ALABILIRSINIZ l YOUR COMPLIMENTARY COPY
14
TARiHi LEFKOŞA KONAKLARI Historical Nicosia Mansions
2018 ASTROLOJiSi 2018 Astrology
YENi YIL LEZZETLERi New Tastes for New Year
MERiT ROYAL’DE
CANLI MüZiK Live Music at Merit Royal
5
’iNCi MERiT AÇIK
5th Merit Open Backgammon Tournament
by Merit
4
5
* Merit Royal Garden Otelimizdeki 3600 metrekarelik Royal SPA’da unutulmaz huzurlu anları yaşayacak misafirlerimizin memnuniyetini şimdiden hissedebiliyorum. * Merit Lefkoşa Otelimizin 9’uncu yılını kutladık. Genel Müdür Mine Gürses tarafından hazırlatılan, otelin inşaat başlangıcından bugüne kadar görüntüleri kapsayan video hepimizin gözlerini gurur ve sevgiyle yaşarttı. * 2’nci Merit Royal Uluslararası Briç Turnuvası, Royal Premium Oteli’nde başarıyla tamamlandı. Birinci turnuvadan çok daha fazla katılım ile gerçekleşen turnuva dünya briç severleri için keyifli bir buluşma oldu. * 5’inci Uluslararası Tavla Turnuvamız, Merit Park Otelimizde her zamanki gibi büyük bir katılım ve coşku içinde geçti. Ödül gecesi, tavla misafirlerimiz ekibimizi ayakta alkışladı.
Değerli Merit Konukları, Merit Dostları ve Merit Ailesi, * Merit kalitesini ve hizmet standartlarımızı her gün, her an bir çıta daha yukarı taşıyoruz. Bunun büyük bir başarı olduğu kadar büyük bir sorumluluk olduğunun da bilincindeyiz. Bu konuda motivasyon kaynağımız, yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde değil, otelcilik hizmetinde dünyada da 1 numara olmak hedefimizdir. * Otellerimiz, 2017 yılını yenilikler konusunda üstün başarı ile noktaladı. * Cristal Cove Otelimizin 69 adet yeni oda içeren ek binası huzurlu ve doğa renkleriyle donatılmış, konforlu ve panoramik manzaralı odalarıyla hizmetinize açıldı.
* Royal Premium Otelimizin açık havuz katında “Fun Zone” ismiyle kapalı oyun alanının açılışı gerçekleşti. 12 yaş ve üstü tüm misafirlerimizin 3 top ve klasik bilardo, langırt, pingpong ve başka birçok oyunu oynayabilecekleri alanda neşeli anlar geçirebilecekleri çeşitli oyun makineleri bulunmaktadır. Gün boyu sunulan ikramlar ve maç günlerinde dev TV ekranından maç izleme ayrıcalığı ayrı bir keyif olmaktadır. * Merit Crystal Cove Otelimizin bahçesinde, otellerimizin simgesi hâline gelen tavus kuşlarımızın yavruları çoğaldı. Girne’nin hâlâ bahar olan havasında, konuklarımız gül bahçesinde ve şelalenin yanında hem onları hem de diğer hayvan dostlarımızı izliyorlar. * Sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında 2017 yılında başarı ile gerçekleştirdiğimiz görkemli moda şovlarımız 2018’de de devam ediyor.
* Sizlere, çok yakın gelecekte tüm turizm dünyasının dikkatini çekecek güzellikteki Tarihi Lefkoşa Konakları’ndan söz etmek istiyorum. Bu evler ile Kuzey Kıbrıs’a * Merit Royal Garden Otelimiz, Merit Royal ilk geldiğim günlerde Lefkoşa Surlar İçi Otelimizin ana giriş kapısının tam karşısında Bölgesi’nde Kıbrıslı hanım dostlarımla tüm ihtişamı ile yükseldi. -3’üncü katındaki gezerken tanıştım ve hayran oldum. sütunsuz 2000 kişilik balo salonunda inşaat Bu evler ve konaklar, Osmanlı tipi iç hâlindeyken bile bulunmak olağanüstü bir avlulu bahçeleriyle Ada’da tarihin çeşitli duyguydu ve heyecan vericiydi. O anda, âdeta dönemlerinde egemen olan Lüzinyan, 2019 yılının Mayıs ayındaki ışıltıyı, müziği Venedik ve Osmanlının mimari özelliklerini ve coşku dolu misafir seslerini yaşadım. Bu bir arada taşıyor. Lefkoşa’nın yüzyılları görkemli salonumuzun yanı sıra 300 kişilik kapsayan zengin tarihi ve kozmopolit yapısı tiyatro ve sinema salonlarımızın da kaba şehrin mimarisine de yansıyor. Yüzyıllar inşaatı tamamlandı.
8
boyunca Lefkoşa’nın merkezi, sosyal hayatın ve ticaretin de kalbi olan bu bölge Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkentinin göğsünde bir mücevher gibi ışıldıyor. Tarihi Lefkoşa Konakları’nın dairesel bir ring içinde yer alacak şekilde restore edilmesini, canlandırılmasını yürekten arzu ediyor, bunun Kuzey Kıbrıs turizmi için büyük odak noktası olacağını ve ilgi çekeceğini biliyorum. Avrupa şehirlerinin içindeki benzer bölgeler, restore edilip korunuyor ve şehrin tarihine ve turizmine katkıda bulunuyor. Benzer çabayı göstermeli ve her evi sahiplenmeliyiz. * Okunması gereken bir kitaptan söz edeceğim. ‘Besim Tibuk - Yarını Yaşayan Adam’. Rize’nin Fındıklı ilçesinin Arılı köyünden, Girne, Kuzey Kıbrıs’a uzanan yol ve kurumlarımızın kurucusu Besim Tibuk’un hayat hikâyesi anlatılıyor. Kitabın iki yönlü önemi var. Birincisi, bu olağanüstü akıllı, yaratıcı ve yarını gören iş adamını, Sayın Besim Tibuk’u tanımak. Nerelerden geldiğini, hangi zahmetli ve dikenli yollardan geçip nasıl sıfırdan büyük istihdam yaratan dev şirketler kurduğunun öyküsü karşısında hayranlık duygusu uyanıyor. Öncü ve aykırı düşünceleriyle hep yadırganmış sonra da alkışlanmış bir kişilik. İkinci önemi ise sivil toplum kuruluşlarının ve faal siyasetin içinde Tibuk’un vatanperver çabalarıdır. diğer Bu kitabın bir önemi de Tibuk’un hayat öyküsünü anlatılırken Türk yakın tarihini ve ekonomi tarihini de olağanüstü şeffaflık ve gerçekçi yorumları ile yansıtıyor olması. * Yeni yılın başlamasını yalnızca bir takvim değişikliği olarak görmeyelim. Kurumlarımızın, yöneticilerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın, yaşadığımız acılarımıza ve kayıplarımıza rağmen güçlenmesine ve olgunlaşmasına sevinelim. Sağlık ve çalışma gücümüze şükrederek, umuda inanarak ve dileklerimize, düşlerimize sahip çıkarak yeni yılda başarı ve mutluluğu yakalayalım. Güzel Adamızın refahı ve bereketi için tüm gücümüzle çalışalım. Dünyamızın çok çalkantılı yaşanan bir yılından sonra umutlarımızı tazeleyip kendimiz, ailemiz, kurumlarımız, vatanlarımız ve dünyamız için muhteşem bir yıl olmasını dilerim.
Hanzade Özbaş Merit International Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı
Dear Merit Guests, Merit Friends and Merit Family,
the centre of Lefkoşa and heartland of commercial and social life for hundreds of years, sparkles like a jewel on the breast of the capital of Turkish Republic of Northern Cyprus. I strongly wish that the Historical Lefkoşa Mansions, situated in circular rings, are renovated and rejuvenated. I know that this will be a point of focus and great attention for Northern Cyprus tourism. Comparable regions in Europe are being restored and protected to contribute to the cities’ history and tourism. We must also endeavour comparably and own up all of these houses.
* We are furthering the Merit quality and standards of service a step further every moment and every day. We know this is a big success story, but we also bear a great responsibility. The source of motivation for success in guest relations and hotelier context is our goal of becoming number one, not only in the Turkish Republic of Northern Cyprus, but also in the world. * On the matter of innovation and upgrade, our hotels concluded the year with superior success. * The new building of our Crystal Cove Hotel has additional 71 new rooms. They are decorated with peaceful colours of nature, offer every comfort and have panoramic views. The building is open for your enjoyment. * Our Merit Royal Garden Hotel rose very near the entrance of our Merit Royal Hotel with full grandeur. I was at our 2000 people ball room, with no columns, at the minus 3rd floor recently. Even at the construction stage it was an extraordinary and exciting feeling. At that moment I could imagine and almost hear the glitter, music and the excitement of the guests in May of 2019. In addition to this, the core construction of the impressive 300 seat theatre and cinema halls is completed. * I can already sense the unforgettable moments our visitors will enjoy at the 3600 square metre Royal SPA at the Merit Royal Garden Hotel. * We celebrated the 9’th year of our Merit Lefkoşa Hotel. A video instigated by the General Manager Mine Gürses, which presented scenes from the beginning of the construction to the ninth year brought tears to our eyes with pride and affection. * The 2’nd Merit Royal International Bridge Tournament was concluded with success at our Royal Premium Hotel with a much higher participation and with more world famous players than the first and the tournament became a pleasant meeting place for bridge lovers of the world. * Our Traditional International Backgammon Tournament was realised with high participation and enthusiasm. On the night of the awards, our hotel team received a standing applause from our guests.
* A new area named the ‘Fun Zone’ is opened in our Royal Premium Hotel. For our guests 12 years and older, there are 3-ball, classical billiards, table football, table tennis and various other games to enjoy and have fun with. On match days guests can watch football games on the giant TV screen. Treats and refreshments are served all day long. * In the garden of our Merit Crystal Hotel, the peacocks, the symbol for our hotels, have more babies. In the ever spring weather of Girne, our guests will enjoy the babies and our other animal friends near the waterfall. * The magnificent fashion shows we organised in 2017 within our social responsibility projects are to continue in 2018. * I would like talk to you about the Historical Lefkoşa Mansions which will attract the attention of the entire tourism world in the very near future. I got to know these houses during a promenade in Lefkoşa Sur İçi (Interior City Walls) region with distinguished Cypriot ladies, in the first days of my arrival in Northern Cyprus. These houses and mansions, with their Ottoman style inner courtyard gardens, carry the architectural traits of the Lusignans, Venetians and Ottomans, the conquerors of the island at various times in history. The rich history and cosmopolitan structure over hundreds of years in Lefkoşa is reflected in the architecture of the city. This place,
* I will now talk about a ‘must-read’ book. ‘Besim Tibuk – A Man Who Lives the Future’. It is about the journey, Mr. Besim Tibuk, the founder of our institutions, had taken from the small village of Arılı of the Fındıklı district of Rize (on the eastern Black Sea Coast of Turkey) to Girne, Northern Cyprus. There are two points of importance of this book. The first is to get to know Mr. Tibuk, an extraordinarily intelligent, creative businessman with tomorrow’s vision. Learning where he came from and how he built a group of giant companies with very large employment from nothing, through rough and thorny routes, creates a feeling of ‘WOW!’ and admiration. With his pioneering and unconventional thoughts he was always found odd at first, but applauded later. The second point of importance is his patriotic efforts in civic organisations and active politics. A final point of importance to consider is his reflection of recent Turkish history and economic history with extraordinary transparency and realism while he tells his own story. * Let us not see a new year as just a change of calendar. Let us rejoice at our strengthening and maturing of our institutions, management and colleagues despite pains land losses. Thanking for our health and strength to work, believing in hope and wishes, let us succeed and be happy in the New Year. Let us work with our full vigour for the prosperity and abundance of our beautiful island. Refreshing our hopes, after a very turbulent year in the world, I wish a brilliant year for us, our families, our institutions, our countries and the world.
Hanzade Özbaş
Chairwoman of Merit International Hotels & Resorts
9
Contents İçerik
44
DİYALOG MEDYANIN GURUR GECESİ Proud Night for Diyalog Media
52
KISMETCE ARTIK KIBRIS’TA
Kısmetce in Northern Cyprus
48
SHOPPING ARCADE AÇILDI Shopping Arcade Opens
68
GURME ETİN YENİ ADRESİ: PARK’TA ET A New Veneu for Delicious Food: Park’ta Et
72
5’İNCİ MERİT AÇIK TAVLA TURNUVASI 5t Merit Open Backgammon Tournament
96
ORLANDO CARLO CALUMENO İLE SOHBET Interview with Orlando Carlo Calumeno
10
102
TARİHİ LEFKOŞA KONAKLARI Historical Nicosia Mansions
İMTİYAZ SAHİBİ (Publisher) MERİT INTERNATONAL HOTELS & RESORTS YÖNETİM KURULU BAŞKANI (Chairwoman) Hanzade Özbaş YAYIN KURULU (Publising Board) Hanzade Özbaş, Hande Tibuk, Yasemin Tibuk, Orlando Carlo Calumeno, Lube Ayar, Elizabet Uğurlu
122
DARYAL & SÜMBÜL BATIBAY ILE SOHBET Interview with Daryal & Sümbül Batıbay
YAYIN YÖNETMENİ (Editor in Chief) Lube Ayar EDİTÖR (Editor) Ali Mert Alan FOTOĞRAFÇILAR (Photographers) Murat Sezer, İzzet Taştanoğlu, Yusif Alakbarzade GÖRSEL YÖNETMEN (Creative Director) Ülkü Savaş REKLAM (Advertising Coordinator) Elizabet Uğurlu
138
MERİT ROYAL’DE CANLI MÜZİK
Live Music at Merit Royal
162
YENİ YIL TATLARI New Tastes for New Year
12
YÖNETİM YERİ (Management Office) Voyager Kıbrıs Ltd. Merit International Hotels, Alsancak Mevkii, Girne / KKTC Tel: +90 392 650 02 00 BASKI (Printing)
Promat Basım Yayım A.Ş. Orhangazi Mh. 1673. Sokak, No: 34 Esenyurt - İstanbul Tel: +90 212 622 63 63 www.promat.com.tr
YAYIN TÜRÜ (Publication Type) Yerel, Süreli Dolce Vita by Merit’te yayımlanan yazı ve fotoğraflar, yazılı izin alınmadan kullanılamaz, alıntı yapılamaz. Dolce Vita, Merit International Hotels & Resorts’ün ücretsiz yayınıdır. (The articles and photos in Dolce Vita Magazine may not used or quoted without written permission. Dolce Vita by Merit distributed free of charge.)
Exhibition Sergi
AI WEIWEI PORSELENLERİ Çinli modern sanatçı Ai Weiwei, Türkiye’deki ilk sergisini Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde düzenliyor. Ünlü sanatçının el sanatları geleneğine ve sanat tarihine yaklaşımını gözler önüne seren sergi, Weiwei’nin hayat hikâyesinin izlerini de taşıyor. Aralarında sanatçının en eski porselenlerinin de bulunduğu 100’ü aşkın eseri 28 Ocak’a kadar görebilirsiniz.
KAF DAĞI’NIN ARDINDA CANAN’ın Arter’de düzenlenen yeni sergisi, ilhamını Arap ve Fars kozmolojisinin efsanevi dağından alıyor. Küratörlüğünü Nazlı Gürlek’in yaptığı “Kaf Dağının Ardında” heykel, fotoğraf, baskı, nakış, video, yerleştirme ve minyatür gibi eserleri kapsıyor. Sanatçının mistik, sembolik, şaşırtıcı ve cazibeli bir evren yaratmayı hedeflediği çalışmaları katılımcılara bambaşka bir dünya sunuyor. Sergi, 24 Aralık’a kadar ziyarete açık.
Ai Weiwei On Porcelain Behind Mount Qaf Arter is presenting CANAN’s solo exhibition entitled “Behind Mount Qaf.” It is named after the legendary Mount Qaf of Arabic and Persian cosmology. Curated by Nazlı Gürlek, the exhibition includes works produced in various media, including sculpture, photography, print, embroidery, video, installation, and miniature. The artist’s new works focus on creating mystical, symbolic, and the rather enticing universe for the visitors. The exhibition can be visited until December 24th.
14
Sabancı University Sakıp Sabancı Museum is hosting Chinese Contemporary artist Ai Weiwei’s first exhibition in Turkey. The exhibition presents a narrative informed by the artist’s life story and his approach to both the tradition of craftsmanship and art history. With a wide-range and extensive selection of works in the medium of porcelain, the earliest work dates back four decades. The exhibition contains over 100 artworks. It can be visited until January 28th.
YEŞİLTEPE KONAKLARI ALSANCAK GİRNE
Show house now open!
Yeşil ve mavi rengin her tonunu barındıran Girne’de yer alan Yeşiltepe Konakları, huzurlu ve mutlu bir hayat geçirmeniz için sizi bekliyor. Her bir odasından Girne’nin farklı güzelliklerini gören Yeşiltepe Konaklarında, sabahları daha erken uyanıp güne doğada yürüyüş yaparak başlamak isteyeceksiniz.
www.scandinavianhomes-cyprus.com
(+90) 392 815 0123 (+90) 533 861 2269
Design Tasarım
Karl Lagerfeld yanı başınızda Giyim ve kozmetik ürünleri, figürler ve aksesuarlarıyla ünlü Tokidoki, dünyaca ünlü modacı Karl Lagerfeld’in minyatürlerini satışa sundu. Sınırlı sayıda üretilen ve koleksiyon değeri taşıyan tasarımlar, Lagerfeld’in kendisi gibi şık ve dikkat çekici. Lagerfeld ve kedisi Choupette’ini bir araya getiren minyatür, evinizde ya da ofisinizde nereye koyarsanız koyun hemen kendisini belli edecek bir güzelliğe sahip.
HAYVANLAR ÂLEMİNDE “KAHVE KEYFİ” İngiliz tasarımcı James Ward’un kurduğu “Jimbobart” markası elle çizilmiş karakterleriyle kahve içme keyfini ikiye katlıyor. İki veya dört adet iç içe geçebilen seramik kupaların barındırdığı hayvanların dünyası tasarım anlamında oldukça şık ve dikkat çekici. Kullanmaya kıyamayacaksınız.
Karl Lagerfeld next to you
“Coffee Time” In Animal Land Established by British designer James Ward, the “Jimbobart” is a brand that will double your pleasure of having coffee, with the beautiful quirky design of hand-drawn ceramic coffee cups. Sets of two or four stackable ceramic cups with comical animal illustrations are fabulously unignorable and highly charming. This is an extremely delightful set you will want to keep on using.
16
Internationally recognised and iconic lifestyle brand Tokidoki known for their clothes, cosmetics, accessories and toys have just launched the figurine forms of worldwide famous fashion designer Karl Lagerfeld and his cat Choupette. These adorable figurine dolls are limited edition.
Design Design Design Design Tasarım Tasarım Tasarım Tasarım
PORTATIF PORTATIFESPRESSO ESPRESSOMAKINESI MAKINESI PORTATIF PORTATIFESPRESSO ESPRESSOMAKINESI MAKINESI
Dünyanın Dünyanın ilkilk taşınabilir taşınabilir espresso espresso makinesi makinesi olan olan Dünyanın Dünyanın ilk ilk taşınabilir taşınabilir espresso espresso makinesi makinesi olan olan “Handpresso “Handpresso Pump”, Pump”, pilpilya ya da daelektrik elektrik olmaksızın olmaksızın “Handpresso “Handpresso Pump”, Pump”, pil pilya ya dadaelektrik elektrik olmaksızın olmaksızın çalışabilme çalışabilme özelliğine özelliğine sahip. sahip. İstediğiniz İstediğiniz yerde, yerde, istediğiniz istediğiniz çalışabilme çalışabilme özelliğine özelliğine sahip. sahip.İstediğiniz İstediğiniz yerde, yerde, anda anda espressonuzu espressonuzu yudumlayabilmeniz yudumlayabilmeniz içiniçin sıcak sıcak suistediğiniz su veistediğiniz ve kahve kahve anda anda espressonuzu espressonuzu yudumlayabilmeniz yudumlayabilmeniz için için sıcak sıcak su su ve ve kahve kahve kapsülünden kapsülünden başka başka hiçbir hiçbir şeye şeye ihtiyacınız ihtiyacınız yok! yok! kapsülünden kapsülünden başka başka hiçbir hiçbir şeye şeye ihtiyacınız ihtiyacınız yok! yok!
ÇAY ÇAYSAATI SAATI ÇAY ÇAYSAATI SAATI
“Melez “MelezTea” Tea”dünya dünyakültürlerini kültürleriniçayçayaracılığıyla aracılığıylainsanlarla insanlarla “Melez “MelezTea” dünya dünya kültürlerini kültürlerini çayçayaracılığıyla aracılığıyla insanlarla insanlarla buluşturan buluşturan veTea” ve kendi kendi el el üretimi üretimi harmanlarıyla harmanlarıyla çayçay tiryakilerinden tiryakilerinden buluşturan buluşturan ve ve kendi elişletme. el üretimi üretimi harmanlarıyla harmanlarıyla çayçay tiryakilerinden tiryakilerinden tam tam notnotalan alan birkendi birişletme. Çay Çay kültürüne kültürünemeraklı meraklı insanlar insanlariçin için tam tam notnotalan alan bir birişletme. işletme. Çay Çaykültürüne kültürüne meraklı meraklı insanlar insanlar için için hazırladıkları hazırladıkları set, set, beş beş farklı farklı çaydan çaydan oluşuyor. oluşuyor. Şirin Şirin ve ve lezzetli lezzetli kutular kutular hazırladıkları hazırladıkları set,set, beş beş farklı farklı çaydan çaydan oluşuyor. oluşuyor. Şirin Şirin ve ve lezzetli lezzetli kutular kutular güzel güzel birbir hediye hediye alternatifi alternatifi olarak olarak düşünülebilir. düşünülebilir. güzel güzel birbir hediye hediye alternatifi alternatifi olarak olarak düşünülebilir. düşünülebilir.
Portable Portableespresso espressomachine machine Portable Portableespresso espressomachine machine
Tea Teatime time Tea Teatime time
“Melez “Melez Tea” Tea” is is a brand a brand that that brings brings people, people, cultures cultures and and “Melez “Melez Tea” Tea” iswith is awith brand a tea. brand that brings brings people, people, cultures cultures and and ideas ideas together together tea. Itthat Itgets gets the thetick tick of ofapproval approval from from ideas ideas together together with with tea. Ithand-picked Itgets getsthe thetick tick ofblends. ofapproval approval from from tea tea addicts, addicts, thanks thanks totea. to its its hand-picked teatea blends. The The set set tea tea addicts, addicts, thanks thanks to to itsincludes its hand-picked hand-picked tea tea blends. blends. The set set prepared prepared forfor tea-lovers tea-lovers includes five five different different types types ofThe of tea. tea. prepared prepared forfor tea-lovers tea-lovers includes includes five five different different types types of of tea. tea. The The delicious delicious taste taste and and beautifully beautifully designed designed boxes boxes would would The The delicious delicious taste taste and and beautifully beautifully designed boxes boxes would would make make the the perfect perfect and and unique unique gift. gift. designed make make the the perfect perfect and and unique unique gift. gift.
1818 1818
The Theworld’s world’sfirst firstportable portableespresso espressomachine, machine, The Theworld’s world’s first firstportable portable espresso espresso machine, “Handpresso “Handpresso Pump” Pump” can canwork work without withoutmachine, batteries batteries “Handpresso “Handpresso Pump” Pump”can work work without without batteries batteries and and without without electricity. electricity. Socan So you you can can have have your your coffee coffee and and without without electricity. electricity. So So you you can can have your your coffee whenever whenever and and wherever wherever you you want, want, allhave all you you need need iscoffee is hot hot whenever whenever and and wherever wherever you you want, want, allall you you need need is is hot hot water water and and coffee coffee capsules. capsules. water water and and coffee coffee capsules. capsules.
Design Tasarım
“AKILLI” SAKSI Bitkilerin yetişme alışkanlıklarını değiştirme fikrinden yola çıkarak kurulan “Click & Grow” markasının tasarladığı saksı, bitki bakımını bambaşka bir deneyime dönüştürüyor. Yeni bir bitki yetiştirmek istediğinizde yedek tohum görevi de gören saksının özellikleri bununla bitmiyor. Markanın nano teknolojiye sahip toprağı, bitkiye gerekli olan su, mineral ve oksijeni de sağlıyor. Sahip olduğu sensörler ve yazılım aracılığıyla da ortamdaki değişkenler kolaylıkla ölçülebilir hâle geliyor.
KAĞITTAN HEYKELLER Amerikan Visionaire dergisi “Surprise” adlı sayısını üç boyutlu çocuk kitaplarından ilham alarak tasarladı. Kağıt mühendisi Bruce Foster ile iş birliği içerisinde hazırladıkları çalışmada Yayoi Kusama, Andreas Gursky, Cai Guo-Qiang, Sophie Calle, Steven Klein ve Steven Meisel gibi önemli sanatçıların çalışmaları üç boyutlu kağıttan heykellere dönüştürüldü. Sunumu, kutusu ve içerisindeki ilgi çekici heykellerle dikkat çeken tasarım anlamında da oldukça şık bir çalışma.
“Smart Pot” for basil Click & Grow designed smart-pots to change the way we grow plants. This smart-pots will give you a unique experience of gardening. When you want to grow a new plant, the pot is equipped with a spare seed plant cartridge. Smart Soil - a soil-like nano-tech growth medium balances oxygen, water and nutrient levels. The special software and sensors measure provide exactly what your little greenling needs at all times.
20
Paper Poops For its 55th edition, innovative American publishers ‘Visionaire’ collaborated with paper engineer Bruce Foster to create a pop-up edition inspired by 3D children’s books. You will see works by artists Yayoi Kusama, Andreas Gursky, Cai Guo-Qiang, Sophie Calle, Steven Klein, and Stephen Meisel, all transformed into a three dimensional or movable art form. Titled ‘Surprise’ and filled with fantastical images, this is a mind-bogglingly complex pop-up set and a sleek design.
“IŞIK SAÇAN” YUVA Fransa çıkışlı aile şirketi “L’Atelier D’exercices” ev eşyalarında yenilikçi tasarımlara imza atan bir marka. Tasarımcılar, yazarlar, mimarlar ve stilistlerden oluşan fikir grubuyla eğlenceli ve işlevsel ürünlere imza atmayı seviyor. Işık haznesi yuvayı andıran masa lambası da markanın zarif tasarımlarından bir tanesi.
“Bird Nest” that beams L’Atelier D’exercices is a France based family-run brand, dedicated to creating homeware that are innovative. L’Atelier D’exercices works with designers, authors, architects and stylists to produce a new, fun and exciting everyday-life objects. This lighting nest built on a thin and slightly flexible branch makes a lamp for the bedside table or the desk. It is one of the brand’s finest designs.
ŞIŞEDEKI “SIHIR” Francis Kurkdjian imzası taşıyan “Baccarat Rouge 540” üniseks bir koku. Amber, safran ve çiçeksi notalardan oluşan bu etkileyici parfüm, şişesinden kokusuna âdeta bir sihir gibi insanı etkisi altına alıyor. Adını kristallerin kırmızıya dönmesi için gerekli olan “540 santigrat” dereceden alan “Baccarat Rouge 540”ın şişe tasarımı da kokusu kadar dikkat çekici.
Magic in a perfume bottle “Baccarat Rouge 540” is a unisex perfume which has a poetic alchemy composed by Francis Kurkdjian. The mixture of jasmine and saffron packaged in its beautifully designed bottle will no doubt, hypnotise you. The name of the scent comes from the temperature necessary “540 centigrade” to achieve red coloured baccarat crystal. The design of the perfume bottle is as attractive as the fragrance itself.
21
Event Etkinlik
İSTANBUL’DA SEMA Tasavvuf kültürünün en önemli unsurlarından olan sema ayinini İstanbul’da izlemek isterseniz, Sirkeci’deki Hocapaşa Kültür Merkezi’nde şimdiden yerinizi ayırtın. 18 Ocak’ta canlı tasavvuf müziği eşliğinde gerçekleşecek gösteri, spiritüel bir bakış açısıyla katılımcılara büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Sema show in Istanbul If you want to witness a sema ceremony (Whirling Dervishes performance) in Istanbul which is one of the most important elements of Sufi culture, then hurry up and book your tickets at Hocapaşa Cultural Center in Sirkeci. The show, accompanied by live Sufi music, will take place on January 18.This fascinating show offers visitors a mesmerizing spiritual experience with the dervishes.
22
“BLUE MAN” GRUBU Chris Wink, Phil Stanton ve Matt Goldman isimli üç arkadaşın kurduğu, 20 yılı aşkın süredir sahnelenen ve 35 milyonu aşkın insan tarafından izlenen “Blue Man Group” 13 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında Zorlu PSM’de olacak. Müzik, komedi ve teknolojiyi bir araya getirerek izleyicilere tarifsiz bir görsel şölen sunan bu gösteriyi kaçırmamanızı öneririz.
Blue Man Group Blue Man Group grew out of a collaboration between three close friends, Chris Wink, Matt Goldman and Phil Stanton. The band has been around for more than 20 years and has captivated 35 million people worldwide. They will be at Zorlu PSM from February 13th to March 4th. Don’t miss the show which combines comedy, theatre, dance party and an unforgettable multi-sensory experience all rolled into one.
BİR HİNT MÜZİKALİ Hindistan’ın göz alıcı, rengârenk kıyafetleri, yetenekli dansçıları ve Hint müziği “Taj Express” müzikalinde buluşuyor. Bollywood’un en ünlü koreograflarının klasik Hint kültürüyle çağdaş koreografiyi bir araya getirdiği aktris Kareena ve sokakların kahramanı Arjun’un hikâyesi etrafında şekillenen görkemli gösteri 23-28 Ocak tarihleri arasında Zorlu PSM sahnesinde olacak.
Taj Express Taj Express is packed full of India’s captivating colours, sensational dance numbers, Bollywood musical hits and electrifying energy. The dancers perform a mix of classical Indian and contemporary choreography by the Bollywood industry’s most acclaimed choreographers. The effortlessly joyful musical tells a love story between Kareena, a beautiful actress, and Arjun, a handsome hero of the streets. It can be watched at Zorlu PSM between January 23-28.
KAFKAS HAVASI Kültür elçiliği yapan dans topluluğu Gürcistan Devlet Halk Dansları, “Rustavi” ile yıllar sonra İstanbul’da sahne alacak. 50 kişilik kalabalık bir kadro ve 10 kişilik müzisyen ekibiyle seyirci karşısına çıkacak olan ekip, Kafkas danslarını ve şarkılarını sevenleri 3 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’ne bekliyor.
Ensemble Rustavi Acting as a cultural ambassador, “Georgian State Academic Ensemble” is set to take the stage with Rustavi in Istanbul after a long break. The ensemble, consisting of 10 singers and more than 50 dancers, is inviting everyone who likes Georgian folk dance and songs to join them at the Bostanci Show Centre on February 3rd.
23
Cinema Cinema Cinema Cinema Cinema Cinema Sinema Sinema Sinema Sinema Sinema Sinema
“JUMANJI” “JUMANJI”GELİYOR! GELİYOR! “JUMANJI” “JUMANJI”GELİYOR! GELİYOR! “JUMANJI” “JUMANJI” GELİYOR! GELİYOR! 1995 1995yapımı yapımı unutulmaz unutulmazfilm film “Jumanji”nin “Jumanji”nindevam devamfilmi filmi
SIRA SIRA“ARİF “ARİFVV216”NIN 216”NIN SIRA SIRA“ARİF “ARİFVV216”NIN 216”NIN SIRA SIRA “ARİF “ARİF V V 216”NIN 216”NIN Cem Cem Yılmaz, Yılmaz, yeni yeni yılıyılı yeni yeni filmi filmi “Arif “Arif v 216” v 216” ileile karşılamaya karşılamaya
Cem Cem Yılmaz, Yılmaz, yeni yeni yılı yılı yeni yeni filmi filmi “Arif “Arif v giren 216” v 216” karşılamaya karşılamaya hazırlanıyor. hazırlanıyor. Film, Film, 2004’te 2004’te vizyona vizyona giren veileveile çok çok sevilen sevilen Cem Cem Yılmaz, Yılmaz, yeni yeni yılı yılı yeni yeni filmi filmi “Arif “Arif vdaha 216” vdaha 216” karşılamaya karşılamaya hazırlanıyor. hazırlanıyor. Film, Film, 2004’te 2004’te vizyona vizyona giren giren veile veile çok çok sevilen sevilen “G.O.R.A.”nın “G.O.R.A.”nın baş baş kahramanlarını kahramanlarını yakından yakından eleele hazırlanıyor. hazırlanıyor. Film, Film, 2004’te 2004’te vizyona vizyona giren giren veyakından ve çok çoksevilen sevilen “G.O.R.A.”nın “G.O.R.A.”nın baş kahramanlarını daha daha yakından ele ele alıyor. alıyor. “Esnaf “Esnaf Arif Arif ”baş ve ” kahramanlarını ve yakın yakın arkadaşı arkadaşı “Robot “Robot 216”nın 216”nın yeni yeni “G.O.R.A.”nın “G.O.R.A.”nın baş kahramanlarını daha dahayakından yakından ele ele alıyor. alıyor. “Esnaf “Esnaf Arif Arif ”baş ve ” kahramanlarını ve yakın yakın arkadaşı arkadaşı “Robot “Robot 216”nın 216”nın yeni yeni maceralarını maceralarını konu konu alan alan filmin filmin başrollerini başrollerini Cem Cem Yılmaz Yılmaz alıyor. alıyor. “Esnaf “Esnaf Arif Arif ” alan ve ” alan ve yakın yakın arkadaşı arkadaşı “Robot “Robot 216”nın 216”nın yeni yeni maceralarını maceralarını konu konu filmin filmin başrollerini başrollerini Cem Cem Yılmaz Yılmaz ve ve Ozan Ozan Güven Güven üstleniyor. üstleniyor. Filmin Filmin yönetmeni yönetmeni ise iseKıvanç Kıvanç maceralarını maceralarını konu konu alan alan filmin filmin başrollerini başrollerini Cem Cem Yılmaz Yılmaz ve ve Ozan Ozan Güven Güven üstleniyor. üstleniyor. Filmin Filmin yönetmeni yönetmeni iseyayımlanan iseKıvanç Kıvanç Baruönü. Baruönü. Filmin Filmin vizyona vizyona giriş giriş tarihinden tarihinden çok çok önce önce yayımlanan ve ve Ozan Ozan Güven Güven üstleniyor. üstleniyor. Filmin Filmin yönetmeni yönetmeni iseyayımlanan iseKıvanç Kıvanç Baruönü. Baruönü. Filmin Filmin vizyona vizyona giriş giriş tarihinden tarihinden çok çok önce önce yayımlanan fragmanıyla fragmanıyla sinema sinema izleyicisini izleyicisini oldukça oldukça heyecanlandıran heyecanlandıran film, film, Baruönü. Baruönü. Filmin Filmin vizyona vizyona giriş giriş tarihinden tarihinden çok çok önce önce yayımlanan yayımlanan fragmanıyla fragmanıyla sinema sinema izleyicisini izleyicisini oldukça oldukça heyecanlandıran heyecanlandıran film, film, ocak ocak ayının ayının ilk ilk haftası haftası beyaz beyaz perdede perdede izleyicisiyle izleyicisiyle buluşacak. buluşacak. fragmanıyla fragmanıyla sinema sinema izleyicisini izleyicisini oldukça oldukça heyecanlandıran heyecanlandıran film, film, ocak ocak ayının ayının ilk ilk haftası haftası beyaz beyaz perdede perdede izleyicisiyle izleyicisiyle buluşacak. buluşacak. ocak ocak ayının ayının ilkilk haftası haftası beyaz beyaz perdede perdede izleyicisiyle izleyicisiyle buluşacak. buluşacak.
1995 1995yapımı yapımı unutulmaz unutulmaz film “Jumanji”nin “Jumanji”nin devam devamfilmi filmi “Jumanji“JumanjiWelcome Welcome to tothethefilm Jungle” Jungle” geliyor. geliyor.Senaryonun Senaryonun ilk ilk 1995 1995 yapımı yapımı unutulmaz unutulmaz film “Jumanji”nin “Jumanji”nin devam devam filmi filmi “Jumanji“JumanjiWelcome Welcome to kalınarak tothethefilm Jungle” Jungle” geliyor. geliyor. Senaryonun Senaryonun ilk ilk filmin filmin özüne özüne sadık sadık kalınarak yazılması yazılması konusunda konusunda oldukça oldukça “Jumanji“JumanjiWelcome Welcome tobelirten tothethe Jungle” Jungle” geliyor. geliyor. Senaryonun Senaryonun ilk ilk filmin filmindavrandığını özüne özüne sadık sadık kalınarak kalınarak yazılması yazılması konusunda konusunda oldukça oldukça hassas hassas davrandığını belirten film film ekibi, ekibi, bu buaçıklamasıyla açıklamasıyla 90’lı 90’lı filmin filmin özüne özünesadık sadık kalınarak kalınarak yazılması yazılması konusunda oldukça oldukça hassas hassas davrandığını davrandığını belirten belirten film film ekibi, ekibi, bukonusunda buaçıklamasıyla açıklamasıyla 90’lı 90’lı yıllara yıllaradamga damga vurmuş vurmuş filmle filmle ilgili ilgili beklentiyi beklentiyi oldukça oldukçaartırıyor. artırıyor. hassas hassas davrandığını davrandığını belirten belirten film film ekibi, ekibi, bubu açıklamasıyla açıklamasıyla 90’lı 90’lı yıllara yıllaradamga damga vurmuş vurmuş filmle filmle ilgili ilgili beklentiyi beklentiyi oldukça oldukça artırıyor. Başrollerinde Başrollerinde Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart veartırıyor. ve Nick Nick yıllara yıllara damga damga vurmuş vurmuş filmle filmle ilgili ilgili beklentiyi beklentiyi oldukça oldukça artırıyor. Başrollerinde Başrollerinde Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart veartırıyor. ve Nick Nick Jonas Jonas gibi gibi isimlerin isimlerin rolrol aldığı aldığı filmin filmin yönetmen yönetmen koltuğunda koltuğunda Jake Jake Başrollerinde Başrollerinde Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart veimzası ve Nick Nick Jonas Jonas gibi gibi isimlerin isimlerin rol rol aldığı aldığı filmin filmin yönetmen koltuğunda koltuğunda Jake Jake Kasdan Kasdan otururken otururken filmin filmin senaryosu senaryosu iseyönetmen ise Scott Scott Rosenberg’in Rosenberg’in imzası Jonas gibi gibi isimlerin isimlerin rol rol aldığı aldığı filmin filmin yönetmen yönetmen koltuğunda koltuğunda Jake Jake Kasdan Kasdan otururken otururken filmin filmin senaryosu senaryosu isegirecek ise Scott Scott Rosenberg’in Rosenberg’in imzası imzası var.Jonas var. Aralık Aralık ayının ayının sonunda sonunda vizyona vizyona girecek filmin filmin oyuncularından oyuncularından Kasdan otururken otururken filmin filmin senaryosu senaryosu iseJumanji ise Scott Scott Rosenberg’in Rosenberg’in imzası imzası var.Kasdan var. Aralık Aralık ayının ayının sonunda sonunda vizyona vizyona girecek girecek filmin filmin oyuncularından oyuncularından Dwayne Dwayne Johnson Johnson yaptığı yaptığı açıklamada açıklamada Jumanji ismiyle ismiyle özdeşleşmiş özdeşleşmiş var. var. Aralık Aralık ayının ayının sonunda sonunda vizyona vizyona girecek girecek filmin filmin oyuncularından oyuncularından Dwayne Dwayne Johnson Johnson yaptığı yaptığı açıklamada açıklamada Jumanji Jumanji ismiyle ismiyle özdeşleşmiş özdeşleşmiş oyuncu oyuncu Robin Robin Williams’ı Williams’ı unutmadıklarını unutmadıklarını Williams’ın Williams’ın Dwayne Dwayne Johnson yaptığı yaptığı açıklamada açıklamada Jumanji Jumanji ismiyle ismiyle özdeşleşmiş özdeşleşmiş oyuncu oyuncuJohnson Robin Robin Williams’ı Williams’ı unutmadıklarını unutmadıklarını Williams’ın Williams’ın canlandırdığı canlandırdığı “Alan “Alan Parrish” Parrish” karakterinin karakterinin serinin serinin yeni yeni filminde filminde enen oyuncu Robin Robin Williams’ı Williams’ı unutmadıklarını unutmadıklarını Williams’ın Williams’ın canlandırdığı canlandırdığı “Alan “Alan Parrish” Parrish” karakterinin karakterinin serinin serinin yeni yeni filminde filminde enen iyioyuncu iyi şekilde şekilde anılacağını anılacağını belirtiyor. belirtiyor. canlandırdığı “Alan “Alan Parrish” Parrish” karakterinin karakterinin serinin serinin yeni yeni filminde filminde enen iyicanlandırdığı iyi şekilde şekilde anılacağını anılacağını belirtiyor. belirtiyor. iyiiyi şekilde şekilde anılacağını anılacağını belirtiyor. belirtiyor.
JUMANJI JUMANJI JUMANJI JUMANJI JUMANJI JUMANJI ‘Jumanji‘Jumanji-Welcome Welcome to tothe theJungle,’ Jungle,’a asequel sequelto tothe the
ARIF ARIFVV216 216 ARIF ARIFVV216 216 ARIF ARIF Vready V216 216 Cem CemYılmaz Yılmazis is getting getting ready totowelcome welcomethe the
Cem Cem Yılmaz Yılmaz ishis isbrand getting getting ready ready to to welcome welcome the the new new year year with with his brand new new film film “Arif “Arif v 216.” v 216.” This This Cem Cem Yılmaz Yılmaz is is getting getting ready ready to to welcome welcome the the new new year year with with his his brand brand new new film film “Arif “Arif v 216.” v 216.” This This film filmoffers offersa acloser closerlook lookatatthe thelives livesofofthe themain main new new year year with with his his brand brand new new film film “Arif “Arif v 216.” v 216.” This This film filmoffers offers a in acloser closer look look atGORA. atthe thelives lives ofofthe themain main characters characters in the the 2004 2004 film, film, GORA. ‘Tradesman ‘Tradesman Arif’ Arif’ film film offers offers aCem acloser closer look look atGORA. atthe the lives lives of ofthe the main main characters characters in in the the 2004 2004 film, film, GORA. ‘Tradesman ‘Tradesman Arif’ Arif’ played played byby Cem Yilmaz Yilmaz and and his his close close friend friend “Robot “Robot characters characters inCem in the the 2004 2004 film, film, GORA. GORA. ‘Tradesman ‘Tradesman Arif’ Arif’ played played by by Cem Yilmaz Yilmaz and and his his close close friend friend “Robot “Robot 216” 216”played played by by Ozan Ozan Güven, Güven, are are together together once once played played by by Cem Cem Yilmaz Yilmaz and and his his close close friend friend “Robot “Robot 216” 216” played played by by Ozan Ozan Güven, Güven, are are together together once once again againwith witha anew newadventure adventureawaiting awaitingthem. them.The The 216” 216” played played by Ozan Güven, Güven, are aretogether together once once again again with with a by anew new adventure adventure awaiting awaiting them. them. The The movie, movie, directed directed byOzan by Kıvanç Kıvanç Baruönü, Baruönü, has has already already again again with with a the anew new adventure adventure awaiting awaiting them. them. The The movie, movie, directed directed by by Kıvanç Kıvanç Baruönü, Baruönü, has has already already captivated captivated the viewers viewers after after the the movie movie trailer trailer was was movie, movie, directed directed by by Kıvanç Kıvanç Baruönü, Baruönü, has has already already captivated captivated the the viewers viewers after after the the movie movie trailer trailer was was released. released. The Themovie moviewill willhithitthe thebig bigscreen screenininthe the captivated captivated the viewers viewers after after the the movie movie trailer trailer was was released. released. The The movie movie will will hit hitthe the big big screen screen inin the the first first week week ofthe of January. January. released. released. The movie moviewill willhithitthe thebig bigscreen screenininthe the first first week week ofThe of January. January. first first week week ofof January. January. 2424 2424 2424
‘Jumanji‘Jumanji-Welcome Welcome to‘Jumanji’ tothe theJungle,’ Jungle,’ a asequel sequel to tothe the unforgettable unforgettable classic classic‘Jumanji’ is islanding landing in intheatres. theatres. ‘Jumanji‘JumanjiWelcome Welcome to tothe theJungle,’ Jungle,’ a by asequel sequel to tothe the the unforgettable unforgettable classic classic ‘Jumanji’ ‘Jumanji’ is is landing landing in in theatres. theatres. The The film filmcrew crew got goteverybody everybody excited excited by saying saying the unforgettable unforgettable classic ‘Jumanji’ ‘Jumanji’is landing landing in in theatres. theatres. The Thefilm film crew got goteverybody everybody excited excited by by saying saying the the sequel sequel has has acrew strong aclassic strong connection connection tois to the the original original Jumanji Jumanji The The film film crew got got everybody excited by bysaying saying the sequel sequel has has acrew strong a strong connection connection toexcited to the the original original Jumanji adaptation adaptation and and loyal loyal toeverybody to the the original original screenplay. screenplay. ItJumanji Stars It the Stars sequel sequel has has a and strong a strong connection to to the the original original Jumanji Jumanji adaptation adaptation and loyal loyal toconnection to the the original original screenplay. screenplay. ItJonas. Stars ItJonas. Stars Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart and and Nick Nick adaptation adaptation and loyal loyal to to the the original original screenplay. screenplay. ItJonas. Stars ItJonas. Stars Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart and and The The movie movie isand is directed directed by by Jake Jake Kasdan Kasdan from from a Nick screenplay a Nick screenplay Dwayne Dwayne Johnson, Johnson, Jack Jack Black, Black, Kevin Kevin Hart Hart and and Jonas. Jonas. The The movie movie isRosenberg. is directed directed by by Jake Jake Kasdan Kasdan from from a Nick screenplay a Nick screenplay by by Scott Scott Rosenberg. Dwayne Dwayne Johnson Johnson talked talked about about The The movie movie isRosenberg. is directed directed by by Jake Jake Kasdan Kasdan from from a talked screenplay a December. screenplay by by Scott Scott Rosenberg. Dwayne Dwayne Johnson Johnson talked about about the the movie movie which which will will hit hit the the cinemas cinemas in in late late December. by by Scott Scott Rosenberg. Rosenberg. Dwayne Johnson Johnson talked talked about about the the movie movie which which will will hitDwayne hit the the cinemas cinemas in in late late December. December. Johnson Johnson paid paid tribute tribute to to one one of of the the movie’s movie’s original original stars stars the the movie movie which which will will hit hit the the cinemas cinemas in in late late December. December. Johnson Johnson paid paid tribute tribute to to one one of of the the movie’s movie’s original original stars stars Robin Robin Williams Williams and and said said “We “We will will honour honour Robin Robin Williams’ Williams’ Johnson Johnson paid paid tribute tribute to to one one of of the the movie’s movie’s original original stars stars Robin Robin Williams Williams and and said said “We “We will will honour honour Robin Williams’ Williams’ name name and and the the character character of of Alan Alan Parish. Parish. HeRobin He will will be be forever forever Robin Robin Williams Williams and and said said “We “We will will honour honour Robin Williams’ Williams’ name name and and the the character character of of Alan Alan Parish. Parish. HeRobin He will will be be forever forever immortalised immortalised in in the the world world of Jumanji.” Jumanji.” name name and and the the character character ofof Alan Alan Parish. Parish. HeHe will will bebe forever forever immortalised immortalised in in the the world world of Jumanji.” Jumanji.” immortalised immortalised in in the the world world of of Jumanji.” Jumanji.”
25
Book Kİtap
Bu Ne Biçim Hikâye Böyle
Başkalarının Hayatı
Yıllar önce YouTube’da yayımladığı “Just Pide” isimli parodi klibiyle hayatımıza giren ve sonrasında çıtasını daima yükselten genç, zeki ve başarılı şovmen Ali Biçim, yeni kitabında dikkat çekici üslubuyla ele aldığı gerçek ve kurgunun iç içe geçtiği hikayeleriyle dışarıdan oldukça parıltı görünen şov dünyasının bilinmeyen taraflarını ele alıyor.
Yazar Amy Grace Loyd, “Başkalarının Hayatı” isimli romanında kavga, gürültü, kahkahalar, bolluk bereket ve bolca da cinselliğin yer aldığı sürükleyici bir hikâye kaleme alıyor. Her türlü olumsuz koşula rağmen yaşamın ve arzunun galip gelmesini sürükleyici bir dille okuyucularına aktarıyor. Amy Grace Loyd (Destek Yayınları)
Kırmızı Piyano “Kafes” isimli romanıyla büyük ilgi gören Josh Molerman yeni kitabıyla da adından söz ettirecek gibi. Gizem, korku ve gerilimden haz alan kitap sayfalarında heyecan ve macera arayanları soluksuz bir şölene davet eden “Kırmızı Piyano” sayfaları çevirirken okuyucuya yüksek adrenalin vadediyor. Josh Molerman (İthaki Yayınları)
Ali Biçim (İnkilap Kitabevi)
What Sort of Story Is This The funny, smart and young showman Ali Bicim came into our lives with his hit “Just Pide”, a parody that went viral when it was posted to Youtube in 2011. And ever since then he has been setting the bar high. In his new book, he gives us a fine line between fact and fiction, offering an insight into the unknown world of showbiz.
26
The Affairs of Others Author Amy Grace Loyd tells a gripping story in her latest novel “The Affairs of Others”. The book involves laughter, wealth, fighting and a fair amount of steamy sex scenes. This is a pageturning novel that shows despite all the negative circumstances, how life and the will to live wins in the end.
Black Mad Wheel Josh Malerman takes you through a chilling and breathtaking new novel. “Black Mad Wheel”, is another edge-of-yourseat horror thriller, from the author of the hit novel Bird Box. The story invites the reader into the depths of horror, mystery, and adventure. This suspenseful novel will give you the adrenaline high you crave.
Güneş, Ay ve Rolling Stones Müzik tarihinin en önemli ve sansasyonel topluluklarından bir tanesi hiç tartışmasız Rolling Stones. Yazar Rich Cohen, ilerleyen yaşlarına rağmen hâlâ aynı enerjiyle nasıl çalabildiklerini, dedikodularıyla, tanıklıklarla ve grup elemanlarının bizzat anlattıklarıyla okuyuculara aktarıyor. Rich Kohen (Domingo Yayınları)
The Sun, The Moon, The Rolling Stones One of the greatest and most sensational rock ’n’ roll bands of all time, without a doubt, is the Rolling Stones. Author Rich Cohen gives a panoramic narrative history that will ensure readers a new understanding of the group. Readers will have information gathered from witnesses, interviews with band members, and of course a little bit of gossip!
Yarını Yaşayan Adam Besim Tibuk Net Holding’in kurucusu Besim Tibuk’un hayatını anlatan iki ciltlik çalışmanın ilk kitabı olan “Yarını Yaşayan Adam, Besim Tibuk” Net Kitap etiketiyle yayımlandı. İş dünyasının özgün ismi Besim Tibuk’un hayatını anlatan ilk kitap, Tibuk’un doğumundan aktif siyasete atılıp Liberal (Demokrat) Parti’yi kurmasına kadar olan döneme odaklanıyor. Biyografi yazarı Fatih Vural tarafından kaleme alınan ve mütevazı bir Karadeniz köyünden ABD’ye, yoksulluk içinde geçen öğrencilik yaşamından bir turizm imparatorluğuna uzanan Tibuk’un çarpıcı hayatı, Türkiye’nin dönüşüm hikâyesini de yansıtıyor. Her yaştan ve her kesimden insanın Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutan, son derece akıcı bir dille kaleme alınmış bu kitaptan öğreneceği çok şey olduğunu söyleyebiliriz. . Fatih Vural (Net Kitap) Man Living Tomorrow Besim Tibuk A brand new two-volume book describing the life of Net Holding’s founder Besim Tibuk, named “Man Living Tomorrow, Besim Tibuk” is published under Net Book label. This is the first book to tell extraordinary figure of business world Besim Tibuk’s life story. It starts from Tibuk’s birth to the time when he decided to take active role in politics and established the Liberal Democratic Party. Penned by biography writer Fatih Vural, the book tells us Tibuk’s remarkable success story starting from his early days as an underprivileged student from a modest village through to him building his own tourism business empire. As well as revealing the facts about Besim Tibuk’s life this book also portrays Turkey’s transformation. This is a real page turner which sheds light on Turkey’s recent history and people of all ages and from all walks of life will learn a lot from.
Kids Çocuk
Dedemin Bakkalı Yazar kendi çocukluk hatıralarından ilhamla kaleme aldığı kitapta küçüklere büyüklerin dünyasına dair bir bakış açısı sunuyor. Ticaretin ve yenilikçi düşünmenin ipuçlarını gösteriyor. Güldüren, hüzünlendiren ve düşündüren her yaş grubuna hitap eden bir çalışma.
