SAYI
NİSA AN 2014 4
YÜKSEK KALİTE KUSURSUZ HİZMET
ERSİN GÜRDAL
AZ ENERJİ YÜKSEK PERFORMANS BİNALAR TEMİZ GAZLI YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ
İŞ DÜNYASININ VAZGEÇİLMEZ SPORU: GOLF GÜNEŞ DOST MU? DÜŞMAN MI? GÜNEY EGEʼYE YAZ GELDİ
başyazı
Başyazı
Merhabalar;
0
7 - 10 Mayıs 2014 tarihleri sizlerin de bildiği gibi sektörümüz için çok önemlidir. ISK - SODEX 2014 Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı 07 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Fuar Merkezi’nde Yeşilköy’de start alıyor. Mechanic dergisi olarak diğer tüm fuarlarda olduğu gibi bu fuarda da siz değerli okurlarımıza hizmet vermek için orada olacağız. Sizlerden aldığımız enerji ile bu sayımızda daha güçlü, daha coşkulu, daha keyifli ve sektörün nabzının attığı bir yayınla karşınızdayız. Sektörde 50 yılı aşkın tecrübesiyle birçok önemli projeye imza atan Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A.Ş. kurucusu Mak. Yük. Müh. Ersin Gürdal ile Almanya’dan Türkiye’ye uzanan meslek hayatını ve sektöre yönelik hayallerini konuştuk.
Az enerji tüketip, yüksek performans sağlayan bina tasarımları ile ilgili etkileyici bir makale ile sizleri sürdürülebilir dünyaya davet ettik. Hibrit yangın söndürme sistemlerinden su soğutma cihazlarında ısı geri kazanımına, ticari hayatımız için büyük önem taşıyan fatura alacakları yazısı ile hukuk köşesinden iş dünyasının vazgeçilmez sporu golf’e, bir veri haberleşme protokolü olan BACnet için 5-N 1-K yaklaşımından eşsiz güzellikteki Ege’ye, özellikle tasarruflu ve konforlu olmaları sebebiyle artık standart ısıtma tesisatı yelpazesinin bir parçası olan yerden ısıtma tesisatlarından güneşin bize dost mu? düşman mı? olduğuna kadar dolu dolu bir yayınla karşınızdayız. Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU
içindekiler
MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 4
20
Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ
26
Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN
28
Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL
30
Reklam Servisi ESAT KAYGUSUZ Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT
32 34
14
Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr
06 Türkiye Danimarka işbirliğinde yeni
Yayın Türü Yaygın Süreli
08 Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24
Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
10 12 14 20 22 24
bir süper güç: Sondex-Tanpera ortaklığı Üçay Mühendislik’ten verimli enerji çözümleri açılımı Teknogen yatırımlarına devam ediyor Mitsubishi Electric Klima Sistemleri uyarıyor, klimanızı doğru seçin Ersin Gürdal “Mekanik tesisatta altın kural yenilikleri takip etmektir” Mas Pompa Denizli Akkent Projesi Fujitherma ısı pompaları İSİB Antalya Çalıştayı gerçekleşti
36 38
40 44 46 48
Üntes MCE fuarında yine yerini aldı Daikin gelecek hedeflerini paylaştı Das Yalıtım %100 yerli ürünleri ile ISK-Sodex Fuarı’nda Erensan’dan yatırım ve istihdam hedefleri Form Temiz Enerji Solarex Fuarı’ndaydı Ayvaz indoor-flex bina içi tesisat hortumu Vaillant Türkiye, inşaat sektörünün öncülerini Almanya’daki üretim tesislerinde ağırladı İSİB Antalya Çalıştayı’nda gerçekleşen ASHRAE sunumu Baymak yeni Magnus kazanlarını tanıttı Avrupa yalıtım sektörü, İzoder’in ev sahipliğinde Türkiye’de buluştu Tav İnşaat, Abu Dabi’de yılın en iyi havalimanı müteahhidi seçildi
52 54
60 64 66
ATLAS
65
CİVA
ve Konferansı 20.yaşında
13
ÇİFTÇİLER
Vadistanbul’a Mitsubishi
35
DAF ENERJİ
Electric Klima Sistemleri imzası
53
DANFOSS
19
DEKOGROUP
2
DUYAR
ISKAV olağan genel kurulu İnşaat sektörü iç pazarla birlikte
80
FORM
43
GIACOMINI - UNIVAL
Temiz gazlı yangın söndürme
51
GRUNDFOSS
sistemleri
27
INVENT
A.K.İ. IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE
Sürdürülebilirlik ve yeni oluşum Fatura alacakları
11
84
76
KLİMA PLUS
33
KONTROLMATİK
47
LOWARA
paylaşımı
21
MAS-DAF
Büyük projelere de tek imza
23
MERTES
57
NORM KELEPÇE
31
ONEFLEX
BACnet için 5-N 1-K yaklaşımı
45
PREIS - AYDIN GROUP
Victaulic Vortex hibrit yangın
71
PROKONTROL
söndürme sistemi
29
REHAU
Su soğutma cihazlarında ısı geri
1
RES ENERJİ
41
TAMPERA
39
TEKNOGEN
kazanımı
80 84 86 90 94
JOHNSON CONTROLS
37
Sözleşme ve şartnamelerde
YORK YK
72 74
Ö.K.İ. EBITT 25
iş güvenliği sorumluluğunun
68
ARI YANGIN
91
ihracat ağırlıklı büyüyecek
58
ALTHERM
55
Uluslararası Enerji Çevre Fuarı
yapıldı
56
95
REKLAM DIZINI
50
AIRONN
REKLAM DİZİNİ
74
93
Yerden ısıtma sistemlerinde
86
9
THERMAFLEX
hidrolik dengeleme
7
ÜÇAY MÜHENDİSLİK
Güney Ege’ye yaz geldi
79
ÜNTES
İş Dünyasının vazgeçilmez
49
VENTAS
sporu: Golf
96
VİCTAULİC
Hayata dair Eğlenceli zeka soruları
90
A.K. WILO
5
Haberler
Türkiye-Danimarka işbirliğinde yeni bir süper güç: Sondex-Tanpera ortaklığı Sondex-Tanpera, Türk-Danimarka ortaklığı ile sadece Türkiye’de değil, bölge pazarlarında da liderliğe oynayacak. PLAKALI ısı eşanjörleri sektörünün küresel oyuncusu Sondex ile Türkiye’nin ürün ve hizmet kalitesi ile öne çıkan kuruluşlarından Tanpera, geçtiğimiz günlerde bu iki önemli gücü bir araya getiren bir şirket evliliği gerçekleştirdi. Marka güçlerini tek çatı altında toplayan Sondex-Tanpera kuruluşu, Tanpera’nın “değişimler yaşatır” sloganını bir kez daha doğruladı. Danimarka menşeli, 28 ülkede faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluş olan Sondex ile istikrarlı ve başarılı grafiği ile Türkiye pazarının dinamiklerine hakim bir firma olan Tanpera Türkiye’de yollarına aynı çatı altında devam etmeyi tercih ettiler. Tanpera, Sondex’in güçlü teknik altyapısı ile kaliteli ve geniş ürün programını da arkasına alarak müşterilerine daha yüksek nitelikte hizmet sunabilme amacını ve güçlü bir uluslararası açılım avantajını göz önüne alarak Sondex’e “evet” dedi. Sondex-Tanpera şirketi, hem Sondex’in hem de Tanpera’nın ürün gruplarını bünyesinde barındıracak. Bu yeni ortaklık tarafından, sadece Türkiye’de değil Türki Cumhuriyetler ve civar ülkelerde de hem Tanpera hem de Sondex ürünlerinin satışı yapılacak. Tanpera, bu güç birliği ile Türkiye’de üretimini yaptığı % 100 yerli boyler, akümülasyon tankı, buffer tank gibi ürünlerini, Sondex’in uluslararası ağı aracılığıyla dünyanın birçok ülkesine ulaştırma olanağına sahip olacak. Konuyla ilgili Sondex-Tanpera Genel Müdürü Ufuk Atamtürk, özetle şunları söyledi: “Sondex’in ağır endüstri,
6
denizcilik, kimya, şeker endüstrisi, gıda, bölgesel ısıtma, jeotermal, HVAC gibi birçok alanlardaki uygulamalar için geliştirilmiş, standart plakalı ısı değiştiriciler, çelik kaynaklı ısı değiştiriciler, spiral ısı değiştiriciler, free flow ısı değiştiriciler, çift cidarlı ısı değiştiriciler gibi ürünler içeren çok geniş bir programı bulunmaktadır. Gelişmiş arge olanakları ile sürekli yeni ürün tasarımı yapılmakta ve çok çeşitli uygulamalara yönelik ürünler Sondex ürün programında yer almaktadır. Bu güç birliğinin, hizmet kalitemizi artırmanın yanı sıra, üretim
kabiliyetlerimizi de geliştireceğine ve ülkemizdeki yeni yatırımlara zemin oluşturabilecek önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Sektörümüze SondexTanpera’nın geniş ürün yelpazesi ile birlikte dünya standartlarında hizmet ve çözümler sunmak için daha fazla olanak bulacağımıza inanıyoruz.” Sondex-Tanpera şirketi ile Tanpera’nın kuruluşundan bu yana Ankara’da bulunan merkezi, İstanbul’a taşınmaktadır. Sondex-Tanpera’nın, İstanbul’daki yeni adresi; Şerifali Mah. Bayraktar Bulvarı Kule Sokak No:25/1 34775 Ümraniye / İSTANBUL ‘dur.
Haberler
Üçay Mühendislik’ten
verimli enerji çözümleri açılımı Isıtma sektöründe 2000 yılından itibaren faaliyet gösteren Üçay Mühendislik, özellikle bireysel ısıtma sistemlerinde girmiş olduğu tüm illerde lider olmayı başarmış bir firmadır.
17 ilde 29 şubesi bulunan firma 120’nin üzerindeki satış personeliyle müşterilerine hizmet vermektedir. 2014 yılında yapmış olduğu “verimli enerji çözümleri” açılımı ile hizmet çeşitliliğinde ciddi bir atağa kalkmayı hedeflemektedir. Kaskad kazan sistemleri ve yenilenebilir enerji sistemleri ile ilgili olarak yapılanmasını tamamlayan firma, kurulumu tamamlanan verimli enerji çözümleri departmanı ile müşterilerine yenilikçi, verimli ve optimum
8
çözümler sunmayı planlamaktadır. Yapmış olduğu bütün proje çözümlemelerinde önce teknik olarak uygunluk arayan bir anlayışa sahip olan firma, “Mühendislik anlayışımıza uymayan hiçbir projenin altında Üçay imzası olamaz” diyerek bu konuda ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir. Güçlü satışçı ve teknik kadrosu ile bireysel ısıtma sistemlerinin yanı sıra yoğuşmalı kazan ve kaskad sistemlerinde, ısı pompası sistemlerinde
ve Güneş Enerjisi sistemlerinde çok aktif olarak yer alacaklarını belirten firma yetkilileri, öncelikli hedeflerinin satıştan önce teknik hizmet vermek olduğunu çok net bir biçimde belirtmektedirler. Satışın fiyattan ziyade teknik ile yapılacağını, farkın ancak teknik bilgi ile yaratılabileceğini düşünen Üçay, en büyük gücün teknik bilgi olduğunu ve ana hedeflerinin de bu gücün geliştirilmesi olduğunu belirtmiştir.
Haberler
Teknogen yatırımlarına devam ediyor Son yıllarda Hvac sektörünün dinamik oyuncusu olma yolunda önemli adımlar atan Teknogen merkezini, Atatürk Mah. Şeref Sok. No.46 Ataşehir - İstanbul adresine taşıdı. KONU ile ilgili olarak şirket genel müdürü Bülent Yavuzcan “2014 yılı bizim için yeniliklerle başladı. Önce şirket yapımızı A.Ş.’ye dönüştürdük. Merkezimizi 700m2 büyüklüğünde yeni binamıza taşıdık. Bu taşınma ile operasyonel olarak müşterilerimize daha iyi hizmet verebileceğimize inanıyoruz. Yeni binamızda, klima santrali ve chiller dışındaki tüm cihazlarımızın çalışır durumda ziyaretçilerimiz tarafından incelenebileceği 250m2’lik bir showroom oluşturuyoruz. Showroom ile birlikte yürüyen bir diğer projemizde, tamamlandığında tüm Türkiye’ye yayılmış olan servislerimiz ile taahhüt firmalarına ürünlerimize ait teknik verilerin aktarılacağı ve eğitim programlarının uygulanabileceği bir seminer odası. Her ikisini de yaz sezonu sonunda hazır etmeyi planlıyoruz.’’ şeklinde görüşlerini ifade etti. Yavuzcan; “Üretim tarafında ise geçtiğimiz yıl Haziran ayından bu yana İzmir Serbest Bölge’deki tesisimizde üretimimizi de sürdürüyoruz. Sektörümüz ciddi bir büyüme içerisinde. Bu büyüme ülkemizdeki projeler kadar komşu ülkelerdeki projelerden de besleniyor. Bu nedenle İzmir Serbest Bölgede üretime başlamanın doğru bir karar olacağını değerlendirmiştik. Son on iki aylık satış dağılımımızı incelediğimizde ihracatımızın büyük bir ivme yakaladığını gözlemledik. Şu anda Irak, Azerbaycan, Romanya, Ukrayna, Türkmenistan gibi birçok ülkede distribütörlerimiz aracılığı
1100
ile önemli satış rakamlarına ulaşmış durumdayız. Komşu ülkeler kadar, özellikle Avrupa’ya ısı geri kazanım cihazı konusunda ihracatımız var. Avrupa’da birçok ülkede ısı geri kazanım cihazlarının evlerde dahi bulundurulma zorunluluğu var. Böylesine önemli pazarda bir çok Avrupalı markaya OEM üretim yapıyoruz ve fabrikamızın bu kanalda önemli bir üretici olmasını hedefliyoruz. Ülkemizdeki artan talebi karşılamak amacıyla yine İzmir’de Pancar bölgesinde ikinci bir fabrika açtık. Teknogen olarak yeni fabrikamız ile sektörün bu büyümesine katkı sağlamayı hedefledik. Her iki fabrikamızda sıcak hava apereyi, fancoil, hücreli aspiratör klima santrali gibi ürün portföyümüzde yer alan bir çok cihazı
üretmekteyiz. Eurovent sertifikasyonu için çalışmalarımız devam ediyor ve bu çalışmayı kısa sürede sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Kalite ve performans olarak kendini ispatlamış, Avrupa’nın önemli firmalarına ait komponentler kullanıp, tecrübeli üretim ve tasarım ekibimizin işgücünü ekleyerek üst düzey cihazlar üretiyoruz. Üretim uzun soluklu ve her zaman hassasiyet isteyen, tüm süreçlerin standartlaştırıldığı ve kalitenin en önemli parametre olduğu bir süreç. Bu nedenle fabrikamızdaki cihaz parkuru için ciddi yatırımlar yaptık. Kısa sürede Avrupa’ya ihracat yapar hale gelmemiz aslında doğru yolda olduğumuzun göstergesi.’’ şeklinde görüşlerini ifade ederken yeni ürünler konusunda ise’’ Fan ve konvektörler de artık ürün portföyümüze dahil oldu. Bu ürün grubunda da sektörün önemli üreticilerinden olmayı planlıyoruz.” dedi. Teknogen 2014 yılı ile birlikte pazarlama faaliyetleribi arttırdı. 2014 yılı Sodex fuarına 350m2’lik bir alanda katılıyor. Bu sayede ürünlerinin tamamını tanıtma imkanı yakalayacaklar. Fuar Teknogen’e tüm dünyadan ziyaretçilere ulaşma şansını da getirecek. Hedef pazarları olan Türkmenistan, Kazakistan, İran, Irak ve Azerbaycan’daki tüm fuarlara da katılacaklarını belirten Yavuzcan; “yetiştirebilirsek yılın son çeyreğinde, en geç 2015’ün ilk çeyreğinde Teknogen Rusya şubesini faaliyete sokmayı planlıyoruz. Rusya’da bizim için önemli pazarlardan” diyerek hedeflerini açıkladı.
Haberler
Mitsubishi Electric Klima
Sistemleri uyarıyor, klimanızı doğru seçin Mitsubishi electric klima sistemleri, klimaları ile insanların konforunu artırmanın yanı sıra sağladığı kaliteli havayla sağlıklı yaşam alanları oluşturuyor. Konforlu bir klima için öncelikli üç şart: Doğru seçim, doğru montaj, yüksek enerji verimliliği. KLİMA alırken, klima kapasitesinin belirlenmesinde ve kurulacağı yerin seçiminde mutlaka bir uzmandan destek alınması gerekiyor. Klimanın verimliliği göz önünde bulundurulmalı, klasik tip (on-off çalışan) klimalar yerine çok daha tasarruflu inverter klimalar tercih edilmeli. Isıtma, klima ile yapılacaksa istenen dış ortam şartlarında ısıtma yapabilen ısı pompalı (heat-pump) modeller seçilmeli. Klimanın ses seviyesine de dikkat edilerek düşük ses seviyeli cihazlar tercih edilmeli. İdeal ortam sıcaklığı, yazın 24 ila 26ºC, kışın 20 ila 22ºC arasında.
Doğru filtre seçimi, sağlıklı ortamlar oluşturulmasına katkı sağlıyor. Klima filtrelerinin hava kirliliğini temizleyen, bakteri, virüs, alerjen ve tozları nötralize eden özellikte olmasına özen göstermek gerekiyor. En yeni teknolojiler ile geliştirilmiş filtreler sayesinde bakteri, virüs, toz ve alerjenlerden arınmış, sağlıklı bir ortam yaratmak mümkün. Gelişmiş filtre sistemleri, alerjik reaksiyonları da önlemeye yardımcı oluyor.
Klima spreyi kullanmayın, yılda iki kez bakım yaptırın. Uzmanlar da klima bakımlarının periyodik olarak yılda iki kez
12
yapılmasını tavsiye ediyor. Klimaların yanı sıra filtrelerin de düzenli olarak temizlenmesi önemli. Çünkü hava filtreleri düzenli olarak temizlenmezse klimanın ısıtma ve soğutma kapasitesi düşüyor ve gereksiz elektrik sarfiyatı oluyor. Klima spreylerinin ise klimanın iç parçalarına zarar verebileceği ihtimaline karşı kullanımı önerilmiyor. Filtrenin temizliği kadar değiştirilme periyodunun takibi de oldukça önemli. Eğer klimanız hava temizleme filtresi ve/veya anti alerjik enzim filtresi ile donatılmışsa bu filtrelerin düzenli olarak bakımının yapılmış olması ve değiştirilmesi gerekiyor.
Beko’dan yeni inverter klimalar
BEKO’NUN yeni A sınıfı klimaları maksimum enerji verimliliği sağlarken bir yandan da yüksek performans gösteriyor. Beko’nun yazı rahat geçirmenize yardımcı olacak klimaları konfor, enerji tasarrufu, kullanım kolaylığı, dayanıklılık, hijyen ve performans gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Beko’nun yeni 418410 A Plasma Plus Inverter ve 312410 A Ionizer Inverter klimalarında plazma veya ionizer hava temizleme sisteminin yanı sıra anti alerji ve yıkanabilir anti bakteriyel filtre bulunuyor. Hızlı soğutma ve ısıtma özellikleriyle kullanım kolaylığı sunan klima, 24 saat programlanabiliyor. 4 yöne otomatik hava yönlendirme yapabilen üründe, buz çözme (defrost) özelliği yer alıyor. Klimalardaki ionizer teknolojisi sayesinde 1 milyondan fazla iyon, sadece klimanın verdiği havayı değil, çevredeki zararlı partikülleri de sterilize ediyor ve kötü kokuları bertaraf ediyor. 1 saat içinde ortamdaki sigara dumanı, polen, virüs, bakteri ve maytlar arındırılarak hava temizleniyor.
Söyleşi
Mühendislik sorun çözme sanatıdır.
Mak. Yük. Müh. Ersin Gürdal Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A.Ş.
14
Mekanik tesisatta
l a r u k n ı alt yenilikleri takip etmektir
S
EKTÖRDE 50 yılı aşkın tecrübesiyle birçok önemli projeye imza atan Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A.Ş. kurucusu Mak. Yük. Müh. Ersin Gürdal ile Almanya’ dan Türkiye’ ye uzanan meslek hayatını ve sektöre yönelik hayallerini konuştuk.
Mesleğinize nasıl başladınız? 1935 yılında Zonguldak’da doğdum. 1960 yılında İTÜ’den Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum. Önce bir müddet imalat sanayinde görev aldım. Mekanik tesisat konularına yönelişime, askerlik hizmetim vesile olmuştur. Topçu Okulu’nda eğitim aldıktan sonra İstanbul Deniz İnşaat Grup Komutanlığı’nda Deniz Kuvvetleri’ne ait inşaatların mekanik tesisat işlerinin proje ve uygulamalarını takip etmekle görevlendirildim. İlk yaptığım işlerden biri Heybeli Ada Deniz Harp Okulu mutfak ve çamaşırhane projelerini hazırlamak olmuştu. Aynı zamanda proje kontrolleri yapıyordum. Bazı projeler çok iyi geliyordu, bazılarında ise kalite iyi değildi. Baktım, iyi projeler Kevork Çilingiroğlu’ndan geliyordu. Ben de bu konuya eğildim ve askerlikten sonra iyi bir tesisat mühendisi olabilmek için, bir ağabeyimizin de tesiriyle bu işi en iyi Almanya’da öğrenebileceğime karar verdim.
Neden Almanya’ya gittiniz? Almanya’ya gidiş nedenim, Mekanik Tesisat konularında yenilikleri takip ve öncelikle iyi bir dizayn mühendisi olmaktı. Önce İstanbul’da Almanca kurslarına gittim. Almanya’ya gidince dil kurslarına devam ettim. Hem uygulama, hem de proje firmalarında çalıştım. Buralarda hazırladığım veya içinde görev aldığım projeler içinde önemsediğim Regensburg Üniversitesi havalandırma ve klima projelerini ve Münih’de Osram Araştırma Binası komple mekanik tesisat projelerini söyleyebilirim. Uzun zaman Almanya’da çalıştım.(1963-1970) Türkiye’ ye ne zaman döndünüz? Türkiye’ye 1970 yılında döndüm. Yeşilköy THY Uçak Bakım Üssü projelerinin yapımını taahhüd eden Phlipp Holzmann firması proje ekibi içerisinde Mekanik Tesisat projelerini ve ihale dosyasını hazırladım. 1972 yılında Gürdal Planlama Bürosu’nu, 1983 yılında ise Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A.Ş. yi kurduk. Benim yaptığım işin ismi ‘’Müşavir Mühendislik’’ tir. Müşavir Mühendis etüd ve proje yapar, ayrıca Teknik Danışmanlık yapar. İşin gereğine göre fizibilitesinden başlar. Öneri raporu, avan proje, kesin proje, uygulama projesi ve detayları hazırlar, en sonra malzeme keşifleri, şartnameler ve ihale dosyaları hazırlanır.
15
Söyleşi
Hepsi tamam olunca, işi ihaleye çıkartan yatırımcılara danışmanlık yaparsınız. Yaptığınız Y ğ projeyi savunabilecek durumda olmalısınız. Mühendislik sorun çözme sanatıdır. Çözülemeyecek sorun yoktur. Planlama yaparak, vazgeçmeden, üşenmeden, ertelemeden sorunun üzerine gitmek gerekir. Önemli projeleriniz nelerdir? Atatürk Hava Limanı şimdiki İç Hatlar Terminali, eski yıllarda Dış Hatlar Terminali idi. Gençlik yıllarımda hazırladığımız bir proje idi. Yıllar sonra Yeni Terminal ve Katlı Otopark tesisleri projelerini olgunluk yıllarımda hazırladık. İlkini 1975’li yıllarda tamamladık. İkincisine 1999’da başladık, genişleme projeleri ile birlikte 2007’li yıllara kadar emek verdik. Atatürk Hava Limanı Yeni Dış Hatlar Terminali ve Katlı Otopark Tesisleri, bizim en ilginç projemiz olduğunu söyleyebilirim. Dış hatlar terminalinde, komple mekanik tesisat, ısıtma, havalandırma, klima, yangından korunma, temiz ve kirli su, yağmur suyu tesisatları, hepsi bizim projemizdir. İçinde bir de otel vardır, Airport Hotel, transit yolcular için. Toplam 128 oda (256 yatak) Bu terminalin en önemli özelliği hem çatıdan hem etraftan bol ışık almasıdır.Kullanılan cam, ısı geçirgenliği oldukça düşük, teknolojisi yüksek bir camdır. Öyle ki güneş radyasyonu ile bina çok güzel ısınır. Yani bir güneş kolektörü gibi bina ısıyı
16
alır, dışarıya ısıyı yavaş verme özelliği taşır. Böylelikle ısıyı tasarruf eder. Otomasyon sistemi de mükemmeldir. Otomatik kontroller ve bina otomasyonu ile büyük enerji tasarrufuna sahiptir. Yangından korunma konusunda ise, yangın bölmeleri arasında izolasyonlara dikkat edilmiştir. Isıtma ve klimatizasyonu, kanallı havalandırma sistemleri ile ve gerekli yerlerde fan coil cihazları ile gerçekleştirildi. Sistemler asma tavanların içinde gizlidir, görünmez. Katlı otoparkı ilginçtir. Biz, burada özel bir çözüm geliştirdik. Hiç bir yerde egzos gazları duramaz. Belirli aralıklarla ön gördüğümüz açıklıklardan, havadan hafif gazlar uçar gider, havadan ağır olanları da teras tipi aspiratörlerle emilerek atılır. Katlı otopark oldukça büyük ve tertemizdir. Bizim projemizde bulunmayan ve son yıllarda tesis edilen kojenerasyon sistemini, bir ara gidip görmek istiyorum. Diğer önemli projeleriniz nelerdir? En son hazırladığımız bir başka projemiz ise, basın yolu üzerinde Marriot Hotel projesidir. Anadolu Sağlık Merkezi, müşavir mühendislik kuruluşu olarak gerçekleştirdiğimiz mühim bir hastane projesidir. Her referans bir başka işi getiriyor. Amerikan Hastanesi ilave yeni tesislerinin projelerini hazırlamıştık, referans oluyor. Anadolu Sağlık Merkezi geliyor.
