Bebek News Sayı 1

Page 1

SAĞLIK

Veteriner Hekim

Devrim Baykal

Unutmayın onlarda Canlı

Moda: Bebek Çocuk Genç

Uzmanlardan SAĞLIK Beslenme alışkanlığı Tuvalet Alışkanlığı Mevsim Alerjisi Uyku Alerjisi İshale Dikkat Anne Sütü Gebelik

Çocuklarımıza ‘hayır’ demeyi nasıl ögretmeliyiz?

Kübra TEKE sizler için yazdı.

Canım Kardeşim Animasyon dizisinin Perde Arkası


SAĞLIK

2


3


EDİTÖR

İnternet dergiciliğinin yükselmeye başladığı şu dönemde biz de size Bebek News adını verdiğimiz e-dergimiz ile yayın hayatımıza başladık. Bebek News’in ilk sayısı ile karşınızdayız. Bebek, çocuk, anne ve babaları ilgilendiren birçok konuyu dergimizde bulacaksınız. Özellikle bebek ve çocuk sağlığı ile ilgili konuları anne babaların okumasını tavsiye ederim. Mart ayı benim için birkaç özel günü içeriyor. Dünya Kadınlar Günü ve Tıp Bayramı Mart ayını özel kılıyor. Hemcinslerimin kadınlar gününü kutluyorum. Tabi ki meslektaşlarımın da Tıp Bayramı kutlu olsun. Sağlık önemli, bu ayki sağlık konuları oldukça dolu dolu. Özellikle obezite konusuna dikkat çeken konuları takip etmek lazım. Obezite büyük sorun ve kitleleri olumsuz etkiliyor. Bu ay özellikle bebek ve çocuk modası ile ilgili sayfalarımız cıvıl cıvıl. Baharın geldiği sayfalarımıza yansımış. Tabi anne babaları da unutmadık. Bahar onlara da gelmiş ama insan önce kendi çocuklarını düşünmeden edemiyor. Nisan sayımızda tekrar karşınızda olmak dileği ile.

Jin. Op. Dr Pınar Tokatlıoglu Kadın Hastalıkları ve Dogum Uzmanı

4


Bebek News Aylık Hanımefendiler e-Dergisi İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına Eyüp Kervangül - eyup@metronomajans.com Yayın Direktörü Ahmet Özen - ahmet@metronommedya.com Editör Pınar Tokatlıoğulu Reklam Sorumlusu Berrin Pestil - berrin@meronommedya.com Pazarlama Sorumlusu İzzet Gültekin - izzet@metronomajans.com Fotoğraflar Ozan Seyyah Atilla Çetinli Dergi - Tasarım Kerim Ozan - kerim.ozan@yahoo.com Katkıda Bulunanlar Kübra Teke Tarık Geylani Web Tasarım Tarık Geylani Adres Metronom Medya Merdivenköy mahallesi Hızırbey sok Tümer ap. No:251/4 Göztepe/İSTANBUL (+90) 216 566 75 27 info@bebeknews.com info@metronommedya.com e-tadında dergisinde kullanılan haberler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur. Bebek News

BİZİ BEĞENİN


İçindekiler İçindekiler ekiler İçindekiler İçindekiler İçindekiler dekiler İçindekiler İçindekiler SAĞLIK

Yenilik

Röportaj Köşe

Moda

Sağlık

Dekorasyon

8 20 42 54 12 26 70 44 58 68 74 88 92 94 30 32 34 36 37 38 39 40 41 74 96

Hijyen Tepe Home’dan Bahar Esintisi Dore Çorap FLO İstanbul Temalı Çantalar Canım Kardeşim Perde Arkası Kübra TEKE, Çocuklarımıza ‘‘hayır’’ demeyi nasıl öğretiriz Devrim BAYKAL, Unutmayın onlarda Canlı Pembe ve Mavi tutkusu LCWaikiki Superga Natural World Deichmann GoWalk TWİGY Beslenme Alışkanlığı Anne Sütü Tuvalet Eğitimi İshal Tüp Bebek Uyku Alerjisi Bahar Alerjisi Terapi Osteoporoza Gebelik CİVİL


7


SAĞLIK Süper Kahramanı: Marshall’ın Gümüş İyonlu Hijyen

8


Dekoratif boya sektörünün lideri AkzoNobel Marshall, evinde kendini daha güvende hissetmek isteyen herkese hijyen konusunda süper kahramanı Gümüş İyonlu Hijyen’i sunuyor. “Renklendir Hayatı” sloganıyla insanların hayatına renk katan AkzoNobel Marshall, çevrenin ve insan sağlığının korunması için yenilikçi çözümler üretmeye devam ediyor. Bu yeniliklerin en büyüğü Marshall tarafından boya pazarına kazandırılan yepyeni bir teknoloji olan Antimikrobiyal yapılı Hijyen. Marshall’ın rakipsiz hijyen teknolojisi sayesinde duvarlar, her türlü küf, mantar ve mikroba karşı 10 bin kat daha fazla korunarak, tertemiz ve rengarenk oluyor. Rakipsiz hijyen teknolojisi ile mikroplara karşı 10 bin kat fazla koruma Mikrobiyal test ve danışmanlık hizmetleri ile sektörün saygın kuruluşu unvanı ile faaliyetlerini sürdüren Industrial Microbiological Services Ltd. (IMSL) tarafından belgelenen Marshall Hijyen, bileşimindeki gümüş iyonları ile sağlanan özel antimikrobiyal yapısı sayesinde mikroplara dayanıklı, bakteri üretmeyen, küf ve mantarlara karşı 10 bin kat daha fazla dirençli bir hijyen teknolojisi.

öncü içeriğinin yanı sıra atmosfere verilen Organik Uçucu Madde Miktarı (VOC) açısından AB standart ortalamasının altında olduğundan çevre dostu bir ürün. Tüm bu ayrıcalıklı özellikleri ile Marshall Hijyen, evlerin yanı sıra temizliğin önem kazandığı hastane, okul, kreş, ilaç fabrikaları, veterinerler ve gıda tesisleri gibi mekanlarda da gönül rahatlığıyla kullanılabiliyor.

Marshall Hijyen’in beş farklı renk seçeneği var Kokusuz ve kolay silinebilir olan Marshall Hijyen, zamanla renk değişimi yapmıyor ve sararmıyor. Ayrıca, yüksek kaplama ve iyi yapışma özelliğine sahip. İpek mat, son kat iç cephe boyası olan Marshall Hijyen, aynı zamanda, bebek pembe, çiğ damlası, nil kıyısı, mum ışığı ve ıslak kum olmak üzere beş farklı renk seçeneği ile hazır olarak satışa sunuluyor. Diğer tüm renkler ise Marshall bayilerinde ve yapı marketlerde buluİnsan, hayvan ve çevre sağlığı dostu Gümüş nan Anında Renk Makineleri ile elde edilebiliiyonları, insan ve hayvanlara en ufak bir zarar yor. Marshall Hijyen, 2,5 ve 15 litrelik iki farklı vermeden duvarlardaki küf ve mantarı 10 bin ambalajda bulunabiliyor. kat daha fazla engelleme özelliğine sahip ve AB kozmetik yönetmeliğine de uyumlu. Bu 9


İlk

Tek

SAĞLIK Türkiye’nin ve Doğum Günü Portalı

Doğum günü zamanı geldiğinde pastadan olmasına karşın şimdiden farklı ve unutulmaz çiçeğe, hediyeden parti organizasyonuna dek bir doğum günü organize etmek isteyenlerin tüm ihtiyaç duyulanları bir arada toplayan birinci adresi oldu. iikidodun.com.tr açıldı. Site açılalı henüz bir ay


Dünyada hemen hemen her kültürde kutlanan doğum günleri, insanoğlunun en değer verdiği günlerin başında geliyor. Doğum günü olan insanlar o günü en güzel ve unutulmaz şekilde kutlamak isterken, doğum günü sahiplerinin yakınları da gerek düzenledikleri çeşitli organizasyonlar gerekse özenerek aldıkları hediyelerle o günün doğum günü sahibi için unutulmaz olmasına çaba gösterirler. Özel değer verdiği yakınları, akrabaları, dostları ve en önemlisi çocukları için doğum günü hazırlığı yapanlar için heyecan verici olduğu kadar zor bir gündür doğum günleri. En güzel hediyeyi seçmek, doğum günü partisi için özel bir pasta bulmak; çiçekler, süslemeler hatta bazen farklı bir parti için bir organizasyon firması bulmak bazen çok zordur. Artık tüm bu hizmetleri tek bir çatı altında toplayan ve doğum günü kutlamaları için ihtiyaç duyulan her şeyi A’dan Z’ye sunan bir portal var: iikidodun.com.tr. Tam anlamıyla benzersiz bir alışveriş portalı olan iikidodun.com.tr, sadece doğum günlerinde değil, farklı zamanlarda kutlamalar yapmak isteyenlere, değişik bir hediye arayanlara ya da özel bir günü “özel bir pasta” ile kutlamak isteyen herkese çeşitli alternatifler sunan zengin bir portal. iikidodun.com.tr, toplamda dört ana başlıktan oluşuyor: “Pasta ve Yiyecek”, “Doğum Günü

Çiçekleri”, “Hediye” ve “Organizasyon”. “Pasta ve Yiyecekler” bölümünde en ünlü pastanelerin pastalarına ulaşmak mümkün. Ancak bu bölümü sadece basit bir pasta reyonu gibi tanımlamak yanlış olur. Özel temalı pastalardan resim baskılı pastalara, birinci yaşa özel pastalardan doğum günü partilerinde ikram edilecek yiyeceklere dek son derece geniş bir reyon tüketicileri bekliyor. Portalin en önemli farklılığı pasta siparişlerinde. Online gıda ürünü siparişlerinde özellikle tazelik ve sağlık gibi endişeleri ortadan kaldırmayı amaçlayan iikidodun.com.tr, pastalarda üretici firma bilgisini de kullanıcı ile paylaşıyor ve böylece kullanıcılar başka hiçbir sitede olmayan bu özellikle ürünün hangi firmaya ait olduğunu bilme ayrıcalığını elde ediyorlar. Portalın kuşku yok ki en heyecan verici kısmı hediye bölümü. Yüzlerce hediye alternatifini ana başlıklara göre sınıflamanın yanı sıra marka ya da fiyatlarına göre de sıralamak ve buna göre seçim yapmak mümkün. Organizasyon bölümü ise yapılacak bir doğum günü partisini daha farklı ve unutulmaz kılmak isteyenler için çok çeşitli alternatifleri bir araya getiriyor. Bu bölümde illüzyon şovlardan canlı performanslara, şişme oyun parklarından animatörlere dek onlarca farklı alternatifi bir arada inceleme olanağınız var.

11


SAĞLIK

Canım Kardeşim’in doğduğu yer TRTÇocuk’un sevilen animasyon dizilerinden Canım Kardeşim ekibine konuk olduk. Tamamı bu ekip tarafından hazırlanan Canım Kardeşim eğitici ve öğretici bölümleriyle televizyonlarınızda

www.canimkardesim.tv

12


13


RÖPORTAJ

Canım Kardeşim Türkiye

’de çocuk kanallarının artması yeni bir sektör doğurdu. Çizgi film yapımcılığı ülke sınırlarına kadar taştı. İlk başlarda çocuk kanallarında yabancı çizgi filmler oynatılıyordu. Fakat yabancı çizgi filmlerin yapısı Türk aile yapısına pek uymuyordu. O yüzden çocuk kanallarından yapım şirketlerine çizgi film ve animasyon filmler yapmaları teklifleri gelmeye başladı. Olmayan bir sektörü yapılandırmak için çok ekipman ve iyi bir kadro şart. Bu yüzden de yapım şirketleri bu yeni alana girerken tedirgin girdi. Çünkü bir çizgi film veya animasyon film çekmek normal bir film çekmek kadar zor ve çok yetemek istiyor. Öncelikle karakterleri yaşatmak ve onun çevresini her zaman aynı şekilde dizayn et14

meniz gerekiyor. Plato olmadığı için her şeyin animasyonda dizayn edilmesi gerekiyor. TRT Çocuk, animasyon dizilerin en fazla gösterildiği çocuk kanalları arasında. Biz de TRT Çocuk’un en çok beğenilen dizilerinden olan Canım Kardeşim’in Prodüksiyon şirketine konuk olduk. Portakal Animation Factory’nin sahibi Murat Kürüz’le söyleşi yaptık. Murat Kürüz yıllarını karikatüre vermiş. Gırgır ve Limon gibi dergilerden hatırlayacağımız Kürüz, aynı zamanda kitaplar çıkartmış yani sanatın bir çok dalında yer almış. TRT Çocuk’a götürdükleri Canım Kardeşim animasyon dizisi teklifi kabul edildikten sonra çalışmalar başlamış ve bir animasyon ekibi kurulmuş. İlk bölümden itibaren çocukların bu çok sevdiği dizinin hikayesini bize


Canım Kardeşim kimlere hitap ediyor? Bizim hedef kitlemizi TRT Çocuk ile beraber belirledik. Okul öncesi ve okul dönemi çocuklara uygun bir dizi animasyon filmi olmasına karar verdik. İlkokul öncesi ve ilkokulun ilk sınıflarına uygun yani 6-9 yaş gurubu çocuklara hitap ediyor. Karakterleri biz anlatır mısınız? Canım Kardeşim, komple bu şirketten mi çıkıyor? Mine ve Müge bizim dizimizin ana karakteri bir de onlara kardeş eklendi. Babaları Galip Canım Kardeşim’in tüm bölümleri bu Bey, tam bir çözüm uzmanı. Tüm sorunları gördüğünüz ofisten çıkıyor. Ayrıca burada olyüzünü asmadan çözüyor. Kızlarına bilgiler vermayan çok geniş bir ekibimiz var. Bunu içine irken eğitici olmaya özen gösteriyor aslında yazar kadromuz, seslendirmecilerimiz ve oldtahmin edersiniz bilgileri kızları aracılığı ile ukça geniş bir ekibimiz var. çocuklara veriyor. Anne Lale, avukat ve Galip’le Canım Kardeşim’in senaryosunu siz mi beraber kızlarının gelişiminde büyük rol oynuyyazıyorsunuz? or. Lale tüm aileye görev veriyor ve bu görev ler çocukların eğitiminde büyük rol oynuyor. Bu Senaryoyu ben belirliyorum sonra pedagörevleri pedagoglar veriyor. Lale, sadece evin gog ekibimizle beraber geliştirip TRT Çocuk’un kedisi Mıncır’a görev veremiyor. Çünkü Mıncır, onayına sunuyoruz sonra da çizimle başlıyor. tam bir kedi. Mine ve Müge’yi çok seviyor. TRT Çocuk’un felsefesine uygun olarak senaryo Aslında sevgisi şöyle kim o an onunla ilgilenirse haline dönüştürüyoruz. TRT Çocuk’un felsefesonu seviyor. Uyumayı seviyor ve uyandırılınca inde ayrımcılığa ve şiddete yer yok. çok sinirli oluyor.

