e-tadında
Türkiye’nin Aylık Yemek ve Mekan Dergisi Nisan 2014 Yıl:2 Sayı 14
Leziz tarifler, tatlı sohbetler “ Oktay Usta”
Röpörtaj
Şans Restaurant Oktay Aymelek Prof.Dr. Bike Kocaoğlu Engin Mehmet Umur Sait Can Abdurrahman yıldırım
Torch
Doors Akademi
E-Tadında İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına Eyüp Kervangül
EDİTÖR
eyup@metronommedya.com
Rüya Meriçboyu
Proje Direktörü Engin Sezgin Reklam Koordinatörü Özge Değerli
ozge@metronommedya.com
Gazeteci-Yazar Haldun Aytı Muhabir Rüya Meriçboyu Satış Pazarlama
İzzet Gültekin Cengizhan Güzel Atilla Konar
Fotoğraflar Ferdi Arslan, Samet Kömürcü Tasarım Mehmet Pınarcı Hukuk Danışmanı Barış Çabuk Katkıda Bulunanlar
Sevda Peker, Miray Çetin Dilara Önderoğlu, Funda İpek
Web tasarım Ceyhun Kocal Adres Metronom Medya Merdivenköy Mahallesi Hızırbey Caddesi Tümer Ap. No:251/4 Göztepe/İstanbul 0 216 566 95 66 0 216 566 75 27
www.e-tadinda.com www.metronommedya.com e Tadında dergisinde kullanılan hareler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.
Oktay Usta’dan tarifimiz var Bugün bayram erken kalkın çocuklar.. Çocukluğumuzun belki de gençliğimizin şarkısıydı. Barış Manço söylerdi.Ne zaman bayram olsa bu şarkı dillere dolanırdı. Bizi karşılayan nisan ayında da bir bayram var ki, dünyada tek bizim ülkemizde kutlanıyor. Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bu yüzden çocuklarımızı dergimizde bu ay unutmadık. Onlara neşeli tatlar hazırlayın diye sayfalarımızı hazırladık. Hepimizin severek izlediği, evlerimize her gün misafir olan Oktay Usta’ya bu ay da biz misafir olduk. Ekran da nasıl görünüyorsa öyle.Samimi ve doğal kişiliğiyle karşıladı bizi. Röportajımızı yaparken sizleri de unutmadık. Hemen ustamızdan tarif aldık. Kakaolu muzlu krep tarifini sevdiklerinize yapabilirsiniz.Meslek aşkının bir kere daha başarıya ulaştırdığına şahit olduk.Oradan çıktık, Levent’e uzandık. Şirin mi şirin bir restauranta girdik. Burada bir papağan karşıladı bizi. Buranın ismi, Şans Restaurant. Birbirinden leziz yemekler var. Ama o tatların bir sırrı var. O da yıllardır değişmeyen altın çağını yaşayan Ali ustası. Bir gün yolunuzu düşürün ve mutlaka gidin. Baharın ardından yaz ayı bizi karşılayacak. Yaz demek, sıcak hava demek. Çamlıca’nın tepelerinde yazın kavurucu sıcaklarından kurtulun diye bir yer keşfettik. Club Torch burası. Adı gibi bir club değil. Aksine saklı cennet misali, ağaçlar arasında gizli kalmış bir restoran.İçeriye girdiğinizde sizi huzur ve püfür püfür esen rüzgar karşılıyor. Keyifle okuyun diye dolu dolu bir dergi hazırladık. Sağlıklı mutlu ve lezzetli bir ay sizinle olsun Keyifli Okumalar
İÇİNDEKİLER
12
Oktay Usta
22
Doors Akademi
32 Torch
42 Şans
70
Villa Grilla
4
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
5
“COOK” HEM DOĞAYA, HEM SAĞLIĞINIZA DOST
6
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
7
BİNBİRÇİÇEK YENİ ÇIT KAPAKLI AMBALAJIYLA RAFLARDA Saf ve doğal bal ile yıllardır sofralara lezzet taşıyan Binbirçiçek, süzme çam ve süzme çiçek ballarını artık pratik ve rahat kullanımlı çıt kapak ambalajlarında da tüketicilerine sunuyor. Çıt kapaklı ambalaj, balın akma-bulaşma sorununa çözüm oluyor ve içeceklerde kullanımda büyük kolaylık sağlıyor. Çıt kapaklı ambalaj ayrıca ergonomik özellikleri sayesinde büyükler kadar küçükler tarafından da rahatlıkla kullanabiliyor.
İki yeni Cornetto In Love ile yaz aşka geliyor! Aşkın resmi dondurması Cornetto, yeni ürünleri In Love Toffee Krokan ve In Love Cookie ile tutkunlarına aşk dolu lezzetli deneyimler yaşatmaya devam ediyor. Yeni tatlar bu yaza damgasını vuracak! 8
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
9
10
e-Tadında ■ Nisan
2014
Pınar Kremilla’yla tatlı yapmayan kalmasın! e-Tadında Nisan ■ 2014
11
RÖPORTAJ
Leziz tarifler, tatlı sohbetler “ Oktay Usta” 12
e-Tadında ■ Nisan
2014
Daha 15 yaşında seyahat etmek, yeni yerler görmek için, amcasının yanına İstanbul’a geldi. Uzun yıllar sürecek lezzet yolculuğunun ilk adımıydı bu seyahat. Aşçı olmak istiyordu. Zorlu basamakları tek tek çıkması gerekecekti. Çıraklıkla başladı. İyi ustaların yanında çalıştı, mutfağa dair herşeyi öğrendi, araştırdı. Bir gün, bir televizyon programına konuk olarak katıldı. O gün belki de hayatının yönünü değiştirecek bir gündü. Sonrasında ise, kendi programını sunmaya, konuklar almaya başladı. Yeşil elma programının ustası Oktay Aymelek, programıyla yaptığı yemekleriyle gönüllerin ustası oldu.Programda nasılsa gerçekte de öyle güleryüzlü, samimi. Her gün evlerimize misafir olan nam-ı diğer Oktay Ustaya bugün de biz misafir olduk. Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Oktay Usta ile e-tadında okuyucuları için keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. e-Tadında Nisan ■ 2014 13
E-Tadında: Hepimizin severek izlediği Oktay Usta, yemek yapmaya nasıl başladı? Oktay Aymelek: Bolu Mengenliyim. Aşçılık bizim aile mesleğimiz. Annem de çok güzel yemek yapardı. Çocukluğum köyde geçti. Buralar gibi değildi. Annem yoldan kim geçse Allah misafiridir diye aç bırakmaz doyururdu. Herkesin olduğu gibi benim de yemek yapma isteğim çocuk yaşlarda annemi izleyerek başladı. Annemin pişirdiği lezzetli yemekler, aile mesleğimizin aşçılık olması, bu mesleği seçmemde etkili oldu. E.T: Daha çocuk denecek yaşta, 15 yaşında amcanızın yanına İstanbul’a geliyorsunuz. İstanbul’a gelirken aklınıza aşçı olmayı koymuş muydunuz? O.A: İstanbul’a gelirken, aşçılıktan ziyade seyahat ederim diye geldim. Seyahatten kastım, kamyon seyahatleriydi. Yeni bir yer görmek istedim. Daha sonrasında ise uzun bir 14
e-Tadında ■ Nisan
2014
lezzet yolculuğunun başı olan çıraklık dönemim başladı. Benim için zorlu geçen yıllardı, eziyeti boldu. Mutfaktaki ekipmanları tanımaya çalışıyorsunuz. Bir süre sonra ise, herşeyi anlıyorsunuz ve keyif almaya başlıyorsunuz. E.T: Zorlu geçen çıraklık yıllarından sonra ustalaşma dönemine girdiniz. Televizyonla tanışmanız nasıl oldu? O.A: Bir kere, mutfak işini sevmezseniz, yapamazsınız. Çok yerde çok ustayla çalıştım. Sonrasında aşçılığa adım attım.Geldiğim noktaya bakıyorum. Önceden tepelerin arkasında ne var diye merak ederdim. Şimdi ise tepelere yukarılardan bakıyorum.Samanyolu Tv’ye bir gün konuk olarak geldim. İlk konuk olduğumda Perihan Savaş’ın programı vardı. Yaptığım çalışma beğenildi ve çalışma teklifi aldım. Aynı zaman zarfında otelde çalışıyordum. Nasıl olur diye düşünürken, bir süre otelden izin alındı, çekimlere orada devam ettik. Mesai saatinden sonra televizyona gelip, detay çekimi yapmaya başladım. Zorlu bir süreç yaşadık. Sonrasında canlı yayına
dahil etmek istediklerini söylediler. İlk Perihan hanımla tanışmıştım, yine beni canlı yayında Perihan hanımın programına çıkardılar. Bir sezon öyle çalıştık. O zamanlarda bir yemek programı vardı aynı sürede de Perihan Hanımın programı bitti. Oraya geçişim oldu. O günden bu yana 8 yıl boyunca hem otel hem de canlı yayında çalıştım. Bir süre sonra oteli bıraktım, şimdi Yeşil Elma programı ile devam ediyorum. E.T: Programınız herkes tarafından beğeniyle izleniyor. Gelen konuklarınız, size programda yardım ediyor. Programın akışı nasıl ilerliyor? O.A: Herşey doğaçlama ilerliyor. O yüzden seyircinin hoşuna gidiyor. Bazen programda kaza olabiliyor. Herhalde bugün nazar aldık diyoruz. Ekrandaysanız sürekli temiz olmanız gerekir.Çünkü seyirci, mutfağınızın dağınık olmasından etkilenir. Her zaman için ben diyorum ki, iddalı değilim. Elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret eden biriyim.Ramazan ayı boyunca her gün çalışıyoruz. 30 gün boyunca ramazan programı yapıyoruz. Yemek yaparken, ev hanımlarının evde rahat ve kolay bir şekilde yapabileceğini düşünürek ev halkının hem görseliyle hem tadıyla beğeneceği yemekler yapıyorum. Ekrandan da söylüyorum, siz daha güzelini yaparsınız diyorum. Bu arada benim adıma açılan bir çok site bulunuyor. Okuyuculara ve beni izleyenlere duyurum, www. oktayusta.com benim gerçek sitemdir. Önlüklerime de oradan ulaşabilirler. e-Tadında Nisan ■ 2014
15
E.T: Bir yazınızda seyircileriniz çok çeşit yapıyor diye sizi eleştirdiğinden bahsetmişsiniz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
beğendiğim yemekler oluyor, tariflerini alıyorum. Bir bölgeye gitmişsem, oranın meşhur olan yemeklerini sorarım, ertesi gün programımda yaparım.
