Çavuşoğlu: “Farklılıklarını kaybetmiş bir toplum arayışı içinde değiliz” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York Türkevi'nde ABD'deki Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile biraraya geldi. Toplantıya Washington ve Ottawa Büyükelçileri ile ABD'de görev yapan başkonsoloslar da katıldı.
Ayrıntılı haber
5.
sayfada
Amerikadaki Türk Gençleri Lobiciligi Öğreniyor Turkish American Community Newspaper Year 11 Issue 169 October 21, 2014 Monthly
Midnight Express kitabının yazarı 39 yıl sonra pişmanlığını dile getirdi:
HAYES: TÜRKLERDEN YÜZLERCE KEZ ÖZÜR DİLİYORUM Başta siyasetçiler olmak üzere Amerikan toplumunu, Türkiye ve Türk – Amerikalılar hakkında bilgilendirme ve ilişkileri geliştirme adına son yıllarda önemli başarılar elde etmiş olan Amerika Türk Koalisyonu (Turkish Coalition of America), Türk – Amerikan toplumunun genç liderlerini Washington’da biraraya getirdi. Bu yıl ilk kez düzenlenen Genç Liderler Kongresine, sivil etkili kılmanın yöntemlerini öğrendiler. toplum kuruluşları alanındaki başarılı çalışmalarıyla Amerika Türk Koalisyonu Başkanı Lincoln McCurdy de dikkat çeken, farklı yaş gruplarından 29 kişi seçildi. Türk – Amerikan toplumu’nun büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu çalışmanın gelenekselleştigini Üç gün süren Kongre boyunca Amerikalı siyasetçiler ve ifade etti. çalışanları, diplomatlar, düşünce kuruluşu uzmanları, basın mensupları ve Türk-Amerikan toplumunun Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ile de görüşen Genç başarılı isimleriyle biraraya gelme fırsatı bulan genç lid- Grup, Amerikadaki Türklerin sesi olmak için kendi alanerler, Türk – Amerikan ilişkilerini sistematik bir şekilde larında daha iyi olmak için bu seminer ile daha motive geliştirme ve sivil toplum kuruluşu faaliyetlerini daha olduklarını belirttiler.
NEW YORK- ALİ ÇINAR- ÖZEL HABER- Hayes, Türkiye’den bir kaç defa uyuşturucu kaçırdığını ve yakalanmadığını lakin dördüncü denemesinde yakalandığı anlatan Hayes, Türkiye’de büyük tepkilere neden olan Geceyarısı Ekspresi filminin Türkiye’yi ve Türkleri yanlış tanıttığını söyledi. Oliver Stone'in, verdiği hikayeyi çarpıtarak film yaptığını, Türk cezaevlerinin Amerikadan daha iyi olduğunu ve Türk toplumuna beni yanlış tanıttğı için Türklerden sizler aracılığıyla yüzlerce defa özür diliyorum, dedi. Ayrıntılı haber
8.
New York’ta "Güvenli Liman Türkiye" sergisi
sayfada
Türkiye, Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimini kazanamadı Haberi
8.
sayfada
Ayrıntılı haber
6.
sayfada
Q QL 路 H\ V HU 1HZ 酶L QL L .O XN dRF Q 0RGHU (Q
Amerika Haberleri
Asırlık ''zaman kapsülü'' New York’ta açıldı ABD'nin New York kentinde, 100 yıl önce kapatılan ve içinde gelecekte okunması amacıyla saklanan mektup ve ticari belgelerin bulunduğu bir kapsül, düzenlenen törenle açıldı.
NEW YORK (AA) - New York'ta faaliyet gösteren Aşağı Wall Street İşadamları Derneği tarafından 1914 yılında hazırlanan ''zaman kapsülü'', New York Toplum Tarihi Müzesi'nde düzenlenen törenle açıldı. Özel bir ekip tarafından yaklaşık 15 dakika süren çalışmada, sandık şeklindeki kapsülün 26 vidadan oluşan kapağı söküldü. Tören sırasında kapsülle ilgili bilgi veren tarihçi Nick Yablon, kapsülün aslında 1974 yılında açılmak üzere saklandığını fakat derneğin 1974 yılında yaşanan mali kriz sonrası kapanmasıyla, zaman kapsülünün de kaybolduğunu anlattı. 90'lı yıllarda bir küratör tarafından Manhattan'ın Chelsea semtindeki bir depoda bulunan kapsülün, zamanın tarihçileri tarafından alınan ortak kararla, 2014 yılında açılmasına karar verildiğini belirtti.
Konuşmaların ardından açılan bronz kaplı zaman kapsülünden çıkan ve Wall Streetli işadamları tarafından hazırlanan 26 mektup, çeşitli ticari belgeler, madalyonlar ve kitaplar basın mensuplarına gösterildi. 23 Mayıs 1914 tarihli New York Valisi Martin Glynn'in iyi dilek telgrafının da yer aldığı kapsülden aynı yıla ait bir de New York Times gazetesi çıktı. Yeni kapsüle Lady Gaga bileti koydular Programda ayrıca, 2114 yılında açılmak üzere yeni bir zaman kapsülü hazırlandığı duyuruldu. Lise öğrencileri tarafından hazırlanan kapsülde, çeşitli mektuplar, doküman ve günümüze ait kişisel eşyaların yanı sıra geçmiş tarihli Lady Gaga biletinin de yer aldığı öğrenildi. 10. sınıf öğrencilerinden Yusuf Abdelzaher, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Özel bir şeyler koymak istedik. Bu zaman diliminde neler giyiyoruz, neler yiyoruz, nasıl yaşıyoruz, gelecekteki insanlara anlatmak istedik'' dedi. Muhabir: Cem Özdel Yayınlayan: Tarkan Demir
Amerika Haberleri
5
Çavuşoğlu, “Farklılıklarını kaybetmiş bir toplum arayışı içinde değiliz” Çavuşoğlu, New York Türkevi'nde ABD'deki Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile biraraya geldi. Toplantıya Washington ve Ottawa Büyükelçileri ile ABD'de görev yapan başkonsoloslar da katıldı. ABD'deki Türk toplumunun dünya ve Türkiye'ye farklı açılardan bakmasının doğal ve yararlı olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Biz hiçbir zaman tek sesle konuşan, renklerini ve farklılıklarını kaybetmiş bir toplum arayışı içinde değiliz" diye konuştu.
NEW YORK (AA) -Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında 1915 olaylarının 100. yılı vesilesiyle Ermeni iddialarının tekrar gündeme getirilmesine de değinerek, Ermenistan ve diasporanın uluslararası bir kampanya yürütmekte olduğunu ve Türk tarihi ve kimliğini "adeta şeytanlaştırma" girişiminde olduklarını söyledi.
169. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
2015 yılının Türkiye için bir çatışma yılı olmadığını ve bir propaganda savaşının merkezi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye gibi özgüveni yüksek çağdaş değerleri benimsemiş bir devlet, böylesi bir savaşın içinde yer almaz. Tabiatıyla bu yaklaşım 100 yıl önce yaşanan ve açıklığa kavuşturulması gereken daha pek çok hususun bulunduğu hadiselerin tek yanlı bir hafızayla dayatılmasının kabul edildiği anlamına da kesinlikle gelmez" dedi. Ermeniler'in Osmanlı'nın son yıllarında ve savaş şartlarında yaşadıkları acıların nesilden nesile aktarılarak büyük bir travmaya dönüştürüldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, bu ruh halinin ikinci ve üçüncü nesil Ermeniler'i Türkler'den tamamen kopardığını ve kendilerinin bu durumu yadırgadıklarını kaydetti. Tarihe ilişkin meselelerin "adil hafıza ve nesnel bilgi" temelinde incelenmesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, 2015 yılının Çanakkale Savaşının da 100. yıldönümü olduğunu, ancak bu savaşın şimdi Anzaklar ile dostluk doğurduğunu vurguladı. - "İç siyasi malzeme yapılmamalı" Ermeni tezlerinin ABD'de iç siyasi malzeme olarak kullanılmasına tepki gösteren Çavuoğlu, "Başta ABD ve diğer ülkelerin tekil hafızalı tarihi tezleri tartışmasız gerçek olarak kabullenmesine, bunların kanunlarla belirlenmesine destek vermemelidir. Oysa maalesef görüyoruz ki 1915 olayları iç siyaset hesapları ve oy devşirme arayışları ile suistimal edilmektedir. Bu yanlıştır" dedi. "Soykırım" olarak adlandırılan suçun çerçevesinin uluslararası kanunlarla çizilen bir hukuki kavram olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu tarihi ortak acıyı, ülkemize karşı bir kampanyanın merkezine yerleştirerek bundan fayda sağlamak isteyen çevrelere Amerikalı dostlarımızla beraber karşı çıkmalıyız. Sizlerden gerçek demokrasilerin yapı taşı olan ifade özgürlüğü temelinde 1915 meselesine ilişkin insani ve ahlaki tutumumuz ile konunun tarihi ve hukuki gerçeklerine dair bilgi temelli görüşlerimizi Amerikan kamuoyuna ve özellikle Ermeni çevrelere mümkün olabildiğince aktarmanızı rica ediyorum" diye konuştu. Bu konuda her türlü çalışma ve işbirliğine açık olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Türk ve Ermeni halklarının, bir grup tahrikçi ile onlara şirin görünmek isteyen siyasetçi ve akademisyenlerin esiri olmayacak kadar sağduyuya sahip olduklarına da inanıyorum" dedi.
