Treder Haber 45. Sayı

Page 1

ARALIK 2018

yıl: 8

sayı: 45

Treyler Sanayicileri Derneği yayın organıdır / 2 ayda bir yayımlanır

TREYLER PAZARI

DARALIYOR

3 yıldır krizle boğuşan treyler sektörü

devletten destek bekliyor

TREDER, SAF-HOLLAND’IN DÜZCE FABRİKASINI ZİYARET ETTİ



Başkan’ın Mesajı Bu sektör desteği hakediyor Değerli Meslektaşlarım, Türkiye treyler sektörü son 10 yılda güçlü rüzgarların etkisiyle büyük gelişmeler yaşadı. Firmalarımız üretim kapasitelerini arttırdı, ürün gamını geliştirdi. Ar-Ge bütçeleri arttı, merkezler açıldı. Global tedarikçiler Türkiye’de üretim, montaj ve lojistik merkezleri açtı. Yurtiçi pazar 25 bin adetlerin üzerinde gerçekleşti. İhracatımız 5 kat arttı, her yıl ortalama yüzde 50 büyüyen bir sektör haline geldik. Avrupa’nın 2. büyük treyler pazarı olduk. Son üç yılda arkamıza aldığımız rüzgarlar tersine dönmeye başladı. Yurtiçinde adetlerimiz 12 bin adetlere düştü. Treyler pazarımız 10 yıl geriye gitti. Avrupa pazarında altıncı sıraya kadar geriledik. Tarihimizde ilk defa Polonya’nın gerisine düşmek üzereyiz. Buna karşın ihracat adetlerimizi ve pazarlarımızı sürekli arttırıyoruz. İhracat atağımızın kesilmemesi lazım. Eğer yurtiçinde güçlü pazarımız olmaz ise ihracat ataklarımız yarıda kalır. Günümüzde ölçek ekonomisi rekabette belirleyici rol oynuyor. Türk treyler sektörü yarattığı istihdam ve katma değer ile örnek alınacak bir sektör. Yurtiçinde oluşan tüm treyler ihtiyacının tamamını karşıladığı gibi üretiminin yarısını ihraç ediyor. TREDER üyeleri nezdinde bu rakam daha da pozitif durumda. TREDER Üyeleri yılın ilk 9 ayında 3 bin 500 adet yurtiçi satışa karşın 8 bin 500 adet ihracat gerçekleştirdi. Bu sektör bire üç veriyor. Devletten desteğini de sonuna kadar hak ediyor.

Treyler sektörünün devletten hurda teşviki ve KDV indirimi talebi var. Bu yurtiçinde firmalarımıza bir nefes aldıracaktır. 31 Ekim tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 31 Aralık 2018 tarihine kadar devam edecek ticari araçlarda KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e çekilmesinde, treylerin dahil olmaması üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a dernek olarak bir mektup yazdık. Mektubumuzda ticari araçlarda yapılan indirimin anlam kazanması için treyler sektörünün de bu indirime dahil olması gerektiğini anlattık. Henüz bu mektubumuza dair olumlu bir dönüş almadık. Ama sektör olarak yeni yılda umutlarımızı da kaybetmedik. Tekrar etmekte yarar görüyorum, bu sektör desteği sonuna kadar hakediyor. Yılın bu son yayınında gelecek yıla dair de olsa birkaç cümle sarf etmek isterim. Zor bir yıldan, daha zor bir yıla geçiyoruz. Avrupa’daki pazarın da yükseliş trendini kaybedeceği öngörüsüyle, rekabet daha üst boyutlara taşınacak diye düşünüyorum. Burada Rusya, Ortadoğu ve Afrika pazarları daha kıymete binecek. İhracat en büyük avantajımız ve bu avantajımızı kaybetmememiz lazım. İhraç pazarlarında Türk malı algısını daha üst seviyelere çıkarmamız gerekiyor. Ters rüzgarların etkisinden bu sektör kurtulduğunda, pazardaki ertelenmiş yatırımların da etkisiyle çık hızlı bir şekilde güzel günlere döneceğimizi ümit ediyorum. Bu vesile ile tüm meslektaşlarıma yeni yılda bol kazanç ve sağlık diliyorum.

TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık TREYLER SANAYİCİLERİ DERNEĞİ


içindekiler

22 Tırsan, üretim ve yönetim modelini DÜNYA MEDYASI İLE PAYLAŞTI

24 Otokar, başarısını sürdürüyor

26 SAF-HOLLAND, TREDER’e ev sahipliği yaptı ARALIK 2018/6 Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt

28 Alüminyum jantların Geleceği Parlak

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, Gökhan Maraş, Yalçın Şentürk, Ahmet Toprakkale Grafik Uygulama Erhan Aydın Yönetim Yeri TREDER Ataşehir Bulvarı 42 Ada, Gardenya 7/1 Konutlar Kat:4, Daire:28 Ataşehir/İstanbul Tel: 0216 580 96 95 www.treder.org.tr Ajans LOCA MEDYA Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B-Blok Küçükçekmece İstanbul Tel: 0212 579 92 35 Faks: 0212 598 47 62 Baskı İstanbul Basım Promosyon 0212 603 26 21 Aralık 2018 Dağıtım Zip Dağıtım Yayın Türü Yaygın TREDER Haber Dergisi, treyler sektöründeki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak adına dernek patronajında, iki ayda bir, Türkçe olarak hazırlanan sektörel bir yayındır.

34 “Başarımızı, operasyonel mükemmellik uygulamalarındaki başarımıza borçluyuz

36 Yalçın Dorse’nin multifonksiyonel lowbedi birçok kulvarda çözüm üretiyor

38 VDO DLD, Uzaktan Veri İndirme Cihazı filo yönetimini kolaylaştırıyor

44 Türkiye ’den 100 milyon Euro ‘teknoloji’ ihraç edecek



TREDER

6

3 yıldır krizle boğuşan

treyler sektörü

destek bekliyor! Treyler sektörünün 3 yıldır krizde olduğunu vurgulayan Başkan Kaan Saltık, bu yıl pazarın 17 bin adetlerde kapanacağını öngördüklerini ancak, piyasanın dip yaparak satışların 12 bin adetlere kadar düştüğünü söyledi. Türkiye pazarının potansiyelin altında seyrettiğine değinen Saltık, pazarın kendine gelmesi için devlet desteğinin gerektiğinin altını çizdi. Saltık, dernek olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a bir mektup göndererek 6 önemli sektörde yapılan KDV indirimine, treylerin dahil edilmesini istediklerini kaydetti.


Türkiye’nin önü açık Türkiye’nin güçlü ve dinamik bir ekono-

miye sahip olduğunun altını çizen Başkan Saltık, üretime ve sanayiye dönük her adımın ekonomiyi ileriye taşıyacağını savundu. Ülke kaynak-

larının doğru kullanımıyla, hızlı reaksiyon alınabileceğini belirten Saltık, “Türkiye-Avrupa arasındaki ekonomik ilişkiler güçlendikçe,

aralık 2018

T

REDER Başkanı Kaan Saltık, yılın son aylarında yaşanan ekonomik gelişmeleri ve treyler pazarını TREDER Haber Dergisi için değerlendirdi. Yılın son ayında krizin dip yapmasını beklediklerini dile getiren Saltık, 2019 yılının ilk altı ayında ekonomik seyrin düşük seviyede seyredeceği tahmininde bulundu. Saltık, 42 dereceye çıkan ateşin biraz düştüğünü ancak bu ateşin kalıcı olmasından endişe duyulduğunu aktardı. Bu endişelerin sebebini dış ticaret dengesine bağlayan Saltık, “Dış ticaret dengesi son 2 ay ihracat lehine değişti. Bu durum 3 ayda daha devam ederse stabilize olduk demektir. Kendimize gelmemiz en erken üçüncü çeyreği bulur.” dedi. Saltık, ilave siyasi veya uluslararası bir kriz olmaz ise 2019 yılı sonunda işlerin düzelmeye başlayacağını ifade etti.


TREDER

8

piyasalar daha sürdürülebilir bir zemine oturuyor. Hedef pazarımız Avrupa olmalıdır. Avrupa ile olan rekabet ve işbirliğimiz arttıkça Türkiye’nin de önü açık olacaktır.” dedi. Treyler sektörü 3 yıldır krizde Treyler sektörünün 3 yıldır krizde olduğunu dile getiren Başkan Saltık, bu yıl pazarın; 17 bin adetlerde kapanacağını beklerken, 12 bin adetlere düşmesiyle piyasanın iyice dip yaptığını ifade etti. Türkiye treyler pazarının, potansiyelinin altında seyrettiğine vurgu yapan Saltık, pazar potansiyeli hakkındaki görüşlerini şöyle aktardı: “Türkiye 100 bin adetlik treyler üretim kapasitesine sahip. 100 bin adet nerede 12 bin adet nerede? Üretimimizin yarısını ihracata ayırdık. Ancak yetmez. Türk treyler sektörü; 30 bin adedi yurtiçine, 30 bin adedi de yurtdışına olmak üzere üretim ve satış yapacak gelişme katedebilir. Bunun planlanmasının yapılması lazım.” Başkan Saltık, önümüzdeki yılın da iyi sinyal vermediğini, 2019’un bu yılki gibi 12 bin adetlerde gerçekleşebileceği uyarısında bulundu. Türkiye treyler parkı yaşlandı Türkiye treyler parkının resmi kayıtlara göre 300 binin üzerinde olduğu bilgisini paylaşan Saltık, bunun 50 bin adedinin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Saltık, sözlerine şöyle devam etti: “Firmalar son yıllarda yatırım yapamadılar ve filolar yaşlandı. Yurtiçinde her yıl ortalama 25 bin treylerin trafiğe kaydının yapıldığını göz önünde bulundurursak, son 3 yılda 40 bin adetlik park yenilenmesinin yapılamadığı ortaya çıkıyor. Tabi bunu sadece yurtiçi olarak görmemek lazım. Treylerler yurtdışında da kullanılıyor. Lojistik firmalarımız, araçlarını yenileyemedikleri için uluslararası alandaki rekabet güçleri azalıyor. Yeni nesil treylerler kullanıcısına hem ekonomi hem de güvenlik sağlıyor.” Treyler sektörünün reçetesi: KDV indirimi ve hurda teşviki Treyler sektörünün reçetesini de veren Başkan Saltık, hurda teşviki ve KDV indirimi ile

sektörün biraz da olsa nefes alabileceğini gündeme getirdi. 6 önemli sektörde yapılan KDV indirimine treylerin dahil olmaması üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a dernek olarak bir mektup gönderdiklerini aktaran Saltık, mektupta bahsi geçen konuları şöyle anlattı: “Mektubumuzda ticari araçlarda yapılan indirimin anlam kazanması için treyler sektörünün de

bu indirime dahil olması gerektiğini anlattık. Türk treyler sektörünün, ülkemizin treyler ihtiyacının tamamına yakınını karşıladığını aktardık. Sektörün bir milyar TL’lik ihracat hedefi olduğundan bahsettik. Özetle, desteği ne kadar hak ettiğimizi sıraladık. Umarım bu mektupla sektörümüz daha iyi anlaşılmıştır ve bundan sonraki desteklerde sektörümüzü görebiliriz.”


aralÄąk 2018


“Desteğin anlam kazanması için treyler de dahil edilmeli”

10

KDV indiriminde treyler endüstrisinin yer almamasını “Desteğin bir ayağı boşta kaldı” şeklinde yorumlayan Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Nuhoğlu, KDV desteğin anlam kazanması için treylerin de dahil edilmesi gerektiğini savundu. Uluslararası taşımacılık ve yurt içi taşımacılıkta yaşanan sorunların sektörü olumsuz etkilemeye devam ettiğine işaret eden Nuhoğlu, 2019 yılı için kesinlikle sektörün her açıdan desteklenmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı.

3

1 Ekim tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 31 Aralık 2018 tarihine kadar devam edecek olan destekle, otomotiv satışlarındaki KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e çekildi. Yeni düzenlemeden çekici, kamyon gibi ticari araç ürün grupları da yararlanacak, KDV indirimi sıfır araçlarla birlikte 2. elde de geçerli olacak. Bu indirimin daralan sektöre yatırım fırsatı sunması açısından önemli olduğunu kaydeden Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Nuhoğlu, treyler endüstrisinin bu destekten yararlanamadığını, bu nedenle desteğin bir ayağının boşta kaldığını vurguladı. “Treyler endüstrisi bu destek dışında tutulmamalı” “Çekici ve treyler bir bütündür. Çekici yatırımı yapacak firmalar, aynı anda treyler yatırımı da yapmaktadır. Treyler endüstrisinin bu destek kapsamına alınmamasının nedeni nedir? Bu teknik bir hatadan mı kaynaklanmaktadır? Sektör olarak bizim talebimiz treylerlerin de destek kapsamına alınması ve bu indirimden yararlanmasıdır. Böylece firmaların yatırım yapmaları için sunulan destek anlam kazanmış olacaktır” diyen Nuhoğlu, treyler ve üstyapı sektörünün bu teşvik dışında tutulması ile ilgili olarak değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Treyler sektörü, Türkiye otomotiv endüstrisi içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde satışı yapılan çekicilerin yüzde 50’sinin ithal olmasına karşın, satılan treylerlerin yüzde 100’ü yerli üretimdir. Treyler sektörü ihraç ürünleri taşırken bizatihi kendisi de ihracat yapan bir sektördür. Bu yönüyle değerlendirildiğinde sektöre verilecek destek, ülke ekonomisi ve ihracatı için

de önemlidir. Bu anlamda treyler endüstrisinin bu destek dışında tutulmasının doğru olmadığını düşünüyoruz.” Devletin KDV kaybı yok Uluslararası nakliyecilerin yaptıkları iş gereği KDV’den muaf olduklarını belirten Zeynep Nuhoğlu, “Yani yaptıkları hizmetler karşılığında KDV ödemezler. KDV’siz fatura kestikleri için kendilerine kesilmiş olan faturalardan doğan KDV alacaklarının iadesini isterler. Uluslararası nakliyecilerin KDV iadelerini almaları bir yıl sürmektedir ve bu nedenle maliye bakanlığından sürekli KDV alacağı vardır. Ayrıca firmalar, ödedikleri KDV kadar teminat mektubu vermektedir. Yeminli Mali Müşavirlere ciddi oranda inceleme ücreti ödenmektedir. Yani devletin burada KDV kaybı söz konusu değildir. O anlamda bu konunun acil masaya yatırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Nakliyeciler zor günler yaşıyor 2018 yılında, ihracattaki artışa rağmen ithalatta yaşanan daralma yüzünden ihraç ve ithal taşımalardaki dengeyi bozduğunu belirten Nuhoğlu, bunun da ihraç taşıması yapan araçların yüzde 73’ünün boş dönüş yapmasına neden olduğunu, firmaların tek yönlü taşıma yapmaları nedeniyle maliyetleri yükseldiğini kaydetti. Yurtiçi nakliyecileri de değerlendiren Nuhoğlu, “İller arasındaki yük hareketliliğindeki dengesizlik nedeniyle zorluk yaşıyorlar. Özellikle bölgeler arasında yapılan mal hareketindeki daralmalar yurtiçi taşımacılık hizmeti sunan nakliyecileri etkiledi” dedi. Uluslararası taşımacılık ve yurt içi taşımacılıkta yaşanan sorunlar sektörü olumsuz etkilemeye devam ettiğine işaret eden Nuhoğlu, 2019 yılı için kesinlikle sektörün her açıdan desteklenmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı.


aralÄąk 2018


Devlet sesimizi duymalı

12

Yurtiçindeki pazarın iyice düşmesiyle ihracata ağırlık verdiklerini aktaran Yalçın Dorse Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şentürk, burada da dövizin dalgalanması tehdidi ile karşı karşıya kaldıklarını anlattı. İhracatçılar için kurun sabitlenmesi gerektiğini belirten Yalçın Şentürk, bu sayede ihracatçıların üretim ve satışta elinin rahatlayacağını aktardı. Bugüne kadar çok fazla destek görmediklerini belirten Şentürk, “Artık, otomotiv sektörünün dışında tutulmak istemiyoruz. Otomobil, kamyon veya otobüs üreticisi vergi veriyor da treyler üreticisi vergi vermiyor mu? Bu treyleri yabancılar değil, Türk insanı üretiyor. Artık devletimizin sesimizi duyması lazım” şeklinde konuştu.

