Marmara Cağdaş Gazetesi 65. Sayı

Şantajla gazetecilik olmaz.

Örgüt toplantısına katılan Başkan Ali Kılıç gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Belediyenin çalışmaları konusunda bilgiler veren Kılıç, yalan yanlış haber yapan gazetelere seslendi. Kılıç sahte medya kabadayılarına hodri meydan dedi CHP Maltepe İlçe Başkanlığı “Erken Seçim Sürecinin Değerlendirmesi’’ konulu örgüt toplantısı düzenledi. Küçükyalı Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Belediye Başkan yardımcıları, Belediye CHP meclis üyeleri, il başkan yardımcısı Ali Cihat Işık, İlçe Başkanı Hasan Solmaz, ilçe yönetim kurulu üyeleri, y Haberi 6’da ve partililer katıldı.

6 Ekim 2015 Salı - Yıl 5 / Sayı: 65

www.marmaracagdas.com

Maltepe seninle değişiyor Senin yüreğin benim umudum...

Senin gülümseyişin benim mutluluğum...

Sen özgürce oyna diye, dilediğin gibi eğlen diye bu kenti baştan aşağı değiştirmeye hazırım ben Sözüm söz çocuk...

En güzel geleceği seninle birlikte kuracağız

Maltepe Belediyesi’nin satışa çıkartacağı gayrimenkuller hakkında yayılan söylentileri yanıtlayan Belediye Başkanı Ali Kılıç, halkın sırtında bir kambur gibi yer edinen eski alışkanlıklara son verileceğini söyledi y Haberi 7’de

Fiyatı: 2 TL

Türkiye yoksullaşıyor Dolardaki artış gıda fiyatlarına da yansıdı, daha da yoksullaştık.

Dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.361 TL, yoksulluk sınırı 4.434 TL. Mutfak enflasyonu aylık yüzde 1,24 ve yıllık ortalama yüzde 14,46 oranında artış gösterdi. Bir kişinin geçim maliyeti ise 1.648 TL

Gayrimenkuller satışa çıkacak

Türkiye işçi sendikaları konfederasyonu TÜRK-İŞ, her ay düzenli olarak açlık ve yoksulluk sınırı tutarlarını açıklıyor. Dört kişilik bir ailenin gıda, giyecek, kültür, kira, eğlence vs. gereksinmelerini esas alan bu hesaplamalara göre açlık sınırı 1.344,58 TL, yoksulluk sınırı ise 4.379,73 TL olarak açıklandı. y Haberi 6’da

Bu seçim bildirgesi’ni

gençlere adıyoruz

Basına yapılan saldırıları kınıyoruz Ahmet Hakan evinin önünde 4 kişi tarafından saldırıya uğradı. Nefretle kınıyor ve kendisine geçmiş olsun diyoruz. Basına ve basın emekçilerine yapılan ve nereden geldiği açıkça belli olan bu saldırı, açıkça, muhalif basına ve tüm yazarlara verilen bir gözdağıdır. Halkın haber alma hakkını kısıtlamak ve yanlış bilgilerle yönlendirmek için kurulan siyasi iktidarların taraflı havuz medyalarına karşı, bağımsız ve muhalif gazetelere karşı yapılan baskılar seçim öncesi iktidarı kaybetme paniğinin ifadesidir.

Marmara Çağdaş Gazetesi

Özgür basın susturulamaz

Yıllarca gazetecilik yapan Maltepe belediye başkanı Ali Kılıç basına yapılan saldırılara tepki gösterdi. Yüzlerce gazeteci ile birlikte Taksim Tünelden Galatasaray Meydanı'na yürüyen Kılıç Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Hrant Dink ve daha nicelerini aldılar. Ne onlar unutuldu, ne özgür basın sustu... Özgür basın özgür ve demokratik toplumun garantisidir. Tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de Özgür Basın Susturulamaz.

Gazetecilere yönelik baskıya ve şiddete karşı, halkın haber alma özgürlüğü için....

Dilimizde tek bir slogan Özgür Basın Susturulamaz olacaktır.

Gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırı farklı düşünen herkese yapılmıştır. Bu ne ilk ne de son olacaktır. Unutulmamalıdır ki zafer barış ve sevgiyi savunanların olacaktır...

Yeni mezun 128 bin genç iş arıyor

Maltepe Belediye başkanı Ali Kılıç

Çağdaş

T

ürkiye yeni seçime hazırlanırken gündeme savaş oturdu.

Ortadoğu da Rusya’nın aktif rol oynaması dengeleri değiştirirken Türkiye saf dışı kaldı. AKP hükümetinin dış politikası iflas ederken, içerde de “barış süreci” başkanlık hayallerine kurban edildi. Oy uğruna başlatılan çatışmalarda asker, polis ve sivil yüzlerce insan canından olurken, ekonomide dibe vurdu.

Partiler yeni seçim programlarını açıklarken, CHP siyasi ve ekonomik bildirgesiyle toplumdan destek görmeye devam ediyor. Barış söylemi ile HDP oylarını artırırken AK Parti yeni vaatlerle oyunu korumaya çalışıyor. Vatandaş AK Parti söylemlerine 13 yıldır neden yapılmadı diye kuşkuyla bakarken, partinin oyları erimeye devam ediyor.

Son dönemlerde artarak devam eden basına sansür politikası, ilçe, köy, şehirlerde sivil toplum kuruluşlarından, iş adamına ve gazeteciler kadar yapılan baskı ve şiddet toplumu ayrıştırarak ülkede kaos ortamı oluşturmaktadır.

Terörün ön plana çıktığı ülkemizde yoksulluk artmış hesaplamalara göre açlık sınırı 1.344,58 TL, yoksulluk sınırı ise 4.379,73 TL olmuştur. İşsizlik ise her gün artmaya devam ediyor. Diğer yandan başta maliye bakanlığı ve Diyanet de buharlaşan milyarlar Sayıştay da ortaya çıkıyor.

Bu seçimde herkes mutlaka sandığa gitmeli, ülkemize barış ve istikrarın gelmesi için oyunu kullanmalıdır.

Yorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçimlerine yönelik partisininseçim bildirgesini açıkladı. Açıklanan bildirgenin omurgasını 7 Haziran seçim bildirgesi oluşturdu.

Kılıçdaroğlu, “Önce Türkiye” sloganı ile açıklanan bildirgeyi gençlere adadı.

Kılıçdaroğlu: Bu seçimde sloganımız “Önce Türkiye” Size sadece “elinizi vicdanınıza koyun ve öyle oy kullanın” diyorum. Bu seçimde sloganımız “Önce Türkiye” Bu seçim bildirgesinin ana omurgasını gençler oluşturuyor. Umudumuz ve geleceğimiz olan gençler oluşturuyor. Gençleri yarının umudu olarak görüyoruz. Ama gençler bugünün de ortaklarıdır. Onlara sus demeyeceğiz, önce sen konuş diyeceğiz. Söz vereceğiz onlara.

Baskıya karşı direnen, özgürlüğü savunan, söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyen gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Ali İsmaillere, Özgecanlara adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Merdiven altı atölyelerde karın tokluğuyla çalışan on binlerce gence adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Taşeron işçisi olarak çalışan, kıt kanaat geçinen gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini. Çöpten kağıt toplayarak ailesinin geçimini sağlayan gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Soma’da, Ermenek’te yerin yüzlerce metre altında yaşamını yitiren genç maden işçilerine adıyoruz bu seçim bildirgesini. y Haberi 7’de

Lise ve üniversitelerden mezun olanların sayısı arttıkça iş arayanlar arasındaki deneyimsizlerin oranı da artıyor.

Yenibiris.com’da geçtiğimiz yıl iş arayan yeni mezun kişi sayısı 50 bin iken, bu yıl bu sayı 128 bine yaklaştı. En çok çalışılmak istenen sektörlerin başında gelen eğitim, bankacılık ve perakendeye başvurular ciddi oranda artmış durumda. Üniversitelerin kontenjanları arttıkça mezunların sayısı da artıyor. İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com’un verilerine göre bu yıl iş aramaya başlayan yeni mezunların sayısında geçen yıla göre önemli bir artış yaşandı. 2014’te 50 bin deneyimsiz genç özgeçmiş hazırlayıp iş arayışına başlarken, bu yıl bu sayı yaklaşık 128 bin oldu.

Nazlı simge oldu Maltepe belediye başkanı Ali Kılıç, sokak kedisine sahip çıkarak başkanlık katında barındırıyor. Daha önce üç sokak köpeğini eğitimini tamamlatarak arama kurtarma birimine veren Kılıç, Nazlı adını verdiği küçük sokak kedisi belediyenin maskotu oldu.

“Daima sevgi kazanacak” şiarıyla yola çıkan başkan Ali Kılıç, Maltepe’de ayrım yapmadan verdiği hizmetlerin yanında tüm canlılara sevgiyle sahip çıkması Maltepeliler tarafından övgüyle karşılanıyor.

Güncel

6 Ekim 2015 Salı

2

Filozoflar buluştu Okullar açıldı, Yeşilay uyardı: Merak bağımlılığa kapı açıyor Okul zili çaldı, yeni eğitim-öğretim dönemi başladı. Yeni okul ve yeni arkadaşlıkların farklı alışkanlıkları da beraberinde getirdiğini kaydeden Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, aileleri ve öğretmenleri yeni eğitim döneminde daha dikkatli olmaları için uyardı.

Bağımlılıkla mücadeleye karşı geliştirdiği önleyici ve rehabilite edici projeler ve aktif saha çalışmalarıyla her kesimden insanı bilinçlendirmeyi hedefleyen Yeşilay, okulların açılmasıyla bir riski daha velilere ve öğretmenlere hatırlatıyor: “Merak bağımlılığa kapı açıyor.”

TUBİM’in (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) 2011 yılında okullarda yaptığı uyuşturucu araştırmasının verileri aileleri endişelendiriyor. Türkiye genelindeki genel ve teknik olmak üzere 129 lisede gerçekleştirilen araştırmaya göre 6 bine yakın öğrencinin okulda tütün ve alkol gibi bağımlılık yapıcı maddeleri denedikleri ortaya çıktı. Uyuşturucu maddeyi ilk kez kullanma yaşının ise 13’e kadar düştüğü belirtildi. Araştırmada; öğrencilerin yüzde 26,7'si (3 bin 153 kişi) sigara, puro, pipo, nargile gibi bir tütün ürününü, yüzde 19,4'ü (2 bin 297 kişi) alkollü içecekleri denediğini, yüzde 2,2'si (258 kişi) hastalık nedeni dışında ilaç kullandığını belirtti. Öğretmenlere ve ailelere büyük görev düşüyor Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk yeni eğitim döneminin tüm öğrencilere, ailelere ve öğretmenlere hayırlı olmasını dileyerek, aileleri uyararak sözlerine şöyle devam etti: “Merak çocukları ve gençleri madde bağımlılığına götüren en önemli nedenlerden. Yeni okul

dönemleri bu anlamda riskli olabilir. Yeni okul, yeni çevre, yeni sınıf ve yeni arkadaşlar çocuğun yeni alışkanlıklar edinmesine de kapılar açar. Anne-babaların onlara bu dönemlerde olumlu alışkanlıklar kazandırmakta rehberlik etmesi gerekir. Aksi halde yapılan araştırmalar maalesef riskleri bize açık bir şekilde gösteriyor. Ailelerin özellikle eğitimin başladığı, çocuklarının yeni arkadaşlıklar ve sosyal çevre edindiği şu günlerde daha dikkatli olmaları gerekiyor. Anne babalardan çocuklarını çok iyi gözlemlemelerini, onlarla iyi bir diyalog kurarak arkadaşlarını, gidip geldiği yerleri, sosyalleştiği kafeterya ya da merkezleri takip etmelerini istiyoruz. Aileler,gerektiğinde bizden yardım alabilir, her konuda bize danışabilirler.”

Yeşilay’ın önleyici, koruyucu alandaki en etkili projesi olan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı(TBM ) kapsamında 81 il ve KKTC’den yaklaşık 28 bin rehber öğretmeni bağımlılıklar konusunda eğitildi. Rehber öğretmenler vasıtasıyla da 20 milyon öğrenci bağımlılık riskine karşı bilinçlendirilecek.

“Aşk özgürlüğü beraberinde getirir” Dünyaca ünlü filozoflar Kartal’da ‘Aşk’ı konuştu Kartal Belediyesi ve MonoKL (Mono Kurgusuz Labirent) Yayınları işbirliği ile düzenlenen ‘Filozoflarla İstanbul’da: Aşkın Metafiziği’ konulu Uluslararası Felsefe Konferansı Kartal’da başladı. Dünyaca ünlü filozoflar Kartal’da “Aşk”ı konuştu.

K

onferansın ilk bölümüne konuşmacı olarak; Fransız radikal solunun en önemli düşünürlerinden birisi kabul edilen Alain Badiou, edebiyat ve şiir alanındaki felsefi çalışmalarıyla tanınan Judith Balso, MonoKL Dergisi’nin ve MonoKL Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmeni Volkan Çelebi ve Ahmet Soysal konuşmacı ve moderatör olarak yer aldı.

“Aşkın Metafiziği” konferansında; aşkın felsefedeki yeri, aşk ve şiir ilişkisi, aşk olayı, aşkın hakikati, aşk düşüncesinin Batı’dan Doğu’ya düşünsel izdüşümleri, kültürel aşk tasavvurları sorgulanıp etkinlik süresince simültane tercüme de yapıldı.

