E tadinda Sayı 13

Page 1

e-tadında

Türkiye’nin Aylık Yemek ve Mekan Dergisi

Mart 2014 Yıl:2 Sayı 13

MasHcarA Go Mongo

Revma Balık Anadolu’yu en samimi o anlatıyor “ Davetsiz Misafir “

Röpörtaj

Turgay Başyayla

Nevzat Ekiz Atilla Konar Turgay Başyayla Hüsamettin Elçi

Foça Balık


E-Tadında İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına Eyüp Kervangül

EDİTÖR

eyup@metronommedya.com

Rüya Meriçboyu

Proje Direktörü Engin Sezgin Reklam Koordinatörü Özge Değerli

ozge@metronommedya.com

Gazeteci-Yazar Haldun Aytı Muhabir Rüya Meriçboyu Satış Pazarlama

İzzet Gültekin Cengizhan Güzel Atilla Konar

Fotoğraflar Ferdi Arslan, Samet Kömürcü Tasarım Mehmet Pınarcı Hukuk Danışmanı Buket Akbulut Katkıda Bulunanlar

Sevda Peker, Miray Çetin Dilara Önderoğlu, Funda İpek

Web tasarım Ceyhun Kocal Adres Metronom Medya Merdivenköy Mahallesi Hızırbey Caddesi Tümer Ap. No:251/4 Göztepe/İstanbul 0 216 566 75 27 0 216 566 95 66

www.e-tadinda.com www.metronommedya.com e Tadında dergisinde kullanılan hareler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.

Baharın tadı bu ayda “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” sözüyle karşılanır, bahar mevsiminin ilk ayı. Soğuklar zaman zaman görülse de, havaların da toprağın da ısınmaya başladığı günlerin başlangıcıdır aslında. Kış kendisini hissettirmeden geçse de, soğukların tadı bu ayda çıkar. Ayrıca, özel bir günü de barındırır içinde. Emekçi kadınların bayramı olan, 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü” tüm dünya tarafından kutlanır. Kadınlar için daha özgür, daha eşit bir hayat için. Bizde tüm kadınların Kadınlar gününü kutluyoruz. Bu sayımızda başta kadınlarımız olmak üzere okuyucularımız için yeni mekanlar gördük, yeni tatlar tattık. Davetsiz Misafir’i dergimize konuk ettik. Diyar, diyar gezdiği Anadolu’yu anlattı. Hiç görmediğimiz yöreleri, bugüne kadar o bizim için gezdi. En keyifli lezzet yolculuğunu, kitabında dile getirdi. Kısa kısa notlar düştü.Tarifler verdi. Kitaplarının devamının geleceğini de bizimle paylaştı. Oradan uzandık, Ordu’nun derelerine. Balık profesörü Nevzat Ekiz’le denize nazır keyifli söyleşi gerçekleştirdik. Hem hayatını, hem de Foça Restaurant’ı anlattı. Şehrin ışıl ışıl yerlerinden olan Ataşehir’de Maskara’ya adımımızı attık. Burada yemeklerinizi beklerken, dart oynayabiliyor, kaliteli vakit geçirebiliyorsunuz. Bir de İzmir’den İstanbul’a uzanan Villa Grilla’ya uğradık. Kendine has pizzalarının tadına baktık. İnce hamuruna bayıldık. Makarnalarından bolognes’i çok beğendik. Bunun yanı sıra, yeni sayımızda bir çok yeni ürüne, yeni mekanlara yer verdik. Keyifle okuyun, lezzetleri tadın diye. Bu leziz tatların hepsini sizin için denedik. Restaurantlara sevdiklerinizle gidin, onlarla daha güzel vakit geçirin diye. Çünkü paylaştıkça küçülmeyen tek şey sevgidir. O yüzden yaşadığımız her saniyeyi, her dakikayı sevdiklerimize ayıralım, güzel vakit geçirelim. Yeni yerler görelim, yeni mekanlar keşfedelim. Sağlıklı, mutlu, lezzetli bir ay sizinle olsun. Keyifli okumalar


İÇİNDEKİLER

12

Davetsiz Misafir

20

Revma Balık

26

Mashcara

40 Foça

52

Go Mongo


Ege’nin Şifalı Lezzeti Gümüş Şişelerde!

4

e-Tadında ■ Mart

2014


Doğanın bereketi ve zeytinyağının şifalı lezzeti sofranıza

e-Tadında Mart

■ 2014

5


Güç, tasarım ve kalite

Bosch MaxoMixx El Blender Seti’nde buluşuyor

6

e-Tadında ■ Mart

2014


Bosch Ev Aletleri, yeni Bosch MaxoMixx El Blender Seti MSM 87140 ile evinin mutfağında profesyonel sonuçlar almak isteyenlere hitap ediyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

7


Bulaşıkta temizliğin köklü ve yenilikçi ismi

Pril

8

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

9


Portakalbahcem.com bir tıkla “dünyanın en lezzetli portakalı”nı kapınıza getiriyor. 100 yıldır Finike’de narenciye üreten bir ailenin son kuşağının kurduğu portakalbahcem.com 33 farklı ürünü internet üzerinden tüketicilerle buluşturuyor. Finike portakalının yanı sıra geleneksel yöntemlerle evde hazırlanmış katkısız reçeller, anne yapımı kurabiyeler, hediye sepetlerinin yer aldığı sitede nar, greyfurt, limon, mandalina, kumkuat ve şadoks gibi meyveler de doğal ve lezzetli ürün meraklılarıyla buluşuyor. Portakalbahcem.com’da “dünyanın en lezzetli portakalı” unvanını taşıyan Finike portakalı ve diğer narenciyeler sipariş üzerine toplanıyor ve hiçbir kimyevi koruyucu işlem uygulanmadan, bekletilmeden hızla kargoya veriliyor. Bu sayede ürünler en taze halleri ile sofraya ulaşıyor. Portakalbahcem.com’da kredi kartı, havale ya da PayPal ile ödeme yapılabildiği gibi, tüketiciler kapıda ödeme seçeneğini de tercih edebiliyor. Portakalbahcem.com ürünlerini Biyolojik mücadele yaparak doğal döngüye zarar vermeden yetiştiriyor. Siteden satışa sunulan tüm ürünler Finike’deki kendi kontrollerindeki bahçelerinden geliyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği’nin kabul ettiği GlobalGap (The International Standard for Safe and Sustainable Agricultural) ve T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İyi Tarım uygulamaları belgeleri bulunmaktadır.

10

e-Tadında ■ Mart

2014


Dünyanın en lezzetli portakalı neden Finike’de? Finike ovası; mükemmel mikro kliması, alüvyon toprak yapısı ve harika su kaynakları nedeni ile dünyanın en kaliteli narenciye ürünlerinin yetiştirildiği verimli tarım ovalarından biridir. Finike’nin doğu, batı ve kuzey cepheleri dağlarla çevrilidir. Güneyi, deniz rüzgârlarına açıktır. Bu nedenle yıllık ortalama yüzde 85 gibi narenciye için gerekli yüksek nem oranına sahiptir. Finike Portakalı, doğal dengelerin ideal yapısından dolayı, kendine has aroması ve optimum brix-asidite dengesi ile dünyanın en lezzetli portakallarındandır. Asidite dengesinin optimumda olması meyvenin posa miktarının minimum ve ağızda yerken erimesini sağlamaktadır. İçerdiği su oranı yüksektir. Tüketimi mideyi rahatsız etmez. Brix oranının ideal olması portakalın tatlı ve aromalı olmasını sağlamaktadır. Bütün bu özelliklerinin yanısıra, butik üretim yapısı (Türkiye’deki toplam portakal üretiminin sadece yüzde 10’u), Finike Portakalı’nı diğerlerinden farklı ve ayrıcalıklı kılmaktadır. e-Tadında Mart

■ 2014

11


RÖPORTAJ

Anadolu’yu en samimi o anlatıyor ‘‘Davetsiz Misafir’’

12

e-Tadında ■ Mart

2014


Kendisini, yemek keyfi olmayan biriydim sonradan gurme oldum diye anlatıyor. Aslında işin özü başka. Çünkü o belki de herkesten daha fazla geziyor. Anadolu’yu karış karış gezerek, teyzelerin amcaların evlerine davetsiz misafir olarak konuk oluyor. Gittiği yörenin, yemeğini, sporunu, geleneğini göreneğini öğreniyor. Öğrenmekle de kalmayıp, izleyenleriyle paylaşıyor. Onu bir gün, ustalarla et keserken, bir gün teyzelerle yer sofralarında yemek yerken görüyoruz. O kadar doğal , o kadar içten ki.Hazırlık yapıyor musunuz? Diye soruyorum. Bana eşlik eden türkülerim var diyor. e-Tadında Mart

■ 2014

13


Ekranda nasıl görünüyorsa, gerçekte de öyle. Ne bir fazlası var, ne bir eksiği. Canayakınlığıyla, samimiyetiyle, doğallığıyla, türküleriyle hepimizin yakından tanıdığı, Davetsiz misafir programının sunucusu, Turgay Başyayla lezzet yolculuğunun başlangıcını, kitabını, tüm merak edilenleri Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu’na anlattı. Bir gün Oktay Usta’nın programına katılmıştım. Tamamen herşey orada gelişti. Projeyi burada yapalım dedi. Turgay Başyayla: Daha önce müzik Tabanı sadece hizmet olan bir yapının eğlence programları sunardım, içerisinde, gel Anadolu’yu bu kanalda eğlence programları yapardım. anlat dedi. 4 sene önce böyle bir teklifle Kültürel işlerde bulunurdum.Türküler, programımız başlamış oldu. sahne sanatları, özel kostümler. E.T: Anadoluyu elinizde asanızla Kostümlerde geçmişten günümüze bir sentez oluşuyor. Şalvarın üzerinde dolaşıyorsunuz. O asanın önemi nedir? modern yeleğin bulunması, özel T.B: Benim dedem de hep Asasıyla kostümlerimizi oluşturuyordu. gezerdi. Belki de ondan kalma bir şey Geçmişle günümüzü harmanladık. bu. Ama daha ilk bölümde bir fındık Elime asayı aldım, Anadolu’da ağacından ince bir dalı ödünç aldım. yürümeye başladım. Milyonlarca Yaren, dedim ona. Sonrasında elimden folklorik değerimizi keşfettik. İlk bırakamadım onu. 700 bin km’lik yol projemizi ulusal bir kanala sunduk. yaptı benimle. E-Tadında: Davetsiz misafirin lezzet yolculuğu nasıl başladı?

14

e-Tadında ■ Mart

2014


E.T: Kültürümüzün temel taşları Anadolu’ya dayanır. Anadolu’da halkımız nasıl yaşıyor? T.B: Bilgilerimiz hep eskiye dayalı. Geçmişte halkbilimcilerin araştırdığı şekilde kalmış. Bugün halk nasıl yaşıyor, bilemiyoruz.Ya da o kültür hala yaşıyor mu, yaşatılıyor mu bilmiyoruz. Bunları göz önünde bulundurarak, programımızı hayata geçirdik. İlk bölümde reyting rekoru kırdı. Halk, bir sunucunun dizleri üzerinde oturarak, teyzelerle yemek yemesini sevdi. Davetsiz Misafir programı, kendi adına gelecek kuşaktaki programlara da kapı açmış oldu. Yaptığım iş ile, ülkemle onur duymayı seviyorum. 700 bin kilometreyi aştık. Kimsenin ulaşmadığı yerlere ulaştık, davetsiz sofralara konuk olduk. Sadece yemek programı değiliz. Yemek, programımızın içinde 20 dakika alıyor. Yemeği bile anlatırken, o yörenin herşeyini anlatıyorlar. Yöresel türküleri, manileri, halk oyunlarını öğreniyoruz. E.T: Yemek bizim için bir araç diyorsunuz, teyzeler yemek olmadan konuşmuyor mu? T.B: Yemek bizim programımızda bir araçtır. Teyzeyi, amcayı konuşturmanın heyecanını yenmesinin bir yolu oluyor. Zaten gittiğim her yerde beni evlatları olarak gördükleri için, bende annemden babamdan onları ayırt etmediğim için farklı oluyor. Arabadan iner inmez, sanki ben yıllardır orada yaşıyorum. O yemeği anlatıyorsak, iştahı da açmak gerekiyor. E.T:Gitmeden önce, bir konuşma metni hazırlığınız oluyor mu? T.B: Giderken yaptığım, tek hazırlığım türkülerim oluyor. Sorcağım hiçbir soruyu programımdan önce

hazırlamadım. Konuşacağım hiçbir cümleyi, önceden ezberlemedim. İçimden nasıl geliyorsa, o şekilde davranıyorum. Belki de programın çok sevilmesi bu yüzden. E.T: Aynı zamanda türkü de söylüyorsunuz. Gittiğiniz yerlerin, türkülerinize katkısı oluyor mu? T.B: Tabii, o türkülerin kimin yazdığını, nasıl yazdığını daha iyi anlıyorum. O türkü nasıl çıkmış, nasıl bugünlere gelmiş onu öğreniyorum.Ve daha bilinçli söylüyorum. Zaten, türkü Anadolu demektir. Her yörenin bir türküsü vardır. E.T:Biraz da kitabınızdan bahsedelim. Davetsiz misafirin lezzet yolculuğu kitabını çıkarma fikri nasıl oluştu? T.B:Türkiye için faydalı bir program oldu bu. Gezerken de fotoğrafladım. Ekranlar suya yazı yazmak gibidir, ama kalemle yazılanlar unutlmuyor. Nesillere ulaşacak bir kaynak olacak. Ben Çankırı’lıyım ama artık Anadolu’luyum diyorum. Çıkardığımız kitap,rehber gibi oldu. Adeta çekirdek gibi, başladınız mı bitiremiyorsunuz. Bu keyifli söyleşi için Turgay Başyayla’ya teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. e-Tadında Mart

■ 2014

15


Jacobs’tan yepyeni bir buluş: Millicano

16

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

17


SİMİT SARAYI’NDAN SANDVİÇ KEYFİ

18

e-Tadında ■ Mart

2014


Lezzetinden ödün vermeden yenilikleriyle ürün yelpazesini geliştirerek hem damaklara hem gözlere hitap eden Simit Sarayı, sandviç seçeneleriyle sabahtan akşama gün boyu yemek molalarına lezzet katıyor. Simit Sarayı’nın birbirinden farklı lezzetleriyle tanışmak için size en yakın Simit Sarayı şubesini ziyaret edebilir yada

www.simitsarayi.com

adresinden görebilirsiniz.

e-Tadında Mart

■ 2014

19


REVMA BALIK’TAN BOĞAZA KARŞI BALIK KEYFİ

20

e-Tadında ■ Mart

2014


Zengin menüsü, kaliteli hizmeti ve birbirinden taze mevsim balıklarıyla Arnavutköy’ün hemen girişinde yer alan Revma Balık, haftanın her gününde müdavimlerine müthiş lezzetler sunuyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

21


Boğazın en güzel semtlerinden olan Arnavutköy’de bulunan ve 60 yıllık bir yalıda ev sahipliği yapan Revma Balık, eşsiz boğaz manzarasıyla, birbirinden enfes mezeleriyle ve mevsimin tüm taze balıklarıyla müdavimlerine eşsiz bir keyif yaşatıyor. Tarihte Arnavutköy Mega Revma olarak anılmıştır, Mega Revma da Rumca ‘Büyük Akıntı’ anlamına gelmektedir. İsmini buradan alan ve menüsünde her gün mevsimin en taze balıklarını ve sebzelerini bulunduran Revma Balık’ın özel menüsü oldukça geniş. Ara sıcaklarda Beğendili Ahtapot, Kadayıfa Sarılı Karides ve birbirinden enfes deniz mahsulleri kalamar bulunuyor. 22

e-Tadında ■ Mart

2014


Bunların dışında fesleğenli somon sarma, Ege’nin en özeli cibes otu ve salataları en olmazlardan..Taze mısır ekmeği ve çeşitli mezelerle harmanlanan menü oldukça iddialı ve balık severlerin en gözde adresi. Tatlılarda sufle, ayva ve kabak tatlısı ve Antakya’dan gelen tahin helvası oldukça seviliyor. Ayrıca özel günleriniz için kapatacağınız 50 kişilik üst katı ile birlikte 135 kişilik kapasitesi olan Revma Balık, yeni açılmış olmasının yanı sıra oldukça iddialı geliyor. Lezzet avcılarının yeni durağı olan Revma Balık hazırladığı çok özel menüsü, senelerin deneyimine sahip aşçılarıyla ve farklı mutfak kültürlerinden topladığı tarifleri ile bütün yemek severleri, sunumları ve lezzetleri ile büyülemeye hazırlanıyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

23


Özsüt Karaorman Frambuaz pastası ve Cookie – Ccino kahvesi

24

e-Tadında ■ Mart

2014


Mart Ayının En Tatlı İndirimi;

Özsüt’un Karaorman Frambuaz pastası ve Cookie – Ccino kahvesi, Mart ayında indirimli olarak satışa sunuluyor.Frambuazlı şurup ile nemlendirilmiş çikolatalı genoise kek, çikolatalı mousse, parça çikolata, beyaz krema ve frambuaz parçaları ile Karaorman, hem hafif hem de lezzetli… Fırından yeni çıkmış çikolatalı kurabiye aromasıyla çocukluk anılarını canlandıran bir başka lezzet olan Cookie – Ccino ise Karaorman’ın lezzetine eşlik ediyor. Mart ayına özel Karaorman Frambuaz pasta (6 Kişilik) : 45 TL Mart ayına özel Cookie - Ccino kahve: 6,90 TL

e-Tadında Mart

■ 2014

25


Ateşehir de yeni lezzet durağı, “Mashcara” 26

e-Tadında ■ Mart

2014


Ataşehir Brandium’da geçtiğimiz günlerde üç ortak tarafından açılan Mashcara Sports Pub, gelenlerden tam not aldı. Dekorasyonunda her çeşit spor malzemenin kullanıldığı mekanda, yemeklerin tadı damağınızda kalıyor. Ataşehir’e yeni renk katan Mashcara, farklılığıyla beğeni topluyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

27


Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, e-tadında okuyucuları için Mashcara’nın ortaklarından Atilla Konar ile söyleşi gerçekleştirdi. E-Tadında: Mashcara Sports Pub’ın nasıl kurulduğundan bahseder misiniz? Atilla Konar: Mashcara Sports Pub’ı klasik Amerikan yerlerinden esinlenerek Ahmet Koyuncu, Gürcan Tufandağ ve ben olmak üzere 3 ortak ile açtık. Amerika’da gezdiğimiz, gördüğümüz restaurantlar çok hoşumuza gitti. Oradaki insanlar, bir yandan yemeklerini yiyor, bir yandan da bilardo, basket oynuyorlardı. Biz de neden Türkiye’de böyle bir yer olmasın dedik ve Mashcara hayata geçmiş oldu.

