ARALIK 2015
yıl: 5
sayı: 27
Treyler Sanayicileri Derneği yayın organıdır / 2 ayda bir yayınlanır
BRF Treyler, TREDER üyesi oldu SSAB, TREDER Yönetim Kurulu ile biraraya geldi
ADR’de sac ayakları bir bir yerine oturuyor
Başkan’ın Mesajı Rakamlar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor Değerli Meslektaşlarım,
Türkiye’de AB’ye uyum sürecine en hazır sektör ulaştırma. Bunun en sor örneğini de ADR’de yaşadık. Çevre ve insan sağlığının korunması, tehlikeli maddelerin güvenli şekilde dağıtılması ve depolanması konusunda çıkarılan ADR Kanunu’nda önemli aşamalar kat ettik diyebiliriz. Türkiye’de 3 bine yakın çeşitte tehlikeli madde bulunuyor. Bu tehlikeli maddelerin kanunlara ve yönetmeliklere uygun şekilde tüm lojistik süreçlerinin kontrolünü sağlamak için 1 yıllık süre içerisinde 4 bin Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TMGD) yetiştirdik. Göreve gelen kişilerin işin tüm detaylarına hakim olması için iyi bir eğitim almaları gerekiyor. Bu eğitimler 123 eğitim kurumunda veriliyor. Sınava girecekler 49 saatlik eğitimin sonunda 125 sayfalık eğitim kitabından sınava tabi tutuluyorlar. TMGD çalıştıran firma sayısı 1306, istihdam edilen TMGD sayısı ise 637’ye ulaştı. Bir danışman 5 firmaya danışmanlık yapabileceğinden dolayı TMGD sayısında hızlı bir şekilde yol alındı. ADR’ye geçişte en önemli sorunlardan biri de şoför konusuydu. 2 yıl gibi kısa bir sürede 19 bin 301 şoför, temel+ tanker SRC5 Belgesi’ne; 10 bin 588 şoför temel SRC5 Belgesi’ne sahip oldu. Görünen
o ki şoförlerimiz kendilerini çok iyi bir şekilde ADR’ye hazırladı. Yönetmelik ile karayoluyla tehlikeli madde taşımacılığı faaliyetlerinde yer alan gönderen, alıcı, dolduran, yükleyen, boşaltan, paketleyen, taşımacı ve tank-konteyner/taşınabilir-tank işletmecilerini sorumlu tutuyor. Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi adedi 17 bini buldu. Bu sayının önümüzdeki yıl içinde artarak devam etmesini bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan “Tehlikeli Madde Taşımacılığında Kullanılan Terminal, Depolama Tesisi ve Benzeri Yapıların Asgari Şartlarının Belirlenmesine Dair Tebliğ” ile “Karayolunda Tehlikeli Madde Taşımacılığı Denetimi Yönetmeliği” sayesinde ADR’de işin zor kısmını atlatmış olacağız. 2018 yılında hedeflenen tam dönüşüm için altyapıyı oluşturmuş olacağız. Rakamlar bizlere çok doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü’nün işin başından itibaren çok büyük özveri ile bugünlere getirdiğini belirtmek gerekiyor. Bundan böyle özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olarak daha çok işbirliği ile ADR’yi ülkemize kazandıracağız. TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık
içindekiler
26 Serin mühendisleri geliştirdi
28 Trailight ile Avrupa’da liderin ensesinde olacağız
30 Krone’de yeni stratejiler gündemde ARALIK 2015/6 Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, Gökhan Maraş, Yalçın Şentürk, Ahmet Toprakkale Grafik Uygulama Erhan Aydın Yönetim Yeri TREDER Ataşehir Bulvarı 42 Ada, Gardenya 7/1 Konutlar Kat:4, Daire:28 Ataşehir/İstanbul Tel: 0216 580 96 95 www.treder.org.tr Ajans LOCA MEDYA Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B-Blok Küçükçekmece İstanbul Tel: 0212 579 92 35 Faks: 0212 598 47 62 Baskı İstanbul Basım Promosyon 0212 603 26 21 Aralık 2015 Dağıtım Aras Kurye Yayın Türü Yaygın TREDER Haber Dergisi, treyler sektöründeki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak adına dernek patronajında, iki ayda bir, Türkçe olarak hazırlanan sektörel bir yayındır.
36 Tırsan müşterileri için dünyayı 10 kez dolaştı
38 Aspöck yeni yıla yeni ürünle girdi
40 Yeni Nesil Süt Tankeri, Hijyen ve Verimlilik Sunuyor
44 Üstyapı üreticileri bu ödül töreninde buluştu
46 Ar-Ge harcamalarında yüzde 1 barajı aşıldı
6
ADR’de sac ayakları bir bir yerine oturuyor Taşımacılık sektörünün son yıllardaki en önemli dönüşümlerinden biri olan ADR’de çok önemli mesafeler alındı. Yönetmeliğin yayınlanmasının ardından, uygulamalarda bu dönüşüm iyiden iyiye kendisini gösteriyor. İki yıl gibi kısa bir sürede 19 bin 301 şoför temel+ tanker SRC5 Belgesi’ne sahip olurken, Türkiye’de Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TGMD) sayısı 3 bin 935’e ulaştı. Bakanlığın üzerinde çalıştığı depolama ve denetimlerle ilgili tebliğin yayınlanmasının andından TOBB’un da içinde yer alacağı ADR Çalışma Komitesi’nin kurulmasıyla ADR tam anlamıyla Türkiye’de yerleşmiş olacak.
A
nkara’da gerçekleştirilen Sürdürülebilir Ulaşım için Yol ve Trafik Güvenliği Ulusal Kongre Fuar ve Sergisi’nde ADR ele alınan başlıca konular arasında yer aldı. 7-8 Aralık tarihinde Green Park Hotel’de gerçekleştirilen karayolu tehlikeli madde taşımacılığı sorun ve olanaklar konulu panele TREDER Genel Sekreteri Ayhan Eryazar, TSE-TBMM Danışmanı Ege İzgi Çakır, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı AB Uzmanı Gülşah Aytekin, ARÜSDER Genel Sekreteri Gürbüz
Gürer katıldı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı AB Uzmanı Gülşah Aytekin, yaptığı sunumda güncel bilgileri katılımcılara aktarırken, bugüne kadar olan süreci özetledi. ADR çerçevesini çizen Aytekin, “Tehlikeli malların sınıflandırılması, paketlenmesi, etiketlenmesi; Tehlikeli mal taşımacılığında kullanılacak taşıtlar ve çeşitli teknik ekipmanların test edilmesi, sertifikalandırılması, işaretlenmesi, kullanılması; Tehli-
keli mal taşımacılığında yer alan kişilerin eğitilmesi, güzergahların belirlenmesi” konularının ADR kapsamında yer aldığını söyledi.
ADR kimleri ilgilendiriyor?
Yönetmelik ile karayoluyla tehlikeli madde taşımacılığı faaliyetlerinde yer alan, gönderen, alıcı, dolduran, yükleyen, boşaltan, paketleyen, taşımacı ve tank-konteyner/ taşınabilir-tank işletmecileri ile tehlikeli maddeleri taşıyan taşıt
Madde Güvenlik Danışmanı istihdam etmesi veya tehlikeli madde güvenlik danışmanından hizmet alması zorunluğu getirildiğini ifade eden Gülşah Aytekin, bugüne kadar TMGD çalıştıran firma sayısının 1306, istihdam edilen TMGD sayısının ise 637 olduğunu söyledi. Aytekin, tehlikeli maddelerin karayoluyla taşımacılığı alanında faaliyet gösteren; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tankkonteyner/taşınabilir tank işletmecileri faaliyet alanlarından biri veya birden
Şoförlerin eğitimi yetki belgesi alma zorunluluğundan muaf olan ve kendi iştigal konusu ile ilgili resmi araçlarla tehlikeli madde taşımacılığı yapan veya yapacak kamu kurum ve kuruluşlarını, Silahlı kuvvetlerin doğrudan sorumluluğu veya danışmanlığı altında olmayan, ticari yükleniciler tarafından yapılan tehlikeli mal taşımacılığını kapsar”
1306 firma TMGD istihdam ediyor
Yönetmelik kapsamındaki faaliyetleri gerçekleştiren işletmelere; ADR’nin ilgili hükümlerine göre Tehlikeli
aralık 2015
sürücülerinin sorumlu olduğunun altını çizen Aytekin, bunların kimleri kapsadığını da şöyle açıkladı: “Karayolu ile yapılan tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan işletmecileri, maksada uygun teknik özelliklere sahip her türlü taşıtı, sürücü ve operatörleri, taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü araç, gereç, ambalaj ve benzerlerini, Türkiye sınırları içerisindeki karayolları üzerinde yabancı plakalı taşıtlarla yapılan uluslararası taşımaları, Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında
96 eğitim kurumu 3935 TMGD 115 kişi TMGD eğiticisi 123 eğitim kurumu 6 kişi temel eğitim eğiticisi 85 kişi temel+tank eğitim eğiticisi 1 kişi temel+Sınıf 1+Sınıf 7 eğitim eğiticisi 37 kişi temel+tank+Sınıf 1+Sınıf 7 eğitim eğiticisi 10 bin 588 şoför temel SRC5 Belgesine sahip 19 bin 301 şoför temel+ tanker SRC5 Belgesine sahip 283 şoför temel+ Sınıf 1 SRC5 Belgesine sahip 120 şoför temel+ Sınıf 7 SRC5 Belgesine sahip
8
fazla faaliyet gösterdiği faaliyet alanları için “Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi” alma zorunluluğu getirildiğini kaydetti. Taşımacı tarafından sürücüye verilmek üzere ve ADR Bölüm 5.4.3’te belirtildiği şekilde hazırlanan, taşıma sırasında meydana gelebilecek veya ortaya çıkabilecek kaza veya acil durum hallerinde alınacak önlem ve tedbirleri içeren yazılı talimatın olması gerektiğini söyleyen Aytekin, araçta bulunması gereken belgeleri şöyle sıraladı: UN-Numarası, Maddenin veya nesnenin resmi adı/tanımlaması, Sınıflandırma Kodu, (Örneğin 2,3,5.2,6.1, 9 vb. olabilir) Paketleme grubu, (varsa) Tünel Kısıtlama Kodu, Ambalajların sayısı ve tarifi, Tehlikeli maddenin toplam miktarı, Gönderenin bilgileri, Alıcının bilgileri.
Depolama ve denetim için tebliğ çıkacak
Yeni mevzuat çalışmaları hakkında da bilgi veren Aytekin, “Tehlikeli Madde Taşımacılığında Kullanılan Terminal, Depolama Tesisi ve Benzeri Yapıların Asgari Şartlarının Belirlenmesine Dair Tebliğ” ile “Karayolunda Tehlikeli Madde Taşımacılığı Denetimi Yönetmeliği”nin çıkacağını söyledi. Tehlikeli Mal Taşımacılığı Konusunda Destek” isimli AB Eşleştirme Projesi, resmi olarak 27 Mayıs 2014 tarihinde başlandığını söyleyen Aytekin, projenin, Bakanlık ve Polonya Cumhuriyeti Karayolu Taşımacılığı Genel Denetim Kurumu ile Litvanya Cumhuriyeti Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı Devlet Karayolları Müfettişliği ortaklığında yürütüldüğünü belirtti. 19 ay sürecek projenin bütçesinin 1 Milyon Euro olduğunu kaydeden Aytekin, proje sonunda; genel müdürlük ve diğer ilgili kurumların teknik ve idari kapasitelerinin arttırılması, mevcut mevzuatın gözden geçirilmesi ile yol kenarı denetimleriyle ilgili taslak bir mevzuat hazırlanacağını ifade etti.
Tehlikeli madde güvenlik danışmanlarının (TMGD) eğitimi TREDER Genel Sekreteri Ayhan Eryazar da ADR için bugüne kadar yaptıkla-
Ayhan Eryazar
rı çalışmaları, gelinen noktayı ve önerilerini dile getirdi. ADR’nin uygulanmamasıyla insan sağlığı ve çevrenin tehdit altında olmaya devam edeceğini, tehlikeli madde için uygun olarak üretim, depolama, taşıma, dolum ve boşaltım yapılmamayacağını ve tanker sektöründe haksız rekabetin devam edeceğini ifade etti. Ulaştırma Bakanlığı çalışmaları çerçevesinde sektörden görüş alınmasının ve AB Eşleşme Projesi’nin çok faydalı olduğunu dile getiren Eryazar, “ADR Konvansiyonu eğitim ayağı oturdu, Güvenlik Danışmanlığı eğitimleri verildi, eğiticiler yetiştirildi, sayıları 3000’i geçti.” dedi.
17 bin firma faaliyet belgesi aldı
Tehlikeli Maddeyle iştigal edenlerin aldığı Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi adedinin 17 bini bulduğunu, faaliyet belgesi almayanların tespiti ve belgelendirilmesi gerektiğini dile getiren Eryazar, Ekim 2015’de yapılan TMGD sınavlarına 10 bin kişi başvurduğuna dikkat çekti. TSE’nin, hazırlanan dosyalarda, evrak azaltmasına gitmiş olmasının üreticileri kısmen rahatlattığını dile getiren Ayhan Eryazar, TSE’nin, araca ait sertifikaları, testten kısa bir
süre sonra üreticilere teslim etmesi beklendiğini belirterek talepleri şöyle dile getirdi: “İmza sirküleri , R111 ve R105 gibi evraklar, tip onay aşamasında, başta verilmektedir. T9 dosyaları hazırlanırken her araç için bu belgelerin tekrar verilmesine gerek olmadığını düşünüyoruz. Tasarım onaylarındaki genişletme işlemlerinin, en baştan ADR Onay süreci ve fiyatlama prosedürlerine tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz. TSE Ön Büro’dan, teslim edilen üretici firma belgeleri hakkında bilgi almak oldukça zor oluyor. TSE’nin kestiği faturaların, üretici firmalara ulaşmasına kadar başka araçlar da kontrol edilebildiğinden üretici firmalar, borçlu görünmeye devam etmektedir. Borçluluk durumu devam ettiği için belge gelmiyor ve böylelikle, müşterilere verilen termin kaçırılabiliyor. E-fatura veya benzeri bir sisteme geçilmeli. TSE, PTT kargo ile çalışıyor. PTT Kargo’nun çok yavaş olması, süreci daha da yavaşlatmaktadır. Örneğin bazı adresleri köy statüsünde değerlendirip haftada bir teslimat yapıyor. Belgenin, muayene bittikten sonra hemen araç başında verilebileceği bir modele geçilmelidir. Araç ADR belgesi (T9) mevcut olan araçlar için bile dolum
istasyonları tarafından Sensör Beyanı, Sızdırmazlık Test Raporu gibi ek belgeler talep edilmektedir. Dolum istasyonları, uygulamalarında ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız olarak belli bir prosedüre göre hareket etmemesi gerekiyor”
Öneriler
TREDER ADR’de örnek bir çalışma gösterdi
Ayhan Eryazar, ADR sürecinde TREDER’in kamu sektör işbirliği içiresinde örnek gösterilecek şekilde çalıştığını dile getirdi. Eryazar, derneğin yaptığı çalışmaları şöyle sıraladı: “TREDER, 20 Mart 2008’de yapılan 1. Tehlikeli Madde ve
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü Daire Başkanı M. Bülent Özçelik, ADR için TOBB’nin de aralarında bulunduğu bir ADR çalışma gurubu oluşturmayı planladıklarını gündeme getirdi.
Taşımacılığı Zirvesi’nde yaptığı sunumda, ADR Yönetmeliği devreye girdikten sonra, yeni araçlara ruhsat çıkarabilmek için, ADR uygunluk sertifikasının alınmasının ön şart olması gerektiğini dile getirdi. 25 Ağustos 2008 tarihinde, Sn. Başbakanımıza arz ettiğimiz yazıda, Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmeliğin devreye girişi ile ilgili olarak Hükümetten beklentilerimize yer verildi. TREDER Yönetim Kurulu, 18 Şubat 2009 tarihinde, şimdi Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yrd. olan Sn. Talat Aydın ile bir toplantı gerçekleştirdi. 13 Ekim 2009’da ziyaret edilen Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Daire Başkanlığı’nda, T.C. Ulaştırma Bakanlığı’nın Başkanlığı’nda, ilgili devlet ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bulunacağı geniş kapsamlı bir ADR Komitesinin kurulması ve söz konusu Komitede, bir görev dağılımı yapılarak, yönetmeliğin devreye girişini hızlandıracak faaliyetlerin başlatılması önerildi. Yine, 13 Ekim 2009 tarihindeki Sanayi Genel Müdürlüğü ziyaretimizde, Ulaştırma Bakanlığı’na yapılan, ADR ile ilgili devlet ve sivil kuruluşların katılımıyla oluşturulacak bir komite kurulması önerimiz için de
destek rica edildi. 6 Temmuz 2011 tarihinde, TSE Genel Müdürlüğü’nde Otomotiv Grup Başkanlığı, Araç Tip Onay Müdürlüğü, Araç Proje Müdürlüğü ve Sektörel Belgelendirme Grup Başkanlığı ile görüşüldü. Bu görüşmede TREDER Heyeti, yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi olan 2013 yılı gelmeden, ADR testlerinin yapılabileceği ve sektörün en öncelikli konusu olan T9 Belgesi’nin (uluslararası dolaşım) verilebileceği, bunun için tek eksiğin gerekli “atama”ların yapılması olduğunu ifade etti. 15 Eylül 2011 tarihinde, TSE-ADR Yetkilileri, Dernek merkezimizde, Derneğimiz ADR Komitesi üyeleri ile bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda, TSE yetkilileri, ADR’li tanker üretimi yapan bazı TREDER üyelerinin fabrikalarına yaptıkları ziyaretlerin faydasını dile getirdi. 20 Mart 2012’de, Derneğimiz ADR Komitesi, Sanayi Bakanlığı’nda yetkililere sunum yaptı. 20 Kasım 2012 tarihinde, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü’nün yapılanması, yönetmelikle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi almak ve 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren, ADR’nin uygulanmasıyla ilgili olarak, Genel Müdürlük ile bir toplantı yapıldı.
aralık 2015
Muayene istasyonlarının TSE vasıtası ile iletişime geçmeden üretici firmalar ile direkt olarak bağlantıya geçmeleri ve hatta firma yetkililerinin şahsi cep telefonlarından devamlı olarak aranarak bilgi ve belge talep edilebileceğini belirten Ayhan Eryazar, önerileri şu şekilde sıraladı: “ADR’li aracın, şasi ve plaka numarasından, durumunun (ADR’li mi değil mi, muayeneleri yapılmış mı) sorgulanabildiği bir portal oluşturulması. Eski model kamyona yeni model tank montajı yapılabiliyor. Böylelikle mevzuatta belirtilen geçiş süreci uzatılabiliyor. ADR’li araç ruhsatına tank numarasının işlenmesi bu değişimleri kontrollü hale getirecektir. Özellikle dolum tesislerine gitmeyen fakat kırsal kesimde, marinalarda, yerleşim yerleri arasında, ara transferde çalışan ADR’li tank kullanıcılarının ADR konusunda bilgilendirilmesi. Dolum tesislerinde yeni araç için sertifika orijinali istenmektedir. Sertifika orijinalleri teslimat anında sunulamadığı için dolum izninin belli bir süre TSE tutanakları ile verilmesi. Muayene istasyonları ile ilgili sürecin belirlenmesi, mevcut firmalara yetkilendirme yapılacak ise bu yetkilendirmelerin, firmaların yatırım planları ile uyumlu olacak şekilde karara bağlanması.”