T

ürkiye yurtiçi treyler pazarının türbülans içinde olduğunu aktaran Yalçın Dorse Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şentürk, türbülanstan kurtulmak için pazarın ortalama çizgiyi yakalaması gerektiğinin altını çizdi. Şentürk, Ticari araçlarda KDV indiriminin piyasadaki türbülansı azaltmak için iyi bir karar olduğunu ancak treyler üreticilerinin desteğin dışında tutulmasının sektörün moralini bozduğunu anlattı. Şentürk, açıklamalarına şöyle devam etti: “Anlamak güç. Çekici ve treyleri birbirinden ayırmamak lazım. Et ve tırnak gibidir. Zaten bankalarımız treylere kredi açmakta çekiniyorlar. Devletin de bu ayrımı yapması treyler üreticilerinin elini daha da zayıflatıyor.” Dövizdeki dalgalanma ihracatı olumsuz etkiliyor Yurtiçindeki talep düşüklüğünü ihracat ile kapatmaya çalıştıklarını söyleyen Şentürk, bu yıl üretimin tamamını ihracata ayırdıklarını anlattı. İhraç pazarlarında çalışmanın zorluğundan da bahseden Şentürk, dövizdeki dalgalanmanın treyler üreticilerini zor durumda bıraktığını vurguladı. Yalçın Şentürk, durumu şöyle aktardı: “Dövizin artışı ihracat pazarları için rekabet avantajı yaratıyor. Ancak dövizin inişli çıkışlı olması aldığınız işlerin zarar yazmasına neden olabiliyor. Örneğin, Euro kuru 7 TL iken müşteriye fiyat veriyorsunuz. Buna göre ürün tedarik ediyorsunuz. Ürünü teslim ettiğinizde Euro kuru 6 TL oluyor. Aradaki fark zarar etmenize neden oluyor.” Döviz kuru sabitlenebilir İhracatçılar için kurun sabitlenmesi gerektiğini belirten Yalçın Şentürk, bu

sayede ihracatçıların üretim ve satışta elinin rahatlayacağını aktardı. Türkiye’de üretilen treylerlerin özellikle Avrupa’da önemli pazar payına ulaştığını anlatan Şentürk, “Avrupa pazarı bu yıl en iyi zamanlarından birini yaşadı. Türkiye’deki üreticiler de bundan nasibini aldı. Amacımız bu pazarda kaliteli ürünlerimizle aranan marka olmak” şeklinde konuştu. Devlet desteği ile pazar daha çabuk toparlanabilir 2019 yılı ile ilgili öngörülerini de aktaran Yalçın Şentürk, ekonomik seyrin yurtiçi treyler pazarını doğrudan etkileyeceğini belirterek, yine ihracat

pazarlarına ağırlık vereceklerini söyledi. “Görünen o ki ihracat yine çıkış noktamız olacak. Yurtiçi pazarın kendine gelmesi zaman alacak gibi görünüyor. Eğer devletimiz hurda teşviki, düşük faizle kredi ve KDV indirimi gibi destekler sağlarsa pazar daha çabuk toparlanabilir. Sektör olarak da böyle bir beklentimiz var. Bugüne kadar çok fazla destek görmedik. Otomotiv sektörünün dışında tutulmak istemiyoruz. Otomobil, kamyon veya otobüs üreticisi vergi veriyor da treyler üreticisi vergi vermiyor mu? Bu treyleri yabancılar değil, Türk insanı üretiyor. Artık devletimizin sesimizi duyması lazım.”


aralÄąk 2018


KDV indirimi ile sektör canlanabilir

14

İhracat yapmayan firmaların işlerinin kötü olduğuna vurgu yapan Makinsan Genel Müdürü Ali İhsan Çulha, döviz kurlarına bağlı olarak fiyat vermekte ve pazar oluşturmakta zorlandıklarını belirtti. “KDV indirimi ile sektör canlanabilir” diyen Çulha, 2019 yılında mevcudu korumaya çalışacaklarını kaydetti.

T

ürkiye’nin küresel ekosisteminde sektörün rekabet edebilme ve gücünün devamlılığı açısından ticari araçlarda KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesini çok kıymetli bir adım olarak değerlendiren Makinsan Genel Müdürü Ali İhsan Çulha, “Ancak bilinmelidir ki ister üretici olun, ister ithalatçı ister satıcı olun, pazarda talep yetersizliğinden gerileme meydana geldi. Artan döviz kurlarının maliyete yansıması uzun sürmedi. Bir anda talebin azalması, üretim adetlerinin düşmesi ile pazarda daralma meydana geldi. Enflasyonun artması, faizlerin yükselmesi de durgunluğu hat safhaya çıkardı. Devlet de durgunluğu çözebilmek açısından kendi üzerine düşen görevi yerine getirebilmek için, topladığı vergiden fedakarlık göstererek geçici de olsa KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e düşürdü” şeklinde konuştu. İhracat yapmayan işletmelerin durumu kötü Geçici vergi indiriminin çekici fiyatlarına etki edeceğini belirten Çulha, yüksek faiz ortamında yeni bir araç almaktan, yatırım yapmaktan kaçınıldığına dikkat çekti. “İşletmeler düşük büyüme ile resesyona girecekler, dolayısıyla yeni yatırımlardan kaçınılacak. İhracat yapmayan işletmelerin durumu kötü. Önümüzdeki birkaç ayda daha kötüye gidilebilir” diyen Çulha, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “İthalatçı için KDV yüzde 1 olumlu olabilir ancak üretici için durum aynı değildir. Neden mi? Çünkü üretici aracı üretmek için üzde 18 KDV’li malzeme alıp yüzde 1 ile satacaktır. Yüzde 17 KDV devlette kalacaktır. Ancak zor durumda olan işletmeler için ekstra yük getirecektir. Bu uygulamaların sektörü canlandırmak için yapılmış olması güzel ama komple herkese veya ilgili sektöre de aynı oranda KDV indiriminin yapılmasıyla daha güzel olacağının kanaatindeyim.”

KDV indirimi ile sektör canlanabilir Treyler ve üstyapı sektörünün bu teşvik dışında tutulmasını, yeterince lobi yapılmamasına ve devletin de gerek duymamasına bağlayan Ali İhsan Çulha, Eğer KDV’de indirim olursa sektörün canlanabileceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Merdiven altı firmaları ile rekabet etme gücü arttırılır. Ancak girdi kalemlerinde de KDV indirimi yapılmaması KDV’nin üretici şirketin kasasında değil de devlet kasasında kalacağının göstergesidir. Sadece al-satçılar işine yarayan bir KDV indirimi olur. Çünkü bizden yüzde 1 ile alır müşteriye yüzde 1 satar, farktan etkilenmez. Oysa üretici firma aynı değil.” 2019 yılında mevcudu koruyacağız 2019 yılı pazar öngörülerini de paylaşan Çulha, zor zamanlardan geçtiklerini belirterek ciddi badireler atlatıldığına işaret etti. “Ülkemizin orta gelir tuzağından kurtulması

önemli ancak, çok üretip, ucuza üretmeyi öğrenmemiz gerekiyor” diyen Çulha, “Ürününü oluşturan bileşenlerin birçoğunun ülkemizde üretilmesi önemli, bu oluşum ülkemizde üretilen ürünle maliyetini düşürecek. Birçok ürün dövize bağlı fiyatlanıyor. Dolayısıyla maliyetleri aşağıya çekmemiz, bu döviz kurları ile mümkün görünmüyor. Öte yandan, ekonomi, jeopolitik vb. risklerden dolayı döviz arttı, dengelemek adına faizler arttı, enflasyon arttı, alım gücü düştü. Fiyat artışları karşısında da tüketici bu gelişmelerden çok tedirgin oldu. Aynı nispette bizde etkilendik. Fiyat vermekte ve pazarı oluşturmakta çok zorlu süreçlerden geçtik, geçiyoruz. Her şey atlatılmış değil. Dolayısıyla mevcudu koruma politikası 2019 yılında devam edecek. Daha çok ihracat hedeflenecek, daha ucuz, daha çok ürün herkes için mutluluk verici. Talepler yeterli olur ise arz da trend yakalanır” şeklinde konuştu.


aralÄąk 2018


KDV’nin düşürülmesi dikkatleri sektöre çekecektir

16

OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, treyler ve üstyapıda KDV’nin yüzde 18’den 1’e düşürülmesinin mutlaka dikkatleri sektöre çekeceğini ve bir hareket katacağını iddia etti. 2019 yılı pazar öngörülerini de paylaşan Maraş, gelecek yıldan umutlu olduklarını dile getirdi.

T

icari araçlarda KDV’nin yüzde 18’den 1’e düşürülmesini değerlendiren OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, desteğin pazarı pek de olumlu etkilediğini söylenemeyeceğini kaydetti. “Satış adetleri hem geçen yıla hem de bir önceki aylara göre düşük seyrediyor. Bu nedenle treyler ve üst yapı sektörüne de kamyon satış adet ve verilerine bakıldığında herhangi bir ekstra yansıması görülmüyor” diyen Maraş, treyler ve üstyapı sektörünün bu teşvik dışında tutulmasını ise şöyle değerlendirdi: “İlgili teşviğin ticari araç pazarına olan etkilerine baktığımız zaman kamyon ve çekici tarafını çokta hareketlendirmediği görülmektedir. Treyler ve üst yapı sektöründeki ihtiyaç sahipleri bundan etkilenerek bir alım yönüne gidebilirdi.

Genel pazar değerlendirmesine göre ciddi bir değişiklik unsuru oluşturacağını düşünmüyoruz ancak yatırımcı gözünde değerlendirdiğimiz zaman ilk anda alım bütçesi açısından cazip bir hal alırken yılsonu değerlendirmelerinde bu durumun nötr kaldığı görüşündeyiz. Treyler olarak olmasa bile üst yapılı araçlarda kamu satışlarında kamyon firmaları yüzde 18 ile üstyapıları alırken üstyapılı olarak fatura etmesi durumunda kurumlara yüzde 1 ile fatura etmektedir.” Hakan Maraş, treyler ve üstyapıda KDV’nin yüzde 18’den 1’e düşürülmesinin mutlaka dikkatleri çekecek ve sektöre bir hareket katacağını iddia etti. 2019 yılı pazar öngörülerini de paylaşan Maraş, şunları söyledi:

2019’da olumlu gelişmeler olacak “2019 yılında yeni marka konumlandırmamız ve açılışını gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge merkezimizin çıktısı ürünlerimizde yenilik ve teknolojiyi merakımız ile birleştirerek, farkı hissedilecek semi treyler ve araç üstü ekipmanlar üreteceğiz. Bu da bizim yeni pazarlara istenilen özelliklere hızla cevap vermemizi ve mevcut pazarlarımıza daha fazla yenilik getirmemizi sağlayarak bizi bir adım öne taşıyacaktır. 2019 bizim için yeniliklerle dolu, her ihtiyaca uygun çözümlere karşılık verebileceğimiz güçlü pazarlara hitap edeceğimiz bir yılı temsil ediyor. 2019 yılında yurt içi satış ve yurt dışı ihracat rakamlarında olumlu yönde gelişmeler olacağı kanaatindeyiz.”


aralÄąk 2018


18

Treylerin KDV indiriminin dışında tutulmasına

anlam veremedik

T

reyler pazarının ülkenin ekonomik durumundan bağımsız bir şekilde değerlendirmenin pek mümkün olmadığını belirten Aspöck Türkiye Genel Müdürü Selçuk Akman, nakliyecilerin mümkün olduğu kadar ellerindeki araçlarla işlerini yürütmeyi tercih ettiğini söyledi. Bunun nedenlerine açıklık getiren Akman, “Dövizin artışı ile nakliyecilerin maliyetleri önemli ölçüde arttı. Bunun dışında ihracat taşımaları arttı ama ithalat taşımaları çok düştü. Uluslararası nakliyecimiz dolu gidip boş dönüyor. Boş dönen araçlar nakliyecilerin zarar hanesine yazılıyor. Tüm bunlar nakliyecilerin yatırım yapmasını engelliyor. Herkes bu zor zamanların geçmesini bekliyor. Diğer yandan yurtiçi taşımacılar da benzer durumdalar” şeklinde konuştu. Treyler ihracatta tarihi rekora koşuyor 16 ton ve üzeri kamyon satışlarının da geçen yıla göre kasım ayında yüzde 80 daraldığını belirten Akman, 11 aylık kaybın yüzde 50’ye ulaştığını vurguladı. Bu düşüşün en büyük nedenini mega projelerin bitmesi, kentsel dönüşümün yavaşlamasına bağlayan Akman, yurtiçindeki talep düşüşü nedeniyle, treyler üreticilerinin ihracata yöneldiklerini vurguladı. Akman, treyler sektörünün yüzde 70- 80

ihracat oranıyla tarihin en büyük payına ulaşıldığının altını çizdi. Treylerin KDV indirimi dışında tutulmasına anlam veremedik Ticari araçlarda KDV’nin yüzde 1’e indirmesini desteklediğini anlatan Akman, treylerin bu kapsamda tutulmasına anlam veremediklerini söyledi. “Destek paketi hazırlanırken belki gözden kaçmıştır veya yanlışlık olmuştur şeklinde düşünüyorum” diyen Akman, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Treyler olmadan çekici bir anlam ifade edemez. Özellikle frigorifik treyler, lowbed, tanker, damper gibi ürünler taşımayı gerçekleştiren esas bölümü oluşturur. Aracın kimliğini treyler veriyor çünkü yükü taşıyan trey-

lerdir. Kamyonlar on road veya off road olarak temel iki ayrımı var. Ancak treylerin onlarca çeşidi var ve temel olarak hepsi birbirinden farklılık gösteriyor” dedi. Avrupa treyler pazarına da değinen Akman, 2019 yılında pazarda düşüş beklenmediğini ancak 2020 yılında yüzde 4 ile 6 arasında bir küçülme yaşanacağını belirtti. Aspöck Türkiye’nin güncel bilgilerini de paylaşan Selçuk Akman, temkinli bütçelerle ilerlediklerini belirterek, 2018 yılında döviz bazında yüzde 15 büyüdüklerini kaydetti. 2019 yılında yine yüzde 15 büyümeyi planladıklarını aktaran Akman, yurtiçinde pazardaki yerini güçlendireceklerini, yurtdışında ise Pakistan gibi yeni pazarlara odaklanacaklarını söyledi.



KDV indirimi, treyleri de kapsayacak şekilde uzatılmalı

20

KDV indiriminin zamanında ve yerinde bir destek olduğunu açıklayan Intermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, treylerin de bu kapsam içinde alınmasını ve desteğin en azından 2019 yılının ilk yarısında da devam etmesi gerektiğini söyledi. Ticari araç pazarının, 2019 yılının ikinci yarısında ivme kazanmaya başlayacağını belirten Perahya, “Zor bir yıl olacak ancak gerekli adımların atılacağına inanıyorum. Ülkemizin gücünün farkında olmalıyız” dedi.

T

ürkiye ağır vasıta pazarının 2018 yılına iyi başladığını, Temmuz ayı dahil olmak üzere üretimin ve satış sonrasının tatmin edici şekilde ilerlediğini kaydeden Intermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, “Ağustos ayı itibariyle, kurdaki dalgalanmayla bir panik havası oluştu. Ağustos ayında yüzde 35 oranındaki devalüasyon piyasaları olumsuz etkiledi. Eylül ayına geldiğimizde firmalar ayakta kalma moduna geçti” dedi. Ticari araç pazarında, satış sonrası hizmetlerde son beş yılda önemli oranda büyüme yaşandığına dikkat çeken Perahya, öz sermaye yerine banka kredileri kullanıldığını ve satış ile büyümeye odaklanıldığını kaydetti. Kısa vadede her firmanın kendi içyapısını güçlendirmesi gerektiğini söyleyen Perahya, ancak güçlü öz sermaye, disiplinli nakit akışı yönetimi, doğru stok yapısı ve azalan kredi kullanımı ile bu darboğazdan güçlenerek çıkılabileceğini vurguladı. Treyler sektöründe, 2017-2018 yıllarının yerli pazarın daraldığı seneler olduğunu kaydeden Perahya, çekici ve treyler yatırımı yapmanın her zamankinden daha zor olduğuna dikkat çekti. “Avrupa’da damperin bu denli büyük payı elde ettiği başka ülke yok” diyen Perahya, bunun da aslında pazarın inşaat temelli büyüdüğünün göstergesi olduğunu söyledi. Treyler üreticilerinin ihracat pazarlarına yönelmesiyle güzel satış rakamlarına ulaştıklarını belirten Perahya, “Elbet bir gün yurtiçindeki talep ortaya çıkacak. Buna ihracattaki

Perahya, treylerin de bu kapsam içinde alınmasını ve 2019 yılının ilk yarısında da desteğin devam etmesi gerektiğini söyledi. Perahya, bu desteklerin pansuman niteliğinde olduğunu asıl olarak kalıcı, sürdürülebilir kararlar alınması gerektiğini vurguladı.

satışlar da eklendiğinde sektör istenilen satış rakamlarına ulaşacak” şeklinde konuştu. Türkiye’nin sunduğu avantajlar belki de başka hiçbir ülkede yok Yurtdışında “Türk Malı” algısının çok iyi noktalara geldiğini vurgulayan Rıfat Perahya, yabancı yatırımların yeniden ülkemize yöneldiğini söyledi. “Bunun son örneğini Wabco ile gördük. Bugün verilen destekler, 6-7 yıl önce verilseydi, Türkiye daha çok yatırımcıyı çekmiş olurdu. Türkiye’de şu anda verilen teşvik ve avantajlar belki de başka hiçbir ülkede yok.” diyen Perahya, KDV indiriminin zamanında ve yerinde bir destek olduğunu açıkladı.

