Elif Magazin Sayı 1

Page 1

MAGAZİN

MODA

2013 İLKBAHAR YAZ MODASI

TAKIDA MARKA

Osmanlı Takı By Celali

Kübra teke’den

MEKAN

Garipçe Aydın Restoran

sağlık diyet kozmetik Doğu Anadolu’nun yöresel yemeği SİRON

Türkiye’de KADIN Suyun Aşkı ÇANTA VE AYAKKABI’da 1 Bahar yenilikleri Elif Magazin • Mart 2013

Mart 2013 Yıl: 1 Sayı: 1

ELİF

Ebru


2 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

3


Editör 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladık. Acaba kutlaya bildik mi? Yılda 1 gün kadının hakkı var modern toplumlarda o da 3-5 etkinlik. Veriler ortada; görüyoruz ki her yıl bu veriler daha da üzerine koyarak karşımıza çıkıyor. Dergimizin ilk sayısı ve sizin karşınızdayız diye konuya girmek istiyordum ama 8 Mart bizim için önemli. Çünkü sesimizi duyurmak için iyi bir fırsat. Dinimize göre kadın hakları her zaman ön planda tutulmuştur; keşke dinimizin gereği yapılsa ve kadın haklarına duyarlı olunsa. Mart ayı cıvıl cıvıl geldi cemreler düştü ve ağaçlar çiçek açmaya başladı. Bahar geldi ve içimiz ısınmaya başladı. Baharın geldiğini en çok mail kutuma gelen basın bültenlerinden anladım. Her gün neredeyse bir elin parmak sayısı kadar yeni sezona ait basın bülteni geldi. Yani ilkbahar, yaz modası başlıklı onlarca basın bülteni. Ben şanslıyım bu bahar neler moda sizlerden biraz önce gördüm. Biz ekip olarak farklı bir dergi yapalım istedik. Umarım başarılı olmuşuzdur. Dergiyi hazırlarken en çok Ebru sanatçımız Zeynep Hanım’dan etkilendim. Doğumuna çok az bir zaman kalmasına rağmen hala sanatı için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Anne olmanın zorluğunu, ben de anne olduğum için bilirim. Bu sayımızda kadın haklarına yer verdik. Özellikle, Üsküdar Üniversitesinde yapılan panel dikkat çekiciydi. Yazar arkadaşımız Kübra Teke’nin bizim için yazdığı yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Onun da yakında kitabı çıkacak. O da en az bebeği doğacak bir anne gibi heyecanlı. Evet, kapakta ben varım şaşırdınız değil mi? Kapak için çok güzel bir kız arıyorduk ekibin beni keşfetmeleri pek uzun sürmedi; işin şakası tabi bu. Sadece bu benim için şanstı. Arkadaşlar benim editör sayfam için fotoğraf çektiler. Sonra bu fotoğrafların kapak içinde çok güzel olduğunu düşünüp kullandılar. Kapak kızı oldum yani durup dururken. Merak etmeyin sadece bu sayılık, sonra başka güzel bayanları kapaklarımızda göreceksiniz. Elif Magazin Dergimizin içinde siz de aklınıza gelen konuları yazmak isteseniz info@metronommedya.com adresine yazın. Editör arkadaşlar yazılarınızı değerlendirip uygunsa dergide sizin yazınıza da yer vereceklerdir. Hepinize çok mutlu bir ay diliyorum. Nisanda görüşmek üzere.

Nergis Yesilyurt


ELİF Magazin Aylık Hanımefendiler e-Dergisi İmtiyaz Sahibi Metronom Medya Adına Eyüp Kervangül - eyup@metronomajans.com Yayın Direktörü Ahmet Özen - ahmet@metronommedya.com Yazı İşleri Sorumlusu Nergis Yeşilyurt Reklam Sorumlusu Berrin Pestil - berrin@meronommedya.com Pazarlama Sorumlusu İzzet Gültekin - izzet@metronomajans.com Fotoğraflar Ozan Seyyah Atilla Çetinli Dergi - Tasarım Kerim Ozan - kerim.ozan@yahoo.com Katkıda Bulunanlar Kübra Teke Tarık Geylani Web Tasarım Tarık Geylani Adres Metronom Medya Merdivenköy mahallesi Hızırbey sok Tümer ap. No:251/4 Göztepe/İSTANBUL (+90) 216 566 75 27 info@elifmagazin.com info@metronommedya.com e-tadında dergisinde kullanılan haberler izin alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.

ELİF Magazin Elif Magazin • Mart 2013

5


İçindekiler İçindekiler ekiler İçindekiler İçindekiler İçindekiler indekiler İçindekile İçindekiler Yenilik

8 Köşe 18 22 24 Sanat 26 Yenilik 34 Moda 40 48 58 68 Röportaj 74 Sağlık 84 85 86 87 88 90 91 Stil 92 94 96 100 104 108 110 112 Dekorasyon118 122 Yemek 124 126 Mekan 128 Teknoloji 134

6 Elif Magazin • Mart 2013

ELİF MAGAZİN

En son haberler İhmal ve istismardan Şiddete Türkiye’de kadın Kadına şiddet artık son bulsun Suyun Aşkı Ebru Kozmetikte yenilikler KAYRA UGOZA DENİZ AKDAĞ TEKBİR Osmanlı Takı by Celali Kadınlık Yolculuğunda Beslenme Radyafrekans Liposuction Osteoporoza Tüp Bebek Ayak ve Bilek Anne Sütü İshal DeriMod F&F İnci Marcatelli NaturalWorld Tarzimon Deichman Puma Fatih Kıral Ag Holzmann Siron Moğol eriştesi Garipçe Aydın Restoran Samsung-LG-SONY


Elif Magazin • Mart 2013

7


Algida’dan sorumlu çocuk iletişiminde örnek davranış

Çocuğun en sevdiği yiyeceklerin başında gelen dondurmaya “beslenme ve iletişim kriterleri” getiren Algida, çocuk portföyü dondurmalarının içeriğini porsiyon başına 110 kalori, 3 gram doymuş yağ ve 100 gramda maksimum 20 gram ilave şekerle sınırladı. Bu yıl itibarıyla üzerinde Beslenme Logosu bulunan Max ürünleri çocuklar için beslenme kriterlerini sağladığını garanti ediyor. 6 yaşın altındaki çocuklara yönelik reklam yapmayan Algida, 6-12 yaş arası çocuklara yalnızca çocuk beslenme kriterlerini %100 karşılayan ürünlerin reklamını yapacağının taahhüdünü de verdi. Dünyada ve Türkiye’de dondurma pazarının lideri olan Algida, çocuk ürünlerinin geleceğini değiştirecek bir beslenme projesine imza attı. Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nda önemli bir yer tutan Beslenmeyi Geliştirme Programı dahilinde çocuk portföyündeki ürünleri porsiyon başına 110 kalori, 3 gram doymuş yağ ve 100 gram üründe 20 gram ilave şekerle sınırlayan Algida, ambalajlarında Aslan Max ve Beslenme Logosu’nun bulunduğu dondurmalarının beslenme kriterlerini sağladığını garanti ediyor. Çocuk dondurma kategorisinde şimdiye kadar yapılan en büyük dönüşümü

8 Elif Magazin • Mart 2013

gerçekleştiren Algida, 6 yaşın altındaki çocuklara yönelik reklam yapmıyor. Tüm reklam filmleri, ambalaj ve satış noktalarında bulunan görsel malzemeleri bu kapsamla kısıtlayan Algida, 6-12 yaş arası çocuklara yalnızca çocuk beslenme kriterlerini %100 karşılayan ürünlerin reklamını yapacağının taahhüdünü de verdi. Algida, çocuk kategorisinde üretim yapan tüm üreticilerin aynı hassasiyeti göstermesiyle, Türkiye’deki çocukların dengeli ve yeterli beslenmesi adına olumlu sonuçlar elde edileceğine inanıyor.


Algida çocuk dondurmaları beslenme kriterleriyle %100 uyumlu

Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nin sağlık ve beslenme kriterlerinde %100 tam puan aldık. Unilever olarak Avrupa Birliği içerisinde gıda ve içecek firmalarının gönüllü olarak bir araya Algida’nın çocuk portföyünde yaptığı gelerek başlatmış olduğu European öncü yeniliğin global altyapısından söz eden Unilever Global Dondurma Çocuk Union (EU) Pledge’in bir üyesiyiz. EU Pledge’in çocuklara yönelik sorumlu ve Gençlik Kategorisi Dünya Başkan pazarlama ilkelerine ve çocuk ürünleri Yardımcısı Alberto Di-Leo, çocuk beslenme standartlarına bağlıyız. JP ürünlerinin Unilever Sürdürülebilir Morgan resmi raporlarında Unilever’in Yaşam Planı’ndaki Beslenmeyi bu programından ve dolayısıyla Geliştirme Programı kapsamında yer beslenme alanındaki çalışmalarından aldığını açıkladı. Di Leo, “Beslenmeyi söz etmektedir” diyerek projenin geniş geliştirme programımız sadece ürün çapta destek gördüğünü de vurguladı. odaklı kalmadı. Çocuklara yönelik pazarlama çalışmalarımızı da yeniden düzenleyerek Unilever Sorumlu Algida’dan Sorumlu Pazarlama Pazarlama İlkeleri’ni hayata geçirdik. Unilever Beslenmeyi Geliştirme İlkeleri Programı kapsamında tüm Unilever çocuk ürünleri için 2014 yılına kadar Okul çağındaki 200 milyondan fazla gerçekleşecek bir değişimin sözünü çocuğun obezite sorunuyla karşı karşıya verdik. Sözümüz çocuk ürünlerimizi, olduğu dünyada Türkiye’nin de çok porsiyon başına 110 kalori, porsiyon benzer bir durum gösterdiğini belirten başına 3 gram doymuş yağ ve 100 Algida Pazarlama Direktörü Leyal gramda maksimum 20 gram ilave Eskin Yılmaz, “Türkiye’de gençlere şekerle sınırlamaktı, bunu başardık” ve çocuklara baktığımızda 6-18 yaş dedi. Di Leo, “Bu kapsamda 2012 Dow arası çocukların %8,2’sinin obez,

%14,3’ünün de fazla kilolu durumda olduğunu görüyoruz. Türkiye’de de ebeveynler artık obezite endişesiyle yüzleşiyor” dedi. Bağımsız bir araştırma şirketi tarafından kısa süre önce yapılan araştırmanın sonuçlarına göre dondurmanın hem annenin hem de çocuğun keyifle yediği yiyeceklerin başında geldiğini açıklayan Yılmaz, Algida’nın sorumluluk örneği göstererek çocuk portföyündeki dondurmalar için belirleyici beslenme ve iletişim kriterleri getirdiğini söyledi. Algida çocuk portföyündeki ürünlerin çocukların yeterli ve dengeli beslenme kriterleri ile %100 uyumlu olduğunun altını çizen Yılmaz, “Unilever Sorumlu Pazarlama İlkeleri kapsamında 6 yaşın altındaki çocuklara ürünlerimizin iletişimini yapmıyoruz. 6-12 yaş arasındaki çocuklar için ise yalnızca Unilever Beslenme Kriterleri’in karşılayan ürünlerin iletişimini yapıyoruz. Sadece bu kriterleri sağlayan ürünlerimizin reklamında Aslan Max karakterini kullanacağız ve reklamlarımızı çocuk TV kanallarında yayınlayacağız” diye konuştu.

Elif Magazin • Mart 2013

9


HAYAL ETTİĞİNİZ HER YERDE KUSURSUZ DAVETLER İÇİN: DİVAN CATERING

Divan Grubu; özgün lezzetleri, profesyonel ekibi ve şık sunumlarıyla exclusive catering hizmet anlayışını en üst düzeye taşıyor. Tüm lokasyonlardaki her tür davet için hizmet sunabilen Divan Catering’de; şeflerin hünerli ellerinde birer sanat eserine dönüşen spesiyaller, benzersiz lezzetleriyle damaklara ve zarif sunumlarıyla da gözlere hitap ediyor. Deneyimli servis personeli ve mutfak ekibi tarafından hazırlanan ikramlarıyla Divan Catering, en mutlu anlarınızda en güvenilir yardımcınız oluyor. Siz anın tadını çıkarırken, Divan Catering her şeyi kusursuzca organize ediyor.

Deneyim sahibi Türk ve yabancı birçok şefi bünyesinde barındıran Divan Catering; dünya mutfağından seçkin lezzetler sunuyor. Benzersiz lezzetlerin yanısıra, kusursuz bir organizasyon için gerekli olan tüm alt yapıya da sahip olan Divan Catering, yüksek ürün kalitesi ve üstün hizmet anlayışıyla seçkin organizasyonları, dilediğiniz her yerde Divan kalitesi ile gerçekleştiriyor. Divan Catering; özgün ve farklı menü alternatifleri, hafif ve sağlıklı ikramları, modern tabak sunumları, deneyimli personeli ve zarif servis ekipmanlarıyla, en mutlu anlarınıza değer katmaya devam ediyor.

10 Elif Magazin • Mart 2013


LATİF DEMİRCİ’NİN ÇİZİMLERİ PAŞABAHÇE’de İhtisaslaşmış mağazacılıkta özgün yapısıyla Türkiye’de lider olan Paşabahçe Mağazaları, Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının çalışmalarına yer verdiği özel koleksiyonu ‘İmza’yı yeni ürünlerle genişletiyor. Koleksiyonda, özgün tasarım ve çizimleri yer alan Alev Ebuzziya, Aydın Boysan, Behiç Ak ve Selçuk Demirel gibi sanatçılar arasına ünlü karikatürist Latif Demirci de katıldı. Üzerinde Latif Demirci’nin çeşitli vinyetlerinin yer aldığı çay takımından rakı ve su bardağına, kavanozdan kupaya kadar birbirinden güzel ürünler tüketicinin beğenisine sunuldu. İhtisaslaşmış mağazacılıkta özgün yapısıyla Türkiye’de lider olan Paşabahçe Mağazaları’nın, ünlü sanatçıların fikir ve çizgilerini taşıyan “İmza Koleksiyonu”nu, yeni sanatçıların katılımı ve yeni ürün tasarımlarıyla zenginleşmeye devam ediyor. İlk olarak 4 yıl önce oluşturulan; bugüne kadar Alev Ebuzziya, Aydın Boysan, Behiç Ak ve Selçuk Demirel gibi dünyaca ünlü sanatçıların özgün çizim ve tasarımlarını taşıyan ürünleri tüketiciye ulaştıran “İmza Koleksiyon”u, bu kez ünlü karikatürist Latif Demirci’nin çizgileriyle şekillenen tasarımlar sunuyor. Latif Demirci’nin birbirinden keyifli çizgi karakterleri, rakı kadehi, su bardağı, çay takımı gibi çeşitli ürünleri mizahla buluşturuyor. Paşabahçe Mağazaları A.Ş. hakkında; Cam sektörünün global oyuncusu Şişecam’ın iştirakleri arasında yer alan Paşabahçe Cam ve Sanayii Ticaret A.Ş., cam ev eşyası alanında dünyanın en büyük üç üreticisinden biridir. Özgün yapısıyla Türkiye’de lider olan Paşabahçe Mağazaları, Paşabahçe Cam ve Sanayii Ticaret A.Ş.’nin zincir ihtisas mağazacılığı iş alanını oluşturmaktadır. 56 yıldır ev ve mutfak eşyası alanında farklı kesimden tüketiciye birbirinden zengin ve modern seçenekler sunan Paşabahçe Mağazaları A.Ş., bugün 10 ilde 37 mağaza ile hizmet vermektedir. ‘Yaşam’ ve ‘Butik’ konseptleriyle cam, seramik, porselen, ahşap, çelik sofra ve mutfak eşyalarının yanı sıra dekoratif koleksiyon ürünlerini de tüketicisinin beğenisine sunan Paşabahçe Mağazaları, modern sofraların ihtiyaçlarına hitap etmenin yanı sıra ‘Tarih-Kültür-Cam Koleksiyonları’ ile kültür mirasımızı oluşturan değerleri de yaşatmaktadır.

www.pasabahcemagazalari.com

Elif Magazin • Mart 2013

11


Philips’in yenilenen Akıllı Ütü Ailesi şimdi daha güçlü ve hızlı Dünyanın 1 numaralı ütü markası* Philips’in ısı ayarı derdini ortadan kaldıran ve Akıllı Çip teknolojisine sahip Akıllı Ütüleri yenilendi! Isı ayarını otomatik olarak kendi yapan, tüm kumaşlar için en doğru sıcaklığı sağlayarak en inatçı kırışıklarda bile mükemmel sonuçlar alınmasını sağlayan Philips Akıllı Ütü Ailesinin yeni nesil üyeleri GC9222, GC9246 ve GC9545, akıllı ütülerin tüm özelliklerini bir üst seviyeye taşıyor. Enerji tasarrufunun yüzde 40’a vardığı Akıllı Ütülerde, buhar basıncı 6,5 bar’a, şok buhar gücü de 360 grama kadar çıkıyor (GC9545). Isı ayarını otomatik yaparak kullanım kolaylığı sunan ve ütüleme talimatlarına son veren Philips Akıllı Ütü Ailesi, ütünün ısınmasını ya da soğumasını beklemeye gerek kalmadan, farklı kumaşları ard arda ve hızla ütüleyebilmenizi sağlıyor. Tüm hassas kumaşları yakmadan ve bozmadan ütüleyen Akıllı Ütülerin sırrı, Akıllı Çip Teknolojisi’nde saklı. Buharın ütü tabanından çıkana kadar her zaman en uygun sıcaklıkta kalmasını sağlayan bu teknoloji, ütünüzün ne damlatacak kadar soğuk ne de kumaşınızı yakacak kadar sıcak olmasını engelliyor. Böylece yüksek basınçlı buharla hem mükemmel bir ütü sonucu elde ediyorsunuz hem de kumaşlarınızı koruyorsunuz. Royal Philips Electronics Hakkında Royal Philips Electronics (NYSE:PHG, AEX:PHIA) Sağlık, Tüketici Yaşam Tarzı ve Aydınlatma alanlarında anlamlı buluşlarla insanların yaşam kalitesini geliştirmeye odaklanmış çok yönlü bir sağlık ve kaliteli yaşam ürünleri firmasıdır.Hollanda merkezli bir şirket olan Philips, 2011’de 22,6 milyar Euro’luk bir satış rakamına ulaşmıştır ve 100’ü aşkın ülkede yaklaşık 121.000 çalışanı bulunmaktadır.Şirket kalp sağlığı, akut bakım, evde bakım, enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri, yeni aydınlatma uygulamaları yanı sıra, tıraş makinesi, ev ve taşınabilir eğlence sistemleri ile ağız sağlığı konularında dünya lideridir. Philips ile ilgili haberleri, www.philips.com/newscenter adresinde bulabilirsiniz.