10
TREDER, 7 Şubat 2013 tarihinde, Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü Yönetimi ve Yetkilileri ile, ADR konusundaki gelişmelerle ilgili bir toplantı yapılmış ve bu toplantıda, TREDER tarafı olarak, ADR konusunda bir sunum da yapıldı. 30 Temmuz 2013 tarihinde, TREDER ADR Komitesi, TSE Ulaşım ve Lojistik Sistemler Merkez Başkanlığı ile bir toplantı yapılarak mevcut tankerlerin durumu ve gerekli mevzuat konusu görüşüldü. TSE ile, ADR Mevzuatı hakkında 9 Eylül 2013 tarihinde, kapsamlı bir çalıştay yapıldı. TSE’nin ADR ile ilgili yetkililerinin katıldığı bu çalıştaya, TREDER Teknik Komitesi ile birlikte TAİD Teknik Komitesi katıldı. 30 Ekim 2013 tarihinde, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, TREDER olarak iştirak edildi. Bu toplantıda, Bakanlık koordinasyonunda bir ADR Çalışma Grubu kurulması kararlaştırıldı. 6 Kasım 2013 tarihinde, Kamu ve özel sektör, ADR için Treyler Zirvesi’nde buluştu. Treyler Zirvesi’nde bir araya
gelen kamu ve özel sektör yetkilileri 24 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlanan ADR Yönetmeliği’ni ele aldı. TREDER tarafından organize edilen ADR Zirvesi, pek çok kamu kurumu ve özel sektör kuruluşu tarafından büyük ilgi gördü. 2014 yılında, Ulaştırma Bakanlığı tarafından yürütülen, Tehlikeli Mal Taşımacılığı Konusunda Destek isimli Avrupa Birliği Eşleştirme Pro-
jesine iştirak edildi. 7 Ağustos 2014 tarihinde, TSEUlaşım ve Lojistik Merkez Başkanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı-Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü ile ADR konusunda toplantı yapıldı. 24-25 Eylül 2014 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından düzenlenen ADR Değerlendirme Toplantılarına iştirak edildi.”
OKT Trailer ADR için önerilerini dile getirdi OKT Trailer Homologasyon Mühendisi Onur Karcı, toplantıda söz alarak durum tespiti yaparak önerilerini dile getirdi. Bazı kontrollerde aracın görülmeden durum tesit raporunun düzenlenmesinin sakıncalarından bahseden Karcı, “Nihai kullanıcı, araç sahibi nezdinde raporun kolayca alınabildiği görüşü oluşuyor ve bu rapor ile aracı 2018’ e kadar kullanmayı planlıyor. ADR’ li tanker araç sahibi, ara muayene maliyetine katlanmamak için aracına durum tespit raporu alıp 2018’e kadar kullanmayı planlıyor.” şeklinde konuştu. Mevzuatın 1 Ocak 2014’ ten itibaren zorunlu hale gelmesine rağmen kamu ihaleleri şartnamelerinde
ADR kriterinin aranmadığına işaret eden Karcı, yine ADR’li araçlar için sigorta poliçe ve primlerinin ayrı düzenlenmesi gerektiğini, bu konuda Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne bilgilendirme yapılmasının tehlike sınıfının farklılaştırılmasını sağlayacağını söyledi. Karcı’nın diğer önerileri şöyle: “Araç uygunluk belgelerinde Tehlikeli Madde Taşıyan Araçlar, araç üstü tanklarda BA12 – yarı römork tanklarda DA12 kodları ile tanımlanmaktadır. Emniyet Müdürlüklerinde trafik tescili sırasında bu sorgulama ile ADR’li araç tespiti ve gereklilikler kontrolü sağlanabilir. Ulaştırma Bakanlığı Bölge Müdürlüklerince ilgili firmaların
Onur Karcı
belgelerini alıp/almadığına dair denetim yapılmalı. (Ör: Sanayi İl Müdürlüklerince yapılan Tip Onay kontrolleri).”
aralÄąk 2015
12
ADR’de başrol güvenlik danışmanının olacak Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı Serap Alkan, ADR’yi okuyup yorumlayacak, işletmelere nelerin gerektiğini anlatacak, her bir tehlikeli madde için ADR hükümlerini belirleyip rehberlik, danışmanlık, eğitmenlik, denetmenlik yapacak olan TMGD’lerin, ADR’nin uygulanmasında çok önemli bir rol alacağını hatta başrol olacağını söyledi. liği konusunda hayatımızda neler değişeceğinin Alkan şöyle anlattı: “ADR ile; taşınan, işletmelere alınan kimyasallara (tehlikeli maddelere), işletmelerden gönderilen atıklara ve özelliklerine daha fazla hakim olunarak güvenli ambalaj ve araçlarda sevkinin sağlanması, işletme içerisindeki çalışanların ve işin de güvenli yapılması anlamına gelmektedir. ADR daha çok, tehlikeli maddelerin karayollarında güvenli taşınmasını sağlamaktadır. İşletmeye alınan bir kimyasalın ambalajının ADR de belirtilen şekilde testlerden geçmiş olması ve ADR uygunluğunu almış olması, ambalajın üzerinde yine ADR ye uygun tehlike etiketlerinin yazıyor olması bu kimyasal ile işletmede çalışacak kişilerin güvenliğini de sağlamış olacaktır. ADR ile İSG nin konularından biri olan tehlikeli kimyasallar, bunlarla ilgili ambalajlama, eğitim vs. konuları daha lokal bir şekilde TMGD ler tarafından da takip ediliyor olacaktır.”
Denetim ve idari yaptırımlar başlamalı
T
ehlikeli maddeleri bir takvim yılı içerisinde net 50 ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi 50 ton ve üzerinde olan taşımacılık işletmeleri TMGD istihdam etmek zorunda. Yasal zorunluluğa giren TREDER üyeleri bünyelerinde TMGD istihdam etmeye başladı. Bunlardan biri de Tırsan Treyler’de görev alan Çevre Yüksek Mühendisi Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı Serap Alkan. TREDER Haber Dergisi olarak Alkan ile TMGD süreçleri ile ilgili görüştük. Danışmanların, tehlikeli maddelerin karayolları ile taşıması, bununla ilgili olarak
ambalajlanması, yüklenmesi ve doldurma ile boşaltma işlemlerinde kişilerin, mülklerin ve çevrenin korunması için riskleri azaltma konusunda işverene yardımcı olmaktan sorumlu olduğunu dile getiren Alkan, üniversitelerin lisans bölümünden mezun olan, yetkili eğitim kurumlarından birinde 49 saatlik eğitime katılarak, tehlikeli madde güvenlik danışmanı eğitimi tamamlama belgesini alıp, Bakanlık tarafından açılacak sınavda 70 puan alarak başarılı olan kişilerin Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı yapabileceğini söyledi.
Neler değişecek?
ADR ile birlikte iş sağlığı ve güven-
Güvenlik danışmanının ilgili bütün firmalarda bulundurulması denetimlere başlaması ve idari yaptırımların uygulamaya alması gerektiğini ifade eden Serap Alkan, “Bunun dışında bizim gibi kurumsal ve lider firmaların ADR gereklerine uyan işletmelerle çalışması ve onlara hem rehber hem denetmen olması gerekiyor.” dedi. Güvenlik danışmanı sınavlarında başarı oranı düşük olmasını da değerlendiren Alkan, konu hakkında şunları söyledi: Bence en önemli sorun yine ihtiyaç var diye uzmanlık alanına bakılmadan herkesin bu belgeyi alabiliyor olması. Yönetmeliğe göre tüm lisans mezunları TMGD olabiliyor. Daha önce okulda veya çalışma alanında
İş güvenliği ile arasındaki fark
Serap Alkan, tehlikeli madde danışmanı ile iş güvenliği uzmanı arasındaki farklar şöyle anlattı: “İş Güvenliği Uzmanının konusu deniz deryadır diyorum. (1 Ağustos 2015 tarihine kadar Tırsan’da B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışıyordum.) İş Güvenliği Uzmanı, işletme içerisindeki her konuyu bilmek zorundadır. Bizim sektörümüzde kaynak, kimyasal, makine ekipman riskleri, montaj, ergonomi, lojistik vs. işleri bir aradadır ve uzman olarak bunların risklerinin ve önlemlerinin biliniyor, tespit ediliyor olması gerekir. Tüm yasal mevzuatın biliniyor ve yorumlanıyor olması, tüm çalışanların eğitimleri ve saha denetimlerinin yapılıyor olması şarttır. TMGD ise İş Güvenliği Uzmanına göre çok daha lokal bir konudur. İşletmeye gelen tehlikeli maddelerin belirlenmesi, her bir tehlikeli maddenin ADR mevzuatındaki yeri, ambalajlanma, işaretleme, taşıma şeklinin belirlenmesi ve kontrolü, prosedür ve talimatlarının oluşturularak mevcuttaki yönetim sistemlerine entegrasyonu ve tehlikeli maddeler ile ilgilenen personellere eğitimlerinin verilmesi TMGD’nin görevlerindendir.
Yine aynı şekilde atıklar için; atıklarımızın ADR deki yerinin belirlenmesi, ADR’ye uygun ambalajlanması, yüklenmesi, işaretlenmesi, prosedür ve talimatlarının oluşturularak mevcut yönetim sistemlerine entegrasyonu ile çalışanlara eğitim verilmesi ve ADR kapsamında denetimlerin yapılması da TMGD nin görevlerindendir. TMGD’nin İş Güvenliğindeki gibi her şeyden biraz bilmek yerine kendi konusunda tamamen uzmanlaşma şansı vardır.”
TMGD görev ve sorumlulukları
İşletme liderinin sorumluluğu altında, işletmenin limitleri dahilinde uygun araçları ve faaliyetleri belirlemek ve uygun olan en güvenli yolla bu faaliyetlerin yönetimini kolaylaştırmaktır. Bunun yanı sıra; a) Tehlikeli maddelerin taşınmasında uluslararası anlaşma ve sözleşme (ADR/RID) hükümlerine uyulduğunu izler, b) Tehlikeli maddelerin ADR hükümlerine göre taşınması hususunda işletmeye öneriler sunar, c) İşletmenin tehlikeli maddelerin taşınması ile ilgili yıllık faaliyet raporunu, yıl sonu itibariyle ilk üç ay içerisinde hazırlar ve elektronik ortamında İdare’ye ibraz eder, ç) Taşınacak tehlikeli maddelerin tespiti yapılarak, bu maddeye ilişkin ADR’deki zorunluluklar ile uygunluk prosedürlerini belirler, d) İşletmenin faaliyet konusu olan tehlikeli maddelerin taşınmasında kullanacağı taşıma araçları satın alınırken rehberlik eder, e) Tehlikeli maddelerin taşınması, yüklenmesi ve boşaltımında kullanılan teçhizatın kontrolüyle ilgili prosedürleri belirler, f) Ulusal ve uluslararası mevzuat ve bunlarda yapılan değişiklikler hakkında, işletme çalışanlarına göreve yönelik eğitim verir veya almalarını sağlayarak bu eğitimin kayıtlarını muhafaza eder, g) Tehlikeli maddelerin taşınması, yüklenmesi veya boşaltılması sırasında bir kaza veya güvenliği etkileyecek muhtemel bir olay meydana gelmesi durumunda uygulanacak acil du-
rum prosedürlerini belirler, çalışanlara bunlarla ilgili tatbikatları periyodik olarak yaptırır ve bunların kayıtlarını tutar, ğ) Kazaların veya ciddi ihlallerin tekrar oluşmasını önleyecek tedbirlerin alınmasını sağlar, h) Alt yüklenicilerin veya üçüncü tarafların seçiminde ve çalıştırılmasında tehlikeli maddelerin taşınmasıyla ilgili mevzuatın öngördüğü özel şartların dikkate alınmasını sağlar, ı) Tehlikeli maddelerin taşınması, doldurulması veya boşaltılmasında yer alan çalışanların, operasyonel prosedürler ve talimatlar hakkında bilgiye sahip olmalarını sağlar, i) Tehlikeli malların taşınması, yüklenmesi veya boşaltılmasında muhtemel risklere karşı hazırlıklı olmak için, ilgili personelin farkındalığını artırmaya yönelik önlemler alır, j) Tehlikeli maddenin sınıfına göre taşıma sırasında taşıtta bulunması gereken doküman ve güvenlik teçhizatlarının taşıma aracında bulundurulmasına yönelik talimatları oluşturur, k) ADR/RID Bölüm 1.10.3.2’de belirtilen işletme güvenlik planını hazırlayarak planın uygulanmasını sağlar, l) Faaliyetler konusunda eğitim, denetim ve kontrol dâhil yaptığı her türlü işi kayıt altına alır, bu kayıtları 5 yıl süreyle saklar ve talep edilmesi halinde İdareye ibraz eder, m) İşletmede görevi ile ilgili yapacağı denetlemelerde; denetlenen kişi ve işlerle ilgili tarih ve saat belirterek kayıt tutar, n) Herhangi bir tehlikenin söz konusu olduğu durumlarda tehlike giderilene kadar yapılan işi durdurur, tehlikenin giderildiği durumda işi kendi onayı ile başlatır ve tehlike giderilene kadar geçen süreçteki her türlü aşamayı işletmeye veya yetkili mercilere yazılı olarak bildirir, o) Taşıma aracına yüklenen yükün ADR/ RID hükümlerine uygun olarak; paketlenmesi, etiketlenmesi, işaretlenmesi ve yüklenmesiyle ilgili iş ve işlemlere ilişkin prosedürleri belirler, TMGD, sorumlu olduğu işletmede taşıma, yükleme veya boşaltma sırasında meydana gelen bir kazanın cana, mala ve çevreye zarar vermesi durumunda; kaza hakkında bilgi toplayarak işletme yönetimine veya idareye bir kaza raporu verir.
aralık 2015
tehlikeli madde, tehlike sınıfları, etiket, işaret vs. görmeyen insanlar 49 saatlik eğitime girip hakikaten zorlu bir sınava giriyor. Hem göz ve kulak aşinalığı yok, hem konu zor, her soruda çok küçük detaylar, ayrıntılar, özel hükümler var tüm bunlar bir araya gelince ADR kitapçığıyla sınava girilse bile başarılı olunamıyor. Ayrıca eğitim 49 saat ve tamamen sınava yönelik, sınavdan geçtikten sonra uygulamaya gelince ne yapılacağı konusunda insanların çok da bilgileri yok. Burada hemen yine eğitim firmaları devreye girip belirli ücretler karşılığında, hatta asıl eğitimden daha fazla fiyatlara, uygulama eğitimi veriyorlar. Burada Bakanlığın devreye girmesi gerektiğini ve uygulama ile ilgili seminerler vermesi gerektiğini düşünüyorum. Konu çok yeni, şu an kimse tam olarak ne yapacağını bilmiyor bu nedenle Bakanlığa çok iş düştüğünü düşünüyorum.”
14
BRF Treyler, TREDER üyesi oldu Türk treyler sanayinin tek temsilcisi olan Treyler Sanayicileri Derneği’ne (TREDER) katılımlar artarak devam ediyor. Son olarak frigorifik treyler üretiminde söz sahibi olan BRF Treyler, TREDER üyesi oldu.
B
RF Treyler 2004 yılında Hatay – Antakya Yeni Sanayi Sitesi’nde Bülent ve Seyhan Ramazan tarafından kuruldu. 400 metrekare küçük bir atölyede ticari hayatına başlayan şirket kurulduğu günden itibaren frigorifik semi treyler imalatı ve bakımı yapıyor. 2004 yılında BRF, markasının tescilinin ardından ilk aracını 2005 yılında üretti. Baba mesleğinin vermiş olduğu tecrübe ve bilgi birikimi ile hızlı bir şekilde geli-
şen BRF, kısa zamanda üretim alanını yeni sanayi sitesinde 400 metrekareden 1400 metrekareye çıkarmayı başardı. Şirket 2010 yıllında Antakya Dericiler sitesindeki fabrikasına taşındı. Halen 5000’i kapalı olmak üzere toplam 12 bin metrekare alan üzerinde üretimine devam ediyor. ATP mevzuatına uygun FRC ve HACCP sertifikalı üretimleri ile son kullanıcının ihtiyaçlarını belirleyerek
en uygun çözümü sunmayı öncelikleri arasında sıralayan BRF frigorifik treyler üretimine odaklanıyor. Standart Frigorifik Treyler dışında; -Double Deck Frigorifik Treyler, Et Kancalı Frigorifik Treyler, Frigorifik Kamyon Kasası olmak üzere 4 farklı ürün ile müşterilerine hizmet veren BRF Treyler Panelleri yüksek yoğunluklu poliüretan malzemeden yapılan “sandviç” panellerdir. Fiberglas CTP levhalar arasında wet on wet sistemi ile ısıtmalı yüksek basınçlı presleme metoduyla üretiliyor. Yüksek kalitede, yüksek ısı yalıtımlı, darbelere karşı dirençli ve düşük bakım maliyetli paneller, aracın hafifliği müşterilerinin BRF tercih etme nedeni oluyor. Orta ölçekli butik üretime yönelmiş olmasına karşın kurulduğu ilk andan itibaren kaliteye verdiği önem ve zoru başarma azmi sayesinde kısa sürede Frigorifik Treyler sektöründe tanındı ve bu ilkelerinden asla ödün vermemesi ile biliniyor.
Meiller Sakarya’daki üretimini durdurdu
D
oğuş Otomotiv ve Meiller ortaklığıyla kurulan, Sakarya’da faaliyet gösteren Meiller Doğuş Damper Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne bağlı Meiller Doğuş Damper Fabrikası’nın üretiminin durdurulmasına karar verildi. Üretim merkezi ile ilgili nihai karar önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Meiller Doğuş Damper Fabrikası’nın üretimi durdurma kararıyla ilgili olarak Doğuş Otomotiv’in yaptığı açıklamada “Kurumsal değerlerimiz, yasalar ve çalışan haklarına saygı ilkeleri çerçevesinde, çalışanlarımıza karşı doğan tüm yükümlülüklerimiz eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. Meiller markasının distribütörlük faaliyetleri Doğuş Otomotiv tarafından devam ettirilecektir.” denildi.
