Mechanic 10. sayı

Page 1

10 VİZYONER LİDER

SERPER GİRAY www.mechanic.com.tr

BİNALAR ŞİMDİ

YEŞİLLENİYOR ISI PAY ÖLÇERLERDE

YENİ NESİL TARİH VE SANAT İÇ İÇE Ekim 2014 • Sayı: 10

MADRİDʼDE DOĞAL EGZERSİZ TREKKING

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

EKİM 2014





başyazı

Başyazı

Merhabalar;

G

elişen teknoloji ve hızla artan nüfus beraberinde yangın risklerini artırıyor. Neredeyse tüm yapılar, özellikle AVM, hastane, otel, yüksek katlı binalar ve metro gibi büyük çaplı projeler yangın açısından her zaman risk taşıyor. Ülkemizde son 10 yılda irili ufaklı yaklaşık 1 milyona yakın yangın meydana geldi, bu yangınlarda yaklaşık 4 bin insanımız hayatını kaybetti ve 2 milyar TL’yi aşan maddi kayıplar yaşandı. Sadece bu rakamlar bile yangının sonuçlarının ne denli büyük olabileceğini gösteriyor. Yangınlarda yaşanan can kayıplarının en büyük sebebi ise duman ve zehirli gazlar... Ölümlerin yaklaşık yüzde 70‘ine duman zehirlenmesi neden olurken yüzde 60’ı ise yangının çıktığı mahalde değil başka bir mahalde gerçekleşiyor. Bu noktada yangın güvenliği sağlayan ürünler kullanılması ve bilinç çok önemli. Bu bilincin artmasına yönelik, Mechanic dergisinde çeşitli haber ve makalelere ilk sayımızdan itibaren yer veriyoruz. Bu sayımızda da yangın haftası nedeniyle yangından korunmaya yönelik haberlere yer verdik. Mechanic dergisinde en çok geri dönüş aldığımız okuyucularımızın merakla takip ettiği sektöre yön verenlerde, kurulduğu günden beri mekanik tesisat proje dizaynı konusunda yurtiçi ve yurtdışı konfor ve endüstriyel tatbikatlarda uzmanlaşarak sektörün öncü firmalarından olan Giray Mühendislik firma sahibi Serper Giray ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık. Günümüzde nefes alan bina tasarımları git gide önem kazanıyor. 22 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek mimari tasarımda iklimlendirme konferansı ile sektörün lider markaları bir araya gelecek. Mechanic Dergisi Ekim sayımızda bir yandan sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken sektör haberlerinden bunalmaya başladığınız anda tarih ve sanatın iç içe geçtiği Madrid’e yolculuğa çıkabilir, doğal egzersiz trekking ile tanışabilir, sağlığınızı tehdit eden gürültü ile başa çıkma tüyoları alabilir, ekim ayının tadını çıkarmanızı sağlayacak hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız yeni sayımızı keyifle okumanızı diliyor, tüm okuyucularımızın kurban bayramını tebrik ediyor, bir sonraki sayımızda tekrar görüşmeyi umuyoruz.

Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi

3


DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi

EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor

içindekiler

MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 10

10

Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ

16 Standart pompa Türk sanayi

Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN hakan@dekomedya.com

sektörünün temsilcileri ile buluştu

Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL

18 Mechanic tesisatta sistem seçimi

Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ selcuk@dekomedya.com

kilit rol oynar

22 Havasızlık öğrenci ve öğretmenlerin

Müşteri İlişkileri İREM KALENDER irem@dekomedya.com

okuldaki başarısını etkiliyor

26 DAF Enerji Cumhuriyetin 100.yılına

Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT

hazırlanıyor

28 İstanbul Sanayi Odası’nda enerji verimliliği ve finansman

Yönetim Yeri

yönetimleri eğitimleri yapıldı

Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sok. Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş / İSTANBUL

Tel: (0212) 327 50 40 Faks:(0212) 327 50 20 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr

18

Yayın Türü Yaygın Süreli

Baskı - Cilt Fabrika Basım Tic. Ltd. Şti. İnönü Cd. No:74/A Mahmutbey-Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 294 38 00

Dağıtım Etkin Dağıtım ve Nak. Oto Kir. Hiz. Paz. Tic. Ltd. Şti Eski Büyükdere cd. Yamaç sk. No.1 4. Levent – İstanbul Tel: 0212 282 40 04 Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

06 Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası’na BES ödülü

08 TA Hydronics, artık IMI Hydronic Engineering

10 Grundfos eğitimlerine devam ediyor 12 Hilti 4 saate kadar yangın, gaz ve duman yalıtımı sağlıyor

4

30 Frankishe’den çok katmanlı kompozit borular

34 Würth multi çok amaçlı sprey 36 Sikla Framo 80 ile kaynak işçiliğine son

38 Alarko Carrier, enerji tasarruflu kombileriyle evleri ısıtacak

40 Isı pay ölçerlerde yeni nesil 42 Yeni nesil Bosch yoğuşmalı kombi ile yakıttan tasarruf edin

44 Lowara’dan yeni nesil ıslak rotorlu sirkülasyon pompaları: Ecocirc XL


46 TROX Smart Beam ile tasarım teknolojiyle buluşuyor

48 SFA Sanihydro WC öğütücüleri 50 Simflex’ten aşınmaya dayanıklı endüstriyel hortumlar

30

52 İngiltere’de 6 sigma ile üretilen

74

Lotus Kombi Türkiye’de

54 DVM PRO VRF tasarım yazılımı 60 Teknoklima sektörde fark yaratmaya devam ediyor

13

AIRPLUS

33

AKCOR

53

ALTERM

7

ARÇELİK

55

ARI YANGIN

61

ATLAS

71

CİVA

39

DAF ENERJİ

29

DAİKİN

23

DEKO GROUP

2

DUYAR

35

EBITT

17

FETAŞ

REKLAM DİZİNİ

AIRONN

49

GIACOMINI - UNIVAL

25

INVENT-TR

A.K.İ. IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE 73

İKLİMLENDİRME

11

JOHNSON CONTROLS

37

LOWARA

27

MAS-DAF

KONFERANSI

REKLAM DIZINI

22

67

A.K. MITSUBISHI ELECTRIC

66 FORM’dan yüksek verimli yeni

51

NORM KELEPÇE

nesil Mitsubishi Heavy VRF

63

PREIS - AYDIN GROUP

cihazları semineri

69

PROKONTROL

45

REHAU

68 İSKİD’den nefes alan binalar için konferans

70 Nemlendirme sistemlerinin

Ö.K.İ - 1 RES

76

SONDEX - TANPERA

9

IMI HYDRONIC ENGINEERING

yeşil bina konseptine uygun tasarlanması

72 Binalar şimdi yeşilleniyor 74 Tarih ve sanat iç içe Madrid’de 76 Doğal egzersiz: Trekking 78 Gürültü sağlığı tehdit ediyor 80 Hayata Dair 83 Eğlenceli Zeka Soruları

31

78

65

TEKNOGEN

59

THERMOFLEX

84

ÜÇAY MÜHENDİSLİK

47

ÜNTES

57

VENTAS

43

VİCTAULİC

15

VİZYON MEKANİK

41

YILMAZ SOĞUTMA

5


Haberler

Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası’na BES ödülü Bosch Termoteknik, Bosch Grubu’nun mükemmel içerik odaklı iş ve liderlik için verdiği BES Ödülü’nün sahibi oldu. Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, beş farklı ülkede, altı geliştirme ve üretim lokasyonu bulunan Bosch Termoteknik’in ana test merkezi konumunda Manisa’da bulunan Bosch Termoteknik Fabrikası, 2011 yılından bu yana aldığı birçok ödülün yanı sıra, Mart 2014’te tüm dünyada faaliyet gösteren Bosch Termoteknik iş kolu fabrikaları arasında en iyi fabrika seçilmişti. BOSCH Termoteknik, iki yılda bir gerçekleştirilen ve Bosch Grubu’nun ürün mühendisliği içinde mükemmel içerik odaklı iş ve liderliği ile ödüllendirdiği BES (Bosch Ürün Mühendisliği Sistemi) ödülünün sahibi oldu. Bu ödül ile Bosch, Ürün Geliştirme takımlarını, BES geliştirme süreçlerinin başarılı uygulamalarını ve aynı zamanda içerik odaklı iş ve liderlik konularındaki başarısını ödüllendiriyor. Bosch Termoteknik Manisa Ar-Ge Merkezi bu ödülü, standart test prosedürlerinin, tasarım ve ürün geliştirme yönergelerinin oluşturulmasının sonucunda ürün güvenirliği doğrulama konularında ki bilginin oluşturulmasıyla elde etti.

Ödülü Bosch Grubu CEO’su Volkmar Denner takdim etti Bosch Termoteknik Kombi Ürün Güvenirliği Direktörü Peter Englich, Bosch Termoteknik Kombi Ürün Güvenirliği Uzmanı George Bennet ve Bosch Termoteknik Kombi Ürün Geliştirme Direktörü Jean Pierre Hathout mükemmelik ödülünü Bosch Grubu CEO’su Volkmar Denner’in elinden aldı.

Altı Üretim Merkezi’nin testleri Manisa’da yapılıyor Bosch Termoteknik tarafından üretilen duvar tipi kombiler için, beş ülkede, altı geliştirme ve üretim merkezi faaliyette bulunuyor. Ömür ve dayanım testleri için ana merkez olarak konumlanan Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, tüm bu üretim lokasyonlarını destekleyen ve Bosch Termoteknik’in strateji haritasında

6

bulunan tüm kombi, sistem, alt-sistem ve komponentler için onaylama yetkisi bulunan yetkinlik merkezi haline geldi. Manisa Fabrikası ömür ve dayanım onay laboratuarları için yaklaşık 1 milyon Avro’luk yatırım yapıldı. Bu test merkezi ile Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası, güvenilir tasarımlar konusunda kendini üst seviyelere taşırken potansiyel problemleri önceden belirleyerek ürün pazara sürülmeden önce çözüme ulaştırıyor.

Manisa Fabrikası ard arda ödüllendiriliyor Bosch Termoteknik Türkiye, aldığı ödüllerle yıllardır global Bosch dünyasında ön plana çıkıyor. 2011 yılında, Bosch Termoteknik Fabrikaları arasında “En İyi Fabrika”, 2012 yılında ise, “Sevkiyat

ve Maliyet Konusunda En İyi İlerleme Gösteren Fabrika” seçilen Manisa Fabrikası, 2013 yılında tekrar “En İyi” ve “En Yüksek Ciro Büyümesi Elde Eden” fabrika seçilerek ulaştığı noktayı kanıtladı. Termoteknik Türkiye, ayrıca 2013’de gösterdiği satış büyümesi ile global arenada 2013 yılı Bosch Termoteknik Global değerlendirmesinde Satış Büyümesi Ödülü – Altın Kategori (Sales Growth Award Gold 2013) almaya hak kazandı. Bosch Termoteknik Türkiye, 2013’te aldığı ödüllere, Satış Sonrası Hizmetler Departmanı’nın, 80 ülke arasından sıyrılarak aldığı “En İyi Servis Organizasyonu” ödülüyle devam etti. Ayrıca 2014 yılı Nisan ayında Manisa AR-GE Merkezi, kendi sektöründe en iyi AR-GE Merkezi ödülünü Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan aldı.



Haberler

TA Hydronics, artık IMI Hydronic Engineering TA Hydronics, IMI grubunun bir parçası olarak, tüm IMI bünyesinde gerçekleşen küresel değişimle, IMI Hydronic Engineering ismiyle ve görsel kimliğiyle yenileniyor

2011 YILINDAN bu yana, 3 ana markası olan Pneumatex, TA ve Heimeier’i biraraya getiren TA Hydronics, artık IMI Hydronic Engineering ile yer değiştiriyor. IMI Hydronic Engineering, kullanıcıları için ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerini optimize edecek, doğru konfor şartlarını doğru enerji maliyetleri ile sağlayacak ürün ve hizmetleri oluşturmalarına izin veren çözümler geliştirmek için yenilikçi misyonunu sürdürüyor. Pneumatex, TA ve Heimeier markaları, basınçlandırma ve su kalitesi, balanslama ve kontrol ile termostatik kontrol alanlarındaki uzmanlığını gösterecek şekilde, yenilenmeye devam ediyor.

TA Hydronics ismini ve görsel kimliğini neden şimdi değiştiriyor? Ocak 2014’ten bu yana, IMI Plc.’nin (Londra Borsa’sında FTSE 100 endeksinde yer almaktadır) yeni CEO’su Mark Selway,

8

grubun gelişiminde yeni bir dönemi başlattı. Hedefleri; IMI ve divizyonlarını, akış kontrolü alanına odaklanmış bir mühendislik firması olma yönünde geliştirmek. Yeni görsel kimlikleri, bu değişimlerin ve grup kimliklerinin kuvvetlenmesinin bir ifadesidir. Hizmetlerde, yenilikçilik ve ürün kalitesinde hiçbir değişim yaşamadan, projelerine destek vermeye ve hidronik bilgilerini sunmaya devam edecekler. Önümüzdeki aylarda internet sitesi, paketlemeleri ve teknik dokümanları bu değişim çerçevesinde yenilenecek. Görsel kimlikleri ve firma ismi değişse bile, ürüne ve insan unsurlarına verdikleri değer esas kalacak. Firma ismi, çoktan IMI Hidronik Mühendislik İklimlendirme Sistemleri Ltd. Şti. olarak değişti bile. Yeni görsel kimliğimiz ve onunla birlikte gelecek olumlu değişiklikler sayesinde, pazara yenilikçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetimizin artacağına ve Pneumatex, TA ve Heimeier’in bilinen yüksek ürün kalitesini sürdüreceğine eminiz.



Haberler

Grundfos eğitimlerine devam ediyor EGE Bölgesi’nde 9 Eylül Üniversitesi ile başlayan eğitimler, Uşak MMO’da ve Keskinoğlu’nda verilen eğitimlerle devam etti. Uşak MMO’da gerçekleştirilen “Yeni EUP yasası ve enerji verimliliği” eğitimine 25 kişi katıldı. Uşak MMO İl Yürütme Kurulu Başkanı Ozan Bayık, katılımcıların aldıkları eğitimden oldukça memnun kaldıklarını belirtti. Keskinoğlu’nda verilen eğitime, firmanın bakım, üretim ve satın alma bölümlerinden 50 kişi katıldı. Pompalarda hidrolik yapılar, enerji verimliliği ve EUP yasalarını içeren eğitime katılımcıların ilgisi büyüktü. Eğitim sonunda yapılan testi başarı ile tamamlayan katılımcılar memnuniyetlerini dile getirdiler. Ayrıca, Grundfos tarafından fabrikalarında sergilenmek üzere temin edilen kesit pompalar ile Keskinoğlu çalışanları öğrendiklerini gözlemleme fırsatını yakaladılar. Grundfos Ege Bölge Müdürü Ahmet Demir, eğitimlerin hızla devam edeceğini ve bölgedeki EUP bilincini artırmaya kararlı olduklarını belirtti.

Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nun iklimlendirme de tercihi:

Mitsubishi Heavy VRF Klima Sistemleri

İstanbul’un yeni modern spor tesislerinden biri olan Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nun tüm mağazalarında ısıtma-soğutma ihtiyacı, Mitsubishi Heavy Industries VRF Klima sistemleri ile sağlanıyor. FORM VRF Sistemleri’nin uygulamasını yaptığı Başakşehir Fatih Terim Stadyumu mağazalarında ısıtma ve soğutma sistemi için, toplamda 506 kW’lık 33 adet mini VRF dış ünite ve 102 adet kaset tipi iç ünite kullanılıyor. 160.000 metrekare alan üzerine kurulu, 18.500 seyirci kapasiteli, UEFA ve FIFA standartlarında tasarlanan stadyumda, 34 yatak odalı kamp tesisinin yanı sıra 3 adet nizami antrenman sahası yer alıyor. Stat kompleksi içinde ayrıca 350 araçlık kapalı ve bin 300 araçlık açık otopark bulunuyor. 31 adet sosyal ticaret alanına sahip Başakşehir Stadı, kamp ve antrenman tesisleriyle bir arada planlanmış stadyum olma özelliği taşıyor.

Sistem nasıl işliyor? Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda kullanılan Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemleri; tek dış ünitenin, birden fazla bağımsız iç ünitelere bağlanmasıyla her mağazanın birbirinden bağımsız olarak arzu edilen ısıtma, soğutma ve havalandırma konfor şartlarını sağlıyor. Çift inverter teknolojisine sahip dış üniteler ile kısmi kullanımlarda minimum elektrik tüketimiyle istenilen konfor daha hızlı bir şekilde elde edilebiliyor. Form VRF Sistemleri A.Ş.’nin Türkiye’de tek yetkili distribütörü olduğu Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemleri, dayanıklılığı, yüksek enerji verimliliği, sessiz ve her mimariye uygun iç üniteleri ile otel, iş merkezi, rezidans, konut, hastane, okul projelerinde tercih ediliyor.

10



Yangın

pasif yangın durdurucu ürünler

4 saate kadar yangın, gaz ve duman yalıtımı sağlıyor Gelişen teknoloji ve hızla artan nüfus beraberinde yangın risklerini artırıyor. Neredeyse tüm yapılar, özellikle AVM, hastane, otel, yüksek katlı binalar ve metro gibi büyük çaplı projeler yangın açısından her zaman risk taşıyor. ÜLKEMİZDE son 10 yılda irili ufaklı yaklaşık 1 milyona yakın yangın meydana geldi, bu yangınlarda yaklaşık 4 bin insanımız hayatını kaybetti ve 2 milyar TL’yi aşan maddi kayıplar yaşandı. Sadece bu rakamlar bile yangının sonuçlarının ne denli büyük olabileceğini gösteriyor. Yangınlarda yaşanan can kayıplarının en büyük sebebi ise duman ve zehirli gazlar... Ölümlerin yaklaşık yüzde 70‘ine duman zehirlenmesi neden olurken yüzde 60’ı ise yangının çıktığı mahalde değil başka bir mahalde gerçekleşiyor. Bu noktada yangın güvenliği sağlayan ürünler kullanılması ve bilinç çok önemli. İnşaat endüstrisinin inovatif markası Hilti, binaların yangından korunması hakkında yönetmelik için ilgili kurumlar ile çalışmalar gerçekleştirerek Türkiye’de yangın bilincinin oluşmasına ve risklerin azaltılmasına destek oluyor. Yangın esnasında 4 saate kadar alev, duman ve zehirli gazların yayılmasını ve ısının yükselmesini engelleyen pasif yangın durdurucu ürünlerdeki 30 yılı aşkın uluslararası tecrübesi ve alanında uzman teknik personeli ile öncü bir marka olan Hilti, bu inovatif ürünler ile bugüne kadar pek çok ödül de kazandı. Olası yangın riski nedenlerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekerek yangından korunma haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Mehmetçik Kalay, “Türkiye’de yangınların ve dolayısıyla yangından kaynaklanan can ve mal kayıplarının en aza indirilmesini amaçlayan ve 2009 yılında güncellenen “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” için ilgili kurumlar ile çalışmalar sürdürüyoruz. Hilti Türkiye olarak ülkemizde yangın bilincinin oluşması için her türlü desteği verdik ve her zaman da vermeye hazırız.” dedi.