4PL’yi farklı alanlarda projeler geliştirerek vermeye devam edeceğiz Intermobil olarak, 2018 yılını bir önceki yılın paralelinde bitirdiklerini aktaran Rıfat Perahya, “Bu yıl bizim için en önemli gelişme; 36 yıldır satış ve mühendislik alanlarında hizmet sağladığımız Wabco’ya tedarik zinciri yönetimi tarafında da hizmet vermeye başlayarak partnerliğimizi bir üst seviyeye taşımak oldu. Yeni hizmet alanımız olan 4PL’yi farklı projelerle geliştireceğiz.” şeklinde konuştu. 2019 yılında pazar şartlarının kendiliğinden regüle olacağını aktaran Rıfat Perahya, pazarın bu haline çok hızlı reaksiyon verildiğini aktararak sözlerini şöyle noktaladı: “Türk insanı olarak özellikle son 5 senede bağışıklık sistemiz o kadar kuvvetlendi ki, bu kadar olumsuz gelişmeye rağmen hala ayaktayız. Esneğiz, hızlı karar alabiliyoruz ve bir şekilde hayatta kalmanın yolunu buluyoruz. Bu söylediğim hem kurumsal yapılar hem de farklı ölçeklerdeki aile şirketleri için geçerli olan ve çok önemli bir özellik.”


aralÄąk 2018


22

Tırsan, başarısının arkasındaki üretim ve yönetim modelini

DÜNYA MEDYASI İLE PAYLAŞTI

Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan, 2018 yılında 41. yılını kutlarken, 1998 yılında başlayan yurt dışı yatırımlarının da 20. yılını kutluyor. Bu çerçevede Tırsan Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Nuhoğlu ve Ayşenur Nuhoğlu uluslararası yayın kuruluşlarına özel bir röportaj verdi. Röportajda kurulduğu günden itibaren dünyanın sayılı treyler üreticilerinden biri olmayı hedefleyen Tırsan’ın tarihçesi, yurt dışı başarıları, yönetim modeli ve 2020 hedefleri paylaşıldı.

2

018 yılında ihracat rekorları kıran Tırsan, 1977’de kuruldu. Kurulduğu günden bu yana uluslararası bir treyler üreticisi olma vizyonu ile hareket eden Tırsan, 1990’lara gelindiğinde Türkiye’den Avrupa’ya taşıma yapan Türk şirketlerinde yüzde 70’in üzerinde pazar payı sahibiydi ve Avrupa’ya açılma kararı aldı. Bu karar doğrultusunda 1998’de Goch Tırsan adıyla Almanya Goch’taki fabrikasını açtı. Gelişmeler dahilinde Tırsan felsefesine, değer ve inovasyon kültürüne uygun olarak Kässbohrer markasını 2002 yılında, Talson markasını ise 2003 yılında bünyesine kattı. 2000’li yıllarda yalın üretim ve yönetim tekniklerine yatırım yapmaya başlayan Tırsan, 2009 yılında sektörün ilk sertifikalı

Ar-Ge merkezini kurdu ve 2017 yılında ikinci Ar-Ge merkezinin temellerini attı. Tırsan, günümüzde 55’den fazla ülkede, 13 farklı ürün ailesi, 44 ürün grubu ve 800’den fazla ürün çeşidi ile faaliyetlerine devam ediyor. 67. IAA Ticari Araç Fuarı kapsamında gerçekleşen özel röportajda Tırsan üretim felsefesi ve yalın üretim teknikleri ile elde edilen uzmanlık ve varılan noktaya da yer verildi. Yatırım yaptığı yönetim modelleri ve üretim sistemleri ile üretimde mükemmeliyeti sağlayan Tırsan, son 5 senede 54,5 Milyon Euro altyapı ve insan sermayesi yatırımı yaptı. Bu yatırımların sonucu olarak Tırsan Solutions Systems (TSS)

adı altında Tırsan Üretim ve Yönetim Modeli oluşturuldu. Tırsan’ın 41 yıllık aralıksız liderliğinde ürün ve hizmet kalitesinin önemli bir yeri olduğunun altını çizen Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Ayşenur Nuhoğlu, “TSS, müşterilerimize sürekli değer yaratan ve ürün kalitemizin mükemmelliğini sağlayan bütün metod ve süreçlerin toplam adıdır. İş modellerimiz ve yönetim sistemlerimizden on-site kalite güvence yönetimi, süreç ve ürün iyileştirmek için 8-D raporlaması başta olmak üzere değer akış haritalama, kaizen, beyaz yaka kaizen’i jishuken ve kanban gibi yalın teknikler ile üretimde toplam sahip


olma maliyeti çerçevesinde sürekli gelişimi sağlıyoruz. Paralelinde takım liderlerinden başlayarak yalın ve sürekli gelişim kültürünü yaygınlaştırmak için ekiplerimizin teknik ve yalın yetkinliklerine de yatırım yapıyoruz. TSS’de hem insana hem sisteme yapılan yatırımlar çerçevesinde, toplam yönetim sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlıyoruz. Bu vizyon ile gerçekleşen üretim ve Ar-Ge faaliyetlerimiz, müşterilerimiz ve sektör için devamlı başarı sağlayacağımızın garantisidir.” dedi. Tırsan Üretim ve Yönetim Modeli ile aşağıdan yukarıya sürekli iyileştirme sağlayan merkezi bir yalın öneri sistemi oluşturduklarını ekleyen Ayşenur Nuhoğlu: “Bu sistem sayesinde, her yıl marka portföyümüz genelinde 1.000’den fazla öneri değerlendirilmekte ve uygulanmaktadır. Öneri şampiyonu çalışanlarımız ise bu başarılarının karşılığında her zaman ödüllendirilmektedirler. Yalın felsefesinin tüm süreçlere yayılması için ayrıca iyi eğitimli ve son derece yetenekli genç bir ekip yetiştiriyoruz. Bu ekibe 100’den fazla kıdemli çalışan tarafından koçluk ve danışmanlık verilmektedir.” ifadelerini kullandı. Ödüllü Ar-Ge merkezi ile başta Türkiye taşımacılık sektörü olmak üzere, 55’den fazla ülkenin mevzuat, altyapı ve müşteri ihtiyaçlarına göre ürün geliştiren Tırsan’ın gelecek Ar-Ge vizyonu da röportajda yer aldı. Toplam sahip olma maliyeti çerçevesinde Tırsan, geleneksel Ar-Ge projelerini yanında daha geniş bir ekosistemin parçası olarak dijitalleşme ve yeni teknolojik gelişmeleri Ar-Ge faaliyetlerinin merkezine oturtmuştur. IAA fuarında sergilenen akıllı Tırsan Treylerler ile operasyonel verimlilik sağlanırken, treylerlerin otomatik yükleme ve boşaltma özellikleri ile hem insan, hem yol, hem de yük güvenliğini güvence altına alınmaktadır. Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Nuhoğlu ise gelecek Ar-Ge projelerinin nasıl şekillendiğine değinerek, “Akıllı treylerlerin otonom operasyonları, ekosistemdeki toplam operasyonel verimlilik için IoT sistemleri ile depo alanı, boşaltım alanı ve altyapı ile iletişim halinde olabilecek treyler için radarımızda olan teknolojilerdir. Birleşmiş Milletler, 2050 yılında dünya nüfusunun %68’inin şehirlerde yaşayacağını öngörmektedir. Bu öngörüye paralel olarak şehirler arası ve şehir

zeynep nuhoğlu içi lojistik ve depolama alanlarında bir değişime şahit olurken treylerlerin tedarik zincirindeki rolü ve kullanımında bir değişiklik olacaktır. Örneğin, treylerler müşteri teslimat hizmetlerini iyileştirmek için son nokta depolama alanı olarak kullanılabilecek. Şehir sınırları içindeki lojistik depoları, en hızlı teslimat hizmetlerini sağlamak için mikro depolara dönüştürülebilinir. Tırsan’ın Ar-Ge gücü ile böyle bir senaryo için hazır olduğundan emin olacağız” dedi. Tırsan’ın 2020 hedefleri hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Zeynep Nuhoğlu, ”Amacımız 2020 yılına kadar 20.000 treyler üretmek, Avrupa’nın üçüncü büyük Orijinal Ekipman Üreticisi (OEM) olmak ve dünyada sekizinciliğe yükselmek. 2020 yılı vizyonumuzu gerçekleştirmek için üretim kapasitemizi genişletmek ve insan kaynağımızı daha da geliştirmek için üretim teknolojilerimize ve sistemlerimize 30 milyon € tutarında ek yatırım öngörüyoruz.” dedi. Kurum değerlerinden güvenilirlik ve bağlılık değerlerine vurgu yapan Zeynep Nuhoğlu ayrıca, “Önceliğimiz, müşterilerimiz ile daima uzun vadeli, kazan-kazan ilişkisine dayalı, sürdürülebilir iş birlikleri kurmaktır. Bu nedenle Müşteri İlişkileri Yönetimimiz direkt olarak Yönetim Kuruluna raporlama yapmaktadır. Ayrıca kalıcı başarı için iş geliştirme ve strateji ile geleceğe yön vermeye önem veriyoruz. Anlık müşteri ihtiyaçlarının ötesinde gelecek

ayşenur nuhoğlu trendlere uygun modeller üzerinde çalışıyoruz. Sektörümüzü geliştirecek ve katkı sağlayacak diğer sektörlerdeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu konuda stratejik iş geliştirme adında bir birimimiz vardır. Bu birim üniversiteler, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıp trendleri ve dönüşümleri takip ediyor, gelişmeleri sektörümüzün ve müşterilerimizin gelişmesi için mevcut iş yapışlarımıza uyguluyorlar,” ifadelerini kullandı. Tırsan’ın 1998 yılında başlayan yurt dışı yatırımlarının 20. yılı nedeniyle verilen röportaj, Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Ayşenur Nuhoğlu’nun şu sözleri ile tamamlandı: “Yönetim Kurulu Başkanımız bize her zaman sürdürülebilir başarıyı hedeflememizi söylemiştir. Tırsan’ın kurulduğu günden beri hedefi, sadece Türkiye için değil, dünya için de üretim yapacak uluslararası bir şirket kurmak olmuştur. Bu planın bir parçası olarak 1996 yılında Almanya’ya yatırım kararı aldık ve 1998’de yatırımımızı hayata geçirdik. 2018 yılı itibariyle 3 farklı ülkede 4 farklı üretim tesisinde üretim yaparak 55’den fazla ülkeye treyler ihraç ediyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız ve teşvik ettiği kurum kültürü, her zaman en kaliteli üretimi yapmak, insanlara ve çevreye en faydalı işi yapmayı amaçlamıştır. Dolayısıyla bu mükemmelliği hedeflediğinizde büyüklük ve başarı peşinden gelmektedir.”


Otokar, başarısını sürdürüyor

24

Otokar, başarılı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer almaya hak kazandı.

O

tokar, dördüncü kez Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilir Endeksi’nde yer almaya hak kazandı. Kasım 2018Ekim 2019 döneminde BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alacak şirketin sürdürülebilirlik konusunda yürüttüğü çalışmalar, Borsa İstanbul’un belirlediği “Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirilmeye tabi tutuldu. Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan Otokar, bu alanda yaptığı çalışmalarla BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 50 şirketten biri oldu. Otokar’ın temel iş stratejisinin; fikri hakları yüzde 100 kendine ait, verimli, çevreci ve yenilikçi ürünlerle gelecek nesillerin yaşam standartlarının geliştirilmesine, dünya genelinde barış ve güvenliğin tesisine katkı sağlamak olduğunu belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; “Tüm süreçlerimizi hesap verebilirlik, şeffaflık ve sorumluluk kavramlarıyla yönetiyoruz. Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken, Koç Topluluğu’nun paylaştığı değer ve ilkelere bağlı kalarak insana ve topluma yakın, çevreyle dost, evrensel iş etiği ilkelerine sıkı sıkıya bağlı hareket ediyoruz” dedi. Başarılı çevreci projeler BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üst üste dördüncü kez yer alan Otokar’ın yürüttüğü operasyonlarda, çevresel etkinin azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çalışmaların yıl genelinde artarak devam ettiğini belirten Serdar Görgüç şöyle konuştu; “Gelecek nesillere kaliteli ve güvenli bir yaşam sunmak, paydaşlarımız için katma değer üretmek için yenilikçilik ve sürdürülebilirlik odağıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz projelerle enerji tüketimini 856 Gj’e, sera gazı emisyonunu 138 ton karbondioksite düşürdük. 149 bin metreküp atık su geri kazanımı gerçekleştirerek üretim için ihtiyaç duyduğumuz suyun yüzde 49’unu bu geri kazanımdan elde ettik.”

105 milyon TL Ar-Ge harcaması Türkiye’de sanayileşme çalışmalarının henüz başladığı dönemde yapılmayanı yapma motivasyonuyla yola çıkan Otokar’ın bugün fikri mülkiyet hakları kendisine ait ürünlerle 5 kıtada 60’tan fazla ülkede araçları olan bir şirket konumuna geldiğine dikkat çeken Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; “Arifiye’de 552 bin metrekare alana yayılı fabrikamıza ve geleceğimize her yıl yatırım yapmaya devam ediyoruz. Son 10 yıldır yüksek teknoloji ürünü araçların tasarımı için ciromuzun ortalama yüzde 4’ünü ArGe’ye ayırdık. Bu stratejinin bir devamı olarak 2017’de ciromuzun yüzde 5,9’u oranında toplam 105 milyon TL Ar-Ge harcaması gerçekleştirdik. Ar-Ge Test Merkezimizdeki laboratuvarlarımız, yurt içinden ve yurt dışından otomotiv ve savunma sanayi başta olmak üzere farklı sektörlere bağımsız bir akreditasyon merkezi olarak hizmet verebiliyor. Geçen yıl 24 yeni patent başvurusu gerçekleştirdik. Böylelikle son 10 yılda Otokar’ın gerçekleştirdiği patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım başvurusu 269’a ulaştı” açıklamasını yaptı. “Akıllı ve düşük emisyonlu araç” Otokar, geleceğin akıllı şehirlerinin

toplu taşıma ihtiyacını karşılamaya yönelik hayati önemi olan “akıllı ve düşük emisyonlu araç” tasarımıyla, teknoloji geliştirme çalışmalarına da ağırlık veriyor. Türkiye’nin ilk elektrikli otobüsünü üreten ve alternatif yakıtlı otobüsler üzerinde çalışmaları devam eden Otokar, raporlama döneminde başlatılan ve 2019’da tamamlanması planlanan uluslararası Appstacle Bulut Tabanlı Akıllı Araç Uygulama Platformu Projesi’nin paydaşlarından da bir tanesi. Otokar çalışanlarının mevcut niteliklerini daha da geliştirmek amacıyla her yıl binlerce saat eğitim çalışması gerçekleştirdiğini de belirten Görgüç; mesleki bilgi ve becerilerin geliştirilmesi amacıyla 73 bin 466 kişixsaat, kurum içinde İSG kültürünün gelişmesi amacıyla da 18 bin 288 kişixsaat eğitim düzenlendiğini söyledi. Görgüç, yıl içinde gerçekleştirilen sosyal sorumluluk çalışmalarıyla da toplumsal gelişime destek vermeyi sürdürdüklerini kaydetti. Otokar’ın 2017 yılına ilişkin Sürdürülebilirlik Raporu; şirketin faaliyetlerinin sosyal, çevresel ve ekonomik etkileri, yönetsel yaklaşımları, performans sonuçları ve gelecek perspektifi doğrultusunda GRI Standartları’nın temel (core) uygulama düzeyi gerekliliklerine uygun olarak hazırlandı.


aralÄąk 2018


SAF-HOLLAND,

26

TREDER’e ev sahipliği yaptı SAF-HOLLAND, Düzce’deki fabrikasında yeni ürün gamını TREDER üyelerine tanıttı.

T

reyler Sanayicileri Derneği’nin Yönetim Kurulu, SAF-HOLLAND’ın Düzce’deki üretim tesislerinde bir araya geldi. TREDER Başkanı Kaan Saltık ile ziyarette bulunan TREDER üyele”ri, SAF-HOLLAND’ın en yeni ürün ve gelişmeleriyle ilgili bilgi alarak fabrikayı gezdiler. Ticari araçlar sektöründe treyler, çekici ve otobüs uygulamalarının lider tedarikçilerinden SAF-HOLLAND, Türkiye’deki ilk üretim tesisi olan Düzce fabrikasını 2017 yılında hizmete açmıştı. Merkezi Almanya’da bulunan şirketin dünya genelindeki 17. üretim tesisi olan Düzce’de hem iç pazar hem de ihracat için aks üretimi yapılıyor. Ayrıca SAF-HOLLAND ürün ailesi, treyler ve semitreyler için komple aks grupları, treyler ayakları ve king pin gibi kritik ürünlerin yanı sıra çekiciler için beşinci teker, ağır kamyon

ve otobüsler için havalı süspansiyon sistemleri gibi çözümleri de kapsıyor. SAF-HOLLAND EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika) Bölge Başkanı Alexan-

der Geis ve SAF-HOLLAND Türkiye Genel Müdürü Bilal Azizoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen TREDER’in ziyaretine Düzce Milletvekili Sayın Ayşe Keşir de katılarak derneğin ve


SAF-HOLLAND: Daha az ağırlık daha fazla yük Yük üzerinde daha yüksek hassasiyet sağlayan SAF Adaptif Havalı Süspansiyon’un 2019 yılında Türkiye’de de satışına başlanacağını belirten Azizoğlu, ağırlık optimizasyonlu aks ve süspansiyon sistemlerinin daha fazla yük taşıma kapasitesi sağlayarak nasıl verimliliği arttırıp, maliyeti düşürdüğüne değinerek; “Hidrolik amortisör gerektirmeyen SAF Adaptif Hava Süspansiyonu, treyler başına yaklaşık 18 kg ağırlık tasarrufu sağlıyor. Standart şasi ara yüzlerine adapte edilebilir. Yağlı amortisörler olmadığından bakım maliyetleri de daha düşük” dedi. Sadece bir düğmeye basarak zorlu arazilerde çekiciyi destekleyen hidrolik tahrikli SAF TRAK aksı, yakın zamanda üretime başlamıştı. Bu özel aksın yanı sıra SAF-HOLLAND, amortisörsüz dingil, yeni delikli porya ile özellikle ürünleri dikkate değer oranda hafifleten yeniliklerini tanıttı.

SAF-HOLLAND elektrikli akslar SAF-HOLLAND, SAF TRAKr ve SAF TRAKe e-akslarının iki prototipini ilk kez IAA Fuarı’nda tanıtmıştı. Azizoğlu, bu yeni ürünler ile ilgili bilgi verdi; “Geri kazanım teknolojisinin kullanılması, genel olarak aracın emisyonlarını ve yakıt tüketimini azaltmalarını sağlıyor. SAF TRAKe ürünümüz ayrıca, eğimli ve yokuşlu yerlerde, çekici tahrik sistemini desteklemek için depolanmış enerjiyi kullanıyor”

aralık 2018

üreticilerin sorunlarını dinledi. Fabrika ziyareti sırasında açıklama yapan TREDER Başkanı Kaan Saltık; “TREDER üreticileri olarak Türkiye’de iç pazarın ihtiyaçlarına cevap verdiğimiz gibi önemli ihracat potansiyelimizi de ortaya çıkartmak için çabalıyoruz. Bu doğrultuda sektörde yola birlikte devam ettiğimiz SAF-HOLLAND gibi global tedarikçilerimizin Türkiye’de yatırım ve üretim yapıyor olmalarından son derece memnunuz. Hem lojistik anlamında biz treyler üreticileri için kolaylık oluyor, hem de fiyat avantajı sağlanıyor” diye belirtti. SAF-HOLLAND EMEA Bölge Başkanı Alexander Geis ise TREDER üyelerine ziyaretleri için teşekkür ederek, sektör ile ilgili değerlendirmede bulundu; “Türkiye, SAF-HOLLAND Group olarak çok önem verdiğimiz bir bölge. Zaten dünyadaki 17 üretim tesislerimizden birinin Türkiye’de olması da bunun göstergesi. Tüm pazarları yakından takip ediyoruz ve son zamanlarda Türkiye’deki pazar daralmalarını da gözlemliyoruz. Hepimizin bildiği gibi bu süreçler her ülkede zaman zaman yaşanabilen geçici dönemler. Biz Türkiye’nin potansiyelini biliyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımıza da devam edeceğiz” SAF-HOLLAND Türkiye Genel Müdürü Bilal Azizoğlu fabrika gezisi sırasında bilgi vererek; “10 bin metrekaresi kapalı, 3 bini açık olmak üzere toplam 13 bin metrekarelik bir alan üzerine fabrikamızı kurduk. Şimdi bir Antrepo da hazırladık. Düzce’deki üretimimizle Türkiye’deki sektörün taleplerine ve potansiyeline göre pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz ürünleri ihraç da ediyoruz. Hatta sektörün daralma gösterdiği 2018 yılında üretimimizin yüzde 70’ini ihracat ağırlıklı devam ettirdik” diye açıkladı. Özellikle aks, süspansiyon ve bağlantı sistemlerindeki ağırlık optimizasyonu üzerinde durduklarının altını çizen Azizoğlu, “Ağırlık optimizasyonu yapılan ürünler, hidrolik amortisör içermeyen havalı süspansiyon, otomatik kilitleme ve ayırma, dijital yardım sistemlerimiz ile SAF-HOLLAND olarak fark yaratan bir konumda müşterilerimize ürün ve hizmet sunuyoruz” diye belirtti.


Alüminyum jantların

28

Geleceği Parlak

Lastiklerin ömrünü uzatıyor, yakıt tüketimini düşürüyor, tankerlerde güvenlik sağlıyor… Alcoa Türkiye Satış Müdürü Murat Yıldırım, Alcoa jantların estetiğin ötesinde daha fazla ekonomi ve güvenlik sunduğunu vurguluyor. Alcoa jantların hafiflik sayesinde her seferinde daha fazla yük ve daha az karbon salımı sağladığını belirten Yıldırım, ısı iletkenliğinin yüksek olması sayesinde lastik ömrünü yüzde 20 arttırdığına değiniyor. Alüminyum jantın kıvılcım çıkarmadığını kaydeden Yıldırım, ADR’li tankerlerde güvenlik sebebiyle alüminyum jantların tercih edildiğini vurguluyor.

A

lüminyum jant kullanımı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek artıyor. Verimliliğini artırmak, daha fazla güvenlik sağlamak isteyen ve çevre ile dost teknoloji kullanmak isteyen firmalar, alüminyum jantları tercih ediyor. Alüminyum jant konusunda farkındalığın giderek arttığına değinen Alcoa Türkiye Satış Müdürü Murat Yıldırım, Türkiye’de üretilen otobüslerin çoğunluğunda Alcoa jantların kullanıldığı bilgisini paylaşıyor. “Otogarda servise gelen araçlarda, Alcoa jantlı araçların arttığını görüyoruz” diyen Yıldırım, otobüs pazarındaki hakimiyetlerini korumaya devam edeceklerini söylüyor. Her seferde 400 kg faydalı yük Alcoa jantlarının sağladığı avantajlarından bahseden Murat Yıldırım, çekici treyler kombinasyonunda 228 kg ile 400 kg’a kadar hafiflik sağladığını belirterek “Her seferinde daha fazla yük taşınarak, Alcoa jantlara verilen paranın karşılığı çıkıyor ” diyor. Hafiflik sayesinde yuvarlanma direncinin yüzde 3 daha az olduğunu kaydeden Yıldırım, bunun da yakıt tüketimine 1,8 oranında katkı sağladığını ifade ediyor. Lastiklerin ömrü yüzde 20 uzuyor Nakliyecilerin ikinci en büyük giderinin lastik olduğunu söyleyen Yıldırım, Alcoa’nın nakliyeci dostu ürün olduğunu vurguluyor. Murat Yıldırım, Alcoa jantlarının ısı iletkenliğinin yüksek olması sayesinde de lastiklerin daha

uzun ömürlü olduğunu kaydediyor. “Normal janta göre 3 kat daha fazla ısı iletkenliğin sahip alüminyum jantlar, lastiklerin ısınmasını önlüyor. Bildiğiniz gibi lastikler ısındıkça sertleşir, sertleştikçe daha fazla aşınır. Yapılan araştırmalar alüminyum jantlar çelik-sac jantlara göre 22 derece daha soğuk çalışıyor. Alüminyum jantlar sayesinde lastikler daha az ısınır. Alüminyum jant sayesinde lastiklerin yüzde 20 daha fazla yaptığını söyleyebiliriz” diyen Yıldırım, Türkiye’deki nakliyecilerin Alcoa sayesinde lastiklerinin yılda 40 bin km fazla yaptığını dile getiriyor.

ADR’li araçlarda kıvılcım için alüminyum jant tercih ediliyor Murat Yıldırım, ADR’li araçların özellikle Alcoa jantları tercih etmesinin nedenini şu şekilde açıklıyor: “Bunun en önemli sebebi güvenlik. Çünkü lastik patladığı zaman araç durana kadar belli bir süre geçiyor. Jantın üzerinde araç gitmeye devam ediyor. Çelik jantlı araç lastik patladığında durana kadar sürtünmeden kaynaklı olarak kıvılcım çıkarabiliyor, bu da ADR’li bir araç için tehlike oluşturabiliyor. Alüminyum jant kullanan araçlar sürtünme ile birlikte kıvılcım çıkarmadığı için güvenlikten dolayı tercih ediliyor.


Ancak çekici grubunda halen normal jant kullanılıyor. Treylerde güvenlik önemli ise çekici için de geçerli olmalı. Çünkü çekicideki kıvılcım tankeri de etkileyecektir.” 5 yıl garantili, 20 yıl ömürlü jantlar Alcoa jantların 5 yıl garantili ve 20 yıllık ömüre sahip olduğunu açıklayan Yıldırım, diğer markalarda olmayan bir arıza takip sistemleri olduğunu ve bunun da kullanıcı tarafından çok beğenildiğini aktarıyor. Alcoa jantların dövme teknolojisi ile üretildiğini bu teknoloji sayesinde daha fazla km yapabildiğini vurgulayan Yıldırım, “Alcoa jant 8 bin ton presle, tamamen dövme teknolojisiyle üretiliyor. Mono blok üretim olduğu için jantta hiçbir kaynak yeri bulunmuyor. Dolayısıyla diğer jantlarla kıyaslandığı zaman yuvarlanma direnci düşük. Yani yolda gittiği zaman hiçbir dirençle karşı karşıya kalmıyor. Aynı enerjiyle daha fazla yol kat ediyor. Alcoa janta sahip bir araç ikinci elde daha yüksek bir değere sahip oluyor” diyor.

ri araçlarda da gelecekte daha fazla ürün ve kompanentte alüminyumun görüleceğine dikkat çekti. CNG’li tanklarda alüminyum kullanılma-

ya başlandığını aktaran Yıldırım, çevreci ve hafif malzeme talebinin en iyi alüminyumun karşıladığını söylüyor.

aralık 2018

Çevre dostu ürün alüminyum Alüminyumun çevreci ve bir madde olduğunun altını çizen Yıldırım, alüminyum jantın yüzde 100 geri dönüştürülebilir bir ürün oluğunu kaydediyor. Alüminyumun giderek daha fazla alanda kullanıldığın dikkat çeken Yıldırım, tica-


Krone, Logitrans Fuarında da

30

Türk Nakliyecisinin Yanında Yer Aldı

Türk nakliyecisinin yol arkadaşı Krone, bu yıl 14-16 Kasım tarihlerinde 12.si düzenlenen Uluslararası Logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda, 2 adet ürünü ile yer aldı. İstanbul Fuar Merkezi’nde Türk nakliyecisini ve Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya’dan gelen misafirlerini 212 metrekarelik standında ağırlayan Krone, fuar süresince yoğun bir şekilde müşteri teması gerçekleştirdi. Krone standı aynı zamanda fuarın en büyük ve en ilgi çekici standlarından biri olarak göze çarptı. nakit tasarrufu sağlamasıyla ön plana çıkmaktadır. Birçok yerli ve yabancı nakliyeci tarafından ilgi gören modelde kullanıcılara, Krone’nin ödüllü yük güvenlik sistemleri (Krone Multilock) ve forklift taşıma cepleri standart, 2.70 m. – 2.90 m. arasında farklı iç yükseklik seçenekleri opisyonel olarak sunulmaktadır.

T

ire fabrikasında 2012 senesinden beri üretimini sürdüren ve Türk nakliyecisiyle olan ilişkisini sağlamlaştıran Krone, kullanıcılarına üst düzey kaliteye daha uygun fiyatla ve cazip ödeme seçenekleriyle erişme imkanı sunuyor. Fuarda Almanya/Lübtheen fabrikasında üretilen Coolliner MT ve Tire/İzmir fabrikasında üretilen 13,60 m. Swap Body perdeli ürününü sergileyen Krone’nin, tüm satış kadrosu 3 gün boyunca yoğun bir şekilde müşteri teması gerçekleştirdi. Krone Türkiye Satış Müdürü Ömürden Özacar fuara katılmalarının önemine dair verdiği demecinde, “Şartlar ne olursa olsun ben ve ekibim Türk nakliyecisinin her zaman en yakınında olacağız. Burada 3 gün boyunca 3 farklı kıtadan onlarca ülkeden gelen misafirlerimizi ağırladık. Türkiye’nin dört bir yanından gelen nakliyeci dostlarımızla buluştuk. Gerek misafir ettiğimiz nakliyeci dostlar, gerekse arayıp bizi tebrik eden dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Krone, her zaman ve her koşulda Türk nakliyecisinin değişmez yol arkadaşı olmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu. Türkiye’deki ekonomik durumun tüm sektörleri etkilediği gibi kendi sektörlerini de etkilediğini ha-

tırlatan Özacar, “Tüm paydaşlarımızla birlikte böyle bir dönemden geçerken hiç tereddüt etmeden bu fuara katılma kararı aldık. Logitrans fuarı, Türkiye’de düzenlenen ve sektörel anlamda hem ülke çapında hem de global çapta etkiler yaratan bir fuar. Buraya 2 farklı model ürünümüzü getirdik. Kullanıcıların taleplerini son zamanlarda etkileyen modellerimizle Logitrans fuarında yerimizi aldık. Tüm sektöre ve paydaşlarımıza hayırlı olmasını dileriz.” şeklinde sözlerini sonlandırdı. 13,60 m. Swap Body Perdeli Krone İzmir fabrikasının ürettiği en yeni model olan 13,60 m. Swap Body, perdeli bir konteyner olarak değerlendirilebilir. Aynen perdeli treyler modellerinde olduğu gibi kayar perde ve kayar çatı özelliklerine sahip olan bu üründe standart yarı römorklardan farklı olarak destek ayakları, dingiller, elektrik bağlantıları ve lastikler bulunmamaktadır. Intermodel taşımacılığa uygun olarak üretilen ürün, müşterilere karayolu, gemi ve tren bağlantılı taşımalarda hem zaman, hem de

