14
SAYI
MECHANIC DERGİSİ
ŞUBAT 2015
www.mechanic.com.tr
27 YILLIK ZİRVE YOLCULUĞU
CAFER AKTÜRK MECHANIC DERGİSİ
AHR EXPO AMERİKA’DA YENİLİKÇİ TASARIMLAR VE İLKLERİN KARŞILIĞI
IMI HYDRONIC ENGINEERING Şubat 2015 • Sayı: 14
PARİS JE T’AIME SANAT VE EĞLENCE İÇİÇE
ARTİSTİK BUZ PATENİ
başyazı
Başyazı
Değerli okuyucularımız,
B
u ay, sanat dünyamızın usta sesi ve yorumcusu Müzeyyen Senar hayatını kaybetti. 97 yıllık ömrüne 30’un üzerinde albüm sığdıran, Atatürk’ün de en sevdiği sanatçılardan olan Senar’ı kaybetmiş olmaktan dolayı içten üzüntülerimizi belirtmek istiyoruz. Eserleri ile her zaman yaşayacak olan dev sanatçımıza Mechanic ailesi olarak Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine ise baş sağlığı diliyoruz.
2015 yılı büyük sektör buluşmalarına ev sahipliği yapacak. İki tanesi Ocak ayında gerçekleşti. Bunlardan ilki 26-28 Ocak tarihlerinde Chicago’da gerçekleşen sektörün en önemli buluşma organizasyonlarından olan AHR Expo 2015. Fuara katılımcı olan Daf Enerji sektörün önde gelen mekanik projecilerini ağırladı. Ülkemizi başarıyla temsil etti. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Bir diğer etkinlik ise, 3.İnşaat ve Konut konferansı bu seferde birçok duayeni ve sektör üyesini ağırladı. Mechanic dergisi olarak iki konferansı da sizin için yerlerinde takip ettik, önemli konuları sizin için sayfalarımıza taşıdık. Bu sayımızda 20 yılı aşkın, birikim ve tecrübe ışığında, mekanik tesisat mühendisliği konularında geçerli, ulusal ve uluslararası şartnamelere uygun düzeyde çözümler üretmeyi başaran Beta Teknik’in firma sahibi, makine mühendisi Cafer Aktürk ile kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde başlayıp İstanbul’da sürdürmekte olduğu aile yaşantısını, iş hayatını ve başarılarını konuştuk.
Ticari ve endüstriyel mutfak havalandırmasında elektrostatik filtre ve hava kaynaklı ısı pompası uygulamalarında önemli hususlar hakkında sektör uzmanlarının makalelerini yayınladık. İş sağlığı ve güvenliğinin önemine her sayıda değinmeye devam ediyoruz. Ocak ayında da ne yazık ki 125 kişi iş kazasından yaşamını kaybetti. Bu sayımızda da iş sağlığı ve güvenliğinin temel ilkelerinden bahsedeceğiz. Umarız kazaların en minimumda yaşandığı, tedbirlerin önceden alınarak, en hafif şekilde atlatıldığı bir ülke olmayı başarırız. Mechanic Dergisi Şubat sayımızda bir yandan sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken bunalmaya başladığınız anda Paris’e doğru yolculuğa çıkabilir, sanat ve eğlenceyi bir arada yaşamak isterseniz buz hokeyini keşfedebilir, uzun çalışma saatleriniz nedeniyle oluşan bel ve boyun ağrılarınıza çözüm üretebilir, soğuk havalarda da içinizdeki miskinliği atmak dışarı çıkmak istediğinizde size yol gösterecek hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz Sizin için hazırladığımız sayımızı keyifle okumanızı diliyor, dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi evren@dekomedya.com
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi
EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor
içindekiler
MECHANIC Yıl: 2 Sayı: 14
6
Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN hakan@dekomedya.com Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ selcuk@dekomedya.com Müşteri İlişkileri İREM KALENDER irem@dekomedya.com Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT
30 06
Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sok. Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş / İSTANBUL
Tel: (0212) 327 50 40 Faks:(0212) 327 50 20 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr
08
Baskı - Cilt Fabrika Basım Tic. Ltd. Şti. İnönü Cd. No:74/A Mahmutbey-Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 294 38 00
Yüksek binalar Lowara ile hayat buluyor
12 14
AFB Climaveneta Fabrika gezisi
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
Daikin soğutmadaki iddiasını ısıtmayada taşıdı
16
Ofis havalandırma çözümlerine son teknolojiler
18
3.İnşaat ve Konut Konferansı Marriott Hotel Asia’da gerçekleşti
20
IMI Hydronic Engineering 2014 yılında sertifikasyon eğitimlerini tamamladı
Dağıtım Etkin Dağıtım ve Nak. Oto Kir. Hiz. Paz. Tic. Ltd. Şti Eski Büyükdere cd. Yamaç sk. No.1 4. Levent – İstanbul Tel: 0212 282 40 04
Elginkan Topluluğu Türkiye’nin sıhhi tesisat ve doğalgaz ustalarını yetiştiriyor
10
Yayın Türü Yaygın Süreli
Daf Enerji 2015 AHR Expo’da ülkemizi başarıyla temsil etti
22
Oneflex ürünleri Orman Genel Müdürlüğü Hizmet Binası’nda
24
Bosch Termoteknik yeni binasına taşındı
26
Paralel İnşaat Pa-Flex markasıyla elastomerik kauçuk köpüğü üretimine başladı
28
Daikin Türkiye’nin süper markaları arasındaki yerini aldı
30
Cafer Aktürk’ün 27 yıllık zirve yolculuğu
36
Japon klima devi General, Türkiye’yi merkez üssü yapıyor
38 40
Armacell’in Türkiye yatırımı
42 44
SFA Sanihydro Denizli’deki sıhhi tesisat ustalarıyla buluştu AFS Akademi açıldı Oneflex, sosyal sorumluluk projesi Bülten 3’ü yayınladı
46
Doğru kurulan bacalarla karbonmonoksit zehirlenmeleri önlenebilir
50
FORM bowling takımı “şirketler yarışıyor” bowling turnuvasında İstanbul ikincisi oldu
52
Isıdem Yalıtım’dan Eskişehir’e dev yatırım
AIRPLUS
17
ALDAĞ
7
ALP POMPA
25
ALIZE
77
ARI YANGIN
REKLAM DİZİNİ
62
13
67-69 ATC
54
Ayvaz Sierra Daldırma Tip Vorteks Buhar Sayacı
A.K. BAŞAK YAPI
56 57
Yakıt tasarruf ürünü EndoTherm
50-52-74-76 CVS
Oventrop yerden ısıtma sistemleri
79
DAF ENERJİ
27
DAIKIN
RESCON 2100 Smart Touch Merkezi Isıtma Sistemi otomasyon ve kumanda paneli
37
DARHAN
35
DEKOGROUP
2
DUYAR VANA
Karşınızda teknoloji harikası, küçük bir dev, sıra dışı bir Hollandalı
11
EBITT
59
EMO-SCHAKO
49
FRÄNKISCHE
45
GIACOMINI - UNIVAL
73
IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE
9
IMI HYDRONICS
23
İMAS
41
KLİMATEKNİK
51
LOWARA
39
MAS-DAF
58
META MÜHENDİSLİK
65
MITSUBISHI ELECTRIC
19
NORM TEKNİK
Hava kaynaklı ısı pompası uygulamalarında önemli hususlar
63
NORM KELEPÇE
55
ONEFLEX
47
PREIS - AYDIN GROUP
Ticari ve endüstriyel mutfak havalandırmasında elektrostatik filtre
87
PROKONTROL
60 62 70 74 76 78 84
Yenilikçi tasarımlar ve ilklerin karşılığı IMI Hydronic Engineering Norm Teknik’ten otomatik sprinkler sistemlerinde yangın pompaları SFA Sanihydro WC Öğütücüleri ve pompaları LG Inverter klimalar ile kışın tasarruflu ısınmanın keyfini yaşayın
86
İş sağlığı ve güvenliğinin temel ilkeleri
88 90
Paris Je T’aime
92 94 96
70
88 90
CİVA
Ö.K.İ RES ENERJİ
REKLAM DIZINI
58
75
29
SFA SANIHYDRO
53
SIEMENS
21
SONDEX - TANPERA
71
TEKNOGEN-BY KLİMA
Sanat ve eğlence içiçe: Artistik buz pateni
43
THERMAFLEX
Uzun çalışma saatleri bel ve boyun ağrılarına sebep oluyor
1
ÜÇAY MÜHENDİSLİK
15
ÜNTES
61
VENTAS
Hayata dair Eğlenceli zeka soruları
92
A.K.İ. VICTAULIC
5
Haberler
Daf Enerji 2015 AHR Expo’da ülkemizi başarıyla temsil etti 26-28 Ocak 2015 tarihlerinde Amerika Chicago’da gerçekleştirilen AHR Expo 2015, 60.000 profesyoneli ağırladı. Dünyanın en büyük HVAC etkinliği olan AHR Expo’da bu yıl 2.000 katılımcı firma vardı. Daf Enerji, sektörün önde gelen tasarımcılarına fuarda ev sahipliği yaptı. Mechanic Dergisi’nin de misafirleri arasında bulunduğu Daf Enerji fuarda ülkemizi başarıyla temsil etti. DAF Enerji, AR-GE’den üretime kadar tüm yatırımlarıyla Türkiye ısıtma ve inşaat sektörüne yüksek standartlarda ürünler sunmaya devam ediyor. Türkiye’de birçok prestijli projeye imza atan DAF Enerji büyük sektör deneyimi ve teknolojik altyapısı ile sıcak su hazırlama ve ısıtma sistemiyle de yüksek konfor, maksimum güvenlik, düşük işletme maliyeti, çevre duyarlılığı ve kaliteyi tek çatı altında buluşturuyor.
ZİPATO Akıllı Ev Sistemleri III. İnşaat ve Konut Konferansı sponsoru ZİPATO Akıllı Ev Sistemleri, 13 Ocak 2015 tarihinde İstanbul Marriott Hotel Asia’da düzenlenen III. İnşaat ve Konut Konferansının sponsorluğunu yaparak, hem sektöre olan desteğini gösterme şansı buldu, hem de konferans süresince açtığı stand ile yenilikçi akıllı ev konseptini sektörün lider ve uzmanları ile paylaştı. Açılış konuşması İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım tarafından yapılan İnşaat ve Konut Konferansı, sektörün seçkin profesyonellerini tek bir platformda toplayarak, 2015 için sektörün hedef ve riskleri, kentsel dönüşüm ve büyüme stratejileri gibi çeşitli konusunda fikir alışverişi yapılmasını sağladı. Avrupa’nın önde gelen yeni nesil kablosuz akıllı ev sistemlerinden olan
6
ZİPATO, Ağustos 2014 tarihinde, tek yetkili genel distribütörü Solfin A.Ş. önderliğinde Türkiye’ye resmi olarak giriş yaptı. Mekanik ve enerji verimliliği alanlarında sahip olduğu vizyonu daha da ileri götürmek, müşterilerine bütünleşik ve anahtar teslim çözümler sunabilmek amacıyla 2013 yılında akıllı ev ve iş yeri otomasyon pazarına giriş yapan Solfin A.Ş., Avrupa’lı akıllı ev sistemi üreticisi ZİPATO ile distribütörlük anlaşması imzalayarak, ülkemizde kablosuz ev otomasyon pazarına öncülük etmeyi hedeflemiştir. ZİPATO, ev ve ofisler için konfor, güvenlik, enerji verimliliği, sağlık ve emniyet konularında tek bir entegre platform üzerinden bütünleşik otomasyon sistemi sunmaktadır. Akıllı güvenlik sistemi ile hırsızlık, yangın, su baskını veya gaz kaçağı gibi durumlarda
ailenizin ve evinizin güvenliğini sağlarken, özel çocuk ve yaşlı bakım çözümleri ile yeni nesil bir teknoloji sunar. Daha kapsamlı güvenliğin yanı sıra evinizde konfor seviyenizi de artıran ZİPATO, ışıkları, panjurları, klimayı ve diğer bütün elektrikli ev aletlerini uzaktan kontrol edebilme ve senaryolar ile otomatize etme imkanı sağlar. Üstelik gerek aydınlatma gerekse de ısıtma/ soğutma kaynaklı enerji tüketimini takip etme ve tasarrufta bulunmaya olanak verir ve enerji verimli yeşil binaların öncüsü rol oynar. Özel raporlar ve uyarı sistemi, enerji israfının nasıl ve nereden kaynaklandığını ve nasıl engellenebileceğini anlamaya yardımcı olur. Öte yandan, internet üzerinden telefon, tablet veya bilgisayar ile ev kontrol ve yönetimi ücretsiz sağlanır.
Haberler
Elginkan Topluluğu Türkiye’nin sıhhi tesisat ve doğalgaz ustalarını yetiştiriyor Sıhhi tesisat ve doğalgaz laboratuvarlarının 26.sı Adapazarı Fatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde Elginkan Topluluğu şirketlerinin katkılarıyla eğitime açıldı.
KURULDUĞU günden bu yana ülke sanayine verdiği hizmetle bilinen Elginkan Topluluğu, Elginkan Vakfı aracılığıyla ülke eğitimine katkıda bulunuyor. ECA-SEREL markalı ürünlerin üretim, pazarlama ve satışını “Yıllarca Beraber” yaklaşımı ile gerçekleştiren Elginkan Topluluğu, Sıhhi Tesisat ve Doğalgaz Laboratuvarlarını hizmete sunarak, sıhhi tesisat ve doğalgaz ustalarının yetiştirilmesini sağlıyor. Özellikle ihtiyaç duyulan teknik ara insan gücünü yetiştiren Elginkan Topluluğu, okullara teknik malzeme yardımı sağlamanın yanı sıra Sıhhi Tesisat ve Doğalgaz Laboratuvarlarında eğitimler vererek destek oluyor. Adapazarı Fatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Elginkan Topluluğu EMAR A.Ş. Genel Müdürü
8
Mustafa Güngör; “Herkes tarafından kabul edilmektedir ki okullarda okuduklarımız, üniversitelerde öğrendiklerimiz iş hayatında yetersiz kalmakta, hatta iş hayatında öğrendiklerimiz bile, her gün gelişen, değişen teknoloji ve yeni yönetim teknikleri nedeni ile kısa zamanda eskimektedir. Hayat boyu eğitimin esas ve gelişimin temel unsuru olduğuna inancımız nedeniyledir ki Vakfımız Türkiye’de önemli bir eksiklik olan yetişkin eğitimlerine ağırlık vermektedir. Elginkan Vakfı Eğitim hizmetlerinin tümünü ücretsiz olarak sunmaktadır” dedi. Mustafa Güngör, Elginkan Topluluğu’nun bu yıl iki farklı ilde daha Sıhhi Tesisat ve Doğalgaz Laboratuvarı oluşturulmasını planladığını söyledi. Elginkan Topluluğu katkılarıyla, ilki 1994 yılında İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nde
açılan Sıhhi Tesisat ve Doğalgaz Laboratuvarları, Türkiye genelinde Endüstri Meslek Liseleri, Askeri Okul ve Üniversitelerde (mühendislik fakülteleri ve meslek yüksekokulları) hizmet veriyor. Bu laboratuvarlarda bugüne kadar yaklaşık 7 bin 100 öğrenci ve 8 bin 500 kursiyere eğitim olanağı sağlandı. İlgili okulların eğitim donanımlarına verilen bu destekle öğrenci ve kursiyerlerin günümüz sıhhi tesisat ve ısıtma teknolojilerini yakından tanıma ve pratik eğitim yapmalarına imkan sağlanıyor. Laboratuvarlarda; öğrencilerin günümüz teknolojilerini tanımaları ve uygulama yapmaları, bölgedeki mühendis grupları, sıhhi tesisat ustaları ve sektör ilgililerinin iş bilgilerinin geliştirilmesi, doğalgaz kullanan illerde bilgilendirme, cihazların tanınması gibi eğitimler veriliyor.
Haberler
Yüksek binalar Lowara ile hayat buluyor Dünyanın en yüksek binası 828 metre yüksekliğe sahip Burj Khalifa’da Lowara pompa sistemleri kullanılıyor. TÜRKİYE’NİN ekonomik can damarı İstanbul’da son yıllarda yapılan yüksek binalar da Lowara pompa sistemleri ile hayat buluyor. İşte bunlardan bazıları; 140 metrelik 37 katlı Dumankaya Ritim İstanbul, 160 metrelik 44 katlı Exen Plaza, 110 metrelik 34 katlı Le Meridien Hotel, 178 metrelik 46 katlı Sarphan Finans Park, 160 metrelik 40 katlı Terrace Tema, 140 metrelik 33 katlı Uphill Court, 154 metrelik 42 katlı Uprise Elite. Tüm dünyada olduğu gibi İstanbul’da da en prestijli yapılarının en üst katlarına kadar suyun ulaştırılması, Lowara pompa sistemleri tarafından sağlanıyor. Yüksek yapılar, yüksek maliyetli yatırımlardır. Bu büyük yatırımlarda her şeyin mükemmel olması gerekir. Özellikle ısıtma, soğutma, temiz su, atık su ve yangın tesisatlarının çok iyi planlanması ve kusursuz işlemesi hayati önem taşır. Yatırımcılar, en kaliteli tesisatı en ekonomik koşullara elde etmeyi arzu ederken, yapılan yatırımın boşa gitmemesi için de kaliteden ödün vermemelidir. Bu noktada bazı unsurlara dikkat edilmesi gerekir. Suyun istenen yüksekliğe randımanlı ve kesintisiz şekilde ulaştırılabilmesi için sistem tasarımı kadar doğru pompa seçimi de çok önemlidir. Lowara Türkiye, uzman kadrosu ve hatasız seçim yapmayı sağlayan Xylect pompa seçim programı ile en yüksek binaların dahi su tesisatının sorunsuz çalışmasına yönelik doğru pompa ve hidrofor seçimini mümkün kılarak profesyonellerin tüm ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Yüksek binalar, yüksek su ve enerji tüketimini de beraberinde getirir. Bu nedenle yüksek binaların mekanik tesisat projesi oluşturulurken su ve enerji tasarrufu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle enerji tasarrufunda yeni nesil yüksek verimli IE3 ve IE4 motora sahip pompalar tercih edilmelidir. Kullanıcılara daima en verimli ve dayanımlı pompaları sağlamaya çalışan Lowara, 2014 senesi sonunda ürün portföyüne yeni pompa serileri dahil
10
etti. Yeni inline tip kuru rotorlu sirkülasyon pompa serisi e-LNE ile birlikte çok geniş kullanım alanına ve malzeme opsiyonuna sahip uçtan emişli e-NSC serisi 2014 senesi içerisinde satış programına girdi. Bu pompaların ikisinde de IE3 yüksek verimli motorlar standart olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca çok kademeli düşey milli santrifüj pompalar e-SV serisi ile de IE3 ve IE4 motor seçenekleri sunuluyor. Bilindiği üzere yüksek katlı binalarda su ve enerji verimliliğine önemli katkılardan birini de bina otomasyon sistemleri
sağlıyor. Bina otomasyon sistemleri, ısıtma, soğutma, iklimlendirme ve yangın güvenlik sistemlerinin verimli ve güvenli çalışmasına yönelik hizmet veriyor. Bu noktada Lowara’nın, bina otomasyon sistemlerine direk bağlantı sağlayabilen, basınç, debi, fark basınç ve sıcaklık sensörleri ile kullanıma olanak tanıyan, %70 oranda enerji tasarrufu sağladığı TÜV Avusturya tarafından belgelenen ileri frekans kontrol sistemi Hydrovar ürünü büyük kolaylık sağlıyor. Yine HVAC ve jeotermal sistemler için tamamen profesyonel uygulamacıların talepleri doğrultusunda kolay kullanım ve verimlilik esaslarına göre geliştirilen ve Mayıs 2014 te piyasaya sunulan yeni Ecocirc XL / XL Plus serisi ıslak rotorlu yeni nesil sirkülasyon pompaları da düşük işletme maliyeti, güvenilirliği, kolay programlanması, çok fonksiyonluluğu ve yüksek enerji verimliliği ile mekanik tesisat mühendislerinin, özellikle yüksek yapılarda, mükemmel bir sistem oluşturmasına fırsat veriyor. Pazara sunulduğu Mayıs ayından bu yana 2.000 adet satış rakamına ulaşması da bunun bir göstergesidir. Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında Lowara pompa ve hidrofor sistemleri tüm nitelikli projelerde mekanik tesisat uygulamalarının her alanında eksiksiz ve profesyonel çözümler sunuyor. Bu sayede Lowara, her sene çok ciddi bir büyüme oranı ile Türkiye pazarındaki yerini sağlamlaştırıyor.
Haberler
AFB Climaveneta Fabrika Gezisi 30 Ekim - 1Kasım 2014 tarihleri arasında AFB tarafından distribütörü olduğu Climaveneta SPA firmasına teknik bir gezi düzenlendi. Bu gezide Climaveneta’nın İtalya’da 4 adet üretim tesisi ve yönetim binaları tanıtıldı. Geziye Türkiye’nin önde gelen projecileri katıldı.
GEZİNİN ilk günü Climaveneta Belluno tesislerine ulaşıldı. Belluno’da bulunan 2 adet fabrikada üretim tesisleri ve bu üretimlerin kalite kontrol ve test laboratuvarları gezdirildi. Vidalı, Turbocor kompresörlü Freecooling ve Heatrecovery cihazlar hakkında genel bilgiler verildi. Bu cihazlarda yapılan yeni inovasyonlar ve gelinen enerji verimlilikleri ziyaretçilere aktarıldı. Ziyaretçiler daha sonra Belluno’da bulunan diğer fabrikaya geçerek burada ki Shell&Tube Evaporatör üretimi Rooftop ve Turbocor kompresörlü chiller üretim hatları, kalite kontrol
12
bölümleri ve soğutma gruplarının üretimi tamamlandıktan sonra test alanları gezildi. 2 .gün, Bassano tesislerine hareket edilerek burada eş zamanlı soğutma ve ısıtma yapan hava ve su soğutmalı 4 ve 6 borulu chiller cihazlar hakkında genel bilgiler verildikten sonra fabrika turuna devam edildi. Fabrika turundan sonra Climaveneta’nın enerji verimliliği üzerine üretmiş olduğu Clima-Pro yönetim ve kontrol sistemleri tanıtıldı. Katılımcılara hassas kontrol cihazları, Rooftop ve Isı Pompası cihazlar hakkında sunumlar yapıldı.
Fabrika sunumlarından sonra İtalya’nın en büyük Grapha üreticilerinden biri olan Nardini Distillery Bassona Del Grappa da 4 borulu chiller uygulaması ziyaretçilere tanıtıldı. Tanıtımdan sonra, İtalya bölgesindeki son fabrika olan Treviso’ya hareket edilerek burada üretilmekte olan hassas kontrol cihazları, Mini chiller, Telekom cihazlarının üretim hatları hakkında ziyaretçilere bilgiler aktarıldı. Treviso fabrikasında bulunan kalite kontrol ve test laboratuvarlarında ziyaretçilere gösterildi. Gezinin son günü ise Padova’da şehir gezisi düzenlendi.
Haberler
Daikin soğutmadaki iddiasını ısıtmaya da taşıdı Isıtma-soğutma sektörünün Japon devi Daikin, Isıtma Grubu’nu müşterilerinin ihtiyaçlarına en hızlı ve en doğru çözümü sunacak şekilde yapılandırıyor. Merkezi sistemlerden Altherma ısı pompalarına, kombiden radyatöre kadar geniş ürün gamı ile müşterilerine hizmet veren Daikin Isıtma Grubu, Türkiye genelinde 434 showroom’u ile hizmet veriyor.
İKLİMLENDİRME sektörünün öncü markası Daikin, soğutmada olduğu gibi ısıtmada da yenilikçi adımlar atmaya devam ediyor. Geniş ürün gamı doğrultusunda bayi sistemini yeniden yapılandıran Daikin, ısıtma ile ilgili ürün ve hizmetlerini Daikin Isıtma Grubu adı altında topladı. Bu çatı altında yenilenen ısıtma grubu bayileri ile soğutmadaki iddiasını ısıtmaya da taşıyan Daikin, 2015 yılında yeni bayi açılışları ile Türkiye genelinde hızlı büyümesini devam ettirecek. Geniş ürün gamı doğrultusunda bayi yapısını yeniden yapılandırmayı tercih eden Daikin Türkiye, bundan böyle müşterilerine ‘Daikin Platinium’, ‘Daikin Gold’ ve ‘Daikin Heating Pro’
14
konseptinde hizmet verecek. Müşterinin ihtiyaçları gözetilerek gerçekleştirilen bu yapılanmaya göre, Daikin Platinium, kombi, radyatör, merkezi ısıtma ve Altherma ürünleri, Daikin Gold bayileri kombi ve radyatör cihazları, Daikin Heating Pro bayileri de merkezi ısıtma ve Altherma ürünleri ile hizmet verecek. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, “Daikin soğutma alanında olduğu gibi ısıtma konusunda da uzman bir marka. Bu doğrultuda hizmet kalitemizi yükseltmek amacıyla böyle bir yapılanmaya gittik” derken, şu bilgileri verdi: “Yeni yapılanmamız ile birlikte, son kullanıcı ısıtma ihtiyaçlarına çözüm bulacağı doğru kanala, doğrudan ulaşacak ve konusunda uzmanlaşmış
bir ekipten hizmet alacak. Soğutmada olduğu gibi ısıtmada da en geniş ürün gamına sahip marka Daikin. Bu sayede müşterilerimizin birbirinden farklı ihtiyaçlarına en uygun cihazı sunarken, çok özel çözümler geliştirebiliyoruz. Bu yeniden yapılanma ile müşterilerimizin ihtiyacı olan cihaza ve çözüme çok daha rahat ulaşmalarını hedefliyoruz.” Daikin Isıtma Grubu bünyesinde halen Daikin markalı cihazların yanı sıra Airfel ve Hoval markalı ürünler yer alıyor. Türkiye genelinde 434 showroom’u ile faaliyet gösteren Daikin Isıtma Grubu, merkezi sistemlerden Altherma ısı pompalarına, kombiden radyatöre kadar geniş ürün gamı ile müşterilerine hizmet veriyor.