17
Söyleşi
18
Hastane projeleri özeldir. İhtisas bölümleri çoktur. İlgili doktorlar ve teknik personel ile bilgi alışverişi yapmak zorundasınız. Şunu demek istiyorum: Otel komplikedir. Hastane daha komplikedir. Tıp teknolojisi, mikroplu ve mikropsuz bölümlerin havası birbirine karıştırılmamalı. Nükleer tıp var. Cihazların özellikleri var. Uzmanların bilgilerini toplayarak çalışmak gerekir. Her proje bir ekip çalışmasıdır. Biz mükemmel bir ekibe sahiptik. İşlerimiz de mükemmel sonuçlanmıştır. Bir hastane projesi sıfırdan başlayarak, adım adım düşünerek, bütün kurallara uyularak hazırlanması gerekir. İlaç fabrikaları da son derece özeldir. Çeşitli sertifikalar almaları gerekir. Kurallarına uyularak projelendirilmez ve uygulanmaz ise, bu sertifikaları alamazlar. Yenibosna’daki Mustafa Nevzat İlaç Fabrikaları Yeni Tesisleri, bizim projemizdir.
kullanarak Türkiye’de henüz bu taleplerin pek yapılmadığı, zorunlulukların olmadığı zamanlarda bile, gerekli önlemleri almaya özen gösterdik. Enerji verimliliğinde başta izolasyon, buna paralel de otomatik kontroller ve otomasyon gelir. Otomasyonu iyi kurarsanız, enerji tasarrufu temin edersiniz. Türkiye’de geç yaygınlaşmaya başlayan termostatik vanalar, kısa sürede parasını geri öder. Isı pay ölçer kullanmak istemeyen binalar hala çok günümüzde. Eskiden bu cihazlar sıvı buharlaştırılmalıydı, uygulaması daire sakinlerine sıkıntı veriyor idi. Ancak bugün elektronik ısı pay ölçerlerle son derece pratik ve daireye girmeden dışarıdan ölçüm kaydedilebiliyor. Bu konular ülkemize geç geldi. Isı verimliliğini konuşuyorsak, baca gazlarını göz ardı edemeyiz. Doğalgaz kullanıyorsak, muhakkak yoğuşmalı kazanlar ve kombi cihazlar kullanmalıyız.
Enerji verimliliğini nasıl sağlıyorsunuz? Geçmişte (Akıllı Bina) kavramı henüz yaygın değil iken, biz otomatik kontrolleri kullanıyorduk. Otomasyon daima vardı. Zamanla gelişti, daha küçük cihazlar ile daha kapsamlı çözümler üretildi. Yangın şartnameleri henüz gelişmemiş iken, biz bina komplekslerimizde yangından korunma sistemlerini kullandık. Almanya’daki deneyimlerimi
Meslekte sihirli bir gücünüz olsa ne yapardınız? Bana meslekte sihirli bir gücünüz olsa idi ne yapardınız diyorsunuz. Mühendislikte daima hayal kurmak vardır. Peki kuralım: Acaba minyatür radyoaktif maddeleri, uranyum, baryum, kobalt gibi, kapsulleyip, enerjilerini lokal ısıtmalarda kullanmak başarılabilir mi? Bilemezsiniz, belki bir gün...
Haberler
Mas Pompa Denizli Akkent Pompaj Sulaması projesi DSİ 21. Bölge Müdürlüğü Aydın sınırları dahilinde inşaa edilecekte olan “DenizliAkkent Pompaj Sulaması Proje Yapım işi” kapsamında bulunan Çal Pompa istasyonuna ait cihaz tedarikleri Mas Pompa tarafından yapılmıştır. Sistemde kullanılan yatay kademeli santrifüj pompalar GGG 40 sfero döküm gövdeli, çarkı AISI 329 paslanmaz çelik, mili AISI 420 paslanmaz çelik, bronz aşınma halkalı ve yumuşak salmastralı üretilmektedir. Motor sargılarına istenilenler doğrultusunda sıcaklık artışını izlemek amacıyla PT100 termometre eklenmiştir.
Konya Stadyum projesinde Mas Pompa KONYA Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Konyaspor’un maçlarına ev sahipliği yapacak olan 42 bin kişilik Yeni Konya Stadyumu Mas kalitesini tercih etti. Enerji verimliliğinin ön planda olduğu projede frekans kontrollü paslanmaz hidroforlar, dalgıç pompalar, genleşme tankları vs. ürünlerin kullanıldığı 400 bin metrekarelik bir alanda 90.000 metrekare kapalı alanda 42.000 seyirci kapasiteli projenin tamamı kapalı tribünlerden oluşacak, Zeminden ısıtmalı futbol sahası, ısıtmalı koltuklar, localar, alışveriş merkezleri, restoranlar, amatör spor kulüplerine tahsis edilecek antrenman alanları, ofisler, 84 turnike ve 22 asansör bulunacaktır.
20
Haberler
Fujitherma ısı pompaları Isı pompaları düşük sıcaklıktaki bir ortamdan çektiği enerjiyi daha yüksek sıcaklıktaki bir ortama aktaran, içinde termodinamik bir soğutma çevrimi barındıran paket cihazlardır. ISI pompası sistemleri Konderser de dolaşan soğutucu akışkan tipine göre çeşitli isimler alabilirler. (Hava kaynaklı ısı pompaları, su kaynaklı ısı pompaları). Cihazlar temel olarak standart bir soğutma çevriminde yer alan Kondenser, Evoparator, Kompresör ve Expansion Valve ve 4 yollu vanadan oluşur. 4 yollu vana sayesinde sistem tersinir olarak çalışır ve cihaz soğutma ile birlikte ısıtma yapabilme yeteneği de kazanır. Su kaynaklı ısı pompası sistemleri ısı bertaraf şekillerine göre farklı isimler alabilirler. (Kule-Kazan destekli sistemler, Toprak kaynaklı sistemler, göl-nehir-deniz kaynaklı sistemler.) Toprak kaynaklı ısı pompası sistemleri yüksek verimli sistemler olmasına rağmen, ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle çok uygulama alanı bulamamaktadır. Günümüzde ısı pompası sistemleri çoğunlukla kule-kazan destekli olarak dizayn edilirler. Özellikle AVM gibi farklı zonlarda farklı yükler barındıran yapılar için çok uygun bir çözüm sunan wshp sistemleri ülkemizde de yoğun olarak kullanılmaktadır. İki borulu olarak uygulanan wshp sistemlerinde eş zamanlı
olarak ısıtma ve soğutma yapabilmek mümkündür, cihazlarda kapalı ortamlarda kullanılmak için tasarlanmıştır ve dış üniteleri yoktur. Bu sebeple her cihaz enerjisini içinde bulunduğu mahalin elektrik panosundan alır ve bu sayede cihazlar arası enerji harcaması paylaşımı yapılmış olur. Sistemde bakır boru tesisatı olmaması da uygulama açısından bir avantaj meydana getirir. Sistem genellikle 5 C sıcaklık farkına göre çalışır ve Isıtmada dönüş suyu sıcaklığı 15 C altına düşmez bu sayede boru yüzeylerinde yoğuşma meydana gelmez ve borular üzerine izolasyon yapmaya gerek kalmaz. Kule-Kazan destekli ısı pompası sistemleri, kondenser giriş suyu sıcaklığı 20 C-30 C olarak dizayn edilirler. Kule-Kazan destekli sistemlerde Kurulacak bir otomasyon ve kullanılan kontrol vanaları sayesinde su sıcaklığı 30 C üzerine çıkarsa kule, 20 C altına düşerse
Kazan devreye girer ve kondenser giriş suyu sıcaklığı dizayn kriterlerini sağlamış olur. Eğer su sıcaklığı 20-30 C arasında kalır ise bir by-pass hattı sayesinde su, kule –kazan hattını by pass ederek sisteme geri döner. (Kule ve Kazan devre dışıdır). Genellikle geçiş mevsimlerinde rastlanan ve dengeli sistem olarak adlandırılan bu durum işletme açısından ciddi bir tasarruf yaratır ve AVM gibi farklı zonlarda farklı yükler bulunan ticari yapılar için mükemmel bir çözüm sunar. Fujitherma ısı pompaları 2,8 kw - 45 kw geniş kapasite aralığı ve yatay-dikey tip seçenekleri ile kullanıcılara esnek çözüm imkanı sağlar. Cihaz içinde yer alan monofaze rotary tip (2,8-148 kw) ve trifaze Scroll tip ( 18-45 kw) kompresörler aşırı yüklemeye karşı termal koruma ve kauçuk titreşim engelleyici ile donatılmıştır. IP54 koruma seviyesinde santrifüj fan 3 kademelidir ve termostat üzerinden kolayca fan hızı kontrolü yapılabilir. Fujitherma sudan havaya Isı pompaları, Yüksek verimlilik ve esnek uygulama imkanı sağlarken, kullandığı R410a çevreci gazı ile doğaya karşı sorumluluğunu da yerine getirir.
Systemair HSK, temiz hava konusundaki iddiasını konutlara da taşıyor SYSTEMAIR’İN Yeşil Havalandırma (Green Ventilation) konseptine uygun olarak geliştirilen Systemair Konut Tipi Klima Santralleri, konutlarda ve rezidanslarda gün boyunca taze ve hijyenik hava sağlarken, ısı kayıplarını da minimize ediyor. Yüksek katlı binalarda camların açılamaması nedeniyle düşük olan hava kalitesi; baş ağrısı, halsizlik, nefes daralması, baş dönmesi, mide bulantısı gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açıyor. Systemair Konut Tipi Klima Santralleri,
22
ortamdaki havanın kalitesini yükseltirken, filtreleri sayesinde alerjilere karşı kalkan oluşturuyor ve fonksiyonel özelliğiyle ortamdaki istenmeyen kokuları yok ediyor. Systemair Konut Tipi Klima Santralleri; ocak üstü, duvar ve tavan arasına yerleştirilerek farklı dizayn seçenekleri ile evinizin dekoruna uygun çözümler sunuyor. Systemair HSK, ISK–SODEX Fuarı’nda, misafirlerini, 2 numaralı salonda yer alan standında ağırlayacak.
Haberler
İSİB Antalya Çalıştayı gerçekleşti İSİB Antalya Çalıştayı 2 - 5 Nisan 2014 tarihlerinde Antalya Belek, Calista Luxury Resort Hotel’de 210 kişinin katılımı ile gerçekleşti. İKLİMLENDİRME sektörünü 2023 yılı hedeflerine taşıyacak olan stratejilerin, sektörün sorunlarının ve çözüm önerilerinin tartışıldığı “Proje Değerlendirme Ve Gözden Geçirme Çalıştayı” yapıldı. İSİB üyelerinin, öğretim görevlilerinin ve sektör basınının izlediği Çalıştay, her biri farklı konu başlıklarında geliştirdikleri projeleri aktarmak üzere masa üyelerinin katılımı ve başkanları’nın sunumlarıyla devam etti. İSİB Yönetim Kurulu Başkanı S. Zeki Poyraz’ın 2 Nisan öğleden sonra açılış konuşması ile başlayan etkinlik, Can Fuat Gürlesel – Dünya Ekonomisi ve G. Kore İhracata Dayalı Büyüme Modeli konuşması ile ilk günü tamamladı.
İSİB Çalıştayı’nın ikinci ve üçüncü günleri; Masa 1Proje sunumunu Murat Demirtaş yaptı. Konu:Yeni pazarlarda yol açıcı paydaşların oluşturulması, talebin yöneti ve geliştirilmesi.
Masa 11 Proje Sunumunu Macit Toksoy yaptı. Konu: İklimlendirmede Uzman Mühendislik kurumu
Masa 2 Proje sunumunu Prof. Dr. İsmail Ekmekçi yaptı. Konu:Üniversiteler araştırmaları konusunda uzmanlaşacakları alanları seçmeli, bu konuda yetkin olarak stratejik planlarını üretmeliler.
Masa 14 Proje Sunumunu Naci Şahin yaptı. Konu: Firmaların mühendislik, ar-ge, inovasyon ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu ihtiyaçlar için gereken araçların oluşturulması
Masa 3 Proje sunumunu Hüseyin Bulgurcu yaptı. Konu:Endüstri Meslek Liseleri ve Meslek Yüksekokullarının İklimlendirme Alanlarında Görev Yapan Öğretim Elemanlarının Yeterliliklerinin Geliştirilmesi
Masa 15 Proje Sunumunu Murşit Çelikkol yaptı. Konu: Müteahhitler ile işbirliği geliştirme
Masa 4 Proje sunumunu Vural Eroğlu yaptı. Konu:Üst yönetimlere farkındalık eğitimi Masa 5 Proje sunumunu Murat Bakanay yaptı. Konu.Pazar araştırma, veri toplama çalışmalarında ve yeni pazarlara girilmesi sırasında iş birliği Masa 13 Proje Sunumunu Uğur Otaran yaptı. Konu: Meslek liselerinde eğitimcilerin eğitimi ve üretken MYO ların yapılanması Özel Sunum: Yaman KOÇ - “Dış ticaret istihbarat elmanları ile gelişmelidir.” Masa 7 Proje Sunumunu Murat Kurtalan yaptı. Konu: İklimlendirme ürünlerini kapsayan Avrupa ve Türkiyede ki standartların incelenerek karşılaştırılması Masa 6 Proje Sunumunu Metin Akdaş yaptı. konu: Kümelenme ile rekabet gücü yaratmak
24
Masa 9 Proje Sunumunu Turhan Karakaya yaptı. Konu: İklimlendirme sektörü firmaların kurumsallaşmaları için araç sağlanması Masa 10 Proje Sunumunu Ertuğrul Şen ve Hakkı Buyruk yaptı. Konu: İklimlendirme faaliyetlerinin Lobi çalışmaları MASA 12 Proje Sunumunu Bahadırhan Tari yaptı. Resim yok Konu: Üniversite sanayi işbirliğinin sağlanması için etkin bir modelin geliştirilmesi Ashrae Chapter Türkiye Başkanı Prof. Dr. Barış Özerdem Konu: Ashrae’nin dünyadaki yeri ve Ashrae Türkiye Chapter’ın kuruluşu, yol haritası hakkında bilgiler verdi. Kapanış Konuşması : S. Zeki Poyraz, yönetim ve denetim kurulunu davet ederek “bu çalışmaların arkasındaki güce teşekkür ediyorum” dedi. Ayrıca bu organizasyonda emeği geçen her kese teşekkür ederek, çalıştaydaki sunumları özetledi. İSİB’in düzenlediği Tasarım Yarışması hakkında bilgi verdi ve katılım için çağrıda bulundu. 30 Nisan’da Ankara’da başarılı ihracatçılara verilecek ödül töreninin bilgisini vererek sektörü davet etti.
Haberler
Üntes Mostra Convegno Expocomfort (MCE) fuarında yine yerini aldı Son yıllarda değişen fuarlara katılım stratejisiyle Üntes, sektörün önde gelen tüm fuarlarında olduğu gibi MCE fuarında da bu yıl yine yerini aldı. HIZLA değişen ve gelişen firma ülkemiz içinde çok anlamlı olduğunu düşünülen yeni ürünleri ile ziyaretçilerin yüksek ilgisine sahip oldu. Özellikle İtalyan ortağıyla birlikte Türkiye’de üretime başladığı A sınıfı verimliliğe sahip, Eurovent sertifikalı vidalı ve scroll kompresörlü su soğutma grupları (Chiller) fuarda taraflı tarafsız herkesin takdirini topladı. Üntes, fuarda ülkemizi su soğutma grupları ile temsil eden tek firma oldu. Standına gelen ziyaretçiler su soğutma gruplarındaki ürünleriyle dünya devleri ile giriştiği mücadeledeki başarısını takdir ettiler. Özellikle üretimi tamamlanan tüm ürünlerin tek tek, en son teknolojiler kullanılarak kurdukları ve Avrupa’da dahi çok az sayıda örneği olan laboratuarlarında, performans ve üretim testleri yapıldıktan sonra sevk ediliyor olması ziyaretçilerde güven yarattı. Bunun yanı sıra, fancoiller için özel olarak yine son teknolojileri kullanarak kurdukları laboratuarları sayesinde fancoiller, yeni dizaynıyla ilk defa bu
fuarda ziyaretçilerle buluştu ve yüksek ilgi gördü. Yeni dizaynıyla eskisine oranla daha estetik, daha sessiz ve daha iyi çalışma performansına sahip fancoiller, Türkiye’de olduğu gibi, tüm dünyada Üntes’e güç kattı. Havuz nem alma klima santralleri ve hijyenik alanlar için dizayn edilen paket hijyenik klima santralleri fuarda sergilediği diğer ürünlerdi. Türkiye’nin
önde gelen klima santrali üreticilerinden biri olarak, özel uygulamalara yönelik bu tür ürünler, Üntes’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliği olarak öne çıktı. Havuz nem alma klima santrallerinde uyguladığı EC motor-fan uygulaması ve paket hijyenik klima santrallerinde heat-pump uygulamaları bu yıl bu fuarla birlikte ziyaretçilerle tanıştırdığı yeniliklerindendi.
KBSB önderliğinde termik santrallerde yerlileştirme platformu (TSYB)oluşturuldu. KISA adı KBSB olan Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği’nin önderliğinde Termik Santrallerde Yerlileştirme Platformu oluşturuldu. Platformda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan EÜAŞ Termik Santraller Daire Başkanlığı, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü; Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’ndan Tübitak MAM Enerji
26
Enstitüsü ve Sanayi Genel Müdürlüğü yetkilileri ile özel sektörü temsilen Mimsan End. Kazan San. A.Ş, Isı Sanayi A.Ş, Alfa Mak. Kazan San. A.Ş, Selnikel Isı Klima Cih. San. A.Ş, Handar Çelik Konst. Ltd.Şti. yetkilileri yer aldılar. Termik santrallerde yerlileştirme platformu(TSYP) Ankara’da yaptığı ilk toplantıda hedefini cari açığı yıllık 2.5
Milyar $ azaltmak olarak belirledi. Şu anda yerli katkı oranının % 5 olduğu Termik Santral pazarında 2023 yılına kadar bu katkının % 90 ‘a çıkarılması hedef olarak benimsendi. Bu sayede ülkemizde yıllık 2.5 Milyar $ döviz çıkışı engellenmiş ve 200.000 kişilik bir istihdam kapasitesi açılmış olacağı toplantıda dile getirildi.
Haberler
Daikin, gelecek hedeflerini paylaştı Daikin, ürün ve hizmet alımı yaptığı şirket yöneticileri ile bir araya gelerek, gelecek hedeflerini paylaştı. “İnsana saygılı, doğaya duyarlı, dünya iklimlendirme uzmanı” sloganı ile The Green Park Pendik Hotel & Convention Center’da gerçekleşen Daikin Paydaş Toplantısı, 200’den fazla tedarikçi ile Daikin yöneticilerini buluşturdu.
DAIKIN Türkiye CEO’su Hasan Önder, 13 kişi ile çıktıkları yola bugün bir dünya devinin çatısı altında devam ettiklerini hatırlatırken, “Şu an sektörümüzde hem ürün gamı hem de cirosal olarak en büyük markayız. Daikin’in faaliyet gösterdiği 160 ülke arasında en hızlı büyüyen marka olmayı başardık. Tüm paydaşlarımızı da yanımızda görmek istiyoruz. Biz büyüyorsak siz de büyümelisiniz. Bizim kuşağın durmak gibi bir lüksü yok, çok çalışacağız, hep birlikte kazanacağız, ülkemiz kazanacak. Japonların mantık ve planlamaya ağırlık veren yönleri ile Türkler’in duygusal ve hızlı aksiyona geçen yönlerinin birbirini tamamlıyor. Tüm tedarikçiler bu yapıdan yararlanabilir.” dedi. Daikin Türkiye’nin yeni Başkan Yardımcısı Hideki Nishumura’yı tanıtan Önder, “Daha önce bizimle birlikte olan
28
Takayuki Kamekawa Daikin İtalya’nın başına atandı. Bu bizim için bir gurur kaynağı” dedi. Daikin Akademi çalışmalarına katılmalarını öneren Önder, “Arkamızda büyük bir markanın gücü var, 5 yıllık planlar dahilinde hep birlikte bölgemizde ve Avrupa’da önemli işlere imza atacağız” diye konuştu. Daikin Üretim Departmanı Müdürü Cemil Yiğit, tedarikçilerden Daikin’in Hendek Tesisleri’ni ‘dünyaya açılan kapı’ olarak görmelerini istedi. Daikin Satın Alma Müdürü Alper Reisoğlu ise, PDS olarak tanımlanan Daikin Üretim Sistemi’ni anlatırken, bunun “Planla-Uygula-Kontrol et ve Önlem Al” döngüsüne göre şekillendiğini vurguladı. Daikin Genel Müdür Yardımcısı Tansel Büyükakten de, Daikin’in geleceğe yatırım yapan bir marka oluğunu vurgulayarak,
bu doğrultuda hep uzun vadeli planlarla hareket ettiklerini, paydaşlardan beklentilerinin de bu yönde olduğunu dile getirdi. Daikin Hendek Fabrika Müdürü Shigeru Nozaki, PDS’in üzerinde durduğu en önemli konuları “kalite, maliyet ve teslimat” olarak sıralarken, “İşletmelerde çok büyük oranda maliyet düşüşü sağlamak zordur, önemli olan küçük iyileştirmeleri sürekli kılmaktır” dedi. Daikin Satış Sonrası Hizmetler Direktörü ve Daikin Akademi Koordinatörü Neslihan Yeşilyurt da, “düşünebilen, araştıran ve üretebilen insanlar yetiştirme” misyonu ile yeniden yapılandırılan akademinin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Bu yıl Maltepe’de yeni binasına taşınacak olan Daikin Akademi eğitimlerinden tedarikçilerin yararlanabileceğini de belirtti.
Haberler
Das Yalıtım, 100% yerli ürünleri ile ISK-Sodex Fuarı’nda Das Yalıtım A.Ş., bünyesinde bulunan Oneflex markalı ürünleri ile salon 5, stand C-10 da yerini alıyor. YÜKSEK ısı yalıtım değerine sahip olan Oneflex elastomerik kauçuk köpükler suya ve buhara karşı dirençli olmalarının yanı sıra, UV (Ultra Violet-Mor Ötesi) ışınlarına, zorlu hava koşullarına, yağlara karşı da direnç özelliği taşıyor. Yüksek buhar difüzyon değerine sahip olan elastomerik kauçuk köpük malzemeler, tesisatlarda iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyor. Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü ısıtma, soğutma, klima tesisatı, kanal, boru ekipman ve armatürleri için özel olarak üretiliyor. Oneflex Levha - Elastomerik Kauçuk Köpüğü Yalıtım Levhaları, hem çeşitli kalınlıklarda hem de dikdörtgen kesitli havalandırma kanallarının flanşları arasındaki mesafelere göre 100 ve 120 cm olmak üzere 2 farklı genişlikte üretiliyor. Oneflex Boru - Elastomerik Kauçuk
Köpüğü Yalıtım Boruları, Isıtma, soğutma tesisatı, havalandırma sistemlerinde düşük ısı iletkenlik katsayısı (0,033W/mK) ile maximum tasarruflu ve çevre dostu olup ideal bir çözüm sunuyor. Fonec Levha - Yeni ürün - Yüksek Performanslı Akustik & Ses Yalıtım Malzemesi olup elastomerik kauçuk köpüğü üretiminin firelerinin değerlendirilmesi ile hem çevreci hem de mükemmel bir performans ürünüdür. Oneflex Artist - Yeni ürün Lamineli Alüminyum Folyo Arası Kauçuk Köpüklü Flexible Boru, ısıtma, soğutma, havalandırma ve atık gaz geçiş hatlarında, yüksek gerilimli çelik tel takviyeli, iç ve dış yüzeyi lamineli alüminyum folyo ve bu yüzeyler arasında kauçuk köpük izolasyon malzemesi ile tam lamine edilerek üretilen esnek havalandırma kanalıdır.
Grundfos, Y.T.Ü tarafından düzenlenen kariyer panayırı etkinliğine katıldı GRUNDFOS Türkiye, 25-26-27 Mart tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde gerçekleşen “Kariyer Panayırı”nda yerini aldı. Yıldız Teknik Üniversitesi, İşletme Kulübü tarafından organize edilen ve 3 gün süren etkinlik çerçevesinde, mezun olmak üzere olan birçok öğrencinin merak ettikleri yanıtlandı ve iş başvuruları değerlendirilirdi. Panayırda yerini alan Grundfos Türkiye standına ilgi yoğundu. Öğrenciler, firma hakkında bilgi edinirken, sunulan staj imkanlarını da değerlendirme fırsatı yakaladılar.
30
Haberler
Erensan’dan yatırım ve istihdam hedefleri Isı sektörünün ülkemizdeki öncü markası Erensan’ın Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısında ısıtma sektörü, Erensan’ın sektöre sağladığı katma değer ve istihdamın yanı sıra son dönemde dünya gündemini oldukça meşgul eden tasarruf, çevre ve enerji verimliliği konuları konuşuldu. ERENSAN’IN ısıtma sektöründeki yeri ve sektöre yönelik faaliyetlerine değinen Ayhan Eren, “Erensan sektörde yarım asrı geride bırakmış ülkemizin öncü ve kendi sektöründe lider markasıdır. Ekonomi çevrelerince cari açığa reçete kabul edilen bir rol model olarak sunulan Atlantic Group ile bildiğiniz gibi bir ortaklık gerçekleştirdik. Bu ortaklığın ardından bugüne kadar 25 milyon lira yatırım yaptığımız Yozgat’taki tesisimizi büyüttük ve ihracat yaptığımız ülke sayısı 100 ülkeye ulaştı. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarla ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağladık. Yozgat, 2011 yılında yapılan ortaklıkla beraber Atlantic Group’unun kazan üretim üssüne dönüştü. Kısa ve orta vadede geliştirdiğimiz yeni ürünlerin üretimi için 5 milyon liralık ayrıca yeni bir yatırım ve sağladığımız istihdamı yüzde 20 artırma hedefimiz var” diye konuştu. “Tamamı yerli hammadde kullanıyor olmamız ve istihdamı da katarsak ülke ekonomisi için ciddi bir katma değer yaratıyoruz diyebilirim” diyen Eren, “Dünya ‘Made in Yozgat’ imzalı kazanlar kullanmaya başladı. Yozgat işçisinin yaptığı ürün bugün İtalya’da Torino Hastanesi’nde, İngiltere Cambridge Üniversitesi’nde, Avusturalya’da insanların evlerinde, Afrika’da süt ürünleri üreten mandıralarında, Kazakistan’da yağ fabrikasında, Rusya’da şehirlerin ısıtılmasında, Meksika’da kozmetik fabrikasında ve yaklaşık 100 ülkede çalışıyor. Biz de bunu istikrarlı bir biçimde geleceğe taşımak istiyoruz” dedi. Ayhan Eren, “Isıtma sektörü, inşaat ve sanayi yatırımları sektörüne
32
bağlı ürünler geliştirerek, söz konusu sektörlerde yaşanan değişimlere paralel bir seyir izliyor. Dolayısıyla İnşaat sektöründeki büyüme; TOKİ ve özel sektör yatırımlarının yanı sıra Binalarda Enerji Verimliliği Kanunu (BEP), ısıtma sektöründe talep artışı yaşanmasına sebep oldu. Binalarda Enerji Verimliliği Kanunu sayesinde 2000 m2 den büyük binalarda Merkezi Sistem Kazan Kullanımı şartı ile Merkezi Sistem Kazan satışlarında bir büyüme gerçekleşti. Kentsel Dönüşüm yasasıyla depreme dayanıklı olmayan binaların yeniden yapılandırılması veya yıkılarak yeniden yapılması da başlayınca ısıtma sektörü
hareketli bir döneme girdi” dedi. Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren, “Dünya çevreye duyarlı, enerji verimliliği ve tüketimde tasarruf sağlayan ürünlere odaklandı. Enerji verimliliği çıkan yasa ve yönetmeliklerle, yapılan uluslararası anlaşmalarla zorunlu hale gelmeye başladı. Enerji verimliliği yasası ile kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınma ve sosyal refahı engellemeden enerji tüketimini en aza indirmek amaçlanmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin kendinden yoğuşmalı ilk kazanını da üreten Erensan bunun yanında geniş ürün gamı ile enerji verimliliği ve sektörde önemli bir açığı kapatıyor” dedi.
Haberler
FORM Temiz Enerji Solarex Fuarı’ndaydı
AFS, Chinaref’ten memnun döndü
Güneşten elektrik üretme konusunda anahtar teslim projeler gerçekleştiren Form Temiz Enerji, 7. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Solarex Fuarı’nda endüstriyel kuruluşlara yönelik güneşten elektrik üretimi konusunda geliştirdiği çözüm önerilerini ziyaretçilerle paylaştı. 10-12 NİSAN 2014 tarihleri arasında Form Temiz Enerji fuarda, çözüm ortağı Yingli Solar’ın son nesil güneş panellerini sergileme imkanı buldu. Fuarla ilgili olarak Enis Behar “Sektörde güneş panelleri ile ilgili uygulama yapmış olan çok az firma olmasından dolayı ziyaretçilerin ana beklentilerinden biri gerçek iş deneyimi olan firmalar ile görüşmekti. Bu anlamda çözüm arayan şirketler için Form Temiz Enerji uygulamaları ile doğru adres oldu. Fotovoltaik sektörü, 1 MW altı serbest kurulum ve 1MW üstü lisanslı uygulamalar ile ilgili kanunların da çıkmış olmasından dolayı oldukça hareketli bir yıl yaşamakta. Yingli Solar, Fronius, Power-One, SMA, Schletter gibi alanında dünyanın bir numarası olan markalarla iş birliğimiz sayesinde müşterilerimize Türkiye’nin en verimli güneş enerjisi sistemlerini kurma fırsatını elde ediyoruz” dedi. 1 kw anahtar teslim kurulumu sistem maliyetini 1.000 Avro mertebelerinde yapabiliyor olduklarını belirten Enis Behar, “hali hazırda çalışan referanslarımız ve ekibimiz sayesinde de uygulama yapmak isteyen müşteriler için çok güvenilir bir çözüm sağlayıcı oluyoruz “ dedi. FormSolar, Yapı Kredi Leasing ile 60 ay vade, Turseff ile banka kredilendirmesi olmak üzere halen Türkiye’de en geniş alternatif ödeme seçenekleri ile müşterilerine hizmet veriyor.
34
AFS, üretimini yaptığı havalandırma ekipmanları ile 9-11 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen Chinaref 2014 fuarında yerini aldı. ULUSLARARASI fuar organizasyonlarının ihracat pazarlarını geliştirmede önemli bir fırsat olduğunu söyleyen AFS Genel Koordinatörü Zahid Poyraz, üretimini yaptıkları flexible hava kanalları, anemostadlar/panjurlar, montaj elemanları ve endüstriyel hortumları fuar katılımcıları ile paylaştıklarını ifade etti. Yoğun ve çok verimli üç gün geçirdiklerini dile getiren Poyraz, “ Fuarda yeni iş ortaklıkları imkanı yakaladık. Genişleyen ürün yelpazemiz profesyonel ziyaretçilerin ilgisini çekti. Üretici kimliğimizi ön planda tuttuk. Çünkü AFS dünyanın 70 ülkesine ihracat yapıyor. Made in Turkey markasını global arenada layıkı ile taşıdığımıza ve tanıttığımıza inanıyorum” diye konuştu. Türkiye’nin 2013 yılında Çin’e olan ihracatının 48 milyon dolardan 78 milyon dolara yükseldiğine de işaret eden Poyraz, “Çin hepimizin bildiği gibi hem tüketimde hem de üretimde son yılların en popüler pazarı. Böyle bir realite karşısında AFS’nin de gelecek yıllardaki en önemli hedeflerinden biri, Uzakdoğu pazarında daha etkin ve geniş bir ihracat yelpazesine sahip olmaktır. Yatırımlarım kararlarımız içinde orta vadede Çin’de üretime adım atmak da bulunuyor. Çin’in sektördeki gücüne rağmen, ürünlerimize gösterilen ilgiden memnun kaldık. Her zaman olduğu gelecekte de yurt dışı fuarlara ağırlık vermeye devam edeceğiz “ dedi.
Haberler
Ayvaz indoor-flex bina içi tesisat hortumu Ayvaz komple paslanmaz çelik malzeme kullanarak, TS EN 15266 standardına uygun olarak ürettiği Indoor-flex gaz hortumlarıyla, müteahhit ve tesisatçılara bina içi doğalgaz tesisatlarındaki gaz dağıtımı ve gazın tüm kullanım yerlerine ulaştırılması ş için ç daha esnek, güvenilir ve etkin bir çözüm getiriyor. DOĞALGAZI bina içi (daire içi) tesisatlarında kullanım yerlerine ulaştırmak, tesisatçılar için rijit boru ve fitingslerin kullanımından kaynaklanan pek çok nedenden ötürü hep sıkıntılı bir konu olmuştur. Bu malzemeler kullanılarak yapılan klasik bina içi doğalgaz tesisatları, zaman ve işçilik maliyetlerini artırdığı gibi her dönüş noktasında bakım ihtiyacı doğurmaktadır. Indoor-flex, rijit boru bağlantılarına kıyasla mükemmel bir performans ve tesisat avantajı sunar. Ek parçaya gerek duymayan yapısı ve yüksek esneklikte doğalgaz dağıtım sistemi olmasının yanı sıra, deprem riski yüksek bölgelerde de kullanıcı güvenliği açısından üstün özellikler taşıyan bir sistemdir. Avrupa Standardı EN 15266’ya uygun olarak üretilen sistem, Amerika ve Japonya’da 30, Avrupa’da ise 3 yıldır güvenle kullanılıyor. Indoor-flex Bina İçi Tesisat Hortumunun Avantajları Indoor-flex sistemi geleneksel uygulamalara kıyasla; taşıma, ölçme, kesme, diş çekme, boru sabitleme ve bağlama gibi yoğun iş gücü gerektiren konularda büyük avantajlar sunar. Indoor-flex’in rijit sisteme oranla en büyük özelliklerinden biri hafif ve kolay taşınabilir olmasıdır. Makara ve kangal formda piyasaya sunulduğu için, montajı yapılacak yere bir kişi tarafından kolayca taşınabilir. Ayrıca az yer tuttuğu için depolama alanından da tasarruf sağlar. Indoor-flex pratik bir bağlantı alternatifidir; basit kesme ve sıyırma aparatları kullanarak montajı yapılabilir. Daire içi doğalgaz tesisatını, rijit boru kullanılan geleneksel sistemlere oranla çok daha hızlı yapar ve zamandan kazanırsınız.
36
Indoor-flex’i geleneksel sistemlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de güvenliğidir. Rijit boru kullanarak doğalgaz tesisatı yaptığınızda, çok sayıda ara bağlantı kullanırsınız. Indoor-flex ise esnek olduğu için ara bağlantı parçası veya dirsek gerektirmez; deprem riski bulunan bölgelerde rijit boruya kıyasla çok daha güvenlidir. Tüm bu avantajlara ek olarak Indoor-flex mutfağınızın güzelliğini bozmaz. Hortumları gizleyen kanallar sayesinde dekoratif bir görüntü sunar.
Indoor-flex’in Uygulanması Indoor-flex, depolaması ve taşıması kadar uygulaması da kolay yepyeni bir sistemdir. Aşağıdaki adımları izleyerek siz de güvenli bir bağlantıyı kolayca uygulayabilirsiniz. 1 - Tesisat Yolunun Seçilmesi: Tesisat yolunu seçerken en kısa ve dönüşlerin en az olduğu yol seçilmelidir. Seçim yaparken uygunluk tespitine de dikkat edilmesi gerekir. 2 - Hortum Çaplarının Tespiti: Hortum çaplarının tespiti sistemde gereken akışkan debisine göre sistemi tasarlayan mühendisler tarafından hesaplanır. 3 - Ayrım Noktalarının Tespiti: Ayrım noktalarının tespiti, gaz yakıcı cihaz ve tesisat yolunun fiziki durumu ile basınç kayıplarına göre tespit edilir. 4 - Hortum Kanalının Montajı: Hortum kanalları daire içlerinde 2 metrenin altındaki yerlerde daire dışında kalan kısımda ise komple kanal kullanılması zorunludur. Daire içinde 2 metrenin üstündeki yerlerde isteğe bağlı olarak hortum
kelepçesiyle de montaj yapılabilir. 5 - Hortum Montajı: Hortumu monte ederken şu kurallara uyulmalıdır. Hortumun ucu 4 cm kadar düzleştirilmeli ve PVC kaplama sıyrılmalıdır. Hortum kesildikten sonra bağlantı parçası montajlanmalı ve son olarak somunlar sıkılmalıdır. 6 - Vanaların Montajı: Vanaların montajında dişli bağlantılarında muhakkak sızdırmazlık elemanı kullanılmalıdır. Tesisatta hortumların burulmaması için öncelikle dişli bağlantılar yapılmalı, sonrasında hortum bağlantısı yapılmalıdır. Vana bağlantılarında vanaları kelepce ile sabitlenmelidir. 7 - Kaçak Testi: Hattın doğru kurulduğunu kontrol etmek ve gaz kaçaklarına mahal vermemek için kaçak testi yapınız. 8 - Plastik Kapakların Kapatılması: Sistem montajından sonra kanal kapaklarını kapatarak işlemi tamamlayınız.
Haberler
Vaillant Türkiye, inşaat sektörünün öncülerini Almanya’daki üretim tesislerinde ağırladı Vaillant Türkiye, inşaat sektöründen 40 yönetici ve mimarı ileri teknolojide üretilen enerji ürünleri ve sistemlerini tanıtmak amacıyla Almanya’daki üretim tesislerinde ağırladı. GERÇEKLEŞTİRİLEN gezi ile ziyaretçilere Vaillant’ın üretim teknolojisi, Ar-Ge merkezleri, satış sonrası hizmetlerindeki farklı çözümler ile proje ve dizaynla ilgili teknik konular hakkında bilgi verildi. Ziyaretçiler, Remscheid’daki fabrikada yeni nesil ecoTEC tam yoğuşmalı kombi üretim tesisini ve Gelsenkirshen’de bulunan solar, ısı pompası, kazan, mini kojenerasyon üretim tesislerini yakından görme imkânı buldular. Davetlilere Vaillant Group’un dünyada ki konumu, üretim tesisleri, vizyonu ve hedefleri hakkında bilgi veren Vaillant Group Türkiye CEO’su Dr. Axel Busch, Vaillant Türkiye’nin Vaillant Group’ta yer alan diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini ve yetkili satıcı sistemi, servis
organizasyonu ve şikayet bölümü gibi satış sonrası hizmetleri ile grupta tek olduğunu ifade etti. Vaillant Group TekniktenSorumlu Genel Müdür Dr. Carsten Stelzer ise konuklarla Vaillant Türkiye’nin grup içindeki yeri ve önemi hakkındaki bilgileri paylaştı. Dr. Stelzer; Vaillant’ın Türkiye’ye yönelik gelecek
planları, vizyonu ve ürünleri hakkında bilgi verdi. İnşaat sektörünün dinamik ve sürekli gelişen yapısı nedeniyle Türkiye ‘ye Vaillant Group olarak çok güvendiklerini belirten Dr. Stelzer, Türkiye’nin şimdi olduğu gibi gelecekte de grubun sürükleyici ülkelerinden biri olacağına vurgu yaptı.
Ayvaz, Mostra Convegno Fuarında yenilikçi ürünleriyle öne çıktı Tesisat sektörünün öncüsü Ayvaz, 18-21 Mart 2014 tarihleri arasında İtalya’nın Milano kentinde gerçekleştirilen MCE Mostra Convegno Expocomfort fuarına katıldı. AVRUPA’NIN en büyük HVAC organizasyonlarından biri olan fuarda Ayvaz ürünleri ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Indoor-flex bina içi doğal gaz tesisat hortumları, N-Gas doğal gaz bağlantı hortumları, sprinkler bağlantı hortumları, U-flex / V-flex bağlantı elemanları ve kardan mafsallı kompansatörler ile öne çıkan Ayvaz, 72 metrekarelik standında yeni ürünlerini de ziyaretçilere sundu. Konuyla ilgili görüşlerini bildiren Ayvaz A.Ş. Dış Satış Müdürü Yeşim Saraç, şirketin bugün geldiği noktada hızla
38
büyümeye devam ettiğini belirtti, “Ayvaz daima geleceğe bakarak büyümesini sürdürüyor. Bu doğrultuda yurt dışında Almanya, İtalya, Brezilya, İngiltere ve Ortadoğu’da yeni depo ve satış ofislerimizi oluşturuyor, yurt dışında daha da büyüyerek hak ettiğimiz yeri almak için çaba sarf ediyoruz, 2013 yılında 86 ülkeye ihracat yaptık” dedi. “2010 yılından itibaren Rusya’da, 2011’den itibaren de Bulgaristan’da esnek metal hortum üretimine başladık. Buralardaki fabrikalar, özellikle Rusya’dan gelen gaz hortumu taleplerini karşılıyor”
diyen Dış Satış Müdürü, yılda ortalama 25-30 yurt dışı fuara katıldıklarını, bu organizasyonlarda Ayvaz’ın tüm ürün gruplarının büyük rağbet gördüğünü de sözlerine ekledi.
Haberler
İSİB Antalya Çalıştayı’nda gerçekleşen Ashrae sunumu Prof. Dr. Barış Özerdem / Ashrae Turkish Chapter Başkanı
1894 yılında ASHVE (American Society of Heating and Ventilation Engineers)derneği kuruluyor. 1904’de ise ASRE (American Society of Refrigeration Engineers) derneği faaliyete geçiyor. ASHVE, 1954 yılında adını ASHAE (American Society of Heating and Airconditioning Engineers) olarak değiştiriyor ve 1959 yılında ASRE ile birleşerek bugünkü ASHRAE (American Society of Heating Refrigeration and Air-conditioning Engineers) derneği adını alıyor.
ASHRAE, adındaki «American» ibaresine karşın 1980’lerde küresel bir yapıya kavuşarak pek çok ülkede “chapter” ve “section” oluşturdu. Halihazırda 130 ülkede 54.000’nin üzerinde üyesi mevcuttur. Mühendislerin yanı sıra mimarlar, müteahhitler, üreticiler, satıcılar üye olabiliyor. ASHRAE’nin odaklandığı konular bina tesisat sistemleri, enerji verimliliği, iç hava kalitesi ve sürdürülebilirlik olarak tanımlanıyor. Faaliyetleri, üyelerin ihtiyaç duyduğu teknik bilgileri sunmak, standartları oluşturmak, paylaşmak, mesleki eğitime
40
katkı sağlamak ve üyeleri arasında iletişim sağlamak. Kendi ar-ge bütçesi olan ender sektör dinamiklerinden bir tanesi. Organizasyon yapısı 14 bölgeden oluşuyor.12 si Amerika’da, 1 ‘i Asya bölgesi, Geniş bölge olarak tanımlanan 7 ülkeyi içeren bir bölge var. Türkiye Chapter olarak Avrupa alt bölgesinde oluştu. Diğer alt bölgelerin başlıca ülkeleri, Srilanka, Hindistan,Bangladeş, Pakistan ve bazı Ortadoğu ülkeleri. Şu anda 14 bölge altında 176 tane Chapter var. Chapter’ın daha küçük birimi olan
Section daha az sayıda. Biz de geçen yıl Section olarak kurulduk. Bir yıl içinde Chapter olduk. Bu Ashrae Üyelerimizin başarısıdır, üstelikte daha önce daha önce görülmemiş bir başarıdır. Örneğin Benelux ülkelerinin oluşturduğu “section” bizden önce kurulmuş olmasına rağmen Chapter olamamış, Section olarak devam ediyor. ASHRAE’nin misyonu, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme ve soğutma bilimi ile ilgili insani faktörleri halkın ve ASHRAE’nin değişen ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermek üzere geliştirmektir.
Haberler Üç vizyonu ise şöyle sıralanabilir: 1- Isıtma, havalandırma, iklimlendirme, soğutma birimleri alanında küresel anlamda lider olmak, 2-Teknik bilgi ve standartlar ve kılavuzlar konusunda dünyada otorite olmak, 3- Mesleki gelişme, demografik değişimin tanımı ve adapte olma ile farklılıkların kucaklama imkanlarının da başlıca sağlayıcısı olmak. Temel değerlerine baktığımızda, program, kurs, yayın ve diğer faaliyetlerde mükemmelliyetçiliği görüyoruz. Teknoloji transferi veya eğitim yoluyla halkın yararına tesisat sektörünü ya da tesisat mühendisliği birimini geliştirmek olarak görüyoruz. Ashrae ayrıca etik kurallarında belirtildiği gibi mesleği ifa etme esnasında dürüst davranmayı temel değer olarak kabul eden bir yapılanma. Sektöre liderlik etmek çok önemli, üyelerinin bilgilendirme özelliklerini de sektörel anlamda geliştirmek en büyük temel değerlerinden bir tanesi. Ve bütün bunların gerek yenileme gerekse de halka hizmet vermeyi söz veren Ashrae Turkish Chapter şöyle bir yol haritasına sahip. 2012 yılında Ashrae üyelerinin Türkiye’de bir Ashrae birliği örgütlenme çalışmaları neticesinde 2013’de Dallas’da yapılan Kış Konferansı’nda üyeler konseyi tarafından Section olarak onaylandı. Tam bir yıl geçtikten sonra bu yıl New York’ta yapılan Kış Konferansı’nda Chapter statüsüne yükseltildi. Bu süreçler ile ilgi detaylı bilgileri, oluşturduğumuz Linkedin ve Yahoo Grupları’nda ve bazı yayın organlarında ben ve arkadaşlarım paylaştı. Bu grupları izlemek için Ashrae üyelik zorunluluğu yok, herkese açıktır. 27 mart 2014’de İSİB Sponsorluğu’nda yapılan yemekli törende Ashrae Başkanı Mr. William Bahnfleth, ve Geniş Bölge Başkanı olan Ashok Vimani katılımı ile Chapter beratımız bize takdim edildi. Burada Yürütme Kurulu arkadaşlarımızı görüyorsunuz. Aynı zamanda Penn State Üniversitesi’nde profesör olan Başkan Mr. William Bahnfleth 27 Mart tarihinde
42
Bahçeşehir Üniversitesi’nde ve 28 Mart tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “iç hava kalitesi ile binalarda enerji verimliliğinin entegrasyonu” konusunda iki adet seminer verdi. Bu da bizim Chapter olarak ilk faaliyetimiz oldu.
Niçin Chapter olduk? Üyelerimize daha iyi hizmet sunup üye sayımızı artırmak imkanı veriyor. Şu anda 80’in üzerinde üyemiz var. En az üç yıl süre içinde Chapter olarak görev yaptıktan sonra kendi içinizde Section veya Chapter üretebiliyorsunuz, Türkiye’de bu sayılar artabilir. Her Chapter’ın genel çerçeveleri Ashrae tarafından belirlenmiş olmakla birlikte kendine özgü bazı idare anlamda maddeleri içeren bir tüzüğü var. Türkish Chapter olarak geniş bölgenin yönetimindeki seçimlerine katılma, oy verme veya göreve seçilme imkanlarına sahip oluyoruz. Bu da bize yayın ve standartlara aktif katılım imkanı veriyor. Ashrae’nin seçkin bir konuşmacı programı vardır. Tüm dünyada Ashrae tarafından tescillenmiş konuşmacılar, belirli sürelerde Chapterları ziyaret edip bu seminerleri veriyorlar. Dolayısı ile o programa katılma imkanı oluyor. Bu arada geniş bölgenin de benzer programı var. Her iki seçkin konuşmacı programında konuşma tertiplenmiş oluyor. Gerek her yıl yapılan geniş bölge kongrelerinde ya da Ashrae kongrelerinde tüzüğün değişik maddelerine ilave etmek gerektiğini düşündüklerimiz içinde önerge verme hakkımız oluyor. Üniversitelerimizde öğrenci üyelerimiz oluyor. 25 $ gibi bir rakam ile üye olmaları sağlanabiliyor. Gerek öğrenci prowjeleri olsun gerekse diğer projeler olsun bu yarışmalara Chapter üzerinden katılma imkanımız oluyor. Ahrae’nin sertifikasyon eğitimleri oluyor, bize en yakın Atina’da bu eğitimler var. Belkide bundan böyle bu eğitimleri Türkiye’de yapabileceğiz. Çeşitli ulusal ve uluslararası organizasyonlarda Ashrae’nin desteğini alabilme imkanımız var. Ashrae, ar-ge desteği veren nadir sektör derneklerinden biridir. Bu yıl yaklaşık 5 milyon $ sadece Amerika dışı
ayrılmış bütçesi var. Türkish Chapter olarak uygun projeler önerir ve başvurursak bu bütçeden pay alabiliriz. 2014 Ocak ayında ASHRAE Kış Konferansı ve Sergisi vardı. Burada başlıca; bina bilgi sistemleri, devreye alma, işletme, bakım, soğutma, çevre sağlığı tesisat sistemleri ve genel anlamda uygulamalarıyla yüksek binaların performansı üzerinde duruldu. Sunulan teknik bilgilere ilave olarak bu benzer alanlarda çalıştayların, seminerlerin ya da konferansların ve poster sunumların yapıldığını gördük. Değişik kurslarda düzenlenmişti. Bu esnada çeşitli ödüller de verildi. Şu anda başlangıçta olduğumuzun bilincindeyiz. Tüm bunların sizlerce de bilinmesini arzu ediyoruz. Yeni kurulduğumuz için henüz bütçemiz yok, bundan böyle Ashrae’nin hesabına resmi hesap açma imkanımız olacak. Biz bu çalışmalara İSİB ‘den bağımsız olarak başladık. Section olduktan sonra İSİB bize yardımcı olmaya başladı. Sadece İSİB değil ilgili tüm dernekler ile irtibatımız oldu. Her konuda işbirliğine açık olduğumuzu söyledik. TTMD ile Ashrae ilişkilerini daha da ileriye götürmemiz bize güç katacaktır. İSİB’in kuruluşumuza müdahil olmamıştır. Sadece ülkemizin iklimlendirme sektörünün gücünü göstermek için Ashrae Başkanı ve yetkililerinden oluşan davetlilerimizi ağırlama konusunda yardımları oldu. Öğrenci üyelere ise İSİB katkıda bulunacağını ifade etti. Öğrenci üyelerin ücretinin yarısını İSİB ödemek istediğini belirtti. Bu da ülkemiz ve öğrencilerimiz için önemli bir katkıdır. Kurulması zorunlu Komitelerimiz ve Opsiyonel Komitelerimiz var. Bunları kısa sürede 80’in üzerindeki üyemiz ile biraraya gelerek yol haritamızı çizeceğiz. Dernek, Oda ve Birlikler ile ilişkilerimizi en iyi olacak şekilde düzenleyeceğiz. Şimdilik burada iyi niyetimizi anlatmak istedik. Bu süreçleri sorunsuz yaşayacağımız düşünüyoruz. İşbirliklerine açık olduğumuzu söylüyoruz. Sektördeki her derneğe aynı mesafedeyiz.
Haberler
Baymak yeni Magnus kazanlarını tanıttı Baymak, 8 Nisan tarihinde yaptığı bir basın toplantısı ile Magnus kazanlarını tanıttı. TOPLANTIDA konuşan Baymak Genel Müdürü Ender Çolak, “Baymak Magnus’un ileri teknoloji ile üretildiğini, yüksek enerji verimliliğine sahip olduğunu, Baymak’ın yeni ürünlerinde çevreci olmasına dikkat ettiklerini, yeni ürünler geliştirmenin stratejik öneme sahip olduğu” söyledi ve “Magnus’un ihtiyaca göre enerjiyi kullanan bir kazan” olduğunun altını çizdi. Magnus’un şimdilik Hollanda’dan getirildiğini ancak yakında ülkemizde üretileceğinin de müjdesi verdi. Hollanda teknolojili yer tipi yoğuşmalı kazan Magnus, 7 bar kazan su çalışma basıncı sayesinde 20 - 23 katlı binalar veya daha yüksek katlı binaların ısıtması için kullanılabiliyor ve mekanik tesisatın yapısına bağlı olarak, değişik mekanik tasarımlarla gökdelenlerin ısıtması yapılabiliyor. Düşük emisyon değerleri ile
de çevre dostu bir ürün olduğu belirtilen Magnus kazanlar, tek cihazla 285 kw kapasiteden 1300 kw kapasiteye kadar 12 değişik modelde, binanın ısı ihtiyacına cevap verebilen, kapasite ihtiyacına bağlı olarak; tek kazan kontrol paneli ile beraber 15 adet kazanı kaskad olarak çalıştırabiliyor. Magnus’un kontrol panosu üzerindeki dijital ekranı sayesinde çalışma / arıza ve kazan set değerleri kolayca görülebiliyor. Üstelik bilgisayar sistemine bağlanarak; uzaktan erişim ile kazan değerleri ve ayarları kolayca değiştirilebiliyor. Enerji tasarrufu ve yüksek verimliliği ile ‘’ Yenilenebilir Enerjili Binalarda ve LEED projelerinde’’ kullanılabilme özelliğine sahip. Kazanlar ısı gücü kapasitesine bağlı olarak % 20 100 oranında modülasyon yaparak; yakıt tasarrufu sağlıyor.
Das Yalıtım, Oneflex markalı ürünleri Maslak No/l’in tercihi oldu. ÜNLÜ Mimar Emre Arolat’ın “Green Good Design Ödülü”ne layık görülen projelerinden biri olan Maslak No/l Ofis Plaza, gelişmiş teknolojisi sayesinde yüzde 40 enerji tasarrufunu kendi kendine sağlıyor. Toplam 26 kattan oluşan ofis plazanın 20 katında, bin 42 metrekarelik tek kat kullanımlı ofisler yer alırken, 5 katı otoparka ayrıldı. Yaşam katında; toplantı salonları, cafe, sağlık merkezi gibi yiyecek ve ek hizmetler ile profesyonel iş hayatının ihtiyacı olan her şey bulunurken, her katta sahip olduğu bahçeleri, yeşil terasları, geniş bahçe ve havuz alanları ile oksijen kaynağı da oluşturmakta. Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü; ısıtma, soğutma, klima tesisatı, kanal, boru ekipman ve armatürleri için kullanılmaktadır. Yüksek buhar difüzyon değerine sahip olan elastomerik kauçuk
44
köpük malzemeler, tesisatlarda iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyor. Yeni ürün Fonec ise ses yalıtımı için hem sağlıklı hem de çevreci özelliğe sahip.
Kurulduğu 2011 yılında ülkemizin en iyi yatırım ödülünü alan DAS Yalıtım, 3 yıl gibi kısa sürede Türkiye ve ihracat yaptığı 30’u aşkın ülkede başarılı çalışmalar yapıyor.
Haberler
Avrupa yalıtım sektörü, İZODER’in ev sahipliğinde Türkiye’de buluştu 11 Avrupa Birliği ülkesinden ısı yalıtımı ve mantolama konusunda faaliyetleri bulunan derneklerin oluşturduğu bir üst yapı olan Avrupa Mantolama Birliği (EAE), genel kurul toplantısını İzoder’in ev sahipliğinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdi. 27 MART 2014 tarihinde İstanbul Radisson Blue Hotel’de yapılan toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Enerji Verimliliği Dairesi Başkan Vekili Murat Bayram, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Yrd. Atila Erenler, İzoder Yönetim Kurulu Üyeleri ve EAE üyeleri katıldı. Toplatıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bakanlığın enerji verimliliği alanındaki çalışmaları hakkında bilgi verdi. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile enerji açısından performansı yüksek binaların yapılmasının hedeflendiğinini belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk şunları söyledi: “Bu yönetmeliğin çıktısı olan Enerji Kimlik Belgesi uygulaması, 1 Ocak 2011 tarihinde yeni yapılacak binalarda başlatıldı. Bugüne kadar 160.000’in üzerinde Enerji Kimlik Belgesi üretildi. Gelecekte bina satın alırken veya kiralarken enerji sınıfına göre değerlendirme yapılmasının öncelikli kriterler arasına gireceğinden kuşkumuz bulunmamaktadır. Tapu kayıtlarında binanın enerji sınıfına ilişkin belirtme yapılmasına yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir. Yine bu sistem, mevcut binalara ne gibi iyileştirmeler yapabilecekleri konusunda açıklamalar yapacaktır. Bu çerçevede enerji verimliliği, yalıtım gibi sektörlerin gelişmesine katkı sağlayacak, ayrıca işsizlik ile mücadelede önemli bir işgücü yaratacaktır. Ülkemize enerji, çevre ve istihdam alanlarında önemli bir katma değer yaratacaktır. Ayrıca kamu olarak bizler de gelecekte daha verimli binalar elde edebilmek için mevzuat ve standartlarımızı geliştirecek şekilde stratejiler oluşturmayı hedefliyoruz.”
46
Yapı malzemeleri yönetmeliği 2013 yılında revize edildi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 2007 yılında yürürlüğe giren yapı malzemeleri yönetmeliği’nin Avrupa’daki gelişmelere paralel olarak 2013 yılında revize edildildiğini, yapı malzemelerinin denetim çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Mevzuat ve standartlar dahilinde yalıtım yapılmasının, sadece yasal prosedürü sağlamak olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yalıtımın, toplumun ve bireyin hayat kalitesini yükselten, ülke ekonomisine fayda sağlayan bir girişim olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Öztürk, bu konuda kamuoyu bilincinin artırılmasına ve teknik çalışmalara katkı sağladığı için İzoder’e teşekkür etti.
İzoder enerji verimliliği çalışmalarına destek veriyor İzoder Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Öktem EAE üyelerini Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ‘’EAE, Avrupa Birliği’nin enerji verimliliği konusunda çalışma yürüten ve politikalar geliştiren komisyonunda etkin bir kurum. Biz de İzoder olarak Türkiye’de binalarda enerji verimliliği konusunda her türlü çalışmaya katılıyor ve katkı veriyoruz. Enerji verimliliği bilincinin oluşmasında; eğitimde, mevzuat çalışmalarında,
belgelendirmelerde öncü, katılımcı veya destekçi rolümüzü her platformda ortaya koyuyoruz. EAE üyeliğinin ülkemizin AB’ye tam üye olma çalışmalarında kendi faaliyet alanımızda katkı sağlayacağına inanıyoruz. EAE’ nin sektörümüzle ilgili var olan AB mevzuatlarını, gelecek ile ilgili düşünce ve planlarını daha yakın izlemek ve daha önemlisi bu konuda söyleyecek sözlerimiz için önemli bir platform olduğunu düşünüyoruz. Orta ve uzun vadeli enerji stratejilerinin geliştirilmesinde etkin bir kuruma üye olarak AB nezdindeki enerji politikalarının belirlenmesine katkı verecek ve oradaki gelişmelerden de sektörümüzü haberdar edecek bir konuma gelmiş olduk’’ dedi İzoder Isı Yalıtımı Komisyonu Başkan Yardımcıları Gülay Dindoruk ve Altuğ Akbaş, Türkiye yalıtım sektörü pazarı, ilgili mevzuatlar ile teknik açıdan gelinen noktayı katılımcılarla paylaştılar. Toplantıda İzoder üyelik sertifikası da EAE Başkanı Lothar Bombös tarafından İzoder yönetim kurulu başkan yardımcısı Ertuğrul Şen’e verildi. İzoder’in Avrupa mantolama birliği (EAE) üyeliği İzoder, 11 Avrupa Birliği ülkesinden ısı yalıtımı ve mantolama konusunda faaliyetleri bulunan derneklerin oluşturduğu bir üst yapı olan Avrupa Mantolama Birliği’ne (EAE) Ocak 2014 tarihinde üye oldu. İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, 11 Avrupa Birliği ülkesi ile birlikte Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ısı yalıtımı ve mantolama derneklerinin üye olduğu bir üst yapı olan Avrupa Mantolama Birliği (EAE) genel kurul toplantısının ülkemizde düzenlenmesinin, hızla büyüyen sektörümüz açısından önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. Ferdi Erdoğan, sektörün daha da gelişmesi için, İZODER olarak, Avrupa Mantolama Birliği gibi uluslararası bir kuruluşta aktif rol almak istiyoruz şeklinde konuştu.
Haberler
TAV İnşaat, Abu Dabi’de yılın en iyi havalimanı müteahhidi seçildi Havacılık sektörünün en iyilerinin belirlendiği Emerging Markets Airporst Awards, TAV İnşaat’ı “Yılın En İyi Havalimanı Müteahhidi” seçti. BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’nde Abu Dabi’de gerçekleştirilen ödül töreninde, bölgede kontrat bedeli 11 milyar dolara varan projelerdeki imzasıyla TAV İnşaat, havacılık profesyonellerinin ilk tercihi oldu. Uluslararası havacılık sektörü otoritelerini bir araya getiren Birleşik Arap Emirlikleri’nden Abu Dabi’deki Emerging Markets Airports Awards Gelişen Piyasalar Havalimanı Ödülleri kapsamında TAV İnşaat, “Yılın En İyi Havalimanı Müteahhidi” seçildi. Abu Dabi’de düzenlenen törende, TAV İnşaat “Yılın En İyi Havalimanı Müteahhidi” ödülünü kazanarak bu bölgedeki başarısını bir kez daha belgeledi. TAV İnşaat Ortadoğu Direktörü Yusuf Akçayoğlu, “Dünyada havalimanı yatırımlarının en yoğun olarak gerçekleştiği bir bölgede yılın en iyi havalimanı müteahhidi olarak seçilmek bizi gururlandırdı. Havalimanı inşaatlarındaki uzmanlığımızı ve işlerimizin kalitesini bir kere daha
48
gösterdiğimizi düşünüyoruz. Katar’da tamamladığımız Hamad Uluslararası Havalimanı Yolcu Terminali Kompleksi ve inşaatına devam ettiğimiz Abu Dabi Uluslararası Havalimanı Midfield Terminal Binası projeleri başta olmak üzere Körfez Bölgesi’nde kontrat bedeli 11 milyar dolara varan projelerimiz ile en başarılı Türk müteahhitleri arasında
bulunuyoruz. Bu bölgedeki havalimanı projelerinin her birinde en seçkin mimarlık ofisleri ve mühendislik firmaları çalışıyor. Umman’da, Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Tunus ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde her biri mühendislik harikası olan bu prestijli projelerin tamamında değişmeyen tek isim TAV İnşaat; tüm bu işverenler tarafından tercih edilmenin gururunu yaşıyoruz. TAV İnşaat olarak bölgede iz bırakan projeler yapmaya devam edeceğiz” dedi. Arabian Reach tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen 2014 Emerging Markets Airports Awards 23 kategoride sahiplerini buldu. Havacılık, Uzay, Kargo ve Lojistik sektörlerinde faaliyet gösteren havalimanı profesyonellerini bir araya getiren organizasyonda geçen yıl TAV Grubu CEO’su M. Sani Şener “Yılın Havalimanı Profesyoneli” olarak gösterilmiş, TAV İnşaat tarafından yapılan İzmir Adnan Menderes Havalimanı da “Ekolojik Yenilik Açısından En İyi Havalimanı” seçilmişti.
Haberler
Uluslararası Enerji-Çevre Fuarı ve Konferansı 20. Yaşında 20. ULUSLARARASI Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı (ICCI 2014) İstanbul Fuar Merkezi’nde 24 - 25 - 26 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleşecek. Toplam 12 bin metrekarelik alanda ve 3 salonda düzenlenecek ICCI 2014, toplamda 16 bine yakın ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor. Fuar, sektörün en iyi tedarikçilerinin geliştirdiği enerji ve çevre teknolojilerini, enerji sektörü ve sanayisi ile buluşturmayı amaçlıyor. ICCI 2014’de enerji sektörü dışında çevre sektörü de yer alıyor. Açılış töreni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından İstanbul Fuar Merkezi’nde 24 Nisan 2014 tarihinde saat 10.00’da yapılıyor. Kosgeb tarafından desteklenen fuarlar kapsamında yer alan ve Türkiye’nin çevre ülkeleri arasındaki en büyük ve en kapsamlı enerji fuarı olma özelliğine sahip ICCI 2014’e 350’ye yakın firma ve 16 bine yakın sektör temsilcisinin katılması hedefleniyor. ICCI 2014, Türkiye’nin karbon nötr olma özelliğini taşıyan en çevreci fuarı ve konferansı olma özelliğiyle de öne çıkıyor.
WILO’nun Katkılarıyla “Sudaki İzler” 100. Bölüme Ulaştı ÜRETTİĞİ pompa ve pompa sistemleri ile suya hayatın ihtiyaç duyulan her alanında yön veren WILO’nun katkılarıyla İz TV’de yayınlanan “Sudaki İzler” programı, 100. bölüme ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Ünlü sunucu ve belgesel yapımcısı Savaş Karakaş’ın sunduğu “Sudaki İzler” programı 100. bölümünde izleyicileri heyecan dolu bir maceraya çıkarıyor. “Sudaki İzler”, dünyada en çok dalış kazasının yaşandığı yer olarak bilinen, Mısır’ın Dahab bölgesindeki “Blue Hole – Mavi Delik” sularının gizeminin peşine düşüyor. Yetersiz dalış eğitimi veya aşırı öz güven nedeniyle “Blue Hole – Mavi Delik” sularında 100’ü aşkın dalıcı hayatını kaybetmiş. Savaş Karakaş, bugün “dalgıç mezarlığı” olarak anılan noktada yaşanmış dalış kazalarının anatomilerini incelemek ve nedenlerini sorgulamak için Dahab’da iz sürüyor.
50
Haberler
Vadistanbul’a Mitsubishi Electric Klima Sistemleri imzası Dev Vadistanbul’un ilk etabı Teras’ta mimari estetiğe uyumlu Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalar kullanılacak İstanbul’da yeni bir simge haline gelme hedefiyle Artaş Grup, Aydınlı Grup ve Keleşoğlu tarafından hayata geçirilen Vadistanbul’un birinci etabı olan Vadistanbul Teras’ta iklimlendirme çözüm ortağı olarak KlimaPlus seçildi. 1.111 konuttan oluşan Vadistanbul Teras’ta her mevsim sorunsuz çalışan, sessiz ve kontrolü kolay Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalar kullanılacak. PROJEDE sadece 17,5 santimetre yüksekliğiyle mimari estetiğe uyumlu Mitsubishi Electric MLZ-KA serisi iç üniteler tercih edildi.
Yaşam alanlarındaki kalite standartları yeniden belirleniyor En yüksek standartları barındıran, yaşayanlara eşsiz bir yaşam vadeden bu muhteşem projede, hayatı kolaylaştıracak tüm detaylar düşünüldü. Vadistanbul, kaliteli zaman geçirmek için sosyal mekanlar, zamanınızı verimli kullanmanız için benzeri görülmemiş ulaşım sistemleri ve dünya markaları ile kaliteli bir hayatı yaşayanlara sunuyor. Kişisel konfor şartlarını en üst seviyeye çıkarmak amacıyla hayata geçirilen özel ulaşım olanakları, sağlıklı nefes almak için doğayla içiçe bir yaşam, sağlıklı bir yaşam için oluşturulmuş spor kompleksleri ile tüm iç mekanlar, A sınıfı konfor anlayışla düzenlendi. Kişisel kullanım ihtiyaçlarına en yüksek düzeyde özen gösterilen konfor odaklı projede, iç mekanlar da bu vizyonla dizayn edildi. Vadistanbul Teras’ın sağlıklı bir yaşam için doğallıktan esinlenilen yaşam alanlarında, iç ortam hava kalitesini maksimize edecek klima sistemleri tercih edildi. Gelişmiş filtreleme sistemleri ile MLZ-KA Serisi klimalara takılabilen Anti-Alerjik Enzim Filtre sağlıklı hava solunmasını destekler nitelikte. Konfor koşulları tüm detayları ile düşünülen projede, estetikten de ödün verilmedi. Enerji verimliliği yüksek, tamamen bireysel ihtiyaçlara göre ayarlanabilecek, sessiz iç üniteler ile yaşam alanlarındaki kalite en üst seviyeye çıkarıldı. Klima iç ünitesi ile mekan estetiği doğrudan ilgili.
52
Vadistanbul Teras’ta yüksekliklerinin sadece 17,5 santimetre olması, mekan estetiği içerisinde kaybolması ve sessizce ısıtma/soğutma görevini yerine getirmesi nedeniyle Mitsubishi Electric’in tek yöne üflemeli kaset tip MLZ-KA serisi iç üniteleri tercih edildi. Projede, yaşam alanlarındaki konfor odaklı dizaynın korunması için cihaz yüksekliği en düşük olan iç üniteler seçildi. Mekan estetiğiyle uyumlu görünüm, kullanım ve bakım kolaylığı ile öne çıkan bu ürünün tercih edilmesinin bir başka sebebiyse montaj ve müdahale kolaylığı. Tek yöne üflemeli iç ünite kullanılması ile menfez, kanal, müdahale kapağı gibi ilave işlere gerek kalmıyor. Üstelik iç ünitelerin bakım kolaylığı özelliği ile hijyen sağlanması kolaylaştırılıyor. Klimanın filtreleri için sürekli klima servislerini eve çağırmaya ve profesyonel destek alınmasına gerek kalmıyor.
Sorun birden fazla odada klima ise çözüm: Multi Sistemler Multi sistem klimalar, çoklu split anlamına geliyor ve bire bir split klimalarda olduğu gibi tek dış ünitesi bulunuyor. Birden fazla iç ünite, bu tek dış üniteye bağlanabiliyor. Bu nedenle birden fazla odada klima kullanılacak konutlarda ideal bir çözüm oluyor. Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalarda, çalışma sırasında tüm odalarda aynı anda ısıtma veya soğutma yapılırken, her bir odanın sıcaklığı birbirinden bağımsız olarak kontrol edilebiliyor.
Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalar sessizliğiyle varlığını unutturuyor Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalarda,
ses kaynağı olan genleşme vanaları, dış ortama konulan dış üniteler üzerinde ya da iç ortamdan uzak bir noktaya konulabilen branşman kutularında yer aldığı için yaşam alanı konforu artıyor. Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalarda sadece iç değil dış üniteler de son derece sessiz. Vadistanbul Teras’ta kullanılan Mitsubishi Electric Multi dış ünite fan kanatlarının ve koruyucu ızgara şeklinin özel dizaynı sayesinde, çalışma ses basıncı değerleri 50 dB(A)’nın üzerine çıkmıyor. Dış hava sıcaklığı ve iç ortamda ihtiyaç duyulan soğutma/ısıtma yükü düştükçe Multi dış üniteler, otomatik olarak düşük ses seviyesi moduna geçiyor. Bu fonksiyonel özellik ile çalışma ses seviyesi normalden 3 dB(A) daha azalarak 47 dB(A) mertebesine düşüyor. Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimaların tamamı A++’a kadar yüksek sezonsal enerji sınıfları ile sektörün en yüksek verimlilik sınıfına sahip klimaları arasında yer alıyor.
Haberler
ISKAV olağan genel kurulu yapıldı ISKAV mütevelli heyeti olağan genel kurulu 1 Nisan 2014 tarihinde ISKAV genel merkez adresinde gerçekleşti. Divan Başkanlığına Prof.Dr. Nilüfer Eğrican, Başkan Yardımcılığına Mustafa Arslancan, sekreterliğine Asrin Bakır Gerçek seçildi.
ISKAV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Ünlü 2013 yılı faaliyet raporunu sundu. Ünlü, Taner Yönet başkanlığındaki FTK (Fonksiyon Test Ayar Kontrol) Komisyonu, Metin Duruk başkanlığındaki yayın komisyonu, Levent Aydın başkanlığındaki Etik Değerler Komisyonu, Hüseyin Vatansever başkanlığındaki Yeni Projeler Komisyonu, Nurettin Özdemir başkanlığındaki Eğitim ve Laboratuar Komisyonu ile Vural Eroğlu başkanlığındaki İGP (İklimlendirme Güvence Platformu) Grubu çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Verilen bilgilere göre; Eğitim ve Laboratuar Komisyonunun çalışmaları başlığı altında teknik eğitimler, kurslar ve seminerler, eğitimcilerin eğitimi, üniversitelerin makine mühendisliği bölümlerinde iklimlendirme programı açılması ile ilgili çalışmalar, öğrencilere yönelik eğitimler ve yöneticilere yönelik eğitimler yer aldı. Teknik eğitimler çerçevesinde 2013 yılı içinde 235 kişiye eğitim verildi. Eğitimcilerin eğitimi çalışmaları kapsamında, MYO ve ML öğretim görevlilerinin en son teknolojileri takip etmeleri, cihaz ve ekipmanları yerlerinde görerek tanımalarını amacı ile teori ve uygulamayı birlikte ele alan faaliyetler, Alarko-Carrier, Friterm, Erbay ve Bahçıvan firmalarının katkıları ile gerçekleştirildi. Üniversitelerin makine mühendisliği
54
bölümlerinde iklimlendirme programı açılması ile ilgili çalışmaların önemli bir kilometre taşı olarak YTÜ Makine Fakültesi’nde İklimlendirme dalı açılarak ilk öğrencileri 2012-2013 öğretim yılında kaydedildi. 201 3-2014 öğretim yılında fakültenin 3.sınıfından 17 öğrenci kaydı gerçekleştirildi. Bir önceki dönem kayıtlarından 4 öğrenci iklimlendirme bölümünden mezun oldu. Yöneticilere yönelik eğitimlerin ilki 23-24 Kasım 2013 tarihlerinde 20 kişinin katılımıyla Yalova’da yapıldı. Program çerçevesinde “Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ve beklentiler” başlığı altında, Prof.Dr.Sadi Uzunoğlu’nun sunumundaki öngörüler de gerçekleşti. 22 Kasım 2013 tarihinde Limak Termal Otel’de gerçekleşen çalıştayda misyon-vizyon yenilenerek “Yeni Projeler” Komisyonu oluşturuldu. ISKAV’ın Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak için öncülüğünü yaptığı “Fonksiyon Test Ayar Kontrol” süreci için çalışan komisyonu önceleri bünyesindeki profesyonellerle ve devamında ilgili şirketlerle müşterek olarak çalışmalar gerçekleştirdi. Bu kapsamda Marmaray projesinin 6 istasyonunda fan ve havalandırma ekipmanlarının test, ayar ve dengeleme çalışmaları ISKAV’ın deneyimli uzmanlarınca projenin %90’ı 7 ayda tamamlandı. Gebze Doğalgaz Çevrim Santrali’nin TAD çalışmaları da yine ISKAV uzmanları tarafından
gerçekleştirildi. ISKAV, Amerikan standart kuruluşu NEBB’in standartlarını Türkiye’ye kazandırdı. Bunların TSE’ye eklemlenmesi için TSE ile görüşmeleri sürdürüyor. Bu çalışmaların sonucunda ISKAV’ın hedefi, NEBB’in Türkiye’deki firmaları sertifikalandırması, ISKAV’ın da bu süreçte denetim kuruluşu olarak yer almasıdır. Yayın Komisyonunun çalışmaları içinde “Klima Santralleri” kitabının genişletilmiş ve yenilenmiş 3.baskısı ile “Endüstri Kazanları” kitabı yer alıyor. Söz konusu kitapların Mayıs 2013’e kadar basımı tamamlanacak. ISKAV’ın yeni web sitesi yayına alındı ve yenilenen sitesi içerisinde geniş kapsamlı bir bilgi bankası yar alıyor. Haksız rekabeti önlemek, firmaların küresel rekabet gücünü artırmak, kurumsallaşma süreçlerine ivme kazandırmak ve “güvenilir firma” algısını güçlendirmek hedefleri için sürdürülen çalışmalar İGP (İklimlendirme Güvence Platformu) başlığı altında toplandı ve yoğunlaştığı ilk disiplini mekanik taahhüt müteahhitleri oldu. Yeni Projeler Komisyonu çalışmaları içinde İSTKA’nın 2014 Mali Programı içinde “Verimli ve Temiz Enerji Mali Destek Programı”na sunulan proje ile BEP-TR öncesi ve sonrasında, seçilen iki ayrı bölgenin (Kartal ve Başakşehir) enerji verimliliğini karşılaştırma projesi yer alıyor.
Haberler
İnşaat sektörü iç pazarla birlikte ihracat ağırlıklı büyüyecek Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen “Yerel Seçimlerin Ardından Ekonomide Beklentiler” konulu ekonomi toplantısı, Ortaköy Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi. TÜRKİYE İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener’in açış konuşmasını yaptığı toplantıda, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa, sunum ve değerlendirmeleri ile yer aldılar. Türkiye İMSAD’ın Mart 2014 Ekonomi Raporu’na göre; ekonomi, inşaat ve inşaat malzemeleri sektöründe öne çıkan 2014 yılına ilişkin bazı ilk veriler: • İşsizlik 2013 Aralık ayında yüzde 10 oldu. • Sanayi üretimi Ocak’ta yüzde 7,1 oranında arttı. • Cari açık 2014 yılında gerilemeye başladı ve Ocak ayında yıllık 64,0 milyar dolar oldu. • Kredi büyümesi yavaşlıyor; yıllık yüzde
22,6 oranında. • İnşaat sektöründe istihdam 2013 Aralık ayında 1,75 milyon oldu. • Türk Lirası kredi faiz oranları artıyor; yıllık yüzde 14,5 oranında. • ABD’de inşaat ve konut sektörlerinde toparlanma sürüyor. • Avrupa Birliği ülkelerinde inşaat sektörü 3 yılın sonunda ilk kez 2014’te büyüdü. • 2014’ün ilk iki ayında konut satışları yüzde 3,2 oranında geriledi.
• Yeni konut fiyatlarında yıllık artış yüzde 13,7 oranında gerçekleşti. • Konut kredisi aylık ortalama faiz oranı yükselme seyrinde ve 2014 Mart ayında yüzde 1,08 oldu. • İnşaat malzemesi sanayi üretiminde kuvvetli artış görüldü. • 2014 Ocak ayında yüzde 16,9 artan ihracat 1,75 milyar dolar oldu. • İthalat yüzde 7,5 oranında geriledi ve 718 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Das Yalıtım, Oneflex ürünleri ile AquaTherm 2014’e katıldı İKLİMLENDİRME sektörümüzün kauçuk köpüğü yalıtım markası Oneflex, Rusya’nın St Petersburg kentinde 09-12 Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenen Aqua-Therm Fuarı’na katıldı. AquaTherm St Petersburg fuarı, ısıtma, su arıtım, sıhhi tesisat teknolojileri, klima, havalandırma, havuz, sauna konulu sektöründe bölgenin önde gelen etkinliği ve yeniliklerin gösterildiği önemli bir iş platformu. Ortalama 40.000 ziyaretçinin katıldığı,Aqua - Therm Fuarı’nda Oneflex
56
Dilek Doğruer, Koray Sarı standını ziyaret eden Ateşemiz Dilek Doğruer, Koray Sarı ile görüşerek
ürünler ve ihracat rakamları hakkında bilgiler aldı.
Evren UYGUR
Makine Mühendisi Firma Sahibi
Yangın
Temiz gazlı yangın söndürme sistemleri genel özellikler ve gereklilikler
“TEMİZ GAZLAR” olarak üretilen tüm söndürücü gazların kullanımı; 80 li yılların sonunda “halon” bazlı gazların üretiminde sınırlandırmanın kararlaştırıldığı Montreal Protokolü’nün imzalanması ile yaygınlaşmıştır. Çevre ve insana minimum düzeyde zarar içeren bu gazlar, aynı zamanda elektriksel olarak yalıtkan ve buharlaşma ile kalıntı bırakmayan özelliktedir. Bu gazlar; su ile reaksiyona girebilecek materyal içeren veya suyun söndürücü etken olarak kullanılamadığı mahallerde, sistem olarak etkin söndürme araçları olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; sık periyotlarla ve uzun sürelerde insanlı kullanılan ve söndürme gazı olarak karbondioksitin sakıncalı olduğu mahallerde de direkt çözüm olmaktadır. En sık olarak kullanılan temel gazlar; Halokarbon bazlı ve Inert bazlı gazlar olmaktadır. Genel kullanılan tipleri, kimyasal içeriklerindeki değişkenliklere göre, Halokarbon gazlarda HFC-227ea, HFC-124, HFC-125 ve HFC-23, inert gazlarda ise Nitrojen (IG-100), Argon (IG-01), Argonite (IG-55) ve Inergen (IG-541) olmaktadır. Sistem kullanımı ve sınırlandırmalarda; standartların refere ettiği kriterler haricinde, özel nozüller, akış oranları, uygulama metotları, nozül yerleşimleri, basınç kademeleri, aktivasyon ve montaj teknikleri, borulama materyalleri, akış ve etki sürelerine bağlı olarak, test laboratuarlarında ön dizayn montaj testleri yapılmış sistem komponentleri veya diğer otomatik söndürme üniteleri de temel olabilecektir. Özel testler ile kanıtlanmadığı taktirde;
58
temiz gazların, havasız ortamlarda hızlı oksitlenme özelliğine sahip selüloz nitrat, barut gibi materyaller, lityum, sodyum, potasyum, magnezyum, titanyum, zirkonyum, uranyum, plütonyum gibi reaktif metaller, metal hidratlar, organik peroksit ve hidrazin gibi içten termal parçalanmaya elverişli kimyasallar üzerinde oluşabilecek yangınlarda kullanılmaları kesinlikle uygun olmamaktadır. Söndürme sistemlerinin uygulanması; söndürme etkisi olarak çok daha verimli “tüm mahal hacmini doldurma” (total-flooding) veya lokal-bölgesel olarak yapılabilecektir. Tüm mahal hacmi doldurma yönteminde, kullanılan gazın tanımlı konsantrasyonu sağlaması ve tanımlı süre içinde bu konsantrasyonu devam ettirmesi için tam kapalı ve sızdırmaz mahal koşulları sağlanmalıdır. Açıklıkların; korunacak mahalden diğer mahallere gaz ulaşımını önleyen, sızdırmazlığı sağlayan veya sistem aktivasyonunda otomatik kapanan cihaz veya uygulamalar ile izole edilmesi gerekmektedir. Mahalin sızdırmazlığı, prosedürler ve tanımlı hesaplama metotlarına göre test edilmelidir. Gazların kullanımı ve sistem dizaynında, uluslararası standartlara bağlı kalınarak kullanıcı riskleri ve güvenlik şartlarını sağlamak birinci öncelik olmalıdır. Buna göre, gazın niteliğine bağlı olarak tanımlı etki sürelerinde ve limit konsantrasyonlarda dizayn yapılmalıdır. Gaz boşaltımı ve boşaltım sonrası tanımlı gaz tutma süresince; korunan mahale korunmasız personel girişi engellenmeli, etki ve acil kaçış analizleri oluşturulmalıdır. Sistem aktivasyonları da; gaz boşaltım etki sürelerine göre, ön alarm sistemli ve geciktirmeli boşaltıma uyumlu şekilde oluşturulmalıdır. Bu koşulların haricinde; tahliye ve kullanımı kolaylaştıracak ve hızlandıracak; kolaylıkla görülebilir uyarı levhaları ve etiketlemeleri, uygun alarm cihazları, tahliye planları ve gaz maskeleri kullanılmalı, sık periyotlar ile kullanıcı eğitimleri ve tatbikatları uygulanmalıdır. Ana sistemdeki arıza, değişimi bakım vb. durum ve işlemlerden dolayı oluşabilecek korunmasız periyotları ortadan kaldırma adına, aynı kapasite ve komponentler ile yedek sistem oluşturulması ek güvenlik sağlayacaktır. Gazı ihtiva eden tüplerin lokasyonu; test, bakım, yeniden
dolum ve kontrol işlemlerinde minimum güvenlik boşluğu yaratacak şekilde, korunan mahalin içerisinde veya dışında mümkün olan en yakın alanda, dış ortam koşullarına ve mekanik hasara karşı korunmalı oluşturulmalıdır. Tüp lokasyonu ortam sıcaklıkları, üretici gerekliliklerine göre belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Sistem boruları, bağlantı elemanları, vanalar, fittingsler, nozüller ve borulama işlemleri, kullanılan gazın kimyasal karakteristiğine ve tanımlı gaz uygulama basıncına uygun şekilde onaylı-sertifikalı seçilmeli ve uygulanmalıdır. Korozif ortamlarda, korozyona dayanıklı veya korozyon korumalı malzemeler kullanılmalıdır.
Sistem algılama ve aktivasyon kısımları hem manuel hem de otomatik çalışmaya göre dizayn edilmeli ve uygulanmalıdır. Aksi, karar merci tarafıwndan belirtilmedikçe veya uygulabilirliği kanıtlanmadıkça, yalnızca manuel aktivasyon kullanılmamalıdır. Algılama
kademeleri; duman, ısı, alev, yanıcı buhar veya mahaldeki anormal durumları belirtir şekilde olabilecektir. Algılama ve aktivasyon sistemi sürekli ve güvenilir asıl, ve en az 24 saat devamlılığı olan yedek enerji kaynağından beslenebilir olacaktır. Alarmlar, görsel ve işitsel olarak güvenli ve hızlı tahliyeyi sağlayacak şekilde oluşturulmalı, sürekli izlenebilir genel güvenlik istasyonlarına da bilgi vermelidir. Yanlış ve gereksiz gaz boşalmasını önleme adına izlenebilir durdurma buton veya anahtarları kullanılmalıdır. Genel çalışma-aktivasyon ve uyarı akışı, aşağıdaki şemalar ile belirtilmiştir :
Kaynaklar: NFPA-2001_Standart_on_Clean _Agent_Fire_ Extinguishing_Systems FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_Sheets_4-9 Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_Yönetmelik
59
Makale
Prof. Dr. Gerhard Hausladen
Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak
gencay.tatlidamak@ ibhausladen.de
Sürdürülebilirlik ve yeni oluşum
(Az enerji – yüksek performans binalar) Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen
florian.hausladen@ibhausladen.de
Yakın gelecekte fosil yakıtların oldukça azalacağı ve buna bağlı olarak enerji fiyatlarının artacağı gerçeği, yenilelenebilir enerji kaynaklarının ve az enerji tüketip, yüksek performans sağlayan bina tasarımlarının önünü açacaktır. Avrupa ve Amerika da gerek enerji performansları gerekse de çevreye olan duyarlılıklarından dolayı bu projelere büyük yatırımlar yapılmaktadır.
G
ÜNÜMÜZDE sürdürülebilir, ekolojik, yeşil, çevre dostu, akıllı bina gibi pek çok isim altında karşımıza çıkan projelerin amacı aslında ait olduğumuz yere; doğaya saygı duymamızı ve ona gereken özeni göstermemizi sağlamaktır. Küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal kaynakların hızla tüketilmesi gibi ekolojik sorunlar karşısında insanlık uyanmaya başlamış ve ekolojik mimarinin getirilerine olan acil ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Eko-teknolojik gelişmeler sayesinde de artan imkanları çekinmeden kullanmaya başlamıştır. Sürdürülebilir proje tasarımları daha iyi bir dünyaya katkıda bulunacağı için, bu projelerde ekolojik olarak
60
duyarlılığa dayalı multi disipliner çalışma gruplarının önemi gün geçtikçe artacaktır. Sürdürülebilirlik kavram olarak sosyal süreç, ekonomik refah ve çevremize duyduğumuz saygının bütününden oluşmaktadır. Bu üç öğeden birinin diğerlerini yalnız bırakması, uzun vadede sürdürülebilirliğin yetersiz ve eksik kalmasına neden olur. Sürdürülebilir bina tasarımlarının amacı çevreyle uyumlu alanlar yaratmaktır. Sürdürülebilirlik kavramı bize yaşam alanımız için alternatif sunmaktadır; bunlar da sürdürülebilir binalar. Sürdürülebilir binaların ekolojik performansları, çağdaş mimariye yeni bir estetik ve işlevsel boyut kazandırmaktadır. Sürdürülebilir binaların temelini kullanım süreleri boyunca en az enerji ile yüksek performans sağlayabilmeleri oluşturur.
Bu yaklaşım binaların tasarım aşamalarında akıllı çözümler getirmekte en düşük tekniği sağlayarak düşük enerji konseptini yakalamakta. Bu akıllı çözümler doğrultusunda binalar yaşam süreleri boyunca kendi performansları ve geri dönüşüm kullanımlarına göre sınıflandırılır, sertifikalandırılırlar. Dünya’nın önde gelen sertifika sistemleri; ABD’nin Leed (Leadership in Energy and Environmental Design) İngiltere’nin BREEAM ( BRE Environmental Assessment Method) Almanya’nın DGNB ‘sidir (Deutsche Gesellschaft für Nachhaltiges Bauen ). Alman DGNB sistemini diğerlerinden ayıran en önemli özellik, binaların yaşam döngüleri maliyetlerini ( life cycle cost) de göz önünde bulundurarak sertifikalandırmasıdır. Almanya’da, ENEV 2009 enerji yönetmeliğine göre tasarlanan okul, ofis ve hastane binaları direkt LEED SILVER sertifikası alabilecek düzeydedir. Bu da ülkeler için düzgün enerji stratejileri ve yönetmelikleri çıkarmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Sürdürülebilir bina uygulamaları ile ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel amaçlar güdülerek konforlu bir yaşam ortamı hedeflenmektedir.
Ekolojik hedef Görülmektedir ki yeni proje yatırım kararları alınırken genellikle binaların dolaylı ya da dolaysız neden olduğu hava kirliliği ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunları ile çevreye verdiği zararlar göz ardı edilmektedir. Bu zararların kaynağı binalarda kullanılan enerjinin yenilenebilir kaynaklardan olmayıp; genellikle fosil yakıt ya da benzeri kaynaklardan elde edilmesidir. Unutulmamalıdır ki havada bulunan karbondioksit salımının %40’ı binalardan dolayı ortaya çıkmaktadır Bu nedenle elimizdeki doğal kaynakların kalitesini ve miktarını artıracak ve gelecek nesillerin de bu kaynaklardan maksimum şekilde yararlanmasını sağlayacak stratejiler geliştirilmelidir. İşte tam bu noktada yeşil; sürdürülebilir binaların önemi, gerek enerji ihtiyaçları gerekse de emisyon oranlarından dolayı daha değer kazanmaktadır. Sürdürülebilir bina tasarımında ekolojik açıdan dikkat edilen hususlar; biyolojik çeşitliliği arttırmak, emisyonları azaltmak ( sıfıra kadar indirilebilir), doğal su kaynaklarını korumak, atıkları azaltmak, geri dönüşümü arttırmak, fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin kullanımını minimuma indirmek, yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum seviyede kullanmaktır. ( güneş, rüzgar, jeotermal enerji,
yağmur ve su kaynakları) Sürdürülebilir bina tasarımı; binanın çevre üzerindeki genel etkisini en aza indirmeyi ve binanın kullanımı süresince değerini en yüksek seviyeye çıkarmayı hedef alır. Yakın gelecekte fosil yakıtların oldukça azalması ve buna bağlı olarak enerji fiyatlarının artacağı da öngörülürse yenilelenebilir enerji kaynaklarına yönelmek çok doğru ve yerinde bir adım olacaktır.
Ekonomik hedef Enerji, bina operasyon maliyetlerinin en önemlisidir. Bu ana giderin azaltılabilmesi için yüksek kaliteli akıllı çözümler gereklidir. Enerji giderleri sürdürülebilir bina konsepti içinde çok farklı oranlarda azaltılabilir. Örneğin bina tasarım aşamasında, akıllı cephe sistemleri ile çözülmüş bir yapıda normal bir binaya göre %30-%40 oranlarında bir tasarruf elde edilebilir. Akıllı bir cephe, doğal aydınlatma ve verimli iklimlendirme cihazlarından oluşan bir sistem ile de %60-% 70 tasarruf sağlanırken, bu konsepte yenilenebilir enerji sistemlerinin eklenmesi ile enerji tasarrufunda %100 e varılabilir. Bu rakamlar sürdürülebilir bina konsept dizaynının başlangıcında alınacak yatırım kararları ile direkt bağlantılıdır. Yalnız şu unutulmamalıdır ki,Türkiye gibi güneş, rüzgar ve geotermal enerji performanslarının oldukça yüksek olduğu bir coğrafyada yatırımların geri dönüşüm zamanı kuzey avrupa ülkelerine nazaran daha hızlı olacaktır. Sürdürülebilir bina tasarımında enerji tasarrufu açısından dikkat edilen hususlar; düşük yüklü ısıtma-soğutma ve aydınlatma ekipmanları, yenilenebilir enerji sistemlerinin maksimum kullanılması (doğal aydınlatma, doğal havalandırma, pasif ısıtma, photo voltayk, salor termal, geo termal, ve yer altı suyu), daha verimli iklimlendirme sistemleri (HVAC). Tüm bu sistemlerin konsept tasarımlarının ardından verimliliklerinin ve performanslarının bilgisayar simülasyonları ve çeşitli testlerle (rüzgar tüneli ve gök yüzü simülatörü) onaylanması konsept tasarımı kadar büyük bir önem taşır. Sürdürülebilir bina tasarımı yeni proje konseptlerinde uygulandığı gibi kullanılmakta olan mevcut binaların restorasyonu nda da rahatlıkla uygulanabilmektedir.
61
Makale Örnek; BMW Tower Restorasyon Projesi (Munich)
Akıllı sistem çözümleri ile mevcut binalarda da yüksek tasarruf sağlamak mümkündür. Örnekte de görüldüğü gibi binanın mevcut cephe görüntüsünde hiç bir değişiklik yapılmadan %75 ‘den fazla tasarruf sağlanmıştır.
Şu anda Türkiye’deki enerji fiyatları ve bunların ileride yükseleceği göz önünde bulundurulursa, mevcut binaların restorasyonu ve yeni bina tasarımları için sürdürülebilirlik ilkeleri göz önünde bulundurularak projelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sosyal hedef Sürdürülebilir binalar insanlar için daha uygun ve konforlu yaşama mekanları sağlar. Çalışan insanlar hayatlarının %90 gibi bir oranını ofis ya da ticari binalarda geçirir. Geleneksel binalarda düşük hava ve aydınlatma kalitesinden dolayı ortaya sağlık ve performans kaybı sorunları ortaya çıkar. Ancak sürdürülebilir binalar konsept olarak; yüksek kaliteli kontrol edilebilir doğal havalandırma, ısı kontrolü ve maksimum doğal aydınlatma ile bina içindeki insan performansını ve verimliliği artırır. İnsanların bina içindeki klima ortamından kaynaklanan stres ve uzun süre çalışamama sorunlarını giderir.
Yenilenebilir kaynaklar ve kullanımı Güneş; Sürdürülebilir binalar kış aylarında güneşten maksimum, yaz aylarında ise minimum ısı kazanımı sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Özel cam ve modüllerin birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir akıllı cephe ile ısı kayıp ve kazanımları kontrol edilebilirken doğal aydınlatma da sağlanır. Rüzgar; Akıllıca çözülmüş cephe sistemlerinde dış cephe yüzeylerinde tasarlanmış hava giriş-çıkış açıklıklarından kontrollü bir şekilde doğal havalandırma sağlanarak daha sağlıklı ve verimli ortam yaratılır. Bu
62
sistemde kullanılan ve bize yüksek oranda verimlilik sağlayan ise doğada hazır bulunan ve sadece yönlendirilmesi gereken rüzgardır. Su; Binaların özellikle ısıtma-soğutma sistemlerinde ve bina ihtiyaçlarında kullanılacak su; direkt mevcut su kaynağı ya da yağmur suyunun depolanması ile de sağlanabilir. Suyun geri dönüşüm performansı yüksek olduğu için çeşitli filtrelendirmelerden geçirilerek sistem içinde tekrar yüksek verimlilik ile kullanılabilir. Özellikle solar yöntem ile ısıtılmış su, gerek kış aylarında ısıtma için depolanabilir, gerek ise de yeni eko teknolojik sistemlerle yazın binaların soğutulmasında kullanılabilir. Geotermal; Toprak altındaki ısı enerjisinin mevsimlere bağlı olarak gösterdiği farklı performanslar, yer altına yapılacak kanallarla su veya havanın öngörülen ısılara ulaşmasını sağlar. Peyzaj; Sürdürülebilir binalarda peyzaj tasarımı estetik kaygının giderilmesi yanında işlevsel bir amaç da taşımalıdır. Özellikle mevcut ya da kullanılacak olan bitkilerin kışın soğuk rüzgarı kesicek, aynı zamanda da güneş ışınımını engellemeyecek şekilde olmasına, yazın ise hem rüzgarı binaya yönlendirmesine hem de binayı gölgelendirmesine dikkat edilir.
Bütün bu anlatılan özelliklerin başarılı bir sürdürülebilir bina tasarımında etkili olabilmeleri için multi-disipliner bir çalışma grubu gerekmektedir. Her sistemin çalışması ve öngörülen verimliliğe ulaşması sürdürülebilir bina tasarım sürecinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer bir açıdan ise bu tip projelerin bina ve şehir planlamacılığındaki gelişimi gelecek kuşaklara daha verimli bir hayat sağlayacaktır. Tekrar vurgulamak gerekirse, günümüzde kullandığımız enerjinin yakın gelecekte azalması ve bununla birlikte gittikçe pahalılaşması, yenilenebilir enerji sistemleri ile çözülecek bu projelerin değerlerini kat kat artıracak ve bu konuda uzmanlaşmış sektörleri daha yüksek seviyelere taşıyacaktır.
63
avmuratbilir@gmail.com
Murat GÜRTAN BİLİR
Hukuk
Fatura alacakları
TİCARİ hayatta şirket cironuzun yüksek olması ve gerçekleştirildiğiniz ürün veya hizmet satışları ne kadar önemliyse elde ettiğiniz kar kısaca “tahsilat” da bir o kadar önemlidir. Buna göre ister ürün ister hizmet sektöründe faaliyet gösterin ticari hayattaki tek gerçek, ürün veya hizmet satışının, tahsilat ile tamamlanmış sayılacağıdır. Bu noktada alacağınızın vadesini takip etmek ve vade geldiğinde de hızlı bir şekilde tahsilat sürecini başlatmak oldukça önemlidir. Vadesi gelmiş ancak tahsilatı karşılıklı görüşmeler sonucunda gerçekleşmemiş alacağınızı ne şekilde tahsil edeceğiniz, müşterilerinizden aldığınız teminatın niteliğine göre değişim gösterecektir. Elinizde hiçbir teminat veya çek, bono gibi bir kıymetli evrak yok ise bu halde müşterinize gönderdiğiniz faturalar önem arz edecektir. Fatura, Vergi Usul Kanunu madde 229’da, “Satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” şeklinde tanımlanmıştır. Bu halde fatura yalnızca taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını doğrulayan bir vesika olarak görülmüştür. Bununla birlikte kanuni tanımları mevcut olmasa da uygulamada faturanın üst tarafına atılacak yetkili imzası ile fatura açık, kısaca bedeli ödenmemiş nitelikte düzenlenebileceği gibi bedelin peşin tahsil edildiği hallerde “bedeli alınmıştır” ibaresi yazılmak ve faturanın alt tarafına atılacak yetkili imzası ile kapalı, kısaca bedeli ödenmiş nitelikte de düzenlenebileceği kabul edilmektedir. Fatura yoluyla alacak tahsilatının tercih edilmesi halinde öncelikle fatura içeriğinin gerçekleri yansıtması ve aradaki ticari ilişkiye göre hizmetin görülmüş veya malın teslim edilmiş olması gerekmektedir. Ticaret Kanunumuzun 23/2 maddesinde fatura içeriğine itiraz için 8 günlük süre öngörülmüş olup bu süre içinde itiraz edilmeyen fatura içeriği kabul edilmiş sayılacaktır. Bu halde, fatura içeriğine itiraz etmemeniz, fatura içeriğini kabul ettiğinize ilişkin karine oluşturacak olsa
64
da mahkeme sürecinde aksini ispat mümkün olacak ancak itiraz konusu faturaya ilişkin malı veya hizmeti almadığınıza dair ispat külfeti de tarafınıza ait olacaktır. Buna göre faturanın ne şekilde gönderildiği de önem arz etmektedir nitekim pek çok olayda 8 günlük sürenin ne zaman başladığı dahi bir sorun haline gelmektedir. Buna göre fatura, kanunda öngörüldüğü üzere noter, iadeli taahhütlü mektup, telgraf veya kayıtlı elektronik posta yoluyla gönderilebileceği gibi taraflar arasında teamül oluşmuş olması şartıyla kargo ile gönderim de mümkündür. Yine fatura yoluyla tahsilat sürecinde muhtemel olarak açılacak dava ve icra takipleri için önemli rol oynayacak ve delil arz edecek olan ticari defterlerde, faturaların kayıtlı olması, defterlerin gerektiği şekilde düzenlenmesi ve günümüz ticari hayatının olmazsa olmaz unsuru olarak aradaki ticari şartları net bir şekilde düzenleyen bir sözleşmenin varlığı tahsilat sürecinde sizi her daim bir adım önde tutacaktır. Tüm bunlarla birlikte günümüz şartlarında ekonomik durumu bozulan pek çok tacir fatura yoluyla aleyhlerinde başlatılmış icra takiplerine çoğunlukla zaman kazanmak amacıyla itiraz etmekte ve itirazın dava yoluyla düşürülmesi oldukça uzun zaman almaktadır. Bu tip davalarda haksız yere itiraz ettikleri gerekçesiyle borçlu taraf aleyhine hükmedilecek icra inkar tazminat oranları da caydırıcı nitelik taşımadığından haksız yere itirazda bulunanların sayısı artmakta ve tahsilat süreçleri her geçen gün daha da zora girmektedir. Bu noktada tavsiyemiz, ticari hayatta mutlaka, sözle hareket etmek yerine ticari şartlarınızı net bir şekilde ortaya koyacak bir sözleşme akdetmeniz, tahsilat süreçlerinde gerekli hukuki desteği almanız ve müşterilerinizden mümkün olduğu nispette faturaya göre tahsil kabiliyeti çok daha yüksek olan çek veya bono gibi kambiyo evraklarını temin etmeniz olacaktır. Bir sonraki yazımızda kambiyo evraklarına dair tahsilat süreçleri üzerinde duracağız.
İlter Mutlu TÜRK
Makine Mühendisi / İş Güvenliği Uzm. Uras İş Güvenliği / Firma Sahibi
İş güvenliği
Sözleşme ve şartnamelerde iş güvenliği sorumluluğunun paylaşımı
6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ve müteakip yönetmeliklerin peş peşe yürürlüğe girmesiyle birlikte işverenlerin sorumlulukları arttı. Kanunda işverenin işçi sağlığı ve güvenliği için her türlü tedbiri alması gerektiği ifade ediliyor. Dikkat edilirse burada “mevzuatta belirtilen her türlü tedbir” ifadesi yerine “her türlü tedbir” şeklinde ucu açık bir ifade kullanılmış. İşçiye baret almak yetmemekte, takmasını da sağlamak gerekmektedir. Buna karşılık işverene de tazminatsız fesih hakkı verilmiştir. Bu durum özellikle inşaat ve alt sektörlerde konunun çok büyük ciddiyetle ele alınmasını gerektirmektedir. Çünkü inşaat sektörü tüm iş kazalarının %10’unun, ölümlü iş kazalarının %30’unun, sürekli iş göremezlikle (sakatlık) sonuçlanan iş kazalarının ise %25’inin meydana geldiği bir sektör konumundadır. Buna ek olarak Türkiye’de çalışan işçilerin %13’ü inşaatlarda çalışmaktadır. Dolayısıyla inşaatlardaki iş kazası sayısı azaldığı zaman toplam istatistiklerde gözle görülür, olumlu bir düzelme söz konusu olacaktır.
Peki neden inşaat sektöründe bu kadar çok iş kazası oluyor? Üretim şekli ve kullanılan malzemeler çok çeşitlidir.
66
Yapılan çalışmalar sürekli değişim gösterir. Çalışma alanı genellikle geniş ve dağınıktır. Geçici işlerdir, diğer taraftan günlük çalışma süreleri uzun veya çalışma saatleri düzensizdir. Çalışanlar sık değişir, işçi sirkülasyonu fazladır. Eğitimsiz ve vasıfsız işçilerin çok sayıda çalıştığı bir sektördür. Termal konfor şartları bakımından her türlü olumsuzluğa açıktır. Kullanılan iş makinesi ve ekipman sayısı fazladır. Düşme ve malzeme düşme riski fazladır. Bütün bu olumsuzlukların etkileri ancak işveren, alt işveren ve taşeronların iş güvenliği konusunda birlikte hareket etmesiyle azaltılabilir. Ancak bu konuda maalesef tarafların birlikte hareket etmek yerine sözleşme ve şartnameler üzerinden sorumluluğu hiyerarşik olarak aşağıda olana yüklemeye çalıştıklarını görmekteyiz. Burada öncelikle bilinmesi gereken husus şudur. Cezai sorumluluklar devredilemez. Sözleşmede iş güvenliği ile ilgili tüm hukuki sorumlulukların bir tarafa ait olduğu belirtilse dahi böyle bir madde
hukuken geçersizdir. Sözleşmeyle, sadece tazminatlarla ilgili rücu hakkı alınabilir.
Bir örnekle açıklayalım : B Holding’in, yeni fabrika binasının inşaatı işini C İnşaat almış olsun. C İnşaat yapının mekanik tesisat işlerini D Mühendislik’e versin ve şantiyede D Mühendislik’in taşeronlarından E Tesisat’ın bir personeli iş kazası sonucu hayatını kaybetmiş olsun. Bilirkişi tespiti sonucunda meydana gelen kaza ile ilgili olarak tarafların kusur oranları tespit edilir. Burada işçiden, A Holding’e kadar uzanan bir sorumluluk paylaşımı söz konusu olabilir. Şöyle ki, İşçinin sorumluluğu %10, E Tesisat’ın sorumluluğu %20 D Mühendislik’in sorumluluğu %50 C İnşaat’ın sorumluluğu %15 B Holding’in sorumluluğu %5
olursak B Holding, C İnşaat ile yaptığı sözleşmede şantiyenin B Holding’in belirlediği veya bünyesinde çalışan iş güvenliği uzmanından hizmet alacağını belirtmektedir. Başka bir deyişle işveren iş kazasından doğacak tazminatı alt işverene yüklemekte ancak alt işverenin iş güvenliği hizmetini kimden alacağına da kendisi karar vermektedir. Bu husus bir çelişki yaratmaktadır. Alt işveren ve taşeron bir yandan maddi tazminatları karşılama yükümlülüğünü üzerine almakta ancak diğer yandan şantiyedeki iş güvenliği yönetiminde söz sahibi olamamaktadırlar. Burada bir çelişki de şudur: Şayet iş güvenliği hizmeti dışarıdan alınıyorsa ve eğer kazanın iş güvenliği uzmanının kusuru nedeniyle meydana geldiği yönünde bir tespit yapılırsa o zaman tüm sorumluluk dolaylı olarak B Holding’in iş güvenliği uzmanına yıkılacaktır. B Holding sözleşmeyle hem kontrolü eline aldığını hem de sorumluluktan
Açılacak ceza davasında D Mühendislik yönetici/ personeli/iş güvenliği uzmanı taksirle adam öldürme suçundan yargılanabilir. Sözleşmelerde ne yazarsa yazsın bu husus değişmez. Ceza davasının yanında açılacak maddi ve manevi tazminat davaları ile SGK’nın ölen kişinin yakınlarına bağladığı maaş için açacağı rücu davası sonucu kesinleşen cezalar da taraflarca sorumlulukları oranında ödenir. Ödeme yapıldıktan sonra sözleşmede bu yönde madde varsa bu tazminat tutarı diğer taraflardan talep edilebilir. Bazı sözleşmelerde işveren, alt işverene veya taşeronlarına kendi iş güvenliği uzmanıyla çalışma zorunluluğu getirmektedir. Örnek üzerinden gidecek
kurtulduğunu düşünürken tam tersi bir tablo ortaya çıkabilir. Bu hususun sözleşme aşamasında taraflar arasında mütalaa edilmesi çok önemlidir. Çözüm olarak, işverenin iş güvenliği uzmanı belirli aralıklarla alt işveren ve/ veya taşeronların iş güvenliği uzmanlarına bilgilendirme yapabilir, seyrek de olsa alt işveren ve/veya taşerona bağlı iş güvenliği uzmanının şantiyeyi ziyaretine izin verilebilir. İş güvenliği ile ilgili hususlarda alt işveren ve/ veya taşeronların ana işvereni yazılı olarak uyardığı hususlarla ilgili tazminat muafiyeti getirilerek bu husus sözleşmeye derç edilebilir.
67
Johnson Controls İklimlendirme Sistemleri Satış Müdürü
Şahin BÜYÜKKAYA
Teknik yazı
Büyük projelere de tek imza
YORK® YK
YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü soğutma grupları YORK® tasarımlarının öncüsüdür. YK soğutma grupları çevreci HFC-134a gazını ve opsiyonel değişken hız sürücüsü teknolojisini (VSD) kullanarak; endüstriyel tesislerde ya da otel, havalimanı, alışveriş merkezi ve yüksek bina projeleri gibi konfor amaçlı kullanımlarda gerek ilk yatırım maliyet avantajı gerekse geniş kapasite aralığı ve yüksek verimliliği sayesinde sektöre yön verir. YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü soğutma grupları kullanıcılarına aşağıdaki avantajları sağlayarak farklılık yaratır: • Tek kompresörle 1000-10.000 kW aralığında
68
soğutma kapasitesi sağlar, • Minimum kule dönüş suyu sıcaklığında 12.8°C derece ile rakipsizdir, • Frekans invertör (VSD) opsiyonu ile 12°C lere varan 12 COP’a varan yük verimi sağlar • HOt gaz by pass opsiyonu ile % 0– %100 kapasite aralığında çalışabilmektedir, • Orta gerilim beslemelerinde (OG),York® YK soğutma grupları genis kapasite alternatifi ve frekans invertörlu starter opsiyonu sunmaktadır, • Enerji verimliliği ile ön plana çıkan buz depolama sistemlerinde ikili çalışma modu özelliği sayesinde tercih sebebidir,
• Turbin havası iyileştirme tesislerinde yüksek kapasite ve verimlilik ihtiyacı sebebiyle York® YK soğutma grupları yatırımcıya büyük avantaj sağlamaktadır, Aşağıda basit soğutma çevrimi olarak gösterilen sistemde; YORK® YK soğutma gruplarının en önemli özelliği santrifuj kompresorun açık tip motor ile tahrik ediliyor olmasıdır. Açık tip motor uygulamasının en belirgin avantajları; • Açık tip motor kompresor daha kısa sürede servis ve bakım verilebildiği için daha güvenilir bir tasarımdır • YORK santrifuj kompresörlü soğutma gruplarının açık dizaynı sayesinde motor sargıları hava ile soğutulur böylece hermetik cihazların motor sargılarında görünen kontaminizasyon sorunu (duran motor sargıları üzerinde katılaşan akışkan) yaşanmaz, • Hermetik dizaynda kullanılamayan alternatif tahrik sistemleri açık tip kompresör dizaynı ile York® Santrifuj kompresörlü soğutma gruplarında kullanılabilecek motor tahrik alternatifleri;
1. Elektrik motoru tahrikli santifuj kompresörlü soğutma grubu 2. Buhar türbünü tahrikli santifuj kompresörlü soğutma grubu 2
3. Gaz motoru tahrikli santifuj kompresörlü soğutma grubu 3 Soğutma grubu elektrik tüketiminin işletmelerde büyük bir maliyet oluşturduğu bilinen bir gerçektir. YORK® santrifüj kompresörlü soğutma gruplarının düşük kule suyu sıcaklığında (12.8°) yüksek verimlilik
sağlama özelliği yatırımcının işletme maliyetlerini azaltır. Şekil-1 ve Şekil-2 de kondensere giren kule suyu sıcaklığına bağlı kompresörün çalışma prensibi görünmektedir. Sekil-1 de görülen soğutma çevriminde; evaporator sistemden çekilen ısıyı , kondenser sistemden atılan ısıyı gösterirken kompresörün yaptığı iş ‘’head’’ basma basıncı olarak tarif edilir. Su soğutmalı soğutma gruplarında kompresörün elektrik tüketimi kuleden
69
Teknik yazı soğuyarak gelen ve kondensere giren suyun sıcaklığı ile dogru orantılı olarak değişmektedir. Sekil-2 de görüleceği gibi kondensere giren suyun sıcaklığının düşmesi ile kompresörün basma basıncı düser, kompresör yükünü azaltır ve sistemin enerji tüketimi azalmış olur. Düşük kondenser sıcaklığı çalışma özelliği ileYORK® rakiplerini geride bırakmıştır. Aşağıdaki tablo YORK® soğutma gruplarının düşük kule suyu sıcaklığında rakiplerine göre verimlilik üstünlüğü göstermektedir. 12.8 °C kondenser giriş suyu sıcaklığında sorunsuz çalışarak sistemin elektrik tüketimini azaltmaktadır.
Frekans inverterli starter Frekans invertörlü starter (VSD) opsiyonu ile santrifuj kompresörlü grupları arayüklerde (NPLV
Şekil-1
70
) COP 1:12 verim değeri ile klasik yıldız-üçgen ve solid state starterlere(SSS) göre büyük bir verim farkı oluşturmaktadır.Frekans invertorlü starter kullanımı aynı zamanda soğutma gruplarının kalkış akımını da minimumda tutarak, trafo,jenerator,kesmesalteri gibi sistemin elektriksel ilk yatırımında avantaj sağlamaktadır. Çok hassas harmonik değer gerektiren projelerde geliştirilmiş harmonik filtre opsiyonu mevcuttur. Endüstriyel ya da konfor amaçlı projelerde tercih edilen YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü soğutma grupları Johnson Controls’ün Teksas – Amerika’da bulunan fabriksında üretilmektedir. Teknolojik üretim hattına sahip bu fabrikasında aynı zamanda uluslararası standartlara uygun test merkezimiz de bulunmaktadır.Fabrika testi istenen projelerde opsiyonel olarak tam yük testi,ara yük testi,run testi seçenekleri sunulmaktadır.
Şekil-2
Emre ÖZMEN
Yüksek Mühendis Makine Müh. Lisans (İTÜ) Robotik, Yüksek Lisans (İTÜ)
Bina otomasyonu
BACnet için 5-N 1-K yaklaşımı
BACnet nedir? Veri haberleşme protokolü olan BACnet, açık (entegrasyona açık) bina sistemleri ağı oluşturmak için üzerinde mutabık kalınmış bir dizi haberleşme kuralıdır. Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri derneği (ASHRAE; www.ashrae.org) tarafından geliştirilmiştir. ASHRAE bünyesinde üretici firmaların yanı sıra son kullanıcılar, projeciler ve danışmanlardan oluşan bir komite tarafından yönetilmektedir. Zamanla Amerikan milli standartı (ASHRAE/ANSI 135-2012), Avrupa standartı (CEN TC 247) , otuzdan fazla ülkede milli standart ve ISO global standartı (ISO16484-5) haline gelmiştir. 2012 BACnet standartında tanımlanan ve desteklenen yedi ağ tipi : • BACnet/IP • BACnet MS/TP (Master-Slave/Token Passing) • BACnet ISO 8802-3 (Ethernet) • BACnet over ARCNET • BACnet Point-to-Point (EIA-232 and Telephone) • BACnet over LonTalk Foreign Frames • BACnet over ZigBee
Ne zaman başladı? (Tarihçesi) İlk olarak 1987 de A.B.D.’de ASHRAE tarafından geliştirilmeye başlandı. 1995’te ASHRAE/ANSI Standardı 135 olarak kabul edildi. 2003’te ISO 16484-5 olarak kabul edildi. (BSR/ ASHRAE Standard 135.1) 2003’te Avrupa Birliği’nde standart olarak kabul edildi. (CEN TC 247)
72
Sırasıyla, 2004’te, 2008’de, 2010’da ve son olarak 2012’de güncellendi. Güncel hali ASHRAE/ANSI Standard 135/ 2012’dir.
Nerede kullanılır ? Değişik cihazların (chiller, pompa, rooftop , VRV, yangın algılama paneli v.b..) paylaştığı mesajları ve bu mesajların nasıl iletildiğini tanımlamaktadır. Protokol, tüm bina sistemlerini ( mekanik, elektrik, güvenlik ve transport) kapsamaktadır. Mekanik otomasyon sisteminde yer alan soğutma grubu, kazan, pompa, rooftop, paket nem alma üniteleri, paket ısı geri kazanım üniteleri, VRV, jet fan, değişken frekans sürücüsü gibi cihazların tek bir data hattı üzerinden ilgili tüm izleme ve kontrol bilgilerinin kendi aralarında ve kullanıcı ekranı arasında alışverişinin düşük maliyetle (düşük kablolama ve DDC ünite maliyeti) gerçekleştirilmesi BACnet üzerinden sağlanır (Dikey Entegrasyon). Aydınlatma otomasyonu, elektrik enerji izleme ve yönetim sistemi, taşıma sistemleri ( asansör, yürüyen merdiven), ısıl enerji/elektrik enerjisi/su tüketimi ölçüm ve paylaştırma sistemleri, yangın algılama sistemi, CO algılama sistemi, kartlı geçiş sistemi, CCTV sistemi gibi bina sistemlerinin kendi aralarında haberleşmesi sayesinde bina “akıllı bina senaryoları” olarak adlandırılabilecek ortak rol oynama yeteneği kazanmış olacaktır. Bu durum, binanın belli durumlarda önceden planlanmış refleksleri otomatik olarak (kullanıcıdan bağımsız) göstermesi olarak da adlandırılabilir. Örnek olarak; yangın durumunda yangın senaryosu doğrultusunda ilgili kartlı geçiş kilitlerinin boşa düşmesi için yangın algılama ile kartlı geçiş sisteminin BACnet
üzerinden haberleşmesi verilebilir. (Yatay Entegrasyon). Entegre senaryoların yanı sıra, tüm bu sistemler aynı yazılım çatısı altında toplanabileceğinden, tüm veriler ortak veri tabanında toplanabilecek dolayısıyla, analiz, raporlama, işletme ve bakım kolaylığı gibi konularda avantaj sağlanacaktır. Gerek dikey entegrasyon, gerekse de yatay entegrasyon için aynı marka sistem olma şartı yoktur. Herhangi bir markanın BACnet uyumlu cihazı/sistemi entegrasyonu mümkün kılabilmektedir.
Neden BACnet? ✔Açık standart olan BACnet, bina işletmecilerine markadan bağımsız ürün kullanabilme imkanı sağlar. BACnet haberleşme yeteneğine sahip bir ürün marka gözetmeksizin sisteme dahil edilebilir. Bu durum işletmeci firmaları gelecek adına marka bağımlılığından kurtarır. ✔Buna ilaveten, BACnet standartı gelişen teknolojik girişimlere kendini sürekli olarak adapte ettiği için bina sistem entegrasyonu kapsamında gerek güncel, gerekse de geleceğe yönelik ihtiyaçları karşılayabilmektedir. ✔BACnet tam manasıyla bina sistem haberleşmesinde tüm dünyada geçerli standart olmuştur. Bu kadar geniş alanda kabul gören bir tercih ve standart olması dolayısıyla, kullanıcısı hiçbir zaman teknoloji savaşlarına yanlış tarafta yakalanmaz. ✔Özellikle bina sistemleri için geliştirilmiştir. ✔Düşük maliyetli ağ yapısı kullanır ve sistem mimarisi açısından LAN tipi olarak en üst düzeyde esneklik sağlar. ✔Gelişmiş zaman programı, trend ve alarm fonksiyonları ✔Her büyüklükteki proje için her seviyede kolaylıkla uygulanabilir ✔Tamamen açık ve özel bir donanıma ihtiyaç duymaz. ✔Otomatik cihaz tanıma fonksiyonu sayesinde devreye alma süresi (dolayısıyla maliyeti) daha kısadır.
Eksileri ✪ Donanım konfigürasyonu için standart
araç tanımlamamaktadır. Devreye alma sırasında kullanılan programlama araçları üreticiye göre değişmektedir. ✪ Henüz tak-çalıştır yetenekte değildir. ✪ Kurumsal Yönetim Sistemleri (ERP v.b..) ile entegrasyonu mümkün kılan XML ve .NET üzerinden haberleşme henüz mümkün değil. (SSPC 135 XML komitesi üzerinde çalışmaktadır).
Nasıl tedarik edilmeli? (Tedarik sürecinde özellikle dikkat edilmesi gerekenler) • BTL (BACnet Testing Laboratory) onayı aranmalı. (http://www. bacnetinternational.net/btl/ adresinden sorgulanabilir).
BTL (BACnet Testing Laboratories) BACnet International kurumunun bağımsız bir kolu olan BACnet test laboratuvarıdır. Ürün testi yapmak, doğrulamak ve BACnet yeteneği taşıyan ürün listesini güncel olarak yayınlamak amacıyla kurulmuştur. BTL test sürecini başarıyla geçen ürünler BTL logosunu
taşımaya hak kazanırlar. • Native BACnet (Doğal BACnet) özelliği aranmalı. Doğal BACNet sıfatı taşıyan bir cihaz başlangıç tasarım aşamasında BACnet özelliğine haizdir. Doğal BACnet sıfatı taşımayan BACnet cihazlarda başlangıç tasarımı farklı bir protokol olup, BACnet fonksiyonu daha sonradan eklenmiş durumdadır. Örnek kıyaslama: motorsiklet / sonradan motor takılmış bisiklet) • PICS (Protocol Implementation Conformance Statements) özellikleri
kontrol edilmeli. Bu konuda teknik departmandan veya danışmandan destek alınmalıdır.
BACnet’i kim desteklemektedir? BACnet topluluğu ASHRAE üyeleri, kullanıcı ilgi grupları, üreticiler, sistem integratörleri, otomasyon yüklenicileri ve bina sahiplerinden oluşmaktadır. ASHRAE bünyesindeki mevcut proje komitesi SSPC 135, yedi alt çalışma grubu marifetiyle, bu standartın sürekli gelişimini temin etmektedir. Resmi BACnet web sitesi; www.bacnet.org ‘dir. BACnet ilgi grupları / dünya organizasyonu : Kuzey Amerika, Avustralya-Asya, Avrupa, Finlandiya, İsveç, Rusya, Orta Doğu. Öte yandan, endüstriyel ticari organizasyon olan “BACnet International” (www.bacnetinternational.org) BACnet standartının bina otomasyonunda ve kontrol sistemlerinde başarılı kullanılmasının önünü açacak faaliyetlerde (entegrasyon testleri, eğitim programları, destekleyici aktiviteler v.s..) bulunur. BACnet International üyeleri, BACnet protokolü kullanan kontrol cihazlarını tasarlayan, imal eden, montajı ve devreye almayı gerçekleştiren ve bakımını yapan firmalardan ve bireylerden oluşmaktadır. REFERANSLAR: 1. Standard 135-2012-- BACnet--A Data Communication Protocol for Building Automation and Control Networks (ANSI Approved). 2012. 2. Dorsey, Ben H. “BACnet Basics”, KMC Controls, Inc. 3. BACnet International, “Introduction to BACnet For Building Owners and Engineers” 4. Newman, H.Michael, “BACNET: THE GLOBAL STANDARD FOR BUILDING AUTOMATION AND CONTROL NETWORKS” , ASHRAE/Momentum Press . 2013. 5. Steven T. Tom, “BACnet for a city”. ASHRAE Journal, November 2012. 6. Newman, H. Michael, “BACnet® Explained, Part One” ASHRAE Journal, November 2013.
73
Teknik yazı
Burak ISIN
Yangın Sistemleri Türkiye Satış Müdürü
Victaulic vortex hibrit yangın söndürme sistemi
Kritik önem taşıyan uygulamaları neredeyse hiç su kullanmadan ve oda sızdırmazlığı gerektirmeksizin koruyan yeni sistem
burak.isin@victaulic.com
YİVLİ boru bağlantı sisteminin mucidi, dünyanın önde gelen mekanik boru birleştirme ve yangına karşı koruma sistemleri üreticisi Victaulic,, yangınları zehirli kimyasallar kullanmadan ve devam eden operasyonların aksamasını minimuma indirerek hızlı biçimde söndüren ve bu özellikleriyle endüstriyel uygulamalar ve veri merkezleri için ideal bir tercih olan, FM onaylı bir hibrit nitrojen ve su çözümü Victaulic Vortex® Yangın Söndürme Sistemini Amerika’dan sonra Avrupa pazarına da sunmaya başladı Vortex tehlike bölgesini soğutmak ve yangının devamını sağlayan oksijeni yüksek hız ve düşük basınçla tahliye etmek için, hem su hem de nitrojen içeren bir süspansiyondan yararlanıyor. Girdap şeklinde yayılan bu süspansiyon, tehlike bölgesini 64 km/s’lik (40 mph) bir hızla dolduruyor ve geride neredeyse hiç su bırakmadan yangını hızla söndürüyor . Victaulic Vortex sistemi veri merkezleri, türbin odaları,endüstriyel montaj hatları ve makine daireleri için yenilikçi, güvenli ve etkin bir yangına karşı koruma çözümü sunuyor. Bu benzersiz hibrit teknoloji
74
yaklaşık 10 mikron boyutunda su damlacıkları püskürterek ekipmanlar veya ortamın kayda değer biçimde ıslanması durumunu ortadan kaldırıyor. Bu ultra küçük su partikülleri standart sprinklerlerin oluşturduğundan
90 kat daha geniş bir ısı absorbe edici yüzey alanı sağlamaktadır. Ardında dikkate değer miktarda nem ve hiç kimyasal bırakmayan ve tam bir tasarım esnekliği sunan Victaulic Vortex sistemi, sağladığı koruma yangın
Vortex 500 - Veri Merkezi Dolabı “Victaulic Vortex 500 Yangın Söndürme Sistemi bilgi teknolojisi ortamları için kusursuz çözümdür.”
söndürme özellikleriyle mevcut teknolojilerin sınırlarını aşıyor. Sistem, kapalı veya açık alanlarda kullanılabiliyor ve kullanıldıktan sonra tesisin hizmet dışı kalacağı süreyi en aza indirecek şekilde hızla sıfırlanabiliyor. Ayrıca bu sistem algılama sistemlerinin yanısıra tesis güvenliği teknolojilerine kusursuz biçimde entegre olabiliyor ve zehirli kimyasal maddeler kullanan diğer teknolojilerden farklı olarak tahliye için beklemeye gerek kalmaksızın yangının tespit edildiği anda devreye giriyor. Bina sahipleri ve bilgi teknolojisi merkezlerinin işletmecileri ile enerji, imalat ve diğer endüstrilerden işletmeciler, sistemin esnek ve kendi kendine yeterli tasarımından, minimal düzeyde su kullanımı ve ekonomik yeniden dolumundan, anında devreye girmesinden ve oda sızdırmazlığı gerektirmeyişinden büyük faydalar sağlayacaklardır. Bu sistemde kullanılan teknoloji %100 sürdürülebilirdir ve püskürtülen homojen süspansiyon, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından Halon 1301 yerine kullanılabilecek uygun bir alternatif olarak tanımlanmıştır. Victaulic Vortex FM 5580 Sınıfı bir Hibrit (su ve soy gaz) Yangın Söndürme Sistemidir. Bu sisteme onay verirken FM Vortex’e özel bir kategori oluşturmuştur çünkü bu sistem onay kuruluşunun mevcut sınırları dahilinde sınıflandırılamamıştır. Daha fazla bilgi edinmek için lütfen www.victaulicvortex.com adresini ziyaret edin.
Victaulic - Vortex “Victaulic Vortex 1000 ve 1500 Yangın Söndürme Sistemleri enerji, otomotiv, petrol ve gaz ile diğer endüstrilerdeki uygulamalar için idealdir.”
Victaulic - Vortex Aktivasyon ‘’Vortex hibrit teknolojisi yaklaşık 10 mikron boyutunda su damlacıkları püskürterek ekipmanlar veya ortamın kayda değer biçimde ıslanması durumunu ortadan kaldırıyor.”
Vortex - Install “Victaulic Vortex sistemi geride çok sınırlı nem bırakarak ve hiç zehirli kimyasal bırakmadan koruma ve yangın söndürmenin yanında kapsamlı tasarım esnekliği sağlıyor.”
75
Teknik yazı
Üntes Proje Yöneticisi
Bekir CANSEVDİ
Su soğutma cihazlarında
ısı geri kazanımı Katkıda bulunanlar: Erhan Budak, Ali Güngör
Giriş Fosil yakıtların rezervlerinin azalmaya başladığı bu dönemde fosil yakıtlara ihtiyaç da her geçen gün hızla artmaktadır. Bundan dolayı birim enerji maliyetleri de son 25 yıldır sürekli artan bir evre geçirmektedir. Enerjinin önemi her geçen gün, her alanda olduğu gibi su soğutma sistemlerinde de hızla artmaktadır. Soğutma sistemlerinin ağırlıklı kullanıldığı mekanlar iş merkezleri, alış veriş merkezleri, oteller, konut (rezidans) gibi mekanlardır. Bu mekânlarda soğutma esnasında ciddi miktarda kullanım amaçlı sıcak su ihtiyaç vardır. Bilindiği üzere kullanım sıcak suyu depolama sıcaklığı ~70 °C civarındadır. Kullanım amaçlı tesisatta dönen kullanım suyun sıcaklığının ise 45~50 °C civarında olması gerekmektedir. Soğutma çevriminde de 35~55 ° C sıcak su üretiminin kolaylıkla sağlanabilme imkânı vardır. Bu sıcak su için gerekli enerji, soğutma kapasitesinin %15 ile %100 arasında istenilen koşulda soğutma sisteminin ısıtma özelliğinden yararlanılabilir. Bu nedenle enerji harcamadan
76
ısıtma yapılması durumunda, kullanılan enerjilerin azaltılması sonucunda soğutma sisteminde enerji verimliliği değeri artmaktadır.
Isı geri kazanımlı sistemler Otel, AVM, iş merkezi, hastane, fabrika, okul gibi soğutma esnasında kullanım sıcak suyu ihtiyacı olan tesislerde kullanım suyu depolama sı caklığı 70 ºC kullanım suyu sıcaklığı ise 45 ~ 50 ºC civarındadır. Su soğutma cihazından atılan ısının sıcaklığının da 35 ~ 60 ºC olduğu bir gerçektir. Üstelik bu atılan ısı soğutmadaki enerjiden daha fazladır. Bu ısı kullanılabildiği durumda tesisin toplam enerji maliyetinde önemli azalmalar olacaktır. Soğutma sitemlerinde ısı geri kazanımı iki şekilde gerçekleştirilir: %100 ısı geri kazanımlı (paralel eşanjörlü) sistemler Kısmi ısı geri kazanımlı (seri eşanjörlü) sistemler Şekil 1.Hava Soğutmalı Paralel Eşanjörlü Soğutma Sistemi
% 100 ısı geri kazanımlı (paralel eşanjörlü) sistemler Soğutma ile birlikte çok yüksek miktarda ısıtma enerjisine ihtiyaç olan tesislerde ön ısıtma amaçlı kullanılır. Soğutma sisteminin verimliliğini, ısıtma suyunun sıcaklığı tayin eder. Sistemde mevcut kondensere paralel ikinci bir sulu eşanjör vardır. Isıtma ihtiyacı olduğu sürece ısıtma eşanjörü çalışır. Isıtma ihtiyacının ortadan kalkması durumunda normal kondenser devreye girer. Su soğutma cihazlarının verimliliği kondenserde oluşan kondenzasyon (yoğuşma) sıcaklığına bağlıdır. Kondenzasyon sıcaklığı dış hava sıcaklığının fonksiyonu olarak oluşur. Dış hava sıcaklığı artıkça kondenzasyon sıcaklığı artar ve cihazın enerji tüketimi de artar. Su soğutma cihazlarının yıllık kullanım süreleri (konfor kliması için) 750~1750 saat arasında bir değerdedir. Bu çalışma ömrünün ancak %5 civarında bir bölümünü yüksek kondenzasyon şartlarında çalışmaktadır. Bu sürede toplamda 25~100 saat civarındadır. %100 Isı geri kazanımlı sistemlerde su soğutma cihazları genellikle yüksek kondenzasyonda çalışırlar. Şekil 2.Dış Hava Sıcaklığına Bağlı Cihaz Enerji Tüketimi Bu durumda normalde daha az enerji tüketen cihaz daha fazla enerji tüketmeye başlar.
Bu durumda enerji tüketim maliyeti miktarlarının farkı ısı geri kazanımda kazanılan enerjinin maliyet değeri olmaktadır. Yukarıdaki tanımlamalardan da görüldüğü gibi %100 ısı geri kazanımında kazanılan enerjinin bir maliyeti vardır. Bu maliyet ısı geri kazanımda kullanılan suyun sıcaklığı ile alakalıdır. Sıcaklığın düşük tutulması durumunda ısı geri kazanım enerji maliyeti azalır. Bu kazanım ile ilgili optimizasyon kullanılan bölgenin iklim koşulları ve sistemin çalışma süreci dikkate alınarak yapılmalıdır.
Örnek : 3
Ankara’da bir fabrikanın yaz aylarında soğutma ihtiyacı 1600 kW tır. Isıtma suyu ihtiyacı (40ºC) 2100 kW tır. Fabrikanın yoğunluğu %80 dir. Fabrikada kullanılan
enerjinin birim elektrik fiyatı 0.13 TL/kWh doğal gaz birim fiyatı 0.06 TL/kWh dir. Bu tesiste ısı geri kazanımlı soğutma sistemi kullanılabilir mi? Optimizasyon sıcaklığı kaç derece olmalı? Yılık kazanç ne kadar olur? Bu cihazı klasik soğutma cihazı olarak tasarladığımızda Ankara dış hava sıcaklığı yaz ayları için. 35 ºC Ankara soğutma sezonu 750 saat kadardır. Su soğutma cihazının çalışma sıcaklığı aralığı 7 -12 ºC Ankara için ortalama dış hava sıcaklığı 26ºC Kullanılan cihaz TCAVBZ 21020 modelidir. Cihazın soğutma kapasitesi 2173 kW tır. Cihazın Tüketeceği enerji 578 kW tır. Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen enerji 0,27 kW/kW Aynı cihazı ısı geri kazanımlı olarak tasarladığımızda Cihazın soğutma kapasitesi 1936 kW tır. Cihazın ısıtma kapasitesi 2200 kW Cihazın Tüketeceği enerji 726 kW tır. Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen enerji 0,32 kW/kW (0,37-0,27)*1600= 160kW 160*750*0.8=96000kWh ısı geri kazanım için fazladan tüketilen enerjidir. 96000*0,13=12480TL ısı geri kazanım için harcanan sezonsal enerji bedelidir. 2000*750*0,8=1200000kWh doğal gaz kullanılması durumunda sarf edilecek enerjidir. 1200000*0,06=72000 TL doğal gaz kullanılması durumunda sezonsal enerji bedelidir. Kazanım 72000-12480=59520 TL/yıl Isı geri kazanım maliyeti 50000 € dur. Yapılan sistemin geri dönüşümü 50000*2.5/59520= 2.10 yıldır. Ancak tüketilen ısı enerjisinin azalması durumunda soğutma maliyetleri artmakta veya sıcak su ihtiyacının 40 ºC yerine 45 ºC çıkması durumunda sistemin geri dönüş süresi 4 yıla çıkar.
Kısmi ısı geri kazanımlı (desuperheater) (seri eşanjörlü ) sistemler.
77
Teknik yazı % 100 ısı geri kazanımlı sistemlerin ısı geri kazanım esnasında ısıtılan suyun sıcaklığının yüksekliği soğutma kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle soğutma sisteminin gerek ilk yatırımında gerekse işletmesi esnasında bir maliyet artışı getirmektedir. Bu durum ısı geri kazanımında meydana getirdiği işletme maliyeti ile ısı yüklerinin ihtiyacı az olduğu durumlarda ekonomik olmayabilir. Isı yüklerinin az olduğu durumlarda soğutma
sisteminin işletme maliyetini değiştirmeden (yani 0 işletme maliyetli ısı geri kazanım) yapılması mümkündür. Bu durum kondenserin desuperheater bölgesindeki enerji kazanılarak sağlanır. Bu enerji kondenserin attığı enerjinin %10 ~ %25 arasında bir değerdedir.Burada kazanılan enerjinin sıcaklığı %100 ısı geri kazanımdaki maksimum sıcaklıktan 5~10 K yüksek olabilir. Kısmi ısı geri kazanım sıcaklığın yükselmesi ısı geri kazanım kapasitesinin azalmasına neden olur.
Şekil 3.Hava Soğutmalı Seri Eşanjörlü Soğutma Sistemi
Örnek : 4 Ankara da bir fabrikanın yaz aylarında soğutma ihtiyacı 1250 kW tır. Isıtma suyu ihtiyacı (45ºC) 750 kW tır. f abrikanın yoğunluğu %80 dir. Fabrikada kullanılan enerjinin birim elektrik fiyatı 0.13 TL/kWh doğal gaz birim fiyatı 0.06 TL/kWh dir. Bu tesiste ısı geri kazanımlı soğutma sistemi kullanılabilir mi? Optimasyon sıcaklığı kaç derece olmalı? Yılık kazanç ne kadar olur? Ankara dış hava sıcaklığı yaz ayları için. 35 ºC Ankara soğutma sezonu 750 saat kadardır. Su soğutma cihazının çalışma sıcaklığı 7 -12 ºC Ankara için ortalama dış hava sıcaklığı 26ºC Kullanılan cihaz TCAVBZ 21250 modelidir. Cihazın soğutma kapasitesi (mks temp) 1250 kW tır. Cihazın soğutma kapasitesi (26ºC temp) 1345 kW tır. Cihazın Tüketeceği enerji (mks temp) 397.7 kW tır. Cihazın Tüketeceği enerji (26ºC temp) 329 kW tır. Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen enerji 0,24 kW/kW Aynı cihazı ısı geri kazanımlı olarak tasarladığımızda Cihazın soğutma kapasitesi 1345 kW tır. Cihazın ısıtma kapasitesi 250 kW Cihazın Tüketeceği enerji 329 kW tır. Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen enerji 0,24 kW/kW
78
Yukarıdaki tablodan görüldüğü gibi ısı geri kazanım için ekstra bir enerji harcaması yoktur. 250*750*0,8=150000kWh 150000*0,06=9000 TL Kazanım 9000 TL/yıl Isı geri kazanım maliyeti 7500 € dur. Yapılan sistemin geri dönüşümü 7500*2.4/9000=2 yıldır. Yukarıda görüldüğü üzere kısmi ısı geri kazanımlı sistemler yan ürün olarak sıcak su üretmekte ve sıcak su üretiminin kullanıp kullanılmaması soğutma sistemine herhangi bir tesiri olmamaktadır. Kısmi ısı geri kazanımının çok sıcak havalarda kullanılması sistemin bu havalardaki kapasite kayıplarını da kısmen veya tamamen ortadan kaldırmaktadır.
Sonuç ve değerlendirmeler Soğutma sezonu esnasında sıcak su kullanımı da söz konusu olan projelerde kısmi ısı geri kazanımlı cihazların değerlendirilmesinde önemli kazanımlar olabilir. Soğutma sezonu boyunca yüksek kapasitede ısı enerjisine ihtiyaç duyulan projelerde de %100 ısı geri kazanımlı cihazlar değerlendirilmelidir.
REHAU Polimeri Kimya San. A.Ş, Teknik Planlama Takım Lideri
Makine Mühendisi
Yoni ALTARAS
Makale
Yerden ısıtma sistemlerinde hidrolik dengeleme Yerden ısıtma sistemleri özellikle tasarruflu ve konforlu olmaları sebebiyle artık standart ısıtma tesisatı yelpazesinin bir parçası oldular.
YERDEN ısıtma sistemleri özellikle tasarruflu ve konforlu olmaları sebebiyle artık standart ısıtma tesisatı yelpazesinin bir parçası oldular. Fakat pratikte ve teoride bilinmeyen veya atlanan bazı esaslardan ötürü yapılan uygulamalar sonucunda son kullanıcılardan sıklıkla “mahallerin bazıları ısınıyor, bazıları hiç ısınmıyor” şeklinde şikayetler gelebiliyor. Bu yazının amacı bu şikayetin en önemli sebeplerinden olan yerden ısıtma sistemlerinde hidrolik dengeleme konusuna sebep ve sonuçlarıyla
80
genel bir bakış atmak ve çözüm yollarını anlatmaktır. Günümüzde kullanılan düşük sıcaklıklı su üreteçlerin yardımı ile çok verimli ısıtma sistemleri kurmak mümkün olmaktadır. Fakat tabi ki bu üreteç tarafından beslenen ısıtma yüzeylerinin tedarik edilen su sıcaklıkları ile uyumlu olmaları ve hizmet verdikleri mahali ısıtabilmeleri gerekir. Düşen gidiş suyu sıcaklıklarının beraberinde getirdiği sonuçlardan biri de kullanılan yüzey alanının artmasının gerekliliğidir. Yani merkezi bir noktaya yığılan yüksek sıcaklıklı bir
ısı kaynağı (örn 80ºC sıcaklığında radyatör) yerine düşük zemin sıcaklığına sahip (azami 29ºC) geniş zemin alanı ile ısıtma yapmak mümkün olmaktadır.
Genel bilgiler Gerekli olduğu taktirde yukarıda bahsi geçen azami 29ºC’lik zemin sıcaklığına ulaşabilmek için hesaba katılması gereken belirli etkenler vardır. Örneğin 10x1,1 çapında çok ince bir PE-X borunun sahip olduğu ısı transfer yüzeyi ile 20 x 2,9 ölçülerine sahip bir metal-polimer kompozit borunun ısı transfer yüzeyi bir değildir. Ve tabi ki aynı debiye maruz kalan küçük çaplı bir boruda oluşacak basınç kaybı büyük çaplı borudakine göre daha büyük olacaktır. Modülasyon aralığı, yani boruların döşeme aralığının da uygulanan döşemeden ısıtma sisteminin vereceğin gücün üzerinde etkisi vardır. 10 cm’lik modülasyon aralığı uygulanması durumunda kullanılacak boru metrajı yüksek olacak, fakat sistem zemindeki ısıyı oldukça homojen olarak dağıtacaktır. Buna karşın 30 cm’lik modülasyon aralığı uygulanması durumunda kullanılacak boru metrajı düşük olacaktır. Böyle bir sistem ise yüzeye daha düşük güç verilmesini sağlayacak ve diğer yandan zeminde borular arasındaki sıcaklık dalgalanmaları daha fazla olacağı için ortalama zemin sıcaklığı düşecektir. Sistemin toplam yapısına bakıldığı zaman ayrıca şap kalınlığının ve yüzey kaplama malzemesinin döşemeden ısıtma sistemi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu da belirtilmelidir.
Bir örnek için yapılan kabuller Yazının bundan sonraki kısmında ele alınacak örnek için aşağıdaki kabulleri yapalım : Isı üreticinin çıkış sıcaklığı 47ºC olsun. Özellikle 20ºC sıcaklıkta talep edilen Yemek Odası ve 22ºC sıcaklıkta talep edilen Oturma Odası’nı göz önünde bulunduralım. 17 x2,0 mm PE-Xa borularla yapılmış standart bir yerden ısıtma uygulamasını varsayalım. Mahallerin ısı kayıpları TS EN 128311 uyarınca hesaplanmış olsun. Buradan yola çıkarak Yemek Odası’nda 400 Watt’lık, Oturma Odası’nda ise 922 Watt’lık birim alana oranlandığı zaman Yemek Odası için 49 W/m2, Oturma Odası içinse 68 W/m2’lik karşılanması gereken bir ısı kaybı gerekli olsun. Yani döşemeden ısıtma sistemi, yüzeye birbirinden farklı iki gücü iletmek durumunda olsun.
Hesaplama sonuçları REHAU RAUWIN 4.0 yerden ısıtma hesaplama yazılımı ile sistem simüle edilerek ilgili parametreler hesaplanmıştır. Yemek Odası’nda ısı kayıplarını karşılamak için 24,7ºC’lik bir zemin sıcaklığının yeterli olacağı görülürken, Oturma Odası için bu değerin
28,4ºC olması gerektiği saptanmıştır. Bunun sebebi açıktır: Oturma Odası mahali için hem özgül ısı ihtiyacı daha fazladır, hem de mahalde ulaşılmak istenen sıcaklık 2 derece daha yüksektir; döşemeden ısıtmanın verdiği güç mahal ile döşeme arasındaki sıcaklık farkına bağlı olduğu için bu normaldir. Yemek Odası’nda 30 cm’lik bir modülasyon aralığı yeterli iken, Oturma Odası’nda modülasyon aralığı 15 cm’e kadar daraltılmıştır. İlgili devrelerde arzu edilen sıcaklıklara ulaşılabilmesi için farklı bir etken daha devreye girer; o da ısıtma suyunun sıcaklığıdır. İki
81
Makale devre de normal olarak ısı üreteci tarafından tedarik edilen 45ºC gidiş suyu sıcaklığına sahip ve bununla yetinmek durumundadırlar. Fakat suyun devrelerdeki akış hızı değişebilir bir paratmetredir. Hesaplamalara göre Yemek Odası’nın görece daha küçük devresinde su daha yavaş sirküle olurken (0,09 m/s), Oturma Odası’nda yer alan devreler bunun iki katı bir hızla sirküle olmaktadır. Yemek Odası için gerekli olan su debisi 40,8 l/h iken, Oturma Odası’nın bir devresi için gerekli olan su debisi bunun iki katından fazladır. Bu farklı su debilerinin sebebi açıktır ve basitçe açıklanabilir: Su ısıtma borularında yavaş sirküle olursa ilk metrelerde hızlıca soğur, kolektöre döndüğünde ise sıcaklık oldukça düşmüş olur. Buna karşın su devrelerde yüksek hızla sirküle ederse, kolektörden sürekli çıkan su soğumaya karşı konmasına bir nebze yardımcı olur. Geriye kalan asıl ve bu yazının amacı olan soru/ konu ise farklı debilere sahip devreler ile sistemin nasıl işleyebileceğidir. Sonuçta tüm farklı devreler için sadece tek bir sirkülasyon pompası hizmet verecektir. Hesaplama yazılımından elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
sonunda devreler arasında bir hidrolik balanslama yapmak zaruridir. Bu işlemi yapabilmek için öncelikle kullanılan yerden ısıtma kolektörünün hidrolik balanslamaya müsaade eden bir yapısının olması, yani gidiş veya dönüş barında her devreyi açıp kısmaya yarayan entegre vanalara sahip olması gereklidir. Düz kolektör barına sahip yerden ısıtma kolektörlerinde bunu sağlamak mümkün değildir, kolektörlerin çıkışlarına takılan mini küresel vanalar da bu iş için gerekli hassasiyete sahip değildir. Farklı devrelere farklı debilerin gönderilmesi kolektör üzerinde yaratılacak ek dirençlerle mümkün olacaktır. Gerektiğinden fazla debi ile sirküle eden bir hat için direnç önceden hesaplanan debi değerine ulaşılana kadar arttırılır. Bunu abartılı olarak bahçe sulama hortumunun ucunu parmağımızla kapatmaya benzetebiliriz. Tam tersine yeteri kadar su sirküle etmeyen bir devrenin vanası ise uygun miktarda açılır. Bunu ise yine bahçe hortumunun ucunu biraz serbest bırakmaya benzetebiliriz. Sonuç olarak ilgili hatta sahip reglaj vanasını ne kadar açarsak o devreye o kadar fazle debinin, yani gücün gönderilmesini sağlayabiliriz.
Hidrolik balanslama (Reglaj)
Peki herşey sadece teoride mi?
Ülkemizde yaygınlıkla zannedildiği gibi farklı kolektör ağızlarına bağlanan döşemeden ısıtma devrelerinin uzunluklarının aynı olması yerden ısıtma sisteminde ek bir hidrolik balanslama ihtiyacının ortadan kalkmasına sebep olmamaktadır. Bunun sebebine yukarıda değinilmişti, fakat tekrar özetlemek gerekirse, iki farklı mahalin alanları, ısı kayıpları, zemin malzemeleri birbirinden farklı olduğu için bu mahallere verilmesi gereken güç, yani gönderilmesi gereken debi birbirinden hep farklı olacaktır. İki mahalin alanları ve ısı kayıpları aynı, fakat zemin malzemeleri farklı (örneğin birinde mermer, birinde ise parke) olsun, mahallere gönderilmesi gereken debiler yine birbirinden farklı olacaktır. Bu sebeplerden ötürü tüm yerden ısıtma uygulamalarının
Tüm bu değerlendirmelerden sonra geriye kalan tek soru, önceden hesaplanan hacim debilerinin kolektörde nasıl ayarlanabileceğidir. Son derece hassas ve eğitimli kulağımızı boruya yaklaştırarak suyun sesini dinleyip onu değerlendirerek mi ? Tabi ki hayır! Bu yüzden de döşemeden ısıtma sistemlerini planlarken bu son aşamada bize gerekli ayarları verebilecek bir hesaplama/simülasyon yazılımı kullanmamız anlamlı olacaktır. Kullanacağımız kolektör debi göstergesiz bir kolektör ise (bkz. Resim 2) hesaplama yazılımının hangi vananın kaç tur açılıp kaç tur kapanacağı ile ilgili sonuçlarını sahada
Resim 2
82
Resim 3
Resim 4
uygulamak gereklidir. Kullanacağımız kolektör debi göstergeli bir kolektör ise (bkz. Resim 3 ve Resim 4) yapılacak işlem çok daha kolaydır, çünkü hesaplama yazılımının verdiği debi değerlerini debi göstergesinde ayarlamak yeterli olacaktır; ayrıca hassasiyet ve dikkat gerektiren tur sayılarına gerek kalmayacaktır. Debi göstergeli kolektörlerin özelliği suyun içinde sirküle ettiğinin göründüğü şeffaf ve üzerinde debi skalası bulunan yapı bileşenlerine (bkz. Resim 5) sahip olmalarıdır. Bu şeffaf kısımlar içerisinde yüzer bir cisim bulunur ve bu cisim debi ölçerden su geçtiği zaman havaya kalkar. Buradan geçen debi arttıkça bu yüzer cismin yüksekliği de artar. Örneğin bu cisim dakikada bir litrelik hacim debisinde bir
santimetre kadar kalkıyorsa, debi dakikada beş litreye çıkınca bu yükseklik de beş santimetreye çıkar. Hesaplama çıktılarından alınan değerler reglaj vanasından ayarlanırken debi ölçerde de karşılık gelen değer okunur. Tabi ki kolektörde ayarlanan farklı debiler birbirlerini etkilerler. Prensip olarak bir devrenin debisi kısılırsa diğer devrelere daha çok debi kalır. Her bir devrenin ayarlanması diğer devreleri etkiler. Yine de birkaç ayarlama adımı ile tüm devrelerin son kullanıcının memnuniyetini sağlayacak şekilde ayarlanması mümkün olacaktır. Farklı devrelerin kendi aralarında hidrolik olarak dengelenmemeleri durumunda sıcak su basınç kaybının düşük olan devreye doğru akacağından ihtiyaç duyulan hacim debilerinin tüm devrelere gönderilmesi mümkün olmayacaktır. Bu yüzden hidrolik balanslama tüm döşemeden ısıtma sistemleri için olmazsa olmaz bir husustur. Belirtilmesi gereken diğer bir husus da reglaj ayarlı bir kolektör kullanılsa bile sistemi planlarken boruların devre uzunluklarına ve mahallere gönderilecek debilere dikkat edilmesi gereklidir, sonuçta kullanılacak ayar vanalarının belirli bir hassasiyete sahip olduğu ve pratikte istenildiği kadar kısılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden de devre uzunluklarını ve debileri olabildiğince birbirlerine yakın şekilde tasarlamak anlamlı olacaktır. Bir kolektörde kendileri arasında dengeleme yapılan devrelere benzer olarak, farklı toplam debi ve basınç kaybına sahip kolektörlerin de kendi aralarında dengelenmesi gerekmektedir. Aksi taktirde bir kolon hattına bağlı iki kolektöre ihtiyaç duyulan debilerin gitmemesi sorunu söz konusu olabilir. Kolektör girişlerinde balans vanaları kullanarak bu ihtimali ortadan kaldırmak mümkün olmaktadır. Sonuç olarak, yerden ısıtma sistem tasarımının sadece bir mahale döşenecek t boru uzunluğunun belirlenmesinden b ibaret olmadığını, sistemin kolektörün ilk i devresinden son devresine, ilk kolektörden son s kolektöre kadar hidronik bir bütün olarak ele alınması gerektiğini söylemek mümkündür. Ancak bir bütün olarak ddüşünülen ve planlanan sistemler son kullanıcısının memnuniyetini sağlayabilecektir. Dipnot 1. TS EN 12831 : Isıtma sistemleriBinalar için-Isı yükünün hesaplanması ve ttasarımı icin metod Resim 5
83
gezgin Yaz tatillerinin vazgeçilmez mekanlarını içinde barındıran Güney Ege, her yıl olduğu gibi bütün ihtişamıyla yine davetkar.
Güney Ege’ye i d l e g yaz
H
AVA sıcaklığı arttıkça herkes tatil için uygun yerler araştırıyor. Kışın stresini atabileceğiniz, doğayla denizi buluşturan, farklı tatlar yaşatabilecek birçok seçenek mevcut. Eğer bu yaz bronzlaşırken aynı zamanda da tarihi ve turistik yerleri gezmek istiyorsanız, Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Dalyan sizi bekliyor.
BODRUM Antik tiyatro: Bodrum-Turgutreis yolu üzerinde yer alıyor. 13 bin kişilik tiyatronun yapılan kazılarda sahne bölümü ortaya çıkarıldı ve oturma yerleri restore edildi. Kaya mezarları: Tiyatronun daha yukarısında ve yamaçta Helenistik ve Roma devrine ait kaya mezarları bulunuyor. Myndos Kapısı: Kentin batısında,
84
Halikarnassos’un giriş kapılarından biriy. Myndos kapısı iki anıtsal kule ile onların ardında şehre girilen kapının yer aldığı bir iç avludan oluşuyor. Çıfıt Kale (Aspat): Yarımadanın güneybatısında Bağla Koyu’na yakın bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Çeşitli uygarlıklara ait kalıntılar yer alır. Antik kentler: Myndos (Gümüşlük), Termena (Akçaalan) Telmisos (Gürece), Kadıyanda (Aşağıgöl), Theangela (Etrin) yarımadada bulunan antik kentlerdir. Bodrum Kalesi (Saint Petrum) : MS 15. yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından St. Peter adına 99 yılda inşa edildi. Halikarnassos’un ilk kurulduğu noktada Zephyrion Adası üzerindedir.
MARMARİS Marmaris, çam ağaçlarının arasında doğal limanıyla, palmiye ağaçlarıyla kaplı kıyı şeridinin ucundaki mimarisi, eşsiz plajları,
harika denizi, yüzme ve her türlü su sporu ile yatçılık için ideal bir tatil beldesi. Ege Bölgesi’nin en güzel turistik beldelerinden ve önde gelen yatçılık merkezlerinden biri olan Marmaris, sahip olduğu çam ormanları nedeniyle halk arasında “Yeşil Marmaris” olarak bilinir. Marmaris ilçe sınırları içinde yer alan antik kentler ise şöyle sıralanabilir: Physkos (Beldibi, Asartepe), Amos (Hisarönü, Turunç), Bybassos (Hisarönü), Kastabos (Hisarönü), Syrna (Bayır köyü), Larymna (Bozburun), Thyssanos (Söğüt), Phoenix (Taşlıca), Loryma (Bozukkale), Kasara (Serçe limanı), Kedrai (Sedir Adası), Euthena ve Amnistos (Karacasöğüt). Sedir Adası (Kedrai): GökovaAkyaka’dan ya da Çamlıköy’den denizyolu ile ulaşılabilen Sedir Adası, doğal ve tarihi güzellikleriyle yörenin gözde ören yerlerinden biri.
FETHİYE Xanthos: Fethiye-Kaş yolu üzerinde, Kınık köyünün yakınında Eşen Çayı’nın ayırdığı Muğla-Antalya il sınırı üzerindedir. Kınık köyünün hemen yanından Xanthos harabelerine çıkılır. Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olan Xanthos, Arap akınları başlayınca terk edildi. Pınara: Fethiye-Kaş karayolu üzerinde Eşen yakınından ayrılan yol, sizi 6 kilometre sonra Minare köyüne götürür. Pınara harabeleri de bu köyün gerisinde bulunur. Telmessos: Fethiye, Mendos Dağı’nın eteklerinde, adını verdiği körfezin kenarına eski Telmessos’un üzerine kurulu. Kentin adını tanrı Apollon’un oğlu Telmessos’tan aldığı söylenir. Cadianda: Kadyanda harabeleri Fethiye’den 18 kilometre uzaklıktaki Üzümlü köyünün 9 kilometre uzağında
bir tepe üzerindedir. Üzümlü’nün 400 metre yukarısında ve denizden 915 metre yükseklikteki harabelerde Roma imparatorluk çağı eserleri görülür. Patara: Patara antik kenti FethiyeKalkan arasındaki Xanthos vadisinin güneybatı ucunda yer alır. Ana yoldan Gelemiş yoluna sapıldığında 5 kilometrelik yol sizi Patara harabelerine götürür. Son yapılan kazılarda MÖ VII. yüzyıla ait seramiklerin ve paraların bulunması Patara’nın tarihini daha eskilere götürmemize sebep olmaktadır. Patara, Lykia’nın en önemli ve en eski şehirlerinden birisidir. Letoon: Kaş-Fethiye karayolunda, Kaş’a 50 kilometre uzaklıkta, Kınık yakınından ayrılan 4 kilometrelik bir yol sizi Bozoluk köyündeki Letoon harabelerine ulaştırır. Leto adına kurulan Letoon kenti Lykia’nın kutsal merkezidir. Fethiye Müzesi: Arkeoloji yönünden
zengin olan ilçede yöreye ait eserlerin bir mekan içerisinde sergilenmesi fikri, 1960’lı yılların başında dönemin yetkililerince tasarlanmış, müzenin ilk çekirdeği o yıllarda oluşturulmuştur.
DALYAN Dalyan, denizi, gölleri, tarihi, şifalı kaplıca suları, kısacası her yönüyle harikalar diyarı. Güney Ege’ye gidip Dalyan’a uğramadan tatilin tadını çıkarmak olası değil. Üstelik yaşayacağınız bütün güzelliklerin yanı sıra çamur banyosuyla bütün kış mevsiminin yorgunluğunu atabilirsiniz. Kaunos antik kenti, Dalyan’a göre kıyının diğer tarafında yer alıyor. Kasabanın tam karşısına ise ünlü kaya mezarları düşüyor. Arkeologların tamamıyla Kaunos’a özgü olduğunu saptadığı tapınak cepheli kaya mezarları, kentin zengin geçmişinden kalan en güçlü iz.
85
Spor
İş dünyasının vazgeçilmez sporu
Bir işadamı hangi sporla uğraşır diye düşündüğünüzde ilk akla gelen spor herhalde golftür. Golf, sporun ötesinde kimi zaman stresten uzaklaşmak için bir nefes, kimi zaman ise iş ilişkilerini güçlendirmek için bir vesiledir iş adamları için. Her spor gibi golfün de kişinin karakterini ortaya çıkardığı söylenir. Toplantı odasının sınırlı ortamından yeşil sahalara çıkınca birçok iş adamı kendini daha özgür hisseder, kendi gibi daha doğal davranır.
O
YUN oynaması, golf sopasını tutuşundan sopa seçimine, topa vuruşundan oyun taktiğine kadar karakterinin bir yansımasıdır. Zorluklarla nasıl mücadele edeceği, uzun soluklu bir projede nasıl bir yol izleyeceği, çalışma arkadaşlarına yönelik tutumu, sabrı ve yapıcı çözümler geliştirip geliştirmediği oyunun içinde gizlidir. İş adamının oyunu dikkatle gözlemlemesiyle
86
iş arkadaşıyla ilgili uzun zamanda keşfedebileceği davranışlarını oyun süresince görmesi mümkün hale gelir. İşte bu özelliği sayesinde golf birçok iş adamının potansiyel iş ortaklarını veya işe alacakları yöneticilerini yakından tanımak için oynadıkları bir oyun halini aldı. Üstelik, oyun sırasında gündelik konuşmalar ve samimi paylaşımlar sayesinde sadece iş yapış tarzı değil, kişiyi birçok yönüyle tanımak da mümkün.
Golf nasıl bir oyun? Golf sopaları ve toplarıyla golf sahasında farklı uzaklıklardaki deliklere en az sayıda vuruşla isabet etmeyi hedefleyen bir oyun. 9 veya 18 delikten oluşan dünyadaki tüm golf sahaları birbirinden farklı: alanlarının büyüklüğü, yüzeylerindeki engebeler, göller, eğimler, zorluk dereceleri her sahada değişik. Yani, her golf sahası farklı zorluklar içeriyor aynı iş hayatında geçen günler gibi. Her gün yeni mücadeleler, yeni projeler, yeni müşteriler... Yaptığınız iş aynı da olsa birçok değişkene göre farklı hareket etmeniz gerekmekte.
Doğası iş sporu olmaya yatkın Öncelikle golfün hızı ve süresi oyunculara konuşma imkanı tanıyor. Yorucu olmayan, oldukça yavaş seyreden, birçok aradan ve vuruşlar arası boş zamanlardan oluşan bir oyun. Oynayanları iş stresinden uzaklaştıran ve kafalarını rahatlatan bir yönü var. Böyle rahatlatıcı bir ortamda komplike konuları konuşmak, farklı fikirleri tartışmak ve karar almak daha kolay olabiliyor. Bir oyun yaklaşık 4 saat sürüyor, bu süre oyuncuların birbirini tanıması ve güven oluşturması için yeterli. Oyunun sonunda bu adam güvenilir mi, hangi
konulara hakim, işte yaşanabilecek zorluklara karşı nasıl bir tutum izler gibi birçok soruya cevap bulunuyor. Aslında hiç iş konuşmadan sadece oyuncunun oyunundan bile birçok sonuç çıkarmak, oyuncunun kişiliğine dair önemli izlenimler edinmek mümkün. Golf sahasında CEO’sundan yönetici adayına tüm oyuncular eşit seviyede. Örneğin, uzun zamandır görüşme ayarlamak için asistanının peşinde koştuğunuz bir endüstri lideriyle fikir alışverişi yapmak ve bir sorunla ilgili önerinizi dile getirmek için golf sahasından daha iyi bir alan düşünülemez.
87
Sağlık
e ki bir enerji kaynağı. Öyl ez m ile eç zg va in iç iz m güneşe Güneş hepi i ve vücut sağlığı için im liş ge ik m ke es rk he büyük küçük ak durmamız çok da uz en şt ne gü e nl de ne ihtiyaç duyar. Bu arlamak çok önemli… ay nu zu do n nu bu a mümkün değil. Am
88
Güneş dost mu
? ı m n a düşm
I
ŞIK kaynağımız güneş aynı zamanda bize mutluluk ve enerji sağlıyor, fakat ışınları cildimiz için çok zararlı etkilere sahip olabiliyor. Sabah uyandığımız anda neşeyle yataktan kalktığımız ve çoğu zaman varlığıyla enerjimizi yüksek tutan güneş, acaba bize dost mu yoksa düşman mı? Güneşin bize verdiği zararlar hemen gerçekleşen ve bir anda ortaya çıkan zararlar olmadığı için belki de uzun vadeli olumsuz etkilerini hemen fark edemiyoruz. Güneş kremleri ve losyonları kullanmak kesinlikle güneşin zararlarından korunma yöntemlerinin başında geliyor. Yazın plajda en şık mayomuz ve güneş gözlüğümüzle güzel havanın tadını çıkarırken, ten rengimiz ve hassasiyetiyle uyumlu bir güneş kremi kullanmak kesinlikle ana çözümlerden biri. Güneş gözlükleri de güneşin zararlı ışınlarından, gözlerimizi korumak için birebir. Hassas bir yapınız olsun olmasın, güneşe çıkarken almanız gereken önlemlerden bir diğeri ise, şapka takmak ya
da açık renkli bir fular ya da şalı saçlarınızın üzerinden başınızı koruyacak şekilde bağlamak... Cildiniz güneşe çeşitli şekillerde reaksiyon gösterebilir. Bu reaksiyonlar az veya çok hızlı bir şekilde ortaya çıkabilir. Bronzlaşma, cildin morötesi (ultraviyole) ışınlarına karşı doğal bir reaksiyonudur. Güneş çarpması ise, UVB’lerin bir etkisi ve güneşe aşırı maruz kalmanın sonucunda ortaya çıkar. Birinci derece yanığında, güneşe maruz kalan bölgeler kızarır ve bu durum rahatsızlık verir. İkinci derece güneş yanığında ise vücutta kabarcıklar oluşur ve vücut su toplar. Baş dönmesi, baş ağrıları, ateş ve sıcak çarpmasından ileri gelen susuz kalma ise oluşacak diğer problemler. Ayrıca uzun süre güneşe maruz kalmak, cildinizin bağ dokusunu etkiliyor ve erken yaşlanmasına neden oluyor. Öte yandan, yıllarla birlikte gelişebilecek cilt kanserinden ise söz etmek dahi istemiyoruz…
Önlemler • • • • •
11.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkmayın. Sık dokuma ve renkli giysiler tercih edin. Şapka ve gözlük kullanın. Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş kremi uygulayın ve bunu üç saatte bir tekrarlayın. Denizden, havuzdan çıkınca veya terleyince duş alarak
•
•
tekrar krem sürün. Beyaz tenliler, sarışın ve açık renk gözlü kişiler, çocuklar, yaşlılar ve güneşe duyarlılığı olanlar SPF 30 ve üzerinde olan güneş koruyucu kullanmalı. Buğday tenli veya esmerseniz SPF 15 ve üzerinde olan ürünleri tercih edin.
89
hayata dair
Justin Timberlake solo perfor ansı ile İstanbul’da Tarih: 26 Mayıs 2014 18:00 Yer: İTÜ Stadyumu, İstanbul Justin Timberlake ‘Dünya Turnesi’ kapsamında 26 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul, İTÜ Stadyumu’nda olacak. Konser, Justin Timberlake’in Türkiye’deki ilk solo performansı olacak! Dünya çapında 2013 yılının listelerinde baskın yer alan The 20/20 Experience World Tour ve The 20/20 Experience – 2 of 2 tüm dünyada müzik marketlerinde satışta. Timberlake, şimdi bu heyecan verici canlı şovunu dünya çapında bir turne ile fanlarıyla buluşturuyor. Justin Timberlake Dünya Turnesi’nin Türkiye konseri BKM ve MAP organizasyonu ile gerçekleşecektir.
Tim’ de Colorgecesi Sky 5K Blues Brothers Tarih: 01 Haziran 2014 09:30 Yer: Atatürk Sahil Park, Ankara Tüm dünyayı kasıp kavuran renkli koşu Ankara’da başlıyor! Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek en çılgın, en eğlenceli ve en renkli 5 km koşusunu kaçırmayın! Amerika’da başlayıp tüm dünyaya yayılan 5 km renkli koşusu şimdi Türkiye’de. Sports International sponsorluğunda yapılacak Color Sky 5K ile stresinizi bir kenara atacak, hayatınıza renk katacak, daha önce hiç yaşamadığınız bir
deneyim yaşayacaksınız! Her yaştan, her bedenden insanın ister koşarak, ister yürüyerek ama mutlaka çok eğlenerek tamamlayacağı renkli koşu bir yarış değil, bir koşu festivalidir. Bu etkinlik davetine aileniz ve arkadaşlarınızla beraber katılabilir ve bu sıradışı deneyimi birlikte yaşayabilirsiniz. Sevdiklerinizle unutamayacağınız bir pazar günü geçirmeye hazır mısınız?
I am Hardwell :00 Tarih:17 Mayıs 2014 16 çka İstanbul Ma k, Par ik iftl ükç Yer: Küç a Türkiye’de! aki yeni 1 numarası ilk def Elektronik müziğin dünyad ra Music Ult , ella ach nd, Sensation, Co Tomorrowland, Mysteryla n Hardwell ala ne sah de ller re en büyük festiva Festival başta olmak üze çarpıcı biçimde yeteneğini ve vizyonunu (Robbert van de Corput), ‘I AM HARDWELL’ onuyla heyecan uyandıran yansıtan; görsel prodüksiy ik Park Maçka’da! a 17 Mayıs’ta KüçükÇiftl dünya turnesi kapsamınd
90
hayata dair
USTAM VE BEN Yazar: Elif Şafak Yayınevi: Doğan Kitap
KARDEŞİMİN HİKAYESİ Yazar: Zülfü Livaneli Yayınevi: Doğan Kitap Serenad fırtınasından sonra Livaneliden nefes kesen bir roman Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalının kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
92
AYNI YILDIZIN ALTINDA Yazar: John Green Yayınevi: Pegasus Hayatın Anlamını Bulmanın, Âşık Olmanın ve Alınan Her Nefesin Farkına Varmanın Öyküsü On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Gracein birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır. Fakat Augustus Waters isimli yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubunda boy gösterince Hazel’in hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır...
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafakın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet. Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar. Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmi geçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi. Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
KAYIP KIZLAR ADASI Yazar: Jennifer McMahon Yayınevi: Ephesus Yayınları Tavşanın uzattığı patiyi küçük eliyle tutan Ernie, annesinin arabasından inip altın rengi Volkswagen’e gitti ve hiç karşı koymadan, tereddüt etmeden yolcu koltuğuna oturdu. Yüzündeki gülümseme bir an bile kaybolmamıştı. O gün Rhonda Farr, Pike’s Crossing kasabasında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamıştı. Benzin istasyonunda öyle garip bir şey görmüştü ki, bir suçun işlenmesine tanıklık ettiğini ilk anda fark edememişti. Tavşan kostümü giymiş birinin küçük bir kızı kaçırmasını izlemişti. Olaya müdahale etmediği için perişan olan Rhonda, soruşturmaya yardımcı olmaya karar verdi. Fakat kızı kaçıran kişiyi bulmaya yaklaştıkça, başka bir kayıp çocukla, yıllar önce ortadan kaybolan en yakın arkadaşı Lizzy ile ilgili gerçeklere de adım adım yaklaştığının farkında değildi.
ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg 1. Kural
uştur. Bu
kural
ura
ayısı bir k
037 s 6519428 nedir?
şturulm la göre olu
3. 36
2. Tren
Öyle bir sayı bulun ki aralarında fark 2 ve bu sayıların karelerinin arasındaki fark 36 olsun.
kikada 1km ise, da bir trenin hızı da un luğ un uz re et 1 kilom geçmesi ne kadar tünelden tamamen n ola km 1 u luğ uzun zaman alır?
e ile 4. Ann aşı y kızının
5. Boş kalan yer Tabloda boş kalan yere hangi sayı gelmelidir?
2 3 4
ının yaşı kız ıl sonra in n e n . 12 y Bir an 2 katıdır 3 ın yaşının yaşın kızının ı ş a y in annen ? caktır. ı kaçtır o ı t ka la ızının yaşlar ek Anne il
?=13
Kızın yaşı 12, annenin yaşı ise 36’ dır
?x2-6=20
8 ile 10
5x6-10=20
2 dakika alır
3x9- 7=20
üç, yedi
8x4-12=20
sıralanmışlardır: altı, beş, bir, dokuz, dört, iki, sekiz, sıfır,
CEVAPLAR 1. Rakamlar yazılışlarına göre alfabetik olarak
5
13
SAYI
NİSA AN 2014 4
YÜKSEK KALİTE KUSURSUZ HİZMET
ERSİN GÜRDAL
AZ ENERJİ YÜKSEK PERFORMANS BİNALAR TEMİZ GAZLI YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ
İŞ DÜNYASININ VAZGEÇİLMEZ SPORU: GOLF GÜNEŞ DOST MU? DÜŞMAN MI? GÜNEY EGEʼYE YAZ GELDİ