SAYI
MAYIS MAY MA S 20 2014
GERÇEK BİR LİDER
ZÜHTÜ FERAH
PASİF EV TOPLU KONUT PROJESİ İHRACATIN YILDIZLARI SODEX 2014ʼDE HEDEFE ULAŞTI
DUMAN KONTROLÜ SAPPHIREʼDEN PARAŞÜTLE ATLADILAR KEMİK TARAK USTALARI ADAŞEHİR VENEDİK
başyazı
Başyazı
Merhabalar;
M
ayıs ayına sektörümüz için en önemli organizasyonlardan birisi olan ISK-SODEX 2014 damgasını vurdu. 4 gün içerisinde 881 firmanın bir araya geldiği, 10 bini yabancı, 84 bin kişinin ağırlandığı, toplam 11 salonda ve 55 bin metrekare alanda gerçekleşen etkileyici bir fuar olarak hafızalara kazındı. Sodex’de proje ve taahhüt firmalarının stantlarının bulunması bu seneki en önemli gelişmelerden biriydi. Sektörümüz için gerçekten ilk ve çok önemli bir adımdı ve desteklenmesi gerektiği kanısındayım. Bunu bir başlangıç olarak kabul edip ileriki yıllarda daha çok katılımcı sayısıyla ve stant olarak daha iyi yerlerde proje ve taahhüt firmalarını fuarlarda görmeyi bekliyoruz ve buna olanak sağlayan, destekleyen herkese böyle güzel bir organizasyona vesile oldukları için bizde teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu sayımızda; sektördeki tecrübesiyle birçok önemli projeye imza atan ve gerçek bir lider olan Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık. Yeşil makalemizde, Frankfurt’a yapılan pasif ev toplu konut projelerinin başlangıç noktalarından biri olan Hansa Allee Westend Projesi ile sürdürülebilir dünyada yolculuğumuza devam ettik. Duman kontrolü için temel dizayn yaklaşımları ile yangın konusuna güvenli tahliye açısından bir yaklaşımda bulunduk. Adaşehir Venedik’in etkileyiciliğine ve Safir’den paraşütle atlamanın yani Base Jump’ın heyecanına kapıldık. Sizler için yine güçlü, coşkulu ve sektörün nabzının attığı dolu dolu bir yayın hazırladık. Dergimizi okumaktan umarım keyif alırsınız. Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU
içindekiler
MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 5
20
Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN
22
Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Servisi ESAT KAYGUSUZ
24
Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT
26
14
Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr
28 30 32
Yayın Türü Yaygın Süreli
06 Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24
Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24
10 12 14
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
20
İhracatın yıldızları ISK Sodex 2014’te hedefe ulaştı 2013 yılı iklimlendirme sektörü başarılı ihracatçılar ödül töreni gerçekleştirildi Daikin Türkiye, Hendek’i iklimlendirme üssü yapacak Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah ile söyleşi Xylem, yüksek verimli sirkülasyon pompası
34 36 38 40 42 44
Form şirketler grubu, endüstriyel ısıtma sektöründe hızla ilerleyecek Norm bağlantı 6 ayda 5 fuara katıldı Demirdöküm 60.yılını kutluyor KBSB 2014 olağan genel kurulu 07 Mayıs’ta yapıldı Systemair HSK’ya ihracatta başarı ödülü Eskişehir Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Mas Pompa kalitesi AFS’ye İSİB’den iki ödül Zanaat ve sanat Erensan’ın Sodex fuarı standında buluştu Mitsubishi Electric yeni Kirigamine Klima Serisi POWERCIAT2’in HEE sürümü ODE, çevreci çalışmalarda öncülüğünü sürdürüyor MMO’nun işçi sağlığı ve iş
AIRONN
13
AIRPLUS
47
ALTERM
63
ARI YANGIN
69
ATLAS
53
CİVA
güvenliği raporu açıklandı
23
DAF ENERJİ
Duman kontrolü için temel
19
DEKO GROUP
2
DUYAR
6 dizayn yaklaşımları
50
Sürdürülebilir dünya makalesi
22
“Pasif ev toplu konut projesi”
54 58
A.K. EBITT 31
FORM
35
GETİ
43
GIACOMINI - UNIVAL
TTMD Uluslararası tesisat
29
INVENTTR
teknolojisi
80
IŞIK ENDÜSTRİYEL
11
JOHNSON CONTROLS
Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik 2013 yılı raporu lansman toplantısı yapıldı
62
Nostalji: Kemik tarak ustaları
64
Lamborgini Huracan
66
Türkiye’nin ilk elektrikli
A.K.İ. KLİMA PLUS
54
otomobili
68
Babalar Günü seçenekleri
70
Adaşehir Venedik
72 74
64
REKLAM DIZINI
48
REKLAM DİZİNİ
67
61
KONTROLMATİK
21
LOWARA
33
MAS-DAF
41
MERTES
27
ONEFLEX
37
PREIS - AYDIN GROUP
65
PROKONTROL
25
REHAU
Ö.K.İ - 1 RES 55
TAMPERA
57
TEKNOGEN
Sapphire’den paraşütle atladılar
45
THERMAFLEX
Panik atağın geçme ihtimali
7
ÜÇAY MÜHENDİSLİK
39
ÜNTES
59
VENTAS
9
VİCTAULİC
neredeyse yok
76
Hayata Dair
79
Eğlenceli Zeka Soruları
70
5
Haberler
İhracatın yıldızları ISK Sodex 2014’te hedefe ulaştı Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık tarafından Yeşilköy’de bulunan ve İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ISK - SODEX 2014 dünyanın üçüncü, Türkiye’ninse en büyük fuarı. ISK-SODEX 2014’ü dört günde 84 binden fazla kişi ziyaret etti. ISK-SODEX 2014’e çevreci ve enerji tasarruflu ürünler damgasını vurdu.
İ İ İKLİMLENDİRME İ ve tesisat sektöründe faaliyet gösteren 881 firmayı bir araya getiren ISK - SODEX 2014 (Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı), 84 binden fazla kişiyi ağırladı. Fuarda yabancı ziyaretçi sayısı 10 binin üzerinde oldu. ISK - SODEX 2014, toplam 11 salonda ve 55 bin metrekare alanda gerçekleşti. Bu yıl fuara katılan firmaların yüzde 80’ini
6
yerli yüzde 20’sini ise ithalatçı firmaların oluşturduğunu söyleyen HannoverMesse Sodeks Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Murat Demirtaş, “Türk iklimlendirme sektörü bugün tüm dünyaya ürün satar hale geldi” dedi. 2 yılda bir düzenlenen ISK - SODEX 2014’ün kendi alanında dünyanın üçüncü, tüm sektörler içinde Türkiye’ninse en büyük fuarı olduğunu söyleyen Murat Demirtaş, “Fuara bu yıl 881firma katıldı. Fakat yer sorunumuz
olmasaydı şuankinin birbuçuk katı büyüklüğe çok rahatlıkla ulaşabilirdik. Türkiye’nin fuar alanı sorunu acil olarak çözülmeli. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) verilerine göre, 2013 yılında Türkiye’nin iklimlendirme sektörü ihracatı yüzde 10.7’lik artış göstererek 4.2 milyar dolara yükseldi. Sektör bu yıl 5 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. ” diye konuştu. Demirtaş’ın verdiği bilgiye göre Türkiye’nin en fazla ihraç ettiği ürünlerin başında 402 milyon
Haberler
dolarla radyatörler başı çekiyor. Onu 345 milyon dolarla merkezi ısıtma kazanları, 248 milyon dolarla vitrin tipi soğutucularderin dondurucular, 220 milyon dolarla bağlantı elemanları ve 128 milyon dolarla split sistem klimalar izliyor. Fuarın açılışını Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Başkanı Zeki Poyraz, İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Başkanı Naci Şahin, Hannover Messe International İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Kühnel ve Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü Murat Demirtaş bulundu.
İklim Değişikliği ve Çevreye Etkisi’ konulu Resim Yarışması’nın Ödül Töreni fuarın açılışından hemen önce gerçekleşti. Ayrıca İklimlendirme Sanayii İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından düzenlenen ‘İklimlendirme Sanayii Tasarım ve Uygulama Yarışması’ Ödül Töreni yapıldı.
6 Haziran’da Noter huzurunda yapılacak çekilişle bir kişi Fiat Fiorino marka ticari aracın sahibi olurken, 10 kişiye Demirdöküm A3 9 klima ve yine 10 kişiye Demirdöküm marka Atron H 24 kombi hediye edilecek.
Ödül töreni düzenlendi
Fiat Fiorino sahibini bekliyor
ISK - SODEX 2014 bu yıl iki önemli yarışmanın ödül törenine de ev sahipliği yaptı. ISKAV, İSKİD, İZODER, TTMD, DOSİDER ve HMSF tarafından düzenlenen ‘Küresel Isınmanın Yarattığı Sorunlar,
Bu arada ISK - SODEX 2014 kapsamında bir de çekiliş düzenlendi. Çekilişe katılmak için fuar girişinde verilen biletlerden alanlar ve 9. ve 10. salonlarda bulunan fuaye alanındaki sandığa atanlar arasında
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nin (TTMD) bu yıl 11’incisini düzenlediği sempozyum ISK-SODEX 2014 fuarı kapsamında gerçekleşti. ‘Yarını bugünden kurmak’ sloganıyla düzenlenen 11. TTMD Sempozyumu’nda tasarım ve inovatif ürünlerin önemi vurgulandı. Sempozyumda bir konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan, en az enerji üretimi kadar önemli olan bir diğer konunun da enerji verimliliği ve tasarrufu olduğunu söyledi. Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin yüzde 75’inin ithalata dayalı olduğunu ifade eden Mercan, Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına hız vererek 2023 yılına kadar yüzde 20’lik bir tasarrufun sağlanabileceğini açıkladı.
8
11. TTMD Sempozyumu yapıldı
Haberler
2013 yılı iklimlendirme sektörü başarılı ihracatçılar ödül töreni gerçekleştirildi 30 Nisan 2014 tarihinde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin ve önemli kurum ve kuruluşların üst düzey yetkililerinin katılımıyla Ankara’da İSİB merkezinde (OAİB genel sekreterliğinde) gerçekleştirilen ödül töreninde İSİB üyesi firmalara 18 kategoride toplam 56 ödül verildi. 2011 yılı sonunda faaliyetlerine başlayan İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), kuruluşundan itibaren her yıl üye firmalarını İhracat Başarılarına göre ödüllendiriyor. Bu yıl da düzenlediği “Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni”nde İSİB, 2013 yılı İhracat Performanslarına Göre ödül verdi. Ödül Kazanan İSİB Üye Firmaları Listesi aşağıda verilmektedir.
ÖDÜL KAZANAN FİRMALAR BRÜLÖRLER 1 TERMO ISI SİSTEMLERİ TİC. VE SAN. A.Ş. 2 SELNİKEL ISITMA KLİMA CİHAZLARI SANAYİİ A.Ş.
2 PİTSAN MAKİNA SAN. VE TİC .LTD. ŞTİ.
3 MAKROTERM ISITMA SOĞ.HAV. OTO. TUR. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
3 ENEKO HAVALANDIRMA VE ISI EKON. SİS. TEK. MAK. SAN.VE TİC.A.Ş.
KAZANLAR
KLİMA SANTRALLERİ
1 BOSCH TERMOTEKNİK ISITMA VE KLİMA SAN.VE TİC.A .Ş.
1 ALARKO CARRİER SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
2 BAYMAK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
2 DAIKIN ISITMA VE SOĞUTMA SİSTEMLERİ SAN. TİC. A.Ş.
3 VİESSMANN MANİSA ISI TEKNOLOJİLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
3 SYSTEMAIR HSK HAVALANDIRMA ENDÜSTRİ SAN. VE TİC. A.Ş.
RADYATÖRLER 1 ELEKS DIŞ TİCARET A.Ş.
HAVA KANALLARI, KÖRÜKLER, BAĞLANTI ELEMANLARI. FİLTRELER
2 COŞKUNÖZ RADYATÖR VE ISI SANAYİ TİCARET A.Ş.
1 AFS FLEXIBLE KANAL TİCARETİ LTD.ŞTİ.
3 YAPI DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ.
2 M.G.T. FİLTRE KLİMA TESİSAT İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
SU ISITICILARI 1 TÜRK DEMİR DÖKÜM FABRİKALARI A.Ş. 2 SOLİMPEKS ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 3 ISITES ISI INS.SAN.VE TIC.LTD. STI. SOĞUTMALI KABİNLER/DERİN DONDURUCULAR 1 UĞUR SOĞUTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A.Ş. 2 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş. 3 AHMET YAR İÇ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ. SOĞUTMA KULELERİ 1 CENK ENDÜSTRİ TESİSLERİ İMALAT VE TAAHHÜT A.Ş. 2 YOLYAPI SU SOĞUTMA KULELERİ SAN.VE TİC.A.Ş. 3 06 SOĞUTMA KLİMA İTHALAT İHRACAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. EŞANJÖRLER 1 FRİTERM TERMİK CİHAZLAR SAN.VE TİC.A.Ş. 2 KARYER ISI TRANSFER SAN.VE TİC.A.Ş. 3 TERMOKAR ISITMA SOĞUTMA KLİMA CİHAZLARI SAN.VE TİC.A.Ş. PLASTIK BORULAR VE BAĞLANTI ELEMANLARI
3 ULPATEK FİLTRE TİC. SAN. A.Ş. YALITIM MALZEMELERİ 1 İZOCAM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. 2 ERYAP PLASTİK SAN VE TİC.A.Ş. 3 MAKRO TEKNİK ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ VE MAKİNE İMALAT SAN.TİC. A.Ş. NİTELİKLİ ÜRÜN 1 TOTOMAK MAKİNA VE YEDEK PARÇA SAN.VE TİC.A.Ş. 2 ŞANTES KLİMA HAVALANDIRMA SOĞUTMA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. 3 HÖMAK SOĞUTMA KABİNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 4 RİMA ISI SİSTEMLERİ SAN. A.Ş. DİĞER ÜRÜNLER 1 KONVEYOR BEYAZ ESYA VE OTOMOTIV YAN SAN.TIC.A.S. 2 GEMAK GENEL SOGUTMA MAKINALARI SANAYI VE TICARET LTD.STI. EN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT 1 UĞUR SOĞUTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A.Ş. 2 ELEKS DIŞ TİCARET A.Ş.
1 EGEPLAST EGE PLASTİK TİCARET VE SAN.A.Ş.
3 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş.
2 ERYAP PLASTİK SAN VE TİC.A.Ş.
4 AFS FLEXIBLE KANAL TİCARETİ LTD.ŞTİ.
3 ARANGÜL PLASTİK KALIP SAN.VE TİC. LTD. STİ.
5 KARYER ISI TRANSFER SAN.VE TİC.A.Ş.
VANALAR
EN FAZLA İHRACAT YAPAN FİRMA
1 FAF VANA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 BOSCH TERMOTEKNİK ISITMA VE KLİMA SAN.VE TİC.A .Ş.
2 VALFTEK VALF TEKNİK TESİSAT ELEMANLARI SAN.VE TİC.A.Ş.
2 UĞUR SOĞUTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A.Ş.
3 DEMTA ISI VE ENDÜSTRİYEL TESİSLER SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
3 TÜRK DEMİR DÖKÜM FABRİKALARI A.Ş.
POMPALAR 1 TÜRBOSAN TÜRBOMAKİNALAR SAN. VE TİC.A.Ş.
10
HAVALANDIRMA EKİPMANLARI 1 BAHÇIVAN ELEKTRİK MOTOR SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
4 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş. 5 ELEKS DIŞ TİCARET A.Ş.
Haberler
Daikin Türkiye, Hendek’i iklimlendirme üssü yapacak Hendek’teki fabrikasında ürettiği cihazları Çin’den Avrupa’ya kadar pek çok ülkeye ihraç eden Daikin Türkiye, hedef büyüttü.
DAIKIN Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, “Hendek’teki Üretim Tesislerini ‘Daikin’in Hendek’teki gururu’ olarak adlandırırken, “Bugün bu tesislerimizde ürettiğimiz cihazları Çin’den Avrupa’ya pek çok ülkeye ihraç ediyoruz. Hedefimizde 2015 yılında Türkiye’nin en büyük 100 şirketi arasına girebilmek, sektörümüzün en büyük ihracatçısı olmak var. Hendek, Daikin’in iklimlendirme üssü olacak” dedi. Daikin’in Hendek Üretim Tesisleri’nde Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, Daikin Hendek Fabrika Müdürü Shigeru Nozaki ve Daikin Türkiye Üretim Departmanı Müdürü Cemil Yiğit’in katılımı ile gerçekleşen toplantıda, şirketin yeni döneme ilişkin hedef ve planları açıklandı. Daikin desteğinde geçirdiği sezonda üstün bir başarı sergileyerek 2. Lige yükselen Yeni Hendekspor Bayan Voleybol Takımı Antrenörü İdris Demir ve oyuncularının da katıldığı toplantıda, Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, Hendek’in Daikin için önemine vurgu yaptı. Tüm Daikin Ailesi’nin kendisini Sakaryalıların ve Hendeklilerin hemşeri olarak gördüğünü dile getiren Tülenç, “Bu yıl 90’ıncı yılını kutlayan ve 20 milyar doları bulan cirosu ile iklimlendirme sektöründe dünya lideri olan Daikin gibi bir kuruluşa, Hendek’in
12
ev sahipliği yapması bizim için çok önemli bir gurur kaynağı. Buradaki üretim tesislerimizi Daikin’in Hendek’teki gururu olarak adlandırıyoruz. Son iki yılda elde ettiğimiz başarılarla haklı bir gurur duyarken, çok daha büyük hedeflere sahip olduğumuzu da vurgulamak isterim. Hendek’i sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda en üst sıralara taşıyacağız” diye konuştu. Daikin Türkiye’nin 2014 yılı ciro hedefi 820 milyon TL Japonya merkezli uluslararası bir şirket olarak Daikin’in iklimlendirme sektöründe pek çok ilk’e imza attığını ve ‘en’ ile ifade edilen pek çok konuda da liderliği üstlendiğini hatırlatan Gülenç, “Daikin Türkiye olarak biz de kısa sürede çok önemli başarılara imza attık ve hedefimizde sahip olduğumuz en’lerin sayısını artırmak var “ dedi. Airfel’in Temmuz 2011’de Daikin bünyesine katıldığını hatırlatan Gülenç, “Bu satın alma Daikin’in Avrupa’da yaptığı en büyük satın alma olmuştu. O tarihten bu yana Daikin Türkiye, sadece Türkiye ve Avrupa’nın değil, Daikin’in faaliyet gösterdiği 160 ülkenin de en hızlı büyüyen şirketi oldu. Geçen yıl ciromuz 704 milyon TL’ye ulaşırken, bu yıl için 820 milyon
TL’lik ciro hedefi koyduk. Bu yıl da yüzde 25-30 bandında büyüme tempomuzu aynı şekilde sürdüreceğiz. Çalışan sayımız 2011 yılında 420 kişi iken şu anda 850 kişiye yaklaştı. Hedefimizde Daikin Ailesi’ni 2015 yılında Daikin Türkiye’yi 1000 kişiye ulaştırmak var” diye konuştu. Daikin Türkiye’nin bugün ısıtma, soğutma ve havalandırma alanında Türkiye’nin en geniş ürün gamına sahip şirketi olduğuna dikkat çeken Gülenç, şöyle konuştu: “Ürün gamımız yeni cihazlarla genişlemeye devam edecek. Çünkü iç pazarda olduğu gibi yurtdışında da büyümeyi hedefliyoruz. Uyguladığımız yatırım programı ile 125 bin açık, 70 bin metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 195 bin metrekareye ulaşan Hendek tesislerimizde üretim yapıyoruz ve buradan onlarca ülkeye ürün satıyoruz. Kombi ihracatının yanı sıra Hendek’te ürettiğimiz klimalarımızı Avrupa’ya ihraç etmeyi başardık. Yani Hendek’te Avrupa standartlarında üretim yapıyor ve Avrupa’ya satabiliyoruz.” Daikin Türkiye’nin CIS Ülkeleri (Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Özbekistan, Azerbaycan, Ermenistan, Tacikistan) ve Kuzey Irak pazarlarının da sorumluluğunu yürüttüğüne dikkat çeken Gülenç, “İhracatta asıl büyümeyi buralarda yapacak ve Hendek’i iklimlendirme üssü haline getireceğiz” dedi. “Hedefimizde 2015 yılında Türkiye’nin en büyük 100 şirketi arasına girebilmek, sektörümüzün en büyük ihracatçısı olmak, Türkiye’yi bölgenin iklimlendirme lojistik üssü yapmak var” diyen Gülenç, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu başarmamız demek, Hendek’in başarması demek, ülkemizin kazanması demek… Yüksek teknolojiye sahip, katma degˆeri yüksek ürünlerle büyüyerek, üretim, yatırım, ihracat ve istihdam açısından ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Söyleşi
“Ahde vefalı olmalıyız ki, bize de aynı baksınlar”. 14
Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah
Mekanik tesisatta en önemli gücünüz
ekibinizdir kibinizdir e Zühtü Ferah ve Hasan Özoğul tara ndan 1998 yılında kurulan Dinamik Proje, yedi kişi ile başladığı çalışma haya na bugün 60 kişi ile devam ediyor. Çok fonksiyonlu binalardan (Ofis, konut, hotel, hastane, AVM vb.) havalimanlarına, enerji üre m tesislerinden fabrikalara her tür binanın mekanik tesisat projeleri üzerine mühendislik hizme veren Dinamik Proje, talep edilmesi halinde, projelendirme bi kten sonra saha uygulamalarının aslına ve tekniğine uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol ederek saha danışmanlık hizme de veriyor. Yurt içi ve yurt dışı birçok projeye imza atan Dinamik Proje’nin, bugüne kadar başta Rusya olmak üzere, Türkî Cumhuriyetlerin çoğunda ve bazı Ortadoğu ülkelerinde önemli çalışmalarda imzası bulunmaktadır.
