassasiyeti hasat döneminde de göstermesi gerekiyor. Pamuk mutlaka temiz toplamalý. Ýçerisindeki naylon, çöp, yaprak gibi malzemelerin olmamasýný tavsiye ediyoruz. Makineyle toplayan çiftçilerimizden de özellikle aracýn ayarýný iyi yaptýrmalarýný ve pamuðun hasarsýz toplanmasýný rica ediyoruz. Pamuk toplanýrken nemli olmasýn aksi halde çürüme yapýyor. Pamuðun güzel toplanmasý halinde bereketli bir yýl olacaðýný düþünüyoruz." Öztürkmen, temiz pamuk üreten çiftçilere daha iyi destekleme verilmesi yönünde adým atýlmasýný beklediklerini sözlerine ekledi. » (AA)
7
5 Eylül 2014 Cuma
Türkiye 848 Bin Mülteci barýndýrýyor T
ürkiye topraklarý son yýllarda mülteci kampýna dönüþtü. Yaklaþýk 3 yýldýr Suriye’de devam eden iç savaþ nedeniyle 832 bin Suriyeli mülteci Türkiye’ye sýðýnýrken, radikal selefi örgüt IÞÝD'in Musul ve Þengal’e saldýrmasýndan sonra 16 bin Iraklý mülteci de Türkiye’ye sýðýndý. Iraklý mültecilerinin geliþleri halen devam ediyor. Suriye’de yaklaþýk 3 yýldýr devam eden iç savaþ sebebiyle yakýnlarýný kaybeden, aç ve susuz kalan Suriyeliler çareyi ülkelerini terk etmekte buldu. Yüz binlerce Suriyeli her türlü tehlikeyi göze alarak ülkesinden kaçtý. Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak, Suriyeli mültecilerin sýðýndýðý ülkeler arasýnda yer aldý. BM Mülteciler Yüksek Komiserliði, 3 yýldan fazla süredir çatýþmalarýn sürdüðü Suriye’deki durumla ilgili bir rapor yayýnladý. Ülkede 190 binden fazla kiþinin öldüðüne dikkat çekilen raporda, savaþ sebebiyle halkýn yarýsýnýn evlerini býrakarak kaçmak zorunda kaldýðý kaydedildi. Mülteci Suriyeliler ile ilgili olarak, Lübnan'da 1 milyon 175 bin, Türkiye'de 832 bin, Ürdün'de 613 bin, Irak'ta 215 bin, Mýsýr'da 139 bin, Kuzey Afrika ülkelerindeyse 23 bin Suriyeli mülteci bulunduðu belirtildi. Türkiye 832 bin Suriyeli mülteci barýndýrýyor Suriyeli mülteciler baþta Hatay, Kilis ve Gaziantep olmak üzere Türkiye’nin birçok illerine yerleþti veya yerleþtirildi. Resmi olmayan verilere göre, hem kamplarda hem sokaklarda kalan Suriyeli mültecilerin çoðunluðu kadýn ve çocuklardan oluþuyor. 29
Aðustos 2014 tarihinde BM Mülteciler Yüksek Komiserliði'nin yayýnladýðý rapora göre 832 bin Suriyeli mülteci Türkiye’de. 16 bin Iraklý mülteci Türkiye’ye sýðýndý Suriye’deki iç savaþtan kaçýp Türkiye’ye gelen Suriyeli mültecilerden sonra þimdi de Kuzey Irak’tan da mülteci gelmeye baþladý. Radikal selefi örgüt IÞÝD'in Musul ve Þengal bölgesine saldýrmasýndan sonra topraklarýný terk eden Iraklý mülteciler çareyi kaçmakta buldu. Ezidi Kürtlerin yaþadýðý Sincar (Þengal) bölgesine saldýran IÞÝD yüzlerce kiþiyi öldürdü, on binlerce insanýn da göç etmesine yol açtý. Yaþadýklarý topraklarý terk etmek zorunda kalanlar önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) sýðýndý, ardýndan Türkiye’ye geçmenin yollarýný aradý. Kimliði ve pasaportu olanlar Þýrnak’ýn Silopi ilçesi yakýnlarýnda bulunan Habur Sýnýr Kapýsý’ndan Türkiye’ye giriþ yaparken, pasaportu olmayanlar dað yollarýna yöneliyor. Canlarýný kurtarmak için ölüm tehlikesini göze alarak 10 saat dað yollarýnda yürüyen Ezidiler, kendilerini güvende hissettikleri Türkiye topraklarýna sýðýnýyor. Türkiye topraklarýna gelen Iraklý mülteciler baþta Silopi, Uludere ve Cizre olmak üzere birçok Güneydoðu’daki illerdeki okul ve belediyeler tarafýndan yapýlan kamplara yerleþtiriliyor. Türkiye’ye sýðýnan mülteciler savaþtan kaçtýklarýný söyleyerek, burada kendilerini güvende hissettiklerini ifade ediyor. "IÞÝD vahþice çocuklarýmýzý