Coolliner MT Duoplex Steel Krone’nin Almanya Lubhteen fabrikasında üretilen Coolline MT modeli, 2.70 mm. iç yükseklik ve 2.50 m. iç genişlik ölçüleriyle fuarda yerini almıştır. Kullanıcıların aynı römork içerisinde farklı ısı derecelerinde taşıma yapmasına izin veren Ara Bölme duvarı, ön kapının 1.200 mm. gerisinde konumladırılan yan kapı ve yan duvarlarda yer alan yük tutucu raylar ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekmiştir. Çelik panelli Krone Cool Liner Duoplex Steel, dayanıklı gövde yapısı ve yekpare şasisiyle dikkat çekiyor. 50 mm. kalınlıkta ön duvar, 4 adet dayanıklı alüminyum ara profil ile korunuyor. Duoplex Steel panelleri HACCP sertifikalı olup temizlik ve onarımları kolaylıkla yapılıyor. Ayrıca 125 mm. kalınlıkta alüminyum zemin yekpare darbe şeritlerine doğrudan bağlanarak su geçirmez bir bölme oluşturuyor. Dış sacdaki ek takviye, CSC/EN 283’e göre uygulanan testlerle de kanıtlandığı gibi, yüksek forklift yüklerine olanak tanıyor. Paslanmaz çelik arka çerçeve hem yanaşma hareketleri hem de rampalar için uygun özellikler taşıyor. Cool Liner Duoplex Steel’in kapısı açıldığında aracın içi LED’ler tarafından otomatik olarak aydınlatılıyor.


aralÄąk 2018


32

Aspöck’ün son teknolojiye sahip LED stop lambası; ECOLEDII, 2019 yılında Avrupa ve Türkiye’de piyasada olacak Aspöck’ün iki yıldır 60 Ar-Ge mühendisi ile üzerinde çalıştığı treyler ve kamyonlar için geliştirilen ECOLEDII, 2019 yılının ikinci yarısında Türkiye ve Avrupa pazarına aynı anda sunulacak. Yakın gelecekte EuropointIII’ün yerini alacak ECOLEDII’nin eski lambalara göre pek çok üstünlüğü bulunuyor. Tüm fonksiyonları LED olan ECOLEDII, ince tasarımı ve sağlamlığıyla önce çıkıyor.

da tercih edileceğini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

A

spöck Türkiye Genel Müdürü Selçuk Akman, IAA Hannover Ticari araç Fuarı’nda ilk tanıtımı gerçekleştirilen ECOLEDII’nin treyler ve çekici üreticilerin dikkatini çektiğini, beğeni topladığını söyledi. ECOLEDII’nin özelliklerinden bahseden Akman, “Sağ ve sol taraf aynı, tek kod olarak kullanılabiliyor. Dolayısıyla sağ ve sol lamba için ayrı ayrı stok tutma tarihe karışıyor. Boynuzlu olan modelin çarpma durumunda öngörülmüş noktadan kırılma özelliği var. Bu ne demek? Boynuz kısmında olası hasar durumunda sadece bu kısım zarar görüyor, lambanın ana gövdesi etkilenmiyor. Tabi ECOLEDII hem boynuzlu hem de boynuzsuz olarak tercih edilebiliyor” şeklinde konuştu. Dayanıklı bir ürün “ECOLEDII’nin ince, slim bir dizaynı var. Cam kısmı kolay kırılmayı, çatlamayı engelleyen özel bir plastikten imal edildi, dayanıklı bir ürün ortaya çıktı. Basınçlı su ve asitli sıvılara karşı da dirençli bir ürün. LED’in ampül içeren eski klasik lambalara göre avantajı var. LED stop lambalarında, sürücüsünün frene basma anından itibaren aradan takip eden aracın sürücüsünün öndeki aracın stopların yandığını görüp kendi aracının frenine basarak durması noktasında klasik lambalara kıyasla minimum 4 metre daha önce durma imkanı var, bu LED’in ampüle göre daha

çabuk yanmasından kaynaklanıyor ” diyen Akman, geleceğin LED teknolojisinde olduğunu söyledi. Otomobillerden sonra sıra treylerde Son yıllarda binek araçlarda kullanılmaya başlanan ‘akar sinyal’ teknolojisinin ECOLEDII ile treylerde de kullanılacağını belirten Akman, bunun treylerlere hem estetik hem de işlevsellik katacağını söyledi. ECOLEDII’nin dual voltaj - hem 12 ve hem de 24 volt araçlar için uygun - olduğunu kaydeden Akman, ECOLEDII’nin tüm fonksiyonlarının LED olduğunu vurguladı. Akman, söz konusu ürünün başlangıçta daha çok Avrupa’ya ihraç edilecek veya tanker-frigorifik treylerler gibi daha çok özellikli, katma değerli araçlar-

ECOLEDII 2020-2021 yılından itibaren Türkiye’de yaygınlaşacak “EuropointII lambası 2003 yılında çıktı, 2014 yılında hibrid teknolojiye sahip EuropointIII lambamız piyasaya sunuldu. Müşteri ihtiyaçları ve beklentileri hızla değişiyor yeni arayışlar ortaya çıkıyor, ECOLEDII 2020-2021 yılından itibaren yaygın olarak kullanılacağını öngörüyoruz. ECOLEDII birkaç yıl içinde EuropointIII’ün yerini alacaktır.” Selçuk Akman, ECOLEDII lambaların ECE48 yönetmeliğinin yeni tebliğine göre imal edildiğini belirterek, “Yeni Tip Onay Belgesi alacak olan üreticiler, yan parkları da sinyal veren şekilde araçların elektrik, aydınlatma şema onayını alması gerekiyor. ECOLEDII bu sitemi destekliyor, dizaynında bu fonksiyon da yer alıyor. ECOLEDII’in cam değişiminde “klik” sesi geldiğini ifade eden Akman, böylece lamba camının tam monte edildiğinden emin olunabildiğini sözlerine ekledi.


aralÄąk 2018


34

Maxion Jantaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim:

“Başarımızı, operasyonel mükemmellik uygulamalarındaki başarımıza borçluyuz”

S.P.A.C tarafından düzenlenen 12 yıldır Türkiye’nin önde gelen firmalarının Sürekli İyileştirme ve Geliştirme tekniklerini paylaştıkları 7. Yalın 6 Sigma Konferansı bu yıl 1-3 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşti. Maxion İnci ve Maxion Jantaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, “Sürekli artan küresel rekabetçiliğimizi, ihracat başarımızı, verimliliğimizi ve teknolojideki liderliğimizi büyük ölçüde operasyonel mükemmellik uygulamalarındaki (OPEX) başarımıza borçluyuz” dedi.

Y

alın 6 Sigma konusunda danışmanlık hizmetleri veren S.P.A.C tarafından 2006 yılından bu yana 2 yılda bir gerçekleştirilen Yalın Altı Sigma Konferanslarının yedincisi Antalya Kemer Mirage Park Otel’de gerçekleştirildi. 290 kişinin katıldığı konferans kapsamında, şirket verimliliğini arttırma ve rekabetçilik yeteneklerini geliştirme konusunda çeşitli panel ve seminerler gerçekleştirildi. Konferansta açılış konuşması yapan Avrupa’nın tek lokasyondaki en geniş ürün yelpazesine sahip jant üreticisi Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, 12 yıldır Türkiye’nin önde gelen firmalarının Sürekli İyileştirme ve Geliştirme tekniklerini paylaştıkları etkinlikte operasyonel mükemmellİk uygulamalarını liderlik açısından ele aldı. Zaim; “Özellikle endüstri 4.0 kavramının yoğun olarak konuşulduğu ve firmaların hızla kendini bu trende göre yeniden şekillendirdiği günümüz dünyasında liderler de çalışanlarını bu doğrultuda eğitmeli ve onları geleceğe hazırlamadırlar. Yaşanan teknolojik gelişmelerin mevcut mesleklerin yerini almak yerine, onları tamamlayacak ve süreçlerini kolaylaştıracaklarını biliyoruz. Örneğin yakın gelecekte hesap tabloları karşısında geçirilen uzun saatler, veri işleme ya da müşteri taleplerini yürütmek için harcanan saatler geçmişte kalacak. Bu işleri artık makineler yerine getirecek ki, çalışanlar insan dokunuşu gerektiren daha kompleks işlere odaklanabilsin ” dedi.

Değişimin hikayesi, operasyonel mükemmellik yolculuğu Konuşmasına Maxion İnci Jant Grubu’nun operasyonel mükemmellik yolculuğunu anlatarak devam eden Zaim; “Maxion İnci Jant Grubu’nun opex yolculuğu aynı zamanda bir değişimin hikayesi. 1968 kurulan Maxion İnci Jant Grubu, 2000’li yıllara girdiğinde çok süratli büyüyen, yabancı ortaklıkları vasıtasıyla kurumsallaşmanın farkına varan başarılı bir aile şirketiydi. Teknolojiye hakim, insana yatırımın ve takım oyununun öneminin bilincindeydi. Bu bilinçle sanayi ve üretim uygulamalarında başarılı bir şirket olmamıza rağmen 2000’li yılların başında uygulamaları konusunda

bilgimiz ve becerimiz çok sınırlıydı. Birkaç yalın uygulama denemesi, biraz Kaizen, biraz Kahn Bahn, yani eskilerin deyimiyle herkesin biraz ucundan tutup yerinden oynatmayı beceremediği denemeler yaptık. 2000’li yıllarda önemli bir inisiyatif alıp kapsamlı bir SAP uygulamasına başladık. Veri yönetiminin disipline edilip sistematikleşmesi, üretim planlama, hassas maliyet kontrolü, bütünsel eş zamanlı kayıt sistemi, malzeme akışı ve envanter hakimiyeti gibi konular dijital ortamda takip edilebilir hale geldi. SAP’nin başarılı uygulaması proseslerimizde de sistematik disiplin oluşturulmuş oldu ve bu bize operasyonel mükemmellik çalışmalarımızda çok önemli bir


Değişimin başarısı için kültürün değişimi esastır Zaim şunları ekledi; “Her şeyden önce değişimlerin başarısı için kültürün değişimi esastır. Kültür değişimi ise topyekûn bir harekettir ve topyekûn sahiplenmeyi gerektirir. Operasyonel mükemmellik uygulamaları da yeni iş yapış biçimimiz olacaksa; görevi yalnızca opex organizasyonunda değişim olarak kabul edemezdik. Topyekun hareketlerde liderden gelen motivasyon Kendimizden örnek verecek olursam, Maxion İnci Jant Grubu’nda operasyonel mükemmellik’i önce kendim öğrendim ve anladım. Örnek olmak için 6 sigmanın ilk dalga uygulamalarında Yeşil Kuşak eğitimini önce ben tamamladım. Bizzat projelerde yer alarak tüm Genel Müdürlerimiz ve tüm müdürlerimizin de en az Yeşil Kuşak almalarını sağlamak için onları yüreklendirdim. Her biri için kişisel performans hedeflerini belirledim ve tüm opex projelerinin bizzat sponsoru olarak projeleri tek tek takip edip, izlemeye başladım. Bu şekilde hareketin önüne çıkan engelleri zamanında fark edip zamanında önlem alma fırsatı buldum. Kriz zamanlarında operasyonel mükemmellik’e sarılın 2 sene sonunda 20 yıllık, 40 yıllık üretim çalışanlarımız, operatörlerimiz, usta başlarımız, çözemedikleri sorunları için proje yapılması talebinde bulundukları zaman kültürün oluştuğunu müthiş bir keyifle anlamış oldum. Bu alevi kriz dönemlerinde bile söndürmedik. operasyonel mükemmellik çalışmalarına hiç ara vermedik. Tam tersine krizlerde azalan üretim baskısından faydalanarak, yapamadığımız eğitimleri yaptık, kısıtlardan dolayı başlatamadığımız projeleri başlatıp, bitirdik. Örneğin 2008-2009 küresel krizi sırasında operasyonel mükemmellik konusundaki en büyük atılımı yaptık ve bu sayede krizleri fırsata dönüştürebildik.

Maxion Wheels globalde Türkiye her yıl ilk 3’e giriyor Bugün işletmelerimizde 78 yeşil kuşak, 14 kara kuşak, 85 beyaz kuşak ve 57 sarı kuşak arkadaşımız var. Her yıl 100’den fazla Yalın Altı Sigma Projesi yapılıyor, 2005 yılından bu yana toplam 700 adet proje yapıldı. TPM’de çok ileri bir düzeye geldik. Her yıl yaklaşık 40 bin adet hata kartı asılıyor, çözülüyor ve 4 bin adet Ö/S Kaizen üretimi, çalışanlarımız tarafından gerçekleştiriliyor. Her yıl Maxion Wheels’in dünyaya yayılmış 33 işletmesi arasında yaptığı Operasyonel Mükemmellik Uygulamaları proje yarışmalarında Türkiye Maxion İnci Jant Grubumuz her yıl hemen her dalda ilk 3’e giriyor ve genellikle de birinciliği elde ediyor. Son olarak, 2018 EAAP (Avrupa Afrika Asya Pasifik) Bölgesi Maxion Ekip Yarışmasında 4 ayrı kategoride birincilik aldık, Global yarışmada da 4 kategoriden ikisinde birincilik, birinde üçüncülük ödülünü kazandık.”

Polat: Türk sanayisi krizden çıkışın anahtarını verimlilik ve rekabetçilikte arıyor Toplam 26 konuşmacının görev aldığı konferans kapsamında Endüstri 4.0 dönüşüm çabalarının değer üretmesi için firmaların makine ve ekipman yatırımı öncesi proseslerini tanımaları, ‘Yalın’laştırmaları ve iyileştirmeleri gerektiği konusunda fikir birliği sağlandı. Endüstri 4.0 dönüşümünün sadece robot alıp, ileri teknolojiye yatırım yapmak olmadığı vurgulandı. Organizasyonda aktif görev alan S.P.A.C Genel Müdürü Akın Polat, Türk Sanayi ve servis firmalarının sürekli iyileştirme ve geliştirme çalışmaları kapsamında bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı bu ortamı sağlama fırsatı buldukları için mutluluk duyduklarını iletti. Makine ve ekipmana yatırım yapmanın yanı sıra çalışanların bilgi ve yetkinliklerine de yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Polat, “Türk sanayisi krizden çıkışın anahtarını verimlilik ve rekabetçilik yeteneklerinde arıyor” dedi.

aralık 2018

destek oluşturdu. Bu çalışmalar sonucunda da 2004 yılında Maxion Wheels Global Liderler Kurulu olarak, tüm global lokasyonlarda sistematik olarak opex uygulamalarını başlatma kararı aldık” şeklinde konuştu.


36

Yalçın Dorse’nin multifonksiyonel lowbedi

birçok kulvarda çözüm üretiyor

Yalçın Dorse’nin Avrupa’ya ihraç ettiği 3LB40 3 aks lowbed yarı römork multifonksiyonel özellikleri sayesinde tek lowbed ile bir çok farklı kulvarda çözüm üretiyor.

Y

alçın Dorse 3LB40 3 Aks Lowbed, Kalkabilir platformu sayesinde forklift, sepet ve makas platform gibi çoklu taşımalar için ideal. 5 metre uzar şasisi uzun yük taşımaları da sağlayabiliyor. 9 derece çift parça hidrolik rampaları ise her iki yana 30 cm genişleyerek hem geniş ekskavatörleri hemde asfalt finisher gibi düşük tırmanma açılı makineleri yükleyebiliyor. Her ne yükle olursa olsun tamamı hidrolik dümenlenir akslar mükemmel manevra kabiliyeti sunuyor. Dar manevralarda, fabrika girişleri veya geri geri yanaşma gerektiren operasyonlarda radyo kontrol kablosuz uzaktan kumanda ile bağımsız dümenleme yapabiliyor. Bağımsız dümenlemeden sonraki aks hizalama ise tek bir tuşla otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Arızalı makinelerin nakli için ise 10 tonluk vinç devreye giriyor.

‘Avrupa’ya ihracat devam ediyor’


F-MAX’in ilk yağı Opet Fuchs’ tan Ford Trucks F-MAX’ in ilk yağ dolumlarını Opet Fuchs gerçekleştirecek. Opet Fuchs, Türkiye’de geliştirilen ve üretilen F-MAX’ in periyodik bakımlarında kullanılmak üzere Ford Otosan onaylı FMY Madeni Yağlarını da orjinal yedek parça olarak tedarik ediyor. Ford Trucks’ın yeni çekicisi F-MAX’ in ilk dolumuna Opet Fuchs dünyanın en ince ağır ticari diferansiyel yağı olan FMY FORMULA GEAR CD 75W-85 ürününü, hidrolik direksiyon yağı olarak FMY ATF TYPE A ürününü ve motor yağı olarak ise FMY FORMULA XLD 5W-30 ürününü tedarik ediyor. Yenilikçi yaklaşımı, ürün kalitesi, uzmanlığı ve rekabetçi gücü ile öne çıkan Opet Fuchs, otomotiv alanındaki başarılı uygulamalarının yanı sıra endüstriyel uygulamalarda da demir-çelikten gıdaya, camdan rüzgar enerjisine kadar uzanan birçok sektörde 10 binden fazla formülasyon ile ürünlerini sunuyor.

Mercedes-Benz Türk StartUP projesi çerçevesinde “Sürdürülebilir Şehirler ve Yaşam Alanları” temasıyla düzenlenen yarışmada ilk 10’a giren girişimcilerin ödüllerinden biri olan Almanya ziyareti,

24-25 Ekim tarihlerinde Stuttgart’a gerçekleşti. İki günlük programın ilk günü girişimciler kendileri için özel düzenlenen ve tam gün süren bir programa katıldılar. Program

esnasında Almanya startup ekosisteminin önemli oyuncuları ile bir araya geldiler ve girişimlerini geliştirebilmek adına başarılı girişimcilerle fikir alışverişi yapma imkânı buldular. Almanya’da akıllı şehirler ve inovasyon, girişimcilik yoluyla şehirler nasıl daha iyi hale gelebilir, bir girişimci olarak belediye ve iş dünyası ile nasıl ilişki kurulur konuları program çerçevesinde sunulan eğitimde ele alınan başlıklar arasında yer aldı. Girişimciler ayrıca Stuttgart belediye temsilcilerinden, Almanya’da startupların belediyeler ile nasıl çalıştığını öğrendiler. StartUP projesi kazananları son olarak Stuttgart İnovasyon alanı Böblingen’i ziyaret ettiler. Burada da inovasyon alanı yetkilileri ile inovasyon alanlarının daha iyi bir gelecek inşa edilmesine nasıl katkı sunabilir konusunu tartıştılar.

aralık 2018

İlk 10’a kalan yarışmacılar Almanya ile ödüllendirildi


38

VDO DLD, Uzaktan Veri İndirme Cihazı filo yönetimini kolaylaştırıyor

D

ünya çapında en fazla Continental VDO dijital takograf satışı yapan İntermobil’in Uzaktan Veri İndirme Cihazı VDO DLD teknolojisi ile filolar daha iyi yönetilebiliyor. 2018 yılında T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının genelgesi ile uygulamaya alınmış olan “Dijital Takograf ve Sürücü Kartı Verilerinin İndirilmesi ve Arşivlenmesi” konusundaki denetimler 2019 başı itibariyle daha da sıklaştırılacak. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yol kenarı denetim istasyonlarında dijital takograf denetimine de

başlayacak olması nedeniyle ilgili verilerin indirilmesi, arşivlenmesi, bakanlığın merkezi veri tabanına gönderilmesi, herhangi bir yaptırıma ve para cezasına maruz kalmamak için daha da önemli hale geldi. Uzaktan sürücü ve araç tanılama, tak-çalıştır hızlı kurulum seçeneği, özel kablo ve soketleri ile CAN sistemine zarar vermeden erişim gibi diğer veri indirme cihazlarında bulunmayan özelliklere sahip olan VDO DLD Uzaktan Veri İndirme Cihazı sayesinde filo operas-

yonları çok daha hızlı ve sorunsuz sonuçlandırabiliyor. Dijital takograf ve sürücü kartı verilerinin uzaktan indirilmesine, konum araç bilgilerinin canlı aktarımı ve VDO TIS-Web sunucularına/ istenilen konumlara uzaktan veri transferi gibi birçok işleme imkan sağlayan VDO DLD Uzaktan Veri İndirme Cihazı filo ve sürücülerin uzun yollarda güvenliğini sağlayabiliyor. Operasyonları en etkin biçimde gerçekleşmesini sağlıyor.


aralÄąk 2018


40

TÜRKİYE EN ÇOK İSRAF YAPAN ÜLKELER ARASINDA Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı’nın (BCFN) The Economist Intelligence Unit (EIU) işbirliğiyle hayata geçirdiği Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’nin 2018 verileri açıklandı. Dünya nüfusunun beşte dördünü ve gayrisafi küresel hasılanın yüzde 90’ından fazlasını temsil eden endekste, bu yıl ölçümlenen ülke sayısı ise 34’ten 67’ye çıkarıldı. Fransa, gıda sürdürülebilirliği alanında hayata geçirdiği uygulamalarla endeksin lideri oldu. 67 ülke arasında sürdürülebilir tarım başlığında 35’inci, beslenme sorunları başlığında 33’üncü sırada yer alan Türkiye, gıda kaybı ve israfında kötü ülkeler arasında yer alıyor.

B

irleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne uygun bir metodoloji ışığında hazırlanan; gıda ile beslenme açısından dünyanın en sürdürülebilir ülkelerini küresel ölçekte belirleyen endeks, bu yıl yeni kriterler eklenerek daha rafine hale getirildi ve güçlendirildi. Fransa, özellikle süpermarketlerde satılamayan yenilebilir durumdaki gıdaların yoksul topluluklara yardım eden kuruluşlara bağışlanmasına yönelik yürürlüğe soktuğu başarılı uygulamayla gıda israfları başlığında ön plana çıktı. GSE’nin lideri olan Fransa, sürdürülebilir tarım konusunda 67 ülke arasında 20’nci, beslenme sorunları konusunda ise 8’inci sırada yer bulabildi. Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı ve The Economist Intelligence Unit (EIU) iş birliği ile oluşturulan endeksin sürdürülebilir tarım başlığındaki lideri Avusturya, beslenme konusundaki lideri ise Japonya oldu. Başarılı sürdürülebilir tarım uygulamaları ile dikkat çeken Kolombiya, orta gelirli ülkeler arasında en yüksek skora sahip ülke oldu. Kolombiya’nın su yönetimi ve arazi korumaya yönelik tarımsal uygulamaları, ülkeyi özellikle sürdürülebilir tarım kategorisinde ön sıralara taşıdı. Ancak, Kolombiya’nın gıda ve beslenmeye ilişkin sorunlarının da halen devam ettiği belirlendi. Kolombiyalı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 60’ının aşırı kilo problemiyle mücadele ettiği belirtildi. Bu yıl düşük gelirli ülkeler arasında öne çıkan ülke ise Ruanda oldu. Beslenme sorunları kategorisinde yüksek performans sergileyen Ruanda’da en çok tüketilen gıdaların; şeker, et, doymuş yağ ve sodyum bakımından nispeten düşük olan besinlerden oluştuğu belirtildi. Sahra-altı Afrika bölgesinde mikro besin yetersizliği açısından en iyi performansı gösteren Ruanda, tatlı su çekilmesinin sürdürülebilirliğine yönelik tarımsal uygulamalar ile de yüksek puan aldı.

Ülkenin en büyük sorunu ise yetersiz beslenme. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Ruanda nüfusunun yüzde 41,1’i yetersiz besleniyor. Yüksek gelir grubundaki ülkelerde ise Almanya 16, İspanya 19, Çin 23, İngiltere 24, ABD 26, İtalya ise 28’inci sırada yer aldı. Birleşik Arap Emirlikleri, GSE’nin genel sıralamasında ve gıda kaybı ve israfı kategorisinde sonuncu oldu. Bu yıl sürdürülebilir tarım kategorisinin sonuncusu Güney Afrika olurken, beslenme sorunları kategorisinin en altında ise Mozambik yer aldı. TÜRKİYE GENEL SIRALAMADA GERİDE KALDI Türkiye, GSE’nde, 17 başlıkta iyi, 11 başlıkta orta, 9 başlıkta ise düşük puan alarak; genel sıralamada 60,1 puan ile 58’inci sırada yer buldu. “Gıda Kaybı ve İsrafı” başlığındaki değerlendirmede gıda kaybı, tüketici düzeyinde gıda atıkları başlıklarında iyi bir puan alan Türkiye, bu iki önemli konuyla ilgili yasal düzenleme ve yatırım eksikliğine ek olarak dağıtım seviyesinde yaşanan

kayıplar nedeniyle bu başlıkta en sondaki üç ülke arasında yer aldı. “Sürdürülebilir Tarım” başlığında 35’inci sırayı alan Türkiye, şu kategorilerde yüksek puan aldı; tarımın su üzerindeki çevresel etkisi, su çekilmesinin sürdürülebilirliği, su yönetimi, hayvan yemi ve biyoyakıtlar üzerindeki etki, arazi mülkiyeti, tarımsal sistemin çeşitlendirilmesi, çevresel biyoçeşitlilik, tarımın atmosfere çevresel etkisi, iklim değişikliğini önleme ve sürdürülebilir tarıma yatırım fırsatları. Ancak sürdürülebilir balıkçılık, tarımın çevresel etkisi, arazi kullanımı, tarımsal destekleme, arazi kullanıcıları alanlarında ortalamanın altında kaldı. Türkiye, “Beslenme Sorunları” başlığında ise iyi bir performans sergileyerek 33’üncü sırada yer buldu. Özellikle yetersiz beslenmeyi önlemede iyi bir performans gösteren Türkiye, yaşam kalitesi başlığında yüksek puan alırken, aşırı beslenme ve obezite ülkede önemli bir sorun olarak vurgulandı. Türkiye diyet konusunda ise orta bir performans sergiledi.


aralÄąk 2018


42

OKT Traıler çalışanları şiddete karşı el kaldırdı

Ü

st yapı sektörünün öncü markası OKT Trailer, kadına uygulanan şiddete karşı bireyleri bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin öncülüğünde dünya genelinde her yıl 25 Kasım-10 Aralık’ta gerçekleştirilen ve 2018 temasının “Dünyayı Turuncuya Boyayalım“ olarak belirlendiği kampanyaya destek verdi. OKT; ‘Kadınlara Yönelik Şiddeti Sona Erdirmek için UNITE (BİRLEŞİN)’ kampanyası kapsamında, çalışanları bilinçlendirmek ve şiddet ile mücadele edebilmek için sürdürülebilir kaynak yaratmak adına mavi yaka ve beyaz yaka çalışanları ile eğitim salonunda bir araya geldi. Salona ağızlarını siyah kumaş ile kapatarak giren erkek personeller izledikleri kamu spotlarının ardından “Kadına Değil, Şiddete Karşı El Kaldır!” sloganı ile eğitim salonunda bulunan panoya turuncu boya

ile el izlerini bırakarak şiddete karşı el kaldırdılar. Kadını korumaya ve şiddeti önlemek adına girişimde bulunmaya yönlendirmeyi amaçlayan OKT Trailer; sos-

yal sorumluluklara dikkat çekmek amacıyla bu tür etkinliklere sıkça yer veriyor. Ayrıca şirket içinde istihdam edilen kadın personel sayısının artışı için çalışmalarını sürdürüyor.


aralÄąk 2018


44

Türkiye’den 100 milyon Euro ‘teknoloji’ ihraç edecek Daimler’in Hindistan’ın ardından Türkiye’de açtığı, Almanya’dan Japonya’ya, 40’tan fazla ülkeye hizmet veren merkez, 5 yılda toplamda 4 milyon Avro’yu aşkın yatırım gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl 70 milyon Euro’luk hizmet ihracatı gerçekleştiren merkezin, 100 milyon Euro ihraç hedefi var. Küresel IT Çözümleri Merkezi’nin 5. yıl kutlamaları sebebiyle düzenlenen ve Mercedes-Benz Türk’ün ilk hackathon etkinliği olan HACK.ISTANBUL’un kazananları da açıklandı. “HACK.ISTANBUL” finalistleri toplamda 37.500 TL nakdi ödülün sahibi oldu.

M

ercedes-Benz Türk’ün ana şirketi Daimler AG’nin, 2013 yılı sonunda global IT stratejisi kapsamında Türkiye’yi bilgi teknolojileri üslerinden biri olarak konumlamasıyla birlikte Hoşdere tesisinde açılan Küresel IT Çözümleri Merkezi 5’inci yaşını kutluyor. Almanya’dan Japonya’ya kadar 40’tan fazla ülkeye hizmet veren ve yaklaşık 300 kişiye istihdam sağlayan Küresel IT Çözümleri Merkezi, kurulduğu günden bugüne büyük çapta organizasyonel büyüme ve başarı elde etti. Merkezin 5’inci yıl kutlamaları vesilesiyle düzenlenen toplantıda Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu

Başkanı Süer Sülün, Daimler IT Ortak Çözümler ve Servisler Direktörü Christoph Röger ve Mercedes-Benz Türk’ün Daimler Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü Özlem Vidin Engindeniz bir araya geldiler. Türkiye’nin en çok hizmet ihracatı gerçekleştiren 3. şirketi olduk Daimler ağı kapsamında MercedesBenz Türk’ün önemine değinen Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; “2013 yılından bu yana toplam 4 milyon Avro’yu aşan yatırımla Daimler’in devreye

aldığı Küresel IT Çözümler Merkezi sayesinde Türkiye’den tüm dünyaya bilişim teknolojileri ve uzmanlığı ihracatı gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en çok hizmet ihracatı gerçekleştiren 3. şirketi olduk. Önümüzdeki yıl 100 milyon Euro’luk hizmet ihracatı yapmayı planlıyoruz. Dijitalleşen dünyada şirketlerin iş yapma yöntemleri değişiyor. Günümüzde otomotiv sektörünün en değerli kaynakları arasında veri toplamak ve bunun analizini doğru yapmak bulunuyor. Daimler’in dijital dönüşümünde merkezimize çok değerli


Özlem Vidin Engindeniz: “Dünya çapında bir organizasyona dönüşmek istiyoruz.” Daimler Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü Özlem Vidin Engindeniz; “Türkiye, ana şirketimiz Daimler için önemli ve büyüyen bir pazar konumunda. Daimler’in Hindistan’ın ardından dünyada 2’nci olarak, 2013 yılı sonunda kurduğu Mercedes-Benz Türk Küresel IT Çözümleri Merkezi’nin İstanbul’da açılması bunun en büyük örneklerinden biri. Merkezimizde IT alanındaki uzmanlık bilgimizi yine kendi şirketimize uluslararası destek olarak aktarıyoruz. Bugün dünya genelinde 40’tan fazla ülkeye hizmet veriyor ve başarılı projeler hayata geçiriyoruz. Merkezimizi daha da geliştirerek yeteneklerimizin, teknik bilgi ve birikimlerimizin farklı kültürlerle harmanlandığı, güçlü ve uluslararası ekiplerin yer aldığı dünya çapında bir organizasyona dönüştürmek için emin adımlarla ilerliyoruz.” şeklinde konuştu. Christoph Röger: “Türkiye’ye duyduğumuz güveni kanıtladık” Daimler IT Ortak Çözümler ve Servisler Direktörü Christoph Röger toplantı esnasında yaptığı konuşmada; “Daimler AG olarak, yolcu ve yük ulaşım çözümlerinde müşterilerimize sadece ürünler değil, aynı zamanda bir ekosistem sunmayı hedefliyoruz. Bu sebeple ürün ve dijital alanda ‘CASE’ (Connected, Autonomous, Shared Services, Electric; bağlanılabilirlik, otonom sürüş, paylaşılan hizmetler ve elektrikli araçlar) adı altında stratejilerimizi yeniledik. Bu kapsamda verinin kullanımı ve bilişim teknolojileri yatırımlarının önemi çok daha artıyor. Şirketimiz, Küresel IT Çözümleri Merkezlerimiz sayesinde çok daha güçlü ve

global bir IT yapısına sahip oluyor. Bu önemli yatırımı İstanbul’da gerçekleştirerek, Türkiye’nin kaliteli iş gücü potansiyeline duyduğumuz güveni bir kez daha kanıtladığımıza inanıyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde projelerimizi, başarılarımızı ve bu vesileyle istihdama olan katkımızı artırarak devam ettirmeyi planlıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’deki Merkezimizi üstün başarılarından ötürü tebrik ediyorum.” dedi. HACK.ISTANBUL ile geleceğin mobilite çözümleri için sınırlar zorlandı Mercedes-Benz Türk, inovasyon ve yaratıcılığa verdiği değeri 1-2 Aralık tarihleri arasında düzenlediği ilk hackathon olan “HACK.ISTANBUL” ile gözler önüne serdi. Türkiye’nin potansiyeline inanarak, geleceğe

gidilen yolculukta toplumla beraber yürümenin ve birlikte yenilikleri geliştirmenin gücüne inanan şirket, düzenlediği hackathon konusunu ‘Di scover the Future of Mobility’ olarak belirledi. 30 Kasım akşamında buluşan katılımcılar, takip eden iki gün boyunca 24 saat aralıksız olarak geleceğin mobilite çözümlerine odaklandılar. Toplam 1.300 başvuru alınan “HACK.ISTANBUL”da 13 takımdan oluşan 55 kişi yarıştı. Yeni bir çağın başladığı otomotiv endüstrisinde Daimler’in gelecek stratejisine yönelik çalışmalar; bağlanılabilirlik, otonom sürüş, paylaşılan hizmetler ve elektrikli araçlar “HACK.ISTANBUL”a ilham kaynağı oldu. Yarışmada ilk 3’e girenlere toplamda 37.500 TL’lik para ödülüne ek olarak takım üyelerinin her birine Ruspberry B Plus hediye edildi. Ayrıca, birinci olan takım Stuttgart’taki Mercedes-Benz Müzesi ve Daimler A.G. Sindelfingen Fabrikası’na gitme şansını yakaladı. HACK.ISTANBUL’un ödül töreni, Küresel IT Merkezi’nin 5’inci yıl kutlamasında gerçekleştirildi. Yarışmada dereceye girenlere ödülleri Süer Sülün, Christoph Röger, Özlem Vidin Engindeniz ve Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu Yaprak tarafından takdim edildi.

aralık 2018

görevler verildi ve her geçen gün edindiğimiz başarılarla yenilerini üstlenmeye devam ediyoruz. Şirketimizin 51 yıllık geçmişinde, çağımızın değişen ihtiyaçlarına ayak uyduran yatırımlarımızdan biri olan bu merkez sayesinde Türkiye’den tüm dünyaya hizmet sunan bir merkez oluşturduk. Dünyanın birçok ülkesine teknolojik çözümlerin Türkiye’de üretilebiliyor olması, sadece Mercedes-Benz Türk için değil ülkemiz adına gurur verici bir tablodur” diye konuştu.