16
SSAB TREDER Yönetim Kurulu ile biraraya geldi D
ünyanın önde gelen çelik üreticisi SSAB, TREDER Yönetim Kurulu ile bir araya gelerek ürünleriyle ilgili teknik bir sunum gerçekleştirdi. 27 Kasım 2015 tarihinde Koluman’ın Samandıra Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıya SSAB Ülke Müdürü Lemi Özden, Türkiye Teknik Müdürü Burak Beşler, Bölge Satış Müdürü Devrim Sağlam ve Pazarlama Müdürü Emre Aytaç katıldı. İskandinavya ve ABD merkezli bir çelik firması olan SSAB’nin, yıllık 9 milyon ton çelik üretim kapasitesi ve 50 ülkede 17 bin 300 çalışanı ile sektörünün lider firmaları arasında yer aldığını dile getiren Türkiye Teknik Müdürü Burak Beşler, İsveç, Finlandiya ve ABD’de üretim tesisleri bulunan SSAB’nin global cirosunun 2013 yılında 6.4 milyar Euro’ya ulaştığını kaydetti. Gelişmiş yüksek mukavemetli çelikler alanında yoğunlaştıklarını ve yıllık 8.8 milyon üretim kapasitesine sahip olduklarını dile getiren Beşler, yeni ürün portföyünün yeni fırsatlar yarattığına değinerek “Sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip olduklarını , 0,7 mm’den 160 mm’e kadar yüksek mukavemetli çelikler üretebildiklerini ve ürünlerinin piyasanın en iyi atölye özelliklerine sahip olduğunu söyledi. Yüksek mukavemetli borular ve profiller, aşınmaya dirençli boru ve dolu çubuklar, lazer kaynaklı plakalar, hazır
setler, lisanslı tasarımlar ve bitmiş parçalarda müşterilerimize sunduğumuz diğer ürünler ve hizmetlerimizdir.” dedi.
Özel Yassı Mamullerde Pazar Liderliği
Burak Beşler alanlarında dünyada pazar lideri konumunda olduklarına değinerek, verdikleri katma değerli hizmetleri şöyle açıkladı: “En üst seviyelerde ön işleme hizmetleri. Standart paketler halinde teslim edilen, prefabrik çözümler. Kaynağa hazır kitler. Üretime hazır lisanslı tasarımlar. Son parçaların veya bileşenlerin fabrikasyonu ve teslimatı. Mühendis-
Aşınmaya Dayanklı Çelikler
350 HB’den 700 HB’e kadar sertlikte ►Yapısal özellikler (500 HB’e kadar) ►0,7 mm’den 160 mm’e kadar kalınlık aralığı ►3,35 m ye kadar genişlikte levhalar ►Pazarın en iyi atölye özellikleri ►Garanti edilmiş tokluk seçeneği ►400 HB ve 500 HB sertlikte borular
lik desteği, ortak geliştirme projeleri.” Müşterileri ile beraber 2014 yılı içerisinde 1200 adet proje gerçekleştirdiklerini anlatan Beşler, 11000 den fazla kişiye teknik eğitim düzenlediklerini ve bu hizmet ile sektörde eşsiz olduklarını dile getirdi. TREDER Başkanı Kaan Saltık, SSAB’nin Türk treyler sektörünün gelişimine katkı veren tedarikçilerden biri olduğunu vurgulayarak, bundan böyle işbirliklerinin arttırılarak devam etmesi dileğinde bulundu. Türk treyler sektörünün, bölgenin üretim merkezi olma hedefine adım adım yaklaştığını dile getiren Saltık, “TREDER, ulusal ve uluslararası anlamda kendisine önemli hedefler koydu. SSAB gibi tedarikçilerimiz bize destek vermeye devam ettikçe, bizler de bu hedefimize daha kolay ulaşacağız.” dedi.
aralÄąk 2015
18
Intermobil yine yüzde 30 büyümeyi hedefliyor 2015 yılının treyler sektörü için zor bir yıl olduğunu dile getiren İntermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, 2014 yılına göre yüzde 6-7 oranında bir daralmanın yaşandığını kaydetti. “Cirolarımıza baktığımızda geçen yıla göre aynı kaldığımızı görüyoruz” diyen Perahya, bunun da pazar payının arttığı anlamına geldiğine işaret etti. 2016 yılında yine yüzde 30 büyümeyi hedeflediklerini açıklayan Perahya, yeni projelerin devreye girmesiyle belki daha fazla büyüme katedebileceklerini söyledi. Üretimin en az yüzde 30’u ihracata olmalı
Standart treyler üreten 5-10 firma kalacak
Son TEREDER Haber Dergisi’nde yayınlanan röportajında söylediklerinin devamı olarak sadece ulusal pazara satış yapan yerli üreticilerin kolay bir sene geçirmediklerini kaydeden Perahya, ihracat yapan veya en azından üretimlerinin yüzde 30 ve üzerini ihraca ayıran üreticilerin doğru yapıda olduğunu vurguladı. “Rusya, maalesef önümüzdeki bir iki yıl içinde ulaşılabilir bir pazar olmayacak.” diyen Perahya, diğer yandan Irak, İran, Ortadoğu ülkeleri, İsrail, Kuzey Afrika hatta Latin Amerika’ya kadar Türk treyler üreticilerinin ihracatları olduğuna dikkat çekti.
2015 yılının inişli çıkışlı bir yıl olduğunu ve bazı firmaların finansal sıkıntılar yaşadığını, belirten Rıfat Perahya, “Kim olursa olsun, çalıştığımız veya çalışmadığımız bir firmanın üretimini durdurması bizleri üzer. Daha önce de söylediğimiz gibi sektörde bir konsolidasyonun olması kaçınılmaz. Almanya’da 50-60 treyler üreticisi varken, Türkiye’deki üretici sayısı 164. Bu adedin sürdürülebilir olması mümkün değil. Öngörüm 13.60 standart treyler üreten 5-10 firma kalacak. Bunun dışında damper, tanker, konteyner taşıyıcı, lowbed, silobas, mikser gibi özel treyler üreten, alanında uzmanlaşmış firmalar ayakta kalacak.” şeklinde konuştu.
Meiller sayesinde kalite standartları yukarı çıktı
Meiller’in Türkiye’deki üretimini durdurmasını sektör adına olumsuz bir gelişme olarak değerlendiren Perahya, konu hakkında şunları söyledi: “Satış ofisleri devam edecek. Meiller’in Türkiye’de yatırım yapmış olması, damper sektörünü çok olumlu etkiledi. Son kullanıcının kalite anlayışını, kaliteli ürüne artı bedel ödeme olgusuna olumlu etki etmiştir. Meiller sayesinde damper üreticilerinin kalite standartlarını yukarı çıkardığını rahatlıkla söyleyebilirim. Herkesin geriye dönüp Meiller’e teşekkür etmesi gerekiyor çünkü yerli damper üreticilerimiz birçok fonksiyonlarını Meiller’e uygun hale getirdi. Maalesef ülkemizde hala bir yabancı hayranlığı ve yabancıların daha iyi ürettiklerine dair yanlış bir kanı var. Özellikle otomotiv sektöründe Türk üreticiler tüm dünyaya meydan okuyabi-
lecek düzeyde bilgiye, tecrübeye ve kararlılığıa sahip. Her ülkenin yaşanmışlıklarla sabit olan farklı beklentileri var. Illa her ülkede en kaliteli ürün rağbet görecek diye bir kural yok. Türkiye gibi kişi başına düşen gelirin hala gelişmekte olduğu ülkelerde fiyat ve kalite dengesi en önemli kavram. ‘Yeterli kalite’ bu beklentiyi tanımlamada doğru bir kavram olur görüşündeyim. Bunu söylemekle beraber Türkiye’de lider olan filoların araçlarında yeni fonksiyonları bulundurmak istediklerini de söylemem gerekiyor. Wabco’nun birçok yeni teknolojik ürünü neredeyse Batı Avrupa ülkeleri kadar Türkiye’de de satılıyor. Özetlemek gerekirse, Avrupa ve dünyada tanınan markaların Türkiye’de üretim yapması rekabeti arttırıken pazarın ve son kullanıcının algısının gelişmesine fayda sağlıyor.
Euro 5 araçlar için treyler ihtiyacı olacak
Önümüzdeki yıl Euro 6 motorlarına geçişin bu sene bayiler tarafından ön alım etkisi yarattığına dikkat çeken Perahya, “Bunun iki etkisi var. Bir yandan kamyon ve çekici üreticileri 2015 yılında yüksek üretim adetlerine ulaşırken 2016’nın ilk 6 ayında ön alımlardan dolayı daha durgun geçirecekler. Diğer taraftan Euro 5 motorlu araçlar daha hesaplı olacağından ilk 6 ayda çekici ve kamyon satışları artacak. Daha pahalı olan Euro 6 motorlu araçlar yerine stokta bulunan Euro 5 motorlu araçların tercih edileceğini öngörüyorum. Satılan çekicilerin arkasına yeni bir dorse gerekeceğinden 2016 yılında treyler satışlarının olumlu etkileneceğini düşünüyorum.” dedi.
20
Tırsan, Yılın En İyi Treyler Üreticisi Ödülü’ne aday Türkiye treyler sektöründe aralıksız pazar lideri olan Tırsan’ın 2002 yılında bünyesine kattığı Kässbohrer markası, İngiltere dergisi The Heavies tarafından ‘’Yılın En İyi Treyler Üreticisi’’ ödülüne ağır taşımacılık dalında aday gösterildi.
Her yıl yenisi düzenlenen ödül töreni, 18 Mart 2016 tarihinde İngiltere’de gerçekleşecek, dünyanın önde gelen lojistik ve üretici firmalarının birçok dalda aday gösterildiği gecede ödüller sahiplerini bulacak.
Kässbohrer için oylamaya katılmak isteyenler aşağıdaki linke tıklayarak oy kullanabilirler. http://theheavies. heavytorque.co.uk/nominations/
Alcoa’nın yeni ürünüyle jantlar daha kazançlı Alcoa, ticari araçların alüminyum jantları için kullanılan yeni LvL ONE® Avrupa lansmanını yaptı. LvL ONE®, 2016’nın ikinci çeyreğinde tüm standart Alcoa jant ebatlarında kullanılacak. Ayrıca “Brushed” ve “DuraBright® EVO” jantlarının yanı sıra Alcoa’nın ticari kamyon filoları için sunduğu üç seçenekten biri olacak. Piyasada mevcut olan tüm Alcoa Aluminyum Jant seçenekleri gibi, yeni LvL ONE jantlar da Avrupa pazarı için Alcoa’nın Macaristan’daki son teknolojiyle donatılmış jant tesisinde üretilecek olup sürücülere ve ticari filolara önemli avantajlar sağlayacak.
Avantajlar neler?
• Çelikten beş kat daha güçlüdür; böylece daha az zarar görür ve onarım süresi daha kısadır; • Yüzde 47’ye kadar daha hafiftir; böylece taşıma kapasitesi artar, çalışma sıcaklıkları daha düşük olur ve önemli yakıt ve maliyet tasarrufları sağlar; • Göz alıcıdır; Brushed modellerine göre daha pürüzsüz ve daha parlak bir yüzeye sahip.
Alcoa Wheel Products Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Randall Scheps ürün ile ilgili şunları söyledi: “Dövme alüminyum jantı yaklaşık 70 yıl önce icat ettik ve Alcoa o günden bu yana ürünü geliştirmek ve yenilemek üzere yorulmadan çalışıyor. Jantlarımız sağlam, güvenilir ve filoların toplam
maliyetini azaltıyor – üstelik daha fazla taşıma kapasitesi de sağlıyor. Böylece büyük maliyet tasarrufları elde ediliyor. Yeni LvL ONE jantı, müşterilerin Alcoa’dan beklediği performans ve değeri sunmaya devam ettiğini gösteren örneklerden yalnızca biri. Müşterilerimizin çok beğeneceğini düşünüyoruz.”
22
Otokar, Kıbrıs’ta yetkili servisleriyle bir araya geldi Türk otomotiv sanayiinin köklü ismi Otokar, satış sonrası hizmetlerindeki müşteri memnuniyetini perçinlemek için yurtiçinde hizmet veren yetkili servisleriyle bir araya geldi. “Değişim” konseptiyle Türkiye genelindeki 101 yetkili servisin katılımıyla KKTC’de gerçekleştirilen toplantıda Otokar, hizmet kalitesinin yanı sıra personel ve yedek parça bulma kolaylığını artırmaya yönelik projelerini yetkili servisleriyle paylaştı.
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar, ürün yelpazesinde bulunan tüm araçlarda satış sonrası müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla yetkili servislerine yönelik yatırımlarına devam ediyor. Müşteri talep ve beklentileri doğrultusunda her zaman en doğru ve en hızlı çözümü sunmayı hedefleyen Otokar, 23-25 Kasım tarihleri arasında KKTC Girne’de 101 yetkili servisiyle bir araya geldi. Kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştiren Otokar, 2016 yılında müşterilerinin karşısına satış sonrası hizmetlerde sektörde değişim rüzgarı yaşatacak üstün
hizmet kalitesiyle çıkmaya hazırlanıyor. Türkiye genelinde 101 servis noktası ve 1011 servis personeliyle müşterilerine hizmet veren Otokar, “Değişim” temalı Yetkili Servis Toplantısı’nda, müşterilerine verdiği hizmetin kalitesini artırmak amacıyla geliştirdiği yeni projelerini yetkili servislerine sundu.
Her Noktada Üstün Standartta Hizmet
Üstün tasarım, ürün geliştirme ve üretim kabiliyetini satış sonrası hizmetleriyle perçinleyen Otokar, KKTC’de düzenlediği organizasyonda, SYS-Otokar Servis Yönetim Sistemi’nin yanı sıra diğer yeni pro-
jelerini de yetkili servisleriyle paylaştı. Özellikle teknoloji ve gereksinimlerde yaşanan hızlı değişimi, yetkili servis alt yapısında da yakalamanın öneminin vurgulandığı toplantıda, Otokar yetkili servislerinin, yeni regülasyonlar çerçevesinde, araçlarda yapılan uygulama ve geliştirmelere hazır yetkili servis alt yapısı ile yeni yılda da faaliyetlerine devam etmesi öncelikli hedef olarak belirlendi. Gelişen pazar payı ile paralel servis ağını da genişletmeyi sürdüren Otokar, hizmet kalitesinin yanı sıra personel, yedek parça bulma kolaylığını artırmaya, en hızlı ve etkin hizmeti müşterilerine sunmaya yönelik yeni projelerini de yetkili servisleriyle paylaştı.
24
Seçimlerle dalgalanan treyler sektörü 2016 yılında yükselişe geçecek
K
rone Ticari Araçlar CEO’su Rıza Akgün, TREDER Haber Dergisi’nde 2015 yılı değerlendirmesini yaparken, gelecek yılki hedeflerinden ve stratejilerinden bahsetti. “Krone olarak 2015 yılı, ortağımızdan ayrılarak Krone Ticari Araçlar adıyla faaliyetlerimize yeniden başladığımız bir yıl oldu. Satışlarımız tüm hızıyla devam ederken, aynı zamanda satış ekiplerimiz ve satış sonrası servis hizmetlerimizde yapılanma çalışmalarımızı da sürdürdük.” diyen Akgün, 2015 yılındaki iki genel seçimin ve aynı dönemde kurlarda meydana gelen dalgalanmanın lojistik sektörü ve dolayısıyla treyler pazarını da etkilediğini dile getirdi. Yıl içinde yaşanan bu gelişmelerin, treyler sektörünün yıl sonunu düşüşle kapamasına neden olduğunu belirten Akgün, 2016 yılında, treyler pazarının tekrar artış trendine gireceğini söyledi:
11 ülkeye ihracat
Akgün, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Krone olarak biz ise 2015’de
pazarda satışlarımızı arttırma başarısı gösterdik. Ekonomideki dalgalanmalar iç pazarı etkilese de Krone, 11 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile de satış rakamlarını yükseltti. 2016 yılında da yükseltmeye devam edecektir. Bölgesel satış temsilcilerimiz ile müşterilerimize doğrudan ulaşmak, finansal alternatifler sunmak, markamızın ikinci el değerini yükseltmek, iç pazardaki satışlarımıza pozitif etki yapıyor. Tire’deki fabrikamızda Almanya’daki üretim kalitesine birebir sahip ürünlerimiz, hem iç Pazar satışlarımızda hem ihracatımızda önemli bir rol oynamaktadır. Aynı şekilde müşteri odaklı üretim modelimiz, nakliyecilerimize çözüm ortağı olurken, geniş ürün yelpazemiz ile her ihtiyaçlarına da cevap vermeye çalışıyoruz.” 2016 yılını, 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz yapılanma çalışmalarını bir yandan hız kesmeden devam ettirirken bir yandan da bu çalışma-
larımızın meyvelerini alacağımız bir yıl olarak gördüklerini anlatan Rıza Akgün, Krone olarak ihracat pazarlarını arttırma çalışmalarının yanı sıra iç pazarda da yükselen grafiğini sürdürmek istediklerini anlattı.
Krone Used devrede
Geçtiğimiz ay hizmete açtıkları 4 bin metrekarelik Gebze’deki ikinci el Krone Used ve yedek parça merkezleriyle ilgili beklentilerini açıklayan Akgün, “Müşterilerimizle sıcak iletişim halinde olduğumuz doğrudan satış modelimizle önümüzdeki yılın Krone için çok verimli geçeceğine dair inancımız tam.” dedi. “Bunun dışında rulo taşımacılığında kullanılan Coil Liner modelimizin üretimine de başladık.” diyen Akgün, Krone Tire’nin, ayrıca Yakın Doğu ve Afrika bölgesindeki zorlu taşıma görevleri için de 2 yeni araç tipi olan Profi HD ve X-Treme Liner modellerini de tüketicilere sunduğunu söyledi.
aralÄąk 2015
26
Serin HCAP Tenteli Treyler
Serin mühendisleri geliştirdi Standart Optima serisi alt yapısının geliştirilmesi ile elde edilen Serin HCAP Tenteli Treyler geniş iç hacmi ve açılabilir arka semer fonksiyonu ile yükleme rahatlığı sağlıyor.