Muhabir: Mustafa Keleş / Yayınlayan: M.Tevfik Erçetin
Çağla Kubat
H M U Y A S U E Z M E İ Ö
Ç A Ğ L A K U B A T
R E A L İ S A T R M E O S N A Y İ R A K E A T İ
ŞİFRE: SAĞLIK OLSUN
S Y H K I Y I U L L E Y G A F L İ T İ N Ö N E M T B O Z D E A K K T N A Murat Boz A A E V R H A V İ H L A T G Ü Z İ D E E T L E N N M İ S E F E K T İ E N A P
M K Y A N I Y Y K O T A A A K M İ R U B L Ö R A Z C A G G Ü A D A N İ L A E R I M L İ B A A A L S E F A
K A S A R I Z A M S İ
Özgü Namal
Amerika Haberleri
New York’ta "Güvenli Liman Türkiye" sergisi "Güvenli Liman Türkiye" sergisi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da katılımıyla ABD'nin New York kentindeki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde açıldı. Türkiye ve Türk halkının kendisine sığınanlara sadece insan olmaları dolayısıyla verdiği değer, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun öncülüğünde BM'de bir sergiye dönüştü. Osmanlı ve Türkiye, yüzyıllardır bulundukları topraklarda yaşadıkları çatışma, şiddet, işkence, baskı ve aşağılama nedeniyle canlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kalan farklı din, dil, etnik köken ve ırktan kişilere kucağını açtı.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Son dönemde de Suriye ve Irak'tan yüzbinlerce kişi canlarını kurtarmak, sıcak bir yuva ve güvenli bir sığınak bulmak amacıyla Türkiye'ye geliyor. Türkiye'nin açık kapı politikası sayesinde her ırk, din ve mezhepten sığınmacının gıda, giyecek, barınma, eğitim, sağlık gibi her türlü ihtiyaçları, Türkiye'nin sınır boyundaki kentlerde kurulan kamplarda karşılanıyor. Türkiye'nin yüzyıllar boyu farklı etnik köken ve dinden gelen sığınmacıları konu alan "Güvenli Liman Türkiye" sergisi BM Genel Kurul binasında düzenlenen törenle açıldı. Sergide 14. yüzyıldan günümüze kadar Osmanlı ve Türkiye'ye sığınmış halkların izleri ve göçlere ilişkin fotoğraflarla yaşanan anılar sergileniyor. Bu halklar arasında 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Avrupa'nın çeşitli bölgelerindeki baskılardan kaçarak Osmanlı'ya sığınan Yahudiler, Ahıska Türkleri, Bulgaristan, Kosova, Bosna Hersek, Afganistan, Makedonya'dan gelenler, İran-Irak Savaşı ve Körfez Savaşı dolayısıyla Türkiye'ye sığınanlar bulunuyor. Muhabir: Mustafa Keleş / Yayınlayan: Tarkan Demir
ABD havalanlarında Ebola taraması yapılacak ABD Başkanı Obama, Ebola virüsüne karşı, New York’taki JFK Havaalanı’ndan başlamak üzere bazı havaalanlarında ek tarama önlemleri kurulacağını bildirdi WASHINGTON (AA) - ABD Başkanı Barack Obama, Ebola virüsüne karşı, New York’taki JFK Havaalanı’ndan başlamak üzere bazı havaalanlarında ek tarama önlemleri kurulacağını söyledi. ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey’in başkanlığında 21 koalisyon ülkesinin askeri liderlerinin IŞİD’e karşı mücadeleyi görüştüğü toplantıya katılan Obama, Ebola konusunda da açıklamalarda bulundu.
Ebola ile mücadelede kapasiteleri olmasına rağmen hala adım atmamış bazı ülkeler bulunduğunu belirten Obama, Ebola’nın çıktığı yerde kalmasının sağlanmaması halinde diğer ülkeleri ve tüm nüfusları tehdit etmeye devam edeceğini ifade etti. Obama, ABD’deki Ebola vakalarıyla ilgili olarak da Teksas’taki hemşirenin bu hastalığı nasıl kaptığının araştırılması için Dallas’a daha fazla kaynak gönderdiklerini bildirdi. ABD’de bu hastalığın yayılması riskinin çok az olduğunu ama yine de bir vakanın bile çok anlam
taşıdığını dile getiren Obama, bunun yanında New York’taki JFK Havaalanı’ndan başlamak üzere bazı havaalanlarında ek tarama önlemleri kurulacağını söyledi. Teksas'ın Dallas kentinde Liberya'dan gelen ve Ebola virüsünden dolayı hayatını kaybeden Thomas Eric Duncan'ı tedavi eden ve ismi açıklanmayan hemşirenin virüs taşıdığının kesinleşmesiyle Ebola virüsü ABD'de ilk kez insandan insana geçmiş oldu. Muhabir: Barışkan Ünal / Yayınlayan: Eyüphan Kılıç
Kültür ve Sanat Haberleri
7
Şairler Eskişehir’de buluştu ESKİŞEHİR (AA) - Şiirle savaşların durdurulamayacağını vurgulayan Stockford, şunları kaydetti: "Savaşların arkasındaki gerçek düşmanımızı tanımamız lazım. Gerçek düşmanımız paradır. Parayı yok edebilirsek barış içinde yaşayabiliriz. Mesela bizim İngiltere, halka sormadan her savaşa giriyor. Ülkesini savunmak için bile değil. Sadece dünya ve Amerika'nın peşinden gidiyoruz. Dünya polisi olarak, karışılması istenmeyen her yere karışıyoruz. Halkları istemeden bu savaşlara giriyorlar. Demek ki ülkeyi savunmak için değilse bunun altında para var. Şiirin gücünün kullanmalıyız. Şiir çok güçlü ama ne yapmamız lazım? Yunus Emre'nin, 'Gelin birlik olalım, işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' gibi güzel sözlerine katılmamız yetmiyor artık. Bunu yaşamamız lazım. İşe, sokakta gördüğümüz insanlara tebessüm ederek, komşularımıza iyilik yaparak başlayabiliriz. Kardeşlik şiirlerle yaşayabilirse dünyayı değiştirebiliriz."
Gallerli Şair Caroline Stockford, "Yunus Emre'nin 'Gelin birlik olalım, işi kolay kılalım. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' gibi güzel sözlerine katılmamız yetmiyor artık. Bunu yaşamamız lazım" dedi. Kentte bir sanat merkezinde bu yıl 'üncüsü düzenlenen "Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması"nın, Prof. Dr. Bahadır Gülmez moderatörlüğündeki "Savaş ve Şiir" konulu oturumunda konuşan Stockford, bu sene, Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasının 100'üncü yılı olduğunu hatırlattı.
Etkinliğin Direktörü ve Şair Haydar Ergülen ise şiirin her zaman savaşa karşı olduğunu anlattı. Şiirin amacının, insanları barışa yönlendirmek olduğuna işaret eden Ergülen, "Şiir, savaşı bitiremez ama savaşa karşı gerek bizim şairlerimiz gerekse dünyadaki şairler, şiirleriyle insanlar üzerinde daha barışçıl bir etki oluşturabilir ve insanları etkileyebilir" dedi. Gülmez, Filistin'den etkinliğe katılması beklenen Şair Gassan Zagtan'ın, İsrail hükümetinden vize alamadığı için Türkiye'ye gelemediğini gelemediğini belirterek, onun savaşa karşı şiirler yazmaya devam edeceğini söyledi. Oturumda, Almanya'dan Achim Wagner, Fransa'dan Francis Combes, Hindistan'dan Rati Saxena, İtalya'dan Zingonia Zingone ve Portekiz'den Tiago Torres da Silva da görüşlerini paylaştı. Muhabir: Zehra Aydın / Yayınlayan: Sedat Gök
"Omnivore World Tour" 27 Kasım'da başlıyor İSTANBUL (AA) - Gezici mutfak festivali "Omnivore World Tour", 27- 29 Kasım'da dünyaca ünlü şeflerle Türk şefleri buluşturacak. Dört farklı bölümden oluşan mutfak etkinliğine Türkiye'den Üryan Doğmuş, Semsa Denizsel, Didem Şenol, Kaan Sakarya, Murat Artukmac, Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, İstanbul Kongre Merkezi'nde Kemal Demirasal, Civan Er, Cihan Kipçak ve Aylin Yazıcıoğlu yer alırken, düzenlenecek etkinlik daha önce Paris, New York, Cenevre, Şanghay, Rusya'dan Dmitri Zotov, Fransa'dan Guillaume Monjure ve Belçika'dan Moskova, Sidney ve Brüksel'de gerçekleştirildi. Davy Schellemans katılıyor. Mutfağı eğlenceli kılan formatı ile bir yandan yeni yetenekler arayan, Şeflerin fikirlerini ve tekniklerini paylaşacağı festivalde mini eğitimler diğer yandan yeme-içme ile ilgilenenleri dünyanın başarılı şefleriyle bir de gerçekleştirilecek. araya getiren etkinlik, mutfağın global ölçekte deneyimlenmesi ve paylaşılması fikrinden yola çıkarak, bunu teşvik ediyor. bMuhabir: Hilal Uştuk / Yayınlayan: Erdal Turanlı
Amerika Haberleri
Türkiye, Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimini kazanamadı BM Güvenlik Konseyi 2015-2016 geçici üyeliği seçiminde Batı Avrupa ve Diğerleri grubundan Yeni Zelanda'nın ardından üçüncü turda 132 oy alan İspanya Konsey'e seçildi. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nde 1951-1952, 1954-1955, 2009-2010 yıllarında geçici üyelik görevinde bulunmuş, 1961 yılında ise iki yıllık dönemi Polonya ile paylaşarak bir yıl BMGK'da yer almıştı. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - BM Güvenlik Konseyi 2015-2016 121 oy alan İspanya ve 109 oy alan Türkiye ise oyların üçte iki geçici üyeliği seçiminde Batı Avrupa ve Diğerleri grubundan Yeni çoğunluğunu alamadıkları için ikinci tura kaldı. İkinci turdaki Zelanda'nın ardından üçüncü turda 132 oy alan İspanya Konsey'e seçimlerde de İspanya 120, Türkiye 73 oy alınca seçimlerde üçüncü seçildi. tura geçilmek zorunda kalındı. BM Genel Kurulu'ndaki oylamada, yıl sonunda görev süreleri dolaBu tur sonunda ise İspanya 132 ülkenin desteğini alarak BMGK'ya cak olan Arjantin, Ruanda, Güney Kore, Avustralya ve Lüksemseçilen beşinci ülke oldu. Türkiye ise son turda 60 oy alabildi. burg'un yerine, bu ülkelerin grubunda yer alan beş yeni üye için seçim yapıldı. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nde 1951-1952, 1954-1955, 2009-2010 yıllarında geçici üyelik görevinde bulunmuş, 1961 yılında ise iki yıllık Seçimlerin ilk turunda Afrika grubundan 190 oyla Angola, Latin dönemi Polonya ile paylaşarak bir yıl BMGK'da yer almıştı. Amerika ve Karayipler grubundan 181 oyla Venezuela ve AsyaPasifik grubundan 187 oyla Malezya ve Batı Avrupa ve Diğerleri Muhabir: Mustafa Keleş grubunda ise Yeni Zelanda 145 oy alarak Konsey'e seçildiler. Yayınlayan: Hasan Hüseyin Köşger
Midnight Express kitabının yazarı 39 yıl sonra pişmanlığını dile getirdi
HAYES: TÜRKLERDEN YÜZLERCE KEZ ÖZÜR DİLİYORUM Hayes, Türkiye’den bir kaç defa uyuşturucu kaçırdığını ve yakalanmadığını lakin dördüncü denemesinde yakalandığı anlatan Hayes, Türkiye’de büyük tepkilere neden olan Geceyarısı Ekspresi filminin Türkiye’yi ve Türkleri yanlış tanıttığını söyledi.
