Hedef Aktuel Subat Sayısı

Page 1

Hedef Röportaj

Özlem Yılmaz Çok Çalışıp ACUN Olucam Kamera Arkası

Kurtlar Vadisi Pusu Bir Yazarın Günlüğü

Abdurrahim Karakoç

Aylık Aktüel Yaşam Dergisi Şubat 2014 Sayı : 2 Fiyat : 5 TL

Hürrem Sultan Kimdir ?

Şair - Şiir

İclal Aydın 10 Soruda

Sen Kimsin ? AŞK Şehri

KO N YA Uzak Keşif

Kazakistan Güzellik, Moda, Sağlık ve birçok şey




Editörden Editörden

Editörden Soğuk bir aydan sıcak bir merhaba, Ben Editör, hani kalbinden bir kaç tutam sayfayı sizinle paylaşan. Hep yazan, çok okuyan. Bir önceki sayımızda çok çalıştık demiştim ya, hatırladınız mı? Hatırlamadıysanız da beni kırmayın mış gibi yapın da hevesimi kursağımda bırakmayın. Diyeceğim şu ki; bu sayıda daha çok çalıştık, çok ama. Alkışlar tutulsun diye düşmedim satırlara bu notu! Sadece bilin istedim, çıkacak her sayımızda üzerine biraz “daha” koyarak ilerleyeceğiz bu yolda. Yeni yeni emeklemeye başladığımız zamanlara şahit olan sizler; koşar adım ilerlediğimiz günlerde de yanımızda olursanız mutluluk kelimesi bizim olacak. Ve mutlu olduğumuzu kadar başarılı, mutlu olduğumuz kadar güzel olacak yarınlar. Yazdığım için değil yazabildiğim için mutluyum. Bir şeyler başardığıma inandığımdan değil, çabalamaya çalıştığı için mutluyum. Bir yerlerde bu yazıları okuyarak tebessüm ettiğine inandığım insanlar olduğu için mutlu ve umutluyum. Yarının bugünden güzel olacağına inandığım için mutlu olmaya devam edeceğim. Yazının başında kalbinden birkaç tutam paylaşacağını iddia eden ben demek istiyorum ki; Hep mutlu olun. Sevgiyle kalın, Sağolun ; Varolun.

Selma Özge Koç

Hedef Reklam ve Tanıtım adına İmtiyaz Sahibi: S. Özge KOÇ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: M. Hadi MÜFTÜOGLU

Reklam Müdürü: Kevser CANPOLAT Art Directör: Oktay YETGİN

Hukuk İşleri: Av. Aydın POLAT Av. Kutsal HADİOĞLU

Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Dergimizde yayımlanan ilan, yazı ve fotoğrafların sorumluluğu sahiplerine aittir.

2 - Hedef - Şubat -2014


İçindekiler İçindekiler Hürrem Sultan Kimdir ?

08

Sağlık “Böbrek Taşı”

12

10 Soruda Sen Kimsin ?

24

Doğrusunu Bilelim

32

Ramazan’la Fikir Firari

36

Gönülden Gönüle

38

Aile - Psikoloji

40

Şair - Şiir “İclal Aydın”

43

Çocuk - Sağlık

46

Yemek Tarifleri

52

Sizin İcin Seçtiklerimiz

58

Nerde Ne Var?

59

Minik Artistler

54

60

04

06

Sessizlik Dinlenebilir mi?

14 Çok Çalışıp Acun Olucam

26 Yakın Keşif “Konya”

Gez Gör Arpacık “Kız Kulesi”

18

28

“Özlem Yılmaz” Röportaj

“Kurtlar Vadisi Pusu” Röportaj

44

48

Uzak keşif “Kazakistan”

56 Güzellik - Bakım

Moda

Bir Yazarın Günlüğü Şubat -2014 - Hedef - 3


Beşinci Beşinci Mevsim Mevsim

Sessizlik

Dinlenebilir mi? Yazan: Selma Özge KOÇ

E

ğer gözlerini kapatıp da İstanbul’u dinliyorsa şair. Kapattım gözlerimi dinliyorum seni sessizlik. Hadi anlat tüm hissettiklerini, bütün susuşlarının sebebini; anlat hadi! En küçük kıpırtı bile yüreğinize fırtına hissi verir de ufak bir ses beklersiniz ya dağılması için dikkatinizin. Gelmez de hani beklenilen ve en kuytuda sakladığınız (yada sakladığınızı sandığınız) bir duygu haykırır da bozar büyüsünü o anın, sonra bir anda boğazınıza düğümlenir yaşadıklarınız. 4 - Hedef - Şubat -2014


Beşinci Beşinci Mevsim Mevsim

Sessizlik, mabedin anahtarı; matemin yası olur. Buruk bir tebessüm, hasret kokan bir anıdır aklınızda. Duymak istemediklerinizdir aslında. Ruhunuzdaki iktidarın itirafları, kalbin ama ile başlayan savunmalarıdır. Bir kıpırtı beklersiniz dedim ya, sadece bir kıpırtı. Kafanızdakileri dağıtacak her şey olabilir o anda. Bir korna sesi yahut bir kapı gıcırtısı. Bir yerlerde bombaların patlamasına ihtiyacınız yoktur baktığınızda. Nafile, söküp atamazlar ya yüreğinizden düşündüklerinizi. Zaten ben kafamın içindekilerle nasıl yalnız kalabilirim ki? Demiş ya yazar. Onca pişmanlık,mutluluk, özlem, hasret, gözyaşı, tebessüm dururken nasıl dinleyebiliriz sessizliği? Bu gürültüde duyabilir miyiz ki? Vicdan zaten ayakta ve isyandadır. Sessizliği dinlemeye çıkan ruh, aslını bulur. Maskelerden sıyrılmış kendini, gerçek Ben’i bulur. Yalan değil, yalın haldedir o; savunmasızdır lakin masum değildir. Tüm yaptıkları arkasındadır! Belki pişmandır o anda ama uzakta maskesi ve kent ışıkları gülümser ona. Birazdan bir adım daha atacak, parmaklarının betonla temas ettiği anda çıkan ses dağıtacaktır dikkatini ve vicdan yine mabedine dönecektir. Bir sonraki söz hakkı için en sessiz anı bekleyecektir. Küreselleşen bu dünyada zor ya! Neyse. Şubat -2014 - Hedef - 5


Başarılı Başarılı Hayatlar Hayatlar

Çok Çalısıp Acun Olucam A

cun ılıcalı, bir neslin büyük bir başarıya tanık olmasıdır. Ben yaşlarda olanlar bilir, bundan 10 yıl önce elinde mikrofonuyla Acun Firarda’yken şimdilerde haftanın 4 günü zirvede olan programların yapımcısı ve Türkiye’nin gülen ve güldürmeyi bilen programların altına imza atan adamı. Dahası o artık medya patronu. Gözlerin TV8’e çevrildiği bu günlerde yakinen takip ettim, okudum, izledim, araştırdım, gittim, gördüm ve dedim ki “çok çalışıp Acun olacağım ben, bu başarının kaynağı şans olamaz” Öğrendim ki, Acun Ilıcalı sadece şanslı değil; çalışkan, zeki ve başarılı. İşte Acun Ilıcalı’yı başarılı kılan bir kaç detay. Acun ılıcalı, bu başarıyı, birlikte inşa ettikleri ekibini en yakınında duran arkadaşlarından, en kötü günlere birlikte gülümsediği insanlardan seçerek başlamış. Çünkü en kötü günü birlikte göğüslediğin arkadaşların gerçek dostun kelime anlamıdır. Kötü günlerde sırtını sıvazlayan kişiler iyi günlerinde seni asla bırakıp gitmezler. Ve yine bilir ki Acun Ilıcalı bugün en dibi de görse, sıfırı da tüketse o insanlarla birlikte bulunduğu noktadan gülümseyebilecek ve o an ömrüne yetecektir. “Bir işi yaparken en önce ben eğlenmeliyim, ben gülümsemeliyim” diyor bir röportajında. Enaniyet koktuğunu düşünmeyin bu sözlerin. Aksine bizde şöyle bir düşünce vardır ya hani; yaptığım bu işi beğenecekler mi? O gülecek mi? Şu beni takdir edecek mi? Acun Ilıcalı’nın böyle bir gayesi yok. Bir insanın ancak kendi yaptığı işi beğendiğinde ortaya güzel bir tablonun çıkacağına inanıyor. Çünkü kimse sen gibi bilmez eksiklerini, se6 - Hedef - Şubat -2014


Başarılı Başarılı Hayatlar Hayatlar leyeyim. O Ses Türkiye yarı finalini izlemeye gittik. Hemen yanıbaşına güvendiği bir kaç ismi oturtturuyor Acun Ilıcalı. Gökhan ekibiyle sahnede güzel bir performans sergiliyor. Yayın akışında da şarkının tekrarı gibi birşey yok. O esnada etrafı gözlemliyor Acun Ilıcalı suratında memnun bir ifade sağına dönüyor ve göz işaretleriyle “bir daha tekrar ettirelim mi?” gibi bir ifade takınıyor. Sonuç olarak şarnin baktığın yerden bakamaz hayata Acun Ilı- kı biter bitmez Acun Ilıcalı bağırıyor “bir daha, calı bunu biliyor. bir daha” salon Acun Ilıcalı’dan emin tempo Sadece bir kaç saniye tutuyor. “bir daha, bir düşünmenizi istiyorum. daha” alkış kıyamet Hangi yapaylığı sevdiniz ee bu esnada salonbugüne kadar? Hangi daki enerji de ekrana yalana tahammül ettiniz yansıyor. yıllarca? Yıllardır bıkBurda önemli iki madan izliyorsak Acun husus var ani bir karar Medya yapımlarını deveriyor bu durumda, o mekki yalan yok! Bizden malum. Önemli olan biri gibi O da. Gittim görikinci detay! Program düm diyorum ya, eşofOnun, tek başına bir manıyla gelmiş progdaha söyletelim kararama iyi olayım birileri rını verse kim ne der? beni sevsin diye mecbur ama Acun Ilıcalı, öyle “Başarının mutluluğu hissetmemiş kendini. yapmıyor. Kararından Ben buyum diyor Acun! değil, mutluluğun başarıyı emin olmak için hemen beni böyle sevin. Kameyanıbaşında duran kigetirdiğine inanıyor.” raların karşısında nasıl şinin gözlerine bakıyor, gülümsediysem, ışıklar soruyor, danışıyor...İşte sönünce de öyle gülümserim demek istiyor. başarısının en büyük sırlarından biri de bu. EkiEkran başında o samimiyeti görünce bir üst bine zaten çok güveniyor ve bu güveni iliklerine tuşa basıp programı değiştirmek dürüst bir kadar hissetmelerini sağlıyor. insana ihanet etmek gibi geliyor. Bunca sebep bir araya gelmişken sizce Kendini hiçbir yere ait hissetmiyor. Cu’lar Acun Ilıcalı’ya şans mı gülümsüyor? Yoksa, ve Ci’lerle işi yok. Mutlu olmak istiyor. Başa- “Kişiye ancak yaptığının karşılığı vardır.” rılı değil! mutlu, altını çiziyorum. Çünkü, ba- diye buyuran Allah, Acun Ilıcalı’ya yürü ya şarının mutluluğu değil, mutluluğun başarıyı kulum mu diyor? getirdiğine inanıyor. Kadere inanıyor, keşke demedim bu hayatta. Keşke demem şükürsüzlük, nankörlük olur diye korkuyorum. Hatta şu sözleriyle açıklık getiriyor düşüncesine: “Kotçu dükkanım vardı. Eğer o zaman bir muhasebeci tutmuş olsaydım iflas etmezdim ama o zaman batmasam şimdi de bir kanalım olmazdı. Bu noktada nasıl keşke o zaman muhasebeci tutsaymışım diyebilirim ki?” Program esnasında kararlar veriyor birde. Bu düşüncemi bir yaşanmışlıkla örnekŞubat -2014 - Hedef - 7


Geçmişe GeçmişeYolculuk Yolculuk

Hürrem Sultan Kimdir ?