12



Yangın

Hilti ürünleri yangından kaçış için zaman kazandırıyor, müdahaleye imkan sağlıyor Yangınlarda ölümlerin yaklaşık yüzde 70’inin duman zehirlenmelerinden, yüzde 60’ının ise yangının çıktığı mahalde değil başka bir mahalde gerçekleştiğine dikkat çeken Mehmetçik Kalay, Hilti Pasif Yangın Durdurucu ürünlerin yangını bir bölgeye hapsederek yangının yayılmasını ve büyümesini engellerken aynı zamanda alev, duman ve zehirli gaz yalıtımını da sağladığını belirtti. Kalay, bu sayede insanların kaçması için zaman kazandırıldığını ve yangına müdahele edilmesine imkan sağlandığını vurguladı.

Yangınların yüzde 65’i elektrik ve mekanik tesisattan kaynaklanıyor Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre yangınların yüzde 65’inin elektrik ve mekanik tesisatlardan kaynaklandığını hatırlatan Kalay, Hilti pasif yangın durdurucuların ağırlıklı olarak yapılardaki elektrik ve mekanik geçişlerin yalıtılmasında kullanıldığını belirtti. Kalay, bu ürünlerin ayrıca duvar-tavan birleşimleri, dilatasyonlar ve giydirme

cephe-döşeme birleşimleri gibi yangının yayılma riski olan bölgelerde de kullanıldığını ifade etti.

Hilti yangın yalıtım ürünleri ödülleri topluyor Marka taahhüdü Hilti üstün performans, üstün dayanıklılık olan Hilti’nin ürün gamı içerisinde yapıların farklı bölümleri ve geçişleri için 8 farklı sınıfta, 31 adet yangın durdurucu ürüne sahip olduğunu söyleyen Kalay, “Niteliklerinin yanı sıra uygulama kolaylığıyla da fark yaratan Hilti yangın yalıtım ürünleri 2010 yılından bu yana alanının önemli ödüllerine sahip oluyor. Bu ödüllerden sonuncusunu ise Hilti yangın durdurucu esnek tuğla ürünü aldı. Kullanıma hazır, yangın anında genleşerek 4 saate kadar yangın, duman ve ısı dayanımı sağlayan ve patenti Hilti’de bulunan bir inovasyon ürünü olan Esnek Tuğla, bu yıl 11.’si düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde En İyi Yangın Yalıtım Ürünü 2013 Ödülü’nün sahibi oldu. Ayrıca Hilti, 2012 yılında Yangın Durdurucu Derz Dolgu Spreyi ile Yılın En iyi Çatı ve Cephe Malzemeleri Ödülü’nü, 2011 yılında ise Yangın Durdurucu Manşon ile Yılın En İyi Yalıtım Ödülü’nü aldı. ” şeklinde konuştu.

Hilti, 2013 yılında Ar-Ge çalışmalarına yaklaşık 440 milyon TL yatırım yaptı Hilti’nin 2013 yılında Ar-Ge çalışmalarına 189 milyon İsviçre Frangı (CHF) (yaklaşık 440 milyon TL) yatırım yaptığını ve bu yatırımı her yıl yüzde 5 oranında artırmayı planladığını ifade eden Kalay, “Kullanıcı sağlığı ve güvenliğini korumak için durmaksızın yeni teknolojiler geliştiriyoruz. Hilti, her yıl ortalama 30 ürün lansmanı yapıyor ve satışlarının yüzde 30’unu yeni ürünlerinden sağlıyor. 35 bin nüfuslu Lihtenştayn Prensliği’nde, 1941 yılında küçük bir aile şirketi olarak kurulup bugün 21 bin çalışanı olan global bir marka haline gelen Hilti’nin bu başarısının altında inovasyon yatıyor.” açıklamasında bulundu.

Yapının her alanında yangına “DUR” diyen bir Hilti ürünü var Hilti’nin yangın durdurucu özelliğe sahip ürünleri yapının her alanına ve ihtiyacına cevap veriyor. Mastikler, spreyler, köpükler, kelepçeler, sargılar, bandajlar, boyalar, yastıklar, harçlar, macunlar ve kablo koruma boyası Hilti’nin yangına “DUR” diyen diğer ürünleri arasında yer alıyor.

Oventrop Türkiye’nin yeni genel müdürü Osman Doğru oldu On yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyette olan Oventrop,uzun yıllardır Samsung’da görev yapan Osman Doğru ile el sıkıştı. Türkiye Genel müdürü olarak göreve başlayan Doğru bundan böyle Türkiye’deki projelerde Oventrop ürünlerinin daha fazla tercih edilmesi için gerekli çalışmalara hız vereceklerini açıkladı. Yeniden yapılanma sürecini genç, dinamik ve vizyoner bir ekiple hayata geçiren marka,farklı stratejilerle 2015’de atağa kalkacak. Tarihçesi 1851’li yıllarına dayanan firma; Arnold Oventrop tarafından Almanya’da kuruldu. Aradan geçen 160 yıl boyunca gelişmeye ve büyümeye devam eden Oventrop, günümüzde konut teknolojisi alanında, Avrupa’nın önde gelen armatür, regülatör ve sistem üreticilerinden biri. Almanya’da Olsberg ve Brilon bölgesindeki iki büyük fabrikasında üretim yapan Oventrop, kendisini toptancıların, tesisatçıların, projecilerin ve sanayinin çözüm ortağı olarak görüyor. Oventrop’un hedefi, pazardaki partnerlerine uzun vadede yüksek fayda sunabilmek.

14


15


Haberler

’a şikayet yönetiminde sektöründe birincilik ödülü İklimlendirme sektörünün öncülerinden olan Vaillant, şikayet yönetiminde de rakiplerini geride bıraktı. İnteraktif Pazarlama Zirvesi kapsamında düzenlenen “A.L.F.A. Awards” töreninde Vaillant, iklimlendirme sektöründe birincilik ödülüne layık görüldü. TÜRKİYE’DE online şikâyet yönetimi konusunda düzenlenen ilk yarışma olan “A.L.F.A. Awards” töreninde Vaillant, şikayetlerin hızlı bir şekilde değerlendirilip yanıtlanması ve çözüme kavuşturulmasındaki yüksek performansıyla iklimlendirme sektöründe birincilik ödülüne layık görüldü. 11 Eylül Perşembe günü Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilen törende ödülü Vaillant adına Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Hakan Yıldız aldı. 10 farklı sektörde faaliyet gösteren 250’den fazla marka arasında, şikayet yönetimini en başarılı şekilde gerçekleştiren markalar ödüllendirildi. Şikayet yönetiminde daha önce birçok başarı elde eden Vaillant, müşteri şikayetlerine hızlı ve etkili şekilde çözüm sunma konusunda www.sikayetvar.com’un yaptığı değerlendirmelerde 2011 yılından itibaren kendi sektöründe üst üste 1’inci

olan ilk ve tek firma olma başarısına da sahip. Müşteri şikayetlerine firma olarak son derece önem verdiklerini belirten

Hakan Yıldız, bu amaçla 1998 yılında Vaillant Şikayet Yönetim Birimi’ni devreye soktuklarını söyledi.

Standart Pompa, Türk sanayi sektörünün temsilcileri ile buluştu STANDART Pompa, Türk sanayi sektörünün temsilcilerini İstanbul’da ağırlamak için bir hafta sonu programı hazırladı. Adana, Batman ve Gaziantep’ten gelen katılımcılar kurumsal tanıtım ve teknik konularda eğitim alırken kültürel olarak zengin programla İstanbul’un tadını çıkardılar. 12-14 Eylül’de bir araya gelen Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarının temsilcileri hafta sonuna Standart Pompa’nın Ümraniye’deki fabrikasına gezi ile başladı. Pazarlama Yöneticisi Hamdi Nadir Tural yaptığı konuşmada Standart Pompa’nın ilk yerli pompa üreticisi olarak tecrübelendiği başarı serüvenini ve son dönemde

16

üretim gamındaki geliştirme çalışmalarını anlattı. Standart Pompa’nın yeni nesil ürünleriyle petrokimya, enerji ve akıllı bina sistemleri gibi farklı sektörlere de açıldığının altını çizerken; ürün grupları, araştırma-geliştirme projeleri ve referans uygulamalar hakkında bilgi verdi. AR-GE müdürü E. Cezmi Nurşen’in dünyada enerji kullanımı ve enerji verimliliği hakkında yaptığı konuşma, Standart Pompa’nın enerji tasarrufu sağlayan ürünlerine yaptığı yatırımın önemini bir kere daha hatırlattı. Katılımcıların soru cevapları ve kendi aralarında da yaptıkları sohbetlerle verimli geçen toplantı, ertesi günkü dinamik kültürel program ile daha da pekişti.


17


Söyleşi

Serper Giray Giray Mühendislik firma sahibi

18

“Elimde sihirli bir güç olsa Ashrea kitaplarında ülkem insanlarının da isimlerini görmek isterdim.”


Kurulduğu günden beri mekanik tesisat proje dizaynı konusunda yur çi ve yurtdışı konfor ve endüstriyel tatbikatlarda uzmanlaşarak sektörün öncü firmalarından olan Giray Mühendislik firma sahibi Serper Giray ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çık k. Tasarımcılığın dünü-bugünü ve önemli projeleri hakkında sohbet e k. Keyifle okumanızı diliyoruz.

Mechanic tesisatta

sistem seçimi kilit

rol oynar Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1940 Üsküdar Burhaniye doğumluyum. Babam subay olduğu için Türkiye’nin her tarafında bulundum. İlkokulu Bolayır’da, Kars’ta, Kartal’da, ortaokulu Kars, Pendik, Üsküdar’da okudum. İlkokul’da 5 yer, ortaokul’da 3 yer. Nihayet liseyi tek bir yerde, Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladım. Bu göçebe hayatının iyi tarafı Türkiye coğrafyasını ve iklimini ve insanlarını yaşayarak tanımam oldu. Üniversite için Robert Kolej’in sınavlarına girdim. Mezuniyetten sonra askerliğimi tamamlayıp 1966 yılında Tokar şirketinde klima konusunda yetişmek üzere işe başladım. Bana ilk gün “Klimada ısı kazancı hesabı nasıl yapılır” kitabı’nın 1. kısmını verdiler, bunu oku dediler. Sektördeki çalışma hayatıma bu şekilde başlamış oldum. Todori Karakaş’ın kurduğu bu firmada, sektördeki birçok değerli isim çalışmıştır. Engin Kenber, Üzeyir Garih, Ahmet Özköseoğlu ve daha kimler kimler. Klima konusunu öğrenmemde iki büyük şansım oldu. Birincisi mükemmel tecrübeli mühendisler olan patronlarım Samim Arduman

ve Kamil Öztop ikincisi ise Carrier literatürleri. Burada çalışırken hem proje hem de tatbikatını yapardık. Teori ve pratiği aynı zamanda yapma kazancımız oldu. İlk önemli işim İstanbul Ticaret Odası’nın Haliç kıyısındaki ( Ticaret Sarayı ) binasının tatbikatını yapmak oldu. Çıraklık devresini böylece atlattım. Özetle,1966-72 yıllarında Tokar’da sonra bir yıl Intercontinental projesi için Selnikel’de ve 1973-78 yılları arasında Entes’te çalıştım. 1979 yılında ise kendi firmamı kurdum ve bugüne kadar devam ettik, ediyoruz. Tasarımcılığın dünü ile bugününü karşılaştırır mısınız? Bugünü dün ile karşılaştırdığımda çok ilerideyiz. Bu yere gelmemizde bilgisayar yaygınlaşıp proje hizmetine girmesi ve malzeme satıcılarının katkısı çok olmuştur. 1966’da işe başladığımda ısı kazancı hesaplarının nasıl yapılacağı ile tasarımcılığa merhaba dediğimizi söylemiştim. 1982 yılında ilk defa bilgisayar yardımı ile TC. Riyad Büyük

19


Söyleşi

Elçilik Binası hesaplarını yaptık. Bu vakte kadar 16 yıl içinde takriben 6000 sayfalık el ile yapılan hesaplarım oldu. Bu çok meşakkatli bir iştir. Ancak şunu da söylemeliyim ki bilgisayarı kullanmadan evvel bilmeniz gereken, hesap şeklinin mantığı ve mekanizmasıdır. Bundan dolayı genç mühendislere hep elle hesap yapmayı bilin ama yapmayın derim. Programların ücretsiz olarak bazı firmalarca dağıtımı, ki çok iyi oldu, 1982 sonrası sektörde bir patlama yarattı. 1992 yılında Türkiye’de ilk defa bilgisayar ile çizim’e başladık. Bilgisayarın burada da devreye girmesi sektör için ikinci bir gelişme yarattı. 2006 yılında da 3D olarak bir otel projesinin tamamını yaptık. Fakat 3D çizimin sektörde yaygınlaşması 2010 yılı sonrası yeni programlar ve çok daha güçlü bilgisayarlar ile oldu. İnanıyorum ki bu olay sektörün daha da iyi bir yere gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca mekanik tesisat dergilerinin yenilikler ile ilgili yayınları, Ashrae yayınları, internetin varlığı, bilgiye günü gününe ulaşılmasını sağlamaktadır. Bize projelerinizi anlatır mısınız? Bir değil birkaç sevdiğim projeden bahsedeyim. Taksim meydanındaki, Hotel Intercontinental İstanbul Projesi, bugünkü The Marmara 1973

20

senesinde tamamlandı. O tarihte İstanbul’da Hilton, yaptığımız Intercontinental, bununla aynı tarihte biten Sheraton, Ankara’da Büyük Ankara Oteli, İzmir’de İzmir Efes Oteli Türkiye’nin beş yıldızlı otellerdi. Bu ilkler beş yıldızlı klasik otel dizaynında daha sonraki tatbikatlara örnek olmuşlardır. 1970’li yıllarda İstanbul elektrik kısıntıları ve kesilmeleri sıkça görüldüğü için ve o tarihlerde jenaratör kapasitelerinin sınırlı olması, Intercontinental’in soğutucularının absorbsiyon cihazı olarak seçilmesine neden oldu. Absorbsiyon cihazları yirmi yıl kadar hizmet verdikten sonra santrifüjlü cihazlarla değiştirildi. Otel otomatik kontrol sistemi pnömatik olarak yapıldı. Sonraki yıllarda elektronik kontrol çıkıp yaygınlaştığında benim bu sisteme adapte olmam çok kolay oldu, çünkü elektronik kontrolünün esası ve mantığı pnömatik kontrole dayanmaktadır. Diğer bir proje 1986 yılında yaptığım Galleria Ataköy Alışveriş merkezidir. Bu tesis Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi olmuştur. Böylece Türkiye’de alışveriş merkezi tabiri ile tanışmış olduk. Bu dizaynda seçilen VAV sistemi de Türkiye’nin ilk VAV tatbikatıdır. Daha sonraki yıllarda VAV sistemi çok yaygınlaştı. Yaptığım konut proje örnekleri; Kemer Country


muhtelif fazları, Casaba gibi dizaynlar villa tipi tatbikatlardır, Şişli Beytem Plaza ise, yüksek bina konut tatbikatlarındandır. Seçilen sistemler müşteri isteklerini karşılayan, aynı zamanda makul maliyeti olan, mühendislik katkılarıyla konfor şartları ve düşük enerji sarfiyatları mükemmelleştirilen her bir tatbikata uygun sistemler oldu. Mühendisin vazifesi de zaten budur. Büyük alanlı süper lüks konut tatbikatlarında, genelde çift kanallı VAV sistemleri seçildi. Anlatmak istediğim son bir proje 73.000 m² kapalı alan üzerine kurulu İstanbul Kozyatağı’nda AND Ofis Binasıdır. Yapıda dış hava temin eden klima santralarında ısı geri kazanım üniteleri yanında, soğutucu serpantin etrafında, ilave at nalı (horse shoe) üniteleri kullanılarak nem alma işlemi daha verimli hale getirilmiş, yaz cihaz çıkış havasının sıfır enerji ile son ısıtılması sağlanmıştır. Böylece kullanılan terminal ünitelere çok az bir nem alma vazifesi kalmıştır ve enerji tasarrufu azami değere çıkarılmıştır. Binada %40 enerji tasarrufu sağlanmıştır. Gri su, yağmur suyu, HVAC cihazları yoğuşma suları’nın toplanıp yeniden kullanılması sayesinde toplam su tasarrufu %49 olmuştur. Bina LEED Platin sertifikası adayı ve LEED Platin ön sertifikasını almış durumdadır.

21


Haberler

Havasızlık öğrenci ve öğretmenlerin okuldaki başarısını etkiliyor Okulların yeni açıldığı bu dönemde aylardır kapalı kalan veya yenilenen, sınıfların havalandırılması öğrenci ve öğretmenlerin sağlığı için son derece önem taşıyor.

KALABALIK sınıflar, kısa teneffüsler ve sınıfların havalandırılmaması, tavan yüksekliklerinin yetersizliği gibi nedenlerle sınıf ve okul ortam havası aşırı kirlenmektedir. Dakikada 16-20 defa nefes alıp veriyoruz. Saatte 960 ila 1200 kez olmak üzere günde 23 bin ila 29 bin arasında nefes alıp veriyoruz. Çünkü hava en temel gereksinimimiz. Hava olmadan yaşayamayacağımız için sağlıklı temiz havaya ihtiyaç duyuyoruz. 70 kg ağırlığındaki bir insanın gün boyunca 12.500 litre yani 15 kg hava soluduğunu belirten AFS Boru Sanayi A.Ş Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan Tari, aynı kişinin günde ortalama 2 kg sıvı ve 1 kg katı gıda tükettiğini hatırlatarak, insanın biyolojik varlığını sürdürebilmesi için dışarıdan alması gerekenlerin yüzde 84’ünün sağlıklı temiz hava olduğunu

22

vurguladı. Temiz havanın en önemli ihtiyacımız olduğunu söyleyen Tari, soluduğumuz havanın tükettiğimiz gıdalardan daha önemli olduğunun altını çizdi.

bileşenler, kurşun, toz, asbest ve radon gibi kirleticilerin sınıf havası içerisindeki yoğunluğu sınırlandırılmalıdır. Bu da ancak sınıfların mekanik olarak havalandırılmasıyla sağlanabilir” dedi.

