5
Düzce Üniversitesi ilkleri gerçekleştiriyor
5
Akçakoca sahilleri en kalabalık dönemini yaşıyor Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı Akçakoca sahilleri son yılların en kalabalık dönemini yaşıyor. Akçakoca'da yerli ve yabancı turistler sahilleri doldurdu. Vatandaşlar gündüzleri denizin, akşamları da serin çay bahçelerinin keyfini sürüyor.
Kurulduğu günden beri gerek akademik ve gerekse de altyapı anlamında hızla ilerleme kaydeden Düzce Üniversitesi, yeniden rektörlüğe atanan Prof.Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nun yönetiminde ilklere imza atıyor…
Analiz Bağımsız Siyasi Gazete
Yıl: 1 Sayı: 1 10-16 Ağustos 2011
BAŞBAKAN GÖRSEYDİ “UCUBE” DERDİ Türkiye ve Düzce'yi kalkındırma iddiasıyla yaklaşık 9 yıldan beri iktidarda olan Ak Partili Belediye'nin Düzce'nin merkezinde belediye binasının yanında yıkılan yere derme çatma bir kulübe dükkân kondurması siyasi çevrelerce ve vatandaşlarca eleştirilere neden oldu.
D
Oyları aldılar, terminali unuttular...
Y
ıllardır Düzce'de herkesin istediği yeni terminal, iki belediye başkanı ve milletvekillerinin sürekli yapılacağını dile getirmesine karşın henüz hiçbir girişimde bulunulmadı. Yeni terminalin yapılması bir yana ortada ne bir proje ne de nerede yapılacağına dair bilgi yok. Seçilen milletvekilleri ve belediye başkanları halka söz vermelerine ve bu sayede oy almalarına rağmen hala verdikleri sözü tutmadılar ve Düzce Otogarı konusunda hiçbir girişimde bulunmadılar.
Kendilerine sorulduğunda ise siyasi cevaplar vererek geçiştirdiler.. Yetkililer belki verdikleri sözü unuttular ama halk asla unutmaz bizden hatırlatması…Düzce'de yerel seçimler ve genel seçimler öncesinde siyasilerin diline pelesenk olan yeni terminal sözü için şu ana kadar hiçbir adım atılmadı. Yer bulma girişimlerinin yapıldığı söylenmesine karşın kamuoyu köy terminallerini andıran Düzce otogarından ne zaman kurtulacağını halen bilmiyor.
4
üzce Belediyesi'nin modern belediye binasının yanında yıkılan yere bir esnafa ait derme çatma kulübe yapması modern şehircilik anlayışına sahip bir belediyeye yakışmadığı iddia edildi. Belediyenin merkezdeki derme çatma kulübe yerine daha modern bir bina yapabileceği, eğer bu olmadığı takdirde aynı öneme sahip başka bir yerde esnafa dükkân verebileceği yerde belediyenin bunu yapmayarak bir kulübe yapımına izin vermesi
Fındık en erken 15 Ağustosta toplanmalı
4
şaşkınlığa neden oldu. Ayrıca söz konusu yapının depremi çağrıştırdığı iddia edildi. Vatandaşlar tarafından “Belediye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da deyimiyle ucube konduracağına orada modern bir bina yapabilir ya da esnafın mağduriyetini gidermek için aynı öneme sahip başka bir yerden dükkân gösterebilirdi, hiçbir şey yapmasa dahi esnafın mağduriyetini gidermek ve yıkılan bina nedeniyle esnafın maddi kaybını karşılayabilirdi.
Böyle olabilirdi
2
Sahurda ve iftarda dikkat 2
TSO binası yapılmak için para bekliyor
5
Trafik kazaları korkutuyor
Merkezdeki ara sokaklar ne zaman ıslah olacak?
Düzce ne kadar genişliyor... Düzce merkezdeki değişimleri takip etmek hepimizin görevi, yıllar sonra alışveriş merkezi binasına yapılan ıslah mudahalesi mutlaka başarılı bir şey çünki Düzce kazanacak, vizyonuna katma değer katılacak. Mutlaka daha farklı anlamda olumlu değişimler de var. Yapılmak istenen şehir stadı ve yeni açılan yollar
Düzcemizin genişlemesine ve vizyonuna pozitif anlamda katma değer katıyor. Ancak en çok dikaktimizi çeken noktalardan biri Şehir Merkezi, Düzce Şehir Merkezi nasıl genişletilecek, şehir merkezinin genişletilmesi ile ilgili projeler varmı bilemiyoruz. Şehir Merkezine çok yakın mahalleler bulunmaktadır. Örneğin Şerefiye Mah. Gaziantep Caddesine yürüyerek tam 2 dakika bile değil ki Düzce Belediyesi Katlı Otoparkı Şerefiye Mahallesine yaptı Şehrin genişlemesine bir nebze de olsa mutlaka katkısı olacaktır.
3
Okur hattı.........................: 523 1 888
Çoban Dalçık çalışmaları trafiği altüst etti Çoban Mevkiinde yapımına başlanan Çoban Dal-Çık çalışmalarının başlaması ile birlikte Düzce'deki trafik akışı trafik akışı altüst oldu. Vatandaşlar uzun süreden beri konu edilen böylesine büyük bir projenin trafiği aksatacağı bilinirken yetkililerin çalışmalar başlamadan önce neden önlem almadığı konusunu merak ediyor. Özellikle Akçakoca yönünden Ankara ve İstanbul istikametine gidecek sürücüler ile ,İstanbul istikametinden Zonguldak, Ereğli,Alaplı ve Akçakoca yönüne gidecek olan tatilcilerin yönlendirme tabelalarının çok eksik olması nedeni ile,alternatif yolları bulmada zorluklar çektiği belirtiliyor. Özellikle Razaman ayı nedeniyle iftar saatine yakın saatlerde trafik arapsaçına dönüyor. 6
Analiz
10-16 Ağustos 2011
Sayfa:2
Muammer Kızılırmak
VATANDAŞI APTAL YERİNE KOYMAK NASIL BİR DUYGU? İsim vermeyeceğim. Hatta şehir ismi dahi vermeyeceğim. İsim verince az çok ne olacağını tahmin etmeyecek kadar basiret yoksunu değilim. Ama isim vermek isterdim sevgili dostlar. Hatta haykırmak isterdim geçen gün vatandaş olarak bana yapılmaya teşebbüs edilen o meşum hareketi. Bu kişiler için karşıdakinin kişiliği, kültürü, yaşam tarzı hiç ama hiç önemli değildir. Onları ilgilendiren tek şey vardır. Vatandaşın cebinden kendine düşecek pay. Onlar nasıl yapayım da, vatandaşın cebindeki parayı alayım derdindeler. Onların vicdanla alakaları yoktur. Bu
Onların önerdikleri pahalı da olsa, başkasıyla değil dostlarımızın referans gösterdiği kişiden alışveriş yaparız… Evet biz Türk Milletinin huyudur.. Bir kere bir esnafa bağlandı mı pahalı olduğunu, mallarının kalitesiz olduğunu bilsek dahi gider onlardan alışveriş yaparız.. Güveniyoruz ya… Evet ben de güvenmiştim. Direkt oraya gittim ve şarj cihazı istedim. Baktılar dükkânda benim şarjdan kalmamış hemen çaktırmadan eleman bir yerlere gitti ve getirdi. Size bişey sorayım arkadaşlar piyasada şarj cihazı ne kadardır? 2.50.den başlar (yerini de söyleyeyim Tahtakale pazarı) evet cep telefoncuda orijinali 5.-TL dir. Hatta en fazla 8.00.-TL Bana çektikleri fiyat ise: 15,00.TL… Evet içimden “Hasss…” dedim dışımdan “Yahu çok pahalı, neden?” diye sordum… EL cevap ve savunma : Orijinal de ondan…”Tabi bunu Muammer Kızılırmak söylerken yüzler aynı orijinal renginde yüzde utanma girizgahtan sonra gelelim sıkılma hatta insanlık belirtisi asıl meseleye… Efendim olan “kızarma” falan yok… birkaç gün önce iş nedeniyle Neyse lahavle çekip çıktım bir-iki gün evden uzaklaşmak dükkandan. Öyle ya adamın zorunda kaldım. Şarjı malının ortağı değilimki… 15 cihazını yanıma almayı e de satar 50 ye de.. Neyse unutmuşum telaşla(Hata1: hemen yan dükkana gittim. Evden uzak olacağını Oradan fiyat sordum.. “5.00.biliyordun neden unutursunki TL”. Tabi aldım. Bu arada şarjını. İnsanlık hali demeyin içimdeki kurtlar sakin . .. Nice felaketler hep bu olamadılar.Satıcıya ”Yan insanlık haline sığınılarak tarafta 15.00.-TL diyorlar meydana getirilmiştir. )… özelliği nedirki, sende niye Tabi kısa bir süre sonra şarj ucuz?” diye sordum. bitti ve ben daha önce “Ağabey onlar benden aldılar alışveriş yaptığım ve az önce şarjı demesin mi..” güvendiğim, evet Kaç liraya verdin” diye güvendiğim bir firmaya sorduğumda “Komşu (Hata:2, Neden bir kere oldukları için 4.00.-TL” dedi. alışveriş yaptığın bir firmaya Evet sevgili dostlar güvenirsin ki!) Evet bende parasında değilim. Neticede güven sağlamamış ama yaptığım alışveriş ufak benim güvendiğim bir miktar. Ama ya yapılanlara, firmaya gittim. Hep öyle adamların kazıklama pardon yaparız ya… Bir iş ticaret ahlakına bakın.. Ve bu yapacağımız zaman piyasayı adamlar esnaf diye araştırmak yerine çevremize, geçiniyorlar… Kazandıkları dostlarımıza, parayla çoluk çocuklarına arkadaşlarımıza sorarız ve ekmek götürüyorlar…Artık onlardan tavsiye isteriz. yorumu silere bırakıyorum…