NEW YORK- ALİ ÇINAR- ÖZEL HABER- Midnight Express kitabının yazarı Billy Hayes, Manhattan’da 10 haftalık bir show ile dinleyicilerinin karşısına çıkmaya başladı. Midnight Express kitabının yazarı 67 yaşındaki Bill Hayes, Manhattan’da verdiği bir resepsiyonla uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı suçuyla mahkum edildikten sonra yerleştirildiği İmralı Cezaevi’nden kaçışının 39. yıl dönümünü kutladı. Hayes, Türkiye’den bir kaç defa uyuşturucu kaçırdığını ve yakalanmadığını lakin dördüncü denemesinde yakalandığı anlatan Hayes, Türkiye’de büyük tepkilere neden olan Geceyarısı Ekspresi filminin Türkiye’yi ve Türkleri yanlış tanıttığını söyledi. Oliver Stone'in, verdiği hikayeyi çarpıtarak film yaptığını ,Türk cezaevlerinin Amerikadan daha iyi olduğunu ve Türk toplumuna beni yanlış tanıttığı için sizler aracılığıyla Türklerden yüzlerce defa özür diliyorum, dedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları dolayısı ile Wall Street’teki Türk Bayrak çekme törenine gelecek olan Hayes, Türk toplumu ile daha yakın olmak istiyorum, şeklinde konuştu.
Merhaba lanmaları , en son Suriye’de kendisini gösterdi. Ama arkasına Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’nın desteğini alan Suriye yönetimi, yüzbinlerce vatandaşının ölümü, bir o kadarının da evlerinden barklarından olması pahasına saltanatını yürütmeye devam ediyor.
BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimi analizi Türkiye, Birleşmiş Milletler’in en üst düzey karar alma organı olan Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için yapılan seçimleri kazanamadı.
Suriye’deki iç savaş, sadece Suriye vatandaşlarını değil, kendisine komşu olan tüm ülkeleri olumsuz yönde etkilemektedir. Ve bu durumdan en çok sıkıntı çeken ülke de Türkiye’dir. Suriye’den kaçan ve sayıları milyonlarla ifade edilen göçmenler Türkiye’ye sığınmış durumdadır.
“Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nde 19511952, 1954-1955, 2009-2010 yıllarında geçici üyelik görevinde bulunmuş, 1961 yılında ise iki yıllık dönemi Polonya ile paylaşarak bir yıl BM Güvenlik Konseyi’nde yer almıştı (AA)”.
Evet, Türkiye Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini kazanamadı ama bu seçimin asıl kaybedeni dünya barışı oldu. Şimdi bunun nedenleri ve muhtemel sonuçları üzerinde duralım. Arap baharı olarak ifade edilen ve Tunus’ta başlayarak tüm Arap dünyasını etkisi altına alan halk ayak-
Göçmen akımı halen devam etmekte ve bu duruma bir çare bulunmaması halinde, Türkiye’nin ekonomik dengelelerinin yanında sosyal dokusunun da bozulacağı ve yıllarca üstesinden gelinemiyecek sorunlarla karşı karşıya kalınacağı şeklinde yorumlar yapılmaktadır. Suriye’ye komşu olan diğer ülkeler de benzer sorunlar yaşamaktadır.
www. forumgazetem.com
Forum Gazetesi
İngilizce gezi dergisi
The Turkish-American Community Newspaper
Publisher Murat Yeşil, Ph.D. Editor-in-Chief İsmail Yeşil Editor Fatih Yeşil Assistant Editor Sevinç Özbek Marketing Director Necmi Bahçe
Ancak hiçbirisi Türkiye kadar etkilenmiş değildir. Özetleyecek olursak, Suriye’nin Esad rejimi, sırf kendi ülkesini değil aynı zamanda komşu ülkelerini de yakan bir alev topuna dünmüştür. Türkiye, Suriye’nin komşuları içinde, gerek ekonomik ve askeri güç ve gerekse siyasi ağırlığı açısından, Suriye kaynaklı bu ateşin söndürülmesinde etkin bir rol oynayabilecek tek ülke konumundadır. Bu yüzden Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeleği seçimini kaybetmesi bölge barışına bir darbe olmuştur. Bu üyelik, uluslararası platformlarda Türkiye’nin elini güçlendirecekti. Ama olmadı. Türkiye’nin bu üyeliğin kazanılması için tüm imkanlarıyla seferber olduğunu, BM’ye üye ülkelerin neredeyse tamamına yakın ülke temsilcileriyle ikili diyaloglara girildiğini biz biliyoruz. Ancak, bu seçimlerde büyük ülkelerin, diğer üye ülkeleri etkilemek için ne gibi taktikler ve baskılar uyguladığını da tüm dünya çok iyi biliyor. Bir sonraki sayıda görüşmek ümidiyle..
FORUM GAZETESİ REKLAM & İLAN SERVİSİ
www.Travidition.c om
FORUM
9
Advertising Manager
mehmetkachar@forumgazetem.com 973 - 445 - 6552
862 -262 -2497 973 - 797 - 9096
Mehmet Kachar mehmetkachar@forumgazetem.com
973- 5- 552 New York Advertising Director
Sinan Gegre 973-
info@forumgazetem.com ilan@forumgazetem.com 1199 Main Avenue Clifton, NJ 07011
- 9 7
Representatives
Yıldız Gündoğmuş - Ankara Hayrettin Turan - İstanbul Feramiz Gökdemir - İstanbul
FORUM - The Turkish-American Newspaper is published monthly (12 issues each year) by FORUM Newspaper LLC at 1199 Main Avenue, Clifton, N.J. 07011. Tel: 862-262-2497 & Fax: 973 - 218 - 8440 Forum, The Turkish American Newspaper does not in way, shape or endorse, condone, or is responsible for any opinions, advertisements, misprints, typos and/or publication errors.
Türkiye Haberleri
10
Peynirden sonra dondurmanın da otlusu yapıldı Kazdağları'nda kafe işleten çiftin ürettiği ısırgan, fesleğen, zencefil, rezene, tarçın ve lavantalı dondurmalar ilgi görüyor. Bölgede yaşayanların yanı sıra turistlerin beğenisini kazanan dondurmaların üretiminde, Kazdağları'ndan toplanan otlar kullanılıyor. Kafe sahibi Akdikmen: "Köye gelenler, otlu dondurma yemeden gitmiyor. Lavantalı dondurma yiyen bazı turistlerden, 'sabun yer gibi' şeklinde tepkiler aldık".
BALIKESİR (AA) - ZAFER AKPINAR - Kazdağları'ndaki bir turistik köyde 8 yıldır kafe işleten çift tarafından üretilen ısırgan, fesleğen, zencefil, rezene, tarçın ve lavantalı dondurmalar, bölge halkı ve turistlerden ilgi görüyor. Kafe sahibi Hülya Çağlayan Akdikmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 8 yıl önce emekliye ayrıldıktan sonra eşiyle İstanbul'dan Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi Yeşilyurt köyüne yerleştiğini söyledi
Kazdağları'nın yeşillikleri arasındaki turistik köyde şöyle konuştu: "Kazdağları, otlarıyla meşhurdur. kızı ve damadına ait kafeyi işletmeye başladıklarını Kekiği ve birçok ot çeşidi bulunuyor. Isırganlı donbelirten Akdikmen, durma tutuldu ancak bu otun aroması çok fazla hissedilmedi. Bunun üzerine dondurmayı yiyen"Yeşilyurt, yaz kış turist çeken bir köy. Burada tur- lerin, aromasını tam hissedeceği otlar üzerinde istlerin ilgisini çekmek için ne yapabileceğimizi çalışmaya başladık. Aklımıza rezene geldi. Rezeneli düşünürken Kazdağları'nin şifasını dondurmayla yaptık. Ardından lavanta, fesleğen, zencefil, tarçınbirleştirmeye karar verdik" dedi. Akdikmen, önce lısını yaptık. ısırganlı dondurma ürettiklerini dile getirdi. Kazdağları'nın şifalı otlarından bir üreticide donTaklit edilemeyecek bir ürün ortaya koymak için durma yaptırdık. Biz otunu veriyoruz, firma bunçalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Akdikmen, dan dondurma yapıyor."
"Türkiye Avrupa'nın en çok konuşan ülkesi"
Varis hastalığına karşı "baldır kası" egzersizi
ANTALYA (AA) - HATİCE ÖZDEMİR - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, mobil geniş banttaki data artışının şebekeleri zorlamaya başladığını, önlem alınmazsa 2-3 yıl sonra aranan kişiye hemen ulaşılamayacağını belirtti.
GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nezihi Küçükarslan, periyodik tekrarlarla yapılan egzersizlerle bacaklarda oluşan varis hastalığının önüne geçilebileceğini bildirdi.
Acarer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortalama aylık 364 dakikalık mobil kullanım süresiyle Türkiye'nin, Avrupa ülkeleri arasında kişi başına en fazla mobil görüşme yapan ülke olduğunu söyledi. Altyapı açısından da Türkiye'nin çok iyi konumda bulunduğunu vurgulayan Acarer, Avrupa'nın birçok ülkesinde, büyük şehirlerinde bile kapsama sorunları yaşandığını kaydetti.
Küçükarslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzün genel sorunlarından varis hastalığının özellikle kadınların "korkulu rüyası" olduğunu anlattı. Akşamları ayaklarda zonklama, huzursuzluk, karıncalanma, yanma hissi, baldırları ovma ihtiyacı, şişlik hissedilmesinin, kişinin varis hastası ya da bu hastalığa aday olduğu anlamına geldiğini ifade eden Küçükarslan, yanlış yapılan bazı şeyler ve kötü alışkanlıkların da bu hastalığı tetiklediğini belirtti.
Türkiye'nin de bu tür sorunları yaşamaması için mobil datadaki artışa paralel şekilde altyapısını geliştirmesi gerektiğine işat etti. Acarer, Türkiye'deki aylık internet kullanım oranının 33 saat olduğunu, bu oranın hem Avrupa hem de dünya ortalamasının üstünde yer aldığına işaret etti. İnsanların sosyal paylaşım sitelerini çok yoğun kullandığının altını çizen Acarer, "40 milyon civarında geniş bant abonemiz var. 36 milyon Facebook, 10 milyon civarında da Twitter abonesi bulunuyor. Birkaç yıl sonra insanların sosyal paylaşım sitelerinde sıkıntı yaşamamaları için altyapının da buna hazır olması gerekir" ifadelerini kullandı. İş gücünün de her geçen gün mobile kaydığını dile getiren Acarer, gelişen teknolojiyle klasik iş yeri anlayışının değişmeye başladığını dile getirdi. sanların çalışma saatleri bağımsız, işlerini mobil üzerinden gerçekleştiriyorlar." Acarer, bilişim sektöründe, yazılım alanında mobil çalışanların oranının yüzde 21'den 2 yıl sonra yüzde 31'e çıkacağının öngörüldüğünü aktardı.
Küçükarslan, varisin kirli kan taşıyan damarların bir hastalığı olduğunu dile getirerek, bu hastalıktan korunmanın ve oluşmuş hafif örümcek ağı görüntüsünü geriletmenin basit bir yolu olduğuna dikkati çekti. Baldır kası egzersiziyle bu hastalıktan korunmanın mümkün olduğunu anlatan Küçükarslan, şöyle konuştu:"Baldır, kas pompasını çalıştıran yürüme aktivitesidir. Gün içerisinde yirmi dakika tempolu yürüyüş, kirli kanın yoluna devamını sağlamakla kalmaz bu egzersizle kalp sağlığınızı da korursunuz. Bu yürüyüşler sırasında bacağınızda mevcut olan ven hastalığıyla orantılı basınca sahip bir varis çorabı giyerseniz, kanın asıl çalışması gereken damarlara yönlenmesi ve bu kötü damarlara kaçışı önlenmesi daha kolay olur."
