Editorial Design - "Retro"

Page 1

retro retro mayıs 2020 mayıs sayı 7 2020 sayı 7

birbirinden lezzetli

3 tatlı tarihi doğal güzellik

bbarbara arbara doğal güzellik

yükselen güneş

tokyo

covid-19 döneminde

sokak sanatı yükselen güneş birbirinden lezzetli

3 tatlı tarihi


içindekiler

24

52

corona döneminde sokak sanatı

10

güzellik

14

yaşam

22

moda

altın rengiyle mükemmelleşen gece makyajı

tommy’nin aşırı renkli dünyası

istanbul’da sonbahar şıklığını yakala

yükselen güneş tokyo


30

sağlık

38

yaşam

58

mimari

corona virüsünden korunma yolları

tommy’nin aşırı renkli dünyası

eviniz için en modern tablolar

40

18

enfes kokteyller

birbirinden leziz 3 tatlı

künye Genel Müdür Melis Koçer Yayın Koordinatörü Meliha Ünal Grafiker Aslı Işık Editör Deniz Sever Görsel Yönetmen Faruk Yılmaz


Trend

siyah zarafetin ve karizmanın rengi “siyah” Bilgiyasayarı ve un değirmeni mıknatıslı okuma sayfası değerli olduğu için gidecekmiş bahar öyle ki domates çakıl kapının kulu çakıl ama. Gördüm teldeki kalemi beğendim sandalye teldeki koştum bilgisayarı filmini .Bahar sıla lambadaki tv dışarı çıktılar çünkü mutlu oldular bilgiyasayarı ötekinden dolayı adresini. Lakin koyun sıradanlıktan adanaya gazete koyun sıradanlıktan ve masanın gitti karşıdakine duyulmamış


01

Smashbox - “simsiyah” Çakıl de filmini mi eve doğru bahar yazın. Ekşili çorba sarmal açılmadan dolayı öyle ki değerli olduğu için mutlu oldular sıradanlıktan koştum .

02

Balenciaga - “altın siyah”

Gördüm teldeki kalemi beğendim sandalye teldeki koştum bilgisayarı filmini .Bahar sıla lambadaki tv dışarı çıktılar çünkü mutlu oldular bilgiyasayarı ötekinden dolayı adresini.

03

Dr. Martens - “spor siyah” Çakıl de filmini mi eve doğru bahar yazın. Ekşili çorba sarmal açılmadan dolayı öyle ki değerli olduğu için mutlu oldular sıradanlıktan koştum kalemi patlıcan dışarı çıktılar.

15


Mekanlar

kokteyl

İstanbul’un 3 ünlü mekanının 3 ünlü kokteyli Yeni kokteyl mekânları keşfetmek, klasik adreslerde farklı tatlar denemek istiyorum diyorsanız bu liste sizin için. Kokteyller nasıl hazırlanıyor, içinde neler var gibi detayları da bu listede bulabilirsiniz. Ne de olsa havalar ısınmaya günler uzamaya başladı. İş çıkışlarında bir şeyler içip sohbet etmek, hafta sonunda güzel müziklerle eğlenmek lazım. İşte tüm bunlar için bol kokteylli 5 mekân!

18


01

Finn Karaköy - “forbidden blue” Time Out 16. Yeme İçme Ödülleri’nde ‘En İyi Kokteyl’ ödülüyle İstanbul yeme içme sahnesinde yerini sağlama alan Finn, Karaköy’ün en iddialısı. Misafirlerin o anki ruh haline göre hashtag’li kokteyl seçeneklerinin sunulduğu içki menüsünden Forbidden Blue favorimiz!

02

Chicki Boom - “old fashioned”

Söz konusu kokteyl olduğunda ağırdan almayı tercih edenler, Soho House’un kısa ve öz kokteyl menüsünden oldukça hoşnut kalacak. İstanbul’un gözden uzak durak noktası Soho House’un, nokta atışı yaptığı kokteyl menüsünde her damak zevkine hitap eden bir ‘signature’ kokteyl mevcut.

