OCAK - ŞUBAT 2013
100 Yıllık Acı Saraybosna’da Konuşuldu Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da 15 Aralık 2012 Cumartesi günü “Balkan Savaşları’nın 100.yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı Sempozyumu” düzenlendi.
İstanbul’da 4. Edebiyat Mevsimi / 4-5 İstiklâl Şairimiz Taceddin Dergâhı’nda Anıldı / 6 Ocak - Şubat Programı / 8-9 TYB’de Nurettin Topçu Okumaları / 11 Akademi Edirne Açıldı / 11 Mesud Akhtar Şeyh’in ‘Modern Pakistan Edebiyatı’ kitabı TYB’de tanıtıldı / 12 Ayın Kitabı’nda Lütfi Bergen, Edebi Metinde Din ve iktisat Kitabını Anlattı / 12 Şubelerden Haberler / 13-16
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’da düzenlenen “Balkan Savaşları’nın 100.yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı Sempozyumu” 15 Aralık 2012 Cumartesi günü Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) toplantı salonunda gerçekleştirilen oturumlarla sona erdi. Şehir Gezisi ve Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’ni Ziyaret Sempozyum için Saraybosna’ya 13 Aralık günü ulaşan heyet, ilk gün Osmanlı’nın Balkanlar’daki varlığının canlı bir nişânesi olarak hâlâ varlığını sürdüren Saraybosna’da bir şehir gezisi
gerçekleştirdi. Daha sonra Türkiye Yazarlar Birliği heyeti ve katılımcılar, Saraybosna Yunus Emre Türk Kültür Merkezini ziyaret etti. Ziyarette, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz ve beraberindeki heyet; Saraybosna Yunus Emre Türk Kültür Merkezi hakkında bilgi aldı. Merkezde gerçekleştirilen kültür sanat etkinlikleri ve Türkçe kursları hakkında bilgi veren Saraybosna Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdür Vekili Nuri Türkyılmaz, Saraybosna YETKM olarak Türk kültürünün, tarihinin ve sanatının doğru ve yalın bir şekilde anlatılması devamı 2’de
2012 Yılının “Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” Açıklandı 7’de
Yazar Okulu’nun 19. Dönemi Rasim Özdenören ile Başladı 8’de
35
için önemli bir misyon üstlendiklerini ve Türk dilinin bölgede zenginleştirilmesi için önemli çalışmalara imza atıldığını ifade etti. Aliya’nın Kabrini Ziyaret ve Osmanlı Basınında Gazete Kupürleri Sergisi’nin Açılışı Türkiye Yazarlar Birliği öncülüğünde T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Yunus Emre Enstitüsü Saraybosna Türk Kültür Merkezi ve TİKA Saraybosna Koordinatörlüğü’nün ortaklığı; Connectum Yayınevi’nin desteğiyle düzenlenen Balkan Savaşlarının 100.Yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı Sempozyumu’nun açılışı ve ilk günü Stari Grad Belediyesi’ne ait Büyük Salonda gerçekleştirildi. Açılışın ardından katılımcılar Cuma namazını Gazi Hüsrev Bey Camii’nde birlikte eda ettikten sonra Bosna-Hersek’in ve İslâm dünyasının unutulmaz simaları arasına giren merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaret ettiler. Birinci gün öğleden sonra ise ilmî toplantı başladı. Balkan Savaşları ve etkileri başlıklı oturumda Doç. Dr. Akif Kireççi, Dr. Zülküf Oruç, Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Yrd. Doç. Dr. Hasan Korkut ve Yrd. Doç. Dr. Can Ünver bildirilerini sunarken Muhaceret edebiyatı başlıklı oturumda ise Prof. Dr. Belkıs Gürsoy, Doç. Dr. Ahmed Sami, Doç. Dr. Rıdvan Canım
Ocak 2013
ve H. Yıldırım Ağanoğlu görüşlerini dinleyicilerle paylaştılar.
cü, ikinci günün ilk oturumu “Boşnak Göçleri” başlığını taşıyordu. Başkanlığını Prof. Dr. Birol Akgün’ün yaptığı oturumda Prof. Dr. Mahir Aydın “Zor Yolculuk: Bosna’dan Anadolu’ya Göçmek” başlıklı bildirisini; Doç. Dr. Tufan Gündüz ise “Berlin Antlaşması Sonrası Bosna-Hersek’te Göç Tartışmaları” başlıklı bildirisini sundu. Bu oturuma programda yer almalarına rağmen Filip Mürsel Begoviç rahatsızlığı dolayısıyla katılamazken Prof. Dr. Redzep Skryel, elverişsiz hava şartları sebebiyle toplantıya iştirak edemedi. Bu oturumda özellikle Prof. Mahir Aydın’ın fotoğraflar eşliğinde arşiv belgelerine dayanarak gerçekleştirdiği sunum izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi.
İkinci gün Boşnak Göçleri ve 100 Yıl Sonra Balkanlar konuşuldu
Sempozyumun dördüncü oturumunda ise Boşnak muhaceret edebiyatı üzerine bildiriler sunuldu. Doç. Dr. M. Murat Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen oturumda Doç. Dr. Sanjin Kodric “Yeni Boşnak Edebiyatında Avusturya Konusu”, Fatmir Alispahic “Avusturya-Macaristan Dönemi Boşnak Edebiyatında Muhaceret Konusu”, Amina Siljak Jesenkovic “Hakiki ve Mecazi Muhacirler: Dünyevi Memleketlerinden Uzak Boşnak Mutasavvıflar”, Lebiba Dzeko “Aliya Nemetak’ın Türkiye’de Yaşayan Sözlü Boşnak Edebiyatının Derlenmesindeki Katkıları” başlıklı bildirilerini sundular.
Sempozyumun ikinci günü IUS’ta gerçekleştirildi. Sempozyumun üçün-
Sempozyumun son oturumu meselenin güncel boyutlarını da ele
Sempozyumun ilk günü akşamında ise Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Ahmet Yıldız’ın da katılımıyla Yunus Emre Türk Kültür Evi’nde “Osmanlı Basınında Balkan Savaşları Gazete Kupürleri Sergisi”nin açılışı gerçekleştirildi. TYB Vakfı Mütevelli Heyeti D. Mehmet Doğan, TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, IUS Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Kocayusufoğlu’nun da katıldığı sergi açılışının ardından Büyükelçi Ahmet Yıldız tarafından davetlilere bir kokteyl verildi.
Bilge Adam Aliya’nın Kabrinde
alabilmek amacıyla 100 Yıl Sonra Balkanlar başlığını taşıyordu. Prof. Dr. Mahir Aydın’ın başkanlığını yaptığı oturumda Doç. Dr. M. Murat Erdoğan “Balkanlarda Barış ve İstikrarın Sağlanmasında Avrupa Birliği’nin Rolü”, Prof. Dr. Birol Akgün “ABD ve Balkanlar”, Mehmet Özkan “Türkiye’nin Balkanlar Politikası” ve Dr. Birgül Demirtaş “Balkanlarda Bölgesel İşbirliğinin Anatomisi: Fırsatlar, Sorunlar ve Meydan Okumalar” başlıklı bildirilerini sundular. Prof. Dr. Birol Akgün, Balkanlar’ın bir geçiş noktası ve Ortadoğu ülkeleri gibi enerji zenginliklerine sahip olmasa da jeopolitik konumu dolayısıyla büyük güçlerin rekabet sahası olduğunu belirterek, “Balkan coğrafyası ayrıca kültürel anlamda da bir geçiş coğrafyasıdır. Bu nedenle de çok sık çatışmaların yaşandığı bir coğrafyadır” tespitinde bulunurken Doç. Dr. Murat Erdoğan, bu yıl Avrupa Birliği’nin organizasyon olarak Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüğünü hatırlatarak “AB’nin siyaseten beceriksiz, askeri anlamda var olmayan ve yanı başındaki Bosna Savaşı’na dahi müdahale etmekten yoksun bir kurum” olduğunu söyleyen Erdoğan, yine de birlik olarak kendi içlerinde çatışmaları önlediklerini ve barış içerisinde yaşamayı başardıklarını belirtti. AB’nin 1990’lı yıllarda bölgede yaşanan çatışmalara ülkeler bazında farklı tutumlar sergilediğini kaydeden Erdoğan, “O dönemde Almanlar, Hırvatlar’ı desteklemişti. Savaşın yaşandığı dönemde ülkeler farklı tutumlar sergiledi
ve birlik uyumlu hareket edemedi. Bu nedenle de burada yaşananları sadece seyrettiler” diye konuştu. AB ülkelerinin o dönemde yaptırım uygulayacak gücünün olmadığını ifade eden Erdoğan, daha sora AB olarak Balkan coğrafyasını “Güneydoğu Avrupa” olarak adlandırdıklarını ve koruma altına almaya çalıştıklarını kaydetti. Amina Siljak Jesenkovic: Eksiklerimizi Tamamlayabilmek İçin Desteğinize İhtiyacımız var Son oturumun tamamlanmasının ardından kapanış oturumuna geçildi. Sempozyum oturum başkanları toplantının genel bir değerlendirmesini yaptıktan sonra sempozyuma ilmî danışmanlık yapan ve sürecin Saray-
bosna ayağının örgütlenmesinde büyük katkıları olan Amina Siljak Jesenkovic bir değerlendirme yapmak üzere kürsüye geldi. Konuşmasını Türkçe yapan Jesenkovic Bosna-Hersek’ten yaşanan göçlerin çok büyük trajedilere sebep olduğunun altını çizerek halen daha Türkiye’nin bazı köylerinde Bosna-Hersek’ten göçmüş, Bosnalıların sevdalinkalarını ve anılarını da beraberinde götürmüş insanların yaşadığını, birkaç yıla kadar bu insanların da kaybedileceğini belirterek BosnaHersek’in bu alanda ve daha birçok konuda eksiklerini tamamlayabilmek için Türkiye’nin desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Jesenkovic’ten sonra söz alan TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan da toplantının gerçekleştirilmesinde katkısı olan herkese teşekkür etti. Türkiye Yazarlar Birliği, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi, Saraybosna Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Saraybosna Koordinatörlüğü tarafından organize edilen “Balkan Savaşları’nın 100. Yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı” sempozyumu, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nde Boşnak sanatçı Eldin Huseinbegoviç’in Sevdalinka konseriyle sona erdi.
