SAYI
MECHANIC DERGİSİ
TEMMUZ EMMUZ M Z 20 2014 1 14
DENEYİMLİ VE GÜVENİLİR www.mechanic.com.tr
ENGİN KENBER
YEŞİL BİNA PROJELERİNDE TEST VE DEVREYE ALMA
Temmuz 2014 • Sayı: 7
NEDEN RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMALIYIZ? DÜNYAʼNIN İLK TAPINAĞI: GÖBEKLİTEPE
başyazı
Başyazı
Merhabalar;
2
014’ün ilk yarısını tamamlamış bulunuyoruz. Her yeni sayıda artan heyecanla haberlerimizi sizler için derliyor, sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sadece sektör haberleri değil, aynı zamanda her sayıda hızla sayıları artan sektörün uzmanlarının yazdığı makaleler ile sayfalarımızı daha bilgi dolu, daha okunur hale getirmek için çabalıyoruz. Sizden gelen olumlu yorumlar ile daha heyecanla çalışıyor, bizi daha ileriye götürmek için yaptığınız eleştirileri ise büyük bir özenle dikkate alıp, bir basamak daha dergimizi yukarıya çıkarmak için canla başla ekip olarak emek harcıyoruz. Bu sayımızda da sektörde çok tanınan duayenlerimizden Engin Kenber’i konuk ettik. Kendisi ile okul hayatını, mesleğe başlayışını, geçmişten günümüze sayısız imzası bulunan projelerinden bahsettik. Dergimizin çıktığı günden beri sürdürülebilir dünya teması üzerinde duruyoruz. Bu konudaki haber ve makalelere her zaman öncelik veriyoruz. Bu sayımızda da yeşil bina projelerinde test ve devreye alma konusunu işliyoruz. Sektörümüzde en çok üzerinde durulması gereken konulardan biri olduğu için iş sağlığı ve güvenliği makalelerine bu sayımızda da devam ediyoruz. Neden risk değerlendirmesi yapmalıyız, yapmanın faydaları nelerdir, yapmamanın yaptırımları nelerdir gibi konuları masaya yatırıyoruz. Mechanic Dergisi’nde bir yandan sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken sıcak ve sektör haberlerinden bunalmaya başladığınız anda Dünya’nın ilk tapınağı Göbekli Tepe’ye yolculuğa çıkabilir, protez bacağı ile 61 saat pedal çeviren ödüllü sporcumuzla tanışabilir, hatasız beslenme tüyoları alabilir, güneşin ve yazın tadını çıkarmanızı sağlayacak hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız yeni sayımızı keyifle okumanızı diliyor, dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi
EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor
içindekiler
MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 7
12
Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ
20
Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN hakan@dekomedya.com
22
Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ selcuk@dekomedya.com
24
Müşteri İlişkileri İREM KALENDER irem@dekomedya.com Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT
26 28
Yönetim Yeri
14
Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr
Yayın Türü Yaygın Süreli
06
Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24
Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24 Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
10 12 14
Kosgeb, Kalder ve Daikin kadın girişimciliği desteklemek için el ele verdi Torun Tower’a LEED Gold Sertifikası Borusan Mannesmann’a ABD çelik sektörü “Yılın teknoloji tedarikçisi” ödülü Enar Mühendislik Ltd. Şti. Makina Yüksek Mühendisi Engin Kenber ile söyleşi
30 32 34 36 40 42 44
Wavin Academy eğitimlerine yoğun talep var Eclipse Maslak Business’in iklimlendirmesi Mitsubishi Heavy VRF klima cihazları ile sağlanıyor Dumankaya Kampüs Projesi’nde ETNA ürünleri kullanıldı Baymak bayileri Dünya Kupası heyecanını yerinde yaşadı WILO, CoolAct motor teknolojisi ve derin kuyu dalgıç pompaları ile su temininde tasarruflu çözümler sunuyor Sherwood Club Hotel’de Mas Grup Sistemleri tercih edildi Ferroli’den dünyanın ilk 32’li kaskad sistemi uygulaması Bu yaz ferah geçecek Merkezi ısıtma sistemlerinde akılcı çözüm: Isı İstasyonları Aurora uçtan emişli yangın pompalarının üretimine başladı Maliyete dayalı rekabette yeni çözüm Mobil yangın söndürme ve su baskını boşaltma pompası
REKLAM DİZİNİ
22
48 52 55 56 62 66 70 72 74 75 76 78 80 82 84 87
Yeni MAGNA3: Bir pompadan daha fazlası SMS-TORK, 30 yıllık tecrübesi ile ürün gamını genişletmeye devam ediyor Aydınlanma Devrimi Güvenilir çözüm ortağı “Teknik Boru” HVAC tesisatlarında sismik askılama uygulamaları Heimer A-exact Klima santrali nemlendirme üniteleri Duman zehirlenmelerinde ölüm riski azalıyor Yeşil bina projelerinde test ve devreye alma İş dünyası sürdürülebilir gelecek için bir araya geliyor Şimdi bana kaybolan suları verseler Neden risk değerlendirmesi yapmalıyız Dünya’nın ilk tapınağı: Göbekli Tepe Protez bacakla 61 saat pedal çevirdi Hatasız beslenme Hayata Dair Eğlenceli Zeka Soruları
42
AIRONN
13
AIRPLUS
65
ALTERM
63
ARI YANGIN
67
ATLAS
71
CİVA
23
DAF ENERJİ
25
DAİKİN
19
DEKOGROUP
2
DUYAR
57
EBITT
7
FORM VRF
61
GETİ
39
GIACOMINI - UNIVAL
29
INVENTTR
A.K.İ. IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE
54 78 82
REKLAM DIZINI
46
88
11
JOHNSON CONTROLS
33
KLİMA PLUS
59
KONTROLMATİK
21
LOWARA
31
MAS-DAF
27
ONEFLEX
35
PREIS - AYDIN GROUP
69
PROKONTROL
41
REHAU
Ö.K.İ.- 1 RES 9
TA HYDRONICS
43
TAMPERA
47
TEKNOGEN
A.K. ÜÇAY MÜHENDİSLİK 37
ÜNTES
49
VENTAS
45
VİCTAULİC
5
Haberler
KOSGEB, Kalder ve Daikin kadın girişimciliğini desteklemek için
elele verdi Sakura Projesi 100 girişimci kadını iklimlendirme sektörüne kazandıracak KOSGEB, KalDer ve Daikin işbirliği ile hayata geçirilen Sakura Projesi, üniversite mezunu girişimci kadınları kendi işinin patronu yapacak. Sakura Projesi ile girişimci kadınlar, önce eğitim ardından da işyeri desteği alarak iş hayatına atılacak. Proje kapsamında 3’üncü yılın sonunda 100 girişimci kadın işyeri sahibi olarak girişimcilik kariyerine başlayacak. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve iklimlendirme sektörünün öncü markalarından Daikin, kadın girişimcilere destek olabilmek için işbirliği yaptı. KalDer tarafından geliştirilen, KOSGEB tarafından desteklenen Kadın Girişimci Destek Projesi’ne Daikin’in sahip çıkmasıyla hayata geçirilen Sakura Projesi, 100 girişimci kadını iklimlendirme sektörüne kazandıracak. Eğitim ve işyeri desteği ile üniversite mezunu girişimci kadınlara fırsat sunan Sakura Projesi’ne 25 Temmuz 2014 tarihine kadar başvurmak mümkün olacak.
100’ü girişimci 200 kadına istihdam olanağı yaratacak İş hayatına atılmak isteyen kadın girişimcileri desteklemek amacıyla KOSGEB girişimcilik eğitimi standartları ile KalDer ve Daikin’in vereceği girişimcilik ve teknik eğitimleri kapsayan Sakura Projesi, 3 yıllık bir programda 100 kadını kucaklayacak. Tüm üniversitelerin 2 ya da 4 yıllık bölümlerinden mezun olmuş girişimci kadın adayları; önce eğitim, ardından da işyeri desteği alacak ve ısıtma-soğutma sektöründe iş hayatına atılacak. Sakura Projesi’nin ilk yılında 14 kadın KOSGEB, Daikin ve KalDer tarafından geliştirilen eğitim programından yararlanarak, Nisan
6
2015 tarihinde işyerlerini açmış olacak. Projenin ikinci yılında Sakura Projesi’nden yararlanan girişimci sayısı 50’ye, üçüncü yılın sonunda da 100’e ulaşacak. Sakura Projesi kapsamında; kariyerine girişimci olarak başlayacak olan bu 100 kadın, işyerlerinde en az bir kadın istihdam edecek. Böylece Sakura Projesi ile 200 kadına iklimlendirme sektöründe iş olanağı sağlanacak.
Geri ödemesiz 30 bin TL’lik mali destek Sakura Projesi hakkında bilgi veren KOSGEB İstanbul Anadolu Yakası Hizmet Merkez Müdürü Serhat Öztürk, ekonomik ve sosyal anlamda son derece hayati işlevleri yerine getiren girişimcilerin desteklenmesi, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması ve girişimciliği bir kariyer fırsatı olarak sunmak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında Sakura Projesi’nde KalDer ve Daikin ile işbirliği yaptıklarını belirtti. Bu proje ile 3 yılda 100 girişimci kadının KOSGEB’in Girişimcilik Destek Programı’ndan yararlanacağına dikkat çeken Öztürk, “KalDer ve Daikin tarafından verilecek eğitimlerin sonunda, girişimcilerimiz kurumun toplam 30.000 TL’yi bulan işletme kuruluş, donanım, işletme giderleri
ve sabit yatırım desteklerinden geri ödemesiz olarak yararlanacaktır” dedi.
İş sahibi statüsü kazanacaklar KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, sürdürülebilirlik için küresel ticaret ve iş yaşamının ana ilkelerinin 10 madde altında toplandığı Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne 2002 yılında Türkiye’de ilk imza koyan kuruluş olduklarını hatırlatarak, ‘Çok özel bir proje’ olarak nitelendirdiği Sakura Projesi’ne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “16. Kalite Kongremizde KalDer’in özel konuşmacısı olarak Türkiye’ye gelen, zamanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’nın dünyaya kazandırdığı bu sözleşmenin ilkelerinden bir bölümünü Daikin Sakura projesi ile yaşama geçirmiş olduk. KalDer, Küresel İlkeler
Haberler Sözleşmesinin 1’inci ve 6’ncı ilkeleri doğrultusunda; yönetim dünyasında belirleyici olanın yetenek olduğunu ve bunun da cinsiyete bağlı olmadığını gündeme taşımayı hedeflemiştir. Daikin Sakura Projesi, KOSGEB-KalDer işbirliğinin bir uzantısı olması açısından da oldukça anlamlı ve önemlidir. Sakura projesi ile Türkiye ekonomisi 100 kadın girişimci kazanacak. İşyerlerinin sürdürülebilirliği desteklenecektir. Proje ile yalnızca kadın girişimci yetiştirmekle kalınmayacak iş sahibi kadın statüsü kazandırılacak. Ülkemizde kadının iş hayatına katkısını arttıracak bu projenin, Türkiye için benzer projelere örnek teşkil edeceğine inanıyorum.”
120 saatlik eğitim alacaklar Sakura Projesi’ni bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini belirten Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder ise, “Kurum felsefesinin temeline topluma değer yaratacak çalışmaları koyan 90 yıllık köklü bir kuruluş olarak, Sakura Projesi ile Türkiye’deki kadın girişimcileri desteklemek bizim için çok değerli
bir çalışma. Bu program sonucunda iklimlendirme sektörüne 100’ü girişimci, 200 kadını kazandıracak olmayı hem sektörümüz hem de ülkemiz adına çok önemli buluyoruz” dedi. Sakura Projesi kapsamında KalDer ile birlikte kadın girişimcilere finans, girişimcilik, perakende ve yönetim eğitimlerinin yanı sıra teknik konularda eğitim vereceklerine de işaret eden Önder, “120 saat sürecek bir girişimcilik eğitimi programı sonucunda iklimlendirme sektörüne 100 kadın girişimci arkadaşımız, rol model olarak ekonomik ve sosyal hayata kazandırılacak. Spordan iş hayatına kadar kadını hayatın her alanında desteklemeyi kendine görev edinmiş bir kuruluş olarak, KOSGEB ve KalDer ile birlikte böyle bir projeyi hayata geçirerek bu tür işbirliklerine de örnek oluşturmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Sakura Projesi’ne nasıl başvuru yapılabilir? Japon kültüründe yeniden doğuşun yanı sıra sonsuzluğu simgeleyen kiraz ağacı Sakura’dan adını alan bu projenin,
Türkiye’nin 56 şehrinde girişimcilik olanağı tanıdığını belirten Daikin Türkiye Akademi Koordinatörü Neslihan Yeşilyurt, Sakura Programı’nın işleyişi hakkında şu bilgileri verdi: • Ülkemizdeki tüm üniversitelerin 2 ya da 4 yıllık bölümlerinin herhangi birinden 3 yıl içinde mezun olan kadın girişimci adayları Sakura Projesi’nden yararlanabilecek. • Başvuru için 25 Temmuz 2014 tarihine kadar www.daikinakademi. com adresinde bulunan formların doldurulması gerekiyor. Bu başvurular, Sakura Projesi jürisi tarafından değerlendirilerek ilk yıl 14 kişi seçilecek. • Üçüncü yılın sonunda 100 kişiye ulaşacak olan Sakura projesi kapsamında, girişimci adayları 3 ayı kapsayan bir eğitim programına katılacak. • Başarı ile eğitim sertifikasını almaya hak kazanan girişimci adayları, Daikin Shop’larda yapacakları 15 günlük stajın ardından yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açacak.
Termo Teknik’ten “+ 3 yıl ek garanti” kampanyası İngiliz iş dünyasının prestijli “Kraliçe Ödülü-The Queen’s Award” sahibi Logic Kombi, üstün kalitesinin güvencesi olarak +3 yıl garanti seçenekleriyle sunuluyor. EK garanti hizmetini yeni bir kampanya ile duyuran Termo Teknik, yeni açılan ve yasal garanti süresi devam eden tüm LOGIC kombiler için ek garanti opsiyonunu 31 Ağustos’a kadar özel fiyat kampanyası ile hayata geçiriyor.
Bir adet bakım da hediye LOGIC 26/35 kombi alan ve kombisini açtıran her tüketici, 31 Ağustos’a kadar Termo Teknik servislerinden 99 TL karşılığında +3 yıl ek garanti alabilir. Kampanyadan yararlananlar ek süre boyunca parça ve servis garantisinden
8
yararlanıyorlar. Üstelik kampanya kapsamında cihaz açılışını takiben 24 ve 36. aylar içerisinde bir adet ücretsiz bakım hediye ediliyor.
LOGIC, Türkiye’de Avrupa’da üretilen tek kombi Termo Teknik’in de bağlı bulunduğu Avrupa’nın en büyük ısı sistemleri tedarikçilerinden Ideal Stelrad Group’un (ISG) bünyesinde faaliyet gösteren Ideal Heating tarafından İngiltere’de üretilen LOGIC 26/35 yoğuşmalı kombi, sınıfının en yüksek enerji verimliliğine ve en küçük
boyutlarına sahip kombileri olarak biliniyor.
Yüksek sıcak su kapasitesi İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerinde çok tutulan, Türkiye’de 2011 yılında piyasaya sunulan ve kısa zamanda son kullanıcının beğenisini kazanan LOGIC yoğuşmalı kombi, mutfakta, iki ayrı banyoda ve ısıtmada aynı anda yeterli sıcak su sağlayabilen, yüksek performanslı, tasarruflu, az yer kaplayan yapısı ile dikkat çekiyor.
Haberler
Torun Tower’a LEED Gold Sertifikası Türkiye Gayrimenkul Sektörü’nün en önemli temsilcilerinden Torunlar GYO tarafından Esentepe’de inşa edilen Torun Tower yüksek çevre dostu performansı ile “LEED Gold Sertifikası”nı alarak bu alandaki iddiasını ispatladı. LOKASYONU, mimarisi ve A Plus olma özelliğiyle ofis anlayışına farklı bir bakış açısı getiren Torun Tower, LEED sertifikasının kriterleri olan sürdürülebilir alanlar, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar ile iç mekan hava kalitesi alanlarındaki başarılı uygulamaları ile LEED Gold Sertifikası’nın sahibi oldu. Torun Tower toplu taşıma araçlarına yakınlığı ile toplu taşımayı; bünyesinde bulunan bisiklet parkları ve duşlar ile de bisiklet kullanımını teşvik ederek bireysel araç kullanımından doğan karbondioksit salınımını azaltıyor. Projede, düşük emisyonlu ve yüksek yakıt verimi sağlayan araç kullanımına dikkat çekmek amacıyla, çevreye duyarlı araç kullanan ziyaretçilere otoparkların en prestijli alanı ayrılıyor. Projede, gece görüşünü engellememek ve ışık kirliliğini azaltmak için ise iç ve dış aydınlatma tasarımı özenle yapıldı. Torun Tower’da su kullanımını azaltmak için yüksek verimli sensörlü bataryalar kullanılarak şebeke suyu kullanımında yüzde 45 tasarruf sağlanıyor. Düşük debili rezervuar ve pisuar seçimiyle atık su oluşumu yüzde 50 azaltılarak kanalizasyon sistemlerinin kullanımı hafifletiliyor. Peyzaj alanlarında şebeke suyu tüketimini azaltmak için ise az su tüketen yerel bitkiler tercih edilen Torun Tower’da damlama sulama sistemi kullanılıyor. Projede maksimum enerji tasarrufu sağlamak için binanın enerji performansı ASHRAE 90.1.2007 standardı ile karşılaştırılmış ve enerji etkin sistemler kullanılarak enerji maliyetinde yüzde 32 tasarruf sağlandı.
10
Doğal kaynakların kullanımını düşürmek amacıyla, inşaat maliyetinin yüzde 30’u kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanılan Torun Tower’da yerel ekonomiye katkıda bulunmak ve nakliye kaynaklı yakıt tüketiminden dolayı oluşan çevre kirliliğini önlemek amacıyla, inşaat maliyetinin yüzde 50’si kadar yerel malzeme kullanıldı. İç mekân hava kalitesinin korunması için tüm klima santrallerinde yüksek verimli filtreler kullanılırken ASHRAE 62.1.2007 standardına göre bina içerisine yüzde 30 daha fazla taze hava veriliyor. Temizlik odası ve otoparklarda negatif basınçlandırma yapılarak kirli havanın temiz havayla karışıp bina havalandırma sistemine girişi engelleniyor. Kullanım yoğunluğu yüksek olan food court alanlarında ve otoparklarda karbon sensörleri kullanılarak iç mekân hava kalitesi kontrol altında tutuluyor. LEED sertifika sistemi, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilmiş bir çevre dostu sertifikasyon sistemidir. Bu sistem projeleri, sürdürülebilir arazi, su ve enerji verimliliği, kullanılan malzeme ve kaynaklar, iç mekân yaşam kalitesi, inovasyon ve tasarım gibi kriterleri göz önünde bulundurarak değerlendirmektedir. Torun Tower, Torunlar GYO’nun İstanbul’daki ilk AVM yatırımı Torium’dan sonra, LEED Gold Sertifikası’nı alan ikinci projesi oldu. Torunlar GYO’nun geçtiğimiz Mayıs ayında açılan ve Türkiye’nin en büyük eğlence, alışveriş ve yaşam merkezi olan Mall of İstanbul projesi de LEED Sertifikası’nı almak için gün sayıyor.
Haberler
Borusan Mannesmann’a ABD çelik sektörü “Yılın teknoloji tedarikçisi” ödülü Amerikan çelik sektörünün saygın yayınlarından American Metal Market, Borusan’ın ABD şirketi Borusan Mannesmann Pipe US’i “Yılın Teknoloji Tedarikçisi” ödülüne layık gördü. “Bu başarı bizim olduğu kadar tüm Türk Çelik Boru sektörünündür.”
BU YIL 70. kuruluş yıldönümünü kutlayan ve Türkiye’nin önde gelen holding şirketlerinden olan Borusan’ın küresel oyuncu olma vizyonu doğrultusunda ABD’de kurduğu Borusan Mannesmann Pipe US şirketi,önemli bir başarıya imza attı. ABD çelik sektörünün en saygın yayınlarından American Metal Market dergisi tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen “Çelik Mükemmellik Ödülleri” kapsamında, Borusan Mannesmann Pipe US“Yılın Teknoloji Tedarikçisi” ödülünü kazandı.
“ABD’de üretim yapan ilk Türk çelik firması” “ABD Çelik Mükemmellik Ödülleri”, sektörün en deneyimli uzmanlarından oluşan bir jüri tarafından üretim, dağıtım ve hizmet sağlayıcıları arasında yaratıcı, özgün, fark yaratan çalışmalar ve projeler yürüten şirket ve kişilere veriliyor. Borusan Mannesmann Pipe US’in kazandığı “Yılın Teknoloji Tedarikçisi”ödülünün gerekçesinde, Borusan’ın 150 milyon dolarlık bir yatırımla Teksas Eyaleti’nin Houston kentinde kurduğu üretim tesisinin ABD’de Petrol ve Gaz Kuyu Boruları alanında mevcut en yüksek teknolojiyi kullanıyor olması gösterildi. Geçtiğimiz yıllarda ABD pazarında Elba Express ve Line 300 doğalgaz boru hattı gibi projelerle kendinden söz ettiren Borusan Mannesmann, zaman içerisinde petrol ve doğalgaz arama ve çıkarmada kullanılan boruların ihracatçısı olarak bu pazarda en büyük uluslararası firmalardan biri haline gelmişti. Bugün ABD’de çelik sektöründe üretim
12
yapan ilk Türk şirketi olarak Borusan Mannesmann’ın, 11 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan 500 dönüm arazi üzerinde kurulu ve yıllık 300 bin ton kapasiteli tesisi,ileri teknoloji ürünü çelik boru üretimine fiilen başlamış durumda.
Borusan Mannesmann İcra Kurulu Başkanı Semih Özmen, American Metal Market dergisi tarafından kendilerine verilen bu ödül hakkında şunları söyledi: “Borusan Mannesmann Pipe US, Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasında yer alan şirketimiz Borusan Mannesmann’ın 55 yıllık bilgi birikimiyle ABD’de üretim yapıyor. Kullandığımız ileri teknolojiyi ürünlerimize ve hizmetimize yansıtıyor, bu pazarda fark ve değer yaratıyoruz. Başarımızın bu kadar kısa sürede takdir edilmiş olması bizleri gururlandırıyor ve daha iyisini yapmak için teşvik ediyor. Bu başarı bizim olduğu kadar tüm Türk çelik boru sektörünündür. Çalışmalarımızı aynı yoğun tempo ve motivasyon ile sürdüreceğiz.”
Söyleşi
Engin Kenber Mak. Yük. Müh. Enar Mühendislik Ltd. Şti.