Mutlu sonla biten masalların elmasla dansı

AYGAZ’DAN MAXIMUM KART’LA MAKSİMUM KAZANÇ

Elmas, pırlanta ve altının büyüleyici dansı

Her sezon trendleri belirleyen tasarımlar sunan Atasay, şıklığından ödün vermeyen zarif ve bir o kadar da iddialı kadınları “taç” formunda elmas, pırlanta ve roze altından tasarlanan bu muhteşem yüzük ile buluşturuyor. Aşkın ve mutlu sonların masalsı dokunuşlarla anlatıldığı yüzük, baş tacı olan kadınlar için tasarlandı. Roze altın üzerine ince bir işçilikle dizilen elmas ve pırlantalar sayesinde ihtişam ve özgünlük kazanan tasarım, sade stilinde göz alıcı detaylarla fark yaratmayı bilen kadınlar hayal edilerek göz alıcı bir stile büründürüldü. Naif olduğu kadar göz alıcı değer ve ihtişamla tasarlanan Atasay Fantezi elmas ve pırlanta yüzük, masal dünyasını aratmayacak güzellikteki her günü kutlamaya değer kılıyor.

12 Elif Magazin • Mart 2013

Aygaz ev tüpü müşterilerine “35 TL Maxipuan veya 3 taksit” fırsatı sunuyor. 15 Mayıs 2013 tarihine kadar kampanya kapsamında, Maximum üyesi olan bayilerden Maximum Kart’la farklı günlerde yapılan peşin ev tüpü alışverişlerinde; birinci alışverişte 5TL, ikinci alışverişte 15 TL, üçüncü alışverişte 15 TL olmak üzere 3 tüpte toplamda 35 TL Maxipuan kazanılacak veya 3 taksitte ödeme yapılabilecek.


Sonuna yaklaştığımız kış aylarının bıraktığı yorgunluk hissedilmeye başladı. Soğuk havaların yerini yavaş yavaş baharın ferahlatıcı ortamı alıyor. Tam da bugünlerde yoğun iş stresini ve kış günlerinin yorgunluğunu atmak için kısa bir tatil, gerçek anlamda dinlendirici bir etki sağlıyor.

NG Güral Sapanca Wellness & Convention hakkında:

NG Güral Sapanca Wellness & Convention, TEM Sapanca çıkışında yer alan Kırkpınar Köyü’nde, ormanla çevrili 85.000 m² alan içerisinde, 33.000 m² kapalı alana sahip, doğa manzaralı olarak konumlandırılmış bir tesistir. 1 Nisan 2008 tarihinde hizmete açılan tesisin İstanbul’a uzaklığı 125 km; Sabiha Gökçen Havaalanı’na uzaklığı ise 85 km’dir. Güral Sapanca Wellness NG Güral Sapanca Wellness & & Convention, Erguvan Restoran (370 Convention, yemyeşil doğası ve kişi kapasiteli), Gardenya Restoran yenileyici atmosferiyle dinlendirirken (250 kişi kapasiteli), Gardenya aynı zamanda arındırıyor. Hem ailenizle yapacağınız uzun bir tatil hem Restoran Bahçe (130 kişi kapasiteli), Farina Restoran (90 kişi kapasiteli), de kısa bir mola için ideal olan NG Bistro Cafe, Bar, Lobi Bar, Fuaye, Güral Sapanca’da doğanın kucağında Gece Kulübü, Aqua Bar, Oda Servisi, yapacağınız yürüyüşlerle stres atabilir, Executive Lounge ve ayrıca 5000 m2’lik kendinize bir armağan vermek alana sahip Spa ve Wellness Merkezi isterseniz de Aliva Spa’nın muhteşem bakımlarından seçiminizi yapabilirsiniz. ile misafirlerine hizmet vermektedir. Toplam 291 odanın bulunduğu otelde, standart odalar, engelli odaları, NG Güral Sapanca Wellness & bağlantılı odalar, junior suit, senior Convention - Kırkpınar Sapanca – suit, executive odalar, executive suit ve Sakarya kral dairesi bulunmaktadır. Tel: 0264 242 56 00 www.guralsapanca.com www.facebook.com/guralsapanca

NG Hotels & Resorts hakkında:

Türk turizmine yepyeni bir hizmet yaklaşımı kazandırmak amacıyla 2012 yılında NG Hotels & Resorts adıyla çalışmalarını sürdürmeye başlayan Grup, turizm alanındaki yatırımlarına ilk olarak 2005 yılında, Kütahya’da NG Güral Harlek Thermal Resort & SPA’yı hizmete açarak başladı. Ardından 2008 yılında Sapanca’da NG Güral Sapanca Wellness & Convention otelini açan NG Hotels & Resorts, burada sunduğu üstün hizmet kalitesine, donanımlı personele ve fiziki koşullarına yaptığı yatırımlarla 7 kalite belgesini birden almaya hak kazandı ve Türkiye’de 7 farklı kalite belgesine sahip 5 yıldızlı tek otel konumuna ulaştı.

Türkiye’nin yükselen otel zinciri markası NG Hotels & Resorts,

yakaladığı başarıların da vermiş olduğu destek ve ulusal bir zincir haline gelme hedefiyle yatırımlarına devam ediyor. Zincirin üçüncü halkası olan NG Güral Afyon Wellness & Convention hizmete girdi. NG Hotels & Resorts, ileriki dönemlerde ise farklı illerde yeni otel inşaatlarına başlamayı planlıyor.

Kışın yorgunluğunu NG Güral Sapanca’da atın Kış boyunca süren yoğun iş temposu ve soğuk hava sizi bunalttıysa, kısa bir mola müjdeleniyor demektir. Yemyeşil doğasıyla rüya gibi bir deneyim yaşatan NG Güral Sapanca Wellness & Convention, stres attıran atmosferiyle büyüleyici bir tatil sunuyor.

Elif Magazin • Mart 2013

13


Erdil Yaşaroğlu yaratıcılık Note´larını üniversitelilerle paylaşıyor Samsung’un 11 üniversitede düzenlediği ‘Yaratıcılık ve Kariyer’ konferanslarında ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile öğrenciler bir araya geliyor. İstanbul, 4 Mart 2013 – Samsung´un ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile Mart ve Nisan aylarında Uludağ’dan Kadir Has Üniversitesi’ne kadar toplam 11 üniversitede gerçekleştireceği “Yaratıcılık ve Kariyer” konferansları başlıyor. “Erdil Yaşaroğlu ile Samsung Yaratıcılık Note´ları” adı altında gerçekleştirilecek konferanslarda öğrenciler, kariyer ve yaratıcılık üzerine bilgilendirilirken, Galaxy Note 10.1’in yaratıcı özelliklerini de keşfetme ve deneyimleme şansı buluyorlar. Samsung’un, Erdil Yaşaroğlu ile düzenlediği “Yaratıcılık ve Kariyer” konferanslarında Galaxy Note 10.1’in Adobe Photoshop, Popup Play, Multi Screen, Shape&Formula Match ve S-Pen gibi benzersiz özellikleri de ön plana çıkarılacak. Yaratcılık Note’ları konferansları Boğaziçi Üniversitesi’den sonra sırasıyla KTÜ, Uludağ Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi ve Kadir Has Üniversiteleri’nde gerçekleştirilecek.

Galaxy Note 10.1’in gerçek kalem hissi uyandıran S Pen teknolojisi sayesinde not almak, çizim yapmak ve aklınızdaki fikirleri hayata geçirmek artık çok kolay. Pazardaki en gelişmiş kalem olan yenilikçi S Pen, dijital bir cihazda analog olarak kalemle yazı yazma deneyimini sunar. Not alırken, menüde dolaşırken, internette gezinirken ya da düzeltme yaparken gerçekçi kalem deneyiminden yararlanarak, fikirlerinizi somutlaştırabilirsiniz.

Palette, kadınların hayatlarına renk katmaya gidiyor! Avrupa’nın 1 numaralı saç boyası Schwarzkopf Palette, 11 ilde 300 eve ‘komşu ziyareti’ gerçekleştirerek, kadınlara saç boyamadan moda ve trendlere kadar bir çok konuyu sıcak bir ortamda anlatacak. Avrupa’nın lider saç boya markası Palette, 2008-2010 yılları arasında 26 ilde 497 evi ziyaret ederek gerçekleştirdiği “Palette Davette” etkinliğini, yoğun ilgi üzerine yeniden başlatıyor. “Müsaitseniz Size Geliyoruz” diyecek olan Palette ekibi, bu kez 11 ildeki 300 evi ziyaret ederek 2 bin 400 kadına ulaşacak ve saç boyamanın ve saç bakımın tüm inceliklerini, keyifli bir sohbetle anlatacak.

İlk durak İzmir

Ziyaret edilecek evlerin, başvuru yöntemiyle belirleneceği Palette Davette etkinliği 15 Mart tarihinde İzmir’de başlayacak. Her ildeki ziyaretler, 7-14 günlük periyotlarla gerçekleştirilecek. Saç boyama konusunda tüm bilgilere sahip olan 2 kadın moderatörden oluşan Palette ekibi, İzmir’in ardından Denizli, Antalya, Mersin, Adana, Gaziantep, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Bursa ve İstanbul’da ziyaretlerini sürdürecek.

14 Elif Magazin • Mart 2013

Dünyanın bir numaralı deodorant markası Rexona’nın, fazla terlemeye karşı geliştirdiği krem stick deodorant Rexona Clinical Protection, hem ter kokusuna hem de ıslaklığa karşı iki kat fazla koruma sağlıyor.

Rexona’dan fazla terlemeye etkin çözüm Rexona Clinical Dünyanın bir numaralı deodorant markası Rexona, fazla terleme problemi yaşayanlar için etkinliği klinik olarak kanıtlanan yeni bir krem deodorant geliştirdi. Rexona Clinical Protection, hem ter kokusuna hem de terden kaynaklı ıslaklığa karşı iki kat daha fazla koruma sağlıyor. Yeni Rexona Clinical Protection, içindeki nemlendiriciyle tahrişi de azaltıyor. “Enkapsüle” teknolojisiyle kötü kokuları önleyen yeni krem stick deodorant Rexona Clinical Protection dermatolojik olarak da test edildi. Klinik olarak etkinliği kanıtlanmış Rexona Clinical Protection’ın formülü TriSolid teknolojisi ile geliştirildi. Bu teknolojiyle, yeni krem deodorant Rexona Clinical Protection, diğer antiperspirant deodorantlara göre ter kokusuna karşı iki kat daha fazla koruma sağlıyor.


SIEMENS

TE701204RW ile hayattan kahve keyfi eksik olmasın

Arzum Ceramicart Serisi ile Tencere Tava Segmentinde Fark Yaratacak

Siemens Ev Aletleri’nin TE701204RW tam otomatik espresso ve kahve makinesi günün her anında kolay ve eşsiz bir kahve keyfi vaat ediyor.

Siemens Ev Aletleri en lezzetli kahvelerin kolayca hazırlanmasını sağlayan yeni TE701204RW tam otomatik espresso ve kahve makinesini sundu. Yeni kahve makinesi kahveye daha fazla lezzet katan fonksiyonları, zengin donanımı, kolay kullanım, yüksek konfor ve hijyen sunan özellikleriyle kahve keyfini evlere getiriyor.

Siemens Ev Aletleri en lezzetli kahvelerin kolayca hazırlanmasını sağlayan yeni TE701204RW tam otomatik espresso ve kahve makinesini sundu. Yeni kahve makinesi kahveye daha fazla lezzet katan fonksiyonları, zengin donanımı, kolay kullanım, yüksek konfor ve hijyen sunan özellikleriyle kahve keyfini evlere getiriyor.

Doğramadan karıştırmaya, rendelemeden çırpmaya mutfaktaki yardımcınız Arzum, şimdi de rengarenk ve sağlıklı seramik tencere tava serisi ile mutfakları şenlendiriyor. Küçük ev aletleri dışında yepyeni bir gruba giren Arzum, 5 mm’lik press tabanı sayesinde yemekleri ısı tasarrufu yaparak pişiren Arzum Ceramicart Tencere & Tava Serisi ile fark yaratacak.

BAHAR TEMİZLİĞİ OUT, MİKRO & BİYOLOJİK TEMİZLİK İN “İnnovative Life” mottosuyla kadınlarla buluşan ALF, yine bir yeniliğe imza atarak, sunduğu mikro & biyolojik temizlik ile bilinen temizlik anlayışına son veriyor. ALF Hero, yüksek sıcaklıktaki basınçlı buharın gücü ve su bazlı özel temizlik solüsyonu Actijen ile mikro & biyolojik temizlik sağlarken bir ilke imza atıyor. Kısa sürede daha az enerji harca yarak, sağlıklı ortamlar yaratmanıza yardımcı olan ALF Hero, tasarımı ve sunduğu mikro & biyolojik temizleme ile rakiplerinden ayrışıyor.

Bosch Axxence Slimline dijital tartı ile kış kilolarını atın, formunuzu geri kazanın Bosch PPW3301 Axxence Slimline Dijital Banyo Tartısı, kış aylarında alınan ve baharın gelmesiyle birlikte herkesin ortak sorunu haline gelen kilolardan kurtulma yolunda en büyük destekçi oluyor. Yaza formda girmek ve bu formu yaz boyunca korumak isteyen herkes, 100 grama kadar hassas ölçüm yapan Bosch Axxence Slimline ile bu sürece düzenli bir şekilde hazırlanabiliyor. Ultra ince dizaynı ile her yere sığan Bosch PPW3301 Axxence Slimline, özel cam tasarımlı zarif desenli yüzeyi ile banyolara da şıklık katıyor. Elif Magazin • Mart 2013

15


YENİLİK

NG Kütahya Porselen’den Defne Koz tasarımı gurme koleksiyonu…

Kütahya Porselen, gurme koleksiyonuyla porselen tasarımında yeni bir dönem başlatıyor. Tasarımcı Defne Koz imzasını taşıyan Ala, Onda ve Plano serileri, NG Kütahya Porselen kalitesiyle ayrıcalıklı bir deneyim yaşatıyor.

NG

Kütahya Porselen, tasarımcı Defne Koz ile özel bir koleksiyona imza attı. Gurme adını taşıyan yeni koleksiyonda Ala, Onda ve Plano olmak üzere üç farklı seri bulunuyor. Seride yer alan tasarımlar keskin formları ve modern görünümleriyle dikkat çekiyor. Sofrasına kaliteyi ve porselenin tılsımını taşımak isteyenler, NG Kütahya Porselen’in Gurme Serisi’nden vazgeçemeyecek. Tasarımcı Defne Koz, şeflerin tabaklar konusundaki alışkınlıkları ilgisini çektiğinden onlarla sürekli iletişim halinde olan bir isim. Koz, tabakları bir tasarımcı için grafik tasarlama ya da resmetmeye benzeterek,

16 Elif Magazin • Mart 2013

NG Kütahya Porselen için hazırladığı koleksiyona bu farkındalıkla hayat verdi. Üç koleksiyonu oluştururken tabağı bir sahneye benzeten Defne Koz, yemekleri de aktörler olarak düşündü. Bu fikirler doğrultusunda en büyüğünden en küçüğüne birçok porselen tabak, NG Kütahya Porselen kalitesiyle üretildi. Tabakların asimetrik formları ve sınırları, şeflerin tabağa tam anlamıyla odaklanmalarını sağlayacak şekilde tasarlandı. Sonucunda ise hem profesyonel şeflerin hem de gurmelerin tercihi olacak üç seri ortaya çıktı. Şimdi NG Kütahya Porselen deneyimi ve Defne Koz tasarımı gurme serisiyle,

mutfakta yaratıcılığın tadını çıkarmanın tam zamanı!


ARIEL’İN LEKE ÇIKARMADA EN İYİ İKİLİSİNDEN KUSURSUZ TEMİZLİK Yenilikçi 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilen Ariel 3 Boyutlu Etki, içeriğindeki 3D aktif maddeler sayesinde kumaş dokularının tüm katmanlarına inerek en zorlu kirlerde bile derinlemesine temizlik sağlıyor. Ariel Professional’ın üstün leke çıkarıcı formülü ise derine işlemiş en zorlu lekelerin üstesinden kolayca geliyor.

Beyazperdeden elektroniğe, tıptan mühendisliğe kadar pek çok alanda kullanılan 3D teknolojisi Ariel’e de ilham kaynağı oldu. 3D aktif maddeler içeren “Ariel 3 Boyutlu Etki”, kumaşın tüm katmanlarına derinlemesine nüfuz ederek kusursuz temizlik sunuyor. Ariel’in mükemmel temizliği, Ariel Professional’ın üstün leke çıkarıcı formülüyle birleşince derine işlemiş en zorlu lekelerin üstesinden kolayca gelmenizi sağlıyor. Kusursuz temizliğe ulaşmak için

yapmanız gereken; Ariel Professional leke çıkarıcıyı lekenin üzerine döküp 10 dakika bekletmek, makinenizin tamburuna bir ölçek Ariel Professional eklemek ve Ariel 3 Boyutlu Etki’yi ekleyerek yıkmayı başlatmak... LEKE BİLİMİ VE ARİEL 3D AKTİF Bir leke, giysi ile ilk olarak temas ettiğinde giysinin dokusunda bulunan 3 boyutlu ağ örgüsünün içine kolayca ve hızlıca nüfuz ediyor. Ne kadar çok leke doku ağ örgüsünün derinine

inerse lekenin kendisi ile giysinin dokuları arasındaki temas yüzeyi o kadar fazla oluyor. Buna bağlı olarak leke çıkarmak için o kadar fazla temizleme ve kimyasal güç gerekiyor. Tüm doku katmanlarına nüfus ettikleri için katı yağ veya motor yağı gibi inatçı lekeleri çıkarmak zorlaşıyor. 3D teknolojisi ile geliştirilen yeni “Ariel 3D Aktif”, lekelere etkili bir şekilde nüfuz ederek tüm lekeleri tamamen çıkarmaya yardımcı oluyor.

