Treder Aralık 2017

Page 1

ARALIK 2017

yıl: 7

sayı: 39

Treyler Sanayicileri Derneği yayın organıdır / 2 ayda bir yayınlanır

TREDER başkanı Kaan Saltık:

2018 yılında öncelik, pazar payı değil

kârlılık olmalı!

Fırsatlar ve tehditler neler?

Treyler üreticileri ve tedarikçileri 2018 yılı öngörülerini paylaştı

TREDER, mTD otomotiv ve Fy Endüstriyel ürünler’i ziyaret etti

Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu’nda TREDER de yerini aldı



Başkan’ın Mesajı Kapasitemizi kullanamıyoruz Değerli Meslektaşlarım, Türk treyler sektörünün üretim kapasitesi çok büyük seviyeye ulaştı. TOBB’nin bilgi bankasında treyler üretim kapasitemiz 56 bin 317 adet olarak görülüyor. TREDER’in elindeki rakamlar 75 bin adetlere ulaştığımızı gösteriyor. Buna karşın üretim rakamları bu kapasitelerin yarısını dahi kullanmadığımızı gösteriyor. Bu yüksek kapasiteye karşın üretim adetlerinin az oluşunun nedenleri üzerinde durmak gerekiyor. Türkiye’de treyler iç pazarının büyüklüğünün ortalama olarak 25 bin adet düzeyinde gerçekleşmesi gerekirken bu rakam geçen yıl 18 bin adede düştü. Bu yıl da 15 bin adetle kapanacak gibi görünüyor. Sektör, fabrikalarındaki yatırım kapasitesini artırırken iç pazar beklentisini 30 bin adetlerde öngörmüştü. Treyler ihracat rakamları ise daha moral verici. Geçen yıl 8 bin adedin üzerinde ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl bu rakamın biraz daha üstüne çıkacağız gibi görünüyor. Muhtemel siyasi gelişmeler olmasaydı bu rakamın 20 bin adetlere ulaşması, işten bile değildi. Son tahlilde; ihracat pazarını 20 bin adet, iç pazarı 30 bin adet olarak planladık. Şimdi bunun yarısını konuşuyoruz. Peki bu yüksek kapasite ne olacak?

Öncelikle bu fabrikaların Türkiye’nin milli serveti olduğunu unutmamakta fayda var. Fabrikalar ne kadar çalışırsa, o kadar çok istihdam sağlanır. Bunun sonucunda ihracat artar ve ülkemize daha fazla döviz kazandırırız. Fabrikaların boş kalmasının kimseye yararı yok. Diğer yandan da ortaya çıkan bir durum var. Türkiye’nin kamyon ve treyler filosu çok yaşlandı ve bu filonun yenilenmesi gerekiyor. Eski araçlarla lojistiğimizi yapmaya devam edersek; maliyetlerimiz ve verimsizliğimiz artacaktır. Yeni nesil treylerle tek seferde daha fazla yük taşıyabiliriz. Meyve ve sebzelerimizde daha az fire verebiliriz. Tehlikeli maddeleri taşırken daha az çevreye zarar veririz. Mega projelerimizi yaparken, az zamanda daha çok taahhüdümüzü yerine getirebiliriz. Bütün bunları gelişmiş ülkeler gibi yapmamızın önünde hiçbir engel yok. Yeter ki kamu otoritesi buna inansın. Unutmayalım! Türkiye treyler ihracatını yıllardan beridir kendi kaynakları ile karşılıyor. Bu yüzden yeni yıla girerken hurda teşviki ve KDV indirim talebimizi yinelemekte yarar görüyorum. Gelecek yılda devletin sağlayacağı teşviklerde treyler de yerini almalı. Treyler; üretirken, kullanırken faydası bol bir lojistik aracı. Treyler her şeyiyle yatırım aracı ve desteği hak ediyor.

TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık


içindekiler

24 Endüstri 4.0’ın zirvesini Otokar yaptı

28 Tırsan En İyi Ar-Ge Seçildi

30

ARALIK 2017/6 Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, Gökhan Maraş, Yalçın Şentürk, Ahmet Toprakkale Grafik Uygulama Erhan Aydın Yönetim Yeri TREDER Ataşehir Bulvarı 42 Ada, Gardenya 7/1 Konutlar Kat:4, Daire:28 Ataşehir/İstanbul Tel: 0216 580 96 95 www.treder.org.tr Ajans LOCA MEDYA Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B-Blok Küçükçekmece İstanbul Tel: 0212 579 92 35 Faks: 0212 598 47 62 Baskı İstanbul Basım Promosyon 0212 603 26 21 Aralık 2017 Dağıtım Aras Kurye Yayın Türü Yaygın TREDER Haber Dergisi, treyler sektöründeki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak adına dernek patronajında, iki ayda bir, Türkçe olarak hazırlanan sektörel bir yayındır.

Nevpa perdeyi ihracat için açtı

36 Aspöck yeni ürünler ve yeni ülkelerle 2018’e damga vuracak

42 Treylerde dijital dönüşüm 5 yıl içinde gerçekleşecek

44 Mercedes-Benz Türk, OSD üyelerini Aksaray fabrikasında ağırladı

48 OKT Trailer çalışanları kampta

50 Ford’un bu yılki en iyi fotoğrafı seçildi



dosya

6

Karayolu Trafik Güvenliği

Sempozyumu’nda TREDER de yerini aldı Türkiye’de trafik güvenliği ile ilgili gerçekleştirilen en önemli etkinliklerden biri olan Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi’nin 8’incisi, Başbakan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı Dr. İsmet Yılmaz ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’un katılımıyla gerçekleştirildi. TREDER, Karayolu Güvenliği Perspektifinde Yeni Nesil Anaçlar ve Otomotiv Sanayi Sempozyumu’nda ‘Sürüş Emniyetinde 21. Yüzyıl Teknolojileri’ konulu bir sunum yaptı.

T

rafik alanında hizmet veren firma, kurum, kuruluşların tecrübelerini karşılıklı olarak paylaşması amacıyla düzenlenen 8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum ve Sergisi 16-18 Kasım tarihleri arasında Ankara ATO Congresium Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Başbakan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı Dr. İsmet Yılmaz ve Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok’un da katıldığı sempozyumda üretici, uygulayıcı

ve bilim insanlarının çalışmaları ve tecrübeleri karşılıklı olarak paylaşıldı. Başbakan Binali Yıldırım ATO Congresium’da düzenlenen 8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu’nda konuşma yaptı. Yıldırım konuşmasında, “Hedef sıfır ölümlü kaza” dedi. Başbakan Binali Yıldırım, trafik güvenliğinden, yıllar içinde değişen ölümlü kaza oranlarından ve alınacak önlemlerden bahsetti. Başbakan Yıldırım’ın şunları söyledi:

“İşimiz milletin yolunu açmak. Milletin yolunun üzerindeki engelleri kaldırmak. Yolları kim yapacak, Ulaştırma Bakanlığımız ve ekibi yapacak. Ne lazım, yollardaki araçları denetlemek. Onları kim yapacak? İçişleri Bakanlığımız ve ekipleri yapacak. Okul öncesi çağdan mezara kadar eğitecek, farkındalığını oluşturacak olan kim? Milli Eğitim Bakanlığı ve ekibi. Bize düşen koordinasyonu sağlamak. Demek ki bu kolektif bir iş.”


Ölümlü kazalardaki sayı neredeyse sabit kaldı. Bu başlı başına, yılda ortalama 8 bin insanın hayatını kurtarmaktır. Hedef sıfır ölümlü kaza.” Erişime ve ulaşıma 362 milyar lira Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ise, yol ile araç arasında interaktif iletişim ortamı sağlanması, trafik güvenliği ve seyahat rahatlığı faktörünün mümkün olan en üst düzeye çıkarılması noktasında akıllı yolların geleceğin yolları olacağını bildirdi. İnşa ettikleri yollar ve akıllı ulaşım sistemleriyle ülke trafiğini son 15 yılda yeniden tasarladıklarını ve imar

Elektronik denetim Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi’ni (U-ETDS) kurduklarını anlatan Arslan, bu sistemle ilk defa yolcu, kargo ve eşyaların hareketlerinin takip şansının doğacağını bildirdi. Arslan, Başbakan Yıldırım’ın “gidemediğin yer senin değildir.” sözlerini anımsatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve sizin liderliğinizde bu ifade, ‘güvenle, konforla ve kısa sürede gidemediğin yer senin değildir.’ şeklinde değişti. Hiç şüpheniz olmasın, ülkemizde yol ile araç arasında interaktif iletişim ortamı sağlanması, trafik güvenliği ve seyahat rahatlığı faktörünün mümkün olan en üst düzeye çıkarılması noktasında akıllı yollar geleceğimizin yolları olacaktır.” diye konuştu.

aralık 2017

Can kaybını yüzde 30 aşağı çektik” “Araba sürmek her zaman zevkli bir şey değil. Allah göstermesin kaza meydana gelebiliyor. Trafik güvenliği açısından geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. Trafik kazalarında ölümlü kazalardaki can kaybını son 15 yılda yüzde 30 aşağı çektik. Bölünmüş yolları alırsak sadece bu oran daha yüksek. Yüzde 62” diyen Başbakan Yıldırım şöyle devam etti: “Bölünmüş yollar hayat kurtarır. 2003’te kaza yerinde ölenlerin sayısı 4000’e yakındı. Bugün de aynı. Neye rağmen? Trafikteki araç sayısı yüzde 130 arttı. Yolculuk miktarı 3 kat arttı. 500 binden 2 milyona yaklaştı.

ettiklerini belirten Arslan, insan yaşamını ve konforunu artıracak şekilde birçok geliştirme sağladıklarını anlattı. Erişim ve ulaşıma 362 milyar lira yatırım yapıldığını dile getiren Arslan, bunun 227 milyar lirasının karayolları için harcandığını ifade etti. Arslan, geçmişte “tekerlek dönsün” anlayışıyla yol yapılırken, bugün gelinen noktada artık uluslararası standartlara uygun geliştirilmiş sürüş konforu ve trafik güvenliğini azami ölçüde sağlayan yollar yapıldığını, 2003’ten bugüne gerek bölünmüş gerekse sıcak asfalt yollarda 3-4 kat ilerleme sağlandığını bildirdi. Eskiden 6 il bölünmüş yolla birbirine bağlıyken şimdi 76 ilin birbirine bağlı olduğuna dikkati çeken Arslan, 2019’da 81 şehrin bölünmüş yolla birbirine bağlanacağını vurguladı. Bölünmüş yolların “kafa kafaya” çarpışma riskini ortadan kaldırdığına işaret eden Arslan, trafik güvenliği ve konforunu artırıcı birçok çalışma yaptıklarını belirtti. Arslan, yol kusurundan kaynaklanan kaza oranının neredeyse sıfıra geldiğini söyledi. Arslan, yol konforunun artmasıyla yakıt ve zaman tasarrufu sağlandığını, sera gazı salımının ve bakım masrafının azalmasıyla yılda 17 milyar lira tasarruf elde edildiğini belirterek, trafik güvenliğini artırmak için başvurulan en önemli tedbirlerden biri olan akıllı ulaşım sistemlerinin yaygınlaşması adına çok önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti.


dosya

8

Güvenlik Uyarı Sistemi’nin nasıl çalıştığını da anlatarak, “Seyir halinde iken teker ya da yükte meydana gelen olumsuzlukları ikaz ediyor. Kamera ve sensörlerden gelen bilgileri bir arada yorumluyor. Sesli, titreşimli ve görsel uyarılar yapıyor. Hareketin devamını engelliyor, güvenliği artırıyor” şeklinde konuştu. Arkadaki Engelleri Algılama Güvenlik Sistemi ile treylerin geri manevrasında kullanıldığını belirten Halli, sistemin cisimlere 50 cm mesafede aracı otomatik olarak durdurduğunu söyledi. Halli, sistemin kullanıcı taleplerine göre şekillenebildiğini de sözlerine ekledi..

Yeni nesil araç teknolojilerini TREDER anlattı Karayolu Güvenliği Perspektifinde Yeni Nesil Anaçlar ve Otomotiv Sanayi Sempozyumu’nda TREDER Teknik Komite Üyesi Zafer Halli (Koluman Otomotiv Endüstri) ‘Sürüş Emniyetinde 21. Yüzyıl Teknolojileri’ konulu bir sunum yaptı. Halli, ilk olarak Şehir İçi Sürüş Destek Sistemi ile ilgili olarak söz konusu sistemin savunmasız bisiklet sürücülerini ve yayaları korumak için geniş görüş açısı ve uyarı sağlayan sistem olduğunu söyledi. Öndeki araç durduğunda kazadan kaçınmak için çekicinin otomatik olarak manevra yapmasını sağlayacak sistemin de geliştirildiğinden bahseden Halli, söz konusu Aktif Dümenleme Sistemi’nin prototip olarak uygulanmaya başlandığını söyledi. Zafer Halli, ayrıca İleri Araç Görüş Sistemleri’yle sürüş konumunda ilerideki araç ve engelleri algılayan ve duran ve hareket halindeki araçlarda tam frenleme yapabilen sistemlerin varlığından bahsetti. ‘Açık Damper Kazaları’ önleniyor Türkiye’nin gündeminde olan açık damper kazalarına ilişkin güvenlik önlemlerini de açıklayan Halli, sistem ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kaldırılmış bir damper ile 8km/saat hıza ulaşıldığında EBS-E,

sürücüyü uyarmak için kesik frenleme yapıyor. Kaldırılmış bir damper ile hızı 10km/saati aşan araçları durdurarak damperin, yük ve çevre altyapısının hasar görmesini önlemeye yardımcı oluyor. Tankerlerde dolum kapağı düzgün şekilde kapatılmadığında, treylerin hareket etmesini otomatik olarak engelliyor. Treylere ve diğer yol kullanıcılarına yakın güvenliği arttırıyor. Damperin aşağı inmemesi nedeniyle oluşan kazaların azaltmasını amaçlıyor.” Zafer Halli, katılımcılara Lastik-Yük

Sürücüsüz araçlar Halli, filo yönetiminde sürücüsüz araçların da kullanılmaya başlandığına işaret ederek araçların uzaktan merkezi olarak takip ve kontrol edildiğini vurguladı. Yapılan prototiplerde şoförsüz olarak yükleme alanına yanaşma ve park etmenin sağlandığına işaret eden Halli, aracın önündeki sabit ve hareketli nesnelerin tespit edilip, otomatik olarak frenleme yapılabildiğini söyledi. Halli, yakın zamanda treylerde pek çok sistemin hayata geçeceğini ve bu değişimin her alanda hissedileceğini belirtti.


VDO Dijital Takograf standı açıldı İntermobil Otomotiv ve Tic. A.Ş.’nin 2002 yılından bu yana Türkiye’deki tek temsilcisi ve distribütörü olarak faaliyet gösterdiği Continental VDO Dijital Takograf markasının da içinde bulunduğu Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği Dijital Takograf

Komitesi sektörün ve son kullanıcıların ortak çıkarlarını anlatmak ve kaza sayısını azaltmak için alınabilecek önlemleri dile getirmek amacıyla 16-17-18 Kasım 2017 tarihlerinde Türkiye’nin en büyük trafik güvenliği etkinliğine dönüşen Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve

Sergisi’nde hazır bulundu. 3 gün süren sempozyum ve panellerde; trafik güvenliği teknolojileri, altyapı, trafik yönetimi, akıllı hareketlilik (smartmobility), emniyetli sürüş, tehlikeli madde taşımacılığı, trafik ve insan, trafik ve park teknolojileri gibi ‘Trafik ve Trafik Güvenliğine’ dair konular ele alındı.