Türkiye Haberleri
11
Aşk, Meksika sınırını da tanımadı İnternetten tanıştığı ve aşık olduğu Meksikalı kız arkadaşıyla buluşmak için Antalya'dan bu ülkeye giden Mustafa Kurt, vizesindeki sorun nedeniyle havalimanından gönderilmek istenince olay çıkartarak uçağın kalkışını engelledi Türkiye'nin Meksiko Büyükelçiliğinin girişimlerinin ardından ülkeye girişine izin verilen Kurt, Meksikalı arkadaşıyla evlenerek ''aşk hikayesi''ni mutlu sonla bitirdi
ANTALYA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN - İnternetten tanıştığı ve aşık olduğu kız arkadaşı için Meksika'ya giden Antalyalı Mustafa Kurt, vizesindeki sorun nedeniyle Türkiye'ye gönderilmek istenince uçakta olay çıkarttı. Türkiye'nin Meksiko Büyükelçiliğinin girişimleri sonucu ülkeye girişine izin verilen Kurt, uğruna uçağın kalkışını engellediği Meksikalı arkadaşıyla evlenerek, ''aşk hikayesi''ni mutlu sonla bitirdi. Antalya'da ticaretle uğraşan 44 yaşındaki Mustafa Kurt, 4 ay önce internetten Meksika'da polis olarak görev yapan 42 yaşındaki Elsa Lorena Miranda ile tanıştı.
KİRALIK DAİRE Bloomfield NJ de bir Türk ailesinin 2 ailelik evinde kiralik daire. Aylik kira $1100. Daha fazla bilgi için Mehmet Kachar'ı arayın. 973-445-6552 SATILIK TÜRK RESTAURANTI "Lake Hiawatha, Parsippany, de çok işlek bir yerde, çalışır vaziyette ve geliri çok iyi olan bir Türk Restaurantı satılıktır. İlgilenenler daha çok bilgi için 973-445-6552 ‘yi arayabilirler. İnternette arkadaşlıklarını sürdüren ve birbirlerine Bu sırada olaydan haberdar edilen Türkiye'nin Mekaşık olan Kurt ve Miranda, buluşmaya karar verdi. siko Büyükelçiliği devreye girdi. Kurt, vize ve pasaport işlemlerini tamamlayarak Vize sorununun çözülmesi üzerine Kurt'un ülkede Meksika'ya gitti. kalmasına izin verildi. Kurt, daha sonra uğruna uçağı Madrid aktarmalı yaklaşık 20 saatlik yolculuğun durdurduğu ve kendisini havalimanında bekleyen kız ardından Meksika'ya ulaşan Kurt, vizesinde logo bu- arkadaşıyla buluştu. lunmaması gerekçesiyle ülkeye alınmadı. Meksika polisince Türkiye'ye gönderilmek üzere uçağa Yaşadıklarını film senaryosuna benzetti bindirilen Kurt, Antalyalı Kurt ile Meksikalı polis memuru "Kız arkadaşımı görmeden gitmeyeceğim" diyerek akradaşının aşkı, 11 Eylül'de mutlu sonla bitti. Çift, polisle tartışmaya başladı. Tartışma üzerine pilot, bu Meksika'nın Toluca kentinde düzenlenen törenle dünya evine girdi. Kurt, AA muhabirine yaptığı açıkşekilde uçağı kaldırmayacağını bildirdi.
lamada, kız arkadaşıyla Meksika'da yaşayacaklarını söyledi. Eşi ile daha sağlıklı iletişim kurmak için İspanyolca öğrendiğini dile getiren Kurt, "O da Türkçe öğrenmeye başladı. Meksika'nın yaşam tarzına alışmakta zorlanıyorum ama eşim bana yardımcı oluyor" dedi. Yaşadıklarını bir film senaryosuna benzeten Kurt, "En büyük sıkıntıyı yemeklerde yaşıyorum. Meksikalı eşime ve arkadaşlarına Türk mutfağını öğretiyorum" diye konuştu. Muhabir: Süleyman Elçin / Yayınlayan: Hızır Hacısalihoğlu
12
ABD'de polis siyahi bir genci daha vurarak öldürdü NEW YORK (AA) - ABD'nin St. Louis kentinde beyaz bir polis memurunun görevde olmadığı esnada siyahi bir genci daha vurarak öldürdüğü belirtildi. Olay, ülkede Ağustos ayında büyük protesto gösterilerine neden olan, siyahi genç Michael Brown'ın öldürüldüğü Ferguson'a 20 kilometre uzaklıktaki Shaw semtinde meydana geldi. St. Louis Polisi, adını açıklamadığı 18 yaşındaki siyahi gencin silahlı olduğunu ve güvenlik güçlerine 3 el ateş ettiğini ileri sürerken, gencin yakınları ise siyahi gencin elinde sandviç olduğunu ve polisin bunu silah sanarak ateş ettiğini savundu. Olayın duyulmasının ardından kentin bazı bölgelerinde protesto gösterileri düzenlenirken, protestocuların polis araçlarına zarar verdikleri kaydedildi. Olayın ardından bölge polisinin açıklamasına göre, kimliği açıklanmayan, ancak altı yıldır St. Louis Polis Departmanı'nda görev yaptığı belirtilen polis memurunun takip ettiği iki şüpheliyi gözaltına almak istediği, 'dur' ihtarı üzerine kaçmaya başlayan gençlerden birisinin üzerindeki silahı memura yönelterek ateş etmeye başladığı belirtildi. Polis, silahlı gencin en az 3 el ateş ettikten sonra silahının tutukluk yaptığını açıkladı. Polisin siyahi genci etkisiz hale getirmek için 17 el ateş ettiği öğrenildi. Özel bir güvenlik firmasında da görev yaptığı öğrenilen memurun olay sırasında herhangi bir yara almadığı kaydedildi. Polis memurunun mesaide bulunmadığı halde neden resmi üniformasının üzerinde olduğu ise tartışma yarattı. Polis, olay yerinde yapılan incelemede gence ait olduğu ileri sürülen bir 9mm Ruger marka tabanca bulunduğunu açıkladı. - Ölen gencin silahsız olduğu iddiası Öte yandan ölen gencin yakınları, polisin açıklamasına tepki göstererek, kurbanın olay anında silahlı olmadığını savundu. Adı açıklanmayan siyahi gencin elinde silah olmadığı ve sandviç taşıdığı belirtilirken, polisin kamuoyunu yanılttığı öne sürüldü. Ağustos ayında Ferguson'da silahsız siyahi genç Michael Brown'un, elleri havadayken, polis memuru Darren Wilson tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protesto gösterileri ve çatışmalar nedeniyle bölgede olağanüstü güvenlik önlemleri alınmış, Başkan Barack Obama açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Michael Brown'un öldürülmesiyle ilgili şimdiye kadar herhangi bir sorumlu gözaltına alınmazken, davanın gelecek ay sonuçlanması bekleniyor. Muhabir: Bilgin S. Şaşmaz Yayınlayan: Hasan Hüseyin Köşger
Amerika Haberleri
Polis infazına protesto ABD'nin St. Louis kentinde üç gün önce bir polis memurunun görevde olmadığı esnada siyahi bir genci vurarak öldürmesi protesto edildi. Vonderitt Myers'in vurulması nedeniyle St. Louis'teki bir parkta toplanan ve aralarında insan hakları aktivistlerinin de bulunduğu yaklaşık bin kişilik grup, Adliye Sarayı'na yürüdü.
İnsan hakları aktivisti Lew Moye, ağustos ayında Ferguson'da silahsız siyahi genç Michael Brown'un öldürülmesinin siyahilere yönelik sorunların gün yüzüne çıkmasına fırsat verdiğini belirtti. Toplumun bir kesimine yönelik uygulanan kanunsuzluğun acil şekilde çözülmesi gerektiğini dile getiren Moye, özellikle emniyet teşkilatı içerisinde bazı uygulamaların değiştirilmesinin yanı sıra siyahilerin ekonomik ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti. ST. LOUIS (AA) - New York'taki Alternatif Sosyalist Grup üyesi Eljeer Hawkins, Brown'un polis tarafından öldürülmesinin mevcut sorunun gündeme gelmesini sağladığını ifade ederek ''Dünyada demokrasiyi konuşuyoruz ancak gençlerimiz, mültecilerimiz ve toplumun çeşitli renkleri, asker ve polis tarafından baskı altında hissediyor. Bu da Amerikan demokrasinin güçsüzlüğünü gösteriyor'' dedi. Grup, tepkisini daha güçlü dile getirmek amacıyla 13 Ekim'e kadar ilan ettiği ''Direnme Haftası'' kapsamında protestolar düzenleyeceğini duyurdu. Vonderitt Myers, ülkede ağustos ayında büyük protesto gösterilerine neden olan siyahi genç Michael Brown'ın öldürüldüğü Ferguson'a 20 kilometre uzaklıktaki
Shaw semtinde vuruldu. St. Louis polisi, siyahi gencin silahlı olduğunu ve güvenlik güçlerine üç el ateş ettiğini ileri sürmüş, gencin yakınları ise siyahi gencin elinde sandviç olduğunu ve polisin bunu silah sanarak ateş ettiğini savunmuştu. Ferguson'da ağustos ayında silahsız siyahi genç Michael Brown'un, elleri havadayken, polis memuru Darren Wilson tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protesto gösterileri ve çatışmalar nedeniyle bölgede olağanüstü güvenlik önlemleri alınmış, ABD Başkanı Barack Obama açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Michael Brown'un öldürülmesiyle ilgili davanın gelecek ay sonuçlanması bekleniyor. Muhabir: Sultan Çoğalan
+HO DO YL W DPñ Q YH L O DoO DU +L ] PH W O H U L PL ]
h&5(76ā = 7DQVL\RQ |Oo P .DQ ýHNHUL |Oo P āODoODU LOH LOJLOL ELOJLOHQGLUPH
&RU U DGRV ª XQ NDU ý ñ V ñ QGD 9DO O H\ 1DW L RQDO %DQNª ñ Q \ DQñ QGD
%Dý DU ñ O DU ñ Pñ ] (F ]DF ñ Pñ ] $PHU L NDª Qñ Q HQ L \L RNXO O DU ñ QGDQ EL U L V L RO DQ (U QHV W 0DU L R &RO O HJH RI 3KDU PDF \ª GHQ HF ]DF ñ GHU HF HV L \O H PH]XQ RO PXý W XU
%XO XQGXĀX E|O JHQL Q HQ N|W GXU XPGDNL HF ] DQHV L QL KHP E|O JHV L QGH KHP GH 1HZ HU V H\ ª GH HQ L \ L HF ] DQH KDO L QH JHW L U GL ĀL L o L Q NHQGL V L QHQH |G O Y HU L O GL <ñ O ñ Q HQ V HY L O HQ HF ] DF ñ V ñ V Ho L O GL
0H V D L V D D W O H U L 0R Q ) U L D P S P 6D W D P S P 6X Q D P S P
'D K D I D ] O D E L O J L L o L Q O W I H Q 1R X U 3K D U PD F \ ª \ L D U D \ ñ Q
%X L O DQñ Pñ ]O D JHO L S ª GDQ I D]O D DO ñ ýYHUL ý \DSDQO DUD L QGL UL P
1
Amerika Haberleri
TCA'dan, Bosna'daki mayınlı arazilerin temizlenmesine 100 bin dolarlık destek SARAYBOSNA (AA) - ABD'li Marshall Legacy Institute (MLI) adlı sivil toplum kuruluşunun işbirliği ile yürütülecek proje ile sel felaketi nedeniyle ortaya çıkan ve yerleri değişen mayınların temizlenmesi hedefleniyor. Yapılan açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının da projeye destek olmak amacıyla Amerika Türk Koalisyonunun bağışı oranında fon katkısı sağlamayı kabul ettiği belirtildi. Amerika Türk Koalisyonunun bağışı, ABD Kongresi'nde Türkiye Dostluk Grubu üyeleri ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililerin katılımıyla açıklandı. MLI Başkanı Perry Baltimore, Amerika Türk Koalisyonu yardımıyla binlerce Bosnalının yaşadığı, çocukların oyun oynadığı alanların ve tarım arazilerinin mayınlardan temizlenerek, bu yardımın hayatların korunmasına yardım edeceğini söyledi. Bosna Hersek'in Washington Büyükelçisi Yadranka Negodiç ise proje yararına verdiği resepsiyonda, ülkesinin savaştan 19 yıl sonra bile Avrupa'daki en fazla mayınlı araziye sahip ülke olduğunu ve bu durumun günlük yaşamı ciddi şekilde etkilediğini ifade etti.