D
İNAMİK PROJE LTD. ŞTİ. kurucu ortaklarından Zühtü Ferah ile bu sayımızda geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık. Çocukluğunu, mesleğe nasıl başladığını, ustalarını, çalışma arkadaşlarını, önemli projelerini, sektörün geçmişini ve geleceğini Ferah, Mechanic dergisine anlattı.
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1959 Rize - Pazar Akbucak Köyü doğumluyum. İlkokul 3. sınıfa kadar köy okulunda okudum. İlkokul 4.sınıftan itibaren, Kumkapı Nişanca İlkokulu’nda, ortaokulu Gedikpaşa Ortaokulu’nda, liseyi Pertevniyal Lisesi’nde, üniversiteyi Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nde tamamladım. Meslek hayatıma, üniversite son yarı yılında, staj amacıyla müracaat ettiğim, Gürdal Müh. A.Ş. çatısı altında başladım ve kısa dönem askerlik hizmet sürem hariç, kesintisiz olarak 17 yıl, her zaman minnet ile andığımız Ersin Gürdal ile birlikte çalıştım. Devamında, Dinamik Proje’ yi bugünlere taşımadaki en büyük pay sahibi ve kader arkadaşım, Hasan
Özoğul ile Dinamik Proje Ltd. Şti.’yi kurduk ve yaklaşık olarak 17 yıldır kesintisiz olarak ve projelerde aktif olarak yer alarak çalışmaktayız. Sizi tanımlayacak özellikleriniz nelerdir? Kısmı olarak, aşağıdaki şekilde tanımlayabilirim; Mühendislik mesleğinin çok fedakarlık gerektiren ve ancak özel hayatını 2. plana atabilenlerin, hakkı ile devam ettirebileceği bir meslek olduğuna inanırım. Kesinlikle taraf birisiyim, ama asla taraftar değilim. Bu yönümle, etrafımdan çokça eleştiri alırım ve dostlarım beni anlamakta, bazen zorluk çekerler. Her şeye ve tüm ilişkilerime, yüzde yüz inanarak başlarım. İnanmaktan, sadakatten asla zarar gelmeyeceğine inanırım. Yüksek teknolojinin vazgeçilmez olduğuna inanırım. Yaptığım işi, dünyadaki en yüksek teknolojik imkanları kullanarak yapmak isterim. Bu çaba zarar ettirse dahi, asla vazgeçmeden, uyum sağlamak ve verimli hale getirmek için, her türlü çabayı sarf ederim ve ancak sonuç aldıktan sonra, o teknoloji hakkında yorum yaparım. Ekip gücüne inanırım ve ekibimden ayrı düştüğüm oranda, değerimin de azalacağına inanırım. Dinamik Proje Ltd. Şti ve kendi içinden
15
Söyleşi mühendisliğin ve bu sektörde olmamamın, bana verilmiş çok büyük bir ödül olduğunu düşünüyorum. Sektörümüz, dünyadaki en gelişmiş ülkelerin bilgi birikimine paralel, yada daha ileride bir bilgi birikimine sahip olduğuna inanıyorum. Ancak yetişmiş eleman sayımızı, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de olduğu gibi, ülkemizin ve dünyanın gelişimine paralel olarak artıramadığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla, yetişmiş elemanlarımızın, idari tarafa kaçmayıp, üretimde kalmalarının çok önemli olduğunu burada bir defa daha vurgulamak istiyorum. Artık bütün gücümüzle, kurumsallık yönünde çaba sarf etmeliyiz diye düşünüyorum. Sektörümüzün, artık yurtdışında da kalıcı organizasyonlar kurma hedefinde olmalıdır diye düşünüyorum. Çünkü ancak yurtdışında kuracağımız organizasyonlar ile dünyadaki hedef pazarlara daha hızlı ve rekabetçi olarak ulaşabileceğimize inanıyorum. Şu anda dünyadaki rakiplerimizin, kendi ülkelerinde, birim bazda, bizden çok daha büyük organizasyonları yok. Ancak diğer ülkelerde oluşturdukları organizasyonlar ile çok büyük rakamlara ulaşabiliyorlar.
“Tüm mühendis ve teknikerlere dil öğrenmelerini tavsiye ediyorum” Sektörümüzün, bugün olduğu gibi, geleceğinde de, Rusya, Afrika, Orta Asya, Ortadoğu da ve hatta Avrupa da, hizmet üreteceğine ve üretmeye devam edeceğine inanıyorum. Bu ülkelerde çok daha hızlı hareket edebilmek için, tüm mühendis ve teknikerlerimizin, ben devlet okullarında okudum, bunun için dil öğrenemedim, bahanesinin arkasına sığınmadan, dil öğrenmek için gece gündüz çalışmalarını öneriyorum. Bunu başarabileceklerinin bugüne kadar bir çok örneğini gördüm.
“Projecilerin ve imalatçıların yurtdışına açılmada en büyük destekçileri: Müteahhitler”
yarattığı kardeş ortak firmalarında, bugün, yaklaşık olarak 60 kişi maaş almaktadır ve bunların yaklaşık 30 adeti ile 10 ile 30 yıldır birlikte çalışmaktayız. Mesleğe birlikte başlayıp, emekli olup, yine birlikte devam eden arkadaşlarımız her yıl çoğalıyor. İçimizden yetişip, Dinamik Proje’nin geleceği olacak ortaklarımızın sayısı da artmaya devam ediyor. Vurgulayarak belirtmek isterim ki, yapabildiklerimiz ve hayallerimizin arkasında tek önemli güç var; çalışma arkadaşlarımızın birbirlerine olan bağlılıkları, bitmez tükenmez mücadele güçleri ve inançları. Türk Tesisat sektörünü nasıl görüyorsunuz? Öncelikle belirtmek isterim ki, çok nitelikli bir sektördeyim ve sektörden buluştuğum her kişi, bana çok şeyler katıyor,
16
İmalat sektörümüzde de ciddi çabalar var. İmal ettikleri ürünleri yurtdışına da başarı ile pazarlayabiliyorlar, bunun da gelişerek devam edeceğine inanıyorum. Gerek biz projecilerin, gerekse imalatçıların yurtdışına açılmada en büyük destekçilerinin müteahhitlerimiz olduğunu da, burada, minnetle belirtmek istiyorum. Çok daha yüksek yatırım maliyeti gerektiren imalatlara, güçlü holdinglerimizin, yurtdışında firma satın alarak, artık girmelerinin zamanı geldiğine inanıyorum. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, üretimlerini müteahhitlerimiz kanalı ile tüm dünyaya pazarlama fırsatı bulacaklarına inanıyorum.
“Devletten ricam mesleğini hakkı ile icra eden projecilere destek vermek için fon oluşturması” Diğer yandan, yurt dışında oluşturulacak proje organizasyonlarının da, tüm sektöre çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Burada devletimizden de ricam, artık mesleğini hakkı ile icra eden projecilere destek
vermek üzere bir fon oluşturması ve bu fonu bankalar kanalı ile önemli oranda hibe ile desteklenmiş olarak bizlere ulaştırmasıdır. Bu yapılırsa, devletimize dönüşü, en az 1*1000 olacaktır. Buna yürekten inanıyorum. Sektörün daha da gelişmesi için neler yapılmalıdır? Bence artık spesifik konularda da, yaygın olarak uzmanlaşmamızın zamanı geldi. Bunu bir kaç firmamız başardı ve devam ediyorlar. Bunu genele yaymalıyız. Firmamız, Dinamik Projenin de önündeki en büyük ve en zor hedeflerinden biri de budur. Bunu yapabilmek için de, empatinin şart olduğuna inanıyorum. «İnanmalıyız ki, inansınlar”,” kendimiz kadar düşünmeliyiz ki, onlarda bizi kendileri kadar düşünsünler”. Bu vesile ile Sultan Hamam ve Tahtakale kültürünü oluşturanları ve bizlere aktaranları da minnetle anıyorum. Tüm projelerde mimari, statik,mekanik ve elektrik disiplinleri şu anda birlikte çalışıyorlar. Sizce istenilen noktada mıyız? Öncelikle belirtmeliyim ki, hiç bir zaman arzu ettiğimiz yerde olmamalıyız. Hedefimiz, çok daha ileride olmalı. Sonuçtan yola çıkalım, dünyanın ikinci en büyük müteahhit ülkesi olmuşuz. Bu asla tesadüf olamaz. Ortada bir organizasyon olmadan, bu asla başarılamaz. Demek ki, bu koordinasyonu belli bir ölçüde başarmışız ve başarıyoruz. Bu çok net. Bunun için de, zaten bugüne kadar sektör olarak çok başarılı ve özverili çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Şayet her grup diğerini de en az kendisi kadar düşünürse ve çok daha paylaşımcı olursa, güncel teknolojik imkanları sonuna kadar kullanırsa ve maalesef ki iş hayatını her şeyin önünde tutmayı pes etmeden devam ettirebilirse, işte o zaman, hep beraber, bugünden çok iyi noktalara koşmaya devam edebiliriz diye düşünüyorum. Bize prestijli projeleriniz hakkında genel bilgiler verebilir misiniz? Bu konuda gerçekten çok şanslı olduk. Meslek hayatıma başladığımdan bu yana, her projemiz, hem ülkemizde hem de yurt dışında, kendi branşındaki en önemli projeler arasında oldu. Düşünebiliyor musunuz, benim stajyerken ilk görev aldığım proje, Kırklareli Şişecam Fabrikaları idi. İkinci yada üçüncü projem ise, o gün Türkiye’nin
de yurtdışında en önemli projelerinden biri olan, Suudi Arabistan’daki ASSIR projesi idi. Bundan büyük şans, daha ne olabilir ki. Bugün Dinamik Proje ile birlikte çalışan tüm firmalar, Türkiye’de ve Dünya’da en güçlü olan firmalardır ve hizmet beklentisi çok yüksek olan firmalardır. Müşterilerimizin taleplerine cevap verebilmek için , her gün kendimizi geliştirmek zorundayız. Çok büyük devamlı bir müşterimizin, yaklaşık 12 yıl önce, St. Petersburg daki çok büyük bir fabrika tesisi projesinde yanında yer alabilmeyi, ancak toplantıdan 2 hafta önce işletmeye alabildiğimiz bir software sayesinde başarabildik. Kesit derinliği oluşturarak, kesit almayı da, masaya gitmeden 15 dakika önce çözebilmiştik. O gün o noktada olamasaydık, müşterimiz çok istemesine rağmen yanında yer alamayacaktık, Çünkü işverenimizden, işvereninin beklediği hizmet kalitesi, ancak bu tip bir teknolojik imkanlar ile karşılanabiliyordu. Dolayısıyla projecilik, bugün, büyük bilgi birikimi yanında, tam bir teknolojik hizmettir. Her an bir gelişim sergilemek zorundayız. Aksi taktirde bu düzeyde kalabilmek ve daha da ileri gitmek mümkün değildir. Dinamik Proje bugün, IT sistemlerine ve Software yaptığı yıllık yatırım, bir kaç yüz bin doların üzerindedir ve bu artarak devam etmektedir. Projelerimizin bazıları için, bazıları diyorum, çünkü güncellemeyi henüz vakit bulamadık. www.dinamikproje.com’a bakınız. Bizleri çalışma metotlarınız hakkında kısaca bilgilendirir misiniz? Bildiğiniz üzere, Dinamik Proje çok büyük ölçekli, havalimanları, hastaneler, finans merkezleri, otel, ofis, avm, rezidans, vb. projeleri yanında çok yoğun olarak da, endüstriyel sektörde hizmet vermektedir. Projelerimizin hemen hemen tamamı, çok yüksek bütçeli ve sektöründe çok iddialı projelerdir. Bu nedenle, her projemize, o gün dünyada yapılabilecek en üst düzeyde tekniğe sahip, en verimli ve rekabete açık bir planlama yapma hedefli olarak başlarız. Bir başka bakış ile, hemen hemen her projeye bilinmezler ile başlarız. Bunun için, her seferinde, öneri raporu safhasında çok detaylı bir araştırma yapmaktayız. Bizim için sistem seçimi, her tesis için ve her seferinde, baştan yapılması gereken, çok çok önemli bir safhadır. Bunu takiben, önerilen sistemlerin temin ve işletme maliyetlerinin tespit edildiği, çok detaylı ve
17 17
Söyleşi
çok yaklaşık, bir bütçe çalışması yapmaya çalışırız. İşveren, bu çalışmadan sonra, işin bütçesine uygun bazı müdahalelerde bulunursa ki genelde bulunur. Bu durumda, alternatif öneriler safhasına geçeriz ve bu çalışma, bütçeyi yakalayana kadar devam eder ve devamında avan proje safhasına geçeriz. Avan proje safhası da bizim için hayati önemli bir safhadır ve çok yoğun bir mühendislik hizmeti veririz. Eğer öneri raporu safhasında yaptığımız ilk bütçe çalışması, işveren için çok limit noktalarda ise, avan projeden sonra da bir bütçe etüdü yaparız. Avan proje tamamlanıp, bütçe onayı aldıktan sonra, tatbikat ve detay proje safhalarına geçeriz. Şayet proje kararlarında bir değişiklik olmaz ise, bu safhalar, diğer gruplardan bağımsız olarak yürüttüğümüz aşamalardır.
“En büyük hedefimiz, sahada en az düşünce gerektirecek ve en hızlı imal edilecek bir tasarımı oluşturmaktır” Bugün bu yönde yaptığımız planlamalar ile müteahhitlerimizin sahadaki mühendis ve işçilik adam saatlerini, her geçen gün ciddi oranda azalmaktayız. Tatbikat ve detay safhası proje hizmetlerimizi takiben, ihale dokümanı hazırlama hizmetine geçerek, projelendirme safhamızı tamamlamaktayız. Bu
18
aşamadan sonra ise, tesis işletmeye girip, mükemmel fonksiyon elde edilinceye kadar, işimizi takip ederiz. Bu çalışma metodumuzu, Ersin Gürdal Bey ile çalışma hayatına başlamamızdan buyana geliştirerek devam ettirmekteyiz. Özetle, bu bizim yaklaşık 50 yıllık şirket kültürü ve geleneğimizdir. Bütün meslektaşlarıma, işlerini her ne şartta almış olurlarsa olsun, bu çalışma metodunu eksiksiz olarak, takip etmelerini öneririm. Meslekte, elinizde sihirli bir güç olsa gerçekleştirmek istediğiniz nedir? Bizim için sihirli güç, hedeflerimize çok daha hızlı koşabilmek için gerekli bütçe demektir. Gereken diğer tüm çabaları, asla vazgeçmeden göstermeye, daima hazır olduk Bu bütçemiz elimizde olsa, yukarıda bahsettiğimiz yurt dışında organizasyonları kurma ve geliştirme de çok daha hızlı yol alırdık. Spesifik endüstriyel projeler için ortaklıkları hemen kurardık ve dünyada da hepimizin görmek istediği noktadaki, Dinamik Proje’yi, bir an önce oluştururduk. Ama belirtmeliyiz ki, sihirli gücümüz olmasa da, bu hedefe ulaşmak için çabamızı, her türlü fedakarlığı yaparak ve asla vazgeçmeden devam ettireceğiz.
Haberler Bir sirkülasyon pompasından beklediğiniz herşey onda var
Xylem, yüksek verimli sirkülasyon pompa serisini ecocirc XL ve XL Plus’la genişletti ecocirc XL /XL Plus; HVAC ve jeotermal sistemleri için özel olarak tasarlanmıştır. 100kW’ a kadar olan daha küçük ecocirc serileri, transferi sağlanan sıvının ana akışıyla, sabit manyetik bölümlerini birbirinden ayırarak, pompanın pislik ve kireçten kaynaklı tıkanmalara karşı dayanımlı olmasını sağlayan eşsiz Anti-Blok Teknolojisine sahiptir. Daha büyük modellerde ise bu sistem filtreli kapalı(canned) motor tasarımıyla desteklenmektedir. ÜRÜN gamı tekil, ikiz ve bronz olmak üzere 3’e ayrılan yeni ecocirc XL / XL Plus serisi; sabit/oransal basınç, sabit/ oransal debi olmak üzere kullanıcılara çeşitli kontrol seçenekleri sunuyor. Otomatik gece modu sayesinde pompaya ihtiyaç olmadığı durumlarda, çalışma performansını en düşük seviyeye indirerek enerji maliyetinin ciddi şekilde azalmasını sağlıyor. Yeni ecocirc XL / XL Plus’ın kullanıcı dostu dijital arayüzü, çalışma /hata modu, akış control ve çalışma değerleri gibi kullanıcıların girmiş olduğu verileri hafızasında tutarken aynı zamanda geçmişe dönük pompa verilerine, mevcut durumu gösteren pompa çalışma degerlerine laptop,tablet veya akıllı telefon aracılığıyla kolaylıkla ulaşılabiliyor. Akıllı telefonun kullanıldığı durumlarda sisteme giriş için ayrıca bir uygulamaya gerek olmadan sisteme kolaylıkla herhangi bir browser aracılığıyla ulaşılabiliyor. Haberleşebilme yeteneği: Modbus ve BACnet protokolleriyle uyumluyudur. Sıcaklık Koruma: İzolasyon ceketi, basınçlandırılan sıvının (ve ortam) sıcaklığını olması gereken değerde tutulmasını sağlar. Kolay kullanım: Yeni ecocirc XL’ın ekranı üzerine yerleştirilmiş dört düğmesiyle kurulumu ve kullanımı son derce kolaydır. BUS ve Wi-Fi (opsiyonel modül) bağlantı özelliği sayesinde
20
bilgisayarınız, tabletiniz veya akıllı telefonunuzu kullanarak gelişmiş pompa ayarlarınıza kolaylıkla erişebilirsiniz. Güvenli: Dahili kuru çalışma koruma özelliği sayesinde su gelmediği durumlarda pompayı kapatır ve bu şekilde olası hasarları önler. Esneklik: 4-20 mA ve 0-10V sinyalleri için iki analog giriş ve bir adet sıcaklık sensörü bulunmaktadır. Soğuk suyla sorunsuz çalışma: Soğuk su transfer edilirken yoğuşma problemlerinin yaşanmaması için elektronik aksam pompadan ayrılmıştır. Az ışıklı ortamlarda bile rahat
okunabilen Led Ekran: Büyük rakamların ve simgelerin yer aldığı ekranı az ışıklı ortamlarda bile kolay okunabilme özelliği sunar. Düşük işletme maliyeti: Yüksek verimli ECM motoru ve ErP 2015 düzeyinden bile daha iyi olan EEI değeri ile işletme maliyetleriniz en aza indirilir. • Debi: 70m³/h • Basma Yüksekliği: 13m • Sıcaklık: -10˚C ÷ +110˚C • İşletme Basıncı: PN10 • İzolasyon sınıfı: F • Koruma sınıfı: IP44 • Aşınma Halkası: AISI304
Haberler
Form Şirketler Grubu, endüstriyel ısıtma sektöründe hızla ilerleyecek Klima ve Isıtma sektöründeki yeni ürünlerin ve endüstriyel gelişmelerin tanıtıldığı ISKSODEX 2014 Fuarı’na Form Şirketler Grubu, yeşil bina oluşumunu destekleyen, enerji verimliliği yüksek ve uluslararası sertifikalı yeni ürünleri ile katıldı.
FORM Şirketler Grubu’nun ISK-SODEX Fuarı’ndaki 530 m²’lik standında LENNOX‘un yeni “ENERGY” serisi paket klima ünitesi, DECSA CTI Sertifikalı Soğutma Kulesi, MITSUBISHI HEAVY yeni KXZ ve Su Soğutmalı KXZW VRF klima üniteleri, DUNHAM-BUSH Santrifüj ve Frekans Kontrollü üniteleri ile birlikte endüstriyel ısıtma sektörü için yüksek verimle çevre dostu ısıtma çözümleri sunan APEN ve MARK ürünlerinin ilk kez tanıtımı yapıldı. Bu ürünler dışında FORM, Climate Master Isı pompaları, CLIVET Soğutma Grupları, Fotovoltaik Sistem ve uygulamalarını standında ziyaretçilerle buluşturdu. TÜYAP‘ta düzenlenen Yapı Fuar’ında ise Form Şirketler Grubu, yerli imalat
22
ürünü SUNVIA Doğal Aydınlatma, RODA ve TECNOCUPOLE Duman Tahliye ve Havalandırma Sistemleri ve yeni uygulamaları ile katılarak ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, “ Bu yıl fuarda merkezi iklimlendirme ve enerji alanındaki yeni ve yüksek kaliteli ürünlerimizi ziyaretçilere tanıttık. SODEX’te firmamızdaki yenilikleri ziyaretçilere birebir gösterme imkânı buluyoruz. Fuar’da ilk kez tanıtımını yaptığımız MITSUBISHI HEAVY yeni KXZ ve Su Soğutmalı KXZW serisi cihazlar, tek cihazla en büyük soğutma kapasitesine
sahip DUNHAM-BUSH Santrifüj ve Frekans Kontrollü üniteler ve opsiyonel olarak frekans inverterli kompresör teknolojisini kullanan LENNOX yeni “ENERGY” serisi paket klima ünitelerinin sektöre önemli katkılar sağlayacağı inancındayım. Bu yıl ISK-SODEX’te Endüstriyel Isıtma sektörüne yönelik ekonomik ve çevreci çözümler sunan MARK ve APEN marka ürünlerimizi de ilk kez sergiledik. Grubumuzun hedef kitlesi içerisinde yer alan endüstriyel ısıtma sektöründe de hızla ilerleyeceğiz ve yenilikçi ürünlerimizle önümüzdeki dönemde gerçekleşecek birçok büyük projeye değer katacağız” dedi.
Haberler
Norm Bağlantı 6 ayda 5 fuara katıldı
FİRMA, Türkiye ve dünyanın sektördeki, en prestijli fuarları olan “Big 5 DubaiAqua Therm Moskova- Big 5 CiddeMostra Convegno Milano ve Sodex İstanbul” fuarlarına katılımcı olarak iştirak
etmiştir. Ürünlerini ve kalite belgelerini ziyaretçilerin dikkatine sunan firma büyük ilgi ve beğeni toplamıştır. Mevcut bayileri ve sektör paydaşlarını standına ağırlayan Norm Bağlantı geleceğe
yönelik olarak başarılı adımlar atmıştır. 31 ülkeye ihracat yapan firma başarısını pekiştirmek ve ihracat yaptığı ülke sayısını artırmak amacıyla fuar ve tanıtım çalışmalarına devam edecektir.
Mall of İstanbul projesinde Norm ürünleri kullanıldı GÜNÜMÜZÜN en prestijli projelerinden biri olan Mall of İstanbul projesinde Norm ürünleri tercih edildi. Türkiye’nin ikinci en büyük alışveriş merkezini bünyesinde bulunduran projenin mekanik uygulamacıları, daha önceki projelerinde olduğu gibi bu projede de Norm markalı kelepçe ve askı elemanlarını güvenle kullandılar.
Res Enerji Sistemleri, Reflex Türkiye ile mesleki eğitim seminerlerine devam ediyor RES Enerji Sistemleri A.Ş. ve ReflexTürkiye , Res Enerji Sistemleri Ankara Bölge Müdürlüğü seminer salonunda 04 Nisan 2014 Cuma günü “Büyük Sistemler için genleşme tankı seçimi , pompalı ve kompresörlü genleşme tankları , hava ve tortu ayırıcı seçim , çalışma prensipleri ve örnek uygulamalar” konulu bir bilgi paylaşım toplantısı gerçekleştirmiştir. Reflex teknik müdürü makine mühendisi Williem Tieleman’ın sunumunu yaptığı,tesisat sektöründe çalışan projeci ve uygulamacıların katıldığı seminerin ilk bölümünde teorik bilgiler verilirken, ikinci bölümde ise genleşme tankı seçimi ile ilgili örnekler verilmiştir.
24
Haberler
DemirDöküm 60. yılını kutluyor 60. yılını kutlayan DemirDöküm, 7-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında ısıtma ve iklimlendirme sektörünün temsilcilerini buluşturan ISK-SODEX 2014’e katıldı
ISITMA ve iklimlendirme sektöründe öncü kimliğiyle fuar ziyaretçilerinden dört gün boyunca yoğun ilgi gördü. Fuar kapsamında özel etkinliklere de imza attı. DemirDöküm, ISK-SODEX’e özel tasarlanan sinema salonu ve özel animasyon filmiyle de teknoloji ve trendlere yakın kimliğini yansıttı. Kemanı geniş kitlelere sevdiren, sahne şovları ve sahneye getirdiği yeniliklerle Türkiye’nin en beğendiği sanatçılarından olan Canan Anderson, DemirDöküm’ün konuklarına özel bir gösteri gerçekleştirdi. Sevilen radyo programcısı Geveze’nin ev sahipliğinde DemirDöküm standında düzenlenen ‘Refleks Yarışması’nda ise fuar konukları hızınızı ve dikkatini sınarken, sürpriz hediyeler kazanma şansını yakaladı. İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen ISK-SODEX 2014’te, fuar girişinde temin edilen çekiliş kuponlarıyla çekilişe katılan 10 kişi Demirdöküm A3 9 Klima, 10 kişi ise Atron H 24 kombi kazanma şansını yakaladı. Fuarda düzenlenen etkinlikleri yakından takip eden DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch “Türk ısıtma ve soğutma pazarı birçok fırsat sunuyor. İşgücü, süreçler, ürünler, satış ve pazarlama yaklaşımlarımızda iş ortaklarımızla birlikte gücümüzü artırarak organize olmalıyız. ISK-SODEX bu noktada hem sektör devleri hem de KOBİ’ler için büyük fırsat…’’ ifadesini kullandı. Busch, DemirDöküm’ün 60 yıllık geçmişinden aldığı güçle bugünün ve geleceğin ısıtma ve iklimlendirme markası olmaya devam ettiğini belirtti.
26
Yılın tesisat yalıtımı özel ödülünü Das Yalıtım’ın yeni ürünü
FONEC aldı Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri kapsamında bu yıl ilk kez verilen yılın tesisat yalıtımı özel ödülüne “Fonec” ürünü ile Das Yalıtım layık görüldü. Ödül, Das Yalıtım San. Ve Tic. A.Ş.’nin genel müdür yardımcısı Koray Sarı’ya verildi.
ONEFLEX®FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi Şubat 2014 tarihinde ilk kez Türkiye ve Oneflex İhracat pazarına kullanıma sunuldu. %100 geri dönüşümden üretilmiş olup, elastomerik kauçuk köpüğü üretiminin firelerinden oluştuğundan dolayı aynı zamanda iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü malzemesidir. Ana hedefi, efektif enerji tasarrufu olan yalıtım malzemesi üretmek olan Das Yalıtım San. Ve Tic. A.Ş.’nin böylelikle, üretim sürecinde oluşan tüm fireyi, etkin bir şekilde, tekrar kullanım sürecine, farklı ve yepyeni bir fonksiyonla çıkarmayı başarmış ve pazarın kullanımına, daha önce sunulmamış bir ürün vermiştir. FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi aynı zamanda, hammaddesinden dolayı bir ısı yalıtım malzemesidir ve hemen hemen aynı karakteristik özelliklere sahiptir. FONEC sağlıklı bir üründür. Aynı amaçla kullanılan cam yünü ürünlerinin olumsuz sağlık raporları mevcuttur, bu göz önüne alındığında FONEC insan sağlığının dikkate alınması gerektiği her yerde rahatlıkla kullanılabilir. Bu ürünün kullanıldığı yerler: Sanayici için, hijyen özellikleri nedeniyle gıda sektöründe, özellikle süt ve yoğurt üretiminde, ilaç sektöründe, otomotiv sektörü, inşaat ve enerji sektöründe, petrol ve gaz endüstrisi için, jeneratörlerin kullanıldığı yerlerde, klima santrallerinin kullanıldığı her yerde.
Haberler
Kazan ve basınçlı kap sanayicileri birliği derneği (KBSB) 2014 olağan genel kurulu 7 Mayıs’ta yapıldı
ISK SODEX Fuarı esnasında CNR Fuar Merkezi Cafe de Artistes Restaurant’da toplanan genel kurulda KBSB Gn. Sekr. Cemalettin Kutluca’nın yaptığı açılış konuşmasının ardından Divan Başkanlığı’na Sevgen Yağlı , Divan Üyeliklerine de Ahmet Yağcı ve Osman Metin seçildi. KBSB Gn.Bşk. H.Ahmet İlhan faaliyet raporunu sunmak üzere yaptığı konuşmada , “Birlik olarak hareket etmek zorundayız. Sektörümüzün sıkıntılarını kamu kurumlarıyla görüşürken ne kadar güçlü olursak o kadar taleplerimizin yerine gelme imkanı artıyor. Geçtiğimiz dönem TSE ile üyelerimize indirim antlaşması , Termik Santral Platformu kurulması gibi önemli icraatlar yaptık. Bu Genel Kurulun derneğimizin tarihinde bir dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz. Çok daha yoğun bir şekilde faaliyetlerimize devam etmek istiyoruz” dedi. Yapılan seçimlerde Yönetim Kurulu’na
28
H. Ahmet İlhan (Mimsan) , Ali Eren (Erensan) , Cem Özyıldırım (Termo Isı , Ecostar) , Veysel Karabaş (Alfa Kazan) ve Cevat Akkaya (Akkaya Isı) seçildiler.
Haberler
Systemair HSK’ya ihracatta başarı ödülü İKLİMLENDİRME sektörünün global markalarından Systemair HSK, 2013 yılı boyunca gerçekleştirdiği ihracattaki başarılı performansıyla İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği – İSİB tarafından verilen İhracatta Başarı Ödülü’nü almaya hak kazandı. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği’nin (İSİB), 2013 yılında ihracat için büyük çabalar sarfeden üye firmalarının başarılarını taçlandırmak amacıyla düzenlediği “İhracatta Başarı Ödül Töreni”ni 30 Nisan Çarşamba günü gerçekleştirdi. Systemair HSK, 2013 yılında “Klima Santralleri” kategorisinde gerçekleştirdiği başarılı ihracat performansıyla ödül almaya hak kazandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımlarıyla gerçekleşen İhracatçılar Ödül Töreni’nde Systemair HSK adına ödülü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vural Eroğlu aldı. Eroğlu, “Systemair HSK olarak bu ödülü üst üste 3. kez kazanmış olmak bize ayrı bir gurur veriyor” dedi.
Yalıtımlı Kontinü Panel Üreticileri Derneği
PANELDER kuruldu YALITIM sektöründe faaliyet gösteren ve ülkemizin önde gelen firmalarından oluşan Kontinü Panel Üreticileri bir çatı altında biraraya geldi. PANELDER adı ile kurulan derneğin Yönetim Kurulu Başkanı, İZOCAM Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih ÖKTEM olurken, ATERMİT Endüstri ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan ÖZGÜR Başkan Yardımcısı ve TEKNOPANEL Çatı ve Cephe Panelleri Üretim San. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay YÜKSEL de Sayman olarak belirlendi. Dernek, 5 Mayıs 2014 tarihi itibariyle faaliyetlerini YALITIM PLAZA, Hendem Caddesi, Kıble Sokak, No: 58 Y. Dudullu, Ümraniye, İstanbul adresinde sürdürüyor. PANELDER, sektörün eğitim ihtiyacını
30
karşılamayı hedefleyerek, üretim ve uygulamaların teknik kurallara uygun yapılmasını ve ürünler ile ilgili uluslararası standartların ülkemizde yerleştirilmesini amaçlıyor. TSE, CE belgeleri gibi aranan belgelendirmelerde, olması gereken uygun ürün standartlarında bir ürün ortaya çıkarmak, yalıtımlı panellerin Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP) ve Yangın Yönetmeliği kapsamında doğru biçimde kullanımına öncülük etmek çerçevesinde faaliyetlerine başlayan dernek, sektörde uluslararası düzeyde rekabet gücü yüksek; ekonomik yönden verimli, topluma karşı sorumlu, doğal, tarihi ve kültürel çevreye saygılı bir yapı ve işleyiş gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Haberler
Eskişehir Emniyet Genel Müdürlüğü’nde
Mas Pompa kalitesi Eskişehir Emniyet Genel Müdürlüğü yangın pompaları ve pompa sistemleri konusunda Mas markasını tercih etti.
NFPA’20 standartlarına uygun olarak elektrik ve dizel tahrikli seçilen yangın pompaları yatay ayrılabilir gövdelidir. Pompa mili AISI 316 paslanmaz çelik malzemeden, gövdeler GG 25 döküm malzemeden, çarkları ise bronz malzemeden üretilmiştir. Her pompa için ayaklı tip, sesli-ışıklı uyarı sistemi ve test sistemine sahip pano bulunmaktadır. Pompaların giriş ve çıkış hattında yükselen milli vana vardır. Sızdırmazlık yumuşak salmastra ile sağlanıyor. Jokey pompa komple paslanmaz çeliktir. Emme ve basma hattında kelebek vana ve çekvalf bulunmaktadır. Kapalı genleşme tankı ve büzüşme tankı değiştirilebilir hijyenik EPDM
membranlı, elektrostatik toz boyalıdır. Farklı kapasitelerde seçilen 17 adet INM Serisi gövde ve çarkı GG 25, mili AISI 420 paslanmaz, mekanik salmastralı pompa seçilmiştir. Chiller pompası olarak mekanik salmastralı, gövde ve çarkı GG 25, mili AISI 420 paslanmaz NM serisi pompa tercih edilmiştir. Dik milli pompalı olarak seçilen kullanma suyu hidroforu GG 25 gövdeli, norly çarklı, AISI 420 milli ve mekanik salmastralıdır. Frekans kontrol panosu basınç transmitterli seçilmiştir. Bahçe sulama hidroforu da DB serisinden seçilmiş olup yine basınç transmitteri dahil olarak sisteme alınmıştır.
Modern karton tesislerine Mas Pompa imzası Yıllık 630.000 ton üretim kapasitesi ile faaliyet gösterdiği alanda Avrupa’nın en büyükleri arasında yer alan Modern Karton, 2015 yılı içinde 280 Milyon € yatırım bedeli ile devreye alınması planlanan ilave 400.000 ton yıllık kapasiteli tesisi için Mas Pompa ürünlerini tercih etti. PROJEDE gövde malzemesi GGG 40, çarkı GG 25, mili AISI 316, mekanik salmastralı 120° sıcaklık için yatay norm santrifuj tip sirkülasyon pompaları ve gövde GG 25, çarkı GG 25, mil AISI 420, mekanik salmastralı 60° sıcaklık için yatay norm santrifuj pompalar ve 120° sıcaklık için komple paslanmaz iki pompalı kollektörlü tip santrifuj pompalar kullanılmaktadır. Ayrıca gövde malzemesi GGG 40, çarkı ve mili AISI 316 ve mekanik salmastralı yatay salyangoz tip santrifuj pompaların ve volumetrik digital dozaj pompaları ile çark ve mili AISI 304, sızdırmazlığı mekanik salmastrayla sağlanan dik milli komple paslanmaz hidroforlar, değiştirilebilir hijyenik EPDM membranlı kapalı genleşme tanklarıda projede kullanılmıştır. Modern Karton Sanayi ve Tic. A.Ş. 540.000 m² açık 130.000 m² kapalı alan üzerine kurulu tesisindeki üretim teknolojisi ve otomasyon sistemiyle kağıt sektöründe dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip firmalarından biridir. Türkiye’de sektörün lideri konumundaki Modern Karton ülkemiz oluklu mukavva kağıt
32
ihracatının neredeyse tamamını tek başına gerçekleştirmektedir. Üretiminde % 100 atık kağıt kullanan tesis yılda 5 milyon yetişkin ağacın kesilmesini önlemektedir. Kuruluş bu özelliği ve 15 Milyon $ değerindeki arıtma sistemiyle tam bir çevre dostudur.
Haberler
AFS’ye İSİB’den iki ödül AFS, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de katıldığı 2013 yılının Başarılı İhracatçıları Ödül Töreni’nde “En fazla ülkeye ihracat yapan firma” ile “hava kanalları, körükler, bağlantı elemanları alanında en fazla ihracat yapan firma” dallarında ödüle hak kazandı.