S
erin için üretilmiş yüksek mukavemetli S7000MC çelik malzemeden üretilmiş I profilden toz altı kaynak teknolojisi ile üretilen şasi 13650 mm uzunluk ve 2550 mm genişliğe sahip. Bu saşi üzerinde her iki yanda yer alan 65 cm yüksekliğinde 5 adet kapaktan oluşan yan kapaklar, içten içe 2480 mm yükleme genişlik alanı veriyor. Kapakların kolayca açılıp kapanabilmesi için baba içlerinden, pimli kilit sistemi kullanılıyor. En önemli değişiklik ise yeni şasi tasarımı ile elde edilen 1100 mm teker ve 4060 mm gabari yüksekliğinde, iç net 2850 mm yüksekliğinin yakalanmasıyla elde edilen genişletilmiş hacim sağlanan bu modelde, yüksek hacimli yüklerin taşınmasında avantaj sağlıyor. Serin Tenteli Grubunda yer alan ürünlerde kaynak yeterlilik sertifikası (3834), Yük emniyet sertifikası (Code XL), S400-P400 tipi araçlarda tren yolu taşımacılık sertifikası UIC 596-5 bulunuyor. Yan kapak altında, taban yan etek profiline açılmış olan
spanset bağlantı noktaları ile yüklerin kaymasına karşı emniyet tedbirleri artırılarak yük taşıma güvenliği en üst seviyeye çıkarıldı. Boş ağırlığın 6700 kg başlayan Serin HCAP tercih edilen ekipman ve opsiyonel malzemelere göre ağırlık değişebiliyor. Serin Ar-Ge tarafından yapılan yeni bir geliştirme ise; Gizli kilit sistemli konteyner kapaklı kapıların bağlantılı olduğu arka semerlerin vida sistem sayesince kolayca 40 cm her iki yana açılabilmesini sağlayan sistem. Böylece geniş yüklerin arkadan girişinde yüklerin kolayca yerleşimi sağlanıyor. Serin Tenteli grubunda yer alan modellere de bu genişleme özelliği opsiyonel olarak uygulanabiliyor. Serin ArGe mühendislerince geliştirilen Serin HCAP modeli yükleme ve taşıma testlerini başarı ile tamamladı. Müşteri beklentilerini yakından takip eden Serin, piyasalardan
gelen geri dönüşümlere göre ürünlerini geliştirerek öncü ve rekabetçi yapısını güçlendiriyor.
28
“Trailight ile Avrupa’da liderin ensesinde olacağız” Sa-ba, 2020 vizyonu ve stratejisine bağlı olarak, treyler aydınlatma grubunda 2016’da da piyasada yeni ürünleriyle boy gösterecek. Bulgaristan’daki fabrikasını da devreye alacak olan Sa-ba, hedeflerini üst düzeye çıkarmış durumda. Sa-ba Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut B. Özlü, yeni ürünlerin kendileri için milat olacağını ve Avrupa pazarında Treyler aydınlatma tedariğinde 2. sıraya yükselmeyi hedeflediklerini belirterek, “Avrupa’da liderin ensesinde olacağız” diyerek iddiasını ortaya koyuyor. Özlü, Sa-ba’nın markası Trailight’ı da en üst seviyeye çıkarmaya kararlı olduklarını vurguladı. 40. yıl kutlanacak
2016 yılında 40. yılını kutlamaya hazırlanan Sa-ba, 2020 vizyonu çerçevesinde önemli atılımlar yapmaya hazırlanıyor. TREDER Haber Dergisi olarak atılımları birinci ağızdan, Sa-ba Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut B. Özlü’den öğrendik. 2015 yılında büyümelerine karşın hedeflerinin altında kaldıklarını belirten Özlü, yılın ilk üç ayı dışında zayıf bir sezon geçirdiklerini kaydetti. Özlü, “2015 yılında yüksek beklentimiz vardı. Pazar payımızı artırmamıza rağmen hedefimizi tam tutturamadık. Seçimlerin etkisi
bizlere de sirayet etti. Treylerde hedeflerimizin yüzde 15 altında kaldık” şeklinde konuştu.
Gelecek hibrit aydınlatmada
Treyler ve ticari araç sektörünün krizlere ilk giren ve son çıkan kesim olduğunu belirten Özlü, 2016 yılında dalgalanmaları dikkate alarak bütçe yapacaklarının altını çizdi. Sa-ba’nın beş yıl kadar önce elektronik aydınlatma teknolojilerine yöneldiğini aktaran Özlü, geleceğin aydınlatmasının hibrit olacağını
iddia etti. Özlü sözlerine şöyle devam etti: “LED ve ampul birlikte kullanılacak. Şimdi elektroniğin getirdiği bazı avantajlar var. Sadece ışığı yakmak yeterli değil. Farklı yakmak, frekanslarını değiştirmek, ışığın sinyallerini kablosuz alabilmek önemli. O yüzden elektronik şart. LED dediğimiz şey aslında elektroniğin bir komponenti. Üç yıldır ürünlerimizle pazardayız. Bu yıl da çok ciddi girdik. Ford, VW ve Renault için üretim yapıyoruz. Mercedes’in alt tedarikçisi tara-
miyorsunuz. Rengârenk şerit LED’ler kullanılıyor. Bu çok yanlış. Aydınlatmanın üç temel ve hayati kuralı var: Önler beyaz, yanlar sarı, arkalar kırmızı renkte olmalı. Araba sana doğru geliyorsa beyaz renk görülmeli. Far, pozisyon ve park lambaları bu yüzden beyaz ışık verir. Aracı yandan görüyorsanız sarı, arkadan da kırmızı görülür. Mavi savaş zamanında kullanılır. Bu çok basit bir mantık ve evrensel bir ilkeler bütünüdür.”
Sis lambası kullanmasını bilmiyoruz
karşılayacağız. -50, + 125 derece arasında yapılan vibrasyon, klima döngüsü gibi testleri başarıyla geçtik. Yeni ürünlerle treyler üreticileri modülerlik kazanacak.”
Aydınlatmanın üç temel ve hayati kuralı: Önler beyaz, yanlar sarı, arkalar kırmızı
Türkiye’de aydınlatmanın trafik güvenliğini sağlayamadığı gibi zarar verdiği durumlar da olduğuna dikkat çeken Özlü, özellikle ağır/ ticari vasıtalar üzerindeki ışıkların standartları karışılamadığını söyledi. Özlü sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gece ilerideki araç size doğru mu geliyor yoksa duruyor mu fark ede-
Treylerler için yeni ürünler
Treylerler için yeni ürünler tasarladıklarını anlatan Mahmut Özlü, yeni ürünlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Yeni ve çarpıcı ürünler çıkacak. Tasarım bitti, üretim içi kalıplama aşmasındayız. Herkesin beğeneceğini düşünüyoruz. Fonksiyonelliği yüksek, görselliği kuvvetli ürünler geliyor. Aydınlatmadaki en yüksek seviye olan, IP 69 standartlarını
Vizyon 2020 Sa-ba takvimi
Treyler sektörü çok başarılı
Mahmut B. Özlü, Türk treyler sektörünün nicelik, kalite ve coğrafi yayılma bakımından çok başarılı olduğunu aktarırken de “Yurtdışındaki en büyük üreticiler kapasite artıramazken Türkiye’deki treyler üreticileri devamlı bir büyüme gösteriyor” dedi. Özlü, bu başarıda tedarikçilerin de rolü olduğunu dile getirdi ve treyler üreticilerinin otomobil markaları gibi davranamadığını şu sözlerle belirtti: “Ölçekler büyüdükçe kurumsal davranışlar değişiyor. Piyasada halen taklit ve merdiven altı üretim sorunları var. Bunlar ölçeklerin daha da artmasına engel oluyor.”
aralık 2015
fından onaylı bir sistem kurduk.” Bulgaristan’da da yatırım yaptıklarını kaydeden Özlü, 2016 yılı sonunda yeni fabrikanın faaliyete geçeceğini ve AB pazarına daha da yakınlaşacaklarını söyledi. Şu anda Treyler aydınlatma ve kablo sistemlerinde Avrupa pazarında 3. ila 4. sırada olduklarını, ancak yeni yılda piyasaya çıkaracakları yeni ürünlerle 2. sıraya yükseleceklerini iddia etti. “Avrupa’da liderin ensesinde olacağız” diyerek iddiasını ortaya koyan Özlü, Türkiye’nin markası olan Trailight’ı da en üst seviyeye çıkarmaya kararlı olduklarını şöyle vurguladı: “Bu bizim için milat olacak. Şampiyonlar liginde oynuyoruz ama her sene final oynayacak hale geleceğiz. Benim en büyük hedefim bu. Arkadaşlar otomobil kısmıyla ilgileniyor, ben Trailight’ı kovalıyorum” dedi.
Özlü, sis lambasının kullanım alanlarını yeterince bilinmediğine dikkat çekerek, “Mesela insanlarımızın en kötü alışkanlığı, yağmurda sis lambası kullanması. Sis lambası yağmurda, karda ve normal hava şartlarında kullanılmaz. Sis lambaları en yüksek ışık değeri verenlerdir. Kare şeklinde ışık verir ve bir yere odaklanır ki, sisi delip geçsin, önündeki araç görülebilesin... Yağmurda yakıldığında damlacıklar etkisini iki katına çıkartır ve diğer araç sürücülerini rahatsız eder. Sis lambaları aslında siste daha iyi görmeyi değil, görünmeyi sağlar. Bir tür sinyal lambasıdır. Başkalarını ikaz etmeye yarar” ışık kullanımına dair uyarılarda bulundu. Araç muayenelerinde, yetersiz ışık ve farklı renklerin hafif kusur olarak geçtiğini belirten Özlü, bu uygulamanın yanlışlığına dikkat çekti ve medeni dünyada böyle olmadığını belirterek kamuoyunun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
30
Krone’de yeni stratejiler gündemde Krone, İzmir Tire’deki fabrikasında düzenlediği bir toplantı ile kapılarını basın mensuplarına açarken, burada stratejilerini kamuoyuyla paylaştı. Krone, fabrikadan satış modelinin yanı sıra 2. el treyler için Krone USED’e devreye alıyor. Firma ayrıca pazarın ihtiyaçlarına uygun olarak ürünlerde esneklik göstermeyi de öngörüyor.
B
ernard Krone Holding Yönetici Ortağı Bernard Krone, Krone Ticari Araçlar CEO’su Rıza Akgün ve Krone Trailer International Genel Müdürü Semih Pala’nın katıldığı basın toplantısında, firmanın Doğuş Otomotiv ile neden ayrıldıklarını, Türkiye ve çevre ülkelerde izleyecekleri yeni stratejileri ile ilgili güncel bilgiler anlatıldı.
Almanya dışında sadece Türkiye’de üretiyoruz
Bernard Krone Holding Yönetici Ortağı Bernard Krone Doğuş Otomotiv ile başladıkları İzmir Tire Krone fabrikası yatırımını kısa süre önce tek başına yürütmek üzere devraldıklarını vurgulayarak, Almanya dışında sadece Türkiye’de üretim, satış ve satış sonrası olarak yer aldıklarının altını çizdi. Bunun hem Türkiye’yi hem de komşu ülke pazarlarını çok önemsedikle-
rinin bir göstergesi olduğunu belirten Krone, “Türkiye’de uzun vadeli bir strateji uygulayacağız. Treyler piyasasında Türkiye ve çevre ülkelerinde çok önemli bir pozisyona sahip olacağız. Ben ve arkadaşlarım bu hedef için çok çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
8 maddede Türkiye’nin avantajları
Krone Ticari Araçlar CEO’su Rıza Akgün de toplantıda yaptığı sunumda Krone’nin yılda 40 bin 375 adet treyler ürettiğinin altını çizdi. Üretilen treylerlerin yüzde 28’inin
ay vade uyguluyoruz. İkinci elde araç alım, satım ve takas hizmeti verecek Krone USED devreye alıyoruz.” Rıza Akgün, bu yıl sonunda satışlarda 1500 adetleri yakalamaya çalıştıklarını kaydetti. 2016’nın daha iyi olacağını belirten Akgün, frigo haricinde Almanya’da üretilen tüm treylerleri Tire’de üretebileceklerini kaydetti. Tire’deki üretim tesisinde hali hazırda Profi Liner, Mega Liner, Box Liner, Profi Platfrom modelleri üretildiğine değinen Akgün, yakında da Coil Liner modeli üretime başlanacağını söyledi. Almanya, 26’sının Doğu Avrupa, 25’inin İskandinav ülkeleri, 18’inin Orta Avrupa pazarlarına satıldığını belirten Akgün, sadece yüzde 3’ünün deniz aşırı pazarlarda satıldığını vurguladı. Rıza Akgün, Tire fabrikası için 35 milyon euro yatırım yapıldığını, fabrikanın yıllık treyler üretim kapasitesinin 10 bin adet olduğunu söyleyerek Türkiye’deki üretim avantajlarını şöyle sıraladı: “Türkiye Avrupa’nın 7. Büyük ekonomisi. Ekonomisi en hızlı büyüyen ülke. Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika pazarlarına erişim kolaylığı ve stratejik konumu. Türk otomotiv sektörünün büyüme beklentisi. Lojistik firmalarının ekonomide daha çok pay alacak olması. Nitelikli işgücü. Gelişmiş otomotiv yan sanayisi. Limanlara yakınlık.”
nan ateş bir an önce söner. Durum böyle olunca da biz de çevre ülkelere de satışlar yapabiliriz” dedi.
Bayi üzerinden değil fabrikadan satış
Doğuş Otomotiv’in bayiler üzerinden satışlar gerçekleştirdiğini ifade eden Akgün, satış stratejilerini şöyle anlattı: “Almanya’da uyguladığımız doğrudan satışı yapmak istiyoruz. Müşterinin buradaki talebi de bu. Fabrikadan doğrudan satış. Müşterilerin ayağına gidiyoruz. Tire’de teknik bölümümüz ufak tefek değişiklikleri yapabiliyor. Büyük değişiklikleri Almanya’ya bırakıyoruz. Esneklik göstermeye başladık. Yedek parça konseptimiz var. Merkezi yedek parça depomuz var. Yetkili servis sayımız 23. Finansman desteği sunmaya başladık. 60
Krone örnek olacak
Almanya Aşağı Saksonya Bölgesi Ekonomi, Çalışma ve Ulaştırma Bakanı Olaf Lies, 40 kişilik Alman yatırımcı heyeti ile Krone’nin Tire’deki fabrikasını ziyaret etti. Olaf Lies, Alman ve Türk işbirliğinin büyük bir başarı hikayesi olduğunu belirterek, Krone’nin Tire’de açtığı fabrikanın kente ve ülkeye katma değer kazandırdığına dikkat çekti. Lies, bu boyutlarda bir yatırımın büyük bir cesaret örneği olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Krone’nin eyaletimizde özel bir yeri var. İlk defa yurtdışında yatırım yapmış olmasını cesur bir adım olarak görüyoruz. Bu yatırım Türkiye ile Almanya arasındaki işbirliği açısında da önemli. Heyetimizde gıdadan beslenmeye ve tarıma kadar farklı alanlardan şirketler var. Krone’nin İzmir’de yaptığı yatırım diğer Alman firmalarına da örnek olacak”
Krone’nin ikinci sınıf fabrikası diye bir anlayışı olmadığını Almanya’daki kalite ne ise Türkiye’de aynı kalitede üretim yaptıklarını kaydeden Akgün, ilk 30 çalışanın üç ay boyunca Almanya’daki fabrikada eğitildiğini, ilk zamanlarda 60 uzman Alman personelin kendilerine destek verdiğini söyledi. Kuzey Afrika’ya yönelik iki yeni araç geliştirdiklerini ifade eden Akgün, hedeflerinin Kuzey Afrika ve Türkiye Cumhuriyetler pazarına satışlar yapmak olduğunu belirtti. Akgün, “İnşallah şu an çevre ülkelerde ya-
aralık 2015
Almanya’da kalite ne ise Türkiye’de de O
32
Scania Kasko hayata geçti, poliçeler yüzde 25 ucuzlayacak
Scania, VDF ve HDI sigorta işbirliği ile hayata geçen Scania Kasko, sektörde birçok yenilik getiriyor. Sektörde ilk defa 4 yıllık sigortanın hayata geçeceği yeni sistemde, kullanıcılara yüzde 25 tasarruf sağlanacağı belirtildi.
S
cania Kasko İmza töreni 10 Aralık 2015 tarihinde Ringa Restaurant’da gerçekleştirildi. Toplantıda bilgi veren Scania Genel Müdürü İlhami Eksin, Scaina’nın son üç yıldaki yolculuğu sayesinde pazar payının yüzde 5’ten yüzde 10’lara çekmeyi başardığını, Scania kasko ile orijinal parça kullanma müşteri sadakati, finansman avantajları sağlandığını söyledi. “Scania’da servis bağımlılığı yüzde 75. Rekora yakın. Son 10 yılda yüzde 30 net fiyat indirimine gittik.”
diyen Eksin, HDI’ın hızı ve kalitesiyle Scania markasına katkı vereceğini sözlerini ekledi.
Araçların yüzde 55’ine finans sağladık
VDF Sigorta CEO’su Tijen Akdoğan Ünver de geçen yıl Scania Finans’ı satın aldıklarını ve bir yıl içinde markalarının çok güzel yere geldiğini belirtti. 100 aracın 55 ine finansman sağladıklarını belirten Akdoğan, “Sattığımız bütün araçlara sigorta ile birlikte satış gerçekleştirdik.” dedi.
Kamyoncu dostu sigorta
HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu ise kaskoda uzman bir kuruluş haline geldiklerini ve ağır vasıtada uzak ara bir numara olduklarını iddia etti. Hancıoğlu, şunları
söyledi: “İlk defa uzun süreli 4 yıllık bir ürün sigortada kullanılıyor. TL ödeme seçeneği dışında Euro seçenekli. Bu poliçenin şartı, hasar olduğunda yetkili Scania Servisi’ne gitme zorunluluğu olması. 1 milyon TL’ye kadar farklı bir teminat sunuyoruz. Bu kadar sigorta firmalarının arasında bizleri seçtiler. Pişman olmayacaklar. Sigortacıların en büyük maliyeti hasar maliyeti dolayısıyla yedek parça maliyeti. Diğer poliçelere göre yüzde 25-30 arasında bir tasarruf sağlıyor. Kamyoncu dostu sigortasıyız.” VDF Sigorta Genel Müdürü Bahadır Ayış da üç markanın şampiyonlar ligi gibi olduğunu belirterek “Scania kasko geleceğin markası. Markalı kaskonun büyüyeceğini inanıyoruz. Scania ve HDI’ya çok güveniyoruz.” dedi.
aralÄąk 2015
34
Tırsan, Ecta Üyesi Oldu
T
ırsan, 2002 yılında bünyesine kattığı Kässbohrer markası ile Avrupa’da Kimyasal Taşımacılığında öncü sivil toplum oluşumu olan ECTA, Avrupa Kimyasal Taşımacılığı Birliği’ne üye oldu. 1999 yılında kurulan ECTA, kimyasal madde taşımacılığında Avrupa’da verimli, sağlıklı, güvenilir taşımacılık için standartların geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yürütmektedir. Türkiye’de Tehlikeli Madde Taşımacılığında ilklere imza atan Tırsan, ECTA üyeliği ile kimyasal madde taşımacılığının gelişimi için teknik ve yasal komitelerinde etkin rol oynayacak ve hem Türkiye’de hem de Avrupa’da güvenilir kimyasal madde taşımacılığının gelişimine katkıda bulunacaktır.
