Marmaracagdas67

Page 1

“Barış” ve “Diyalog” çağrısı 10

ülkeden 44 belediye baş‐ kanının katıldığı ve Mal‐ tepe Belediyesi tarafından organize edilen “Uluslararası Di‐ yalog Konferansı” barış ve kar‐ deşlik çağrısıyla sona erdi. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç: Irkçılığa ve savaşlara karşı dayanışmanın filizlerini toplum‐ larımızda yeşertmeliyiz

Maltepe Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen “Uluslararası Diyalog Konferansı” barış kazanımlarıyla y Haberi 8’de ona erdi.

Demirtaş “Maltepe Forumu”nda konuştu

“D

enetim sizde olmalı. Öyle müfettiş aracılığıyla falan değil. Yurttaş gidip inceleyebileceği açık bütçeleme faaliyetinin harcama kalemlerinin mecliste her zaman dijital ortamda sürekli bulunması lazım. Hal böyle olursa bu ülkede demokrasi kurumsallaşmış olur. Ve bir gün biri çıkıpta ben başkan olmak istiyorum diyemez.” “Örgütlü olmak ve dayanışma içine olmak en önemlisidir. Bu tekleşmek değil birleşmektir. Herkes ideoloji, siyasi yapısı, inançları farklı olacak. Ama hepsi ana ilkelerde buluşmak için bahaneler değildi. Ana ilkelerden biri ülkemizde barış. Kimliklere inançlara eşitlik. Ayrım gözetmiyoruz. Özellikle cinsiyet ayrımcılığına son verecek politikaları savunuyoruz. Çevremize, suyumuza, toprağımıza dokunmayan politikaları savunuyoruz. Kime sorsanız bu ilkelere hayır demeyecektir. Neden birleşemiyoruz bu ilkelerde? Bunların Türkiye açısından aşılması gerektiğini düşündüğümüz için biz yeni bir parti y Haberi 5’te kurduk...

Bugün karaydı 28 Ekim 2015 Salı ‐ Yıl 5 / Sayı: 67

www.marmaracagdas.com

Fiyatı: 2 TL

Savaş mı? Barış mı? Demokrasimi? Tutsaklık mı?

Herkes sandık başına

Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile BUGÜN GAZETESİ, BUGÜN TV, KA‐ NALTÜRK TV ve MİLLET GAZETESİ'nin de içinde olduğu Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atan‐ y Haberi 7’de masına karar verdi.

Türkiye'de can ve mal gü‐ venliği yok Kılıçdaroğlu, "Eğer buna medya or‐ ganları, aydınlar, üniversiteler, barolar ciddi bir tepki göstermezse yarın ikti‐ dar bir savcının yazısıyla istediği medya grubuna, istediği holdingin mallarına el koyabilir." dedi. y Haberi 7’de

Cumhuriyeti korumak, Kurmaktan zor değildir. Marmara Çağdaş,tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar. Çağdaş

Baskılar artıyor

1 Kasım günü sandık başına gidiyoruz. 7 Haziran seçimlerini beğenmeyen iktidar, erken seçim kararı ile zamanı kendi lehine çevirme çabaları sonuçsuz kalınca baskılarını artırmaya başladı. Suruç ve Ankara katliamlarını bile açıklayamayan, Hatta biz iktidarda değiliz noktasına getiren Başbakan, vaatleriyle de, kendi iktidarına muhalefetmiş gibi davranıyor. Yanlış dış politikalar sonucunda Suriye’de dengelerin değişmesi, ekonomideki kırılganlık, işsizlik ve yoksulluğun artması, hukukun, adaletin ayaklar altına alınması, terörün tırmanışı, yapılan yolsuzlukların, doğa katliamlarının, yüzlerce gencin, askerin, polisin ölmesi, Doğu da sivil halka yapılan baskılar 13 yıllık Ak Parti iktidarını çıkmaza soktu. Her olaya farklı gerekçeler bulan iktidar, hiçbir konuda sorumluluk üstlenmezken kendisine muhalefet eden her kesime güç kullanmaktan çekinmiyor. Seçim öncesi tüm sesleri kesmek için basın ve medya kuruluşlarını zor ile susturmaya çalışıyor. Beslediği havuz medyasında muhalefete hiç yer vermeyen iktidar, muhalif olarak gördüğü, Koza İpek gurubun bünyesinde bulunan TV ve Gazetelere yasadışı yoldan el koymaya çalışıyor. Bunun yanı sıra diğer gazeteleri de susturma planları yapıyor. 1 Kasım seçimlerinde tekrar iktidar olmak için her türlü yasadışı uygulamaları gündeme getiren Ak Parti iktidarına Türkiye seçmenleri sandıkta gerekli cevabı verecektir. Cumhuriyet bayramını kaldırmaya çalışırken seçim öncesi dört gün tatil yaparak bundan bile medet umanlar seçim sonucunu değiştiremeyecektir. Türkiye halkları, bu seçimde, demokrasiden, barıştan, kardeşlikten, adaletten yana oyunu kullanacaktır. Çocuklarının geleceğini, ülkenin geleceğini düşünerek oyunu kullanacaktır. Şiddetin, gerginliğin, huzursuzluğun olmadığı bir gelecek için oyunu kullanacaktır. 1 Kasım seçimleri, gençlerin öldürülmediği, hukukun işlediği, özgürlüklerin öne çıkacağı bir seçim olacaktır. Var olma ve yok olama çabasında olan Türkiye için yapılan bu seçimde herkes sandık başına.

Yorum

•Türkiye 1 Kasımda geleceğini oylayacak. Demokrasinin tam olarak hayata geçmesi için bu seçimin önemi daha da artmıştır. Seçmenler yeni bir meclise vekil seçmek ye‐ rine savaş mı? Barış mı? Demokrasimi? Tut‐ saklık mı? Seçimi yapılacak. •7Haziran seçim sonuçlarının oluştur‐ duğu meclis aritmetik olarak hiçbir partinin tek başına iktidarını sağlamayarak bir Koa‐ lisyon hükümetini zorunlu hale getirmişti. Tek başına hükümeti kuramayan Ak Parti süreci yeniden seçim atmosferine kadar sü‐ rükledi. • Şimdi önümüzde 1 Kasım seçimi var. Bu süreçte yapılan bütün anketler Ak Parti oy‐ larının daha da aşağı indiğini göstermesi parti içinde panik havasını daha da artırır‐ ken, her türlü yasal olmayan yollara başvur‐ masını sağladı.

•Türkiye yönetilemez hale geldi. Bir taraf‐ tan ekonomi çökerken, toplum iç savaşın eşiğine getirildi. Meclisi toplayamayan ge‐ çici hükümet ülkemizde yüzlerce insanın ölümüne neden oldu. •Tek kişi yönetimi isteğiyle Ak Sarayın ih‐ tiraslarına kapılan, hukuku, adaleti tanıma‐ yan, ülkedeki yapılan yolsuzlukların ortaya çıkmasını istemeyenler, basın ve yayın or‐ ganlarına el koymaya başladı. •Kasım seçimlerini sabote etmek ve yap‐ tırmamak için savaşı göze alan mevcut ikti‐ dar, her geçen gün toplumda baskıyı artırırken bu ortamda 1 Kasım seçimlerini le‐ hine çevirmeye çalışıyor. • 1 Kasım seçimlerine her gün kötüye giden ekonomi ve iç savaş tehlikesi içinde sandığa gidecek olan seçmen, barış kardeşlik, istikrar veya iç savaş, kaos ortamını oylayacaktır.

Cumhuriyet Bayramı Çelenk koyma töreni yapıldı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Maltepe Meydanı’nda Çelenk Koyme Töreni Yapıldı. Törene Maltepe Kaymakamı,

Belediye Başkanı ve Tugay Komutanı başta olmak üzere siyasi parti başkan ve yöneticileriyle STK’ları ile vatandaşlar katıldı.

Gezi Parkı Ana Davası’nı karara bağlayan mahkeme 255 sanıktan 244’üne ceza verdi. Doktorlar ‘iba‐ dethaneyi kirletmek’ten ceza aldı

‘G

ezi Parkı Ana Davası’nda mahkeme 255 sa‐ nıktan 244’üne 2,5 ay ile 1 yıl 2 ay ara‐ sında değişen hapis cezaları verdi. Bezm‐i Alem Va‐

lide Sultan Ca‐ misi’nde yaralılara yardım eden dok‐ torlar da “ibadet‐ haneyi kirletmek” suçlamasıyla ceza alanlar arasında yer aldı. y Haberi 5’te

Mogens Blicher Bjerregaard

Avrupa: Siyasi olduğu çok açık Söz konusu operasyonun siyasi amaçlarla gerçekleştirildiğinin son derece açık oldu‐ ğunu vurgulayan Bjerregard, hükümetin muhalif medyayı susturmayı amaçlayan bu tür adımları bir an önce durdurması y Haberi 7’de gerektiğini söyledi.

Basın Konseyi'nden Koza İpek açıklaması Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada, şu görüşler dile getirildi: Bilindiği üzere, çeşitli basın organları da söz konusu ka‐ rarın kapsamındadır. Bir adli soruşturma kapsamında başvurulan bu tedbir, söz konusu basın organlarının yayın çizgisini değiştirmek veya habercilik faaliyetlerini önlemek için bir vesile olarak kötüye kul‐ y Haberi 7’de lanılmamalıdır.

Maltepe Meydanı'nda aşure dağıtıldı Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın farklı din ve inanışlardan temsilciler ile birlikte aşure dağıttığı ve Filistin, İran, Kenya gibi farklı ül‐ kelerden katılımcıların da olduğu etkinlikte aşure dağıtanlar arasında “Uluslararası Diya‐ log Konferansı” için Maltepe’de bulunan ya‐ bancı belediye başkanları da yer aldı.


Kadın

28 Ekim 2015 Salı seyin Toraman Nerede? Cumartesi Anneleri, “AKP düşerse, beyaz Toroslar gelir” diyen Davutoğlu’na, “Beyaz Toroslarınızdan korkmuyoruz” yanıtını verdi. Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemde, 27 Ekim 1991 tarihinde evinin önünden beyaz Toros’a bindirilerek kaçırılan ve kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbeti soruldu. Hüseyin Toraman, 27 Ekim 1991’de, sabah Kocamustafapaşa’daki evinden bakkala ekmek almak için çıktı. Üç kişi başına silah dayadı ve zorla 34 ATZ 56 plakalı beyaz Toros’a bindirdi. Etrafta toplananların tepki göstermesi üzerine araçtakilerden biri kendilerinin polis olduğunu söyledi. Hüseyin Toraman’ın eşi, tüm yaşananları pencereden gördü. Olaya tanık olanlar polisi arayarak, bir kişinin silahla kaçırıldığını söyledi. Çınar Polis Karakolu’nda olay yerine gelen polisler, müdahale etmeden ayrıldı. Baba Ali Rıza Toraman, Çınar Karakolu’na giderek, olaya neden müdahale etmediklerini sordu. Karakol amiri, Toraman’ın kaçırılmadığını, siyasi polisler tarafından gözaltına alındığını, bu nedenle müdahale edemediklerini söyledi. Ailenin ve Hüseyin Toraman’ın yoldaşlarının yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı, 24 yıldır Toraman’dan haber alınamadı. Hüseyin Toraman dosyasındaki cezasızlık son buluncaya kadar, adalet sağlanıncaya kadar onu aramaktan, onu sormaktan vazgeçmeyeceğiz.