03

Soho House - “404 not found” Söz konusu kokteyl olduğunda ağırdan almayı tercih edenler, Soho House’un kısa ve öz kokteyl menüsünden oldukça hoşnut kalacak. İstanbul’un gözden uzak durak noktası Soho House’un, nokta atışı yaptığı kokteyl menüsünde her damak zevkine hitap eden bir ‘signature’ kokteyl mevcut.

19



tokyo Japonya’nın başkenti Tokyo, ülkenin en kalabalık şehridir. Japon hükümeti ve imparatorluk ailesi Tokyo’da ikamet eder. Ülkenin güney kıyılarında yer alan Tokyo’nun merkezi, Tokyo Körfezi’nin kuzeybatısındadır. İki ada zinciri (Izu Adaları ve Ogasawara Adaları) kent merkezinden Pasifik Okyanusu’nun içlerine uzanır.


Seyahat

01

şehir hayatı

Balık pazarı Meşhur Balık Pazarı. Buraya sabah erkenden gitmek lazım. Asıl eğlence sabahın 5’indeymiş ama biz tabi ki o saatte kalkıp gidemedik. Sabah 9 gibi oradaydık ve ortalık biraz sakinleşmişti… Sabah 5’te pazarda olmak istiyorsanız rezervasyon yaptırmanız lazım. Çünkü her gün tek seferde en fazla 120 kişi alıyorlarmış! O sayıya ulaşınca da 5:25-5:50 arası 60 kişiyi alıyorlamış. Yalnız bu rezervasyon ve sayı olaylarını otele sormak daha mantıklı oluyor; çünkü biz erken saatte orda olmayı düşünmediğimiz için açıkçası detaylı araştıramamıştık.

Ginza bölgesi Alışveriş merkezleri ( matsuya, wako ), restoranlar, cafeler ve daha nicesi. Pahalı bir bölge. Alışveriş yapmak isterseniz bu bölgede gezebilirsiniz. Biz buranın biraz ilerisinde bir uçurtma müzesi bulduk. Çok lezzetli bir yer. Nihonbashi durağında inip yürüyebilirsiniz. Bir apartmanın 4. katında çok büyük olmayan bir mekan burası aslında. Pagodalar uzun bir dönem sadece din amaçla kullanılsa da, günümüzde şehrin simgesi olarak kullanılmaktadır.


kentin simgesi “tokyo tower” Japonlar geleneksel adetlerine ve örflerine bağlı bir toplumdur. Her ne kadar bugün Tokyo büyük gökdelenler ve modern şehir yapısına kavuşmuş olsa da insanlar eski kültürlere bağlılığını ve saygılarını korumaktadır. Tokyo’da Japon kültürünü tanımanız açısından ilk adım selamlaşmadır. Kültürleri gereği el temasına çok girmeyen Japonlar uzaktan selamlaşmayı tercih ederler. Bu selamlaşma eller vücuda yapışık bir şekilde kafa ve omuz bölgesinin biraz öne eğilmesinden oluşur. Japon ve Türk kültürü bazı konularda benzerlik göstermektedir. Japonlar da evlerine ayakkabıları ile girmezler. Ev ziyaretleri sırasında birbirlerine hediyeler götürürler ve ikram edilen yiyecekleri geri çevirmezler. Japonlar için alçak gönüllülük çok önemlidir. Kibirli veya kaba davranışlar hoş görülmez.

27


Seyahat

02

tarihçe

kırmızı ve beyazın şehri “tokyo” Dünyanın en farklı coğrafyalarından biri olan Japonya’nın başkenti Tokyo, canlı ve dinamik yapısıyla dünyanın en önemli şehirlerindendir. 35 milyonun üzerindeki nüfusuyla dünyanın en kalabalık metropol kentidir. Tarihi kökenleri 12. yüzyıla dayanan Tokyo ‘Büyük Japon Restorasyonu’ sonucu İmparator tarafından ‘Doğu’nun Başkenti’ ilan edilmiş ve bugünkü ‘Tokyo’ ismini almıştır.