A

slına bakarsak Hürrem Sultan hakkında fazlaca bir bilgimiz yok. Çünkü padişah eşleri fazla ifşa edilmiyordu. Padişah eşleri mahremdi ve kendisi hakkında fazla bilginin olmaması normaldi. Eski adı Roza veya Rokselena olan Hürrem Sultan’ın saçlarının kızıl olmasından dolayı Polonyalı olma ihtimali yüksek olduğu tarihçiler tarafından yazılmakta. Hürrem Sultan, Kırım Sarayında yetiştirilerek Osmanlı Sarayına gönderilmiştir. Neden Kırım Sarayından yetişen bir kız Osmanlı’ya gelin olmuştur. Çünkü Yavuz Sultan Selim’in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Hatun bir Kırım Tatarı idi. Dolayısıyla Hafsa Sultan kendi memleketlisi olan bir kızı kendine gelin etmek iste8 - Hedef - Şubat -2014

mesi doğal bir durumdur. Hürrem Sultan, Harem’de güzel bir eğitimden geçmiş ve aldığı bu eğitim sayesinde göze girmiştir. Bunun yanı sıra evlendikten sonra da Kanuni’ye birçok erkek evladı vermesi onun daha da yükselmesinin başka bir nedeni olmuştur. Herkesin kötülemeye çalıştığı Hürrem Sultan Osmanlı’daki Haseki Sultanlarının içerisinde en eli açık kadın da Haseki Sultan’dır. İstanbul, Mekke, Kudüs ve Rodos Adası Haseki külliyelerinden, Sultanahmet’teki Haseki Hamamlarına, Karapınar’daki Hamamlardan, Edirne suyollarına, Medine sebillerine kadar nice yere eser yaptırmış, erişilmesi güç hayır işlerinde para harcamaktan kaçınmamıştır.


Geçmişe GeçmişeYolculuk Yolculuk Günüzümüz Türkçesi ile Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım, Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım. Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm, Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem. Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı, Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim. Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,

Bu şiir Kanuni Sultan

Süleyman tarafından Eşi

Hürrem Sultana yazılmıştır Celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım Enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım Hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim Baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem’im Turuncu u nar u narencim, benim şem’-i şebistanım Nebatım, sükkerim, genc,m, cihan içinde bi-rencim Azizim, Yusuf’um varım, gönül Mısr’ındaki hanım Stanbulum, Karaman’ım, diyar-ı milket-i Rum’um Bedahşan’ım ve Kıpçağım ve Bağdad’ım, Horasanım

İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim. Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım. Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım! Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim. Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim. Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.

Saçı marım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım **ürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi’yim hoş halim! Şubat -2014 - Hedef - 9


Geçmişe GeçmişeYolculuk Yolculuk

Bu Mektup

Hürrem Sultan tarafından

Kanuni Sultan

Süleyman’a yazılmıştır. “Canım Pâresi Sultanım, Gâmlı gönlümün yatıştırıcısı, yaralı kalbimin merhemi o kimsedir ki, onun âşkı gönül tahtımın sultanıdır. Her ne kadar cihanın sâadeti isem de onun kölesiyim. Yüz bin kere yanmış sine ile arz olunur ki, benim Firdevs Cennetimin goncası Sultanım. Gaddar felek, benim gibi bir dertliye zulmedip, canıma türlü türlü ayrılık hançerleri saplayıp ve benim miskin gözümün yaşına bakmayıp, siz yüce ve ebedi cennetin goncasını benden ayrı düşürdü ise, rahatım zahmete, şahlığım tasaya, hayatım mahva yüz tutup, gün be gün feryâdımdan insan ve cinler yanıp tutuşmuştur. İhtimaldir ki gözyaşıma Allah’ın inayeti yetişip hayatımı gene bana kavuşmayı mümkün ve kolay kılacak, bu kadar ayrılığımdan ve yabanda kalışımdan beni esirgeyecek! Benim Yusuf yüzlüm, şeker sözlüm, lâtif, nâzenin Sultanım! Allah dergâhına yüzüm süpürge kılıp niyâz ederim ki; mübarek yüzünüzü yine tez zamanda bana göstersin! İlâhi, eğer denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa dahi, bu ayrılığın açıklamasını yazabilirler mi? Ayrılığa düşenin halini bilmek isteyenler, Süre-i Yusuf okusun, bu hali ancak o tefsir eder. Gözümün nuru Sultanım! Gece yoktur ki âhlarımın ateşinden bütün âlem yanmaya. Seher yoktur ki, gül yüzünüzün arzusuyla ağlamaya ve feryatlarımdan felekler parçalanmaya, Rumuzu şeb gibi tarik etti ey may-i iştiyak Müşkil olur iftirak, ah iftirak, vah iftirak (Gündüzümü gece gibi karanlık ettin ey Ay! Zor olur ayrılık, ah ayrılık, vah ayrılık…) Ah benim Sultanım! Ayrılık ateşinin sınırı yoktur. Şimdi siz de bu derd-mendi esirgeyip mektub-ı şerifinizi bu tarafa göndermeyi geciktirmeyiniz. Bari onunla canıma rahat hasıla ola..! El-fakirü’l-hakir cariyeniz Hürrem 10 - Hedef - Şubat -2014



Sağlık Sağlık

Tekrarlayan İdrar Yolu Enfeksiyonu Böbrek Taşı Habercisi Olabilir!

Doç. Dr. Fatih Kurtuluş Üroloji Uzmanı

A

Son yıllarda giderek artan ve çoğu zaman doğum sancısıyla kıyaslanacak kadar şiddetli ağrıyla kendini gösteren böbrek taşlarının nedenleri arasında ilk sırada yanlış beslenme geliyor. Taş hastalığının su tüketiminin az, protein ve tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurtuluş, kakao ve pancarın taş hastalıklarına neden olabileceğini limonata ve greyfurtun ise böbrek taşından koruduğunu söyledi.

ntik çağdan beri varlığı bilinen taş hastalıklarının toplumda görülme sıkılığı yüzde 10-15 olduğunu belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Kurtuluş, taş hastalığı daha çok sıcak iklimlerde görüldüğünü, Türkiye’de ise özellikle kuru ve sıcak havanın hakim olduğu güney bölgelerimizde sıklıkla görüldüğünü ifade etti. Tıp bilimindeki bunca ilerlemeye rağmen taşın neden oluştuğu bugün bile tam olarak aydınlatılamadığını dile getiren Doç. Dr. Kurtuluş, “İdrar yolu taşları her yaşta görülmekle birlikte daha çok 25-40 yaşları hastalığıdır. Erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha sık gözlenmektedir. Enfeksiyon taşları ise kadınlarda daha sık görülmektedir. Çocuklarda taş hastalığı, tüm taş hastalarının yüzde 2-3 kadarını oluşturmaktadır. Erkek ve kız çocuklarında görülme sıklığı hemen hemen aynıdır. Gelişmekte olan ülkelerde daha çok enfeksiyona bağlı mesane taşları görülürken, gelişmiş ülkelerde metabolik ve anatomik hastalıklara bağlı olarak görülmektedir” dedi. 12 - Hedef - Şubat -2014

TEKRARLAYAN İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARINA DİKKAT Böbrek taşları hiç belirti vermeyebileceği gibi çok kıvrandırıcı ağrılara da sebep olabiliyor. Böbrekten çıkıp kanala düşmüş olan taşların şiddetli böbrek ağrısı yapabileceğini söyleyen Doç.Dr. Kurtuluş, böbrekte sessiz duran taşların ise zamanla büyük boyutlara ulaşıp, böbreğe zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu. Klinik belirtilerin daha çok yaşa bağlı olma eğiliminde olduğunu ifade eden Doç.Dr. Kurtuluş şöyle konuştu: “Yetişkinlerde böğür ağrısı ve idrarda kanama görülürken, küçük çocuklarda kusma ve huzursuzluk ile karşımıza çıkabilmektedir. Böbrek pelvisindeki taşlar mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi takdirde böbrekte fonksiyon kaybına ve enfeksiyona sebep olabilirler. Böbrek içindeki kaliks adı verilen ceplerde bulunan sessiz taşlar ise takip edilebilir. Kaliks taşları bulundukları yerde büyür ya da üretere düşerse ağrı, kanama ve enfeksiyona sebep olabilirler. Bu


Sağık Sağlık

tür taşlar tedavi edilmelidir. Taşların tedavisi boyutuna ve bulundukları yere göre değişmektedir. 5 milimetreye kadar olan taşlar, medikal tedavi ve bol sıvı alımı ile kendiliğinden düşebilmektedir. Taşın boyutu büyüdükçe müdahalesiz düşürme olasılığı azalır. Taşlara yönelik tedavi yöntemleri ESWL (Vücut Dışından Şok Dalgaları ile Taş Kırma): Böbrek taşlarının tedavisinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Şok dalgaları ile taş kırılarak, taş parçalarının idrar yoluyla atılması beklenir. PCNL ( Perkütan Nefrolitotripsi ): Böbrek taşları büyük olduğunda veya ESWL ile kırılamadığında uygulanan bir yöntemdir. Bel bölgesinden 1santimlik bir insizyon ile böbreğe endoskopik yoldan giri-

Limonata Ve Greyfurt Taştan Koruyor Kakao Ve Pancar Taşa Neden Oluyor lerek, taş bir bütün halinde ya da çeşitli enerji kaynaklarıyla kırılarak aynı yoldan dışarı alınır. URS (Üreteroskopi): Üreter kanalı içerisindeki taşlar düşmezse ya da kırılamazsa, idrar yolundan üreteroskop ile girilerek holmium lazer ya da başka enerji kaynaklarıyla kırılabilirler.” LİMONATA VE GREYFURT TAŞTAN KORUR Taş hastalığının önlenmesinde beslenme alışkanlığı, yaşam tarzı ve sıvı alımının düzenlenmesinin önem taşıdığının altını çizen Doç. Dr. Kurtuluş, “Diyet, üriner sistem taş hasta-

larının çoğunda önemli bir rol oynar. Aktivite, taş oluşum riskini azaltır. Günlük egzersiz ve yürümeyi ihmal etmemek gereklidir. Hastalar, ideal kilolarına ulaşmak için düşük kalorili diyetlerle kilo verme konusunda cesaretlendirilmelidir. Hastalara, günlük idrar miktarı 2 litre olacak şekilde su içme konusunda ısrar edilmelidir. Yatmadan önce 500 ml su içilmesi önerilmelidir. Sıvı alımı 24 saat içerisinde dengeli dağıtılmalı, terleme nedeniyle ekstra bir sıvı kaybı varsa miktar arttırılmalıdır” dedi. VİTAMİN D TAKVİYESİ YAPIN Doç. Dr. Fatih Kurtuluş taş hastalıklarında korunmak için şu önerilerde bulundu: “Suyun yerini almamak kaydıyla diğer sıvılar tüketilebilir. Limonata ve greyfurt suyunun sitrat miktarını arttırarak koruyucu bir rol oynadığı gösterilmiştir. Kola ve gazlı içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Et, balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünlerinden alınan protein 50-60mg/gün’ü aşmamalıdır. Aşırı miktarda karbonhidrat tüketiminden kaçınmak gerekir. Aşırı miktarda doymuş yağlardan tüketilmemeli ve kalori ihtiyacı omega 3 yağ asitleri içeren yiyeceklerden sağlanmalıdır. Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Hastalar meyve ve sebze tüketimi konusunda yönlendirilirken, aşırı oksalat içeren ıspanak, kakao, pancar gibi yiyeceklerden ise uzak durulmalıdır. Hastalara Vitamin D takviyesi yapılmamalı, vitamin C alımı ise günlük 1500-2000mg ile sınırlandırılmalıdır. Vitamin B6 eksikliğine ise dikkat edilmelidir.”

Şubat -2014 - Hedef - 13


Yakın Keşif Yakın Keşif

Konya Aşk Şehri

Kültür mirası tarihi yapılarla bu modern şehir yapılarının kardeşçe yan yanayken ahenkli bir melodiyi, güzel bir kentin oluşum hikâyesini birlikte anlatırmışçasına seslendirdiğini hissedin. İşte Konya’yı anlamaya başladınız bile.

14 - Hedef - Şubat -2014


Yakın Keşif Yakın Keşif

K

onya’da görmeniz gereken sadece mimari yapı, tarih, doğal güzellikler de değil üstelik. Ovaya yayılmış şehre her baktığınızda, havaya sinmiş olan ve sizi kucaklayan maneviyatı da görürsünüz. Uçsuz bucaksızmış gibi görünen düz bir ovayı hayal edin ve yavaş yavaş tarihin mimari şaheserlerini yerleştirin bu düz ovanın üzerine. Sonra özenle planlanmış modern bir şehir oluşturun hayalinizde, caddeler ferah olsun, oldukça yüksek binalar, alışveriş merkezleri de olsun. Kültür mirası tarihi yapılarla bu modern şehir yapılarının kardeşçe yan yanayken ahenkli bir me-

lodiyi, güzel bir kentin oluşum hikâyesini birlikte anlatırmışçasına seslendirdiğini hissedin. İşte Konya’yı anlamaya başladınız bile. Bu şehri akşamüstü ışıklarını yaktığında görmelisiniz. Hele bir de kar yağmışsa hafif kızarmış gökyüzü, yerler beyaz trafik sorunu olmayan ışıl ışıl bir kent. Burada insanlar iş dışında vakitlerini geçirmek için, kendilerine özel zamanlar ayırıyorlar. Þehrin ortasında bulunan fuar alanında, çay bahçelerinde, pastanelerinde ve lunapark’ında ailecek eğleniyorlar.Televizyon’daki oyuncuların hayatlarından çok kendi hayatlarıyla ilgileniyorlar.