15


Birazda sizden bahsedelim, karikatüristliğinizi biliyoruz veSAĞLIK başka ne işlerle uğraştınız? Kitaplar yazdım ve 5 tane kitabım var. Televizyonla tanışmam ilk özel TV’lerin başlaması ile oldu. Star TV’ye Porttif Hüseyin, Kanal D’ye Magandagiler ve ATV’ye Gurbetçiler dizilerini çektim. Şu animasyon dizileri ve animasyon reklam filmleri çekiyoruz. Animasyon ve çizgi film sektöründe nasılız, yurtdışına yakın mıyız? Ben yurtdışından daha iyi olduğumuzu düşünüyorum. Birçok yabancı kanal Türkiye’den artık animasyon filmi almaya geliyor. Ayrıca gençlere bu mesleği öneriyorum. Hem çok fazla geleceği olan bir meslek hem de Türkiye dahil birçok ülkede çok rahat iş bulma imkanı var.

16

Murat KÜRÜS


Canım Kardeşim 10 dakikalık bölümler halinde Umarız uzun soluklu bir yapım olur ve yenilerini yayınlanıyor peki bı on dakika ne kadar zaman- eklersiniz. Vakit ayırdığınız için teşekkürler. da hazırlanıyor? Ben teşekkür ederim ve dediğiniz gibi biz de Bizim her bölümümüz yaklaşık 10 günde uzun soluklu olmasını istiyoruz. çıkıyor. Karakterlerin yaşadıkları mekanlar mesela evin için baştan sona tasarlanıyor. Bu şekilde ilerliyoruz. Sabit bir fon kullanılmıyor. O yüzden her arkadaşımız en ufak detaya kadar emek harcayıp hazırlıyoruz Canım Kardeşim’i Animasyon filmciliği sektör haline geldi peki bu sektörün en büyük sıkıntısı nedir? Kalifiyeli eleman bulmak zor ve birçok kişiyi sektöre kazandırıyoruz. Yaptığımız işlerin video paylaşım sitelerinde daha dizi yayındayken servis edilmesi en büyük sıkıntımız. TRT Çocuk’un bu konuda yaptırımları önümüzdeki günlerde başlayacak ve herkes istediği gibi video yayınlayamayacak. Sonuçta bu 10 dakikalık filmden onlarca kişi ekmek yiyor ve emek hırsızlığı yüzünden biz zarar görüyoruz.

17


SAĞLIK

LEGO’nun yeni ürünü olan Chima ile Chi gücü artık senin ellerinde. LEGO’nun son gözdesi olan LEGO Chima dünyası keşfedilmeyi bekliyor… Chi gücünün hakim olduğu, fantastik kahramanlarıyla ünlü Chima Dünyasıyla tanışmanın ve nefes kesen efsanenin bir parçası olmanın tam zamanı! El değmemiş doğa harikalarıyla dolu 18

olan Chima Dünyasında yaşamın dengesini Chi güçleri ile sağlıyor. 8 hayvan kabilesinin dostluk içerisinde yaşadığı Chima’da her şey yolunda giderken açgözlü Timsah Kabilesinin çıkardığı isyan ile mücadele eden Aslan Kabilesinin senin desteğine ihtiyacı var. Hayvan kabilelerinin Chima Dünyasını ve Chi gücünü korumak için sürdürdüğü mücadeleye sizler de birbirinden eğlenceli oyun setleri katılabilirsiniz. Unutmayın, Chima Dünyasının mücadelesine destek olacak tüm kahramanları oyuncak mağazalarına bekliyoruz. LEGO Chima Dünya’sının kaderi sizlerin elinde!


Türkiye’de daha çok çocuğun okul öncesi eğitim almasına katkı sağlamak hedefiyle yola çıkan Çocuklar Gülsün Diye Derneği 13. anaokulunu Çanakkale ilinin Eceabat ilcesinde açmaya hazırlanıyor. Daha önce Trabzon, İstanbul, Mardin, Tokat, Erzurum, Sinop, Hatay, Aydın, Zonguldak, Van, Sivas ve Manisa’da anaokulları açan Çocuklar Gülsün Diye Derneği yeni okulun açılışını 19 Mart 2013 Salı günü Dernek Başkanı Gülben Ergen, Başkan Yardımcısı Elvan Oktar ve Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna’nın katılımıyla gerçekleştirecek.

Açılış töreninin ardından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanacak olan okul, yaklaşık 100 öğrenciye okul öncesi eğitim olanağı sunacak kapasiteye sahip. Okulun iç donanım malzemelerinin taşınmasına,Yurtiçi Kargo taşıma sponsoru olarak destek verirken, Faber Castell de okulun kırtasiye ihtiyaçlarını karşıladı. Çocuklar Gülsün Diye Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokol çerçevesinde ihtiyacı olan illerde anaokulu yapmak üzere çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Dernek, sponsorları ve bağışçılarının desteğiyle gelecek eğitim-öğretim döneminde hizmete girmek üzere yeni okullar açmaya hazırlanıyor.

EKOLOJİK BAHÇE İLE “TOPLUM SORUMLULUĞU BİLİNCİ”

Permakültür Uygulamaları projesi ile amacımız; çocuklarımızın doğayı, hayvanları, bitkileri, toprağı sadece kitaplardan ya da televizyonlardan görüp öğrenmelerinin önüne geçmek. Bu sayede öğrencilere, çevreleri üzerinde etkiye sahip oldukları bilinci aşılandığı gibi, eko-sistemlerle bağları da güçlendiriliyor. Çocuklar, sınıf dışında ya da doğal ortamda yapılan çalışmalarda kendileriyle çevreleri arasında bağ kurarlar ve bu bağ sayesinde her hareketlerinin çevrelerini etkilediği gerçeğini kavrarlar. Bu durum beraberinde sorumluluk getirir ve birer birey olduklarında da bu kavram “toplum/topluluk sorumluluğu bilinci”ne dönüşür. 18 profesör tarafından yapılan çalışmalar ve İstanbul Üniversitesi’nin desteği ile her biri 500 m2 alan üzerine kurulu ekolojik bahçeler oluşturduk. Sancaktepe’de eğitim gören okullardaki öğrenciler, rehber öğretmenler eşliğinde kurulan ekolojik bahçelerde bitki, organik ürünler hatta solucan bile yetiştirebilecek, doğayla birebir iç içe olma imkanını elde edecekler” açıklamasında bulundu.

İstanbul’un en hızlı gelişen ilçesi olma özelliğini gerçekleştirdiği projeler ile devam ettiren Sancaktepe Belediyesi, gelecek nesillere yaşanabilir ve nefes alınabilir mekanlar bırakabilmek amacıyla “Ekolojik Bahçeler ve Permakültür Uygulamaları” Projesini hayata geçiriyor. Bu sayede doğal hayatı kitaplardan değil gerçek yaşamdan öğrenen çocuklar, atığı da kaynak olarak kullanarak yaşam döngüsünü ve toplum sorumluluğu bilincini öğreniyor… Şehirleşme ile birlikte özellikle son yıllarda çocukların doğaya çok daha az çıkmaları, sürekli kapalı alanlarda zaman geçirmeleri, enerjilerini boşaltamamaları dikkat eksiklikleri oluşmasında en başta geliyor. Uzmanlar tarafından aynı zamanda depresyon ve anksiyetenin de sebebi olarak gösteriliyor. ÇOCUKLARA 500 M2 ALANDA DOĞAYLA İÇİÇE EĞİTİM Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, “Ekolojik Bahçeler ve

19


SAĞLIK

t

TEPE HOME’DA BAHAR ESİNTİSİ Tepe Home 2013 İlkbahar ve Yazını Yepyeni Aksesuar ve Bahçe Mobilyaları Koleksiyonu ile karşılıyor

Tepe Home’un 2013 İlkbahar – Yaz Aksesuar yer alıyor ve renklerin enerjisi her koşulda göze çarpıyor. Ürünleri 4 ana temadan oluşuyor. GİZEMLİ DOĞA : Güneş bize doğanın tüm güzelliklerini gösterirken Tepe Home ürünlerine de bu doğallıklar en güzel renkleri ile yansıyor. Botanik ormanların desenleri ve renklerini keşfedebileceğiniz bu koleksiyonda; Zümrüt yeşilinden minte, limon sarısından küf sarısına kadar tüm renkleri evinize hayat katmak için kullanabilirsiniz. Aynı zamanda turuncular, morlar ve kırmızılar da bu koleksiyonda öne çıkan renkler arasında. GÖKKUŞAĞI : Yeni sezonda en göz alıcı renkler florasan gücünde olan neon renkler olacak. Türkiye ve dünya trendlerini takip ederek müşterilerine en yeni ürünleri sunan Tepe Home’un Gökkuşağı koleksiyonunda neon renklere hakim modern görünümlü tasarımlar

20

SADE ŞIKLIK : Çok geniş bir beğeni kitles ine hitap eden Tepe Home ürünleri arasında bu sezon yine minimal akımın yansımasını takip edenlere özel sade şıklığın ürünleri de yer alıyor. Ferahlık ve yumuşaklık hissi veren objelerde pastel tonlar ön plana çıkıyor.

SİYAH & BEYAZ: Olmazsa olmazımız, her türlü şıklığı tamamlayan siyah ve beyaz renk Tepe Home’un yeni sezon aksesuar ürünleri arasında baş köşeye sahip. Grafik desenleri, çiçekli baskıları ya da çizgi desenli objeleri ile bu sezon da evinizin en asil ürünleri olarak yer alacaklar.

B A


Ev Dekorasyonu ve Mobilya sektörünün zincir mağazacılık alanında lider konumdaki markası Tepe Home, 2013 İlkbahar – Yaz Aksesuar ürünlerini ve Bahçe Mobilyaları koleksiyonunu Cevahir Alışveriş Merkezindeki mağazasında basın mensuplarına tanıttı.

21


SAĞLIK

Bosch NoFrost Kuvars buzdolabı ile mutfaklara pozitif enerji ve zarafet geliyor Siyah, çelik ve beyaz renkli Bosch NoFrost Glass Edition buzdolapları ailesine, insana huzur veren bir renk olarak öne çıkan kuvars da eklendi. Bosch KDN56SQ40N NoFrost Kuvars Glass Edition buzdolabı, negatif enerjiyi pozitife çevirme özelliği ile bilinen kuvars rengin etkisini ve zarafetini mutfaklara taşıyor. Ayrıca, kuvars renkli Bosch ankastre fırın, ocak ve davlumbazlarla harika bir uyum yakalayarak, mutfakları huzur veren kuvars dokunuşu ile canlandırıyor. A+++ enerji sınıfındaki Bosch NoFrost Kuvars buzdolabı, A enerji sınıfına göre yüzde 60 daha fazla tasarruflu oluşu ile doğaya ve aile bütçesine katkı sağlıyor.

22


Hayalİnİzdekİ Düğünlerİn En Özel Adresİ

Haliç Kongre Merkezi, muhteşem Haliç manzarası, eşsiz menü alternatifleri ve servis kalitesiyle hayalinizdeki düğünlere ev sahipliği yapıyor. Düğün öncesi bir saatlik karşılama kokteyli, davetten bir hafta önce 4 kişilik menü tadımı ve düğün pastası da Haliç Kongre Merkezi’nin genç çiftlere düğün hediyesi olarak sunuluyor.

menüsü oluşturuyor. Genç çiftlerin hayatı boyunca hatırlayacağı bu en anlamlı gün için, dekorasyon da aynı özenle tasarlanıyor; masa süslemelerinden ışıklandırmaya, sahne teknolojileri ve ekipmanlarına kadar tüm detaylar Haliç Kongre Merkezi’nin uzman kadrosu tarafından planlanıyor. Düğün organizasyonu başlangıcındaki karşılama kokteyli, davetten 1 hafta önce 4 kişilik menü tadımı, düğün pastası ise Denize sıfır konumu, eşsiz manzarası, deneyimli genç çiftlere düğün hediyesi olarak sunuluyor… personeli ve üst düzey hizmet anlayışı ile masal tadında düğün organizasyonlarına imza atan Haliç Davetli sayısı yüksek olan düğünler için de ideal Kongre Merkezi’nde, organizasyonun her aşaması Haliç Kongre Merkezi, İstanbul’da açık alanda 4000 düğün sahipleriyle birlikte planlanarak yüzde 100 kişiye kadar hizmet verebilen ‘tek mekan’ olma müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile özelliği ile öne çıkıyor. E5 ve TEM ana arterlerine 5 hareket ediliyor. Haliç Kongre Merkezi’nin, deneyim- dakika, Taksim ve tarihi yarımadaya 10 dakikalık meli ve güler yüzlü ekibi, genç çiftlerin hayatlarındaki safedeki merkezi konumu ve benzersiz manzarası bu en özel günü, akıllardan çıkmayacak bir davete ile Haliç Kongre Merkezi, olası hava koşullarına karşı kapalı alan imkanı da sunarak pek çok düğün ve dönüştürüyor. davete ev sahipliği yapıyor. Tüm detaylar özenle planlanıyor Haliç Kongre Merkezi’nde konuklara oturmalı Haliç Kongre Merkezi düğün paketi, Aralık 2013 tariya da kokteyl düzeninde ağırlama imkanı sunu- hine kadar kişi başı 56 Euro’dan başlayan fiyatlarla lurken, Merkez’in deneyimli şefleri ve servis eki- sunuluyor. bi düğün sahibinin tercihine göre, Türk ve dünya 23 mutfağından seçme lezzetlerle, çok özel düğün


SAĞLIK

Yenilenen The Marmara Taksim Gym açıldı The Marmara Taksim bünyesinde faaliyet gösteren ve renovasyon süreci tamamlanan The Marmara Taksim Gym açıldı. Taksim’in merkezinde bulunan The Marmara Taksim Gym, deniz manzarasına da sahip stüdyosuyla daha kaliteli bir hizmet vermek üzere yeni üyelerini bekliyor. Geçen yıl yenilenme sürecine giren The Marmara Taksim Gym yeniden hizmete açıldı. Renovasyon sürecinde tüm fitness ekipmanları Lifefitness markasının Signature serisiyle yenilenen ve üç adet stüdyosu bulunan The Marmara Taksim Gym, her seviyedeki kullanım için ekipman çeşitliliği sunuyor.

24

Fonksiyonel fitness çalışmalarına yönelik TRX, BOSU, Medicine Ball, Gym Ball ve step boardların da bulunduğu salonda, pilates, total body, crunch, zumba ve power yoga gibi grup derslerinden ek ücret ödemeden yararlanmak mümkün. Soyunma odalarında bulunan buhar odaları, spordan sonra rahatlamak isteyen üyeler için güzel bir fırsat sunuyor. Mart sonuna kadar açılışa özel promosyon fiyatıyla üyelik sunan The Marmara Gym, günlük, üç aylık, altı aylık ve bir yıllık olmak üzere çeşitli üyelik alternatiflerine sahip.


Promosyon fiyatı 1 yıllık fitness üyeliği (sınırsız fitness kullanımı + buhar odası + grup dersleri dahil): 2.275 TL Mart sonu itibari ile geçerli olacak fiyatlar: 1 yıllık fitness: 2.575 TL 6 aylık fitness: 1.850 TL 3 aylık fitness: 1.150 TL Günlük fitness kullanım: 100 TL

25


KÖŞE

ÇOCUK Yazar Kübra Teke www.kubrateke.com.tr

ÇOCUKLARIMIZA “HAYIR” DEMEYİ NASIL ÖĞRETMELİYİZ? Türkiye

dünyada çocuk pornografisinde 5’inci , istismarda ise 3’üncü sırada. Bu satırları okuyan her anne, babanın kabusu olacak nitelikte veriler. Birçok anne, baba bu satırları okuduktan sonra çocuklarını istismardan (taciz, tecavüz) koruyacağını düşündüğü yasaklar listesini hazırlamaya koyulacağından hiç şüphem yok! Otoriter anne, baba figürüyle çocuklarımızı istismardan koruyabilir miyiz? Aksine bu tavır çocuklarda “duygusal istismara” neden olacaktır. Çocuğunuzu sürekli eleştirerek ve korkutarak duygusal istismara maruz bırakmayın. Başına her ne gelirse gelsin size anlatabilmesi için önce size güvenmesi ve korkmaması gerekiyor. Sağlıklı bireyler yetiştirmek ve sağlıklı nesiller istiyorsak önce anne ve baba olarak eğitime kendimizden başlamak zorundayız!

26


“Çocuklarımızı istismardan(duygusal, fiziksel) nasıl koruruz?”

* Sürekli eleştiri alarak büyüyen çocuk da özgüven de düşük olur. * Koşulsuz sevgi ve güven çok önemli. (değerlilik duygusu) * Kendisiyle ilgili günlük yaşam dahilindeki konularda seçim ve karar verme hakkı(bazı anne ve babalar bunu yanlış anlayıp çocuğa bir yetişkinmiş gibi davranarak aile içindeki birçok kararı ona aldırmaktadır ki en büyük hatadır.) * İstemediği şeyleri yapması için baskı yapmak, otoriteye sorgusuz boyun eğmesini sağlayacaktır. Bu durumda çocuğun bireysel yetileri yeterince olgunlaşmayacak, kendisini ifade edemeyecek, sorgulama ve düşünsel yönü gelişmeyecektir.

‘‘

En yaygın yetiştirme şekli korkutarak büyütme Çocuğun ne hissettiğine duyarlı olmak’’

Yemek yedirme alışkanlığı dahi yetiştirme tarzını yansıtır ve çok önemlidir. İstemediği halde zorla kusana kadar yedirilen, elleri ayakları kıstırılarak ağlarken, ısrarla reddederken zorla yedirilen çocuklar da sadece yemek yeme konusunda problemli bir davranış geliştirmezsiniz. Yanı sıra çocuğa bir takım mesajlar da verirsiniz, “senin ne düşündüğün ne hissettiğin önemli değil,

ben istiyorum olacak. Hayır demenin anlamı yok!” (Hayır dersen cezalandırılır ve benim sevgimi kaybedersin.) Bu yöntemlerle belki size sorun çıkarmayacak efendi ya da hanım hanımcık bir çocuğa sahip olduğunuza kanaat getirirsiniz; ama kendisini ifade etme, istediğini istemediğini ayırt etme, istemediklerine hayır diyebilme özelliklerini kazanmasına engel olursunuz. Kendi isteklerini ayırt etmeyi bilse dahi hayır diyemediği için psikolojik sıkıntılar yaşayan birçok yetişkin vardır ki bunlar birçok sorun ya da kişisel hak ihlalleri yaşadıktan sonra değişmek için bir uzmana başvurmaktadır. Hayır demenin olumsuz sonuçlar doğuracağına ilişkin algı hayır demeye karşı alıkoyar. Buda bir algılama sorunudur yani tamamen öğrenilmiş bir davranıştır. Çocuk istemediklerine hayır dediğinde psikolojik ya da fiziksel şiddet görmez, kendini ifade ettiğinde sürekli eleştiri alıp susturulmazsa sağlıklı bir süreçle bu davranım kazanılacaktır. Çocuklara sıkça ebeveyn ve çocuk arasında sır olmayacağını öğretin. Ebeveynleriyle herhangi bir konu hakkında konuşmaktan rahatsız olmamalılar; iyi veya kötü, eğlenceli veya üzücü, kolay veya zor. Çocuklara özel hediyeler veya oyuncaklar veren veya çocuğu özel bir gezintiye çıkarmak ya da özel bir etkinliğe götürmek isteyen yetişkinlere dikkat edin. Çocuğunuzu açık kapı politikası izleyen bir kreşe, okula yazdırın. Mümkün oldukça aktiviteleri izleyin ve katılın. Çocuğunuz büyüdükçe, evinizde cinsel konuların açıkça konuşulabildiği bir ortam yaratın. Unutmayın istismara en açık kesim bilgisiz çocuklardır! Cinsel güvenlikle ilgili konuları başlatmak için haberleri veya çocukların cinsel istismarıyla ilgili yayınlanmış raporları kullanın ve sürekli olarak kendisinden cinsel anlamda faydalanmaya çalışıldığında bunu mutlaka ailesine söylemesi gerektiğini yineleyin...

İstismara dair merak ettiğiniz, sormak istediğiniz her şey Mart ayı sonunda çıkacak olan “Kanayan Ruhlar” adlı kitabımda…’’ 27


PEGASUS’UN SAĞLIK AVANTAJLARINDAN YARARLANMAK İÇİN KIŞ TATİLİNİZİ ŞİMDİDEN AYARLAYIN! PEGASUS’TAN 500.000’DEN FAZLA KOLTUK İLE KAÇIRILMAYACAK KIŞ KAMPANYASI 13 Mart – 24 Mart arasında bilet alacak

ZAMANI GERÇEK İSVİÇRE’LİDEN ÖĞRENİN. VICTORINOX SWISS ARMY İsviçre’li Victorinox Swiss Army saatlerinin en popüler modellerinden biri olan Night Vision serisi bu sene onuncu yılını kutlarken; meraklıları için de farklı ve cazip yenilikleri ile yine göz dolduruyor.

28

Çilek & Mandalina ve Limonata & Kavun’un ağız sulandıran lezzetleri, yeni Vivident Full Fruit draje sakızlarında buluştu. YeniVivident Full Fruit, ortasında saklı sıvı dolgusundan fışkıran meyveler ile dolu dolu bir çiğneme keyfi yaşatıyor. Çilek & Mandalina’nın mükemmel uyumu ve Limonata & Kavun’un eşsiz serinliğinden ilham alınarak geliştirilen Vivident Full Fruit’lar ile meyve keyfi yaşamak için yazı beklemenize artık gerek yok


SAMSUNG’UN İNDİRİM KAMPANYASI İLE EVLİLİK HAZIRLIĞINDAKİ TÜM ÇİFTLER BAHARI ERKEN KARŞILIYOR Samsung’un beyaz eşya ürünlerinde başlattığı indirim kampanyası hem tüketicileri hem de ceplerini sevindirecek Tüketici elektroniği ve elektrikli ev aletlerinin lider ismi Samsung, bahar aylarının gelmesiyle açılan evlilik sezonunu tüm tüketiciler için avantaja çeviriyor. Samsung Beyaz Eşya ürünlerinde başlayan indirim kampanyası sayesinde evlerini yenilemek isteyenler Samsung Eco Bubble Çamaşır Makineleri ve Samsung No Frost Buzdolaplarına çok özel fiyatlarla sahip oluyor.

29


SAĞLIK Okul çağındaki çocuklarımızın beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek sağlıklı nesiller yetiştirebiliriz. Beslenme dışında sportif faaliyetler çocuklarımızın kilosunu dengeler ve daha sosyal olmalarını sağlar.

Beslenme Alışkanlığı Uz.Dr. Özge DEMİREL LEMAN Memorial hizmet hastanesi Çocuk sağlığı ve hastalıkları Uzmanı

Dünya sağlık örgütü tarafından önemli bir halk sağlığı sorunu olarak bildirilen şişmanlık son 20 yılda hem erişkinlerde hem de çocuk popülasyonda çarpıcı bir şekilde artmaktadır. Ülkemizde de şişman çocukların sayısı hiç de azımsanmayacak boyutlara gelmektedir. Genetik faktörler hatalı beslenme ve hareketsiz yaşam biçimi şişmanlığın gelişimindeki en önemli unsurlardır . Ayrıca aileleri tarafından aşırı korunan ya da ilgisiz bırakılan çocuklarında şişmanlığa eğilimli olduğu görülmektedir.

30

Şişman çocuklar sosyal ortamlarda ve okulda da eğlence konusu olmakta ve arkadaşları tarafından oyun arkadaşı olarak seçilmediği için yalnızlığa itildikleri yapılan çalışmalarla gösterilmiştir Ayrıca çocukluk çağı şişmanlık

sorunu olan çocukların ileri yaşlarda şişmanlığın devam etmesi ve kalp tansiyon ve diyabet hastalıklarına aday insanlar oldukları da kanıtlamıştır. Bu durumda çocuklarımızı nasıl besleyelim? Okul çocuklarının beslenmesinde, sağlıklı beslenmenin genel ilkeleri geçerlidir. Bu beslenme ilkeleri ise şöyledir: - Besinlerde çeşitliliğin sağlanması - Nişastalı karbonhidratlarla ile liften zengin beslenme - Yağ ve şeker sınırlandırılmalıdır bu seçimler yapılırken çocuğun besin seçimi ve tat zevkindeki öncelikler de önemsenmelidir. Çocukların birçoğu hamburger patates cips kola çikolataya düşkündür. Bu tip besinlerin çok sık olmamak koşulu ile diğer besinlerle dengelenmesi gerekir.


Örnek bir mönü vermemiz gerekirse; Kahvaltı: -1 su bardağı sür(200ml) veya meyve suyu (taze sıkılmış) -1 yumurta veya bir kibrit kutusu kadar peynir -2 tatlı kaşığı reçel, bal, pekmez, fındık ezmesi (birisi) -5-6 adet zeytin -2 ince dilim ekmek Kuşluk: -1 orta boy meyve Öğle: -7-8 yemek kaşığı mantı(2 kepçe) -3-4 yemek kaşığı (1 kepçe) zeytinyağlı sebze yemeği -1 ince dilim ekmek İkindi: -1 kase dondurma Akşam: -1 kase mercimek çorba -1 porsiyon sebzeli tavuk -1 ince dilim ekmek Yemekten sonra: -10/12 adet orta boy fındık , ceviz -1 orta boy meyve

Okul yemekleri de çocuk beslenmesinde çok önemlidir Çocukların özellikle de kalori, yağ ve sodyum içeriği yüksel, vitamin ve mineraller açısından yetersiz, katkı maddeleri eklenmiş hazır yiyecekler açısından bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Uygun bir okul yemeği çocukları açlıktan korumalı, bilişsel performansları olumlu etkilemelidir. Bu ilkelere göre okul mönülerinde: - Et, yumurta, balık, tavuk, peynir, kuru baklagil gibi proteinden zengin bir besinin bulunması - En az bir çeşit nişastadan zengin bir çeşidin bulunması - En az bir çeşit pişmiş veya çiğ sebzenin bulunması - Yemekten sonra bir meyvenin verilmesi gerekmektedir. Doğru beslenmenin yan ısıra çocukların spora yönlendirilmesi de sağlıklı nesiller açısından önemlidir. Sokak oyunları tabi ki vazgeçilmezdir ancak çocukları yüzme, basketbol ve voleybol gibi kolektif sporlara yönlendirmek hem sosyal gelişimi hem de sağlıklı kilo için gereklidir.

31


SAĞLIK Sağlık Bakanlığı, ‘Anne Sütü Bankaları’ açmaya hazırlanıyor. Bağışlanacak sütler saklanıp ihtiyaç duyan bebeklere verilecek. Bir bebeğe kendi annesinin sütü yetmediğinde pastörize edilmiş banka sütü kullanmanın en iyi beslenme yöntemi olduğunu söyleyen Liv HOSPITAL Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. İpek Akman, “Bu işlem sırasında donörün kimliği yani anne sütü bağışçısının kimliği sütü kullanacak olan bebeğin ailesine bildirilir. Çünkü ileride süt kardeşliği gibi bir durum oluyor. Psikolojik ve dini açıdan süt kardeşlerinin evlenmesi sakıncalı olarak görüldüğünden bağış yapan kişinin ismi bilinir ve tercihen de bağışı yapan kişinin bebeği erkekse bu sütü kullanacak prematüre bebeğin de erkek yani aynı cinsten olmasına dikkat edilir. Bu dini ve psikolojik olarak hem veren hem de sütü kullanan açısından psikolojik rahatlık sağlar” diyor.