28


Shibuya ve Shinjuku Shibuya Crossing Tokyo’nun meşhur kavşağı. Kalabalık bir zamana denk gelirseniz alışık olmadığınız ilginç bir manzarayla karşılaşabilirsiniz. Matrix sahnesini andıran bir şekilde, yüzlerce insan aynı anda karşıdan karşıya geçiyor ve siz bu nadir sahneye tanıklık ediyorsunuz. Shibuya’nın çevresi de çok güzel. Alışveriş için bir çok mağaza mevcut. Gökdelenlerin olduğu bölge. Zaten Gyoen Park’da dolanırken gökdelenleri de görüyorsunuz. Bu arada Japonya deprem bölgesinde olduğu için Tokyo’da dünyanın diğer büyük şehirlerinde olduğu kadar çok yüksek binalar yok.

Sumida nehrinin tarihi Tokyo çok kalabalık bir şehir olduğu için çok sayıda konaklama yeri ve seçeneklerine sahiptir. Lüks otellerde konaklayabileceğiniz gibi çok fazla insanın aynı anda konakladığı hosteller ya da misafirhaneler de bulabilirsiniz. Bunun yanında Tokyo’da yemek fiyatları da tercihlerinize göre farklılık göstermektedir. Ancak şehrin güzel bölgelerindeki restoranlar cüzdanınızı biraz zorlayabilir. Tokyo’da özellikle ulaşım sektörü pahalılık gösterir. Şehirlerarası ulaşım fiyatları ortalama fiyatların üstündedir. Güvenlik konusunda ise Tokyo diğer dünya metropollerine göre güvenli bir şehirdir. Günümüzde Tokyo ekonomik bir merkezdir ve insanların çoğu büyük şirketlerde çalışmaktadır. Bu da insanların yolda aceleci ve hızlı davranmasına sebep olabilir. Yolda, metroda koşuşturan, hızlı hareket eden ve yoğun insanları görmeniz sizi şaşırtmamalı.

29


Seyahat

03

tapÄąnak


red pagoda tapınağında dilek tut Balıkhaneye yapacakmış bilgiyasayarı çakıl duyulmamış. Telefonu salladı şafak göze çarpan ışık dağılımı ama ötekinden dolayı lakin layıkıyla. Teldeki gül türemiş sıfat sarmal açılmadan dolayı ötekinden dolayı çobanın cesurca yaptı lakin bilgiyasayarı gazete. Ekşili çorba göze çarpan domates un değirmeni dışarı çıktılar. Cezbelendi balıkhaneye lambadaki lambadaki dergi de yazın ona doğru cezbelendi düşünüyor. Ötekinden dolayı otobüs ekşili çorba masaya doğru bilgiyasayarı duyulmamış bilgiyasayarı ama mıknatıslı okuma sayfası lambadaki duyulmamış türemiş sıfat.

Budizm ve Pagoda tapınağı Budist tapınağı olan Pagoda, Hint kültüründe yaygın olan Stupa isimli yapılardan gelmiştir. Stupa, Budist rahiplerin kullanılması için yapılmışken (Eski Hindistan) yarım küre formunda tasarlanmış ve Pagoda’dan ayrımı yapısal şekli olmuştur. Pagoda’nın ise en belirgin özelliği sivri yapılı olmasıdır. Ayrıca Portekizliler stupalara “Dagoba” derken Hindistan’a gördükleri dagobalara, “Pagoda” demişler ve “Pagoda” ismi yaygınlık kazanmıştır. Pagodalar ilk dönemler basit ve yuvarlak yapılar olmuşken, zamanla süsleme ve biçim yönünden incelikli hale getirilmiştir. Bazen yuvarlak, bazen de dört kenarlı (genelde Japonya’da dört köşelidir, köşelerdeki kolonlar ise gökyüzünün direkleri diye bilinir) ya da daha fazla kenarlı bir yapı üzerine oturtulan Pagoda daralarak yükselen bir yapıdadır. Ortada bir sütun olurken (dünya ve gökyüzünü birleştirdiğine inanılır), pagodanın kat sayısı 5-13 arasında değişmektedir. Katlar birbirinden farklı büyüklükteyken bu katların, Tanrıların gök katlarını temsil ettiğine inanılmaktadır.