BAŞBAKAN GÖRSEYDİ “UCUBE” DERDİ Türkiye ve Düzce'yi kalkındırma iddiasıyla yaklaşık 9 yıldan beri iktidarda olan Ak Partili Belediye'nin Düzce'nin merkezinde belediye binasının yanında yıkılan yere derme çatma bir kulübe dükkân kondurması siyasi çevrelerce ve vatandaşlarca eleştirilere neden oldu. 1.Sayfadan devam Belediyenin buna yetkisi ve imkânı vardı” şeklinde yorumlar yapılıyor. Bilindiği gibi Düzce Belediyesi şehrin merkezinde görüntü kirliliğine neden olduğu için belediye yanındaki bazı bina ve işyerlerini yıktırmıştı. Bunun yerine belediye tarafından modern bir iş merkezi ya da bina yapması beklenirken şehrin vitrini görünümündeki ana caddesinin kenarına derme çatma bir kulübe dikmesi vatandaşlarca hoş karşılanmadı ve “daha iyisi yapılabilirdi” şeklinde tepkilere neden oldu. Vatandaşlarca belediyenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da deyimiyle ucube konduracağına orada modern bir bina yapılabileceği ya da esnafın mağduriyetini gidermek için aynı öneme sahip başka bir yerden dükkân gösterilebileceği, hiçbir şey yapılmasa dahi yıkılan bina nedeniyle esnafın mağduriyetini
giderilmek amacıyla esnafın maddi kaybını karşılanabileceği Belediyenin buna yetkisi ve imkânı olduğu şeklinde yorumlar yapılıyor. Vatandaşlar bu durumun bir an önce yetkililer tarafından açıklanması gerektiğini ifade ettiler.
iftar ve sahurda yediklerinize dikkat!
S
ağlıklı bir oruç için nelere dikkat etmeliyiz? Iftarda ve sahurda hangi gıdaları tüketmeli, nelerden uzak durmalıyız? Özel Güneş Tıp Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yasemin Seçkin ramazanda beslenme sağlıklı beslenme ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Ramazan ayının bu yıl Ağustos ayına rasgelmesi nedeniyle günler uzun ve sıcak geçiyor. Bu dönemde yapılan beslenme hataları da ramazan ve sonrasında çeşitli rahatsızlıklara neden
olabiliyor. Bu nedenle ramazanda sağlıklı beslenme ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Özel Güneş Tıp Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı
Yasemin Seçkin Beslenme ve Dİyet Uzmanı
Yasemin Seçkin, ramazanda özellikle sebze ve meyve tüketiminin
arttırılması gerektiğinin vurgulanarak hamur işi ve şekerli yiyeceklerin uzak durulması konusunda tavsiyelerde bulundu. Oruç tutanların en çok yaptığı hataların başında şekerli gıdaları tüketmek olduğunu söyleyen Seçkin, ramazanda özellikle sahurda sebze ve meyvenin yanı sıra bol proteinli gıdalar tüketilmesi gerektiği ifade etti. "Yağlı grup diye tabir edeceğimiz hamur işi ve şekli gıdaların tüketilmesinden yana değiliz. Bu dönemde özellikle sebze ve meyve tüketilmesini tavsiye
ediyoruz.Bunun yanısıra peynir yumurta gibi bol proteinli gıdalarda yiyebilirler." Seçkin, ramazan ayının bu sene yaz dönemine denk gelmesi nedeniyle belli hastalık grubundaki kişilerin oruç tutmaması konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle diyabet hastalarının, böbrek hastalarının ve yüksek tansiyon hastalarının risk grubu içerisinde olduğunu söyleyen Seçkin, "16 saat çok uzun bir süre. Böbrek hastalarının ve tansiyon hastalarının belli aralıklarla sıvı alması gerekiyor. Yine şeker hastalarının da sık sık yemek yemesi gerektiğinden oruç tutmaması gerekiyor" şeklinde konuştu."Oruç tutmayacak bir grup var. Özellikle diyabet hastaları, böbrek hastaları, ve yüksek tansiyon hastaları bu grup içerisinde. 16 saat çok uzun bir süre. Böbrek hastalarının ve tansİyon hastalarının belli aralıklarla sıvı alması gerekiyor. " dedi.
Sayfa:3
10-16 Ağustos 2011
Analiz
Muammer Kızılırmak
Rektörlük seçimindeki isabetli karar İsmail Bayram mahalle gezilerinde…
Geçen günlerde kardeş gazetelerden birindeki yazımda cevap aradığımız sorumuza bu hafta cevap bulmaya çalışacağız. Düzce Üniversitesine Sayın Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU' nun atanmasının ardından bir
Doç.Dr.Recep Özmerdivenli
bölüm öğretim üyelerinde tedirginlik gözlemlemiştim. Ama yavaş yavaş tedirginlik ortadan kalkıyor. Birçok öğretim üyesi atamadan son derece memnun olduklarını, Düzce Üniversitesinin geleceği açısın son derece isabetli olduğunu bizzat Rektörümüze ifade ettiler. Sohbetlerim sırasında bana samimi duygularını ifade eden arkadaşlarımız da aynı doğrultuda vurgu yapmaktalar.Bu arada bir konuya yeniden değinmeden geçemeyeceğim. Sayın İbrahim Korkmazdan beklentimizin artık üniversiteye hizmet etmenin Düzce'ye ve Düzceliye hizmet etmek olduğu bilinci ile hareket etmesi ve barış çubuklarını tüttürmesi olduğu idi. Birçok sivil toplum
kuruluşu, siyasi partiler, milletvekili adayları, Ak parti adayları Sayın Osman Çakır ve Fevai Aslan' ın Sayın Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU' nu tebrik etmesine rağmen Sayın İbrahim Korkmaz aynı hassasiyeti göstermemesi Devlet hizmetinde duyguların ön plana çıkacağını düşündürüyor. Sanırım yoğun seçim çalışmaları arasında hatırlayamadı, yoksa mutlaka yakışanı yapacaktır.On yedi Mayıs; Düzce Üniversitesinin yıllardır özlemini duyduğu bir gelişmeye tanık oldu. Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş. ile Üniversitemiz arasında imzalanan protokol sonrasında yapımına karar verilen Yabancı Diller Yüksekokulu Binası'nın temelleri atıldı. Ne kadar duygulandığımı anlatamam her yerde övgü ile bahsedilen Erciyes Üniversitesi örneği Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş. sayesinde Üniversitemizde gerçekleşti. Temennim bunun iyi bir rol model olarak örnek teşkil etmesi ve yaygınlaşması. Özelliklede hastaneye ek bina yaptıracak bir hayırseverin ortaya çıkması. Tabi olayın bu duruma gelmesinde birçok kişinin katkısı var ama eminim ki yine en büyük pay Sayın Rektörümüze ait. Törende her zaman takdir ettiğim bir liseli gibi heyecan göstermesi bunun
en büyük kanıtı idi. Ama en büyük övgü Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş. çalışanları ile Ahmet ve Hakime Erciyas'a. Bir kez daha teşekkürler.İlk Rektörlük döneminin bitimi olan On yedi Mayısta bir duygusal tablo daha yaşandı. Düzce Üniversitesi senatosunda dört yıl boyunca görev yapmış eski ve yeni senatörler pasta keserek şık bir kutlama yaptılar. Orada bulunmadığım için tam olanları nakledemeyeceğim, ancak üniversitede hizmet anlayışının yeniden yapılandırılmasının önünü açmak için birçok başarılı idarecinin kendi istekleri ile görevi bıraktıklarını, ihtiyaç duyulduğunda yeniden göreve hazır olduklarını ifade ettiklerini öğrendim. Bu arkadaşlarımızın davranışlarını takdirle karşıladım. Üzülerek aynı hassasiyeti göstermeyenlerinde olduğu ifade edildi. Bu da bana yaşadığım bir olayı hatırlattı; Daha önce çalıştığım bir üniversitede müdürümle iki öğretim üyesinin atamasında ters düştüm ve haklı olduğuma emin olduğum için tartışmıştım. Tabi sonuç malum. Yardımcılık görevimin bittiğine dair teşekkür yazısı geldi. Hukuk profesörü bir arkadaşımı aradım. Yasal başvuru için fikrini almak istedim. Bana 'Haklı olman,
davayı kazanman önemli değil, sen artık bir güven bunalımı yaşamışın, ne sen onun doğru yaptıklarını onaylayacaksın, nede o senin başarılarını takdir edecek. Zaten güven bunalımını aşabilirse seni yeniden kazanmaya çalışacaktır. Devlet görevinde kimse alternatifsiz değildir, senin de alternatifin vardır. Bırak inceldiği yerden kopsun, istenmediğin bir göreve neden ısrarla yeniden talip olmak istiyorsun' dedi. Arkadaşıma hak verdim bıraktım. Sonrasında da ne kadar isabet ettiğimi anladım. Uzun hikaye.Bir gün sonrasında Sayın Rektör Prof. Dr. Funda SİVRİKAYA ŞERİFOĞLU' nun Rektör adaylarından Prof. Dr. Metin Aydın ve Prof Dr. Kamil Çam ile üniversitenin geliştirilmesi ve çalışma verimliliğinin artırılması için fikir alışverişinde bulundukları bilgisi geldi. Yine Prof. Dr. Bünyamin Dikiciden hastane işletmeciliğinin geliştirilmesi ve mevcut durumun değerlendirilmesi konularında bilgi alındığı ifade edildi.Tüm bu başlangıç gelişmeleri; Rektör seçiminde sağlıklı bir karar verildi mi sorusuna cevap oluşturuyor mu? ne dersiniz? Bu paylaşımcı davranışlar seçimde sağlıklı bir karar verildiğini göstermiyor mu?.
