Anne ve Babaların ihtiyacı olan herşey
Haziran 2014 Yıl 2 sayı 16
SOMA
Bebek News İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına
EDİTÖR
Eyüp Kervangül eyup@metronommedya.com
Psikolog
Editör
Özlem BUGUR
Özlem Bugur
Muhabir Nur Ceylan nur@metronommedya.com Rüya Meriçboyu Reklam Ve Tanıtım
Gökhan Günay gokhan@metronommedya.com
Fotoğraf
Cengizhan Güzel
Tasarım
Mehmet Pınarcı
Hukuk Danışmanı Barış Çabuk
Katkıda Bulunanlar
Ulvi Akdemir Metin Altay Şükrü Sözen Ayhan Ekinci Yiğit Buğra Arıcı
Web tasarım
Ceyhun Kocal
Adres
Metronom Medya Merdivenköy Mahallesi Hızırbey Caddesi Tümer Ap. No:251/4 Göztepe/İstanbul 0 216 566 95 66 0 216 566 75 27 www.bebeknews.com www.metronommedya.com Bebek News dergisinde kullanılan haberler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.
Teşekkürler Bu ayki editör yazıma sizlere teşekkür ederek başlamak istiyorum. Gelen yoğun talepler doğrultusunda editör yazımla beraber dergi içinde de anne babaların kaygı ve sorunlarını paylaşıyor; çözümler getirmeye çalışıyor olacağım. Hala bir yasası olmayan, devlet tarafından korunmayan ve maalesef fazlasıyla suistimal edilen bir mesleği korumaya ve icra etmeye çalışıyor olmak her ne kadar yorucu olsa da bazen bir mail, bir telefon, içten gelen bir teşekkür bu işi hakkıyla yapan etik değerlere ve mesleki ilkelerine sonuna kadar sahip çıkan şahsıma güç veriyor. Bu yolculukta yanımda olan beni destekleyen herkese ve değerli okuyucularıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu ay medya da günden güne daha fazla yer almaya başlayan çocuk ihmal ve istismar olayları ile ilgili bir yazı kaleme alacağım. Öncesinde sosyal medya üzerinde rastladığım güzel bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. Faydalı olabilmek ümidi ile. Amerika’da, bir yabancı adam, 8 yaşındaki erkek çocuğun yanına geldi ve bazı aksilikler olduğunu, annesinin kendisini yolladığını, çocuğun kendisi ile gelmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine çocuk adama sordu: Pekala o zaman şifreyi söyle, nedir? Adam bunu duyunca, hızlıca çocuğun yanından kaçtı. Çünkü; Annesi daha önce çocuğu ile konuşmuş ve aralarında bir şifre oluşturmuşlardı. Şifreyi söylemeyen hiç kimse ile gitmemesi gerektiğini tembihlemişti. Ve bu küçük ayrıntı, belki de küçük çocuğun hayatını kurtarmıştı. Çocuklarınızla konuşun.
İÇİNDEKİLER
14
Psikolog Özlem BUGUR
18
Limon ile Çıtçıt
38
Tatlı Köşem
52
VIALAND
54
Hamilelikte Çatlamayın
4 Bebek News • Haziran 2014
“SOMA’YA EL VER” KAMPANYASI GENEL ÇERÇEVE ve YASAL SORUMLULUKLAR Amaç: 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında babalarını kaybeden çocuklara ve facia nedeniyle işsiz veya iş göremez durumda olan emekçilerin eğitim-öğretimini sürdürmekte olan çocuklarına eğitim bursu, psiko-sosyal destek ve eğitim materyali desteği sağlamaktır. Kapsam: Maden faciasında hayatını kaybetmiş emekçilerle, facia nedeniyle işsiz veya iş göremez durumda olan emekçilerin ilk, orta, lise düzeyinde öğrenim görmekte olan çocuklarına, kız öğrencilere öncelik verilmek üzere eğitim bursu verilmesi planlanmıştır. Söz konusu eğitim bursları, öğrencilerin bulundukları kademeyi tamamlayana kadar devam edecektir. Öğrencinin velisine; aylık 200 TL ödemeler halinde 8 ay boyunca yıllık toplam 1.600 TL nakdi eğitim bursu yardımı yapılacaktır. Bu yardımın yanı sıra, Türk Eğitim Derneği’nin diğer burs uygulamalarında olduğu gibi, öğrencilere ve ailelerine psikososyal destek hizmetler verilecek, akademik durumlarının takibi yapılacak ve eğitim materyalleri (kitap-kırtasiye vb.) sağlanacaktır. Ailelerimizin talebi olması halinde, TED Okullarının kontenjanlarının uygunluğu ölçüsünde, evlatlarımızın TED Okullarında yatılı olarak ücretsiz eğitim alması da sağlanacaktır. Burs verilecek öğrencilerden, ilkokulda okuyan çocukları ailelerinin yanında; ortaokul ve lise düzeyinde okuyan çocukların bir kısmının da ailesinin yanında desteklenmesinin yanı sıra; pansiyonlu TED Okullarında, okulların kontenjan durumları dikkate alınarak, yatılı olarak eğitim alması sağlanacaktır.
www.ted.org.tr
Haziran 2014 • Bebek News 5
Uygulama Adımları: Yaşanan travmalar sonrasında, acıların yoğun olarak hissedildiği günlerdeki birlik ve beraberlik hisselerimiz yoğun olurken; sonraki dönemlerde, planlanan hedeflere aynı motivasyonla ulaşmakta zorluk yaşandığını görmekteyiz. Bu noktadan hareketle, Türk Eğitim Derneği olarak, “Soma’ya El Ver” Kampanyası uygulama adımlarını genel çerçevede açıklıyoruz: 1- Türk Eğitim Derneği, 23-24 Mayıs 2014 tarihlerinde TED Genel Merkez yöneticileri koordinatörlüğünde bir eğitim direktörü, bir sosyal hizmet uzmanı, beş psikolog ve iki psikolojik danışmandan oluşan bir ekiple Soma’da taziye ziyaretleri yapacaktır. Ailelerin her türlü ihtiyaçlarının “yerinde” tespit edilmesini ve ailelerin eğitim öğretim çağındaki çocuklarına ilişkin bir belirleme yapılmasını sağlayacaktır. 2- Çocuklardan ve ailelerden psikososyal olarak acil ihtiyacı olanlara özel destek sağlanacaktır. 3- Tespit edilen okul çağındaki çocuklardan, kız çocuklarına öncelik verilmek suretiyle, Soma’ya El Ver Kampanyası kapsamında toplanan bağışlar doğrultusunda, eğitim bursu verilecek öğrenciler kesinleştirilecektir. 6 Bebek News • Haziran 2014
4- Yapılan tespitlere göre, devlet okullarında eğitimine devam eden bir öğrencinin ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenen 1.600 TL’lik tutar; aylık 200 TL olarak 8 ay boyunca eğitim bursu almasına karar verilen öğrencilerin, reşit olmamaları nedeniyle, velisi adına açılacak banka hesaplarına ödenecektir. 5- Kampanya kapsamında yalnızca vefat nedeniyle mağduriyet yaşayan ailelerin çocuklarına değil; ortak yaşamda toplumsal barışı sağlamak amacıyla, işsiz veya iş göremez durumda olan madencilerin çocuklarına da, yapılacak değerlendirmelere göre eğitim bursu verilecektir. a) Eğitim bursu alan öğrencilerden akademik ve psiko-sosyal olarak uyum gösterebilecek olanlar Tam Eğitim Bursu kapsamında (okul ücreti, servis, yemek gideri, pansiyon ücreti ile cep harçlığının tamamen karşılanması gibi) pansiyonlu TED Okullarına alınacaktır. b) Soma’da ikamet etmeye ve devlet okullarında eğitim almaya devam edecek öğrencilere Tam Destek Bursu kapsamında yapılacak yıllık toplam 1.600 TL nakdi yardımın yanı sıra, o bölgedeki akademik kadroların koordinasyonu sağlanarak, akademik destek hizmeti de verilecektir. c) Facianın ardından memleketlerine dönmek zorunda kalan öğrenciler için ise yıllık toplam 1.600 TL nakdi yardımın yanı sıra, eğitim materyali desteği de sağlanacaktır.
6- Burs verilen tüm öğrencilere yalnızca eğitimine devam etme değil, aynı zamanda Türk Eğitim Derneği uzmanları tarafından verilecek psiko-sosyal destek hizmetlerinden yararlanma imkânı verilecektir. 7- Kampanyaya destek veren bağışçılar, eğer isterlerse, eğitim bursu verilen tüm öğrencilerin akademik durumunu Türk Eğitim Derneği Burslu Öğrenci Takip Sistemi aracılığıyla web üzerinden takip edebileceklerdir. Yardım Toplamaya İlişkin Yasal İzinler ve Resmi Süreç: Türk Eğitim Derneği, 31.01.1928 tarihinde kurulmuş ve Bakanlar Kurulu’nun 12.12.1939 tarihli ve 2/412 sayılı kararı ile “Kamuya Yararlı Dernek” statüsünde dâhil edilmiş ve halen bu statüsünü devam ettirmektedir. Ayrıca, Bakanlar Kurulu Kararı ile Derneğimize izinsiz yardım toplama hakkı tanınmıştır. Bakanlar Kurulu Kararıyla izin almadan yardım toplama faaliyetinde bulunma hakkı tanınan kuruluşların topladıkları yardımları, Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliğin 5. Maddesi doğrultusunda ilgili mülki amirliklerine bildirmeleri, mülki amirliklerce de denetiminin yapılması gereklidir. Bu çerçevede; a) Türk Eğitim Derneği misyonu ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu hükümleri çerçevesinde sorumluluğu gereği, yürütmekte olduğu bu kampanyada üzerine düşen görevi
vicdani ve hukuki sorumluluklarının bilincinde bir Cumhuriyet Kurumu olarak maddi ve manevi her türlü desteği vererek yerine getirecektir. Türk Eğitim Derneği, kendi öz kaynaklarından aktardığı nakdi yardım miktarını kamuoyuyla paylaşacaktır. b) Bağışlar, www.ted.org.tr resmi web sitemiz üzerinden kredi kartıyla yapılabileceği gibi, kampanya için üç ayrı bankada açılmış hesaplar üzerinden yapılabilecektir. c) Kampanyada eğitim bursu amacıyla toplanan yardımlar, kampanya amacına uygun olarak harcanacak ve kampanya sonunda kesin bütçesi detayları ile birlikte Mülki İdare Amirliği’ne bildirilecektir. d) Bildirim sonucunda İçişleri Bakanlığı’nın 2005/38 sayılı Genelgesi doğrultusunda denetimi yapılacaktır. e) Kampanya süresince yapılacak bağışlar için Dernek Alındı Belgesi (Bağış makbuzu) düzenlenecektir. f) Şeffaflık ilkesi doğrultusunda Türk Eğitim Derneği’nin ve diğer kişi, kurum ve kuruluşların yaptığı yardımlar kamuoyuyla paylaşılacaktır. g) Burs verileceklerin tespiti, resmi makamlar aracılığıyla edinilen bilgiler doğrultusunda ve TED uzmanlarınca yapılacak yerinde ziyaretlerle gerçekleştirilecektir. h) Burs sistemine dâhil edilecek tüm öğrencilerin öğrenci kimlik belgeleri alınacaktır.