AFS Genel Koordinatör Zahid Poyraz, AFS’nin ihracatta hızla büyüdüğünü söyleyerek, “ kendi öz kaynaklarımız ile üretimde, Ar-ge’de, yatırımlarda, yurtdışı ve yurtiçi satışlarda büyüdük. AFS ailesinin emeklerinin böylesi ödüllerle karşılık bulması bizleri gururlandırıyor. Bundan kısa bir süre önce de KOSGEB’in en fazla ihracat yapan kobisi olarak ödüle layık bulunmuştuk. Bunlar çok güzel ve mutluluk veren, motive eden gelişmeler. Umuyoruz ki önümüzdeki yıllarda da başarılarımız ve büyümemiz devam edecek. Yurt içinde kendi alanında pazar lideri olan, Avrupa’nın
34
ve Ortadoğu’nun en büyük üretim kapasitesine sahip olan AFS’nin yurtdışında da liderlik koltuğuna oturmasını hedefliyoruz” diye konuştu. İmalatın yüzde 80’inin ihracata yönlendirildiğini ifade eden Poyraz, AFS’nin 57 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini, sağlanan müşteri memnuniyeti, kaliteli üretim ve geniş ürün yelpazesi ile global pazarda güçlü bir konumda olduklarını kaydetti. Poyraz, elde ettikleri marka değerini korumak, daha fazla ihracat yapmak ve ihracat yapılan ülke sayısını arttırmak için çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Grundfos Catef 2014’e katıldı
Grundfos, 10 -12 Nisan 2014 tarihinde, Bakü Fuar Merkezi’nde düzenlenen su temini endüstrisinin fuarına Catef 2014’e katıldı. 24 ülkeden 79 şirketin katıldığı Güney Kafkasya Bölgesi’nin su teknolojileri temasıyla düzenlenen fuarda, su temin sistemleri, atık ve yağmur sularının arıtılmasında kullanılan son teknolojiler, pompalar, ölçme ve kontrol ekipmanları, yapı makinaları, jeotermal teknolojiler su temini ve atık su sistemlerine yönelik ürün kategorileri sergilendi. Grundfos standı yüksek verim ve geniş performans aralığı sunan mikserleri, CU 351 kontrolörü sayesinde en zor basınçlandırma işlemlerini dahi kolay ve doğru bir şekilde gerçekleştiren Hydro MPC Hidrofor, talebe göre hassas dozlama yaparak kimyasal madde israfını engelleyen Smart Dosing, DMH, DMX dozaj çözümleri ve büyük katıların serbest geçişine izin vererek sorunsuz bir çalışma sunan SE ve SL serisi atık su pompaları ile ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
Haberler
Zanaat ve sanat Erensan’ın Sodex Fuarı standında buluştu ERENSAN Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren, “Sodex, Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri tarafından yakından takip edilen ve ısıtma, soğutma, iklimlendirme sektörlerinin nabzının tutulduğu en büyük ve en kapsamlı fuar olma özelliğine sahip. Biz de Erensan olarak yüzde yüz yerli üretimle enerji verimliliği sağlayan ürünlerimizle ISK-Sodex 2014’te yerimizi aldık” dedi. Eren, “Özellikle ESB - Yüksek Basınçlı Üç Geçişli Buhar Kazanı, HDR -Buhar Kazanı, EUROMAX C -Üç Geçişli Sıcak Su Kazanı, TRC –Gaz Yakıtlı Üç Geçişli Yoğuşmalı Kazan, TR-Üç Geçişli Sıcak Su Kazanı, EOROWALL-F- Yoğuşmalı Sıcak Su Kazanı, SSG-H – Su Borulu Paket Buhar Jenaratörü, ESB-K Konveyör Izgaralı Katı Yakıtlı Buhar Kazanı ile yurtdışı fuarlarında gördüğümüz ilgiyi ISK-Sodex’te de gördük. Bu sene ayrıca stratejik ortağımız Atlantic Grup ürünlerini de standımızda tüketiciyle buluşturduk. Özellikle yeni teknoloji Isı pompaları, hybrid kombi, havlu pan ve sıcak su ısıtıcıları dikkat çeken ürünler
arasında yer aldı” dedi. Ayrıca Ygnis markasının ürünleri arasında yer alan Varfree Yoğuşmalı Kombi, Varino Grande Yoğuşmalı Kazan ve Avrupa ERP standartlarına uygun yüksek verim ve düşük NOx standartları sağlayan VarMax büyük ilgi gördü. Erensan, ISK-Sodex 2014 fuarında ürün sergisi dışında bir de sanat gösterisi gerçekleştirdi. Eren, “Böyle bir organizasyonu yapma
amacımız, tıpkı sanat gibi bizim ürettiğimiz ürünlerin de hayatımızın bir parçası olduğunu hatırlatmanın yanı sıra mühendisi ve sanatçıyı biraraya getirerek Erensan kimliğini kazan üzerine bir sanat performansıyla yansıtmak istedik. Fuar süresince devam eden aktivite, Ressam Gamze Yalçın tarafından eski bir buhar kazanı üzerinde gerçekleştirildi. Zanaat ve sanat Erensan standında buluştu” dedi
WILO Türkiye yenilikçi ürünleri ile Sodex’e katıldı WILO Türkiye, 7-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen, iklimlendirme ve tesisat alanlarında faaliyet gösteren birçok firmayı bir araya getiren ISK-SODEX 2014 Fuarı’na katıldı. İstanbul Fuar merkezinde kurduğu dikkat çekici standı ile WILO, altyapı çözümleri sınıfında “Emuport” ve “FA” adlı ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu. Bina teknolojileri sınıfında en yüksek verimlilik dereceleri ile çalışan “Stratos”, “Yonos MAXO”, “Helix”, “Stratos GIGA”, “Yonos PICO”, “SiBoost Smart (FC) Helix V” ve “Heatfixx” adlı ürünler de WILO standını ziyaret eden sektör profesyonellerinin ilgisine sunuldu. WILO Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın ve yurtdışından gelen üst düzey WILO yöneticileri ile birlikte WILO Türkiye satış ve pazarlama ekibi de ISK-SODEX 2014 Fuarı’nda ziyaretçilerle bir araya geldi. WILO standında yapılan işbirliği görüşmelerinin yanı sıra sosyal medya aktiviteleri ile renkli anlar da yaşandı. WILO’nun Facebook veya Twitter sayfalarını beğenenlere ve günün hashtag’i gibi farklı uygulamalara katılanlara sürpriz hediyeler verildi.
36
Ürün
Form Şirketler Grubu’ndan yeni ürünler Mitsubishi Heavy Industries yeni KXZ serisi Değişken üfleme sıcaklığı kontrolü ile %34’e varan enerji tasarrufu ve optimize edilmiş kompresör motor dizaynı ile yüksek verim sağlıyor.
Mitsubishi Heavy Industries su soğutmalı KXZW serisi Yeni su soğutmalı KXZW serisi yüksek katlı binalar için enerji verimliliği yüksek klima çözümleri sunuyor.
DUNHAM-BUSH su soğutmalı santrifüj üniteler Tek cihazda 14,000 kW kapasiteye kadar soğutma sağlayabilen üniteler, çok düşük ses ve titreşim seviyesinde çalışırlar. Yüksek kapasitelerine oranla küçük boyutlarda olup, düşük güç tüketim seviyesi ile de verimlilikte ve güvenilirlikte öne çıkmaktadır.
LENNOX yeni “ENERGY” serisi paket klima üniteleri
Mark tüplü radyant ısıtma çözümleri
Frekans kontrollü kompresör teknolojisini kullanan LENNOX yeni “ENERGY” serisi paket klima üniteleri, Eurovent A sınıfı enerji verimliliğine sahiptir. Tek bir paket cihaz ile tüm soğutma, ısıtma, havalandırma ve filtrasyon ihtiyacına çözüm sunar.
Mark’ ın geliştirdiği yeni nesil Infra radyant ısıtıcılar, %95 yanma verimi ve %76 radyant verimiyle, sektörün en verimli radyant ısıtma üniteleri olarak biliniyor.
DECSA CTI sertifikalı soğutma kulesi
Apen’in yüksek verim, güvenilir teknoloji ve çevre dostu “Gaz yakmalı Sıcak Hava Üreteçleri” işletme maliyetlerinde yüksek tasarruf sağlar.
CTI sertifikalı DECSA soğutma kuleleri, endüstri ve ticari klima çözümlerinde garantili performans sunar.
ApenGroup endüstriyel gazlı ısıtma çözümleri
Doğal hava esintisi sayesinde bahar yorgunluğuna son Mitsubishi Electric’in Yeni Kirigamine Serisi Klimaları havayı temizleyen özel filtre sistemi Plasma Quad teknolojisi sayesinde bahar aylarında sıkça görülen polen, toz ve bakterilere geçit vermiyor, ortamın hava kalitesini yükseltiyor. Institute of Tokyo Environmental Allergy (ITEA) Inc. ve Kitasato Research Centre for Environmental Science isimli bağımsız bilim ve araştırma kurumlarının yaptığı testlerin sonucuna göre Plasma Quad filtre sistemi, güçlü bir perdeye benzeyen elektriksel alanı kullanarak hava girişi boyunca ortamdaki bakteri, virüs ve alerjenleri yüzde 99’a varan oranda nötralize ediyor. Aynı zamanda bulunduğunuz yeri ve uzak noktalardaki sıcaklıkları algılayan 3D i-see Sensör ve hava akımı yönlendirme sistemleri ile farklı bir klima deneyimi sunan Yeni Kirigamine, klima teknolojisinde zirvede
38
bulunuyor. Yeni Kirigamine Klimalar’da sağlıklı bir ortam sağlamayı destekleyen diğer bir üstün özellik ise Natural Flow, yani Doğal Hava Esintisi teknolojisi. Doğal Hava Esintisi teknolojisi, ortamın aşırı soğumasına ve yorgunluk hissine engel olarak bahar aylarını daha dinç geçirmenize yardımcı oluyor. Yeni Kirigamine Klimalar’da hava akımının çok kuvvetli veya doğrudan hissedildiği durumlarda, dolaylı hava akımı ayarı kullanılarak akımın yönünü değiştirmek mümkün. Böylece sıcak bir günde girdiğiniz mekânda hızlıca serinlemek ya da soğuk bir günde hızlıca ısınmak istediğinizde doğrudan hava akımını seçmeniz yeterli oluyor.
A+++ enerji sınıfındaki yeni Kirigamine ile yüksek enerji tasarrufu Sağlığa katkılarının yanı sıra yüksek enerji verimliliği ve konfor odaklı geliştirilmiş teknolojisiyle de öne çıkan yeni Kirigamine Klimalar, 2014 yılından itibaren ülkemizde geçerli olan Sezonsal (Mevsimsel) Verimlilik Kriterleri’ne göre hem soğutmada hem ısıtmada A+++ enerji sınıfında* yer alıyor. Bu sayede enerji maliyetlerinde yüksek tasarruf sağlıyor.
Ürün
POWERCIAT2’in HEE sürümü CIAT’ın 610 - 1350 kW arasında değişen soğutma kapasitesine sahip olan çevreci tasarımlı POWERCIAT2 su soğutucusu artık Yüksek Enerji Verimliliği (HEE) sürümü ile mevcuttur. Son-nesil öğeleri sayesinde ve özellikle mikro-kanal sargı entegrasyonu ve CIAT’ın yeni yüksek verimlikli evaporatörü ile POWERCIAT2, HEE standart modele göre %10 daha fazla enerji tasarrufu sağlamaktadır. Ortalama 3.15 EER ve ortalama 4.1 ESEER ile kanıtlanan olağanüstü mevsimlik etkinlik seviyeleri ile mümkün olan en yüksek enerji derecesine ulaşmaktadır. Çok yönlü olan POWERCIAT2 HEE sürümü özellikle oteller, ofisler, alışveriş merkezleri ve endüstri tesisleri gibi büyük binaların havalandırılması için tasarlanmıştır. POWERCIAT2 HEE, standart yelpazeyi genişleten ve 600 - 1160 kW aralığında soğutma kapasitesi sunan 10 adet yeni su soğutucusu modelinden oluşmaktadır. Enerji verimliliğini geliştirmek için, CIAT’in ekipleri POWERCIAT2’nin standart sürümünü kullanmış ve sargılarının ısı aktarım alanı ve evaportörünü optimize etmiştir ve oldukça düşük enerjili son nesil vidalı kompresörleri eklemiştir. Sonuç olarak gelişmiş soğutma kapasitesi ve oldukça yüksek enerji verimliliği sağlayan güç girdisi içeren bir birim ortaya çıkmıştır. Düşük güç tüketimine ek olarak, POWERCIAT2 HEE standart sürümü aynı yenilikleri ve performans seviyelerini içermektedir, piyasadaki buzdolapları için en iyi güç oranını önermektedir (7 kW soğutma/kg - R134a). POWERCIAT2 HEE şu anda hem mikro-kanal sargısını hem de kabuk-boru kuru buharlaştırıcı teknolojilerini birleştiren tek su soğutucusudur. Çevreci tasarım prensipleri kullanılarak tüm kullanım
40
süresi boyunca çevresel etkisini en aza indirmek üzere tasarlanmıştır. Bir önceki su soğutucusu nesli ile kıyaslandığında, POWERCIAT2 HEE’nin en önemli teknik yeniliği tamamıalüminyumdan oluşan mikro-kanal sargıdır ve bunun sunduğu avantajların arasında: %45 daha az soğutucu akışkan, %20 daha hafif makineler (kullanımlarını, ulaşımlarını ve alan üzerinde kurulumlarını daha kolay hale getiren) ve %20 daha az kapladığı alanıdır. Aynı zamanda bakımı da kolaydır. Sargının dışındaki katı yüzeyi yüksek-basınçlı temizleme ile uyumludur ve tamamı-alüminyumdan oluşan tasarım farklı metaller arasındaki galvanik akımları ortadan kaldırmakta ve daha büyük aşınma direnci sunmaktadır. POWERCIAT2 HEE aynı zamanda iki adet patent başvurusu yapılan ve kabuktan-boruya kuru bir yeni buharlaştırıcı olan COREVA2 içermektedir. COREVA2’nin olağanüstü performans seviyeleri maksimum çıkış, azaltılmış soğutucu ücretleri ve yüksek
enerji verimliliği sağlayan optimize edilmiş basınç düşümleri içermektedir. Bu teknoloji yeni çevresel zorluklara ve en katı Avrupa standartlarına mükemmel bir şekilde uyum sağlamaktadır. POWERCIAT2 HEE üç gürültü seviyesi ile mevcuttur: Standart, Düşük Gürültü ve Ekstra Düşük Gürültü. Ekstra Düşük Gürültü sürümü sadece 10 metre için 1160 kW ile 63 dB(A) ses basınç seviyesine sahiptir. Dikkat çekici bu seviye her bir öğenin gürültü seviyesinde azaltıma gidilmesi ile sağlanmaktadır. Son-nesil sessiz fanlar hava akışını soğutma gereksinimlerine göre otomatik olarak ayarlamakta ve kompresörler, anti-titreşim tabanları üzerine oturtulmakta ve akustik olarak izole edilmiş kutular içermektedir ve giriş boruları titreşimlerin aktarılmasını engelleyen esnek kuplajlar ile donatılmıştır. POWERCIAT2 HEE’nin kısmi geri kazanım seçeneği 60°C sıcaklığında serbest sıcak su üretmek için atık ısıyı kullanmakta ve otel benzeri kuruluşların sıcak kullanım suyu ihtiyacını karşılamaktadır. POWERCIAT2 HEE, olağanüstü performans seviyeleri sayesinde, üçüncül sektördeki binalar için ısıtma, soğutma ve iç hava kalitesi sağlayan Hysys® POWER sisteminin merkezi öğesi konumuna gelmiştir. Büyük ölçekli projeler için optimize edilmiş bu sistem enerji üretimi ile ilgili çevresel sorumluluk zorunluklarına en gelişmiş çözüm olan bir CIAT Enerji Havuzu içerebilir.
Ürün
GROHE’den yeni bataryalar GROHE batarya yelpazesi tüm banyolar ile uyumluluğu sağlamak üzere XS’ten XL’e kadar çeşitli gövde ve çıkış ucu uzunluklarının yanı sıra geniş yelpazeye yayılmış farklı tasarım seçenekleri de sunuyor. Sonuçta ise, ortaya karşılanmamış hiçbir istek bırakmayan bir batarya yelpazesi çıkıyor. Her türlü biçim, ebat ve yükseklikteki lavabolar için GROHE’de ihtiyaca uyacak doğru bataryayı bulmak mümkün. Quadra, Lineare, Eurocube, Eurodisc Cosmopolitan ve Concetto’ya eklenen yeni orta yükseklikteki bataryalar, kullanıcının elini yıkaması için daha fazla alan sağlayarak daha da yüksek konfor
sunuyor. Dahası, optimize edilmiş oranlar, kumanda koluna daha konforlu erişim ve daha ergonomik kumanda kolu kullanımı sağlıyor. Allure, Quadra, Lineare, Eurocube ve Eurodisc Cosmopolitan yelpazelerinde artık ayaklı lavabolar için yeni tasarlanan tek kumandalı bataryalar da bulunuyor. Bataryaların yüksekliği ve erişimi bu lavabo tarzlarına özel olarak uyarlandı. Daha uzun çıkış uçları, kullanıcının elleri için de daha fazla alan bırakarak mevcut alanın optimum kullanımını sağlıyor.
Sorunsuz kullanım için yenilikçi teknolojiler Yeni ürün çeşitleri, şık görünümleri ve üstün fonksiyonlarının yanı sıra,
kullanıcı güvenliği ve tasarrufunda da tam puan alıyorlar. 28 mm GROHE SilkMove® kartuşa sahip bataryalar, sadece yanma riskine karşı güvenilir korunma sağlamakla kalmayıp aynı zamanda kullanıcıların enerji tüketimini yönetmesine de yardımcı olan entegre bir sıcaklık sınırlayıcıdan da yararlanıyor. Ayrıca, GROHE EcoJoy® su tasarrufu teknolojisi de su deneyiminden hiçbir şey kaybettirmeksizin su tüketimini dakikada 5,7 litreye indiriyor. GROHE StarLight® kaplama, bataryaların mükemmel parlaklığını korurken, kir tutmamasını ve çizilmeye karşı dayanıklı olmasını da sağlayarak yıllarca ilk günkü gibi görünmelerini güvence altına alıyor.
ODE, çevreci çalışmalardaki öncülüğünü sürdürüyor: %100 Ozon Dostu Üretim Çalışmalarını daha yaşanılabilir bir dünya hedefine yoğunlaştıran, markasını “Insulates the future” söylemiyle özdeşleştirerek dünyanın geleceğini korumayı bir misyon haline getiren ODE, bu anlayışını somut çalışmalarla ortaya koyuyor. 2009 yılında T.C. Çevre Bakanlığı ve UNIDO iş birliği ile Türkiye’de başlatılan Umbrella projesine 2010 yılında dahil olan ODE, projeyi başarıyla sonuçlandıran ilk şirketlerden biri oldu. Proje kapsamında köpük sektöründe ozon tabakasının inceltilmesine yol açan HCFC gazının kullanımının sonlandırılması için 2 yıl süren AR-GE çalışmasını tamamlayan ODE, 2010 yılından itibaren kademeli geçiş yaptığı yeni üretim sistemi sayesinde şu anda %100 OZON DOSTU üretim yapıyor.
42
ODE’nin böyle bir projeyi tamamlayarak sektöre öncülük etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Genel Müdür Ali Türker, “Dünyanın geleceği için hepimize büyük görevler düşüyor. Başta da elbette sanayi sektörü geliyor. İnsan yaşamının bulunduğu her ortamı daha korunaklı hale getirmeye çalışan yalıtım sektörünün de bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Biz ODE olarak Umbrella projesini tamamladık diye durmayacağız ve bu konudaki çalışmalarımız artarak devam edecek. AR-GE ekibimizin 2 yıllık çalışması sonrasında HCFC22/142b gaz karışımını kullanmayı bırakıp HFC 152a/DME gaz karışımında dönüş sağladık. Bu çalışmalarımızdan dolayı UNIDO’dan 842 bin 570 dolar hibe aldık. Bu gelişme sevindirici olduğu kadar bize yeni
sorumluluklar da yükledi. ODE olarak attığımız her adımın dünyaya katkısını da hesaplayarak yol almaya devam edeceğiz” dedi. 2013 yılında ürün ambalajlarında değişikliğe giden ve yeni ambalaj tasarımlarıyla 2 ödül birden alan ODE, ambalajlarında kullandığı yeşil yaprak simgesiyle tüm sosyal paydaşlarında da çevreci çalışmalara karşı farkındalık yaratmaya çalışıyor.
İş güvenliği
MMO’nun İşçi Sağlığı ve
İş Güvenliği Raporu açıklandı TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), mevzuat, uygulama sorunları ve resmi verileri, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporu’nda değerlendirdi. Raporda dünyada durum, işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) kavramının gelişimi, iş kazalarına dair veriler, meslek hastalıkları, iş kazalarının nedenleri, iş güvenliği, işyeri sağlık ve güvenlik birimleri, ortak sağlık ve güvenlik birimleri, iş güvenliği mühendisliği, işyeri hekimliği, MMO’nun çalışmaları yer alıyor. İş kazaları ve meslek hastalıkları, sermayenin azami kâr hırsı ve emek aleyhine politikalardan kaynaklanmaktadır. Neoliberal serbestleştirme, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağır oluşu, kadın, genç, çocuk emeği sömürüsü ve kayıtdışı istihdam iş kazaları ve meslek hastalıklarının artmasına neden olmaktadır.