Tırsan’ın ADR Yolculuğu
Tırsan, 2002 yılından bu yana ADR mevzuatına göre tehlikeli madde taşınmasına uygun akaryakıt ve kimyasal madde tankerleri üretiyor. İmalat yeri uygunluğu, ADR tasarım onay süreçleri, üretilen tankların yetkili üçüncü kuruluşlar nezaretinde test ve sertifikalandırma faaliyet-
leri yıllardır sistemli bir şekilde takip ediliyor. Tırsan, Kässbohrer markası ile ürettiği tehlikeli ve kimyevi madde taşımacılığına uygun araçları; akaryakıt taşımacılığından, bitüm taşımacılığına ve 1700’den fazla farklı kimyasal maddeyi taşımaya yönelik olarak satışı gerçekleşiyor. Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ve Rusya’ya tehlikeli ve kimyevi madde taşımacılığına uygun araç
ihraç eden Tırsan’ın ADR’li araçları Türkiye’de de en çok tercih edilen treylerlerdir.
ECTA Hakkında
1999 yılında kurulan ECTA (European Chemical Transport Association - Avrupa Kimyasal Taşımacılığı Birliği), kimya taşımacılığında Avrupa’da efektif, sağlıklı, güvenilir ve standartların geliştirilmesi ile ilgili çalışmalarını sürdüren bir yapıdır.
Hıdır Usta 5. şubesini Anadolu Yakası’na açtı
H
ıdır Usta 5. şubesini Anadolu Yakası’na açtı Hıdırusta, 5. şubesi ile kıtalararası ‘yedek parça köprüsü’ kurdu. Hıdırusta’nın İkitelli’de bulunan merkezinden tam 54 km uzaklıkta bulunan Anadolu Yakası Şubesi, 20 Ekim 2015 tarihi itibariyle Hıdırusta bayrağını dalgalandırmaya başladı. Yaklaşık 1000 metrekarelik alan üzerinde iki katlı binasında hizmet veren Hıdırusta Anadolu Yakası Şubesi, geniş depolama alanlarına sahip. Şube Müdürlüğünü 17 yıl sektör deneyimine sahip Koray Çelik üstlenirken, deneyimli satış ve lojistik kadrosu da dikkat çekiyor. İş Ortaklarının Stok Yükünü Hafifletecek İstanbul’daki ikinci üs olarak gerek stratejik gerekse lokasyon bakımından Anadolu Yakası’nın gelecek vadeden ilçesi Sancaktepe’yi seçtiklerini söyleyen Hıdırusta Otomotiv
A.Ş. Genel Müdürü Rıza Şahin, şube zincirlerine 5. halkayı eklemenin gururunu yaşadıklarını aktarıyor. ‘Yedek Parça Deposu’ misyonlarını şubeleri aracılığıyla Türkiye geneline yaymaya devam ettiklerine işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Anadolu Yakası şubemiz de bunun en iyi örneklerinden biri olacak. Öncelikli hedefimiz iş ortaklarımızın
stok yükünü hafifletmek. Merkez depomuzdan günlük düzenli sevkiyatlar yaparak stoklarımızı güçlendiriyor, bulunabilirlik oranlarımızı artırıyoruz. Böylece iş ortaklarımızın taleplerine en kısa sürede cevap vermeyi hedefliyoruz. Yine şubemiz vasıtasıyla günlük servislerimizi de çoğaltarak bölgedeki iş ortaklarımıza büyük avantaj sağlayacağız.”
36
Tırsan müşterileri için dünyayı 10 kez dolaştı Tırsan, 2015 yılında saha ve müşteri ziyaretlerini sürdürdü. Tırsan Yurtiçi Bayi Koordinatörü Aydın Temel, “ Bu yıl içerisinde 385 bin 260 kilometre yol kat ederek, bayilerimiz ile birlikte dünyanın etrafında 10 tur atmış olduk” dedi. tanker ürün gamında Polonya’da toplam pazardan daha fazla büyüyerek %20 pazar payı elde ettik. İspanya ve Fransa’da yeni ürünlerimizi lanse ederek yeni bayilerimiz ile bayi ağımızı genişlettik. ” açıklamasında bulundu. Oflaz, “Rusya’da yatırıma devam eden tek uluslararası oyuncuyuz ve low-bed segmentinde hala pazar lideriyiz, atık tankerinde Almanya’da pazar lideri ve Talson markamızla Air Cargo taşımacılığında Avrupa lideriyiz” dedi.
Satış Sonrası Hizmetlerimize Son Hız Devam Edeceğiz
T
ırsan, 5 Kasım Perşembe günü İstanbul’da Radisson Asia Hotel’de yurtiçi satış bayileri ile bir araya geldi. Tırsan Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı Ercan Kulaksız’ın açılışını yaptığı toplantıda, 2015 yılı değerlendirmesi, yurtiçi ve yurtdışı pazar analizleri, ileriki dönemler için hedeflenen planlar ve stratejiler ele alındı.
Müşteri Memnuniyeti Başarı Kriterimiz
Tırsan Yurtiçi Bayi Koordinatörü Aydın Temel, yaptığı konuşmada, “Tırsan olarak müşterilerimizin memnuniyetini tek başarı kriteri olarak benimsemekteyiz. Müşterilerimizin bize duymuş olduğu güveni perçinlemek adına hızla büyümeye devam eden geniş bayi ağımız ile birlikte, sahip olduğumuz ekip ruhunu ortaya koyarak çalışmalarımıza devam etmekteyiz” dedi. Temel, “2015 yılında yapmış olduğumuz saha ve müşteri ziyaretleri ile toplam da 385.260 km yol kat ederek, bayilerimiz ile birlikte dünyanın etrafında 10 tur atmış olduk. 2016 yılında da aynı şekilde bayilerimiz ile iş birliği içerisinde olarak müşteri ziyaretlerimize aynı hızda devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Avrupa Başarılarımız Artarak Devam Ediyor
Tırsan’ın yurtiçi ve yurtdışı pazarında başarıları ile ilgili bilgileri bayiler ile paylaşan Tırsan Pazarlama ve Ürün Yönetimi Koordinatörü Volkan Oflaz, yaptığı sunumda “ Tırsan bünyesinde bulunan Kässbohrer markası ile 100’den fazla tenteli/perdeli satışı ile ilk defa Portekiz pazarına giriş yaptık. Schenker, Wallenborn, Hoyer, Dubai Emirates projeleri gibi kilit müşteri ilişkilerini geliştirerek Avrupa’da ihalelere imza attığımız başarılı bir yıl geçirdik. Akaryakıt sektöründe
Tırsan Treyler Satış Sonrası Teknik Hizmetler Koordinatörü Okan Yasan, “ Türkiye’de sahip olduğumuz 3S ve 2S olmak üzere toplamda 60’a yakın satış sonrası servisimizle bünyemizde bulunan uzman kadromuz ile müşterimize hızlı ve kolay hizmet sunmaktayız. Bunun yanı sıra müşterilerimize yurt içi ve yurtdışı olmak üzere eğitimlerimize son hız devam etmekteyiz, 2015 yılında yurt dışı ağırlıklı olarak yapmış olduğumuz eğitimlerin yüzde 81’i yurtdışında yüzde 19’u yurtiçinde gerçekleştirilmiştir” dedi. Yasan, “2016 yılında müşterilerimizin memnuniyetini arttırmak ve daha iyi hizmetler sunmak adına yeni projelerimizi devreye alacağız” ifadesini kullandı.
38
Aspöck yeni yıla yeni ürünlerle girdi 2015 yılını yüzde 100 büyüme ile kapatan Aspöck Aydınlatma, 2016 yılında yüzde 30-35 büyüme hedefi koydu. Yeni yılda Linepoint 2 ve Brasspoint serisini pazara sunacak olan Aspöck, bu ürünleriyle üreticilere dizayn konusunda daha fazla hareket imkanı sağlıyor.
Y
eni ürünler hakkında bilgi veren Aspöck Aydınlatma Sistemleri Tic. Ltd. Şti. Satış Müdürü Mahmud Eralp Abduşoğlu, sinyal-geri vites-park & fren-sis olarak ayrı ayrı parçalar halinde üretilen Linepoint 2 serisi lambaların ister dikey isterse yatay olarak kullanılabildiğine dikkat çekerek, “Ürünlerimiz kullanılmaya başlandı. Tasarım anlamında çok beğenildi.” dedi.
Akar sinyal lambası
Gelişen teknoloji sayesinde sinyal fonksiyonunu, akışkan-hareketli hale getirdiklerini söyleyen Abduşoğlu, sürücü sinyal verdiğinde dönülen yöne doğru ledlerin sıra ile yanarak adeta akan bir ışık akısı oluşturulduğunu, böylece arkadaki sürücünün dönen aracı daha rahat algılamasının sağlandığını belirterek, bu lambaların kullanıldığı araçların albenisinin de arttığına dikkat çekti. Abduşoğlu, lambaların 12-24 volt aralığında çalışabiliyor olması sebebiyle, treyler, otobüs, traktör gibi hem küçük hem de büyük araçlarda kullanılabildiğini kaydetti.
Dizayn mühendislerine kolaylık Abduşoğlu, çubuk formlu Linepoint II LED stop lambanın yanında, yuvarlak Brasooint LED stop lambaların 98 ve 140 mm olarak iki ebatla piyasaya sunulduğunu sözlerine ekledi. Tasarımcıların Linepoint ve Braspoint lambaları ayrı ayrı ya da birlikte kullanarak çok çeşitli dizayn oluşturabileceklerini ve böylece araçlarını rakiplerinde ayrıştıracak karakteristik özellikler verebileceklerinin altını çizerek, yasal zorunluluklarla estetiği bir araya getirdiklerinin altını çizdi. Mahmud Eralp Abduşoğlu, gerek Linepoint 2 gerekse Braspoint stop
lambalarının en kötü yol ve iklim koşullarına göre üretildiğini ve testlerde en yüksek IP standartlarını yakaladığını belirtti. “20-30 bin saat aralıksız çalışabiliyor” diyen Abduşoğlu, bunun bir aracın ömründen daha uzun olduğunu vurguladı. İhracat pazarında da 2015 yılı verimli geçti, Orta Doğu ülkelerinde edinilen yeni müşteriler sayesinde Aspöck markası bu lokasyonda da kullanılmaya başladı. Özellikle tüm fonksiyonları led olan stop lambalarımız havanın sıcak olduğu bu ülkelerde tercih ediliyor ve sorunsuz kullanılıyor dedi.
40
Yeni Nesil Süt Tankeri, Hijyen ve Verimlilik Sunuyor
Sektörüne kazandırdığı yenilikçi ürünlerle adından söz ettiren OKT, araştırma ve ürün geliştirmeleri sonucu Yeni Nesil, Süt Tankeri’ni pazara sundu. 2015 yılında Türkiye’de ilk defa OKT teknolojisi ile geliştirilen yeni nesil Süt Tankeri, şasi üzerinde eski tip birbirinden bağımsız gövdeler yerine yekpare gövdeli olarak üretildi. 7 bin 780 kg. boş ağırlığı olan Süt Tankeri, 28 bin litre süt taşıyor.
Y
eni Nesil Süt tankerinin basın lansmanını 5 – 8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Anadolu Expo 2. Canlı Hayvan Fuarı’nda gerçekleştirdi. Süt tankeri ile ilgili 3. Ulusal Süt Zirvesi’nde konuşan OKT Genel Müdürü Hakan Maraş, Türkiye’ye bir ilki daha kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. 1983 yılından itibaren yenilikçi düşüncenin ve inovasyonun peşinden giderek başarıya ulaştıklarını belirten Maraş, “Yeniliğin ve kalitenin izinden ilerleyen firmamız, bugün, 250’ye yakın çalışanıyla sektöre yön veren, Ar-Ge çalışmaları ile müşterilerini yeni ürünler ile tanıştıran ve ürünlerini dünya standartlarında üretip 29 ülkeye ihraç eden
bir konuma ulaştı.” dedi. Yeni Nesil Süt Tankeri’nin de OKT’nin araçüstü ekipman ve treyler sektörüne inovatif bakışının sonucu olarak geliştirildiğini söyleyen Maraş, “Süt Tankerimizin üretimini, Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve bu tip Taşımalarda Özel Ekipmanların Kullanımı Antlaşması olan ATP kapsamında gerçekleştirdik. Sütün, insan sağlığına uygun bir şekilde steril ve güvenli taşınması amacıyla tank içerisinde yapılan kimyasal uygulama, pasivasyon ve pickling sayesinde yüzey parlaklığı sağlanırken iç yüzey temizliği ile de sütün
tutunması ve bakteri oluşumu engellenmektedir.” dedi. Sütün taşınması esnasında ısı değerlerini koruyabilmek için çok hassas çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekleyen Maraş, sütün dolum anından boşaltım süresine kadar ısı değerlerinin sabit kalması kapsamında gövdenin izolasyon ile kaplandığını söyledi. Ağırlığı azaltılırken sağlamlık ve mukavemetinin arttırılması için özel tasarım detaylarıyla projelendirilen tankın, paslanmaz çelik malzemeden üretildiğini ifade eden Maraş, “Süt tankeri üretiminde, silindirik ve ana gövde yapısında enlemesine eksiz,
yekpare levhalar ve bunların kaynak birleşimlerinde ISO 3834 Kaynaklı imalat kalite yeterlilik onayı kapsamında sertifikalı kaynakçılar tarafından ve en uzun kaynak dikiş teknolojisiyle üretildi.” dedi. Maraş, Yeni Nesil Süt Tankeri’ nde kullanıcı ergonomisinin ön plana çıkarıldığını, dolum- boşaltım sisteminde ve ekipman kullanımında kolaylık sağlandığını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
tutunmuyor. Tank tüm noktalarıyla kolayca temizleniyor. Şoförlerim de çok memnun, tank tesisatındaki sadelik oldukça kullanışlı. Sütü tanka doldurduğumuz andan tesise ulaştırıp boşalttığımız ana kadar sıcaklığını koruyor. Ayrıca estetik dış görünümü ile de sütün işlendiği sanayi tesislerinde büyük ilgi görüyor. Vatandaşlarımıza daha sağlıklı ve hijyenik koşullarda süt taşımak-
tan dolayı bizler de Avcı Tarım olarak büyük mutluluk duyuyoruz.’’ dedi. Süt tankerinin hem insan sağlığının korunması hem de daha fazla süt taşınması kapsamında sektöre birçok yenilik sunduğunu sözlerine ekleyen Avcı, zaman içerisinde filolarının tamamını bu yeni tankerler ile değiştirmeyi planladıklarını belirtirken tankı üreten OKT Trailer ekibine de teşekkür etti.
OKT tarafından üretilen yeni nesil süt tankerini satın alan Avcı Tarım’ ın sahibi Ali Rıza Avcı da bir açıklama yaparak, “OKT’ nin süt taşımacılığı için geliştirdiği yeni nesil aracının bizler için en büyük avantajı tonaj, piyasada çalışan tankerlere göre her seferinde yaklaşık yüzde 8 daha fazla ürün taşıyoruz, satınalmış olduğumuz tanker bu konuda tek. Tank içinin parlaklığı ve iç yüzey temizliği sayesinde iç gövde ve tesisat üzerinde süt
OKT Genel Müdürü Hakan Maraş Süt zirvesinde konuştu.
aralık 2015
Yeni nesil süt tankeri’ni Avcı Tarım satın aldı
42
OKT Trailer’de işin sırrı
İş güvenliği, yenilik, teknolojik destek, sertifikasyon OKT Trailer, sektörel basın mensuplarını OKT Trailer fabrikasında ağırladı. Burada basın mensuplarına firma ile ilgili bilgileri veren OKT yetkilileri, OKT’nin ulaştığı üretim kalitesi, iş güvenliği, eğitim konularını basın mensuplarına aktarma fırsatı yakaladı.
2014’te 16 milyon dolar
OK Trailer Genel Sekreteri Serinay Özlü, 1983 yılında kurulan OKT Trailer’in, 30 yılı aşkın süredir gerek yurt içinde gerekse yurt dışında müşterilerine hizmet verdiğini ve şu anda 20 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yaptığını söyledi. Üretimin büyük bir bölümünün tankerler için oluşturulduğunu ifade eden Özlü, 29 ülkeye ihracat yaptıklarını vurguladı. Özlü OKt Trailer’in kilometre taşlarını şöyle özetledi: “1991’de ilk fabrika yatırımını gerçekleştiren OKT Trailer; Amerikan tipi damper üretimi ile alışılmış damper vizyonunu değiştirerek, müşterilerinden yoğun ilgi gördü. 1994’e gelindiğinde; 2000 m²’lik ilave tesis yatırımı ile OKT Trailer, ilk treyler damperi üreterek bir ilki gerçekleştirdi. Alüminyum damper üretimi ile birlikte sahip olduğu tecrübeyi alüminyum tanker ve silobas üretimlerinde de kullanarak ürün gamını genişletti. ADR Tip Onayını 2004 yılında Alüminyum Silindirik Tanker Semi Treyler ile ilk kez aldı. 2014 yılında ayrıca; Dünya standartlarında üretim kalitesi ile Türkiye şartlarına uygun, Hayvancılık Sektörü’ nün beklentileri dikkate alınarak
geliştirilen Canlı Hayvan Taşıma Aracı; üstün özellikleri ile sektöründe ilk ve tek yerli üretim araç olarak müşterilerinin hizmetine sunuldu.”
Yarı römorkta 56, üstyapılarda 21 adet kalite kontrol noktası
OKT Trailer Kalite Güvence Koordinatörü Hatice Gözmeral Saçıkara da sektöre örnek teşkil eden homogolasyon ve Araç Tip Onay Çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yarı römorkta 56, üstyapılarda 21 adet kalite kontrol noktası bulunduğunu anlatan Saçıkara, OKT Trailer ürünlerinde kalitenin standart olarak yerleşmesi için sürekli olarak kontrol ve kalibrasyon süreçlerinin devam ettiğini vurguladı. OKT Trailer Bilgi Yönetimi Koordinatörü Mehmet Öner de, 2010 yılında ERP sistemlerine geçtiklerini belirterek sistemin avantajlarını şöyle açıkladı: “SQL tabanlı olması, direk sunucundan çalışması, diğer yazılımlarla entegre olması kaynak kodlarının açık olması, CRM, MRP, PDI gibi entegre modüllerinin olması”
Kaynak kodlarının açık olduğunu belirten Öner, 300 adet ekran özelleştirildiğini, 360 rapor hazırladıklarını, 8 bin saat kod yazıldığını, 50 adet yeni ekran oluşturulduğunu söyledi. ERP öncesi ve sonrasında neler olduğunu anlatan Öner, stok maliyetinin yüzde 70 düştüğünü, sayım sonuçlarının 2 haftalık çalışmadan 3 dakikaya indiğini kaydetti. Yüzde 95 gibi birebirlik seviyelere ulaşıldığını vurgulayan Öner, “Yıllık satınalma raporlarını alabiliyoruz. Bu sayede satınalmalarımızı yüzde 70 oranında gerçekleştirdiğimiz için maliyetlerin düşüşünde katkısı oldu. Bunun yanı sıra fatura kesmeden servis kayıtlarına göre katbekat iyileşmeler oldu.”
