5 minute read

İşcan Makina

Next Article
aras grup

aras grup

İŞCAN MAKİNA YÖNETİM KURULU BAŞKANI TURAN İŞCAN: “GELECEĞİ İYİ OKUMAK LAZIM.”

Değişen dünya düzeninin yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan İşcan Makina Yönetim Kurulu Başkanı Turan İşcan, Covid-19’un etkilerinden bahsetti.

Advertisement

İşcan Makina Yönetim Kurulu Başkanı Turan İşcan

Pandemiyle birlikte sektörümüz çok farklı bir hal aldı. Turan Bey genel anlamda değerlendirmeniz nedir?

2020 yılındaki sektörü değerlendirebilmemiz için, Covid gerçeğini göz önüne almamız lazım. 2020’nin başında başlayan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan dünyanın her bölgesinde etkisini hissettiren Covid-19 tabii ki ülkemizi de etkiledi. Özellikle iç piyasada ve dış piyasada çok büyük daralmalar oldu. Bazı sektörlerin önü çok açıldı, koşmaya devam ettiler. İşlenmiş gıda sektörü ve bu sektöre çalışan ambalaj grubunun işlerinin iyi olduğu kanaatindeyim. Bu sektörde çalışan arkadaşlarımız gece gündüz çalıştılar, iş yetiştiremez hale geldiler. Uluslararası bağlantılarını kullanarak ihracatlarında da düşüş olmadı. Matbaa sektörü makine sektörü ne durumda? Ne yaptınız? Arkadaşların bazı kapasite artırımlarından dolayı ek makine talepleri oldu. Bu talepleri karşıladık. Yalnız dünyada makine arzında da azalma oldu. Yani sanmayın ki sadece Almanya’daki büyük baskı firmalarında adet bakımından azalmadan dolayı fiyatların misli misli artması sadece Avrupa piyasasında olmadı. Keza Uzak Doğu’da da makine arzı daraldı. Çünkü makinelerin imalat süreci çok uzadı. İkincisi maliyet prosesleri hayli arttı. Kaliteyi yakalamayı kendi çizdiğiniz standartları alıcısı olduğunuz makine satıcılarından talep etmeye mecbursunuz. Bunun için de hem arzın daralması hem de arzdaki maliyetlerin artışı makine fiyatlarını yukarı çekti. Biz buna rağmen fiyatları çok artırmadan ek makine talebinde bulunan arkadaşların ihtiyaçlarını karşıladık. Özellikle Türkiye’deki teşvik sisteminin iyi işlediğini söyleyebilirim. Arkadaşlara hükümetimizin pandemi sürecinde yürürlüğe koyduğu ek vergi uygulamalarından etkilenmemeleri için teşvik almaları konusunu öğütledik. Bir kısmına ön ayak olduk ve bu arkadaşların teşvikle birlikte makineleri edinmelerini sağladık. Dolayısıyla arkamıza baktığımızda, ortada mutlu bir manzara yok. Ancak yine de ülkemizin bereketinden olsa gerek biz ekonomik olarak çok büyük bir dar boğaz yaşamadık. Elimizi vicdanımıza koyarak hakkı teslim etmemiz gerek.

Bu salgınla birlikte değişenler neler? Sektör nasıl etkilendi? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Artık virüse sektörel olarak bakmayalım. İnsan olarak bakış açımızı değiştirecek şok manzara haline geldi. Bir takım alışkanlıklarımızdan hem kendi sağlımız hem de toplumun sağlığı için vazgeçmemiz lazım. Ancak yüzyıllardır gelen alışkanlıklardan kurtulmak kolay olmuyor. Bunun için birinci dalga ikinci dalga üçüncü dalga gibi bir takım dalgalar yaşanıyor. İlk çıkan dalgadan sonra biraz rahatlama olmuştu. Ancak maalesef biz bu rahatlamayı yanlış anladık. Gerek kurban bayramının devreye girmesi ve gerek düğün sezonun olması sebebiyle umarsızlığımız bizi ikinci bir dalgaya doğru itti. Bu dalgaların, gerçek etki yaptığına inandığımız aşının bulunmasına ve virüsün artık ehlilleşerek insan vücuduyla daha dostane bir hale gelmesine kadar bir müddet daha devam edeceği kesin. Bu olgu olana kadar insan olarak ve sektör olarak etkilendik ve etkilenmeye devam edeceğiz. Bu şok etkisiyle insan olarak alışkanlıklarımızı terk ettiysek sektörümüzde de bazı alışkanlıklarımızı ve bazı işleri terk etmek zorunda kalacağız. Geleceği iyi okumak lazım. Bunun etkilerini iyi görmek lazım. Böyle gelmiş böyle gider diye bir şey yok. Artık yeni bir dünyaya doğru gözümüzü açtık. Lütfen bu gerçeği görelim.

Malumunuz bütün dünyada fuarlar iptal edildi. Bunun etkileri sektörümüze nasıl yansıdı? Sizden dinleyebilir miyiz?

Covid-19 tedbirlerinden biri de fuarların ya da bu tip organizasyonların iptali cihetiydi. Bunun yerine ikame etmek üzerine daha çok bilgisayar, telekonferanslar devreye girdi. Hatta bazı fuarların online bağlantılarla etkisinin devamı niyetine gidilse de birebir alışverişin yerini alamıyor. Ancak bundan sonraki hayatımızda kullanacağımız bir alternatif haline geldi. Dijital dünyadaki online satışlar, online toplantılar ve online fuarlar devam edecek. Hiçbir zaman gerçek fuarın yerini alması mümkün değil. Dolayısıyla bu gerçek fuarların kalıp değiştirerek nasıl bir ziyaretçi profili, nasıl bir yeni sistem geliştireceklerine onların düşünmeleri gerekmekte. Ancak bu alıcıları yüz yüze buluşturan fuarlardan vazgeçmeyelim. İnsan zihninde görmek daha kalıcı olmakta. İnsanlar gördüklerini ya da güçlü olduklarına inandıkları firmaları belleklerinden kolay kolay silmiyor. Dolayısıyla bu realiteden vazgeçilmesi taraftarı değilim. Tedbirler alınarak ve yeni bir sistem geliştirilerek bu fuarların yapılması lazım.

Virüsten sonra yeni kurulan dünya düzenine olan bakış açınız nedir? Bizi neler bekliyor?

Bütün iş yerlerinin bu konuda tedbirlerini aldığı kanaatindeyim. Eski tas, eski hamam olacak diye bir şey yok. Üretim bantları veya makine yerleşimleri biraz daha geniş alan istiyor. Dar alanlarda insanların yoğun olduğu bir yapıdan, mesafelerin korunduğu ve çoklu miktarda üretim sürecine girilmesi gerektiği meydana çıktı. Bundan sonraki süreçte küçük sitelerden daha büyük mekanlara geçilmesi kanaatindeyim. İkinci matbaacılar sitesi gibi insanların devamlı girdiği ve virüs kaynağı olabilecek yapılanmaların bir an önce daha geniş mekanların olduğu yerlere devşirilmesi lazım. Mutlaka buralarda seyreltilmeler olmalı. Eğer bunu siz yapmazsanız şartlar sizi oraya götürecektir. İyilikle güzellikle daha aydınlık bir ortam varken yapılmalı. Bu virüs biter, pandemik bir vaka ortaya çıkar. İnsanoğlu bu salgın dönemini keşfetti. Bizler doğanın yapısını kendi ellerimizle yok ettiğimiz doğanın insanları korumacı yapısını tahrip ettiğimiz müddetçe pandemik vakalar süratle kendini gösterecektir. Bu kadar şehirleri, mega kentleri, yaşam alanlarımızı topraklarımıza biraz daha yaymamız, imkanı olanların köy ve kasabalarda üretim süreçlerini devam ettirmesi kanaatindeyim. Zaten şartlar bizi oraya doğru sürükleyecek.

İşcan Makine olarak bu dönemde nasıl bir duruş sergilediniz? Koronavirüs zamanında firma olarak nasıl önlemler aldınız?

İscan Makine olarak bu pandemi döneminde dahi satışlarının olduğunu belirtmiştim. Ama asıl önemlisi bizim firmamız sattığımız makinelerin servislerini veren bir özelliğidir. Dolayısıyla servis ekiplerimiz tedbirlerini alarak gerek firma içerisinde gerek gittikleri firmalarda bu makinelerin çalışması ve servis ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda gayret gösterdik. Hayat devam ediyor. Biz de vecibelerimizin farkındayız ve yerine getirmek için devam ettik. Bundan sonra da devam etmeye çalışacağız. Kadrolarımızda bir takım eksilmeler oluyor. Yeni arkadaşlarla bunları gidermeye çalışıyoruz. Firmamızı güvenilir sağlıklı bir iş ortamı haline getirmeye çalıştık. Bundan sonrasında da inşallah buna devam edeceğiz. Bu kadar tedbir ve yasaklardan sonra korona’ya hiç dikkat etmemek ya da kale almamak diye bir şey olamaz. Biz devamlı olarak uyarılarımızı sık sık yeniliyoruz. Hafıza-i beşer çabuk unutur. Eski yaşantıyı arzuluyor. Bunun olmaması için devamlı yeniliyoruz. Biz aynı zamanda alabileceğimiz tedbirleri çalışma ortamındaki iyileştirmeleri hayat geçirmeye çalışıyoruz. Bu dönemde firmamızda virüse yakalanan arkadaşımız olmadı. Ancak matbaacılık sektöründeki bazı arkadaşlarımızı Covid’ten ötürü kaybetmenin de üzüntüsü içerisindeyiz. En son Ankara’da kaybettiğimiz beraber iş yaptığımız Hüseyin Biber arkadaşımızın nezdinde bütün matbaa ve ambalaj sektörünün yaşlı ve buradan da rahmetle anıyorum. İnşallah bu korona dönemini çok daha büyük kayıplar vermeden ve ekonomik manada büyük bir durgunluğa sebebiyet vermeden ülkemizi daha da büyük belalara düçar etmeden çıkarız ve felaha kavuşuruz.

Son olarak eklemek istediğiniz başka bir husus?

Biz hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Korona gerçeğini kabullendikten sonra firmalarımızda da gerek çalışanların gerek ilişkilerinde bu gerçeği kabullendiğine inanıyorum. İnşallah kapılar açılır. İhracat noktasındaki duraklamalar ya da gelen müşterilerin azalması daha da artar, dış ticaretin daha da iyi olacağına inanıyorum. Ambalaj sektörü de gerçekten kabuk değişikliğine gitti. Bazı arkadaşların büyüklüklerine şahit oldum. Bazı arkadaşlarımız da maalesef yeni düzene ayak uyduramamanın cezasını çekmek durumunda kaldılar. Bu virüsü bir fırsat olarak görmemiz lazım. Arkamıza dönüp baktığımızda yeni dönemi görüp durum ve vaziyetlerimizi görmemiz lazım.

This article is from: