e-tadında Türkiye’nin Aylık Yemek ve Mekan Dergisi Şubat 2015 Yıl:3 Sayı 24
GO MESO İstanbul’un Yeni İtalyanı: La Scarpetta
Röportaj
Maria’nın Cheesecakeleri Maria Perdue Serkan İpek Mustafa Vehbi Yavuz
Kaliteli Peynir, Parlak ve Porselen Gibi Olur Elçin Ekici Öztürk TÜRK MUTFAĞININ ZARİF TEMSİLCİSİ SEASONS RESTAURANT KIŞ MENÜSÜ
E -TADINDA
EDİTÖR
Selahattin DÜZGÜN
İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına Eyüp Kervangül eyup@metronommedya.com Editör Selahattin Düzgün Muhabir Merve Balkan Emir Çavdar Reklam Ve Tanıtım İzzet Gültekin
Merhabalar, e tadında okuyucuları Birbirinden güzel mekanları sizlere tanıtmaya devam ediyoruz. Şeflerin tarfleri masalarınıza şıklık katacak.Bu ay, aşkımızı doya doya itiraf edeceğimiz sevgililer gününü kutlayacağız. Her yer, aşkın rengi kırmızıya bürünecek. Tüm kalpler sevgi ile dolacak. Seçtiğimiz mekanlarda eşinizle, sevgilinizle güzel bir akşam yemeği yiyebilir, o günü unutulmaz kılabilirsiniz.. Bizi takip etmeye devam ederseniz, süpriz mekanların ilk menüsünü öğrenen siz olursunuz. Tadına doyamayacağınız bir lezzet yolcluğuna sizleri davet ediyoruz. Sayfayı cevirip bizi okumanız yeterli olacaktır :) Yeni sayıda daha güzel haberlerle görüşmek dileğiyle Mutluluk peşinizi bırakmasın...
Fotoğraf Cengizhan Güzel Tasarım Mehmet Pınarcı Hukuk Danışmanı Barış Çabuk Katkıda Bulunanlar Hicran Yılmaz Oya Sözen Yasemin Güzel Reyhan Özgüder Uğur Kemal Tomruk Hamza Özçelik Gökcen Gül Web tasarım Ceyhun Kocal Adres Metronom Medya Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No:5 D.383 Batı Ataşehir/İstanbul 0 216 566 95 66 0 216 566 75 27 www.e-tadinda.com www.metronommedya.com E-Tadında dergisinde kullanılan haberler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur
İÇİN DEKİLER
56 Adana mutfağının gerçek tadını, lezzet severlere sunuyor
46
14
GO MESO GO LOVE
İstanbul’un Yeni İtalyanı: La Scarpetta
50
24
Maria’nın Cheesecakeleri e-Tadında Şubat
■ 2015 3
4
e-Tadında ■ Şubat 2015
Sevgilinizi bu yıl Yemeksepeti ile şaşırtın Sevgililer Günü’nde sevdiğinizin favori yemeğini eve ısmarlayın, siz sadece sofrayı hazırlayın
e-Tadında Şubat
■ 2015 5
6
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 7
İSTANBUL’UN EN YENİ LEZZET DURAĞI “CASUAL BRASSERIE” AÇILDI
8
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 9
İstanbul’un lezzet haritasına geçtiğimiz hafta yeni bir mekan daha katıldı; Casual Brasserie Cafe & Bar… Anadolu yakasında Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi içinde yer alan 160 kişilik mekan, Turkmall ve Güldamlası ortaklığı olan Noa Hospitalty kuruluşu Yurtdışında ilk İstanbul Doors işletmesini Alper Eyüboğlu danışmanlığında Azerbaycan’da açan şirket, yiyecek içecek sektöründe önemli başarılara imza atan, hazırladıkları projelerle birçok ödül kazanan iki kuzen Serkan Demirel ve Gültekin Uluç tarafından kurulan “Casual” markasını İstanbul’un lezzet hayatına kattı. Bu üç isim deneyim ve birikimlerini önümüzdeki beş yıl içinde açmayı planladıkları diğer Casual Brasseire’lerle şehrin dört bir tarafına yaymayı planlıyorlar. 10
e-Tadında ■ Şubat 2015
Menüde yok yok Köy kahvaltısından sağlıklı atıştırmalıklara, deniz ürünlerinden pizzalara, çocuk menüsünden pastalara kadar zengin bir a la carte menüye sahip mekanda Türk ve dünya mutfaklarından örnekler sunuluyor. Casual Brasserie’nin mutfağı ise deneyimli Şef Durmuş Coşkunsu’ya emanet. Uzun yıllar mutfakta harikalar yaratan Coşkunsu, reçetesi kendinde saklı “Cafe de Paris Pizza” ve “Özel sosla panelenmiş şinitzel” ile misafirlere lezzet sürprizleri sunuyor. Mekan, büyük porsiyonlar halinde servis edilen etleriyle de iddealı. Pastane Şefi ise genç ve yetenekli Fransız, Luca Eyüboğlu… Casual Brasserie’nin mutfağında Luca ve ekibi tarafından günlük olarak hazırlanan tüm pastane ürünleri şimdiden kendi müdavimlerini yaratmaya aday. Özellikle Nutellalı Pasta ve Chocolate Bomba en çok tercih edilen pastalar olarak öne çıkmış durumda. Bu lezzetlere ise ev yapımı gazozlar, kahve ve içki çeşitleri eşlik ediyor. Geniş bir terası da olan Anadolu yakasının bu yeni lezzet durağı haftanın her günü hizmet veriyor. e-Tadında Şubat
■ 2015 11
LG’den
buzdolaplarında “Mega Kapasiteli Pratik Kapı” rahatlığı LG Electronics 2015 yılında markanın ilk çift pratik kapılı ve dev kapasiteli buzdolabını (Model LPXS34886C) piyasaya süreceğini duyurdu. LG’nin öncü olduğu ödüllü çift Pratik Kapı konsepti, CES 2015’te tanıtılan gelişmiş buzdolabı teknolojilerinin arasında öne çıkıyor
Biscolata Mood, Aşkın Rengine Büründü Keyifli atıştırmalık lezzet Biscolata Mood, Sevgililer Günü’nde özel tasarımıyla dikkat çekecek. Kırmızı kutusuyla görücüye çıkan Biscolata Mood, muhteşem lezzetinin yanı sıra eğlenceli konseptiyle Sevgililer Günü’ne neşe katacak. İncecik çıtır bisküvisi ve içindeki enfes yoğun çikolata kremasıyla bir yandan lezzetiyle fark yaratan bir yandan da tadına bakanları eğlendiren Biscolata Mood, Sevgililer Günü’ne renk katacak
12
e-Tadında ■ Şubat 2015
14 Şubat’ta sevgilinizi şımartmanın yolu Profilo’dan geçiyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 13
RÖPORTAJ
Adana mutfağının gerçek tadını, lezzet severlere sunuyor “Büyük Adana Kebapçısı” Uzun yıllar, Adana Kebapçılarında ustaların yanında çalıştı, müdürlük yaptı. Çok değil bir sene öncesinde Büyük Adana Kebapçı’sını devraldı. Merdivenköy’de lezzet severlere, Adana mutfağının gerçek tadını sunarak, işini de özveriyle yapıyor. Gerçek bir adana kebabı yemek istiyorsanız buraya uğramalısınız. Burada sizi, güleryüz ve samimiyetin yanı sıra lezzet de karşılıyor. Büyük Adana Kebapçı’sının işletme sahibi Serkan İpek ile Metronom Medya muhabiri Rüya Meriçboyu söyleşi gerçekleştirdi
14
e-Tadında ■ Şubat 2015
E Tadında: Büyük Adana Kebapçı’sını ne zaman devraldınız? Nasıl açmaya karar verdiniz? Serkan İpek: Büyük Adana Kebapçısı’ını yaklaşık bir sene önce devraldık. Uzun yıllardır Adana kebapçılarında, büyük ustalarımızın yanında, gözlemlediğimiz yaptığımız işlerden aldığımız feyzle bizde kendi yerimizi açmaya karar verdik. Başlangıç olarak buradan başlayalım dedik. E.T: Dışarıdan gelen kişiler, neden Büyük Adana Kebapçı’sını tercih etmeli, diğerlerinden lezzet farkı nedir? S.İ: Birçok mekan fabrika sistemine dönüştüğü için, kimse satır kıyması kullanmıyor. Balıkesir ve Tekirdağ yöresinde yetişen kıvırcık kuzuların kıymasından Adana Kebabı yapıyoruz. E.T: Adana Kebabının püf noktaları nelerdir? S.İ: Öncelikle kuzu eti kullanmanız gerekiyor. Etin kaliteli olması gerekiyor. Kuyruk yağının özellikle Antep yöresinde yetişen, şerbetli kuyruk diye tabir ettiğimiz kuyruk yağının kullanılması gerekiyor. Tamamen satır kıymasının çekilmesi gerekiyor.
e-Tadında Şubat
■ 2015 15
E.T: Adana’nın eşsiz lezzetlerini yemek isteyenler için, saat kaç ile kaç arasında hizmet veriyorsunuz? S.İ: Mekanımız öğlen 11 ile akşam 23.00 arası hizmet veriyor. On iki saat içerisinde misafirlerimizi gerek mekanımızda gerekse, paket servis olarak iş yerlerine de hizmet veriyoruz. Gece 23.00’a kadar servisimiz devam etmektedir. E.T: Mekanınızda kaç kişiyi ağırlıyorsunuz? S.İ: Mekanımız 100-120 kişiye kadar hizmet veriyor. Şirketlerin toplantıları, özel yemekler için de hizmet veriyoruz. E.T: Adana yöresine ait meşhur lezzetlerde neler var? Bunlardan bahseder misiniz? S.İ: Adana Kebabımızı, İstanbul’un birçok yerinde satır kıyması diye tabir ettiğimiz kebabı maalesef artık bulamıyoruz. Elimizden geldiğince satır kıymasını, Adana mutfağının gerçek tadını lezzet severlere sunmaya çalışıyoruz.
16
e-Tadında ■ Şubat 2015
E.T: Adana kebabı dışında hangi lezzetler var? S.İ: Lahmacun, kebap, et ve pide çeşitleri, patlıcan salatamız, gavurdağı salatamız, birçok Adana mutfağının güzelliklerini burada misafirlerimizle buluşturuyoruz. Bir restoranda yiyebileceğiniz, et ve kebap çeşitlerinin çoğu mevcut. E.T: İlerleyen dönemlerdeki hedefleriniz nelerdir? S.İ: Burası bizim ilk yerimiz ama kısa süre içerisinde, kısa süre içerisinde Anadolu yakasında birkaç şube daha açmayı düşünüyoruz. Keyifli söyleşi için Serkan İpek’e teşekkür ediyoruz.
e-Tadında Şubat
■ 2015 17
Geleneksel Fransız Mutfağından Meyve Şöleni; St.Dalfour 18
e-Tadında ■ Şubat 2015
Yüz yirmi ülkede en çok sevilen reçel olarak tanınan ünlü Fransız St. Dalfour, on üç çeşidi ile Türkiye’de mutfakları renklendiriyor. Yüzde yüz doğal meyvelerden üretilen, içeriğinde şeker ve koruyucu katkı maddesi bulunmayan St. Dalfour, meyvelerin en tatlı halini sofranıza getiriyor. Geleneksel yöntemlerle ve tamamen doğal meyvelerden üretilen St. Dalfour’un şeker yerine üzüm ve elma suyu ile tatlandırılan birbirinden lezzetli reçelleri ile mutfağınızın en tatlı misafiri oluyor. St. Dalfour’ un şeftali, kayısı, kiraz, çilek, frambuaz ve ahududu çeşitleri kış aylarında, yaz günlerinin lezzetini yaşatırken, kış aylarının vazgeçilmez meyvesi olan portakal, St. Dalfour kavanozlarında en doğal hali ile yer alıyor. Farklı meyvelerin tadını birleştiren zencefil ile portakal, frambuaz ile nar, kızılcık ile yaban mersini çeşitleri ise St. Dalfour reçellerini daha da özel kılıyor. Dört meyve çeşidi ile frambuaz, vişne, çilek ve böğürtlenin tatlı birlikteliğini sizlere sunuyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 19
20
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 21
22
e-Tadında ■ Şubat 2015
Caffè Nero’da sevgilinizle tatlı bir mola Sevginizi paylaşmak için iki fincan ve bir meyveli kek Caffè Nero’da sizi bekliyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 23
MEKAN
İstanbul’un Yeni İtalyanı: La Scarpetta
24
e-Tadında ■ Şubat 2015
İtalyan mutfağının en yeni temsilcisi La Scarpetta, Etiler’de açıldı. Özellikle İstanbul’da hızla büyüyen yeme içme alanında ileriye dönük projeleri olan KBO Group’un ilk yatırımı olan restoranın mutfağı ise Torinolu 2 İtalyan şefe emanet. İtalyan mutfağının en iyi örneklerini sunan menüsü, zengin sarap kavı ve şehrin merkezindeki sürpriz arka bahçe konumu ile La Scarpetta, misafirlerine lezzet dolu bir deneyimin kapılarını açıyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 25
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki lezzet severlerin de vazgeçemediği yegane mutfak olan İtalyan mutfağı, yeni bir temsilciye kavuştu! Etiler’de İtalyan mutfağı konseptiyle açılan La Scarpetta, sadece menüsüyle değil, sunduğu ortamdan servisine, restorandaki her detayla farklı bir İtalyan tecrübesi vadediyor. Mutfaktaki İtalyan şeflerinden yönetim kadrosuna kadar tecrübeli bir ekibin ürünü olan La Scarpetta, yeme içme sektöründe ileriye dönük yatırımlar planlayan KBO Group’un ilk restoran projesi olarak hayata geçti. Zengin Şarap Kavı La Scarpetta İtalyan mutfağından rafine bir seçki ile tasarlanan menüsünün yanı sıra, yaklaşık 1000 şaraplık kavıyla da dikkat çekiyor. Yüzde 60’ı yerli şaraplardan oluşan ve yabancı şarapların yüzde 90’ının İtalyan şarapları olduğu La Scarpetta’nın şarap kavı, restoran menülerinde çok sık rastlanmayan bir şekilde geniş bir kadeh şarap seçeneği sunuyor.
26
e-Tadında ■ Şubat 2015
İsmini İtalyanca’da ayakkabı anlamına gelen Scarpa’dan türetilmiş ve halk arasında ‘yemeğin suyunu çekmesi ve lezzetlenmesi için tabağa atılıp en son yenen lokma’ anlamında kullanılan La Scarpetta’dan alan mekan, Etiler’de kargaşadan uzak bir arka bahçede, sadece akşam yemeklerinde değil öğlen yemeklerinde de iyi yemek ve kaliteli şarap isteyenlerin ilk tercihlerinden olma iddiasında. Özellikle iş yemekleri ve toplantılar için izole masa seçenekleri de sunan La Scarpetta; dileyenlerin şarküteri menüsünden istedikleri ürünleri, istedikleri miktarda seçebildikleri geniş şarküteri reyonuyla İtalyan lezzetlerini sevenlerin evlerine de giriyor.
Tüm Ürünler Mevsiminde Tüketiliyor Mevsiminde yetişmeyen hiçbir ürün ve konserve, kurutulmuş ve dondurulmuş bir malzemelerin kullanılmadığı La Scarpetta’nın menüsünde mekanın da en dikkat çekici noktalarından birine konuşlanmış, yüzde 100 odunla çalışan pizza fırınından çıkan enfes pizza seçenekleri dikkat çekiyor. La Scarpetta’nın menüsünün öne çıkan lezzetleri arasında; Deniz Tarağı, Bonfile ve Trüf Mantarlı Pizza La Scarpetta, Dana Yahni Dolgulu Agnolotti, Deniz Levrekli Ravioli, Mantarlı Risotto, ana yemek olarak Ossobuco ve Deniz Levreği, tatlı olarak ise ev yapımı sorbet ve bonet yer alıyor. Oldukça genç ve eğitimli bir mutfak ekibine sahip olan La Scarpetta, mekanın açık alanında yer alan ‘taze baharat bahçesi’ ile konuklarını şehrin göbeğinde sakin, huzurlu bir arka bahçe ortamında ağırlıyor.
e-Tadında Şubat
■ 2015 27
DİVAN PASTANELERİNDEN SEVGİLİLERE ÖZEL LEZZETLER
28
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 29
MEKAN
TÜRK MUTFAĞININ ZARİF TEMSİLCİSİ SEASONS RESTAURANT KIŞ MENÜSÜNÜ SUNDU Mimari yapısı ve geçmişiyle, Sultanahmet’in simge yapılarından olan Four Seasons Hotel Sultanahmet, Baş Aşçı Savaş Aydemir’in özenle hazırladığı kış menüsüyle misafirlerini ağırlıyor. Tarihi Yarımada’nın eşsiz manzarasına hâkim A’YA Roof Lounge’da sunulan sıcak içeceklerle akşam yemeğine hazırlanan misafirler, isterlerse bu keyfi Seasons Restaurant’ın samimi ortamında lezzetli bir yemek ile sonlandırabilir 30
e-Tadında ■ Şubat 2015
Four Seasons Hotel Sultanahmet’in avlusunda konumlanan, açıldığı günden bu yana lezzet avcılarının radarından çıkmayan Seasons Restaurant, yenilenen menüsü ile misafirlerinin karşısına çıkıyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinden tatları kendine özgü tarzıyla yorumlayan Baş Aşçı Savaş Aydemir ve ekibinin titizlikle hazırladığı menüde, Türk mutfağının zenginliği kendini gösteriyor. Mevsimin sunduğu taze ürünleri Türk damak tadının vazgeçilmez lezzetleriyle aynı menüde buluşturan Seasons, klişeleri yıkmak isteyenleri bekliyor. Özenle seçilen ürünlerin gerçek tatlarını koruyarak hazırladığı tariflerle sunan Seasons’ın kış menüsündeki seçeneklerin pişirme teknikleri, malzemelere yakışır ölçüde geleneksel. Kısık ateşte pişen zeytinyağlılar, dinlendirilen kırmızı et çeşitleri ile kıvamında hazırlanan ana yemekler, besin değeri korunarak pişirilen sebzeler Seasons menüsündeki lezzetin püf noktası. Yöresel tariflere dikkat çeken Şef Aydemir, Karadeniz’den gelen ançüez ile sunduğu başlangıç yemeğini 30 gün dinlendirerek hazırladığı limon sosu ile tatlandırıyor.
e-Tadında Şubat
■ 2015 31
Türk mutfağının sevilen kış yemeği yoğurt çorbası ise Seasons menüsünde nane, nohut ve buğday ile sunuluyor. Gelenekselden esinlenerek hem görsel hem de lezzette estetiğin yakalandığı Seasons Restaurant’ta; soğuk ve sıcak lezzetlerden oluşan başlangıçların ardından servis edilen ana yemeklerde et ve balık çeşitleri ön plana çıkıyor. Akşam menüsünün yıldızı, Şef Aydemir’in usta ellerinden çıkan “Şaşlık Kebabı” başlı başına rotayı Sultanahmet’e çevirme sebebi. Pişme aşamasına gelmeden önce 24 saat boyunca özel olarak hazırlanan bir sosta bekleyen et, piştikten sonra damaklarda unutulmayacak bir iz bırakıyor. Fıstıkla kaplanmış kuzu filetosu ile brokoli ve karnabahar püresi ile sunulan minekop balığı ise Aydemir’in hazırladığı lezzetli menünün en çok tercih edilen ana yemekleri arasında yer alıyor. Savaş Aydemir tarafından özenle işlenen ürünler ördek göğsü pastırmadan dumanı üstünde ekmeklere, kurutulmuş domatesten taze yapım yoğurda kadar uzanıyor.
32
e-Tadında ■ Şubat 2015
Tatlıları ile meşhur Türk mutfağının klasiklerinden ayva tatlısı ve ilgi çekici sunumuyla elma ve portakal tatlısı Seasons’da dikkat çekiyor. İştah kabartan tatlılar göze olduğu kadar damağa da hitap ediyor. A’YA Roof Lounge Şehri Dinlemeye Davet Ediyor Ayasofya’dan Ayairini’ye, Sultan Ahmet Camii’nden Hürrem Hamamı’na, Marmara Denizi’nden Boğaz’ın girişine, İstanbul’u İstanbul yapan tüm güzelliklerin bir bakışta görülebildiği Four Seasons Sultanahmet’in terası A’YA Roof Lounge, nefes kesici bir tarihi gözler önüne sunuyor. İster yemek öncesi ister yemeğin ardından şehrin keyfini yaşamak isteyenler için kışa özel konseptiyle misafirlerini ağırlayan A’YA Roof Lounge’da soğuk havalara aldırış etmeden Tarihi Yarımada’nın tadına varmak, mümkün. A’YA Roof Lounge için özel olarak hazırlanan menüde yerini alan sıcak içeceklere şef tarafından hazırlanan günlük çorba çeşitleri de eşlik ediyor. Her gün 12.00 -21.00 saatleri arasında misafirlerini ağırlayan Roof Lounge’da kış daha da keyifli.