Merkezi Washington'da bulunan Amerika Türk Koalisyonu (TCA), mayıs ayındaki sel felaketinin ardından Bosna Hersek'te halen büyük tehlike arzeden mayınlı arazilerin temizlenmesi için 100 bin dolar bağışta bulundu. Merkezi Washington'da bulunan Amerika Türk Koalisyonu (Turkish Coalition of America - TCA), mayıs ayındaki sel felaketinin ardından Bosna Hersek'te halen büyük tehlike yaratan mayınlı arazilerin temizlenmesi için 100 bin dolar bağışta bulundu.
MLI'nin Bosna Hersek'te 2004 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini belirten Negodiç, bugüne kadar ülkeye 28 mayın tespit köpeği sağladığını, mayından yaralanan kişilere protez uzuvlar temin edildiğini, çok sayıda mayın kurbanına çeşitli yardımlarda bulunulduğunu söyledi. Büyükelçi Negodiç, Amerika Türk Koalisyonu'na bu önemli destek için müteşekkir olduklarını sözlerine ekledi. ABD Dışişleri Bakanlığındaki törende ayrıca Amerika-Bosna Dostluk Grubu Eşbaşkanı ve Türkiye Dostluk Grubu Üyesi Texas Milletvekili Eddie Bernice Johnson, ABD Dışişleri Bakanlığı Silahlardan Arınma ve Azaltma Bölümü Direktörü Albay Stanley Brown ve Amerika Türk Koalisyonu Başkanı Lincoln McCurdy da konuştu. Muhabir: Kayhan Gül / Yayınlayan: Atakan Çelik
Ev hanımlarına mikro kredi uygulaması Kadınlar, 350 milyon lira kredi alıp kendi işyerlerini kurdular * Türkiye Grameen Mikrokredi Programı çerçevesinde herhangi bir teminat olmaksızın sadece "söz" vererek kredi alan ev kadınları, kendi işinin patronu oluyor. * Türkiye'de 2003 yılından itibaren faaliyetini sürdüren program kapsamında 350 milyon lira kredi kullanan 110 bin kadından borcunu ödemeyen çıkmadı
HATAY (AA) - CEM GENCO - Türkiye'nin birçok bölgesinde maddi imkansızlıklar nedeniyle çalışamayan ev kadınları, "Türkiye Grameen Mikrokredi Programı" çerçevesinde kredi alarak açtıkları iş yeriyle geleceğe güvenle bakıyor. 2003 yılında hayata geçen program kapsamında, herhangi bir teminat olmaksızın sadece "söz" vererek 350 milyon lira kredi kullanan 110 bin kadından borcunu ödemeyen çıkmadı.
ilk yıl için 100 lira ile bin lira arasında kredi alıyor. Türkiye'de 2003 yılından itibaren faaliyetini sürdüren program kapsamında yaşları 18-60 arasındaki 110 bin kadın 350 milyon lira kredi kullanarak iş sahibi oldu. Amacımız dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmasına imkan sağlayarak istihdama katılmalarını sağlamak."
Mikrokredi Hatay Bölge Müdürü Gürcan Calar, yaptığı açıklamada, Türkiye Grameen Mikrokredi Programı'nın, kadınlara iş kurabilmeleri için "kadın sözü"ne dayanılarak herhangi bir evrak istenmeden, teminat ve kefalet aranmadan, icra ve mahkemeye müracaat edilmeden kredi sağlandığını söyledi.
Dar gelirli kadınlara iş sağlayarak onların devamlı bir şekilde aile bütçesine katkı sağlamalarını hedeflediklerini belirten Calar, "Türkiye'de 2003 yılında 68 ilde 107 şube ile faaliyete geçen mikrokredi uygulaması sayesinde binlerce kadın iş sahibi oldu. Hatay, Adana, Mersin ve Osmaniye illerinde kredi kullanan 7 bin ev kadınından bazılarının yaşam öyküleri maddi sıkıntısı nedeniyle kendi işini yapamayan ev kadınlarına umut oluyor" dedi. Sadece Çukurova bölgesindeki 4 ilde 7 bin kadına 11 milyon lira destek sağlandığını ifade eden Calar, krediye talebin hızla arttığını, geri ödemelerde ise hiçbir sıkıntı yaşanmadığını kaydetti.
2003 yılından beri 110 bin kadına 350 milyon lira kredi verildiğini belirten Calar, şunları söyledi: "Türkiye’deki yoksulluğu azaltmak için dar gelirli kadınlara hibe yerine küçük miktarda kredi veriyoruz. Bazı kesimlerin kadını toplumda 2. sınıf görme ve gösterme çabası var. Binlerce kadın 'erkek sözü' ile değil, sadece 'kadın sözü' vererek hiçbir evrak, senet, kefil aranmadan
Calar, “Programdan faydalanmak isteyen kadınlar, 5 kişilik bir ekip kurarak krediye başvurabiliyor, yapacakları işlere göre bin ile 2 bin lira arasında kredi alabiliyor. Aldıkları kredileri yaptıkları işler doğrultusunda kazanca dönüştürerek ödemelerini de sıkıntısız yapıyorlar. Ev hanımlarımız mikro kredi uygulamasını çok sevdi." dedi.
175 ülkede dar gelirli kadınların ekonomik yaşama katılmaları amacıyla yürütülen program, Türkiye’de 2003 yılından bu yana Nobel ödüllü Prof. Dr. Muhammed Yunus ile ortaklaşa yürütülüyor.
20
Amerika Haberleri
Washington'da Türk Festivali büyük ilgi topladı
ABD başkentinin geleneksel etkinliklerinden biri haline gelen Türk Festivali'nde gençlerin sergilediği "kolbastı" oyunu ilgiyle izlendi.
WASHINGTON (AA) - ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen geleneksel Türk Festivali büyük ilgi gördü. DC TürkAmerikan Derneği (ATA-DC) tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Türk Festivali, Washington’ın merkezindeki Beyaz Saray’ın iki sokak ötesindeki Freedom Plaza’da yapıldı. Washington City Paper gazetesi okurları tarafından üç yıldır "Washington’ın en iyi festivali" seçilen etkinliğe, bu yıl da çok sayıda Amerikalı ve Türk yoğun ilgi gösterdi. Washington’ın gelenekselleşen festivallerinden biri haline gelen ücretsiz etkinlikte, binlerce kent sakini, Türk mutfağının geleneksel yemeklerinin sunulduğu stantların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Türk kahvesini tadan ve fal baktıran vatandaşlar, takı, çömlek, el dokuması gibi Türk el sanatının çeşitli örneklerinden satın aldı, sahne performanslarını izledi. Türk müziği ve halk oyunlarının beğeniyle izlendiği festivalde, gençlerin sergilediği "kolbastı" oyunu, hem Amerikalıların hem de festivale gelen Türklerin yoğun ilgisini çekti. Festivalde Amerikalıların geleneksel Türk giysileriyle de fotoğraf çektirdiği görüldü. Muhabir: Erkan Avci Yayınlayan: H. İbrahim Uyar
Amerika Haberleri
21
ABD'de sınır dışı edilen göçmen sayısı artıyor NEW YORK (AA) - ABD'de, Başkan Barack Obama yönetiminin 2013'te sınır dışı ettiği göçmen sayısının 438 bin 421 kişiyle rekor seviyeye çıktığı bildirildi. ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın açıkladığı göçmen istatistiklerine göre, Obama yönetiminin göreve gelmesinden bu yana, sınır dışı edilen yasa dışı göçmen sayısının 2 milyonu geçtiği belirtildi.
- Başkan Obama yönetimi 2013 yılında 438 bin 421 kişiyi sınır dışı etti. - Bu sayıyla, bir yıl içinde gerçekleştirilen sınır dışı işleminde rekor rakama ulaşıldı.
Geçen yıl sınır dışı edilenlerin sayısı 2012'ye göre 20 bin, 2011'e göre ise 51 bin arttı. 2013 yılında 438 bin 421 kişi sınır dışı edildi. Bu sayıyla, bir yıl içinde gerçekleştirilen sınır dışı işleminde rekor rakama ulaşılmış oldu. 2013'te sınır dışı edilenlerin yüzde 44'ü, sınırda yakalandı ve mahkemeye çıkarılmadı. Sınır dışı işlemlerinin yüzde 40'ını ise haklarında sınır dışı kararı olanlar oluşturdu. ABD Kongresi'nde Hispanik kökenli milletvekilleriyle toplantı gerçekleştiren Demokrat Partili Başkan Obama, 5 yıl içinde, 8 yıl başkanlık yapan Cumhuriyetçi Partili George W. Bush kadar yasa dışı göçmeni sınır dışı etmesi yüzünden, göçmen hakları savunucularının ve Demokrat Partili Hispanik kökenli siyasilerin eleştirilerine maruz kalıyor.