Osmanlı Basınında Gazete Kupürleri Sergisi
Ocak 2013
İstanbul’da “4. Edebiyat Mevsimi” Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ile İBB Kültür ve Sosyal Daire Başkanlığı’nın bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği İstanbul Edebiyat Festivali, 24-29 Aralık tarihleri arasında Kızlarağası Mehmed Efendi Medresesi’nde gerçekleşti. Edebiyatseverlere bir hafta boyunca ‘Edebiyat Mevsimi’ yaşatan programa, 60’tan fazla konuşmacı ve binlerce kişi katıldı. Altı gün süren festivalde söyleşiler, açık oturumlar, paneller, film gösterimleri ve konser gibi 14 farklı etkinliğe yer verildi. Festivalin ana teması ise bu yıl ‘tasavvuf’ oldu. Festivalin açılışında konuşan İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Edebiyat Mevsimi, TYB’nin 4 yıldır gerçekleştirdiği bir organizasyon. Artık geleneksel hâle gelen etkinliğimizin bu yılki teması tasavvuftur. Tasavvuf, kültürümüzün ve medeniyetimizin ana unsurlarından biridir. “ dedi. Edebiyat Mevsimi’nde tasavvuf konusunun ele alınmasıyla kültürel mirasın korunduğuna dikkat çeken TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, ”Bu etkinlikle birlikte TYB, yine kültür gündemini belirleyecek” ifadelerini kullandı. TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan da, “Yıllarca tekkeleri kapatmakla övündük, tekkeleri kapatmanın ne anlama geldiğini hiç düşünmedik.
Ocak 2013
Nedir tekkeleri kapatmak? 1000 yıllık edebiyatı ve tasavvufu yok saymaktır.” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Başkanlığını Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz’in yaptığı ‘Tasavvuf ve Dil’ oturumunda konuşan Ömür Ceylan, ‘Tasavvufi Metinlerin Anlam Katmanları’ başlığını irdeledi. İslâm sanatlarında tasavvufun stilistik diline değinen Turan Koç da, “Mimar Sinan’ın yaptığı gibi camii yapmak, Şeyh Galib gibi yazmak zorunda değiliz. Yeter ki o kıvılcımdan bir ateş alalım. Bu kıvılcımın yolundan gidelim” dedi. Klasik metinlerden yola çıkarak dilin geçirdiği evrelere dikkat çeken D. Mehmet Doğan, “Türk edebiyatımızın başlangıcı Kutadgu Bilig’den gelir” dedi. 700 yıl geçmesine rağmen Mevlana okuyoruz Programın ikinci oturumu olan ‘Sufi Öncüler’ söyleşisini tarihçi-yazar Dursun Gürlek yönetirken Prof. Dr. Emin Işık da konuşmacı olarak katıldı. Mevlana ve Mesnevi’den esinlenerek kitap yazan bazı yazarları eleştiren Dursun Gürlek, “Aradan 700 sene geçmesine rağmen hâlâ Mevlana’yı anıyoruz, yine Mevlana okuyoruz. En çok satılan Mesnevi ve Divan-ı Kebir oluyor. Bu mesnevi ile ilgili
yazarlar Mesnevi’yi hiç okumuşlar mı? Mevlana ruhundan haberdarlar mı? 6 ciltlik Mesnevi’yi hafife almak için kısır akıllarıyla ‘hikâye kitabı’ diyerek hiçe saymaya çalışıyorlar” dedi.
Altının sahtesi olur ama tenekenin olmaz Prof. Dr. Emin Işık da, “Altının sahtesi olur ama tenekenin sahtesi olmaz. Büyük illet, nüfusu kalabalık olan millet değildir. İçinden büyük insanlar yetiştirmiş olanlar büyük millettir. İslâm, disiplin barından bir dindir.” şeklinde konuştu.
Edebiyat Mevsimi’nde tasavvuf rüzgârı Festivalin ikinci gününde ‘Hikâye ve Tasavvuf’ konusu ele alındı. Başkanlığını Ay Vakti dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Akbaba’nın yaptığı oturuma Melek Paşalı, Ali Haydar
Haksal ve İsmail Kıllıoğlu konuşmacı olarak katıldı. “İlim ve aşk ehliydi” Başkanlığını Melek Paşalı’nın yaptığı “İbrahim Hakkı Hazretleri’ konulu oturumda konuşan Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Marifetname isimli kitabın yazarı mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerini anlattı: “İbrahim Hakkı hazretleri, ilim ve aşk ehliydi. İlimdeki gayesi Marifetullah’tır. Bilgiyi Marifetullah’a ermek için kullandı. Hakikatin özüne ulaşmak için yola çıktı.” Edebiyat Festivali’nde şiir şöleni Festivalin ikinci günündeki son oturum olan ‘Hayata Yön Veren Dizeler’ de bir araya gelen 16 şair, okudukları şiirlerle âdeta bir ‘şiir şöleni’ yaşattı. Oturum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ercan Alkan, “Âlemde her ne varsa aşktan doğmuştur öyle ise her şey de aşka dönecektir” dedi. Adem Turan, Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, Prof. Dr. Bedri Gencer, M. Davut Göksu, Bestami Yazgan, Dilaver Demirağ, İsmail Kılıçarslan, Esra Elönü, Furkan Çalışkan, Senai Demirci, Zeki Bulduk, Özcan Ünlü, Mevlana İdris, Mehmet Lütfi Arslan, Şeref Akbaba ve Dilaver Selvi şairler ile şiirleri üzerine konuşmalar yaptılar. Üçüncü günde tasavvuf, musiki ve şiir konuşuldu Festivalin üçüncü gününde ‘Şiir ve Tasavvuf’, ‘Tasavvuf ve Musiki’, ‘İlahi Nefesler’ oturumları gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Recep Garip’in yaptığı ‘Şiir ve Tasavvuf’ oturumunda Ali Ural, Ahmet Murad ve Mustafa Özçelik şiir ve tasavvuf ilişkisini ele aldılar. Oturum, ney dinletisi ile son buldu. Ardından ‘Tasavvuf ve Musiki’ oturumuna geçildi. M. Davut Göksu’nun yönettiği oturumda konuşan Prof. Dr. Ahmet Turabi, musiki ya da edebiyatın tasavvufta amaç ol-
madığına vurgu yaptı. Savaş Barkçin de, mümin olmayan birinin İslam’ı, tasavvufu ve musikiyi anlamasının zor olduğuna dikkat çekti. Anadolu tasavvuf türküleriyle ilgili yaptığı çalışmalarla bilinen Ender Doğan ise, seslendirdiği türküyle salondaki edebiyatseverleri mest etti.
bulunan 4 kişiye ödülleri, düzenlenen törenle verildi. Törene edebiyat camiasından çok sayıda davetli katılırken, gecenin onur konuğu ise Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış oldu.