Haberler
Ofis havalandırma çözümlerinde
son teknolojiler Konfor şartlarını sağlamak sadece hava değişimini değil, dışarıdan aldığımız gürültü, toz, rahatsız edici olabilecek rüzgâr gibi unsurları da engellemektir. TEKNOKLİMA klima santrali pazarında BOREAS markalı santralli ile ilk bir yılı geride bıraktı. İç Anadolu Bölge Müdürlüğü 2014 yılında yoğun şekilde klima santral tanıtımı yaptı. Birçok Bakanlıkta tanıtımlar düzenledi. Yaptığı diğer bir tanıtım çalışması 19 Kasım 2014 tarihinde JW Marriott Otel’de gerçekleştirdikleri ilk “Teknoacademy “ ile kurum, proje, mühendislik ve sektör çalışanları ile bir araya getirerek cihazlar üzerinde ki farklılıklarını paylaşma fırsatı buldular. Teknoklima her fırsatta havalandırmanın önemi üzerinde duruyor. İnsan konforu veya sağlığı amacı ile hayvanların, bitkilerin veya endüstriyel bir ürünün üretimi sırasında gerekli sıcaklık, nem ve havanın oksijen miktarı ile temizliği şartlarının kontrol altında tutulması için havalandırma gereklidir diyen Teknoklima’nın uygulamalarını üç başlıkta toplayabiliriz;
Konfor Uygulamaları; • Konut ve ticari binalar ’da. • Oteller, endüstriyel alanlarda. • Otomobil, trenler, uçaklar gibi taşıtlarda.
Hijyen Uygulamaları; • Ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri • İlaç üretim tesisleri, Gıda sanayi üretim ve depolama tesisleri • Elektronik prosesler
Proses Uygulamaları; • Endüstriyel ortamlar • Madenler • Yemek pişirme ve işleme alanları • Tekstil fabrikaları, Fiziksel test merkezleri
16
• Veri işleme merkezleri • Hastanelerde bulunan ameliyat odaları, İlaç fabrikaları Kayseri’de yapımı sürmekte olan “Ofisim Kayseri”, havalandırma açısından bölgemizde örnek gösterilecek bir projedir. Özel sektör ’de bu büyüklükte bir ofis projesinde havalandırma ihtiyacının da düşünülmüş olması, Mühendislik açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Proje ve uygulaması Sn. Mehmet Severcan (Can Mühendislik) tarafından gerçekleştirilen projede 140 adet ofis + 24 adet dükkân için Samsung ısı geri kazanım cihazlarının, 2 temel farklı özelliği ve Türkiye’de ilk defa aynı anda bu projede kullanıldı. • CO2 Sensörleri ile iç hava kalitesini sürekli ölçümleyerek kontrol edebilen, • Isı geri kazanımı cihaza Entegre edilmiş nemlendirme modül opsiyonu içeriyor konfor şartlarını sağlamak sadece hava değişimi olmadığı, dışarıdan aldığımız gürültü, toz, rahatsız edici olabilecek rüzgâr gibi unsurları da engellemektedir. Isıtma ve Soğutmanın VRF ile yapıldığı projede uygulama sürmektedir. Havalandırma ağırlıklı projelerin ve uygulamaların yaygınlaşması soluduğumuz havanında değişmesi anlamına gelecektir. Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir VRF sistemler satış ve uygulaması yapılmaktadır. Yoğun satış ve Pazarlaması geçmiş 2 ila 3 yıl gibi bir süre içerisinde gelişmiştir ve giderek Pazar payı yükselmektedir. Teknoklima, DX - Klima Santral Pazarının daha da artacağı düşüncesinde olduklarını belirtiyor.
Haberler
3. İnşaat ve Konut konferansı Marriott Hotel Asia’da gerçekleşti Evetuum’un 13 Ocak tarihinde organize ettiği Konferans’ın açılış konuşması, İnder Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknik Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım tarafından gerçekleştirildi. KONUŞMACILAR; Ağaoğlu Şirketler Grubu Ceo’su Hasan Rahvalı, Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer, Ege Yapı Group Yönetim Kurulu Başkanı H.İnanç Kabadayı, Vesram Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Eren,Özyurtlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur, Reidin Avrupa İş Geliştirme Müdürü Mete Varas, Bahçeşehir Üniversitesi METGEM Sektörler Koordinatörü Turhan Karakaya, Kolcuoğlu Demirkan Koçaklı Hukuk Bürosu Ortağı Avukat Serhan Koçaklı, Ortadoğu Grup Yönetim kurulu Üyesi M. Ata Ceylan, Yeniköy Turizm İşletmeleri ve Yatırım A.Ş. Baltalimanı İnşaat Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nihat Kandaloğlu, Aydoğan Group Yönetim kurulu Başkanı Dr. İrfan Aydoğan, Buvan Yatırım Yönetim kurulu Başkanı Hakan Buvan, Erke Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık Kurucu Ortağı Cemil Yaman oldu. Nazmi Durbakayım; 2015 yılından sektör olarak neler beklediklerini, sektöre geçici katılan oyuncuların sektöre zarar verdiğini, tüketici kanunun üreticilerin de korunacağı bir kanun olması gerektiğini, iş güvenliğinin en önemli konu olduğunu, sıfır kaza hedeflediklerini bunun için eğitim konulu teşvik sağlanması gerektiğini, sanayiinin inşaata kaymasının Türkiye ekonomisine zarar verdiğine inanmadığını, rakamların bunu kanıtladığını ifade etti. Hasan Rahvalı; dünya pazarlarına çıkmak gerektiğini, geleceğin Asya’da olduğunu, İstanbul’da dünya çapında bir gayrimenkul fuarı yapılmasının faydalı olacağını, 2015 yılında dünyada finans sektörünün öne çıkacağını, ülkemizde
18
ise tasarrufların artması için bireysel emeklilik sigortasında biriken fonların önem kazanacağını söyledi. Seba Gacamer; Hükümetin 10. kalkınma planı öncelikli dönüşüm programında 8 ana başlık içinden 4 ana başlığın sektörü ilgilendirdiğini, ülkemizde 2023’de 7,5 milyon konuta ihtiyaç olacağını, vergi yüklerinin ve kdv’nin azaltılması gerektiğini söyledi. H. İnanç Kabadayı; Avrupa Birliği’nin deflasyonda olduğunu, ülkemizde %3 büyüme beklendiğini, inşaat sektörünün de ülkenin gelişimiyle orantılı performans gösterdiğini söyledi ve 2015 yılından beklentilerini anlattı. Hakan Eren; 2 milyonu aşan konut stokunun bulunduğunu, satıştaki bir sorunun da 2. el “0” konutlar olduğunu, bunların satışları sıkıştırdığını, doğru istatistikler ile sektörü doğru okuyup doğru kararların verilmesi gerektiğini, yabancı yatırımcının netlik, şeffaflık ve istatistik verileri önemsediğini, şirketlerin GYO lar gibi şeffaf olması gerektiğini söyledi, Tamer Özyurt; önümüzdeki 10 yılda 20 milyon konuta ihtiyaç olduğunu, Belediye başkanlarının mesleklerinin önemini, kentsel dönüşümün hızlı gelişebilmesi için yeteri kadar kanun ve yönetmeliklerin olmadığını, devletin müteahhite arazi vermesinin gerektiğini, bu sistem olmaz ise hissedarların çoğalmasının en büyük dert olacağına dikkat çekti. Erden Timur; binalarımızda tasarımın olmadığını ifade ederek dünyada ne yapılıyor örnekler verdi ve markalaşmanın
önemini vurguladı. Ulaşılabilir özgürlük olarak ifade edilen ihtiyaca dönük mekanları ortaya çıkarttıklarını, gelecek on yılda uluslararası marka olmayı hedeflediklerini, ulaşılabilir lüks ve aşk markası olmanın öneminden bahsetti. Mete Varas; Nijerye ve Endonezya’nın fırsat ülkeler olduğunu, ancak riskli olduğunu, transparan olmadıklarını, ülkemizin de dünyanın şeffaf ülkelerin arasında olması gerektiğini, bunun gelişmişlik ile ilintili olduğunu, yönetim ve verinin önemini detaylandırarak ifade etti. Turhan Karakaya; ülkemizdeki eğitimin çarpıklığını ifade ederek ilkokuldan itibaren mesleki ve teknik okulların başlaması gerektiğini, meslek yüksek okulu ve lisans öğreniminin önemini anlattı. Devletin aradan çıkıp sektör ağırlıklı mesleki eğitimin hedef alındığını, 5544 no lu yasa, mesleki yeterlilik kanununun özünde meslek standartlarının geliştirildiğini, artık mesleklerin tanımlı olacağını belirtti. İş gücünün rekabete açılması gerektiğini söyledi. Serhan Koçaklı; iş ve işçi güvenliğinde iş veren sorumluluğunu, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununda tehlike ve risk tarifinin olduğunu, iş verenin bunları tespit edip önlem almakta sorumlu olduğunu, tehlikeyi belirle ve riskleri analiz et, riskleri önle dendiğini ifade etti. M.Ata Ceylan; inşaat sektörünün %80 den fazlası yerli üretim, ülkemizdeki cari açığa katkıda bulunuyor, temel konumuz enerjidir, enerji verimli yapı tasarımı inşaat sektörünün önemli gündem maddesi olmalıdır, mimari tasarımı yeniden gözden geçirmek gereklidir,
Haberler ülkemizde lisanssız elektrik üretimi uygulamaları yapılabiliyor, yeşil binalar kavramının önemini anlamalıyız dedi. Nihat Kandaloğlu; kentsel dönüşüm nedir, yenileme arasında ne fark var açıkladı. Sosyal dönüşüm, kentsel tasarım ve mühendislik. Sosyal dönüşüm olmadan sürdürülebilir gelişim olmaz, Türkiye de ki iklim eylem planı, sözleşme ve protokoller yapılmış, merkezi ısıtmada uygulamaya sokmakta zorlanıyor, önce bilgi üreteceğiz ondan sonra markalaşacağız dedi. Dr.İrfan Aydoğan; kentsel dönüşümün sosyolojik boyutu olduğunu, her kentimizin kendisine özel potansiyeli olduğunu, hukuksal açıdan adil olunması gerektiğini, meslek alt yapısına sahip uzmanların olması gerektiği, mali boyutların yasal
olarak çözülmesi, kat ve mülkiyet kavramlarının düzenlenmesini anlattı. Parsel değil ada bazında inşaat yapılmalı ve birtakım önlemler alınmalı, kamu spotları yapılmalı, basında yayınlanmalı, devlet denetleyen hakem olmalı, dedi. Bekir Yener Yıldırım; Kentsel dönüşüm projelerinde değerleme konusunu, sadece değer bazlı ilerlemek hak kaybına yol açar, mevcut durum tespiti çok önemlidir, ileriki dağıtım kriterlerini belirler,kentsel dönüşüm noktalarında binaların değerleri artıyor, kira talebi de artıyor, dönüşüm bir değer işidir, mevzuatsız kutsal dönüşüm yapılamaz, finans en önemli konudur, dedi. Hakan Buvan; proje alanında temel verileri ele aldı. Mevcut yapılaşma analizini anlattı. Arazi kullanım analizi
yapılıyor, haritaları çıkarılıyor, ardından mimari grup seçimi ve mimari kütle seçimi, vaziyet planı, ön avan proje hazırlanıyor. 3D görseller hazırlanması, hak sahipleri ile muvafakat görüşmeleri başlıyor. Profesyonel bir uzlaşma ekibi olmalı. Şirketin kurumsal materyalleri ve tanıtım ofisi olmalı. Hak sahiplerine reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılmalı, dedi. Cemil Yaman; 2014 yılında 10 bin bina yapılmış ancak yeşil bina değerini bulamadı. yeşil bina maliyeti 1 birim ise finansal yararı 10 birimdir dedi ve LEED altın sertifikalı bir binanın ek bir maliyetinin olmadığını işletmesel anlamda maliyetlerin düşmesine ciddi katkı sağlıyor dedi. Yeşil binalardan örnekler vererek bundan sonra yeşil bina kriterlerinin öne çıkacağının altını çizdi.
IMI Hydronic Engineering 2014 yılında sertifikasyon eğitimlerini tamamladı TÜM Dünya’da Hydronic College adlı organizasyonu ile eğitim faaliyetlerini entegre bir şekilde sürdüren ve piyasaya sürdüğü yeni teknolojileri sadece eğitimle kullanılabilir kılacağını bilen IMI Hydronic Engineering, Türkiye’deki partnerlerine 2014 yılının ikinci sertifikasyon eğitimini de düzenledi. 28-30 Mayıs 2014 tarihinde ilk sertifikasyon eğitimi olan, Balanslama ve Kontrol – 1’de, 3 tam gün boyunca, IMI Hydronic College Direktörü JeanChristophe Carette, IMI Hydronic Engineering Mühendislik Destek Merkezi (ESC) Proje Şefi Imre Toth ve IMI Hydronic Engineering Türkiye Teknik Pazarlama & Teknik Eğitim Müdürü Tuğba ALTAY farklı sunumlar gerçekleştirmişlerdi. Balanslama ve Kontrol – 2 Sertifikasyon Eğitimi de, 11-12 Aralık 2014 tarihinde 2 tam gün olarak IMI Hydronic Engineering Türkiye Teknik Pazarlama & Proje Geliştirme Müdürü
20
Görkem Kızıltan Ustalı tarafından verildi. Her iki sertifikasyon eğitiminde hidronik dağıtım sistemleri, bir yandan teorik eğitimle ayrıntılandırıldı; diğer yandan da sektördeki en yüksek debilere sahip Basınçtan Bağımsız Kombine ve Balans Vanası TA-COMPACT-P, Ayarlanabilir Kvs değerine sahip Kombine Balans ve Kontrol Vanası TA FUSION-C ve Yüksek Kvs değerine sahip Fark
Basınç Kontrol Vanası TA-PILOT-R ürün sistem çözümlerini içeren teknik bilgiler alan partnerler, daha sonra bizzat canlı tesisat üzerinde, IMI Hydronic Engineering’in benzersiz Ölçüm ve Ayar Cihazı TA-Scope ile uygulamalar yaparak bilgileri pekiştirdiler. Eğitim sonrasında yapılan sınav ile, IMI Hydronic Engineering’in partner mühendisleri sertifikalandırıldı.
Haberler
Oneflex ürünleri Orman Genel Müdürlüğü Hizmet Binası’nda DAS Yalıtım A.Ş.’nin Oneflex marka elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürünleri, Kayalar İnşaat A.Ş.’nin yükleniciliğini üstlendiği, TOKİ’nin ihale ettiği Ankara Orman Genel Müdürlüğü Hizmet Binası’nda tercih edildi. Mekanik Projesi Ersu Mekanik tarafından üstlenilen Orman Genel Müdürlüğü Hizmet Binası’nda 19 mm kendinden yapışkanlı 15.000 metrekare levha, 20.000 metre boru yalıtım malzemesi kullanıldı. Günümüzün en önemli konusu enerji verimliliği olmasının yanı sıra kullanılan yalıtım malzemelerinin insan sağlığına uygun, montaj sırasında kolay uygulanabilir, iş gücünden ve süresinden tasarruf edilebilen,
yangına dayanımı yüksek, uluslararası standartlara sahip özellikler ile üretilmiş olması da ayrı önem taşımakta. Bu şartlara uygun elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürün çeşitleriyle talepleri karşılayacak ürün gamına sahip olan Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü
yalıtım ürünleri, marka projeler dahil olmak üzere yurtiçi ve dışında binlerce tesiste tercih ediliyor. Konfor, sağlık ve hijyen şartlarına uygun, Das Yalıtım A.Ş. tarafından Bursa fabrikasında üretilen Oneflex ürünleri, ülkemizin marka projeleri yanı sıra 42 ülkeye ihraç ediliyor.
Framo sistemi ile kaide imalatı Türkiye pazarında Darhan tarafından temsil edilen Alman Sikla firmasının geliştirmiş olduğu 3 boyutlu montaj sistemi olan Framo, günümüzde tesisat montajında kullanılan kutu ya da NPU gibi kaynaklı profillerin yerini almaktadır. BORU konsollamasından, rooftop cihaz kaidelerine kadar geniş bir kullanım alanı bulunan Framo sistemi, ihtiyaca yönelik olarak 3 boyutlu bir konstrüksiyon imkanı sağlar. Özel patentli vidalama sistemiyle montajı yapılan Framo profiller, kaynak işçiliğini ve montaj sonrası yapılması gereken antipas uygulamalarını ortadan kaldırmaktadır. Özellikle rooftop cihazların yada soğutma grupları gibi çatı katında yer alması ön görülen teçhizat kaidelerinin imalatında kaynak işçiliğini ortadan kaldırarak işçilik açısından büyük tasarruf sağlayan Framo sistemi, ağırlık bakımından da mevcut NPU yada kutu profillere göre avantaj sağlamaktadır. Uygulamada kullanılan NPU profillere
22
nazaran daha mukavemetli ancak daha hafif olan Framo profiller lojistik açıdan da kullanıcı dostu olarak öne çıkmaktadır. Özel SiPlan ve SiCad yazılımları ile support yada konstrüksiyon için gerekli
tüm dinamik ve statik hesaplar yapılarak ihtiyaç duyulan support çözümünde kullanılması gereken ürün listesi detaylı bir şekilde çıkarılarak fire oranı da minimuma indirilmektedir.
Haberler
Bosch Termoteknik yeni binasına taşındı Bosch Termoteknik Türkiye, 15 Aralık 2014 tarihi itibariyle İstanbul merkez ofisini Küçükyalı’daki yeni binasına taşıdı. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni ofisi, yeşil enerjiye uygun, ergonomik tasarıma sahip mimari alt yapısıyla dikkat çekiyor. Yeni ofis, farklı ihtiyaçlara cevap veren eğitim salonları, geniş showroomu, renkli ve keyifli dinlenme alanlarıyla geleceğin ofisi olarak nitelendiriliyor. BOSCH Termoteknik Türkiye, İstanbul Koşuyolu’nda bulunan merkez ofisini Küçükyalı’ya taşıdı. Mükemmel manzarasının yanı sıra, dizaynı, çalışma alanlarının ferahlığı ve depreme dayanıklı teknolojik altyapısıyla dikkat çeken ofis, kaliteli bir çalışma ortamı oluşturmak ve bunun sürekliliğini sağlamak amacıyla oluşturulan 5S kuralına göre tasarlandı. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni ofisinde ürünlerin tanıtıldığı dijital
24
showroom da yer alıyor. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni merkez ofisi, yeşil enerjiye uygun olarak tasarlandı. Isı yalıtımında doğa dostu malzemelerin kullanıldığı ofiste enerji, yeşil enerji veren tedarikçilerden sağlanıyor. Ergonomik tasarımıyla da dikkat çeken ofisin farklı ihtiyaçlara yanıt veren 2 adet uygulamalı, 1 adet teorik eğitim salonu ve 250 kişi kapasiteli oditoryumu bulunuyor. Renkli dinlenme alanları
ve tüm otomasyon sisteminin dijital ekranlardan kontrol edildiği gelişmiş teknolojik alt yapısıyla da dikkat çeken ofis, Bosch Termoteknik Türkiye’yi geleceğe taşıyor. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni iletişim bilgileri: Aydınevler Mahallesi, İnönü Caddesi, No:20 Küçükyalı Ofis Park A Blok Maltepe / İstanbul 0216 432 08 00
Haberler
Ferroli’nin yeni kombisi “Domina N”
zor kış şartlarına uyumlu üretildi Ferroli’nin efsanevi kombisi yenilenerek geri döndü. Domina N; Dijital kontrol panelinden donma korumasına, konfordan yüksek emniyet özelliklerine, güneş enerjisine uyumdan kullanım kolaylığına kadar birçok özelliği bir arada sunuyor. TÜRKİYE’DE 25’inci yılını kutlayan Ferroli geniş ürün yelpazesiyle her geçen gün değişen ihtiyaçlara yeni çözümler sunmaya devam ediyor. Teknolojisinin sağladığı üstünlükle güvenlik ve çalışma performansını yeni ürününde maksimumum seviyeye çıkaran Ferroli, Domina N modelini 24 KW kapasiteyle tüketicilere sunuluyor. Domina N’de, sert iklimlerde karşılaşılan durumlara karşı cihazı ve tesisatı güvence altına alan donma korumasına sahip. Olası bir durumda otomatik olarak devreye giren donma koruması Türkiye’nin birçok bölgesindeki iklim koşulları için önemli bir avantaj yaratıyor. Güneş enerji sistemleriyle entegre çalışarak enerji tasarrufunu
artıran Domina N’nin arıza teşhislerinde de uyarıda bulunan ve kullanım kolaylığıyla tüketici dostu olan dijital ekranlı kontrol paneli bulunuyor. Ayrıca 92/42 EEC enerji verimlilik direktiflerine göre bu sınıf cihazlar içindeki en yüksek verimlilik seviyesi olan 3 yıldızlı enerji verimlilik seviyesine sahip Domina F, Kalorifer devresi ve sıcak kullanım suyunu hazırlayan bitermik (birleşik) bakır eşanjöre sahip. Ekonomi/Konfor modlarında çalışabilme özelliğiyle Domina N, “Konfor” modunda iken kullanım suyu
45ºC’de eşanjör içinde hazır olarak bekletildiği için tüketicilere kullanma suyunu çok kısa bir sürede temin edebilme avantajı yaratıyor. “Eco” modunda ise, sadece tüketicinin kullanım suyu talep etmesi durumunda istenilen sıcaklıkta kullanım suyu hazırlanıyor. Domina N, opsiyonel aksesuar olarak sunulan oda termostatı ile birlikte kullanıldığında sunduğu tasarrufu çok daha yukarılara çıkarabiliyor. Ferroli’nin Türkiye pazarına sunduğu en yeni kombi olan Domina N, 3 yıl garanti ile satışa sunuluyor.
Paralel İnşaat Pa-Flex markasıyla elastomerik kauçuk köpüğü üretimine başladı PARALEL İnşaat Pa-Flex markası altında elastomerik kauçuk köpüğü levha ve boru izolasyon üretimine Aralık 2014’de başlayarak pazarda yerini aldı. İstanbul Tuzla Organize’de üretime başlayan firma, yüzde yüz yerli sermaye ve öz kaynakları ile son teknoloji kurduğu üretim tesisleri ile kaliteden ödün vermeden, sektöre hizmet veriyor. Doğayı ve ülkesini seven Paralel İnşaat “Doğayı, çevreyi ve ülkemizi seviyoruz, gelecek için üretiyoruz” sloganıyla bilinçli üretime devam ediyor. Ar-ge’nin önemini bilen ve elastomerik kauçuk köpüğü levha ve boru izolasyonlarının üretiminde ürünlerin
26
daha verimli kullanılması için gerekli çalışmaları yapan firma, sektörde hızla yükselen bir ivme yakalamayı hedefliyor. Sektörde ürün ve hizmet kalitesi,
güvenirlilik ile markasından bahsettiren Paralel, çalışma ekibini, tedarikçilerini ve bayilerini büyük bir özenle seçiyor. İç müşterisinde uzun soluklu çalışmalar yapmayı ve onların memnuniyetini hedefliyor. Türkiye’de ve dünyada enerji verimliği bilincinin pekişmesi ile kauçuk köpüğü kullanım oranı gün geçtikçe büyüyor ve büyüyecek. Bu sektörde İstanbul’da yeni bir oyuncu olarak Pa-Flex pazarın beklentileri biliyor ve karşılamak için gerekli çalışmaları yapıyor. Sadece Türkiye’de değil yurtdışında da marka pazarını geliştirmeyi hedefleyen firma, yurtdışında da bayilikler verecek.
Haberler
Daikin Türkiye’nin süper markaları
arasındaki yerini aldı İklimlendirme sistemlerinde sunduğu çözümler ile kullanıcılarına yüksek verimlilik ve konfor sunmayı amaç edinen Daikin, “Türkiye’nin Süper Markaları” arasındaki yerini aldı. ISITMA, soğutma ve havalandırma konusundaki uzmanlığını Temmuz 2011’den bu yana Türkiye’ye taşıyan Daikin, üçüncü yılında Türkiye’nin süper markalarından biri olmayı başardı. Daikin, Superbrands Türkiye tarafından açıklanan “Türkiye’nin Süper Markaları” listesindeki 134 marka arasına girdi. Dünyada 88 ülkede gerçekleştirilen Superbrands Araştırması, Türkiye’de iki yılda bir yapılıyor. Şirket büyüklüğünün yanı sıra, teknoloji, yatırımlar, işgücü kalitesi, yaratıcılık, markalaşma konusundaki çalışmalar, sosyal sorumluluk projelerine katkı, çevre duyarlılığı, etik değerlere uyma ve vergi
sıralamasındaki yeri gibi kriterlerin dikkate alındığı Superbrands Türkiye araştırmasının ilk etabında 1023 marka belirlendi. İş dünyası ile sivil toplum kuruluşları yöneticilerinden oluşan Seçici Kurul’un değerlendirmesi sonucunda bu sayı 300 markaya indirilirken, bir sonraki etapta Nielsen İstanbul, Ankara ve İzmir’de 1677 kişiyle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi. Bu ölçümlerin değerlendirilmesi ile birlikte “Türkiye’nin Süper 134 Markası” seçildi. Daikin’in Türkiye’nin süper markalar arasında yer almasına ilişkin görüşlerini paylaşan Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, şunları dile getirdi: “Daikin
iklimlendirme sektöründe 90 yıllık geçmişi ile dünyanın öncü ve lider markası olarak kabul ediliyor. Ancak Türkiye’de üretici kimliğimiz ile henüz 3 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Bu kadar kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin süper markalarından biri olarak seçilmek, bizim için büyük bir gurur ve onur kaynağı oldu. Ortaya çıkan sonucu, marka değerine ve sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemin görüldüğü, bu yöndeki çalışmalarımızın takdir edildiği şeklinde yorumluyoruz. Seçimleri ile bizi motive eden değerli Daikin klima kullanıcılarına ve hepsi birbirinden kıymetli seçici kurul üyelerine teşekkür ediyorum.”
DemirDöküm yetkili satıcıları St. Petersburg gezisinde buluştu DemirDöküm, 270 yetkili satıcı ve satış noktasını yoğun ve başarılı geçen yılın stresini atmak için Rusya’nın tarih ve sanat kokan şehri St. Petersburg’a götürdü.
TÜRKİYE’DE ısıtma sektörünün önde gelen markalarından DemirDöküm, 270 yetkili satıcısı ve satış noktasıyla hem geride kalan yılını stresini atmak hem de yeni dönem planlarını paylaşmak amacıyla St. Petersburg’a bir gezi düzenledi. 200 yıl boyunca Rus Çarlığı’na başkentlik yapmış St. Petesburg’un tarihi ve kültürünü yakından tanıma fırsatı bulan grup, dünyanın ilk 3 müzesinden biri olan Hermitage Müzesi ve şehrin kurulma noktası olan Peter&Paul Kalesi’ni de hayranlıkla gezdi. Kentin tarih kokan atmosferini dört gün boyunca yaşayan grup, ayrıca
28
Rusya’ya özel lezzetleri deneyimleme fırsatı buldu. Bol bol hatıra fotoğrafı ve özçekim (selfie) çektiren ekip üyeleri, Türkiye’ye unutulmayacak anılarla döndü. Kasım-Aralık döneminde üç farklı
grupla gerçekleştirilen gezilere; DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, Pazarlama Direktörü Erhan Güngör, Marka Müdürü Şehnaz Atak Askeroğlu ve Bölge Müdürleri de eşlik etti.
Söyleşi
20 Yılı aşkın, birikim ve tecrübe ışığında, mekanik tesisat mühendisliği konularında geçerli, ulusal ve uluslararası şartnamelere uygun düzeyde çözümler üretmeyi başaran Beta Teknik’in firma sahibi, makine mühendisi Cafer Aktürk ile kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde başlayıp İstanbul’da sürdürmekte olduğu aile yaşan sını, iş haya nı ve başarılarını konuştuk.
Mekanik tesisat projelerinde
yerli ürün kullanımı
özendirilmelidir Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1965 yılında deyim yerinde ise kuş uçmaz kervan geçmez bir yer olan Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Bolucan köyünde doğdum. Doğduğumda bu köyde herhangi bir sağlık ocağı veya ebe bulunmuyormuş. Doğum köyün en tecrübeli kadını tarafından, diş çekimi köyün berberi tarafından gerçekleştiriliyordu. Gerçi halen durum bu noktadan pek de farklı değil... Ama tüm bunlara rağmen annem dokuz çocuk yapmayı becerebilmiş. (Son iki kardeş İstanbul’da doğdu). Ben 3. sırada kendime yer bulmuşum... Oradaki koşulların elverdiği şartlarda 10 yaşıma kadar yaşadım. İlkokulun ilk dört yılını burada tamamladım. 1975 yılında İstanbul’a taşındık. İlkokul beşinci sınıfı Ümraniye Çakmak ilköğretim okulunda tamamladım. Ümraniye lisesinde ortaokul ve lise öğrenimimi tamamladım. Ekonomik koşullar nedeniyle Üniversiteyi İstanbul’da okumak zorundaydım. Nitekim iki aşamalı olan üniversite sınavını sayısal sorular sayesinde kazandım. Böylece üniversite yıllarım Yıldız Üniversitesi’nde başlamış oldu. 1986 yılında mezun olduktan sonra yine Yıldız Üniversitesi’nde endüstri bölümünde yüksek lisans eğitimine başlayıp 1988 yılında tamamladım. Yüksek lisans eğitimini aldığım 2 yıl boyunca Kadıköy’de Genpa Mühendislik ’de proje hayatına başladım. Bu firma proje ve uygulama işleri yapardı. Ben proje çizim bölümünde çalıştım. Rapido kalemler ile aydınger kâğıdına çizim yapardık o zamanlar. En sevmediğim durum yanlış çizim ya da revizyon
30
olunca jilet ile aydınger üzerindeki çizimin kazınarak temizlenmesi işi idi. Her seferinde aydıngeri yırtma becerisi gösterirdim. 1988 yılında yüksek lisans eğitimi bitince yine aynı firmada çalışan bir arkadaşım ile beraber halen devam etmekte olduğum Beta Teknik Ltd. Şti. firmasını kurduk. Serbest ticaret hayatımda bu vesile ile başlamış oldu. Mühendislik haricinde 1989 -1991 yılları arasında tekstil baskı işi ile ilgili bir ticari faaliyetimde oldu. En iyi kazancı o işte yapmıştım. Irak savaşı nedeniyle tekstil çökünce bende bu sektörde faaliyetlerime son verdim. Saddam bana iyilik mi yaptı kötülük mü yaptı bilmiyorum. Kazanç olarak kötülük yaptı ama bütün ağırlığımı kendi mesleğime vermemi sağladığı da bir gerçek. Şimdi mutlu olduğumu söyleyebilirim. Sizi tanımlayacak özelliklerinizi de bilmek isteriz. Hayata hep pozitif bakan bir yapım vardır. En üzgün anımda bile neşeli olmak için kendime bir olanak yaratmada becerikliyimdir. Aynı zamanda sabırlı biriyimdir. Bu nedenle çevremde peygamber sabrın var dendiği çok olmuştur. Hayat çok kısa o yüzden basit detaylara takılıp boğulma der kendimi motive ederim. Ancak sabrım takribi yılda bir kere tükenir o zamanda kısa süreli inanılmaz agresif olduğumda bir gerçektir. Türk Tesisat sektörü hakkında düşüncelerinizi merak ediyoruz... Her zaman yarın bugünden daha iyi olacaktır
diye hayata bakış açım vardır. Bu nedenle olumsuzluklar olsa da gittikçe iyi yönde ilerlediğimizi düşünüyorum. Teknolojinin gelişmesi ve ülkemizde genç nüfusun sağlam bir şekilde iş yaşamına giriyor olması ülkem adına beni hep umutlandırmıştır ve bu umudum halen devam etmektedir. Ancak son yıllardaki eğitim sistemindeki sürekli değişiklikler yeni bilgili bir neslin yetişmesine engel teşkil edeceğine inanıyorum. Üniversiteler ile sektör arasındaki irtibat neredeyse kopma durumuna gelmiştir. Hatta bir bina bulan üniversite açar duruma gelmiştir. Bu durum çok fazla sürdürülebilir değildir. Nitelikli iş gücüne ihtiyaç vardır. Üniversite bitirmiş ancak işsiz kalmış gençler görmek hepimizi üzmektedir. Beş yılını harcattığımız gençlerin o meslek ilgili değil de başka iş kollarında iş kovalamak zorunda kalmaları ülke ekonomisine ve insan gücüne ciddi zarar vermektedir. Bu nedenle ihtiyaca göre üniversitelerde eğitim verilmesi daha doğrudur. Meslek liseleri özellikle kuvvetlendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Ara insan gücüne ciddi ihtiyaç olduğu aşikardır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen sektörümüz gittikçe gücünü arttırmaktadır. Gerek yurtiçi ve gerek ise yurtdışında yaratmış olduğu katma değer aslında bize nasıl bir seyir izlediğimiz ile ilgili gerekli veriyi vermektedir. Daha iyi olmak için yeterli bilgi ve donanıma sahip insan gücümüzün olduğuna inanıyorum. Yeterli kaynak yaratabilirsek çok daha başarılı bir performans sağlayacak dinamik bir sektörümüz bulunmaktadır. Ancak sektörümüzde yerli ürün üretiminde henüz istenilen noktadan çok uzaktayız. En çok üzüldüğüm konulardan biri ülkemizde çok sayıda üretici olmasına rağmen gerekli kaynağı yaratıp üretim yapmadıklarından ses izoleli pis su borusunu ithal ediyor olmamızdır. Bu basit bir örnek olduğu için belirtmek durumunda kalıyorum. Benzer çok ürün için de durum aynıdır. Bu kadar basit bir ürün için bile ülke kaynaklarının yurtdışına transferi beni üzmektedir. Bir kaç yıldır gerek bu konuda ve gerekse sektörümüzü ilgilendiren bazı ürünlerde yerli imalatların kendini geliştirmek için bir çaba içerisinde olduklarını da görmek mümkündür. Hepimiz bu gayret içerisinde olan imalatçıları desteklersek eminim ki daha başarılı sonuçlar elde ederiz. Ben şahsen şartnamelerimde ve marka listesinde yerli imalatı kullandırmak için özel bir gayret sarf etmekteyim. Umarım yakın bir gelecekte dünya çapında isim yapan markalar yaratma becerisini gösteririz. Bu tamamen biz tasarımcılara ve uygulamasını yapan meslektaşlarımızın katkıları ile desteklendiği oranda gerçekleşir. Başaracağımıza eminim.... Tüm projelerde mimari, statik, mekanik ve elektrik disiplinleri şu anda birlikte çalışıyorlar sizce istenilen noktada mıyız? Bence yeterli noktaya çok yakınız. Maddi kazanç anlamında üretilen hizmetin uzağında olmamıza rağmen tüm disiplinler
31
Söyleşi
ciddi bir emek ve gayret ile çalışıyorlar. En büyük sıkıntı program yapamama sıkıntısıdır. Maalesef işverenlerimizin yapacakları yatırım noktasındaki karar değişiklikleri inanılmaz revizyonlar yaratmakta ve bu bize büyük bir iş yükü olarak geri dönmektedir. Aynı zamanda işlerin programsız ilerlemesi tüm disiplinlerin programlarını etkilemekte ve her disiplinin de kendi iş programları bir biri ile örtüşmediği için de dönem dönem ciddi sıkıntılar yaşayabilmekteyiz. Yine de tüm olumsuzluklara rağmen ciddi bir başarı sağladığımızı da söylemek gerekir. Bu nedenle tüm sektör çalışanlarımızı çalışkanlıklarından dolayı tebrik ediyorum. Bize ilk prestij projeniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Benim ilk ve en büyük projem Tekstilkent’tir. 1992 yılında başladığım ve 2 yıl süren bir proje. 880.000 m2 kapalı alanı olan bir proje. İmalat ve depolama amaçlı projede 35 adet işyeri bloğu, bir iş hanı bloğu, bir çarşı binası, satış ağırlıklı düşünülen bir yapı ile 3 adet depolama bloğundan ibaretti. Ayrıca 2 adet kule ofis yapısı bulunmaktaydı. Ancak ofis kule yapıları uygulaması yapılmadan başka bir kuruluşa belli bir anlaşma ile komple devredildi. Bu iki blok için yalnızca
32
iş sonunda teknik kontrollük ve iş kabulü noktasında bulundum. Bu projenin iklimlendirme sistemlerini nasıl çözdünüz? Burada her blok kendi içinde bağımsız ısıtma sistemi olacak şekilde tasarlandı. Yatırımcı ilk başta yalnızca ısıtma istediği için sistemi bu şekilde tasarladık. Yatırımcının Singapur’da benzer bir tesis ziyaretinde bulunması ile proje seyri değişti. Oradaki konfordan çok memnun kalması ile bu projede de benzer bir konforun sağlanmasını istedi. Doğal olarak proje revizyonu yapmak durumunda kaldık. Tabi bu talep inşai olarak ve mekanik altyapının belirli bir noktasında oluştuğunda işimiz o kadar da kolay değildi. Yapılan imalattan maksimum seviyede faydalanmak gerekiyordu. Isıtma mantığına uygun olarak her bir blok için hava soğutmalı (her bloğun 550 kW soğutma yükü bulunmaktadır) chiller kullanmak suretiyle sistem tasarımı gerçekleştirildi. Burada imalat ve depolama olduğu için ofis konforuna ulaşmak gibi bir hedef yoktu. Asgaride sağlanacak bir konfor söz konusu idi. Bu nedenle de iki borulu fan-coil sistemi ile tasarım gerçekleştirildi. Ancak tüm alt yapı imal edilmesine rağmen chiller alımı gerçekleştirilmediği için tesiste yerleşim ile beraber split klima ile çözümler üretilmesi
beni derinden üzmüştür. İnanılmaz bir yatırım yapılmasına rağmen atıl olarak kalan bir imalat türü. Eminim ki ülkemizde buna benzer yatırımcı kararları bulunmaktadır. Bunlar aslında cebimizden havaya uçan kaynaklarımızdır. Bunun anlatmamım sebebi o günlerden bugünlere gelirken çok yol kat ettiğimizi görmek içindir. Gerek yatırımcı ve gerekse tasarımcılar olarak artık çok daha kararlı ve doğru yatırımlar gerçekleştirmekteyiz. Ve en önemlisi enerji verimli binalar yaratabilme becerisini gösterebilmekteyiz. Enerji verimli bina çözümlerinden bahsetmişken bize bu konuda örnek verebilir misiniz? Zorlu Center projemiz de yeni hayata geçmeye başladı. Karma bir proje olarak hayata geçen bu projede Kültür Merkezi, Ofis, Otopark katları, AVM, Teras Evler ile Kule Konut blokları ve Otel bloğu birimlerinden oluşmaktadır. Isıtma ve soğutma sistemi merkezi olarak tasarlamıştır. Chiller plant yazılımı kullanılarak chiller verimleri maksimum seviyeye çıkarılmıştır. Klasik deyimle %50 kapasite çalışma şartlarında COP: 11 seviyelerine çıkabilmektedir. Klima santralları, taze hava santralları, sirkülasyon pompaları, çok sayıda egzoz ve taze hava fanları frekans kontrollü seçilmiştir. Ayrıca Klima santrallarında taze hava ile egzoz havası arasında ısı ve nem transferi yapabilen higroskopik enerji geri kazanım rotoru ile sıcaklık ve nem kontrolu sağlanarak
enerjiden önemli ölçüde tasarruf edilmesi amaçlanmıştır. Gerçekleştirilen otomasyon sayesinde klima santrallarında uygun dış hava koşullarında free cooling yapılabilmektedir. Binada gri su, yağmur suyu ve HVAC cihazları yoğuşma suları toplanıp yeniden kullanılması ile önemli ölçüde su tasarrufu sağlanmıştır. Şu anda üzerinde çalıştığınız prestijli bir projenizin sistem çözümleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Halen devam etmekte olduğum şimdilik adını açıklayamayacağım bir projemde deniz suyundan da faydalanacak şekilde bir tasarım yapmaktayız. Yapı denize sıfır olduğundan böyle bir kaynaktan faydalanmamak olmazdı. Söz konusu proje yine karma bir yapı olarak planlanmaktadır. Alışveriş alanlarında su kaynaklı ısı pompası ve ofis ile otel yapılarında ise dört borulu fan-coil kullanılacak olup tüm sistemler primer devrede birleştirilecektir. Sistemlerin açığa çıkardıkları enerjilerinden maksimum faydayı elde etmek ana amacımızdır. Bu sayede önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlanacaktır. Aynı zamanda soğuk oda klima sistemi de su kaynaklı olarak seçilecek olup açığa çıkan enerjiden faydalanılacaktır. Gerekli olan tüm klima santrallarında ve sirkülasyon pompalarında frekans kontrolu ön görülecektir. Binada gri su, yağmur suyu ve HVAC cihazları yoğuşma sularını toplayarak geri kullanım için değerlendireceğiz.
33
Söyleşi
Yapı için, BREEAM Very Good ya da BREEAM Excellent hedeflenmektedir. Bize başlangıçtan bu güne kadar önem verdiğiniz diğer projelerinizden bahsetmenizi istersek... Proje hayatımda birçok ofis, konut, AVM, hastane, fabrika, otel vb. onlarca projeye imza attım. Bunlardan bazılarını sayacak olursak; Emaar Toskana vadisi, Eston Deniz Evler, Dekar Günışığı Evleri, Eczacıbaşı Zekeriyaköy Ormanada, projeleri kendi özelinde çok güzel villa yapılarından oluşan projelerdi. Mimarisi ile çok öne çıkan ve benimde çok sevdiğim bir proje de Folkart Narlıdere konutlarıdır. Burada ısıtma olarak döşemeden ısıtma sistemini seçtik. Çünkü şehirde termal ısı alt yapısı vardı. Bu nedenle bu kaynaktan faydalandık. Endüstriyel tesis projeleri yaptınız mı? 1990’lı yıllarda nerdeyse her ay bir fabrika projesi yapardık. Ancak geldiğimiz süreçte yılda bir adet endüstriyel tesis projesi yaptık mı seviniyoruz. Bu nedenle bu tür projelere özel önem veriyoruz. Tüm personel bu tür projelere hasret kaldığından yapmak adına özel gayret sarf ediyor. Açıkçası bende aynı durumdayım. Umarım tüketim toplumundan üretim toplumuna hızlı bir geçiş sağlarız.
34
Önemli endüstriyel tesis projelerimizden bazıları ise; Kale P&W Fabrika Binası... Boing için çeşitli ürün imalatı yapılan bir yatırım... Kale Altınsoy Robotik ve Otomasyon Fabrikası. Bu projeyi yaptığımda ilk defa öğrendiğim bir bilgiden dolayı çok sevinmiştim. Ülkemiz adına umutlu olmak için çok güzel bir haberdi. Çünkü bu fabrikada tam otomasyonlu robot üretimi yapılacaktı. İlk değil daha önceleri de yapılıyormuş, büyüme ihtiyacından dolayı bu fabrikayı yapmaları gerekiyordu. Süleymaniye Demir Çelik fabrikası... Kuzey Irak Süleymaniye bölgesinde yapılan bir yatırım. Elinizde sihirli bir güç olsa ne dilersiniz? Elimde sihirli bir güç olsa; sektörüm ile ilgili, marka değeri dünyada birinci olan bir Türk Mühendislik Firması yaratmak isterim. Sektörüm haricinde ise, insanların huzur içinde yaşadığı, demokrasinin tüm kuralları ile işlediği, kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, savaşların olmadığı, barış içinde yaşanılan bir dünyada yaşamak. Tabi özellikle kendi ülkemde bunları daha önce görmek isterim. Sayın Cafer Aktürk’e samimi paylaşımları için çok teşekkür ediyor, Mechanic Dergisi adına başarılarının devamını diliyoruz.
Haberler
Japon klima devi General, Türkiye’yi merkez üssü yapıyor Dünyanın önde gelen klima üreticilerinden General; Türkiye’de kendi şirketini kurarak özel satış ve hizmet ağını oluşturdu. FG Europe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Toshiyasu OHNO, “Türkiye hızla gelişen bir pazar, biz de global büyüklüğümüzden aldığımız destekle bölgedeki gücümüzü daha da artıracağız” dedi. JAPON şirketlerinin Türkiye ilgisi artarak devam ediyor. 25 yıldır ülkemizde distribütörler aracılığıyla ürünleri satılan dünyanın önde gelen klima devlerinden General, Türkiye’de de kendi satış ve hizmet ağını kurma kararı aldı. Merkezi İstanbul Maltepe’de olan FG Europe Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Toshiyasu Ohno, “25 yıldır distribütörler aracılığıyla Türkiye’deydik. Ancak gelişen ve büyüyen Türkiye pazarı, bizi kendi satış ve hizmet ağımızı kurmaya yöneltti.” dedi. FG Europe Klima Teknolojileri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Toshiyasu Ohno ve FG Europe Klima Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Olaş, General Klima’nın yatırım kararı ve Türkiye hedeflerini paylaşmak için 3 Şubat 2015 tarihinde İstanbul Point Hotel Barbaros’da basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Dünyanın 12 ülkesinde 1 numara Toshiyasu OHNO, “Dünyanın 12 ülkesinde 1 numara olan General, 25 yıl boyunca Türkiye’de distribütörlerce temsil edilen ve satılan bir marka. Distribütörler de General ile prestij sağlayıp satışta farklı markalara ağırlık vermişler. 25 sene az bir zaman değil, elbette güçlü bir bilinirliğimiz var. Ama yine de bizim geliş amaçlarımızın başında kendi markamızı öne çıkarmak yer alıyor. Bir başka nedense tüm Japon şirketlerinin artık distribütörlük sistemini bırakıp kendilerinin Türkiye’ye geliyor olması. Bu dünyada da yaygın bir eğilim ve biz de bunun gerisinde kalmak istemedik.” diye konuştu.
Dünyanın en büyük 5’inci pazarı Türkiye Türkiye’nin VRF -merkezi- klima sistemlerinde dünyada en büyük 5. pazar olduğuna dikkat çeken Toshiyasu Ohno,
36
sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 1.5 milyar dolar civarında bir pazar var. Türkiye, pazar büyüklüğü açısından Çin, Japonya, ABD ve Güney Kore’den hemen sonra geliyor. Yatırım kararımızda bu çok önemli bir göstergeydi. Birden çok iç ünitenin birbirinden bağımsız olarak kontrol edilebildiği, ısıtma ve soğutmanın aynı merkezi sistemde sağlandığı VRF, ilk yatırımı maliyetli ama uzun vadede çok daha kârlı bir sistem. Bu sebeple de şirketlerin daralan kâr marjları nedeniyle maliyet avantajının önemli hâle gelmesi ve enerji tasarrufu gibi diğer gerekçelerle dünya üzerindeki birçok şirket VRF’e sistemine geçiyor.”
Hedef 3 yılda Türkiye’de ilk 3’e girmek FG Europe hakkında da bilgi veren Toshiyasu Ohno, Avrupa’da çok güçlü bir şirket olduklarının altını çizerek, “Markamızın Türkiye dağıtım hakları FG Europe’da. Bu şirket, markayı Avrupa’ya dağıtan ve satan güçlü bir yapı. Bu nedenle onların tecübelerinden Türkiye’de de yararlanacağız. Yaklaşık 60-80 farklı markanın satıldığı Türkiye pazarında, ilk 3 yılın sonunda, ithal ürünler arasında ilk 3’te olmayı hedefliyoruz. Klima konusunda dünyada öncü markayız ve Türkiye’de de aynı başarıyı yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi.
167 çeşit ürünle Türkiye pazarında Türkiye pazarında 167 ürünle güçlü bir şekilde hızla büyüyeceklerini söyleyen Genel Müdür Ahmet Olaş ise, “Dünya üzerinde satılan ürün çeşidimiz çok daha fazla. Her ülkeye, her bölgeye hitap eden ürünlerimiz farklı. Mesela tropik bölgede satılan ürünler, Türkiye’de satılmıyor ya da mesela sadece Rusya, Sibirya vb. bölgelerde satılan ürünlerimiz var, elbette onlar da burada satılmıyor” diye konuştu. Olaş; “Inverter klimada dünyada öncü olan General’in Türkiye elektrik piyasası regülasyonlarına en uygun klima markası olduğunu ve düzenlemelerin tüketiciler tarafından benimsenmesi sonrasında “inverter” klima alanındaki pazar payının da hızla artmasını beklediklerini” belirtti.
Ürünlerimizin dayanıklığında da iddialıyız Ürünlerinin dayanıklılığına da vurgu yapan Ahmet Olaş, “Biz dünyanın birçok yerinde klima satıyoruz ve ürünlerimizin o bölgelerin iklim şartlarına uyumlu olması çok önemli bir husus. Yılda yaklaşık 173 bin adet General Klima satılan Dubai’de nem, oksitlenme ve kum gibi kriterler, Vancouver’da sert iklim gibi koşullara dayanıklı ürünler geliştirdiğimiz için ürünlerimizin arıza oranı çok düşüktür. Örneğin, ben evimde 18 senedir General’in
Haberler klimasını kullanıyorum ve bugüne dek hiç arıza yapmadı,” diye konuştu.
Baz istasyonlarının soğutulmasında da tercih ediliyor General klimalarının yoğun çalışan baz istasyonlarının soğutulmasında da sıklıkla
tercih edildiğinin altını çizen Ahmet Olaş sözlerini şöyle sürdürdü: “İletişimin çok yoğun olduğu bir devirde yaşıyoruz ve baz istasyonlarının soğutulması oldukça kritik bir konu. Kapsama alanının geniş tutulabilmesi için çok farklı lokasyonlara kurulan baz istasyonları her zaman ulaşılabilir yerlerde değildir, gitmek zordur.
Bu nedenle kullanılacak ekipmanların dayanıklılığı ve bakım süresi mümkün olduğunca uzun olmalıdır. General da bu kriterlere uygunluğu ile baz istasyonlarında en çok tercih edilen klima markasıdır, bu da General’in dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının sonucudur.”.