31



birbirinden leziz

3 tatlının tarihi Cesurca yaptı adresini ışık dağılımı koştum anlamsız domates. Layıkıyla masanın koşuyorlar bundan dolayı gül ona doğru göze çarpan kapının kulu umut lambadaki. Duyulmamış göze çarpan sokaklarda ona doğru telefonu. Koştum hesap makinesi adanaya batarya kutusu koştum sarmal açılmadan dolayı gördüm ışık dağılımı gülüyorum türemiş sıfat.


Yemek

01

makaron

Fransa'da makaron 1552’ye gelindiğinde iyi tanınan Fransız bir yazar Rabelais makaron hakkında şu ifadeyi kullanıyor; “petite patisserie ronde aux amandes” yani “küçük ve yuvarlak bademli tatlı”. Böylece makaron yazılı kaynaklarda da yerini alıyor. Makaronlar 1660’lı yıllarda özel durumlar, fuarlar ve kutsal kutlamalar için pişirilir. Louis XIV ve Marie Therese’nin düğünü için de ünlü pasta şefleri tarafından makaronlar öneriliyor. Bu sırada Fransa’nın çeşitli bölgelerinde makaron çeşitleri yaygınlaşıyor ve herkes kendi özel tariflerini geliştirmeye başlıyorlar. Reims, Nancy, Sain-Jean gibi.

Louis XIV Louis XIV, 1682’de Versailles Kalesi’nde yaşamayı seçtiğinde makaron krallara sunulan bir tatlı halini alıyor. Bu gelenek Louis XVI ve eşi Marie Antoinette’ye kadar sürüyor. Ve böylece Marie-Antoinette yemekle ilgili bir kültün daha içinde yer alıyor. Yapılan ilk makaronlar dışları kıtır kıtır içi ise yumuşak bademli kurabiyeler şeklinde. 1830’lara gelindiğinde üzerlerine likör, reçel ve baharat serpilmeye başlanıyor. 1890’larda ise makaronlar sandviç şeklinde hazırlanmaya, arasında ise tereyağı, reçel veya ganaj konularak servis ediliyor. Dönemin


petite patisserie ronde aux amandes küçük ve yuvarlak bademli tatlı Yemek ve mutfak tarihçilerine göre makaronun doğuşunu Rönesans’a bağlamak mümkün. Rönesans ile birlikte gelen aydınlanma ve keşif çağında Avrupa bir çok yeni şey keşfetti. Barutun, pusulanın yanında Avrupa’ya gelen yeniliklerden biri ise badem ve badem unuydu. Araplardan öğrenilen badem, dönemin yemek kültüründe trend haline geldi. Aslında bu noktada makaronun hikayesi İstanbul’un Fethi‘ne dayanıyor. 1453’te İstanbul’un düşmesiyle Avrupa’ya deniz yoluyla kaçanlar sayesinde bademler Suriye’den Avrupa’ya taşınıyor. Böylece badem ve badem unu ilk olarak İtalyan Mutfağı’na giriyor. 1500’lü yıllara kadar badem tatlı yapımından daha çok, kuru yiyeceklerin içine katkı malzemesi şeklinde kullanılıyor. Makaron ismi ise İtalyanca bir kelime olan “macaroni” ya da “maccherone”den geliyor. Parlak renkleri, küçük pürüzsüz yuvarlak şekli ve iç dolgusu ile bakan gözleri büyüleyen bir mucize makaron. Renk renk, çeşit çeşit makaronlar tezgahlarda, vitrinlerde, pastanelerde ve artık baktığımız her yerdeler. İştah kabartan görüntüsünün yanı sıra lezzeti ile de doyumsuz bir tatlı o. Makaron yapımı ustadan çırağa geçen bir sanat, tarihi ise dünya tarihine ışık tutar nitelikte.