Üretimden kalan artık malzeme müşteriye veriliyor
Fabrikamıza gelen müşteri araçları park sahamızda özel güvenlik tedbirleri ile park sahamızda fiziksel olarak korunmanın yanı sıra ERP sistemi ile de takip edilmektedir. Aracın teslim alındığı andan itibaren her anahtar hareketi, duruş süreleri ve yapılan işlemler sistem üzerinden izlenebilmektedir. Bu sistem sayesinde araç hakkında bilgi isteyen müşterilerimize hızlıca geri bildirimde bulunuruz. Yine ürünlere ait üretim ve ADR kayıtları da aynı sistem ile yönetilmektedir. Rakiplerinden farklarından bahseden Maraş, fiyatlarının rakiplerine göre düşük ancak kalitesinin daha yüksek olduğunu iddia etti. Üretim yöntemlerinde kullandığı geri dönüşüm politikası ile üründen arta kalan malzemeleri yine araç ekipmanı üretiminde kullanarak bu malzemelerin de müşterilerine teslim edildiklerinin altını çizdi.
44
Üstyapı üreticileri bu ödül töreninde buluştu Makina’dan İsa Tuzcu, Mehmet Altunbaş, Fikret Karabey gibi isimler de törene katılım gösterdi.
Operatör ergonomisine odaklanan ilk tasarım
D
ünyanın önde gelen çelik üreticisi SSAB’nin geleneksel olarak her yıl düzenlediği Swedish Steel Prize ödüllerinde büyük ödül bu kez Finlandiya merkezli hasat makineleri üreticisi Ponsse’nin oldu. Stockholm’de gerçekleşen galada yeni nesil ağaç kesim makineleri ‘Scorpion’ ile ödüle layık görülen Ponsse, yüksek mukavemetli Hardox ve Strenx çelik kullanarak performansı ve rahatlığı ile çığır açan bir tasarıma imza attı. Özel çelikte dünya lideri İsveçli SSAB tarafından her yıl düzenlen Swedish Steel Prize, bu yıl yeni nesil ağaç kesim makinesi ‘Scorpion’ ile Ponsse’nin oldu. Bu yıl 17.si düzenlenen törende ödüle layık görülen tasarım, vinç kollarında Strenx 700 MC Plus, şaside Strenx 700 ve kesici kafada Hardox 450 ile zorlu arazilerde bile maksimum manevra kabiliyeti sağlıyor. Daha düşük genel ağırlık özelliği ile yakıt tüketimi düşürülen ve bom hareketleri hızlandırılan Scorpion, eşsiz dengesi ile Brezilya’dan Facil System, Güney Afrika’dan Milotek ve Almanya’dan Terex Cranes’i geride bırakarak birinciliği elde etti. Törende konuşma yapan SSAB İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, Jüri Başkanı ve Pazar Geliştirme Müdürü Gregoire Parenty, “Ponsse bu yeni tasarımla yalnızca operatör ergonomisini iyileştirmemiş,
ayrıca işlevselliği ve güvenliği de geliştirerek üretkenliği artırmıştır. Çok yönlü ve yenilikçi tasarımda SSAB olarak Strenx ve Hardox ürünlerimizle nitelik katabildiğimiz için çok mutluyuz.” dedi. SSAB Türkiye ekibinden Pazarlama Müdürü Emre Aytaç, Teknik Geliştirme Müdürü Burak Beşler, Bölge Satış Müdürü Halim Karaoğlan gibi isimlerin yanı sıra Türk treyler sektörünün temsilcilerinden Öztreyler’den Kadir Öztürk, Ahmet Dal, Hamza Öztürk, Özgül Treyler’den Seyit Ali Özgül, Koluman’dan Kaan Saltık ve Doğan Duran, Betonstar’dan Bora Ciliv, Sezgin Sac’dan İsa Sezgin, Emre
Teknolojinin ve üretim altyapısının gelişmesine rağmen ağaç kesim makinelerinde hiçbir yenilik yapılmadığını ve eski tip makinelerin geliştirilmediğini belirten Ponsse Arge Direktörü Juha Inberg bu eksikliği gidermek istediklerini ve SSAB ürünleri ile Scorpion’u geliştirdiklerini belirtti. İşleve odaklanan geleneksel makineleri geliştirmek amacıyla tasarlanan Scorpion’da Strenx ve Hardox ile mükemmeli yakaladıklarını belirten Inberg, ürünün operatör ergonomisine odaklanan tek ağaç kesme makinesi olduğunun altını çizdi.
Swedish Steel Prize 17 yaşında...
SSAB’nin faaliyet gösterdiği tüm ülkelerden katılım gösteren yaklaşık 700 davetli, üç günlük etkinlikte yüksek mukavemetli çelik hakkında dünya genelindeki en son bulguları paylaştılar. Bu yıl 17.si düzenlenen etkinlik, daha güvenli ve daha sürdürülebilir ürünler geliştirmeye olanak sağlaması ve ürünler hakkında bilgi paylaşımını artırması ile sektörde fark yaratmaya devam ediyor.
46
Ar-Ge harcamalarında yüzde 1 barajı aşıldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılına ait Ar-Ge faaliyetleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, bir önceki yıl GSYH içerisinde yüzde 0,95’lik paya sahip olan Ar-Ge harcamaları, psikolojik seviye olan yüzde 1’i aşarak yüzde 1,01’e yükseldi.
T
ürkiye’de kamu kuruluşları, vakıf üniversiteleri, özel sektörler ve devlet üniversiteleri 2014 yılında, geçen yıla oranla yüzde 18,8 artış göstererek ArGe’ye 17 milyar 598 milyon lira harcadı. Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri araştırması sonuçlarını değerlendiren Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, “Ar-Ge faaliyetlerinin GSYH içerisindeki payı devamlı olarak artırılmalı. Gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri olan Ar-Ge faaliyetlerinin, gelişmiş ülkelerde ülke ekonomilerinden aldıkları pay ortalama yüzde 2 ile 3 seviyelerinde. Türkiye psikolojik eşik olan yüzde 1’i aştı. Ancak hala yeterli seviyede değiliz. Ar-Ge yatırımlarımızın GSYH içindeki payı sürekli artış göstermeli” dedi. Ar-Ge yatırımları için devlet desteğinin öneminin de altını çizen Kemal Yamankaradeniz, “Özellikle son düzenlemelerle birlikte orta yüksek ve ileri teknoloji destek limitlerinin 1 buçuk milyon liraya çıkarılması çok büyük bir gelişme. Ancak verilen destek kadar, desteğin doğru kullanılmasının sağlanması da büyük önem taşımakta” diye konuştu.
Ar-Ge harcamalarında özel sektör başı çekiyor
Gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcamalarında yüzde 49,8 ile özel sektör başı çekerken, yüzde 40,5 ile yükseköğretim kurumları ve yüzde 9,7 ile kamu kurumları onu takip etti. Böylelikle özel sektör bir önceki yıl yüzde 47,5 olan payını 49,8’e çıkarmış oldu. Yükseköğretim kurumları pastadan yüzde 40,5’lik pay alırken, kamu kurumları ise yüzde 9,7’lik pay ile yılı tamamladı.
Ar-Ge personeli sayısı artmaya devam ediyor
Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden 2014 yılında bir önceki yıla göre Ar-Ge
personeli sayısında ise yüzde 2,2’lik bir artışla 115 bin 444 kişiye ulaşıldı. 2014 yılında Ar-Ge personeline sektör bazında bakıldığında da, yüzde 53,7’si özel sektörde, yüzde 35,7’si yükseköğretim kurumlarında yer aldı.
Artan Ar-Ge harcamaları, patent başvurularına olumlu yansıdı
Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından, 2015 yılının ilk 10 ayına ait patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım başvuru rakamlarını açıklandı. Yapılan açıklamaya göre; 2014 yılının ilk 10 ayında, yerli ve yabancı
olmak üzere 12 bin 589 adet patent ve faydalı model başvurusu yapılırken, bu rakam 2015’in aynı döneminde 13 bin 292 adete ulaştı. Marka ve endüstriyel tasarım başvuru rakamlarına bakıldığında, bir gerileme olduğu gözlemleniyor. 2014 yılının ilk 10 ayında 87 bin 942 adet olan yerli ve yabancı marka başvuruları, 2015 yılının aynı döneminde 87 bin 472 adet olarak gerçekleşti. Tasarım başvurularında ise 2014 yılının ilk 10 ayını kapsayan yerli ve yabancı başvurular 7 bin 150 adet iken, 2015 yılının aynı döneminde 6 bin 982 adete geriledi.
TPE (10 Aylık)
Yerli-Yabancı Patent ve Faydalı Model Yerli - Yabancı Marka Yerli - Yabancı Tasarım
2014 2015
12589 13292 87942 87472 7150 6982
Kemal Yamankaradeniz, “Ar-Ge harcamaları artırıldığında patent başvuruları da doğru orantıyla artış gösteriyor. Patent portföyünde gerçekleşen sadece yüzde 1’lik bir artış, yüzde 0,11’lik bir ekonomik büyümeye karşılık geliyor. Bundan dolayı alınan her patent, firmalara kazandırdığı gibi ülke ekonomisinin de gelişimine büyük katkı sağlıyor. Patent başvurularının, dolayısıyla Ar-Ge harcamalarının artması bu nedenle büyük önem taşıyor” dedi.
Brisa 1 milyar 200 milyon TL gelir açıkladı
B
risa, 2015 yılının ilk 9 ayında net satış gelirlerinin yüzde 6 artış ile 1.282 milyon TL’ye ve net dönem kârının yaklaşık 116 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Brisa, 2015 yılının OcakEylül dönemini kapsayan ilk 9 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla tüm kanallarda toplam satışlarında adetsel olarak yüzde 5 ve net satışlarında yüzde 6 artış kaydetti. 2015 yılının ilk 9 ayında şirketin faaliyet kârı 183 milyon TL ve net kârı yaklaşık 116 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirketin brüt kârlılığı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak 375 milyon TL olarak gerçekleşti. Brisa
Genel Müdürü Yiğit Gürçay, 2015 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “2015 yılındaki zorlu koşullara rağmen, Brisa’nın yılın ikinci çeyreğinde başlayan güçlü ciro büyümesini, üçüncü çeyrekte de devam ettirdik. Risklerimizi kontrol altına almak için attığımız doğru adımlarla kârlılığımızın, hem ikinci çeyreğin hem de önceki yılın aynı döneminin üzerine çıkmasını sağladık. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yurtiçi satış adetlerimizi yüzde 11 ve net satışlarımızı yüzde 9 oranında artırdık. Tüm kanallardaki satış adetlerimizde ise yüzde 5 oranında artış kaydettik.”
Veri Tabanını Dönüşüm Projesi ödülünü kazandı
B
risa, inovasyon ve teknoloji yatırımlarıyla bir ödül daha kazandı. 15 Ekim’de gerçekleştirilen SAP Forum’da Brisa, SAP ERP uygulamasını Suite on HANA platformuna, diğer SAP uygulamalarını Sybase veri tabanına dönüştürme projesi ile Yılın Veri Tabanı Dönüşüm Projesi dalında ödüle layık görüldü. Eylül’de başlayan bu proje ile 6 uygulamanın Sybase veritabanına ve kurumsal kaynak planlama (ERP) sisteminin HANA veri tabanına
dönüşümü gerçekleştirilecek Brisa, projeyi Mart 2016’da tamamlayacak. Sistemde kullanılacak SAP yeni kullanıcı dostu arayüz uygulaması Fiori ile birlikte kullanıcı deneyimini ve üretkenliği de artacak. SAP Türkiye’nin 19 yıldır gerçekleştirdiği SAP Forum, Türkiye’nin en geniş katılımlı bilişim buluşması olarak dikkat çekiyor. Her yıl verilen SAP Ödülleri, bilgi teknolojileri alanındaki en değerli projeleri seçip ödüllendiriyor.
B
risa, ağır ticari araçlara yönelik satış ve servis zinciri ProPratik’in dördüncü halkasını Van’da açtı. Ağır ticari araç sektöründe hizmet veren Aydınlar ProPratik mağazasında, Bridgestone ve Lassa’ın otobüs ve kamyon segmentindeki ürünleri, Bandag lastik kaplama, ağır ticari araçlara yönelik akü, yedek parça ve aksesuarların satış ve servisi tek çatı altında yapılıyor. 22 Ekim’de
düzenlenen mağaza açılışında konuşan Brisa Satış Direktörü Yakup Demir, “Hızla artan araç parkı ve yükselen filolaşma/kurumsallaşma oranlarıyla birlikte ticari lastikler pazarındaki müşteri beklentileri de değişiyor. ProPratik konsepti, Brisa’nın filo yönetim çözümlerini tek çatı altında birleştiren “Profleet filo yönetim çözümleri” paketinin bir parçasıdır. Profleet ile filo müşterilerinin operasyonel maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlanmasına yönelik sürdürülebilir çözümler sunarak sosyal, ekonomik ve çevresel katma değerini yükseltilmelerini amaçlıyoruz. Müşteri odaklı anlayışımız doğrultusunda ilkleri gerçekleştiriyoruz. İş ortaklarımızı da bu dönüşüm ve uzmanlaşma sürecine dâhil ederek yarattığımız ProPratik satış
ve servis zincirimizin İzmir, Mersin ve Afyon halkalarından sonra dördüncü mağazamızı Aydınlar Otomotiv çatısı altında Van’da açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Aydınlar Otomotiv adına söz alan Muzaffer Aydın ise, “986 metrekare alan içindeki ve aynı anda 10 araca servis hizmeti verebilen mağazamızda tüm teknik lastik bakım işleri, yağlama, diagnoz, süspansiyon, TÜV muayene hazırlıkları gibi hizmetleri sunabiliyoruz. ProPratik konseptiyle aynı zamanda akü, yedek parça ve çeşitli aksesuarları da müşterilerimize ulaştırıyoruz. Aydınlar Otomotiv Propratik mağazamız ile müşterilerimize konusunda uzman nitelikli kadromuzla hizmet sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
aralık 2015
Propratik dördüncü mağazasını Van’da açtı
48
Sakarya’da 24 bayinin satış temsilcisine eğitim verildi Otokar, satış ve satış sonrası hizmetlerinde müşteri memnuniyetini artırmak, üstün hizmet politikası ile sektördeki liderliğini taçlandırmak için çalışmalarına devam diyor. Kısa süre önce Türkiye genelindeki 101 yetkili servisiyle bir araya gelen Otokar, 24 otobüs ve kamyon bayi satış temsilcisini Sakarya’da “Satış Süreç Yönetimi” eğitiminde ağırladı.
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar, ürün yelpazesinde bulunan tüm araçlarda satış ve satış sonrası müşteri memnuniyetini artırmak için düzenlediği eğitimlere tüm hızıyla devam ediyor. Üretimden satışa her alanda gelişim odaklı bir yol izleyen Otokar, son olarak 24 otobüs ve kamyon bayii temsilcisini Sakarya’da ağırladı. Kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştiren Otokar, sektördeki üstün hizmet kalitesini taçlandırmak için
kurguladığı bu seneki eğitimlerin sonuncusunu “Satış Süreç Yönetimi” üzerine gerçekleştirdi. Topyekûn mükemmellik felsefesi ile müşterilerinin ve çalışanlarının yanı sıra iş ortaklarının memnuniyeti ile sürekliliğini sağlamayı hedefleyen Otokar’ın Sakarya’da gerçekleştirdiği eğitimde rekabetçi piyasa koşullarında bayilerinin şirket-bayi ve bayi-müşteri arasındaki stratejileri geliştirmek; satış süreçlerindeki performanslarını artırmak konularına ağırlık verildi.
Otokar İç Pazar Satış ve Pazarlama yöneticilerinin katılımı ile gerçekleşen eğitimde teorik bilgiler haricinde uygulamalı örneklerle satış sürecinin çalışanlar tarafından daha detaylı deneyimlenmesi sağlandı. Bayi ve müşteri arasındaki motivasyon unsurunun farklı boyutlarıyla ele alındığı eğitim sonrasında katılımcılara Otokar fabrikasında otobüs ve kamyon üretim hatları ile Ar-Ge merkezi içinde yer alan test alanları gezdirilerek, detaylı bilgi verildi.
Otokar, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yerini aldı Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik performansı ile BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmeye hak kazandı. tokar, Borsa İstanbul’un belirlediği “Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirmeye tabi tutularak, beklenen değerleri karşıladı ve Otokar, 29 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil oldu. Otokar, Kasım 2015 - Ekim 2016 döneminde Borsa İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin paylarından oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alacak. Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan şirketin bu alanda yaptığı çalışmalara Otokar Sürdürülebilirlik Raporu’nda detaylı olarak yer verildi. Otokar’ın uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine uygun ikinci Sürdürülebilirlik Raporu, sürdürülebilirlik taahhütlerini ve performansını kapsıyor. Otokar’ın Sürdürülebilirlik Raporu, kapsam ve bağlayıcılık unsurlarının belirlenmesi, içerik yapısının oluşturulması, performans verilerinin hesaplanması açısından, dünyanın en saygın raporlama girişimlerinden olan Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) Sürdürülebilirlik Raporlama İlkeleri doğrultusunda hazırlandı ve düzenli olarak güncellenen GRI İlkeleri’nin son versiyonu olan G4 onayı aldı. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, sürdürülebilirlik yönetimi kapsamında asıl hedeflerinin, istikrarlı büyümeye devam etmek ve gelecek nesillere yaşanılır bir dünya bırakmak olduğunu belirterek, “Koç Topluluğu’nun paylaştığı değer ve ilkelere bağlı kalarak, topluma kattığımız değerleri sürekli geliştirmeyi ve daha iyi yarınların inşasına artan oranda katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi. Görgüç, hedeflere ulaşmakta takip edilen stratejiyi ise şöyle tanımladı: “Sürdürülebilirlik stratejimiz, çevreyle dost, iş etiği
ilkelerine sıkı sıkıya bağlı; operasyonel mükemmelliği hedefleyen ve müşteri beklentilerini eksiksiz karşılayan yüksek teknolojiye dayalı katma değerli ürünler geliştirmeye odaklı iş modelimizle yerli sermaye yapımızı korumak ve şirket karlılığımızı artırmaktır.” Koç Holding’in 2006 yılında tüm Topluluk şirketleri adına imzaladığı BM Küresel İlkeler Sözleşmesi prensiplerini faaliyetleri genelinde benimseyen ve aktif destek veren Otokar, sürdürülebilirlik programının ana paydalarından biri olan çevreyle dost ürün ve üretim süreçleri geliştirme çalışmaları bakımından birçok
çalışmaya imza attı. 2014 yılındaki verimlilik çalışmalarıyla toplam 2.110 GJ enerji tasarrufu, 188 Ton CO2e sera gazı emisyonu tasarrufu gerçekleştirirken atık su geri kazanımı ve kapalı devre sistemler aracılığıyla 145.000 m3 suyun üretime döndürülmesi sağlandı. İklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları kapsamında üretim süreçlerinden doğan sera gazı emisyonlarının azaltılmasının yanısıra üretilen araçların tüketiminden kaynaklanan etkilerin düşürülmesi için Ar-Ge çalışmaları yürütüldü. Otokar, cirosunun yaklaşık yüzde 3,5’ini Ar-Ge’ye ayırdı.
Otokar’ın Başlıca 2014 yılı Sürdürülebilirlik Göstergeleri Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu Toplam enerji tasarrufu Üretilen araç başına sera gazı emisyonu Toplam sera gazı emisyonu tasarrufu Geri kazanılan toplam su Toplam işgücü Toplam eğitim saati Toplam İSG + Çevre eğitimi Mavi yakalılarda sendikalılık oranı İşgücünde kadın çalışan oranı Ar-Ge harcaması Ar-Ge bütçesinin ciroya oranı Ar-Ge personeli sayısı Alınan patent sayısı Tedarikçi sayısı
9,20 2.110 GJ 1.65 ton CO₂e/ünite 188 ton 145 bin metreküp 2.258* 51.208 kişi x saat 12.223 kişi x saat %100 %5,7* 43.5 milyon TL. %3.53 482 68 1.213
*Müteahhit çalışanlar dahildir. Değerler 1 Ocak-31 Aralık 2014 dönemine aittir.
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, Borsa İstanbul’da işlem gören kurumsal ve sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirtketlerin yer alacağı bir endeks oluşturulması ve sürdürülebilirlik konusundaki anlayış, bilgi ve uygulamaların artmasını amaçlamaktadır.
aralık 2015
O
50
2.el’de güven arayanlar için
TruckMarket’i tanıttı Yeni kamyon pazarının 4 katı büyüklüğüne sahip ikinci el kamyon pazarına Ford Otosan da TruckMarket ile giriş yaptı. 2.el’de en büyük beklenti olan güvenli araç alım satım ihtiyacını giderecek olan TruckMarket Türkiye geneline yayılmış 20 bayi ile hizmet verecek.
F
ord Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, son yıllarda büyük önem kazanan 2. el alım-satım operasyonları için yapılandırdığı yeni markası TruckMarket’i, kamuoyuna tanıttı. Her marka ve model ağır ticari 2. el araçları; ekspertiz, garanti ve finansman çözümleri, kasko ve bakım hediyesi ile birlikte sunan TruckMarket, müşterilere “2. El’de Ford Trucks güvencesi” sunmayı hedefliyor. 2.el’in yeni kurumsal markası TruckMarket’in tanıtım toplantısı 17 Kasım’da gerçekleştirildi. Toplantıya Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan Turfan ile Ağır Ticari araçlar Pazarlama ve Planlama Müdürü Armağan Hazar ve Kamyon İş Birimi İkinci El Operasyonları Müdürü Murat Bakış katıldı.
2.el kamyonlar Ford Trucks garantisiyle satılacak
TruckMarket’te her marka ve model çekici ve kamyonlar; motor, şanzıman, diferansiyel, şasi, üst yapı, lastik, aydınlatma, kabin ve kaporta kontrolleri yapılıp, tramer hasar geçmişinin yer aldığı detaylı bir ekspertiz raporu ile satışa sunuluyor. Ford marka çekici ve kamyonlarda ise ekspertiz raporunun yanısıra, aracın servis ve bakım geçmişiyle ilgili bilgiler de yer alıyor. TruckMarket’te satılacak tüm Ford marka çekici ve kamyonlara garanti hizmeti de veriliyor. 0-24 ay arasındaki araçlara +1 yıl garanti sunulurken, 24-48 ay arasındaki araçlara aktarma organlarındaki üretim kaynaklı tüm hataları da kapsayacak şekilde, +6 aylık garanti veriliyor.
Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan Turfan
Finansman ve kiralamada avantajlar sunacak
TruckMarket, satışa sunduğu her marka ve model 2. el kamyon ve çekici için en uygun vade ve faiz oranlarıyla kişiye özel finansman çözümleri sunuyor. Müşteri, ödeme koşullarını kendi şartlarına en uygun hale getirebilirken; kredi başvurusu, kasko ve sigorta işlemleri için tek noktadan hizmet alabiliyor. Ayrıca, Yapı Kredi Bankası, Koçfinans ve Türkiye İş Bankası işbirliği ile düşük faizli kredilerden yararlabiliyor. TruckMarket’in satışa sunduğu her marka ve model 2.el kamyon ve çekici araçlar için 80 bin TL kredi kullanımında 12 aylık vadede yüzde 0.28 faiz oranı avantajı sunuluyor. TruckMarket yalnızca ağır ticari satışları ile değil cazip kiralama teklifleri ile de dikkat çekiyor, 2. el araç müşterileine Avis aracılığıyla 12-36 ay arası kiralama imkanı sunuyor.
Kasko ve bakım hediyesi
Ford Trucks’ın ikinci el ağır ticari markası kasko hediyesi ile de fark yaratıyor. TruckMarket’te seçilmiş araçlar için 1 yıllık kasko hediyesi sunuluyor. Kasko hediyesine ek olarak, bakım konusunda da müşterilerine en yüksek kalitede hizmet vermeyi hedefleyen TruckMarket’ta, Ford Trucks’ın ikinci el ağından alınan tüm Ford marka araçlar ücretsiz olarak
tüm bakımları yapılmış şekilde müşterilere teslim ediliyor.
Toplu alımlarda kendisi teslim ediyor
Ford Trucks, ikinci el ağır ticari sektöründe yenilikleriyle fark yaratmaya devam ederken, TruckMarket bir diğer ayrıcalığı ile satın alınan ağır ticari araçları ayağınıza getiriyor. Minimum 3 adetlik Ford Cargo marka araç alımında TruckMarket araçları müşterinin istediği lokasyona TIR üzerinde sevk ederek alıcının istediği yere ulaştırıyor.
“Truckmarket2.elde müşteriye güven veriyor”
Toplantıda konuşan Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan Turfan, “Yenilenen ve geniş bayi yapılanmamız, ürünlerimizdeki yenilikler ve kalite, sunduğumuz ek hizmetler ile müşterilerimizin beğenisini kazanarak 2008’den bu yana pazar payımızı yüzde 15’ten yüzde 25’e çıkardık. 2015 yılının ilk 10 ayında 6 bin 222 araç satarak geçen seneye göre pazarın çok üzerinde yüzde 33’lük bir büyüme yakaladık” dedi.
“2.El’e kurumsallaşma getirdik”
Yeni bayi yapılanması kapsamındaki en önemli yaklaşımlarından birinin 2. el araç alım satım operasyonları olduğunu anlatan Turhan,
şöyle devam etti: “Buna yönelik yeni plazalarımızı da 4S olarak tasarladık. Bununla birlikte, yeni araca göre 1’e 4 oranında alım satımın gerçekleştiği ağır ticari pazarında 2. el pazarında kurumsallaşma ihtiyacının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde 2. el pazarının önemi, pazarın büyümesi ile paralel olarak artış gösteriyor. Ford Otosan olarak; 2. El alım satım operasyonlarında güven arayan müşterilerimize yönelik olarak Ford Trucks güvencesiyle kurumsal bir 2. el markası“TruckMarket”i oluşturmaya karar verdik.Markası ne olursa olsun, tüm 2. el araçlar için verdiğimiz taahhütlerle, müşterilerimiz için en güvenli adres olmayı hedefliyoruz. TruckMarket ile müşterilerimize, ağır ticaride en yaygın tesis ağına sahip kurumsal 2. el markası olarak hizmet vereceğiz.2015 yılı sonuna toplam 20 Ford Trucks Tesisinde TruckMarket markası hizmet vermeye başlayacak..Truckmarket olarak 2015 yılında 900 adet alım-satım operasyonu gerçekleştirerek 90milyon TL alım-satımhacmine ulaşmayı ve 2.el operasyonlarımızın 2016 yılında yüzde 50 büyümesini hedefliyoruz.”
Armağan Hazar: 2.El’de yeni pazarlar olabilir
Bir soru üzerine Armağan Hazar Rusya pazarının kendileri için çok önemli olduğunu burada sıfır araç satmak için bir yapı oluşturduklarını, ancak 2.El’in bunu destekleyeceğini gördüklerinde bunun tedbirlerini alacak durumda olduklarını söyledi.
(Soldan Sağa), Murat Bakış, Armağan Hazar, Serhan Tufan.
Murat Bakış da şu anda stok devir hızlarını 4 olarak belirlediklerini, sene sonunda stoka alınan araçların 4’te 3’ünün satılacağını ve 2016’ya bu şekilde gireceklerini belirtti. Bakış stoka aldıkları araçları 90 gün içerisinde sattıklarının da bilgisini verdi. 2. El araç alımlarını da kolaylaştığını aktaran Bakış, “Marka model ayrımı yapmadan bize gelen müşterinin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Yarım günde müşterinin ön talebi çıkıyor ve 1 gün içerisinde satış tamamlanıyor” dedi.
aralık 2015
Murat Bakış: 1 günde satış sonuçlanıyor
52
Deutz korosu söyledi, Otokar işçileri dinledi Otokar, Sakarya’daki fabrikasında üretime sanat molası verdi. 70 yıldır birçok değerli sanat yönetmeni ile sanatsal ve müzikal çeşitliliği geliştirerek dünyanın en önemli koroları arasında gösterilen Deutz-Chor Köln Korusu, Otokar’ın Sakarya’daki üretim alanında 100 kişiden oluşan ekibiyle muhteşem bir konser verdi.
K
oç Topluluğu şirketi olan Otokar, Avrupa’dan Asya ve Kuzey Amerika’ya kadar dünyanın sayılı koroları arasında gösterilen Deutz Chor Köln Korosu’nu ağırladı. 110’dan fazla koristi ile Almanya’nın en büyük ve en önemli koroları arasında yer alan Deutz Chor Köln Korosu, Türkiye’nin ticari araçlar alanında öncü üreticisi Otokar’ın Sakarya’daki fabrikasında benzeri kolay kolay yaşanmayacak bir organizasyona imza attı. Kuruluşundan bugüne 70 yıldır birçok değerli sanat yönetmeni ile sanatsal ve müzikal çeşitliliği geliştirerek çalışmalarını sürdüren koronun 100
kişilik dev ekibi, Otokar fabrikasında orkestra şefi, besteci ve piyano virtözü olan Heinz Walter Florin şefliğinde, soprano Lisa Tjalve’nin konuk sanatçılığıyla katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattı. Otokar Üretim Direktörü Zafer Doğruyol, Deutz Avrupa, Ortadoğu, Afrika Satış ve Servisten Sorumlu
Kıdemli Başkan Yardımcısı George Diderich ve İş Konseyi Başkanı Werner Scherer’in açılış konuşmalarıyla gerçekleşen konsere Otokar çalışanları büyük ilgi gösterdi. Katılımcılara mükemmel bir müzik ziyafeti yaşatan Deutz Chor Köln Korosu’nun, 1 saatlik gerçekleştirdikleri performans büyük beğeni topladı.
Otomotiv sektörü direksiyonu İran’a kırıyor Uluslararası yaptırımların kalkmasıyla dünyaya açılan İran, özellikle gelişmiş altyapısı ve üretim kapasitesiyle Türk otomotiv sektörüne büyük fırsatlar sunuyor. Frost & Sullivan analistleri, siyasi ve ekonomik krizlerle uğraşan Türkiye’nin komşuları arasında İran’ın büyük ve yeni bir pazar olarak güçlü işbirliklerine imkan sağladığını, otomotiv sektörünün ise bu işbirliğinden en kazançlı çıkacak sektörlerin başında geldiğine vurgu yapıyor. ünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan’ın Otomotiv ve Ulaşım Danışman Analisti Melek Öztürk, İran’a uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte dünya gündemine yerleşen İran’ın keşfedilmeye değer büyük bir pazar olduğunu, özellikle gelişmiş bir otomotiv endüstrisine sahip olan ülkenin küresel otomotiv sektörü aktörleri açısından cazip bir pazar konumuna yükseldiğini kaydediyor.
Yatırımcılar için yeni ve büyük bir pazar
Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde Suudi Arabistan’dan sonra ikinci büyük ekonomiye sahip olan İran’ın 404 milyar dolar gayrisafi milli hasılaya ve kişi başına düşen 5 bin 200 dolar milli gelire sahip olduğu bilgisini veren Öztürk, petrol ihracatı üzerinde uygulanan yaptırımların hafiflemesiyle ekonomik durgunluktan kurtulan İran’ın 2013’teki yüzde 1.7’lik daralmadan sonra 2014’te yüzde 3.0’lık büyüdüğünü, 2014 ile 2020 yılları arasında ise gayrisafi yurtiçi hasılasının ortalama yüzde 3.2 oranında büyümesinin öngörüldüğünü belirtiyor. Öztürk, demografik açıdan ise Ortadoğu’da Mısır’dan sonra 81 milyonluk nüfusuyla en kalabalık ülke olan İran halkının yüzde 72’sinin 15-64 yaş arasında, çalışma çağındaki insanlardan oluştuğunu kaydediyor. İran devletinin ekonomiyi petrol sektörü dışındaki alanlarda da güçlendirmek istemesinin, özellikle otomotiv, metal ve maden sektörü alanlarında yatırımcılara yeni ve büyük bir pazar olanağı sağladığını vurgulayan Öztürk, İran devletinin bu konudaki çalışmaları arasında Merkez Bankası’na daha fazla bağımsızlık verilmesi, vergi tabanının genişletilmesi, yerli para biriminin istikrarlılaştırılması ve standardize edilmesinin yer aldığını belirtiyor.
Otomotiv sektörü büyük potansiyellere sahip
İran’ın 2014 yılında gerçekleştirdiği 860,000 binek araç satışıyla Ortadoğu’da en büyük otomotiv pazarına sahip olduğunu dile getiren Öztürk, bu yönde İran hükümetinin ekonomiyi ve istihdamı güçlendirmek için yerel üretimin pazarda önemli bir paya sahip olmasını arzuladığını, bunun için 2016 ve ilerisi için çeşitli düzenlemeler gerçekleştirmesinin beklendiğini kaydediyor. Bu düzenlemelerin pazarda yerel OEM’lerin varlığını arttırması için olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Öztürk, bunun yanında ithal edilen araçların motor hacmine bağlı olarak yüzde 40-75 arasında vergiye tabi tutulmasının tüketicilerin yerel markalara yönelmesinin hedeflendiğini gösterdiğini belirtiyor. Türkiye’de ise araç ithalatında bazı ülkeler için 10yüzde ’luk oran dışında gümrük vergisinin
uygulanmadığını hatırlatan Öztürk, ancak Türkiye’de de diğer ülkelerden faklı olarak ÖTV ile yerel markalara teşviğin gözlendiğini, örneğin Türkiye’de üretilmeyen 1.6 litre üzeri motor hacimli araçlar için ÖTV’nin yüzde 90 ila yüzde 145 seviyelerinde olduğuna dikkat çekiyor. İran’ın coğrafi konumu itibariyle 15 ülkeye komşu olduğu ve sınıra yakın 7 stratejik noktadaki serbest bölgelerin ithalat-ihracat merkezleri olarak faaliyet gösterdiğini söyleyen Öztürk, 2014 yılı itibariyle ülkede en çok satışı yapılan araç markalarının Peugeot, Saipa-Paykan, Iran Khodro ve Çin markaları olduğunu belirtiyor. Öztürk, diğer ülkelerin pazarlarına kıyasla Çin markalı araçların İran’da Avrupalı markaların boşluğunu doldurduğunu, 2014 yılında yüzde 7 pazar payına sahip olarak İran’a güçlü giriş yaptıklarını ifade ediyor.
Türkiye açısından cazip bir pazar
İran’ın ülke gelirinin yüzde 50’sini hizmet sektöründen sağladığını belirten Öztürk, yaklaşık 11 milyon araçlık araç parkı göz önüne alındığında, otomotiv servis sektörünün bundan önemli bir pay aldığını kaydediyor. Özellikle araç parkının yüzde 85’inin 7 yaş ve üzeri olmasının servis pazarı için önemli bir gösterge olduğunu ifade eden Öztürk, Türkiye’de ise 7 yaş ve üzeri araç parkının yüzde 70 oranında ve 9.9 milyon düzeyinde seyrettiğini, İran’nın araç parkının daha yaşlı ve daha kalabalık olmasının özellikle aftermarket sektörü açısından büyük potansiyel sunduğunun altını çiziyor. Diğer yandan Öztürk, otomotiv parça ürünlerinde ithalattan yüzde 7 ila yüzde 15 arasında gümrük vergisi alındığı bilgisini de veriyor.
aralık 2015
D
54
Netlog Lojistik filosunu 250 Adet Ford Trucks çekici ile güçlendirdi
Netlog Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak, Ford Trucks’ın kendileri için önemini vurgulayarak, “Biz iş hayatımıza Ford kamyonları ile başladık, yine Ford Trucks ürünleri ile büyümeye devam ediyoruz. Ford Trucks güçlü ürün gamı, Ford ve Koç Holding ortaklığının saygınlığı ile bize güven veriyor” dedi.
F
ord Trucks, önde gelen lojistik firmaların tercihi olmaya devam ediyor. Yurt içi ve uluslarası kapsamda verdiği hizmetlerle Türkiye’nin en büyük ve deneyimli firmalarından biri olan Netlog Lojistik, 250 adet Ford Trucks 1846T Midilli Çekici ile filosunu yeniledi. Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay, Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak, FSM Demirbaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Demirbaş, Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan Turfan, Ford TrucksYurtiçi Satış Müdürü Burak Hoşgören, Ford TrucksPazarlama ve Stratejik Planlama
Müdürü Armağan Hazar ve Netlog Lojistik üst düzey yöneticilerigerçekleştirilen törende hazır bulundular. Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşen teslimat töreninde Netlog Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak’a plaketini Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay teslim etti. Törende konuşma yapan Netlog Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak, Ford Trucks’ın kendileri için önemini vurgulayarak, “Biz iş hayatımıza Ford kamyonları ile başladık, yine Ford Trucks ürünleri ile büyümeye devam ediyoruz. Ford Trucks güçlü ürün gamı, Ford ve Koç Holding ortaklığının saygınlığı ile bize güven veriyor” şeklinde konuştu. One Ford stratejisinin ağır ticari araç sınıfı uygulaması doğrultusunda geliştirilen Ford Trucks 1846T Midilli Çekici, Ford Trucks’ın DNA’sında yer alan güç, konfor, verimlilik ve dayanıklılık özelliklerine sahip. Pazarda ilk defa sunulan, 2 farklı sürüş moduyla Ford Trucks 1846T Midilli Çekici, ihtiyaca göre 940 mm veya 960 mm olarak ayarlanabilmekte olup, piyasadaki en alçak 5’inci teker yüksekliğine sahiptir ve bu özellikleriyle rakiplerine göre
yüzde 10 daha fazla yük taşıyabiliyor. Uluslararası taşımacılığın taleplerini karşılayacak megatreyler ile hacimli yük taşımacılığına uygun olarak tasarlanan Ford Trucks 1846T Midilli Çekici’de, intermodal taşımacılık için gereken ro-ro ve tren iniş-binişlerinde aracı korumak için ön süspansiyon 70 mm yükseltilebiliyor. 460 PS/2100 Nm motor gücü ile sınıfındaki en rekabetçi güç ve torku düşük devirlerden itibaren geniş bir devir bandında sunan ve yüzde 20 fiyat avantajı sunan Ford Trucks 1846T Midilli Çekici, yüksek performans ve düşük yakıt tüketiminin konforunu da bir arada yaşatıyor. Binek araç rahatlığındaki manuel şanzımanı ve debriyajsız otomatik şanzıman opsiyonu ile ön plana çıkan çekici, lüks binek araçlarda kullanılan ESP, yokuş kalkış desteği, klima, elektrikli kabin kaldırma mekanizması gibi donanımları standart hale getirerek, ağır ticari araç sektöründeki rakiplerinden ayrılıyor. Büyük lojistik firmalarının ihtiyaçları düşünülerek geliştirilen Ford Trucks 1846T Midilli Çekici, filo yönetim sistemlerine uyumlu altyapısı ve opsiyonel sunulan Filobil sistemi ile filoların verimli yönetimi için gerekli donanımı da müşterilerine sunuyor.