Bebeğiniz ve Sizin için e-derginiz Mart ayından itibaren sizinle www.bebeknews.com

Elif Magazin • Mart 2013

17


İ

hmal ve stismardan

Ş i d d ete

Kadınların maruz kaldığı ihmal, istismar, iş hayatındaki baskılar ve şiddetin nedenleri Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen “Kadına Yönelik İhmal ve İstismardan Şiddete Paneli”nde tartışıldı. Kadına yönelik ihmal, istismar ve şiddet geçen yıllara oranla gün geçtikçe biraz daha artıyor. Araştırmalara göre Türkiye her gün 5 kadın öldürülüyor, saatte yaklaşık 10 kadın aile içi şiddete maruz kalıyor. Dünyada her üç kadından birinin, yaşamları boyunca en az bir kez fiziksel ya da cinsel saldırıya maruz kaldığı tahmin ediliyor. Kadın sadece ülkemizde değil, dünyanın her yanında şiddete maruz kalıyor. Milyonlarca çocuk şiddetin yaşamın normal bir parçası olduğuna inanarak büyüyor.

18 Elif Magazin • Mart 2013


Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi’nde 7 Mart tarihinde düzenlenen; AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı İsmet Yıldız Polat, Haydi Tut Elimi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nükhet İşiten, İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği İstanbul Boğaziçi Kulübü Başkanı Deniz Yeker, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. İzzet Bozkurt ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın katılımıyla gerçekleşen “Kadına Yönelik İhmal ve İstismardan Şiddete Paneli”nde, şiddet ve istismarda kadının ruh sağlığı, medyanın yaklaşımı, iş dünyasında kadının yeri ve güçlendirme çalışmaları gibi pek çok konu masaya yatırıldı. Panelde ‘Kadın Psikolojisi’ başlığı altında bir konuşma yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan

kadına yönelik şiddetin sonlandırılması için önemli tespitlerde bulundu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan sorunun kaynağının bilinmesinin çok önemli olduğunu buna göre çözümün de sağlıklı olarak geliştirileceğinin altını çizerek “Üniversitelerde ‘Şiddeti Araştırma Merkezleri veya Enstitüleri’ kurulmalıdır. Sürekli Eğitim Merkezleri’nde bu alanda sonuç alıcı eğitimler yapılmalıdır. Şiddet ve istismarı önleme konusunda STK’ların çalışmalarını göz ardı etmek mümkün değildir. Bu alanlarda çalışmaları kesinlikle gereklidir, desteklenmeleri önemlidir. Özel sektör ve medya kuruluşları da şiddeti önlemeye yönelik çalışmalarda bulunabilirler. Psikiyatri uzmanları ve psikologların katılımıyla eğitici programlar organize edilebilir. Rehabilitasyon Merkezleri’nin açılması desteklenmeli ve her bakımdan teşvik edilmelidir” dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, Reklam Sorumlumuz Berrin Pestil’le açıklamalarda bulundu.

Elif Magazin • Mart 2013

19


Haydi Tut Elimi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten “Haydi Tut Elimi Derneği olarak mahkeme kararıyla kurumlarda koruma altına alınan çocukların bakımını AK Parti Şanlıurfa Milletvekili üstleniyoruz. Tedavilerine Doç. Dr. Zeynep Karahan katkı sağlandığı gibi yasalara Uslu ise yaptığı konuşmada, uygun, denetlenebilir, toplumu etkileyen şiddetin gönüllü annelik şeklinde parlementoda aile içi çocuklara bakım ve şiddetten iş hayatındaki hizmet verilmektedir. Bu kadının uğradığı mobbinge tarz yapılanmalar artırılmalı kadar faklı komisyonlarda çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve desteklenmelidir. Aile içinde şiddet gören, travma ve raporlar hazırladıklarını belirtti. Uslu; “AK Parti olarak ilk yaşayan ve kuruma terk edilen çocuklar şiddet kez 2004 yılında kadın erkek potansiyeli risk grubunda fırsat eşitliğini dile getirdik, evin reisi kavramını değiştirdik. yer alan çocuklardır. Toplumumuzda şiddete Sivil toplum kuruluşları ile yakın çalışmalar yürütüyoruz. yönelik yanlış mitler var.” dedi. ABD’de ve Birleşmiş Milletler’de Türkiye’nin Aile ve Sosyal Politikalar yaptığı çalışmaları dünyaya duyuruyoruz. Kadına şiddetle Bakanlığı Kadının Statüsü ilgili sonuna kadar mücadele Genel Müdür Yardımcısı İsmet Yıldız Polat, panelde edeceğiz.” dedi. bakanlık olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti ve Panelde şiddeti ihmal ve bakanlık nezdinde yürütülen istismar unsurlarıyla ele alan

20ElifElifMagazin Magazin • Mart 2013 20 • Mart 2013

şiddete maruz kalanların korunması, barınması, ihtiyaç duydukarında ulaşabilecekleri hizmetleri dile getirdi. Üsküdar Üniversitesi şiddetle mücadele merkezi ŞİDAM ile yaptıkları protokolden de bahsetti.


BPW İş ve Meslek Kadınlar Derneği Başkanı İstanbul Boğaziçi Kulübü Başkanı Deniz Yeker “ Kadının toplumumuzdaki yerinin güçlenmesi ve ayaklarının yere sağlam basması için BPW olarak global olarak yürütülen “kadının güçlendirilmesi prensiplerini” Türkiye’ye taşıyor ve ülkemizde bu prensiplerin iş dünyası tarafından uygulanması için lobi faaliyetlerinde bulunuyoruz. Ülkemizdeki başarılı iş kadınlarının katılımıyla bir kadın liderler platformu oluşturmayı amaçlıyoruz.

ele alıyorlar. Araştırmalara göre kadın gazeteciler daha çok yan öğeleri kullanırken, erkek gazeteciler mesaj odaklı yaklaşıyorlar. Bu durum da bize ulaşan haberin dilini etkiliyor.” dedi. Bozkurt kadın gazetecilerin daha çok medyada yer almaları gerektiğini belirterek, medyada yöneticilerinin %85 oranında erkek olduğuna, Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. bu oranların yönetim Dr. İzzet Bozkurt kadın istismarı kadrolarından editörlere kadar aynı şekilde devam ve şiddette medyanın ettiğine dikkat çekti. kullandığı dili değerlendirdi. Bozkurt, “Medyada çalışan kadın ve erkek gazeteciler, haberi farklı bakış açısıyla Kadınlarımız iş dünyasında güçlendikçe şiddete karşı da güçlenecekler ve “güçlü kadın” anlayışı tabana daha fazla yayılacak. BPW kadınların güçlendirilmesine yönelik her faaliyeti birebir destekler ve sonuca yönelik projeler geliştirir. ” diye konuştu.

Elif Magazin • Mart 2013

21 21

Elif Magazin • Mart 2013


KÖŞE

TÜRKIYE’D 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Siyasiler, dernekler yazılı ve görsel medya “kadının hakları, yeri ve önemine” değindiler. Kadın hakları önemi ve yeri yorumlar, etkinliklerle bolca ilahlaştırıldı; sorunun ana kaynağına inmeden, kadın haklarına dair çözüm önerileri sunuldu; yani özetle laf laf laf… Tüm bu etkinlikler devam ederken bir yerlerde “kadınlar” yine istismara uğradı. Fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik… Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in kadın haklarına dair öğretilerini yok sayarak! Kadınları boşadığınız zaman iddetlerini bitirdiklerinde, artık kendilerini ya iyilikle tutun veya güzellikle salın. Yoksa haklarına tecavüz için zararlarına olarak onları tutmayın. Her kim bunu yaparsa nefsine zulmetmiş olur. Sakın Allah’ın ayetlerini alay konusu edinmeyin, Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size kendisiyle öğüt vermek üzere indirdiği kitap ve hikmeti hatırlayıp, düşünün. Hem Allah’tan korkun ve bilin ki Allah her şeyi bilir. (Bakara 231) Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Verdiğiniz

22ElifElifMagazin Magazin • Mart 2013 22 • Mart 2013

Yazar Kübra TEKE mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye, onları sıkıştırmanız helal değildir. Ancak açık bir hayasızlık yapmış olurlarsa başka. Onlarla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmasınız da Allah onda birçok hayır takdir etmiş bulunur. (Nisa 19)


DE KADIN! İstismarı tetikleyen faktörler toplumsal ve bireyseldir. Erkek, kadının namusunu korumakla yükümlü kılınmıştır. Bu yükümlülük erkeklerde, kadınlar üzerinde dengesiz güç uygulama hazzını doğuruyor. Cinsellik tabu olarak görülüyor; tabu olarak görülmeye devam ettiği müddetçe, kadınlar “erkeklik” egosu, hegemonyası altında kalmaya devam edecekler. Türkiye’de istismar istatistikleri… Hayatının herhangi bir dönemde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde 43,9’dur. Fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma yüzdesi 41,9’dur. Fiziksel şiddet gören kadın oranı yüzde 39, Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadın oranı yüzde 15, Kentte fiziksel şiddet oranı yüzde 38, kırda yüzde 43, Fiziksel veya cinsel şiddet gören eğitimi olmayanların oranı yüzde 55,7 , Lise ve üzeri eğitim alanların oranı yüzde 27, Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayanların oranı yüzde 48,5’tir. Ruhsal Aktarım… Kadına yönelik istismar olaylarının ruhsal hastalıklar kategorisinde yer alan erkekler tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. “Çocukluğunda annesinin, babasından şiddet gördüğüne tanıklık eden çocuklarda aile içi şiddetin devamı kuşaktan kuşağa ruhsal aktarımı şeklinde gerçekleşiyor. Annesi babasından şiddet gören çocuklardan diğer çocuklara göre yapılan çalışmalarda 7 kat fazla eşine şiddet gösterme olgusunda olduğunu görüyoruz” diyor uzmanlar. Çocukluk travmaları şayet tedavi edilmez, çözümlenmez ise ileriki yaşlarda ruhsal hastalığın ve davranışsal bozukluğun temelini oluşturmaktadır. İstismara dur demek istiyorsak toplumsal ve bireysel olarak yapmamız gerekenler… Sağlıklı bireyler yetiştirmek ve sağlıklı nesiller istiyorsak önce anne ve baba olarak eğitime kendimizden başlamak zorundayız. Kadın-erkek eşitsizliği, psikolojik etkenler, alkolizm, uyuşturucu, işsizlik, geleneksel erkek egemenliğini romantikleştiren ve popüler yapan medya programları bu sorunlar çözümlenmeden kadın hakları her daim olduğu gibi söylemlerde kalacaktır! Toplumsal, bireysel bilinçlenme, birlik ve caydırıcılık olmaz ise kadın haklarına dair savaş meydana çıkmadan son bulur! Elif Magazin • Mart 2013

23 23

Elif Magazin • Mart 2013


KÖŞE

KADINA ŞİDDET ARTIK SON BULSUN!!!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ülkemizde manşetlerden inmeyen kadına şiddet konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Her üç kadından birinin tacize ve şiddete maruz kaldığı çağımızda, kadın ruhunda açılan bu yaraların kapanamayacağını anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Psikoterapist Feryal Tükel, “Şiddetin yarattığı travma, kadının kendini, başkalarını ve dünyayı algılayışını çarpıtır. Çoğu kadın kendini suçlu hisseder. Bu bireylerin yeni bir ilişki kurması zordur” diyor.

D

ünyada her üç kadından biri, hayatında en az bir kez aile içi ve toplumsal şiddete maruz kalıyor. Rakamların üzücü şekilde arttığı Türkiye’de ise uzmanlara göre ülke genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı yüzde 39 civarında. Eğitim oranı düşük semtlerde ise bu rakam yüzde 97’lere çıkıyor. aalesef ülkemizdeki kadınların yüzde 49’u yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamıyor. Şiddet sonrasında sivil toplum örgütleri, polis, savcılık vb. kuruluşlara başvurmayanların oranı yüzde 92’ye kadar çıkıyor. Şiddetin en yoğun yaşandığı bölgeler ise Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgeleri olarak kayıtlara geçmiş durumda. Mart Dünya Kadınlar Günü’nün yaklaştığı şu günlerde, yukarıda verilen tablo insanın kanını donduracak kadar ürkütücü bir grafiği gözler önüne seriyor. Öyle ki kadınlarımız 21. yüzyılda hala kapalı kapılar ardında taciz ve şiddete maruz kalıyor. çılan bu yaraların uzun seneler boyunca atlatılamayacağını anlatan DBE Davranış Bilimleri

M

8

A

24ElifElifMagazin Magazin• •Mart Mart2013 2013 24

Enstitüsü’nden Psikoterapist Feryal Tükel, “Şiddet travmatik bir deneyimdir. Terapide öncelikle, şiddetin tüm izlerini taşıyan kadının terapistle kendini güvende hissedeceği bir ilişki kurabilmesi, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmesi amaçlanır. Sorumluluk üstleniyorsa, şiddetin nedeni ne olursa olsun haklı çıkarılamayacağını kavraması, suçluluk ve utanç duygularından arınması, sınırlarını netleştirmesi, şiddetin yol açtığı değersizim, çaresizim, eziğim gibi olumsuz inançların yerini değerliyim, baş edebilirim gibi olumlu inançların alması sağlanır. Güçlenen, kaynaklarının ve seçeneklerinin farkına varan kadının hayatını kontrol altına alabileceği stratejileri belirlemesine ve uygulayabilmesine yardımcı olunur” diyor. “Gizleme eğilimi doğal” iddete uğrayan kadınlarda gizleme eğilimi görüldüğünün altını çizen Tükel, “Şiddet gören kadınların bu olayı gizleme eğilimi vardır. Eşin tehditleri korku yaratır. Kadın, yaşadığı utanç ve şiddeti aile veya ilişkinin mahremiyeti alanında görmek, ifşa ettiğinde destek

Ş

alma umudunu taşımamak ya da kimsenin yardım edemeyeceğine inanmak, varsa çocukları için kaygılanmak gibi nedenlerle yaşadıklarını paylaşamayabilir” diyor. iddetin yaşandığı ilişkilerde kadının, eşinin despotça denetimi ve baskısıyla giderek yalnızlaştığına dikkat çeken Tükel, “Diğer taraftan saldırganın, suçlamalar, aşağılamalar ve “mantık oyunuyla” davranışını haklı çıkartma çabaları, kadının kendini yetersiz olarak algılamasına, eşin davranışlarından kısmen veya tümüyle kendini sorumlu tutmasına, ve kendinde bazı şeyleri değiştirirse şiddetin sona ereceği gibi bir umudu taşımasına yol açabilir. Kadın umarsızca saldırganı memnun etme çabası içine girebilir. Eşin zaman zaman gösterdiği yakınlık, şiddet sonrası balayı dönemlerindeki gönül almaları kadında karmaşık duygular yaratıp, itaat davranışını pekiştirebilir. Böyle bir döngüye girilmesi durumunda, tecrit halindeki kadının eşe bağımlılığı sürekli artar” diyor.

Ş


Şiddet gören kadınlarda rastlanılan ruhsal hastalıklar…

göre değişiklik göstermekle birlikte tamamen geçmediğine de dikkat çeken Tükel: “Keza, aynı şiddete ravma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), maruz kalan kadınlar farklı düzeylerde etkilenebilir. Araştırmalar, geçmiş depresyon, anksiyete bozukluğu yaşantılarında şiddete maruz kalmış ve psikosomatik rahatsızlıkların en veya kendi ailelerinde şiddete tanıklık yaygın karşılaşılan sorunlar olduğunu etmiş kadınların şiddet karşısında çok belirten Tükel, “Ağır durumlar intiharla daha riskli konumda olduklarına işaret sonuçlanabilir. Fiziksel şiddete maruz etmektedir. Kronik şiddet kadının kalmanın, sözel şiddete oranla daha fazla, fiziksel ve sözel şiddete bir arada kendilik değerini yerle bir edebilir. Kompleks travma dediğimiz kapsamlı maruz kalmanın ise en yüksek oranda sorunlara, kişilik sorunlarına yol açabilir. TSSB nedeni olduğunu gösteren Özsaygısı yüksek, kendine güvenli, çok sayıda araştırma var. Uyuma güçlüğü, sinirlilik, kabuslar, kabuslardan sorunlarla başa çıkma becerilerine kaçınmak için uyumamak, bu nedenle sahip, sosyal desteği olan bir kadın bu tür özellikleri sahip olmayan bir sinir ve sindirim sisteminin bozulması, kadına oranla yaşadığı travmadan iştahsızlık, bedensel sorunlar, ağrılar, daha az hasarla çıkabilir. Travmaya konsantrasyon bozukluğu, süregelen kronikleştirilmeden erken ve uygun bir üzücü düşünce ve anılar en sık şekilde müdahale edilmesi de başarı görülen semptomlar arasındadır” oranını artırır. Her durumda, travma diyor. Dikkat çekici bir diğer olgunun tedavisi mutlaka yapılması gereken ise depresyonun şiddetin ortadan kalkmasıyla azalması olduğunu anlatan ve sıraladığımız koşullara bağlı olarak Tükel, “koşullar düzelse de, travmadan kişinin büyük ölçüde veya tamamen iyileşmesini sağlayan bir öneme kaynaklanan TSSB’dan kurtulmak için sahiptir”. travma tedavi edilmelidir” diyor.

T

Ş

iddet gören bir kadının kendine ve yeni bir erkeğe güvenmesinin ve sağlıklı bir ilişki yürütmesinin güç olduğunu da belirten Tükel, “Şiddetin yarattığı travma, kadının kendini, başkalarını, dünyayı algılayışını çarpıtır, inancını zedeler, güven duygusunu derinden etkiler. Kontrol duygusu kaybolur. Bağ kurma yeteneği körelir. Sevgi, saygı, dayanışma anlayışı zarar görür. Öz benliği kaybolan kadın acı çeker. Şiddet içeren anının hatırlanması veya çağrıştıran bir uyaranla tetiklenmesi şiddeti adeta yeniden yaşatır. Bu yüzden mağdur sürekli tetiktedir. Sesler, hareketler karşısında ürkek, tedirgin, kontrolsüz tepkiler verebilir. Sinirli, geçimsiz, aşırı duyarlı, hassas davranabilir. Kendini sakinleştirmek için alkole sığınabilir. Umutsuzdur. Çok kolay depresyona girebilir. Bu nedenle yeni bir ilişkiye başlamakta ve sürdürmekte çok zorlanır” diyor.

Yaralar tamamen iyileşmiyor…

Ş

iddetin kadın üzerindeki psikolojik etkileri, yaşanan şiddetin tipi, süresi, ciddiyeti, şiddetin hayatının hangi evresinde gerçekleştiği gibi faktörlere

Şiddet bulaşıcı mıdır?

N

e yazık ki şiddetin bulaşıcı olabildiğini anlatan Tükel, “Şiddet şiddete zemin hazırlayabiliyor. Şiddet, kendini zayıf, yetersiz, güçsüz hisseden kişinin başvurduğu bir savunma aracıdır. Şiddetin yönü, doğadaki tüm canlı varlıklarda olduğu gibi insanda da güçlüden güçsüze doğrudur. Şiddete karşı duramayan kadınların bazıları, gördüğü fiziksel ve duygusal zarar sonucu oluşan öfke, kızgınlık, nefret duygularını kendinden daha güçsüz ve kendine bağımlı bireylere aktarırlar. Babalarına veya eşlerine boyun eğer, kendinden daha zayıf durumdaki kardeş ya da çocuklarına şiddet uygulayabilirler” diyor.

Kadına Şiddet ve Sosyo Ekonomik Durum

2

006-2007 yıllarında 1800 evli kadınla 56 ilimizde yapılan bir araştırmaya göre; öğrenim düzeyi arttıkça fiziksel şiddet oranı azalmaktadır. En az bir kez dayak yeme oranı okuma yazma bilmeyenlerde yüzde 43, yükseköğrenim görmüş kadınlar

arasında yüzde 12’dir. Ancak Yüksek öğrenimlilerin şiddeti paylaşmak konusunda daha ketum olabilecekleri dikkate alınmalıdır. Kadınların gelir düzeyinin artması şiddetin yoğunluğunu azaltıyor olmakla birlikte (%47 düşük refah, %38,9 orta refah, % 26,7 yüksek refah düzeyi), bu değişkenler arasında kesin bir ilişkiden bahsedilemiyor. Nitekim hane gelirine katkısı erkekten çok olan kadınların aile içerisinde şiddet görme riski iki misli artmaktadır. Bu durumda olan her üç kadından ikisi eşlerinden şiddet görmektedir.

B

irçok araştırma sonucunda kadının erkekten eğitim ve kariyer açısından daha iyi pozisyonda olmasının şiddet görmesi olasılığını artırdığına dikkat çekilmektedir. Bu bağlamda eğitim ve gelir düzeyi yüksek birçok kadının da aslında şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Kadının kendinden daha güçlü olmasını kabullenemeyen erkeğin, kadın üzerinde şiddete başvurarak güç kazandığı söylenebilir.

K

adın haklarını koruma konusunda yerleşik yasal ve yapısal önlemlerin olduğu ülkelerde dahi hayatlarının bir döneminde cinsel veya fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranının yüksekliği ABD’de yüzde 55, Almanya’da yüzde 25, Danimarka’da yüzde 27, Norveç yüzde 22 olması kadına yönelik şiddetin sadece bir gelişmişlik sorunu olmadığını gösteren bir başka olgudur.

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Hakkında DBE, bireylerin ve kurumların değişim ve gelişim süreçlerine destek olur. DBE, pozitif psikoloji çerçevesinde, çocuk ve genç ve yetişkinlere bireysel terapi, kurumlara danışmanlık ve eğitim hizmetleri verir. DBE, psikoloji mesleğinin Türkiye’de gelişimi doğrultusunda, araştırmalar yapar, sistemler kurar, uzmanlara özel ve halka açık eğitim programları oluşturur. 1985 yılında Psikolog Emre Konuk tarafından kurulan Enstitü, terapistler ve kurumsal danışmanlardan oluşan geniş uzman kadrosuyla, çeyrek asırdır bireylere ve kurumlara psikolojik değerlendirme, değişim ve gelişim alanında hizmet vermektedir: DBE Psikolojik Danışmanlık Merkezleri: DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi DBE Psikolojik Travma Merkezi DBE Kurumsal Gelişim Merkezi: Ölçme-Değerlendirme Araçları ve Uygulamaları Kişisel ve Kurumsal Gelişim Programları Yetkinlik Değerlendirme ve Yetenek Yönetimi Elif Magazin • Mart 2013

25 25

Elif Magazin • Mart 2013


Suyun Aşkı Ebru 26 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

27


Ebru sanatı Osmanlıdan bu yana sanat tarihinde her zaman yeri olmuştur. Bu sanatla Türkiye’de çok iç içe insan var. Bitmiş halini gördüğünüzde çok beğendiğimiz Ebru sanatının yapılışındaki zorluğu görmeden bilemezsiniz. Ebru sanatçıları çok sabırlı insanlar olduğu kesin. Ebru sanatını hobi olarak yapanlar sonra bu sanatı iş haline dönüştürüyor. Tabi ki sabırlı olanlar demekte fayda var. Zeynep Erdoğdu Öztürk, yıllarını bu sanata verenlerden. 2. Çocuğunu bekleyen Zeynep Hanım atölyesinde doğum yapacağı güne kadar çalışacağa benziyor. Zeynep Hanım’la bir söyleşi yaptık ve Ebru sanatını konuştuk. Bizim sorularımızı yanıtlarken bir yandan da Ebru yapmaya devam eden Zeynep Hanıma ve gelecek bebeğine sağlıklar diliyoruz. İşte söyleşimiz başlıyor.

28 Elif Magazin • Mart 2013

Zeynep Erdoğdu Öztürk, dergimiz için özel olarak tasarladığı Ebru sanatıyla elif harfini yaptı. Kendisine dergimiz adına teşekkür ederiz.


Klasik sorumuzla başlayalım Ebru merakı nasıl başladı?

7-8 yaşlarımda babam sürekli eski kitap toplardı çoğu kitapta ilk sayfada ebru zemin olması çok dikkatimi çekerdi, hiçbir katkı maddesi olmadan en doğal sanatı olduğunu anlayınca içimdeki ebru sevgisi filizlenmeye başladı.

Bu işe gönül verenlere eğitim veriyorsunuz. İyi bir Ebru sanatçısı olmak için ne kadar zaman geçmesi lazım?

Ben topraktan boya yapımı üzerine eğitim aldım .kendi öğrencilerime de bu konuda dersler veriyorum. 2 yıl süreyle kültür merkezlerinde topraktan boya yapımı konusunda seminerlerim olmuştu.Aslında bu ata yadigarı Meslek haline nasıl dönüştü? sanat; usta çırak ilişkisi ile öğrenilir bazen konuşarak anla İlkokulu Türkmenistan’da okurken araştırmaya tamazsın öğrencinin de dikkati lazım.suyun kıvamı bobaşladım ebruyu. Aslında ben Hacettepe üniversitesinde yanın kıvamı ebrucunun iğnelerle işlediği desenler bazen İngilizce öğretmenliği okudum.Öğrenciliğim süresincede dünya ile alakasını kesebiliyor bu esnada öğrenmek için ebru kurslarına devam ettim.daha sonra Ukrayna’da İngönül verene dikkat işi düşüyor. 3-4 yılda öğrenilebilir. gilizce öğretmeni olarak görevime başladığımda kendime ama en iyi kararı teknedeki kitre ve boyalar verdiği için iyi küçük bir çalışma atölyesi açtım, 3 yıl sonra hobi olarak bir sanatçı olunur mu yoksa kitre ve boyayla iyi mi anlaşbaşladığım ebrunun bana daha çok keyif verdiğini ve hatta mak gerekli tartışılır. saat 17:30’dan sonra okuldan gelip sabahlara kadar ebru Bu güne kadar kaç kişiye eğitim verdiniz? yaptığımı fark ettim ve 8 yılın sonunda beni mutlu eden Hiç hesap yapmadım. Ama İngilizce ve Rusça bildiasıl mesleğimin bu olmasına karar verdim. ğim için atölyemde yurt dışında güzel sanatlar okuyan yaKağıda, kumaşa, takıya ve bir çok nesneye bu bancılar yada oralarda sanatçı olan ustalar, 1 aylığına yada 1 yıllığına öğrenmeye gelen dünya vatandaşları çok fazla sanatı uyguluyorsunuz en zoru sizce hangisi? oluyor.bir nevi gönüllü elçilik yapıyoruz. Ayrıca psikolojik Şöyle ki ebru; kağıda ne kadar zorsa kumaşa da o destek olarak da rehabilitasyon merkezleri ile çalışıyoruz kadar zor cama da. Boyaların kıvamı konusunda kağıt en yorucusu, kumaşın ön işlemleri konusunda kumaş en Burada herkesin alabileceği ürün var ve bunların zahmetlisi. Bekleme konusunda ise cam en sabır isteyeni. özellikleri nedir mesela tekstil ürünlerinde kuHepsinin verdiği keyif ayrı. maş nedir?

Eserlerinizi yurt dışından gelen devlet büyüklerine hediye edilmesi nasıl başladı?

Bizim için kalite önemli saten, ipek ve ince ipek kumaşlar daha kullanışlı oluyor.kaliteden ödün vermeden en iyisini seçmeye çalışıyoruz.

Babamın mesleği dolayısıyla sürekli yurt dışında yaşadım.oralarda resmi görevliler ve işadamları ile müna- Yaptığınız eserler paha biçilmez ama ortalama sebetimiz vardı.biraz mükemmeliyetçi bir karakter oldufiyatları nedir? ğum için eserlerim dikkat çekiyordu ve Türkiye’yi tanıta 15 tl’den 5000 tl ye kadar tablolar, 20 tl’den- 150 tl cak şekilde ebru üzerine hat, minyatür işlemeye başladık ye kadar eşarp fular ve kravat atölyemizde bulabilirsiniz. derken işadamları tarafından Türkiye’yi tanıtmak maksatlı bilmeniz gereken bir şey var o ürün sadece sizde olacak. talepler arttı.

En son hangi devlet büyüğü için eser yaptınız?

Türkmenistan devlet başkanına özel 2 adet eser hazırladık.

Başbakanımız da sizin ürünlerinizden aksesuar olarak kullanıyor bu nasıl bir duygu? Özel olarak Yaptığım kravatın sayın başbakanımız tarafından kullanılması çok gurur verici.

Sizin en çok sevdiğiniz eseriniz hangisi?

Doğuma az kalmış sanırım 2. erkek evlat ve bu sanat nasıl etkileyecek sizi?

Aslına bakarsanız çok etkileyeceğini sanmıyorum. ebrunun terapi yönü rahatlatıyor.İlk evladım doğduktan 5 saat sonra biz Amerika’ya 25 adet tablo göndermiştik hatta 1 aylıkken uluslararası bir tanıtımda 10 gün görev aldım. Şimdi 4 yaşındaki oğlumun da teknesi var oda kendi teknesine oturup ebrusunu yapıyor.

E.M.: Allah size doğumda kolaylık ve bebeği Hiçbir eserimin ikincisi yok hepsini çok seviyorum nizle birlikte sağlık versin. Bize vakit ayırdığınız benim çocuğum gibi onlar.hatta bazen sattıktan sonra için teşekkürler. ağladığım bile olmuştur.

Bu güne kadar gelen en sıra dışı istek neydi?

Ebru kumaştan perde ve yastık talebi olmuştu çok şaşırtıcı geldi fakat daha sonradan mükemmel oldu.

Ben de çok teşekkür ederim. Bu ata yadigarı sanatımızı gündeme taşıdığınız için.

Elif Magazin • Mart 2013

29


30 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

31


32 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

33


KOZMETİK “KOBALT MAViİSiİ” GOLDEN ROSE İiLE PODYUMLARDAN SONRA ŞİşSiMDİşi DE MAKYAJ ÇANTALARINDA Sezonun güzellik şifrelerini asaletle birleştiren Golden Rose, 2013 yılı makyaj modasında “kobalt mavisi” ile çarpıcı bir etki yaratıyor. Tercihlere göre renk ve stil seçimlerinde özgür bırakıldığımız makyaj modası, bu sezon siyahın yeni yorumu “kobalt mavisi” ile farklılaşıyor. Gözlerinizde daha nötr bir görünüm yaratmak için Golden Rose Silky Touch Pearl Eyeshadow’un 111 numaralı kobalt mavisi rengini tercih edebilirsiniz. Daha etkili bir görünüm elde etmek istiyorsanız, alt göz kapağınızın içine de ten rengi kalem çekerek daha derin bakışlar yaratabilirsiniz. İpeksi dokusu ve 34 farklı renk seçeneğiyle Golden Rose Silky Touch Pearl Eyeshadow’a 9.50 TL’ye sahip olacaksınız.

34 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

35


Yüzünüzde Argan yağı mucizesi! Cazip fırsatları ile akıllı alışverişin yeni adresi olan Dore, her ay yepyeni ürünlerle kataloğunu zenginleştiriyor. Nisan ayının yeni ürün serisi Eveline Bio Argan, güzelliğine düşkün kadınların tercihi olacak. Kozmetik yağlar içinde bakım yapma özelliği açısından en değerli ve zengin olan Argan yağı ve üzüm çekirdeği yağını, özenle seçilmiş 12 değerli bitkiden oluşan kompleks ile birleştiren Bio Argan Yüz Kremleri; kırışıkların düzgünleşmesine, cilt sıkılığının ve yoğunluğunun yenilenmesine yardımcı olur. Serideki her bir kremin içeriğinde mucizevi Argan yağı ve üzüm çekirdeği yağına ek olarak ginseng, çay dikeni, kadife çiçeği, buğday tohumu, meyan kökü, peygamber çiçeği, kırk kilit otu, yeşil çay, öksürük otu, lavanta veya kuşburnu, papatya ve kırlangıç otu bulunmaktadır.

36 Elif Magazin • Mart 2013


Estetikte Çağın Mucizesi Işık Dolgusu Sürekli gelişen ve ilerleyen estetik dünyasının yeni trendi; “ ışık dolgusu “. Birçok ünlü ismin en çok tercih ettiği yöntemlerden biri olan ışık dolgusu ile cilde gençlik ışıltısını yeniden kazandırmak mümkün.

Elif Magazin • Mart 2013

37


2013 BAHAR SEZONUNUN RENGİ MOR SEÇİLDİ Sezonun makyaj trendlerinde, ürünleri ve renkleriyle dikkat çeken Golden Rose, 2013 yılı bahar sezonunun modası mor ile hem gözlerde, hem de tırnaklardaki cazibeyi ön plana çıkarıyor. Etkileyici ürünleriyle Golden Rose, gözleriniz, dudaklarınız ve tırnaklarınıza mor rengin mükemmelliğini taşıyarak, bahar makyajına damgasını vuruyor.

38 Elif Magazin • Mart 2013


Selülit kabusuna doğal çözüm! Bioritm Güzellik Enstitüsünün uyguladığı Africology ürünleri, selülitlerinden yakınanların yardımına koşuyor. Üüstelik Africology ürünleri hiçbir şekilde kimyasal ve katkı maddesi içermiyor.

Bioritm Güzellik Enstitüsü tarafından uygulanan Africology kremler, kimyasal ve koruyucu içermiyor. Ürünlerin içeriklerinde kimyasallar yerine, güçlendirici özellikleri ve işlevlerini besleyip düzenleyen besin maddeleri için doğal bitki yağları kullanılıyor. Bioritm Güzellik Enstitüsü’nün uzmanlarının uyguladığı ürünler, serbest radikaller, stres ve kötü çevre koşullarının zarar verdiği bölgeleri iyileştirmeye yardımcı olmak ve yeniden canlandırmak için tasarlandı. Yaz ayları yaklaşırken özellikle iki ürün kadınların oldukça işine yarayacak:

Slimming Detox Cream: İnceltici ve sıkılaştırıcı bir etki için deniz yosunu, sarmaşık, ulak otu, keçisakalı ve ısıran

orman asması botanik karışımını içerir. Adipositlerdeki lipolizini tetikleyen, trigliseritlerin hidrolizini artıran ve mitokondrideki serbest yağ asitlerinin oksidasyonunu hızlandıran kafein, guarana özütü, karnitin, sisteik asit ve pantetein sülfonat ile zenginleştirilmiştir. Bu ürünler ile hücrede faaliyet taratarak çalışmak tercih edilir, sadece santimetrelerde azaltma göstermek için su kaybettirmektense bu şekilde yağ enerjiye dönüşebiliyor. Vücudun susuz kalmaması, hücrelerini genç ve sağlıklı tutması için cildin suyu muhafaza etmesi çok önemlidir. Fiyatı: 140 TL

Cellulite Detox: Cellulite Detox Oil, vücudun toksinleri doğal yollardan atmasına yardımcı olur, yağ depolarının yapılanmasını engeller. Ekstra etki için Slimming Detox Cream ile kullanılması önerilir. Fiyatı: 97 TL

Elif Magazin • Mart 2013

39


MODA

40 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

41


42 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

43


44 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

45


AKSESUAR

FAVORİ’DEN GELİNLERE ÖZEL “MUTLULUK KOLEKSİYONU”

Altın takı sektörünün lideri Favori, gelinliklerin saflığına ışıltı katan “Mutluluk Koleksiyonu” ile bayanları en unutulmaz günlerinde de yalnız bırakmıyor. Takı tasarımının öncü markalarından Favori; birbirinden gösterişli ve çeşitli ürünleriyle, klasik veya modern tüm gelinlik modellerine uygun seçenekler sunuyor. Favori’nin benzersiz küpe, kolye, bileklik modelleri ve setleri bayanların en özel elbisesi gelinliği ufak bir dokunuşla tamamlıyor. Seçkin kadroları tarafından elde özenle işlenen taşlı, taşsız, sade, şık ve gösterişli ürün seçenekleriyle Favori; her zevke uygun tasarımlarıyla, bayanların en özel günlerine şahitlik ediyor.

46 Elif Magazin • Mart 2013

TSE güvenceli olan ve kalite garantisiyle satılan bu seçkin ürünler, ömür boyu ayar ve kalite garantisi ile satılıyor. Favori’nin Türkiye çapındaki 110 mağazasında tüketicilerin beğenisine sunulan ürünleri incelemek için en yakın Favori mağazasını ya da www.favori.com.tr internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.


Elif Magazin • Mart 2013

47


48 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

49


50 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

51


52 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

53


54 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

55


Ametist

Ametist

56 Elif Magazin • Mart 2013


Mon Reve’in kullanılan yarı değerli doğal taşların tümünün bir pozitif etkisi var:

rite

rado

lab mika

Oniks; kadın-erkek ilişkilerini dengeler, karşı cinsler arasında sağlıklı iletişim sağlar, evliler arasında hoşnutluk oluşturur, otokontrol yeteneğini geliştirir, kişiyi bağımlılıktan kurtarır. Akik; kariyer taşıdır, enerji verir ve bedeni güçlendirir, hamilelikte anne ve bebek sağlığı için faydalıdır, cesareti artırıcı etkisi vardır, kararlılığı pekiştirir, lenflerin sirkülasyonunu rahatlatır. Sarı kuvars; kıskançlık duygularını bastırır, karaciğer ve safrakesesi işlevlerine yardımcıdır, toksinlerin atılmasına destek olur, cilde tazelik ve serinlikverir, görme bozukluklarına iyi gelir. Pembe kuvars; Aşk taşıdır, sevginin vücutta akışını kolaylaştırır.Beden hücrelerini yeniler; hem hastalıkları tedavi eder hem de bedeni dinçleştirir.Yaraları, anjini, astımı, siyatiği, migreni ve görme bozukluklarını iyileştirir. Mercan; Nazara karşı kullanılır. Ev ve ailedeki olumsuz enerjiyi ortadan kaldırır.Kararlılık sağlar, konsantrasyon eksikliğini giderir. Heyecanları, aşırı duygulanmaları ortadan kaldırır.Kalbi ve dalağı kuvvetlendirir. Hormonsistemini dengeler. Ametist: Şifa bakımından en güçlü taştır. Negatif enerjiyi toplayarak pozitif enerjiye dönüştürür. Uykusuzluğa iyi gelir. Depresyona karşı faydalıdır. Bedendeki fazla elektrik yükünü toplayarak beyin gücünü yükseltir. Aventurin: Neşe taşıdır. Zihinsel karmaşa ve stresi azaltır.Korkularla mücadelede etkilidir. Sakinlik ve yaşama sevinci sunar. Sabrın semboludur. Alerjilere, deriye, saçlara, kaşıntılara iyi gelir. Garnet: Damarlar için faydalıdır. Cinsel duyarlılığı ve üreme gücünü arttırır. Dinginlik hissi verir. Geçmişi hatırlamaya yardımcı olur. Hayal gücünü kuvvetlendirir. Kişiyi karabasanlardan korur. Yeşim: Diş ağrılarını azaltır. Rahatlama ve sıcaklık hissi verir. Taşıyan kişilerde cesaret ve adalet

Elif Magazin • Mart 2013

labradorite - swarovski kristal kupe

57


MODA

denizakdag@windowslive.com

58 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

59


149,90 TL

149,90 TL

60 Elif Magazin • Mart 2013


149,90 TL

149,90 TL

Elif Magazin • Mart 2013

61


59,90 TL

59,90 TL

62 Elif Magazin • Mart 2013


59,90 TL

59,90 TL

Elif Magazin • Mart 2013

63


75,00 TL

75,00 TL

64 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

65


FAVORİ, “MEVLANA YEDİ ÖĞÜT KOLEKSİYONU” İLE HOŞGÖRÜYÜ ALTINA İŞLİYOR

13. yüzyılda ortaya koyduğu düşünceleriyle ruhlara, sevgi ve hoşgörüden oluşan bir hayat iksiri sunan; tasavvufi düşünce tarihinin önemli şairi ve düşünce adamı Mevlana’nın 7 öğüdü, Favori’nin takılarına ilham veriyor.


Elif Magazin • Mart 2013

67


MODA

68 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

69


70 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

71


72 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

73


74 Elif Magazin • Mart 2013


www.osmanlitaki.com

metale kIŞİŞİİİSIlIk katıyor Osmanlı Takı, son yıllarda takı sektöründe Türkiye’de isminde sıkça bahsettirmeye başladı. Osmanlı Takı’nın sahibi Celali Orakçı, yıllardan beri takı sektöründe ve bilgi birikimini Osmanlı Takı adlı firmayı kurarak oldukça zengin bir koleksiyona imza atmış. Osmanlı Takı, metale kişilik kazandırıp takı haline getiriyor. Osmanlı Takı, özel koleksiyonları ile dikkat çekiyor. Lalezar koleksiyonu bayanların çok ilgisini çekiyor. Erkekler için de çalışmalar yapan Osmanlı Takı’da Türkiye’de herkesin gönlünde taht kuran Barış Manço takılarının tamamı kullanılarak bir koleksiyon hazırlanmış. Bu sayımızda sizlere Osmanlı Takı’yı tanıtıyoruz ve Osmanlı Takı’yı kuran Celali Orakçı ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Elif Magazin • Mart 2013

75


Takı işine nasıl başladınız Osmanlı

Takı nasıl kuruldu?

1988 de İstanbul a geldiğimden beri bu sektörün içindeyim. Geldiğimde bir bijutericide çırak olarak çalışmaya başladım. 3 yıl burada işi öğrendikten sonra 2 arkadaşımla beraber kendi işimizi kurmaya karar verdik, ilk olarak boncuk ve hazır metallerden modeller yaptık ve sattık. 1 sene sonra tek başıma devam etmeye karar verdim sonra körfez savaşından dolayı bir sene ara verdim. Sonrasında gelişen teknoloji sayesinde işlenebilir metallerden yeni bir koleksiyon çıkardım 500 parçalık ve bunu halk pazarlarında satmaya başladım, Etiler Ulus, Çarşamba Pazarı, Yeşilköy, Salı Pazarı Kadıköy. 4 yıl buralarda satış yaptıksan sonra yurtdışı satışlarımızın çoğalmasıyla yani yurt dışı müşterilerimizin talepleri doğrultusunda

76 Elif Magazin • Mart 2013

bir firma kurmaya karar verdim. Osmanlı Takı by Celali’yi 2003’te kurdum.İlk sene sadece 5 ülkeye takı ihraç ediyorduk. Sonra katologlar web sitesi reklamlar derken koleksiyonlarımız da arttı. Bu arada müşterimizi tanıdıkça onların isteklerine göre otantik takılarımızı modernize etmeye başladık. Bununla beraber Avrupa azarını da yakalamış olduk. Fuarlara katılamaya başladık Paris Kazakistan ve Madrid fuarlarına katıldık Türkiye harici.

Sizi diğer takıcılardan ayıran özellikler nelerdir? Aslında bizim tarzımız daha önce kimsenin cesaret edemediği bir tarz. Modayla pek ilgisi yok yani otantik. Bu da bizi diğer firmalardan farklı kılıyor. 1999 da yaptığımız otantik takılar hala aynı beğeniyle talep görüyor. Zaten ülkemizde çok fazla üretici firma yok daha çok uzak doğudan ucuz olsun diye 10 binlerce adet ürün getiriyorlar. Biz ise bize özel kendi kültürümüzü yansıtan yüksek kaliteli ürünler üretiyoruz.


Osmanlı Takı’da imalat konusunda Türkiye’nin önde gelen firmalarından. Tüm takılar kendi bünyesinde hazırlanan Osmanlı Takı’da tecrübeli tasarımcıların elinden çıkan çizimler ürün haline dönüştürülüyor.

Elif Magazin • Mart 2013

77


Özel koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?

kalıp çıkarmak için mum kalıplar yaptık. Orijinallerinin kalıba alınması hiç değilse renklerini bozacağı için kolay yolu seçmedik ve zor yoldan Cemil İpekçi ile bir koleksiyon çıkargittik. Ama pek çoğunun kalıbının bizde olması dık. İğne oyalı ve altın kaplamalı. Arkasından zaten işimi kolaylaştırdı. Fakat her aşaması beLalezar’ı yaptık. Lalezar bizim için çok uç bir koleksiyon oldu tüm deneyimlerimizi birleştire- nimde hayranı olduğum için ayrıca mutluluk verek yaptığımız bu koleksiyon bizim özenle çalış- rici bir duygu. Biz Osmanlı Takı by Celali olarak tığımız özel bir katalog çıkardığımız ürünlerden 3 yıl içerisinde Barış Manço’nun resimlerinden diğer taktığı takıları da çıkaracağız şimdilik çıkış oluşuyor . Arkasında harem koleksiyonunu çıkoleksiyonumuz 110 parça ama her geçen gün kardık hemen ardı sıra da Nazende’yi çıkardık şu anda 3bin 500 adedi geçkin ürün zenginliğine bunu çoğaltacağız ve siz sevenlerine ulaştıracağız. sahibiz.

Barış Manço takılarını yapma fikri nereden çıktı? Bu ürünlerin kullanım hakkı sizde mi?

Barış Manço takılarını proje olarak Doğukan Manço ve tasarımcı Dinçer Yılmaz ile birlikte başladık. Dinçer Doğukan’ın Barış Manço Takılarını çıkarmak istediğini bize iletti ben de kendisinin hayranı olarak çok sevindim ve başladık. Başladıktan sonra müzeye gidip orijinal takıları görünce de çok sevindim zira zamanında bizim çıkardığımız halen kalıpları bizde olan takılardı pek çoğu o yüzden kolay olacağını düşünerek çok hızlı ve kısa bir zamanda koleksiyonumuzu çıkardık. Orijinalleri üzerinden fotoğraftan çalıştık. Hatta pek çoğunun sadece fotoğraftan çalıştık. Barış Manço bu ülkenin yeri doldurulamayacak değerlerinden biridir ve biz böyle bir vesileyle takılarını sevenleriyle buluşturduğumuz için gururluyuz. Bu çalışma sırasında Doğukan Manço, Batıkan Manço, Lale Manço Ahıskalı ve Dinçer Yılmaz ortak çalışmalar yaptık hep işbirliği içerisindeydik. Hazır sırası gelmişken tekrar tüm Manço ailesine bize katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Barış Manço takılarını yaparken gerçeklerine dokumak nasıl bir duyguydu? Barış Manço takılarını yaparken gerçeklerinin fotoğraflarını çekerek yaptık tekrardan

78 Elif Magazin • Mart 2013

Osmanlı motifli takıların televizyondaki tarihi filmlerle beraber talebi artı mı?

Biz Osmanlı Takı by Celali olarak zaten tarzımız buydu kurulduğumuz andan itibaren otantik takılar yapıyoruz. Kimsede yokken bizim imalatımız buydu yani, dizilerle beraber talep arttı elbette. Çünkü insanlar gördükçe istemeye başladılar.ancak biz 1999 dan beri yapıyor ve satıyoruz diziler şurada 3-4 senedir revaçta.

Takının modası nedir kimler belirliyor?

Bence takı modası diye bir şey yok ama değişiklik gerekli her zaman ne kadar farklı ve çok model olursa o kadar şansınız artıyor. Takı modasını iyi koleksiyon yapanlar belirliyor. Bir dizide öne çıkan takıyı herkesin alması moda değildir bence..

İmalathanenizden bahseder misiniz?

Önce tasarım aşaması var bizzat kendim yapıyorum. Sonra imalat kısmında seri olarak çıkıyor bize metal külçe olarak gelir ürün olarak çıkar.

Takılarınızda insan sağlığını etkileyen kimyasallar kullanılıyor mu?

Bizim en büyük özelliğimiz ürünlerimiz içeriğinde kanserojen hiçbir madde olmamasıdır. Nikel yada kurşun içermiyor. Bbuna itina ediyoruz zaten tüm sağlık belgelerimiz tamdır. Bu şekilde müşterilerimizin ve çalışanların sağlı-


Elif Magazin • Mart 2013

79


80 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

81


Barış Manço’nun kendisi “Osmanlı Takı by Celali” olar Yaşamı boyunca kullandığı tüm bire birini yaptıkve Yaptığımız takıların diğer ver uygulayarak dörtlü se Barış Manço’nun bir yüzüğünü kolyesini,bilekliğini ve Barış Manço katoloğumuza ilk tasarımlarla Tüm arşivini incelemeye deva yapıp katoloğumuza ekleyeceğiz

“Osmanlı Takı by Celali” adı altında Ba olmak bizi gu Bize bu imkanı veren Manç

Celali O

www.osman

82 Elif Magazin • Mart 2013


iyle özdeşleşen takılarına rak yeniden hayat veriyoruz. takıları inceleyerek orjinallerinin e devam ediyoruz. rsiyonlarını da kendi tarzımıza et haline getiriyoruz. ün parçalarından yola çıkarak e küpesini yapıyoruz. k olarak 110 parçadan oluşan a başladık. am edip sırasıyla tüm takılarını z ve siz sevenlerine ulaştıracağız.

arış Manço Takılarını yeniden tasarlıyor ururlandırıyor. ço Ailesine teşekkür ederiz.

Orakcı

Elif Magazin • Mart 2013

83


SAĞLIK

ERGENLİK SÜRECİNDE;

— Vücut yağlanması ergenlik döneminde arttığından ötürü kızlar vücut yapılarının değişmesinden rahatsızlık duyabilir. Bu dönemde vücut algısının değişmesi ve zayıf olma isteğinin artması karşılaşabilecek riskler arasındadır. Anoreksia nervosa veya bulimia nervosa gibi yeme bozukluklarının ortaya çıkmaması için bedeni ile ilgili değişikliklerin sebepleri ergene açıkça anlatılmalıdır. — Ergenlik döneminde kemik ve kas gelişimi halen sürmektedir. Bu nedenle proteinli yiyeceklerin düzenli ve yeterli tüketilmesi önemlidir. Kemik gelişimi için günde 2 su bardağı süt veya yoğurt, 1–2 dilim peynir tüketilmelidir. Kas gelişimi için her gün et, tavuk, balık grubundan bir besin beslenme programında yer almalıdır. Vejetaryen kızların veya et grubu besini sıklıkla alamayan kişilerin protein ihtiyaçlarını karşılamak için yumurta ve kuru baklagillere beslenmelerinde sıkça yer vermeleri gerekir. — Yanlış beslenme alışkanlıkları bu dönemde değiştirilmelidir. Eğer ergenin kızartmakavurma, fast-food tüketme alışkanlığı varsa, bu alışkanlıkları değiştirmek için kendisine destek olunmalıdır. Sağlıklı beslenmenin temel ilkelerini öğrenmesi için bu süreçte bir diyetisyenden yardım alınabilir. — Bu dönemde zayıflama isteği ile karbonhidratlı besinlerin (ekmek, pirinç, makarna, patates gibi) tamamen beslenme düzeninden çıkartılması sık gözlenen bir durumdur. Fakat vücudun temel enerji kaynağı karbonhidratlardır. Bu nedenle her gün en az 3-4 porsiyon kadar karbonhidratlı besin tüketilmelidir. Beyaz ekmek ve rafine tahıl ürünleri yerine tam tahıl ekmeklerine ağırlık verilmelidir.

GEBELİK DÖNEMİNDE;

— Gebelik sürecinde gereğinden fazla veya gereğinden az kilo almak bebeğin sağlığını tehlikeye atabilir. Bu nedenle yeterli ve aylara göre dengeli kilo kazanımı sağlanmalıdır. — Gebelik döneminde, bebeğin büyüme ve gelişmesi için yeterli miktarda enerji almak gerekir. Gebeliğe normal başlayan kişiler için günlük 300 kalori, gebeliğe zayıf başlayan kişiler için günlük 500 kalori yüksek almak yeterlidir. — Günlük protein alımının yeterli olması gerekir. Gebelerin beslenmesinde her gün et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller gibi protein içeren besinler yer almalıdır. — Günlük alınan enerjinin %30’unun yağdan gelmesi gereklidir. Salatalara ve sebze yemeklerine katılan sıvı yağlar ve hayvansal içerikli gıdalarda yer alan doymuş ya asitleri yeterlidir. Kızartma ve kavurma tüketmek sağlık açısından zararlı olan trans yağların alınmasına neden olur. — Günlük karbonhidrat tüketimi yeterli olmalıdır. Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmekleri tercih edilmelidir. Fakat demir yetersizliği durumu varsa, kepekli ekmek türlerinden kaçınılmalıdır. — Günde 3 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmelidir. — Çiğ et içeren yemeklerden (sushi, çiğ köfte gibi), içi çiğ kalmış etlerden uzak durulması Elif Magazinİyi • Mart 2013 gerekir. pişmemiş veya çiğ olan etler, Elif Magazin • Mart 2013

84 84

KADINLIK YOLCULUĞUNDA BESLENME

K

endinize değer vermenin bir yolu da sağlığınıza özen göstermektir. Sağlığınıza özen göstermenin en temel adımları sağlıklı beslenme ile atılır. Kadınlar; çocukluk dönemlerinden genç kızlığa, gebelik dönemlerinden emzirme sürecine ve menopoz yolculuğunda beslenme tarzlarına özen göstererek daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama merhaba diyebilir. Kadınlık yolculuğunda döneme özgü beslenme, kadına sağlık katar. Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber besin zehirlenmelerine ve zararlı bakterilerin bulaşmasına neden olabilir. Gebeliğin son dönemlerinde ödem sorunu oluşabilir. Ödemden korunmak için az tuzlu bir beslenme şekli benimsenmelidir. Yemeklerden ve ekmekten gelen tuz gebe için yeterlidir. Ekstra tuzluk kullanılmasına gerek yoktur. İyotlu tuz tercih edilmelidir. Tuz yemeklere ateşten alındıktan sonra ilave edilmeli ve karanlık ortamda saklanmalıdır. — Günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Su, ayran, taze sıkılmış meyve suyu ve ıhlamur gibi içecekler tercih edilebilir. — Bazı bitki çayları, rahim kasılmalarına neden olabileceği için doktora/diyetisyene sorulmadan kullanılmamalıdır. — Asitli içeceklerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Bazı tatlandırıcı türleri plesentadan bebeğe geçebildiğinden ötürü tatlandırıcı içeren ürünler tercih edilmemelidir. — Çay, kahve gibi kafeinli içecekler sınırlı tüketilmelidir. Gebelerde günlük güvenli kafein alma sınırı 300 mg’dır. — Çay ve kahve gibi içecekler yemeklerden en az 45 dakika sonra fazla demli veya çok yoğun olmayacak şekilde tüketilebilir. — Gebenin doktor kontrollerinin yanı sıra diyetisyenden de yardım alması sağlıklı bir gebelik ve bebeğin besinsel ihtiyaçlarının karşılanması açısından önemlidir. — Gebe, kireç, toprak gibi besin olmayan cisimlere aşeriyor veya bunları tüketiyorsa en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır.

