Web sayfamız; www.bisikletlecanakkale.com Facebook Grup Sayfamız; https://www.facebook.com/groups/bisikletlecanakkale/ E-dergilerimiz; 1. Sayı: Ağı Dağı – Kasım/2013 http://issuu.com/mehmetkazanci/docs/a____ 2. Sayı: Yangın Gözetleme Kuleleri – Şubat/2014 http://issuu.com/mehmetkazanci/docs/yang__n_g__zet leme_kuleleri 3. Sayı: Kemerdere – Mart/2014 http://issuu.com/mehmetkazanci/docs/kemerdere
MERHABA; Bisiklet Çanakkale dergimizin dördüncü sayısıyla yeniden karşınızdayız. Bir çok açıdan ilk olma özelliği taşıyan e-dergimizin ilk sayısını Ağı Dağı Tırmanışımıza ayırdığımızda, dergilerimizin bu kadar ilgiyle takip edileceğini tahmin ediyorduk dersek yalan olur. Büyük bir şevkle hazırlayıp yayınladığımız Ağı Dağı sayımızın gördüğü ilgi ve aldığı övgüler sonraki sayılarımızın da önünü açmış oldu bir anlamda. «Unutmayın, başka bir Çanakkale, başka bir Ağı Dağı, Başka bir Kaz Dağları yok. Ve Kaz dağlarının üstü ALTIN’dan değerlidir!» diyerek tamamladığımız ilk sayımızı «Yangın Gözetleme Kuleleri»ne ilişkin hazırladığımız ikinci sayımız izlemiş ve ekip olarak Çanakkale merkez ilçe ve yakın çevresinde bulunan 7 adet kuleye gerçekleştirdiğimiz turları ikinci sayımıza taşımıştık. Bu sayımız da bir çok açıdan ilk olma özelliğini barındırıyordu ve «Çanakkale’nin değerlerinden beslenenlere inat, Çanakkale’ye değer katmaya devam» diye tamamlanıyordu. “Çok Geç Olmadan!” serisinin ilki olan Kemerdere sayımız aynı zamanda üçüncü e-dergimiz olma özelliğini taşıyor, artık 3-5 hane kalmış belki 5-10 sene içerisinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak olan köylerimize ilişkin özel çalışmalarımızın devam edeceğini müjdeliyordu. “Çok Geç Olmadan” serisinin birincisini Kemerdere’ye, ikincisini ise Obaköy’e ayırdık. Aynı zamanda dördüncü e-dergimiz olan bu çalışmada 2-3 hane kalmış ve yok olmamak için inatla direnen Obaköy’ü ve çevresini çok sayıda fotoğrafla sizlere taşımaya çalıştık. Serinin ilki olan Kemerdere sayısından da hatırlanacağı üzere bu seride yazılı anlatımdan çok görsel anlatımı önemsiyoruz ve ön planda tutuyoruz. Birkaç hane kalmış köylerin zamanla tamamen boşalması, terk edilmesi, çevreleyen doğanın süreç içerisinde tahrip edilmesi, bozulması vb ihtimalleri de göz önünde tutarak e-dergi çalışmamızın ele aldığımız köyler açısından arşiv niteliği taşımasını önemsiyoruz. Maden işletmeleri açısından son derece iştah kabartıcı olan bu topraklarda bir yıl içerisinde bile ciddi fiziksel değişimlerin gerçekleştiğini görmek, yakın çevremizi henüz tahrip edilmemişken görüntülemek ve belgelemek konusunda daha fazla güdülüyor bizleri. «Buralar hep ağaçlıktı yavrum!» diyen cümlelerin kurulmayacağı bir gelecek ümidiyle, dördüncü e-dergimiz “OBAKÖY”ü beğenilerinize ve ilginize sunuyoruz. Bisikletle Çanakkale
NASIL GİDİLİR? Obaköy, Çanakkale merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta Bodurlar köy yolu üzerinde bulunmaktadır. Çanakkale’den Çan yolunu takip ederek Dörtyol mahallesinden Işıklar, Kemel yönüne ilerlemek ve Fevziçakmak köyünü geçmek gerekiyor Obaköy’e gitmek için. Fevziçakmak köyünün içinden geçip Bodurlar köyü yönünde ilerlerken önünüze çıkacak ilk Obaköy tabelası köy merkezine yaklaşık 1 km mesafede. Dağ yolu niteliğindeki bu yolda bisiklet ve motosikletle ilerlemek mümkünken araçlar açısından çok da tercih edilmemesi gereken bir yol olduğunu, coğrafyayı bilmeyenler açısından yolu karıştırma ihtimalinin bulunduğunu da belirtmek gerek Obaköy’e ulaşım için asıl kullanılmakta olan yol Bodurlar köyüne doğru ilerlerken Tavşantepe sapağını geçtikten sonra uzun bir inişin ardından sağ tarafta kalıyor. Bu yol ayrımı da köy merkezine yaklaşık 1 kilometre mesafede ve asfalt değil. Ancak toprak zeminin sert olması nedeniyle bu yoldan araçla köyün içerisine kadar girebilmek mümkün. Birkaç yıl öncesine kadar derenin üzerinde araç geçişi için köprü bulunmadığından özellikle derenin suyunun bol olduğu dönemlerde araçla köy içine girmek mümkün olmuyordu. Eski tahta köprünün yerine beton bir köprü yapılmış araç geçişini sağlamak için.
Sadece 2-3 ailenin yaşamını sürdürdüğü, elektriği olmayan, Ağı Dağı’nın sularıyla beslenen dere tarafından çevrelenen, imamı olmamasına karşın camisi yaşatılmaya çalışılan küçük bir köy Obaköy
Obaköy’e Kemel - Bodurlar yolundan gidiliyor ve bu yol hem Atikhisar Barajı’nı hem de Çanakkale Boğazı’nı aynı karede görme imkanı sunuyor. Çanakkale’yi izleyebileceğiniz en güzel noktalardan birisidir burası.
Köyün girişinde sol tarafta kalan değirmen büyük oranda yıkılmış olsa da pencereleri ve değirmen taşı hala sağlam
Her mevsimi güzeldir, ama baharı bir başka güzeldir Obaköy’ün
Artık tamamen boş olan sokaklarda özgürce dolaşıyor hayvanlar
Ağı Dağı’nın eteklerinden gelen sularla beslenen dere sarmalar Obaköy’ü. Mevsime ve yağış durumuna göre su seviyesinde azalmalar olsa da yılın büyük bir kısmında su bulmak mümkündür derede. Ve kıvrıla kıvrıla, küçük şelaleler oluşturarak akan dere her mevsim farklı bir güzellik katar Obaköy’e.
Köyün ortasından geçen dere bulunur da bisikletle geçiş yapılmaz mı? Fotoğraflamak da en az gerçekleştirmek kadar güzeldi bu geçişleri.
2-3 sene önce inşa edilen beton köprüden sonra işlevlerini yitirmiş olsalar da halen dimdik ayakta duran iki adet tahta köprü var Obaköy’de
İnatla canlandırılmaya ve yeniden inşa edilmeye çalışılan caminin sadece yarısı tamamlanabilmiş durumda. Ve bu haliyle köyün en yeni binası konumunda. Ama ne bir imam ne de bir müezzini var.
Her mevsim, birbirinden renkli ve mis kokulu çiçekler süsler Obaköy’ü
Obaköy ve çevresinde çok sayıda su çeşmesi bulunur.Her biri farklı tat ve sertlikte su barındıran çeşmelerden biri mutlaka sizin damak tadınıza hitap edecektir.
Vadi içerisinde kaldığından güneşi geç karşılar ve çabuk kaybeder Obaköy. Vadi içerisinde olması rüzgarlara ve sise karşı da korumalı kılar Obaköy’ü.
Köy merkezinde sık sık sis görülmese de köyün üst taraflarını zaman zaman basan sis farklı bir gizem yükler ağaçlara. Sisler içindeki ağaçların arasından Obaköy’e inip şırıl şırıl akan dere kenarında soluklanın mutlaka…
Obaköy’e ayırdığımız dördüncü sayımızın da sonuna geldik. Köye ilişkin ayrıntıları, yaşanmışlıkları , umutları yazıya dökmekten özellikle kaçındık. Biliyoruz ki her anlatım biraz öznellik ve yönlendirme taşır içerisinde.. Olduğu gibi, saf haliyle aktarabilelim istedik sizlere. Bundandır az cümle çok fotoğraf kullanışımız. Umarız yeterince aktarabilmişizdir Obaköy ve çevresini sizlere. «Çok Geç Olmadan» serimizin başka köyler, mahalleler ve obalarla devam edeceğinin müjdesini verirken , yaşam devam ettiği sürece doğaya ve insana yönelik kaygılarımızın da devam edeceğinin sözünü veriyoruz yeniden. Çünkü başka bir Çanakkale, başka bir Kaz Dağları yok! Bisikletle Çanakkale
Bizi izlemeye devam edin! www.bisikletlecanakkale.com