öldürdü" Kuzey Irak’ýn Þengal bölgesinden kaçýp Cizre’ye yerleþen Ezidiler, yaþadýklarý vahþeti anlattý. Kürtçe olarak yaþadýklarýný anlatan Ezidiler, “IÞÝD peþimize düþtüler kýzlarýmýzý, kadýnlarýmýzý alýp götürdüler. Silahlarýmýz yoktu, öldürdüler, kadýnlarýmýzýn karýnlarýný deþtiler, çocuklarý öldürdüler, mallarýmýzý yaðma ettiler, köylerimize saldýrdýlar, kaçmamýza fýrsat vermediler, evlerimizi yýktýlar. Orada bazýlarýmýz kaldý, savaþ için gelmediler, memleketlerini terk etmeyeceklerini söyleyip orada IÞÝD’e karþý savaþacaklarýný söylediler. Orada ya onlar bizi yakacak ya da biz onlarý yakacaðýz, birimiz birimizi bitireceðiz.” Dedi. Baþka bir Ezidi de “Biz kaçtýk bilmiyoruz ne yapacaðýz. Eðer geri yerimize gidersek bizi öldürürler, beþ seneye kadar gidemeyiz, bizi öldürürler, biz bilmiyoruz ne yapacaðýz, Araplar çok fazla milyarlarca Arap var gücümüz yetmiyor onlara.” diye
konuþtu. Bir baþka Ezidi de þunlarý söyledi: “Biz kaçak yoldan geldik, üç gün yol yürüdük, ayaklarýmýz þiþti, 25 sat boyunca yürüdük. Biz sekiz gün Þengal daðýnda kaldýk yaþlýlarýmýz vardý, susuz kaldýk, aç kaldýk, rezil olduk Allah bizi kurtardý.” Halen Iraklý mültecilerin geliþleri devam ederken, Þýrnak Valisi Hasan Ýpek yaptýðý açýklamada, kaçak yollarla 14 bin, legal yollarla 2 bin Yezidi'nin ile giriþ yaptýðýný söyledi. Vali Ýpek, "Bunlardan 2 binini Mardin’in Midyat ilçesindeki kampa yerleþtirdik. Diðerleri ise maalesef çok da sýhhi olmayan þartlarda ilimizin okullarýnda, taziye evlerinde barýndýrýlýyor. Yezidilerin her türlü saðlýk hizmetlerini karþýlýyoruz. Valilik ve halkýmýz onlara üç öðün yemeklerini veriyor. Zaho’da 40 bin Yezidi var. Eðer Zaho’da biz bunlara iyi bakmazsak, maalesef 40 binin Türkiye’ye girmesi tehlikesiyle karþý karþýyayýz.
Yerlerinden edilmiþ bulunan Yezidi, Türkmen ve Araplardan oluþan 700 bin kiþi var. Bundan dolayý AFAD karþý tarafta bazý kamplar kurmaya baþladý. Bunlarýn bir an önce hayata geçirilip, Yezidileri yerinde desteklememiz Türkiye açýsýndan daha iyi olur. Bununla ilgili biraz daha hýzlanmamýz gerektiðini düþünüyorum. Yardýmlarýn yapýldýðýný, Irak tarafýndakiler duymasýn diye televizyonlara çýkmýyoruz. Çünkü Türkiye’nin iyi baktýðý imajý karþý tarafta oluþtuðunda, 700 bine ulaþacak bir göçle karþý karþýya kalmamýz söz konusu. Oradakilere yeteri kadar bakýp, Suriye’deki gibi büyük bir göçün olmasýný önlemiþ oluruz diye düþünüyorum.” þeklinde konuþtu. Irak’tan kaçýp Türkiye’ye gelenlerin sayýsý 16 bini bulurken, Suriyeli mültecilerin sayýsý da 832 bin olarak açýklandý. Irak’tan geliþler devam ederken, Türkiye þimdi 848 bin mülteci » CÝHAN barýndýrýyor.