“Aşk özgürlüğü beraberinde getirir” Dünyaca ünlü Fransız düşünür Alain Badiou, aşkın getirdiği özgürlükleri anlattı.

Aşkın hayatın birçok alanında çözümler ürettiğine de işaret eden Fransız düşünür Badiou şöyle konuştu: “Aşk özgürlüğü beraberinde getirir. Aşk hatta birçok alternatifi beraberinde getirir. Aşk bir insanın kendi içinde yaşadığı devrimdir. Aşkın ortaklaşa bir zevk olduğuna, neredeyse her-

kes için yaşama yoğunluk ve anlam kazandıran bir şey olduğuna inanıyorum. Bence aşk bütünüyle risksiz bir düzende yaşamın zenginliği olmaktan çıkar. “Sıfır ölüm”lü savaş, “sıfır riskli” aşk; rastlantıya, beklenmedik olana yer yok, işte bence bu genel bir propaganda aracılığıyla aşkı tehdit eden, güvenlik tehdidi olarak adlandıracağım ilk öğe. Kaldı ki; görücü usulünden de çok farklı değil. Tamam, zorba anne- babalar tarafından aile adına yapılmıyor, ama bu kez her türlü rastlantının, beklenmedik olayın, dolayısıyla temel risksizlik düşüncesi adına tüm varoluş şiirinin önünü kesen, önceden bir düzenleme aracılığıyla kişisel güvenlik gözetiliyor. Aşkta, rastlantının saf tekilliğinden evrensel bir değer taşıyan bir öğeye geçme olasılığı var. Aşk bir karşı-deneydir. Sadece sağlıklı olarak yarar sağlayacak bir değiş-tokuş olarak düşünülmezse ya da kâr getiren bir yatırım gibi önceden uzun uzadıya hesaplanmazsa, aşk gerçek anlamda rastlantıya duyulan güven halini alır. Farkı oluşturan şeyin temel deneyimine ve özünde, dünyanın farktan ha-

Kadıköy Belediyesi'nin Anadolu Yakası'ndaki kültür ve sanat faaliyetlerinin eksikliğini ortadan kaldırmak amacıyla, 05 Aralık 2005 tarihinde yapımını başlattığı Caddebostan Kültür Merkezi; 11 Aralık Fazıl Say, 14 Aralık Sertap Erener ve 21 Aralık Erol Evgin konserleriyle sanatseverlere kapılarını açtı.

19 bin metrekarelik alana inşa edilen Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) 8 sinema salonu, kitap evi, restoran, spor salonu, butik sanat kütüphanesi, sanat galerisi, 2 adet fuaye sergi alanı, 2 adet 125 kişilik ve 1 adet 656 kişilik çok amaçlı salonuyla Anadolu yakasının önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır.

Astroloji

8m1t2k Seda Efe

Her zaman olduğu gibi gökyüzü gündemimiz oldukça yoğun. Bakalım bu hafta ne tür etkiler alıyoruz. Yükselen burcunuzu da okumanızı öneririm.

Boğa

: : : : : :

Fevzi IŞIK İbrehim BİLGİN Oktay KARTAL Ali ÖZTÜRK Mehmet İLHAN Hayrettin DEMİR

Konferansın ikinci konuşmacısı olan edebiyat ve şiir alanındaki felsefi çalışmalarıyla tanınan Judith Balso ise aşkla yapılan işlerin herkesi yaşama bağladığına değindi.

Balso, aşkta fikir yoksa aşkla ilgili hiçbir şeyin paylaşılamayacağını ifadede ederek şöyle konuştu: “Aşk ile yapılan işler herkesi yaşam sevgisine bağlar. Aşkın içinde fikir yoksa aşkla ilgili hiçbir şey paylaşılamaz.

Günümüzde sevmek etrafta dolaşan bir kelimeye dönüştü. Aşkı hür ve özgür bırakmak gerekir. Çünkü aşk kendi düşüncesini bulabilsin. Aşk içinde arzuyu barındırır. Aşk ve arzunun kökeninde acı vardır. Aşk acıyı ortaya çıkarır. Aşk yeni olasılıklarla sonsuzluğu ortaya çıkarır. Aşk samimiyeti ortaya çıkartarak vücut bulur.” diye konuştu.

CKM, her yılın Ekim-Haziran aylarına yayılan etkinlik sezonunda yetişkin ve çocuk tiyatroları, resitaller, konserler, bale ve modern dans gösterileri, söyleşi ve seminerler, kişisel ve karma sergilerle sezonda ortalama 1.000.000 ziyaretçi ile Türkiye'nin en önemli kültür merkezleri arasında yer almaktadır.

Caddebostan Kültür Merkezi’nde bugüne kadar İdil Biret’ten Fazıl Say’a Yıldız Kenter’den Müjdat Gezen’e, Yaşar Kemal’den Orhan Pamuk’a Tuncel Kurtiz’den Türkan Şoray’a, Bedri Baykam’dan, Ara Güler’e sanat ve edebiyat dünyasının usta isimlerini ağırlamıştır.

Koç

Kurucu ve Yayın Kurulu Başkanı İmtiyaz Sahibi Yazı İşleri Müdürü Yayın Danışmanı Genel Yayon Yönetmeni Haber Müdürü

“Aşk ile yapılan işler herkesi yaşam sevgisine bağlar”

Caddebostan kültür merkezi 10 yaşında

Venüs’ün Başak burcu geçişi iş ortamınızda daha uyumlu, ortak çalışmalar açısından daha verimli zamanlarda olabileceğinize işaret ediyor. Daha özenli, titiz davranmak isteyeceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Sağlığınızla daha fazla ilgilenmek isteyebilir spor veya diyete başlayabilirsiniz. Bu dönem evcil hayvan almak isteyebilir ya da minik dostunuzla daha fazla ilgilenebilirsiniz. Merkür’ün düz hareketine başlamasıyla birlikte ilişkiniz, evliliğiniz veya varsa ortak işlerinizle alakalı anlaşmazlıklar ve sonuçlandıramadığınız konuları daha rahat halledebilirsiniz.

GAZETECİLİK MATBAACILIK REKLAMCILIK ORGANİZASYON ve TANITIM HİZMETLERİ SAN ve TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

reketle sınanabileceği düşüncesine yaklaştırır bizi. Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır. Kaldı ki; bir çocuğun doğuşu da, aşkla gerçekleştiyse, bu olasılığın örneklerinden birdir. ” dedi.

Şayet yalnızsanız Venüs’ün Başak burcu geçişi ile bir birlikteliğe adım atma şansı yakalayabilirsiniz. Ancak fazla eleştirel davranmamanızı öneririm. Bu dönem kişisel zevklerinize de düşkün olabileceğiniz bir dönemi işaret ediyor olabilir. Bir yandan keyfinize para harcamak isterken diğer taraftan da hesabınızı düşünmek isteyebilirsiniz. Merkür’ün düz hareketine başlamasıyla birlikte sizi zora sokan, angarya gibi gelen işlerinizi yavaş yavaş rayına oturtmak için fırsatlar yakalayabilirsiniz.

İkizler Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte ev, aile, taşınma, tadilat gibi konularda şanslı bir döneme giriyorsunuz. Güzel fırsatlar yakalayabilirsiniz.

Alım, satım, kiralama gibi konularda fırsatlar olabilir. Şayet aileniz veya bir arkadaşınızla oturuyorsanız kendi evinize çıkmak isteyebilirsiniz. Ancak ayın 2. Haftasına aileden veya eşinizden kaynaklanan engeller çıkabilir. Belki de tam olarak onu ikna edememiş olabilirsiniz. Merkür’ün düz hareketine başlamasıyla birlikte kendinizi daha rahat ifade etme imkânı bulabilirsiniz.

Başak Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte genel anlamda güzel şans ve fırsatlar yakalayabilirsiniz. Özellikle geçtiğimiz ay yaşadığınız talihsizlikler bu ay hafifleyecektir. Çevrenize karşı daha uyumlu ve anlayışlı tavırlarınızla göz dolduracaksınız. Merkür’ün geri hareketini tamamlamasıyla birlikte maddi anlamda yaşadığınız aksilik ve gecikmeler yavaş yavaş normale dönmeye başlayabilir.

Terazi Yönetici gezegeninizin Başak burcunda seyrine başlaması önümüzdeki dönemde biraz geri planda durmak, gözlem yapmak, kendinizi dinlemek ve başlamayı düşündüğünüz proje ve işler için ön hazırlıkları tamamlamak için güze bir zaman dilimine girdiğinize işaret ediyor. Geçtiğimiz Merkür retrosunda en çok etkilenen burçlardansınız. Merkür’ün normal hareketine dönmesiyle hayatınızın aksak yönleri yavaş yavaş normal seyrine dönmeye başlayacaktır.

Akrep Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte arkadaş grupları ve sosyal çevrenizde daha uyumlu ve ılımlı olacaksınız. Hem sosyal gruplar içinde hem de geleceğe yönelik planlarınız için şans ve fırsatlara açık bir süreç içerisinde olacaksınız. Merkür retrosu sırasında içsel huzursuzluk ve endişe yaşamış olabilirsiniz. Retro bitip Merkür düz hareketine başladığında içsel olarak daha rahat hissedeceksiniz.

Yay Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte meslek, eğitim, evlilik hayatınız ile ilgili olarak şanslı bir döneme giriyorsunuz. Ancak ayın ikinci Haftasında bazı zorluk ve engellerle karşılaşma ihtimali olabilir. Üstesinden gelmeye çalışmalı eleştirel ve önyargılı davranamamalısınız. Merkür’ün Retro hareketini bitirip normal hareketine başlamasıyla birlikte sosyal çevrenizle ilgili yaşadığınız zorluk ve engeller normal seyrine dönebilir.

Oğlak Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte eğitim, yurt dışı, medya, internet, resmi konularda fırsatlar oluşması mümkün. Bu konularda yaşadığınız anlaşmazlıklar varsa da daha ılımlı davranma eğiliminde olacaksınız. Merkür’ün retrosunu bitirip düz hareketine başlamasıyla birlikte kariyer, evlilik ve öğrencilik hayatınızda aksayan ve geciken konular yavaş yavaş normal seyrine dönmeye başlayacaktır.

Yengeç Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte yakın çevrenizle olan ilişkilerinizde oldukça uyumlu ve ılımlı davranmak isteyeceksiniz. Yakınlarınız vasıtasıyla güzel şans ve fırsatlar elde edebilirsiniz. Yine bu dönemde yazışmalar, anlaşmalar, eğitim ile ilgili konular öne çıkıyor. Ancak ekim ayının ikinci haftasında bu konularda özellikle iş yerinizle ilgili zorlu etkiler alabilirsiniz. Kısıtlandığınızı hissedebilirsiniz. Merkür retrosunun bitmesiyle birlikte ev, aile, taşınma, tadilat gibi konularda aksayan, geciken işleriniz yavaş yavaş yoluna girebilir.

Aslan

BİZ SİZE ULAŞAMIYORSAK SİZ BİZE ULAŞIN ABONE OLUN, DESTEK OLUN, YILLIK ABONE ÜCRETİ 100 TL FİNANSBANK MALTEPE ŞUBESİ HESAP NO: 916-25622919 marmaracagdas@hotmail.com / marmaracagdasgazetesi@gmail.com İrtibat: 0216 305 54 55 marmaracagdas.com

8 Ekim’de Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte maddi anlamda güzel şans ve fırsatlar yakalama şansınız artıyor. Ancak özellikle ayın ikinci haftasında çocuklar kaynaklı veya kişisel harcamalarınız kaynaklı zorluk ve engellenmeler söz konusu olabilir. Venüs’ün Başaktaki seyri süresince kendinize artı değer katacak eğitim, seminer vs. alabilirsiniz. Merkür’ün düz hareketine başlamasıyla beraber eğitim, yazışma, anlaşma, seminer ve mail trafiğinizdeki aksaklıklar normale dönüyor. Yakın çevreniz ve kardeşlerinizle ilgili problem yaşıyorsanız bunlarda yavaş yavaş normale dönecektir.

Kova Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte ödeme dengenizi toparlamak isteyebilirsiniz. Kredi veya borç almak için uğraş verebilirsiniz. Ancak özellikle ayın ikinci haftasında bir takım engel kısıtlarla karşılaşmanız olası. Çerçevenizi doğru çizdiğinizden emin olun, ancak bunu fazla saplantı haline de getirmeyin. Merkür retrosu sizi yurt dışı, eğitim ve resmi konularda etkilemiş olabilir Düz hareketine başlamasıyla bu alanlar toparlanmaya başlayacaktır.

Balık Venüs’ün Başak burcu geçişi ile birlikte evlilik, ilişkiler ve ortaklıklar ile ilgili daha ılımı ve uyumlu olacaksınız. Ayrıca bu alanlarda güzel şans ve fırsatlar yakalamanız olası. Merkür’ün retrosunu bitirip düz hareketine başlamasıyla birlikte kredi, borç gibi ödemelerinizle ilgili aksaklıklar, gecikmeler normal seyrine dönmeye başlayabilir. Özellikle ayın ikinci haftasında bazı zorluk ve engellerle karşılaşabilirsiniz..

