Treder haziran2017

Page 1

dosya

HAZİRAN 2017

yıl: 7

sayı: 36

Treyler Sanayicileri Derneği yayın organıdır / 2 ayda bir yayınlanır

TSE Belge Fiyatları - TSE ATP Belgelerini nasıl verecek? - Test ve sertifikalar için ödenen paralar artık yurtiçinde kalacak Bozulabilir gıdaların tamamı ATP’ye göre taşınmalı - TÜBİTAK’e göre 49 milyon ton meyve sebzenin yüzde 25-40’ı kayıp oluyor Dünyada artıyor, Türkiye’de düşüyor - ATP ile milli kayıplar azalır, enflasyonla mücadele edilir.

ATP’de test ve belgelendirme süreci de tamamlandı Siyasi gerginlikler, otomotive yansıyor

“Treyler sektörüne teşvik verilirse endüstriye çok faydası olur”



Başkan’ın Mesajı ATP’de önemli bir virajı döndük Değerli Meslektaşlarım, ATP’de önemli bir adım daha atıldı ve ATP belgelendirme işlemlerinde tek yetkili kuruluş TSE oldu. Bu adımla birlikte ATP’nin en önemli virajını da dönmüş olduk. Artık araçların Tip Onay’ı için testlerini ve ATP sertifikasını Türkiye’den tedarik edeceğiz. Bu gelişme Treyler sektörünün geldiği nokta açısından gurur verici olduğu gibi sertifika için verilen ücretlerin ülkemizde kalması büyük bir kazanç.. TREDER, kuruluşundan bugüne kadar ATP’nin ülkemize kazandırılması için çaba gösteriyor. ATP ile ilgili 2015 yılında yapılan “Çalıştayın” ardından ‘Ucuza mı taşıyoruz, yoksa pahalıya mı getiriyoruz?’ diye sormuştuk. Soğuk zincirin kırılmasıyla ülkenin kaynaklarının heba olduğunu dile getirmiştik. Kamuoyunda bozulabilir gıdalarla ilgili farkındalık günden güne artması bizleri sevindiriyor. Yapılan araştırmalara göre 10 milyon ton civarında sebze ve meyve çöpe gidiyor. Bu da yıllık yaş meyve sebze ihracatımızın 4 katı kadar. İklim değişikliği ve nüfus artışı ile gıdalara olan

ihtiyaç da artıyor. Gıdanın gelecekte ülke savaşlarına dahi yol açacağı konuşuluyor. Özellikle gıdaların enflasyonun üzerindeki etkisi de göz önünde bulundurularak gıda zincirin nerelerde kırıldığı üzerinde duruluyor. Gümrük Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, soğutma üniteleri, soğuk hava depoları, kurutma, temizleme, ayıklama, paketleme üniteleri ve bunlara ilişkin makine ve ekipman alımlarına teşvik uygulanabileceğini açıkladı. Treyler sektörü 2017 yılında iç pazarda zorlu bir dönemden geçiyor. Devletimize sektöre teşvik verilmesi konusundaki taleplerimizi muhtelif platformlarda ilettik. Referandumdan sonra taşlar yerine oturmaya başladı. Treyler sektörü olarak rekabet gücümüzü artırmak istiyoruz. Bu sektör otomotiv sektöründe potansiyeli olan bir alan. Bu yüzden güçlü bir iç pazarla daha fazla ihracat yapma şansımız olacak. Sektöre verilecek destek, bölgenin üretim merkezi olmamızı sağlayacaktır.

TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık


içindekiler

28 Tırsan İhracat başarılarına bir yenisini daha ekledi

32 Aspöck Türkiye, ‘Aydınlatmanın Merkezi’ni ziyaret etti

36 Nevpa Branda üretecek, Sesam marka Kayar çatıyı temsil edecek haziran 2017/3 Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, Gökhan Maraş, Yalçın Şentürk, Ahmet Toprakkale Grafik Uygulama Erhan Aydın Yönetim Yeri TREDER Ataşehir Bulvarı 42 Ada, Gardenya 7/1 Konutlar Kat:4, Daire:28 Ataşehir/İstanbul Tel: 0216 580 96 95 www.treder.org.tr Ajans LOCA MEDYA Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B-Blok Küçükçekmece İstanbul Tel: 0212 579 92 35 Faks: 0212 598 47 62 Baskı İstanbul Basım Promosyon 0212 603 26 21 Haziran 2017 Dağıtım Aras Kurye Yayın Türü Yaygın TREDER Haber Dergisi, treyler sektöründeki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak adına dernek patronajında, iki ayda bir, Türkçe olarak hazırlanan sektörel bir yayındır.

38 Siyasi gerginlikler, otomotive yansıyor

40 Sızdırmazlık teknolojisinin ulaştığı son nokta: CNT-Trailer Gasket

43 2017 İsveç Çelik Ödülü’nü Kiruna Wagon kazandı

46 Euro 6 kamyonlar için 4.000 saat eğitim verdi

48 “Treyler sektörüne teşvik verilirse endüstriye çok faydası olur”



dosya

6

ATP’de test ve belgelendirme süreci de tamamlandı Türkiye Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşma (ATP Konvansiyonu) için hazırlanan kanun tasarısı 10 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Daha sonra ATP Konvansiyonu’na taraf olma sürecinin gerektirdiği tüm çalışmalar 25 Aralık 2014 tarih ve 70399 sayılı bakanlık makam oluru ile Tehlikeli Mal Ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü’ne devrildi. Son olarak 8 Mayıs 2017 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yayımlanan ATP genelgesi ile 15 Mayıs 2017 tarihinden itibaren ATP belgeleri Türk Standartları Enstitüsü tarafından düzenlenmesi kararlaştırıldı. ATP’de gelinen son aşamayla birlikte çok önemli bir konu daha çözülmüş oldu. TREDER Haber Dergisi olarak tüm test ve belgelendirme ile ilgili merak edilenleri araştırdık. Ayrıca ATP’nin Türkiye’de tam olarak uygulanmasıyla ilgili olarak kamu ve özel kurumların fikirlerini aldık. Özellikle yurtiçi taşımalarda ATP standartlarının uygulanmasının önemi tüm kesimlerin ortak fikri olarak ortaya çıktı.

TSE Belge Fiyatları

Kavram Kargaşası ATP ve FRC

Treyler Üreticisinin Tip Testi – “K” Sabitinin Hesaplanması: İlk/ara kontrol, saha inceleme ve raporlama ücreti Anlaşmalı Tip Test Tesisi Kullanım Ücreti Rapor Ücreti TSE uzmanının teste nezareti Toplam

14.250 TL + KDV 1500 TL/gün 10.000 TL 1750 TL 1000 TL 14250 TL + KDV

Periyodik muayene ile belge yenileme ücreti: Anlaşmalı Periyodik Test İstasyonu Tesis Kullanım Ücreti Rapor Ücreti TSE uzmanının teste nezareti Belge Ücreti Toplam

1500 TL + KDV 600 TL 150 TL 250 TL 500 TL 1500 TL + KDV

Belge Yenileme: 150 TL + KDV Kayıp belge için kopya talebi: 25 TL + KDV Yurt dışı menşeili belgelerin TSE belgesi ile değiştirilmesi: 150 TL Araçta Bulunması Gerekenler? 1- Soğuk zincir taşımasında kullanılacak araçların yalıtımlı kutusuna hem ATP lisans levhası hem de üretim tarihlerini içeren üretici levhası monte edilmektedir. 2- ATP belgesi veya kopyası mutlaka bulunmalıdır. 3- Aracın ön tarafında ATP sınıfını ve bitiş tarihini belirten etiket bulunmalıdır. Periyodik/İstisnai Muayene Merkezleri : Packerman Gıda Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 1- Özgürlük Mahallesi 139. Cadde No:19 Akdeniz/Mersin 2- Güzelburç Mahallesi Gül Sanayi Sitesi A Blok No:1 Hatay 3- Ankara Asfaltı 26. km Ege Seramik Arkası 35170 Kemalpaşa/İzmir

Üreticiler ve tüm Avrupalılar belgeyi ATP belgesi olarak tanımlarken, Türkiye’deki nakliye camiası bunu FRC belgesi olarak biliyor. Birçok nakliyeci FRC belgem var ATP belgesi de almak zorunda mıyım diye yetkili mercileri arıyor. Belgenin doğru adı ATP belgesidir ve FRC, ATP konvansiyonundaki 30’u aşkın sınıftan sadece biridir. Ama Avrupa’da düzenlenen belgelerin %95’ten fazlası FRC sınıfındaki ATP belgeleridir. FRC “mekanik soğutucu üniteli, yüksek izolasyonlu ve +12 ila -20 derece arasında yük taşıma sınıfı”dır. FRC birçok diğer sınıfı da barındırdığı için en yaygın olanıdır.

ATP’deki Diğer Yaygın Sınıflar FRC haricinde en çok kullanılan sınıflar FNA ve IR belgeleridir. IR, FRC’nin soğutucu ünitesiz halidir. Treyleri ünitesiz alındığı durumda nakliyeciye ATP-IR belgesi verilir. Bu treyler teste tabi tutularak ATP-FRC sertifikası verilebilir. IR sertifikasına sahip bütün treylerler FRC belgesi alabilmektedir. FNA ise hafif izolasyonlu ve +12 +0 derece arasında taşıma yapan araçlara verilmektedir. Bu sınıftaki araçlar ağırlıklı olarak hava kargo taşımacılığında kullanılmaktadır.

Telefon: 0 324 234 88 05 Telefon: 0 326 221 05 65 Telefon: 0 232 877 13 33


haziran 2017


dosya

8

TSE ATP Belgelerini nasıl verecek? TSE Uzmanı İlyas Emer, TSE’nin üstlendiği sorumluluk ve yetki süreci ile ilgili TREDER Haber Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

ATP Anlaşması Nedir ve Neden Önemlidir?

Gıda maddeleri insan sağlığını doğrudan etkileyen ürünlerdir. Bozulabilir ve sağlığa zarar verebilirler. Bozulmaya karşı hassas yapıya sahip olan et ve et ürünleri, balık, süt, yoğurt, peynir gibi gıda maddeleri daha kritik ürünlerdir. Bu tür gıda maddelerinin depolanması ve satışının yanı sıra özellikle taşınmasında gıda güvenliğinin korunmasına dikkat edilmelidir. Gıda Güvenliğinin amacı; gıda maddelerinin kalitesinin korunması, bozulma ve kalite kaybının önlenmesidir. Türk Standardları Enstitüsü olarak gıda güvenliğini sağlamak adına ATP sertifikalandırma işlemlerine özel önem vermekteyiz. ATP “Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Taşımalarında Özel Ekipmanların Kullanımı Antlaşması” içeriğinde, bozulabilir gıda maddeleri ile bu maddelerin taşınmasında yalıtımlı, soğutmalı, mekanik soğutmalı, mekanik soğutmalı ve ısıtmalı ile ısıtmalı ekipman dışında ekipman kullanılamayacağı belirtilmektedir. Anlaşmada ayrıca, bozulabilir gıda maddelerinin hangi özel ekipman ve taşıma sıcaklığına göre taşınması gerektiği belirtilir.

ATP Belgelendirmesi ile ilgili son durum nedir? ATP Belgelerini ne zaman vermeye başlayacaksınız?

ATP Belgelendirme işlemlerine, 8 Mayıs 2017 tarihli Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Genelgesi (2017/ TMKTTDGM-02/ATP) ile 15 Mayıs 2017 tarihi itibari ile başlanmıştır. Bu tarihten itibaren ATP belgelendirme işlemlerinde tek yetkili kuruluş TSE’dir. ATP başvurularımızın tamamı TSE belge-net sistemi üzerinden online olarak yapılabilmektedir.

Tip testi yaptırmak isteyen üreticilerin izlemesi gereken yol nedir?

Tip testi yaptırmak isteyen üreticilerin önce TSE ile irtibata geçmesi ve TSE belge-net sistemi üzerinden başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Daha sonra yetkili tip test merkezinden randevu alarak, ilgili tarihte tip test merkezinde numune araçları ile hazır bulunmaları gerekmektedir. Tip testleri TSE uzmanları tarafından ilgili merkezlerde yürütülmektedir.

a.Üreticiler araç satışı gerçekleştirdiklerinde TSE ATP’si vermeleri için izlemeleri gereken yol nedir? Tip testinden uygun sonuç almış referans üniteye göre üretilmiş seri üretim araçlar için üreticiler, TSE belge-net sistemi üzerinden ilk başvuruyu yaparak, herhangi bir inceleme işlemine tabii tutulmadan, ilgili test raporuna istinaden 250 araca kadar belgelerini alabilirler.

ATP Sertifikası olmayan veya süresi geçmiş sertifikasını yenilemek isteyen araç sahipleri için izlenecek yol nedir?

b.Yurt dışı menşeili ATP Belgesi olan araçların belgeleri ile ilgili nasıl bir yol alınacak? 15 Mayıs 2017 tarihinden önce geçerli bir yurtdışı menşeili ATP belgesine sahip araç sahibi/işleticilerinin belgelerini ulusal belge ile değiştirilmesi hususundaki hükümler sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yayımlanan Genelge içeriğinde belirtilmektedir. c.ATP belgesi bitmek üzere olan araçların belge yenileme işlemleri nasıl yapılacak? ATP Belgesi süresi bitmek üzere olan araçların belge süreleri, yapılacak periyodik muayene sonrasında, uygun bulunduğu takdirde uzatılabilmektedir. Periyodik Muayeneler için atp.tse.org. tr sitesinde yayımlanmış olan yetkili muayene merkezlerine başvuruda bulunularak randevu alınması gerekmektedir. Alınan randevu tarihinde periyodik muayene merkezlerinde TSE uzmanı tarafından muayene/testler yapılmaktadır. d.Yurt dışından ithal edilen araçların belgelendirmesi nasıl yapılacak? Yurtdışından ithal edilen araçların belgelendirmelerinin yapılabilmesi için; ilgili araca ait; tip test raporu/referans üniteye ait rapor, üretildiği ülkeden alınmış ATP uygunluk belgesi ve üretici beyanı ile TSE belge-net sistemi üzerinden başvuru yapılması gerekmektedir.

e.ATP Tip Testli üreticilerden araç alınmış olup da hiç ATP Belgesi almamış araçlar için nasıl bir çözüm yolu üretilecek? Bu tip araçların geçerli tip testi raporu/ referans üniteye ait raporuna ve üretici beyanına istinaden, periyodik test yapılarak uygun bulunan araçlara belgelendirme yapılabilir. f.ATP Tip Testi olmayan treylerler için bir çözüm yolunuz var mıdır? ATP tip testi/referans ünite tip testi olamayan araçlar, ATP anlaşmasına göre tip testi yapılmadan belgelendirilemezler.

ATP Belgelendirme hizmetleri için ücretler nedir? ATP Belgelendirme hizmetleri ücretleri, detaylı olarak atp.tse.org.tr adresinde belirtilmektedir.

15 Mayıs 2017 tarihinden önce yurtdışı onay kuruluşları tarafından düzenlenen ATP Uygunluk Belgelerinin ulusal belge ile değiştirilmesi gerekli mi? 8 Mayıs 2017 tarih ve 2017 / TMKTDGM-02 / ATP sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı genelgesinde de bahsedildiği üzere; belge dönüştürme işleminin gerçekleştirilmemesi, taşımacılık işlemlerinde ATP’ye taraf ülkelerde yapılan denetimlerde risk oluşturabileceğinden bu konuda doğacak zarar ve cezalardan taşımacılarımızın sorumlu olduğu belirtilmektedir. Nitekim bu konuda taşımacılarımıza yurtdışında kesilmiş ceza örnekleri mevcuttur.


haziran 2017


dosya

10

2 bin aracın belgelendirmesini yaptık Packerman Gıda Lojistik San ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Emrah Deniz, Türkiye’nin en önemli ATP uzmanlarından. Emrah Deniz’den verdiği hizmetler hakkında bilgi aldık. Firmanız ve hizmetlerinizden bahseder misiniz?