BEBEĞİNİZİ EMZİRİRKEN;

— Süt miktarını arttıran en önemli etmen günlük sıvı tüketimidir. Emziren bir annenin günde 3 litre kadar sıvı tüketmesi gerekir. — Yanlış bilinenin aksine şekerli gıdaların süt üretimi arttırması söz konusu değildir. Beyaz şeker boş enerji kaynağı olduğu için mümkün olduğunca sınırlı tüketilmelidir.

— Kafein ve nikotin, süte geçerek bebeğinizin uyku sorunu yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle kafeinli içecek tüketiminde aşırıya kaçılmaması ve sigara içilmemesi önemlidir. — Yeterli ve dengeli beslenmek, süt kalitesini arttırır. Her gün süt ve süt ürünleri, et çeşitleri, sebze-meyveler ve tahıl ürünleri düzenli olarak ve karışım halinde tüketilmelidir. — İlk altı ay kesinlikle zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Altı ay sonrasında günlük enerji ihtiyacını karşılayan sağlıklı bir beslenme planı uygulanmaya başlayabilir.

MENOPOZ DÖNEMİNDE;

— Kemiklerden kalsiyum çekilmeye başladığı için kalsiyumdan yeterli bir beslenme planı uygulanmalıdır. Günde 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmelidir. — Bu dönemde kan kolesterolünün yükselme riski arttığından ötürü yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri tercih edilmelidir. — Katı yağ tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Etlerin yağlı kısımları, tavuk ve hindinin derisi, kaymak, mayonez gibi yağlı soslar, kızartma ve kavurma usulü pişirilmiş besinler tercih edilmemelidir. — Östrojenin azalması nedeniyle bu süreçte kilo alma ve özellikle karın bölgesinde yağlanma sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi ve düzenli fiziksel aktivite yapılması gerekir. — Kilo vermek amacıyla çok düşük kalorili diyetler yapılmamalıdır. Bir diyetisyenden yardım alınabilir.


Radyofrekans Liposuction ile Hem Fazla Yağlarınızdan Kurtulun Hem de Sıkılaşın

U

zun yıllardır uygulanan ve kanül adı verilen ince borucuklar yardımıyla vücuttaki yağların alındığı Liposuction yöntemi radyofrekans teknolojisi ile şimdi sıkılışmayı da sağlıyor. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Dinar “yeni nesil radyofrekans ile liposuction yönteminin, klasik liposuction ameliyatları sonrası karşılaşılan sarkma problemlerini ortadan kaldırdığını ayrıca son yıllarda erkeklerin de radyofrekans liposuction yöntemine yöneldiğini’’ belirtiyor. stetik dünyasının son durumunE daki gelişmeler Türkiye’de hızla ilerliyor. Uzun yıllardır birçok kişinin

tercihi olan liposuction konusu artık sadece kadınlara değil, erkeklere de cazip geliyor. Türk kası olarak adlandırdığımız bölgelere ufak müdahaleler ile erkeklere daha sıkı bir vücut olanağı

sağlanıyor. Ayrıca hamilelik sonrası karın bölgesinde inatçı yağ birikimi olan, karın duvarı kilo alıp vermeye bağlı sarkma eğiliminde olan hastalara da tavsiye ediliyor. Klasik liposuctionda karın bölgesi, bacak içi, kol bölgesi gibi yer çekimine karşı koyamayan bölgelerde yağ alımı sonrası cilt içi boşalmış bir torba gibi sarkma eğilimi gösteriyor. Yeni nesil radyofrekans ile liposuction uygulamasında ise inatçı yağlar radyofrekans teknolojisi ile eritilip, vakumla alınırken aynı zamanda cildin de sıkılaşmasına yardımcı oluyor. Yani klasik liposuctionda sıkça rastlanan sarkma riski önleniyor ve morarma oranı da daha düşük oluyor. Liposuction bir zayıflama yöntemi değil, vücuda şekil verme yöntemidir. Op. Dr. Serkan Dinar bu uygulamanın ardından sıkça sorulan sorular arasında ameliyat sonrasında çok yemek yersem yine aynı yağları alır mıyım? sorusuna ‘’Yeni Nesil Liposuction yönteminin vücuda şekil verme yöntemi olduğunu, hastaların ameliyat sonrasında da beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiği’’ cevabını veriyor.

daha az oluyor ve emboli (kan pıhtısı ile damar tıkanması) gibi riskler de azalmış olduğu gözleniyor.

Obezite sınırındaki hastalara uygulama yapılamıyor…

Yeni Nesil Liposuction sarkmaya eğilimli cildi olanlarda, özellikle yaş ya da beslenme şekli itibariyle ciltte kollajen dokusunun azalmasına bağlı elastik yapıyı kaybetmiş ciltlerde, bölge olarak özellikle kol bölgesinde sarkmadan müzdarip hastalarda, doğum sonrası karın gevşemesi olan hastalarda tercih edilebiliyor. Öte yandan obezite sınırında yani çok kilolu hastalarda çok fazla faydası olamıyor. Ancak bir uzman desteği ile verilebildiği kadar kilo veren hastalarda uygulama yapılabiliyor. Bunun dışında genel ameliyat riskleri olan hastalarda bu ameliyat içinde risk aynı oluyor.

Erkeklerde uygulanan yeni nesil liposuction yöntemi ile Türk Kası…

Liposuction, erkeklerde özellikle simit bölgesi denilen karın ve bel bölgesinde sıkça uygulanıyor. Erkeklerde de yeni nesil liposuction yöntemi Yeni Nesil Radyofrenkans ile ek sıkılaşma sağlıyor.. Son yıllarda Liposuction’nın Avantajları… Özellikle Türkiye’de erkeklerin esteKlasik liposuctionda ve yeni nesil lipo- tikle tanışması saç ekimi sonrası artış suctionda öncelikle inatçı yağlanma göstermiştir. Saç ekimi amacıyla olan bölgelere serum verilerek yağ estetik kliniğine başvuran erkeklerde dokusu şişirilir ve daha sonra kanüller liposuction, yüz germe , göz kapağı yardımıyla bu yağ alınıyor. Radyoestetiği gibi diğer estetik cerrahi frekans sayesinde yağlar eritilirken yöntemlere ilgi artmıştır. Sporla verküçük kılcal damarlar da yakılarak ilemeyen inatçı yağlanmalarda kanama durduruluyor. Bu sayede yeni nesil liposuction erkekler içinde iyileşme hızlanıyor, morarma faydalı olmaktadır. Elif Magazin • Mart 2013

85 85

Elif Magazin • Mart 2013


SAĞLIK Osteoporoza bağlı kırıklar zayıf kadınları daha fazla etkiliyor

T

üm dünyada yaklaşık 200 milyon kadını etkileyen Osteoporoz ile ilgili yapılan araştırmalar, hafif düşme sonucu kırık problemiyle hastaneye başvuranların yüzde 97’sinde D vitamini yetersizliği görüldüğünü ortaya koyuyor. Kalça kırığı yaşayan her 5 kadından 1’inin bir yıl içinde hayatını kaybetmesine neden olan hastalıkta vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun oranı da kemik kırıklarının oluşmasında etkili olurken sanılanın aksiye yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kırığa olan eğilimini azaltıyor. Yani kilolu kadınlar daha az kırık riski taşıyor.

K

emiklerdeki kırık riskinin artması anlamına gelen osteoporozun doğru tedavi edilmesi, özellikle eski yaşam kalitesine dönüşü engelleyen ve vakaların beşte birinin ölümle sonuçlandığı kalça kırıkları açısından büyük önem taşıyor. İlerleyen yaşla birlikte, değişik hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı olarak artan kırık riskinin, hastanın hayatını tehdit edecek duruma gelmesi halinde ayrıntılı ve çok yönlü bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekiyor. Osteoporozda sadece kemik yoğunluğuna bakılarak tanı konulup, buna göre tedaviye başlanmasının yanlış bir uygulama olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, “Bu uygulama ile hastanın kırık riski değil, doğrudan kemik yoğunluğu tedavi ediliyor. Oysa kemik yoğunluğu değerinin iyi olması kırıktan korunmada tek başına yeterli olmuyor. Nitekim kemik yoğunluğu normal olanların yaklaşık yarısında kırıkların görülmesi, bunun en net göstergesi olarak kabul ediliyor” dedi

ÇOK ZAYIF OLMAK DA SORUN YARATIYOR

Vücut kitle indeksi yani boy ve kilonun oranı da kemik kırıklarının oluşmasında etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Semih Akı, sanılanın aksine yüksek vücut kitle indeksi kemiklerin kırığa olan eğilimini azalttığını belirtti. Fiziksel stresin bu olumlu etkisi nedeniyle çocukların basketbol ve voleybol gibi zıplamayı gerektirecek sporlar yapmalarını öneren Prof. Dr. Akı, “Kilolu kişilerde ise kemiğe daha fazla fiziksel stres bindiği için, bu durum kemik gelişimine katkı sağlıyor. Ancak obezitenin genel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle onaylanmıyor. Hastanın daha önce osteoporotik kırık

86ElifElifMagazin Magazin• •Mart Mart2013 2013 86

geçirmiş olması diğer kırıklar için zemin hazırlıyor. Bu nedenle de ilk kırığı engellemek önem taşıyor” diye konuştu.

EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ, YAŞ!

Kırık riskinin ortaya konulması için kullanılan çizelgeye göre, değerlendirilmesi gereken dört ana faktör bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Akı bunları; kemik yoğunluğu ölçümü, yaş, daha önce geçirilen osteoporotik kırık ve annenin kırık öyküsü olarak sıraladı. Prof. Dr. Akı, kırığa olan eğilimin kemik sertliği ve kemik kalitesi olmak üzere iki başlık altında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Yaş ile birlikte kemiğin yoğunluğu azaldığı gibi kalitesi de bozuluyor. 40 ve 80 yaşındaki iki insanın kemik yoğunluğu değerleri aynı olsa da yaşla birlikte kemik kalitesi bozuluyor ve kırık riski sekiz kat artıyor. Bu nedenle ileri yaş gruplarında kemik yoğunluğuna bakmadan, kemik kalitesinin bozulduğu göz önüne alınarak tedaviye başlanabiliyor” dedi. Bir diğer faktörün de cinsiyet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akı, kadınların menopoza girmesiyle birlikte, kemikleri koruyucu etkisi olan östrojen hormonunun azaldığını ve bunun sonucunda kırık riskinin arttığını belirtti.

İKİNCİL FAKTÖRLERE DİKKAT!

Osteoporoz riski üzerinde etkili olan birtakım ikincil faktörler de bulunuyor. Bunlar arasında; içki ve sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, tiroid hormonu kullanımı, kronik akciğer hastalıkları, inflamatuar barsak hastalıkları, romatoit artrit, erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme


KADINLARA KONFORLU TÜP BEBEK MÜJDESİ ÖĞLE ARASI ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTER MİSİNİZ ?

İ

ş hayatının ağır koşullarının altında çocuk sahibi olmak için tüp bebek merkezine uğrayamayanlara müjdeli haber geldi. “Konforlu Tüp Bebek” tedavisi ile artık çocuk sahibi olmak çok daha kolay. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, konforlu tüp bebek yönteminin 10-12 gün içerisinde sonuç verdiğini ve hastanın tüp bebek merkezinde harcadığı zamanın 2-3 kez 30’ar dakika olduğunu söyleyerek, “Kadınlar günlük hayatlarını etkilemeden öğle arası çocuk sahibi olabilir” dedi.

Gerek tüp bebek konusunda bilginin artması gerekçe ilaç teknolojisindeki gelişmeler tedavi şekillerinin değişmesine neden oluyor. Bu gelişmerden faydalananların başında ise hastalar geliyor. Hastalar artık daha kısa sürede ve tüp bebek merkezinde daha az vakit geçirerek çocuk sahibi olabilecek. Konforlu Tüp Bebek isimlii yöntemle ilgili bilgi veren Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. Hakan Özörnek, daha az ve sadece derialtı iğneler kullanarak, neredeyse hiç kan almadan, daha az yan etkili ve en önemlisi daha az stresli bir tedavi imkanının bulunduğunu açıkladı. Dr. Hakan Özörnek, tedavi boyunca hastaların mümkün olduğunca hayatlarını etkilememeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle dedi: “Bir anlamda konforlarını hiç bozmuyoruz. Bu yöntemde ilaç dozları azaltılıyor. Yüzde 60 daha az enjeksiyon yapılıyor. Enjeksiyorlar derialtına yapılıyor. Tedavi süresinde 2-3 kez klinik randevusu alınması yeterli oluyor. Az ilaç kullanarak yapılan bu tüp bebek tedavisine ‘Konforlu tüp bebek’ diyoruz.” Dr. Hakan Özörnek, bu yöntemin 38 yaşın altındaki yumurtalık kapasitesi yeterli, boy-kilo oranı normal sınırda olan hastalara yapılabildiğinin altını çizerek, “Konforlu tüp bebek gebelik oranlarını düşürmez. Bu yöntem dünyada yeni yeni yaygınlaşmaya başladı. Türkiye’de de henüz az sayıda iyi laboratuvara sahip tüp bebek merkezinde uygulanıyor” dedi.

Elif Magazin • Mart 2013

87 87

Elif Magazin • Mart 2013


SAĞLIK

Gelinlerin kolları ve ayak bilekleri artık daha ince!

Ö

zellikle gelin adaylarının kabusu olan kalın üst kollar ve ayak bilekleri, artık tarihe karışıyor. FDA onaylı SlimLipo sayesinde lazer ışığı ile yağ hücrelerini sıvılaştırılarak, ardından yapılan deri altı müdahale ile cilt yüzeyin kalıcı olarak toparlanıp sıkılaşması sağlanıyor. Gelin adaylarına düğünden en az üç hafta önce SlimLipo uygulaması yaptırmaları öneriliyor.

Yaklaşan düğün sezonu öncesi gelin adaylarının en büyük hayali zarif detaylarla dolu bir vücuda sahip olmak. Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner, yaz aylarıyla birlikte çok sayıda gelin adayının da merkezlerine başvurduğunu belirtiyor. Diyet ve egzersizin özellikle bölgesel yağlanmalarda istenen sonuca ulaşmada yetersiz kalabildiğine dikkat çeken Güner, gelin adaylarının ince kollara ve ayak bileklerine kavuşmasının artık hayal olmadığını söylüyor. Hüseyin Güner, fazla yağlarından kalıcı bir şekilde şekilde kurtulmak isteyenlere ‘SlimLipo’ yöntemini öneriyor. FDA onaylı SlimLipo, özellikle ABD’de yaygın olarak kullanılan ve başarılı sonuçları nedeniyle sıkça tercih edilen bir yöntem. Türkiye’de ise Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nde uygulama gerçekleştiriliyor. İşlemin liposuction’a karşı üstünlük sağlayan en önemli özelliği, uygulamasının oldukça basit olması ve cerrahi işlem sınıfına girmemesi. SlimLipo aynı zamanda cildi geren ayrı bir lazer başlığına sahip. Cilt bu lazerle içeriden geriliyor. Kısacası, SlimLipo bölgesel yağları gidermenin yanı sıra, uygulandığı bölgede sıkılaşma da sağlıyor.

88ElifElifMagazin Magazin • Mart 2013 88 • Mart 2013


Uygulama düğünden en az üç hafta önce yapılmalı SlimLipo uygulaması, özellikle birkaç bölgesinde az veya ortalama düzeyde yağ birikimi olanlar için ideal. Gelin adayları özellikle kollarının ve ayak bileklerinin daha ince olması için bu uygulamayı tercih ederken; karın, üst karın bölgesi, kalça gibi geniş alanların yanı sıra yüz, gıdı, boyun, sırt, gibi bölgelere de uygulama gerçekleştirilebiliyor. Güner, kollar ve ayak bileklerine uygulama yaptırmak isteyen gelin adaylarına düğün tarihinden en az üç hafta önce işlemi gerçekleştirmelerini öneriyor. Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner, SlimLipo uygulamasının hakkında şunları söylüyor: “Bu işlemde saç telinden biraz daha kalın bir kanülle uygulama yapılacak bölgeye giriliyor. Kanülden çıkan lazer ışığı sadece yağ hücrelerini hedef alıyor. Lazer ışığı ile doğrudan yağ hücresi zarının patlatılması prensibine dayanan metot, doku ve damarlara ise hiçbir zarar vermiyor. Yağ hücrelerinin içeriği hücreler arası alana akıyor. Eriyen yağlar düşük basınçlı bir vakumla emiliyor. Bu işlem deneyimli estetik ve plastik cerrahlar tarafından uygun hastalara yapılıyorsa, çok güvenilirdir ve çok başarılı sonuçlar vermektedir. Doğuştan şanslı bir anatomiye sahip değilseniz bile, vücudunuzu yeniden şekillendirmeniz mümkün.” SlimLipo’nun uygulama yapılan bölgede bir diğer etkisi de ciltte belirgin bir toparlanma ve sıkılaşma sağlaması. Bu yüzden bu işlemle yüz bölgesinde bile çok iyi sonuçlar alınıyor. Yağ alma işleminin hemen ardından, lazer başlığı değiştirilerek deri altı müdahale ile cilt yüzeyin kalıcı olarak toparlanıp sıkılaşması sağlanıyor. Böylece uygulama yapılan alanın sönmüş bir balon gibi durması riski ortadan kaldırılıyor. Hasta işlem sonrası hemen eve dönebiliyor. İşlem ameliyat olarak kabul edilmediği için ameliyat risklerini de taşımıyor ve lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor.

