Ölmemiz Gerekiyorsa
Öleceksek domuz gibi olmasın
Şanlı bir yerde avlanmış ve kaleme alınmış,
Etrafımızda deli ve aç köpekleri havlarken,
Bizim lanetli partimizle alay ediyorlar.
Ölmemiz gerekiyorsa; bırakın asilce ölelim,
Kıymetli kanımız akmasın diye
Boşuna; o zaman meydan okuduğumuz canavarlar bile
Ölmüş olmamıza rağmen bizi onurlandırmak zorunda kalacak!
saldırma yollarını arayan “kudurmuş aç köpekler”
köşeye sikiştik, ölüyoruz
Ey kardeşler, ortak düşmanla karşılaşmalıyız!
Sayıca çok az olsak da, cesur olalım,
Ve onların bin darbesine karşılık, bir ölüm darbesi vurun!
Önümüzde açık bir mezar olsa ne olur?
Erkekler gibi, katil ve korkak sürüyle yüzleşeceğiz,
Duvara yapışmış, ölüyor ama savaşıyor!
[sırtını duvara yasla] = back against the wall
If we must die, let it not be like hogs
Hunted and penned in an inglorious spot,
While round us bark the mad and hungry dogs,
Making their mock at our accursed lot.
If we must die, O let us nobly die,
So that our precious blood may not be shed
In vain;