Göreve geldiği günden beri her geçen gün uygulamaya koyduğu yatırım projeleri,
etkinlikler ve faaliyetlerin yanı sıra Düzce halkıyla bira araya gelmeye, onların sorunlarını dinlemeye ve çözüm bulmaya çalışan Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram yaptığı bütün çalışma ve faaliyetlerle halkın takdirini topluyor.Bayram, her Pazartesi günleri yaptığı halkın sorunlarını dinleme faaliyetinden sonra halkın ayağına giderek sorunları yerinde dinlemek amacıyla mahalle toplantıları düzenliyor. Bu kapsamda Darıcı Mahallesi sakinleri ile bir araya geldi. Yabalı Dede Türbesi meydanında yapılan toplantıya Darıcı halkı büyük ilgi gösterdi.
Bir damla su da sen ver “ esnasında, yaşlılar ve çocuklar ölüyorlar. Şu anda Kenya sınırındaki BM mülteci kamplarında 500 bin kişi var. Buradaki görevliler yoğun göç hareketinden görev yapmakta zorlanıyorlar. Bu kamplardaki imkânlar sınırlı.Biz de, İHH'nın
Merkezdeki ara sokaklar ne zaman ıslah olacak poz itif anl
Düzce ne kadar genişliyor... Düzce merkezdeki değişimleri takip etmek hepimizin görevi, yıllar sonra alışveriş merkezi binasına yapılan ıslah mudahalesi mutlaka başarılı bir şey çünki Düzce kazanacak, vizyonuna katma değer katılacak.Mutlaka daha farklı anlamda olumlu değişimler de var. Yapılmak istenen şehir stadı ve yeni açılan yollar Düzcemizin genişlemesine ve vizyonuna
amda katma değer katıyor.Ancak en çok dikaktimizi çeken noktalardan biri Şehir Merkezi, Düzce Şehir Merkezi nasıl genişletilecek, şehir merkezinin genişletilmesi ile ilgili projeler varmı bilemiyoruz.Şehir Merkezine çok yakın mahalleler bulunmaktadır. Örneğin Şerefiye Mah. Gaziantep Caddesine yürüyerek tam 2 dakika bile değil ki Düzce Belediyesi Katlı Otoparkı Şerefiye
Analiz
Mahallesine yaptı Şehrin genişlemesine bir nebze de olsa mutlaka katkısı olacaktır.İşte o Şerefiye Mahallesinde Şehir Merkezine uzanan 4 tane sokağı ve bir kaç tane de dikey sokak bağlantılı ara sokaklar bulunmaktadır. Ne yazıkkı içler acısı. Akşam olduğu vakit bira içilen sabah dükkanı olanlar dükkanlarına gidince kapılarının önünde bira şişeleri ile karşılaşmaktalar. Bir çoğu depo olarak olarak kullanılmakta oysa Şehir Merkezine sadece 2 DAKİKA mesafesi olan bu sokaklar DÜZCE MERKEZİNİN GENİŞLETİLMESİNDE BÜYÜK ROL OYNAYAMAZ MI ?Şehir Merkezindeki mağaza dükkan sayısı çoğaltılamaz mı, Türkiyenin bir çok ilinde Eskişehir, Çanakkale ve bir çok illerde Şerefiye Mahallesine benzer sokaklarını canlandırmış şehrin genişlemesi ve gelişmesinde büyük faydalar ortaya çıkartmışlar, Butik projeler uygulanmış ve bir çoğu başarılı olmuştur.Kimisi butik eğlence sokakları,
İmtiyaz Sahibi: Murat Albayrakoğlu
kimisi kapalı çarşı, kimisi şık görsellliği zevk veren küçük mağazalar ortaya çıkartmışlar. Hem merkezin genişlemesi hemde gelişmesinde atıl olan bu sokaklar canlandırılmış Şehirlerinin gerek ekonomisine gerekse genişletilmesinde ciddi başarılı sonuçlar elde edilmiş.Düzce de neden olmasın. Sadece Şerefiye Mahallesi ile de sınırlı kalmamalı. Şehrin en güzel binası olan Düzce Belesiyesi binasının etrafından şehre yakın bütün sokaklar ıslah edilemeli, Hem Düzcemiz genişleyecek ve HEM DÜZCEMİZ GELİŞECEK.Tüm bu çalışmalar halkla birlikte yapılıp gerek belediye bünyesine gerek kamu kuruluşlarınada ciddi ekonomik külfetler ortaya çıkmayabilir. Merakla Düzce merkeze çok yakın olan sokakları ıslah edilmesi ile ilgili çalışmaları Belediyemizden bekliyoruz...
Genel Yayın Yönetmeni: Muammer Kızılırmak
Tarihinin en büyük kuraklık ve açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalan Somali için Düzce'de bağış toplanıyor. Düzce İnsani Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Kasım yaptığı açıklamada, “ Doğu Afrika'da son 60 yılın en büyük kuraklığı yaşanıyor. Cubiti,Etyopya,Kenya ve Somali kuraklıktan en çok etkilenen bölgeler. Bu bölgelere Mart ayından beri bir damla rahmet düşmedi. Özellikle, Somali bu kuraklıktan çok etkilendiği görülüyor.Somali'de açlık ve susuzluktan dolayı yoğun göç yaşanıyor. Kenya sınırındaki BM mülteci kamplarına sığınıyor. Bu göç
Düzce'deki ortak kuruluşu olarak, Somali için Düzce ve ilçelerinde bağış stantları oluşturduk. Vatandaşlarımızın yaptıkları bağışları İHH ile birlikte Somali'ye ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın kurban, zekât ve fitre gibi yardımlarını bekliyoruz.Son olarak, İHH, 13 Ağustos'ta Somali'ye gemi kaldıracak. Bu gemi, Somali'de açlıktan ve susuzluktan etkilenenlere tıpbi malzeme götürecek. Vatandaşlarımızdan bu gemiye gönderilmek üzere ellerindeki ihtiyaç fazlası tıbbi malzemelerini bekliyoruz “ dedi.
Yayın Danışmanları: Ömer Gaydanoğlu ( KAHKECİZADE) -Yusuf Celiloğlu (CELİLOĞLU GIDA) Hayati Çakli ( OĞUZ GURUP)-İbrahim Hacıislamoğlu (CCS
Bağımsız Siyasi Gazete
Yazı İşleri Müdürü: Yıl:1 Sayı: 1 10-16 Ağustos 2011 Caner Albayrakoğlu Yönetim Yeri: Cedidiye Mah. Belediye Arkası Albayrakoğlu basın Yayın Düzce Telefon: o 380 523 1 888
Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram Çay ve Şıralık Mahalleleri'nin ardından 3. toplantısını Darıcı Mahallesi'nde gerçekleştirdi. Yabalı Dede Türbesi meydanında yapılan toplantıda önce belediye hizmetlerini konu alan sinevizyon gösterisi yapıldı. Ardından Başkan Bayram öncelikle Darıcı'nın yeni mahalle statüsüne kavuştuğunu işaret ederek, alt yapıya ilişkin hizmetlerin yapıldığını ifade etti. Başkan, "Alt yapı hizmetlerinden öncelikle kanalizasyon hatlarını yerleştirdik. Bunun için ana güzergah ve ara sokaklarda toplam 3 bin metre hat döşendi. Yeni su hatları içinse bin metre boru kullanıldı. Alt yapısı tamamlanmış yerlerde asfalt programı çerçevesi içinde Darıcı Mahallesi'nde 6 bin 373 ton asfalt kullanıldı. Böylelikle mahalle meydanı ve ana güzergahlar ile ara sokakların asfaltlanmasında önemli yol alındı" dedi.
Baskı: Parantez Ofset-DÜZCE
SARAR)-Ahmet Türkan( TÜRKKAN MAKİNE)-Osman Saydam(
Tasarım: Irmak Ajans 0 530 383 94 46
SAYDAM YEMEK)-Murat Albayrakoğlu ( GÜVEN MATBAA)-Rıfat Seherli( PANDA ALİMİNYUM)-Fatih Yiğit (YİĞİTLER MUTFAK) -Zülfikar Çakır( ÇAKIROĞLU ŞİRKETLER GURUBU)-İrfan Yiğit( YİĞİTLER BETON)
Analiz
10-16 Ağustos 2011
Sayfa:4
Muammer Kızılırmak
Somali’li kardeşime mektubumdur... Merhaba kardeşim Mohammed, Ahmed, ve diğer kardeşlerim... Satırlarıma başlamadan önce nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Gözlerinden
başladım her aklıma geldiğinde çok utanıyorum aç kalmamın tadını anlayamıyorum öyle ısraf dolu hayatımın içerisinden senin yoksulluğunun yanında... Kardeşim Mohammed.. Beni affet demiyorum müslüman kardeşin olarak hiç bir zaman yanında olamadım. affetmeni de beklemiyorum ama bundan sonra her an aklımda olacaksın.Siyah teninin altındaki inci gözlerin bir an olsun tebessüm edermi bilmiyorum ama sana tüm Murat Albayrakoğlu kalbimle dua ediyoruz tüm Türkiye olarak.Sayın öpmek isterken daha Başbakanımız genelgeler görmeden gözlerini, çıkartarak sana yardımlar gözlerinin içine gönderecek, Bütün bakakalarak camilerden sana dualar donakalıyorum.Siyah teninin içindeki inci beyazı yükseliyor Allahımız rahmetinden nimetler gözlerin dilinle anlatamadıklarını bir anda göndersin diye. Sivil Toplum Kuruluşları var bütün beynimin içine bizim ülkede İHA, dolduruyor kelimelerin KIZILAY, KİMSE YOKMU sığamayacağı kadar adlarında ve daha insanlığımın sorumsuz sayamadığım bir çok taraflarımı...Biliyorum bana çok kızgınsın, çünki kuruluş.. hepsi hem sana dualar ediyor hemde heR an kendimi yardımlar gönderecek. düşündüm, hiç umursamadım seni, kendi Sabahları kalktığımda cep telefonlarından sana halime şükür etmeyi de yardımlar gönderiyoruz beceremedim hiç bir akşam yatmadan da aynı zaman. Yüce allahım şekilde. Türkiyedeki ikimizi kardeş abilerin ablaların yapmadığına sevinmiş kardeşlerin sana dualar ruhumun bedelini ediyor.Türkiyeden sana gönderemedim doktorlar koşuyor, tırlar avuçlarına... Bir dilim yola çıktı bile sevgili ekmeği yerken hiç aklıma kardeşim. Sana bütün bu getirmedim seni.Önce anlattıklarımla mutlu ol utanarak halime şükür ediyorum, sonra üzülerek demiyorum ama inci gözlerin bir an olsun söylüyorum ki senin tebessüm etsin yerinde olmak istiyorum...Dünyanın bir istemediğimi ısraf çöplüğü olduğundan hissediyorum, bu sefer belki de haberin yoktur daha çok utanıyorum insan olmaktan. Mubarek ama öyle çok ısraf ediyor ki Dünya… Ramazan ayından mı bilemiyorum ama SAKIN HİÇ BİRİMİZİ beynimin içine seni yerleştirince kabuslar dolu AFFETME MOHAMMED... geceler geçirmeye
Oyları aldılar, terminali unuttular...
.
Baştarafı 1.Sayfada Düzce eski belediye başkanı Mehmet Keleş döneminde yeni terminalin projesinin çizildiği ve yap işlet devret sistemi ile modern terminalin sözünü vermişti. Keleş dönemi kapanırken mevcut Başkan İsmail Bayram da yeni terminalin sözünü vererek seçimleri
kazanmıştı. Ancak arada geçen 5 yıl içinde Düzce verilen sözün yerine getirilmediği her Çoban mevkiine gittiğinde görebiliyor. İki Metropol arasında kaldığı her siyasi tarafından belirtilen Düzce'nin hemen hemen her konuda gelişmiş iller arasında olduğu söyleniyor. Fakat Ankara ile İstanbul arasında otogarı otogara benzemeyen tek il olan Düzce tarihe geçmeye hazırlanıyor. Otoban bağlantısı olmayan tek il olma özelliğini de elinde bulunduran Düzce'nin 130 bin nüfusuna karşın köylerde bile yakışık almayan otogarından memnun olmadığı biliniyor. İki dönemdir siyasi iktidarı en çok destekleyen Düzce
halkının köy otogarına sahip olması özellikle dışarıdan gelen insanları olumsuz etkilediği düşünülüyor. Öte yandan tamamen şehrin içinde kalan otogardan çıkış yapan bir otobüs yeni yapılan trafik
lambaları ile trafiği felce uğratmaya yetiyor. Atatürk Bulvarına çıkan otobüs arkasında onlarca aracı bekleterek trafiği alt üst ederken Türkiye'nin hiçbir yerinde şehir içinde terminal kalmaması da çelişkiyi arttırıyor. Ayrıca terminalin artık ihtiyacı karşılamadığı da otobüs firma yetkilileri tarafından da dile getiriliyor. Birçok kez belediye başkanları ile bir araya gelen terminaldeki otobüs firmalarının yetkilileri her defasında basın önünde söz almalarına karşın yapılmayan çalışmalardan dolayı rahatsız olduklarını dile getirmekten çekinmiyor. Şehir içinde kalan trafiği alt üst eden ve köy otogarından bile kötü durumdaki Düzce terminali için kamuoyuna ne zaman açıklama yapılacağı merakla bekleniyor.
“ Fındık En Erken 15 Ağustosta Toplanmalı” Düzce Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ayhan Ünal, kalite, randıman ve kilo kaybı yaşamamak için bu yıl fındık hasadına geç başlanması gerektiğini belirtti.Ünal, bu yıl Karadeniz'in bütün bölümlerinde yoğun yağış yaşandığını ve havaların geç ısındığını bu nedenle de fındıkta hasat döneminin ileriye kaydını ifade etti.Fındık mahsulünün toplanmasına normalinde 5 Ağustosta başlandığını ifade eden Ünal, "Biz bu yıl çiftçilerimize sahil bandında 20, orta bölümde 25 ve yüksek kesimlerde 30 Ağustosta fındık toplamaya başlamaları uyarılarında bulunduk. Havalar çok geç ısındı ve fındık
içerisini doldurmakta güçlük çekti" dedi. Kesinlikle erken hasat yapılmaması uyarısını yineleyen Ünal, şöyle konuştu: Biz üreticimizin fındığını daldan değil de yerden toplaması önerisinde bulunuyoruz. Bu toplama şekli fındıkta kaliteyi arttırıyor. Fakat
daldan toplayacak üreticilerimizde kesinlikle erken hasada başlamasın. Aksi takdirde mahsulde kalite, randıman ve kilo kayıpları yüksek olur. Kalite, randıman ve kilo kaybı yaşamamak için bu yıl fındık hasadına geç başlayın."
