ALTIN KITAPLAR YAYINEVI ALTIN KLASIKLER RUS EDEBIYATI EZILENLER Tam metin, Rusça aslindan dilimize çeviren : Ergin ALTAY 01 0103 -70 EZILENLER, ALTIN KLASIKLER dizisinin 14. kitabi olarak ilk defa Aralik 1969 da yayimlandi. Kapak resmini Ayhan Erer'in hazirladigi bu kitap, As Basimevi'nde basildi. «EZILENLER» ÜZERINE Dostoyevski'nin EZILENLER'i sonradan yazdigi nice ünlü romanlarinin ilk tohumlarini tasir. Buradaki kahramanlar onun dünyasini yansitan en gerçek kisilerdir. Bütün elestirmenlerin sözbirligiyle vardiklari yargi, yazarin en gerçekçi romaninin EZILENLER oldugudur. Roman ilk defa 1861'de Dostoyevski'nin erkek kardesiyle birlikte yayinladiklari «Zaman» adli dergide tefrika edilmistir. Bu dergi Michael Dostoyevski'nin ölümü üzerine kapanmis, sonralari baska adla yeniden yayinlanmaya baslamistir. Romandaki tiplerin en ilgi çekicisi, askini, mutlulugunu baskalari ugruna harcayan Natasa'dir. Natasa, ailesi, sevgilisi ve kendisi arasinda denge kurmaga çalisan ama bütün Dostoyevski kahramanlari gibi ruh buhranlari içinde eriyip giden bir kizdir. Romanin anlaticisi Ivan Petroviç'in (Vanya) karakterinde romancinin kendi hayatindan kesitler bulmak mümkündür. Gerçekten de kahramanin yazarlik serüveni ve elestirmenle olan iliskileri bize Dostoyevski'nin Bielinski'yle olan bagintilarini hatirlatmaktadir. Yukarida romanin yazarin en gerçekçi eseri oldugu yargisini verirken dayandigimiz bir tesbit de; ünlü Prensin, iki yüzlülüklerini, düzenbazliklarini, ahlâksizliklarini yansitmasidir. Devrim öncesi Rus toplumunun en tipik kisileridir bunlar. Para ve söhret için yapamayacaklari sey yoktur.Dostoyevski buna EZILENLER adim verirken romandaki kisilerim yalniz yoksulluklarini degil onlarin bu asagilanmadan ötürü duyduklari mânevi bunalimi da vermistir. Zenginlikten sonra, rutubetli bir odada can verecek hale düsen Smith, bu odada eserini yaratmaya çalisan Petroviç bir toplumun düzensizliginin, aksakliginin asagi kattaki insanlar üzerinde yaptigi yikintilarin temsilcisidirler. Kimi elestirmenlere göre bu roman, yazarin bati etkisinde kaldigini belirten eserleri arasinda sayilmalidir. Gerçekten de duygululuk yönünden bazi sayfalar Dickens'i andirir, daha ileri giderek söyliyelim, Prensin gayrimes-ru çocugu Nelly, uzaktan uzaga Oliver Twist'i hatirlatir. Ayrica yazarin ünlü BUDALA'sinin kaynagim ve nasil olustugunu merak edenler mutlaka EZILENLER'i okumak zorundadirlar. Çünkü Prens Miskin'in, karakter çizgileri yavas yavas EZILENLER'de belirmege baslar. EZILENLER'in bir özelligi de Dostoyevski'nin burada tabiat tasvirleri yapmasidir. Tasvirler daha ilk sayfada baslar. Yazarin diger romanlarinda yapilan bu tür tasvirler ancak bir «halet-i ruhiye»yi vermek amaciyla yapilmistir. Halbuki burada dogrudan dogruya tabiat tasvir edilmistir. EZILENLER'deki kisiler bir toplumun çürüyüsünün ilgi çekici destanidir. Yazar burada sonradan kendini adadigi gibi ruhi gerçeklere degil, somut gerçeklere egilmistir. Natasa, Prens, Vanya ve hele hele hayatinin yönünü bir türlü bulamayan Alyosa çok sevimli, gerçek tiplerdir ama bunun yaninda da büyük trajedi kahramanlaridir. EZILENLER, Dostoyevski'nin romanciligi ve onun roman kahramanlari hakkinda bildiklerinize yeni görüs açilari getirecek önemli bir romandir. BIRINCI BÖLÜM I Geçen yilin 22 mart aksaminda garip bir olay geçti basimdan. Bütün gün dolasmis, kendime bir daire aramistim. Oturdugum yer pek rutubetliydi, bu yüzden kötü kötü öksürmeye baslamistim. Daha sonbaharda koymustum aklima oradan çikmayi, ama ilk bahara kadar uzamisti. Sabahtan beri dolastigim halde istedigim gibi bir yer bulamamistim bir oda bile olsa, ayri bir daire olsun istiyordum; sonra, genis - tabiî kirasi da az - olmaliydi. Dar yerde kisinin düsüncelerinin de daraldigim anlamistim. Yazacagim öyküleri düsünürken odanin içinde bir asagi bir yukari dolasmayi severdim. Sirasi gelmisken söyleyeyim: Eserlerimi yazmaktan çok onlar üzerinde düsünmek, hayâl kurmak hosuma gitmistir daima. Dogrusu, tembelligimden degildir bu. Peki ama nedendir öyleyse? Daha sabahleyin pek iyi hissetmiyordum kendimi, aksam üzeri ise oldukça fenalasmistim, titriyordum. Üstelik, bütün gün ayaktaydim, yorulmustum. Hava kararmaya basladiginda Voznesenski caddesinden