7__

Page 1

7

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Güncel

Varoş mahalle, yaşanılabilir hale geldi Gülensu Mahalle Muhtarı Ali Rıza Yıldız, mahallenin sorunları, projeleri ve gerçekleşmeyi bekleyen kentsel dönüşüm planı hakkındaki gelişmeleri gazetemize anlattı.

y Röportaj: Özge Buluç

Kendinizi ve mahallenizi tanıtır mısınız? Öncelikle hoş geldiniz. Ben Ali Rıza Yıldız, Gülensu mahallesi muhtarıyım. Mevcut mahalle 1945’lerde Gülsuyu olarak kurulmuştur.1992’de ise nüfusun yoğunlaşmasıyla birlikte Gülensu adında ikinci mahalle kuruldu. Gülensu Mahallesi’ni 92’den sonra kullanmaya başladık. İlk muhtarlık 92’den sonra kuruldu. İnsanların buraya geliş biçimi çoğunlukla Anadolu’dan olmuştur. Buraya gelen insanlar geçim kaynakları ile ilgili yaşadıkları sıkıntılardan dolayı ve biraz da hemşerilik, akrabalık ilişkilerini sayesinde gelmişlerdir. Çoğunlukla gelen bölgeler Sivas, ikinci sırada Erzincan, üç ve dördüncü sırada Tokat ve Sinoplular var. Maltepe sınırları içerisinde mevcut fabrikalar olmasından dolayı hemşerilik ilişkileri ve akrabalıklar nüfusun çoğalmasına sebep olmuştur. Mahallemdeki birçok insan Singerli’dir. Kimisi de Tekel fabrikasından, Kara Yolları Müdürlüğünden, Otosan’dan emeklidir. Hep böyle emek gücüyle bir yerlere gelmeye çalışılmıştır. Bu mahallenin yapısı da böyle oluşmuştur. “Varoş denilen bu mahalle yaşanılabilir kent haline geldi.” Şimdi o günden bu güne insanımızın mevcut fedakarlıklarıyla, o varoş gecekondu mahallesi dedikleri bu mahalle yaşanabilir bir mahalle haline geldi. Burası artık gecekondu mahallesi ya da varoş olarak tanımlanmıyor. Burası İstanbul’un merkezinde duran yaşanılabilir ve kendi içerisinde de hemşerilik ilişkilerini komşuluk ilişkilerini hâlen kendi içinde koruyan bir yapıda. Mahallemde olan düğün, cenaze gibi sosyal faaliyetlerde çok kalabalık insanlarla yapılır. Mesela düğünlerde insanların salonlara sığmadığını görürüz. Doğal olarak komşuluk ilişkileri birbirlerini gözeterek azalsa dahi komşuluk ilişkileri kendi içerisinde iyi devam eden birilerine yardım etmeyi sürdüren bir toplum yapısı içinde. Katıldığım tüm toplantılarda söyleşilerde ‘’Gülensu ve Gülsuyu Mahallesi olarak biz hâlen Anadolu kültürünü kendi içimizde barındırıp yaşatabiliyoruz’’ diyebiliyoruz. Alevisi cenaze varsa Camiye, Sünni’si de Cemevleri’ne gidebiliyor. Sonuçta bu da burada var olan komşuluk ilişkileri üzerine birlikte yaşamı benimsemiş bir