Tekrar kilo alma korkusu yok Yapılan işlemle yağ hücreleri yok edildiği için aynı fazlalıkların geri gelmesi gibi bir durum söz konusu değil. Yani örneğin, kollarınız ve ayak bilekleriniz orantısız bir şekilde kalın ise ve bu bölgeleriniz işlem sonrası küçüldüyse, tekrar kalın kollu ve kalın bilekli bir kişi olma ihtimaliniz düşük. Kilo almanız durumunda bile yeni aldığınız kiloların dağılımı büyük ihtimalle çok daha orantılı olacak. Bu bir kilo verdirme değil, şekillendirme yöntemi.

Elif Magazin • Mart 2013

89


SAĞLIK

Anne sütünün faydaları * Anne sütü bebek için en doğal ve ideal besindir. * Bebeğin ilk 6 aydaki (D vitamini hariç) tüm besin ihtiyacını karşılar. * Her zaman hazır, temiz ve uygun ısıdadır. * Doğumdan sonra gelen sarı süt (Kolostrum) taşıdığı antikor ve bileşimiyle bebeğinizi hastalıklara karşı korur, bağışıklık sisteminin gelişmesini kolaylaştırır. (Örneğin ishal, zatürre, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar görülme riski azalır.) * Anne sütünün sindirimi kolaydır. Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. * Anne sütü ile beslenen bebeklerde ileri yaşlarda gelişebilecek şeker hastalığı, astım, alerjik hastalıklar, obezite, koroner kalp hastalıkları gibi kronik hastalıların oluşma riskinin daha az olduğu görülmüştür. * Anne sütü tüm organ ve sistemlerin büyümesini düzenleyen büyüme faktörü içerir. * Emzirme bebeğin diş ve çene sağlığı için yararlıdır. * Anne sütü bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. * Anne sütü, anne ile bebek arasındaki psikolojik bağı kuvvetlendirir, doğal bir sakinleştiricidir.

S

HER ZAMAN HER YERDE ANNE SÜTÜ

ağlık Bakanlığı, ‘Anne Sütü Bankaları’ açmaya hazırlanıyor. Bağışlanacak sütler saklanıp ihtiyaç duyan bebeklere verilecek. Bir bebeğe kendi annesinin sütü yetmediğinde pastörize edilmiş banka sütü kullanmanın en iyi beslenme yöntemi olduğunu söyleyen Liv HOSPITAL Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. İpek Akman, “Bu işlem sırasında donörün kimliği yani anne sütü bağışçısının kimliği sütü kullanacak olan bebeğin ailesine bildirilir. Çünkü ileride süt kardeşliği gibi bir durum oluyor. Psikolojik ve dini açıdan süt kardeşlerinin evlenmesi sakıncalı olarak görüldüğünden bağış yapan kişinin ismi bilinir ve tercihen de bağışı yapan kişinin bebeği erkekse bu sütü kullanacak prematüre bebeğin de erkek yani aynı cinsten olmasına dikkat edilir. Bu dini ve psikolojik olarak hem veren hem de sütü kullanan açısından psikolojik rahatlık sağlar” diyor.

Anne sütünün faydaları saymakla bitmiyor. Bebeği astım, obezite, diyabet gibi hastalıklardan koruyor ve doğum sonrası anneyi rahim kanama, meme ve yumurtalık kanseri risklerini azaltıyor. Dünya Sağlık Örgütü tüm bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile belenmesini, 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte emzirmenin sürdürülmesini öneriyor. Hiç kuşku yok ki anne sütü hem prematüre hem de zamanında doğmuş bebek için en ideal besin. Anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayan ve sindirimi kolay bir besin olmasının yanında bağışıklık sistemini güçlendiren antikorlar ve hücreler de içeriyor. Üstelik hiçbir formül mamada bu antikorlar ve bağışıklık hücreleri de bulunmuyor. Banka sütü özellikle prematürelerde, çoğul gebeliklerde, alerji problemi olan, tartı alamayan bebeklerde, cerrahi geçirmiş bebeklerde kullanılıyor. Anne sütüyle AİDS virüsü (HIV) ve sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonları bulaşabileceğinden pastörize edilmemiş sütler bebeklere verilmemelidir. Anne sütü vericileri CMV, HIV, HBV, ve HCV enfeksiyonları için taranmalı ve taramalar süt bağışı sürdüğü müddetçe 3 ayda bir tekrarlanmalıdır. Anne sütü biyolojik bir ürün olduğu için vericiler kan bankasına bağış yapan kişiler gibi sıkı bir şekilde taranırlar. Ayrıca süt vericilerinin sigara, alkol ve ilaç kullanmaması gerekir. Süt bankası anne sütüne Holder pastörizasyonu uygular. Anne sütü 30 dakika süreyle 63 dereceye kadar ısıtılır, bu sürenin sonunda hızla soğutularak (3.75 C/dk) 10 derecenin altına getirilir. Böylelikle anne sütü 15- 45 derece arasında çok kısa bir süre kalır ve bakteri üreme riski azalır. Anne sütü pastörize edildikten sonra dondurulur ve istek yapan hastanelere donmuş şekilde transfer edilir. Banka sütü kullanılmadan önce süt verilecek bebeğin ailesinden yazılı onay alınmalıdır.

90ElifElifMagazin Magazin• •Mart Mart2013 2013 90


ÇOCUĞUNUZ KUSUYORSA İSHAL OLABİLİR

Ç

ocuklar için en tehlikeli hastalıkların başında ishal geliyor. Daha çok ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklarda görülen bu hastalık bulaşıcı olabiliyor. İshalin çözümü ise dikkatli bir beslenme programı ve hijyen. En önemli belirtilerinden biri ise kusma. Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fazlı Yılmazer, ishalde kullanılacak en önemli tedavinin ise yoğurt ve kefir tüketiminin artırılması, muz, şeftali, yağsız pilavmakarna ve patates tüketilmesi olduğunu söyledi.

İshal özellikle ilk ve orta okul çağındaki çocukları tehdit ediyor. Okulların kalabalık oluşu adeta ishale davetiye çıkarıyor. Çünkü ishal bulaşıcı bir hastalık. Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fazlı Yılmazer, bu noktada aileleri uyarıyor. Dr. Fazlı Yılmazer, anne babaların okul çağındaki çocuklarının sağlıklarına dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Çocuklarda görülen ishalin, vücutlarındaki su kaybı yetişkinlere göre çok hızlı olduğu için daha tehlikeli olduğuna işaret eden Dr. Yılmazer, “Gelişmekte olan ülkelerde çocuklarda yıllık 1,5 milyar ishal atağı görülür ve bunlardan yaklaşık 4 milyonu ölümle sonuçlanır. Gelişmekte olan ülkelerde 3 yaşından küçük çocuklarda ishalden ölüm oranı %15’dir.” diye konuştu. İshalin nedenlerini enfeksiyonlar, besinsel etkenler, barsakların anatomik yapısına bağlı nedenler olarak sıralayan Dr. Yılmazer, ishalin belirtilerinin yaş grubuna göre değişiklik gösterse de hastaların genellikle bulantı, kusma, karın ağrısı, sık ve sulu dışkı, ateş ve vücudun su oranının azalması olduğunu anlattı. Dr.Fazlı Yılmazer, ishalde önemli tedavi yönteminin yoğurt ve kefir tüketiminin artırılması, muz, şeftali, yağsız pilavmakarna ve patates tüketilmesi olarak sıraladı. Dr.Fazlı Yılmazer, vücuttan su ve tuz kaybı bulgusu yoksa, ağızdan besin alımı iyi ise hastanın ayakta bile tedavisinin yapılabileceğini ifade ederek, “Bakteriyel bir enfeksiyon ise antibiyotik tedavisine başlanmalı, viral ise destek tedavisi yeterli olacaktır. Vücuttan su ve tuz kaybı varsa ve kusuyorsa hastanede damardan sıvı verilmeli, vücuttan su ve tuz kaybı var fakat ağızdan besin alımı iyi ise oral rehidratasyon tedavisi uygulanmalıdır” dedi. Elif Magazin • Mart 2013

91 91

Elif Magazin • Mart 2013


BAHARDA DERiİ CEKETLER RENKLENDİi Derimod, renklenen ve hafifleyen 2013 İlkbahar&Yaz deri ceket koleksiyonu ile bahar ve yaz aylarına merhaba diyor. Renklenen Derimod koleksiyonunda mint yeşilinden kum rengine, safran sarısından saks mavisine, pembeden somon rengine, hakiden konyak ve taş rengine kadar onlarca renk alternatifi bulunuyor. Deride trendlere farklı bir yorum getiren koleksiyonda; sezonun olmazsa olmazı bol zımbalı aksesuarlarla zenginleştirilen kadınsı nervurlü modeller, biker’lar, gömlek ceketler, vücuda oturan kısa ceketler ve sedefli parlak modeller derinin her halinde hayat buluyor. Bahar aylarının vazgeçilmezi süetler ise bu sene Derimod’da rengârenk seçenekleriyle yeniden yorumlanıyor. Hem kadın hem de erkek koleksiyonundaki şık tasarımları, renkli ve yumuşak dokunuşlarıyla göze çarpıyor.

92 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

93


23,00 TL

34,00 TL

57,00 TL

18,50 TL

18,50 TL

25,00 TL 25,00 TL

94 Elif Magazin • Mart 2013

25,00 TL


65,00 TL

52,00 TL

Elif Magazin • Mart 2013

52,00 TL

95

Fiyatların geçerlilik süreki Ağustos 2013’e kadadır.

17,50 TL

18,50 TL

18,50 TL


169,00 TL

“Varoluş Senfonisi”

Hepsi İnci 2013 İlkbahar-Yaz koleksiyonu Varoluş Senfonisi’nde… İnci 2013 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu “Varoluş Senfonisi” ana teması altında; retro hippi stillerden, sadelik ve şıklığa, derinin en canlı en renkli halinden, ağırbaşlı yılan baskılı haline bir varoluş senfonisi şehirli İnci kadınını bekliyor. İnci Deri yeni koleksiyonunda, güneşin yüzünü gösterdiği, ruhumuzu ısıttığı bu günlerde pembe turuncular,sarı ve toprak tonları,uçuk pasteller,yeşil ve turkuvazın sarsıcı vurgusu ile bej ve mokanın muhteşem uyumuna şahit ediyor.

96 Elif Magazin • Mart 2013

Henüz belli değil

Bohem özgür ruhlu Nütopya, rugan derilerle yumuşak derinin dansı Uyanış, natürel deri ve süetlerin en yalın hali Esrarlı Göçebe ve canlı renkleriyle Renkli Rüyalar…

499,00 TL

İNCİ 2013 İLKBAHAR-YAZ KOLEKSİYONU


Elif Magazin • Mart 2013

97

139.90 TL

424.90 TL

284,90 TL

399.90 TL

284,90 TL

399,90 TL

284,90 TL

424,90 TL


169.90 TL

224.90 TL

239.90 TL

169.90 TL

284.90 TL

98 Elif Magazin • Mart 2013

Henüz belli değil


399.90 TL

399.90 TL

239.90 TL 399.90 TL Henüz belli değil

199.90 TL Elif Magazin • Mart 2013

99


100 Elif Magazin • Mart 2013


2013 AYAKKABI KOLEKSİYONU Göz alıcı renklerin esir aldığı Marcatelli ilkbahar/yaz ayakkabı koleksiyonunda deri ile sarmalanmış dolgu topuklar, püskül ve boncuk detayları ile süslenmiş espadriller öne çıkıyor. Düz çizgilerin hakimiyetini sürdürdüğü marine teması buram buram deniz kokarken, ince işlemelerle süslenmiş çanta ve ayakkabılar koleksiyonun en can alıcı noktalarından biri oluyor. Makine ve el işçiliği ile hazırlanan işlemelerde bir çift ayakkabıda yaklaşık 800 adet gerçek kesme taş kullanılıyor.

Elif Magazin • Mart 2013

101


102 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

103



%100 ekolojik, stil sahibi ve rengarenk ayakkabılarıyla Natural World Türkiye’de! Doğadan ilham alan tasarımları ve renkleriyle Natural World’un en büyük özelliği ayakkabıların tamamen ekolojik olmaları. “ Made in Green” sertifikasına sahip olan bu rahat ve her stile uygun ayakkabılar, %100 koton bazlı, doğal kauçuk tabanlı ve tamamen bitkisel boyalarla renklendiriliyor. Farklı modelleri ve sezonun moda renkleriyle Natural World giyenlere stil katmakla kalmıyor, aynı zamanda ayaklarının rahat nefes almasını da sağlıyor. Doğal kauçuk tabanlar, ayakkabıları daha rahat, daha esnek ve darbelere karşı daha dayanıklı kılıyor. Ayakkabılar herhangi bir zararlı madde içermeyen doğal, bitkisel boyalarla boyanıyor. Ayakkabıların üretim sürecinde doğaya zararlı herhangi bir süreçten geçmiyor. 100 yıl önce İspanya’nın kuzey bölgelerinde kullanılan ve günümüzde hemen hemen tükenmekte olan, doğal kauçuğun eritilerek işlendiği “vulcanization” tekniğiyle, piyasadan toplanan eski makinalarla üretim yapılıyor. Tüm bu özelliklerle Made in Green sertifikasına sahip olan Natural World ayakkabılar tamamen çevre dostu !


106 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

107


TARZİMON HAYATA TASARIM KATIYOR

Tarzimon, tasarımı hayatının bir parçası haline getirenlere benzer ürünlerin sunulduğu zamanlarda incelikle tasarlanmış ürünleri sosyal ortamları ile beraber keşfetmenin ve keşifleri üzerinden puan kazanmanın heyecanını yaşatıyor. Türkiye’nin en yaratıcı tasarımcılarını ve ürünlerini bir araya getiren Tarzimon, kadın giyim, ayakkabı, aksesuar, çanta ve takısından erkek ayakkabı ve aksesuarlarına, telefon ve Ipad kılıfı gibi teknoloji aksesuarlarından ev ve ofis yaşantınızı renklendirecek mobilya, aydınlatma ve aksesuarlara kadar birçok eşsiz tasarım ve tasarımcıya ev sahipliği yapıyor. Tarzimon’da kullanıcılar ürünleri çevrelerine önererek tarzlarını yansıtabiliyor. Her kullanıcıya özel “önerilerim” linklerinden bir ürün satıldığında kullanıcılar ürün fiyatının %10’u kadar puan kazanıyor ve bedava alışveriş yapabiliyor.

299.00 TL

Tasarım odaklı sosyal alışveriş platformu Tarzimon, sadece bir alışveriş sitesi değil, kullanıcıların profil sahibi olduğu ve profilleri ile birbirlerini ve son tasarımların ve tasarımcıların takip edildiği zevkli bir platform olma özelliği ile alışılagelmiş alışveriş sitelerinin arasından sıyrılıyor.

108 Elif Magazin • Mart 2013


255,00 TL

255,00 TL

255,00 TL


Deichmann’ın hasır koleksiyonu, baharı kutluyor Baharın gelişini hissettiren hasırlar, ayakkabılardan çantalara Deichmann’ın hasır koleksiyonunda sezonu karşılıyor. Hasırın doğal siluetini etnik ayrıntılarla harmanlandığı koleksiyonun orijinal zig zag desenleri, kadına ilham veriyor. Mary Jane ayakkabılar, rengarenk hasır topuklularla flört ederek egzotik ve nostaljik bir esinti yaratıyor. Bu sezona hükmeden kot kumaşlar, markanın ayakkabı koleksiyonunda hasır öğelerle buluşarak 70’lerin ruhunu sembolize ediyor. Kadının bohem tarzını kuvvetlendiren pastel, toprak ve tarçın gibi renk kodlarının yansıtıldığı hasır çantalar, koleksiyonun özel parçalarından… Trendsetter’ların favori aksesuvarı olarak ön plana çıkan çizgili hasır çantalar ise şehre enerji ve ritim getiriyor.

110 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

111


Dünyaca ünlü yaşam ve spor markası PUMA İlkbahar Yaz 2013 Sport Lite koleksiyonunu gururla sunar! Renkli ve hafif bir yaz ayakkabısından daha fazla ne bekleyebilirsiniz ki? PUMA Sport Lite koleksiyonu ile size çok daha fazlasını sunuyor. Özel bağcık sistemi, hafiflik, nefes alan yapı ve tabii ki sağlamlık; Sport Lite koleksiyonu ile bu yaz hep ayaklarınız havada olacak!


FUTURE SUEDE 169.50 TL

Elif Magazin • Mart 2013

113


FUTURE DIRC BLAZE LITE 279.50 TL


FUTURE DIRC BLAZE LITE 279.50 TL

Elif Magazin • Mart 2013

115


Bursa Kitap Fuarı 9-17 Mart tarihleri arasında Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde kapılarını kitapsevere açıyor. Zambak Yayınları da birbirinden kaliteli yayınlarıyla okuyucularını bekliyor. Bursa 11. Kitap Fuarı, 9-17 Mart 2013 tarihleri arasında Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını kitapseverlere açıyor. Bursa’da “Kitap Baharı”nı yaşatacak fuara bu yıl, 270 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılacak. 9 gün boyunca söyleşi, panel, şiir dinletisi, okuma saatleri ve çocuk etkinlikleri gibi 70 kültür etkinliği yapılacak. Ayrıca imza günlerinde 600 yazar okurlarıyla buluşacak. Zambak Yayınları’nda kültür kitapları raflardaki yerini de alıyor. Zambak Yayınları 11. Bursa Kitap Fuarı’nda 9-16 Mart 2013 tarihleri arasında 10.00-19.30, kapanış günü olan 17 Mart 2013 tarihinde ise 10.00-19.00 saatleri arasında okuyucularını bekliyor. Zambak Yayınlarının kültür kitapları serisinden yayımladığı Arif Akpınar’ın “Uçurtmamı Vurdular”, Osman Alagöz’ün “Osmanlı Sırlı Dünya” ve “ Sürpriz Golcü”, Melek Aydoğan’ın “Sessiz Harfler Korosu” Bursa 11. Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluşacak.

116 Elif Magazin • Mart 2013


Onlar “Osmanlı’nın Son Kartalları”ydı ve son uçuşları onları ölümsüz kılacaktı! Kimileri onlar için “son vatanperverler” dedi, kimileri “karanlık bir oluşum”. Aziz Üstel, Osmanlı’nın “son kahramanlık narasını atmak üzere” gizlice Trablusgarp’a giden, iki bin kişiyken yüz bin kişilik İtalyan Ordusu’na karşı duran bu adamların destansı direnişini ve arka planda dönen çokuluslu ayak oyunlarını yazdı. Katlettiği köylere imzasını bırakan İtalyan gazeteci gerçekte kimdi? İmparatorluk dağılırken, Enver Paşa ve Mustafa Kemal arasındaki insani çekişmeler hangi eksendeydi? Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran ve Cumhuriyet’i şekillendiren bu adamlar kimdi? Osmanlı’nın Son Kartalları Sayfa6 Yayınları’ndan çıktı!