“Medeniyetimizin farkında olalım”
“Türk Tasavvuf Kültürüne Hizmet Ödülleri”ne lâyık görülen isimler şöyle; Prof. Dr. Mustafa Tahralı ödülünü Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın elinden alırken Prof. Dr. Süleyman Uludağ’ın ödülünü ise İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen verdi. Prof. Dr. Mustafa Kara’ya ödülünü İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire eski Başkanı Hüseyin Öztürk verirken Ömer Tuğrul İnançer ise ödülünü Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın elinden aldı. İBB Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen’e ise gecenin anısına İstanbul Şube Başkan Yardımcısı M. Davut Göksu tarafından şilt takdim edildi.
Festivalin dördüncü günü ‘Tasavvuf ve Roman’, ‘Söyleşi’, ‘Tasavvuf Şiirinden Esintiler’ oturumları gerçekleştirildi. ‘Tasavvuf ve Roman’ oturumunda tasavvufun romanlardaki yeri tartışıldı. Başkanlığını Rıdvan Canım’ın yaptığı oturuma Sadık Yalsızuçanlar, Mustafa Miyasoğlu ve Nuriye Akman konuşmacı olarak katıldı. Daha sonra ‘Tasavvuf Şiirinden Esintiler’ oturumuna geçildi. Mustafa Aydoğan’ın yönettiği oturumda; Ali Ayçil, Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, Cevat Akkanat, Dr. Hüseyin Emin Öztürk, Ekrem Kaftan, Ferman Karaçam, Hüseyin akın, Kalender Yıldız, Muzaffer Doğan, Suavi Kemal Yazgıç, Osman Sarı, Yunus Emre Altuntaş ve Zafer Acar tasavvuf şiiri konusunu tartıştılar. Festivalin beşinci gününde ‘Tasavvuf ve Gelenek’, ‘Sufi Öncüler’ oturumlarının sonunda ise 2012 Edebiyat Mevsimi ‘Ömür Boyu’ Ödülleri sahiplerine verildi. Dursun Gürlek’in yönettiği ‘Tasavvuf ve Gelenek’ oturumunda Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Reşat Öngören ile Mustafa Kara tasavvufun kaynakları ve araştırılması hakkında konuşma yaptılar. M. Davut Göksu’nun yönettiği ‘Sufi Öncüler’ oturumunda ise Doç. Dr. Ekrem Demirli, mutasavvıf İbni Arabi’yi ve tasavvufa bakışını ele aldı. Yapılan oturumların sonunda ödül törenine geçildi.
4 büyük isme ödül
Festivalin son gününde konser Festival, 29 Aralık 2012 Cumartesi günü verilen ‘Uluslararası Tasavvuf Musikisi Konseri’ ile son buldu. Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konserde, Rachid Gulam ve Ender Doğan sahne aldı. Yoğun katılımın gözlendiği konserde seslendirilen tasavvufi eserler, dinleyicilere unutulmaz dakikalar yaşattı.
Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende kültür, sanat ve tasavvuf alanlarında çalışmaları
Ocak 2013
D.Mehmet Doğan, sözlerini kuvvetlendirmek için onun şiirlerini okuduklarını söyledi. “Böyle büyük değerleri yaşatmak boynumuzun borcudur.” diyen Doğan, 34 yıl önce onu, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı binada anmaya başladıklarını hatırlatarak, bundan sonra da ömürleri oldukça, Âkif’i anmayı sürdüreceklerini ifade etti. TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan’ın konuşmasından sonra Özel Çağrı Okulu öğrencileri, hep birlikte İstiklâl Marşı’nı seslendirdiler.
İstiklâl Şairimiz, Taceddin Dergâhı’nda Anıldı İstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy, vefatının 76. yıldönümünde, Türkiye
Yazarlar Birliği’nce tertiplenen mütevazı bir anma toplantısı ile, Taceddin Dergâhı’nda yâd edildi. Turgut Aksoy Hocaefendi’nin Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan anma toplantısında, ilk olarak TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan söz aldı. Doğan, bu faaliyetin geçen yıl resmî bir hüviyet kazandığına dikkat çekerek, Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan mütevazı toplantının önemine değindi. “ Onun fikrini, yaptıklarını doğru anlayabilmek için böyle bir başlangıca ihtiyaç var. 34 sene önce olduğu gibi Âkif’imizi resmî bir hüviyet taşımaz şekilde anmak üzere toplandık. “ diyen D. Mehmet Doğan, İstiklâl şairimizin mütevazı bir insan olduğunu, 100 yıl önce Balkan Harbi’nin yaşandığı, Balkan topraklarının tamamen kaybedildiği günlerde, Mehmet Âkif’in yazdıkları ile topluma ümit verdiğini ifade etti.
Ocak 2013
Büyük göçü yine Âkif’ten öğrendiklerini söyleyen D. Mehmet Doğan, “ Balkan Harbini unutmamalıyız. O acılar, zihinlerimizden silinmemeli. Âkif, Kosova’da olanları, nüfus dengesi için öldürülen Müslümanları bize ayrıntıları ile anlatıyor.” diyerek şairimizin birliğe, beraberliğe ne denli kıymet verdiğinin altını çizdi. Mehmet Âkif’in ırk, kavim anlayışının üstüne çıktığını kaydeden Doğan, onun, hayatını buna göre tanzim ettiğini ifade ederek, “ o yaşarken bize hizmet etti. 10 yıl Mısır’a gönüllü sürgün gitti. Memleketinde vefat ettiğinde yalnız bırakıldı ama 28 Aralık’ta büyük bir dirilişle geri döndü. Gençlik, 28 Aralık’ta Âkif’e sahip çıktı. Onu âdeta yeniden diriltti.” dedi. Konuşmanın zor olduğu zamanlarda Âkif’in şiirleri ile dirilmeyi seçtiklerini belirten
TBMM Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı ise konuşmasında, 10 gün önce Hz. Mevlana’yı yâd ettiklerini, şimdi de vefatının 76. yıldönümü vesilesiyle millî şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’u andıklarını belirterek, yazar Necmettin Turinay’ın bir sözüne atıfta bulundu. “ Onların ruhu, yaşadığımız coğrafyayı bir yorgan gibi kaplıyor.” Mehmet Âkif’in derdi olan, aşkı olan bir büyük şahsiyet olduğunu ifade eden Kabakcı, “ onlar hiçbir zaman ümitsiz olmadılar. Bizler de onların nesli olarak, ümitsiz olmayacağız. Gelecek daha güzel olacak. “ dedi. Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Başkanı Mahmut Çelikus da, emperyalizmin aynı gaddarlığı ile devam ettiğini vurguladı. Konuşmasında, dünyanın dört bir tarafında ve özellikle Suriye’de yaşanan acılara değinen Çelikus, Âkif’ten alacakları çok dersler olduğunu söyledi. Mehmet Âkif Ersoy’u anma toplantısı, Hafız Fikret Cömert’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.