A.K: Mutfakta, Dünya mutfağından yemekler geliyor. Özel sunumlarına tatları da eşlik ediyor. En gözde yemekleri ise Mexica çorbası, Mexico soslu bonfile ve Moğol Tavuğu. En meşhur tatlısı ise sufle. Bir de bar şefimiz Rıdvan Çetin’in hazırladığı kokteyller, müşterilerin yeni gözdesi olacağa benziyor. E.T: İç dekorasyonunuz çok farklı. Gözümüzü yukarıda duran spor malzemelerinden ayırmak mümkün değil gibi neredeyse. Her spor malzemesini kullandınız mı?

A.K: Öncelikle mimarlığın Barako tarafından yapıldığını belirteyim. E.T: Mashcara Sports Pub’ın en gözde Dekorasyonda sport arguvanlar yemekleri nelerdir? kullanıldı. Tüm spor malzemelerini görmeniz mümkün.

28

e-Tadında ■ Mart

2014


E.T: Mashcara restaurantın diğer restaurantlardan farkı ise, müşterilerin yemek aralarında kaliteli zaman geçirebiliyor olması. Yemeğin geleceği süre içerisinde dart oynayabiliyorsunuz. Müşterilerin tepkileri nasıl oluyor? A.K: Henüz yeni açılmış olmamıza rağmen, çok güzel tepkiler alıyoruz. Müşterilerimiz dart oynarken keyifli zaman geçiriyorlar. Hatta bir gün, bir müşterimiz özel dart çubuklarını alıp gelmişti. Bir yandan dartını oynadı, bir yandan da içeceğini yudumladı.

Tarifi ;

Moğol Sos ;

150 gr tavuk but

Malzemeler

2 yumurta sarısı

Ketçap

Bir tutam nişasta

Arnavut biberi

Taze sebzeli mantar

Taze baharatlar

Renkli biberler,

Lahana

küp soğanlar

Tuz

Yapılışı:

E.T: Bu kadar leziz yemekleri yapan aşçıyı tanıyabilir miyiz? Mehmet Şahin: 8 sene önce abimin yanında aşçılığa başladım.Değişik tatları denemekten, bulmaktan keyif alıyorum.Mashcara Sports Pub’ta Dünya Mutfağı’na ağırlık veriyoruz. E.T: Son olarak e-tadında okuyucuları için sizden yemek tarifi alabilir miyiz? M.Ş: Moğol soslu tavuğu bayanlar evlerinde rahatlıkla yapabilirler.

Karabiber

Arnavut biberleri kaynatılır. Biberler, lahanalar ve taze baharatlar eklenir. Blendır yardımıyla çekilir. Önceden ısıttığımız tencereye ketçap ve diğer malzemeler eklenir. Yaklaşık 25 dakika kaynatılır. Sosumuz soğuduğunda servise hazırdır. Moğol Soslu Tavuk ; 150 gram tavuk but, 2 yumurta sarısı

Bu keyifli röportajı için Mashcara Sports Pub’ın işletmecilerinden Atilla Konar’a teşekkür ediyoruz.

Bir tutam nişasta bir kapta karıştırılır Karışım, yüksek kızgın yağda kızartılır. Sebzeler, yüksek ateşte sotelenir. Daha sonra tavuk ilave edilir. Moğol sos eklenerek, yemek sunuma hazır hale gelir.

e-Tadında Mart

■ 2014

29


DOYGUN EKMEKLİ SANDVİÇLERLE FORMUNUZU KORUYUN Sağlıklı ve katkısız ürünleriyle sofralarınıza lezzet katan Doygun Ekmek’in tam tahıllı ekmekleriyle ister ana ister ara öğünleriniz için doyurucu ve besleyici sandviçler hazırlayarak keyfinizi katlayabilir, formunuzu koruyabilirsiniz. Belki yan yana getirmeyi hiç düşünmediğiniz malzemelerle sevdiklerinize ve kendinize, sağlıklı ve tadı damağınızda kalacak sandviçler yapabilirsiniz. Doygun’un Tam Tahıllı Ekmek Ailesi kolayca hazırlayabileceğiniz sandviçlerin en yakın dostu 30

e-Tadında ■ Mart

2014


Doygun’un Tam Tahıllı Ailesi’nden sağlıklı ve lezzetli sandviç keyfi!

e-Tadında Mart

■ 2014

31


Çöpçü Bir yol hikayesi olarak başlayan bugün 22 şubesiyle misafirlerine hizmet veren Çöpçü Restoranlar, hem hizmetleri hem de yemekleriyle vazgeçilmez olmayı başarmanın haklı gururunu yaşıyor. Sağlıklı beslenmenin gündemde olduğu bugünlerde ızgara seçenekleriyle de ilk tercihler arasında yer alan Çöpçü’de hem damak tadınızdan vazgeçmeyecek hem de kilolara davetiye çıkarmayacaksınız. Ortalama 130-140 gramdan oluşan çöp şişi deneyebileceğiniz gibi özel baharatlarla hazırlanan çöp şiş spesiyalinin de tadına bakabilirsiniz. Eğer lezzetli etlerin tadına varmak, Ege’nin hafif esen rüzgarlarının ardından sakinliğe kavuşmak biraz da bildiğiniz bir tadı farklı sunumlarla keşfetmek istiyorsanız Çöpçü Restoranları ziyaret etmekte geç kalmayın. Lezzetin keyfini doya doya çıkarın! 32

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

33


Çikolatanın vazgeçilmez tutkusu ve kışın en lezzetli ve sağlıklı meyvesi nar buluştu. 34

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

35


SOĞUK HAVALARDA İÇİNİZİ ISITACAK BİR ATIŞTIRMALIK; HERBALIFE GURME DOMATES ÇORBASI Kış aylarıyla birlikte soğuk havalar yüzünden fiziksel aktiviteler azalıyor. Beslenme şeklinde de daha yağlı ve şekerli besinlere eğilim artıyor. Kilo kontrolünün giderek zorlaştığı bu dönemde, düşük kalorisi, zengin protein ve lif içeriği ile Herbalife Gurme Domates Çorbası, uzun süre tok kalmanızı sağlayarak, kilonuzu yönetmenize yardımcı oluyor. Sadece 1 dakikada hazırlanabilen Gurme Domates Çorbası, sindirimi destekleyen prebiyotik inülin liflerini ve domateslerden elde edilen likopeni barındırıyor. Sağlık dolu Akdeniz mutfağının vazgeçilmezleri fesleğen ve kekikle lezzetlendirilmiş Gurme Domates Çorbası, sağlıklı beslenirken lezzetten de vazgeçemeyenler için sıcacık bir alternatif sunuyor. . 36

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

37


38

e-Tadında ■ Mart

2014


Pınar Gurme ailesi genişliyor Pınar’ın çok özel damak tadına seslenen Gurme Serisi, sucuk ve sosisin ardından dilimli salam, jambon ve hindi füme etin de katılımıyla zenginleşti. Türk gıda ve içecek sektörünün öncü ve yenilikçi markası Pınar, şarküteri kategorisinde seçkin damak tatlarına sunduğu Gurme serisine yeni lezzetler eklemeye devam ediyor. Gurme ailesinin en yeni üyeleri %100 dana etinden üretilen Pınar Gurme Dilimli Salam, Jambon ve Hindi Füme Et, daha fazla miktarda parça et ve daha yoğun hissedilen tütsü aroması ile gurme lezzetini sofralarınıza taşıyor. Şık ambalaj tasarımıyla da fark yaratan Gurme serisi, en kaliteli etler kullanılarak hazırlanıyor, özel baharat ve tütsü tadıyla benzersiz bir lezzet sunuyor. %100 Dana macar salam, hindi etli salam olmak üzere farklı çeşitleriyle her damak tadına hitap eden Pınar Gurme Salam serisi ise yeni pratik ambalajı sayesinde sadece tadıyla değil servisiyle de gurmelere layık bir sofra kurmanıza yardım ediyor. Tek tek tabağa dizmeye gerek kalmadan servise hazır olarak dizilen salam dilimleri, sofralarda şık bir sunum sağlıyor. Market şarküteri reyonlarında satışa sunulan Pınar Gurme Dilimli Salam, Jambon ve Hindi Füme Et, en özel sofralarınıza gurme dokunuşu katacak. e-Tadında Mart

■ 2014

39


RÖPORTAJ

Balığın lezzetlisi “Foça” ‘da

40

e-Tadında ■ Mart

2014


İstanbul’da denize nazır, ege kokan bir yer burası. Foça lokması, tiriliçesi en beğenilen lezzetleri arasında. İçeride ise Yelkenlide balık yiyormuş gibi hissedebilirsiniz kendinizi. Ünlülerin de uğrak yeri olan Foça Restaurant’ı ortaklarıyla birlikte Balık Profesörü olarak anılan Nevzat Ekiz işletiyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

41


Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Foça Restaurant’ın kurucu ortaklarından Nevzat Ekiz ve Başaşçı Murat Karagöz ile keyifli söyleşi gerçekleştirdi.

E-Tadında: Foça isminin kelime anlamı N.E: 2004 yılının 8.ayında kuruldu. nedir? O günden sonra hep sahilde üstlere oynadık. Hep, en iyisi olmaya çalıştık. Nevzat Ekiz: Yunancada Foça, İnsanlara değişik ürünler tattırmaya Fokari anlamına gelir. Yani Fok çalıştık. İlk günden bugüne kadar Balığı demektir. Ayrıca, kurucu gelen müşterilerimiz bizi beğendiği için ortaklarımızdan bir tanesi İzmir’de çok tercih etmiştir. Tabaklaşmış bir kitlemiz bulunmuş. İzmiri de çok sevdiğinden oluştu. ismi, Foça oldu.. Ama bize İzmir’den çok fazla kişi geliyor. İzmirlilere ismi E.T: Siz balık profesötü olarak Foça olduğundan daha samimi, sıcak anılıyorsunuz. Balıktan çok iyi geliyor. anlıyorsunuz diye mi size bu isim yakıştırılıyor? E.T: İstanbul’da Foça Restaurant kalitesiyle adını duyurmuş bir yer. N.E: Ben aslen Ordu’luyum. Balık, Sizce bu kadar sevilmenizin sırrı nedir? Karadeniz’in doğasında var. Balığı 42

e-Tadında ■ Mart

2014


tutmak da, satmak da çok keyifli. olduğu için sırf 15 adet tatlı çıkıyor. Sanırım, küçük yaşlardan beri balığın Midyede üçüncü olduk. içinde olduğumdan ve iyi anladığımdan E.T: Farklılık adına, normal bir günde bu isimle anılıyorum. müşterilerinize jest sunumlar yapıyor E.T: Tatlar önce sizden mi geçiyor? musunuz? N.E: Evet, önce ben tadarım. Daha sonra müşteriye sunuluyor. Senelerdir bu işin içinde olduğum için, Türk insanının damak zevkini çözdüm. Bir kere yemeğin tadı, damağınızda yer etmeli. E.T: Menüde İzmir’e özgü yemeğiniz var mı?

M.K: Ayda iki defa balıktan çiğ köfte yoğurup, çoğu masaya dağıtıyoruz. Usta bizi kandırmıyosun değil mi? Diye soranlar oluyor. Hayır diyorum, bu levrek balığından çiğ köfte. Biz zaten, balık menümüz olduğu için, sadece çocuklara ızgara köfte yapıp satıyoruz.

N.E: Sebze ağırlıklı yemeklerimiz bulunuyor. Ama Foça Lokması çok beğeniliyor. E.T: Müşteriniz tarafından en çok beğenilen yemekleriniz nelerdir? Murat Karagöz: Ara sıcakta, ahtatapot ızgara, dövülmüş cevizli kalamar ızgara, lekarda,levrek marin, patlıcan salatası en çok beğenilen yemekler arasında. Menümüz çok kalabalık

Bu keyifli söyleşi için, Nevzat Bey’e ve Murat Bey’e teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. e-Tadında Mart

■ 2014

43


Philips Yoğurt Ustası ile ‘Anne Yoğurdu’ yeniden evlerimizde..

Philips Buharlı Pişirici ve Yoğurt Ustası geçmişteki geleneksel sağlıklı lezzetleri modern anlayışla yeniden evlerimize getiriyor. Sevdikleriniz için en sağlıklı, hijyenik ve lezzetli ürünler hazırlanmasını sağlayan ürün, 6 farklı program seçeneği sunuyor. Philips Buharlı Pişirici ve Yoğurt Ustası ile hazırlanan farklı yoğurt çeşitleri, lor peyniri, sütlü tatlılar ve buharda pişirilmiş tarifler, sağlık ve lezzeti evlerimize getirirken, pratik çözümlerle hayatı kolaylaştırıyor 44

e-Tadında ■ Mart

2014


Philips tarafından geliştirilen ürün, en sağlıklı ve hijyenik yöntem olarak kabul edilen evde yoğurt yapma geleneğini evlerimize geri getirirken, özellikle bebek ve çocukların beslenmesinde büyük önem taşıyan ev yoğurdunu hazırlamak konusunda annelere yardımcı oluyor.

Çocuklar bu sağlıklı, doğal ve lezzetli gelenekle buluşurken, anneler çocuklarına içeriğini bildikleri, katkı maddesiz, sağlıklı ürünler hazırlamanın rahatlığını ve güvenini yaşıyor. e-Tadında Mart

■ 2014

45


Köfteci Ramiz Türkiye’nin dört bir yanındaki 132 şubesiyle 86 yıldır değişmeyen lezzetini misafirlerine sunan Köfteci Ramiz, önümüzdeki aylarda 5 yeni şube daha açmaya hazırlanıyor. Şube sayısını artırırken 1928’den beri koruduğu kalite ve hizmet felsefesinden ödün vermeyen Köfteci Ramiz, yeni açılacak şubeleriyle Türkiye genelinde 137 restorana ulaşacak. 46

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

47


Kilye’nin yepyeni ürünlerinde doğallık ve lezzet yine bir arada!

48

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

49


SAĞLIK

Prof. Dr. Ekrem Sezik

Asırlardır sağlığınızın dostu “Ihlamur”

Ihlamur çiçeği yıllardır çay olarak değişik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Türk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, Avrupa İlaç Kurumu’nun, farklı ıhlamur türlerinin çiçeklerinin geleneksel olarak soğuk algınlığının belirtilerini hafifletici ve hafif stres vakalarında rahatlatıcı olarak kullanılabileceğini kabul ettiğini belirtiyor. Prof. Dr. Ekrem Sezik, ıhlamur çiçeğinin etkili olmasında kullanılan çiçeklerin kalitesinin yanında hazırlama yöntemine de dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Sezik, ıhlamur çiçeğinin kalitesiz olması durumunda Avrupa İlaç Kurumu tarafından belirtilen etkilerin sağlanmasının mümkün olmadığını belirterek ekliyor; ‘Açıkta, aktar gibi dükkanlarda satılan ıhlamurların kullanılması tavsiye edilmemektedir. Çuvallarda, kutularda saklanan, kaç yıl önce toplandığı bilinmeyen, katıştırılmış olması muhtemel, mikroorganizma ve bu mikroorganizmaların meydana getirdiği aflatoksinler gibi zararlı maddeleri taşıyabilecek çiçeklerin kullanılmasının sağlığa yarar yerine zarar verebileceği de unutulmamalıdır. Bilinen firmaların mikrobiyolojik ve diğer kalite kontrolleri yapılmış poşet çayları tercih edilmelidir.”

50

e-Tadında ■ Mart

2014


Ihlamur çayının hazırlanması ve tüketimi Ihlamur şifa amacı için içiliyorsa, içinde 2-2,5 gram ıhlamur çiçeği taşıyan 1 poşeti kupaya koyarak, üzerine çok kaynar olmayan sıcak su ilâve edilip, 5-10 dakika kadar bekletilerek içilmesini, eğer ıhlamur keyif için içiliyorsa, poşetin 4-5 dakika kadar sıcak suyun içinde tutulmasını öneriyor. Sezik ayrıca, ıhlamur kaynar suda uzun bir süre bekletilirse, yapısındaki maddelerin değişmesine paralel olarak, hafif sarı olan rengin kırmızıya döndüğünü, kendine has koku kaybolmaya başladığını ve yararlı etkisi, yapısındaki maddeler değiştiği için azaldığını içilenin, ıhlamur çayı olmadığını belirtiyor.

Ihlamur sağlığa katkıları Ihlamur çayının soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı, terletici ve dolayısıyla hastayı rahatlatıcı etkilerinin bulunduğu, ayrıca hafif stres vakalarında da rahatlatıcı olarak kullanılabileceği Avrupa İlaç Kurumu tarafından kabul edilmiştir. Son yıllarda yapılan bir klinik çalışmada , 40-50 º’deki 500 ml suya iki poşet ıhlamur konmuş, hastaların 10 dakika ıhlamur buharları ile buğu yapması sağlanmış. ıhlamur buğusunun, hastalarda terletici etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Prof. Dr. Sezik, ıhlamur çay ve buğusunun soğuk algınlığının etkilerini azaltmada birlikte kullanılmasını öneriyor. e-Tadında Mart

■ 2014

51


Go Mongo’da yepyeni wok lezzetleri

52

e-Tadında ■ Mart

2014


Farklı lezzetleri, zevkli damaklarla buluşturan Go Mongo, menüsüne yeni tatlar eklemeye devam ediyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

53


‘Moğol Barbeküsü’ konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi Go Mongo, lezzet kaşiflerine yepyeni tatlar sunmaya devam ediyor. Farklı lezzetleri, zevkli damakların beğenisine sunan Go Mongo’nun menüsüne, wok severlerin favorileri arasına girecek yepyeni tatlar eklendi. Otantik ve aromatik lezzetler Go Mongo’da Wok ocağında harlı ateşte kısa sürede pişirilen yemekler besin değerlerini ve diriliklerini koruyor. Yemeklerde kullanılan özgün malzemeler de, böylelikle otantik ve aromatik lezzetlerini kaybetmiyor; yiyenlere yepyeni bir deneyimin kapısını açıyor. Go Mongo’nun yeni tatları arasında bulunan Tavuk Kaju, Tavuk Köri ve Karides Acılı Sarımsaklı wok’larda zencefil, limon otu ve taze sarımsak tatları öne çıkıyor. Baharatlı ve kaju fıstıklı tavuk parçalarının yeşil soğan ve istiridyeli soya sosu ile pişirildiği Tavuk Kaju, basmati pilavı ile servis ediliyor. Hint usulü tavuk köri ise nane yoğurt raita, taze mangolarla hazırlanan chutney ve mercimek unundan yapılan papadum ekmeği ile sunuluyor. Karides acılı sarımsaklı wok ise brokoli ve basmati pilavı ile eşliğinde servis ediliyor; deniz ürünlerini ve acıyı sevenlerin aklını başından alıyor. Go Mongo restoranları sizleri bekliyor. Tadına doyum olmaz ziyafetler ve eşsiz deneyimlerin adresi Go Mongo restoranları şu adreslerde bulunuyor: Go Mongo, “Mongolian Barbeque – Moğol Barbeküsü” konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisidir. Avrupa ve Amerika’da büyük ilgi gören ve ilk kez 2005 yılında Go Mongo tarafından Türkiye’ye getirilen bu restoran konseptinde alışılagelmiş restoranlardan farklı olarak kendi seçtiğiniz karışımı oluşturuyor, pişirilirken izleyebiliyor, kokusunu alabiliyor ve ardından tadabiliyorsunuz. Moğol barbeküsüne ek olarak Go Mongo menüsü Pan Asya mutfağı olarak adlandırılan Asya bölgesinin önde gelen örnekleri olan Çin, Hint, Singapur, Tayland, Vietnam mutfaklarının özenle seçilmiş ürünleri ile geliştirilmiş bulunuyor. İlk restoranını Suadiye’de açan Go Mongo, büyük ilgi görmesi üzerine 2007 yılında önce İstinye Park ve hemen ardından da Meydan AVM restoranlarının açılışını gerçekleştirmiştir. Go Mongo hakkında daha fazla bilgi için www.gomongo.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. 54

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

55


Unutulmayacak kutlamalar için Boğaz’daki yeni adres; Kuruçeşme The Market

56

e-Tadında ■ Mart

2014


8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sevdiklerinize Boğaz manzarası eşliğinde muhteşem bir akşam yaşatmak istemez misiniz? İstanbul’un incisi Boğaz’da farklı lezzetlerin keyifli dakikalarla buluştuğu Kuruçeşme The Market, bu özel akşam için ideal bir lezzet durağı. Modern tasarımıyla ön plana çıkan ve İstanbul’un incisi Boğaz’da bir ilke imza atarak yatlara şarküteri hizmeti de sunan The Market’in menüsünde geleneksel ve klasik tatların yanı sıra farklı sunum teknikleriyle maceracı ruhlara hitap eden yeni ürünler yer alıyor. Toplam 200 kişi kapasiteli The Market, etkileyici konumu, farklı konsepti ve leziz menüsüyle “Dünya Kadınlar Günü”nde Boğaz aşıklarının ve lezzet tutkunlarının vazgeçilmez adresi olacak. e-Tadında Mart

■ 2014

57


Cheesecake tutkunlarını baştan çıkaracak lezzet Cakes&Bakes’te Çikolatanın damakta bıraktığı lezzetten ve mutlu histen vazgeçemeyen cheesecake tutkunları için Cakes&Bakes’te gönül çelen bir alternatif yer alıyor. Mascarpone peyniri kullanılarak hazırlanan Devil’s Cheesecake, çikolatalı tabanı ve çikolata kırıkları ile kaplı üst kısmıyla özel bir lezzet deneyimi vadediyor. Cheesecake tutkunlarına leziz alternatifler sunan Cakes&Bakes’in, Devil’s Cheesecake’i özel hayran kitlesi ve enfes tadıyla dikkat çekiyor. Misafirlerin sıkça tercih ettiği bu ayrıcalıklı lezzet, mascarpone peyniriyle hazırlanıyor ve çikolatalı tabanıyla gönülleri fethediyor. Üzeri çikolata kırıklarıyla kaplı olan cheesecake, Cakes&Bakes’te leziz bir mola vermek isteyenleri bekliyor. 58

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

59


MEKAN

İstanbul’un Yeni Lezzet ve Buluşma Noktası: Parle! Fransız cafe’lerinin modern bir yorumlaması olarak Zorlu Center’da açılan Parle, atmosferi ve karakteri ile İstanbullular için yepyeni bir lezzet ve buluşma noktası olacak. Borsa Restoran, Masa, İstanbul Modern Restaurant ve X Restaurant gibi başarılı ve uzun soluklu restoranların yaratıcısı Sele Group’un yeni markası olan mekan, sofistike dekorasyonu kadar Güney Fransa ve Akdeniz mutfağı ağırlıklı zengin menüsüyle de oldukça iddialı. İstanbul’un en popüler lokasyonlarından Zorlu Center’da açılan Parle, Fransız kafelerinin modern bir yorumlaması olan özgün konsepti ile İstanbullulara yepyeni bir buluşma noktası sunuyor. Güney Fransa ve Akdeniz mutfağından özenle seçilen ürünlerden oluşan geniş menüsünün yanı sıra, Parle’de 150 çeşit şarap ve şampanyanın yer aldığı zengin bir şarap menüsü bulunuyor. Parle’nin alkollü içki ve kokteyl menüsü de oldukça zengin ve orijinal seçenekler sunuyor.

60

e-Tadında ■ Mart

2014


Sadece ortamı ve sunduğu eşsiz lezzetlerle değil, kusursuz hizmet anlayışı ile de Sele Group’un diğer mekânlarında yakaladığı kalite çizgisini sürdüren Parle’nin Akdeniz mutfağı ağırlıklı menüsünde öne çıkan ve en çok tercih edilen lezzetler arasında Kuşkonmaz Çorbası, Dana Yanağı, Fırında Kalkan, Kaz Ciğeri ve Cafe de Paris yer alıyor. Tasarımı Londra’nın ünlü firması Conran and Partners tarafından yapılan Parle, koyu ve açık renklerin bir arada kullandığı sade ve şık dekorasyonundaki özgün detaylarla Fransız ruhunu yansıtıyor. Mekânın kapısından içeri adım atar atmaz sizi saran şık dekorasyonunda, ahşap ve mermer malzemelerin ağırlığı dikkat çekiyor. İç mekânda 120, dış mekânda ise 100 kişi oturma kapasitesine sahip olan Parle, atmosferi ve özgün karakteri ile sunduğu eşsiz ortamda, öğle ve akşam yemeklerinin yanı sıra iş sonrası saatler için de ideal bir mekân olarak ön plana çıkıyor. Parle hafta içi her gün 12.00-02.00 saatleri arasında hizmet veriyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

61


Starbucks’ta yepyeni bir lezzet serüvenine hazırmısınız? Starbucks baharı, Yeni Macchiato lezzetleri ve Yeni tek kökenli kahvesi ‘Colombia Nariño’ ile karşılıyor

62

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

63


Damakların tadı tuzu Geleneksel tatların vazgeçilmezi olan Seyidoğlu, geçmişten günümüze taşınan baklava çeşitlerinin yanı sıra genişleyen kurabiye yelpazesiyle de öne çıkıyor. Seyidoğlu ustaları tarafından özenle hazırlanan, ağızda dağılan, tadı damakta kalan enfes kurabiyeler tatlı ve tuzlu çeşitleriyle beş çaylarına, dost sohbetlerine keyif katıyor. Seyidoğlu’nun, Gaziantep reçetesiyle ürettiği, ev yapımı lezzeti ve kalitesindeki çeşitlerine A’la, Vusta, Suğra, Kiosk ve Satış Noktası mağazalarından ulaşmak mümkün. 64

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

65


Çankırı’nın hazinelerinden Yaren Güveci Tadında Anadolu’da lezzet tutkunlarını bekliyor

66

e-Tadında ■ Mart

2014


Toprak güveç içerisinde kuzu eti, patlıcan, biber ve domatesin tutkulu aşkı… Çankırı mutfağının baş aktörlerinden olan Yaren Güveci, Tadında Anadolu restoranlarında bu özel lezzeti tatmak isteyen misafirleri bekliyor. Çankırı yöresinde önemli günlerde hazırlanan Yaren Güveci, Tadında Anadolu restoranlarında mini toprak güveç içinde servis edilerek sofraya geldiği ilk andan itibaren gönülleri çeliyor. Türkiye’nin dört bir yanından yöresel lezzetleri konukları ile buluşturan Tadında Anadolu, menüsünü sürekli olarak geliştirmeye devam ediyor. Çankırı mutfağının özel lezzetlerinden Yaren Güveci de Tadında Anadolu restoranlarında sunulan nadide bir yemek. Çankırı yöresinde önemli günlerde hazırlanan bu özel lezzet, Tadında Anadolu’da mini toprak güveç içerisinde servis ediliyor ve görüntüsüyle de gönülleri fethediyor. e-Tadında Mart

■ 2014

67


İTALYA’NIN GURME LEZZETLERİ, MART AYINDA DİVAN’DA

68

e-Tadında ■ Mart

2014


Divan Otelleri ve Restoranları, mart ayında İtalya’nın özel lezzetlerinden oluşan bir menüyü misafirlerine sunuyor. 17 – 31 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek İtalyan Lezzetleri etkinliğinde, İtalyan şarküteri ve peynir tabağından Arancino Siciliano’ya, Venedik Usulü Dana Ciğeri’nden Amaretto Tiramisu’ya kadar tüm özgün ve gurme lezzetleri tatma imkanı bulabilirsiniz.

e-Tadında Mart

■ 2014

69


İtalyan Mutfağının Klasik Adresi Da Mario 2. Restoranını Kalamış’ta Açtı! İtalyan mutfağının değişmeyen adresi Da Mario, 20. yılını bitirirken İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 2. restoranını açtı. Da Mario, İtalyan

mutfağı tutkunlarını bundan böyle Kalamış’taki yeni adresinde de ağırlamaya devam edecek. İtalyan mutfağı sevenlerin 20 yıldır ilk adresi olmayı başaran Da Mario’nun 2. restoranı Kalamış’ta hizmete girdi. 20 yıldır değişmeyen kalite çizgisini ve lezzetten ödün vermeyen tavrını yeni restoranına da taşıyan Da Mario, Anadolu yakasında yaşayan İtalyan mutfağı severlerin de kısa sürede vazgeçilmez adresi olacak. Her sezon yenilenen menüsünde taze ev yapımı makarnalar, birbirinden lezzetli pizzalar, Akdeniz Mutfağı’nın ayrılmaz parçası salatalar ve zengin şarap seçenekleri sunan Da Mario’nun Kalamış’taki yeni restoranında da artık klasik haline gelmiş tüm lezzetleri, İtalyan mutfağını sevenlerle buluşuyor. Sunduğu enfes lezzetler ve değişmeyen çizgisiyle İtalyan restoranları arasında yıllardır farklı bir yer edinen Da Mario’nun yeni restoranında da Etiler’de olduğu gibi İtalya’dan özel getirilen bir pizza fırını yer alıyor. 70

e-Tadında ■ Mart

2014


Deneyimli mutfak ekibi tarafından tüm yemeklerin ‘a la minute’ hazırlandığı mutfağındaki ürünlerin en taze ve kaliteli biçimde tedarik edilmesine özen gösteren Da Mario’nun menüsündeki pek çok lezzetin yapımında ünlü İtalyan markaları kullanılıyor. Türkiye’de yaşayan

yabancıların, turistlerin ve iş yemeklerinin de ilk adreslerinden olan Da Mario’nun, Kalamış’taki yeni restoranının mimari uygulaması Autoban Mimarlık tarafından yapıldı. Dekorasyonuyla da oldukça iddialı olan Da Mario Kalamış’ın tasarımında Akdeniz yerelliğinden esinlenen malzemeler ön plana çıkıyor. Demir doğrama, dökme cam, deri detaylar, masif kapı kolları gibi öğelerle vurgulanan ince işçilik, misafirlere yıllardır alışılan klasik Da Mario deneyimini yaşatıyor.Zengin menüsü, değişmeyen lezzet kalitesi ve misafirlerine kendilerini evinde hissettiren hizmet anlayışıyla İtalyan mutfağını sevenlerin 20 yıldır değişmeyen adresi Da Mario, Kalamış restoranında da klasikleşen çizgisini devam ettiriyor. Kapalı alanda 100 kişi, bahçesinde ise 130 kişi kapasitesine sahip olan Da Mario Kalamış 12.00-24.00 saatleri arasında hizmet veriyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

71


Gemide Balık, kapılarını açtı Dragos sahilinin yeni mekanlarından Gemide Balık, Adalar manzarası eşliğinde Ege ve Akdeniz’e özgü ezber bozacak lezzetleri misafirlerinin beğenisine sunuyor. Dragos sahilinin yepyeni restoranı Gemide Balık, Ege ve Akdeniz’e özgü mezeden ara sıcağa, ana yemekten tatlıya birçok lezzeti Adalar manzarası eşliğinde misafirleri ile buluşturuyor. Yaşar Ekiz, Resul Kibaroğlu ve Bulut Kalkavan’ın işletmeciliğini üstlendiği Gemide Balık, yılların vermiş olduğu deneyimi, kalite ve hijyenle birleştirip en güzel lezzetleri oluşturuyor ve profesyonel bir servis anlayışıyla konuklarına sunuyor. 12 ay boyunca hizmet veren mekan, günlük servis ettiği taptaze balıkları, mevsimsel tatlar ile birleştirerek konuklarını unutamayacakları bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. 25 kişilik mutfak ve salon ekibi ile Gemide Balık, menüsünü belirli aralıklarda değiştirerek misafirlerine farklı ve özel tatlar sunmayı amaçlıyor. Gemide Balık’ın özel lezzetleri arasında ise ‘Yunan Sarma’, ‘Lezzet Lokumu’, ‘Balık Külpastı’, ‘Balık Kokoreç’, ‘Balık Kebabı’, ‘Balık Pastırması’ ve ‘Levrek Sarma’ yer alıyor. Turkuvaz, mavi ve beyaz tonlarıyla bezenmiş mekan kapalı alanda 150, açık alanda ise 300 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip. Gemide Balık, yerli ve yabancı slow müziklerin yanı sıra Yunan ezgileri eşliğinde ağırladığı misafirleri için özel günlerde canlı müzik hizmeti de veriyor. Mekan ayrıca organizasyon, davet ve özel günler için tamamen kapatılabilecek alanları misafirlerin kullanımına sunuyor. 72

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

73


RANCHERO’DA SİESTA ZAMANI… Gerçekleştirdiği “Daha da mutlu saatler” uygulaması ile Meksikalıların öğle keyfi olan Siesta’yı İstanbul’a taşıyan Ranchero Restaurant, Pazartesi’den Cuma’ya hafta içi her gün 12.00 – 16.00 arasında tüm yiyecek servisini %20 indirimli sunuyor. Yemek sonrasında ise reçetesi, mekan işletmecilerinin Meksika’da yaşayan büyükannelerine ait olan “Ranch” kokteyli ikram ediliyor. Öğle yemeklerini, okyanus ötesinin orjinal lezzetleriyle renklendirmek 74

e-Tadında ■ Mart

2014

isteyenler, Ranchero’nun Nişantaşı ve Suadiye şubelerine uğrayabilir. “İstanbul’daki Meksikalı”da artık hafta içi hergün 12.00 – 16.00 arası siesta zamanı. Türk&Meksikalı aile tarafından işletilen Ranchero Restaurant, düzenlediği “mutlu saatler” kampanyası ile öğle yemeğine gelen misafirlerini %20 indirimle ağırlıyor. Mekanın menüsünde, Türk damak tadına oldukça yakın lezzetler bulunuyor. Ranchero müdavimlerinin de favorileri arasında yer alan ve


bir Meksika klasiği olan Fajita’nın yanı sıra volkanik taşta servis edilen Molcajete, boğa figürlü tabakta sunulanTampiquena, Türk mutfağındaki dürümlere benzeyen Borritolar ve acı tutkunlarına özel bir lezzet olan Enchiladas Chilangas, Ranhcero’nun spesiyalleri içinde öne çıkıyor. Ranchero, öğle yemeklerini damak tadından ödün vermeden daha hafif geçirmek isteyenlere ise Meksika’ya özgü birbirinden renkli ve lezzetli salata menüleri sunuyor. %20 indirimden yararlanarak, öğle yemeklerini Meksika lezzetleri eşliğinde keyifli anlara dönüştürmek isteyenler hafta içi 12.00 -16.00 saatlerinde Suadiye ve Nişantaşı Ranchero’ya uğrayabilirler.

e-Tadında Mart

■ 2014

75


Milyonlarca kişinin özel anlarına eşlik eden Paşabahçe, birbirinden şık kadeh, bardak ve tabaklarıyla sofralara zarafet katacak.

76

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

77


ELİTE WORLD’DEN YENİ İTALYAN ESİNTİSİ: L’OLİVA

Ocak ayında kapılarını açan Elite World Business Hotel’in içinde yer alan L’oliva Restoran, şık ve sıcak ambiyansı ile seçkin İtalyan lezzetleri sunuyor. Mönüsüyle konseptinin hakkını veren restoranın mutfağı, executive chef Arif Özcan’a emanet. İtalya’nın geleneksel lezzetlerini orijinal klasik formülleriyle sunan L’oliva Restoran, zeytinyağının 78

e-Tadında ■ Mart

2014

yoğun olarak kullanıldığı Akdeniz Mutfağı’na yön veren İtalyan ruhunu birebir yansıtıyor. İtalya’nın geleneksel lezzetleri pizza ve pastanın en muhteşem sunumlarını bulacağınız L’oliva’da, hindistan cevizli çubuk ve ahududu sosu eşliğinde sunulan Limone Passion, taze reyhan ve parmesan çubukları eşliğinde sunulan dağ mantarlı Linguine, Linguine


Ai Funghi lezzetleri mutlaka önerilen tadlardan bir kaçı. Chefin özel formülüyle hazırlanan menünin yanı sıra mekanın özel tadlarından el yapımı Toskono Ekmeği de eşsiz İtalyan lezzetlerinden biri olarak sunuluyor. Adını da İtalya’nın vazgeçilmez lezzeti “Zeytin”den alan L’oliva Restoran’ın dekorasyonu da, İtalyan mimarisinin nüanslarını taşıyor. Ahşap ve mermerin bütünleştiği dekorasyonuyla

sade ama şıklıktan taviz vermeyen mekan, dekorasyonuyla da dikkat çekiyor. Şehir merkezine, havaalanına, fuar merkezlerine yakınlığıyla iş çıkışı buluşmaların favori adreslerinden olmaya aday L’oliva Restoran, DJ performansıyla İtalyan müziklerinin yanı sıra, özel günlerde müzik gruplarının performanslarına da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. e-Tadında Mart

■ 2014

79


MERADAN SOFRANIZA; TOKLU ÇİFTLİĞİ KASAP VE IZGARA

80

e-Tadında ■ Mart

2014


Toklu Çiftliği Kasap ve Izgara, kendi çiftliğinin ürünü olan etlerin en doğal ve lezzetli hallerini meraklılarına sunuyor. Toklu Çiftliği Kasap ve Izgara, şarküteri ve kasap bölümünde sunduğu ürünler ile misafirlerini enfes bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. 150 yıllık hayvan yetiştirme geleneğine uygun olarak, doğal yemlerle yetiştirilen hayvanlardan elde edilen ürünler, lezzet düşkünlerine aracısız ve soğuk zinciri bozmadan ulaştırılıyor. Toklu Çiftliği Kasap ve Izgara, kasap reyonunda bulunan kıyma, kuşbaşı gibi genel et ürünleriyle beraber en az üç hafta dinlendirilmiş Dry Aged T-Bone, Dallas, Newyork dana etlerinin yanı sıra doğal yöntemlerle hazırlanan özel Baton Sucuğu ve Osmanlı Sucuğu, sağlığa zararlı hiçbir madde içermeyen sosisleri, özenle hazırlanmış yağsız kavurma, ince dilimlenmiş Antrekot Fume, %100 dana ve kuzu etinden yapılmış Jambonları ile damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor. Toklu Çiftliği Kasap ve Izgara’dan bizzat satın alınan et ve şarküteri ürünlerinin yanı sıra telefonla da sipariş verilebiliyor. Toklu Çiftliği Kasap ve Izgara ayrıca açık hava barbekü partileri için mangal ustası ve mangalı ile gelerek damaktan başlayıp dilden dile dolaşacak bir davet hazırlanmasını sağlıyor. e-Tadında Mart

■ 2014

81


Hotpoint’ten mucizevi teknoloji

Hotpoint Buharlı Blender besleyici yiyecekler hazırlamak için en güçlü ve en hızlı yolu sunuyor. Rendeleme, çırpma, öğütme, karıştırma fonksiyonlarının yanında buharda pişirme özelliğine sahip olan Hotpoint Buharlı Blender tam kıvamında püreler, çorbalar hazırlıyor.

82

e-Tadında ■ Mart

2014


Buharlı Pişirici ve Blender bir arada

e-Tadında Mart

■ 2014

83


84

e-Tadında ■ Mart

2014

e-Tadında Mart

■ 2014

84


Neyse Halin Çıksın MOOD’un Keyifli atıştırmalık lezzet Biscolata Mood, yeni fal konsepti ile küçük molalarınızı eğlenceli anlara dönüştürüyor. İçi çikolata kremalı incecik çıtır bisküvisiyle ağızda enfes bir tat bırakan Biscolata Mood’un üzerinde 29 ayrı desen bulunuyor ve her desen farklı bir yorumu simgeliyor: ‘Romantik bir gün geçireceksin’, ‘Sürpriz bir hediyen var’, ‘Sevinçten havalara uçacaksın’… Şekilleri yorumlamak da Biscolata Mood’un tadını keşfedenlere düşüyor. e-Tadında Mart

■ 2014

85


Acı Severlere Popeyes®’tan Cheesy Jalapeno Sandviç Menü

” Türkiye’nin en büyük* tavuk restoran zinciri Popeyes’ta “Cheesy Jalapeno Sandviç Menü” ile yepyeni bir kampanya.Louisiana Mutfağı’nın birbirinden eşsiz lezzetlerini Türkiye’deki misafirlerine sunan Popeyes, acı severler için yepyeni bir menü hazırladı. Arasındaki nefis cheddar peyniri, acı jalapeno biberi ve özel baharatlarla terbiye edilmiş tavuk filetolu “Terbiyeli Cheesy Jalapeno Sandviç” menü avantajıyla Popeyes restoranlarında olacak. Mayonez, soğan, cheddar peyniri, yeşil jalapeno biberi ile Popeyes tavuğunun buluşturan “Cheesy Jalapeno Sandviç”, orta boy patates ve orta boy içecek ile birlikte 25 Ocak tarihinden itibaren Popeyes restoranlarında tüm acı severler için satışa sunulmaya başlandı.Üstelik bu muhteşem menü sadece 10.95 TL! Bu eşsiz lezzeti kaçırmamak için en yakın Popeyes restoranına uğramanız yeterli. 86

e-Tadında ■ Mart

2014


e-Tadında Mart

■ 2014

87


SHAKE SHACK LEZZETLERİ ARTIK ANADOLU YAKASI’NDA!

88

e-Tadında ■ Mart

2014


New York’lu ünlü hamburgerci Shake Shack, artık İstanbullu hamburger sevenler ile Anadolu Yakasında da buluşuyor. İstinyePark ve Beyoğlu Tünel mağazalarından sonra üçüncü restoranını Mart başında Anadolu Yakası’nın en büyük alışveriş merkezi Akasya Acıbadem AVM’de açıyor. New York’lu ünlü hamburgerci Shake Shack, Türkiye’deki üçüncü mağazasını Mart ayı başında Anadolu Yakası’nın en büyük alışveriş ve eğlence merkezi Akasya Acıbadem AVM’de açıyor. ‘Yolüstü hamburgercisi’ konseptini taşıyan marka, yeni mağazası ile birlikte bundan sonra Anadolu Yakası’ndaki hamburger tutkunlarına da ulaşacak. Lezzetli hamgurberleriyle dünyada sıkı bir hayran kitlesine sahip olan Shake Shack % 100 angus dana etinden yapılan hamburgerlerinin yanısıra birçok farklı lezzet de sunuyor. Menude İstanbul’a özgü seçeneklere de yer veriliyor. Tavuk sucuktan yapılan hot dog’lar ve lokasyona özgü concrete’ler bu lezzetler arasında geliyor. Portebello mantarı ve peynirin mükemmel birlikteliği ile vejeteryanlar için de seçenek barındıran menünün tatlı kısmı ise yemekleri kadar başarılı. Vanilya ve çikolatalı yoğun Shake dondurmasının çilek, muz, karamel, fudge sos, marsmallow sos gibi lezzetlerle bezenmesiyle ortaya çıkan, özel blendarlarda taze taze hazırlanan nefis concreteleri ve shakeleri, Shake Shack’i ziyaret etmek için bir diğer bahane. e-Tadında Mart

■ 2014

89


RÖPORTAJ

Şiirsel şölen “ Gecenin Rengi”

Buram buram sevgi kokan, her satırı. Hayalleri hatıraları anımsatan,bu kitap sizi alıp bambaşka diyarlara götürüyor. Her dizede kendinizden bir şeyler buluyorsunuz.Her şiirini, saf ve katıksız biçimde kağıda döken, “Gecenin Rengi” ismiyle şiir kitabını okuyucularına sunan Hüsamettin Elçi, soluksuz okuma keyfini tattırıyor.

90

e-Tadında ■ Mart

2014


Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, sanatla özdeşleşmiş, şiirlerinde sevgiyi anlatan Hüsamettin Elçi ile çok keyifli söyleşi bir gerçekleştirdi. E-Tadında: Sayın Elçi kendinizden bahsedermisiniz? Hüsamettin ELÇİ : 1955 yılında Bayburt’ta dünyaya geldim. Miras üniversitesinde maliye ve krediler bölümünde lisans, Newport üniversitesinde İşletme alanında yüksek lisans yaptım. İş hayatım kereste, ambalaj ve inşaat alanında başladığım, halen Pendik te Eğitim, Sağlık ve Turizm sektörlerinin çeşitli alanlarında devam etmektedir. Son 40 yılımı geçirdiğim Pendik’ te çok geniş ve aktif bir sosyal hayatım oldu, öylesine ki 13 oda vakıf ve dernekte başkanlık yaparak insanıma hizmet etme onurunu en üst seviyede ve fahri olarak yaşadım. Siyasi yaşama ise artık bundan sonra bir yorum getirmek istemiyorum Bu konuda kelimeleri en asgari düzeyde kullanarak, “Ben siyasete bir ömür verdim” diyorum, Evet bir ömür verdim, Bir ömrün karşılığı ne ise, Bedeli ne kadarsa… Sanat hayatım ise ne yazık ki şimdiye kadar hep İş ve siyasi yaşamımın gölgesinde kaldı.. 1991 yılında ilk şiir kitabım olan “Çileğah” ‘ı 2001 yılında Birkaç mısraymış meğer i okurumun beğenisine sundum. Şimdi ise bütün sivri, siyasi şiirleri bir köşeye atarak, sadece sevgiyi yazdığım ve gönlümdeki sevdayı en saf ve katkısız hali ile anlatan şiirlerden oluşturduğum Gecenin Rengi adlı kitabımı hazırladım. ayrıca kitabın içindeki on şiiri kendi sesimle yorumladığım cd’ yi okurum için hazırladım.

E.T : “Sizce şiir nedir? Kitabınıza verdiğiniz Gecenin Rengi” İsmi herkesde farklı çağrışımlar yaparken Elçi için “ Gecenin Rengi”neyin ifadesi ? H.ELÇİ : Şiir, gönlün gözyaşıdır.Ben bunu böyle bildim, böyle belledim. İnsanın madde yapısında hüznün, acının veya bir hatıranın karşısında göz içinde nem yoğunlaşması olur, bu nem gözden yaş olup düşerse, insanın manevi yapısında da gönle düşen duyguların gönülden taşıp dudaklardan şiir olarak dökülüşüdür. e-Tadında Mart

■ 2014

91


Şiir duygu işidir, Duygu insanın elinde olan, okumakla, dinlemekle, araştırmakla elde edilen bir kazanım değildir. Duygu çile ve sabrın, hasret ve sevgiyle bir havanda yıllarca dövülmesiyle elde edilen, bir karışım olsa gerek diye düşünüyorum. İpek böceğinin kozayı örmesi gibi bir şey, ağacın meyveyi, arının balı yapması gibi bir şey. Ne, niçin, ve ne, nasıl yapılıyor Sorular, soru içine gizlenmiş gibi.. İşte gecenin rengi adı da böyle bir duygunun ifadesi. İnsanın yaşamında, annenin payını çıkarsak geriye ne kalır bilemiyorum. Ama benim için annenim manası da, anlamı da farklı. Değer olarak ölçülmek istenirse bunu ancak ben bilirim. Çünkü ben annemi hiç görmedim, hiç tanımadım. Bir resmini bile görmedim. Neye benzer, kime benzer bilmiyorum. saçları nasıldır, yüzü nasıldır? gözleri ne renktir bilmiyorum. Bana karanlık, bana gece kadar karanlık. Onun için kitabımın adını anneme ithaf-en onun gözlerinin rengini koydum, “Gecenin Rengi” dedim… E.T: İş, sosyal ve siyasi yaşamınız bu kadar yoğunken, Sizi her şeyden geçirip sanata yönlendiren sebebi merak ediyorum? H. ELÇİ : Benim siyaset ve ticarette olmamın ana amacı dünyada kalıcı olmak, dünyada bir eser bırakmak hevesi idi. Ancak geçirdiğim bir büyük rahatsızlık dünyaya farklı bir açıdan bakmamı sağladı. Zira olaya bu tarafından bakınca, dünyanın en zenginlerinin bile isimlerini hatırlayabilenlerin sayısı ne kadardır, Siyasette de durum farklı değil, size sorarım, Özal, Demirel,ve Ecevit ten Önceki kaç başbakanın 92

e-Tadında ■ Mart

2014

adını hatırlıyorsunuz. Recep Peker, Saraçoğlu hatırınızda mı? Oysaki bu siyasiler devrinin Türkiye sinin birinci adamlarıydı. Demek ki, siyasette de ticarette de En üste olsanız bile hatırlanamıyor olunabiliyormuş , Kalıcı olamıyormuşsunuz. Oysaki Sanatta, Bir Yunusu, bir Yahya Kemali bir Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmeti ve de Mehmet Akif i Unutmak mümkün mü? Onların adını duymayan, onları hatırlamayan sanırım yoktur. Sanata ve şiire yönelişimin ilk sebebi İşte budur. Beni cezbeden bir başka taraf ise dünyanın en yüksek makamı olarak bilinen Osmanlı padişahlarının dahi ulaşmak istedikleri ve uğrunda çaba sarf ettikleri makam Şairlikti. Böylesine yüce bir makamın ne yazık ki günümüzde düştüğü durum içler acısıdır. Oysaki dünyada duygu ve şiire en yatkın ve duygusal milletlerin başında Türkiye ve Türk milleti gelmektedir. İşte benim savaşım, bundan sonra şiiri ülkemde laik olduğu seviyesine taşıyabilme mücadelesidir.


E-T:

Bir gün beni sana anlatacaklar,

Gözünde bir damla yaş bulacaksın.

Seni doyasıya ağlatacaklar,

Kimdi o zavallı, kim diyeceksin.

Diye başlayan, Sevda şiirinin ilk mısraları. Sevginin yanında platonik aşkında kitabınızdaki güzel örneklerinden biri. Kitabınızın ana teması nedir? H.ELÇİ: Kitabımın ana teması sevgi ve aşk üzerine kuruldur. Gecenin Rengi ‘de sevgiyi işledim. Bu kitabı okuyan her insan, şiirimde sevginin en saf ve temizini, duygunun en yücesini ve sevdanın doruğunu bulacaktır. Bu kitapta Allah sevgisi, anne, vatan ve de insana olan sevgi işlenmiştir… Lakin bu sevgi günümüzdeki sevgiler gibi değil. Benim dinlediğim, gördüğüm, duyduğum, Hatta hayal ettiğim gibi bir sevgiyi bir sevdayı şiirlerimle işlemek istedim. Ve de en ince detay ve ayrıntısına dikkat ederek işlmek istedim. İstedim ki her insan şiirimde Kendisinden, hayallerinden bir şeyleri bulsun. İstedim ki Şiirim Gönlümden geçtiği kadar saf ve katkısız olarak okuruma ulaşsın. Şiirim kişiselleşmesin, Bunun için tüm ayrıntılara dikkat ettim. Mesela sevdiğimin veya şiirdeki sevgilinin göz rengini yeşil, mavi ya da siyah olarak yazabilirdim. Ancak o şiirin okurunun sevgilisinin gözlerinin rengini tutturamasanız, okuyan bu şiirden o lezzeti ve o duyguyu alamaz. öyle ise sevgililere ortak bir renk bulmak gerekirdi, bu nedenle ben gecenin rengi ne benzettim sevgilinin göz rengini. Çünkü gecenin rengi her sevilenin gözlerinin rengine yakıştırılabilirdi. E.T : Son olarak günümüzün gençliğine ve okurlarınıza bir mesajınız varmı? H.ELÇİ : Asıl amaç gençlik, Benim için bundan böyle yaşamın manası, Dünyadaki çabamın ana gayesi. Gençliğe, geleceğe bir şeyler verebilmek. Çünkü günümüz geçliği ne kadar çok şeye sahip gözükse de aslında o kadar çok şeyden mahrum ki! Her şeyden önce diyalogdan, duygudan, daha önemlisi sevgiden mahrum. Benim bir sözüm var. Orada diyorum ki ”Adamın birinin her şeyi varmış, tek bir şeyi eksikmiş, o bir şeyde onun her şeyi imiş”… diye. Şimdiki gençliğinde bir şeyi eksik, ama o bir şey sevgi… Sevgisiz bir dünya nasıl bir dünya olur bunu anlamak, anlatmak bile istemiyorum. O nedenle bundan böyle üniversite gençliğine hitap etmek, onlarla dertleşmek, onlarla hemhal olmak istiyorum. Ve onlara bir söylemimden, bir hareketimden misal olabilir, bir hoş seda bırakabilirsem benim için mutluluğun en büyüğü olacaktır. Bu keyifli söyleşi için, Hüsamettin Elçi’ye teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

e-Tadında Mart

■ 2014

93


Kahvaltının vazgeçilmezi, Eker kaymak

94

e-Tadında ■ Mart

2014


Pazartesi sendromuyla başa çıkmanın en tatlı yolu: Pazar kahvaltılarını Eker kaymak ile lezzetlendirmekten geçiyor . Süt ve süt ürünleri konusunda tüketicilerini 37 yıldır kalite ve tazelikle buluşturan Eker, kaymağıyla da sofralara lezzet katmaya devam ediyor.

e-Tadında Mart

■ 2014

95


e-tadında

Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere...


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.