O.A: Seyirci haklıydı. En az beş çeşit yapıyorduk. 6,7,8 çeşite çıkan tarifler yapıyorduk. Tarif sayısını bir süre sonra azalttık. 4’e düşürdük. Yöresel günlerin yemeklerini yaptığımız zaman sayı artıyor. Nazilli yöresine ait yedi çeşit tarif yaptık. Bir yayında 12-13 çeşit tarif yaptığımızı bilirim.
E.T: Bir gün yemek ile ilgili bir bölümde öğretmenlik yapmayı düşünür müsünüz?
E.T: Boş zamanlarınıza yeni tatlar tadıyor musunuz? O.A: Tabii, hafta sonları şehir dışı ya ve yurt dışı gezilerim oluyor. Programlara katılıyorum, 16
e-Tadında ■ Nisan
2014
O.A: Öğretmen olarak bilemiyorum ama daha kendimi öyle bir duruma hazır hissetmiyorum. Hangi malzeme ne ile buluştuğunda nasıl bir süreç olur, püf noktalarını bilirim. Sürekli yeniliğe açık bir iştir. Yemek işi önü açık olan bir iş olduğu için yenilikleri takip etmeniz gerekiyor. Yemek konusunda artık talepler arttı.Dünya mutfaklarından seçmeler, internet dünyasıyla birlikte kazanımlar ortaya çıktı.
E.T: Sizin icat ettiğiniz, size ait olan bir yemek var mı? O.A: Birçok yerden tarif alıyorsunuz. Ama tarfileri birebir uygulamıyorum. Kendim değiştirip yeni bir tarif ortaya çıkarıyorum. Kendime özgü tariflerim var. Ama bu benim yemeğim demek, hiç aklıma gelmedi. Biz hizmet etmek için varız. Burada önemli olan insanlar yapılan yemeği alsınlar, pişirsinler, sevdiklerine tattırsınlar. E.T: Son olarak e-tadında okuyucularımız için sizden tarif alabilir miyiz? O.A: Tabii, hanımlar muzlu kakaolu krep tarifini kolaylıkla yapabilirler.
Bu keyifli söyleşi için Oktay Aymelek’e teşekkür ediyoruz.
Muzlu Kakaolu Krep MALZEME LİSTESİ: 4 yumurta 2 su b. süt 1 çay b. sıvıyağ 1 pk. vanilya 2 çorba k. kakao ustasından un ölçüsü İÇ HARCI İÇİN: 4 muz bal ÜZERİ İÇİN: çikolata sos fındık yeşil fıstık HAZIRLANIŞI: Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz. Sıvıyağı döküp çırpma teliyle çırpıyoruz. Kakaoyu ve vanilyayı koyup çırpıyoruz. Sütü döküyoruz ve tekrar çırpıyoruz. 5 çorba kaşığı tepeleme un koyup çırpma teliyle iyice karıştırıyoruz. Topaklanma olmamalı. Krep tavalarını ilk krepte az sıvıyağla yağlıyoruz. Kepçeyle krep harcından alıyoruz ve tavaya ince ince krepler döküyoruz. Krepleri tezgaha diziyoruz ve iki kenardan ince katlıyoruz. Üzerine bal gezdiriyoruz. Krebin katlandıktan sonraki boyuna göre muzu kesiyoruz ve bir ucuna koyuyoruz. Rulo şeklinde sarıyoruz. Üzerlerine çikolata sos, toz fındık ve yeşil fıstık dökerek servis ediyoruz. e-Tadında Nisan ■ 2014
17
Faruk Gülloğlu’ndan Tahinli Cevizli Baklava
Tam 143 yıldır babadan oğula aktarılan bilgi ve deneyimle yoluna devam eden Faruk Güllüoğlu baklava çeşitlerine bir yenisi daha ekledi. Geleneksel baklava lezzetinin yanı sıra tatlı severlerin büyük beğenisini toplayan yenilikçi ürünleriyle de büyük beğeni toplayan Faruk Güllüoğlu, yerli susamdan kendi ürettiği tahin ile cevizi buluşturup yepyeni bir baklavayı müşterilerinin beğenisine sundu. Bir yıl süren çok özenli degustasyon testleri neticesinde tahin ile cevizi bir araya getirerek baklavanın eşsiz lezzeti ile harmanlayan Faruk Güllüoğlu, sağlıklı yepyeni bir ürüne imza atmış oldu. Geleneksel ve modern mutfak kültürünü modern bir mağazacılık konseptiyle birleştiren Faruk Güllüoğlu, yepyeni tahinli cevizli baklavasının kilogram fiyatını tanıtıma özel 40 TL, porsiyonunun fiyatını ise 7 TL olarak belirledi. Yerli susamdan üretilen tahin ve ceviz katılarak imal edilen tahinli cevizli baklavada hamur oranı da azaltıldı. Diğer baklavalardan ayırt edilebilmesi için tahinli cevizli baklavayı dikdörtgen formda şekillendiren Faruk Güllüoğlu, hem aşırı pahalılaşan fıstık fiyatlarına karşın tepkisini ortaya koyarken aynı zamanda geleneksel baklava lezzetine yepyeni bir soluk getirerek tüketicilerin gönüllerini kazanmayı hedefliyor. 18
e-Tadında ■ Nisan
2014
www.bebeknews.com www.metronommedya.com e-Tadında Nisan ■ 2014
19
ŞALGAM SUYU HASTALIKLARDA KALKAN GÖREVİ GÖRÜYOR Vücuttaki Probiyotik Miktarını Arttıran Alternatif İçecek Şalgam Suyu Uzmanlar bir insanın hücrelerinin 10 katı, yani yaklaşık 100 trilyon faydalı bağırsak mikrobu (probiyotik) ile yaşam sürdüğünü belirtiyor. Günümüz koşullarında işlenmiş ve GDO’lu besinlerle kötü beslenme, aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı, hareketsiz yaşam, stres gibi olumsuz etkenler vücudun probiyotik dengesini bozuyor. Bozulan probiyotik dengesi, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, insan yaşamını olumsuz etkileyen, hatta kısıtlayan birçok sağlık sorununa sebep olabiliyor. Bu hastalıklara yakalanmamak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için probiyotik özelliğe sahip doğal gıdalarla beslenmek birçok uzman tarafından teşvik ediliyor. Sofralardan eksik edilmemesi gereken besinlerden olan ve içeriğindeki yararlı bakteriler sayesinde bağırsak florasını koruyan şalgam suyu, bu gıdaların başında geliyor. 20
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
21
RÖPORTAJ
En lezzetli dersler “Doors Akademi” de
Burada dersler sebze ve meyveyle başlıyor. Amfide bir tahta değil de fırın bulunuyor. Sınıflara, ayağınızda galoş, başınızda külahla girmeniz gerekiyor. Buradan mezun olunca aşçı unvanını almış oluyorsunuz. Burası adı gibi lezzetli Doors Akademi. Yemek yapmayı, yemek kadar seven herkese kapısı açık. Kurumlara ve kişilere verdiği eğitimle her geçen gün adından biraz daha söz ettiriyor. Çünkü burada herşey titizlikle yapılıyor. 22
e-Tadında ■ Nisan
2014
Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Akademi Direktörü Prof.Dr. Bike Kocaoğlu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. E-Tadında: Doors Akademi ne zaman hayata geçti? Bike Kocaoğlu: Aralık 2012’den bu yana, Türkiye’de yiyecek ve içecek sektörüne yönelik ilgi ve becerileri geliştirmek için nitelikli eğitimler sunuyoruz. Dual Eğitim sistemine dayalı ve MEB sertifikasıını sunan ilk ve tek meslek eğitim kurumu olarak, Bomonti’de 3.000 metrekarelik binamızda, her biri kendi alanında uzman şefler önderliğinde profosyonel ve amatör mutfak eğitimleri yanı sıra kurumların ihtiyaçlarına yönelik özel eğitim programları veriyoruz. Toplam 40 kişilik kapasitesi olan 2 tane profesyonel aşçılık sınıfımız, tam teknolojik alt yapıya ve bir de mutfak donanımına sahip 55 kişilik amfimiz, 16 kişi kapasiteli 1 profesyonel pastacılık sınıfımız, bir de 24 kişilik amatör eğitim sınıfımız bulunuyor. E.T: Doors Akademi’de Profesyonel Eğitimler nasıl veriliyor? B.K: %40 okul, %60 işyeri modeli sayesinde eş zamanlı yürütülen teori ve uygulama ağırlıklı “DUAL Eğitim” sistemi ile öğrencilerimize yaşayarak öğrenme avantajı sağlıyoruz. Ayrıca, eğitim programlarımızı başarıyla tamamlayan şef adaylarımıza, MEB onaylı başarı sertifikası veriyoruz. Teori, mutfak ve uygulama olarak üç bölümden oluşan, müfredatı sektörün deneyimli uzmanları ve önemli akademisyenleri tarafından geliştirilen profesyonel eğitimler ile yeme-içme sektöründe kariyer yapmak isteyenlere bu dünyanın tüm inceliklerini en ufak detayına kadar öğretiyoruz. Uluslararası temel teknikler ile beceri geliştirmeye ve damak tadı kavramını yerleştirmeye yönelik kapsamlı uygulamalar sunuyoruz. Zamana karşı yarışarak hız kazanma ve ekip çalışmasının önemini vurgulayan dersler ile pratik yapma imkanı tanıyoruz. Staj süresi boyunca, her öğrencimiz, hem sigortalı olmanın, hem de yasal olarak belirlenen asgari ücretin 1/3 ü oranındaki ödemeyi almanın avantajını da yaşıyor.