2012 Yılının “Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” Açıklandı Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, düzenlediği basın toplantısı ile 2012 yılında ödüle lâyık görülen “Yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları”nı açıkladı. 2013 yılının, Türkiye Yazarlar Birliği açısından ayrı bir anlam taşıdığını ifade Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, 2013’ün aynı zamanda TYB’nin 35. Kuruluş yıldönümü olduğunu ifade etti. TYB’nin otuz beş yıl süresince gerçekleştirdiği faaliyetleri ile ülkemizde birçok sivil toplum kuruluşuna önderlik etmiş, köklü bir kurum olduğunu belirten Yavuz, 2012 yılında, Ankara’da ve Türkiye genelinde sürdürülen faaliyetler yanında uluslararası alandaki faaliyetler de verimli bir
yılın geride bırakıldığını kaydetti. Ödüllerin tam bir hakkaniyet ve liyakat esasına göre değerlendirilerek tespit edildiğini belirten İbrahim Ulvi Yavuz, ödül sahiplerine ileriki günlerde açıklanacak bir zamanda belgelerinin takdim edileceğini söyledi. Türkiye Yazarlar Birliği 2012 yılı yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları şöyle: Âkif Hasan Kaya, Islak Kibritler kitabıyla hikâyede, Mustafa Aydoğan, Bugün Konuştuklarımız kitabıyla şiirde, Işık Yanar, Taşra Şairi kitabıyla romanda, Necmettin Evci, Yaşamak Öldürür Beni kitabıyla denemede, Fırat Mollaer, Çağdaş Üç Tarz-ı Siyaset Üzerine Eleştiri Yazıları kitabıyla fikirde, Turgay Anar, Mekândan Taşan
Edebiyat adlı kitabıyla araştırmada, Gökhan Akçura, Cumhuriyet Döneminde Türkiye Matbaacılık Tarihi kitabıyla incelemede, Lütfi Bergen, Edebi Metinde Din - İktisat kitabıyla edebi tenkitte, Tosun Bekir Bayraktaroğlu, Amerika’da Bir Türk Şeyh Tosun’un Hatıratı kitabıyla hatırat dalında, İbrahim Demirci, Dillerin Dili kitabıyla dilde, Ahmet Kuş, Dünya Mevlevihanelerine Yolculuk kitabıyla gezide, Ayşe Aksu, Cyrus Hamlin Robert Kolej Uğrunda Bir Ömür, kitabıyla tercümede, Mehmet Salih Erkek, Bir Meşrutiyet Aydını Ethem Nejat (18871921) kitabıyla biyografide, Yahya Düzenli, Ol Şehri Yıkılır Gördüm eseri ile Şehir Kitapları dalında, Hasan Lâtif Sarıyüce Türk Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ansiklopedisi (1-2) kitabıyla çocuk edebiyatı dalında, İbrahim Kiras basın fıkrada, Star gazetesindeki yazılarıyla, Demirhan Kadıoğlu, Basın Karikatür dalında, Dergi yayıncılığında Doğu-Batı, Türk Müziği’nde Adnan Çoban Kanal 24‘de yayınlanan Bizden Nağmeler programı ile, TV Programı dalında TRT Türk’te yayınlanan Hey Taksi programı ile Gökhan Güvenç, sinemada Uzun Hikâye filmiyle Osman Sınav, Konya Büyük Şehir Belediyesi Konya Vilayeti Sal-nameleri ve Konya Kadı Sicilleri eserleriyle Kamu Yayıncılığı dalında, Büyüyen Ay Yayınları özel yayıncılıkta, Hakkı Öznur, Yayıncılık özel ödülü kapsamında Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı kitabıyla ödülle lâyık görülmüşlerdir. Ayrıca her yıl geleneksel olarak verilen Kültür Bilim ve Sanat hayatımıza uzun süreli hizmetlerinden ötürü Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Mehmet Niyazi Özdemir ve Prof. Dr. Teoman Duralı’ya Üstün Hizmet Ödülü verilmiştir.
Ocak 2013
TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ OCAK-SUBAT 2013 FAALİYETLERİ
GÜNLER
MEHMET ÂKİF DİVANI
02 OCAK ÇARŞAMBA
18:30 Kişilik Gelişimi Adem Karafilik
05 OCAK CUMARTESİ
15:00 Yazar Okulu Yönlendirme Dersi
07 OCAK PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör
08 OCAK SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
09 OCAK ÇARŞAMBA
18:30 Eğitim’de Drama İlter Baturay
12 OCAK CUMARTESİ
15:00 Yazar Okulu Yönlendirme Dersi
14 OCAK PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar
15 OCAK SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
16 OCAK ÇARŞAMBA
18:30 Öfkeni Yönet Bu Yola Devam Et Durdu Güneş
19 OCAK CUMARTESİ
15:00 Yazar Okulu Yönlendirme Dersi
21 OCAK PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu
22 OCAK SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
23 OCAK ÇARŞAMBA
18:30 Öğrenmeyi Öğrenme Adem Karafilik
26 OCAK CUMARTESİ
15:00 Yazar Okulu Yönlendirme Dersi
28 OCAK PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
29 OCAK SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
30 OCAK ÇARŞAMBA
18:30 Anlamak mı? Anlaşılmak mı? Esen Eryiğit
Ocak 2013
MEVLANA DİVANI
YUNUS EMRE DİVANI
31 OCAK PERŞEMBE
18:30 Ayın Kitabı Program Sorumlusu: Atilla Mülayim
04 ŞUBAT PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç
05 ŞUBAT SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
06 ŞUBAT ÇARŞAMBA
18:30 Kimliğimi Kaybettim Hükümsüzdür Abdullah Yılmaz
11 ŞUBAT PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör
12 ŞUBAT SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
13 ŞUBAT ÇARŞAMBA
18:30 Kurumsal Gelişim’de Kişisel Gelişim’in Önemi Veysel Karafilik
18 ŞUBAT PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar
19 ŞUBAT SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
20 ŞUBAT ÇARŞAMBA
18:30 Kişisel İmaj Murat Ertan
25 ŞUBAT PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu
26 ŞUBAT SALI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları Lütfi Bergen
27 ŞUBAT ÇARŞAMBA
18:30 Sözümü-Zamanı Geri Aldım Fatih Koşan
28 ŞUBAT PERŞEMBE
18:30 Ayın Kitabı Program Sorumlusu: Atilla Mülayim
Faaliyetlerimiz sürekli üç mekânda yapılacak. Bunun dışındakiler ayrıca duyurulacaktır.
Ocak 2013
Yazar Okulu’nun 19. Dönemi Rasim Özdenören ile Başladı sonra yazıyla anlatıma geçildiğini, böylece insanların anlattıklarını daha kalıcı hâle getirdiklerini vurguladı. Yazarlığın da yazının icadından sonra meydana çıktığını ifade eden Doğan, yazmanın arkasındaki esrarı insanların hep merak ettiklerini dile getirdi. Yazma kabiliyetinin asla inkâr edilemeyeceğini söyleyen D. Mehmet Doğan, buna rağmen çok kabiliyetli yazarların bile yaptıkları işin yüzde doksanının emek mahsulü olarak nitelendirdiklerinin altını çizdi. Türkiye Yazarlar Birliği bünyesinde 11 yıldır devam eden, 400’ün üzerinde mezunu bulunan Yazar Okulu – Yazarlığa Hazırlama Seminerleri’nin 19. Dönemi, ünlü yazar ve fikir adamı Rasim Özdenören’in açılış dersi ile başladı.
Rasim Özdenören’den açılış dersi: Yazar nedir, okur nedir?
D. Mehmet Doğan’ın açış konuşması
Rasim Özdenören ,Yazar Okulu 19. Dönemi açılış dersine katılımcılara eskilerin bir sözünü hatırlatarak başladı. “Aramakla bulunmaz; fakat bulanlar arayanlardır. “ Yazar olmak istemek ile yazar olunamayacağını söyleyen Özdenören, ama yazar olanların isteyenlerden, bu hevesi içinde taşıyanlardan çıktığını vurguladı. Rasim Özdenören “ her şeyin bir bahanesi olduğu gibi, yazar olmanın da bir bahanesi var. Cinayet işlemenin de bir bahanesi var. Ama bu bahaneye bir gerekçe bulmadıkça, bir işi kendine dert etmedikçe, o konunun üstesinden gelmek de kolay kolay mümkün olmaz. “ dedi.
Yazar Okulu’nun 19. döneminin açılışı vesilesiyle konuşan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, insanlığın hayatının anlama ve anlatma kelimeleri ile özetlenebileceğini belirterek, hayatın âdeta bu iki fiil etrafında cereyan ettiğini söyledi. Doğan “ bir şeyleri anlamaya çalışıyoruz. Sonra da anlatmaya yöneliyoruz. “ diyerek belli bir döneme kadar insanlık tarihinde hep sözlü bir anlatım olduğunu, sözle ifade döneminden
Okuyabilmek için bir birikimin olması gerektiğini ifade eden Özdenören, aklımızdan geçirdiğimiz, kurguladığımız her ne varsa hepsinin birer âyet olduğunu dile getirdi. Özdenören” yeter ki, biz orada duran o âyeti, o olguyu okumaya cehdedelim. Yoksa o orada duruyor. Bizim şu andaki insani ilişkimiz burada duruyor. Bu ilişki kim bilir hanginizin aklına hangi ilhamları getirir? Şu anda bunu bilemeyiz” dedi.
Açılışta TYB Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin prestijli faaliyetlerinden Yazar Okulu hakkında kısa bilgiler verdi. Yazar Okulu’nun ilk defa 2000 yılında faaliyete geçtiğini söyleyen Fidan, şu ana dek 18 dönemi başarıyla tamamladıklarını ifade etti. Yazar Okulu’nu başarıyla bitirenlere katılım beratı verdiklerini belirten Ahmet Fidan, bu beratın gerçek anlamda bir referans olduğunu söyledi.
10
Ocak 2013
Okumanın aslında bir şeye anlam vermek olduğunu belirten Rasim Özdenören, Necip Fazıl’ın bir gün Akif İnan’ın misafirken Akif’e; “dışarıda duran mütefekkir bir çift ayakkabı”nın kimin ayakkabısı olduğunu sorduğunu anlattı. Bir çift ayakkabının mütefekkir olarak durmasının bir okuyuş biçimi olduğunu vurgulayan Özdenören, bunun bir zihnin ayakkabıya izafe ettiği mânâ olduğunu vurguladı. Rasim Özdenören iki tür yazmadan söz etti. Birincisi, ilhama ağırlık verdiğini, ikincisinin ise plan ve programa ağırlık verdiğini belirtti. Halk edebiyatımızın büyük ölçüde tutanak anlamında yazıya geçirildiğini belirten Özdenören, Karacaoğlan’ın, Köroğlu’nun şiirlerini bir yere oturup ellerine kalem kâğıt alıp yazmaktan çok irticalen söylediklerini, söylenenlerin hafızalardan silinmemesi için de sonradan kayda geçirildiğini ifade etti. Divan edebiyatının tarzının ise salt tutanak ile ilgili olmadığını dile getiren Rasim Özdenören, bu tarzın bir sanat ürünü olarak ortaya konulduğunun altını çizdi. Yazının ve sanat ürününün bir maket olduğunu söyleyen Özdenören, maketin gündelik hayatımızda yalnızca masalarda, görsel bir teşhir malzemesi olarak kullanıldığını ifade ederek sanatın, bir başka ürünün simülasyonu, maket haline dönüştürülmesi olmadığını, sanatın canlı bir şey olduğunu belirterek dersini tamamladı.
tin Topçu’nun makalelerini başka metinlerle karşılaştırmalı olarak okuyarak, programı daha derinlikli hâle getiriyor. Büyük bir ilgi ile takip edilen programın son oturumuna Nurettin Topçu’nun öğrencilerinden Fatih Gökdağ da katıldı. Lütfi Bergen bu oturumda Kültür ve Medeniyet kitabındaki Üniversitenin Mesuliyeti başlıklı metni okudu.
TYB’de Nurettin Topçu Okumaları Türkiye Yazarlar Birliği’nde, bir süredir Lütfi Bergen tarafından Nurettin Topçu okumaları yapılıyor. 25 Aralık Salı günkü oturumda, okumalara Kültür ve Medeniyet başlıklı kitaptan devam edildi. Lütfi Bergen, Nuret-
Akademi-Edirne açıldı İki ay kadar önce Edirne Valiliği’ne atanan Hasan Duruer ile kültür sanat danışmanı ve TYB üyesi Fahri Tuna’nın ilk sanat icraatı ‘Akademi-Edirne’ başladı. Edirneli lise ve üniversite öğrencileri arasından edebiyat, düşünce, iletişim, güzel sanatlar, tiyatro ve sinema alanlarından seçilmiş, 288 yetenekli gencin, 7 ay süreyle 40 sanatçıyla sanat atölyesinde buluşmasını kapsayan Akademi-Edirne, geçen çarşamba günü başladı. Tarihî Edirne Halk Eğitimi Merkezi Salonu’nda gerçekleştirilen açılışta,
Üniversitenin mesuliyeti başlıklı dersten notlar Bu makalede Topçu, üniversitelerdeki bazı bozuklukları maddeler hâlinde ifade eder. Özetle bu bozukluklar şunlardır: - Üniversiteler kendi misyonunun dışında, siyasî, bir misyon üstlenmiştir. Bu siyaset hırsı Topçu’nun deyimiyle, üniversiteyi ilim müessesesi olmaktan uzaklaştırmıştır. - Üniversiteler, kendilerine tahsis edilen bütçeyi kontrolsüzce harcamaktadırlar. Üniversite bütçelerinden lüzumsuz neşriyatlar yapılmakta, gerekli gereksiz Avrupa’ya
şair Haydar Ergülen, TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Zaman Gazetesi kültür sanat editörü Ali Çolak, Hattat Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, Tiyatro ve Sinema oyuncusu Süeda Çil ile Yönetmen, Senarist Aybars Bora Kahyaoğlu’nun konuşmalarıyla başlayan Akademi-Edirne, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük’ün konuşması ile devam etti. Son olarak söz alan Edirne Valisi Hasan Duruer, “Akademi-Edirne’ fikri danışmanım Fahri Tuna’ya aittir. Kendisiyle benzer bir projeyi daha önce GAP illerini kapsayan 8 ilin üstün yetenekli öğrencileri ve Mardinli öğrencilerde de uygulamış, çok olumlu neticeler almıştık. İstanbul’da bile zor ulaşılan değerli sanatçılarımızla Edirneli genç yetenekleri bir araya getirdiğimiz bu projeye gıpta
kongrelere gönderilen hocalara ödenek ayrılmaktadır. - Edebiyat fakülteleri kültür fakültesi olmamış, materyalist çalışmaların muhafazakârlığını yapmıştır. - Edebiyat fakülteleri bırakın âlim yetiştirmeyi muallim dahi yetiştirememektedirler. - Fakülte neşriyatına ait kitaplar hatalarla doludur. Bazı hocaların şahsî görüş ürünü eserleri yoktur. - Doktora ve doçentlik tezleri ilmî nitelikten yoksundur. - Öğrenci mevcudu az olan fakültelerde bile akademisyen kadrosu fazladır. Topçu böyle bir üniversitenin cemiyetin ruhunu ve irfanını perişan edeceğini söyler. Milli eğitim davasının selametini bu bozuklukların giderilmesinde görür. Zira üniversite ıslah edilmeden milli eğitim davalarının halledilmesi imkânsızdır. Milli ruh birliği de mabet, mektep ve üniversitenin uzlaşması ile mümkündür.
ediyorum. Amacımız gençlerimizde farkındalık meydana getirmek, aralarından yarının Sait Faiklerinin, Sezai Karakoçlarının, Hilmi Yavuzlarının yetişmesine kolaylık sağlamaktır. “ dedi. Açılış konuşmalarının ardından 24’er genç yetenekten oluşan öğrenciler yazarlarla bir araya gelip ilk çalışmayı başlattılar; önceden kendilerine dağıtılan kitapları imzalattılar.
Ocak 2013
11
Mesud Akhtar Şeyh’in ‘Modern Pakistan Edebiyatı’ kitabı TYB’de tanıtıldı Emekli Albay Mesud Akhtar Şeyh’in ‘Modern Pakistan Edebiyatı’ adlı son kitabının tanıtım toplantısı yapıldı. Türkiye Yazarlar Birliği’nin desteği ile düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Mesud Akhtar Şeyh, Türkçe olarak yazılmış kitabının, ulusal ve bölgesel modern Pakistanlı yazarların, şairlerin hikâyeleri ve şiirlerinden oluştuğunu söyledi. Mesud Akhtar Şeyh ‘Modern Pakistan Edebiyatı’ adlı kitabının Türk insanlarına Pakistanlı
edebiyatçılarını ve çalışmalarını tanıtacak ilk Türkçe yazılmış kitap olduğunu kaydetti. Şeyh, ilerlemiş yaşına rağmen, Türkiye’ye karşı duyduğu sevginin kendisini, iki kardeş ülkenin yakınlaşmasına katkıda bulunan buna benzer çalışmalar yapmaya ittiğini vurguladı. Şeyh, Türk ve Pakistanlı tanınmış yazarların kitaplarının tercüme edilmesinin, iki ülke insanları arasındaki anlayışı geliştireceğini kaydetti. Mesud Akhtar Şeyh’in 24 kitabı bulunuyor. Kitapları Orhan Kemal, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Fethullah Gülen, Reşat Nuri Güntekin, Ali Nar, Yaşar Kemal, Aziz Nesin ve İsmet Bozdağ gibi tanınmış Türk yazarların eserlerinden oluşuyor.