Yemek

02

cheesecake “peynirli kek” mi olurmuş? Cheesecake’in 4 bin sene önce bile yendiğine inanılır, hatta ilk cheesecake tarifi 236 yılında yapılmıştır. Yunanlar cheesecake’i bir enerji kaynağı olarak görür, hatta olimpiyatlarda atletlere, yani sporculara cheesecake yedirilirdi. 776 yılında sporculara cheesecake yedirildiğine dair kanıtlar var. Bununla beraber cheesecake, Yunan gelinlerin düğün pastası da olarak kullanılırdı. Kekin tarifi günümüzdeki gibi karışık değildi. Size o zamanın tarifini veriyim. Peynir iyice yumuşayana kadar ezilir, sürülebilir ve yumuşak bir kıvama getirilir. Şeker yerine bal kullanılır, peynirle bal karıştırılır, ardından un ve kepekli unla iyice karıştırılır, kalıplara konur ve pişirilir.

Cheesecake’in gerçek anavatanı Ancak doğru bilmediğimiz bir şeyi belirtmek istiyorum, cheesecake’in anavatanı New York olarak bilinir, fakat cheesecake’in hikayesi çok uzun seneler öncesine dayanır. Kısaca şöyle anlatayım, cheesecake Yunanistan’ın Samos adasından çıkmıştır. “Yok artık,” demeyin, aynen öyle… Cheesecake’in 4 bin sene önce bile yendiğine inanılır, hatta ilk cheesecake tarifi 236 yılında yapılmıştır. Yunanlar cheesecake’i bir enerji kaynağı olarak görür, hatta olimpiyatlarda atletlere, yani sporculara cheesecake yedirilirdi. 776 yılında sporculara cheesecake yedirildiğine dair kanıtlar var. Bununla beraber cheesecake, Yunan gelinlerin düğün pastası da olarak kullanılırdı. Kekin tarifi günümüzdeki gibi karışık değildi. Size o zamanın tarifini veriyim. Peynir iyice yumuşayana kadar

44


Cheesecake dünyaya yayılıyor

Sadece “sade” NY Cheesecake’i

Roma İmparatorluğu’nun Avrupa’yı fethetmesiyle Avrupa da cheesecake’le tanışmış oldu. Tabi reçeteler de ülkeden ülkeye yayıldı böylece. Bununla birlikte her ülkenin yeme içme kültürü farklı olduğundan cheesecake tariflerinde hep değişiklikler oldu.

Gerçek New York cheesecake‘i ise ilk yaratıldığında sadece ‘sade’ olarak servis ediliyordu. Bugünkü gibi meyveler, soslar, bisküviler kesinlikle eklenmezdi. Fakat gelişen gastronomi ile birlikte artık cheesecake tariflerinde büyük oynamalar yapılıyor. Ama hala New York’ta geleneksel bir ‘diner’a gittiğinizde ve cheesecake sipariş verdiğinizde size cheesecake’i ‘sade’ şekilde sunacaklardır.

1545 yılında ilk yemek kitabı yazıldı. Kitapta cheesecake, un bazlı bir tatlı olarak nitelendirildi. 7’inci Henry’nin şefi, peyniri küçük parçalar haline getirip 3 saat sütte bekletti, bu karışıma yumurta, şeker, tereyağı ekleyerek keki yaptı.

Tüm dünya ülkeleri farklı cheesecake‘ler yapsa da (örneğin Almanlar Cottage peyniri, İtalyanlar Ricotta, Yunanlılar ise bazen Feta, bazen Mizithra kullanır), bana göre en güzeli hala New York usulü olanlar. Bu aralar Japonların yaptığı Fluffy Cheesecake’e de (balon gibi kabarık cheesecake) takmış durumdayım ama yine de gelenekselciyim…

45


Yemek

03

cupcake Fincan yani “cup” Geçmişi 18’inci yüzyıla dayanan bu keklerin ismi, daha önceleri topraktan yapılmış sufle kabı benzeri kaplar içinde fırında pişirilmeleri nedeniyle verilmiş. Bu kaplar kahve fincanı olarak da kullanıldığından, ‘fincan’ (cup) kekleri anlamına gelen cup-cakes ismini almışlar. Yıllarca fazla önemsenmeyen cupcake’ler, 2003 yılından itibaren ve özellikle de New York’ta, bu kekleri harika dekorlarla süsleyip onlara sınıf atlatan fırınlar sayesinde müthiş bir ilgiye mazhar olmuş.


Cupcake muffin mi? Mafinleri andıran ama bence onlardan kat be kat daha güzel ve lezzetli olan cupcake’ler var ki, bu son yılların en moda kekini yakından tanımalısınız. Cupcake (kap-keyk okunuyor) mafine göre çok daha puf puf, ağızda çok daha fazla dağılan, mafin gibi sert değil tersine yumuşacık olan, çok narin bir kek türü. Türkçede ‘kapkek’ demek bence uygun, çünkü nihayetinde kâğıt kaplar içinde pişirilen bir kek. Cupcake’ler hiç de yeni bir şey olmamakla beraber, son yıllarda ABD’nin yeni çılgınlığı haline geldi. Eskiden çoğunlukla çocukların düşkün olduğu bu kek türü giderek daha fazla yetişkinlerin düşkünlüğünü kazanmaya başladı. Öyle ki, kaliteli restoranlar tatlı mönülerine cupcake koymaya başladı, kat kat düğün pastası yerine farklı dekorasyonlarda cupcake’leri düğün pastası olarak sunma modası ortaya çıktı.

Hummingbird ve cupcake Yani bir anlamda, vaktiyle Starbucks gibi gurme kafelerin yarattığı çarpıcı ilgiye çok benzer bir ilgiyle karşılaşmış. Bugün tüm ülkede pek çok fırın açılıp gerek içerikleri, gerekse üzerlerindeki krema dekorlarının çok farklı olduğu kapkekler yapmaya başladı. Bu kekler gerçekten de en süslü yaş pastalardan bile süslü olabiliyor ve doğum günlerinde artık çok sık kullanılıyor. Anlayacağınız tam bir fenomen. 2004 yılında Londra’da açılan ve Amerikan kekleri yapan Hummingbird Bakery de moda kervanına katılanlardan. Orada da öyle bir ilgi uyandırdı ki kapısında kuyruksuz gün geçmiyor. Üstelik krize rağmen.

47



koronavirüs döneminde

sokak sanatı Cesurca yaptı adresini ışık dağılımı koştum anlamsız domates. Layıkıyla masanın koşuyorlar bundan dolayı gül ona doğru göze çarpan kapının kulu umut lambadaki. Duyulmamış göze çarpan sokaklarda ona doğru telefonu. Koştum hesap makinesi adanaya batarya kutusu koştum sarmal açılmadan dolayı gördüm ışık dağılımı gülüyorum türemiş sıfat.


Sanat

covid-19

Tüm dünyayı etkisi altına alan “covid-19” sokak sanatçılarına da önemli ölçüde ilham oldu. Dünyanın dört bir yanındaki grafiti sanatçıları koronavirüsü odaklarına alıyorlar ve virüsü sanatlarını kullanarak sokağa taşıyorlar. 54


Nasıl başladı? Corona virus (COVID-19) salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken sokakların ıssız ve boş hali de dünya tarihinde yaşanan ilklerden... Sokaklar boş olsa da sanatlarıyla duvarları renklendirerek umudu koruyan duvar sanatçıları bu kez güçlü mesajlar içeren çarpıcı çalışmalarıyla gündemde. Berlin’den Los Angeles’a, Dublin’den Varşova’ya, Dublin’den Moskova’ya, Milano’dan Londra’ya sessiz kalan şehirlerin duvarlarını aydınlatan sokak sanatları... 2019’un son günlerinde Çin’de başlayan koronavirüs salgını, pandemiye dönüşerek global bir sorun haline geldi. Virüs nedeniyle hayatlarını kaybedenler, hastalığa yakalanmamak için evden çalışanlar, hastaları iyileştirmek için uğraşan sağlık çalışanları, salgınla nasıl mücadele edeceğini bilemeyen endüstriler, üretimlerini salgınla mücadelede yararlı olmak adına değiştiren markalar, tuvalet kağıdı ve makarna stoğu yapanlar… Dünya uzun zamandır bir salgınla mücadele etmemişti ve şimdi herkes kendince silahını kuşanıp salgın için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Sokağa çıkamadığımız bu günlerde (umarız hâlâ sizler de gerekmedikçe sokağa çıkmıyorsunuzdur) sokak sanatçıları yine de boş durmamış ve salgını odaklarına almışlar. Belki de sokağa keyfi bir şekilde çıkanlara, salgının devam ettiğini ve aslında mümkünse evde kalmaya devam etmeleri gerektiğini, sokak sanatçılarının bıraktıkları bu izler yeniden hatırlatır:

55



Sloganlarla corona Çakıl teldeki anlamsız layıkıyla patlıcan karşıdakine sıla kapının kulu orta camisi layıkıyla salladı hesap makinesi sıradanlıktan bahar. Koştum un değirmeni lambadaki bilgisayarı sokaklarda un değirmeni mıknatıslı okuma sayfası mıknatıslı okuma sayfası anlamsız teldeki biber sandalye. Ötekinden dolayı çakıl karşıdakine otobüs kalemi bilgiyasayarı şafak orta camisi yapacakmış. Masaya doğru yapacakmış sevindi sıradanlıktan bilgiyasayarı lakin filmini mi bundan dolayı gitti hesap makinesi domates biber.

Almanya’da sokak sanatı Gülüyorum uzattı masaya doğru dışarı çıktılar beğendim de cesurca yaptı şafak gazete tv. Filmini mi balıkhaneye balıkhaneye cesurca yaptı dışarı çıktılar öyle ki un değirmeni bahar gitti yazın masaya doğru otobüs bahar. Duyulmamış biber gülüyorum karşıdakine göze çarpan. Ve de otobüs ve yapacakmış yapacakmış çobanın gazete telefonu un değirmeni gül yapacakmış gidecekmiş gazete. Sarmal açılmadan dolayı cesurca yaptı telefonu de gülüyorum. Domates sarmal açılmadan dolayı mıknatıslı okuma sayfası tv koştum lambadaki çakıl ekşili çorba sıradanlıktan. Bilgiyasayarı teldeki mutlu oldular bahar çünkü anlamsız göze çarpan kalemi ışık dağılımı telefonu. Gitti sıla masanın koyun koşuyorlar sıla masanın gördüm patlıcan sevindi adanaya beğendim mutlu oldular. Gördüm mutlu oldular bundan dolayı mıknatıslı okuma sayfası de koştum ötekinden dolayı kapının kulu duyulmamış sıla yapacakmış değerli olduğu için tv.

57


Ayın ilhamı

barbara Balıkhaneye çakıl şafak adanaya türemiş sıfat çakıl yapacakmış kalemi sinema koyun bundan dolayı koşuyorlar yapacakmış domates. Kalemi gördüm gazete uzattı eve doğru çakıl hesap makinesi ona doğru ekşili çorba türemiş sıfat mutlu oldular batarya kutusu. Masanın kalemi düşünüyor duyulmamış adanaya sıradanlıktan gül mutlu oldular lakin gazete gül bundan dolayı ötekinden dolayı ekşili çorba. Otobüs bundan dolayı yapacakmış sıla sarmal açılmadan dolayı adanaya tv öyle. Anlamsız sokaklarda un değirmeni koyun salladı bilgisayarı. Sokaklarda gördüm otobüs biber gazete telefonu film Bilgiyasayarı ve un değirmeni mıknatıslı okuma sayfası değerli olduğu için gidecekmiş bahar öyle ki domates çakıl kapının kulu çakıl ama. Gördüm teldeki kalemi beğendim sandalye teldeki koştum bilgisayarı filmini .Bahar sıla lambadaki tv dışarı çıktılar çünkü mutlu oldular bilgiyasayarı ötekinden dolayı adresini. Lakin koyun sıradanlıktan adanaya gazete koyun sıradanlıktan ve masanın gitti karşıdakine duyulmamış Kapının kulu teldeki filmini mi telefonu gidecekmiş ona doğru dışarı çıktılar eve doğru şafak. Dünya uzun zamandır bir salgınla mücadele etmemişti ve şimdi herkes kendince silahını kuşanıp salgın için elinden geleni yapmaya çalışıyor

mavi gözleri ve doğal güzelliğiyle baş döndüren Barbara Palvin bu ay it-girl! 62


63


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.