Türkiye otomotiv pazarını dünyanın önde gelen markalarıyla buluşturan İntermobil, yenilenen websitesi ve sosyal medya hesaplarıyla otomotiv sektörünü yakından takip edenlerle buluşuyor. Otomotiv teknolojisine dair son yenilikleri ve İntermobil çatısı altında yer alan markalarla ilgili en son gelişmeleri öğrenmek, kampanyalardan haberdar olabilmek ve zaman zaman yapılacak sürpriz yarışmalardan mini hediyeler kazanmak isteyen kullanıcılar İntermobil hesaplarını takip edebilir.

aralık 2017

İntermobil, dijital dünyadaki yüzünü yeniledi


dosya

10

2018 yılında fırsatlar ve tehditler neler?

2018 yılında öncelik, pazar payı değil kârlılık olmalı!

2018 yılı pek çok tehdit ve fırsatı barındırıyor. Treyler pazarında kapasite kullanım oranları çok düşük kalırken, sektörün iç pazarda yaşadığı kan kaybının sona ermesi için özellikle Suriye ve Irak’ta yeniden huzur ortamının yeşermesi gerekiyor. TREDER Başkanı Kaan Saltık, 2018 yılında firmaların pazar paylarından çok karlılığa odaklanması gerektiğini vurguladı.

T

REDER Başkanı Kaan Saltık, TREDER Haber Dergisi için hem dünyadaki gelişmeleri, hem de sektörü değerlendirdi. Açıklamalarına makro ekonomik göstergeleri değerlendirerek başlayan Saltık, dünyanın 2018’e umutla baktığını söyledi. Saltık, bunun sebeplerini şöyle dile getirdi: “Çünkü uzun süre olmadığı kadar senkronize bir büyüme söz konusu. Özellikle finans çevreleri bunu dile getiriyor. Çin, Avrupa, ABD, Hindistan büyümeye

devam ediyor. Herkes ABD dolarını takip ediyor. İlk başta Trump’ın gelmesiyle yüzde 4 büyüme konuşulmaya başlandı. Paralar gelişmekte olan ülkelerden, gelişmiş ülkelere kaymaya başladı. Özellikle ABD’de yatırımların artacağı düşüncesiyle, paralar buralarda toplandı. Ama sonra Trump için ‘iktidar oldu ama muktedir olamadı’ sözüyle açıklayabileceğimiz durumlar ortaya çıktı. Para geldiği yere dönmeye başladı.

Gelişmekte olan ülkeler yeniden gözde olmaya başladı.” Büyüme ile; demir, çelik, gibi hammadde fiyatlarında da artışın yaşandığına dikkat çeken Saltık, gelecek yıl petrol varil fiyatlarının 65 dolar civarında beklendiğini kaydetti. Bu politik gelişmeler çerçevesinde FED’in faiz artımında 4’den iki frekansa düşüreceğini belirten Saltık, bunun sonucunda doların çok kıymetlenmeyeceğini ve gelişmekte


TüRKiyE büyümEDEn pay alaCaK mı? Türkiye’nin bu olumlu gelişmeden ne kadar pay alacağının önemli olduğuna değinen Başkan Saltık, ABD ve AB ile olan politik çekişmelerin iş dünyasına korku ve endişe olarak yansıdığını söyledi. Son büyüme rakamlarının iyi geldiğini ancak bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu anlamak için gelecek yılı beklemek gerektiğini aktaran Saltık, “Türkiye daha fazla ihracat yapmalı, ülkemize döviz kazandırmalıyız. Türkiye’nin likiditesine dikkat etmesi lazım. İnişli çıkışlı zamanlarda likiditesiz kalmamak önemli. 2019 yılında seçim var. Öncesinde ekonomi her zaman daha derli toplu oluyor.” diyerek geçmişten gelen bilgilerin buna işaret ettiğine vurgu yaptı. TREDER üyelerinin ihracata yöneldiğine dikkat çeken Saltık, geçmişte yurtiçi pazara yönelen firmaların da ihracata başladığını aktardı. İlk 11 ayda TREDER üyelerinin 6 bin 541 adet treyler ihracatı yaptığına değinen Saltık, “Buna karşın iç pazarda 6 bin 644 adet treyler satılmış. Bir önceki yıl bu rakam 8 bin 800’lerdeydi” dedi. Bunun sebeplerine ilişkin yorumlarını da dile getiren Saltık, Türkiye’nin Suriye, Irak gibi azalan pazarların yerine alternatif pazarlar koyamadığını, bunun da taşımacılık dolayısıyla treyler sektörüne yansıdığını söyledi. Başkan Saltık, söz konusu pazarlarda iyileşme yaşandığı takdirde, treyler pazarının da yeniden eski parlak günlerine döneceğini savundu. KapaSiTEmizi KullanamıyoRuz Türkiye’de treyler yatırımlarının arttığına dikkat çeken Saltık, “Yatırımları yaptık, pazarın gelişmesini bekliyo-

ruz. İhracatımız artacak gibi görünüyor. Türkiye’nin treyler kapasitesi 75 bin adetlere ulaştı. Ancak kapasite kullanım oranlarımız üçte bir oranında. Bu kapasite milli servet bunu iyi kullanmamız gerekiyor.” dedi. Türkiye’nin dış politikasının ticareti de etkilediğine değinen Kaan Saltık, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim artık iş konuşmamız lazım. 2018’in dış politikanın daha az konuşulduğu bir yıl olacağı inancındayım. Böyle olursa ticaret de bundan pozitif etkilenir.” huRDa TEşviKi vE KDv inDiRimi yapılmalı Hükümetin 2018 yılında önemli teşvikleri olacağını aktaran Kaan Saltık, yatırım kalemi olan treylerde hurda teşviki ve KDV indirimini sektör olarak talep ettiklerini yineledi. Yeni nesil treylerler sayesinde verimliliğin artacağını savunan Saltık, “ADR ve ATP için ilk yatırım teşviki sağlanabilir. ADR sayesinde daha güvenli bir taşımacılık mümkün. Diğer yandan frigorifik treylerle ile gıdaları sağlıklı ve kayıpsız taşıyabiliyoruz. Taşınan

yükler bu ülkenin malı. Ne kadar iyi taşırsak, yüke ne kadar az zarar verirsek bu ülke menfaatine o kadar katkı vermiş oluruz” şeklinde konuştu. 2018 yılı için sektöre mesajlarını da ileten Kaan Saltık, şunları söyledi: “2018 zor bir yıl olacak. Bu yüzden firmalar pazar payından çok karlılığa yönelmeli. TL’nin değer kaybı, dövize bağlı hammadde tedarikini zorlaştırıyor. Döviz risklerinin hedge (riskten korunma) edilmesi lazım. Bu yüzden döviz kazandıran ihracat daha önem kazanıyor. Sektörün çıkış noktası ihracat gibi görünüyor.”

aralık 2017

olan ülkelerin para birimlerinin öne çıkacağını savundu. “Burada önemli bir handikap var. Dünya üzerinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde yatırımlar çok düşük seyrediyor. Yatırıma yönelik harcamalar az, şirket borçları yüksek” diyen Saltık, “ Tüm bunlara rağmen, yatırımcılar gelecek yıla iyi bakıyor. Satın alma endeksleri zirvede geziyor” şeklinde konuştu.


12

Nuhoğlu: Treyler markaları ürettiği ürünler ve hedef pazarlar noktasında ikiye ayrılıyor Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, treyler sektörünün Türkiye ve gelişmiş ülkelere ürün sunan markalar ile Türkiye ve gelişmekte olan ülkelere ürün sunan markalar diye ikiye ayrıştığını söyledi. Türkiye’de yalın yönetimi baştan sonra en iyi uygulayan şirket olduklarını söyleyen ve Tırsan’ın global gücüne ve öncülüğüne vurgu yapan Nuhoğlu, “Almanya’daki faaliyete geçirdiğimiz 3 şirketin ardından; Fransa, İngiltere ve İtalya’da üretime başlayacağız.” dedi. Avrupa’da yaptığımız yatırımlarla hem rakiplerimizi, hem müşterilerimizi gördük. Bugün geldiğimiz noktada üretimimizin yüzde 65’ini AB ülkelerine ihraç ediyoruz.” İkinci bir Tırsan çıkamadı Türkiye’nin Avrupa’yı her anlamda takip ettiğine değinen Nuhoğlu, Tırsan’ın Avrupa’da oluşan müşteri taleplerini görüp, ihtiyaçlarını karşıladığını dolayısıyla Türkiye’deki müşterilere de aynı şeyi sunar hale geldiğini söyledi. Tırsan’ın Türkiye’de öncülük ettiğini aktaran Nuhoğlu, “Bunu yapabilen başka bir marka çıkmadı. İkinci bir Tırsan çıkamadı. Bunun boşluğunu Alman üreticiler doldurdu.” şeklinde konuştu.

T

ırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Tırsan’ın 20 yıl önce Avrupa’da yer almaya başladığını belirterek bunun ayakta kalma stratejisinin bir sonucu olduğunu vurguladı. Nuhoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Tırsan yıllar önce aldığı karar; Türkiye’de olabilmem için Almanya’da olmam lazım.

Bunun için 1996 yılında Almanya’ya gittik. 1998’de fabrikamızı açtık. 2002’de Avrupa’nın en büyük üreticisini satın aldık. Yetmedi, 2003 yılında Talson’u, 2007’de Hendrickson’u aldık. Bütün bunlar gelişmiş ülkelerdeki sektörü anlamanın, nasıl ayakta kalabilirimin stratejisiydi. 20 yıldır

İki yıl içinde 300 milyon dolar ihracat çıkarılabilir Türkiye’nin treyler ihracatının iyi bir planlama ile iki yıl içinde 300 milyon dolara çıkabileceğine işaret eden Çetin Nuhoğlu, hem Avrupa’ya hem de Ortadoğu ve Afrika pazarlarına yakınlığımızdan doğan coğrafik olarak avantajlarımız olduğunu söyleyerek, “Avrupa’da rekabet çok ciddi yaşanıyor. Çok ciddi rekabet algısı var. Bununla birlikte; finansa, insan kaynağına, üniversitelerle işbirliği, bilgiye erişim, altyapıya erişim çok kolay. Gelişmemiş ülkelerde ise finansman yok, kalite o kadar aranan bir şey değil, güvenilir kurumlar yok, bayiler yok aracı kurumlarla iş yapılıyor. Bir tarafta kalite ve verimlilik olmazsa olmaz, diğer tarafta kalite ve verimlilik ikinci planda” şeklinde konuştu.


Güneyimizde devlet kalmadı Ekonomik sorunların bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aşılacağını vurgulayan Nuhoğlu, bölgede o kadar çok oyun oynandığını bundan da sektörün üzerine düşen payı aldığını söyledi. Dünyada ülkeler arasındaki ilişkilerin ve hükümetlerin yeniden şekillendiğine dikkat çeken Nuhoğlu, “Güneyimizde devlet kavramı kalmadı. Bunun bize olumsuz sonuçları doğdu. 2013 yılında Irak’a 13 milyar dolar ihracat yaptık. Suriye’nin üzerinden 2011 yılında 150 bin sefer Ortadoğu’ya gittik. 70 bin sefer Suriye’ye ihraç yükü taşıyorduk. Güneydoğulu nakliyeciler ‘Habur bizim bacasız fabrikamızdır’ dediler. Ekonomik sorunların üstesinden gelebiliriz. Önemli olan bölgede siyasi istikrarın sağlanması” şeklinde konuştu. Kamu ATP ve ADR’de desteklerle sektörü yönlendirmeli Tırsan’ın ADR standartlarının Türkiye’de yasalaşmasından 8 yıl önce ADR sertifikalı tankerler ürettiği bilgisini veren Çetin Nuhoğ-

lu, Tırsan’ın aynı şekilde ATP’nin devreye girmesinden 3 yıl önce bu mevzuata uygun araçlar için de üretime geçtiğine dikkat çekti. Nuhoğlu, ADR ve ATP konusunda son kullanıcıların desteklenmesi gerektiğine işaret ederek “İtalya’da intermodal taşıma için araç başına 5 bin Euro teşvik veriliyor. Amortismanı da yüzde 130 olarak kullandırıyorlar. Bunun temelinde sektörün yönlendirilmesi var. Türkiye teşvike çok daha önce başlamış bir ülke. Ancak fabrikaya verilen teşviklerden üretilen ürünleri taşıyanlar yararlanamıyor. ATP gerektiren ürünleri üretenler teşvik alıp bu ürünleri taşıyanlar bundan yararlanamazsa bunun faydası olmayacaktır. ATP’teki kayıpların ülkemizin milli kaybı olduğunu görmemiz gerekiyor.” 2009 yılından beri Ar-Ge’ye destek veriyorum 650 Ar-Ge projesi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Nuhoğlu, 205 adet uluslararası patente sahip olduklarını açıkladı. Ar-Ge desteklerinin gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğunu belirten Nuhoğlu, “Meslek örgütleri, sanayi odaları, üniversiteler Ar-Ge konusunda geri kaldılar. 2009 yılından beri Ar-Ge projesi geliştiren her arkadaşa destek veriyorum.” dedi. Çetin Nuhoğlu, 2013-2018 yıllarını kapsayan 5 yıllık planda 7 bin 500 adedi iç pazar, 7 bin 500 adedi ihracat olmak üzere 15 bin adetlik bir

hedef koyduklarını, 2018 yılında ihracat hedeflerini tutturacaklarını ancak iç pazar için aynı hedefin olmayabileceğini söyledi. İngiltere, Fransa ve İtalya’da üretim başlıyor Almanya’daki üç şirketin ardından Fransa, İngiltere ve İtalya’da şirket kurduklarından bahseden Nuhoğlu, 2018 yılında bu ülkelerde üretim, satış ve satış sonrası hizmet vermeye başlayacaklarını söyledi. Sektör bazında Ar-Ge desteklerinin ve Eximbank kredilerinin çok yararlı olduğunu dile getiren Nuhoğlu, 2018 yılında sektörün daha çok çalışması gerektiğini dile getirerek “Kendimizi yenilemek zorundayız. Kendimizi geliştirmek zorundayız. Yapamıyorsak yerimizi CEO’lara bırakmalıyız. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışından uzak durmamız gerekiyor.” mesajını verdi.

aralık 2017

Almanya’nın lider treyler üreticisi nasıl geriye düştü? Türkiye’de her üreticinin her ürünü üretmesinin yanlışlığına değinen Çetin Nuhoğlu, Kässbohrer’in Avrupa’da liderliğini nasıl kaybettiğinden ders çıkarılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “2018’de Kässbohrer’in 125. yılını kutlayacağız. Kässbohrer Avrupa’nın yanı sıra Güney Kore, Kırgızistan gibi uzak ülkelerde bile çok iyi tanınan bir marka. Örneğin Kässbohrer 1955 yılında –benim doğum yılım- Almanya pazarının lideri. En yakın rakibinden üç kat daha fazla treyler satmış. Kässbohrer niye ondan sonra küçüldü? Kassbohrer, treylerin yanı sıra, kar aracı, otomobil, otobüs, tank yaptı. Bir sürü şey yapınca treyler işine ağırlık veremedi. Kässbohrer’in 1500 sattığı dönemlerde Schmitz, 20’inci sırada ve 100 adet treyler satabilmiş. Ama daha sonra Schmitz akıllı bir şekilde sadece treylere yönelince, adetlerini arttırmış.”


dosya

14

Ya 2014 yılındaki adetler gerçek değildi ya da bu günler gerçek değil Treyler pazarının yarı yarıya düşmesini sıradışı bir gelişme olarak gören Makinsan Genel Müdürü Ali İhsan Çulha, treyler pazarının 20 bin adetlerde gerçekleşmesi gerektiğini dile getirdi. Pazarın birkaç yıldan beri toparlanamadığına dikkat çeken Çulha, geçici olarak KDV oranlarının düşürülmesi ve hurda teşviki, gibi birkaç dokunuşla sektörün ivme kazanabileceğini savundu.