Muhabir: Selçuk Acar / Yayınlayan: Tarkan Demir
Türk öğrenciler ABD'de gençlik merkezi kurmak istiyor “Özmekik, ''Yılda 12 bin öğrencinin geldiği ABD'de gençlik merkezi kurma projemizi bakanımızla paylaştık. Kendisine proje dosyamızı ilettik. Projemizle çok yakından ilgilendi ve incelenmesi için çalışma yapılması talimatı verdi. Çavuşoğlu'na çok teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.
NEW YORK (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, New York'ta faaliyet gösteren Türk-Amerikan Eğitim ve Gençlik Vakfı (TAGEV) yönetim kurulu üyelerini kabul etti. BMGK Geçici Üyeliği seçimleri için bir süredir New York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, New York'taki Plaza Hotel'de TAGEV Başkanı Ayhan Özmekik ve beraberindeki heyeti kabul etti. TAGEV'li gençlerle tanışan Çavuşoğlu, basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından hatıra fotoğrafı çektirdi. Toplantı sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TAGEV Başkanı Ayhan Özmekik, Çavuşoğlu'na, uzun süredir üzerinde çalıştıkları ''Gençlik Merkezi Projesi''ni aktardıklarını bildirdi. Özmekik, ''Yılda 12 bin öğrencinin geldiği ABD'de gençlik merkezi kurma projemizi bakanımızla paylaştık. Çavuşoğlu'na proje dosyamızı ilettik. Projemizle çok yakından ilgilendi ve incelenmesi için çalışma yapılması talimatı verdi. çok teşekkür ediyoruz'' diye konuştu. Toplantıya katılan Her Şey Türkiye İçin Platformu Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Amerikan Akademik Konseyi Başkanı Dr. Hakan Karalok da yaptıkları çalışmalar ve hazırladıkları projeler hakkında Bakan Çavuşoğlu'na bilgi aktardı. Muhabir: Cem Özdel / Yayınlayan: Tarkan Demir
Eğitim Haberleri
22
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Balkanlar'daki en büyük Türk yatırımlarından birisi oldu Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, Türk girişimciler tarafından 2004 yılında kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bu yıl 600 yeni öğrencinin kayıt yaptırdığı IUS'ta, 40 farklı ülkeden 2 bine yakın öğrenci eğitim görüyor. IUS Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önümüzdeki yıllarda IUS'un Türkiye'den çok bölgeye ve diğer ülkelere hitap eden bir uluslararası eğitim kuruluşu olacağını söyledi. SARAYBOSNA (AA) - MERAL BALOTA Geçmiş yıllarda, üniversitede eğitim gören Türk öğrenci sayısının oldukça yüksek olduğuna dikkati çeken Oğurlu, IUS'un bu yıl ilk kez Türk öğrencilerden çok, diğer bölge ülkelerinden hatta üçüncü dünya ülkelerinden gelen öğrenciler tarafından tercih edilmeye başlandığını ifade etti. Oğurlu, IUS'un bölgede önemli bir eğitim kurumu olmasının yanında büyük bir yatırım da teşkil ettiğini belirterek, "Türk ve Boşnak yatırımcıların bu bölgeye, IUS üzerinden sağlamış oldukları katkı çok büyük. Yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yatırımdan söz ediyoruz. IUS bölgedeki en büyük yatırımlardan birisidir, hatta Türkiye'nin bölgedeki en büyük yatırımı diyebiliriz" ifadesini kullandı.
Türkiye Haberleri
23
Diyanet Vakfı ezan sesini dünyada yankılatıyor Türkiye Diyanet Vakfı kurulduğu 1975 yılında Kocatepe Camisi tuğlalarına attığı ilk harcın ardından bugüne kadar Türkiye'de 3 bin 421, 25 ülkede de yaklaşık 50 caminin yapımına öncülük etti. Vakfın, halen ABD, Kazakistan, Kırgızistan, Filipinler, Rusya, Belarus, Haiti, Somali ve KKTC'de cami inşaatları devam ediyor.
ANKARA (AA) - DUYGU CAN - Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), kurulduğu 1975 yılında Kocatepe Camisi tuğlalarına attığı ilk harcın ardından bugüne kadar ülkemizde 3 bin 421, 25 ülkede de yaklaşık 50 caminin yapımına öncülük etti. TDV Genel Müdür Yardımcısı Yasin Uğraş, yaptığı açıklamada, camilerin İslam dininde önemli bir yeri olduğunu belirtti. Camilerin, İslam dininde ibadet etme mekanları olarak gösterildiğini ifade eden Uğraş, camilerin aynı zamanda birlik ve beraberliğin sergilendiği önemli bir dayanışma platformu şeklinde de tarif edilebileceğini söyledi. TDV, ezan sesini her mahalleye ulaştırdı TDV'nin 40 yıldır Türkiye'de önemli dini hizmetlere öncülük ettiğini vurgulayan Uğraş, vakfın yurt içi ve dışında binlerce cami kubbesi inşa ettiğini kaydetti. Uğraş, vatandaşların cami ve mescit yapımındaki yardımlarının ezan sesinin Türkiye ve dünyada duyulmasına önemli katkılar sağladığına dikkati çekerek, TDV'nin bugüne kadar yurt içindeki il ve ilçelerle köyleri camilerle süslediğini anlattı. Yurt içinde şimdiye kadar vakıf genel merkez ve şubeleri marifetiyle 3 bin 421 caminin yapımını gerçekleştirdiklerini bildiren Uğraş, "Yurt dışında ise sadece genel merkez olarak 25 ülkede yaklaşık 50 cami inşaatının yapımını üstlendik. Şu anda yurt dışında bunlara ek olarak 12 ülkede 18 caminin yapımı ve projelendirilmesine ayrıca devam edilmektedir" dedi. ABD, İngiltere ve Rusya'ya cami Vakfın, halen ABD, Kazakistan, Kırgızistan, Filipinler, Rusya, Belarus, Haiti, Somali ve KKTC'de cami inşaatlarına devam ettiğini belirten Uğraş, İngiltere, Macaristan, Kosova, Kazakistan, Filipinler, Kırım ve Arnavutluk'ta yapılmasına karar verilen cami inşaatları için proje ve yer tahsisi işlemlerinin de sürdüğünü aktardı. Uğraş, Amerika'da geniş bir külliye yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: "Camisiyle konferans salonlarıyla seminer salonlarıyla eğitim-öğretim odalarıyla beraber 100 milyona yakın bir masrafla bu camimiz tamamlanacak. İngiltere'de Cambrige Üniversitesine yakın bir cami inşaatımız var. Onun inşaatı yeni başlıyor. O da çok özgün bir mimari olacak. Yurt dışında büyük çapta 9 tane cami inşaatımız var” dedi. Osmanlı ve Selçuklu mimarisi ön plana çıkıyor Cami yapımında Osmanlı ve Selçuklu mimarilerinin ön plana çıktığını, kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerin de rahat ibadet edebilmesi için projelerde pozitif ayrımcılık yaptıklarını kaydeden Uğraş, yurt dışında yapılan camilerin benzer özellik taşıdığını, arazi durumuna göre de şekillendiğini söyledi. Sadece Kırgızistan Bişkek Camisi ve Külliyesi'nde kapalı alanda 6 bin, açık alanlar da dahil edildiğinde 16 bin kişinin ibadet edebileceği, ilim irfan öğrenebileceği adeta manevi bir kampüs inşa ettiklerini anlatan Uğraş, "Proje kapsamında cami, abdesthane, müftülük ve müşavirlik olmak üzere 4 ayrı bina yapılıyor. Projenin tamamı 25 milyon dolara mal olması beklenmektedir. Toplam 35 dönüm arazi üzerinde inşa edilen cami ve külliye dini eğitimler için önemli bir eksikliği de giderecek" diye konuştu. Online bağış yapılabiliyor Uğraş, camilerin zamanında tamamlanabilmesi için vatandaşların yardımlarına ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, camilerin yapımı için bir tuğla bağışının dahi büyük önem arz ettiğini sözlerine ekledi. TDV'nin dünya genelinde yaptığı camiler ve son durumları hakkında görsellere "www.camilereyardim.com" internet adresinden ulaşılabiliyor. Vatandaşlar, "www.diyanetvakfi.org.tr" ve "www.camilereyardim.com" internet sitelerinden istediği camiye online bağış da yapabiliyor. Yayınlayan: Cemil Kartal
TDV Genel Müdür Yardımcısı Yasin Uğraş, İslam dininin cami ve mescit inşasına büyük önem verdiğine işaret ederek, şöyle konuştu: "Allah'ın evi kabul edilen camiler, İslam'ın en güzel mimari eserleri arasındadır. Yüce Rabbimiz, Kur'an-Kerim'de şöyle buyurmaktadır: 'Şüphesiz mescitler, Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin'. Sevgili Peygamberimiz, yeryüzünde Allah'a en sevimli yerlerin camiler olduğunu bildirmiştir. Yine Peygamberimiz, 'Kim Allah rızası için bir mescit yaptırırsa, Allah da bunun karşılığında ona Cennette bir köşk ihsan eder'. Cami ve mescitler, aynı zamanda insanlara helal ve haramın, güzel ahlakın, doğruluk ve dürüstlüğün öğretildiği, sevgi, saygı ve kardeşlik ruhunun işlendiği nadide mekanlardır. Camiler, dini ve milli şuurun insanlarımıza verildiği ilim ve irfan yuvalarıdır. Camiler, vatandaşlarımızı, dini konularda aydınlatan birer kandil gibidir."
FORUM 169. BULMACA
2
Özlenen vatan
Mizaç, tabiat
Sene
5
Rumen para birimi Küçük bir köpek türü Çabuk olan, süratli
Hayret sözü Tarım yapılan arazi
4
Kontenjan sayısı
Ehemmiye t
Bir renk
1
Alttaki resim
Bey, emir Bir oyuncunun yerine oynayan oyuncu
10
Uygun bulan, kabul eden
3 Bir renk
Görünüşe göre, sanılır ki
Bir şeyin fiyatını artırma
Kalsiyumu Sonbahar n sembolü Yaşamakt olan, Bir ilimiz acanlı
Bir şey yapmayı üstüne alma
Haberci Bere, çürük
Kilo amperin kısaltması
Dingil Aklama, temize çıkarma
7
Beğenilen, tercih edilen Parazit
Halk, amme
Özen Küme
Yersiz söz, pot Üstteki resim Gerçekçi
Hoşgörü, ayrıcalık tanıma
Açıkgöz, kurnaz Acıklı
Sahil
Geçimsiz, şirret Ortadaki resim
Deniz kıyafeti
Bir meyve
Basımevi
Mahkeme kararı Bir göz rengi
Erkek ördek Ağız çalgısı, mızıka
2
Kütahya’nı n bir ilçesi
Randıman Alınan bir şeyi geri verme
Evli olma durumu
Artvin’in bir ilçesi Tutsaklık
9
Bir nota Giysi Uygun görmek
Dar ve kalınca tahta
Yine Osmiyumun sembolü Lütuf, ihsan
8
Yüce, yüksek
Seçkin, seçilmiş Şaşma anlatır
Eğlence, zevk, neşe Göze uygulanan mercek Yasaklama
Komşu bir ülke Dâhi
11
Selenyum sembolü Uzaklık belirten söz
Bir nota Demirin sembolü
6
Bankacılık ta nakit para
Gelecek
Konya’da bir baraj
Genişlik
1
2
3
4
5
6
7
8
9
ŞİFRE: Hazırlayan: Güven Söztutan guvensoztutan@forumgazetem.com
10
11
Amerika Haberleri
Bill Gates 21 yıldır ABD'nin en zengini Forbes dergisinin açıkladığı ''ABD'nin en zengin 400 kişisi'' listesinde Microsoft kurucusu ve eski CEO'su Bill Gates, bu yıl 21. defa listede ilk sırada yer alırken, teknoloji dünyasından yeni isimler de sıralamaya girdi.