Packerman Ltd olarak 2011 yılından beri Alman DNV GL firmasının Türkiye’deki tek ATP acenteliğini yürütmekteyiz. Soğuk zincir’de ATP’yi destekleyici olarak ihtiyaç duyulan Sıcaklık Kayıt cihazı kalibrasyonlarını ve HACCP belgeleri konusunda da destek veriyoruz. Türkiye’nin de ATP’ye taraf olması ile birlikte bakanlığımızla temasa geçerek birçok ortak toplantı düzenledik. Bakanlığımızla hem Almanya’da hem de test merkezlerimizde saha çalışmaları gerçekleştirdik. ATP’nin Türkiye’de en uygun şekilde uygulanması için sayısız toplantıda ve zirvede bütün tecrübemizi aktardık. ATP Türkiye’nin artık TSE insiyatifine geçmesi ile birlikte 2011’den beri Alman acenteliğimizle yürüttüğümüz muayene merkezlerimizde artık TSE adına hizmet vereceğiz. Periyodik muayeneleri TSE ile birlikte yapmak için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 08.05.2017 tarihindeki genelde ile atandık. Halihazırda Mersin, Hatay ve İzmir’de servis noktalarımız vardır, bu ağımızı daha da

genişletme çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Periyodik muayenelerde hangi araçların belgelendirmelerini yapabileceksiniz? Periyodik muayenelerdeki asıl hedef kitle, belge süresi bitmiş araçların gerekli kontrollerinin yapılarak yeniden belgelendirilmesidir. Araç satın

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Yetkilileri ve Emrah Deniz Almanya’da ATP ile ilgili teknik incelemelerde bulunurken...

alınırken verilen süresi bitmiş 6 yıllık belgeleri 6+3+3+3 kuralına uyarak yani toplamda 15 yılı geçmeyecek şekilde 3 yıllığına uzatıyoruz. Gelen her aracı mutlaka -20 dereceye kadar soğutuyoruz ve bütün muhtemel ısı kaçaklarını detaylı olarak inceliyoruz. Bu da nihayetinde kalitesi artan bir taşımacılık oluyor.


İstisnai muayeneler?

ATP konusu Türk taşımacılarımız yeni bir konu olmamakla birlikte, mevzuatımıza yeni girdiği için trafikte belgesiz birçok araç vardır. Bu araçların herhangi bir yenilenecek belgeleri olmadığından istisnai olarak muayeneleri şarttır. Teknik olarak periyodik kontrolle bir farkı yoktur.

Pediyodik/Istisnai Testler Ne kadar sürüyor?

Testlerde aracın kutusu baştan aşağı gözden geçirildikten sonra soğutucu ünite -20 dereceye ayarlanarak soğutma testine alınıyor. Test ünitenizin gücüne göre takriben 2 ila 6 saat sürmektedir. Test boyunca kutunun 4 farklı yerinden sıcaklık ölçümleri alınarak grafikler çıkartılıyor.

Bugüne kadar kaç araç belgelendirdiniz?

Bugüne kadar 2000 üzerinde aracın belgelendirilmesi gerçekleştirdik. Bu araçalrın dağılımına baktığımızda 1000’i yeni araç, 800’ü ATP’ye uygun olup da hiç belgelendirilmemiş araç ve 200 kadar da belge yenilemesi olduğunu görmekteyiz.

Aslında istanbul’da da bir hizmet noktamız mevcut idi fakat o kadar az talep aldık ki bir süreden sonra servis noktamız işleveselliğini yitirmeye başladı bu yüzden bu servis noktamızı şimdilik TSE’ye tescil ettirme ihtiyacı duymadık. Uluslarararası frigorifik taşımacılık hizmeti veren firmalar ağırlıklı olarak Mersin Hatay ve İzmirde kümelendiğinden bu şehirlerdeki hizmet noktalarımız çok yoğun olarak çalışıyor. İstanbul’da az talep olmasının asıl sebebi, buradaki büyük lojistik firmaların ağırlıklı olarak yeni araç + yeni soğutucu ünite alıp bu araçalrı genellikle de 5-6 yıl zaman zarfında yenilemeleri olarak görüyoruz.

haziran 2017

Neden İstanbul gibi bir metropol’de servis noktanız yok?


dosya

12

Tırsan ‘soğuk zincirin’ en güvenilir halkası 2011 yılından bugüne ATP mevzuatına uygun olarak üretilen Tırsan Frigo, mevzuat kapsamındaki tüm gereklilikleri sunmanın yanı sıra müşterisine daha fazla sağlamlık ve daha yüksek verimlilik sağlıyor. Dondurulmuş gıdalar, et, balık,süt gibi hassas ürünlerin taşınmasında en çok güvenilen marka olan Tırsan, ısı kontrollü taşımacılıkta da müşterisinin ilk tercihi olmaya devam ediyor.

T

ürkiye’de gıda güvenliğini sağlayacak ATP standartları giderek yaygınlaşıyor. Son olarak ATP sertifikası, 8 Mayıs 2017 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yayımlanan ATP genelgesi ile 15 Mayıs 2017 tarihinden itibaren Türk Standartları Enstitüsü tarafından düzenlenecek. Bu yasal zorunluluk ile birlikte Soğuk Zincir Taşımacılığı yapan nakliye firmaları, taşıdıkları yükü artık daha güveli bir şekilde müşteriye ulaştırabilecek. Soğuk zincir taşımacılığında nakliyecilerin her zaman ilk tercihi olan Tırsan, müşterilerine çözüm ortağı olmaya devam ediyor. Tırsan, sektöre yönelik Frigo araçları ile müşterilerinin talep ve ihtiyaçlarını eksiksiz karşılıyor.

ATP Konvansiyonu’nun Yaratacağı Fırsatlar;

-Soğuk Zincir Taşımacılığında kurallar belirlenecek ve haksız rekabetin önüne geçilecek. -ATP’ye uygun araç sahibi olmak uluslararası gıda taşımacılığında büyük avantaj sağlayacak. -Soğuk Zincir Taşımacılığının gerekli koşullarda yapılması, toplum sağlığının da güvence altına alınmasını sağlayacak. -Türkiye’de uluslararası tanınırlıkta test ve belgelendirme merkezleri hizmet verecek. -ATP konvansiyonunun uygulanması ile nitelikli insan gücü ihtiyacı artacak.

Tırsan Frigo’nun Öne Çıkan Özellikleri

İzolasyon Kalitesi Soğuk Zincir Taşımacılığında kullanılan araçların, FRC sertifikasına sahip olabilmesi için “Isı İletim Kat Sayısı” olarak ifade edilen “K” değerinin 0,4 W/m2.K ve altında bir değere ve en az 45 mm panel kalınlığına sahip olması gerekiyor. -Tırsan Frigo’lar sunduğu üstün izolasyon performansı ile soğutucu ünitenin daha kısa süre çalışmasını sağlayarak hem

kullanım ömrünü uzatır hem de en yakın rakiplerine göre yüzde 10 yakıt tasarrufu sağlıyor. -Periyodik olarak yapılan zorunlu ATP testlerinde sınır değerine yakın ısı iletim katsayısına sahip araçların, sertifikalarını yenilerken sorun yaşama ihtimalleri bulunmuyor. Tırsan Frigo araçlarının sahip olduğu teknik özellikler sayesinde kullanıcılar, bu tür sorunlarla karşılaşmıyor. Tırsan Panel Teknolojisi Poliüretan yalıtım malzemesi ile üretilen Tırsan Frigo panelleri yüksek ısı yalıtımı sağlıyor. Panellerde kullanılan cam elyaf takviyeli polyester (CTP); güneşin zararlı ışınlarına ve neme dayanıklı ayrıca ısı yalıtım performansı metalik yüzeylerden daha yüksek bir malzemedir.

Gömme Deve Boynu Tırsan Frigo gömme deve boyunlu şasi tasarımı ile artırılmış iç neti sayesinde daha yüksek hacimde taşımacılık imkanı sunuyor. Çözüm Alternatifleri Tırsan Frigo araçları sahip olduğu 2.650 mm ile 2.900 mm arasındaki geniş iç net alternatifleri, ara bölme ve çift kat gibi önemli opsiyonları ile Soğuk Zincir Taşımacılığındaki tüm taleplere uygun çözümler sunabiliyor. KTL Şasi Tırsan Frigo şasisinde en son ve en güvenilir “Çinko-Fosfat Kataforez Kaplama Uygulaması” kullanılmaktadır. Şasi bu uygulama sayesinde paslanmaya karşı 10 yıl Tırsan boyunca garanti altındadır.



dosya

14

Test ve sertifikalar için ödenen paralar artık yurtiçinde kalacak ATP belgeleri için yurtdışına ödenen paraların artık yurtiçinde kalacağını vurgulayan Tokatlı, belgelerin uluslararası alanda geçerli olması konusunda yetkililere gerekli uyarıları yaptıklarını söyledi. ATP’nin asıl olarak yurtiçi taşımalarda uygulanmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Tokatlı, oluşabilecek her türlü talebin Türkiye’deki üreticiler tarafından karşılanabileceğinin altını çizdi. Otokar’ın ATP konusunda en tecrübeli ve öncü şirketlerinden biri olduğunu ifade eden Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, yıllardır ATP konvansiyona tam uyumlu ve FRC belgeli frigorifik treyler ürettiklerini bu anlamda nakliyecinin bilinçlendirilmesi ve ATP’nin Türkiye’ye yerleşmesine ciddi katkı verdiklerini söyledi. Türkiye’nin 10 Mayıs 2012 tarihinde ATP Konvansiyonu’na üye olmasının ardından yönetmeliğin devreye girme çalışmalarının hızla devam ettiğini ve bundan böyle belgelerin Türkiye’den alınmaya başlanacağını kaydeden Tokatlı,

“Hükümetimizin bu konuda ciddi ve hızlı bir çalışma içerisinde olduğunu görmek sektör açısından bizleri son derece memnun ediyor. ADR’ye göre daha hızlı sonuç alınacağını öngörüyoruz. Türkiye’de tanker parkında konvansiyon standartlarını sağlamayan çok fazla araç vardı. ATP’de ise böyle değil. Uluslararası nakliye yapan firmaların, yıllardan beri ATP’li araçları filolarına katmaları bundaki en büyük etken. Mevcut parkın büyük kısmının konvansiyona uygun olması geçişin ADR’ye göre daha ra-

hat bir şekilde olacağının en büyük göstergesi diyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Asıl mesele yurtiçi

ATP konusunda asıl meselenin yurtiçi taşımalar olduğunu aktaran Murat Tokatlı, çoğunlukla açık kasalarla taşınan bozulabilir gıdaların hijyenden uzak ve sofraya ulaşıncaya kadar çok fazla fireye uğradığını dile getirdi. “Frigorifik treylerin test, tip onay ve sertifikasyonu için yurtdışına tonla para ödüyoruz.” di-


dan son derece sevindirici, fakat bunun pazara yansıması belli bir süre alacaktır diye değerlendiriyorum. Bu süreç böyle devam ederse yılın son çeyreğinde talepler artacaktır.”

Trene yüklenebilir frigorifik treyler

yen Murat Tokatlı, “Bu paranın artık yurtiçinde kalması lazım. Neyseki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile TSE arasında 20 Ekim 2016 tarihinde imzalanan ATP Protokolü ile artık TSE, Bakanlık tarafından bozulabilir gıda maddelerinin taşınmasında kullanılan özel ekipmanın; onay, belgelendirme ve testiyle ilgili iş ve işlemleri yapmak üzere yetkilendirildi. TSE’nin yetkilendirilmesi ile artık paralarımız ülkemiz içinde kalabilecek.” dedi.

Otokar ilk ve tek onaylı test istasyonu

Murat Tokatlı, Otokar’ın AR-GE Test Merkezi Klimatik Odasının, araç üstyapılarına uygulanacak ve TSE’nin gözetiminde gerçekleştirilecek ATP tip testleri için Türkiye’deki ilk ve tek onaylı test istasyonu olarak belirlendiğini belirterek, konu hakkında şunları söyledi: “Bakanlık ve TSE yetkililerinin takdirlerini kazanan Klimatik Oda’da gerçekleştirilecek ATP tip testleri sonucunda her yıl sektörümüzün yurtdışına aktarmak zoruna kaldığı ve ekonomimiz açısından döviz kaybı anlamına gelen uygulamalar da son bulacaktır.”

sıra kamyon üstyapı kısmında da ciddi üreticiler olduğunu söyledi. Son üç yıldır frigorifik treyler pazarında ciddi bir kan kaybı olduğunu belirten Tokatlı, düşüşün sebeplerini şöyle açıkladı: “Frigorifik treylere olan talebin azalmasının ana sebebi, Suriye Krizi ile başlayan jeopolitik sorunların son olarak Rusya Krizi ile doruk noktasına ulaşmasıdır. Son üç yılda pazar neredeyse dip yaptı. Normal şartlarda yıllık ortalama 1500 adet olan frigorifik treyler pazarı, geçen yıl 600 adet ile kapandı. Güney illerimiz, frigorifik treyler talebinin yüzde 50’sinden fazlasını kapsıyor. Rusya krizinin başlaması ile beraber yaklaşık 1000 adet treylerin parklara çekildiği ve çalışamaz hale geldiği bilinen bir gerçek. Şuan Rusya ile olan ilişkilerin düzene girmesi sektör açısı-

Frigorifik treyler pazarına en son yenilik olarak trene yüklenebilir frigorifik treyleri kazandırdıklarını belirten Tokatlı, “Otokar yurtiçi frigorifik treyler pazarında geçen yılı lider olarak kapattı. Bu segmentte ciddi bir ağırlığımız var. Kalitemizin yanında Ar-Ge gücümüz, yaygın ve etkin satış sonrası servis ağımız ve yüksek ikinci el değerimiz bizi pazarda müşterilerimiz gözünde en üst seviyede tutan önemli değerlerimiz. Nakliyecilerimizin bugün ve gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik olarak Ar-Ge projelerimiz durmaksızın devam ediyor. Türkiye’de iç yükseklik standartı 2,60 m iken, 2011 yılında 2,66 m iç yükseklikli aracı çıkaran ilk marka olduk. Daha sonra 2,75 m, 2,80 m, 2,90 m yükseklikli araçlar yanında, ara bölme, çift kat yükleme ve tekstil yükleme opsiyonlarını pazara sunduk. Geçen senede Türkiye’de trene yüklenebilir frigorifik treyleri ilk üreten ve pazara sunan ilk marka olduk. Maliyet azaltma ve taşıma kapasitesini arttırmayı hedefleyen lojistik firmalarına böylece en uygun çözümü sunma hedefimizi gerçekleştirmiş olmaktan mutluyuz. Bundan sonrada sektörün ihtiyaçlarını yakından takip edip en uygun araçları sunmak adına yeni projelerimiz devam edecek.” şeklinde konuştu.

ATP’li araçlara olan talebin artması halinde Türkiye’de üreticilerin bunu rahatlıkla karşılayabileceğini kaydeden Tokatlı, treyler ayağının yanı

haziran 2017

Frigorifik treyler pazarı dip yaptı


dosya

16

Bozulabilir gıdaların tamamı ATP’ye göre taşınmalı Bozulabilir gıda ve ilaç lojistiğinde uzmanlaşan Transbatur, 70 adetlik frigorifik treyler filosuyla hizmet veriyor. Türkiye-Avrupa-Türkiye arasında ATP standartlarına göre taşıma yaptıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dilmen, 1982 yılında lojistik sektöründe çalışmaya başladığını ve 2002 yılından beridir de şirket sahibi olarak devam ettiğini söylüyor. başka bir çözüm mü yapılacak bilemiyorum.” dedi.

Sürücü El kitabı hazırlandı

Bozulabilir gıdaların tamamının frigorifik treylerlerle, ATP Konvansiyonu’na göre taşınması gerektiğini aktaran Mehmet Dilmen, Avrupa’nın yıllardan beridir bu sistemi oturttuğunu belirterek “Halen yurt içi dağıtımda meyve, sebze ve benzeri gıda ürünlerinin, standartlara uygun olmayan araçlar ile taşınmasından dolayı ürünlerin tüketim süreleri kısalıyor” şeklinde konuştu.

İlaç lojistiğinin dağıtım ayağı

Dilmen, filolarında hem ilaç taşıması için hem de bozulabilir gıdalar için ayrı treylerlere sahip olduklarını belirterek, şunları söyledi: “İlaç lojistiğinde kullanılan treylerler daha hassas ve bu treylerler ilaç taşıma sertifikalarına sahip . Türkiye’de ilaç lojistiğinde GDP Klavuzu uygulanıyor. İlaçlar fabrikadan depolara kadar bu standartlar içerisinde getiriliyor. Ancak depodan sonraki süreçte de soğuk zincirin kırılmaması için aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor”

En büyük problemimiz Kapıkule Uluslararası frigorifik taşımacılığında

zamanla yarıştıklarını belirten Mehmet Dilmen, Kapıkule’yi aşamadıklarını bunun da ihracatı ve ithalatı baltaladığını vurguladı. Kapıkule’de 20 saatlere varan beklemeler olduğunu kaydeden Dilmen, “En büyük problemimiz Kapıkule. Frigorifik araçlar için ayrı peron mu açılacak,

Firmalarında frigorifik araç kullanan araç sürücülerine özel olarak gerekli eğitimin verildiğini belirten Mehmet Dilmen, bu konuyla ilgili olarak özel bir el kitabı hazırladıklarını ve bunu her şoförün aracında bulundurmasını zorunlu hale getirdiklerini belirtti. Dilmen, Sürücü El Kitabı’nda yük güvenliğinden, gıda ve hijyene, GDP, ilaç lojistiğinde dikkat edilmesi hususlardan, güvenli sürüş ve park yerlerine, ADR’ye, sürücünün yükümlülükleri gibi bir sürücünün ihtiyaç duyulan pekçok bilginin elkitabında yer aldığını söyledi. Transbatur’da çalışan sürücülerin ATP, GDP Klavuzu, ADR standartlarını bilmeden işe başlamadığını dile getiren Dilmen, soğuk zincirin kırılmaması için eğitimli sürücünün önemine değindi.


haziran 2017


dosya

18

TÜBİTAK’e göre 49 milyon ton meyve sebzenin yüzde 25-40’ı kayıp oluyor Türkiye’de her yıl üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ila 40’ı arasında değişen miktarı ya üretim ve dağıtım zinciri aşamasında kayba uğruyor ya da satış ve tüketim aşamasında atık haline dönüşüyor. TÜBİTAK araştırma verilerine göre; en iyimser tahminle kayba uğrayan ürün miktarı, 11,6 milyon ton. Bu da yıllık yaş sebze-meyve ihracatımızın tam 4 katına karşılık geliyor. Türkiye’de sebze-meyve ticareti 100 milyar TL civarında bulunuyor, bu miktarın en az 25 milyarlık bölümünün atık ve kayıp olduğu hesaplanıyor.

B

u kaynak israfını önleyerek ticari değer yaratan çalışmalar yapan Metro Toptancı Market, önce TÜBİTAK iş birliğiyle gerçekleştirdiği bir araştırmayla konunun bilimsel boyutunu gündeme getirdi. Metro şimdi de gıda atık ve kayıplarının en yoğun yaşandığı ev dışı tüketim sektöründeki restoranlar ve şefleriyle gücünü birleştirerek, Metro Gıda Hareketi’ni başlattı. Dude Table tarafından bu yıl sekizinci kez düzenlenen Restoran Haftası’nda bu büyük hareketi başlatan Metro, Türkiye’nin önde gelen restoranlarından temsilci ve şeflerin katılımıyla Gastronometro’da bir basın toplantısı düzenledi. Meyve ve sebzede yaşanan ağır kayıpları önlemek için TÜBİTAK ile birlikte fire nedenlerinin araştırmasının sonuçlarını paylaşan Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan; “Yaptığımız araştırma, bize, kötü koşullarda tedarik edilen ürünün iyi koşulda tedarik edilene oranla 9 kat daha fazla atığa dönüştüğünü gösterdi. Yine araştırma sonucuna göre, yaşanan kayıpların en çok olduğu aşamaların paketleme ve nakliye olduğu ortaya çıktı. Bu araştırma bize gıda kayıp ve atıklarında da sürece bütünleşik bakmanın çok önemli olduğunu gösterdi. Zincirin tek bir halkası eksik kalırsa bu halkanın tüm zincire olan etkisi çok daha büyük oluyor. Tedarik zincirinin altı aşamasının iyi ve kötü koşul örneklemleriyle yapılan araştırma sürecinin sonucunda; kötü koşullarda tedarik edilen ürünün iyi koşulda tedarik edilene kıyasla 9 kat daha fazla atığa dönüştüğünü gözlemledik. Bunun yanı sıra iyi tedarik zinciri uygulamaları ile önemli miktarda ürünün kaybedilmesinin önüne geçilmesinin mümkün olduğunu gördük.” şeklinde konuştu.

İşletmelerdeki fire ve kayıplar

Metro olarak üretimden mutfaklara uzanan bütün bir tedarik zinciri süreci boyunca,

tam ortada yer alan konumuyla kendilerini sorumlu hissettiklerini belirten Özerkan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Üretici ve müşteriler arasında köprü rolümüz var. Üreticiden müşterinin tabağına kadar olan bütün zinciri göz önünde bulunduruyoruz. Zincirin her halkasını ve bir sonraki adımı düşünerek hareket ediyoruz. Gıda kaybını ve atıklarını azaltmada da önemli bir görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Bu bakış açısıyla; Üretimle başlayan, tedarik zinciri adımlarıyla devam eden ve profesyonel mutfaklara ulaşan süreçte bugün yeni bir adım atıyoruz. Restoran Haftası 2017 kapsamında sektörün öncü restoranlarının şefleri ve işletmecileriyle güçlerimizi birleştiriyor, kamuoyunda gıda atık ve kayıpları ile ilgili bir farkındalık yaratmak istiyoruz.” Üretimden tarlaya olan süreçte milli kaynakların israf olmaması için, atık ve kayıpların en aza indirilmesi amacıyla tedarik zinciri ve satış koşullarının geliştirilmesi için projeler yürüttüklerini

belirten Özerkan, restoranlarda yapılabilecekler konusuna da değindi. İşletmelerin ihtiyaçlarını doğru tespit ederek yapacakları planlı satın alma, atığı azaltacak doğru menü planlamasıyla ve estetik olarak tercih edilmeyen ancak tadı ve tazeliği yerinde olan ürünlerin daha sık kullanılmasıyla gıda kayıp ve atıklarının azaltılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Kubilay Özerkan, “Mutfakta en yüksek atık ön hazırlık ve pişirme kısımlarında oluyor. Soyma, doğrama gibi ön hazırlık ya da yanlış pişirme teknikleri nedeni ile servis edilemeyen, fazla pişirilen, porsiyonlama sırasında parçalanan gıdalar atık oluyor. Mutfaktan çıkan tabak müşteriye sunulduktan sonra da atık olabiliyor. Bu atığı azaltmak için müşterilerin bilinç düzeyinin ve farkındalığının arttırılması büyük önem taşıyor. Müşterinin yiyebileceği kadar sipariş vermesi, fazla gelen gıdayı paketletip yanına alması faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.



dosya

20

Türkiye’nin Gıda Ekonomisi

T

ÜİK’in 2016 yılında açıkladığı “Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri 2015” verilerine göre; Gıda ve İçecek Sanayi’nde 42 bin 520 işletme faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerde 485 binden fazla kişi istihdam ediliyor. Gıda ve içecek sanayi işletmelerinin toplam üretimi 2014 yılındaki 152,4 milyar TL’den, 2015’de yüzde 12,5 oranında artışla 171,4 milyar TL’ye yükseldi. Bu rakam, 2009 yılına göre yüzde 146,7 (101,9 milyar TL) oranında bir artışı ifade ediyor. Gıda sektörü hem yarattığı katma değer hem de yaptığı ihracatla, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi konumunda bulunuyor. Gıda ve İçecek Sanayi’nde faaliyet gösteren işletmelerin yarattığı katma değer, 2015 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 15,6 oranında artarak 27 milyar TL’ye ulaştı. Yaratılan katma değer, 2009 yılına göre ise yüzde 127,9 oranında artmış bulunuyor. Türkiye gıda sektörü, dış ticarette fazla veren sektörlerin başında geliyor. Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı, büyük ölçüde Rusya ambargosu ve yakın coğrafyadaki olumsuzlukların etkisiyle 2016 yılında bir önceki

yıla göre yüzde 6,9 oranında azalarak 11 milyar dolar seviyesine geriledi. Gıda ve içecek ithalatı ise geçen yıl yüzde 2,5 oranında azalarak 5,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye toplam ihracatındaki payı geçen yıl yüzde 2,8 ile bir önceki yılla aynı seviyede gerçekleşen gıda sektörü, bu rakamlarla, ihracatta yaşanan düşüşe rağmen dış ticarette fazla vermeye devam etti. 2016 yılında 5,6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren sektörde, dış ticaret karşılama oranı ise yüzde 199,6 oldu. Gıda ve içecek harcamaları, Türkiye’de hane halklarının harcamaları içinde konut ve kira harcamalarının ardından ikinci sırada yer alıyor.

Gıda Sanayi’nde büyüme yaşanıyor

TÜİK’in harcamalar yöntemine göre açıklamış olduğu Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerine göre, 20092015 yılları arasında Türkiye ekonomisi cari fiyatlarla 2,3 kat büyüyerek 999 milyar TL’den 2.338 milyar TL’ye, aynı dönemde Gıda ve İçecek Sanayi ise

2,2 kat artışla 145 milyar TL’den 321 milyar TL’ye yükseldi. 2016 yılında imalat sanayi üretim endeksi yüzde 1,4 oranında artarken, Gıda Sanayi üretim endeksi yüzde 2 arttı, İçecek Sanayi üretim endeksi ise yüzde 1,5 oranında daraldı.

Gıda ve içecekte üretici fiyatları

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi 2016 Envanteri, gıda ve içecek sanayindeki fiyat değişimlerini yansıtan verileri de içeriyor. Gıda Sanayi Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), 2016 yılının sadece 4 ayında, Türkiye genel Yİ-ÜFE değerlerinden daha yüksek seviyede gerçekleşti. Gıda ürünlerinde yıllık YİÜFE değerleri 2014 yılının tamamında ve 2015 yılının Ocak-Ağustos döneminde sürekli olarak çift haneli oranlarda gerçekleşirken, Eylül 2015’den, 2016 yılının sonuna kadar tek haneli oranlar dikkat çekti. İçecek Sanayinde ise üretici fiyatları Aralık 2016 hariç, diğer aylarda hem genel hem de Gıda Sanayi Yİ-ÜFE değerlerinden daha yüksek seyretti.



dosya

22

Meyve ve sebze için

17 ilde lojistik teşvik verilecek Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 17 ilde sebze ve meyve ticaretindeki lojistik altyapının geliştirilmesine yönelik teşvik vereceklerini bildirerek, “250 bin lira ile 2 milyon lira arasında değişen teşvikler kapsamında, bu alandaki yatırımların azami yüzde 75’i karşılanacak” dedi.

C

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyon hedeflerine ulaşılamamasının en önemli sebebinin gıda fiyatları olduğuna dikkati çekmesi üzerine, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ürünlerin tarla ve pazar fiyatları arasındaki makasın daralması için harekete geçti. Tüfenkci, açıklamada, sebze ve meyve ticaretinde lojistik altyapının geliştirilmesi ve lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasına yönelik tedbirler alacaklarını ifade etti. Bu kapsamda söz konusu piyasadaki aracı sayısının azaltılmasına yönelik pilot uygulamanın başlatıldığını belirten Tüfenkci, uygulamada tespit edilen sorunlara ilişkin çözüm yollarının da geliştirildiğini vurguladı. Lojistik yatırımların hızlandırılması yönünde önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Tüfenkci, bu çerçevede soğutma üniteleri, soğuk hava depoları, kurutma, temizleme, ayıklama, paketleme üniteleri ve bunlara ilişkin

makine ve ekipman alımlarına teşvik uygulanabileceğini aktardı.

düşürülmesiyle ekonomiye 15 milyar lira kazandırılabileceğine işaret etti.

17 il kapsamda

Lisanslı depo yüzde 100 artacak

Tüfenkci, “Amasya, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Isparta, İzmir, karaman, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir ve Samsun olmak üzere 17 ildeki yatırımların teşvik kapsamına alınmasını planlıyoruz. Ayrıca, 250 bin lira ile 2 milyon lira arasında değişen teşvikler kapsamında, yatırımların azami yüzde 75’i karşılanacak” diye konuştu. Tüfenkci, teşviklerin bunlarla sınırlı kalmadığını anlatarak, “Üretici örgütlerine ilave teşvikler de vereceğiz. Altyapı desteğine ek olarak uygun ve yeterli personel istihdamına yönelik teşviklerle de üreticilerimizin yanında yer alacağız” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tüfenkci, sebze meyvede zayiat oranının yüzde 10’a

Tarım ürünlerinin modern alanlarla saklanabilmesine imkan tanıyan lisanslı depoculuğa ilişkin de açıklamalarda bulunan Tüfenkci, “Şu an itibarıyla 42 kuruluş izni verilen lisanslı depo işletmesi, 18 faaliyet izni verilen lisanslı depo işletmesi, 9 da yetkilendirilen ticaret borsası bulunuyor. Hububatta 808 bin ton, pamukta 15 bin ton ve zeytinde 5 bin ton olmak üzere 828 bin tonluk lisanslı depo kapasitesine sahibiz. 2016’da faaliyetteki lisanslı depo işletmesi sayısında yüzde 88’lik, lisanslı depo kapasitesinde ise yüzde 85’lik artış sağlandı. 2017’de lisanslı depo kapasitemizi yüzde 100 oranında artıracağız” dedi.



dosya

24

Dünyada artıyor, Türkiye’de düşüyor Dünya frigorifik treyler pazarının büyüklüğü 5,5 milyar dolara ulaşmışken bu rakamın 2021 yılında 7,5 miyar dola çıkması bekleniyor. Türkiye’de ise frigorifik treyler pazarı dünyadaki eğilimin aksine aşağı yönlü bir hareket izliyor. Son 5 yıllık grafikte yurtiçi satış adetleri 1132 adetten 509 adede kadar düşmüş durumda.

G

ıda tüketiminin artması ve iklim koşullarıyla birlikte soğuk zincire olan talep de artıyor. Bu gelişmeye paralel olarak, dünya frigorifik treyler pazarının 2015-2021 dönemlerinde yüzde 4,4’lük bir büyümesi öngörülüyor. Dünya genelinde, et ve deniz ürünlerinin küresel frigorifik treyler pazarındaki oranı yüzde 32,6. Bu oran en büyük segment olarak gösteriliyor. Paketlenmiş et ve deniz ürünlerine olan talebin artması nedeniyle bu segmentin 2021 yılına

kadar artış göstermesi bekleniyor. Dünya frigorifik treyler pazarında Kuzey Amerika, 2014’te yüzde 30’un üzerinde paya sahip. Batı Avrupa ise yüzde 27’nin üzerindeki pazar payıyla ikinci sırada. Asya Pasifik’in ise en hızlı büyüyen bölge olması bekleniyor. Bu gelişmelerin ışığında treyler endüstrisi de nasibini alıyor. 2015 yılında küresel frigorifik treyler pazarının değerinin 5 milyar 588 milyon dolar iken, 2022 yılına kadar bu değerin 7 milyar 658 milyon dolara

ulaşması bekleniyor. Türkiye frigorifik treyler pazarı ise son yıllarda artış yerine düşüş trendine girmiş durumda. TREDER istatistiklerine göre 2016 yılında 509 adet, 2015 yılında 931 adet, 2014 yılında 945 adet, 2013 yılında 963 adet, 2012 yılında 1062 adet, 2011 yılında 1132 adet satış gerçekleştirildi. Son 5 yılda düzenli olarak pazar düşüşe geçmiş durumda. Bunda Suriye ve Rusya krizlerinin çok büyük etkisi bulunuyor.



dosya

26

ATP ile milli kayıplar azalır, enflasyonla mücadele edilir Türkiye’nin ilk soğuk zincir markası PolarXP, gıda taşımacılığında yaşanan kayıpların enflasyonun yükselmesindeki etkenlerden biri olduğuna dikkat çekti.

T

aze sebze ve meyvenin yanı sıra gıda ürünlerinde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye’de, taşıma ve depolama şartlarından kaynaklanan çok büyük kayıplar yaşanıyor. Türkiye’nin soğuk zincir lideri PolarXP’yi de içinde bulunduran Netlog Lojistik Grubu’nun Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, “Yaş sebze ve meyve lojistiğinde, ihracat söz konusu olduğunda kurallara uyulurken yurtiçinde kaybolan milli servet milyarlarca liraya ulaşıyor” dedi. Enflasyonla mücadele kapsamında gıda ürünlerinde yaşanan kayıpların önlenmesi doğrultusunda girişilen çabaların önemine değinen Gökalp Çak, özellikle tarım ve gıda sanayisi gelişmiş Avrupa ülkelerinin çok sıkı bir şekilde uyguladığı ATP Konvansiyonu’nun ve özel ekipmanların kullanımının bu kayıpları azaltacağını savundu. IFS Sertifikasını alan ilk Türk şirketi olmanın yanı sıra tamamı ATP kurallarına uygun filo ve soğuk zincire uygun

depolama alanlarıyla müşterilerine dünya standartlarının üzerinde hizmet verdiklerini söyleyen Netlog Lojistik Grubu Başkan Yardımcısı Gökalp Çak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yaklaşık yüzde 30 seviyelerinde gerçekleşen bu kayıp, ülkede gıda fiyatlarının aşırı derece yükselmesine neden olurken, kamu sağlığı için de büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Özellikle son aylarda sürekli gündeme gelen taze sebze meyve fiyatlarındaki artış ve bunun ülke enflasyonuna olumsuz etkileri, yaşanan yüzde 30’luk kaybın sonucudur.” 2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanmasına rağmen uygulaması zorunlu olmayan ‘Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı Ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşma olan ATP Konvansiyonu’nu, müşterileri için çok uzun zamandan beri uygulayan Türkiye’nin ilk soğuk zincir markası PolarXP, halk sağlığına olduğu kadar ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor.



dosya

28

Tırsan ihracat başarılarına bir yenisini daha ekledi Türk treyler sektörünün lideri Tırsan, ihracatta da liderliğini sürdürdü. TİM tarafından açıklanan 2016 yılı ilk 1000 İhracatçı Firma listesinde, Tırsan bir önceki yıla oranla ihracatını %81 oranında artırarak 111. sırada yer aldı. 2012 yılında TİM İhracatçı listesinde 900. sıralarda yer alan Tırsan, 4 sene içerisinde toplam ihracatını 6 kat arttırarak 120.907.500 $ ihracat gerçekleştirdi.