‘Sınıflarda temiz hava ihtiyacı evlerden 10 Kat daha fazla’

‘Sağlıklı ve temiz hava mutluluk kaynağı’

Sırası, sandalyesi, masası, boyası yenilenen ve uzun süredir kapalı kalan sınıfların havalandırılmasının öğrenci ve öğretmen sağlığı için çok önemli olduğunu söyleyen Tari, “Sınıflar, kalabalık olması nedeniyle evlerden 10 kat daha fazla temiz hava gerektirir. Parfümler, saç spreyleri, mobilya cilaları, halı ve iplik boyaları, tutkal, yapıştırıcı ve sızdırmazlık malzemeleri, kontraplaklar, dolaplar, mobilyalar, tavan ve döşeme malzemeleri vb. hayatımızın her anında olan malzemelerin içerdiği organik

Sınıflarda karbondioksit seviyesinin 1000 ppm üzerine çıkmaması gerektiğini söyleyen Tari, “ Açık havadaki karbondioksit miktarı 400 ppm. Yani açık havada milyonda 400 parçacık karbondioksit var. Bol, temiz ve sağlıklı hava insana huzur ve zindelik verir, mutlu eder. Bu nedenle kapalı alanlardaki karbondioksit miktarını ne kadar 400 ppm seviyesine çekebilirsek o kadar iyi sonuç elde ederiz.” Sınıflarda taze havanın önemine değinen Tari “Sınıflarda kişi başı taze hava miktarı saatte 11 m3 ‘ün altına



Haberler asla düşmemeli. Ortalama kişi başı taze hava miktarı saatte 16 m3 olmalı. İdeal, hedeflenmesi gereken taze hava miktarı ise saatte 26 m3 olmalı” dedi.

‘Yaşamımızın 6’da 1’i okulda geçiyor’ Her öğrenci ilköğretimden üniversiteyi bitirinceye kadar okul binaları içinde yaklaşık 20 bin saat hava teneffüs etmektedir. İnsanların yaşam sürelerinin 6’da birini okullarda geçirdiklerini ifade eden Tari, “ Ülkemizde basık tavanlı, mekanik havalandırmasız kalabalık sınıflarda, pencerelerin soğuktan açılamadığı soğuk kış günlerinde iç hava kalitesi problemleri yoğun şekilde yaşanıyor. Öğrencilerin bu dönemlerde hastalıklardan dolayı devamsızlıkları artmakta, astım ve bronşit gibi rahatsızlıklarında artış gözlenmektedir” dedi.

‘İç Hava Kirliliği En Çok Çocukları Etkiliyor’

Sınıflar mekanik olarak havalandırılmalı

Çocukların iç hava kirliliğine karşı yetişkinlere kıyasla daha hassas olduğundan dolayı okullarda havalandırmanın iki kat daha önemli olduğunu vurgulayan Tari, “ İç hava kalitesine ilişkin önlemlerin alınmaması veya yetersizliği karbondioksit oranının artmasına neden olur. 1000 ppm üzeri karbondioksit, uyku isteği, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğuna neden olur. Öğretmenlerin ders anlatma, öğrencilerin dersi anlama olanağı ortadan kalkar. Sık sık ve uzun süreli 2500 ppm üzeri karbondioksit solumak, bırakın ders anlatmayı veya anlamayı, çok ağır ve geri dönülemez sağlık sorunlarına yol açar. Göz, kalp, solunum sistemi, beyin gibi önemli organlarımızda kalıcı hasarların oluşumuna neden olur” dedi.

İç hava kirleticilerine maruz kalan öğrenci ve öğretmenlerde konsantrasyon kabiliyetinin azaldığına dikkat çekerek, tüm öğrenme ve öğretme süreçlerinin zarar görebileceğini söyleyen Tari, “ Sınıflar kesinlikle mekanik olarak havalandırılmalı. İç hava kalitesi problemlerinin en etkili çözümü tüm sınıfların ve koridorların mekanik olarak havalandırılmasıdır. İyi tasarlanmış ve uygulanmış bir mekanik havalandırma sistemi sınıflardaki karbondioksit miktarını kontrol altına almakla birlikte, diğer kirleticilerin olumsuz tesirlerini de ortadan kaldırır. Bunun yanında okul idarecilerinin, eğitmenlerin, personelinin ve öğrencilerinin soluduğumuz hava ve kirleticiler ile iç hava kalitesi konusunda uzman kişiler tarafından eğitilmesi gereklidir” diyerek sözlerini tamamladı.

KSB pompalar 1962 yılından bu yana a “White Swan” (Beyaz Kuğu) gemisinde

hizmet vermeye devam ediyor Dünyanın en büyük, deniz üzerindeki müze gemisi, yaklaşık 10,000 tonaj yük kapasitesine sahip CAP SAN DIEGO yaklaşık 50 yıldır Alman pompa üreticisi KSB pompaları ile donatılmıştır. Pompalar çeşitli soğutma ve sirkülasyon sistemleri ve yangınla mücadele alanlarında çalışmaktadır. Bu pompalar KSB’nin Bremen’deki fabrikasında üretilmiştir. CAP SAN DIEGO, Hamburger Admiralität vakfına aittir ve bu vakıf tarafından finanse edilmektedir. Gemi, çekirdek bir kadro ve gönüllü 45 emekli denizci tarafından idare edilmektedir. CAP SAN DIEGO 1961/1962 yılları arasında Hamburg Süd firması için inşa edilen yüksek hızlı ve çoğunlukla Güney Amerika rotasında çalışan altı gemisinin kalan son kalesi durumundadır Zarif silueti ve beyaz rengi sebebiyle “Beyaz Kuğu” adı verilen gemi şu an Hamburg’un en önemli simgelerinden biridir. Gemi 1988’den bu yana müze olarak kullanılmış ve 2003 yılında da yüzer otel haline getirilmiştir. 500 yolcuyla beraber yılda birkaç kez seyahate çıkan gemi şu anda “Überseebrücke” adındaki yüzer şamandırada demirlidir. CAP SAN DIEGO Betriebsgesellschaft mbH’nin genel

24

AN DIEGO’nun DIEGO’ l l l müdürü Jens Weber, “CAP SAN yolcularıyla düzenli geziler düzenlediğini ve bu sebeple gemideki pompaların güvenilir olması gerektiğini ve bu yüzden KSB tercih edildiğini belirterek; pompaların 1962 yılından beri çalışmakta olduğunu belirtmiştir. 159.40 metre uzunluğunda ve 21.6 knot hızla seyahat edebilen gemi, yolcularına deniz teknolojisinin çağlar boyunca nereye geldiğini gözler önüne sermektedir. Seyahat sırasında bütün gemiye erişilebilir. KSB, bugün de dünya genelinde gemiler ve deniz platformlarını güvenilir pompalarıyla donatmaya devam etmektedir. Buna en son pompalama teknolojilerinin çalıştığı EUROPA 2 ve QUEEN MARY 2 gemileri de dahildir. Buna ek olarak, dünya denizlerindeki sıvılaştırılmış gaz tankerlerinin yaklaşık yüzde 60’ında da KSB’nin kriyojenik vanaları kullanılmaktadır.



Haberler

DAF Enerji Cumhuriyetin

100.yılına hazırlanıyor DAF Enerji verimliliği alanındaki yatırımlarını bu sene ciddi ölçüde arttırarak ve inovasyona verdiği önemle birlikte AR-GE çalışmalarına hız vererek Vadi İstanbul, İstanbloom, Horizon gibi önemli projelere imza atmaya devam ediyor. DAF Enerji, TÜBİTAK tarafından AR-GE ve İnovasyon desteği programı için seçilmiş ve PERA Consulting ile çalışmalarına başlamıştır. İnovasyona yaklaşımını Avrupa Standartları’na taşıyan firma yenilikleriyle her zaman tüketicinin yanında olmaya devam ediyor. Cumhuriyetin 100. yılında dünya çapında tercih edilen bir marka olmayı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gurur duyduğu, tüm dünyaya ihracat yapan bir firma konumuna getirmeyi hedefleyen firma, ciddi yatırımlarla büyümeye devam ediyor. Bugün 102.000 konutta tercih edilen DAF Enerji, bundan sonra da hem tasarruf hem de güvenli konfor sunan büyük

projelerde yer almaya devam edecek. Geçen yıl başlatmış oldukları yurtdışı tanıtımları ve Avrupa’da katıldıkları fuarlarda gördükleri yoğun ilgi sonucunda firma ilk ihracatını Eylül ayında İngiltere’ye gerçekleştirmiş ve böylece yurtdışı pazara ilk adımını atmıştır. Bunun verdiği heyecan ve güçle ihracatlarını arttırmak üzere 2015 yılında 3 kıtada dünyanın en önemli fuarlarına katılarak ses getirmeyi hedefliyorlar. AHR EXPO/ Amerika, Ecobuild/İngiltere, Aquatherm/ Moskova, Interclima/Fransa fuarlarında yerlerini alarak, ürünlerini tüm dünyaya sergilemeye devam edecekler.

Ariston Thermo “ATAG Heating”i satın aldı Ariston Thermo, büyüme yolculuğuna ATAG Heating’i de bünyesine katarak devam ediyor. Ariston Thermo Yürütme Kurulu Başkanı Paolo Merloni, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke pazarlarında, bu satın almanın önemli bir anlamı olduğunu vurguladı. DÜNYANIN ısınma ve su ısıtma alanında lider firmalarından biri olan Ariston Thermo, Benelüks ülkeleri ısıtma pazarının önemli aktörü ATAG Heating’i satın aldı. Benelüks ülkelerindeki seçkin piyasalarında sahip olduğu önemli pozisyon nedeniyle güçlü bir aktör olması, en yüksek teknolojiyi kullanması ve uyumlu bir ürün çeşitliliğine sahip olması nedeniyle, şirket birçok Avrupa ülkesine hizmet veriyor. Hem konut hem de sanayi tipi ürünler odaklı bir üretim yapan ATAG Heating, hem konut hem de sanayi tipi ürünler üretmek üzere 1948 yılında kuruldu. Şirketin merkezi ve üretimi Hollanda, Lichtenvoorde’de. ATAG Heating’in 2013 yılı net geliri 53 milyon Euro. ATAG, konularında oldukça ihtisaslaşmış AR-GE ekibiyle ve ileri teknoloji ve yüksek verimlilik standartlarıyla karakterize olmuş ürün sunumuyla

26

yoğun bir şekilde inovasyona odaklanmıştır. Şirket, Hollanda’daki yüksek verimli ve düşük emisyonlu yoğuşmalı boylerlerin üretimini gerçekleştiren üretim tesisinde, güçlü ve girişimci 170 kişilik yönetim kadrosu tarafından yönetiliyor. Konuya ilişkin, Ariston Thermo Yürütme Kurulu Başkanı Paolo Merloni “Bu satın alma yoluyla, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler pazarlarındaki iç ve dış büyümeye dayalı gelişim stratejimizi sürdürüyoruz. ATAG Heating satın almasıyla grubumuz, gelirlerini artıracak. Yüksek verim, düşük emisyon ve maliyet rekabeti üzerine odaklanan yoğuşma teknolojisi platformu, iyi bilinen ve en yüksek kalitede konumlanmış bir marka, seçkin piyasalarda güçlü bir duruş dışında en önemlisi sağlam, iyi motive olmuş ve girişimci bir yönetim ekibidir” şeklinde açıklamada bulundu.



Haberler

İstanbul Sanayi Odası’nda enerji verimliliği ve finansman yöntemleri eğitimi yapıldı

İSTANBUL Sanayi Odası’nın 2013 – 2016 çalışma programında yer alan hedefleri doğrultusunda sanayide enerji verimliliğinin önemine binaen ISO Odakule toplantı salonunda 09 Eylül 2014 Salı günü “Sanayide Enerji Verimliliği Uygulamaları ve Finansman Yöntemleri” başlıklı bir eğitim VAT Enerji A.Ş. tarafından ISO üyelerine verildi. Eğitime ISO üyelerinden Kimya, Gıda, Tekstil, Metal, Çimento, Döküm, Beyaz Eşya v.b. farklı sektörlerden yüksek katılım sağlandı. Eğitimde VAT Enerji firması adına Altuğ Karataş ve Bayram Akbalık ile Özgür Endüstriyel’den Nuri Ceylan ve Johnson Control’den Önder Güvenç aşağıda belirtilen kapsamda detaylı bilgilendirme yapıldı. ◗ Enerji verimliliği mevzuatı & piyasası ◗ Enerji maliyetleri değişimi ◗ Enerji verimliliği potansiyelleri (Isı teknolojileri & elektrik teknolojileri) ◗ Türkiye’deki tesislerde uygulanmış

28

◗ ◗ ◗ ◗

◗ ◗

enerji verimli örnekleri (Isıtma ve soğutma sistemleri, buhar sistemlerikondenstoplar, kondens pompaları, flaş buhar v.b.-, atık ısı geri kazanımı sistemleri, proses uygulamaları, basınçlı hava sistemleri, pompa ve fan sistemleri, yalıtım sistemleri) Pompalarda ve elektrik motorlarında verimlilik Aydınlatma sistemlerinde verimlilik Enerji verimliliği finansmanı EBRD, Turseff, YEGM, KOSGEB, TTGV v.b. Enerji tedariği ve enerji performansına dayalı tasarruf iş modeli Enerji yönetimi ve izlenmesi Enerji sektörü ve enerji tedarik sözleşmeleri ile tarife analizi

Eğitime katılan üyelerin işletmeleri ile ilgili başlıklar kapsamında fikir alışverişi yapılarak farklı sektörlerdeki benzer enerji prosesleri hususunda bilgi alışverişi yapıldı.



Ürün

FRÄNKISCHE’den çok katmanlı kompozit borular FRÄNKISCHE bina içi temiz su ve ısıtma tesisatında kullanılmak üzere aluminyum folyolu çok katmanlı kompozit borular (PEX/Al/PE) sunuyor. Çok katmanlı kompozit borular günümüz tesisat teknolojisinde Avrupa’da en çok tercih edilen malzemeler arasında bulunuyor. Bunun sebebi bu boruların metal borular ile plastik boruların olumlu özelliklerini bir araya toplaması olarak açıklanabilir. Kısaca değinmek gerekirse, tesisat sistemlerinde kullanılan plastik borular aşağıdaki avantajları ve dezavantajları beraberinde getiriyor:

Avantajlar

Dezavantajlar

Avantajlar Form stabil olma Çok düşük boyca genleşme katsayısı %100 oksijen geçirmezlik

Dezavantajlar Korozyona ve tortu oluşumuna açık Ağır Yüksek fiyatlı Esnek, bükülebilir olmama

Metal borular içinse bu listeyi aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Avantajlar

Dezavantajlar

Esnek, bükülebilir Hafif Korozyon dayanımlı Düşük fiyat

Form stabil olmama Oksijen difüzyonuna %100 açık olma Yüksek boyca genleşme katsayısı

Çok katmanlı kompozit borular ise iç katmanda yer alan PE-X (çapraz bağlı polietilen) hammaddeden üretilen akışkan taşıyıcı boru ile plastik malzemelerin, orta katmanda yer alan aluminyum katman ile de metal boruların sahip olduğu avantajları bünyesinde toplar. Üstte yer alan PE katman ise boruyu korumak amacıyla kullanılır.

30

FRÄNKISCHE alpex çok katmanlı kompozit borular 16 – 75 mm‘lik çap aralığında sunuluyor. Böylece -binanın büyüklüğüne bağlı olarak- tesisatın tamamını veya tamamına yakınını tek elden çözmek mümkün oluyor. Malzemenin aluminyum folyo ile kazandığı düşük boyca uzama özelliği, özellikle dikey kolon veya toplayıcı yatay

bodrum hatlarında sehimsiz ve geniş kelepçe aralıklı bir uygulamaya imkan tanıyor; böylece de temiz, görsel olarak düzgün ve ek boyca genleşme önlemleri kullanılmadan tesisatlar kurmak mümkün oluyor. FRÄNKISCHE alpex çok katmanlı kompozit borular 10 bar azami işletim basıncında, 95 °C azami işletim sıcaklığında sürekli olarak kullanılabilir özelliktedir. 10 bar işletim basıncı özelliği ürünün TS EN 806 ve DIN 1988-200 uyarınca temiz su tesisatında kullanımına müsaade ederken, borunun aluminyum folyodan ötürü %100 oksijen geçirmez olması sebebiyle de ısıtma tesisatında kullanılması mümkün oluyor.

Basit ve hızlı montaj imkanı Tüm ürünlerinde basit ve hızlı montaj imkanı yaratmak isteyen FRÄNKISCHE alpex borularının bağlantısı için iki farklı sistem çözümü sunuyor. İlk sistem 1675 mm çapındaki tüm alpex borular ile kullanılabilen ve FRÄNKISCHE’nin 1998 yılından beri pazarda yer alan alpex-duo isimli radyal presli bağlantı sistemi. Bu sistemde fittinglerin üzerlerinde yer alan



Ürün paslanmaz çelik pres kovanları uygun çaptaki pres başlıkları vasıtasıyla boruya presleniyor ve bağlantı tamamlanıyor. Bağlantı tamamen soğuk olarak gerçekleştiriliyor ve hemen basınçla yüklenebiliyor. Kullanılan fittingler, 16 – 63 arası çaplarda üstün sıcak su dayanımı, mukavemet ve korozyon özelliklerine sahip bir yüksek performans polimeri olan PPSU‘dan (polifenol sulfon) ve 16 – 75 çapları arasında özellikle dişli parçalarda kullanılan TS EN 12164 uyarınca çinko çözünümüne mukavim pirinç malzemeden mamül. Böylece hijyenik olarak tamamen sorunsuz, tüm Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de geçerli olan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’e uygun kalitede bir kullanım suyu sistemini kurmak mümkün oluyor. FRÄNKISCHE’nin sunduğu ikinci bağlantı sistemi ise 16-20-26 mm çaplarındaki tüm kompozit borular ile kullanılabilen alpex-plus isimli push-fit bağlantı tekniği. Bu teknikte ise borular ilgili fittinglerin içerisine uygun derinlikte itilmek suretiyle ek bir ekipman olmadan birbirlerine bağlanıyor. Fittinglerin içerisine yerleştirilmiş olan yeşil renkli gösterge halkasının görünür olması durumunda ise bağlantının tamamlandığı

32

rahatlıkla anlaşılabiliyor. Bu bağlantı sistemi ayrı takım çantalarının kullanılmasına gerek bırakmaması, ince yapısı sayesinde yer sıkıntısı olan bölgelerde bir bağlantıya imkan tanıması, hızlı olması ile uygulamacıya bir avantaj sağlıyor. Bu sistemi ait fittingler de yine PPSU ve çinko çözünümüne mukavim pirinç malzemeden sunuluyor. Bu kombinasyonla kurulan sistem yine ilgili kullanım suyu yönetmeliklerine uygun oluyor. Tüm FRÄNKISCHE alpex sistemleri bağımsız kuruluşlar tarafından verilen uygunluk sertifikalarının yanında 10 yıllık bir sistem garantisine sahip.