Hareketsiz yaþam öldürüyor
D
ünyada her yýl 3,2 milyon kiþi, fiziksel hareketsizlik nedeniyle yaþamýný yitiriyor. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Saðlýðý Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilal Özcebe, her yýl 3-9 Eylül tarihlerinin Halk Saðlýðý Haftasý olarak kutlandýðýný söyledi. Bu yýlýn temasý olarak büro çalýþanlarýnýn hareketsiz yaþamýna dikkat çekildiðini ifade eden Özcebe, son yýllarda hareketsizliðin saðlýk açýsýndan çok büyük tehdit olduðunu vurguladý. Özcebe, yetersiz fiziksel aktivitenin birçok hastalýðýn geliþmesinde etkisinin bulunduðunu, bu nedenle önemli bir halk saðlýðý sorunu olarak görüldüðünü vurgulayarak, "Dünyada her üç eriþkinden birinin yeterince hareket etmediði ve her yýl 3,2 milyon insanýn fiziksel hareketsizlik nedeniyle öldüðü bilinmektedir"
dedi. Özcebe, fiziksel hareketsizliðin, kalp ve damar hastalýklarý, kanserler ve þeker hastalýðý gibi bulaþýcý olmayan hastalýklara baðlý olarak hem ölümlere hem de yaþam kalitesinin düþmesine yol açtýðýnýn altýný çizdi. Hareketsiz yaþayan nüfus artýyor Özcebe de Türkiye'de pek çok kiþinin büro tipi yerlerde çalýþtýðýný, buna baðlý olarak hareketsizliðin arttýðýný belirtti. Türkiye'de 2002 yýlýnda yüzde 42,1 olan hizmet sektörünün toplam istihdam içindeki payýnýn 2012 yýlýnda yüzde 49,4'e yükseldiðini dile getiren Özcebe, toplam istihdamýn yaklaþýk yarýsýný hizmet sektörünün oluþturduðunu bildirdi. Özcebe, büro çalýþmalarýnýn istihdam içindeki payýnýn yüzde 8,4'e yükseldiðini belirterek, bunun
hareketsiz yaþayan nüfusun giderek arttýðýnýn göstergesi olduðunu söyledi. Büro çalýþanlarýnda hareketsiz yaþamýn yaný sýra çalýþma pozisyonuna baðlý olarak boyun, omuz, bel, diz, el bileði ve parmak kas ve eklemlerinde yakýnmalar ortaya çýktýðýný anlatan Özcebe, þunlarý kaydetti: "Hareketsiz kalma ve ayný hareketleri yapma saðlýk sorunlarýnýn ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Büro çalýþanlarýnýn günlük egzersizlerini yapmasýnýn yaný sýra gün boyunca bazý hareketleri yapmasý bu tür saðlýk sorunlarýnýn görülmesini önleyecektir." Merdiven çýkarak kalori yakýn Spor Bilimleri Fakültesi Öðretim Üyesi Yardýmcý Doçent Nazan Koþar, büro çalýþanlarýnýn her saat baþý egzersiz için birkaç dakikasýný ayýrmasý önerisinde
bulundu. Ýþ yerinde görüþmelerin telefon yerine kiþinin yanýna gidilerek yapýlmasý tavsiyesinde bulunan Koþar, "Ýþ yerinde asansör yerine merdiven kullanýlmalý, çay/kahve molasý yerine yürüyüþ molasý verilmeli, sandalyede otururken kas kuvvetlendirme veya germe egzersizleri yapýlmalý, bilgisayar önünde otururken omuzlar öne
ve arkaya doðru daireler çizilerek hareket ettirilmeli, öðle yemeðinden önce 10-15 dakikalýk tempolu bir yürüyüþ yapýlmalý ve sohbet ederken oturmak yerine ayakta durulmalý" diye konuþtu. Koþar, asansöre binmek yerine merdiven çýkýlarak 5 kat daha fazla kalori yakýlabildiðini dile getirdi. » (AA)
8
5 Eylül 2014 Cuma
BASINDAN
T
Kýzýltepe'deki Yezidiler zehirlendi Kýzýltepe ilçesinde 27 Yezidi karýn aðrýsý þikayetiyle Kýzýltepe devlet hastanesine kaldýrýldý...