T

ürkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) hazırladığı İlk 1000 İhracatçı Firma-2016 araştırması sonuçları açıklandı. 2016 yılında Tırsan, ilk 500’de yer alan tek treyler markası oldu. Tırsan, geniş ürün gamı, inovatif ürünleri ve 55 farklı ülkeye yaptığı ihracatlar ile sektörüne öncülük etmeyi sürdürdü. %100 Türk sermayeli Tırsan gösterdiği bu başarıyla treyler sektöründeki liderliğini bir kez daha ortaya koydu. Tırsan, otomotiv sektörünün sıralandığı ilk 1000 ihracatçı firma arasında ise 21. sıraya yükselerek, 2016 yılında otomobil grubunda ihracatını en çok artıran markalar arasında 2’ci oldu. Türkiye’nin açık ara pazar lideri olan Tırsan, yurtdışında da Kässbohrer markasıyla aynı başarıyı göstermektedir. Sahip olduğu yüksek mühendislik ve Ar-Ge gücüyle üretim yapan Tırsan’ın Türkiye, Almanya ve Rusya olmak üzere toplamda 4 farklı lokasyonda üretim tesisi bulunmaktadır. 2000 yılında Almanya’nın köklü firmalarından Kassbohrer’i satın alan ve 2003 yılında Hollandalı Talson Trailer’i bünyesine katan Tırsan, 5

Temmuz tarihinde Almanya’daki ikinci üretim tesisi olan Ulm fabrikasında, 600’den fazla Avrupalı sektör temsilcisinin katılımıyla gerçekleşecek özel tanıtım gününde geniş ürün grubunu sergileyecektir. Avrupa’nın en büyük treyler üreticilerinden biri konumuna gelen Tırsan’ın ihracattaki bu başarısı milli sanayi için de ayrı bir önem taşıyor. Tırsan, Türk mühendislerinin çalıştığı Ar-Ge merkezi ile Avrupa’nın en geniş ürün gamına sahip firması olarak öne çıkmaktadır. Tırsan yaratıcılıktaki gücünü; Trailer Innovation 2017 yarışmasında “Trailer Innovation” ödülünü kazanarak göstermiştir. Avrupa’da bu ödülü alan tek Türk firması olan Tırsan, ayrıca Kässbohrer markası ile bu sene içerisinde Almanya’da taşımacılık ve lojistik konusunda uzman olan VerkehrsRundschau Dergisi tarafından düzenlenen ankette, 8 farklı kategoride “İmajını En Çok Artıran Marka” olarak birinciliği elde etmiştir.

Ayrıca sahip olduğu geniş servis ağı ile Türk nakliyecisinin her zaman yanında olan Tırsan, Avrupa çapında yaklaşık 6.000 farklı servis noktasıyla müşterilerine kesintisiz ve kaliteli hizmet sunmaktadır. Öte yandan 17 farklı dilde 7 gün 24 saat hizmet verdiği yol yardım hattı ile müşterilerinin her koşulda yanında yer almaktadır. 2017 yılında toplam ihracatını 2016 yılına göre %25 artırma hedefi olan Tırsan, 150.000.000$ ihracat cirosu hedefi ile sektördeki liderliğini sürdürmeye devam edecektir.


haziran 2017


30

OSS yeni yönetimle yoluna devam ediyor Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS)’nin 8 Haziran günü yapılan Seçimli Genel Kurulu’nda başkanlığa yeniden Mesut Urgancılar seçildi. Urgancılar, Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Pazarı’nın hakkettiği itibara kavuşması için Yönetim Kurulu’nun yanı sıra derneğin tüm komiteleri ile birlikte çalışmalarına devam edeceklerini belirterek kendilerine güvenen ve bir dönem daha bu göreve layık gören üyelere teşekkürlerini iletti. li bir pozisyondadır. Sadece sektörünün sorunları ile ilgilenen değil, sektörünü geleceğe hazırlamak için de çalışmalarda bulunan derneğimiz köklerine bağlı kalarak faaliyetlerini sürdürecektir” dedi. Son bölümde söz alan Genel Kurul Üyeleri de, Derneğin gelmiş olduğu noktadan duydukları memnuniyeti dile getirerek yeni dönem çalışmalarında başarı dileklerini ilettiler.

OSS’den Geleneksel İftar Yemeği

O

tomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS)’nin Seçimli Genel Kurulu’na üyelerden yoğun bir ilgi vardı. Toplantıya 2016 Faaliyet Raporu’nun okunması ile başlandı. Komitelerin çalışmaları ile ilgili üyelere bilgi verilmesinin ardından Yönetim ve Denetleme Kurulları’nın ibraları yapıldı. Derneğin 2017 senesi ile ilgili gerçekleştirilen ve planlanan faaliyetlerinin görüşülmesinin sonrasında yeni Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu’nun asil ve yedek üyelerinin seçimine geçildi. Mesut Urgancılar (ZF-TRW)’ın başkanlık görevine devam ettiği OSS’nin Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu; Eyal Tarablus (Groupauto), Rıfat Perahya (İntermobil), Ziya Özalp (Martaş), Rıza Şahin (Hıdırusta), Burak Akın (Valeo), Serdar Aslan (Bilsteingroup), Patrizio Ragusin (Rapro), Emirhan Silahtaroğlu (Silkar), Ali Özçete ( Özçete Otomotiv). Seçimin tamamlanmasının ardından yeni Yönetim Kurulu, 2011 senesinden bu yana Yönetim Kurulları’nda yer alarak derneğin bu günlere gelmesinde emekleri olan eski Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür plaketlerini verdi. Genel Kurul’da oy birliği ile başkan

seçilerek görevini devam ettiren Mesut Urgancılar:“2011 senesinde yönetime geldiğimiz günden bu güne yaptıklarımızı takdir ve beğeni ile karşılayarak göreve devam etmemiz için bize inanan üyelerimize destekleri için şahsım ve OSS Yönetim Kurulu adına teşekkür ederim. 2011 senesinde 15 olan üye sayımızı bugün 106’ya getirdiysek altında tek bir sebep var; çünkü biz birlik olarak güçleneceğimize inanıyoruz. Bugün 4.5 milyar Euro’luk Otomotiv Satış Sonrası Pazarı’nın yüzde 70’ini temsil eden derneğimiz, işbirliği içinde olduğu Bakanlıklar, diğer dernekler, kurum ve kuruluşlar nezdinde önem-

OSS Derneği’nin Sheraton Grand Ataşehir’de gerçekleştirilen Olağan İdari ve Mali Genel Kurulu ile Seçimli Olağan Genel Kurulu’nun ardından tüm üyeler ve davetliler ile Geleneksel İftar Yemeği’ne geçildi. Sektörünün çoğunluğunun bir arada olduğu ve keyifli geçen yemek ile gece son buldu.



32

Aspöck Türkiye, ‘Aydınlatmanın Merkezi’ni ziyaret etti Aydınlatma sektörünün lider firmalarından Aspöck System, 40. yılında Türkiye’den gelen ziyaretçilerini ağırladı. Aspöck’ün Peuerbach’daki genel merkezini ziyaret eden heyet; test, montaj, lojistik ve dağıtım süreçleri hakkında bilgi alırken, süreçleri yerinde görme şansı yakaladı.

A

spöck bayileri ve müşterileri, 11-14 Mayıs tarihleri arasında firmanın Avusturya Peuerbach’daki genel merkezini ziyaret etti. 18 kişilik heyette: Tırsan, Nevpa, Trans34 ve Bir Işık Bayileri ile treyler üreticileri yer aldı. Aspöck Yönetim Kurulu Başkanı Karl Aspöck, 24 V Satış Direktörü Wolfgang Ahamer, After Market Direktörü George Mühlböck, Pazarlama Sorumlusu Judith Mayer, 24 V Satış Departmanı’ndan Gerald Beham da ziyarette hazır bulundu. Peuerbach Genel Merkez’de ürünlerin montajı, lojistiği ve dağıtımı hakkında detaylı bilgi alan heyet, süreçleri yerinde görme şansı yakaladı.

Değişik tipte araçların aydınlatma sistemlerinin üretimi, dizaynı ve geliştirilmesi konusunda sektöre liderlik eden Aspöck, 40 yıl önce Felix Aspöck tarafından zirai römorklara aydınlatma sistemi tedarik etme amacıyla kuruldu ve bugün ikinci nesil olan Karl Aspöck tarafından yönetiliyor. Toplam 1350 çalışanı bulunan Aspöck’ün yıllık 140 milyon Euro cirosu var. Fabrika ziyareti sıranda Aspöck hakkında bilgi veren Aspöck Türkiye yöneticisi Selçuk Akman, Aspöck’ün tüm Avrupa’da kendi yapılanmasıyla yer aldığını Portekiz,

Polonya ve Brezilya’da da üretim faaliyetlerine devam ettiğini söyledi. Akman, organizasyon ile ilgili şu bilgileri verdi: Aspöck dünyada kendi organizasyonuyla hizmet veriyor “Aspöck, müşterilerine daha yakın olabilmek adına distribütör veya temsilciklerden ziyade kendi organizasyonları ile hizmet vermeyi tercih ediyor. Bildiğiniz gibi Aspöck Türkiye, 2013 yılının sonunda faaliyete geçti. Almanya’daki büyük üreticilere Avusturya merkezimiz doğrudan teslimatlar yaparken, dist-


Ar-Ge’de 65 mühendis çalışıyor Özel uygulamalarda kullanım amaçlı ürün geliştirdiklerinin altını çizen Selçuk Akman, bünyelerinde 65 ArGe mühendisinin çalıştığını belirtti. “Portekiz’de özel dizayn edilmiş Karanlık Tünel testimiz var. 30 metre uzunluğundaki bu tünel özellikle ilk ürünlerin testi için kullanılıyor. Lambaların ne kadar ışık ürettiği, yansıması, reflektif özellikleri,

karanlıkta nasıl algılandığı testlerle ortaya konuluyor. Diğer markaların da ürünleri burada test edilebiliyor” diyen Akman, test merkezinin DIN onaylı olduğunu ve kendi ürünlerine belge verebildiklerini söyledi. Avusturya Peuerbach’da araç aydınlatma sektöründe komple çözümler geliştirme ve planlama faaliyetlerinin sürdüğünü belirten Akman, 40 yıllık tecrübenin Aspöck’ü Avrupa otomotiv endüstrisi ve dünya çapında inovatif ve sürekli gelişim gösteren bir yapıya kavuşturduğunu kaydetti. Robot ile yapılan üretim, imalatta kullanılan teknolojilerle kalitenin arttırıldığına dikkat çeken Akman, tüm ürünlerin sürekli kontrol ve test prosedürü altında olduğunu kaydetti. Akman, yapılan testleri “3 boyutlu ölçümler, korozyon testleri, iklimlendirme testleri, ısı testi, vibrasyon testi, uzun soluklu stres testi, elektronik yük testi, germe testi, kaçak testi ve metalizasyon testi“ şeklinde sıraladı. Cironun yüzde 75’i çekici ve treylerden Aspöck’ün 6 segmentte var olduğunu aktaran Akman, otomobil, karavan ve mobil araçlar, otobüs ve toplu taşıma araçları, motorsikletler zirai ve konstrüktif araçlar, çekici ve treylere yönelik ihtiyaçları karşıladıklarını, cironun yüzde 75’inin ise çekici ve treyler grubundan elde ettiklerini söyledi.

İmalatta kullanılan teknolojik sistemler -Kalıba injeksiyon -Metallizasyon -Kablo birleştirme, ekleme -Kalıp imalatı -Sıcak ergitme -Komponent birleştirme

Otomobil alanında an fazla ürün tedariki yaptıkları marka arasında VW, Audi, Opel, Fiat, PSA, Magna, Thule ile otobüs ve lowbedde; Rosenbauer, MAN, Meiller, Goldhofer, Faymonville, çekici ve treylerde ise; Schmitz, Schwarzmüller, Kögel, Fliegl, LeciTrailer ve Tırsan olduğu bilgisini veren Akman, treyler üretiminin toplam üretimin yarısını oluşturduğunu kaydetti. Türkiye’deki stok ve lojistik süreçlerini Borusan Lojistik’in gerçekleştirdiğini belirten Akman, Gebze’de 24 bin metrekarelik depoda Aspöck’e bir alan ayrıldığını ve burada gümrüklenmeden, kitlerin montajı ve dağıtımına kadar her türlü sürecin gerçekleştirildiğini söyledi. Asıl işimiz her zaman treyler ve çekici olacak Toplantının ikinci kısmında soru cevap bölümüne geçildi. Aspöck 24 V Satış ve Pazarlama Direktörü Wolfgang Ahamer, otomobilde büyüyecek misiniz? sorusunu “2008 yılında yaşanan global krizin ardından otomobile yöneldik. Böylece krizin oluşan etkilerini azalttık. Çünkü

haziran 2017

ribütörler küçük üreticilerin ve after market ihtiyaçlarını tedarik ediyor. Polonya’da stop lambası üretim fabrikamız var, 2 yıldır VW Crafter ve Caddy’nin lambalarını üretiyoruz.. İtalya’daki şubemiz ise kurucu Felix Aspöck ortaklığında yakın bir İtalyan dostu tarafından kurulmuş bir şirket. Portekiz enjeksiyon ağırlıklı, lamba üretimi var, ana tasarım üretimlerimiz burada yer alıyor. Haftada 7-8 Tır ürün Portekiz’deki ürünleri Avusturya’daki merkeze ulaştırıyor. Fransa’da kendi ofisimiz var ve tüm şubelerin bağlı olduğu yöneticimiz Fransız, bu ofisi ağırlıklı kullanıyor. İngiltere’de de 35 kişiden oluşan üretim ve 12 kişilik satış ekibi bulunutyor. İsveç, Norveç, Finlandiya ve Estonya’ya hizmet veren Aspöck Kuzey adında bir ofisimiz de var. Brezilya’da ise bu pazara yönelik üretim yapan yaklaşık 50 kişilik bir kadromuz var.”


34

otomobilde daha stabil bir pazar var ve krizlerden keskin bir şekilde etkilenmiyor. Toplam satışlarımızda binek oranını yüzde 30 olarak planladık. Şimdilik bu oranlara çok yakınız. Bu oranın üstüne çıkmayı hiç bir zaman planlamıyoruz. Asıl işimiz, core business her zaman treyler ve çekici olacak.” şeklinde cevapladı. Avrupa’da beklenmedik yüzde 20 artış Avrupa pazarında bu sene beklenmedikleri bir büyüme yaşandığını kaydeden Ahamer, ilk 4 ayda yüzde 17-20 oranında artış ile kapattıklarını söyledi. After market pazarında ise yüzde 25’e varan bir artışın yaşandığını dile getiren Ahamer, bu artışta kopya ürünlerin azalmasının etkisi olduğunu, var olabilecek diğer sebeplerin ne olduğuna dair bir bilgisinin olmadığını söyledi. Portekiz’de neden üretime geçildiği hakkındaki soruyu da yanıtlayan Selçuk Akman, “Aspöck’ün kurucusu Felix Aspöck, traktör lambaları için kablolamayı yapıyor ve lambaları dışarıdan tedarik etmek zorundaydı. Dolayısıyla bir lamba fabrikasına ihtiyaç vardı. Portekiz’de yabancı yatırımlara çok ciddi teşvik var ve bu değerlendiriliyor. Fabrilcar adındaki fabrikayı satın alarak üretime başlıyorlar. 45 kişi ile başlıyorlar, şu anda 660 kişiye ulaştılar. Portekiz enjeksiyon, kalıp konusunda yetişmiş elemana sahip ve işçiliği ucuz bir ülke.” dedi. Bütün ürünler zorlu testten geçiyor Toplantının ardından fabrika gezisi As-

pöck Türkiye’den Oya Özdemir ve Selçuk Akman’ın katkılarıyla gerçekleştirdi. Gezide ilk etapta Aspöck ürünleri için yapılan test yerleri olurken, sırasıyla montaj ve son olarak lojistik bölümü incelendi. İklimlendirme testinde -40 ile +60 derece arasında yapılan testlerde ürünler 36 saat boyunca zorlu iklim koşullarına tabi tutuluyor. Burada ürünlerdeki korozyon, deformasyon ölçülüyor. Dinamik testlerde ise lambaların dayanıklılığı ve esnemeleri göz önünde bulunduruluyor. Bütün parçalar ve sistemler bu testlerden geçiyor.