T

ürkiye’nin, 3-4 yıl önce treyler üretiminde 27 bin adetle tepe noktasını gördüğünü ve bu adetlerle Almanya’nın ardından Avrupa’nın ikinci büyük pazarı haline geldiğinin tespitini yapan Makinsan Genel Müdürü Ali İhsan Çulha, ancak bugünlere gelindiğinde neredeyse pazarın yarı yarıya düştüğünü kaydetti. Düşüşün nedenini değerlendiren Çulha, “Ya bizim 2014 yılındaki adetlerimiz hak ettiğimiz gerçekler değildi. Ya da bu günlerde gördüğüm sonuçlar gerçek olamaz” dedi. İki sonucu da doğru bulmadığını dile getiren Çulha, şöyle devam etti: “Düşüşte bölgemizdeki siyasi gelişmelerin ve artan dövizin, ticari araçlar üzerindeki vergi baskısının sonuçları diye düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Mevcut adetleri korumak en akıllı iş gibi görünüyor.” Sorunun % 70’i yurtiçi kaynaklı Ülkemizdeki treyler pazarının adetlerinin ne olacağı konusunun çelişki arz ettiğini dile getiren Ali İhsan Çulha, sorunun yurtiçi pazardan kaynaklandığını belirterek “İhracat küçük adımlarla artıyor ve yurtiçi adetlerde çok değişkenlik var. Dolayısı ile meselenin yüzde 70 yurtiçi kaynaklı, yüzde 30’u yurt dışı olduğunu düşünüyorum. Eğer döviz kuru hızlı artmasaydı, yurtdışı da sekteye uğramazdı diye düşünüyorum. Dolayısı ile ihracatta sağlıklı artış söz konusuyken döviz düşüşü, yurtdışını azaltabildiği gibi yurtiçini de hareketlendirebilir” diye konuştu. KDV oranları geçici olarak düşürülebilir Ülkemizde sağlıklı treyler pazarının 20 bin adetlerde olduğunu belirten Çulha, yüzde 5-10 oranında büyüme ile kalıcı ve istikrarlı büyümenin yaşanabileceğini vurguladı. Pazarın birkaç yıldan beri toparlanamadığına dikkat çeken Çulha, geçici olarak KDV oranlarının düşürülmesi ve hurda

teşviği, gibi birkaç dokunuşla sektörün ivme kazanabileceğini savundu. Türkiye’de yürürlüğe giren ADR ve ATP gibi önemli konvansiyonları da değerlendiren Çulha, konu hakkında şunları söyledi: “ADR ve ATP konvansiyonları önemini sürekli koruyan, vazgeçilmez olgulardır. Bu iki kavram yıllar öncesine dayandığı gibi, önemini kavrayan ülkelerde çok ciddi yollar kat etti. Ülkemizde de eskiden olduğu gibi şimdilerde de hassas olan bu konuda ciddi anlamda düşünüp, taraf olup, uygulamaya geçmesi ülkemiz adına öneminin kaçınılmaz olduğu konusunda mutabık olundu. Nakliye, hem yurtiçi hem yurtdışı ticaret için kaçınılmaz bir gerçektir. Ülkemizde de konum itibari ile önemli yol güzergahlarında bulunuyor. Türkiye’de de ADR ve ATP’ye konuşulduğu sıralarda da bu hassasiyeti gösteren ve ADR ve ATP’ye uygun araç üreten birçok firmaların olduğunu biliniyor. Hem sektör hem de merdiven altı diye tabir ettiğimiz imalatların azalması sektöre kalite, ülkemize prestij kazandıracaktır.” “Son yıllarda inovasyon olgusu yasal mevzuatlarla birleştiğinde çok güzel sonuçlar ortaya çıkardı. Yapılan değişiklikler sadece müşteri odaklı

olmaktaydı. Müşterinin istekleri doğrultusunda yeni buluşlar sektöre yön vermekteydi. Günümüzde yeniliklerin hem kullanma, hem çevreci, hem de maliyet düşürücü nedenli olması ciddi oranda her kesimi memnun etti” diyen Çulha, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Özellikle treyler üzerindeki hava dirençlerinin minimize edilmesi, treyler boş ağırlıklarının en az seviyeye düşürülmesi, akıllı sistemlerin çekici treyler kombinasyonunu adapte edilmesi birkaç konudan bazılarıdır. Önümüzdeki yıllarda daha çevreci yakıtların özel sektör veya yasalarla devreye alınmasıyla elektrik, LPG, LNG gibi yakıtlarla daha çevre dostu ve daha az masrafla aynı nakliyeleri yapıp birim maliyetleri düşürmüş olacağız.” Fuarların bilinen klasik ürün sergileme standları yerine daha inovatif, görsel, yapay zekaya uygun fuar anlayışı içinde olması gerektiğini dile getiren Çulha, 2018 yılında yurtiçi ve yurtdışındaki fuarlara katılmayı düşünmediklerini söyledi. 2018 yılının az da olsa umut verici olduğunu kaydeden Çulha, “2019 yılından sonra pazarın hızlanacağını düşünüyorum veya tersine olma ihtimalini de yüksek görüyorum” değerlendirmesini yaptı.



dosya

16

Normalleşme sağlanırsa sektör yüzde 20 büyür

T

ürkiye’deki ekonomik büyümenin yurtiçi nakliyedeki iç hacmi ve yatırım yapma yeteneğini arttırdığına değinen Krone Türkiye CEO’su Rıza Akgün, Türk lirasıyla iş yapan müşteri profillerinin güçlendiğini ifade etti. “Ancak dövizdeki dalgalanma bu olumlu gelişmeleri gölgede bırakmayı sürdürüyor. Türkiye’de yatırım araçları döviz bazında olduğu için, Türk lirası kazançların döviz karşısında alım gücünün dalgalanma sürdükçe düştüğünü görüyoruz” diyen Akgün, uluslararası siyasi gelişmelerin ve dövizdeki dalgalanmaların Türkiye’nin ekonomik büyümesini dizginlediğini kaydetti. “Uluslararası nakliyecilerde ise durum çok daha farklı. Yurtdışındaki navlun fiyatları döviz bazında olmasına karşın o kadar düşük bir seviyede ilerliyor ki; yurtdışı nakliyecilerimiz yeni yatırım yapamama noktasına geldi” diyen Akgün, açıklamasına şöyle devam etti: “Krone olarak ticaret yollarının çok yakın bir zamanda tekrar güvenli yollar haline gelmesiyle navlun fiyatlarının tekrar normalleşmesini yani artmasını, bu sayede de uluslararası nakliyecilerimizin yeniden yatırım yapabilir seviyeye gelmesini beklemekteyiz.” Rıza Akgün, treyler pazarının eski günlerine dönmesi için neler yapılması gerektiğini şöyle sıraladı: “Uluslararası ticaret yollarının güney ve doğuya giden güzergahlarında güvenlik tehditleri nedeniyle ticaret hacminde ciddi bir düşüş yaşandı. Komşu ülkelerle sınır ticaretimiz neredeyse durma noktasına geldi. Bu güvenlik tehditlerinin yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla birlikte özellikle komşu ülkelerle sınır ticaretimizin ciddi şekilde artacağını düşünüyoruz. Bu normalleşmenin vaktinin geldiğine inanıyoruz. Bu sayede özellikle uluslararası nakliyecilerimize büyük bir rahatlama gelecektir. Bölge ekonomimiz ve bölgede üretim yapan fabrikalar için de bu normalleşme hayati bir önem arz etmektedir. Bu rahatlama mutlaka yurtiçi nakliyemize de olumlu yönde ciddi bir katkı yapacaktır. Türkiye treyler sektöründe son 2-3 sene içerisinde ertelenmiş yatırımlar olduğunu biliyoruz. Filolar yaşlandı, talep yüksek ancak bu taleplerin yatırıma dönüşmesi hususunda ciddi bir sıkışma mevcut. Bu rahatlamayla birlikte yurtiçi treyler sektö-

Krone Türkiye CEO’su Rıza Akgün, ticaret yollarının açılmasıyla, nakliye sektörünün eski günlerine döneceğini ve treyler sektöründe yüzde 20 oranında bir büyüme yaşanacağını savundu. ründe yüzde 20’ye varan bir büyüme öngörmekteyiz.” Yol ve can güvenliği için oldukça önemli olan ADR ve ATP gibi konvansiyonların Avrupa Birliği normlarını yakalayabilmek için atılması gereken adımların başında geldiğini ifade eden Rıza Akgün, bu düzenlemelerin yol haritasının tanımlanması ve gerekli düzenlemelerin terminlerinin belirlenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. “Örneğin, 2019 Ocak ayında sebze ve meyve iç taşımacılığında frigorifik araç kullanılmasıyla ilgili mevzuatın hayata geçirilecek olmasını çok önemli ve olumlu bir gelişme olarak görüyoruz.” diyen Akgün, taşımacılıktaki yeni trendleri ise şöyle açıkladı: “Avrupa Birliği, yasa koyucu ve destekleyici fonksiyonlarını kullanarak çevreci ve ekonomik modellerle taşımacılık yapılabilmesi için Ar&Ge yatırımlarını desteklerken, taşımacılık sektörünün büyümesine ve teknolojik anlamda gelişimine büyük katkı sağlıyor. Sürecin devamında denetleyici rolünü devreye alarak bu yatırımların mevzuata uygun bir şekilde gerçekleştirildiğinden emin oluyor. Avrupa Birliği’nin bu rolü başarılı bir şekilde uygulamasıyla birlikte Avrupa’daki taşımacılık sektörünün düzenli bir

şekilde büyüdüğüne tanıklık ediyoruz. Aynı zamanda yeni ürünlerin geliştirildiği ve teknolojik gelişimin sürekli hale geldiği bir pazardan söz ediyoruz. Avrupa Birliği ülkelerindeki yüksek vergi kazancı, bu ülkelerin sektör ayırt etmeksizin bu tip yatırımları teşvik etmesini kolaylaştırmaktadır.” En çok ihracat yapan 2 markadan biriyiz 2018 yılının fuarlar açısından zengin bir yıl olacağını söyleyen Rıza Akgün, yurtdışında IAA, yurtiçinde Comvex gibi önemli fuarları takvimlerinde işaretlediklerini kaydetti. Fuarların sektörü olumlu yönde hareketlendireceğini düşündüklerini ifade eden Akgün, 2018 öngörülerini şu şekilde paylaştı: “Ekonomik gelişmemizi de ciddi anlamda yukarıya çeken ihracat pazarlarındaki başarımızın artmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Üstün Türk kalitesi yeni pazarlarda kendisini gösterdikçe bu pazarlardan siparilşlerin devamı geliyor. Bu siparişlerin önümüzdeki yıllarda da artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Treyler sektöründen, Türkiye’nin en çok ihracat yapan ilk 1000 firması arasına giren 2 markadan biri olduk. Sektörümüzün de bu başarısının artarak devam etmesini ümit ediyoruz.”



dosya

18

Bu denli değişken ortamda

istikrarlı sınai gelişim her ülkenin harcı değil 2018 yılında karamsarlığa düşülmemesi gerektiğini vurgulayan EFE Endüstri ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Filip Minasyan, burada esas görevin sanayicilere düştüğünü söyledi. Minasyan, bu denli değişken ortamda, istikrarlı sınai gelişimi sağlamanın her ülkenin harcı olmadığını vurguladı.

2

018 yılında treyler sektörünü bekleyen fırsat ve tehditler ilgili olarak TREDER Haber Dergisi’nin sorularına cevap veren EFE Endüstri ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Filip Minasyan önemli açıklamalarda bulundu: Soru: Ekonomik büyüme, dövizdeki dalgalanma, uluslararası siyasi gelişmeler sektörü nasıl etkiliyor? Cevap: Maalesef belirttiğiniz tüm faktörlerden hiçbiri sektörün lehine değil. Ancak burada önemli olan karamsarlığa düşmeyip; asıl bu olumsuzlukların çözümüne yönelik en büyük sorumluluğu biz sanayiciler olarak üstlenmeliyiz. Bu mevcut gelişmeler çerçevesinde bizler her zamankinden daha fazla çalışmalı ve ülkemizin geleceği ve bu mevcut durumun daha iyisi için çalışmalıyız. Treyler pazarının eski günlerine dönmesi için hangi şartlar oluşmalı? İstenilen şartlar oluştuğu takdirde pazarda nasıl bir büyüme gerçekleşir? Sektör ve iş dünyasının eski günlere dönebilmesi için sanayicilerin tüm şartları oluşturması maalesef mümkün değil. Burada her kesimin üzerine düşeni yapması şart. Türkiye çok ama çok, sadece jeopolitik değil, insanının doğası gereği çok sıra dışı büyüme gerçekleştirecek potansiyele sahip. Zaten bütün mevcut sorunların önemli bir bölümü, uluslararası platformda, bu sebepten ötürüdür. Türkiye ADR ve ATP gibi önemli konvansiyonlara uyum sürecinde. Söz konusu bu konvansiyonların sektöre etkisi nasıl olacak? Şüphesiz ki olumlu olacaktır. Güvenlik ve kalite ön planda olacak; buna uyum

sağlamayanlar dışarıda kalacaktır. Doğrusu da budur.

Katılım bir macera, katılmamak başka bir risk.

Taşımacılıkta çevreci, ekonomik modeller öne çıkıyor. Bu eğilim sektöre nasıl yön veriyor? Bu konu sadece üreticilerin değil kullanıcıların da sahip çıkması gereken bir amaçtır. Tabii ticari olarak da beklentileri karşıladığı sürece; aksi takdirde bir pazarlama aktivitesinden öteye gidemeyiz. Bu konu derin ve idarenin de takip etmesi gereken bir konudur.

İhracat pazarlarında Türkiye’nin rolü artıyor. 2018 yılında bu seyir nasıl gelişir? Sanayi olarak gereken yapılıyor ve bunun olumlu sonuçları ortadadır. Ancak bu siyasi pozisyonumuz ile eşdeğer değil. Buna rağmen ülke olarak çok başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu denli değişken ortamda istikrarlı sınai gelişim her ülkenin harcı değil.

2018 yılında yurtiçi ve yurtdışında önemli fuarlar olacak, bu fuarların sektöre etkisi nasıl olur? Fuarlara katılım veya yeni ürünler olacak mıdır? Olumlu olur. Her ciddi firma mevcut ürünlerinin yeni versiyonları ve/ veya yeni ürünleri ile tüketicileri buluşturacak. Ancak desteklere rağmen her fuar katılımının eskisinden daha çok üreticilere maliyet yönünden ağır geldiği de bir gerçektir.



dosya

20

80 milyonluk ülkeyiz, tekerlek bir şekilde dönecek 12 yaşında çırak olarak başladığı mesleğinde 42’inci yılını geride bırakan Aydeniz Dorse Sahibi Nesimi Aydeniz, 5 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 10 bin metrekarede üretim yapıyor. 30 kişinin çalıştığı fabrika yıllık 600 adet treyler üretim kapasitesine sahip olmasına karşın bu yıl üçte birlik bir kapasite ile çalıştıklarını söyleyen Aydeniz, “2017 yılına başlarken iyi olacağı öngörüsüne sahiptik. 2016 yılını iyi geçirmiştik ve referandumdan sonra işlerin açılacağını düşündük. Ancak işler düşündüğümüz gibi gitmedi. İşlerimizde yüzde 30 daralma oldu. 2016 yılında 240 adet treyler üretirken, bu yılı 200 adet ile kapatacağız” dedi. şeklinde konuştu. Mevcut ürünlerde hafifliğe gidildiğini belirten Aydeniz, 5 yıl önce 8 ton ağırlığındaki kapaklı damperi bugün 6 tona kadar düşürdüklerini söyledi. Yerli üreticiler, yerli tedarikçiler sayesinde firmaların treyleri daha ucuza alabildiğini ifade eden Aydeniz, 1996 yılında bir yabancı marka treylerin 70 bin mark değerinde olduğunu, bunun da bugün 35 bin Euro’ya denk geldiğini söyledi. Fiyatlar düşerken adetlerin arttığına işaret eden Aydeniz, “Dün ayda 5 adet üretirken bugün 20 adet üretiyoruz” dedi. Nesimi Aydeniz, ekonomik tabloya karamsar bakmadığını dile getirerek “80 milyonluk ülkeyiz, tekerlek bir şekilde dönecek. İnsanların satın alma gücü artar, komşularla ilişiklerimiz düzelir. 2018’de belki, Hükümet muslukları açar, üretim artar. Olumlu düşünmek zorundayız. Ekonominin çarkları bir şekilde dönecek. Sanayiciyiz bugüne kadar pek çok şey atlattık.” şeklinde konuştu.