32

Anne sütü Prof. Dr. İpek Akman Liv HOSPITAL Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı

HER ZAMAN HER YERDE ANNE SÜTÜ


Anne sütünün faydaları saymakla bitmiyor. Bebeği astım, obezite, diyabet gibi hastalıklardan koruyor ve doğum sonrası anneyi rahim kanama, meme ve yumurtalık kanseri risklerini azaltıyor. Dünya Sağlık Örgütü tüm bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile belenmesini, 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte emzirmenin sürdürülmesini öneriyor. Hiç kuşku yok ki anne sütü hem prematüre hem de zamanında doğmuş bebek için en ideal besin. Anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayan ve sindirimi kolay bir besin olmasının yanında bağışıklık sistemini güçlendiren antikorlar ve hücreler de içeriyor. Üstelik hiçbir formül mamada bu antikorlar ve bağışıklık hücreleri de bulunmuyor. Banka sütü özellikle prematürelerde, çoğul gebeliklerde, alerji problemi olan, tartı alamayan bebeklerde, cerrahi geçirmiş bebeklerde kullanılıyor. Anne sütüyle AİDS virüsü (HIV) ve sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları bulaşabileceğinden pastörize edilmemiş sütler bebeklere verilmemelidir. Anne sütü vericileri CMV, HIV, HBV, ve HCV enfeksiyonları için taranmalı ve taramalar süt bağışı sürdüğü müddetçe 3 ayda bir tekrarlanmalıdır. Anne sütü biyolojik bir ürün olduğu için vericiler kan bankasına bağış yapan kişiler gibi sıkı bir şekilde taranırlar. Ayrıca süt vericilerinin sigara, alkol ve ilaç kullanmaması gerekir. Süt bankası anne sütüne Holder pastörizasyonu uygular. Anne sütü 30 dakika süreyle 63 dereceye kadar ısıtılır, bu sürenin sonunda hızla soğutularak (3.75 C/dk) 10 derecenin altına getirilir. Böylelikle anne sütü 15- 45 derece arasında çok kısa bir süre kalır ve bakteri üreme riski azalır. Anne sütü pastörize edildikten sonra dondurulur ve istek yapan hastanelere donmuş şekilde transfer edilir. Banka sütü kullanılmadan önce süt verilecek bebeğin ailesinden yazılı onay alınmalıdır. Pastörize edilmesi gerekir Pastörizasyon işlemi ile sütte bulunabilecek tüm virüsler ölür. Bu işlem ne yazık ki sütteki bazı bağışıklık hücrelerinin (lenfosit) ölmesine, antikor miktarının yaklaşık olarak yüzde 25 azalmasına ve sindirime yardımcı enzimlerin aktivitelerinin kaybına yol açar. Sütün besin değerinde ise bir değişiklik olmaz. Tüm bunlara rağmen banka sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyonlar formül mama ile beslenenlerden daha az görülür. Kendi annesinin sütünü alamayan bebekler için pastörize edilmiş banka sütü en iyi alternatiftir. İlk süt bankası Viyana’da kuruldu Tarihte süt anneliğinin çok eski zamanlara dayandığı biliniyor. M.Ö. 2250 yılındaki Hammurabi

yazıtlarında süt anneden bebeğe fiziksel, duygusal ve zihinsel özellikler geçebileceği, bu nedenle süt anne seçiminin çok dikkatli yapılması gerektiği belirtilmiş. 13. yüzyılda süt anneliği en iyi gelir sağlayan mesleklerden biri olmuş. İlk süt bankası 1909 yılında Viyana’da açılmıştır, bunu pek çok ülkedeki bankalar izlemiş. 1985’te Kuzey Amerika’da Anne Sütü Bankası Derneği kurulmuş (HMBANA) ve bankaların standardizasyonu sağlanmış. Avrupa’daki süt bankalarının oluşturduğu ağa ise HUMANE adı verilmiş. 1980’li yıllarda başlayan AİDS epidemisi pek çok bankanın kapanmasına yol açmış. Günümüzde enfeksiyonlara karşı güvenlik önlemlerinin artmasıyla konu tekrar gündeme geldi. Anne sütünün faydaları * Anne sütü bebek için en doğal ve ideal besindir. * Bebeğin ilk 6 aydaki (D vitamini hariç) tüm besin ihtiyacını karşılar. * Her zaman hazır, temiz ve uygun ısıdadır. * Doğumdan sonra gelen sarı süt (Kolostrum) taşıdığı antikor ve bileşimiyle bebeğinizi hastalıklara karşı korur, bağışıklık sisteminin gelişmesini kolaylaştırır. (Örneğin ishal, zatürre, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar görülme riski azalır.) * Anne sütünün sindirimi kolaydır. Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. * Anne sütü ile beslenen bebeklerde ileri yaşlarda gelişebilecek şeker hastalığı, astım, alerjik hastalıklar, obezite, koroner kalp hastalıkları gibi kronik hastalıların oluşma riskinin daha az olduğu görülmüştür. * Anne sütü tüm organ ve sistemlerin büyümesini düzenleyen büyüme faktörü içerir. * Emzirme bebeğin diş ve çene sağlığı için yararlıdır. * Anne sütü bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. * Anne sütü, anne ile bebek arasındaki psikolojik bağı kuvvetlendirir, doğal bir sakinleştiricidir. Emzirmenin anneye yararları * Rahmin daha kısa sürede toparlanmasını sağlar. * Erken emzirmeyle doğum sonrası kanamalar çabuk kesilir. * Memelerde şişme, iltihaplanma olmaz; anne lohusalık dönemini rahat geçirir. * Emziren annelerde meme ve rahim kanserine yakalanma riski daha azdır. * Menopoz sonrası kalça kemiği kırığı riskini azaltır. * Hamilelik döneminde oluşan fazla kiloları daha kolay verirler.

33


SAĞLIK 2-3 yaş döneminin, çocuğun kendisinin ve dış dünyanın farkına vardığı, öğrenme ve dış dünyayı keşfetme yılları olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Etiler Polikliniği Uzman Klinik Psikoloğu Aynur Sayım, dünyayı keşfetmenin, ona sahip olmanın hazzını yaşayan çocuklara ebeveynin engelleyici, korumacı, müdahaleci yaklaşımının zarar verici olduğu uyarısında bulunuyor. Sayım bu dönemde Anne-babanın çocuk için gerekli güvenlik önlemlerini alarak, çocuğa kendisini gerçekleştirmesi için fırsat vermesi, ona bir alan sunması gerektiğini belirtiyor.

TEmizlik Uzm. Psk. Aynur Sayım

Tuvalet Eğitimindeki İhmal Çocuğu Depresyona Götürüyor

Çocuk gelişiminde kritik dönemler vardır. 2-3 yaş da ise bu dönemlerden biridir. Çocuğun annesi ya da bakımını veren kişi ile arasında kuracağı güven ilişkisi, çocuğun yaşamı boyunca tüm insanlarla kurduğu ilişki tarzını ve güvenini temsil ediyor. Bu anlamda ilk 3 yıl gelişimde çok önemli. Annesinin tüm ihtiyaçlarını karşılamasını isteyen bebek, acıkınca doyurulmayı, altı pislenince temizlenmeyi, dokunsal teması, sevgi dolu bakışlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlar gecikmeden, zamanında yerine getirilirse çocuğun anneye ya da bakıcısına güveni artar, kendini de güvende hisseder.”

34


Bu dönemin çocuğun sosyalleşmesi ve bireyselleşmesi açısından kritik bir dönem olduğunun altını çizen Sayım, bu dönemin aynı zamanda da çocuğun tuvalet eğitimini kazandığı dönem olduğunu kaydediyor. Sayım tüm gelişim dönemlerinde olduğu gibi bu dönemde de çocuğun tuvalet eğitimine hazır oluşluluğunu beklemek ve sabırlı olmak gerektiği konusunda ebeveynleri uyarıyor. Sayım çocuktan gelecek sinyallerini iyi takip edilmesi gerektiği hatırlatmasında bulunuyor. Çocuk tuvaleti geldiğinde sinyaller verir “Çocuk, tuvalet eğitimine hazırsa sinyaller verir. Gizli gizli köşelerde çişini, kakasını yapar tuvaletinin geldiğini de söylemeye başlar. Eğer çocuk hazır olduğunu hissettiriyorsa, o zaman tuvalete götürmek ve olumlu pekiştirici kullanmak gerekir. Aferin demek, ödüllendirmek gibi.” Ödüllendirmenin tuvalet eğitiminde önemli olduğunu vurgulayan Sayım, baskı yapılmaması konusunda da uyarıyor.

Tuvalet eğitiminde baskı çocuğu depresyona sürükleyebilir “Eğer çocuk hazır olmadan ve ya erken dönemde anne-baba acele eder, çocuğa baskı yaparsa, çocuk bu dönemde saplanır, ileride birtakım sorunlar ortaya çıkabilir. Bu süre 3 yaştır. 3 yaşa kadar beklemek gerekebilir. Çocuk altını ıslattı ya da kirletti diye ceza kullanmak, dövmek, yakmakla tehdit etmek, korkutmak, çocuğu örseler. Bu yanlış tutumlar, çocuğun, çekingen, girişimci olmayan, kendine güvensiz olmasına neden olur. Ve çocuk bu gibi cezaları beden bütünlüğüne zarar geliyor olarak algılar, insanlara güvenmez, her an zarar görmekten korkar. Anksiyetesi yüksek, kaygılı bir kişi olur. Buna bağlı olarak başka davranış sorunları da oluşabilir. Alt ıslatma, kaka kaçırma kalıcı olabilir. Kekemelik, agresivite, uyum güçlükleri, sosyal fobi gibi sorunlar tabloya eşlik edebilir, çocukta depresyon gelişebilir.” Sayım, çocuğun gelişimi, beklenen düzeyin gerisindeyse, tuvalet eğitiminin kazanılması daha geç dönemlere kalabileceğini ifade ediyor. Tuvalet eğitimi döneminin kritik bir dönem olduğunu belirten Uzm. Psk. Aynur Sayım, anne ve babanın bu dönemde bilinçli davranması gerektiğini söylüyor. Sinyal veren çocuğa korumacı davranmak duygusal gelişimi engelliyor “Çocuk sinyal verdiği halde korumacı davranıp, örneğin şimdi kış, hava soğuk, yaza bıraktık diyen annelerimiz de olduğunu görebiliyoruz. Bu tutum da aşırı korumacı-kollamacı tutum olması nedeniyle, çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkiler. Bu tutuma maruz kalan çocuk, her konuda muhtemelen bunu yaşar. Yani çocuğa sorumluluk verilmez, çocuk öz bakımı için desteklenmez ve korunursa, çocuk duygusal olarak büyüyemez, küçük kalır.”

35


İSHAL

SAĞLIK Çocuklar için en tehlikeli hastalıkların başında ishal geliyor. Daha çok ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklarda görülen bu hastalık bulaşıcı olabiliyor. İshalin çözümü ise dikkatli bir beslenme programı ve hijyen. En önemli belirtilerinden biri ise kusma. Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fazlı Yılmazer, ishalde kullanılacak en önemli tedavinin ise yoğurt ve kefir tüketiminin artırılması, muz, şeftali, yağsız pilavmakarna ve patates tüketilmesi olduğunu söyledi.

Dr. Fazlı Yılmazer Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

ÇOCUĞUNUZ KUSUYORSA İSHAL OLABİLİR

İshal özellikle ilk ve orta okul çağındaki çocukları tehdit ediyor. Okulların kalabalık oluşu adeta ishale davetiye çıkarıyor. Çünkü ishal bulaşıcı bir hastalık. Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fazlı Yılmazer, bu noktada aileleri uyarıyor. Dr. Fazlı Yılmazer, anne babaların okul çağındaki çocuklarının sağlıklarına dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Çocuklarda görülen ishalin, vücutlarındaki su kaybı yetişkinlere göre çok hızlı olduğu için daha tehlikeli olduğuna işaret eden Dr. Yılmazer, “Gelişmekte olan ülkelerde çocuklarda yıllık 1,5 milyar ishal atağı görülür ve bunlardan yaklaşık 4 milyonu ölümle sonuçlanır. Gelişmekte olan ülkelerde 3 yaşından küçük çocuklarda ishalden ölüm oranı %15’dir.” diye konuştu. İshalin nedenlerini enfeksiyonlar, besinsel etkenler, barsakların anatomik yapısına bağlı nedenler olarak sıralayan Dr. Yılmazer, ishalin belirtilerinin yaş 36

grubuna göre değişiklik gösterse de hastaların genellikle bulantı, kusma, karın ağrısı, sık ve sulu dışkı, ateş ve vücudun su oranının azalması olduğunu anlattı. Dr.Fazlı Yılmazer, ishalde önemli tedavi yönteminin yoğurt ve kefir tüketiminin artırılması, muz, şeftali, yağsız pilavmakarna ve patates tüketilmesi olarak sıraladı. Dr.Fazlı Yılmazer, vücuttan su ve tuz kaybı bulgusu yoksa, ağızdan besin alımı iyi ise hastanın ayakta bile tedavisinin yapılabileceğini ifade ederek, “Bakteriyel bir enfeksiyon ise antibiyotik tedavisine başlanmalı, viral ise destek tedavisi yeterli olacaktır. Vücuttan su ve tuz kaybı varsa ve kusuyorsa hastanede damardan sıvı verilmeli, vücuttan su ve tuz kaybı var fakat ağızdan besin alımı iyi ise oral rehidratasyon tedavisi uygulanmalıdır” dedi.


TÜP BEBEK İş hayatının ağır koşullarının altında çocuk sahibi olmak için tüp bebek merkezine uğrayamayanlara müjdeli haber geldi. “Konforlu Tüp Bebek” tedavisi ile artık çocuk sahibi olmak çok daha kolay. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, konforlu tüp bebek yönteminin 10-12 gün içerisinde sonuç verdiğini ve hastanın tüp bebek merkezinde harcadığı zamanın 2-3 kez 30’ar dakika olduğunu söyleyerek, “Kadınlar günlük hayatlarını etkilemeden öğle arası çocuk sahibi olabilir” dedi.