Şermin Şarkacı (Taze Kitap)
Dahiler Sınıfı Steve Jobs Steve Jobs yaptıkları, yaşadıkları ve ortaya koyduklarıyla tüm dünyada iz bıraktı. İşte 21. yüzyıla damga vuran önemli ismin hikayesini “Steve Jobs: Bilgisayara Can Veren Adam” isimli bu renkli çalışma birbirinden güzel illüstrasyonlar ve merak uyandıran hikâyeleriyle fazlasıyla ilgi çekiyor.
Pierdomenico Baccalario (Domingo Yayınları)
The Corner Shop of My Grandpa
Genius League Steve Jobs
The author Şermin Çarkacı wrote this book based on her own memories and offers today’s youth an insight into the world of the elderly. It also gives information about business and innovation. This is a book that’s suitable for all ages and will leave you happy, sad, and mad at times.
Apple founder, Steve Jobs left his mark in this world with his innovations, products, and life. “Steve Jobs: The man who gave life to the computer” will examine one of the most important figures of the 21st century. It tells the tale of his life and illustrates to us the legacy he left behind.
28
Alev Saçlı Çocuk Nöstlinger’in yazarlık kariyerinde özel bir yere sahip olan kitap, kızıl saçları yüzünden farklı görünen bir çocuğun dışlanmasını ve yaşıtlarıyla ilişkilerinde karşılaştığı zorlukları masalsı bir dille anlatıyor. Topluma, kurumlara ve yönetimlere eleştirel yaklaşırken; aile içi dayanışmayı ve nesiller arası iletişimi yüceltiyor.
Christine Nöstlinger (Günışığı Kitaplığı)
Fiery Red Friederike This book has a special place in Nostlinger’s writing career. It sheds the story of a little girl named Friederike with peculiar hair who was bullied all the time and went through several difficulties in life. While the novel criticises society, institutions, and management, it also praises family, solidarity, and the conversation between generations.
Düşünce Okuyan Kız: Noona Okuldaki çocuklardan biri bacaklarının aynı bir flamingonun bacaklarına benzediğini söylemesi üzerine Noona okuldan eve çok üzgün gelir. Bunun üzerine annesi ona sihirli bir değnek verir. Bu sayede Noona artık insanların düşüncelerini okuyabilecektir. Böylece onun önünde yeni bir kapı aralanır.
Orit Gidali (1001 Çiçem Yayınevi)
Noona the Mind Reader One afternoon, Nina comes home from school rather upset - a boy told her that she has legs like those of a flamingo! When her mother gives her a magic wand to read people’s minds, a new world opens up to her.
Kids Çocuk
DİNOZORLAR AŞKINA! Forum İstanbul Alışveriş Merkezi’ndeki “Jurassic Land” hareketli dinozor maketleri kadar senaryosu, içeriği ve tasarımıyla da dikkat çeken bir eğitim metoduyla çocukları eğlendirmeyi başarıyor. Gerçekleştirilen turlarda minikler, efsanevi dinozorları hem yakından tanıyor hem de dönem hakkında bilgi sahibi oluyorlar.
OTTOMANYA Osmanlı kültürünü ve estetik mirasını çocuklara keyifle aktaran bir mekân olma amacıyla tasarlanmış bir alan Ottomanya... Mall of İstanbul’un giriş katında bulunan interaktif müze eğlenceli, eğitici uygulama ve atölyelerle çocuklara Osmanlı tarihini anlatıyor.
Jurassic Land “Jurassic Land” in Forum Istanbul Shopping Centre manages to entertain children with moving dinosaur dummies, amazing designs and magical stories. Little ones take a tour to get to know legendary dinosaurs better and learn about the prehistoric times they existed in.
30
Ottomania Ottomania is a fun area designed to pass on the culture and the rich legacy of Ottoman Empire to the kids. Found at the entrance of Mall of Istanbul, the area offers an interactive museum, entertaining and educating workshops to explain Ottoman history to children.
31
Kids Çocuk
MERiTTA’NIN TÜRKiYE TURNESi Merit International Hotels & Resorts’un desteği ile “Net Çocuk” tarafından çocuklara çevre bilinci kazandırmak amacıyla yayımlanan “Meritta Kitapları serisi” İstanbul ve Ankara turnesine çıktı. Kitaplar kadar hikâye kahramanlarının maskotları da çocukların büyük ilgisini gördü. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı ve Ankara Bebekoloji Buluşmaları’na katılan öykü ve boyama kitaplarının kahramanları deniz kaplumbağası Meritta, fok balığı Potin ve martı Adalım’ın maskotlarıyla fotoğraf çektirmek isteyen çocuklar birbirleriyle yarıştı. Etkinlikler süresince minikler, çevre bilinci ve hayvanların korunmasına dair yapılan konuşmaları keyifli bir şekilde dinlediler. “Meritta” ve arkadaşlarının Türkiye turnesinin devam edeceği belirtildi.
Meritta’s Turkey Tour
Published by “Net Kids” and sponsored by Merit International Hotels & Resorts , “Meritta Book Series” starts its Istanbul-Ankara tour. Protagonists of the stories, Meritta Mascots attracted attention as much as book. The stars of colouring and story books Sea Turtle Meritta, Seal Potin and Seagull Adalim caused a selfie sensation when they showed up at Tüyap Book Fair and Ankara Bebekoloji meetings. During the events, the little ones listened to speeches about environmental consciousness and animal protection. I was announced that Meritta and its friends will carry on touring.
32
News Haber
PROF. iLBER ORTAYLI, MERiT PARK’TA SEMiNER VERDi Türk tarihçiliğinde çok özel ve önemli bir yere sahip olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, 10 Aralık 2017 günü Girne’deki Merit Park Hotel’de “Gelecek nasıl bir insan bekliyor?” adlı panelde konuştu. Bin 100 davetlinin yanı sıra Kuzey Kıbrıs’taki üniversite rektörlerinin ve dekanlarının da katıldığı seminerde Ortaylı ayakta alkışlandı. Öncelikle kişisel kariyerinden bahseden Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’de üniversite ve eğitim sisteminin değişen fonksiyonu, vakıf üniversitelerin eğitimdeki yeri ve Amerika’daki eğitim sistemini anlattı. Türkiye’nin her yerine üniversiteler açılması ile birlikte vakıf üniversitelerinin de amacından saptığını ve realistliğini kaybettiğini belirtti. Merkezi sistemin önemini vurgulayan Prof. Ortaylı, “Gerekli altyapının sağlanmamasından ötürü Türkiye’de hangi meslek grubunda kaç kişi bulunması gerektiği bile belirlenemiyor. Bu da eğitim sisteminde büyük eksiklikler yaratıyor. Amerika’da işsizlik oranın çok düşük olmasının sebebi merkezi eğitim sistemidir” dedi. Kıbrıs tarihine de değinen Ortaylı, Ada’nın gelmiş geçmiş en iyi siyasetçisinin Rauf Denktaş olduğunu belirterek, Kıbrıslı Türklerin gerçek Türkmen olduklarını, soylarının Venedik ya da Fenikelilere dayanmadığını belirtti.
34
İlber Ortaylı at Merit Park for a seminar Prof. Dr. İlber Ortaylı has a unique and very important place in Turkish history. On December 10, 2017, he took part in the panel discussing “What kind of person is the future expecting?” at Merit Park Hotel in Kyrenia. More than a thousand guests attended the event including North Cyprus university rectors and deans. At the end of the panel everyone stood up and applauded Ortaylı. Dr. İlber Ortaylı began his speech by giving details about his personal career. He then explained the function of evolving university and the education system, the place of foundation universities in the Turkish education system and university education system in the US. He said when there are universities popping up everywhere in Turkey, the foundation universities lose its purpose and its real meaning. Prof. Ortaylı, also emphasised the importance of the central system and added “Since there is no infrastructure in Turkey we don’t even know how many people are needed in each profession. This creates major shortcomings in the education system. The central education system is the reason why the unemployment rate in America is very low. “ Referring to the history of Cyprus, Ortayli stated that the best politician of all times in the island was Rauf Denktaş. He also said that the Turkish Cypriots are real Turkmens and their roots are not based on Venice or Phoenicians.
Ajda Pekkan
36
Merit Konserleri
Merit Concerts
Erol Evgin
YILDIZ YAĞMURU DEVAM EDECEK
Selami Selami Şahin Şahin
Ümit Besen
Merit Otelleri, 2017 yılı boyunca bayramlarda ve özel günlerde Türkiye’nin ve dünyanın en önemli starlarını ağırladı. Merit sahnelerindeki yıldız yağmuru 2018’de de aralıksız devam edecek.
Pamela Spence
Divanessa
Fatih Ürek
37
Gülben Ergen
Aşkın Nur Yengi
38
Merit Konserleri
Merit Concerts
Ragheb Alama
Arash Arash
Arash
Star-studded events to continue Fedon Fedon
Güven Yüreyi
Sevda Özkaran
In 2017, Merit Hotels featured top Turkish and international stars during the holiday season and special days. Merit will continue to host star-studded events in 2018.
Bacta
39
News Haber
KUZEY KIBRIS
34 YAŞINDA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 34’üncü kuruluş yıl dönümü, İstanbul’da Swissotel The Bosphorus’da düzenlenen Cumhuriyet Resepsiyonu ile kutlandı.
40
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Fahri Yönlüer’in ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona İstanbul Valisi Vasip Şahin, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Şükrü Korlu, Merit Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş, Makedonya, Azerbaycan, Pakistan Başkonsolosu, Taiwan Konsolosu ve çok sayıda misafir katıldı. Resepsiyonda Kıbrıs’ın en büyük turizm yatırımcısı olan Merit Grubu’nu Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Koordinatörü Hande Tibuk temsil etti. “Her zaman Kıbrıs’ın yanındayız” Başkonsolos Fahri Yönlüer ve İstanbul Valisi Vasip Şahin’nin günün önemini anlatan birer konuşma yaptıkları gecede Başkonsolos, “Büyük özverilerle kurmuş olduğumuz, yarınlarımızın garantisi Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü olan bugünde, Kıbrıs Türk Halkı olarak özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın vazgeçilmez olduğu
bilinciyle yeni nesillere daha güzel bir gelecek sağlamak için çalışmalarımız sürmektedir. Bu vesileyle her zaman ve her koşulda bizlere destek olan Türkiye’ye teşekkürler ediyoruz” dedi. İstanbul Valisi Vasip Şahin de konuşmasında, “İnşallah, nice yıllar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bağımsız olarak ayakta ve geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edecek. Biz Kıbrıs’ı bir vatan olarak gördük ve sevdik. Kıbrıs’ta bizim kardeşlerimiz yaşıyor. Onun için biz Kıbrıs’ta her zaman varız ve onların yanındayız. Kıbrıs bu anlamıyla sahipsiz değil. Koskoca bir millet ve koskoca bir devlet, Kıbrıs’ın yanında ve arkasındadır” ifadesini kullandı. Konuşmaların ardından Vali Şahin ile Başkonsolos Yönlüer, KKTC’nin kuruluşunun 34’üncü yılı için hazırlanan doğum günü pastasını birlikte kesti. Daha sonra Kıbrıslı Türk tasarımcı Abdullah Öztoprak tarafından sahneye konulan dünden bugüne Kıbrıs tarihi ve bu tarih içinde Kıbrıslı Türkün yeri konulu “Varım, Varlığım” adlı gösteri sahnelendi.
Northern Cyprus celebrates its 34th anniversary
The 34th anniversary of the establishment of Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) was marked with The Republic Reception in Istanbul Swissotel the Bosphorus. Hande Tibuk Fahri Yönlüer
TRCN celebration reception was hosted by Istanbul Consul General Fahri Yönlüer. Valuable guests including Istanbul Governor Vasip Şahin, 1st Army Commander Gen. Musa Avsever, North Sea Commander Admiral Hasan Şükrü Korlu, Merit Tourism Investment & Management Chairwoman of the Board of Director Ms Hanzade Özbaş, Consul Generals of Macedonia, Azerbaijan, Pakistan, and Taiwan. At the reception, Cyprus’s largest tourism investor Merit Group was represented by Managing Director and General Coordinator of Net Holding Board Ms Hande Tibuk. “Turkey always backs Cyprus” Consul General Fahri Yönlüer and Governor of Istanbul Vasip Şahin, both gave speeches about the importance of the day during celebrations. The Chief Consul Yönlüer said, “We established this republic with great devotion and it is the guarantee of our future. On the anniversary of the republic’s founding day, as Turkish Cypriot people, we are highly aware that our freedom
and independence is indispensable. We keep on working for a better future, for our next generations. We are also forever grateful to Turkey for supporting us at all times and under any circumstances.” Governor of Istanbul Vasip Şahin said, “I hope that the Turkish Republic of Northern Cyprus will continue to be independent and will take bold steps towards a better future. We see Cyprus as our homeland and love it deeply. Our brothers and sisters live in Cyprus. Therefore, we are always here for Cyprus and we stand with Cypriots. In this sense, Cyprus is not unprotected and alone. A noble nation and a major state always backs and stands with Cyprus.“ After the speeches, Governor Şahin and Consul General Yönlüer cut the celebration cake prepared for the 34th founding anniversary the TRNC together. Later on, Turkish Cypriot designer Abdullah Öztoprak staged his show called “My presence, my existence” which tells the history of Cyprus as a land and Turkish Cypriot as a nation.
41
Haber
News
TÜRK FiLMLERi HOLLYWOOD’DA
Türk sinemasının seçkin örnekleri, Los Angeles’taki dünyaca ünlü Paramount Stüdyoları’nda sinemaseverlerle buluştu. Türkiye’nin Oscar adayı “Ayla” festivalin açılış filmiydi. Türk sinemasını dünya çapında markalaştırmak amacıyla kurulan, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Hollywood Türk Film Festivali, jüri üyelerinin özenle seçtiği uzun ve kısa metrajlı Türk filmleri ile Los Angeles’ta bulunan ünlü Paramount Stüdyoları’nda gerçekleşti.
Büşra Pekin
Jacqueline Bisset
Akbağ ve Bisset’e “onur ödülü” Oyuncu Büşra Pekin’in İngilizce sunduğu törende Türkiye’den Demet Akbağ, Meryem Uzerli, Selçuk Yöntem, Hilal Saral, Osman Soykut, Kaan Urgancıoğlu, Demet Sabancı Çetindoğan ve Hidayet Türkoğlu gibi ünlü isimler katıldı. Açılış töreninde Türk sinemasının sevilen aktrisi Demet Akbağ ile Altın Küre sahibi İngiliz oyuncu Jacqueline Bisset’e “onur ödülü” verildi. Türkiye’nin Oscar adayı “Ayla” festivalin açılış filmi olarak gösterildi. Festival Direktörü Tekin Girgin yaptığı konuşmada “Her sene Oscar aday adayı filmler Los Angeles’a geliyor ancak çok iyi bir şekilde tanıtımı yapılmıyor. Hollywood’da lobi gücü çok önemli” dedi. Festival Başkanı Barbaros Tapan ise, “Hollywood ile Türk dizi/sinema sektörü arasındaki bağın bu festivalle güçleneceğine inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
Gösterilen filmler
Demet Akbağ
42
Meryem Uzerli
Festivalde; yapımcı ve yönetmen Mustafa Karadeniz’in “Çınar”, Ferzan Özpetek’in “İstanbul Kırmızısı” adlı filmlerinin yanı sıra Cihan Özdoğan’ın “Sirayet”, Dağhan Özdemir’in “Mutluluk”, Kerem Altın’ın “Kapalı”, Rıdvan Yavuz’un “Kuyu”, Onur Yağız’ın da “Toprak” filmi gösterildi.
Turkish Movies Goes to Hollywood İsmail Hacıoğlu Demet Sabancı Çetindoğan Duygu Kaya Kumarki
It was the Hollywood Turkish Film Festival (HTFF). Carefully selected Turkish films were screened at Paramount Studios in Los Angeles, for all the cinema lovers. Turkey’s official nominee for the Oscars “Ayla: The Daughter of War,” was the opening-night film. Hollywood Turkish Film Festival (HTFF) was established with the support of Turkey’s Ministry of Culture and Tourism. It aims to promote Turkish movies. During the event, short and full-length films were chosen by a panel and screened at the Paramount Studios. “Honorary Award” Goes to Akbağ and Bisset
Kaan Urgancıoğlu Zeynep Oymak
The HTFF kicked off with a gala presented in English by Büşra Pekin. World-famous actors, actresses, directors, producers and jury members of the Oscars and Golden Globe Awards, along with many famous figures, including Demet Akbağ, Meryem Uzerli, Selçuk Yöntem, Hilal Saral, Osman Soykut, Kaan Urgancıoğlu, Demet Sabancı Çetindoğan and Hidayet Türkoğlu all made appearances. Turkish cinema’s greatest actress Demet Akbağ and Golden Globe winner British actress Jacqueline Bisset were given an
Honorary Award on the night. HTFF director Tekin Girgin made a speech and said “Every year Oscar nominee films come to Los Angeles but they are not promoted well. In Hollywood, the influence of lobbying is very important.” Then HTFF manager Barbaros Tapan took to the stage and said “ We believe the connection between Hollywood and Turkish series and movies will be strengthened through this festival” Movies screened Mustafa Karadeniz’s “Çınar” (“Sycamore”) and Ferzan Özpetek’s “Red Istanbul” were featured among the chosen films. Cihan Özdoğan’s “Sirayet,” Dağhan Özdemir’s “Mutluluk” (“Happiness”), Keram Altın’s “Closed,” Rıdvan Yavuz’s “Kuyu” (“Well”) and Onur Yağız’s “Toprak” (“Earth”) were also be screened at the festival.
Selçuk Yöntem
43
News Haber
Besim Tibuk
Reşat Akar
DiYALOG MEDYA’NIN GURUR GECESi
Merit Otelleri’nin Ada’daki kardeş kuruluşu Diyalog Medya, kuruluş yıl dönümünü halkın her kesiminden yoğun katılımın olduğu bir resepsiyonla Merit Lefkoşa Hotel’de kutladı. Diyalog Gazetesi’nin 4’üncü, Diyalog TV’nin 3’üncü kuruluş yıl dönümü kutlaması için Merit Lefkoşa Otel’de düzenlenen resepsiyon “Lefkoşa Türk Belediyesi Trio”nun canlı performansıyla başladı. Diyalog Medya Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar, Diyalog Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Adem Uslu, Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan, Müessese Müdürü Sezgin Madencioğlu geceye katılan konukları kapıda karşılayarak tek tek ilgilendi. Yoğun katılımın olduğu gecede Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, KKTC’nin 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, CTP
44
Başkanı Tufan Erhürman, TDP Başkanı Cemal Özyiğit, Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay, TKP Yeni Güçler Başkanı Mehmet Çakıcı, YDP Başkanı Erhan Arıklı, MDP Başkanı Buray Bisküvütçü, farklı partilerden bazı milletvekilleri, Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, çok sayıda özel davetli ve Diyalog çalışanları hazır bulundu. “Herkese eşit mesafedeyiz” Gecede ilk konuşmayı yapan Reşat Akar, “Biz bu ülkenin ekonomik ve siyasal yaşamına, sosyal ve kültürel yaşamına katkıda bulunmak amacıyla yola çıkmıştık. Başından itibaren bütün siyasi partilere eşit mesafede duracağımızı söylemiştik; öyle yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Özellikle bu seçim sürecinde bizleri sıkı
takip edenler de bilecek sayfalarımızı televizyon ekranımızı tüm siyasi partilere eşit düzeyde açmış bulunuyoruz” dedi. Akar, konuşmasının sonunda Besim Tibuk’a, 4 Aralık 2013’te yayımlanan Diyalog Gazetesi’nin ilk sayısını takdim etti. Akar’a teşekkür eden Tibuk, Diyalog Medya çalışanlarına başarılarının devamını diledi. Gecede Derviş Eroğlu, Mehmet Ali Talat, Hüseyin Özgürgün ve Sibel Siber de yaptıkları konuşmalarda Diyalog Medya’nın yıl dönümünü kutlayarak tüm basın emekçileriyle iyi dileklerini paylaştılar. Konuşmaların ardından Diyalog Medya’nın doğum günü için hazırlanan pasta kesildi ve gece müzik dinletisi ile devam etti.
Proud Night For “Diyalog Media” “Diyalog Media”, the sister organisation of the Merit Hotels’ in the island, celebrated its anniversary with a reception with people from all backgrounds. Hüseyin Özgürgün
Derviş Eroğlu
Sibel Siber
The reception for the 4th anniversary of the Diyalog Newspaper and the 3rd anniversary of the Diyalog TV was held at the Merit Lefkoşa Hotel. The evening started off with the live performance of “Nicosia Turkish Municipality Trio”. Diyalog Media General Editor Reşat Akar, Director of Diyalog Newspaper Editor in chief Adem Uslu, Diyalog TV News Manager Aytuğ Türkkan, Director of the Department Sezgin Madencioğlu all attended the evening and welcomed every single guest at the door. TRNC parliamentary speaker Sibel Siber, Prime Minister Hüseyin Özgürgün, Foreign Minister Tahsin Ertugruloglu, Minister of Labour and Social Security Hamza Ersan Saner, Minister of Health Faiz Sucuoğlu, Minister of Tourism Fikri Ataoglu, 2nd President of TRNC Mehmet Ali Talat, 3rd President of TRNC Derviş Eroğlu, Chairman of CTP Tufan Erhürman, Chairman of TDP Cemal Özyiğit, Chairman of People’s Party Kudret Özersay, Chairman of TKP New Powers Chairman of the YDP Erhan Arıklı, Chairman of the MDP Buray Bisküvütçü, deputies from different political parties, Chairman of the Net Holding Board Besim Tibuk, and a large
number of special guests and Diyalog employees attended this special party. “Equal distance to everyone” Reşat Akar gave the first speech of the night and said, “We started off with a goal in mind, to contribute to the economic and political, social and cultural life of this country. From the beginning we have said that we will stand at equal distance to all political parties; we did so and we will continue to do so. Especially during the election process, we gave equal coverage to all political parties in our newspaper and on our TV screens.” At the end of his speech Akar gave a copy of the first printed issue of the Diyalog Newspaper, published on December 4, 2013 to Besim Tibuk. Tibuk thanked Akar and wished Diyalog Media staff all the best for their future endeavours. Derviş Eroğlu, Mehmet Ali Talat, Hüseyin Özgürgün and Sibel Siber all shared their best wishes and celebrated the anniversary of the Diyalog Media in their speeches. After the speeches, a cake that was prepared for Dialogue Media’s birthday party was cut. The night continued with a concert.
45
Fashion Moda
Özge Ulusoy
Çağla Şıkel Barron Hilton
AKKAYA’DAN 2’NCi NEW YORK ŞOVU
Türk modacı Hakan Akkaya, ikinci kez katıldığı New York Moda Haftası’nda 2018 İlkbahar-Yaz Koleksiyonunu tanıttı. Defileye katılımcıların ve basının ilgisi büyüktü.
Türk modacı Hakan Akkaya, ikinci kez katıldığı New York Moda Haftası’nda (NYFW) 2018 İlkbahar-Yaz Kadın-Erkek Koleksiyonunu tanıttı. Hakan Akkaya, “eşitlik” temasından ilham alarak “Hepimiz Biriz ve Aynıyız” ismini verdiği 2018 İlkbahar-Yaz Kadın-Erkek Koleksiyonu ile 11 Eylül 2017’de ikinci kez New York Moda Haftası’ndaydı. Defilede Türk mankenler Çağla Şıkel ve Özge Ulusoy’un yanı sıra Paris Hilton’un kardeşi Barron Hilton da podyuma çıktı. Siyah ve beyazın hüküm sürdüğü koleksiyonunda tamamen Türk kumaşı kullanan Akkaya, modern tasarımlarının tanıtımını Türk Halk Müziği sanatçısı Selda Bağcan’ın “Katip Arzuhalım” şarkısının müziği eşliğinde gerçekleştirdi. Hakan Akkaya, yeni koleksiyonuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bahar 2018 için siyah ve beyaz geometrik baskılar ile yumuşak pastel tonları birbirine karıştırdım ve keskin kontrastlar oluşturdum” dedi.
46
“Cool çocuğun zafer pozu”
Üyesi ve Genel Koordiatörü Hande Tibuk ve Merit International Marka İletişim Direktörü Yasemin Tibuk da Barron Hilton ise defilede yer almasına defile için New York’taydı. Akkaya, ilişkin, “Hakan Akkaya’ya bana defilenin şovunun ardından yaptığı açıklamada, açılışı ve kapanışını yaptırdığı için “New York Moda Haftasında yanımda teşekkürler. Bu inanılmaz koleksiyonun olup, bana destek veren başta Saygıdeğer bir parçası olmaktan gurur duydum” Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip yorumunu yaptı. Oscar De La Renta, Erdoğan ve değerli eşleri Sayın Emine Ralph Lauren, Marchesa, Franches Erdoğan Hanımefendi’ye, T.C. Ekonomi Valentine, Nancy Gonzales ve Mashbur Bakanı Sn. Nihat Zeybekçi,’ye İTHİB gibi moda dünyasının devleriyle aynı Başkanı Sn. İsmail Gülle’ye, TİM Başkanı podyumda yerini alarak göğsümüzü kabartan modacımız izleyicilerden tam not Sayın Mehmet Büyükekşi’ye ve Merit International Group adına Sn. Tibuk aldı. Finalde podyuma çıkan Akkaya’nın Ailesine çok teşekkür ederim. Bu zorlu yabancı basının ilgisini selfie çekerek ölümsüzleştirmesi “Dünya modasının cool yolda Türk kumaşının Türk tasarımının çocuğunun zafer pozu” olarak yorumlandı. dünya modasının göz bebeği New York’ta varoluşunu kanıtlamamı sağladığınız, bana inanıp destek olduğunuz için minnettarım” Akkaya’ya “Merit” desteği ifadelerini kullandı. Hakan Akkaya’yı New York’taki ikinci defilesinde yakın dostları yalnız bırakmadı. Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas
Second New York Fashion Show from Hakan Akkaya
Turkish fashion designer Hakan Akkaya debuted his spring 2018 collection at New York Fashion Week. Hande Tibuk
Yasemin Tibuk
Özge Ulusoy Çağla Şıkel
Özge Ulusoy
Hakan Akkaya
Turkish fashion designer Hakan Akkaya debuted his spring 2018 collection at New York Fashion Week (NYFW). Akkaya, who has participated in NYFW for the second time, created his new show by taking inspiration from the “equality” concept and named it “We are one and all the same” Turkish models Çağla Şıkel and Özge Ulusoy as well as Paris Hilton’s brother Barron Hilton hit the runway. Akkaya’s collection was focused on a primarily black and white colour palette and also created by using only Turkish fabrics. The show was guided by Turkish folk music singer Selda Bagcan’s “Katip Arzuhalım” song. Hasan Akkaya talked about his new collection and said “I mixed blacks and whites with geometrical prints and pastels and created stark contrasts” “Victory sign from the cool kid” Barron Hilton talked about being a part of the runway show and said “Thanks, Hakan Akkaya for having me open and close your show! I feel so honoured to have been a part of this amazing collection.” Hakan Akkaya made us proud by presenting his collection on the same runway with fashion giants such as Oscar De La Renta, Ralph Lauren, Marchesa, Franches
Valentine, Nancy Gonzales and Mashbur. He also received praise from the viewers. Hakan Akkaya grabbed the attention of international press by taking to the stage at the end of the show and shooting a selfie with the crowd. Many interpreted this move as the ‘Victory sign from the cool kid.’ Merit support for Hakan Akkaya Hakan Akkaya’s close friends stood with him and supported him for his second show in New York. Net Holding Executive Board Member and General Coordinator Hande Tibuk and Merit International Brand Communications Director Yasemin Tibuk were also in New York to watch this amazing collection. Hakan Akkaya gave a speech after completing his show and said “ I would like to thank Mr President Recep Tayyip Erdoğan and his beloved wife Mrs Emine Erdoğan, Minister of Economy Mr Nihat Zeybekçi, İTHİB President Mr İsmail Gülle. President of TİM Mr Mehmet Büyükekşi and Merit International Group’s Tibuk Family. I am forever grateful to you for supporting me and believing in me in this difficult journey where I was trying to showcase Turkish fabric and Turkish design in New York, in the heart of the fashion world.”
47
News Haber
Prof. Dr. Nurhan Atasoy Mesude Evliyazade
Suade Zaimoğlu
Hanzade Özbaş
Zerrin Akıncı
SHOPPING ARCADE AÇILDI
Lüksün Ada’daki merkezi Merit Royal Hotel, konuklarına yine bir ilki sunmanın keyfini yaşıyor. Farklı konseptlerde sekiz mağazası ve sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri bir alandan oluşan “Royal Shopping Arcade” renkli bir törenle açıldı. 48
Hanzade Özbaş
Müge İrepoğlu
LittleBigBag
Organza
Kısmetce
Perle di Vetro Merit Royal Hotel’in konuklarına son armağanı olan “Royal Shopping Arcade”ın açılışı, geçtiğimiz kasım ayı sonunda Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. Lansmana Kuzey Kıbrıs’ın yanı sıra Türkiye’den gelen çok sayıda konuğun da katıldı. Gecede basın mensuplarıyla sohbet eden Hanzade Özbaş, “Shopping Arcade, Alsancak bölgesinde alışverişin yeni adresi olmakla kalmayacak, Kıbrıslı sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri özel bir buluşma noktasına da dönüşecek.” dedi. Kıbrıs’a özgü ürünlerin de aralarında bulunduğu pek çok hediyelik eşya seçeneğinin mağazalardaki yerini aldığını belirten Özbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu alandan sadece otel misafirleri değil arzu eden herkes yararlanabilecek. Merit markasıyla Kuzey Kıbrıs’ta turizmin çeşitlenmesi adına pek çok katkımız oldu. Turizmin önemli kollarından biri olan
alışverişi de bu çeşitliliğe dâhil ederek daha düzenli hâle getirmek için bu projeyi geliştirdik.” Royal Shopping Arcade’ın sanatın ve sanatçıların buluşma noktası olacağını da kaydeden Hanzade Özbaş, şunları söyledi: “Kuzey Kıbrıslı sanatçıların eserlerinin sergilendiği özel bir alan yarattık. Sanatsal etkinlikler düzenleyerek Kuzey Kıbrıslı sanatçılara destek olacağız. Özetle Merit Royal Hotel’de alışverişi sanatla buluşturacağız” dedi. “Merit” logolu ürünler Hanzade Özbaş, yaklaşık üç bin yatak kapasitesiyle Kuzey Kıbrıs’ın en büyük turizm grubu olarak önemli sayıda misafir ağırladıklarını ve “Merit logolu ürünlere” yoğun bir ilgi olduğunu da belirtti. Özbaş, “Kendi markamızla zengin
bir ürün grubu oluşturduk. Merit logolu ürünler, misafirlerimizin sevdiklerine hediye edebileceği pek çok eşyadan oluşuyor. Kupalardan tişörtlere, bilgisayar aparatlarından çantalara kadar onlarca çeşit ürünümüz var” dedi. “Kısmetce”den Feng Shui ürünler Royal Shopping Arcade’ın en çok dikkat çeken mağazalarından biri spiritüel ev dekoru ürünleriyle Avrupa’da bir ilki gerçekleştiren “Kısmetce” oldu. Mesude Evliyazade ve Pelin Bakkaloğlu’nun kurucusu olduğu “Kısmetce”, üç bin yıldır uygulanan, kuvvetli bir sanat ve bilim olarak kabul edilen Feng Shui sembollerinin, doğal objelerin, mitolojik ve uğurlu sembollerin de yer aldığı koleksiyon konukların büyük beğenisini kazandı.
49
News Haber
Kısmetce
YLD Design for Guys & Dolls
Organza LittleBigBag
Hotel Boutique
YG Free Shop
50
Royal Arcade opens in Merit Royal Elçin Gürses Süha Türköz
Besim Tibuk
Hanzade Özbaş
Elizabet Uğurlu
İnci Ayyıldız
Aybars Aybars Kutluba Kutluba
Işıl Saliha Tunç
Hanzade Özbaş
Hanzade Özbaş
Melike Yetkinlioğlu
Derviş Köroğlu
Hanzade Hanzade Özbaş Özbaş
Umut Yetkinlioğlu
Merit Royal Hotel, the right address for luxury service in the island, has the privilege of presenting another first in the island to its guests once again. The “Royal Shopping Arcade”, which has eight different concept stores under one roof and a specially designed area where artists can exhibit their work. Royal Shopping Arcade is the latest gift from Merit Royal Hotel to its guests. Its opening ceremony was hosted by Merit Hotels Chairwoman Hanzade Özbaş at the end of November. The launch party was attended by a large number of important names both from Turkish Republic of Northern Cyprus and Turkey. Hanzade Özbaş had a little chat with the journalists on the night of the opening and said that the “Shopping Arcade will not just be a new address for shopping in Alsancak area but it will also become a special meeting point where the Cypriot artists will be able to showcase their works.” Özbaş also said many souvenir items, including Cypriot products, can be found in the stores. She added, “Not only our hotel guests but anyone who wishes can benefit from this area. As Merit brand, we have contributed a lot for diversification of tourism in Northern Cyprus. We have developed this project so shopping, which is one of the important branches of tourism, can be more organised in this diverse environment.” Hanzade Özbaş underlined that the Royal Shopping Arcade will be the meeting point of art and artists and she also said “We created a special space where the works of Northern Cypriot artists are exhibited. We will support
artists from Northern Cyprus by organising artistic events. To sum up, shopping will meet art at Merit Royal Hotel. “ “Merit” logo products Hanzade Özbaş stated that, with the capacity of approximately three thousand beds, the largest tourism group in North Cyprus, Merit welcomed a significant number of guests and there was a huge demand and great interest in “Merit logo products”. Özbaş said “We created a rich product line with our own brand. We have many Merit logo products that our guests can buy as gifts for their loved ones. We have dozens of products ranging from mugs and t-shirts, to computer accessories to bags. “ Feng Shui products from “Kısmetçe” One of the most attentiongrabbing shops of Royal Shopping Arcade is “Kismetçe”. The brand managed to become the first of its kind in Europe with spiritual home decor products. Founded by Mesude Evliyazade and Pelin Bakkaloğlu, “Kismetçe” got great admiration with its products which features three-thousand-year old art and science form: Feng Shui symbols, natural objects, mythological and lucky symbols.
51
Interview Röportaj
“KISMETCE” KIBRIS’TA Spritüel Yaşam Koçu Mesude Evliyazade ve Spritüel Takı Tasarımcısı Pelin Bakkaloğlu’nun kurduğu Avrupa’nın ilk spritüel ev dekoru markası “Kısmetce”, artık Kuzey Kıbrıs’ta… “Her materyal bir enerjiye sahiptir” mottosuyla yola çıkan markanın kurucuları ile Merit Royal Hotel’deki mağazalarında bir araya geldik ve “Kısmetce”nin hikâyesini onlardan dinledik.
52
Mesude Evliyazade
Pelin Bakkaloğlu
Kısmetce markası ile Avrupa’da ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ev ve ofisler için spiritüel ürünler yapıyorsunuz. Müşterilerinize bu özel tasarımlarla neler vadediyorsunuz? Pelin Bakkaloğlu: Kısmetce’nin endüstriyel dünyadaki kodu Spiritüel Ev/Ofis Dekoru markası ancak bizim dünyamızdaki tanımı ruhunuzun evinize ve ofisinize yansımasında size rehberlik edecek objeler dünyası. Yaşadığınız yerin enerjisini artırmanın, kendi enerjiniz ve hayatınız üzerinde doğrudan ve çok hızlı pozitif bir etkisi vardır. “Her şeyin bir enerjiye sahip olduğu” tezini ele alarak yarattığımız özel tasarım ürünlerimizle müşterilerimizin evlerinin veya ofislerinin yaşam enerjisini geliştirmeyi, bu şekilde de kendi yaşam enerjilerini artırmalarını amaçlıyoruz. Evimizin veya ofisimizin enerjisini nasıl yükseltebiliriz? Mesude Evliyazade: Her mekân çevresinden enerji alır ve bu çevresel enerjilerin ve karakteristiklerinin kombinasyonu o mekânın yaşam enerjisini belirler. Her günün her dakikası ev ya da iş ortamınız sizi ya destekler ya da yaşam enerjiniz üzerinde bunaltıcı bir etkiye sahip olur. Eviniz ve ofisiniz kullanmadığınız, ihtiyacınız olmayan, istemediğiniz veya düşük enerjili eşyalarla dolu olduğunda bu durum yaşam enerjisinin akışını bloke eder. Koleksiyonumuzda Çin’de üç bin yıldır uygulanan, kuvvetli bir sanat ve bilim olarak kabul edilen Feng Shui sembolleri de yer alıyor. Feng Shui’ye göre yaşam alanınızın her bölgesinin (bereket, şöhret, aşk, çocuk, destek, kariyer, eğitim, aile, sağlık) bir yıldızın etkisi altında kaldığına inanılıyor. Bu noktada Kısmetce ürünleri taşıdıkları sembol ve renklerine göre bu bölgeleri destekleyerek güzel etkilerini artırmayı veya koruma altına alınması gereken bölgeleri güçlendirmeyi amaçlıyor. Koleksiyonumuzun çıkış noktası evinizde veya ofisinizde sağlıklı ve ahenkli yaşam enerjisini teşvik ederek negatif enerjinin birikmesini önlemek. Kısmetce koleksiyonumuzun müşterilerimiz tarafından bir ömür boyu kullanılmasını hedeflediğimizden, her yeni yıl için, ürünlerin doğru bölgelere yerleştirmelerini sağlamak üzere o yıla ait bölgeler ve yerleştirme bilgilerini içeren özel kitapçıklar sunuyoruz. Ayrıca web sayfamızdan da bu bilgilere ulaşmak mümkün. Müşterileriniz genellikle hangi tür ürünleri satın almayı tercih ediyor ve sizden aldıkları spiritüel tasarım ürünlerinin ne tür faydalarını gördüklerini anlatıyorlar?
Pelin Bakkaloğlu: Bereket ve zenginlik sembolünü taşıyan bolluk kâseleri, Feng Shui sembollerini taşıyan bardak altlıkları, melek kanadı şeklinde altın mücevherlik, Nautilus kabuğunu taşıyan bonbonniere ve taşıdığı sembolün pozitif enerjisini bedeninize yansıtan cam su bardakları serimiz çok talep görmekte. Özellikle bolluk kâselerimizle ilgili olarak, bereket ve kısmetlerinin arttığına yönelik pozitif çok geri dönüş alıyoruz ve bu bizi çok mutlu ediyor. Spiritüel objeler insan hayatına neler katıyor? Niyet neden önemli? Mesude Evliyazade: Bir şeyi yaratmak için güçlü bir niyetiniz olduğunda; yani onu derinden istediğinizde, bunu yapabileceğinize tamamen inandığınızda ve ona sahip olmaya gerçekten istekli olduğunuzda onu hayatınızda gerçekleştirme olasılığınız oldukça yüksek. Şu ana kadar esasında hayatımızda ne kadar çok şeyi niyetimizle gerçekleştirdiğinizi bilseydik hiçbir şey bize imkânsız görünmezdi. İşte bu yüzden spiritüel objeleri niyetinizle birleştirmeniz çok önemli. Gerçekten ne istediğinizi düşünün. Eviniz ve ofisiniz dileklerinizi yansıtır ve sonra da yaratım başlar. Spiritüel objeler, evlerimizin, bahçelerimizin, ofislerimizin içinde ve etrafında bulunan yaşam enerjisini dengelemeyi hedefliyor. Spiritüel sembollerle evinizin ya da ofisinizin yaşam enerjisini geliştirebilir, bu şekilde kendi yaşam enerjinizi de fazlasıyla artırabilirsiniz. Kişisel enerjiniz yaşamınızın temelidir, bu enerjiyi artırmak size mucizelerin yolunu açar. Bize biraz da kullandığınız materyallerden ve ürünlerin yanında verilen kitapçıklardan bahseder misiniz? Pelin Bakkaloğlu: Kısmetce ürünleri ağırlıklı olarak mermer, cam ve bakırdan oluşuyor. Altın, bilinci geliştiren ve tüm seviyelerde biyolojik iyileşmeyi destekleyen enerjiyle ilişkilendirildiği için de tüm sembollerimiz yirmi dört ayar altın kaplama. Her koleksiyon parçamız, taşıdığı sembolün anlamını ve hikâyesini içeren özel olarak hazırladığımız kitapçıkla birlikte sunuluyor. Kitapçıklarımız hem İngilizce hem de Türkçe olarak hazırlandı. Markanızın satış noktaları nelerdir? Mesude Evliyazade: Kısmetce koleksiyonu Kıbrıs’ta Merit Royal Hotel’de, İstanbul’da Beymen Zorlu, Beymen İstinye Park ve Beymen Suadiye mağazalarında ve www.kismetce.com web sayfamız üzerinden satılıyor.
MELEK SERİSİ Markanın yaratıcıları olarak siz kullandığınız spiritüel tasarım ürünlerinden ne gibi fayda alıyorsunuz? En favori ürününüz? Pelin Bakkaloğlu: Biz kullandığımız bütün sembolleri inanarak ve benimseyerek kullanıyoruz. Etkisine ve enerjisine inandığımız sembolleri üretiyoruz. Ama benim kendi adıma en sevdiğim semboller Mistik Düğüm ve Çifte Mutluluk; ikisinin de benim enerjimi çok beslediğine inanıyorum. Çifte Mutluluk hayatıma huzur getiriyor, Mistik Düğüm ise bana her alanda bolluk enerjisini hatırlatıyor. Mesude Evliyazade: Pelin’in de belirttiği gibi, yarattığımız her ürünü çok büyük keyifle ve inançla kendi yaşam alanlarımızda kullanıyoruz. Koleksiyonumuzda benim favorim melek serisi; özellikle melek kanadı şeklindeki Chamuel Mücevherlik, Jophiel Vazo ve Ariel Bonbonniere en sevdiklerim arasındalar. Ev ve ofis ortamımı yeniden düzenlemek üzere Kısmetce ürünlerini kullandığımdan beri kendimi çok daha hafif ve pozitif hissediyorum. Bu durum daha üretken hâle gelmemi, zamanımı doğru yönetmemi, kendime ve aileme ayırabileceğim daha fazla boş zamanımın olmasını sağladı. Ve elbette, yaşam ortamım daha pozitif bir hâle geldiği için daha çok hayattan keyif almaya başladım.
53
Interview Röportaj
Pelin Bakkaloğlu
“Kısmetce” in Cyprus Established by Spiritual Life Coach Mesude Evliyazade and Spritual Jewellery Designer Pelin Bakkaloğlu, Europe’s first spiritual home decor brand “Kismetce” is now in Northern Cyprus. The founders of “Kismetce” had started off their brand with the motto “Every material has an energy”. So we got together with these two special ladies at their Merit Royal Hotel store and they told us the story of “Kismetce”. 54
Mesude Evliyazade
Kısmetce became the first brand in Europe and Turkey to produce spiritual products for homes and offices. What do you promise your customers with these special designs? Pelin Bakkaloğlu: Kısmetce’s code in the industrial world is Spiritual Home / Office Decor brand. But in our own world, to us, it means it is a universe of objects which will guide you on how to reflect your soul to at your house and office. When you increase the energy of your living space, you will see a very direct and rapid positive impact on your personal energy and in your life. We believe in the motto of “Everything has an energy” so we aim to improve the life energy of our customers’ living and office spaces with our specially designed products. How can we boost positive energy at home or in the office? Mesude Evliyazade: Each space receives an energy from its surroundings and the combination of these environmental energies and characteristics determines the life energy of that space. Every minute of every day the energy of your home either gives you positive energy and supports you or it will have a negative effect and drain your energy. When your home and office are full of low energy items you don’t use, you don’t need or want, it will block the flow of life energy. Our collection also includes Feng Shui symbols, which are considered to be a powerful art and science that has been practiced in China for more than three thousand years. According to Feng Shui, it is believed that each area of your living space (fertility, fame, love, child, support, career, education, family, health) is under the influence of a star. At this point, Kismetce aims to support these areas to keep the positive effects or strengthens some areas in need by protecting them according to the symbols and colours they have. The starting point of our collection is to prevent the accumulation of negative energy by encouraging a healthy and harmonious life in your home or office. Since we want our customers to use our Kismetce products for a lifetime, we provide specific booklets for each product which gives you information on how and where to use them. So we make sure that your item is placed in the correct zones. It is also possible to access this information on our web page. What kind of products do your customers usually choose to buy? Do they say they see benefits of the spiritual design products they buy from you?
Pelin Bakkaloğlu: Cups bearing the symbol of abundance and richness, glass cups bearing Feng Shui symbols, a gold jewellery case in the form of angel wings, bonbonniere bearing the Nautilus shell and water glasses which transfer the carved positive symbol’s energy to your body are all in high demand. We get a lot of positive feedback on the increase of abundance and fortune when our abundance cups are used. It makes us extremely happy. Everything and every place has an energy. What does spiritual objects add to human life? Is setting an intent and your intentions are important? Mesude Evliyazade: When you have a strong intention to create something and you ask for it from the bottom of your heart, if you are completely convinced that you can do it and if you really want to have it, it is very likely you will achieve it in your life. If we knew how much we could achieve by just intending something, nothing would seem impossible to us. That is why it is very important that you combine spiritual objects with your intentions. Imagine what you really want. Your house and office reflect your wishes and then your creation begins. Spiritual objects are aimed at balancing the energy of life in and around our homes, gardens and offices. With spiritual symbols you can improve the energy of your house or office, so you can increase your own life energy. Your personal energy is the foundation of your life, increasing this energy will open and pave the way to miracles. Could you talk about some of the materials you use and the booklets that come with the products? Pelin Bakkaloğlu: Kismetce products mainly consist of marble, glass and copper. All of our symbols are twentyfour-carat gold-plated because gold raises consciousness and it is associated with energy that promotes biological healing at all levels. Each collection piece is presented with a specially prepared booklet that explains the meaning and story of the symbol it carries. Our booklets were published both in English and Turkish. Where are your other stores? Mesude Evliyazade: The Kismetce collection is available in Merit Royal Hotel in Cyprus and in Istanbul, at Beymen Zorlu, Beymen İstinye Park and Beymen Suadiye stores and you can also reach us via our website on www.kismetce.com
ANGEL SERIES As the creators of the brand what benefits do you get from the spiritual design products you use? What is your favourite product? Pelin Bakkaloğlu: We believe in and embrace all the symbols we use. We produce symbols that we believe to be influential and energetic. But my favourite symbols are my Mystic Knot and Double Happiness. I believe both of them are very energetic. Double happiness brings peace to one’s life, while the mystical knot reminds me of the energy of abundance in every field. Mesude Evliyazade: As Pelin stated, we use every product we create in our own living spaces with great pleasure and with faith in them. My personal favourite in our collection is the angel series. Chamuel jewellery case in the shape of an angel wing, Jophiel vase and Ariel Bonbonniere are among my favourites. Ever since I started to use Kismet products to rearrange my home and office environment, I have been feeling much lighter and more positive. This vibe has made me more productive, more accurate with time management, so I have more time for myself and for my family. And of course, I became more positive, I started enjoying my life more.
55
News Haber
Hande Tibuk Burak Küntay
Baran Süzer
NET HOLDiNG’DEN TiDER’E DESTEK İş dünyasının başarılı isimleri Hande Tibuk, Serhan Süzer ve Burak Küntay, 39’uncu Vodafone İstanbul Avrasya Maratonu’nda TİDER (Temel İhtiyaç Derneği) yararına koştu. TİDER (Temel İhtiyaç Derneği) 12 Kasım’da gerçekleştirilen Vodafone 39’uncu İstanbul Maratonu’nda “TİDER Etkisi ile Adımların Devleşiyor” kampanyası sayesinde vites büyüttü. Kurduğu “Destek Market”lerde israftan kurtardığı ürünleri desteğe ihtiyacı olan ailelerle karşılıksız paylaşan ve bu ailelerin işsiz bireylerine istihdam olanağı yaratarak onları destekleyen TİDER, 2015’te Maltepe’de açtığı ilk Destek Market ile bugüne kadar beş bin aileye, 1 milyon TL’nin üzerinde temel ihtiyaç ürünü ulaştırdı ve İstanbul Bağcılar’da açtığı ikinci Destek Market’in ardından çalışma modelini tüm ülke geneline yaymak için çalışıyor. İş dünyasının başarılı isimleri Hande Tibuk, Serhan Süzer ve Burak Küntay da, TİDER için güçlerini birleştirdi.
56
Net Holding Yönetim Kurulu Üyesi & Genel Koordinatörü ve TİDER Yönetim Kurulu Üyesi olan Hande Tibuk, TİDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Süzer ve Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet Liderlik Okulu Başkanı, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve TİDER destekçisi Burak Küntay, maraton öncesi de buluşarak gönül verdikleri takımların taraftarlarından da destek istedi. Tibuk: “Bağış miktarını ikiye katladık.” Fenerbahçe Kongre Üyesi de olan Hande Tibuk, “Şirket olarak, ihtiyaç sahiplerine destek verdiğimiz bir sosyal sorumluluk projesinin içinde yer aldığımız için çok mutluyuz. Amacımız, Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunlarının başında
gelen ‘yoksulluk’ ve ‘israfa’ çözüm üretmek. ‘Destek Market’ler üzerinden yardım alan kişilerin sayısını artırmak için Avrasya Maratonu’nda buluştuk” dedi. Tibuk, sözlerine şöyle devam etti: “Net Holding olarak geçen sene de maratona katılmış ve bağışlarımızla Bağcılar’daki Destek Market’in açılmasına katkı sağlamıştık. İkinci kez katıldığımız İstanbul Maratonu’nda bu yıl Net Holding takımı olarak 29 bin 30 TL’lik bir bağış topladık. Bu rakam 110 ailenin temel ihtiyaçlarını karşıladığımız anlamına geliyor. Böylece geçen yılki bağış miktarını neredeyse ikiye katladık. Bu yıl TİDER toplamda 231 bin 152 TL topladı, ki bu da tam 872 aileye destek olmak demek. TİDER’e inanan ve destekleyen herkese teşekkür ederiz.”
Net Holding Supports TiDER
The successful names of the business world, Hande Tibuk, Serhan Süzer and Burak Küntay ran the 39th Vodafone Eurasia Marathon to fundraise for TİDER charity (Basic Needs Association). TİDER grew larger thanks to the campaign titled “TİDER helps take giant steps” and Vodafone 39th Istanbul Marathon which took place on November 12th. TİDER established “Support Markets” where products are saved from waste and given to the families in need. It also supports unemployed family members and helps them find jobs. The first “Support Market” was opened in Maltepe in 2015. Since then TIDER, helped over 5 million families with basic needs worth over 1 million Turkish Liras. Following the launch of Support Markets, its second branch was launched in Bağcılar. TIDER is now looking forward to spread this work model countrywide. The successful names of the business world, Hande Tibuk, Serhan Süzer and Burak Küntay joined forces for TİDER. Net Holding Member of Board of Director & General Coordinator and TİDER Board Member Hande Tibuk, Chairman of TİDER Serhan Süzer, and Bahcesehir University’s Head of Government Leadership School and Director of Social Sciences Institute as well as TİDER supporter Burak Küntay, all met the supported team
members before the marathon and asked them to support the teams they barracked for. Tibuk: “We have doubled the donation” Hande Tibuk, also a Fenerbahçe Congress Member, said, “We are very pleased to be part of a social responsibility project that we support as a company. Our aim is to create solutions for waste and poverty. This is one of Turkey’s most important social problems. We meet at the Eurasia Marathon to increase the number of people who get help through the Support Markets.” Tibuk also said “As Net Holding, we participated in this marathon last year as well and our donations contributed towards the opening of our Support Market in Bağcılar. We participated in the Istanbul Marathon for the second time this year and Net Holding team raised a donation of 29.000 TL. This figure means that basic needs of 110 families will be met. We almost doubled last year’s donations amount. This year, TİDER collected a total of 231.152.00 TL, which means we will support and help 872 families. We thank everyone who believes in TIDER and supports it.”
57
Fashion Moda
FASHION WEEK 10’UNCU SEZON
Türkiye’nin önemli moda etkinliklerinden biri olan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul 10’uncu sezonu geride bıraktı. Organizasyona ilgi üst düzeydeydi. Türk ve uluslararası marka ve moda tasarımcılarının İlkbahar-Yaz 2018 koleksiyonları, 12-15 Eylül tarihleri arasında Mercedes-Benz İstanbul Fashion Week İstanbul’da modaseverlerin beğenisine sunuldu. Sektör temsilcileri ve modacıların katıldığı Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ndeki partiyle açılışı yapılan etkinliğin ilk günü modacı Mert Erkan sahne aldı. Tasarımcının beyaz, bej, füme, vizon ve pudra renklere ağırlık verdiği 2018 İlkbahar-Yaz koleksiyonu büyük beğeni topladı. Etkinliğin ilk gününde Design Workshop By İMA, Rashid by Raşit Bağzıbağlı, Şiyar Akboğa ve Özgür Masur da yeni sezon koleksiyonlarını sergiledi. Her yıl iki kez düzenlenen moda haftası kapsamında ilerleyen günlerde sahneyi Mermet Korkmaz, Emre Erdemoğlu, Let’s Talk Styling by İMA, Umit Kutluk, Giovane Gentile, Murat Aytulum, Mehtap Elaidi, Miin by Kadir Kılıç, DB Berdan, New Gen, Dice Kayek, Arzu Kaprol, Bashaques, Sudi Etuz, Atıl Kutoğlu, Naz by Rufat
58
Ismayıl, Aga, Çiğdem Akın, Zeynep Tosun ve Özlem Süer gibi önemli modacılar aldı.
10’uncu sezona özel Etkinliğin 10. sezonu, çok özel bir sergiyle de kutlandı. Bugüne kadar Mercedes-Benz’in destekleyerek sırasıyla defile ve enstalasyonlarını sunduğu tasarımcılar Özlem Kaya, Zeynep Tosun, Gül Ağış (Lug Von Siga), Hande Çokrak (Maid in Love), Gülçin Çengel, Mehtap Elaidi, Bahar Korçan, DB Berdan ve Başak Cankeş (Bashaques’), MercedesBenz’in logosundaki yıldızı kendi tasarım anlayışları doğrultusunda yorumladılar. Ayrıca Mercedes-Benz Türk, bu sezon genç ve başarılı tasarımcı Başak Cankeş’in İlkbahar/Yaz 2018 “Aşk Cenazesi” koleksiyonunu “Mercedes-Benz presents Bashaques” ismiyle sundu. Tasarımcının “teatral moda performansı” adını verdiği, sanat ve modayı buluşturan çalışması yerli ve yabancı konuklar tarafından büyük ilgi gördü.
59
Fashion Moda
Özge Ulusoy
60
10th Season of Mercedes-Benz Fashion Week
One of the most important fashion events of Turkey, the 10th Mercedes-Benz Fashion Week took place in Istanbul. Collections presented between 12th Sept – 15th Sept 2017 at Zorlu PSM had received a great amount of attention from the viewers. For the fashion lovers, both Turkish and international designers came together at Mercedes-Benz Fashion Week to present the Spring-Summer 2018 collections. Fashion designer Mert Erkan took to the stage after the opening party, joined by some of the most important faces of the industry, together with designers from Zorlu PSM. Erkan’s 2018 Spring-Summer collection consisting of white, beige, smoke, mink and powder colours received a thumbs up from the front row. The first day then continued with Design Workshop by İMA, Rashid by Raşit Bağzıbağlı, Şiyar Akboğa and Özgür Masur showcasing their new season collections. Famous brands on stage Fashion week which takes place twice annually then hosted the shows of renowned designers Mermet Korkmaz, Emre Erdemoğlu, Let’s Talk Styling by İMA, Umit Kutluk, Giovane Gentile, Murat Aytulum, Mehtap Elaidi, Miin by Kadir Kılıç, DB Berdan, New Gen, Dice Kayek, Arzu Kaprol, Bashaques, Sudi
Etuz, Atıl Kutoğlu, Naz by Rufat Ismayıl, Aga, Çiğdem Akın, Zeynep Tosun and Özlem Süer. Special for the 10th season The 10th season of the event was also celebrated with a special exhibition. Designers supported by Mercedes-Benz presented their fashion shows and installations. Özlem Kaya, Zeynep Tosun, Gül Ağış (Lug Von Siga), Hande Çokrak (Maid in Love), Gülçin Çengel, Mehtap Elaidi, Bahar Korçan, DB Berdan and Başak Cankeş (Bashaques) designed their own unique version of the star in the Mercedes Benz’s logo. Also, this season ‘Mercedes-Benz Turkey’ presented the young and successful designer Başak Cankeş’ Spring-Summer collection “Funeral of Love” under the name of “Mercedes-Benz presents Bashaques”. The show which was described as a “theatrical fashion show” by Cankeş, attracted great attention from both local and international guests.
Tülin Şahin
61
News Haber
Fatih Tay
Besim Tibuk
Hanzade Özbaş
MERiT LEFKOŞA 9 YAŞINDA Başkent Lefkoşa’nın göz bebeği ve ilk beş yıldızlı oteli olan Merit Lefkoşa Hotel Casino, 9’uncu yaş gününü coşkuyla kutladı. 62
Mehmet Tibukoğlu
Mine Gürses
Hizmet vermeye başladığı 29 Ekim 2008’den günümüze misafirlerini en güzel şekilde ağırlamayı kendisine misyon edinen Merit Lefkoşa Hotel, kuruluş yıl dönümünü tüm personeliyle birlikte kutladı. Düzenlenen kokteyle Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, Merit International Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş da katıldı. Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü Mine Gürses, gecede yaptığı konuşmasında, “Bizlere teslim edilen bu güzel tesiste elimizden geldiğince Merit bayrağını hep yukarılarda dalgalandırdık ve buna devam edeceğiz. Geride bıraktığımız dokuz yılda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, konaklamaları ve organizasyonları için Merit Lefkoşa’yı
tercih eden tüm misafirlere teşekkürü borç bilirim” dedi. Açıldıkları günden beri 3 bin 300 organizasyona ev sahipliği yaptıklarını belirten Gürses, aralarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları, Avrupa Birliği yöneticileri ve birbirinden ünlü sanatçıların da yer aldığı yüz binlerce misafiri büyük bir keyifle ağırladıklarını söyledi. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk ise yaptığı konuşmada, “Otelimizin hizmet verdiği insanlardan başarılarınızı takdir ve teşekkür olarak sık sık almaktayım. Bununla gurur duyuyor, iftihar ediyorum. Merit Lefkoşa’nın adının böyle güzel anılmasında her birinizin ayrı imzası bulunmaktadır” diyerek Merit Lefkşa ailesine teşekkürlerini sundu.
63
News Haber
Merit Lefkoşa turns 9 years old Merit Lefkoşa Hotel & Casino, located in the heart of Nicosia is the very first 5 star hotel on the island. It’s 9th birthday was celebrated with great joy and enthusiasm. Since the very first day, being the 29th of October 2008, Merit Lefkoşa Hotel worked hard to provide the best quality of services to its customers. Merit Lefkoşa Hotel celebrated its birthday with its staff and arranged a special cocktail party. The chairman and the Executive Board Member of Net Holding, Mr. Besim Tibuk, and Merit International Hotels & Resorts chairwoman executive board member Ms Hanzade Özbaş also attended this exquisite celebration party. Merit Lefkoşa Hotel General Manager Mine Gürses gave a speech on the night, “we raised Merit’s flag as high as we could when this special institution was given to us and we will gladly continue to do so. Now that we have left nine years behind, I owe a big thank you to all my colleagues who worked very hard during this time and to all of our guests who chose to stay with us and organised events at our venue.” Ms Gürses, also said they hosted 3300 events and accommodated a wide range of guests including the President of Turkey, European Union officials and celebrities with great joy since opening. Net Holding Chairman and Executive Board Member, Mr Besim Tibuk, also gave a speech and said “People who stay at our premises thank me and appreciate our services all the time. I am honored and very proud of our success and customer service. Every single one of you has your signature behind this success “ He then thanked the Merit Lefkoşa family.
64
65
News Haber
Ercan Turhan
CRYSTAL COVE’DA YENiLiK RÜZGÂRI
Merit Crystal Cove Hotel, daha geniş kapasiteyle konforlu bir “Merit tatili” yaşatmak için tadilattaydı. 69 odası yenilenen otel, yeni yüzüyle tatilinize renk katacak. Misafir memnuniyetini kendisine ilke edinen ve konuklarına Türk misafirperverliğini en üst seviyede yaşatan Merit Turizm Grubu’nun amiral gemisi Merit Crystal Cove Hotel’de bir süredir kapasitenin artırılması için çalışmalar sürüyordu. Uluslararası standartların üzerindeki servis kalitesi ile konuklarının övgüyle bahsettiği otelin yenilenme sürecini Merit Crystal Cove Hotel Genel Müdürü Ercan Turhan anlattı. Beyaz ve mavi tonlarının ağırlıklı olarak kullanıldığı odaların tasarım aşamasında yoğun çaba sarf ettiklerini söyleyen
66
Turhan, “Otelimizin gördüğü ilgi ve artan rezervasyon talepleri nedeniyle bu renovasyon çalışması kaçınılmaz bir hâl aldı. Her ayrıntısı usta mimarlar tarafından düşünülen 2 king süit, 3 juniour süit, 15 süit ve 49 standart oda olmak üzere toplamda 69 odamızı üst düzey bir konforla hizmete açtık” dedi. “Her detayın üzerinde duruyoruz” Merit Crystal Cove Hotel ekibinin konuklarına “geleneksel Merit misafirperverliği”ni yaşatmak, onlar için
güzel anılar üretmek ve kurulan dostane ilişkilerin sonsuza kadar sürmesini sağlamak amacıyla çalıştığını belirten Ercan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürettiğimiz hizmetin her safhasında sevgimizi katıyoruz. Misafirlerimizin otelimize giriş yaptıkları andan ayrıldıkları ana dek memnun olmaları için şeyi her detayın üzerinde titizlikle duruyoruz. Ben ve ekibim her daim inovatif bir düşünceyle hareket ederek ‘misafir memnuniyetini artırabilmek için neleri değiştirebiliriz’ yaklaşımı içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
The wind of Change in Crystal Cove The Merit Crystal Cove Hotel was under renovation to provide an even more comfortable “Merit vacation” experience with more capacity. The hotel, which has 15 suits and 69 rooms in total, will add spice and zest to your holiday with its renewed design. Merit Tourism Group’s flagship hotel Merit Crystal Cove Hotel, inherited guest satisfaction as their main principle and showed the finest examples of Turkish hospitality to its guests from the very first day. Merit Tourism Group has been working on increasing the capacity of Merit Crystal Cove Hotel recently. Adored by its guests for its quality of service which is above international standards, Merit Crystal Cove Hotel General Manager Ercan Turhan talked about the process of renovating the hotel. Turhan said white and blue tones are used predominantly in the rooms and they worked really hard during the design phase. He also added “This renovation work became inevitable due to heavy demand and ever growing reservation requests. We have opened up 2 king suites, 3 junior suites, 15 suites and 49 standard rooms, a total of 69 high comfort and high standard rooms, all designed by renowned architects”. “We pay close attention to every detail” Ercan Turhan also said that “Merit Crystal Cove Hotel works hard to show traditional Merit hospitality to its guests, to create good memories and to ensure that a friendly relationship is built during their stay.” Turhan also said, “We add our love to every step of the service we provide. We pay close attention to every detail so our guests are happy from the first minute they arrive our hotel and to the moment they leave. My team and I are continuing to work on how we can improve the guest satisfaction”.
67
Place Mekân
2017 yazında “Merit Park Hotel” bünyesinde açılan “Park’taEt”, eşsiz Akdeniz manzarası ve İstanbul’un ünlü restoranı Günaydın’dan transfer ettiği şefi Emrah Afşar’ın menüsüyle lezzet tutkunlarının Ada’daki yeni adresi olmayı başardı. Nostaljik Western konseptiyle tasarlanan restoran, soluk kesen gün batımı ve eşsiz Akdeniz manzarasıyla damaklara olduğu kadar gözlere de şenlik yaşatıyor. Her ayrıntının titizlikle düşünüldüğü, etin kusursuz piştiği, zengin şarap menüsüne sahip “Park’ta-Et”in konukları, şef Emrah Afşar’ın ateş şovlarıyla heyecanlı anlara tanık oluyorlar. Mekâna ilk kez gidenlerin şefin tavsiyesi “Kuzu Kobe”nin yanı sıra beş çeşit garnitürle servis edilen ev yapımı hardallı patatesi de mutlaka tatmasını öneriyoruz. “Park’taEt”, salı günleri hariç haftanın altı günü misafirlerini bekliyor. Şimdi gelin, Merit Park’ın bu yeni lezzet durağının patronu şef Emrah Afşar’dan mutfağa giriş hikâyesini ve mesleğinin zorluklarını dinleyelim. Sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1985’te Niğde’de doğdum. 12 yaşımdan beri ailemden uzakta İstanbul’da yaşıyorum. Annem ve babam tarım sektöründe çalışıyorlar. Dört erkek kardeşin ikincisiyim. Yeme içme sektörüne nasıl merak sardınız?
Gurme Etin Yeni Adresi
PARK’TA ET Merit Park Hotel’in yeni ve iddialı restoranı “Park’ta Et” nostaljik Western atmosferinin eşlik ettiği leziz menüsüyle kısa sürede kendi müdavimlerini yarattı. 68
İstanbul’da bulunan Pelit Pastanesi’nde çıraklık yaparak sektöre adım attım. Bugünlere gelmemi sağlayan en önemli dönemlerin başında orası gelir diyebilirim. İlerleyen zamanlarda yemeğe olan ilgim bir tutkuya dönüştü. Babamın tavsiyelerinin ve tariflerinin de bu işin bende tutkuya dönüşmesinde payının büyük olduğunu belirtmeliyim.
işimizde dikkat dağınıklığı ve gecikmeye asla yer yok. Mutfak disiplin ister. Park’ta-Et’in hikayesinden biraz bahseder misiniz? Park’ta-Et, en başta hijyen ve lezzet kalitesini sağlamak ve sabit tutmak ilkesiyle yola çıkmış bir işletmedir. Buna ek olarak tarz sahibi ve nezih bir mekân yaratmayı amaçladık. Bu atmosferi de Western nostaljisi ve modern esintileri harmanlayarak sağladığımızı düşünüyorum. Park’ta-Et’in olmazsa olmaz lezzetleri nelerdir? Aslında her ürünümüz kendine özgü lezzet ve pişirme yöntemi ile birbirinden farklılık gösteriyor. Ancak misafirlerimizin en çok tercih ettikleri arasında kuzu kobe, kaşarlı köfte, hamburger ve sakatatsız kuzu kokoreç yer alıyor. Eti servis ederken ateş şov yapıyorsunuz. Bu görsel şölen için eğitim aldınız mı? Tabii ki, bu eğitimi Günaydın Steak House’ta aldım. Şef olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz? İşime aşığım. Bu işi yaparken yeni insanlar tanımayı seviyorum. Fakat başka bir meslek yapsaydım müzisyen olup bağlama veya ney üzerinde uzmanlaşmak isterdim. Şefleri ekranda sık görüyoruz. Sizin televizyon tücrübeniz oldu mu? Evet, oldu. 60 TV, Kanal D ve Star TV’de yemek programları yaptım.
İşinizin zor yanları neler?
Örnek aldığınız şefler var mı?
Her işte olduğu gibi bizim mesleğimizin de zor yanları var. Bu sektörün en zor yanı sosyal hayatınızın geri planda kalması. Çünkü mutfakta yoğun mesai harcıyoruz. Ama en önemlisi
Yabancılardan Rene Redzeppi ve Andrea de Lima. Yerli şeflerden ise Cüneyt Asan, Mehmet Gürs, Kenan Boylan ve Aydın Demir’i ilgiyle takip ediyorum.
Emrah Afşar
69
Mekân
Place
It opened in 2017, under the roof of Merit Park Royal, “Park’taEt” became the new favourite of the food lovers on the island. “Park’ta-Et” has an amazing Mediterranean view and customers can indulge in Chef Emrah Afşar’s specially crafted menu, who was transferred to Istanbul’s renowned restaurant Günaydın. With its nostalgic Western concept, mind blowing sunset and fascinating Mediterranean view, Park’ta-Et appeals to the taste buds as well as the eyes… “Lamb Kobe Steak” is the favourite Everything is well thought out in Park’ta-Et from a rich wine menu to perfectly cooked meat dishes. The guests of Park’ta also witness unforgettable moments as they watch chef Emrah Afşar cooking meat with fire shows. For the food lovers who will visit the restaurant for the first time, we highly recommend Lamb Kobe Steak and home made mustard potato served with five kinds of garniture. Park’ta-Et is open six days a week, and are closed on Tuesdays. Now let’s have chat with this new delicious food stop’s boss chef Emrah Afşar, about how he started cooking and what obstacles he had to face…
PARK’TA ET
A New Venue for Delicious Food Merit Park Royal’s new delicious food stop “Park’ta Et” has already created a regular fan base with its nostalgic western atmosphere and mouthwatering food. 70
Just like job, our one has difficulties too. But I think the most difficult thing is that it affects your social life. Your social life becomes second in line and your work becomes the first. We work long hours in the kitchen. You can’t be distracted and late. The kitchen wants discipline. Can you tell us about Park’taEt’s story? Park’ta-Et was established to provide hygienic and delicious food and we are holding on to this principle until the end. We also wanted to create a fancy and stylish venue. I think we achieved this goal by combining the nostalgic western decoration with a modern twist. What are the essentials and absolute musts of Park’ta-Et? Actually all of our dishes varies in distinct taste and cooking methods. But our top guests picks are lamb kobe, meatball with cheese, burgers and kokorec without the giblets. When you serve the meat, you do amazing fire shows? Did you receive a special training for it? Of course. I was trained in Günaydın Steak House.
Can you tell us a bit about yourself?
If you weren’t a chef, what would you be?
I was born in Niğde in 1985. I have been living away from my family in Istanbul since I was 12. My parents are farmers and I am the second child in our family of four boys.
I am in love with my job. I like getting to know new people when I am working. But if I wasn’t a chef I’d love to become a Turkish guitarist or ney virtuoso.
What sparked your interest in cooking?
We see many chefs on screen. Do you have TV experience?
I started out in the business as an apprentice in Pelit Patisserie. This had a major role in me to come to where I am today. Over time, my interest in food became my passion. I have to underline that my father’s advice and recipes have also had a huge role in my career, and helped turn my job into my passion.
Yes I do. I had a cooking show on 60 TV, Kanal D and Star TV.
Have you been met with any challenges in the kitchen?
Is there a chef you look up to as an example? Of course there are chefs I look up to. I closely follow foreign chefs such as Rene Redzeppi, Andrea de Lima and Turkish chefs such as Cüneyt Asan, Mehmet Gürs, Kenan Boylan and Aydın Demir.
71
News Haber
5’iNCi MERiT OPEN
REKORLARA DOYMADI Tavla dünyasının en büyük isimleri Merit Park Otel’de düzenlenen “5’inci Merit Açık Uluslararası Modern Tavla Şampiyonası”nda bir araya geldi. 44 ülkeden 580 sporcunun katıldığı dev organizasyon, Monte Carlo Dünya Şampiyonası’nı gölgede bıraktı. Turnuvanın şampiyonu Amerikalı Carter Mattig oldu. 72
Carter Mattig
Lars Trabolt Gürdal Büyükgüngör
5’inci Merit Açık Uluslararası Modern Tavla Şampiyonası, 1-5 Kasım tarihleri arasında Girne’deki Merit Park Hotel’de gerçekleşti. Dünyanın en ünlü tavla oyuncularını Kuzey Kıbrıs’ta buluşturan, 44 ülkeden 580 sporcunun katıldığı şampiyona büyük ses getirdi. Dünya Tavla Federasyonu (WBF) iş birliğiyle gerçekleştirilen ve Kuzey Kıbrıs’ın dünya çapında bilinirliği için son derece önemli olan şampiyonayla ilgili olarak Merit Park Casino Müdürü Gürdal Büyükgüngör, “Dünyanın en iyi oyuncularını bir kez daha adamıza getirmeyi başardık, gururluyuz.” diye konuştu. Şampiyona “68 bin Euro” “Dünyanın en büyük turnuvası” olarak tanımlanan organizasyonun “master” kategorisinde 373 yarışmacı mücadele etti. Dünyanın “1 numaralı tavla oyuncusu” Japon Masayuki Mochizuki’nin de aralarında bulunduğu yarışmacılar, dokuz ayrı kategoride mücadele ettiler. Toplam 350 bin euro ödülün dağıtıldığı turnuvanın final maçında Danimarkalı Lars Trabolt’u
yenen ABD’li Carter Mattig şampiyon oldu. Mattig 68 bin euro kazanırken, ikinci Trabolt ise 34 bin euro ile ülkesine döndü. “Su altı”nda tavla Turnuvanın geçen yılki etabında Wetgammon adıyla düzenlenen ve dünyada bir ilk olan ‘su altında tavla’ bu yıl da yüksek katılımla gerçekleşti. Özel olarak tasarlanan tavla masası ve takımının etrafında dalış ekipmanlarıyla mücadele edilen yarışmaya ilgi yüksekti. Su altındaki yarışmanın galibi ve 3 bin 300 Euro’luk ödülün sahibi İsrail’den Lev Rosenfeld oldu. Monte Carlo’dan daha kalabalık “Master” oyuncu katılımının Monte Carlo Dünya Şampiyonası’na olan katılımın dahi çok üstünde olmasının büyük bir başarı olduğunu belirten Dünya Tavla Federasyonu (WBF) Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu, “Tavla, dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olan, özellikle İskandinav ülkelerinde okullara ders olarak okutulan
Carter Mattig
bir spor. Türkiye’de bilinen tavlanın üzerine çok detaylı uluslararası kuralların ilave olduğu bir oyun. Dili ortak olan bu oyuna ilgi duyan milyonlarca insanın gözü kulağı turnuva boyunca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde oldu.” dedi. “Tavla turizmi yarattık” Merit Park Casino Müdürü Gürdal Büyükgüngör ise, “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine dünyaca ünlü oyuncuları ağırladık. Kıbrıs, tavlanın ‘cennet adası’ oldu. Dünyanın dikkatini böyle nitelikli organizasyonlarla Kuzey Kıbrıs’a çektiğimiz için mutluyuz. Tavla sayesinde Ada’nın tanıtımını önemli bir kitleye yapıyoruz. Burada tavla oynamak için gelen isimler sonrasında aileleriyle birlikte tatil için de geliyor. Bu isimlerin dünya genelinde sosyal medyada milyonlarca takipçileri var. Tavla turizmi yaratarak böylesi bir organizasyonu Kuzey Kıbrıs’a kazandırdığımız için Merit Ailesi olarak gururluyuz.” dedi.
73
74
Haber
News
The 5th Merit Open International Modern Backgammon Championship took place at the Merit Park Hotel in Kyrenia between the 1st and 5th of November. The championship brought together some of the most famous backgammon players in North Cyprus. The tournament went down with a storm in the backgammon world with 580 players from 43 countries participating. The championship was organised in collaboration with the World Cup Backgammon Federation (WBF). This played a big role in raising awareness about North Cyprus worldwide. Director of Merit Park Casino Gurdal Büyükgüngör said, “we managed to bring the best players of the world to our island once again. We are extremely proud.” 68 thousand euros for the champion
“5th Merit Open” Can’t Get Enough Of Awards
The biggest names of the backgammon world came together for the “5th Merit Open International Modern Backgammon Championship” at Merit Park Hotel. 580 players from 43 countries took part in this event, leaving the Monte Carlo World Backgammon Championship in the shadows. The champion of the tournament was US player Carter Mattig.
373 contestants competed in the “Master” category of the organisation, which is “the biggest tournament in the world”. Contestants, including Japan’s Masayuki Mochizuki, “the number one backgammon player” in the world, competed in nine separate categories. US’s Carter Mattig competed against his Danish competitor Lars Trabolt and took home the title of “Master Main Winner.” Mattig won 68,000 euros after becoming the champion while Trabolt, who came second, returned to his home with 34,000 euros. Playing Backgammon “Underwater” “Underwater Backgammon” aka Wet Gammon was organised for the first time in the world last year. It drew interest from many players once again this year. The games were played with a specially designed backgammon table and
special diving equipments around the team players. It was very popular amongst contestants. Israeli Lev Rosenfeld was the winner of the underwater contest and took home of 3,300 Euros prize money. Bigger crowds than Monte Carlo Arda Fındıkoğlu, Turkey’s Representative of the World Backgammon Federation (WBF), stated that “Master” was a great success and the player participation in North Cyprus was higher than Monte Carlo World Championship. Fındıkoğlu also said “Backgammon is a popular game in many countries around the world, especially in Scandinavian countries, it is considered a sport and taught at schools. The game is very well known in Turkey but international rules are added. This game has a common language worldwide and the millions of people who are interested were all keen during the tournament when it took place in the Turkish Republic of Northern Cyprus” “We have created backgammon tourism” Merit Park Casino Manager Gürdal Büyükgüngör said, “just like last year, we welcomed world-renowned players. Cyprus has become the ‘paradise island’ of backgammon. We are pleased to get the attention of the world with such a high quality organisation in Northern Cyprus. Thanks to backgammon, we promote the island to bigger crowds. The people who come here to play backgammon, often pay us another visit with their families for a holiday. These backgammon players have millions of followers on social media. We are proud as Merit Family to be able to bring such an organisation to life in North Cyprus by creating backgammon tourism.”
75
Article Makale
Jerry Limb
Burak Sarıkaş
76
Burak Sarıkaş
“MERiT OPEN” ARTIK BiR DÜNYA MARKASI BURAK SARIKAŞ yazdı
“5’inci Merit Open Tavla Turnuvası” her kategoride ayrı bir rekor kırarak göğsümüzü kabarttı. Merit Park Ailesi olarak, 44 ülkeden gelen 580 oyuncunun katıldığı böylesine büyük bir organizasyonu Kuzey Kıbrıs’a kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Tavla, dünyanın en eski ve en görkemli masa oyunlarından biri. Ve itiraf etmem gerekirse ben iyi bir tavla oyuncusu değilim. Hâliyle bu konuda iddiam yok ama bunun önemi de yok. Çünkü ben bu oyunun insanları birleştiren yanını seviyorum. Bu günlerde Merit ailesi olarak “dünyanın en büyük tavla organizasyonu”na ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Ve ne mutlu ki bu övgüyü biz değil dünyanın dört bir yanında şampiyonalara katılan büyük tavla üstatları söylüyorlar. Merit bu işe el atana kadar “dünyanın en iyisi” olduğu söylenen Las Vegas, Monte Carlo ve Kopenhag’daki “Nordic Cup” gibi iddialı şampiyonalar bile katılımcı sayısı konusunda bize yaklaşamadılar. Merit Park Casino’da bu yıl beşinci kez ev sahipliği yaptığımız turnuva işte bu nedenle çok özeldi. Aylar süren hummalı ve keyifli çalışmamızın karşılığını almak, katılımcıların yüzlerindeki mutluluğu görmek gerçekten tarifsiz bir duyguydu. 65 kişilik İran takımı Bu sene organizasyonumuza 44 farklı ülkeden katılım gerçekleşti. Filipinler ve Tayland’dan ilk kez bu etkinlik için Merit’e gelen misafirlerimiz oldu. Brezilya, Arjantin, Amerika, Japonya ve Kanada kalabalık takımlar hâlinde şampiyonaya katıldılar. Fakat kuşkusuz 65 kişiyle gelen İran’ın eline su dökecek ülke yoktu. Bir örnek formalarıyla dikkat çekiciydiler, tam bir milli takım disipliniyle hareket ediyorlardı ve turnuva boyunca çarpıcı bir görüntü sergilediler. Bunun dışında Türkiye 97, Almanya ve İngiltere 46, İsveç 35, Amerika 27 ve Danimarka 25 oyuncuyla turnuvaya en çok katılım yapan ülkeler oldular. “Efsane” Paul Magriel, Merit’te Bu yılki turnuvaya damga vuran olaylardan biri de tavla dünyasının otorite kabul ettiği
turnuvanın her kategorisi kendi çapında bir rekora imza attı. “Masters”ta 373, “intermediate”te 185, “bayanlar”da 71, “doubles”ta 163 ve “speed gammon”da 128 oyuncu katılımı ayrı birer rekordu. Turnuvada dağıtılan toplam ödül miktarı ise 350 bin euroyu aştı. Ve nihayet dört günün sonunda, YouTube’den canlı Limb’in “tavla tutkusu” yayınlanan final maçı, Danimarkalı Lars Turnuvamızın en ilginç oyuncularından biri Trabolt ile ABD’li Carter Mattig arasında de şüphesiz iki kolu olmayan Jerry Limb’di. oynandı. Masadan “şampiyon” olarak Ayaklarını ve ayak parmaklarını son derece kalkan Mattig, 68 bin euro kazanırken, hünerli bir şekilde kullanan Limb, içten bir ikinci Trabolt’un ödülü de 34 bin euroydu. Ödül gecesi büyük bir coşkuyla sahneye tebessümle tavla tutkusunu anlatırken her çıkan Mattig’in turnuvamız hakkındaki seferinde, “O kadar iyi tavla oynuyorum övgü dolu sözlerinden gurur duyduk. O ki, Tanrı rakiplerimle beni eşitleyebilmek gece göğsümüzü kabartan bir diğer an da için kollarımı almak zorunda kaldı” diyor. Kendisiyle barışık ve her zaman güler yüzlü organizasyon boyunca misafirlerimizin olan Limb, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl memnuniyeti için çırpınan 50’yi aşkın da turnuvanın sualtı (Wetgammon) etabına personelimizin tüm yarışmacılar tarafından ayakta alkışlanmasıydı. da katılıp harika bir performans sergiledi, kameramıza müthiş görüntüler verdi. Gelecek yıl tahminleri “Su altı” alternatifi Böylece bir dev turnuvayı daha geride bıraktık. Fakat şimdiden konuşulmaya Yeri gelmişken su altı turnuvamızın da başlanan ve herkesin merak ettiği bir giderek ilginç bir hâle gelmeye başladığını söylemeliyim. Geçen yıl 16 kişi ile başlayan konu var. O da “dünyanın en büyük tavla şampiyonası”na önümüzdeki yıl kaç ve bu yıl 22’ye yükselen katılımcı sayısının kişinin katılacağı... Her yıl hızla büyüyen her yıl giderek artacağı görülüyor. Aslında ve bu yıl 580 oyuncuya ev sahipliği yapan yola çıkarken amacımız, sualtında tavla turnuvamızın, 2018’de 600 yarışmacı oynayanları görüntüleyerek bunu kısa bir sınırını da geçeceği düşünülüyor. Merit reklam filmine dönüştürmekti. Böylece Park Hotel’den ayrılmadan önce gelecek videomuzu Merit Park Hotel’deki dalış yılki turnuva için rezervasyon yaptıranların merkezimize gelen konuklara bir eğlence alternatifi olarak sunabilecektik. Çekimimizi oluşturduğu kuyruk, bu rakamın da rahatlıkla aşılacağının göstergesi gibiydi. yaptıktan sonra turnuva direktörlerine su Zaten turnuva süresince salonda yaptığımız altı tavlasının müsabaka hâline getirilmesi röportajlar ve sohbetler, konuklarımızın önerdiğimde hayli memnun oldular ve Merit Park Hotel’de kendilerine sunulan tereddütsüz onayladılar. İki yılın sonunda dünyanın en büyük tavla turnavasına yakışır hizmetlerden son derece memnun olduğunu ortaya koyuyordu. bir etkinliğe dönüşen su altı etabımızın bu Biz Merit Park ailesi olarak, şimdiden 30 yılki şampiyonu ise İsrailli Lev Rosenfeld Ekim – 4 Kasım 2018 tarihleri arasında oldu. düzelenecek 6’ncı Merit Open’ın heyecanı yaşamaya başladık. Tekrar görüşünceye dek Her kategoride “rekor” kırıldı herkese “good games” diyorum. Toplamda 580 oyuncunun yarıştığı Amerikalı efsane Paul Magriel’in 15 yıl sonra ilk kez bir tavla turnuvasına katılmak için Kıbrıs’a gelmesiydi. Ödül gecesi sahneye davet edilen Magriel, konuklar tarafından ayakta alkışlanırken duygulu anlar yaşadı.
77
Article Makale
Carter Mattig
78
World’s Leading Brand “Merit Open” The fifth “Merit Open Backgammon Tournament” has just finished by breaking a record in each category and we are honoured. As the Merit Park Family, we are proud of bringing such a huge event to Northern Cyprus where we hosted 580 players from 44 countries.
Written by Burak Sarıkaş Backgammon is one of the world’s oldest and most magnificent board games. And I have to admit, I’m not good at backgammon, I don’t claim to be and this does not matter. Because the thing I like about this game is that it brings people together. Nowadays, as Merit family we are proud of hosting the “biggest backgammon tournament in the world”. And I am glad to say that we are not complimenting ourselves but renowned backgammon masters who took part in many other tournaments all around the world say so. Even championships in Las Vegas, Monte Carlo and the ‘Nordic Cup’ in Copenhagen, each of which claimed to be ‘the best in the world,’ could not come close to amount of participants Merit had achieved. That’s why the tournament we hosted for Merit Park Casino for the fifth time this year was very special. It was an indescribable feeling to see the look of sheer satisfaction on the faces of our contestants. It was a pleasure to work so hard and it paid off in the end after working endless hours for months. The team of 65 Iranian This year 44 different countries participated in our tournament, Guests from Thailand and Philippines came to Merit for the first time specifically for this event. Brazil, Argentina, America, Japan and Canada had crowded teams joining the competition. But without a doubt, nobody could compete with the team of 65 Iranian players. They were remarkable with their country uniform and playing with a national team discipline. They painted an amazing picture throughout the tournament. In addition, the countries with the highest levels of interest and participation in our tournament were Turkey with 97, Germany and England with 46, Sweden with 35, USA with 27 and Denmark had 25 players. “Legend” Paul Magriel in Merit One of the events that marked this year’s
tournament was that the American legend Paul Magriel taking part in the tournament. He is seen as an authority in the backgammon world. He came to Cyprus for the first time to attend a backgammon tournament after a long break of 15 years. Magriel had emotional moments when he was invited to the stage and all the guests in the hall stood up and applauded him. Limb’s “Backgammon Passion” One of the most interesting players of our tournament was without a doubt Jerry Limb. Using his feet and toes with great talent, Limb said with a charming smile, “I play backgammon so well, so that God had to take my arms away in order to even me up with my rivals”. Limb, who is at peace with himself and always has a huge smile on his face also participated in the underwater “Wetgammon” tournament once again this year. He gave amazing poses to the camera. “Underwater”option I must also add our underwater tournament has become increasingly popular. The tournament saw 16 people participating last year and this year the number rose to 22. It seems our numbers are increasing each year. Actually, it all started when we wanted to shoot an underwater commercial film in which we were showing people playing backgammon. Originally we were going to screen this video in our diving centre to guests for fun in Merit Park Hotel. After we shot the video I offered the directors to organise an underwater backgammon tournament and they welcomed the idea without any hesitations. After two years, underwater tournament turned into an exciting event. It became an important part of the world’s biggest backgammon tournaments. Israeli Lev Rosenfeld became the champion of this year’s underwater tournament.
“Records” broken in each category A total of 580 players competed in the tournament and each category broke its own record. “Masters” category broke the records with 373 contestants while, “intermediate” had 185, “ladies” had 71m “doubles” had 163 and “speed gammon” had 128 players. Every single one of them broke their own records separately. The total prize amount passed 350 thousand euros. And finally, after four days, the final game was broadcasted live on YouTube. Danish Lars Trabolt and US Carter Mattig went head to head in final game. In the end it was won by Mattig who took home 68,000 Euros and Trabolt became second and won 34,000 Euros. We were honoured when Mattig proudly took to the stage for the award ceremony and he praised our tournament. Another proud moment was when the contestants stood up and applauded around 50 of our employees for giving them full customer satisfaction throughout the organisation. Next year’s forecasts So we left another major tournament behind. But there is a question everyone is asking and the question is “How many people will participate in the “biggest backgammon championship of the world next year?”. The tournament hosted 580 players this year and it is growing steadily each year. Many think it will exceed 600 contestants in 2018. The length of the queue to book a place for next year’s tournament before our contestants left Merit Park Hotel seemed like a sign that this number could easily be surpassed. The interviews and conversations we had with our guests showed they were extremely satisfied with the services offered to them at the Merit Park Hotel. As Merit Park Family, we already feel excited for the 6th Merit Open, which will take place from October 30th to November 4th, 2018. I say “good games” until we see each other again.
79
News Haber
biraz hayat, biraz şans...
iŞTE TAVLA!
Hayatında bir kere bile iki zarı avucunda sallayıp tahtaya savurmayan insan sayısı düşündüğünüzden çok daha az olabilir. Çünkü tavla geçmişi beş bin yıla dayanan ve neredeyse her kıtada her kültürde varlığını sürdürmeyi başarmış bir oyun… Peki insanlığın ortak tutkusu olan bu oyuna dair ne biliyorsunuz? 80
Rivayet o ki, bundan binlerce yıl önce Hintliler, iki orduyu temsil eden siyah - beyaz taşlarla oynadıkları ve “satranç” adını verdikleri bir oyun geliştirmişlerdi. Her taşın kendine has bir hareket kabiliyeti vardı. Tamamen oyuncunun tercihlerine göre ilerleyen “satranç” halk arasında büyük bir hızla yayılmıştı. Dönemin Hint İmparatoru, Pers İmparatoru Nevşiyan’a bu oyunu hediye olarak göndermiş ve yanına eklediği mektubunda şöyle demişti:
“Kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa oyunu o kazanır. İşte hayat budur...” Söylenenler doğruysa, Pers İmparatoru Nevşiyan, hediyesini inceledikten sonra dönemin en bilge veziri olan “Buzur Mehir”i huzuruna çağırıp ona hem oyunu hem de mesajı göstermiş. Sonra da ondan Hint İmparatoruna hediye etmek üzere yeni bir oyun icat etmesini istemiş. Bilge vezir, bu çarpıcı hediyeye aynı şıklıkta bir hamleyle karşılık vermeyi kafasına koymuş. Uzun süre çalıştıktan sonra satrancı çözen “Buzur Mehir”, 14 günde tavlayı icat etmiş. Bilge vezir, bu yeni oyunu “zaman” kavramından yola çıkarak tasarlamış.
İlhamını zamandan aldı Buna göre, oyunun tamamı bir yılı, tahtanın dört köşesi dört mevsimi, bir tarafta sıralananan 12 hane 12 ayı, toplamdaki 24 hane ise 24 saati simgeler. Pulların toplam sayısı bir ayın 30 günününden, pulların farklı renkte oluşları ise gece ve gündüzün mücadelesinden gelir. Pulların nasıl hareket edeceğini iki zara bağlayan vezirin amacı, insanların sadece şansla değil kendi kararlarıyla da kaderlerini belirleyebileceklerini işaret etmektir. Oyunun tek bir yönde akması ve geriye hamle yapılamaması zamanın sadece “ileri doğru” aktığını hatırlatmak içindir. Vezirinin sunumunu yaptığı bu yeni oyunu çok beğenen İmparator Nevşiyan,
onun hemen Hint İmparatoru’na gönderilmesini ister. Hediyenin yanına konan mektupta ise şunlar yazmaktadır:
“Evet, kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa oyunu o kazanır. Ama hayat biraz da şanstır...” “12 çizgi” oyunu Başta da belirttiğimiz gibi Pers ve Hint İmparatorları arasında gerçekleşen bu “oyun trafiği” gerçek mi yoksa bir efsane mi bilmiyoruz. Ama kesin olan şu ki tavla, tarihi insanlık kadar eski bir oyun… Pers İmparatorluğu’na ait Shahr-e Sokhteh’te (Yanmış Şehir) yapılan kazılarda MÖ 3000’li yıllara ait iki zar ve 60 taş ile oynanan tavlaya benzer bir oyun bulundu. Sümerlerin başkenti Ur’da yapılan kazılarda ise üzerinde yılan resmedilmiş bir tavla tahtasına ulaşıldı. Bu bulgu, ilk buluntulardan 200 yıl daha eskiydi. Hintlilere ait MÖ 7’nci ve 8’inci yüzyıl kalıntılarında da zar ve taşlarla oynanan benzer bir oyuna rastlandı. Mısır’da yine tavlaya benzer bazı oyunların oynandığına dair tabletler üzerine resmedilmiş kalıtlar bulunuyor. Romalıların da “tavlanın atası” denen “12 çizgi oyunu”nu oynadıkları biliniyor.
Tüm dünyaya yayıldı Öyküsü binlerce yıl önce başlayan tavla, savaşlar ve fetihler sebebiyle birçok medeniyette kendine yer edinmeyi başardı. Zaman içinde İspanyollar bu oyuna “gerçeklerin masası”, Galliler ise “küçük savaş” ismini verdiler. Tavlaya Japonlar da kayıtsız kalmadı. Türklerin Avrupa topraklarında ilerleyişi ve Arapların 902’de Sicilya’yı işgal etmesi tavlanın da yolunu açtı. Tahta bir zemin içinde oynandığı için zamanla “tavla” adıyla anılmaya başlandı. İngilizlerin de tanıştığı tavlayla ilgili olarak Kraliçe I. Elizabeth’in tavladan strateji geliştirme konusunda yararlandığı da bu oyuna dair rivayetlerden sadece biri.
81
82
Haber
News
It is rumoured that thousands of years ago the Indians developed a game they played with black and white pieces representing two armies and they named it “chess”. Each piece had its own special moves” Chess”, progressed completely according to the preferences of the player and spread around the world at a great speed. The Indian Emperor sent the game as a gift to Persian Emperor Nevshiyan and said in his letter attached: “Who thinks more, Who knows better, The one thinks ahead, he will win the game. This is life ... “ According to the legend, the Persian Emperor Nevshiyan, after examining his gift, called his wisest vizier of the time, “Buzur Mehir”, and showed him both the game and the letter. Then emperor wanted his vizier to invent a new game to present to the Indian emperor. The wise vizier set his mind on returning the favour in an elegant way. After working on it for a long time, “Buzur Mehir”, figured out this game. Then he spent 14 days more to design a new game based on the concept of “time”. He took his inspiration from time
A little bit of life, a little luck... Here is Backgammon! There must be only a handful of people who hasn’t shaken the dices in their hands and thrown it across the board in their life time. Because backgammon has history of five thousand years and it managed maintain its presence in almost every continent and in every culture... So what do you know about this game, i.e. humankind’s most common passion?
According to this time concept, the whole game board represents a year, the four corners of the board represents the four seasons, each side contains 12 points for months of the year; the twenty-four points represent the hours in a day; the 30 checkers represent days of the month; the sum of opposing sides of the dice represent the 7 days for the week; the contrasting colours of each set of checkers comes from the struggle of the day and night. Vizier Buzur Mehir’s intention was to show people that one can determine his destiny by his own decisions and it not just based on luck. The game flows only one way, only forward to remind you of the fact that time only goes “forward” too and can’t go back in time. Emperor Nevshiyan really liked this new game when his vizier presented it to him and he wanted the game to be sent to
the Indian emperor immediately. And he too attached a letter… “Yes, Who thinks more, Who knows better, Who is more forward-looking He wins the game. But life is a little bit luck too “ “12 line” game As we mentioned in beginning, we don’t know if this “game traffic” between the Persian and the Indian emperors is a fact or a fiction. But what is certain is that backgammon is as old as the human history… In excavations sites in the Shahr-e Sokhteh (burnt city) of the Persian Empire.a game similar to backgammon played with two dice and 60 chips belonging to BC 3000s was found. On the excavation side in Ur, the capital of Sumer, a backgammon board with snake paint was found. This finding was 200 years older than the first findings. A similar game remains, also played with dice and chips, belonging to Indians between BC the 7th - 8th century was tracked down In Egypt, there are also records of people playing games similar to backgammon depicted on tablets It is known that the Romans also played the “12-line game” called “the father of backgammon”. Spread all over the world The story began thousands of years ago and backgammon managed to find itself a place in every culture and may civilisations through wars and conquests. Over time, the Spaniards gave the game name of “the table of the truths” and the Welsh called it the” small war”. Japanese couldn’t remain indifferent neither. When Turks progressed on the European soil and the invasion of Sicily by the Arabs took place in 902, Backgammon travelled all around the world. Since it was played on a wooden floor, it began to be called “tavla”* (tahta means wood in Turkish) over time. Rumour has it, when backgammon reached to Britain, this game was one of the tools Queen Elizabeth used to advance her strategy.
83
Interview Röportaj
Girne’deki Merit Park Hotel’de 1-5 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşen “5’inci Merit Açık Tavla Turnuvası” dünyadaki benzerlerine meydan okuyarak rekor bir katılımla gerçekleşti. Bu dev organizasyon için on ay önceden kollarını sıvayan Worldwide Backgammon Federation (WBF) Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu ile turnuvadan sonra bir araya geldik. 17 yıldır bu işin içinde olan Fındıkoğlu, “Turnuva inanılmaz bir boyuta ulaştı. Bu rakamları kimse aşamaz. Aşarsa da sadece Merit kendi kendini aşabilir. Ki önümüzdeki yıl onu deneyeceğiz” diyor. Tavlanın tarihiyle ilgili pek çok rivayet var. Hangisi doğru?
Arda Fındıkoğlu:
“MERiT, TAVLANIN CENNETi”
“Tavla” denince tüm dünyada akla gelen en prestijli isimlerden biri olan Arda Fındıkoğlu ile hem bu büyüleyici oyunun hikâyesini hem de 44 ülkeden 580 oyuncunun katıldığı “5’inci Merit Açık”ı konuştuk. Turnuva için “dünyanın en büyüğü” diyen Fındıkoğlu, Merit’i “tavla cenneti” ilan etti. 84
Evet, bilinen öykü çok ve aslını söylemek gerekirse hangisinin doğru olduğunu şimdilik bilmiyoruz. En yaygı öykü rivayet, Hintliler ve Persler arasında geçen… Araları pek de iyi değilken Hint İmparatoru, Pers İmparatoru’na bir satranç takımı göndermiş ve o da sadrazamına, “Bana bir yıl içinde bir oyun icat edeceksin” talimatını vermiş. Sadrazam da zamandan esinlenerek tavlayı icat etmiş. Fakat gerçek şu ki, masa oyunlarının geçmişi bu kadar yeni değil. Kayıtlara göre ilk masa oyunu Sümer’in başkenti Ur’da bulunan “Royal Game of Ur”… O dönem Mısır’da muazzam bir medeniyet varmış. Yine o döneme ait “senet” adlı bir oyun var ki hâlen oynanıyor. Yine Roma İmparatorluğu sınırlarında oynanan “12 Çizgi” isimli bir masa oyunu da var. Ama tavla, katiyetle Pers döneminde icat ediliyor. En eski masa oyunları bunlar mı? Hayır, daha birkaç yıl önce Afganistan-Pakistan sınırını çizen dağlarda yapılan kazıda bir kutu bulundu. Kutunun içinde zar ve tavla puluna benzeyen pullar vardı ama bu bir tavla takımı değildi. Tavla değilse bile tavlanın atası olabilecek bir oyundu. Ki eğer o kutu tavlanın atasıysa bildiğimiz
şeylerin hepsi çöpe gider. Çünkü bu kazıyle diğer öykü arasında yaklaşık bin yıllık bir boşluk doğuyor. Bu denli eski bir oyunun muhakkak bir felsefesi de vardır değil mi? Kesinlikle öyle... Tavla zamanı ve kaderi ifade eder. Tavla tahtasındaki her figür zamanla ilgili bir detayı gösterir. Bu da tavlanın tarihiyle ilgili anlatılan rivayetle örtüşmektedir. Bir tavla tahtası yılın birliğini, içindeki dört katran benim evi, onun evi, sizin eviniz ve sizin evinizin dışını gösterir. Ayın dört haftasını, 15 siyah ve 15 beyaz pul ise gece ile gündüzü ve toplamda ayın 30 gününü gösterir. Tavlada geriye gidilemez, hep ileriye doğru oynanır, tıpkı zaman gibi… Ve sonuçta zarların temsil ettiği “kader” o kadar güçlüdür ki siz ne yaparsanız yapın kaderin önüne geçemezsiniz. Tavla her yerde farklı kurallarla oynanan bir oyunsa herkes tarafından kabul gören kurallar nasıl ortaya çıktı? İlk turnuva için Monte Carlo’ya gelen oyuncuların hepsinin farklı kurallara göre oynadığı ortaya çıkınca “Bu oyunu aynı kurallar altında toplayalım” diyorlar. O zamanın oyun ustalarıyla bir araya gelerek tavlayı iyileştiriyorlar. Eğer onlar bu oyunu böyle iyileştirmeseydi biz tavlayı hâlâ “çat çut” oynamaya devam ederdik. Onlar sayesinde bu oyunda ustalaşmanın değerini artırmak ve şansa bağlı olduğu inancını kırmak için 60’lı yıllarda modern tavla dediğimiz “Backgammon” adlı bu oyun ortaya çıktı. Modern tavlanın en önemli özelliği pul hamlelerinin üstüne gelmiş olan “vido” küpüdür. Böylece oyunun içinde ustalığa dayalı bir faktör ortaya çıkmıştır. Şans faktörü modern tavlada hâlâ vardır ama eskiden olduğu gibi yüzde elli değil yüzde otuzdur.
Tavla, dünyaya nasıl yayıldı? “İpek Yolu” ile Uzak Doğu’ya, “Haçlı Seferleri” ile Avrupa’ya taşındı. Arap işgaliyle Güney’den Avrupa’ya girdi, Amerika’nın keşfiyle bu kıtaya da ulaştı ve dünyaya yayıldı. Gittiği her yerde o bölgenin oyunlarıyla etkileşime girdi ve hangi kültüre ulaştıysa orada insanlar “Herhâlde böyledir” diyerek ona yeni kurallar eklediler. Ve tavla her yerde farklı kurallarla oynanan bir oyun hâline geldi. Zamanla “zenginlerin oyunu” hâline de geldi. 1900’lerin başlarında dünyada jetset bu oyunu oynamaya başlayınca, “Hadi bunun turnuvasını yapalım” dediler. O dönem Las Vegas ve Monte Carlo’da türlü oyunlar oynanıyordu ve tavla meraklıları bu iki yerin tam ortasında Bermuda’da buluşmaya başladılar. Bu ilk tavla turnuvasını organize eden de Rusya’dan kaçan eski Rus prensi Alexis Obelinski idi. Fakat Bermuda’ya ulaşmak kolay olmadığı için sonradan onların başlattığı dünya şampiyonası Monte Carlo’ya taşındı ve hâlâ daha sürdürülüyor. Tavla her yerde farklı kurallarla oynanan bir oyunsa herkes tarafından kabul gören kurallar nasıl ortaya çıktı? İlk turnuva için Monte Carlo’ya gelen oyuncuların hepsinin farklı kurallara göre oynadığı ortaya çıkınca “Bu oyunu aynı kurallar altında toplayalım” diyorlar. O zamanın oyun ustalarıyla bir araya gelerek tavlayı iyileştiriyorlar. Eğer onlar bu oyunu böyle iyileştirmeseydi biz tavlayı hâlâ “çat çut” oynamaya devam ederdik. Onlar sayesinde bu oyunda ustalaşmanın değerini artırmak ve şansa bağlı olduğu inancını kırmak için 60’lı yıllarda modern tavla dediğimiz “Backgammon” adlı bu oyun ortaya çıktı. Modern tavlanın en önemli özelliği pul hamlelerinin üstüne gelmiş olan “vido” küpüdür. Böylece oyunun içinde ustalığa dayalı bir faktör ortaya çıkmıştır. Şans faktörü modern tavlada hâlâ vardır ama eskiden olduğu gibi yüzde elli değil yüzde otuzdur. “Vido” küpü nedir? Oyun içinde bazen siz bazen karşı taraf öne geçer. Öne geçen “vido” küpünü öne sürerek oyunu katlama şansına sahiptir. Böylece oyun iki, mars dört puan olur. Ama karşı taraf bu teklifi kabul etmeye de bilir. Kabul etmezse oyun orada biter ama önde olan taraf sayı kazanır. “Vido” kübü tavlaya çok önemli bir ilavedir. Sizin kişisel tarihinizde tavlanın nasıl bir yeri var? Tavlayla 1996-97 yıllarında tanıştım. Evimize internet geldi ki o dönemler
internet çok yaygın değildi. Ve internette tavla oyununu gördüm. “Bu nasıl oynanıyor?” diye baktım. Oynayanlar, olasılıklardan, analitikten falan bahsediyorlardı. Tabii çok şaşırdım ve çok da ilgimi çekti. Çünkü inşaat mühendisiyim ve analitik düşünce benim hayatım gibi bir şey. Bunun enteresan olabileceğini düşünüp oyunu öğrendim ve oynamaya başladım. Sonra Türkiye’de sağda solda tavla oynamaya başladım. Sürekli kazanıyordum ve insanlar da “Acaba bu hile mi yapıyor?” diye düşünüyorlardı. O günlerde arkadaşım bir tavla turnuvasına adımı yazdırmıştı. Yabancıların da katıldığı o turnuvayı kazanınca ilgi çektim, “Kim bu adam?” demeye başladılar. Ve WBF’nin ilgisini çektiniz öyle mi? Aynen! Dünya Tavla Federasyonu’ndan (WBF) yetkililer benimle iletişime geçti. “Çeşitli ülkelerde temsilcilerimiz var. Türkiye’de de bu potansiyeli gördük. Bizim oradaki temsilcimiz olur musun?” diye sordular. İlk etapta sıcak bakmadım ama onlar beni Napoli’ye davet ettiler, gittim. Bana orada yakın ilgi gösterdiler, bir Orta Doğu oyunu olarak görülse de tavlanın aslında Avrupa oyunu olduğunu söylediler. Bu cümle beni çok hırslandırdı ve teklifi kabul ettim. 28 Ekim 2001’de Türkiye’deki ilk tavla turnuvamızı yaptık. 18 kişi katıldı. Altı ay sonra düzenlediğimiz turnuvaya 30 kişi, bir sonrakine 50 kişi katıldı. Sonrasında bu turnuvayı İstanbul dışına taşıdık ve işimiz katlanarak büyüdü. İlk beş altı yıl kazanç olmaksızın benim yatırımlarımla ilerledi. Ve ben bir yol ayrımına girdim. Ya mesleğimi ya da bu işi yapacaktım, ikincisini seçtim. Peki Merit’le yolunuz nasıl kesişti? 2013’te Merit Park’tan Gürdal Büyükgüngör beni aradı. Ve Besim Tibuk Bey’in “dünyanın en büyük tavla turnuvası” hayalinden bahsetti. Teklife sıcak baktım, “Konuşalım” dedim ve ertesi gün Gürdal Bey, Kıbrıs’tan İstanbul’a geldi. Bu beni çok etkiledi. Kısa bir süre sonra da ben Kıbrıs’a gittim ve birlikte uzun bir yola çıktık. Merit, tavla dünyasına neler kattı? Merit’in dünya tavlasına katkısı muazzam. “Dünyanın en büyük turnuvasını yapacağız” iddiasıyla yola çıkmıştık ve Gürdal Bey’e tavla turnuvalarındaki eksikleri göstererek pek çok talepte bulundum. Hiçbirine itiraz etmedikleri gibi üstüne bir o kadar da onlar koydular. İlk turnuvamızda 150 kişi vardı. Amerika’dan sadece Douglas Mayfield geldi ama ülkesine döndüğünde herkese
yaptığımız organizasyonu anlattı. Gelenler çok mutlu ayrıldı o turnuvadan. Amacınıza ulaşabildiniz mi? Tavla son yıllarda dünyada düşüşteydi çünkü ödülleri çok cazip değildi. Mesela pokerde büyük ödüller ve sponsorlar var. Genelde oyuncular tavladan pokere geçerdi ama artık bu değişti, tavlaya dönmeye başladılar. Senelerdir poker oynayanlar bizim etkinliğimize geldiler. Bana “Neden dünya şampiyonası buraya taşınmıyor? diye soruyorlardı. Monte Carlo’da düzenlenen gerçek dünya şampiyonasından daha büyük bir işe imza atıyoruz Merit’le. Biz diğer turnuvaları ortadan kaldırmak için bu işi yapmıyoruz. En başından beri bizim amacımız “dünyanın en büyük tavla turnuvası”nı gerçekleştirmekti ve bunu da beş yıllık bir süreçte başarırız diye düşünüyorduk. Ama ikinci yılımızda bu hedefimize ulaştık. Bu başarının sırrı nedir? Birincisi kazanç… Merit, kazananlara büyük ödüller sunuyor. Yarışma ruhu da insanların hoşuna gidiyor. Diğer ülkelerle yarışma halini seviyor insanlar. Bir de Merit’te aldıkları hizmet kusursuz olduğu için yarışmalar tatil havasında geçiyor. Bir oyuncu burası için “tavlanın cenneti” demişti. Bu bizim mottomuz oldu. Adam ailesiyle geliyor, yedi gün tavla oynuyor ama Merit’te iki hafta daha kalıyor. “5’inci Merit Açık” hakkındaki değerlendirmeniz nasıl? Beklentilerimizin çok üzerindeydi. Kasım ayındaki organizasyon için şubatta hazırlıklara başlamıştık. Salonda ve otelde yer kalmadı. 44 ülkeden 580 kişi oyuncu katıldı, inanılmazdı. 17 yıldır bu işin içindeyim ve eminim bu rakamı kimse aşamaz. Sadece Merit kendini aşabilir ki biz de önümüzdeki yıl bunu deneyeceğiz. Yılda kaç turnuva düzenliyorsunuz? Türkiye’de yerli oyuncuya hitap eden dokuz, yabancı oyuncuya hitap eden iki turnuva düzenliyorum. Yurt dışında da operasyonlarım var. Dünya Şampiyonası’nı ben organize etmiyorum ama baş direktörlüğünü üstleniyorum. ya davet edilme sebebim de Merit’tir. Çünkü benim Ankara ya da İzmir’de gerçekleştirdiğim turnuvalar onlar için bir şey ifade etmez. Merit’teki turnuvaların büyüklüğü görülünce bana bu teklif sunuldu. Rusya’da da çeşitli faaliyetlerde yer alıyorum. Aralık ayında Dubrovnik’teki Merit Casino Libertas’taki turnuvanın organizasyonunu da ben yapıyorum. Yaklaşık 20 günde bir operasyondayım diyebilirim.
85
Röportaj
Interview
The “5th Merit Open Backgammon Tournament” was held at Merit Park Hotel in Kyrenia between the 1-5 of November 2017 and it challenged the likes of it in the world with a record attendance. We met with Arda Fındıkoğlu, World Representative of Worldwide Backgammon Federation (WBF) after the tournament. Fındıkoğlu rolled up his sleeves for this huge organisation ten months ago. He has been in this business for 17 years and he says “The tournament has reached out to very large crowds. No one can exceed these numbers. Merit’s only rival is itself now. Nevertheless, we will try to surpass it next year.” There are many rumours about the history of backgammon. Which one of these are true?
Arda Fındıkoğlu:
“Merit, Paradise of Backgammon” Arda Fındıkoğlu is one of the most influential names who comes to mind when someone talks about backgammon. We sat down and talked to him about the fascinating story of backgammon and about the “5th Merit Open” where 580 players from 44 countries participated. Fındıkoğlu described the tournament as “the world’s greatest” and declared Merit as a “backgammon paradise”. 86
Yes, surely there are a lot of stories and rumours about backgammon and we don’t know which one is true. But according to the most common story it started with the Indians and the Persians ... When they weren’t getting on so well, the Indian Emperor sent a chess set to the Persian Emperor and he instructed his Grand Vizier to “invent a new game in a year.” The Grand Vizier invented backgammon by taking a bit of inspiration from the concept of “time”. But the truth is, the history of table games is not that new. According to records, the first board game, “Royal Game of Ur” was played in Sumer’s capital city Ur... At that time there was a great civilisation in Egypt. Again there was a game called “Senet” which also belongs to that era. It is still played by the way. There is also a table game called “12 Line” which was played on the borders of the Roman Empire. Backgammon, however, was definitely invented during the Persian period. And these are the oldest of board games? No, a few years ago, a box was found on the excavation side near the bordering mountains of Afghanistan-Pakistan. There were dices and chips which looked like backgammon chips, but it was not a backgammon set. Even if it was not a backgammon set, it was a game that may be an early ancestor of backgammon. But if that box is the ancestor of backgammon, that
means everything we know so far is meaningless. Because there is a gap of about a thousand years between this excavation and the other story. There must certainly be a philosophy behind this kind of ancient game, right? Certainly there is... Backgammon stands for time and destiny. Each figure on the backgammon board represents something about time. This totally makes sense with the stories told about backgammon. A backgammon board represents the union of the year, and the four tails inside show you my house, his house, your house and the outside of your house. It represents four weeks of the month, 15 black and 15 white chips represent nights and days of the 30 days in a month. When you play backgammon you cannot go backwards, you always go forward, just like time... And “fate” is represented by the dice. After all the dice/fate is so powerful that you cannot outrun your fate no matter what you do. So, how did this game spread to the world? Backgammon moved to Far East with “Silk Road” and to Europe with the “Crusades”. With the Arab invasion, it entered Europe from the south, and with the discovery of America, the game reached to this continent and spread to the world. Everywhere this game reached, it adjusted itself with the rule of that region. In every culture, people added new rules to it, thinking, “It is probably played like this.” In the end backgammon became a game played everywhere with different rules. Over time, it became “the game of the rich”. At the beginning of the 1900s when jet-set started to play this game in the world, they said, “Let’s do a tournament.” Around that time, all sorts of games were played in Las Vegas and Monte Carlo. Game lovers began to meet in Bermuda right in the middle of these two places. Exiled Russian Prince Alexis Obelinski organised the first backgammon tournament in the world. But since it was not easy to reach Bermuda, they later moved Backgammon Championships to Monte Carlo and it still goes on.
Ok then, if backgammon has got different rules in every country. How did people come up with certain set of rules which were accepted globally? When people realised that all of the contestants who took part in Monte Carlo Backgammon Tournament played according to different rules, they said, “Let’s reorganise this game under the same rule” and all the masters gathered to improve the game. If they hadn’t improved it, we would have still continued to play without certain rules. Thanks to them, during the 1960s a new game what we call “modern backgammon” was invented and now everyone knows it is important to become skilled and winning the game isn’t all about luck. The most important feature of modern backgammon is the “vido” cube on top of the chips. So, a new layer based on mastery has emerged in the game. Luck is still an element in modern backgammon but it is not 50% as it used to be. Now 30% of the game is luck based. What is the “Vido” cube? Sometimes you are ahead of the game and sometimes your rival is ahead. The winning player has the chance to fold the game by putting forward the “vido” cube. So the game is two, the mars are four points. But the other player has the option of not accepting this offer. If he does not, the game ends there, but the player ahead wins the game. “Vido” cube is a very important addition to backgammon. In your personal history, what kind of place does backgammon have? When did you start playing it? I started playing it in 1996-97 when the internet came into our homes. It was not very common back then. And I came across backgammon on the internet. I had a look at how people were playing it. Players were talking about possibilities, analytics and so on. Of course I was very surprised and very interested. Because I’m a civil engineer and analytic thinking is the way of life for me. I thought it might be interesting and I started learning the game and playing it. Then I started playing backgammon here and there in Turkey. I was constantly winning and people were wondering if I was cheating. In those days my friend put my name down for a backgammon tournament. When I won the the tournament mainly foreigners participated, people started to ask themselves “Who is this man?” And obviously you had the attention of
World Backgammon Federation? Certainly…The authorities of the World Backgammon Federation (WBF) contacted me. They said “we have representatives in various countries. We see a potential in Turkey. Will you be our representative there? “ I wasn’t fond of the idea at first but then they invited me to Napoli, I accepted the invitation. They paid a lot of attention to me there. They said although backgammon is known as a Middle Eastern game, actually it was a European game. This statement made me very ambitious and I accepted the offer. On October 28th, 2001 we organised our first backgammon tournament in Turkey. 18 people attended. Six months later, 30 people participated in the tournament and 50 people participated in the next tournament. Then we moved this tournament out of Istanbul and player participation showed incremental growth. The first 5-6 years progressed I invested money without any profit. Then I was on crossroads, I was either going to go back to my day job or do this. I chose the second option. How did your path cross with Merit? In 2013, Gürdal Büyükgüngör from Merit Park called me and told me about Mr BesimTibuk’s dream of organising “the biggest backgammon tournament in the world.” I liked the idea and told him we should talk more about it. Mr Büyükgüngör came to Istanbul from Cyprus to meet me the next day. This move impressed me. I went to Cyprus soon after, and so our journey began. What has Merit added to the backgammon world in your opinion? Merit had an enormous contribution to backgammon world. We started off this journey by saying “we will organise the biggest tournament in the world.” I pointed out what was missing in backgammon tournaments to Mr. Büyükgüngör. He did not appeal to any of them, plus he added more on my list. Our first tournament had 150 contestants. Only Douglas Mayfield came from the US, but when he returned to his country, he told everyone about the organisation. The participants left the tournament feeling very good. Did you reach your target? Backgammon has not been very popular around the world in the recent years, because the prize is not really financially rewarding. For example, there are very big prizes and sponsors in poker tournaments. In general, the players
would go from backgammon to poker but now this attitude has changed. People who had been playing poker for years, are now playing backgammon and participating in our backgammon tournaments. They started asking me “Why isn’t the world championship being moved here? We’re doing a bigger job here with Merit, compared to the real world championship in Monte Carlo. We don’t do it to get rid of other tournaments. From the very beginning, our goal was to organise “the biggest backgammon tournament in the world” and we thought we would reach our goal in five years time. But we reached our goal in two years. What is the secret behind this success? The prizes comes first ... Merit offers the winners great prizes. The spirit of the competition, is competing. People love competing against other countries. Merit has great service and the environment gives it a holiday feel. A player described his experience as “Heaven of backgammon.” This has become our motto. A contestant comes with his family and plays backgammon for seven days. Then they stay at Merit for another two weeks. What did you think of this year’s tournament? It was beyond our expectations. We started preparations for the organisation, which was set to begin in November, all the way in February. Both the tournament hall and the hotel was fully booked. 580 players from 44 countries participated, it was unbelievable. I have been in this business for 17 years and I am sure no one can exceed that number. Only Merit can surpass itself and we will try it next year. How many tournaments do you organise in a year? In Turkey, I organise two tournaments for foreigners and nine for local players. I also have programs abroad. I’m not organising the world championship, but I’m the chief director. I’m only invited thanks to Merit, because the tournaments I arrange in Ankara or Izmir, do not mean anything to them. The position was offered to me when they saw the huge number of the tourists coming to Merit. I also participate in various activities in Russia. I am also the organiser of the tournament in Merit Casino Libertas in Dubrovnik in December. I can say I work for a project almost every 20 days.
87
News Haber
2’iNCi MERiT BRiÇ TURNUVASI
Kıbrıs’ta düzenlediği uluslararası turnuvalarla övgü toplayan Merit Otelleri, 2’inci “Merit Bridge Open Pairs”te 200 yarışmayı ağırladı. Sıradaki turnuva için kollar sıvandı.
88
89
News Haber Geçtiğimiz yıl yine bir ilki gerçekleştirerek “1’inci Merit Bridge Open Pairs Festivali”ni düzenleyen Merit Grubu, etkinliğin yoğun ilgi görmesi nedeniyle 1619 Ekim tarihlerinde Merit Royal Premium Hotel’de Merit Briç Festivali’nin ikincisine ev sahipliği yaptı. 11 dünya şampiyonu ve 6 Avrupa şampiyonunun katıldığı turnuvanın konukları arasında Alfredo Versace, Geir Helgemo, Michal Klukowski, Justyna Zmuda, Michele Aidi ve Jerry Stomatov gibi briç dünyasının önemli isimleri de vardı. Dünya Briç Federasyonu Yönetim Kurulu Üyelerinden Bernard Pascal, Georgio Duboin ile Mısır Briç Federasyon Başkanı
90
Hady Amer, Lübnan Briç Federasyonu Başkanı Choukri Sader ve Türkiye Briç Federasyonu Başkanı Nafiz Zorlu da dünya briççilerini buluşturan bu özel etkinliğe katılan önemli isimler arasındaydı. 51 bin dolar dağıtıldı 16 Ekim akşamı “hoş geldin kokteyli” ile başlayan turnuvada toplam 51 bin dolar para ödülü dağıtıldı. 200 briç sever, gün boyu Merit Royal’in sınırsız dünyasının keyfini çıkarırken akşamları da bu turnuvada ter döktü. “Mixed Pairs” kategorisinde birinci Olga Pavlushko - Yuri Khiouppenln (6 bin USD), ikinci Maisy
Aluf - Sedat Aluf (4 bin USD) ve üçüncü Alfredo Versace - Emanuela Pramattan (3 bin USD) ödül kazandı. “Oper Pairs” kategorisinde ise Yuri Khiouppenln Vadim Kholomeev (8 bin USD) birinci, Yusuf Sohterik - Can Berktaş (6 bin USD) ikinci ve Gökhan Yılmaz - Okay Gur (5 bin USD) ikilisi üçüncü oldu. Turnuvanın ödül töreninin ardından birbirinden lezzetli yemeklerin ikram edildiği müzik ve dans dolu bir geceyle etkinlik sona erdi. Merit Hotel’in geleneksel hâle getirdiği briç turnuvasının bir sonraki tarihi ise şimdiden belirlendi: 9-13 Nisan 2018…
2th Merit Bridge Open
Nafiz Zorlu
Merit Hotels breaks ground with its international tournaments organised in Cyprus. It has recently hosted 200 players during the second “Merit Bridge Open Pairs,” and now the sleeves are rolled up for the next tournament. Hanzade Özbaş
The Merit Group, which organised the first ever “Merit Bridge Open Pairs Festival” last year, is now hosting the second festival at the Merit Royal Premium Hotel between the 16th and 19th of October due to great amount of interest. There were 11 times world champions and 6 times European champions among the guests of the tournament. Also, important names from the bridge world such as Alfredo Versace, Geir Helgemo, Michal Klukowski, Justyna Zmuda, Michele Aidi and Jerry Stomatov also gathered in Merit Hotel. The World Bridge Federation member of the Executive Council Bernard Pascal, Georgio Duboin, Egyptian Bridge Federation President Hady Amer, Lebanese Bridge Federation President Choukri Sader, Turkish Bridge Federation President Nafiz Zorlu were also all present at this event, which brought together all the bridge players of the world. 51 Thousand dollar give away The tournament which kicked off with a special “Welcome Cocktail” gave
away $51.000 prize money during the competition. 200 bridge lovers enjoyed the magnificent world of Merit Royal Hotel during the day time but sweated it out during the games in the evenings. Olga Pavlushko Yuri Khiouppenln (6 thousand USD) came the champions of “Mixed Pairs” Maisy Aluf - Sedat Aluf took the second place (4 thousand USD) and Alfredo Versace - Emanuela Pramattan came third (3 thousand USD) and won prizes. In “Open Pairs” category Yuri Khiouppenln Vadim Kholomeev (8 thousand USD) came the first, Yusuf Sohterik - Can Berktaş (6 thousand USD) came the second and Gökhan Yılmaz - Okay Gur page (5 thousand USD) took the third place. Following the tournaments, the events finished off with an Award Ceremony where mouth watering food was served. The closing night ended with amazing music and an epic dance party. Merit Hotel’s Bridge Tournaments became a tradition already and Merit is already proud to announce the next tournament dates: 9-13 April 2018…
91
News Haber
GANSTERS POKER CUP 2 MiLYON DOLAR DAĞITTI 92
Merit Crystal Cove Hotel’in yeni poker salonunda 14-24 Kasım’da arasında Merit Poker’in öncülüğünde gerçekleşen “Gangsters Poker Cup” dünyanın pek çok ülkesinden profesyonel oyuncuları ağırladı. 1 milyon dolar garanti ödüllü turnuvada oyuncular büyük ödül için kıyasıya yarıştılar. “Merit Poker” tarafından Merit Crystal Cove Hotel’de düzenlenen “Gangsters Poker Cup” etkinliğinde 30 ülkeden yaklaşık 450 profesyonel Texas Hold’em oyuncusu mücadele etti. Yoğun bir katılım ve çekişme içinde geçen turnuvada “Main Event 1” şampiyonu İranlı Ashkan Fattahi olurken, “Main Event 2” finalinde Romanyalı Mihai Gabriel Niste birinci
oldu. Turnuvada yapılan iki ayrı “Main Event”te toplam bir milyon dolara yakın (969.680 USD) ödül dağıtıldı. Bir milyon dolardan fazla garanti edilen turnuvada ise dağıtılan nakit ödüllerin toplamı 2.057.000 dolara ulaştı. Main Event 1’de giriş sayısı 247, dağıtılan ödül 454.480 dolar olurken, Main Event 2 ise giriş sayısı 280 ve dağıtılan ödül 515.200 dolar oldu.
Merit Poker ve Merit Crystal Cove Hotel & Casino, servis kalitesi ve misafirperverliğinin yanı sıra düzenlediği birbirinden renkli, keyifli, yüksek katılımlı Texas Hold’em Poker turnuvaları ile dünya çapında pek çok oyuncuyu ağırlayarak turizme ve ülke tanıtımına da büyük katkı sağlıyor.
93
News Haber
“Gangsters Poker Cup” gives away 2 million dollars The “Gangsters Poker Cup”, organised by Merit Poker, was held at the Merit Crystal Cove Hotel & Casino’s new poker room, between November 14th to 24th. The cup welcomed professional players from all around the world. Participated players fought fiercely for the grand prize of $1,000,000. 94
About 450 professional Texas Hold’em players from 30 countries competed at “Gangsters Poker Cup” held at the Merit Crystal Cove Hotel by Merit Poker. The tournament had a huge turnout and it was a tough competition. But in the end, Iranian Ashkan Fattahi became the champion of “Main Event 1” while Romanian Gabriel Niste became the champion of “Main Event 2” final. Rewards over $ 2 Million A total of almost 1 million dollars (969,680 USD) was awarded to two separate “Main Event” final players during the tournament. A whopping sum of 2.057.000 dollars’ cash prizes were given away at the $1,000,000
prize guaranteed tournament. “Main Event 1” had 247 participants and handed out $ 454,480 in prize, while “Main Event 2” had 280 players and gave away $ 515,200. A major contribution to the publicity of the country Merit Poker and Merit Crystal Cove Hotel & Casino holds one of the world’s largest, most fun, colourful and high turnout Texas Hold’em poker tournaments. Merit Crystal Cove Hotel & Casino also contribute to the promotion and development of the tourism industry in the country. They host and provide high quality service as well as unlimited hospitality to professional poker players.
95
96
Rรถportaj
Interview
Orlando Carlo Calumeno:
ASIL GÜCÜMÜZÜN ANADOLU MOZAiĞi OLDUĞUNU HERKESE HATIRLATMAK iSTiYORUZ
Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi, Grup Finans Bölüm Başkanı ve Merit International Casinos CEO’su Orlando Carlo Calumeno, Anadolu’ya dair en geniş fotoğraf, kartpostal ve obje koleksiyonun da sahibi aynı zamanda... Calumeno ile çocuk yaşta kanına giren büyük tutkusunu konuştuk.
97
Interview
- Bu röportaj Quality of Magazine dergisinden alınmıştır.
Röportaj İş dünyasının en başarılı profesyonellerinden biri olan Orlando Carlo Calumeno, Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi, Grup Finans Bölüm Başkanı ve Merit International Hotels & Casino CEO’su. Ancak onu başarılı iş yaşamının yanı sıra şahsi anlamda çok değerli kılan bir başka özelliği daha var: Kendisi aynı zamanda dünyanın en geniş “Osmanlı Kartpostal Koleksiyonu”na sahip olan “Orlando Carlo Calumeno Koleksiyon ve Arşivleri”nin de kurucusu ve sahibi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bile sergilerde referans olarak başvurduğu bir arşiv bu. Koleksiyonda 1895’ten 1921’deki İstanbul’un işgaline kadar olan döneme ilişkin kimin ürettiği belli, postadan geçmiş yaklaşık 30 bin fotoğraf ve kartpostal bulunuyor. Bunun dışında yaklaşık 20 bin adet de fotokart denilen 1921-1928 dönemi kâğıt yokluğundan dolayı neye bulunmuşsa basılmış, üreteni belirsiz ama Calumeno ve ekibinin kimlerin onları hazırladığını veya fotoğrafı çektiğini bildiklerini belirttiği bir erken Cumhuriyet arşivi var. Bu kartpostallar ve fotokartların yanı sıra
98
Anadolu’daki farklı fotoğrafhanelerinde çekilmiş yaklaşık 10 bin parçalık bir başka koleksiyon da bulunuyor. 31 yıldır koleksiyoner 47 yaşındaki Orlando Carlo Calumeno, 400 yıldır İstanbul’da yaşayan en eski Levanten ailelerden birinin oğlu. Baba tarafı İtalyan, anne tarafı ise yarı Trabzonlu Ermeni, yarı Fransız. 16 yaşından beri koleksiyoner olan Calumeno, bu tutkunun nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Bu koleksiyonu sıfırdan, daha lise öğrencisi olduğum yıllardan itibaren kendi harçlıklarımla oluşturdum. Koleksiyonerlik ruhunu ailem aşıladı. Büyükbabamın ve babamın da koleksiyonları vardı. Bana saatlerce bir gümüşün altındaki ya da İznik, Kütahya porselenlerindeki damgayı anlatırlardı nedir, ne değildir diye. Bu etkiler altında büyüdüm. İlk önce yalnız Anadolu kartpostalları topluyordum. Daha sonra bu çerçeveyi genişlettim.” Anadolu’nun görsel şöleni Bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında
birçok sergiye katılan ve organize eden, yarışmalara katılan bu koleksiyon ve arşivin Türkiye şampiyonlukları, Dünya ikincilikleri, Balkan şampiyonlukları var. Orlando Carlo Calumeno, toplam koleksiyonun yüzde 90’ını Anadolu’nun oluşturduğuna ve bunun çok önemli olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “Anadolu’nun en geniş görsel şöleni bu formattadır. “Osmanlı’da Sosyal Yaşam”, “Osmanlı’da Okullar”, “Osmanlı’da Azınlıklar”, “Yüz yıl Önce Türkiye’de Ermeniler”, “Yüz yıl Önce Türkiye’de Rumlar”, “Yüz yıl Önce Türkiye’de Levantenler”, “Şehirler” serisi bulunuyor. Esasında ana teması tek bir cümlede özetlenebilir: ‘Osmanlı İmparatorluğu’nu Osmanlı İmparatorluğu yapan, en kuvvetlendiren öge Anadolu’dur. Niye? Çünkü Ermeni’si, Rum’u, Yahudi’si, Kürt’ü, Zaza’sı, Müslüman’ı, Fransız’ı, İtalyan’ı hepsi beraber yaşıyor. O çok renkli, çok sesli, çok dilli kültürel yapı, kültürel mozaik Osmanlı’yı kuvvetli kılan yapıdır. Farklı sebeplerden o mozaikten biz parçaları kaybetmeye başladığımızda Anadolu’nun ruhu, dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun kendisi çöküyor.”
Barış, kardeşlik, sevgi
Yeni kitap projeleri
Hollywood’a danışmanlık
Gerçekleştirdikleri sergilerde barış, kardeşlik ve sevgi temasını işlediklerini belirten Calumeno, “Politik kelimeler bizi ilgilendirmiyor. Biz yalnızca şunu söylüyoruz: Yüz yıl önce Anadolu mükemmel bir yermiş. Yüz yıl önce Anadolu’da insanlar beyzbol oynuyor, kadınlar uzun eteklerle, kare tahta tenis raketleri ile tenis oynuyor. Hatta Konya’da Bayanlar Tenis Kulübü var Osmanlı’da… Şu anda var mı bilmiyorum. Sivas tüm dünyanın merakla beklediği eczacılık ve tıpta yeni buluşlar yapılan bir Osmanlı şehri. Yine baktığınızda fotoğrafçılık Osmanlıda çok ilerlemiş durumda. Herkes şaşırıyor Anadolu fotoğrafçılarının bunları nasıl çekebildiğine. O tarihte cam negatiflerle alınmış, katırlarla taşınmış. Yaklaşık 150 yıl sonra fotoğraflar aynı kalitede cam gibi.”
Anadolu fotoğrafçılarıyla ilgili çalışmalarının sürdüğüne dikkat çeken Calumeno, şu bilgileri veriyor: “Dildilyan Kardeşler’e dair ilk fotoğrafçılık kitabımız 2016’da çıktı ve devam edecek. Yeni çıkacak yayınlarımız içinde ‘Osmanlı Tiyatrosu’nda Ermeniler’ adlı bir çalışmamız var. Hiç işlenmemiş bir konu. Osmanlı dönemine ait yaklaşık 400’e yakın kumpanya afişi var elimizde. Görselleri, fotoğrafları, biletleri… Onları da kullanacağız. Ayrıca Osmanlı dönemi kitapevlerinin kitaplarını yayınladıkları satış listelerinden oluşan bir
Yurt içinde yapılan dönem filmi ve dizileri için kendilerine başvuran olmasa da Hollywood’a danışmanlık hizmeti verdiklerini belirten Calumeno, “Hollywood’a bugüne kadar danışmanlık verdiğimiz iki film oldu. Şu anda da çok önemli bir üçüncü filme kostümlerinden kullanılan objelere kadar danışmanlık veriyoruz.” diyor. “Sevgili Kardeşim” adlı serginin şu anda Türkiye’yi dolaştığını, bugüne kadar İngilizcesinin İsviçre dâhil Avrupa’nın neredeyse tamamını dolaştığını söyleyen Calumeno, Los Angeles’ta iki büyük Amerikan Üniversitesi’nin sponsorluğunda çok büyük ve yeni bir sergi gerçekleştireceklerini de müjdeliyor. “Hedefimiz üç boyutlu müze” “Kendi kendimizin sponsoruyuz. Arkamızda farklı bir yapı veya bir yurt dışı fonu yok. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz” diyen Calumeno, bundan sonra yapmak istediklerini ise şöyle anlatıyor: “Bir müze kurma hedefimiz var. Bu müzenin Beyoğlu, Nişantaşı, Kurtuluş gibi azınlıkların eski yaşadığı yerlerde olması gerekiyor. Maalesef bizim bütçelerimiz şu anda gayrimenkul fiyatları ile çok örtüşemiyor. Kısmet olursa bir gün 200 metrekare tabanlı, altı yedi katlı bir binaya ihtiyacımız var. Benim aklımdaki müze üç boyutlu, interaktif ve üst düzey teknolojik donanımlı bir müze. Örneğin Osmanlı gazozu bölümünde bir düğmeye bastığınızda aynı şişede aynı tatta bir gazoz içirebilmek, müzik aletleri bölümünde, o aletin kendisinden o dönemin müziğini dinleyebileceğiniz gibi oldukça sıra dışı bir müze hedefim var. Bu müzede her gün benim de dâhil olacağım sunumlar yapılacak, Osmanlıca, Rumca, Ermenice, Ladino dilleri öğretilecek.” diyor.
“Mikrobik bir hastalık gibi” Koleksiyon tutkusunun Anadolu kartpostalları ile başladığını söyleyen Calumeno, “Bu mikrobik, viritük hastalık, sonrasında daha da yayıldı. Kartpostalların ardından kağıda basılan her şey; zarflar, kartvizitler, faturalar, kitaplar, reçeteler derken objelere de geçti. Bu objeler Anadolu’da sosyal yaşamda kullanılan objeler; yani Muş’ta yaşayan halkın kullandığı tabak, çanak, halı… Erzurum’daki halkın kullandığı küp veya Erzincan’da kullanılan bardak, Trabzon’daki bakır, Kayseri’deki sini… Tırnak içinde insanlar için maddi değer içermeyebilir ama bizim için manevi değeri çok yüksek olan şeyler.” diyor. Bir Zamanlar Yayıncılık Devasa koleksiyonunun yanı sıra “Bir Zamanlar Yayıncılık”ın da sahibi olan Calumeno, Anadolu’nun kültürel mirasına odaklanan yayınevini şu sözlerle anlatıyor: “Bugüne dek 23 kitap yayımladık. Bunların yüzde 80’i bizim kendi koleksiyonumuzdan derlendi. Bizim kitaplarımızın felsefesi çok basit: Bir konunun tamamı ile ilgili bir kitap sunmuyoruz. Orlando Carlo Calumeno Koleksiyon ve Arşivi’nden derlemelerle hazırlıyoruz kitaplarımızı. Yayınlarımız arasında ‘Şehirler’ serimiz var: İzmir, Antakya, Mersin, Diyarbakır. Tematik serilerimiz var. Örneğin ‘Yadigar-ı Hürriyet’, İkinci Meşrutiyet’in ilanının 100’üncü yılında 2008’de bastığımız bir çalışma. İki ciltlik ‘100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler’ adlı çalışmamız dünya genelinde büyük ses getiren bir yayın oldu. ‘100 Yıl Önce Rumlar’ serimiz de bu yıl içinde çıkacak.”
“24 saat yetmiyor”
kitap hazırlıyoruz. O da çok güzel olacak. Ne okunurdu, hangi kitaplar satılırdı? Bu da işlenmemiş bir konu. Bizim yayınevi olarak amacımız ticari değil, tümü ile kültürel bir çerçeveden yaklaşımla insanlara bizim gücümüzün Anadolu olduğunu hatırlatmak… Anadolu’yu güçlü kılmak, herkesin birbirine dostane, sevgi ve barışla yaklaşması ve bu kültürel mozaiği tekrar oluşturabilmek esasında.”
Yirmi dört saatin kendisine yetmediğini vurgulayan Orlando Carlo Calumeno, günde en fazla 4-5 saat uyuduğunu ve çok sık seyahat ettiğini söylüyor. Zamanının yüzde 80’ini iş, yüzde 10’unu arşiv, yüzde 10’unu da özel bir tutkusu olduğunu söylediği Fenerbahçe’ye ayıran Calumeno, 15 yıldır 1907 Derneği’nin yönetiminde yer alıyor. “Koleksiyonculuğa odaklanabilmek için birçok dili anlayabilmek, okuyabilmek gerek” diyen Calumeno, “Fransızca, İngilizce, Almanca, Türkçe ve Ermenice’yi çok iyi biliyorum. Rusça ve Osmanlıca da kendimi ifade edebilecek düzeydeyim. Babam yedi dil, büyükbabam 11 dil konuşurdu.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
99
Interview
- This interview originally featured in Quality of Magazine
Röportaj
Orlando Carlo Calumeno: “We want to remind everyone that the Anatolian mosaic is our real power” Orlando Carlo Calumeno is the CEO of Net Holding board of directors, Head of Group Finance Department and CEO of Merit International Casinos. He also owns the largest collection of photographs, postcards and objects of Anatolia. We met Calumeno and spoke about his childhood passion. Orlando Carlo Calumeno is one of the most successful professionals in the business world. He is the chairman of the Net Holding board of directors, head of Group Finance and CEO of Merit International Hotels & Casino. But what makes him unique is not just his professional career. He is the founder and owner of the Orlando Carlo Calumeno Collection and Archives. His collection has the largest “Ottoman Postcard Collection” in the world. Even the Republic of Turkey makes a reference to his collections during exhibitions. The collection contains about 30 000 photos and postcards, all bylined, from 1895 to 1921 until the occupation years of Istanbul. There are also early republican archives and about 20 000 copies of these pieces which is called the photocart. This is because these images were printed on any kind of
100
material due to the lack of paper during 1921-1928. Early republican archives aren’t bylined but Calumeno and his team stated that they know who prepared them or photographed them. Besides postcards and photographs, there is another 10 000 pieces of collection, which consists of images taken in various photo halls, in various parts of Anatolia. Collector for 31 years Orlando Carlo Calumeno, 47, is the son of one of the oldest Levantine families living in Istanbul. They’ve been living there for 400 years. His father’s side is Italian while his mother’s side is half Trabzon Armenian and half French. Calumeno, who has been a collector since the age of 16, explains how his passion began: “I started my collection from scratch using
my own pocket money, while I was still a high school student. My family, including my father and grandfather, used to have their own collection and they’ve passed on the spirit to me. They would talk about a stamp under a silver item or underneath Izmit Kütahya porcelain for hours and hours. They would tell me all about them. I grew up under their influences. First I was only collecting Anatolian postcards, and then I expanded further.“ Visual fascinating Anatolia So far Calumeno organised and participated in many exhibitions, domestically and internationally. He even entered his collections into competitions and won numerous awards such as the Turkish Championship. He became world second in the Balkan Championships.
Calumeno points out that 90 percent of his total collection consist of Anatolia and says this is very important while adding, “the largest visual festival of Anatolia is in this format. There are collections of Social Life in the Ottoman Empire, schools during Ottoman Empire, minorities in the Ottoman Empire, Armenians in Turkey, a hundred years ago, Greeks in Turkey, a hundred years ago, Levantine in Turkey, hundred years ago and cities.” In fact, the main theme can be summarised in a single sentence: ‘the strongest element which makes the Ottoman Empire what it is, is Anatolia. Why? Because the Armenians, Greeks, Jewish, Kurdish, Zaza’s, Muslims, French and the Italians lived together harmoniously. It was a multi-coloured, multilingual cultural structure. It was the cultural mosaic, which made the Ottomans Empire strong and grand. When we started to lose this parts from that mosaic for different reasons, the spirit of Anatolia and therefore the Ottoman Empire itself started collapsing.” Peace, brotherhood and love Calumeno states the themes of the exhibitions are peace, brotherhood and love. He adds “political words do not interest us. We only say: a hundred years ago Anatolia was the perfect place to go. A hundred years ago, people in Anatolia played baseball, women played tennis with long skirts and with square wooden tennis rackets. In Konya there was even a Ladies tennis club during Ottoman era… I do not know if there is still a lady’s tennis club in Konya. Sivas was an Ottoman city where new discoveries were made, in the field of medicine and health. The whole world envied their work and watched them for new developments in curiosity. Once again, photography was very advanced in the Ottoman Empire. Everyone was amazed how Anatolian photographers could take these images we showcased. It was taken to glass negatives at that time and they carried at the back of mules. About 150 years later, the photographs still have the same quality, glass quality.“ Like a microbial disease Calumeno says that his passion for collecting began with Anatolian postcards adding, “This is a microbial, viral disease. After a while it spread everywhere.” It started with postcards, then moved onto anything printed on paper such as envelopes, business cards, invoices, books and prescriptions. Then he moved on to objects. These objects are those used in daily social life in Anatolia such as pots, cups and carpets used by people living in Muş ... Jugs
used by people in Erzurum or cups used in Erzincan, copper from Trabzon, metal trays from Kayseri “quote, these items may not have a high material value, but for people their sentimental values are very high. “ One Times Publishing Besides his large collection, Orlando Carlo Calumeno also own a publishing house called “Bir Zamanlar Publishing.” Calumeno explains that the publishing house focuses on the cultural heritage of Anatolia. “We published 23 books so far. 80 percent of the books are compiled from our own collection. The philosophy behind our books is very simple; we do not offer a book that covers an entire topic. We prepare compilations using Orlando Carlo Calumeno Collections and archive. Our publications include a ‘cities series: İzmir, Antakya, Mersin and Diyarbakir.’ We have a thematic series for example; we published the ‘Reminiscence of Independence’ in 2008 for the 100th anniversary of the declaration of the second constitution. The two-volume book cöalled ‘Armenians in Turkey, 100 years ago’ was also a great success across the globe. The ‘Greeks 100 Years Ago’ series will also be released this year. New book projects Drawing attention to his work on Anatolian photographers, Calumeno says, “Our first photography book on the Dildyanlar Brothers was published in 2016 and there will be a sequel to it. There will be a new publication called ‘Armenians in the Ottoman Theatre’. It’s an untouched subject, never discussed before. There are nearly 400 theatre companion posters that belong to the Ottoman period. We also used images, photos and tickets. In addition, we are preparing a book consisting of book sales lists from Ottoman period. Bookstores published their sales list during those times. It will be amazing because it will include what was read back then and what books were sold. This is again a topic that hasn’t been spoken about. Our publishing house is not commercial, and aims to remind people of the power of Anatolia, through a cultural aspect. We want to make Anatolia strong again, we want everyone to be loving, peaceful and friendly. We aim to rebuild this cultural mosaic.” Consulting company in Hollywood Although none of the Turkish companies asked for a consultancy service for period films and series, Calumeno
says they provided companies from Hollywood their consultancy services. He adds, “There are two films that we have provided consultation in Hollywood so far. We are now giving advice on a third movie, a very important movie on objects and costumes that were used in that era. He says an exhibition called ‘Dear Brother’ is currently touring around Turkey, Calumeno also says an English version of this exhibition has already toured around Switzerland, as well as most of Europe so far. Two renowned US Los Angeles Universities have also become the sponsor of a new and grand exhibition.” “Our goal is an interactive, technological and three-dimensional museum” Orlando Carlo Calumeno says “we sponsor ourselves. We do not have a different structure or a foreign fund behind us. We are paddling our own canoe.” He then explains what they want to do next “Our goal is to build a museum. This museum should be in a neighbourhood like Beyoğlu, Nişantaşı or Kurtuluş where minorities used to live. Unfortunately, our budget does not match real estate prices in this given moment. We need a 200 sqm floor building which is around 6 to 7 storeys. In my mind, it is a three-dimensional, interactive and high-tech museum. For example, when you press a button in the Ottoman soft drinks section, you can drink a soda of the same flavour in the same bottle. In the musical instruments section, you can listen to the music of that period. Experts, including me, will hold presentations in this museum every day. Ottoman, Greek, Armenian and Ladino languages will be taught.” “24 hours is not enough” Orlando Carlo Calumeno underlines that 24 hours is not enough for him. He says that he sleeps no more than 4-5 hours a day and travels very often. Calumeno spends 80 percent of his time on work, 10 percent on archiving and 10 percent on Fenerbahçe - which he describes as a special passion of his. He also has been serving at the administration of the association of 1907, for 15 years. Calumeno finishes off by saying, “I need to be able to understand and read many languages in order to be able to focus on collections. I know French, English, German, Turkish and Armenian very well. I can also express myself in Russian and Ottoman. My father could speak seven languages and my grandfather spoke 11!”
101
Travel Seyahat
TARİHÎ LEFKOŞA EVLERi Lefkoşa’nın yüzyılları kapsayan zengin tarihi ve kozmopolit yapısı şehrina mimarisine de yansıyor. Başkentin göğsünde bir mücevher gibi ışıldayan ve şehrin manevi değerlerinden olan “Tarihî Lefkoşa Konakları” ile tanışmaya hazır mısınız? “Surlar İçi Bölgesi” yüzyıllar boyunca Lefkoşa’nın merkezi, sosyal hayatın ve ticaretin de kalbi oldu. Resmî daireler, doktor muayenehaneleri ve mahkemeler bu semtteydi ve Lefkoşa halkı da buradaki evlerde yaşarlardı. Bugün en önemlisi ve en çok kullanılanı “Girne Kapısı” olsa da “Surlar İçi”nin dokuz ana kapısı bulunuyor. Şehrin kuzeyindeki “Girne Kapısı”, 1562’de Venedikliler tarafından yapılmış ve 1821’de yılında Osmanlılar tarafından onarılmış. Fakat hiçbir yapı bu bölgenin ruhunu eşsiz güzellikteki evler kadar anlatamıyor. “Surlar İçi”ndeki evler ve konaklar, Ada’da yüzyıllarca boyunca hâkimiyet sürdüren Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı mimarilerinin özelliklerini bir arada barındırıyor. Bu evlerde özellikle Osmanlı mimarisine ait kemerler, ahşap tavanlar, Bağdadi duvarları ve cumbalar öne çıkıyor. Şimdi gelin “Surlar İçi”nin en şık ve güzel konaklarının hikâyelerine kulak verelim.
102
Historical Nicosia Mansions The rich history and cosmopolitan structure of Nicosia cover centuries of events, and it is reflected in the architecture of the city. Are you ready to learn more about the ‘Historical Nicosia Mansions’, which are shining like a diamond in the heart of the capital and about the spiritual values of the city? The ‘In City Walls’ area has been the centre of Nicosia for centuries, the heart of social life and trade. Public offices, doctors’ offices and courts were in this neighbourhood and the people of Nicosia lived in these houses. Today the most important and the most popular gate is the ‘Kyrenia Gate’ but there are nine other main gates of the In City Walls. ‘Kyrenia Gate’ is in the north part of the city and was built by the Venetians in 1562, then repaired by the Ottomans in 1821. But none of the buildings can represent the spirit of this region as well as the uniquely beautiful houses. Houses and mansions in the ‘Walls’ feature the characteristics of all Lusitanian, Venetian and Ottoman architecture all at the same time. These three civilisations dominated the island for centuries. These houses stand out with Ottoman architecture style arches, wooden ceilings, Baghdadi walls and balconies. Now let’s take a look at the stories of the most stylish and beautiful mansions situated “In the Walls”.
103
Travel Seyahat
DERVİŞ PAŞA KONAĞI Konak, adını sahibi “Derviş Paşa”dan alıyor. Asıl adı “Tüccarbaşı Hacı Derviş” olan tarihî şahsiyet, 1891’de Kıbrıs’ta “Zaman” isimli ilk Türk gazetesini çıkarmış. Namı İstanbul’a kadar yayılan gazetenin başarısı sebebiyle Padişah Sultan Abdülhamit bir fermanla Hacı Derviş’i “Paşa” yapmış. Ve o andan itibaren de “Derviş Paşa” olarak anılmış. 19’uncu yüzyılda inşa edilen iki katlı konağın alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten yapılmış. O dönem, köşk sakinleri üst katta bulunan odalarda hayatlarını sürdürürken alt katta bulunan odalar servis ya da hizmetçi odaları görevi görüyorlarmış. Yola çıkıntı yapan, ve “selamlık odası” olarak da adlandırılan “baş oda”, büyüklüğü, tavan kaplaması ve çatı saçaklarıyla konağın diğer odalarına meydan okuyor. Dikkatli bakarsanız süslemeli tavanındaki “miladi 1869” tarihini görebilirsiniz. Bombalar yıkamadı Uzun süre bakımsızlık nedeniyle eski şaşalı günlerinden çok uzak bir görüntü sergileyen konak, 1974 Barış Harekâtı sırasında atılan bir bombanın hedefi olması sebebiyle ağır hasar da almış. 1979’da yapının yenileme çalışmaları başlamış. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirilen ilk büyük çaplı yenileme çalışması olması açısından önem taşıyan Derviş Paşa Konağı Restorasyonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yardımlarıyla 1986’da tamamlanmış. Konak, 21 Mart 1988’de ise “Etnografya Müzesi” olarak hizmete açılmış.
104
DERVISH PASHA MANSION This mansion is named after its owner ‘Dervis Pasha.’ The historical person whose real name was ‘Merchant Hadji Derviş,’ published the first Turkish newspaper named ‘Zaman’ in Cyprus in 1891. Due to the success of the newspaper spreading to Istanbul, Sultan Abdulhamid gave Haji Dervis the ‘Pasha’ title. And from then on he went by name of ‘Dervish Pasha.’ The two-storey mansion was built in the 19th century. Its entrance floor is made of stone and the second floor is made of mudbrick. At that time, the residents of the mansions lived on the upstairs floor, while the rooms downstairs were used as a service room or as maid rooms. The ‘headroom,’ which outgrows toward the main road, is also called the ‘selamlique room.’ This room differs from the others with its size, ceiling design and roof fringes. If you look carefully, you can see ‘the beginning year 1869’ written on the decorated ceiling. Bombs couldn’t destroy the mansion The mansion lost its spark since its heyday due to lack of care for a long time. It then suffered heavy damage after becoming the target of a bomb during a 1974 Peace Operation. In 1979, the renovation work began. Dervis Pasha Mansion became the first large-scale renovation project carried out by Antiquities and Museums Office in Northern Cyprus. It was completed in 1986, with the assistance of the Republic of Turkey. The mansion was opened to the public as “Ethnography Museum” on 21 March 1988.
105
Travel Seyahat
HAFIZ ŞEFİK EFENDİ KONAĞI Bu nefes kesen konağın dili olsa da konuşsa; tanık olduğu savaşları, toplumsal ve kültürel değişimleri anlatabilse… Kamil Sokak’taki bu 3 numaralı evde nesilden nesile hep Rıfkı ailesinin üyeleri yaşadı. Bir din adamı olan Müftü Hacı Ali Rıfkı Efendi, Kıbrıs Türk kimliğinin ve direniş hareketinin öncülerinden biri olarak tarihte yerini aldı. Konak, 1910’da Hacı Ali Rıfkızade’den oğlu Müftüzade Hacı Hafız Şefik Efendi ve eşi Hacı Ayşe Hanım’a geçti. Şefik Efendi de babası gibi din alimiydi ve Türklerin saygı gösterdiği bir isimdi. Konakta Osmanlı İmparatorluğu’nun ileri gelenlerini ağırladı. Sadrazam Kıbrıslı Kamil Paşa da konakta birkaç ay misafir edildi. Eğitim yuvası Eğitime büyük önem gösteren Hacı Şefik Efendi evde çocuklara ücretsiz dersler veriyordu. Cumhuriyet’in kurulması ve alfabenin değişmesiyle evinde yeni alfabe dersleri de veren Hacı Şefik Efendi, elindeki Osmanlıca eserleri Türkçeye çevirerek geçmişten geleceğe bir köprü kurdu. Şefik Efendi’nin vefatının ardından konak, evin tek çocuğu olan Akile Hanım’e kaldı. Akile Hanım ve eşi Hakim Hıfzı Bey’in üç çocukları oldu. Çocuklarından Ayşe Süreyya ve Mehmet Hıfzı Şefik hiç evlenmediler ve ölene kadar bu konakta yaşadılar. Ayşe Süreyya’nın 2007’de vefat etmesinin ardından konak, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) tarafından Osmanlı ve Adalı Türk kimliğinin mimari ve kültürel yansımalarını gelecek kuşaklara aktarmak adına Osmanlı Kütüphanesi’ne dönüştürüldü.
106
HAFIZ ŞEFİK EFENDİ MANSION If this breathtaking building could talk, it would tell you all about the wars it witnessed, and the social and cultural changes it saw. This is house No.3 in Kamil Street and many generations of the Rıfkı family have lived here. Mufti Hadji Ali Rifki Efendi, a clergyman, took his place in history as one of the leaders of the Turkish Cypriot resistance movement. In 1910, the mansion was passed onto Mufti Hadji Hafız Şefik Efendi and his wife Hadji Ayşe Hanim, the son of Mufti Hadji Ali Rifki Efendi. He was also a religious leader like his father and a personality all Turks respected. The mansion hosted the important and influential names of the Ottoman Empire. Cypriot Kamil Pasha also stayed in the mansion for several months. Training school Hadji Şefik Efendi, who was very interested in education, gave free lessons to the children at his home. Haci Şefik Efendi also gave new alphabet lessons at home with the establishment of the Turkish Republic. He built a bridge from the past to the future by translating the Ottoman works into Turkish. After the death of Şefik Efendi, the only child Akile Hanim stayed at the mansion, Akile Hanım and her husband Hakim Hıfzı Bey had three children. Their children Ayse Süreyya and Mehmet Hıfzı Şefik never got married and lived in this mansion until the end of their lives. After the death of Ayşe Süreyya in 2007, the Cyprus American University (KAU) transformed the mansion into an Ottoman Library, to keep and pass on the architectural and cultural reflections of the Ottoman and Turkish Cypriot people to the future generations
107
Travel
ARABAHMET KÜLTÜR VE SANAT EVİ
Seyahat
Lefkoşa’nın yüzyıllar boyunca yaşadığı değişimlerin derin izlerini görebileceğiniz bir yer arıyorsanız Arabahmet Sokağı bunun için en doğru adres. Osmanlı İmparatorluğu’nun Lefkoşa’yı almasında büyük rol oynayan ve daha sonra “Kıbrıs Valisi” olarak atanan Arap Ahmet Paşa’dan adını alan bölge geçmişe ışık tutuyor. Günümüzde “Arabahmet Kültür ve Sanat Evi” olarak hizmet veren bu konak ise bölgenin en eski yapılarından biri olarak biliniyor. Taş kemerli giriş kapısı, duvarları Venedik veya Lüzinyan dönemine ait olan yapı, en az 400 yılı aşkın bir maziye sahip. Konak, 2014’te Girne Amerikan Üniversitesi Kültürel Miras Yönetimi tarafından restore edilerek hayata döndürülmüş.
ARABAHMET CULTURE AND ART HOUSE If you are looking for a place where you can see the deep traces of changes that Nicosia had for centuries, Arabahmet Street is the right place for it. The area, which took its name from Arab Ahmed Pasha, sheds light on the past. Arab Ahmed Pasha played a major role when the Ottoman Empire took control of Nicosia and he was later assigned as the “Cyprus Governor.” This mansion now serves as the “Arabahmet Culture and Art House”. It is known as one of the oldest structures in the area. The stone-arched entrance gate and the walls belong to the Venetian or Lusitanian era. It has a history of over 400 years. The Kyrenia American University Cultural Heritage Administration restored the Mansion in 2014.
108
SAÇAKLI KÖŞK Kütüphane Sokak’ta bulunan bu güzel yapı, köşk odasının sokağa doğru çıkıntısının desteklenmesi amacıyla yapılan geniş saçaklarından dolayı bu adla anılıyor. Saçaklı Köşk, alt katı Lüzinyan döneminin, üst katı ise Osmanlı döneminin mimari özelliklerini taşıması sebebiyle adanın kozmopolit yapısına örnek teşkil eden yerlerden biri olarak gösteriliyor.
FRINGED MANSION This beautiful building situated on the Library Street is called by Fringed Mansion because of the wide eaves, which were originally built to support one of the rooms, bulged towards the street. This mansion is one of the finest examples of the cosmopolitan structure in the island because it combines two very different architectural styles: entrance floor has Lusitanian period features while upstairs showcases an Ottoman period architectural style.