Eski Konya Panoraması

Şubat -2014 - Hedef - 15


Yakın Keşif Yakın Keşif

İlmi Derya Deniz Mevlana Mevlanaya Açılan Kapı

M

evlana’nın dergâh olarak yaşamını sürdürdüğü, öldükten sonra da türbesi olan bu yapı, Konya ile ilgili kartpostalların baş tacı olan kubbe-i hadra(Yeşil Türbe)’sı ile her zaman dikkat çekici. Bahçesinde bulunan şadırvan, şeb-i aruz (düğün gecesi) havuzu, çeşmesi ile ve eskiden gül bahçesi olmasından kalan güllerinin kokusuyla muhteşem bir huzur duygusu veriyor. Buradan uzun süre ayrılmak istemeyeceksinizGül bahçesinden avluya geçiş yapıyoruz, hemen solumuzda Valideler Mezarlığı var. Sağ tarafımızda ise derviş hücreleri ve Selsebil’i görüyoruz.Avluda, Fatma Hatun,Sinan Paşa,Hasan Paşa ,Hürrem Paşa ve Mehemed Bey Türbelerinin yanı sıra, Şebi Aruz Havuzu ve Mutfak mevcut.. TİLAVET ODASI Girişteki ilk bölüm Tilavet odası, okuma odası olarak kullanılan bu bölümde,Sultan II. Mamudun yazdığı altın kabartma levha ile birlikte, Osmanlı döneminin ünlü hattatlarının levhaları sergileniyor. Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Hasan Paşa tarafından hediye edilen, üzeri hatlarla bezeli kapıdan geçerek, Huzur-ı Pir

16 - Hedef - Şubat -2014

bölümüne geçiyoruz. 350 M2 büyüklüğünde ki Huzûr-ı Pir bölümünde, Kubbe-i Hadra( Yeşil Kubbe) ve Kibâbü’l Aktâb olarak adlandırılan Mevlana’nın ve aile efradının türbeleri bulunuyor. Türbelerin bulunduğu alanı tamamlayıp, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Semahane ve Mescit kısmına geçiyoruz. Dergah 1926 yılında müze olana kadar bu alanda semah yapılmış. Semahane, kısmında bulunan vitrinlerde sema sırasında kullanılmış olan Ney, Rebab, Kudüm ve Halile ile musiki ustalarının kullandıkları ve mutribe sonradan giren musiki aletlerinin dışında, Mevlana’ya ait giysilerden kaftanı, namaz seccadesi, omuz atkısı gibi giysileri ile Sultan Velede ait deste-gül adı verilen gömleği, Şems-i Tebrizîye ait olduğu söylenilen serpuş ve alemler ile Memlüklular devrine ait olan Şeffaf Cam Kandiller sergilenmekte. Son olarak Mescit tarafına geçiyoruz, burada ki vitrinler içerisinde de el yazması Kuran-ı Kerimler,Minyatürlü Yazmalar ile Halı ve Kilimler sergilenmekte. Mescit den avluya açılan çıkış kapısından geçerek, dergahın içindeki gezimizi tamamlıyoruz.


Yakın Keşif Yakın Keşif Konyada Selçuklu Mimarisi

K

onya Ortaçağda Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yapmış bir şehir ve her sokağında, her köşesinde Selçuklu dönemine ait muhteşem eserlere rastlarsınız. ABD’li tarihçi Bernard Berenson, bu eserler karşısında hayranlığını şöyle ifade etmiş: “Selçuklu mimarisi ne büyük mucize! Zarafeti, tasarımdaki kendine özgülüğü, süslemesindeki ince mükemmelliği, Fransız Gotik mimarisinin en iyi örnekleri hariç bildiğim bütün mimari tarzlarından çok üstünde… Selçuklu sultanları Konya’da ikamet ederlermiş, şimdi de onların zevklerinin, güzelliğe duydukları sevginin ve ihtişamlarının rakipsiz bir anıtı Konya.” Konya’nın aşağı yukarı ortasında bulunan bir tepecik kentin merkezini oluşturuyor. Selçuklu eserleri de Alâaddin Tepesi denilen bu yükseltinin çevresinde toplanmış durumda. Rahatça gezip görebileceğiniz şekilde dizayn edilmişler. Alaattin Camii’ni gezerken minberinin oymalarından etkilenebilir, Karatay Medresesindeki çinilerinin renklerinde kaybolabilirsiniz, taş işçiliklerine hayran kalabilirsiniz. Sonra Alaattin tepesi yakınlarında bir parkta çayınızı yudumlarken, ince minareli medresenin yıldırım çarpmasıyla yarısı yıkılmış olan minaresine bakarken tamamı olsaydı nasıl olurdu acaba diye düşünebilirsiniz. BÜYÜLEYİCİ MİMARİ Akçeşme Mahallesi’ndeki geleneksel Konya evleri, bir labirenti andıran dar ve kıvrımlı yollar boyunca, kalın avlu duvarlarının ardına gizlenmiş bir sırra benziyor. Sokaklar boyunca kesintisiz uzanan avlu duvarları ise bu sırrı gizleyen bir sur görünümünde. Tek kanatlı ahşap kapılarla dışa açılan evlerin, taş kemerli kalın kerpiç duvarları toprakla sıvanmış. Evlerdeki en dikkat çekici ayrıntı, pencerelerdeki oymalı demir kafesler.

Şubat -2014 - Hedef - 17


Biz Size BizBize Bize Bizden Bizden Size

Zoraki Koca dizisinin Ayşe’si, Unutulmaz’ın Eda’sı olarak tanıdık onu; şimdilerde ise Salı akşamlarının 1.si Kaçak dizisinin Nurgül’ü olarak evlerimize misafir oluyor Özlem Yılmaz Röportaj: S.Özge Koç

Kaçak Dizisinin Güzel Oyuncusu; Özlem Yılmaz 18 - Hedef - Şubat -2014


Biz Size BizBize Bize Bizden Bizden Size

U

nutulmaz dizisinde oynadığı zamanlarda tanışmıştık biz Özlem’le, Röportaj yapalım mı sorusu üzerine beni kırmadı ve sözleştiğimiz gün güzel bir tebessümle kapıda karşıladı beni, bir o kadar da sıcak ve samimi. Özlem Yılmaz ekranların en

Oyunculuğa karşı bir ilginiz olduğunu ne zaman fark ettiniz? Çok küçük yaşlarda herkeste olduğu gibi benimde kendimce ‘büyüdüğün zaman ne olacaksın?’ sorusuna verdiğim binbir cevap vardı elbette. İzlediğim bir film’den etkilenip ‘ben ajan olacağım’ dediğim anı, ya da Anıtkabir ziyaretine gittikten sonra asker olmak istediğimi, şarkı söylemekten keyif aldığım için şarkıcı ya da dans ederken enerji dolduğumu hissederek dansçı olucam dediğim zamanları çok iyi hatırlıyorum. Çocuk yaşta bütün bu gel-git’lerin yanısıra daimi severek yaptığım tek şey; senaryo yazıp, apartmanda ki tüm kuzenlerimi toplayıp büyüklere tiyatro gösterisi hazırlayıp sunmaktı. Babam sayesinde neredeyse her hafta bir oyun izlemeye giderdik ve her bitişte ayakta alkışladığımız oyunculara özenip, ‘Birgün bende sahnede olacağım ve herkes beni alkışlayacak’ derdim içimden. Öyle böyle derken başladı mesleki serüven.

güzel ağlayan kadını iken gerçek hayatta ise sıcak gülümsemesiyle gönülleri fetheden biri. Cıvıl cıvıl, neşeli şen şakrak biri Özlem Yılmaz, içindeki çocuk hiç büyümemiş; büyüsün de istemiyor zaten. Özlem Yılmaz’ın biraz daha yakından tanımak isterseniz bu röportajı okumadan geçmeyin derim. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? 27 yaşında, aslen Rizeli, doğma-büyüme Bakırköy’lüyüm. Üç kardeşin en küçüğü ve ailenin biricik kızıyım. (gülümsüyor) Hal böyle olunca da birazcık şımarık, iki ağabey ile büyümenin etkisiyle ise zaman zaman tabiri caizse aslan kesilebiliyorum etrafa karşı. (gözlerini kısıyor bu esnada) Uzun zamandır iş temposu, hayat gayeleri falan derken eskisi kadar takip edemesemde koyu bir Fenerbahçe taraftarı olarak bilinirim. Bugün mesleğim ve aynı zamanda en büyük hobim olan oyunculuğa ilk ciddi adımı, lise sonrası Müjdat Gezen Sanat Okulu (MSM) Actor Studio’da eğitim alarak attım.

Kaçak dizisi ile ekranlara yeniden merhaba dediniz? Nurgül’den karakterinden bahsedelim? Nurgül, Sivas’ın küçük bir kasabasında, şehir hayatından uzak, yalan nedir bilmeden, düşman görmeden büyümüş, temiz kalpli, naif, becerikli, sade bir kız. Babasının vefaatından sonra hayattaki tek varlığı annesi ile birlikte yaşarken, kasabaya yeni gelen ve kahvecilik yapan Ahmet’e zamanla aşık olur ve evlenirler. Çok geçmeden hasta olan annesini kaybeder ve hayatında sadece çok sevdiği eşi ve birde yeni dünyaya gelmiş Şubat -2014 - Hedef - 19


Biz Size BizBize Bize Bizden Bizden Size

olan çoçuğu Ömer kalır. Aradan seneler geçtikten sonra Nurgül, o güne kadar güvendiği, sevdiği, tanıdığını sandığı kocasının aslında eski bir polis, adı’nın Ahmet değil Serhat, ve bir sürü düşmanı olduğunu acı bir tecrübeyle öğrenir. Nurgül, biricik yavrusu Ömer’i, kocasının kötü geçmişi yüzünden kaybeder. Yaşadığı kasabada kimi kimsesi kalmayan ve birazda yaşadığı travmadan kurtulabilmek

adına İstanbul’a teyzesinin yanına gelir. Ve hikaye devam eder.. (gülümsüyor) Var mı Nurgül’le ortak yönleriniz? Farkında olmadığım belki bir iki özelliğini taşıyorumdur bilmem. (gülümsüyor) Kelimelendiremediğime göre varsa bile çok silik ya da bastırılmış olmalı içimde.. (gülümsüyor) Kendinizi ekranda gördüğünüz an neler hissediyorsunuz? 8-9 senedir bu işi yapıyorum. İlk dizilerimde sahnem gelecek diye sabırsızlıkla bekler ve heyecanlanırdım izlerken. Şimdi ise ne yapmışım? Bence nasıl oynamışım? Şöyle oynasaymışım daha iyiymiş, kötü oyunculuk, bu sahne güzel olmuş gibi eleştirel bakıyorum daha çok. Eski heyecanım kendimi görmeyle bağdaşırken şimdi ki heyecanı sahne ve oyunculuk değerlendirmesine odaklı yaşıyorum. Sete ilk gittiğinizde neler yaparsınız? (gülümsüyor) Önce geldiğimi hissettirecek bir ‘ben geldiiimm..’ bağırışı, sonra ‘çay var mı?’ sorusu ve ardından saç, makyaj, kostüm hazırlığı için karavana yolculuk. Dicle, Felek Ne Demek? Karagümrük Yanıyor, Zoraki Koca,Dantel, Servet Avcısı,

20 - Hedef - Şubat -2014


Biz Size BizBize Bize Bizden Bizden Size olsam, hissettiğimi hissettirmeden farklı bir davranış sergileyemiyorum. Sahte gülüşler ve timsah göz yaşları hazmedemediğim şeylerden sadece ikisi.

Rüyalarda Buluşuruz, Unutulmaz, Dedektif Memoli, Kaçak sizin için en özel proje hangisi? Yada her birinin ayrı bir yeri mi var? Dediğiniz gibi her bir projenin ayrı bir yeri var aslında. Her birinden edindiğim ayrı bilgiler, dersler, anılar var. Fakat daha çok kitleye ulaşması ve diğer projelerime nazaran daha uzun soluklu bir iş olması, dolayısıyla da iyikötü yaşanmışlıklarında bütün bu etkenlere oranla artışıyla ele alırsak ‘UNUTULMAZ’’ı ayrı bir kefeye koyabiliriz. Setlerde unutamadığın bir anınız var mı? Bir mi? (gülümsüyor) Saymakla bitmeyecek anılar topladım kendime. Yaşlılığımda şayet olursa torunlarıma anlatacak fazlaca hikayem var. (gülümsüyor)

Özlem yılmaz’ı en çok sinirlendiren tahammül dahi edemediği şey ne? En çok sinirlendiren demek yerine karşılığı bensiz kalmak olacak olan tahammülsüzlüklerimi sıralayayım bence.. Yalan, aptal yerine konmak, az önce de dediğim gibi sahte olan hisler sergilemek, bla bla bla.. He tabii şu da var; bensiz kalmak ne kadar etkiler ki bana zaten yalan söyleyip, sahte olanı? O ayrı.. En kötüsüde bazen farkında bile olmazsın bensiz kaldığının, ama kalmışsındır. Farkında olsa belki hatasını anlar, düzeltmeye çalışır insan. Oysa bende o kadar bitmiştir ki, çaba harcamasını dahi görmek istemem. Şuan duygu seli yaşıyorum galiba, kurduğum cümlelere bak. (gülümsüyor) Hayırdır inşallah. (kahkahalar..) Boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız? Bu durum bende biraz dağınık. Bazen gezmek ister canım, bazen tembellik etmek, bazen kitap okumaktan yana değerlendiririm vaktimi, bazen yazıya dökmek içimden geleni, bir gün resim yapasım gelir, bir gün resmedilecek yer göresim. Süreklilik arz eden, spor yaparım, her hafta bir kitap bitiririm, sinemaya giderim gibi dengem yok malesef.

Ekranların en güzel ağlayan bayanı olarak bu güzel gülüşün sırrı ne? (gülümsüyor) Teşekkür ederim. İçten olan herşey herkese yakışır bence. Ben rolümü canlandırırken sahneyi gerçekten hissetmeye ve yaşamaya çalışıyorum. Bunu becerebildiğim noktada izleyiciye duygu çok kolay geçiyor ve ağlarken ‘ne kadar içten ağlıyorsun’ diyebildikleri gibi gülerkende ‘gülmek sana çok yakışıyor’ dedirtebiliyorsun. Sahneyi hissedemez, kafamda oturtamaz isem vay halime; ‘kötü oyunculuk’! İzleyici bunuda çok kolay görebiliyor. Günlük hayatta da benim için hissetmek önemli. Bazen kötü sonuçlar elde edecek dahi

2014’den beklentileriniz neler? Önce sağlık, sonra da Allah akıl-fikir versin herkese.. Versin ki huzurlu, mutlu yaşayabilelim. Ne keyfimizin kahya’sı olsun, ne de kahya’nın keyfini edelim. Şubat -2014 - Hedef - 21


Biz Size BizBize Bize Bizden Bizden Size ların güldüğüne ve saçma bulduğuna eminim ama bazı insanlar kendini iyi hissetmediği vakit nasıl ki tatlı yemeğe veriyorlarsa kendilerini, bende döner yemekten keyif alıyorum bu anlarda. Gerçi ben döneri mutlu, mutsuz her anımda çok seviyorum. (gülümsüyor) En zayıf noktanız ? Söylemem, vururlar. (kahkahalar) Aşkı tanımlar mısın bize rica etsek? AŞK: Herkese göre tanımının farklı olduğu, bende ise tanımsız olan bir duygu.

Özlem Yılmaz’ı daha yakından tanımak için bir kaç soru soralım; Giyim tarzınız nasıldır?Giymeyi en çok sevdiğiniz kıyafetler neler? Ben ne giyersem giyeyim klasik ya da spor farketmez, içinde kendimi rahat ve ben gibi hissetmem lazım. Özel bir davet, düğün-dernek gibi klasik&abiye giyinmemi gerektirecek bir durum yoksa daha çok eşofman, kot, t-shirt, altına duz bir ayakkabı gibi rahat kıyafetleri tercih ediyorum. Doğal güzellik sırlarınız var mı? Çok nadir ya da dönemsel diyebileceğim uzun aralıklarla, kendimce yararlı olabileceğini düşündüğüm bitkisel karışımlar hazırlar ve cildime uygularım. Formunuzu nasıl koruyorsunuz? Açıkçası bu konuyla ilgili pek bir çaba göstermiyorum. Metabolizma hızıyla alakalı. Ne kadar yersem yiyim kilo almama konusunda rahat ettiren bir yapıya sahibim. Sanırım bu birazda yaş ile ilgili. Mutsuz ve Canı çok sıkkın diyelim nerde buluruz Özlem Yılmaz’ı? Evinde. (gülümsüyor) Kendini nasıl mutlu eder? Bir röportajımda dile getirmiştim okuyan22 - Hedef - Şubat -2014

Yeni Evlendin -Bir ömür boyu mutlu olman temennisiyle Amin. Birazda evlilikten bahsedelim nasıl bir kadın var evin içinde? Amin. Annesinin evinde eline hiç bir iş almayan bir kız çocuğu için, ev hanımlığının, hakkını vererek yapması kaidesiyle ne kadar zor olduğunu anlayan Özlem var evin icinde. (gülümsüyor) Mutfakla arası nasıl Özlem Yılmaz’ın? Karnımızı doyuracak kadar beceriyorum birşeyler. Henüz zehirlenen olmadı Allah’a şükür. (gülümsüyor) Şu son iki soruyu bana değilde fırsatınız olsaydı eşime sorsaydınız daha güzel olurdu. (gülümsüyor) Peki çocuk? Henüz erken diye düşünüyoruz. Seni sevenlerine iletmek istediğin bir mesaj var mı? Öncelikle sana çok teşekkür ederim bu güzel sohbet için. Başarılı,güzel bir gelecek diliyorum senin adına. Seni çok seviyorum. Ve sevenlerime saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.



Kişilik Testi Kişilik Testi

10 Soruda Sen Kimsin ? 6. Bir sosyal etkinliğe katıldığınızda…

1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz? (a) Sabahları (b) Öğlenden sonra ve akşama doğru (c) Gecenin ilerleyen saatlerinde 2. Nasıl yürürsünüz? (a) Hızlı ve uzun adımlarla (b) Hızlı ve kısa adımlarla (c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak (d) Yavaş ve başı eğik (e) Çok yavaş 3. İnsanlarla konuşurken… (a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum (b) Ellerimi sıkarım (c) Bir veya iki elimi belime koyarım (d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm (e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımı düzeltirim 4. Dinlenirken nasıl oturursunuz? (a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak (b) Bacaklar çaprazlanmış olarak (c) Bacaklarımı uzatarak (d) Bir bacağımı altıma katlayarak 5. Çok hoşunuza giden bir şey olduğunda ne yaparsınız? (a) Büyük bir kahkaha atarım (b) Gülerim ama fazla sesli değil (c) Bir kerelik gülerim (d) Sessizce gülümserim 24 - Hedef - Şubat -2014

(a) Herkes sizi fark edecek şekilde gürültülü bir giriş mi yaparsınız? (b) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanıdığınız birilerine mi bakınırsınız? (c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz? 7. Çok zor bir işe dikkatinizi vermişken rahatsız ediliyorsunuz. Ne yaparsınız? (a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım (b) Aşırı derecede rahatsız olurum (c) Belli olmaz. Bu iki uç arasında değişken davranışlar gösteririm 8. En çok hangi rengi seversiniz? (a) Kırmızı veya portakal rengi (b) Siyah (c) Sarı veya mavi (d) Yeşil (e) Koyu mavi veya mor (f) Beyaz (g) Kahverengi veya gri 9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada… (a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız (b) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız (c) Hafif kıvrılmış olarak yan tarafınıza yatarsınız (d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyarsınız (e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız 10. Rüyanızda genellikle… (a) Düşersiniz (b) Kavga eder veya tartışırsınız (c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız (d) Uçar veya yüzersiniz (e) Genelde rüya görmezsiniz (f) Rüyalarınız daima hoştur


Kişilik Testi Kişilik Testi

İŞTE SONUÇLAR CEVABINIZIN KARŞISINA GELEN PUANLARI TOPLAYIN A

B C D E F G

31 - 40 PUAN: İnsanlar sizi mantıklı, ihtiyatlı, dikkatli ve pratik birisi olarak görürler. Sizi zeki, yetenekli ve hünerli ama alçak gönüllü olarak tanırlar. Çok hızlı arkadaşlık kurmayan, ama arkadaşlarına karşı çok sadık olan ve onlardan da aynı şeyi bekleyen birisiniz.

60 PUAN VE ÜZERİ: İnsanlar sana kırılgan bir eşya muamelesi yapıyorlar. Kibirli, bencil ve aşırı baskın birisi olarak görülüyorsun. İnsanlar size hayranlık duyup sizin gibi olmak isteyebilirler ama size her zaman güvenmezler ve sizinle çok yakın ilişkide olmaktan kaçınırlar. TOPLAM: ................ ? :)

41 - 50 PUAN: İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendirici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyiliksever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar. 51 - 60 PUAN: İnsanlar sizi heyecan verici, havai, düşüncesiz yapıda, doğal liderlik özellikleri olan, her zaman doğru olmasa da hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek isteyen, macera yaşamak için fırsatları kaçırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle aynı iş yerinde yaşamaktan zevk alırlar. Şubat -2014 - Hedef - 25


GezGezGör Gör Arpacık Arpacık

Üsküdar’daki Masal Kulesi

Kız Kulesi

Üsküdar’ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerine kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır.

B

ugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmaktadır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmut’un Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır. İl olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.

26 - Hedef - Şubat -2014


GezGezGör Gör Arpacık Arpacık Yılan Hikayesi Bizans imparatorunun bir kızı olur ve kral buna çok sevinir. Kral ülkenin bilginlerini kızını yetiştirmesi için görevlendirir. Ancak bilginlerden birisi kızının 18 yaşına geldiği zaman bir yılan tarafından sokularak zehirlenip öleceğini söyler. Bu yorumdan etkilenen kral denizin ortasındaki küçük bir ada üzerinde bulunan kuleyi düzenlettirir. Kızını buraya yerleştirir, böylece yılandan kızını korumuş olacaktır. Yıllar geçer kız on sekiz yaşına yaklaşır bütün tedbirlere rağmen, kıza gönderilen üzüm sepetinin içinde bir yılan kuleye gider. Kimse farkına bile varamadan prensesi yılan sokar, zehirler ve kız ölür. Bu olay karşısında çok üzülen kral kaderden kaçılamayacağını anlar. Kızının toprağa gömülürse yılanlara yem

Prensesin

Zehirleniş

ini Betimle

yen Tablo

olacağını düşünür ve kızının cesedini mumya yaptırıp pirinç tabuta koydurur. Bu tabutu da Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birinin üstüne yerleştirilmesini ister. Bu şekilde kızının hiç değilse ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünür. Bu tabutun üzerinde iki delik görülmüş ve yılanın kızı ölümünden sonra da rahat bırakmadığı anlatılır.

Battal Gazi Hikayesi

açırıyor

n Kızını K

i Tekfuru Battal Gaz

Osmanlı döneminde Battal Gazi’nin askerleri ile birlikte kuleye baskın yaptığı, kulede bulunan hazineleri alarak burada yaşayan Üsküdar Tekfurunun kızını kaçırdığı anlatılır. İstanbul’u kuşatmaya gelen Battal Gazi kuşatmadan bir sonuç alamayınca Kız Kulesinin önündeki kıyıya karargah kurar ve yedi yıl burada kalır. Hikayeye göre Battal Gazinin bu kadar uzun süre burada kalmasının asıl sebebi Üsküdar Tekfurunun kızına aşık olmasıdır. Üsküdar Tekfuru Battal Gaziden korkusuna kızını hazineleri ile birlikte kuleye kapatır. Şam seferinden sonra Üsküdar’a dönen Battal Gazi kayık ile kuleye gider hazineleri ve kızı alarak Üsküdar’dan atına atlayıp oradan uzaklaşır. Çok söylenen “Atı alan Üsküdar’ı geçti” lafı buradan gelmektedir. Hikayelerde geçen prenseslere atfen buraya Türkler Kız Kulesi ismini vermişlerdir. Şubat -2014 - Hedef - 27


Kamera Arkası Kamera Arkası

Alper Kut En Sevdiği Kitap: Fareler ve İnsanlar John Steinbeck En Sevdiği Film: Doktor Jivago

A. Buhara Mete En Sevdiği Kitap: Savaş ve Barış Tolstoy En Sevdiği Film: God Father

Türkiye’nin Fenomen Dizisi Kurtlar Vadisi Pusu Röportaj: S.Özge Koç

S

11 yıldır Perşembe akşamlarında zirvenin sahibi olan, bir çok ülkede ilgiyle izlenen efsane dizi Kurtlar Vadisi Pusu

28 - Hedef - Şubat -2014

adi beyin telefonuna ulaşmış olmanın verdiği mutlulukla aradım kendisini. Olumsuz karşılamadı telefondaki ses beni ve artık seti ziyaret etmek için gerekli prosedürleri aşmış bulunuyordum. Bir zaman uygun zeminin oluşmasını bekledim derken bir sabah çalan telefonumun ardından yollardaydık. Sonunda Kurtlar Vadisi Pusu setine gelmiş bulunuyorduk. Mesire alanının içinde set ekibine doğru ilerledik. Bizi karşılayan Kürşat bey, setten ayrılana kadar bizi bir dakika olsun yalnız bırakmadı. Hoş sohbeti, güler yüzü ve misafirperver yönü için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Dış mekan çekimine denk gelmiş olmamıza havanın buz gibi olması diye bir faktör de eklenince bir kaç dakika kadar titreyen ben, setin temposunu izlemeye koyulunca soğuğu hissetmedim desem abartmış olmam. Silahların temizlenmesi, Armageddon timlerinin hazırlanışı, köprünün üstüne kurulmaya çalışılan düzenek, yemek yemeye çalışan set ekibi gözlemleyecek birçok detay vardı. Ekip çekim için hazır olana kadar


Kamera Arkası Kamera Arkası oyuncular ile kısa bir söyleşi yapalım dedik. Dizide Baron karakterine can veren “Alper Kut” ve Akif karakteriyle izleyicinin beğenisini toplayan “Ali Buhara Mete” sıcak bir gülümseme ile karşılamıştı bizi. Ekibin yemek yediği masanın bir ucuna yöneldik daha rahat sohbet edebilmek için. Ben kafamda cümlelerimi toplamaya çalışırken Buhara Bey ve Alper Bey’in bana doğru baktığını hissettim. Oturmak için neyi beklediklerini anlamaya çalışırken kafamdaki bu soru birkaç saniye içinde cevabını buldu. Nezaket kurallarına o kadar hakimlerdi ki ben oturmadan oturmamış, beni beklemişlerdi. *** Derin bir nefes aldıktan sonra ilk sorumu Alper Kut’a yönlendirdim. Sete ilk geldiğinizden ne yaparsınız? Alper Kut: Set’e geldiğimde İsmail birşey yapmama pek fırsat bırakmaz (gülüyor) hemen saça, makyaja hazırlığa alır ama çay içerim. Çay olmazsa olmaz. Buhara Mete: Çay benim için de mühim, birde eğer kahvaltı yapmadıysam Kahvaltı arayışına giriyorum. Devamı aynı, hazırlıklar. Sete gelene kadar bir çok prosedüre takıldık aslında, anladığım kadarıyla Pana Film çok disiplinize bir ekip. Onlarla çalışmak nasıl bir duygu? A.K: Disiplinize demeyelim de işini ciddiye alan bir ekip diyelim. Buradaki herkes işini çok ciddiye alır. Bu bir oyuncu için çok önemlidir ve iyi bir şeydir. Sette yaşadığınız en unutulmaz an?

(O anda ikisinin çehresini de güzel bir gülümseme kaplıyor, dahası yerini kahkahalara bırakıyor.) B.M: Alper abi aslında Baron olduğu için daha bir koltuk, salon adamı ama ben hayatına girdiğimden beri suya mı girmedi, uçurumdan mı düşmedi (kahkahalar) çok fazla aksiyon beklemiyordu ama (gülümsüyor) Benim yaşadığım en komik olay; üç bölüm önce, sahnede KGT ekibi, ben ve Pusat var. Birlikte koşturuyoruz. Ben arabayla gidiyorum, arabayı hızlıca durdurmam lazım. Arabadan iniyorum ve ateş etmem lazım bir yandan da direktif veriyorum siz şu tarafa geçin falan diye. Bu arada araba otomatik vites. Arabayı durdurdum, indim. Sağıma ateş ettim soluma bir döndüm araba yok. (ardından kahkahalar yükseliyor) Pusat sen şu tarafa geç diyorum Şubat -2014 - Hedef - 29


Kamera Arkası Kamera Arkası Aksiyon çekmek güzel birşey anladığım kadarıyla,

ama Pusat da yok. Taylan arabaya silah doğrultmuş ama ortada araba yok. (kahkahalar) Görkem arabaya doğru koşuyor. Birimiz vitesi tutmaya çalışıyor, birimiz frene basmaya çalıyor. Kazasız belasız atlattık şükür ama olay bir anda komediye döndü. Soğuk bir geceydi olaydan sonra bütün ekibin enerjisi olumlu bir anlamda değişmişti. A.K: Aksiyon yok diye bekliyorum ben ama daha ilk bölümde kalaşnikof dayadılar anlıma, kafam direk şişti. Elim, kolum bağlı birde, kendimi koruma şansım da yok. (O kadar içten gülüyor ki Alper bey) Birde tabi şu olay var. Uçurumdan arabayla denize düştük. Hava buz gibi, yağmur da yağıyor. Bir çıktık denizden, tüm ekip kapüşonları kapatmış falan biz takım elbiseyle denizden çıkıyoruz. (gülüyor Alper bey, Buhara bey de eşlik ediyor tabi) B.M: Kendisi salon adamı sözde. (gülerek devam ediyor) En aksiyonlu Baron (kahkahalar)

30 - Hedef - Şubat -2014

A.K: Az önce sorduğunuz sorunun cevabı burada. Bu kadar tecrübeli ve işini ciddiye alan bir ekip olmasa bitmez, bitse de böyle olmaz, zordur aksiyon çekmek. Ciddi bir ekiple çalışmanın verdiği güzel sonuç ekrana yansıyor işte. B.M: Zaman sıkıntısı var birde . Bu kadar politik bir aksiyonu kısa bir sürede çekmek ciddiyet istiyor. A.K: Samimiyet de önemli. Çünkü seyirci samimi bulmadığı şeyleri izlemez. Seyircinin aksiyon dizisine bakışını değiştirdiğine inanıyorum. Seyirci başka bir işi izlediğinde bir Kurtlar Vadisi tadı arıyor aslında. Bu anlamda Kurtlar Vadisi bir kıstas. B.M: Kesinlikle öyle, sektöre birçok şey kazandıran bir yapım. Bir çok şeyi insanlara sevdirip inandırması ve hatırlatması olarak çok konuda önde bir yapım. İnsanların gönlünde taht kurdu. Sessiz bir toplumun sesi olarak ta sahiplenildi. Dizi olarak ta bakmıyor insanlar aslında. Diğer diziler arasında farklı bir yerde olduğunu düşünüyorum. A.K: Seyirci mesela şöyle başlıyor söze : “ama orda bunu yapıyorlar. “ 11 yıl çok uzun bir zaman. Hala zirvede olmak kolay bir durum değil. Efsane bile az kalır Fenomen demek lazım. En iyi rayting sokaktır. Bir işin iyi olup olmadığını oyuncu sokakta yürüdüğü


Kamera Arkası Kamera Arkası

zaman anlar. Eğer sokakta yürürken 10 insandan 7’si size selam verip, 5’i fotoğraf çektiriyorsa iyi bir iş çıkmış ortaya demektir. Kurtlar Vadisi Pusu gününü, saatini bile değiştirmedi yıllardır. B.M: Kesinlikle. Sadece Türkiye’de de değil Ortadoğu coğrafyasından Balkanlara kadar bir çok kişinin izlediği bir dizi. Balkanlara gittim ben mesela. Kosova’ya gittim. Arnavutluk’a gittim. Şöyle söyleyeyim inanın inanlar artık Artur, Antony gibi isimler değil Polat, Abdülhey gibi isimlerini koymuşlar çocuklarına. Böyle bir projede çalışmak tabi ki çok güzel bir duygu. *** Bizlere teşekkürlerini, sizlere selamlarını iletmeyi ihmal etmediler. Bulunduğumuz anı ölümsüzleştirmek adına birkaç fotoğraf aldık ardından set hazırlıklarını seyretmek ve Kür-

şat beyin kahve teklifini değerlendirmek üzere yanlarından ayrıldık. Biz sohbet ederken ekip enerjisinden hiç birşey kaybetmemişti. Etraftaki o hummalı çalışma devam ediyordu. Oyuncular yerlerini aldı ve kayıt sesi yükseldi. Baron ve Akif’in konuşması devam ederken Yönetmen değişik açılar için çekimi yineleniyordu. Ara verdiklerinde kendileriyle fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmıyorlar kısa kısa sohbet ediyorlardı. Bu arayı fırsat bilerek Alper Bey’e ve Buhara Bey’e bir kez daha teşekkür ettik, başka bir zaman tekrar görüşmek dileğiyle vedalaştık. Kürşat bey arabamıza kadar bize eşlik ediyordu, ilk anda bizi samimi bir tavırla karşılayan Kürşat bey, aynı tavırlarla yolcu ediyordu. Güzel ağırlanmıştı Vadi ekibi bizi ve bizde keyifli bir anı ardımızda bırakarak gülümser bir eda ile set yerinden uzaklaştık. Şubat -2014 - Hedef - 31


Doğrusunu Bilelim Doğrusunu Bilelim

İş Kanununa Göre Fazla Çalışma Doç. Dr. Muzaffer KOÇ

Malatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi

I) GİRİŞ İş sözleşmesi, işçinin bağımlı olarak iş görmeyi, işverenin de ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir. Çalışma süresi, iş sözleşmesinin en temel unsurlarındandır. Çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. İş Kanuna göre genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saat olup bu süreyi aşan çalışma fazla çalışma sayılır (4587/41,63). İş Kanunu’nun 41. maddesinde fazla çalışma süresi ve fazla süreli çalışma belirlenmiş ve bunlara uygulanacak fazla çalışma ücreti ile fazla süreli çalışma ücretinin hesaplanması yöntemleri düzenlenmiştir. İş Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenen fazla çalışmaya ilişkin hükümlere açıklık getirmek için çıkarılan “İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği” 06.04.2004 tarih ve 25425 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. II) FAZLA ÇALIŞMANIN AMAÇLARI, SINIRI VE ÜCRETİ İş Kanunu’nun 41. maddesi fazla çalışmayı “Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışma” şeklinde tanımlamıştır. A) Fazla Çalışmanın Amaçları İş Kanunu’nun 41. maddesinde fazla çalışmanın hangi şartlarda yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Fazla çalışma, ancak ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle yapılabilir. Aynı düzenlemede söz konusu amaçlar belr32 - Hedef - Şubat -2014

tildikten sonra “…gibi nedenler” ifadesine yer verilerek, benzeri nedenlerin ortaya çıkması halinde fazla çalışma yapılabilmesine imkan tanınmıştır. B) Fazla Çalışmanın Sınırı Fazla çalışmanın amacına uygun olarak sınırlı şekilde yapılması esastır. Nitekim Kanun, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş (270) saatten fazla olamayacağını hükme bağlamıştır. Söz konusu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır. C) Fazla Çalışma Ücreti Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir (İşK/41). D) Serbest zaman Kullanımı Fazla çalışma yapan işçi, istemesi halinde işverene yazılı olarak başvurmak şartıyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabilecektir. İşçi, hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi şartıyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanabilecektir.


Doğrusunu Bilelim Doğrusunu Bilelim III) FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA A) Tanım İş Kanunu, fazla çalışma konusunda “fazla süreli çalışma” olarak isimlendirdiği yeni bir düzenleme getirmiştir. Kanun fazla süreli çalışmayı “haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar” şeklinde tanımlamıştır. Bu yeni düzenlemeye göre, çalışma saatlerinin haftada 45 saatin altında belirlendiği hallerde, örneğin 40 ve 42 saat gibi, 45 saate varıncaya kadar yapılan çalışmalar, fazla çalışma olarak değil; fazla süreli çalışma olarak değerlendirilecektir. Fazla sürelerle çalışma ücreti, normal çalışma ücretinin saat başına miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesi ile bulunan miktar şeklinde ödenecektir. Daha somut olarak, haftalık çalışma saatlerinin 40 saat olarak belirlendiği bir işyerinde, işçi şayet haftada 48 saat çalışırsa, kendisine 41-45 saatleri arasındaki 5 saat için, normal saat ücretinin %25 fazlası, 46-48 saatleri arasındaki 3 saat için ise normal saat ücretinin %50 fazlası ödenecektir. B) Ücret Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir. C) Serbest Zaman Kullanımı Fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak şartıyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi şartıyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz. IV) FAZLA ÇALIŞMA YAPILAMAYACAK İŞLER VE YAPTIRLAMAYACAK İŞÇİLER A) Fazla Çalışma Yapılamayacak İşler İlgili Yönetmeliğin 7. maddesinde hangi işlerde fazla çalışma yaptırılamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, a. İş Kanunu’nun sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde, b. İş Kanunu’nun gece sayılan gün döneminde (20.00-06.00 saatleri arasındaki dönem) yürütülen işlerde, c. Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanlarında fazla çalışma yapmak yasaktır. B) Fazla Çalışma Yaptırılamayacak İşçiler İlgili Yönetmeliğin 8 maddesinde hangi işçilerin fazla çalışma yapamayacakları hükme bağlanmıştır. Buna göre, a. 18 yaşını doldurmamış işçilere, b. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği hekim raporu ile belgelenen işçilere, c. Gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçilere, d. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçilere fazla çalışma yaptırılamayacaktır.