3

Güncel

6 Ekim 2015 Salı

Umut Oran’dan Erdoğan ve AKP’ye NASA ve Gassal eleştirisi

İşte AKP Türkiye’si NASA yeni bir dönemi duyururken 12. Cumhurbaşkanı, eğitim yılı açılışında “Bir Müslüman ölü yıkamayı bilmelidir” diyerek kafasındaki eğitim hedefini ifşa ediyor.

S

osyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP’li Umut Oran, yeni eğitim öğretim yılının başladığı gün NASA’nın tüm dünyaya Mars’ta su bulunduğunu açıkladığını, aynı gün 12. Cumhurbaşkanı’nın ise ‘Bir Müslüman ölü yıkamayı da bilmeli’ diyerek öğrencilerin hedefine gassallık hedefi koymasını eleştirdi. Umut Oran, “Bugünün miniklerinin zihinlerinin özgürleştirilmesi, yaratıcılıklarının artırılması uzun vadede ülkemizi kurtaracak yegâne güçtür” dedi.

NASA ve 12. Cumhurbaşkanı’nın açıklaması Umut Oran, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: Yeni eğitim öğretim yılının ilk zili çaldı ve 18 milyon öğrenci ile 900 bin öğretmen ders başı yaptı. Yine bilim ve eğitimin neler başarabileceğini gösterircesine NASA, Mars’ta su bulunduğunu dün tüm dünyaya açıkladı.

Bizde ise aynı gün 12. Cumhurbaşkanı, imam hatip lisesi açılışında 2015 Türkiye’sinin öğrencilerine koyduğu hedefi açıkladı: Bir Müslüman ölü yıkamayı da bilmeli!

Evet, hepimiz biliyoruz ki her fani bir gün ölümü tadacaktır, ölüm kaçınılmaz son. İbadet ve cenaze işlemleri için imam hatiplere de ihtiyaç var, bunu kimse tartışma konusu

Midilli Adası’ndaki kampları ziyaret eden Hamdi Ulukaya: “Avrupa’daki mültecilerin hali içler acısı” Türkiye’den Midilli’ye ulaşan mültecilerin sağ çıkmayı başardıkları ölüm kalım yolcuğundan sonra barınacak bir çatı, yiyecek bir tas çorba hayal Chobani yoğurtlarının kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Avrupa sınırlarına adım atan mültecilerin bulunduğu koşullar nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Avrupa’nın mültecilere daha iyi davranması gerektiğini vurgulayan Ulukaya, “Mültecilerin içecek çorbalarının bile olmayacağını düşünmemiştim” diye konuştu Memleketi Erzincan’dan ABD’ye göç ettikten sonra Chobani isimli bir yoğurt markası oluşturarak başarılı girişimciler arasına ismini yazdıran Hamdi Ulukaya, mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik girişimlerini sürdürüyor. Ulukaya, geçtiğimiz hafta Yunanistan’ın Midilli adasındaki mülteci kamplarını ziyaret etti. Ziyareti sırasında çoğunluğu Suriye’den gelen mültecilerin içinde bulunduğu çaresizliğe dikkat çeken Ulukaya, “Bu insanların barınacak yerleri, yiyecekleri olmalıydı. En azından bir tas çorba bulunmalıydı. Ne yazık ki; hiç biri yok” dedi.

Avrupa sınırları içinde bulunan Yunanistan’da gördüklerinin düşündüğünden çok daha kötü olduğunu vurgulayan Ulukaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burasının Avrupa toprağı olması nedeniyle daha iyi koşullarla karşılaşacağımı sanmıştım. Bu insanlar büyük felaketlerin yaşandığı topraklarını terk ettiler.

Ve koşulların daha iyi olacağını umdukları Avrupa’ya geldiler. Onların içinde bulundukları duygusal travmadan bahsetmiyorum. Tamamen maddi koşulları kastediyorum. İnsani ihtiyaçların giderilmesi, fiziksel koşullar… Bunların çok daya iyi olacağını düşünüyordum. Çok büyük düş kırıklığına uğradım.”

Türkiye’den Midilli’ye ulaşan mültecilerin sağ çıkmayı başardıkları ölüm kalım yolcuğundan sonra barınacak bir çatı, yiyecek bir tas çorba hayal ettiklerini ifade eden Ulukaya, “Mültecilere yardımcı olmaya çalışan yardım kuruluşlarından görevliler var. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Ancak birkaç gün ya da bir hafta bilemediniz bir ay sonra bu insanlar yalnız kalıyorlar” diye konuştu.

Gazetelerdeki haberleri okuyarak mültecilerin durumunu anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Ulukaya, “Gerçek resmi anlamak için bu insanları yakından görmek gerekir. Onlarla konuşunca, onları yakından görünce insanın yüreği parçalanıyor” dedi.

Bu yıl içinde The Giving Pledge adlı girişime imza koyarak yaşadığı süre içinde mal varlığının yarısını mültecilere bağışlamayı taahhüt eden Ulukaya, bu amaçla “tent.org” adıyla bir vakıf kurdu. İnsanlık için daha iyi bir dünya oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla hareket etmeye devam edeceğini kaydeden Ulukaya, “2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insanlık dramı yaşanıyor. Bunu durdurmak bizim, hepimizin elinde. Bu nedenle bu yıl bir adım attım” diye konuştu.

yapamaz. 31 Aralık 2014 itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 86 bin 101 camisi, 15 bin 457 Kuran kursunda 1 milyon 164 bin 743 kursiyer devam ediyor ve Diyanet’in toplam personeli 119 bin 743 kişi. Diyanet personelinin çeşitli nedenlerle kendi kurumlarında kalmadan diğer bakanlıklara geçtiğini de biliyoruz. İHL Öğrenci sayısı 1 milyonu aştı Türkiye’de din adamı kadar meslek lisesi mezununu da bilim adamını da ihtiyaç bulunmaktadır. Bizde ise hiç talep olmadığı halde neredeyse tüm liselerin imam hatip lisesi yapılması için, başında bir gölge bakanın bulunduğu MEB'te seferberlik ilan edildi. Bini aşkın imam hatip ortaokulu, bin 600 imam hatip lisesi açılırken, halen eğitimdeki birçok okul, velileri, öğrencileri ve öğretmenlerinden habersiz biçimde bir gecede İHL’ye dönüştürüldü.2003’te 450 imam hatip lisesinde 71.100 öğrenci eğitim görürken, yeni açılan ya da dönüştürülen imam hatip lise ve ortaokulları ile birlikte bu sayı 2014-2015’te 933 bine çıktı bu yıl ise öğrenci sayısı 1 milyonu aştı. Bu İHL öğrenci sayısındaki patlamanın gerekçesi nedir? İHL’lerde bu büyük dönüşüm sağlanırken maalesef eğitim dünyası halen büyük güçlüklerle karşı karşıya. Türkiye, OECD küresel eğitim raporuna göre 76 ülke içinde 41. sırada bulunmayı hak etmiyor. Küçücük sınıflarda 37'nin üzerinde öğrenci eğitim görüyor hâlbuki OECD ülkelerinin ortalaması sadece 17 çocuk. Çocuklar bu yıl kaç sınav sisteminin değişeceğini, kendilerinin hangisine gireceğini bilmedikleri, yapboz tahtasına dönmüş belirsiz bir eğitim dönemine giriyor. Üstelik zorunlu kesintisiz eğitim bölünerek getirilen 4+4+4 sistemi ile 110 bini aşkın kız çocuğu örgün öğretimden kopartıldı. Öğretmen açığı 120 bin, atanma bekleyen 417 bin kişi Türk Eğitim-Sen'in araştırmasına göre Türkiye’de norm kadro ihtiyacı 73 ilde 120 bin 610. Yani bu kadar öğretmen açığımız var, ama atama bekleyen öğretmen sayısı ise 417 bin.

AKP “Gassalın elindeki meyyit” gibi yeni nesil istiyor NASA yeni bir dönemi duyururken 12.

Cumhurbaşkanı, eğitim yılı açılışında “Bir Müslüman ölü yıkamayı bilmelidir” diyerek kafasındaki eğitim hedefini ifşa ediyor. Kendisi imam hatiplerin hedefinin sadece imam ve müezzin yetiştirmek olmadığını beyan ediyor ve bu okulların yaygınlaştırılması, neredeyse herkesin salt dini eğitim almasını savunuyor. Eğitimde AKP modeli ile gidebileceğimiz yer ise ancak üçüncü dünya ülkeleri ligidir.

Unutulmamalı Prof. Dr. Tolga Yarman

Türk Telekom, Arap’ın. Telsim İngiliz’in.

Kuşadası Limanı İsraillinin. İzmir Limanı Hong Konglunun…

Araç muayene işi Alman’ın.

Başak Sigorta Fransız’ın. Adabank Kuveytlinin. İETT Garajı Dubailinin. Avea Lübnanlının.

Petkim? Ermeni’nin. (Kazak’a sattık, dediler.

Kazağı bir çıkardık… Ermeni…)

Rakı, Amerikalının. Finansbank Yunanlının…

Oyakbank Hollandalının.

Denizbank Belçikalının.

Türkiye Finans Kuveytlinin. TEB Fransız’ın.

Cbank İsraillinin. MNG Bank Lübnanlının.

Alternatif Bank Yunanlının.

Dışbank Hollandalının. Şekerbank Kazak’ın.

Yapı Kredi’nin yarısı İtalya’nın.

Turkcell’in yarısı Finlinin Rus’un.

Beymen’in yarısı Amerikalının.

Enerjisa’nın yar ısı Avusturyalının.

Garanti’nin yarısı Amerikalının.

ÖZELLEŞTİRME Eczacı başı İlaç, Çek’in. İzocam, Fransız’ın. TGRT (Fox) Amerikalının.

Demirdöküm Alman’ın.

Döktaş Fransız’ın. Süper FM Kanadalının.. Çok önemli…

ASIL DEĞERİ 9 (DOKUZ) TRİLYON DOLAR DİKKAT 9 MİLYAR VEYA 9 MİLYON DEĞİL 9 TRİLYON DOLAR… ABD SADECE 40 KIRK MİLYON DOLARA KAPATACAK. YAZIKLAR OLSUN… KAPTIRANA, VERENE, SUSUP SEYREDENE… HEPİ NİZİN BİLDİĞİ GİBİ ETİBANK ÖZELLEŞTİRİLECEK… VE ALICISI AMERIKA VE BOR İŞLETMELERİ ETIBANK BÜNYESİNDE. KONULAN FİYAT 40 MİLYON $.

YASADIĞIN DÜNYAYI SORGULAYAMIYORSAN, BARI ÜLKEN İ SORGULA… Önemli! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ..

Borla çalışan araba üretildi, Türkiye kıskaçta.

Arabayı bor madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı. Türkiye, dünya rezervinin yüzde 70`ine sahip ve uluslararası teröristler Türkiye uyanmadan bu kaynağı ele geçirmeyi planlıyor.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

“Zor olan Yoga değil, başlamak!”

Ataşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Ekim ayı boyunca 2 parkta Ataşehirlilere Yoga eğitimi verilecek.

Hafta sonları 10.00 ile 12.00 saatleri arasında Ekim ayı boyunca Cumartesi günleri Kamelya Parkı’nda, Pazar günleri Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak Yoga eğitimlerine katılım ücretsiz olacak.

OmSiva Yoga&Sağlık&Yaşam Merkezi eğitmenleri tarafından verilecek Yoga eğitimlerinde; nefes teknikleri, konsantrasyon ve meditasyon gibi hem fiziksel hem de zihinsel çalışmalar olacak.

Maltepe Belediyesi, 4 ressamla ilçedeki 19 okulun duvarlarını tabloya çevirdi. Rengârenk duvarlar, görenleri büyüledi.

M

altepe Belediyesi, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında ilçe genelindeki 19 okulun cephe ve duvarlarını güzelleştirmek için bir dizi çalışmaya imza attı. Bu kapsamda boyama ustası Cihan Aydemir tarafından, ilçedeki okulların duvarları çeşitli konseptlerle süslenirken, Portekizli mimarlık öğrencisi Francisco Camilo, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları bölümü öğrencisi Merve Dalkılıç ve aynı okulda resim bölümü öğrencisi olan Duygu Çiftçi tarafından Başıbüyük Atatürk İlköğretim Okulu’nun duvarlarında, profesyonel çizimler gerçekleştirildi.

Bu çizimlerde, doğal hayat, çevre, hayvan ve İstanbul konseptleriyle okullar, rengarenk bir hale büründü.

44 Okul eğitime hazır Belediye ayrıca, 44 okulun da tadilatlarını gerçekleştirdi. Belediyeye bağlı ekipler tarafından okulların iç ve dış cephe boyaması, elektrik ve su tesisatının yenilenmesi, pencerelerin yenilenip boyanması, anaokullarına çocuk oyun gruplarının yerleştirilmesi, okullardaki sert zeminlerin yapılması ve boyanması, asfaltlama, basket potalarının ve oyun alanlarının yenilenmesi, muhtelif noktalara tel örgülerin çekilmesi, çimlendirme ve ağaç dikimi, okul çatılarının izolasyonu yapıldı.

Maltepe Belediyesi, okul önlerine konuşlandırdığı ve bu yıl genişlettiği zabıta ekipleriyle de, öğrencileri tehlikelere karşı korumaya devam edecek.

Okul duvarları rengârenk

Kültür - Sanat

6 Ekim 2015 Salı

4

Bu hafta gazetemizin konuğu Maltepe Üniversitesi Oyunculuk Bölümü mezunu ve Maltepe Üniversitesi’nde Sanat Politikaları ve İşletmeciliği bölümünde yüksek lisans yapmakta olan genç oyuncu Mesut Erkalan.