“Cumartesi Anneleri”nden Beyaz Toros yanıtı Cumartesi annelerinden ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu toplantıda açıklama yaptı. Beyaz Toroslara bindirilip bir daha evlerine dönemeyenlerin izini sürmek için Galatasaray'dayız. Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak, Beyaz Toroslara bindirilip bir daha evlerine dönemeyenlerin izini sürmek için Galatasaray'dayız, Diyarbakır'dayız, Cizre'deyiz, Batman'dayız, Yüksekova'dayız. Bugüne kadar hiç bir iktidar, Beyaz Toroslarla götürülenler için hukuku işletmedi, Beyaz Torosların cellatla-

rından hesap sormadı. Çünkü beyaz Toroslar bir devlet politikasının doğrudan aracı oldu. Başbakan Van'daki seçim konuşmasında kendilerinin tek başına iktidar olmamaları halinde, eskiden olduğu gibi Beyaz Torosların dolaşacağını söyledi. Bu açıklama halkı tehdit etmesi bir yana kontrgerillanın tasfiye edilmediğinin de itirafıdır.

Başbakan Davutoğlu'na sesleniyoruz; 13 yıllık iktidarınızda kayıplarımızın akıbetinin açıklanması, kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılması için ne yaptınız? AKP iktidarında güvenlik güçlerince katledilen yüzlerce insanın faillerinin cezalandırılması için ne yaptınız? Önce bunun hesabını verin. Cumartesi Anneleri 552. Hafta Hü-

“Kadına şiddet” para cezasına dönüşecek Adalet Bakanlığı, ‘ceza muhakemesinde iş yükünün azaltılması' amacıyla yeni bir kanun taslağı hazırladı. Kadına şiddet, ‘basit suç' sayılıp cezası paraya çevrilecek nırı 3 ay olan “ön ödeme” sınırı, 2 yıla çıkartılarak, her gün için 20 TL üzerinden bulunacak miktarı ödeyenlere dava açılmaması belirtilmişti. Kadınların tüm itirazlarına rağmen, TCK’da 2014 yılında yapılan değişiklik ile cinsel suçlarda “sarkıntılık” kavramının geri getirildi ve kimi cinsel suçlarda 5-10 yıl arası olan cezanın; 2-5 yıla indirildi. 1985'te imzalanan, ‘Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı Yapılan açıklamalarda tasarıya ilişkin; sözleşmesi, Ayrıca, özel bir sözleşme tarafından hazırlanan, 5 yıla kadar "Kadınlara karşı suçların, suç olmakolan İstanbul Sözleşmesi'ndeki “Arahapis cezasını gerektiren suçlarda tan çıkarılması, “pazarlık”, “arabulucu- buluculuk yoktur. Kadına şiddet şüpheliler ile savcılık arasında paluk/uzlaştırma”, “erteleme”, “paraya mutlaka cezalandırılmalıdır. Herzarlık ile cezanın 1 yıla indirilmesi, çevirme”, “ön ödeme” ile geçiştirilmesi hangi bir cinsiyete dayalı ayrımcılık ertelenmesi, para cezasına çevrilkabul edilemez" denildi. göz ardı edilerek cezasızlık söz komesi ya da kamu hizmeti gibi yaptıKanun taslağı kapsamına; kişiyi hür- nusu olamaz.” ibaresi de, hazırlanan rımlar uygulanmasını öngören yasa riyetinden yoksun kılma, tasarıyla ters düşüyor. inanç, düşünce Böylece kadınve kanaat hürri- Kadınların tüm itirazlarına lara ve çocuklara yetinin kullanıl- rağmen, TCK’da 2014 yılında karşı cinsel suçyapılan değişiklik ile cinsel larda bir 'gizli masını engelleme, iş ve suçlarda “sarkıntılık” kavramı- af' getirildi. çalışma hürriye- nın geri getirildi ve kimi cinsel Şimdi bir yıl GAZETECİLİK MATBAACILIK REKLAMCILIK tinin ihlali, nef- suçlarda 5-10 yıl arası olan ce- sonra, 2015’te ORGANİZASYON ve TANITIM HİZMETLERİ zanın; 2-5 yıla indirildi. ret ve bir adım daha SAN ve TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ayırımcılık, ileri gidilmekte Fevzi IŞIK Kurucu ve Yayın Kurulu Başkanı...............: İbrehim BİLGİN İmtiyaz Sahibi ...................................................: Cumhurbaşkanına hakave bu suçlarda uzlaştırma/parasalOktay KARTAL Yazı İşleri Müdürü...........................................: ret gibi pek çok suçun laştırma ile ikinci bir büyük af ve suç Yayın Danışmanı ..............................................: Ali ÖZTÜRK Genel Yayon Yönetmeni ................................: Mehmet İLHAN yanı sıra; sarkıntılık, olmaktan çıkarma operasyonu yapılHaber Müdürü ..................................................: Hayrettin DEMİR reşit olmayanla cinsel maktadır! Oysaki kadına karşı şidBağdat Cad. Beyza Sk. Güven Apt. No: 457C Blok‐2 Maltepe / İSTANBUL ilişki, cinsel taciz gibi detle ilgili 6284 sayılı yasa ve 1 Tel: (0216) 305 54 55 marmaracagdasgazetesi@gmail.com cinsel saldırı suçları gibi Ağustos 2014 tarihinde Türkiye’de marmaracagdas@hotmail.com www.marmaracagdas.com kadına şiddete yönelik yürürlüğe giren, Avrupa Konseyi Ev Baskı: Adakoğlu Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. suçlar da giriyordu. İçi Şiddet ve Kadın Yönelik Her Türlü İkitelli Org. San. Sit. Heskop San. Sit S/1 Blok No: 1 İkitelli / İSTANBUL Yayın Türü: Bölgesel Süreli Tasarı, bu suçları işleŞiddetin Önlenmesine Dair Sözleşyenlerin “pazarlık usulü”ne tabi tutuBİZ SİZE ULAŞAMIYORSAK SİZ BİZE ULAŞIN me’nin (İstanbul Sözleşmesi) 3. madtasarısına, Kadın örgütlerinden, 'kaABONE OLUN, DESTEK OLUN, YILLIK ABONE ÜCRETİ 100 TL larak, pazarlık konusunda mağdurun desi gereğince ‘Kadınlara yönelik FİNANSBANK MALTEPE ŞUBESİ HESAP NO: 916-25622919 dına karşı işlenen suçların, suç olmarmaracagdas@hotmail.com / marmaracagdasgazetesi@gmail.com onayının alınmamasını da öngörüşiddet, ister kamusal ister özel maktan çıkarıldığı' gerekçesiyle İrtibat: 0216 305 54 55 marmaracagdas.com yordu. Ayrıca yasa tasarısında üst sıalanda meydana gelsin, kadınlara fitepki geldi.

ziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir ve bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimidir.

2

Merhaba Marmara Çağdaş Gazetesi oku‐ yucuları; Bu yazımda sizlere Psi‐ kolog‐Aile Danışmanı Damla Bozkurt kimdir, hangi eğitimleri almış‐ tır, mesleki hayatına nerelerde başlamıştır ve devam etmiştir bun‐ lardan bahsedeceğim.

Damla Bozkurt Psikolog ve Aile Danışmanı

Öncelikle Okan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden 2013 yılında 1 dönem erken olmak üzere mezun oldum. Üniversite dönemi boyunca; Özel Neşem Anaokulu, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünde stajlar yaptım. Ayrıca Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesinde gönüllü olarak çeşitli seminer ve danışmanlık hizmetleri verdim. 2014-2015 döneminde Melodi Çocuk Evi’nde Psikolog unvanıyla görev yaptım. Aynı dönemde Marmara Üniversitesi Aile Danışmanlığı Eğitimini tamamladım. Tüm bunların yanı sıra çeşitli test eğitimleri de aldım. Bunlardan bazıları; Rorschach Test Eğitimi Uygulayıcı Sertifikası (Kişilik Testi), Wisc-R Zekâ Testi (Çocuk Zekâ Testi). Son olarak da psikolojiyle ilgili çeşitli eğitimleri alarak sertifika almaya hak kazandım. Bunlardan bazıları da şöyledir; Oyun Terapisi Eğitimi, Travma ve Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Hipnoterapi & Bilişsel-Davranışçı Terapi ile Müdahale Eğitimi, Psikanaliz ve Psikodinamik Psikoterapi Eğitimi. Katıldığım Bazı Seminerle ise Şunlardır; “Maskeler: Ben ve Biz”, 17. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Okan Üniversitesi, 11-14 Temmuz 2012. “Klinik Sempozyumu”, 1. Psikoloji Günleri, Beykent Üniversitesi, 10-11 Mayıs 2011. “Çocukluk Çağı Cinsel İstismar Travması”, Psikodrama ve Grup Terapileri Derneği, 13 Ocak 2012. “Performansı Potansiyele Çevirmek”, Türkiye Özel Okullar Birliği ve Okan Üniversitesi, 27 Mart 2010. “İlk Hasta ve Hastalık”, Psikoloji Günleri, İstanbul Üniversitesi, 25-26 Mart 2011. “3. Önce Okul Öncesi”, Coşkun Koleji, 03 Mart 2012. “Psikoz Psikanalize Nasıl Bakıyor?”, Psikodrama ve Grup Terapileri Derneği, 06 Nisan 2012. 2. Psikoloji Günleri, Beykent Üniversitesi, 10-11 Mayıs 2012. Umarım sizlere kendimi kısada olsa aldığım eğitimlerden bahsederek tanıtabilmişimdir. Tabi ki de eğitim hiçbir zaman sona ermez. Ben eğitimlere devam ettikçe etrafıma saçtığım ışık daha da aydınlanacaktır. Sevgi ve saygılarımla…

Kalıcı barış için kadınları aday gösterin! Kadın adayları destekleme Derneği (KA‐DER) genel başkanı Gönül Karaha‐ noğlu yaptığı basın açıklamasında Kadın adaylara destek istedi. Yapılan açıkla‐ mada; Her soruna yapıcı değil yıkıcı bir tavırla yaklaşan, çözümsüzlükten beslenen, birbirini dinlemekten, anlamaktan, uzlaşmaktan aciz, siyasetin erkek temsilcilerinden artık bıktık. Zaman, birbirini dinleme zamanıdır. Zaman, birbirini anlama zamanıdır. Zaman, pozitif iletişime bir şans verme zamanıdır. Zaman, gencecik canların yitirilmemesi, anaların, babaların, eşlerin, çocukların Gönül Karahanoğlu acılara itilmemesi için uzlaşma zamanıdır. “Türkiye, 7 Haziran Genel Seçimlerinin Zaman, “kalıcı barış için” kadınların siardından, uzlaşma kültüründen yokyasette ve mecliste daha fazla yer alma sun, baskıcı ataerkil siyaset yüzünden zamanıdır. ortaya çıkan belirsizlik, artan terör Siyasetin şiddet ve baskı değil, barış olayları, provokasyona yönelik eylemve çözüm üretebilmesi için Türler, şiddet içeren top1 Kasım’da yapıl- kiye’nin her zamankinden daha lumsal hareketler çok kadın milletvekiline ihtiyacı ması planlanan nedeniyle çok zor günvar. genel seçimin sağler yaşıyor. Çözüm kadınlardadır. Şiddet sarmalına girdi- lıklı yapılabileceğine Barış en etkin şekilde ancak kağimiz, adalet duygusudair endişelerimiz dınlarla inşa edilebilir. nun darmadağın olduğu, var. Siyasi parti başkanlarına seslehukukun işlemediği bir niyoruz: Silahların susması için, dönem yaşıyoruz. kalıcı barış için, toplumsal karmaşanın En büyük acıyı yine kadınlar çekiyor. son bulması için, toplumda oluşan nefBöylesi bir ortamda, ülkenin geleceğini ret dilinin sevgiye dönüşebilmesi için, belirleyecek olan yasama organının birlik ve beraberlik içinde huzurla yaoluşturulabilmesi için, 1 Kasım’da yaşamak için kadınları aday gösterin. pılması planlanan genel seçimin sağTüm seçmenlere sesleniyoruz: 'Barış' lıklı yapılabileceğine dair için, daha güzel bir gelecek için kadın endişelerimiz var. adaylara oy verin!” dedi.


3

Güncel

28 Ekim 2015 Salı

Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz Sağlık çalışanlarının 830 milyon lirası nerede?

Türkiye’nin farklı illerinde kamuda çalışan hekimler, döner sermaye ek ödemelerinin yapılmadığı ya da eksik yapıldığını belirtmektedir. Hastane yöneticileri gerekçe olarak kaynak yetersizliğini öne sürmektedirler. Son olarak Bolu’da Ruh Sağlığı Hastanesi çalışanı meslektaşlarımız performans baskısı ve gelir adaletsizliğine karşı iki günlük iş bırakma eylemine gitmişlerdir. Aslında Bakanlık bünyesinde, zor durumdaki hastanelerin kullanabilmesi amacıyla oluşturulmuş olan bir fon bulunmaktadır. Bu fona her hastane, çalışanların döner sermaye gelirlerinden de keserek düzenli olarak kaynak aktarmaktadır. Fonda halihazırda biriken tutar bilinmemektedir. Diğer yandan Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı'na ilişkin 2014 yılı raporu, hastanelere yani hekimlere ve sağlık çalışanlarına ait

döner sermaye paylarının fon aracılığıyla merkeze alınarak izinsiz olarak kullanıldığını ortaya çıkarmıştır. Bu tutar tam olarak 830 Milyon 285 Bin 124 Lira 51 Kuruştur. Sayıştay’ın raporunda “Bakanlık merkez döner sermaye saymanlığı hesabında yer alan emanet niteliğindeki kaynakların merkez birimlerince harcanması, gider olarak raporlanmaması ve yetkisiz yıllara yaygın yüklenmelere girişilmesi” başlıca usulsüzlükler arasında gösterilmektedir. Rapordaki tespitler özetle şöyledir: -209 sayılı Kanun uyarınca Merkez hissesi adı altında emanetlerde toplanan döner sermaye kaynaklarının, Döner Sermaye İşletmelerine transferi yerine Bakanlık merkez teşkilatı birimlerince harcandığı ve ödeneği ve izni bulunmayan işler için yıllara yaygın ödeme yükümlülüğüne girişildiği tespit edilmiştir. -Uygulamada fon niteliğindeki bu hesaptan 2014 yılında Bakanlık merkez harcama birimlerince 830.285.124,51TL harcama yapılmıştır.

-Bakanlık merkez teşkilatı birimleri harcama yetkililerince bütçesi ve ödeneği olmayan, işletmelere dağıtım için bir hesapta toplanan emanet hesaptan, 5018 sayılı Kanununda öngörülen harcama sürecine aykırı olarak, yetkisiz bir biçimde harcama yapılmıştır. -Bakanlık merkez döner sermaye hesabından Bakanlık harcama yetkililerince yapılan harcamalar, gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmediği için, ne il sağlık müdürlükleri döner sermaye işletmeleri bütçelerinde ne de Bakanlık genel bütçesi içinde izlenememektedir. Dolayısıyla; genel bütçe içinde, genel bütçe harcama yetkililerince bütçe dışı ikinci bir kaynak kullanımı mevcuttur. -Bakanlık merkez harcama birimlerince merkez döner sermaye hesabından harcanan 830.285.124,51 TL Bakanlık genel bütçe ve döner sermaye mali tablolarında yer almamaktadır. Hekimler her ay daha çok hasta baktıklarını, daha çok çalıştıklarını ifade etmekte, aylık gelirlerinin giderek düşmesini izah edememektedirler. Bu noktada Sayıştay raporu gerçeği bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Bakanlık, çalışanların döner sermayelerinden kestiği 830 milyon liranın hesabını kamuoyu önünde vermelidir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Umut Çocukları’na göz taraması Başkan Altınok Öz’ün “önce insan” yaklaşımı ile başarılı sağlık uy‐ gulamalarına imza atan Kartal Belediyesi, öğrenciler için ücretsiz göz taraması başlattı. Kartal Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Bostancı Lions Kulübü işbirliğiyle gerçekleştirilen proje kapsamında; Kartal’da bulunan Vakıfbank Umut Çocukları Sosyal Rehabilitasyon Merkezi Yatılı İlköğretim Okulu öğrencilerine göz muayenesi yapıldı. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Turgut Mermertaş, Sağlık İşleri Müdürü Sevin Köker ve Bostancı Lions Kulübü Üyeleri eşliğinde gerçekleştirilen göz taramasına, 40’ın üzerinde öğrenci katıldı. Sultanbeyli Dünya Göz Hastanesi’nde gerçekleştirilen göz taraması, uzman göz hekimleri tarafından gerçekleştirildi. Muayeneleri yapılıp göz kusurları tespit edilen öğrenciler proje kapsamında tedavi edilecek.

Maltepe Belediyesi 2016 yılı bütçesi onaylandı Maltepe Belediyesi’nin, 398 milyon olarak belirlenen 2016 yılı bütçesi, Belediye Meclisi'nde oy çokluğuyla kabul edildi. Maltepe Belediye Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantılarının son oturumu, Meclis Birinci Başkan Vekili Ziya Hayırlıoğlu Başkanlığı’nda gerçekleştirildi. Maltepe Belediyesi’nin, 2016 yılı bütçesi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 51 numaralı raporu ile ilgili Belediye Başkanı Ali Kılıç bir konuşma yaptı. Bütçe yatırım ağırlıklı Bütçede mümkün olduğunca yatırımlara ağırlık verildiğini belirten Kılıç, “Bütçe ödeneklerinin yüzde 74’ü, yatırım ve hizmet alanları için planlandı. Bütçe yapılırken daha çok tasarruf ilkesi göz önünde bulunduruldu” dedi. Maltepe değişecek diye yola çıktıklarını ifade eden Başkan Kılıç “Süreç içinde hep birlikte göreceğiz. Maltepe’nin yaşam kalitesi açısından İstanbul’da ilk on ilçe arasına girmesini, sizlerin eseri olarak görüyorum. Bütçenin hazırlanmasında öneri ve katkı sunan, eleştiren tüm arkadaşlarımı kutlamak istiyorum. Bu nedenle görüşlerini paylaşan arkadaşlarımızın önerilerini,

öngörülerini almak bizim için kazanç olacaktır” diye konuştu. Konuşmaların ardından Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Nesimi Yaşar tarafından, 17 maddelik 2016 yılı bütçe kararnamesi okundu ve her mad-

denin tek tek oylaması yapıldı. Buna göre Maltepe Belediyesi’nin 2016 yılı tahmini mali

hazırlık bütçesi 398 milyon 664 bin lira, 2017 yılı 409 milyon lira, 2018 yılı için 421 milyon lira olarak kabul edildi.

İlkokul 2. sınıfa Arapça dersi MEB akıl almaz bir uygulama ile daha karşımızda. Eğitim‐iş yargıya taşıyacak... Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun 21 Ekim 2015’te yayımladığı kararına göre, 2016‐2017 öğretim yılında ilkokul 2. sınıf öğretim programına Arapça dersi ko‐ nuldu.

B

u kararda, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün 02.07.2015 tarihli yazısı üzerine MEB Talim ve Terbiye Kurulu’nda görüşülen İlkokul Arapça Dersi (2, 3 ve 4. sınıflar) öğretim programının, 20162017 öğretim yılından itibaren 2. sınıftan başlamak üzere kademeli olarak uygulanması kararlaştırıldı” deniliyor. Başkan Prof. Dr. Emin Karip’in ve Kurul üyelerinin adlarının bulunduğu yazıda, ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitabının takım halinde hazırlanması, hazırlanacak 2. sınıf taslak ders kitaplarının incelenmek üzere Başkanlığa ilk başvurularının 18 Ocak- 01 Şubat 2016 tarihleri arasında yapılması gerektiği belirtiliyor. MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ilkokul 2, 3 ve 4. sınıflar Arapça Dersi Öğretim Programı’nda, bu dersin amacı şöyle anlatılıyor: “22 ülkede yaklaşık 350 milyon nüfusun anadil olarak konuştuğu Arapça, BM’nin kabul ettiği altı resmi dilden biridir. İslam ülkelerinde dini açıdan da önemli olan Arapçanın öğrenilmesi

için başta tarihi ve kültürel sebepler vardır. Arapça konuşan coğrafyanın jeopolitik ve stratejik önemi nedeniyle gün geçtikçe önem kazanması, Arapçanın dini sebeplerin yanı sıra ekonomik, turistik, siyasi ve ticari sebeplerle de öğrenilmesini zorunlu kılmaktadır. Kültür mirasımızda birçok Arapça eserin bulunması, bu dili kültür tarihimiz açısından da önemli kılmaktadır. Gerek Türk- Arap ve gerekse Türk İslam tarihine ışık tutan dillerden biri yine Arapçadır. Ayrıca Arap dünyasıyla artan ilişkilerimiz yetişmiş elemana olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Söz konusu nedenlerle Arapça ilk defa ilkokul 2. Sınıftan itibaren bir yabancı dil olarak iletişimsel yaklaşımla, yakından uzağa, basitten karmaşığa, sarmal ve öğrenci merkezli olarak ele alınmaktadır.” Eğitim-İş: Yargıya taşıyacağız

Tüm halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarız. Öykü Çanta

İlkokul 2. sınıfta seçmeli ders bulunmadığına dikkat çeken Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir “Seçmeli de olsa zaten ‘seçmeli dersler’ altında belirli dersler seçtiriliyor. Bunu da zorla seçtireceklerdir” dedi. Demir, “Öğrenciler, kendi dillerinde meramlarını anlatamıyor, dilekçe yazamıyor. Arapça gibi zor dili ilkokul 2. sınıfta öğretme kararı siyasi bir karardır. Doğru bulmuyoruz, yargıya taşıyacağız” dedi.


Kültür ‐ Sanat

28 Ekim 2015 Salı

4

Maltepe'de keyifli caz gecesi Dünyaca ünlü caz sanatçısı Jenny Evans, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Mer‐ kezi’nde (TSKM) sanatseverlere muhteşem bir konser verdi. Konserin ardından sahneye çıkan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve Münih eski Belediye Başkanı Christian Ude, Evans’ın doğum gününü kutladı.

Belediye çalışanları Tiyatro sahnesinde Maltepe Belediyesi çalışanları tarafından kurulan “Tiyatro Maltepe”, usta yazar Aziz Nesin’i 100. doğum yılında, “Yer Altındakiler” isimli tiyatro oyunu ile andı.

M

altepe Belediyesi’nin farklı müdürlüklerinde görev yapan şoförden hemşireye, stajyer öğrenciden sekretere, şehir planlama uzmanına farklı meslek ve yaş gruplarından oluşan “Tiyatro Maltepe”, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahneye çıktı. Belediye çalışanları, Aziz Nesin ve Anton Pavloviç Çehov’un eserlerinin derlemesinden oluşan iki perdelik “Yer Altındakiler” adlı tiyatro oyununu büyük bir başarıyla sahnelediler. Kubilay Erdelikara’nın yönetip uyarladığı oyunun sahne dekorunu Bahadır Keşan, ses düze-

A

yşe Deniz Karacagil, Antalya'da Gezi Parkı olayları soruşturmasında yargılanan beş kişiden biriydi. "Kırmızı Fularlı Kız" olarak tanınan Karacagil hakkında 98 yıl hapis cezası isteniyordu. 4 ay cezaevinde kaldıktan sonra ser-

nini Onur Akın Akıcı, ışık düzenini Eren Yıldız Geyhan üstlendi. Siyasetten, günlük hayattan insan öykülerinin, iyilik ve kötülük kavramlarının işlendiği, siyasi taşlamalarında yapıldığı ve ücretsiz sahnelenen oyun, Maltepeli tiyatro severler tarafından ilgiyle izlendi.

Kitap

Kırmızı Fularlı Kız Anı - Biyografi Yazar: Fatih Küçük Yayınevi: Evrensel

84 sayfa / İstanbul - 2014 2. Hamur / Ciltsiz / 13 x 19 cm

best bırakılan Karacagil'in taktığı "kırmızı fular" sosyalizmi temsil ettiği gerekçesiyle delil sayıldı ve bu olay kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı. Çoğumuzun kısmen de olsa bir şekilde tanık olduğu süreci anılar, tanıklıklar, mektuplar üzerinden okumak, bu çarpıcı hikâyeyi bizzat yaşamak için şimdi Kırmızı Fularlı Kız'ı dinleme zamanı… "Belki her şeyin başında size kirlilikten ve çirkinlikten bahsetmemeliydim. Bunun için bağışlayın beni, bağışlayın ya da aşağılayın ama güzel olsaydı her şey, bu kelimelerin ilerleyen safhasında yaşanmış olduğuna tanıklık edeceğiniz acıya, ayrılığa ve çarpıklığa rastlamak mümkün olur muydu? Öyleyse bu kirliliktense yeniden öğrenmek adına başımıza çok ağır değil bir kuşkanadı, bir yağmur tanesi düşse de unutuversek başımızın içindeki değişmek bilmez yargıları, kelimeleri..."

Maltepe Belediyesi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve TSKM’de sahne alan Jenny Evans’ı Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Münih eski Belediye Başkanı ve Maltepe Belediyesi Fahri Danışmanı Christian Ude ile birlikte yüzlerce Maltepeli sanatsever izledi. Piyano sanatçısı Uhle ile birlikte sevilen şarkılarını seslendiren Evans, dinleyenlere muhteşem bir gece yaşattı. Konserin sonunda Başkan Kılıç ve Christian Ude, Evans’ın doğum gününü kutladı. Ude konserin ardından, “Bu konser sayesinde, Maltepe ve Münih arasında yeni bir dostluk köprüsü kuruldu” dedi. “Kültürleri kaynaştırıyoruz” Salonu dolduran Maltepeli sanatseverlere teşekkür ederek sözlerine başlayan Maltepe Be-

lediye Başkanı Ali Kılıç “Bu akşam, caz sanatının efsane ismini burada ağırladık. Maltepe sizlerle değişecek. Siz isterseniz çok daha güzel işler yapacağız. Maltepe’nin kapılarını dünya kültürüne açtınız. Maltepelilere de bu yakışır” diye

konuştu. Ülke olarak zor bir dönemden geçildiğini kaydeden Kılıç, şunları söyledi: “Maltepe Belediyesi olarak, ülkemizde güzel şeyler olduğunu da göstermek için İstan-

bul’da çok farklı milletlerden büyükelçilere ve kültür ataşelerine ‘Maltepe’nin kapılarını kültür-sanata ve dünyaya açtığımızı’ anlatan bir sunum yaptık. Ayrıca bu hafta sonu, dünyanın değişik ülkelerinden çok sayıda belediye başkanını Maltepe’de ağırlayacağız. Toplumları ve kültürleri bir birine yaklaştıracak olan yerel yönetimlerdir. Biz de bu noktada üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz.” Hayatını caz müziğe adadı Almanya’da yaşayan İngiliz ses ve sahne sanatçısı Jenny Evans, 42 yıldır Almanya’da caz söylüyor. Aynı zamanda önemli bir yazar, sahne ve seslendirme sanatçısı da olan Evans’ın repertuarında George Gershwin, Duke Ellington gibi önemli caz ustalarının eserleri bulunuyor.

Sinema

Babalar ve Kızları Orijinal Adı: Fathers and Daughters Türü: Dram - Süresi: 116 dk Yönetmen: Gabriele Muccino Vizyon Tarihi: 23 Ekim 2015 Senaryo: Brad Desch Yapımcılar: Craig J. Flores, Nicolas Chartier, Sherryl Clark Müzik: Paolo Buonvino Oyuncular: Russell Crowe, Amanda Seyfried, Diane Kruger, Aaron Paul, Haley Bennett

Bir baba ile kızı arasındaki güçlü ilişkiyi konu edinen Babalar ve Kızları, Pulitzer Ödüllü yazar Jake Davis ile kızı Katie'nin hikayesini ele alıyor. Jake Davis eşinin bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonrasında beş yaşındaki kızı Katie ile tek başına kalır. En büyük problemi ise New York'ta öğrenim gören küçük kızının eğitimiyle ilgilenmektir. Jake aynı zamanda ani sinir patlamalarıyla boğuşmaktadır. Aradan yirmi yıl geçer... Katie zorlu çocukluğunun neden olduğu psikolojik sorunların sonuçlarıyla yüzleşmeye başlar.

Tüm halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarız. Hanedan Restaurant


5

Güncel

28 Ekim 2015 Salı

İbadethaneleri diktikleri kulelerdir HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Maltepe Forumu” tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı. Açılış konuşmasının ardından “Maltepe Forumu”nun hazırladığı sunumda Cevizli’de bulunan TEKEL yerleşkesinin aksi yönde mahkeme kararlarının olmasına rağmen devlet kurumları elbirliğiyle Başbakan Davutoğlu’nun da Dışişleri Bakanı olduğu dönemde kurucuları arasında bulunduğu “Bilim ve Sanat Vakfı”na ait “Şehir Üniversitesi”ne verildiğini belirtti.

bilir. Kafa çalışıyor bu konuda. Ben hep diyorum, kesinlikle İmam-Hatip değil, o ticaret lisesi mezunu da, milleti kandırıyor. Kafa paradan başka hiçbir şeye çalışmıyor. Davutoğlu zavallısı belki kurucuları içindedir de, hiçbir numarası yoktur, emin olun. Erdoğan'dır bu işlerin piri, kendisidir. Rantın nasıl sağlanacağını, yenileceğini, dağıtılacağını iyi bilir. Çünkü devleti ele geçirmenin yolu budur." Alkışlar ve sevgi gösterileri eşliğinde Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti: "Her şeyi yatırım ve büyüme aracı olarak görüyorlar. Mabetleri

Tarihi Garda Cumhuriyet coşkusu Kadıköy’deki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ilki tarihi Haydarpaşa Garı’nda ger‐ çekleştirildi. “Cumhuriyet Gecesi” etkinliğine yüzlerce Kadıköylü bayrakları ile katıldı

K

"Erdoğan'ın oluru olmadan asla hayata geçmez" Selahattin Demirtaş ise konuşmasında TEKEL arazisinde olduğu gibi ülke çapında hukuken problemli birçok işlem gerçekleştirildiğini belirterek sivil toplum kuruluşları aracılığıyla örgütlü bir biçimde bu gibi uygulamaların karşısında olunması gerektiğinin önemini vurguladı. Konuşmasında “İstanbul başta olmak üzere bütün kentsel müdahaleler ideolojiktir ve bunların hiçbiri halen Cumhurbaşkanı'nın fiili onayı olmadan hayata geçirilemez. Kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken başladı, Başbakan iken de öyleydi, şimdi de öyledir. İstanbul'daki imara dair büyük ciddi değişiklikler ve onay Erdoğan'ın oluru olmadan asla hayata geçmez, halen öyledir. Önce onun önüne götürürler, 'Efendim ne diyorsunuz?'... O İstanbul'u karış karış bilir. Neresi, ne para eder, iyi

kulelerdir işte. Yeni ibadethaneler, Levent'te dikildiği gibi büyük kulelerdir. Kapitalizmin mabetleridir. Bunlar da ona tapıyorlar. Baktıkları her yer ne kadar para eder, ne kadar paraya dönüştürebiliriz ve bundan yola çıkarak bizler kalkınmayı ne kadar sağlarız. Ne kadar kalkınırsak o kadar güçlü bir ülke, iktidar oluruz; ilelebet de AKP olarak ülkede hegemonyamızı sürdürürüz. Mevzuya böyle bakıyorlar. Yani tarih, medeniyet, kültür, sanat, bunlar hiçbir şekilde uğramamış mevzulardır. Yani sizler bizler trene bakarız, şiir yazarız, türkü söyleriz. Bunlar öküzün trene baktığı gibi bakarlar. Nasıl baktığınızla ilgilidir. Kara trene bakarsınız, sizi duygulandırır, hüzünlendirir, geçmişe götürür. Onunla ilgili türküler, şiirler, anılarınız aklınıza gelir. Anadolu'nun her tarafından kara trenin yüklendiği o maneviyat, her yere götürdüğü o selam gelir aklınıza. Bunlar öküz gibi bakarlar."

'Cami'de içki' yalan

adıköy Belediyesi’nin bu yıl “Barış İçinde Cumhuriyet” başlığı ile düzenlediği Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ilki Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirildi. 27 Ekim Salı akşamı tarihi Haydarpaşa Garı’nda düzenlenen kutlamalara yüzlerce Kadıköylü Türk bayrakları ile katıldı. Büyük bir coşkunun yaşandığı “Cumhuriyet Gecesi”etkinliğinde “Cumhuriyet Fotoğrafları” sergisi de yer aldı. Cumhuriyet’in kuruluşunun 92. yılında Haydarpaşa Garı’nda düzenlenen etkinlikte Prof. Dr. İlber Ortaylı “Cumhuriyet Türkiyesi'nde Eğitim” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. İstanbul Senfoni Orkestrası da Cumhuriyet konulu besteleri seslendirdi. “Cumhuriyeti Koruyacağız” Etkinlikte konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu; “tarihi Haydarpaşa Garı’nda Cumhuriyet’in 92. Yılını kutlamanın coşkusunu ve mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Cumhuriyet değerlerinin son yıllarda büyük tehdit altında olduğunu belirten Nuhoğlu, “Cumhuriyet’in bize kazandırdığı değerler geri alınmaya ve Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana aldığımız mesafe geri işletilmeye çalışılıyor. Cumhuriyet’in korunması ve geleceğe taşınması bizim temel amacımız olmalı. Cumhuriyet’in değerlerini sonsuza kadar koruyacağız” diye konuştu. “CUMHURİYET BÜYÜK BİR EĞİTİM VERDİ” Aykurt Nuhoğlu’ndan sonra söz alan Prof. Dr. İlber Ortaylı “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Eğitim” konulu kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Haydarpaşa Garı’nın Cumhuriyet tarihi açısından öne-

İ

Güvenlikler de 'İçki İçen' görmemiş veren mahkeme, cezayı erteledi. Bu arada duruşmada Dolmabahçe Bezm-i Doktor önlüğü giydikleri öne süAlem Camii’nde ‘içki içildiği’ yalanına dair rülen, "Özel işaret ve kıyafetleri de çarpıcı ifadeler verildi. Caminin iki güusulsüz kullanma" suçundan 3 sanığa ise 2'şer ay 15'er gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, cezayı ertelemedi. Mahkeme diğer bazı cezaları da ertelerken bazılarını ise adli para cezasına çevirdi. Tabipler: Korkmuyoruz Kararın ardından, İstanbul Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, “Bu davada verilen karardan; ne bu davada yargılanan meslektaş-

Gezi Davası'nda karar açıklandı: 'Cami'de içki' yalan Doktorlara ceza Asistan Doktor Sercan Yüksel ve Erenç Yasemin Dokudan'ın da aralarında bulunuğu 4 sanık hakkında da "ibadethaneyi kirletme" suçundan 10 ay hapis cezası

larımız ne de hekimler olarak bizler korkmadık, korkmuyoruz” denildi. Açıklamada, “Bugün yağan cezalar bizleri korkutmadığı gibi hekimler olarak; Gezi’den Suruç’a, Suruç’tan Ankara

İlber Ortaylı

paşa Garı'nın, bilim ve sanatın yolculuğunu anlattığı konuşmasının ardından İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın Cumhuriyet'in en önemli bestecilerinden Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey ve Muammer Sun repertuvarıyla devam etti. Orkestranın çaldığı marşlara Kadıköylüler de hep bir ağızdan eşlik etti. Kutlamanın sonunda Haydarpaşa Garı merdivenlerine çıkan Kadıköylüler hep birlikte 10. Yıl marşını okudu.

Dolmabahçe'deki Bezm‐i Alem Valide Sultan Camisi'ne giril‐ mesi olayının da aralarında bulunduğu, 1‐4 Haziran 2013 ta‐ rihleri arasındaki Gezi Direnişi eylemlerine ilişkin 7'si yabancı uyruklu 255 sanığın yargılandığı davada, 244 kişi, 2,5 ay ile 1 yıl 2 ay arasında değişen hapis cezalarına çaptırıldı. Garı’na yaralılara sağlık hizmeti sunmaya, gerekirse kutsal kabul edilen yerlerde bile yaralılar neredeyse orada olmaya ve gönüllü sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.

stanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan 14 sanık ile avukatlar katıldı. Mahkeme 244 sanığa ''Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek", "görevliye direnme", "görevli memura hakaret", "mala zarar verme", "kamu görevini usulsüz üstlenme", "özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma'' suçlarından 2,5 ay ile 1 yıl 2 ay arasında değişen hapis cezasına çaptırdı.

minin altını çizen Ortaylı, “Haydarpaşa Garı 100 yılı aşkın bir zamandır ayakta. Ancak şuan çalışmıyor. Peki Gar ne olacak? Burası için planlanan projelere hayır demek yetmez. Hayır diyorsak alternatifinin ne olması gerektiğini bilmemiz gerek. Bu garın çevresinde Selimiye Kışlası, Numune Hastanesi var. Bu alan çok büyük bir kültür parkı haline getirebilinir” diye konuştu. Haydarpaşa'daki Cumhuriyet Gecesi Prof. İlber Ortaylı'nın Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Haydar-

venlik görevlisi camiye zarar veren, içeride içki ve sigara içen birilerini görmediklerini ifade etti. 'Doğru yerdeydik' Hâkimin davayı karara bağlayacağını söylemesi üzerine altı tutuksuz sanığın son sözleri soruldu. Tutuksuz sanık Ahmet Küçükkayalı, “Doğru zamanda doğru yerdeydik. Demokratik hakkımızı kullandık. Yanlış bir şey yapmadık” dedi.

Genel Kurul İlanı Erzincan İli Refahiye İlçesi Gülensu Köyü Yardımlaşma, Dayanışma ve Kalkındırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan Derneğimizin 9. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 8 Kasım 2015 Pazar günü saat 12:00 - 18:00 arası Gülensu Mahallesi Mesut Caddesi No: 41 Maltepe / İstanbul adresindeki dernek merkezin de aşağıda yazılı gündeme göre yapılacaktır. Belirtilen gün çoğunluk sağlanmadığı takdirde 2. toplantı 15 Kasım 2015 Pazar günü aynı gündemle, aynı yer ve saatte nisapsız olarak yapılacaktır. Sayın üyelerin toplantıya katılmaları saygıyla rica olunur. Dernek Yönetim Kurulu Gündem 1- Açılış ve yoklama 2- Kongre başkanlık divan seçimi 3- Saygı duruşu 4- Yönetim Kurulu faaliyet raporu ile denetim kurulu raporunun okunması ve müzakeresi 5- Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunun ayrı ayrı ibrası 6- Tahmini bütçenin görüşülerek onaylanması 7- Yeni yönetim kurulu ile Denetim Kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi 8- Dilekler ve temenniler 9- Kapanış


Haberler

28 Ekim 2015 Salı

6

“Alevi Bektaşi Enstitüsü kurulmalı” Kartal Belediyesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı’na (COP12) katıldı. Konferansta; Kartal Belediyesi’nin ’Kırmızı solucan gübresi’ ve ’Kuşların da evi olsun’ projeleri, örnek uygulanan 7 proje arasında yer aldı. Congresium Ankara’da (ATO) gerçekleşen 12. Taraflar Konferansı’nda; ‘Halkın bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve farkındalık ‘konusunda sunuma layık görülen ve örnek uygulanan 7 proje seçildi. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün girişimiyle Kartal’da uygulamaya konulan “Kırmızı solucan gübresi” ve “Kuşların da evi olsun ‘’ projeleri bu 7 proje arasında yer aldı. Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Dr. Dilek Kars, konferansta belediyenin uyguladığı projeleri ve çevreye katkılarını anlattı. Kırmızı solucan gübresi projesi 2013 yılında başlatılan Solucan Gübresi Üretim Projesi, dünyamızı tarımsal kirlilikten koruyarak, insanların daha sağlıklı besinler tüketebilmesi için geliştirilmiştir. Pazarlardan çıkan sebze-meyve atıklarının ve organik mut-

fak atıklarının kırmızı Kaliforniya solucanları yardımı ile altın değerinde olan organik gübreye dönüştürülmesini hedeflemektedir. Özel olarak yapılmış ‘vermikompost’ üretim alanında biriktirilen sebze-meyve atıkları, kırmızı Kaliforniya solucanları tarafından gübreye dönüştürülmektedir. İçeriğinde bitkinin gelişimi için gereken bütün enzimler, toprak antibiyotikleri, vitaminler, büyüme hormonları ve hümik maddeler bulunan solucan gübresi, belediyemizin park ve bahçelerinde kullanılmaktadır. Balkon ve bahçelerinde gübre üretmek isteyen vatandaşlarımıza da kırmızı Kaliforniya solucanı verilmektedir. Solucan gübresi üretimi, uygun bir üretim kabı ile de yapılabilmektedir. Böylece sebze-meyve atıkları değerlendirilip çöp oluşumu azalıyor ve ekonomiye katkı sağlanıyor. Kuşların da evi olsun, kuşlar minik ellere emanet projesi Bu uygulama kapsamında; öğrenciler tarafından yapılan kuş evleri Kartal’daki parklardan bazılarına ve kreşlere yerleştirildi. Telefonla bize ulaşan ya da müdürlüğe gelip talepte bulunan vatandaşlara kuş evleri, ücretsiz temin edildi.

“Kartal Mahalle Meclisi Çalıştayı” düzenlendi

Kartal Belediyesi, Kartal Kent Konseyi ve TAK Kartal işbirli‐ ğiyle ‘Kartal Mahalle Meclisi Çalıştayı’ düzenlendi. İki gün süren çalıştay, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün katılımıyla Büyükada Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Kartallılarla daha etkin ve daha katılımcı bir çalışma sistemi geliştirmek ve Kartal için alınacak kararların oluşumunda vatandaşın yer almasını sağlamak için düzenlenen çalıştayda, vatandaş katılımının önemi konulu eğitim verildi, “Kartal Yerel Yönetim Değerlendirmesi” çalışması yapılarak, Kartal ilçesinin öncelik alanlarının belirlenmesine yönelik örnek bir uygulama ve “Kartal’da Mahalle Meclisleri Oluşturulmasına Yönelik Fikir ve Öneri Geliştirilmesi” çalışması gerçekleştirildi. TUSELOG (Türk-İsveç Yerel Yönetimler Ortaklığı Programı) kapsamında, proje uzmanları Sezin Üskent, Sinan Özden, Serdar Özgün ve Oya Otman desteğiyle düzenlenen Kartal Mahalle Meclisi Çalıştayı’na Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün yanı sıra; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Meclis üyesi Av. Hüsnü Yeşilyurt, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Feyyaz Kaynak, Kartal Belediyesi Meclis üyeleri Mehmet Tirgil, Yusuf Altay ve Taner Özdemir, Kartal Belediyesi birim müdürleri, Kartal Belediyesi personelleri, muhtarlar, Kartal Kent Konseyi Yürütme Kurulu, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, gönüllüler ve TAK Kartal ekibi katıldı. “Kartal Belediyesi, katılımın en güzel örneklerini veriyor” Çalıştayda Başkan Altınok Öz, Kartallı katılımcılarla yaptıkları çalışmalara örnek vererek şöyle konuştu: “ Biz, yaptıklarımızı kategorize ediyoruz, yani sınıflandırıyoruz. ‘Katılımcılık, erişilebilirlik’ konularında birçok

örneğimiz var. Mesela Yapı Kontrol ve Deprem Dönüşüm Müdürlüğü Türkiye’deki en iyi müdürlüktür. 2009 yılının Ekim ayından beri halkla birlikte toplantı yapıyoruz. Halkla beraberiz. Halkın isteklerini aldık, kitap haline getirdik. Kitapta halkın düşüncesinde bir değişiklik olup olmadığını görmeyi amaçladık. Herkes de bunu görsün istedik. Yine planlama, imar ve kentsel dönüşüm alanının merkez planlarının olduğu alanda halkla defalarca toplantı yaptık. Bir meclis toplantısında, alın arkadaşlar planı siz yapın dedik. Onlar ne yaptı? 170 hane, hak sahibi tek parsel oldu. 170 hanenin tek parsel olabilmesi katılımdır, halkın katılımının güzel bir örneğidir. Bu projenin içinde ayrı ayrı yer almak isteyenleri kendi planları dahilinde kenara bırakacağız. Yani sadece birleşmek isteyenleri birleştireceğiz. En son, 170 haneden sadece bir kişi birleşmek istemiyordu, bir kişi hariç herkes birleşince ben de birleşiyorum dedi. Biz sizin planınızı yaparız. Dolayısıyla Kartal Belediyesi 2009 yılından beri katılımın en güzel örneklerini veriyor.” “Uğur Mumcu’ya oy sandığı koyduk, halk ne istiyorsa onu yapalım dedik” Halkın onay vermediği hiçbir projeye geçit vermeyeceğini dile getiren Başkan Altınok Öz, gerek Uğur Mumcu Mahallesi Ihlamur Sokak’taki park projesi ile ilgili gerekse; Çırçır Caddesi, Şerif Ali Sokak ve çevresinde pazar kurulan alanlardaki düzenlemelerle ilgili halk oylaması yaptıklarını hatırlatarak şöyle

devam etti: “Park yapıyorsunuz halka soruyorsunuz. Katılımcı, mahalleli ne diyor? Uğur Mumcu’da biliyorsunuz oy sandığı koyduk, halk ne istiyorsa onu yapalım dedik. Belediyenin etrafındaki pazar yerlerinin kalkmasıyla ilgili oy sandığı koyduk. Kadınlar örgütlendi, biz uzak yerde pazara gitmeyiz, pazar kalkmasın dedi. Kalkması lazım mıydı? Lazımdı. Ama kalkmadı. Neden? Çünkü katılımcı pazarın kalkmasını istemedi. Peki, Uğur Mumcu’daki parkta ne oldu? Büyüklerin dediği şuydu; biz parkın içinde oyun alanı istemiyoruz. Neden istemiyorsunuz? Çünkü top sesinden rahatsızız. Peki, çocuklar ne olacak? Bu sınırlar içinde orada bir çalışma yapılıyor. Çocukların enerjilerini boşaltabileceği alanlar lazım.” “Bize engel olanların da bize ihtiyacı var” Başkan Altınok Öz, son olarak engellilerin talep ve şikayetlerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kartal’ın içinde iki tane iskele var. İkisini de Kartal Belediyesi almış; ama projelendirtmiyorlar. Orada duruyor. Peki, engelli arkadaşların ulaşabileceği iskeleyi yapamaz mıyız? Yapabiliriz. Buna uygun tekne alamaz mıyız? Alabiliriz. Neden yapamıyoruz? Aynı siyasi partiden olmamanın verdiği ıstıraptan… Siz bunu İsveç’te görebilir misiniz? Göremezsiniz. Çünkü ‘Ya bendensin, ya da yoksun’ zihniyeti İsveç’te yok. Bu durumda biz ne yapacağız? Kendi gücümüze güveneceğiz, kimseden yardım beklemeden kendi işimizi kendimiz göreceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi bugünden sonra da kendi işimizi kendimiz görmeye devam edeceğiz. Hiç kimseye ihtiyacımız yok. Elinizde bize verilen yetkileri sadece ve sadece kullanma becerisini gösterelim. Çünkü Kartal Belediyesi olarak; uzayda yaşamıyoruz. Bize engel olanların da bize ihtiyacı var. Olay, sadece yetkilerimizin ne olduğunu, ne kadarını, ne zaman ve nerede kullanacağımızı iyi bilmekte. Bunların hepsini biz yapıyoruz, yapacağız. Birlikte, kategorik, hafızamıza yerleşecek bir sonuç alacağımıza eminim. Hepinize iyi çalışmalar diliyorum.”

Kartal Belediyesi, Muharrem ayının 10’uncu günü dolayı‐ sıyla Kerbela şehitlerini anma amacıyla tören düzenledi. Tö‐ rende konuşma yapan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altı‐ nok Öz, “Mutlaka Alevi Bek‐ taşi Enstitüsü'nün kurulması lazım” dedi. Kartal Belediyesi ve Kartal Cemevi Vakfı tarafından Muharrem ayının 10’uncu günü münasebetiyle Hasan Ali Yücel Kültür ve Sanat Merkezi’nde Kerbela şehitlerini ve Hz. Hüseyin’i anma töreni düzenlendi. Kartal Cemevi’nin katkılarıyla düzenlenen törene; Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı, Kartal Cemevi dedesi Mustafa Düzgün ve çok sayıda vatandaş katıldı. Anma töreninde sahneye çıkan Hakkı Şimşek, Onur Alçınkaya ve Muharrem Temiz’in okumuş olduğu mersiyeler sırasında vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı. “Alevi Bektaşi Enstitüsü kurulmalı” Törende konuşma yapan Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, “Alevi kardeşlerimizden Sayın Başkanın beklentileri var. Bugün bir yas günü, yasınızı tutun diyor. Eğer ki yas tutulamıyorsa bunun da bir nedeni vardır. Ben o nedeni her zaman her yerde söylüyorum. Mutlaka, Alevi Bektaşi Enstitüsü'nün kurulması lazım. Sakın ola onlara kızmayın. Çünkü bugünün anlam ve önemini biz toplum olarak içselleştirememişiz. Bugün buradan çıkan kişilerin alkışlanması 10. gününün anla-

mının yeterince halka anlatılmamasındandır” dedi. Aşure kültürel zenginliğimizdir Başkan Altınok Öz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben, her zaman Muharrem ayının önemini, aşurenin ne olduğunu ve aşuredeki değişik tatların nasıl bir araya gelip güzel bir tat ortaya çıkardığını, bu güzel tadın, toplumca bozulmaması gerektiğini ve tüm bunların biz yöneticilerin görevi olduğunu anlatmaya çalıştım. Birbirini tamamlayan bir sürü tadın bu ülkede bir kültürel zenginlik olduğunu bilen ve ona göre davranan bir toplum olmayı canıgönülden diliyorum.” “Haksızlığa karşı durunuz” Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı ise ”Haksızlığa karşı durmazsanız, onurunuzu ve şerefinizi de kaybedersiniz. Kerbela, 680 yılında yaşanan ve biten bir olay değildir. Bugün Muharrem ayının 10’uncu günü. İmam Hüseyin, 72 halkıyla Kerbela’da katledildi. İmam Hüseyin, bir simge oldu. Acının, gözyaşının, mazlumun bir tarafı oldu. İyilikten ve mazlumdan söz ederken, İmam Hüseyin ak-

lımıza gelir. Her dönemin bir yezidi mutlaka vardır. Önemli olan bu yezidlere karşı İmam Hüseyin olmaktır. Biz burada kendimiz ve insanlığımızı sorguluyoruz. İmam Hüseyin inançları uğruna babası Hz. Ali’nin öğretisi doğrultusunda hareket etmiştir. Ne öğretmiştir Hz. Ali oğlu İmam Hüseyin’e ve bizlere? Haksızlığa karşı durmayı. Haksızlığa karşı durmazsanız, onurunuzu ve şerefinizi de kaybedersiniz demiştir. Biz, çocuklarımıza ve geleceğimize İmam Hüseyin’ini anlatıyoruz ki böyle acılar bir daha yaşanmasın. Biz her zaman mazlumların yanında yer alalım. Kerbela, sadece Alevi ve Bektaşileri ilgilendirmiyor; Kerbela, bütün insanları ilgilendiriyor. Bugün de makam ve koltuk sevdasıyla insanlar katlediliyor ve katlettiriliyorsa, aynı yezide lanet ettiğimiz gibi bugünkü yezidlere de lanet okumaya devam edeceğiz. Ankara’da yaşanan da bir Kerbela’dır. Orada hayatını kaybedenler de mazlumdu. Aynı İmam Hüseyin gibi barış istiyorlardı, kan dökülmesin istiyorlardı“dedi.


7

Güncel

28 Ekim 2015 Salı

Alınan hukuksuz karar sonrasında BUGÜN GAZETESİ kapkara bir sayfayla okuyucularının karşısına çıktı. İşte o birinci sayfada yer alan manifesto niteliğindeki ifadeler:

1 Kasım genel seçimlerine günler kala, özgür ve bağımsız İpek Medya Grubu’na yönelik gözdağı ve sus‐ turma operasyonunda bir hukuksuz karara daha imza atıldı. “İftira” ve “suç uydurma” yöntemiyle yapılan “baskın” sonuç vermeyince, Koza Holding ve İpek Medya Grubu’nun tüm mali hesaplarının temiz olduğu ortaya çıkınca, medyamıza ve bağlı bulunduğumuz tüm Koza Grubu şirketlerine “kayyum” atandı. Medyamızın yönetim kuruluna, “havuz gazetesi” Sabah ve atv Grubu’nun eski reklam grup direktörü ve finans müdürü atandı… Özgür medyayı susturamayınca, yayınlarının etkinliği ve geniş

kitlelere ulaşmasını engelleyemeyince, tüm grubu “havuz medyası” haline getirme kararı yürürlüğe sokuldu... TÜRKSAT’tan yasa dışı “talimat” ile atılmaya çalışılan Medya Grubumuz, bu kez “proje mahkemeler” üzerinden alınan bir kararla susturulma yoluna gidildi. Adım adım özgür yayıncılığımız engellenirken, muhalefetin de sesini geniş kitlelere ulaştıracağı tüm mecralar sansürleniyor, karartılıyor... “Özel mülkiyet hakkı”, “ifade ve fikir hürriyeti”, “haber alma ve verme hakkı”ayaklar altına alınırken, adil ve şeffaf bir seçim yarışı yapılması da artık imkânsız hale getirildi… Türkiye demokrasisi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü adına kara bir gün daha yaşadık...

Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Extra Medya Prodüksiyon&Yayın Grubu’nun düzenlediği 1. Altın Kartal Ödül Töreni’ne katıldı. Kartal Emex Otel’de gerçekleştirilen tö‐ rende Başkan Altınok Öz’e eşi Feray Öz eşlik etti. “Yerel basın güçlü olmalı” Ödül töreninde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok

Öz : “Kartal’daki yerel basının daha güçlü, daha özgür olması lazım dedik. Kartal’ı seven, Kartal için zaman harcayan yerel basını desteklemeye devam edeceğiz. Yerel basın, güçlü olmalı. Basın; halkın eli, ayağı, gözü, kulağıdır. Vural Bey’e başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Bu vesile ile Kartal’ı seven herkesi takdir ve tebrik ediyorum. Kartal eskisi gibi balıkçı köyü değil. Gelişen ve yürekten çalışan bir Kartal var. Kartal, değişiyor ve dönüşüyor. Turizmde, sağlıkta, sporda, kültür sanatta yoluna devam eden bir Kartal var” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Koza İpek Grubu'na kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Koza İpek Grubu'na kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. NTV'de gazetecilerin sorularını cevaplayan Kemal Kılıçdaroğlu, Koza İpek Grubu'na kayyum atanmasına değindi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: "Bu kaygı sadece bende değil, iş dünyasında da var. Yabancı sermayede de yoğun olarak var. Türkiye'de can ve mal güvenliği yok. Her an sizin mal varlığınıza el konulabilir. Makul şüphe ile, ölçü makul şüphe. Kime göre makul şüphe? Savcıya göre makul şüphe. Mal varlığınıza el koyabilirler, sizi tutuklayabilirler. Yine makul şüpheye dayanarak sizin dosyanıza gizlilik kararı koyabilirler. Avukatınız bile neden tutuklandığınızı öğrenemez. Bu tablonun kesinlikle değişmesi lazım

Bugün gazetesine, televizyonuna daha doğrusu Koza İpek Grubu'nun tüm mal varlığına kayyum atandı. Burada iki temel sorun var. Birincisi; Cumhuriyet savcısı eğer bir yazı ile mahkeme kararı olmadan bir gruba el koyup kayyum atayabiliyorsa, orada demokrasi askıda demektir, hukuk askıda demektir. Daha vahim olanı; kayyum olarak atanan kişilerin iktidar partisine yakın olanlardır. Bu şu anlama geliyor; yargının bağımsız olmadığını, tamamen iktidarın emrinde olduğunu… Hani şunu yapabilselerdi öyle kayyum atarlardı ki herkes onun tarafsızlığından endişe duymazdı. Fakat şimdi oraya bilinçli bir operasyon yapıldığını, orayı ele geçirmek için özel bir çaba harcandığını ve bu çabanın içinde olunduğunu adeta kamuoyuna haykırarak söylüyorlar. Bu demokrasi açısından ciddi bir zaaf.

Avrupa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mogens Blicher Bjerregaard konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Bjerregard, ‘‘Sadece basın özgürlüğü ve editoryal bağımsızlık sayesinde medya ve gazeteciler vatandaşlara bağımsız, çoğulcu ve bilgilendirici gazetecilik hizmeti sağlayabilirler. Ki bu; özellikle seçim döneminde insanların demokratik gelişmelere katılmasının ön şartıdır.

Hükümetin medya patronlarını görevden alması ve yerine yöneticiler ataması kabul edilemez bir şeydir ve basın özgürlüğünün ihlal edilmesi anlamına gelir.’’ dedi. Söz konusu operasyonun 1 Kasım’da gerçekleştirilecek genel seçimden birkaç gün önce gerçekleştirildiğinin altını çizen Bjerregård, ‘‘Seçimlerden birkaç gün önce Türkiye’de geçici hükümetin Koza İpek Holding’e ait olan medya kuruluşlarına yönelik son saldırıları açık bir şekilde muhalif gazetecilere, ifade özgürlüğüne, özel ve bağımsız medyaya yönelik siyasi olarak motive edilmiş saldırılar olarak değerlendirilmeli. Yetkililer bu tür sahte suçlamalarla muhalif medyayı susturmaya çalışmaktan vazgeçmeli.’’ ifadelerini kullandı.

Basın Konseyi, aralarında BUGÜN Gazetesi ve KANALTÜRK'ün de yer aldığı Koza İpek Grubu'na bağlı bulunan tüm şirketlere kayyum atanmasına tepki gösterdi. Aksine bir davranış, seçime 5 gün kala, halkın haber alma hakkının engellenmesi ve seçmenin bilgilendirilmesini önleyecektir. Böyle bir durum ise, sansüre eşdeğerdir. Siyasetin zorlamasıyla olduğu anlaşılan kayyum olayının gerekçesi, kamuoyuyla bir an önce paylaşılmalı ve kayyum heyetinin tarafsızlık ilkesi çerçevesinde titizlikle oluşturulması beklenmektedir.

"Hukuk herkese lazımdır" Unutulmamalı ki, hukuk herkese lazımdır. Yaşananların Uluslararası hukuk ve Anayasamız çerçevesinde yapılması en büyük beklentimizdir. Muhalif seslere karşı sistematik kampanya alışkanlığından bir an önce vazgeçilmesini ve ülkemizde halkın haber alma hakkına saygı duyulmasını beklemekteyiz."

Dış basından yansıyanlar Reuters: İngiliz Reuters haber ajansı canlı yayın görüntülerine dayandırdığı haberinde, "Türk polisi, seçimler öncesinde, muhalif bir medya şirketinin ofislerine zorla girdi" ifadesine yer verdi. Financial Times: Türkiye medya üzerindeki kısıtlamaları genişletti: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti eleştiren televizyon ve gazetelerin bağlı olduğu Koza-İpek Holding'in Ankara'daki

merkezi önünde toplanan kalabalığa karşı polisin biber gazı kullanmasıyla, Türk medyası üzerindeki baskısını artırdı. Agence France-Press (AFP): Fransız AFP haber ajansı gelişmeleri, "Gözyaşartıcı gaz ve su sıkan Türk çevik kuvvet polisi, çarşamba günü, hafta sonu yapılacak seçimden sadece günler önce, hükümeti eleştiren bir medya grubunun İstanbul merkezine girdi" ifadesiyle aktardı.

Ülkemizin ünlü hukukçularından, 12 Eylül Askeri Cunta döneminin toplu dava avukatlarından ve o dönem çok sayıda devrimci toplu davalarından 807’si idam istenen olmak üzere toplam 2480 tutuklunun davasını üstlenen, bu yüzden sorgulanan, baskı gören, dayak yiyen, idam edilen devrimcilerin infazında avukatları olarak bizzat bulunan bir hukukçu olan Nebi Barlas’ın hayatı kitap oldu. Avukat Nebi Barlas, “Büyük bir hukuk adamının hayat öyküsü” adı verilen kitabını yaşamını hukuk ve hukukun üstünlüğünün yılmaz savaşçısı olarak tanımladığı ve kendisinin bu onurlu duruşta büyük emeği olduğunu ifade ettiği, hocası Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’na ithaf etti. Darbe öncesi ve sonrası Metin Ağaçgözgü ve Hasan Çelikkol tarafından bizzat Nebi Barlas’ın anlatımlarıyla hazırlanan kitabın ilk bölümünde çocukluk yıllarından 12 Eylül 1980 Askeri darbesine kadar olan geçen zaman, ikinci bölümünde ise darbe sonrası dönemde yaşadıkları anlatılıyor. Kitap, Kasım ayı başında piyasaya çıkıyor. Kitabın yazarları Metin Ağaçgözgü ve Hasan Çelikkol kitabın önsözünde kitabın yazılış öyküsünü şöyle anlatıyor: “Kurmay subay olma hayallerini cezaevinde bırakıp hukukçu olmak için yoluna devam eden idealist bir gencin ve gecesini gündüzünü, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanan gençleri savunmaya adayan cesur bir avukatın hikayesi dinledik. Bazen hüzünle ağlamaklı, bazen coşku ve savunduğu yiğitlere övgüyle. Onu tanıyanları

da dinledik, arkadaşlarını, meslektaşlarını, müvekkillerini… Sırtlarını Cuntanın şiddetine dayayan askeri savcıların iddianamelerindeki çelişkileri yakalamak, asılsız iddiaları çürütmek ve böylece cezaevlerini zulüm altında tutulan devrimci gençleri ağır cezalardan ve idamlardan kurtarmak için on yıl boyunca gecesini, gündüzünü veren bu adalet savaşcısının adı kalplere silinmez bir şekilde; cuntanın “terörist” ilan ettiği devrimcilerin, evrensel hukuk kurallarına uygun ve adil yargılanmaları için verdiği başarılı mücadeleyle de hukuk tarihimize altın harflerle yazılmıştır. Bu kitap O’na armağandır” 12 Eylül dönemine ışık tutuyor Metin Ağaçgözgü ve Hasan Çelikkol tarafından hazırlanan “Büyük bir hukuk adamının hayat öyküsü” nün özellikle ikinci bölümünde, bizzat tanık olduğu, davasını takip ettiği, mücadelesini verdiği, belgelerini topladığı; emniyet ve cezaevlerinde işkence yapılanlar, işkencede öldürülenler, yargısız infaz edilenler, idam edilmesi için yaşı büyütülenler, idamı istenenler, idam sehpasına gönderilenler, idam edilenlerin mektupları, davranışları ve son sözleri, askeri cuntaya karşı direnen tutuklular ve tutuklu aileleri ve 12 eylül hukukuna karşı direnen avukatlar belgesel bir tarzda yer alıyor. 12 Eylül Askeri cuntasının saldırılarına maruz kalmış, dönemin acılarını yaşamış insanların, ülkedeki hukukçuların merakla beklediği “Büyük bir hukuk adamının hayat öyküsü”nün ülke ve uluslararası alanda büyük ilgi görmesi bekleniyor.

Gidecekler... Nazım Gülmez

Göreceksiniz gidecekler. Hem de arkalarına bakmadan, tası taraklarını toplamaya fırsat bulamadan. Kaçacaklar göreceksiniz. Vicdanını kanattılar ülkenin. Sadece vicdanı değil kanayan. Kelimenin tam manasıyla kan gölüne çevirdiler. Baskı, tehdit, şantaj, kumpas aklınıza ne gelirse yaptılar. Bunların döneminde sınırlar kevgire döndü. Ne kadar melanet varsa bizi buldu. Dünya lideri edasıyla bizi sürdüğü orta-doğu batağında gırtlağımıza kadar battık. Elinde Allah'tan korkmadan "Kuran" ,danışıklı döğüş "One Munite" palavralarıyla şu fukara halkı kandırıp oy devşirirken, moderatöre kızdım, ben büyük orta-doğu projesinin eş başkanıyım demekten geri durmadı, çekinmedi. Görüşen namussuzdur derken, Oslo oldu, Dolmabahçe oldu, akil adamlar oldu. Diyarbakır parlayan bir yıldız olacak derken, bir süre sonra, tek bayrak, tek vatan, tek millet. Hangisini istersen onu ye! Sözde iş adamları bu milletin a.ına koyacağız demekte, bakanı salla bir bakara makara demekte bir beis görmediler. Yarattıkları batakta 100’ler, 200’ler, 300’ler inşaatlarda, madenlerde, meydanlarda "güzel" , "güzel " ölürken kılları bile kıpırdamadı… İki Mehmet'in ölmesi ile vatan bölünmez diyenler, şehitlere kelle demekte sakınca görmediler.17-25 Aralık 'ta polisin mahkeme kararlarıyla kapılarına dayanmasıyla ortaya çıkan ve artık kapatılmasına imkân bulunmayan yolsuzluk dosyalarıyla ülke bugüne geldi. Balyoz'la, Ergenekon’la beli kırılmış Ordu'dan sonra sıra polisteydi. Polis müdürleri tutuklandı, yüzlercesi açığa alındı, içeri tıkıldı. Kararlarını beğenmedikleri savcılar, hakimlerde paylarına düşenleri aldı. Ayyuka çıkan rüşvet, yolsuzluk furyasından halka düşen yokluk oldu, yoksulluk oldu. Boşanmalar arttı, aileler dağıldı, fuhuş arttı, kumar, içki, uyuşturucu kullanımı bunların iktidarında tavan yaptı. Oluk, oluk kan akıtacağız diyen mafya babalarının mitingli desteklerine mazhar oldular. Çocukları paramparça anaların elleri yakalarındadır artık. iş, inşaat, maden kazalarında, yoklukta, yoksullukta ölen bütün mazlumların ahını aldılar. Söyleyecek sözleri yok. Haziran seçimlerinde CHP'nin asgari ücret vaadini, işadamlarına şikâyet ettiler. Emekliye bayramlarda toplam iki maaş sözünü uygulanamaz popülist buldular.270 lira taksitlerle herkesin konut sahibi olabileceği sözünü duymak bile istemediler. Arsa, inşaat, bina bunlar için dönüşüm palavraları adı altında, talan demektir. Rant demektir. İşçiyi, asgari ücreti, emekliyi şimdi hatırladılar. Ülke borç batağında, Cumhuriyet ne ürettiyse, yok pahasına sattılar. Yüksek korunaklı, bin odalı saraylarında, zırhlı binlerce korumayla saltanat sürer zannediyorlar. Sarayları yerde sürükleniyor, farkında değiller. Bin hileyle seçimde iktidar olabilecek çoğunluk yakalasalar bile, ülkeyi yönetilemez duruma getirdiklerinin farkında değiller. Ülkeyi kaostan tek başına bir CHP İKTİDARI kurtarabilir, düze çıkarabilir. Bunun dışındaki bütün seçenekler ülke için zaman kaybı demektir. Ülke kan kaybetmeye devam eder. Bizden söylemesi.


Yerel Haberin Kaynağı

Maltepe’den dünyaya 44 belediye başkanından “kardeşlik” ittifakı

Haber: Süheyle Kaplan Serbest Gazeteci - Almanya

Çin’den İngiltere’ye, Kenya’dan Almanya’ya, Angola’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dünyanın değişik ülkelerinden 44 belediye başkanı, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Uluslararası Diyalog Konferansı”nda buluştu. Konferansa, İsrail ambargosu nedeniyle toplantıya katılamayan Filistin’in El Bireh Belediye Başkanı Fawzy Abed’in gönderdiği mesaj damga vurdu. Galası Cevahir Hotel İstanbul Asia’da yapılan konferansın açılış konuşmasını yapan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Yerel yönetimlerin birlikte çalışmasının önemini biliyorum. Üst düzey yetkililer protokol imzalasa da asıl protokolü imzalayan ve insanları birbiriyle kaynaştıran yerel yönetimlerdir. İnançlar ve kültürlerin halklarımızın üzerinde ortaklaşmasını sağlamak, belediye başkanları ve meclis üyelerine düşüyor. Bizi yönetenler elbette uluslararası platformda bizi temsil edecek ama biz de elimizi taşın altına koymalıyız. Umarız konferans, bu boşluğu doldurur” dedi. UDE: Diyalogu tabana yaymalıyız Kılıç’tan sonra söz alan Münih eski Anakent Belediye Başkanı ve Maltepe Belediyesi Fahri Danışmanı Christian Ude de, Avrupa’da uzun yıllarca yaşanan ve Türkiye’de son örneğini Ankara’da gösteren şiddet ve terör olaylarına karşı katılımcıları uyararak, “Türk dostlarıma şunu söylemek istiyorum ki; Almanya’da bu ırkçı gösterilere katılan insanlardan çok fazla sayıda insan bu gösterilere karşı çıktı ve bence onlar Alman halkının da büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bu sorunların üstünü kapatarak yol ala-

mayız. Açıkça konuşup tartışmak, bazı sorunları düzeltme çabası göstermek; diplomatik, basmakalıp sözlerden daha önemlidir. Bizim köprüler inşa etmemiz, aramıza bariyerler koymamamız lazım. Diyalog ve işbirliğini geliştirmemiz de gerekiyor. İşi temele indirerek, cami ve kilise dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve öğrenci kulüplerine varıncaya kadar bu hoşgörüyü tabana yaymalıyız” diye konuştu. UDE Ankara Katliamını kınadı Ude ayrıca Ankara katliamını kınayarak ' Ankara herşeyi yapmalıydı. Her zaman göstericiden çok polis olurken, barış mitingi günü çok azdı. Sanki mitinge katılanlar suçluymuş gibi görüldü. Ankara katliamı Almanya'da yaşayan Türkleri de tedirgin etti. Kabul edilmelidir ki o gün kurbanların korunması hususunda hiçbirşey yapılmadı. Almanya'da da zaman zaman bu tür olaylar görülmekte. Örneğin 1972 yılında olimpiyatlara aşırı sağcılar tarafından gölge düşürülmüştü. Ancak Almanya bu konunun üzerine giderek bu tür olayları önlemeye yönelik tedbirlerin nasıl alınması gerektiğini masaya yatırdı. Ankara da bu konuda üzerine düşeni yapmadı. Önemli olan halklar arasındaki ilşkilerdir. Sadece diplomatik ilişkilerle bu tür bağlantılar kurulamaz' dedi. Mardin Artuklu Belediyesi Eşbaşkanı Sevinç Bozan da, kültürlerin ve inançların bir arada dostça yaşadığı bir ilçenin yöneticilerinden olduğu belirterek, şöyle konuştu: “Mardin kültürlerin ve inançların yüzyıllarca barış içinde hüküm sürdüğü bir yer. Süryani, Ermeni, Kürt, Türk ve diğer bütün etnik ve dini grupların hepsi bir arada uzunca yıllar kardeşçe yaşadı

Çin’den İngiltere’ye, Kenya’dan Almanya’ya, Angola’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dünyanın değişik ülkele‐ rinden 44 belediye başkanı, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Uluslararası Diyalog Konferansı”nda buluştu. Konferansa, İsrail ambargosu ne‐ deniyle toplantıya katılamayan Filistin’in El Bireh Belediye Başkanı Fawzy Abed’in gönderdiği mesaj damga vurdu.

ve dünya var oldukça bu halkların bir kavgası olmayacak. Dünyanın yarısını nasıl kadınlar oluşturuyorsa yönetimin de yarısını kadınlar oluşturmalı. kadınların kentleri dönüştürmesini istiyoruz. Biz diyoruz ki dünyayı barış, demokrasi, güzellik kurtaracak.” Filistinli Başkandan mesaj Büyük bir ilgi gören konferansa, İsrail ambargosu nedeniyle katılamayan Filistin’in El Bireh Belediye Başkanı Fawzy Abed’in gönderdiği mesaj damga vurdu. Belediye Başkanı adına Filistin’in İstanbul Başkonsolosluğu Birinci Müsteşarı Abdülkadir Alkhatib tarafından okunan mesajda, şunlar yer aldı: “Umuyorum ki konferansınız Filistin’in karşı karşıya olduğu zor durumu da değerlendirecektir. Özellikle bu konferans, insan haklarıyla ilgili ve insan haklarına ihlaline karşı olduğu için; dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet kışkırtmacılığına karşı olduğu için çok önemli. Filistin’in bugün hiç olmadığı kadar dünyanın, liderlerin ve halkların desteğine ihtiyacı var. Barış kelimesinin anlamını yitirdiği bir ülke. Topraklarımız seneler öncesinde kaybedildi. Çocuklar güvenli bir şekilde okuluna, işçiler işlerine gidememekte. Filistin’deki çocukların da barış içerisinde, dünyanın geri kalanındaki çocuklar gibi yaşamaya hakkı var. Bu çocukların anneleri, babaları güven ve huzur içinde çocuklarını yetiştirmek istiyor. Bizler, çocuklarımızı, gençlerimizi toprağa vermeyi istemiyoruz. Umuyoruz ki bu konferans tarihi çözümlere imza atarak, Filistin halkının sıkıntılarını da çözmeye yönelik yeni bakış açıları oluşturacaktır.” M'EXPO anlatıldı Konferansta, Kenya Mombasa Kültür

ve Eğitim Bakanı Tendia Lewa Mtana, Londra Enfield Belediyesi Meclis Üyesi Nesimi Erbil, Angola’nın de Belas Belediye Başkanı Filipe Barros Espanhol, Messe Münih Genel Müdürü Eugen Egentenmeir, Münih Halk Eğitim Merkezi Program Direktörü Dr. Susanne May, Erlangen Belediye Başkan Yardımcısı Dr Elizabeth Preub, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkileri Sorumlusu Ökkeş Aytekin, Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Kırklareli Kaynar Belediye Başkanı Serdar Türker, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu ve Karadeniz Ereğli Belediyesi Daire Başkanı Metin Avcı da bir konuşma yaptı. Konuşmacılardan Messe Münih Genel Müdürü Eugen Egentenmeir, Uluslararası Maltepe Fuar, Kongre ve Yaşam Merkezi M’Expo projesini katılımcılara anlatarak, projenin ilçeyi cazibe merkezi haline getireceğini ifade etti. Kentlerinin ismiyle fotoğraf çektirdiler Daha sonra katılımcılar ülkelerini temsil eden kartlarla Maltepe’yi selamlayarak toplu fotoğraf çektirdiler. Ortak çalışma grupları oluşturularak devam edecek konferansta, pratiğe dökülmüş kardeş şehir örnekleri, kültürel çalışmalar, ülkeler arası kültür ve eğitim alanlarında işbirliği, ekonomik noktalarda ortak çalışma fırsatları, inançlar arası diyalog, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve radikalizm, uluslararası göç ve göçmenlik sorunu ile entegrasyondaki mevcut engeller konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulunulacak ve kardeş şehir protokolleri imzalanacak.

Edirne ve Artvin’de meydana gelen sel felaketleri, Soma ve Ermenek’te yaşanan maden faciaları sonrasında Maltepe Belediyesi, verdiği desteklerle yaraların sarılmasını sağladı. Edirne’deki aşırı yağışlarda Tunca ve Meriç nehirlerinin debisinin artması sonucu meydana gelen ve binlerce insanın mahsur kaldığı taşkına Maltepe Belediyesi Arama-Kurtarma Müdürlüğü müdahale ederek, vatandaşların tahliyesini sağlarken, ağustos ayında sel felaketi ve heyelan yaşanan Artvin’in Kemalpaşa Belde Belediyesi’ne de park ve çocuk alanı yapmak için meclis kararı alındı. Soma ve Ermenek’e yardım eli Tüm Türkiye’yi yasa boğan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasının ardından “Somayı Unutma” yazılı tişörtler giyerek farkındalık örneği sergileyen Maltepe Belediyesi, ilk olarak Maltepe Fenerbahçeli Taraftarlar Derneği’nin de desteğiyle, Somalı çocuklara gönderilmek üzere kitap ve oyuncak kampanyası başlattı. Ayrıca “Soma’nın Hayalleri Var” projesi kapsamında belediyenin katkılarıyla İstanbul’a gelen maden şehitlerinin çocukları ve aileleri, Galatasaray-Inter maçını izledi, Boğaz turu yaptı, İstanbul Akvaryum, Miniatürk, Koç Müzesi, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya ile Hidiv Kasrı’nı gezdi. Başkan Ali Kılıç’ın yakından ilgilendiği çocuklar, Arka Sokaklar dizisinin sevilen oyuncusu Şevket Çoruh ve ekranların sevilen dizisi “Kiralık Aşk”ın başrol oyuncularıyla da bir araya geldi. Karaman’ın Ermenek ilçesinde meydana gelen ve 18 madencinin hayatının kaybettiği ikinci maden faciasına da duyarsız kalmayan Maltepe Belediyesi, muhtarların da desteğiyle bir yardım kampanyası başlatarak, içlerinde oyuncak, bilgisayar, giyim eşyası ve kırtasiye malzemesi bulunan yardım kolilerini acılı ailelere ulaştırdı.

Çınar mahallesi muhtarı Arzu Toker ve Emekçi kadınların düzenlediği Cumhuriyet kermesi Sanatçılar sokağında açıldı. Kadıların El işi göz nuru ile yaptığı malzemeler vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Yüzyıllarca yaşayacak Tilkilerin işgal ederek kümeslerdeki yumurtaları çaldığı ülkede Padişah’ın ihanetine de değinen ‘En Güzel Gelecek Çocuklara Verilecek’ adlı kitap hakkında konuşan Başkan Kılıç, “Masallar, çocuklar var oldukça yaşarlar. Yüzlerce yıl anlatılan, yazılan masallar arasına bu kitap da girecek. Çocuklar, işgalciler ve işbirlikçilere karşı mücadele verilmesi gerektiğini öğrenerek büyüyecekler. Savaşan büyükler olmasa, bütün dünyanın çocukları kardeşçe yaşarlar, bunu da her fırsatta işleyeceğiz” dedi.

Maltepe Belediyesi, Türkiye’nin birçok yerinde meydana gelen felaketlerde dayanışma örneği gösterdi.

Emekçi kadınlar kermeste buluştu

Cumhuriyet’i yaşatmaya kararlıyız Cumhuriyet’in kuruluşuna ilişkin bir masal kitabı dağıtan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Kolay kurulmadı, öyle kolay kolay da yok edilemez. Sonsuza değin yaşatmaya kararlıyız ve bunun için bütün olanakları kullanacağız” dedi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kur‐ tuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilanını ma‐ salsı bir dille anlatan kitap dağıttı.

Maltepe Belediyesi yaraları sarmaya devam ediyor

Maltepe Belediyesi’inden engellilere ücretsiz göz taraması

İhanet, affedilmez suçtur Kitapta, halk ile bütünleşen Mustafa Kemal’in işgalcileri nasıl püskürttüğünün göz önüne serildiğine işaret eden Başkan Ali Kılıç, “Çocuklar bunu masal diliyle öğrenecek, büyüyünce okuduklarıyla birleştirecek, masalların iyi kahramanlarını sevip koruyacaklar. Henüz okuma bilmeyen çocuklar için de büyükler bu kitabı okuyarak bilgilerini tazeleyecekler. Her yaşta insanın Cumhuriyet’i koruması ve yaşatması için bütün olanaklarımızı kullanmalıyız. Kolay kurulmadı ve öyle kolay kolay da yok edilemez. İşgal ve ihanetin affedilmez suç olduğunu herkesin iyi bilmesi lazım. Bu ülkenin kurtuluşu için canını feda etmekten kaçınmayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını da Cumhuriyet ile birlikte minnetle anacağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalı” şeklinde konuştu.

Maltepe Belediyesi, "Gören Gözler" projesi kapsamında, engelli vatandaş‐ lara ücretsiz göz taraması yaptı. Ücretsiz taramadan 150 engelli vatandaş ya‐ rarlandı. “Gören Gözler” sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Maltepe Belediyesi’ne bağlı Bahadır Erdoğdu Rehabilitasyon Merkezi'nde 150 engelliye, göz taraması yapıldı. Bilgisayarlı göz tarama yöntemi ile görme kusuru, göz tansiyonu kontrolleri gerçekleştirildi. 400’ü ilçe sınırları içinde olmak üzere

800 kişiye hizmet veren rehabilitasyon merkezine adını veren Bahadır Erdoğdu da etkinliğe katılarak, göz taraması yaptırdı. Süreyyapaşa Cam Tasarım Atölyesi’nde kadınların el emeği ile yaptığı hediye, Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Canan Döner tarafından Erdoğdu’ya takdim edildi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.