kültür üzerinden geliyor. Mahallenizin ihtiyaçlarından bahseder misiniz? Mahallenin ihtiyaçlarına gelelim. Bu mahalle yaşanılır bir hale kolay gelmedi. 45’de kurulmuş bir mahalle olmasıyla birlikte zaman zaman, dönem dönem insanların gelip yerleşmelerin sebebi, yerel yönetimlerin bu insanlara göz yummasından kaynaklandı. İnsanlar bir dönem paralarını verdiler. 2 bin lira makbuz aldılar. 2 bin lira makbuz dediğimiz 84’te Özal’ın hükümete gelmesiyle birlikte imardan yararlanma hakkıydı. Sonra bu insanlardan para topladılar. Tapu tahsis belgesi aldılar. Sonra bu insanlar para biriktirdiler. Tapu alanlar tapu aldı. Gülensu ve Gülsuyu halkı kendi yerleriyle ilgili mülkiyete sahip olmak için vergisi, elektriği, suyu, doğalgazını ödemenin ötesinde üç defa para yollamış bir de mülkiyet almışlardır. Halen de almak isteyip de alamayan insanlar var. Bizim mahallemizde oluşan mevcut mahalle yapısı böyle olmuş. Peki, mahallenizin en büyük sorunu, problemi nedir? Bölgemizin bir imar planının olmaması. Benim mahallemin asfalt olmayan sokağı yok. Elektriği var, suyu var, doğalgazı var, interneti var. Hemen hemen bunların hepsi tamam. Vatandaşların kendi ihtiyaçlarını karşılanması konusunda yapılarıyla ilgili söz ve yetki sahibi olmanın bir eksikliği var, o da imar planı. İmar planına önem verilmesiyle birlikte ki belirli bir tabiat oradaki insanların özgür yaşamlarını çok daha rahatlatacaktır. “Biz 9 gün içerisinde 7000 insanla müdahale ettik.” 2004’te bize bir plan geldi. Aynı zamanda dernek başkanıydım. Büyükşehir belediyesinde E-5 Kuzey adı altında imar planı yapıldı. O plan, nazım imar planı kapsamında, mahalleyi resmen göçe zorlayan, boşaltan bir plan. Biz o dönem, bunun öyle olduğunu fark ettiğimiz andan itibaren planlama sürecine 9 gün kala müdahalede bulunabildik. O süreç içerisinde bizler mahalledeki o kolektif yaşamdan bahsettik. Biz 9 gün içerisinde 7000 insanla müdahale ettik. Dedik ki; biz bu planı istemiyoruz. Bu plan bizim için sürdürülemez. Bu plan bu mahalleyi boşaltma planıdır dedik. O plana iki tane yürütmelik durdurma davası açtık. Nihayetinde Büyükşehir Belediyesi o planı geri çekti, bizi o planın dışında tutmaya başladı. Dediler ki yanlış hatırlamıyorsam belediyenin bir maddesine göre Gülensu-Gülsuyu planları sorunsuz bir şekilde hazırlanacaktır. Bir de bir belge almıştık. O da bizim aynı zamanda mahalle içerisinde yapılacak olan imar çalışmalarının bizim açımızdan garantisiydi. “Planlama bürosunda imar planını hazırladık.” Bütün bu çalışmaların yanında 2004’ten beri Gülensu ve Gülsuyu’nun imar planlarının hazırlanmasının çalışmasını yapıyoruz. Bu imar planlarıyla ilgili en son Sayın Ali Kılıç’ın da destekleriyle mahallemizde açılan planlama bürosunda yapmış olduğumuz çalışmada imar planını hazırladık. Maltepe Belediyesi meclisinden geçti. Şu anda Büyükşehir’de, Büyükşehir’den