Forbes'un 2014 yılı ''ABD'nin en zengin 400 kişisi'' listesinde 2014'te 81 milyar dolarlık servetiyle ilk sırada yer alan Bill Gates'in, eşi Melinda Gates ile kurdukları ''Bill ve Melinda Gates Vakfı''na yaptığı 30 milyar dolarlık bağışa rağmen, ''ABD'nin en zengini'' unvanı bu yıl da değişmedi.
ABD'nin en zenginleri listesinde ikinci sırada 67 milyar dolar ile Warren Buffet, üçüncü sırada 50 milyar dolar ile Oracle'ın sahibi Larry Ellison bulunurken, Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in 34 milyar dolar ile 11. sırada, Google'ın kurucuları Larry Pageve Sergey Brin ise 31,5 milyar ve 31 milyar dolarlık servetleriyle 12. ve 13. sıralarda yer aldı. Amazon'un sahibi Jeff Bezos'un 30,5 milyar dolar ile 15. sırada bulunduğu listede, Microsoft eski CEO'su Steve Ballmer de 22,5 milyar dolar ile 18. oldu. Forbes'un ABD'nin en zenginleri listesinde yer alanların ortalaması 2013 yılında 5 milyar dolarken 2014 yılında bu rakam 5,7 milyar dolara çıktı. Listede yer alan 400 üyeden 303'ünün değerini artırdığı, 36 zenginin ise mal varlığında azalma olduğu belirtildi.
ANKARA (AA) - ÖVÜNÇ KUTLU Düşen ham petrol fiyatları karşısında, varil başına en ucuz petrolü üreten Suudi Arabistan'ın üretimini artırarak pazar payını koruması ve diğer tüm petrol üreticilerine karşı ''fiyat savaşı'' açabileceği öngörülüyor.
ABD'deki Houston Üniversitesi enerji ekonomisti Ed Hirs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın dünyada varil başına en düşük maliyet ile petrol üreten ülke olduğu için, diğer tüm petrol üreticilerine karşı ''fiyat savaşı'' açabileceğini söyledi.
Servetinin kaynağı, Microsoft. 2- Warrent Buffet, 67 milyar dolar. Servetinin kaynağı, Berkshire Hathaway. 3- Larry Ellison 50 milyar dolar. Servetinin kaynağı Oracle. 4- Charles Koch 42 milyar dolar. Servetinin kaynağı çeşitli şirketler. 5- David Koch 42 milyar dolar. Servetinin kaynağı çeşitli şirketler. 6- Christy Walton ve ailesi 38 milyar dolar. Servetinin kaynağı Wall-Mart. 7- Jim Walton 36 milyar dolar. Servetinin kaynağı, Wall-Mart. 8- Michael Bloomberg, 35 milyar dolar. Servetinin kaynağı Bloomberg. 9- Alice Walton, 34,9 milyar dolar. Servetinin kaynağı, Wal-Mart. 10- S. Rabson Walton, 34,8 milyar dolar. Servetinin kaynağı Wal-Mart.
ABD'nin en zengin ilk 10 ismi sırasıyla şöyle: 1- Bill Gates 81 milyar dolar.
Suudi Arabistan petrolde ''fiyat savaşı''na hazırlanıyor
Petrol fiyatları, Amerikan dolarındaki yükseliş, petrol arzındaki artış, Asya ülkelerindeki büyümenin yavaşlaması ve Avrupa piyasalarının zayıf performansları nedeniyle 4 yılın en düşük seviyesine inerek 85 dolarda seyrediyor.
Gates'in, listedeki liderliği 21 yıldır art arda sürüyor.
NEW YORK (AA) -Teknoloji dünyasından Gates dışında yeni isimler de listede yer alırken, bu yıl 27 yeni zengin ilk defa listeye girdi. Listeye girenler arasında 7,6 milyar dolarlık servetiyle 62. sırada yer alan WhatsApp'ın sahibi Jan Koum da bulunuyor.
25
Muhabir: Selçuk Acar Yayınlayan: Tarkan Demir
Hirs, Suudi Arabistan'ın azalan petrol fiyatlarına karşılık üretimini artırarak petrol satışlarından elde ettiği satın alma gücünü koruyacağını belirterek Amerikan dolarındaki yükselişin de bu duruma olumlu katkıda bulunacağını vurguladı. Washington'daki Amerikan Güvenlik Projesi adlı düşünce kuruluşunun enerji uzmanı Andrew Holland, Suudi Arabistan'ın petrol piyasasındaki payını korumak için petrol üretimini artıracağını ifade etti. Holland, şunları kaydetti: "Suudi Arabistan, fiyatları yükseltmek için üretimi azaltmak yerine üretimi artırarak piyasadaki payını korumak istiyor. Asıl soru, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin bu duruma nasıl yaklaşacağı. Venezuella ve İran, düşen petrol fiyatlarını yükseltmek istiyor. En nihayetinde, Suudi Arabistan petrol fiyatlarının hangi seviyede olacağını belirleyen ülke olacak. Çünkü en büyük rezervlere sahip. Kaybedecek veya kazanacak çok şeyi var." Suudi Arabistan'ın Riyad merkezli Jadwa Yatırım Araştırma Başkanı Fahad al-Turki ise herhangi bir fiyat savaşının olmadığını, fiyatlarındaki düşüşün piyasa dinamikleri ve arz artışına bağlı olduğunu dile getirerek önümüzdeki aylarda fiyatların artacağını, 2015'te ortalama 100-105 dolara kadar çıkacağını söyledi.
Yayınlayan: Ziver Büyüktaş
Amerika Haberleri
2
Demokrat Parti: “Etnik toplulukların oyları bizim için önemli” Demokrat Parti Seçim Komitesi (DNC) Başkanı Amy Dacey ve Demokrat Parti Etnik Koordinasyon Konseyi Başkanı James Zogby, Philadelphia'da, Etnik Topluluk liderleriyle biraraya geldi. Toplantıda yaklaşan seçimler ve oy potansiyeli olan etnik üyeler ile ilgili konuşmalar yapıldı. Buna benzer toplantılar daha önce Chicago ve Cleveland’da yapılmıştı. DNC Başkanı Amy Dacey, "Sizlerle tanıştığım için çok mutlu oldum. Etnik topluluklar, bizler için çok önemlidir. Bizler, sizlerin bir parçasıyız ve iletişimi daha çok güçlendireceğiz mesajını” verdi. PENNSYLVANIA- ALİ ÇINAR- ÖZEL HABER - DNC Başkanı Amy Dacey, "Sizlerle tanıştığım için çok mutlu oldum. Etnik topluluklar, bizler için çok önemlidir. Bizler, sizlerin bir parçasıyız ve iletişimi daha çok güçlendireceğiz mesajını” verdi. Bölgenin Kongre Üyesi Robert Brady, NDECC Üyesi Marwan Kreidie, Penn. Eyaleti Demokrat Parti Saymanı Jac Hanna, Şehir Meclis Üyesi James Kenney, geçen dönemin İl Meclis Üyesi Joe Vignola ve Valilik için yarışan Tom Wolf ve üst düzey takım çalışanları olmak üzere birçok temsilci de toplantıda hazır bulundu. Katılımcılar arasında Arab, Türk, Yunan,Ermeni, Alman, Hırvat, Suriyeli, İrlandalı, Slovak, Ukraynalı, Arnavut olmak üzere çok geniş bir etnik liderleri vardı. NDECC Başkanı Jim Zogby, “Pennsylvania’ daki etnik toplulukların oyları bizim için önemli çünki, bölge nüfusu içinde Avrupa ve Ortadoğu’dan gelen ve yerleşen bir kesim var. Sizlerin sayesinde daha da güçleneceğiz” şeklinde konuştu. Demokrat Parti’den yapılan açıklamada da Etnik topluluklara daha yakın çalışmalar yapılacağı ve onların seçimlerde oy kullanabilmeleri için kayıt işlemlerinde her tür yardımın yapılacağı ifade edildi. Söz konusu açıklamada, Demokrat Parti Seçim Komitesi (DNC)’nin düzenleyeceği özel programlarla, etnik topluluklara nerede, nasıl ve ne zaman oy kullanılacağı konularında bilgi verileceği belirtildi. Philadelphiada iş kadınlardan olan Ulana Mazurkevich, “Amy Dacey, Jim Zogy, Kongre Üyesi Brady ve diğer Demokrat Parti liderlerini dinlemek bizi çok motive etti. Demokrat Parti’nin savunduğu değerler nedeniyle biz de Demokratız. Amerikan rüyamızı gerçekleştirmelerinde Demokrat Parti’nin çok önemli rolü olacak. Bizler küçük işletme sorunları, sağlık, eğitim, adalet olmak üzere birçok alanda mücadele ediyoruz ve bunları anlayabilen parti de Demokrat Parti’dir” dedi. Toplantıya Türk Amerikan toplumunu temsilen Ali Çınar katıldı.
Evini, iPhone 6 ile takas edecek.. ABD'de uzun süre satılmayan üç odalı, bahçeli ev, iPhone ile takasa çıkartıldı. Avusturya'da yaşadığı belirtilen ve hiç bir zaman satışa çıkarılan evde oturmadığı kaydedilen evsahibinin, 2010 yılında büyük umutlarla ABD'nin Detroit kentinden 1 bin dolara satın aldığı evini iPhone ya da 32 GB'lık bir iPad ile takas etmek istediği bildirildi.
NEW YORK (AA) - Ekonomik krizin vurduğu kentte, gayrimenkul fiyatlarının yükseleceği umuduyla yaklaşık yıldır bekleyen evsahibi, 2 hafta önce 10 bin 500 dolar fiyatla satışa çıkardığı evin fiyatını müşteri bulamayınca 5 bin dolara çekti. Adını açıklamayan ve satışı emlakçı aracılığıyla gerçekleştirmek isteyen şahıs, 5 bin dolar olan son fiyatın da yatırımcılardan ilgi görmemesi üzerine iki katlı, üç odalı evi iPhone 6 veya 32 GB'lık yeni bir iPad ile takas edebileceğini duyurdu. Yaklaşık 6 bin dolar borcu bulunan ev için bazı Amerikalıların iPhone 5 ve 700-850 dolar teklif ettikleri belirtildi. Ekonomik krizin en sert şekilde vurduğu bir dönemin ototmotiv başkenti Detroit'te, kentin iflas ettiğinin açıklanmasının ardından, binlerce satılık ev ve işyeri alıcı bekliyor. Muhabir: Bilgin S. Şaşmaz / Yayınlayan: Hasan Hüseyin Köşger
Türkiye Haberleri
27
Türk Dünyası Üniversiteler Birliği'ne doğru YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, "Türk Dünyası Üniversiteler Birliği öteden beri hayal ettiğimiz bir durumdu. Şu anda bunun gerçekleşme aşamasında olması bizi heyecanlandırıyor, ümitlendiriyor" dedi.