46

FORD TRUCKS OTONOM SÜRÜŞE BAŞLIYOR Platooning teknolojisi ile kamyon konvoyu Ford Otosan ve AVL, tam otonom sürüşe giden yolda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, Ford Trucks araçlarında uygulanmak üzere ‘Platooning-otonom konvoy’ teknolojisi alanında ortak Ar-Ge işbirliği başlattılar. Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik ve AVL Başkan Yardımcısı Lukas Walter, taşımacılık sektöründe otonom sürüş teknolojilerine geçişte ortak girişimlerinin taşıdığı öneme vurgu yaparak, işbirliğinin sonunda geliştirilecek teknolojinin şehirlerarası taşımacılık yapan ağır ticari araçlarda yakıt tüketimi ve karbon emisyonunun azaltılmasına ve sürüş güvenliğinin artmasına katkılar sağlayacağını ifade ettiler.

F

ord Otosan ve AVL taşımacılık sektöründe ağır ticari araçlara otonom sürüş yetkinlikleri kazandıracak “Platooning-otonom konvoy” teknolojisine geçiş konusunda önemli bir anlaşma imzaladı. Ford Otosan ile AVL’nin yeteneklerini ve tecrübesini bir araya getiren işbirliğinin imza törenine Ford Otosan

Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik ile AVL Başkan Yardımcısı Lukas Walter katıldı. Ford Otosan’ın Sancaktepe’deki Ar-Ge merkezinde düzenlenen ortak basın toplantısında duyurulan anlaşmayla, yaklaşık 3 yıl sürecek işbirliği kapsamında iki köklü firma otomotiv teknolojileri ve mü-

hendislik alanlarındaki deneyimlerini bir araya getirerek yenilikçi “Platooning” teknolojisi üzerine çalışacak. Tam otonom araca giden yolda en önemli adımlardan biri Otonom sürüş teknolojileri alanında yetkinlikler geliştirilmesine katkı


“Türkiye’de bir ilk olarak, otonom sürüş teknolojileri geliştirilmesine katkı sunacak” “Platooning” teknolojisinin 2025’ten itibaren ağır ticari araç segmentinde yaygınlaşacağı öngörüsünü paylaşan Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Burak Gökçelik, şunları kaydetti: “Yaklaşık 20 yıldır ortak mühendislik

“AVL, global know-how birikimi ile işbirliğine katkıda bulunacak” Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan AVL Başkan Yardımcısı Lukas Walter ise, anlaşmanın önemine değinerek Türkiye’de otomotiv sanayinin öncü şirketi olan Ford Otosan ile yapılan işbirliğinin ağır ticari araçlara tam otonom yetkinlikler kazandıracak teknolojilerin geliştirilmesi konusunda önemli bir adım olduğunu söyledi. Lukas Walter şöyle konuştu: “Ford Otosan ile gelişmiş otonom

sürüş teknolojilerine sahip ağır ticari araçlar geliştirme yolunda önemli bir anlaşma imzaladık. Bu işbirliğinde, 2018 yılı Hannover IAA fuarında Uluslararası Yılın Kamyonu (ITOY) ödülü sahibi F-MAX üzerinde çalışacağız. Ford Otosan Ürün Geliştirme birimleri ile AVL’nin Türkiye ve Regensburg-Almanya’daki mühendislik ekiplerinin ile bir araya geldiği bu işbirliği, Türkiye’de bu alandaki ilk örnek. Bu son teknoloji ürünü kamyon ile Platooning teknolojisi birleştiğinde, taşımacılık sektörüne önemli yakıt verimliliği iyileştirmeleri ve maliyet tasarrufu sağlanacaktır. Bu işbirliğini gelecekteki otonom sürüş teknolojilerine doğru gerçekçi bir adım olarak görüyoruz.” “Platooning” teknolojisinin mevcut gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) teknolojilerinin hızlı bir gelişimi olduğuna değinen Lukas Walter, “Devam eden araştırmalarımız, 3 kamyonun dahil olduğu bir konvoyda, Platooning teknolojisinin uzun mesafede kamyonların yakıt tüketimini %8 ile %15 oranında azalttığını göstermektedir. Trafikte güvenliği artırmak ve karbon emisyonlarını azaltmak için bu teknolojiyi daha da geliştirebiliriz.” Lukas Walter AVL’nin global know-how birikimi ile işbirliğine katkıda bulunacağını belirterek, “AVL, güç aktarım sistemleri geliştirilmesindeki liderliğini uzun yıllardır sürdürmektedir. Son yıllarda da, otonom sürüş teknolojilerine yönelik elektronik kontrol sistemleri de dahil olmak üzere, gelişmiş sürücü destek sistemleri (ADAS) için teknolojilerin ve metodolojilerin geliştirilmesinde önemli bir oyuncu olarak yerini almıştır. AVL’nin Regensburg-Almanya’daki araç kontrol teknolojileri yetkinlik merkezi, bu alanlardaki küresel uzmanlığı ile bu işbirliğine katkıda bulunacaktır. Bu işbirliğinin çıktıları, gelecekte ticari bir çözümün temelini oluşturabilir.”

aralık 2018

sağlayacak işbirliğinin birinci aşaması 2019’un ilk yarısında tamamlanacak. Ar-Ge işbirliği kapsamında, Ford Otosan Ürün Geliştirme birimleri ile AVL’nin Türkiye ve Almanya’daki mühendislik ekipleri “AVL Araştırma ve Mühendislik Türkiye” ve “AVL Software and Functions GmbH” birlikte çalışacak. Ağır ticari araç segmentinde tam otonom araca giden yolda, en önemli adımlardan biri olacak ‘Platooning’ teknolojisiyle, uzun yol taşımacılığı yapan ağır ticari araçların operasyonel verimliliğinin arttırılması hedefleniyor.

çalışmaları yürüttüğümüz AVL ile yeni teknolojiler geliştirmek ve uygulamak amacıyla bir iş birliğine daha imza atıyoruz. “Platooning” teknolojisi ile şehirlerarası taşımacılık yapan ağır ticari araçların seyir halinde birbirlerini yakın mesafeden takip edebilmeleri sayesinde yakıt tüketimi ve karbon emisyonları ciddi oranda azalacak, böylece işletme maliyetleri de düşürülmüş olacak. “Platooning” bu açıdan bakıldığında sadece karayolu taşımacılığında operasyonel verimi arttırmakla kalmayacak, güvenlik konusunda da önemli bir rol oynayacak. “Platooning”, araçlar arası haberleşme teknolojisi sayesinde ortalama bir sürücüye göre daha hızlı ve güvenilir eylemleri mümkün kılacak, böylece daha emniyetli bir sürüş sağlayacak. “Platooning” uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde filolara önemli verimlilik sağlayarak Ford Trucks markamızın uluslararası pazarlardaki büyümesine yeni bir ivme kazandıracak. Dünya çapında rekabet gücümüzü artıracak, Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçireceğimiz bu Ar-Ge projesi, otonom sürüş teknolojileri konusunda ülkemize ayrıca katma değer ve mühendislik bilgisi de kazandıracak. Ford Otosan’ın yarım asrı aşan kamyon üretim ve geliştirme tecrübesi ile AVL’nin sahip olduğu güç aktarım sistemleri birikiminin bir araya gelmesi, projenin başarısına önemli katkı sağlayacak.”


115 milyon dolar yatırımla ihracatını 2 katına çıkaracak

48

Bugüne kadar Türkiye’ye 500 milyon dolarlık yatırım gerçekleştiren Pirelli’nin şirketlerinden olan ve endüstriyel lastik üretimi ve pazarlaması yapan Prometeon 115 milyon dolar daha yatırım yapacak. 2017-2020 arasında gerçekleştirilen yatırımla firma kapasitesini yüzde 75 artıracak ve ihracatını iki katına çıkararak 250 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşacak. Yatırım ile firmanın istihdamı da artacak, 150 direkt 750 de dolaylı istihdam sağlanacak.

P

irelli marka kamyon, otobüs, tarım ve OTR lastiklerinin lisanslı üreticisi Prometeon Lastik Grubu, Türkiye’nin ilk lastik fabrikası olan İzmit’teki tesisinde üretimi artırmak ve ileri teknolojileri uygulamak hedefiyle 20172020 döneminde Türkiye’de yaklaşık toplam 115 milyon dolar yatırım yapacağını duyurdu. Açıklama, Prometeon Lastik Grubu Operasyonlardan Sorumlu Dünya Başkanı Gregorio Borgo ve Prometeon Türkiye, Orta Doğu, Afrika, Rusya, Orta Asya, Kafkaslar CEO’su Alp Günvaran tarafından yapıldı. Yeni yatırım sonucunda oluşacak üretim kapasite artışı sayesinde mevcuttaki doğrudan 2 bin-dolaylı 10 bin kişilik istihdama ilave olarak doğrudan 150-dolaylı 750 yeni istihdam yaratılacak. Ayrıca, Prometeon’un İzmit’teki fabrikasında lastik üretim kapasitesi ise 2020 yılına kadar yüzde 75 oranında artacak ve Türkiye’deki mevcut ihracat hacmi yaklaşık iki katına ulaşacak. Böylece, Türkiye’nin dış ticaret dengesine önemli bir katkı sağlanacak. Prometeon Lastik Grubu Operasyonlardan Sorumlu Dünya Başkanı Gregorio Borgo, “Türkiye, hem orijinal ekipman hem de yeni lastik üretiminde Avrupa için ‘premium’ bir tesis. Bu yeni yatırım, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinin gelecekteki büyüme trendine de katkı sunacak olan üretim kapasitesi artışını sağlayacak” dedi. Prometeon Lastik Grubu’nun Türkiye’de kurulan ilk lastik fabrikasını yönettiğine, Türkiye’de 60 yıla yakın Pirelli mirası ile çok ciddi bir know-how’a sahip olduğuna dikkat çeken Borgo şunları kaydetti; “Prometeon Türkiye, Grup içinde önemli bir yönetim, üretim ve yetenek merkezi. Türkiye dünyadaki 4 ana bölgemizden biri olan

Orta Doğu, Afrika, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar Bölgesi’nin ve bu bölge içindeki 75 ülkenin yönetim üssü. Prometeon Lastik Grubu’nun yıllık toplam cirosunun yaklaşık 3’te biri Prometeon Türkiye ofisi tarafından yönetilen bölgede gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ürettiğimiz lastiklerin yüzde 50’sinden fazlası ihraç ediliyor.” Türkiye’ye yapılan önemli bir doğrudan yabancı yatırım niteliğindeki bu yeni yatırımın, ülkenin dış ticaret den-

Rakamlarla Prometeon Türkiye

Fabrika: 285 bin metrekare Üretim: 1 milyon Global Prometeon içindeki ciro payı: Yüzde 20 İstihdam: 2 bin direkt, 10 bin dolaylı

gesine ve ihracatına sağlayacağı katkı nedeniyle çok değerli olduğunu vurgulayan Prometeon Türkiye, Orta Doğu, Afrika, Rusya, Orta Asya, Kafkaslar CEO’su Alp Günvaran ise şu değerlendirmelerde bulundu: “1960 yılında kurulan, Türkiye’nin ilk lastik fabrikası ve ilk lastiği üreten tesisi olarak pek çok ilkle faaliyetlerini sürdüren İzmit fabrikamız, bugün neredeyse 1 milyona yakın yıllık üretim kapasitesiyle Türkiye’ye mühendislik gücü ve önemli bir ihracat katkısı sunmaya devam ediyor. Yeni yatırımla endüstriyel lastik grubunda Avrupa’nın en büyük tedarikçilerinden biri olan Türkiye’nin konumunu daha da güçlendireceğiz. İzmit’teki tesisimiz, dünyadaki 4 üretim tesisimizden biri konumunda. Ayrıca, Türkiye lastik sektöründe Ar-Ge sertifikası almış ilk tesis olarak, lastik sektörüne global ölçekte katkı sunmaya devam ediyor.”


Y

enilikçi ve müşteri odaklı yapısı ile sektörde büyük başarılara imza atan Koluman, Türkiye’nin en büyük lojistik firmalarının tercihi olmaya devam ediyor. 1985 yılında beri uluslararası taşımacılık yapan Enco Grubu, Koluman’ ,dan intermodal taşımalara uygun 100 adet Cargo Perdeli Huckepack treyler sipariş etti. 100 adetlik siparişin 30 adedi 30 Kasım tarihinde Enco tesislerinde düzenlenen törenle teslim edildi. Törene Enco İstanbul Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Üyesi Beran Şahin, Genel Müdür İsmail Tekin, Koluman Motorlu Araçlar İcra Kurulu Üyesi Ali Saltık, Koluman Motorlu Araçlar Treyler Satış Müdürü Ekrem Artuç ve Koluman Motorlu Araçlar Kamyon Satış Müdürü Aytekin Yeşil katıldı. Düzenlenen araç teslimat töreninde Koluman Otomotiv yönetimi tarafından

Enco yetkililerine teşekkür plaketi takdim edildi. Koluman ile işbirliğimiz güçlendi Enco Yönetim Kurulu Üyesi Beran Şahin, Koluman ile yıllara dayanan güzel bir işbirliği içeresinde olduklarını belirterek 100 adetlik treyler alımı ile bu işbirliğinin güçlendiğini söyledi. Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomik devinimin devam etmesi için yatırımların sürmesi gerekiyor. Yatırımlar arttıkça, işler artacak ve yeniden daha güçlü bir ekonomiye kavuşacağız. Enco olarak yatırımlarımızı daha da arttırıyoruz. Almanya’daki iddiamızı arttırarak devam ettireceğiz.” Koluman Motorlu Araçlar İcra Ku-

rulu Üyesi Ali Saltık ise otomotiv sektörünün zor günlerden geçtiğini belirterek, bu tür yatırımların moral kaynağı olduğunu belirtti. Enco’nun lojistik sektörünün öncü şirketlerinden biri olduğunu vurgulayan Saltık, “Enco gibi öncü şirketin Koluman’ı tercih etmesinden son derece memnunuz. Enco’ya intermodal taşımalara uygun Code XL treylerimizden teslim ettik. Enco’nun markamızı tercih etmiş olması; Tarsus KOE fabrikamıza yenileme ve kapasite genişletme çalışmalarımız için yaptığımız 65 milyon euro yatırımımızın meyvelerini toplamaya başladığımızın bir göstergesi.Bu vesile ile Enco’ya bir kez daha bizi seçerek göstermiş olduğu teveccüh için teşekkür ediyoruz’’ dedi.

aralık 2018

Enco’ya 100 adetlik dev teslimat


50

YILLARA MEYDAN OKUYAN BKM LOJİSTİK, “Tırsan’ın sağlamlık ve kalitesine” yatırım yaptı Tırsan ve BKM Lojistik, işbirliklerini 35 adetlik yeni anlaşmayla güçlendirdi. Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan ile Türkiye-İngiltere arasında sunduğu taşımacılık hizmeti ile öne çıkan BKM Lojistik arasındaki işbirliği 35 adetlik treyler anlaşmasıyla daha da güçlendi. BKM Lojistik filosuna kattığı 25 adet Tırsan Perdeli Multi Ride ve 10 adet Talson Tren Yüklemeli Tekstil Taşıyıcı ile filosundaki treyler sayısını 91 adede çıkardı.

S

ektörün önde gelen firmalarından BKM Lojistik, Türkiye’nin lider treyler üreticisi ve ihracat şampiyonu Tırsan’ın ürünleri ile uluslararası taşımacılık hizmetlerini sürdürüyor. İngiltereTürkiye arasında sunduğu taşımacılık çözümleri ile üstünlüğünü sergileyen BKM Lojistik filosunu Tırsan markası ile güçlendirdi. 25 adet Tırsan Perdeli Multi Ride ve 10 adet Talson Tren Yüklemeli Tekstil Taşıyıcıdan oluşan araçlar 6 Aralık’ta gerçekleşen törenle teslim edildi. BKM Lojistik’in Hadımköy’de ki tesislerinde gerçekleşen teslimat törene; BKM Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Edip Bakımcı, BKM Lojistik Yönetim

Kurulu Üyeleri Hasan Bakımcı, Fuat Bakımcı ile Tırsan Treyler Satış Koordinatörü Ertuğrul Erkoç katıldı. BKM Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Edip Bakımcı teslimat töreninde yaptığı konuşmada, bu yılı yüzde 10’un üzerinde bir büyüme ile kapatacaklarını belirterek, “Yaptığımız bu yeni yatırımla Türkiye-İngiltere arasında daha güçlü bir filo ile hizmet vereceğiz.” dedi. “Tırsan Marka Treylerler, Her Filoda Olmalı” Yaptığı açıklamada Tırsan markasının taşımacılık sektörü ve ülke için

önemine işaret eden BKM Lojistik Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Bakımcı, “Tırsan milli ürünümüz ve yıllardır kullanıyoruz. Bugüne kadar bizi hiç yarı yolda bırakmadık. Tırsan’ın gönlümüzdeki yeri her zaman farklıdır,” dedi. Bakımcı, Tırsan ürünleri hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı: “Tırsan, kalitesi, sağlamlığı ve sunduğu hizmetler ile sektöre yön veren bir marka. Filomuzda 15 yıldır kullandığımız treylerler var ve ilk günkü gibi sağlamlar ve sorunsuz çalışıyorlar. Tırsan ürünlerinin uzun vadede her filoda olması


“Tırsan, Kazandıran Araçlar Geliştiriyor” Araçlar hakkında bilgi veren, Tırsan Treyler Satış Koordinatörü Ertuğrul Erkoç ise, BKM Lojistik ile şubat ayında görüşmelere başladıklarını ve bu süre içerisinde, firmaya daha fazla katma değer sağlayacak çözümler üzerinde çalıştıklarını anlattı. “Teslimatını yaptığımız 35 adetlik araçlarımızda, BKM Lojistik’in yaptığı işe değer katacak ve sürücülerin işlerini kolaylaştıracak pek çok özellik bulunmakta,” diyen Erkoç, araçlarla ilgili şu bilgileri verdi: “Tırsan Perdeli Multi Ride araçlarımız tren yükleme özelliğine sahip. Ayrıca bu araçlarımızın, geniş gabari dışı yüklerin rahatça yüklenip indirilebilmesi için arka babaları 60 cm’ye kadar genişleyebiliyor. Bu treylerlerimiz hem 1.100 hem 950 mm çekicilerle kullanılabiliyor. Yine bu araçlarımızda işletme verimliliğini artıran 385-55-R22.5 lastik ebatları kullanıyoruz. Bu sayede lastik ömrü uzuyor, daha yüksek yakıt tasarrufu sağlanıyor ve araçlar ikinci elde daha geniş bir kullanım alanına hitap ediyor. Böylece araçların ikinci el değeri de yükseliyor. Bunun yanı sıra Treylerde bulunan anti theft özellikli branda sayesinde hırsızlığa karşı koruma sağlanıyor. Hırsız brandayı kesmeye çalıştığında maksimum 15cm’lik bir kısmı kesebiliyor.” Ertuğrul Erkoç teslimatını yaptıkları Talson askılı araçlarında tren yükleme özelliğine sahip olduğunun özellikle altını çizerken, yine bu araçlarımızda da işletme verimliliğini artıran 385-55-R22.5 lastik ebatları kullanıyoruz. Bu sayede araçlarımızda daha yüksek yakıt tasarrufu sağlıyor ve araç ömrünü uzatarak 2. el değerini de arttırıyoruz. Treylerin sahip olduğu 2.870 mm geniş iç hacmi ile müşterilerimize daha fazla yük taşıma imkanı sağlıyoruz. Öte yandan aracın sahip olduğu alüminyum panelleri sayesinde kullanıcılara kolay tamir ve bakım avantajı sunuyoruz. “açıklamasında bulundu.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ OYUNCULARINDAN DEMİRKOL LOJİSTİK, TIRSAN’I TERCİH ETTİ

K

urulduğu günden bu yana müşterilerine güvenilir ve kaliteli hizmet sunan Demirkol Lojistik, filosuna 3 adet Tırsan Tenteli Maxima Plus kattı. Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan, Demirkol Lojistik’e 3 adet Tırsan Tenteli Maxima Plus teslimatı gerçekleştirdi. Filosunun tamamı Tırsan ürünlerinden oluşan Demirkol Lojistik’in yeni araçları Daf-Tırsan Satış Yöneticisi Akgün Nuhoğlu tarafından Demirkol Yönetim Başkanı Osman Kolçak’a teslim edildi. Tırsan Adapazarı Fabrikasında yapılan teslimat töreninde açıklama yapan Demirkol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kolçak, filolarında 24 adet treyler bulunduğunu ve tamamının Tırsan marka olduğunu belirtti. Tırsan’ın Türkiye’nin lider üreticisi olarak hem kendilerine hem de müşterilerine güven verdiğini belirten Kolçak, Tırsan’ın sektördeki en sağlam ve en güvenilir marka olduğuna dikkat çekti. Kolçak, “Tırsan kalitesinin başka hiçbir markada

olmadığını biliyoruz ve bu kaliteden dolayı treyler yatırımımızın tamamını Tırsan’a yapıyoruz.” dedi. Demirkol Lojistik’in filosuna kattığı Tırsan Perdeli Maxima Plus, patentli K-fix sistemi sayesinde, yüklerin en güvenli şekilde taşınması sağlıyor. Televre üzerindeki her biri 2,5 ton kapasiteli toplam 236 adet yük bağlama noktası sayesinde, 500’den fazla yükleme kombinasyonu sunan Tırsan Perdeli Maxima Plus’ın üst yapısı ve perdeleri CodeXL standartlarına %100 uyum sağlıyor. Çatı kaldırma sistemi sayesinde; 2.750, 2.800, 2.850 ve 2.900 mm’ye kadar dört seviye sürüş yüksekliklerinde kullanılabilen üstün özellikli treyler, 7,200 kg forklift aks yüküne dayanımlı taban özelliği ile pazardaki en dayanıklı tabanı sunan Perdeli Maxima Plus, şasi ve çelik aksamlarının çinko trielektron metoduna göre kataforez (KTL) kaplamalı oluşu sayesinde ürünleri 10 yıl pas yürümezlik garantisi altına alıyor.

aralık 2018

gerekiyor. Tırsan’ın diğer rakiplerine göre artıları çok daha fazla ve milli ürün olması nedeniyle de desteklememiz gerekiyor.”


Seyyah Lojistik Filosunu “Koluman Treyler’’ ile büyütüyor

52

Yenilikçi ve müşteri odaklı yapısı ile sektörde büyük başarılara imza atan Koluman , ülke genelinde yaşanan olumsuz ekonomik sürece rağmen gerçekleştirdiği filo satışlarla sektörün öncü firması olduğunu bir kez daha kanıtladı.

K

oluman , 1958 yılından bu yana uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörünün önde gelen deneyimli firmalarından olan Seyyah Lojistik’e 26 adet Cargo Perdeli P400 Huckepack treylerin teslimatını gerçekleştirdi. Düzenlenen araç teslimat töreninde Koluman Otomotiv yönetimi tarafından Seyyah Lojistik’e teşekkür plaketi takdim edildi. Törene Seyyah Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Baysal, Koluman Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Ali Saltık, Koluman Otomotiv Satış ve

Pazarlama Müdürü Serdar Durmaz, Koluman Motorlu Araçlar Treyler Satış Müdürü Turgut Başer ve Koluman Motorlu Araçlar Treyler Satış Danışmanı Gökhan Aldemir katıldı. Seyyah Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Baysal teslimat töreninde yaptığı konuşmada, kaliteli ve güvenilir marka Koluman’ı tercih etmelerinden dolayı oldukça memnun olduklarını ve bu karşılıklı işbirliğinin uzun yıllar devam etmesini istediğini belirtti.

Teslimat töreninde konuşan Koluman Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Ali Saltık’’ Öncelikle sektörünün öncü firmalarından biri olan Seyyah Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Baysal ve ekibinin Koluman markasını seçmelerinden dolayı mutlu ve gurur duyuyor, Code XL yük güvenliği ve tren taşımacılığına uygunluk sertifikasına sahip olan P400 Huckepack modelinin değerli iş ortağımıza hayırlı olmasını temenni ediyoruz’’ dedi.


OCAK EKİM TRAFİĞE KAYIT EDİLEN TREYLER ADETLERİ (TÜİK) 2018 Oca Pazar

1.481 1.078 1.351 1.343 1.433 837

Diğer Tırsan

Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki

Koluman

969 581

511

565

349

369

767

583

705

746

808 452

514 382

227

156

239

188

316 224

233

81

69

32

77

73

63

57

32

24

69

14

29

95

Serin

85

60

89

86

34

15

24

21

5

4

Krone

61

57

61

91

91

27

24

16

13

9

Schmitz

73

29

62

30

44

39

26

9

13

33

Makinsan

45

31

26

27

34

32

29

27

21

14

Otokar

41

24

18

12

16

4

11

10

7

4

Öztreyler

31

9

4

18

24

3

26

12

1

1

Özgül

7

20

13

16

11

6

7

5

4

0

Aydeniz

33

16

25

26

23

11

6

4

0

4

YIL TOPLAM RÖMORK Y.RÖMORK

TRAFİĞE KAYITLI RÖMORK VE YARI RÖMORKLAR 2004-2018*

2004

85.248

10.072

75.176

2005

95.639

11.071

84.568

2006

110.699

11.923

98.776

2007

126.495

11.595

114.900

2008

140.437

11.319

129.118

2009

150.016

12.002

138.014

2010

168.119

11.423

156.696

2011

195.249

11.356

183.893

2012

218.496

11.154

207.342

2013

242.629

11.277

231.352

2014

268.414

11.418

256.996

2015

291.859

11.778

280.081

2016

309.362

12.087

297.275

2017

323.244

12.503

310.741

2018*

332 433

13 072

319 361


Üye İletişim Bilgileri

AKSOYLU TRAYLER RÖMORK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.

Organize San. Bölgesi Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 6. Cad. 26110 ESKiŞEHiR Telefon : +90 (222) 236 04 51 ( 3 hat ) - 236 14 63 Faks: +90 (222) 236 14 39 aksoylu@aksoylu.com.tr www.aksoylu.com.tr

ALİ RIZA USTA

Hacı Yusuf Mescid Mah. Ankara - Adana Çevre Yolu 4. Km (Sedirler Çıkışı) Karatay / KONYA Telefon : +90 (332) 342 60 00 (5 Hat) Faks: +90 (332) 342 60 00 info@alirizausta.com www.alirizausta.com

AYDENİZ DORSE SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

Büyükkayacık Mah. K.O.S. Bölgesi 7. Sok. No:23 SELÇUKLU / KONYA Telefon : +90 (332) 251 74 91 Faks: +90 (332) 251 74 92 info@aydenizdorse.com www.aydenizdorse.com

Bülent Ramazan Treyler Sanayi LTD ŞTİ.

Güzelburç Beldesi. Güzel Birlik Mah.İpek Yolu Cd. Dericiler Sitesi. No:131 31175 Antakya. HATAY Telefon : +90 (326) 221 6845 Faks: +90 (326) 221 3540 brf@brftreyler.com www.brftreyler.com

EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.

Ankara Asfaltı 20.km Kemalpaşa – Izmir Telefon : +90 (232) 877 01 82 Faks: +90 (232) 877 01 91 efe@efe.com.tr www.efe.com.tr

KOLUMAN OTOMOTİV ENDÜSTRİ A.Ş.

Yenice Otoyol Çıkışı - 33800 Tarsus/MERSİN Telefon : +90 (324) 651 00 20 Faks: +90 (324) 651 00 24 KolumanOtomotiv@koluman.com.tr www.koluman-otomotiv.koluman.com.tr

KRONE Ticari Araçlar SAN. ve TİC. A.Ş.

İbni Melek Mh. Organize Sanayi Bölgesi 2.Sk. No:1 35900 Tire / İzmir / Türkiye Tel : +90.232.510 10 47 Fax : +90.232.513 52 20 www.krone.com.tr

Makinsan Treyler Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB İstiklal Caddesi No: 17 SARIÇAM / ADANA info@makinsantrailer.com.tr Telefon: +90 (322) 394 39 58

NURSAN TREYLER 2. Organize Sanayi Bölgesi 20. Sk. No: 14 Selçuklu/KONYA Telefon : +90 (332) 239 18 12 (pbx) Faks: +90 (332) 239 18 16 info@nursantrailer.com www.nursantrailer.com

OKT TRAILER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ATAOSB Mah. ASTİM 3.Cadde No.: 7 09010 Efeler AYDIN Telefon : +90 (850) 850 1 655 Faks: +90 (256) 231 0 516 info@okt-trailer.com www.okt-trailer.com

OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ A.Ş.

Aydınevler mah. Dumlupınar Cad. No:58 A Blok 34854 Küçükyalı/İSTANBUL Telefon : +90 (216) 489 29 50 Faks: +90 (216) 489 29 67 www.otokar.com.tr

ÖZTREYLER

Merkez Mah. Organize Cad. No: 62 Balçık köyü - Gebze/KOCAELİ Telefon : + 90 (262) 751 50 30 (Pbx) Faks: +90 (262) 751 50 35 info@oztreyler.com.tr www.oztreyler.com.tr

ÖZGÜL TREYLER

Konya Organize Sanayi bölgesi 12.Sokak No:14 Selçuklu - KONYA Telefon : +90 (332) 444 13 60 (pbx) Faks: +90 (332) 239 19 67 info@ozgul.com.tr www.ozgul.com.tr

SERİN TREYLER

Sancak Mh. Y.İstanbul Cd. No:138 Selçuklu / KONYA Telefon : +90 (332) 239 06 10 (Pbx) Faks: +90 (332) 239 06 13 serin@serin.com.tr www.serin.com.tr

SEYİT USTA TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ.

Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi 2. San. Cad. No: 20 Tepeören - Tuzla/ İSTANBUL Telefon : +90 (216) 593 91 06 / 07 / 08 Faks: :+90 (216) 593 91 09 info@seyitusta.com www.seyitusta.com

TAKDİR DORSE & DAMPER

Horozluhan Mahallesi Uzman Sanayi Sitesi Rüya Sokak No:6 KONYA Telefon : +90 (332) 251 64 32 Faks: +90 (332) 249 22 07 bilgi@takdir.com.tr www.takdir.com.tr

TIRSAN

Osmangazi Mah. Yıldızhan Cad. 34887 Samandıra / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 564 02 00 Faks: +90 (216) 311 8097 info@tirsan.com.tr www.tirsan.com.tr

WorthIngton ARITAŞ BASINÇLI KAPLAR SANAYİ A.Ş

Tugay Yolu Cd. Ofisim İstanbul 20/B Kat:13 CEVİZLİ / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 500 34 00 Faks: +90 (216) 394 30 21 www.aritas.com.tr

YALÇIN DORSE DAMPER SAN. TİC.

Fevzi Paşa Mah. 64. Sok. No:56 E-5 Karayolu Üzeri Değirmenköy – Silivri/İSTANBUL Telefon : +90 (212) 735 39 49 pbx Faks: +90 (212) 735 39 45 yalcin@yalcindorse.com.tr www.yalcindorse.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.