14
Mechanic Tesisat Projesi:
İnşaatın Esas Unsurudur AVM, TBMM, ofis binaları, oteller,eği m binaları, endüstri binaları gibi sayısız mekanik tesisat projesine imza atmış bir duayeni bu sayımızda ağırladık. Enar Mühendislik Ltd. Ş . Makina Yüksek Mühendisi Engin KENBER ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çık k. Keyifle okumanızı dileriz. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1932 Bursa doğumluyum. Galatasaray Lisesi ve İTÜ Makina Fakültesi’ nden mezunum. 1956 yılında Üniversite’den mezun olunca tavsiye üzerine Todori Karakaş’ ın firması Tokar’a girdim. T. Karakaş kendisine çıraklık yapmaktan gurur duyduğum gerçek bir Osmanlı beyefendisi ve mesleğini çok iyi bilen ve öğreten bilge bir kişilikti. Bu mesleğe girenlere rasyonel düşünmeyi, dürüst iş yapmayı öğreten, bu memlekete çok bağlı, başarılı işlere imza atmış bir şirketin başkanı idi. Kendisini rahmetle anarım. 4,5 sene Tokar’da çalıştıktan sonra Ankara’ya kendi büromu açmak üzere gittim. Bir kaç sene çalıştım. O tarihlerde özel sektör inşaatları pek yoktu. Resmi kurumların binaları, hastane projeleri, ODTÜ binaları gibi işler yaptık. Kanada ve Amerika’ya gidişinizden bahseder misiniz? Bu arada, yurt dışına gitmek için, Kanada Sefaretine başvuruda bulundum. 1964 senesinin sonunda, eşimle birlikte, Kanada’ya gittik. 2,5 yıl kaldık. Kanada’dan çok memnunduk, ancak tesadüfler bizi Amerika’ya yönlendirdi. Amerikan donanmasına iş yapan bir Amerikan firması makina mühendisi arıyordu. Türkiye’de askerliğimi Gölcük Tersanesi’nde yapmıştım. İşe alma görüşmelerini yapanlar, Türkiye’ de Gölcükte bulunmuş ve ortak tanıdıklarımız olan kişilermiş. Çok kısa zamanda “yeşil kart” ımı çıkardılar ve New
York’ ta çalışmaya başladım. Çalıştığım büronun başmühendisi de, Haliç Tersanesinden Feridun Beydi (Fred). Bu kadar olumlu tesadüf bir araya gelince, mutlu olduğumuz Kanada’dan Amerika’ya geçtik. Daha sonra Amerika’da Western Electric firmasında ve müşavir mühendislik firmalarında çalıştım. Proje yöneticiliği yaptım. MBA yaptım. İstanbul’a dönüşünüzde neler yaptınız? Dönüşte Türkiye’de tanınmış inşaat firmalarında yönetici olarak çalıştım. Yatırım, inşaat taahhütleri, endüstri taahhütleri konularında çalıştım. 1987 yılında tanınmış mimar arkadaşların teşviki ile yeniden tesisat konusuna döndüm. Türkiye’de “müşavir mühendis” kavramı hakkındaki düşünceleriniz neler? Türkiye’de maalesef, inşaatların büyük bir bölümü, doğru dürüst bir programlama yapılmadan gerçekleştiriliyor. Yatırımcılar, çok defa, düzensizce vakit harcadıktan sonra, teşvik, tahsis, imar durumu gibi bazı avantajlarını kaybetmemek için çok az vakitleri kaldığını fark edip, acele inşaat ruhsatı almak telaşına düşüyorlar. Bu durumda, proje yapımını, inşaatın esas unsuru olarak değil, süratle aşılması gereken bir engel olarak görüyor ve bu engeli aşacak bir “projeci” arıyorlar. Bilim ve teknolojide gelişmiş memleketlerde, inşaatlar, müşavir mühendislik firmaları tarafından yürütülür. Bütçe, programlama, projelendirme, proje yönetimi,
15
Söyleşi
kontrolluk ve commissioning tek elden yapılır. Türkiye’de, bu konuların her birinde ihtisas ve tecrübe sahibi çok değerli meslektaşlarımız olduğu halde, bu şekilde organize olmuş müşavir firmalar bulunmamaktadır. Ve maalesef, buna bir talep de yoktur. Belki çok farkında değiliz ama bütün inşaat endüstrisi bundan çok büyük zarar görmektedir. Ruhsat projesi ne demek? Biz, bu ne demektir hiç bilmiyoruz. Öğrenmeye de niyetimiz yok. Kim bize böyle bir talep ile gelirse bilene gidin diyoruz. Ya da, “siz ruhsatınızı alın, biz projenizi yaparız “ diyoruz. Enerji verimliliği ve yeşil binalar hakkındaki görüşleriniz neler? Bizler, bir mühendis olarak, elimizdeki tüm teknik imkanları kullanarak, en verimli olacak projeyi yapmakla, esasen, sorumluyuz. Ancak, bizler
16
tatbikatçıyız. Yeni teknolojiler geliştiremeyiz. Bazı çözümler üretebiliriz, ancak, araştırması yapılmış, vitrine çıkmış ürünleri ve sistemleri kullanabiliriz. Yeni teknolojiler geliştirmek bu konularda çalışan firma ve mühendislere aittir. Verimlilik konusu mesleğimizin bir parçasıdır, öteden beri enerji kaynağını, suyu, elektriği verimli kullanarak çalıştık. Örnek olarak, bundan yaklaşık 30 sene önce, tekstil boyahanelerinden atılan sıcak suların ısısının, kazan suyunun ısıtılmasında kullanılması için yaptığımız eşanjör sistemlerini zikredebilirim. Havalandırma tesisatında, ısı geri kazanım eşanjörleri kullanmak, gereksiz havalandırmaya mani olmak üzere CO2 sansörleri kullanmak, yoğuşmalı ve/veya ekonomizörlü kazanlar kullanmak günümüzün klasik ısı ekonomisi tedbirleri olmuştur. Yeşil binalarda çeşitli kriterler devreye giriyor. LEED, BREEAM gibi uluslararası sertifikalar alınıyor. Ben, şahsen, bunu daha ziyade bir public relation konusu olarak görüyorum. Bina sahibine oldukça yüksek bir maliyeti oluyor. Buna mukabil, reklam değeri de yüksek oluyor. Biz de, bir otel projemizde, LEED altın sertifikası aldık. Enerji, malum, sınırlı. Geçmişten bu güne her
zaman da sınırlıydı. Kendi imkanlarınızı tanıyacak ve o şekilde haraket edeceksiniz. Enerjinin her türlüsününden faydalanmak için bilgili olmak lazım, bir yerden ekonomi yaparken diğer yerden zarara uğramamak lazım. Projelerinizden bahseder misiniz? Şişli, Cevahir AVM Bu projede su kaynaklı ısı pompası kullandık. O tarihlerde, Türkiye’de pek bilinmeyen bir sistemdi. Su kaynaklı ısı pompası sistemleri, binanın soğutma yapılan bölümlerindeki ısının, ısıtma yapılacak bölümlerinde kullanılabilmesini sağladıkları için AVM projelerinde enteresan olabilirler. Ayni zamanda, tadilatlara da çok müsait olduklarından AVM’ lerde tercih sebebi olabilirler. Günümüzde, VRF sistemleri de ayni avantajları sağlayabilmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genel Kurul Salonu Çok büyük hacme sahip salon, bazen dolu olur bazen yirmi kişi ile çalışabilir. Tamamını klimatize ettiğiniz zaman büyük ısı masrafı olur. İnsanların bulunduğu yeri rahatlıkla klimatize etmek için havayı aşağıdan dağıttık. Sıraların içinden üflenen özel bir sistem yapıldı.
17
Söyleşi Ofis binaları Avrupa & Amerika Holding, Zincirlikuyu, İstanbul Kutlutaş Holding, Ankara Adliye Sarayı, Bursa Merck - Sharp & Dohme, İstinye, İstanbul Oyak Renault, Bursa Petrol Bakanlığı, Oran, Cezayir Ford Otosan, Mühendislik Binası, Kartal, İstanbul Oteller Alaaddin Otel, Alanya Plaza Otel, Balmumcu, İstanbul Radisson SAS Otel, Yeşilköy Hilton Garden Inn, Sütlüce, İstanbul Hilton Garden Inn, Diyarbakır Hilton Garden Inn, Bayraklı, İzmir Novotel, Diyarbakır Möwenpick, Eyup, İstanbul Eğitim Işık Üniversitesi kampüsü, çeşitli binalar, Şile, İstanbul Saint Joseph Lisesi Eğitim Vakfı, İlköğretim kampüsü, Sancaktepe, İstanbul Endüstri Borusan Çelik hadde tesisleri, Gemlik, Bursa Birlik Galvaniz tesisleri, Gemlik, Bursa Renault Otomobil Fab., Endüstriel soğutma suyu tesisleri, Bursa Roche, Premix vitamin tesisi, Gebze, Kocaeli Projelerinizde yangın tesisatını nasıl yapıyorsunuz? Biz yangın uzmanı değiliz. Projelerimiz dolayısıyla, sulu söndürme ve duman konuları ile ilgiliyiz. Yangın esnasında hem şahısların korunması hem de yangınla mücadele edenlere çalışma imkanı sağlaması bakımından duman tahliyesi çok önemli. Projelerimizde, yerine göre, hem konvansiyonel hava kanallı sistemleri hem de jet fanları kullanıyoruz. Doğru yerde ve usulüne uygun kullanıldığı zaman jet fanların da iyi çözüm olduğunu düşünüyorum. Güneş enerjisinden daha efektif nasıl yararlanılabilinir? Güneş enerjisinden daha fazla ve daha efektif faydalanılabilmesi için pratik bir şekilde elektrik enerjisine dönüştürülebilmesi gerektiğine inanıyorum. Birçok büyük firma da bu konuda yatırım yapıyor. Pratik çözüm bulunacaktır. Umarım görürüm. Sihirli bir gücünüz olsa ne yapardınız? Sihirli bir gücüm olsa, “ruhsat projesi” cümlesini telaffuz edenin cezalandırılmasını sağlardım. O derece tepkiliyim. Son olarak eklemek istedikleriniz? Mechanic Dergisi’ne başarılar dilerim.
18
Haberler
Wavin Academy eğitimlerine yoğun talep var
Yüzlerce usta Wavin Academy eğitimlerine katıldı Wavin Academy’nin 30 Mayıs Cuma günü Adana’da görkemli bir törenle açılmasının ardından gelen yoğun talepler üzerine kısa zamanda yüzlerce usta eğitimlere katıldı.
Wavin Academy Türkiye’nin plastik boru sektöründeki ilk eğitim merkezi Hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle farklı bir yere sahip olan Wavin, Wavin Academy ile sektörde bir ilke daha imza attı. Wavin, teknoloji ve yenilikleri en hızlı şekilde müşterilerine tanıtmak ve kullanıcılara gerekli eğitimleri vermek amacıyla Wavin Academy’i kurdu. 30 Mayıs tarihinde resmi açılışı yapılan Wavin Academy’e gelen yoğun talepler üzerine Haziran ayında yüzlerce uygulamacıya eğitimler verildi. Yıl boyunca sürecek eğitimlere katılımlar ve başvurular devam ediyor. İnovasyona çok
20
önem veren Wavin, eğitimlerde geleneksel plastik boru sistemlerinin doğru şekilde kullanımının yanı sıra yeni nesil ürünlerinin en kısa zamanda hayata geçirilmesi için uygulamacıları bilgilendiriyor. Bu amaçla Wavin Academy’de öncelikle teorik anlatımların ardından pratik uygulamalar yaptırılıyor. Wavin Academy atölyesinde üst yapı ve alt yapı ürünlerinin tamamı ve ürünlerden örnek montajlar, çalışır durumda maket sistemler bulunuyor. Hem kullanıcının hem de uygulamacının hayatını kolaylaştıran plastik boru sistemleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkes Wavin Academy tanıtımlarına/eğitimlerine katılabiliyor.
Wavin’in Adana’daki merkez tesislerinin içerisinde bulunan Wavin Academy’de eğitime katılanlar programın sonunda Wavin’in üretim tesislerini de gezerek işletme ve ürünler hakkında daha detaylı bilgi sahibi oluyor. Wavin Academy’nin web sayfası www.wavinacademy.com. tr yi ziyaret ederek eğitimler hakkında bilgi almak, 3600 Wavin Academy turu yapmak, tanıtım filmini izlemek mümkün. Ayrıca haber ve tanıtımlar kısmında yeni ürünlerle ilgili bilgileri bulabilir, videoları izleyebilirsiniz. Eğitimlere katılarak web sitesindeki üyelik formunu dolduran herkes Wavin Academy Kulüp üyesi olabiliyor.
Haberler
Eclipse Maslak Business’in iklimlendirmesi
Mitsubishi Heavy VRF klima cihazları ile sağlanıyor Artaş – Bemay İnşaat ortak girişimi, Eclipse Maslak Business projesi ticari alanları ve sosyal tesislerinin ısıtma-soğutma ihtiyacı için ”Bizim teknolojimiz, sizin yarınlarınız” felsefesi ile hareket eden Mitsubishi Heavy VRF klima sistemlerini tercih etti.
AVRUPA Konutları markasının mimarı Artaş Grubu’nun iş ve finans dünyasının kalbi Maslak’ta gerçekleştirdiği Eclipse Maslak Business projesi 275 - 1500 metrekare arasındaki büyüklüklere sahip 44 adet ofis ve ticari alandan oluşuyor. Yatay bir tasarıma sahip ofis blokları, şirketlerin dikey yapılanmalarının aksine yatay olarak konumlanmalarını sağlıyor. Bu şekilde şirket içi enerji tasarrufu sağlanırken fonksiyonel, kolay ve ulaşılabilir bir oluşum kuruluyor. Form VRF Sistemleri San.Tic. A.Ş’nin Eclipse Maslak Business projesinde gerçekleştirdiği uygulamada 4,200 kW’lık ısıtma ve soğutma sistemi için 800 adet kaset tipi iç ünite ve 105 adet dış ünite kullanılıyor. Enerjide yüksek tasarruf imkanı sağlayan üniteler ile projenin uygulamasında gerçekleştirilen ticari alanlar ve sosyal tesislerde daha az enerji kullanımı ile klimatize ediliyor.
22
Sistem nasıl işliyor? Projede kullanılan Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemleri; tek dış ünite veya dış ünite grubunun, bir veya
birden fazla bağımsız noktaya hitap eden iç ünitelere bağlanmasıyla her ofis alanının birbirinden bağımsız olarak arzu edilen ısıtma, soğutma ve havalandırma konfor şartlarını sağlar. Çift inverter teknolojisine sahip dış üniteler ile kısmi kullanımlarda minimum elektrik tüketimiyle istenilen konfor daha hızlı bir şekilde elde edilir. Fosil yakıtlı ısıtma cihazlarına göre düşük CO2 salınımıyla çevreye ve kolay kullanımıyla da kullanıcıyla dost bir teknoloji olan Mitsubishi Heavy VRF sistemleri, tüm soğutma, ısıtma ihtiyaçlarınızı karşılar. Form VRF Sistemleri San.Tic. A.Ş’nin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olduğu Mitsubishi Heavy Industries VRF klimalar, yüksek verimliliği ve geniş ürün seçenekleriyle otel, iş merkezi, rezidans, konut, hastane, okul projelerinde tercih ediliyor.
Haberler
Dumankaya Kampüs Projesi’nde ETNA
ürünleri kullanıldı İstanbul’un hızla gelişen Tuzla - Aydınlı bölgesinde, Adres Kampüs Batı, Adres Kampüs Doğu, Adres Kampüs Güney ve Adres Kampüs Panaroma isimleriyle 4 farklı butik projeden oluşan Adres Kampüs Projeleri’nde ETNA markası tercih edildi. PROJEDE kullanılan ETNA T-KI serisi frekans kontrollü, komple paslanmaz çelik hidrofor sistemleri ile; basınçlı su temininde talep edilen miktarda suyun istenilen basınçta sağlanması garanti edilmiş olup, böylelikle kat maliklerine kesintisiz bir konfor sunulmuştur. Yeni nesil IE2 motorlu frekans kontrollü ETNA T-KI serisi hidrofor sistemlerinin kullanımı ile, klasik hidrofor sistemlerine
oranla işletim giderleri minimize edilmiştir. Projede 5 adet, komple paslanmaz çelik 2 ve 3 pompalı ETNA T-KI serisi, ABB sürücülü frekans kontrol panolu hidrofor sistemleri, 5 adet sesli-ışıklı alarm panolu 2 pompalı Y2 KO serisi hidroforlar kullanılmaktadır. ETNA T-KI serisi frekans kontrollü hidrofor sistemlerinde kullanılan
pompalarda; pompa giriş-çıkış gövdeleri, pompa gövdesi, fan, difüzör AISI304 kalite paslanmaz çelik malzemeden olup, sızdırmazlık ise mekanik keçe (karbonseramik) ile sağlanmaktadır. Hidrofor sistemlerinde; taşıyıcı kaide üzerinde komple paslanmaz çelik kollektör gurupları, ABB sürücülü eş yaşlandırma özellikli frekans kontrollü panolar kullanılmaktadır.
Danfoss teknik eğitim seminerlerine devam ediyor Danfoss Türkiye, Isıtma-Soğutma ve Havalandırma (HVAC) sektörü profesyonellerine yönelik ‘Teknik Eğitimlerine’ İstanbul, Ankara, Sakarya ve Konya’da düzenlediği seminerler ile devam etti. DANFOSS döşemeden ısıtma sistemlerinin ve DEVI ısıtma kablosu çözümlerinin anlatıldığı seminerlere, sektörden yoğun ilgi vardı. Toplamda 400’e yakın profesyonele ulaşılan seminerlerde; Danfoss’un müşterilerine fark yaratan, yüksek teknolojili ürün ve çözümleri tanıtıldı. Danfoss Isıtma Çözümleri Pazarlama ve Destek Hizmetler Müdürü İbrahim Bilgiç yaptığı açıklamada; ‘en yeni ve güncel bilgileri, çözümleri ve uygulamaları sektörümüzle paylaşmaya devam edeceğiz’ dedi. İbrahim Bilgiç sözlerini şöyle sürdürdü; ’80 yıllık mühendislik birikimine sahip olan Danfoss, ürettiği ürünlerin yarıya yakınının
24
mucididir. Kurulduğu günden, bu güne AR-GE çalışmalarına büyük önem veren Danfoss’ta, özellikle ısıtma ve soğutma alanında büyük bir bilgi ve tecrübe hazinesi oluştu. Bu birikimi ve Dünya üzerinde faaliyet gösterdiğimiz, 55 ülkede kazandığımız farklı tecrübeleri, düzenlemiş olduğumuz seminerler,
eğitimler ve toplantılar ile Türk HVAC profesyonelleri ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.’ Danfoss Türkiye’nin eğitim faaliyetleri önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Sektör profesyonelleri internet sitemizden yapacağımız duyuruları takip ederek, eğitim faaliyetlerimize katılabilirler.
Haberler
Baymak Bayileri Dünya Kupası heyecanını yerinde yaşadı Baymak Bayileri Dünya Kupası heyecanını yerinde yaşadı Baymak bu kez bayileri için yaptığı kampanya ile bir ilke imza attı. Kampanyaya katılan ve kampanya şartlarını yerine getiren bayilerini, 26 Haziran-2 Temmuz 2014 tarihleri arasında Brezilya Rio de Janerio’da Dünya Kupası Çeyrek Finale çıkma mücadelesine götüren marka, bayilerine tüm yaşamları boyunca unutulmayacak bir tatil fırsatı sunmuş oldu.
Bayiler yarım milyar dolar harcanarak yenilenen Maracana Stadı’ndaydı Baymak bayileri Dünya Kupası için çok büyük yatırımla yenilenen Maracana Stadı’nı görme şansı ve eleme maçını yerinde izleme şansına sahip oldu. Ayrıca Brezilya’nın muhteşem Rio ve İpanema plajlarının da keyfini çıkardılar. Ülkenin her yerinde ve attıkları her adımda
Dünya Kupası’nın müthiş heyecanını yaşama fırsatı bulan Baymak Bayileri, seyahatleri sırasında sıra dışı bir safari turu da yaptılar. Yolculuk boyunca keyifli anlar ve sürprizler hiç bitmedi. Uçakta Milli Takım Teknik Direktörümüz Fatih Terim’le de sohbet etme şansını yakalayan Baymak Bayileri, Brezilya’dan geriye unutulmaz hatıralarla döndü.
Baymak Bayisi’ne dünya küçük Baymak bayileri için unutulmaz seyahatler düzenliyor, Baymak bayisi olanlar dünyanın her yerini gezme şansını buluyor. Bundan önce Ukrayna Lviv ve Fas seyahatinden fazlasıyla memnun ayrılan bayiler, en ayrıcalıklı destinasyonlardan biri olan Brezilya dönüşünde de Baymak markasının ayrılmaz birer parçası olmaktan gurur duydular.
Menderes Geotermal tercihini yine Standart Pompa’dan yana kullandı GEÇTİĞİMİZ ay açılışı yapılan Menderes Geothermal Elektrik Üretim A.Ş.’nin 100 milyon dolarlık yatırımla yaptığı Dora-3 Jeotermal Elektrik Santrali’nde Standart Pompa’nın pompaları kullanılıyor. Türkiye’nin ilk özel jeotermal elektrik santrali olan 8,5 megawat kurulu gücündeki DORA-1 ve 11,5 megawat kapasiteli DORA-2 santrallerinin ardından, 34 megawat gücündeki DORA-3A 2013’te, DORA-3B ise Tabii ve Enerji Kaynakları Bakanı Taner Yıldız’ın katılımı ile geçtiğimiz Haziran ayında açıldı. Santralin DORA-3A BRİNE hattında çalışan 11 adet pompaya
26
ek olarak yine Standart Pompa’ya ait SCP-HT modeli 9 adet pompa DORA-3B’de devreye alındı. DORA 3 jeotermal santralinde işletmeye alınan BRİNE hattı pompaları yeraltından çıkan yüksek sıcaklıkta ve basınçlı jeotermal suyu ısı değiştiricilere göndererek pentan sıvısını ısıtmak için kullanılacak. Dizayn özelliği merkezden ayaklı olan SCP - HT pompalar kaplin ayarsızlıklarına kalıcı çözüm buluyor ve işletmelere bakım kolaylığı sağlıyor. SCP - HT modeli, enerji santrallerinin yanı sıra, demir-çelik, gıda ve enerji, kimya, petrol, kağıt ve kağıt hamuru endüstrisi gibi endüstrilerde de
rahatlıkla kullanılıyor. Temiz, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir kaynak olan jeotermal enerji, küresel ısınma ve fosil yakıt kullanımı gibi geleceği etkileyen çevre faktörlerine karşılık daha güvenilir bir çözüm sunuyor. Türkiye’nin doğal enerji kaynaklarından maksimum faydayı sağlamak amacıyla devreye alınan santraller yerli kaynakların değerlendirilmesi açısından önemli bir potansiyel. Standart Pompa’nın kullanımı rahat, güvenilir ve çevre dostu pompaları jeotermal enerjinin en verimli ve en doğru şekilde üretilmesinde etkin rol oynuyor.