e-Tadında Nisan ■ 2014
23
E.T: Türkiye’deki yemek olgusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? B.K: Önce dünyada sonra Türkiye’de yemek olgusu değişiyor. Teknolojinin ilerlemesi ve seyahat imkanlarının artması, zamanı küçültüyor. Yemekleri görüyor, yeni tatlar tadıyoruz. Görgü de önemli ölçüde etkili oluyor. Yemek dolayısıyla bitmeyen bir sektör haline geldi.İnsanların görgüleri arttıkça yemeğin başka boyutlarını keşfetmeye başlıyorlar. Farklı noktalardan hareketle yemek yemeye gidiyorsunuz. Dünya’da ve Türkiye’de sadece yemeği yemek değil, pişirnek de moda oldu.1977’lerde Times gazetesinde yemek haberleri çıkmaya başladı. Bütün dünya yemek yemeye, pişirmeye merak sardı. Yemek yaparken bir anlam da kendinizi de ispat etmiş oluyorsunuz.Yemek ortada olmasa bile, yemek hakkında
24
e-Tadında ■ Nisan
2014
konuşmak müthiş bir duygu. Son zamanlarda çok iyi yemek kitapları çıktı. Her yıl Amerikan Restoranlar Birliği o yıl için trendlerini belirliyor. E.T: Doors Akademi’nin verdiği eğitim kadar şefleri de önemli bir rol oynuyor. Şeflerinizi hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? B.K: Eğitim kurumu olduğumuz için, şeflerimizin üst düzey sektörel deneyimleri yanı sıra eğitimli olması bizim için çok önemli. Diğer taraftan, Doors Akademi eğitmen şefleri yanı sıra, D.ream Executive Chefl’eri, Michelin yıldızlı ünlü şefler, ülkemizin alanında uzmanları ve ünlü kitap yazarlarının konuk eğitmen olarak katıldığı derslerimiz de oluyor. Öğrencilerimiz ayrıca eğitmenleri ile birlikte mesleki gezilere katılarak farklı üretim tesislerini görme imkanı da buluyorlar.
E.T: Bu programa kimler başvurabilir? B.K: Profesyonel eğitim programlarımıza, kariyerini yemeiçme sektöründe profesyonelce devam ettirmek isteyen herkes başvurabilir. Tabii temel şartlardan biri de 18 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Çok yoğun ve zorlu bir eğitim sürecine tabii tutuluyorlar. Eğitimlerimiz 28 haftaya kadar varan farklı sürelerde gerçekleşiyor. Her ay farklı konseptlerde hazırlanan amatör eğitim programlarımıza ise, hayatına lezzet katmak isteyen tüm mutfak meraklıları katılabiliyor. E.T: Öğrencilerinize burs olanağı sağlıyor musunuz? B.K: Ana ürün sponsorumuz Ülker, her yıl, belirli kriterlere göre seçilen öğrencilere sınırlı sayıda burs olanağı sağlıyor. Ayrıca, tüm bölümler içerisinde başarılı olan bir öğrenciye yurt dışında staj imkanı sağlıyoruz. Kendi bölümünde, başarı düzeyinde ilk 3 e giren öğrencilere de ‘D.ream’ işletmelerinde iş garantisi sunuyoruz.
E.T: İlerleyen dönemlerde Anadolu yakasında da bir Doors Akademi görebilir miyiz? B.K: Aslında çok güzel bir konuya değindiniz. Doors Akademi, daha çok yeni bir kurum olmasına rağmen ülkemizin farklı şehirlerinden de hem profesyonel hem de kurumsal eğitim talepleri alıyoruz. Çok kısa sürede 2. bir şube açılışı görünmese de ilerleyen dönemlerde ihtiyaca göre düşünülebilir. Bu keyifli söyleşi için, Prof. Dr. Bike Kocaoğlu’na teşekkür ediyoruz.
e-Tadında Nisan ■ 2014
25
Özsüt’ten Yeni Bir Lezzet: Rengarenk Makaronlar Mutluluk Tadında’ lezzetlerin sahibi Özsüt, şimdi de rengarenk ve özel dekorlu makaronlar ile ağızları tatlandırıyor. İtalyan asıllı Fransız lezzetini menüsüne ekleyen Özsüt, 10 farklı makaron çeşidini tatlı severlerin beğenisine sunuyor.
26
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
27
28
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
29
Kahvaltının En Lezzetli Adresi Cafe LOCALE İstanbul
Renkli mimarisini eşsiz lezzetlerle harmanlayan Cafe LOCALE İstanbul güne zinde başlamak isteyenlerin vazgeçilmezi oldu. Haftanın yedi günü geniş şarküteri ürünleri ve kahvaltıyı tamamlayan taze meyve suları ya da sıcak içecek çeşitleri ile farkını ortaya koyan mekan, günün en önemli öğününü doyumsuz kılıyor. 30
e-Tadında ■ Nisan
2014
İstanbul’un Anadolu yakasının öne çıkan ilçelerinden Ataşehir’de Aralık ayında hizmet vermeye başlayan Cafe Locale İstanbul, günün her anında yemek yemeyi keyfe dönüştürüyor. İlk günden bu yana ana yemekleri yoğun ilgiyle karşılanan mekanda sabah kahvaltıları ayrı bir fark yaratıyor. Yöresel peynir çeşitleri tamamlayan bal-kaymak, reçeller ve yumurta çeşitleri ile her damak tadına uygun alternatifi menüsünde sunuyor. Dileyen misafirler seçecekleri serpme ya da enfes kahvaltı tabağı seçeneğini tostla tamamlayabilir. Mekan, Güne hafif başlangıç yapmak ve formunu korumak isteyenlere ise Granola ve diyet kahvaltıyı tabağını öneriyor. Gün ışığından sağladığı aydınlık ve sıcaklık ile misafirlerine enerjik bir ortam sunan Cafe LOCALE İstanbul, rahat oturma grubu sayesinde yemeklerini hoş sohbetlerle taçlandırmak isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Mekanın ortasında bulunan 80 yaşındaki zeytin ağacı ise Ege’nin izlerini konuklarına hissettiriyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
31
RÖPORTAJ
Çamlıca’nın saklı bahçesi “Club Torch”
32
e-Tadında ■ Nisan
2014
İstanbul’un tepelerinden birinde yer alan Club Torch saklı cennet misali ağaçların içerisinde yer alıyor. On dönümlük alan içerisinde meyve ağaçları da var, şelale görünümlü taşlar da. İçeri girdiğinizde sizi huzur ve püfür püfür bir rüzgar karşılıyor. Burada düğün organizasyonları da oluyor, yıl sonu baloları da. 11 senedir organizasyonlara ev sahipliği yapan Club Torch, yazı karşılamaya hazırlanıyor. Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu Club Torch’ın yöneticisi Engin Mehmet Umur ile söyleşi gerçekleştirdi.