e-Tadında Şubat
■ 2015 33
BACKHAUS’A ÖZEL GURME PASTALAR İLE “SEVGİLİLER GÜNÜ” DAHA TATLI GEÇİYOR
34
e-Tadında ■ Şubat 2015
Backhaus, dünyaca ünlü şefler tarafından hazırlanan özel reçeteli pastaları, kurabiyeleri, kek ve makaronları ile kutlamaların vazgeçilmez adresi oluyor. Hansel ve Gratel masalındaki şeker evinden esinlenerek yaratılan Backhaus “Sevgililer Günü’ne” özel tasarladığı gurme pastaları ve kurabiyeleri ile romantik geceye renk ve lezzet katıyor. Backhaus Sevgililer Günü’nü dışarıda kutlamak isteyenleri şubelerindeki masalsı dünyasına davet ediyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 35
36
e-Tadında ■ Şubat 2015
KALBİNİZ KADAR GÜZEL SEVGİNİZ KADAR ÖZEL
e-Tadında Şubat
■ 2015 37
38
e-Tadında ■ Şubat 2015
Döner Stop Cheddar Mantarlı ile alışkanlık yaratıyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 39
RÖPORTAJ
“Kaliteli Peynir, Parlak ve Porselen Gibi Olur” Elçin Ekici Öztürk 1957 yılında peynirciliğe başlayan Ekici Peynir, kaliteli peynirin nasıl olacağını E-Tadında okuyucuları ile paylaştı. Ekici Peynir Pazarlama Direktörü Elçin Ekici Öztürk, Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi 40
e-Tadında ■ Şubat 2015
E-Tadında: 1957 yılından beri peynircilik ile uğraşan Ekici Peynir, bu sektöre nasıl başladı? Elçin Ekici Öztürk: Ekici Peynir’in temelleri Konya’da günde sadece birkaç ton süt işleme kapasiteli küçük bir mandırada 1957 yılında atıldı. Ürünlerimizin lezzeti ve kalitesi kulaktan kulağa yayıldıkça, talebe yetişememeye başladık ve daha fazla ürünü aynı kalitede üretmek için daha büyük bir tesis ihtiyacı doğdu. 1995’te Ekiciler A.Ş.’yi kurduk, 1997 yılında Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki modern tesislerimizi hizmete soktuk. 2000’li yıllara kadar Türkiye’nin önde gelen markalarının ‘Private Label’ üretimini yaptık. Yaptığımız çalışmalar ve devam eden yatırımlarımızla bugün günlük 400 ton süt işleme kapasitesine ulaştık. Günümüzde toplam 42 bin metrekare alanda beyaz, kaşar, krem, örgü, lor, çeçil peyniri ve süzme peynir çeşitlerimizle tüketicilere ulaşıyoruz. Yapılan son araştırmalara göre peynir sektöründe Türkiye’de en çok tavsiye edilen 2. peynir markasıyız. Bu başarıda en önemli faktörün yılların verdiği tecrübe ve bilgiyi ürünlerimize yansıtmada gösterdiğimiz özen olduğuna inanıyoruz. E.T: Beyaz peynir sofralarımıza gelene kadar hangi aşamalardan geçiyor? E.E.Ç: Biz Ekici Peynir ürünlerini çeşidine uygun olarak mayaladıktan sonra, uygun koşullarda, peynir türünün gerektirdiği zaman süresinde bekletiyoruz.
Beyaz peynir ‘Klasik ve Kültürlü’ beyaz peynir olarak iki çeşittir. Klasik beyaz peynir üretiminde süt, düşük sıcaklıklarda pastörize edilerek zararlı mikro organizmalardan arındırılır, faydalı mikro organizmalar korunur. Ardından, yeterli laktik asit gelişiminin sağlanması ve istenilen peynir tadının ve yapısının oluşumu için en az 3 ay olgunlaşması üzere bekletilir. Olgunlaşma süresi nedeniyle klasik peynir daha aromatik bir tat kazanır. Kültürlü beyaz peynirde ise süt yüksek sıcaklıklarda pastörize edilir. Bu işlem sırasında zararlı mikro organizmalarla birlikte bazı yararlı mikro organizmalar da ölür. Bu yüzden peynir yapımında gerekli olan laktik asit gelişimini sağlamak için starter kültür adı altında laktik asit bakterileri süte sonradan ilave edilir. Böylelikle hem üretim için gerekli olan asitlik gelişimi hem de istenilen peynir tadı ve aromasının oluşumu sağlanır. Kültürlü peynir yüksek sıcaklıklarda pastörize edildiğinden dolayı üretiminden sonra hemen tüketilebilir, sağlık açısından bir problem oluşmaz.Burada tüketicilerin dikkat etmesi gereken konu, özenle korunan soğuk zincirin marketlerde de muhafaza edilip edilmediğidir. Eğer marketlerde soğuk zinciri bozacak şekilde ısı yüksekse, dolap kapısı sürekli açıksa ya da dolapta herhangi bir sebepten dolayı enerji kesintisi yaşanıyorsa peynirde bozulma görülebilir. e-Tadında Şubat
■ 2015 41
E.T: Kaliteli beyaz peyniri nasıl anlayabiliriz? E.E.Ç: Kaliteli beyaz peynir elde etmek için %100 kaliteli süt kullanılması gerekir. Bu şekilde elde edilen beyaz peynir oldukça parlak ve porselen gibi bir yapıya sahip olur. Peynir delikleri oldukça küçük ve az miktardadır. Aksi durumda beyaz peynirin kusurlu olduğuna kanaat getirebiliriz. Bununla birlikte peynirin kalitesini, tadına ve kokusuna bakarak da rahatlıkla anlayabilirsiniz. Kaliteli beyaz peynir kendine has taze beyaz peynir kokusuna ve oldukça saf beyaz peynir tadına sahiptir. Bu kokuyu baskılayan başka her hangi bir koku, ekşime ya da rahatsız edici başka bir tat varsa o beyaz peynir kalitesiz bir peynirdir. E.T: Peynirin faydası var mıdır? Varsa ne gibi faydaları vardır? E.E.Ç: Peynir besleyici değeri oldukça yüksek temel besin maddesidir. İçeriğindeki kalsiyum kemik gelişimi ve kemik sağlığının korunması için vazgeçilmezdir.
42
e-Tadında ■ Şubat 2015
Bunun yanında içeriğindeki B12 ve fosfor kaynağı olan peynir, yapımında kullanılan enzimler ve bakteriler aynı zamanda sütteki laktozun da bir kısmını parçaladığı için süt ile yapılmasına rağmen laktoz intoleransı olan bireyler tarafından da rahatlıkla tüketebilir. İyi bir protein kaynağı da olan peynir vejetaryenler için de önemli bir besindir. E.T: Gelecekteki hedefleriniz nelerdir? E.E.Ç: Ekici Peynir olarak, her zaman en iyi bildiğimiz işi yapmayı, bunu yaparken de kaliteden ödün vermemeyi ilke edindik. Bu ilke doğrultusunda sadece peynir üreten bir marka olarak her yıl düzenli olarak büyümemizi sürdürmeyi planlıyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için tüm departmanlarımız ve çalışanlarımızla kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2013 yılında başlattığımız toplam 20 milyon liralık yatırımımızla Antalya’daki mevcut tesisimizi büyütüyoruz. Böylece beyaz peynir üretimini tam otomasyona taşıyacak ve üretim kapasitemizi arttıracağız. Bu yıl ortalarında tamamlanmasını planladığımız bu yatırımın ardından, kaşar peynir üretimini de tam otomasyona taşıyacak yeni bir yatırım sürecine gireceğiz. Keyifli söyleşi için Elçin Hanıma çok teşekkürler... e-Tadında Şubat
■ 2015 43
Kekin Ustası Dankek’ten Çikolatalı ve Çilekli Nefis Rulo Pasta 44
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 45
MEKAN
GO MESO GO LOVE
46
e-Tadında ■ Şubat 2015
Uzak Asya’dan Yakın Asya’ya kadar uzanan toprakların eşsiz lezzetlerini misafirleri ile buluşturan Go Meso, çiftleri yılın en sevgi dolu gününde İpek Yolu’nda bir yolculuğa çıkarıyor Go Meso, zengin menüsü ve özel sürprizleri ile 14 Şubat Sevgililer Günü’nde romantizm arayanlara kapılarını açıyor. Bu özel günde tadı damaklarda kalacak lezzetlerin yanı sıra heyecan dolu anlar yaşatan sürprizler misafirleri bekliyor. Tüm dünyada “aşk”ın günü olarak kutlanan Sevgililer Günü’nde misafirlerini ağırlayacak Go Meso, Japonya’nın Yakitori ızgarasından, Çin’in Wok ocağına, Hindistan’ın Tandoori fırınından, Moğol Barbeküsü’ne, Mezopotamya’nın Taş Fırınına kadar uzanan bir lezzet yelpazesi sunuyor. Go Meso’da Japon Yakitori, Hintli ustaların tandırı, Çinli ustaların elle açtığı noodle, Kilisli ustaların hazırladığı bir birinden güzel peynirli, etli pide ve mangolu lahmacun, Moğol barbeküsü ve daha birçok seçkin lezzetler ile donatılan masalar, çiftlere İpek yolunda romantik bir mola verdiyor. Bu özel günün heyecanına ortak olması adına ikram edilecek fortune cookieler de misafirlere eğlenceli dakikalar yaşatıyor. Yemesi ayrı heyecanlı içinde saklanan mesajı okumak ayrı heyecanlı fortune cookie’ler içlerinde sevgi ve espri dolu mesajların yanı sıra lezzetli hediyeler de saklıyor. Misafirler fortune cookielerden çıkacak lezzetli hediyeleri ile Go Meso’da olmanın keyfini tekrar yaşama şansı yakalıyor. Go Meso bu özel sürprizi 14 Şubat haftasında tüm misafirlerine de sunuyor olacak.
e-Tadında Şubat
■ 2015 47
Aşkın en tatlı ifadesi: Balım
48
e-Tadında ■ Şubat 2015
Tutku dolu romantik lezzetlerin ustası Özsüt aşk sözcüklerinin en tatlısından ilham alarak ‘Balım’ı yarattı. Sevgililer Günü’ne özel bu kalp formundaki kırmızı pasta, sıcacık dokusu ile daha ilk görüşte insanın duygularını harekete geçiriyor. Karamel ve badem lezzetinin ön planda olduğu Balım, beyaz çikolatalı mousse ve kaymak lezzetindeki kremalı parfe ile tamamlanıyor. Balım sadece iki kişilik, çünkü “aşk iki kişiliktir”
e-Tadında Şubat
■ 2015 49
RÖPORTAJ
Maria’nın Cheesecakeleri
50
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 51
Amerika’dan tatile gelip, buraya yerleşmeye karar verdi. Arkadaşlarının cafesinde onlara yardım amaçlı cheesecake yapıyordu. Yaptığı cheesecakeler hem çok lezzetliydi hem de herkes tarafından beğeniliyordu. Kısa sürede siparişler almaya başladı. Sonra kendi yerini açarak misafirleri ile birebir görüştü. Amerikada mücevher uzamanı iken Türkiye’ye yerleşip, İstanbul’un en lezzetli cheescakelerini yapan Maria Perdue ile Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar keyifli bir sohbet gerçekleştirdi E-Tadında: Maria Perdue kimdir? Maria Perdue: 1951’de Boston, Masacussette’de doğdum. Sertifikalı mücevher uzmanıyım. San Francisco’da çeşitli pastacılık kurslarına katıldım. Annemden tarifler öğrendim. Süsleme eğitimleri ile birleştirince çevremden, yaptığım tatlılar için çok güzel tepkiler aldım. 1995’te ailemle beraber tatil için İstanbul’a geldik. Daha sonra İstanbul’a yerleşme kararı aldım. E.T: Nasıl başladı Maria’s Cheesecake’in hikayesi? M.P: Boş zamanlarımda arkadaşlarımın cafesinde onlara yardım ediyordum. Orada yaptığım cheesecakeler oldukça beğeni alıyordu. Önceleri yakın çevrem için hazırladığım cheesecakelerle başladığım çalışmalarım daha sonraları siparişlere dönüştü. 2006 yılında Çavuşbaşı’nda ufak bir cafe açarak cheesecakelerimi gelen müşterilerime tattırma fırsatı yakaladım. Bu işe başlarken amacım çevremdeki kadınlara bir meslek kazandırmak ve onlara gelir oluşturmaktı. 2008 Kasım ayında yenilediğimiz cafesi ve mutfağı ile Maria Cheesecake, artık Yeşilköy’den, Levent’ten Çavuşbaşı’na gelen müşterilerine çok daha geniş bir alanda hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. 52
e-Tadında ■ Şubat 2015
E.T: Cheesecakelerinizin büyüleyici lezzeti nereden geliyor? M.P: Sevgiden geliyor bence. Burada çalışan herkes işini severek yapıyor. Ben her zaman sevgiyle yapılan tatlının daha güzel olduğunu düşünüyorum. Tabii sadece sevgi ile de olmuyor. Ürünlerimizde kullandığımız bütün malzemeler benim bahçemden geliyor. Diğer kullandığımız malzemeler ise hepsi onaylanmış ürünlerdir. Aynı zamanda burada çalışan arkadaşlarımızda işlerini iyi biliyorlar. Ama bana kalırsa bunlardan en önemli olanlardan biri sevgidir. E.T: Bu işe başlarken ki hedefiniz neydi? M.P: Bu işe başlarken ki amacım kadınları bir meslek sahibi ve bir gelir sahibi yapmaktı. Elimden geldiğince de bunu yapmaya çalıştım. E.T: Nasıl tepkiler alıyorsunuz? M.P: Ben burayı açarken önceleri burada biraz yabancılık hissettim tabii. Ama burada insanlar birbirlerine yardım etmeyi seven insanlar. Bu yüzden tedirginliğim çok uzun sürmedi. Misafirlerimizden de çok güzel tepkiler alıyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor.
e-Tadında Şubat
■ 2015 53
JUICE Los Angeles, İstanbulluları Arındırmaya Geldi JUICE Los Angeles, yoğun ve hareketli şehir yaşamında bütünlük ve denge arayan modern insanlar için basit, pratik ve taze çözümler sunuyor. Amerika, Avustralya ve yakın zamanda Avrupa’da oldukça yaygınlaşan cold-pressed juice (soğuk sıkım meyve-sebze suları) JUICE Los Angeles ile İstanbul’da
54
e-Tadında ■ Şubat 2015
Bir şişeye sığdırılabilecek en Cold-press yöntemine özel taze tat Juice Los Angeles artık hidrolik bir press ile soğuk kapınızda! olarak presslendikleri için de çoğumuzun evlerinde JUICE Los Angeles birbirinden bulunan normal bir katı meyve renkli ve lezzetli 11 çeşit sıkacağına göre 4- 5 kat daha içeceği ile İstanbullara fazla canlı enzim, vitamin tazelenme fırsatı sunuyor. ve mineral barındırıyorlar. 500 ml’lik şişelere 1.5 kg Sipariş üzerine taze hazırlanan meyve-sebze sığdırmayı juicelar herhangi bir öğün başaran JUICE Los Angeles, yerine tüketilebileceği gibi, taze tadı kapınıza teslim günlük meyve-sebze ihtiyacını ederek meyve ve sebzeleri karşılayacak bir ara öğün hayatımıza entegre etmeyi olarak da tercih edilebiliyor. kolaylaştırıyor. Menüleri, kullanılan malzemelere göre JUICE Los Angeles cleanseleri Sitrus, Meyve, Yeşil, Kök ve (sıvı detoks programları), Badem olarak 5 kategoriye belli bir süre boyunca katı ayrılıyor. Tamamen doğal yiyecek tüketmeyerek sindirim meyve sebzeler ve badem sistemini dinlendirmeyi sütünden oluşan JUICE amaçlıyor. Bu sayede vücudun Los Angeles içeceklerinin toksinlerden arınmasını marketlerde satılan diğer ve yeniden yapılanmaya meyve-sebze sularından odaklanmasını sağlıyor. farkı; hiç bir koruyucu, Tercih edilen programa göre tatlandırıcı, renklendirici, gün içerisinde tüketilen 6 ilave şeker içermemesi; içecek, vücudu hayvansal pastörizasyon işleminden proteinlerden, kafein ve geçmedikleri ve hiçbir katkı işlenmiş gıdalardan uzak maddesi içermedikleri tutarak vücudun alkali için de maksimum besin dengesini düzenliyor. değerlerini korumaları. Vücudun, beynin ve ruhun
tazelenmesine olanak tanıyor. Cleanse programlarının en sık görülen etkileri vücudun alkali dengesinin düzenlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, uyku problemlerinin sona ermesi, ışıldayan cilt ve saçlar, enerjik bir beden ile bir miktar kilo kaybı. İstanbul, Los Angeles, Amazon ve Juice.LA isminde 4 çeşit detoks programı bulunuyor. Bu programlar ise beslenme alışkanlıklarına ve juice cleanse tecrübelerine göre düzenlenmiştir. Her program, kapaklarında yer alan numaralara göre içilmesi tavsiye edilen 6 adet meyve-sebze suyu ve badem sütünden oluşuyor. 6’lı paketini kendi oluşturmak isteyenlerin 11 çeşit içecek arasından seçim yapmaları da mümkün. Juice cleanse bana göre değil diyenler ise tekli şişelerden de sipariş verebiliyorlar. e-Tadında Şubat
■ 2015 55
MEKAN
Sudiye’de Bir İtalyan: La Mia Luce
56
e-Tadında ■ Şubat 2015
İstanbul’un en lezzetli ve iddialı İtalyan restoranlarının başında gelen La Mia Luce, tanınmış işletmeci Erol Usta’nın da ortaklığıyla şehrin merkezinde konumlanan ancak gürültüden ve karmaşadan uzak, seçkin ve sofistike bir lezzet üssü
e-Tadında Şubat
■ 2015 57
2012 yılında Suadiye Restaurant Park bölgesinde misafirlerine kapılarını açan La Mia Luce, İtalyan mutfağıyla hizmet veren Anadolu yakasının en şık ve leziz restoranlarından biri. Bu atmosferin yaratıcısı Erol Usta’nın ortaklığıyla parıldayan mekan, kısa sürede Türkiye’nin sayılı lüks ve başarılı İtalyan restoranlarından birisi haline geldi. Uzun yıllar İtalya’da yaşayan ve ana dili gibi İtalyanca konuşan, Da Mario, Papermoon ve GQ gibi ünlü yeme, içme ve eğlence adreslerinde işletmecilik yapan mekan gurusu Usta’nın yeteneği ve başarısıyla La Mia Luce, Türkiye’de yıldızı parlayan sayılı restoranlardan biri haline geldi. 58
e-Tadında ■ Şubat 2015
La Mia Luce’ye özel ev yapımı makarnalar Atmosferi, işletme anlayışı ve hizmet kalitesiyle konuklarını mekana adım atar atmaz İtalya’da hissettirmeyi başaran La Mia Luce, kalp atışlarınızı hızlandıran bir buluşma noktası. Mekana adım atar atmaz tempolu şehir yaşantısından uzaklaşıp İtalyan atmosferiyle sarmalanıyorsunuz. Taş fırında yapılan pizzaları ve ev yapımı makarnalarının şiddetle tavsiye edildiği La Mia Luce, kış bahçesiyle de farklı alternatifler sunuyor. Vale hizmetinin de bulunduğu mekan, modernist, sofistike, zarif ve dingin dekorasyon anlayışıyla konuklarını karşılıyor. Zengin menü ve Fine Dining anlayışı Zengin menüsü, kusursuz servisi ve şehrin göbeğinde kolay ulaşılabilir lokasyonuyla Fine Dining anlayışı kapsamında İtalyan menüsüyle servis sunan La Mia Luce, modernist unsurları İtalyan bakış açısıyla yorumlayarak seçkin bir stille konuklarını buluşturuyor. Usta ellerin özenle hazırladığı sihirli tatların, geleneksel ve yenilikçi lezzetlerle birleşerek sunulduğu La Mia Luce, yeni müdavimlerini bekliyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 59
Eşi benzeri bulunmayan bu ürünler “Sadece Arzum’da” 60
e-Tadında ■ Şubat 2015
Mutfakta geçirilen zamanı keyifli hale getiren Arzum, eşi benzeri bulunmayan “Sadece Arzum’da” ürünleriyle sektörde fark yaratıyor. Arzum Fırrın ekmek kızartma makinesi, Arzum Dublex Çift Hazneli Doğrayıcı, Arzum Presto El Blender Serisi, Arzum Duoterm çift hazneli termos ve Arzum Blendart altı bıçaklı blender setinden oluşan “Sadece Arzum”da ürünleri mutfakta geçirilen zamanı keyifli hale getiriyor, yiyecek ve içeceklere lezzet katıyor, işleri kolaylaştırıyor Ufak dokunuşlarla büyük farklar yaratan Arzum, “Sadece Arzum’da” ürünleriyle mutfakta geçirilen zamanı keyifli hale getiriyor, yiyecek ve içeceklere lezzet katıyor, işleri kolaylaştırıyor. Arzum’un sektörde fark yaratarak tasarladığı ‘Sadece Arzum’da’ ürünlerinden Arzum Fırrın ekmek kızartma makinesi, tasarımındaki farklı çizgisi ile öne çıkıyor ve taş fırın lezzetini sofralara taşıyor. Türkiye’de sınıfında ilk ve tek olan Arzum Dublex Çift Hazneli Doğrayıcı, isteğe bağlı olarak aynı anda çalışabilen iki haznesiyle zamandan tasarruf sağlarken doğranan yiyeceklerin kokularının birbirine karışmasını da önlüyor. Arzum Presto El Blender Serisi, bıçakları özel tasarlanmış tırtıklı yapısı ve sertleştirilmiş malzemesiyle, standart parçalayıcıların bıçaklarından daha uzun süre keskinliğini koruyor. Çay ve sıcak suyu farklı haznelerde tutan çift hazneli Arzum Duoterm termos sayesinde, çayın dem oranı, klasik termosların aksine isteğe göre ayarlanabiliyor e-Tadında Şubat
■ 2015 61
RÖPORTAJ
“3D Yazıcılar ile Yiyecek Üretilmeye Başlandı”
62
e-Tadında ■ Şubat 2015
Kendi işlerinden ayrılıp farklılık ve yenilikler yapmak isteyen 2 arkadaş, geleceğin teknolojiisi olarak tanıtılan 3D yazıcıların satışının ve tasarımların yapıldığı bir cafe açmışlar. Adınıda da 3Dörtgen Cafe koymuşlar. Bu yenilikçi iki arakadaşdan biri olan, aynı zaman da 3Dörtgen Cafe’nin Kurucu Ortaklarından olan Mustafa Vehbi Yavuz, Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile samimi bir sohbet gerçekleştirdi
e-Tadında Şubat
■ 2015 63
E-Tadında: Ülkemizde çok yaygın olmayan 3D yazıcıların olduğu ve 3D tasarımların yapıldığı bir cafe açma fikri nasıl ortaya çıktı ? Mustafa Vehbi Yavuz: Biz bir farklılık yapmak istedik. Bu konsept dünyada sayılı Türkiye de ise burdan başka yok. 2013 de açıldık. Amacımız bir yenilik yapmaktı. Bizde 3D yazıcılara odaklandık. Bunu insanlara güzel bir şekilde sunmak için dükkan formatında yapmak istedik. Burada insanlara yakın olalım mekanımızda insanları ağırlıyalım istedik. Deneyimleme imkanı sunalım. Yanında birde cafesi olsun istedik. E.T: 3D yazıcılar ile yiyecek üretilebilir mi ? M.V.Y: Yiyecek üretimi aslında başladı. Şuanda burada çikolata yazıcımız var. Sıvı çikolatlar ile figürler basıyoruz. Pizza, kek gibi yiyecekleri çıkartabilen yazıcılar, ünlü markalar tarafından duyuruldu zaten. Piyasaya henüz sunulmadı ama duyurusu yapıldı. E.T: Ülkemizdeki ilk ve tek 3D yazıcı mağazısı ve cafesisiniz. Nasıl tepkiler alıyorsunuz ? M.V.Y: Bizim aldığımız tepkiler çok güzel, çok olumlu. Buraya gelen misafirlerimiz farklı bir ortam ile karşılaşıyorlar. 3D yazıcıları ve 3D yazıcılarla üretilmiş tasarımları burada gözlemlemeleri çok güzel oluyor. Cafe’mizde sandviçlerimiz ve cheesecakelerimiz var.
64
e-Tadında ■ Şubat 2015
Çevremizde iş merkezleri bulunduğu için çalışanlar ara tatillerde buraya gelip toplantılar yapıyorlar. Sohbet ediyorlar. Onlardan aldığımız tepkilerde oldukça güzel ve mutluluk verici bizim için. E.T: Bu mağazada üretkenlik oldukça üst seviyede, bu üretkenliği arttırmak için neler yapıyorsunuz ? M.V.Y: Çalışma arkadaşlarımız ilgilendikleri alanları birbirleri ile paylaşıyorlar. Böylelikle herkesin farklı bir alanda bilgisi olmuş oluyor. Daha sonra kendi bildikleri, araştırdıkları ve çevresinden öğrendiklerini birleştirerek ortaya güzel işler çıkartılıyor. Bunun dışında geziler yapıyoruz. Yurtdışı ve yurtiçi fuarlara gidiyoruz.Yani burada yaratıcılığımızı beslemeye çalışıyoruz. E.T.: İleriye dönük projeleriniz nelerdir ? M.V.Y: Yakında İstanbul-Avrupa yakasına da bir şube açmayı planlıyoruz. Daha sonrada il dışına da bir şube açmayı düşünüyoruz. Ayrıca biz buradatasarım yarışmaları düzenliyoruz. Burada sürekli etkinlikler ve faaliyetler oluyor. Elimizden geldiği kadarıyla müşterilerimize en iyi şekilde hizmet vermeyi hedefliyoruz.. Bu güzel ve etkileyici sohbeti için Mustafa Bey’e çok teşekkür ediyoruz. e-Tadında Şubat
■ 2015 65
MEKAN
El yapımı sosislerin lezzetini “Carnebella”da keşfedin İsviçre›de 3 nesil kasaplık yapan İsviçreli ustanın tecrübesi ile Türk damak zevkine uygun olarak yeniden formülize edilen özel el yapımı sosisler, İstanbul’da açılan Carnebella’da lezzet tutkunlarıyla buluşuyor
66
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 67
KAŞARLI AY KÖFTE GEREKLİ MALZEMELER 1. 700 gr dana döş 300 gr kuzu döş etler beraber 2 defa çekilmiş olucak. 2. 2 baş rendelenmiş mor soğan 3. 2 adet yumurta sarısı 4. 100 gr kuru ekmek içi 5. 150ml süt 6. 1 cay kaşığı kimyon 7. yarım cay kaşiği karabiber 8. 100 gr rendelenmiş taze kaşar 9. bir tutatm maydanoz 10. 13 gr sofra tuzu 68
e-Tadında ■ Şubat 2015
Yapılışı: cekilmiş dana kıymamızı ve kuzu kıymamızı bir
kaba alıp bir birine iyi karışması için yoğuruyoruz ve sırasıyla baharatları ilave ediyoruz yumartasını ilave ettikden sonra 10 dkika yoğuruyoruz ve dinlendirmeye alıyoruz 20 dkika kadar dinlenen köftemizi kücük bezeler haline getiririyoruz bu bezeleri avuc içimizle ezip icine rendelenmiş maydanozlu kaşarpeynirini alve edip poğca şeklinde kapatıyoruz bu aşamadan sonrası dilerseniz ızgarada yada döküm tavada köftelerinizi pişirebilirsiniz şimdiden afiyet olsun lezzetiniz daim gözünüz e tadında olsun yeni sayıda görüşmek dileğiyle hoşçakalın
e-Tadında Şubat
■ 2015 69
Romantik sofraların tercihi ‘Sofia Günlük Peçete’
70
e-Tadında ■ Şubat 2015
Sofia Günlük Peçete, Sevgililer Günü’nü romantik bir akşam yemeği ile unutulmaz kılmak isteyen çiftlerin sofralarına şıklık katıyor. Hem davet sofraları hem de günlük sofralar için ideal Sofia Günlük Peçete, birbirinden şık katlama stillerine imkân veren yapısıyla romantik Sevgililer Günü sofralarında da kendine yer buluyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 71
Lezzetin, Doğallığın ve Tazeliğin Yeni Çekim Merkezi: Eaters Göktürk’te
72
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 73
Yemek yemek kimi için üzerine çok düşünülesi bir konu değilken, kimileri için damakları adeta mühürleyen lezzetleri keşfedip bulmak ve bir güzel ziyafet çekmek, hatta bunu sevdikleriyle beraber yaparak sosyalleşmek hayatın en anlamlı yanlarından biridir. Sanayileşen şehirler, fabrikasyon üretim çeşitleri derken birçok değer gibi sağlıklı olduğu kadar özel olan lezzetlere ulaşmak da güçleşiyor. Özellikle İstanbul gibi bir megapolde, tarzıyla hem ruhunuzu saracak hem de alternatif mutfakları masanıza taşıyacak mekanları bulmanın zorlaştığı şu günlerde Göktürk’ten güzel bir haber verelim sizlere
Lezzetin, doğallığın ve tazeliğin alternatif mutfaklarla buluştuğu, büyük şehrin karmaşasından bir süre de olsa kaçıp ulaşabileceğiniz ve huzurlu vakit geçirebileceğiniz, tarz bir mekan açıldı: Eaters... İstanbul’da lezzet sektörüne yep yeni bir yorum getiren isim ise 25 yıllık tecrübesi ile Gürkan Palas... İtalya’dan Getirilen Özel Pizza Fırınından Lezziz Pizzalar! Pizza doğduğu yere uygun biçimde yani dönen bir tabanda ve odun ateşinde pişirilmeli diyor Eaters’ın yaratıcısı Gürkan Palas... “Biz, Eaters’a bir kere adım atan müşterilerimizin tamamını müdavimimiz haline getireceğimize söz verdik. Bu yaklaşımla %100 kalite sloganıyla kurguladığımız Eaters ile İstanbul’da üstün lezzet ve çeşitlilik konusunda en iddialı bir kaç mekandan birisi olduk” diyor. Konu pizzadan açıldı ama Eaters, et, balık ve makarnada da en az pizza kadar iddialı... 74
e-Tadında ■ Şubat 2015
Eaters, Lezziz Yemekleri Müzikle Tatlandırıyor Eaters’ın bakery, pizza, taze makarna, et, salata ve burger alanlarında uzmanlaşmış 4 usta şefi, hünerleri elleriyle adeta lezzetleri unutulmaz hale getiriyor. Dünya mutfağının birbirinden nefis lezzetleri en doğal ve en taze halleriyle bu özel dünyada misafirlerin masalarına taşınıyor. Lezzet yolculuğuna Eaters ile çıkanlar, DJ tarafından her gün özenle seçilen parçalarla ayrı bir keyif yaşıyor. Yılda 4 Menü, 100 Çeşit Değişen Ürün Et, pizza, balık ve makarna çeşitleri şaşırtacak kadar fazla Eaters’ta... 3 ayda bir değişecek menülerle birlikte 100’ü aşkın ürün de tazelik ilkesi adına mevsimine göre değişecek Eaters’ta... Bu değişim doğallık özelliği bozulmadan en kaliteli ürün tercihleriyle her daim yapılacağı için Eaters’tan hep mutlu ayrılacaksınız. Eaters’a ilk kez gidecekler, Gürkan Palas’a ilk ziyaretlerini gerçekleştirdiklerini söyledikleri an tatlı menüsünden gelecek sürprize de şimdiden hazır olsunlar. e-Tadında Şubat
■ 2015 75
76
e-Tadında ■ Şubat 2015
La Petite Maison’da Keyifli Bir Öğle Molası; Power Lunch
e-Tadında Şubat
■ 2015 77
78
e-Tadında ■ Şubat 2015
Nişantaşı’ndaki tarihi Maçka Palas’te yer alan La Petite Maison, iş dünyasını keyifli öğle yemeklerinde bir araya getiriyor. Kış mevsimi ile birlikte şehrin en hareketli bölgelerden biri haline gelen ve Nişantaşı’nın en merkezi lokasyonunda bulunan La Petite Maison, iş yemeklerine uygun ortamı ile fark yaratacak…
İş adamlarının kısıtlı vakitlerini en verimli şekilde geçirmeleri göz önünde bulundurarak hazırlanan özel menüde Executive şef Liam Smith-Laing misafirlerine rigatoni makarna eşliğinde kısık ateşte pişirilmiş daha yahni, klasikleşmiş bir tat olan marina balığı filetosu ve son dönemin en popüler lezzetlerinden kinoa salatası gibi lezzetler sunuyor. La Petite Maison’un alışkanlık yaratan eşsiz lezzetlerinin pratik bir şekilde sunulması amaç edinen power lunch menüsünün öğle yemeklerini toplantı halinde geçiren iş dünyasına en leziz çözümü sunduğu kesin. e-Tadında Şubat
■ 2015 79
Aşkın Değişmeyen Adresi The Grand Tarabya Sevgililer Günü’nde sevgilinize verebileceğiniz en güzel hediye aşkınızdan başka ne olabilir ki? Yenilenen yüzüyle konuklarını ağırlayan The Grand Tarabya, Sevgililer Günü’ne özel paketleriyle Boğaz’ın en özel yerinde nostaljik bir otelde konaklama, muhteşem bir yemek ve huzur verici bir SPA deneyimiyle aşkınızı perçinliyor
80
e-Tadında ■ Şubat 2015
Hayatınızdaki o özel kişiye sevgilinizi anlatacak bir hediye bulmakta zorlanıyorsanız; ona baş başa unutulmaz bir deneyim armağan etmeye ne dersiniz? Hiçbir hediye aşkınızı sizden daha iyi anlatamaz Mirasının öneminin yanı sıra modern beklentilerin de bilinciyle baştan aşağı büyük bir heyecanla yenilenen; Boğaz’ın en özel yerinde, Tarabya Koyu’nda muhteşem bir konuma sahip olan The Grand Tarabya misafirleri için 14 Şubat’ta gün boyu sürecek sürprizler hazırladı. The Grand Tarabya’nın sosyal medya hesaplarında ya da lobideki Sevgililer Günü özel kutularında en güzel aşk mesajını paylaşan çift sürpriz hediyenin sahibi olacak. Eski Türk filmlerindeki unutulmaz aşk sahnelerinin vazgeçilmez mekanı The Grand Tarabya, 14 Şubat’ta çiftlere iki farklı paket sunuyor. Üstelik Therapia SPA’nın Sevgililer Günü’ne özel terapileri aşkı ve huzuru buluşturuyor
e-Tadında Şubat
■ 2015 81
82
e-Tadında ■ Şubat 2015
e-Tadında Şubat
■ 2015 83
e-tadında
Bir Sonraki Sayıda Görüşmek Üzere