Armacell’in Türkiye yatırımı Dünya devi Armacell Türkiye’nin genç yıldızı Oneflex’e yatırım yapmayı tercih etti. LÜKSEMBURG, 02 Şubat, 2015 – ekipman yalıtım piyasasına ilişkin esnek yalıtım köpüklerinde bir dünya lideri ve ayrıca tasarımı yapılmış köpüklerde önde gelen tedarikçilerinden olan Armacell, Türk yalıtım malzemeleri imalatçısı OneFlex’i (Das Yalıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) satın aldı. Bu alım, şirketin daha önce bir yerli lisans ile temsil edildiği Türkiye’deki Armacell konumunu güçlendirmektedir. Bu, aynı zamanda da, Armacell’in etki alanını, Ortadoğu bölgeleri genelinde yer alan ülkelere de yaymaktadır. Bu yatırım, esnek yalıtım malzemeleri ve tasarlanmış köpüklere ilişkin pazardaki küresel liderliğini korumak için Armacell’in enternasyonalizasyon stratejinin tutarlı bir şekilde oturtulmasında başka bir adımı yansıtmaktadır. Armacell International S.A.-nın İcra Kurulu Başkanı (CEO) Sayın Patrick Mathieu’nün açıklamasına göre “OneFlex’in ürün aralığı – elastomer esaslı borular ve levhalarla birlikte – Gelişmiş Yalıtım bölümündeki portföyümüze çok iyi uyum sağlamakta ve ürün kapasitelerimizi ise, önemli ölçüde zenginleştirmektedir.” Konuşmasına devamla “Bu satın alma ile birlikte, Armacell gerçekten de, dünya genelinde bir farklılık yarattığını göstermektedir. Bizler, bu mükemmel temeli, gelecek-dönem hedefine odaklı pazarlara coğrafik olarak erişmemizi daha da genişletmek için kullanacağız. OneFlex,
38
bölge genelinde çok iyi şekilde kurulmuş bulunan, çok profesyonel bir üretim platformu ve deneyimli yönetim ekibi olan bir dağıtım ağına sahip bulunmaktadır. Gelecek dönemde, Türkiye, esnek yalıtım malzemelerini maliyet etkin bir şekilde, Ortadoğu, Afrika ve Güneydoğu Avrupa geneline ihraç etmek açısından bir köprübaşı görevi görecektir.” demiştir. Merkez ofisleri İstanbul’da ve üretim ve üretim birimi ise Bursa’da olan OneFlex, esnek, kapalı-hücre elastomerik yalıtım malzemelerini esas alan inşaat teknolojisinin üretimi ve satışı konusunda uzmanlaşmaktadır. Şirket, aynı isim altındaki markası ile ülke genelinde isim yapmayı başarmıştır. OneFlex, 2014 yılında 26 milyon TL’den daha fazla bir gelir elde etmiştir. Ortadoğu, Afrika ve Güneydoğu Avrupa’da – ve özellikle de Türkiye’dekiyalıtım malzemeleri pazarı, artan büyüme oranları ile karakterize edilmektedir. Armacell ile OneFlex’in güçlü Pazar konumlarını muhafaza ettikleri esnek yalıtım malzemeleri segmentindeki talep devamlılık ve sürdürülebilirlik arz eden büyümeyi işaret etmektedir. Armacell hakkında: Armacell, ekipman yalıtım piyasası ile ilgili esnek
yalıtım köpüklerinde bir dünya lideridir ve tasarlanmış köpüklerin önde gelen bir tedarikçisidir. 2013 yılında, dünya genelindeki 2.200’den fazla çalışana sahip olan şirket, 415.7 Euro tutarında bir net satış geliri sağlamıştır. Dört anakarada bulunan 14 ülkedeki 21 imalat tesisi ile, Armacell bir enternasyonalizasyon stratejisi izlemektedir. Şirket, iki iş kolunda faaliyette bulunmaktadır: Geliştirilmiş Yalıtım faaliyeti/işi, mekanik ekipmanın yalıtımına ilişkin esnek yalıtım köpük ürünlerini geliştirmektedir. Tasarlanmış Köpük faaliyeti, son pazarların geniş bir aralığında kullanılmak üzere hafif köpükleri üretmekte ve pazarlamaktadır. Armacell’in ileri-teknolojiye sahip yalıtım ürünleri, küresel enerji etkinlik ve verimliliğini artırmakta ve Empire State Binası ve Uluslararası Uzay İstasyonu da dahil olmak üzere, birçok yüksek kaliteli ve önde gelen tesislerde kullanılmış bulunmaktadır. Bunlar, günlük yaşamın bütünleyici bir parçasıdır: ısı yalıtımının ötesinde, Armacell ürünleri, rüzgar tribün kanatlarının temel komponentleri olarak ve modern otomobil modellerinin bir çeşitliliği içinde, akustik yalıtım olarak, conta ve salmastra olarak kullanılmaktadır. www.armacell.com web sitesinden Armacell konusunda daha fazla bilgi edinebilmeniz mümkündür.
Haberler
SFA Sanihydro Denizli’deki sıhhi tesisat ustalarıyla buluştu SFA Sanihydro’nun, Türkiye’nin farklı bölgelerinde organize ettiği eğitim seminerlerini sürdürüyor. 05 Aralık 2014 tarihinde bu kez Denizli Şiir Butik Otel’inde tesisat ustalarıyla ve bölgedeki yetkili bayileriyle bir araya geldi. 95 kişinin katılımıyla gerçekleşen seminerde, S.S.H. sorumlusu Erman Tümçelik öncelikle SFA grubun 55 yıllık tecrübesini ve WC öğütücü pompaların sağladığı çözümleri anlattı. “WC öğütücü ve pompaların doğal akışlı tahliyenin imkansız olduğu durumlarda, evlerde ve iş yerlerinde herhangi bir yere, ekstra tuvalet, yeni bir banyo veya mutfak kolayca monte etmeyi sağlıyor. İster çatı veya bodrum katına… İster kanalizasyon borusundan uzak veya kot farkı olan yerlerde”…Dikey
olarak 11 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar 32 mm’lik bir boru çapı ile atıkları pompalayabildiğini, müşterilere hijyenik, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağladığı anlatıldı. Ardından, ürünleri iyi anlamanın doğru pompa seçiminde büyük önem taşıdığını vurgulayarak WC öğütücüleri ve pompaları hakkında çalışma
prensibinden montajına kadar detaylı teknik bilgi aktarıldı. Soru-cevap bölümünün ardından Sanihydro düzenlediği akşam yemeğinde ustalarla yakından tanışma fırsatı buldu. Müşteri memnuniyetini en iyi şekilde sağlamak ve üst seviyede tutmak için, eğitim etkinliklere önem verdiklerini ve çalışmaların devam edeceğini belirtti.
Victaulic, HVAC Tesisat Sistemlerine yönelik Installation-Ready™ Style 107 QuickVic® Sabit Kaplin Yelpazesini genişletiyor Kaplinler güvenliği artırır ve kurulum süresini yarıya indirir DÜNYANIN önde gelen mekanik boru birleştirme sistemleri üreticisi Victaulic, Style 107 QuickVic® sabit kaplinlerini DN250-DN300/10- ve 12-inç ebatlarında sunarak patentli installationready™ ürün yelpazesini genişletti. Bu ek ebatlarla yükleniciler, mühendisler ve mal sahipleri, kurulum süresini azaltıp güvenliği artırarak verimliliği maksimize edecek çok daha fazla fırsata kavuşacaklar. Style 107 kaplin ailesi kurulum aşamalarını azaltarak ve birleştirme için yalnızca standart el aletleri gerektirerek proje inşaasını hızlandırır. Victaulic’in installation-ready teknolojisi hiçbir
40
gevşek parça barındırmaz ve kurulum öncesinde parçalara ayırma ihtiyacını ortadan kaldırır; kaplin tek parça halinde borunun ucuna takılır ve ikinci bir boru ucuyla birleştirilerek sıkılır. Kurulum, standart yivli kaplinlere kıyasla iki kat ve kaynak ve flanşlamaya kıyasla on kata kadar daha hızlı tamamlanırken aynı yüksek performans özelliklerinden de taviz vermez. Hiç bir alev veya ısı gerekmediğinden çalışma sahasının güvenliği de artırılır. HVAC ve proses tesisatı uygulamaları için ideal Style 107 sert kaplinler, DN50 ila DN300 (2 ila 12 inç) arasında değişen ebatlarda sunulmakta ve standart soğuk
şekillendirilmiş ve talaşlı imalat yapılmış yivli çelik boruları birleştirmektedirler. Style 107 ailesi, boru çapına ve çeper kalınlığına bağlı olarak tam vakumdan 5,170 kPa (750 psi) değerine kadar olan basınçlara uygundur. Kaplinler, -34 ila 121 Santigrat derecelik (-30 ila +250 Fahrenhayt derecelik) bir sıcaklık aralığına sahip “EHP” sınıfı bir EPDM contayla birlikte sunulmaktadır. “T” sınıfı nitril contalar da mevcuttur. Style 107 QuickVic sabit kaplin ailesi ve HVAC sektörüne yönelik diğer çözümler hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen Victaulic HVAC tesisat sistemleri sayfasını ziyaret edin.
Haberler
AFS Akademi açıldı İklimlendirme sektöründe teknik bilgi birikimine ve donanıma sahip, nitelikli iş gücünün gelişimine önem veren AFS, sektörün standartlarını yükseltme ilke ve hedefiyle kurduğu AFS Akademi’nin açılışını 21 Ocak’ta gerçekleştirdi.
UZUN yıllardır bayilerine ve üniversite öğrencileri gibi çeşitli kesimlere eğitimler veren AFS, kendi bünyesinde kurduğu AFS Akademi ile sektöre yaptığı katkıları çok daha ciddi bir boyuta taşıyarak eğitime ve teknik bilgi birikimine verdiği önemi gösteriyor. 2014 yılında kurulan AFS Akademi; makine mühendisliği bölümü öğrencilerine, iklimlendirme sektör yöneticilerine ve çalışanlarına hitap eden eğitimlerine 21 Ocak 2015 Çarşamba günü başladı. Sektörde nitelikli iş gücü ihtiyacı olduğunu belirten AFS Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan Tari, “Akademimizi
42
açtık. Bugün “Havalandırma, hava miktarı ve hava kanalı hesapları” konusu ile ilk eğitimimizi verdik. Sektöre katkıda bulunmayı ilke edinen bir kurum olarak, vereceğimiz başarı sertifikalı teknik eğitimleri ücretsiz olarak sektör çalışanlarının katılımına sunuyoruz. Akademi eğitimlerimiz bundan sonra her Çarşamba günü farklı konu başlıkları ile Beysan bölgemizde devam edecek. Eğitimlerimize katılmak isteyenler http://www.afsakademi.com/katilimformu adresi üzerinden başvuruda bulunabilirler” diyerek AFS Akademi ile ilgili görüşlerini dile getirdi. 21 Ocak’ta açılışı gerçekleştirilen AFS Akademi
eğitim programında; havalandırma, hava miktarı ve hava kanalı hesapları, fanlar, fanlı cihazlar, fan seçimi ve kanunları, fanlarda debi kontrolü, patlama güvenliğinin temel ilkeleri ve ex-proof fanlar, bükülebilir hava kanalları, ihtiyaç kontrollü havalandırma, sistem etkisi, motorlarda verim ve motor koruma sınıfları, havalandırma sistemlerinde ses, gürültü ve titreşim konu başlıkları ele alınıyor. AFS Akademi, havalandırma ve iklimlendirme sektörünün bilgi kaynağı olan, sektörü geliştiren ve sektöre yön veren eğitimlerin yapılacağı bir merkez olmayı hedefliyor.
Haberler
Oneflex, sosyal sorumluluk projesi Bülten 3’ü yayınladı Oneflex, sosyal sorumluluk etkinlikleri kapsamında 2014 yılının son ayında üçüncüsünü gerçekleştirdiği “Enerjiyi yöneten tesisat mühendisleri” konulu Bülten 3’ü yayınladı. İKLİMLENDİRME sektörüne, Bursa fabrikasında ürettiği elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım ürünleri ile Oneflex markası ile hizmet sunan Das Yalıtım; enerji verimliliği, bütünleşik tasarım, mesleki sorumluluk sigortası ve uzman mühendisliğine dikkat çekmek ve özellikle genç mühendisler ve Üniversite öğrencilerine sektörün güncel soruları ve yanıtlarını aktarabilmek amacıyla planladığı Bülten çalışmalarının üçüncüsünde bilgilerini paylaşan değerli mühendislerin söyleşilerine yer verdi.
ihtiyacı var, mesleki sorumluluk sigortası, bütünleşik tasarım, çevreye saygılı binalar, düzgün malzemeyi doğru kullanmak, sanayide yalıtım değeri, hastanelerde verimli sistemler, mimari gruplar ile uyum, verimlilik sağlayan buz topları, inşaat ile büyüyen sektör, dünyayı ve teknolojiyi takip etmeli, projeciliği tavsiye ediyorum gibi konu başlıkları ile değerli projeciler yer aldı. Oneflex Yön. Kur. Başk. Yardımcısı Koray Sarı, “Sosyal sorumluluk projemiz olan Bülten-1’i, ilk olarak Gümüş Sponsor olduğumuz Climamed’13 etkinliğinde, Bülten-2’yi 2014 yılında katıldığımız yurt dışı fuar ve yurt içi Sodex Fuarı’nda ve katıldığımız etkinliklerde paylaştık. Bülten 3’de ise değerli Projecilerimizin enerjiyi doğru yönetme konulu değerli görüş, öneri ve tavsiyeleri kalıcı bir şekilde paylaşıma sunuldu. 2015 yılında katılacağımız tüm etkinliklerde ve Üniversitelerin etkinliklerinde ücretsiz dağıtacağız. Web sitemizde de Bülten çalışmalarımıza yer verdik. Bu projeye destek veren herkese çok teşekkür ederiz” dedi. Bülten-3’de, Akıllı bina tarifi çok önemli, İmalat sektörünün laboratuvar
Görüşleri ile yer alan değerli mühendisler: Erdinç Boz - Boz Proje Danışmanlık, Serper Giray - Giray Mühendislik, Fatma Çölaşan - Gen-Tes Mühendislik, Süleyman Akım - Fatma Akım - Akım Mühendislik, Sarven Çilingiroğlu - Çilingiroğlu Mühendislik Müşavirlik, Hamit Mutlu - Mekanik Proje, Ahmet Boybada - Deniz Proje, Veysel Yılmaz - Sağlık Bakanlığı İnş. ve Onr. Daire Başk. Birim Amiri, Mustafa Çelik - Mec Proje, Şerif Duman - Temas Mühendislik, Selim Evyapan - Hasel Yapı, Alaettin Küçüksarı - Isıtek A.Ş., Hatice Temurlenkoğlu - Yüksel Proje. Proje’de sektörel kurum ve derneklerin kısa tanıtım ve iletişim bilgileri yer alıyor.
Oneflex, İstanbul merkez ve Bursa yeni fabrika adreslerinde Das Yalıtım A.Ş. Oneflex markalı elastomerik kauçuk köpüğü ürünlerini Bursa’da yeni fabrikasında üretiyor. Yeni Fabrika adresi; Barakfakih Mahallesi, Barakfakih Sanayi Bölgesi, 16.
44
Cadde, No:13 Kestel Bursa. Yakın zamanda değişen İstanbul Merkez Ofis adresi; Halkalı Merkez Mahallesi, Basın Ekspres Yolu Capital Tower No: 9 Ofis: 29 Küçükçekmece İstanbul.
Haberler
Bacader uyarıyor: Doğru kurulan bacalarla
karbonmonoksit zehirlenmeleri önlenebilir Yeni bir ısıtma sezonu ile birlikte her yıl üzerinde sıkça konuştuğumuz karbonmonoksit zehirlenmeleri yine gündeme gelecek ve çözüm arayışlarını yine tartışacağız. Zehirlenmelerin kaynağında standartlara ve tekniğine uygun olmayan bacalar yatmaktadır. TÜRKİYE’DE her yıl binlerce insan bacalardan kaynaklanan karbonmonoksit gazı zehirlenmesine maruz kalmakta ve yüzlerce insan da hayatını kaybetmektedir. Yıllardır kayıtlarını tutmuş olduğumuz karbonmonoksit esaslı zehirlenme ve ölüm değerlendirmesi (Kasım 2014 sonu itibarı ile) aşağıdaki gibidir. Bu zehirlenme vakaları ve ölümler özellikle soba, kombi ve şofben gibi cihazlardan kaynaklanmaktadır. Bu ölümler alınacak bazı küçük tedbirle önlenebilir. Bu tedbirler kısaca şöyle özetlenebilir; • Soba, şofben ve kombilerin bulunduğu odalar mutlaka havalandırılmalı. Öyle ki 1m3 doğalgaz saatte 10 m3 havaya ihtiyaç duyar. 2 kg ağırlığındaki bir odunun yanabilmesi için ise 30 m3 e kadar havaya ihtiyaç duyar. Bu da yaklaşık 12 m2 oda içindeki oksijeni sadece bir adet odun parçasının yanmasıyla tükettiğimiz anlamına gelir ki sonucunda insanlara soluyacak oksijen kalmaz. Yanma için gerekli havayı sağlayamaz iseniz yanma sonucu zehirlenmelere, ölümlere sebep olan karbonmonoksit gazı açığa çıkar. Bu sebeple havalandırma çok önemlidir. Sobaların olduğu odalarda uyunmamalı ve yatarken sobalar mutlaka söndürülmelidir. Ev içindeki kapılar ise ek önlem olarak açık bırakılmalıdır. • Karbonmonoksit dedektörü ile hayata tutunabilirsiniz. İçindeki elektrokimyasal sensör ile ortamdaki karbonmonoksit gazını algılayarak sinyal veren dedektörler kullanmak yapılabilecek en hızlı ve hayat kurtarabilecek bir önlemdir.
46
Karbonmonoksit esaslı zehirlenme-ölüm grafiği
• Bacalar kışa girerken mutlaka temizletilmeli ve bakımı yapılmalıdır. Katı yakıtlı sobalar yılda en az 2 sefer, doğalgazlı yakıtlar ise yılda en az 1 sefer yetkili firmalara yaptırılmalıdır. • Bacalar çatı mahyasını en az 40 cm geçecek şekilde yüksek olmalıdır. Bulunduğu binanın çevresinde bacaya çok yakın bina veya yükselti var ise bu yükseltileri de geçecek seviyede yüksek olmalıdır. • Karbonmonoksit zehirlenmelerinin özellikle kış aylarında artmasının sebebi bacanın içine soğuk vurgunu olmasıdır. Bacalar kesinlikle soğumamalıdır. Bacalarda zehirli atık gazların güvenli bir şekilde atılması için kuvvetli baca çekişi istenen bir durumdur. Baca gazı ne kadar sıcak ise baca çekişi de o kadar kuvvetli olur. Bu nedenle bacaların soğumaması gerekir. Bir tuğla bacada
sıcaklık kaybı metrede 12-18°C iken yalıtımlı çelik ve seramik bacalarda bu kayıp metrede 2-4°C civarındadır. Bu nedenle bacalar yalıtım yapılabilen ve standartlara uygun olan çelik veya seramik malzemeden yapılmalıdır. Eskiyen tuğla bacalar standartlara uygun CE işaretli bacalar ile yenilenmelidir. Yukarıda bahsettiğimiz tedbirler elbette çok önemli ve gereklidir. Ama işin aslında daha sağlam çözümlemelerle yapılabileceği kuşkusuzdur. Karbonmonoksit zehirlenmelerini önlemenin yolu, bacaların yürürlükteki standartlara uygun olmasından geçmektedir. Eğer baca standartlara uygun değilse, baca yeterli çekişi yapmıyorsa alacağınız tedbirler tali tedbirler olarak kalacaktır. Eğer bacanız standartlara uygunsa yanma sonucu karbonmonoksit oluşsa dahi baca
Haberler bu zehirli atık gazı güvenli bir şekilde binadan uzaklaştıracaktır. Bunun içinde binaların yapımı esnasında bacaların standartlara uygun yapılması gereklidir. Bunu sağlayan mevzuat ise İmar Yönetmelikleridir. 10 Temmuz 2013 tarihinde yayınlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği uyarınca Tuğla Baca baca malzemesi olarak tanımlanmamış olmasına rağmen birçok şehirde belediyelerin imar yönetmeliklerinde hala tuğla baca yer almaktadır. Devletin kurumlarının yaptığı toplu konutlarda dahi halen mevzuatlara aykırı olarak tuğla baca kullanılmıştır. Tüm bu hususlar çerçevesinde ölümlerin azalması amacıyla yetkililere önerilerimiz ise şöyledir; 1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan İmar Yönetmeliğinin Baca Bölümü mevcut yürürlükteki baca mevzuat, standartlar ve uygulamalara uygun hale getirilmelidir. Bu konudaki Piyasa Denetim ve Gözetim faaliyetleri, üretici firmaları, uygulayıcı firmaları ve nihai uygulamaları kapsamalıdır ve periyodik olarak yapılmalıdır. 2. Yeni binalarda Yapı Denetim firmalarınca yapılan kontroller daha sıkı tutulmalı, standartlara uygun olmayan bacalara izin verilmemelidir. Bu konuda Yapı Denetim firmalarının ilgili kontrol mühendisleri baca konusunda eğitilmelidir. 3. Binalarda inşaat statiği, beton kalitesi vb. özelliklere azami dikkat edilirken özellikle bacalara da azami dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Deprem güvenliği ile binaları ve insanları korumaya çalışırken bacalardan kaynaklanan zehirlenmelerle insan hayatını hiçe saymak doğru değildir. 4. Bacalar, Fabrika üretim kontrol belgesine sahip ve ürettiği ürünlerin performans beyanını yapan firmalarca üretilmelidir. Bacaların montajı ise Mesleki Yeterlilik Kurumundan Bacacı Seviye 3 belgeli personel tarafından yapılmalıdır. Bacaların uygunluğu ise Mesleki Yeterlilik Kurumundan Bacacı Seviye 4 belgeli personel tarafından
48
yapılmalıdır. Bu belgelere sahip olmayan personelin baca montajı yapması söz konusu değildir. 5, Özellikle doğalgazlı cihazlardan kaynaklanan olayların büyük bir çoğunluğu proje dışı, gaz dağıtım şirketinin bilgisi ve kontrolü olmadan yapılan tesisat, cihaz ve bağlanan bacalardan kaynaklanmaktadır. Doğalgaz tesisatlarının, cihazların ve bacaların periyodik olarak bakım ve kontrolünün yapılması için ilgili kurumlar tarafından acil olarak PERİYODİK KONTROL düzenlemesi yapılmalıdır. Kontrollerde yanlış, hatalı ve standartlara uygun olmayan uygulamalar giderilerek yakma sistemleri güvenli hale getirilmelidir. Alınacak bu tedbirler ışığında ülkemizde binaların önümüzdeki
yıllarda büyük çoğunluğunun kentsel dönüşüm ile yenileneceği düşünülürse ilerleyen yıllarda bu sorunu çözmüş oluruz. Atılacak her geç adım her yıl binlerce insanın zehirlenmesi ve hayatını kaybetmesi manasını taşımaktadır. Atılacak olumlu adımlar sayesinde insanların can güvenliği sağlandığı gibi aynı zamanda doğru yapılan bacalar sayesinde sağlanan enerji tasarrufu da ekonomimize olumlu katkı yapacaktır. Bununla birlikte 2014 yılında diğer bölümündeki zehirlenme ve ölüm sayıları maden kazalarını ifade etmektedir. Madenlerin doğru olarak havalandırılması ile ilgili acil tedbirlerin alınması sayesinde ancak bu konuda çözüm elde edilebilir. Havalandırma konusunda yetkin mühendislerin katkısı ile “Madenlerin Havalandırılması Yönetmeliği” çok acil bir şekilde çıkarılmalıdır.
Haberler
FORM bowling takımı “şirketler yarışıyor” bowling turnuvasında İstanbul ikincisi oldu Türkiye’nin en prestijli kurumsal bowling turnuvası olan ve 61 firmanın katılımıyla gerçekleşen “ Şirketler Yarışıyor ” da Form Şirketler Grubu bowling takımı ilk defa katıldığı turnuvada üstün başarı sergileyerek İstanbul ikincisi oldu.
19 Aralık 2014 tarihinde Profilo AVM, Time Out Bowling Salonu’nda gerçekleştirilen İstanbul final oyunlarında Form Şirketler Grubu adına yarışan Form Endüstri Ürünleri İstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Atakan, Form VRF Sistemleri İstanbul Bölge Satış Şefi Ozan Özdemir, Form VRF Sistemleri İstanbul Bölge Satış Mühendisi Bedri Kocayolcu, Form Endüstri Ürünleri İstanbul Bölge Projeler Satış Şefi Ayhan Keskin ve Form Endüstri Ürünleri İstanbul Bölge Paket Klima Satış Destek Sorumlusu Hakan Yankaş’dan oluşan takım, firma olarak ilk kez katıldıkları turnuvada 61 takım arasından ikinci olarak büyük bir başarıya imza atmış oldular. Takımların kıyasıya mücadelesine sahne olan turnuvada Form Şirketler Grubu bowling takımı, 1. turda 649 puan, 2. turda ise 769 puan ile toplamda 1418 puan aldı. Fairplay Events tarafından yılda 4 kez (Eylül, Aralık, Mart ve Haziran) düzenlenen turnuva İstanbul, Ankara ve İzmir’de eş zamanlı olarak yapılıyor.
50
Haberler
Isıdem Yalıtım’dan
Eskişehir’e dev yatırım Isıdem Yalıtım, havalandırma ve tesisat sektöründe yalıtım amaçlı kullanılan Elastomerik Kauçuk Köpüğü üretimi için Eskişehir OSB’ye 30 milyon TL’lik yatırım yaptı.