Yakında dizilerde izleyeceğimiz genç sanatçı ile arkadaşımız Sinan Erdoğdu kısa bir röportaj yaptı.

Genç sanatçı Mesut Erkalan: “Ben, işte, tek bir kareye sığamayıp kendimi sahnede ve beyaz perdede daha özgür hissediyorum.”

Söyleşi

Kitap

Hasta Toplumlar İlkel Düzen Efsanesine Bir Meydan Okuyuş

D

oğan Cüceloğlu önsözüyle, dilimize çevrilen “Hasta Toplumlar” kitabını, Cüceloğlu’nun ön sözüyle okuyuculara sunuyoruz.

Gerçek Özgürlük’te ‘Sick Societies’ kitabından söz etmiştim; o zaman henüz Türkçe’ye çevrilmemişti. Bu kitabı şimdi Harun Turgut Hasta Toplumlar olarak çevirdi ve bir ay önce Buzdağı yayınladı. Yayınlanmadan önce kitapla ilgili benden bir yazı istediler ve önsöz olarak koydular. Bu önsözü aşağıda sizlerle paylaşıyorum. *** “Bir toplumun gelenekleri ve görenekleri her zaman ve her yerde o toplumun yararına mı çalışır?”

Bu soruya önceleri, “Evet,” cevabını verir ve şöyle savunurdum; “gelenek ve görenekler toplumun yararına olmasa devam edemezler, zamanla ortadan kaybolurlar. Devam ettiklerine göre toplumsal yaşamda gördükleri bir hizmet, bir işlev

Yazar: Robert B. Ekelund Yayınevi: Buzdağı Yayınevi

366 sayfa / İstanbul - 2015 2. Hamur / Ciltsiz / 14 x 21 cm

vardır. O nedenle kuşaktan kuşağa doğal olarak aktarılmış gelenek ve göreneklere saygılı olmalı, aile ve eğitim kurumlarında onların öğretilmesine özen gösterilmelidir.”

toplumlar, bazı ahlak nizamları ise zamanla güçlü ve sağlıklı toplumlar inşa ederler.

Robert B. Edgerton’un Hasta Toplumlar kitabını okuyunca, “Bir toplumun gelenekleri ve görenekleri her zaman ve her yerde o toplumun yararına mı çalışır?” sorusu üzerinde yeniden düşünmem gerektiğini anladım. Los Angeles’teki Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nde (UCLA) psikoloji ve kültür antropolojisi alanında ders veren Profesör Edgerton, toplumların devam eden gelenek ve göreneklerinin her zaman toplumun yararına olmadığını, bazı durumlarda gelenek ve göreneklerin bir toplumu hasta edip öldürdüğünü, yok ettiğini gözlemlemiştir.

Her toplumun tanımlama ve değerlendirme sistemleri vardır. Tanımlama sistemleri o toplumun olaylar karşısında “Ne?” sorusunun cevabını, değerlendirme sistemleri “Niçin?” sorusunun cevabını verir.

“Niçin?” cevabının temelinde toplumun ‘iyi’ ve ‘doğru’ları, yani ahlak nizamı vardır. Bazı ahlak nizamları zamanla hasta

Hasta toplumların ‘iyi’ ve ‘doğru’ları insanın özünden kopuk bir değerlendirme sisteminden kaynaklanıyor; sağlıklı toplumların ‘iyi’ ve ‘doğru’ları ise insan özüyle uyumlu bir değerlendirme sistemi üzerine kurulu. Bu demek oluyor ki, gelenek ve göreneklerle kuşaktan kuşağa taşınan toplumun ahlak nizamı, ‘iyi’ ve ‘doğru’ları, insanın doğasıyla ahenk içinde ise toplum sağlıklı, insan doğasıyla uyumsuz ise toplum hastalıklı olmaktadır.

Bu, bir bilim insanının kanaati mi?

Hayır.

Yıllarca süren araştırma ve gözlemlerin sonucunda varılmış bir bilimsel sonuç.

Hasta Toplumlar kitabını Türk toplumunun geleceği ile ilgilenen üniversiteli gençlerin, düşünürlerin, eğitimcilerin, siyasetçilerin, gazetecilerin okumasını isterim.

Kitabın Türkçe’ye kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” *** İçinde yaşadığımız toplum ‘hasta’ mı, ‘sağlıklı’ mı? Sanırım bu konuya bilimsel olarak bakmanın zamanı geldi.

Madımak

Sinema

Carina’nın Günlüğü Senarist ve Yönetmen: Ulaş Bahadır Oyuncular: Denise Ankel, Füsun Demirel, Rıza Akın, Altan Erkekli, Mustafa Alabora, Erdal Tosun Yıllardan 1993'tür ve kadının toplumdaki yerini araştırmak için genç bir araştırmacı olan Türkiye'ye gelir.

Temmuz ayında Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için aralarında Aziz Nesin'in de olduğu geniş bir yazar-müzisyen-gazeteci ve şairler topluluğu ile yola çıkar. Fakat gerici güçlerin provokasyonu sonucu konakladıkları Madımak oteli önünde tansiyon artar. Çıkartılan yangın sonrası yaşanan katliamında Carina da yaşamını kaybeder. Fakat son nefesine kadar her anını günlüğüne kaydetmeyi başarır...

Senaristliğini ve yönetmenliğini Ulaş Bahadır'ın üstlendiği projede başrol Denise Ankel. Oyuncuya eşlik eden deneyimli isimlerse Füsun Demirel, Rıza Akın, Altan Erkekli, Mustafa Alabora, Erdal Tosun...

M.Ç: Öncelikle Mesut Erkalan’ı tanıyalım?

Ankara Gazi Üniversite’sinde döğdum.1991 doğumluyum. Afyonlu bir ailenin çocuğuyum. Bir ağabeyim var 2 kardeşiz. İlk ve ortaokulu Afyon’da, liseyi ise İzmir’de özel bir kolejde okudum. Lise hayatımda oyunculuğa ilgi duymaya başladım ve yeteneğim olduğunu keşfettim. Bu aşkla kendimi birden İstanbul’da buldum. Müjdat Gezen ve Ahmet Yenilmez Sanat Merkezlerinde konservatuar öncesi oyunculuk eğitimleri aldım.

Eğitimimi devam ettirmeyi düşünerek konservatuar sınavlarına girdim. Maltepe Üniversitesi Oyunculuk Bölümünü burslu olarak kazandım.5 Yıllık oyunculuk eğitimim sonucunda gönül verdiğim bu iş için akademik kariyerime yüksek lisans ile devam etmekteyim. Şuan mezun olduğum Maltepe Üniversitesi’nde Sanat Politikaları ve İşletmeciliği bölümünde yüksek lisans yapmaktayım.

M.Ç: Araştırdığımız kadarıyla aileniz ticaretle uğraşmaktaymış. Peki, sizi oyunculuğa teşvik eden etken neydi?

Ticaret gerçekten çok güzel bir iş fakat ben kendime yeni bir yol çizmek istediğim için ve sanata duyduğum ilgi ticaretten daha fazla olduğunu düşündüğümden oyunculuğu tercih ettim.

M.Ç: Gördüğüm kadarı ile boyunuz uzun, yakışıklısınız da. Hiç model yarışmalarına katılmayı düşündünüz mü?

Ben açıkçası modellik ve oyunculuk arasında ki ilişkiyi çok farklı buluyorum. Cem Kılıç’ın Kral 35 markalı t-shirt kataloglarında ve moda sitelerinde modellik yapıyorum. Aynı zamanda moda fotoğrafçısı olan Selçuk Demircan’ın da katalog yüzüyüm. Modelliği iş olarak değil de hobi olarak görmemede ki en önemli etken; model olduğunuz zaman fotoğrafçının çekmiş olduğu tek bir karede sergileniyorsunuz. Ben iste tek bir kareye sığamayıp kendimi sahnede ve beyaz perde de daha özgür hissediyorum.

M.Ç: Sizin futbolcu geçmişinizin olduğunu da öğrendik. Futbola nasıl başladınız ve futboldan sonra neden oyunculuk? İzmir’de lisede okul turnuvaların da göstermiş olduğum başarılardan ötürü Denizli Spora gittim 2 yıl boyunca Denizli Spor formasını taşıdım ve oyunculuğa duyduğum ilgi futboldan daha ağır bastı sonuç olarak futbolculuk kariyerimi orada noktaladım.

M.Ç: Genelde oyuncuların set arkasındaki hayatı merak edilir. Mesut Erkalan olarak gündelik hayatınızda nelerden hoşlanmaktasınız?

Tahmin edilenin aksine çok sıradan bir hayat geçiriyorum. Günlük hayatımın çoğu spor yaparak geçiyor. Kariyerim adına ise birçok ülkenin de içinde bulunduğu farklı türlerden filmler izleyerek kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

M.Ç: Türkiye de çekilen televizyon dizileri ve sinema filmlerini izliyor musunuz? Yapılan projeler hakkında neler düşünüyorsunuz?

Yaklaşık 6-7 senedir bu sektörün içinde olduğum için yapılan tüm projeleri takip etmeye çalışıyorum. Artık Türkiye’de dizi ve sinemaların uluslararası bir kimliğe büründüğünü düşünüyorum.

Hatta yurtdışına bakılacak olursa Arabistan Yarı-

madası’nda Türk dizileri izlenme oranları en üst seviye de. Bu kesinlikle Türkiye’deki oyuncuların başarısıyla ilgili.

M.Ç: Bir oyuncu olarak tiyatro ile aranız nasıl?

Oyunculuk eğitimi zamanında zaten sürekli sahnedeydim. Yani tiyatro, doğaçlama gibi çalışmalar yaptık. Tiyatroyu çok seviyor ve daha samimi buluyorum. Ne yazık ki ülkemizde sanata ve tiyatroya çok saygı duyulmuyor ve bu çok üzücü. Ben hiçbir zaman tiyatrodan kopmak istemiyorum hayatımın her anında olacaktır.

M.Ç: Oyunculuğa başladığınızdan bu yana başınıza gelen ilginç anılarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Elbette. Kral Pop’a röportaj vereceğim zaman, ezberim olan bir şeyi o anda unutmuştum. Ve hayatımda ilk defa ezberimi kaçırmıştım. Çok üzülmüştüm ve utanmıştım. Bu hayatımda unutamayacağım kötü bir anıydı diyebilirim.

M.Ç: Oyunculukta bir sürü karakterler var. Oynamak istediğiniz özel bir karakter ya da çok istediğiniz canlandırmayı beklediğiniz bir karakter var mı?

Tabi ki her oyuncunun oynamak istediği bir karakter veya dram, komedi, oyunculuğu diye adlandırdığımız karakter oyunculukları vardır. Ama bence oyuncu olmak her karaktere bürünebilmektir. Ama ben kendim için dram oyunculuğumun daha iyi olduğunu düşünüyorum.

M.Ç: Hayaliniz de birlikte başrolü paylaşmak istediğiniz bir aktör var mı?

Ben oyunculuklarını ve yeteneklerini çok beğendiğim Jim Carrcy ve Jason Statham ile aynı filmde rol almayı çok isterdim.

M.Ç: Kendinizi ilerde oyunculuk ve sanat adına nerede görüyorsunuz?

Bu işte emin adımlarla ilerlemek istiyorum. Çünkü bu işte kalıcı olmak istiyorum. Ben oyunculuğu hobi olarak değil iş olarak görenlerdenim.

Bu yüzden kendimi hayatımın sonuna denk sanatla uğraşarak sonlandırmak istiyorum.

M.Ç: Son olarak okuyucularımıza söyleyeceğiniz mesajlarınız var mı?

Röportajımızı okudukları ve sohbetimize dâhil oldukları için onlara çok teşekkür ediyorum.

Ben de bu güzel röportajı bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Marmara Çağdaş Gazetesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum.

Üç Nokta

Tiyatro

Tiyatro Ak’la Kara 2011 yılından beri sahnelediği 14 oyunla Kadıköy, Bahariye’deki kendi sahnesinde seyircisine sağlam bir repertuar sunan Tiyatro Ak’la Kara yeni sezonda beş oyunla perdelerini açıyor.

Akıllara zarar bir komedi!

Bitirim taksi şoförü Faruk, hayalperest oyun yazarı Tarık ve telaşlı bir yapıya sahip olan Sadık adındaki üçüzler aynı evde yaşamaktadır. Faruk, eve Hale adında bir masöz çağırmıştır. Tarık yayınevinden gelecek olan Jale’yi beklemektedir. Sadık ise bir cinayete tanık olmuştur ve ölen adamın karısı Lale, ifade vermesi için onun peşine düşmüştür. O gün temizlik günüdür ve temizlikçi Fatma, kişileri ve olayları iyice birbirine karıştırır. Ona âşık olan apartman görevlisi Siyami, Fatma’nın kafasını daha da karıştırır. Cinayeti işleyen Tayyar ve onun peşinde olan Komiser Bülent de eve gelince akıllara zarar bir koşturmaca başlar.

Bu zekâ işi komediyi seyrederken, gülmekten yorulacaksınız!