Peuerbach’daki fabrikada 360 kişi çalışıyor ve bunların yüzde 85’i kadın. Kadın işçilerin seçilmesindeki en önemli sebep, montajda kadınların ellerinin küçük dikkatlerinin iyi olmasından dolayı daha hassas bir şekilde süreçleri tamlayabiliyorlar. Fabrika Cuma günleri 12.00’dan sonra tatil oluyor. Fabrikanın lojistik merkezi konumundaki tesiste robotik otomasyon sistemleri kullanılıyor. Montajlanan ürünler, konvenyör sistemlerle otomatik olarak fabrika içinde taşınıyor. Ürünlerin ambalajlanması, barkodlanması ve istiflenmesi yine otomatik olarak yapılıyor. Dağıtımı yapılacak ürünler de yine robotik sistemlerle sayesinde gerçekleştiriliyor. Depolarda yüksek raf kullanılarak daha verimli çalışma esas alınıyor. Lojistik merkezde SAP entegre çözümleri kullanılıyor ve bütün siparişler kağıt harcanmadan yapılıyor. Aspöck Türkiye heyeti, Viyana’yı Yusuf Sümbültepe rehberliğinde gezme fırsatı da yakaladı. Viyana’nın ünlü Schönbrunn Sarayı, Stefan Kilisesi, Viyana Müzesi, Hofburg Sarayı, Belvedere Sarayı gezen heyet, şehrin tarihi ve kültürü hakkında Sümbültepe’den ayrıntılı bilgi aldılar.



36

Nevpa branda üretecek, Sesam marka kayar çatıyı temsil edecek Treyler ve üstyapı ekipman tedarikinde ürün gamını genişleten Nevpa, üstyapı kitine kayar çatıyı da ekledi. Sesam’ın distribütörlüğünü alan Nevpa Ayrıca; İstanbul Tuzla’daki yeni fabrikasında branda üretime hazırlanıyor. Branda üretiminde otomasyon sistemine geçilerek, günlük 70-80 adet baranda üretilmesi hedefleniyor, fabrikanın Temmuz ayında hizmet vermesi planlanıyor.

N

evpa Genel Müdürü Mehmet Ortaç, yeni yatırımla ilgili olarak yaptığı açıklamada “İki yıldır demonte üstyapılar üretiyoruz. Demonte üst yapı kitinde kullanılan menteşe, kapı, kayar baba gibi parçaları ve kompanentleri kendimiz üretiyoruz, branda ve kayar çatı sistemini de dışarıdan tedarik ediyorduk. Şimdi Sesam’la anlaşma yaparak Kayar Çatı’da en iyi markanın temsilcisi olduk ve partner mantığıyla çalışmaya başladık, kitimize dahil ettik. Alman WBG Grup bünyesindeki Sesam markasının Türkiye distribütörü olduk. Üstyapında sistem Nevpa, kayar çatı Sesam olacak şekilde müşterilerimize A’dan Z’ye hizmet vereceğiz.” şeklinde konuştu. Tuzla Organize Sanayi Sitesi’nde yeni fabrikada branda üretime başlayacaklarını duyuran Mehmet Ortaç, buranın 4 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 6 bin 500 metrekarelik bir alana sahip olduğunu açıkladı. Fabrika’nın Temmuz ayında üretime geçmesini öngördüklerini anlatan Ortaç, resmi açılışın Eylül ayında olacağını belirtti. Yeni fabrikalarında

anahtarının ihracatta olduğunu vurguladı. Ortaç, sözlerine şöyle devam etti: “Yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da müşteri odaklı çalışıyoruz. Müşterilerimizin her talebini değerlendirip kendi içimizde yorumlayarak verebileceğimiz en iyi hizmeti dünyanın her köşesine taşıyoruz.”

branda da üretmeye hazırlandıklarını belirten Ortaç, “Hedefimizde branda üretiminde otomasyon sistemini kurmak. Türkiye’de branda kumaşı elde dikiliyor. Şu an Türkiye’de en iyi tesiste günde ortalama 15-16 branda üretiliyor. Bizim yapacağımız yatırımla günde 70-80 adet branda üretilebilecek.” dedi. Branda üretiminde iç pazarın yanında ihracat pazarlarına yönelik de olacağının altını çizen Mehmet Ortaç, sektörde büyümenin



38

Siyasi gerginlikler, otomotive yansıyor Uluslararası ilişkilerdeki bir takım olumsuzlukların ticari hayata yansımasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Siyasi ortamda yaşanan gerginlikler ticari ilişkileri elbette etkiliyor. Türk otomotiv sektörü olarak Avrupa’da ve diğer dünya ülkelerinde iş yapış biçimimize dair olumlu algımızın korunmasına gayret ediyoruz. Dış siyasette yakında gerçekleşecek ılımlı atmosfer ile sektör olarak ciddi atılımlar gerçekleştireceğimize inanıyoruz” dedi.

T

AYSAD Başkanı Alper Kanca, tedarik sanayicilerini yakından ilgilendiren konularda bilgi vermek amacıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantının ilk bölümünde, siyasi ilişkilerin ticari hayata yansıması konuşuldu. Başkan Alper Kanca, “Yurtdışındaki negatif algıyı değiştirme yönünde pozitif bir çaba içine girilmesi ve bu konuda hem kamu otoritelerinin hem de iş dünyasının üzerine düşeni yerine getirmesi gerek. Sektör olarak talep ve beklentilerimizi ilgili kamu otoritelerine aktararak birlikte hareket alanı yaratmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda TOBB Başkanı ile birlikte Ekonomi Bakanlığı’nı ziyaret etmeyi planlıyoruz. Yaşanabilecek siyasi ve ekonomik krizleri önlemek adına bir dizi önleme ihtiyacımız var. Birinci somut önlem, tedarik sanayine has lojistik merkezlerinin özellikle Avrupa’nın bazı ülkelerinde kurulması; ikinci önlem, Avrupa’da özel sektör tarafından da desteklenen bir algı çalışmasının yapılması; üçüncü önlem de siyasi olarak ilişkilerin olumlu yönde devam etmesi olacaktır” dedi. Otomotiv sektörünün en parlak dönemini yaşadığını söyleyen Başkan Kanca, “Otomotiv sektörü, ekonomiye yüksek katma değer sağlayan, teknolojik gelişmeleri hızlandıran ve daha birçok kazancı da beraberinde getiren bir sektör. Sektör, yapısı itibariyle ülkeler arası rekabete de oldukça uygun. Öngörülen tabloda; önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkeler, pazar ve üretim dinamikleri açısından itici güç olmayı sürdürecek. Dünya genelinde üretimdeki yeni coğrafyalara kayış sürecinde Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcı sayısında da artış olacak. Geleceğe dair beklentilerin yanı sıra mevcut duruma dair veriler de beklentilerimizi haklı çıkarır nitelikte. Sektör olarak en parlak dönemlerimizden birindeyiz esasında. Tüm sektörlerde ciddi daralmalar meydana gelirken, otomotiv sektörü ihracat ve ticari ortaklıklar noktasında önemli ivme yaratı-

yor. Biz Türk otomotiv sanayi olarak meydanı asla terk etmeyi düşünmüyoruz. Her koşulda; -siyasi gerginlik ya da ekonomik kriz-, üretmeye ve büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu. Bir sonraki analizde, ÖTV indiriminin kaldırılması ve döviz kurlarındaki artışı yorumlayan Başkan Alper Kanca’nın konuya dair değerlendirmeleri de şöyle oldu: “Geçen yıl ÖTV muafiyeti söz konusuydu. Bu yıl satışlarda ÖTV uygulanacak. 2017 yılının ilk üç aylık otomotiv sektörü sonuçlarına bakarsak üretimin arttığını ama iç pazarda satışların düştüğünü görüyoruz. ODD istatistiklerine göre 2017 yılı Nisan ayı Otomobil ve Hafif Ticari Araç toplam pazarı satışları 75 bin 988 adet oldu. 84 bin 887 adet olan 2016 yılı Nisan ayı otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 10,48 oranında küçüldü. Türkiye Otomotiv pazarında, 2017 yılı ilk dört aylık dönemde otomobil satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,12 azalarak 173 bin 961 adede geriledi. Geçen sene aynı dönemde 193 bin 539 adet satış gerçekleşmişti. IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, 2017 Nisan ayı tahminlerine göre; Türk otomotiv ihracatı için son derece

önemli bir veri olan Avrupa’nın büyüme hızı ise 2017 yılında yüzde 1,7 seviyesinde olacak; 2017 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının 850 bin – 900 bin adet aralığında olması tahmin ediliyor.” Başkan Kanca, toplantıda otomotiv ihracatına dair istatistiksel detayları da açıkladı: “Yılın ilk dört ayına bakıldığında, son yıllarda sürekli olarak görüldüğü üzere otomotiv sektörü, yine ihracata en yüksek katkıyı sunan sektör oldu. Bu dönemde Türkiye 11,8 milyar dolar ihracat yaptı. Bu ihracatın yüzde 19,4’ü otomotiv sektöründen. Otomotiv sektörümüz, Ekim 2016’dan bu yana üst üste 7 aydır 2 milyar doları geçen ihracat gerçekleştiriyor. Nisan 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 12,4’lük artış ile 2,3 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan otomotiv sektörü, son dönemdeki başarılı performansını artırarak devam ettiriyor. Bunun en büyük nedeni, binek otomobildeki yüzde 61’lik ihracat artışıdır. İlk 4 aylık gerçekleşmeleri incelediğimizde ise, geçen yılın aynı döneminde 7,5 milyar dolar olan ihracatımız, yüzde 23’lük artış ile 9,3 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın içinde tedarik sanayimizin payı ise 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti”.


haziran 2017


40

Sızdırmazlık teknolojisinin ulaştığı son nokta: Sızdırmazlık sektörünün önde gelen firmalarından Conta Elastik Ürünler Teknik Satış Uzmanı Hüseyin Güneş, TREDER Haber Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu. Sızdırmazlık teknolojisinin ulaştığı son nokta olan CNT-Trailer Gasket hakkında ayrıntılı bilgiler veren Güneş, firma ve hedefleri hakkındaki soruları da yanıtladı.

Treyler ve otomotiv sektörüne yönelik ürünlerinizden bahseder misiniz?

Conta Elastik Ürünler olarak birçok sektör için sızdırmazlık ürünlerinin imalatını yapıyoruz. Sahada, birebir kullanıcılarla yapmış olduğumuz araştırmalarla, TPE (Termoplastik Elastomer) malzemelerin sahip oldukları avantajları, müşterilerimize sunuyoruz. Üretimini yaptığımız TPE bazlı CNT-Trailer Gasket contalar, sektördeki kullanıcıların problemlerini çözmeyi vadediyor. Özellikle sektöründe öncü firmalar ile ortak çalışmalar yaparak ihtiyaca yönelik ürünler geliştiriyoruz. Deneme ve testlerini TIRSAN Treyler firması ile gerçekleştirerek ortaya çıkardığımız frigorifik araçlara özel sızdırmazlık projemiz ile Treyler sektörüne özel çözümler geliştirdik. Üretimini yapmakta olduğumuz TPE

bazlı CNT-Trailer Gasket contalar, sektördeki kullanıcıların problemlerini çözmeyi vadetmektedir. 1. Kısım: TPE bazlı ana malzeme sayesinde, dört köşe kaynak yapılabiliyor. Köşelerdeki kaynaklar sayesinde mükemmel sızdırmazlık sağlanıyor.

2. Kısım : Ana malzeme üzerindeki Slip-coat sayesinde kapıları açma sırasında karşılaşılan kuvvetlerin minimuma inmesi sağlanıyor. Bu sayede hem kullanıcıya konfor sunulmakta, hem de contaların yırtılma problemlerinin önüne geçiliyor. Contalarımız firmamızdan satın alınacak olan kaynak makinaları sayesinde kullanıcılar tarafından kolaylıkla kaynatılabilmektedir. Ürünlerimiz karton kutular içerisinde konduktan sonra paletleniyor. Bu sayede hem ürün kalitesinde bozulma olmadan, hem de düşük hacimle sevk ediliyor. Bu da navlun maliyetlerini düşürüyor. Sektörde yaptığımız araştırmalar sonucunda, kullanıcıların montaj kolaylığı ve zamandan tasarruf sağladıkları


sıcaklıklarda ve uzun zaman dilimlerinde taşımacılığı yapılan ürünlerin, bozulmadan hedefe ulaştırılması temel amaçtır. Kullanılan ısıtma – soğutma cihazlarının yanında en önemli faktör sızdırmazlıktır. Sızdırmazlığı sağlayan en büyük etken ise kullanılan contalardır.

Ürünlerinizin rakiplerine göre avantajları nelerdir?

Sektörde TPE (Termoplastik Elastomer), EPDM ve PVC bazlı contalar kullanılıyor. PVC’lerin doğal yapısından dolayı dış ortamlarda çok çabuk deforme oluyor. EPDM contalar ise özellikle kapı açma kuvvetlerinden dolayı kullanıcılar açısından problem çıkarıyor. Özellikle CNT-Trailer Gasket contalarının kaynak edilebilir olması ve kapı karşılığı parçasının kullanılarak, üzerinde bulunan dillerin kapaklar kapandıktan sonra oluşturdukları hava odacıkları sayesinde, sızdırmazlık anlamında büyük avantaj sağlanıyor. Bu sızdırmazlık sayesinde, araç içerisinde enerji verimliliği yüksek oranda

TÜRKİYE Conta Elastik Ürünler A.Ş.

arttırıyor. Ayrıca sızdırmadan kaynaklı olarak, kasa içerisinde oluşan vakum kuvveti, kasa kapaklarının açılımını zorlaştırmakta, çoğu zamanda conta ve ya kapaklara zarar veriyor. CNT-Trailer Gasket contalarının sızdırmazlığın yanında conta yüzeyinde kullanılan SlipCoat kaplama sayesinde, mükemmel kayganlık sağlanarak kasa kapaklarının çok rahat bir şekilde açılıp, kapanması hedefleniyor. CNT-Trailer Gasket contalarının sağlamış olduğu bir diğer avantaj ise; montaj kolaylığından dolayı zamandan ve işçilikten tasarruf sağlar. Kapakların etrafına yapıştırma ile montaj edildiği için; montajı kolaydır, alüminyum lama, vida gibi ekstra montaj elemanlarına ihtiyaç duyulmuyor. Kullanılan hammadde özelliğinden dolayı, CNT-Trailer Gasket contaları sıcak ve soğuk hava değişkenliklerin de sertleşme, uzama, kısalma ve ya herhangi bir deformasyona maruz kalmıyor.

Treyler üreticileri conta tedarikinde nelere dikkat etmeli? Kara taşımacılığında büyük yeri olan treylerde kullanılmakta olan contaların sağladığı sızdırmazlık, taşınan ürünün bozulmaması için, çok önemlidir. Bir çok sektörde olduğu gibi, treyler sektöründe de fayda-maliyet hesabının çok iyi yapılması gerekiyor. Değişken

USA Conta North America Inc.