Otokar’ın Antalya’daki treyler bayisi Meçikoğulları teslimata hızlı başladı Lojistik ve nakliye sektörü için ürettiği semi treyler ve treylerleri ile pazarın öncelikli tercihleri arasında yer alan Otokar’ın Antalya’daki yeni treyler bayisi Meçikoğulları, sektöre hızlı bir başlangıç yaptı. Kısa süre önce Otokar’ın Türkiye genelindeki etkin bayi ağına katılan Meçikoğulları iki haftada 3 kayar perdeli Euroslider ve 4 tanker olmak üzere 7 semi treyler teslimatı gerçekleştirdi. tiv yetkililerinin yanısıra Otokar Treyler Satış Birim Yöneticisi Murat Özsoy ve Bölge Satış Yöneticisi Ümit Şangüder de hazır bulundu. Meçikoğulları Otomotiv’in sektöre hızlı bir giriş yapmasına ilişkin konuşan Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Müdürü Murat Tokatlı, “Meçikoğulları Otomotiv’in bölgedeki yetkinlik ve tecrübesini en baştan beri biliyor ve güveniyorduk. Kendileri de bu düşüncelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu kısa sürede ispatlamış oldular. Başarılarının artarak devam etmesini diliyorum” dedi. treyler teslimatı gerçekleştirdi. Ceak Otomotiv, Mehmet Fesci ve Salih Fesci Otokar’ın kayar perdeli Euroslider tenteli semi treylerini tercih ederken, Güney İlaçlama ve Turizm, Hilmi Beken Petrol Ürünleri, Koçcan Petrol Taşımacılık ve İbrahim Yalçın; kullanıcısı ve çevresi için tüm güvenlik koşullarını karşılayan akaryakıt taşımalarında alternatifsiz tanker semi treylerini teslim aldı. Gerçekleşen teslimatlarda, Meçikoğulları Otomo-
Geniş ürün gamıyla sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılıyor
Üstün tasarım, ürün geliştirme ve üretim kabiliyeti sayesinde farklı ihtiyaçlara uygun özel amaçlı üretim yapabilen Otokar, treyler ve semi treyler üretimini ISO 9001 kalite güvencesi ile gerçekleştiriyor. Van tipi araçlardan, tenteli araçlara, ADR sertifikalı tankerlerden oto taşıyıcılara kadar geniş bir ürün gamına sahip olan Otokar, lojistik ve nakliye sektöründeki müşterileri için en uygun çözümü Otokar kalitesi ve uzmanlığı ile sunuyor.
aralık 2015
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar’ın Türkiye genelindeki etkin bayi ağına son olarak eklediği Meçikoğulları Otomotiv, sektöre hızlı bir giriş yaptı. Lojistik ve nakliye sektörü için ürettiği tenteli, tanker, frigorifik, yurtiçi nakliye ve özel amaçlı treyler ürün ailesi ile pazarın öncelikli tercihleri arasında yer alan Otokar’ın Antalya’daki yeni treyler bayisi Meçikoğulları Otomotiv iki haftada toplam 7 semi treyler teslimatı gerçekleştirdi. Firma Akdeniz Bölgesi’nde binek ve ticari araç alanında yakaladığı başarısını, treyler alanına da taşıdı. Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine en uygun otomotiv, ürün ve hizmeti sunarak, bölgede pazar lideri olma hedefi ile uzun yıllardır Antalya’da hizmet veren Meçikoğulları Otomotiv, Otokar treyler bayiliği ile söz konusu hedefine bir adım daha yaklaştı. Otokar’ın tenteli, tanker, frigorifik, yurtiçi nakliye ve özel amaçlı treylerleriyle ürün gamını genişleten firma, iki haftada 3 Euroslider ve 4 tanker olmak üzere toplam 7 semi
56
Faruk Ağdemir Lojistik 4 adet Tırsan konteyner taşıyıcı aldı
F
aruk Ağdemir Lojistik 4 adet Tırsan SHG.S 40 konteyner taşıyıcı semi treyleri, Tırsan Adapazarı fabrikasında düzenlenen törenle teslim aldı. Tırsan bayisi Bursa Ağır Vasıta tarafından satışı gerçekleştirilen araçların teslimat töreni, Faruk Ağdemir Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Ağdemir, Satış Müdürü Şener Mutlu, Bursa Ağır Vasıta Bölge Müdürü Serkan Yazıcı ve Satış Temsilcisi İbrahim Çiftçi ve Tırsan Treyler Teslimat Uzmanı Serhat Engin’in katılımı ile gerçekleşti Faruk Ağdemir Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Ağdemir gerçekleştirilen törende yaptığı açıklamada: “Tırsan markasını öncelikli tercih etme sebebimiz araçların kalitesi ve Tırsan’ın pazar lideri olarak çalışma şartlarımıza en uygun araçları üretmesidir. Ayrıca araçların şasisinin cıvata bağlantılı olması yedek parça tedariki ve servis süresini azaltarak bize zaman avantajı sağlamaktadır ” dedi. Ağdemir, “Öte yandan Tırsan konteyner taşıyıcılar,
20 ft ile 45 ft arasında ebatlarda konteyner taşıyabilme özelliğine sahip olmaları operasyonel işlerimizi oldukça kolaylaştırmaktadır. Araçların şasisinin mukavemetinin güçlü olması ve şasinin KTL kaplı olması da bizim için memnuniyet verici, bu sayede araçlarımızın 2.el değeri de yükselmektedir ” açıklamasında bulundu.
Ars-Pet Tırsan’dan 120 adet huckepack treyler aldı
A
rs-Pet Uluslararası Nakliyat, Tırsan’dan 120 adet huckepack standart-mega treyler teslim aldı. Teslimat törenine Ars-Pet Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Savaşan, Yönetim Kurulu Üyesi Aslan Savaşan ve Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu katıldı. Nuhoğlu, Tırsan’ın Avrupalı rakiplerinden çok önde olduğunu vurgulayarak, “Kalite, kapasite, üretim, yerleşim, sistem açısından tüm rakiplerimizden öndeyiz.” dedi. Tırsan’ın fabrikası dünyada nadir görülür Çetin Nuhoğlu törende yaptığı konuşmada böyle bir tesisin dünyada dahi çok nadir olabileceğini vurgulayarak, bir Türk firması olarak bunu Türkiye’de oluşturmalarının önemine değindi. Avrupa’daki hedeflerini
yakalamalarında bu gücün kendilerine buyük avantaj sağlayacağını söyleyen, Nuhoğlu, “Avrupa’da ne yapabiliriz diye sürekli dolaşıyorum. Rakiplerimizi biliyoruz. İki ay önce bir rakibimizi ziyaret ettim. O da Avrupa’da ilk iki firmadan biri. Zaten birini daha önce görmüştüm. Diğerini de sonra gördüm. Onlar da burayı gördüler. Açıkçası inanılmaz önlerdeyiz. Kalite, kapasite, üretim, yerleşim, sistem açısından tüm rakiplerimizden öndeyiz. Fabrikadaki arkadaşları çağırdım onlara şahsen teşekkür ettim. Böyle bir yapının oluşması beni çok gururlandırdı. İnsanın bir şeyden sonra beklentisi bunlar oluyor.” şeklinde konuştu. Nuhoğlu, Tırsan’ın müşterinin yanında olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Sürekli olarak günde 50 müşteriyi ararız. Teslimattan sonra, 3 yıl sonra… Her gün 50 firma aranır şikayetiniz, beklentiniz var mı? Bunlar bizimle müşteri ile ilişkimiz. Tırsan müşterinin yanında olduğunu baştan kabul eder.” Uçak motoru fabrikası gibi Yıllardır Tırsan fabrikasını gezdiğini belirten Ars-Pet Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Savaşan, “Bugün yine fabrikayı gezdik. Uçak motoru fabrikası gibi olmuş.” dedi. Bugüne kadar Tırsan şasinin arızalandığını görmediklerini vurgulayan Savaşan, 1995 model Tırsan şasiye hiç kaynak yapmadıklarını söyledi. Savaşan, “İyi olan mal satılıyor. Arabadan çok iyi anlarım, sıfırdan araba yaparım. Tırsan aracında hata yok.” dedi. 50 yıllık bir aile şirketi olduklarını, bugüne kadar 330 adet Tırsan marka araç aldıklarına değinen Aslan Savaşan, İzmirli bir firma olarak başka treyler markası bilmediklerini söyledi. Tırsan ile bir aile gibi olduklarını söyleyen Savaşan, son ziyaretinde fabrikayı çok gelişmiş bulduklarını anlattı. Tırsan’dan çok memnun olduklarını dile getiren Savaşan, “Tırsan gibi yüzde 100 Türk sermayeli bir şirketin bu noktalara gelmesi herkesi gururlandırıyor.” dedi.
3. havalimanı projesine 120 Serin damper “Emanetiniz Emin Ellerde” sloganıyla çalışmalarına devam eden İskenderun merkezli Öztrans Nakliyat ile Serin Treyler arasındaki uzun süreli işbirliği, İstanbul 3. Havaalanı hafriyat çalışmalarında da devam ediyor.
ztrans Nakliyat geçtiğimiz ay 120 adet 28 metreküp Serin Tiger Havuz damperini mevcut filosuna dahil etti. Öztrans Nakliyat Ortaklarından Yusuf Dönmez, son parti araçların teslimat töreninde , 120. Serin Tiger Havuz damperi, Serin Treyler Yönetim Kurulu üyesi Recep Serin’den teslim aldı. Dönmez; “Serin marka araçlardan duyduğu memnuniyeti belirtmeden geçemedi ve “önümüzdeki yıllarda da bu işbirliğinin büyüyerek devam edeceğini” ifade etti. Türkiye’nin mega yatırımlarından birisi olan İstanbul 3. Havalimanı; Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ihale bedeliyle alınan 22 milyar 152 milyon Euro karşılığı 25 yıl işletme hakkı alan konsorsiyum toplam 10 milyar 247 milyon Euro yatırım harcaması yapacak. 3 etap halinde tamamlanacak proje, yıllık 150 milyon yolcu taşıma kapasitesi ve 77 milyon km kare alanı ile dünyanın 5. Havalimanı olacak. İçerisinde gölet, eski taş ocakları ve maden alanları olan projenin saha dolgu ve düzeltme işlemleri son hızla devam ediyor. İstanbul 3. Havaalanı inşaatında, 24 saat kontak kapatmadan çalış-
malarına devam ettiklerini ifade eden Yusuf Dönmez, “Serin Tiger havuz damperlerin sağlamlığından ve ağır kullanım şartlarına rağmen sorunsuz çalışmasından son derece memnunuz. İstediğimiz kalitedeki ürünü almamız ve satış sonrasında aldığımız destekler nedeniyle yıllardır ısrarla Serin’i tercih ediyoruz. Özellikle ağır şartlarda çalışma yaptığımız 3. Havalimanı inşaatındaki işlerimize hız kazandırması, vakit kaybettirmemesi ile taahhüdümüzü yerine getirecek olmamızda cesaret vermektedir” dedi. Serin Treyler Yönetim Kurulu üyesi Recep Serin; “Ürün hakkında istekleri ve yönlen-
aralık 2015
Ö
dirmeleri ile bizleri geliştiren müşterilerimizden biri olan Öztrans ile çalışmaktan son derece memnunuz. Öztrans’a 120 adetlik Serin Tiger teslimatını yaparak, firmanın parkında yer alan toplam 450 adetlik araç sayısına ulaştık. Sorunsuz devam eden işbirliğimizin zaman içerisinde dostluğa dönüşmesinden dolayı bizde kendilerine teşekkür ederiz” dedi. Serin Ar-Ge mühendislerince geliştirilen Serin Tiger modelinde yenilikler hemen göze çarpıyor. Havuzun alt kısmında ilave kürek bölümü bulunmuyor. Kürek ve havuz yekpare dizayn edildiğinden boşalma esnasında daha düzgün bir döküm kanalı elde edildi. Üst kemerlerin güçlendirilmiş formu ve arka kapak çerçevelerinde bu güçlendirmenin devam ettirilmesiyle, özellikle yükleme anında malzemenin sert düşüşü ve kepçenin dayanmasından kaynaklanan yüksek baskıya karşı dayanım artırıldı. Arka kapak kilit sistemi havuzun 3 derece kalkmasıyla vida ayarlı damaklı kilit sistemi devreye girmekte ve en düşük eğimde bile boşaltma başlamaktadır. Öztrans için teslimatı yapılan Tiger’ler 3 x 12 tonluk taşıma gücüne sahip, kampanalı Serin Marka dingiller kullanıldı. Arka lamba grubu üzerine krom malzemeden üretilmiş korumalar takıldı. Yine ilave takılan 2 beyaz aydınlatma grubu ile çalışma anında, damperin arka tarafının da aydınlatılması sağlandı.
Üye İletişim Bilgileri
AKSOYLU TRAYLER RÖMORK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
Organize San. Bölgesi Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 6. Cad. 26110 ESKiŞEHiR Telefon : +90 (222) 236 04 51 ( 3 hat ) - 236 14 63 Faks: +90 (222) 236 14 39 aksoylu@aksoylu.com.tr www.aksoylu.com.tr
ALİ RIZA USTA
Hacı Yusuf Mescid Mah. Ankara - Adana Çevre Yolu 4. Km (Sedirler Çıkışı) Karatay / KONYA Telefon : +90 (332) 342 60 00 (5 Hat) Faks: +90 (332) 342 60 00 info@alirizausta.com www.alirizausta.com
AYDENİZ DORSE SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
Büyükkayacık Mah. K.O.S. Bölgesi 7. Sok. No:23 SELÇUKLU / KONYA Telefon : +90 (332) 251 74 91 Faks: +90 (332) 251 74 92 info@aydenizdorse.com www.aydenizdorse.com
Bülent Ramazan Treyler Sanayi LTD ŞTİ.
Güzelburç Beldesi. Güzel Birlik Mah.İpek Yolu Cd. Dericiler Sitesi. No:131 31175 Antakya. HATAY Telefon : +90 (326) 221 6845 Faks: +90 (326) 221 3540 brf@brftreyler.com www.brftreyler.com
EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.
Ankara Asfaltı 20.km Kemalpaşa – Izmir Telefon : +90 (232) 877 01 82 Faks: +90 (232) 877 01 91 efe@efe.com.tr www.efe.com.tr
KOLUMAN OTOMOTİV ENDÜSTRİ A.Ş.
Yenice Otoyol Çıkışı - 33800 Tarsus/MERSİN Telefon : +90 (324) 651 00 20 Faks: +90 (324) 651 00 24 KolumanOtomotiv@koluman.com.tr www.koluman-otomotiv.koluman.com.tr
KRONE TREYLER SAN. ve TİC. A.Ş. İbni Melek Mh. Organize Sanayi Bölgesi 2.Sk. No:1 35900 Tire / İzmir / Türkiye Tel : +90.232.510 10 47 Fax : +90.232.513 52 20 www.krone.com.tr
MEILLER DOĞUŞ DAMPER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Sakarya 1.OSB 2. Yol No:19 Arifiye/Sakarya meillerinfo@meiller.com.tr Telefon: +90 (264) 275 45 56
NURSAN TREYLER 2. Organize Sanayi Bölgesi 20. Sk. No: 14 Selçuklu/KONYA Telefon : +90 (332) 239 18 12 (pbx) Faks: +90 (332) 239 18 16 info@nursantrailer.com www.nursantrailer.com
OKT TRAILER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Astim Organize Sanayi Bölgesi 3.Cadde No :10 09010 AYDIN Telefon : +90 (212) 444 1 655 Faks: +90 (256) 2310516 info@okt-trailer.com www.okt-trailer.com
OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ A.Ş.
Aydınevler mah. Dumlupınar Cad. No:24 A Blok 34855 Küçükyalı/İSTANBUL Telefon : +90 (216) 489 29 50 Faks: +90 (216) 489 29 67 www.otokar.com.tr
ÖZ TREYLER VE DAMPER SAN.TİC.LTD.ŞTİ
Merkez Mah. Organize Cad. No: 62 Balçık köyü - Gebze/KOCAELİ Telefon : + 90 (262) 751 50 30 (Pbx) Faks: +90 (262) 751 50 35 info@oztreyler.com.tr www.oztreyler.com.tr
ÖZGÜL TREYLER
Konya Organize Sanayi bölgesi 12.Sokak No:14 Selçuklu - KONYA Telefon : +90 (332) 444 13 60 (pbx) Faks: +90 (332) 239 19 67 info@ozgul.com.tr www.ozgul.com.tr
SERİN TREYLER
Sancak Mh. Y.İstanbul Cd. No:138 Selçuklu / KONYA Telefon : +90 (332) 239 06 10 (Pbx) Faks: +90 (332) 239 06 13 serin@serin.com.tr www.serin.com.tr
SEYİT USTA TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ.
Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi 2. San. Cad. No: 20 Tepeören - Tuzla/ İSTANBUL Telefon : +90 (216) 593 91 06 / 07 / 08 Faks: :+90 (216) 593 91 09 info@seyitusta.com www.seyitusta.com
TAKDİR DORSE & DAMPER
Horozluhan Mahallesi Uzman Sanayi Sitesi Rüya Sokak No:6 KONYA Telefon : +90 (332) 251 64 32 Faks: +90 (332) 249 22 07 bilgi@takdir.com.tr www.takdir.com.tr
TIRSAN
Osmangazi Mah. Yıldızhan Cad. 34887 Samandıra / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 564 02 00 Faks: +90 (216) 311 8097 info@tirsan.com.tr www.tirsan.com.tr
YALÇIN DORSE DAMPER SAN. TİC.
Fevzi Paşa Mah. 64. Sok. No:56 E-5 Karayolu Üzeri Değirmenköy – Silivri/İSTANBUL Telefon : +90 (212) 735 39 49 pbx Faks: +90 (212) 735 39 45 yalcin@yalcindorse.com.tr www.yalcindorse.com.tr