5

6 Ekim 2015 Salı

Gündem

Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu Başladı Her yıl 10 Terkos Gölü kadar suyumuzu kaybediyoruz Dünyada her geçen gün su kaynaklarını korumak için tedbirler sıralanırken, ülkemizde suyumuzun yüzde 43’ünü daha musluktan akmadan kaybettiğimizi biliyor muydunuz? Türkiye’de her yıl su kayıp ve kaçakları yüzünden kaybettiğimiz su 10 Terkos Gölü kadar. AKATED (Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği) Başkanı Yasin Torun, günümüzde artık ülkelerin değil dünyanın ortak sorunu olan su sıkıntısıyla mücadelede, öncelikle suyumuzu nasıl korumamız gerektiğine odaklanmamız gerektiğini belirterek uyarılarda bulundu

S

u tüketiminin her geçen gün artması, değişen iklim koşulları ve gittikçe azalan kaynaklar göz önüne alındığında suyun geleceği ile ilgili adeta tehlike çanları çalıyor. İstanbul’da 28-29 Eylül tarihlerinde düzenlenen Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu’nun açılışında konuşan Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) Başkanı Yasin Torun, Türkiye’de henüz tüketicilere ulaşmadan kaybolan suyun miktarının yüzde 43 olduğuna, yani yılda 10 Terkos Gölü hacminde suyu sadece su kayıp ve kaçakları yüzünden kaybettiğimize dikkat çekti.

Tüm Partilere Önseçim Şartı Geliyor

Su kaçakları nasıl oluşuyor?

Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu’nda Türkiye’de su kayıp ve kaçakları ile nasıl mücadele edileceği ve gelişmiş ülkeler seviyesine nasıl ulaşacağımız tartışıldı. Su kaçaklarının nedenleri hakkında Yasin Torun şu açıklamalarda bulundu:

CHP’den siyasi partiler için dev demokratikleşme adımı

Gençlerden CHP’ye uyarı

genel seçiminde gösterecekleri adayların en az % 70’ini önseçimle belirlemesi kural altına alınıyor.

Denizli Milletvekili Kazım Arslan

A

rslan’ın teklifiyle, tüm siyasi partilerde milletvekilliği adaylığı “aktif üye”lerin önseçimine bağlanıyor. Siyasi parti üyeliği “üyelik” ve “aktif üyelik” olarak ikiye ayrılıyor. Aidatını düzenli ödeyen, parti toplantılarına düzenli katılan aktif üyelere İlçe Başkanlarını ve İlçe Yönetim Kurulları dahil olmak üzere milletvekili adaylarını da önseçimle sandıkta belirleme hakkı tanınıyor.

Teklifte, tüm siyasi partilere önseçim yapma zorunluluğu getiriliyor, partilerin milletvekili

Mahalle Delegeliği Kalkacak, İlçe Başkanını da Üyeler Seçecek CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın kapsamlı kanun teklifi, parti içi demokrasiyi tüm siyasi partilerde genişletmeyi öngörüyor.

Denizli Milletvekili Arslan’ın 6 maddelik kanun teklifi, 12 Eylül’den bu yana kaldırılmayan mahalle delegeliği sistemini de değiştiriyor.

Delege esasına göre İlçe Başkanı ve İlçe Yönetimlerini belirleyen mevcut kural yerine, siyasi partilere kayıtlı tüm “aktif üye”lerin ilçe başkanı ve ilçe yönetimini topluca İlçe Kongresinde seçme hakkı getiriliyor.

Kaybettiğimiz 5 Milyar TL’yi 2 yılda geri kazanabiliriz AKATED Başkanı Yasin Torun, daha muslukta bile akmadan kaybolan suyun, her yıl ülke ekonomisinden 5 milyar TL’nin boşa gitmesine neden olduğunu söyledi. Torun sözlerine şöyle devam etti: “Sadece 1 yıllık kaybımız olan 5 milyar TL’yi şebekelerimizi yenilemek için harcarsak, Türkiye’deki tüm hasarlı şebekeleri 2 yıl içerisinde rehabilite edebiliriz.”

CHP Bingöl ili gençlik kolları başkanı Mehmet Usel bölgedeki CHP ile ilgili uyarıda bulunarak şu bilgileri kaleme aldı.

CHP önseçim adımını büyütüyor. Denizli Milletvekili Kazım Arslan tarafından TBMM’ye sunulan kanun teklifi, Siyasi Partiler Yasası’nda kapsamlı değişiklik öngörerek mahalle üyeliğinden Meclis’e kadar tüm siyasi partilerin üyelerinin parti içi karar alma süreçlerinde aktif katılımını ve oy verme hakkını önseçimle güvenceye kavuşturuyor.

Tüm Partilere Önseçim Şartı Geliyor CHP Milletvekili Kazım Arslan, Siyasi Partiler Yasası’nın 20. ve 37. maddelerinde değişiklik öngören kanun teklifiyle, tüm siyasi partilere milletvekili adaylarını belirlemek için önseçim yapma zorunluluğu getiriyor.

“Ülkemizde altyapı çalışmalarında kullanılan boruların ömrü 50 yıl olsa da kullanım şeklinden dolayı 30 yıldan fazla kullanamıyoruz. Daha önce döşenmiş boru hatları üzerinden yol geçmesi, başka alt yapılar döşenmesi, hasara uğraması dolayısıyla boru hatlarında oluşan çatlak, kırılma gibi sebeplerden dolayı normalde abonelere ulaşması gereken suyun belli bir miktarı ulaşmadan kayboluyor ve toprağa karışıyor.”

C

umhuriyet Halk Partisi, parti için demokrasinin Bingöl’de bitiği bir dönemden geçiyoruz. Parti ilkeleri bir tarafa bırakılmıştır. Demokrasiyi bu ülkeye getiren parti, demokrasiyi unutmuş dost, akraba ilişkileriyle partiyi yönetmeye çalışıyorlar. Özelikle Doğu ve Güneydoğu’da gençler tamamen uzaklaştırılmış ve bir delege deposu olarak görülmektedir. Gençlerin önu kapatılarak 70 lık delegelerle partiyi yönetmeye çalışıyorlar.

Bunun sebebi de kurultaylarda bir olağan üstü bir durumun ortaya çıkmamasıdır. Dolayısıyla bu durumdan rahatsız olan Doğu ve Güneydoğu gençliği gittikçe partiden uzaklaştırılıyor. Doğu ve Güneydoğu’da partiden uzaklaşan gençlere gerek ekonomi olarak, gerekse sosyal etkinlikler olarak bir çok problemin yaşadığı Doğuda il başkanlarının ve il yönetimleri buna herhangi bir önlem almamaktadırlar. Genç kadrolarının yetişmemesi içinde çaba göstermedikleri gözlemlenmektedir. Bunun en tipik örneğinde Bingöl’de, Türkiye’de CHP içerisinde ilk defa gençlik kollarından ana kademe il başkanlığına getirilen Osman Budunoğlu seçim sonrası genç olduğundan dolayı istifaya zorlanmıştır ve istifa etmiştir. Bingöl yönetiminin başka partilerle flört etiği açık görülmektedir. Sadece çıkar amaçla siyaset yapan başta Bingöl il yönetimi kendi sekreterinin maaşını vermemektedir. Sadece çıkar amaçlı siyaset yapan il başkanlığını ofis olarak kullanan bu yönetimin derhal görevden alınması gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi Bingöl’de olduğu gibi tüm bölgede bu şekilde geriye gitmektedir ve tabanında böylelikle kaybetmektedir.

Delege Değil Aktif Üye Öne Çıksın, Demokrasi Kazansın Arslan’a göre “İlçe Kongresi”nin delege bazında değil, ilçeye kayıtlı tüm partiye kayıtlı aktif üyelerin katılımıyla yapılması “doğrudan katılım” yolunu açacak. Kanun teklifinin devamında, ilçe kongresindeki oy verme hakkının sadece “aktif üyeler”le değil, tüm parti üyelerini kapsayacak şekilde olmasına ise Parti Meclisince karar verilebilecek.

Tokat Derneklerinin çağrısıyla Bayramın üçüncü günü Almus Cihet Kasabası’nda HES protestosu yapıldı. Eyleme katılan köylüler yöresel oyunları olan ellik halayı çekip semah dönerek HES’i protesto ettiler.

“Kartal huzurun ve barışın yeridir”

Tokat’ta HES’ler protesto edildi

Abhazya Özerk Cumhuriyeti Başkan vekili Vakhtang Kolbaia, Gürcistan Büyükelçisi Irakli Koplatadze ve beraberindeki heyet; BaşkanAltınok Öz’ü makamında ziyaret etti. Ziyarette Başkan Altınok Öz, ‘Kartal huzurun ve barışın yeridir’ dedi.

T

ürkiye’de birçok bölgede Hidroelektrik Santrali (HES) protestoları yapılırken bu protestoların yöresel oyun ve yöntemlerle yapıldığına tanık olmaktayız. Tokat Almus Cihet Kasabası’nda da HES protestosu yöreye ait ellik halayı ve semahla yapıldı.

Tüm Tokatlılar Derneği (TümTokDer) ve Tokat Dernekler Federasyonunun çağrısıyla yapılan eyleme Tokatlı olan İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’da destek verdi.

HES eylemine katılan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Tozanlı Vadisi’nde ırmak üzerine bir tane HES yapılmıştı zaten. Şimdi de buradaki Cihet Kasabası’na da HES yapmak istiyorlar.

Ancak özellikle yapılan ve biten HES’e baktığımız zaman buradaki doğal yaşamı ortadan kaldıracak

şekilde, gür akan suların beton borular içerisine hapsedilmiş durumda olduğunu görüyoruz, biten HES’e baktığımızda bizi, doğamızı nasıl bir çirkinliğin, nasıl bir felaketin beklediğini görebiliriz Bu HES’lerle hem köylünün topraklarını sulama imkânı kaybolmuş durumda hem de canlı türlerinin yaşam alanı ortadan kalkmış durumdadır.

Para hırsına doymayan kapitalistler HES’lerle doğamızı, yaşam alanlarımızı katletmektedir. Kısa vadede birilerine menfaat sağlayan HES projeleri uzun vadede bölge halkının ve yaşayan tüm canlıların buraları terk etmesine neden olacaktır. Hiçbir şey canlıların doğanın yaşamlarından değerli olamaz. Herşey para herşey teknoloji değildir.

Bizde eylemimizi ellik oynayarak, türküler söyleyerek semah dönerek gerçekleştiriyor, sesimizi böyle duyurmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Eyleme çoğu yöresel kıyafetlerle katılan köylüler, bölgelerinde HES istemediklerini belirttiler. Eyleme yöresel sanatçılar ve Dernek Başkanları, Muhtarlar ve Almus, Kızıldere (Ataköy) Belde Belediye Başkanı Servet Durmuş katıldı. Daha sonra yöresel sanatçı Alican Yıldırım’ın türküleriyle halaylar çekip, Tokat yöresi oyunu olan Ellik oynadılar. Semah da dönen eylemciler daha sonra sessizce dağıldılar.

Abhazya Özerk Cumhuriyeti Başkan vekili Vakhtang Kolbaia, Gürcistan Büyükelçisi Irakli Koplatadze ve beraberindeki heyet Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ü makamında ziyaret etti. Kartal Kaymakamı Cemil Aksak’ın da yer aldığı ziyarette Abhazya Özerk Cumhuriyeti Başkan vekili Vakhtang Kolbaia, Gürcistan Büyükelçisi İrakli Koplatadze Kartal’da olmaktan mutlu olduklarını, dostluk köprüsü kurmak için bu temasların önemli olduğunu belirterek, “Burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu sıcak karşılama ve atmosfer için çok teşekkür ederim. Biz Abhazya Özerk Cumhuriyeti'nin temsilcileriyiz.

Bizim burada olmamız Abhaz halkına samimi olduğumuzun göstergesidir. Senelerce birlikte yaşayan Gürcü ve Abhaz milleti arasında savaş yaşandı. Maalesef bu harpten sonra millet tarafından seçilen hükümet Tiflis'e yerleşmek zorunda kaldılar. Abhazya'dan 300 bin kişi göç etti.

Bazıları Tiflis'te bulunuyor. Biz şu anda faaliyetlerimize Tiflis'te devam ediyoruz. Abhazlar çok samimiler, Türkiye'yi çok seviyorlar. Abhazya'da bu sorunun barış yoluyla çözülmesini istiyoruz. Sizler bize bu konuyla alakalı büyük katkılarda bulunabilirsiniz.” diye konuştu.

“Her kültür kendini Kartal’da temsil edebilir” Başkan Altınok Öz, ise Türkiye’nin içinde barındırdığı kültürlerle zengin olduğunu, Kartal’da her kültürün özgürce kendini ifade edebileceğini vurguladı. Başkan Altınok Öz, “Sizleri merkezi ve yerel yönetim olarak ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduk. Çok güzel bir memleketiniz var. Sohum’da bulunan bir parktan esinlenerek Kartal’da bir havuz yapıyoruz. Türkiye’de etnik kimlikleri değişik insanlar var. Kartal’da Çerkezler ve Abhazyalılar da var. Kökeni ne olursa olsun herkes kültürlerini ve kendilerini Kartal’da göstermelidir. Kartal’da farklı kültürler var. Her kültür Kartal’da rahatlıkla kendini temsil edebiliyor.

Türkiye içinde barındırdığı farklı kültürlerle zengin bir ülke. Gürcü halkının Kartal’da kültürlerini sergilemesi bizleri memnun eder.” dedi.