Sayfa:5
10-16 Ağustos 2011
Analiz
Muammer Kızılırmak
Düzce Üniversitesi ilkleri gerçekleştiriyor Kurulduğu günden beri gerek akademik ve gerekse de altyapı anlamında hızla ilerleme kaydeden Düzce Üniversitesi, yenidenrektörlüğe atanan Prof.Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nun yönetiminde ilklere imza atıyor…
Kurulduğu günden beri gerek akademik ve gerekse de altyapı anlamında hızla ilerleme kaydeden Düzce Üniversitesi, yeniden rektörlüğe atanan Prof.Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu'nun yönetiminde ilklere imza atıyor.. ÜNİVERSİTEDE BİR İLK DAHA, ÇOCUK TEKNOPARK'I Düzce Üniversitesi Teknopark'ın bünyesinde Türkiye'de ilk defa bir Çocuk Teknopark'ı kurulması planlanıyor. Düzce'de kısa sürede hayata geçirilen Teknopark'ın mimari projesinin yapılmasının ardından Teknopark'ta binanın projesi yapılıyor. Türk asıllı Avusturya'da
yaşayan bir mimara yaptırılan projede sadece mimari proje değil bina da çok farklı. Doğa dostu bir bina. Atıklarının arıtıldığı, güneş enerjisi, toprak enerjisi gibi yenilenebilir enerji türlerinden yararlandığı bir binave Hatta binanın çevresine bir su yolu bulunuyor Projedeki suyoulu ise yolu binanın içerisinden de geçiyor. Türkiye'de ilkleri yapan Düzce Üniversitesi yapacağı Teknopark binası ile de örnek olması bekleniyor. Kurulduğu günden bu yana hep ilkleri gerçekleştirerek modern çağdaş bir üniversite olma yolunda hızla ilerleyen Düzce Üniversitesi Türkiye'de bir ilki
gerçekleştirerek teknopark bünyesinde ilk ve ortaöğretim çağındaki çocuklara girişimcilik kursları vermeyi planlıyor. Bu anlamda Teknopark'ın bünyesinde ülkemizde ilk defa bir Çocuk Teknopark'ı kurulması planlanıyor… TEKNOPARK GEÇİCİ OLARAK PREFABRİKTE OLACAK … Üniversitede bulunan prefabrik yapılar derlenip toparlanacak ve rahat ofis ortamlarına dönüştürülerek Kendi binası inşa edilene kadar 2-3 yıl kullanılması planlanıyor. ÜNİVERSİTEDE RADYO TELEVİZYON PROGRAMCILIĞI AÇILIYOR… Düzce Üniversitesi
Rekötrlüğü tarafından daha önce tasarlanan Televizyon Programcılığı bölümü YÖK'ten onay aldı ve en kısa zamanda faaliyete geçmesi için çalışmalara başlandı.. .Öte yandan Düzce Meslek Yüksek Okulu'nu kalıcı işyerlerine taşıyabilmek için Afet kanununda yapılacak değişiklik bekleniyor. Düzce Belediyesinin nin boşalttığı bloklarda eğitim vermek için gerekli başvurular tamamlanmış durumda.Her geçen gün yeni proje ve yatırımlara imza atan Düzce Üniversitesinin Akademik, teknik ve projelerdeki başarısıyla Türkiye ve Dünya'da adından söz ettireceğe benziyor…
Akçakoca sahilleri en kalabalık dönemini yaşıyor Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı Akçakoca sahilleri son yılların en kalabalık dönemini yaşıyor. Akçakoca'da yerli ve yabancı turistler sahilleri doldurdu. Vatandaşlar gündüzleri denizin, akşamları da serin çay bahçelerinin keyfini sürüyor.
Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı Akçakoca sahilleri son yılların en kalabalık dönemini yaşıyor. Akçakoca'da yerli ve yabancı turistler sahilleri doldurdu. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstünde seyretmesi Akçakoca sahillerini doldurdu. Vatandaşlar gündüzleri denizin, akşamları da serin çay bahçelerinin keyfini sürüyor.
Eflasyon düşüyor ama cepte metelik yok Enflasyon rakamları yeni açıklandı. Yine düşük çıktı.AKP iktidarının ülkeyi iyi yolda, uygun ve emin adımlarla bir yerlere götürdüğü söyleniyor.Enflasyon düşük, ama nedense faizler düşmüyor... Enflasyon düşük, ama nedense alışveriş hacmi genişlemiyor... Piyasada garip bir durgunluk var... Adeta yaprak kıpırdamıyor. Talep daralması nedeniyle de fiyatlar tırmanamıyor, enflasyon düşük çıkıyor. Yani enflasyon düşük diye, halkın refah düzeyi artmış değil. Tam tersine, halk daha da yoksullaşıyor.Geçenlerde ülkemizin önde gelen ekonomistlerden biri, piyasadaki bu durgunluğunu üç kelimeyle özetlemiş: -Kartların limitleri doldu!..
Hayati Cakli Evet, kredi kartlarının limitleri dolunca, piyasa stop etti. Ama gelin görün ki, tamamen palavra istatistiklerle piyasa gerçekleri göz ardı ediliyor, halk kandırılıyor… İstatistik; politikacıların, basının ve işini iyi bilen ticaret erbabının halkı inandırmak için kullandığı araçların başında gelir. Hele ülkemizde, hele yaşadığımız bu ortamda, iş adamından sendikacısına, politikacısından medyasına kadar istatistikten yararlanmayanı arasanız bulamazsınız…Basın ile iktidarın kucak kucağa yaşadığı sevgili yurdumuzda, istatistik neredeyse geleceğimizi belirleyen pusulaya döndü. Hele borazancı basının
sayesinde, istatistik tam anlamıyla AKP iktidarının ve bankalardan ticari kuruluşlara kadar tüm ünitelerin fırıldağı haline geldi…Türkiye, 2001 krizini yaşamıştı. Bir gece içinde bankalar, şirketler battı. Ev, araba, tüketici kredisi borcu olanlar mahvoldu. Aradan 10 yıl geçti.Ne gibi bir fark var dersiniz?2011 yılında insanımız 2001 yılından daha fazla et, şeker, yağ, sebze ve meyve tüketebiliyor mu? Giyim kuşamına daha fazla harcama yapabiliyor mu?..Çocuğunun okul masrafını, elektrik, su, telefon parasını daha rahat ödeyebiliyor mu?..Kısacası insanımız rahatça karnını doyurabiliyor mu? Halk perişan vaziyette. Buna rağmen, kredi kartı kullananların sayısı 2001 yılına göre birkaç milyon daha fazla. Kredi kartları aracılığıyla harcama da 20 Milyar doları geçti. Bu artışın nedeni halkın refahının artmasından mı yoksa çaresizlikten mi? Halkın dolar bazında satın alma gücü devamlı düşüyor. Toplum 2001' e göre hangi alanda rahatladı? Cebinde harcayacak parası olmayan yoksul ve işsiz insanlar doğru dürüst bir şey satın alamadıkça enflasyonun düştüğünü nasıl hissedecek ?... Böylesine keyifsiz bir ortamda, bu halk, geliri doğru dürüst artmadığı halde daha fazla borçlanarak 20 milyar dolara yükselen harcamalarını nereden para bulup da ödeyecek? Bu gariban milletin AKP iktidarı gibi satabileceği Tüpraş'ı, Telekom'u, Erdemir'i yok ki...Sıkıştıkça burnuna vergileri dayamaktan çekinmeyeceği nefesi ve sesi kesilmiş yolabileceği kazları yok ki...Kartzedeler için artık alarm zilleri değil, felaket çanları çalıyor...Siz inanmayın gazetelerdeki palavra istatistiklere...Emin olunuz ki, Türkiye'de sosyal patlama olacaksa, kredi kartlarından olacaktır...
“TSO binası yapılmak için para bekliyor” Başkanı Metin Büyük, “Bankalarla görüşmelerimiz sürüyor. Kaynak sağlanır sağlanmaz çalışmalar başlayacak” dedi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası'nın Yimpaş'ın yanında bulunan arsaya yapacağı yeni hizmet
Bir yıl önce yarışmayla projesi belirlenen ve 'prestij' binası olarak lanse edilen Düzce Ticaret ve Sanayi Odası hizmet binasının inşaatı finansmanın sağlanmasını bekliyor. Yaklaşık maliyeti 6-7 milyon TL olması beklenen yeni bina ile ilgili konuşan TSO
binası için finasman arayışları sürüyor. Uzun süredir yapımı beklenen yeni hizmet binasının projesi bir yıl önce Düzce TSO tarafından düzenlenen ve ulusal düzeyde gerçekleştirilen yarışmayla belirlenmişti. Yeni bina için çalışmaların ne zaman
başlayacağı konusunda açıklamalarda bulunan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük, Düzce'nin prestij binası olması hedeflenen yeni binanın yaklaşık maliyetinin 6-7 milyon TL olduğunu vurgulayarak, "Finansman noktasında neler yapılabileceğimizi araştırıyoruz. Malum maliyetli bir proje. Bankalarla görüşmelerimiz sürüyor. Mevcut binamızı satabilir ya da kiraya verebiliriz. Bununla ilgili de net bir karar verilmiş değil. Ancak kaynak noktasında gerekli miktar sağlanır sağlanmaz çalışmalar başlayacak. Bununla ilgili girişimlerimiz tüm hızıyla sürüyor. İnşaatın en kısa sürede başlaması için çalışıyoruz.” dedi.