Elif Magazin • Mart 2013

117


DEKORASYON

Brand Home By Fa Schnadig Koleksiyonu ile tanışm

118 Elif Magazin • Mart 2013


atih Kıral imzasıyla.. u’ndan COBBLSTONE ma vakti

Elif Magazin • Mart 2013

119


Brand Home By Fatih Kıral Mobilya, dünyaca ünlü mobilya tasarım markası Schnadig markasının Cobblestone serisini Bodrum Mağazası’nda müşterileriyle buluşturuyor. 32 yılı aşkın süredir zarafet, saygınlık ve kalite anlayışı ile ilerleyen Fatih Kıral Mobilya ve Dekorasyon yerli & dünyaca ünlü markaların koleksiyonlarıyla yenilenmeye devam ediyor. Fatih Kıral Mobilya şimdi de Amerika’nın ünlü markası Schnadig markasının Cobblestone serisini Brand Home Bodrum mağazasında müşterileriyle buluşturuyor. Tasarımlarında sade ve düz çizgileri kullanarak hem rahatlık hem de modernliği sunan Cobblestone serisi, yazlık mekanlar için ideal bir seçim olacak. Yaz aylarınızı geçirdiğiniz evinizde modern, şık ve bir o kadar da konforlu mobilyalar tatilinizin de güzel geçmesini sağlayacak.

120 Elif Magazin • Mart 2013


www.fatihkiral.com Elif Magazin • Mart 2013

121


EVİNİZİN DEKORUNU “CANLANDIRIN” Ağaç pencerelerin evrimi ile evinizin dekoru yeniden canlanıyor. Evinin donuk ve ruhsuz görüntüsünden bunalanlar için ahşabın canlılığı yeniden hayatınıza giriyor. Üstelik onlarca renk ve ağaç çeşidiyle… AG Holzmann ahşap kompozit pencere sistemleri ile pencerelerinizi dilediğiniz ağaç çeşidi ve rengi ile tasarlayıp evinizin dekoruna kendiniz karar verin. AG Holzmann mühendisleri çalışmalarında teknik açıdan test verilerini; dizaynırları ise göz zevkinize uygun çalışmaları bütünleştiriyor. AG Holzmann Pencere sistemlerinin tüm ürün sınıflarına özel tasarımı gerçekleştiriliyor.

122 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

123


SAĞLIK

SİRON

124 Elif Magazin • Mart 2013


siron Özel yufkadan yapılır. Yufka katlanarak, kesilir. Fırınlandıktan sonra servis için hazır olur. (Siron hamuru Nil Mantı Evi’nden sipariş edilebilir.) SERVİS Sironlar bir tabağa dizilir. Üzerinde sıcak su gezdirilip süzülür. Mantı sosuyla servis yapılır. Servis edilir

Elif Magazin • Mart 2013

125


YEMEK

TSUİBAN Sote Erişte

MOĞOL ERİŞTESİ Et ince halde doğranır (döner şeklinde). Az yağda kavrulur. Beyaz lahana ve havuç ince şekilde kıyılarak kavrulmuş ete ilave edilir. Bir orta boy İnce doğranmış soğan ilave edilir. Bir iki dakika pişirilir. Bir su bardağı sıcak su ilave edilir. Üstü kapatılarak kısık ateşte Beş dakika pişirilir. Piştikten sonra karıştırılıp beş dakika dinlenmeye bırakılır. Sıcak servis yapılır.

126 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

127


BALIK PROFESÖRÜ Garipçe Aydın Restorant’ın sahibi Recep Serter, balık konusunda tam bir profesör. Bu güne kadar balığın tutulmasından satılmasına kadar birçok branşta çalışmış ve son olarak devraldığı Aydın Restorant’la damaklara hizmet etmeye başlamış.

128 Elif Magazin • Mart 2013


Elif Magazin • Mart 2013

129


Garipçe Köyü, İstanbul’da sizi Karadeniz’e götürüp geri getiriyor. Küçük ama bir o kadar da önemli bir köy. 3’ünvü köprü oradan geçerse bu günkü hali kalmaya bilir. O yüzen şimdiden gidip görmenizsde fayda var. İstanbul’a yapılacak yeni köprü Avrupa yakasında Garipçe köyünü etkileyecek. O yüzden vakit varken bu şirin köyü görmenizde fayda var. Karadeniz köyü gibi bir yer burası ve burada insanlar hala Laz şivesiyle konuşuyor ve insanlar birbirlerine gülümsüyor. Kendi aracınız varsa Sarıyer’den Rumeli Feneri yönüne giderken Garipçe tabelasını takip edin. Köyün güzelliği sizi karşılayacak. Küçük kıyısı olan bu köyde küçük birde meydan var. Eski Karedeniz evleri o güler yüzlü insanları hemen fark edeceksiniz. Eğer aracınız yoksa da sorun değil. Sarıyer’den bu köye giden araçlar mevcut. Garipçe’de 3 tane balık restoran bulunuyor. Bunlar arsında Garipçe Aydın Restoran İstanbula’daki alkolsüz balıkçılar arasında yerini alıyor. Restoranın sahibi Recep Serter, yıllarca balıkların içinde yaşamış. Bu işin teknelerden tutunda satışına kadar her kademesinde çalışmış. O yüzden balığı seviyor ve saygı duyuyor. Yıllara meydan okuyan Aydın Restorant’ın deniz kenarında huzurlu bir yapısı var. Köy meydanının denizle birleştiği yerde olan restoran özelikle güler yüzlü personeli ile dikkat çekiyor. Cumartesi ve Pazar açık büfe kahvaltı Garipçe Aydın Restorant’ın vazgeçilmezi, hele ki kuymak yemeden çıkmamanızı tavsiye ederim. Açık büfe kahvaltının fiyatı 20 TL

Balık ve kahvaltının yeri

130 Elif Magazin • Mart 2013


Gelelim ana konumuz olan balığa. Recep Serter, balığın hakkını veriyor. Balık ve deniz ürünlerinde uzmanlık denizden mutfağa kadar devam ediyor. Garipçe Aydın Restorat’ta her zaman taze balık bulmanız garanti. Hatta çoğu zaman tekneden çıkar çıkmaz balığı alıp mutfağa götürdükleri oluyor. Buranın nesi meşhur derseniz her zaman mevsiminin balığı meşhur demekte fayda var. Biz fotoğraf çekimleri için gittiğimizde tekneden yeni gelen iri kalkan hemen ızgara yapılmak üzere mutfağa gitti. Ayrıca çekimler için iskorpit kavurma ve iskorpit şiş, tekir ızgara hazırlandı. Biz bunların tadına baktık ve hepsi birbirinden lezzetliydi. Gaipçe Aydın Restorant’ın bir özelliği de alkolsüz olması. Ayrıca balık dışında diğer deniz ürünleri de burada çok lezzetli şekilde yapılarak servis ediliyor.

Elif Magazin • Mart 2013

131


GROHE’den Su Tasarrufu Sağlayan Teknolojiler Dişlerinizi fırçalarken litrelerce suyun boşa akıp gitmesinden rahatsız mısınız? Doğayı, doğal kaynakları korumaya özen mi gösteriyorsunuz? GROHE’nin su tasarrufu sağlayan ürünleri hem çevre korumaya hem de aile bütçesine katkı sağlıyor! Dünyadaki su kaynakları giderek azalıyor. Su kaynaklarının doğru biçimde kullanılmaması, suyun önemli bir kısmının bulunduğu yerde ya da bir noktadan diğer bir noktaya aktarılması sırasında buharlaşması, ya da yanlış sulama sistemleri, su kaynaklarının azalmasının en önemli nedenleri. Dünyada baş gösterecek su sıkıntısının 2050 yılına kadar Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 54 ülkeyi vurması öngörülüyor. Dünyada halen 1.1 milyar insanın temiz içme ve kullanma suyundan yoksun olması, her yıl 5 milyon insanın temiz su kullanamadığı için ölmesi gibi konulara dikkat çekmek için her yıl 22 Mart tarihi Birleşmiş Milletler kararıyla Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. 1993 yılından bu yana ve her yıl farklı bir tema ile kutlanan Dünya Su Günü’nün bu yılki teması ise “Su Dayanışması”. 2013’ün Uluslararası Su Dayanışma Yılı ilan edilmesinin temel amaçları; suyun doğru kullanılması, işbirliğinin arttırılması, su yönetiminde karşılaşılan sorunlar, suya erişim, su paylaşımı ve su hizmetleri konularında farkındalık yaratmak. Su kaynaklarının giderek azalması konusunda, dünyadaki her bireyin, kurum ve kuruluşun üzerine düşen bir sorumluluk olduğuna inanan GROHE bu bilinçle, su tasarrufu sağlayan yüksek teknolojili ürünlerinin geliştirilmesini ve kullanımının yaygınlaşmasını hedefliyor.

132 Elif Magazin • Mart 2013


ÇOCUK HALILARINDA ANTİ BAKTERİYAL DÖNEM Çocuklarda en sık alerjinin ev tozundan kaynaklandığı bilindiği gibi, bebeklerin emeklemeye başladığı zaman düşünüldüğünde halının antibakteriyel özellikte olması büyük önem taşımaktadır. İnsan sağlığına zararlı olabilecek bakterilerin bulunduğu, ihtiyaç duydukları ısı, nem ve besini kendilerine fazlasıyla sağlayan halılardır. Tekstil, kozmetik, aksesuar, anne-bebek ürünlerinde müşterilerine aradıkları her şeyi bir arada bulma olanağı sağlayan Civil’in antibakteriyal halıları uzun yıllar bakteri üretmeyen özelliği ile annelerin korkulu rüyası ev tozu ve zararlı bakterilerden çocukları koruyor.

Elif Magazin • Mart 2013

133


TEKNOLOJİ

Samsung’dan herkes için tablet! Android işletim sistemi, gelişmiş donanım özellikleri ve tasarımları ile her an, her yerde üst düzey taşınabilirlik sunan Samsung’un tablet modelleri; avantajlı satış kampanyalarıyla tüketiciye sunuluyor. Samsung Electronics, her türlü teknolojik beklentinizi karşılayacak zengin tablet seçenekleriyle mükemmel bir tablet deneyimi sunuyor. Samsung’un Android işletim sistemine sahip, üstün donanımının yanı sıra, hayatınızı zenginleştirecek ve kolaylaştıracak yaratıcı, gelişmiş özellikler sunan tablet modelleri, minimal, ince ve hafif tasarımları ile, istediğiniz her an kesintisiz iletişimi parmaklarınızın ucuna getiriyor. Dahası, Samsung tabletlerde yer alan Samsung Sinema ile her ay güncellenen yüzlerce film, dizi ve çizgi film içeriğinin ve zengin dergi, kitap ve gazete arşivi sunan eKitap uygulamasının keyfini çıkarmak sizin elinizde… Tasarımı ile hareket halindeyken bile maksimum kalitede tablet deneyimi sunan GALAXY Tab 2 (7.0) 599 TL, tablet kullanımını 10.1 inç geniş ekran deneyimine taşıyan GALAXY Tab 2 (10.1) ise 899 TL, S Pen özelliğiyle dijital ekranda gerçek kalem kullanma hissiyatı veren yenilikçi GALAXY Note 10.1 Wi-fi 1299TL, GALAXY Note 10.1 3G 1499TL son kullanıcı satış fiyatı ile sunuluyor. Üstelik her üç model de, kılıf hediyeli…

134 Elif Magazin • Mart 2013


Yeni Sony kulaklıklar ile ekstra bas, ekstra tarz Sony, daha da derin basların yanı sıra yumuşak, orta ve yüksek frekanslar için yeni Advanced Direct Vibe Structure sistemine sahip sınıfının en iyisi MDR-XB910 kulaklığını sunuyor. Premium alüminyum detayları ile şık görünümlü Sony MDR-XB910 kulaklık, çıkartılabilir kablo ve kablo üzerinde kumanda/mikrofon özelliği sayesinde müzik tutkunlarının sevdiği melodileri diledikleri her yere taşımasını sağlıyor.

Elif Magazin • Mart 2013

135


Optimus G ile güce hükmet!

Dünyanın en güçlü akıllı telefonu LG Optimus G Türkiye’de LG, dünyanın ilk Snapdragon dört çekirdekli işlemcisine sahip akıllı telefonu Optimus G’yi düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. LG Electronics, 8 Mart Cuma günü Çırağan Oteli’nde gerçekleştirdiği basın toplantısıyla yeni akıllı cep telefonu Optimus G’yi tanıttı. Ülkemizdeki teknoloji takipçilerinin merakla beklediği Optimus G, dünyanın ilk Snapdragon dört çekirdekli işlemcisine sahip akıllı telefonu olma özelliği taşıyor. Snapdragon S4 Pro işlemcisi sayesinde Optimus G, cep telefonunda performansı artırıyor. LG Innotek and LG Display tarafından geliştirilen en yeni G2 Touch Hybrid ekrana sahip yeni telefon, darbelere karşı geliştirilmiş yeni teknolojisi sayesinde çok daha dayanıklı. LG Chem’in inovatif çalışmaları ile Optimus G diğer akıllı telefonlara göre çok daha uzun pil ömrü sunuyor. LG Optimus G ayrıca yüksek çözünürlüklü 13.0MP fotoğraf makinesi ile akıllı telefonunda eğlencenin dozunu artırmak isteyenlerin yüzünü güldürüyor

Daha da geliştirilmiş Optimus G Geliştirilmiş Optimus G, kullanıcılara hem hassas hem de rahat bir ekran kullanım deneyimi sunuyor. Optimus G, kullanıcılardan büyük övgü alan UX özelliğini, QSlide, Safety Care, Privacy Keeper gibi ayrıcalıklarla detaylandırıyor. Geliştirilmiş QSlide, kullanıcılara birden fazla aplikasyonu aynı anda açma olanağı sağlarken Safety Care kullanıcı tarafından önceden belirlenmiş kişilere, acil servislerin aranmasının ardından telefonun kapanması gibi durumlarda, yer bildirimi mesajı gönderiyor. Privacy Keeper ise arayan kişilerin bilgilerini isteğe bağlı olarak saklıyor. Kullanıcılar ekran üzerindeki ikonu kaydırarak bilgilere ulaşabiliyor. Yeni Optimus G ayrıca gerçek zamanlı bilgiye erişim sağlayan Google Now, görselleri kolay şekilde görüntüleyip silebilen Filmstrip View ve bir bakışta daha fazla uyarı görmeyi olanaklı kılan Expandable Notification özellikleriyle de dikkat çekiyor.

136ElifElifMagazin Magazin • Mart 2013 136 • Mart 2013


LG’den sinemaseverlere özel kampanya

LG Ultra HD TV Disney’den Muhtesem ve Kudretli Oz filmi temalı Amerika seyahati kazandırıyor. LG Electronics dünyanın ilk 84 inç ULTRA HD TV’si için yeni bir kampanya başlattı. Kampanyaya göre LG 84LM960V ULTRA HD TV satın alanlar arasından yapılacak çekilişte bir çift Disney’den Muhteşem ve Kudretli Oz filmi temalı unutulmayacak bir ABD seyahati kazanacak. LG Electronics tarafından başlatılan kampanya kapsamında 8 Mart–15 Mayıs 2013 tarihleri arasında, LG 84LM960V ULTRA HD TV satın alanlardan çekiliş ile belirlenecek şanslı bir çift, 6 gece/7 gün sürecek unutulmayacak bir Las Vegas-Hollywood seyahatinin sahibi olacak. Ayrıcalıklarla dolu bu tatilde talihli çift, Las Vegas ve Hollywood’un sihirli dünyasını keşfetme şansı yakalayacaklar. LG Electronics’in Kasım 2012’de Türkiye pazarına sunduğu dünyanın ilk 84 inç ULTRA HD TV’si 84LM960V, kusursuz detayları ile TV izleme deneyiminde yeni bir çığır açıyor. LG ULTRA HD TV, 8 milyon pikselli görüntü kalitesine ve Full HD’den dört kat daha fazla çözünürlüğe (3840x2160) sahip. 4 adet 42 inç TV’nin büyüklüğündeki 84 inç dev ekranı ve 2.2 ses sistemi ile hem göze ve hem de kulağa hitap ediyor. LG’nin üstün CINEMA 3D ve Smart TV fonksiyonlarını da barındıran 84LM960V, TV izleme deneyimini yepyeni bir seviyeye taşıyor. 3 boyutlu olarak 8 Mart’ta vizyona girecek Disney’in yeni filmi Muhteşem ve Kudretli Oz’un yönetmenliğini Sam Raimi yapıyor. James Franco’nun canlandırdığı Oscar Diggs, ahlaki değerleri çok olmayan küçük çaplı bir sirk sihirbazıdır. Toz toprak içindeki Kansas’tayken kendini bir anda renkli Oz diyarında bulan Oscar, turnayı gözünden vurduğunu düşünür. Şöhret ve servet kazanması çok kolay olacaktır. Tabii üç cadıyla tanışana dek... Bu üç cadı; Theodora (Mila Kunis), Evanora (Rachel Weisz) ve Glinda (Michelle Williams) Oscar’ın; herkesin beklediği o müthiş sihirbaz olduğuna bir türlü ikna olmaz. İstemeden Oz Diyarı’nın ve sakinlerinin büyük sorunlarıyla karşı karşıya kalan Oscar, çok geç olmadan kimin iyi kimin kötü olduğuna karar vermek zorundadır. İllüzyon ve becerikliliğiyle hatta biraz da büyüyle sihrini konuşturan Oscar, kendini büyük Oz Büyücüsü’ne dönüştürmekle kalmaz, daha iyi de bir adam hâline getirir.

Elif Magazin • Mart 2013

137 137

Elif Magazin • Mart 2013


ELİF MAGAZİN

Nisan Sayısında Görüşmek üzere

138 Elif Magazin • Mart 2013


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.