“Kartal huzurun ve barışın yeri” Kartal’da kadınlar, gençler ve çocuklar korkmadan gece gezebiliyorlar. Bu farklı kültürlülük içerisinde Kartallılar mutlu, huzurlu ve barış içerisinde yaşıyorlar” “Yerel yönetici ufku geniş, vizyon sahibi olmalı”dedi.

Haberler niz her şeyi bir bir gerçekleştiriyoruz.

Maltepe de yaşayanlar her şeyin en güzelini hak ediyor. Geleceğe umut olacak bu kentte yaptığımız her çalışma, daha yaşanılır bir MALTEPE için. Göreve geldiğimiz günden bu güne kadar Belediye makamında halkımızla görüşmeler yaptık ve hala görüşmeye devam ediyoruz.

Her şikayete anında müdahale etmek ve hiç kimseyi mağdur etmemek için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz.

Örgüt toplantısına katılan Başkan Ali Kılıç gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Belediyenin çalışmaları konusunda bilgiler veren Kılıç, yalan yanlış haber yapan gazetelere seslendi.

Maltepe’den kurduğumuz kardeşlik köprüleri sayesinde bu toprakların kültürünü ve Anadolu hümanizmini artık dünya tanıyor. Sokakta, evlerde, işyerlerinde ve hayatın her anında sizlerle oldum. Söz verdiğim gibi: 7’den 77’ye renk, ırk, dil, din ve cinsiyet ayırt etmeksizin Hizmetkarınızım, diyen Kılıç, ”Ne ezenin ne ezilenin olduğu İnsanca, Hakça bir düzen için

Umudu bu kentin üzerine nasıl doğduracağımızın derdindeyiz.

Bizim yüreğimizde büyüttüğümüz sevgi ile insana verdiğimiz değer dünyanın her köşesinden karşılık buluyor.”

Sorunları yerinde çözüm anlayışımız sürecek. Sizin onayınız olmayan tek bir sözde dahi benim imzam olmayacak. Her mahallemizde kurduğumuz halk kürsülerinde talep ettiği-

Su baskınlarına karşı önlem

Ne demiştik “Yerinde çözüm yerinde hizmet” Mahallesine, sokağına gözü gibi bakan Gülsuyu, Gülensu halkı ile el ele Kentsel dönüşüm ile ilgili güzel çalışmalara imza atıyoruz. Gülsuyu-Gülensu imar planlarında sona gelindi. Maltepe Belediyesi, Mahalle Danışma Kurulu, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve muhtarlar ile yapılan toplantılar sonucunda hazırlanan ada bazlı imar planları, ekim ayında Belediye Meclisi’nin onayına sunulacak. Hazırlanan plana göre “Yerinde Dönüşüm Modeli” uygulanarak, mahalle halkının zorunlu göçe sürüklenmesinin önüne geçeceğiz, Belediye Başkan adayı sürecinde ‘Dayatan değil, danışan bir belediyecilik anlayışı’ izleyeceğiz dedik ve Göreve başladıktan sonra Gülsuyu ve Gülensu planlarına yoğunlaştık. Kimsenin mağdur olmadan hakkını alma zamanı geldi.

Belediyemizin kadrolu personeli olmayan, hizmet alımı bünyesinde görev yapan bir kişinin, kurum içi çalışanlarla girmiş olduğu borç alacak ilişkisine dair elimize ulaşan şikayet dilekçesine istinaden, Yapılan soruşturma neticesinde, olayda adı geçen ilgili kişinin, hizmet dışında görevini ifa ettiği kurumun itibarını sarsacak nitelikte davranış da

Şantajla gazetecilik olmaz.

Gazetelerde belediyemiz ve benim hakkımda asılsız iddialar çıkıyor diyen Kılıç, “Şimdiye kadar sahte medya kabadayılarına cevap vermedim. Bunları çok iyi biliyoruz. burada size bunları açıklamayacağım. Belden aşağı vuranlarla hesaplaşmam var. Biri çıksın açık açık söylesin, belgelesin. Hangi müteahhit akrabama, hangi tanıdığıma iş vermişim, Kime ihale yönlendirmişim.

Herkes Haddini bilecek, ,Benim kimseden korkum yok, ,Sabah saat 5’de göreve başlıyorum gece 23’e kadar devam ediyorum Her an her zaman yanı başınızdayım. Bu sahte medya kabadayıları ile karşılaşıyor konuşuyor, selamlaşıyorum, Siz kimle dans ettiğinizin farkında olun, Belden aşağı vuranlar bunun bedelini öder.

Sms gönderen gazeteci kim?

Maltepe Belediye Başkanlığı İçin gönderilen asılsız SMS haber ile ilgili Maltepe Belediyesi’nden rant ve çıkar elde etmek isteyen kişiler olduğunu belirterek haklarında yasal işlem başlatıldığını belirten Başkan Kılıç, bu gazetecinin kimliği ile ilgili olarak açıklama yapmazken ” Belediyemize 350- 400 bin liralık bir proje teklifi ile geldi kabul edilmeyince sahte SMS olayına başvurdular, gazetelerinde yalan haberle bizi güya tehdit ettiler. Belediye olarak bizi yıpratmaya çalışıyorlar, biz buradayız, yaptıklarımız açık, halkımızla her şeyi paylaşıyoruz. Bu sahte medya kabadayılarına hodri meydan diyorum. Bu etik olmayan sahtekarlar haklarında yasal işlem başlattık” dedi

Çocuk Stratejileri Çalıştayı

Bu çalışmalar kapsamında son olarak; İstanbul’da etkili olan sağanak yağış için önlem alan Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Kartal Kordonboyu Caddesi’nde yeni bir yağmur suyu kanalı açtı. İşyerlerine su basmasını önlemek için var olan yağmur suyu kanallarına ek olarak yeni bir kanal açan ekipler, aniden bastıran sağanak yağışlarda sel suyunun daha hızlı tahliye olmasını sağladı. 1 gün süren çalışma sırasında, yaklaşık 30 metrelik yeni bir kanal açılarak büyük çaplı yağmur suyu borusu kullanıldı.

İşyerlerinin önünde biriken suyun tahliyesini gerçekleştirecek yeni bir drenaj sistemi oluşturuldu. Ekipler ayrıca, hem çarşı içindeki hem de çevredeki tüm mazgalları ve yağmur suyu kanallarını kontrol ederek tıkalı olanları açtı. Genel bir temizlik yapan ekipler, sağanak yağışlarda suyun akışını rahatlattı.

Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin Kartal’ın diğer mahallelerindeki çalışmaları da gün boyunca devam etti.

Su baskınlarına müdahale edilip, olası su baskınlarına karşı da hazırlık yapıldı.

6

bulunmasından dolayı savcılığa başvurulmuş ve hukuki süreç başlatılmıştır Belediyemizin adını kullanarak, vatandaşlardan para toplamaya çalışan kişilere de itibar etmeyiniz”.

Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğü Yerel Yönetimler için Çocuk Stratejileri Çalıştayı’nda

Kartal Belediyesi, ilçe genelinde sürdürdüğü altyapı çalışmalarına devam ediyor. Altyapı sorunu olan birçok mahalle ve sokak, Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından belli bir program dahilinde yenileniyor.

6 Ekim 2015 Salı

Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün 2009 yılında seçim beyannamesinde yer alan ‘Her Mahalleye Bir Kreş Projesi’ tüm Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor.

Kartal ilçesinde belediyeye ait kreş sayısı 1 iken Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün geleceğin büyükleri olan çocuklar adına projeler geliştirmesi ve hayata geçirmesi sonucu 11’e ulaşan kreş sayısıyla Türkiye’de

Çalışanların, aileleriyle birlikte insan onuruna yaraşır şartlarda yaşantılarını sürdürebilmeleri temel haklar arasındadır. Günlük yaşam için yapılması gerekli harcama tutarının bilinmesi bu bakımdan önem taşımaktadır. TÜRK-İŞ tarafından yapılan araştırma sonucu belirlenen tutar bir yandan bu ihtiyacı karşılarken diğer yandan fiyat değişimlerinin aile bütçesine yansımasını ortaya koymaktadır. Bu yönüyle araştırma sonuçları, çalışanların karşı karşıya kaldığı geçim koşullarını yansıtan önemli bir gösterge olmaktadır.

TÜRK-İŞ araştırmasına göre 2015 Ağustos ayı itibariyle; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.344,58 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4.379,73 TL’dir.

Ancak TÜİK ve resmi kurumlar, gerek asgari ücretin hesaplanmasında gerekse açlık ve yoksulluk sınırlarının belirlenmesinde, dört kişilik aileyi değil tek başına çalışan bir kişiyi ve haneye giren aylık gelirin, asgari ücretin üçte birinden az olanları (316 TL) yoksul olarak kabul ediyorlar.

TÜRK-İŞ’in hesaplamasının esas alınması durumunda Türkiye nüfusunun yarısına yakınının yoksulluk sınırında olduğu gözlenirken, TÜİK’in hesaplama yöntemiyle bu oran son olarak yüzde 22,4 olarak açıklandı.

bir ilk olmaya devam ediyor.

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yerel Yönetimler Bölümü himayesinde düzenlenen ‘Yerel Yönetimler için Çocuk Stratejileri Çalıştayı’na katılan Kartal Belediyesi Kreş Müdürlüğü; hem deneyimlerini paylaştı, hem de farklı çocuk stratejilerini deneyimledi.

Yerel yönetimlerin kanunen zorunluluk olan stratejik plan yapma sorumluluğunun çocuk boyutundan yeniden ele alınması ve çocuk üzerinden stratejik planların uygulanmasının yeniden gündeme getirilmesinin konu edildiği çalıştaya; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Feyyaz Kaynak, Kreş Müdürü Enif Yavuz Dipşar, Merkez Kreş Sorumlusu Nilgün Üçkamer ve Cumhuriyet 2 Kreş Sorumlusu Fatma Doğan katıldı. Çocukların Şehri Hareketi Öncüsü Prof. Dr. Francesco Tonucci’nin İtalya’dan katılarak açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda yerel yönetimlerin çocuk hakları bakımından işlev

ve görevleri tartışıldı, yurtdışından yerel yönetimler düzeyinde çocuk uygulamaları incelendi. Ayrıca çocuk katılımı konusunda yapılabilecekler, Türkiye’de çocuk stratejisi konuları interaktif olarak ele alındı.

Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden öğretim üyelerinin, görevlilerinin yanı sıra yerel yöneticilerin ve Çocuk Meclisi’ne seçilmiş çocukların katılımcı olduğu çalıştayda; çocukların yaşadıkları kentle ilgili en büyük şikayetlerinin başında fiziksel, mimari, sosyal ve kültürel anlamda oldukça yetersiz bir ortamda olmaları geliyor.

Kartal örneği ele alındığında kültür merkezleri, bilgi evleri, haftalık çocuk tiyatro ve sinema gösterimleri, mahallelerde yapılan spor alanları, çocuklara yönelik gerçekleştirilen yaz okulları, futbol ve basketbol sahaları, park alanları ve kreşleriyle Çocuk Dostu bir belediyecilik anlayışıyla Kartal’ı yöneten Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, yerel yöneticilere gerçekleştirdiği projelerle örnek oldu.

7

Haberler

6 Ekim 2015 Salı

"Bu seçim bildirgesini gençlere adıyoruz. Gençler yarının umududur. Ama gençler bugünün de ortağıdır."

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin 1 Kasım Seçim Bildirgesini açıkladı. Giriş cümlesi CHP’nin 1923’te kuruluşundan bu yana üzerinde durduğu ‘gençlik’ övgüsünü bir adım daha ileri taşıması bakımından çok çok önemliydi. Gençler yarınların umuduydu, bunu herkes kabul ediyordu artık. Ama gençler aynı zamanda bugünlerin de ortakları. Evet, biz bugün de varız.

CHP Seçim bildirgesi

B

ir lokma ekmek uğruna yüzlerce kilometre yol kat edip Anadolu’nun değişik kentlerinde çalışan, mevsimlik tarım işçilerine adıyoruz bu seçim bildirgesini. Üniversiteyi kazanıp yurt sorunu çözülmeyen gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Teröre kurban verdiğimiz gencecik fidanlarımıza adıyoruz bu seçim bildirgesini. İşsizlikten bunalmış, babasına, ailesine yük olmaktan ötürü vicdanı rahatsız olan

işsiz gençlerimize adıyoruz bu seçim bildirgesini.

Sorunları çözülmemiş 6 milyon 62 bin üniversite öğrencisine adıyoruz bu seçim bildirgesini.

TOMA’lara, biber gazlarına karşın polis barikatlarının önünde elinde gülle, karanfille bekleyen, kitap okuyan, yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini!

Bildirgeden başlıklar.

Asgari ücret 1.500 lira, YÖK ve Passolig kalkacak, emekliye intibak ve çifte ikramiye, 100 lira lise kart, şehit ailelerine ayrıcalık, kredi borcunun yüzde 80'i silinecek, yılda 1 milyon kişiye iş, Esnafa sıfır faizli kredi, mazot 1,8 lira, mit yasası değişecek, medya ve internete özgürlük, rüşvet cezası artırılacak, HSYK yeniden yapılanacak.

Basın tarihimizin utanç günü

Halk, sırtındaki kamburdan kurtulacak!

Maltepe Belediyesi, kuruma ait olan işgal durumunda ve kiradaki bazı gayrimenkulleri satışa çıkartacak.

Gayrimenkullerin satışına ilişkin işlemlerin Belediye Encümeni tarafından yapılacağını belirten Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Satışı istenen gayrimenkuller incelendiğinde, kamu yararı gözettiğimiz anlaşılacaktır” dedi.

Satışlar ile borç kapatılmak istendiği yönündeki söylentilere yanıt veren Başkan Kılıç, 4 gayrimenkulün birisinin 3 dönüme yakın ve boş olduğunu, 266 metrekare ve 450 metrekare büyüklüğündeki ikisinin işgalli ve 3,5 dönümden büyük olan diğerinin de işgalli ve kirada bulunduğunu ifade ederken, “Belediyemize ait gayrimenkuller yıllarca işgal altında tutulmuş, cüzi bir karşılık ile kiralanmıştır. Eski alışkanlıkla-

rını sürdürmek isteyenler, elbette bu satışları hoş karşılamayacak. Ancak, Belediyemizin ve dolayısıyla halkımızın yıllarca bir kambur gibi taşıdığı bu alışkanlıklardan kurtulmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Satışların açık ihale ile yapılacağını ve gelirin hizmet olarak halka döneceğini belirten Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, şartlara uygun bir şekilde isteyen herkesin ihaleye katılabileceğini de sözlerine ekledi.

Ahmet Hakan’a yönelen saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırı her nereden ve kimlerden gelirse gelsin, uzun süredir tehditler alan bir gazetecinin devlet tarafından ısrarla korunmaması, basın tarihimizin utanç verici günlerinden biridir.

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan Gazeteci Sayın Ahmet Hakan’a yönelen saldırıyı ilişkin yaptığı basın açıklamasıyla olayı şiddetle kınadığını belirterek: “Aylardır muhalif basına yönelen saldırı ve tehditlerin şiddet boyutuna geldiğini ve bunun için önlem alınması gerektiğini ısrarla söylemiştik. Bu konuda önlem alınmaz ise, iktidar muhalif basına baskıları nı devam ederse, hedef gösterirse, gerekli önlemler alınmazsa çok sarsıcı boyutlara varacağının uyarısını tekrar yapıyoruz.”

dedi.

Ahmet Hakan’a yönelen saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırı her nereden ve kimlerden gelirse gelsin, uzun süredir tehditler alan bir gazetecinin devlet tarafından ısrarla korunmaması, basın tarihimizin utanç verici günlerinden biridir. Artık bu tür saldırılara fırsat verilmemelidir, buna dair her türlü önlemler bir an önce alınmalıdır. İktidarın en temel görevlerinden olan bu husus kesinlikle ihmal edilmemeli, basın özgürlüğü mutlaka korunmalıdır.

Basına baskı, özgürlüğü çökertmektir Medya organlarının yönetimlerine, medya patronlarına, köşe yazarları ve muhabirlerine Cumhurbaşkanlığı katından başlamak üzere, mevcut İktidardan verilen gözdağı, “gerçekleri yazmayın, doğruları konuşmayın” baskısı, medyaya ve ülkemize verilebilecek en büyük zarardır, telafisi olmayan bir tavırdır. Daha kısa bir ifadeyle, hukukun ve özgürlüklerin resmen çökertilme girişimidir.

Ahmet Hakan’a Londra’dan, enternasyonal dayanışma geldi Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, toplantı için bulunduğu Londra’da Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı SE yönetimiyle paylaşması üzerine 120 ülkeden sol partilerin üyesi olduğu Enternasyonal’den saldırıyı kınama ve Hürriyet ile dayanışma mesajı geldi.

Umut Oran: 1 Kasım öncesi bu saldırı demokrasi ve seçim güvenliği için büyük tehdittir Doğan, Ergin ve Hakan’a mektup gönderdi CHP’li Umut Oran, Sosyalist Enternasyonal toplantısı için bugün gittiği Londra’da Ahmet

Yerel basın üzerine...

Nazım Gülmez

K

uşkusuz yerel basın, demokrasinin yerelden genele yaygınlaşıp güçlenmesi için çok önemli bir araç. Tarihsel olarak bu böyle. Önemli işlevler yerine getirdiğine, katkılar sağladığına kuşku yok. Tarihsel gelişim süreci içinde, Taşra basını, Anadolu basını ve günümüzde yerel basın olarak adlandırılan bu oluşumun haber vermek, bilgilendirmek, kamuoyu oluşturmak, yansıtmak yanında kuşkusuz kamuoyunu denetlemek gibi bir işlevi-görevi de var. Denetlemek derken tam bu noktada üzerinde önemle

Hakan’a yönelik saldırıyı da SE gündemine taşıdı. Doğan holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve Ahmet Hakan’a birer dayanışma mektubu gönderen durmamız gereken sorunlar var. Bunlar ahlak ve etik değerlerle ilgili sorunlardır. Bugünün Türkiye'sinde giderek ağırlaşan bir sorunlar yumağına dönüştüğüne kuşku yok.

Belki yıllar önce makina, teçhizat en önemli sorundu. Fakat günümüzde bu alandaki teknolojik gelişmeler işin rengini değiştirdi. Hemen hemen bütün yerel gazeteler merkezdeki büyük matbaa veya baskı merkezlerinde basılmaktadır.

Tasarım alanındaki teknik gelişmeler artık dizgi, montaj gibi kavramları günümüzde anlamsız kılmıştır. Bilgisayar başında işler bitirilmekte, gazete baskıya hazır hale getirilmektedir. Yine iletişim, internetteki gelişmeler haber bulma, gazeteyi yayına hazırlama konusunda büyük kolaylıklar sağlamıştır. Bu kolaylıklar aynı zamanda gazetecilik etiği acısından önemli sorunları da beraberinde getirmiştir. Haber peşinde koşmak, bulmak, yazmak yerine, kopyala -yapıştır gazeteciliği diye bir kavramla karşı karşıyayız. Buna ne ölçüde gazetecilik denir, tartışma konusu.

Umut Oran, “Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve isimleri sayılamayacak kadar uzayıp giden basının onurlu kalemleri katledilseler de savundukları fikirleri ve özgür basını hiçbir güç susturamadı, susturamayacaklar. Sadece halkın vicdanı olan sizlere değil, aslında demokrasimize yapılmış olan bu saldırıları kınıyorum. Sosyalist Enternasyonal (SE) toplantısı için bulunduğum Londra’da SE yönetiminin de bu demokrasi ayıbını kınadıklarını ve dayanışma duygularını paylaştıklarını bilmenizi isterim” dedi.

Kolaylaşan, çok emek istemeyen bu basit yol kendisine gazeteci diyenlerin geçim kaynağı haline gelmiştir. Artık peşine takıldığınız muktedirlerin basit bir borazanı durumundasınız. Bütün nüshalar birbirinin tekrarıdır. Eğer beklentilerinize uygun karşılıklar bulamazsanız taraftarlık durumunun umulmadık bir düşmanlığa dönüşmesi hiçte şaşırtıcı değildir. Açık aramalar, aleyhte haber yapmalar giderek şantaja dönüşecektir.

Sadece adı gazete olan araç, takip ettiğiniz işlerinizin yürümesi için kullanılan basit bir silaha dönüşecektir. Açıklar bulmuşsanız işleriniz yürüyecek çetin ceviz birine denk gelmiş iseniz boyunuzun ölçüsünü alacaksınız. Yasal soruşturmaların ötesinde bir oto kontrol mekanizması,1960'larda Basın Şeref Divanı, bir ölçüde onun devamı olarak 1988'dan itibaren Basın Konseyi'nin cabaları ve üzerinde mutabık kalınan Basın Ahlak Kurallarına uyulması yolu ile sağlanmak istenmektedir. Kuşku yok ki bütün bunlar gerçek basın için bir

Maltepe Belediyesi’nden “kardeşlik” eli Türkiye’nin değişik bölgelerinden 7 belediye ile kardeşlik protokolü imzalayan Maltepe Belediyesi, bu belediyelerin her fırsatta yardımına koşuyor.

Kardeşlik elimizi uzatıyoruz

Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Kentler arasında ekonomik, sosyal, kültürel, sanatsal ilişkileri geliştirme doğrultusunda imzalanan kardeşlik protokollerine önem veriyoruz. Uzanan eli geri çevirmeyiz” dedi.

Dünyanın değişik ülkelerinde bulunan şehirlerle kardeşlik protokolü imzalayan Maltepe Belediyesi, Türkiye’de de kardeş şehirlere kucak açıyor.

Konya’nın Tuzlukçu, Sinop’un Gerze, Erzincan’ın Refahiye, Erzurum’un Çat, Tunceli’nin Nazimiye ve Pülümür, İstanbul’un

Adalar Belediyesi ile aralarında kardeş belediye protokolü bulunduğunu söyleyen Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Maltepe’nin tamamına ayrımsız hizmet götürüyoruz. Burada CHP, bir başka yerde başka bir parti kazanmıştır.

Mevkidaşlarıma farklı bir gözle bakmıyorum. Onlar da hizmet üretiyorlar. Biz her zaman kardeş şehirlerimizin yanındayız.

Her türlü yardımda bulunuyoruz. Kardeşlik elimizi uzatıyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin istediği tablo Kırşehir-Akçakent Belediyesi’nin AK Partili Başkanı Yılmaz

Kardeş belediyelere destek

D

Kılıç’ın kendilerine ‘Kardeş Kent’ olma isteğiyle geldiğini belirten Başkan Kılıç, “AK Partili bir belediyenin, CHP’li bir belediye ile ‘kardeşlik’ bağı kurması, toplumun görmek istediği tablodur. Türkiye’de bir ilke imza atacaktık ancak yoğun baskı altında kalan Başkan Yılmaz Kılıç, bu talebinden vazgeçmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı. Kendilerine uzanan elleri geri çevirmediklerini söyleyen Başkan Kılıç, “Dostlukların pekişmesi ya da kurulması için bayramları beklemek zorunda değiliz. Çok güzel bir örnek oluşturacaktık” dedi.

Maltepe Belediyesi, kardeş belediyeleri olan Tunceli’nin Nazimiye ve Pülümür, Bingöl’ün Kiğı, Konya’nın Tuzlukçu ile Nevşehir’in Hacıbektaş belediyelerinin çeşitli ihtiyaçlarını karşıladı.

ünyanın değişik ülkelerinde bulunan şehirlerle kardeşlik protokolü imzalayan Maltepe Belediyesi, Türkiye’de de kardeş şehirlerine kucak açıyor.

Kardeş belediyeler protokolü kapsamında yardım götürülen belediyelerden Nazimiye’de, park imalatı, Pülümür’de park imalatı ve Kırmızı Köprü Mevkii’nde tuvalet yapımı çalışmaları gerçekleştirildi. Ayrıca Kiğı

Belediyesi’ne oyun grubu, fitness aletleri, çöp kovası ve bank; Tuzlukçu Belediyesi’ne oyun grubu, fitness aletleri, bank, çöp kovası, 350 gül ve 30 ağaç ile Hacıbektaş Belediyesi’ne kamelya, piknik masası, bank ve çöp kovası gönderildi.

Konya’nın Tuzlukçu, Sinop’un Gerze, Erzincan’ın Refahiye, Erzurum’un Çat, Tunceli’nin Nazimiye ve Pülümür, İstanbul’un Adalar Belediyesi ile aralarında

kardeş belediye protokolü bulunduğunu söyleyen Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Maltepe’nin tamamına ayrımsız hizmet götürüyoruz. Diğer belediye başkanlarına farklı bir gözle bakmıyorum. Onlar da hizmet üretiyorlar. Biz her zaman kardeş şehirlerimizin yanındayız. Her türlü yardımda bulunuyoruz. Kardeşlik elimizi uzatıyoruz” dedi.

anlam ifade etmektedir. Yukarıda tarif edilen kendine yerel basın diyenler acısından bunların hiç bir anlam ifade etmeyeceği açıktır… Türkiye İstatistik Kurumu 2008 rakamlarına göre, Türkiye genelinde 2 bin 482 gazete, 3 bin 183 dergi olmak üzere 5 bin 665 basılı yayın vardır.5187 sayılı basın kanununa göre her birey cumhuriyet savcısına beyanname vermek sureti ile gazete çıkarabilmektedir. Toplumda dikiş tutturamamış olanların kartvizit, itibar sahibi olabilmeleri gazete çıkarabilmeleri bu kadar kolay ve de basittir.

Türkiye’de hiç bir iş bu kadar basit değildir. Seçim dönemleri

veya gerektiği hallerde yerel yöneticilerle ilişki kurmak, iş yapmak olmazsa şantaj yapmak için gazete çıkarmak çok kolaydır. Bu konuda başta meslek kuruluşlarına görüşleri alınarak yasal düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Hele internet gazeteciliği yapmak tamamen masrafsız ve daha kolaydır. Buraya kadar yerel basın üzerinden ortaya çıkan olumsuzluklar söz konusu edildi. Çünkü başta ilçemiz, komşu ilçelerde sıkça karşılaştığımız bir sorundur bu. Tanık olduğumuz, üzerinde tartıştığımız, toplumu, kamuoyunu meşgul eden. Yazının girişinde yerel basının öneminden, ka-

muoyunu bilgilendirmek, oluşturmak ve denetlemek ve yerelden başlayarak demokrasiye katkılarından öneminden bahsettik. Kuşku yok böyle. Gerçek bir yerel basın organının başta ekonomik olmak üzere yığınla sorunu var. Bu başka bir yazının konusudur. Âmâ bu vesileyle değinmişken demokrasiye gönülden inanmış yerel yöneticilerin görüş, düşünce farkı gözetmeksizin gerçek basın organlarına yardımcı olmaları, katkıda bulunmalarının aslında sonuç itibari ile kamusal menfaatler bakımından bir gereklilik olduğunu belirterek bitirelim yazımızı.