109
Interview Röportaj
Oya Ertuğruloğlu:
“RESTORASYON DEVAM EDECEK” Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Oya Ertuğruloğlu, Lefkoşa’ya gönülden bağlı bir eğitimci… “Çocukluk insanın anavatanıdır” derler ya, Oya Hanım’ın anavatanı da Lefkoşa’nın tarihî izleriyle dolu. Çocukluğundan beri başkentin dokusu bozulmamış binalarına ilgi duyan Ertuğruloğlu ile Lefkoşa’nın görkemli yapılarını ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin restore edip Kuzey Kıbrıs’ın hizmetine sunduğu tarihî binaları konuştuk. 110
Öncelikle sizi tanıyalım mı? Oya Ertuğruloğlu kimdir? 1985’te Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum ve hemen Ada’ya döndüm. Sayıştay Başkanlığı’nda denetçi olarak göreve başladım. Yirmi yıl sonra da Sayıştay Denetçisi olarak emekliliğe ayrıldım. Emekliliğin ardından 2012’de “eğitim yönetimi” doktoramı tamamladıktan sonra 2014’te kadrolu olarak Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım. Bir yıl sonra Arabahmet Mahallesi’nde yer alan Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin (KAÜ) açılmasıyla da görevime burada devam ediyorum. Hâlen Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nde Rektör Yardımcısı olarak görev yapıyorum. İki kızım var. Onların iyi eğitim almalarına her zaman çok özen gösterdim. Büyük kızım Hollanda’da avukat, küçük kızım da biyokimya eğitimini yurt dışında tamamlayarak ülkemizde master eğitimine devam ediyor. Onlarla gurur duyuyorum. KAÜ, Lefkoşa’nın tarihî binaları arasında, Surlar İçi Bölgesi’nde yer alıyor. Bu atmosferi solumak size neler hissettiriyor? Dokusu bozulmamış binalar, yaşanmışlığı iliklerinize kadar hissettiren sokaklar, tarihî atmosfer ve okulumuzun için bulunduğu konum, beni hep heyecanlandırdı, mutlu etti. Surlar İçi’nin yerli halk tarafından terk edilmesiyle buradaki canlılık azalmıştı. Özellikle 1963 olaylarından sonra halkın sınır bölgelerinden güvenlik nedeniyle uzaklaşmaya başlaması üzerine Lefkoşa şehri kuzeye doğru gelişti. Zaman içinde Türkiye’den gelen göçmenler, Surlar İçi bölgesine yerleşti ve burada Lefkoşa’nın diğer bölgelerinden kopuk bir yaşam oluşmaya başladı. Bu nedenle de tarihî dokunun restore edilmesi ve bu değerlerin korunarak yeniden canlanmasını sağlamak açısından bölgede üniversitemizin açılması çok büyük bir kazanımdır. Peki, şimdi bölgede durum nasıl? KAÜ’nün katmış olduğu değerle bölgenin yeniden canlanması ve Lefkoşa şehriyle yeniden iç içe yaşaması beni çok heyecanlandırıyor. Bölgenin gelişmesi burada yaşayan halkın da hayatına değer katıyor. Bu bağlamda, üniversitemizin Surlar İçi’nde yer almasıyla hem tarihi
dokunun korunarak gelişmesi hem de yerleşik düzene sağladığı katkıyla gurur duyuyoruz. Lefkoşa’da tarihî yapılar içinde sizin için en özeli hangisi? Benim için tüm eski ve tarihî binalar özeldir. Fakat Arabahmet Camii’nin bambaşka bir hissiyatı olduğunu düşünüyorum. Hem bölgeye ismini veren hem de Osmanlı İmparatorluğu’nun Ada’ya ilk geldiği dönemde yaptırdığı bir cami. Mimari açıdan da tam bir Türk eseri… Ayrıca üniversitemizin tam yanındaki eski Osmanlı konağı da benim için çok özel, bende çok ayrı bir yeri vardır. O konağı sizin için özel kılan nedir? Babam küçük yaşlarda bu bölgede büyümüş. Ben de babamın Arabahmet’te oturan ninesinin evindeki yaşamından aktardığı hatıralarla büyüdüm. Bu Osmanlı konağıyla ilgili ta nineden kalma öyküler hâlâ kulağımdadır. Üniversitemizin üzerinde bulunduğu şimdiki adıyla Salahi Şevket Sokak, halk dilinde “Uzun Yol” olarak anılır. İngiliz döneminde adı Victoria Caddesi idi ve o zamanlar çok kalabalık ve ışıl ışıldı. Tarihimizde “en hareketli çarşı caddesi” olarak kendinden söz ettirir. Burada her şeyin geçmişten gelen bir anısı, hatırası var. Dolayısıyla rektörlük binamızın da bende çok özel bir yeri olduğunu söyleyebilirim. KAÜ, Hacı Hafız Şefik Efendi Konağı’nı Osmanlı Kütüphanesi’ne dönüştürdü. Restorasyon sürecinde neler yaşandı? 1571-1878 yılları arasında üç asırdan fazla Osmanlı İmparatorluğu idaresinde kalan Kıbrıs’ta Türk kimliğinin mimari ve kültürel yansımalarını gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Bu amaçla Surlar İçi’ndeki Arabahmet Mahallesi’ni yeniden canlandırmak amacıyla Hacı Hafız Şefik Efendi Konağı’nı Osmanlı Kütüphanesi’ne dönüştürdük. Kıbrıs Müftüsü Baflı Hacı Ali Rıfkızade ailesine ait bu konak, tarihî dokusu korunarak üniversitemiz tarafından yaklaşık bir buçuk yılda restore edildi. Giriş kattaki kemerli odada Osmanlı dönemine ait nadir kitaplar, fermanlar ve özel koleksiyonlar sergileniyor. Hemen karşısında konağın sahipleri tarafından özel ders verilen, iç içe geçmiş küçük odalar vardı. Bunların dekorasyonu da özel çalışma alanı
olarak tasarlandı. Üst katta dönemin devlet adamları ile ileri gelenlerinin ağırlandığı misafir odası yine aslına benzer bir şekilde restore edildi. Bu odanın tavanı dönemin Osmanlı Türk mimarisi açısından çok önemli bir örnek teşkil etmektedir. Kütüphaneye halkın ilgisi nasıl? Konak, “Osmanlı Kütüphanesi” olarak kapılarını açtıktan sonra sanat tarihinden mimariye, geleneksel sanatlardan edebiyata kadar birçok kültür alanına ilgi duyanların ve araştırmacıların uğrak yeri oldu. Burada daha çok 19’uncu ve 20’nci yüzyıl başı Osmanlıca (eski yazı) matbu kitaplar, fermanlar, objeler ve belgeler sergileniyor. Ayrıca kütüphane, Kıbrıs Türk kültür ve edebiyatına ait eski yazı kitapları, dokümanları ve yabancı dilde değerli eserleri de barındırıyor. KAÜ Osmanlı Kütüphanesi, nadir eserlere ev sahipliği yapmakla kalmıyor, Ada’dan Türkiye’ye ve dünyaya açılan bir kültür köprüsü vazifesini de üstleniyor. Müftü Hacı Ali Rıfkı Efendi’nin Kıbrıs tarihindeki önemi nedir? Kendisi Kıbrıs adına büyük bir değer, aynı zamanda bir din adamı. İngiliz döneminde Kıbrıs Rumları’nın Kıbrıs Türkleri’ni rahatsız eden hareketlerine karşılık vererek Türkleri savunan lider bir kişiliğe sahip. Konağın eski sahipleri Müftüzade Ailesi, yıllarca Osmanlı ve Kıbrıs’ın ileri gelenlerini ağırlamış ve burada özel dersler de vermiş. Konak, 1910’da Hacı Şefik Efendi ve eşine geçmiş. Bu dönemde, Hacı Şefik Efendi 1912’de Osmanlı’nın son sadrazamlarından Kıbrıslı Kamil Paşayı da konağında misafir etmiş. KAÜ bölgedeki restorasyon çalışmalarını sürdürecek mi? Arabahmet Mahallesi’nde yer alan KAÜ, geliştikçe bölgede bulunan tarihî dokuya sahip binaları satın alarak orijinalliğini bozmadan restorasyonlara devam edecek. Burası KAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Mimarlık ve Plastik Sanatlar bölümlerinde okuyan öğrencilerimiz için doğal bir laboratuvar niteliğinde. Öğrencilerimizin yeni alınacak ve restore edilecek binalarımıza yönelik çalışmalar yaptığını da söyleyebilirim. Ayrıca, başka üniversitelerden gelen birçok öğrenci ve öğretim görevlileri de bizleri ziyaret ederek özellikle rektörlük binamız ve Osmanlı Kütüphanemizin mimarisini incelemektedirler.
111
Interview
Shall we get to know you first? Who is Oya Ertuğruloğlu?
Röportaj
“In 1985, I graduated from Marmara University Faculty of Business Administration and immediately came back to the island. I started as a supervisor in the Court of Auditors. Twenty years later, I retired from that role. After my retirement, I completed my ‘educational administration’ doctorates in 2012 and then started to work as a lecturer at Kyrenia American University (KAU), Faculty of Education in 2014. A year later, I started working for Cyprus American University (KAU) in the Arabahmet neighbourhood following its opening. I still work as vice rector at Cyprus American University. I have two daughters. I have always given ultimate attention to their education. My eldest daughter is a lawyer in the Netherlands and my youngest is continuing her master’s degree in our country after completing her biochemistry degree abroad. I am very proud of both them.” KAU is located in the Walls of the City, in Nicosia’s historic buildings. How does it feel being in this sort of atmosphere?
Oya Ertuğruloğlu: “Restorations to Continue” Oya Ertuğruloğlu is the vice-rector of Cyprus American University and she is a devoted educator in Nicosia. You know the saying “Childhood is the motherland of the human being?” Ms Ertuğruloğlu’s homeland, Nicosia, is full of the traces of history. Since her childhood, she was amazed at the capital’s undisturbed structure of the buildings. So we got together with Ertuğruloğlu and talked about the magnificent buildings of Nicosia and the historical buildings Cyprus American University has restored and offered to the service of Northern Cyprus. 112
“Untouched buildings, the streets that witnessed so many lives and events, the historic atmosphere and the location of our university always made me feel thrilled and happy. The liveliness here dropped dramatically after local people abandoned the city walls. Especially after the events of 1963, people started to move away from the border regions due to security reasons and the city of Nicosia developed towards the north. Over time, the immigrants coming from Turkey settled around the city walls and an independent, different life from other parts of Nicosia, began to emerge. Therefore, the opening of the university in the region is an enormous achievement in terms of restoring the historical touch and ensuring that these values are
preserved and revived.” So how is the situation in the region now? “I am very excited about the revival of the region with an added value from KAU. The university has contributed a lot and I am thrilled that the walls are nesting with Nicosia once again. The development of the region also adds value to the lives of the people based here. In this context, we are proud of the fact that our university is located in the city wall. It has both preserved, improved and contributed to its permanent settlement.” Which of is these historic buildings is the most special for you in Nicosia? “To me, all the old and historic buildings are special. But I think Arabahmet Mosque has a completely different feeling. It is a mosque that both gave its name to the region and it was built when the Ottoman Empire first came to the island. It is such a Turkish art form in terms of architecture... Also, the ancient Ottoman mansion right beside our university is very special to me and it has a unique place in my heart.” What makes this mansion special for you? “My father grew up in this area from an early age. I also grew up listening to the memories my father passed on from his childhood when his grandma lived in Arabahmet, in this mansion. The anecdotes, the stories about this Ottoman mansion are still in my mind. Salahi Şevket Street, where our university is located, is also called ‘Long Road.’ It was formally known as Victoria Street during the British era and was a lively, bright and busy street. In our history, it is known as ‘the busiest bazaar.’ Here everything has a memory of the past and there is a nostalgic feeling. So I can easily say that the rectorate house is a very special place for me.”
KAU transformed Hacı Hafız Şefik Efendi Mansion into Ottoman Library. What went on during the restoration process? Between 1571-1878, Ottoman Empire had Cyprus under control for more than three centuries. We are trying to pass on this architectural and cultural repercussions of Turkish identity to future generations in Cyprus, For this purpose we have transformed Haji Hafız Şefik Efendi Mansion into an Ottoman Library in order to revive the Arabahmet neighborhood in the city. This mansion belongs to Cypriot Mufti Baflı Haji Ali Rıfkızade Family, Our university completed its restoration ,by preserving its historical texture, in about a year and a half. In the arched room at the entrance, rare books, imperial orders and special collections belonging to the Ottoman period are exhibited. Right across, there were small rooms where private lessons were given by the owners of the estate. These spaces were designed a special study area. The guest room, which was used to host statesmen and elites, was restored royal to its original. The ceiling of this room is a very important example of Ottoman Turkish architecture. How is the public interest in the library? After opening its doors as the “Ottoman Library”, the mansion became a meeting point for the researchers and for people who are interested in arts, architecture, traditional arts and literature. Ottoman ancient script books, imperial orders, objects and documents from the 19th and 20th centuries are mostly exhibited here. In addition, the library
holds ancient textbooks of Turkish Cypriot culture and literature, documents and valuable works in foreign languages. KAU Ottoman Library, is not only home to rare books, But also acts as a cultural bridge from Cyprus and Turkey to the world. Why is Mufti Haji Ali Rifki Efendi so important in Cyprus’s history and what is his role? He is a significant figure for Cyprus and a cleric at the same time. During British era, he was the leading person who defended Cypriot Turks by responding to the disturbing movements of the Greek Cypriots. The former owners of the mansion, Müftüzade Family, hosted the Ottoman and Cyprus leaders and elites for many years and gave private lessons here. In 1910, Haci Şefik Efendi and his wife stayed the mansion. During this period, Hacı Şefik Efendi hosted Cypriot Kamil Pashay who was one of the last grand viziers of the Ottoman Empire in 1912. Will KAU carry on restoration work in the region? KAU, located in Arabahmet street will continue to buy the historic buildings and carry on the restorations without destroying its original features. This place is almost a natural laboratory for our students studying Architecture or Plastic Arts at the KAU Fine Arts Faculty. I must also add our students are also working on the new buildings which are to be bought and restored in the future. In addition, many students and lecturers from other universities visit us especially to examine the architecture of our rectorate building and the Ottoman Library.
113
Interview Röportaj
Gültaç Özsan:
“LEFKOŞA’NIN RUHUNU KORUMAK ZORUNDAYIZ” O, Lefkoşa’ya âşık bir mimar. Onun için bu şehir, birçok medeniyetin hüküm sürdüğü, yıllara meydan okuyan ve bu izleri üzerinde tüm canlılığıyla taşıyan tarihî bir fotoğraf gibi… Bu eşsiz fotoğrafı gelecek nesillere bırakabilmek için başlatılan restorasyon çalışmalarının da en büyük destekçilerinden biri olan Gültaç Özsan’la hem Lefkoşa’ya duyduğu aşkı hem de devam eden restorasyon çalışmalarını konuştuk.
114
Lefkoşa’da dünyaya gelen Gültaç Özsan, üniversite eğitimini aldığı İngiltere’ye yerleşti ve hayatının büyük bölümünü bu ülkede geçirdi. Kariyerine Beecham ve Smith ve Kline Group’ta personel yönetimiyle başladı. Daha sonra kendi mesleği olan iç mimari alanında ilerledi. Çevreye olan bağlılığı ve iç mimari konusundaki birikimi ile Lefkoşa’daki “Yunus Emre Evi”nin restorasyonuna katkıda bulundu. İki çocuk annesi olan ve hâlen Kıbrıs Cosmopolitan Rotary Kulübü Başkanlığı’nı yürüten Gültaç Özsan, Dolce Vita ekibine Arabahmet Bölgesi’ni gezdirirken, “Kıbrıs’ın hangi şehrine giderseniz gidin Lefkoşa’nın o kendine has havasını hiçbir yerde bulamazsınız” diyerek söze başladı. Gültaç Özsan. Şehrin tarihî derinliğinden gelen otantik atmosferinin konuklarına neler hissettirdiğini ise şöyle anlattı: “Surlar İçi Bölgesi’nde yer alan evler ve konaklar Ada’da yıllarca hüküm süren Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı mimarileri özelliklerini yansıtır. Lefkoşa’nın sokakları, tüm bu tarihî dokuları bir arada harmanlayan bir fotoğraf gibidir. Tarihî evler arasında yürürken âdeta eski günlerde yaşıyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Ve ister istemez, ‘Bu evlerde kimler yaşamış, bu sokaklarda kimler yürümüş, kültürel ve geleneksel değerlerini nasıl yaşamışlar?’ diye merak edersiniz. Bu şehir, Kıbrıs kültürüyle yoğrulmuştur adeta. Bu kültürel mirasın korunması gelecek nesillere bırakacağımız en güzel armağan olacaktır. Çünkü unutulmamalıdır ki, bir şehri ancak mimari dokusuyla birlikte hissedebilirsiniz.” “Desteğe ihtiyacımız var” Lefkoşa’daki tarihî evlerin
yeniden şehre kazandırılması için yakın geçmişte restorasyon çalışmalarının başlatıldığını belirten Gültaç Özsan, “Bu sayede hem sokaklar yeniden canlandı hem de ziyaretçi sayısında önemli artışlar oldu. Bu çok sevindirici olmakla birlikte şu ana kadar az sayıda evin ve konağın restorasyonunun tamamlanabildi. Lefkoşa’nın bu özel bölgesine olan ilginin artmasını temenni ediyorum. Tabii tüm bunlar finansal kaynak gerektiriyor. Restorasyon projeleri çeşitli fonlarla desteklenebileceği gibi yatırımcıların desteğiyle de gerçekleştirilebilir. Çok geç olmadan, binalar yıkılmadan veya daha fazla harap olmadan bu bölgeye sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum. Yüzyıllarca zamana karşı dik duran bu yapılar için bizlerin de bir şeyler yapma zamanı geldiğini düşünüyorum” dedi. “Sosyal sorumluk bunu gerektiriyor” Tarihî binaların bakım ve onarımının iyi planlanmış süreçlerle devam etmesi gerektiğini kaydeden Gültaç Özsan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü bu konuda uzmanların bir arada takım çalışması yürüterek fikirler üretmeleri, ortaya çıkacak sonucun başarısı bakımından önemli. Tarihî Lefkoşa evlerinin hayata döndürülmesi bence aynı zamanda bir sosyal sorumluluk çalışmasıdır.” Yolu Lefkoşa’ya düşenlere restore edilmiş tarihî binaları ziyaret etmelerini öneren Gültaç Özsan, “Gönül ister ki herkes, Ada’nın kültürel mirası olan bu yapılardan Derviş Paşa Konağı, Büyük Han, Kumarcılar Han, Tarihi Lefkoşa evleri, Bohçaçıyan Konağı’nı gezip onların eşsiz atmosferini solusun. O zaman bu evleri yaşatmanın, bu şehri yaşatmaya eşdeğer olduğunu bizzat göreceklerdir” dedi.
Gültaç Özsan: “We Have To Protect The Soul Of Nicosia”
Gültaç Özsan is an architect who is in love with Nicosia. For her, this city is like a historic photo in which many civilisations prevailed. It is a city that carries traces of history and has aged very well. To be able to pass on this unique photo to future generations, ÖzSan became one the greatest supporters of the restoration work carried out in the city. We talked to Özsan about her love of Nicosia and the ongoing restoration work. Gültaç Özsan was born in Nicosia and then settled in England, where she went to university and spent much of her life. Her career began with staff management at Beecham and Smith and Kline Group. Later, she went on to pursue a new profession, opening the door to the world interior architecture. She contributed to the restoration of the “Yunus Emre House” in Nicosia thanks to her commitment to the environment and her great knowledge of interior architecture. Gültaç Özsan has two children and she is still the President of the Cyprus Cosmopolitan Rotary Club. When she was showing Dolce Vita crew around Arabahmet she said, “Whichever city of Cyprus you visit, you will not find Nicosia’s unique air anywhere else.” Gültaç Ozsan explained how the visitors feel in the authentic atmosphere of the city. “The houses and the mansions in the Walls of the City reflect the characteristics of Lusitanian, Venetian and Ottoman architectures. Each of these civilisations ruled the island for years,” The streets of Nicosia are like photographs that blend all these historic textures together. As you walk amongst these historic houses you feel like you are living in the past. And eventually, you start asking, ‘Who lived in these houses, who walked on these streets? What kind of cultural and traditional values did the people have?’ This city is literally full of Cypriot culture. Protecting this cultural heritage will be the best gift we can leave for future generations. Because don’t forget, a city can only be felt through its architectural texture.“
“We need support” Gültaç Özsan started that restoration work to preserve the historical houses in Nicosia. She says, “Thanks to this restoration work, both the streets were revived and the number of visitors increased significantly. It is delightful yet the only restoration of a limited number of houses and pavilions has been completed so far. I wish the interest in this particular region of Nicosia would increase. Of course, it requires financial resources. Restoration projects can be supported by various funds or with the support of investors. I believe this area should be looked after before it is too late and before the buildings are demolished or further destroyed. I think it is time for us to do something about these constructions standing up against time for centuries. “ “Social responsibility requires it” Gültaç Özsan underlined the maintenance and repair of the historical buildings should continue with well-planned processes. She said “Because it is important for the experts to produce ideas by working together as a team and to get successful results. I think giving life back to historical Nicosia houses is a social responsibility.” Özsan suggests people who happen to pass Nicosia to visit the restored historic buildings. She says “One would wish everyone visits island’s cultural heritage buildings such as Dervis Pasha Mansion, Büyük Inn, Kumarcilar Inn, Historical Nicosia Houses and Bohçacıyan Mansion and witness the ambience. Then they will see it with their own eyes that these houses and the city is worth keeping alive.”
115
Haber
News
HANZADE ÖZBAŞ’TAN DESTEK Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş ve ekibi, Lefkoşa’daki Arabahmet bölgesine ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’ne (KAÜ) ait Osmanlı Kütüphanesi’nde ziyarette bulundu. KAÜ Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Oya Ertuğruloğlu tarafından karşılanan Hanzade Özbaş, “Geçen yıl Osmanlı Kütüphanesi’ni ziyaret etmiştim, şimdi tekrar buradayım. Buralar benim doğup büyüdüğüm yerlere çok benziyor” diyerek bölgeye duyduğu hayranlığı dile getirdi. Ertuğruloğlu’na bölgeyle ilgili birçok soru yönelten Özbaş, Merit Oteller Grubu olarak ilerleyen dönemde bölge turizmine katkı sağlamak adına eski binalarda restorasyon çalışmaları gerçekleştirebileceklerini söyledi. Hanzade Özbaş ve Oya Ertuğruloğlu’nun bölgeye yönelik çalışmalarla ilgili olarak fikir alışverişinde bulundukları ziyaretin ardından Ertuğruloğlu, günün anısına son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in torununun kızı olan Hanzade Özbaş’a bir anı plaketi takdim etti.
Hande Özbaş endorses Nicosia
Merit Hotels Chairwoman Hanzade Özbaş and her team visited the Arabahmet region in Nicosia and Cyprus American University’s (KAÜ) Ottoman Library. KAÜ Vice Rector Assoc. Dr. Oya Ertuğruloğlu received Hanzade Özbaş at the university. Özbaş said “I visited the Ottoman Library last year, and now I am here again. This place is a lot like where I was born and raised”. Özbaş expressed her admiration for the region. Özbas asked Ertuğruloğlu many questions about the region and said that Merit Hotels Group would be able to carry out the restorations of the old buildings in the future to be able to contribute to the tourism of the region. Hande Özbaş and Oya Ertuğroloğlu exchanged ideas about how to improve the area. Then Ertuğruloğlu presented a memorial plaque to Hanzade Özbaş, who is the great granddaughter of the Last Ottoman Sultan Vahdettin, to mark this special day.
116
Place Mekân
Rüstem Kitabevi
BiR LEFKOŞA DURAĞI Lefkoşa’ya gitmişken Rüstem Kitabevi’ne uğramamak olmaz! Şehrin 80 yıllık buluşma noktası olan bu popüler mekânı, ikinci kuşak işletmecisi Ali Rüstem’den dinlemeye var mısınız?
Ali Rüstem
118
Kitaplara merakıyla bilinen Kıbrıslı Kemal Rüstem’in 1937’de Lefkoşa’da açtığı kitabevi, 80 yıllık mazisiyle bugün de Kıbrıs’ın en uğrak noktalarından biri olma özelliği taşıyor. Osmanlı mimarisinden esinlenerek inşa edilen “Rüstem Kitabevi”ni artık Kemal Bey’in oğlu Ali Rüstem işletiyor. Kıbrıslı kitapseverler için bir bağımlılık olan kitabevi, sadece kitap satmıyor. Zemin katta bir kahve dükkânı, üst katta ise bir restoranın yer aldığı mekânda sık sık imza günleri ve sergiler düzenleniyor. Bu sevilen mekânın hikayesini ikinci kuşak işletmecisi Ali Rüstem’le konuştuk. Kitabevinizin doğum hikâyesini anlatır mısınız? İngiliz kolonisinin hâkim olduğu yıllardı Kıbrıs’ta… İngiliz nüfusunun yoğunlukta olduğu ve diğer ülkelerin vatandaşlarının da yaşadığı bu topraklarda böyle bir kitabevine ihtiyaç vardı. Bu ihtiyacı giderebilmek için de babam Kemal Bey, 1937’de “Rüstem Kitabevi”ni açtı. Tabii bu kitabevini açmasının nedeni sadece böyle bir mekâna ihtiyaç duyulması değildi. Babam, kitaplara oldukça meraklı biriydi ve bu merakın Rüstem Kitabevi’nin temellerine katkısı çok büyüktü. Peki, siz ne zaman işin başına geçtiniz? Ben 1971’de dünyaya geldim. Kıbrıslıyım. Çocukluğumun her anı kitabevinin içinde saklıdır. Sık sık gelip gittiğim bu kitabevinin başına da 1995’te geçtim. O gün bugündür de aralıksız burada çalışıyorum. “Rüstem Kitabevi”nin binası da çok özel… Bize yapının tarihçesini anlatabilir misiniz? Kitabevimiz, 1905’te Osmanlı mimarisi ile inşa edilmiş. Yapıldığı ilk yıllarda aile evi olarak tasarlanmış. 1937’de bir katı dükkân, diğer katı ev olarak kullanılmaya başlanmış. 70’li yılların başında da tamamen dükkân haline döndürülmüş. Bu bölge, bina kurulduğunda
Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlerdenmiş. Şu an o yıllarda da olduğu gibi haraketli ve alışveriş yapmak için insanların yoğun olarak ziyaret ettiği bir noktadayız. Rüstem Kitabevi’nde 2005’e kadar sadece İngilizce kitaplar mı satılıyordu? Evet. Kitapların İngilizce olmasının nedeni, İngiliz döneminden kalma bir gelenekti. İngiliz nüfusu yoğundu. Ama ilerleyen yıllarda gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda biz de kendimizi geliştirdik. Şimdi durum nasıl? İnsanlar ne tür kitaplara ilgi gösteriyorlar? Şu an sadece İngilizce değil, Almanca ve Türkçe yayınlar da satıyoruz. İngiliz edebiyatıyla ilgili nadir bulunan kitaplar da elimizde mevcut. En çok hangi tür kitapların tercih edildiğine gelince okurlarımız genellikle popüler yayınlara ilgi gösteriyorlar.
TAVUKLU MOLEHİYA Malzemeler (4 kişilik): 2 orta boy tavuk göğsü, 125 gr kurutulmuş Molehiya, 1 orta boy soğan, 10 diş orta boy sarmısak, 4 adet rendelenmiş domates, 2 yemek kaşığı domates salçası, 1 tatlı kaşığı biber salçası, 1 kahve fincanı zeytin yağı, 1 kahve fincanı ayçiçek yağı, tuz ve limon. Yapılışı: Önce düdüklü tencereye ayçiçek yağını koyuyoruz. Ardından doğranmış soğanları pembeleşinceye kadar kızartıyoruz. Üzerine küp küp kesilmiş tavuk parçalarını ekleyip rengi değişene kadar kızartmaya devam ediyoruz. Sonra rendelenmiş domates ve biber salçasını ekleyerek karıştırıyoruz. İyice yıkayıp süzdüğümüz Molehiya yapraklarını tencereye koyup üzerini örtecek kadar su ekliyoruz. Sarımsakları koyduktan sonra damak tadına göre tuz ve limon ilave edebilirsiniz. En son zeytinyağını ekleyip tencerenin kapağını kapatıyoruz. Düdüklünün düğmesi çıktıktan sonra 20 dakika pişiriyoruz. Kapağı açtıktan sonra gerekirse biraz su eklenerek bir süre daha üstü açık halde kaynatılabilir. Molehiyaya limon çok yakıştığından eklemenizi tavsiye ederiz. Bu güzel yemeğin yanına bulgur veya pirinç pilavınında çok yakıştığını belirtelim.
Rüstem Kitabevi bundan sonrası için kendine nasıl bir yol çizdi? Son bir yılda Rüstem Kitabevi’nde heykel ve tablolara da yer veriyoruz, mutlaka görmelisiniz. Amacımız, ziyaretçilerimizin sanata dair pek çok şeyi burada görebilmelerini, bulabilmelerini sağlamak. Bunun için de ara ara sergiler ve imza günleri düzenliyoruz. Kitabevinizde bir de restoranınız var. Misafirleriniz Kıbrıs yemeklerini nasıl buluyorlar? Biz burada altı yıldır Kıbrıs Türk mutfağından ev yemekleri, yani anne yemekleri yapıyoruz. Menümüz değişken… Çok güzel et yemekleri ve zeytinyağlılarımız var. Yemeklerimiz turistlere ilginç geliyor çünkü genellikle yerel tatları deneyimlemek istiyorlar. Bu yüzden de et yemeklerini tercih ediyorlar ama bu alışkanlığı da yavaş yavaş değiştirmeye kararlıyız.
CHICKEN MOLOHIYA Ingredients (4 people): 2 medium size chicken breasts, 125 gm dried molohiya, 1 medium size onion, 10 medium size garlic cloves, 4 grated tomatoes, 2 tablespoons tomato paste, 1 sweet chilly pepper, 1 coffee cup olive oil , 1 coffee cup sunflower oil, salt and lemon. Preparation: First put the sunflower oil in the pressure cooker.Then start frying the chopped onions until they turn soft and pink. Add the sliced chicken pieces and fry until it changes colour. Then we add the grated tomato and pepper slices into the mix. Add already washed molohiya leaves in the pot and cover it with water. After adding the the garlic, add salt and lemon to your taste and stir it well. Finally add the olive oil and close the lid of the pot. Once the pressure cooker beeps, cook for another 20 minutes. After opening the lid, you can add some more water and bring it to boil if necessary. We believe lemon goes really well with molohiya, so we highly recommend adding some lemon. Finally, don’t forget, some cracked wheat pilau or cooked rice is a perfect compliment to this special dish.
119
Place Mekân
Rüstem Bookshop A Stop in Nicosia When in Nicosia, it is almost impossible not to stop by Rüstem Bookshop! This place has been a popular meeting point of the city for 80 years. Would you like to learn all about this unique place from second-generation owner Ali Rüstem?
The bookstore opened in Nicosia in 1937 by Cypriot Kemal Rüstem, who was known for his extreme interest in books. Today it is one of the most visited spots in Cyprus with its 80-year history. Rüstem Bookstore was built inspired by Ottoman Architecture and is now run by Kemal Rüstem’s son. This special bookstore is almost like an addiction to Cypriot book lovers. But it does not just sell books. On the ground floor there is a coffee shop and on the upper floor, there is a restaurant where the book signings and exhibitions are held frequently. We had a little chat with the secondgeneration owner Ali Rüstem about the story of this beloved place.
as the bookshop, while the other floor was used as a home. Then by the early 70’s, it was completely turned into a bookshop. This area was one of the places where the Turks were heavily populated. This was the spot where people went out for shopping in the past and it still is a popular spot for shopping.”
Could you tell us the story about the birth of your bookstore?
What is the vibe now? What kind of books are people interested in?
“In past years, when the British colonies ruled Cyprus, there was a need for such a bookstore in these lands where the British population was intense and citizens of other countries also lived here. So my father opened the ‘Rüstem Bookstore’ in 1937 to meet the peoples needs. Of course, the reason for opening this bookstore was not just the need for such a place. But, my father was also very much into books and his contribution to the pillars of Rüstem Kitabevi is enormous.”
“At the moment, we do not only sell English books but we also have German and Turkish publications. Rare books on English literature are also available. As for what kind of books are most preferred; readers are often interested in popular literature and publications.”
Well, when did you take charge of this place? “I was born in 1971. I am Cypriot. This bookstore keeps the memories of my childhood. I would come here all the time. I took over the store in 1995. Since that day I am here all the time, continuously.” The building of “Rüstem Bookshop” is also very special... Can you tell us the history of the building? “Our book house was built in 1905 under the influence of Ottoman architecture. It was designed as a family home in the first years of its construction. In 1937 one floor was used
120
Did Rüstem Bookshop sell only books in English until 2005? “Yes, the reason behind the books being only in English was, it was a British tradition. Most of the population was British. But as the demands change, we updated ourselves in line with what was needed over the years.”
So what is Rüstem Bookshop’s route to the future? “In the past year, we showcased sculptures and paintings in Rüstem Bookshop, you must see it! Our goal is to make sure that our visitors can see a lot of artwork here. To achieve this, we organise occasional exhibitions and book signings.” You have a restaurant in your bookshop. How do your guests find Cypriot food? “We have been serving Turkish Cypriot cuisine homemade food, also known as mum’s food, for six years. Our menu changes frequently. We have very nice meat dishes and olive oil dishes. Our meals are interesting to tourists because they usually want to experience local tastes. They prefer meat dishes, but we are determined to change this habit gradually.”
122
Rรถportaj
Interview
Daryal & Sümbül Batıbay:
“EMEKLiLiĞiN KEYFiNi GiRNE’DE ÇIKARIYORUZ” 16 yıl boyunca Moskova, Washington, Zagreb, Pekin ve Strasbourg’da Türkiye’yi temsil eden Büyükelçi Daryal Batıbay ve eşi Sümbül Batıbay, emekliliklerini yaşamak için Kuzey Kıbrıs’ı seçti. Dolce Vita by Merit ekibini Girne’deki evlerinde ağırlayan “sefir” ve “sefire” ile “size özel” keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Lube Ayar
123
124
Rรถportaj
Interview
Liseyi Robert Kolej’de okudum. Bu bakımdan kendimi çok şanslı görüyor ve beni Kolej’e yönlendiren rahmetli babamı şükranla anıyorum. Kolej eğitimi bana araştırmayı ve sorgulamayı öğretti. Çalışma yaşamım boyunca yararlandığım yazı yazma tekniğini İngilizce edebiyat hocama borçluyum. “Herkesin içinde bir yazar gizlidir; bu derste o yazarı gün ışığına çıkaracağız” diyerek yılın ilk dersine başlar ve bizden o hafta yaşadığımız veya tanık olduğumuz bir anıyı yazmamızı isterdi. Her öğrencisi ile bire bir konuşur ve metnin nasıl daha etkili olabileceğini anlatırdı. Söylediklerini hiç unutmadım. Liseden sonra Ankara Siyasal Bilgiler’e, yaygın adıyla Mülkiye’ye gittim. Mülkiye yıllarında TRT Haber Merkezi’nde tercüman olarak çalıştım. Mülkiye’yi bitirince Fulbright bursu ile ABD’ye, John Hopkins Üniversitesi’nin SAIS olarak anılan lisans üstü programı için Washington’a gittim. Yıl 1968’di. Amerika-Vietnam savaşı karşıtı gösteriler, siyahi Afrikalıların zaman zaman şiddete dönüşen hak arayışları ile çalkantılı bir dönemdi. Sınırlı bir bursla bu çalkantının odağındaydım ve olanlardan etkilendim. İstemeyerek programı yarıda bırakıp geri döndüm. Ama böyle bir imkânı kullanamamak içimde ukde olarak kaldı. Yedek subaylık ve Dışişlerinde iki yıl çalıştıktan sonra, bu kez Princeton Üniversitesi’nden aldığım bursla lisans üstü programı için yeniden Amerika’ya gittim. New York’a bir saat uzaklıkta, güzel ve sakin bir üniversite kasabasında iki yıllık master programını tamamladım. Neden diplomat olmayı seçtiniz? Biraz raslantılar sonucu oldu. Fulbright bursuyla Washington kent merkezine değil de sakin bir kampüse gönderilseydim, doktora yapar, muhtemelen akademik hayatı seçerdim. Altı yıl sonra, 1974’te Princeton’da master programını bitirince doktoraya kabul edildim. Bu akademik hayat için ikinci bir fırsattı ama onu da kullanamadım. Oysa New York’ta Birleşmiş Milletler’deki (BM) Büyükelçi rahmetli Osman Olcay, hem doktoraya devam edebileceğime hem de BM delegasyonunda çalışabileceğime beni ikna etmiş ve Haziran 1974’te Princeton’dan New York’a taşınmıştım. Fakat bir ay sonra Kıbrıs’ta Yunanistan darbesi ve ardından bizim askeri müdahelemiz olunca benim hesaplar suya düştü. BM’deki iş yüküm Kıbrıs sorunu nedeniyle müthiş arttı. Delegasyonda Kıbrıs dosyası da bana verilince doktora çalışmasına zaman kalmadı. Böylece 41 yıl sürecek bir meslek rotası çizilmiş oldu. Diplomatlığı çok sevdim. New York’tan sonra, Hartum (Sudan), Brüksel (NATO delegasyonu), Moskova ve Washington Büyükelçiliklerinde çalıştım. Aralarda
Ankara’ya dönüp Dışişleri Bakanlığında çeşitli kademelerde görev aldım. Bir yıl Başbakanlık Başdanışmanlığı yaptım. 2011 sonbaharında yaş nedeniyle emekli oluncaya kadar Zagreb, Pekin, Strasbourg’da (Avrupa Konseyi) ve Dışişlerinde Genel Müdür olarak toplam 16 yıl büyükelçilik yaptım. Bu yoğun tempoda akademik hayata ilgimi, ucundan kenarından da olsa gerçekleştirme fırsatını bulduğum için şanslıyım. Dış görevlerden Ankara’ya döndüğümde, 90’lı ve 2000’li yılların başlarında toplam sekiz yıl ODTÜ’de “Türk Dış Politikasının Güncel Sorunları” başlıklı bir ders verdim. O dersi alan öğrencilerin bir bölümü ile Dışişlerinde meslektaş, çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi veya sosyal medyada arkadaş olarak bugün de temastayız. Yabancı bir ülkede Türkiye’nin sesi olmak hangi sorumlulukları getiriyor? Diplomatik görev ülkeyi temsil ile başlar. Bulunduğunuz ülkenin resmî kuruluşlarına, kamuoyuna, basına, sivil toplum kuruluşlarına ülkenizi, politikalarını, ticaret, yatırım ve turizme kadar uzanan geniş bir yelpazede iş birliği olanaklarını anlatmak, tanıtmak ve geliştirmeye çalışmak, temsil işlevinin özüdür. Tabiatıyla bu işlevin yoğunluğu bulunduğunuz ülkenin önemine ve Türkiye ile ilişkilerinin potansiyeline göre değişir. Bir o kadar önemli diğer işlev, bulunduğunuz ülke ve politikaları, Türkiye ile iş birliği olanakları, olan ve veya olabilecek sorunlar hakkında kendi Hükümetinizi bilgilendirmek ve yönlendirmektir. Diplomatın bir diğer görevi, ülkeler arasında iş birliği olanakları yaratmak, geliştirmek ve ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmek veya hafifletmek için müzakereler yürütmektir. İş birliğine dönük müzakelerde amaçlanan yararın iki ülke arasında dengeli olmasına çalışılır. Uyuşmazlık konularında ise varılabilecek çözümün dengeli bir uzlaşı olmasına özen gösterilir. Karşılaştığınız en önemli diplomatik sorunlar nelerdi? Meslek yaşamımın büyük bölümünü Washington, Moskova ve Pekin gibi dünyanın en önemli üç başkentinde ve Türkiye’nin temel çıkarlarının görüşüldüğü uluslararası kuruluşlar olan Birleşmiş Milletler, NATO ve Avrupa Konseyi’nde geçirdim. 80’li yılların başlarında Moskova’da iken, gerek Türkiye’deki iç gelişmeler, gerek NATO ile SSCB arasındaki gerginlikler nedeniyle Türk-Sovet ilişkileri sıkıntılıydı. O sıkıntı Büyükelçilik mensuplarına da yansıyordu. Siyasi gerginliğe rağmen
SSCB ile ekonomik alanda karşılıklı yarara dayalı önemli projeleri o yıllarda gerçekleştirdik. Balkanlar’da Bulgaristan’a kadar gelen Sovyet boru hattını Türkiye’ye uzatacak olan doğal gaz alımı anlaşması yaptık. Bu anlaşma ile özellikle büyük kentlerimizde kömürle ısınmanın yarattığı hava kirliliği son buldu. Büyükelçilik olarak müteahhitlik şirketlerimizi SSCB’deki inşaat ihalelerine katılmaya teşvik ettik. Türk firmaları kısa sürede SSCB’de büyük projeler üstlendiler. 80’lerin ikinci yarısında elçi-müsteşar olarak görev yaptığım Washington’da ise koşullar çok farklıydı. Soğuk savaşın sürdüğü o yıllarda önce Reagan, sonra baba Bush yönetimi, Türkiye ile yakın iş birliği içinde idiler. Sıkıntılar, Türkiye’nin çıkarlarını hedef alan Rum ve Ermeni lobilerinden kaynaklanmaktaydı. Dolayısıyla çalışmalarımızın odağı Amerikan Kongresi (parlamentosu), kamuoyu, basın ve sivil toplum kuruluşlarıydı. Önemli dış görevler yorucudur ama çabalarınızla elde ettiğiniz mütevazı kazanımlar bile çok tatmin edici olur. Bir Çin atasözü, ‘Sevdiğiniz işi yapıyorsanız, hiç çalışmıyor gibi hissedersiniz’ der. Gerçekten öyle. Ben de 41 yıllık meslek hayatımda kendimi hiç çalışmamış gibi hissettim. Görev yaptığınız ülkelerden en çok hangisi sevdiniz, neden? ‘Diplomatik’ cevap veriyorum sanmayın ama gerçekten görev yaptığım tüm ülkelerden olumlu duygularla ayrıldım. Gittiğiniz ülkeyi merak etmek ve öğrenmek, o ülkeye sizi yaklaştıyor. Yaşadığım ülkelerin fiziki koşulları en ağır olanı iki yıl geçirdiğim Sudan’dı. Hartum dünyadaki en sıcak başkenttir. Haftalarca 50 derecenin üzerindeki çöl sıcağında sık sık elektrik kesintileri ile yaşamak çetin bir tecrübeydi. Ama genç olmanın da yardımıyla Sudan’da güzel zamanlar geçirdim, Arapça öğrendim, Osmanlı döneminden kalan izleri sürdüm. En sıkıntılı görevim ise Moskova’da idi. Ama klasik müzik ve bale başta olmak üzere şehrin sanat hayatına hayran kaldım. Dünyaca ünlü müzisyen ve balerinlerle ahbablık ettim. Büyük yazar Chekhov’un eserlerinin oynandığı tiyatroya sık sık gittim, hem muhteşem sanat şölenlerine tanık oldum hem de külfetsiz Rusça öğrendim. St.Petersburg’dan Kafkasya’ya, Orta Asya’dan Baltık Cumhuriyetleri’ne kadar gezdim. O dönemde bunları hepsi SSCB’nin bölgeleriydi. Alışmakta en çok zorlandığınız ülke hangisiydi, neden? Tanımak ve öğrenmek açısından en çetin ülke Çin’di. Biliyorsunuz, Çin dünyanın en eski uygarlığıdır. Ama bir diplomat açısından alışması da bir o kadar güçtür.
125
126
Rรถportaj
Interview
Örneğin, Mandarin dilinde okur yazar olmak beş yıllık eğitim gerektiyor. Çin, bir buçuk milyar nüfusuyla dev bir ülke. Önemi ve ağırlığı giderek artıyor. Dünya ile bütünleşmesi ekonomik olarak başladı, siyaset ve kültür alanında da artacak. Benim görev yaptığım 1998-2000 yıllarında kapalı kutu olmaktan yeni yeni çıkıyordu. Emekli olduktan sonra Kuzey Kıbrıs’a yerleştiniz. Bu tercihizin nedeni neydi? Diplomat olarak son durağım Strasbourg’da geçirdiğim yıllar içinde Kıbrıs’a sıkça iş seyahatleri yaptım. Bu ziyaretler, Rumların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’ye karşı Kıbrıs sorunundan kaynaklanan başvuruları ile ilgili çalışmalarımızda KKTC makamları ile değerlendirme ve eşgüdüm amaçlıydı. Eşim Sümbül de bu ziyaretlere arada bir katıldı. İkimiz de Kıbrıs’ı, doğasını, yumuşak iklimini, huzurlu ve dingin yaşamını sevdik. KKTC Hükümeti duygulandıran bir kararla, eşime ve bana vatandaşlık vererek Strasbourg’daki çalışmalarımı ödüllendiren bir jest yaptı. Aslında emeklilik planlarımızda İstanbul’da Moda’ya yerleşmek vardı. Fakat Kıbrıs sevgimiz baskın çıktı. 2011 sonbaharından bu yana Kıbrıs’ta yaşıyoruz. İkimiz de yerinde karar verdiğimize inanıyoruz. Burada mutluyuz. Burada bir gününüz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz? Emeklilik istediğiniz şeyleri, istediğiniz zaman ve ölçüde yapabilmek imkanı veriyor. Meraklarınız ve hobileriniz varsa, sağlıklı olmak ve yeterli maddi olanak koşuluyla “emeklilik lüks tarifeden yaşamaktır” kanımca. Yıllar boyu yapamadıklarınız, zaman ayıramadıklarınız artık mümkündür. Keyifli bir emeklilik için, bir de uzun yıllar severek yaptığınız işinizin 65 yaşına geldiğiniz için sonlandırılmasının yol açtığı ani ve köklü değişime kendinizi önceden hazırlamanız gerek. Kendi payıma ben bu hazırlığı yaparak Kıbrıs’a geldim. Uluslararası arenada Kıbrıs’ın geleceği ne yönde ilerleyecek sizce? Kıbrıs dosyası üzerinde New York’taki ilk dış görevimde çalışmaya başladım. 35 yıl sonra son görev yerim olan Strasbourg’dan ayrılırken aynı dosyayı yeni Büyükelçimize devrettim. Bu yıllar içinde birçok müzakere süreci yaşandı, birçok çözüm planı ve önerisi ortaya atıldı. Ama Ada’nın iki toplum arasında bölünmüşlüğü değişmedi. Geçen temmuz ayında İsviçre’de başarısızlıkla sonuçlanan son müzakere sürecinden geçmişte hiç olmadığı kadar umutvardım. Çünkü bu kez iki tarafta
da siyasal yaşamları boyunca federal bir çözümü savunmuş liderlerin yönettiği bir müzakere süreci söz konusuydu. Olası bir çözümün temel parametreleri de yıllar içinde temel çizgileriyle ortaya çıkmıştı. Gereken, anlaşmayı hayata geçirecek siyasal iradenin gösterilmesiydi. Siyasal çözüm uzlaşı gerektirir, uzlaşı ise karşılıklı ve dengeli ödünler vermeyi içerir. Son müzakere sürecinde, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının uzlaşma iradesi gösterdiğine inanıyorum. Ama uluslararası alanda tüm Kıbrıs’ın hükümeti olarak tanınan, AB üyesi Rum tarafı uzlaşı yerine statükoyu tercih etti. Bu olumsuz sonucun kazananı olmadığına inanıyorum. Siz bir şarap uzmanısınız. Bu tutku sizde nerede ve nasıl başladı? Şarap konusunda uzman olmak iddialı bir söylem. Beni çok aşan böyle bir iddiada bulunmam doğrusu. Ben sadece bir şarap severim. Şaraba ilgim yıllar içinde oluştu ama son olarak sekiz yıla yakın yaşadığım Fransa’da daha da gelişti. Şarap Fransa’da, çok sayıda kitap ve dergilerle yayın hayatında yer alan ciddi ve keyifli bir merak. Şarap denince ilk akla gelen ülke olan Fransa’da fiyatı 2 eurodan binlerce euroya kadar çeşitte şarap satılıyor. Harcamak istediğiniz paraya göre fiyat-kalite dengesini bulmak, bayağı çalışmayı gerektiriyor. - Türk şarapçılığının bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Sizce gelecek vaat ediyor mu? Biliyorsunuzdur, şarabın anavatanının Türkiye olduğu söylenir. Tarihçiler Anadolu’da asma kültürünün binlerce yıllık geçmişi olduğunu belirtiyorlar. Türkiye’de üzüm üretiminin çok büyük bölümü yaş olarak tüketiliyor, kurutuluyor veya pastil, sucuk yapılıyor. Üretimin sadece yüzde ikisi şarap yapımında kullanılıyor. Oysa Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde bu oran yüzde doksanlarda. Ekilen ithal üzüm türlerinin yanı sıra Anadolu’ya özgü üzüm türlerimiz var Kalecik Karası, Öküzgözü, Narince ve Boğazkere gibi… Son yıllarda gerek üretimin, gerek iç tüketimin arttığı da gözleniyor. Bu eğilim, üretim kalitesinin artması açısından teşvik edici. Ancak sektör, vergilerin yüksekliğinin yanı sıra gittikçe artan uluslararası rekabetle karşı karşıya. Dünyada şarapçılık birçok ülkeye yayıldı, ABD ve Avusturalya’dan sonra Şili, Arjantin ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi başarılı üreticiler çıktı. Çok özel bir akşam yemeği için tavsiye edeceğiniz üç şarap hangileri olurdu? Bu soruya cevap vermek güç doğrusu. Şarap tercihleri kişisel zevke göre farklılaşıyor. Bir örnek vereyim. Fransa’nın hemen her bölgesinde şarapçılık yapılır.
En ünlü iki bölgeyi alalım, Bordeaux ve Bourgogne. İkisinde de çok kaliteli kırmızı şarap üretlilir. Bordeaux’da kırmızı şarap farklı üzüm cinslerinin karışımıyla üretilir ve meraklıları her markanın kendine özgü karışımını tercih ederler. Bourgogne kırmızı şarabı için tek üzüm türü, “Pinot Noir” kullanılır ve bu yörenin meraklılarının tercih nedeni budur. Geleneksel olarak kırmızı şarap, et ve av yemekleriyle beyaz şarap ise deniz ürünleriyle içilirdi. Son yıllarda bu ayrımın zayıfladığı, kırmızı şarabın her yemeğe eşlik eder hale geldiğine tanık olabiliyoruz. Yönetim Kurulu Üyesi olduğunuz Net Holding’in Kuzey Kıbrıs’a katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Net Holding, izolasyonlar altında olan Kuzey Kıbrıs’ın turizm sektörünün en büyük yatırımcısı. KKTC ekonomisinin en önemli sektörü de turizm. Son yıllarda gelen turist sayısının önemli artış göstermesinde Net Holding’e ait Merit Otelleri’nin büyük katkısı var. Merit Otelleri, Kuzey Kıbrıs’ı tanıtmak için 2017 yılında yurt dışında 6 milyon dolar harcadı. İsrail ve Arap ülkelerinde, Rusya’da, Balkanlar’da ve İtalya’daki tanıtım çalışmaları, Türkiye dışından gelen turist saysında artış sağladı. Türkiye dışındaki ülkelerden Kuzey Kıbrıs’a hava ulaşım güçlüğü göz önüne alınırsa bu kayda değer bir başarıdır. Merit Otelleri, Ada’da 3.300 kişi istihdam etmekte, doğrudan ve dolaylı vergiler ile piyasadan alımlar sonucu ekonomiye 175 milyon dolar katkı yapmaktadır. Yeni yatırımları ile Net Holding KKTC ekonomisine katkılarını arttırarak sürdürecektir. Son olarak çalışma odanızdaki yağlı boya tablonun öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz? Bu çok sevdiğim yağlıboya portremi 1985’te Moskova’da Ahmet Kitaev adında ünlü bir ressam yaptı. Bu vesileyle kendisini biraz anlatmak isterim. Türkiye ile SSCB birbirlerini tanıyarak diplomatik ilişki kuran ilk Hükümetler arasındadır. 1921’de imzalanan “İkili Dostluk Anlaşması” SSCB’nin yaptığı ilk uluslararası anlaşmadır. Bu özellikleri nedeniyle Sovyet Hükümeti, 80’li yılların başında bir sergi düzenleme kararı almış ve Atatürk’ün portresini yaptırmıştır. Portre içilen seçilen sanatçı, Lenin’in de ülkede en beğenilen portresini yapmış olan Tatar kökenli Ahmet Kitaev’dir. Kitaev’in Atatürk portresi de çok beğenildi ve Türkiye’de çoğaltılarak yaygın biçimde kullanıma girdi. Ben Kitaev’i bu vesileyle tanıdım ve ahbablığımız sayesinde portremi yapmaya ikna ettim. İyi de etmişim. Bu sayede çok beğendiğim bir tablo edindim.
127
128
Rรถportaj
Interview
Teşekkürler Sayın Daryal Batıbay. Müsaadenizle sohbetimize eşinizle devam edelim. Sizi biraz tanıyabilir miyiz Sümbül Hanım? İstanbul’da doğdum ve babamın görevi sebebiyle çocukluğum çeşitli ülkelerde geçti. İlkokul bittiğinde babam NATO göreviyle Paris’e tayin olunca ben de kendimi dönüşte İstanbul’da Notre Dame Sion Lisesi’nde rahibelerin kucağında buldum, üstelik de yatılı. Çok sıkı ve disiplinli Fransız eğitimi bana birçok şey kattığı gibi çok güzel dostluklar da hediye etti. Okul bitince 15’imde seyahat için gittiğim Paris’e âşık oldum ve orada uzun süre kaldım hem de ailemin muhalefetine rağmen. Paris’te hem okuyor hem de şık bir modaevinde çalışıyordum. Modayla tanışmam da böyle oldu. Sonrasında 1975’te Ankara’da kendi modaevimi açtım. Yirmi yıl boyunca severek yaptığım bu iş beni o kadar zenginleştirdi ki, yabancısıyla, Türk’üyle, diplomatıyla, sanatçısıyla, politikacısıyla gerçek dostluklar kurdum. Gerçek zenginliğin bu olduğu kanaatindeyim. Dostluklarımın bir hazine olduğunu bugün daha iyi anlıyorum. Fakat 1995’te eşime aşık olunca bu işe nokta koydum. Çünkü böyle büyük kararlar ancak ve ancak aşk uğruna verilebilir. Sonra da her şeyi arkamda bırakarak yepyeni bir hayata adım attım. Daryal Bey’le uzun yıllardır devam eden mutlu bir birlikteliğiniz var. Zorlu bir görevle sarmalanan bu ilişkiyi başarıyla sürdürmenin sırlarını da sizden dinleyebilir miyiz? Her ilişkinin kendi içinde dinamikleri çok farklıdır tabii ki. Zaten ikili ilişki başlı başına zor bir şey, kolay olsaydı dünya kurulduğundan beri edebiyata bu denli konu olmaz, bu konu üzerine bunca roman yazılmazdı. Bunun tek bir formülü yok. Sevgi ve güven bir ilişkinin olmazsa olmazıdır. Gerisi de karşılıklı özveri, anlayış ve toleranstır. Ve hayat da paylaşınca güzeldir. Peki yabancı ülkelerde geçen bu 16 yıl boyunca bir diplomatın eşi olmak nasıldı?
Diplomat eşi olmakla diplomat olmak o kadar farklı şeyler ki… Evet, değişik ülkeler görmek, farklı kültürlerle iç içe geçmek insana çok şey katıyor, yepyeni pencereler açıyor hayatınızda. Bunların hepsi hiç şüphesiz ki zenginlik ve birikim. Ama mesleği olan eşler için bu büyük bir özveri gerektiren bir hayat. Zaten son yıllarda genç diplomat eşlerinin mesleklerine devam ettiklerini bayramlarda ya da tatillerde eşlerinin bulundukları ülkeye geldiklerini ilgiye izledim. Nesil farkı!
zor. Tabii ki çok eski bir medeniyet ve gezmenin aynı zamanda da görmenin sonu yok. Benim en mutlu olduğum yer dilini rahatça konuştuğum ve kültürüne vakıf olduğum Fransa’ydı. Strasbourg’da sekiz yıl kaldık. Tablo gibi bir şehir ve aynı zamanda bir gastronomi merkezi. O şehirde uzun süre çalışan yabancıların emekli olunca Strasbourg’a yerleşmesi çok anlaşılır bir şey. Bir dönem modayla yakından ilgilendiğinizi söylediniz. En sevdiğiniz modacıyı öğrenebilir miyiz? Coco Chanel… Hayata karşı duruşuyla, moda dünyasındaki devrimciliğiyle beni çok etkilemiştir. Kadını da korselerden, kalıplardan kurtaran zamanın ötesinde bir şıklık ve zerafet kazandıran önemli bir modacı. 20’nci yüzyıla dönüp Chanel kreasyonlarına baktığımız zaman gördüğümüz şıklık göz kamaştırıcı, ben bunu önemsiyorum. Demode bulanlar olacaktır ama yıllar sonra bugünün çizgilerine bakanlar, yırtık jeanleri, rengârenk saçları, dövmeli gövdeleri, burunlara ve göbeklere takılan hokkaları, küpeleri, mavi-yeşil tırnakları, asker postalı gibi ayakkabıları görünce acaba ne düşünecekler? KKTC’de en çok neyi seviyorsunuz, nasıl zaman geçiriyorsunuz?
Yaşadığınız ülkelerin en sevdiğiniz özellikleri neler oldu? Hırvatistan doğası ve insanıyla çok güzel bir ülkeydi. Parçalanan Yugoslavya’nın (onların deyimiyle) “Tanrının kendisine ayırdığı” Adriyatik sahilleri Hırvatların payına düşmüş. Bir “Akdeniz incisi” diyebilirim. Orada çok güzel dostluklar edindik ama diplomatlığın büyük dezavantajı sürekli göçebelik hâli. Bu yüzden dostluklar da zaman aşımına uğruyor. Çin, bizim için karmaşık ve kalabalıktı. O kadar büyük bir kültür farkı var ki sosyal hayatı paylaşmak mümkün değil. Dostluklar kurmak da bir o kadar
Avrupa’da yayımlanan bir dergi manşeti şöyleydi: “Dünyanın neresinde senede 350 gün sabah güneşe uyanırsınız?” Sorunun yanıtı da Kıbrıs’tı. Avrupa güneşe hasret tabii. Burası emeklilik için muhteşem bir yer. Emekliliğin keyfini Kıbrıs’ta çıkarıyoruz. Doğup büyüdüğüm İstanbul’a bile gitmekte zorlanırken burada yaşamaktan eşimle beraber oldukça mutluyuz. Cömert bir doğa var burada. Mandalinayı, limonu, portakalı dalından kopartıp yemenin lüksünü burada tattık. Bahçeyle uğraşmak çok vaktimi alıyor ve bundan da mutluluk duyuyorum. Çünkü doğa sizin verdiğiniz emeğin karşılığını katbekat veriyor. Bu kadar ülke gördükten sonra diyebilirim ki insanlara tanrının ödülü her hâlde. Beş yıldır Girne’de yaşıyoruz. Güzel dostluklar kazandık, hatta bazıları ikinci ailemiz oldu.
129
Interview Röportaj
Daryal & Sümbül Batıbay:
“We Enjoy Our Retirement In Kyrenia” Following his work as the representative of Turkey in Moscow, Washington, Zagreb, Beijing and Strasbourg for 16 years, Ambassador Daryal Batıbay and his wife Sümbül Batıbay chose Northern Cyprus to live their retirement years. His Excellency the Ambassador Mr and Mrs Batıbay kindly hosted Dolce Vita crew in their Kyrenia home and we had an amazing chat with them for you. First of all, can you introduce yourself to our readers, please? Let’s hear about your educational life and the countries that you worked in. I went to high school at Robert College. I see myself very lucky and I am forever grateful to my late father who directed me towards this College. My Robert College education taught me to investigate and question everything. I owe my writing technique to my English literature teacher. He would start his class at the beginning of every term by saying “Everyone has a secret writer in them. In this class, we take him out to the daylight. “He would want us to write a memory of ours, or something we witnessed that week. He would speak to each student individually and would explain how the text could be more effective. I will never forget what he taught me. After high school, I went to the University of Ankara, it’s more commonly known as Mülkiye, and continued my studies in Political Science.
130
I worked as an interpreter in TRT News while continuing my studies at Mülkiye. Upon completion, I went to Washington DC with the Fulbright Scholarship and completed the post-graduate program at John Hopkins University, also known as SAIS. It was 1968, and demonstrations against the US-Vietnam War, where African Americans were fighting for justice, caused hostility in the region. They were turbulent times. I was at the centre of this turbulence, and with a limited scholarship, I was affected by what happened. I unwillingly left the program incomplete and returned home. But that remained as an unfulfilled goal of mine. After two years of working as a reserve officer and then in the Foreigner Ministry, I went back to the US for a postgraduate program with a scholarship from Princeton University. I completed a two-year master’s program in a nice quiet town, an hour from New York. Why did you choose to be a diplomat?
It was a coincidence. If I were sent to a quieter campus, and not to the Washington city centre, with the Fulbright scholarship, I’d have a doctorate; I’d probably choose an academic life. In 1974, I completed my master’s program at Princeton; I was admitted to do my PhD. It was my second chance for an academic life, but I did not use that opportunity either. In New York, the United Nations (UN) Ambassador to Turkey, the late Osman Olcay, convinced me that I would be able to continue to do my doctorate as well as work for the UN delegation. So, in June 1974 I moved from Princeton to New York. But a month later, when the coup took place in Cyprus, our military intervention started, my plans were again scrapped. As a result of the rising tensions in Cyprus, the work in the UN had increased tremendously. When the Cyprus file was given to me in the delegation, there was no time to do my doctorate work. Thus, a career route that was going to last for 41 years was drawn. I loved being a diplomat.
So after New York, I worked in the Sudan capital, Brussels in the NATO delegation, Moscow and the Washington Embassies. In between all of that, I returned to Ankara and took various positions in the Ministry of Foreign Affairs. I worked as the key adviser to the Prime Minister for a year. I worked an ambassador in Zagreb, Beijing, Strasbourg at the European Council and Foreign Affairs for a total of 16 years until I reached the retirement age in autumn 2011. I am fortunate to have the opportunity to pursue my interest in academics, even if it was under quite strenuous conditions. When I returned to Ankara from foreign duties, I gave lectures in ODTÜ in the 90’s and early 2000’s for a total of eight years, for a class titled “Current Problems of Turkish Foreign Policy.” Today we are still in touch with the students who took that course, either as a colleague in Foreign Affairs, or as a lecturer in various different universities, or as a friend on social media. What sort of responsibilities do you have when you become the voice of Turkey foreign soil? The diplomatic mission begins with a representation of the country. The essence of the representation is to promote and to describe your country in a wide range of topics from politics, trade, investments and tourism to the country’s public institutions, even its press and non-governmental organisations and develop the possibilities of cooperation’s of your country. By nature, the business of your job varies according to the potential importance of relations between Turkey and the country you carrying duties with. One other important responsibility of yours is to inform and guide your own government about the policies, opportunities for cooperation. And also present any possible future problems in the country. Another task of a diplomat is to develop and improve collaborations between two countries, sometimes to resolve conflict and disputes that arise and negotiate and mediate. One tries to be balanced for the benefit of the two countries during co-operative negotiations. In the case of disputes, care is taken to ensure that there is balanced conciliation on the solution. What were the most important diplomatic crises’ you came across? I spent most of my professional life in Washington, Moscow and Beijing, the world’s three most important capitals. I worked in international organisations such as the United Nations, NATO and the European Council where Turkey’s fundamental interests were discussed.
While in Moscow in the early 80s, both due to internal developments in Turkey as well as NATO-USSR tensions, Soviet-Turkish relations were strained; the distress also affected the embassy members. Despite the political tension, we managed to complete important projects, with the USSR, based on mutual benefits in the economic area in those years. In the Balkans, we made a natural gas purchase agreement which was going to extend the Soviet pipeline from Bulgaria to Turkey. With this agreement, air pollution caused by burning coal especially in our big cities had come to an end. As the embassy, we encouraged our contracting companies to participate in the construction tender bids in the USSR. Turkish firms soon took big projects in the USSR. In Washington, where I served as an envoy-undersecretary in the second half of the 80’s, the conditions were quite different. During the Cold War, Ronald Reagan, and later on the administration of Bush’s father were in close cooperation with Turkey.Problems also occurred because of the Greek and Armenian lobbies that targeted interests in Turkey. Therefore, the focus of our work was with the American Congress (parliament), the public, the press and civil society organisations. Important international tasks are tiresome, but even the modest gains you have made with your efforts are very satisfying. A Chinese proverb says, ‘If you do the job you like, you feel like you are not working at all’. It really is like that. I feel like I have never worked in my 41 years of professional life. Which country did you like working in the most? Why? Please don’t think I’m responding in a ‘diplomatic’ way but I left all the countries I worked in with positive feelings. Being curious about the country you work in and learning about its culture brings you closer to that country. The toughest physical conditions were in Sudan, where I spent two years. Khartoum is the hottest capital in the world. It was a hard experience to live with frequent power cuts in a desert where temperatures reach above 50 degrees for weeks. But having the advantage of being young, I had a good time in Sudan, learned Arabic, and followed the traces of the Ottoman Empire. But, my most distressed task was in Moscow - I admired the art in the city, especially classical music and ballet. I became friends with world-famous musician and ballerinas. I often went to the theatre to watch the plays written by the great Chekhov. I saw great art festivals and learnt Russian without any difficulty. I travelled from St. Petersburg to the Caucasus, from Central Asia to the Baltic
Republics. At that time, these places were all a part of USSR. Which country was the most difficult to get used to, why? The hardest country to get to know and learn the language was China. You know, China is one of the oldest civilisations in the world. But for a diplomat, getting used to it is so hard. For example, Mandarin literacy requires five years of education. China is a huge country with a population of one and a half billion people. The importance and value of China in the world is increasing.Its integration with the world has started economically and will only keep growing in the field of politics and culture. But when I was there between 1998-2000, it was a closed box. When you retired, you settled in Northern Cyprus. Why did you choose the island? Strasbourg was my last stop as a diplomat and during my years on duty in Strasbourg, I often made business trips to Cyprus. These visits were for cooperation and evaluation purposes with the TRNC authorities, against the Greek Cypriots applications against Turkey - for the Cyprus crisis in the European Court of Human Rights. My wife Sümbul also participated in these visits occasionally. We both liked Cyprus, its nature, its soft climate, together with its peaceful and calm life. The TRNC government made a gesture, which made us very proud. They rewarded my work in Strasbourg, by giving my wife and I the citizenship of Northern Cyprus. In fact, our retirement plans were to settle in Moda in Istanbul. But our love for Cyprus outweighed that decision. Since the autumn of 2011, we have been living in Cyprus. We both believe we made the right decision. We are happy here. How do you spend your days here, what do you do? “Retirement allows you to do you want, at any time and to whatever extent. If you have a curiosity and your hobbies, considering you are healthy and you have sufficient funds, I think ‘retirement is living a life of luxury.’ It is now possible to do things I was not able to do for years or as a result of time restrictions. For an enjoyable retirement, you have to prepare yourself in advance. You have to begin preparing yourself for retirement, you are out of the job you deeply loved. I was aware of this and was prepared when I came to Cyprus.
131
Interview Röportaj
How do you think the future of Cyprus will progress in the international arena? I started working on the Cyprus file in New York as my first foreign mission. 35 years later, when I left Strasbourg, one of my last assignments was I transferred the very same file to our new Ambassador. During these years, many negotiation processes took place, and many solution plans and proposals were put forward. But the division of the island between the two communities did not change. Last July, during the last negotiating process, which failed in Switzerland, my hopes were high. There was a negotiation process led by leaders on each side that defended a federal solution throughout their political life. Basic parameters of a possible solution had also emerged over the years with ease.It was necessary to show the political will to negotiate a deal. A political solution requires compromise and compromise involves mutual and balanced sacrifices. During negotiations, I believe that Turkey and the Turkish Republic of Northern Cyprus made enough compromises. However, the internationally recognised government of Cyprus, which is also an EU member state, preferred the status quo instead of compromising. I do not believe there are any winners from this undesirable outcome.”
to imported grape varieties, there are grape varieties unique to Anatolia such as Kalecik Karası, Öküzgözü, Narince and Boğazkere. It is observed that both production and domestic consumption have increased in recent years. This incline is encouraging in terms of increasing production quality. However, the sector faces increasing international competition as well as the high tax rates. Worldwide, winemaking has spread to many countries, followed by successful producers such as Chile, Argentina and South Africa the U.S and Australia.
What do you think about Turkish wines? You know; it is said that the homeland of the wine is in Turkey. Historians say that Anatolia has thousands of year old history to grapevine cultures. Turkey produces and consumes grapes mainly as fresh or dried, as a fruit leather or grape molasses, and only two percent of the grape production is used for making wine. Whereas countries such as France, Italy and Spain it’s ninety percent. In addition
132
How do you evaluate Net Holding’s contributions to Northern Cyprus as a board member? Net Holding is the largest investor in the tourism sector of North Cyprus, which is under sanctions. The most important sector of the TRNC economy is tourism. The number of tourists in recent years has increased significantly, and Net Holding’s Merit Hotels have made a major contribution to it. Merit Hotels spent 6 million dollars abroad in 2017 to promote North Cyprus. Promotional activities in Israel, the Arab countries, Russia, Italy and the Balkans have increased the number of tourists visiting Cyprus - excluding Turkey. Given the difficulty of Northern Cyprus’ air transportation restrictions apart from Turkey, this is a remarkable achievement. Merit Hotels employs 3,300 people on the island and contributes 175 million dollars to the economy with direct and indirect taxes and purchases from the market. With its new investments and Net Holding, it will continue to increase its contributions to the TRNC’s economy.
Let’s talk about your expertise: wine… Where and how did this passion begin? “Saying I am an expert is an ambitious claim. I can’t claim such a thing, that goes far beyond me. I am just a lover of wine. I’m in interested in how wine is developed. It has improved tremendously in France, where I lived for almost eight years. Wine is a serious and pleasant interest in France with many books and magazines published on the topic. France is the first country that comes to mind when one talks about wine, with prices ranging from 2 euros to thousands of euros. Finding the pricequality balance, based on your budget can require a lot of work.”
Bourgogne uses only one type of grape for red wine and that is ‘Pinot Noir.’ That’s why wine lovers in this area choose it. Traditionally, red wine was consumed with meat and hunter’s meat, whereas white wine was partnered with seafood. We have witnessed in recent years that there’s no longer a separation and that red wine has become accompanied with every meal.”
Finally, can we hear the story of the oil paintings in your study room from you?
If we ask you for a wine advice for a very special dinner, what would you recommend? It is hard to answer this question. Wine preferences vary according to your personal taste. I’ll give you an example. Wine is produced in almost every region of France. Let’s take the two most famous regions, Bordeaux and Bourgogne. In both, very high-quality red wine is produced. In Bordeaux, red wine is produced with a mixture of different grape types, and wine enthusiasts prefer their own blend of each brand.
This oil painting was made in Moscow in 1985 by a famous painter named Ahmet Kitaev. I would like to tell you more about him. Turkey is among one of the first countries to recognise each other with the USSR government and establish diplomatic relations. The “Bilateral Friendship Agreement” that was signed in 1921 is the first international agreement the USSR made. Because of these relations, the Soviet Government decided to organise an exhibition at the beginning of the 80’s and ordered a portrait of Atatürk from an artist. The artist chosen to paint the portrait was Ahmet Kitaev of Tatar origin who has also produced Lenin’s most loved portrait in the country. Kitaeva’s Atatürk’s portrait was admired and copied to use extensively in many places in Turkey. I convinced Kitaev to paint my portrait thanks to our close friendship. Well, I am glad I did convince him. So now I have a painting I like very much.”
Thank you Mr Daryal Batıbay. Let’s continue with your wife with if you don’t mind. Can we get to know you a little, Mrs Sümbül Batıbay? I was born in Istanbul and I spent my childhood in various countries due to my father’s duty. When I finished primary school, my father was assigned to Paris for a NATO task. When we came back to Turkey, I found myself with the nuns in Notre Dame Sion High School in Istanbul, which is a also a boarding school.Very strict and disciplined French education not only improved me in many ways but also I formed wonderful friendships. When I finished school I went to Paris for 15 days and I fell in love with the city immediately. so I decided to stay there despite my family opposing. I was studying in Paris and trying to work for a fancy fashion house. That’s how I got into fashion. Then in 1975, I opened my own fashion house in Ankara. I have done my job with great love and fashion for over twenty years. It has enriched my life greatly – I formed true friendships with foreign and Turkish diplomats, artists and politicians. I think this is ones real wealth. I understand it better today that my friendships are my treasure. But when I fell in love with my husband in 1995, I put an end to it. Such big decisions can only be taken for the sake of love. I left everything behind me and then started a brand new life.
cultures adds a lot to one and it opens up new windows in your life. All of this is undoubtedly cultural wealth and knowledge in a way. Great sacrifices need to be made by the wives of this profession. During recent years, I see that young spouses of the diplomats still carry on working and only come to the country where their husbands work for special days and holidays. What a generation gap! What were your favourite things in countries you lived in?
You said that you are very interested in fashion. Who is your favourite fashion designer? Coco Chanel. I was very impressed by the revolutionary aspect of her work in the fashion world, and her stance against life. She is a very important fashion designer who brought elegance and class beyond her time and she also freed woman from the corsets and the usual designs. When we look back at the 20th century and look at Chanel creations, the elegance we see is dazzling. I deeply care about it. What will the future generations think when they look at the lines of today? Ripped jeans, colourful hair, tattooed bodies, hoop piercings on the noses and bellies, blue-green nails and combat boots. What do you like most about TRNC. How do you spend your time?
You have a happy relationship with Mr Daryal Batıbay for many years. Can you please give us the secrets of sustaining this relationship, while performing a very difficult job? The dynamics of each relationship in itself are very different. Bilateral relationships, being a couple is already really hard. If it was easy, literature wouldn’t be covering these topics since the beginning of the time and there wouldn’t be so many novels written on the subject. There is not a single formula for a happy relationship. Love and trust is a must. The rest is about mutual self-sacrifice, being understanding and tolerant. And life is better when you share. What was it like being the wife of a diplomat during those 16 years spent in foreign countries? Being a diplomat’s wife is very a different from being a diplomat... Yes, seeing different countries, crossing different
for us. There were such big cultural differences that was not possible to create and share a social life. It’s also hard to build friendships. Indeed, it is a very ancient civilisation and there is no end to sightseeing. The place I was the happiest was France, a place I have an excellent grasp of the language and the culture. We stayed in Strasbourg for eight years. A picturesque city and a gastronomy centre at the same time. It is understandable why foreigners who work there for many years then decide to spend their retirement years in Strasbourg.
Croatia is a very beautiful country with its nature and its people. Following the division of Yugoslavia, Adriatic coasts were given to Croatians and they describe those areas as “The place God reserved for himself”. I would describe it as the “pearl of the Mediterranean”. We formed very good friendships there but the biggest disadvantage of diplomacy is the constant nomadic life style. That is why friendships have an expiry date. China was complicated and overcrowded
I remember once the headline of a magazine published in Europe was: “Where in the world would you wake up to a sunny morning 350 days of the year?”. The answer to that questions was Cyprus. Europe is longing for the sun. This is a great place to retire. We are enjoying your retirement in Cyprus. Sometimes we even find it hard to go to Istanbul, the city I was born and grew up but we are quite happy living here with my husband. The nature is generous here. You have the luxury of picking mandarins, lemons and oranges from their branches. It takes a lot of time to deal with the garden and I am happy to do that. Nature gives you a lot in return for your labour. After seeing so many countries, I can say nature is God’s greatest gift to humanity. We have been living in Kyrenia for five years, we formed great friendships and some of them have become our second family.
133
Interview Röportaj
Kuzey Kıbrıs’ın en büyük turizm yatırımcısı olan Merit Otelleri, konuk portfoyünü genişletmek ve Ada’yı dünyaya tanıtabilmek için özel çalışmalar yapıyor. Bir Net Holding iştiraki olan ve “kusursuz servis” anlayışıyla hizmet veren Inter Travel bünyesinde, konularında uzman, 35 yılı aşkın bilgi ve birikimine sahip, uzman bir ekip dört yıldır Kuzey Kıbrıs’a turist çekiyor. Özellikle Uzak Doğu’yu gözüne kestiren Inter Travel Genel Müdürü Nil Tibukoğlu ile projelerini konuştuk. Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Nil Tibukoğlu: INTER TRAVEL, MERiT’iN UZAK DOĞU’DAKi SESi Kuzey Kıbrıs’ın en büyük turizm yatırımcısı olan Merit Otelleri, son yıllarda binlerce Uzak Doğulu misafir ağırladı. Ada turizmi için çok önemli bir adım olan bu atılımı, Inter Travel Genel Müdürü Nil Tibukoğlu ile konuştuk. 134
Turizm sektörünün içinde doğdum. Maliye mezunu olmama rağmen turizmci olmaya çalışmam kaçınılmazdı. 1998’de üniversiteden mezun olduktan sonra bir arkadaşımla organizasyon şirketi kurduk. Çok amatörce birkaç organizasyon yaptıktan sonra bu işi bilenlerden öğrenmem gerektiğini anladım ve sayın Besim Tibuk’un yardımıyla bir turizm acentesinde çalışmaya başladım. 2000 – 2008 yılları arasında MICE sektöründe yoğun ve keyifli bir şekilde çalıştım. 2010’dan bu yana da “incoming” sektöründeyim. Bu süre içinde özellikle Uzak Doğu konusunda uzmanlaştım.
sayısı 300 milyon civarındadır. Bu sene sadece Çin Yılbaşı Tatili döneminde 260 milyon Çinli turist çeşitli dünya ülkelerinde tatil yapmıştır. Bu bağlamda Uzak Doğu ile iş yapmak, her vizyon sahibi işverenin talebi olmaktadır. Bu projeye başlarken amacımız, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve tabii ki Merit Otelleri’ni Uzak Doğu’ya tanıtmak ve talep yaratmaktı. Başlangıçtan bugüne kadar neler yaptınız? Projemiz kapsamındaki Uzak Doğu ülkeleri, özellikle Çin, alışkanlıklarını zor değiştiren ülkeler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtım zorluğunu da göz önünde bulundurursak, 2015’e kadar bu ülkelerdeki turizm kültürü gelişmiş bölgelerdeki tüm acenteleri defalarca ziyaret ettik. Bunun yanı sıra Uzak Doğu’da düzenlenen tüm turizm fuarlarına aktif şekilde katıldık. Yine tanıtım kapsamında, Çin’den ve Malezya’dan acenteci grupları KKTC’ye davet ettik, onlara Ada’yı ve otellerimizi tanıttık. Proje kapsamında Ada’ya gelen turist sayısı nedir?
Inter Travel hâlihazırda 1985’ten beri var olan bir acente. Ancak 2012’ye kadar sadece lüks taşımacılık sektöründe faaliyet göstermekteydi. 2013 itibarıyla faal bir şekilde Uzak Doğu projesini başlattık ve üç senedir çok güzel yol aldık.
Çalışmalarımızın karşılığını yavaş da olsa almaya başladık. 2015’te Türkiye’deki krizler öncesinde Malezya’dan birçok özel paket turlar satıldı. 2016, Türkiye ve tabii ki Kıbrıs için zor geçti ancak 2017’nin ilk ayında, Çin’in en büyük toptancılarından biriyle yıllık toplam 2.000 kişilik bir anlaşma imzalandı. Proje başlangıcından beri toplam 3 bin 200 civarı Uzak Doğulu turist Ada’yı ziyaret etti ve tesislerimizde konakladı.
Bu projenin çıkış noktası nedir?
Başka faaliyet alanınız var mı?
Uzak Doğu, özellikle Çin, ekonomide olduğu kadar turizmde de çok hızlı bir gelişme gösterdi. Ülkedeki refah düzeyi ve satın alma gücü arttıkça gezi kültürü de arttı. Şu anda tüm dünyadaki Çinli turist
MICE deneyimlerimiz ve portföyümüz dolayısıyla kongre, seminer ve toplantı organizasyonları yapmaya da devam ediyoruz.
Peki Inter Travel nasıl kuruldu?
135
Interview Röportaj
Merit Hotels, North Cyprus’s biggest tourism investor, is managing special projects to expand the guest portfolio and promote the island to the world. Being a proud partner of Net Holding, Merit Hotels always aims to deliver the “prefect customer experience” Now a skillful team, with more than 35 years of experience, specialists in their own field, serving under the same roof with Inter Travel attracts tourists to Northern Cyprus for four years. We sat down and had an amazing chat about her work and future projects with the General Director of Inter Travel Nil Tibukoğlu who has her eyes set on the Far East. Can you tell us about yourself please? I was born into the tourism industry. Despite studying finance, it was inevitable that I was going to work for the tourism industry. After graduating from university in 1998, me and my friend founded our very own company. Following a few very amateurish organisations, I realised that I had to learn how to do it from the experts. So I started working at a tourism agency with the help of Mr Besim Tibuk. I worked in the MICE sector with great pleasure between 2000 and 2008. I have been in the “incoming” business since 2010. During this time I specialised in Far East section. How was Inter-Travel agency set-up?
Nil Tibukoğlu: “Inter Travel is The Voice of Merit In The Far East” North Cyprus’s largest tourism investor, Merit Hotels, have welcomed and hosted thousands of visitors from the Far East in recent years. We talked to Inter Travel General Manager Nil Tibukoğlu about this very important step which is a breakthrough for tourism in the island. 136
Inter Travel is an agency that has existed since 1985. But until 2012 it was only operating in the luxury transport sector. We started the Far East project in 2013 and we have come a long way since then. How did you decide going in this particular direction? The Far East, especially China, showed a rapid development in economy then as a result in tourism. As the level of prosperity and purchasing power in the country increased, the tourism culture had also increased. At the moment,
the number of Chinese tourists around the world is about 300 million. This year, only 260 million Chinese tourists have enjoyed vacations in various countries during Chinese New Year holiday season. In this context, doing business with the Far East is thought and wanted by every visionary employer. When we started this project, our aim was to introduce the Turkish Republic of Northern Cyprus and the Merit Hotels to the Far East and create a demand. What did you do to get where you are since you started this project? The countries in the Far East, especially China, have particular habits which are difficult to change. Then on top of it think about our mission of promoting the Turkish Republic of Northern Cyprus to them. We visited all the agencies in the developed regions of the tourism culture in these countries over and over until 2015. We also actively participated in all the tourism fairs in the Far East. We also invited agencies from China and Malaysia to the TRNC, introducing them to the island and our hotels. What is the scale of tourists visiting the island with this project? We started to get fruitful results slowly. In 2015, before the crises in Turkey. many private package tours sold from Malaysia. 2016 was difficult for Turkey and of course for Cyprus, but in the first month of 2017, a contract for 2,000 people was signed with one of the biggest wholesalers of China. Since the beginning of the project, a total of 3,200 people from Far Eastern visited the island and stayed in our premises. Do you have any other projects? Because of our experience and portfolio in MICE, we continue to organise congresses, seminars and meetings.
GONCA TEZBAŞARAN: “Turizm sektörüne 1988’de stajla adım attım. Otelcilik serüvenim, güzel deneyimlerle 2000 yılına kadar sürdü. Sektörün çeşitli alanlarında görev almak ve tecrübemi artırmak için 2000 yılından sonra acenteciliğe geçiş yaptım. Altı yıl bu alanda çalıştıktan sonra Uzak Doğu pazarında uzman bir acentadan aldığım teklifle yeni bir destinasyonla tanıştım. Heyecan verici Uzak Doğu ile yıllardır yoğun ama bir o kadar keyifli işler yapıyorum. 2013’te KKTC ve Merit Otelleri’ni, Uzak Doğu’ya tanıtma projesi gündeme gelince büyük bir zevkle dâhil olmayı seçtim. O tarihten beri ‘operasyon direktörü’ olarak çalıştığım Inter Travel’da başarılı işlere imza attık. Yeni bir destinasyonda organizasyonlar yapmak tüm zorluklarına rağmen çok keyifli. Yaptığımız yeni anlaşmalar ve projemizin büyüyerek başarıya ulaşması doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor.”
“I broke into the hospitality industry when I was doing an internship at a hotel in 1988. Then I started working for a yacht agency in 2000. After 2006, I started to work actively in the Far East market. When the project of introducing the Turkish Republic of Northern Cyprus and Merit in the Far East came up back in 2013, I wanted to be the part of this very special project happily. Organising projects in a new destination with my expertise in the Far East market is very enjoyable despite the the difficulties The new contacts we signed indicate that our project is on the right track to grow and succeed.”
MUKADDES MEHMETEMIN: “1995’te Çin Halk Cumhuriyeti’nin Urumqi şehrinden üniversite okumak için Türkiye’ye geldim. 2000’de Uzak Doğu ile aktif şekilde çalışan bir turizm acentesinin sahibi ile tanıştım ve hiç planlamadığım hâlde o günden beri sektörün içindeyim. Ana dilimin Çince ve Uygurca olması sebebiyle sektörde çok hızlı ve keyifli bir süreç geçirdim. Türk vatandaşı olduktan sonra önce profesyonel olarak rehberlik yaptım. Daha sonra hem rehberlik hem de acente pazarlama görevlerinde çalıştım. Yine sektördeki büyük acentelerden birinde çalışırken Uzak Doğu – KKTC projesi ile ilgili teklif aldım. Heyecanla ve keyifle kabul ettim. 2013’ten beri Inter Travel satış koordinatörü olarak görev yapıyorum. Bu yeni projede başarılı olacağımıza emindim. Nitekim 2016 sonunda yaptığımız anlaşmalarla dört senelik mücadelemizin karşılığını almaya başladık. Yeni pazarlar yaratmanın mücadelesi beni her zaman heyecanlandırmış ve mutlu etmiştir. Bunu yaparken iş arkadaşlarımla ve şirketimle uyum ve keyifle çalışıyor olmak büyük bir şans.”
“In 1995, I came to Turkey from the city of Urumqi, in the People’s Republic of China. to study at the university. I met an owner of a tourism company who worked with the Far East in 2000 and I have been in the industry since that day although I have never planned a career in this direction. I have had a fast paced work routine and amazing times in this industry because I know both Chinese and Uyghur. After becoming a citizen of Turkey, I became a professional tour guide first. Then I started working both as a guide and as an agency marketing expert. While working for one of the biggest companies in the business, I received a job offer to work for the Far East - Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) project. I accepted it happily. Since 2013, I have been working as Inter Travel sales coordinator. I am sure that we will succeed in this new project. As a matter of fact, at the end of 2016, we started to receive a recompense for our work of four years. The struggle of creating new markets always makes me feel happy and excited. I feel blessed to work with my colleagues and for this company in such harmony...”
137
Music Müzik
MERiT ROYAL’DE
CANLI MÜZİK Kuzey Kıbrıs’ın en lüks oteli Merit Royal’de sergiledikleri canlı müzik performanslarıyla konuklarımızı kendine hayran bırakan değerli sanatçılarımızı yakından tanımaya ne dersiniz?
138
Live Music at Merit Royal The distinguished musicians woo our guests with their live performances at North Cyprus’s most luxurious hotel Merit Royal. Would you like to get to know them better?
139
Music Müzik
Ammar Dadizadeh 1983’te Tebriz’de dünyaya gelen Ammar Dadizadeh, küçük yaşlarda keman ve piyano dersleri almaya başladı. Azerbaycan ve İran’da akademik müzik eğitimini tamamladıktan sonra Tahran Üniversitesi Müzik Bölümü’nden diplomasını “keman icracısı” olarak aldı. Birçok orkestrayla dünyanın çeşitli ülkelerinde konserlere, festivallere ve yarışmalara katıldı. Klasik müziğin yanı sıra Muğam (Azerbaycan Sanat Müziği), Jazz, Pop ve Türk Sanat Musikisi’ni de icra eden müzisyen, 1992’de Yerevan Müzik Yarışması’nda “En İyi Kemanist Ödülü”, 2000’de Uluslararası Fadjr Festivali’nde “En İyi Kemanist Ödülü” ve diploması aldı. 2008’de Amerika’da düzenlenen “Star Musician” adlı müzik yarışmasının da 10 finalistten biriydi. “Empyrean” ve “Song of Peace” adlı iki müzik albümü yayınladı. Kurucusu olduğu “Cyprus Strings” yaylı orkestrasında ve “Kıbrıs Filarmoni Orkestrası”nda müzik yapmaya, müzisyenler yetiştirmeye devam eden Dadizadeh, Merit Royal Hotel’de de keman solisti olarak görev yapıyor.
140
Ammar Dadizadeh was born in Tabriz in 1983. He started to take violin and piano lessons from an early age. After completing his music academy education in Azerbaijan and Iran, he received his degree from Tehran University Music Faculty as a “violinist”. He toured with many orchestras and participated in many concerts, festivals and competitions in various countries around the world. In addition to his classical music background, he also performs Mugam (Azerbaijani Classical Music), Jazz, Pop and Turkish Classical Music. He won the “Best Violinist Award” in Yerevan Music Competition in 1992 and in 2000 he was once again awarded with “Best Violinist Award” at the International Fadir Festival and got another diploma from the institution. In 2008, he became one of the 10 finalists in the music competition “Star Musician” held in US. He released two albums called “Empyrean” and “Song of Peace”. Dadizadeh, is also the founder of “Cyprus Strings” where he teaches young musicians and performs. He is also part of the “Cypriot Philharmonic Orchestra” and he is the violin soloist at the Merit Royal Hotel.
İbrahim Özbaskın 1985’te Bulgaristan’ın Radnevo şehrinde dünyaya gelen İbrahim Özbaskın, 1994’te ailesiyle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yerleşti. 1997’de Lefkoşa Güzel Sanatlar Ortaokulu’nda müzik eğitimine başlayan müzisyen, 2000 yılında lise ve üniversite öğrenimine Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde devam etti. Öğrenimi boyunca Hacettepe Senfoni Orkestrası ile pek çok konserde yer aldı. Emanuel Pahut’in master-class’larına katılan Özbaskın, 2008’de Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Flüt Lisans Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl 6’ncı Uluslararası Kuzey Kıbrıs Müzik Festivali’nde resital veren Özbaskın, 2009 - 2011 yılları arasında Lefkoşa Müzik Eğitim Merkezi’nde Flüt Eğitimcisi ve Genel Koordinatör olarak görev aldı. 2008 - 2011 tarihleri arasında birçok Oda Müziği Konserleri ve Resitaller verdi. 2011’de Yakın Doğu Üniversitesi’nin Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Bölümü’nden mezun oldu. 2011 - 2012 yılları arasında Lefkoşa Belediye Orkestrası’nda Flüt Sanatçısı olarak görev alan İbrahim Özbaskın, 2012 Eylül’den bu yana hâlâ aktif olarak Girne Amerikan Koleji’nde Müzik Öğretmeni olarak görev yapıyor. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçılarnıdan olan Özbaskın, Merit Royal Hotel’de canlı müzik performansları sunuyor.
İbrahim Özbaskın, was born in Radnevo, Bulgaria in 1985. He moved to the Turkish Republic of Northern Cyprus with his family in 1994. He started his music education at Nicosia Fine Arts Secondary School in 1997 and continued his university education at Hacettepe University in Ankara in 2000. Throughout his studies he participated in many concerts with the Hacettepe Symphony Orchestra. Özbaskın joined Emanuel Pahut’s master-classes and in 2008 graduated from Hacettepe University Ankara State Conservatoire Flute Undergraduate Department. In the same year, Özbaskın gave a recital at the 6th International North Cyprus Music Festival and between 2009 and 2011 he served as a flute teacher and General Coordinator at the Music Education Centre in Nicosia. Between 2008 and 2011, he gave chamber concerts and recitals. In 2011, he graduated from Near East University’s Department of Non-Thesis Master’s Degree in Teaching Music. İbrahim Özbaskın who worked as a flautist in the Nicosia Municipal Orchestra between 2011 and 2012 also works as a Music Teacher at Kyrenia American College since September 2012. Özbaskın, is one of the TRNC Presidential symphony orchestra artists and also gives live music performances at Merit Royal Hotel.
141
Music Müzik
Levent Ünal 1975’te Kastamonu’da dünyaya gelen Levent Ünal, ilk ve ortaokulu bu şehirde tamamladı. 1994’te Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü’nü dereceyle kazandı. 1997’de Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Koro Şan Bölümü’nü tam burslu kazandı. 2003’te Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi KoroŞan Bölümü’nden mezun oldu. Gürer Aykal yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası ile Bilkent Anadolu Festivali’nde Korist olarak görev alan Ünal, Elena Postnova yönetiminde Yunanistan’da düzenlenen “Uluslararası Koro Yarışması”nda Bilkent Korosu ile de ikinci oldu. Ayrıca “Danimarka Roskild Müzik Festivali”nde solist olarak görev aldı. Ankara Devlet Tiyatroları’nda Semih Sergen’in “Son Kuşlar” adlı eserinin müziklerini yapan gitarist, Enbe Orkestrası’nda da solist olarak görev aldı. İstanbul Ataşehir Güzel Sanatlar Lisesi’nde şan eğitimi ve koro şefliği yaparak deneyimlerini gençlerle paylaştı. İstanbul Orkestrası’nın kurucu solistlerinden olan Ünal, 2011’de Kıbrıs Sanat Müzik ve Bale Okulu’nda şan ve gitar eğitmeni olarak çalışmaya başladı. Sanatçı, 2013’ten itibaren Merit Royal Hotel’de sergilediği canlı müzik performanslarıyla gönülleri fethediyor.
142
Levent Ünal, was born in Kastamonu in 1975. He completed his primary and secondary school education in his hometown. In 1994, he got accepted to the State Conservatory of Çukurova University with a degree. In 1997, he got a full scholarship from Bilkent University Music and Performing Arts Faculty ChorusSinging Department. In 2003, he graduated from Bilkent University, Faculty of Music and Performing Arts, ChorusSinging Department. Ünal performed for the Bilkent Symphony Orchestra under the conduction of Gürer Aykal. He also performed for the Bilkent Chorus at Bilkent Anatolian Festival. Ünal came second at the “International Chorus Competition” held in Greece under the conduction of Elena Postnova. He was also a soloist at the “Danish Roskild Music Festival”. Ünal also composed the songs of Semih Sergen’s “Last Birds” play at the Ankara State Theatre. He was also a soloist at the Enbe Orchestra. He taught music to youngsters at Istanbul Ataşehir Fine Arts High School to share his experiences with them and also performed as a singing teacher as well as a chorus conductor. Ünal, is one of the founding soloists of the Istanbul Orchestra, started to work as a singing and guitar instructor at the Cyprus Art Music and Ballet School in 2011. The artist now woos music lovers with his live music performances since 2013 at the Merit Royal Hotel.
Senem Ünal 1979’da İzmir’de doğan Senem Ünal, müzik eğitimine 10 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda başladı. Selçuk Kundakçı’yla viyola, Eser Bilgeman’la piyano, Duygu Ünal’la solfej, Erol Erdinç ve Ramiz Melik Aslanov’la çalıştı. 1996’da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Viyola Bölümü’nü tam burslu olarak kazandı. 2000’de Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası ile İspanya’da “Dünya Gençlik Orkestraları” festivaline katılmaya hak kazandı. 2001’de İtalya’da düzenlenen “Amalfi Coast Music Festival”e katıldı. 2001’de yüksek şeref derecesi ile lisans eğitimini tamamladı. Aynı yıl yine tam burslu yüksek lisans eğitimine Bilkent Üniversitesi’nde devam etti ve 2005’te yüksek şeref derecesiyle mezun oldu. Bu süre içinde yurt içinde ve yurt dışında birçok oda müziği, orkestra konseri ve solo resitaller verdi. Yuri Bashmet, Burkhard Godhoff, Yuri Gandelsmann, Laurent Korsia, Tedi Papavrami gibi önemli müzisyenlerle çalıştı. 2006’da Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim görevlisi ve Yaylı Sazlar Anasanat Dalı Başkanı olarak görev aldı. 2011’de KKTC’ye yerleştiği için görevinden ayrıldı. Ünal, 2013’ten beri Merit Royal Otel’de müzisyen olarak çalışmakta ve KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda konuk sanatçı olarak yer almaktadır.
Born in İzmir in 1979, Senem Ünal started her music education at the age of 10 at Istanbul University State Conservatory. She studied the violin with Selçuk Kundakçı, piano with Eser Bilgeman, solfege with Duygu Ünal, Erol Erdinç and Ramiz Melik Aslanov. In 1996, she received full scholarship from the Viola Department of Bilkent University Music and Performing Arts Faculty. In 2000, she joined the Bilkent Youth Symphony Orchestra to attend the “World Youth Orchestras” festival in Spain. She then went onto the Amalfi Coast Music Festival in Italy in 2001. In 2001, she also completed her undergraduate education with a high honours degree. The same year, she started her full-scholarship Master’s Degree at Bilkent University and graduated in 2005 with a high degree of honours once again. During this time, she gave many chamber room concerts, orchestral concerts and solo recitals in Turkey and abroad. She performed with renowned musicians such as Yuri Bashmet, Burkhard Godhoff, Yuri Gandelsmann, Laurent Korsia and Tedi Papavrami. In 2006, she started working as a lecturer at the Kocaeli University State Conservatory and as the Head of the String Instruments Main Branch. In 2011 she left this post because she moved to Northern Cyprus. Ünal has been working as a musician at the Merit Royal Hotel since 2013 and she is a guest artist at the TRNC Presidential Symphony Orchestra.
143
Music Müzik
Zohreh Hassania 1984’te İran’ın Qazvin şehrinde dünyaya gelen Zohreh Hassania, müzisyen bir ailenin ferdi olması nedeniyle küçük yaşlardan itibaren piyano dersleri almaya başladı. Küçük yaşta Profesör Sevda Jafarova, Profesör Rafael Minaskaniyan ve Dilber Hakimova gibi önemli isimlerin öğrencisi oldu. Tahran Üniversitesi Müzik Bölümü’nden “Bachelor of Arts” diplomasıyla piyanist olarak mezun oldu. Klasik müziğin yanında, dünya pop müziği, Azerbaycan müziği ve Türk Sanat Müziği icra eden Hassania, “University of Tehran Symphony Orchestra”, “Sol Music Ensemble” ve kurucusu olduğu “Cyprus Strings” ile çalıştı. Amerika’da düzenlenen “Star Musician” yarışmasında “En İyi Piyanist Ödülü”ne layık görüldü. 2012’de Kıbrıs’a yerleşen Hassania, o tarihten bu yana sanatını Ada’da icraa ediyor ve müzisyenler yetiştiriyor. “Song of Peace” adında bir de albümü bulunan Hassania, Kıbrıs’ta Merit Royal Hotel’in piyanisti olarak sahne alıyor ve “Cyprus Strings” yaylı grubunda viyola çalıyor.
144
Zohreh Hassania, was born in Qazvin, Iran in 1984. Because she comes from a family of musicians, Hassania started piano lessons at a very young age. She was the student of many important music professors such as Sevda Jafarova, Rafael Minaskanian and Dilber Hakimova. She graduated as a pianist with a Bachelor of Arts degree from Tehran University Music Department. Hassania performs world classical music as well as world pop music, Azerbaijani folk music and Turkish classical music. She worked with “University of Tehran Symphony Orchestra”, “Sol Music Ensemble” and she is the founder of “Cyprus Strings”. She was given the “Best Pianist Award” in the “Star Musician” contest held in America. Hassania moved to Northern Cyprus in 2012. She has been performing her art ever since she started to live at the island and has been training musicians. Hassania also released an album called “Song of Peace” and she is performing as a pianist at the Merit Royal Hotel in Northern Cyprus and playing viola in the band “Cyprus Strings”.
Melis Yelkenci Sekiz yaşında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın junior sınıfına kabul edilerek müzik eğitimime başladı. Lise ikinci sınıfa kadar İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Doç. Sibel Atal ve Prof. Meral Yapalı ile müzik eğitimine devam etti. 1994’te İngiltere’deki “Royal Academy of Music” genç yetenek sınavını kazanarak Prof. Alexander Kelly ile çalışma hakkını kazandı. 1996’da “Trinity College Of Music” giriş sınavlarını kazandı ve eğitimini 2007’de “konser piyanisti” olarak tamamladı. Bu uzun süreç boyunca Londra ve İstanbul’da çok sayıda konser verdi. Yelkenci, hâlen Merit Royal Hotel’de canlı müzik performansları sergiliyor.
Yelkenci, started her music journey at the age of eight when she was accepted to the junior class of Mimar Sinan University State Conservatory. In the second year of high school, she started studying under the supervision of Prof. Sibel Atal and Prof.Meral Yapalı. In 1994, she won Royal Academy of Music’s young talent competition in England and had the privilege of practising her art under the supervision of Prof. Alexander Kelly. In 1996 she got accepted to “Trinity College of Music” and completed her degree in 2007 as a “concert pianist”. During this long period, she performed many concerts in London and Istanbul. Yelkenci is still performing live music at Merit Royal Hotel.
145
News Haber
UNUTULMAZ DÜĞÜNLER
2017 yazında Merit Royal Hotel ve Merit Park Hotel’de gerçekleşen düğünler, Ada’da hâlâ dilden dile yayılıyor. Bu seremonileri unutulmaz kılan detayları ev sahiplerinden dinlemeye var mısınız? 146
Unforgettable Weddings In the summer of 2017, Merit Royal Hotel and Merit Park Hotel hosted dream weddings at our receptions which everyone still talks about on the island. Are you ready to hear about the success story behind these amazing wedding ceremonies from the hosts?
147
News Haber
“BİZ MERİT PARK’TA DÜĞÜN YAPMAYIZ, O DÜĞÜNÜ YAŞARIZ”
148
Her düğünün bir çifti aileye dönüştüren özel bir seramoni olduğunu belirten Merit Park Hotel Halkla İlişkiler Müdürü Devrim Metin, herkesin sorunsuz ve hatıralara kazınacak güzellikte bir tören istediğini söylüyor ve ekliyor: “Çiftlere bekledikleri samimiyeti sunduğumuz için bu kadar rağbet görüyoruz. Biz Merit Park’ta düğünü yapıp geçmeyiz, her anı gelin ve damatla birlikte yaşarız.”
hizmet verebildiğimiz balo salonumuz kış için çok ideal.
Bir çiftin size geldiği andan itibaren nasıl bir yol izliyorsunuz?
Merit Park, kır düğünleriyle adından çok söz ettiriyor. Yoğun musunuz, ne kadar önceden rezervasyon gerekiyor?
Çiftlerimiz bize geldiklerinde ilk önce mekânları görmek isterler. Ve her çift buraya hayalleriyle birlikte gelir. Onlarla birlikte mekânları gezip sohbet ederken çiftimizin hayallerine de ortak oluruz. Gelinin ve damadın en çok ne istediğini, neyi hayal ettiğini doğru anlarsanız zaten geriye kalan iş çok kolaydır. Bundan sonrası ayrıntı ve titizliktir. Törenin hangi mekânda yapılacağına karar verildikten sonra düğünün konseptini belirleriz. Yemekli ya da kokteylli düğünler için hazırladığımız menüleri inceleyip beğendiklerini seçerler. Genelde davetli kitlesinin hangi ülkelerden olduğunu öğrenirim. Öyle düğünler yaptık ki, örneğin davetliler arasında Türkiye’den, Kıbrıs’tan, İngiltere’den ve İran’dan davetliler vardı. Bu tür organizasyonlarda amaç her davetlinin memnun kalacağı ortak damak tadına hitap edecek yeni bir menü yaratmaktır. Böyle çok uluslu düğünler için istenirse bambaşka menüler de tasarlayabiliyoruz.
Çok daha özel düğünler yapabilmek adına geçen yıl Merit Park’ın denize bakan kıyısında, limon ağaçlarıyla süslediğimiz ve ‘Lemon Park’ adını verdiğimiz bir alan oluşturduk. Nefes kesen bir gün batımı manzarasına da sahip bu alanda bin kişilik yemekli düğünler yapabiliyoruz. Tebrik ve kokteyl düğünlerinde ise kişi sınırımız yok. İstenirse iskelede nikâh töreni ardından Lemon Park’ta düğün yapıyoruz. 2017’de bu alanda çok farklı konseptlerde onlarca düğüne imza attık. Şimdiden gelecek yazın rezervasyonlarını alıyoruz. Evlenmeye karar vermiş çiftlerimiz istedikleri tarihi alabilmek için bize ne kadar erken başvururlarsa o kadar avantajlı olurlar. Çünkü Lemon Park’ta sadece düğün yapmıyoruz. Şirket yemekleri, okul mezuniyetleri, bekarlığa veda partileri, doğum günleri hatta kına geceleri bile düzenliyoruz.
Kıbrıs’ta düğünlerin vazgeçilmez adresi oldunuz. Bunun sebepleri sizce nelerdir? Bir düğün istenirse her mekânda yapılabilir. Fakat biz sadece bir tören yapmıyoruz burada, her düğünü gelin ve damatla birlikte yaşıyoruz. Bu samimiyetin üzerine bir de servisin kalitesi, menülerin lezzeti, mekânlarımızın şıklığı ve güleryüzümüz eklenince ‘muhteşem düğünde gerçek fark; Merit Park’ sloganı gerçeğe dönüşüyor. Kaldı ki Ada’da bin kişiyi aynı anda ağırlayabilecek kır düğününe uygun, deniz manzaralı çim alan sadece bizde var. Denize sıfır iskelesi olan, üç katlı, düğünden sonraki after party için en uygun mekân da bizde. Bunlar da tercih edilmemiz için önemli sebepler arasında. Ve tabii ekibimizin her ayrıntısıyla bire bir ilgilenip düğünü sahiplenmesi, çiftlerimizin işini kolaylaştırdığı kadar onları mutlu da ediyor. Bu memnuniyetin kulaktan kulağa yayılması da bizi vazgeçilmez kılan unsarlardan olsa gerek… Hem yaz hem kış düğünlerine uygun mekânlara da sahipsiniz üstelik… Kesinlikle! Yemekli düğünlerde 900 kişiye, kokteylli düğünlerde ise 2 bin 500 kişiye
kala ben de çiftimizi arayıp görüşmeleri sıklaştırıyorum. Düğün ritüelinin kusursuz olması için bu şart. Giriş müziğinden tutun da ilk danslarına, fotoğraf için dış çekim saatine kadar her şeyi planlıyoruz. Çiftimize düğün paketimiz içinde balayı ve hazırlık odası da sunuyoruz. Aynı gün veya birkaç gün önce SPA kullanımımız da paketimize dâhil. Hamam, sauna, cilt bakımı gibi hizmetler de hediyemiz.