DR. Hakan Özörnek Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü

ÖĞLE ARASI ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTER MİSİNİZ ?

Gerek tüp bebek konusunda bilginin artması gerekçe ilaç teknolojisindeki gelişmeler tedavi şekillerinin değişmesine neden oluyor. Bu gelişmerden faydalananların başında ise hastalar geliyor. Hastalar artık daha kısa sürede ve tüp bebek merkezinde daha az vakit geçirerek çocuk sahibi olabilecek. Konforlu Tüp Bebek isimlii yöntemle ilgili bilgi veren Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, daha az ve sadece derialtı iğneler kullanarak, neredeyse hiç kan almadan, daha az yan etkili ve en önemlisi daha az stresli bir tedavi imkanının bulunduğunu açıkladı. Dr. Hakan Özörnek, tedavi boyunca hastaların mümkün olduğunca hayatlarını etkilememeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle dedi: “Bir anlamda konforlarını hiç bozmuyoruz. Bu yöntemde ilaç dozları azaltılıyor. Yüzde 60 daha az enjeksiyon yapılıyor. Enjeksiyorlar derialtına yapılıyor. Tedavi süres-

inde 2-3 kez klinik randevusu alınması yeterli oluyor. Az ilaç kullanarak yapılan bu tüp bebek tedavisine ‘Konforlu tüp bebek’ diyoruz.” Dr. Hakan Özörnek, bu yöntemin 38 yaşın altındaki yumurtalık kapasitesi yeterli, boy-kilo oranı normal sınırda olan hastalara yapılabildiğinin altını çizerek, “Konforlu tüp bebek gebelik oranlarını düşürmez. Bu yöntem dünyada yeni yeni yaygınlaşmaya başladı. Türkiye’de de henüz az sayıda iyi laboratuvara sahip tüp bebek merkezinde uygulanıyor” dedi.

37


SAĞLIK Düzensiz uyku problemi olan çocuklarda, yetersiz salgılandığı görülen “BÜYÜME hormonu” büyümede yavaşlamaya neden olabiliyor. Prof. Dr. Yonca Tabak; özellikle alerjik hastalıkların, çocukların gece uykusunu böldüğünün ve çocukları kaliteli uykudan uzaklaştırdığının altını çiziyor.

UYKU ALERJİSİ Alerji uzm. Prof. Dr. Yonca Tabak Çocuklarda gelişimin ve büyümenin en önemli etkenlerinden birisi: uyku…

Kalitesiz bir uykunun, çocuk gelişimini yavaşlatacağını belirten Prof. Dr. Yonca Tabak, özellikle alerjik astımın çocukların uyku düzenini en çok etkileyen hastalıkların başında geldiğini belirtiyor. Tabak; alerjik astımda görülen, gece sabaha karşı gelen öksürük krizleri ve nefes alamama ataklarının, uykunun bozulmasında en çok rastlanan sebepler olduğunu söylüyor. Astım- Burun Tıkanıklığı- Uyku Apnesi Sendromu Genellikle astıma, alerjik nezlenin eşlik ettiğine değinen Prof. Dr. Yonca Tabak, burun tıkanıklığının da astım ve alerjik nezle ile beraber sıklıkla görüldüğünü belirtiyor. Burun tıkanıklığına bağlı, gece oksijensiz kalan çocuklarda “uyku apne sendromu” denilen ve 20 saniyeyi geçen nefes durmalarının görüldüğünün de altını çiziyor. Gece Ağlamalarının Nedeni Alerjik Egzama Olabilir Alerjik egzama, çocuklarda gece uykusunu bozan hastalıklarda ikinci sırayı alıyor. Bu hastalığın özellikle gece alevlenen kaşıntı atakları nedeniyle çocukların uyku düzenini bozduğunu ifade eden Prof. Dr. Yonca Tabak; bebeklerde sebepsiz gece ağlamalarının nedenin bu olabileceğinin göz önünde tutulması gerektiğini söylüyor. Alerjiye Neden Olan Kaynaktan Uzaklaştırın Düzenli bir gece uykusunun önemini vurgulayan Yonca Tabak, çocuklar için mutlaka kaliteli uyku uyuyabi-

38

lecekleri ortamın sağlanması gerektiğini söylüyor. Tabak, alerji kaynaklı bu hastalıklarda çocukların, hastalığın temelinde yatan alerjik maddeden uzaklaştırılmasının, şikâyetleri ciddi düzeyde azaltacağını ve düzenli bir uyku ortamı sağlanmasına katkıda bulunacağını belirtiyor. Alerjik maddeden uzak durmanın yetmediği durumlarda ise alerji ilaçları ile şikâyetleri baskılamak yoluna gitmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yonca Tabak,

Uzun dönemde alerjik hastalıkların kökten çözümünün vücudu alerji yapıcı maddeye alıştırmak olduğunu düşünürsek, uygun hastalarda vakit geçirmeden dilaltı damla aşı tedavisi ile bu alıştırma işleminin başlatılması en uygun yaklaşım olacaktır. “ diyor.


alerji Baharın yüzünü göstermesi ve havanın ısınmasıyla birlikte alerji mevsimi de geldi. Ağırlıklı olarak mevsim geçişlerinde ortaya çıkan polenler, kimi zaman hayatı bir kabusa çeviren alerjinin baş aktörü. Liv HOSPITAL Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece ev tozu ve polenlere karşı alerjik bünyeliler ile astım hastalarını uyarıyor. Prof. Dr. Ece “Hassas alerjik bünyeliler ve astım hastalarının ilkbahar ve sonbahar gibi mevsim geçişlerinde polen, ev tozu akarı gibi alerjenlerden uzak durması ve ilaçlarını düzenli kullanmaları çok önemli. ‘İyiyim’ diyerek ilaç kullanımını asla kesmemek gerekli” diyor.

Prof. Dr. Ferah Ece Liv HOSPITAL Göğüs Hastalıkları

ALERJİ MEVSİMİ KAPIDA

Sabah saatlerindeki polen bombardımanına dikkat Normalde vücudumuzu koruyan bağışıklık sistemin, bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere aşırı yanıt vermesi sonucunda ortaya çıkan reaksiyonlar alerji olarak nitelendiriliyor. Özellikle polenlerin açığa çıktığı sabahın erken saatlerinde yaşanabilecek alerji ve astım ataklarına dikkat çeken Prof. Ece, sabahtan öğleye kadar olan zaman içinde açık havada yapılan spor ve yürüyüş gibi aktivitelerden uzak durulması gerektiğini söylüyor. Prof. Ece “Alerjik olan kişiler ve astım hastaları açık havada yapacakları fiziksel aktivite için polenlerin daha az olduğu öğleden sonra saatlerini tercih etmeli. Özellikle plaza ve AVM gibi binaların yüzeyleri statik elektrik üretiyor ve polenler bu tip binaların olduğu bölgelerde daha yoğun olarak görülüyor. Ancak kişinin hangi çeşit polene karşı alerjik olduğunu yapılacak basit bir alerji testi ile belirlemek mümkündür” diyor.

nevresim takımlarının haftada bir kez 60 derece ile yıkanması alerjiye karşı alınabilecek en temel önlem” diyor. En yaygın alerjik maddeler • Ot ve ağaç polenleri • Ev tozu akarları • Evcil hayvanların deri veya tüyleri • Mantar veya küf sporları • Çeşitli gıdalar (Süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler) • Hamam böcekleri • Arı sokmaları • Birtakım ilaçlar • Lateks • Kimyasal reçineler, lastik, nikel Alerji tanısı nasıl konulur?

Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, Ev tozu akarlarına karşı önlem alın kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde Ev tozu akarlarının sık rastlanan alerjenlerden ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki biri olduğuna dikkat çeken Prof. Ece “Evde- düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı ki halı boyutları küçültülmeli. Yatak odasında alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür. halı olmaması, ağır ve toz tutan perdeler yerine yıkanabilir perdeler kullanılması, çarşaf ve

39


terapi

SAĞLIK Tenis oynamasanız bile ‘tenisçi dirseği’ hastalığına yakalanabilirsiniz

Dr. Fizyoterapist Gamze ŞENBURSA

Tokalaşırken, kapı kolunu çevirirken, yumruğunuzu sıktığınızda dirseğinizde ağrı hissediyorsanız eğer ‘Tenisçi dirseği’ hastalığına yakalandınız demektir.

Tenisçi dirseğine manuel terapi

Hastalığın adı tıp literatürüne ‘Tenisçi dirseği’ (lateral epicondylitis) olarak girmiş olsa da bu hastalıktan muzdarip olanların sayısı tenis oynayanlardan daha fazla. Toplumun 30-60 yaş aralığındaki kesiminin yüzde 19’unda görülen rahatsızlığın hedef kitlesi yine kadınlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1980 yılında özür olarak sınıflandırdığı tenisçi dirseği, birçok ülkede erken emeklilik nedeni sayılıyor. Sigara tüketenlerde daha çok görülen hastalık dirseğin dış kenarında ağrı ve hassasiyetle başlıyor. Elin, bileğin aşırı kullanımı nedeniyle önkol kaslarının gerilimi sonucunda oluşan hastalık tendon dokusunda ufak yırtılmalara ve ağrıya neden oluyor. Tenisçi dirseğine neden olan aktiviteler arasında tenis gibi raket ile yapılan sporlar, makine işi, marangozluk, budama işleri, bilgisayar klavyesi kullanımı, müzik enstrümanı çalmak ve dikiş dikmek sayılıyor. Kişinin ağrısını rahatlatmak, probleme neden olan aşırı yüklenmeyi ortadan kaldırmak, kasların kuvvet, dayanıklılık ve esnekliğini geri kazandırmak için bir dizi tedavi gerekiyor.

40

Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, en hızlı cevap alınan tedavi yönteminin manuel terapi uygulamaları olduğunu söylüyor. Dr. Şenbursa, uzmanı olduğu manuel terapi uygulamaları hakkında şu bilgileri veriyor: “Manuel terapi uygulamaları en hızlı yanıt alınan modeldir. Hastalığa spesifik tutulan kaslara yönelik yapılan derin friksiyon masajı (doku yenilenmesini sağlar), eklemlerin hareketine yönelik yapılan mobilizasyon hareketleri, mills manüplasyonu ve yumuşak dokuyu gevşetmeye yönelik gevşetme çalışmaları hastanın ortalama 3-8 seans arasında rahatlamasını sağlıyor. Tedavi süresi içinde yapılan spora ara verilmesi, ağrıyı tetikleyen hareketlerden kaçınılması, ortalama 3 ay aşırı yüklenmeden kaçınılması gerekiyor. Dirsek ağrısız olarak hareketleri geri kazandığında ve diğer kol ile aradaki fark kalktığında tekrar spor ve aktivite yapılabilir.” Dr. Şenbursa, manuel terapinin yanı sıra hareket modifikasyonları, ilaçlar, egzersiz, fizik tedavi, lazer, ultrason ve buz masajının da tedavi yöntemleri arasında yer aldığını sözlerine ekledi.


Osteoporoza Tüm dünyada yaklaşık 200 milyon kadını etkileyen Osteoporoz ile ilgili yapılan araştırmalar, hafif düşme sonucu kırık problemiyle hastaneye başvuranların yüzde 97’sinde D vitamini yetersizliği görüldüğünü ortaya koyuyor. Kalça kırığı yaşayan her 5 kadından 1’inin bir yıl içinde hayatını kaybetmesine neden olan hastalıkta vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun oranı da kemik kırıklarının oluşmasında etkili olurken sanılanın aksiye yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kırığa olan eğilimini azaltıyor. Yani kilolu kadınlar daha az kırık riski taşıyor.

Prof. Dr. Semih Akı Osteoporoza bağlı kırıklar zayıf kadınları daha fazla etkiliyor

Kemiklerdeki kırık riskinin artması anlamına gelen osteoporo- EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ, YAŞ!

zun doğru tedavi edilmesi, özellikle eski yaşam kalitesine dönüşü Kırık riskinin ortaya konulması için kullanılan çizelgeye göre, engelleyen ve vakaların beşte birinin ölümle sonuçlandığı kalça değerlendirilmesi gereken kırıkları açısından büyük önem taşıyor. İlerleyen yaşla birlikte, değişik dört ana faktör bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Akı bunları; kemik hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı olarak artan kırık riskinin, hastanın yoğunluğu ölçümü, yaş, daha önce geçirilen osteoporotik kırık ve anhayatını tehdit edecek duruma gelmesi halinde ayrıntılı ve çok yönlü nenin kırık öyküsü olarak sıraladı. Prof. Dr. Akı, kırığa olan eğilimin kemik sertliği ve kemik kalitesi olmak üzere iki başlık altında

bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekiyor.

Osteoporozda sadece kemik yoğunluğuna bakılarak tanı konu- değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Yaş ile birlikte kemiğin

lup, buna göre tedaviye başlanmasının yanlış bir uygulama olduğunu yoğunluğu azaldığı gibi kalitesi de bozuluyor. 40 ve 80 yaşındaki söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon iki insanın kemik yoğunluğu değerleri aynı olsa da yaşla birlikte keUzmanı Prof. Dr. Semih Akı, “Bu uygulama ile hastanın kırık riski değil, mik kalitesi bozuluyor ve kırık riski sekiz kat artıyor. Bu nedenle ildoğrudan kemik yoğunluğu tedavi ediliyor. Oysa kemik yoğunluğu eri yaş gruplarında kemik yoğunluğuna bakmadan, kemik kalitesinin değerinin iyi olması kırıktan korunmada tek başına yeterli olmuyor. bozulduğu göz önüne alınarak tedaviye başlanabiliyor” dedi. Nitekim kemik yoğunluğu normal olanların yaklaşık yarısında kırıkların Bir diğer faktörün de cinsiyet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akı, kadınların görülmesi, bunun en net göstergesi olarak kabul ediliyor” dedi

menopoza girmesiyle birlikte, kemikleri koruyucu etkisi olan östrojen

ÇOK ZAYIF OLMAK DA SORUN YARATIYOR

hormonunun azaldığını ve bunun sonucunda kırık riskinin arttığını be-

Vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun oranı da kemik kırıklarının lirtti. oluşmasında etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Semih Akı, sanılanın ak- İKİNCİL FAKTÖRLERE DİKKAT! sine yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kırığa olan eğilimini azalttığını Osteoporoz riski üzerinde etkili olan birtakım ikincil faktörler de bubelirtti. Fiziksel stresin bu olumlu etkisi nedeniyle çocukların basket- lunuyor. Bunlar arasında; içki ve sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, tibol ve voleybol gibi zıplamayı gerektirecek sporlar yapmalarını öneren roid hormonu kullanımı, kronik akciğer hastalıkları, inflamatuar barsak Prof. Dr. Akı, “Kilolu kişilerde ise kemiğe daha fazla fiziksel stres bindiği hastalıkları, romatoit artrit, erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme için, bu durum kemik gelişimine katkı sağlıyor. Ancak obezitenin genel kanseri tedavisi görmek ile organ nakli yer alıyor. sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle onaylanmıyor. Hastanın daha önce osteoporotik kırık

mgeçirmiş olması diğer

kırıklar için zemin hazırlıyor. Bu nedenle de ilk kırığı engellemek önem taşıyor” diye konuştu.

41


SAĞLIK

DORE ÇORAP’TAN BAHARDA ÇOCUKLARA SAYISIZ SEÇENEK

Çocuklara özel renk renk, desen desen çoraplar Dore Çorap’ta… Ürünlerinin yumuşaklığı, kalitesi ve dayanıklılığı ile tanınan Dore Çorap, çocuklar için renkli ve çeşitli desen alternatifleri sunuyor. 0–12 aylıktan 12 yaşa kadar her çocuğun severek kullanacağı Dore Çoraplara www.dorecorap.com adresinden ulaşmak mümkün. Üstelik www.dorecorap.com’da 25 TL ve üzeri alışverişlere kargo da ücretsiz.

42


43


MODA Çocukların odalarında ve gardıroplarında birçok tonuyla yer alan pembe ve mavi, kuşkusuz her dönemin en çok ilgi gören renklerinden. Bu sezonun da öne çıkan renklerinden olan pembe ve mavinin birçok tonunda farklı ve kendine özgü tasarımlar arayan anne-babalar, Renklizebra.com’un yeni bahar koleksiyonunda çocukları için göz alıcı ve büyüleyici seçenekler bulabilirler.

44

Minik

Pembe

v

tutk


klerin

ve

MAVi

kusu

Günümüzde birçok anne-baba her renkten ürünler kullanarak rengarenk çocuk odaları oluşturmayı tercih etse de, her dönemin favorilerinden olan pembe ve mavi çocuk modasındaki hükümdarlığını sürdürmeye devam ediyor. Renklizebra.com’un yeni sezon ürünlerinde, çocuk odaları ve gardıropları için, pembe ve mavinin birçok tonunda çarpıcı, fantastik ve farklı ürünler yer alıyor. Çocuklar için yaratıcı ve kendine özgü tasarımlı kıyafetler, çantalar, yatak örtüleri, nevresim takımları, büyüleyici yastıklar, orijinal oda aksesuarları, oyuncaklar ve şeker gibi battaniyeler Renklizebra.com’da sahiplerini bekliyor. Renklizebra.com bu sezon da, canlı ve neşeli tasarımları, biraz vintage, biraz retro esintileri, yaratıcı ve sürpriz karakterleri ile herkesin gönlünü fethetmeye devam ediyor. Renklizebra.com, site üzerinden yapılan alışverişlerde ertesi gün teslimat, koşulsuz değişim, ücretsiz iade gönderimi ve yüzde 100 güvenli alışveriş imkanı sunuyor.

45


SAĞLIK

46


47


SAĞLIK

48


49


SAĞLIK

50


51


SAĞLIK

52


53


istanbul teması SAĞLIK FLO’ya özel tasarım çantalarda İstanbul’dan ilham alan genç ve başarılı tasarımcı Zeynep Pak, FLO için kullanımı rahat, eğlenceli çantalar tasarladı. İstanbul çizgisinin tasarımcısı Zeynep Pak’ın ham bez üzerine baskı şeklinde tasarladığı alışveriş çantaları, gündelik hayatın vazgeçilmezi olacak. Aynı zamanda hatıra niteliği de taşıyan renkli İstanbul’u figürlerle anlatan bez çantalar, hayatı kolaylaştırmak isteyenler için... Alışveriş çantası olarak tasarlanmalarına rağmen neonlarla süslenmiş askılarıyla daha da dikkat çeken çantalar, tercih edenin zevkine göre ayakkabı çantası ve plaj çantası olarak kullanılabiliyor. FLO’nun 29.99 TL’den satışa sunulan İstanbul temalı Zeynep Pak tasarımı bez çanta modellerini görebilmek için FLO mağazalarına uğrayabilir, www.flo.com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz.

54


55


MODA

56


www.lcwaikiki.com

57


SAĞLIK

LC Waik Çocuk ve Öz Koleks

8-16 yaş aralığındaki koleksiyon ise olduk koleksiyonda stil sahib şortlar, baskılı tişörtler ve bekliyor. LC Waikiki’yi te çizgili, fiyonklu, baskılı tişö göz kama

58


kiki’den Gençlere zel siyonu!

gençlere hitap eden kça dinamik! Bu özel bi genç erkekleri ekose e farklı tarzlarda denimler rcih eden genç kızlar ise örtler ve renkli denimlerle aştıracak.

59


SAĞLIK

60


61


SAĞLIK

62


63


SAĞLIK

64


65


SAĞLIK

66


67


MODA

Eğlenceli ve keyi fl i yaş am s t i l i n i n ö n c ü sü Su perga , Türkiye’ deki ilk m ağ azas ı n ı İ s t an b u l Ca pit ol AVM ’ de a ç tı. Yeni sezo n a 4 2 ye n i re n k l e g i re n Su perga , b u yazın ö n p l an d a o l an re n k l e r i s a r ı, m ac e nta, mav i ve ye ş i l i n can l ı ve p ar l a k t on l a r ıy l a h ayat ı n ı za re n k kat ı yo r .

www.supergaturkey.com

68


69


KÖŞE

ÇOCUK ve hayvan Veteriner Hekim Devrim Baykal

Unutmayın o da bir

canlı Bebeğinizle aynı ev içinde kedi veya köpek beslemek zannedildiği gibi korkutucu değil, gerekenler yapıldığında tam tersine oldukça keyifli ve hem sosyal hem de psikolojik açıdan son derece yararlıdır. Maalesef ülkemizde ev hayvanları ve insan sağlığı ilişkisi yeterince gelişmemiş ve bilinçlendirilememiş durumda. Bunun doğal sonucu olarak da çocuğuyla beraber yaşayan bir kedi veya köpeği düşünmek anne babaları direkt alarma geçiren ve kafalarında sayısız karmaşık soruların dolaşmasına sebep olan bir halde.

70

Okumakta olduğunuz bu satırlarda kafanızdaki önemli soru başlıklarının cevaplarını bularak size sunulan tıbbi gerçeklerle umarım rahat bir nefes alabileceksiniz. Bu başlıkları özellikle karşılaştığım sorun ve soru başlıkları olarak ele aldım.


ALERJİ;

TOKSOPLAZMA;

Yapılan bilimsel araştırmalarda kedi ve köpek gibi evcil hayvanlarla birlikte büyüyen çocukların alerjiye yakalanma olasılığı, evlerinde kedi-köpek olmayan çocuklardan yüzde 50 daha az görüldüğü ortaya çıkmıştır.

Pek çoğunuz anne adaylarının kediden bulaşan bir hastalık yüzünden düşük ya da ölü doğum yaptığı öykülerini duymuştur. Burada adı geçen hastalık Toksoplasmozisdir. Gerçekçi olmak gerekirse insanlara bulaşan toksoplasma enfeksiyonlarında kediler en az suçlanması gereken faktördür. Toksoplasmozis;Toksoplasma gondii adlı parazitin neden olduğu bir enfeksiyondur. Kediler bu paraziti enfekte bir hayvanı örneğin fareyi iğ olarak yediklerinde alırlar. Bir kere toksoplasma enfeksiyonu geçiren kedi bağışıklık kazanır ve bir daha enfekte olmadığı gibi bulaştırıcılık özelliği de taşımaz. İnsanlarda da benzer şekilde bir kere enfeksiyonu geçiren kişi bağışıklık kazanarak bir daha hastalanmaz. Sokak kedileri bu enfeksiyonu genellikle yaşamlarının çok erken döneminde geçirerek bağışıklık kazanırlar. Bu nedenle büyük sokak kedilerinden enfeksiyon bulaşması çok uzak bir olasılıktır. Ev kedileri için ise durum daha rahatlatıcı; sadece kuru mama yiyen ve sokağa hiç çıkmayan kedilerde hastalığın görülmesi olanaksızdır. Bu parazitin yaşam döngüsü içinde, insan sağlığını esas tehdit ettiği noktalar büyük baş hayvanlar ile sebze ve meyvelerdir. Bu sebeple iyi pişirilmemiş etlerin veya iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerin yenmesi en büyük tehlikedir. Bu sebeple bulaşabilecek hastalıkların sadece bir tanesi bu olmakla birlikte çok sayıda hastalık da bu sebeple meydana gelmektedir. Kedilere yapılan düzenli parazit ilaçlamaları sonucu böyle bir olasılık rahatlıkla ortadan kaldırılabilmektedir.

Georgia Tıp Fakültesi tarafından yapılan araştırmada, Detroit bölgesinde doğmuş 474 bebek,7 yaşına gelene kadar izlendi. 254’ü fazla sayıda köpek ya da kedi ile büyüyen,220’si ise evcil hayvanlardan uzak kalan çocuklarda yapılan araştırmalar, evcil hayvanlarla büyüyen çocukların alerjiye yakalanma riskinin, diğerlerine göre yüzde 50 daha az olduğunu ortaya çıkardı. Bunun yanı sıra unutulmaması gereken bir gerçek de çocukların bağışıklık sisteminin gelişimi için aşırı hijyenin zararlı olduğu; evcil hayvanların ağızlarında bulunan “endotoksin” ler bağışıklık sistemini enfeksiyonlarla savaşacak şekilde uyarmakta ve böylece bağışıklık sistemi alerjenlere karşı daha dayanıklı hale gelmektedir. Araştırmalara göre kedi ve köpek beslenen evlerde endotoksin düzeyleri, hayvan bulunmayan evlere oranla çok daha fazla bulunmuştur. Hayvanlarla birlikte büyüyen çocuklar sadece o hayvana ait alerjene değil, diğer alerjenlere de daha az duyarlı olmakta dolayısı ile çapraz bağışıklık geliştirmektedirler. Bu da bir nevi aşı işlevi gördüğünü göstermektedir.

71


KİST HYDATİK;

SAĞLIK Köpeklerin dışkıları vasıtasıyla insanlara geçen ve önemli organlarda akciğer, dalak ve beyin gibi kistik oluşumlara sebep olan Echinococcus granulosus adlı parazittir. İnsanlarda kist yapan parazitin kendisi değil yumurtasıdır. Dışkılama sırasında dışarıya çıkan yumurtalar tüylere bulaşarak insanlara geçebilir. Köpekler bu paraziti enfekte hayvanların dışkılarıyla temas ederek veya sakatatlarını yiyerek alırlar. Dolayısıyla evde veya gözetim altında bakılan köpeklerde bu parazitin bulunma riski çok düşüktür. Bu parazitin mücadelesi paraziti öldüren ilaçlarla rahatlıkla yapılabilmektedir. Hatta bu ilaçlamaların sıklığı düzgün hesaplandığı takdirde parazitin yumurtlamasına dahi izin verilmeden parazit yok edilebilir. Veteriner kliniklerinde uygulanan periyodik aşı programlarında bu ilaçlama zaten mevcuttur. Bu da demek oluyor ki düzenli parazit mücadelesi yapılan bir köpeğin tüyünün kist yapabilme gibi bir yeteneği bulunmamaktadır, böyle bir tüyün kazağınızın tüyünün boğazınıza kaçmasından

72

hiçbir farkı yoktur.Bu durumda endişelenmeniz kesinlikle yersizdir. Bütün bu bilimsel verilerin ışığı altında rahatlıkla söyleyebilirim ki; evinizde beslediğiniz kedi köpeklerin genel ve sağlık bakımları siz ve veteriner hekiminiz tarafından düzenli şekilde takip edildiği sürece hayvan sahibi olmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Hatta doya doya keyifini sürün derim Yakın zamana kadar neredeyse doktorlarının hepsi hamilelerin veya bebek sahibi olanların evlerinde kedi-köpek beslemelerine kesinlikle karşıydılar. Fakat yapılan son çalışmalarla beraber onlar da doğru ve düzenli bakım şartlarında bunun hiçbir sakıncası olmadığını söyleyebilmekteler ve söylemeliler. Hala araştırmadan kolaya kaçan ve evinizdeki kedi köpeği acilen uzaklaştırın diyen hekimler de mesleklerinin gereği olan araştırmayı layığıyla yapmalılar! Ne hekimler ne de siz unutmamalısınız ki söz konusu ettiğiniz ve kolayca yok sayabildiğiniz varlık da bir canlı ve en az hepimiz kadar yaşama hakkına sahipler!


Benim birçok kedi-köpek sahibim hamilelik ve doğum sonrası dönemlerini düzenlerini hiçbir şekilde bozmadan sadece önerilerimiz doğrultusunda birkaç ufak ayrıntıya dikkat ederek geçirdi. Böyle bir durumda da bebeklerinin sağlığına zarar verebilecek en son kedi veya köpeğin kendilerininki olabileceğini öğrendiler. Kedi veya köpek beslemek bir bağımlılıktır, besleyenler bunu çok iyi bilirler. Onların o sonsuz sevgi dolu dünyalarıyla bir kere tanışan bir daha vazgeçemez. Bir köpeğin size duyacağı sadakat ve bağlılığı başka bir canlıdan göremezsiniz. Size sunulan çıkarsız ve sonsuz sevgi ancak bir annenin çocuğuna duyduğuyla eşdeğer sayılabilir belki de. Yanınızda kimseyi hissedemediğiniz anlarda bile onlar hemen yanı başınızda yatıyor ve o masum gözleriyle ‘yapabileceğim bir şey var mı?’ dercesine gözlerinizin içine bakıyorlardır.

Zaman içinde bu ve bunun gibi birçok duygusal olayı yaşamış olan insanlar hamile kaldıklarında hayvanlarından vazgeçmek zorunda olduklarını düşündükleri için çok büyük bir kaosa giriyorlar, sağlık kontrolü ve bakımları tam olarak yapılan tüm canlılar, sevgiyle bir arada yaşayabilirler ve yaşamalılar. Hayvan sevgisinin ne demek olduğunu bilenler bu anlatılanları zaten farkındalar ve büyük ihtimalle de çocuklarının da aynı duygularla yetişmesini istiyorlar. Bilmeyenler ise bir gün mutlaka öğrenecek ve tanıştıkları günden itibaren vazgeçemeyecekler. Sevgi dolu,sağlık dolu keyifli günler diliyorum her birinize…

73


SAĞLIK

Gebelik Jin. Op. Dr. Pınar Tokatlıoğu

Amniosentez Yerine Anne Kanından Fetal Hücre ile Prenatal Tanı Artık Mümkün

74 74

İkili veya Dörtlü Tarama Testleri riskli çıkan veya Ultrasonografide birtakım belirteçlerin gözlendiği gebelere gebelik haftasına göre Korion Villus Biopsisi veya Amniosentez önerilmektedir. Ancak bahsi geçen bu işlemler ailede genellikle anksiyete yaratmaktadır. Çünkü işlemler sırasında az bir olasılık da olsa belki de sağlıklı doğacak bir fetüsün yapılan bu işlem nedeniyle zarar görmesi söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle uzun yıllardır daha basit ve güvenilir testler araştırılmıştır. Bugün gelinen noktada artık Down Sendromu, Trizomi 13 ve Trizomi 18 hastalıkları için sadece anne kanından örnek alarak bebeğe ait hücrelerin incelenmesi ile bu tanı mümkün hale gelmiştir. Kliniğimizde de uygulanmaya başlayan bu test Prenatal tanıda hem biz doktorlara hem de aileye büyük bir kolaylık sağlayacaktır.


Prenatal Tanıda Kullanılan Testleri İnvaziv olanlar ve olmayanlar olarak sınıflarsak: İnvaziv olmayan testler: 1) Fetal görüntüleme ( Ultrason, Ekho, MR) 2) Biyokimyasal Tarama testleri ( İKİLİ Test, Üçlü Test, Dörtlü Test) 3) Maternal (anne) kan örneğinde fetal hücrelerin kullanılmasıyla kromozom analizi İnvaziv Testler: ( Anne karnından ince bir iğnenin rahme sokulması yoluyla yapılırlar) 1) Fetal göruntuleme (Fetoskopi,Embriyoskopi) 2) Fetal doku örnekleri kullanarak kromozom analizi veya molekuler çalısmalar yapma ( Amniosentez, Koryon Villus Biopsisi; Kordosentez, Kas, karaciğer, böbrek biopsisi) Amniosentez: Ultrason eşliğinde bebeğin içinde bulunduğu amnion kesesinden sıvı örneği alınarak hücrelerin incelenmesidir.16-20 hafta civarında uygulanır.

Konuya günlük pratikten bir örnek verecek olursak hastaların tümüne ikili test olarak da bilinen 11–14 hafta taraması önerilmektedir. İkili test ile Down sendromu ve Trizomi 18 gibi kromozomal anomaliye sahip bebeklerin gebeliğin erken döneminde yakalanması hedeflenmektedir. Bu test anneden alınan kan örneğinde serbest beta-hCG ve gebeliğe özgü plazma protein A (PAPP-A) düzeyinin belirlenmesi ve bebek ense kalınlığı ölçülmesinden oluşmaktadır. Herkese önerilmesine rağmen, testin en önemli bileşeni olan fetal ultrasonografi ile doğru bir şekilde ense plisinin ölçümü konusunda konuyla ilgili tüm hekimlerin yeterli eğitime sahip olduklarını söylemek mümkün olamamaktadır.11-14 hafta testi riskli bölgede çıkan hastalara daha ileri tetkik amacıyla CVC veya Amniosentez önerilmektedir. İleri anne veya baba yaşı (Kadınlarda 35 yassayısal kromozom hastalıkları risk artısı nedeniyle), Fetal USG’de anomali saptanması, Ebeveynlerde dengeli translokasyon taşıyıcılığı öyküsü bulunması, Ailenin daha önceki çocuklarında kromozom bozukluğu veya doğum anomalisi görülmesi, kötü obstetrik öykü, Ailede genetik geçişli hastalık öyküsü, bulunması, Ebeveynlerde bilinen tek gen hastalığı veya taşıyıcılığı öyküsü, Maternal anksiyete varlığı olarak sıralanabilir.

Koryon Villus Biopsisi: Ultrason eşliğinde plasentanın bir parçası olan koryonik villuslardan biopsy iğnesi ile örnek alınarak incelenmesini içerir. Kordosentez: Ultrason eşliğinde göbek kordonundan fetüse ait kan örneğinin alınarak incelenmesidir.

İnvaziv testler planlanırken; aileye verilecek genetik danışma sırasında yapılacak testin niteliği, kısıtlılıkları, hastalık risk hesapları ve alternatif yöntemler açıkça anlatılmalıdır. İnvaziv girişim yapılmadan önce uygun laboratuar testleri planlanmalıdır. Özellikle aile öyküsü nedeniyle yapılacak moleküler düzeydeki testler için ailede hangi mutasyonun bulunduğunun önceden bilinmesi önemlidir bu nedenle aileden detaylı öykü alınmalı ve aile ağacı çizilmelidir. Elde edilen test sonuçlarının klinisyen tarafından doğru ve yeterli değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Hastaların bir kısmı düşük tehlikesi nedeniyle invaziv tanı testini kabul etmemektedir. Prenatal tarama ve tanı testlerinden söz ederken; bu testlerin bütün hastalıklar için bilgi verici olmadığı, kısıtlılıkları göz önüne alınmalıdır. Bir başka deyişle, trizomi taraması için yapılan bir testin orneğin Dandy Walker sendromu ya da holoprozensefali gibi oldukça ağır seyirli hastalıklar acısından bilgi vermediği bilinmeli ve hasta bu konuda ayrıntılı şekilde bilgilendirilmelidir. 75 75


SAĞLIK

76


Prenatal Tanıda Gelişim Sürecini şöyle bir gözden geçirecek olursak son yıllarda prenatal genetik tanı ile ilgili çok fazla ilerleme kaydedildiği görülecektir.1950’lerde henüz genetik tanının mümkün olmadığı yıllarda genetik danışmanlık verilerek aileler sadece hastalığın tekrarlama riski ile ilgili bilgilendiriliyordu, bu hastalığın varlığını veya yokluğunu gösteren hiçbir test yoktu. 1968 de amniosentez ile ane karnında iken fetüse tanı koymanın mümkün hale gelmesi ile çok büyük bir değişim yaşandı.1982-84 yıllarında ise Korion Villus Biopsisi (CVS) ile bu tanı daha erken dönemde yapılabilir oldu. Fakat gerek CVS ve gerekse Amniosentezin invaziv ( anne karnından iğne uygulaması ile)girişimler olması nedeniyle arayışlar hep devam etti. 1972 yılına kadar bu islem anne rahmine karından körlemesine girilerek gerçekleştirilmekte idi. Jens Bang ve Allen Northeved (1972) çok daha güvenilir bir yöntem olan ultrasonografi kılavuzluğunda amniyosentez işlemini tarif ettiler. Ultrason eşliğinde yapılan amniosentez işlemin riskini oldukça azalttı. Önceden yapılan AS uygulamalarında enjektöre sıvı gelmemesi durumunda iğne yerinden çıkarılıp başka bir yerden tekrar batırılmakta, yani bir işlemde çok sayıda giriş yapma durumunda kalınmaktaydı. Çok sayıda giriş hem bebeğin işleme bağlı ölme riskini artıran hem de enfeksiyonu kolaylaştıran bir durumdu. Bebeğin işleme bağlı yaralanma riski ultrason yardımıyla yapılan AS’lerde oldukça azaldı. Ultrasonsuz dönemlerde bebeğin her türlü organında iğne batması sonucu yaralanmalar oluşabilmekteyken, bunlar da önemli ölçüde azaldı. İşleme bağlı olarak annenin dolaşımına değişen

miktarlarda kan hücresi geçişi olmakta bu da anne adayıyla baba adayı arasında Rh uygunsuzluğu olduğu durumlarda bebeğin kan grubu da pozitifse problem yaratabilir. Bu durumda daha önceden Rh pozitif bir kan hücresiyle karşılaşmamış olan anne adayı savunma sistemi bu hücrelere karşı antikor üretmeye başlar, yani sensitize olur (duyarlılaşır). Bu yüzden işlem sonrası anne adayına bir doz Rh immunglobulin (Rhogam) uygulanır. (Kan uyuşmazlığı) Yine çok nadiren olası bir komplikasyon da: Amnios sıvısı embolisidir. (amnios sıvısının kana geçmesi ve akciğer ana atardamarını tıkamasıyla meydana gelen çok ciddi bir durum) Amniosentezde plesanta yerleşimi de olası komplikasyonlar acısından en önemli risk faktörlerinden biridir. Bilim adamlarının prenatal tanıda invaziv olmayan yöntemler üzerinde yaptıkları çalışmalarda (1997) anne plazmasında serbest fetal nukleik asitleri (fetal DNA ve RNA) saptamayı başarmaları yeni çalışmaları gündeme getirmiştir. Bu çalışmaların temeli 1893 yılında Alman Patolog Schmorl’un eklampsi nedeniyle kaybedilen gebe hastaların dolaşımında ve serumunda serbest fetus DNA’sını göstermeyi başarmaları anne plazma serumundaki fetusDNA’sının analizi yapılmış,anne kanında fetuse ait hucreler ile trizomi 18, trizomi 21 tanılarına varmak olanaklı hale gelmiştir. Bugün gelinen noktada sadece anneden az miktarda kan alınarak fetusdaki bu hastalıkların tanısı mümkün hale gelmiştir. Testin saptama oranı Trizomi 21 için % 99, Trizomi 13 ve 18 için % 97 , yanlış pozitiflik oranı % 0.1’dir.


MODA

Natural World’le doğa dostu adımlar! Doğadan ilham alan tasarımları ve renkleriyle Natural World’un en büyük özelliği ayakkabıların tamamen ekolojik olmaları. “ Made in Green” sertifikasına sahip olan bu rahat ve her stile uygun ayakkabılar, %100 koton bazlı, doğal kauçuk tabanlı ve tamamen bitkisel boyalarla renklendiriliyor. Farklı modelleri ve sezonun moda renkleriyle Natural World giyenlere stil katmakla kalmıyor, aynı zamanda ayaklarının rahat nefes almasını da sağlıyor. Doğal kauçuk tabanlar, ayakkabıları daha rahat, daha esnek ve darbelere karşı daha dayanıklı kılıyor. Ayakkabılar herhangi bir zararlı madde içermeyen doğal, bitkisel boyalarla boyanıyor. Ayakkabıların üretim sürecinde doğaya zararlı herhangi bir süreçten geçmiyor. 100 yıl önce İspanya’nın kuzey bölgelerinde kullanılan ve günümüzde hemen hemen tükenmekte olan, doğal kauçuğun eritilerek işlendiği “vulcanization” tekniğiyle, piyasadan toplanan eski makinalarla üretim yapılıyor. Tüm bu özelliklerle Made in Green sertifikasına sahip olan Natural World ayakkabılar tamamen çevre dostu ! Fiyatları yetişkin modellerinde 79 ile 134 TL arasında , çocuk modellerinde ise 69 ile 86 TL arasında değişiyor. Natural World ayakkabılarını Türkiye’de Kanyon Prime Store mağazası, Bambi mağazaları, Shoes Center mağazalarında ve &Style mağazalarında bulabilirsiniz.

78


79


80


81


KÖŞE Türkiye Perakendeciler Federasyonu ile T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan anlamlı işbirliği

HÜLYA KOÇYİĞİT TAKVİYE EDİCİ GIDALAR KONUSUNDA HALKI BİLİNÇLENDİRİYOR

Yaptığı sosyal sorumluluk projelerine tüm hızıyla devam eden Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) hazırladığı kamu spotu ile halkı bilinçlendirmeye devam ediyor. Hülya Koçyiğit’in sözcülüğünde, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) ve T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla hazırlanan “Gıda Takviyeleri İlaç Değildir” kamu spotu, bir sivil toplum derneğinin önderliğinde hazırlanan ilk çalışma ve Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığıyla birlikte yapılan ilk kamu spotu olması sebebiyle de ayrı bir önem taşıyor. 82


Gıda Takviyeleri İlaç Değildir” kamu spotu çalışmasında takviye edici gıdaların ilaç olarak görülmemesi, gıda takviyesini zayıflatıcı veya tedavi edici ilaç olarak gösteren yanıltıcı reklam ve tanıtımlara halkımızın kanmaması gerektiği vurgulanıyor. Ünlü sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit’in sözcülüğünde hazırlanan kamu spotu Radyo Televizyon Üst Kurulu’nca onaylandı. Bakanlık tarafından ilgili kuruluşlara gönderilecek olan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla birlikte yapılan ilk kamu spotu olma özelliğini taşıyan çalışma, çok kısa sürede tüm kanallarda ve radyolarda yayınlanmaya başlanacak.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün yaptığı açıklamada; “Bizler yerel perakendeciler olarak her zaman doğru ve sağlıklı ürünlerle halkımıza hizmet etmekteyiz. Dolayısıyla doğrunun her zaman yanındayız. Nasıl ki sebze, meyvelerde takip sistemi var ise bu gibi ürünlerde de Takviye Edici Gıda Takip Sistemi olmalıdır. Halkımızın sağlıklı, uygun ve kaliteli ürünleri kullanması en doğal hakkıdır. Eminim ki, en kısa sürede çıkarılacak yönetmeliklerle de bu sorunun önüne geçilecektir.Halkımıza kaliteli ve ulaşılabilir ürün sunma prensibimiz ve halkımızı bilinçlendirme konusunda çalışmalarımız devam edecektir.

Ünlü sanatçı Hülya Koçyiğit, kamu spotunda verdiği mesajlarla takviye edici gıdalar konusunda halkın bilinçlendirmesine katkı sağlayacak, takviye edici gıdaları ilaç olarak gösteren yanıltıcı reklam ve tanıtımlara karşı vatandaşları uyaracak. Proje için kendisine ulaşıldığında çok heyecanlandığını ve Türk halkının bilinçlenmesi adına katkı sağlayacak bu projede yer aldığından dolayı memnun olduğunu belirten ünlü sanatçı proje için büyük bir sevinç ve mutlulukla çalıştığını belirtti.

Bizler yerel perakendeciler bu ülkede kazanıyoruz ve kazançlarımızı bu ülke için harcamaya her zaman hazırız. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na ortak çalışmasından dolayı çok teşekkür ederiz” dedi.

“Takviye Edici Gıda Sistemi Hayata Geçirilmeli”

Türkiye Perakendeciler Federasyonu hakkında: Tüketici haklarına, sosyal hukuk devleti anlayışına, milli ve manevi değerlere sahip çıkarak; ülke çıkarlarını, perakendecilik sektöründe çalışanların ve onların bağlı bulundukları kurumların haklarını korumayı ve geliştirmeyi kendisine amaç edinen Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) 12 Eylül 2006 tarihinde kuruldu. Perakendecilerin çatı örgütü konumunda olan TPF’nin, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde toplam 16 derneği (PERDER) ve (BEYPER) bulunmaktadır. Türkiye Perakendeciler Federasyonu 338 şirket üyesi, 3 bin 344satış noktası ve 62 bin 417personeli ile İstanbul, Ankara, Ege, Karadeniz, Batı Karadeniz, Bursa, Kayseri, Çukurova, Doğu Anadolu, Güneydoğu, Konya, Van, İpek Yolu, KKTC, Akdeniz PERDER’ler ve BEYPER aracılığı ile ülke çapındaki faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir.

83


ÇOCUKLAR VE ANNELER NİŞANTAŞI’NDA BULUŞUYOR Misyonunu “iyi” insan yetiştirmek üzerine kuran ve çocukların öğrenim sürecinde önce mutlu olmaları gerektiğine inanan FMV Işık Okulları, okul hayatını sevdirmek ve onları okula hazırlamak için anaokulu öğrencilerine yönelik hem eğlendirici hem de öğretici etkinlikler düzenliyor. FMV Nişantaşı Işık Anaokulu ise bunu bir adım ileriye taşıyarak, bu etkinlikleri çocukların tatil günlerinde de keyifli ve verimli vakit geçirebilmeleri için hafta sonuna taşıyor.

84

Cumartesi veya pazar günlerinden birinde, yalnızca Nişantaşı Işık Anaokulu öğrencilerinin değil, 3-6 yaş grubundaki her çocuğun katılabileceği etkinlikler; tiyatro, müzikal, illüzyon gösterisi ve İngilizce, drama, dans, perküsyon, yoga, seramik, mutfakta eğlenceli yiyecekler hazırlama gibi atölye çalışmalarından oluşuyor. Etkinliklere katılabilmek için hafta içinde anaokulunu arayarak çocuğunuzu dilediği bir etkinliğe


kaydettirmeniz yeterli. FMV Işık Okulları sizi hiçbir ücret ödemeden misafir ediyor ve miniklere renkli dünyaların kapılarını aralıyor. Bu hafta sonu çocuğunuz için “iyi” bir şey yapmak istiyorsanız, FMV Işık Okulları sizi de Nişantaşı Kampüsü’ne davet ediyor. Belki müzikli bir oyunu izlerken, çocuk olmanın ne kadar muhteşem bir şey olduğunu hatırlar ve içinizdeki çocuğu keşfedersiniz...

85


SAĞLIK

T

Sokak Hayvanları Daha İyi Şartlara Kavuşuyor

ürkiye’nin ilk “bölgeye özel sosyal paylaşım ağı” BizimSokak. com, birçok kesimin yanı sıra sokak hayvanlarının yaşaması için çabalayan hayvan severlerin de buluşacağı bir platform olmayı hedefliyor. Hayvan severler, BizimSokak. com üzerinde işbirliği yaparak daha organize hareket edebilecek ve sokaklarda yaşamlarını sürdürmek zorunda olan dostlarımıza daha fazla imkan sunabilecek. Site, aynı bölgedeki barınakları, veterinerleri, hayvan sever komşuları ve evcil hayvan sahiplerini bir araya getirerek eşgüdüm içinde çalışmalarına zemin oluşturmayı amaçlıyor.

86

Ülkemizde son yıllarda hayvan severlerin sayısı büyük bir artış gösterdi. Şehirlerimizde çok sayıda hayvan sokaklarda yaşamak zorunda ve hayvan severler, evlerinde baktıkları hayvanların yanı sıra bu hayvanların da ihtiyaçlarına yetişmeye çalışıyor. Kediden köpeğe, serçeden güvercine ayrım gözetmeksizin onları beslemeye, hasta ve yaralı olanları iyileştirmeye, üreme hızını azaltmak için kısırlaştırmaya, aşılarını yaptırmaya maddi ve manevi büyük bir emek harcıyorlar. Sokalardaki hayvanlara bakmakla yetinmiyor, barınaklara, hayvanların kalabalık gruplar halinde yaşadığı ormanlık alanlara koşturuyor, oradaki hayvanlara da


yardım eli uzatıyorlar. BizimSokak.com, hem evlerimizdeki evcil hayvanların hem de sokakta yaşayan sevimli dostlarımızın daha sağlıklı bir ortamda yaşamaları için ilgili tüm komşulara bir çağrı yapıyor. Site üzerine buluşan hayvan severler, böylece hayvanları ilgilendiren tüm yerel sorunları, site üzerinde konuşarak bir sinerji oluşturabilecek ve imkanlarını en doğru şekilde ihtiyaç noktalarına bölüştürebilecek. Yardım çabalarının koordinasyonu sayesinde hem hayvan severlerin üzerindeki yük azalacak hem de yardımların etkinliği artmış olacak. Aşılanan hayvanları belediye veterinerleri küpe takarak işaretlese de takibi her zaman etkin bir şekilde yapılamayabiliyor, gözden kaçan hayvanlar olabiliyor. Özellikle kedi ve köpeklerin kısırlaştırılmasında sıkıntılar

oluşabiliyorlar. İşte bu gibi durumlarda hayvan sever komşular, Bizimsokak.com üzerinden bu hayvanların takibini kendi aralarında paylaşabilecek ve aynı aşının birden fazla yapılması gibi sıkıntıların meydana gelmesini engelleyebilecek. Diğer önemli bir konu da sağlık. Sokak hayvanlarının belli aralıklarla bakımlarının yapılması ve bu sürecin takip edilmesi gerek. Sitenin etkinlik takvimine “Papatya Sokak’taki köpeğimizin bu hafta aşısı var” gibi bir not düşülebilecek ve bu not üzerinden aşı masrafı için bağış da toplanabilecek. Hayvan severler, evlerinde besledikleri hayvanları da yaz tatiline giderken bırakabilecekleri bir komşu bulmak, evlerinde doğan yavruları tanıdık ve uzak olmayan bir evde sahiplendirmek için de sitenin sunduğu iletişim imkanlarından yararlanabilecek.

87


MODA Minik prenseslere cıvıl cıvıl renkli babetler Deichmann’da.. Baharın esintisini kutlayan gökkuşağı renklerinin bütünleştiği Deichmann’ın babet koleksiyonu, minik trendsetter’ları heyecanlandırıyor. Pembenin ve turuncunun her tonunun yer aldığı koleksiyon, küçük prenseslerin şıklığını tamamlıyor. Grafik ve floral formlu babet modellerinin doğal kumaşları ve yumuşak dokusu minik moda gurularına baharın coşkusunu yaşatıyor. Kırmızılı ve beyaz baskılı figürlerin bütünleştiği babet koleksiyonu, adeta meyve bahçesini andırıyor.

88


89


MODA

Cesur beylere özel loafer tasarımları Sezonun sıcak renkleri arasında yer alan toprak, kum ve kaya tonları, Deichmann’ın loafer koleksiyonunda cool görünmek isteyen erkeklerin dikkatini çekiyor. Chino pantolonların yanı sıra şortlarla flört eden markanın modelleri, doğanın her tonunu beylerin ayaklarına yansıtıyor. Kot kumaşların ve hasırların da renklendiği koleksiyon, cesur ve aktivist ruhlu erkeği betimlemeye yetiyor. Renkli bağcıkların eşlik ettiği loafer tasarımları rahat kalıpları ve süet yüzeyleriyle de metropol erkeğinin şık görünümünün tamamlayıcı parçaları arasında yerini alıyor.

90


91


MODA

Sadece 106 gr ağırlığındaki Skechers GOwalk ile bu bahar yürüyüşün tadını çıkartın Yaratıcı tasarımlarıyla tüketicilerine yepyeni deneyimler yaşatan Skechers, bu bahar yürüyüş ayakkabısı kategorisinde bir devrim yaratıyor. Fonksiyonellik ve konforu bir araya getiren Skechers GOwalk, sadece 106 gr ağırlığıyla günlük kullanımda en rahat yürüyüş ayakkabısı olmaya aday. Skechers GOwalk, ultra yumuşak ve dayanıklı özel taban teknolojisi ve içerdiği tamponlama sayesinde, eklemler ve sırtın maruz kaldığı baskıyı hafifletmeye yardım ediyor.

92


Amerika’da en çok tercih edilen ayakkabı markalarından biri olan Skechers, şık tasarımları ve giyenlerin daha sağlıklı bir vücuda kavuşmasına yardımcı olan özel modelleriyle farkını sergilemeye devam ediyor. Dünya çapında bir ayakkabı fenomeni olan Skechers, yeni modeli GOwalk ile tüketicilere en rahat yürüyüş deneyimini yaşatıyor. Skechers GOwalk’un fiyatları, 139 ile 169 TL arasında değişiyor. Ayakkabılar Boyner, YKM, SPX, Intersport, Yalıspor, Sportive, Etichet, Barçınspor ve Ayakkabı Dünyası gibi büyük perakende noktaları dahil olmak üzere 100’den fazla satış noktasında tüketiciyle buluşuyor. Ayrıca Zizigo.com ve Morhipo.com sitelerinden de ürünlere ulaşılabiliyor.

159,00 TL

159,00 TL

93


MODA

BAHARI TWIGY BABETLERLE KARŞILAYIN Farklı tasarımlarıyla renk ve detaylara vurgu yapan Twigy babetler, yeni sezonun da vazgeçilmezi oluyor. Twigy babetler, kışın soğuk günlerini uğurladığımız ve umut dolu bahar aylarını karşıladığımız bugünlerde birbirinden rahat modellerle karşımıza çıkıyor. Hem şıklığından hem de rahatlığından ödün vermeyenler ve İlkbahar/Yaz trendlerini yakalamak isteyenler için tasarlanan Twigy babetler, bahar aylarının olmazsa olmazı. Rahatlık arayışının doruğa çıktığı bu geçiş mevsiminde, Twigy’nin leopar ve yılan desenli ya da sade babet modelleriyle; son yıllarda kolej trendiyle karşımıza çıkan ‘loafer’larla güzel havaların tadını çıkarabilirsiniz. Boyner, Ayakkabı Dünyası, YKM, Özdilek, Metro, Real, Gratis, Twigy mağazaları ve twigy.com’da bulabileceğiniz bu şık babetlerin fiyatları 49,90 TL ile 59,90 TL arasında değişiyor.

59,90 TL

94


55,00 TL

49,90 TL

55,00 TL

95


DEKORASYON SAĞLIK

Çocuklarda en sık alerjinin ev tozundan kaynaklandığı bilindiği gibi, bebeklerin emeklemeye başladığı zaman düşünüldüğünde halının antibakteriyel özellikte olması büyük önem taşımaktadır. İnsan sağlığına zararlı olabilecek bakterilerin bulunduğu, ihtiyaç duydukları ısı, nem ve besini kendilerine fazlasıyla sağlayan halılardır. Tekstil, kozmetik, aksesuar, anne-bebek ürünlerinde müşterilerine aradıkları her şeyi bir arada bulma olanağı sağlayan Civil’in antibakteriyal halıları uzun yıllar bakteri üretmeyen özelliği ile annelerin korkulu rüyası ev tozu ve zararlı bakterilerden çocukları koruyor.

ÇOCUK HALILARINDA ANTİ

96


İ BAKTERİYAL DÖNEM

97


SAĞLIK

Image Quest 2013, 2007 ve 2010’da başvurular sona erdiğinde binlerce f yayınların fotoğraf editörlerinden oluş birinciyi seçecek. Daha sonra bu 50 fin olarak dünyayı dolaşacak. Toplamda b kategori birincileri ise birer Leica X2 k Yarışma 10 kategoriden oluşuyor: hay yeni yaratıcılık, deneysel ve aydınlatma 22.764 fotoğraf göndermişti. Chris Bu dalgalarda sörf yaparken çektiği ‘Perfe

98


Dünyanın En İyi Fotoğrafı Aranıyor Red Bull Illume Image Quest geri döndü! Dünyanın en büyük aksiyon ve macera sporları fotoğrafçılığı yarışması bu yıl geri dönüyor. Başvurular Nisan 2013’e kadar sürüyor. Fotoğrafçılar en iyi aksiyon karelerini resmi web sitesi www.redbullillume.com üzerinden gönderebilecekler.

an sonra yarışmanın üçüncü halkası olacak. Nisan 2013’te fotoğraf gönderilmiş olacak. Ardından önemli uluslararası şan bir jüri 10 kategorideki 50 en iyi fotoğrafı ve toplamda nalist fotoğraf benzersiz ve bağımsız bir gece fotoğraf sergisi birinci gelen fotoğrafın sahibi yeni Leica S fotoğraf makinesi, kazanacak. yat tarzı, oyun alanı, enerji, ruh, yakından, kanatlar, sekans, a. Bir önceki yarışmada 112 ülkeden 4.773 fotoğrafçı toplamda urkard’ın sörfçü Peter Mendia’yı Şili’nin batı sahili açıklarında ect Day’ isimli fotoğrafı birinciliği kazanmıştı.

99



Yemek ve Mekan Derginiz

e - tadinda Mart say覺s覺 Yay覺nda

www.e-tadinda.com


Nisan Sayısında Görüşmek üzere

102


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.