Türkiye’deki iş kazalarına ilişkin bazı veriler Yararlandığımız SGK verilerinin aktif sigortalı kayıtlı çalışanları kapsadığı, bütün SGK verilerini değerlendirirken özellikle gözetilmelidir. Bu verilere göre iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm sayısı, 2011’de 10’u meslek hastalığı sonucu olmak üzere 1.710; 2012’de 1’i meslek hastalığı sonucu olmak üzere 745, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİGM) verilerine
44
göre de en az 878’dir. 2013 verileri SGK tarafından henüz açıklanmamıştır ancak İSİGM verilerine göre 2013’te en az 1.235 işçi iş kazası ve meslek hastalığı sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine İSİGM verilerine göre 2014’ün ilk üç ayında en az 276 işçi ölmüştür. Son yıllarda iş kazaları sonucu toplu ölümler artmaktadır. 2012’de iş kazalarının yüzde 49,5’i işyerlerinin yüzde 61,7’sini oluşturan ve 1–49 arası çalışanı olan İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi ile işyeri hekimi, iş güvenliği mühendisi, işyeri hemşiresi veya sağlık memuru istihdam zorunluluğu bulunmayan işyerlerinde yaşanmıştır. İş kazalarının yüzde 9,3’ü işyerlerinin yüzde 9,7’sini oluşturan ve 50–99 işçi çalıştıran işyerlerinde; yüzde 22,5’i işyerlerinin yüzde 19,2’sini oluşturan ve 100–499 arası işçi çalıştıran işyerlerinde; yüzde 18,7’si işyerlerinin yüzde 9,2’sini oluşturan ve 500+ işçi çalıştıran işletmelerde yaşanmıştır. İş kazalarının yüzde 58,98’i 1–99 işçi çalıştıran işyerlerinde, yüzde 41,2’si 100+üzeri işçi çalıştıran işletmelerde gerçekleşmiştir. İş kazalarının en yüksek olduğu anlar genelde işgününün ilk saatleri ile son saatlerindedir. 2012’de, 8 saatlik işgünü üzerinden, 12.304 kaza (yüzde 16,4) birinci iş saatinde, 34.200 kaza (yüzde 46) ilk üç saatte; 8.289 (yüzde 11) kaza son iş saatinde, 23.235 kaza (yüzde 31) son üç iş saatinde yaşanmıştır. İş kazalarının faaliyet gruplarına göre dağılımında, kömür ve linyit çıkartılması
İİşş ggüvenliği üvenliği
8.828 iş kazası (yüzde 11,79) ile birinci, fabrik metal ürünleri 7.045 iş kazası (yüzde 9,40) ile ikinci, ana metal sanayi 5.127 iş kazası (yüzde 6,84) ile üçüncü sırada yer almıştır. Fabrik metal ürünler ile ana metal sanayi birlikte alındığında metal sanayi birinci sıraya yerleşmektedir. Birbirine çok yakın faaliyet grupları birlikte düşünüldüğünde, önceki yıllarda SGK istatistiklerine yansıdığı gibi iş kazalarında yapı işleri, metalden eşya imalatı ve kömür madenciliği yine ön sıralardadır. En fazla ölüm yaşanan faaliyet grupları sıralamasında 127 kişi (yüzde 17) ile inşaat faaliyetleri birinci sırada, 73 kişi (yüzde 9,8) ile kara ve boru hattı taşımacılığı ikinci sırada gelmektedir. ilk sıradaki bina inşaatı, üçüncü sıradaki bina dışı yapıların inşaatı ve dördüncü sıradaki özel inşaat faaliyetlerinde gerçekleşen ölüm sayısı ise 256’dır (yüzde 34,4). Ölümlü iş kazalarının üçte biri yapı işlerindedir. 74.871 iş kazasının 56.414’ü (yüzde 75,34’ü) 1.000’in üzerinde en fazla iş kazası yaşanan 13 ilde olmuştur. Bu iller sırasıyla İstanbul, İzmir, Bursa, Manisa, Zonguldak, Tekirdağ, Kocaeli, Ankara, Denizli, Kayseri, Adana, Antalya ve Kütahya’dır. En fazla iş kazası, sanayi yoğunluğu olan illerde yaşanmaktadır. 10’un altında en az iş kazası yaşanan iller Ağrı, Muş, Siirt, Şırnak ve Ardahan olarak görünmektedir. İş kazası yok görünen iller ise Çorum, Hakkari ve Iğdır’dır. İş kazası sonucu ölümlerin en fazla olduğu 17 il sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep,
46
Konya, Kocaeli, Adana, Hatay, Manisa, Antalya, Erzurum, Zonguldak, Mersin, Elazığ, Kayseri ve Tekirdağ’dır. En yüksek ölüm oranına sahip iller K. Maraş (128 iş kazası, 36 ölüm, yüzde 28) ve Batman (103 iş kazası, 26 ölüm, yüzde 25)’dır. Kadınların en fazla iş kazası yaşadıkları faaliyet grupları, tekstil ürünleri imalatı (1.140 kaza), gıda ürünleri imalatı (729 kaza), giyim eşyaları imalatı (369 kaza), taşıma için depolama ve destek faaliyeti (311 kaza), perakende ticaret (310 kaza) metalik olmayan ürünler imalatı (249 kaza) ve yiyecek ve içecek hizmeti faaliyetleridir (283 kaza). Bu 7 faaliyet grubunda yaşanan 3.391 iş kazası, kadınların geçirdiği toplam 5.781 iş kazasının yüzde 57,75’idir. Kadınların en fazla iş kazasına maruz kaldığı iller sıralaması Bursa (1.186 iş kazası), İstanbul (880 iş kazası), İzmir (522 iş kazası), Tekirdağ (475 iş kazası), Manisa (426 iş kazası), Denizli (344 iş kazası), Antalya (273 iş kazası), Balıkesir (165 iş kazası), Kocaeli (156 iş kazası) şeklindedir. Bu 9 ilde iş kazasına maruz kalan kadın çalışanlar (4.427), kadınların maruz kaldığı toplam iş kazası sayısının (5.781) yüzde 76,57’sini oluşturmaktadır. Çalışma yaşamı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm mevzuat düzenlemeleri, bu alanla ilgili emek ve meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınarak yapılmadığı müddetçe, son yıllarda görüldüğü gibi mevcut sorunlar, olaylar ve acılar ne yazık ki artacaktır.
Evren UYGUR
Makine Mühendisi Firma Sahibi
Yangın
Duman Kontrolü için Temel Dizayn Yaklaşımları
BİNALARIN yangından korunumunda ; güvenli tahliye gerekliliklerini sağlama, kullanıcıların duman ve buna bağlı zehirli gazlar ile etkileşimini minimum düzeye getirme veya ortadan kaldırma ve kayıp veya yayılımı önleme adına başlıca koşullardan biri duman kontrolü olmaktadır. Yazımızın ilerleyen kısımlarında dumanın kontrolü, yönetimi ve tahliyesi için kullanılacak sistem veya uygulamaların dizaynında ön görülmesi ve düşünülmesi gereken şartlar, koşullar ve parametreler ile ilgili önemli noktalar belirtilmeye çalışılmıştır. Öncelikle; duman kontrolü gerçekleştirmek için, duman bölgeleri sınırları etrafında basınç farkı yaratarak ve devamlılığını sağlayarak hapsetme, veya hacimler içerisinde duman yönetimi metotlarından biri veya tümü düşünülmelidir. Bunların dışında; asıl duman zonu içerisinde dumanı hapsetme, son çıkışa götüren tahliye kaçış yolları ve merdiven boyunca veya sığınaklarda yeterli süre güvenli ortamı sağlamak, hesaplamalar ve analizler ile belirlenmiş duman katmanı derinliğini sağlamak ve devam ettirmek, itfaiye müdehalesi için yeterli görüş mesafesini sağlamak, toksik gaz ve yanma ürünlerinin yayılımını engellemek spesifik dizayn hedefleri olmalıdır. Duman hapsetme metodunda kullanılacak basınç farkı yaratma uygulaması; mahalin sprinkler ile korunması, mahal yüksekliği ve maksimum-minimum dizayn basınç farkları parametrelerine bağlı olacaktır. Duman yönetim methodunda ise; yakıt tipi-miktarılokasyonu, yayılım genişliği, otomatik söndürme sistemi güvenilirliği, havalandırma sistem tipi ve etki alanı, yükseklik-alan, mahal tipi ve lokasyonu, bariyer kullanımı, kaçış yolları güzergahı ve var ise sığınaklar dizayn ve uygulamada parametreleri oluşturacaktır. Her iki methotda da; kullanılacak ekipmanlar için sıcaklık sınıfları, yangına yakınlık ve duman-sıcak gazların seyrelme etkilerine de bağlı olarak bu ekipmanların öngörülen ortam koşullarında hedeflenen operasyonuna göre belirlenmelidir. Duman hapsetme metodu; merdiven basınçlandırma, asansör
48
basınçlandırma, zon basınçlandırma, yangın holleri basınçlandırma ve sığınak bölgesi basınçlandırma sistemlerinden biri veya birkaçının birlikte düşünüldüğü uygulamalara bağlı olacaktır. Duman yönetim sistemleri ise; duman katmanı sınırlandırması sağlanması, mekanik duman tahliyesi, doğal yollar ile duman tahliyesi, alanlar arası duman hareketini önleyici karşı hava akışı sistemlerinden biri veya birkaçının birlikte düşünüldüğü uygulamalara bağlı olacaktır.
Dizayn Temel Kriterleri aşağıda belirtilmiştir : 1. Dış ortam hava koşulları. ( Sıcaklık, rüzgar, vb. ) 2. Duman bölgeleri sınırları çevresindeki oluşturulması gereken basınç farkı değerleri. 3. Kapılar çevresinde aşılmaması gereken basınç ve açma kuvveti değerleri. 4. Yangın lokasyonu. 5. Duman hareketi ve hava akışı a. Taze hava besleme noktası, cihazları, akış oranı ve hızı. b. Sabit duman katmanı seviyesi sağlama, duman bariyeri kullanımı veya karşı hava akışı. c. Duman egzoz uygulaması. 6. Duman bariyerlerindeki kaçak veya açıklıklar. Sistem operasyonlarında temel alınacak noktalar; analizler ile belirlenmiş, tahliye süreleri, minimum duman katman derinliği ( mahal tavan yüksekliğinin %20 si veya mühendislik analizleri ), otomatik yollar ile duman kontrol sistemi aktivasyonu, diğer operasyona geçecek cihaz ve sistemlerin çalışma durumu olacaktır. Duman kontrol sistemi methotlarının başlıcaları için önemli detay uygulamaları ve noktaları aşağıda belirtilmiştir. Belirtilenler dışında; yangın güvenlik hollerinin duman kontrol sistemleri içerisinde düşünülmesine zorunlu olmaması ile birlikte izin verilebilir. Ayrıca genel olarak; duman bariyerleri üzerinde konumlanmış kapıların tümü kendinden kapanabilir veya duman kontrol sistemi
aktivasyonund aktivasyonunda k da otomatikk kkapanabilir apanabbillir tipte seçil seçilmeli lmelil ve uygulanmalıdır. Birden faza duman kontrol sistemi; kendi dizayn hedeflerini sağladıkları sürece , birlikte çalışabilecektir. 1 Merdiven Basınçlandırma : a. Maksimum ve minimum basınç farkları belirlenmelidir. b. Olası duman kaçakları sınırlandırılmalıdır. c. Hesaplama ve analizlerde olası açılacak kapılar öngörülmelidir. d. Basınç farkları belirlenmesinde, tahliye sırasında kapılar için tanımlı maksimum açma kuvveti aşılmamalıdır. e. Hava emiş beslemeleri; bina egzozlarından, duman şaft çıkışlarından, çatı duman-ısı havalandırmalarından, asansör açık havalandırma şaftlarından ve binanın diğer duman kovucu açıklıklarından ayrı tutulmamalıdır. 2. Asansör Basınçlandırma : a. Maksimum ve minimum basınç farkları belirlenmelidir. b. Olası duman kaçakları sınırlandırılmalıdır. c. Minimum basınç; geri çağırma katındaki asansör kabini-kabin kapıları ve asansör kuyusu havalandırma açıklıklarından devamlı sağlanmalıdır. d. Asansörler yangın anında tahliye aracı olarak kullanılacak ise, basınçlandırma sistemi; ısı, duman, alev, elektrik enerjisi kaybı, asansör makine dairesi soğutma sistemi kaybı, su girişi ve uygunsuz kontrol aktivasyonlarına karşı korunmalıdır. 2. Bölgelendirilmiş Duman Kontrolü : a. Duman bariyerleri ile duman zonları yaratılmalıdır. b. Bir duman kontrol zonu bir veya birden fazla katı, bir kat bir veya birden fazla duman kontrol zonunu içerebilir. c. Maksimum ve minimum basınç farkları belirlenmelidir.
dd.. Basınç ffarkları arkl kları bbelirlenmesinde, elirl l lenmesindde, tahl hliye sıras tahliye sırasında kapılar için tanımlı maksimum açma kuvvet kuvveti aşılmamalıdır. e. Duman egzozu çıkışı bina dışına doğru olmalıdır. Egzoz doğal veya mekanik yollar ile olabilir. f. Duman zonu içerisindeki tehlikesiz ayrılmış mahaller tahliye süresince sürekli korunmalı veya sığınak olarak kullanılmalıdır. Kaynaklar : • FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_ Sheets_1-45 • NFPA-92_Smoke_Control_Systems • Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_ Yönetmelik
49
Sürdürülebilir Dünya
Prof. Dr. Gerhard Hausladen
Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak
gencay.tatlidamak@ ibhausladen.de
Pasif Ev Toplu Konut Projesi
“Hansa Allee Westend” Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen
florian.hausladen@ibhausladen.de
172 daireden oluşan Hansa Allee Westend projesi Frankfurt şehrinde yeni yapılan pasif ev toplu konut projelerinin başlangıç noktalarından biridir. Belediye meclisi tarafından alınan karara bağlı olarak, şehir de yeni yapılacak toplu konut projelerinin sadece pasif ev kriterlerinde olması gereklidir. İklimsel özelliği bakımından da Frankfurt şehri pasif evler projeleri için oldukça uygun bir konumdur.
50
Makale
H
ansa Allee Westend, ABG Frankfurt şirketinin Frankfurt´ta inşa ettiği önemli pasif ev konutlarından biridir. Bu projedeki hedef, standartları bir seviye daha yukarı çekerek, gelecekteki konut sahipleri ve kiracılar için olabildiğince düşük giderleri olan, aynı zamanda da yüksek konforu sağlayabilen yaşam mekânlarını gerçekleştirmekti. Bu hedef için düşük primer enerji ihtiyacı olan, bu düşük enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabilen ve dolayısıyla da çevreye daha az zarar veren bir konsept üzerinde çalışılmıştır. Geliştirilen konseptin ve buna bağlı olan enerji kalitesinin değerlendirilebilmesi için ise Hansa Allee Westend konutları teslim edildikten sonra gözlemlenmiş ve pasif ev referans binası ile de karşılaştırılmıştır. Sonuç, tasarım grubunu, yatırımcıyı ve kullanıcıyı memnun edecek değerler ortaya çıkarmıştır. Hansa Allee Westend projesi pasif ev standart değerlerin de düşük çıkmıştır. Hansa Allee Westend projesi tradisyonel Avrupa kenti mimarisi özelliklerinin farklı yönlerini taşıyabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bunun için uluslararası düzeyde tanınan yerel ve önemli mimarlık büroları ile beraber bütünleşik-kendi içinde münferit- bir tasarım süreci başlatılmıştır. Kiralama amacı ile yapılacak olan Blok B - Stefan Forster, Blok C - Jo Franke ve Blok D - Karl Dudler mimarlık büroları tarafından tasarlanmıştır. Satış amacı ile inşa edilecek A1, A2 ve A3 blokları ise Mimar Michael Landes tarafından tasarlanmıştır. A Blokları ayrıca sertifikalı pasif evleridir. Diğer bloklar da yalıtım ve mekanik sistemler pasif ev kriterlerine uygun olarak yapılmış, ancak pasif ev sertifikasyonuna gerek duyulmamıştır. Bloklar yalıtım ve teknik açılarından büyük benzerlikler gösterirken, cephe görünümleri mimarlık büroları tarafından farklı farklı çözümlenmiştir. Blokların bütün tasarım süreçleri IB Hausladen tarafından takip edilmiştir. Tasarımdan kaynaklanabilecek termal ve teknik sorunlara anında çözümler getirilerek optimizasyonlar yapılmıştır. Detaylı ısı köprüsü analizleri, enerji hesaplamaları ve blower testler dikkatle yapılmış, inşaat sürecinde de denetlenmiştir. Bloklar için tek bir enerji santrali planlanmıştır. Bu enerji santrali ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Gerek duyulan ısıtma yükü toprak kaynaklı ısı pompası ile sağlanmaktadır. Isı pompası için enerji sondaj çukurları vasıtası ile elde edilmektedir. Isı pompasının verimliliğini yükseltmek için konutlar yerden ısıtma sistemi ile donatılmıştır. Bu şekilde düşük ısılarda ısıtma – yüksek ısılarda soğutma yapılabilmektedir. Bu da
51
Sürdürülebilir Dünya enerji verimliliği açısından büyük önem taşımaktadır. Pasif ev standartlarında olan dairelerin ısıtılması için besleme sıcaklığının 30 oC olması yeterli görülmüştür. Normal yapılar için bu değer ortalama 35 oC ´dir. Aradaki 5 K´lik fark enerji ve üretim maliyetleri yönlerinden büyük kazanç demektir. Yaz döneminde ise sondaj kuyuları ve yerden ısıtma sistemi soğutma ihtiyacını karşılamak için çalışmaktadır. Bu şekilde tek bir sistem ile hem ısıtma hem de soğutma çözümlenmiş olmaktadır. İki ayrı fonksiyonun tek bir sistem ile çözülebilmesi yatırım maliyetlerinde büyük avantajlar getirmiştir. Konut projelerinde sıcak su ihtiyacı en önemli tasarım kriterlinden biridir. Bu ihtiyacı karşılayabilmesi için enerji santralinde doğal gaz kaynaklı merkezi bir sistem ve çatılarda solar termal kolektörler kullanılmıştır. Kolektörler güneş enerjisi ile yıllık su ihtiyacının %28´ni karşılayabilmektedirler. Her bir daire için ayrı bir mekanik havalandırma sistemi yapılmıştır. Pasif ev standartlarında önemli bir rol oynayan hava sızdırmazlığı ve havalandırmadan kaynaklanan ısı kayıplarını giderebilmek için kontrollü hava beslemesi yapılmalıdır. Mekanik havalandırmada verimliliği artırabilmek için hava kanallarında kanal tipi heat recovery sistemleri kullanılmıştır. Isı pompası ve havalandırma sistemi fanları için gerekli olan elektrik ihtiyacı C ve D blokları üzerinde yer alan PV panellerden karşılanmaktadır. Hansa Allee Westend tasarımı ve mühendisliği yapılan hesaplamalarda ve gözlemlemelerde başarılı sonuçlar vermiştir. Yıllık ısı enerjisi ihtiyacı 13 ile 15 kWh/m² aralığında yer almaktadır. Pasif ev standardında bu rakam en fazla 15 kWh/m²a olmak zorundadır. Pasif ev standartlarında yer alan diğer bir enerji parametresi de primer enerji ihtiyacıdır. Bu rakam standartlarda 120 kWh/m²a olarak belirtilmiştir ve sadece ısı üretimi ve elektrik enerjisini içermektedir. Primer enerji karşılaştırılması grafiğinde görüldüğü gibi Hansa Allee Westend blokları referans bina değerleri altında yer almaktadır. Ayrıca bloklara ait değerlerde soğutma ihtiyacı ve güneş enerjisi kazanımları da beraber hesaplanmıştır. Özet ile yenilebilir enerji kullanımı, sistem sıcaklıklarının optimizasyonu ve yüksek verimli ısı pompası ile Hansa Allee Westend, pasif ev maksimum değerlerinin altında yer almaktadır. Akılcı ve fizibil ilave çözümler ile de sıfır enerji toplu konut projesine döndürülebilme imkanı da her zaman vardır. Bütünleşik tasarım ekibi: İşveren ABG Frankfurt Holding, Frankfurt Mimar Jo. Franzke, Frankfurt Karl Dudler, Frankfurt Landes & Partner, Frankfurt Stefan Forster, Frankfurt Pasif Ev Danışmanı IB Hausladen, Kirchheim ve Enerji Konsepti Pasif Ev Kontrolörü Passivhaus Dienstleistung GmbH
52
Sürdürülebilir Dünya
TTMD Uluslararası tesisat teknolojisi yeşil binalar paneli Sodex Fuarı’nda gerçekleşti Bahri Türkmen’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele Dr. Duygu Erten, Orhan Turan, Mehmet Okutan, Dr. İbrahim Çakmanus, konuşmacı olarak katıldılar. Panelde enerji etkin binalar, yeşil binalar konusunda yapılması gerekenler tartışıldı.
PANELDE söz alan Mehmet Okutan: “Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri ekonomimize en çok katkı sağlayan inşaat sektörüdür. Dünya üzerindeki konumumuza baktığımızda potansiyelimizi tam değerlendiremiyoruz. Yapı sektörü çok farklı uzmanlıkları ve farklı geçmişlerden gelen insanların birarada çalışmasıyla oluşuyor. Yeşil binalar son on senedir arttı. Özellikle Amerika’da. Burada planlamanın ve tasarımın önemi ortaya çıkıyor. Teknolojiyi planlamak önemli. Biz aile şirketiyiz. 50. yılımızı dolduruyoruz. Önceden tasarım yapılmadan inşaata geçmek büyük verim kayıplarına yol açıyor. İşveren işin başında bina yapmak
54
istiyorum dediğinde bu hayali önce tasarımcı duyuyor. Sonra da bu hayalin zaman içinde ne kadar değiştiğini görüyorsunuz. Projeler yapıldıktan sonra her şeyin değişmesi planlamada eksiklikten kaynaklanıyor. Multidisipline hedeflerden bahsetmek gerekiyor. Eskiden bir mimarın uzun zamanda yaptığı binalar şimdi çok kısa zaman da tamamlanıyor. Çok fazla uzmanlık alanları var. Bu uzmanlıkların biraraya gelmesi için başta planlama ve tasarım çok önemli. Sonra malzeme, daha tasarruflu cihazlar, daha iyi işletmeye alma, en sonunda sertifikasyon geliyor. Bunları çok önemli buluyorum. Ülkemizde özel sektör yapıları 20-30 sene ayakta
kalacak şekilde yapılıyor. Tüketilen malzeme haline gelmiş, oysa 100 senelik projeksiyorlar gerekiyor. Devlet burada yöntem göstermeli, toplumun kendini geliştirmesi için bu yöntemleri empoze etmek gerek” diyerek sözü Duygu Erten’e bıraktı.
Sertifikasyon yeşil yapılmış bir binanın taçlandırılmasıdır Okutan’dan sonra konuşmalarına devam eden Dr.Duygu Erten “Amerika’da yirmi sene kaldım. Türkiye’ye dönünce sertifikasyon konusunda Türkiye ayağını oluşturduk. Sertifikasyon yeşil yapılmış bir binanın taçlandırılmasıdır. Reklam amaçlı, binanın inşaatının bitiminde
Sürdürülebilir Dünya sertifika alınarak satışa sunulması değildir. Türkiye’de sadece iki üç bina gerçek anlamda yeşil binadır. Biz çevre dostu yeşil binalar derneği olarak son üç sene içinde ulusal sertifika oluşturduk, katılım yüksekti ve çok çaba harcandı. Uluslararası sertifikaların yerelleşmesi son derece önemli. Her ülkenin iklimi farklı. Önemli olan binaların daha az enerji harcaması. Bizim kültürümüzde bir sertifika alalım da nasıl olursa olsun yerleşti. Oysa binaların sertifika almasından daha önemlisi binaların daha az enerji harcaması. Sertifikaların derecesi önemli değil. İlla altın sertifika almamızın bir önemi yok. küçük adımlar ile başlayalım, bu ulusal konuyu TTMD tarafından da sahiplenilmesi için çağrıda bulunuyorum” dedi.
Orhan Turan enerji verimliliğinde ısı izolasyonunun önemini anlattı Orhan Turan “Enerjiye önemli rakamlar ödediğimize göre enerji yetkin binalar yapmamız çok önemli, önümüzdeki süreçte enerjinin daha fazla talebiyle beraber enerji yetkin binaların önemi artacak. Senelerdir Ar-ge, enerji verimliliği konuşuluyor. Önce koordinasyonu sağlamalıyız. Kentsel dönüşümün başlamasıyla bir fırsatımız var. Yalıtım konusunu topluma mal etmemiz gerekiyor. Bu işin üç boyutu var. Teknik, ekonomik, iletişim. Biz hep teknik boyutunu konuşuyoruz. İşin ekonomik ve iletişim boyutunu da konuşmalıyız. Örneğin gazetelerde konut reklamlarında binaların enerji verimliliğine hiç değinilmiyor. Talep başladı ancak yavaş. Sadece ısı yalıtımı değil, ses ve su yalıtımı da önemlidir. Finansman konusunda bankalar ile konuşmalıyız.Enerji verimliliği ile ilgili yatırım yapan her kuruluş rahatlıkla finans kaynaklarına ulaşabilir. Sanayici bu kaynakları kullanıyor. Konutlarda da talep edilmeli. Benim gördüğüm, belgelendirmemi alayım ve konuyu aşayım bakış açısı, bunu çok yanlış buluyorum. Denetimlerin önemi devreye giriyor” diyerek sözlerini tamamladı.
56
Tunç Korun mekanik tesisat cihazlarının enerji verimli olmasının önemini anlattı Tunç Korun “İdeal ve en iyi sistem diye bir şey yoktur. Mekanik projecinin en önemli işi bir binaya birden fazla sistemi uygulamaya çalışarak, yatırım ve kullanım maliyetini değerlendirerek bir sistem yapmaktır. Dönemsel olarak moda sistemler olabilir. Yeşil binalarda konulmuş bir takım kriterler, puanlamalar var. Leed almak istiyorsanız 110 toplam puan almanız gerekiyor. En yüksek rakam da enerji konusunda veriliyor. Enerji kategorisinde 35 puan alabiliyorsunuz. Ne kadar verimli yapabilirseniz, elektrik enerjisinin ne kadarını üretebiliyorsanız puan artıyor. Yani binada hangi cihazları kullandığınıza bakıp puan vermiyorlar. Binanızı standart bina ile karşılaştırıp ne kadar iyileştirme yaptığınıza göre puan alıyorsunuz. Örneğin yüzde otuz daha verimli kılabilirseniz 10 puan alıyorsunuz. 2008 de çıkan Binalarda Isı Performans Yönetmeliği’ne göre 20 bin metrekarenin üzerinde olan binalarda ısıtma soğutma havalandırma sistemleri için binanın ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması öneriliyor. Isı pompalarının kullanılması, kojenerasyon, mikrojenerasyon kullanılması tasarımcılar tarafından dahil edilmesi talep ediliyor. Burada ısı pompası tek bir cihaz olmadığını belirtmemiz gerek. Isı pompasında ne tip cihazlar sorusuna şunları söyleyebilirim. Bildiğiniz bir klima, iç ve dış ünite, biraz geliştirin multusplit, biraz daha geliştirin VRF geliyor. İki borulu ve üç borulu aynı anda ısıtma ve soğutma yapabilen sistemler mevcut. Daha da ileriye gidelim, taze hava ihtiyacının tamamını sadece ısı pompası kullanarak klima santrali, kazan, soğutma grubu, borulama, izolasyon otomasyonu tek bir cihaz içerisinde paket olarak yapabiliyorsunuz. 5 yıl önce başlayan uzakdoğuda başlayan trendler -20 derece dış hava koşulunda +90 derece sıcak su bağımsız ısı pompası var. En azından 5 değişik firmadan bu tip cihazlar alabilirsiniz. Çeşitli kaynaklardan elde
edilen ısı pompaları var, bizim tavsiyemiz su kaynaklı uygulamalardır. Çok sayıda otel ve AVM uygulamaları mevcut. Sonuçta ısı pompasına baktığımızda tek bir sistem yok. Geniş bir seçenek var. Doğru binaya doğru şeklide uygulama yapılması önemli. Devlet merkezi dağımdan yandır, o nedenle yenilenebilir özellikle güneş enerji kaynağı yavaş gelişiyor. Bizim güneşte çeşitli uygulamalarımız var. Güneşte dünyadaki kurulu güç 130 bin megavat. Türkiye güneş alma açısından son derece verimli bir iklime sahip, güneş çok, ısı normal olmalı. Çok sıcak iklimde verim düşüyor. Amacımız fotovoltaik uygulamalar ile elektriğe daha az para ödeyebilmek olmalı. Yeşil binalar da çok önemli bir katkı koyuyor. Tavsiyem bu konuya girmeniz.” dedi.
Dr.İbrahim Çakmanus yeşil bina sistemlerinin otomasyonu hakkında panelde bilgi verdi Dr.İbrahim Çakmanus “ Binanın iyi tasarım, kaliteli yapı ve iyi imalat ile devreye alınması gerekiyor. Mal sahibi projenin başlaması ile tasarım ekibini de birlikte çalıştırmalı, test yapmalı ve devreye almalı. çok iyi cihazlar seçtiniz ancak hedeflenen senaryolara uyuyormu bakmanız gerek. Fonksiyon testleri yapılmalı, etiket değerlerine uyuyormu, ayarlar ile sağlanmalı. Otomasyon sistemleri çoko çok önemli. Cihazların birlikte devreye girmesi ve çıkmaları otomasyon ile verimli hale getiriliyor. Leed sürecinde test raporlarının yapılması, önerilen hususların mal sahibine bildirilerek düzeltmelerinin yapılması gerekiyor. Eğitim konusu da önemli. İşletme personelinin sistemlere hakim olması gerekiyor. Yetişmiş personel çok önemli. İşletme sürecinde Ashrae standardının tavsiyeleri var, bunları da göz önüne almak gerekiyor. Yeni binalarda enerji modelleme konusu var. Gerçekten tasarruf hedeflerimize ulaştık mı? Tespitlerin yapılması iyileştirmelerin gerçekleşmesi gerekiyor. İşletme esnasında yapılması için iyi eğitilmiş personele sahip işletme firmaları kurulmalı. Bu çözüm olabilir.” dedi.
Sürdürülebilir Dünya
Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik 2013 yılı raporu lansman toplantısı yapıldı Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) dünyada alanında sektörel bir sivil toplum kuruluşu tarafından ilk olarak hazırlanan “Sürdürülebilirlik 2013 Raporu”nun lansman toplantısı yapıldı. RAPORDA, inşaat malzemelerinde ülkemizin önde gelen Türkiye İMSAD üyesi sanayi firmalarının gerçekleştirdikleri “en iyi sürdürülebilirlik uygulamaları ve yatırım projeleri” örnekleri de yer alıyor. Türkiye İMSAD üyeleri ve paydaşlarının, gündemlerinde bulunan yüksek öncelikteki konuların baz alınarak hazırlandığı Sürdürülebilirlik Raporu, Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 rehberi kapsamında hazırlandı. Raporun çerçevesi; Enerji Kullanımı-Verimliliği, Sera Gazı Azaltımı, Doğal Kaynak ve Su Kullanımı, Atık Yönetimi, Yaratılan Ekonomik Değer, İstihdam, EğitimÖğretim, Toplum için Değer Yaratma, Kentsel Dönüşüm ve İnovasyon başta olmak üzere ekonomik, çevresel ve sosyal bir dizi başlık altında incelendi. Türkiye İMSAD, 77 sanayici kuruluş, 29 sektör derneği ve 8 paydaş üyesiyle ülke genelinde 21 binden fazla noktaya ulaşıyor, genel imalat sanayinde yüzde 17 pay, 54,8 milyar dolar iç pazar büyüklüğü ve 21,3 milyar dolar ihracat ile ülkemiz cari açığının azaltılmasına 10,9 milyar dolar net katkı sağlıyor. Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, toplantının açılış konuşmasına, bir ilke imza atarak Türkiye’nin sektöründe ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuna sunmaktan duyduğu memnuniyeti ve gelecek 10 yılda tüm dünyada çok daha hızlı bir değişimin yaşanacağını belirten nüfus artışı, doğal kaynakların azalması, hızlı tüketim artışı, haksız rekabet ve kayıt dışı ekonomiye ilişkin parametrelerin yanı sıra, yoğun kullanımı dolayısıyla, enerji ve karbon yönetiminin de Türkiye İMSAD üye ve paydaşları tarafından öne çıkarılan, raporun başlıca konular arasında yer
58
aldığını söyledi. Yetişener, “2012 yılında yapılan yasal düzenlemelerin gereği olarak, ülkemizde ilk defa şirketler 2016 yılında, 2015 yılına ilişkin sera gazı salımlarını raporlayacaklar. Sürdürülebilirlik Raporu, bu açıdan da sektöre yön gösteren bir görev üstlenmektedir” şeklinde konuştu. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da konuşmasında, araştırmaya katılan şirketlerin verilerine dayanarak verdiği bilgiye göre, bünyesinde çimento, cam, seramik gibi karbon yoğun sektörleri barındıran Türkiye İMSAD üyelerinin enerji
tüketimleri, referans yıl olarak alınan 2011’e göre, 2013 yılında yüzde 3,4 oranında arttı. Aynı şekilde üye şirketlerin enerji tüketimleri de 2011 yılına göre 2013’te yüzde 3,4 arttığı halde, sera gazı salımları yüzde 1,2 oranında azaldı. Türkiye İMSAD sanayi üyelerinin yüzde 28’inde enerji yönetimi biriminin olması ise, değişime ve geleceğe yatırıma verdikleri önemin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Gürdal, “Sürdürülebilirlik Raporu ile yapmaya çalıştığımız; performans ölçen, hedef koyan ve kurumsal değişimi yöneten yaklaşımlarla, sürdürülebilirlik kapsamındaki olumlu ve olumsuz etkileri
Sürdürülebilir Dünya belirlemek vekurumların stratejileri ile operasyonlarını bu doğrultuda yönetebilmelerine ışık tutmaktır. Nihai amacımız, daha az kaynak tüketerek, daha uzun ömürlü ve verimli ürünlere odaklanmaktır. Hazırladığımız bu rapor, aynı zamanda şeffaflığın da bir göstergesidir. Dünyada yeni bir ekonomik düzen oluşuyor. Eskiden üretebilmek yetkinlikti, şimdi ise esas olan, geleceğe doğru sürdürülebilir ve verimli üretkenliktir. Sürdürülebilirlik, var olmanın en büyük şartıdır. Doğal kaynaklarımızın sınırsız olduğunu düşünerek hareket ettiğimizde, bazı yaptırımlarla karşılaşacağımız muhakkaktır. Bizim amacımız, o yaptırımlarla karşılaşmadan sektör ve firmalar olarak kalıcı tedbirler almaktır. Üretimden kullanıma, hatta imha safhasına kadar, verimlilik süreçlerinin esas alınmasını sağlamaktır.”
Sürdürülebilir üretkenliğin kritik başarı faktörleri Toplantıda, Garanti Bankası eski CEO’su, WWF-Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı ve TED İstanbul Koleji Vakfı Mütevelli Üyesi Akın Öngör de, sürdürülebilirlik, ayak izlerimiz ve doğanın kaynak yaratabilme kapasitesi konusunda yaptığı konuşmasında, özellikle enerji verimliliği konusu üzerinde durdu. S360 Sürdürülebilirlik ve İletişim Hizmetleri Genel Müdürü Kerem Okumuş da, Sürdürülebilirlik Raporu’nun uluslararası standartlarda hazırlanan süreçlerini anlattı ve küresel ekonomide kurumların geleceğinin inşasında, sürdürülebilir üretkenliğin kritik başarı faktörlerini dile getirdi. Sürdürülebilirlik 2013 Raporu’nda yer alan Türkiye İMSAD sanayici üyelerinin “en iyi sürdürülebilir uygulama ve yatırım projelerinden bazı örnekler şöyle: ● Çimsa, Mersin fabrikasında, atık gazları elektrik enerjisine dönüştürdü ve 2013 yılında 49 milyon kWh/yıl elektrik üretti. Fabrikada, karbondioksit salımı24.5 ton azaltıldı. ● Trakya Yenişehir Cam Fabrikası’nda gerçekleştirilen ‘Atık Isı Enerji Üretimi” projesi kapsamında; düz, kaplamalı ve lamine cam ısı ve güneş kontrol kaplamalı cam olarak
60
●
●
●
●
●
●
adlandırılan üretiminde, fırınların kapasite kullanımına bağlı olarak 3,5 ila 5 MW aralığında elektrik üretildi. Trakya Cam’ın, TRC Coolplus T ürünü ise, kışın sıcağı içeride tutuyor ve ısı kayıplarını standart çift cama göre yüzde 50 oranında azaltarak yakıt giderlerini azaltıyor. Ürün, yaz aylarında içeri giren güneş ısısını standart çift cama göre yüzde 40 azaltarak, soğutma giderlerinden tasarruf sağlıyor. Betek Boya tarafından geliştirilen“Ecotech Sıvası”sera gazı salımını yüzde 35 azaltıyor. Pimaş“Hebe-Schiebe Sistemi” ile yılda 213,6 milyon dolar enerji tasarrufu elde ediyor. Sektörün Avrupa’daki ilk Leed Gold sertifikalı yeşil binasını yapan WILO, Tuzla’da tesisinde enerjiden yüzde 24, su kullanımında yüzde 50 oranında tasarruf sağlıyor. Akçansa fabrikalarında 10,5 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen; arıtma çamuru, atıktan türetilmiş yakıt ve ömrünü tamamlamış lastik sistemleri sayesinde 2013 yılında 100 bin ton atık, enerji kaynağı olarak değerlendirildi. 45.000 ton/yıl evsel arıtma çamuru, fosil yakıtlara alternatif enerji olarak kullanıldı ve yılda 17.000 ton kömür tüketimi tasarruf edildi. Yanma sırasında oluşan yüzde 35-40 oranındaki kül de, sıfır atık oluşturdu. Türkiye’de ilk defa yoğuşmalı kombilerde su yerine, aynı koşulların oluşturularak, hava ile test edilebilecek şekilde tasarlandığı Demirdöküm tesisindeki üretimlerde artık su kullanılmıyor. Bu yolla tesiste 2011 yılında 3 bin ton su tasarrufu sağandı. 2016 yılına kadar diğer ürünlerin devreye alınmasıyla hedeflenen su tasarrufu yılda 15 bin ton. Üretim sırasında çıkan atıkları sisteme geri döndürerek doğal kaynak kullanımı azaltan Rigips Saint-Gobain’ın toz alçı fabrikasında, yılda 700 ton civarında atık kaynağı azaltılıyor. Uygulama ile üretim verimi yüzde 1 oranında artırılırken, elektrik tüketimi yüzde 14,5, doğal gaz tüketimi yüzde 4,5,
●
●
●
●
CO2 salımı ise yüzde 2,3 oranında azaltıldı. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri fabrikasında, seramik sağlık gereçlerinin arıtma tesisinden çıkan atık çamurun tamamı geri dönüştürülerek,karo üretiminde alternatif hammadde olarak kullanıyor. Türkiye’de ilk defa sanayide karşılıklı fayda sağlayan endüstriyel mutualizm sistemini kuran Eczacıbaşı, aylık bazda600 ton, projenin başladığı 2010 yılından bu yana ise toplamda her yıl 7,200 ton hammadde tasarrufu sağladı. Ton başına 60 TL olmak üzere yılda 432 bin TL maliyet avantajı elde eden kurumun, yıllık bazdakarbon tasarrufu 25 ton. Jotun’un geliştirdiği yeni nesil dış cephe boyası Jotashield Extreme, kızılötesi ışınları, standart boyalara kıyasla iki kat daha fazla geri yansıtıyor. Ürün, binanın iç ortam sıcaklığının 5, yüzey sıcaklığının 20 derece daha serin olmasını sağlıyor. En zorlu hava şartlarına karşı 10 yıllık koruma sağlayan ürün, yapının daha seyrek periyotlarda boyanması avantajı sunuyor. İzocam, mineral yün olarak bilinen “camyünü ve taşyünü” ürünlerini; yüzde 80 oranında kum, bazalt, doğal mineraller ve geri dönüşümlü camlar kullanarak üretiyor. Bir binanın 50 yıl olarak hesaplanan kullanım ömrü boyunca, mineral yünler, üretim sırasında kullanılan enerjinin ve sera gazı salımının 100 katı kadar enerji tasarrufu sağlıyor ve sera gazı salımını azaltıyor. Mars Konteyner Prefabrik Yapı, sıfır karbon salımlı konteyner üretim süreçlerindeki tüm enerji ihtiyacını, dış kaynağa ihtiyaç duymaksızın, çatısına 28°’lik açı ile yerleştirilmiş fotovoltaik paneller aracılığıyla karşılıyor. Üretimde; soğutma, ısıtma, aydınlatma ve ekipman olmak üzere toplamda 2,456,6 kWh’lik enerjiye gereksinim duyuluyor. Oysa fotovoltaik panelleri, yılda 2900 kWh’lik enerji üreterek, tüketimden fazla enerji arzı sağlıyor. Yüzde 118 oranında yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen bu ürünlerin, sıfır karbon salımı ise sıfır düzeyinde.