Ayın Kitabı’nda Lütfi Bergen, Edebi Metinde Din ve İktisat Kitabını Anlattı nu açıklayan Bergen, Anadolu’da kurulan yapıda olduğu gibi ekonomiden sonra belli bir toprak sistemi, şehir inşası ve hukukun yerliliğin olmazsa olmaz şartı olduğunu ifade etti. Anadolu’da kurulan sistemin Hz. Âdem’den beri süregeldiğini söyleyen Lütfi Bergen, bunun etnik kimliğe dayalı olmadığının altını çizdi. Edebî metinlerin kendilerine özgü bir ideolojilerinin olduğunu savunan Bergen, buradaki ideolojinin bilindik mânâda ideolojileri kapsamadığını vurguladı. Bergen, her edebî metnin kendi toplumsal yapısını gösteren önemli bir örnek olduğunu söyledi. “Ayın Kitabı” programının konuğu yazar Lütfi Bergen’di. Ayışığı Kitapları tarafından yayınlanan Edebi Metinde Din ve İktisat kitabının yazarı Bergen, yerlilik, edebiyat, İslâmcılık gibi konularda fikirlerini açıkladı. Program sorumlusu Atilla Mülayim’in
12
Ocak 2013
sorularını cevaplayan Lütfi Bergen, Türkiye’de yerlilik kavramının tam olarak anlaşılmadığını belirterek, yerliliğin coğrafî mânâda toprak değil, kuramsal birliktelik olduğunu söyledi. Yerliliğin en başta gelen kuralının “pazar kurmak” olduğu-
Türkiye’de eleştiri anlayışının da yanlış bir mecrada seyrettiğini belirten Lütfi Bergen, Tanpınar’dan örnek vererek eleştirmenlerin genellikle ideolojik ve teknik konularda eleştiriler yazdıklarını ifade etti.
ŞUBELERDEN HABERLER
Kimdir bizi bu kadar yakan Nabi? Mehmet Kurtoğlu ile Nabi konusunda çalışan üniversite hocalarına ulaştıklarını, fakat hocaların yoğunluğundan dolayı katılamadıklarını belirtti. Ayrıca TYB Ankara Şubesi’nin böyle mütevazı bir programla Şair Nabi’yi anmasını anlamlı bulduğunu söyledi
Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi, vefatının 300. yılında büyük şair Nabi’yi düzenlediği bir panelle yâd etti. D. Mehmet Doğan’ın, M. Ragıp Karcı’nın, Hayati İnanç’ın ve Mehmet Kurtoğlu’nun konuşmacı olarak katıldıkları Nabi Paneli, saat 14.00’te TYB Genel Merkezi’nde gerçekleşti. TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, vefatının 300. yılında Nabi programının açılış konuşmasında, divan edebiyatının büyük şairinin aslında daha büyük çapta bir anma programıyla yapılması gerektiğini belirtti. TYB Ankara Şube Başkanı
1642 yılında Şanlıurfa’da doğan Nabi’nin Hacıgaffarzadeler veya Karakapcılar ailesinden olduğunu söyleyen şair-yazar Mehmet Kurtoğlu, şairin Urfa’da başlayan hayat hikâyesinin İstanbul ve Halep’te geçtiğini, Musahip Mustafa Paşa’nın himayesiyle sarayda yer edindiğini belirtti. Nabi’nin şair kimliği yanında musikiyle de ilgilendiğini, Diyarbakırlı Seyit Yahya’dan musiki dersleri aldığını, 5 ay Diyarbakır’da Şair Hami köşkünde kaldığını belirten Kurtoğlu, ayrıca Nabi’nin 6 tane el yazma eserinin Diyarbakır’da bulunduğunu söyledi.
Karcı, halk şiiri deyince bir yanının sürekli kanadığını, içine bir aşk düştüğünde ilk evvel aklına Bayburtlu Zihni’nin geldiğini söyleyerek, divan şairi deyince Urfa sancağının bir evladı olarak Nabi’yi geçemeyeceğini belirterek, divan şiirinin bizi bir medeniyet idrakine götüreceğinden söz etti. Hayati İnanç, Şair Nabi merhumla ilgili günümüzde dikkate değer çalışmalar olduğunu belirterek Nabi’den gazeller okuyarak açıklamalar yaptı. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının büyük şairi Yahya Kemal’in Şair Nabi’nin izinden gittiğini ve “Görmüşüz Gazeli”ne nazire yazdığını hatta günümüz şairlerinin de Yahya Kemal’in bu naziresine tahmisle karşılık verdiğini belirtti. Şair Nabi’yi anma toplantısı D. Mehmet Doğan’ın teşekkür konuşması ile sona erdi.
Şair Ragıp Karcı, şiirin hayal dünyasının bize hakikatleri anlatma işi olduğunu söyleyerek söze başladı.
Konya Şubesi, Kitap Günleri’ndeydi Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Konya Kitap Günleri büyük ilgi gördü. Binlerce kitabın okuyucusuyla buluşturulduğu fuarda yazarlar da düzenlenen imza günleriyle programa renk kattı. Kitap Günleri’nde Konya Şubesi’nin standı da yazar okur buluşmasının en güzel örneklerine sahne oldu. Bu yıl ilk defa TYB üyesi yazarların kitaplarının Kitap Günleri kapsamında özel bir stantta yer aldığını
kaydeden Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, “Kitap Günleri’ni okur-yazar buluşması, okur-kitap buluşması açısından çok önemli görüyoruz. Açtığımız stantta üyemiz olan yazarlarımızın eserlerini sergilemekle kalmadık, düzenlediğimiz imza ve söyleşilerle de Kitap Günleri’ne renk kattık” dedi. Köseoğlu, belediyelerin fiziki etkinlikler kadar kültürel ve sosyal etkinliklere de eğilmelerinin önemine işaret ederek, Kitap Günleri’nde emeği geçenlere teşekkür etti.
Ocak 2013
13
ŞUBELERDEN HABERLER
Şefik Hoca Anıldı Erzurum Atatürk Üniversitesi Oditoryum Mavi Salonu’nda MÜSİAD Erzurum Şubesi ve TYB Erzurum Şubesi tarafından “Dostları Şefik Hocayı Anlatıyor” Şefik Hocayı anma gecesi düzenlendi
Sakarya Şubesi’nden Oya Pervin Pelit Söyleşisi
Geceye Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şube Başkanı Mustafa Güvenli, İl Müftüsü Yakup Arslan ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede dostları Şefik Hocayı anlattı.
Sakarya Şubesi’nin bu haftaki konuğu “Benim Yeşilçam’ım” kitabının yazarı Oya Pervin Pelit idi. Konuşmasına, şube başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir’in tanıtım ve giriş sözlerinin ardından başlayan Oya Pervin Pelit, “Sinemanın içinde doğmuş” olmanın kendisine kazandırdığı “avantajları” ifade ederek başladı.
Açılış konuşmasını yapan Yazarlar Birliği Başkanı Doç. Dr. Rıdvan Canım, “Yaşayanların bile hatırlanmadığı, aranıp sorulmadığı bir devirde yaşıyoruz. Böyle bir zamanda aramızda olmayan hocayı anmak çok güzel bir şey. Büyük bir vefakârlık göstergesidir.” dedi.
Sonra sözlerine şöyle devam etti: “Çocuk oyunculuğumdan yola çıkarak oluşturduğum anılarımı, her türlü olumsuzluklara rağmen yazdım, yazdım, yazdım… Sürekli çocukluğuma, genç kızlığıma dönüp anılarımı tekrar yaşayınca bağıra bağıra ağladığım anlar oldu.” Yazar, Temmuz 2011’de yazmaya başladığı ve “her tuşa vuruşumda yüreğimi dağlayan
MÜSİAD Erzurum Şubesi Başkanı Mustafa Güvenli, “Babam Şefik Hocayı anlatma işini dostlarına bırakıyorum. Babamı anlatmaya gücüm yetmez. Sadece babamın bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Bu gece sizlere günde okumaya 8 saat ayıran bir insanı anlatacaklar.” ifadelerini kullandı. Geceye konuşmacı olarak Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Veli Velioğlu Hocaefendi, Doç. Dr. Necati Tetik, Prof. Dr. Mustafa Ağırman ve Muzaffer Taşyürek katıldılar.
14
Ocak 2013
gerçek olayların ancak bir kısmını yansıtıyor” dediği eserini ancak Haziran 2012’de Hamburg’da tamamladığını ifade etti. 29 Şubat 2012’de, hiç beklemediği bir anda, “beyaz saçlı prensim” dediği babasının ölüm haberini aldığını anlatan Pelit, hayatının en büyük üzüntüsünü yaşar. Babasının, kendisine üç nasihati olduğunu ifade eden yazar, bunları; “her Perşembe Kur’an-ı Kerim okumak, yazı yazmak ve film çekmek” olarak açıkladı. Ve “rahat uyu babam, kızın yolunu takip edecek” dedi. İlgiyle izlenen söyleşi, soru ve cevap faslının ardından imzalanan kitaplarla sona erdi.