Haberler
WILO, CoolAct motor teknolojisi ve derin kuyu dalgıç pompaları ile su temininde tasarruflu çözümler sunuyor Günümüzde su ihtiyacının karşılanabilmesi için yeraltı kaynaklarına yönelim artıyor. WILO yeraltı suyu kaynaklarına ulaşmayı sağlayan derin kuyu dalgıç pompaları kategorisinde CoolAct motor teknolojisini müşterilerine sunuyor. HEM yeni nesil hem de tasarruflu bir teknoloji olan CoolAct motor teknolojisi gelişmiş özellikleriyle sondaj ve inşaat maliyetlerini düşürürken, %25’e varan güç artışı sağlıyor. CoolAct motor teknolojisi ve WILO derin kuyu dalgıç pompaları, içme suyu temininde de güvenle kullanılabiliyor. Artan su ihtiyacı karşısında, sınırlı ve oldukça değerli olan su kaynaklarının talebi karşılayabilmesi için, bu kaynakların ekonomik olarak kullanılabilmesi gerekiyor. Yerleşim yerlerinde, sanayide ve işletmelerde ortaya çıkan su ihtiyacının tamamı nehirlerden ve kaynaklardan karşılanamamaktadır. Ayrıca nehir ve kaynak yerlerine uzak olan bölgelerde, su temini de sorun oluşturuyor. Bu nedenle, günümüzde su ihtiyacının karşılanabilmesi için yeraltı kaynaklarına yönelim arttı. İlk olarak yeraltı suyu kaynaklarına ulaşmakta kullanılan santrifüj pompalar, yapıları ve emmedeki dezavantajları nedeniyle, daha derindeki sulardan yararlanma ihtiyacını karşılamadığından derin kuyu dalgıç pompalarının geliştirilmesine sebep oldu. Ayrıca açılan keson kuyulardan emiş yapan santrifüj pompalar, su seviyesinin düşmesi sonucunda kuyuların içerisine indirilir hale geldi. Sondaj tekniğindeki gelişmeler ve borulu kuyuların kullanılabilir hale gelmesi ile derin kuyu dalgıç pompalar su temininde santrifüj pompaların önüne geçti.
28
CoolAct motor teknolojisi ile dahili aktif soğutma teknolojisine sahip derin kuyu dalgıç pompalarda, soğutma ceketi kullanma ihtiyacı ortadan kalkıyor. Soğutma ceketine ihtiyaç duymayan pompaların çapı küçülüyor ve buna bağlı olarak daha küçük çaplı kuyular açılarak sonuca ulaşılabilmek mümkün oluyor. Daha küçük kurulum çapları, sondaj ve inşaat maliyetlerini düşürüyor. Bu sayede ilk yatırım maliyeti, normal motorlu bir derin kuyu dalgıç pompaya nazaran çok daha düşük oluyor. CoolAct motor teknolojisinin sunmakta olduğu dahili soğutma teknolojisi sayesinde, %25’e varan güç artışı mümkün oluyor. 10”, 12” ve 16” derin kuyu dalgıç pompalarda CoolAct teknolojisi kullanılabilir. Ayrıca KTW (Alman İçme Suyu Standardı) onaylı bir uygulama olan CoolAct motor teknolojisi ve WILO derin kuyu dalgıç pompaları, içme suyu temininde de güvenle kullanılabiliyor.
WILO geniş ürün gamında bulunan derin kuyu dalgıç pompaları ile su temini konusunda müşterilerine hem yeni nesil hem de tasarruflu bir teknoloji olan CoolAct motor teknolojisini sunuyor.
Haberler
Malkara İçme Suyu Projesi’nde çözüm ortağı
Mas Pompa oldu TEKİRDAĞ’IN Malkara ilçesinde 2014 yılında yapımına başlanmış olan, şehir şebekesi 16.989 metre, isale hattı 30.393 metre olarak yapılan ve 2014 yılı ilk yarısında tamamlanacak olan Malkara İçme Suyu Arıtma tesisinde çözüm ortağı Mas Pompa oldu. Gövdesi GG 25, çarkı AISI304 paslanmaz çelik, mil ve mil burcu AISI304 paslanmaz çelik, bronz aşınma halkalı ve sızdırmazlık yumuşak salmastrayla sağlanan yatay milli kademeli santrifuj pompalar seçildi. Ayrılabilir gövdeli çift emişli yatay milli pompaların gövdesi GG25, çarkları AISI304 paslanmaz çelik, mil ve mil burcu AISI304 paslanmaz çelik, sızdırmazlığı da yumuşak salmastrayla sağlandı. Kullanılan tüm pompaların motorlarında termistör bulunmaktadır. Pompaların gövdeleri toplamda 250 mikron kalınlığında gıda tüzüğüne uygun epoksi boya ile boyandı.
Sherwood Club Hotel’de
Mas Grup Sistemleri tercih edildi KEMER’DE yer alan ultra her şey dahil tatil köyü konseptiyle hizmet verecek Kemer Sherwood Club Hotel’de Mas Pompa cihazları tercih edildi. Kemer’in popüler turistik şehre yakın olduğu güzel bir limanda konumlanmış olan otelde frekans kontrollü hidroforlar, inline tekli tip kuru rotorlu pompalar, dalgıç pompalar, yangın pompaları kullanıldı. Toros dağları ve Kemer’in güzel doğasında konumlanan tesis 406 oda kapasiteli.
Oneflex İran’ın büyük şehirlerinde seminerler düzenliyor DAS Yalıtım, teknik yenilikleri takip eden İran inşaat sektöründeki bilinirliğini artırmak için katıldığı fuarların yanısıra çeşitli bilgilendirme çalışmaları gerçekleştiriyor. Haziran ayında Esfehan’da, Temmuz ayında ise İran’ın ikinci büyük şehri olan Mashhad ‘de Oneflex ürünleri ve kullanım alanları hakkında çoğunluğu mekanikçi ve inşaat mühendisi olan 187 katılımcıya seminer verildi. Düzenlenen etkinlikte, konuşmacılar
30
Dr. Behrooz Kari, Dr. Sohrab Veiseh, Mühendis Mehdi Jadideslam, mekanik tesisat ve yalıtım konularını ele aldılar. Oneflex yalıtım ürünleri ve avantajları ile enerji verimliliği konulu bilgiler katılımcılara aktarıldı. Seminerin sonunda katılımcılara yemek verildi. Bundan sonraki seminer Tebriz’de gerçekleşecek. Das Yalıtım, İran’ın belli başlı şehirlerinde tanıtım çalışmalarına yıl sonuna kadar devam edecek.
Haberler
Ferroli’den dünyanın ilk 32’li kaskad sistemi uygulaması Ferroli, dünyada ilk kez uygulanan bir uygulamayla Top W 125 yoğuşmalı kazanlarla 32’li kaskad uygulamasını Kuzu Grup’un Spradon Vadi Evleri’nde, gerçekleştirildi. FERROLİ Spradon Vadi Evleri’nde dünyada ilk kez yapılan bir uygulamaya imza attı. Proje kapsamında 32 adet Ferroli Energy Top W 125 yoğuşmalı kazan, toplamda ise 4.000 kW’lık kazan dairesi olan dünyadaki tek kaskad uygulamasını gerçekleştirildi. Projede ayrıca 30 adet 125 kW’lik kaskad ve toplamda 3750 kW’lik uygulama Spradon Vadi Evleri’ndeki diğer blokta da uygulandı. Ara katlarda ve ikinci bodrumda eşanjör dairesi oluşturuldu. Ayrıca 12’li kaskad, sosyal tesislerde ise 5’li kaskad uygulaması yapıldı. Yüksek bloklarda ise ısıtmada 4 zonlama, düşük bloklarda 2 zonlama gerçekleştirildi. Isıtma sisteminde, ısı istasyonu (substation) uygulaması yapıldı. Konu hakkında bilgi veren Ferroli Türkiye Genel Müdürü Çetin Çakmakçı, “Daha önce Kuzu Grup ile Kayabaşı 7-89’ncu bölgelerde, Spradon Quartz’da ve
Divan Residence’da birlikte çalışmıştık. Spradon Vadi Evleri’ndeki çalışmayla dünyada ilk kez uygulanan bir projeye imza atmış olduk” dedi. Ferroli ile neden böyle bir projeye imza atmayı tercih ettiklerin ise Kuzu Grup Mekanik Grup Şefi Semih Rüstem
Çalapkulu şöyle dile getirdi : “ Önümüzde iki seçenek vardı; ya yüksek kapasiteli kazan sistemini düşünecektik ya da kaskad uygulamasını. Bu projede, kazan dairesi çatı katında olduğu için kaskad sisteminin daha iyi olacağına kanaat getirdik. İki kazanlı sistemde, herhangi bir arıza oluştuğunda işleyişimizi tam kapasiteyle karşılayamayacaktık. Oysa kaskad sistemde bu tür bir sorunla karşılaşma riski yoktu. Daha maliyetli olmasına rağmen avantajının ağır basması nedeniyle 32’lik kaskad uygulamasını tercih ettik. Üstelik Ferroli Energy Top W 125 yoğuşmalı kazanları, yüzde 113 verimli ve bu da önemli bir avantaj. Ferroli, fiyat politikası ve kalitesi kadar servis hizmetiyle ve herhangi bir arızada hızlı müdahalesi ile öne çıkan bir firma. Ürün ne kadar iyi olursa olsun, arıza oluştuğunda hızlı müdahale çok önemli ”.
Kodsan Caleffi özelleştirilmiş akademik seminerlerine başladı 30 YILDIR üretici ve ihracatçı kimliği ile sektöre yön veren Kodsan A.Ş ile İtalyan devi Caleffi birlikteliğinden doğan Kodsan Caleffi eğitim yolculuğuna başladı. Kodsan Caleffi, gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi sürdüreceği özelleştirilmiş akademik seminerleri ile, doğru sistem çözümlerinin önemi ve ürünlerinin üstün teknik özellikleri konusunda çözüm ortaklarını bilinçlendirmeyi hedefliyor. Bu tür eğitimlerin, ürünlerin eksiksiz olarak tanıtılmasında ve müşterilerine her detayın doğru
32
aktarılmasında en etkili yol olduğunu bilen Kodsan Caleffi ekibi, ürünlerinin teknik özelliklerini tüm şeffaflığı ile paylaşarak sistem çözümlerinde uygun ürün seçiminin önemini özelleştirilmiş eğitim anlayışı ile sunmayı amaçlıyor. Kodsan Caleffi’nin liderliğini yaptığı özelleştirilmiş eğitim anlayışı her geçen gün artan eğitim talepleriyle dikkat çekiyor. Kısa bir süre içerisinde seminerlerine katılan 100 katılımcıya eğitim vererek müşterilerini bilinçli çözüm ortaklarıyla buluşturmayı
hedefleyen Kodsan Caleffi, bu hedefini daha ileri taşıyarak yıl sonuna kadar Türkiye genelinde her noktaya ulaşmayı amaçlıyor.
Haberler
Kayseri’nin dev yatırımı, dev marka Samsung ile el sıkıştı Kayseri’nin en prestijli projesi “Ofisim Kayseri” Samsung Teknoklima’yı seçti. KAYSERİ’NİN en prestijli projelerinden biri olan ve şehrin en büyük VRF projesini hayata geçiren “Ofisim Kayseri” uzun süren görüşmeler neticesinde, iklimlendirme sektörünün en güvenilir markası ve Samsung genel distribütörü Teknoklima ile el sıkıştı.Samsung Teknoklima Genel Müdür Yardımcısı Özkan Sarıözkan ve Satış Müdürü Eda Gürses yaptıkları açıklamada “Kayseri için çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu dev yatırımda, vizyon olarak aynı doğrultuda olduğumuza inandığımız ve karşılıklı beklentilerimizi iyi tanımladığımız bir sözleşmeyi imzalamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Samsung Teknoklima sektördeki öncü rolü ile Türkiye’nin pek çok prestij projesinde imzası olan bir marka. Kayseri’ye yapılan bu dev yatırımda yer
almak bizleri sevindirdi. İşbirliğimizin büyük sinerji yaratacağına inanıyoruz” dediler. Ofisim-Kayseri iş merkezi projesi için 2 aydır süren İklimlendirme çözüm ortaklığı karar sürecini anlatan Can Mühendislik’ ten Makine mühendisi, iklimlendirme uzmanı ve enerji yöneticisi Mehmet Severcan yaptığı açıklamada “Ofisim-Kayseri iş merkezi projemiz için 2 aydır sürdürdüğümüz İklimlendirme çözüm ortağımız ile ilgili karar sürecini tamamladık. Bu projemizde Samsung markası ile çalışacağız. Seçimimizde etken olan konuları kısaca sizlerle paylaşmak istiyoruz “Bu süreç boyunca incelediğimiz tüm teklifler ve markalar arasında en iyi performans, COP,EER VE ESEER değerleri olan,en iyi sistem çözümleri avantaj ve farklılıklarını yaratan,merkezi otomasyon
DMS ve ZEN manager uygulaması,ofis otomasyonunda touch pad,taze hava şartlandırma,nemlendirme,hava kalite sensörü ve otomasyonu,tasarıma uygun iç ünite ve ekipman ayrıcalığı,servis esnekliği ve maliyetlerinin yanı sıra, Samsung markasının bilinirlik oranı ve marka değerinin en yüksek oluşu,en iyi satış politikası,satış şartları,uyum ve en iyi fiyat etken oldu.Bu yarışta yer alan tüm markalara teşekkür ediyoruz.Umuyoruz ki,ülkemizde bu nitelikte bir projeyi ilk kez gerçekleştireceğiz. Emeği geçen bütün meslektaşlarımıza, bize bu fırsatı veren ve güvenle destekleyen yatırımcılarımız Sn. Mustafa Uğur ve Sn. Kadir Doğan ve Sn.Mehmet Doğan’a teşekkür ediyorum.”dedi.
Bu yaz ferah geçecek
Baymak Elegant Klima ile bu yaz serinliği garantileyin Sıcakların yavaş yavaş bunaltıcı hale gelmesi akla en uygun çözümü getiriyor, klimalar. Hem tasarruflu, hem estetik, hem verimli, hem de en uzun garantili klima için Baymak Elegant Klima’yı seçin ISITMA ve soğutma sektöründe en geniş ürün gamına sahip olan Baymak, bu yıl tüketiciyi yepyeni bir klimasıyla tanıştırdı, Baymak Elegant Klima… Tüketicinin rasyonel olan tüm sorularına cevap verebilecek kalitede ve özellikte olan Baymak Elegant Klima, tasarımı ile de rakiplerini kıskandırıyor ve pazarda açık ara önde gideceğe benziyor.
A sınıfı enerjili Zarif Elegant Enerji ve dolayısıyla elektrik fiyatlarının gün geçtikçe arttığı ülkemizde, Baymak’ın ‘A’ sınıfı enerji verimliliğine sahip Baymak Elegant Kliması tüketiciye minimum elektik tüketimi ile maksimum konforu sunuyor ve tasarruf vadediyor. Yeni sezonsal verimlilik standartlarına göre soğutmada ve ısıtmada
34
A enerji sınıfı olan doğa dostu Baymak Elegant Klima, gümüş iyon ve aktif karbon filtreleme sistemine sahip. Üstelik ionizer teknolojisi ile ferahlatıcı hava sirkülasyonu var. Baymak Elegant’ın sıcaklık ölçebilen uzaktan kumandası ve ‘’I feel teknolojisi’’ ile, odada bulunduğunuz yerde hissetmek istediğiniz sıcaklığa erişebilirsiniz. Akıllı temizleme fonksiyonu ile klimanın iç ünitesini olası tozlanma ve kokudan arındırabilirsiniz.
7 yıl garanti ve kısayol tuşları ile hayatınız kolaylaşsın Baymak Elegant’ın kısayol tuşları da hayatınızı kolaylaştırıyor. Favori kullanım ve turbo mod gibi kısayol tuşları ile istediğiniz konfor şartlarına anında ulaşabilirsiniz.
Baymak Elegant Klima 7 yıl garanti süresi ile sektörünün en uzun garanti süresine sahip tek ürünüdür. Bu garanti süresi cihazın sadece kompresörüne değil tüm cihaza verilmektedir. Tüketicilerin bu garanti avantajına sahip olması herhangi bir şarta bağlı değildir ve garanti süresiyle ilgili yetkili servisler herhangi bir ilave ücret kesinlikle talep etmemektedirler. Baymak Elegant Klima üretimin 120 değişik noktasında kalite kontrolden ve ağır şartlardaki testlerden bile yüksek başarı ile geçerek ve %100 kontrolleri tamamlanmış olarak tüketicilere sunulmaktadır.
Ürün
Merkezi ısıtma sistemlerinde akılcı çözüm: Isı İstasyonları DAF Enerji AR-GE’den üretime tüm yatırımlarıyla ülkemiz ısıtma ve inşaat sektörüne yüksek kalitede ürünler sunmaya devam ediyor. 2007 YILINDA yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu’yla toplam inşaat alanı 2000 m² ve üzeri olan binalarda merkezi ısıtma sistemi kullanımı zorunlu hale getirildi. Bu kanunla birlikte ısıtma ve kullanım sıcak suyu ihtiyacını karşılayan kombilerin kullanımı kısıtlandı ve merkezi ısıtma sistemlerinde, kullanım sıcak suyunun tedariki için boylerler, eşanjörler, sıcak su tankları gibi alternatifler gündeme geldi. Bağımsız birimlerin ısı enerjisi tüketiminin ölçümlenmesini zorunlu kılan aynı Kanun gereğince, kalorimetreler ve sıcak su sayaçları kullanıma sokuldu. Bu gelişmelerin sonucunda ısı istasyonları, kullanım sıcak suyu üretimi ve bağımsız birimlerin enerji tüketim değerlerinin ölçümlenmesinde geleneksel yöntemlere, yenilikçi ve akılcı bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu noktada, ısı istasyonları ve ısı gider paylaşım sistemleri alanında Türkiye’nin öncü firması DAF Enerji, yarım asırlık sektörel tecrübesi ve uzman kadrosuyla ülkemiz inşaat sektörünü geleceğe taşıyor.
Kullanım sıcak su ihtiyacının ısı istasyonlarıyla karşılandığı binalarda, sıcak suyu boylerden devrelere taşıyan ve sistemin sürekli sıcak kalmasını sağlayan sirkülasyon hattı borularına ihtiyaç kalmaz. Bunun yerine enerji merkezinden geliş, enerji merkezine dönüş ve soğuk şebeke suyu kolonları yeterlidir. Kullanım sıcak suyu ihtiyaç anında ısı istasyonunda hazırlandığı için, boyler, sıcak su pompası, pompa panosu, boyler kalorimetreleri ve sıcak su sayaçları gibi ekipmanlara da gerek kalmamaktadır.
Isı İstasyonu nedir?
Konfor
Merkezi sistemle ısıtılan binalarda kullanım sıcak suyunu ani ısıtma prensibiyle hazırlayan ısı istasyonları, binalarda balanslama ve gerektiğinde otomasyon işlevlerini üstlenerek
Isı istasyonlarında kullanım suyu sıcaklığı hidrolik, termal veya her iki etkenin beraber olduğu kontrol sistemleriyle, 20-70⁰C arasında istenilen sıcaklığa ayarlanabilir. DAF Enerji ısı istasyonları debi değişimlerinden bağımsız olarak sabit kullanım suyu sıcaklığını garanti eder. Daire büyüklüğü ve oturan sayısına göre belirlenen sıcak su ihtiyacı, plakalı ısı eşanjörü vasıtasıyla bekleme süresine ihtiyaç duyulmaksızın karşılanır. DAF Enerji ısı istasyonları düşük kazan sıcaklıklarında dahi konfor şartlarını sağlamak üzere tasarlanır. Böylece her koşulda, sistem
ısıtma sisteminin de kontrolünü sağlar. Tüm bunlarla birlikte ısı istasyonları, ısı enerjisi ve su tüketiminin ölçümlenmesi fonksiyonlarını da kompakt bir paket halinde tüketiciye sunar. Her ihtiyaca aynı anda cevap verebilen bu üstün tasarım, başta montaj kolaylığı olmak üzere, düşük maliyet, yüksek konfor, güvenli kullanım ve enerji verimliliği yönünde gerek uygulayıcı, gerek tüketici, gerekse çevre açısından pek çok avantajı beraberinde getirir.
Yatırım avantajları
yoğuşma enerjisinden maksimum yararlanma olanağı sunarken yaz aylarında da yüksek performans gösterir. Tüm bunlara ek olarak ısı istasyonları, her bir odanın sıcaklığını kontrol edebilmek için termostatik radyatör vanalarının çalışma koşullarına uygun ortamı sağlayarak ısınma konforunu en yüksek seviyeye çıkarır.
Güvenlik Isı istasyonları, merkezi ısıtma sisteminde birer arayüzdür. Enerji üretimi yapmazlar; ısı merkezinden gelen sıcak suyu dairenin ihtiyacına göre kontrol ederek yönlendirirler. Bundan dolayı her daire için ayrı ayrı doğalgaz hattına ve bireysel bacaya ihtiyaç yoktur. Daire içerisinde bir yanma prosesi gerçekleşmez ve özel baca bulunmadığı için baca gazından zehirlenme riski yoktur. Yine ısı istasyonlarında, kullanım sıcak suyu üretimi ihtiyaç anında yapıldığından ve depolanmadığından Lejyonella riski tamamen ortadan kalkar.
İşletme ve bakım avantajları
36
DAF Enerji markasıyla üretilen ısı istasyonları, korozyona karşı yüksek dayanım sağlamak amacıyla, AISI 316 kalite paslanmaz çelik borulardan, diğer tüm montaj ekipmanları ise MS58 pirinç malzemeden üretilir. Isı istasyonlarında paslanmaya ve kireçlenmeye karşı dayanıklı, bakır lehimli AISI 316 kalite paslanmaz çelik malzemeden, uluslararası normlara uygun olarak üretilmiş plakalı ısı eşanjörleri kullanılır. Bunun yanında, sistem tasarımında gözetilen hidrolik bağlantı ve termal denge, kireç taşı oluşumuna karşı koruma altına alınmıştır. Oransal debi kontrolü sağlayan DF regülatörün gövde ve iç sürgü aksamında ise suyla temas eden yüzeylerde kireç taşı
Ürün oluşumunu önlemek için özel bir kaplama malzemesi kullanılıyor. DAF Isı İstasyonu içine ya da dışına monte edilen soğuk su ve ısı sayacıyla her dairenin kullandığı su ve tükettiği ısı miktarı belirlenirken tüm bu sayaçlar merkezi bir noktadan tek seferde okunabilir. Akümülasyon tankı kullanıldığında sisteme destek olmak üzere güneş kolektörleri ve pompaları ilave edilebilir. Bunların yanında, kazan dönüş sıcaklıkları 50⁰C ve daha düşük derecelerde tutulabilmekte, bunun sonucunda yoğuşmalı kazanların kullanımı kolaylıkla gerçekleşebilmektedir.