ISITMA, soğutma ve havalandırma sektöründe hizmet vermek üzere 1998 yılında faaliyete geçerek yuvarlak, kare ve dikdörtgen formlu sac hava kanalları üretimine başlayan Isıdem Yalıtım, havalandırma ve tesisat sektöründe yalıtım amaçlı kullanılan Elastomerik Kauçuk Köpüğü üretimine başlıyor.
Toplam yatırım 30 milyon TL’yi buldu Isıdem Genel Müdürü Murat Erenoğlu, yaklaşık 30 milyon TL’ye mal olan ve 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip üretim tesisinin yaklaşık 200 kişiye istihdam yaratacağını söyledi. Ayrıca Murat Erenoğlu “ABD, Avrupa, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler, Afrika Kıtası ve Rusya gibi bölgelere Flexible Hava Kanalı ürünümüz ile ihracat yapıyoruz. Yeni yatırımımız ile yine bu pazarlarda Kauçuk Köpüğü ürünümüz ile de aktif olarak rol almayı düşünüyoruz.” dedi. En son İtalyan teknolojisi ile üretim yapılacak olan tesisin, Eskişehir ilinin ilk LEED sertifikalı yeşil binası olması için de çalışmalar devam ediyor.
52
Ürün
Ayvaz Sierra Daldırma Tip Vorteks Buhar Sayacı Vorteks Buhar Sayacı ile farklı sebeplere bağlı olarak verimin ne kadar düştüğünden başlayarak; ünite, bölüm, işletme, kazan verimlerinin düşme miktarları gözlenebilir ve verimliliğin arttırılması için adım atılabilir. BUHAR sayaçları, enerjinin geri kazanılmasına yönelik yapılan tüm çalışmalar sonucundaki uygulamaların fayda derecesini kontrol eder. Prosese istenilen buhar miktarının verilip verilmediğini, verilen buharın sıcaklık ve basıncının kontrol edilmesini sağlar. Tüm tesisin veya tesis içerisindeki çeşitli ünitelerin hatta ünite içindeki herhangi bir makinanın birim ürün buhar maliyetini tespiti için buhar sayacı kullanılır.
verilmesinin önemli olduğu gibi, en az onun kadar önemli olan montaj detayları çok önemlidir. Sayaç öncesi ve sonrasında belirli uzunlukta üzerinde herhangi bir armatürün bulunmadığı düz mesafeler olması gerekmektedir.
Avantajları
Sistem içerisinde belirlenmiş olan buhar hızına göre minimum ve maksimum buhar kapasiteleri net olarak belirtilebilmelidir. Sayacın minimum ve maksimum akışı ölçebilme kapasitesine göre hassasiyet oranı ortaya çıkmaktadır. Buhar miktarı oranı = Maks. buhar miktarı/Minimum buhar miktarı Bu oran Sierra Vorteks Buhar Sayacı’nda 40/1’dir.
1. Daldırma tip buhar sayacı DN50DN300 arasındaki tüm çaplara uygulanabilmektedir. 2. Borunun 360° tüm çevresinden (90°) dik olarak her şekilde montaj edilebilir. 3. Sıcaklık, basınç gibi değerleri tek noktadan ölçtüğü için hassasiyeti yüksektir. 4. Kolay montaj ve demontaj, kolay bakım 5. Düşük işçilik ve malzeme maliyeti 6. Daha düşük mesafelerde düz boru hattına ihtiyaç duyar. 7. Minimum 5 mikro siemens iletkenlik olması kaydıyla su için de kullanılabilme özelliği. 8. Minimum ve maksimum buhar miktarı ölçüm oranı 1/40’tır.
2-Hassasiyet
Özellikler
Buhar sayacı borudan geçen gerçek debi miktarına karşılık ± %1 gibi bir hassasiyete sahiptir. Örnek olarak; Gerçek debi değeri 1000 kg/h ise sayaçtan okunan debi miktarı 1010 kg/h ile 990 kg/h arasındadır.
• Gaz, sıvı ve buharın kütlesel ve hacimsel ölçümü • Smart elektronik ünite ve vorteks tipi ile ideal buhar ölçümü • Çok değişkenli 5 farklı parametre ölçümü - Kütlesel ölçüm, - Hacimsel ölçüm, - Sıcaklık ölçüm, - Basınç ölçümü, - Özkütle ölçümü, • Boruya tek noktadan bağlantı, • Bağlantı tipi olarak fl anşlı (1/2”-8”) ve daldırma tip (2” ve üstü çaplar için) şeklindedir. • 6 adet tuş takımı ve display yardımı ile sahada debi aralığı, boru çapı, 4-20 mA çıkış ve alarm ayarı,
Buhar sayacı seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar 1- Buhar miktarı:
3-Tekrar edebilme özelliği Buhar sayacı aynı miktar debi için her zaman aynı değeri gösterebilmelidir. Sierra Daldırma Vorteks Buhar Sayacı borunun tam merkezinden ve tek noktadan değerleri ölçtüğü için bu konuda çok kaliteli bir üründür. Bir buhar sayacının kabiliyetini sağlıklı şekilde gerçekleştirebilmesi için seçim aşamasında değerlerin doğru
54
• Patlamaya karşı koruyucu camlı bölme içerisinde 6 adet buton vasıtasıyla ayarlanabilme özelliği, • Maksimum ölçülebilecek debinin 1/40’ını görebilme özelliği, • Maks. sıcaklık -200°C’den 400°C’ye kadar, • Dondurucu özelliği olan oksijen, nitrojen, argon ve karbondioksiti -200°C’ye kadar ölçebilme özelliği, • Maks. basınç 100 bar, • Yüksek basınçlar için 345 bar’a kadar dayanıklı tipi mevcuttur. • Buhar uygulamaları için idealdir. • Doğal gaz ölçümleri için AGA-8 yazılım özelliği, • HART protokol haberleşme sistemi 4-20 mA çıkış sinyali (Opsiyonel Modbus Haberleşme Sistemi) • FM Sertifi kası ve ATEX (Ex-Proof) onayı • Ürünün montajını yaparken akış yönüne, montaj yerine eksen kaçıklığı olmamasına ve 90° dik olmasına, paslanmaz kaynak yapılmasına dikkat edilmelidir. Sierra Daldırma Tip Vorteks buhar sayacı tek noktadan 5 proses parametresi okuma özelliğine sahiptir. Akışkan hızını, sıcaklığı ve basıncı okuyarak akış bilgisayarı ile kütlesel debi ve özgül ağırlığı hesaplar. Tüm proses verilerini tümleşik tek noktadan tespit ettiği için ölçüm hassasiyeti yüksektir. Daldırma tiplerde montaj ve işçilik maliyeti düşüktür. Daldırma tipi 241 Innova-mass’in DN50 ve üstü tüm çaplar için uygundur. Flanşları DIN ve ANSI normlarında seçilebilir, fl anşlı ve daldırma tip olduğu gibi wafer tipleri de mevcuttur. Innova-mass 240’ın DN15 ile DN200 arası tüm çapları mevcuttur. Flanşları DIN ve ANSI normlarında seçilebilir, flanşlı ve daldırma tipleri olduğu gibi wafer tipleri de mevcuttur. 241-Daldırma modeli boruya dik monte edildiği sürece boru etrafında her zaman calışır.
Ürün
Yakıt tasarruf ürünü EndoTherm İngiltere merkezli Endo Enterprises tarafından üretilen çevreci tasarruf ürünü EndoTherm, tüm kazanlı ısıtma sistemlerinde yüzde 15’e kadar yakıt tasarrufunu sisteme eklendiği andan itibaren mümkün kılıyor.
AVRUPA’DA ısınma gideri yüksek olan binlerce sağlık kuruluşunda, kamu binasında, konutlarda, spor merkezlerinde ve aralarına İngiltere’deki iki Hilton Oteli’nin de dâhil olduğu otel/turizm sektöründe de kullanılan yakıt tasarruf ürünü EndoTherm, tüm kazanlı ısıtma sistemlerinde yüzde 15’e kadar yakıt tasarrufunu mümkün kılıyor. Türkiye ile yeni tanışan ve İngiltere merkezli Endo Enterprises tarafından üretilen EndoTherm, kazanlı, merkezi ısıtmalı binalarda, sisteme dâhil edildiği andan itibaren tasarruf sağlamaya başlıyor. EndoTherm, en az dört yıl süresince kullanılabiliyor. Pek çok referans proje ile tasarruf sağladığı kanıtlanan EndoTherm, ısıtma sisteminde dolaşan suyun ısı transfer özelliklerini değiştiriyor. Böylelikle, radyatörlerin daha hızlı ısınmasını ve daha uzun süre sıcak kalmasını sağlıyor. EndoTherm kullanıldığında ısınmayı sağlayan kazan, binadaki sıcaklık derecesini aynı seviyede muhafaza edebilmek için daha az çalışıp ve daha
56
az yakıt tüketiyor. Enerji ithalatına bağımlı olan Türkiye gibi ülkelerde var olan kaynakları tasarruflu kullanmak hem ülke ekonomisi hem de çevre için daha da kritik bir önem taşıdığını anlatan ürünün Türkiye Distribütörü Ekonova’nın Kurucusu Kurtuluş Şahan, hem çevreye hem de bütçeye duyarlı EndoTherm’in şu anda İngiltere, İrlanda, Estonya, Rusya gibi pek çok ülkede kullanıldığının altını çiziyor.
Enertek International onaylı Ürün ısıtma sistemindeki suya katıldıktan sonra bir yıl içinde maliyetini karşıladığını anlatan Şahan, “Bağımsız laboratuvarlar tarafından ve pek çok referans proje ile tasarruf sağladığı kanıtlanan EndoTherm, tüm merkezi ısıtma sistemlerinde kullanılabiliyor. Su ile ısınan kazan sistemlerinde EndoTherm, ısıtma sisteminde dolaşan suyun ısı transfer özelliklerini değiştiriyor. EndoTherm kullanıldığında ısınmayı sağlayan kazan, binadaki sıcaklık derecesini aynı seviyede muhafaza
edebilmek için daha az çalışıp, daha az yakıt tüketiyor. Ürünün etkili olması için 100 litrelik ısıtma sistemindeki su hacmine 1 litre EndoTherm katılması yeterli oluyor. Üstelik organik bileşiklerden üretilen EndoTherm, çevreye karşı da oldukça hassas bir ürün” diyor. Şimdiye kadar İngiltere’deki pek çok bağımsız kuruluş tarafından özel testlere tabii tutulan ürün, İngiltere’de doğalgaz, petrol, yenilebilir ve elektrik ekipman sanayisine Ar - Ge çalışmaları, sertifika ve ISO 17025 akrediteli laboratuvar hizmetleri sunan önemli kuruluşlardan birisi olan Enertek International tarafından da onaylandı. EndoTherm’in performansı dünyaca tanınmış birçok araştırma merkezini içinde bulduran Central Lancashire Üniversitesi’nin Bina Tesisleri ve Sürdürebilir Mühendislik Bölümü’nce de değerlendirildi ve tasarruf sağladığı kanıtlandı. EndoTherm hakkında bilgi almak için www.endotherm.com.tr adresleri ziyaret edilebilir.
Oventrop yerden ısıtma sistemleri Isıtma sistemleri arasında gün geçtikçe öne çıkan yerden ısıtma sistemlerinde yapı elemanı içerisine, belirli çap ve şekillerde yerleştirilmiş olan borulardan geçirilen sıcak akışkan sayesinde, ısıtılan yapı elemanı görece düşük sıcaklığa sahip büyük bir ısıtıcı panel gibi etki etmektedir. ISI transferi temel denkleminde görülebileceği üzere, transfer edilen ısıyı arttırabilmek için ya ortam ile ısıtıcı arasındaki sıcaklık farkı arttırılmalı, ya da ısıtma yüzey alanı arttırılmalıdır. Yerden ısıtma işte bu prensibe uygun olarak düşük sıcaklık ile büyük alandan yapılan ısı transferi prensibine göre çalışmaktadır. Yerden ısıtma sistemlerinin çalışma prensibi şu şekildedir. Görece düşük sıcaklıkta kolektörlere gönderilen su her bir hattan geçerek ısısını boru etrafını saran şap tabakasına iletmektedir. Şap tabakasını geçerek yüzey kaplamasına aktarılan ısı, tabandan ortama hem ışıma hem de taşınım yolu ile aktarılmaktadır. Isı büyük oranda ışıma yoluyla aktarıldığı için ortamdaki hava hızı çok düşük olmaktadır. Sistemin yapı elemanları şu şekildedir. 1. Zemin katmanı 2. Nem bariyeri 3. Yalıtım tabakası 4. Kaplama folyosu 5. Boru şekillendiriciler 6. Borular 7. Şap 8. Kenar izolasyon bandı 9. Döşeme malzemesi
Oventrop yerden ısıtma sistemi boruları; Sistemin ana ekipmanı olan borular, dağıtım kolektöründen sonra zemin içerisine girerek, proje şartlarına uygun olacak ara mesafesi, uzunluk ve döşeme şekline göre yerleştirilir. Farklı hammaddelerden borular kullanılma şansı olmasına rağmen, gerek yüksek sıcaklık ve basınç dayanımı gerekse donma sıcaklıklarındaki dayanımları sebebiyle PE-X boruları tercih edilir. Polietilen borulara çeşitli kimyasal veya
Kimyasal bağlama yöntemlerinin avantajları, • Boru fevkalade esnektir ve soğuk döşenebilir, • Zamana bağlı sürtünme dayanımı yüksektir, • Oksijen bariyerli.
Oğuzhan Mandacı Makine Mühendisi/Oventrop Satış Mühendisi fiziksel yöntemler uygulanarak yapılan “Crosslink” (Çapraz Bağlama) işlemi sonucu elde edilen borular Pe-X şeklinde tanımlanmaktadır. Pe-X borular TS 10762 ve DIN 16892 ‘ye göre çevre tesirli gerilme (sv) değeri 70 °C ‘de 50 yıl dayanım şartlarında 5,55 N/mm2 ‘ye ulaşmaktadır.
Oventrop PE-X ısıtma sistemi boruları; PE borularına çapraz bağ özelliğini kazandırmak için iki metot vardır: 1. Kimyasal 2. Fiziksel. Bunlar kendi içinde de dörde ayrılmaktadır. • Peroxid ile kimyasal bağlama, PE-Xa (Engel PAM metodu), kimyasal sıcak çapraz bağlama (tuz banyosunda sıcak çapraz bağlama) • Azo ile kimyasal bağlama, PE-Xd (Lubonyl metodu), kimyasal sıcak çapraz bağlama • Silan ile kimyasal bağlama, PE-Xb (DOW Corning metodu), kimyasal soğuk çapraz bağlama • Şua ile fiziksel bağlama, PE-Xc (AEG + Radiation-Dynamics metodu) fiziksel çapraz bağlama elektron şuası ile çapraz bağlama (ilave kimyasal maddelere ihtiyaç yoktur)
Kimyasal bağlama yöntemlerinin dezavantajları, • Sıhhi tesisatta kullanıldığında borular döşendikten sonra yıkanmalıdır, • Suyun tadı bozulur. Fiziksel bağlama yöntemlerinin avantajları, • boru fevkalade esnektir ve soğuk döşenebilir, • zamana bağlı sürtünme dayanımı yüksektir, • oksijen bariyerli, • sıcaklıkta formunu korur, • ısıtmada ve sıhhi tesisatta kullanılabilir, • buharlaştırılmış folyo, • ilave dış dayanıklılık, • Boruların yıkanmasına gerek yoktur, • suyun tadı bozulmaz. Sonuç olarak, sistemlerde kullanılan borulardaki “a-b-c-d” ifadeleri boruların kalitelerini değil, elde edilirken kullanılan çapraz bağlama işlemini ifade etmektedir. Oventrop yerden ısıtma sistemlerin faydaları; Yerden ısıtma sistemlerinin faydalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. • Mimari tasarım rahatlığı • Isı kayıp değerleri • İlk yatırım ve işletme maliyetleri • Sistem esnekliği • İnsan konforu
57
Ürün
RESCON 2100 Smart Touch Merkezi Isıtma Sistemi otomasyon ve kumanda paneli RES Enerji Sistemleri’nin, ısıtma sektöründeki 35 yılı aşkın tecrübesi ve ileriye dönük çağdaş mühendislik bakış açısının harmanlanmasıyla ortaya çıkan RESCON Otomasyon ve Kumanda Paneli, merkezi ısıtma sistemlerinde henüz kimsenin yapamayacağını yapıyor! RESCON Kumanda Paneli, aynı anda tek bir merkezden 60’a kadar kaskad kazan ve 30 tane üç yollu karışım vanalı ısıtma zonuna kumanda edebilmektedir. Mevcut 4 farklı dil seçeneği ve yakında ekleneceklerle birlikte, Yurtdışı pazarına da çıkacak olan RESCON ilk üretildiği 2013’ten bu yana, Vadi İstanbul, Sinpaş Egeboyu, Doğa Koleji, Cevahir Otel, TEMA İstanbul, BJK Vodafone Arena Stadı ve Memorial Şişli Hastanesi gibi birçok prestijli projede REMEHA yoğuşmalı kazanların kumanda işlerini gerçekleştirmektedir. RESCON panelde, yerden ısıtma, radyatör, boyler fancoil gibi tanımlanmış ısıtma zonlarının dışında, yeni eklenebilir zon özellikleri içinde yer ayrılmıştır. Yerden ısıtma zonu için şap kurutma fonksiyonu, boyler üzerindeki elektrikli ısıtıcı kontrolü, birden fazla kullanım sıcak suyu devresi için farklı termik dezenfeksiyon yapabilme gibi neredeyse sınırsız kontrol imkanı sağlayan RESCON’da ısıtma sistemlerinin özelliğine göre 6 farklı referans kontrolü yapılabilmekte, buda konforlu ve verimli ısıtma tanımını en baştan yapmaktadır. RESCON ile ısıtma ve sıcak su kazanları farklı kontrol edilebilmekte, seri, paralel ve seri + paralel devreye girme yapılabilmekte, eş yaşlandırma, %1 mertebesinde hassas modülasyon, yaz ve kış için iki farklı dış hava referansı ile sorunsuz mevsim geçişi, tesisat suyu donma koruma programlaması ve sirkülasyon pompası sıkışma önleme gibi özellikleriyle, bir ısıtma sisteminde her ihtiyacı karşılayabilmek, en verimli enerji kullanımı ve konfor şartı sürekli sağlanmış ısıtmayı elde etmek mümkündür. RESCON, RES Enerji Mühendisliği güvencesiyle sektöre sunulmaktadır.
58
Ürün
Karşınızda teknoloji harikası, küçük bir dev, sıra dışı bir Hollandalı BAYMAK; bugüne kadar bildiğiniz bütün ezberleri bozuyor, sizi yepyeni, alıştığınız bütün ürünlerden farklı bir teknoloji harikasıyla tanıştırıyor; idee! Idee sıradan kombilerden çok farklı, oldukça küçük, sessiz ve dar alanlara bile monte edilebilme özelliğiyle kalıpları kıran
bir tasarıma sahip. idee tüm bu özellikleri ile Premix yoğuşmalı kombide yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor. Kombide sessizliği ile büyük ses getiren üstün Hollanda teknolojili idee, hafif ve küçük yapısıyla kombide yeni bir dönemi başlatıyor!
Biz ona magnus diyoruz, siz ona mükemmel deyin DAHA önce Hollanda teknolojili lectus duvar tipi yoğuşmalı kazanları ile göz dolduran, sektöründe lider ürünü ve kombide küçük, hafif ve sessiz yoğuşmalı kombi idee ile yeni bir devri başlatan Baymak şimdi de tüketiciyi Hollanda teknolojili yer tipi yoğuşmalı kazan Magnus ile tanıştırıyor. Magnus ileri teknolojili fark yaratan özellikleri ile dikkat çekiyor, rakipleri arasından kolayca sıyrılıyor.
Baymak Magnus tıpkı diğer Baymak ürünleri gibi ileri teknoloji ile üretilmiştir ve %109,6’lara varan (DIN 4702-8 normuna göre) yüksek enerji verimliliği ile dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Magnus Kazanlar, Baymak’ın piyasaya sürdüğü, kısa zamanda sektöründe lider olan Duvar Tipi Lectus kazanlar ile benzer özellik ve ekipmanlara sahip olup, daha yüksek kapasite gereksinimlerine karşılık verebilecek özelliktedir.
Merkezi sistemle ısınan yapılar için, Baymak Lectus duvar tipi yoğuşmalı kazanlar bir devrim niteliğinde BAYMAK Lectus’un en büyük farkı “Premix” adı verilen teknolojisidir. Premix’in Türkçe’deki tam karşılığı “Ön Karışım”dır. Verimliliği belirleyen; ideal yanmada, doğru hava – gaz dengesinin sağlanmasıdır. Premix teknolojili Lectus bir birim gaz için eşit düzeyde havayı alıp önceden karıştırıyor ve böylece ideal yanma sağlıyor. Dolayısıyla Lectus’ların, eski kazanlarla karşılaştırıldığında ilk yatırım maliyeti yüksek gibi görünse de, işletme maliyeti kısa sürede bu farkı amorti etmektedir. Bu da modülasyonlu fan grubu sayesinde oluyor. Bazı yoğuşmalı sistemlerde hava ayarı sabit tutulur. Gaz değişkenlik gösterir ama
60
hava fanı sabit kaldığı için ideal yanma yakalanamaz. Ama Premix teknolojisinde fan ideal yanmayı yakalayacak şekilde modülasyon yapar. Doğal gaz ve LPG ile kullanıma uygun Lectus Yoğuşmalı Kazanlar; “Pahalı
Enerjiye Karşı” ve “Daha Temiz Bir Doğa İçin” yaklaşımına sahip, merkezi ısıtma sistemi ihtiyacına, çevre dostu ve yüksek tasarruflu Lectus Yoğuşmalı Duvar Tipi Kazan ve sistem kurulumlarıyla çözümler sunmaktadır.
Söyleşi
Yenilikçi tasarımlar ve ilklerin karşılığı
IMI Hydronic Engineering VANA konusunda deneyimli, mükemmel çözümlerin adresi IMI Hydronic Engineering emin adımlarla yoluna devam ediyor. IMI Hydronic Engineering Türkiye Genel Müdürü Volkan Gerdan ile yaptığımız röportajda bu büyük gelişim hikâyesine heyecanlı bir yolculuk yaptık.