Conta Elastik Ürünler San. Ve Tic. A.Ş. müşteri istek ve ihtiyaçlarını, doğru ürünle ve dünya standartlarında üretim kalitesiyle karşılamak amacıyla, 2004 yılında Gebze’de kuruldu. Müşterilerine sunduğu ürün kalitesi ve servis konforu sayesinde bugün geldiği noktada termoplastik elastomer (TPE) bazlı conta sektörünün önde gelen üreticisidir. Bir çok markette proje çalışmaları yapıyoruz. Sahip olduğumuz güçlü Ar-Ge yapısı sayesinde sürekli iyileştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürüyoruz. Amerika ve Çin’de yer alan üretim fabrikalarımızın da katkısı ile şu anda dünyanın neredeyse her noktasına hizmet veriyoruz. Müşterilerimize özellikle kendi dillerinde hizmet vererek, servis konforunu en iyi şekilde sağlamaya çalışıyoruz. İnşası bitmek üzere olan ve yakın zamanda faaliyete geçecek 39 bin metrekare alana sahip yeni fabrikamıza yatırımlarımız devam ediyor. Üretimde yeni aldığımız robotlar sayesinde insan gücüne dayalı üretimden, robota dayalı üretime geçiş yapıyoruz. Bu sayede üretim maliyetlerimizi düşürürken, kapasitemizi ve kalitemizi artırmayı planlıyoruz. Halen 25 milyon metre olan aylık üretim kapasitemizi yeni binamızda kademeli olarak 75 milyon metreye çıkarmayı planlıyoruz.

CHINA Ningbo Conta Sealing Products Co. Ltd.

haziran 2017

Alüminyum kapak contaları ve kayar sistemlerde kullanılan, yan perde contalarının imalatını gerçekleştirdik. Özellikle kayar sistemlerde kullanılan contalarda yaşanan montaj süresi ve sektörde kullanılan contalarda oluşan perde boyama, hava şartlarından etkilenerek oluşan deformasyon, imal etmiş olduğumuz yan perde contaları sayesinde ortadan kalkmaktadır. Co-ex üretim sayesinde, CNT Trailer contaları montaj kolaylığı sağlayarak, TPE hammadde özelliği ile hava şartlarından etkilenmiyor.

Conta Elastik olarak gelecek planlarınızdan ve hedeflerinizden bahseder misiniz?


42

Tırsan üretim gücü ve ihracat başarılarıyla ödülleri topladı Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) tarafından verilen ‘Geleneksel Üye Ödülleri’ sahiplerini buldu. Yapılan anketlerle 6 kategoride en iyi firmalar ödüllendirildi. Tırsan Sınai Mülkiyet kategorisinde 1.’lik, İhracat Şampiyonları kategorisinde ise 2.’lik ödülünü aldı. 2 farklı kategoride birden ödül alan Tırsan treyler üretim ve ihracattaki liderliğini sergileyerek sektörünün gururu oldu. TOSB 8 Haziran’da 1.Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Başkanlığa Ömer Burhanoğlu’nun seçildiği ilk genel kurulda Geleneksel Üye Ödülleri de dağıtıldı. Tırsan 2 farklı kategoride birden ödül aldı. İhracat Şampiyonları kategorisindeki 2.’lik ödülünü Tırsan Yönetim Kurulu Üyesi Fehir Bulutlar alırken, Sınai Mülkiyet kategorisindeki 1.’lik ödülü ise Tırsan Ar-Ge Direktörü Tugay Yılmaz’a takdim edildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan 2016 yılı ilk 1000 İhracatçı Firma listesinde, Tırsan bir önceki yıla

oranla ihracatını %81 oranında artırarak 111. sırada yer aldı ve 2016 yılında Tırsan, TİM’in açıkladığı Türkiye’nin En Büyük İlk 500 İhracatçı Firması sıralamasında yer alan tek treyler markası oldu. %100 Türk sermayeli Tırsan gösterdiği bu başarıyla

treyler sektöründeki liderliğini bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’nin en büyük ve en modern fabrikasında üretim yapan Tırsan, geniş ürün gamı ve yenilikçi teknolojileriyle her zaman olduğu gibi yine sektörüne öncülük etti.

Tırsan Finans’tan sektöre kasko desteği Her daim müşterilerinin yanında olan Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan, yeni bir kasko destek çalışması başlattı. Tırsan Finansman tarafından, kredilendirilen müşterilerine uygun maliyetli kasko imkanı sunulacak. Lojistik sektörünün giderleri her geçen gün artıyor. Tırsan, sektörün gider kalemleri arasında yer alan kasko maliyetlerini azaltarak, müşterilerinin yatırımlarını ve yatırım değerini koruma altına almasına destek oluyor. Tırsan Finans tarafından kredi kullanan veya araç satın alan müşteriler, sorunsuz ve hızlı bir şekilde kasko hizmetinden yararlanabiliyor. Riskleri garanti altına almak için yapılan kasko poliçeleri; konusunda uzman, sektör sorunlarını, ihtiyaçlarını bilen ve sektöre özel çözümler geliştiren firmalar eliyle yapılmadığında daha büyük riskler doğurabiliyor. Yüksek kasko poliçe maliyetleri ödemek zorunda kalan nakliyeciler, hasar veya zarar ortaya çıktığında kasko poliçelerinin bunları karşılamadığını görüyorlar. Tırsan, müşterilerinin zor durumda kalmaması için güvenilir, sorunsuz, uzman ve uygun maliyetli kasko hizmeti ile sektöre destek oluyor. Müşteri ihtiyaçlarına göre

oluşturulan poliçeler tüm hasar ve zararları karşılarken, araçlarda oluşan her türlü hasar da Tırsan’ın uzman Satış Sonrası Hizmetler ekibi tarafından en hızlı şekilde çözülüyor.

Tırsan Finans Tarafından Sunulan Kasko Poliçesi Avantajları Sektöründe uzman kişiler tarafından oluşturulan poliçeler nakliyecilerin her türlü ihtiyaç ve sorunlarını karşılayacak şekilde hazırlanıyor. Tırsan Finans, kasko poliçelerini lojistik sektörünün ihtiyaçlarına göre oluşturulmasına destek oluyor. -Kredi süresince (1 yıldan uzun süre ise ) yapılan poliçelerde poliçe tek seferde yapıldığı için farklı yıllarda hasar meydana gelse dahi poliçe tutarlarında ek bir artış istenmiyor. -Kasko poliçesi kapsamında ilk yıl içerisinde aracın pert olması halinde sigortalının, yeniden araç alabilmesi için aynı özelliklere sahip yeni araç satış bedelinin tamamı-

nı ödüyor. -Treylerin çekicisinden ayrı bulunduğu anlarda, meydana gelecek hırsızlık hasarları da (Treylerin tek başına çalınması) teminata dahil ediliyor. -Deprem, sel ve terör teminatları yurtdışında da geçerli oluyor. Yükün treylere vereceği zararlar da teminat dahilinde bulunuyor. Hasarlı olan araçlar Tırsan servislerinde yapıldığı için firmalar araçlarını güvenle teslim alıyorlar. -Tırsan Finansman A.Ş.’nin verdiği kredi vadesi ile kasko poliçesi süresi aynı tutuluyor.


2017 İsveç Çelik Ödülü’nü Kiruna Wagon kazandı Bu yılki İsveç Çelik Ödülü’nün sahibi İsveçli Kiruna Wagon oldu. Ödül, şirketin yenilikçi vagon çözümü Helix Dumper için verildi. Kiruna Wagon, yüksek dayanımlı çelik kullanarak yüksek düzeyde dayanıklı ve pazardaki diğer vagonlardan çok daha verimli bir vagon çözümü geliştirdi.

Başka sistemlere oranla, Helix için komple bir tahliye sistemi, bir döner vagon maliyetinin 1/7’si düzeyinde kalıyor. Ayrıca Helix, madenin potansiyel enerjisinin bir kısmını, tahliye sırasında vagonu ileri itmek için kullanır. Bu sayede ekstra enerji gerekmez; çok daha az toz oluşur ve hemen hemen hiç gürültü olmaz.

Bu yıl 18’incisi düzenlenen İsveç Çelik Ödülü’nü kazanan kuruma, heykeltıraş Jörg Jeschke’nin yapıtı olan bir heykel ve 100.000 İsveç Kronu değerinde nakit ödül verilecek. 2017 İsveç Çelik Ödülü’nün diğer finalistleri ise Güney Afrika’dan Fermel, İtalya’dan JMG Cranes ve ABD’den Wabash National şirketleriydi.

haziran 2017

İ

sveç Çelik Ödülü jüri başkanı ve SSAB Stratejik Ar-Ge bölüm başkanı Eva Petursson, “Kiruna Wagon iyi bir fikri başarıyla güncelleştirdi ve yüksek dayanımlı çeliklerle yepyeni ve üstün bir vagon çözümüne dönüştürdü” dedi. Kiruna Wagon’un Helix Dumper’i, uzun mesafe raylı taşımacılığa ve minerallerin verimli şekilde tahliyesine yönelik bir damperli vagon sistemi olarak kullanılıyor. Gelişmiş yüksek dayanımlı ve aşınma dirençli çeliklerin kullanılması, çalışma halindeyken döner tahliye için sabit Helix terminalle birleştirilmiş çok hafif vagonların tasarlanabilmesine olanak tanıdı. Bu dahice çözüm, diğer sistemlerin iki katı seviyesinde saatte 25.000 tonluk tahliye hızı sunuyor. Vagon çözümünün son tasarımında ise hem Strenx yapı çeliği hem Hardox aşınma dirençli çelik kullanıldı.


44

Krone kullanıcılarını dinliyor Önde gelen treyler üreticilerinden Krone, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek son kullanıcılarını bir araya getirdi. Filoların garaj amirlerini İzmir, Tire fabrikasında ağırlayan Krone Türkiye yetkilileri, Krone kullanıcılarının görüş ve önerilerini dinleme fırsatı buldu. Etkinlik sonrası katılımcıların görüşleri doğrultusunda yeni çözümler oluşturulacak.

T

ürkiye’de üretim, satış ve satış sonrası yapılanmasıyla dikkat çeken Avrupa’nın önde gelen treyler üreticilerinden Krone, kullanıcılarının da görüş ve önerilerini dinliyor. Bu amaçla Krone Türkiye’nin İzmir Tire’deki fabrikasında düzenlenen etkinlikte, çeşitli filoların garaj amirleri misafir edildi. Krone Türkiye CEO’su Rıza Akgün’ün ev sahipliğinde ağırlanan Krone kullanıcıları, araçlarla ilgili görüş ve önerilerini dile getirme fırsatı buldu.

“Nasıl daha iyisini yapabiliriz?”

Krone’nin kullanıcılarının istek ve önerilerini önemseyen bir marka olduğunun vurgulandığı etkinlik boyunca Krone Türkiye Teknik ve Kalite Müdürü Alper Evcimen ve Krone Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Mehmet Dinçer katılımcılarla bire bir ilgilenerek “nasıl daha iyisini yapabiliriz” sorusuna cevap aradılar. Katılımcılarla bir araya gelen Krone Türkiye CEO’su Rıza Akgün, “Biz treylerlerimizin sağlamlığına ve kalitesine çok güveniyoruz. Aynı zamanda kullanıcı

dostu da bir markayız. Bu sebeple son kullanıcılarımızın neler istediklerini, neler talep ettiklerini de çok önemsiyoruz. Bu görüş ve önerilere göre pratik çözümler sunma gayreti içindeyiz. Filolarımızın garaj amirlerini burada ağırlamaktan sonsuz mutluluk duyuyorum” dedi.

Sektörde ilk defa yapılıyor Krone Türkiye Satış Sonrası Hiz-

metler Müdürü Mehmet Dinçer de, “Krone Kullanıcılarını Dinliyor etkinliğimiz, sektörde ilk defa yapılan bir uygulama. Bizler, Krone markası olarak aracımızı en iyi bilenlerin, onunla en çok vakit geçirenlerin duygu ve düşüncelerini almak istedik. İlk defa kullanıcılarımız satış sonrası, teknik ve kalite departmanlarına görüş ve önerilerini direkt aktarma fırsatı buldular. Onların görüşleri doğrultusunda yeni çözümler oluşturmaya çalışacağız” diye konuştu.

“Dinlendiğimizi hissettik”

Kendilerine sunulan bu fırsat için Krone’ye teşekkür eden katılımcılar da, “Krone çatısı altında dinlendiğimizi, burada bize önem verildiğini hissettik” ifadelerini kullandı. Katılımcılar, ayrıca fabrika turu yapma ve yeni şasi üretim tesisini de gezme fırsatı buldu. Krone yetkilileri, kullanıcılarının görüş ve önerileri üzerine yeni çözümler üzerinde çalıştıklarını, yakın zamanda bazı yeniliklerin hayata geçeceğinin de müjdesini verdi. “Krone Kullanıcılarını Dinliyor” etkinliği yıl boyunca devam edecek.


haziran 2017


46

Euro 6 kamyonlar için 4.000 saat eğitim verdi Mercedes-Benz Türk, yeni ürün gamı için toplam 4.000 saat eğitim verdi. Mercedes-Benz Akademi, son 1 yılda 500 gün eğitim vererek 2.100 kişiye yenilenmiş Mercedes-Benz kamyon ve çekicilerinin güncel teknolojilerini anlattı.

B

u yıl 50.yılını kutlayan Mercedes-Benz Türk’ün, yeni kamyon ürün gamını tanıtmak için gerçekleştirdiği, katılımcılara hem teorik bilginin verildiği hem de sürüş deneyiminin yaşatıldığı 3’er günlük eğitim programları Mayıs ayında 4 ayrı grupta gerçekleştirildi. Eğitimler başta Mercedes-Benz Türk satış, 2.El organizasyonuna, bayi genel müdürleri ile satış müdürlerine ve Türkiye’de ki tüm satış danışmanlarına verildi. Euro 6 teknolojisine sahip MercedesBenz kamyon ve çekici eğitimleri yıllık bir plan doğrultusunda hem MercedesBenz Türk A.Ş. satış ve servis teşkilatının danışman ve teknisyenlerine hem de Mercedes-Benz kamyon müşterilerinin şöförlerine sunuldu. Teoriğin yanı sıra uygulama ile pekiştirilen eğitimlerde katılımcılar yeni Actros, Arocs ve Atego ürün gamının geniş yelpazesindeki araçlarının becerileri, ekonomiklikleri, konfor özellikleri, sağlamlıkları ve çeviklikleri hakkında bilgi alıp bizzat hissiyat edindiler. Aynı zamanda yoğun şekilde sürdürülen teknik eğitimlerle de Mercedes–Benz sertifikalı teknisyenler, Euro 6 teknolojisine yönelik arıza teşhis ve tamir konularında ihtiyaç duydukları tüm yeni bilgileri edindiler. Bu süreçte yapılan eğitimlere toplam 2.100 kişi katıldı. Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır “Geçen sene Türkiye’nin hizmetine sunduğumuz tamamen yenilenmiş ürün gamımızın özellikleri ve teknolojisi ticari araç sektörünü geleceğe taşıyacaktır. Konfor, güvenlik ve tasarımıyla ağır vasıta kullanıcılarının ihtiyaçlarına yanıt verecek özelliklerle güncel teknolojileri bünyesinde barındıran yeni ürün gamımızın bu özelliklerle piyasada fark yaratacağına inancımız tam. Ancak

bunun ürünümüzü doğru tanıtmamızla doğru orantılı olduğunu düşünüyoruz. Kullanıcılarımıza doğrudan ulaşmak için ve ürünlerimizin efektif kullanımını garanti altına alabilmek için daha proje aşamasında eğitim planımızı da oluşturduk. Yeni ürün gamı eğitimlerimizin başlangıcından bu yana 4.000 saatlik bir eğitim ile 1 yıllık süreyi geride bıraktık. Toplam 2.100 kişiye ulaştığımız ürün eğitimlerimiz bundan sonra da ihtiyaçlar doğrultusunda devam edecektir.” şeklinde konuştu.


Sıfır araç alanlara acil sağlık hizmeti hediye Ford Trucks ve Medline Acil Sağlık Hizmetleri işbirliğiyle gerçekleştirilen bu proje kapsamında; Ford Trucks’tan 0 km araç satın alan herkese ikamet adresinde kayıtlı aile fertleri ile birlikte 1 yıl boyunca 7/24 Medline Acil Durum sağlık hizmetleri sunulacak. “Yolunuza Sağlık” üyeliğine sahip olan herkese, Acil Doktorlu Kara Ambulansı Hizmeti, Telefonla Tıbbi Danışmanlık Hizmeti ve acil durum uygulamalarında kullanılan ilaç, malzeme gibi tüm ekipmanlar ücretsiz olarak sağlanacak. Bu hizmet ile Ford Trucks müşterileri kilometrelerce uzaktayken dahi gözleri arkada kalmayacak. Hem aile fertlerinin

hem de kendilerinin her türlü sağlık sorunlarında doktorlar sadece bir telefon uzağında olacak. Bu yeni hizmet kapsamında acil bir durumda tek numarayla, Ford Trucks müşterilerinin ve aile fertlerinin, bulunduğu yere acil doktor ve yoğun bakım donanımlı ambulans iletilecek. Sonrasında tedavilerinin tamamlanması ve en uygun hastaneye nakli sağlanacak. Hastanın en güvenli ve hızlı şekilde hastanedeki yatağına teslim edilerek, yakınlarının haberdar edilmesi sağlanacak. Uluslararası standartlarda hizmet veren ambulanslarda; doktor, anestezi teknisyeni ve ilkyardım eğitimi almış ekip tüm süreçlerde gerekli sağlık

desteklerini sunacak. “Yolunuza Sağlık” hizmeti ile ilgili tüm detaylara 444 36 73 veya fordtrucks.comtr adresinden ulaşılabiliyor.

Ford Trucks internet için reklam filmi çekti

“Yıldız” çalışanlarına 5 yıldızlı tatil

Türkiye otomotiv sektörü istihdam lideri Ford Otosan, 2011 yılında başlattığı “Yıldızlar” programı

çerçevesinde başarılı üretim çalışanlarını 6. kez ödüllendirdi. Başarılı çalışmaları ve performansıyla fark

yaratan, diğer çalışanlara rol model olan 160 “yıldız” çalışana ödülleri, 14 Mayıs günü gerçekleştirilen “6. Ford Otosan’ın Yıldızları” ödül töreninde takdim edildi. Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan Kültür ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleşen ödül törenine, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan üst yönetimi ve Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yücel Yücel katıldı. Ödül töreninde, Ford Otosan’ın tüm “Yıldız” çalışanlarına aileleriyle birlikte Büyük Anadolu Didim Resort Oteli’nde “herşey dahil” konseptiyle bir haftalık tatil hediye edildi.

haziran 2017

Geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği yeni sloganı “Her Yükte Birlikte” çatısı altında farklı ve dikkat çekici projelere imza atmaya devam eden Ford Trucks yeni filmini sosyal medya hesaplarından izleyicilerle buluşturdu. Ford Trucks’ın yeni reklam filmi eğlenceli, şaşırtıcı ve sürprizlerle dolu bir yol hikayesini anlatıyor. Ford Trucks sadece sürücüleri değil, anneleri de konu ettiği filmde annelere “Evlatlarınız Bize Emanet” diyor.


48

“Treyler sektörüne teşvik verilirse endüstriye çok faydası olur” Treyler sektörünün Mayıs itibariyle toparlanmaya başladığını ifade eden Rıfat Perahya, TREDER’in kamuya yaptığı destek çağrısını yerinde bulduğunu belirtti; “Treyler sektörüne teşvik verilirse ekonomimizin gelişimi için en gerekli alan olan sanayiye çok faydası olur” dedi. Filoların yüksek adetli alımlara yakın zamanda başlayacağını öngören Perahya, yol araçlarının satışlarının artmasının da ekonominin gelişimi için iyi bir sinyal olduğunu söyledi.

B

u yılın ilk dört ayında treyler pazarında yüzde 20 civarında düşüş yaşandığını belirten İntermobil Genel Müdürü Rıfat Perahya, “Referandum öncesi belirsizliklerden dolayı hem kamu hem özel sektör tarafında yatırımların erteleneceği öngörüsü hakimdi. Öyle de oldu.” dedi.

2017 yılı daha iyi bir yıl olacak

1 Mayıs’tan itibaren treyler pazarının yükseliş trendine girdiğini aktaran Perahya, Haziran sonu itibariyle 2016 yılının ilk altı ayıyla aynı seviyeye gelinmesini beklediğini kaydetti. “2016 yılının ikinci yarısında önemli bir düşüş yaşanmıştı. Bu yılın ikinci yarısının daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Dolaysıyla 2017 senesi 2016’ya göre daha iyi bir yıl olacak.” diyen Perahya, asıl sevindirici gelişmenin ise ihracatta yakalanan başarı olduğunu dile getirdi. Perahya, sözlerine şöyle devam etti: “Geçen yıl iç pazarda yaşanan daralma treyler üreticilerimizi ihracat pazarlarına yönlendirdi. Daha önce yer almadıkları pazarlara giriş yaptılar. Bütün bu çabaların sonucunda ihracatın toplam üretimdeki payı yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. İç pazardaki talep de arttığında, işini hakkıyla yapan, treyler üreticilerimiz hedefledikleri noktaya geleceklerdir.” Otomotiv sektörünün ekonominin lokomotifi olduğunu savunan Perahya, sanayi gelişmeden, gayrimenkul ve finans sektörlerinin iyi gitmesi ekonominin gelişimi için yeterli ve sürdürülebilir değil. Bu anlamda TREDER’in kamuya yaptığı destek çağrısını yerinde bulduğunu dile getiren Perahya, “Treyler sektörüne teşvik verilirse üretime, sanayiye çok faydası olur” dedi.

Büyük adetli filo alımları başladı

Geçtiğimiz yılın ortasından itibaren büyük adetli filo alımlarının pek olmadığına işaret eden Perahya, şöyle devam etti: “100 adetlik, 200 adetlik alımları son bir yıldır duymuyorduk. Referandum sonrasında yatırıma uygun bir ortan oluştu ve yavaş yavaş yüksek adetli filo alımlarının düşünülmeye başlandığını duyuyoruz. İnşaat sektörü ve kamu iyi gidiyor. Dolayısıyla inşaat kamyonları, damper ve tanker satışlarının payı son 1 senede çok arttı. Ekonomik gelişim ancak ticaret hacmi artarsa yakalanabilir. Çekici - treyler kombinasyonun daha fazla kullanılıyor olması çok önemli. Bir dönem off road araçların oranı toplam satışlar içinde yüzde 20-25’lerde iken son 1 senede yüzde 50’nin üzerine çıkmıştı. Bu oranın yol

araçları ve tenteli-perdeli grubun lehine gelişmesini bekliyorum.”

10 bin adet Valx dingil satacağız

Valx’ın satışları hakkında da bilgi veren Rıfat Perahya şunları söyledi: “Türkiye’deki büyük bir üretici Valx ile seri üretime başladı. Çok yakında basın lansmanında sektöre detaylı bilgilendirme yapacağız. Müşterilerimiz konusunda çok seçici davranıyoruz. Sektörde konsolidasyonun devam ettiği aşikar. Biz de geleceğine inandığımız ve doğru starteji izlediğine inandığımız treyler üreticileriyle çalışmayı tercih ediyoruz. 2017 yılında 5 bin adet dingil satışı gerçekleştireceğiz. 2018’de ise 10 bin adet satacağız. Bu satışlarımızı her yıl katlayarak attırmayı hedefliyoruz. Valx Avrupa’da 6. yılını tamamladı.


Dijital takograf kullanımı arttıkça sürücü kaynaklı kaza oranı azalıyor

2014 yılından beri üretilen tüm araçlarda dijital takograf kullanımı zorunlu. 1 Temmuz 2016’dan itibaren de kademeli olarak trafikteki araçlarda dijital takografa geçiliyor. Bu yıl VDO markası olarak 20 bin adet dijital takograf satışı gerçekleştireceklerini belirten Perahya, Türkiye’nin araç parkında yaklaşık 400-450 bin dolayında kamyon olduğunu bunların hepsinin 2022 yılına kadar dijital takografa geçmesi gerektiğini hatırlattı. Perahya, dijital takografta manipülasyon yapılamayacağını belirterek “Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) olarak dijital takograf komitesi kurduk. Burada sektörün tüm temsilcileri Bakanlık ve Müsteşarlık seviyesinde çalışmalar yapıyor. Maalesef, ülkemizde ölümlü kazaların çoğu sürücü kaynaklı. Dijital takograf kullanımıyla beraber kazalarda azalma yaşanıyor. Takograflar sayesinde şöförlerin sürüş zamanları takip altına alınabiliyor ve geçmişe dönük incelenebiliyor. Kazaların azalması için özellikle yol kenarı denetimlerin artması gerekiyor. Burada Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ve ilgili Bakanlıklara çok iş düşüyor.’ dedi. Continental’in sahibi olduğu VDO markasının bugüne kadar Dünya’da 4 milyon adetten fazla dijital takograf satışı yaptığını Intermobil’in de Türkiye pazarını domine edecek şekilde tüm planlarını yaptığını ve gerekli yapıyı kurduğunu belirtti. Türkiye araç parkında 100 bin civarında dijital takograflı araç olduğunu belirten Perahya, okul ve iş servisleri ile minibüslerin de yakın zamanda dijital takografa sahip olması gerektiğini vurguladı.

1.350 aracın lastiğini Brisa’ya emanet etti Toplam 1.350 aracı ile günde 240 bin km yol kat eden Murat Lojistik, lastiklerini Brisa’ya emanet etti. Murat Lojistik anlaşma kapsamında Brisa’nın filolara özel geliştirdiği Profleet danışmanlık ve hizmet paketini kullanmaya başlayarak; ürün, servis hizmetleri, yol yardımı, danışmanlık ve eğitim desteği alacak.

İ

ki firma arasında gerçekleştirilen iş birliği, Murat Lojistik Genel Müdürü Selçuk Yüksel, Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay ve Brisa’nın İzmir bayisi Çavuşoğlu’nun Firma Sahibi Alper Çavuşoğlu ve Genel Koordinatör Ercüment Sönmez’in katılımıyla, Sabancı Center’da düzenlenen imza töreni ile hayata geçti. 1.350 araçlık güçlü filosu ile günde 240 bin km yol kat eden Murat Lojistik, Brisa’nın sunduğu özel danışmanlık ve hizmet paketi Profleet ile filo operasyonlarını artık daha verimli bir şekilde yönetebilecek. Murat Lojistik, Brisa’nın yenilikçi lastikleriyle faaliyetlerini yürütmenin yanı sıra lastik kaplama ve servis hizmetlerinden yararlanacak. Aynı zamanda Profleet kapsamında sunulan Aspects+ hizmetiyle Murat Lojistik’in araç başı kilometre maliyetlerinde tasarruf sağlaması için lastik performans takipleri yapılarak raporlanacak. İmza töreninde konuşma yapan Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay, “Sektörümüzün lider şirketi olarak bir sanayi şirketinden inovasyon şirketine dönüşüm sürecimizi hız kesmeden devam ettiriyoruz. Bu kapsamda müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirerek işlerine değer katmak için çalışıyoruz. Bu bakış açısıyla hayata

geçirdiğimiz filo yönetim hizmet paketimiz Profleet ile müşterilerimizin her an yanlarında oluyoruz. Yarattığımız sürdürülebilir iş modeli ile filoların operasyon maliyetlerini en verimli şekilde yönetmelerine destek olurken, yakıt tüketimini azaltan hizmetlerimizle de çevresel etkilerini minimize indiriyoruz. Böylece filo sahibi müşterilerimizle birlikte ekonomik, sosyal ve çevresel katma değer yaratıyoruz. Bu vesileyle Profleet Ailesi’ne katılarak bizlere güvenen ve filo yönetimini Brisa’ya emanet eden Murat Lojistik’e teşekkür ediyorum” dedi. Törende konuşma yapan Murat Lojistik Genel Müdürü Selçuk Yüksel, “Bu iş birliğinin bizler için önemi çok büyük. 58 yıllık geçmişiyle Murat Lojistik bugün taşımacılık sektörünün önemli markalarından. Sahip olduğumuz güçlü filomuz için verimlilik ve maliyet tasarrufu çok önemli konular. Bu kapsamda operasyonlarımızı en iyi şekilde yönetmek için güçlü iş ortaklarına ihtiyacımız var. Brisa’nın sunduğu Profleet hizmetler bütününün şirketimiz için önemli bir değer yaratacağına inanıyoruz. Uzun yıllar bu iş birliğine devam etmeyi diliyoruz” diye konuştu.

haziran 2017

Ürün kendisini ispatladı. Sektör markayı tanımaya ve sahiplenmeye başladılar. Rakiplerine göre daha hafif, daha ucuz ve en az aynı kalitede olunca tercih edilmeye başlandı. Bu yüzden satışlarımızı arttırmaya devam edeceğimizden hiç şüphem yok.”


50

Tren taşımacılığına özel lowbed Yalçın Dorse, tren taşımacılığı yapacak firmalar için özel üretilmiş raylı sistem uzar şasiye sahip lowbed üretti.Yurtiçine teslim edilen araç 4 aksa sahip.

Bulgaristan’a bir adet hidrolik deveboyunlu 3 sarhoş 3 sabit 6 aks lowbed teslimatı yapıldı. Ayrıca kamu kurumları ve belediyelerin de tercihi Yalçın Dorse oluyor. Çorlu Belediyesi Yalçın Dorse’den sipariş ettiği 3 akslı lowbedi teslim aldı.

Yalçın Dorse, yurtiçi ve ihracata devam ediyor. Firma son olarak 3. Havaalanı projesinde kullanılmak üzere 3,90 genişliğinde 3 aks lowbed teslimatı gerçekleştirdi. Aynı zamanda 3 aks kapaklı uzar platform teslimatı da yaptı. Platformlarda 2 sabit 1 sarhoş yerli aks kullanıldı.

Yapı Merkezini firması 16 lastik tandem süspansiyonlu araçlarını teslim aldı.

4 aks uzar sabit deveboyunlu ve sabit yerli dingilli Yalçın Dorse Makedonya yolcusu oldu.


O

tokar, hafif kamyon segmentine hareketlilik getiren Atlas kamyonu ile sektörün ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. 8.5 ton azami yüklü ağırlığı ve yüksek istiap haddinin yanı sıra ekonomik motoruyla da kullanıcısına her daim kazandıran Otokar Atlas, Park–Gün Taşımacılık’ın da tercihi oldu. Katı atık yönetimi, kent ve ilçe çevre temizlik hizmetleri, katı atık toplama ve taşıma hizmetleri veren ParkGün, filosunu 5 adet Otokar Atlas

ile güçlendirdi. Güçlü donanımı ve teknik özelliklerinin yanı sıra modüler yapısıyla da hafif kamyon pazarına yeni bir soluk getiren Otokar Atlas’ın teslimat törenine Park-Gün Taşımacılık sahipleri Alev Günday, Uğur Günday, Otokar Bayi Mert Başer Otomotiv sahibi Veysel Başer, Genel Müdür Ömer Başer, Satış Müdürü Murat Başarır’ın yanı sıra Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, Kamyon Satış Grup Yöneticisi Murat Özsoy ve Bölge Satış

Yöneticisi Seyit Ali Ceylan katıldı. Mert Başer Otomotiv’de gerçekleştirilen teslimat töreninde hizmet verdikleri sektör gereği dayanıklı, yüksek performanslı ve ekonomik araçlara ihtiyaç duyduklarını belirten ParkGün Taşımacılık sahibi Uğur Günday, Atlas’ı Otokar markasına duydukları güvenin yanı sıra düşük yakıt tüketimi ve düşük bakım giderleri nedeniyle tercih ettiklerini söyledi. Günday, filolarına kattıkları 5 Otokar Atlas’ı çöp kamyonu ve damperli kamyon olarak kullanacaklarını kaydetti. Törende Türkiye genelinde farklı iş kollarında yaygın olarak kullanılan Atlas’ın kullanıcı beklentileri doğrultusunda özel olarak üretildiğini belirten Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı ise “Atlas’ın sektörün köklü kurumları tarafından tercih edilmesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz. Afyon’un haricinde 81 ilde taşıma ve hizmet organizasyonlarında etkin çözümler sunan Park-Gün Taşımacılığa filolarına kattıkları yeni Atlas’ların hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

haziran 2017

Park-Gün filosunu Otokar Atlas ile güçlendirdi


52

Filolar Krone kalitesinden vazgeçmiyor Türkiye’deki yatırımlarını sürekli büyüten Avrupa’nın dev treyler üreticisi Krone, ülke genelindeki teslimatlarına da aralıksız devam ediyor. Her biri farklı bölgelerde ve farklı sektörlerde taşımacılık yapan lojistik şirketlerine toplamda 67 araç teslimatı gerçekleştiren Krone Türkiye, Türk nakliyecisinin her geçen gün daha da güvendiği bir marka olma yolunda ilerliyor. Uluslararası Nakliyat, 2 adet Profi Liner ve Akar Nakliyat da 1 adet Profi Liner teslim aldı.

Krone Türkiye

İ

zmir Tire’de yıllık 10 bin adetlik treyler üretim fabrikası ve yine yıllık 10 bin adet kapasiteli şasi fabrikasıyla hizmet veren Krone Türkiye, müşterisi gözündeki güvenini her geçen gün daha da artırıyor. Satış sonrası servis kalitesi ve ardı ardına verdiği eğitimlerde de kalitesini arttırmayı başaran Krone Türkiye, her ihtiyaca cevap vermek için çalışıyor. Krone, son olarak her biri farklı bölgelerde ve farklı sektörlerde taşımacılık yapan lojistik şirketlerine toplamda 67 araç teslimatı gerçekleştirdi. Türk nakliyecisinin ihtiyaçlarına bire bir uygun şekilde üretilip teslimatları

yapılan treylerlerin en önde gelen özellikleri ise; sağlamlıkları, uzun ömürlü yapıları ve ikinci el değerleri oldu.