Nostalji
Organik saç bakım ürünü
Sivas boynuz tarak Sivas’ın en önemli el sanatlarından olan ve boynuzdan yapılan kemik taraklar, günümüzde yerini plastik taraklara bıraktı. Gelişen teknolojiye yenik düşen boynuz tarak imalatı da bu nedenle durma noktasına geldi. Aslında tarihi yüzyıllar öncesine dayanan boynuz taraklar, insan derisine yakın bir maddeden üretildiği için; saç dökülmesine, elektriklenmeye ve hatta kepeğe karşı bile oldukça etkili.
E
skiden Anadolu’nun pek çok yerinde, evlenecek çiftlerin çeyizinde eksik olmayan boynuz tarak zamanla unutuldu. Bu sanatı sürdürecek yeni ustaların yetişmemesi nedeniyle de kaybolma noktasına geldi. Aslında Sivas’ta tarihi yüzyıllar öncesine dayanan boynuz taraklar, insan derisine yakın bir maddeden üretiliyor. Bu sebeple de; saç dökülmesine, elektriklenmeye ve hatta kepeğe karşı bile oldukça etkili. Birçok uzman kemik tarakların alerji yapmadığını belirtip, bu ürünü öneriyor.
plastik taraklara göre saç dökülmesi ve kepeği önlediği biliniyor. Saçta statik elektrik oluşturmayan kemik taraklar, kırılmaları da azaltıyor. Saçtaki fazla yağı tutan ve saçın daha kolay taranmasını sağlayan taraklar, saça ve saç derisine sağlık veriyor. Dermatoloji uzmanları, boynuz tarağın doğal ve insan derisine yakın bir maddeden yapıldığını, bu nedenle de tarakların saçlarda alerji yapmadığını ifade ediyor. Boynuzdan yapılan tarak kullanımının daha sağlıklı olduğunu söyleyen uzmanlar, plastiğin kimyasal yapısından dolayı insan derisinde alerji yaptığını belirtiyor.
Taraklar; koç, manda ve öküzboynuzundan yapılıyor Sivas kemik tarağı koç, manda ve öküz boynuzundan imal ediliyor. Boynuzlar bir müddet bekletilip kurutulduktan sonra en ince ayrıntısına kadar temizlenip ateş ocağına konuluyor. Ocakta ısıtılan boynuzun düzleştirilmesi yapılıp, yapılacak tarağın şekline göre kaba olarak kesiliyor. Daha sonra tesviyesi yapılan boynuz yeniden ateş ocağında ısıtılarak ikinci kez düzeltme işlemi yapılıyor. Düzeltilen boynuza zımparada tam şekli verilerek diş açılıyor. Son işlem olarak parlatılan kemik tarak, artık kullanıma hazır. Boynuzlu tarağın; oymalı tarak, bayan tarağı, erkek tarağı, sakal tarağı ve çanta tarağı diye çeşitleri bulunuyor. Son zamanlarda kemik tarağın dışında boynuzdan; kemik toka, zarf açacağı, yemek kaşığı, çay tabağı ve kolye ucu da üretiliyor. Faydaları saymakla bitmiyor Kemik tarakların, yaygın şekilde kullanılan
62
“Kemik taraklar yerini, maliyeti ucuz plastik taraklara bıraktı”
Boynuz tarak işçiliğini Sivas’ta yaklaşık yüz yıldır sürdüren Kutluca ailesinden Zeki Kutluca.
Neredeyse durma noktasına gelen boynuz tarak imalatının son kuşak varisi ise, tarak ustası Mustafa Kutluca’nın büyük oğlu Zeki Kutluca. Sivas’ta bu sanatı yaşatmaya çalışan Zeki Kutluca, koç, manda ve öküz boynuzlarından tarak yapımı dışında bıçaklara sapta yapıldığını söyledi. Boynuzdan çıkan tozdan tutkal yapıldığını bunun yanı sıra bu tozların gübre olarak da kullanıldığını belirten Kutluca, “Bu sanatın tarihi kesin olarak bilinmiyor. Rivayetlere göre ise, boynuzdan tarak yapımı yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahip. Gelişen teknolojiyle birlikte kemik tarakların yerini; maliyeti ucuz, yapımı kolay ve seri üretime elverişli polyester ve plastik malzemelerden yapılan taraklar aldı. İnsan sağlığına zararlı olan bu taraklarla günümüzde artık rekabet etmek de zorlaştı” dedi.
lüks
Lamborghini ve NVIDIA’nın güç ve hız konusundaki ortak tutkusu kendine Huracán’da harika bir yer buldu
L
amborghini Huracán’da Süperarabanın Kas Gücü ile Süperbilgisayar Beyinli Karbon seramik fren rotorları harmanlanıyor. 5.2 litrelik, 610 beygirgücünde V-10 motor. Karbon lifi ve alüminyumdan mamul şasi. 237,250 dolarlık Lamborghini Huracán LP 610-4’ün bir süperaraba olduğuna hiç şüphe yok. İşin sürpriz tarafı ise: Lamborghini’nin süperbilgisayarın aklı ile süperarabanın gücünü nasıl başarıyla harmanladığı. Huracán bu amaçla yüksek performanslı diğer bir unsurdan yararlanıyor: NVIDIA’nın Tegra 3 işlemcisi. Tegra 3 sürücünün önünde duran 12.3 inçlik yüksek çözünürlüklü ince filmli bir transistör ekranına güç veriyor. Bu unsur ilk kez bu arabada bir
64
gösterge grubu ekranında kullanılıyor. Ve sürücülerin gözlerini yoldan ayırmamalarına yardımcı oluyor. Bu kadar güçlü bir arabada bu şarttır. Huracán’ın saatte 60 mil hıza ulaşması sadece 3.2 saniye sürer. Ancak, dijital takometre ibresi Tegra’nın saniyede 60 karelik hızını yakalayabilir. Eğer yol yeterince uzunsa, sürücü hız göstergesinin 200 mph sınırını geçip gittiğini görebilir. Bu yüksek güç beraberinde ayarlama kolaylığı da getirir. Huracán bilgi ve eğlencenin orta konsoldan ayrıldığı ilk spor arabalardan biridir. Sonuç: sürücünün kendi görmek istediği şeyi görmesini sağlayan bir ekran.
Teknoloji
Kendini onaran plastik geliştirildi Artık kırılan cep telefonları, çatlayan borular yenileme gerektirmeden kendini onarabilecek. Bilim adamları, insanın dolaşım sisteminden esinlenerek kendini onaran yeni bir plastik türü geliştirdi. “Science” dergisinde yayımlanan çalışmaya göre yeni plastik, 3 santimetre genişlikteki delikleri bile onarma kapasitesine sahip. Illinois Üniversitesi araştırmacıları, yeni plastiğin hasar gören bölgelere onarıcı kimyasalları gönderen incecik borulardan oluşan bir ağa sahip olduğunu açıkladı. Bilim adamları, yeni plastikten üretilecek cep telefonu ekranlarındaki çatlakların, tenis raketlerindeki kırıkların, su borularındaki deliklerin kendini onaracağını belirtti. Yapılan testler, plastiğin işlemin ardından eski gücünün yüzde 62’sini yeniden kazandığını gösterdi.
bili
Türkiye’nin ilk 4 lastikli elektrikli otomo
rı Ekibince (Solaris) tasarlanıp Dokuz Eylül Üniversitesi Güneş Arabala ekli 2 kişilik elektrikli erl tek 4 ilk in e’n kiy Tür n, ile ştir kle rçe ge üretimi le tanıtıldı. aracı olduğu bildirilen DEMOBİL, tören aları Ekibince (Solaris) tasarlanıp üretimi Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güneş Arab 2 kişilik elektrikli aracı olduğu gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk 4 tekerlekli yürütücülüğünü üstlenen DEÜ Üniversite bildirilen DEMOBİL, törenle tanıtıldı. Proje UM) Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Sanayi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DES yen, girişimci ve öğrencilerden Bayram, törendeki konuşmasında, akademis ş arabalarıyla çeşitli yarışmalardan oluşan Solaris’in, bugüne kadar ürettiği güne en elektrikle çalışan araç tasarladığına değin dereceler aldığını belirtti. Solaris’in ilk kez olan li destekledi. Üniversite tarihi için önem Bayram, “İzmir Kalkınma Ajansı, projemizi öğrenciler bir araya geldi. DEMOBİL, ve yen projeyle farklı fakültelerden akademis şarj edilebiliyor. Burada fark yarattık. güneşten elde ettiğimiz elektrik enerjisiyle yonları olacak. Sonraki aşama, güneşten Bünyesinde kullanılacağı kampüste, şarj istas dedi. enerji üreten fotovoltaik hücre yapmak.»
Dünyanın en hafif LTE tableti Asus’tan geldi Asus, Computex 2014 etkinliklerinde çarpıcı bir tanıtım gerçekleştirdi. Şirketin Patronu Jonney Shih’in bizzat katılım gösterdiği bu etkinlikte tanıtılan Asus’lardan MEMO Pad 8, oldukça iddialı bir tablet olarak karşımıza çıkıyor. 2,3 GHz saat frekansına sahip 64-bit Intel işlemcili bu cihaz, Full HD ekrana ve Gorilla Glass 3 koruma camına sahip. Bu tabletin en önemli özelliği ise, bugüne dek üretilmiş LTE tabletler arasında en hafifi olması! Asus’un başındaki isim Jonney Shih’in bizzat sunduğu bu tablet, sadece 299 gram ağırlığa sahip.
66
Babalar günü r Günü’ne özel la a b a B n a ’d DESA kleri hediye seçene Günü’nde anız DESA, Babalar kahramanı bab li iz g n zu u n u ğ çocuklu çenekleri özel hediye se n e d in ir b ir b için sunuyor. sa,
r arada sunan De lığı ve kaliteyi bi şık da hit ın ar nl iyo Koleks leksiyonunun en 14 yaz erkek ko 20 ’nü nü Gü r la Baba yor. mer, cüzdan parçaları ile kutlu balar için deri ke ba en ey rm ve ket ve Şıklığından taviz r için bomber ce ı, sportif babala ket ile ce ri de r ve evrak çantas ke lar içinse bi ba ba i nd tre , bı k daha fazlası… spor ayakka seçenekleri ve ço bı ka ak ay ri de nubuk ve
Babanız Incase’in süper çantasına bayılacak Yaklaşan Babalar Günü’nde, babasını sevindirmek isteyenlere şık ve işlevsel bir hediye alternatifi İş hayatı odağında evden ofise, ofisten toplantılara koştururken Macbook Pro’sunu yanında taşıyan babalar, Incase’in omuz askılı City Brief çantasıyla hem şıklıklarını tamamlayacak hem de kullanmaktan keyif aldıkları bilgisayarlarını mükemmel bir “koruma”ya emanet edecekler.
Pierre Cardin’den ikinci ürüne %50 indirim fırsatı Erkek giyim modasının öncü firması Pierre Cardin, Babalar Günü’nü sürpriz bir kampanya ile kutluyor. Ofis babalarını mutlu edecek ürün çeşitlerini bir arada bulabileceğiniz Pierre Cardin’in vücut tipine uygun farklı kalıplarda tasarlanan takım elbiseleri, kravat ve kol düğmeleri, gömlek ve ayakkabılar, keten takımlar ve hafif montlar şıklığı ve rahatlığı bir arada sunuyor. Maceracı ve trendi babalar içinse, kendinden emin ve kararlı duruşu simgeleyen renkler, espadriller, kanvaslar ve ketenler Pierre Cardin mağazalarında keşfedilmeyi bekliyor.
68
Kiğılı’dan Babalar Günü’ne özel anlamlı kampanya Baba, hayattaki ilk öğretmenlerden biridir sloganıyla reklam filmi çeken ve büyük ses getiren Kiğılı, reklam filmini izleyenlere %60+%10 indirim kazandırıyor. #babamdanöğrendim hashtagiyle babasının kendine kattıklarını paylaşanlar, Kiğılı’dan hediye seti kazanma şansı yakalıyorlar.
gezgin Sular, gondollar, köprüler derken birden bire karşınıza çıkan San Marco Meydanı, Katedral, Kiliseler, Campanelli, Dükler Sarayı ve diğer muhteşem binalar Venedik’in bitmeyen güzellikleri olarak kendilerini gösterir
R İ H E Ş ADA
VENEDİK V
enedik; Kuzey İtalya’nın doğusunda Adriyatik Denizi kıyılarında karaya 4 kilometre uzunluğunda kara ve demir yolu köprüsü ile bağlanan, yaklaşık 118 adacık üzerine kurulu bir ada şehirdir. Venedik’te adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400 köprü bulunur.
Venedik; tarih boyunca Avrupa’nın en önemli ticaret başkentlerinden biri olmuştur. Venedikliler, Türklerden ve Araplardan öğrendikleri sayı sistemi ile ticaret aritmetiğini en üst düzeye çıkarmışlar ve bu nedenle bütün Avrupalı tacirler bu aritmetiği öğrenebilmek için Venedik’te açılan birçok okula gelerek eğitim almışlardır. Venedik nüfusu o dönemlerde 300 bin civarındayken günümüzde 72 bine kadar düşmüş ve halen azalmaktadır. Yaşlı nüfusun yoğunlukta olduğu Venedik, artık anakarada bulunan Mestre adı verilen yeni şehre doğru kaymaktadır. Venedik’te yaşayanların yüzde 50’den fazlası geçimlerini turizmden sağlamaktadırlar. Bugüne kadarki rekor bir günde 150 bin turisttir. Bu kadar turistik olması ve her şeyin deniz yoluyla taşınması sonucu fiyatlar İtalya’nın geneline göre yüzde 10 daha pahalıdır.
70
“Rüya gibi bir gezinti”
Grand Kanal:
Grand Kanal, Venedik’e geldiğinizde öncelikli olarak görmeniz gereken, Venedik’in ana caddesidir. Venedik’in karaya bağlandığı noktadan kalkan Vaporetto’lardan birine bindiğinizde sizi, bu harika caddeden sürprizlerle dolu bir rüyaya taşıyacaktır. Evet, Grand Kanal’da suların üzerinde süzülürken aklınızdan sıkça geçecek bir sorudur, “acaba rüyada mıyım?” Vapurunuz ilerledikçe ne tarafa bakacağınızı şaşırırsınız; bu durumda en iyisi bir gidiş bir de dönüş turu yapmaktır ki hiçbir şeyi kaçırmayasınız. Öncelikle, Venedik’in kendine has ev mimarisi sizi gülümsetir. Hepsi birbirinden güzel renklere boyanmış suların içinde yüzyıllardır solmayan çiçekler gibidirler. Cam içlerinde yine rengarenk çiçekler sizi karşılar. Bir an
duraksarsınız bu evlerin kapılarının suya açıldığını fark edince. Grand Kanal’dan turunuza devam ederken buraya açılan küçük kanalcıkları görürsünüz, bazıları sadece gondolların girebileceği genişliktedir. Yolun her iki yakasında, kimi baston şekerler gibi boyanmış kimi de ham kütük kazıklar görürsünüz ki bunlar teknelerin park yerleridir. Sular, gondollar, köprüler derken birden bire karşınıza çıkan San Marco Meydanı, katedral, kiliseler, Campanelli, Dükler Sarayı ve diğer ihtişamlı binalar Venedik’in bitmeyen güzellikleri olarak kendilerini gösterir.
“Cıvıl cıvıl bir alışveriş mekanı”
Rialto Köprüsü: Venedik kentinin en renkli mekanlarından biridir Rialto Köprüsü. Yalnız iki yakayı birbirine bağlamakla kalmaz; aynı zamanda cıvıl cıvıl bir alış veriş mekanıdır. Rialto Köprüsü’nün üzerinde, girişinde ve çıkışında birbirinden güzel cam eşyalar, maskeler, kuklalar, ayakkabı-çanta ve meyve sebzeden tutunda şekerleme ve çöreklere kadar satın alabilecek her şeyi bulabilirsiniz. Bütün bu alışveriş keyfinin ötesinde Rialto Köprüsü’nün üzerinden Grand Kanal manzarası bir harikadır. Altınızdan geçen gondollar, vaporettolar; içinizi ısıtan güneş veya gecenin içinde ışıl ışıl akan sular, hele bir de binalardan yankılanan gür sesiyle aria söyleyen gondolcular; işte Venedik’te mutlu olmak bu kadar kolay.
71
Spor
n e d ’ e r i Sa pph
paraşütle atladılar Dünyanın çeşitli ülkelerinden sporcular, Probase Dünya Kupası’nın İstanbul ayağında 236 metre ile Avrupa’nın en yüksek binası İstanbul Sapphire’den paraşütle atladı.
P
robase Word Cup Türkiye ayağı 236 metre ile Avrupa’nın en yüksek binası olan İstanbul Sapphire üzerinden yapılan atlayışlarla gerçekleşti. Şampiyonaya 18 ayrı ülkeden 65 lisanslı profesyonel paraşütçü katıldı. Saatler öncesinden yarışmanın yapılacağı binaya gelen sporcular hazırlıklarını büyük bir titizlikle yaptı. Ayakkabılarını sıkı bağlayan, paraşütlerini giyen adrenalin tutkunları, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek binasından kendilerini boşluğa bıraktı. Atlayışlar sırasında herhangi bir sorun yaşanmaması için sıkı güvenlik önlemleri alındı.
yüksek binası olan İstanbul Sapphire’den atlayacağını söyledi. Koçak risk oranı yüksek olan paraşüt sporu için ise iyi bir eğitimden geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yarışmaya geçen yılda katılan bir diğer Türk sporcu Hasan Dökmetepelioğlu ise paraşütle atlamanın inanılmaz bir duygu olduğunu ifade etti. İstanbul Sapphire’in BASE Jump için ideal bir yükseklikte olduğunu söyleyen Hasan Dökmetepelioğlu yarışmanın puanlama sistemi hakkında da bilgiler verdi. 5 ayrı noktada düzenlenen yarışmaların Türkiye ayağı 3 gün boyunca devam edecek. Yarışmada dereceye girenler 30 Mayıs’ta ödüllerini alacak.
“İstanbul Sapphire Base Jump için ideal” Yarışmanın Türk sporcularından olan Cengiz Koçak, Base Jump şampiyonasında ilk kez Avrupa’nın en
72
Onlarca metre yükseklikte asılı kaldı Base Jumps şampiyonası için Sapphire’den atlarken
Base Jump nedir? İngilizce building (bina), antenna (anten), span (köprü) ve earth (dünya) kelimelerinin ilk harflerinin birleşiminden oluşan base jump, sabit bir yerden paraşütle atlamaya verilen isim
binaya takılıp asılı kalan paraşütçü, itfaiyenin 1 saatlik operasyonuyla kurtarıldı. Üç arkadaşıyla birlikte binadan atlayan paraşütçü binaya asılı kaldı. Diğer yabancı uyruklu iki arkadaşı ise başarıyla yere indi. Arkadaşlarının asılı kalması üzerine yardım isteyen paraşütçülerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye, 236 metrelik binanın ortasında asılı kalan paraşütçünün kurtarılması için gelen merdivenin yetersiz kalması üzerine bina yetkilileri ile görüştü. Kurtarma operasyonu için seferber olan itfaiye zamanla yarışırken, paraşütçünün arkadaşları uzun süre endişe ile bekledi. Çevredeki vatandaşlar da paraşütçünün kurtarılması çalışmalarını izledi.
İtfaiye paraşütçüyü cam silme asansörüyle kurtardı Binanın yüksek oluşu ve merdivenin kısa kalması üzerine bina yetkilileri ile görüşen itfaiye ekipleri, binanın dış cephe cam silme asansörüyle inmeye karar verdi. Yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından cam silme asansörüne binen itfaiye erleri, paraşütçünün takılı olduğu bölgeye kadar indi. Ardından paraşütçü asılı kaldığı yerden kurtarılarak yukarı çekildi. Paraşütçü daha sonra binadan alınarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Öte yandan başarılı gerçekleşen kurtarma operasyonunu ardından endişeli bekleyişleri sona eren diğer sporcular, birbirlerine sarılarak sevince ortak oldu. Çevredeki vatandaşlar da kurtarma çalışmalarının korku ve endişe içerisinde tamamlanmasını bekledi. Paraşütçünün kurtarılması üzerine herkes derin bir nefes aldı.
73
Sağlık
Panik atağın kendiliğinden
k! o y se y e d re e n li a m ti ih e geçm Hem klinik bulgular hem de bu alanda yapılan araştırmalar, panik atağın tedavi edilmemesi durumunda kendiliğinden geçme ihtimalinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu, ciddi anlamda kronikleşebilme riskinin ise yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle atakların yaşanması halinde tedaviye başvurmak çok önemli. Son yıllarda günlük dile de yerleşen panik atak, neredeyse depresyonu tahtından indirecek bir semptom olma yolunda ilerliyor. “Panik atak hastasıyım” ve “Panik atak geçireceğim” gibi cümleleri çevremizde her geçen gün daha sık duyar hale geldik. Peki, nedir bu panik atak? Panik atak hakkında merak ettiğiniz her şeyi, Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Merve Büyükkucak’a sorduk. İşte panik atakla ilgili en çok merak edilenler:
Panik atak nedir? Belirtileri nelerdir? Panik atak, çok ani ve beklenmedik şekilde gelişen, kişiyi çaresiz ve işlevsiz kılan yoğun bir korku ve panik halidir. Bu atakların en büyük özelliği; kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, nefes alamama, mide bulantısı, baş dönmesi, el ve ayaklarda uyuşma, titreme ve sıcak basmaları gibi birtakım bedensel şikâyetlerin bu korku haline eşlik etmesiyle ortaya çıkar. Bu şikâyetlerin yanı sıra kişi, o esnada kontrolünü kaybedeceğine, bayılacağına, kalp krizi geçireceğine, öleceğine veya kimsenin ona yardımcı olamayacağına dair ciddi endişeler yaşar. Bu ataklar, yaşayan kişi tarafından hem fiziksel hem de duygusal olarak oldukça zorlayıcı ve yorucu deneyimler olarak tanımlanabilir. Öyle ki, atakların sonrasında sakinleşmek ya da atakların etkisinden kurtulmak oldukça uzun süreler alabilmektedir. Zaman zaman bu ataklar gece uykuları sırasında da görülebilir. Gün içinde yaşananlara oranla sıklığı daha az olmasına rağmen bu ataklar, kişiyi sebepsiz bir korkuyla aniden uykusundan uyandırabilir ve kişinin sakinleşerek kendine gelmesi epey uzun zaman alabilir.
Hastaya tanı nasıl konulur? Çok tipik olarak fiziksel bir sebebi olmadan tekrarlayıcı birden çok atak geçiren, yeniden bir atak geçireceğine ve kontrolünü kaybedeceğine dair ciddi korkuları olan ve bu ataklar
74
ışığında davranışlarında çeşitli değişiklikler ve kısıtlamalar yaşayan insanlar bu noktada panik bozukluk tanısı alır. Burada ayırıcı tanı konusu önem kazanmaktadır. Zira, diğer anksiyete spektrumundaki hastalıklarda, posttravmatik stres bozukluğunda, bazı maddelerin intoksikasyonu ya da geri çekilme reaksiyonlarında da panik atağa benzer seyir gösterebilir. Bu nedenle tanı, tedavinin seyri açısından büyük önem teşkil etmektedir.
Panik atak kadınlarda mı yoksa erkeklerde mi daha sık görülüyor? Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor. Panik atak, yaşamın çeşitli dönemlerinde ortaya çıkmasına rağmen en sık, genç yetişkinlikte kendini gösterir. Panik atağın ortaya çıkışını anlamak üzere günümüze kadar birçok teori ortaya atıldı. Özellikle son yıllarda bu konudaki araştırmaların sayısında artışlar meydana geldi. Bunların en ünlülerinden biri, “korkunun korkusu” ya da başka bir deyişle “korkudan korkmak” kavramından yola çıkarak, bedensel duyumların bir kez kaygıyla eşleştiğinde takip eden, her seferinde bu duyumların kaygı ve korkunun habercisi, tetikleyicisi haline gelebildiğini ifade etmektedir. Bu döngüye ek olarak, söz konusu kişi aynı zamanda bedeninde gelişen fiziksel semptomları da bir felaket gibi yorumlamaktadır. Bu yorumlar da kaygı ve korkunun daha da artmasına sebebiyet vererek döngüyü daha da kuvvetlendirmektedir.
Kendini çok dinleyen kişilerin hastalığa daha yatkın olduğu söyleniyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? Evet, kendini çok dinleyenler hastalığa daha yatkın oluyor. Panik atak, son yıllarda kaygıya duyarlılık kavramıyla da ilişkilendirilmektedir. Yapılan birçok yabancı kaynaklı araştırma, vücudundaki değişimlere hassas olan, fiziksel semptomları felaket olarak yorumlamaya daha yatkın olarak tanımlanan ve kaygı hassasiyeti yüksek insanların panik atak geçirme risklerinin, bu hassasiyeti daha az olan insanlara göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bunu destekler nitelikte, bu atakların duygu ve düşüncelerden daha çok bedensel duyumlarına odaklanan ve duygularını söze dökme becerileri görece daha zayıf olan kişilerde görüldüğünü de söylemek mümkündür. Bu kişilerin zihninin bedensel duyumlarla ve değişikliklerle daha çok meşgul olduğu söylenebilir. Halk arasındaki tabiriyle belki “kendini, bedenini sık sık dinleyen” kişiler bu gruba rahatlıkla dahil edilebilir.
İlk atağı tetikleyen unsurlar nelerdir? Biyopsikososyal yaklaşım, diğer birçok duygusal sıkıntıda olduğu gibi paniğin biyolojik hassasiyetler, düşünce şekli ve birtakım sosyal stresörlerin birleşimiyle ortaya çıktığını ifade eder. En başta genetik geçirgenliğin etkili olduğunu, ailesinde panik atak yaşayan bireyler bulunan kişilerin hayatlarının bir döneminde benzer ataklar geçirme olasılıklarının, böyle bir aile öyküsü olmayanlara oranla elbette ki daha fazla olacağı bilinmektedir. Bu yönde ortaya atılan başka bir teori ise, vücudumuzun gerçek ve fiziksel bir tehdit karşısında harekete geçen ve kendimizi korumamıza yol açan bir dizi fiziksel ve zihinsel mekanizmalardan oluşan alarm sisteminin ortada gerçek bir tehdit ya da tehlike yokken gereksiz yere harekete geçmesi şeklinde açıklanabilir. Buradaki temel mekanizmalardan birinin kişinin içinde bulunduğu durumu yanlış yorumlaması olduğu belirtilmekte olsa da, yine de bu durumun tam olarak nasıl ortaya çıktığı sorusu henüz tam bir yanıta kavuşmamıştır. Atakları tetikleyici sosyal faktörlere bakacak olursak, ilk atağın genellikle kayıpla bağlantılı bir stres faktörüyle tetiklenebildiğini söylemek mümkündür. Örneğin, geçirilen büyük bir hastalık, bir yakının ölümü, iş yaşamında bir stres veya büyük değişimler atakları tetikleyebilmektedir. Bunun yanı sıra, birçok araştırma, geçmişinde fiziksel ya da cinsel taciz öyküsü olan kişilerin bu atakları yaşama riskinin, böyle bir yaşam öyküsü bulunmayan kişilere oranla daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Peki, genellikle panik atağa depresyonun eşlik ettiğini söyleyebilir miyiz? Araştırmalar ve klinik bulgular, hastalık sürecini en çok etkileyen faktörlerin yaşanan panik atakların sıklığı, kaygının derecesiyle panik bozukluğa sıklıkla eşlik eden depresyon gibi diğer zorlanmaların
varlığı olduğunu göstermektedir. Bunların yanı sıra, hastalığın sürecini ve devamlılığını etkileyen en önemli faktörlerden biri de, birçok hastada görülebilen kaçınma davranışıdır. Buna göre, kişi bir kez bir yerde panik atak geçirdiğinde yeniden atak gelecek diye korkarak gerçek dışı bir korku geliştirebilir ve ortamlardan kaçınmaya başlayabilir. Bu bazen öyle bir noktaya varabilir ki, kişi evinden çıkmaya korkar hale gelebilir. Bu durum agorafobinin eşlik ettiği panik bozukluk olarak tanımlanır. Ya da daha genel bir deyişle kaçma ve kaçınmanın eşlik ettiği durumlar hastalığın sürmesine ve daha kötü bir prognozu olmasına büyük etki eder. Böyle bir durum elbette ki bu atakların kişinin kendini birçok aktiviteden de alıkoyması anlamına gelir ve yaşamını iyice kısıtlamaya başlaması açısından da büyük önem taşır.
Panik atağın tedavi edilmemesi durumunda kendiliğinden geçme ihtimali var mı? Hem klinik bulgular hem de bu alanda yapılan araştırmalar, panik atağın tedavi edilmemesi durumunda kendiliğinden geçme ihtimalinin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu, ciddi anlamda kronikleşebilme riskinin ise yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle bu atakların yaşanması halinde tedaviye başvurmak çok önemli. Ancak bu hastalar çoğunlukla birçok tıbbi tetkikten geçmiş şekilde ruh sağlığı uzmanlarına ulaşırlar. Bu birçok hasta için aslında son duraktır. Çünkü ilk etapta kendilerine bir şey olacağından korkarak panik içinde hastanelere veya en yakın sağlık kuruluşlarına başvururlar. Fakat aldıkları sonuç bir anlamda hayal kırıklığı yaratma derecesindedir. Çünkü sonuçlar bedensel şikâyetlerinin fiziksel bir dayanağı olmadığını gösterir. Bu noktada somut bir şey duyamamak ve bu nedenle de o esnada somut bir tedavi yöntemiyle karşılaşamamak, kendisine ne olduğunu ve semptomlarını anlamlandırmakta
zorlanan hastaları rahatlatmaz. Hatta ruh sağlığı uzmanlarına başvuran hastalar dahi şikâyetlerinin halen fiziksel bir dayanağı olduğuna inanmak ister. Bu şekilde bir tedavi sürecinin daha kolay olacağını düşünürler ya da bunun ruhsal bir sorun olduğunu bir türlü kabul etmek istemezler. Birçoğu, doktorların birtakım şeyleri gözden kaçırmış olabileceklerine dair müthiş endişe duyarlar. Özellikle tedavinin başlangıç aşamasında yine sıklıkla doktora gitme ve çeşitli tahliller yaptırma gibi davranışlar içine girebilirler. Bu hasta grubu bu anlamda ne yazık ki tedavide iş birliği sağlamanın görece biraz daha güç olduğu, kısmen dirençli vakalardır denebilir. Ancak iş birliği sağlandığında da tedavisi mümkün olan bir durumdur. Fiziksel bir dayanağının olmaması, yaşanan bu kaygı ve korkunun büyüklüğüyle bunun ciddiye alınması gereken ve tedavisi mümkün olan bir durum olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu süreçte birçok hasta için medikal destekle birlikte psikoterapi en etkin çözümü sunar. Ancak atakların çok sık olmadığı, kişinin yaşam kalitesini ve günlük işlevselliğini büyük oranda bozmadığı durumlarda, ilaç tedavisi bir uzman değerlendirmesi sonucunda önerilmeyebilir. İlaç desteği bir parçası olmasa dahi, psikoterapi tedavi protokolünün olmazsa olmaz bir parçasıdır. Psikoterapi çalışmasıyla hastanın, bu semptomların gelişmesine sebep olan duygusal faktörleri ve düşünce süreçlerini anlaması, bu faktörlerle nasıl baş edeceğini, anksiyeteyi azaltıcı ve kontrol altına alıcı çeşitli rahatlama tekniklerini ve bu atakları engellemeyi ya da başladığında kendisini yatıştırabilmesini öğrenebilmesi hedeflenir. Salt ilaç tedavisinin uygulandığı durumlarda atakların zaman içinde nüks etme riski çok yüksektir. Eğer siz de bu şikâyetleri yaşıyorsanız, gecikmeden bir uzmana başvurmanız ve tedavi sürecine mümkün olan en kısa sürede başlamanız önerilir.
75
hayata dair
Geçmişin izleri Vizyon tarihi: 20 Haziran 2014 Oyuncular: Nicole Kidman, Colin Firth , Stellan Skarsgård, Jeremy Irvine, Hiroyuki Sanada 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’da savaşmış olan bir İngiliz subayı olan Eric, esir düştükten sonra çok ağır işkenceler görmüş, ancak bir Japon doktorun yoğun tedavisiyle kurtulmuştur. Yıllar sonra doktorunun yaşadığını öğrenen Eric, onu tekrar ziyaret etmek ister.
Soma için müzik Tarih:14 – 24 Haziran 2014 Yer: İstanbul Mayıs ve Haziran ayları içerisinde gerçekleşecek One Love Festival, Babylon Soundgarden İstanbul, Bob Dylan, Travis, Pixies, Sun Ra Arkestra ve Belleruche etkinliklerinin bilet gelirlerinin tamamı Soma’ya destek olarak Toplum Gönülleri Vakfı’nın Soma Gençlik Bursu’na bağışlanacaktır.
Anadolu Ateşi Evolution, Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Tarih: 22 Haziran 2014 esi, İstanbul puzlu Açıkhava Sahn Yer: Harbiye Cemil To kapsamında 22 Haziran’da ızlar Açıkhava’da konserleri Yıld ile a Ave şi, Ate u dol Ana uşuyor... yurtiçi ve yurtdışında İstanbullu izleyicileriyle bul terileriyle, aralıksız olarak gös ı adl ” oya “Tr ve on” kadar; Yeni Zellanda’dan “Anadolu Ateşi Evoluti şi Dans Topluluğu, bugüne Ate u dol Ana n ede am 3850 canlı performans ile sahne almaya dev ar 87 ülke ve 275 şehirde kad yn’e hre Ba n ’da irya Amerika’ya, Sib u. 35 milyon seyirciyle buluşt
76
Dabbe 5: Zehr-i Cin Vizyon tarihi: 20 Haziran 2014 Oyuncular: A. Murat Özgen, Irmak Örnek, Elçin Atamgüç, Sultan Köroğlu Kılıç Onlar kanda dolaşan zehir gibidirler.
Tim’ de Hayatımın en köt Blues Brothers gecesigecesi Vizyon tarihi: 27 Haziran 2014 Oyuncular: James Marsden, Elizabeth Banks, Ethan Suplee, Oliver Hudson, Sarah Wright Haber spikeri olmak isteyen muhabir, uzun zamandır hayalini kurduğu spikerlik için iş görüşmesine çağırılır. Bir gün önce yaşadığı tek gecelik ilişki sonrasında, iş görüşmesine gidebilmek için yalnızca 8 saati vardır. 8 saat içinde şehrin bir ucuna gitmesi gerekiyordur ama ne kimliği, ne de parası vardır.
Transfor ers: Kayıp çağ an 2014 Vizyon tarihi: 27 Hazir ola erg, Stanley Tucci, Nic hlb Wa rk Oyuncular: Ma phia Myles Peltz, Jack Reynor, So de Yeager (Mark rinden 4 yıl geçmiştir. Ca Chicago’nun işgalinin üze hal di inde yaşayan (Nicola Peltz) birlikte ken Wahlberg) kızı Tessa ile bütün Autobot ve nde cittir. Ancak günün biri bir araba tamircisi ve mu yı başardığında, ma yap ’ı bir Optimus Prime iren get e diz rı nla tio cep De acaktır. huzurlu hayatları son bul
77
hayata dair
İYİ HEMŞİRE Yazar: Charles Graeber Yayınevi: Okuyan Us Yayınları Aralık 2003’te yakalanışının ardından medya ona “Ölüm Meleği” adını taktı. Yaklaşık 300 hastayı öldürmekle suçlanan hemşire Charles Cullen kendine özel yöntemleriyle icra ettiği seri katilliğe ev hayvanlarından başlamıştı. Charles Cullen 16 yıllık iş yaşamında düzinelerce şikâyet ve disiplin soruşturmasıyla karşılaştı. 4 polis soruşturması, 2 yalan makinesi testi geçirdi, belki 20 kez intihar girişiminde bulundu ve 1 kez de tutuklandı... ama bunların hiçbiri mesleki sicilini lekelemeye yetmedi, başvurduğu işlerden, ilginç bir şekilde, hiçbir zaman geri çevrilmedi.
78
KİTAPLAR AŞKINA Yazar: Ashton Lee Yayınevi: Eksik Parça
HEPSİ FUTBOL Yazar: Burak Tezcan Yayınevi: NTV Burak Tezcan; yıllarca derlediği öyküleri, istatistikleri ve bilgileri bir araya getirerek futbolun ilginç rakamlarını ve anekdotlarını yüzlerce maddede bir araya getiriyor ve adeta bir «popüler futbol ansiklopedisi sunuyor. Her sayfasında futbol tarihine bazen tanıklık edecek bazen de olaylara şaşıracaksınız. Hepsi futbol; tarihi milattan öncesine dayanan dünyanın en popüler sporuna farklı bir açıdan bakmaya çalışıyor. Futbolun sadece taktikler, yıldızlar ve puandan ibaret olmadığını ortaya koyan kitap bir anlamda futbolun hikâyesinin neticeden fazlası olduğunun altını çizerek sahada gizlenen öyküleri ve rakamları ortaya çıkarıyor.
Eğer izin verirseniz size küçük kasabamızdan ve sevgi dolu insanlarından bahsetmek isterim. Ama başımda ufak bir bela var ve yardımınız gerekli. Eğer ki ben bir şeyler yapmaya başlamazsam 5 ay sonra, yıllardır emek verdiğim ve benim için anlamı büyük olan kütüphanem kapanabilir, hatta dozerler ile yıkılıp yerine bir endüstriyel park yapılabilir. Bu yüzden gelin, kütüphanede birlikte oturup, ailenizin tarifleriyle yaptığınız yemekler tadarken, edebiyat klasiklerini konuşalım. Tüm kasabanın ilgisini yeniden kitaplara vermesini sağlayalım ve kitaplarımız için beraber mücadele edelim. Anılarınızı canlandıracak klasiklerle ve birbirinden güzel yemeklerle şenlenecek buluşmalarımızdan sonra, bizden ve kasabamızdan vazgeçemeyeceğinize eminim. Peki bütün bu çabalarımız kütüphanemizin bir geleceği olmasına yetecek mi?
PALTO Yazar: Nikolay Gogol Yayınevi: Kolektif Kitap Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor. Palto’yu daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılansa, otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.
ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg ara
1. Kumb
baraya vdeki kum e e d n ü n gü çarlar. her doğum mbarayı a n u u k n e u d ğ u in c iğ o ld e hiç Babası, ç yaşına ge daha önc Çocuk 12 k kumbara li te s Ü r. 1 TL atar. çıka dan 3 TL lmuştur? Kumbara bu nasıl o i, k e P r. tı ış m açılma
3. Asansör
2, Cep telefonu basarsam önce yazarken “3” tuşuna j sa me da um on Cep telef . DEDE yazabilmek F’yi seçmiş olurum da a nr so i, E’y a nr D’yi, so kir? defa basmam gere için “3”tuşuna kaç
ılar
5. Yaş
4. Say
93 ? 23 47 1 1 isinde 5 2 sayı diz angi sayı i k a ıd Yukar erine h areti y soru iş lidir? gelme
3
5
8
6
2
Yasemin 14, Ersin 10 yaşında olduğuna göre, Hasan Ahmet kaç yaşındadır?
5. Yaş ile ismin harf sayısı arasında bir ilişki vardır. Yaş ismin harf sayısının iki katıdır. Buna göre Hasan Ahmet 20 yaşındadır.
3. Adamın boyu kısa olduğundan ancak 13. kat düğmesine basabiliyormuş.
4. Sayı dizisi 2, 6, 12, 24, 48 şeklinde ilerlemektedir. Soru işareti yerine 189 gelmelidir.
1. Çocuk 29 Şubat doğumludur.
2. Altı defa
1
Bir adam, gökdelende 25.katta oturuyormuş. Bu adam her gün evine çıkarken önce 13. kata kadar asansörle, sonra da 25. kata kadar yürüyerek çıkıyormuş. Acaba neden?
SAYI
MAYIS MAY MA S 20 2014
GERÇEK BİR LİDER
ZÜHTÜ FERAH
PASİF EV TOPLU KONUT PROJESİ İHRACATIN YILDIZLARI SODEX 2014ʼDE HEDEFE ULAŞTI
DUMAN KONTROLÜ SAPPHIREʼDEN PARAŞÜTLE ATLADILAR KEMİK TARAK USTALARI ADAŞEHİR VENEDİK