Analiz
10-16 Ağustos 2011
Sayfa:6
Muammer Kızılırmak
Hoşgeldin ya şehri ramazan Bir Ramazan daha geldi. Artık uzun günlerin ve sıcakların hüküm
Çoban Dalçık çalışmaları trafiği altüst etti
Osman Saydam süreceği yaz Ramazan'larına geldik. Çocukluğumdan beri yaz Ramazanlarını çok merak ederdim. Sonunda kavuştum(gözüm aydın). Gıda işi ile uğraştığım için ilk yazımı gıda üzerinden yazmak istedim. Halk arasında oruç bazen zayıflamak için bir alternatif olarak değerlendirilir. Fakat bu yanlış bir düşüncedir. Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da zayıflamayı zorlaştırmaktadır.Bununla beraber; diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunları olan kişiler, doktora danışmadan oruç tutmamalı; oruç tutmak isteyenler de diyetisyen kontrolünde beslenme düzenlerini oluşturmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan ayında da sağlanabilmesi için gün içerisinde en az üç öğünü tamamlamak adına, sahur öğününün atlanmaması gerekir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin son derece zararlı olduğu unutulmamalı. Çünkü bu beslenme tarzı, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 16 saate çıkarmakta. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü ağır yemeklerden oluşursa; gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı yükselir ve kilo alma riski artar. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde ya hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, az yağlı yapılmış sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün şekli tercih edilmeli. Bu arada gün içersinde çok sıvı kaybedildiği için sıvı dengesini düzenlemek de son derece önemlidir. Günün ilk öğünü olan iftar, bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verildikten sonra yemeğe geçilmeli. İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanarak, normal yemeğe bir süre sonra geçilmesi daha doğrudur. Başlangıç için beyne doygunluk hissi veren çorba en uygun yiyecektir. Oruç süresince, midenin uzun süre boş kalmasından sonra bir anda çok yiyecek tüketilmesi sonucu mide ve kalp sorunları ortaya çıkabilmekte. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli. Dengeli olmak kaydı ile iftar ile sahur arasına da mutlaka bir ara öğün eklenmeli. İftar ve sahurda hızlı yemek yemekten de kaçının. Ramazan ayı özellikle sıcakların yoğun bir şekilde yaşandığı bu döneme denk geldiği için, sıvı tüketimine özen gösterin. İftar ve sahurda yeterli miktarda su için…VESSELAM…. Ramazan inşallah hepimiz için hayırlı geçer ve de kolay geçer. Herkese hayırlı RAMAZANLAR….
Çoban Mevkiinde yapımına başlanan Çoban Dal-Çık çalışmalarının başlaması ile birlikte Düzce'deki trafik akışı trafik akışı altüst oldu. Vatandaşlar uzun süreden beri konu edilen böylesine büyük bir projenin trafiği aksatacağı bilinirken yetkililerin çalışmalar başlamadan önce neden önlem almadığı konusunu merak ediyor. Özellikle Akçakoca yönünden Ankara ve İstanbul istikametine gidecek sürücüler ile ,İstanbul istikametinden Zonguldak, Ereğli,Alaplı ve Akçakoca yönüne gidecek olan tatilcilerin yönlendirme tabelalarının çok eksik olması nedeni ile,alternatif yolları bulmada zorluklar çektiği belirtiliyor. Özellikle Razaman ayı nedeniyle iftar saatine yakın saatlerde trafik arapsaçına dönüyor. Çoban Mevkiinde yapımına başlanan Çoban Dal-Çık çalışmalarının başlaması ile birlikte Düzce'deki trafik akışı trafik akışı altüst oldu. Vatandaşlar uzun süreden beri konu edilen böylesine büyük bir projenin trafiği aksatacağı bilinirken yetkililerin çalışmalar başlamadan önce neden önlem almadığı konusunu merak ediyor. Özellikle Akçakoca yönünden Ankara ve İstanbul istikametine gidecek sürücüler ile ,İstanbul istikametinden Zonguldak, Ereğli,Alaplı ve Akçakoca yönüne gidecek olan tatilcilerin
yönlendirme tabelalarının çok eksik olması nedeni ile,alternatif yolları bulmada zorluklar çektiği belirtiliyor. Özellikle Razaman ayı nedeniyle iftar saatine yakın saatlerde trafik arapsaçına dönüyor. Yıllardır ha başladı ha başlayacak diye beklenen ve nihayet geçtiğimiz günlerde ilk somut çalışmanın başladığı Çoban dal-çık için belirlenen yol güzergâhı kafaları iyice karıştırıyor. Özellikle günün belirili saatlerinde yoğunlaşan ve iftar saatinde tam bir çıkmaza dönüşen trafik akışında Akçakoca istikametinden
Ankara ve İstanbul'a gitmek isteyen sürücüler zor anlar yaşıyor. Levhaların eksik olması en çok da yolu bilmeyen yabancı sürücüleri sıkıntıya sokuyor. Akçakoca istikametinden İstanbul veya Ankara'ya gitmek isteyen sürücüler, Sancaklar Mahallesi Mevkii'nden sağa dönerek Hamidiye güzergâhını kullanıp tekrar D-100'e çıkabilecek. Ancak Sancaklar Hamidiye Mahallesi'nde yön levhalarının yetersiz olması sürücülerin tepkisine neden oluyor. Vatandaşlar, güzergâhın yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Ramazan
Belediye personeli iftarda bir araya geldi
Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, her yıl geleneksel olarak düzenlenen Düzce Belediyesi İftar yemeği'nde peroneli ile bir araya geldi. Başkan Bayram, ''Birlikte Düzce'yi daha güzel ve yaşanabilir bir il haline getireceğiz'' dedi. Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, her yıl geleneksel olarak düzenlenen Düzce Belediyesi İftar yemeği'nde peroneli ile bir araya geldi. Başkan Bayram, ''Birlikte Düzce'yi daha güzel ve
yaşanabilir bir il haline getireceğiz'' dedi. Düzce Belediyesi'ne ait film platosunda düzenlenen iftar yemeğine Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, belediye başkan yardımcıları, şube müdürleri, belediye çalışanları ve aileleri ile basın mensupları katıldı. Katılımın oldukça fazla olduğu iftarda konuşan Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, personeline seslenerek ''Yaklaşık 2,5 yıldır birlikte çalışıyoruz. Sıcak, soğuk demeden birlikte çalıştık. Düzce'yi
daha güzel ve yaşanabilir bir il haline getimek için bütün imkanlarımızı ortaya koyduk. Bundan sonrada çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz. Düzce halkı bizden hizmet bekliyor. Bizimde halkımızın beklentilerine cevap vermemiz gerekiyor. Bundan sonra da Düzce'yi daha güzel bir il yapmak için birlikte çalışacağız'' dedi.Konuşmanın ardından Düzce Belediyesi fasıl ekibi mini bir konser verdi.
ayının gelmesi trafiği felç etti. Dal-çık çalışmaları nedeniyle karmakarışık olan trafiğin Ramazan boyunca özellikle iftar saatlerinde içinden çıkılmaz hal aldığı gözlemleniyor. Ramazanın başlamasıyla birlikte Düzce'de özellikle Çoban Mevkii'nde iftar saati trafik sıkışıyor, araçlar uzun kuyruklar oluşturuyor. Yetkililerce Ramazan ayında dal-çık çalışmaları ve güzergâh karmaşasıyla trafiğin nerdeyse durma noktasına geldiği ve bir an önce bu duruma çözüm bulunması gerektiği ifade ediliyor..
Sayfa:7
10-16 Ağustos 2011
Analiz
Muammer Kızılırmak
Ak Parti kongre hazırlıklarına başladı
12 Haziran seçimlerinin ardından Ak Parti'de şimdi de kongre heyecanı başladı. İlçe Kongrelerini yapmaya hazırlanan
partide teşkilatlar seçim hazırlıklarına başladı. 2 Haziran seçimlerinden zaferle çıkan Ak Parti'de şimdi de kongre heyecanı
yaşanmaya başladı. İlçe Kongrelerini yapmaya hazırlanan partide teşkilatlar seçim hazırlıklarına başladı. Ak partinin yeni milletvekilleri de yaklaşan kongreler öncesinde partiyi daha ileriye götürecek ve aktif görev yapacak isimlerden yönetim oluşturulması için çalışmalarına başladılar. İl başkanı Mustafa Yılmaz ile bir araya gelen milletvekilleri uzun süren toplantıda bir çok konuyu da konuşma fırsatı buldular. Toplantı hakkında herhangi bir açıklama yapılmasa da Ak partili yöneticilerden alınan
bilgiye göre toplantıda milletvekillerinin teşkilatlarla çalışma şekli, yaklaşan kongreler ve kamuoyunun gündeminde olan tüm konular masaya yatırıldı ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Yaklaşan ilçe kongreleri ile ilgili de süreç boyunca izlenecek yol da toplantıda görüşülen konular arasında olduğu öğrenildi. Önce ilçe kongreleri ve ardından il kongresini yapacak olan Ak Parti'de hedef güçlü teşkilatlar kurarak yerel seçimlerde de büyük bir başarı elde etmek..
Düzcesporumuz… Sevgili Düzcesporseverler sizlere bugünkü yazımda Sayın Belediye Başkanımızın Sayın Yönetim Kurulu Üyelerimizin çabasından bahsedeceğim; 20 kişiden oluşan yönetim kurulu, sezon başlamadan hemen hemen her gün bir araya geliyorlar durum analizi yapıyorlar. Hocalar belli oldu transferler gerçekleşiyor,durum gidişat iyi gözüküyor şimdilik. Buradan Sayın Başkanımız İsmail Bayram' a sesleniyorum ne zamana kadar taşıma suyla dönecek?Bu değirmen ne zaman a kadar 20 kişi ile bu işler son bulaca? Ben derim ki kalıcı çözümler üretelim! Sizin de iyi niyetle yönettiğinizden kimsenin şüphesi yok, olmasın da. Biliyoruz ki sizde
Murat Albayrakoğlu Düzcelisiniz ve siz de Düzcesporlu'sunuz,ama artık kalıcı çözüm zamanıdır. En yakın örnek vermem gerekirse Bolu var yanımızda bakıyorsunuz otoparklar, ekmek fırını ve bir çok gelir kapısı olmuş, şirketleşmişler, bir örnek de Sakarya'dan geçenlerde araba almak
için gittiğimiz bir firma yetkilisi derki ”Aaraba alın size şu kadar indirim ama 100.-Tl Sakaryaspor' a bağış kesmek zorundayım ve daha ne örnekler var sayamadığımız. Tesislermiz sıkıntı stad desen ayrı bir olay. Sayın başkanım sadece sizin ve yönetim kurulunun değil tüm Düzce' nin taşın altına el sokması gerekiyor. Büyümek 20 kişiyle olmaz. Biz küçüklüğümüzd ki izlediğimiz büyük takımı özledik, biz coşkulu Düzce stadını özledik, biz Düzcespor' u yaşamayı özledik, biz yıkık tirübünleri özlemedik ,biz okuldan bozma tesisleri özlemedik, başarıları kutlamayı özledik. Kalıcı gelirler olmadığı sürece biz daha çok özlemekten korkuyoruz. Başarının yolu stadyum dan tesisten geçer, biz onu bir yapalım, çözüm mü ? Otoparklar geliri , çözüm mü? su faturalarına (1 tl) lik ek ,çözüm mü ? Reklam vergilerin (5 tl) Düzcespor yardımı, çözüm ararsak çok da hayata geçirmek zor başkanım , biz sizden bunu istiyoruz,günü yaşmak değil amacımız, Düzcespor aşkını torunlarımıza aşılamak, yeni nesillere anlatmak, maçlara arkadaşlarımızla gidip desteklemek bu büyük sevdamızı anlatmak, sizinle bizler de yorulmak, sizin icraatlarınızla övünmek istiyoruz başarabilirsiniz başkanım siz İsmail Bayram' sınız....
ÇOBAN; DAL! AMA ÇIKAMA!!! …
İrfan Yiğit Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen Çoban dalçık bürokratlarımızın yoğun ilgi ve çabaları sonucunda ihalesi Ankara'lı bir inşaat firmasına verilmek
suretiyle hikaye olarak anılmaktan çıktı. Hikaye olarak anılmaması elbette ki sevindirici bir olay. Ancak milyonlarca TL harcanacak ve tamamlandığında neredeyse bir şehrin tamamına yakın trafik nüfusunu ilgilendirecek, ayrıca Ankara-İstanbul karayolunun Zonguldak karayolu birleşimini teşkil edecek bir projenin büyük eksikliklerle bezenmezi ve fizibilite çalışmalarının detaylı yapılmaması doğal olarak ödenek için gece gündüz koşturan bürokratlarımızın çabalarına gölge düşürdü. Trafik ve yönlendirme levhalarındaki eksiklikler ramazan ayında kan şekeri düşen sürücülerde yoğun stres ve agresifliklere neden olmaya başladı. Öyle ki dalçık inşaatından ve yoğun
trafiğinden bir an önce kaçmak isteyen sürücüler kontrolsüzce gaz pedalına basmaya başladılar. Sonucunu görmemek imkansız. Son haftalarda sürekli artan ivme ile meydana gelen elim kazalar. Dalçık konusunda hemen hemen herkesin aklından geçirdiği sorulardan bir tanesi de ; inşaatın neden ramazan ayının başlangıcıyla nerdeyse aynı günlerde başladığıdır. Kan şekerinin düştüğü ve tansiyonların aniden çıkma eğilimi gösterdiği yoğun ramazan günlerinde insanlar için ramazana alışma bir dert ; karayollarının nereye yönlendirdiği belli olmayan tabelalarını bulmaya çalışmak ve trafiği allak bullak etmek ayrı bir dert olsa gerek. Küçücük cocuğun bile elindeki sakızı aldığınızda ağlamaması
için ya çikolata , yada dondurma gibi daha hoş tadı olan ve göze hoş görüneni vermezseniz ikna edemezsiniz , ağlatırsınız. Peki yıllardır kullanılan yolları ve tabelaları değiştirdiğinizde neden daha büyük ve okunaklı yönlendirme tabelaları ve uyarı levhaları kullanmak yerine Philadelphia eyaletindeki Mr Simith İn posta kutusundaki kadar küçük tabelalar kullandınız ? Bazı okurlarımız için belki abartılı bir eleştiri gibi gelebilir. O zaman başıma gelen bir örnekle açıklıyayim; Salı günü her zamanki gibi Doğanlı mevkiinde ( Düzce-Bolu İstikameti 7. Km ) akşam saatlerinde yoldan karşı karşıya geçmek için beklerken Düzce istikametinden gelen 67 plakalı bir otomobil yanaşarak Zonguldak yol ayrımını sordu.
Hafif bir tebessümle biraz daha gitseydiniz Bartın yol ayrımına varırdınız , ordan gitmek daha kolay olur dediğimde şöförün önce gözleri faltaşı gibi açıldı daha sonra espiri yaptığımı fark edip sapağı kaç km geçtiğini sordu. 7 km gidiş 7 km dönüş olmak üzere toplam 15 km yolunu uzatan sebep tabelaların eksikliği , mevcutlarının küçüklüğüdür. Sultan Selim Mimar Sinan'a Selimiye Camii nin yapımı için emir buyurduğunda Büyük Üstad caminin yapımında kullanılacak bütün taşları ve malzemeleri temeli atılacak araziye getirmiş. 8 yıl boyunca cami inşaatına başlamadan beklemiş ve ortalıkta hiç görünmemiş. 8 yıl sonra çıka gelmiş .Bunu duyan Sultan Selim tez çağırmış saraya ..Celladını hazırlamış yanında
ve sözü Üstada vermiş '' anlat '' demiş sadece. Üstad gayet kendinden emin bir şekilde ; ''Temelin sağlamca oturması için zamana ihtiyacım vardı'' demiş ve eklemiş ; ''Hesaplamalarıma göre 8 yıl gerekiyordu'' ..deyince Sultan cellada kılıcını bırakması için işaret etmiş…Evet Sultan Selim ve ya Mimar Sinan yok günümüzde . olmasını beklemekte çok fazla şey istemek olur. Ancak trafik güzergahları daha itinalı bir şekilde hazırlanmış,, yaya geçişleri için can güvenliği göz önünde bulundurulan, tabelaları okunaklı ve yönlendirmeleri daha anlaşılır bir çalışma istemek kesinlikle çok şey istemek değildir.
Analiz Bağımsız Siyasi Gazete
Yıl: 1 Sayı: 1 09-16 Ağustos 2011
Türkiye'de Bir Düzce Markası *2007 yılının ocak ayında imalata başlayan Kahkecizade, ilk olarak Tür kiye'de Mar mara, Karadeniz ve Ege bölgesinde mar ketler, süpermarketler, pastaneler ve fırınlarda ürünlerini satışa sunmaya başladı. *12 bin metrekare açık alan ve 1500 metrekarelik kapalı alanda günlük o r t a l a m a 4 t o n k a h k e ü r e t i m i y a p ı l ı r k e n , h e r g e ç e n g ü n o r t a y a ç ı k a n y e n i l i k l e r d i k k a t ç e k i y o r. *Ürünlerin tazeliği ve lezzeti tercih nedeni olurken, ilerleyen süreçlerdeki p l a n l a r ı n i ç e r i s i n d e k a h k e c i z a d e s h o p l a r ' d a y e r a l ı y o r. 81 ilde 81 bayilik ile meşhur halep kahke ve kurabiyeleri tüketiciyle buluşturmayı amaçlayan Kahkecizade'nin başarı öyküsünü sizler için araştırdık. Kısa bir zamanda “otantik damak keyfi” halini alan taze ve lezzetli kurabiyeleri büyük marketlerin yanı sıra bugün küçük mahalle bakkallarında da bulabiliyorsunuz. İşletme Sahibi Ömer Gaydanoğlu, bakın bizlere kahkenin hikayesini nasıl anlattı. Kahkenin tarihini anlatır mısınız bizlere? Geriden başlayacak olursak, kahke gladyatörlerin savaşa çıkmadan önce tok tutsun diye yedikleri bir kurabiye. Biraz daha ileriye gidiyorum, Ramazanlarda çocukları oruç tutmayı sevdirmek amacıyla yapılan susamlı bir simit türü ve şimdi Türkiye'de herkesin yemeyi sevdiği kurabiye haline geldi. Nereden çıktı bu fikir? Biz zamanında tesisçilik yapıyorduk, marketimizde muazzam bir şekilde satılan bir ürün. Farklı bir firmanın ürünlerini alıp pazarlamasını yapmayı hedefledik ilk etapta. Ondan sonra bu ürünü yapabilir miyiz, yaparsak nasıl yaparız diye düşündük. Piyasa zaten bu ürüne aç, bir boşluk var, tek bir firma var bilindik. Ondan sonra yaparız yapamayız derken Gaziantep'den 4 usta geldi, düzen kuruldu. Küçük çaplı olarak başladı, derken iş kendini büyüttü. İlk üretime kaç yılında başladınız? İlk üretim tarihi 10 Şubat 2007 10 Şubat 2007'den günümüze neler değişti, neleri değiştirdiniz? Değişen, üretim kapasitesi,
En çok tercih edilen ürününüz hangisi? Un kurabiyesi.
Günlük üretim kapasiteniz nedir? Şu anda koli bazında bin koliden 6 ton üretimimiz var. Kapasite daha da arttırılabilir. Bunu 2-3 katına çıkarabilmek için yeterli alanımız da var.
Bu kadar geniş olarak çalışan, bölgede tek firmasınız öyle değil mi? Bu kadar kapsamlı olarak çalışan, bu alanda tek firmayız. Diğer firmalar da var ama biri Tekirdağ bölgesinde, diğeri Karadeniz bölgesinde çalışıyor.
Vatandaşların ya da
Farklı ürünleriniz nelerdir? Unlu mamüller olarak girdik bu işe. Kurabiye üretimi var. Galeta üretilecek, acıbadem üretilecek, Konya gevreği, Beypazarı kusuru var planlarımızda.
Araç sayınız nedir? Şu anda kendimize ait 17 aracımız var. Bunu bayilerimizinkilerle toparlarsak bir araya 40-45'i bulur.
pazarlama ağı. İlk etapta bu bölgede yöresel olarak dağıtıma başlandı. Ve şu anda Kapıkule, Edirne, Tekirdağ'dan tutun da Amasya, Kastamonu, Bursa, Ankara, İzmir bu taraflara kadar yayıldı. İlk başlarken 5 bayimiz vardı şimdi ise 14 bayimiz var. Kendi dağıtım ağımız da var.
Muhakkak her işletmecinin olduğu gibi sizin de hedefleriniz vardır. Neyle yola çıktınız ve gerçekleşme oranı nedir? Bunu tüm Türkiye'ye yaymak. Şu anda da yavaş yavaş, yani 1 yıl içinde bir yere geldik. Şu anda 14-15 ilde dağıtım yapıyoruz, ilerideki hedefimiz 81 ile yayılmak, en büyük hedefimiz ise ve yurtdışına açılmak.
halindeyiz. Biraz daha yerelden çıkıp artık ulusala kaymamız gerektiğini düşünüyorum.
Kullandığınız bütün ürünler Türk malı mı yoksa dışarıyla iş yapıyor musunuz? Hepsi Türk malı. Ana maddelerimiz un ve yağ. Un Ankara'dan gelen bir un, yağ da Sabancı'nın ürettiği bir yağ.
Ömer Gaydanoğlu firmaların sizi tercih etmelerinin nedeni ne olmalı? İddianız nedir bu konuda? Bizim iddiamız ürünümüzün kalitesi, kullanılan malzeme 1. sınıf malzeme. Kapımız ardına kadar açık, yoldan geçen gelip fabrikamızı gezebilir. Bütün üretim aşamalarını gezip görebilir . İstihdam kapasiteniz nedir? Şu anda 90 kişi. 15 kişiyle
başladık, 1 senede bu rakama ulaştık. Daha çok yayıldığımızda istihdam kapasitemiz de çoğalacak . Sürekli kendinizi yenileyen bir firmasınız, biraz da yeniliklerinizi anlatır mısınız? Reklam anlamında söyleyeyim, en büyük reklam, araç giydirmelerinin bize sağlamış olduğu faydalar. Ve sürekli değişim
Siz Düzce ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayan firmaların başında geliyorsunuz. Bu konuda eminim ki duyarlısınızdır, personele sosyal imkanlar sunuluyordur. Bu imkanları çalışanlarına sunamayan, sigortasız çalıştıran işverenlere bir mesajınız var mı? Düzce'nin çok büyük avantajları var. Teşvik bölgesi olması büyük avantaj, SSK'sından indirim var, vergi indirimi var. Bunlardan faydalanabilip bu işletmeleri kurabilmek
2007 Yılının ocak ayında imalata başlayarak ilk olarak Türkiye'de Marmara, Karadeniz ve Ege bölgesinde Marketler, Süper marketler, Pastaneler ve Fırınlarda Kahkecizade Meşhur Halep Kahke ve Kurabiyelerini satışa sunmaya başladılar. 12.000 Metrekare Açık alan ve 1500 metrekarelik kapalı alanda üretim yaparak günlük ortalama 4 ton Kahke üretimi yapıyorlar.
herkes için artı bir avantajdır. Sonuç olarak işçinin üzerinden bir para kazanılıyor, o da olmasa o parayı kazanamayacaksın. Onun hakkını da vermek zorundasın, biz böyle gördük ve bunu da uygulamaya çalışıyoruz. Olması gereken de bu diye düşünüyorum. Kahkecizade olarak başka bir üretim yeri ya da satış şubesi düşünüyor musunuz? Farklı bir yerde düşünüyoruz. İlerleyen süreçte öyle bir düşüncemiz var. Belki kahkecizadeshop'lar tarzında yerler düşünülüyor. 2007 Yılının ilk yarısında hedeflerine ulaşarak Türkiye'deki pazarımızı genişletmek için çalışmalarını hızlandırdılar. Önümüzdeki yıllarda Kahkecizade Meşhur Kahke ve Kurabiyeleri ismini ve tadını Türkiye'nin 7 Coğrafi bölgesine yaymak istiyorlar. Kahkecizade Meşhur Kahke ve Kurabiyeleri ismini ve tadını Türkiye'deki hedefimizi tamamladıktan sonra Dünya pazarına sunmayı hedefliyorlar. 10 Adet bayilik ile, İstanbul Avrupa ve Anadolu yakası, Kocaeli, Sakarya, Gemlik (Sınır), Bilecik (Sınır), Edirne, Malkara, Keşan, Hayrabolu, Babaeski, Lüleburgaz, Kırklareli, Edirne, Şarköy, Vize, Çanakkale, Balıkesir, Bandırma, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Çatalca, Kumburgaz, Silivri, Marmara Ereğlisi, Çorlu, Muratlı, Çerkezköy, Tekirdağ, Saray, Düzce, Bolu, Bursa, Zonguldak, Kastamonu, Bartın, Karabük, Trabzon, Rize, Artvin ve Amasya'da hizmet vermekteler.