İmdat Avşar Okur ve Yazar Okulu’nda TYB Kayseri Şubesi Okur ve Yazar Okulu devam ediyor. Bu hafta İmdat Avşar söyleşisi vardı. Kursiyerler “Çiğdemleri Solan Bozkır” hikâye kitabı, yazarın hikâyedeki üslubu konusunda sorular sordular. İmdat
Avşar, kitabından ve hikâyelerinden örnekler vererek, kendi tecrübesini ve çalışmalarını anlattı. Soruları cevapladı. Büyükşehir Belediyesi Yoğunburç Kültür Evi’nde gelecek hafta hikâye konusunda atölye çalışması yapılacağı bildirildi.
ŞUBELERDEN HABERLER
Bursa Şubesi Emir Sultan’da Sohbet Geleneğini Başlatıyor TYB Bursa Şubesi Okur-Yazar Okulu ve Tasavvuf Kültürü Okulu’ndan sonra faaliyetlerine bir yenisini daha ekliyor. 2013 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi ve iştiraki olan Burfaş Genel Müdürlüğü ile ortaklaşa, yeni restore edilen Emir Sultan Kültür Merkezi’nde başlayacak programlarla, Bursa Şubesi Bursa’da ‘sohbet geleneği’ni başlatıyor. Cumartesi Sohbetleri, İkindi ve Akşam Sohbetleri ve Tasavvuf Musikisi Meşki ve Sohbetleri başlıkları altında gerçekleşecek programlar Mayıs 2013 sonuna kadar devam edecek.
Bursa Şube Başkanı Mustafa Baki Efe, programların içeriği ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Sohbet geleneğimizi Emirsultan’da yeniden yaşatma gayreti içindeyiz. Hayatımızda öğrendiklerimizin birçoğunu sohbetlerde öğrenmişizdir biz farkında olmadan. Fakat modern zamanlarda epeyce uzaklaştık bu geleneğimizden. Sohbet geleneğinden uzaklaşınca birbirimizden uzaklaştık. Sohbetin yerini başka şeyler doldurdu hayatımızda.” Mustafa Baki Efe, ilk programın 5 Ocak 2013 Cumartesi günü Prof.
Dr. Sadettin Ökten ile “Medeniyetimiz Üzerine” konulu bir sohbetle başlayacağını ve ardından 12 Ocak’ta D.Mehmet Doğan’la “Dil ve Edebiyat” konulu sohbetle devam edileceğini belirtti. Ocak ayının diğer ‘Cumartesi Sohbetleri’ konukları ise Hattat Hüseyin Kutlu ve Mustafa Armağan. Emir Sultan Kültür Merkezi’ndeki diğer sohbet programları ise İkindi ve Akşam Sohbetleri ile Tasavvuf Musikisi Sohbetleri. Diğer bir programda ise “Eşrefoğlu Rumi ve Müzekki’n Nüfus sohbetleri gerçekleştirilecek.
Trabzon Şubesi’nden Mehmet Âkif’i Anma Programı Yazıcı’nın ( Mehmet Âkif ve ideal insan’ı),Necip Saraçoğlu’nun (Mehmet Âkif ve Anılar’ı) konuşmaları, akabinde de Âkif’le ilgi sinevizyon gösterisi şeklinde tertip edildi.
İstiklâl Marşımızın Şairi Mehmet Âkif Ersoy 27 Aralık 2012 Perşembe günü, vefatının 76. yılı münasebetiyle, TYB Trabzon Şubesi tarafından hazırlanan programla anıldı. Program; Kadir Bekar’ın sunumu, Trabzon Şubesi Başkanı Haydar Çoruhlu’nun (Mehmet Âkif’ten günümüze yansımalar),H.Nurcan
Trabzon Şube Başkanı Haydar Çoruhlu, program açış konuşmasından sonra, büyük şairin hayatından ve memleketin içinde bulunduğu o günkü durumlardan alıntılar yaparak, Âkif’in hayatının ve hayat görüşünün bugünün gençlerine de aynen örnek olması gerektiğini dile getirdi. Âkif’in milletine olan inancını ve mücadele gücünü yine onun dilinden “Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak, bilmem ki ölüm var mıdır ondan daha alçak” dizeleriyle ifade etti.
Konuşmacılardan Nurcan Yazıcı, “O, İstiklâl şuurunun hafızası, iman ve ümit, marifet ve fazilette üstün şahsiyetli bir dava adamı. O, millî ve ilâhi coşkunluğu Türk Millet’inin yüreğine aktarmış bir ülkü adamıdır.” diyerek Âkif’i tanımladı. Konuşmacı Necip Saraçoğlu, Âkif’le ilgili anılar başlığı altında, onun yaşamı ile ilgili anıları dile getirdi. Ümitlerini, üzüntülerini, beklenti ve hayal kırıklıklarını özellikle, ömrünün son safhasındaki yalnızlıklarını tasvir etti. Sık sık vefa, ümit vurgusu yapılan gecede, Mehmet Âkif bir kez daha dua, minnet ve şükran duygularıyla anıldı.
Ocak 2013
15
Balkan SavaĹ&#x;larĹ’nÄąn ArdÄąndan Paneli 2012 yÄąlÄą OsmanlÄą Devleti’nin Rumeli topraklarÄąnÄąn neredeyse tamamÄąnÄą yitirdiÄ&#x;i Balkan SavaĹ&#x;larÄą faciasÄąnÄąn 100.yÄąlÄą. 1912 yÄąlÄą Ekim ayÄąnda baĹ&#x;layan ve 1913 MayÄąs ayÄąna kadar devam eden ve toplumsal hafÄązada, siyasette, uluslararasÄą iliĹ&#x;kilerde ciddi kÄąrÄąlmalar meydana getiren Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn 100.yÄąlÄą vesilesiyle TĂźrkiye Yazarlar BirliÄ&#x;i bir faaliyet dizisi gerçekleĹ&#x;tiriyor. SĂśz konusu faaliyet dizisini ilk ayaÄ&#x;Äą olarak TĂźrkiye Yazarlar BirliÄ&#x;i’nin hakemli dil,edebiyat ve sosyal bilimler dergisi olan TYB Akademi EylĂźl sayÄąsÄąnÄą, Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn bugĂźne kadar Ăźzerinde durulmamÄąĹ&#x; bir boyutuna bĂźyĂźk gÜçe ve muhaceret edebiyatÄąna ayÄąrmÄąĹ&#x;tÄą. SĂśz konusu faaliyet dizisinin ikinci ayaÄ&#x;Äą olan Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn ArdÄąndan BĂźyĂźk GÜç ve Muhaceret Paneli TYB Ä°stanbul Ĺžubesi’nde gerçekleĹ&#x;tirildi. ToplantÄą TĂźrkiye Yazarlar BirliÄ&#x;i, T.C. BaĹ&#x;bakanlÄąk YurtdÄąĹ&#x;Äą TĂźrkler ve Akraba Topluluklar Dairesi BaĹ&#x;kanlÄąÄ&#x;Äą ve BayrampaĹ&#x;a Belediyesi ortaklÄąÄ&#x;Äąyla gerçekleĹ&#x;tirildi. Panel, toplantÄąya evsahipliÄ&#x;i yapan TYB Ä°stanbul Ĺžubesi BaĹ&#x;kanÄą Mahmut BÄąyÄąklĹ’nÄąn toplantÄąnÄąn muhtevasÄąna ve amacÄąna yĂśnelik yaptÄąÄ&#x;Äą kÄąsa bir bilgilendirme konuĹ&#x;masÄąyla baĹ&#x;ladÄą. ArdÄąndan kĂźrsĂźye davet edilen TYB VakfÄą BaĹ&#x;kanÄą ve TYB Ĺžeref BaĹ&#x;kanÄą D. Mehmet DoÄ&#x;an, TYB olarak Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn 100.yÄąlÄąna yĂśnelik bir faaliyet dizisi gerçekleĹ&#x;tirdiklerini, esas bĂźyĂźk toplantÄąnÄąn daha kapsayÄącÄą ve genel baĹ&#x;lÄąklar altÄąnda OsmanlĹ’nÄąn Balkanlar’dan çekiliĹ&#x;inin 20.yy sonunda mĂźĹ&#x;ahhas