bu yakın tarihlerde plan ile ilgili bir önerge bekliyoruz. Bunların onaylanması halinde zaten inanın bu mahalle artık ferah yapısına ulaşacaktır. Benim mahallemin en doğal hakkıdır bu. Kısmen bazı şeyler duyuyorum. Aslı astarı olmayan şeyler. “Burası bir rant alanıdır.” birileri böyle düşünüyor. Valla ben bu mahallede muhtar olduğum sürece kim bu mahalleye nasıl bakarsa baksın asıl önemli olan, bizim bu mahalleye nasıl baktığımızdır. 162 kişiden oluşan iki mahallenin ortak bir meclisi var. Mahalle hakkında bir karar alındığında meclisi toplayarak görüşerek ve katılımın kendi yapısını oluşturarak bir karar veriyoruz. Aynı şekilde bizim yapmış olduğumuz çalışma da Mimarlar odası, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul şehir planlama odası, katkılarıyla ve destekleriyle bu süreci birlikte kurduk. Katılım kendi içerisindeki o demokratik işleyişiyle sağlandı. Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki planlama, şehircilik bölümündeki arkadaşlarla çok uzun zaman çalıştık hepsinin emeklerine teşekkür ediyorum. O dönemden beri bizlerle çalışıp doktor olan bugün profesör olan Murat Cemal Yalçıntan’a, sosyolog Meral Özbey’e ve sosyolog Şükrü Aslan’a. İnanın ki bu hocaların çok büyük emekleri var bize, halen de sürecimiz devam ediyor. İşte mimar arkadaşlarımıza, inşaat mühendislerinden var olan mevcut arkadaşlarımıza Ekin Köymen’e, Mimarlar Odası Maltepe Şube Başkanı, ismini sayamadığım bir sürü arkadaşımın katkılarıyla hep birlikte kolektif bir çalışma yaptık. Bu çalışma ile birlikte bu arkadaşlar çalışmaları geliştirdiler. Mahallemizin kanaat önderleri planlamayı okuyabiliyor. Artık anlayabiliyorlar. Ne yapılması gerektiğini nasıl bir yol izleneceğini daha iyi anlıyoruz. “Gülsuyu- Gülensu halkına teşekkür ediyorum.” Bu çalışmanın içerisinde en başındaki öznel durumu mahallenin Gülsuyu Gülensu Güzelleştirme Derneği’nin başkanıydım. Şimdi buranın muhtarıyım. Dernekte bulunan arkadaşlarla bu çalışmaları sürdürdük. Bugün Gülsuyu Yaşam ve Dayanışma Merkezi adı altında bir derneğimiz var. Aynı ekip, bu sürecimizi devam ettiriyoruz. Benden önce sürece katkı sunmuş muhtar arkadaşlarım Sabri Şakar’a, Ali Rıza Kocabey’e, bugüne kadar emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her şeyden önce bir arada durdukları için ve halen bu gelenekleri sürdürdükleri için Gülensu- Gülsuyu halkına teşekkür ediyorum ve ben inanıyorum ki biz birlikte, yan yana olduğumuz sürece bu işin üstesinden geliriz. İnsanların ekonomik yapıları tabii ki sınırlı, yani çoğu evinde emeğiyle çalışmış emekli olmuş insanlardan oluşuyor. Benim açımdan sevindirici olan bir olay, mahallemdeki mevcut okuma seviyesi yükselmeye başladı. Bu da 2004’lerden sonra artmaya başladı. Benim oğlum şu an üniversitede ve kızım üniversiteyi bitirdi. Bu daha sevindirici bir olay çünkü 2000 öncesi mahallemizdeki var olan mevcut okuma durumu çok yüksek değildi. Genellikle lise düzeyindeydi. Bakıyorum benim mahallemde, mimarlık, avukatlık, sosyolog, basın yayın okuyan insanlar var. Tabii ki bu da bizi daha da mutlu ediyor ve bizim de üstümüze düşen görev, bu çocuklarımızın bu mahallede daha rahat bir yaşam sürdürmeleri açısından çabamızın olması. Mahallelinin belediye ile olan mevcut çalışmaları Maltepe Belediyesi’yle, Belediye Başkanımız Sayın Ali Kılıç’la birlikte planımızı çizdim. Aramızda hiçbir sıkıntı yok. Mümkün oldukça belediye var olan mevcut kendi koşullarıyla hizmetler konusunda, halka ulaşmaya çalışıyor. Bazen ben pozitif ayrımcılık istiyorum ama o da kendi ölçüleri kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda hiçbir engelim yok, sıkıntım da yok denecek kadar az. Gerçekleşmeyi bekleyen projeleriniz var mı? Bizim için önemli olan şu anda bulunduğumuz hizmet binasının yıkılıp buraya çok daha kapsamlı bir hizmet binası yapılmasının projesi hazırlandı. Açıkçası şu anda buna hazırız, ne

zaman başlayacaklarına dair bir tarih vermediler. Umarım en kısa zamanda başlarlar ve bu hizmet binası sadece Gülensu’ya değil, Gülsuyu’nu da kapsayabilecek bir hizmet binası olacak. Belediye’nin hazır projeleri var. O projelerden iki mahallenin birebir merkezde yararlanabilmesini tasarlıyoruz. Vatandaşlara, mahalledeki gençlere yönelik yapılmasını istediğiniz bir şey var mı? Mesela en basitinden, Cumhuriyet Eğitim Merkezi gibi bir dershane hizmeti veren bir yer çok başarılı ama bu Küçükyalı’da olunca zor. Benim mahallemdeki çocuk, buna ulaşmak için, dört vesait yapıyor. İki gidiyor, iki geliyor. Ama biz bunun bir bölümünü buraya aldığımız halde iki mahallenin de mevcut sosyal çalışması anlamında halka yarar dokunmuş olacak. Geçen sene çok güzel bir projeleri vardı. Hatta biz fikirsel olarak o projenin bir ortağıydık. E-5’in altında okuyan çocuklara belediyemiz tarafından çok cüzi bir rakamla servis hizmeti yapıldı. İnan ki bu mahallede bulunan bir sürü çocuğumuzun da işine yaradı. Belediye böyle çalışmalar yapmalı zaten, halka dokunmalı. Yani halka dokunurken de halkın var olan mevcut ekonomik koşullarını rahatlatacak şekilde olmalı. “İki mahalle olmamıza rağmen Lisemiz yok.” En büyük sıkıntılarımızdan birisi de iki mahalle olmamamıza rağmen bir tane lisemiz yok. Gerekli yerlerle yaptığımız görüşmeler çok da fazla karşılığını bulmadı. Kaşgarlı Mahmut Ortaokulu’m ve Gülensu İlköğretim Okulu’m var. Kaşgarlı Mahmut Okulu’m 99 depreminde hasar görmüş, 2002’de güçlendirilme yapılmış. Şuan da İlçe Milli Eğitim ve kaymakamlığımızla yapmış olduğumuz görüşme de bu okulun yıkılıp yeniden yapılması yönünde. Aslında biz okulun yıkılması, yeniden yapılması projesini kafamızda tasarlarken o alan için belki bir de lise yapılabilir diye düşündük. Böylece iki mahallenin sorununu çözmüş olacak. Gülensu ve Gülsuyu’nun çocukları liseyi okumak için E-5 in altına gidiyor ya da Esenkent’e gidiyorlar. Oysaki bu mahalleye yapılan bir okul bu çocukları maddi yönden sınırlı koşullar içerisinde yaşayan insanlar olarak ceplerine katkı sağlayacaktır. Ben çocuğumu aşağıya gönderip haçlık vereceğime, veririm tabiki ama o minibüs paralarının harçlık olarak çocuğumun cebinde kalması benim için daha büyük bir avantaj olur. Onu da imar planları kapsamında çözmeyi planlıyoruz. “İmar Ada bazlı olacak.” Kamu alanları imar kapsamına girmez. Kamulaştırma yapılarak yapılabilir. Bu taleplerimizin çokta karşılığını bulamadık. İmar ada bazlı olacak. Bu uygulama içerisinde yapılacak imar uygulamasında 6 ile 8 kat arasında bir uygulama söz konusu olacak. Biz bu mahalleden kimsenin gitmesini istemiyoruz. Halen dışarıdan mahalleye yönelik mülkiyet devri yapılması noktasında buna müsaade etmiyorum. Satmalarına da müsaade etmiyorum. Komşuların kendi aralarında bir satış gerçekleşirse, ona eyvallah. Ama dışarıdan birilerinin gelip buralarda yer almalarına müsaade etmiyorum. Engel oluyorum. Biz burada birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Ulaşım konusunda sıkıntılarımız var. Toplu taşıma konusunda. Ana arterimiz olarak direk Kadıköy E5 hattı kullanıyoruz. İETT otobüslerimiz yetersiz, onunla ilgili yapmış olduğumuz görüşmelerde ek servis koymalarını söylememize rağmen karşılığını bulamadık. Bize verilen sözler yerine gelmedi. Ulaşım açısından minibüsçü arkadaşlarımız, esnaf arkadaşlarımız biraz hor çalışıyorlar. Çünkü onlar da benim mahallemin çocukları. Onun haricinde 3 senedir muhtarım. Muhtarlık sürecinde yaşadığım herhangi bir sıkıntı olmamıştır. Olmaması için de elimden geldiğince daha sağduyulu daha birlikte yaşamak noktasında elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Çalışmalarınız da başarılar diliyorum. Teşekkür ederim. Biz teşekkür ederiz.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.