e-Tadında Nisan ■ 2014
33
E-Tadında: Club Torch ne zaman kuruldu? Kurulma hikayesini anlatır mısınız? Engin Mehmet Umur: Club Torch 11 sene önce bir organizasyon firması olarak hayata geçti. İşlerimiz yazın olduğu için, kışın daha çok tadilatla geçiyor. Bunun dışında alacarte çalışmıyoruz. Özel istekler, grup toplantıları oluyor. Hafta sonu, cuma cumartesi 3 bin 500 kişi ağırlıyoruz. Aile şirketi olarak çalışıyoruz. En yeni garsonumuz, on senelik. E.T: Club Torch’ta kaç tane restoranınız bulunuyor? E.U: Organizasyonlarda süsleme için ayrı bir firmayla çalışıyoruz. 5 tane salonumuz var, 3’ü kapalı olmak üzere 2’si açık salon. Bir açık salonumuz, 800 kişi, 1000 kişiye kadar da çıkabiliyor. Diğer 34
e-Tadında ■ Nisan
2014
açık salonumuz ise 350 kişi. Açık salonumuz daha çok kır düğünü konsepti olarak kullanılıyor. Şelaler ve ağaçlar var. Kapalı organizasyonların bir tanesi 350 kişilik. Daha çok yılbaşı organizasyonları yapılıyor. E.T: İstanbul’da böyle bir yer tabir-i caizse saklı cennet bulmak çok zor. Hem çok geniş bir alan hem de tepede yer alıyorsunuz. Organizasyonda herşey size mi ait oluyor? E.U: 10 dönümlük bir bahçe üzerine kurulu bir alana sahibiz. Çok yoğun bir dönem yaşıyoruz. Bayağı yoğunluk oluyor. Bunun dışında alacarte çalışmıyoruz. Organizasyonda mutfak dahil olmak üzere herşey bize ait oluyor. İyi müşteriye iyi hizmet vermeye çalışıyoruz. E.T: Yoğunluk dönemi ne zaman başlıyor?
E.U: Mayıs ayında yoğunluğumuz başlıyor, ekim ayına kadar devam ediyor. Haziran ayında gündüz hafta içi de dolu oluyoruz. Bu süreçte okul balolarının organizasyonlarını yapıyoruz. Yazın ağırlıklı çalıştığımız için, yazın olan düğünler, organizasyonlar şimdiden rezerve ediliyor. E.T: Mekanınızda dizilerin çekimlerini gerçekleştiriyor musunuz? E.U: Burası İstanbul’un saklı bahçelerinden biri. O yüzden yazın çok talep görüyor. Bazı dizilerin çekimleri de burada yapılabiliyor. Geçtiğimiz günlerde bir dizinin çekimi vardı. Oyuncu Mehmet Aslantuğ da buraya hayran kaldı.
Bu keyifli söyleşi için Engin Mehmet Umur’a teşekkür ediyoruz.
e-Tadında Nisan ■ 2014
35
Eker’den vazgeçilmez bir klasik 36
e-Tadında ■ Nisan
2014
Eker tam yağlı klasik peynir eşsiz lezzeti ve yeni ambalajıyla raflardaki yerini alıyor
e-Tadında Nisan ■ 2014
37
PAŞABAHÇE’DEN BOZA GELENEĞİNE ÖZEL BARDAK Paşabahçe, geleneksel bir lezzet olan bozayı içerken fark yaratacak bir tasarım sunuyor. Paşabahçe Gourmet konsepti dahilinde özel olarak üretilen bardaklar, bozanın lezzetini keyifli anlara dönüştürüyor.
38
e-Tadında ■ Nisan
2014
Cheesecake lezzeti artık yanı başınızda Türkiye’yi ‘ilk’lerle tanıştıran Bien, kruvasanın ardından sevilen lezzet cheesecake’i dünyada ilk kez paketleyerek pazara sundu. Artık canınız tatlı bir mola çektiğinde bir dilim Bien Cheesecake yanı başınızda.
Hayatı Kolaylaştıran Tasarım: Hayat Kat Kat Ambalajlı su sektörünün köklü ve inovasyonda lider markası Hayat Su, sektörde bir ilk olma özelliği taşıyan Hayat Kat Kat adlı yeni ürününü tüketicilerle buluşturuyor . 30 yıllık tecrübesiyle ve dünya standartlarındaki kalite anlayışıyla tüketicilerine en yüksek standartları sunan Hayat Su, Hayat Kat Kat ürünüyle su sektörüne bir yenilik getirirken, tüketicilere hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunuyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
39
SAĞLIK
Doğadan gelen sağlık Dünya genelinde binlerce yıldır kullanılan çayların sağlık için birçok fayda sağladığı biliniyor Yapılan çok sayıda çalışma da bunun doğruluğunu ispatlıyor Bu çalışmaların ortak sonucu ise bitki çaylarının kanser hastalıklarına, kalp hastalıklarına ve şeker hastalığına karşı fayda sağladığı konusunda birleşiyor. Diyetisyen Sanem Apa, “Doğru bitkiler ile yapılmış çay, kolesterol seviyesini düşürürken rahatlatıcı etkisi ile de beyinsel işlevleri destekler. Ayrıca özellikle son yıllarda bitki çaylarının vücut ağırlık denetimi ve vücut ağırlık kaybı konusunda da olumlu etki yarattığını gözlemliyoruz” diye belirtiyor. Diyetisyen Sanem Apa, kafein miktarı açısından kahve tüketimine daha iyi bir alternatif olarak bitki çayı tüketimini arttırmanın sağlık için yapılacak en doğru tercih olduğunu ve içerisindeki flavanoidler ile kalp ve kanser gelişim riskini de azaltıcı etki gösterdiğini ekliyor. Antioksidan kaynağı bitki çayları Beyaz çay, yeşil çay, siyah çay türlerinin hepsi sinensis ailesinden geldiğini belirten Diyetisyen Apa, “Bu çaylar içerdikleri flavanoidler 40
e-Tadında ■ Nisan
2014
ile benzersiz antioksidanlardır. ECGC olarak da bilinen bu etken madde kansere yol açan serbest radikalleri azaltır. Ayrıca kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki yaratırken damar tıkanıklıklarının önlenmesinde de yardımcı olur” diye açıklıyor. Diyetisyen Apa, bunların dışında kafein ve theaninenin içerikleri ile beyin fonksiyonları üzerine de etkili olduğunu ancak bu çaylardan faydalanabilmek için işlenme sırasında dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Aksi halde çok işlenmiş yapraklardaki polifenol içeriği azaldığından beklenen etkinin görülemeyeceğini söyleyen Diyetisyen Apa, “Beyaz çay ya da yeşil çay ile siyah çay karşılaştırıldığında siyah çayın polifenol içeriği azdır ama hala antioksidan gücü yeterlidir. Özellikle son yıllarda beyaz çay üzerine yapılan çalışmalar, beyaz çayın en yüksek kansere karşı koruyucu etkiyi taşıdığını göstermektedir. Ayrıca beyaz çay beslenme alışkanlıkları ile beraber günlük düzenli kullanımlarda 1 ayın sonunda bel çevresinde ortalama 0,5- 1,5 cm incelme yarattığını göstermiştir” diyor. Bitki çayları nasıl kullanılmalı ? Çay tüketimi ile ilgili çok merak edilen sorulardan birinin de çayın demlenme süresi olduğunu söyleyen Apa, kaynatılmış suyu 1- 2 dakika beklettikten sonra ortalama 3- 4 dakika beklettiğiniz çay ile en yüksek faydayı yakalanabileceğini bitki çaylarını doğru şekilde saklayabilmek için ise güneş almayan, serin ve kuru bir ortamda muhafaza edilmesi, bitki çaylarınızın kullanım süresini arttırıcı etki göstereceğini belirtiyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
41
RÖPORTAJ
Tadı damağınızda kalıyor “ Şans Restaurant” Dana kaburga, kuzu gerdan, orkinos yiyeceksiniz yolunuzu buraya düşürmelisiniz. Çünkü burada etin de balığın da lezzetlisi pişiyor, hem de 23 senelik değişmeyen şefin ellerinden çıkıyor. Girişte sizi bir papağan merhaba diyerek karşılıyor. Tüm neşeniz o anda yerine geliyor. Ardından güler yüzlü garsonlar eşliğinde yemeğiniz servis ediliyor.İşte burası Levent’in “Şans”ı. Şans restaurant seneler boyu sürecek yemek yolcuğuna aynı ekibi ve lezzet kalitesiyle devam ediyor. 42
e-Tadında ■ Nisan
2014
Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Şans restaurant’ın işletme müdürü Sait Can ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. E-Tadında: Şans Restaurant ne zaman kuruldu?