Treylere de zam gelecek Treyler satışlarındaki düşüşü dövizdeki artışa bağlayan Aydeniz şöyle konuştu: “Geçen yıl 100 bin Euro olan bir çekici 300 bin TL idi. Şimdi 450 bin TL. Geçen yıl bir treyler 80 bin TL idi, şimdi 100 bin TL oldu. Derken faiz oranları arttı. Haliyle lojistik firmaları yatırım yapmaktan çekindi. Hammadde alımlarımız döviz cinsinden. Satışlarımız TL. Bu da bizi zorluyor. Döviz artışını müşterimize yansıtamıyoruz. Ama böyle devam ederse treylere de zam olacak.” Aydeniz marka oldu Bugüne kadar iç piyasanın kendilerine yettiğini dile getiren Aydeniz, ancak bundan böyle kendilerinin de ihracata yönelebileceğinin sinyalini verdi. “Aydeniz Dorse, Türkiye şartlarında marka oldu” diyen Nesimi Aydeniz, kapaklı damper, 13.60 platform ve havuz dampere ağırlık verdiklerini ve bu araçlarda tercih edildiklerini açıkladı.

Konya’da taşlar yerine oturuyor Treyler sektöründe rekabetin çok fazla yaşandığına dikkat çeken Aydeniz, “Konya’da 50’ye yakın firma var. Oyuncu sayısı çok fazla olunca rekabet de artıyor. Ancak Konya’da taşlar yerine oturuyor. Silobasçısı silobas, dampercisi damper üretiyor”

10 metrelik treylere tren gözüyle bakılıyordu “Ben işe başladığımda 1975 yılında Konya sanayisine bir kamyon geldi. 643 Fiat kamyon. Arkasına Otoyol bir treyler yapmış. Treylerin boyu 10,5 metre idi. İnsanlar aracın başına toplandı. ‘Bu tren mi’ diyorlardı. Bugün yükseklik 4 metre uzunluk 20 metreye çıkmış. 50 metre yapsan, çekici arkasına takıp götürecek” şeklinde treylerin geldiği noktaya vurgu yapan Aydeniz, düne kadar aylık 50 adet treyler üreten markaların bugün yıllık 5 bin adet treyler ürettiğine işaret etti.



22

Ford Trucks eğitimle kazandırıyor Ford Trucks Pazarlama Müdürü Armağan Hazar, Ford Trucks’ın güvenli ve ekonomik sürüş eğitimi vermek için 2011 yılında hayata geçirdiği Ford Sürüş Akademisi’nin 2017’de bin sürücüye eğitim vereceğini söyledi. Müşterilerine tüm taşımacılık operasyonlarını çözecek ve daha fazla kazanmalarını sağlayacak bir sistem sunmak için Ford Sürüş Akademisi’ni kurdukları belirten Hazar, “Şoföre kullanacağı aracın, en iyi, en ideal,en güvenli ve en ekonomik kullanım şekli konusunda eğitimler veriyoruz. Sürücü aracı kullanırken can ve mal güvenliğini korurken araçtan da yüksek verim almalıdır. Tabi tüm bunlarla aracın ömrü de artacağı için buradan da bir kazanç elde ediliyor.. Sektöre sürücü eğitimi konusunda öncülük ediyoruz. Şu ana kadar birçok marka bizi takip etti” dedi. Hazar, sürüş eğitimlerinin akademi adı altında toplanmasının önemine işaret ederek, sistemli bir eğitim modeli oluşturduklarını söyledi. “Firmalara özel butik çözümler üretiyoruz. Eğitime başlamadan önce çalışmalar yapılıyor, firmanın çalıştığı rota belirleniyor, kaç sürücüsü var, daha önceki değerleri nedir gibi incelemeler yapılıyor ve ortaya

özel olarak hazırlanmış bir analiz çıkıyor. Bu analize göre de modül belirleniyor.” Armağan Hazar, oluşan ihtiyaçlar ve gelişen taşımacılık çözümlerine paralel olarak Ford Sürüş Akademi’nin eğitim kapsamının genişleteceklerinide ifade ederek, “Müşterilerimizden farklı ihtiyaçlar için özel talepler gelebiliyor. Örneğin belediyelerden gelen çöp araçları için de bir eğitim modülü talebine hemen karşılık vererek güvenli ve ekonomik

Serhan Turfan Ford Trucks Genel Müdür Yardımcılığına atandı Ford Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks’ta Genel Müdür Yardımcılığı görevine Serhan Turfan atandı. 31 Aralık tarihi itibarıyla emekli olacak Ahmet Kınay’dan koltuğu 1 Ocak 2018’de devralacak Turfan, 2014 yılından bu yana Ford Trucks Türkiye Direktörlüğü görevini yürütüyor. Atatürk Fen Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, MBA programını Marmara Üniversitesi’nde tamamlayan Turfan, aktif iş hayatına 1995 yılında Ford Otosan’da başladı. 2000-2010 yılları arasında Satış Planlama Müdürlüğü, Satış Müdürlüğü ve Pazarlama Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2010 yılında Servis ve Yedek Parça Direktörlüğü’ne getirildi. Son 7 yıldır çeşitli direktörlük pozisyonlarını yürüten Turfan, son olarak Ford Trucks Türkiye Direktörlüğü görevindeydi. 1972 yılında Eskişehir’de doğan Serhan Turfan, evli ve 1 çocuk babası.

sürüş eğitimlerinin yanına şehir içi sürüş eğitimlerini ekledik. Gelen talepleri hemen değerlendirmeye alıyoruz. Araçlar nasıl sürülüyor, ihtiyaçlar neler, eğitimlerin nasıl verilmesi gerekiyor gibi noktalarda HED Akademi ile bir eğitim planı çıkarıyoruz. Şu anda frigorifik taşımacılık gündemde ve önümüzdeki dönem de biz de sektörün ihtiyaçları doğrultusunda bir eğitim modülü oluşturabiliriz” diyor.



24

Endüstri 4.0’ın zirvesini Otokar yaptı Yeni sanayi devrimine 15 ayrı proje ile geçmeye hazırlanan Otokar, düzenlediği “Dijital Dönüşüm Paneli”nde sektörlerinin lideri olan kurumları ağırladı. “Endüstri 4.0’ın Türkiye Sanayisine Etkisi”nin örnekleriyle masaya yatırıldığı panelin konuşmacıları arasında yer alan Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. Murad Ardaç; “2015 yılı sonunda, dijital dönüşüm Topluluğumuzun ana teması haline geldi. Dönüşüm konularının başında ise müşteri var. Koç Topluluğunun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da taşımak önceliğimiz” dedi.

O

tokar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ilk gündem maddelerinden biri olan Endüstri 4.0 konusunda önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Kurulduğu 1963’ten bu yana ülkemizde birçok ilke imza atan şirket, “Endüstri 4.0’ın Türkiye Sanayisine Etkisi” başlığı ile düzenlediği panelde, alanında lider şirketlerin üst düzey yöneticilerini Sakarya’daki fabrikasında ağırladı. Otokar Üretim ve Tedarik Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Lideri Ali Rıza Alptekin’in moderatörlüğünü üstlendiği panele, Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. Murad Ardaç, Arçelik Üretim Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik, Ford Otosan CDO’su Hayriye Karadeniz, McKinsey&Company Ortağı Mehmet Başer, Kuka Ülke Müdürü Kağan Abidin ve Rockwell Automation Ülke Direktörü Cenk Ceylan konuşmacı olarak katıldı. “ENDÜSTRİ 4.0’DA EN ÖNEMLİ KONU NİTELİKLİ İŞGÜCÜ” Otokar Dijital Dönüşüm Lideri Ali Rıza Alptekin, panele ilişkin şunları söyledi: “Endüstri 4.0 beraberinde büyük bir etki potansiyeli barındırıyor. Biz şu an değişimi ve öncü, küçük etkileri görüyoruz. Endüstri 4.0’ın tam olarak hayata geçmesi ve yaygınlaşması ile oluşacak etki, tüm sektörlerin iş yapış biçimini temelden değiştirecek seviyede olacaktır. Endüstri 4.0 sürecinde takipçi konumda olan Türkiye’nin çok daha hızlı yol alması gerekiyor. Trendler o kadar hızlı değişiyor ki; takipçi olmanın yeterli olmadığı dönemlere geleceğiz. Türkiye’nin sanayileşme atılımlarının başladığı dönemden bugüne kadar mühendislik ve Ar-Ge kabiliyeti, deneyimli ve yetkin insan kaynağı ile ilkleri gerçekleştirmiş

Otokar olarak bu değişimde de fark yaratmak hedefindeyiz. Bu panelde ülkelerin yeni sanayi devrimine hazırlığı, Endüstri 4.0’ın ve dijital dönüşümün kurumlarda nasıl ele alınması gerektiği, dönüşümün sağlayacağı fırsatları ele almak istedik.” Dijital dönüşümde insan kaynağının rolüne dikkat çeken Alptekin sözlerine şöyle devam etti: “Endüstri 4.0’da Türkiye’nin en önemli konusu nitelikli işgücü olacaktır. Endüstri 4.0 yalnızca yatırım yaparak bir günde hayata geçirilebilecek bir olgu değil. Bu kavramı içselleştirecek ve geliştirecek bilgi birikimine sahip iş gücüne sahip olmak çok önemli.” Otokar’ın dijital dönüşüm yol haritası için 4 ana alan belirlendiğini belirten Alptekin şunları söyledi: “Müşteriye Dokunan Dijital Kanallar; Dijitalleşmiş Üretim ve Tedarik Zinciri; Analitik Karar

ve Pazarlama; Dijital Ürünler ve Servisler olmak üzere 4 ana alan belirledik. Bu alanlarda 2017 başından bu yana hayata geçirmeye karar verdiğimiz 15 projenin 6’sı tamamlandı, 6’sı devam ediyor, 3’üne ise 2018 yılında başlanması hedefleniyor. KOÇ’un ANA TEMASI HALİNE GELDİ Yeni sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 4.0’ın dünyada bir yarış haline geldiğini kaydeden Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Murad Ardaç ise şunları kaydetti; “Bilgisayarların sanayide kullanımı 80’lere dayanıyorken hem bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme hem de cihazların birbiri ile iletişim halinde olması konuyu farklı bir boyuta taşıdı. Bu teknolojik gelişimin bizlere sunduğu fırsatlar sebebiyle bugün Endüstri 4.0’dan bir devrim olarak


“DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ 4 BAŞLIKTA TOPLADIK” Müşteri odaklılık konusunda başta akıllı telefonlar olmak üzere, bugün dijital asistanlarla müşteri beklentilerinin daha net ortaya konulduğunu, bu nedenle endüstride müşteri yaklaşımlarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ardaç; “Müşteriye sadece seri olarak üretilmiş standart ürünlerle değil, kişiye

özel ürünlerle de gidilmesi gerekiyor. Bu da dijital dönüşümün en önemli teması olarak karşımıza çıkıyor. Koç Topluluğu’nda dijital dönüşümü 4 başlıkta topladık; müşteri deneyimi konusu ise en başta yer alıyor. Dijital dönüşüm için 24 şirketimizde yaptığımız çalışmalar sonucunda farklılığımızı ortaya koymak için en büyük iyileştirme fırsatının bu alanda olduğunu gözlemledik. Tedarik zinciri, üretim, tüm süreçlerde verimlilik ve çalışanların etkin bir şekilde dönüşüme katılması da başlıklarımız arasında yer alıyor. Yazılımdan donanıma, verinin analitik olarak yorumlanmasından çalışanlarımızın sürece dahil edilmesine kadar tüm alanlarda dijital dönüşüm çalışmaları, Koç Topluluğu genelinde sistematik olarak devam ettiriliyor” dedi.

Arçelik’in satış, dağıtım, servis alanlarında dijital dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü, ilk etapta televizyonların dijital dönüşümü için merkez kurulduğunu belirten Arçelik Üretim Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik, cihazların birbiri ile haberleşmeleri için kendi protokollerini hazırladıklarını söyledi. 2020 yılında gündeme gelecek nesnelerin interneti konusunda Arçelik’in bugünden çalışmalarını sürdürdüğünü, satış, servis, pazarlama, tedarik zinciri projeleri üzerinde çalışıldığını kaydeden Esenlik, “Endüstri 4.0 için etkin bir süreç yönetimi sergiliyoruz. Temel hedefimiz, operasyonel verimliliği optimize etmek ve müşteri isteklerine hızlı cevap verebilmek. Arçelik olarak sistemlerin geliştirilmesi, verilerin doğru toplanması üzerine dünyanın alanında lider 5 şirketi ile çalışıyoruz. Sağlıklı verilerin toplanması için satış, pazarlama, tasarım, fabrika, tasarım birimleri ile projemiz devam ediyor. Ürünlerimizin birbirine benzememesi, otomasyonda yüksek bir seviye iş çıkarmamızı önlediği için yeni teknolojiler geliştirmeye başladık. Türkiye ve diğer ülkelerdeki operasyonlarda ortak yazılım ve donanım kullanılması için çalışmalar yürütürken, iki büyük atölyeyi devreye aldık. Atölye 4.0, Arçelik teknolojilerinin içselleştirilmesi için çalışmalar yürütüyor ve sanal ortamda otomasyon çalışmaları geliştiriyor. İkincisi ise garaj çalışmaları. Garajda ileri teknolojiler, data ve analitik program çalışmaları yürütülüyor” dedi.

aralık 2017

bahsedebiliyoruz. Almanya’nın ucuz işçiliğe karşı üretimi tekrar kendi ülkesine çekme hedefiyle başlattığı bir politika olarak doğan model, bugün dünyada Çin’in bile güçlü bir şekilde katıldığı bir yarış haline geldi. Odağında esnek ve kişiselleştirilmiş üretim, yani müşteri olan bu model dünyada farklı isimlerle tanımlanıyor. Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, Koç Topluluğu olarak bunun dışında kalmamız mümkün değildi. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm alanındaki çalışmalara ivme kazandırmak, Koç Topluluğu’nun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da taşımak, önceliklerimiz arasında yerini aldı ve dijital dönüşüm 2015 yılı sonunda topluluğumuzun ana teması haline geldi. Endüstri 4.0, ürün ve hizmet tasarımından, satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri içeren, bu adımları birbirine daha fazla bağlayan ve hızlı geri bildirimlerle müşteriye daha iyi hizmet vermeyi sağlayan çok kapsamlı bir konu. Bu sürecin başında ve hedefinde müşteri var.