Günaydın, 50 adet Mega Liner aldı

Mayıs ayında gerçekleştirilen bu teslimatlarda; Günaydın Lojistik, 50 adet Mega Liner Huckepack; Akkoç Logistics, 4 adet Profi Liner Ultra; Aydınlar Nakliyat, 4 adet Profi Liner; Asaaa Logistics, 2 adet Profi Liner; Böcek Nakliyat, 2 adet Profi Liner; Canbey Uluslararası Nakliyat, 2 adet Mega Liner; Seray

2013 yılından bu yana İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde 10 bin adetlik kapasiteli treyler üretim fabrikasıyla Türkiye’de faaliyet gösteren Krone, son olarak Mayıs ayında yine yıllık 10 bin adet kapasiteli şasi üretim fabrikasını Tire’de devreye aldı. Diğer taraftan Türkiye’deki yapılanmasına geçtiğimiz yıl hizmete açtığı Gebze’deki satış, satış sonrası, ikinci el ve yedek parça merkezi ile devam etti. Krone, ayrıca, satış sonrası ve pazarlama aktiviteleriyle Türk nakliyecisine gittikçe daha da yakınlaşıyor. Avrupa’da 1300 ve Türkiye genelinde 32 adet servis noktası bulunan Krone, Türk nakliyecisinin bu alandaki istek ve ihtiyaçlarını da daha iyi tespit etmeye çalışıyor. Verdiği eğitimlerle ve Türk treyler sektörüne getirdiği yeniliklerle adından söz ettiren Krone, yollardaki Krone marka treyler sayısı arttıkça Türkiye’deki yapılanmasını daha da güçlendirmekte kararlı.


Altaş “Otokar Atlas” ile temizleyecek

T

ürkiye’de birçok bölgede çöp toplama ve nakli, cadde ile sokakların temizlenmesi, konteynerlerin yıkanıp dezenfekte edilmesi gibi atık yönetimi konusunda belediyelerin iş ortağı konumunda olan Altaş Temizlik, filosunu 2 adetlik Atlas ile güçlendirdi. Yol süpürme aracı olarak kullanılacak Otokar Atlas, Otokar Bayi Gaziantepli Kardeşler Kamyon Bölge Satış Müdürü Gökhan Aytemiz tarafından Altaş Temizlik Satın Alma Sorumlusu Barış Balcan’a teslim edildi. Müşteri beklentileri doğrultusunda üretilen Otokar Atlas’ı dış ve iç tasarımının yanı sıra sahip olduğu güçlü Euro 6 motoruyla beğendiklerini

belirten Altaş Temizlik Satın Alma Sorumlusu Barış Balcan, Atlas’ın gelişmiş güvenlik özellikleri, düşük bakım giderleriyle de ön plana çıktığını söyledi. Adını, mitolojide gök kubbeyi omuzlarında taşıyan, güçlü kahraman Atlas’tan alan Otokar Atlas, ABS, elektronik denge kontrolü (ESC), tam havalı fren sistemi ve geniş iz mesafesi ile sürücüsüne yolculuk boyunca güven veriyor. Yenilenen iç kabini ile konfor konusunda fark yaratan Otokar Atlas, şerit takip sistemi LDWS ile sürücülerin yolculukları esnasında şerit dışına çıkmaları durumunda uyararak güvenliği üst düzeye çıkarıyor. Farklı ihtiyaçlara

göre iki farklı uzunluk seçeneğine sahip olan Atlas, aynı zamanda hız sabitleyicisi özelliğini standart olarak kullanıcılara sunuyor. Kullanıcıların konforlu sürüş isteklerine birçok yönden cevap veren Otokar Atlas, yokuş kalkış desteği (HSA) ile sürücülerin dik rampalarda aracı geri kaydırmadan yola devam etmelerini sağlıyor. Kullanıcı konforu için pek çok detayın yer aldığı ticaretin yenilenen kahramanı Atlas, direksiyon üstü kontrol düğmeleri, yol bilgisayarı, geniş torpido gözleri, yenilenen orta konsolu, koltuk kumaşı, ve dikiz aynalarıyla da dikkat çekiyor. LED sinyali ve sis lambalarıyla modern dış görünüme sahip Otokar Atlas, ayarlanabilir farları ile sürücüsüne daha iyi görüş sağlıyor.

haziran 2017

Hafif kamyon segmentine güçlü donanım özellikleri, yük taşıma kapasitesi, sürüş konforu ve düşük işletme giderleri ile yeni bir soluk getiren Otokar Atlas, Altaş Temizlik’in de tercihi oldu. Yol süpürme aracı olarak kullanılacak 2 adet Otokar Atlas teslimatı Otokar Bayi Gaziantepli Kardeşler tarafından gerçekleştirildi.


54

Mutlubaş: Tırsan’dan sadece treyler değil güven de alıyoruz Geleceğine yatırım yapan firmalar, Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan ile filolarını büyütüyorlar. İzmir’in en önemli firmalarından Ebam Uluslararası Nakliyat 22 adet, ASL Lojistik ise 18 adet Tırsan Perdeli Mega Semi-Treyler’i filosuna kattı. Tırsan ürünleri ile bu firmalar; hizmet kalitelerini artırırken, daha çok ürün taşıyacak ve daha çok kazanacaklar. Lojistikte iddialı olan ve verimlilik isteyen firmalar Türkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan’a geliyorlar. 15 Haziran’da yapılan törenle, Ebam Uluslararası Nakliyat’a 22 adet ve ASL Lojistik’e 18 adet Tırsan Perdeli Mega Semi-Treyler teslim edildi. Tırsan’ın Adapazarı fabrikasındaki teslimat törenine; Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Ebam Uluslararası Nakliyat ve ASL Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mutlubaş, ASL Lojistik Genel Müdürü Sezer Soner ve Tırsan Satış ve Bayi Yönetimi Koordinatörü Ertuğrul Erkoç katıldı. Teslimat töreninde konuşan Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, son 2 yılda yurtdışına önemli yatırımlar yaptıklarını vurgularken bunun karşılığını aldıklarını belirtti. Geçtiğimiz yıl 120 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını ifade eden Nuhoğlu, 2017 yılı sonunda da % 20 artışla, 150 milyon dolar ihracat gerçekleştireceklerini söyledi. 5 Temmuz tarihinde 600’den fazla Avrupalı sektör temsilcisi ile Ulm fabrikasında, özel tanıtım günü şeklinde dev bir organizasyon yapacaklarını ve bütün ürünlerini sergileyeceklerini aktaran Çetin Nuhoğlu, Tırsan’ın geniş ürün gamının Avrupalı müşteriler tarafından şaşkınlıkla karşılandığını söyledi. Nuhoğlu, “Bizdeki ürün çeşidini görenler, ‘Bunu da mı üretiyorsunuz?’ diye sormaktan kendilerini alamıyorlar” dedi. Avrupalı kullanıcıların Tırsan memnuniyetinin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Çetin Nuhoğlu şöyle konuştu: “Bir Türk firması olarak bu başarıyı elde etmek önemliydi. Bu noktaya gelmemizde Türkiye’deki dostlarımızın büyük katkısı var. Türkiye’de açık ara pazar lideriyiz. Biz burada sadece montaj yapmıyoruz. Toplam 1.500 çalışanımızla müşterilerimiz için katma değeri yüksek ürünler üretiyoruz. Buradan çıkan ürünler Türk sanayisinin, Türk işçisinin ürünüdür. Bunu bilen ve anlayan dostlarımız hep ya-

nımızdalar ve birlikte yol alıyoruz. Tüm Tırsan çalışanları gibi ben de şahsen ne gerekiyorsa yapıyorum. Bütün müşteri şikâyetlerini takip ediyorum. Çünkü daha iyi ürün ve hizmet için, aldığımız her bilgi çok önemli.” “Biz yatırım aracı satıyoruz. Treyleri buzdolabı satar gibi satamazsınız” diyen Çetin Nuhoğlu, treyler seçiminin firmaların kaderlerini belirleyecek kadar önemli olduğunu söyledi. “Bana ne verirsen ver ben bu ürünü satarım” mantığıyla treyleri allayıp pullayıp nakliyecinin önüne getiremezsiniz” diye konuşan Çetin Nuhoğlu, müşteriye değer katmayan, onun hizmet kalitesini yükseltemeyen treylerlerin, işini iyi yapan ve geleceğine yatırım yapmak isteyen firmaların filolarına girmesinin mümkün olmadığını söyledi. Nuhoğlu, “Bu ülkenin, bu sektörün havasını iyi bileceksin ki kalıcı olasın” dedi. İlk kurulduğu günden bugüne Tırsan ürünlerini kullanan Ebam Uluslararası Nakliyat’ta ikinci jenerasyonun işin başında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Çetin Nuhoğlu, şunları söyledi: “Ebam, bizim 2005 yılından bu yana çalıştığımız bir firma. Ahmet Bey’in babası işi başlattı, şimdi de Ahmet Bey’e devretti. Türkiye’deki şirketlerin bir sonraki nesil tarafından büyütülerek devam ettirilmesi çok önemli.100 adetlik bir anlaşma yaptık ve son 40 adedini teslim ediyoruz. Bu teslimatla birlikte toplamda 250 adet araç teslim etmiş oluyoruz. Görüyor-

sunuz ki iyi firmalar iyi şeyler yapıyor. Bu firmaların desteklenmesi gerekiyor. Biz al-sat yapmıyoruz, bir yatırım malı teslim ediyoruz. Satıştan sonraki 5 yıllık süreç içerisinde ne olacak, yedek parçası zamanında tedarik edilecek mi, müşterinin ihtiyaçları karşılanacak mı? Bu konular verdiğimiz hizmet açısından son derece önemli. Tırsan olarak satış sonrasına büyük önem veriyoruz.” Ebam Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mutlubaş, 2005 yılından bu yana taşımacılık hizmeti verdiklerini ve kurulduklarından bugüne kadar Tırsan ile çalıştıklarını söyledi. Ege Bölgesi’nde butik hizmet verdiklerini, ağırlıklı askılı tekstil ve otomotiv yedek parça taşımaları yaptıklarını söyleyen Mutlubaş, “Tırsan’dan bugüne kadar 250 adet treyler aldık. Biz sadece treyler değil, güveni ve işbirliğini satın almış oluyoruz. Tırsan’dan memnunuz ve bugüne kadar hiçbir sıkıntımız olmadı. İşbirliğimizin daha da gelişmesini hedefliyoruz. Teslimattan önce fabrikayı gezme şansımız oldu. Gururla ve keyifle gezdik. Böyle bir treyler markamızın olmasından gurur duyuyoruz” dedi. ASL Lojistik Genel Müdürü Sezer Soner ise şimdilik iş olmamasına rağmen yatırım yapmaktan çekinmediklerini, Tırsan yatırımını böyle bir ortamda gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “İstihdamı artırıyoruz ve ihracata katkıda bulanmak istiyoruz” dedi.


Üye İletişim Bilgileri

AKSOYLU TRAYLER RÖMORK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. Organize San. Bölgesi Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 6. Cad. 26110 ESKiŞEHiR Telefon : +90 (222) 236 04 51 ( 3 hat ) - 236 14 63 Faks: +90 (222) 236 14 39 aksoylu@aksoylu.com.tr www.aksoylu.com.tr

ALİ RIZA USTA Hacı Yusuf Mescid Mah. Ankara - Adana Çevre Yolu 4. Km (Sedirler Çıkışı) Karatay / KONYA Telefon : +90 (332) 342 60 00 (5 Hat) Faks: +90 (332) 342 60 00 info@alirizausta.com www.alirizausta.com

AYDENİZ DORSE SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Büyükkayacık Mah. K.O.S. Bölgesi 7. Sok. No:23 SELÇUKLU / KONYA Telefon : +90 (332) 251 74 91 Faks: +90 (332) 251 74 92 info@aydenizdorse.com www.aydenizdorse.com

Bülent Ramazan Treyler Sanayi LTD ŞTİ. Güzelburç Beldesi. Güzel Birlik Mah.İpek Yolu Cd. Dericiler Sitesi. No:131 31175 Antakya. HATAY Telefon : +90 (326) 221 6845 Faks: +90 (326) 221 3540 brf@brftreyler.com www.brftreyler.com

EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş. Ankara Asfaltı 20.km Kemalpaşa – Izmir Telefon : +90 (232) 877 01 82 Faks: +90 (232) 877 01 91 efe@efe.com.tr www.efe.com.tr

KOLUMAN OTOMOTİV ENDÜSTRİ A.Ş. Yenice Otoyol Çıkışı - 33800 Tarsus/MERSİN Telefon : +90 (324) 651 00 20 Faks: +90 (324) 651 00 24 KolumanOtomotiv@koluman.com.tr www.koluman-otomotiv.koluman.com.tr

KRONE Ticari Araçlar SAN. ve TİC. A.Ş. İbni Melek Mh. Organize Sanayi Bölgesi 2.Sk. No:1 35900 Tire / İzmir / Türkiye Tel : +90.232.510 10 47 Fax : +90.232.513 52 20 www.krone.com.tr

Makinsan Treyler Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB İstiklal Caddesi No: 17 SARIÇAM / ADANA info@makinsantrailer.com.tr Telefon: +90 (322) 394 39 58

NURSAN TREYLER 2. Organize Sanayi Bölgesi 20. Sk. No: 14 Selçuklu/KONYA Telefon : +90 (332) 239 18 12 (pbx) Faks: +90 (332) 239 18 16 info@nursantrailer.com www.nursantrailer.com

OKT TRAILER SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ATAOSB Mah. ASTİM 3.Cadde No.: 7 09010 Efeler AYDIN Telefon : +90 (850) 850 1 655 Faks: +90 (256) 231 0 516 info@okt-trailer.com www.okt-trailer.com

OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ A.Ş. Aydınevler mah. Dumlupınar Cad. No:58 A Blok 34854 Küçükyalı/İSTANBUL Telefon : +90 (216) 489 29 50 Faks: +90 (216) 489 29 67 www.otokar.com.tr

ÖZTREYLER Merkez Mah. Organize Cad. No: 62 Balçık köyü - Gebze/KOCAELİ Telefon : + 90 (262) 751 50 30 (Pbx) Faks: +90 (262) 751 50 35 info@oztreyler.com.tr www.oztreyler.com.tr

ÖZGÜL TREYLER Konya Organize Sanayi bölgesi 12.Sokak No:14 Selçuklu - KONYA Telefon : +90 (332) 444 13 60 (pbx) Faks: +90 (332) 239 19 67 info@ozgul.com.tr www.ozgul.com.tr

SERİN TREYLER Sancak Mh. Y.İstanbul Cd. No:138 Selçuklu / KONYA Telefon : +90 (332) 239 06 10 (Pbx) Faks: +90 (332) 239 06 13 serin@serin.com.tr www.serin.com.tr

SEYİT USTA TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ. Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi 2. San. Cad. No: 20 Tepeören - Tuzla/ İSTANBUL Telefon : +90 (216) 593 91 06 / 07 / 08 Faks: :+90 (216) 593 91 09 info@seyitusta.com www.seyitusta.com

TAKDİR DORSE & DAMPER Horozluhan Mahallesi Uzman Sanayi Sitesi Rüya Sokak No:6 KONYA Telefon : +90 (332) 251 64 32 Faks: +90 (332) 249 22 07 bilgi@takdir.com.tr www.takdir.com.tr

TIRSAN Osmangazi Mah. Yıldızhan Cad. 34887 Samandıra / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 564 02 00 Faks: +90 (216) 311 8097 info@tirsan.com.tr www.tirsan.com.tr

WorthIngton ARITAŞ BASINÇLI KAPLAR SANAYİ A.Ş Mescit Mah. Turgut Ozal Cad. Demircan Sokak No.2 Orhanli - TUZLA / İSTANBUL Telefon : +90 (216) 394 30 32 Faks: +90 (216) 394 30 21 www.aritas.com.tr

YALÇIN DORSE DAMPER SAN. TİC. Fevzi Paşa Mah. 64. Sok. No:56 E-5 Karayolu Üzeri Değirmenköy – Silivri/İSTANBUL Telefon : +90 (212) 735 39 49 pbx Faks: +90 (212) 735 39 45 yalcin@yalcindorse.com.tr www.yalcindorse.com.tr



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.