ERZURUM (AA) - Atatürk Üniversitesi ve Türk Keneşi Genel Sekreterliği tarafından üniversitenin Kültür Merkezi Mavi Salonu'nda düzenlenen "Türk Keneşi Türk Üniversiteler Birliği Birinci Genel Kurulu" açılış töreninde konuşan Şişman, bu toplantının ilk genel kurul toplantısı olması hasebiyle önem taşıdığını, bundan sonraki süreçlerde amaçlarına ulaşmak için gerekenleri adım adım gerçekleştirmeye çalışacaklarını ümit ettiğini ifade etti. "Türk Dünyası Üniversiteler Birliği öteden beri hayal ettiğimiz bir durumdu. Şu anda bunun gerçekleşme aşamasında olması bizi heyecanlandırıyor, ümitlendiriyor" diyen Şişman, şunları kaydetti: "Artık tabii bunun altını doldurmamız gerekiyor. Rekabetçi bir dünyada, yarışan bir dünyada Türk dünyası üniversitelerinde yeni gelişen kavramlar ışığında yük-
sek öğretim ile ilgili öne çıkan yeni kavramlar, gelişmeler ışığında yeniden yapılandırmamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi yükseköğretim alanında dünyada uluslararasılaşma, kalite, akreditasyon, şeffaflık, hesap verebilirlik, sektörel işbirlikleri vesair pek çok yeni kavram ve konu gündeme gelmekte. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte üniversitelerimizin dünyadaki gelişmelerini göz önüne alarak, kendilerini, programlarını, yapılarını, süreçlerini gözden geçirmeleri son derece önem arz etmektedir." Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da bu günü son derece önemli ve değerli bir gün olarak gördüklerini, henüz yolun başında olmalarına rağmen birliğin Türk dünyasına yapacağı kazanım ve katkıların, yarınları daha da aydın kılacağına, uzun vadeli plan ve programlarla Türk dünyasını çağdaş bilime açılan en önemli kapı haline getireceğine olan inancının tam olduğunu söyledi. Birliklerinin özellikle kurumsallaşması yolunda ciddi eksiklikleri olduğunu belirten Koçak, şöyle devam etti:
"Geleceği planlı bir şekilde tasarlamaya ve biadım ötesinin belirsizliklerini en aza indirmeye hizmet edecek olan stratejik planlama ile birlikte tüm çalışma ve faaliyetleri sistematik bir düzene sokan, sürekliliği sağlayan ve kendine özgü karakteri ile zamana uygun değişimler gerçekleştiren kurumsal kimlik, Türk Üniversiteler Birliği'nin öncelikli adım ve hedeflerindendir. Kurumsallaşma, kuşkusuz bir amaç değil, araçtır. Bununla birlikte tanımlar ve istatistiki veriler etrafında değil, somut, çalışma çıktıları üzerinde inşa edilecek bir sürecin ve bir oluşumu kapsamaktadır." Türk Keneşi Genel Sekreteri Ramil Hasanov ise Türk dünyasında kalıcı bir işbirliğinin sağlanması ve yüksekoöğretim alanında işbirliğinin pekiştirilmesinin önem arz ettiğini kaydetti. Açılış programı, hediye sunumu ve kokteylle sona erdi. Muhabir: Fahrettin Gök / Yayınlayan: Yücel Velioğlu
Türkiye Haberleri
2
Safranbolu evleri geleceğin tasarımlarına rehber olabilecek UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Safranbolu ilçesindeki tarihi evler, sıcak-soğuk iletkenliği düşük ahşap kaplamaları, çamur dolgulu izolasyonu, rüzgardan etkilenmeyecek şekilde inşa edilmiş olması ve güneş ışınlarının açısına göre konuşlandırılan pencereleri gibi ısı yalıtım özellikleriyle dikkati çekiyor. Yüzlerce yıllık süreçte oluşan Türk kent kültürünün yaşayan en önemli yapı taşlarından Safranbolu'da, zanaatlarını babadan oğula sürdüren taş ve ahşap ustalarınca inşa edilen, genellikle 3 katlı ve 10 odalı evler, ısı yalıtımı düşünülerek karşılıklı iki yamaçta, eğime paralel konuşlandırılmasıyla öne çıkıyor.
KARABÜK (AA) - AHMET ÖZLER - Dünyanın en iyi korunan ilk 20 kenti arasında gösterilen ilçede, bin 400 kadarının yasal koruma altında bulunduğu 2 bin geleneksel Türk evi, karın daha az düştüğü yamaçlara yaslandırılan, arka cephelerinin bölgenin jeomorfolojik yapısına uygunluğu, biri diğerinin güneşle açısını kesmeyecek şekilde ve kuzeye kapalı konumda düzenlenmiş olması, ustalarının maharetini gösteriyor.
ürün ve hizmetlere talep büyürken, enerjiyle yakıt tasarrufunun önemi artmaktadır. Tüketilen enerjinin büyük kısmı yapı-yaşam döngüsünün aşamalarında kullanılmaktadır. Bu amaçla Safranbolu evleri incelenmiş, evlerin enerji etkin özellikleri araştırılmıştır. Safranbolu’nun geleneksel evleri geleceğin tasarımlarına rehber olabilecek deneyimlere sahiptir. Bu, raporlarla ortaya konmuştur."
Bu yerleşim düzeni, evleri soğuğa karşı korurken, açılı konumlandırmalar da kış güneşinden faydalanma düzeyini arttırıyor.
Foto Muhabiri: Faik EREZ
- "Safranbolu evleri, en çetin kış günleri düşünülerek inşa edilmiş" AA muhabirine konuşan Belediye Başkanı Necdet Aksoy, evlerin inşasının ısı yalıtımına karşı doğal koruma sağlamasının birçok akademik araştırmaya konu olduğunu, üniversitelerin çeşitli yayınları bulunduğunu söyledi. Doğa-insan-ev, sokak-ev, sokak-çarşı ilişkilerinin ön plana çıktığı yamaçlara yaslanmış evlere doğanın da sırtını vererek, şiddetli rüzgarlardan ve soğuktan koruduğunu anlatan Aksoy, şöyle devam etti: "Safranbolu evleri, en çetin kış günleri düşünülerek inşa edilmiş. Her aşamasında bu durum gözetilmiş. Yer, duvar ve tavan yüzeylerinde ısı-iletkenlik katsayısı düşük olan ahşap kaplamalar uygulanarak, ısı kaçışları engellenmiştir. Tarihi evlerimizde ısınma ocaklarla sağlanmıştır. Her odada ocak bulunur ve ısı kaybının olmaması için dış duvardan uzak tutulmuştur. Duvar içinde yer alan ocaklardan ısı, mekana direkt yayılır. Bu nedenle evlerde yaşayan aileler ısınmada sorun yaşamamışlardır." - Pencerelerin önemi "Özellikle zemin ve ara kat arasındaki kalan döşemeye uygulanan toprak çamurundan dolguyla yalıtım sağlanmıştır" diyen Aksoy, "Yapımında taş, kerpiç ahşap ve alaturka kiremit kullanılan evler, iklimin olumsuz etkilerine karşı korunan, alçak rakımlı iki vadinin içinde, tarıma elverişsiz alanlarda büyük hacimli yapılmıştır. Pencereler, hem açısı hem de dizaynıyla güneş ışığının en uzun zamanda ve en yüksek derecede eve girmesini sağlar. Sıcak ve soğuktan korunma ve gölgeleme, pencerelerde dıştan kullanılan kepenklerle sağlanmıştır. Koyu renkli ahşap kepenkler, rengiyle ahşap malzemenin ısıyı tutmasına yardımcı olur" ifadesini kullandı. Aksoy, cephe ve pencerelerdeki düzenlemelerin enerji tüketim miktarının azalmasını ve gün ışığını içeri alarak psikolojik konfor sağladığını kaydetti. Deneylerde elde edilen verilerle evlerin ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağladığının anlaşıldığına dikkati çeken Aksoy, sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde, kamuoyunun çevreye daha duyarlı yaklaşımıyla tasarım,
SATILIK HAMUR AÇMA MAKİNASI Türkiye'den SM 30 marka ve ABD elektrik sistemine uygun 2 adet HAMUR AÇMA MAKİNASI satılıktır. Geniş bilgi ve fiyat için 973-445-6552 nolu telefonu arayın.
At sırtında KAPADOKYA turu
Peri bacaları ile ünlü turizm merkezi Kapadokya'da, motorlu araçların girişinin yasak olduğu vadilerde düzenlenen atlı turlara ilgi artıyor. Pers dilinde "güzel atlar ülkesi" anlamına gelen Kapadokya'nın eşsiz manzarasında atlı turlara katılan yerli ve yabancı ziyaretçiler bölgedeki tarihi ve doğal güzellikleri rehberler eşliğinde tanıyor.
NEVŞEHİR (AA) - MURAT KAYA - Göreme beldesinde faaliyet gösteren at çiftliğinde binicilik eğitmeni olan Nuran Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, peri bacalarına zarar vermesi nedeniyle motorlu araçların girişinin yasak olduğu bölgeler için düzenlenen at turlarına büyük ilgi gösterildiğini söyledi. Bölgede turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında, Güllüdere, Zemi, Kızılçukur, Güvercinlik ve Aşk vadilerinin geldiğini, bu nedenle at turlarının daha çok buralara düzenlendiğini ifade eden Aktaş, "Kapadokya'daki doğal oluşumların bulunduğu vadiler, motorlu taşıtlarla gezilemediği için turistler atlı turları tercih ediyor. Vadileri yürüyerek gezmek hem çok zaman alıyor hem de yorucu" diye konuştu. Atların hem Türk kültürünün hem de Kapadokya bölgesinin bir parçası olduğuna işaret eden Aktaş, Kapadokya bölgesinin atlarının her dönem dillere destan olduğunu, eski dönemlerde en önemli ulaşım ve iş aracı olan atların bölgedeki kimi köylerde halen önemini koruduğunu anlattı. Kapadokya’nın güzel atlar diyarı olarak adlandırılması nedeniyle atlı turlara ilginin fazla olduğunu aktaran Aktaş, bölgede çok sayıdaki at çiftliğinin vadi içerisinde farklı sürelerde turlar düzenlediğini bildirdi.