gĂśstergesi olarak beliren BosnaHersek’te gerçekleĹ&#x;tirileceÄ&#x;ini hatÄąrlattÄą ve bunun bir ayaÄ&#x;ÄąnÄą da Balkan kĂśkenli vatandaĹ&#x;larÄąn çok yoÄ&#x;un biçimde yaĹ&#x;adÄąÄ&#x;Äą Ä°stanbul’da gerçekleĹ&#x;tirilmesinin ayrÄąca Ăśnemli olduÄ&#x;unun altÄąnÄą çizdi. Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn sadece siyasi açĹdan deÄ&#x;il, toplumsal yapÄą açĹsÄąndan da çok bĂźyĂźk etkiler doÄ&#x;urduÄ&#x;unu, Balkanlardan Anadoluya gÜçmek zorunda bÄąrakÄąlan ya da katledilen MĂźslĂźmanlarÄąn trajedisinin hem OsmanlÄą hem de Cumhuriyet’in kurucu kadrolarÄą tarafÄąndan çokça dillendirilmediÄ&#x;ini, adeta gĂśrmezden gelindiÄ&#x;ini ifade eden DoÄ&#x;an, bu durumun Balkan SavaĹ&#x;larĹ’nÄąn Ăśneminin anlaĹ&#x;ÄąlmasÄąnda ve anlatÄąlmasÄąnda menfi bir tesir oluĹ&#x;turduÄ&#x;unu sĂśyledi. Ă–zellikle 1915 olaylarÄąnÄąn 100.yÄąlÄą dolayÄąsÄąyla sĂźratlenen Ermeni lobisinin faaliyetlerinin ĂśnĂźnĂźn ancak Balkan SavaĹ&#x;larĹ’nda yaĹ&#x;anan trajedilerin, katliamlarÄąn dĂźnyaya anlatÄąlarak alÄąnabileceÄ&#x;ini iddia eden DoÄ&#x;an, bugĂźne kadar bu yĂśnde ciddi bir giriĹ&#x;im yapÄąlmamÄąĹ&#x; olmasÄąnÄąn ĂźzĂźntĂź verici olduÄ&#x;unu hatÄąrlattÄą. Kesinlikle 1915 OlaylarÄąna yĂśnelik bir alternatif arayÄąĹ&#x;Äą içerisinde olmadÄąklarÄąnÄą da hatÄąrlatan DoÄ&#x;an, yapÄąlacak çalÄąĹ&#x;malarÄąn bir karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;tÄąrma imkanÄą yaratacaÄ&#x;Äąndan ve 1915 OlaylarÄąnÄąn muhtevasÄąna iliĹ&#x;kin yapÄąlan dezenformasyonun bĂśylelikle daha iyi anlaĹ&#x;ÄąlacaÄ&#x;Äąndan bahsetti. D. Mehmed DoÄ&#x;an’dan sonra sĂśz alan Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu BaĹ&#x;kanÄą Ayhan BĂślĂźkbaĹ&#x;Äą sĂśz aldÄą. KonuĹ&#x;masÄąna OsmanlÄą Devleti’nin Balkan SavaĹ&#x;larÄą neticesinde sadece toprak deÄ&#x;il bir memleket kaybettiÄ&#x;i Ĺ&#x;eklindeki tespitiyle baĹ&#x;layan BĂślĂźkbaĹ&#x;Äą, bugĂźn Balkanlara yĂśnelik ilginin azlÄąÄ&#x;Äąndan Ĺ&#x;ikayet etti. Balkanlarda çok sayÄąda OsmanlÄą eserinin çeĹ&#x;itli sistematik tahribat politikalarÄąna raÄ&#x;men hâlâ varlÄąÄ&#x;ÄąnÄą sĂźrdĂźrdĂźÄ&#x;ĂźnĂź de belirten BĂślĂźkbaĹ&#x;Äą, Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn ve savaĹ&#x; sÄąrasÄąnda yaĹ&#x;anan trajedi ve katliamlarÄąn hem TĂźrk toplumuna hem de dĂźnya
%DOND
<
$UD
OĂ&#x2022;N
Q 6DY
&XP
DUWHVL
DĂ˝
ODUĂ&#x2022; %Â \Â QĂ&#x2022;Q N *|o
Ă&#x2022;OĂ&#x2022;QGD
.Ă&#x2022;]ODUDĂź 0HGUHVH DVĂ&#x2022; 0HKPHG $ +RFD 5Â VL 'LYDQ\ROX ĂźD &DG 6XOWDQDK VWHP 6RNDN 1 PHW ĂşV R WDQEXO
Tel: 0.21
2 527 75
17
kamuoyuna çok daha iyi anlatÄąlmasÄą gerektiÄ&#x;inden sĂśz etti. Bu çerçevede Bursa BĂźyĂźkĹ&#x;ehir Belediyesi ile ortaklaĹ&#x;a bir sempozyum gerçekleĹ&#x;tireceklerini de hatÄąrlatan BĂślĂźkbaĹ&#x;Äą TYBâ&#x20AC;&#x2122;nin bu konuya gĂśsterdiÄ&#x;i duyarlÄąlÄąÄ&#x;Äąn takdire Ĺ&#x;ayan olduÄ&#x;unun altÄąnÄą çizdi. Selamlama konuĹ&#x;malarÄąnÄąn ardÄąndan toplantÄąya geçildi. Ä°lk oturumda Balkan SavaĹ&#x;larÄąâ&#x20AC;&#x2122;nÄąn yayÄąn dĂźnyasÄąndaki yansÄąmalarÄą konuĹ&#x;uldu. AsÄąm Ă&#x2013;z Necati CumalÄąâ&#x20AC;&#x2122;nÄąn Makedonya 1900 ve ViranbaÄ&#x;larÄą isimli eserlerinde Balkan SavaĹ&#x;larÄą Ăźzerine bazÄą dikkatler Ăźzerine konuĹ&#x;urken Hamdi Akyol Balkan SavaĹ&#x;larÄąâ&#x20AC;&#x2122;nÄą anlayabilmek için okunabilecek bazÄą kitaplardan ve Balkan SavaĹ&#x;larÄąâ&#x20AC;&#x2122;nÄąn 100. yÄąlÄą dolayÄąsÄąyla yapÄąlan yayÄąnlarÄąn azlÄąÄ&#x;Äąndan ve yetersizliÄ&#x;inden bahsettiÄ&#x;i bir konuĹ&#x;ma yaptÄą. Selma GĂźnaydÄąn ise OsmanlÄą basÄąnÄąnda Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn nasÄąl yansÄątÄąldÄąÄ&#x;Äąna yĂśnelik ilgi çekici bir sunum yaptÄą. ToplantÄąnÄąn ikinci oturumunda ise Balkanlar Ăźzerine çalÄąĹ&#x;malarÄą ile tanÄąnan YÄąldÄąrÄąm H. AÄ&#x;anoÄ&#x;lu, Ä°skender Ă&#x2013;zsoy ve Halil Delice Balkan SavaĹ&#x;larÄąnÄąn toplumsal yapÄą Ăźzerindeki etkileri Ăźzerine konuĹ&#x;ma yaptÄąlar. KatÄąlÄąmcÄąlarÄąn soru ve katkÄąlarÄąnÄąn alÄąnmasÄąyla sona eren toplantÄą sonrasÄąnda Saraybosnaâ&#x20AC;&#x2122;daki sempozyumla eĹ&#x; zamanlÄą olarak açĹlacak olan OsmanlÄą BasÄąnÄąnda Balkan SavaĹ&#x;larÄą baĹ&#x;lÄąklÄą sergiden seçmelerin yer aldÄąÄ&#x;Äą mini-sergi toplantÄąyÄą takip edenler tarafÄąndan merakla incelendi.
TĂźrkiye Yazarlar BirliÄ&#x;i KĂźltĂźr ve Sanat BĂźlteni / Ocak 2013 TYB adÄąna sahibi Ä°brahim Ulvi Yavuz - YazÄą Ä°Ĺ&#x;leri MĂźdĂźrĂź / Atilla MĂźlayim - YayÄąn Sorumlusu Sami Terzi Ä°dare yeri SĂźmer 1 SokaÄ&#x;Äą 11/5 KÄązÄąlay-Ankara Tel: +90 312 232 05 71 - 72 www.tyb.org.tr â&#x20AC;˘ e-posta:tyb@tyb.org.tr TasarÄąm mtr tanÄątÄąm gĂśrsel hizmetler BaskÄą Altan MatbaacÄąlÄąk