www.ted.org.tr
Philips AVENT Damlatmaz Bardak Serisi ile Biberondan Bardağa Kolay Geçiş
8 Bebek News • Haziran 2014
Philips AVENT Damlatmaz Bardaklar, kolay kullanım özellikleri ile bebeklerin 6’ıncı aydan itibaren biberondan bardağa geçişini kolaylaştırıyor
Haziran 2014 • Bebek News 9
Playskool Learnimals Eğitici Seri ile minikler hem öğreniyor hem eğleniyor Bebekleri eğlendirirken gelişimine de destek olan Playskool’un yeni eğitici Learnimals serisi bebeğinizin en iyi arkadaşı olacak. Minikler Learnimals Eğitici Seri ile yeni kelimeleri, renkleri, şekilleri, harfleri ve sayıları eğlenerek öğrenecek Renk Renk Hippo: Minikler Renk Renk Hippo’nun 4 farklı oyun modu ile Türkçe ve İngilizce olarak renkleri, sayıları, şekilleri ve yiyecekleri öğreniyor. Hippo, ağzına atılan parçaların şeklini, rengini ve üzerinde hangi yiyecek olduğunu biliyor; göbeği atılan şeklin rengine göre ışık veriyor. Bu da miniklerin sebep-sonuç ilişkisi kurmalarına yardımcı oluyor. 45’ten fazla ses efekti, melodi ve aktiviteye sahip olan Renk Renk Hippo, 10’a kadar sayıyor. 6 aylık ve daha büyük bebekler, Hippo ile eğlenceli dakikalar geçiriyor. Tavsiye edilen satış fiyatı: 74,90 TL Sihirli Hikaye Kitabım: Sihirli Hikaye Kitabım, iki farklı oyun moduna sahip. Hikaye modunda minikler hikayeyi dinleyebiliyor ve sesli yönlendirmeleri takip ederek öyküyü yaşayabiliyor. Öğrenme modunda ise “balonlara dokunup onları say” gibi sesli talimatları yerine getirebiliyorlar. Böylelikle miniklerin el becerileri gelişiyor, Sihirli Hikaye Kitabım onların sebep-sonuç ilişkisi kurmalarına yardımcı oluyor. 50’den fazla ses efekti, müzik ve aktivite içeren Sihirli Hikaye Kitabım, 6 ay ve üzeri bebekler için uygun bir oyuncak seçeneği oluyor. Tavsiye edilen satış fiyatı: 64,90 TL 10 Bebek News • Haziran 2014
Elefun İlk Kelimeler: Elefun İlk Kelimeler artık bebekler için yeni kelimeler öğrenmenin en eğlenceli ve en kolay yolu! Elefun İlk Kelimeler ile minikler harflerle birlikte 100’den fazla Türkçe kelimeyi, renkleri, şekilleri ve sayıları eğlenerek öğreniyor. Oyuncakta bulunan renkli ekrandan akan görsellerle bebekler kelimeleri, hayvanları ve nesneleri daha kolay kavrayabiliyor. 6 ay üzeri bebekler için uygun olan Elefun İlk Kelimeler 75’ten fazla ses efekti, melodi ve aktiviteyi bir araya getiriyor. Tavsiye edilen satış fiyatı: 99,90 TL
Haziran 2014 • Bebek News 11
Çilek’ten Çilek Gibi Tatlı ve Renkli Bir Seri
12 Bebek News • Haziran 2014
Çilek en yeni tasarımı Strawberry ile genç kızların odalarında farklı bir çizgi oluşturuyor. Kadifemsi kumaşın Çilek markası ile özdeşleşmiş puantiyelerle bir araya getirilmesi sonucu ortaya çıkan Strawberry, odalara hem renkli hem de eğlenceli bir hava katıyor Haziran 2014 • Bebek News 13
Uzman Görüşü
Bağırmakta İstismardır! Son zamanlarda medyada daha fazla yer alan çocuk ihmal ve istismarı kapsamındaki olaylar ebeveynleri oldukça kaygılandırmaktadır. Medya da yer alması ailelerin dikkatini çekmek için güzel bir gelişme olsa da ebeveynler yeterince bilinçlenmediği sürece bu tür olaylar devam edecek ve bugünün örselenen çocukları yarının Psikolog Özlem BUGUR örseleyici yetişkinleri olacaktır Yapılan bilimsel çalışmalar, kendisi ihmal veya istismara uğramış çocukların yetişkin olduklarında diğer çocukları kurban ettiklerini göstermiştir. Üzücü değil mi? En temel eksik ailelerin hangi davranışların istismar kapsamına girdiğini bilmemeleri Bunun için Ankara Üniversitesi’nin yayınlamış olduğu afişi lütfen inceleyiniz. İlk adım kendinizi istismar etmekten alıkoymak olurken 2. adım çocuğunuzu muhtemel tehlikelere karşı korumak ve eğitmek olmalıdır. “Çığlık atmayı öğretin “önerisi sunan açıklamadan ziyade biz psikologlar çocuklara kendilerini kimden ne şekilde korumaları gerektiği konusunda önce anne babaların farkındalık kazanmalarını, ardından çocuklarını doğru şekilde eğitmelerini önermekteyiz. 14 Bebek News • Haziran 2014
Yapılan araştırmalar, çocukları ihmal ve istismara uğratan kişilerin istatistiksel acıdan anlamlı olarak çocuğun yakınları olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla çocukların tanıdığı kişinin kendisine yönelttiği -yetişkinlere göre olumsuz- taleplere çığlıkla karsı koymayı değil, güvenmeyi ve onaylamayı seçtiklerini üzülerek görüyoruz. Tehlikeyle yüzleştikten sonra gelen çığlık çoğu zaman çocuğun güvenli bir ortama geçmesine yardımcı olmuyor. Yapılması gerekenlerin başında ebeveyn ve çocuk arasında şeffaf ve güvenli bir ilişki kurulmasını sağlamak geliyor. Daha sonra yapılacak şey çocuğa mahremiyet eğitiminin aile tarafından hatta öğretmenler tarafından verilmesidir.
Bazı yararlı öneriler, 1.Özel Alan Tanımlama Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa iki yaşından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir. 2.Odanıza İzin Alarak Girmesi Gerektiğini Öğretme 3.Tuvaletin Kapısını Kapalı Tutması Gerektiğini Öğretme
Kolektivist bir toplum olmanın dezavantajı olarak çocuk kimlerle ne kadar yakin olması gerektiğini zaman zaman bilemeye biliyor. Hatta bazen aileler de bilemiyorlar. Yaşlı amcalar, teyzeler, komsu ağabeyler, vs. Asla korunmayı gerektirecek kişiler değildirler algısı birçok ebeveynde var. Ailenin güvendiği herhangi bir kan bağı olan veya olmayan yakınlar çocuğun dünyasında güvenilir kişiler olarak aile tarafından kodlanıyor. Belki de bu olayların kaynağı biz büyüklerin algılarının sonucudur. Dolayısıyla sınırlar net olmalı, çocuk kendi alanını bilmeli ve çocuğun kendi alanının ihlal edildiğini anlayabilecek farkındalığı kazanmasına yardımcı olunmalıdır. Aşılama dediğimiz teknikle çocuk henüz durumla karsılaşmadan önlem alınmalı olası ihtimaller göz önünde bulundurularak, gerçeklesen ihtimal karsısında çocuğun ne tepki vermesi gerektiği öğretilmelidir.
Çocuk oturak (lazımlık) kullanıyorsa, bu oturak evin ortak kullanım alanlarına konmamalı, tuvalet ya da banyoda kullanılmalıdır. 4.Çocuğun Özel Alanlarına Saygılı Olma 5.Çocuğun Cinsel Organlarını Sevgi Objesi Yapmama 6.İlk Okulla Birlikte Özel Mekan Tanımlama 7.Ebeveynle ve Kardeşle Yatakları Ayırmak 8.Kız ve Erkek Çocukların Odalarını Ayırma 9. Özel Alan İhlallerine Tepkinizi Belli Etme Haziran 2014 • Bebek News 15
Sağlıklı beslenmek için ilk adım sizden, destek Bosch’tan Bosch’un dijital banyo tartısıyla kilolar kontrol altında Bosch PPW2250 Axxence Classic Sportlife Dijital Banyo Tartısı, baharın gelmesi ve kışlık giysilerin altında gizlenen kiloların yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla birlikte fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere destek oluyor. Sağlıklı ve formda bir vücuda kavuşmak isteyenler, 100 grama kadar hassas ölçüm yapan Axxence Classic Sportlife ile kilosunu düzenli olarak takip edebiliyor. “Yaşam için teknoloji” sloganıyla sadece bugünkü değil, gelecekteki yaşamımızı da koruyan ve iyileştiren teknolojiler sunan Bosch Ev Aletleri, bahar aylarında hemen hemen herkesin gündeminin ön sıralarında yer almaya başlayan kilo kontrolü konusuna PPW2250 Axxence Classic Sportlife Dijital Banyo Tartısı ile destek oluyor. Pazartesi gününü beklemeden sağlıklı kilo vermek isteyen ve elde ettiği sonuçları kolayca takip etmek 16 Bebek News • Haziran 2014
isteyenler için Bosch Axxence Classic Sportlife, olmazsa olmaz bir ürün. 100 gr.’lık değişimleri bile anında görmenizi sağlayan hassasiyeti sahip olan tartı aynı zamanda yağ, su, kemik ve kas ölçümü yapabiliyor. Bosch Ev Aletleri, Axxence Classic Sportlife Dijital Banyo Tartısı ile uyguladığınız beslenme programı ve yaptığınız egzersizlerle elde ettiğiniz sonuçları ortaya koyarak motivasyonunuzu artırıp formunuzu ve sağlığınızı korumanıza yardımcı oluyor.
www.metronommedya.com
RÖPORTAJ
Çocuklar anneleriyle yemek yapmaya “ Limon ile Çıtçıt’ın yemek kitabı “ ile doyacak 1991 yılında Sabah gazetesinin arka sayfasında yayın hayatına başladı. Haftanın 7 günü yayınlandı. 1994 yılının kasım ayından itibaren de 27 tane albüm yapıldı. Metrobüslerde büyük küçük herkes onların, eğlenceli rollerini izledi. Türkiye’nin sevilen karakterleri Limon ile Zeytin 7’’den 77 ye herkesin sevgilisi oldu. Şimdilerde ise sevilen anne Çıtçıt ve Limon’un keyifli yemek hikayelerini anlatan yemek kitabıyla karşınıza çıkıyor 18 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 19
Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Mart Ajans yöneticilerinden Ayhan Çakar ve Beti Hekimoğlu ile keyifli söyleşi gerçekleştirdi. Bebek News: Limon ile Zeytin karakterlerinden bahseder misiniz? Ayhan Çakar: Limon ile zeytin 1991 yılında Sabah gazetesinin arka sayfasında yayın hayatına başladı. Haftanın yedi günü yayınlandı. 1994 yılının kasım ayından itibaren de 27 tane albüm yayınladık. Her sene yayınlananları bir araya getirdik. Okul öncesi albümler çıkarttık. Özel günler için özel kitaplar yaptık. 3 milyonun üzerinde kitap sattık. Türkiye için
karikatür kitabı adına çok büyük adetlerdi. Çünkü yayın hayatına baktığımızda kimse bu kitapları yayınlamak istemedi. Oradan bugünlere gelindi. Türkiye’de böyle bir pazar yoktu. 1997 yılında bir dondurma firması anlaşma yapmak istedi ve limonun dondurması yapıldı. Çocuklar tarafından çok beğenildi. Trt Çocukta 26 bölüm hazırladık. 2012 tarihinden beri yayınlanıyor. Limon ile zeytin karakteri geçici olmayan kuşaktan kuşağa aktarılan karakterlerin başında yer alıyor. B.N: Metrobüs reklamlarında Limon ile Zeytin gösteriliyor. Bu teklif size nasıl geldi? A.Ç: İnsanlar tarafından gelen şikayetler vardı. Bize de böyle bir talep geldi, kabul ettik. Metrobüs reklamlarında limon ile zeytin karakteri kullanıldı. Aslında çok da eğlenceli oldu. Mesajlar verildi. Yeni bölümlerin çekimleri hızla devam ediyor. B.N: Türkiye’de ilk defa yerli çizgi karakterler kullanarak hazırlanan yemek kitabı çıkardınız. Bu fikir nasıl oluştu? Beti Hekimoğlu: Dünya çapında her ünlü karakterin böyle bir yemek kitabı bulunuyor.
20 Bebek News • Haziran 2014
Türkiye’de karakterin çıkarmış olduğu yemek kitabı yoktu. Anne ile çocuğun bağ kurabildiği bir yemek kitabı olsun istedik. Görselleri, çocuk tarafından anne hadi ya gel bu yemeği yapalım diyebileceği şekilde olsun istedik. Samimi bir kitap olsun diye düşündük. Limon ile annesi Çıtçıt’ın keyifli bir şekilde yemek yaptığı kitap, çocuklar için anneleri ile eğlenceli saatler gerçimesini sağlayacak. B.N: Çocuk yemek kitabında, çocuklara yönelik eğlenceli tarifler bulunuyor mu? B.H: Kitapta mucizeler olmuyor, anneler çocuklarıyla eğlenceli yemekler yapabilecekleri tarifleri bulunuyor. Basit yemeklerin olduğu bu kitapta, annelere çok samimi davranıyor.Hamburgerleri annesiyle birlikte yapıp yemesi, dışarıda yediği hamburgerlerden hem daha sağlıklı hem de daha eğlenceli. B.N: Yemek kitabında kaç tane tarif bulunuyor? B.H: Kitabımızda16 tane tarif bulunuyor. Brokoli çorbası tarifler içerisinde yer alan en sağlıklı yemeğimiz.Anneler çocuklarıyla birlikte kaliteli zaman geçirecekler. Bu keyifli söyleşi için Ayhan Çakar ile Beti Hekimoğlu’na teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Haziran 2014 • Bebek News 21
22 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 23
SAĞLIK
GÜNEŞTEN KORUNMA
Uzm.Dr.Mustafa Çiftçi
Güneş dünyamız üzerindeki hayatın devamını sağlayan çok önemli bir ışık kaynağıdır ve insanların D vitamini üretmesini sağlamaktadır. Son yıllarda ozon tabakasındaki incelmenin sonucunda cilt kanseri görülme sıklığında anlamlı bir artış saptanmıştır. Tüm cilt kanseri vakalarının %80’i güneşten korunma yolu ile önlenebilmektedir Güneş ışınları UVA ve UVB ışınlarını içermektedir. UVB ışınları yaz günlerinde daha yoğun olarak dünyamıza ulaşan, güneş yanıkları gibi erken dönem bulgularına ve cilt kanserine neden olan yüksek enerjili ışınlardır. UVA ışınları ise mevsimsel fark olmadan her zaman dünyaya ulaşan, ciltte lekenmeler, cilt kırışıklıkları, ciltte yaşlanma gibi geç dönem bulgulara yol açan düşük enerjili ışınlardır.Güneşin zararlı etkileri sadece cilt sağlığını değil gözümüzü de etkilemektedir. Güneş, gözümüzün merceği olan lens kısmında hasara neden olarak katarakta yol açabilir. Bu nedenlerle güneşin zararlı etkilerinden korunmak için önlemler almalıyız. Güneşten korunmak için ilk olarak alınması gereken önlem fiziksel olarak güneşten uzak durmaktır. Saat 11:00 ile saat 16:00 arasında herkes gölgede olmalıdır. Üç yaş altındaki çocuklar sürekli gölgede kalmalı, sadece sabah veya akşam, güneş ışınları dünyamıza eğik olarak ulaştığı dönemlerde güneşe çıkarılmalıdırlar. 24 Bebek News • Haziran 2014
Altı ayın altındaki bebekler için mutlaka kolları ve bacakları örten kıyafetler seçilmeli, koyu gölgeden dışarı çıkarılmamalıdır. Özellikle çocuklar için geniş kenarlı şapka kullanılmalıdır. Her yaşta bol bol sıvı tüketilmelidir. Göz sağlığımız açısından UV filtreli güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Çocuklarda güneş gözlüğü kullanılmaya başlanması gereken yaş konusunda üzerinde uzlaşılmış bir değer yoktur. Yenidoğan döneminden hemen sonra kullanılabileceğini söyleyen uzmanlar olduğu gibi güneş gözlüğünü iki yaşından sonra kullanılması gerektiğini iddia eden uzmanlar da bulunmaktadır. Özellikle güneş gözlüğü kullanılmıyorsa çocukların gölgede kalmalarına daha da dikkat edilmelidir. Vücudumuzun D vitamini sentezleyebilmesi için haftada 3 gün 10-15 dakika güneşlenmek yeterlidir ve çocuklar için sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir. Bu sayede güneşin zararlı etkilerine maruz kalmadan yeterli D vitamini sentezi sağlanabilmektedir.
kullanılması önerilmiştir. Altı ayın altındaki çocuklarda güneş kremi kullanımının zararlı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunamamasına karşın güneş kremi kullanımı önerilmemektedir; altı ayın altında bebeklerin güneşe hiç çıkarılmamaları önerilmiştir. Ancak eğer altı ay altında bebek güneşe maruz kalacaksa az miktarda güneş kremi kullanılabilir. Güneş kremleri dışarıya çıkmadan en az 15 dakika önce kullanılmalıdır. Özellikle denize veya havuza girildikten sonra ve 2 saatte bir güneş kremi tekrar sürülmelidir. Su ile sık temas olacaksa suya dayanıklı ürünler tercih edilmelidir. Çocuklarda kullanılacak güneş kremi en az 30 SPF olmalıdır.
Güneş koruma kremleri mutlaka UVA ve UVB’ye karşı etkili olmalıdır. Amerikan FDA kuruluşu tarafından, insanların cilt ve göz rengine göre güneşin zararlı etkilerine karşı hassasiyetlerinin sınıflandırldığı bir çizelge oluşturulmuştur. Bu çizelgede en az hassas cilt tipinde bile minimum 15 SPF (güneşten koruma faktörü) güneş kremi
Unutulmamalıdır ki güneşin hemen ortaya çıkan cilt yanıkları gibi zararları olduğu gibi tekrarlayan hasarlar sonucu birikim olarak ortaya çıkan cilt kanseri, ciltte yaşlanma, kırışıklıklar, gözde katarakt gibi geç dönem zararları da vardır. Bu nedenle özellikle çocuk yaş grubunda hasar oluşmadan önlemini almak izlenebilecek en iyi yoldur. Haziran 2014 • Bebek News 25
26 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 27
Çocuklar bu yaz “Best Kids” ile rengarenk
28 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 29
adidas Kids İlkbahar/ Yaz 2014 Koleksiyonu rengarenk ürünleri ile göz alıyor
30 Bebek News • Haziran 2014
adidas Kids İlkbahar/Yaz 2014 Koleksiyonu yeni sezonda çocukların karşısına özgün tasarımlar, rengarenk ürünlerle çıkıyor. Çocuk giyim modasının nabzını tutan koleksiyon canlı renkler ile çocukların eğlenceli dünyasına seslenmeyi başarıyor
Haziran 2014 • Bebek News 31
SAĞLIK
ÇOCUĞUNUZ ASTIMI YÜZEREK YENSİN Okul çağındaki çocukların %6-10’unda görülen astım hastalığı giderek daha yaygın bir hale gelmektedir. Astım, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile birlikte kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Çocukların yüzmeye yönlendirilmesi ve tedavilerinde bitkisel karışımların kullanılmaması astımlı çocukların yaşam kalitesine olumlu yönde etki ediyor Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Fazilet Karakoç astım hastalığı ile baş etme yolları hakkında bilgi verdi. Okul öncesi dönemde şikayetler artar Çocukların neredeyse % 50-60‘ında okul öncesi dönemde öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi astım benzeri şikayetleri mevcuttur. Ancak bu çocukların önemli bir kısmında büyümekle bu şikayetler kaybolmaktadır. Özellikle anne ya da babasında astım olmayan, alerjisi olmayan, hasta olmadığı zamanlarda şikayetleri olmayan çocukların önemli bir kısmı büyüdüğünde astım olmamaktadır. 32 Bebek News • Haziran 2014
astımlı çocukların semptomlarında, hastaneye yatış ihtiyaçlarında, acil servis ziyaretlerinde azalma olduğu görülmüştür. Düzenli olarak yüzen astımlı çocukların okula gidemediği gün sayısının da azaldığı saptanmıştır. Prof. Dr. Fazilet Karakoç Yüzmek en iyi ilaç Yüzme, astımlı hastalarda akciğer kapasitesinin artmasını ve nefes alma tekniklerinin geliştirilmesini sağlamaktadır. Yapılan araştırmalarda; ilaçlarını düzenli kullanan ve düzenli yüzme derslerine devam eden
Gereksiz yere ilaç kullanmayın Ailelere verebileceğimiz en önemli öğüt; ateş ya da ağrı çocuğun genel durumunu belirgin olarak etkiliyor ve gerçekten bir ihtiyaç var ise kullanılmasıdır. Eğer çocuğun gerçekten ilaca ihtiyacı yok ise; en basit, en zararsız diye düşündüğünüz ilaçlar bile vermekten kaçının.
Parasetamol astıma yol açar mı? Bazı çalışmalar, annenin hamilelik sırasında parasetamol kullanmasının ya da erken çocukluk çağında parasetamol içeren ilaçların yaygın kullanımının çocuklarda astım gelişimi ile ilişkili olabileceğini ileri sürmüştür. Ama parasetamol kullanımı ile astım arasındaki ilişki sadece basit bir birliktelik mi yoksa parasetamol gerçekten astıma yol açıyor mu bunu kesin olarak söylemek şu an için mümkün değildir. Doğadan mucizevi etki beklemeyin Astım tedavisi için kullanılan bitkisel karışımlar, farklı hastalıkları tetikleyerek hayati tehlike yaratabilir. Örneğin; birçok bitkisel ilaçta bulunan ve Ülkemizde gümüş kayısı, fil kulağı, kız saçı, gibi isimler ile bilinen “Gingko biloba” özellikle kan sulandırıcı başka tedaviler alan insanlarda kanamalara yol açabilir. Meyan kökü kan basıncını arttırabilir; yine birçok bitkisel ilaçta yer alan ve nefes borularını genişleten efedra (deniz üzümü) kullanımının bazı beklenmedik ölümlere sebep olduğunu ileri süren yayınlar mevcuttur. Astımla baş etmek için… •
İç ortam alerjeni ev tozlarından
kurtulmak için evinizin iyi temizlenmesi, sık aralıklar ile süpürülmesi, sonrasında ise iyi havalandırılması önemlidir. • Antialerjik yatak, yastık ve kılıflar kullanılabilir • Ev tozu düzeyini sıfıra indirmek için en etkin yöntem yıkanabilen her türlü yatak materyalini sıcak su (>55 C) ile yıkamaktır • Kullandığınız temizlik malzemelerine dikkat edin. Bası kimyasal irritanları da çocuklarda astım semptomlarını arttırabilmektedir • İlk 6 ay anne sadece anne sütü verilmesi, katı gıdalara 6 aydan sonra başlanması gerekir • Ailede alerjik hastalık hikayesi olan çocuklarda inek sütü -yumurta beyazı ve soya gibi gıdaların 1 yaşından önce başlanmamalıdır • Deniz ürünleri ve fıstık gibi gıdalardan da 1 yaşından önce kaçınılmalıdır • Bebeğin sigara dumanına maruz kalmaması gerekir. Sigaraya maruz kalma tek başına astım gelişimi için önemli bir risk faktörüdür.
Haziran 2014 • Bebek News 33
ANNE ADAYLARINA İKİNCİ EN İYİ HABER: GAP HAMİLE KOLEKSİYONU ARTIK TÜRKİYE’DE Sezonun en trend modellerini anneler için yorumlayan Gap, rahatlık ve fonksiyonellikten ödün vermeden şıklık kazandıran modelleriyle Hamile Koleksiyonu’nu Türkiye’ye getiriyor. Yalnızca www. gap.com.tr ‘de satışa sunulacak sınırlı sayıdaki koleksiyon şimdiden meraklılarını heyecanlandırıyor 34 Bebek News • Haziran 2014
Bebek beklemenin heyecanı ve mutluluğu hiçbir şeye benzemez. Anne adaylarının bu mutluluğu, hamilelik süreci boyunca değişen vücut yapılarına alışırken gölgelenebilir. Hamileliğin anneler için zorlu yanlarından biri de fiziksel olarak değişirken giyim tarzlarından ödün vermektir. Gap işte tam da bu noktada annelerin yardımına koşuyor. Bu alandaki önemli bir boşluğu doldurması beklenen Gap Hamile Koleksiyonu tişörtten gömleğe, jean pantolondan kumaş pantolona, etek, şort ve hatta iç çamaşırına kadar tüm tarzlara hitap eden geniş bir ürün yelpazesiyle geliyor. Koleksiyon hamilelik sürecinin başından sonuna kadar rahatlıkla giyilebilecek parçalardan oluşuyor. Pastel renklerin ve pamuklu kumaşların hakim olduğu koleksiyonda; genişleyen karın çevresini destekleyen ve saran streç kumaş panelinin yer aldığı jean pantolonlar öne çıkıyor. Sezonun en trend kesimleri olan 1969 Denim Skinny ve Bootcut seçenekleriyle koleksiyonda yerini alan jeanler, anne adaylarını sevindirecek. Doğum sonrası emzirme döneminde annelere kolaylık sağlayacak emzirme bluzleri ise koleksiyonun bir başka vazgeçilmezi olacak. Özellikle çalışan anne adaylarının hayatını kolaylaştıracak olan gömlekler de mavi ve beyaz renk seçenekleriyle koleksiyonda yerini alıyor. Haziran 2014 • Bebek News 35
CHICCO OYNARKEN GELİŞTİRİYOR Chicco Fit&Fun oyuncaklar, eğlenceli ve birbirinden hareketli aktivitelerle tüm çocukları oyuna davet ediyor
36 Bebek News • Haziran 2014
Chicco, çocuklara hareket özgürlüğü sağlayan Fit& Fun oyuncak serisi ile motor gelişimlerini destekliyor; denge ve koordinasyon gerektiren özel olarak tasarlanmış oyuncaklar sayesinde motor gelişimlerine yardımcı oluyor. Böylece 2 yaş üzeri çocukların hareket kabiliyeti artarken, eş zamanlı olarak yetenekleri de gelişiyor. Minikler Fit&Fun oyuncak serisindeki Maymunlu Bowling ile el ve göz koordinasyonunu geliştirirken, Balık Tutma Adası ile şekil ve renkleri öğreniyor. Scooter ve kaykaya dönüşebilen Denge Tahtası ile becerileri hızlanan ve dengeyi öğrenen çocuklar, Gol Ligi ile hareket koordinasyonu kazanıyor Chicco Fit&Fun serisi deneyimleyerek öğrenmeyi teşvik ediyor, böylelikle çocukların kendine güveni artıyor; gün içinde mutlu ve keyifli zaman geçiriyorlar Haziran 2014 • Bebek News 37
RÖPORTAJ
Kadıköy’de Masal gibi Bir Dükkan; Tatlı Köşem
38 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 39
Hansel ve Gretel masalını hatırlayanlara, cadının evi kadar güzel ve lezzetli, içerisinde de bir kucak sevgi Bebek News muhabiri Nur Ceylan: Kadıköy tatlı köşesine nasıl kavuştu okuyucularımıza bu hikayeden bahsedebilir misiniz biraz.
ZÇ: Daha çok kız kardeşimin eseri (Hale Çamer Dalgın) biz bu işte ortağız, kedisi sanatçı ruhuyla dükkanın her bir köşesi için tek tek uğraştı. Sonucunda da masal gibi bir köşe oldu.
Hande Zeynep Çamer: Eski işimden istifa ettikten sonra bir ay kadar bir pastanede çalıştım. Bir yer açma arzum her zaman vardı. Her şey bu dükkanla başladı aslında buranın bir ruhu var. Dükkanın üstünde kiralık tabelasını gördüğümde aradığım yeri bulmuştum.
BN: Müdavim müşterilerinizden de bahsedelim mi çocuklar dükkandan içeri girmek için can atıyorlardır herhalde ?
BN: İsim de bu dükkandan çıktı o halde. ZÇ: Evet biz bu köşeyi çok sevdik, Kadıköy’de öyle müdavin müşterimiz çok fazla. BN: Pastacı olmaya nasıl karar verdiniz. ZÇ: İşimden pastacı olmak için istifa ettim. Eskiden beri pastayla uğraşmak, bir şeyler pişirmek, sevdiklerimi sevindirmek bunlar beni hep mutlu etti. Pastacılık sabır gerektiren bir iş, gerekli eğitimleri aldıktan sonra bu bana Tatlı Köşem için daha da cesaret verdi. BN: Sokağa bambaşka bir hava katmışsınız dükkanın dekorasyonu da size mi ait ? 40 Bebek News • Haziran 2014
ZÇ: Kap kek canavarlarımız var. Biz burada pastalarımız günlük üretiyoruz taze olması lezzeti bizim için çok önemli ama tabii çocuklar istedikleri şeyin bitmiş olduğunu görünce çok üzülüyorlar . Hemen söz veriyoruz yarın yapacağımıza böylece kriz tatlıya bağlanıyor. BN: Pastalarınıza bakınca hayal gücünüze hayran olmamak elde değil. Tatlı Köşemin doğum günlerinde vazgeçilmez olduğu kesin. ZÇ: Her yıl doğum günü pastalarını yaptığımız miniklerimiz var. Bazıları kendi pastasının resmini yapıp bana bunu yapar mısınız diyor. Onların hayal güçleri daha muhteşem figürlü pastalar çizgi filim karakterleri ne ararsanız var. Tabi yetişkinleri de unutmuş sayılmayız onlar için de özel tasarım pastalar yapıyoruz. BN: Buraya gelen konuklarınıza nasıl lezzetler sunuyorsunuz ?
ZÇ: Cheese kekler, kap kekler, ev yapımı limonatalar kurabiyeler. BN: Müdavimlerin en beğendiği cheese kek hangisi ? ZÇ: Balkabaklı cheese kek ama denemek isteyenler elini çabuk tutmalı çünkü yazla beraber yerini şeftalili tarta bırakacak. BN: Tatlı Köşemin gelecek planları neler ? ZÇ: İkinci bir şube açmak istiyoruz ama tabi bu dükkandaki gibi Tatlı Köşemin ruhunu taşımalı içimize sinen bir dükkan olmalı bir kere mutlaka bir köşede olmalı. Bu gerçekleştikten sonra atölye eğitimleri planlıyoruz insanlara pasta yapma zevkini aşılamak arzusundayız. BN: Son olarak yolu Tatlı Köşeme düşecek olanlara ne tavsiye edersiniz ? ZÇ: Şeftalili Tart ve taze Karadut Suyu gelenleri çok mutlu edeceğinden eminim. Bebek News ailesi olarak Hande Zeynep Çamer ve Hale Çamer Dalgın kardeşlere, tadına doyulmaz sohbetlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız Haziran 2014 • Bebek News 41
Uzman Görüşü
Dışarda yemek yiyen 7 milyon İstanbullu’nun sağlığı tehlikede! Geçtiğimiz yıllarda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yemek yeme ve beslenme alışkanlıklarının çok hızlı bir şekilde değiştiği reddedemeyeceğimiz bir gerçek. Plato Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölüm Başkanı Ece Şener’in verdiği bilgiye göre Türk insanı haftada en az altı öğününü dışarıda yiyor. Büyük şehirlere baktıkça bu sayılar daha da yükseliyor. İstanbul’da her gün dışarıda yemek yiyen insan sayısı yaklaşık 7 milyon!
42 Bebek News • Haziran 2014
Plato Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölüm Başkanı Ece Şener
Bu günlerde kiminle yemek ile ilgili bir sohbete başlasak, birkaç yemek tarifi paylaşımından sonra her zaman nerede o eski sofralar tartışmasına dönüşüyor. Herkes annesinin hatta anneannesinin kurduğu o gösterişli, salatasından tatlısına en az üç çeşit yemeğin bulunduğu sofraları özlediğinden yakınıyor ama bu özlemi gidermek söz konusu olduğunda ellerinden modern hayatı suçlamaktan başka bir şey de gelmiyor. Hızlı hayatlar hızlı yemekler getiriyor, çalışan bir kişinin özenli sofralara olan özlemi bir türlü bitmiyor. Günümüz toplumunun en büyük sıkıntılarından biri olan zamansızlık hayatımızın her alanını kısıtladığı gibi sofralarımızı da kısıtlıyor.
Plato Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölüm Başkanı Ece Şener bu değişimin sadece nostaljik hayallere değil aynı zamanda sağlığımızı da tehdit ettiğini söyledi. Plato Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölüm Başkanı Ece Şener; “Gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de obezite, şeker hastalıkları, kalp rahatsızlıkları gibi beslenmeye bağlı hastalıklar gün geçtikçe artıyor.” Dedi. Bir taraftan hayatımızı daha iyi hale getirmek ferah bir yaşam standardına ulaşabilmek çalıştığımız uzun saatler, biz farkında olmadan aslında bizim sağlığımızdan ufak ufak çalıyor. Annelerimizin bize zorla ettirdiği o kahvaltılarda içilen süt, yenilen peynir ve zeytin de yavaş yavaş sofralardan yok oluyor. Her zaman gururla dile getirdiğimiz zengin Türk Mutfağı da.. Büyükşehirlerde yaşayan insanlar “ salata köfte pilav” üçgenine sıkışmış durumda! Geçmişimizden gelen çok kültürlü mutfağımız özellikle büyük şehirlerde salata köfte pilav üçgenine çoktan sıkıştı bile. Aile geleneklerini terk eden şehirli çalışan kesim ya dışarıda emek yiyor ya da çabuk hazırlanan yarı pişmiş ve pişmiş gıdalara yöneliyor. Dondurulmuş hazır köfteler, tavuk schnitseller, fırına girmeye hazır paketli yemekler, ayıklanmış salatalar derken kimse bir tavuğu nasıl parçalayabileceğini bilmiyor. Biz de çocuklarımızdan tavuk resmi çizmelerini istesek, acaba bize kızartılmış tavuk parçaları çizerler mi, hep gördükleri ve yedikleri gibi? Ülkemizin farklı yörelerinde çok çeşitli lezzetlerle hazırlanmış tencere yemekleri, zeytinyağlılar, pilakiler ne yazık ki sadece bir kuşak öncesinin vakıf olduğu bir sır gibi. İşten güçten vakit bulamayan, yemek yapmak istemeyen ailelerden ve okulda hazır gıdalarla ya da en iyi ihtimalle yarı hazır gıdalarla hazırlanmış yemekleri yiyen çocuklardan yemek kültürümüzü yaşatmalarını bekleyebilir miyiz? Geleceğimiz ve yemek kültürümüzle ilgili çizdiğim bu karamsar tablo neyse ki son birkaç yıldır aydınlanmakta.. Beslenme ve sağlıklı yaşam kavramları o kadar hayatımıza girdi ki bilinçlenmemek elimizde değil. Haziran 2014 • Bebek News 43
Kanz’dan UV Korumalı Özel Koleksiyon 44 Bebek News • Haziran 2014
Çocuk giyiminin öncü markası Kanz’ın Ultraviole korumalı özel kumaşlarla ürettiği giysiler, 80 SPF’ye kadar maksimum koruma sağlayarak çocukları güneşin zararlı ışınlarından koruyor Haziran 2014 • Bebek News 45
Babalar Günü’nde en iyi adres LC Waikiki
46 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 47
Uzman Görüşü
Annelik hem kadını hem çocuğu geliştiriyor
Spiritüel Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal
Anne olmak başka bir canlıyla tarifsiz bir bağ kurmak, yepyeni bir farkındalık kazanmak, bebeğin birey olmasına geçen yolda onu şekillendirmek demek… Hele ki tüm yaşadıklarımızın kaynağının çocukluk döneminde edindiğimiz davranış kalıpları ve bilinçaltımıza yerleşmiş inançlar olduğunu kabul edersek anne ile çocuk arasındaki iletişimin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlarız Annelik bir kadının yaşamı boyunca sahip olduğu tüm kimliklerini kapsayan en güçlü kimliklerinden biridir. Her anne ve çocuk arasında hamilelik döneminden başlayarak ömür boyu sürecek bir bağ kurulur ve bu büyülü bağ çocuğun gelişiminde, birey olma yolunda karakterinin oluşmasında etkili olur. Annenin çocuğuna karşı duyduğu koşulsuz sevgi, doğru seçilmiş sözcükler ve davranışlarla çocuğa aktarılarak aile içinde sağlıklı bir iletişim kurulması çocuğun mutlu, başarılı, özgüvenli bir birey olmasını sağlar. 48 Bebek News • Haziran 2014
Annelik farkındalığı artırır Anne olmanın bir kadının kişisel gelişimi anlamında en önemli fırsatlardan biri olduğunu söyleyen Spiritüel Gelişim Danışmanı Gülnur Ünal, “İçinizde büyütüp, dünyaya getirdiğiniz, ilk sözcüğünden, ilk adımına sizi model alarak büyüyen, sizin gösterdiğiniz sevgiyi, korkuyu ya da endişeyi benimseyerek yaşamına yansıtan bir canlının sorumluluğunu alıyorsunuz. Çocukluk dönemi insanın hayatını şekillendiren en önemli dönem, çocuğunuzu mutlu, sağlıklı, özgüvenli bir birey olarak
yetiştirme yolunda siz de muhteşem bir farkındalıkla hareket edip, yeni edindiğiniz deneyimlerle yaşamınıza değer katabilirsiniz. Koşulsuz sevgiyi deneyimlemek hayata yeni bir pencereden bakmanızı sağlayacaktır; öfkeden arındırılmış sevginin hakim olduğu, daha uyumlu ilişkiler kurmanız için bir fırsattır. Bir çocuğun rol modeli ve kahramanı olmak sizi daha cesur kılar. Aile, iş ve sosyal yaşamınızdaki dengeleri iyi kurduğunuzda elde ettiğiniz başarı duygusu da özgüveninizi ve özdeğerinizi artırır” diyor.
“Etrafımızda sıkça duyduğumuz diyaloglar vardır; “Yemezsen derslerini anlamazsın, okulda başarısız olursun” “Yemeğini bitirmeden oyun oynamak yok” “Yemediğin için hasta oluyorsun.” Bunlar çocuğun yemeğini yiyip sağlıklı olması için söylenen sözler gibi gelse de çocuğun yemekle ilişkisinin bozulacağı, yemek yemezse sevilmeyeceği, başarısız olacağı gibi yanlış inançlara sahip olmasına neden olur. İyi niyetle söylenen bu sözler yetişkinliğinde kilo sorunları yaşamasının kaynağını oluşturur.
Kısıtlayıcı mesajlardan kaçının
“Bak, arkadaşın annesini hiç üzüyor mu”, “Ağlayacağına daha çok çalış, daha yüksek not al”, “Yapamayacağın zaten belliydi, boşa uğraştın” gibi yargılayıcı, küçümseyici sözler de çocuğun motivasyonunu kaybetmesine, içine kapanmasına, özgüvenini yitirmesine sebep olabileceği gibi ilerde de kızgınlık, öfke duyguları geliştirmesine, başarılı olamayacağına inanmış, güvensiz bir bireye dönüşmesine neden olabilir. Çünkü bilinçaltımız söylenenleri saklayan, duygu ve düşüncelerimizi burada yerleşmiş inançlarımızla yönlendiren bir yapıya sahiptir. Özellikle çocuklukta edindiğimiz olumsuz kodlamalar yaşamımızda sürekli karşımıza çıkan zorluklar, engeller haline dönüşür. Bu nedenle çocuk yetiştirirken her söylediğimiz ve yaptığımız davranışın onu nasıl bir bireye dönüştüreceğini belirlediğimizi unutmamalıyız. Sürekli eleştiri ve şikayet etmek yerine çocuğunuzun neyi iyi yaptığına odaklanır, takdir eder, dinler, konuşur, cesaret verir, sevginizi gösterirseniz hem aranızdaki bağ güçlenir hem de özgüveni ve özdeğeri yüksek bir birey yetiştirmiş olursunuz.
Aile içindeki her söz ve davranışın çocuğun gelecekteki yaşamını şekillendirdiğini belirten Gülnur Ünal, “Çocukluk döneminde yaşanan ilk deneyimler anne ve babanın davranışları ve söyledikleri neticesinde yorumlanan ve bilinçaltına yerleşen inançlardır. Siz kaygı seviyesi yüksek bir ebeveynseniz farkında olmadan çocuğunuza kısıtlayıcı mesajlar verebilirsiniz. Parka tek başına gidemeyeceğini, bisiklete binerse düşeceğini, top oynarsa terleyip hasta olacağını söylemek çocuğu korumaktan ziyade bireyleşmesinin önüne geçen engeller oluyor. Aynı şekilde resim yaparken gökyüzünü pembeye boyamaması gerektiğini söylemek hayal gücünü kısıtlayacağı gibi şarkı söylemeyi sevdiği için müzisyen olacağım diyen bir çocuğa, sen doktor olacaksın demek de hevesini kırmak ve ona bir yük vermek anlamına gelir” diye konuşuyor. Eleştiri yerine takdir Her ne kadar iyi niyetli de olsa eleştirel sözlerin çocukta yetersizlik ve değersizlik duygusu yaratacağını ifade eden Gülnur Ünal sözlerine şöyle devam ediyor:
Haziran 2014 • Bebek News 49
GÜNEŞE KARŞI DOĞAL KORUNMA Zade Vital® soğuk pres bitkisel besin destekleri ile hem güneşten korunun hem de sağlıklı bronzlaşın Susam yağı ile güneşten korunmaya, ceviz ve susam yağları ile güneş lekelerini önlemeye doğal destek sağlayabilirsiniz. Dünyanın, eczanelerde sunulan, en zengin soğuk pres bitkisel besin destekleri serisi Zade Vital® ile güneş lekelerine karşı doğal koruma sağlamak mümkün. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi ARGEFAR Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ulvi Zeybek, Soğuk Pres yöntemiyle elde edilen susam ve ceviz yağlarının güneş lekelerine karşı cildinizi korumaya da destek olduğunu belirtiyor.Yaz mevsiminin en korkutucu yanı, kuşkusuz güneşin zararlı etkileridir. Güneş lekelerine karşı önlem almak istiyorsanız cildinizi doğal ürünlere teslim edin.Zade Vital® tarafından bugün 7 yıla ulaşan AR-GE çalışması sonucu yüksek standartlarda Soğuk Pres yöntemiyle üretilen doğal besin desteği Susam ve Ceviz Yağı; haricen kullanıldığında cildinizi, güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olabilir. 50 Bebek News • Haziran 2014
GÜNEŞE KARŞI 35 FAKTÖRLÜK KORUMA Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi ARGEFAR Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ulvi Zeybek, susam yağının 35 faktöre kadar güneş koruyucu özelliği olduğunu anlattı. Doğal yöntemlerle bronzlaşma sağlayan susam yağı, ceviz yağıyla birlikte cilt lekelenmelerine karşı haricen destek olmaktadır. Susam yağı, yaz aylarında harici kullanımı ile güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmaya yardımcıdır. Susam yağında E vitamini, sesamol ve sesamolin adı verilen antioksidan bileşikler bulunmaktadır. Dr. Zeybek; susam ve ceviz yağı karışımının güneş lekelerinin önüne geçmek için destek amaçlı kullanılabileceğini söyledi. NASIL KULLANILMALI? Güneş lekelenmeleri için 3 birim susam yağı ve 1 birim ceviz yağı karıştırılmalıdır. Sabah ve öğleden sonra güneşe çıkmadan 30 dk. önce ince bir tabaka halinde sürülmesi gerekir. Haziran 2014 • Bebek News 51
52 Bebek News • Haziran 2014
“YAZA MERHABA KAMPANYASI” EĞLENCE TUTKUNLARINI VIALAND’DE BULUŞTURUYOR Türkiye’nin ilk ve tek tema parkı VIALAND, tüm eğlence tutkunları için yaza damgasını vuracak bir fırsat sunuyor. 31 Mayıs tarihine kadar VIALAND’e giriş bileti alan tüm misafirler, 35 TL’den başlayan fiyat avantajlarıyla yaz fırsatından yararlanacak. 31 Mayıs gününe kadar gişeden, çağrı merkezi ya da www. vialand.com adresinden online olarak alınabilecek biletler, 1 Temmuz’dan başlayarak 30 Eylül tarihine kadar kullanılabilecek. Sınırsız eğlencenin kapılarını açan VIALAND Tema Park girişleri, bu kampanya ile 1 Temmuz - 30 Eylül tarihlerinde hafta içi 35 ve hafta sonu 39 TL olacak. VIALAND Tema Park tek biletle, Nefeskesen ve Fatih’in Rüyası’nın da aralarında bulunduğu tüm ünitelerden sınırsız faydalanacak 7’den 77’ye herkese, hayatları boyunca unutamayacakları mutlu bir gün deneyimleme fırsatı sunuyor. Haziran 2014 • Bebek News 53
Uzman Görüşü
Hamilelikte çatlamayın Çocuk her kadının hayalidir, ancak hem hamilelik süresinde hem de doğum sonrasında yaşanan aşırı kilo alıp verme kadının fiziğini baştan aşağı değiştirebilir. Oluşan çatlaklar doğumla birlikte gelen stresi katlayarak annenin psikolojisini etkileyebilir. Aynaya baktığınızda pürüzsüz bir cilt istiyor musunuz? Estetik Dermatolog Yardımcı Doçent Dr. Melisa Eczacıbaşı’nın uyguladığı tedaviyle var olan çatlaklardan anestezi veya cerrahi yöntemlere başvurmadan kurtulabilirsiniz Uzun bir süreç olan hamilelikte çekilen acılar, doğumla birlikte kucağa alınan minik bebek sayesinde bir anda unutuluveriyor. Ancak ne kadar büyük bir haz verse de bir kadının en hassas dönemlerinden biri olan hamilelikte ani kilo alıp verme sadece fiziksel değil psikolojik hasarlara da neden olabiliyor. Çevremizde çok sayıda kadın, fiziğindeki değişimlere uyum sağlayamıyor ve eski haline dönebilmek için büyük bir çaba gösterirken büyük stres yaşıyor. 54 Bebek News • Haziran 2014
Deri altına karbondioksit gazı Artık oluşan çatlaklar ve fiziki değişimler gelişen tıp ve tedavi yöntemleri sayesinde geri dönülemez olmaktan çıktı. Konusunda uzman olan ünlü Estetik Dermatolog Yardımcı Doçent Dr. Melisa Eczacıbaşı, birçok farklı yöntemle çatlaklardan kurtulabileceklerini belirtti. “Karboksiterapi” adlı yöntemde, derinin altına karbondioksit gazının enjekte edildiğini belirten Dr. Eczacıbaşı, bu sayede bölgedeki damarlarda genişleme ve bölgeye giden kan akışında hızlanma yaşandığını söyledi. Düzenli tedaviyle istenilen sonuca ulaşılabildiğinin altını çizen Dr. Melisa Eczacıbaşı’ya göre, ayrıca derinin en üst tabakasının kaldırılmasını içeren dermabrazyon ile lazer yöntemleriyle de hamilelik sonrasında istenmeyen çatlaklardan uzak durulabilir. Fransız yöntemiyle elveda Uzman Dr. Melisa Eczacıbaşı’na göre, başvurulacak farklı uygulamaların yanı sıra kılcal damarlarda kanlanma artışı sağlayan “mezoterapi” de yan tedavi olarak tercih edilebilir. Temelleri ilk kez Fransa’da 1952’de atılan mezoterapinin, bugün 16 farklı ülkede milyonlarca hastaya uygulandığını belirten Dr. Melisa Eczacıbaşı, “Mezoterapi dünyada yararını kanıtlamış çok önemli bir yöntemdir” dedi. Bu yöntemle orta deriye 4 ila 6 milimetre uçlu iğnelerle uygun ilacın enjekte edildiğini belirten Dr. Melisa Eczacıbaşı, “Seri şekilde iğnelerin çarpma etkileriyle
Estetik Dermatolog Yardımcı Doçent Dr. Melisa Eczacıbaşı
bağışıklık sistemini harekete geçiriyoruz. Böylece kılcal damarlar ve kanlanma artışıyla bölgede çatlaklar azalıyor” dedi. Ortalama 3. seanstan sonra sonuçlara ulaştıran yöntemin herhangi bir yan etki içermediğine işaret eden Dr. Eczacıbaşı, cerrahi yöntemler gibi anestezi gerektirmemesi nedeniyle de günlük aktivitelere engel teşkil etmediğinin altını çizdi. Mezoterapi tedavisi ortalama 8-10 seans sürerken günde sadece 15 dakika ayırmanız yeterlidir. Dr. Eczacıbaşı, mezoterapiyle hem çatlakların önlendiğini hem de gebelikten sonra yaşanan sarkma problemlerinin de önüne geçileceğini söyledi.
Haziran 2014 • Bebek News 55
Peki neden çatlıyoruz? Her kadının hayali pürüzsüz bir cilt, estetik bir vücut. Ancak çeşitli etkenlerle cilt sağlığını kaybedebiliyor ve cilt dokusu zayıf düşebiliyor. Cilt dokusu zayıf düştüğünde ise ortaya çıkan sorunlardan biri de cilt çatlakları oluyor. Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor.. En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor. Cilt yapımız çatlakların oluşma olasılığında çok etkili. Çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın. Melisa Eczacıbaşı, çatlakların oluşum nedenini şöyle sıralıyor: “Cilt, üst üste sıralanmış 3 katmandan oluşmakta: Epidermis, derm ve hipoderm. Derm, gerçek bir yorganı andırıyor. İçerdiği lifler sayesinde, cildin temel çatısını oluşturuyor. Demet şeklindeki kolajen lifleri, cildin dayanıklılığını, diriliğini ve yapısal bütünlüğünü sağlıyor. Daha ince olan elastin lifleri, kolajen lifleriyle birlikte gerçek bir ağ oluşturuyor ve cildin elastikiyetinde önemli bir rol oynuyor. Eğer kolajen ağları düzensizleşir ve elastik lifler koparsa, cildi sıkılaştıran tüm yapı yıkılıyor ve cilt, yaraya benzer çizgili bir hal alıyor, çatlaklar oluşuyor.” Çatlamamak için Estetik açıdan çok can sıkıcı olan çatlaklara yönelik tedavilerden önce 56 Bebek News • Haziran 2014
bu cilt deformelerinin önlenmesi de mümkündür. • Öncelikle kadınlar hızlı ve çok sık kilo alıp vermekten kaçınmalıdır. • Cildin esnekliğini yükseltmek için düzenli spor ve esneme hareketleri yapılmalıdır. • Ayrıca gün içinde çok fazla su içmek, duş alırken peeling yapmak da büyük yarar sağlıyor. Güneşte çok fazla kalınmamalı ve sebze ile meyve ağırlıklı besinler tüketilmelidir. • Doğal yöntemlerin dışında yağların ve losyonların da çatlak oluşabilecek bölgelere sürülmesi, belirli aralıklarla masaj uygulanması büyük önem teşkil eder. • Karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekli. • Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz. • Soğuk-sıcak su ile şok duş, düzenli egzersiz cilt ve kasların oksijenle beslenmesi, hücrelerin güçlenmesi açısından önemli. • Dengeli beslenmek ve bol su içmek cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli • Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendiriyor, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı oluyor.
Haziran 2014 • Bebek News 57
58 Bebek News • Haziran 2014
TWIST’TE %50’E VARAN İNDİRİM BAŞLIYOR
Haziran 2014 • Bebek News 59
SAĞLIK
HAMİLEYKEN GÖZLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN
Gözlerde özellikle gebelik süresince değişiklikler görülebiliyor. Bu saptamaların meydana gelmesi halinde gebeliğin seyrini mutlaka doktor kontrolünde geçirmek gerekiyor. En hassas organımız olan gözümüzü ihmal etmememizi vurgulayan Veni Vidi Göz Merkezi’nden Op. Dr. Akın Akyurt, neler yapılması gerektiğini anlattı Hamilelikte tüm vücutta olduğu gibi gözlerde de fizyolojik değişiklikler meydana geliyor. Özellikle gözlük ve kontakt lens kullananların numaralarında geçici değişiklikler kaydediliyor. Bu nedenle kontakt lens kullanımı zorlaşabildiği gibi, hamilelik süresinde ve lohusalıkta erken dönemde gözlük veya kontakt lenste numara değişimi için acele edilmemesi gerekiyor. Gebeliğin göz sağlığına bir diğer etkisinden bahseden Veni Vidi Göz Merkezi’nden Op. Dr. Akın Akyurt: “Gebelikte gelişen hipertansiyon (kan basıncı artışı) ve idrarda protein kaybı varlığında preklampsi tablosu gerçekleşir. Sıklıkla görme bulanıklığı ve görme azalması gerçekleşirken, bu şikayetlerin yanı sıra ışıktan rahatsız olma, çift görme ve görme alanı kayıpları da saptanabilir. Preklampsi ve eklampside, hipertansiyona bağlı olarak göz dibinde ağ tabakada (retina tabakasında) kanamalar ve görme sinirinde ödem ortaya çıkabilir. Göz dibi bulguları tablonun şiddetine göre değişmekte ve kan basıncı normale indikten sonra kademeli olarak geriye dönmektedir.” dedi. Diyabete bağlı göz tutulumuna dikkat Mevcut genetik hastalıklar gebelik döneminde farklı bir seyir gösterebiliyor. Bu bağlamda dikkat edilmesi gerekenleri vurgulayan Op. Dr. Akın Akyurt, “Hamilelikten önce diyabet hastası olan kişilerde eğer diyabete bağlı göz tutulumu yani diyabetik retinopati mevcut değilse, yaklaşık yüzde 10 oranında hamilelik sırasında diyabetik retinopatinin gelişme riski bulunmaktadır. Orta ve ileri düzey diyabetik retinopatisi bulunan hamilelerde ise mevcut göz dibi tutulumu yüzde 50 ilerleme göstermektedir. Bu nedenle diyabetik hastaların gebelik öncesinde gerekli göz tedavisini almış olmaları ve gebelik esnasında düzenli takip altında olmaları gerekmektedir.” açıklamasında bulundu. Mevcut göz hastalığı nedeniyle düzenli olarak göz damlası tedavisi alan kişilerin, hamilelik ve emzirme dönemleri boyunca mutlaka göz doktorları tarafından değerlendirmeleri ve uygun ilacı kullanmalarının sağlaması gerekiyor. 60 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 61
Uzman Görüşü
YAZA GİRMEDEN BEL KIVRIMINIZI GERİ KAZANIN Beğendiğiniz bikiniyi denerken aynaya baktığınızda belinizin nereye kaybolduğunu mu merak ediyorsunuz? Vücudunuzun yeniden doğal ve çekici kıvrımlarına kavuşmasını istiyorsunuz ama hiçbir diyet ve spor fayda vermiyor mu? Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner estetik teknolojilerinin ulaştığı son yeniliklerle belinize tekrar kavuşabilmenizi sağlayan yöntemler hakkında bilgi verdi.
62 Bebek News • Haziran 2014
Yaz yaklaşırken kadınlar kilo vermeye, vücut hatlarını biçimlendirmek için hızlı ve farklı yöntemler araştırmaya çoktan başladılar. Dış görünümünüzü iyileştirmek, bedeninizi tazeleyip yenilemek için en uygun mevsim de bahar aylarıdır. Hem psikolojik olarak daha motive edici, hem de hava koşulları açısından herhangi bir estetik işlem için en ideal zamandır. Üstelik artık elinizin altında en gelişmiş, en hızlı, en konforlu estetik teknolojiler bulunuyor. Aniden tatile, düğüne, davete gidecek olan, zevkle bikini ve kıyafet bakmak isteyenler için tek seansta vücut biçimlendirme ya da vakti olanlar için birkaç seansta tamamen cerrahisiz yöntemlerle çok başarılı ve kalıcı sonuçlar alınıyor. Op. Dr. Hüseyin Güner az vakti olup bir an önce belinde incelme görmek isteyenler için Lazer Lipoliz yönteminden bahsetti: “Ufak bir kesiden girilen mikro kanüller aracılığıyla, sadece yağ hücrelerine odaklanarak birikmiş yağ kitlesini çözmeyi hedef alan Lazer Lipoliz yöntemiyle kişiye kaybettiği bel kıvrımını yeniden kazandırıyoruz. Seansı yaklaşık bir saat sürmektedir. Bu yöntemin avantajlı tarafı kliniğe yapılan tek bir ziyaretin hedeflenen kalıcı sonuç için yeterli olmasıdır. Uygulama sonrasında klinikte 2 saat istirahat gerekmekte, ardından kişi normal hayatına dönebilmektedir.” Ancak eğer planladığınız tatilden önce en azından bir aylık bir süreniz varsa, seansı daha kısa süren, tek bir kesi dahi gerektirmeyen alternatif uygulamalar da bulunuyor. Non-invaziv (cerrahi olmayan) bu uygulamalar iyileşme süreci gerektirmeyen, hasta konforunun en yüksek olduğu yöntemlerdir. Uygulama sırasında kitap okunup, müzik dinlenebilir. Ertesinde klinikte herhangi bir istirahat gerektirmez. Op. Dr. Hüseyin Güner bu yöntemlerle ilgili şunları söyledi: “Biyolipoliz yönteminde yağ eriten mikro enjeksiyon uygulaması yapıyoruz. Bu karışımın içinde insan kanında ve karaciğerinde bulunan öz yağ yakıcı ajanlar vardır. Ardından 3 DEEP RF ile önceki uygulamanın yağ hücreleri üzerindeki çözücü etkisi arttırılır. İşlemi izleyen 2-3 gün içinde yağ hücreleri parçalanır ve yağ kitlesi yumuşar. Aynı hasta 2-4 gün sonra Ultrashape uygulaması için kliniğe bir ziyaret daha gerçekleştirir. Bu uygulamada, parçalanmak üzere olan tüm yağ dokusu parçalanıp eritilmiş olur. Bu paketin avantajı tamamen cerrahisiz ve rahat bir uygulama Haziran 2014 • Bebek News 63 olmasıdır. Etkiler Lazer Lipoliz’de olduğu gibi kalıcıdır.
64 Bebek News • Haziran 2014
Minikler THE NORTH FACE® ile Rengarenk Sportmen miniklerin dünyasına da giren The North Face®, yeni sezonda yer alan renkli tasarımlarıyla bu kez de çocukların gözdesi oluyor. Her hava koşuluna uyacak teknik kumaşlar ve vücut esnekliğini optimum seviyede kulanmaya olanak tanıyan süper esnek materyallerle çocuklar, açık havada üst düzey konforu yaşıyor. Koleksiyonda yer alan ürünlerle her yaştan çocuklara uygun ürünleriyle marka yaza hazır olarak giriyor. Hem şehir hayatında hem de açık havada anne babaları kadar renkli ve şık olmak isteyen minik prens ve prensesler birbirinden farklı kombinleriyle herkesin ilgisini çekecek. Yazın tüm renklerini barındıran koleksiyon ile The North Face® çocukların gardolaplarını süslüyor. Haziran 2014 • Bebek News 65
Uzman Görüşü
EMZİREREK SAĞLIKLI KİLO VERMEK MÜMKÜN Diyetisyen Kanar, doğum sonrası beslenme ve kilo yönetiminin tüyolarını haziranda Doygun’la Hayata Dair’de anlatacak
66 Bebek News • Haziran 2014
Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar
Doygun Ekmek’in sosyal medyada devam eden projesi Doygun’la Hayata Dair, haziran ayında da yeni konularıyla Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar ile devam ediyor. Elvan Odabaşı Kanar’ın; haziran ayında sağlıklı yaşam, doğum sonrası beslenme, süt tüketimi ve kilo yönetimi konularını işleyeceği Doygun’la Hayata Dair’de, Doygun Ekmek’in Facebook ve Twitter takipçileri merak ettikleri sorulara yanıt bulacak. Her ay özel bir diyet tarifi veren Diyetisyen Kanar, bu kez tam buğday unu ile hazırlanan ve yaz için masum bir tatlı alternatifi olan FUNKEK’in yapılışını takipçileriyle paylaşacak.
Beslenmeyle ilgili en çok merak edilen konuların ve fit tariflerin videoları Doygun Ekmek’in Facebook ve Twitter sayfalarının yanı sıra Doygun TV’de ve Doygun’un tambugday.com bloğunda izlenebiliyor. Kanar’ın yazılarına, videolarına ve tariflerine, konuyla ilgili yorum yapan, soru soran ve yazıları paylaşan Doygun Ekmek takipçileri “Doya Doya Zayıfla” kitabını kazanma şansı da yakalıyor.
Haziran 2014 • Bebek News 67
Bu kitaplar hem okunuyor hem oynanıyor İçinden oyuncak çıkan kitaplar Pena’dan Pena Yayınları’nın Resimli Çocuk Kitapları serisinden çıkan “Küçük Yarış Arabası” ve “Küçük Traktör” kitapları özellikle okul öncesi ve okumaya yeni başlayan çocuklara okuma sevgisini aşılamak için eğlenceli bir yenilik sunuyor. Çocuklar kitabı okurken, kitapla birlikte gelen oyuncak ve pistle keyifli bir oyuna dalacak. Geniş bir yayın yelpazesine sahip olan Pena Yayınları, Resimli Çocuk Kitapları serisinde minik okurlara eğlenceli bir sürpriz yapıyor ve okuma keyfi ile oyun neşesini bir araya getiriyor. “Küçük Yarış Arabası” ve “Küçük Traktör” isimli kitaplarla birlikte verilen yarış arabası ve traktör oyuncakları özellikle okul öncesi veya okumaya yeni başlayan çocukların okuma alışkanlığı kazanmasında oyun faktörünü kullanıyor.
Eser Adı : Küçük Yarış Arabası Türü : Resimli Çocuk Kitabı Yaş grubu : 3+ Sayfa Sayısı : 10 Etiket Fiyatı : 32.50TL Yayınevi
: PENA Yayınları
Eser Adı : Küçük Traktör Türü : Resimli Çocuk Kitabı Yaş grubu : 3+ Sayfa Sayısı : 10 Etiket Fiyatı : 32.50TL Yayınevi : PENA Yayınları 68 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 69
SAĞLIK
PARLAK BİR GÜLÜŞE SAHİP OLMANIN PÜF NOKTALARI
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dr. Çağdaş Kışlaoğlu
Günümüzde güzel bir gülüşün hayalini hemen herkes kuruyor. Ancak bu ihtiyaç, özellikle de adım adım yaklaştığımız yaz aylarında kadınlar için daha öncelikli hale geliyor. Kişiye özel gülüş tasarımıyla, yaz aylarında ayrıcalıklı bir gülüşe sahip olmak mümkün oluyor Son teknoloji kullanılarak, bilgisayar ortamında tasarlanan dişler, kişilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak, kişiye özel seçenekler sunmasıyla farklılaşıyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor. Gülüş tasarımıyla, kişiler hayallerindeki dişlere kavuşuyor Kişiye özel gülüş tasarımı, bilgisayar ortamında son teknolojiden faydalanarak, kişilerin estetik kusurlarının bir analizinin yapılmasını sağlıyor ve modeller oluşturuluyor. Bu yöntem sayesinde, kişiler öz güvenli 70 Bebek News • Haziran 2014
bir gülüş sergileyerek yaza giriş yapma şansı elde ediyor. Bilgisayarlı gülüş tasarımında yüksek oranda başarı sağlandığını ifade eden Çağdaş Kışlaoğlu, görüşlerini paylaşmayı sürdürüyor: “Diş hekimi tarafından öncelikli olarak kişinin hem komple yüzü hem de lokal olarak dişlerinin çeşitli açılardan dijital fotoğraflar çekilmektedir. Çekilen fotoğraflar ile daha sonra bu amaç için özel olarak hazırlanan bir program yardımıyla, kişinin hayal ettiği görünüm üzerinde çalışılmaktadır. Bu yöntemin diğerleriyle karşılaştırıldığında en büyük avantajı,
kişiye üzerinde düşünmesi için çeşitli alternatifler sunmasıdır.”
mükemmel bir görünüm ve doğallık yakalanmaktadır.”
CAD CAM ile dişler kusursuz bir görünüm elde ediyor
Çıkarılabilir madde ile mükemmel gülüş prova ediliyor
CAD - CAM (Computer Aided Design – Computer Aided Manufactoring) uygulaması, dişlerin bilgisayar destekli dizayn edilmesine imkan veriyor. Dişlerinin görünüşünden ve gülüşünden memnuniyetsizlik duyanlar, bu ileri teknoloji porselen sistemleri ile kendilerine özel, istedikleri doğal dişlere ve gülüşe sahip olabiliyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, konuyla ilgili olarak şu sözlere yer veriyor:
Gülüş tasarımında, dişlere plastik bir dolgu maddesi uygulanarak dişlerin yeniden yapılandırıldığını ifade eden Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, bu geri çıkarılabilir madde ile bir ya da iki gün geçirerek; aile, arkadaş gibi yakınların fikirlerinin alınarak, kişinin son kararı verebileceğini de sözlerine ekliyor.
“CAD CAM destekli gülüş tasarımında, alınan ölçüden elde edilen bir modelin optik ölçüsü alınarak bilgisayar ortamına aktarılmaktadır. Daha sonra dişlerin dizaynı diş hekimi tarafından bilgisayar ortamında yapılmakta ve dişler bilgisayarlı freze tekniği ile özel hazırlanmış porselen bloklardan oluşturulmaktadır. Bu sistemde kullanılan porselenin alt yapısında kristal veya zirkonyum tercih edilmektedir, böylece
Kışlaoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle paylaşmayı sürdürüyor: “Geçici kaplamalar sayesinde, harika bir sonuç için emin adımlarla ilerlemek mümkündür. Kaplamalar hazırlanırken, geçici olarak gerçek dişlere yakın bir biçimde renklendirilmiş ve normal fonksiyonlarını yerine getirebilecek şekilde üretilen kaplamalar dişlerin üstüne takılacaktır. Çünkü bu, yeni dişlerin son halini almadan önce bir çeşit final provası olacaktır. Böylece diş hekimi, kişinin ağız yapısına uygun ve rahat hissedeceği dişlere sahip olmasını sağlayacaktır.
Haziran 2014 • Bebek News 71
Polaris’te tüm çocuklar çiçek açıyor
72 Bebek News • Haziran 2014
PANTOLONLAR RENKLENDİ Haziran 2014 • Bebek News 73
Uzman Görüşü
Sağlıklı çocuklar mutlu yarınlar İnsan yaşamında yeterli ve dengeli beslenmenin önemli olduğu dönemlerden birisi, çocukluk çağıdır. Doğru beslenmenin okul başarısına katkısı ise su götürmez bir gerçektir
Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı Yuva Danışmanı Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı, çocukların ne kadar yeterli, dengeli ve keyifli beslenirlerse, yanlış atıştırmalık ya da yüksek kalorili besinlere ( cips, şekerlemeler, hazır gıdalar) o kadar az ihtiyaç duyacaklarını söylüyor. Çocuklar için en güzel enerji kaynağı ve beynimizin kullandığı tek yakıt olan karbonhidratlar günlük beslenme modellerinde mutlaka olmalıdır diyen Banu Topalakçı’ya göre karbonhidratların en sağlıklı kaynakları ise tahıllardır.
74 Bebek News • Haziran 2014
Yani ekmek, makarna, kuru baklagiller gibi sağlıklı karbonhidratlar çocukların günlük beslenmelerinde % 50’lik bir kısmı oluşturmalıdır. Okulda veya evde açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Ekmek arası peynir ve yanında taze sıkılmış meyve suyu açlığı bastırmak için tercih edilebilir. Çocuklar için en önemli öğün kahvaltı olduğunu belirten Topalakçı, “Kahvaltı yapılmadığı takdirde, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Ve dengeli bir kahvaltı için bir iki dilim yüksek lifli ekmek tüketilmesi gerekiyor” diyor. Dengeli Bir Kahvaltı için; 1 dilim Peynir, 1 adet haşlanmış yumurta, Bir bardak taze meyve suyu ( tercihen mümkünse taze meyve), 1 tatlı kaşığı pekmez Birkaç dilim yüksek lifli ekmek Ayrıca anne ve babalar çocukların beslenme çantası içeriğinin, sağlıklı seçeneklerden oluşmasına dikkat etmeleri gerektiğine değinen Banu Topalakçı, yüksek lifli ekmek ile hazırlanmış, peynirli, ton balıklı ve mevsim yeşilliklerinden oluşan sandviçlerin sağlık bir tercih olduğuna dikkat çekiyor. Haziran 2014 • Bebek News 75
Radyasyondan korunmanız mümkün! Pastel Sağlıklı Yaşam Alanları, konusunda uzman ekibi ve tekniği ile ev ve ofis gibi yaşam alanlarınızda 3 günlük çalışma sonunda, %99 oranında ömür boyu sizi ve sevdiklerinizi radyasyondan koruyor Teknolojinin kolaylıklarından vazgeçmemizin mümkün olmadığı bu çağda her an vücudumuzun içinden düşük ve yüksek frekansta radyasyon dalgaları geçerken kısa ve uzun vadede birçok olumsuz etkiye de sebep olur. Bu etkiler arasında kısa vadede; baş ağrıları, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk hissi, embriyo gelişiminin zarar görmesi gibi sorunlar görülmekteyken, uzun vadede; beyin hücrelerinde ölüm ve tümör, kalp rahatsızlıkları, kanser, lösemi, kısırlık gibi tedavisi zor ve hatta imkansız sonuçlar gözlemlenir. Pastel Sağlıklı Yaşam Alanları, koruma altına almak istediğiniz ortamın duvar ve tavanlarının özel koruma malzemesi ile kaplandıktan sonra, seçeceğiniz dekoratif bir boya ya da duvar kağıdı ile kaplanmasını sağlıyor. 3 gün içinde anahtar teslim bir uygulama ile Pastel Sağlıklı Yaşam Alanları, ömür boyu radyasyondan korunma güvencesi veriyor. Pastel Sağlıklı Yaşam Alanları’nın kullandığı bu teknikteki özel malzeme Türkiye’nin akredite kuruluşları olan Fizik Mühendisleri Odası, İstanbul Teknik Üniversitesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından ayrı ayrı yapılan gözlemler sonucu radyasyonu %99 oranında engellediğine dair raporlara da sahip. 76 Bebek News • Haziran 2014
Haziran 2014 • Bebek News 77
Okul araştırırken çocuğa uygun okul seçilmeli Gelecek Odaklı, inovatif 4*5 eğitim sistemini uygulayan Era Kolejleri, çocuğuna okul arayan ailelerin bugünlerde telaşlı ve endişeli olduğunu, okul seçmede çocuğun okulu sevmesinin önemine dikkat çekerek öğrencilerinin okulunu sevmesi ve okula severek, isteyerek gelmesinin öğrenci başarısını etkilediğini vurguluyor Bugünlerde pek çok ailede okul telaşı başladı. Aileler okulla yeni tanışacak çocuklarına heyecan ve endişeyle “en uygun okul”u seçmeye çalışıyor. Era Kolejleri eğitimcilerinden Füsun İkizoğlu, ilkokulların öğrenci ve veli için önemli bir basamak olduğunun altını çizerek “Ana kucağından çıkıp ilk sosyal etkileşimini sağladığı, bireysel olarak özgüvenini kazandığı ve bunları, tanıdığı ilk öğretmeniyle başaracağı bir dönemdir. Bu nedenle okul seçiminin aile ve çocuk açısından önemli olduğu bilinmektedir. Okul çağına gelen çocuğumuza ideal okulu bulabilmek için araştırmalar yapar, okullar gezeriz. Birkaç okulu ziyaret eden ebeveyn, okullar arasındaki 78 Bebek News • Haziran 2014
farklılığı kolayca görebilmekte ve kendi imkanları doğrultusunda en iyi tercihe yönelmektedir” diyor. İkizoğlu, ailelerin bazen okul beğenirken kendi ölçülerine göre okul seçtiklerini çocuğa uygunluğunu dikkate almadığını vurguluyor: “Okul arayışında, en değerli varlıklarımız olan çocuğumuz için daha okul bahçesine ya da okul lobisine girdiğimizde, okulun fiziki görselliğiyle, çalışanıyla oluşan okul içindeki atmosfer, ilk fikrimizin oluşmasında önem taşıyarak kararımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Genellikle aileler tarafından arzulanan, pozitif enerjiyi alacağı sağlıklı ve hedeflere uygun bir
fiziki ortam ile bu ortamda sıcaklık ve güven karacak akademik ve kültürel birikimli güler yüzlü çalışanlardır. Okul deyince genellikle ilk bakış açımız, sosyo-ekonomik çevrenin uygunluğu, okulun fiziki yapısı, yeterliliği, sağlıklı ve güvenli olması söz konusudur. Daha sonra çalışanın güler yüzü, samimiyeti, akademik ve kültürel donanımı gelmektedir. Bu sayılanlar okulun iklimini oluşturmaktadır. Bu özellikler aileleri mutlu edecek güvenli yaşam alanlarını oluşturabilir. Oysa ailelerin bizlerin bakış açısıyla çocuklarımızın beklentileri aynı olmayabilir.” İkizoğlu, çocuklar için okulda kendisini rahat hissetmelerinin önemli olduğunu belirterek şunları söylüyor: Çocuklar, ilk tanıştığı sosyal çevreyi ikinci bir evi gibi benimseyerek öncelikle korku ve kaygılarından uzak kendini mutlu ve güvende hissetmek isterler. Aksi halde okula gitmek istemeyen, okul kaygısı oluşan öğrencilere ortam hazırlanmış olabilir. Eğitimin sevgiyle geldiği ve kalıcı olduğu deneyimlerle kanıtlanmıştır. Bu nedenle okul seçerken asıl hedef; çocuğun kendini güvende ve mutlu hissedeceği, aidiyet ve başarı duygusunu tadacağı, öğrenmeyi keyifli tarafıyla keşfedeceği, sosyal beceriler geliştireceği, bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunan bir ortamda büyümesi ve eğitilmesidir. Okul iklimi, okuldaki öğretmen, öğrenci, okul yöneticileri ve veliler dahil olmak üzere herkesin
etkilediği ve etkilendiği örgütsel bir özelliktir. Öğrenci de öğretmen de okula severek, isteyerek gelmelidir. Çocuk bulunduğu ortamdan zevk almalı ki performans yüksek olsun, verim alınabilsin. Aile açısından durum böyleyken, çalışan olarak da okullar, hayatın büyük bir kısmın geçirildiği yaşama alanlarıdır. Okuldaki atmosfer öğretmenler ve öğrenciler ile beraber bir aile gibi olarak tasvir edilebilir. Nasıl ki evimizde yaşayan aile fertlerinden birinin huzursuzluğu, mutsuzluğu tüm aileye yansıyorsa, okullar ya da örgütlerde de durum aynıdır. Olumlu örgüt ikliminde her birey, kendini değerli, önemli ve saygın hissetmelidir. Bu ekibi oluşturan personelden birinin memnuniyetsizliğinin, önce kendisine, arkadaşlarına, öğrencilerine ve dolayısıyla görevine yansıdığı bilinmektedir.” Haziran 2014 • Bebek News 79
GÜZELLİK
Cildinizi tazeleyen çözümlerle bu yaz güneşten korkmayın Yaz geldi, güneş ve deniz sezonu açıldı. Kış aylarında hasret kaldığınız güneşin tadını çıkartırken güneş ışınlarının yarattığı cilt lekeleri ve nem kaybı canınızı sıkmasın. Bioritm Güzellik Enstitüsü uzmanlarının uyguladığı ve güneş lekelerini sorun olmaktan çıkaran Caci Ultimate bakımı ile yaza tazelenerek girebilir, IS Clinical’ın doğanın saflığını içinde barındıran ürünleriyle yaz aylarında cildinize kaybettiği nemi geri kazandırabilirsiniz Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber herkesin hayali doyasıya güneşlenmek. Ancak güneşin tadını çıkartırken, cildimizde oluşan lekeler ve nem kaybı çoğu zaman keyfimizi kaçırıyor. Bioritm Güzellik Enstitüsü, güneşin cildimizde yol açtığı yıpratıcı etkilerden korunmak isteyenler için yaza özel hızlı ve etkili cilt bakım çözümleri sunuyor. Cildimiz güneşle ilk karşılaştığı andan itibaren Ultraviole ışınlarına karşı kendini korumak için cilde renk veren melanin hücrelerinin sayısını artırıyor, bu da ciltte lekelenmeye neden oluyor. Uzmanlar, çok basit yöntemlerle güneşin zararlı etkilerine karşı korunmanın mümkün olduğuna dikkat çekerek, güneşin dik geldiği öğle saatlerinde güneş altında kalınmamasını ve kaliteli güneş kremleri kullanılmasını tavsiye ediyor. 80 Bebek News • Haziran 2014
Bu yöntemde cildin üst katmanı kusursuz bir şekilde arındırılıyor. LED ışık masaj ise kan dolaşımını artırarak cildin hızla yenilenmesini sağlıyor. İkinci aşama olan kırışıklık gidermede, LED ışık ve mikro akımın bir araya gelmesiyle ortaya çıkan kırışık tarağı cilde uygulanıyor. Kolajen enjeksiyonu ve benzeri cilt dolgularına oranla son derece kolay uygulanan ve etkili bir yöntem olan kırışıklık giderici sistem sayesinde, derin yüz çizgileri yok edilerek cilt çok daha genç bir görünüme kavuşturuluyor.
4 aşamada cildinizdeki ışıltıyı hissedin Bioritm Güzellik Enstitüsü, kış boyunca özlem duyulan güneşin keyfini yaşamak isteyenlere ve aldıkları tüm önlemlere rağmen cilt lekelerinden şikayetçi olanlara sunduğu Caci Ultimate bakımı ile güneş lekelerini sorun olmaktan çıkarıyor. Bioritm Güzellik Enstitüsü’nün Caci Ultimate bakımı, ciltte kısa sürede yarattığı gençleştirici etki ile yaza tazelenerek girmenizi sağlıyor. Caci Ultimate’ta uygulanan mikro cilt soyma, kırışıklık giderme, mikro akımlı canlandırma ve kolajen maske bakım yöntemleri, ilk seanstan itibaren ciltte gözle görülür şekilde parlaklık, gerginlik ve canlanma yaratıyor. Birinci aşama olan mikro cilt soyma, cilt lekelerinin, akne izlerinin ve güneşin ciltte yarattığı hasarların giderilmesinde hızlı ve etkili bir çözüm sağlıyor.
Üçüncü aşama olan mikro akımlı canlandırma ise farklı dalga boyları sayesinde kasların seri olarak kasılıp gevşemesini sağlıyor. Saf kolajen çubukları ile uygulanan bu işlem ile yüzdeki çizgiler ve kırışıklıklar gözle görülür şekilde azalıyor. Son aşama olan kolajen maskeyle de cilde ışıltı katan bakım işlemi tamamlanıyor. Doğadan gelen güzellik Bioritm Güzellik Enstitüsü, IS Clinical ürünleriyle de güneşin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı oluyor. Bioritm Güzellik Enstitüsü uzmanlığıyla test edilen IS Clinical ürünleri, sadece bitkilerden, en etkili antioksidanlar (saf L-ascorbic Acid,Centella Asiatica, Vitamin B5, B3, A, E) ve doğal bir antibiyotik olan zeytin yaprağı ekstratı gibi hammaddelerden oluşuyor. IS Clinical’ın FDA onaylı güneş koruma serisi de, yaz aylarında cildin kaybettiği nemi geri kazanmasını sağlıyor. Haziran 2014 • Bebek News 81
Türkiye’nin üstün zekalı çocukları Amerika yolunda Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi’nin The University of Georgia ile geliştirdiği işbirliği doğrultusunda her yıl 10 - 15 üstün zekalı çocuğumuz Amerika’da düzenlenen yaz okuluna katılma hakkı kazanıyor Georgia Üniversitesi Kampüsü’nde, üniversite bünyesindeki Torrance Gifted & Talented Center eğitimcileri tarafından hazırlanan yaz okulu programına katılan çocuklar, hem potansiyellerini geliştirme fırsatı buluyor, hem de keyifli bir yaz tatili geçiriyor.
konusunda Türkiye’nin en yetkin kurumlarından biri olan ÜSTZEM, ilk olarak geçtiğimiz yıl Georgia Üniversitesi ile işbirliği yaparak Türkiye’den üstün zekalı çocukların aileleri ile birlikte Amerika’daki yaz okuluna katılmalarını sağladı.
Üstün zekalı çocukların eğitiminde yaz okulunun önemi, tüm dünya otoriteleri tarafından özellikle vurgulanan bir gerçek. Uzmanlara göre çocuklar yaz tatillerini verimli ve yetenekleri doğrultusunda geçiremedikleri takdirde ciddi sıkıntılar yaşayabilmektedir. Üstün zekalı çocukların eğitimi
Georgia Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde sadece üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda çalışmalar yapan Torrance Gifted and Talented Center tarafından hazırlanan program dahilinde öğrenciler Bilim, Teknoloji, Yabancı Dil, Matematik ve Sosyal Bilimler
82 Bebek News • Haziran 2014
başlıkları altında 20’den fazla ders görecekler. Web tasarımından kriminolojiye; Robotikten Mutfak kimyasına kadar çok farklı ve eğlenceli dersler sayesinde öğrenciler potansiyellerini geliştirirken aynı zamanda keyifli bir yaz geçirecekler. Uluslararası testler yardımıyla üstün zekalı olduğu belirlenen 5 – 14 yaş grubu çocukların aileleri ile birlikte katıldığı program 29 Haziran – 19 Temmuz 2014 tarihleri arasında Georgia Üniversitesi’nin Atlanta kampüsünde gerçekleştirilecek. Öğrenciler, velileri ile birlikte kampüs içerisindeki, her aileye 2 oda ve 1 salondan oluşan, mobilyalı bir dairenin tahsis edildiği GameDay Luxury Apart Hotel’de konaklayacaklar. Yaz okulunun son 4 günü ise Disney’in Florida tesislerinde gerçekleştirilecek Disney Youth Program’a ayrılmış durumda. ÜST – ZEM ve Disney tarafından organize edilen bu programda da öğrenciler hem fizik, bilim, füzyon gibi eğitimlere katılırken hem de eğlence parkında unutamayacakları bir yaz geçirecekler.
Haziran 2014 • Bebek News 83
morhipo.com
84 Bebek News • Haziran 2014
Lalapuna, modanın nabzını tutan tasarımlarıyla yenilik rüzgarı estiriyor Online moda alışverişinin adresi morhipo.com’un, sezon trendlerini ve modanın nabzını tutan genç kadınlara yönelik moda markası Lalapuna, 2014 İlkbaharYaz koleksiyonu ile yazın enerjisini kıyafetlere taşıyor. Şık, eğlenceli ve çekici tasarımlarıyla dikkat çeken Lalapuna’nın birbirinden güzel ve trendy ürünleri uygun fiyatlarla sadece morhipo.com’da satışa sunuluyor.
Haziran 2014 • Bebek News 85
Haber
ENGİN ALTAN DÜZYATAN, HAYATIN HER ANINDA CENTİLMEN
Elite Gentleman Untailored İle Centilmenliğe Yeni Bir Boyut Türkiye’nin bir numaralı parfüm markası* AVON’un Engin Altan Düzyatan’la işbirliği devam ediyor. Geçtiğimiz yıl AVON kadınları tarafından en centilmen erkek seçilerek Elite Gentleman parfümünün yüzü olan Engin Altan Düzyatan ile Centilmenlik Kitabı projesini hayata geçiren AVON, bu yıl da centilmenliği hayatın her anına taşıyor. Yeni Elite Gentleman Untailored parfümü için de Engin Altan Düzyatan ile anlaşan AVON, yine hayatın her anına işleyen #selfie trendine yeni bir boyut kazandırıyor. Centilmen selfie ‘#centie’ internetin yeni akımı, hem erkek hem de kadınların yeni gözdesi olacak. AVON, yeni erkek parfümü Elite Gentleman Untailored için Engin Altan Düzyatan ile anlaşmasını yeniledi. Geçtiğimiz yıl Elite Gentleman parfümünün yüzü olan Engin Altan Düzyatan, bu yıl da Elite Gentleman Untailored’ın yüzü oldu. AVON Türkiye Genel Müdürü Angela Cretu, AVON Pazarlama Müdürü Tuğçe Akman ve Engin Altan Düzyatan, 6 Mayıs’ta Bomonti Bira Fabrikası’nda yapılan Elite Gentleman Untailored lansman 86 Bebek News • Haziran 2014
toplantısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. AVON Pazarlama Müdürü Tuğçe Akman, geçtiğimiz yıl Engin Altan Düzyatan işbirliği ile yaptıkları Elite Gentleman lansmanının yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Akman, “Bir yıl içerisinde 300.000 adetin üzerinde Elite Gentleman satışı gerçekleştirdik. Elite Gentleman geçtiğimiz sene Avon’un en çok satan 3 erkek parfümden biri oldu. Bu başarıda Engin Altan Düzyatan ile işbirliğimizin büyük katkısı var. Aynı zamanda yaptığımız eğlenceli kampanya da çok etkili oldu. Geçtiğimiz
yıl kadınlarla birlikte Centilmenlik Kitabı yazmıştık. Bu kitapta toplanan mesajlarda da gördük ki kadınlarımız hayatın her alanında centilmenliğe önem veriyor. Şimdi yeni bir sayfa açıyoruz ve centilmenliği klasik kalıplarından öteye taşıyoruz. Hayatın her anına centilmenlik katıyoruz” dedi Yeni akım: #Selfie değil, ‘#centie’ Elite Gentleman Untailored ve Engin Altan Düzyatan’la birlikte yepyeni bir akım yaratacaklarını belirten Akman, “Şimdi de tıpkı centilmenlik gibi hayatın her anına işlemiş son dönemlerin gözdesi olan selfie kavramına yeni bir boyut katacağız. Hem erkekleri her an centilmen olmaya davet ediyor, hem de o centilmen anları centilmenlik selfie’leri yani ‘#centie’ ile ölümsüzleştirmeye çağırıyoruz. ‘Centie’nin internette yeni bir akım olacağına ve üstelik sadece erkeklerin değil, kadınların da kendilerini bu akıma kaptıracaklarına yürekten inanıyoruz. Nedir bu #centie, nasıl çekilir diyecek olanlar için ise yanıtlar hazır. Engin Altan Düzyatan ile Hilton İstanbul Bomonti’de ve Bomonti Bira Fabrikası’nda özel videolar çektik. Bir centilmenin ‘#centie’ fotoğrafı nasıl olmalı örneklerle göstereceğiz, bunun için sosyal medyada özel tüyolar paylaşacağız. Erkeklerden de farklı mekanlarda, alışılmadık anlarda centilmenliklerini sergilemelerini ve bize göndermelerini isteyeceğiz. #Centie’lerini yollayanlara da sürprizlerimiz olacak” diye konuştu. Ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan da centilmeniliğin, hayatın her anından keyif almak anlamına geldiğini söyledi: “Ben de keyifli anları Elite Gentleman Untailored ile tamamlıyorum. Hayatın ritmini yakalamak, her anın keyfini daha da
arttırmak için Avon Elite Gentleman Untailored parfümünü kullanıyorum” dedi. Centilmenliğin bir yaşam kültürü olduğunu söyleyen Düzyatan, “Trafikte yayalara ve diğer sürücülere saygı göstermek de centilmenliğin bir parçası, hafta sonu sevdiklerine kahvaltı hazırlamak da. Avon ile çektiğimiz centilmenlik videolarında da bunların altını çizdik. Çalışırken, bir kafede arkadaşlarla otururken, spor yaparken o anları daha anlamlı kılmak için herkesi centilmenliğe davet ediyoruz” diye bilgi verdi. Sofistike rahatlık: Elite Gentleman Untailored Yeni Elite Gentleman Untailored tarzından ve inceliğinden ödün vermeden rahatlamayı bilen erkeklere özel bir parfüm. Rahat, günlük ve sofistike parfüm; tazelik veren Tayland fesleğeni, iç rahatlatan selvi ve kaşmir odunlarının cesur bir bileşimi. Elite Gentleman Untailored, odunsu ve yeşil bitkileri buluşturuyor, ferahlatan kokusuyla baş döndürüyor. Elite Gentleman Untailored her daim centilmenlerin vazgeçilmez parfümü oluyor. Haziran 2014 • Bebek News 87
Bir Sonraki Sayıda Görüşmek Üzere