Düğün süslemeleri için çiftlere nasıl bir destek sağlıyorsunuz? Dekor ve mekân süslemesi için Decoclass adlı organizasyon şirketiyle çalışıyoruz. Düğün için çiftlere sunduğumuz ücrete standart süslememiz de dâhil. Sözleşmeyi yaptıktan sonra çiftimizi organizasyon şirketine yönlendiriyoruz. Standart süsleme paketimizde bulunan seçenekleri görüp istedikleri seçiyorlar. Hayatlarının en stresli döneminde gelin ve damada ne gibi destekler veriyorsunuz? Daha ilk görüşmeye geldiğinde çiftimize, henüz sözleşmemiz bile yokken, saat kaç olursa olsun hiç çekinmeden beni arayabileceklerini söylüyorum. Özellikle gelin adayları her ayrıntıya çok fazla kafa yorarlar. Nikâh masasına konacak çiçeğin rengi konusunda kararsız kalıp uykusu kaçan, ilk dans müziğini seçemeyip gece yarısı beni arayan gelinlerimiz bile oldu. Aynı heyecanı hissedip aynı ayrıntılara kafa yormanız bile onlara destek olmaktır. Düğüne bir ay
Fotoğrafçı - kameraman sağlıyor musunuz?
desteği
Düğünlerden geriye kalan ve yıllarca saklanacak olan yegâne anı fotoğraflar kuşkusuz. Ve her çift bu fotoğrafları kimin çekeceğine kendisi karar vermek istiyor. Bu sebeple paketimize dâhil edip onları sınırlamak istemedik. Canlı müzik istenirse sanatçı bulma konusunda yardımcı oluyor musunuz? Her konuda olduğu gibi bu konuda da yardımcı oluyoruz tabii ki...
149
150
Haber
News
“WE DON’T ORGANISE WEDDINGS, WE SHARE THE BIG DAY!” Every wedding ceremony is a special event that turns the couples into a family and every couple wants a perfect day that will never be erased from memories says Merit Hotel Public Relations Manager Devrim Metin. He adds “ We are in such high demand for offering our sincere services to the couples. At Merit Park , we don’t just organise weddings. we are with the groom and the bride every second, with every step of the way.”
taking ownership of the project makes the job easier and keeps our couples very happy. And it proves how special we are when they share their satisfaction and when we have more couples asking for a wedding ceremony through word of mouth. You have different venues for summer and winter. Is that right? Yes absolutely. Our venues can hold up to 900 people for dinner party weddings
So from the moment a couple comes to you requesting a weeding ceremony, what happens next? What are the next steps?
If required, a wedding ceremony can take place at any venue. But we are not just organising a wedding day here, we are sharing the day with our bride and groom. On top of our sincerity, add quality service, delicious food, extraordinary venues and our friendly attitude. Then our slogan “ Merit Park makes a real difference for a perfect wedding” becomes reality. Also this is the only venue that can hold up to 1000 people which has both green space and sea view at the same time. Also our hotel has a pier and a three storey after party venue for those who wishes to use it. These are important factors for people to chose us. And also our crew paying attention to every single detail, really
In recent years country side weddings have become very popular. Merit Park is especially made its mark with it. Are you really busy? When should the couples do their bookings? To be able to organise even more astonishing weddings, last year we designed a new area, on Merit Park sea view part with lemon trees which is called “Lemon Park” It has a breathtaking sunset view and we can hold dinner wedding parties for up to 1000 people. And for cocktail parties we have no limits. If wanted we can do the signing the wedding license ceremony at the pier and then move to Lemon Park for the wedding party. We have our watermark on very different concept weddings in 2017. We are already taking reservations for next summer. Couples who already decided to get married, earlier they make an appointment with us is better for all of us. So they can get the venue for the specific date they want. Because at Lemon Park we don’t just do weddings we also arrange business dinner parties, graduations, stag parties, birthday parties and hen parties…
When the couples come to us , first they want to see the venue. Every couple comes here with a dream in mind. When we are looking at the venue and chatting away with them, actually we are also sharing their dreams with them. When we understand what the groom and bride want and dream, the rest is quite easy. What we need to do next is being precise and paying attention to the details. After identifying which venue we will use, then we work on the concept. They choose the menu for if there is dinner served or they choose the cocktails if it is a drink reception. I find out about the nationality of the guests. We had amazing weddings. Once we had guests from Turkey, Cyprus,England and Iran. At weddings like these you have to create a menu that will satisfy every single guest. For multinational weddings we can create special menus. If couples want a unique ceremony, they come to you first. How did you become the most longed for venue? What are the reasons behind it?
them frequently. For a perfect wedding ceremony this is a must. Everything is planned from the entrance music to their first dance, from wedding photography to outdoor photography appointments. Also we provide a honeymoon suite and preparation room for our couple. Same day or few days earlier the use of spa is also included with our wedding package. Turkish bath, sauna and skin care treatments are on the house.
What kind of support do you provide for wedding decorations? and about 2500 people for cocktail wedding parties. Especially our ballroom is very good for winter. So what kind of support are you offering to the bride and groom at one of the most stressful time of their lives? When they first come for a meeting, even before we sign the contract, it doesn’t matter what time it is, I tell them they can call me anytime. Especially brides always think about every single detail. I know a bride who lost sleep over the colour of the flower on the wedding table or a bride was calling me past midnight because she couldn’t decide what song to chose for their first dance. We support them by sharing their excitement and thinking about the very same details as they do. One month before the wedding I call the couple more often and meet
We work with Decoclass for venue decorations and ornaments. Standard decorations is included with the price of wedding package. After signing our contracts, we direct our couple to the organisation company. They see the options and choose the best one for themselves. Do you also provide photographer and cameraman? Every couple wants to decide who is going to take the pictures for these special day themselves. For that reason we didn’t want to include it in our package and restrict our couples. Do you help them out to find a wedding singer? Just like with any topic, we are more than happy to help…
151
News Haber
“MERİT ROYAL’DE MASAL TADINDA DÜĞÜNLERİN EV SAHİBİYİZ”
152
Kıbrıs’ın en görkemli oteli, lüks ve ihtişamın adresi Merit Royal Hotel, hayalleri gerçeğe dönüştüren düğün organizasyonlarıyla bu alanda da farkını ortaya koyuyor. Merit Royal Hotel Halkla İlişkiler ve Satış Müdürü Ebru Denker, adanın en şık düğün organizasyonlarının hazırlık aşamalarını okurlarımız için anlattı.
törenlerini gerçekleştiriyoruz. Bu alana canlı müzik eşliğinde ve genellikle nefes kesen bir gün batımı manzarası eşliğinde yürüyen çiftlerimizin ve davetlilerinin yüzündeki mutluluğu görmek bize tüm yorgunluğumuzu unutturuyor. Gazebonun ön kısmındaki alanda da 500 kişilik yemekli ve çok şık düğünler yapabiliyoruz.
Geçen sezon çok sayıda düğün daveti gerçekleştirdiniz ve her biri Ada’da çok konuşuldu. Neydi bunun sırrı?
Menü oluştururken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
Son yıllarda yabancılar arasında Kıbrıs gibi harika hava koşullarına sahip, egzotik ülkelerde düğün yapmak çok popüler hâle geldi. Bu talebe sunduğumuz kaliteli hizmet de eklenince kaçınılmaz olarak yaz düğünlerine damga vurduk. Eşsiz bir tasarıma ve denize sıfır benzersiz bir manzaraya sahip olan otelimizde çiftlerimizin hayatındaki en özel gününü bir rüya gibi yaşamalarını sağlıyoruz. Gelinlerin ve damatların tercihlerine göre A’dan Z’ye tüm detayları titizlikle düşünerek kusursuz bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. Çünkü biz her düğün gecesine çiftimize “masal gibi” bir gece yaşatmak arzusuyla başlıyoruz. Merit Royal Hotel, gazebosuyla da fark yarattı değil mi? Evet, gazebomuz oldukça ses getirdi. Çünkü adada tek! Muhteşem bir deniz manzarasıyla kır konseptini buluşturan gazebomuzda nikâh
Menü denince en küçük ayrıntılar bile büyük büyük önem kazanıyor. Biz burada Merit Royal’ın adına yakışır şekilde çok lüks ve özel menüler sunuyoruz. Yüksek nitelikleri ve tecrübesiyle haklı bir şöhrete sahip olan Merit Royal Executive Chef Onur Karaçay, ıstakoz ve havyar gibi zengin deniz mahsulleri ile nefis et yemeklerinden oluşan menünün demosunu gelin ve damada bizzat sunuyor. Çiftimiz düğün pastasının şeklini de seçebiliyorlar. Bizim mutfağımız belli menülerle sınırlı değil. Gelin ve damadın arzusu doğrultusunda çok farklı seçenekler de sunabiliyoruz. Düğün planlaması konusunda çiftlere destek sağlıyor musunuz? Evet, çiftler otelimize geldikleri andan itibaren düğün planlanmasını birlikte yapıyoruz. Menünün oluşturulmasından salon düzenine, giriş müziğinden ilk dansa, menü kartlarının tasarımından düğünün
dakika dakika programlanmasına kadar her şeyi birlikte planlıyoruz. Gelin ve damatla sürekli iletişimde kalarak onların tüm hayallerini gerçeğe dönüştürmeye, çiftimize ve misafirlerine muhteşem bir gece yaşatmaya çalışıyoruz. Düğün süslemeleri, fiyat paketinize dâhil mi? Merit Royal düğün süslemeleri yapmıyor. Ama çiftlerimize destek sağlamak amacıyla Ada’daki en kaliteli dekorasyon şirketlerinin ve ajansların listesini sunuyoruz. Düğün daveti planlamada detaylar çok önemlidir ve en küçük bir ayrıntı bile sonucu olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple ses sistemi veya süsleme gibi konularda çiftimize birçok alternatif sunmakla birlikte seçimi onlara bırakıyoruz. Peki Merit Royal’in düğün kontenjanı kimlerden oluşur? Otelimiz VIP, fiyatlarımız da adanın diğer otellerine göre yüksek olduğu için müşteri tabanımız da yüksek kalite talep eden ve en lüks koşullarda düğün yapmayı hayal eden çiftlerden oluşuyor. Fakat tabii ki Merit Royal’de düğünler dışında herhangi her daveti de aynı şıklık ve zerafetle gerçekleştiriyoruz. Fakat tabii ki Merit Royal’de düğünler dışında herhangi her daveti de aynı şıklık ve zerafetle gerçekleştiriyoruz.
153
Haber
News
“WE HOST FAIRYTALE WEDDINGS” Merit Hotel is Cyprus’s most magnificent hotel which offers you unlimited luxury and grandness. When organising weddings, Merit Hotel makes a difference in turning your big dream day into reality. Merit Royal Hotel Public Relations & Sales Manager Ebru Denker told us all about how they prepare for their unforgettable “big day.” Last year you hosted a lot of weddings and each one of them made the headlines on the island. What is your secret? Over the last few years, having weddings in exotic climates with perfect weather conditions, like Cyprus has become a trend among foreigners. Add our amazing service quality on top this, so surely we have our mark. With our beautifully decorated venue and beachfront hotel, we help the couples to have their dream wedding. We pay attention to everything from A to Z in great detail. We think about every little element carefully in order to host the perfect event. Because we start every wedding ceremony thinking it should be like a fairy tale. The new gazebo made a big difference at Merit Royal right? Yes, certainly... Because it is one of a kind on the island. We hold our signing ceremonies in the gazebo. We hold our signing ceremonies in the gazebo. It has a magnificent beachfront and countryside view. Seeing our couples walk happily towards the sunset, with live music in the background, makes us forget our tiredness. The area situated in front of the gazebo can hold up to 500 people and we can arrange exquisite dinner wedding parties. How do you decide on the menu? What do you pay attention to most? When we talk about menus, even the smallest detail
154
becomes important. Here we create luxury and special menus which is in line with Merit Royal’s reputation. Merit Royal Executive Chef Onur Karaçay is a highly skilled and experienced chef. He is very famous in his own right. We provide the bride and groom a sample of seafood dishes containing a variety of products such as lobster, caviar and meat dishes. The couple can also choose the wedding cake shape, style and icing. Our cuisine is not limited to certain menus, depending on what the bride and groom wants, we can offer different options. Do you help the couples when they are planning their weddings? Sure, the moment our couples enter through our hotel door, we start planning together. From deciding on the menu, their entrance song, their first dance, the design of their menu cards to planning every minute of their wedding. We do everything together. We help the bride and groom turn their dream into reality and help organise an amazing night for both the guests and the couple. Are wedding decorations included in the package? Merit royal doesn’t do wedding decorations. But to help our couples we provide them the list of the best companies and agencies on the island. Planning a wedding party is very important because even a small mistake can cause big problems. This is why we give our couples many options for services such as the sound system and decoration but the final choice always belongs to them. Who is your customer base? Our hotel is all about VIP, so our prices are generally higher than other hotels. So our customer base consists of couples who demand high quality service and dream of having a luxury wedding. Of course, in Merit Royal we also provide any event with the same quality and in the same classy way.
Haber News
GENEL MÜDÜRLERiMiZiN YENi YIL MESAJLARI 2017’ye veda edip 2018’i umutlarla karşıladık. Kuzey Kıbrıs turizminin amiral grubu olan Merit Otelleri’nin değerli genel müdürleri de yeni yıl dileklerini siz değerli Merit misafirleri ve “Dolce Vita” okurları ile paylaştılar.
156
New Year Messages From Our General Managers We bid farewell to 2017 and welcome 2018 with hope. Taking this opportunity, the admiral tourism company of Northern Cyprus, Merit Hotels Groups’ beloved general managers would also love to share their best wishes for the new year with you, our valuable guests in Merit and “Dolce Vita” readers.
157
YENİ YIL BİZE GÜLÜMSEYEREK GELSİN Değerli Dolce Vita okurları, Sizlere dokuz yıl önce KKTC turizminin hizmetine giren ve on bin yıllık tarihi geçmişe sahip Başkent Lefkoşa’nın ilk beş yıldızlı oteli unvanını gururla taşıyan Merit Lefkoşa Hotel’den “Merhaba” diyorum. Kapılarını açtığı günden bu yana Merit Lefkoşa, 250 bine yakın geceleme ile 3400 organizasyona ev sahipliği yaptı. Bizi tercih ettiğiniz için siz değerli misafirlerimize şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim. Biz sizinle varız. 2017’yi de acısıyla, tatlısıyla geride bırakıp her yeni yıla girerken yaptığımız gibi 2018’i de iyi dileklerle karşıladık. Önce sağlık diledik; sonra huzur, mutluluk, barış ve daha birçok güzel temenni… Dilerim bu yıl tüm dilek ve temennilerimiz gerçekleşir. Bu duygu ve düşüncelerle Siz değerli misafirlerimize, Merit Lefkoşa aileme, tüm Merit çalışanlarına, çok büyük yatırımları ile KKTC’nin adını dış dünyaya duyuran Net Holding camiasına, daima yanımızda olan basın mensubu arkadaşlarımıza ve elinizde tuttuğunuz Dolce Vita by Merit dergisine emeği geçen tüm yönetici, çalışanları ve okurlarına ve tabii ki kendi çocuklarıma, aileme ve arkadaşlarıma hiçbir şekilde geride kalan yılın aranmayacağı bir yıl diliyor ve yeni yılın bize gülümseyerek gelmesini temenni ediyorum. Sevgimle ve saygımla, Mine GÜRSES Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü
158
NEW YEARS MAY WELCOME YOU WITH SMILE Dear Dolce Vita readers, “Hello” from Merit Lefkoşa Hotel, which started giving service in the TRNC 9 years ago and proudly carries the title of the first ever five-star hotel situated in the tenthousand-year-old historic capital city of Nicosia. Since opening its doors, Merit Lefkoşa has hosted 3,400 organisations and has had close to 250,000 overnight stays. All of my colleagues and I would like to thank our valuable guests so much for choosing us. All of this is possible through you. Now that we leave 2017 behind with bittersweet memories, we welcome 2018 with best wishes. I hope your New Year is filled with health first; then tranquillity, happiness, peace and many more best wish. I hope all of your wishes come true. With these thoughts in mind, our valuable guests, my Merit Lefkoşa family, all Merit employees, the Net Holding community who made the name of the TRNC be heard and known to the world, the members of the press who are always with us, the Dolce Vita readers and all the executives, employees who worked hard for Dolce Vita by Merit magazine, my children, my family and my friends, I wish you all a new and better year with far better things ahead than anything we leave behind. I hope the new year welcomes us all with a warm smile... With love and regards, Mine GÜRSES Merit Lefkoşa Hotel General Manager
DAHA ÇOK UMUT, DAHA ÇOK SEVİNÇ... Değerli Dolce Vita okurları, Çok yoğun, hareketli ve tempolu ama aynı oranda da başarılı geçen 2017 yılını geride bıraktık. Siz değerli misafirlerimize dünya standartlarında bir hizmet sunma konusunda hiç durmadan emek veren, hep daha iyisini yapabilmek adına uğraşan çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Merit Royal & Premium Hotel olarak yeni yılda da önceliğimiz her zaman olduğu gibi sizleri mükemmeliyetçi bir hizmet anlayışla ağırlamak olacaktır. Misafir memnuniyeti odaklı vizyonumuzu Merit’in vazgeçilmez standartlarına uygun bir titizlikle yönetmeyi sürdüreceğiz. Biz, siz değerli misafirlerimize verdiğimiz önem kadar yeniliğe de önem veriyoruz çünkü biliyoruz ki inovasyon olmazsa olmaz. Biz de sizin için her zaman daha iyisini yapmayı hedefliyoruz. Merit Royal & Premium Hotel olarak bizi biz yapan, başarılarımızı sürdürülebilir kılan, bizleri yıllardır hep daha iyiye ve ileriye taşıyan siz değerli misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum, geçmişte olduğu gibi 2018 yılında da ilgi ve desteklerinizi içtenlikle bekliyoruz. Önümüzde yepyeni hedefler, umutlar ve beklentilerle dolu bir yıl var. Yeni yılın daha fazla umut, daha fazla sevinç, daha fazla mutluluk getirmesini ve ailelerimiz ile birlikte sağlıklı, huzurlu bir yıl olmasını temenni ediyorum. Bu duygu ve düşünceler ile siz değerli misafirlerimizin yeni yılını gönülden kutlarım. Saygılarımla, Aybars KUTLUBA Merit Royal & Premium ve Merit Park Hotel Genel Müdürü
MORE HOPE, MORE HAPPINESS... Dear Dolce Vita Readers, With 2017 almost behind us, one could say it has been an extremely busy, quick and dynamic but also a successful year. I would like to thank our colleagues who have always done their best to provide our valued guests with world-class service and continuously work to do even better. As the Merit Royal & Premium Hotel, our priority in the new year will be to continue welcoming you with our exceptional service quality. We will proceed with our customer satisfactionfocused vision with great attention to every detail - in line with Merit’s high and indispensable standards. We care about innovation as much as we care for our beloved guests because we know that innovation is a must. We always aim to do the best for you. On behalf of the Merit Royal & Premium Hotel, we would like to thank our guests who brought us here, made our successes sustainable, and carried us forward. We sincerely look forward to your support and interest in 2018. We have a year filled with new targets, hopes and expectations and I wish the new year brings us all more hope, joy and happiness. And may we all have a healthy, peaceful year ahead to spend with our loved ones. I wholeheartedly wish you all a very happy new year with best wishes and thoughts in mind. Best regards, Aybars KUTLUBA Merit Royal & Premium ve Merit Park Hotel General Manager
159
SEVGİ, BARIŞ VE HOŞGÖRÜ DİLİYORUM Sevgili Merit dostu konuklarımız, Tüm olumsuzlukları geride bırakarak yepyeni umutlarla yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşamaktayız. Ben ve ekibim en güzel anılarla otelimizden ayrılmanız için kusursuz bir hizmet anlayışı ile 2017 yılında gösterdiğimiz gayret ve özveriyi 2018 yılında daha da arttırarak sizlere güzel anılar yaşatacağımızı belirtmek isterim. 2018’in yaşadığınız tüm olumsuzlukları arkanızda bırakacağınız, tüm istek ve beklentilerinizin gerçekleşeceği bir yıl olması en büyük arzumuzdur. 2018 yılının tüm insanlık adına barış sevgi ve hoşgörü getirmesini ailemizin bir parçası olan sizlerin şansının daim olmasını diler, selam sevgi ve saygılarımı sunarım. Ercan TURHAN Merit Crystal Cove Hotel Genel Müdürü
WISH YOU LOVE, PEACE AND TOLERANCE Dear Merit guests and friends, Dear Merit guests and friends, We feel the excitement of entering a new year with hope while leaving all the negativities behind. I would like to point out that in the coming year, we promise to show you our best efforts and devotion, by providing the perfect service just like we did in 2017, but with even more. We ensure we sure we will create the best of memories for you once again in 2018. My team and I wish you leave behind all the negativities that you experienced in the past year and truly hope 2018 is the year where all your wishes and dreams come true. I wish 2018 brings peace, love and tolerance to all humankind and brings you, a part of our family, good fortune. Love & Regards Ercan TURHAN Merit Crystal Cove Hotel General Manager
160
2018 SİZİN YILINIZ OLSUN Sevgili Dolce Vita okurları, Zaman hızla akıp gidiyor, iyisiyle kötüsüyle koskoca bir yılı daha devirdik. Gelecek günlerimizi daha güzel bir enerji ile yaşamak adına, bize motivasyon kaynağı olan her detayın farkında olup bunları nasıl zenginleştireceğimizi iyi belirlemeliyiz. Her yeni yıl, değişim ve başarı ümidiyle kapımızı çalıyor. Aslında her geçen gün dilediklerimizi gerçekleştirmek için bize fırsatlar sunuyor. 2018’in bu ilk günlerinde objektif bir şekilde tüm kararlarımızı ve seçimlerimizi sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü geçmişten çıkaracağımız dersler geleceğe ışık tutar ve bizlere yol gösterir. Daha sağlam, uzun vadeli adımlar atmak ve bunu koruyabilmek adına bu değerlendirme önemlidir. Her zaman kaliteyi ve güvenilirliği en üst düzeyde tutmaya çalışan Merit Park Hotel & Casino ailesi olarak, 2018’de de her gün yeni basamakları omuz omuza tırmanacağımıza yürekten inanıyorum. Ekip ruhunun önemini benimseyerek yürüdüğümüz bu yolda herkese öncelikle sağlıklı, sevdikleri ile mutlu ve daha iyiye doğru adımlar atacağı bir yıl diliyorum. Sevgili Dolce Vita okurları, 2018 sizin yılınız olsun ve hayatınızdaki her şey dilediğiniz gibi olsun. Sevgi, umut, barış üzerine kurulu bir dünya dileğimle… Saygılarımla Mehmet Yücel Merit Park Hotel Genel Müdürü
MAY 2018 BECOME YOUR YEAR Dear Dolce Vita readers, Time is running fast. We have come to the end of another year, with some good and of course some bitter memories. To have better days with positive energy in the new year, we need to be aware of every detail that can exuberate motivation for us. We should determine and enrich them. The new year knocks on our door with the hope of more success and change. Each new year presents us with new opportunities to achieve what we wish for. I think in these early days of 2018, we must objectively question all of our choices and decisions. Because the lessons we learned from the past will hold a light to the future and guide us. This assessment is very important in order to take stronger steps towards our future and protect it. As the Merit Park Hotel & Casino Family, we always work hard to keep quality service and reliability at the highest level, I strongly believe that we will climb those steep steps, shoulder to shoulder, in every day of 2018. I know the importance of the team spirit in this path we took, I wish everyone a healthy, happy new year with their loved ones and I hope it will be a year where we all take better steps towards the future. Dear Dolce Vita readers, may 2018 become your best year yet and may all your wishes come true. I wish for a better world filled with love, hope and peace... Best regards Mehmet YÜCEL Merit Park Hotel General Manager
161
Gourmet Gurme
MERiT ŞEFLERiNDEN YENi YIL LEZZETLERi Merit Otelleri’nin usta şefleri, yeni yıl sofralarınıza yakışacak özel tatlar için mutfağa girdiler. Birer sanat eserini andıran göz alıcı güzellikteki ana yemekleri ve tatlıları siz de evde kolaylıkla yapabilirsiniz.
162
Selim Düğme
Erhan Üçüncüoğlu
New Tastes for New Years from the Chefs of Merit The master chefs of the Merit Hotels went into the kitchen to cook special dishes that will adorn your new year’s table. You can also easily cook these main dishes and desserts at home which will simply look like art form.
Hüseyin Hummadi
Yusuf Yarar
163
Gourmet
MOZARELLALI MİSKET BONFİLE
Gurme
Malzemeler (2 kişilik): 300 gr dana bonfile, 14 adet misket mozarella, yarım çay bardağı aşurelik buğday, çeyrek çay kaşığı safran, 1 çay bardağı krema, 1 çorba kaşığı rendelenmiş parmesan peyniri, tuz, tane karabiber, 1 tatlı kaşığı tereyağı. Sebze garnitürleri: Yarım havuç, yarım kabak, 1 küçük boy patates, 2 adet kuşkonmaz, tuz, tane karabiber, 1 tatlı kaşığı tereyağı,1 çay kaşığı yabani elma talaşı. Meyve garnitürleri: 8 adet kestane, 2 adet böğürtlen, 6 adet yaban mersini, 1 dal frenk üzümü, 2 adet altın çilek, 1 çay kaşığı tereyağı, 1 çorba kaşığı konyak. Yapılışı: Yabani elma talaşı ile tütsülenmiş mevsim sebzeleri, safranlı buğday risottosu, fırınlanmış kestane ve kara orman meyveleri eşliğinde servis edilen yemeğimizin yapılışına ince dövülmüş bonfile etleri tuz ve tane karabiberle tatlandırılarak başlıyoruz.
Ardından etleri mozarella peynirine sarıyoruz. Yarım çay bardağı buğdaya 2 çay bardağı su ilave edilerek 25 dakika pişiriyoruz. Sonrasında haşlanmış buğdaylara safran, tereyağı, krema, tuz, karabiber ve permesan peyniri ilave edilerek çektirme işlemini gerçekleştiriyoruz. Misket bonfileleri tereyağında tavada kısık ateşte pişirip, cam fanuslu sunum tahtasına yuvarlak çemberle buğday risottosunu ve üzerine misket bonfileleri dizerek servis ediyoruz. Minik parizyen kaşığı ile çıkartılmış havuç, kabak, patatesler, kuşkonmazla beraber kaynamış suda 3 dakika haşlayarak tavada eritilmiş tereyağında soteliyoruz. Bu güzel karışımı tuz ve tane karabiberle harmanlayıp cam fanusa yerleştiriyoruz, tütsü makinası yardımıyla yaban elma talaşında tütsüleme işlemini gerçekleştiriyoruz.
Mozarella Cheese Steak Balls Ingredients (2 people): 300 gm beef tenderloin, 14 pieces mozzarella balls, half tea glass wheat, quarter tea spoon saffron, 1 tea glass cream, 1 soup spoon grated parmesan cheese, salt, black pepper, 1 tea spoon butter Vegetable garnishes: Half a carrot, half a courgette, 1 small potato, 2 asparagus, salt, black pepper, 1 tea spoon butter, 1 tea spoon wild apple shavings Fruit fixings: 8 chestnuts, 2 blackberries, 6 blueberries, 1 branch currant, 2 golden berries, 1 tea spoon butter, 1 soup spoon cognac Preparation: Start by sweetening beef meat with salt and grained pepper, flavour it with shaved wild apples and smoked seasonal vegetables, saffron, wheat risotto, baked chestnuts and black forest fruits. Then we fill the meat with mozzarella
164
cheese. We add 2 tea glasses of water to half a half tea glass of wheat and cook it for 25 minutes. Then we add the saffron, butter, cream, salt, pepper and parmesan cheese to the boiled wheat. We cook steak balls in a pan in low heat .Finally we serve them on a glass bell jar presentation board with a rounded ring of wheat risotto and steak balls. Boil the carrots, courgettes, potatoes and asparagus for 3 minutes and then saute everything in melted butter. We combine this beautiful mixture with salt and pepper and place it in the glass bell jar. Now with the help of fumigation machine, the smoking process in wild apple shaving starts. Cook already cut chestnuts at 240 degrees for 11 minutes. After removing the shells, saute them in butter and with cognac for about 1 minute. Finally add the forest fruits to the presentation board.
APPLE SAPHERE Crunch Chocolate: Malzemeler (1 kişilik): 2.4 gr gianduja pıralin, 4.8 gr cornfleks mısır, 2.1 gram kuru üzüm, 1gr toz tarçın, 3.2 gr fildişi çikolata.. Yapılışı: Çikolata benmari usulü eritilir, içine gianduja pıralin ilave edilerek hafifçe karıştırılır, daha sonra diğer malzemeler ilave edilerek hazır hâle getirilir. İstediğimiz küre silikon kaplarına karışımı dökerek +5 derece dolapta yaklaşık 10 dakika bekletilir. Apple Mix: Malzemeler (1 kişilik): Yarım elma, 3 gr tereyağı, 4 gr bal, 4 gr şeker, 4 gr krema. Yapılışı: Tavada tereyağı eritilerek şeker karamelize edilir, içine krema konur, özdeşleşince küp küp doğranmış elmalar, bal ve tereyağı ilave edilerek karıştırılır ve ocaktan alınır. Krema: Malzemeler (1 kişilik): 100 gr süt, 10 gr şeker, yarım vanilya stick, 1 adet yumurta sarısı, 10 gr şeker, 4 gr un, 4 gr nişasta. Yapılışı: Süt, şeker ve vanilya stick kaynatılır, içine çırpılmış yumurta sarısı, şeker, un ve nişasta ilave edilip hepsi birlikte kaynatılarak pişirilir Çikolata küresinin içine apple mix yarıya kadar konur, üzerine hazırlamış olduğumuz cream ilave edilir ve küre kapatılarak daha önce şekillendirmiş olan crunch chocolate üzerine konulur ve servis edilir.
Apple Saphere Crunch Chocolate: Ingredients: 2.4 gm gianduja praline, 4.8 gm cornfleks corn, 2.1 gm raisins, 1 gm powder cinnamon, 3.2 gm ivory chocolate. Preparation: Melt the chocolate using benmari method, add gianduja praline and mixed gently, Then add all other ingredients. and melt them. Pour the mixture into the silicon cubes. Leave them in the +5 degree fridge for about 10 minutes. Apple Mix: Ingredients: Half an apple, 3 gm butter, 4 gm honey, 4 gm sugar, 4 gm cream Preparation: In butter, melted butter and caramelised sugar, put cream into it, and when identified, add cubes of cubed apples, honey and butter to the mixture. Cream: Ingredients: 100 gm milk, 10 gm sugar, half vanilla stick, 1 egg yolk, 10 gm sugar, 4 gm flour, 4 gm starch Preparation: Boil milk, sugar and vanilla sticks all together. Add battered egg yolks, sugar, flour and starch and boil all of them together. Presentation: Place the apple mix halfway into the chocolate jar, add the cream prepared previously and cover the cube and place it on the previously shaped crunch chocolate and serve.
165
Gourmet Gurme
AKDENİZ SENFONİ ÜÇLÜSÜ Malzemeler (1 kişilik): 100 gr Orfoz balığı, 10 gr ahtapot, 10 gr karides, 5 gr kereviz, 5 gr havuç, 5 gr kırmızı kapya biber, 40 gr makarna (kalamar mürekkebi), 2 gr kinoa, 3 ml zeytinyağı, 0.5 tuz, 0.5 karabiber. Yapılışı: Orfoz balığı, ahtapot, karides ve sebzelerimizi 140 derecede taze baharatlarla kendi suyunda ve buharında pişiriyoruz. Balık bulyonla hazırladığımız makarnamız ve kinoa haşlandıktan sonra Akdeniz Senfoni Üçlüsü hazır hâle geliyor. BALIK BULYON Malzemeler: Logos kafası ve balık kemiği, tüm karides, soğan, sarımsak, defne yaprağı, tane karabiber, limon, kereviz, havuç. Yapılışı: Balık bulyon için tüm malzemelerimiz yıkandıktan sonra sos tenceresine koyarak haşlamaya bırakıyoruz. İyice kaynadıktan sonra suyunu süzüp hazır hale getiriyoruz.
Mediterranean Symphony Trio Ingredients (1 Person): 100 gm Grouper, 10 gm octopus, 10 gm shrimp, 5 gm celery, 5 gm carrots, 5 gm red pepper, 40 gm pasta (squid ink), 2 gm kinoa, 3 ml olive oil, 0.5 salt, 0.5 black pepper Preparation: Cook the grouper, octopus, shrimp and vegetables with fresh spices at 140 degrees in their own water and steam. After the pasta is cooked with fish stock and kinoa come to the boil, the Mediterranean Symphony Trio becomes ready. For fish stock: Get logos head and fishbone, whole shrimp, onion, garlic, bay leaf, black pepper, lemon, celery, carrot ready. After washing all the ingredients for the fish stock, put everything in a saucepan and bring it to boil. Once its boiled, drain the water and it is ready to be used.
166
SARMA KABAK TATLISI Malzemeler (5 kişilik): 500 gr haşlanmış kabak, 300 gr toz şeker, 60 gr toz jelatin, 250 gr kaymak, 250 gr ceviz macunu, 100 gr kabuksuz ceviz, 100 gr kadayıf. Yapılışı: Kabaklar şekerle birlikte bir tencerede haşlanır. Haşlanan kabaklar, çırpma teli ile püre hâline getirildikten sonra yağlı kağıdın üzerine serilir. Önceden hazırlanmış olan kaymak ve ceviz macunu karışımı, yağlı kağıda serdiğimiz kabağın üzerine konularak rulo hâline getirilir. İki saat dolapta dinlendirdikten sonra porsiyonlanarak, yağda kızarmış kadayıfın üzerinde servise sunulur.
Sweet pumpkin dessert Ingredients: 500 gm boiled pumpkin, 300 gm powdered sugar, 60 gm powdered gelatin, 250 gm cream, 250 gm walnut paste, 100 gm walnut, 100 gm kadayıf. Preparation: Cook the pumpkins together with sugar in a saucepan. Mashed the boiled pumpkin into a puree and then lay it on oiled paper. The mixture of pre-prepared cream and walnut paste is put on a to the pumpkin mix on the oily paper and then rolled them. Put them into the fridge to rest for 2 hours and then serve it on kadayif.
167
Astrology Astroloji
2018 BÜYÜK SÜPRiZLER GETİRECEK
Acı tatlı anılar, öğretici deneyimler ve en önemlisi sabır sınavlarıyla dolu bir yıl daha yaşandı ve bitti. Geçmişi geçmişte bıraktık ve yüzümüzü 2018’e döndük. Astrolog Ferzan Böke, 2018’de gezegen hareketlerinin iş ve aşk hayatımıza neler getireceğini, sağlığımızı ne yönde etkileyeceğini sizler için kaleme aldı.
168
Öncelikle 2018 boyunca en çok dikkatimi çekecek durumun “değişimler” olacağını belirtmek isterim. Önemli gezegenlerin daha çok negatif yani “dişi” enerjiye vurgu yaptığını göreceğiz. Böylece 2018 eril ve dişil enerjilerin dengeleneceği bir yıl olacak. Yılbaşından itibaren gezegenlerin çoğu dişi burçlarda olacak ve daha yansıtıcı, daha yapıcı bir enerji yayacaklar. Dişi (toprak ve su elementi) burçlar, dünyaya hâkim olacak. Boğa, Yengeç, Başak, Akrep, Oğlak ve Balık burçlarının bereketli enerjisini deneyimleyeceğiz. İlk günlerden itibaren etkilerini hissedebileceğimiz gezegen değişimleri hayatımızda bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi başlatacaklar. Satürn, aralık ayının son haftasında “ateş” elementinden çıkıp “toprak” elementi olan Oğlak’a transit yapacak. Zaten yıllardır orada bulunan Plüton ile birlikte önemli değişimlere imza atacaklar. Uranüs’ün de 15 Mayıs’ta “toprak” burcu Boğa’ya geçişi ve Jüpiter’in Akrep’te oluşu da oldukça verimli bir yıl yaşayacağımızı vurguluyor. Merkür retrolarına dikkat! Merkür, 2018’de üç kez gerileme hareketi yapacak: İlk olarak 23 Mart’ta Koç burcunda gerileyecek ve 15 Nisan’da düz hareketine dönecek. İkinci gerileme 26 Temmuz - 19 Ağustos arası Aslan burcunda başlayacak ve bitecek. Üçüncüsü ise 17 Kasım - 6 Aralık arasında Akrep’te başlayıp Yay’de doğru hareketine dönecek. Bunlar
dikkatli olunması gereken zamanlardır. Merkür gerilerken neler olur? İletişimde sorunlar, elektronik eşyalarımızda arızalar, yanlış anlaşılmalar, ilişkilerde gereksiz ve abartılı alınganlıklar, tatsızlıklar, can sıkıcı dedikodular gibi birçok sorunla yüzleştiğimiz olaylar yaşanacaktır diyebiliriz. Bu zamanlarda yeni başlangıçlara, yeni projelere imza atmamaya dikkat etmeli, büyük meblağlı alışverişler yapmamalıyız. Eğer önceden planlanmış bir durum varsa çok dikkatli olmalı ve sorun oluşturabilecek olasılıkları iyice gözden geçirmeliyiz. Güneş ve Ay tutulmaları 2018’de üç kısmi Güneş tutulması ve iki Ay tutulması yaşayacağız. İlk Ay tutulması, 31 Ocak’ta Aslan burcunda olacak. Bu sayede kendi gücümüzün farkına varabileceğiz. Bu özel zamanlarda kaderin karşımıza çıkaracağı önemli fırsatları değerlendirmeliyiz. İkinci Ay tutulması, 27 Temmuz’da Kova burcunda meydana gelecek. Bu yüksek enerji genel olarak iyi sonuçlar getirecek. Ekip çalışmalarında hızlanmalar olabilir ve bazı projelerin acilen devreye sokulması gerekebilir. Aynı zaman diliminde Merkür de gerileyeceği için bazı karışıklıkler yaşanabilir. İyice düşünmeden harekete geçmemeye özen gösterilmesi gerekir. İlk Güneş (kısmi) tutulması 15 Şubat’ta Kova burcunda olacak ve iyimser bir enerji açığa çıkaracak. Planlar, fikirler ve yeni girişimlerle ilgili fırsatlar getirecek. Etkileyici fikirler ortaya çıkabilir ve finansal konular daha iyiye dönüşebilir. İkinci (kısmi) Güneş
tutulması 13 Temmuz’da Yengeç’te yaşanacak. Alınacak duygusal kararlar, sonradan dönüşü olmayan olaylara sebep olabilir, aman dikkat! Yılın üçüncü Güneş (kısmi) tutulması ise 11 Ağustos’ta Aslan’da meydana gelecek. Güneş, oldukça etkileyici bir enerji yaratacaktır. Siyasi açıdan ülkemizde ve dünyada bazı ünlü kişilerle ilgili olağan dışı ve dramatik olaylar gündem yaratabilir. Yengeç ve Aslan’a “aşk” 2018’de meydana gelecek olan tutulmalar, en çok Yengeç, Aslan, Kova ve Balık burçlarına güzel destekler verecek. Akrepler ve Yaylar için dolu dolu ve şanslı bir yıl olacak. Yengeçler ve Aslanlar, aşk ve ilişkiler konusunda güzel bir şanslar yakalayacaklar, bekâr olanlar evlenebilir. Terazi ve Akrep burçlarını başarılı, maddi yönden fırsatlarla dolu kazançlı bir yıl bekliyor. Yukarıda bahsettiğim göksel enerjiler, tüm burçlara güven duygusu aşılayacaklar ve büyük değişiklikleri de müjdeleyecekler. 2018’deki gezegen değişimleriyle güçlü ve zayıf yönlerimizi öğreneceğiz. Bu temalar yavaş gelişecek ve yıl sonuna kadar bütün burçlarda olumlu gelişmelere yol açacaktır. Şimdi gelin 2018’in tüm burçlara neler fısıldadığına biraz daha yakından bakalım.
First of all, I would like to state that there will be noticeable “changes” during 2018. We will see the major planets emphasising the negative, i.e. “female” energy. Therefore, 2018 will be a year in which female and feminine energies will be balanced.
“2018 to bring big surprises”
A year full of bittersweet memories, instructive experiences and most importantly patience has been tested. It is all done and dusted now. We left the past in the past and we turn our face to 2018. Astrologist Ferzan Böke explains what the planetary movements effects is on our business, love life and how it will affect our lives and health.
During the start of the year, most of the planets will be on feminine signs and they will spread more reflective and constructive energy. The feminine (earth and water element) signs will dominate the earth. We will experience the fertile energy of Taurus, Cancer, Virgo, Scorpio, Capricorn and Pisces. We will feel the effects of planetary changes during the first days, and these moves will close a period in our lives and start a new era. Saturn will transit to the “earth” element while Capricorn from the element of “fire” in the final week of December. They will cause important changes together with Pluto, which has been there for years. Uranus also emphasizes that we will have a very fertile year with the transition to “earth” on Taurus on 15th May. Also, Jupiter on Scorpio makes signals the exact same thing. Watch out for Mercury retrogrades! Mercury will make three regressions in 2018. First will take place on Aries on March 23rd and it will return to its flat movement on April 15th. The second setback will begin and end with the Leo from July 26th to August 19th. The third will start on Scorpio between November
17th and December 6th and will return to its correct movement in Sagittarius. You need to be careful around these times. So what happens when Mercury is retrograding? We can say that there will be many problems, such as communication, failures in our electronic goods, misunderstandings, unnecessary and exaggerated feelings in relationships, unpleasantness and upsetting rumours. During this time, we have to be careful not to, sign new projects, make big sums of shopping and refrain from new beginnings. If there is a pre-planned situation, we should be very careful and have a good eye for the possibilities that can create problems.
out an optimistic energy. It will bring new plans, ideas and opportunities for new initiatives. Impressive ideas can emerge and financial issues can improve. The second (partial) solar eclipse will be in Cancer on July 13th. The emotional decisions to be taken can lead to events that do not return afterwards, so beware! The third solar (partial) eclipse of the year will take place in Leo on August 11th. The sun will create a quite impressive energy. Extraordinary and dramatic events related to some famous people in the world or in to politics in our country can take place and can create agenda.
Sun and Moon Eclipses
The eclipses that will take place in 2018 will provide the best support for Cancer, Leo, Aquarius and Pisces. It will be a full and lucky year for Scorpios and Sagittarius. Cancers and Leo’s will be lucky in love and relationships while single individuals may be married. A successful year awaits Libra and Scorpio signs, full of financial opportunities. The celestial energies mentioned above will give confidence to all signs, and will give good news about changes. We will find out about our strengths and weaknesses through 2018 planetary changes. This theme will develop slowly and lead to positive developments in all signs until the end of the year. Now let’s take a closer look at what 2018 will bring to all the star signs.
In 2018 we will have three partial solar eclipses and two lunar eclipses. The first lunar eclipse will be on the 31st of January with Leo. At this point we will be able to recognise our own power. In these special times, we must consider taking advantage of important opportunities fate brings us. The second lunar eclipse will take place in Aquarius on July 27th. This high energy will bring good results in general. Teamwork may accelerate and some projects may need to be put into service immediately. There may be some confusion, as Mercury will decline at the same time. Care must be taken and shouldn’t act without thinking carefully. The first solar (partial) eclipse will be in Aquarius on February 15th and will bring
Love for Cancers & Leos
169
Astrology Astroloji
KOÇ
BOĞA
2018 yılı sizin için oldukça yoğun enerjilerle geçecek. Hayatınızı olumlu yönde etkileyecek bazı olaylar size canlılık verirken epey de yol almanızı sağlayacak. Yönetici gezegeniniz Mars’ın desteğiyle hayata güven duyacak ve geleceğiniz konusunda rahatlayacaksınız. Satürn ve Plüton gibi iki güçlü ve etkileyici gezegenin yarattığı enerjiyle gerek iş hayatınız gerekse tüm hayatınıza yansıyacak olan etkilerle ciddi değişimler geçireceksiniz. Yaşamınızı yeniden biçimlendirmek adına şaşırtıcı fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Maddi kazanç getirecek alanlara para yatırabilir, sonuçlarını yıl sonuna doğru alabilirsiniz. Bu girişimlerin gelecekte kesinlikle kariyeriniz üzerinde önemli etkilileri olacaktır. Bu yıl Mars’ın desteğine kesinlikle önem vermelisiniz. Ortaklıklar ve evlilik alanınızı yöneten gezegen Venüs sizi başkalarıyla uyum sağlamanız için teşvik edecek ve bekâr Koçları yeni tanışmalar oldukça heyecanlandıracak. Ciddi bir ilişkiniz varsa bu yıl önemli ilerlemeler olabilir. Venüs, 7 Ağustos - 10 Eylül ve 1 Kasım - 3 Aralık tarihleri arasında ilişkilerinizde oldukça etkisini hissettirecek. Bekâr ve evlilik düşünen Koçlar bu dönem de birden fazla kişi ile tanışabilirsiniz. Koç’un 2018’de dikkat etmesi gereken bir diğer nokta da öfke kontrolü ve aşırı stres. Bu iki konudan uzak durmalısınız.
2018 yılı tüm Boğalar için güzel sürprizler ve büyük değişimler yılı olacak. Hayata geçirmek istediğiniz yeni fikirler, projeler gündemde olabilir. Bu konuda eğilimler hissederseniz hemen harekete geçmelisiniz. Yıl boyunca şans sizden yana olacak. 15 Nisan’da burcunuza geçecek olan Uranüs’ün sürprizlerine hazır olun. Sahip olduğunuz olgunluk ve bilgelik, hızlı ve başarılı seçimler yapmanıza yardımcı olacak. Sonra da hayatınızda olumlu gelişmeler başlayacak ve size mutlulukla onay verebileceğiniz yeni başlangıçlar getirecek. Yeni fikirleriniz ve projeleriniz varsa bunları kimseyle konuşmamalısınız. Şubat ayı size yeniliklerle gelecek özellikle 20’sinden sonra yeni arkadaşlar hayatınıza girebilir, gruplara katılabilir ve sizinle aynı düşünceye sahip insanlarla bir araya gelerek yeni fikirlerinize destekler bulabilirsiniz. Mart ayının üçüncü haftası sizin için olağanüstü bir zamanı müjdeliyor, iyi değerlendirin. Ayrıca şifa gücünüzü keşfetmek, ruhsal konularla ilgilenmek istiyorsanız bu dönemde çeşitli fırsatlar bulabileceksiniz. Bu yıl maddi konularda karşınıza çıkacak fırsatları iyi değerlendirirseniz hatırı sayılır kazançlar edinebilirsiniz. Sindirim sisteminize dikkat etmeli, fazla yağlı yemeklerden kaçınmalı ve geç saatlerde atıştırmaktan vazgeçmelisiniz.
Aries
Taurus
2018 is going to be full of dense energy. There will be some events that will affect your life positively and will give you a lot of vitality while pushing you forward and letting you proceed, With the support of your ruling planet Mars, you will be comfortable with your life now and in the future. The energy created by the two powerful and impressive planets, such as Saturn and Pluto, you will undergo serious changes, both in your business and personal life. In order to reshape your life, you may come across surprising opportunities. You can deposit money in areas that will generate financial gain, and you can get results at the end of the year. These initiatives in the future will certainly have significant impacts on your career. You should definitely pay attention to the support of Mars this year. Venus, the planet that manages your partnerships and marriage will encourage you to adapt to others and new acquaintances will cause an excitement for single Aries. If you have a serious relationship, there can be significant progress this year. Venus will be very influential in your relationships between August 7th and September 10th and between November 1st and December 3rd. Aries who are single and who want to get married can meet more than one person during this period. Another point that Aries should pay attention to in 2018 is anger management and extreme stress. You should stay away from these two things.
The year 2018 will be the year of great surprises and great changes for all Taurus. New ideas and projects you are planning to work on can be on your agenda. If you feel the tendencies in this regard, you should act immediately. Luck will come your way all year round. Be prepared for the surprises of Uranus, it will start to affect your star sign on April 15th. Your maturity and wisdom will help you make fast and successful decisions. Then positive developments will begin in your life and new beginnings will start. If you have new ideas and projects, don’t tell anyone about them. February will be coming to you with innovations, especially after the 20th, you can have new friends, join new groups and meet people who think the same way as you do and support your new ideas. The third week of March heralds an extraordinary time for you., take advantage of it. Also if you want to explore your healing power and deal with spiritual matters, you will have various opportunities during this period. You can make considerable gains if you use the opportunities that will arise during the financial year. You should pay attention to your digestive system, avoid overly fatty meals, and give up on late night snacks.
170
İKİZLER
YENGEÇ
Bu yıl daha kapsamlı planlarınız ve tutarlı davranışlarınızla yıllardır hasret kaldığınız kazançlı işlere kavuşabileceksiniz. Plüton ve Satürn, 2018’de paylaşılan değerler alanınızda olacaklar. Bu da ortak kazançlar, paylaşımlı paralar veya miras gibi konuları gündeme getirecek. Maddi konularda birçok destek göreceksiniz ve parasal sorunlarınız sona erecek. Kariyerinizdeki ilerlemeler sizi yoğun bir tempoya sokacak ve umduğunuzdan da iyi sonuç getirecek. Neptün’ün güçlü desteği yazarlar, sanatçılar ve müzikle uğraşan İkizler için yeteneklerini daha verimli kullanma şansı verecek. Bu yıl oluşacak üç Merkür gerilemesi ile daha önce kaçırdığınız fırsatları tekrar yakalama olanağı bulabileceksiniz. 19 Şubat’tan itibaren bahar ayları boyunca iş hayatınız ve kariyerinizde âni yükselmeler olabilir. Size ve işlerinize talepler çoğalırken itibarınız da artacak. Bu tarihten itibaren tuttuğunuz altın olacak ve bu durum tüm yıla yayılacak. Doğum gününüzün sunacağı şans ve fırsatları da iyi değerlendirmelisiniz. Planlar yapmak, yeni projelere başlamak için iyi bir zaman dilimi. Bu dönemde fiziksel görüntünüzü de yenileyebilirsiniz. 13 Temmuz’daki güneş tutulması da finansal konularda tüm İkizler’e fırsatlar getiriyor. 26 Temmuz - 19 Ağustos’taki tutulma, kardeşler ve akrabalar ile ilgili bir sınav bekliyor, bazı zorluklarla uğraşabilirsiniz.
2018’de tüm Yengeçlerin hayatlarında önemli değişimler ve büyük bir yapılanmalar olacak. Bu olağanüstü yılın enerjisiyle hayatınızı yenileme, eskiyi bırakma kararları alacaksınız. Bu birkaç ay boyunca tembelliği ve yorgunluğu unutup hedeflediğiniz yolda devam edeceksiniz. Bu yıl iki güçlü gezegen Plüton ve Satürn’den destek alacaksınız. Bekâr Yengeçler, evlenmeyi ciddi olarak düşünebilir veya ilişkisini yeni bir düzeye taşıyabilir. 15 Nisan’da Uranüs 11. evinize giriyor ve bu size yeni bir çevre getiriyor. Jüpiter size yılın en eğlenceli zamanlarını yaşatabilir. Birçok yeni arkadaş edineceksiniz ve sosyal hayatınız eskiye kıyasla oldukça canlı ve eğlenceli bir hâl alacak. Şubattan sonra maddi konularda rahatlamaya başlıyorsunuz. Marttan itibaren mesleğinize, iş yaşamınıza konsantre olmalısınız. Yenilikler sizi ön plana taşıyabilir. Planlarınızı hayata geçirme konusunda çok şanslısınız. 13 Temmuz’daki kısmi Güneş tutulmasından sonraki birkaç ay sizin için olağanüstü güzelliklerle dolu olacak. 11 Ağustos’taki Güneş tutulması, kazançlarınızı iyileştirmek, sorunlarınızı çözmek için size fırsatlar sunuyor. 23 Temmuz’dan sonra yılın en iyi para kazanma dönemi. Bu zamanı değerlendirirseniz beklenmedik kazançlar size zenginliğin yolunu sonuna kadar açabilir. Keyfi harcamalarınızı kontrol etmelisiniz.
Gemini
Cancer
This year you will be able to do profitable business that you have longed for over the years with more detailed plans and consistent attitudes. Pluto and Saturn will be in your shared values chart during 2018. This will bring things like common gains, shared money or inheritance to the agenda. You will see a lot of support in financial matters and your monetary problems will come to an end. Progress in your career will put you in a very intense pace and it will gain results that you’re expecting. The strong support of Neptune will give writers, artists and musicians the opportunity to use their talents more efficiently. With three Mercury grades this year, you’ll have the chance to recapture opportunities you’ve missed before. From February 19th, there may be sudden increases in your business life and career throughout spring. Your reputation and business will grow. From this date on, what ever you touch will turn into gold and it will carry on like that all year. You should also evaluate the chances and opportunities for your birthday. It’s a good time to make plans and start new projects. During this period, you can also change your physical appearance. The solar eclipse on July 13th will also bring opportunities to all Geminis regarding financial matters. From the 26th of July till the 19th of August the eclipse will test your relationships with your family members and relatives. You might have to deal with some difficulties.