62
Bize kendinizden bahseder misiniz? Uzun yıllardır bu sektörün içindeyim fakat 14 yaşından itibaren babama ait Vana Firmasında vana montajı ile başladım. Yıllar sonra tekrar vana üreten ve vana satan bir firmaya geri geldim. Profesyonel hayatıma Isısan ile
Söyleşi
başladım. Sonrasında arada kısa bir süre enerji verimliliği danışmanlığı yaptım ve tekrar Isısan’a geri döndüm. 2013 Ağustos’a kadar aynı firmada Türkiye Buderus Satış Müdürü olarak görev aldım. 2013 Eylül’de o zaman ki ismi ile TA Hydronics şu an ki ismi ile IMI Hydronic Engineering’in başına geçtim. Bu mesleği seçmenizdeki en büyük etken nedir? Mesleğim zaten tercihlerim arasındaydı. Fakat bu sektöre girişim şanstı. Üniversite zamanında bir arkadaşım vasıtası ile Isısan ile tanıştım daha sonra da sektörde kaldım. Sektörün dinamikleri gerçekten heyecan verici öte yandan ümidim ve üzerinde çalıştığım şey; sektörümüzde inşaatın etkisinin yanı sıra enerjinin ve enerji verimliliğinin etkisinin artmasıdır. Kuruluş hikâyenizden bahseder misiniz? IMI bir firmalar topluluğudur. 1862 yılında İngiltere’de kep üretimi yaparak başlamıştır. Yıllar içerisinde metal ve yoğun mühendislik gerektiren alanlarda çalışmaya başlamıştır. 1955’te firma son halini alarak IMI (Imperial Metal Industries) adı ile devam ediyor. Daha sonrasında konsantrasyonunu vanalar dünyasına çeviriyor. Firmanızın üretim sahaları ve ürünlerinin mevcut durumu hakkında bilgiler verebilir misiniz? IMI 1990 ortalarında sanayide bir dev olduğunu fakat binalarda yer almadığını görüyor. Ve binalarda da yer
64
alması gerektiğine karar veriyor. O zamanlar gittikçe büyüyen termostatik vana pazarını görerek Almanya’da bu pazarın devi olan Heimeier’i bünyesine katıyor. Eski sistemler de bir ısıtma tesisatın da sistemi kurduğunuzda bir oda çalışmazdı veya bir kat çalışmazdı o zaman vanaların bir iki tanesinde reglaj yaparak sorunu kalıcı olarak çözerdiniz. Oysa tesisatta yüzlerce termostatik vananın farklı zamanlarda açıp kapattığı hele bugün olduğu gibi pompaların sabit değil de değişken devirli olduğu tesisatlarda balanslama yapılmadan sistemi doğru çalıştıramıyorsunuz. İşte bu teknik gerçeği takip eden IMI, balans vanasının mucidi İsveçli Tour & Andersson bugünkü ismi ile TA’yı da bünyesine katıyor. Böylece hem Heimeier hem de TA, 90’lı yılların ortasında IMI’a katılmış oluyor. 2002 yılında aynı teknik dizgiyi takip ederek; bütün sistemin basıncı kontrol altına alınmadığında ve su da istenilen şartlarda tutulmadığında hedeflenen hidronik dağıtım sağlanamadığından hareketle IMI bir arayışa giriyor. Sonunda da İsviçreli Pneumatex’i alıyor. Pneumatex kapalı genleşme deposunu eskiden herkes kaynakla sahasında üretirken bunu bitmiş ürün olarak fabrikasında üreten ilk firmadır. IMI hep ilkleri üreten firmaları tercih ederek bugünkü ürün ve marka gamına sahip oluyor. Müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir? IMI Hydronic Engineering dediğimiz yapı, IMI’ın 3 divizyonundan biridir. IMI tüm dünyada vana ile
Söyleşi
ilgileniyor. Bütün dünyada mühendislik firması olduğunu öne çıkartıyor. Bugün 12-13 bin çalışanımızın birçoğu mühendistir. En önemli mottomuz “Mükemmel Çözümlerin Mühendisliği”. IMI’ın 3 divizyonu da aynı mantık ile çalışıyor. Bunlardan biri IMI Critical Engineering dediğimiz bölümdür. Doğalgaz, petrol, nükleer santral veya daha farklı ama yine de ağır şartlarda hizmet etmek üzere özel vanalar yapan bir gruptur. IMI Precision Engineering ise hassas mühendislik bölümüdür. Özellikle pnömatik sistemlerde hizmet veriyor. IMI’ın binalar ile ilgili yani konut veya ticari alanlar da olan bölümü ise IMI Hydronic Engineering. Bizim işimiz binalarda, ısıtma ve soğutma sistemlerinde hidronik dağıtım vanaları. Ve ürün gamımız da yukarıda söylediğim 3 markanın altında 3 bölüm; IMI Pneumatex basınçlandırma ve su şartlandırma, IMI TA balanslama ve kontrol diğeri ise IMI Heimeier termostatik kontrol ve altlarında bu dizilimde yer alan binlerce üründen oluşan geniş bir ağdır. Yakın bir zamanda yapılan isim değişikliğinizin avantajları ve dezavantajları nelerdir? IMI bir önceki görüntüsüne 1960’ların ortasında kavuşuyor. Ve o günden bugüne bünyesine birçok firmayı katıyor. Yaklaşık 120’nin üzerinde firmamız mevcut. Bu firmaların kimileri IMI ismi ile kimileri satın alınmış oldukları halde belli markaların isminde devam ediyor. Ve insanlara IMI denilince akıllarına bir şey gelmiyor doğal olarak, çünkü IMI hep arka planda kalıyor. Aslında IMI yüzde yüzü halka açık Londra Borsasında, FTSE 100 endeksinde işlem gören 100 firmadan biridir. Tam bir uyum olması ve tanınırlığı sağlayabilmek için en başta herkes IMI adı altında toplandı. Tabi ki arka planda yeni prosedürler, yeni kurallar oluşturularak ve ortak hareket etme bilinci geliştirilerek yola çıkıldı. Bu düzenleme sene başında yeni CEO’muz Mark Selway ile geldi. İlk adım tüm hazırlıklar bittikten sonra önce görünümümüzü tüm dünyada değiştirmeye karar verdik. Artık dünyanın neresine giderseniz gidin IMI görünce tanıdık gelir, detay biliyor iseniz renkleri farklı olduğu için hangi IMI olduğunu anlayabilirsiniz. Markalar ise aynı şekilde devam ediyor. Bunun kullanıcılarımız için en önemli avantajı ise; minimumda bir gün öncesine kadar ne elde edebiliyorlar ise yine hepsini elde edebiliyorlar, aynı hizmet aynı kalite aynı kişiler aynı bina. İlerde bu yeni yarattığımız grup entegrasyonu ile daha iyi ürünler ve çözümler karşınıza çıkacak. Tüm dünyada yürüttüğümüz bir süreç de tüm üretimimizi yalınlaştırma yani Lean Management üzerine çalışıyoruz. Ve dünyadaki tüm fabrikalarımızın her biri analiz edilip her biri yalınlaştırma çalışması yapıyor.
66
Amaç şu; aradığınız mükemmel çözümleri, bundan öncekine göre çok daha kısa sürelerde belki de 3-5 ayda sunacağız. Bu yıl bunun ilk meyvelerini aldık. Mostra Convegno’da 14 yeni ürünümüzü sunduğumuzda bunların çok önemli olanları 6-6,5 ayda gelişimini tamamlamış ürünlerdi. Bundan sonraki süreçte sektörde ne gibi işlere imza atmayı hedefliyorsunuz? Bu sene başında firmamız Türkiye’de sanki yeniden kuruluyormuş gibi hareket ettik. Aslında 2010’dan beri TA Isıtma olarak Türkiye pazarında bulunuyoruz. Öncesinde 90’lı yılların ortasından itibaren Türkiye’de TA az, Heimeier çok az olarak çeşitli distribütörler ile çalıştık. 2010 yılının ortasında ise kendimiz geldik. Bunun arka planındaki sebep şuydu; 2007 de Enerji Verimliliği Kanunu yayınlanmıştı, bu kanun sektöre ciddi değişiklikler getirdi. BEP (binalarda enerji verimliliği) özellikle sektörü başka bir hale getirdi. Merkezi Isıtma Giderlerinin Paylaştırılması, Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Engellenmesi gibi yönetmelikler geldi. Bunlar çok adım adım ilerleyen konulardı ve önümüzde şöyle bir tablo vardı; Isıtma Giderlerinin Paylaştırılması yönetmeliğine göre bir iki soruya evet dediğiniz zaman termostatik vana kullanmak zorunlu hale geliyordu. O zaman çok açıkça şu görüldü ki, milyonlarca termostatik vanaya tekabül eden bir pazar ortaya çıkacak ve büyük bir çoğunluğu kanuna göre 1 Nisan 2012 ye kadar bitecekti. Biz de bu yüzden kendimiz olmaya karar verdik. Fakat tek öngörmediğimiz olay vahim Van Depremi’ydi. 2011’in sonlarında bu deprem olduktan sonra Hükümet’ten gelen kararla konumuz binalara çevrildi. Bunun beraberinde Enerji Verimliliği Kanunu’nun denetim fonksiyonları etkin hale gelmedi. İşte o zaman büyük bir patlama beklenen sektör sekteye uğradı. Biz de bunun üzerine kurgumuzu baştan aşağıya ele alıp 2014 başından itibaren yeni bir döneme girdik. Farklı kanallar üzerinden çalışmaya başladık, yeni partnerler ile yola koyulduk, bunlar da daha çok çalışmak için elini taşın altına koyabilecek firmalardır. Bunların yanı sıra OEM kanalında çok işlerimiz var, termostatik vanada işlerimizi geliştirmek için çalışıyoruz. IMI bu yıl Mostra Convegno’da 14 yeni ürün sundu, bunlardan bir kaçı bizim için çok büyük öneme sahip ürünlerdi. Ve o ürünlerin dünya da ilk satanları olabildik. Firmanızda vermiş olduğunuz eğitimlerin amacını anlatabilir misiniz? Birçok ürünümüz sektöre yenilikler getiriyor. Örneğin 1962’de Tour & Andersson adında ki İsveçli firma balans vanasını ortaya koyarken önce balans vanası fikrini ortaya koyması gerekiyordu ki ürün ortaya çıktığında insanlar bu ürünü ne amaçla kullanabileceklerini
Söyleşi
eğitimleri yaptığımız kişiler, terzi usulü bir proje ile alakalı olabilir veya genel olarak öğrenilmek istenilen konulara yönelik şekilde. İkinci grubumuz ise partnerlerimiz ve onların mühendislerinin sertifikasyon eğitimleri şeklindedir. Bu eğitim sonrasında o kişiler de bizim için IMI Hydronic Engineering mühendisleri gibi mühendisler oluyorlar. Biz onları teknik, fiyat ve satış bilgisi ile donattığımızda istiyoruz ki gittiklerinde bir projeyi, gerek bir proje müellifi ile gerek bir taahhüt firması ile gerek müşterisi ile sıfırdan çözebilsin. Çünkü bizim bunu destekleyebilecek şekilde bir eğitimimiz, bilgisayar programımız TA Select, ölçüm ve devreye alma cihazımız TA Scope, cep telefonundan çalışabilen HyTools uygulamamız, internetten kolayca ulaşabilecekleri Pneumatex seçim programı mevcuttur. Şöyle düşünün: bir müşteri ile konuştunuz ve bu konuştuğunuzu bir çizim programına aldınız bilgisayara koydunuz, kendi seçiminizi yaptınız, Macaristan’da bulunan yaklaşık 20-22 mühendisin bulunduğu ESC adında bir mühendislik çözüm merkezimiz var. Müşteriniz ile konuştuğunuzu TA Select programında seçtiğinizi bu çizim programı ile gönderdiniz ve yerleştirilmesini istediniz, orada ki mühendisler tahmin edilemeyecek kadar kısa bir sürede müşteri ile konuştuğunuz çözümü o çizim üzerinde uygulamaktadır. Ek olarak size farklı çözüm önerileri de sunmaktadırlar. Sonunda müşterinizle üzerinde anlaştığınız çözümü, hemen ertesi gün çizim programına işlenmiş, teknik dokümanları tamamlanmış bir halde incelemeye sunabiliyoruz.
bilebilsinler. Bizde de şuan ki durum aynı, örneğin; bir kombine vana çıkartıyoruz, yani basınçtan bağımsız kombine balans ve kontrol vanası. Bu vana sektörde olan herkesten daha fazla debiye sahip ve bir balans vanasının yapması gereken ölçüm imkânına sahiptir. Ve bizim bunu müşterilerimize anlatmamız lazım, aksi takdirde A balans vanası ile B balans vanasının bir farkı olmayacaktı. İşte tesisatı ve IMI’ın ortaya koyduğu avantajları, burada müşterilerimize eğitim ve seminerler ile anlatıyoruz. Eğitimi canlı sistemler üzerinde göstererek, katılımcının kendisinin de test etmesi ve ölçebilmesini sağlıyoruz. Kimlere eğitim veriyorsunuz? Eğitim verdiğimiz kişiler: proje firmalarının çalışanları ve sahipleri, taahhüt firmalarının çalışanları ve sahipleri, şantiyelerden gelen mühendisler, kimi zaman çeşitli üniversite öğrencileri ve mimarlar. Bunu 2 grupta ele alıyoruz: birinci grubumuz genel
68
IMI Hydronic Engineering olarak 2015 yılından neler bekliyorsunuz? 2014 yılı Mart ayında Türkiye’nin belki de gelmiş geçmiş en çok inşaat ruhsatı verildi. Ve bunun içinde yüzlerce AVM, otel, ofis binası mevcut; konut tarafı ise çarpıcı sayıda. Ruhsat alındı ise bunlar bir şekilde başlamak zorunda; 2015 yılının bunun ışığında kuvvetli bir şekilde geçeceğini düşünüyoruz. Biz de kendi hazırlıklarımıza devam ettiğimiz için bu pazarın içinde yer alacağımızı düşünüyoruz. Yine de sektörün gelen büyümeler ile bir odak kayması riskini hep yaşadığını görüyorum umarım o durum yaşanmaz. Yani sektör büyüdükçe ve beraberinde marjlar daraldıkça sektörde enerji verimliliğinden çıkıp daha çok maliyete doğru bir kayma gerçekleşiyor. Bunun ile ilgili de bir önlem almamız gerekmekte çünkü her yaptığımız uygulama en az 40-50 yıl kalıcı oluyor. Sektörün 2015’te ve daha sonrasında da aslında hep dikkat etmesi gereken nokta bu olmalıdır.
Ürün
Norm Teknik’ten otomatik sprinkler sistemlerinde yangın pompaları Giriş Otomatik sprinkler sistemlerinde en önemli kısımlardan biri su beslemesidir. Basınç ve debi ihtiyacı, yerel su kaynağının (güvenilir şebeke suyu) sağlayabileceği değerlerin üzerine çıktığında, bu kapasitenin sağlanabilmesi için yangın pompalarına ihtiyaç duyulur. Yapı türü, uygulama nitelikleri, ihtiyaç duyulan kapasite, pompa dairesi ve su deposu için kullanılabilir alanlar gibi pek çok faktör dikkate alınarak farklı türde pompalardan biri veya birden fazlası seçilir ve projede uygulamaya dahil edilir.
Yangın pompasının seçimi Bir otomatik sprinkler sisteminde yangın pompalarının seçimi genel olarak 5 adımda yapılır. 1- Pompa çıkışındaki sistemin su ihtiyacı hidrolik hesap yöntemiyle belirlenir. 2- Pompa emme tarafındaki basınçlar hesaplanır. 3- Üreticinin yangın pompası eğrileri kullanılarak sistem ihtiyacı olan debi noktasındaki net basınç değeri seçilir. 4- Emme tarafındaki basınç, sistem debi ihtiyacına karşılık gelen net basınca eklenir ve pompanın ihtiyaç duyulan debideki basıncı belirlenir. 5- Eğer pompa çıkış basıncı sprinkler sistemi için hidrolik hesapla belirlenen en yüksek değerden düşükse pompa seçimi buna göre düzeltilerek, aynı veya daha yüksek bir değer sağlanarak pompa seçilir. Pompalar, aşağıda verilenlere uygun olarak gerekli maksimum gücü temin edebilen elektrik veya dizel motorla çalıştırılmalıdır: (a) Aşırı yükleme yapılmayan karakteristik güç eğrili pompalar için, güç eğrisinin tepe noktasındaki gerekli maksimum güç. (b) Karakteristik güç eğrisi artış gösteren pompalar için, herhangi bir pompa yükü durumu için gerekli
70
maksimum güç. Sistemde bir pompa kullanılması halinde aynı kapasitede yedek pompa olmalıdır. Birden fazla pompa olması halinde toplam kapasitenin en az %50’si yedeklenmek şartıyla yeterli sayıda yedek pompa kullanılmalıdır. Yangın pompaları, sulu söndürme sistemlerine basınçlı su sağlayan, anma debi ve anma basınç değeri ile ifade edilen pompalardır. Pompalar, kapalı vana (sıfır debi) basma yüksekliği anma basma yüksekliği değerinin en fazla %140’a kadar olmalı ve %150 debideki basma yüksekliği, anma basma yüksekliğinin %65’inden daha küçük olmamalıdır. Bu tür pompalar, istenen basınç değerini karşılamak koşuluyla, anma debi değerlerinin %130’u kapasitedeki sistem talepleri için kullanılabilir. Pompa, kararlı bir basınç-debi eğrisine sahip olmalıdır. Bu eğride kapalı vana (sıfır debi) basma yüksekliği ve en büyük basınç ve debinin artmasıyla birlikte toplam basınç azalır. Pompalar uygulanabilir karakteristik basınç-debi eğrilerine sahip olmalı ve mümkün olan bütün debilerde çalıştırılabilmelidir. Pompanın anma debisi, kritik hidrolik tasarım alanı için hidrolik hesap ile belirlenen debi-basınç eğrisinin bir fonksiyonudur. Pompa test eğrisi, kritik hidrolik tasarım alanında gerekli olan
basınç değerinden, en az 0,5 bar daha yüksek bir basınç sağlamalıdır. Pompa Debisi: Kritik hidrolik tasarım alanı için gerekli debi Pompa Basıncı: Kritik hidrolik tasarım alanı için gerekli basınç + 0.5 bar Pompa; hidrolik olarak en çok su gerektiren alanın basınç debi grafiğindeki debi ve basıncı, tüm su deposu su seviyelerinde karşılayabilmelidir.
Yangın pompası sürücüleri Yangın pompası sürücüleri yangın pompalarının gücünü sağlayan birincil hareket kaynağıdır. Yangın pompaları sürücüsü seçiminde önemli olan unsurlar, maliyet, bakım kolaylığı ve güvenilir güç beslemesinin mevcut olup olmadığıdır. Şebeke ve jeneratör gibi birincil ve ikincil elektrik kaynaklarına sahip tesislerde tümüyle elektrik motorlu pompalar ilk tercihtir. Dizel sürücüler, ikincil bir elektrik kaynağı bulunmadığında veya uzun mesafelerden güç beslemesi gerektiğinde tercih edilmektedir. Dizel sürücüler, yangın pompaları için güvenilir bir güç kaynağı olarak dikkate alınır. Dizel sürücüler kullanıldığında, yakıt depolama, egzoz tahliyesi ve havalandırma, sürücünün soğutulması ve bir akü şarj sistemi gibi ilave sistemler
Ürün gerekmektedir. Tasarımcıların, pompa dairesine yeterli taze havayı sağlayacak düzenlemeleri ve egzoz havasını tahliye edecek önlemleri sağlaması son derece önemlidir. Dizel sürücünün bulunduğu tesislerde, pompa dairesi sprinklerle korunmayan alanlar için minimum 2 saat, korunan alanlar için minimum 1 saat yangına dayanıklı bölme ile binanın diğer bölümlerinden ayrılmış olmalıdır. Elektrik motorlu yangın pompaları, güç kaynağına bağlantı açısından özel düzenlemeler gerektirmektedir. Elektrikli yangın pompa dairesi de Dizel yangın pompaları ile aynı şekilde binanın diğer bölümlerinden ayrılmış olmalıdır. Ana güç beslemesi ile yangın pompası kontrol panoları arasında herhangi bir kesici veya sigorta bulunmaz. Bu durum elektrikli yangın pompaları için sağlanması gereken özel bir durumdur. Elektrikli yangın pompalarının güvenilirliğini artırmak üzere kontrol panolarında aşırı akım koruması özelliklerini sağlayacak donanım bulunmalıdır. Kablo kesiti aşağıdaki özelliklere göre belirlenmelidir. · Motorun Gücü · Ana besleme noktasından pompa odasına olan mesafesi · Bu hat üzerindeki gerilim düşümü hesabı yapılır.
Muayene, test ve bakım Yangın pompası kurulumundan sonra sürekli ve periyodik olarak muayene, test ve bakımdan geçirilmelidir. Tablo 1’de muayene, test ve bakım prosedürlerinin özet halinde bir listesi görülebilir. Modern otomatik sprinkler sistemlerinde su beslemesinin sürekliliği, sistemin hızlı devreye girmesi açısından
%140
Basınç
1. Kritik hidrolik tasarım alanı debisi 2. Pompa anma debi-basınç değeri 3. Maksimum akış debisi 4. Hidrolik olarak en çok su gerektiren alan
%100
%65
Debi
Şekil 1. Tipik Pompa Eğrisi son derece önemlidir. Yangın pompasının otomatik olarak çalıştırılabilmesi için sistem basıncındaki azalmanın hissedilmesi için bir yöntem gereklidir. Sistem basıncındaki azalma su akışının bir göstergesidir ve yangın pompasının çalışması gerektiğini gösteren bir işarettir. Sistemlerin çoğunda tesisatın genleşmesinden, küçük vana kaçaklarından ve diğer küçük sistem kaçaklarından kaynaklı basınç düşümünü karşılayan jokey pompalar bulunmaktadır. Jokey pompalar genelde 1 ila 20 GPM kapasite aralığında olup yangın pompası ile uyumlu anma basıncı değerlerinde seçilir. Yangın durumu haricinde sistemdeki basıncı sürekli tutmak için devreye girip çıkan jokey pompalar sayesinde, ana yangın pompalarında gereksiz çalışma nedeniyle aşınma ve hasar oluşmasını önlemektedir. Standartlarda jokey pompa ve ana yangın pompalarının basınç algılama hattının ayrı bulunması ve bu sayede farklı basınçlarda birbirinden bağımsız devreye girmeleri sağlanmaktadır.
Sonuç Otomatik sprinkler sistemlerinde doğru yangın pompası seçimi için pek çok değişkenin dikkate alınması son derece önemlidir. Bunlar temelde ihtiyaç duyulan su debisi ve basıncı ile sürücü tipi, pompa konumu, boru yerleşimi ve güç bağlantıları gibi pek çok unsurdan oluşur. Güvenilir bir yangın sistemini sağlamak adına pompaların seçimi, kurulumu, işletmesi ve bakımı ile ilgili adımlar, yerel yönetmeliklerin yanında, uluslararası standartlar ışığında belirlenmeli ve hayata geçirilmelidir. Kaynaklar 1- Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2009 / 27344 2- Turanlı, İ. ve Karadal, Ö., “Yangın Söndürme Sistemleri Uygulama El Kitabı”, İstanbul, 2009 3- Designer’s Guide To Automatic Sprinkler Systems, NFPA, 2005 4- NFPA 20: Standard for the installation of stationary pumps for fire protection, 2013 5- NFPA 25: Standard for the inspection, testing, maintenance of water-based fire protection systems, 2011
Tablo 1. Yangın pompaları test, muayene ve bakım periyotları (Kaynak: NFPA 25) izleme ve basıncın sürekliliği
72
Kısım
Faaliyet
Periyot
Referans [NFPA 25]
Pompa dairesi, ısıtma havalandırma panjurları
Muayene
Haftalık
8.2.2(1)
Yangın pompa sistemi
Muayene
Haftalık
8.2.2(2)
Pompa İşletme Sıfır Debi Tam kapasite
Test Test
Haftalık Yıllık
8.3.1 8.3.3.1
Hidrolik
Bakım
Yıllık
8.5
Mekanik transmisyon
Bakım
Yıllık
8.5
Elektrik Sistemi
Bakım
Değişken
8.5
Kontrol Panosu ve diğer aksam
Bakım
Değişken
8.5
Motor
Bakım
Yıllık
8.5
Dizel sürücü sistemi ve diğer aksamları
Bakım
Değişken
8.5
Ürün
SFA Sanihydro WC Öğütücüleri ve pompaları
WC Öğütücüleri bodrum katı, çatı katı ve gider borusuna uzak kalan yerlere, tuvalet veya banyo monte etme imkânı sunuyor. Dikey olarak 11 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar atıkları pompalayabilen öğütücüler, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağlıyor. Atıkların tahliyesi 32 mm çaptaki PVC/PPRC borular aracılığıyla yapılıyor. SFA öğütücüleri koku yapmıyor ve çok düşük seviyedeki sesle çalışıyor. Basit montaj yöntemi sayesinde, hızlı ve kolay uygulanabilir bir sistem olup, restorasyon ve tadilat işlemlerinde kullanıcılarına esneklik sağlıyor. Pompa grubu ise mutfak veya çamaşır odaları gibi alanlarda kullanılıyor, ancak öğütücü özelliğine sahip değildir. Yine kanalizasyona uzak kalınması veya bodrum kat gibi kot farkı olan yerlerde, atık suların tahliyesini sağlıyor. 60-70 ºC sıcaklığındaki akışkanlara ve sabunlu sulara dayanıklı olarak üretildiklerinden, restoran, otel, iş yerleri gibi birçok alanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor.
Sanispeed pompa teknik özellikleri · · · · · · · · ·
74
Bağlanabilen üniteler: Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, evye, duşakabin, banyo küveti, lavabo, Dikey pompalama: 7 m’ye kadar, Yatay pompalama: 70 m’ye kadar, Deşarj boru çapı: 32 mm, Ortalama sıvı sıcaklığı: 35°C, Maks. Sıvı sıcaklığı: 75°C (kısa devreler – 5 dk. Maks.) Besleme voltajı ve frekans: 220 – 240 V / 50 Hz, Elektrik tüketimi: 400 W, Boyutlar (g x d x y ): 412 x 185 x 280 mm.
Ürün
LG Inverter klimalar ile kışın tasarruflu ısınmanın keyfini yaşayın
YAZIN hızlı soğutma özelliğiyle yaşam alanlarını konforlu hale getiren LG Inverter klimalar, üstün ısıtma performansları sayesinde kışın da enerji tasarrufu yaparak ısınmayı sağlıyor. Gerçek yeni nesil klimalar olarak gösterilen LG klimalar, soğutma ve ısıtmayı ortam sıcaklığına bağlı olarak uygun bir şekilde kontrol edebilen özgün teknolojik yeniliklerden faydalanıyor.
Diğer klimalardan 4 kat daha hızlı ısıtma Sıcak ve ferah bir ortam yaratmak için kısa sürede geniş bir alanı ısıtabilecek niteliklere sahip klimalar, dört yöne hava salınım özelliğiyle mekanlarda homojen bir ısı dağılımı sağlıyor. Inverter teknolojili klimalar, kolay kullanımı ve hızlı çalışmasıyla istenen hava sıcaklığına hızla ulaşmayı mümkün kılıyor. Sahip olduğu teknik özelliklerle diğer klimalardan 4 kat daha hızlı şekilde ısıtma yapabiliyor.
Sıradışı düşük hava sıcaklıklarında bile etkili ve verimli ısınma Akıllı teknolojinin en büyük örneklerinden olan LG klimalar, oda sıcaklığını güvenilir bir şekilde ve sadece 5-6 dakikada 5°C değiştirebiliyor. Düşük dış hava sıcaklıklarında (-15°C) da güçlü ısıtma performansıyla kullanıcılara kısa sürede konforlu bir ortam sunuyor.
76
Ahmet BOZGEYİK
(TT/SME-PRM1) Ürün Yöneticisi BOSCH Termoteknik A.Ş.
Teknik Yazı
Hava kaynaklı ısı pompası
uygulamalarında önemli hususlar
Isı pompası, dışarıdan enerji verilmesi ile düşük sıcaklıktaki bir ortamdan aldığı ısıyı yüksek sıcaklıktaki ortama veren bir makinedir. Kışın ısıtma maksadı ile kullanılan ısı pompası, yazın da soğutma için kullanılabilir. Isı pompaları ile sıvı ve gaz yakıt gibi fosil kaynaklı yakıt türlerinden bağımsız olarak yakın çevrenizdeki toprak, yer altı suyu veya hava gibi kaynaklardan ısı çekebilir, doğanın ısı potansiyelinden faydalanabilirsiniz. Isı pompası sistemlerinde, buharlaştırıcıların ısı
çektiği ortamlara “ısı kaynakları” denir. Isı pompası için çok önemli olan bu kaynakların ısı pompası ile uyum sağlayabilmesi, aşağıda belirtilen şartlara bağlıdır: • Kaynak sıcaklığının fazla değişmemesi, • Kaynak sıcaklığının mümkün olduğu kadar yüksek olması, • Kaynağın bol bulunabilir olması ve coğrafi koşullardan mümkün olduğu kadar az etkilenmesi • Kaynağın kirli olmaması • Korozyona sebep olmaması Bir ısı pompasının teknik ve ekonomik performansı, ısı kaynağının karakteristiğine bağlıdır. Binalarda kullanılan ısı pompaları için ideal bir ısı kaynağı, ısıtma dönemi boyunca yüksek ve fazla değişmeyen sıcaklığa, bol bulunabilirliğe, aşındırıcı ve kirletici etkenler taşımamasına, uygun termofiziksel özelliklere, düşük yatırım ve işletim maliyetine sahip olmalıdır. Çoğu durumda ısı kaynağının bulunabilirliği, en önemli etken olmaktadır. Isı pompalarında kaynak olarak: • Çevre havası • Toprak • Deniz, nehir, göl suyu • Yeraltı suları • Artık sıvılar • Artık gazlar • Artık ısılar • Güneş kullanılabilir. Hepsinin farklı özellikleri vardır. Ancak bu çalışma hava kaynaklı ısı pompaları ile ilgilidir.
Isı pompası termodinamiği Isı pompası, dışarıdan enerji verilmesi ile düşük sıcaklıktaki ısı kaynağından aldığı ısıyı yüksek sıcaklıktaki ortama veren makinedir. Kışın ısıtma maksadı ile kullanılan ısı pompası, yazın da
78
Teknik Yazı
soğutma için kullanılabilir. Isının, soğuk ısı kaynağından sıcak ısı kaynağına nakledilmesi çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. Bunlardan en yaygın olanı “Buhar sıkıştırmalı çevrim”dir. Şematik olarak aşağıdaki gibi gösterilmektedir.
Şekil 1: Isı Pompası Çevrimi şematik gösterimi 1. 2. 3. 4.
Kompresör girişi Kondenser (Yoğuşturucu) girişi Genleşme vanası girişi Evaporatör (Buharlaştırıcı) girişi Aşağıdaki P–h diyagramlarından da görüleceği gibi çevrimi oluşturan hal değişimleri şöyledir: 1 – 2 : Kompresörde izentropik (tersinir – adyabatik) sıkıştırma 2– 3 : Yoğuşturucuda çevreye sabit basınçta ısı geçişi 3 – 4 : Genişleme vanasında sabit entalpide genişleme 4 – 1 : Buharlaştırıcıda akışkana sabit basınçta ısı geçişi Şekil 2: Isı Pompası P-h diyagramı (Basınç- Entalpi)
Buharlaştırıcıdan çıkan doymuş buhar kompresörde izentropik olarak daha yüksek bir basınç ve sıcaklığa sıkıştırılarak kızgın buhar haline getirilir (1–2 durumu). Daha sonra yoğuşturucuya giren kızgın buhar, kullanılabilir ısısını dışarıya vererek sabit basınçta yoğuşur (2– 3 durumu). Doymuş sıvı haldeki yüksek basınçlı akışkanın basıncı ve sıcaklığı genişleme vanasında buharlaştırıcı şartlarına getirilir (3–4 durumu). Buharlaştırıcıya giren akışkanın sıcaklığı ısı kaynağının sıcaklığından düşük olduğundan, ısı kaynağından akışkana sabit basınçta ısı geçişi olur ve akışkan buharlaşır (4–1 durumu). Buradan sonra çevrim yeniden başlar ve bu şekilde devam eder. Isı pompası etkinliği ısıtma için COP, soğutma için EER değerleri ile ölçülür. Bu değerler ne kadar büyük ise sistem o kadar verimlidir. Örneğin COP değeri 4 olan bir ısı pompasının “1 birim elektrik enerjisi ile 4 birim enerji” üretimi gerçekleştirdiği anlaşılır.
80
Isı Pompası uygulamasında dikkat edilecek hususlar: Isı pompasının performansı çeşitli faktörlere bağlı olduğundan ısı pompasının seçimi yapılırken uygulamaya ait tüm karakteristiklerin göz önüne alınması gereklidir. Havadan suya ısı pompası sistemlerinin seçimi şu aşamalardan oluşmaktadır: 1. Isıtma/soğutma yüklerinin hesaplanması 2. Sistem su sıcaklığının belirlenmesi 3. Isı pompası işletim sistemi 4. Isı pompası tipi
Isıtma / soğutma yükleri Isıtma ve soğutma yükü hesabı ısı pompası uygulamalarında ilk adımdır. Uygun ısı pompası kapasitesinin belirlenmesi için öncelikle doğru bir şekilde sistem yükünün hesaplanması gerekmektedir. Bu hesaplar ilgili normlara uygun olarak yapılmalıdır. Çıkan sonuca göre hangi güçte ısı pompası kullanılacağı belirlenir. Bina ısı kayıp ve kazancına ilave olarak gerekli olan sıcak kullanım suyu yükü unutulmamalıdır.
Sistem su sıcaklığı Isı dağıtımı ısı pompalarında hava ya da su ile gerçekleştirilebilir. Ancak, bu çalışmada havadan suya ısı pompasından bahsedildiğinden dağıtım sisteminde su kullanılmaktadır ve kullanılan su sıcaklığı önem arz etmektedir. Isıtma sezonunda su dağıtım sistemlerinde gerekli su sıcaklıkları aşağıdaki şekilde gösterilmektedir. Hava kaynaklı ısı pompalarında su sıcaklığının düşük tutulması sistem verimliliği açısından önemlidir. Soğutma sezonunda yerden serinletme ya da fan-coil ile soğutma gerçekleştirilebilir. Fan coil üniteleri kullanıldığında sistem su sıcaklığı genelde 7-12 ºC’ dır. Yerden serinletme yapıldığında ise su sıcaklığı zemin üzerinde çiğlenmeye neden olmayacak minimum Şekil 3: Mahal ısıtmasında kullanılan su sıcaklıkları* sıcaklık değeridir. Isıtma sezonunda sistemde gerekli *Yüksek sıcaklık uygulamaları için özel üretilmiş hava olan su sıcaklığı ne kadar düşük olursa ısı pompası kaynaklı ısı pompaları seçilebilir. o kadar verimli çalışır. Yani, yerden ısıtma sistemleri ısı pompaları için ideal uygulamadır. Soğutma durumunda ise su sıcaklığı yüksek olursa (7 ºC yerine 9 ºC) yine sistem verimi artacaktır.
Isı pompası işletim sistemi Havadan suya ısı pompaları “monovalent” ve “bivalent” olmak üzere iki farklı işletim sistemine sahiptir. Monovalent ısı pompalarında ısı pompası gerekli enerjiyi tek başına kendisi karşılarken Bivalent tiplerde ısı pompası gerekli enerjinin tamamını karşılayamadığı durumlarda, elektrikli ısıtıcı ve kazan desteği gereklidir. Elektrikli ısıtıcı ile takviye edilen ısı pompası uygulamalarında gerekli olan yükün en az %90 kadarının ısı pompası tarafından karşılanması sağlanmalıdır. Geriye kalan kısım ise alternatif kaynaktan sağlanabilir. Özellikle elektrikli ısıtıcının ilave olarak devreye gireceği süre uzarsa bu fark elektrik faturalarına yansıyacak ve ısı pompası kullanımı “ekonomik işletim” amacından uzaklaşacaktır. Aşağıdaki şekilde dış hava sıcaklığına bağlı olarak ısı pompasının kapasitesi ve ilave ısıtıcının devreye girme noktası şematik olarak
Şekil 4: Hava kaynaklı ısı pompası işletim grafiği
81
Teknik Yazı
gösterilmiştir. Şekil’de yıllık ısıtma ihtiyacının %90’ı ısı pompası ile sağlanırken yılın en soğuk günlerinde gereken %10’u ise ilave ısıtıcı ile sağlanmaktadır. Uygulama yapılacak binada eğer mevcut bir soğutma sistemi varsa veya ilave bir soğutma yükü öngörülüyor ise klasik soğutma çözümleri ısı pompası ile beraber kullanılabilir.
Isı pompası tipi Isı pompasının tipini seçerken COP ve EER değerlerine dikkat etmek gerekir, tasarım dışı koşullarda iyi performans gösterebilen ısı pompasının seçimi önemlidir. Seçimi yapılan ısı pompasının kapasitesi gerekli ısı kayıp/kazancını ve kullanım suyu için gerekli olan enerjiyi karşılayabilmelidir. Uygun seçim ile ilk yatırım maliyeti düşer ve sistem verimli çalışır. Soğuk bölgelerde ısıtma yükü yüksek, soğutma yükü düşüktür. Sıcak bölgelerde ise tam tersi durum söz konusudur. Bu nedenle ısı pompası seçimi yapılırken bu etken kesinlikle göz önünde bulundurulmalıdır. COP ve EER değerleri dış hava sıcaklığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Dış hava sıcaklığı düştükçe ısı pompasının COP değeri düşer. Eğer doğru kapasite ve COP değerine sahip ısı pompası seçimi yapılmazsa ısı pompası gerekli ısı kaybını karşılayamaz. Bu durumda ısıtma işlemi istenilen düzeyde gerçekleştirilemez. Gereğinden büyük seçilen ısı pompası ise üzerinde bulundurduğu büyük ekipmanlarından dolayı elektrik tüketimi artacak ve gürültülü çalışmaya neden olacaktır. Bundan dolayı konfor seviyesi düşecektir. Aşağıdaki grafik ısıtma kapasitesi 16 kW olan örnek bir ısı pompasının farklı dış hava sıcaklıklarına ve farklı çıkış suyu sıcaklıklarına (35, 45, 55 ºC) göre kapasitesinin değişimini göstermektedir. Grafikten görüleceği gibi dış hava sıcaklığının 7 ºC, çıkış suyu sıcaklığının 35 ºC olduğu durumda cihaz 16 kW güç sağlarken, 55 ºC çıkış suyunda 7 ºC de yaklaşık 5,5 kW güç sağlamaktadır. Gerekli olan ısı ihtiyacının 5,5 kW’ dan fazla olduğu durumlarda eğer varsa elektrikli ısıtıcı devreye girecektir. Ya da dış hava sıcaklığının 7 ºC, çıkış suyu sıcaklığının 45 ºC olduğu durumda cihaz 14 kW güç sağlarken, dış hava sıcaklığı -10 ºC olduğu durumda cihaz yaklaşık 8 kW güç sağlayabilecektir. Bu durumda eğer ısıtma ihtiyacı 8 kW’ dan fazla ise cihaza entegre olan elektrikli ısıtıcı devreye girecektir. Şekil 5: 35, 45 ve 55 ºC su sıcaklıklarında dış hava Isı pompası seçimi yaparken dış hava sıcaklığına bağlı ısı pompası güç değişimi sıcaklığı ve ısıtma devresi tasarım sıcaklığının 1) 55 ºC çıkış suyu sıcaklığında, dış hava önemi değişik örneklerle yukarıda açıklanmıştır. sıcaklığı -5 ºC den düşük ise COP=1, kapasitede hızlı Elektrikli ısıtıcının devreye girdiği anlarda düşme görülmektedir. COP değeri düşmektedir. Eğer yanlış sistem tasarımı ya da yanlış cihaz seçiminden dolayı elektrikli ısıtıcının beklenenden daha çok zamanlarda devreye girerse son kullanıcı için elektrik faturalarının artması kaçınılmazdır.
Isı Pompaları’nda sıcak kullanım suyu üretimi: Isı pompaları ile hem ısıtma ve soğutma ihtiyacı hem de sıcak kullanım suyu ihtiyacı karşılanabilir. Eğer sıcak kullanım suyu gereksinimi var ise, bu gereksinimin ısı pompası seçimi yaparken dikkate alınması gerekmektedir. Isı pompalarında sıcak su ihtiyacı sisteme ilave edilen sıcak kullanım suyu tankı ile sağlanır. Verimli ve konforlu bir şekilde sıcak kullanım suyu elde edilebilmesi için aşağıdaki konulara dikkat etmek gerekmektedir. • Doğru boyler hacminin tespiti • Isı pompasına yönelik tasarlanmış serpantin yüzeyi • Güneş enerjisi ile takviye ( enerji tasarrufu sağlar)
82
Sonuçlar: • Havadan suya tip ısı pompası sistemi tasarlarken öncelikle doğru bir şekilde ısı kayıp/kazanç hesabı yapılmalıdır. Gerekli olan ısı hesaplamalarını yaparken kullanım suyu için gerekli olan ısı miktarı dikkate alınmalıdır. • Sistemde dolaşacak olan su sıcaklığı belirlenmeli, belirlenen sıcaklıkta ısı pompasının dış hava sıcaklığına bağlı etkinlik katsayıları COP/EER ve cihazın verebileceği güç ilgili grafiklerden ya da data tablolarından doğru bir şekilde tespit edilmelidir. • Yeni yapılarda ısıtma tesisatı devresi mümkün olduğu kadar düşük sıcaklıkta tasarlanmalıdır. (Örn: Yerden ısıtma) • Isı pompasının işletim sistemine karar verilmelidir. “Monovalent” ya da “Bivalent” tiplerden en uygun olan seçilmelidir. Eğer uygulama yapılacak mekânda daha önceden bağlantısı yapılmış bir doğalgaz yakan kombi cihazı var ise Bivalent ısı pompası bu cihaz ile senkronize çalışacak şekilde düşünülmelidir. • İlgili binada daha önceden uygulanan klasik bir soğutma cihazı var ise, yüksek kapasiteli cihaz seçmek yerine soğutma esnasında pik yükleri karşılama amacıyla bu cihazlar ısı pompası ile beraber kullanılabilir. • Tasarım dışı koşullarda da iyi performans gösterebilen bir ısı pompası seçimine özen gösterilmelidir. • Dış hava sıcaklığının ısı pompası performansı üzerindeki etkileri dikkate alınmalıdır. • Dış hava sıcaklığının belirli değerlerin altına düşmesi esnasında cihazın verimliliği ve kapasitesi etkileneceğinden cihaza entegre olarak tasarlanan elektrikli ısıtıcının devreye gireceği süre belirlenmeli ve bunun yaklaşık maliyeti göz önüne alınmalıdır. • Isı pompalarında ısıtma işlemi genelde dış hava sıcaklığına bağlı oluşturulan ısıtma eğrileri ile kontrol edilirken soğutma işlemi sabit gidiş suyu sıcaklığı (fan-coil üniteler için 7-8 ºC) ile yapılır. • Isı pompası ile yüksek verim daha az enerji tüketimi ve kullanıcı için daha az elektrik faturası anlamına gelir. • Doğalgaz olmayan bölgelerde konforlu ısınma, soğutma ve sıcak kullanım suyu ısı pompası ile ekonomik olarak sağlanabilir. • Günümüzde PV modüller ile elektrik üretimi daha düşük maliyetlerle gerçekleştirilmektedir. Sorunsuz, çevreci ve ucuz enerji ile ısı pompası ideal çözüm olarak yerini alacaktır. • Isı pompası ile beraber kurulan sistemin de toplam sistem verimi üzerinde etkisi önemlidir. Doğru cihaz seçimi ile beraber doğru sistemi kurmak gerekmektedir. Aşağıdaki Şekil 6’da örnek bir sistem şeması verilmiştir.
Şekil 6: Örnek bir sistem şeması (İç ünite+Dış ünite+Kullanım suyu tankı+ Isıtma/soğutma devresi)
83
Teknik Yazı
Makine Mühendisi Başak Yapı
Emre GÜNDOĞAN
Ticari ve endüstriyel mutfak havalandırmasında
elektrostatik filtre
Günümüz dünyasında iş hayatının yoğunluğu ve damak tadındaki değişim nedeni ile hızla gelişmekte olan fast food zincirlerinin her geçen gün sayılarının hızla arttığını görmekteyiz. Bu sektör deki hızlı büyümenin ekonomiye katkısının yanın da çevre faktörlerine ve insan sağlığına kötü yöndeki etkileri de her geçen gün tamiri imkansız boyutlara ulaşmaktadır. Yapılan araştırmalar da göstermektedir ki bu sektörün yaptığı karbon salınımı dünyamız için tehlikeli boyutlara erişmiştir. Anlatmaya çalıştığımız bu olumsuz koşulların bir nebze azaltılması adına elektrostatik filtre teknolojisine değineceğiz. Türkiye pazarında henüz tam olarak yerini bulamamış olan elektro statik filtre teknolojisi, gelişmiş ülkelere baktığımızda gerek günlük hayatta çevre ve insan sağlığı gerekse endüstriyel uygulamalarda işçi sağlığı ve üretilen mamul kalitesi adına geniş bir pazar payına sahip olduğu görülmektedir. Ülkemiz de böyle bir pazarın henüz oturmamasının en büyük nedeni ürünün ilk yatırım maliyetinin yatırımcıya yüksek gelmesidir. Oysa üretilen mamûlün kalitesine katkısı ve ortam konforunu iyileştirilmesinden kaynaklı işçi sağlığı ve buna bağlı olarak da üretim hızındaki artışa etkisi göz önüne alındığında tercih edilmemesi yanlış bir karar olacaktır. Oysa batılı ülkeler de en küçük alış
84
verişte dahi bu verim göz önüne alınmaktadır. Dünya piyasasında çok çeşitli elektrostatik filtre cihazı üreticileri bulunmaktadır. Bu üreticilerin tamamında elektro statik filtre hücreleri aynı gibi görülse de birbirlerinden ayrıldıkları çok net noktalar vardır. Elektro statik filtreler genel olarak bir iyonizer ve bir toplayıcı hücreden oluşur. Bu filtrelerin temel çalışma prensibi, hava içerisindeki partiküllerin pozitif yüklü iyonlar haline getirilip daha sonra toplayıcı denilen kısımda yakalanması esasına dayanmaktadır. Pişirme veya üretim esnasında hava içerisine karışmış olan partiküllerin iyonizer dediğimiz yüksek gerilim alanın oluşturulduğu bölgeden geçirilir ve bu esnada parçacıkların elektron kaybedip pozitif hale gelmesi sağlanır. Daha sonra ise birbirine zıt yüklerdeki plakalardan oluşan toplayıcı dediğimiz kısımda hava hareket eder, içerisindeki pozitif iyon halindeki parçacıkların negatif yüklü plakalara itilmesi ve bu plakalar tarafından yakalanması ile hava, içerisindeki belirli boyuttaki parçacıklardan arındırılmış olarak temiz bir halde doğaya bırakılır. Tabi bu işlemde en önemli nokta yakalanan partiküllerin oranı ve boyutlarıdır. Partikül boyutu konusuna değinecek olursak, boyutların ne kadar önemli olduğunu şöyle anlatabiliriz. Bir filin, düz duvara tırmanmaya çalışırken yer çekimi yasasının devreye girerek hareketi engellediğini görürsünüz. Fakat bir farenin aynı teşebbüsünde hiç zorlanmadan tırmandığını gördüğünüzde, yer çekiminin bu minik fareye ayrıcalık yaptığı aklınıza gelebilir. Gerçekte olan şeyse; Tabiatın, madde küçüldükçe maddeye etkiyen yasalarını değiştiriyor olmasıdır. Partikül boyutu küçüldükçe, sahip olduğumuz teknoloji, yetersiz kalmaktadır. Einstein, uzay-zamanda çöküm kanunu ile
Filter Grading Efficiency
Newton’un yer çekimi kanunu çürüttüğünden beri yapılan deney ve hesaplarda küçükler ile büyükler dünyasının fizik yasaları farklı olduğu görüldü. Küçükler dünyasına girip partiküllere müdahale etmek istediğimizde ne kadar çaresiz kaldığımızı, nükleonlar (atom altı parçacıklar) keşfedildiğinde gördük. Nükleonların hareketlerine (konum-hız) getirilen belirsizliklerin ölçüsü kuantum mekaniğinde olasılık teorileriyle ölçüle dursun, bizim konumuzda endüstriyel mutfaklarda kokuya sebep olan yağ ve diğer maddelerin, partikül boyutları elektrostatik filtre teknolojisinin bugün ki sınırlarıdır. Belirli boyut altında ki partiküllerin iyonlaşması, iyonlaşsa bile tüm partiküllerin tutucu ile yakalanması çok zordur. Partiküllerin tutulmasında maksimum seviyeye çıkılması için en önemli husus süreklilik ve oluşturulan iyonizer alanının tamlığıdır. Sürekliliğin sağlanabilmesi için havanın cihaza beli bir hızda ve lineer olarak girmesi gerekir. Bu, cihaz öncesi yapacak kanal tasarımı ile bire bir alakalıdır. İyonizer alanının tamlığı ise yaratılan manyetik bölgede yırtıklar yani manyetik boşluklar oluşmaması ile sağlanabilir ki bu tamamen iyonizerin geometrisi ile alakalıdır. İyonizerden geçen partikül nötr halde toplayıcı kısma ulaşırsa olduğu gibi ortama salınır. İyonizerin geometrik şekli parçacıkların geçeceği manyetik genişliği belirler. Piyasada ki mevcut markaların ürettiği iyonizerler genel olarak bıçak şeklinde tırnaklı veya tel iyonizerlerdir. Tel iyonizerler üretim maliyetleri düşük olduğundan dolayı satın
Grading Particles’ Size alma kolaylığı yaratsa da, verim açısından tırnaklı iyonizerler bakıldığında daha düşük kalmaktadır. Tırnaklı iyonzerler de ise geniş manyetik iyonizer alanı oluşturulduğundan dolayı parçacık tutabilme kabiliyeti mikron boyutlarına kadar çıkmaktadır ki bu verimin yüksek seviyelere ulaşmasını sağlamaktadır. İkinci dikkat edilmesi gereken husus ise iyonizer kısmında oluşan yüksek gerilim alanının gövdeye kaçak vermemesi için konulan izolatörlerdir. Yine piyasada maliyetleri düşürmek adına plastik izolatörler kullanıldığı gibi güvenliğin tam sağlanabilmesi için uygun olan ancak maliyetleri biraz daha üst seviyede yer alan seramik izolatörler de kullanılmaktadır.Piyasada bu özelliklerin hepsini birden bünyesinde barındıran markalardan en önde geleni TRION marka elektro statik filtrelerdir. Elektrostatik filtrelerin ne amaçlı kullanılacağı nasıl çalıştığı ve seçerken nelere dikkat etmek gerektiği gibi hususlara değindik. Elektrostatik Filtre teknolojisinin amacı bizden sonraki nesillere daha temiz bir dünya bırakmak olmalıdır. İnsanlığımızın, daha temiz bir gelecek yaratma bilincine kavuşması dileğiyle…
85
Çiğdem TAŞ
B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
İş güvenliği
İş sağlığı ve güvenliğinin
temel ilkeleri
İŞYERLERİNDE işin yapılması sırasında çalışma ortamındaki çeşitli etmenler nedeniyle çalışanların karşılaştıkları sağlık sorunları ve mesleki tehlikelerin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan sistemli ve mühendislik çalışmalarına iş güvenliği denir. İş güvenliği bir işyerinde çalışanları korumak, üretimin güvenliğini korumak, işletmenin güvenliğini sağlamak, ve ekolojik çevreye zararı önlemek amaçlarına hizmet eder. İş güvenliğini sağlamak hem insani bir zorunluluk, hem de yasal bir yükümlülüktür. iş kazaları azaltılarak, ve güvenli çalışma koşulları sağlanarak, işçilerin yaşamasını, sağlığını ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin geleceğini korumuş oluruz. Ayrıca iş kazaları azaltılarak bundan doğan kayıplar azaltılır ve üretimin devamlılığı sağlanır. Bu sayede iş gücü verimi arttırılarak ülke ekonomisine katkıda bulunulur. İş güvenliğinin ilk sahipleri, devlet, işveren ve sendikalardır. İş güvenliğinde sürdürülebilir bir başarı elde edilmek isteniyorsa bu üçlünün kendilerine düşen görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmesi ve birbirleri ile işbirliği içinde olmaları gerekmektedir. Bu üçlü arasındaki pozitif iletişim ve uyumlu çalışma iş güvenliğinde başarının anahtarıdır. Başarının anahtarını elde etmiş toplumlar iş güvenliğinde başarı oranını yükseltecek uygulamaları gerçekleştirmeyi hem daha etkin, hem de daha kolay yaparlar. İşçilerin sağlığının korunması ve geliştirilmesine paralel olarak toplum sağlığı korunmuş ve geliştirilmiş olmaktadır. Bunun en önemli sebebi ise işçilerin nüfusun içinde geniş yer tutmaları ve toplumun en örgütlü kesimi olmalarıdır. Nitekim işçi sağlığı uygulamalarının başarısı ve sürdürülebilirliği de, işçilerin bu örgütlü güçlerini kullanabilmeleri ile yakından ilgilidir. İşçilerin ve sendikalarının sahiplenmediği uygulamalar, yeterli etkiyi yapamamakta ve kısa süre ayakta kalabilmektedir. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde, yasal alt yapıların oluşturuldu, teknolojik gelişmelerin yarattığı olanakların iş güvenliği alanında kullanılması ve sistemli mühendislik çalışmaları ile iş kazalarının önemli ölçüde azaltılması sağlanabilmektedir. Bunun sağlanabilmesi ve iş kazalarının neden olduğu maddi ve manevi kayıpların azaltılabilmesi için iş güvenliğine yönelik çalışmalara gereken önemin verilmesi zorunludur. Bu konuda yapılan her türlü harcamanın, sürekli
86
yararlar sağlayan bir yatırım olarak görülmesi gerekir. Uzun yıllar boyunca yapılan bilimsel çalışmalar, iş kazaları sonucu oluşan kayıpların, iş güvenliğini sağlamaya yönelik güvenlik önlemleri için yapılacak harcamalardan çok daha fazla olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu gerçek iş kazalarının neden olduğu maddi kayıplar için söz konusudur. Elbette, iş kazaları sonucu yitirilen insan yaşamlarının değerini ölçmek ve hiç bir maddi değerle karşılaştırmak olanaklı değildir. Önlemek ödemekten her zaman daha ucuzdur. Yüzyıllar boyu yapılan tartışmalar, elde edilen deneyimler, araştırmalar göstermiştir ki kaza geliyorum der. Eğer gerekli önlemler alınmamışsa, kaza kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır. Aynı olgu, meslek hastalığı için de geçerlidir. Bundan ötürüdür ki, işçi sağlığı alanındaki çalışmaların önemli bir bölümü, çalışma koşullarının daha verimli hale getirilmesine ve çalışma ortamının sağlık tehlikelerinden arındırılmasına dayanır. Bu sağlandığında bile, üretimin aktif süreçleri dolayısıyla, çalışma ortamının sürekli olarak izlenmesi ve sapmaların çıkmasının engellenmesi için çalışmalar yapılması gerekir. İş kazalarının iki nedeni vardır. Birincisi güvensiz durumlar, ikincisi ise güvensiz davranışlardır. İş güvenliğinin temel ilkesi çalışan insanın en dikkatsiz ve en güvensiz davranışına karşın iş kazasının önlenmesine yönelik önlemlerin alınmasıdır. Çünkü çalışan insanın doğası gereği, çalışma süresince güvensiz davranışlarda bulunması her an olasıdır. Bu güvensiz davranışa karşın, iş kazasının oluşumunu önleyecek güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi gereklidir. Bu ise işyeri ortamından, üretim sürecinden, üretim ekipmanlarından, yönetim ve denetim aksaklıklarından, ortam şartlarından kaynaklanan tehlikelerin saptanmasını ve ayrıntılı çözümlerinin yapılmasını gerektirmektedir. İş güvenliği konusunda yapılan bilimsel çalışmalar, iş kazalarının nedenlerini oluşturan güvensiz durumlar ve güvensiz davranışların üretim sürecindeki hangi aksaklıklardan kaynaklandığının saptanmasının büyük önem taşıdığını göstermektedir. İş kazalarına neden olan tehlikelerin saptanarak çözümlemelerinin yapılmasından sonra, iş güvenliği önlemlerinin belirlenerek uygulanması gereklidir. Bu saptamaların başında tehlikelerin tanımlanması gelmektedir.