26

TREDER Teknik Komitesi, çalışmalarına devam ediyor Türk treyler sektörünün tek temsilcisi TREDER’in, başarılı çalışmaların arkasında önemli bir zaman ve emek yatıyor. Kurulduğu günden bugüne kadar ilk günkü şevk ve heyacanla çalışmlarına devam eden TREDER Teknik Komitesi, iki ayda bir toplanıyor. TREDER’in Ataşehir’deki merkezinde yapılan son toplantıya Tırsan Treyler’den Tahsin Doğan, Öztreyler’den Fuat Erdem, Koluman Otomotiv Endüstrisi’den Tanver Talas, Serin Treyler’den Hakkı Sürmeli ve TREDER Genel Sekreteri Ayhan Eryazar katıldı. Söz konusu toplantıda damperli araçlar için AİTM’de yapılan değişiklikler ve yaşanan uygulama güçlükler, TSE’nin düzenleyeceği Yetkili Teknik Sorumlu Eğitimi ve Sınavı, TREDER’in düzenli olarak katıldığı son CLCCR Teknik Komite Toplantısı Raporu, AB üyelerinden alınan komple araç tip onayları ile tescil sırasında yaşanan problemler değerlendirildi.

Tırsan’dan müşterilerine 2018 sürprizi Tırsan nakliye sektörünün bakım maliyetlerini azaltarak sorunsuz hizmet sunmalarını sağlamak için önemli bir kampanyaya imza attı. 3 ay sürecek kampanya ile Tırsan, hem nakliyecileri hem de treylerleri yeni yıla hazırlayacak. Uzman Tırsan servisleri treylerleri kışa hazırlarken, Tırsan Yetkili Servisleri Aralık’tan başlayarak 3 ay süreyle ücretsiz 30 nokta kontrolü, yedek parça ve işçilikte yüzde 20 indirim fırsatı sunuyor. Ayrıca her 500 TL’lik servis işleminde de Tırsan Yelek hediye edilecek. 30 nokta kontrolü can, mal ve yol güvenliği için büyük önem taşıyor. Bu noktadan hareketle Tırsan, tüm yetkili servislerinde 30 nokta kontrolünü müşterilerine ücretsiz sunuyor. Bu kontrol yapılmadığında daha büyük sorunlarla karşılaşmak mümkün.



28

Tırsan En İyi Ar-Ge Seçildi Sanayi Bakanlığı 1.Lik Ödülünü Aldı

Geleceğin teknolojisini üreterek sektörüne öncülük eden Tırsan, en iyi Ar-Ge merkezlerinin değerlendirildiği 6. Özel Sektör Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Zirvesi’nde birincilik ödülünü aldı. Tırsan 5 farklı kategoride 80’nin üzerinde kritere göre yapılan değerlendirmede Otomotiv Yan Sanayi dalında liderliği alırken ödül, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü tarafından Tırsan Treyler Ar-Ge Direktörü Tugay Yılmaz’a takdim edildi.

T

.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katıldığı, 6. Özel Sektör Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Zirvesi, 20-21 Aralık tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi. Ar-Ge Merkezleri 2016 Performans Endeksi Sonuçları açıklanırken, Ar-Ge yatırım yoğunluğu, etkileşim, iş birliği oranı, proje kapasitesi ve ticarileşme gibi farklı kriterlere göre Tırsan Ar-ge merkezi gösterdiği performansla en yüksek notu aldı ve Otomotiv Yan Sanayi’nin en iyi Ar-Ge merkezi seçildi. Özel Sektör Ar-Ge’si Büyüyor Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü yaptığı konuşmada, ülkemizde özel sektöre ait 762 adet Ar-Ge Merkezi ile 138 Tasarım Merkezi olduğunu belirterek, “Sadece 2017 yılı içinde 426 adet Ar-Ge, 130 adet Tasarım Merkezi açtık. 2008 yılında sadece 20 adet Ar-Ge merkezimiz vardı. 2 yıl önce ise, 232 adet Ar-Ge merkezimiz bulunuyordu. Bugün bu sayının 900’e ulaşması, kat ettiğimiz mesafenin büyüklüğünü göstermektedir. Ar-Ge ve Tasarım Merkezi sayımız kartopu gibi büyümektedir. İnşallah, kısa zamanda bin rakamına ulaşmış olacağız” diye konuştu. Tırsan İlk Oldu, Birinci Devam Ediyor Tırsan Treyler Ar-Ge Direktörü Tugay Yılmaz da ödülü aldıktan sonra yaptığı değerlendirmede, “Bugüne kadar Ar-Ge merkezimizde birçok ürün geliştirdik ve sektörün hizmetine sunduk. Tırsan Ar-Ge merkezinden çıkan her ürün sektörün ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş, yenilikçi ve fayda sağlayan

ürünler oldu. Bu ödülle bunun karşılığını almaktan gururluyuz” dedi. Endüstri 4.0 ışığında Otomotiv 4.0, Lojistik 4.0 gibi Mega trendlerin teknolojiyi dönüştürdüğünü, Tırsan’ın da sektöründe öncü bir kuruluş olarak bu gelişime yön verdiğini kaydeden Tugay Yılmaz, şunları söyledi: “2009 yılında Sanayi Bakanlığı onaylı sektörünün ilk Ar-Ge merkezini açtık ve 2.500m2 si prototip ve test alanı olmak üzere 3.500 m2 kapalı alanda yaklaşık 100 araştırmacı ile buradaki faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” Ödülün arkasındaki Tırsan başarısını anlatırken Yılmaz sözlerine: “Bugüne kadar Tırsan Ar-Ge faaliyetlerine 100 milyon TL yatırım yaptı, 30’dan fazla Tubitak / Teydeb projesi dahil 650’den fazla Ar-Ge projesi tamamladı. 205’ten fazla patent ile %50 ticarileşme sağladı. 41 adet tescilli faydalı model ile ürünlerini iş ortaklarıyla buluşturdu. Tırsan araştırma ekibi 39 makale yayınladı. Halen ulusal, uluaslarası 15in üzerinde üniversite ile işbirliği halindeyiz. 2 Avrupa Birliği projesinde çalışıyoruz” diye devam etti.

Tırsan Geleceğin Ar-Ge Merkezi Yılmaz, Ekim ayında Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu tarafından temeli atılan geleceğin Ar-Ge merkeziyle ilgili de şu bilgileri verdi: “2. Ar-Ge merkezimiz 13,760 m2’lik bir toplam alan içerisinde, toplam 2 katta test merkezi, prototip parça ve araç üretim alanlarından oluşacak. Merkezde devreye alma süreci sonunda ulaşacağımız 150 araştırmacı mühendis sayısı ile 300.000 saatlik bir yıllık mühendislik kapasitesi oluşacak. Böylece; her 3 ayda bir yepyeni bir ürün platformu geliştirme, her ay geliştirilen bu platformlara ait 2 yeni ürün oluşturma ve bu yeni ürünlerin her hafta yeni bir versiyonu geliştirme imkanına ulaşmış olacağız.” Tırsan’ın 12 treyler ürün grubunda 100’den fazla farklı tipte treyler üretimi yaptığını ve Avrupa’nın en geniş ürün gamına sahip treyler üreticisi olduğunun altını çizen Tugay Yılmaz, “Tırsan’da Ar-Ge yatırımları önceliklerin en üstündedir. Yeni Ar-Ge merkeziyle Tırsan, Avrupa’nın en iyi treyler üreten şirketi olma unvanının yanına, en iyi bilgi ve teknoloji üreten şirket unvanını da ekleyecektir” dedi.



30

Nevpa perdeyi ihracat için açtı Branda, hızlı perde ve kayar çatı üretimine 7 bin metrekarelik tesisinde başlayan Nevpa, işe ihracat ile başladı. İlk etapta Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarı ülkelerine odaklanan Nevpa, kısa süre içerisinde Dubai, Arabistan ve İran’dan siparişler almaya başladı. “Hedefimiz ihracat pazarları olacak” diyen Nevpa Genel Müdürü Mehmet Ortaç, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sonra Avrupa pazarına açılacaklarını kaydetti. Türkiye’deki treyler üreticileriyle de çalışmaya başlamayı arzu ettiklerini dile getiren Ortaç, “Pazarın böyle bir üretim tesisine ihtiyacı vardı açtık, TREDER üyelerinin de işbirliğini desteğini bekliyoruz” şeklinde konuştu. ruhumuzu bu sektöre harcıyoruz. Sektörün çok önemli bir tedarikçisi haline geldik. Sektörün bizleri desteklemesi gerekiyor,biz yurtdışında çok başarılıyız, Türk üreticilerin de desteğini Nevpa yı tüm ürün grubunda bekliyoruz ” dedi.

N

evpa’nın mühendislik ekibinin Avrupa standartlarına yönelik hızlı perde ve kayar çatı sistemleri üzerinde çalıştığını belirten Mehmet Ortaç, Avrupa pazarına hazırlandıklarını söyledi. Hali hazırda Avrupa da büyük üstyapı üreticileri ve markaları ile menteşe, kilit, kayar dikme, kırılır dikme gibi ürünlerde fiyatına bakılmaksızın kalitesiyle tercih edildiğine dikkat çeken Ortaç, aynı başarıyı branda ve üstyapı sistemlerinde de yakalamak istediklerini kaydetti. 2018 yılında hedef yine ihracat olacak Mehmet Ortaç, gelecek yıl ile ilgili beklentilerini de şöyle açıkladı: “Herkes iç piyasa şartlarının 2018 yılında çok gelişme gösteremeyeceğini düşünüyor. Özellikle dövizdeki artış bunu doğrudan tetikliyor. Çünkü hammaddeyi döviz ile tedarik ediyoruz. Bu da ürünün maliyetini arttırıyor. Yatırım konusunda da firmaların çekincesi olunca pazarın yükseleceğine dair bir beklenti oluşmuyor.” Nevpa’nın dövizdeki bu artışı fırsata

çevirerek ihracata yöneldiğini aktaran Ortaç, “İhracat ağırlık veriyoruz. IAA Hannover Ticari Araçlar Fuarı’ndaki stand büyüklüğünü iki katına çıkarmayı planlıyoruz. Son iki yılda ne yaptığımızı anlatmak için fuar bir fırsat olacak” dedi. 2017 yılında döviz bazında yüzde 15, TL bazında yüzde 30 büyüme sağladıklarını kaydeden Ortaç, önümüzdeki yıl yine böyle bir büyümeyi hedeflediklerini açıkladı. Treyler üstyapı sektörü dışında başka bir işi düşünmediklerini ifade eden Ortaç, “İşimizi, enerjimizi,

Nevpa ithal ürünlere olan bağımlılığı azalttı İthal ürünlere olan bağımlılığı azalttıklarını da ifade eden Ortaç, konuşmasını şöyle bitirdi: “Daha önceithalat yaparken peşin paralar göndererek, 12 aylık planlı siparişler vererek, milyonlarca euroluk sözleşmeler imzalayarak Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya’dan gelen ürünleri kendi alanımızda olanları biz artık millileştirdik. Bize bugün sipariş açan müşterimiz bir hafta 10 gün sonra malını teslim alıyor. Stok derdi, kur riski yok,Yıllardır sektörün içerisindeyiz, Sektörün nereden nereye geldiğini biliyoruz. Biz yurtdışından ürün tedarik ederken parayı önden gönderir, 8 hafta sonra malı teslim alır, gümrükte KDV’sin peşin öder, malı çeker stoğumuza koyar, 3-4 ay sonra satınca paramızı alırdık. Hem finansal hem de planlama yönünden bütün yükü kaldırdık.”



32

Treylerciler ‘Güney’e çıkarma yaptı TREDER, MTD Otomotiv ve FY Endüstriyel Ürünler’i ziyaret etti

Treyler sektörünün tek temsilcisi TREDER, Mersin’de MTD Otomotiv ve FY Endüstriyel Ürünler’i ziyaret etti. TREDER Yönetim Kurulu Üyeleri, ziyaretlerin sonunda Mersin’de ekim ayının yönetim kurulu toplantısını da gerçekleştirdi.

T

REDER Yönetim Kurulu 30 Ekim tarihinde Mersin’de treyler sektörünün önemli tedarikçilerini de kapsayan bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretlerin ilki MTD Otomotiv’e yapıldı, burada Şirket Müdürleri Gökhan Bülbül ve Dündar Doğan, TREDER üyelerine firma ürünler hakkında bilgi verdi. Dündar Doğan, MTD Otomotiv’in 2010 yılında kurulduğunu ve ilk olarak Knorr-Bremse bayiliği ardından da Riga markasının bayiliğini aldıklarını söyledi. Bu yılı 80 milyon TL ciro ile kapatacaklarını ifade eden Doğan, üretimin yüzde 80’ini ihraç ettiklerini vurguladı.


yatırdık. Bundan sonrada böyle devam edeceğiz” diyen Bülbül, Avrupa pazarında rekabet edebilmek için yatırımlarına devam edeceklerini söyledi. Fabrikada 4 bin 500 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplamda 7 bin metrekare alan üzerinde üretim yaptıklarını belirten Bülbül, fabrikanın gelecekte kendilerine yetmeyeceğini, bunun için Sakarya’da da bir tesis açmayı planladıklarını söyledi.

larını kapsayan 47 bin parça için teklif verdik.” Hedef pazar Avrupa İhracat pazarları arasında İngiltere, İrlanda, Rusya, İsrail, Almanya, İran olduğu bilgisini veren Gökhan Bülbül, söz konusu ülkelere hava tüpü ve dolap tedarik ettiklerini söyledi. Türkiye’de kendi alanlarında birinci sırada olduklarını belirten Bülbül, hedef pazarının Avrupa olduğunu yineledi. “Tüm kazancımızı işimize

aralık 2017

Doğan, sözlerine şöyle devam etti: “Üretimlerimiz arasında; yemek ve takım dolabı, europalet dolabı, hava tankı, akü kutusu üretimi yapılıyor. Ayrıca proje bazlı üretimlerimiz de var. Son olarak BMC’nin zırhlı otobüsünün yakıt tanklarını üreteceğiz. Diğer zırhlı araçlarının yakıt tankı için de çalışmalara başladık. Elimizdeki makine parkı treylerin bazı üstyapı parçalarını üretmeye müsait. 2018 yılı için Krone’ye üstyapının metal aksam-

Mersin’in lojistik avantajını kullanıyoruz Mersin’in lojistik avantaja sahip olduğunu dile getiren Dündar Doğan, Avrupa’ya 2-3 bin dolara karayoluyla olan navlunların liman sayesinde 900 dolara kadar düştüğünü vurguladı. Avrupa’ya yapılan ihracata bu avantajı kullandıklarını anlatan Doğan, treyler sektörünü şu şekilde değerlendirdi: “Türkiye treyler sektörü gelişime çok açık. Avrupa’daki treyler üretimi Türkiye’ye kayıyor. Çünkü treyler emek yoğun bir sektör. Avrupa’da bu emek yoğun sektör Polonya ve Türkiye gibi ülkelere yönelmesine neden oluyor. Türkiye’nin de avantajları var.”


34

TREDER sektörü birarada tutuyor Dündar Doğan, sektörün birliğe bir ihtiyacı olduğunu TREDER’in bu anlamda sektörü birarada tuttuğunu vurguladı. Türkiye’de Avrupa standartların uygulanması için TREDER çok yoğun bir emek verdiğini aktaran Doğan, “Bizler de sektördeki oyuncular olarak TREDER’i desteklemeyi her zaman görev biliyoruz” şeklinde konuştu. FY Endüstriyel Ürünler 180 ürünüyle tedarik sağlıyor İkinci ziyaret FY Endüstriyel Ürünler’e gerçekleştirildi. FY Endüstriyel Ürünler San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Türk, fabrikada yapılan ürünler ve üretim prosesi hakkında bilgiler verdi. 2018 yılında üretimin yüzde 40’ını ihracat yüzde 60’ının da yurtiçi pazarına ayrılacak şekilde kendilerine hedef belirlediklerini kaydeden Türk, 26 yıldır treyler üstyapı hizmeti verdiklerini, 21 yıldır kesintisiz olarak Koluman firmasına alüminyum kapı, kapak, vb. hizmetleri sunduklarını söyledi. 180 farklı alü-

minyum ve çelik üründe tedarikçi olarak hizmet verdiklerini anlatan Türk, “Firmamızın kuruluşundan bu zamana kadar başlıca Koluman, Tırsan, Serin Treyler, Yalçın Dorse ve sektörün diğer üreticilerine tedarikçi olduk” dedi. Yatırımlar devam ediyor Ortadoğu ve Avrupa’ya ciddi ihracatlar yaptıklarına değinen Yüksel Türk, firmalarının gelişimi ile ilgili şunları söyledi: “Firmamızın, 1991 yılında CM Cam Metal A.Ş. ve CMT Treyler Üstyapı Makine San.

Tic. Ltd. Şti. ile Treyler üstyapı sektörüne hizmet vermek adına temelleri atıldı. Farklı sektörlere de yatırım yapan firmamız tüm üretimini tek çatı altında toplayarak 2016 yılı itibari ile FY Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş. olarak hizmetlerine devam ediyor. Treyler alüminyum yan kapak, arka kapı, ön göğüs, tahtalık, bisikletlik vb. ürünlerin imalatı, işlenmesi, elektrostatik boya ve montajının yaparak uygulamaya hazır hale getirilmesini sağlıyoruz.


me prosesleri ile üretimi yapılan ürünlerin sorunsuz olarak teslim edilmesi öncelikli hedefimizdir.” TREDER’e olan destek artıyor TREDER Başkanı Kaan Saltık ziyaretlerin ardından yaptığı değerlendirmede Akdeniz Bölgesi’nin Türkiye’nin önemli sanayi ve ihracat bölgelerinden biri olduğunu hatırlatarak “Yeni yatırımlar Akdeniz Bölgesi’ni daha cazip getiriyor.

Bu bölgedeki treyler yatırımları bizleri çok daha mutlu ediyor. Türkiye’nin treyler üretim merkezi olma hedefine her geçen gün daha çok yaklaştığımızı düşünüyorum. Tedarikçilerimizin günden güne gelişmesi, kalitelerini arttırmaları, büyümelerini görmek, bizleri ayrıca sevindiriyor. Sektörümüzün çatı kuruluşu TREDER’e desteğin artarak devam etmesi de bizleri ayrıca sevindiriyor. Umarım dernek olarak sağladığımız işbirliklerini arttırarak devam ettiririz” şeklinde konuştu.

aralık 2017

Yeni yatırımlarımız olan lazer kesim, abkant, CNC ve diğer makine yatırımları ile treyler üstyapılarının çelik parçalarının da üretimine geçilmiştir. Bu üretim hattında 6mt x 2mt 4kw gücünde fiber lazer makinası ile kesimler ve abkant preste büküm işlemleri yapılıyor. Daha sonrasında kaynaklı imalatları tamamlanarak çelik boya merkezinde elektrostatik boya yapılarak üreticilere teslim ediliyor. Kalite ve ürün geliştir-


36

Son 2 yılda 2 kat büyüyen Aspöck yeni ürünler ve yeni ülkelerle 2018’e damga vuracak Aspöck bu yılı yaklaşık yüzde 30 büyüme ile kapatacak. Bir önceki yılda da yüzde 60 büyüyen Aspöck böylece son iki yılda büyümesini 2 katına çıkarmış olacak. Aspöck Türkiye Genel Müdürü Selçuk Akman, önümüzdeki yıl yeni ürünleri pazara sunacaklarını ayrıca yeni ülkelerle büyümelerini sürdüreceklerini söyledi.

A

spöck Türkiye Genel Müdürü Selçuk Akman, TREDER Haber Dergisi’ne yaptığı açıklamada sorumluluk alanlarının geniş olduğunu belirterek “Bizim sorumluluğumuzda İran, Ortadoğu, Güney Afrika, Mısır, Ürdün gibi büyük pazarlar var, bunların içinde daha ziyaret etmediğimiz ülkeler mevcut. 2018 yılında daha fazla ülkeyi ziyaret ederek yeni müşteriler kazanmayı hedefliyoruz” dedi. Treyler yan park lambalarının sinyal vermesiyle ilgili regülasyona değinen Selçuk Akman, 2-3 yıl içinde bu değişikliğin üreticilerde hayata geçmesini beklediklerini söyledi. “Yeni regülasyona göre treyler üreticilerin aydınlatma sistemini revize etmesi gerekiyor, ellerinde halen eski sistemle imal edilmiş aydınlatma setleri bulunuyor, bu yüzden yeni regülasyona geçiş zamana yayıldı. Treyler üreticileri yenilerken Tip Onaylarını sinyal veren yan park lambası sistemi ile alacak. Bu yüzden üreticiler şu anda beklemede kalmayı tercih ediyor” diyen Akman, söz konusu sistem ile ilgili müşterileriyle Aspöck’ün çözümleri ve maliyetlerini paylaştıklarını söyledi. 2018 yılında yeni ürünler piyasada olacak Avrupa normlarına uygun, ancak maliyet rekabeti yaratacak yeni LED lambalar üzerine çalışmaların devam ettiğini söyleyen Akman, yeni LED stop lambalarının Ortadoğu ve Afrika pazarının beklentilerini de karşılar nitelikte olduğunu bu ürünlerin desteği ile daha geniş pazara ulaşmayı hedefliyoruz, ülkemizde de yeni ürünlerin beğenileceği ve talep göreceğini düşünüyoruz.” diyen Akman, sarı/ kavuniçi LED döner (beacon) lambaların da yeni yılda pazara sunulacağı bilgisini verdi.

Ortadoğu pazarı düşüşte Ortadoğu treyler pazarında iç politik sıkıntılar ve düşük petrol fiyatları nedeniyle ciddi bir düşüş olduğunu belirten Selçuk Akman, Güney Afrika pazarının Ortadoğu’ya göre daha stabil olduğunu belirtti. After marketteki büyüme daha fazla Selçuk Akman, 2016 yılına göre bu yıl yüzde 60 oranında büyüme kaydettiklerini belirterek, 2018 yılında yüzde 30 büyüme sağlamayı planladıklarını söyledi. Akman, after markette büyümenin OEM’deki büyümeden daha fazla olduğuna dikkat çekti. Orijinal olmayan ekipmanlar kazaya davetiye çıkarıyor Aspöck Satış Müdürü Mahmud Eralp

Abduşoğlu’da treyler üreticilerinin aydınlatma alanındaki regülasyonlara titizlikle uymasına karşın, satış sonrası tamir-bakımlarda aynı hassasiyetin gösterilmediğine dikkat çekerek “Bazı araç sahibi ve sürücüler; orijinal ekipman yerine belgesiz kopya ürünleri, daha ucuz olduğu için tercih edebiliyor. Belgesiz, kopya lambalar yetersiz ya da tam tersine aşırı parlak ışık vererek can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor, reflektif özelliği olmayan ya da kolayca deforme olan bu lambalar park halindeki aracı görünür kılmayarak kazalara davet çıkartıyor. Yıllık muayeneler yeterli olmuyor. Ancak giderek artan yol denetimleri ile kopya ürün kullanımının zamanla ortadan kalkacağını umuyoruz” dedi.



38

Bolu ve Düzce Nakliyecileri Tırsan’da buluştu Treyler sektörünün lideri Tırsan, Avrupa’nın en modern ve en yenilikçi üretim merkezi olan Adapazarı tesislerinde Bolu ve Düzce’nin önde gelen nakliyecilerini ağırladı. 17 nakliyecinin yer aldığı buluşmada ziyaretçiler, üretim süreçleri, yeni teknolojiler ve ürünler hakkında bilgi alırken, Tırsan Frigo ve Tırsan Perdeli Maxima Plus araçlarını yakından incelediler.

T

ırsan – Nakliyeci Buluşma Toplantıları” Bolu ve Düzce illerinin nakliyecilerinin katılımı ile devam ediyor. Son olarak 30 Kasım’da Tırsan Adapazarı tesislerinde gerçekleşen toplantıya 17 nakliyeci katıldı. Karşılıklı bilgi alış verişi şeklinde gerçekleşen toplantıda bölge nakliyecilerine üretim süreçleri, yeni teknolojiler, yeni ürünler, test ve Ar-Ge merkezleri hakkında bilgiler verilirken, ziyaretçiler, Tırsan’ın düşük yakıt tüketimi ve yüksek izolasyon performansı sunan ürünü Tırsan Frigo ve farklı yüklerin çeşitli modlarla taşınmasına imkan sunan Tırsan Perdeli Maxima Plus aracını detaylı olarak inceleme fırsatı buldular. Tırsan Ürünlerinde Nakliyecinin Katkısı Büyük Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu fabrika turu öncesi nakliyecilerle özel bir sohbet toplantısı yaptı. Nuhoğlu, bu sohbetlerin kendileri için çok önemli olduğunu ve Tırsan ile ilgili her türlü görüşleri, eleştirileri ve önerileri alarak hep daha iyi ürünleri müşterilerine sunduklarını aktardı. “Bizim sizden istediğimiz temel şey bizi eleştirmenizdir” diyen Çetin Nuhoğlu “Sizinle birlikte sektörün taleplerini belirleyip, sektörün gerçek ihtiyaçlarının ne olduğunu

ortaya koyarak hep daha iyisini yapma gayretindeyiz. Bugüne kadar hep böyle hareket ettiğimiz için sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en kaliteli ve sorunsuz araçlarını üreterek pazara sunuyoruz” diye konuştu. Tırsan 6 Bin Kişilik Bir Ekmek Teknesidir Çetin Nuhoğlu, Tırsan ile nakliyecilerin hep kazandığını ve bunun için markalarından büyük gurur duyduklarını anlatırken, Tırsan Adapazarı fabrikasına özel bir parantez açtı. Ar-Ge’siyle, mühendisiyle çalışanıyla bu ülke için üretmenin ve teknoloji geliştirmenin kendileri için çok önemli olduğunu anlatan Nuhoğlu, “Burada 1.500 çalışanımız evine ekmek götürüyor. Bunlara çalışanlarımızın ailelerini ve yan sanayiyi de katarsak Tırsan, 6 binin üzerindeki insan için bir ekmek teknesidir. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ihracat sıralamasında 111. Sıradaydık. Bu sene 90. Sıraya çıkacağımızı tahmin ediyorum. Bu yıl Avrupa’ya 5500 araç ihraç etmiş olacağız bunun karşılığı olarak Türkiye’ye 160 milyon dolar kazandıracağız. Önümüzdeki yıl ise 7500 araç ihraç edeceğiz.” dedi.

Gerçek Üretim Böyle Yapılır Tırsan’ın Türkiye’nin ve Türk nakliyecisinin şirketi olduğunun altını çizen Nuhoğlu, “Bu şirketi 40 yıldır hep birlikte el ele bu seviyeye getirdik. Siz bize güvendiniz bizler de sizlere en iyi şekilde hizmet sunduk. Hem en kaliteli araçları hem de en güvenilir satış sonrası hizmetleri sizlerle sunduk. Sizler yatırım yaptığınız bu ürünlerle ailenize baktınız, şirketinizi büyüttünüz” dedi. Dünya üzerinde büyük bir ticaret savaşı olduğunu ifade eden Nuhoğlu, her ülkenin artık şirketler üzerinden rekabet ettiğini, devletlerin bu yüzden markalarıyla farklı ülkelerde üreterek oradan daha fazla para kazanmayı tercih ettiğini söyledi. Bunun için ülkelerin kendi markalarına faizsiz ve uzun vadeli krediler sağlandığını söyleyen Nuhoğlu, bu şekilde ceplerinden tek kuruş para çıkmayan markaların Türkiye’de üretim adı altında boy gösterdiklerini aktardı. Nuhoğlu, Tırsan’ın Gebzel’de inşa ettiği ikinci Ar-Ge merkezine dikkat çekerek burada treyler testlerinin çekiciyle birlikte gerçekleştireceği bilgisini verdi. Tırsan’ın üretim, yatırım ve fabrika anlayışının bu olduğunu söyleyen Nuhoğlu, “Bu yüzden çok güçlüyüz. Çünkü biz 40 yıldır sizinle kol kola, omuz omuza ilerliyoruz. Sizin için üretiyoruz ve kazandığımız her kuruşu bu ülkeye, bu sektöre yatırıyoruz” dedi. Bolu ve Düzce’de Tırsan Demeyen Tek Şirket Yoktur Bolu ve Düzce illerinden gelen nakliyeciler de görüş ve önerilerini Çetin Nuhoğlu’na iletirken, bu toplantıdan ve karşılıklı fikir alış verişinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Bolu ve Düzce’de Tırsan’a olan ilgi ve sevgiye vurgu yapan nakliyeciler Tırsan’ın kendi markaları olduğunu söylediler.


aralÄąk 2017


40

SAF-HOLLAND, Türkiye’de 25 yetkili servis sayısına ulaştı

Türkiye’de yatırımlarını artırarak 2017 yılında Düzce’de üretim tesisini kuran SAF-HOLLAND, yetkili servis ağını da hızla güçlendiriyor.

T

ürkiye’de 2012 yılından bu yana satış sonrası yetkili servisleri ile yedek parça temini ve bakımonarım hizmeti sunan SAF-HOLLAND, müşterilerine daha da yakın olabilmek üzere servis ağını genişletiyor. SAF-HOLLAND, son olarak Denizli ve Osmaniye’de hizmete sunduğu yeni servisleri ile Türkiye genelinde toplam 25 noktada orijinal yedek parça ve servis hizmeti vermeye devam edecek. SAF dingillerini 6 yıl garanti kapsamında müşterilerine sunduklarının altını çizen SAF-HOLLAND Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Öztekin Koyun servis ağı ile ilgili yaptığı açıklamada; “SAF-HOLLAND olarak Türkiye genelindeki 25 yetkili bayimiz ile satış sonrası hizmet sunuyoruz. Her serviste yapılan işlerin kalitesine ve atölye donanımlarının standardına önem veriyoruz. SAF-HOLLAND orijinal parçalarının ideal stoklanması ve servis çalışanlarının sürekli eğitimi de bizler için çok önemli kriterler. SAF dingilleri 6 yıl garanti ile sunuyoruz ve müşterilerimize her zaman orijinal yedek parçaların kullanımı ile ürünlerimizin kullanım ömrünü uzatmalarını tavsiye ediyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimizin 7/24 ulaşabilecekleri servis noktalarımızı güçlendiriyoruz. 2017 sonuna kadar altı yeni servisimizi de hizmete sunacağız” diye belirtti. Türkiye ticari araç pazarının SAFHOLLAND için önemine değinen Koyun; “2017 Mart ayında müşterilerimize hem daha yakın olabilmek hem de maliyet anlamında avantaj sunabilmek üzere Düzce’de üretim tesisimizi kurduk. Üretimimizin hızla artması ile satış sonrası hizmetlerimizi de güçlendiriyoruz. Müşterilerimiz için uygun maliyetli orijinal yedek parça temini yapıyoruz. Sunduğumuz geniş servis ağıyla hem hızlı bir şekilde yedek parça-

ları temin etmelerini sağlıyor, hem de gerekli bakım-onarım işlemlerini hızlandırarak araçlarının yollarına ilk günkü performanslarıyla devam etmelerini sağlıyoruz. 2018 yılında

Türkiye genelinde altı yeni servisimizi de hizmete sunarak toplam 37 yetkili servis noktasına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Treyler aks ve süspansiyon sistemlerinden beşinci tekerlere, treyler ayaklarından king pinlere kadar geniş bir ürün yelpazesi sunan SAF-HOLLAND, Türkiye’de yedek parça temininde de güçlü bir alt yapıya sahip bulunuyor. SAF-HOLLAND yedek parça ana bayileri olan Trans 34, DAF-Tırsan, Artıfe sayesinde yetkili servislerin yanı sıra yedek parça temini sağladıklarını belirten Öztekin Koyun, “2018 yılında yedek parça dağıtım ağımızı daha da yaygınlaştırmak üzere çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz” diyerek açıkladı.


aralÄąk 2017


42

Treylerde dijital dönüşüm 5 yıl içinde gerçekleşecek

İntermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, 2017 yılında yine çift haneli büyümeyi başardıklarını ve 2018 yılı öngörülerinin de pozitif olduğunu söyledi. Perahya, dijitalleşmenin ve telematik çözümlerin treyler pazarında etkisini artıracağı uyarısında bulunarak, “Türk Treyler üreticilerinin bu konuda elini çabuk tutması ve gerekli yatırımları şimdiden yapmaları gerekiyor.” dedi.

R

ıfat Perahya, 2017 senesinin ağır vasıta pazarı için iyi geçmediğini belirterek, “Nisana kadar referandum sürecinden dolayı yavaşladığımızı söyleyebilirim. Yatırımlar bekletildi ve 4 ay, kayıp bir süre olarak geçti. Referandum sonrasında ekonomik rahatlama hissedilmeye başlandı. Özellikle 2. ve 3. çeyrekte hükümetin ekonomiyi destekleyici aksiyonlarının ardından ekonomik büyüme başladı. Ülke olarak; 2017’yi yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyüme ile kapatacağız gibi görünüyor. Büyümede orta ve büyük ölçekli firmaların krediye erişiminin kolaylaştırılması çok etkili oldu. Son iki ayda döviz kurunda gerçekleşen iniş ve çıkışlar müşterilerimizin stok seviyelerini düşürmesine veya siparişlerini ertelemesine sebep oldu. Bulunduğumuz bölgedeki zorluklara rağmen ekonominin ayakta kalması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu dönemde Türkiye otomotiv endüstrisi çok kemikleşmiş ve sağlam bir yapıya kavuştu.” diyerek senenin özetini yaptı. İntermobil açısından 2017 yılının iyi geçtiğini belirten Rıfat Perahya, sadece OEM ile değil satış sonrası pazarıyla da çalıştıklarını bu nedenle üretim tarafında olmayan büyümeyi, satış sonrası yakalamayı başardıklarını aktardı. Bu sayede bir önceki yıla göre bazında yüzde 50 oranında büyümeyi sağladıklarını dile getiren Perahya, özellikle binek araç ve dijital takograf tarafında artış kaydettiklerini belirtti. Temsil ettikleri markalarla ilgili 2018 stratejilerini de paylaşan Perahya, Wabco tarafında açık ara pazar liderliğini korumak ve yeni müşteriler kazanmak için çaba göstereceklerini söyledi. Ticari araçlardaki fren sisteminin radarlar, kameralar ve sensörlerle geliştirilerek daha üst seviyelerde akıllı güvenlik çözümleri-

yapmaları çok önemli. Aksi takdirde geç kalınacak.”

nin üretildiğini dile getiren Perahya, bugünden başlayarak sürücüsüz araca geçişte akıllı sistemlerin giderek yaygınlaşacağını vurguladı. Treyler piyasasında Avrupa’nın en büyük treyler üreticilerinin kendi telematik çözümleri için büyük yatırımlar yaptıklarını söyleyen Perahya şunları söyledi: “Gelecekte dijitalleşmenin treyler sektöründe etkili olup olmayacağı konusunda üreticilerin yüzde 15’i evet derken, uzmanlara sorulduğunda bu oran yüzde 85’e çıkıyor. Uzmanlar 5 yıl içinde sektörde treylerde dijital dönüşümün yaşanacağını iddia ediyor. Bu dijitalleşme treyler sektörünün kaderini fazlasıyla etkileyecek. Bugünden yatırım yapanlar ayakta kalacak, yapamayanlar rekabet etmekte daha da zorlanacaktır. Türk treyler üreticilerinin de bu teknolojik gelişmeleri geç olmadan takip etmeleri şimdiden hazırlıklarını

Şehir içi taahhütnamesini amacına uygun kullanmayanlar var 2018 yılı itibariyle 2002-2004 model yılı araçlar için Continental VDO dijital takografların devreye gireceğini belirten Perahya, “Dijital takograf kullanımı zorunlu olan araçlarda şehir içi taahhütnamesi alan ve bu sayede yasanın etrafından dolaşan oldukça fazla firma var. Maalesef bu taahhütname sorumluluktan kaçmanın yolu olarak görülüyor. Bu yüzden hız limitlerine ve sürücü çalışma saatlerine uyulup uyulmadığı denetlenemiyor. Sonuç olarak da ölümlü trafik kazaları artıkça artıyor. Yorulduk artık basında insanlarımızın trafik kazalarında öldüğü haberleri duymaktan, okumaktan. Şehir içinde ağır vasıtaların karıştığı kazaların önüne geçmek için dijital takograf kullanımının her araç için geçerli olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Son dönemde sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verdiklerin anlatan Rıfat Perahya, Down sendromlu çocukların eğitimine destek vermek için ekip olarak Vodafone İstanbul Koşusu’na katıldıklarını ve 30.000 TL yardım topladıklarını söyledi. İntermobil olarak Türkiye Şampiyonu engelli tenisçi Büşra Ün’e sponsor olduklarını belirten Perahya, “Ülkemizi Paralimpik Oyunları’nda da temsil eden Büşra’nın dünya sıralamasında ilk 10 tenişçi arasına girmesi için elimizden gelen tüm desteği vereceğiz. Ülkemize uluslararası platformda değer katacak her türlü projenin içinde yer almaya devam edeceğiz.” dedi.



44

Mercedes-Benz Türk, OSD üyelerini Aksaray fabrikasında ağırladı

Mercedes-Benz Türk, kendisinin de üyesi olduğu OSD Lojistik Komitesi’ni Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ağırladı. 1 Aralık Cuma günü gerçekleşen toplantıya Ankara, İstanbul, Adapazarı, Bursa ve İzmit’ten 6 farklı firmadan12 temsilci katıldı.

O

SD (Otomotiv Sanayii Derneği) Lojistik Komitesi’nin 2017 yılındaki son toplantısının ev sahipliğini MercedesBenz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası üstlendi. 2003 yılında Dış Ticaret Komitesi’nin altında Lojistik Çalışma Grubu olarak faaliyet göstermeye başlayan ve 2016 yılında komiteye dönüşen OSD Lojistik Komitesi, hem gündemi değerlendirdi hem de Aksaray Kamyon Fabrikası’nı gezdi. Anadolu Isuzu, Ford Otosan, MAN Türkiye, Oyak Renault, Toyota ve Türk Traktör şirketlerinin katıldığı toplantıda 2017 yılı Komite

faaliyetlerinin değerlendirmesi yapıldı. 2018 yılı iş planının çıkarıldığı toplantıda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yürütülen Çalışma Gruplarının faaliyetleri ile çalışmada gelinen son durum hakkında bilgilendirme yapıldı. Toplantıdan sonra üyelere yenilenen tesisleriyle birlikte Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası gezdirildi. Aksaray Kamyon Fabrikası’nı gezen temsilcilere, üretim sistemleri ve MercedesBenz kamyonlarının teknolojisi hakkında en son bilgiler aktarıldı.

Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası 2018 yılında kapasitesini ikiye katlayarak yeni AR-GE Merkezi’nin açılışını yapmayı planlıyor Günümüzde 1.800’ü aşkın çalışanı olan Aksaray Kamyon Fabrikası’nda, uzun yol ve nakliye araçları MercedesBenz Actros ile inşaat araçları Mercedes-Benz Arocs’un çeşitli varyasyonları üretiliyor. Aynı zamanda yurt dışı pazarları için de kamyon ve çekici üreten fabrika, ihracatını daha da artırmayı hedefliyor. 2018 yılına kadar devam eden 113 milyon Avro’luk yatırımı ile kapasitesini ikiye katlamayı planlayan Aksaray Kamyon Fabrikası, 2016 yılında müşteri beklentileri, pazar gereksinimi ve gelişen teknolojiyle birlikte ürün gamını tamamen yeniledi. Aksaray Kamyon Fabrikası bünyesinde hâlihazırda inşaatı devam eden Mercedes-Benz Türk yeni ARGE Merkezi’nin 2018 yılında hizmete girmesi planlanıyor.


aralÄąk 2017


46

Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’na yeni İcra Kurulu Üyesi atandı

B

u sene 50. yılını kutlayan Mercedes-Benz Türk, 1 Aralık itibariyle Prof. Dr. Frank Lehmann’ın boşalttığı pozisyona yeni Kamyon Üretimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak Dr. Andreas Bachhofer’i atadı. Dr. Frank Lehmann’ın, Daimler AG bünyesinde Mercedes-Benz Kassel Fabrikası Direktörlüğü’ne atanmasının ardından boşalacak görevini, daha önce MercedesBenz Kamyon Kalite Direktörlüğü görevini yürüten Dr. Andreas Bachhofer sürdürecek. Aksaray Kamyon Fabrikası’nda çalışanların katılımıyla yapılan devir teslim törenine Gerald Jank ev sahipliği yaptı. 2009-2013 yıllarında Türkiye’de Aksaray Kamyon Üretim Direktörü olarak görev yapan ve bugün Aksaray Kamyon Fabrikası’nın da bağlı bulunduğu Mercedes-Benz Kamyon Üretim Ağı’nın Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyeliğini yürüten Jank, törende Prof. Dr. Frank Lehmann’a emekleri ve MercedesBenz Türk’e kattığı değerler için teşekkür etti. Yeni İcra Kurulu Üyesi’ni fabrika

çalışanlarına takdim eden Jank, Dr. Andreas Bachhofer’e yeni görevinde başarılar diledi ve kendisine sembolik olarak fabrikanın anahtarını teslim etti. Mercedes-Benz Türk Kamyon

Üretimden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi pozisyonuna yeni atanan Dr. Andreas Bachhofer 2014-2017 yılları arasında Mercedes-Benz Kamyon Kalite Yönetimi Direktörü olarak görev yaptı. 1995 yılında doktora öğrencisi olarak Daimler bünyesine katılan Bachhofer, tüm dünyada bir dizi görevi üstlendikten sonra 2008 yılında Daimler’in Yeni Kamyon Projesi kapsamında Maliyet Planlama ve Kalıp Yönetimi alanında çalıştı. 2011-2014 yılları arasında Stuttgart‘ta Mercedes-Benz Kamyon Ürün Ömrü Yönetimi (Life-Cycle Management) ve Euro 6 Atego ürün projesi sorumluluklarını üstlendi. Makina mühendisi olan Bachhofer evli ve 3 çocuk babası. Aksaray lokasyonunun üretim ve yönetim sorumluluğunu üstlenen Bachhofer, 30 yılı aşkın süredir İç Anadolu Bölgesi’nde üretimini sürdüren Aksaray Kamyon Fabrikası’ndaki yeni görevinde fabrikanın gelişimi için çalışacak.



48

OKT Trailer çalışanları kampta OKT Trailer, kalite yönetim sistemlerini güçlendirmek amacıyla personellerini kampa aldı. Kuşadası Ramada Resort ve Pine Bay Holiday Resort otellerinde gerçekleştirilen ve iki grup halinde yapılan eğitimlerde firmada çalışan personeller hem eğitim aldı hem de keyifli vakit geçirdi.

E

ğitim programlarına katılan OKT Trailer İnsan Kaynakları Danışmanı Ömer Küçük, firma çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmek için yapılan eğitim harcamalarını değerli bir yatırım olarak gördüklerini belirterek “Çalışanlara yapılan bu yatırımın şirket değerinin arttırılmasına yardımcı olduğunu düşünüyoruz. Firmaların eğitim planlamalarında mevzuatlar önemli bir yer tutuyor ancak OKT’ nin bu konudaki bakış açısı çok daha farklı bu nedenle de eğitime ciddi bir pay ayırıyor” dedi. “OKT Trailer Yönetimi ile beş yıl önce zayıf yönlerimizi ve tehditlerimizi ortaya koyan bir SWOT analizi yaptık” diyen Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim faaliyetlerinin planlanmasını sadece İnsan Kaynakları departmanının işi veya çalışanın talebine bağlı olarak gerçekleştirilen bir aksiyon olarak değil, insan yönetiminin bir parçası olarak değerlendirdik. Eğitim planlaması, hem performans yönetiminin, hem de kariyer

planlamasının bir parçası olarak ele alındığında daha verimli sonuçlara ulaşılmıştır.” OKT Yönetimi’nin performans yönetimi ve kariyer planlamasının en önemli görevleri arasında olduğu-

nu çok iyi bildiğini belirten Küçük, eğitim planlamasının üst yönetim tarafından performans yönetimi ve kariyer geliştirme süreçlerine yatırım olarak ele alındığını belirten Küçük, “OKT gibi el melekesi ile çalışan


gelecek hedeflere ulaşma açısından sadakati yüksek çalışanlar kazanmanın en önemli yolunun eğitim olduğunu çok ama çok iyi biliyoruz. Sadece beyaz yakalılara yönelik değil mavi yakalılara yönelik de eğitimler veriyoruz. Eğitim ayrıca önemli bir motivasyon kaynağıdır. İnsan Kaynakları Departmanı olarak amacımız doğru elemanı işe almak, sonrasında motive etmek, performansı ve verimi yüksek olduğunda başarısını sürekli kılacak eğitimlere tabi tutmak, kariyer planlaması yapmak ve pozisyon fırsatları sunmaktır. İşine sağladığı katma değeri maddi manevi ödüllendirmektir” şeklinde konuştu. OKT Akademi’nin dört yıl önce faa-

liyete geçirdikleri bir eğitim birimi var. Burada mesleği olmayan, sektörde çalışmak isteyen, başka meslek kollarından gelen kişileri yetişiyor, OKT personellerine de mesleki bilgi ve beceri kursları, kişisel gelişim eğitimleri sağlanıyor. Farklı zamanlarda düzenlenen son eğitim kapsamı ise Kalite Yönetimi ve kalitenin ayrılmaz yanı olan Doküman Yönetimi konusunda oldu. OKT Trailer bünyesindeki kalite güvence, üretim, mühendislik, satış, satınalma, muhasebe ve bilgi yönetimi ile diğer tüm bölümlerde çalışanlara 2 grup halinde 3’ er günlük 4 ayrı kategoride eğitim verildi. Nefes egzersizleri ile başlayan eğitim programında konular teorik ve uygulamalı olarak işlendi. Uygulama örneklerini birer sunum ile paylaşan katılımcılar aynı zamanda sunum teknikleri konusunda da bilgi edindiler. Yaratıcı klip ve takım çalışması oyunlarına da yer verilen eğitimlerde katılımcılara farklı tecrübeler kazandırıldı. Kalite kültürünü geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Küçük, “Bu eğitim çalışmaları ile firmamızın performansını artırmak, sürdürülebilir kalkınma inisiyatiflerine sağlam bir temel oluşturmak üzere ISO 9001:2015 versiyonuna geçiş sürecinde kalite ekibimizi büyütüyor ve güçlendiriyoruz“ dedi.

aralık 2017

firmaların en önemli kaynağının insan olduğu bilinen bir gerçek. Değerli işgücünü kaybetmemek, uzun dönemde motivasyonu ve aidiyet duygusu yüksek çalışanlar yaratmak amacıyla çalışanlarımıza yatırım yapmak konusunda daha fazla bilinçliyiz. Kariyer gelişimi, eksikliklerin giderilmesi, bireyin hem kendisine hem de bulunduğu organizasyona katkısının daha fazla olabilmesi için, hem iş gerekleri hem de kişisel gelişim amacıyla eğitimler sürekli olarak planlanmaktadır. Eğitim faaliyetleri konusunda desteğini bizlerden esirgemeyen OKT Yönetimine çok teşekkür ederiz. Rekabet, sektörde geldiği konum, varlığını sürdürme,


50

Ford’un bu yılki en iyi fotoğrafı seçildi 2

3 1

F

ord Trucks Sanat Atölyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen, Ford Trucks 6. Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nın kazananları belli oldu. Tüm amatör ve profesyonel fotoğrafçılara açık olan yarışmada; kamyon şoförlerinin hayatını en anlamlı ve estetik şekilde kadrajlayarak ödül kazanan yarışmacıları, yarışmanın seçici kurul danışmanı Coşkun Aral açıkladı. Bu yıl, “Kamyoncunun Hayatı, Yollar Sizin Gözünüzle Daha Çekilir Olsun” temalı 700’e yakın eserin yarıştığı

yarışmada birinciliğe layık görülen eser Sakarya’dan İhsan Korkut’un eseri oldu. Yarışmada ikincilik ödülünü; Van’dan Ahmet Fatih Sönmez, üçüncülük ödülünü ise Kocaeli’de Ahmet Turan Kural aldı. Mansiyon Ödülünü Bursa’dan Aykut Papur alırken, Ford Trucks Özel Ödülünü Kocaeli’den İlhan Kılınç, Jüri Özel Ödülü’nü ise İzmir’den Serkan Ülker almaya hak kazandı. Kazananlarını belirlemek üzere oluşturulan jüride ise fotoğraf-

çılık alanında başarısını kanıtlanmış Coşkun Aral, Murat Gür, Nevzat Gür gibi önemli isimler yer aldı. Kazananlara 13.000 TL tutarında para ödülü takdim edildi Yarışmada birinci seçilen İhsan Korkut 5.000 TL, ikincilik ödülünü kazanan Ahmet Fatih Sönmez 3.000 TL ve üçüncülük ödülünün sahibi Ahmet Turan Kural 2.000 TL’nin sahibi oldu. Yarışmada, Mansiyon Ödülü, Ford Trucks Özel Ödülü, Jüri Özel Ödülü’nü almaya hak kazananların her biri ise 1.000 TL para ödülü kazandı.

1 2

3


Krone’den Transnak ve Sinnep’e önemli teslimatlar Almanya dışında sadece İzmir/Tire’de üretim yapan Avrupa’nın dev treyler üreticisi Krone, Türkiye’deki büyük filolara teslimatlar gerçekleştirmeyi sürdürüyor. İki önemli nakliye firmasını Krone treyler’lerle buluşturan teslimatlar ile Transnak 10 adet Profi Liner ve İstanbul’dan Sinnep Uluslararası Taşımacılık da tren taşımacılığına uygun 10 adet Profi Liner HP alımı gerçekleştirdi.

Y

urt içinde satışlarını düzenli bir şekilde arttırarak filo ağını sürekli genişleten Krone, İzmir’in en büyük lojistik şirketlerinden Transnak’a 10 adet Profi Liner ve İstanbul’un saygın lojistik şirketlerinden Sinnep Uluslararası Taşımacılık’a 10 adet Profi Liner HP teslimatı gerçekleştirdi. Krone’nin Tire fabrikasında gerçekleşen teslimat törenlerinde Krone Türkiye CEO’su Rıza Akgün, Krone Türkiye Bölge Satış Yöneticisi Erkan Şenyurt ile birlikte Transnak firma sahipleri Zeki Karakuzulu ve Ali Karakuzulu’yu ve Sinnep Uluslararası Taşımacılık firma sahibi Mustafa Sinnep’i ağırladılar.

markasına olan güvenimizi sürdürüyoruz. Krone’nin Tire fabrikasında artık iyice oturan bir düzen var. Satın alma kararımızı verirken hiç tereddüt etmedik. İnanıyorum ki uzun yıllar Krone markasıyla işbirliği yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Hem tecrübeli hem sağlam Sinnep Uluslararası Taşımacılık firma sahibi Mustafa Sinnep ise, “İlk defa Krone ile çalışma fırsatı buluyoruz. Tren taşımacılığında yıllardır süre gelen tecrübesi, herkes tarafından onaylanan sağlamlığı, Türkiye’deki deneyimi ve geniş satış sonrası hizmet ağı bizim kararımızı bu şekilde vermemizi sağlayan faktörler oldu. Hem firmamıza hem de Krone’ye hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Büyümeye devam edeceğiz Teslimat törenlerine ilişkin verdiği demeçte iki önemli lojistik firmasını peşpeşe ağırlamaktan ötürü mutlu olduğunu dile getiren Rıza Akgün, “Türkiye’de istikrarlı bir şekilde büyüyen bir yapı oluşturduk. 110 yılı aşkın süredir Almanya’da tecrübe ettiğimiz unsurları burada Türk nakliyecisiyle buluşturuyoruz. Marka olarak hem Türkiye’ye hem de Türk nakliyecisine olan inancımızı sürdürüyoruz. Burada nakliyecilerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz” dedi.

aralık 2017

Markaya güvenimiz tam Teslim aldığı 10 adet Profi Liner ile birlikte filo büyüklüğünü 30 araca çıkartan Transnak’ın filosundaki treylerlerin büyük bir çoğunluğu Krone imzası taşıyor. Transnak firma ortaklarından Ali Karakuzulu, “Bize güven veren, kârlı ve kaliteli bir ticaret yapmamıza olanak sağlayan Krone


52

Fortrans hedeflerine Tırsan ile ulaşacak Müşterisine en çok kazandıran treyler markası Tırsan, ilk tercih olmayı sürdürüyor. “En kısa sürüde, en ekonomik ve sorunsuz teslimat” mottosuyla çalışan Fortrans Uluslararası Taşımacılık hedeflerini gerçekleştirmek için Tırsan’ı tercih ederek, filosuna 10 adet T.SCS M Tırsan Perdeli Mega Treyler kattı.

T

reyler sektörünün 40 yıldır lideri olan Tırsan, geliştirdiği çözümlerle müşterilerine hedeflerini yakalamalarında yardımcı oluyor. Ekonomik, sorunsuz ve hızlı sevkiyat yapan Fortrans Uluslararası Taşımacılık bu amaçla filosuna 10 adet Tırsan Perdeli Mega Treyler kattı. Araçlar firmanın Büyükçekmece-Tepecik tesislerinde düzenlenen törenle Daf-Tırsan Satış Yöneticisi Özgür Ayçiçek tarafından, Fortrans Uluslararası Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Öztürk ve Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Orhan Naçar’a teslim edildi. Doğu Avrupa hattında yaptığı taşımalarla adından söz ettiren Fortrans Uluslararası Taşımacılık, başta Romanya olmak üzere, Balkanlar ve Doğu Avrupa hatlarında büyümesini sürdürüyor. Teslimat töreninde açıklamalarda bulunan firma yetkilile-

ri Ertan Öztürk ve Orhan Naçar, “Şirketimizin ana prensibi, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda en kısa sürede en ekonomik koşullarda ve sıfır sorun anlayışı ile sevkiyatları gerçekleştirmektir” dedi. Bu amaçla Tırsan’a yatırım yaptıklarını söyleyen firma yetkilileri daha önce filolarında 18 adet Tırsan bulunduğunu ve çok memnun olduklarını aktardılar. Tırsan ile Güçleniyoruz Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Naçar, tekstil, otomotiv ve yedek parça ağırlıklı taşımalar gerçekleştirdiklerini, İstanbul, Bursa ve Romanya’nın başkenti Bükreş’te depolarının olduğunu belirterek, “Sürekli büyüyen ve rekabetçiliğini artıran bir firmayız. Müşterilerimizin beklentisini karşılamak için altya-

pımızın sağlam olması gerekiyor. Tırsan araçlarının kalitesi ve sorunsuzluğu ile bilinen bir marka. Bu yatırım bize güç katacaktır ve bu sayede müşteri memnuniyetimiz artacaktır” dedi. Operasyonel Verimliliğimiz Arttı Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Öztürk de filolarına kattıkları 10 adet Tırsan Perdeli Mega Treyler ile taşıma operasyonlarında verimliliklerini artıracaklarını söyledi. K-fix ile yüklerin 236 noktadan bağlanabildiğini, 2,5 ton yük direncine dayanıklı bağlama noktaları ile yükleri güvenli şekilde taşıyabildiklerini aktaran Öztürk, çatı kaldırma sisteminin de yükleme-boşaltma operasyonlarında kendilerine büyük kolaylık sağladığının altını çizdi.


Yalçın Dorse

her işe her ülkeye uygun üretim yapıyor

2 adet 4 aks lowbed 1 adet 4 aks platform Danimarka yolcusu...

Trafo taşımalarına çözüm: 5DDUZ 5 Aks tam düşük yükleyici 5DDUZ 5 Aks tam düşük yükleyici teknik taşıma kapasitesi 100 ton. Deve boyunu aksları ve yükleme platformu olarak 3 parça üretilen araç farklı yükleme platformu takılarak da kullanılabiliyor. Aksları direkt deveboynuna bağlanması ile oldukça kısa ve sağlam bir lowbed olarak, özellikle trafo gibi yükler mükemmel manevra kabiliyeti ile başarılı bir şekilde nakledebiliyor.

aralık 2017

Üretiminin yarısını ihracata ayıran Yalçın Dorse, başarılı teslimatlarını sürdürüyor. Yalçın Dorse, Ortadoğu ülkelerine ürettiği özel lowbedlerde aydınlatmaları regülasyonlara uygun olarak üretiyor. Bu sayede Yalçın Dorse müşterileri, makine parkının büyük bölümünü taşıyabiliyor. Yalçın Dorse, yurtiçi müşterisine özel ürettiği lowbed, operasyonel kabiliyeti yüksek bir araç olmasıyla tercih nedeni oluyor. Düşük yükleme derecesine sahip makinalar için kırma ayak olarak 9 derece yükleme açısı sağlanarak üretildi. Hidrolik olarak sağa ve sola gezer ayakları büyük operasyon kolaylığı sağlıyor. Yana genişleme braketleri sayesinde 3150 mm genişleyerek iş makinaları nakliyesinde de kullanılabiliyor.


Üye İletişim Bilgileri

AKSOYLU TRAYLER RÖMORK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. Organize San. Bölgesi Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 6. Cad. 26110 ESKiŞEHiR Telefon : +90 (222) 236 04 51 ( 3 hat ) - 236 14 63 Faks: +90 (222) 236 14 39 aksoylu@aksoylu.com.tr www.aksoylu.com.tr

ALİ RIZA USTA Hacı Yusuf Mescid Mah. Ankara - Adana Çevre Yolu 4. Km (Sedirler Çıkışı) Karatay / KONYA Telefon : +90 (332) 342 60 00 (5 Hat) Faks: +90 (332) 342 60 00 info@alirizausta.com www.alirizausta.com

AYDENİZ DORSE SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Büyükkayacık Mah. K.O.S. Bölgesi 7. Sok. No:23 SELÇUKLU / KONYA Telefon : +90 (332) 251 74 91 Faks: +90 (332) 251 74 92 info@aydenizdorse.com www.aydenizdorse.com

BÜLENT RAMAZAN TREYLER SANAYİ LTD ŞTİ. Güzelburç Beldesi. Güzel Birlik Mah.İpek Yolu Cd. Dericiler Sitesi. No:131 31175 Antakya. HATAY Telefon : +90 (326) 221 6845 Faks: +90 (326) 221 3540 brf@brftreyler.com www.brftreyler.com

EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. Ankara Asfaltı 20.km Kemalpaşa – Izmir Telefon : +90 (232) 877 01 82 Faks: +90 (232) 877 01 91 efe@efe.com.tr www.efe.com.tr

KOLUMAN OTOMOTİV ENDÜSTRİ A.Ş. Yenice Otoyol Çıkışı - 33800 Tarsus/MERSİN Telefon : +90 (324) 651 00 20 Faks: +90 (324) 651 00 24 KolumanOtomotiv@koluman.com.tr www.koluman-otomotiv.koluman.com.tr

KRONE TİCARİ ARAÇLAR SAN. ve TİC. A.Ş. İbni Melek Mh. Organize Sanayi Bölgesi 2.Sk. No:1 35900 Tire / İzmir / Türkiye Tel : +90.232.510 10 47 Fax : +90.232.513 52 20 www.krone.com.tr

MAKİNSAN TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB İstiklal Caddesi No: 17 SARIÇAM / ADANA info@makinsantrailer.com.tr Telefon: +90 (322) 394 39 58

NURSAN TREYLER 2. Organize Sanayi Bölgesi 20. Sk. No: 14 Selçuklu/KONYA Telefon : +90 (332) 239 18 12 (pbx) Faks: +90 (332) 239 18 16 info@nursantrailer.com www.nursantrailer.com

OKT TRAILER SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ATAOSB Mah. ASTİM 3.Cadde No.: 7 09010 Efeler AYDIN Telefon : +90 (850) 850 1 655 Faks: +90 (256) 231 0 516 info@okt-trailer.com www.okt-trailer.com

OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ A.Ş. Aydınevler mah. Dumlupınar Cad. No:58 A Blok 34854 Küçükyalı/İSTANBUL Telefon : +90 (216) 489 29 50 Faks: +90 (216) 489 29 67 www.otokar.com.tr

ÖZTREYLER Merkez Mah. Organize Cad. No: 62 Balçık köyü - Gebze/KOCAELİ Telefon : + 90 (262) 751 50 30 (Pbx) Faks: +90 (262) 751 50 35 info@oztreyler.com.tr www.oztreyler.com.tr

ÖZGÜL TREYLER Konya Organize Sanayi bölgesi 12.Sokak No:14 Selçuklu - KONYA Telefon : +90 (332) 444 13 60 (pbx) Faks: +90 (332) 239 19 67 info@ozgul.com.tr www.ozgul.com.tr

SERİN TREYLER Sancak Mh. Y.İstanbul Cd. No:138 Selçuklu / KONYA Telefon : +90 (332) 239 06 10 (Pbx) Faks: +90 (332) 239 06 13 serin@serin.com.tr www.serin.com.tr

SEYİT USTA TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ. Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi 2. San. Cad. No: 20 Tepeören - Tuzla/ İSTANBUL Telefon : +90 (216) 593 91 06 / 07 / 08 Faks: :+90 (216) 593 91 09 info@seyitusta.com www.seyitusta.com

TAKDİR DORSE & DAMPER Horozluhan Mahallesi Uzman Sanayi Sitesi Rüya Sokak No:6 KONYA Telefon : +90 (332) 251 64 32 Faks: +90 (332) 249 22 07 bilgi@takdir.com.tr www.takdir.com.tr

TIRSAN Osmangazi Mah. Yıldızhan Cad. 34887 Samandıra / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 564 02 00 Faks: +90 (216) 311 8097 info@tirsan.com.tr www.tirsan.com.tr

WORTHINGTON ARITAŞ BASINÇLI KAPLAR SANAYİ A.Ş Mescit Mah. Turgut Ozal Cad. Demircan Sokak No.2 Orhanli - TUZLA / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 394 30 32 Faks: +90 (216) 394 30 21 www.aritas.com.tr

YALÇIN DORSE DAMPER SAN. TİC. Fevzi Paşa Mah. 64. Sok. No:56 E-5 Karayolu Üzeri Değirmenköy – Silivri/İSTANBUL Telefon : +90 (212) 735 39 49 pbx Faks: +90 (212) 735 39 45 yalcin@yalcindorse.com.tr www.yalcindorse.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.