In 2018, there will be significant changes and major reorganisations in the lives of all the Cancers. With this extraordinary energy of the year you will make a decision to renew your life, to leave your past behind. During these few months you will forget about laziness as well as fatigue and continue on the path you are aiming for. This year you will receive support from two powerful planets Pluto and Saturn. Single cancers can seriously consider getting married, or taking their relationships to a new level. On the 15th of April, Uranus enters your 11th house and this creates a new social environment for you. Jupiter can provide you the most fun times of the year. You will meet new friends and your social life will be quite lively and fun. After February, you will relax in terms of finances. In March you should concentrate on your business and your business life. Innovations may put you in the spotlight. You are very lucky in turning plans into action. A few months after the partial solar eclipse, on the 13th of July, your life will be filled with extraordinarily positive events. The solar eclipse on the 11th of August will offer you the opportunity to improve your earnings and solve your problems. It’s the best time of the year to make money after the 23rd of July. If you use this opportunity right around this time, unexpected gains can pave the way to your personal wealth. You should check your arbitrary expenses.
171
Astrology Astroloji
ASLAN
BAŞAK
Yönetici gezegeniniz Güneş, size 2018’de muhteşem güzellikler sunacak. Mars’ın desteğiyle hayatınız aydınlanacak ve seçtiğiniz bir alanda önemli başarılar elde edebileceksiniz. En çok olmasını istediğiniz hayallerinizi gerçeğe dönüşebilecek. Burcu ve yükselen burcu Aslan olanlar, Uranüs’ün kariyer alanınıza girmesiyle yıllardır aradığınız fırsatları bulabileceksiniz. Özellikle genç iş adamları, yeni iş kuranlar, yeni bir işe başlayanlar ve burcun ilk 10 gününde doğanlar başta olmak üzere tüm Aslanlar ve yükselen Aslanlar, bu parlak dönemde harika sonuçlar alabilecekler. Bu yıl evinizde güzel gelişmeler yaşanacak ve birçok yenilik göze çarpacak. Bazı Aslanlar ev sahibi olacaklar, bazıları ev değiştirecek ve daha rahat edebilecekleri bir yaşam alanlarına geçecekler. Yeni tanışmalar olabilir, aileye yeni insanlar katılabilir. Bekâr Aslanlar evlenip yuva kurabilirler. 31 Ocak’ta burcunuzda gerçekleşecek Ay tutulması duygusal anlamda sizi oldukça etkileyecek. Tutulmanın 4 gün öncesinde ve sonrasında içinize yönelerek, geçmişte yaşanmış her şeyi affedip bir ruhsal temizlik yapabilirsiniz. Bahar aylarında dikkat çekecek ve parlayacaksınız. Sonbaharda aileyi ilgilendiren konular gündemde. Jüpiter, 8 Kasım’da Yay’a geçerken size neşe ve keyif getiriyor. Yıl başından itibaren başarılarınızın keyfini sürmeye başlıyorsunuz.
Yönetici gezegeniniz Merkür, bu yıl sizi yeniden yapılandıracak ve geçen yılın sıkıntılarını unutturacak. Büyüme, öğrenme ve eğitimde oldukça verimli bir döneme adım atıyorsunuz. Sizi destekleyen güzel enerjileri kabul etmenizle birlikte birçok konuda hayatınızı düzene koyma ve özellikle birkaç yıldır bozulmuş olan ilişkilerinizi yeniden toparlama şansı bulacaksınız. 15 Nisan’da dost burcunuz Boğa’ya geçen Uranüs, size sürprizler vadediyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde hayalinizdeki yolculuklara çıkabilir, yeni bir eğitime başlayabilir ve ruhsal yönden kendinizi geliştirebilirsiniz. Bu yıl başından itibaren enerjinizin daha pozitif ve güçlü bir şekilde sizi destekleyeceğinizi fark edebilirsiniz. İnişli çıkışlı bir ilişkiniz varsa ciddi bir dönüşümle olumlu gelişmeler kaydedebilirsiniz. Hatta bu dönemde sorunlarınızı çözerseniz ilişkiniz evlilikle taçlanabilir. İş hayatınızda son derece verimli iş birlikleri oluşturulabilir, kazançlı bağlantılar kurabilirsiniz. Nisan sonrası size maddi konularda ciddi iyileşmeler getiriyor. Kredi borcu olanlar borçlarını ödeme fırsatı bulacaklar. Bu yıl yönetici gezegeniniz üç kez retro yapacak. Bu dönemlerde dikkatli olmanız sonradan sorunlar yaşamamanız için oldukça önemli. 23 Kasım sonrası sevdiklerinize zaman ayırarak onların gönlünü alın. Yılın son ayında aşk hayatınızdaki fark edilir canlanmalar olacak.
Leo
Virgo
Your ruling planet, the Sun, will offer you wonderful opportunities in 2018. With Mars’s support, your life will be enlightened and you will be able to achieve significant achievements in an area you choose and deserve. Your most longed dreams will turn into reality. If your star sign and or rising star sign is Leo, Uranus will present you opportunities you have been searching for years to strengthen your career. Young business people, people doing start-ups, people starting new jobs, all the Leos and rising Leos, especially those born in the first 10 days of the star sign, will get great results in this shining era. This year you will have amazing developments in your home and many innovations will attract attention. Some of the Leos will be homeowners; some will change homes and will move into a more comfortable living space. There may be new acquaintances and new people may join the family. Single Leos can get married. The lunar eclipse that will take place on the 31st of January will affect you emotionally. You can forgive everything that happened in the past and do a spiritual cleansing four days before and after the eclipse. You will be prominent and shine during spring. Issues that concern your family are on the agenda in autumn. When Jupiter is moving to Sagittarius on the 8th of November, it will bring you joy and happiness. From the beginning of the year you will start enjoying work and accomplishments you achieve.
Your ruling planet Mercury will reconfigure you this year and make you forget last year’s troubles. You are entering a very productive period in terms of growth, learning and education. While accepting positive energy that support you, you will have the opportunity to put your life in order in many ways and to heal your relationships that have been broken or strained over the past several years. On the 15th of April, Uranus moves to your friendly planet Taurus. Uranus holds pleasant surprises for you. In the next few years, you can take your dream journeys, start a new lesson, and develop yourself in spiritually. From the beginning of 2018, you will realise that your energy will support you in a more positive and powerful way. If you have a bumpy relationship, you can make positive developments with a serious transformation. If you solve your problems in this relationship during this period, your relationship may even get married. You can take part in highly productive collaborations in your business life and build profitable connections. After April, you will see serious improvements in your finances. Those who have loans will have the opportunity to pay their debts. This year your ruling planet will retrograde three times. Being careful during these periods is crucial for you, so you don’t encounter problems later on. Take time for your loved ones after the 23rd of November to win hearts. In the last month of the year, your love life will be spice up considerably.
172
TERAZİ
AKREP
2018 yılı Teraziler için tam bir değişim ve dönüşüm yılı olacak. Yönetici gezegeniniz Venüs, 2018’de sizi daha farklı ve olumlu destekleyecek. Özellikle kariyerinizde ciddi değişimler meydana gelecek. Bazılarınız terfi ederken, bazılarınız iş değiştirecekler. Genel anlamda Teraziler, huzur ve güvenlik duygusunu sonuna kadar yaşayacakları bir yıla giriyorlar. Özel hayatınızda çok da fark edilir bir değişiklik yok. Ancak uzun vadeli ilişkilerde daha fazla uyum ve denge söz konusu olacak. Bu sayede ilişkinizde sorunlar varsa bunlar da zaman içinde düzelecek ve size rahat bir nefes aldıracak. Bu yıl hayatınızda beklenmedik bazı değişimler sizi şaşırtabilir. 15 Şubat’taki Güneş tutulması hem ruhsal hem de maddi yönden sürprizler getirebilir. Evli ve çocuk sahibi olmayı düşünen Teraziler bu yıl bu arzularına kavuşabilirler. Yaz ayları tam bir dinlenme ve huzur dönemi olabilir. Bu zaman diliminde sevdiklerinizle vakit geçirebilirsiniz. İçinde olacağınız güzel enerjilerin getireceği şans, size çok iyi anlaşabileceğiniz yeni arkadaşlıklar da kazandıracak. 2018’de sağlık durumunuz oldukça iyi görünüyor. Ancak genel anlamda sağlık kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz. Bu yıl kilo sorunlarınız varsa tamamen kurtulabileceksiniz. Bol bol yürüyüş yapmak ve düzenli bir spor sizi rahatlatacaktır.
2018’de Akrepleri ilginç zamanlar bekliyor. Beklenmedik sürprizler ve ilginç tanışmaların da olduğu yeniliklerle dolu bir yıl var önünüzde. Bu yıl burcunuzdaki Jüpiter size hayallerinize ulaşma fırsatı sağlayacak. Yönetici gezegeniniz Mars ve Plüton, sizi her zamanki gibi sizi yine destekleyecek ve her girişiminizin olumlu sonuçlanması hiç de zor olmayacak. Yılın ilk birkaç ayında duygularınız sizi sonradan üzüleceğiniz davranışlara itebilir. Özellikle gereksiz inatlaşma ve dayatmalara dikkat edin. Bu yıl iş hayatınızda sizi yükseklere taşıyacak, başarınızı destekleyecek durumlar karşınıza çıkacak. Çalışma temponuz ve performansınız gözle görülür biçimde artacak. Bu da size kariyerinizde hızla yükselme fırsatları getirecek. Bahar dönemiyle işlerinizi büyütme şansı bulabileceksiniz. Nisandan sonra ciddi ilişkilerinizi öne çıkaracak iyi enerji desteği alıyorsunuz. Gerek sosyal gerekse duygusal ilişkilerinizde istediğiniz gelişmeler için çok uygun ortam ve fırsatlarınız olacak. Yalnız Akrepler için yeni ve ciddi bir ilişkiye başlamanın tam zamanı olabilir. 15 Nisan’da Uranüs karşı burcunuz Boğa’ya girecek. Bu tarihten sonra sürprizler arka arkaya gelebilir. Ortaklı işlerinizde verimli ve güzel kazançlı gelişmeler olabilir, işlerinizi daha da ileri taşıma fırsatı bulabilirsiniz. İş yeri açmayı planlıyorsanız bu tarihten sonrası oldukça uygun olabilir.
Libra
Scorpio
2018 will be a year of change and transformation for Libras. Your ruling planet, Venus, will support you in 2018 in a different and positive way. Serious changes will take place in your career. While some of you may be promoted, some will change jobs. In general terms, the Libras are entering a world where they will feel sense of peace and security at new heights. There is not much noticeable change in your private life. However, there will be more harmony and balance in long-term relationships. If there are problems in this regard, you will overcome it over time and you will be relieved. Some unexpected changes in your life this year may surprise you. The solar eclipse on the 15th of February can bring surprises both spiritually and financially. Libras wanting to get married and have children can fulfil their dreams this year. Summer can be a complete rest and peaceful period. During this period, you can spend time with your loved ones. The luck of the positive energy surrounding you will also help you make new friends. You will be pretty healthy in 2018. But you should not miss your routine check-ups. If you have weight problems this year, you will lose weight and get fit. Plenty of walking and exercising will help you relax.
Interesting times are ahead for Scorpios In 2018, There is a year full of innovations, including unexpected surprises and interesting acquaintances. This year Jupiter in your house will present you the opportunity to reach your dreams. Your ruling planet Mars and Pluto will support you as always, and it will not be hard for your attempts to turn out to be positive. In the first few months of the year, your feelings can make you do things you will regret later. This year, in your business life you will have opportunities which will carry you to the new heights and give you more success. Your work performance and your pace will increase visibly. This will give you the opportunity to climb the career ladder. By spring, you will have the opportunity to grow your business. Then around April, you will have postive energies which will bring serious relationships forward. You will have a very a healthy environment and good opportunities for the development you want in your social life or relationships. It may be the right time to start a new and serious relationship for single scorpios. On April 15th Uranus will rotate towards your opposite sign Taurus. After this date, surprises may come one after another. You can come across fruitful and profitable developments in your business partnerships and you can have the opportunity to move your business even further. If you are planning to open a business, it may be quite appropriate after this date.
173
Astrology Astroloji
YAY
OĞLAK
Yaylar, 2018’de rahatlayacak ve birkaç yıldır görmedikleri kadar iyi bir enerjiye kavuşacaklar. İki buçuk yıldır edindiğiniz deneyimleri ve hayata dair öğrendiklerinizi artık uygulamaya başlayacaksınız. Kariyer alanınızdan transit geçişini yapan Neptün şimdi size hayallerinize ulaşma fırsatı verecek. Mesleğinizde uzmanlaşmak ve daha yüksek konumlara ilerlemek, terfi almak için çok güçlü destekler söz konusu olacak. Bu yılın başından itibaren yaratıcılığınızı öne çıkarın. Çünkü gerek iş hayatınızda ve gerekse tüm hayatınızda kolaylıkla hedeflerinize ulaşma ve ilerleme fırsatları bulabileceksiniz. 2018 yılı size maddi olarak toparlanma ve güçlenme fırsatları da getiriyor. Ev sahibi olma ya da bir mülk edinme planlarınız varsa bunları gerçekleştirebilir, gelecek için birikim yapabilirsiniz. Bu yıl kendi değerinizin de farkına varabileceğiniz deneyimler sizi bekliyor. Evli ve eğitim çağında çocukları olan Yaylar için bazı harcamalar gündeme gelebilir. Fakat bu yıl ödemelerinizi daha rahat yapabileceksiniz. Ancak yeni kredilere çok mecbur kalmadıkça yönelmeyin, bütçenizi sıkı kontrol ederek, ödeme planlarınızı gözden geçirin. Kalbi boş ve bekâr olan Yaylar, aşk hayatlarında oldukça yüksek şansa sahip olacaklar. Evliler için de mutluluk rüzgârları esiyor. Eşinizle olan uyumunuz artacak. Sorunlu ilişki yaşayanlar ise tam bir uzlaşmaya giderek sorunlarına en gerçekçi çözümleri bulacaklar.
2018 yılı Oğlaklar için oldukça başarılı geçecek. Yılın başından itibaren güçleniyorsunuz çünkü yönetici gezegeniniz Satürn burcunuza geçti. Bu durum, hayatınızı olumlu yönde etkileyeceği için kariyeriniz ve mali kaynaklarınız açısından oldukça başarılı bir performans gösterebileceksiniz. Bu yıl sizin çok çalışıp hedeflerinize ulaşmanız diğer yıllara göre çok daha hızlı ve tutarlı olacak. 2018’in ilk yarısında güçlü gezegenlerin olumlu desteklerini hissedeceksiniz. Bu zaman diliminde yeni yapılanmalar, ertelenmiş işleri tekrar ele alma ve daha çok gelişip büyümeniz için çok uygun fırsatları bulabileceksiniz. İlk altı aylık dönemde çok fazla yetki ve güç kazanıyorsunuz. Beklentilerinize uygun muhteşem fırsatlar karşınıza çıkacak. Kendinizi keyifli ve özgür hissedeceksiniz. Bu yıl ciddi destekler görecek, iş ilişkilerinizde başarılı ve söz sahibi olacaksınız. Jüpiter’in Mart ayından Temmuz 2018’e kadar geri hareket edeceği dönemde bazı konularda yavaşlamalar olabilir, bu dönemde sabırlı olun. Bu arada genç Oğlakların ilişkilerinde bazı sorunlar çıkabilir. Ancak bu durum geçici, tartışmaları uzatmadan uzlaşma yoluna gitmeniz daha doğru olur. Bazı hayalleriniz gerçeğe dönüşürken mucize diyebileceğiniz olaylar yaşayabilirsiniz. Bu yıl sağlık açısından belirgin bir sorununuz görünmüyor ancak dişlerinizle ilgili sıkıntılarınız olabilir.
Sagitarius
Capricorn
Sagittarius will relax and have the most positive energy during 2018. You will begin practicing what you have learned for the past two and a half years. Neptune transits in your career and it will give you the opportunity to reach your dreams. You will have strong support for specialising in your profession. Moving to higher positions or getting promoted. From the beginning of this year, draw attention to your creativity. You will have the opportunity to reach your goals and progress easily in your career and in your daily life. The year 2018 also brings you opportunities for financial recovery and empowerment. If you have plans to invest in a house or property, you can do so and start saving for the future. This year, you can expect to experience things that will make you realise yourself. Some expenses may also come your way. This year you will be able to make your payments more easily but do not rely on loans and credits cards unless you obliged to do so. Keep a tight check on your budget, and watch your payment plans. Sagittarius, who are single, will have a very high chance of meeting someone. For the married Sagittarius happiness has surrounded you. Your relationship harmony will increase. Those who have a problematic relationship will go to a full settlement and find the most realistic solutions to their problems.
2018 will be acquite successful for the Capricorns. You are getting stronger from the beginning of the year because your ruling planet Saturn has gone to your horoscope. This will change your life in a positive way, so you can perform very well in terms of your career and financial resources. It will be much faster and more easier for you to meet your targets when you work hard this year compare to previous years.In the first half of 2018 you will feel the positive support of powerful planets. During this time frame, you will have a lot of opportunities for new constructions, to start again at shelved projects and there will be more opportunities to grow and grow. In the first six months you gain a lot of authority and power. Great opportunities to match your expectations will come your way. You will receive serious support this year, and you will be successful and committed to your business relations. When Jupiter is moving back from March to July 2018, there may be some slow down in some issues, but be patient during this time period. In the meantime, some problems may arise in the relationships of young Capricorns. But this is temporary, it would be better to go to reconciliation without prolonging the discussions. As some of your dreams turn into reality, you can experience events that you can call miracles. You may have problems with your teeth.
174
KOVA
BALIK
2018 Kovalar için çok umut verici bir yıl. Geçmişte sizi yoran, uğraştıran, emek verdiğiniz her şeyin bu yıl karşılığını alacak, birçok konuda kazanç elde edeceksiniz. Şansınız yükselecek, daha üretken ve mutlu olacaksınız. Zaman zaman geçmiş deneyimlerinize benzeyen durumlarla karşılaşsanız bile önünüze serilen imkânları göreceksiniz. Bu da kendinizi kontrol etmenizi ve moralinizi sağlam tutmanızı sağlayacak. Bağımsız çalışan Kovalar için ortaklıklar söz konusu olabilecek. Ancak çıkarlarınızı çok iyi korumanız ve problem yaratacak kişileri çok iyi ayırt etmeniz gerekecek. Bazı kararlar almadan önce çok iyi araştırmalı ve konuyu geniş açılardan değerlendirmelisiniz. Mayıs ve haziranda çok aktif olacaksınız. Beklenmedik finansal kazançlar sizi oldukça rahatlatacak. 2018 bazı ufak tefek sıkıntılar dışında sizin için mükemmel bir yıl olabilir. Planlanmış ve planlanmamış birçok seyahate çıkacaksınız. İş seyahatlerinin yanında tatil amaçlı yolculuklarınız da söz konusu olacak. Bu yıl sizi çok etkileyecek tutulmalar da var. Örneğin 15 Şubat’ta ve 27 Temmuz’da meydana gelecek olan Güneş tutulmaları sizin enerjinizi yükseltecek. Doğum gününüz bu tarihlere rastlıyorsa daha güçlü bir şekilde etkileyecektir. Geleceğinize ilişkin planlar yapabilir ve hedeflerinize dair bir farkındalık kazanabilirsiniz. Tutulmaların etkisindeki üç gün tanıştığınız her insan hayatınızı etkileyecektir.
Balıklar 2018’de hayatlarındaki önemli bir dönemlerden birine giriyorlar. Birçok istekleri ve arzuları hiç ummadıkları kadar hızla gerçekleşebilir. Sizin için yenilenme ve geçmişin etkilerinden kurtulma yılı olabilir. Yaşam biçiminize ve kariyerinize dair radikal değişiklikler yapabilirsiniz. Balık erkekleri kariyerlerinde en yüksek konuma sıçrayabilirler. Ancak bunun için çok fazla çalışmaları ve bazı alışkanlıklarından ödün vermeleri gerekecek. Burcun kadınları için de olağanüstü denebilecek gelişmeler var. Birçok işle ilgilenmek size kafa karışıklığı getirir ve başarılarınızı gölgeleyebilir. Bu yıl en çok önem verdiğiniz bir iki konuya odaklanın ve enerjinizi daha verimli kullanın. Kurumsal işlerde kazanç artışı ve terfi birlikte gelecek, yüksek konumlarda görevlendirileceksiniz. Eğer uluslararası bir görevde çalışıyorsanız yurt dışı seyahatleri ve benzeri yollarla büyük başarılar edeceksiniz. Yıl ortasında beklenmedik ve ilginç gelişmeler olabilir. Değişimlere direnmeyin ve akışa bırakın. Sonunda çok mutlu olduğunuzu göreceksiniz. 2018 zaman zaman yükselecek olan duygusallığınızı da kontrol etmeniz gereken bir yıl. Sürpriz karşılaşmalar yalnız kalpleri tutuşturabilir, tutku ve romantizm dolu beraberliklere yol açabilir. Bu yıl yeni arkadaşlıklar ve yakın dostluklar da kurulabileceksiniz. Evli Balıklar daha anlayışlı olurlarsa mutluluklarının tadını çıkarabilirler.
Aquarius
Pisces
2018 is very promising year Aquarius. You will get what you payback for your handwork and struggling in the past. You’ll be luckier, more productive and happy. From time to time, even if you encounter situations that resemble your past experiences, you will still see and focus on the opportunities that have been laid out in front of you. This will ensure that you control yourself and you will boost your morale. There may be partnerships ahead for Aquarius working on their own, but you have to protect your interests very well and you will have to identify people who could create problems. Before you make some decisions, you should do a very good research and try to see the subject from many different angles. You will be very active during May and June. Unexpected financial gains will comfort you. 2018 could be a perfect year for you except for some minor troubles. You will go on many planned and unplanned trips. Besides your business trips, you will also have your vacations. This year, there are also eclipses that will affect you. For example, solar eclipses that will take place on February 15th and July 27th will raise your energy. If your birthday falls on these dates, it will affect you in a stronger way. You can make plans for your future and be more mindful about your goals and targets. The people you meet for the first time in three days following the eclipses will affect your life.
In 2018, Pisces are entering a very important era in their lives. Many wishes and desires can turn into reality much quicker than expected. It may be years for you to regenerate and get rid of the traces of the past. You can make radical changes to your lifestyle and your career. Pisces men can leap to the highest position in their careers. But they will have to work too hard and compromise some of their habits. There are also developments that can be extraordinary for Pisces women. Taking care of a lot of things at the same time may confuse you and overshadow your successes. Focus on one or two topics that you care the most about this year and use your energy more efficiently. If you are in corporate business, you will be promoted, get a pairs and you will be moving up. If you are working on an international company, you will have great success during business trips abroad, There may be unexpected and interesting developments in the middle of the year. Do not resist changes and go with the flow. In the end you will see that you are very happy. 2018 is a year in which you should also control your emotional ups and downs from time to time. Unexpected encounters may lead to the beginnings of passionate and romantic relationships for the lonely hearts.New friendships and close friendships will also be formed this year. Married Pisces can enjoy their happiness if they are more understanding.
175
Royal Hotel & SPA
Tel: +90 392 650 40 00 www.merithotels.com
125 odalı (71 standart, 36 süit, 16 kral dairesi ve 2 Royal süit) iki bloktan oluşan 5 yıldızlı Merit Royal Hotel Casino & SPA’nın ana bloğunda yer alan tüm odaları balkonlu, deniz ve havuz manzaralıdır. Tüm odalar, akıllı oda sistemi ile donatılmış olup misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Engelli misafirlerimiz için özel standart odalarımız mevcuttur. Standart oda: (36 m2) Twin & king size yatak, koltuk ve çalışma masası. Süit oda: (72 m2) Oturma grubu, çalışma masası, küvet, duş. Kral dairesi: (150 m2) Salon, 2 yatak odası, king size yatak, 1 küvet ve yağmur duşlu banyo, 1 jakuzili banyo, giyinme odası, mini mutfak ve sauna (yalnızca 5. kat). Royal süit: (280 m2) Salon, 2 yatak odası, king size yatak, 2 jakuzili banyo, giyinme odası, mini mutfak, özel teras, sauna, özel jakuzi, Türk hamamı, fitness center (1 odada) ve özel bar. All the rooms in the main block of 5 Stars Merit Royal Hotel Casino & SPA constituted of two blocks of 125 rooms (71 standard, 36 suites, 16 King suites and 2 Royal suites) are with two balconies and sea and swimming pool view. All the rooms are equipped with a smart room system and designed to offer to their guests the experience of luxury and comfort. Standard rooms for disabled people are available. Standard room: (36 m2) Twin or king size bed, seating, couch and study desk. Suites: (72 m2) Lounge and bedroom, king size bed, study desk, bath and rain shower. Kral suites: (150 m2) Lounge and 2 bedrooms, king size bed, 1 bathroom with rain shower, 1 bathroom with jacuzzi, dressing room, mini kitchen ve sauna (only in 5th floor). Royal suites: (280 m2) Lounge and 2 bedrooms, king size bed, 2 bathrooms with jacuzzi, dressing room, mini kitchen, private terrace, sauna, private jacuzzi, Turkish bath, fitness center and private bar.
Royal Restaurant (Open Buffet) • Bella Merit (Italian) • Dragon Restaurant (Chinese) Blue Sea (Sea Food) • Alaturka Kebab (Turkish) • Captain’s Lounge • Lobby Bar • Royal Garden • İskele Bar & Grill
Royal Premium Hotel
Tel: +90 392 650 40 00 www.merithotels.com
118 odalı (90 standart, 14 junior süit, 6 süit, 8 kral dairesi) otelimizin tüm odaları, akıllı oda sistemi ile donatılmış, misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Standart oda: (45 m2) French-twin yatak, koltuk, çalışma masası ve sandalye, duş ve küvet. Süit oda: (65 m2) Frenchtwin yatak, oturma grubu ve çalışma masası, duş ve küvet. Süit oda (2+1): (95 m2) Salon, yatak odası, French-twin yatak, koltuk, çalışma masası ve sandalye, 2 banyo ve balkonda özel jakuzi. Kral dairesi: (180 m2) French-twin yatak, 1 salon, 2 yatak odası, 2 banyo, balkonda özel jakuzi, sauna (sadece 4 odada.) All the rooms of our hotel of 118 rooms (90 standard, 14 junior suites, 6 suites, 8 king suites) are fitted with smart room system and designed in order to offer their guests the experience of luxury and comfort simultaneously. Standard room: (45 m2) Twin or king size bed, bath and rain shower, couch and study desk. Suites: (65 m2) Twin or king size bed, bath and rain shower, couch and study desk. Suites (2+1): (95 m2) Parlor, 2 bedrooms, 2 bathrooms, twin or king size bed, bath and rain shower, jacuzzi, couch and study desk. King suites: (180 m2) 1 parlor, 2 bedrooms, twin or king size bed, 2 bathrooms, couch and study desk jacuzzi, sauna (only in 4 rooms.)
Premium Restaurant (Open Buffet) • Lobby Bar (24 hours open) • Kids Land (09 a.m - 24.00 p.m) Pool Bar • Jetti Snack Bar • Beach Bar
Royal Casino
Kalitenin ve ihtişamın her noktada hissedildiği, 5 bin 500 metrekarelik alan üzerine kurulmuş, dünya standartlarının üzerindeki Merit Royal Casino’nun girişinde dünyanın en büyük ruleti ile karşılanırsınız. 20 metre çapındaki ruletin hemen altında renk cümbüşünü içerisinde barındıran, müzik eşliğinde dans eden fıskiyelerin bulunduğu süs havuzu, sizleri bu renkli dünyaya davet ediyor. Merit Royal Casino ana casino hariç bir çok V.I.P. salon ile siz değerli misafirlerimize hizmet etmektedir. Farklı renklerde ve muhteşem mimari ile tasarlanmış Merit Royal Casino’da her biri konusunda uzman ekibi ile güler yüzlü hizmeti bulabilirsiniz. Kıbrıs’taki en yüksek limiti ve en fazla oyun çeşidini bulabileceğiniz Merit Royal Casino’nun içerisinde 63 canlı oyun masası ve 250 slot makinesi bulunmaktadır. Merit Casino’larında, birbirine online bağlı 1.500 slot makinesi, sistemde bulunan 5 adet Jackpot’u kazandırmaktadır. Players Club Card sahibi olmanız ve oynarken Players Club Card’ınızı oynadığınız makineye takmanız kazanmanız için yeterlidir.
Tel: +90 392 650 40 00 www.meritcasinos.com
You are met by the biggest roulette wheel of the world at the entrance of the Merit Royal Casino. Royal Casino is above world’s standards and is founded on an area of 5500 square meters and where quality and magnificence is felt all around. The pond that contains an array of bright colors and that is placed right under the 20 meter-roulette invites you to its colorful world. Merit Royal Casino is at service of you respectful customers with lots of V.I.P halls expect for main casinos. You can find the best quality of the service at Merit Royal Casino which is designed in various colors and in a magnificent architecture. Within the Meri Royal Casino where you can find Maximum Bet and the most various games in Cyprus; Merit Royal Casino includes; 63 Live Game Tables. You can enjoy with 250 Slot Machines with the latest technology and the most popular games in it. Within Merit Casinos, 1.500 slot machines that are connected with each other make 5 types of Jackpots that are in the system won. It is enough to win that you should have Players Club Card and you should insert your Players Club Card to machine which you are playing.
Crystal Cove Hotel & SPA
Tel: +90 392 650 02 00 www.merithotels.com
277 odalı (223 standart, 51 süit, 3 kral dairesi) otelimizin tüm odaları, misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Standart oda: (28 m2) Twin ya da king size yatak, koltuk ve çalışma masası. Süit oda: (56 m2) Salon, yatak odası, twin ya da king size yatak, oturma grubu ve çalışma masası. Kral dairesi: (90 m2) Salon, 2 yatak odası, 2 jakuzili banyo, sauna, masaj odası, özel teras, mini mutfak.
All the rooms of our hotel of 277 rooms (223 standard, 51 suites, 3 King suites) are designed in order to offer their guests the experience of luxury and comfort simultaneously. Standard room: (28 m2) Twin or king size bed, couch and study desk. Suites: (56 m2) Parlor and bedroom, twin or king size bed, seating, study desk. King suites: (90 m2) Parlor, 2 bedrooms, 2 bathrooms with jacuzzi, bath and sauna, massage room, private terrace, mini kitchen.
Crystal Restaurant • Lambusa Restaurant • Ottoman Kebab House • Lobby (Aquarium) Bar Pool Bar & Snack • Nargile (Hookah) Bar • Club Medusa
Crystal Cove Casino Merit Crystal Cove Casino; matematik, psikoloji ve stratejiye dayalı, “Düşünen Adamın Oyunu” olarak da bilinen Texas Hold’em Poker’in düzenlediği turnuvalara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Doğal güzellikleri, dört mevsim güneşle yıkanan kıyı şeridi; altın kumsalları ve görkemli tarihiyle Akdeniz’in en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kuzey Kıbrıs, ülkenin lokomotif sektörü olan turizme “Merit Texas Holdem” ile yeni bir kanal açtı. Merit Otelleri’nin adaya 4 yıl önce getirdiği “World Poker Tour Dünya Poker Turnuvası” (WPT) da KKTC’yi tanıtmak adına çok büyük bir atılım oldu. WPT, bu oyunun tutkunları için cazip ödüller sunarken, bir yandan da beş yıldızlı tatil yapmalarına imkan sağlıyor. “Yavru Vatan”ın uluslararası arenada tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor. Merit Crystal Cove Casino continues to be the host of Texas Hold’em Poker tournaments-also known as “Game of The Thinker Statue”. Poker is a game based on mathematics, psychology and strategy and The World Poker Tour was brought to the island by Merit Hotels four years ago. This was a big step forward in the name of introducing TRNC. While offering attractive prizes to fans of the game, World Poker Tour (WPT) also provides a chance to have a five star holiday. It makes a huge contribution to“Yavru Vatan” to be introduced in the international arena. Merit Crystal Cove Casino provides 34 Tables, 220 Slot Machines, Stud Poker, Trio Poker, Double Pay Poker, Texas Hold’em Poker, Punto Banco, American Roulette, Black Jack and Craps.
Tel: +90 392 650 02 00 www.meritcasinos.com
Park Hotel
Tel: +90 392 650 25 00 www.merithotels.com
285 odalı (254 standart, 26 aile odası, 2 engelli odası, 27 süit, 2 delüks süit, 2 kral dairesi) otelimizin tüm odaları, akıllı oda sistemi ile donatılmış olup misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Sigara içilmeyen standart odalarımız ve engelli misafirlerimiz için özel standart odalarımız da mevcuttur. Standart oda: (23 m2) Twin ya da king size yatak, koltuk ve çalışma masası. Süit oda: (56 m2) Salon, yatak odası, king size yatak, oturma grubu, çalışma masası, banyo. Deluxe süit: (81 m2) Oturma odası, 2 yatak odası, king size yatak, jakuzili banyo. Kral dairesi: (169 m2) Salon, 2 yatak odası, king size yatak, 3 banyo, 1 jakuzili banyo, sauna, çalışma masası, giyinme odası, yemek masası, bar, mutfak, girişte wc.
All the 285 rooms of our hotel (254 standard, 26 connection rooms, 2 disabled rooms, 27 suites, 2 delux suites, 2 King suites) are fitted with smart room system and designed in to order to offer their guests the experience of luxury and comfort. Non-smoking standard rooms and special standard rooms for disabled people are available. Standard room: (23 m2) Twin or king size bed, couch and study desk. Suites: (56 m2) Lounge, bedroom, king size bed, seating, couch and study desk, bath. Deluxe suites: (81 m2) Living room, 2 bedrooms, king size bed, bathroom with jacuzzi. King suites: (169 m2) Lounge, 2 bedrooms, king size bed, 3 bathrooms, with a jacuzzi, sauna, dressing room, dinning table, bar, kitchen, toilet in the entrance, study desk.
Kybele Restaurant • Fora (Fish) Restaurant • Aisha Kebab House • Alaturka Bar & Snack Sherwood Lobby Bar (24 hours open) • Beach Bar & Snack • Pool Bar & Snack Macaron Patisserie • Sports Bar • Buddha Bar • Toranj Nargile (Hookah) • Meritta Kids Club
Park Casino Merit işletmelerinin zarafet ve kaliteyi bir arada sunan üyesi Merit Park Casino’nun hizmet anlayışı, siz değerli konuklarına en iyi hizmeti muhteşem bir eğlence ile birlikte sunarak unutulmaz bir gün geçirmenizi sağlamaktır. 2 bin 248 metrekarelik geniş bir alana kurulan casinoda misafirlerin konforu için havalandırma ve aydınlatma sistemlerinde her türlü detay en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştür. Canlı bir atmosfere ve ferahlık hissini doyasıya yaşatan geniş alanlara sahip casinoda en sevilen oyunlardan oluşan, son teknoloji ürünü 296 slot makinesi ve 35 canlı oyun masası bulunmaktadır. Canlı oyun masalarında Super Poker, Trio Poker, Major Poker, Hold’em Poker, American Roulette ve Black Jack oyunlarını bulabilir, her kategoride limitle dilediğiniz oyunu oynayabilirsiniz. Tüm Merit casinolarındaki birbirine online bağlı 1.500 slot makinesi, sistemde bulunan 5 adet Jackpot’u kazandırmaktadır. Bunun için “Merit Players Club Card” sahibi olmanız ve bu kartı oynadığınız makineye takmanız kazanmanız için yeterlidir.
The service of Merit Park Casino which provides quality and grace aims to make you have an unforgettable holiday by providing best quality of service combined with best quality of entertainment. In the Merit Park Casinos which is founded on 2.248 square meters, every single detail has been thought in order to provide best quality of service to our guest. Slot section of the large area that revives the lively atmosphere and a feeling of spaciousness to the fullest, consisting of the most popular games, 296 slot machines of the latest technology are available. Comfortable Live game section services with 35 live game tables with cheerful and experienced staffs. You can play Super Poker, Trio Poker, Major Poker, Hold’em Poker, American Roulette and Black Jack in live game tables. Within Merit Casinos, 1.500 slot machines that are connected with each other make 5 types of Jackpots that are in the system won. It is enough to win that you should have “Merit Players Club Card” and you should insert your Players Club Card to machine which you are playing.
Tel: +90 392 650 33 00 www.meritcasinos.com
Lefkoşa Hotel
Tel: +90 392 600 55 00 www.merithotels.com
116 odalı (88 standart, 12 aile odası, 2 engelli odası, 8 standart süit, 5 delüks süit, 1 kral dairesi) otelimizin tüm odaları misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Sigara içmeyenler ve engelliler için özel standart odalarımız da mevcuttur. Standart oda: (28 m2) Twin ya da king size yatak, koltuk ve çalışma masası. Standart süit: (40 m2) Twin ya da king size yatak, oturma grubu, çalışma masası ve 2 adet LCD TV. Delüks süit: (84 m2) Salon, yatak odası, twin ya da king size yatak, oturma odası, 2 banyo, 2 mini bar. Kral Dairesi: (120 m2) Salon, 3 yatak odası, twin ya da king size yatak, mutfak, 3 banyo, jakuzi, mutfak, 3 mini bar, 3 adet LCD TV, çalışma masası.
All the 116 rooms of our hotel (88 standard, 12 connection rooms, 2 disabled rooms, 8 standard suites, 5 delux suites, 1 king suite) are designed in order to offer their guests the experience of luxury and comfort simultaneously. Non-smoking standard rooms and special standard rooms for disabled people are available. Standard room: (28 m2) Twin or king size bed, couch and study desk. Standard suites: (40 m2) Twin or king size bed, seating, study desk ve 2 LCD TV’s. Deluxe suites: (84 m2) Lounge and bedroom, twin or king size bed, 2 bathrooms, 2 mini bars, study desk. King suites: (120 m2) Lounge, 3 bedrooms, twin or king size bed, kitchen, 3 bathrooms, jacuzzi, 3 mini bars, 3 LCD TV’s, study desk.
Ana (Main) Restaurant • Ottoman Kebab House • Sultan Restaurant • VIP Lounge • Lobby Bar
Lefkoşa Casino 2008 yılında standartlar üstü hizmet odaklı anlayışla Lefkoşa’ya yepyeni bir soluk getiren Merit Lefkoşa Hotel & Casino, teknolojiye uyumlu yenilikçi çizgisi, beklentileri memnuniyete dönüştüren dinamik kadrosu ve keyif veren atmosferiyle 3 bin 200 metrekarelik dev alan içinde size her adımda kazanmanın keyfini sunuyor. Dünyanın en çok tercih edilen oyunlarını, son teknoloji 547 slot makinesine sahip geniş bir makine parkurunun bulunduğu alanda oynama zevkini doyasıya tadabilirsiniz. Burada sizi sürekli büyüyen ikramiyeler, günlük çekilişler, çarkı felek, sürpriz ödüllü çekilişler ve Merit Casino’larında birbirine online bağlı 1500 makinayla kazanabileceğiniz “Mega Jackpot” şansı ile buluşturuyoruz. Ada’da bir ilk olan “Royal Grand Prix” ile hipodromda olma keyfini de sürebilirsiniz. Ayrıca casinodaki 28 canlı oyun masasında Stud Poker, Trio Poker, Super Poker, Major Poker, Double Pay Poker, Texas Hold’em Poker, Punto Banco, American Roulette, ve Black Jack oynayabilirsiniz.
Merit Lefkoşa Casino which brought a new perspective to Nicosia with its high standards in 2008. Today it still provides you the joy of being a winner in every step with its entertaining atmosphere with 3,200 square meters of large areas and its staff who turn expectation into satisfaction. Here you will enjoy playing games at 547 machines course with the best and most preferred brands of machines. We provide you the chance of winning Mega Jackpot on any of the 1500 machines and draws with surprise prizes, wheel of fortunes and prizes that grow constantly. You can enjoy being in the hippodrome by Royal Grand Prix which is a first on the island. Royal Grand Prix provides moments filled with excitement on giant monitor designed with the latest technology. Merit Lefkosa Casino provides 28 Tables, Stud Poker, Trio Poker, Super Poker, Major Poker, Double Pay Poker, Texas Hold’em Poker, Punto Banco, American Roulette and Black Jack.
Tel: +90 392 600 55 00 www.meritcasinos.com
Cyprus Gardens Holiday Village Hotel
Tel: +90 392 371 24 00 www.merithotels.com
94 oda (81 standart, 12 junior süit) ve 5 villadan oluşan otelimiz, butik tatil seven misafirlerine lüks ve konforu aynı anda yaşatacak şekilde tasarlanmıştır. Standart oda: (36 m2) Twin size yatak, koltuk ve çalışma masası. Junior süit: (36 m2) Salon, yatak odası, twin size yatak, oturma grubu ve çalışma masası. Villa: (150 m2) Salon, 2 yatak odası, king size yatak, 1 küvetli banyo, 1 yağmur duşlu banyo, 1 jakuzili banyo, giyinme odası ve mini mutfak.
Our hotel has 94 rooms (81 standard, 12 junior suites) and 5 villas, designed and to offer guests a boutique holiday and the experience of luxury and comfort. Standart room: (36 m2) Twin or bed, couch and study desk. Junior suites: (36 m2) Living room, bedroom, twin size bed, seating ve study desk. Villas: (150 m2) living room, 2 bedrooms, king size bed, 1 bathroom, 1 bathroom with jacuzzi, dressing room ve mini kitchen.
Garden Restaurant • Pool Bar • Beach Bar • Kumsal (Sea Food) Restaurant
Cyprus Gardens Holiday Village Casino Kuzey Kıbrıs genelindeki tüm Merit casinoları gibi Merit Cyprus Gardens Casino da, her biri konularında uluslararası tecrübeye sahip, yetkin çalışanlarıyla kaliteli bir eğlence ortamı ve hizmet sunmaktadır. Casino, misafirlerine dünyanın en iyi ve en çok tercih edilen oyunlarını son teknoloji 129 slot makinesiyle sunmaktadır. Burada da sizi sürekli büyüyen ikramiyeler, günlük çekilişler, çarkı felek, sürpriz ödüllü çekilişler ve Merit casinolarında birbirine online bağlı 1.500 makinayla kazanabileceğiniz Mega Jackpot şansı ile buluşturuyoruz. 8 canlı oyun masasının bulunduğu mekânda Stud Poker, Trio Poker, Super Poker, Major Poker, Rusky Poker, Texas Hold’em Poker, American Roulette ve Black Jack oynayabilirsiniz.
Like all the other Merit Casinos in Cyprus, Merit Cyprus Gardens Casino provides a service and place of entertainment with its internationally experienced and experienced staff. You will enjoy playing games in an area where there are 129 slot machineslong of parkour with the best and most preferred brand of machine, we provide you the chance of winning the Mega Jackpot on any 1500 machines, and also draws with surprise prizes, wheel of fortunes and ever-growing prizes. Merit Cyprus Gardens Casino includes 8 Tables, Stud Poker, Trio Poker, Super Poker, Major Poker, Rusky Poker, Texas Hold’em Poker, American Roulette, Black Jack.
Tel: +90 392 371 24 00 www.merithotels.com
Casino Montenegro Merit Casino Montenegro, Karadağ’ın başkenti Podgorica’daki beş yıldızlı Hilton’da hizmet veriyor. Şehrin en eski oteli Crna Gora’yı yeniden yapılandıran Hilton, zengin iç tasarımlı 195 odası, süit ve executive seçenekleriyle son derece romantik, göz kamaştırıcı ve konforlu yapıya dönüştürdü. Eşsiz konumuyla havaalanına sadece 10 dakika uzaklıktaki Merit Casino Montenegro, misafirlerine hem slot oyunları hem de masa oyunlarıyla geniş bir yelpazede sunuyor. 24 saat açık mekânda 54 adet oyun makinesi ve 12 canlı oyun masası bulunuyor. Otelin hemen yanı başındaki Skadar Gölü Milli Parkı, çok sayıda etkinlik ve festivale evsahipliği yapıyor. Trophy Skadar Gölü (13 Temmuz), Şarap ve Sızma Festivali (Aralık ayının ikinci yarısı), Doğa ve Kültür Festivali (Eylül) ve Öbür Taraftaki Festival (Ağustos) bunlardan birkaçı.
Merit Casino Montenegro serves in five-star Hilton in Montenegro’s capital Podgorica. By restructuring Crna Gora, the oldest hotel in town, Hilton has transformed the building into a very romantic, dazzling and comfortable hotel with 195 rooms, suites and executive options with a rich interior design. Only 10 minutes from the airport with its unique location, Merit Casino Montenegro offers its guests a wide range of slot and live games. 24-hour open space features 54 slot machines and 12 live gaming tables. Right next to the hotel you can find Skadar Lake National Park, hosting many events and festivals. Trophy Skadar Lake (July 13th), Wine and Infiltration Festival (second half of December), Nature and Culture Festival (September) and Other Side Festival (August) are just a few of them.
Tel: + 382 20 448 000 www.meritcasinos.com
Casino Avala Merit Casino Avala, Karadağ’ın en popüler sahil şehri Budva’da kafe, bar ve restoranlarıyla ünlü “old town”ın yanı başında 2016 yılının ilk çeyreğinde kapılarını açtı. Budva gece hayatının kalbindeki mekân, 2 bin 200 metrekarelik kapalı alanıyla Karadağ’ın en büyük casinosu… Eşsiz lokasyonu ve ferah mekânı kadar Türk şefleri ve 50 kişilik restoranıyla da Merit International’in Karadağ’daki üssü konumunda. Yerel müzisyenlerin canlı performansları eşliğindeki akşam yemekleri casino misafirlerine keyifli saatler yaşatıyor. 6’sı rulet, 14’ü muhtelif kart oyunları olmak üzere toplamda 20 canlı oyun masa bulunan Merit Casino Avala’da nakit oyunların oynandığı 6 adet de Texas masası mevcut. Son teknoloji ve modelde toplam 100 adet Slot makinasına sahip casino, misafirlerinin konfor ve güvenliği düşünülerek son teknoloji “cashless sistem” ile çalışıyor. Slot bölümü 7/24 açık olan Merit Casino Avala’nın canlı oyun bölümü ise pazartesi – perşembe (Saat 18:00 06:00 arası) hizmet veriyor.
Merit Casino Avala opened its doors in the first quarter of 2016 near the “old town”, famous for its cafes, bars and restaurants in Montenegro’s most popular seaside town, Budva. The location is the biggest venue in Montenegro, with a total space of 2,200 square meters in the heart of night life in Budva. Merit International Casinos in Montenegro also has an impressive kitchen with Turkish chefs and 50 people crew preaparing mouth-watering dishes for its customers in its unique location and spacious space. The diners accompanied by live performances by local musicians make casino guests enjoy them-selves. Merit Casino Avala has 6 roulette tables, 14 card games with a total of 20 live game tables. There are also 6 Texas Hold Them tables where cash games are played. With a total of 100 slot machines in the latest technology and model, the casino works with the state-of-the-art “cashless system” for the comfort and safety of its guests.Merit Casino Avala’s live game section is open 24/7 and the live games section is open Monday to Thursday (18:00 - 06:00).
Tel: + 382 33 421 000 www.meritcasinos.com
Casino Royal Splendid Merit Casino Royal Splendid, Budva’da Adriyatik denizinin doğu kıyısındaki ilk 5 yıldızlı otel Splendid Conference & Spa Resort’te hizmet veriyor. Denize sıfır konumda kendi özel plajına sahip olan Splendid Otel, açık ve kapalı yüzme havuzları, spa ve wellness merkezi, Promenade Restaurant (Japon Mutfağı) ve deniz manzaralı “specious wellness suit”leri sayesinde büyük ilgi görüyor. Otelin hemen önündeki 3 kilometrelik yürüyüş yolu üzerinde 3 farklı plaj, çok sayıda café bar ve balık restoranı bulunuyor. İsmini 2006’da bu casinoda çekilen James Bond serisinin “Casino Royale” filminden alan mekân, otelin onuncu katında
eşsiz bir panoramik deniz manzarasıyla misafirlerini karşılıyor. Her cumartesi canlı müzik ve hafta sonları turnuvalarla eğlence yelpazesini genişleten casinoda 64 adet oyun makinesi ve 15 canlı oyun masası bulunuyor. Casinonun çalışma saatleri yaz sezonunda ve diğer aylarda farklı. Yaz aylarında her gün canlı oyun (Saat 12:00 – 08:00 arası) ve slot makineleri 24 saat misafirlerin hizmetinizde. Fakat diğer aylarda hafta içi slot makineleri saat 12:00’de, canlı oyunlarsa saat 16:00’da açılıyor ve casino sabah 06:00’da kapanıyor. Hafta sonları canlı oyunlar 12:00 – 08:00 arası ve slot makineleri ise 24 saat açık.
Merit Casino Royal Splendid serves at the Splendid Conference & Spa Resort in Budva, the first 5-star hotel on the east coast of the Adriatic Sea. Splendid Hotel has its own private beach as well as indoor and outdoor swimming pools, spa and wellness center, Promenade Restaurant (Japanese cuisine) and spacious wellness suites with breath-taking sea views. There are three different beaches, many café bars and a fish restaurant on the 3-kilometers walkway just in front of the hotel. The hotel’s name comes from the movie “Casino Royale” of the James Bond series, which was filmed in 2006 in this casino. Royal Splendid welcomes its guests with a unique
panoramic sea view on the hotel’s tenth floor. Every Saturday there is live music and the casino offers 80 live slot machines and 15 live gaming tables at the weekends. Casino’s working hours are differs in the summer season and other months. In the summer months, live games are on every day between 12:00 08:00 and slot machines are at your service 24 hours a day. But during the following months, weekday slot machines open starting at 12:00, live games start at 16:00 and the casino closes at 06:00 am. At the weekends, live games are on from 12:00 to 08:00 and slot machines are open 24 hours a day.
Tel: + 382 33 421 020 www.meritcasinos.com
Casino Libertas Merit Casino Libertas, “Adriyatik’in İncisi” Dubrovnik’in seçkin beş yıldızlı otellerinden Hotel Rixos Libertas’ın içinde hizmet veriyor. Havaalanına 18 kilometre uzaklıktaki casino, Unesco’nun “Dünya Tarih Mirası Listesi”ndeki şehir merkezine ise 15 dakikalık yürüme mesafesinde. Kentin tek casinosu olan mekânda, 88 adet oyun makinesi ve 14 canlı oyun masası bulunuyor. Merit Casino Libertas’ın geniş, ferah atmosferinde tüm slot makinelerinin bağlı olduğu Merit Millions Jackpot’taki ödülleri kazanmak için sadece makinelerde oynuyor olmanız yeterli. Dünya mutfağından özenle hazırlanan a la carte menünün yanı sıra casinonun Türk ve Balkan mutfağı ile harmanlanan açık büfesi de 19:30 – 23:00 saatleri arasında hizmet veriyor. “Casino Bar” ise değerli misafirlerine seçkin Cognac, malt whisky, şarap ve cigar seçenekleri sunuyor.
Merit Casino Libertas, “The Pearl of the Adriatic” serves in Hotel Rixos Libertas, one of Dubrovnik’s distinguished five-star hotels. The casino is 18 kilometers from the airport and 15 minutes walk from the city center which is in Unesco’s “World Heritage List”. The venue is the only casino in the city, with 88 slot machines and 14 live table games. In Merit Casino Libertas’ large and spacious atmosphere, you only have to be playing on machines to win prizes in the Merit Millions Jackpot, where all slot machines are linked. In addition to A La Carte Menu carefully prepared from world cuisine, open buffet blended with Turkish and Balkan cuisine is also served between 19:30 23:00 hours. The “Casino Bar” offers its distinguished guests an exclusive choice of cognac, malt whiskey, wine and cigar.
Tel: + 385 20 220 800 www.meritcasinos.com
Casino Grand Lav
Merit Casino Grand Lav, Split sahilindeki beş yıldızlı Le Méridien Lav Hotel’de açılan birinci sınıf mekân. Canlı oyun masaları ve slot makineleri gibi birçok farklı seçenek sunan Merit Casino Grand Lav’da VIP bölümü, restoran ve barın yanı sıra sigara içilen ve sigara içilmeyen alanlar da bulunuyor. Merit’in profesyonel kadrosu, konuklarına sadece oyun değil keyifli bir atmosferde mükemmel bir gastronomi deneyimi de sunuyor. 95 oyun makinesi bulunan Merit Casino Grand Lav, sık sık promosyon, canlı müzik akşamları ve sürpriz partilere ev sahipliği yapıyor.
Merit Casino Grand Lav is a opened first-class venue at the five-star Le Méridien Grand Lav Hotel on Split’s seafront. The Merit Casino Grand Lav offers many different options, such as live game tables and slot machines, as well as a VIP section, restaurant and bar, in smoking and nonsmoking areas. Merit’s professional staff offers not only a gaming experience but also an excellent gastronomic experience in a pleasant atmosphere. With 95 slot machines, Merit Casino Grand Lav is often hosts events, stage shows and surprise parties.
Tel: + 385 21 554 888 www.meritcasinos.com