K
ýzýltepe ilçesinde 27 Yezidi karýn aðrýsý þikayetiyle Kýzýltepe devlet hastanesine kaldýrýldý. Hastaneye getirilen Yezidilere doktorlar hemen müdahale ederek tedavi altýna aldý. Yezidilerin tedavilerine devam edildiði belirtildi. Kýzýltepe ilçesine gelen Yezidiler Kýzýltepe belediyesi tarafýndan Bahçelievler’de bulunan Ferhat Kurtay halk evine yerleþtirildi. Yemek yiyen Yezidiler sabaha karþý karýn aðrýsý ve mide bulantýsý þikayeti üzerine halkevi görevlileri Yezidileri Kýzýltepe devlet hastanesine kaldýrdý. Yezidilerin yemekten zehirlendiði belirlendi ve tedavi altýna alýndý. Þu ana kadar Kýzýltepe’ye 606 Yezidinin geldiði, Kýzýltepe Belediyesinin Yezidileri halkevlerinde yerleþtirdiði öðrenildi. Ferhat Kurtay Halkevinde barýnan ve yemeklerden rahatsýzlandýklarý ileri sürülen Yezidiler Kýzýltepe Devlet hastanesine tedavi altýna alýnýrken, görüntü ve fotoðraf çekmek isteyen gazeteciler belediyenin görevlendirdiði kiþiler tarafýndan engellendi. Gazeteciler ile görevliler arasýndaki tartýþmalar vatandaþlarýn araya girmesi ile son buldu. Görüntü ve fotoðraf
almalarýna izin verilmeyen gazeteciler hastaneden ayrýlýrken,gazeteciler haber almalarýný engelleyen görevlilere tepki gösterdi. Mardin Gazeteciler Derneði Baþkaný Mehmet Çelik, gazetecilerin görüntü ve fotoðraf almalarýnýn engellenmesinin kabul edilir bir davranýþ olmadýðýný söyledi. Çelik “ Haber deðeri olan bir konunun kamuoyuna
yansýtmaya çalýþan gazeteci arkadaþlarýmýzýn engellenmesini doðru bulmuyoruz. Demokratik hak olarak gördüðümüz haber alma hakkýnýn engellenmesinin hiç kimseye zarardan baþka faydasý olmayacaðýna inanýyoruz. Bu tür engellemeler nereden gelirse gelsin tepki ile karþýlayacaðýmýz ifade ediyoruz” dedi » Ýsmail Erkar
Aksiyon filmleri þiþmanlatýyor
A
BD'li bilim adamlarýnýn araþtýrmasý, aksiyon filmlerini sevenlerin þiþmanlama riskinin daha fazla olduðunu ortaya koydu. Televizyon ve obezite arasýnda baðlantý bulunduðunu gösteren daha önceki araþtýrmalardan yola çýkan Cornell Üniversitesi'nden bilim
adamlarý hangi tür filmlerin "daha fazla kilo aldýrdýðýný" inceledi. Amerikalý bilim adamlarýnýn araþtýrmasý, aksiyon filmlerini izlerken daha fazla atýþtýrýldýðýný ortaya koydu. Bu sonuca varmak için bilim adamlarý bazý üniversite öðrencilerine televizyon seyrederken bir kase dolusu çikolata, bisküvi, havuç ya da üzüm verdi. Öðrencilere 2005 yapýmý aksiyon türü "The Island" (Ada) filmi ya da bir þov programý izletildi ve ne kadar yediði gözlemlendi. Aksiyon filmini
izleyenlerin ortalama yüzde 65 daha fazla kalori aldýðý belirlendi. Ayrýca erkeklerin atýþtýrmaya kadýnlardan daha meyilli olduðu görüldü. Bu tür filmlerin seyirciyi ekrana baðladýðýný ve bilinçsiz þekilde yemeye ittiðini belirten bilim adamlarý, filme dalýnca seyircilerin doyduðunun farkýna varamadýðýný ve yemeye devam ettiðini vurguladý. Ciddi bir hastalýk olan obezitenin giderek arttýðýna dikkati çeken bilim adamlarý, aksiyon gibi televizyondan gözün alýnamadýðý filmler izlerken atýþtýrmaktan kaçýnýlmasý gerektiðini belirtti. Araþtýrmanýn sonuçlarý "JAMA Internal Medicine" dergisine yayýmlandý. » (AA)
Davutoðlu’nun Baþbakanlýðý
ayyip Erdoðan’dan sonra... Tayyip Erdoðan’ýn etkin bir Cumhurbaþkaný olacaðý bir hiyerarþi içinde Baþbakan olmak... Hükümeti ahenk içinde çalýþtýrmak, Meclis’te Hükümet adýna temsili yüz aký ile yapmak, partide insicamý temin etmek, halkla iliþkileri belirli bir heyecan dozuyla sürdürmek ve yarýn kadar yakýn olan 2015 seçimlerinde, üstelik anayasayý deðiþtirecek bir sandalye sayýsýyla baþarý kazanmak... “Bu ümidi veriyor mu” Ahmet Davutoðlu, diye sorarsanýz, evet, ben Davutoðlu’nda bunlarý hem de fazlasýyla baþaracak bir potansiyeli görüyorum. Parti olaðanastü genel kurulundaki performansýndan Baþbakanlýðý devralýp iþe koyulduðu bugünlere kadar sergilediði imaj, bu yükün altýndan yüz akýyla çýkabileceði ümidini fazlasýyla ortaya koymuþtur. Genel kuruldaki konuþmaya bakýnýz, Hükümet programýna bakýnýz, salý günkü grup konuþmasýna bakýnýz bütün bu konuþma metinleri, Türkiye’de beyin ve yürek derinliði öne çýkan bir Baþbakan’la karþý karþýya bulunduðumuzu ortaya koyar. Davutoðlu’nun söylemi cesurdur, yüreklidir, heyecan yüklüdür, keskin bir iradeyi yansýtýr, bunun yanýnda insana iliþkin deðerleri muhtevidir, medeniyet eksenlidir, bugüne kadarki düþünülmüþlüklerin ürünüdür. Hayal mi, evet hayal vardýr ama, ayný zamanda bir medeniyet tarihçisi olarak toplumlarýn yükseliþ - düþüþ seyirlerinde gerçekçe tespitler yapýyor olmanýn hayati deðerini de bilen, hayali, yolunda koþulacak hedefler olarak gören bir simadýr. Davutoðlu, bir misyonun hayata geçiþinin varýný yoðunu ortaya koymayý gerektiren bir mücadeleyi zaruri kýldýðýný bilen insandýr ve onda, ayný zamanda mücadeleci bir karakterin yansýmasýna tanýk olacaðýmýz kesindir. Teorisyendir Davutoðlu, evet, ama ayný zamanda teorinin pratiðe intikalinde nasýl etkin rol üstleneceðinin tipik örneðini Dýþiþleri Bakanlýðýnda sergilemiþtir. Bunun için kendisi 24 saati 25 olarak yaþamýþ, Dýþiþleri ekibinden bunu istemiþ, yýlýn 365 gününe onun ötesinde bir zenginlik yüklemiþtir. Bugün de, Baþbakanlýk’ta, muhakkak ki Dýþiþleri Bakanlýðý’nda olandan çok daha yüklü bir pratik sergilenecektir. Bunun iþaretleri de görülüyor þu ilk günlerin uygulamasýnda. Çözüm sürecinde Arýnç gibi, Yalçýn Akdoðan gibi, Efkan Ala gibi bu alanda kafa yormuþ üç önemli simanýn yanýnda, katký sunmayý Baþbakanlýk performansýnýn bir gereði gibi görmüþtür. Çözüm sürecindeki geliþmeleri yakýndan takip eden bir insan olarak, geçmiþte de, bu iþin bir yanýnda Davutoðlu da bulunsa, diye düþündüðüm çok olmuþtur. Biliyorum ki bu iþin bir tarafý, Türkler’in, Kürtler’in, Araplar’ýn, ya da genel olarak söyleyeyim, bu
coðrafyadaki tüm halklarýn, birlikte yaþama konusunda, emperyalist odaklarca oluþturulan karþýtlýklarý aþma amacýyla yeni bir zihinsel süreç yaþamalarý gerekiyor. Davutoðlu, bölgede, birebir iliþkilerde böyle bir zihinsel dönüþüme büyük emek vermiþ bir insan. Ýçerde de bunu yapmalý, diye düþünmüþümdür. Bu coðrafya barýþ coðrafyasý olsun, bunun için de halklar - milletler zihinlerini barýþa doðru yürümle yönünde çalýþtýrsýnlar. Davutoðlu, bunun zeminini oluþturmak için çýrpýndý aþiretler, mezhep temsilcileri, siyasi kadrolar arasýnda. Bu tecrübenin çözüm sürecinde de büþük etkisi olacaðýna inanýyorum. Davutoðlu’nun yine bu çerçevede Diyanet’i Baþbakanlýða baðlamasýný çok anlamlý buluyorum. Bir kere, Türkiye’nin dýþ politikasýnda Diyanet’in saðlayacaðý katkýnýn çok net biçimde farkýnda olan ve bu yönde Dýþiþleri Camiasýný zihinsel olarak hazýrlayan insandýr o. Büyükelçilere “Bana uyguladýðýnýz protokolü uygulayýn Diyanet Ýþleri Baþkanýna” talimatýný verendir. Þimdi Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýný Baþbakanlýða baðlamasý, sadece itibar açýsýndan önemli deðil, Diyanet’in ilgi alanlarýyla Baþbakan olarak ilgilendiðini göstermesi bakýmýndan da önemlidir. Çözüm sürecinin bir baþka boyutu, Alevi Açýlýmý alanýnda ilgi bekliyor çünkü. Bu alanda Davutoðlu ile Görmez Hoca’nýn birlikte çok pozitif geliþmeler saðlayacaðýna inanýyorum. Ayrýca, çok sancýlý dönemlerden geçtikten sonra Ýslam’la iliþkiler alanýnda gelinen din-devlet iliþkileri, toplumun dindarlýk çerçevesi, Diyanet modeli, “Nasýl bir Ýslam telakkisi?” sorusunun tartýþýldýðý bu zamanda, özel önem kazanmýþ bulunuyor. Yarýnlarda AK Parti’nin il ve ilçe kongreleri baþlayacak. Oralarda Davutoðlu’nun “parti içi performansý”na tanýklýk edeceðiz ve bu görüntüler, Davutoðlu gerçekliðini daha net ortaya koyacak. “Erdoðan Davutoðlu: Sinerjinin denklemi” diye yazmýþtým ilk günlerde. Þu sýralar ben, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, Davutoðlu’nun iþ tutma tarzýndan çok memnun olduðunu ve geleceðe yönelik ümitlerinin de çok yükseldiðini düþünüyorum. Davutoðlu’ndan kitap atan adama günün sözü: Vay nasipsiz! Bizde kitap ve kalem kutsaldýr. Çünkü insanla kitabýn mayasý aynýdýr. Ahmet Taþgetiren-Star
9
5 Eylül 2014 Cuma
Kitap Köþesi Açýk Düþman » Sayfa 8’de ean Genet, Fransýz edebiyatýnýn
Derleyen: M. Sait Çakar
J
lanetli yazarý, kendisini reddeden toplumu reddeden, tüm "beyaz" dünyayý, onun kurulu düzenini, deðerlerini yerden yere vurup ikiyüzlülüðünü suratýna çarpan, ve bunu "iþkencecisinin dilini kullanarak" yapan, Sartre'ýn "azizlik" payesiyle taçlandýrdýðý adam... Bir piç olarak geldiði ve sürekli dýþlandýðý bu dünyada, "bir aziz olmayý, yani insanýn inkarý olmayý istemekten baþka çaresi kalmadýðýný" söylemiþ ve ancak bir azizin bir suçlunun olabileceði kadar yalnýz yaþýyýp yalnýz ölmüþtür: Hýrsýz, isyankâr, vatansýz ve evsiz bir serseri olarak. Roman ve oyun yazarý Genet, 1964-1986 yýllarý arasýnda, edebi eserler vermekten vazgeçme kararý aldýðý yirmi küsur yýllýk dönemde, 68 Mayýsý'ndan Vietnam Savaþý'na, Kara Panterler'den Baader-Meinhof'a, Maðripli göçmen iþçilerden Filistinli mücahitlere varana kadar,
Eser Adý Yazar Adý Çeviren Sayfa Sayýsý Yayýnevi
Vizyona Giren Filmler Arýnma Gecesi
: Açýk Düþman : Jean Genet : Sosi Dolanoðlu : 214 : Metis Yayýnlarý
kurumlaþmadýklarý sürece her baþkaldýrý hareketinin yanýnda, hatta ta içinde yer alýp çok sayýda siyasi yazý yayýnlamýþtýr. Bu yazýlarýn büyük çoðunluðunu bir araya getiren bu seçki, çaðýmýzýn en ilgi çekici portrelerinden biri olan yazarýn karmaþýk kiþiliðine kuþkusuz kendisinin izin verdiði kadarýyla ýþýk tutabilme umuduyla hazýrlandý
Özel okul desteðinde ek baþvuru imkaný Milli Eðitim Bakaný Avcý, "Özel okula devam edecek öðrenciler için verilecek eðitim öðretim desteðinde 70 bine yakýn boþ kontenjan için ek baþvurular, 8-18 Eylül'de alýnacak" dedi...
Filmin Adý: Arýnma Gecesi Filmin Türü: Gerilim Filmin Süresi: 1s 26dk Filmin Özeti: Amerikan hükümetinin baþý suçlular ve hapishanelerle derttedir. Cezaya çarptýrýlan suçlularýn sayýsý kontrol altýna alýnamamakta, bu nedenle de hapishaneler kapasitelerinin bir hayli üzerinde sayýda suçluyu barýndýrmaktadýr. Bu soruna çözüm olabilecek son çare ise son derece ilginçtir.Yýlda bir gece 12 saat boyunca suçlu ne yakalanacak ne de cezalandýrýlacaktýr. Polise baþvurulmayacak, hastanelerden de yardým istenmeyecektir. Bu 12 saat boyunca suçlular, bir þekilde suçtan etkilenen insanlar ya da sýradan vatandaþlar tarafýndan
cezalandýrýlacaktýr. James ve Mary o geceyi tamamen güvenlikli evlerinde geçirmeyi planlarken, merhamet dolu kýzlarý sokakta savunmasýz bir adamý eve alýr ve ailenin baþýna çokl büyük bela açar... Ýþler içinden çýkýlmaz bir hal alacaktýr...
Neva
M
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü
M.M. Sait SaitÇakar Çakar
illi Eðitim Bakaný Nabi Avcý, özel okula devam edecek öðrencilere verilecek eðitim öðretim desteðinde 70 bine yakýn boþ kontenjan için ek baþvurularýn 8-18 Eylül'de alýnacaðýný bildirdi. Avcý, TRT Haber"de yayýmlanan "3 Gün" programýna katýlarak gündeme iliþkin sorularý yanýtladý. Özel okullara devam edecek 250 bin öðrenci için eðitim öðretim desteði kontenjaný verildiðini anýmsatan Avcý, bu destek için 180 bin 637 baþvuru geldiðini ve baþvurularýn sonuçlandýðýný belirtti. Okul öncesi özel kurumlara gidecek öðrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gideceklere 3 bin, özel ortaokul ve liselere gideceklere yýllýk 3 bin 500 lira eðitim öðretim desteði verileceðini dile getiren Avcý, "Burada ek baþvuru imkaný var. 'Buraya ben müracaat edemedim, geç kaldým, sonradan haberim oldu' diyenler için söylüyorum. 8-18 Eylül arasýnda biz ek müracaatlar alacaðýz. Çünkü hala 70 bin imkanýmýz var. 19 Eylül'de biz kimler bu ek müracaatlarýn içinde desteðe hak kazandýlar onu ilan edeceðiz. 20-25 Eylül arasýnda tercihlerini yapacaklar" açýklamasýnda bulundu. » (AA)
Filmin Adý: Neva Filmin Türü: Dram Filmin Süresi: 1s 27dk Filmin Özeti: Ilgýn ve Neva 25 yaþýna kadar baþka kimseyle birliktelik yaþamamýþtýr. Günümüz için kulaða sýra dýþý gelse de yaþanmýþ, gerçek bir hikayeden uyarlanan bu hikaye baþladýðý kadar mutlulukla devam edecek midir? Ýki genç aþýðýn tutkulu
serüvenini anlatan filmin baþrollerini Þükrü Özyýldýz ve Baþak Parlak paylaþýyor. Yapýmýn yönetmenliðini Birkan Uz ve Can Arca beraber üstleniyor. Senaryoda ise Ilgýn Olut ve yine Can Arca'nýn imzasý var. Çekimleri Ankara'da gerçekleþtirilen filmin konuk oyuncularý arasýnda Kenan Vural gibi isimler de yer alýyor.
5 Eylül 2014 Cuma
10
Mehmet Sait Çakar
Filistin Ýçin Koka Kola Ýçin
B
Midyat’ta aþiretler arasý husumet barýþla son buldu Midyat’ta geçtiðimiz ay gençler arasýnda çýkan kavga husumete dönüþtü. Taraflarý barýþtýrmak için devreye girenler kanaat önderleri ve siyasiler husumeti, barýþla sonlandýrýdý...
M
idyat’ta geçtiðimiz ay gençler arasýnda çýkan kavga husumete dönüþtü. Taraflarý barýþtýrmak için devreye girenler kanaat önderleri ve siyasiler husumeti, barýþa çevirdi. Geçtiðimiz ay Mala Hamo aþiretine mensup bir kiþi ile Midyat’ta farklý ailelere mensup bireyler arasýnda çýkan tartýþma kavgaya dönüþmüþ, silahla 2 kiþi yaralanmýþtý. Ardýndan baþlayan husumete Þýrnak, Diyarbakýr, Batman ve Midyat’ta bulunan kanat önderleri devreye girmesiyle sulh yapýldý. 22. Dönem Mardin Milletvekili Veysi Þahin’in de araya girmesiyle taraflar bu gün Midyat’ta bir araya geldi. Þahin Konaðý’nda düzenlenen barýþ
yemeðine; Mardin Vali Yardýmcýsý Ali Ýkram Tuna, Ýl Müftüsü Dursun Coþkun, Midyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, 22. Dönem Mardin Milletvekili Veysi Þahin, Diyarbakýr Milletvekili Ali
GÜNÜN OKURU
Fahri VAR - Fýrýncý
Mardin Gündemini Mardin Ýletiþim Gazetesinden takip ediyorum. Gazete de güzel ve objektif haberler çýkýyor. Birinci cadde de kaldýrým üzerinde park eden araçlarý da haberleþtirmenizi istiyorum. Baþarýlar dilerim.
Ýhsan Merdanoðlu, Midyatlý Seyit kanat önderi Süleyman Arslan, Þýrnak, Batman, Diyarbakýr ve Midyatlý aþiret liderleri ile çok sayýda davetli katýldý. Barýþ yemeðinde konuþma yapan 22. Dönem Mardin Milletvekili Veysi Þahin “ Hepinizin de bildiði gibi Midyat ilçesinde müessir bir olay oldu. Allah’a çok þükür ki bu olayda bir can kaybý olmadý. Çok deðerli dostlarla görüþecek, istiþare ederek ve bu gün burada bu barýþý saðlamaya kara verdik. Hepinizin huzurunda kendilerine teþekkür ediyoruz. Bu barýþýn saðlamasýnda emeði geçen herkese, Midyat dýþýndan gelen ve Midyat içinde bulunan bütün arkadaþlarýmýza þahsým ve ailem adýna tekrar sevgiler, saygýlar sunuyor ve bu barýþýn kalýcý olmasýný diliyorum.”dedi. Mardin Vali Yardýmcýsý Ali Ýkram Tuna
ise “ Midyat’ta güzel þeyleri görmek, güzel faaliyetleri tespit etmek için geldik. Bu da bölgede ilk yýlýmý tamamladýðým, ilk katýldýðým sulh yemeði oldu. Keþke her sorunumuzu da bu þekilde çözebilsek. Ýnþallah bu güzel adet bu topraklarda hiç eksik olmaz, bütün sorunlarýmýzý daha büyü sorunlar yaratmadan, yeni kurbanlar, yeni maðdurlar yaratmadan bu sorunlarýmýzý konuþarak, barýþarak, ortak noktada uzlaþarak çözeriz ve buradan da inþallah bütün ülkemize yayýlýr bu kültür.Tekrar katýlan herkese bu güzel adeti yaþayan, yaþatan çok teþekkür ediyorum. Ýnþallah kalýcý bir çözüm olur.”ifadelerini kullandý. Ýl Müftüsü Dursun Coþkun’un yaptýðý konuþmanýn ardýndan taraflar bir araya geldi. Program verilen yemeðin ardýndan sona erdi. » Tayfur Demir/Midyat
ir ülke efsanesi olarak her bir kaç senede bir Koka Kolanýn ya ne kadar kötü olduðunu ya da Ýsrail’e destek olup Filistine zarar verdiðini anlatan haberler tüm sosyal medyada dolaþýr. Genelde Ýsrail ürünlerinin Ýsrail’e destek olduðunu ve bunun Filistin’e yol, su ve elektrik olak dönmediðini biliyorum ve bunu bilmiyorum diyene itibar etmem ve bunun1001. kez anlatmanýn ne yeri ne de anlamý var. Ama özelde bunlarýn arasýnda birini dile getirmem gerekiyor. Bu da Koka Koladýr. Önce Kolanýn ne kadar zararlý olduðunu iddia ettiler. Kolanýn diþlere, mideye hatta tüm vücuda ne kadar zarar verdiði tek tek anlatýldý. Baktýlar ki kolanýn biolojik ve kimyasal etkileri Türke iþlemiyor o zaman dini ajitasyona baþ vurdular. Kolanýn rengini bilmem ne böceðinin pigmentinden aldýðýný ve böceðin de haram olduðunu iddia ettiler. Ama bu da halký koladan soðutamadý. Kimse yaz sýcaðýnda buz gibi bir kolaya hayýr demez. Sýcak geçen Ramazan’da kolayý iftar sofrasýnda bulundurmak bile vücudun serinlemesine yeter de artar. Ama gizli bir el sürekli sosyal medyada Pepsi Kolanýn ve bilhassa Koka Kolanýn düþmanlýðý yapýyor. Oysa bir çok Ýsrail menþeli hijyenik malzemesi veya temizleme maddesi varken ve onlar iþlenmezken Koka Kola aleyhtarlýðý furyasý tüm sosyal medyada ve basýnda yer alýyor. Neden diye sorulduðunda Kolanýn kârýnýn Ýsraile gittiðini ve bununla Filistinli Müslümanlarýn öldürüldüðünü iddia ediyorlar. Kýsacasý Koka Kolanýn bir Filistin ve Filistinli düþmaný olduðunu iddia ediyorlar. Üstelik de bu iddia ençok Ýsrail Filistini vurduðunda dile geliyor. Bu da benim dini duygularla ticari bir malýn menfi reklamýnýn yapýldýðýný aklýma getiriyor. Bu yetmezmiþ gib her içilen bir bardak koka kolanýn bir kurþun olarak Filistinliye saplandýðýný iddia ediyorlar. Oysa hakikat bambaþka. Öncelikle Koka Kola Filistin düþmaný deðil. Nihayetinde bir Filistinli kimin kendisine düþman olup olmadýðýný bir Türk’ten daha iyi bilir. Eðer öyle birþey olmasaydý Filistin’de Filistinli kendi topraklarýnda 3 tane koka kola fabrikasýný açtýrmazdý. Biz burada Filistine destek olsun diye kendimizi kola içmemeye mahkum ederken Filistinli kendi koka kola fabrikalarýný açmýþ. Ben pek gazozlu içecekler hazzetmeyen biri olarak halkýn dini duygularýnýn kötü bir reklamýn bir parçasý olarak kullanýldýðýný düþünüyorum. Ben koka kola aleyhtarlýðýnýn aslýnda baþkalarýna yaradýðýný zanediyorum. Sonuç olarak tüm kola severlere tavsiyem þudur; Filistin’deki koka kola fabrikasýnýn çalýþýp 3.500 filistinli aileye ekmek vermeye devam edebilmesi için sen de gönül rahatlýlýðýyle koka kola içebilirsin. Çünkü Filistinli içiyorsa ve bunun kendisine zarar vermeyeceðini düþünüyorsa sana ne?
mscakar@hotmail.com