Sağlık
gezgin
Paris Je T’aime Avrupa’nın sanat ve kültür merkezi Paris, restoranları, kafeleri, müzeleri ve bitmek bilmeyen enerjisiyle sizi sarıp sarmalayacak bir şehir. Gelecekte şehrin merkezinin tamamen yaya, bisikletle veya metroyla gezilebilecek hale getirilmesi planlanıyor. Bilim ve kültür-sanat alanlarında dünyanın önde gelen merkezlerinden birisi olarak kabul edilen Fransa’nın başşehri Paris, yaklaşık 2000 yıllık bir tarihe sahip. Sen Nehri’nin iki yakasına kurulu şehir, Fransa’nın kuzey kesiminde yer alıyor. Paris, Manş Denizi’ne dökülen Sen
88
Nehri’nin ağzından 375 kilometre içeride konumlanıyor. Şehrin geniş bulvarlarında yer alan kafeler, Paris halkının ve turistlerin en önemli uğrak yerleri. Dünyanın sayılı mutfaklarından biri olan Fransız mutfağının en güzel örnekleri Paris’te kendine yer buluyor. Bunlardan biri de ismini iki tahta
figürden alan Les Deux Magots. Eski zamanlarında Jean Paul Sartre ve Ernest Hemingway’in başına geçtiği kafenin en büyük rakibi ise hemen yanındaki Cafe de Flore. Pierre Gagnaire ise üç Michelin yıldızlı bir restoran. Şef Pierrre Gagnaire de gastronominin çok önemli bir figürü. İki
gezilir, diye sorarsanız, Paris’i gezmek için araba kiralamanın iyi bir fikir olmadığını söyleyebiliriz. Trafik yoğunluğunun yanı sıra özellikle turistik mekânların etrafında park yeri bulmak çok güç. Eğer kendinizi sayısız kafe ve dükkana girmekten alıkoyabilirseniz tüm şehri bir iki saat içinde baştan sona gezmek mümkün. Gelecekte şehrin merkezinin tamamen yaya, bisikletle veya metroyla gezilebilecek hale getirilmesi planlanıyor. Paris denince aklımıza Eyfel Kulesi, Şanzelize, Notre Dame Katedrali geliyor. Alışveriş denince küçük mağazaların yanı sıra dört büyük alışveriş merkezi sizi bekliyor. Bunlar, Galeries Lafayette, Le Printemps, Le Bon Marche, Bazar De L’Hotel de Ville.
Paris’in ünlü müzeleri Louvre Müzesi Paris’in en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Louvre, dünyanın da en büyük ve ünlü müzelerinden. Önceleri kraliyete ait olan bu yapı, dünyanın en ünlü ve değerli sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı, The Virgin and Child with St. Anne, Madonna of the Rocks, Jacques Louis David’in Oath of the Horatii adlı eseri, Delacroix’nın Liberty Leading the People adlı eseri ve Alexandros of Antioch’un Venus de Milo’su bunlardan birkaçı.
Disneyland’i ve Parc Asterix’i gezmeden dönmeyin 1992 yılında kurulan Disneyland Paris (orijinal adıyla Euro Disney) ve Walt Disney Studios dünyanın en güzel eğlence mekanlarından biri ve ailenizle birlikte eğlenceli zaman geçirebileceğiniz çok güzel bir gezi alternatifi. Disneyland Paris iki ana bölümden oluşuyor: Bunlar Disneyland ve Walt Disney Studios . Ayrıca konaklamak için Disneyland otellerini tercih edebilirsiniz. Paris’te uğramanız gerekn bir diğer tema park ise Parc Asterix. Parc Asterix, Fransa’nın Disneyland Paris’ten sonra en büyük ikinci tema parkı. Parc Asterix’in ana teması unutulmaz çizgi kahramanlar, Asterix ve Obeliks. Fransız sanatçılar Albert Uderzo ve Rene Goscinny’nin efsanevi çizgi karakteri olan Asterix’in tema parkı 1989’da Fransa’da açıldı. Paris’ten 35 kilometre uzaklıkta kurulu olan park, çeşitli tema alanları ile ilgi çekiyor.
Rodin Müzesi Orsay Müzesi
Michelin yıldızına sahip Le Cinq, Paris’in en lüks otellerinden The Fours Seasons George V’in giriş katında ve çok şık bir restoran. L’Arpege ise yine Paris’te, sanat eseri gibi yemeklerin sunulduğu, üç yıldızlı bir restoran.
Paris’i yürüyerek gezmek iyi fikir Paris, birçok açıdan New York, Londra ya da başka bir Avrupa şehrinden daha hızlı bir atmosfere sahip. Paris nasıl
Orsay Müzesi, Paris’te Sen Nehri’nin sol yakasındaki eski tren garı Gare d’Orsay’ın içinde bulunuyor. 1848-1914 yılları arasındaki döneme ait sanat eserlerine ev sahipliği yapan müzede o döneme ait resim, heykel, eşya ve fotoğrafların yanı sıra, Monet ve Renoir’ın başyapıtlarını içeren koleksiyonlar bulunuyor.
Fransız heykeltıraş Auguste Rodin’in eserlerinin sergilendiği müze 1919’da Paris’te açıldı. 1908’den itibaren Paris’te Hotel Biron’da yaşamaya başlayan Rodin, binanın müzeye dönüştürülmesi karşılığında tüm eserlerini Fransa Hükümetine bağışladı. Bağışlanan eserler arasında Vincent van Gogh ve Pierre-Auguste Renoir’a ait resimler de bulunuyor.
Salvador Dali Müzesi
Arap Dünyası Enstitüsü
Paris’in merkezindeki müzede, Dali’ye ait birçok çizim, karikatür ve heykelin yanı sıra, az sayıdaki resimleri de sergileniyor. Dali’nin gravürlerine de yer veren müze, Fransa’daki tek kalıcı sergi olma özelliğine sahip.
Aralık 1987’de Sen Nehri kıyısında Jean Nouvel and Architecture Studio tarafından kurulan Institut du Monde Arabe’da Arap ve İslam medeniyetlerinin köklerinden günümüze kadar ulaşan ve gelişen sanat eserleri yer alıyor.
89
Spor
Sanat ve eğlence içiçe:
Artistik buz pateni Spor dalı olarak artistik patenin ortaya çıkışı da epeyce eskiye dayanmaktadır. Artistik paten, 18. yüzyılın ortalarında Britanya’da ilgi görmeye başlamış ve 1742 yılında İskoçya, Edinburgh’da ilk artistik paten kulübü kurulmuştur. 1772’de artistik patenin kurallarının belirlendiği bir kural kitabı yayımlanmıştır. Spor, 19. yüzyılda teknik olarak gelişmeye başlamış ve Amerikalı balet Jackson Haines artistik figürler kullanmayı denemiştir.
ARTİSTİK patenin kural ve stilleri 20. yüzyılın ilk dönemlerinde şekillenmeye başlamış ve atlayış figürleri spora dahil olmuştur. 1897’de ikinci kez düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda ikinci olarak ilk madalyasını kazandıktan sonra 1901-1911 yılları arasında bir eksikle her sene dünya şampiyonu olan Ulrich Salchow kendi adıyla anılan atlayışı icat ederek sporda devrim yapmıştır. Dünya Şampiyonası’nda 1906 yılında ilk kez kadınlar kategorisi açılmıştır. Artistik paten, 1908 Londra Olimpiyatları programına alınmış, erkekler, erkekler özel figürler, kadınlar ve çiftler kategorisinde yarışmalar yapılmıştır. Erkeklerde Salchow, kadınlarda ise o yılların bir başka efsanesi Madge Syers zafere ulaşmıştır. Artistik paten, 1920 Antwerp Yaz Olimpiyatları’nda program dahilinde kalmış daha sonra 1924’te Chamonix’de ilk kez düzenlenen Kış Olimpiyatları resmi bir spor dalı haline gelmiştir
Artistik buz pateni Türkiye 1991’de Türkiye Buz Sporları Federasyonu’nun kurulmasıyla artistik paten bağımsız bir federasyonun bünyesinde örgütlenmiştir. Türkiye’nin ilk olimpik buz pisti, Ankara’da 1987 yılında açılan ve kısaca Bel-Pa olarak adlandırılan Büyükşehir Belediyesi’nin Buz Pateni Sarayı’dır. İzmit’te
90
1999’da hizmete giren ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Buz Pateni Pisti de, Türkiye’nin ikinci olimpik buz tesisidir. 2009 yılında ise olimpik koşullarda İstanbul’da Zeytinburnu Buz Pisti açılmıştır. Türkiye Buz Sporları Federasyonu 2006 yılında Buz Hokeyi ve Buz Pateni olarak 2’ye ayrılmış ve 2006 dan beri ayrı federasyonlar halinde faaliyetlerini sürdürmektedir. 2009 yılına kadar sadece tek’ler kategorisinde var olan TBPF 2011 Üniversite Oyunları nedeni ile daha önce faaliyet göstermediği Buz Dansı ve Short Track branşlarında da faaliyete geçmiş 1-2 yılda uluslararası arenada varlığını yeni branşlarda da ispatlamıştır.
91
Sağlık
Yoğun çalışma haya , bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, uzun süre ayakta veya oturarak çalışma, bel ve boyun ağrılarına sebep oluyor. Uzmanlar bel ve boyun ağrısı şikâye yle hekime başvuranların sayısının her geçen gün ar ğını söylüyor. Kişinin günlük yaşam ak vitesini kısıtlayan bel ve boyun ağrıları için uzmanlar, bol bol egzersiz yapmayı ve sürekli aynı pozisyonda durmamayı öneriyor.
MODERN yaşam tarzı, stres ve hareketsizlik, boyun ve bel ağrılarına yol açıyor. Yine uzun saatler boyunca hareketsiz bir şekilde oturmak boyun ve bel ağrılarının en yaygın nedenleri arasında gösteriliyor. Günümüzde özellikle bilgisayar başından kalkmadan, oturarak çalışan kişilerde bu tip şikâyetlerin arttığı biliniyor. İstatistikler bel ağrısının görülme oranının gribal ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ikinci sırada yer aldığına işaret ediyor. Masada çalışırken, televizyon seyrederken ve kitap okurken uzun süre kötü pozisyonda oturmak, bilgisayar ekranının çok yüksek veya çok alçak olması, rahatsız pozisyonda uyumak ve egzersiz sırasında boynun fazla bükülmesi gibi günlük yaşamımızdaki bazı aktiviteler, kas gerginliklerinin nedeni olarak biliniyor. Yaygın vücut ağrısı ve sabahları yorgun uyanma gibi belirtilerle seyreden fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) de boyun ve üst sırt bölgesinde ağrıya yol açan bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Boyun omurgasında eklem kireçlenmesi, omurga kemikleri arasındaki disklerin bozulması, boyun fıtığı, boyun omurga kanalında daralma gibi boyun omurgası ve etrafındaki kas, bağ ve sinir köklerine ait bozukluklar da sıklıkla karşımıza çıkan boyun ağrısı nedenleri olarak biliniyor. Düşme veya kazaya bağlı boyun kası
92
zedelenmeleri, omurga, kemik ve eklemlerdeki zedelenmeler veya kırıklar boyun ağrısına yol açan diğer nedenler olarak söylenebilir. Seyrek olarak da kemik erimesine bağlı çökmeler, omurgadaki enfeksiyon ve tümörler de boyun bölgesinde ağrı yapan nedenleri oluşturuyor. Boyun ve sırt kasları gerginliklerine bağlı boyun ağrılarını önlemek için öncelikle çalışma masası, oturulan koltuk ve bilgisayarın konumu ve yüksekliği, uyuma ve oturma pozisyonlarının düzgün olması, uygun bir yastık seçimi gibi ergonomik düzenlemeler yapmak gerekiyor. Bilgisayar ile çalışılıyorsa çalışmaya sık ara verilmesi ve çalışılırken sıklıkla telefon kullanmak gerekiyorsa, kulaklık kullanılması öneriliyor. Boyun ağrısından korunmak için düzenli olarak boyun kasları germe ve kuvvetlendirme egzersizlerinin yapılması büyük önem taşıyor.
Düzenli egzersiz ve spor, bel ağrılarını azaltıyor Tedavi, bel ağrısını oluşturan nedene bağlı olarak belirleniyor. Tanıyı koymak için röntgen, tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar tetkikleri gerekli olabiliyor. Tedavide, cerrahi tedaviyi gerektiren bir hastalık söz konusu değilse, fizik tedavi, ilaç tedavisi, bel ve karın egzersizleri, enjeksiyonlar, manuel tedavi gibi konservatif tedaviler
uygulanabiliyor. Bel ağrılarında fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ağrının azaltılması, kas spazmının giderilmesi, bel, karın ve pelvis kaslarının (kol kasları) kuvvetlendirilmesi ve postür eğitimine yönelik çok etkili bir tedavi uygulaması olarak biliniyor. Bel ağrısından korunmak için düzenli egzersiz ve spor öneriliyor. Bel ve karın kaslarının güçlü olması, aşırı kas gerginliklerinin ortadan kaldırılması için önerilen sporlar ise yoga ve pilates. Yüzmenin de bel ağrılarını önlemede olumlu etkileri olduğu biliniyor.
Masa başı çalışanlar oturma düzenine dikkat etmeli Masa başında çalışanlar için doğru oturma teknikleri; • Otururken dik pozisyonda oturmalı ve bu alışkanlık haline getirilmeli.
• Ayakların altına bir basamak konularak oturulursa daha rahat edilir. • Koltukta sırt kamburlaştırılmamalı. • Oturur pozisyonda iken yerden bir cisim almak için belden eğilmemeli, çömelerek alınmalı. • Derin ve yumuşak koltuklara oturmamalı, kol konacak yeri olan, arkalığı en az omuz hizasına kadar gelen ve beli destekleyen sandalye ve koltuklar tercih edilmeli. • Bilgisayar karşısında çalışırken baş dik, bel ve kalçaların arka kısmı destekli, köprücük kemikleri yere paralel olmalı. • Masa başında devamlı oturulmamalı, ara sıra kalkıp dolaşılmalı.
93
hayata dair
Shakespeare’in 420 yıl önceki hayali, bug nün g cüyle İstanbul’da Tarih: 28 Şubat 2015 Yer: Zorlu Center PSM, İstanbul Sonsuz aşkın müzikle dansı...İtalya’da 8 ay gibi kısa bir sürede 400 bin kişiyi büyüleyen Romeo e Giulietta, Ama e Cambia il Mondo 270’ten fazla benzersiz kostüm, 23 sahne değişimi ve üstün teknolojik altyapısıyla İstanbullu sanatseverlere bugüne kadar yaşamadıkları bir deneyim yaşatmak için geliyor.
Aşk şarkılarının büy lü sesi Monica Molina kariyerinin en özel şarkılarıyla ilk kez Ankara’da! Tarih: 21 Şubat 2015 20:30 Yer: MEB Şura Salonu, Ankara Bugüne kadar İspanya’da çıkardığı her albümü ile “platin” satış statüsüne ulaşan ve Latin Grammy adaylığının yanı sıra pek çok ödül kazanan sanatçı, en iyi şarkılarını bir araya getirdiği “Autorretrato” albümünün fotoğraf çekimlerini de İstanbul’da gerçekleştirerek boğazın ve ülkemizin güzelliğini tüm dünyaya taşıdı. Son projesinde babasının efsaneleşen şarkılarına yer veren Molina, aşk rüzgarları estiren şarkılarıyla dinleyicilerine ulaşmaya devam ediyor. Molina’nın sıcacık sesiyle seslendireceği en güzel Akdeniz şarkıları, şubat ayında içinizi ısıtacak.
Efsaneler 18-22 Şubat’ta Gaziantep’de y kseliyor 15 Tarih: 18-22 Şubat 20 lonu, Gaziantep Sa or kiye Sp y be hin Yer: Şa ya getiren Royal Halı Tür arılı sekiz takımını bir ara baş n i’ni ası Lig l Kup tbo e ske kiy Ba Tür e lı Türkiy enleniyor. Royal Ha ihlerinde Gaziantep’te düz n ev Kupası, 18-22 Şubat tar ş Şahinbey Spor Salonu’nu ata Kar Gaziantep’e geliyor. e rind iz sek ihle iyi tar at en n Şub i’ni -22 Lig l 18 e Basketbo Halı Türkiye Kupası, Türkiy ile a şm şıla kar 7 k ece sahipliği yapacağı Royal sür lere 5 gün boyunca ver rse spo ve or iriy get takımını bir araya nı sunuyor. eşsiz bir basketbol heyeca
94
KUYU VE SARKAÇ ALDATMAK Yazar: Edgar Allan Poe Yayınevi: Can Yayınları Kuyu ve Sarkaç, bu sıra dışı külliyatın en önemli örneklerini içeriyor. “Şehrazat’ın Bin İkinci Masalı”, “Morgue Sokağı Cinayetleri”, “Gammaz Yürek”, “Usher Evi’nin Çöküşü”, “Kara Kedi” ve diğerlerinden oluşan derlemede dehşet, delilik, şiddet ve doğaüstü güçler hüküm sürüyor. Poe’nun kâh fantastik kâh gotik kâh gizemli ama her daim ustalıkla yazılmış öykülerinden oluşan Kuyu ve Sarkaç, yazarın eşsiz dilini ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı ortaya koyma becerisini sergiliyor.
Yazar:Paulo Coelho Yayınevi: Can Yayınları İsviçreli gazeteci Linda’nın yaşamı her yönüyle mükemmeldir: yaşadığı yer, evliliği, kocası, çocukları, mesleği… Ta ki bu kusursuzluk kabuğunun altında yatan tekdüzeliğin ve tatminsizliğin farkına varana dek… Gençlik aşkı Jacob’la karşılaşma anından itibaren Linda, yapay mutluluğuyla en büyük eksiği olan tutku arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. Paulo Coelho Aldatmak’ta diğer kitaplarından farklı olarak kışkırtıcı, tene dokunan ve tutku dolu bir hikâyeyle çıkıyor okurun karşısına. Her şeyin mümkünmüş gibi sunulduğu bir dünyada, imkânsız aşkın izini sürüyor.
BİN GÖZLE SEVDİK BİRBİRİMİZİ Yazar: Şebnem Şenyener Yayınevi: Labirent Yayınları İstanbul›da iki «yaka», iki «kara» öykü: Sedir ve Divan. Ortaköy ve Kandilli. Tavus kuşları, kuşlarla kendi dilinde sohbet eden bir dedektif. Sanat tarihi kaçakçılığı ve bu kovalamacanın içinde Cevriye›nin aşkı, Yusuf. Şebnem Şenyener, ustaca kurguladığı dili, olay örgüsü ve Osmanlı›ya varan tarihi kesitleriyle tadı damağınızda kalacak bir edebi ziyafet sunuyor okurlara. Suç, en saf haliyle de suç mudur?
KISKAÇTAKİ İNSAN VE İSYAN Yazar: Özlem Yüzak Yayınevi: Kırmızı Kedi Kitabevi Kitap, kıskaçtaki insanı anlatıyor. Siyasi otoritenin kıskacı, ekonomik kıskaç, dini kıskaç, mahalle baskısı derken üstelik özgürlük ve demokrasi söylemi altında dar bir alana hapsoluyor yaşamlar. Ve insanlar, ne olduğunu tam olarak anlayamadan çember giderek daralıyor. Kitapta toplumun en mağdur kesimlerinin özellikle de kadınların, gençlerin ve emekçilerin yaşam öykülerinden kesitler veriyor Yüzak. Bunu yaparken bir yandan da sadece Türkiye’deki tabloyu değil, neoliberal sistem içinde küresel dünyanın da resmini çiziyor. Toplumların yapılarının nasıl değiştiğini gözler önüne sererek. Kitabın amacı, küçük bir durum saptaması yapmak ve geleceğin iz düşümlerini aramak... Her şeyin değiştiği dünyada, var olan düzenin asla ve asla değişemeyeceğine olan inancın yıkılması, belki de ilk adım...
95
(
ı r a l u r o s a k e z i l e c n e Eg l 1. 12 nokta
i an aşağıdak an kaldırmad ? iz in rs ri Kalemi kağıtt çi l ge 5 çizgiyi nası 12 noktadan
2. Kız ve erkek kardeş
ek biliyorum. Bu ailedeki erk Birkaç çocuğu olan bir aile deşleri kar kız ar ek kardeşleri kad çocuklarının her birinin erk iki katı nin leri deş kar her birinin kız var. Fakat kız kardeşlerinin kadar erkek kardeşi var. ek kardeş var? Bu ailede kaç kız kaç erk
5. Olta 65 Okyanusun ortasında bir adada yaşayan adam internet ternet üzerinden bir olta sipariş eder. Oltanın uzunluğu 3.6 unları metredir. Fakat sipariş verdiği ülkenin ihracat kanunları 3.5 metreyi geçen eşyaların ihraç edilmesini yasaklamaktadır. Oltayı satan firma kuralları çiğnemeden adama siparişi nasıl tek parça halinde ulaştırmalıdır?
1
n arışı Elif’te ar. Ayşe y rl a p a y ı ş e is arı nci koşu y emez. Esra . 5 kız öğre ma’yı geç geçemez y i e f’ Ş li t E a t k a fa k , fa ir ir r, it la b önce şı tamam önce yarı ? Betül’den ce nasıldır s sonucu iz ın ş rı a y Bu
Bir topu atabildiğin kadar hızlı bir şekilde uzağa atacaksın ve top sana geri gelecek. Top geriye zıplamayacak. Topa bağlı birşey yok ve herhangi biri topu ıyor. yakalayıp sana geri atm ? sın arır baş ıl Bunu nas
Kaynak: Eğlenceli zeka soruları – Ayşe
arışı
4. Koşu y
3. Top
Devrim Kuralay
2. 4 erkek, 3 kız kardeş 3. Topu havada yukarı doğru atarak l 4. 1.Şeyma 2.Ayşe 3.Elif 4.Esra 5. Betü bir 5. Oltayı kenar uzunluğu 3,5 metre olan kutunun içine çapraz şekilde yerleştirerek 3,6 ulaştırabilirler. Kutunun köşegen uzunluğu metreden daha fazla olacaktır.
14
SAYI
MECHANIC DERGİSİ
ŞUBAT 2015
www.mechanic.com.tr
27 YILLIK ZİRVE YOLCULUĞU
CAFER AKTÜRK MECHANIC DERGİSİ
AHR EXPO AMERİKA’DA YENİLİKÇİ TASARIMLAR VE İLKLERİN KARŞILIĞI
IMI HYDRONIC ENGINEERING Şubat 2015 • Sayı: 14
PARİS JE T’AIME SANAT VE EĞLENCE İÇİÇE
ARTİSTİK BUZ PATENİ