FRÄNKISCHE’den oksijen bariyerli ısıtma boruları FRÄNKISCHE ısıtma tesisatında kullanılabilen aluminyum folyolu kompozit boruların haricinde yine ısıtma tesisatlarında kullanılmak üzere PE-Xa malzemeden mamül ff-therm multi isimli oksijen bariyerli ısıtma boruları da sunuyor. PE-Xa borular hem düşük sıcaklıklı döşemeden ısıtma tesisatlarında, hem de yüksek sıcaklıklı radyatör tesisatlarında kullanılabiliyor. Borular 6 bar ve 10 bar olmak üzere iki farklı basınç sınıfında sunulabiliyor.

Böylece kat sayısı sebebiyle yüksek statik basınca sahip, bu yüzden de özel talepleri olan projelerde de çözüm sağlanabiliyor. Aynı borular fabrikada kılıflı olarak da üretilerek mobil radyatör tesisatlarında kullanılmak üzere sunulabiliyor. Bu şekilde boru ve kılıf borunun ayrı ayrı tedarik edilmesine gerek kalmıyor, depolama alanından tasarruf sağlanabiliyor, sahada borunun kılıftan geçirilmesi işçiliğinden, yani maliyetlerden ve zamandan tasarruf edilebiliyor. FRÄNKISCHE profitherm ürün yelpazesi sadece borulardan ibaret değil. Döşemeden ısıtma için kullanılan mantar başlı zemin izolasyon plakası, debi göstergeli veya göstergesiz kolektörler, kenar izolasyon bantı ile şap katkı maddesi gibi tamamlayıcı aksesuarlar ve sistemi daha da enerji verimli bir şekilde işletmeyi sağlayan otomasyon malzemeleri ürün yelpazesinin içinde yer alıyor. FRÄNKISCHE sadece bu ürünlerden ibaret olmayan geniş ürün yelpazesini kendi bünyesinde yer alan deneyimli teknik ekibi tarafından sunduğu hizmet yelpazesiyle tamamlarak müşterilerinin standartlara uygun sistem çözümlerine sahip olmasını sağlıyor.



Ürün

Buderus’un üstün yoğuşmalı teknolojisinin yeni ürünü: Logamax plus GB062 Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus, son ürünü Logamax plus GB062 Yoğuşmalı Kombi ile sektördeki güçlü imajını sağlamlaştırmaya devam ediyor. 30kW kapasitesi ile kesintisiz sıcak su konforunu maksimum seviyede sunan, üstün yoğuşma teknolojisi ile verimli ısınma sağlayan Logamax plus GB062, ekonomik ısınmanın keyfini yaşatıyor. Logamax plus GB062 Yoğuşmalı kombiler, lansmana özel yüzde 18’lik KDV indirimiyle satışa sunuluyor. Teknolojinin en yeni ürünü olan Buderus Logamax plus GB062 Yoğuşmalı Kombi, 30kW kapasitesi ile kesintisiz sıcak su konforunu maksimum seviyede sunarken arkadan aydınlatmalı LCD ekranı ve modern tasarımıyla tüm mekanlara uyum sağlıyor. Maksimum enerji ve konfor sunan

Logamax plus GB072 Yoğuşmalı Kombi, 24 kW ısıtma, 30 kW kullanım suyu kapasitesine sahip bulunuyor. %109’a varan norm kullanma verimi sayesinde, kullanıcısına verimli ısınmanın konforunu sunuyor. Magnezyum, alüminyum ve silisyum alaşımlı yoğuşma eşanjörüyle çok daha düşük yakıt tüketimi ve uzun cihaz ömrüne sahip olan kombiler, göz dolduran yenilikçi ve verimli tasarımıyla modern

mekanların güzelliğine hızla adapte oluyor. Aynı zamanda sistemi bir bütün olarak ele alan Buderus teknolojisi ve EMS protokolü içeren elektronik arayüzü sayesinde güneş enerjisi gibi yenilenebilir ısı sistemleri ile de tam uyum içerisinde çalışıyor. En iyi parçaları içerecek şekilde üretilen ve kalite güvencesine sahip olan Logamax plus GB062, kişisel ihtiyaçlara göre aranılan performansı en ekonomik ve sessiz şekilde sağlıyor.

Würth Multi Çok Amaçlı Sprey Würth’ün ürünü Multi Çok Amaçlı Sprey, üstün sızma özelliği ile hızlı şekilde pas ve korozyonu giderir. Paslanmış saplamaların, boru bağlantılarının, civataların, somunların, bowden kablolarının, mafsalların, millerin, kilitlerin v.s. sökülmesine yardımcı olur. ÇOK iyi yağlama özelliğine sahip olan ürün, gıcırtı seslerini önler. Sürtünmeyi ve aşınmayı azaltır. Kilitleri, menteşeleri, burçları, zincirleri, kapı kilitlerini yağlar. Ürün yağ ve gres artıklarının içine nüfuz ederek iyi bir temizlik yapılmasını sağlar. Metaller üzerinde çok iyi tutunma sağlayan ürün, ince, kıvamlı bir koruyucu film tabakası ile en küçük girintilerde bile nemlenmeyi önler ve böylece paslanma ve korozyona karşı etkin bir

34

şekilde korur. Elektrik yapı gruplarında, kablo bağlantılarında, rölelerde, fişlerde ve soketlerde korozyonu önler. Kilit silindirlerinde ve kilit mekanizmalarında donmayı engeller. Würth Multi Çok Amaçlı Sprey su ve nem itici etkisinin yanı sıra, üstün sızma özelliği sayesinde elektrik iletkenliğini iyileştirir ve kaçak akımları önler. Lastik, boya ve plastiklere zarar vermeyen ürün, reçine, asit ve silikon içermez.



Ürün

Sikla Framo 80 ile kaynak işçiliğine son Framo 80, yapılarda, sanayi tesislerinde ve fabrikalarda, ikincil çelik uygulaması olarak orta ve ağır yük tesisatın taşınması için geliştirilmiş esnek, sağlam ve modüler bir montaj sistemidir. FRAMO 80, tesisat birleşenlerinin modüler montajı için tasarlanmış çok fonksiyonlu, kaynaksız bir sistemdir. 80 x 80 mm özel kesitli, yüksek burulma mukavemetine sahip profiller ile hem inşaat hem de endüstriyel uygulamalar için modüler montaj imkanı sağlar. Metre başına 6.4 kg’lık ağırlığı ile muadil çelik profil uygulamalarına kıyasla % 80’e yakın ağırlık avantajı sağlayarak hem işçilikten hemde lojistik operasyonlardan kazanç sağlar. Üç boyutlu montaj imkanı sağlayan Framo 80 sistemi boru demeti ya da ağır kablo kanallarının taşınmasının yanı sıra sahada ihtiyaç duyulabilecek her türlü kafes sisteminin de imalatına izin verir. Framo 80 sistem birleşenlerinin bağlantısı sadece özel patentli vidalar ile yapılmakta ve böylece maksimum montaj etkinliği sağlamaktadır. Herhangi bir somun yada pul ihtiyacı duyulmadan bağlantı sağlayan özel patentli vidalar tekrar tekrar kullanılabilmektedir. Kaynak işçiliğinin ortadan kaldırılması ile işçilikten % 70 oranında kazanç sağlanmakta, özellikle çalışan işletmelerde sıcak işçiliğin ortadan kalkmasıyla yangın riski olmadan montaj yapılabilmektedir. Framo 80 sistemi, kompakt ürün gamı ile ağır yük konsollamanın yanı sıra, boru galerilerinde, şaftlarda, panyol imalatında yada VRF dış ünite kaidelerinin imalatında rahatlıkla kullanılabilmektedir. Sikla Türkiye distribütörü Darhan tüm Framo 80 uygulamaları için proje desteği vermekte, ihtiyaç duyulan support çözümü için gerekli 3B dizayn ve statik hesaplamaları yapmaktadır. İmalat süresinin en aza indirilmesi gereken zamanlarda önceden dizayn edilen Framo 80 askı destek çözümleri Pre-fab (önceden montaj edilmiş) şekilde sahaya sevk edilebilmekte ya da sahada, yerde önmontaj yapılarak imalat süresi kısaltılabilmektedir.

36

Framo 80 sistemi, montaj esnasında sahada yapılması gerekebilecek modifikasyonlara imkan sağlayan, bu tür modifikasyonlar sonrası yapılacak antipas yada galvanizleme aşamalarını ortadan kaldıraran esnek bir sistem olma özelliğini taşımaktadır. Bunun yanında, kullanılacağı ortama göre üretim esnasında özel kaplama yapılabilmesi ile uzun ömürlü kullanım avantajı sağlamaktadır. Framo 80 aynı zamanda tüm endüstriyel uygulamalar için GL onayına sahiptir.

Framo 80 sisteminin avantajları ◗ İmalat sırasında kaynak işçiliğini ortadan kaldırır. ◗ Yüksek burulma mukavemetine sahiptir. ◗ Tüm birleşenleri standart sıcak daldırma galvaniz olup isteğe bağlı olarak yüksek korozyona dayalı

kaplama seçenekleri de mevcuttur. ◗ Muadil çelik profillere nazaran çok daha hafiftir. ◗ Tekrar kullanılma özelliği ile imalat sırasındaki fire oranını minimize eder. ◗ Tüm bağlantı parçaları montaj esnasında kolay ayarlamaya imkan sağlayacak şekilde üretilmiştir.



Ürün

Alarko Carrier, enerji tasarruflu kombileriyle evleri ısıtacak İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren Alarko Carrier, ısıtma ürün gamında yer alan enerji tasarruflu kombileriyle, kış aylarında evi ısıtarak, aile bütçesine katkıda bulunacak. ALARKO Carrier’ın Alarko Seradens, Alarko Trendy-D Dekoratif Kombi ve Almanya’dan ithal edilen Wolf CSZ Serisi Tam Yoğuşmalı Solar Kombi ürünleri; 2014-2015 kış aylarında tüketicilerin enerji tasarrufu yapmasını sağlayacak.

Seradens kombilerle tasarruflu kullanım Alarko Carrier’ın en çok tercih edilen kombisi Serena’dan geliştirilen premiks tam yoğuşmalı kombi Seradens, en son teknoloji kullanılarak yüksek kalitede üretildi. Tasarruflu kullanımıyla standartları değiştiren Seradens, sadece 133 watt enerji tüketimi yaparak %108 verim sağlıyor. Bu özelliğiyle yoğuşmalı kombiler içinde en yüksek verimliliğe sahip bulunuyor. LCD dijital çalışma ve arıza gösterge paneliyle ekstra konfor sunan Seradens, dış hava sıcaklığına göre otomatik çalışma özelliğiyle, istenilen ortam sıcaklığını sağlayabiliyor. Kablosuz uzaktan kumandası, kullanım konforunu artırıyor. Derinliği, yüksekliği ve hacmi en düşük kombilerden biri olan Seradens, en dar mutfak dolaplarına bile rahatlıkla monte edilebiliyor.

Trendy-D ile kombide kişiselleştirme Yüksek performans ve ultra kompakt tasarımı bir arada sunan, küçük boyutları sayesinde her mekâna kolayca monte edilebilen Trendy-D, 4 farklı renkteki değiştirilebilir ön panel seçenekleriyle, kombi kullanımında kişiselleştirme sağlıyor. Gri, siyah, mor-lacivert ve yeşil renkte panellerden kişisel zevkine ve mekâna uygun olanı seçebilen tüketiciler, isterse sonradan farklı renkte bir dekoratif ön yüz temin edip kombisinin tasarımını değiştirebiliyor. Ürün, 6 geçişli özel tasarımıyla hem kalorifer, hem kullanım suyu ısıtması sunan ultra sessiz ısı eşanjörü, gazın homojen dağılımıyla verimli ve temiz yanma sağlıyor. Hesaplı fiyatının yanı sıra %92 ısıl verimle sağladığı tutumlu enerji tüketimi, alırken ve kullanırken tasarrufa odaklanmayı mümkün kılıyor.

Wolf ile kombilerde güneş enerjisi Wolf’ün gaz yakıtı ve güneş enerjisi kullanan tam yoğuşmalı boylerli solar kombisi CZS-20/300 ve CZS-24/300; direkt güneş kolektörüne bağlanıp hemen çalışmaya başlama olanağı sunuyor. Pompa, kontrol sistemi, genleşme tankı gibi gerekli tüm ekipmanları cihazın içinde bulunduran kombi; tesis kurma zorluğunu, masrafını, zaman sarfiyatını ve tesisat hatalarını ortadan kaldırıyor. Kullanım suyu ısıtma enerjisinin %60’a kadarını güneş enerjisiyle sağlayarak, 150m2’ye kadar konutlar için mükemmel bir çözüm sunuyor.

38



Ürün

Isı pay ölçerlerde yeni nesil Yıllık 5 milyon üretim kapasitesiyle dünya ve Avrupa’nın lider ısı pay ölçer üreticisi Qundis, Türkiye’de sektörü yeni nesil ürünlerle tanıştırıyor. DÜNYA genelinde 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren Qundis tarafından ndan rici üretilen ısı pay ölçerler, hassas ölçüm sağlayan sensörlere sahiptir. Harici dir. ısı sensörü takabilme özelliği sayesinde oda sıcaklığını da ölçebilmektedir. Qundis, ısı pay ölçer ürünlerinde IrDA, Walk-bay ve AMR gibi ölçümleme yöntemi olarak farklı alternatifler sunmaktadır. Uzaktan veri toplama mesi olanağı sağlayan sistem olan AMR sayesinde tüketim bedelinin belirlenmesi için son kullanıcının evine fiziksel olarak gidilmesine gerek kalmamıştır. ileri Veri toplama merkezine bir sim kartın yüklenmesiyle sayaç tüketim bilgileri otomatik olarak toplanmaktadır. Tüm GSM operatörleriyle çalışabilen sistem, online olarak da kontrol edilebilmektedir. Böylelikle, ani tüketim yükselmeleri ve düşmeleri anlık olarak görülebilmektedir. Qundis ısı pay ölçerlerinde kontrol sayısı ile eski değerler dir. depolanabilmekte, veriler üzerindeki geniş LCD ekranda görülebilmektedir. arruf Böylelikle günlük ya da aylık olarak tüketim istatistiği çıkarılmakta, tasarruf oranı hesaplanabilmektedir. Ayrıca program sayesinde tüketicinin, veri alınan günleri seçme ve erteleme şansı bulunmaktadır.

Her tipte radyotöre uyum sağlar Açık protokol sistemiyle çalışan Qundis ısı pay ölçerleri, standart arayüzü zü sayesinde her tipteki radyotöre uyum sağlamaktadır. Manuel adaptörlee arı, kolay programlanabilme özelliğine sahip olan Qundis ürünleri kullanıcıları, servis hizmetini istedikleri firmadan alabilme şansına sahiptir. Kolay nde montaj edilebilen Qundis ısı pay ölçerlerinin kolay okuma özelliği sayesinde zamandan tasarruf edilmektedir.

Manipülasyonu önleyici yazılım Güneş ışınları ya da odada bulunan diğer ısı kaynakları nedeniyle yanlış ölçümlemeyi önleyici teknolojiye sahip olan Qundis markalı tüm cihazlar,r, tır. manipülasyonlara karşı özel bir yazılımlı güvenlik kontrolü altına alınmıştır. Herhangi bir müdahale hızlı bir şekilde tespit edilebilir. Standart olarak cihaz açılışı algılama özelliği sayesinde de kontrol dışında yapılan kaçakk kullanımlar anında belirlenebilmektedir.

Uzun pil ömrü Yüzde 100 üretici bir firma olan Qundis, özellikle pil ömrünün uzatılmasıı un için ar-ge çalışmaları yürütmüştür. Qundis markalı ısı pay ölçerlerde uzun ömürlü piller kullanılmaktadır.

Uzman teknik ekip Qundis, ürünlerin montajı ve veri toplama işini üstlenecek olan partner firmalarının çalışanlarına teknik eğitim zorunluluğu getirmektedir. Uluslararası standartlardaki tüm sertifikalara sahip olan Qundis markalı ürünler aracılığıyla sağlanacak verileri toplayacak olan personelin cihaz hakkında tam donanıma sahip olması şartı getirilmiştir. Böylelikle Qundis markalı ürünleri kullanan tüketiciler, ölçümlemede de hata olmayacağı güvenini yaşamaktadır.

40



Ürün

Yeni nesil Bosch yoğuşmalı kombi ile

yakıttan tasarruf edin Bosch, üstün yoğuşma teknolojisiyle yüksek oranda tasarruf sağlayan yeni ürünü Condens 2500 W yoğuşmalı kombisini tüketicilerin beğenisine sundu. KOMPAKT ölçüleriyle az yer kaplarken şık görünümüyle de dikkat çeken yeni yoğuşmalı kombi, LCD ekranıyla kullanım kolaylığı sağlıyor. Bosch Condens 2500 W yoğuşmalı kombi, lansmana özel 300 TL indirimle satışa sunuluyor. Bosch‘un yoğuşma teknolojisiyle piyasaya sunduğu son ürünü Condens 2500 W, gaz tüketimini azaltarak ısıtma ve sıcak su maliyetlerinde yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Kurulum ve kullanım kolaylığıyla öne çıkan yeni yoğuşmalı kombi, modern ve kompakt tasarımıyla evlere üstün bir konfor sunuyor. Duvara yakın standart dikey hidrolik

42

bağlantılara sahip olan kombi, ilave bir montaj plakasına ihtiyaç duymuyor. Şık görünmesinin yanı sıra az yer kaplayan Bosch Condens 2500 W, en dar alanlara bile kolaylıkla monte edilebiliyor. Bosch Condens 2500 W, açık ve net şekilde yapılandırılan LCD kullanıcı arayüzü ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Birkaç tuş ve mantıksal sembollerden oluşan arka aydınlatmalı ekran sayesinde karanlıkta bile kolayca görülebiliyor. Bosch’un ileri teknoloji ürünü yoğuşmalı kombisi çevreye duyarlı özellikleri ile ön plana çıkarken yüksek

verimi sayesinde tüketicinin yakıt faturalarını önemli oranda hafifletiyor. Bosch’un yüksek verimli yoğuşma teknolojisine sahip Condens 2500 W kombi 300 TL indirimle satışa sunuluyor.Bosch, üstün konfor ve minimum enerji tüketimi sağlayan Condens 2500 W yoğuşmalı kombiye sahip olmayı da kolaylaştırıyor ve lansmana özel 300 TL indirim kampanyası sunuyor. 31 Ekim 2014 tarihine kadar sürecek olan kampanyayla tüketiciler aynı zamanda ‘World Card’a özel peşin fiyatına 9 ay taksit’ fırsatından da yararlanabiliyor.



Ürün

Lowara’dan yeni nesil ıslak rotorlu sirkülasyon pompaları: Ecocirc XL Su teknolojilerinde profesyonel çözümler sunan Lowara, yüksek verimli sirkülasyon pompa serisini Ecocirc XL ve XL Plus ile genişletti. LOWARA, Ecocirc XL/XL Plus serisini HVAC ve jeotermal sistemleri için özel olarak tasarladı. 100W’a kadar olan Ecocirc serilerinin, sıvı transferi sırasında ana akışla, sabit manyetik bölümlerini birbirinden ayıran eşsiz Anti-Blok Teknolojisi, pompanın pislik ve kireçten kaynaklı tıkanmalara karşı dayanımlı olmasını sağlıyor. XL ve XL Plus modellerinde ise bu teknoloji filtreli kapalı(canned) motor tasarımıyla destekleniyor. Tekil, ikiz ve bronz olmak üzere 3 çeşidi bulunan yeni Ecocirc XL / XL Plus serisi; sabit/oransal basınç ve sabit/ oransal debi olmak üzere iki farklı kontrol seçeneği sunuyor. Otomatik gece modu sayesinde pompaya ihtiyaç duyulmayan durumlarda, çalışma performansını en düşük seviyeye indirerek enerji maliyetini önemli oranda azaltıyor. Yeni Ecocirc XL / XL Plus’ın kullanıcı dostu dijital ara yüzü, çalışma/ hata modu, akış kontrol ve çalışma değerleri gibi kullanıcıların girmiş olduğu verileri hafızasında tutarken, aynı zamanda geçmişe dönük pompa verilerine, mevcut durumu gösteren pompa çalışma değerlerine dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar aracılığıyla kolaylıkla ulaşılmasına olanak tanıyor. Akıllı telefonlar üzerinden, ayrıca bir uygulamaya gerek olmadan sisteme kolaylıkla herhangi bir browser aracılığıyla ulaşılabiliyor.

Lowara Ecocirc XL sirkülatörlerin öne çıkan standart özellikleri Haberleşebilme yeteneği: Modbus ve BACnet protokolleriyle tam uyumludur, ara modüle ihtiyaç yoktur. (Plus Modeli)

44

Sıcaklık ceketi, koruma: İzolasyon basınçlandırılan sıvının (ve ortam) sıcaklığını olması gereken değerde tutulmasını sağlar. Kolay kullanım: Yeni Ecocirc XL’ın ekranı üzerine yerleştirilmiş dört düğmesiyle kurulumu ve kullanımı son derce kolaydır. BUS ve Wi-Fi (opsiyonel modül) bağlantı özelliği sayesinde bilgisayarınız, tabletiniz veya akıllı telefonunuzu kullanarak gelişmiş pompa ayarlarınıza kolaylıkla erişebilirsiniz. Güvenli: Dahili kuru çalışma koruma özelliği sayesinde su gelmediği durumlarda pompayı kapatır ve bu şekilde olası hasarları önler. Esneklik: 4-20 mA ve 0-10V sinyalleri için iki analog giriş ve bir adet sıcaklık sensörü bulunmaktadır.

Soğuk suyla sorunsuz çalışma: Soğuk su transfer edilirken yoğuşma problemlerinin yaşanmaması için elektronik aksam pompadan ayrılmıştır. Az ışıklı ortamlarda bile rahat okunabilen Led ekran: Büyük rakamların ve simgelerin yer aldığı ekranı az ışıklı tesisatlarda bile kolay okunabilme özelliği sunuyor. Düşük işletme maliyeti: Yüksek verimli ECM motoru ve ErP 2015 düzeyinden bile daha iyi olan EEI değeri ile işletme maliyetleriniz en aza indirilir. ◗ Debi: 70m³/h ◗ Basma yüksekliği: 13m (18m. 2015) ◗ Sıcaklık: -10˚C ÷ +110˚C ◗ İşletme basıncı: PN10 ◗ İzolasyon sınıfı: F ◗ Koruma sınıfı: IP44 ◗ Aşınma halkası: AISI304



Ürün

TROX Smart Beam ile tasarım teknolojiyle buluşuyor Dünyaca Ünlü Mimar Hadi Teherani’nin tasarladığı TROX Chilled Beam (Soğuk Kiriş) Cihazları teknoloji ve estetiğin kusursuz bileşimini projelerde kullanarak mükemmel bir entegrasyonun örneğini sergilemeye devam ediyor. ÜÇ bölümü olan Chilled Beam Cihazları, genellikle bir duvar bölmesine monte edilen hava ve su bağlantıları için muhafaza kapağı, merkezi işlevsel bölüm ve ön yüzden oluşuyor ve bu bölümler çeşitli düzenlerde bir araya getirilebiliyor. Ayrıca bina gereksinimlerine bağlı olarak ya da temel iklimlendirme elemanına ek olarak, ışıklandırma, yağmurlama, hoparlörler, hareket sensörleri, duman detektörleri ve acil durum ışıkları gibi farklı işlevlerlerde entegre edilebiliyor ve eksiksiz, sade, bütüncül bir tasarım oluşturuyor. TROX DIB-SB tipi çok işlevli tavan kirişi ise, oda havası ana hava bölmesinin üzerinde bulunan iki ısı eşanjörü aracılığıyla iletiyor. İletilen havanın ısı eşanjörlerinde ısıtılıp

46

veya soğutulmasıyla, birincil havayla karıştırılıyor ve ardından bütün hava besleme havası akımı Coanda etkisi nedeniyle odaya yatay olarak girdiğinden dolayı, istenilen konforu sağlayarak cereyan vs. olmamasını garantiliyor. Yenilikçi şerit, aydınlatma kirişe entegre edilmiş olup yüksek verimli mikroprizma optikler (MPO) kullanılıyor ve odanın homojen aydınlatılması böylelikle sağlanıyor. Dünyaca ünlü mimar ve tasarımcı Hadi Teherani ise “Amacımız iklimlendirme elemanını tavan tasarımına entegre ederek, fazladan bir öğe olmaksızın odaya estetik bir bütünlük oluşturmaktı. Kiriş tavandan asılıyken, akıllı estetik tasarım sayesinde öne çıkmaz, bütün tavan tasarımıyla neredeyse görünmez bir biçimde kaynaşır. Öteki durumda tavanın her yanına yayılacak olan bütün teknolojiyi bir araya toplar: difüzörler, aydınlatma, yağmurlama sistemi, hoparlörler vb. Bu, daha temiz ve daha basit bir tavan meydana getirir ve iklimlendirme terminal birimini odadaki estetik bir tasarım elemanına dönüştürür.” diyerek SMART BEAM’in piyasadaki diğer üründaşlarından farklarını estetiksel iddiasıyla vurguluyor.

Avantajları: • Mükemmel akustik ve aerodinamik özellikler • Yüksek termal yüklerin giderilmesi • Oda tasarımında yüksek seviyede esneklik • Artık yalancı tavana gerek kalmadı • Alandaki ara yüzlerin azaltılması • Serbest asılı kurulum • Estetik tasarım • Doğrusal ışık armatürleri • Projeye özel çok işlevli entegrasyon

Çok işlevli aktif soğuk kiriş (chilled beam) özellikler Boyutlar: 5000 x 750 x 224 mm. Aktif uzunluk: 3000 mm. Aktif ve toplam uzunluk, proje gereksinimlerini karşılayacak şekilde değiştirilebilir. Teknik veriler: Birincil hava 30 - 120 m³/h Maksimum soğutma kapasitesi 1.500 W Sıcaklıklar: Oda 26°C Birincil hava 16°C Su 16/19°C Akustik: Ses basıncı seviyesi 35 dB(A)



Ürün

SFA Sanihydro WC Öğütücüleri SFA Sanihydro WC Öğütücüleri bodrum katı, çatı katı ve gider borusuna uzak kalan yerlere, tuvalet veya banyo monte etme imkânı sunuyor. Dikey olarak 11 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar atıkları pompalayabilen öğütücüler, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağlıyor. Atıkların tahliyesi 32 mm çaptaki PVC boru aracılığıyla yapılıyor. SFA öğütücüleri koku yapmıyor ve çok düşük seviyedeki sesle çalışıyor. Basit montaj yöntemi sayesinde, hızlı ve kolay uygulanabilir bir sistem olup, restorasyon ve tadilat işlemlerinde kullanıcılarına esneklik sağlıyor.

Teknik özellikleri: ◗ Bağlanabilen üniteler: Maks. 6 klozet, banyo, mutfak ve çamaşırhanenin atık sularını ◗Dikey pompalama: 11 m’ye kadar, ◗ Yatay pompalama: 110 m’ye kadar, ◗ Koruma sınıfı: IP68 ◗ Hazne hacmi: 45 L ◗ Giriş bağlantısı: 1 x 40/50 mm; 4 x 40/50/100/110 mm ◗ Maks. debi: 12 m3/saat ◗ Deşarj boru çapı: 50 mm, ◗ Havalık: 50 mm ◗ Maks. akışkan sıcaklığı: 70°C (kısa devreler – 5 dk. Maks.), ◗ Koruma sigortası: 25 A, ◗ Elektrik sınıfı: I, ◗ Besleme voltajı ve frekans: 220 – 240 V / 50 Hz, ◗ Elektrik tüketimi: 2 motor x 1500 W, ◗ Net ağırlık: 30 kg, ◗ Boyutlar (g x d x y ): 688 x 515 x 440 mm. i

48



Ürün

Simfleks’ten aşınmaya dayanıklı endüstriyel hortumlar AFS’NİN endüstriyel hortum markası Simfleks, en zor şartlarda dahi aşınmaya dayanıklı TPU (Termoplastik Poliüretan) hortumlarıyla birçok endüstriyel uygulama için pratik çözümler sunarak, hizmet vermektedir.

Delinmeye ve kimyasallara karşı yüksek direnç Yüksek çekme dayanımı gerektiren alanlarda rahatlıkla kullanılabilen Simfleks Endüstriyel TPU hortumları, delinmeye ve kimyasallara karşı dirençli olmasının yanında vakum ve üflemede yüksek basınç dayanımına sahiptir.

Geniş sıcaklık aralıklarında elastikiyet TPU’nun diğer malzemelere kıyasla en büyük avantajı, formülasyonunda değişiklik yapılarak birbirinden çok farklı sertlik, yoğunluk ve geniş sıcaklık aralıklarında elastikiyete sahip ürünler elde edilebilmesidir. Bu ürünler aynı üretim hattında, sadece hammadde değiştirilerek farklı kullanım alanlarına uygun ürün üretilebilmesine olanak vermektedir.

Aşınmaya direnç Aşınma direnci yüksek TPU, düşük elektriksel iletkenlik ve yüksek mekanik özellikler gibi avantajları bünyesinde barındırıyor. Farklı uygulamalar için üç

farklı tip standart kalınlık seçeneklerine de sahip olan TPU, bakır kaplamalı helezonik çelik tel ile üretiliyor.

Sızdırmaz ve esnek Yüksek negatif ve pozitif basınç dayanımı gerektiren uygulamalarda kullanılan TPU, sızdırmaz ve esnek bir yapıya sahiptir. Ağaç işleme, metal işleme, kaynak ve yüzey temizleme, cam, çimento, seramik, kâğıt ve otomotiv gibi birçok endüstri için çeşitli alternatiflerle kullanıcılara sunuluyor.

B1 sınıfı yanmazlık sertifikalı En önemli kimyasal avantajları yağ

ve gres yağı direnci, mikrobiyolojik dayanım, hidroliz dayanımı, ozon direnci, oksidasyon dayanımı, non-polar solvent dayanımı, ek katkılar ile UV direnci ve yanmazlık sağlanabilmesi olan TPU, Almanya DIN4102-1 standardına göre yapılan testler sonucunda kolay alev almayan anlamına gelen B1 sınıfı sertifikaya sahiptir.

Adrese teslim ayrıcalığı Müşterilerinin isteklerine, hızlı ve zamanında cevap verebilmeyi ilke edinen Simfleks, tüm ürünlerini adrese teslim hizmetiyle kullanıcılarına ulaştırıyor.

Teknik özellikler Hortum cidarı Tel Et kalınlığı Çalışma sıcaklığı Çap aralığı Boy Paketleme

50

TPU 05 % 100 Polyester Poliüretan Bakır kaplı çelik tel 0,5 mm -40 °C / +90 °C 125°C (kısa süreli) Ø 30 – Ø 300 mm 10 m Şeffaf poşetleme

TPU 07 % 100 Polyester Poliüretan Bakır kaplı çelik tel 0,7 mm -40 °C / +90 °C 125°C (kısa süreli) Ø 30 – Ø 300 mm 10 m Şeffaf poşetleme

TPU 06 Active % 100 Polyester Poliüretan Bakır kaplı çelik tel 0,6 mm -40 °C / +90 °C 125°C (kısa süreli) Ø 30 – Ø 300 mm 10 m Şeffaf poşetleme



Ürün

İngiltere’de 6 Sigma ile üretilen

Lotus Kombi Türkiye’de İngiltere merkezli ısıtma sistemleri devi Ideal Stelrad Group’un (ISG) Türkiye’deki iştiraki olarak faaliyet gösteren Termo Teknik, üstün özellikleri ve sağlamlığı ile öne çıkan yeni konvansiyonel kombi LOTUS’u tanıttı. Yüksek kalite prensibi ile uzun bir Ar-Ge sürecinin sonunda üretilen LOTUS Konvansiyonel Kombi, 24 ve 28 kW’lık kapasitelere sahip iki farklı model seçeneği ile Eylül 2014’den itibaren yetkili Termo Teknik bayilerinden alınabilecek. LOTUS Konvansiyonel Kombi, tıpkı Termo Teknik’in dört yıldır Türkiye’ye sunduğu LOGIC 26/35 Yoğuşmalı Kombi gibi Ideal Stelrad Group’un 6 Sigma Yönetim Sistemi uygulanan, Kraliçe (The Queen’s Award) ödüllü Ideal Heating fabrikasında sıfıra yakın hata oranı ile üretiliyor ve Türkiye çapına yayılmış, sayısı 140’a varan Termo Teknik Yetkili Servisleri tarafından destekleniyor.

İki farklı model seçeneği LOTUS, Termo Teknik’in Ideal Stelrad Group Laboratuvarları’nda uzun ve detaylı bir Ar-Ge sonucunda, konvansiyonel

kombilerdeki temel ve anahtar ihtiyaçlar gözetilerek, yüksek parça kalitesi prensibi ile geliştirildi. Doğalgaz ile çalışan konvansiyonel kombi LOTUS, yüksek verimi ile düşük yakıt tüketimi hedefliyor. 24 kW ve 28 kW kapasite tercihleri ile farklı ısınma ihtiyaçlarını karşılayan LOTUS kombiler, pazarda fark yaratacak birçok özelliğe sahip.

LOTUS, Türkiye’nin dört bir yanında 140’a yakın Termo Teknik servisi güvencesi altında LOTUS bugün, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde sayısı 140’a varan, 1992’den bu yana hizmet veren ve her geçen gün daha da yaygınlaşan Termo Teknik yetkili servislerinin güvencesi altında satışa sunulacak.

Sınıfının en yüksek enerji verimi yıldızına sahip 92/42 CEE standartlarına göre yapılan test sonuçlarına göre LOTUS, konvansiyonel kombilerin elde edebileceği en yüksek verim sınıfı olan 3 yıldız verim sınıfına sahip. Bunun yanında ısıtma ve sıcak su kapasitesi ihtiyaç doğrultusunda ayarlayarak gereğinden fazla enerji tüketimini de engelleyerek tüketiciye benzersiz bir tasarruf deneyimi sunuyor. Isıtma devresinde 30-85°C çalışma sıcaklık aralığı sayesinde, düşük

52

sıcaklıklarda kullanılarak mevsim geçişlerinde bile daha düşük gaz tüketimine olanak verir. LOTUS, yerden ısıtmaya da uygun olarak tasarlandı. Maksimum ısıtma kapasitesi, yetkili servis tarafından ayarlanabilir ve böylelikle LOTUS’un küçük mekanlarda belirli kapasite aralığında çalışıp tasarruf etmesini sağlar.

Tasarrufu destekleyen cihaz içi izolasyon LOTUS’un yanma odasının dizaynına uygun tasarlanan izolasyon, cihaz içindeki ısı kaybını engelleyerek yakıt tasarrufu sağlıyor. Dijital ekranlı kumanda paneli sayesinde kalorifer gidiş suyu sıcaklığı ile kullanım suyu sıcaklığı kontrol edilebiliyor ve arıza durumunda arıza kodları ile ekranda kolayca takip edilebiliyor.



Teknik Yazı

DV M P R O V R F Ta s a r ı m Ya z ı l ı m ı SAMSUNG mühendisleri tarafından geliştirilmiş olan DVM PRO yazılımı AutoCAD tabanı altında çalışabilme özelliği ile benzerlerinden ayrılmakta ve VRF sistem tasarımının hatasız ve daha hızlı yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. DVM PRO yazılımı ile Autocad ortamında hazırlanmış mimari proje üzerine VRF sistemi iç ve dış üniteleri ile işlenerek borulama, çaplandırma ve metraj gibi hesaplar kolayca yapılabilmektedir. Ayrıca program AutoCAD ortamında kullanılan tüm komutları algılamakla birlikte DVM PRO ile hazırlanmış bir projenin yazılımın kurulu olmadığı başka bir bilgisayarda AutoCAD vasıtası ile açılmasını mümkün kılmaktadır.

Mimari projenin yazılıma tanıtılması

İlgili aşamalar ve kilit özellikleri mimari projenin yazılıma tanıtılması AutoCAD ortamında hazırlanmış mimari mm ölçeğine getirilerek kat adet ve yükseklikleri ile birlikte yazılıma tanıtılır.

Zonlama ve iç ünitelerin yerleşimi İklimlendirilecek olan mahaller ayrı ayrı belirlenir ve bu mahallere iç üniteler kapasitelerine ve tiplerine uygun olarak yerleştirilir.

Zonlama ve iç ünitelerin yerleşimi

Dış ünite seçimi ve yerleşimi Proje üzerine işlenmiş olan iç üniteler tek tek veya toplu halde seçilerek gruplandırılır ve istenilen diversite oranına göre dış ünite kapasitesi yazılım üzerinden belirlenerek dış ünite grubu gerçek ölçüleri ile birlikte mimari proje üzerine işlenir.

Şaft yerlerinin yazılıma tanıtılması ve borulama İç ve dış ünitelerin yerleşimlerinin yapılmasından sonra şaftlar mimari proje üzerinden belirlenerek branşmanlar ve bakır

54

Dış ünite seçimi ve yerleşimi



Teknik Yazı

borulama yazılım vasıtası ile mimari proje üzerinde kolayca çizilir.

İç-dış ünite bağlantıları, sistem kontrolü ve çaplandırma Yerleşimi yapılan iç ve dış üniteler birbirleri ile irtibatlandırılarak borulama ile ilgili mesafe ve uzunluk kontrolü yazılım tarafından yapılır. Bu aşamada projelendirme yapılırken Samsung tarafından belirtilen kurallara uygun borulama yapılmamış ise yazılım çaplandırma kısmına geçmez. Ayrıca dış üniteler ile irtibatlandırılmamış iç üniteler var ise yazılım uyarı verir ve yine hata düzeltilene dek çaplandırma işlemine geçmez.

Şaft yerlerinin yazılıma tanıtılması ve borulama

İç-dış ünite bağlantıları, sistem kontrolü ve çaplandırma

Raporlama Mimari proje üzerine işlenmiş olan VRF sistemi ile ilgili iç-dış ünite kapasite ve adetleri, bakır boru metrajı, drenaj hatları, kontrol ve otomasyon ekipmanları ile ilgili tüm bilgiler excel formatında raporlanır. Daha detaylı bilgi için Air Trade Centre mühendisleri sizlere yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaklardır.

56

Raporlama



Çiğdem TAŞ

B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

İş güvenliği

İş güvenliği kültürü

2014 yılında yaşanan iki önemli iş kazası ki bunların biri dünya madencilik tarihinin en büyük kazaları arasına giren Soma’da 301 işçimizin hayatını kaybettiği maden kazası, diğeri ise çok büyük bir yatırımla gerçekleştirilen inşaat projesinde 10 işçimizin hayatını kaybettiği asansör kazası; Türkiye’de ki iş güvenliği sorununun sadece yasal boyutta oluşturulacak kanunlar ve yönetmeliklerle sağlanamayacağını geniş tabanlı bir iş güvenliği kültürü oluşturulması gerektiği sonucunu ortaya apaçık koymuştur. İş güvenliği kültürü toplumlarda oluşturulurken, toplumu oluşturan tüm bireylerin katılımının sağlanması şarttır. Ülkemizde şu an oturtulmaya çalışılan iş güvenliği kültürü ise disiplin açısından yeterli kurallara sahip olmakla birlikte içerik olarak toplumsal bütünlüğü sağlayamamaktadır. Bunun en büyük nedeni ise iş güvenliğinin, disiplin uygulatan kurallar biçimi olarak görülmesi uygulanması ve bunun tüm kesimlere dayatılmasıdır. Oysaki iş güvenliği olgusu toplumlarda yaşam biçimi olarak geliştirilse ve sürdürülse toplumun algısı da oluşacaktır. Bunu sonucu olarak da iş güvenliği kültürünün oluşturulduğu toplumlarda iş kazaları, kanunlarla ağır yaptırımların getirildiği toplumlara göre daha az olmaktadır. İş güvenliği kültürünün oluşturulması toplumlarda uzun vadede gerçekleşecek bir olgudur. İş güvenliği kültürünün oluşturulmasında birinci öncelik, çevre bilincinde olduğu gibi bilinç oluşturma sürecini küçük yaşlara kadar indirerek çocukluk çağlarından itibaren bu kültürü aşılamak olmalıdır. Bu sayede çocukluk yaşlarından itibaren bu kültürle yoğurulan bir kişi büyüdüğünde ister işçi olsun, ister işveren olsun almış olduğu kültüre göre davranacak ve iş güvenliğini yaşam biçimi olarak görecektir. Şimdi ise iş güvenliği işveren için gereksiz masraf kalemi ve üretimi yavaşlatan kurallar, işçi için ise yaptığı işi engelleyen ve aksatan kurallar dizisi olarak görülmektedir. Ülkemizde 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı kanuna göre gerçekleştirilmesi zorunlu yayınlar, eğitimler vs. ile güvenlik kültürü oluşturulmaya çalışılsa da kanunun ana hatlarını yaptırımlar oluşturmaktadır. Ayrıca bu eğitimler ve yayınlar mevcut çalışanlara ve işverenlere yönelik olup çocukluk çağına inmemektedir. Bu yaklaşım, iş güvenliği

58

kültürünün yerleşmediği toplumlarda caydırıcı olabilir ancak etkin olmayacağı yaşadığımız kötü örneklerle görülmüştür. Oysaki bugünün çocuklarının yarının işçi veya işvereni olacağı unutulmamalıdır ve bilinçlendirme çalışmaları çocukluk çağında eğitimlerle başlamalıdır. İş güvenliği kültürünün oluşturulmasında ikinci öncelik ise işçilerin iş garantisinin, iş güvenliği profesyonellerinin de iş bağımsızlığının sağlanmasıdır. Çünkü işçiye mevzuatlarda herhangi bir tehlike gördüğünde “çalışmaktan kaçınma hakkı” tanınmıştır. Ancak işçi işsiz kalma korkusu yaşadığı için bu hakkının farkında bile olsa bunu kullanmaya çekinmektedir. İş güvenliği profesyonelleri ise mevzuatta göre, iş güvenliği uzmanlığı veya işyeri hekimliği yaptıkları işyerinde gördükleri riskleri işverene bildirdikleri halde risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması için gerekli çalışmaları yerine getirmeyen işyerini bakanlığa bildirmeleri öngörülmektedir. Bu ise iş güvenliği profesyonellerinin çalışma şartları ile örtüşmemektedir. İşveren ile ticari bağı olan (ücret ödemesi vb.) iş güvenliği profesyonellerinin mevzuattaki bu süreci yönetmeleri çok kolay olmamaktadır. İş güvenliği profesyonellerinin gerçek anlamda profesyonel olabilmesi için işverenden bağımsız olması gerekmektedir. Sonuç olarak, kurumlar, mevzuat hazırlarken yalnızca kendi sistemlerini oluşturmaya ve korumaya çalışmaktan kaçınmalıdırlar. Çünkü toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilmeyen uygulamalar nihayetinde reddedilecek ve kültürel oluşum sağlanamayacaktır. İstenilen kültür ile ortaya çıkan durum arasında çok büyük farklar açığa çıkacaktır. Tüm bu nedenlerle ülkemizde mevzuatlar hazırlanırken ülke dinamiklerinin ölçülmediği, gerçeklerin dikkate alınmadığı sonucunu görebiliriz. Mevzuatların uygulanabilirliği mevzuat hazırlanırken dikkate alınmalıdır ve ortak payda da buluşularak tüm kesimler için caydırıcı ve uygulanabilir olması sağlanmalıdır. Bu şekilde oluşturulan mevzuatlar ile iş güvenliği kültürünün oluşturulduğu toplumlarda, iş güvenliği kuralları, sektör ayrımı olmaksızın tüm çalışma alanlarında sorunsuz olarak yürütülecek ve kazaların önüne geçilmiş olacaktır. Kazasız günler dileğiyle,



Söyleşi

Samsung sistem klimaları distribütörü Teknoklima

sektörde fark

aratma a y y devam ediyor

Teknoklima, 2002’den bu yana Samsung’un sistem klimaları distribütörü olarak müşterilerine hizmet veriyor. Genel ürün gamında DVM, EHS, FJM, CAC ve RAC ürün gruplarının sa ş ve sa ş sonrası hizmet operasyonları, yıllardır Samsung ile beraber yürütülüyor. Samsung ile ilişkilerini pekiş rip güçlendiren Teknoklima şirket sahibi Uğur Darcan “Samsung ile gelişen stratejik ortaklığımızda, yükselen bir çizgide hedeflerimize ulaşmayı umuyoruz” diyor.

60



Söyleşi

Falcon İnşaat Irak Erbil

Teknoklima hakkında bilgi verir misiniz? Teknoklima olarak 20 yıllık sektör geçmişimiz var. Türkiye’de Samsung Electronics’in VRF anlamında; distribütörlük, satış, satış sonrası hizmetler, servis hizmetleri veren 55 kişilik kadromuz, 6 bölge müdürlüğümüz, 40’a yakın bayimiz ve 15 partnerimizle beraber Türkiye Distribütörlüğü’nü yürütüyoruz. Aynı zamanda son üç yıldır Samsung Electronics’in Irak Distribütörüyüz. Faaliyetlerinizin kapsamı nedir? Faaliyetlerimiz; Proje dizayn, uygulama, özellikle proje aşamasından başlıyoruz. Projesi bitmiş proje ve tasarım bürolarından gelen işlerin değerlendirilmesi, teknik çözümlerinin irdelenmesi, fiyatlandırılması, satış ve satış sonrasında komple montaj hizmetleriyle beraber çalışır vaziyette teslimleriyle ilişkin çalışmaları 12 yıldır ağırlıklı olarak sürdürüyoruz. Biz ekipman satış, uygulama ve servis firmasıyız. Bununla birlikte projeye dönük, Samsung özel bilgisayar tasarım programlarının projeci, müteahhit firmalara aktarılması, bilgilendirilmesi anlamında çalışmalar da yapıyoruz. Projeci bir firma değilsiniz ancak proje hizmetimiz var diyorsunuz, açıklar mısınız? Bir proje departmanımız mevcut. Alınmış projelerin kontrollerinin yapılması, sistem analizlerinin tam ve doğru olarak gerçekleştirilmesi, montaj sonrası işlemlerinin kontrol edilmesi anlamında kullandığımız bu departmanımız tarafından verilen bir projelendirme hizmetimiz var. Samsung’un Türkiye’deki ticari durumu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye’de 650 kişilik kadrosu ve yıllık 3 milyar dolar

62

satışları ile tüm ürün ve hizmetleri içeren, klima, bilgisayar, cep telefonu, televizyon ağırlıklı bir pazarı var. 2010 yılı itibariyle Samsung Electronics Türkiye’de temsil ofis konumundan direk satış ofis konumuna geçti. Bu büyüklüğün getirdiği pazar gücü - hacmi reklam ve strateji gelişmişliği, ürün geliştirme hızı bizimle ilgili ürün-hizmet gruplarına da yansımaktadır. Samsung’un ülkemizde ki bu gücü size hangi imkânları sağlıyor? Her yıl yeni teknoloji, ürün geliştirme hızı ve yenileme hızı, klima sektöründe de uygulanıyor. Son üç yıl içinde her yıl sunduğu son derece yeni ve teknolojik ürün gruplarını hem dünyaya hem de Türkiye pazarına tanıtmış, DVMS, inverter sistem, VRF klima sistemleri pazarında önemli yer edinmiş, beğeni toplamış ve çok sayıda ki projede uygulanmıştır. Samsung’un üretimlerinde özellikle üzerinde durduğu özellikler nelerdir? Tüm ürün grupları çevre ile dosttur. Düşük enerji kullanan ve çevreye uyumlu ürünlerdir. Tasarım estetiğini de ön planda tutuyor. En kaliteli ve üst düzey ürünü en uygun fiyat ile üretme, pazarda satın alınabilir düzeyde tutma çabası var. Müşteri memnuniyetini de en üst düzeyde önemsiyor ve hissettiriyor, satış sonrası hizmetlerini bu verdiği önem ile maksimum düzeye çekmiştir. Bizim sektör ürünlerinde de servis konusunda aynı uygulamalar var mı? Evet, servis konusunda yeni bir distribütörlük anlaşması yaptık. Müşterilerimiz herhangi bir arıza durumunda tek bir numara ile Samsung Call Center’ı arıyor, bizim bir saat içinde yetkili servislerimiz ile müdahale etmemiz isteniyor. 24 saat içinde de sorunu çözme hedefimiz



Söyleşi var. Samsung bu süreci titizlik ile takip ediyor. Her bir işlemin ardından müşteri memnuniyet anketi yapılıyor. Bu hizmettin ödül ve ceza uygulaması ile yaptırımı var. Samsung müşteri memnuniyeti elde etmemizde yol gösterici ve zorlayıcı oluyor. Son bir yıl içerisinde Samsung ile ortak geliştirdiğimiz servis hizmetinin üzerinde önemle duruyoruz. Teknoklima olarak Samsung ile tam distribütörlük anlaşmasını ne zaman yaptınız, bu çerçevede ki çalışmalarınız neler? Biz 2012 yılında, geçmiş 10 yıllık anlaşmamızı tam distribütörlük anlaşmasına çevirdik. Ortak Ar-ge çalışmaları ile 2013 yılının sonuna geldiğimizde VRF’nin hitap ettiği geniş ve açık alanların havalandırması ve soğutma ihtiyacı için gereken klima santrali yatırımı gerçekleştirdik. Türkiye ve dışı projelerde klima santrali yatırımı konusunda önce strateji değerlendirmeleri yaptık. Ar-ge ekibi kurduk. Geniş bir araştırma ve analiz yaparak yeni bir ürünümüz olan klima santralini tasarladık. Bu yeni klima santralinin özellikleri nelerdir? Geliştirdiğimiz ürünün karkas yapısı ve kasetlenmesinde farklı bir teknoloji kullandık. İlk tanıtımlarını Sodex 2014 fuarında gerçekleştirdik, büyük beğeni topladı. Bu yeni ürüne BOREAS ismi verildi, bu isim için de firma içinde bir yarışma düzenledik, mitolojide ki rüzgar tanrısının ismi oy çokluğu ile uygun bulundu. Türkiye’de ve Irak’ta Teknoklima olarak bu isim ile pazarlıyoruz, yurtdışında Samsung kendi adı ile pazarlayacak. Bu ürün standart 5.Nesil çelik karkas klima santralidir. Opsiyonel olarak kompozit malzeme ile üretilmektedir. Yüksek teknoloji ile orduya ürün veren bir ortak firmamızın ürettiği kompozit malzemeyi klima santralinde kullandık. Gövdesi hafif ısı iletim kat sayısı yüksek, ısı köprüsü anlamında son derece üstün bir ürün grubu ortaya çıktı. Bu teknolojiyi savunma sanayinden klima sektörüne kazandırdığımızı düşünüyoruz. Dünyada ve ülkemizde ilk olan bu yüksek teknolojili ürünün yurtdışı ve yurtiçi tüm sertifikasyon çalışmaları devam ediyor. Farklı ürün grupları için de Türkiye ‘de üretim konulu fikirleri Samsung ile değerlendiriyoruz. Satışlarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye çok dinamik bir pazar. Birçok üst düzey projede yer alıyoruz. Yanı sıra Irak pazarı da öyle. 2014 yılının başında dünya da çıkmış konumundaki en büyük VRF ihalesini Irak Erbil’de biz aldık. Falcon İnşaat’ın sahibi olduğu bu büyük projede 15 milyon dolarlık bir anlaşmaya imza attık. Resminden belli olduğu üzere bir şehir kuruluyor. 88 adet bina

64

mevcut. Bu yıl dünyada bu konuda daha büyük bir satış olmadı. Konumu Erbil Havalimanı’nın tam karşısında. Dünyadan çok sayıdaki ülkenin firmaları ve temsilcilikleri buradan konut ve işyeri ediniyor. Bu kompleks yatırımcıların da tercihi oldu. 2014 yılı muhteşem geçmiş, 2015 yılında ki hedefleriniz nelerdir? Teknoklima olarak Samsung ile önümüzdeki yıl da ilişkilerimizi pekiştirip güçlendirerek hizmet kalitemizi sektör içerisinde artırarak, satış-ciro ve hizmete bağlı gelişmek üzerine stratejimiz var. Samsung pazarlama üzerinde agresif bir firmadır, her yıl yüzde yüz büyümeyi hedefler. Biz bu büyümeyi yıllar boyunca gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıldan beklentimiz, cirosal artış ve satış olduğu kadar özellikle iç üretim ve hizmet kalite anlayışımızı oturtmak. Yurtdışı ve yurtiçi pazarlarda bu anlayışı geliştirmeyi hedefliyoruz. Yerli üretim bazında özellikle klima santral ürün grubunun sertifikasyonlarını tamamlayarak diğer ürün gruplarındaki üretim fikirlerimizi hayata geçirebilmeyi umuyoruz. Samsung ile gelişen stratejik ortaklığımızda, yükselen bir çizgide hedeflerimize ulaşmayı umuyoruz. Sayın Uğur Darcan’a ve bu söyleşide bize yardımcı olan Teknoklima ekibine, dergimiz adına teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.



Sürdürülebilir Dünya

FORM’dan yüksek verimli yeni nesil Mitsubishi Heavy VRF cihazları semineri Form VRF Sistemleri San. Tic. A.Ş tarafından organize edilen yeni nesil Mitsubishi Heavy KXZ serisi VRF cihazlarının tanıtım ve bilgilendirme içerikli semineri, sektörel firma temsilcileri ve çeşitli bakanlıkların teknik birimlerinin yoğun katılımıyla, Ankara JW Marriott Otel’de gerçekleşti. 16 EYLÜl Salı günü Ankara’daki JW Marriott Otel’de gerçekleşen ”Mitsubishi Heavy Industries Yeni Nesil KXZ Serisi VRF Cihazları” seminerine Ankara genelindeki 130’a yakın sektörel firma temsilcisi ve çeşitli bakanlıkların teknik birimlerinden yetkililer katıldı. Seminer, VRF Ankara Bölge Müdürü Volkan Şen’in “hoş geldiniz” konuşması ile başladı. Yoğun katılımın olduğu toplantıya Form VRF Sistemleri San. Tic. A.Ş Genel Müdürü Mehmet Oral’ın sunumu ile devam edildi. Mehmet Oral sunumuna, Form Şirketler Grubu ve grup firması olan Form VRF Sistemleri firmalarını tanıtarak başladı. Konuşmasında, merkezi ve VRF klima toplamında ciro bazında Türkiye’nin ikinci büyük firması olduklarını ve 2013 itibariyle 5,000 adetlik VRF dış ünite satışları olduğunu ifade eden Mehmet Oral, “Form Şirketler

66



Sürdürülebilir Dünya Grubu olarak paket klima’da Türkiye’de %60 pazar payına sahibiz. AVM’lerdeki ısı pompası uygulamalarında ise bu oran %85’ler seviyesinde bulunuyor. Avrupa’nın üçüncü büyük toprak kaynaklı ısı pompası uygulamasını Meydan AVM’de gerçekleştirdik. Bu uygulamada 18 km’lik toprak altı borulama yine FORM tarafından gerçekleşti. Avrupa’nın en büyük yeraltı suyu kaynaklı ısı pompası uygulamasını da Antalya Terracity AVM’de uyguladık” dedi.

VRF klima ürünleri pazar payı hızla artıyor Seminere Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Telatar’ın sunumuyla devam edildi. Selahattin Telatar, Mitsubishi Heavy Industries VRF klima ürünlerinin Türkiye ve dünyadaki pazar payı ve iklimlendirme sektöründe

VRF’nin yeri konularında bilgiler paylaştı. VRF cihaz satışlarının dünya genelinde 2007-2012 itibariyle yıllık olarak %8’lik bir büyüme ivmesi yakalayarak en hızlı büyüyen ürün olduğunu ifade eden Selahattin Telatar, İSKİD verilerine göre %37 büyüme oranı ile Türkiye’nin Avrupa’da en hızlı büyüyen VRF pazarı olduğunu belirtti. Türkmenistan, Kıbrıs, Kuzey Irak, Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan gibi bölge ülkelerinin VRF servis ve satış noktalarının da Form VRF Sistemleri’ne bağlı olduğunu sözlerine ekledi.

Enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretiliyor Seminerde yeni nesil VRF cihazları ve Mitsubishi Heavy Industries yeni KXZ serisi ile ilgili teknik bilgiler paylaşan Form VRF Sistemleri Satış Koordinatörü

Zafer Sarı, “ KXZ serisi geliştirilirken sürdürülebilirlik ilkeleri dikkate alınarak tasarlandı. KXZ serisi en yüksek enerji verimliliği sunmakla birlikte enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen bir ürün” dedi. Yeşil bina konseptine uygun olarak inşa edilen ve LEED sertifikası almak isteyen binalar için de VRF sistemlerin tercih edildiğinde puan kazandırdığına değinen Zafer Sarı, her yıl İsviçre’nin Davos kasabasında yapılan Dünya Ekonomi Forum’unda yer alan Global 100 Endeksi-Sürdürülebilir Şirketler sıralamasında Mitsubishi Heavy Industries Grubu’nun 66. sırada yer aldığını ve klima sektöründen bu sıralamada yer alan tek firma olduğuna dikkat çekti. Seminerde sunumların ardından soru-cevap kısmına geçildi. Soruların cevaplanmasının ardından JW Marriott’de verilen akşam yemeğiyle seminer son buldu.

İSKİD’ den nefes alan binalar için konferans İSKİD ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’ ile Tasarımda iklimlendirme ile ilgili sorunları masaya yatırıyor. 22 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek konferans yüzlerce mimar ve sektör temsilcisini buluşturacak. Konferansın gündemi ise insanların konforunu ve sağlığını doğrudan etkileyen doğru iklimlendirme sistemleri konusu olacak. İKLİMLENDİRME - Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) İstanbul, Ankara ve İzmir’de düzenlenecek ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’nın ilkini 22 Ekim tarihinde İstanbul Yapı Endüstri Merkezi’nde gerçekleştiriyor. İklimlendirme sektörünün yaklaşık yüzde 90’ını temsil eden 97 üyesinin desteği ile çalışmalarını sürdüren İSKİD’in liderliğinde gerçekleştirilecek konferans, sektörün lider markalarını bir araya getirecek. Tasarımda İklimlendirme ile ilgili sorunların ve ihtiyaçların masaya yatırılacağı konferansın asıl gündem maddesi ise konforlu, sağlıklı, nefes

68

alan, doğru iklimlendirme sistemleri olan binalar için atılması gereken adımlar olacak.

Amaç nefes alan binalar yaratmak Ana amacı binaların konforunu doğrudan etkileyen iklimlendirme ve havalandırma sistemlerinin en uygun kullanımını irdelemek olan ‘Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı’ ile ayrıca; yapılar henüz mimari proje konsept tasarımı aşamasında iken mimarların, mekanik tasarımcılarla bir araya gelmesini sağlamak ve böylece nefes

y alan binalar yyaratmak da hedefleniyor.



Sürdürülebilir Dünya

Nemlendirme sistemlerinin yeşil bina konseptine uygun tasarlanması Havak A.Ş., 23 Eylül salı günü İstanbul’da “Nemlendirme Sistemlerinin Yeşil Bina Konseptine Uygun Tasarlanması” konulu bir seminer verdi. İstanbul Şişli Ramada Hotel’de gerçekleşen Seminerde Amerikan Dristeem firmasından Marc Briers konuşmacı olarak yer aldı. TOPLANTIYA kalabalık bir dinleyici gurubu katıldı. Toplantıya, üniversite öğretim üyeleri, mesleki oda ve dernek başkanları, proje firma temsilcileri, mekanik tesisat temsilcileri, klima santrali firmaları, sektör basın temsilcileri katıldı. Aynı etkinlik 24 Eylül günü Ankara’da da gerçekleşti.

Buhar dağıtımı esnasında, izolasyonsuz standart borular yerine izolasyonlu dağıtım boruları kullanıldığında, dağıtım verimi %85’e çıkar. Yoğuşma ile oluşan kayıpta azalma, ısının korunması ve hava akımındaki ısının kazanılmasıyla, maliyet farkı bir yıldan kısa zamanda kapanmaktadır.

Daha az enerji harcayan ve CO2 emisyonlarını azaltan nemlendirme sistemlerinin tasarımı

Klasik cihazlar yerine enerji verimli, yüksek performanslı cihazlar

Birçok nedenden dolayı bina içindeki havayı nemlendirmek gerekir. Binalar, iç hava kalitesini yükseltmek amacıyla, üretim prosesleri gereği olarak veya malzemeleri ve mobilyaları korumak amacıyla nemlendirilebilir. Nemlendirici dizayn edilirken maliyet endişesiyle ekonomik tipler seçilebilir, fakat en uygun şekilde tasarlanmış bir nemlendirme sisteminin kısa zamanda sağlayacağı avantajlar, bu endişeyi ortadan kaldıracaktır. Kyoto Protokolü’nün ve benzeri Kopenhag Anlaşması’nın 100’ün üzerinde gelişmiş ülkede uluslararası bağlayıcılığı olan kararları neticesinde, CO2 emisyonlarının 2020 yılına kadar %18, 2050 yılına kadar ise %50 azaltılması hedef alınmıştır.

%60 daha az CO2 salınımı yapan buharlı nemlendirme sistemleri Bina sahiplerinin veya işletme müdürlerinin çevre dostu binalara gereksinim duymaları üzerine, bina sistem üreticileri bu gereksinimi karşılamak amacıyla teknolojiler geliştirerek öne çıkmaya çalışmaktadır. Şu anda elektrikle buhar üretme

70

sistemlerine nazaran %60 daha az CO2 salınımı yapan buharlı nemlendirme sistemleri vardır. Adyabatik nemlendirme sistemlerinde %32 oranında CO2 emisyonlarını azaltan tasarım yapmak mümkündür.

Binaların yeşil bina olarak kabul edilebilmesi için daha önce kullanılan klasik cihazlar yerine, enerji verimli ve yüksek performanslı cihazlarla donatılması gerekmektedir. Bu hedefi yakalamak için DriSteem mühendislere gazlı/elektrikli buharlı ve adyabatik sistemlerin işletme maliyetlerini hesaplamaları için programlar vermektedir. Bilgiler bu programa girildiğinde, en uygun nemlendirme yöntemi seçilebilmektedir. Böylece “Yeşil Dizayn”a nemlendirme sistemleriyle de bir adım daha yaklaşılmış olacaktır.



Sürdürülebilir Dünya

Binalar şimdi yeşilleniyor İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SUT-D) Başkan Yardımcısı ve Enerji Kurulu Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, şu an çevresel yatırım olarak değerlendirilen yeşil binaların yaşam kalitesini artırdığı gibi genel giderleri de ciddi şekilde düşürdüğünü ifade ederek, “Bugün çok fazla önemsenmese de yarın konut ve ofis tercihinde vazgeçilemez bir numaralı kriter yeşil bina sertifikası olacak” dedi. KARAOSMANOĞLU, Yeşil Bina Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, tüm önlemlere karşın her geçen gün kirlenen yerküremizde her sektörün kendi açısından çevreyi korumak için yeni arayışlara girdiğini ifade etti. Değişen ve gelişen teknoloji ile yol alan inşaat sektöründe modern dünyanın çevre dostu yeşil binalara eğiliminin arttığını kaydeden Dr. Karaosmanoğlu, şunları söyledi: “Yeşil binalar geleceğin hem üretim, hem de yaşam sürecinde daha az enerji tüketen ve doğaya zarar vermeyen malzemelerin, kimyasalların kullanıldığı yapıları olacak. Çevreye olumsuz etkisi en aza indirilmiş, enerji verimliliği ve geri dönüşümün yanı sıra ev sahiplerinin konforunun da büyük oranda düşünüldüğü yeşil binalar, ülkemizde şu an İstanbul, kısmen de Ankara’da yavaş yavaş kendini gösteriyor. Özellikle çevresel yatırım olarak karşımıza çıkan yeşil binalar

yaşam kalitesini artırdığı gibi konut ve ofis sahiplerinin en büyük şikayet konusu olan genel giderleri de ciddi şekilde düşürüyor. Artan aidatlar, giderler kişileri kendi evlerinde kiracı konumuna getiriyor. Kim kendi evinde kiracı pozisyonunda olmak ister? İşte bu nedenle bugün çok fazla önemsenmese de hem maliyetler, hem de çevre bilincinin artması nedeniyle, yarın konut ve ofis tercihinde bir numaralı kriter yeşil bina sertifikası olacak.” Karaosmanoğlu, iklim değişikliği üzerinde binaların payının günümüzde ciddi orana yükseldiğini belirterek yeşil binaların “gelecek nesillere bırakılması vaat edilen temiz dünya” için büyük önem taşıdığının da altını çizdi. “Binalar için kullanılan inşaat malzemeleri ve yapı kimyasalları sürdürülebilir üretimin ürünleri olmalıdır. İnşaat sürecinin toprak-hava-su etkisi en aza indirilmelidir. Ardından binada enerji, atık ve su yönetimi sürdürülebilir ilerlemelidir “ diyen Prof. Karaosmanoğlu ev alım ve kiralamalarında tüketicileri bilinçli olmaya davet ederek günümüzde yeşil binaya yatırım yapanlar gelecekte karlı çıkacak” dedi.

İklimlendirme Konferansı 2.kez kapılarını açıyor İstanbul’da bu yıl 2.si düzenlenecek olan “HVAC & IR, Verimlilik, Sürdürülebilirlik, Enerji ve Endüstriyel Gelişmeler” kapsamıyla İklimlendirme Konferansı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Bu yıl İklimlendirme Konferansı’na 300’ye yakın firmanın katılımcı olması bekleniyor. Konferans, özellikle şirketlerin ticari faaliyetlerine vizyon katmaları ve networking açısında etkin bir rol oynuyor. Geçen yıl 145 firmanın en üst düzey VIP katılımı ile gerçekleşen İklimlendirme Konferansı bu yıl 4 Kasım Salı günü, Marriott Hotel Asia’da gerçekleşecek. Eventuum tarafından düzenlenen konferans, firmaların sektörel olarak verim aldığı ve memnun kaldığı organizasyon olarak gösteriliyor. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Klima, Yalıtım, Alternatif & Yenilenebilir ve Güneş Enerjisi Sistemleri, Su Arıtma Teknolojileri ve birleşenlerinin; müşteri profili kategorisindeki yatırımcılar, inşaat firmaları, projeciler, müteahhit firmalar, taşeronlar, inşaat, makine ve elektrik mühendisleri, mimarlar, statikçi ve denetimciler, endüstriyel kuruluşlar, otel, alışveriş merkezi, hastane, kamu görevlileri ile bir araya geldiği konferans, yeni iş bağlantılarının kurulmasına ve küresel bir network oluşturulmasına da fırsat yaratıyor. Hem Türk hem uluslararası markalardan yoğun

72

bir ilgi gören konferans, bu yıl da, belirlenen birbirinden çarpıcı oturumlarla geleceğe yol haritaları çizecek, ezberleri bozacak fikir analizleri ile sektörün önde gelen isimleri ile buluşturacak. Pazar dinamikleri ve beklentilerin konuşulacağı konferans, ekonomik ve ticari açıdan katma değer sağlayacak konularla birlikte sektörün önde gelen firmalarını ve müşteri profilini bir araya getiriyor.

İklimlendirme Konferansı’nda yer almak neden önemli? İklimlendirme Konferansı, müşteri profilleri ile tanışma fırsatını yakalayarak ulusal ve uluslararası iş bağlantıları yaratılması açısından en uygun platformlardan biri. Katılımcılar, hedef kitlesi ile bir araya gelerek şirketlerini ve projelerini tanıtma fırsatı yakalıyor. Sadece kayıtlı profesyonellerin yer aldığı B2B konseptindeki konferansta, katılımcılar tarafsız bilgilenme ve networking imkânı yakalayabilecek, yeni iş birliktelikleri kurabilecek.



gezgin

Tarih ve sanat iç içe

Madrid’de Ma drid’de Farklı mutfak kültürleriyle dikkat çeken Madrid, müzeleri, meydanları, tarihi eserleri ve sanat aktiviteleriyle gezmekten zevk alacağınız bir şehir. Üstelik gezilecek yerlerin birbirine yakınlığı sayesinde bu şehri yürüyerek keşfedebilme olasılığınız mümkün.

İ

SPANYA’NIN başkenti ve Madrid ilinin yönetim merkezi Madrid, İber Yarımadası’nın orta kesiminde yer alır. Madrid, zengin tarihi mirasının yanı sıra canlı bir kültür ve sanat merkezi olarak da önem taşır. Gelişmesi ve ülke ekonomisinde ağırlıklı bir rol kazanması ise yakın tarihe rastlar. Avrupa’nın en yüksek başkentlerinden biri olan Madrid, platolar üzerinde

74

635 metre yükseklikte konumlanır. Yüksek konumu ve hava akımlarının etkisine açıktır ve bu nedenle ani sıcaklık değişiklikleri görülür. Yaz ayları boğucudur ve sıcaklık bazen 38 dereceye kadar ulaşır.

Geniş çaplı onarım dönemi Madrid, Manzanares Irmağı’na bakan kayalık bir çıkıntı üzerinde kuruludur. Eski

bir yerleşim olan Alhazar’ın çevresinde gelişen şehirden 932 tarihli kayıtlarda Arapça “su kanalı” anlamına gelen Macerit adıyla bahsedilir. 1083 yılında şehir, Müslümanlardan Kastilya Krallığı’na geçti. Alhazar’ın 1466’daki depremde yıkılmasından sonra inşa edilen ortaçağ kraliyet sarayı, şehrin gelişmesine yeni bir hız kazandırdı. 1561’de Kral II. Felipe İspanya’nın merkezinde olduğu için şehri


başkent yapmayı uygun buldu. 1759-1788 arasındaki III. Carlos döneminde geniş cadde ve meydanların açılmasıyla planlı bir gelişme başladı. Napolyon Savaşları (1800-1815) sırasında Fransız işgali altına giren Madrid, Joseph Bonaparte’in tahta geçmesinden sonra başlayan milli ayaklanmada öncü bir rol oynadı. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında şehre modern bir görünüm kazandıran planlı bir yapılaşma başladı. İspanya İç Savaşı (1936-1939) sırasında ağır bombardımanlara maruz kalan Madrid büyük bir yıkıma uğradı. Ancak bundan sonra geniş çaplı bir onarım dönemi başladı. Şehrin gelişmesi zamanla çevredeki banliyöleri de içine aldı. 1960’lı yıllardaki değişimlerde tarihi mirasa ağır darbeler indirildi, sonraki yıllarda tarihi yapıları koruma tedbirleri alındı.

Picasso Müzesi’ni gezmeyi unutmayın Madrid, büyük bir kent olmasına karşın gezilecek yerleri birbirine çok yakın. Bu nedenle, yürüyerek Madrid’in önemli merkezlerini görme şansınız var. Calle, Plaza Mayor, Victory Arch, The Palacio

Real (Kraliyet Sarayı) kentin muhakkak görülmesi gereken merkezleri. Palacio Real (Royal Sarayı) İspanya tarihinin 600 yıllık bir aynası. Saray, kitaplar, el yazmaları, haritalar, mücevherler ve eski silahlarla dolu. Museo del Prado (Prado Müzesi) ve Museo Arquelogico Nacional (Ulusal Arkeoloji Müzesi) de diğer önemli müzeler. Madrid’de müzeleri gezmeden önce açık oldukları saatleri mutlaka kontrol etmek gerekiyor. Ziyaret saatleri genellikle değiştiriliyor. Panteon de Goya’yı (Goya’nın freskleri gerçekten olağanüstü) da mutlaka görün deriz. Parque de Atracciones Madrid’in önemli eğlence merkezlerinden. Yine Casa de Campo’daki hayvanat bahçesi de diğer gezi alternatifiniz. Neogotik tarzda inşa edilen Almudena Katedrali, şehrin kurucusuna adanmış dinsel bir yapı. Tanrıça Kibele’ye adanmış olan Cibeles Meydanı’nın ortasında çok güzel bir çeşme yer alıyor. 0rijinal duvarları ile bugüne kadar kalan iki kapıdan biri olan Plaza de la Indipendencia’nın savaşçı meleklerle süslü kemeri ise Madrid’in simgelerinden biri. Madridlilerin buluşma merkezi sayılan Puerta del Sol’da ise Osoy el Madrono’nun heykeli bulunuyor.

Ne yenir, ne içilir? İspanyol mutfağı, ülkenin coğrafi konumu, zengin tarihi ve çağlar boyunca yaşadığı savaşlar, keşifler, göçler sonucunda oluşmuş zengin bir yemek kültürünü yansıtıyor. İspanya’ya yerleşen her millet kendi yemek kültürünü ülkeye yansıtmış. İspanya’da genellikle dört öğün yemek yeniliyor. Bu öğünleri kahvaltı, öğle, akşam ve gece yemeği olarak sıralayabiliriz. En önemlileri ise öğle ve gece yemekleri. Madrid gece on birden sonra yaşamaya başlayan bir kent. Dolayısıyla gece boyunca yenilen TAPAS (zeytinyağı, jambon, sosis, peynir, patates, balık ve mevsim sebzeleriyle hazırlanan bir tür salata) sabah kahvaltısına pek gerek bırakmıyor. Sabah kahvaltısı İspanya’da bir öğün olarak kabul edilmiyor. Dolayısıyla sabahları yiyecek sunan pek fazla yer de bulamıyorsunuz. Size İspanyol mutfağının seçkin örneklerini sunan birkaç restoran ismi verelim. Santecolini, Zalacain, Restaurante La Terraza, La Broche…

75


Spor

Doğal egzersiz: Trekking Yürüyüş yapmak, her yaştan insan için en hafif ve keyifli sporlardan biri… Ancak her sporda olduğu gibi yürüyüş yapmanında belli bir disiplini var. Dilimize İngilizceden geçen ve o haliyle yerleşen trekking, işte size tam da ihtiyacınız olan disiplini sağlıyor.

TREKKİNG, doğal engellerle dolu bir arazi parçasını, herhangi bir ulaşım aracı kullanmaksızın yürüyerek aşmak olarak tanımlanabilir. Özellikle sürekli oturarak çalışan insanlar için beden sağlığını geliştiren doğal bir egzersiz… Türkiye’de 1980’lerden sonra gelişme gösteren ve özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların, şehrin stresinden uzaklaşmak amacıyla yaptığı trekkinge ilgi her geçen gün artıyor ve bu sporla ilgili çeşitli gruplar oluşuyor. Başlangıçta doğaseverlerin tek başına veya bir arkadaş grubuyla yaptığı yürüyüşler, son yıllarda alternatif turizm faaliyeti olarak görülerek ekonomik yönden de önemini artırmayı sürdürüyor. Düzenli olarak gerçekleştirilen yürüyüş sporunun, insanların vücut ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu birçok uzman tarafından kabul ediliyor. Yüksek kondisyona gerek olmaması, sakatlanmaların asgari seviyede yaşanması, maliyetinin ucuz olması ve her mevsim yapılabilmesi trekkingi diğer sporlardan avantajlı kılıyor. Türkiye’de trekkinge uygun pek çok bölge bulunsa da genel olarak turlar Toroslar, Kaçkarlar ve Kapadokya olmak üzere üç ana güzergâhta toplanıyor. Günübirlik turlar dışında, konaklamalı aktivitelere katılma şansınız da bulunuyor. Yıllardır hazırladığı ülkesel rehberlerle tüm dünyada takip edilen ve referans yayın olma özelliği taşıyan Lonely

76

Planet dergisi dünyanın en iyi 10 trekking rotasını sayfalarına taşıdı. Listede Türkiye’den bir rota olmasa da birbirinden güzel yollar, yürüyüş severleri bekliyor. GR20, Fransa: Fransa’ya bağlı Korsika Adası’ndaki bu rota, Calenzana ile Conca’yı birbirine bağlıyor. Yaklaşık 170 kilometrelik yürüyüş güzergâhı boyunca ormanlar, kraterler, buzul gölleri, akarsular, bataklıklar ve sarp yamaçlar yer alıyor. İnka İzleri, Peru: 33 kilometrelik tarihi İnka Yolu, her yıl binlerce trekking meraklısını bölgeye çekiyor. Kutsal Vadi’den başlayarak Machu Picchu’da son bulan trekking boyunca, dağların etrafında üç yüksek geçit aşılıyor. Pays Dogon, Mali: Parkura göre iki ile on gün arasında tamamlanan yürüyüş sırasında, çadırlar içinde yaşayan ve avcılıkla beslenen “ilkel” Dogon köylerinin büyüsü ve sarp kayalıklar size eşlik ediyor. Everest Base Kampı, Nepal: Yaklaşık üç hafta süren yürüyüş, dünyanın en yüksek dağına çıkmak isteyenler arasında oldukça popüler. Solu Khumbu’da yaşayan köylülerin önderliğinde gerçekleştirilen yolculuk, özellikle bu yükseklikteki iklim şartlarına alışana kadar oldukça zorlu geçiyor. Hint Himalayaları, Hindistan: 24 gün boyunca Spiti ve Ladakh arasındaki zirvelerde gerçekleşen yürüyüş, eski dönem ticaret yollarını da kapsıyor.

Overland Yolu, Avustralya: Tazmanya’nın tarih öncesi dönemi anımsatan vahşi doğasında gerçekleşen yaklaşık 80 kilometrelik yürüyüş, Cradle Dağı ile St. Clair doğal tatlı su gölü arasında uzanıyor. Güzergâh boyunca sarp dağlar, dağ gölleri, geniş ormanlar ve bataklıklar geçiliyor. Routeburn Yolu, Yeni Zelanda: Yeni Zelanda’nın Güney Alpleri’ndeki Fiordland ve Mt. Aspiring ulusal parklarında gerçekleştirilen yürüyüş, üç gün sürüyor. Sınırlı sayıda katılımcının kabul edildiği yürüyüşü kaçırmamak için birçok kişi, yolculuk programlarını dikkatle takip ediyor. The Narrows, ABD: Utah eyaletindeki Virgin Nehri’nde yüzyıllar boyunca oyulmuş dramatik kanyonlar arasında ilerleyen ve Zion Ulusal Park’ında yer alan yaklaşık 26 kilometrelik yürüyüş güzergâhını, diğerlerinden ayıran bir nokta var. Yolun yarısı nehirde geçtiği için bazen yüzmeniz gerekiyor. Haute Yolu, Fransa-İsviçre: Fransa Chamonix’te başlayıp İsviçre Zermat’ta yaklaşık iki haftada tamamlanan yürüyüş rotası katılımcılarına Alp’lerin muhteşem manzaralarını sunuyor. Baltoro Buzu ve K2, Pakistan: 8 bin 611 metre ile dünyanın en yüksek ikinci noktasını kapsayan bu benzersiz yürüyüşte Paiju ve Uli Biaho zirvelerine de çıkılabiliyor.


Dikkatinizden kaçmasın! Yürüyüş planlanırken yiyecek, su, arazi, iklim, hava koşullarının göz önüne alınması ve aşağıdaki malzemelerin yanınızda bulundurulması şart: Yürüyüş için ortopedik, ayağa ve yere iyi tutunan, mevsimine uygun yürüyüş botu Alüminyum su şişesi veya matarası Düdük Çakı Pusula Şapka Ateş yakabileceğiniz bir malzeme Rüzgârlık veya yağmurluk Sırt çantası Ek gıda ve ilk yardım kiti

77


Sağlık

Sanayileşme ve kentleşmenin getirdiği gürültü, önemli bir çevre kirliliği etkeni. Gürültü, işitme kayıplarının yanı sıra önemli stres ajanı olarak psikolojik, sinir ve dolaşım sistemlerini etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açıyor. Meslek hastalıkları arasında en yaygın olanı, gürültü sebepli işitme kayıpları. Gürültünün huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik ve konsantrasyon bozukluğu gibi etkileri de bulunuyor. Gürültü, çalışma etkinliğini azaltıyor, düşünmeyi engelliyor ve karakter değişikliklerine sebep oluyor. Bu olumsuz etkilerden korunmanın en etkin yolu ise gürültü kaynağının denetimi…

ÖNEMLİ bir çevre kirliliği faktörü haline gelen gürültünün, insanlarda işitme kayıplarının yanı sıra sinir ve dolaşım sistemlerini etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açtığı, bu sebeple gürültü kaynağı denetiminin şart olduğu belirtildi. Araştırmacılar, gürültüyü, insan ve toplum üzerinde olumsuz etki yapan ve istenmeyen sesler olarak tarif etti. Giderek artan sanayileşme ve kentleşme sonucunda gürültünün, önemli bir çevre kirliliği etkeni haline geldiğini vurgulayan araştırmacılar, gürültünün, insanlarda işitme kayıplarının yanı sıra önemli bir stres ajanı olarak psikolojik, sinir ve dolaşım sistemlerini etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açtığını belirtiyor. Gürültünün insan sağlığını pek çok yönüyle olumsuz etkilediği görülmesine karşılık, bu toplumumuzda halen bir risk olarak algılanmıyor.

78

Çevresel patolojik etken Dünyada ve Türkiye’de, meslek hastalıkları arasında en yaygınının, gürültü sebepli işitme kayıpları olduğu ifade ediliyor. Gürültü yalnızca iş yeri zararlısı değil, aynı zamanda da önemli bir çevresel patolojik etken. Ülkemizde büyük şehirlerimizin pek çok semtinde yapılan gürültü ölçümlerinde elde edilen değerlerin, eşik değerleri geçtiği saptandı. Gürültünün, işitme duyusu ve yollarında zararlara yol açtığını kaydeden uzmanlar, gürültünün kişilerde huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu gibi etkileri de bulunduğunu belirtiyor. Gürültünün çalışma etkinliğini azalttığı ve düşünmeyi engellediği, ayrıca karakter değişikliklerine sebep olabildiği söyleniyor. Hatta eğilimi olanlarda sorunların ve bunaltıların ağırlaşmasına yol açıyor. Çabuk sinirlenmeye ve kızgınlığa


Gürültü kaynakları nelerdir? Gürültünün sınırları, kesin olarak belli değildir. Fakat 55-65 dB arası, psikolojik rahatsızlık verici gürültüler, 55-90 dB arası, huzur bozucu gürültüler, 90 dB ve üzeri, fizyolojik bozukluğa neden olan gürültüler olarak tanımlanıyor. Gürültü kaynakları yapı içi ve yapı dışı olmak üzere ikiye ayrılır. Yapı işi gürültü kaynakları, çeşitli ev araçları, makine ve donanım, yapı dışı gürültü kaynakları ise demir yolu, hava yolu, kara yolu araçları, iş makineleri, işletmeler ve sosyal tesisler olarak örneklendirilebilir.

yol açıyor. Aralıklı ve ani gürültü, kişide ani adrenalin deşarjı oluşturarak kalp atış oranını, solunum sayısını, kan basıncını artırıyor, dikkat azalması, uyku düzeninde bozulmalara sebep olabiliyor. Ani gürültüde kalp hızı artıyor, göz bebeklerinde genişleme oluşuyor. Gürültüden etkilenmenin boyutu, maruz kalma süresi, frekansı, şiddeti, kesikli veya sabit olması ve kişisel özelliklere bağlı. Sesin şiddeti ve yoğunluğu arttıkça işitme yorgunluğu da artar. 140 dB (desibel) şiddetinde bir darbe gürültüsü ani ve geri dönüşü olmayan işitme kaybına yol açabilir.

Gürültünün bu olumsuz etkilerinden korunmanın en etkin yolu ise, gürültü kaynağının denetimi. Gürültünün azaltılmasına yönelik önlemler tasarım ve üretim aşamasında alınmak zorunda. Okullarda ve iş yerlerinde sağlık eğitimi çalışmalarına ağırlık verilmeli ve bu konuda toplumsal duyarlılık oluşturulmalı. Gürültü ile ilgili mevzuatta gürültü limit değerleri konusunda, farklı yasa ve tüzükler mevcut. Mevzuattaki bu farklılıkların giderilmesi, etkin denetim ve kontrollerin yapılması, yerel yönetimlerin ve işverenlerin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda ısrarla izlenmesi gürültü kontrolünde etkili olur.

79


hayata dair

İncir Reçeli 2 Vizyon tarihi: 17 Ekim 2014 Oyuncular: Halil Sezai Paracıkoğlu, Şafak Pekdemir 2011 yılında vizyona giren ilk İncir Reçeli filmi seyirciden yoğun ilgi görmüş özellikle başroldeki müzisyen ve oyuncu Halil Sezai Paracıkoğlu’na yeniden popüler olmasını sağlamıştı. İçine kapanık Metin ve hayata cıvıl cıvıl bakan Duygu’nun hüzünlü aşk hikayesini konu alan ilk filmin ardından üç yıl sonra gelen ikinci yapımda yine Halil Sezai başrolde oynuyor. Bu sefer Metin’i Duygu ile yaşadığı aşkın ardından, gelen yoğun yalnızlık dönemi içinde izleyeceğiz.

Fur Vizyon tarihi: 24 Ekim 2014 Oyuncular: Brad Pitt, Shia LaBeouf, Logan Lerman, Xavier Samuel, Jason Isaacs 1945 yılının Nisan ayında İkinci Dünya Savaşı’nın son ayları. Avrupa Tiyatrosunda müttefikler son kozlarını oynarken, savaş ile yoğrulmuş ordu çavuşu Wardaddy (Brad Pitt), bir Sherman tankını yönetmektedir ve düşman hattı ardında ölümcül bir görev üstlenen beş kişilik bir ekibi vardır. Çok az sayıda ve yeterince silahı olmayan Wardaddy ve adamları, Nazi Almanya’sının kalbini vurmak için kahramanlıkları içerisinde tehlikeye atılmaktadır.

New York’a hoşgeldiniz 2014 Vizyon tarihi: 31 Ekim é Ramón Rosario, , Jacqueline Bisset, Jos eu rdi pa De d rar Gé Oyuncular: n Patrick Barry Ronald Guttman, Joh ar lü, her şeye sahip bir dol pardieu) son derece güç erini kad di ken ak Bay Devereaux (Gérard De tutmaktadır. Anc a insanın kaderini elinde ekli iş sür ına baş ri tüle milyarderidir. Milyonlarc dür engelleyemediği kü çün dır, kta ma lan zor adır. bile elinde tutmakta riskini giderek artırmakt lar onun kaybolup gitme açmaktadır. Ve bütün bun

80


Christian McBride ile şehirde caz zamanı Tarih: 24 Ekim 2014 20:30 Yer: CRR Konser Salonu, İstanbul Kontrbas sanatçılarının günümüzdeki en önemli temsilcilerinden Christian McBride, 24. Akbank Caz Festivali kapsamında 24 Ekim’de CRR Konser Salonu’nda performansını sergiliyor. Daha önce de Türk seyircisiyle buluşan sanatçı, bu kez piyanist Christian Sands ve Grammy ödüllü davul sanatçısı Ulysees Owens Jr ile çıkardıkları son albümü “Out Here” turnesi kapsamında sahne alacak.

Tim’ Rallycross de FIA Dünya Blues Brothers gecesi RX Şampiyonası başlıyor Tarih:11- 12 Ekim 2014 Yer: İntercity Park, İstanbul Motorsporlarında yepyeni bir heyecan yaratan FIA Dünya Rallycross RX Şampiyonası, star yarışmacıları ile 2014 yılının en çok konuşulan etkinliklerinden biri olacak. Hafta sonu boyunca çekişmeli yarışlara ev sahipliği yapacak etkinlikte ayrıca özel drift şovları, konserler ve tüm aileyi eğlendirecek etkinlikler ile unutulmaz bir hafta sonu geçirebilirsiniz. Intercity İstanbul Park pistinde özel olarak hazırlanacak Rallycross parkurunda bu nefes kesici mücadeleye davetlisiniz.

lü oy nu William Shakespeare’in dünyaca ün nde III. Richard, Profilo Kült r Merkezi’ sahneleniyor im 2014 Tarih:13 Ekim- 27 Ek rkezi, İstanbul Me r ltü Kü Yer: Profilo

su götürmez bir gerçek. celliğini daima koruduğu gün inin rler ese tro tiya Klasik ı ilgi çekici özelliği var: da sayılan bu eserin iki ayr sın ara rı ıtla yap baş arın Yaz rıda bulunması. , ikincisi de evrensel bir uya İlki tarihe tanıklık etmesi

81


hayata dair

CEHENNEM

EINSTEIN BULMACASI Yazar: Jeremy Stangroom Yayınevi: Domingo Yayınevi Einstein meşhur bulmacasını çocukken tasarlamıştı. Beş komşu ve bir balık hakkındaki bu hain problem öyle akıllıcaydı ki Einstein bu soruyu her elli kişiden yalnızca birinin çözebileceğini öne sürmüştü. Ama bu sadece başlangıç... Bu kitapta, şimdiye dek tasarlanmış en şaşırtıcı zihin açıcılarla karşılaşacaksınız. Üç kapıdan birini seçerken, sürpriz partinin hangi gün olacağına dair tahmin yürütürken ya da bilgisayarınıza düşen ve bir şekilde hep doğru çıkan maç tahmini e-postalarının güvenilirliğini hesaplarken gri hücreleriniz fazla mesai yapacak. Çözümü bulmanız halinde ne kadar gururlansanız hakkınız. Ama aksi durumda lütfen sorumlu okurluğu elden bırakmayın; çözememenin verdiği sinirle fırlatılan kitap yaralayıcı olabilir.

82

Yazar: Dan Brown Yayınevi: Altın Kitaplar ALDATMAK Yazar: Paulo Coelho Yayınevi:Can Yayınları Çünkü yaşamak sevmektir. Paulo Coelho Aldatmak’ta diğer kitaplarından farklı olarak kışkırtıcı, tene dokunan ve tutku dolu bir hikâyeyle çıkıyor okurun karşısına. Her şeyin mümkünmüş gibi sunulduğu bir dünyada, imkânsız aşkın izini sürüyor. Ruhun kuytularında kaybolmaya çekinmeden... Ne de olsa bazen kim olduğumuzu bulmamız için kendimizi kaybetmemiz gerekir.

PEMBE VE YUSUF Yazar: Canan Tan Yayınevi: Doğan Kitap Birbirlerine delicesine düşkün iki kardeşin,Pembe ile Yusuf’un sızılı ve çarpıcı öyküsü. Ezenler ve ezilenlerin amansız savaşımı. Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın değişmez kaderi... Törenin kara gölgesi renklerin üzerine çökerken, içlerinde en gariban gördüğü “pembe”ye vermişti önceliği. Soluğu kesildi “pembe”nin, beti benzi attı. Güzelim rengini yitiriverdi. Varlığını sürdürmekle yok olmak arasındaki ince çizgide asılı kaldı. Tıpkı yaşamın içindeki gerçek Pembe’ler gibi...

Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa’da olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir. Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooks’un o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur.


(

ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg ,hiç oruz. Top ya fırlatıy ta k o n a k ın a amas sı en uz ere çarpm topunu ola ddede e hiçbir y v Bir tenis gi bir ma a n ın a s a rh e m h a a m k ş la a a pa b kimse yak önüyor.To ize geri d b n asıl olur? e n m u ğ b ra göre de e in iğ d e iliştirilm

1. Tenis

Topu

3. Saat

r

2. Harfle Türkiye’de

aynıdır. in harfleri

gileri?

Saatte 2 kere ama saniyede 1 kere meydana gelen nedir?

Sizce han

olan iki il

5. Yaşlar 3 çocuğum var. Birincisi benim yaşımın ilk rakamı yaşındadır. İkincisi benim yaşımın ikinci rakamı yasındadır. Üçüncüsü bu iki rakamın toplamı yaşındadır. Hiçbirinin yaşı aynı olmadığına göre ve hepimizin yaşları toplamı 45 ise benim yaşım kaçtır?

Topu yukarı atar. Aksaray ve Sakarya A harfi 1 kişi 27

Cevaplar

n yolda a giderke Topkapı’y adamla ı olan bir yedi karıs yedi Her kadın tanıştım. r ıyordu. He çanta taş i d e k i d e y a çantada d yedi e d kedinin vardı. Her kaç m la p ardı. To v u s ru v a y ordur? pı’ya gidiy kişi Topka

1. 2. 3. 4. 5.

4. Adam




10 VİZYONER LİDER

SERPER GİRAY www.mechanic.com.tr

BİNALAR ŞİMDİ

YEŞİLLENİYOR ISI PAY ÖLÇERLERDE

YENİ NESİL TARİH VE SANAT İÇ İÇE Ekim 2014 • Sayı: 10

MADRİDʼDE DOĞAL EGZERSİZ TREKKING

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

EKİM 2014


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.