Çalışma prensibi Isı istasyonları kullanım sıcak suyunu bir plakalı ısı eşanjörü kullanarak hazırlar. Isı eşanjöründe, plakaların farklı yüzeylerinde karşılaşan şebeke suyu ve merkezi ısı kaynağından gelen sıcak su arasında ısı transferi sürekli ters akış prensibine göre gerçekleşir. Kullanım sıcak suyu önceliğinin sağlanabilmesi için merkezdeki ısı kaynağından gelen
sıcak su termostatik veya oransal + termostatik kontrollerle eşanjöre yönlendirilir. Bunlara bağlı olarak DAF ısı istasyonları Thermotherm ve Hydrotherm olmak üzere iki farklı kontrol sistemiyle de üretiliyor. Hydrotherm serisi oransal + termostatik kontrollü ürünler üstün konfor ve yüksek kontrol olanağı sağlamasıyla ön plana çıkarken, Thermotherm serisi, termostatik kontrollü ısı istasyonları ise daha düşük maliyetleriyle tüketicinin hizmetine sunuluyor.
DAF Hydrotherm Serisi Bu seri ürünlerde kontrol hem hidrolik hem de termostatik olarak yapılır. DF regülatör yardımıyla kullanım suyu ihtiyacı oranında debi kontrolü sağlanırken, termostatik sıcaklık kontrol vanasıyla kullanım suyu istenen sıcaklığa ayarlanabilir. İhtiyaç bittiğinde DF regülatör eşanjöre yönlendirmeyi sonlandırır. Böylece kullanım olmadığında eşanjör üzerinden sirkülasyon durur ve enerji kaybı engellenir.
DAF Thermotherm Serisi Bu serideki ısı istasyonlarında kontrol termostatiktir. Eşanjörde hazırlanan kullanım sıcak suyu çıkışında özel olarak konstrükte edilmiş “sensör hızlandırıcı” bulunur. Ünitede bulunan termostatik sıcaklık kontrol vanasının sensörü, sensör hızlandırıcının içine daldırılmıştır. Böylece kullanım suyu sıcaklığı istenen değere ulaştığında ısı kaynağından gelen sıcak suyun eşanjöre yönlendirilmesi sonlanır. Sıcaklık ayarlanan değerin altına düştüğünde, termostatik sıcaklık kontrol vanasının sensörü bunu hissederek eşanjör devresini tekrar açar.
Kullanım alanları Isı istasyonları doğalgaz, fueloil, odun ve kömür kazanları, bölgesel ısıtma ve kojenerasyondan, jeotermal enerjinin kullanıldığı alanlara kadar geniş bir yelpazedeki farklı ısı kaynaklarıyla çok katlı binalarda ve merkezden ısınan villalarda güvenle kullanılırlar.
Modern görünümüyle yenilikler ödülünü kazanan X-GRILLE Siyah ve beyaz alüminyum olmak üzere iki renkli olağan dışı görünümüyle X-GRILLE, geleneksel havalandırma menfezlerinden net bir şekilde ayrışmaktadır. Odanın duygusunu geliştiren kusursuz ve estetik tasarım, TROX’ta en önemli önceliğe sahiptir. Yeni ürün geliştirmede “Biçim işlevi izler” ve “Biçim duyguyu izler” temel konseptlerimizdir. Bunun doğru yaklaşım olduğu şimdi bir kez daha kanıtlandı. Benzersiz X-GRILLE havalandırma menfezi, Almanya, Köln’deki Imm Cologne Ticaret Fuarı’nda 2014 Interior Innovation Award Ödülü’nün sahibi oldu. X-GRILLE havalandırma menfezlerinin yenilikçi işlevleri ve estetik tasarımıyla TROX, müşterilerine her türlü sofistike detaya sahip enerji tasarruflu bir ürün sunmaktadır. Yeni geliştirilen ortadan destekli çukur kanatlar gerek üfleme havası gerekse tahliye havası
38
uygulamalarında enerji tasarruflu kullanıma olanak sağlayan simetrik, aerodinamik profile sahiptir. Bu yeni yapı, akustik olarak optimize hava dağıtımı da sağlamaktadır. Elektrostatik toz boyalı, birbirine bağlı (gizli) kanatlar dokuz kanada kadar gruplar halinde düzenlenerek tek tip ve estetik bir görünüm kazanır. Simsiyah ve beyaz alüminyum olmak üzere iki renkli olağandışı görünümüyle, X-GRILLE geleneksel havalandırma menfezlerinden net bir şekilde ayrışmaktadır. Klipsle monte edilmiş, değiştirilebilir kapama plakaları, montaj vidalarını gizleyerek, aralıksız yatay kanallar için ideal menfezler sağlar. İstenen oda atmosferini yaratmak için
her türlü renk kombinasyonu ve tek renk seçeneği mevcuttur. İster oda mimarisiyle harmanlansın, isterse bir tasarım öğesi olarak kullanılsın, havalandırma menfezi bireysel bir seçimdir.
Ürün
Aurora uçtan emişli (end suction) yangın pompalarının üretimine başladı Pentair Water’a bağlı ve Chicago North Aurora bölgesinde üretimine devam eden Aurora Pumps uçtan emişli (end suction) yangın pompaları üretimine başlamıştır. Türkiye’de tek temsilcisi olan Fokus Mühendislik A.Ş. ile birlikte yangın pompalarında sektör lideri olan Aurora Pump yeni serisi ile uçtan emişli (end suction) UL listeli, FM onaylı pompaları ile yatay bölünebilir ve türbin tip yangın pompaları serilerine yeni bir kategori ilave etmiştir. TAMAMI ile NFPA-20’ye uygun olarak imal edilen ve bunu UL listesi ve FM onayı ile ispatlayan uçtan emişli (end suction) yangın pompaları Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliğinde de tanımlanan pompa eğri karakteristiğine uygun eğrilere sahiptir. Bu seride özellikle 0 debide (shut-off) basınç artışı son derece az seviyede olup sistem kelebek vana, check vana, alarm vanası vb. sistem ekipmanlarının seçiminde büyük avantajlar sağlamaktadır. Aşağıda örnek olarak verilen 500 gpm (114 m3/h) ve 145 psi (10 bar) basınçlı pompanın eğrisinde de görülebileceği gibi tüm serilerde 0 debide (shut-off) basıncı, çalışma basıncına göre yaklaşık %5 artmaktadır. NFPA-20 ve Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliğinde 0 debide (shut-off) basıncı, çalışma
40
basıncının %140’ına kadar olabilmesine müsaade edildiğini düşünürsek bahsi geçen %5 artış, pompa performansı ve ekipman seçiminde sistem dizayn eden projecilere büyük avantajlar sağlayacaktır
Pompaların teknik ve imalat detayları şu şekildedir: • Uçtan emişli yapısı sayesinde pompa dairesinde alandan tasarruf sağlar. • 50 ile 1500 GPM (11,3 ile 340 m3/h) debi aralığı ve 40 ile 225 PSI (2,7 ile 15,5 bar) basınç aralığı (uygun debi ve basınç değerleri için
Fokus Mühendislik A.Ş ile temasa geçebilirsiniz) • Elektrik veya dizel motorlar ile kullanılabilir. • Dökme Demir Gövde. • Karbon Çelik Şaft. • Bronz Şaft Kılıfı. Sektör liderliğini sürdürmek ve müşterilerine daha geniş ölçekte hizmet sunmayı amaçlayan Aurora Pump ve Fokus Mühendislik A.Ş. uzman mühendis kadrosu ile taleplerinize hızlı, doğru ve uygun fiyatlı çözümleri ile hizmetinizdedir.
Ürün
LG teknolojideki bilgi birikimini ticari tip klimaya aktarıyor
Maliyete dayalı rekabette yeni çözüm LG Multi V IV ticari tip klima LG’nin son yıllarda odaklandığı gelişmiş klima çözümlerinin son halkası olan değişken soğutucu akış (VRF) teknolojileri içerisinde, ilham verici felsefesinin en ön sıralarında MULTI V IV’ün gelişimi yer alıyor. LG MULTİ V IV, geleneksel tüm HVAC’lara meydan okurken yüksek binaların soğutma ve ısıtılmasında şaşırtıcı bir operasyonel verimlilik sağlayarak VRF modellerini ileriye taşıyor. Multi V ürün serisinin en son üyesi olan bu model, üst düzey enerji verimliliği sayesinde işletme maliyetlerinin düşürülmesine de katkı sağlıyor. Multi V IV bir dizi gelişmiş, patentli teknolojinin yanı sıra kullanıcının sistemi uzaktan görüntüleme ve kontrol edebilmesine olanak veren akıllı kontrol özelliğine de sahip bulunuyor.
Enerji verimliliği, yüksek performans 4,85 ile dünyanın en yüksek EER değerine sahip klima ürünü olan Multi V IV, LG’nin klima teknolojilerine yönelik yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıktı. Kısmi yük koşullarında enerji kaybını asgari düzeye çekebilen Multi V IV, entegre enerji verimliliğinde yüzde 30 düzeyinde iyileştirme sağlıyor. Performans katsayısı ısıtmada yüzde 6,7, soğutmada ise yüzde 5,4 oranında artırılan ürünün aktif soğutucu kontrolü, dolaşımdaki soğutucu miktarını devir başına beş adımlı artırarak verimlilikte yüzde 3’lük ek kazanım sağlıyor. Enerji verimliliğinin yanı sıra üstün performansa sahip Multi V IV’ün soğutma aralığının -5 dereceden -10 dereceye genişletilmesiyle, bilgisayar sunucu odaları gibi yıl boyunca soğuk koşullar gerektiren ortamlar için ideal bir çözüm sunuyor. Ayrıca, defrost fonksiyonundaki sürekli ısıtma operasyonu defrost zamanlarını azaltarak ısıtma kapasitesini soğuk kış aylarında yüzde 27’ye varan oranlarda artırıyor.
Akıllı telefondan kontrol Multi V IV, daha rahat kullanım için gelişmiş fonksiyon ve özellikler sunuyor. Akıllı telefonlar üzerinden görüntüleme ve kontrol fonksiyonu, sisteme uzaktan müdahale edilmesini mümkün hale getiriyor. Aynı zamanda klimanın sahip olduğu 1.000 metre borulama mesafesi, dış üniteler ile iç üniteler arasında izin verilen 110 metre kot farkı ile iç üniteler arasındaki kot farkının 40 metreye kadar çıkabilmesi birçok zor projede uygulama ve kurulumu çok daha kolay hale getiriyor.
42
Ürün
Mobil yangın söndürme ve su baskını boşaltma pompası Tanımı Treyler üzerine monte edilmiş uygun dizel motora direk elastiki kaplin ile bağlanmış yüksek performanslı pompa. Egzoz gazının emiş sağlama düzeneğine yönlendirilmesi ile pompa emilecek suyu, pompanın emme borusuna su doldurmadan, suyu kolay ve çabuk basabilme özelliğine haizdir. Pompa ile birlikte emme hortumu, basma hortumu, su püskürtme lansı, köpük basılması istendiğinde köpük mikseri (opsiyonel) yakıt tankı, motoru çalıştırma ve kontrol panosu, aküleri verilmekte bütün ekipmanlar iki lastikli treyler üzerine konmuş çalışmaya hazırdır.
Kullanıldığı yerler Belediyelerde, fabrikalarda, marinalarda, askeri tesislerde, yakıt depolama tesislerinde, afet işleri ile uğraşan kurumlarda, sabit yangın söndürme veya su boşaltma ihtiyacının olduğu tüm yerlerde çabuk ve kolayca kullanılır. Bir su tankerinin arkasına bağlanarak yangın müdahale veya herhangi bir aracın arkasına takılarak su baskını ile mücadelede başarı ile kullanılır.
Teknik özellikler Hızır 40/34 Pompa özellikleri: 50/268 norm pompa - Emme çapı flanşlı DN 65 mm -
basma çapı flanşlı DN 50mm, mekanik salmastralı, gövde GG 25 pik döküm, çark çapı 268 mm bronz. Pompa 90 metre (9 bar) 40 ton saat su vermektedir.
Dizel motor: 34 KW -2900 d/ dk. dört zamanlı, su soğutmalı, marşlı, dört silindir (ETNA OEM marka)
Hızır 90/65 Pompa özellikleri: 65/268 norm pompa - Emme çapı flanşlı DN 80 mm - basma çapı flanşlı DN 65mm, mekanik salmastralı, gövde GG 25 pik döküm, çark çapı 268 mm bronz. Pompa 90 metre (9 bar) 90 ton saat su vermektedir.
Dizel motor: 65 KW -2900 d/dk., iki zamanlı, marşlı, dört silindir (ETNA OEM marka)
Treyler: İki tekerlekli, elektrik donanımlı, karayolunda gitmeye müsait (karayolu için belge opsiyonlu) çeki demirli, fren donanımlı Çalıştırma panosu: Dizel motoru çalıştırmak için konan pano üzerinde, yağ basıncı, su sıcaklığı, yakıt göstergesi, motor devir saati, motor çalıştırma anahtarı, gaz verme kolu vardır.
Aksesuarlar: İki adet 2” emme hortumu 3 m., iki adet. 2” basma hortumu 20 m, kurt ağızı bağlama rekorları, su püskürtme lansı, pompa üzerinde iki yollu klapeli emme ağızı, iki yollu vana kontrollü basma ağızı, köpük için sıvı tankı.
Çalıştırma: Yangın veya su boşaltma amaçlı kullanılabilir. Her iki durumda
44
da treyler kullanılacağı yere bir araç ile getirilir. Emme hortumu ve basma hortumları pompanın emme ve basınç flanşlarına kurt ağızı kaplinler yardımı ile kolayca bağlanır. Emme hortumu ya bir havuza, göle veya su rezervuarına sarkıtılır veya su tankerine bağlanır. Dizel motor marş yardımı ile çalıştırılır, egzoz yönlendirme kolu kapatılarak egzoz gazı venturi vanası vasıtası ile pompa içinde vakum oluşturulur, bu işlemden 30-40 saniye sonra pompa içine su gelir ve pompa su basmaya hazır olur. Bu durumda egzoz yönlendirme kolu eski konumuna getirilir ve hortum ağızından su püskürtmeye başlanır. İstendiği takdirde köpük mikseri kullanılarak parlayıcı yanıcı maddelerin meydana getirdiği yerlerde su yerine köpük sıkmak sureti ile yangın söndürme amaçlı da kullanılabilir.Pompa su baskını için kullanılacaksa emme hortumu su baskını olan yere sarkıtılır ve aynı işlem yapılarak hızlı bir şekilde su boşaltma işlemi başlatılır. Pompa fosseptik çukurlarından su çekmeye müsait değildir. Pompa içinde fazla partikül olamayan kirli su veya baskından zarar gören yerlerdeki suyu boşaltmak için kullanılır. Pompa aynı şekilde bir dere yanına veya bir gölet yanına getirilerek zirai sulama amaçlı da kullanılır.
Ürün
Yeni MAGNA3: Bir pompadan daha fazlası Grundfos, pazara yeni sürdüğü MAGNA3 serisi sirkülasyon pompasının eşsiz özellikleri ve rakipsiz enerji verimliliği değerleri ile pompa sektöründe çıtayı çok yükseltti. SİRKÜLASYON pompa kullanıcılarının yakından tanıdığı MAGNA teknolosini daha da geliştiren ve eşsiz özellikler ekleyen Grundfos, MAGNA3 sirkülasyon pompasını yarattı.
Pazardaki en yüksek verimli yani en az elektrik tüketen pompa Kısaca MAGNA3, pompa pazarındaki en yüksek verimli sirkülasyon pompasıdır. Yeni enerji verimliliği yönetmeliği (EuP)’nin sadece 2013 enerji verimlilik indeksi (EEI) şartlarını sağlamakla kalmamakta, 2015 gereksinimlerini de sağlamaktadır.
Güvenilir inovasyon Daimi magnet motor, çalışma noktasını otomatik ayarlayan AUTOADAPT fonksiyonu ve entegre frekans konvertöre ek olarak yeni MAGNA3, FLOWADAPT ve FLOWLIMIT gibi yeni teknolojileri bünyesinde barındırmaktadır.
FLOWADAPT, FLOWLIMIT MAGNA3’ün devrim niteliğindeki özellikleri olan yeni FLOWADAPT kontrol modu ve FLOWLIMIT fonksiyonu ile çoğu durumda balans vanalarını gereksiz kılabilirsiniz ve tesisat sisteminizde önemli maliyet avantajı yaratabilirsiniz.
Isı enerji ölçer MAGNA3, sistemdeki dengesizliklerden kaynaklanan yüksek faturaları önlemek için ısı enerjisinin dağıtım ve tüketimini izleyebilecek bir ısı enerji ölçere sahiptir. Isı enerji ölçer çalışma noktasına göre % +/-1% ila +/-10 doğruluk payına sahiptir ve sizi ayrı bir enerji ölçüm cihazı masrafından kurtarır.
Dengeleme Yeni FLOWLIMIT fonksiyonu ve FLOWADAPT kontrol modu ile MAGNA3 pompanın maksimum debi sınırını belirleyebilirsiniz. MAGNA3, debiyi sürekli olarak kontrol altında tutarak normal debi oranının aşılmamasını sağlar. Bu sayede sistem dengesizlik riski azalır, dengeleme vana ihtiyacı ortadan kalkar ve böylelikle sistemin genel enerji verimliliği artar. Pompa, sistemdeki debi kısıtlarına uymak için performansını istenen ayar noktasına göre ayarlayarak enerji tüketimini büyük ölçüde azaltır.
Bina Otomasyonu MAGNA3 daha fazla kontrol için opsiyonel arayüz kartları ile her türlü bina otomasyon yazılımını destekler.
Kablosuz iletişim Kablosuz teknolojiye sahip MAGNA3, bu özelliğiyle bir başka MAGNA3 pompasına bağlanabilir. Sahip olduğu sunucu sayesinde paralel pompaya hızlı ve kolayca bağlantı sağlayabilir. İki pompa böylece sıralı, yedekli veya birlikte çalıştırılabilir ve kontrol edilebilir.
Grundfos GO ile çok kolay kontrol Pompanın en kolay şekilde kontrolü için Grundfos GO’yu geliştirdik ve bu sayede
46
cebinizdeki iPhone veya iPod, pompanızın kumanda cihazı haline gelmiş oldu. Sadece ufak bir aparat ile akıllı telefonunuzu MAGNA3 kontrol cihazına çevirebilirsiniz. Pompanın tüm parametrelerini ekranda görebilir veya hızını ayarlayabilirsiniz. İnanılmaz değil mi!
Çok amaçlı sirkülatör MAGNA3, hem ısıtma hem de soğutma uygulamalarında kullanılmak için geliştirilmiştir. -10°C’ye kadar olan akışkanların transferinde kullanılabilir, bu sayede endüstriyel uygulamalarda ve toprak kaynaklı ısı pompası uygulamalarında kullanılabilir. Grundfos, elektronik kontrollü pompalar konusundaki 40 yıllık deneyimi ile alternatif basınç testleri, yüksek rutubet ve yüksek/ düşük sıcaklık testleri de dâhil olmak üzere en zorlu koşullarda 1 milyon saat test ederek uzun yıllar ihtiyacınızı karşılayacak bir pompa geliştirdi. MAGNA3 modern bir sirkülasyon pompasında beklediğiniz bütün kontrol modu seçeneklerini sunarken enerji maliyetlerini en aza indirir.
Geniş Ürün Programı MAGNA3, 150’den fazla çeşit, ister dökme demir ve ister paslanmaz çelik malzemeli, tekli veya ikiz pompa, max debi 70 m3/h ve 18 mSS basma yüksekliğine kadar her türlü ısıtma ya da soğutma uygulamanız için kullanabileceğiniz en uygun boyutlarda pompadır. Grundfos, otomasyon veya başka bir pompa ile haberleşme gerekmeyen durumlar için sadeleşmiş özellikler ile MAGNA1 pompayı da tasarladı. Enerji verimlilik yönetmeliğinin tüm gereksinimlerini sağlayan frekans konvertörlü MAGNA1 pompa, cazip fiyatı ile pazar liderliğini hak ediyor.
Ürün
SMS-TORK, 30 yıllık tecrübesi ile ürün gamını genişletmeye devam ediyor AUTROL firmasının üretimi olan SMART Basınç Transmitteri (APT3200-G) hassas basınç ölçümlerinde en büyük yardımcınızdır. Span değerinin % ±0.075 doğruluğa sahip SMART Basınç Transmitteri yüksek çözünürlük ve doğruluk gerektiren uygulamalarda ekonomik ve ergonomik çözümler sunmaktadır. -100kPa .. +75000 kPa çalışma
basınç aralığı, -100kPa .. +60000kPa ayar aralığına sahip ürünü -40 °C .. +120 °C arası sıcaklıklarda kullanabilirsiniz. Ürün üzerinden 4-20mA analog çıkış ve HART bağlantı ile verileri PLC, SCADA ve diğer dijital
göstergelere taşıyabilirsiniz. SS316L gövde ve diyafram, alüminyum kafaya sahip ürünü en zorlu şartlarda güvenle kullanabilirsiniz. Opsiyonel olarak dijital gösterge ve paslanmaz çelik kafa eklenebilen ürünü ATEX Flameproof / Intrinsic Safety olarak da temin edebilirsiniz.
REMEHA yer ve duvar tipi yoğuşmalı kazanlar ve kombiler REMEHA, 1935 yılında Hollanda’da kurulan, yoğuşmalı kazan ve kombi üretiminde Avrupa’da önemli bir konuma sahip ısıtma firmasıdır. Ürünleri içerisinde yoğuşmalı kazanlar, yoğuşmalı kombiler, kendinden boylerli kazanlar, gaz absorbsiyonlu cihazlar bulunmaktadır. Remeha, 1935 yılında Hollanda’da kurulan, yoğuşmalı kazan ve kombi üretiminde Avrupa’da önemli bir konuma sahip ısıtma firmasıdır. Ürünleri içerisinde yoğuşmalı kazanlar, yoğuşmalı kombiler , kendinden boylerli kazanlar, gaz absorbsiyonlu cihazlar bulunmaktadır. Quinta Pro Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazanlarda aynı kasa içerisinde yer alan dört farklı kapasitenin (45, 65, 90, 115 kW) sahip olduğu % 111.3’lük yoğuşma verimi dikkat çekmektedir. Ayrıca bu kazanların 6 Bar basınca kadar çalışabiliyor olması ve baca klapesi, sektördeki rakiplerine göre fark yaratan önemli özelliklerindendir. Eco Pro Serisi Yer Tipi Yoğuşmalı Kazanlar segmentinde en yüksek verimli kazan (% 109.6) olmasının yanı sıra son derece “kompakt” olan yapısı, ayrıca altında bulunan tekerlekleri sayesinde taşıma ve kurulum sırasında çok ciddi avantajlar
48
sağlamaktadır. Kombilerde ise %110 verimli Avanta Plus serisi yoğuşmalı kombilerin yanı sıra 2012 Yılında SODEX fuarında tanıtılan TZERRA, “Dünyanın en küçük ve en hafif kombisi” olarak Türkiye pazarına sunulmuştur. Dışı tamamen yanmaz strafordan üretilen, genleşme deposu istendiği takdirde ayrı olarak kullanılabilen ve sadece 17.5 kg ağırlığa sahip olan bu kombiler, Remeha’nın AR-GE çalışmalarına vermiş olduğu önemin en somut kanıtıdır. Bununla beraber, Res Enerji Sistemleri A.Ş.’nin 2013 yılı sonunda geliştirdiği ve üretimine başladığı “Yüzde yüz Türk Malı” Rescon kumanda panelleri ile Remeha Kazanlar daha ekonomik çalıştırılabilir hale gelmiştir. Tepki hızı yüksek 7” ekrana sahip bu kumanda panelleri 30 değişik zona ve 60 kazana kadar kumanda edebilme yeteneğine sahip olup arayüz ihtiyacı duymadan bina otomasyon sistemlerine bağlanabilmektedir. Rescon kumanda paneli, Res Enerji bünyesindeki tüm çalışanların, bu sektörde geçmiş 35 yılı aşkın sürelik tecrübe birikimiyle, kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda talepleri değerlendirerek ortaya çıkardığı bir takım çalışması ürünüdür. Kullanıma
sunulduğu andan başlayarak, kullanıcı talebinin yüksekliği bunun somut kanıtıdır. Remeha, Avrupa’daki kazan ve kombi pazarındaki iddialı konumunu daha da güçlendirmek ve genişletmek maksadıyla Kasım 2011’de Res Enerji Sistemleri A.Ş. ile Türkiye’de birlikte hareket etme kararı almıştır. 2010 yılında kurulmuş olan Res Enerji Sistemleri A.Ş., firma olarak sektörün yeni oyuncusu olmasına rağmen bünyesindeki mühendislerin sahip olduğu 35 yılı aşkın tecrübenin ışığında, genç ve dinamik kadrolarıyla emin adımlarla ilerlemektedir. Isıtma projelerinde, sistem çözümleri ile ilgili yoğun bir bilgi birikimine sahip olan Res Enerji Sistemleri A.Ş., sahip olduğu tecrübeyi , Remeha’nın üstün teknolojisi ile birleştirerek pazara sunmaktadır.
Evren UYGUR
Makine Mühendisi Firma Sahibi
Yangın
Mahal koşulları ve farklı amaçlara göre alternatif sprinkler sistem tipleri, temel gereklilikleri
SPRİNKLER sistemlerinin standart ıslak tip çözümleri haricinde, uygulama yapılan mahal özellikleri ve farklı amaçlara göre, farklı tip ekipman ve dizayn yöntemleri kullanılarak alternatif çözümler kullanılabilmektedir. Başlıca ve sıklıkla kullanılan alternatif çözüm; ortam sıcaklıklarına bağlı kuru tip sistemlerdir. Sprinkler sistemleri için suyun kabul edilen sınır donma sıcaklık değeri olan 4C’nin altında kalan mahal ve bölgelerde kullanılan bu sistem; temel olarak kuru tip alarm vanası ve hava veya uygun gazlar
ile basınçlandırılmış borulama ile sağlanmaktadır. Yarı açık otoparklar, sundurmalar vb. dış ortama maruz kalan mahallerde sıklıkla kullanım gereksinimi doğmaktadır. Bir diğer alternatif olan baskın (deluge) sistemler ise; hızlı ve geniş yayılımlı yangınlara müdahale, hızlı şekilde soğutma ve yangın yükünü düşürme, mahalbölgenin tamamında yangına bastırıcı etki yaratma, vb. için kullanılacak bir çözümdür. Kuru tip sistemde olduğu gibi, farklı bir alarm vanası olan baskın alarm vanası ve açık sprinkler-nozüller ile sistem gereksinimleri sağlanmaktadır. Uçak hangarları, yanıcı-parlayıcı sıvı tankları üst ve yanal yüzeyleri, soğutma kuleleri, dış ortam trafo sistemleri, vb. ekipman ve mahaller için efektif olarak kullanılabilecek sistemlerdir. Bu sistemler için manuel aktivasyonun haricinde otomatik algılama aktivasyonu da mutlak suretle sağlanmalıdır. Elektriksel ( dedektörler ), ıslak-hidrolik pilot sprinkler ve kuru-pnömatik pilot sprinkler sistemleri, ana sistem için aktivasyon alternatifleridir. Yine bir baskın sistem mantığı ve cihazları ile sağlanan ön-tepkimeli (preaction) sprinker sistemleri ise, doğrulama aktivasyonu gerektirecek mahaller için en uygun sulu söndürme yöntemidir. Aktivasyon sistemi baskın sistemlere benzer olup mahal koşulları ve amaca göre çeşitli dizayn alternatifleri yaratılabilecektir. Arşiv depoları, müzeler gibi yüksek hacimli alanlar için uygun sistemler olup, maliyet olarak dezavantaj yaratacak gazlı söndürme sistemleri için de iyi bir alternatif doğurmaktadır. Standart ıslak sprinkler uygulamalarına alternatif bu sistemler için temel dizayn ve montaj gereksinimler de aşağıda belirtilmeye çalışılmıştır:
Kuru tip sprinkler sistemleri: • Sistem aktivasyonu sonrasında uygulanacak drenaj işlemi neticesinde borular içerisindeki su birikimini ve buna bağlı donma riskini önleme adına yukarı
50
bakan (upright) tip sprinkler kullanılmalıdır. • Sistem büyüklüğü, normal hava basıncında test hattı vanasından 60sn.de su geçişine göre belirlenmelidir. 500 galon (1.893 lit.) hacmi aşmayan sistemlerde süre sınırı göz ardı edilebilir. 750 galon (2.839 lit.) hacmi aşmayan sistemlerde ise hızlandırıcı ekipman kullanımı ile yine süre sınırı göz ardı edilebilir. Bunların dışında; onaylı program ve metotlar ile hesaplanmış, standartlara uygun spesifik adet sprinklerlerden su çıkış süresine göre de sistem büyüklüğü belirlenebilir. Hızlandırıcı kullanma durumunda; cihaz, girişinde manometre ile birlikte alarm vanasına mümkün olan en yakın lokasyonda tutulmalıdır. • Borulama grid tip olmamalıdır. • Kuru alarm vanasının bulunduğu bölgede donma riski olmamalıdır. Gerekli ise, sürekli ısıtma işlemi uygulanmalıdır. • Hava basınç dengesini ve alarm vanasına hava akışını sağlamak için hava bakım besleme cihazı kullanılmalıdır. Her kuru alarm vanası için kendine özel hava bakım besleme cihazı uygulanmalıdır. • Hava basıncı sık periyotlar ile kontrol edilmelidir. Hava besleme, sistemi 30dk içerisinde doldurabilecek kapasitede ve sürekli olmalıdır. Hava basınç değeri, alarm vanası üretici gerekliliklerine göre belirlenmeli ve sağlanmalıdır. Aynı hava kaynağı birden fazla alarm vanası için kullanılabilir, fakat tüm sistem girişlerine çek vana veya benzeri geri akış önleyici cihaz ve her giriş için manometre kullanılmalıdır.
Baskın ve ön-tepkimeli sprinkler sistemleri: • Pnömatik, hidrolik ve elektriksel aktivasyon sistemlerinin komponentleri uyumlu olmalıdır.
• Test için, vana su girişi haricinde su çıkış tarafında da kesme vanası kullanılabilir. • Aktivasyon ekipmanlarının tepkime sıcaklıkları, sprinkler tepkime sıcaklıklarından düşük olmalıdır. • Ön-tepkimeli sistemlerde, koruma uygulanan mahalin tümüne aktivasyon sistemi düşünülmelidir. • Alarm vanalarının bulunduğu bölgede donma riski olmamalıdır. Gerekli ise, sürekli ısıtma işlemi uygulanmalıdır. • Ön-tepkimeli sistem tipleri: a) Tek Kilitlemeli: Algılama ile aktivasyon. Tek sistem, maksimum 1.000 adet sprinkler için uygulanabilmektedir. a) Kilitlemesiz: Algılama veya sprinkler patlaması ile aktivasyon. Tek sistem, maksimum 1.000 adet sprinkler için uygulanabilecektir. a) Çift Kilitlemeli: Algıma ve sprinkler patlaması birlikte aktivasyon. Kuru tip sistemdeki; 500 galon limiti, 60sn. ve diğer test hattından su alma süresi kuralları bu tip için de geçerlidir. Borulama grid tip olmamalıdır. • Baskın sistemler için hidrolik hesaplama yapılmalıdır. • Ön-tepkimeli sistemler için yukarı bakan, aşağı bakan (yalnızca minimum 4C ortam sıcaklığında), duvar tipi (yalnızca minimum 4C ortam sıcaklığında), kuru tip sprinklerler kullanılabilecektir.
Kaynaklar: NFPA-13_Standart_for_the_Installation_of_Sprinkler_ Systems FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_Sheets_2-10R FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_Sheets_2-0 Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_Yönetmelik
51
Makale
Apsis Proje Elektrik Mühendisi
Salih COŞKUN
Aydınlanma Devrimi Bir projenin kalitesini belirleyen yüzlerce faktör sayabilirsiniz. Mimarlardan tutun da inşaat mühendislerine, mekanik ve elektrik mühendislerine, peyzaj uzmanlarına kadar herkes projeye çeşitli parametreleri gerekçe göstererek bir kalite değeri biçebilirler.
ENERJİ verimliliği ve ısı kazanımlarındaki tasarruflar, sözkonusu kalite menüsünde üst sırada yer alan belirleyicilerdir. Bir projenin duyulur ısı kazanımı ortam sıcaklığının, gizli ısı kazancı ise nem miktarının artmasına sebebiyet vererek binayı değersizleştirebilmektedir. Makine mühendisleri, projelerinin yüksek kalitede olabilmesi yolunda bu duyulur ve gizli ısı kazanımlarını düşürebilmek için, en doğru yapısal tercihlerin yapılması için çabalarlar. Diğer disiplinlere bağlı parametreler makine mühendislerinin en çok zorlandıkları noktalar. Sözgelimi bir bina güneş radyasyonuna ne kadar tabi ise, ne kadar cam varsa, ne kadar yoğun bir çalışan/yaşayan oranı varsa, kullanılan elektriksel cihazlar ve aydınlatmalar ne kadar verimsiz ise makine mühendislerinin ısı kazancını azaltmaları o kadar zorlaşır.
52
Biz elektrik mühendislerine tam da bu noktada önemli bir görev düşmektedir. Bir binanın ısı kazancını artıran etmenler arasında oranlama yapacak olursak, aydınlatmaya %20 gibi pay düşüyor. Bu sebeple aydınlatma projeleri yapılırken seçilecek armatürlerin verimliliği çok önemli bir hale geliyor. Konvansiyonel aydınlatma teknolojileri kapsamında kullanılan akkor telli ve sodyum/civa buharlı ampüllerle kıyaslandığında %60-75 oranında, enerji tasarruflu ampüllerle kıyaslandığında %15-25 oranında tasarruf sağlayan LED armatürler bize proje kalitesinde yepyeni bir açılım vaadediyor. Bunu da 32V’un altında çalışabilme kabiliyeti ile ısı üretimi konusunda son derece cimri davranarak gerçekleştiriyor. Doğrusal ışık akışı özelliği sayesinde, ihtiyaç duyulan aydınlık düzeyini (lüks) daha düşük bir güç değeri (watt) ile yakalayan LED armatürlerin yarattığı farkı anlatmak için genel birkaç örnek verelim. Ofislerde kullanılan klasik 4x18 W kare floresan armatür yerine 40W’lık LED muadilleri kullanılarak ya da otopark aydınlatmalarında 58Wlık T5 tipi floresanlar yerine gene 41W’lık LED muadilleri kullanılarak aynı aydınlatma düzeyine ulaşılacak ve sağlanacak tasarruf ile de hem maliyet anlamında, hem de mekanik kalite anlamında avantajlı duruma geçilebilecektir. Bunun yanı sıra LED armatürlerin bina otomasyon sistemlerine kusursuz adaptasyonları ile verimliliğe ve kaliteye katkısı daha da artabilmektedir. Çünkü LED armatürler kontrol edilebilir, ayarlanabilir ve iletişim kurma özelliğine sahiptir. LED armatür teknolojisi her geçen gün büyük bir hızla gelişmektedir. Bize bundan sonra düşen şey; 50.000 saate varan ömürleri, RGB power LEDler sayesinde yakaladıkları yüksek renk endeksi, hızla devreye girebilme özellikleri, morötesi ve kızılötesi yayımının söz konusu
olmaması, minimum bakım maliyetleri, civa içermemesi sayesinde yakaladığı çevreciliği ile hayatımızda artık bir lüks değil, bir olmazsa olmaz haline gelen bu teknolojiden faydalanmak olacak. Artan rekabetçi ortam ve iletişim teknolojilerinin geldiği nokta sebebiyle, LED armatürlerin maliyetleri düşmekte ve kalitesi artmaktadır. Bundan birkaç sene öncesinde uzak doğudan alınan kötü örneklerde, maliyetlerin düşmesi için soğutucu triyak kullanılmadığı, “uzun ömürlü” diye tüketiciye sunulan ürünlerin kısa bir sürede ısınma sonucu bozulduğu görüldü. İmalatçı bilinçlendi ve doğru LED’i doğru konfigürasyonlarla alma yolunu tercih etti. Aydınlatma devrimi olarak tanımlayacağımız bu teknoloji, önümüzdeki yıllarda gelişmiş ülkelerde tek tercih olma yolunda ilerlemektedir. 2012 yılında Avrupa birliği ülkelerinde uygulamaya konulan akkor telli ampül kullanımı yasağına benzer tedbirler ileride LED dışı armatürlerde de olabilir. Zira bu devrim ile, diğer muadillerini çaptan düşüren LED teknolojisi, yasal düzenlemelerle teşvik edilecek gibi.
53
Deneyimli ve
Söyleşi
Güvenilir Çözüm Ortağı
“Teknik Boru” Borusan Mannesmann grubunda İzmir Bölge Müdürü görevinden emekli olarak ayrılan Esat Köprülü ve mesai arkadaşı Gökhan Ünlüsan ile Teknik Boru firmasını kurdular.
BORUSAN firmasında uzun yıllar başarılı çalışmalarının ardından kurdukları firma ile demir çelik sektöründe kaliteli ürün ve hizmetler ile farklılaşan, güvenilir çözüm ortağı olarak çalışmalarını hızla sürdürüyorlar. Temmuz sayımız için ziyaret ettiğimiz Teknik Boru kurucuları Esat Köprülü, Gökhan Ünlüsan ve ekibi ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Mechanic Dergisi olarak kendilerine teşekkür ediyoruz. İlk olarak hedef piyasanız ve ürün gruplarınızdan bahseder misiniz? Boyuna ve spiral kaynaklı çelik boru sektöründe sektörün lideri Borusan Mannesmann boru ana bayiliği yanında çelik çekme boru gurubunda Aydın Boru, valf grupları ve yangın güvenlik sistemlerinde Giacomini Unival Vana, Batu Vana, Saytek Metal , Flowcon, Gebo, Victaulic, ve Norm Bağlantı Elemanları, Ekpaş, Sardoğan bayilikleri ile hizmet sunuyoruz.
54
Faaliyetlerinizde ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Yurt geneli ve yurt dışı projelere endüstri, enerji, yangın güvenlik ve HVAC konularında deneyimli proje ve satış ekibimiz ile İzmir merkezimizden yurt geneline yer alan projelere boru, vana, yangın güvenlik sistemleri ve fittings grubu ürünlerle hizmet sunmaktayız. Gelen talepler doğrultusunda ürün gruplarınızı geliştiriyor musunuz? İnşaat ve enerji sektörü son yıllarda kendini sürekli yenileyen değişimler sergilemektedir. Bu değişimleri anlık izleyen inşaat, proje firmalarınız önemli yurtiçi ve yurtdışı projelerde kendi branşlarında farklılıklar getirerek sektörde ön plana çıkmaktadır. İnşaat sektöründeki olumlu değişimler ürün guruplarına faklılıklar getirdiği kadar ürün grupları, işçilik ve uygulamalarda kalite bilincini geliştirmektedir. Teknik Boru ailesi olarak endüstriyel kurumlar, mekanik tesisat taahhüt firmaları taleplerini bir bütün olarak karşılayarak müşterilerimize zaman ve ekonomik kazanımlarla katkılar sağlamak uğraşındayız. 2013 yılı başında Çelik Boru Merkezimizin yanı sıra “Vana ve Yangın Güvenlik Merkezi”mizi genişleterek devreye aldık. ISO 9001 kalite yönetim sistemimizden sonra yıl içerisinde tüm süreçlerimizi içerisine alacak bir otomasyon sistemine geçtik. Önümüzdeki yıl kare kod sistemine geçmeyi planlıyoruz. Faaliyetlerimiz içerisinde çelik çekme boru ürün grubumuz içerisinde önemli yer tutmaktadır. Kullanım yerlerine göre spec, norm ve istenen kalitelere uygun malzemeleri müşterilerimize sunuyoruz. Dünya kalitesindeki sertifikalı ürünler ile zamanında teslimatlarla değerli müşterilerimizin taleplerini karşılamaktayız. Buhar ve kızgın yağ, su, gaz vb. akışkanlarla ilgili hatlarda kullanılan çelik çekme borular, vana gurupları ve bağlantı elemanları gibi ürün guruplarımız ile hizmet sunuyoruz. Ülkemizde önümüzdeki yıllarda yangın önleme
sistemleri kullanımı giderek daha fazla ön plana çıkacaktır. Özellikle Borusan Mannesmann Ana bayiliğimizle ile yivli yangın borularını ve sulu yangın söndürme sistemlerinde Ünites gurubu ile dünya markası Victaulic ve Giacomini Unival yangın güvenlik ürünlerini ve Batu Vana ile gaz hatları , Buhar, kızgın yağ gurubu, su hatları ürünlerimiz ile bu alanlarda yeterli stok, yüksek bulunabilirlik oranı ile hizmetler sunuyoruz. TB Doğalgaz Borusu Uzatma – Birleştirme Parçası’yla Türk Patent Enstitüsü’nden Faydalı Model aldık. TB Doğalgaz Borusu Uzatma Birleştirme Parçası hattın uzun süre problemsiz ve güvenli çalışmasını temin eder. TB Uzatma ve Birleştirme Parçası tesisatlarda zaman ve işçilikten kazanç, yüksek bulunabilirlik oranı bulunabilirlik ve kısa sürede teslimat ile sektörde güvenle kullanılmaktadır.
ve hizmet tercih edilmesi kalite bilincinin artmasını sağlamaktadır. Kalitesiz ürünler ve uygulamalar nedeni ile ülke olarak kayıplarımızın büyük olduğu hepimizce bilinmektedir. Kalite bilincinin artması için hepimize önemli görevler düşmektedir. Bu bilinçle ürettikleri, satın aldıkları ürünlerin ve sundukları hizmetin, kalitesi ile her zaman gurur duyan firmaların giderek artması yarınlara daha güvenle bakmamızı sağlayacaktır. Birçok önemli projede Teknik Boru güveni ve deneyimini tercih eden müşterilerimize ve bu güvenin oluşmasında değerli katkıları olan tedarikçilerimize ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Teknik Boru ailesi olarak bizlere bu sayınızda yer verdiğiniz için teşekkür eder, sektörümüze başarılı bir yıl dileriz.
Sektörde yurtiçi talepte durum nedir? Sektör ile ilgili taleplerde yılın ikinci yarısında artış bekliyoruz. Yurt dışı ve yurt içinde önemli projelerde yer alan elektro- mekanik inşaat gurubu firmalarımız sektöre dinamizm kazandırmaktadır. Son olarak söylemek istedikleriniz? Ülkemizde kaliteli ürün ve kaliteli işçilik, uygulama
55
Darhan Şirket ortağı
Ahmet Çağlar
Makale
HVAC tesisatlarında sismik askılama uygulamaları
ÜLKEMİZ aktif fay hatlarının yoğun olduğu bir bölgede yer almakta olup ülkemiz topraklarının yaklaşık % 40’lık bir bölümü 1. Derece deprem bölgesi durumundadır. Birinci derece deprem bölgeleri 6 ve üzeri şiddetinde depremlere maruz kalabilme riskini taşımaktadır. Geriye kalan diğer bölgeler her ne kadar ikinci ve üçüncü derece deprem riski taşıyan bölgeler olsa da birinci derece deprem riski taşıyan bölgelerde meydana gelebilecek 6 yada üstü şiddette depremler bu bölgeleri de kolaylıkla etkileme olasılığını taşımaktadır. Ülkemizde birinci derece deprem riski taşıyan bölgeler ekonominin can damarı sayılacak sanayileşmiş bölgeler olup bu durum deprem ve etkilerine karşı alınacak önlemlerin önemini artırmaktadır.
Sismik askılama yapılması gereken kanal hatları A ) Zaralı gaz içeren yada bu tür gazların tahliyesinde kullanılan kanallar B ) 71 cm yada daha büyük çaptaki tüm dairesel hava kanalları C ) 0.56 m2 yada daha büyük kesit alanına sahip tüm kare ve dikdörtgen hava kanalları D ) Hava kanalı hattına rijit bağlanmış 22.5 kg yada üzeri yada esnek bağlanmış 9 kg ve üzeri ekipmanların bulunduğu durumlarda mevcut hava kanalına sismik askılama uygulanması gerekmektedir. Asılı birleşenler üzerine etki edebilecek deprem yüklerinin bertaraf edilmesi için farklı sismik askılama uygulamaları mevcuttur.
Depremin asılı mekanik sisteme etkileri Bina ne kadar sağlam olursa olsun deprem esnasında ortaya çıkan sismik dalgaların etkisiyle asılı sistemlerde salınım meydana gelmektedir. Bu salınım esnasında asılı tesisat birleşenleri uygun olmayan montaj nedeniyle kendiliğinde zarar görüp işlev dışı kalabileceği gibi diğer tesisat birleşenlerini de tahrip edebilir. Özellikle yangın tesisatı gibi deprem sonrasında kritik öneme sahip tesisatların deprem yüklerinden zarar görmeden depremi atlatabilmesi çok önemlidir. 1995 Kobe depreminden sonra yapısal olarak depremden zarar görmeyen binaların % 41’inde yangın sprinkler sistemleri kullanım dışı kalmıştır.
Sismik askılama yapılması gereken boru hatları A ) 1” ve üzeri tıbbi, zararlı, basınçlı gaz hatları B ) 1” ve üzeri yakıt hatları C ) Boiler, mekanik ekipman yada soğutma odalarında bulunan 1 ¼” den büyük tüm hatlar. D ) 2 ½” ve üzeri tüm boru hatları E ) 14.86 kg/mt (10 lbs/ft) ağırlık yada üzerinde olan tüm konsollama yapılmış boru demetleri
56
Çalışma prensiblerine göre sismik askılar 2 gruba ayrılabilir:
Sabit sismik askılar ( boru yada profilli ) : Bu tür askılar hem baskı hemde gerilim yüklerini boru yada profil boyunca taşırlar. İster enlemesine ister boylamasına olsun sadece tek bir boru yada profil ile askılama mümkündür. Bu tür sismik askılar bina ve askılama yapılan boru yada kanallar arasında sabit bir yük dağılımı oluşturarak boru yada kanalın bina ile birlikte hareket etmesini sağlamakta ve askılama noktlarında boru yada kanalın binanın hareketine bağlı herhangi bir yer değiştirmesini önlemektedir.
Makale Rijit sismik askı uygulaması Kablolu sismik askılar : Bu tür askılar gerilimden doğan yükleri askılama yapılan kabloların ekseni boyunca taşımaktadırlar. Ister enlemesine ister boylamasına olsun boru yada kanala aralarındaki açıklık 180 derece olacak şekilde çiftli olarak bağlanırlar. Yine bu tür askılar da bina ve askılama yapılan boru yada kanallar arasında sabit bir yük dağılımı oluşturarak boru yada kanalın bina ile birlikte hareket etmesini sağlamakta ve askılama noktalarında boru yada kanalın binanın hareketine bağlı herhangi bir yer değiştirmesini önlemektedir.
Halatlı Sismik Askı Uygulaması Sismik askı noktalarının belirlenmesinde genel kurallar HVAC tesisatlarında bulunan asılı birleşenlerin sismik askılanmasında göz önünde bulundurulması gereken bazı faktörler bulunmaktadır. Ülkemizde sismik askılama ile ilgili halihazırda bir yönetmelik bulunmadığı için uygulama ve dizayn aşamasında NFPA 13, FM Global Loss Prevention Data Sheets 2.8 ve SMACNA (Sheet Metal and Air Conditioning Contractors’ National Association, Inc.) belirlediği kurallar manzumesi referans olarak kullanılmaktadır.
58
sönümlendirilmesi amacıyla yapılmaktadır. Enlemesine yada boylamasına askı noktalarının taşıyıcı askı noktalarına uzaklığı maksimum 10 cm olması gerekmektedir. Bu mesafe korunarak hattın yukarı doğru hareketi esnasında ortaya çıkacak kuvvet yapıya iletilerek askılama noktasına dikey kuvvetin etki etmesinin önüne geçilebilir. Uygulamada yangın sprinkler tesisatları için maksimum izin verilen enlemesine askılama mesafesi 12 mt, boylamasına sismik askılama mesafesi de 24 mt. dir. Havalandırma kanalları için bu mesafeler enlemesine askılamada 9 mt, boylamasına askılamada ise 18 mt.’dir. Boru yada havalandırma kanallarında uygulanacak enlemesine ve boylamasına askı mesafelerinin belirlenmesi sırasında tek bir sismik askı noktası üzerine gelecek yükün hesaplanması, bu hesaplama yapılırken, tesisat uygulamasının yapılacağı coğrafi bölgenin deprem momentleri, yapının yüksekliği ve sismik askı noktasına etki edecek sistem birleşenlerinin tümünün ağırlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Boru yada kanal hattının uzunluğu izin verilen maksimum enlemesine sismik askı mesafesi (ST),’nin yarısından (6 mt) fazla ise hattın her iki ucuna da enlemesi sismik askılar yerleştirilmeli ve hattın uzunluğu ve ST göz önünde bulundurularak ilave enlemesine askılar hatta eklenmelidir. Eğer hat uzunlu ST / 2’den kısa ise tek bir enlemesine sismik askı noktası yeterli olacaktır. Her hatta en az bir adet boylamasına sismik askı uygulaması bulunmalıdır. Boylamasına sismik askı uygulaması hattın merkezlenmesine gerek duyulmadan hat üzerinde herhangi bir noktada yapılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hattın uzunluğunun izin verilen maksimum boylamasına sismik askılama mesafesinden uzun olması durumunda hatta ek olarak boylamasına sismik askı noktalarının ilave edilmesi gerekliliğidir. Yangın tesisatlarında enlemesine sismik askılar çaptan bağımsız olmak üzere tüm besleyici hatlar ile bunların dışında kalan 2 ½” ve üzeri tüm diğer boru ve branşlara uygulanmalıdır. Yangın tesisatlarında boylamasına sismik askı, ana ve besleyici tüm borular için geçerli olup branşmanlar için böyle bir gereksinim bulunmamaktadır.
Boru ve havalandırma tesisatları için sismik askılar iki sınıfa ayrılmaktadır:
İstisnalar
1. Enlemesine Sismik Askılar: Bu askılama uygulaması, boru yada havalandırma kanalı hattına yatayda etki edebilecek deprem yüklerinin sönümlendirilmesi amacıyla yapılmaktadır. 2. Boylamasına Sismik Askılar: Boylamasına sismik askılama uygulaması ile boru yada havalandırma kanalı hattı boyunca etki edecek yüklerin
Dikdörtgen kesitli hava kanalı tesisatlarında 0.56 m2’den küçük kesit alanına sahip kanallarda sismik askılama uygulamasına gerek duyulmamaktadır. Buna ek olarak herhangi bir boru yada kanal hattının üzerinden askılama yapılan yapı elemanına olan mesafesi 30.5 cm’den kısa ise yine sismik askılama uygulamasına gerek yoktur. Ancak bu kuralın geçerli
Makale
olabilmesi için 30.5 cm mesafesinin tüm hat boyunca kesinlikle aşılmaması zorunluluğu vardır.
Riser hatları 1 mt.’den yüksek riser (Kolon) hatlarının üst kısımlarında dört yönlü rijit sismik askılama yapılmalıdır. Riser hatlarında mevcut dört yönlü askılar arası mesafe maksimum 7.6 mt olmalıdır. Kolon hatlarının yapısal zemin elemanlarından geçtiği durumlarda dört yollu sismik askılama uygulamasına gerek duyulmayabilir. Riser hatlarının yatay hatlara bağlandığı noktalarda dört yönlü askılama dönüş sonrası 61 cm mesafeyi geçmeyecek şekilde yatay hatta bağlantı
yapılabilir. Ancak bu durumda seçilecek askının hem dikey hemde yatay yüklere dayanıklı olacak şekilde seçilmesi gerekmektedir.
Sismik sınırlayıcılar Sismik sınırlayıcılar sprinkler kafası gibi tesisat birleşenlerinin yapısal elemanlara yada diğer tesisat brileşenlerine çarparak zarar görmesini engellemek adına kullanılmaktadır. Hat bitimine olan mesafesi maksimum 61 cm olmalıdır. Kablolu yada rijit sistemle uygulama yapılabilir.
Sismik sınırladırıcı uygulaması HVAC tesisatlarında asılı sistemlerin sismik askılanması sırasında uygulanacak yöntemin ve kullanılacak malzemenin belirlenmesi çok önemlidir. Günümüzde piyasada birçok sismik askılama ürünü bulunmaktadır. Ancak sismik askılamada kullanılacak ürünlerin belirli özellik ve uluslarası sertifikasyonlara
60
sahip olması deprem esnasında ortaya çıkabilecek yüklerin bertaraf edebilmeleri açısında çok önemlidir. Özellikle yangın tesisatlarının sismik askılanmasında kullanılacak ürünlerin FM Global ve UL (Underwriters Laboratories) tarafından onaylı olması deprem anında işlevlerini yerine getireceklerinin bir tür garantisidir. Kablolu sistemler sadece UL onayına sahip olup FM Global sadece rijit (sabit) sismik askılama uygulamalarına onay vermektedir. Günümüzde mali sigorta kurumları sigortalama ön koşulu olarak özellikle yangın tesisatlarının FM onaylı ürünler ile imal edilmiş olmasını ön koşul olarak sunabilmektedir. Bu durum sanayi tesisleri yada antrepo gibi mali sigortalamanın önemli olduğu yapılarda FM onaylı malzemelerin kullanılma zorunluluğu ön plana çıkarmaktadır. Aksi durumda deprem sonrası ortaya çıkabilecek zararların karşılanması konusunda sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Halatlı askılama ürünlerinin tercihinde dikkat edilecek husus ise yangın tesisatında kullanılacak olan halatların özellikle “Yangın Tesisatları için UL belgesine” sahip olmasıdır, günümüzde ne yazık ki elektrik tesisatları için alınmış onaylar yada basit kopma testi sonuçları UL onayı olarak sunulmakta hem yatırımcılar hemde taahütçü firmalar farkında olmadan büyük riskler altına sokulmaktadır. Bu tür durumlar ile karşılaşılmaması adına yangın tesisatı için alınmış UL onayı sorgulanmalıdır.
Kaynaklar NFPA 13 – 2010 FM Global Property Loss Prevention Data Sheets 2.8 SMACNA Seismic Restraint Manual Guidelines for Mechanical Systems KINETICS™ Pipe & Duct Seismic Application Manual 11/01/2010
Görkem Kızıltan Ustalı
Makale
TA Hydronics Mekanik Mühendisi
Hidrolik balanslama: Doğru, basit ve güvenli
Heimeier A-exact Isıtıcılardaki otomatik debi kontrol (AFC)
Isı kaynağının çesidi ve ısıtma şekli ne olursa olsun, enerji verimliliği söz konusu olduğunda hidrolik balanslama mühimdir. Geleneksel sistemlere göre balanslanmış sistemler %35’e kadar daha efektiftir. Bu yüzden Heimeier, Otomatik Debi Kontrol (AFC) teknolojisinde debi limitörlü otomatik termostatik vanayı üretti. Enerji tasarrufu çözümleri Son yıllardaki kışlar bize enerjinin ne kadar değerli ve pahalı olduğunu gösterdi. Isıtma derecesini arttırmak ya da kalın çorap giymek? Bu ikilemden dolayı birçok kişi işletme maliyetlerini azaltmak ve iç konfor şartlarını sağlamak için alternatif ısıtma sistemlerini göz önünde bulundurmaya başlamıştır. Bu sistemler ısı pompası, yoğuşmalı kazan, katı yakıtlı sistemleri, kalorifer ya da yerden ısıtma sistemleri ile olsun, önemli olan güvenilir ve sağlam sistem performansı ile kombine olan optimum faturalar ve termal konforun elde edilmesidir. Balanslanmamış sistemlerde, ısı kaynağına en uzak noktada bulunan cihaz ya çok az ısıtır ya da hiç ısıtmaz. Kullanıcılar bu durumu net bir şekilde hisseder. Örneğin sabah saatlerinde banyonun soğuk olması gibi. Isınma devresinin 1 saat önce çalıştırılması, suyun sıcaklığının arttırılması ya da pompanın verimi arttırmak gibi geleneksel önleyici tedbirler problemi çözmemektedir. Bu yüzden Dünya çapında ilk atılımı
62
yapan Heimeier, Otomatik Debi Kontrol (AFC) teknolojisini tanıttı. Bu teknoloji aynı zamanda Dynacon manifoldlarında da bulunmaktadır.
AFC (otomatik debi kontrol) teknolojisinin sağladığı avantajlar • Vana fark basıncına bakmaksızın maksimum debiyi kontrol eder. (debi 10 - 150 l/h). • İlave fark basınç kontrol vanalarına gerek olmadan, fark basınç 60 kPa’a kadar kullanılabilir. • Maksimum dizayn debisi özel bir anahtar ile vana üzerinden set edilebilir. • Fark basıncına bağlı olarak bir ön ayar değeri belirlemek gerekli değildir. • Vanadaki ön ayar değerini belirlemek için, eski sistemin renevasyonu sırasında boru hattı basınç kayıplarının belirlenmesi gerekli değildir.
Makale
A-exact otomatik termostatik vanası, fark basınç dalgalanmalarına bakmaksızın debiyi set edilen değere kadar azaltan eşsiz debi limitörü ile donatılmıştır.
2. A-Exact vana dizaynı: 1. Uzun sure çalışma garantisi veren çift O-ring sızdırmazlık, 2. Vananın zarar görmesini engelleyen güçlü yay, 3. Bütün Heimeier termostatik kafa ve aktüatörlerine M30x1.5 bağlantı, 4. Debi ayarlayıcılar için kir önleyici, 5. Otomatik debi limitörü, 6. Korozyon dirençli Gunmetal vana gövdesi, 7. Ayar elemanı Sistemde diğer vanaların kapanması ya da sabah ilk çalıştırılma sırasındaki yük değişimlerinde bile ihtiyacı aşmayacak şekilde gerekli olan debi miktarı direk olarak vana üzerinden set edilebilir.
Dizayn ve tipleri A-Exact AFC teknolojisi ile üretilen ilk termostatik vanadır. (Bakınız Şekil ). Fark basınçtan bağımsız, vana önceden set edilmiş değeri sağlayacak şekilde debiyi kontrol eder. Bu durum 10 – 150 l/h debi aralığında sağlanabilir. (Bakınız Şekil ) A-exact vana standart boyutlarda olduğu için, eski ısıtma sistemlerinde ulaşılması kolay olmayan yerlerde bile değişimi kolaydır. İlave fark basınç kontrol vanalarına artık ihtiyaç olmadığı için direk ısıtıcıya monte edilir. Ses üretiminin optimum karakteristiği sayesinde, A-exact fark basınç 60 kPa’a kadar kullanılabilir. Bütün sistemin ya da vananın çalışmasını düzgün çalışmasını garanti edecek şekilde, sistemi dreyn etmeden HEIMEIER takımları ile çekirdek kolaylıkla değiştirilebilir.
64
A-Exact vananın benzersiz özellikleri • • • •
Dahili otomatik debi limitörü. İstenmeyen aşırı debiyi önler. Kolay set edilebilme. Sistem esnekliğine imkan verir. - Sisteme ilave radyatörler eklendiğinde ayarlamaya gerek yoktur. • Devam eden renevasyonlar için vazgeçilmezdir. Özellikle dizayn kriterleri belli değilse. • Dizayn debisinin vana üzerinden ayarlanabilmesi.
A-exact vana kullanımını destekleyen gerçekler • Uygun bir şekilde balanslanmış ısıtma sistemi ile enerji tüketimleri %35’e kadar azaltılabilir. • İstenmeyen aşırı debi, yoğuşmalı kombinin verimini olumsuz olarak etkileyen yoğuşma etkisini %20 kadar azaltır. • HVAC sisteminin hidronik balanslanması sayesinde, pompa için gerekli olan elektrik güç tüketim maliyetlerini %40 azaltılır. • Isıtma sistemlerinde, oda sıcaklığının 1°C artışı yıllık çalışma maliyetlerini %6-11 arttırır. • Sabah devreye girmeyi takip eden her saatin uzaması toplam güç tüketiminin %1.25 gereksiz artışına neden olur. • Hassas termostatik vanalar, manuel ısıtma vanalarına kıyasla %28 enerji tüketim maliyetlerini azaltmaya yardım eder. Enerji tasarrufu nasıl açıklayan daha fazla detayı Energy Insight da bulabilirsiniz. - Hidronik Sistemlerin Enerji Verimliliği Yeni teknoloji otomatik hidronik balanslama, kullanıcılara sistemin performans güvenliğini ve konforu korurken enerji ve para tasarrufu yapmayı sağlar. Daha fazla bilgi için lütfen http://www.tahydronics.com/tr/ ziyaret ediniz.
Makale
Klima santrali nemlendirme üniteleri 1.Genel tanımlar Timfog Mühendislik tarafından tüm klima santrali üreticileri için tasarlanan istenen kapasite ve ölçülerde dizayn edilebilmektedir. Aşağıdaki tabloda tüm Timfog dış üniteler için genel bir notasyon yer almakta olup 78 lt/h ile 8100 lt/h arasında 1 ya da 5 pompa gruplu nemlendirme üniteleri yer almaktadır. Buradan kontrol panosu da dahil olmak üzere bütün dış üniteler için seçim yapmak mümkündür. 2. Kapasite seçimi Nemlendirme nitelerinin nasıl seçileceği tamamen santral üreticilerine bağlıdır ve TİMFOG mühendisleri kendilerine gelen bu talebi değerlendirerek amaca uygun bir ünite dizayn ederler. Bunun aşağıda yer alan taleplerin belirlenmesi gerekmektedir.
TABLO 1. Nemlendirme Ünitesi Notasyon Tablosu
TABLO 3. Nemlendirme Ünitesi Seçim Şartlarının Belirlenmesi Yukarıda belirlenen özeliklere bağlı olarak dizayn edilen dış ünite ve kasetli ağ sistemi sadece o santrale özgü olarak imal TABLO 2. Nemlendirme Ünitesi Genel Kapasite Değerleri edilmektedir.
66
Makale 3.Kasetli ağ sisteminin dizaynı Belirlenen özeliklere göre tamamen paslanmaz malzemeden imal edilen bir kaset ağ sistemi dizayn edilir. Bu sistemde her parça santral içinde birleştirilecek şekilde birer kanat olarak üretilir ve bir çerçeve oluşturacak bu 4
TABLO 4. Nozulların Kapasite ve Basınç Tablosu 4.Kapasite kontrol ve elektronik kontrol panelleri parça santral içinde kolayca birleştirilir ve santral zeminine ve duvarlarına sabitlenir. Bu birleşim sırasında her hat için yerleştirilmiş olan ve geniş kapasite aralığı kontrolü için bulunan selenoid vafler istenen kapasitenin saplanması konusunda yardımcı olurlar. Nozulların bu kaset ağ sistemi üzerine yerleşimi tamamen santral boyutlarına bağlı olarak daha önceden tasarlanan ve simule edilen püskürtme bölge analizi yardımıyla yapılmaktadır.
Kaset ağ Sistemi
Sözkonusu ünitelerin istenen kontrol yapısına göre sabit ya da değişken elektronik kart tasarımı ile kontrol edilebilmesi mümkündür. Bir klima santrali üreticisi isterse santral içindeki nemlendirme ünitesinine yalnızca bir kuru kontak çıkışı ile kontrol etmesi mümkündür. Bu durumda nemlendirme ünitesi kendisine verilen çalış ya da dur emri ile sitenen süre zarfında belirlenen kapasitede nemlendirme yapar. Ancak santrali çalışma aralığınına zamana, dış sıcaklığa , geri dönüş havası sıcaklığına ve istenen set değerlerine bağlı olarak çalışması istendiğinde nemlendirme ünitesi üzerinde değişken elektronik kart kullanılması gereklidir. Bu durumda bir ya da birden fazla invertör yardımıyla sürülen elektrik motorları(dolayısıyla pompalar) belirlenen senaryo ve set değerleri aralığında devreye girecek ve istenen süre kadar devrede kalacaktır.
Değişken kontrollü elektronik kart klima santrali kontrol panosu ile haberleşebilir.
Kullanılan Nozullar Timfog Mühendislik’e özgü bir teknikle birleştirilmekte olup , özel olarak çalışma basıncının 2 katı bir basınçta test edilmektedir (150 bar) Kollektördeki bütün parçalar paslanmaz olup uzun yıllar mamaca uygun olarak çalışabilmektedirler. Kaset Ağ sistemi ile dış ünite arasındaki bağlantı 200 bara dayanıklı hidrolik özel hortumlarla kolayca yapılabilmektir.
68
Sorumlu Gen. Müd. Yard.
Bahadırhan TARİ
AFS Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan
Yangın
Duman zehirlenmelerinde
ölüm riski azalıyor
HASTANE, otel, alışveriş merkezleri, otopark gibi alanlarda aniden gelişen yangınlarda duman zehirlenmelerine bağlı ölüm riskinin önüne jet fanlar, duman egzoz ve basınçlandırma fanları ile geçilebiliyor. Yangınlardaki ölümlerin nedeni genellikle duman zehirlenmelerinden kaynaklanır. Yangın esnasında duman soluma nefesi etkilediği için dumana maruz kalan kişilerin temiz hava ihtiyacı artar. Kapalı alanlarda özellikle otoparklarda yangın çabuk yayılır ve klasik havalandırma sistemlerinin baş edemeyeceği kadar yüksek oranda zehirli gaz ve duman oluşur. Duman zehirlenmelerini önlemek için duman-egzoz fanlarının kullanılması gerektiğini belirten havalandırma pazarının öncü kuruluşu AFS Yurtiçi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bahadırhan Tari, “Duman-egzoz fanlarının amacı duman boşaltma işini yaparak yangındaki ölümlerin en önemli sebebi olan duman zehirlenmelerini önlemek, yangını söndürmekle görevli insanlara güvenli ve yeterli görüş alanı sağlayabilmektir” diyor.
Dumandaki karbonmonoksit seviyesine dikkat! Duman egzoz fanlarının duman zehirlenmelerine bağlı ölüm riskini azaltmak işlevine sahip olduğunu söyleyen Tari, yangınlarda dumandaki karbonmonoksit seviyesinin binde 4 oranına geldiğinde ölümlere yol açabildiğini bildiriyor.
‘Klasik havalandırma sistemleri yetersiz kalıyor’ Kapalı otoparklarda klasik havalandırma sistemlerinin yetersiz kaldığını dile getiren Tari, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “ Yeni jet fan tasarımları ve yangın koşullarında da çalışabilecek, yeni nesil havalandırma ve duman egzoz fanları, karbonmonoksit ve duman algılayıcıları, yangın senaryosuna uygun otomasyon uygulamaları bu sistemin ana unsurlarıdır.”
70
‘Merdiven ve asansör boşluklarında havalandırma şart’ Merdiven ve asansör boşlukları gibi insanların yangın anında kullandığı kaçış güzergâhlarının dumanın en fazla yayıldığı noktalar olduğundan söz eden Tari, yangın anında bu alanlarda havalandırmanın şart olduğunu vurguluyor.
Havalandırma yangın anında can simidi Havalandırmanın hayati öneme sahip olduğunu belirten Tari, basınçlandırma fanlarının kritik misyonunu şöyle açıklıyor: “Basınçlandırma fanları, güvenli kaçış alanları oluşturur. Okullar, hastaneler, oteller, alışveriş merkezleri, kamu binaları gibi insanların toplu olarak bulunduğu yerlerde binaya yangın alarmı verildiğinde havalandırma sistemleri otomatik olarak devreye girer. Böylelikle insanlar yangın anında dumandan etkilenmeden güvenli kaçış alanı bulmuş olurlar. Bu nedenle havalandırmada basınçlandırma fanları hayati öneme sahiptir.” Yangın dışında belli çalışma ortamlarında da duman zehirlenmelerine karşı daha dikkatli olunması konusunda uyarıda bulunan Tari, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Çelik endüstrisi çalışanları, kapalı otoparklarda, boya temizleme işlerinde, kalorifer kazan dairesinde ve madenlerde çalışanlar ile otomobil tamircileri risk altında olan kişilerdir. Bu tür ortamlarda normal çalışma zamanlarında havalandırma yapan ve yangın durumunda hemen devreye giren duman boşaltma sistemleri önlem amaçlı olarak mutlaka bulunmalı.”
ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık Mak. Yük. Müh., LEED AP O+M, Enerji Yöneticisi
Mehmet OKUMUŞ
Makale
Yeşil Bina Projelerinde
Test ve Devreye Alma
Yeşil bina projelerindeki test ve devreye alma süreci konvansiyonel yöntemlere kıyasla çok daha kapsamlıdır. Klasik bir test ve devreye alma süreci, montajı tamamlanmış ekipmanların uygun bir şekilde monte edildiğinin ve mekanik - elektriksel bağlantılarının doğru yapıldığının kontrolü ile devreye alma testleri ve çalıştırmadan oluşmaktadır. Yeşil bina projelerinde ise klasik test ve devreye almaya ilave olarak test, ayar ve dengeleme (TAB) raporları, cihaz işletme ve bakım kitapçıkları gibi ilave raporlamalar yapılmaktadır. Bunlara ilave olarak test ve devreye alma işleminin tasarım aşamasından
72
itibaren sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Yeşil bina projelerinde ısıtma, soğutma, havalandırma (ISH) sistemlerindeki test ve devreye alma işleminin asıl amacı söz konusu sistemlerin işverenin ihtiyacına uygun bir şekilde çalışmasının sağlanmasıdır. Yeşil bina projelerinde test ve devreye alma işlemi projelerin tasarım aşamasıyla başlamaktadır. Test ve devreye alma yöneticisi projelerin ve ihale dokümanlarının işverenin isteğine göre ve enerji verimliliği sağlayacak şekilde hazırlandığının kontrolünü üstlenir. Cihazlar sahaya geldiğinde test ve devreye alma
yöneticisi cihazların projelere, ihale dokümanlarına ve ilgili standartlara uygunluğunun kontrolünü yapar. Örneğin projedeki kapasite ile cihazın kapasitesi tutarlı mı, satın alma işleminde ihale dokümanlarında belirtilen markalara dikkat edilmiş mi, cihazlar ambalajlı bir şekilde mi gönderilmiş, sahada cihazlar nerede depolanıyor gibi... Sahadaki test ve devreye alma işleminde ise her bir ekipmanın uygun bir şekilde montajının yapıldığının ve devreye alındığının kontrolü yapılır. Yeşil bina projelerinde sahada yapılan bu işlem ön fonksiyon testi olarak adlandırılır. Isıtma, soğutma, havalandırma sistemindeki fonksiyon testleri, ön fonksiyon testlerinden sonra yine aynı şekilde her bir ekipman için gerçekleştirilir. Fonksiyon testleri yaşayan bir bina ortaya çıkarılması ve sistemin bir bütün olarak kullanıcı ihtiyaçlarının her bir sezonda sağlanması için yapılır. Fonksiyon testleri ilave olarak bina performansının optimize edilmesi ve kullanıcı güvenliği için yapılır. Örneğin ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinde yapılan fonksiyon testlerindeki diğer bir amaç da bu sistemlerin aynı zamanda yangın alarm, asansör, duman tahliye gibi sistemlerle bütünleşik bir şekilde çalıştığının kontrol edilmesidir. ISH sistemlerinin test, ayar ve dengeleme uygulamaları hem konvansiyonel hem de yeşil bina projelerinin test ve devreye alma işlemlerinde büyük öneme sahiptir. Yeşil bina projelerinde test, ayar ve dengeleme işlemi ön fonksiyon testlerinin bir parçası olarak gerçekleştirilir ve ISH sistemlerinin devreye alması yapılmış olur. Test, ayar ve dengeleme işlemi sonuçlarında herhangi bir hataya rastlanırsa, fonksiyon testlerinden önce bu hataların giderilmesi gerekmektedir. Test ve devreye alma süreci başlamadan önce yeşil bina projelerinde test ve devreye alma planının hazırlanması gerekliliktir. Söz konusu planın gereklilik olmasının yanı sıra bu plan test ve devreye alma süreci için tasarım aşamasından garanti sürecinin bitmesine kadar bir yol haritası niteliğindedir. Test ve devreye alma planı sürece ait hem teknik hem de yönetimsel gereklilikleri tanımlar. Planın teknik gereklilikler kısmında ilgili standartlardan, işverenin işletme isteklerinden, üretici gerekliliklerinden ve
yapılması gereken testlerden bahsedilmektedir. Planın yönetimsel gereklilikler kısmında ise test ve devreye alma yöneticisinin kim olduğundan, yetkilerinden, terminlerden, ve dokümantasyon gerekliliklerinden bahsedilmektedir. Ülkemizde test ve devreye alma sürecini çoğunlukla mekanik yüklenici firma üstlenmektedir. Böyle bir durumda mekanik yüklenici bünyesindeki test ve devreye alma yöneticisinin süreci “ASHRAE Guideline 0-2005 The Commissioning Process” ve “ASHRAE Guideline 1.1-2007 HVAC&R Technical Requirements for the Commissioning Process” standartlarına uygun bir şekilde yönetmesi gerekmektedir. Yurtdışındaki yeşil bina projelerinde sıklıkla karşılaşılan ve ülkemizde de son yıllarda karşımıza çıkan bağımsız (üçüncü taraf) test ve devreye alma firmaları bulunmaktadır. Yeşil bina projelerinde bağımsız test ve devreye alma firmaları ile çalışılmasının birçok yararı bulunmaktadır. Çünkü test ve devreye alma süreci sadece devreye alma ve bina sistemlerinin testlerinden oluşmamaktadır. Bu çalışmalara ilave olarak tüm bina sistemlerinin birbirleriyle olan etkileşimlerinin incelenmesi ve sistemlerin farklı iklim şartları için de test edilmesi gerekmektedir. Ayrıca tasarım ve uygulama sürecinden bağımsız bir test ve devreye alma firmasının süreçte bulunması projeye objektif bir bakış açısı kazandıracaktır. Son olarak da test ve devreye alma firmasının raporlamalarını ana yüklenici veya mimara değil, doğrudan işverene yapması gerekmektedir. Aksi taktirde test ve devreye alma yöneticisi objektif bir raporlama yapamayacaktır. Test ve devreye alma sürecinin sonunda mekanik yüklenicinin aynı konvansiyonel test ve devreye alma sürecinde olduğu gibi uygulamaya esas projeleri hazırlaması, yapmış olduğu testler ve uygulamalar ile ilgili raporlamalar yapması, işletme ve bakım kitapçığını hazırlaması, ekipmanların garanti belgelerini teslim etmesi gerekmektedir. Mekanik yüklenicinin ilave olarak işletme personeline eğitim vermesi de gerekmektedir. Yeşil bina projelerinde tüm bunlara ilave olarak test ve devreye alma ekibinin bina kullanıma açıldıktan sonra sezonsal testleri yapması ve sistemleri iklim şartlarına göre optimize etmesi da gerekmektedir.
73
Sürdürülebilir Enerji
İş dünyası sürdürülebilir gelecek için 6. kez 23-24 Eylül’de bir araya geliyor Ülkemizin büyük sürdürülebilirlik konferansı Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması, ‘Değişimi Yönetmek’ temasıyla 23-24 Eylül tarihleri arasında 6. kez İstanbul’da düzenleniyor. İş dünyasının liderleri sürdürülebilir iş dünyasının geleceğini şekillendirmek, değişimi ve en yeni gelişmeleri tartışmak, yeni düşünce sistemlerini oluşturmak ve iş dünyasına ortak değer yaratarak sürdürülebilir iş dönüşümünü yönetmek üzere Yeşil İş 2014’te bir araya geliyor. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Akademisi tarafından 2009 yılından bu yana düzenlenen ve sürdürülebilir iş dünyasını bir araya getiren Türkiye’nin büyük sürdürülebilirlik konferansı Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması, 23-24 Eylül tarihleri arasında Swissotel The Bosphorus’da gerçekleşecek. Yeşil İş: Sürdürülebilir İş Buluşması bu yıl “Değişimi Yönetmek” teması ile katılımcılarla buluşuyor. Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş buluşması’nda, gerek Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme politikaları doğrultusunda gerekse uluslararası rekabet nedeni ile Türkiye’de sürdürülebilir iş modellerine dönüşümü hızlı ve ortak değer yaratarak sağlama hedefi ile, iş dünyasının liderleri, sürdürülebilir büyümenin uzmanları, özel sektör, kamu sektörü, sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri ve akademisyenler iş modellerini değerlendirecek ve ilham veren fikirler ortaya koyacak. Geçtiğimiz senelerde de Yeşil İş’in moderatörlüğünü yapan, sürdürülebilir iş dünyasına yön veren liderlerden biri olan The Guardian Gazetesi sürdürülebilir iş bölümü başkanı ve editörü Jo Confino, bu yıl da moderasyonu ile tartışmalara yön verecek.
Yeşil İş bu yıl yine yenilikler ile iş dünyasına yön veriyor 23 Danışma Kurulu ve 50’den fazla Çalışma Grubu üyesi ile aylar süren çalışmalar sonucunda bu yıl Yeşil İş’te iş stratejileri, enerji, finans, tedarik zinciri yönetimi, binalar-şehirler, gıda, karbon
74
ve su yönetimi ve belediyeler konuları en güncel detayları ile gerek ana kulvarda ki oturumlarda gerekse paralel kulvarlarda interaktif oturumlar ile iş dünyası ile buluşacak.
Sürdürülebilir finans ve sürdürülebilir gıda Yeşil İş 2014’te Ekonomik ve finansal belirsizlikten dolayı ortaya çıkan sosyal ve ekonomik sorunlar iş dünyasını da etkiliyor ve yakından ilgilendiriyor. Yeşil İş 2014’te fırsat yaratan ve olumlu çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçlar ortaya çıkaran yeni bir yaklaşım olan sürdürülebilir finansman ve üretimde çevreye, toplumsal sağlığa ve hayvan ve insan haklarına saygılı bir süreci kapsayan sürdürülebilir gıda konuları geniş bir yelpazede incelenecek.
Konuk şehirler Yeşil İş 2014’te. İlk konuk şehir: Gaziantep Yeşil İş: Sürdürülebilir İş Buluşması çatısı altında 2014 yılından itibaren her yıl bir sürdürülebilirlik konusunda çalışmalar yürüten bir şehir konuk olarak ağırlanacak ve konuk şehir Türkiye’de sürdürülebilir şehir sayısını arttırmak için çalışmalarını ve iyi uygulama örneklerini tüm taraflarla ile paylaşacak. Konferansın ilk konuk şehri ise Gaziantep olacak. Sürdürülebilirlik alanında çok sayıda çalışma yapan ve sürdürülebilir bir şehir modeli yolunda
önemli adınlar atan Gaziantep, Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması’nda Gaziantep sanayi, kamu, üniversite ve STK temsilcileri ile yapılacak farklı oturumlar ile sürdürülebilir iş modellerini katılımcılar ile paylaşılacak.
Yeşil İş 2014’te yeni Uluslararası işbirlikleri: Global Reporting Iniative (GRI) işbirliği ile “sürdürülebilirlik raporlaması” Yeşil İş bu yıl uluslararası işbirliklerini daha güçlendirerek sürdürülebilirlik raporlaması için küresel bir çerçeve sunarak tüm global iş dünyasına rehber oluşturan ve bu rehber kapsamında sürdürülebilirlik raporlarını belgelendiren Global Reporting Iniatiative (GRI) işbirliği ile Yeşil İş 2014’ün ilk günü- 23 Eylül’de “Şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilirlik raporlaması” yan etkinliği gerçekleşecek. “Şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilirlik raporlaması” sürdürülebilirlik raporlamasının iş dünyasındaki yeri ve önemi, raporlamadaki en güncel gelişmeler ve yenilikler Türk iş dünyasından örnekler ve GRI temsilcilerinin yer aldığı bir tam gün sürecek olan farklı oturumlar ve interaktif bir workshop ile gerçekleşecek. Bu yıl 6.kez düzenlenen Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması’nın stratejik çözüm ortağı yine Schneider Electric iken, konferansın çözüm ortakları arasında ise BASF, REHAU ve Vodafone gibi kurumlar bulunuyor.
Şimdi bana kaybolan suları verseler Su sorunu özellikle aşırı sıcaklarda kuraklık ile gündeme gelmesine karşın, ekonomik ömürlerini tamamlayarak teknik açıdan yetersiz hale gelen içme suyu boru hatları mevcut suyun kullanılamadan, kaybolmasına yol açıyor ALTYAPI ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) Başkanı Yasin Torun: “Şu bilinmelidir ki, yer altından alınan her damla bir daha kullanılmamak üzere alınıyor. Bu bir anlamda gelecek nesillerin hakkı olan suyu kullanmak demek oluyor. Gelecek nesillerin su hakları bilinçsizce tüketiliyor” Son zamanlarda Antalya, Sapanca, Tuz Gölü gibi doğal güzellikleriyle meşhur bölgelerde kuralık başlangıcı gözleniyor. Yurt genelinde bazı yerlerde sular çekilirken, bazı şelale ve göllerde ise kurumalar başladı. Bir yandan kuraklık nedeniyle azalan su kaynaklarına; ekonomik ömürlerini tamamlayan şebekeler nedeniyle mevcut suyun kullanılamadan, kaybolması eklenince sorun her geçen yıl artıyor. Yeteri kadar önlem alınamaması nedeniyle yitirilen su kaynakları aslında gelecek kuşakların su hakkının bilinçsizce tüketilmesi anlamına geliyor. Tüm dünya ve gelecek nesiller açısından büyük tehdit oluşturan su sorunları, tehlike çanlarının çalmasına neden olurken, su yönetimiyle ilgili ciddi çalışmalar yapılmasını zorunlu kılıyor. Özellikle son yıllarda yağışların azlığı nedeniyle yaşanan kuraklık ve su kayıpları konusunda önemli adımlar atılmaya başlandı. Uzmanlara göre dünyadaki mevcut su oranı tüm insanlığa yetecek seviyede. Ancak, gelişen teknolojiyle beraber sıklıkla yeraltındaki suya müdahale edilmesi ve gereğinden fazla su elde edilmesi, kayıp su oranlarının artışına neden oluyor. Bu yıl 28-29 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da ilki gerçekleştirilecek Su Kayıp ve Kaçakları Türkiye Forumu’nda, Türkiye’nin kayıp ve kaçak sular konusunda geliştireceği stratejiler ve yatırımlar tartışılarak, özellikle içme suyu temini ile dağıtımında kamu ve özel
kuruluşların üzerine düşen görevlerin masaya yatırılması planlanıyor. Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) Başkanı Yasin Torun, birçok ülkenin su kayıp kaçakları ile mücadeleyi gündemine aldığını belirterek, “Günümüzde yaşanan su sorunları çok sayıda ülkenin öncelikli konusu haline geldi. Belki mevcut sorunlar tamamen ortadan kaldırılamayacak. Ancak çoğu ülkede çeşitli çalışmalar ve doğru stratejilerle bazı su politikaları oluşturarak bu konuda ciddi yatırım ve çalışmalara imza atılıyor” dedi. Türkiye’de son 10 yıldır bu konunun gündeme alındığını ifade eden Torun, birçok belediye ve su idaresinin de konuyla ilgili bütçe ayırmaya başlamasının son derece mutluluk verici olduğunu kaydetti.
Suyun kıymeti çok daha artacak Su kayıp ve kaçaklarıyla mücadelede harcanacak bütçenin kaybedilen su miktarının yanında oldukça düşük olduğunu vurgulayan Yasin Torun, şunları söyledi: “Aşırı sıcakların yaşandığı şu günlerde, su kesintileri ve barajlardaki doluluk oranları en önemli gündem
maddelerinden. Su sorunu özellikle aşırı sıcaklarda kuraklık ile gündeme geliyor, ancak asıl sorun yeraltındaki şebekelerin ekonomik ömürlerini tamamlaması. Teknik açıdan yetersiz hale gelen içme suyu boru hatları mevcut suyun kullanılamadan, kaybolmasına yol açıyor. Yani bir yandan susuzluk şikayetinde bulunurken diğer yandan elimizdeki suyun neredeyse yarısını musluğa gelmeden şebekedeki sorunlar nedeniyle kaybediyoruz. Şunu unutmayalım ki; yakın gelecekte su parayla bile satın alınamayacak kadar kıymetli hale gelebilir. Hatta mevcut fiyatından 1000 kat fazla fiyatla bile satılsa telafisi mümkün olmaz, çünkü olmayan bir şeyin telafisi yoktur.” Torun, Türkiye’de vatandaşlardan gelebilecek şikayetlerin önüne geçebilmek adına içme suyu taleplerinden çok daha fazlasının havzalardan çekilerek kullanıma sunulduğunu belirterek, “Herkes yer altından alınan her damlanın bir daha kullanılmamak üzere alındığının bilincine varmalı. Bu bir anlamda gelecek nesillerin hakkı olan suyu kullanmak demek oluyor. Bunun yerine “Su Dengeleme” sistemi tercih edilmeli. Yıllar sonra şimdi bana kaybolan suları verseler dememek ve pişmanlık duymamak için ciddi çalışmalar yapılmalı, yoksa her şey için çok geç olabilir” dedi. Resmi Gazete’de 8 Mayıs 2014 tarihinde yayımlanan “İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği” ile belediyeler ve su idarelerinin mevcut kayıp ve kaçak oranlarını birkaç yıl içinde belirli bir seviyeye çekmek durumunda kalacaklarını anımsatan Yasin Torun, AB üyelik normlarının şartlarından birinin su kayıp ve kaçakları konusunda mücadele olduğuna değinerek, AB’ye adaylık süreci devam eden Türkiye için bu konunun son derece önemli olduğunun altını çizdi.
75
Çiğdem TAŞ
B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
İş güvenliği
Neden risk değerlendirmesi yapmalıyız?
6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu kapsamına giren tüm işyerlerinde, 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği esaslarına uygun olarak risk değerlendirmesi yapılması zorunlu olduğu gibi, işletmenin güvenli çalışması ve geleceği açısından da risk değerlendirmesi yapması oldukça önemlidir. İşyerlerinde meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda büyük maddi kayıplar meydana gelmektedir. Halbuki, gerek iş kazaları gerekse meslek hastalıkları, sebepleri önceden belirlenerek alınacak tedbirlerle önlenebilecek olaylardır. İş kazaları ve meslek hastalıklarının sebeplerinin önceden belirlenmesi ve önlem alınması için uygulanacak işlemlerin tamamına risk değerlendirmesi veya risk yönetimi diyebiliriz.
Risk değerlendirmesi kimler tarafından yapılır? İşletmelerde, Risk değerlendirmesi çalışmalarında tüm işletme göz önüne alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirme de, işletmenin büyüklüğü, kullanılan ekipman ve hammaddeler, prosesler, çevre tesisler, lokasyon vb. dikkate alınarak oluşturulacak ekipler tarafından yapılmalıdır. 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre de; Risk değerlendirmesi ekiplerinde aşağıda belirtilen kişilerin olması sağlanmalıdır. a) İşveren veya işveren vekili. b) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri. c) İşyerindeki çalışan temsilcileri. d) İşyerindeki destek elemanları. e) İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar.
76
Risk değerlendirmesi nasıl yapılır? Risk değerlendirmesi, tüm işyerleri için tasarım veya kuruluş aşamasından başlamak üzere aşağıdaki adımlardan oluşur; 1- Tehlikeleri tanımlama; Tehlikeler tanımlanırken çalışma ortamı, İşyeri bina ve eklentileri, İşyerinde yürütülen faaliyetler ile iş ve işlemler, Üretim süreç ve teknikleri, İş ekipmanları, Kullanılan maddeler, Artık ve atıklarla ilgili işlemler, Organizasyon ve hiyerarşik yapı, görev, yetki ve sorumluluklar, Çalışanların tecrübe ve düşünceleri., İşe başlamadan önce ilgili mevzuat gereği alınacak çalışma izin belgeleri, Çalışanların eğitim, yaş, cinsiyet ve benzeri özellikleri ile sağlık gözetimi kayıtları, Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu, İşyerinin teftiş raporları, Meslek hastalığı kayıtları, İş kazası kayıtları, İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan olaylara ilişkin kayıtlar, Ramak kala olay kayıtları, Malzeme güvenlik bilgi formları, Ortam ve kişisel maruziyet düzeyi ölçüm sonuçları, Varsa daha önce yapılmış risk değerlendirmesi çalışmaları, Acil durum planları dikkate alınır. 2- Riskleri belirleme ve analiz etme, Tespit edilmiş olan tehlikelerin her biri ayrı ayrı dikkate alınarak bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin hangi sıklıkta oluşabileceği ile bu risklerden kimlerin, nelerin, ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği belirlenir. Bu belirleme yapılırken mevcut kontrol tedbirlerinin etkisi de göz önünde bulundurulur. Toplanan bilgi ve veriler ışığında belirlenen riskler; işletmenin faaliyetine ilişkin özellikleri, işyerindeki tehlike veya risklerin nitelikleri ve işyerinin kısıtları gibi faktörler ya da ulusal veya uluslararası standartlar esas alınarak seçilen yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak analiz edilir. Analiz edilen riskler, kontrol tedbirlerine karar verilmek üzere etkilerinin büyüklüğüne ve önemlerine göre en yüksek risk seviyesine sahip olandan başlanarak sıralanır ve yazılı hale getirilir.
3- Risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması, Risk kontrol tedbirleri belirlenirken, toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi ve uygulanacak önlemlerin yeni risklere neden olmamasına dikkat edilir. Riskin tamamen bertaraf edilmesi, bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için aşağıdaki adımlar uygulanır. a) Tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması. b) Tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi. c) Riskler ile kaynağında mücadele edilmesi. Bu adımlara göre belirlenen kontrol tedbirleri, iş ve işlem basamakları, işlemi yapacak kişi ya da işyeri bölümü, sorumlu kişi ya da işyeri bölümü, başlama ve bitiş tarihi ile benzeri bilgileri içeren planlar hazırlanarak uygulamaya konulur. Hazırlanan planların uygulama adımları düzenli olarak izlenir, denetlenir ve aksayan yönler tespit edilerek gerekli düzeltici ve önleyici işlemler tamamlanır. 4- Dokümantasyon, Hazırlanan Risk değerlendirmesi, a) İşyerinin unvanı, adresi ve işverenin adı. b) Gerçekleştiren kişilerin isim ve unvanları ile bunlardan iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi olanların Bakanlıkça verilmiş belge bilgileri. c) Gerçekleştirildiği tarih ve geçerlilik tarihi. d) Risk değerlendirmesi işyerindeki farklı bölümler için ayrı ayrı yapılmışsa her bölümün adı. e) Belirlenen tehlike kaynakları ile tehlikeler. f) Tespit edilen riskler. g) Risk analizinde kullanılan yöntem veya yöntemler. h) Tespit edilen risklerin önem ve öncelik sırasını da içeren analiz sonuçları. ı) Düzeltici ve önleyici kontrol tedbirleri, gerçekleştirilme tarihleri ve sonrasında tespit edilen risk seviyesi. Hususlarını kapsayacak şekilde dökümante edilmelidir. 5- Risk Değerlendirmesinin güncellenmesi, Yapılmış olan risk değerlendirmesi; işyeri tehlike sınıfına göre çok
tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç iki, dört ve altı yılda bir yenilenir. Ayrıca, aşağıda belirtilen durumlarda ortaya çıkabilecek yeni risklerin, işyerinin tamamını veya bir bölümünü etkiliyor olması göz önünde bulundurularak risk değerlendirmesi tamamen veya kısmen yenilenir. a) İşyerinin taşınması veya binalarda değişiklik yapılması. b) İşyerinde uygulanan teknoloji, kullanılan madde ve ekipmanlarda değişiklikler meydana gelmesi. c) Üretim yönteminde değişiklikler olması. d) İş kazası, meslek hastalığı veya ramak kala olay meydana gelmesi. e) Çalışma ortamına ait sınır değerlere ilişkin bir mevzuat değişikliği olması. f) Çalışma ortamı ölçümü ve sağlık gözetim sonuçlarına göre gerekli görülmesi. g) İşyeri dışından kaynaklanan ve işyerini etkileyebilecek yeni bir tehlikenin ortaya çıkması Risk değerlendirilmesi yapılmasının faydaları; İş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik yapılacak bu çalışmaların sonucunda alınacak önlemlerle; İşletmelerin; a) Sağlık giderleri azalacak, b) Tazminat giderleri azalacak, c) Güvenli çalışma ortamında verimlilik artacak, d) Üretimde kalite yükselecek, e) İşletme güven ve prestij kazanacak, f) Pazar payı yükselecek, g) Ekonomik yönden güçlü hale gelecek. Risk değerlendirmesi yapmamanın yaptırımı nedir? İşletmelerin risk değerlendirmesi yapmayarak belirlemedikleri ve önlem almadıkları risklerden kaynaklanacak kazalar ve meslek hastalıklarındaki kayıplarının dışında, maliye bakanlığının belirlediği oranlarda risk değerlendirilmesi yapmayan işyerlerine 3.300 TL idari para cezası, aykırılığın devam ettiği her ay için ise bu ceza 5.000 TL olarak uygulanmaktadır.
77
gezgin Dünya’nın ilk tapınağı:
Göbekli Tepe
Göbekli Tepe, insanlık tarihindeki birçok sırrı açığa çıkartırken çözülmesi gereken birçok gizemi de beraberinde getiriyor. Göbekli Tepe’de yapılan kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri altüst edecek buluntular ortaya çıkmıştır. Göbekli Tepe, Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5.000 yıl, milyonlarca turistin ziyaret ettiği İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 7.000 yıl, Mısır Piramitleri’nden 7.500 yıl, Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan da 6.500 yıl daha eskidir.
İ
nsanlık tarihi, insanoğlunun avcı ve toplayıcı toplumdan yerleşik topluma geçmesi ile başlar. Şanlıurfa’da özellikle Harran Ovası’nı 30-40 kilometrelik mesafelerle bir hilal şeklinde çevreleyen tepelerde bulunan 80 dönümlük alana sahip olan ören yeri Göbekli Tepe, Karahan Tepe, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Balıklıgöl çevresi Neolitik Dönem’in en önemli yerleşimleridir. Buluntular bu bölgede yaşayan insanların ibadetlerini Göbekli Tepe’ye gidip yaptıklarını gösteriyor. Bölgenin yerleşim alanı olarak algılanması doğru değildir. Göbekli Tepe, M.Ö. 10.000 yani günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen Çanak Çömleksiz Neolitik
78
Dönem’e ait bir inanç merkezidir. Yapılan arkeolojik araştırmalar göstermiştir ki; Göbekli Tepe Neolitik Tapınak Alanı, dönem insanlarının belirli zamanlarda bir araya gelerek ibadet ettikleri bir yerdir. Kesin olmamakla beraber tapınağın bizzat onu kullananlar tarafından gömüldüğü öngörülmektedir. “Göbekli Tepe, tarımın insanları yerleşim birimleri kurmaya ve sanat ile dini geliştirmeye ittiği tezini çürütüyor.” Kazı çalışmaları Yakın Doğu’da başlayan insanlık tarihinde en önemli radikal değişiklerden biridir. Bu değişiklik, insanlık tarihinde bilinen her şeyden öte avcı toplayıcı toplumdan yerleşik hayata geçen ve hayvanları ehlileştiren bir toplum olduğunu işaret ediyor.
Göbekli Tepe’nin keşfi Göbekli Tepe, ilk kez 1983 yılında tarlasını karasabanla sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götüren bir çiftçi sayesinde fark edilmiştir. Daha önce 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin işbirliği ile hazırlanan “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Araştırma Projesi” çerçevesinde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında, İstanbul Üniversitesi’nden Prehistorya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halet Çambel ve Chicago Üniversitesi’nden Prof. Dr. Robert Braidwood tarafından keşfedilmiştir. Ayrıca 1980 yılında Peter Benedict’in “Güneydoğu Anadolu’da Anket Çalışması” makalesinde bahsedilmiş, ama önemi anlaşılmamıştır. 1995 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında
ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Arkeolog Harald Hauptmann’ın danışmanlığında yüzey araştırmaları yapılmış ve 1996 yılından 2006 yılına kadar Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden yakın zamanda kaybettiğimiz Arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt danışmanlığında kazı çalışmaları sürdürülmüştür. Göbekli Tepe’deki kazı çalışmaları 2007 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararı ile Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Arkeolog Klaus Schmidt başkanlığında yürütülmüştü.
Süren kazılar hala heyecan verici Göbekli Tepe’de yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda yapılan jeomanyetik ve georadar
taramalarda çapları 8 ile 30 metreye varan daire biçimli 20 adet tapınma amaçlı kullanılan alan tespit edilmiş, bunlardan ancak 6 yapı katı bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiştir.
Uzmanlara göre Göbekli Tepe Göbekli Tepe Eski Kazı Başkanı Schmidt, “Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi” demiş ve bu sözüyle erken medeniyet tarihine yeni bir açılım getirmiştir. Klaus Schmidt, “Avcı-toplayıcı toplumlara ait eş zamanlı olarak kurulan birçok yerleşim birimi var. Göbekli Tepe, bu yerleşimlerde yaşayan insanlar için bir ibadet yeriydi.” dedi. Schmidt’e göre, bu tapınağı yapanlar yeryüzünde ilk kez “evren nedir, biz neden
buradayız” sorusunu kendilerine soran kişilerdi.
Göbekli Tepe, UNESCO Dünya mirası geçici listesinde Kazı çalışmalarında şimdiye kadar Neolitik döneme ait yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, çok sayıda yabani hayvan figürü, insan heykeli, dikili taşlar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi tarihi eserler bulunmuştu. Dünyanın en eski “tapınak merkezi” olduğu belirtilen Göbekli Tepe, bir süre önce UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştı.
79
Spor
80
Protez bacakla i d r i v e ç l a d e p 61 saat
Türkiye’nin dünya sahnesinde gururu olan, bir Avrupa Şampiyonluğu, 3 Dünya Şampiyonluğu, bir Kainat Şampiyonluğu bulunan ve ağırlık kaldırmada 2013 Guinness Dünya Rekortmeni, engelli vücut geliştirme sporcumuz Tolga Murat Balıkçı, İzmir’den Ankara’ya bisikletle gitti.
Y
aklaşık 600 kilometre yol giden Tolga Murat Balıkçı, zorlu yolculuğu 61 saatte tamamlayarak Ankara’ya vardı. İlk olarak Anıtkabir’i ziyaret eden Tolga Murat Balıkçı, “Engelliler haftası nedeniyle bu zorlu yolculuğa çıktık. Kırılma ihtimaline karşı aracımda yedek protez bulundurdum” diye konuştu. İzmir Foça’da yaşayan Tolga Murat Balıkçı’nın (29) sol bacağı 28 Ocak 1998’de, henüz 17 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında koptu. Tolga Murat Balıkçı, hayata küsmek yerine daha sıkı sarıldı. Vücut geliştirme sporunda engeli olmayan arkadaşlarının kaldıramadığı ağırlıklarla çalıştı. Art arda şampiyonluklar aldı. Tolga Murat Balıkçı, sporun yanı sıra eğitimini de sürdürdü. Adnan Menderes Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Foça’da “Tomuba” isimli bir spor salonu açtı ve gençleri spora yönlendirmeye çalıştı. Balıkçı, 10 yıllık çalışmasının karşılığını ilk olarak 21 Kasım 2009’da aldı. Estonya’nın başkenti Tallin’de düzenlenen Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda, Engelli Sporcu kategorisinde şampiyon oldu. 8 Mayıs 2010’da Litvanya’nın Kaunas şehrinde Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonu, Slovakya’da yapılan Mr. Universe Kainat Şampiyonası’nda şampiyonluk aldı. Aynı yıl Antalya Kemer’de düzenlenen, Dünya Tekerlekli Sandalye Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda da Tolga Murat Balıkçı, şampiyonluğu kimseye bırakmadı. Neredeyse tüm şampiyonalarda zirvede yer alan Balıkçı, son olarak Macaristan’ın
başkenti Budapeşte’de, 14-17 Aralık 2012 tarihleri arasında düzenlenen IFBB Dünya Masterler ve Gençler Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda engelliler kategorisinde birincilik kürsüsüne çıkarak üçüncü kez Dünya Şampiyonu oldu.
Rampalar engel olamadı Azmi ile Türkiye’nin yanı sıra, dünyanın da beğenisini kazanan Tolga Murat Balıkçı, kendisine özgü bir proje ile dikkatleri üzerine çekti. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nın önemini vurgulamak ve kamuoyunun dikkatini engellilerin üzerine çekmek isteyen Tolga Murat Balıkçı, protez bacağıyla İzmir’den Ankara’ya pedal çevirdi. 10 Mayıs Cumartesi saat 23.00’da İzmir’den bisikleti ile yola çıkan Tolga Murat Balıkçı, 61 saat sonra Ankara’ya ulaştı. Zorlu yolculuğu anlatan Tolga Murat Balıkçı, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’den Ankara’ya 61 saat süren yolculuğumuzu Anıtkabir’de noktaladık. Yolculuğum sırasında arkamda araçla bana milli takım arkadaşım Dünya Vücut Geliştirme 2’ncisi Ferhat Magan eşilik etti. Aracımda bisiklette oluşacak arızalar için malzemeler vardı. Kendim için de kırılma ya da arıza durumları için yedek protez bulundurdum. Genelde molalarımızı kısa tutarak erken zamanda Ankara’ya varmayı planladık. Ankara giderken rakım yükseldiği için rampalar beni çok zorladı ama engel olamadı. Genelde kısa iki ve ya üç saatlik uykular ve yemek molalarıyla gezimizi geçirdik. Bundan sonraki hedefimiz hükumetimizi ziyaret ederek teşekkür etmek ve gelecek için önerilerde bulunmak olacak.”
81
Sağlık
Sağlıklı beslenme söz konusu olduğunda bazı noktalarda pek çok farklı görüş öne sürülüyor ve bunlar kafamızı karıştırıyor. Sizin için yanlış bilinen doğrularla doğru bilinen yanlışları derledik.
Öğün atlamak, aç kalmak kilo verdirir mi? Hayır. Zayıflamak uğruna aç kalmak, öğün atlamak sanılanın aksine genelde kilo alımıyla sonuçlanır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu kıtlık olarak algılar ve tüketilen her besini vücutta yağ şeklinde depolar. O nedenle dengeli bir beslenme programı oluşturulmalıdır.
Natürel zeytinyağı, saf zeytinyağından daha mı az kalori içerir? Zeytinyağı bolca tüketilebilir mi? Tipleri fark etmeksizin zeytinyağında tekli doymamış yağ asitleri yüksek ve kalori oranları aynıdır. Ekstra natürel zeytinyağı daha az asit içerir ve saf ya da natürelden daha aromalıdır. Zeytinyağı, Omega - 9 adı verilen yağ asitlerini içerir. Ancak
82
ekmek zeytinyağına bandırılarak, salatalara bolca eklenerek tüketilmemelidir. Sonuçta katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal. enerji verir. O nedenle zeytinyağı kötünün iyisi olarak görülmeli, aşırı kullanılmamalıdır.
Balık ve yoğurt beraber yenirse zehirler mi? Tazeliğini yitiren balıkta histamin denilen bir proteinin miktarı artar ve bu madde aynı zamanda yoğurtta da bulunur. Dolayısıyla aynı öğünde yenmesi halinde vücuttaki histamin miktarı artar. Bu durum özellikle alerjik durumu olan bireylerde bazı olumsuz tepkimelere yol açabilir. Balık bayatsa zaten yanında yoğurt yenilse de yenilmese de zehirlenmeye yol açar. O nedenle besinleri taze olarak tüketmeliyiz.
Gıdalardaki katkı maddeleri kansere neden olur mu? Birçok kişi gıdalara katılan kimyasal maddelerin kanserin başlıca nedeni olduğuna inanıyor. Oysaki araştırmalar tüm kanser nedenlerinin yüzde 1’inden daha azının katkı maddelerine bağlanabileceğini gösteriyor.
Aşırı su içmek zararlı mıdır? Bol bol soda içmek zayıflatır mı? Böbreklerin dışarı atamayacağı kadar çok su, toksik etki gösterir. Soda, sindirimi bir miktar kolaylaştırdığı için özellikle yemeklerden sonra tercih edilen bir içecek. Hazmı kolaylaştıran bu içeceğin yağ yakıcı bir fonksiyonu yok. Zayıflatıcı etkisi bulunmayan soda, aşırı miktarlarda içilirse iştah açıcı bir etki gösterir.
azalmaya yol açar. Bu besin değeri kayıpları uygulanan sıcaklık derecesine ve süresinin uzunluğuna bağlı olarak artar.
Spor aç mı tok mu yapılmalıdır? Spor ne mide boşken ne de çok ağır yemek sonrası yapılmamalıdır. Açken yapılan fiziksel aktivite, kişinin kan şekerini düşürür, yemek ardından yapılan aktivite ise kalbe yük getirir. Bu nedenle hafif bir kahvaltı, bir ara öğün ya da ana öğünden yaklaşık bir saat sonra yapılması doğru olacaktır.
Kabak çekirdeği ay çekirdeği gibi zararlı değil midir?
Kızarmış ekmeğin kalorisi daha mı düşüktür?
Sanılanın aksine kabak çekirdeğinin kalorisi ay çekirdeğinden daha yüksektir. Hiçbir zaman için bağırsakları çalıştırıcı ve kabızlığı önleyici bir etkisi yoktur. Öte yandan her iki çekirdek türü de doymuş yağ içerir. Bu nedenle de kalp ve damar sağlığı açısından zararlıdır.
Ekmek kızartıldığında sadece yapısındaki suyu kaybeder, ama enerjisi aynı kalır. Yapısında az miktarda da olsa bulunan proteinin kalitesi ısı etkisiyle düşer.
Diyet ürünlerden istenilen miktarda yenilebilir mi? Kepekli ürünlerin kalorisi daha mı düşük?
Diyet yaparken yağ tüketilmemeli midir? Tamamen yağsız diyetler yağda eriyen vitaminlerin (A, D, E ve K) emilimini engeller ve bu vitaminlerin eksikliği bazı hastalıklara neden olur. Ayrıca hormon metabolizmasının düzeninin bozulmaması için de aşırı olmasa da bir miktar yağ tüketilmelidir.
Kalorisi ne kadar azaltılmış olursa olsun, tamamen kalorisiz olmadığı için fazla tüketimi ağırlık artışına neden olur. Bir ürünün üzerindeki light veya diyet ibaresi o besinin gün içerisinde serbestçe tüketilebileceği ve enerji vermeyeceği anlamına gelmez. Hemen hemen hiçbir ürünün kepekli alternatifi, normal çeşidinden daha düşük enerji içermez. Hatta bazı kepekli ürünlerin enerjisi normallerine göre daha bile fazladır.
Karbonhidratsız beslenme zayıflatır mı? Diyet yapılırken kilo aldırdığı düşüncesiyle makarna, pilav gibi karbonhidrat içeriği yüksek olan besinlerden uzak durulur. Oysaki vücudumuzun onlara da ihtiyacı var. Ekmek, pilav ve makarna gibi tahıl ürünleri kimyasal yapılarında bulunan hidroksil (OH) molekülü sayesinde su tutucu bir özelliğe sahiptir. Eğer ki diyette bu besinlerin tüketimini en aza indirirseniz vücudunuz da su tutamayacağı için kısa sürede birkaç kilo ağırlık yani su kaybedeceksiniz.
Diyette meyve sınırsız tüketilebilir mi? Meyveler, meyve şekeri olan fruktoz içerir. Dolayısıyla aşırı tüketimi, gereksiz kalori alımına neden olur.
Fazladan E vitamini almak genç görünmemizi sağlar mı? E vitamininin yaşlanma sürecini geri döndürecek veya durduracak bir etkisiyle ilgili bir kanıt yok.
Gıdaların besin değerlerini kaybetmemesi için çiğ olarak mı tüketmeliyiz? Gıdaların pişirme işlemleri de dahil herhangi bir yolla işlenmesi besin öğelerinde bir miktar
83
hayata dair
Sin Cit : A dame to kill for Vizyon tarihi: 22 Ağustos 2014 Oyuncular: Bruce Willis, Jessica Alba, Joseph Gordon-Levitt, Eva Green, Mickey Rourke Şehrin en patlamaya hazır sakinleri, daha küçük düşürülmüş kimi sakinleri ile karşılaşıyor.
Fır ınanın içinde Vizyon tarihi: 22 Ağustos 2014 Oyuncular: Sarah Wayne Callies, Jeremy Sumpter, Nathan Kress, Richard Armitage, Kaitlan Welton Silverton kasabasında aniden başlayan kasırgalarla birlikte, bütün kasaba yıkılır. Ancak en kötüsü henüz daha gelmemiştir. Bir çok insan sığınaklara saklanmış, diğerleride kasırgadan kaçmıştır. Bir grup profesyonel kasırga takipçisi gerçek zamanlı anları çekmeye çalışırken, biryandan da diğer insanları kurtarmaya çalışacaktır. Ama henüz doğa ana gerçek yüzünü göstermemiştir.
Belalı Rehine os 2014 s Def Vizyon tarihi: 29 Ağust her, Charlie Tahan, Mo Tim Robbins, Isla Fis , on ist An er nif Jen Oyuncular: fidyeciler Frank’ten key Dawson kaçırılır. Ve Mic eşi ın on’ ws Da nk ey vardır. Frank Varlıklı bir adam olan Fra ak tahmin etmedikleri birş Anc . rler iste e fidy ar dol eşi karşılığında bir milyon irine karışacaktır. bundan sonra bütün iş birb eşini geri istemiyordur. İşte
84
Her yöne 90 dakika 2014 Tarih: 27 Ağustos 2014 20:30 Yer: Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir
Günümüz olaylarına mizahi açıdan eleştirel bir bakış açısı getiren iki perdelik müzikli komedi Her Yöne 90 Dakika 2014, 27 Ağustos’ta Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda sahneleniyor.
Tim’ de Candangecesi Erçetin Blues Brothers
açıkhava sahnesinde
Tarih:21 Ağustos 2014 21:00 Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Türk pop müziğinin güçlü sesi Candan Erçetin, Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında, 21 Ağustos’ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde dinleyicileriyle buluşuyor.
Asi Kuş 14 21:00 Tarih: 28 Ağustos 20 ğla Mu i, Yer: Bodrum Kales rle buluşmaya isi Asi Kuş, tiyatroseverle Ali Poyrazoğlu’nun göster devam ediyor. razoğlu müzikli bir mli yıldızlarından Ali Poy Türk tiyatrosunun en öne usuna bakışınızı olg . Yaşama, sanata, aşk gösteriyle sizleri şaşırtacak tlaka izleyin. değiştirecek bu oyunu mu
85
hayata dair
Bayan Peregrine’in tuhaf çocukları
Son kamelya
Yazar: Ransom Riggs Yayınevi: Sayfa 6
Yazar: Sarah Jio Yayınevi: Arkadya
Gizemli bir ada Terk edilmiş bir yetimhane Tuhaf fotoğraflar 16 yaşındaki Jacob, dedesinin başına gelen felaketin ardından hiç bilmediği bir adada keşfe çıkar. Burada Bayan Peregrine’e ait bir çocuk yuvasının darmadağın olmuş kalıntılarıyla karşılaşır. Evin metruk koridorlarını , yatak odalarını araştırırken duyduğu bir sesle dehşete düşer, gördüğü şeyin peşinden koşarken birden zamanın hiç akmadığı, diğer insanların asla görmeyecekleri bir dünyaya ayak basar.
86
İstanbul’un 100 deyimi
Yazar: Çilem Tercüman Yayınevi: İBB Kültür A.Ş. Yayınları İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., masalların, efsanelerin, tarihi olayların kaynaklık ettiği, günlük konuşmalarımızda sıklıkla kullandığımız, dilimize zenginlik katan 100 deyimi, ilginç hikayeleri ile birlikte tek kitapta topladı. “İstanbul’un 100 Deyimi” isimli kitap, İstanbul’da yaşanmış olayların, İstanbul’da yaşamış tarihi kişiliklerin konu olduğu deyimlerin anlamlarını ve ortaya çıkış hikâyelerini içeriyor.
Mach One’dan mektuplar Yazar: Sevim Burak Yayınevi :Palto İlk kez 1990 yılında yayımlanan ve yıllardır baskısı yapılmayan “Mac One’dan Mektuplar”, Palto Yayınevi tarafından yeniden okura sunuldu. Güzin ve Abidin Dino’ya, eski eşi Ömer Uluç’a, Işıl Sabuncuyan’a ve oğlu Karaca Borar’a… Okurken Sevim Burak’ın kalbindeki en mahrem izlerin şahitliğine çıkılan onlarca mektup…
Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz? 1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.
(
ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg riç a, ikisi ha si papaty p e de h m ç li ri e a ikisi h a göre l olduğun çiçeklerin fi i k n e ra d a m k li i 1. E riç heps ? ve ikisi ha nmaktadır hepsi gül tane bulu ç a k n te k e hangi çiç
63 127 ?
2. 7 15 31dizide soru işareti yerine
elidir? i sayı gelm
hang
3. Dört tane 4 ile 45 yazabilir misiniz?
i Yukarıdak
üneşin inde g im s v e an, 4. Yaz mede olduğu zamlık p ak tam te daki uz arasın y ö k i ik lçülür? nasıl ö
5. Saat 15.30 iken akreple yelkovan arasındaki açı kaç derecedir?
Diziyi oluşturan sayıların soldan sağa doğru aralarındaki farklar 8, 16, 32, 64’tür. Buna göre soru işareti yerine 255 gelmelidir.
2.
Her çiçekten birer tane vardır.
1.
5. 4. 3.
75 derecedir Metreyle 44 + 4 / 4 = 45
SAYI
MECHANIC DERGİSİ
TEMMUZ EMMUZ M Z 20 2014 1 14
DENEYİMLİ VE GÜVENİLİR www.mechanic.com.tr
ENGİN KENBER
YEŞİL BİNA PROJELERİNDE TEST VE DEVREYE ALMA
Temmuz 2014 • Sayı: 7
NEDEN RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMALIYIZ? DÜNYAʼNIN İLK TAPINAĞI: GÖBEKLİTEPE