Yerel Haberin Kaynağı

Ücretsiz servisler seferde

Maltepeli öğrenciler eğitim yılına “ücretsiz servisle” merhaba dedi Maltepe’de yeni eğitim ve öğretim yılı, belediye tarafından başlatılan ücretsiz öğrenci servisi ile başladı.

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Öğrencilerimiz için ücretsiz servis hizmetimizi bu eğitim-öğretim yılında başlattık. Bunun için 7 hat kurduk ve her mahallemize hizmet veriyor” dedi.

M

altepe’de 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı, Altayçeşme İlkokulu’nda düzenlenen resmi törenle başladı. Törene Maltepe Kaymakamı Necip Çakmak, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan, Okul Müdürü Şükrü Oruç, muhtarlar, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende bir konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan, ilçenin eğitim kalitesi açısından üst sıralarda olduğunu belirterek, Belediye Başkanı Ali Kılıç’a okullara yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkür etti.

Başkan Kılıç’tan çifte müjde Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç da, ücretsiz öğrenci servisi ve okul önlerindeki zabıta birimleri hakkında katılan herkesi bilgilendirerek, “Öğrencilerimiz için ücretsiz servis hizmetimizi bu eğitim-öğretim yılında başlattık. Bunun için 7 hat kurduk ve her mahallemize hizmet veriyor. Herkese hayırlı uğurlu olsun. Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürü ile birlikte pilot proje ola-

rak başlattığımız okul önlerindeki zabıta birimlerini genişletiyoruz. Uyuşturucu ve çocuklarımızı buna benzer tehlikelerden korumak için bu birimlerimiz hem yetkili birimler, hem de velilerimizle bilgi paylaşımı yapıyor” dedi.

Fidan dikildi Altayçeşme Mahalle Muhtarı Arzu Toker’in öğretmeninin de hala bu okulda olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Kılıç, “Şu an bu töreni sunan Ülkü Uyar hocamız, muhtarımızın öğretmeni. Bakınız, bu güzide öğretmenler, böylesi önemli noktalara insanlarımızı taşıyor. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum. İşte çocuklar, bu sıralardan yarın bir gün sizler de önemli birer isim olarak çıkar ve ülkenize hizmet ederseniz. O yüzden eğitim ve öğretimin önemini asla unutmayın” diye konuştu. Kılıç’a konuşması sonrası, öğrencilerden Melis Güney tarafından çiçek takdim edildi. Maltepe Kaymakamı Necip Çakmak da, iyi bir eğitim ve öğretimin ancak iyi bir insan olabilmekle taçlanabileceğini ifade etti. Törenin sonunda,

eğitim ve öğretim yılı anısına okul bahçesinde fidan dikimi gerçekleştirildi. Ücretsiz servisler seferde Okulların açılmasıyla birlikte Maltepe Belediyesi tarafından hizmet vermeye başlayan öğrenci servisleri, toplu ulaşım araçlarının yoğun olduğu saatlerde, belirlenen 7 güzergâhta, sabah 06:15, 07:00 ve 08:00 saatleri arasında 3 vardiya halinde sefer gerçekleştirecek. Öğleden sonra da, belirlenecek saatlerde yapılacak ring seferleriyle öğrenciler evlerine ulaştırılacak. Öğrenciler mahalle muhtarlıklarından, sefer saatleri ve güzergahlarıyla ilgili bilgi alabilecek. Ring seferler hatları şöyle; Kırmızı Hat: Fındıklı-Maltepe, Turuncu Hat: Başıbüyük-Zümrütevler-Maltepe, Turkuaz Hat: Büyükbakkalköy-Maltepe, Mavi Hat: Gülensu-Gülsuyu-Zümrütevler-Maltepe, Yeşil Hat: Gülensu-Gülsuyu-Esenkent-Cevizli-Maltepe, Açık Yeşil Hat: FeyzullahYalı-Bağlarbaşı, Siyah Hat: Altıntepe-Çınar-Küçükyalı-İdealtepe-Aydınevler-Altayçeşme.

Maltepe’ye “Çin Parkı” geliyor Çin’in 600 yıllık Taizhou kentinden gelen bir heyeti makamında ağırlayan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Maltepe’ye Çin Parkı yapılacağını açıkladı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Taizhou Belediyesi’nden gelen kalabalık bir heyet, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Canan Döner’in yanı sıra, Çin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Xiaohong Ding, Çin İstanbul Başkonsolosluğu Ticari Konsolosu Songfeng Huang, Taizhou Belediyesi Başkan Yardımcısı Xuequn Yin, Taizhou Kenti Luqiao Semti Belediye Başkan Yardımcısı Bangrui Ye, Wenling Kenti Belediye Başkan Yardımcısı Changming Li, Taizhou Belediyesi Dış İlişkiler Ofisi Başkan Yardımcısı Yuelian Xu ve Taizhou Körfezi Sürdürülebilir Ekonomik Sektör Bölgesi

Başkan Yardımcısı Liangzhong Ying hazır bulundu. Oldukça samimi bir ortamda gerçekleştirilen ziyarette, Taizhou ile Maltepe arasında kültürel, sanatsal ve ticari alanlarda işbirliği ve dostluğun geliştirilmesi kararlaştırılırken, Maltepe’de bir Çin Parkı’nın kurulacağı da ifade edildi. “İlçemizi dünyaya açıyoruz” “Maltepe Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü olacak” diyen Belediye Başkanı Ali Kılıç, şunları söyledi: “Halkların birbiriyle kaynaşması ve görüşmesi, kültürel festivallerin düzenlenmesi, ticari ilişkileri ve turizmi güçlendirecektir. Bu kapsamda daha önceki kardeşlik anlaşma-

Dinde ve siyasette Şeytan tiplemeleri

H

ac’da taştan Şeytan’a taş atmak için yola koyulanlardan 753’ü canından oldu ya; sinekten yağ çıkartma örneği: AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Hac organizasyonunu istedi: Türkiye oradaki organizasyonu, kimsenin burnu kanamadan hac vazifesini Allah'ın izniyle yaptırır.

Ekledi: Ücret de talep etmiyoruz.

Zaten bütün mesele ücret!

Varlığından bu yana bir türlü dualarla yok edilemeyen Şeytan’ı parayla taşlatan Suudiler verecek önce izni. Sen sonra Allah’ın izniyle organize edersin kimsenin burnunu kanatmadan.

Bekar, karıyı tek celsede boşarmış.

Bunların koro, hep aynı gaydadan öttürüyor.

Yola kefen ile çıkarlar, mezarcıya selam vermezler. Şehit olmak isterler, asker elbisesi giymezler.

Seninkiler Hac’a gittiğinde öyle onbinlerle omuz omuza tırmanmıyor Mina Dağı’na.

753 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Suudi Prens gibi eskort ile gidiyor ve; Şeytanla baş başa kalıyor.

Sonra memlekete dönüyor ve ne olursa oluyor!

Soma’da 300 kişiyi ben öldürlarını da baz alarak, Çin ve Türkiye arasında çok iyi bir dostluk köprüsü kurduğumuzu söyleyebiliriz. İpek Yolu’nun bir ucunda Türkiye, bir ucunda da Çin var.

Ben bu dostluk köprüsünü, bu yüzden simgesel buluyorum.

Kendine özgü tarihi ve kültürü olan iki büyük ülke arasında, geçmişten gelen kopmaz bağları geleceğe taşıyoruz. Kültürel ilişkilerimiz geliştikçe, iş adamlarının da Maltepe'ye olan yatırımını dolaylı olarak desteklemiş olacağız. Biz başka kültürleri kucaklıyor ve ülkemize taşıyoruz.”

400 Bin şirketli kent

Ramazan Yazıcı

düm; 9 günlük Kurban Bayramı’nın 7. gününde trafik kazalarında ölen sayısı 100’ü aştı. Sen önce bunun önüne geç.

Demek ki bayram yanlışlıkla Hac gibi süreye yayılsa, Türkiye’de insan kalmayacak. Şimdi, Hac organizasyonuna göz diktiler.

Anlaşılan, Müslüman sayısını iyice tırpanlamak istiyorlar. Öyle ya; talep olmazsa arzı kim takar? Şimdi, Kabe’ye göz diktiler; Suudiler yanlışlıkla buyurun dese var ya; Valla imara açarlar!

Buraları, dinde Şeytan tiplemesi. *** Bir de içimdeki Şeytan tiplemesi vardır.

Nedense bunlar çok sevilir, hep sevilir.

O nedenle hep beslenir karga gibi, ardından bir feryat: Kör oldum!

Al işte, 1 Kasım dayandı. Kurtarmak için, kurtulmak gerekiyor. İnsanlığı Şeytan’dan kurtarmak için, önce içindeki Şeytan’dan kurtulacaksın.

Yukarıdaki insanlığı sarmış, alttaki de memleketi kurtarmak isteyen CHP’yi sarmalamış.

Al sana bir tek taş; Hangisine atarsın?

CHP’nin seçim projelerinden biri olan “Merkez Türkiye” projesini de Çinli heyetle paylaşan Kılıç, “Belediye olarak, ilçe sınırları içinde ‘Çin Parkı’ yapma planımız var. Bunun için de gerekli çalışmalara başladık” diye konuştu. Çin Büyükelçilik Müsteşarı Xiaohong Ding de, “Yerel yönetimlerin çabalarını çok kıymetli buluyorum. İpek yolunun bir ucunda siz, bir ucunda bizler varız. Bu dostluk bağı çok kıymetli… Şirket sayımız 400 bin civarında. Aslında sizin gördüğünüz birçok ürün bizden imal ediliyor.

Her alanlarda sizlerle işbirliği anlaşması yapabiliriz” dedi.

Gülsuyu ve Gülensu’ya müjde Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ‘En geç sonbahara kadar çözeceğim’ dediği Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri imar planını, Meclis üyelerinin onayına sunacak

M

altepe Belediyesi, Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde 30 yıldır yılan hikâyesine dönen sorunu bitirmek için bir plan hazırladı.

Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın “En geç sonbaharda çözeceğim” dediği imar planları tamamlandı.

Ekim ayında Belediye Meclisi’nin onayına sunulacak olan plan, öngördüğü ada bazlı ve yerinde dönüşüm modeli ile Türkiye’deki örneklerinin aksine halkı göçe zorlamıyor.

Ada bazlı yerinde dönüşüm modeli 2004 yılından bu yana çözüme kavuşması beklenen ve Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın talimatıyla yeniden revize edilen Gülsuyu-Gülensu imar planlarında sona gelindi.

Maltepe Belediyesi, Mahalle Danışma Kurulu, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve muhtarlar ile yapılan toplantılar sonucunda hazırlanan ada bazlı imar planları, ekim ayında Belediye Meclisi’nin onayına sunulacak. Hazırlanan plana göre “Yerinde Dönüşüm Modeli” uygulanarak, mahalle halkının zorunlu göçe sürüklenmesinin önüne geçilecek.

Belediyenin 6 Nisan’da Gülsuyu Mahallesi’nde açtığı Planlama Teknik Ofisi’nde, 2 bin tapu başvurusu kabul edildi. İmar planı kapsamında tapusu olmayanlar ise, kentsel dönüşüm sonucunda belediyeye ait parsellerde inşa edilecek binalara yerleştirilecek. Öte yandan, Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri için ada bazlı hazırlanan planla

ilgili AKP’li ve CHP’li Belediye Meclis üyelerine sunum yapıldı.

Türkiye’ye örnek olacak!

Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde yıllardır yaşanan sorunu en geç sonbahara kadar çözeceğine dair söz verdiğine işaret eden Belediye Başkanı Ali Kılıç, “İmar planlarımızı Ekim ayında meclisimizin onayına sunacağız. Burada uygulayacağımız yerinde dönüşüm modeliyle tüm Türkiye’ye örnek olacak bir çalışmaya imza atacağız. Yıllarca burada yaşamış, burayı memleketi saymış ama tapusu olmayan vatandaşlarımız var. Bu vatandaşlarımızı belediye bünyesindeki binalara yerleştireceğiz. Kimsenin yerinden yurdundan edilmesine müsaade etmeyeceğim” dedi.

Dayatmadık, danışarak hazırladık 2014 yerel seçimleri sürecinde Belediye Başkan adayı iken ‘Dayatan değil, danışan bir belediyecilik anlayışı’ izleyecekleri söylemini hatırlatan Başkan Kılıç, “Göreve başladıktan sonra Gülsuyu ve Gülensu planlarına yoğunlaştık. Buradaki insanlar, bir türlü çözülememiş imar planları yüzünden yıllarca tedirgin yaşamışlar. Ancak, kimsenin mağdur olmadan hakkını alma zamanı geldi. Bunun için de toplumun birçok kesiminden katılım ile hazırlanan planlarımızı Ekim’de Meclis’e sunacağız. Planlarımızı belediyede hazırlayıp halkımızı kabule zorlamadık. Tam tersine, danıştık konuştuk. Yani, çalışma anlayışımızın gereğini yerine getirdik” şeklinde konuştu.