müşterilerimizin çoğu bize selam vermeden masasına oturmuyor. Yemeklerimiz sağlıklı, donmuş Sait Can: 1992 yılının haziran ayında hiçbir ürün kullanmıyoruz. Katkı beş arkadaşla birlikte Levent’te maddesi yok, naturel. Her gün restaurant açmaya karar verdik. temiz yemek yiyeceğine inanarak Öncelikli olarak konseptimiz, Misafirlerimiz alt katta güzel bir yemek geliyorlar. Bazı müşterilerimiz, haftada dört,beş gün geliyor. yesin sonra üst katta müzik eşliğinde eğlensin. Ama düşündüğümüz gibi E.T : Menülerinizden bahseder olmadı kendiliğinden iş Lokantası misiniz? haline geldi. Restaurant’ın maskotu S.C: Her gün menümüzde taze olsun, akıllarda kalsın diye de girişe bir papağan koyduk. Şans Restaurant balık çıkartıyoruz. Kışın her gün çorba bulunuyor. Dana kabuga, hayata geçmiş oldu. pazı dolması, kuzu gerdan, E.T: Restauranta gelen müşterileri orkinos balığı bizim menümüze daha çok iş çevresi mi oluşturuyor? ve restoranımıza özel yiyecekler arasında yer alıyor.Bütün ürünleri S.C: Daha çok iş çevresinden, kendimiz yapıyoruz. Somonu bile iş patronları geliyor. Gelen çiğ alıp füme yapıyoruz.
e-Tadında Nisan ■ 2014
43
44
e-Tadında ■ Nisan
2014
E.T: Bir köşe yazısında şefiniz için altın çağını yaşıyor, demişler. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? S.C: Şefimiz Ali Ekber Sarıgül de şirketin ortağı. Hiç şansı yok, en iyisini yapmak zorunda. Çünkü senelerdir aynı lezzetle başarıya ulaşmamızın tek sırrı, şefimizin ve ekibimizin aynı kalması. E.T: Şefinizin elinden çıkan en beğenilen yemekler nelerdir?
S.C: Bize uygun bir yer bulabilirsek neden olmasın tabii. Gebze’den öğlen S.C: En çok sevilen ve en popüler yemeğine gelen iş patronları var. Ama yemeğimiz dana kaburga. Açılışından şimdi trafik yüzünden gelemiyorlar. beri menüden çıkmayan tek Şans diyince insanların aklına şunlar yemek pazı dolması. Kuzu gerdanı, gelsin. Ben burada sağlıklı yemek sebzelerle servis veriyoruz. Bir de yiyebilirim. Kesinlikle sağlıksız yemek zeytinyağlılarımız var, enginar. Enginar yemem derler mutlu bir şekilde yanında fava. Orkinos yemek için gelen çıkarlarsa çok sevinirim. müşterilerimiz var. Bu keyifli söyleşiler için Sait beye E.T: Anadolu yakasında bir “Şans” teşekkür ediyoruz. olmaz mı ?
e-Tadında Nisan ■ 2014
45
Türkiye’de bir çok ilke imza atan Şölen’den bambaşka bir lezzet: Luppo Sufle
46
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
47
Kilye’nin yepyeni ürünlerinde doğallık ve lezzet yine bir arada
48
e-Tadında ■ Nisan
2014
Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yöntemlerle yeni teknolojileri bir araya getirerek doğal ve katkısız ürünler sunan Kilye’nin, yeni açtığı online alışveriş sitesinden de kolayca ulaşabileceğiniz 50’ye yakın farklı ve özgün ürünü var. Mevsiminde yetiştirilen sebze ve meyvelerin, katkısız ve geleneksel yöntemlerle işlenmesiyle elde edilen doğal ürünlerden oluşan Kilye, portföyüne eklenen yeni lezzetlerle sağlıklı ve doğal beslenmek isteyenlere, yepyeni alternatifler sunuyor!
e-Tadında Nisan ■ 2014
49
Caffè Nero’dan bahar sohbetlerinizi renklendirecek tatlar
50
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
51
Denizden sofraya taşınan sıra dışı lezzetler Akdeniz, Marmara ve Karadeniz’den sofralara yansıyan özel tatlar... Park Bosphorus Hotel’in restoranı Gümüşsuyu, 30 Nisan’a kadar, “Üç Bölge Deniz Ürünleri” adını taşıyan özel menüsüyle balık tutkunlarına ayrıcalıklı lezzetler sunuyor. Çizgili mercan balığından kalkana, barbun balığından karides buğulamaya, fener balığından eşkina balığına kadar birçok deniz ürününü tadabileceğiniz bu menü, üç bölgemizin deniz ürünü zenginliğini yansıtıyor.
5252e-Tadında e-Tadında■ ■Nisan Nisan2014 2014
Park Bosphorus Hotel’in, zengin menüsüyle dikkat çeken restoranı Gümüşsuyu, mevsime özel sunulan deniz ürünleri menüsüyle balık tutkunlarını ağırlıyor. “Üç Bölge Deniz Ürünleri” adını taşıyan menüde Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’den özel lezzetler yer alıyor. Bu ayrıcalıklı menü, tarama, levrek turşusu, iç midye pilaki, lakerda, kurutulmuş domates, fıstık, fesleğen ve keçi peynirle doldurulmuş kabak çiçeği, asma yaprağına sarılı ahtapot, madımak otu üzerinde marine hamsi, ısırgan otuyla doldurulmuş kalamar, domates ve salatalıkla başlıyor. Ardından enginara doldurulmuş, Akdeniz’den çizgili mercan balık, Marmara’dan fener balığı, Karadeniz’den eşkina balığı servis ediliyor. Trabzon hurması sorbeyle hoş bir ara verildikten sonra ana yemeğe geçiliyor. Karadeniz’den kalkan balık mısır unu lapası ile, Marmara’dan portakallı rezene sotesi üzerinde barbun balık ve Akdeniz’den sarımsak soslu karides buğulama balık tutkunlarını bekliyor. Bu leziz menü, tahinli kabak yatağı üzerinde sütlü incir uyuşturması, karamelli ceviz sos ve mini Laz böreği ile final yapıyor. Gümüşsuyu Restoran’ın 30 Nisan’a kadar sunulacak olan “Üç Bölge Deniz Ürünleri” menüsü 145 TL olarak fiyatlandırılıyor.
e-Tadında Nisan ■ 2014
53
MUTFAKTA KUSURSUZ KESKİNLİK
54
e-Tadında ■ Nisan
2014
Bıçakta İsviçre’nin 1 numarası Victorinox’un ömür boyu garantili, paslanmaz çelik bıçakları sebzeleri “canını acıtmadan” kesiyor.
Ev hanımları iyi bilir… Mutfakta iyi bir bıçak bulunmaz bir yardımcıdır. Özellikle sebze - meyveleri keserken besin değerlerinin ve suyunun kaybolmaması için iyi bir bıçak şarttır. Kusursuz keskinlik sofralara lezzet katar, yiyeceklerin besin değerlerini öldürmez. e-Tadında Nisan ■ 2014
55
Lindt Excellence’tan üç yeni lezzet Çilek, Deniz Tuzu ve Acı Biber
56
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
57
Lacivert’ten Boğaz’ın Kıyısında Doyumsuz Brunch Keyfi Lacivert Restaurant’ın İstanbul boğazının en güzel manzarası eşliğinde sunduğu, dillere destan brunch keyfi, her damak tadına hitap eden farklı zengin çeşitleri ile hafta sonunu lezzet şölenine dönüştürüyor 58
e-Tadında ■ Nisan
2014
Lacivert Restaurant’ın artık bir klasik haline gelen pazar brunchları, her damak tadına hitap eden lezzetli seçenekleriyle sizi bekliyor. Her Pazar, 10:00 – 14:00 saatleri arasında zengin açık büfe eşliğinde uzun kahvaltılara ev sahipliği yapan Lacivert’te yöresel lezzetlerin yanı sıra Güney Akdeniz ve İngiliz mutfağı gibi farklı bölgelerin özel lezzetleri de sunuluyor
e-Tadında Nisan ■ 2014
59
Romantik anların dondurması Selection Mini’den üç yeni lezzet
Romantik anların iki kişilik dondurması Carte d’Or Selection Mini, ürün portföyüne eklediği yeni çeşitleri Brownie Cazibesi, Çilek Mucizesi ve Karamel-Waffle Dansı ile çiftlerin vazgeçilmez lezzeti olmaya devam ediyor
60
e-Tadında ■ Nisan
2014
Güç, tasarım ve kalite Bosch MaxoMixx El Blender Seti’nde buluşuyor
Bosch Ev Aletleri, yeni Bosch MaxoMixx El Blender Seti MSM 87140 ile evinin mutfağında profesyonel sonuçlar almak isteyenlere hitap ediyor. Şık tasarımı, yüksek gücü ve üstün kalitesi ile mutfakların vazgeçilmezleri arasına girecek olan Bosch MaxoMixx El Blender Seti
e-Tadında Nisan ■ 2014
61
SAĞLIKLI İÇME SUYUNDA YENİ DÖNEM Artık nitelikli ve ekonomik içme suyu için risk almak ya da büyük yatırımlar yapmak gerekmiyor. Aylık abonelik sistemiyle hizmet veren Waterwell; sağlıklı, nitelikli, ekonomik içme suyunu kolaylıkla ev ve işyerlerine taşıyor. Uzun yıllara dayanan sektörel deneyimi ve güçlü altyapı yatırımları ile 2013 yılında hizmet vermeye başlayan ve sadece birkaç ay içinde 40 kişilik bir ekibe ulaşan Waterwell, kaliteli ve sağlıklı içme suyunu ekonomik, hızlı ve konforlu bir şekilde sunmaya başladı. Şebeke suyundan gerek evlerde gerekse büyük-küçük tüm iş yerlerinde içme suyu ihtiyacına kesin çözüm sağlayan Waterwell; sağlıklı, saf, taze ve temiz içme suyunu abonelik sistemi sayesinde tüm Türkiye’de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Hyundai marka sistemleri kullanan, test ve kontrol süreci Avrupa standartlarına göre yapılandırılmış ve onayları alınmış Waterwell Su Arıtma Sistemleri, 5 aşamalı Ters Ozmoz sistemiyle çalışıyor. İlk olarak NASA tarafından icat edilen Ters Ozmoz teknolojisi sayesinde, şebeke suyunda bulunan katı maddeleri ve mikroorganizmaları, aynı zamanda klordan dolayı oluşan koku ve tadı filtreleme sistemi ile tamamen arıtılıyor. İstenilen zamanda ve zahmetsizce sağlıklı su temini sağlanırken PH dengesi de korunuyor. 62
e-Tadında ■ Nisan
2014
BİNGO KREM İLE MUTFAĞIN YAĞINA SON!
e-Tadında Nisan ■ 2014
63
SERPME KAHVALTI KEYFİ HOLIDAY INN İSTANBUL CITY’DE Holiday Inn İstanbul City, ziyaretçilerine şehrin ortasında serpme kahvaltı keyfini yaşatıyor. Holiday Inn İstanbul City, Naar Restoran’ın keyifli ve huzurlu atmosferinde 25’ten fazla kahvaltı çeşidiyle, misafirleri için kelimenin tam anlamıyla bir ziyafet sunuyor. Unutulmayacak lezzetler eşliğinde kahvaltı yapmanın zevkine varmak için, Mart ayından itibaren hafta sonları saat 10.00 ile 14.00 arasında Naar Restoran’a uğramak yeterli olacak. Rüya şehir İstanbul’un tam kalbi Topkapı surlarında konumlanmış 5 yıldızlı Holiday Inn Istanbul City, mükemmel hizmetiyle müşterilerini büyülüyor. Tarihi ve doğal güzellikleri ile Asya ve Avrupa’nın birleştiği yerde surların içinde korunmuş büyük bir miras olan şehrin kalbindeki otel sıcak bir gülümseme ile servis edilen mükemmel bir kahvaltı için en ideal mekan. 25 çeşit Serpme Kahvaltı kişi başı menü fiyatı: 25 TL
64
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
65
Suda Mozzarella ile farklı tatlar
66
e-Tadında ■ Nisan
2014
Suda Mozzarella kullanılarak hazırlanan leziz atıştırmalıklar, büyük küçük herkesi cezbediyor
Kremamsı ve hafif bir lezzete sahip olan Suda Mozzarella, pürüzsüz, parlak, esnek, yumuşak ve lifli yapısıyla da diğer peynir çeşitlerinden farklılaşıyor. İnek sütünden elde edilen Suda Mozzarella, yumuşak yapısının korunması için tuzlu su içeren poşetlerde sunuluyor
e-Tadında Nisan ■ 2014
67
”RUGA” BUSINESS LUNCH MENÜSÜ TAZELENDİ Merkezi konumuyla dikkatleri çeken Ruga Restoran, Business Lunch menüsüne eklenen yeni lezzetlerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Merkezi konumuyla Gayrettepe’ nin gözdesi, Sürmeli Hotel bünyesindeki Ruga Restoran, yoğun ilgi gören “Business Lunch” menüsüne yeni tatlar ekledi. Öğle yemeklerini pratik ve organik besinlerden seçen, dünyanın en özel mekanlarında ve en iyi aşçılarıyla birlikte şeflik yapmış olan, ödüllü mutfak koordinatörü Uğur Alparslan’ ın oluşturduğu “Business Lunch” menüsüyle Ruga Restoran, keyifli öğle yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Dekorasyonda rahatlık ve konforu şıklığıyla ön planda tutan Ruga, öğle aralarında iş stresinden uzaklaşıp, dinlenmek isteyenlerin de vazgeçilmez adresi oluyor. 68
e-Tadında ■ Nisan
2014
Ruga’ nın yeni “Business Lunch” menüsünde çorba çeşitleri, dana carpaccio, zeytinyağlı trio, manda mozerallası, somon tartar, ızgara enginar, Tayland usulü dana eti salatası, tel kadayıflı paçanga böreği ve vişneli yaprak dolması başlangıç menüsünü oluşturuyor. Enginar “Ravioli”, Penne Arabitta, Bolu mantısı, Niokki, Tortellini, Linguni deniz mahsüleri makarna menüsünü oluştuturken, tavuklu sandviç, biftekli wrap, geleneksel kulüp sandviç, tavuklu wrap, Sürmeli usulü burger Sandviç & Wrap & Burger seçeneklerini oluşturuyor. Ünlü şef Uğur Alparslan’ ın sihirli dokunuşlarıyla sunduğu öğle menüsünün ana yemeklerinden ise piliç topkapı, Norveç somonu fileto tava, ızgara levrek filetosu, ızgara dana külbastı, baharatlı kuzu pirzola, ızgara tavuk göğsü, somon tiryaki, klasik çentik kebap, ızgara orta boy karidesten damaklarınızda unutulmayacak tatlar bırakacak. Salatadan vazgeçemeyenler için sezar salatası, organik yeşillikler, kuinoa salatası, ezme salatalık salatası, keçi peyniri salatası, ton balığı salatası, ızgara dana eti salatası ve taze bebek ıspanak salatası salata seçeneklerini oluşturuyor. Toplamda 156 kişilik restoran kapasitesi ve üzeri tamamen açılabilen dış mekan alternatifiyle, açık mutfak konseptinde tasarlanan Ruga, taze ürünlerden oluşan, sağlıklı “Business Lunch” menüsüyle fark yaratıyor. İstanbul’ un en iyi bilenen semti Gayrettepe’ de, farklı lezzetlerin eşşiz sunumlarını deneyimlemek için mutlaka Ruga’ da yerinizi ayırtın. e-Tadında Nisan ■ 2014
69
RÖPORTAJ
70
e-Tadında ■ Nisan
2014
İzmir’in tadı İstanbul’a taşındı Villa Grilla Pizzalarıyla makarnalarıyla, lezzetleriyle hafızalarda kalan Villa Grilla İzmir’deki şubelerine bir yenisini daha ekledi. Anadolu yakasında yeni açılan şubesinde incecik pizza hamurları,bolognes makarnalarıyla, küçük ekmekleri ve tavuk ızgaralarıyla müşterilerin yeni gözdesi olacağa benziyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
71
Metronommedya muhabiri Rüya Meriçboyu, Villa Grilla’nın kurucu ortaklarından Abdurrahman Yıldırım ve İstanbul Villa Grilla işletme müdürü Salih Demirtaş ile söyleşi gerçekleştirdi. E-Tadında: Villa Grilla ne zaman kuruldu? Abdurrahman Yıldırım: 1997 yılında bir büfe ile kardeş ve yeğenler ortak olarak başladık İzmir’de Pizza üzerine bir restaurant açmak istedik. Ve sektörde birkaç pizza şubesi olunca biz de ilk pizza ile girmeye karar verdik. Ama sonra baktık ki, her aile pizzayı sevmiyor. Önce tavuk yemeklerini ve ızgaraları ekleyelim diye düşündük. Böylelikle Villa Grilla yemek yolculuğuna adım atmış oldu. E.T: Villa Grilla’nın kelime anlamı nedir? A.Y: Gril ingilizcede mangal, ızgara anlamına geliyor. Daha uyumlu olması açısından, Villa Grilla olarak hayata geçti. İsim de kısa zamanda hafızalarda kaldı. Fiyatlarımız her bütçeye hitap ettiğinden, ürünlerimiz çeşitli ve lezzetli. Bütün şubelerimizin de başındayız. E.T: Ustalarınızı nasıl seçiyorsunuz? Salih Demirtaş: 3 tane ustamızı İzmir’den getirdik. Şirketi açtığımızdan beri bizimle birlikte çalışıyorlar. Buradaki elemanlarımızı yetiştiriyorlar, alt yapımız yerine oturduktan sonra İzmr’e geri dönüyorlar.
72
e-Tadında ■ Nisan
2014
E.T: Sunumlarınız nasıl oluyor? S.D: Pizza sunumlarımızı tahtalarla birlikte yapıyoruz. Bir gün özellikle gözlemledim, iki kişi geldi oturdu, siparişlerini verdiler. Siparişleri geldi. Ya diyorlar, nasıl bozalım sunumları. Kıyamıyorlar da sunumları bozmaya. Ekmeklerimizi özel yapıyoruz. Pizza hamurumuzu da biz yapıyoruz. E.T: İlerleyen zamanlardaki hedefleriniz nelerdir? Abdurrahman Yıldırım: Biz ortağımızla, üniversite döneminde çok sıkıntı yaşadık. O yüzden hep Üniversite bölgelerine yakın yerlerde açmak istiyoruz. Hedefimiz, şubelerimize her gün bir yenisini daha eklemek. Bu keyifli söyleşi için Abdurrahman Yıldırım’a ve Salih Demirtaş’a teşekkür ediyoruz. e-Tadında Nisan ■ 2014
73
Le Méridien İstanbul Etiler’de Boğaz Manzaralı Unutulmaz Düğünler Le Méridien İstanbul Etiler’deki düğün organizasyonlarınız, unutulmaz güzellikte masalsı anılara dönüşüyor. BOAZ Bar’ın nefes kesen manzarası ile beraber, Le Méridien mutfağının eşsiz atıştırmalıkları, ışıldayan kokteylleri ve şampanya eşliğinde sunulan ‘Celebrity’, ‘Timeless’ ve ‘Love İn The Air’ isimli üç ayrı seremoni seçeneğiden biri, romantizm dolu gecenizi tamamlıyor.
74
e-Tadında ■ Nisan
2014
Keşfetmenin zevkine varabilmeniz için restoran, kafe ve barlarında haftanın her günü misafirlerine farklı bir deneyim sunan Le Méridien İstanbul Etiler’in, profesyonel ekibi üstün hizmet kalitesiyle düğün organizasyonlarınızı unutulmaz anılara dönüştürüyor. Dünyanın en romantik şehirlerinden biri olan İstanbul’un elit semti Etiler’de konuklarınızı ağırlarken, aynı zamanda şehrin en şık ve modern mekanlarından birinde olduğunuzu hissedeceksiniz. Büyüleyici boğaz manzarası eşliğinde enerjinizi yükselten BOAZ Bar, size en mutlu gününüzde Le Méridien’in eşsiz mutfağından çıkan muhteşem ikramlar, kokteyller ve şampanya eşliğinde ‘Celebrity’, ‘Timeless’ ve ‘Love İn The Air’ isimli üç ayrı seremoni paketinden birini öneriyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
75
76
e-Tadında ■ Nisan
2014
“Papia” şıklığı yeni ambalajı ve artan gramajıyla raflarda
e-Tadında Nisan ■ 2014
77
Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetleri The Marmara Taksim Tuti Restaurant’ta Tuti Restaurant, Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetleri, seçkin şarapları ve merkezi konumuyla Taksim’in lezzet durağı olmaya devam ediyor. Ödüllü ünlü Executive Şef Rudolf Van Nunen’in eşsiz sunumu ve özel tatlarıyla gerçek bir yemek şöleni merkezi olan Tuti Restaurant, menüsünde en özel tatlara yer veriyor. 78
e-Tadında ■ Nisan
2014
Ünlü mimar Dan Kwan’ın yorumuyla yenilenen Tuti Restaurant, kahverengi-mavi tonlarının kullanıldığı yeni atmosferiyle yemeği sanata dönüştürüyor. Şık ve kaliteli ambiyansıyla vazgeçilmez tatların mekânı Tuti Restaurant, iki adet 8 kişilik özel yemek odası ile mini yemek davetleriniz için de seçenek sunuyor. Tüm gün hizmet veren Tuti Restaurant menüsünde; The Marmara Taksim’in kendine özgü dönerinin yanı sıra enfes sunumuyla baş döndüren Dana Etli Gulaş Çorbası, tadı damağınızda kalacak fesleğenli domates sosu ve permesan peyniri ile Paccheri Makarna, Türk mutfağının birbirinden eşsiz tatlılarından Ayva Tatlısı, Kireçte Balkabağı ve Kaymaklı Baklavayı buluşturan Türk Tatlı Tabağı ile gurme tadında pek çok lezzet seçeneğini misafirlerine sunuyor. Yemeğin ardından gün batımı manzarası eşliğinde içkisini yudumlamak isteyen misafirler Tuti Restaurant’ın terasında keyifli anlar yaşıyor.
e-Tadında Nisan ■ 2014
79
YENİ! TEFAL SMART ACTIVFLOW
4 bıçak ile %20 daha etkili, gerçek bir topak parçalayıcı
Tefal Smart ailesinin yeni ürünü Tefal Smart ActivFlow, 4 bıçak teknolojisiyle mutfaktaki en güçlü ve pratik yardımcınız olacak. Lifli gıdalar dahil bütün tarifler için mükemmel sonuç sağlayan Smart ActivFlow, mutfakta harcanan zamanı azaltacak
80
e-Tadında ■ Nisan
2014
Yuva Yüksek Lifli Diyet Ekmek Karışımı ile Sağlıklı Lezzetler Hanımların vazgeçilmez markası Yuva’nın “Yüksek Lifli Diyet Ekmek Karışımı” ürünüyle, toplumumuzun vazgeçilmezi olan ekmek ve hamur işlerini, evde hijyenik ve sağlıklı bir şekilde yapabilirsiniz!
e-Tadında Nisan ■ 2014
81
Egzotik salatalar Go Mongo’da Sıra dışı lezzetlerin adresi Go Mongo, Asya mutfağının seçkin tatlarını bir araya getiren salatalarıyla da kendine hayran bırakıyor. Baharın hafifliğini yemeklerinizde de hissetmenizi sağlayan egzotik salatalar, yaza formda girmek için hazırlık yapanların da en leziz yardımcısı olacak. 82
e-Tadında ■ Nisan
2014
‘Moğol Barbeküsü’ konseptinin Türkiye’deki ilk ve tek temsilcisi Go Mongo, baharın hafifliğini yemeklerinde de hissetmek isteyenler için birbirinden leziz salatalar sunuyor. Asya mutfağının seçkin tatlarını bir araya getiren bu egzotik salatalar, yaza formda girmek için hazırlık yapan ama ağız tadından da ödün vermek istemeyenlerin birincil seçeneği olacak. Acı ve et sevenlerin tercihi Thai chili vinaigrette sos ile lezzeti doruğa taşıyan bu salata acı sevenlerin gönlünü çalıyor. Nane parçaları, çeri domates ve taze soğan ile renklenen karışık yeşillikleri dilimlenmiş leziz bonfile parçaları taçlandırıyor. Krokanlı tavuk salatası Fıstık ve bademle panelenmiş tavuk fileto, körili hardal sosla birleştiğinde iştah kabartan bir lezzet yolculuğu vadediyor. Krokanlı tavuk parçaları, taptaze karışık yeşillikler üzerinde servis ediliyor. Teriyaki somon salatası Soğuk denizlerden gelen becerikli balık somon, kolesterolü dengeliyor ve sindirimi güçlendiriyor. Go Mongo’nun bebek ıspanak, gransimit elma, soya filizi ve kavrulmuş susamla zenginleştirdiği somon salatası teriyaki sos ile mükemmel lezzete ulaşıyor. e-Tadında Nisan ■ 2014
83
Sağlıklı peynir yemenin sırrı doğru hijyende saklı Uzmanlar, kalsiyum deposu ile protein zengini olan peynirin sağlıklı bir şekilde yenmesi ve tazeliğini koruması için uygun şartlarda saklanması gerektiğinin önemine dikkat çektiler. Muratbey Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, peynirin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini vurgularken, Muratbey Gıda Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu da peynirin evlerde doğru şekilde saklanmasının önemine değindi. Uzmanlar, kalsiyum ve protein zengini olan peynirin tazeliğini uzun süre koruyabilmesi ve bozulmaması için doğru hijyen ve saklama koşullarının önemine dikkat çekiyorlar. Peynir sektörünün önde gelen markalarından Muratbey Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol da peynirin sofralardan eksik edilmemesi gereken bir ürün olduğuna dikkat çekerek, peynirin evlerde uygun saklama koşulları içerisinde muhafaza edilerek, yenilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de peynir tüketiminin arttığını ancak dünya ülkelerine göre oldukça düşük olduğuna da değinen Necmi Erol, “Amerika’da kişi başına peynir tüketimi 16 kg iken bizde bu rakam yaklaşık 5 kg. Şirket olarak bu değerli besinin kullanımını artırmayı sağlamak amacıyla peyniri sevimli hale getirecek inovatif ürünler geliştiriyoruz” dedi. “Peynirin ısıl işlem görmüş sütten yapılması önemli” 84
e-Tadında ■ Nisan
2014
Muratbey Gıda Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu da, peynirlerin sağlıklı olarak muhafaza edilmesinin önemine değindi. Peynirin hammaddesi olan sütün sağımdan tüketiciye ulaşıncaya kadar birçok mikroorganizma için iyi bir üreme ortamı olduğunu belirten Garipağaoğlu, sütün içinde bulunan mikroorganizmaların çok az sayıda bile olsa hızlı bir şekilde çoğalarak sütün görünüm, tat ve besin değeri gibi doğal özelliklerinin bozulmasına neden olduğunu kaydetti. Garipağaoğlu, konuyla ilgili şunları anlattı: “Bu tür sütlerin tüketilmesi, insan sağlığı için ciddi bir risk taşımaktadır. Benzer şekilde bu sütlerden yapılan peynirler de aynı riski taşımaktadır. Bu nedenle çiğ sütün mutlaka ısıl işleme tabii tutulması gerekmektedir. Bununla beraber, uygun sütten üretilse bile, uygun depolama ya da saklama yapılmadığında da peynirin lezzet ve yapısını olumsuz etkileyen mikroorganizmalar oluşabilmektedir. Peynirin üretimi sırasında uygun ambalaj materyali ile paketlenmesi, asitlik oranı, tuz içeriği, olgunlaşma, depolama ve satış sırasında uygun koşullarının sağlanması, birçok mikroorganizmanın gelişimini durdurmakta ya da yavaşlatmaktadır. Ancak bu şekilde sağlıklı ve güvenli bir peynir elde edilebilmektedir. İşte
tüm bu nedenlerle peynirin öncelikle ısıl işlem görmüş sütten yapılması ve uygun koşullarda depolanması ya da saklanması önemlidir.” Peynirlerin sağlıklı olarak tüketilmesi için saklama koşullarının öneminin altını çizen Muazzez Garipağaoğlu, “Burgu peynir ve beyaz peynir gibi salamura suyunda satılan ürünler ambalajı açıldıktan sonra da salamurası için de saklanmalıdır. Salamura suyundan çıkarıldıktan sonra peynirler sudan geçirilebilir ya da 5-10 dakika su içinde bekletildikten sonra tüketilebilir. Böylece peynirin tuzu azaltılmış olur” diye konuştu. “Peynir buzdolabında saklanmalı, dondurulmamalı” Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Mustafa Erbaş da gıdaların doğru bir şekilde saklanmasının önemine işaret ederek, küflenme ve kokuşma gibi bozulma işaretleri gösteren gıdaların tüketilmemesini vurguladı. Peynirin saklanma koşullarına işaret eden Erbaş, “Her çeşit peynir buzdolabında saklanmalı, dondurulmamalıdır. Kalıp halinde satılan beyaz peynirler ise dilimlenmeden hava geçirmeyecek,
nem kaybetmeyecek şekilde streç filmle sarıldıktan sonra buzdolabında saklanmalıdır. Bu peynirlerden günlük ihtiyaç kadar peynir kesilerek alındıktan sonra geri kalan peynir salamurası içinde veya streç filmle sarılmış olarak 5-7 gün kadar saklanabilmektedir” görüşünü dile getirdi. Peynir, +2 - +4 C de, ışıksız ortamda saklanmalı • Buzdolabında kapalı bir kapta veya orijinal ambalajında muhafaza edilmelidir • Derin dondurucuda muhafaza edilmemelidir. • Peynir hemen tüketilmeyecek ise, kendi ambalajında saklanmalıdır. Ambalajı açıldıktan sonra ise mutlaka saklama kabında veya ambalaj malzemelerine sararak korunmalıdır. • Burgu peynir ve beyaz peynir; ambalajı açıldıktan sonra kendi salamura suyu içinde saklanmalıdır. Böylece uzun zaman besin değerleri ve lezzetini kaybetmeksizin saklanabilir. Peynirin olgunlaşma süreci de devam eder. • Peynir dilimlenmeden saklanmalıdır, böylece dış ortamla teması en aza indirilmiş ve bozulma riski azaltılmış olur. e-Tadında Nisan ■ 2014
85
ADRESE TESLİM’ ZAYIFLAMA KUTUNUZDAN NE ÇIKARSA’ ONU YİYİN, YAZA KADAR ZAHMETSİZ KİLO VERİN Nisan geldi, ‘Yaza kadar kilo vermem gerekiyor’ paniği başladı. Adrese teslim diyet yemek hizmeti veren Rafinera’yla diyet listesi baskısı olmadan kilo verin. Tek yapmanız gereken sadece ‘kutunuzdan çıkan’ sağlıklı yemeklerle beslenmek! Kış gelince daha az hareket edip kendimizi daha çok yemeye veriyoruz. Hal böyle olunca kilo almak kaçınılmaz oluyor. Nisan geldiğinde panik başlıyor: ‘Çok kilo aldım, hemen diyete başlamam, yaza kadar kilo vermem lazım!’ Diyetlerden diyet beğenmek de kolay olmuyor, diyeti devam ettirmek de. Araştırmalara göre büyük bir hızla pazartesi diyete başlayanların yüzde 90’ı yine aynı hızla diyeti bırakıyor. İşte diyet listelerine uymakta zorlananlar için Rafinera devreye giriyor. Diyet yapmak isteyen kişinin yemeklerini işine, evine hatta spor salonuna bile götürüyor. Diyetisyenlerin hazırladığı 3 ana, 2 ara öğünden oluşan mönüler istenilen adrese sabah saatlerinde teslim ediliyor. Böylece diyet listesi ve ona uyma baskısı olmuyor. Didem Altınbaşak Tulgan tarafından kurulan sistem sayesinde ‘Kutunuzdan ne çıkarsa’ onu yiyorsunuz. Kahvaltı ya da akşam yemeği istemeyenler için özel seçeneklerin olduğu Rafinera’da 30 gün boyunca önünüze her gün farklı bir mönü geliyor. Bu da sıkılmanızı engelliyor.
86
e-Tadında ■ Nisan
2014
ÖRNEK MENÜ Kahvaltı: Meyveli karabuğday pancake, keçiboynuzu pekmezi Karabuğday vücut için gerekli 8 aminoasidin tamamını içeren mükemmel bir tam tahıl alternatifidir. 1.Ara Öğün: Çilekli yoğurt Cilde güzellik ve tazelik veren çileğin yoğurt ile hazırlanmış versiyonu. Öğlen: Avokadolu hindi but wrap, kuru üzümlü kırmızı lahana salatası Avokadonun içindeki yağ asitleri kandaki kolesterolün dengelenmesine yardımcı olur. 2. Ara Öğün: Çikolata soslu muz dilimleri Ev yapımı %70 kakolu özel çikolata sosu ile kaplanmış muz dilimleri. Akşam: Bezelye ve nane pestolu bonfile, kök sebze püresi ve ıspanaklı bulgur pilavı Ev yapımı bezelye ve nane pesto ile pişirilen bonfile dilimleri, yanında karışık kök sebze püresi ve ıspanak ile lezzetlendirilmiş bulgur pilavı ile servis edilir www.rafinera.com.
e-Tadında Nisan ■ 2014
87
SUR BALIK HALİÇ BAHARA YENİ MENÜSÜYLE MERHABA DİYOR Sur Balık, Haliç’te yer alan şubesi ile, İstanbul’un geçmişten gelen değerini lezzet ile birleştiriyor. Sur Balık Haliç, bahar ayında şehrin tarihi manzarası eşliğinde ‘tarihi yaşamak istiyorum’ diyenler için ideal bir alternatif sunuyor.
Haliç’in tarihi yapısına ve estetiğine uygun iç mekân tasarımı ve yemekleri ile misafirlerine özel balık lezzetleri sunan Sur Balık, bahar ayları için hazırladığı menüsünde çeşitli mezelere ve ana yemeklere ağırlık veriyor. Üç katlı restoran ve 180 kişilik kapasitesi bulunan mekanda mezelerde; balık pastırması, deniz börülcesi, çeşitli Ege otları, humus, ara sıcaklarda; közlenmiş tereyağlı patlıcan, balık köftesi, kaşıkta pazılı levrek, kalamar ızgara; ana yemeklerde ise tuzda balık, dil kardinal, hamurda balık dikkat çekiyor. Sur Balık Haliç Şubesi, İstanbul’un tarihi manzarasına nazır konumu, şehrin gürültüsünden uzak sakin bir ortamda balık keyfi vadediyor. 88
e-Tadında ■ Nisan
2014
e-Tadında Nisan ■ 2014
89
e-tadında
Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere...