2 GÖZDE SARICAN
YANDAŞ KUŞLAR Gazetecilikte, haberde dürüstlük, nesnellik; yorumda özgürlük, serbestlik kuralı titizlikle uygulanır. (gazetecilik ilkeleri madde 3) Neden o halde gazete binaları basılıyor, gazeteciler saldırıya uğruyor ya da tutuklanıyor? Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın dediği gibi gerçekten Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yok mu? Hepsi mi tecavüzcü, katil, hırsız ve casus? Muhalif olmaları da tesadüf mü? “Bizim meslekte akademik kariyer sıralaması; kovulan, dövülen, hapishaneye atılan ve terfi ede ede nihayet öldürülen gazeteciler şeklindedir” diyor gazeteci Bekir Coşkun. Bir de ayrı bir kesim var; meslektaşları bunları yaşarken şaşırtıcı bir hızla zenginleşenler. On yıl önce kooperatif taksitini ödeyemeyen adamlar şimdi en az on yedi daire sahibi haline gelince insan şaşırıyor. Biri de çıkıp demiyor ki siz ne ara böyle Karunlaştınız? Sermayenizin kaynağı kim? Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile gezilere katılmayı çok seven bir gazeteciye bakalım. Zamanında sert bir şekilde eleştirdiği şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için sonraki yıllarda “Yüz yılda bir gelen milli lideri linç ederek, muhafazakarlara değil, bu ülkenin tüm gelecek nesillerine ihanet ediliyor” sözlerini sarf ediyor. Bu gazeteci ne olduysa birden bire iktidarın dilini kullanmaya başladı. “Paralel yapı’ kelime dağarcığında sık başvurulan kelimelere yerleşti. Gezi krizi de olmasa yazı yazamayacak dediğimiz günler oldu. Tarafını bas bas bağırdı. Bu ne ki? Yandaşlığın sınırlarını zorlayıp ilan-ı aşk edenleri de var; “Recebim Tayyibim Erdoğanım sana anam, babam, karım, çocuklarım feda olsun.” Gazetecilerin de elbette bir hayat görüşü, siyasal yaklaşımı, dini inancı ya da inançsızlığı vardır. Ancak kendini siyasal olarak kesin sınırlar içinde tanımlamak, sağduyudan yoksun bir şekilde partinin yaptıklarını körü körüne onaylamak gazeteciliğe ihanettir. Gerçek gazeteci; Kişilere ve menfaatlere endeksli olmaz. Çok para, az gurur misyonuyla hareket etmez. Uğruna haysiyetinden, değerlerinden ve doğrularından fedakarlık yapmaz. Vicdanını ve mesleğini pazara çıkarmaz. Haberleri gizleyip siyasi havuzlarda boğmaz. “Seçim döneminde ve seçim döneminin dışında” şeklinde kalıplara bürünmez. Taraf olmadığı kesimin sözlerini çarpıtmaz, onlara kin kusmaz. Ölen bir adamın ardından “Al Sana Terör” diye manşet atmaz. Ülkede kaos yaşanırken güllük gülistanlık ortam mantığıyla hareket etmez. Savaş sevincini tüm kitleye empoze etmeye çalışmaz. Gazeteci alkışlamaz, küfretmez de. Gazeteci hükümetin ve resmi - özel kişi ve kuruluşların sözcüsü ve elemanı; gizli servis ajanı, polis, asker, bürokrat, politikacı, parti militanı vb. gibi davranamaz, yayın yapamaz; yalnızca gazetecilik yapar. Eğer bir taraf olunması gerekiyorsa halkın tarafında olur. Çünkü gerçek gazeteci halk için vardır.
www.marmaracagdas.com
Kitap Aşkına Maltepe! Kitap Aşkına İstanbul Maltepe Kitap Günleri başladı. Sabah saatlerinde açılışı yapılan etkinliğe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi Kitap Aşkına İstanbul Kitap Günleri'nin birinci ayağı Maltepe'de başladı. Maltepe Kaymakamlığı, Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eğitimevi Organizasyon işbirliğiyle, eğitime katkı sağlamak amacıyla düzenlenen proje kapsamında, 39 ilçede 39 etkinlik hedefleniyor. Maltepe Sahili Orhangazi Şehir Parkı’nda saat 11.00’deki açılış törenine Maltepe Kaymakamı Meftun Dallı, Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaftan, Eğitimevi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ali Ortadeveci, AKP İstanbul Milletvekilleri Osman Boyraz ve Hulusi Şentürk’ün yanı sıra çok sayıda yazar, öğrenci, öğretmenin arasında bulunduğu vatandaşlar katıldı. "İnsanlığın en büyük hazinesi bilgidir" Öğretmenleriyle ya da aileleriyle birlikte gelen öğrenciler etkinlik alanında kitaplarla buluşurken konferans bölümünde açılış töreni yapıldı. “İnsanlığın en büyük hazinesi ne altındır, ne gümüştür, ne paradır; bilgidir. Bu hazineye ulaşmanın yolu kitaplardan geçer” diyen Maltepe Kaymakamı Meftun Dallı, çocukların doğru kitabı seçmesinde aileleri görevlendirip “Bazen bir tek doğru kitap yaşanmaya değer hayatın ne olduğunu bizlere gösterir” şeklinde konuştu. Bu tip organizasyonlar sayesinde kitaplara daha kolay ulaşıldığını ve okuma oranlarının arttığını belirten AKP İstanbul Milletvekili Osman Boyraz ise, “Bugün geldiğimiz noktada bilgiye, belgeye çok kolay ulaşabiliyoruz. Ama doğru bilgiyi bulmak hepimizin görevidir” dedi. AKP İstanbul Milletvekili ve yazar Hulusi Şentürk kitap okuyarak dinden uzaklaşıldığına dair yanılgı olduğunu belirtip “Bütün kitaplar sadece tek bir kitabı doğru anlamak için verilen gayretlerin mahsulüdür” dedi. Ardından sözü alan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın da bu görüşü sık sık ifade ettiğini söyleyerek şunları ekledi: “İlahiyat Fakültelerine fizik, kimya, matematik dersleri konulmalıdır. Gön-
lüm isterdi ki milletvekillerimiz bunu Meclis’te de bağıra bağıra söylesinler.” Açılışa katılamayan AKP İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge ve Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük de iyi dileklerini iletti. Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Orhan Erdem’in de ilerleyen saatlerde etkinliğe geleceği söylendi. Kurdele kesildikten sonra engelleri aşan engelsiz yazar Ömer Bekir Kazan da düşüncelerini aktardı.
Çocuk kitapları yazarı İsmet Aci ve yazar Hasan Tarçın Marmara Çağdaş Gazetesi'ne verdiği röportajda, ilk gün için etkinliğe gösterilen ilgiden memnun olduklarını söylediler. 100 bin çeşit; 1 milyon kitabın öğrencilerle buluşacağı etkinlik kapsamında imza ve söyleşiler, şiir dinletileri, tiyatro gösterileri, aile eğitim seminerleri yapılacak. Kitap Aşkına İstanbul Maltepe Kitap Günleri 25 Şubat'a kadar devam edecek.
“Kimse kaza yapana kadar bilgi sahibi değil” Son zamanlarda çoğalmaya başlayan hasar danışmanlık şirketleri, kaza sonrasında yaralanma, sakatlık ve vefat durumlarında kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesini sağlıyorlar. Maltepe’deki Lider Hasar Yönetimi ve Danışmanlık Şirketi’nde son on yılda trafik mağduru olan herkese çözüm bulunuyor. Hasar danışmanlık şirketleri sigorta kapsamındaki kazalarda hak talep etme noktasında danışmanlık görevini üstleniyor. Uzman kadro gerektiren bir dal olmasına rağmen, birçok yerde hasar danışmanlık şirketleri açılıyor, kısa süre sonra da kapanıyor. 2009 yılında Maltepe’de kurulan Lider Hasar Yönetimi ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. ise bu
alanda Türkiye’nin ilk ve tek kalite belgeli ve patentli firması olarak hizmet veriyor. Şirketin Genel Müdürü Sibel Bozkurt Gür; öncelikleri sakatlık ve ölüm tazminatları olmak üzere, değer kayıplarıyla ilgili işlemleri de yaptıklarını, yangın, hırsızlık, deprem, kazalar (uçak, gemi…) gibi sigorta kapsamına giren her türlü hasarda mağdurun yanında olduklarını söyledi. Sibel Bozkurt Gür, bir kaza sonrasında vatandaşların haklarını şöyle sıralıyor: Kişi kaza yaşandıktan sonra araçlarla ilgili maddi zararı karşılatabilir, değer kayıplarını aldırabilir, kaza sonrasında yaşanan yaralanma, sakatlık ve vefatta bunlarla ilgili tazminatlarını alabilir.” Birçok kişinin yaptırmış olduğu sigortanın kapsamı konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olmadığını belirten Gür, “Kimse kaza yapana kadar bilgi sahibi değil. İnsanlar bilgi eksikliğinden veya yanlış bilgilendirildiğinden ya haklarını alamıyorlar ya da eksik alıyorlar. Bizim gibi hasar danışmanlık firmaları açıldıktan sonra ve avukatlar da bu alana el attıktan sonra insanlar bilgilendirilmeye ve haklarını almaya başladılar” dedi. 100 bin lira hasar için 30 bin lira ödeme yapılabilir Hasar danışmanlık şirketlerinin avantajlarından bahseden Gür, “Kaza mağduru, sigorta şirketine kendisi giderek de başvurusunu yapabilir. Ancak dosyada bir avukat veya hasar danışmanlık firması
yok ise, sigorta şirketi daha az ödeme yapıyor. Örneğin 100 bin lira hesaplanan hasar için 30 bin lira üzerinden ödeme yapılabiliyor. İnsanların bu hesaplamanın neye göre yapıldığı, doğru mu yanlış mu olduğu konusunda hiçbir bilgisi olmuyor. Kişi, sigorta şirketinden ne verildiyse ona güvenerek alıyor. Biz ise tam ve doğru bir şekilde almasını sağlıyoruz” diye konuştu. Gür “Kazayı yapan kişinin vekaletini aldıktan sonra işlemlere başlıyoruz. Şirket avukatlarımızla ilgili kurumlara dilekçelerimizi yazıyoruz. Sigorta şirketine müracaatımızı yapıyoruz. Eksik evrakların hastanelerden ve adliyelerden toparlanmasını sağlıyoruz. Kişiyi rapor alması için hastaneye götürüyoruz. En sonunda sigorta şirketi bize ne öderse değil, biz sigorta şirketlerinden talep ettiğimiz miktarı alıyoruz” şeklinde kaza sonrasındaki süreci anlattı. İşlemler sonuçlandırılana kadar ücret almadıklarını vurgulayan Gür, Hazine Müsteşarlığı’nın koyduğu kurala göre; bir hasar takip işlemi sonrasında hasar danışmanlık şirketine veya avukata en fazla %25 ücretlendirme hakkı tanındığını söyledi. Ayrıca Gür, kazada karşı tarafın belli olmadığı durumlarda da mağdurun hakkını alabileceğine değinerek, “Vur-kaç olaylarında tazminat için başvurulacak yerler var” dedi. Son 10 yıl içinde trafik kazası mağduru olan vatandaşlar, hasar danışmanlık şirketlerine ulaşarak ücretsiz bilgi edinebilirler.