Şubat -2014 - Hedef - 33


Doğrusunu Bilelim Doğrusunu Bilelim V) İŞÇİNİN ONAYI VE FAZLA ÇALIŞMANIN BELGELENMESİ A) İşçinin Onayı Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir (4857/41). Yönetmelik ayrıca, fazla çalışma ihtiyacı olan işverence söz konusu onayın her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınacağını ve işçi özlük dosyasında saklanacağını düzenlemiştir. B) Fazla Çalışmanın Belgelenmesi Yapılan fazla çalışmanın belgelendirilmesi gereklidir. Nitekim Yönetmeliğin 10. Maddesine göre, işveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. VI) MÜEYYİDE Fazla çalışma ücretinin ödenmemesinin hukuki ve cezai müeyyide söz konusudur. A) Hukuki Müeyyide Fazla çalışma ücretinin ödenmemesi halinde işçi, isterse, kendisine iş akdini bildirimsiz fesih hakkı veren İş Kanunu’nun 24/II-e maddesine göre iş akdini feshedebilir ve fazla çalışma ücretini talep edebilir. İşçi dilerse, iş sözleşmesini feshetmeden de idari ve yargı yollarına başvurarak ödenmeyen fazla çalışma ücretini talep edebilir. B) Cezai Müeyyide İş Kanunu’nun 102 maddesinin c fıkrasına göre, 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için 2014 yılında 246 TL idari para cezası uygulanacaktır. VII) SONUÇ • Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışmadır. • Fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. • Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. 34 - Hedef - Şubat -2014

• İşçi isterse fazla çalışma yerine bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, serbest zaman olarak kullanabilecektir. • Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmadır. • Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir. • Fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla

sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. • Sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde, gece sayılan gün döneminde yürütülen işlerde ve maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanlarında fazla çalışma yapmak yasaktır. • 18 yaşını doldurmamış işçilere, sağlıklarının elvermediği hekimin raporu ile belgelenen işçilere, gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler ile kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz. • Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir.



Ramazanla Fikir Fikir Firari Ramazanla Firari

Kendini görmek istersen aleme bak... Sen Alemin içindesin, Alem senin içinde Ramazan Kadir Işık

G

ece oda ışığını yakmadan pencereden manzarayı seyredalarsınız ve sakinliğin huzuruyla objeler tabedilir zihninizde. Huzura nail bir an! Huzurun özlemi, huzurun adı var, varlığı muamma, aranmakta.. belki de arama telaşıdır bizi diri tutan, kim bilir? Sonrasında bir el dokunur parafin soğukluğuna sokularak geceyle arana. Ve artık yanmıştır da kibrit, sinmiştir kükürt odanın havasına. Gölgen düşerken önüne görünenler azalır, seni seven seni görsün diye. Artık gecene bir renktir sarı, sarı artık papatyadaki tacın rengi değil yabancı bir elin ellerine ulaşma çabasının simgesidir. O seni aydınlattığını düşünse de o en uzak noktaya kilitlendiğin ışıklar teker teker yok olur, bilmez! Bilmeyeceklerde, o seni aydınlattı o sana ışığı sundu sarı ve sıcak! Çevreni saran duvarların sahibi ‘nazik’ elleriyle. Türlü yolları adımlayan insanların son durağı belki de gözlerini karanlığa yaslamaktı. Orada kendini görmek, üzerine

36 - Hedef - Şubat -2014

beyaz hayaller çizmekti, belki de! Yalnızlık yanlıştır, yalnız olan hastadır, yalnızlık toplumdan kazınması gereken beyaz kireç duvar üzerindeki ölü sineğin kanıdır! Derler. Onlar demezden evvel ben ise; Hayat bana kendine dair ufakta olsa umut kırıntıları bırakmamıştı. Yollar hep çiziliydi, mekanlar hep görülesi ve insanlar hep konuşulası, başka seçenek yok! Bir fark olmalı bir yerlerde ama yok. Ayı haradan çıkan atlar misali koşturuluyoruz pistte. Kazanç addettiklerimiz aslında temel kayıp noktalarımız olabilir mi? Ulaşmaya çalıştığımız kimin yada kimlerin hedefi, hedeflediğiydi? Düşünmek adına daha zaman var anlaşılan insanlar için, ben ise bekleyemem! Güne aklında sorularla başlayan bir adamım ben, yani yalnızım. Halimden anlayanlaradır sitemim! Derim. Duymazlar...


Ramazanla Fikir Fikir Firari Ramazanla Firari Ve Ben Bilseydim eğer gidişinin bu denli feryatlara gark edeceğini yüreğimi, Git diyen suskunluğumu yutardım da deniz aşırı dağlarda yankılanan bir gel olurdum ardına. Bilseydim eğer; yokluğunun ertesi bu denli hayattan yoksun edecek, Yerle yeksan edecek benliğimi. Saklandığım yerden çıkardım da adına yakışır şehirler kurardım yüreğimin tam ortasına. Bilseydim eğer öfken,hıncın,içine attığın onca şey benden ötürü bana dair adımı sererdim de ayaklar altına, şehrin izbe sokakarına; Ağıtlarım şehrin gürültüsünden evvel ulaşırdı arşa ve yıldızlar imrenirdi geceleri kandil olmuş bana. Elimde sigaramla odana saldığım umut yüklü dumana. Bilirim, Gitmeler yüzsüzleştirir ve sende kalan bana bu eda yakışmaz. İsterimki adına gecelerce yakılan türkülerdeki o adam olayım. Ama bir de sus var sevgili, susayışlar ve ağzında sus/ulanlar Ve bildim. Sütten kesik bebe veya sudan çıkmış balık, bir yanda ben sevgili sensiz eksik..

Şubat -2014 - Hedef - 37


Gönülden Gönüle Gönülden Gönüle

AZÎZ MAHMÛD HÜDÂYÎ HAZRETLERİ’NİN HAYATI (1541-1628) Ümran Kılıçer

Celvetiye tarikatının kurucusu mutasavvıf, şair. Cihan Pâdişâhlarına Yön Veren Eşsiz Bir Mâneviyat Sultanı.

Fatih Müftü Yardımcısı

O

smanlı devri İstanbul velîlerinin büyüklerindendir. Asıl adı Mahmûd’dur. “Hüdâyî” ismi ve “Azîz” sıfatı sonradan verilmiştir. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri’nin neslinden olup, “seyyid”dir. Hüdâyî Hazretleri, bir yandan sultanlarını âdil, gayretli ve mâneviyat bakımından zinde olmaları için büyük gayret sarfetmiş, bir yandan da birtakım kargaşadan bunalan devlet ve halkın gönül yaralarını âdetâ bir hekim gibi sarmasını bilmiştir. Hocası Nâzırzâde ile birlikte muhtelif kadılık vazîfelerinde bulundu. Son tayin yeri Bursa’da hocası başkadı, kendisi de Ferhâdiye medresesinde müderrisliğin yanında Câmi-i Atîk mahkemesinde kadı nâibi oldu. Onun kâmil mânâda tasavvufa sülûk edip mârifetullâha nâil olması da işte bu zamana rastlar. Şöyle ki: Birgün karşısına pek farklı bir dâvâ çıktı. Bir kadın, şunları söyleyerek kocasından şikâyetle mahkemeye mürâcaat etmişti: “-Kadı Efendi! Kocam her sene hacca gitmeye niyet eder, fakat fakirlikten dolayı bir türlü gidemez. Bu sene de hacca gideceğim diye tutturdu. Sonra kurban bayramına yakın ortalıktan kayboldu. Beş altı gün sonra da ortaya çıkıp hacca gidip geldiğini söyledi. Hiç böyle birşey olur mu? Kadı Efendi! Bu yalancı adamdan boşanmak istiyorum!..” Kadı Mahmûd Efendi, kadının kocasını çağırttı ve ona hanımının söylediklerinin doğru olup olmadığını sordu. Adam: “-Kadı Efendi! Hanımım da ben de doğru söylüyoruz. Ben gerçekten hacca gidip geldim. Hattâ orada bazı Bursalı hacılarla da 38 - Hedef - Şubat -2014

görüştüm ve getirmeleri için birtakım hediyeler emânet ettim..” dedi. Kadı Mahmûd Efendi, şaşırdı: “-Bu nasıl olur efendi?!.” diye sordu. Adamcağız da anlatmaya başladı: “-Efendim, her sene olduğu gibi bu sene de hacca gidememenin üzüntüsüyle, Eskici Mehmed Dede’ye gittim. O da, elimi tutarak gözümü yummamı istedi. Gözümü açtığımda ise Kâbe’deydim!..” dedi. Böyle bir mânevî hâdiseye ilk defa şâhid olan Kadı Efendi, bunun mümkün olamayacağını söyleyerek adamın ifâdelerini kabul etmedi. Bunun üzerine hâlâ mukaddes topraklardaki mâneviyat iklîminin hissiyâtı içinde olan adam, saf ve mânidar bir cevapla haykırdı: “-Kadı efendi! Allâh Teâlâ’nın düşmanı olan şeytan bir anda bütün dünyâyı dolaşıyor da, Allâh dostu olan has bir kul niçin bir anda Kâbe’ye gidemesin?” dedi. Kadı Mahmûd Efendi de, bu cevap üzerine ne yapacağını düşünürken derhal Eskici Mehmed Dede’ye koştu. Hakîkat ve esrâr deryâsına dalabilmek için ona intisâb etmek istedi. Ancak Eskici Dede: “-Kadı Efendi! Nasîbiniz benden değil, zamanın mürşid-i kâmili Muhammed Üftâde Hazretlerindendir.” dedi. Bu defa Kadı Mahmûd, Üftâde Hazretleri’nin dergâhına gitti. Meşhûr Bursa kadısı Mahmûd Efendi’yi şaşaalı kaftanlar içinde gören Hazret-i Pîr, gelişen ahvâlden mânen haberdardı. Ancak talebeliğe hemen kabul etmedi. Üftâde Hazretleri, talebelik için kadılık ve


Göülden Gönülden Gönüle Gönüle

Azîz Mahmûd Hüdâyî’nin Gömleği

müderrisliği bırakması, elindeki bütün mal ve mülkü fakirlere dağıtması ve nefsini terbiye edebilmek için sıkı bir riyâzâta girmesi gibi üç büyük şart koştu. Çünkü nefsini tanıyıp terbiye etmesi gerekiyordu. Kadı Mahmûd Efendi’nin can ü gönülden teslim olması ile de onu mürîdlerinin arasına dâhil eyledi. Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin İstanbul’a geldiği yıllarda Osmanlı tahtında III. Murâd Han bulunmaktaydı. Pâdişâh, başlangıçta gerek Devlet-i Aliyye’nin geniş sınırlarına ve ihtişâmına, gerekse gençliğine ve zindeliğine aldanarak aşırı güven ve rahatlık içinde hareket ediyordu. Bunu farkeden Hüdâyî Hazretleri, kimsenin cür’et edemeyeceği bir vazîfeyi, yâni sultanı irşâd vazîfesini zarûreten üstlendi. III. Murâd Han’a onu Hakk ve hakîkate yönlendirici mektuplar yazdı. Ahmed Han’dan sonra II. Genç Osman ile de irtibâtını devam ettiren Hüdâyî Hazretleri, bu yeni ve heyecan dolu genç pâdişâhı da istikametlendirmek husûsunda büyük gayretler sarfetti. II. Genç Osman hacca gitmeye niyetlenmesi üzerine: Hüdâyî Hazretleri, Sultan’ın kadîm an’aneyi bozmasını doğru bulmayarak, hacca gitmekten vazgeçirmeye çalıştı. O zamana kadar pâdişâhlardan hiçbiri, hacca gitmemiş, hepsi de vekil göndermek suretiyle bu farîzayı îfâ etmişlerdi. Ancak Sultan, arzusundan vazgeçmedi. Bu teşebbüs, yeniçeriler arasında ciddî bir rahatsızlığa yol açtı. Sultan’ın Hicaz’a gitmesinden maksadın oralardan toparlayacağı bir ordu ile yeniçerileri bertaraf edeceği şeklinde anlaşıldı. Neticesinde zorbabaşılar, târihte “hâile”, yâni dram diye anılan mâlum çirkin cinâyeti işlediler. II. Genç Osman’ın şehâdeti üzerine tahta geçen IV. Murâd Han’ın, Eyüp’te yapılan kılıç kuşanma merâsimine devrin en mûteber

şeyhi sıfatıyla Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri çağırıldı ve Hazret-i Pîr, hayır-duâ ile yeni sultana kılıç kuşandırdı. Hüdâyî Hazretleri’nin pek meşhûr olan kerâmetlerinden biri de, gâyet fırtınalı bir havada hiçbir kayıkçının denize açılamadığı bir zamanda kendi kayığına atlayıp birkaç müridiyle Üsküdar’dan sâlim bir şekilde karşıya geçmesidir. Allâh Teâlâ’nın izniyle kayığın takip ettiği yol, gâyet süt liman olmuş ve dört bir yanda şâha kalkmış dalgalar bu Allâh dostunun kayığına hiçbir zarar vermemişti. Hâlen Üsküdar ile Sarayburnu arasındaki bu yola “Hüdâyî Yolu” denir. Bilen kayıkçılar, şiddetli fırtınalarda bu yolu takip ederler. Bugün bile lodoslu havalarda Boğaz vapur seferlerinin sadece Üsküdar-Eminönü hattında yapılabilmesi, oldukça düşündürücüdür. Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin Sultan I. Ahmed Han’ın talebi üzerine yaptığı şu duâsı ne kadar mânâlı ve güzeldir: “Yâ Rabbî! Kıyâmete kadar bizim yolumuzda bulunanlar, bizi sevenler ve ömründe bir kerre türbemize gelip rûhumuza Fâtiha okuyanlar bizimdir... Bize mensub olanlar, denizde boğulmasınlar; âhir ömürlerinde fakirlik görmesinler; îmânlarını kurtarmadıkça ölmesinler; öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve de ölümleri denizde boğularak olmasın!..” Bütün ulemâ ve evliyâ, bu duânın kabul olduğunu, bu yola mensub olanların denizde boğulmadıklarını ve pek çok kimsenin vefât günlerine yakın öleceklerini haber verdiklerini bildirdiler.

Şubat -2014 - Hedef - 39


Aile Aile--Psikoloji Psikoloji

İş ve Annelik Görevleri Arasında Sıkışmak

T

emel olarak bakıldığında, anneler doğumdan sonra fiziksel olarak iyileşme ve toparlanma süresine ihtiyaç duyarlar. Bu doğumun şekli ve sonrasında yaşanan komplikasyonlara göre farklılık gösterir. Hem annelerin fiziksel ve duygusal olarak annelik sürecine adapte olabilmesi hem de bebeğin fiziksel ve duygusal gelişimi için en az altı aydan önce işe dönmemesi daha uygun olacaktır. Ancak doğum izni süresi yasalarla ve çalışılan kurumun izin sürelerine göre belirlendiği için bazen beklenenden daha kısa sürede anneler işe dönebiliyor. Bu 40 - Hedef - Şubat -2014

noktada da çocuğun bakımı ile ilgili yapılan düzenlemeler, annenin ve bebeğin bu süreci en sağlıklı şekilde geçirebilmesi açısından önem kazanmaktadır. AŞAMALI OLARAK SÜTTEN KESİN Doğumdan sonraki ilk aylar hem çocuk hem de anne için oldukça önemlidir. İlk aylarda anne-bebek arasında kurulan ilişkinin kalitesi ve çocuğun fiziksel-duygusal ihtiyaçlarının karşılanması, sağlıklı sosyal ve psikolojik gelişiminin ilk basamağını oluşturur. Karnının doyurulması, altının değiştirilmesi,


Aile Aile--Psikoloji Psikoloji gazının çıkarılması veya ağladığında sakinleştirilmesi gibi bütün gereksinimlerinin ona bakan temel kişi tarafından karşılanması beklenir. Her ağladığında annesinin yanında olduğunu ve ihtiyaçlarının karşılandığını gören bebekte güven duygusu oluşur. Aksi halde, ihtiyaçlarına karşı duyarsız kalınan, her seferinde farklı kişiler tarafından bakım alan ya da düzenli değil de sadece belli zamanlar ihtiyaçlarına karşı hassas olunan bebeklerde temel güvensizlik duygusu oluşur. Sütten kesme süreci de bu dönemdeki en kritik olaylardan birisidir. Emzirme bebeğin temel olarak karnının doyurulmasının yanı sıra anne-çocuk ilişkisinin gelişmesi bakımından zaruri bir önem taşır. Emzirme, bebek ile anne arasında fiziksel temas sağlarken bebeğin en temel ihtiyacı olan açlık duygusunun tatmin edilmesini sağlar. İdeal koşullarda sütten kesme, anne ve bebeğin hazır olduğu bir dönemde yapılmalı. Ancak hastalık, süt gelmemesi, ilaç tedavisi, vs. gibi çeşitli nedenlerden dolayı planlanmayan dönemlerde bebeği sütten kesmek gerekebilir. Çalışan annelerin doğumdan kısa bir süre sonra işe dönmesi de bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Sütten kesmeyi bir anda değil aşama aşama yapmalıdır. Örneğin emzirme sayısını ve süresini yavaş yavaş azaltmalıdır. Anne olduktan sonra kadınların hayata bakışlarının ve duygusal süreçlerinin değiştiği şüphe götürmez bir gerçek. İş kadını rolünün yanına bir de annelik rolü eklenince bazen bu rollerden beklentiler iç içe ge-

çebilmekte ve karmaşıklığa sebep olabilmektedir. Öncelikle, bu geçiş dönemlerinde kadınların kendilerine biraz zaman tanımaları gereklidir. Bu hassasiyetin dayanak noktasını bulmaları, bunu iş hayatına nasıl yansıttıkları ve bu duygunun ne kadar kabul edilir olduğunu fark etmeleri bu durumla başa çıkabilmeleri için ilk adımlardır. Eğer bu durumun iş hayatını olumsuz etkilediğini düşünüyorlarsa bunu iş yerindeki yetkili kişiyle paylaşmak ve iş yerindeki sorumlulukların düzenlemeleriyle ilgili destek almak önem taşımaktadır. SUÇLULUK DUYGUSUYLA FAZLA TAVİZKAR OLMAYIN Annelik duygusuna yeni alışan kadın bir süre sonra çalışmaya başlıyor ve yeni bir psikolojik sürek kendilerini bekliyor. Bu süreci hasarsız bir şekilde atlatmak için neler yapılabilir? Günlük rutin ne kadar etkili ve iyi bir şekilde organize edilirse bu hassas süreç o kadar daha rahat

Anne olduktan sonra kadınların hayata bakışlarının ve duygusal süreçlerinin değiştiği şüphe götürmez bir gerçek. İş kadını rolünün yanına bir de annelik rolü eklenince bazen bu rollerden beklentiler iç içe geçebilmekte ve karmaşıklığa sebep olabilmektedir. Şubat -2014 - Hedef - 41


Aile Aile--Psikoloji Psikoloji

atlatılabilir. Örneğin, anne işe başladıktan sonra çocuğun bakımını kim ne şekilde üstlenecek veya annenin çalışma koşullarında herhangi bir değişiklik olacak mı gibi sorular önceden düşünülüp planlanmalıdır. İşe başladıktan sonra ailenin düzeniyle ilgili belirsizlik ne kadar az olursa kadınların kaygısı da o kadar azalmış olur. Bunları planlarken yedek planlar yapmak da işe yarayacaktır. Zaman zaman her şey planlanan şekilde gitmeyebilir dolayısıyla böyle bir durumda bu değişikliği kaldıracak kadar esnek olmak ve bir B planını devreye sokmak tüm aileyi rahatlatacaktır. Bunun yanı sıra yoğun temponun getirdiği yorgunlukla başa çıkabilmek ve psikolojik sağlığı koruyabilmek için kadınların kendilerine mutlaka bu koşuşturma içinde nefes alabilecekleri ortamlar yaratmalıdırlar. Ayrıca sağlıklı beslenme ve yeteri kadar uyku bu süreçte en fazla dikkat edilmesi gerekenlerdendir. Düzenli egzersiz yapmak da hem fiziksel hem de ruhsal açıdan rahatlatıcı olacaktır. 42 - Hedef - Şubat -2014

Annelik duygusuyla ilk defa tanışan kadınlara, annelik, işkadınlığı ve iyi bir eş olmak için tavsiyeleriniz neler? İlk olarak söyleyebileceğim bütün bu rollerin ne kadar önemli ve değerli olduğunun farkına varmaları olacaktır. Ne yazık ki hayatın hızlı temposuna girildiğinde, yaşadığımız birbirinden değerli anların farkına varmıyoruz. Bu koşuşturma içinde sürüklenip gidiyoruz. Bu da doğal olarak tükenmişliği beraberinde getiriyor. Bu nedenle, kadınların rolleri arasında denge kurabilmesi çok önemli. Öte yandan sadece bir role odaklanmak ki bu çoğu zaman annelik oluyor sağlıklı olmuyor. Örneğin, sadece anne rolüne odaklanan kadınlar ihtiyaçları olan sevgiyi ve ilgiyi sadece çocukları üzerinden tatmin etmeye çalışabiliyorlar. Böylelikle aşırı koruyucu-kollayıcı bir tutum sergileyebiliyorlar. Bu durum çocuğun gelişimi için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Aynı zamanda eşler arasında da sorunlara ve iş yaşamında başarısızlıklar gibi sonuçları beraberinde getirebiliyor. Bütün bu süreçte kadınlar, günlük rutinlerini planlı bir şekilde oluşturmalı, işten arta kalan zamanları nasıl değerlendireceklerini düzenlemeli, çocuğuyla duygusal paylaşımların olduğu kaliteli zaman geçirmeli, eşiyle baş başa kalabileceği fırsatlar yaratmayı bilmeli ve bütün bunları yaparken fiziksel sağlığına dikkat etmelidir. Her şeyden önemlisi yaşadıkları anın tadını çıkarabilmeleri, sahip oldukları bütün değerlerin farkında olmaları ve anne, eş ve çalışan bir kadın olarak ne kadar güçlü olduklarının ayrımına varmaları hem kendi hem de aile içi etkileşimlerin sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir.


Şair - Şiir Şair-Şiir

İclal Aydın

Seni Seviyordum

M

emur olan ailesinin görev yeri olan Nevşehir’de doğdu. O bir yaşındayken yine tayin nedeniyle Ankara’ya taşındılar. İlkokuldan sonra bir süre Elazığ Anadolu Lisesi’nde yatılı okudu. Annesiyle babasının ayrılması üzerine yeniden Ankara’ya döndü. Ortaokul ve lise yıllarını yazarak ve tiyatro çalışmaları yaparak geçirdi. Orta üçüncü sınıftan itibaren bir yandan okuyup bir yandan çalışmaya başladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü kazandı. 2. sınıfta okulu bırakıp Berlin’e yerleşti. Almanya’da altı yıl profesyonel tiyatro yaptı. Çeşitli sosyal çalışmalara, workshop’lara katıldı. 1996 yılında kesin bir kararla tiyatroyu bıraktı ve Türkiye’ye döndü. 1997 yılında televizyona geçti.1997 yılında Ayna grubunun ölünce sevemezsem seni klibinde rol aldı. Rol aldığı Sıcak Saatler dizisi çok sevildi. HBB’de gündüz kuşağında, “2’den 4’e” adında kadınlara yönelik bir program sundu. Bir süre Kanal D’de, 1998-2000 yılları arasında da Radyo D, Radyo Cumhuriyet, Radyo Kent, BRT FM’de program yaptı. Çeşitli dizilerde oynadı. 1999’da Hayat Güzeldir programıyla BRT’ye geçti. “Zirvedekiler”; 2000 En İyi Sabah Programı ödülünü aldı. Hayat Güzeldir programı için yazdığı günlükleri ve metinleri bir araya getirerek ilk kitabını oluşturdu. Star TV’de yayınlanan “İki Aile” dizisinde Eda rolünü Emre Kınay ile oynamıştır. 2013’te Kanal D’de yayımlanan Veda dizisinde Behice karakterini canlandırdı.

Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi... Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan her gün anımsar mı aynı gözleri Seni seviyordum ve senin haberin yoktu Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte. Güldüğün zaman yukarıya bakardın; Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı. Ne güzeldiler sen bilmiyordun, Ben seni seviyordum. Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu Geri dönüyordu, çoğalarak Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun Kalp ağrısı oluyordun, Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun, Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk, Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk Cesurduk. Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller... Ben seni seviyordum sen bilmiyordun, Sevinçlerim oluyordun ara sıra sen hiç bilmiyordun. Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları Derken bir gün uzaktan gördüm seni... Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak işte yine aynı. Kalbimi acıttı her zamanki gibi... Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...

Şubat -2014 - Hedef - 43


Uzak UzakKeşif Keşif

FOTOĞRAFLARLA

KAZAKİSTAN 44 - Hedef - Şubat -2014


Uzak UzakKeşif Keşif

Şubat -2014 - Hedef - 45


Çocuk Sağlık Çocuk -- Sağlık

Çocuk Psikolojisi

Çocuk yetiştirmek bir sanattır. Çocuklar doğuştan şaheser olmuyorlar. Bir heykeltıraşın harcı nasıl şekillendirdiği elbette ki zaman, emek ve detaylarda gizlidir. Çocuklarımız da bizim harcımız ve hamurumuz; nasıl şekil vereceğimiz bizim elimizde. Bu, bütün zamanımızı ona vererek de, her istediğini yaparak da olmaz. Çocuklar da doğuştan inatçı olmazlar. Birçok anne babanın en büyük hatası, problemi çocuklarda görmeleri, kendilerine dönememeleridir.

İ

natçı çocuklar, laf dinlemez, şımarık hareketlerle ya da devamlı ağlayarak çevresindekileri usandırabilirler. Ancak bu kabus neden başlar, niye çocuklar her şeye ters cevap vermeye ve inatlaşmaya başlarlar? Her çocuk acaba uygun davranılsa da inatçı olabilir mi? Tüm bu soruların cevabını bilmek ne kadar önemli? BAĞIRIRSANIZ HIRÇINLAŞTIRIRSINIZ

Çocuklar, 2.5 yaşlarından itibaren yavaş yavaş bağımsızlaşmaya ve kendi başlarına bir şeyler yapabildiklerini anne babalarına göstermek isterler. Bu yüzden her sorulan ve söylenilene ‘hayır’ diye yanıt vermeye başlarlar. Eğer onların bu gelişim sürecini bilirsek, onlara nasıl davranacağımızı da iyi belirleyebiliriz. Yani 46 - Hedef - Şubat -2014

onların sadece ‘çocuk’ olduğunu düşünürsek, çocukça yaklaşılmayı hak ettiklerini de biliriz. ‘Hayır’ diyen bir çocuğa yüksek sesle bağıran bir anne babadan, çocuk sadece istenilen yapılmadığında bağırılması gerektiğini öğrenebilir ve daha fazla hırçınlaşabilir. Çocuklarla devamlı bir rekabet halindeyiz. Bir yetişkin gibi davranmalarını, ‘sus’ dediğimizde susmalarını, ‘yapma’ dediğimizde yapmamaları gerektiğini de nereden çıkarıyoruz! Ya pervasızca her dediğini yapıyor, istediklerini yapmadıklarında kötü çocuk olacakları gibi bir çarpıtma yapıyoruz. Ya da bağırıp çağırıp kural koymaktan öte geçemiyoruz. Onların çocuk olduklarını unutuyoruz. Sizce sizin her dediğiniz yapılsaydı daha fazlasını istemez miydiniz?


Çocuk Sağlık Çocuk -- Sağlık ‘HAYIR’ DERKEN SEÇENEK SUNUN Çocukların her istediğini yapmanız çocuğunuza bir şey kazandırmazken, üstelik çok şey kaybettirebilir. Memnuniyetsiz ve sorumsuz çocuklar yetiştirmiş oluruz. Bu özelliklerinden vazgeçmeleri ve ‘hayır’ demelerini engellemek içinse, onlara seçenekler sunabiliriz. Küçük bir soru: Israrla oyuncağı almak için tepinen, yemek yemeye direnen çocuğa ne desek de karşı karşıya gelmesek acaba? “Ya oyuncağı alırsın ya da lunaparka gidersin?” olabilir. ‘Ya yemeği yersin ya da iki gün boyunca bilgisayar oynamazsın. Hangisi?’ diye sorabiliriz. Üstelik çocuk hangisini seçerse seçsin bizim istediğimiz olacaktır. TUTARSIZLIĞINIZ ONLAR İÇİN KOZ OLUR Ayrıca söylediğimiz şeylerin gerçekçi ve tutarlı olmasına dikkat etmeliyiz. Yani söylediysek mutlaka uygulamaya geçirmeliyiz. Aksi halde ne olacağını tahmin ediyor olmalısınız; hem yemeğini yemeyen hem de bilgisayarın başından kalkmayan biri! Onların yaptığı normal. İsteklerini yaptırmak için sonuna kadar tüm sınırları zorluyorlar, yaptırdıklarını fark ederlerse de artık dur durak bilmiyorlar. Çocuklarınızın hırçın olmasını istiyorsanız, onlara tutarsız davranabilirsiniz. Mesela ne söyleseniz yapmıyor mu? Hadi ona bir ceza verin; ‘bir daha seni parka götürmeyeceğim mi, yoksa bir daha çizgi film izlemek, bilgisayarda oyun oynamak yok’ diyerek mi vermek istersiniz? Bunları dersiniz ama mutlaka o çocuk o parka gider, o çizgi filmi izler. Peki artık sizi dinler mi? SİZ DE YERE YATIP AĞLAYIN! Çocuğunuz her şeye hayır diyor, istediği yapılmadığında hırçınlaşıyor, kendini yerlere atıyorsa, siz de abartılı bir şekilde onu taklit edebilir, yerlere yatabilir, ağlama numarası yapabilirsiniz. Baktınız abartıyor, aldırmıyor ‘tamam ağlayabilirsin’ deyip çekilebilirsiniz. Her şeyden ziyade ara ara soruyor musunuz kendinize, ‘ben iyi örnek oluyor muyum’ diye? Ona yanlış yaptığın-

da üzüldüğünüzü söylemeniz, onun ne hissettiğini sormanız oldukça önemli rol oynar ve empati kurmasını sağlar. Yani belki de bazen biz inatçı oluyoruzdur. Dışarı çıkmak için ısrar ederken, biz de çıkmasın diye ‘hayır’ deyip kestirip atıyoruzdur. Çocuğa istenmeyen şey çok iyi açıklanmış olmalı. Çocuk neden o davranışı yapmaması gerektiğini bilmeli, kendi dünyasına göre yorumlayabilmeli. BAŞKASINA ONU ŞİKAYET ETMEYİN Çocuklarınıza başkalarının yanında ya da birileri olmaksızın olumsuz yakıştırmalar yapmanız oldukça tehlikeli. “Çocuğum çok yaramaz ne desem boşa. Dışarı çıkma diyorum yok, ders çalış diyorum nafile. Öyle dağınık ki hareket etmesem kendimi kaybedeceğim” gibi cümleleri kullanmanız, çocukların da bu özellikleri kabul etmesini sağlar ve değişimi engeller. Anne baba tarafından duyulmadığını ve anlaşılmadığını hisseden her çocuk isteklerini duyurabilmek ve anlaşılmak için ya daha çok ağlar ya da farklı şekillerde saldırganlaşıp zarar vermek ister. Bir şekilde dikkat çekmek için her türlü yolu dener. Hiçbir şey için geç değil ama onlar için çoğu şey erken. Şubat -2014 - Hedef - 47


Bir Günlüğü Bir Yazarın Yazarın Günlüğü

Abdurrahim Karakoç

1

932 yılının Nisan ayında K.Maraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Cela (Ekinözü) köyünde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda şiire merak sardı. Bu ailesinden gelen bir meraktı. Dedesi, Babası, kardeşleri de şiir yazardı. İlk yazdığı Şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmediği için bütün şiirlerini yaktı. 1958 yılından itibaren yazdıklarını ‘Hasan’a Mektuplar’ ismi altında 1964 yılında 10.000 adet bastırdı ve FEDAI yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükendi. 2. baskısını yine 10.000’di. Eserleri: Hasan’a Mektuplar (1965) El Kulakta (1969) Vur Emri (1973) Kan Yazısı (1978) Suları Islatamadım (1983) Beşinci Mevsim (1985)

48 - Hedef - Şubat -2014

“Arkasında tarihe geçen sevdası Mihriban’ı, Uğruna savaş verdiği davası İslam’ı ve Şiirlerini bıraktı.”

1958 yılında buIunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi.1981 Mart ayında emekli oldu. 1984’ten sonra geri kalan hayatını Ankara’da geçirdi. Bir ara politikaya girdi kısa zaman sonra ayrıldı.. 1985 yılından sonra gazetecilik yaptı. Nerdeyse 30 yıla varan bir zaman içinde kitapları basılmaya devam etti. Şairin kitapları arasında öne çıkan kitabı ise “Vur Emri”olmuştur.

İki Kitap Hacminde Şiiri Yaktı Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu (1994) Yasaklı Rüyalar (2000) Gökçekimi (2000) Gerdanlık-I (2000) Gerdanlık-II (2002) Gerdanlık-III (2005) Parmak İzi (2002


Bir Günlüğü Bir Yazarın Yazarın Günlüğü Ölümsüz Aşkı Mihriban Mihriban onun dile kolay gönle zor sevdasıydı aslında. Gençlık yıllarında delice aşık olduğu bir o kadar da sevildiği bir sevdanın tarifiydi Mihriban. Evlenmekti niyeti elbet ama kader olmayınca sevmek eylemi tek başına pekte birşey ifade etmiyordu. Ve nihayet ayrılmak zorunda kaldığı için “unut beni” demişti. “unutmak kolay değil.”cevabıyla karşılaşan Karakoç,

“Unutmak kolay mı, deme, Unutursun Mihiribanım. Oğlun, kızın olsun hele,

Unutursun Mihribanım.”

dizeleriye bu aşkı tarihe not düşmüştü.

diği bu aşkın detayları öyle saf, masum ve temiz kalsın istiyor. “Unutursun dedim ama Unutulmuyor.”

Mihriban şairin ilk ve tek aşkıymış. Evlenmiş, 3 çocuğu da olmuş sonra Mihriban’da evlenmiş ayrı yollar çizmişler kenilerine. Sen beni değil, Kendini de unutursun diye seslendiği sevdasından bahsederken “Bazen aklıma

“Kimdi

Mihriban?

Sarı mıydı?”

Saçları

Aradan ne kadar zaman geçti bilinmez ama bir ceserat sormuşlar üstad’a kim bu mihriban? “bir gün içime birşey düşmüş yazmak istemişim, yazmışım. Ha kimdir bu mihriban? Herkes bunu sorar. Mihriban diye bir kimse yoktur. O sadece bir semboldür. Muhattabım mı yoktu elbet vardı. Olmasa zaten bu şiirler çıkmazdı. Lakin ne adı mihribandı. Ne saçları sarı.” Mihriban’ın yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyor şair. Sonrası ile hiç ilgilenmemiş çünkü hayalindeki gibi kalsın istemiş. nasıl sevdiyse, nasıl nazar ettiyse. “Kimseye anlatmadım, daha da anlatmam” diye ters çıkışırken hala bir taraftan onu koruyor bu sevdaya kimsenin eli değmesin istiyor aslında. O ve muhattabı Mihriban’ın bil-

düşüyor. Ben unutursun diyorum ama, insan hiçbir zaman unutamıyor.” diye bahsediyor bir röportajında. Mihriban bir efsane, Mihriban masum bir sevdanın kahramanı. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz. Yaşayıp yaşamadığından emin olamadığımız bir kahraman. Bir sembol şairin deyimiyle. Hepimizin hafızalarında Sarı saçlarıyla alevi üşüten, tarifi aşk’a sığmayan bir kördüğüm özetle. Şubat -2014 - Hedef - 49


Bir Günlüğü Bir Yazarın Yazarın Günlüğü Dava Felsefem Ben Milletim uğruna adamışım kendimi Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir. Zulüm Azrail olsa, hep Hakk’ı tutacağım Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir.

“Hakk ’ın ve Halkın Savunucu” ve yemini üzerine 80 yıllık hayatının 60 yılını yazarak geçirdi. Karakoç, Kalemini haksızlıklara karşı silah gibi kullandı. Hakkında defalarca dava açılmasına rağmen demokrasinin varlık nedeni olan düşünce özgürlüklerinin yılmaz savaşçısı oldu. Hiçbir -izm’in, hiçbir iktidarın yandaşı olmadan Hakk’ın ve Halkın savunuculuğunu üstlendi. Eğilmeden, bükülmeden inandığı gibi yaşadı ve öldü. 50 - Hedef - Şubat -2014

Halkımızın gözü, kulağı, kalbi ve dili olmuştur. Toplumun dertlerini, acılarını nefsinde yaşayan şair, Hasan’a mektuplar kitabıyla halk ile kendi arasında güçlü bir frekans kurmuştur. Şiirin edebi çerçevesiyle kaleme aldığı mizahi bir anlatımla Anadolu insanının hak ve hukukunu aramış. Insanların halini, dertlerini, aşklarını yine onların saf ve temiz türkçesiyle ortaya koymuştur. Bu şiirlerle halkın gönlünde taht kurmuştur.



Yemek Yemek

Cupcake Hem çok lezzetli hem de her türlü dekora açık,çok süslü bir o kadar da lezzetli

30 Adet cupcake keki için: • 4 Adet yumurta • 1 Su bardağı şeker • 1 Su bardağı sıvı yağ • 1 Su bardağı süt • 80 Gram benmari usulü eritilmiş bitter çikolata yada 25 gram yani 1 küçük paket kakao • 1 Portakal kabuğu rendesi • 1 Tatlı kaşığı vanilya özütü yada 1 paket vanilya • 1 Paket kabartma tozu • 2 Buçuk su bardağı un İç dolgusu için: • 1 Paket hazır böğürtlenli sos yada tercih ettiğiniz başka bir marmelat, reçel, sos

Cupcake İçin önce krema hazırlanır. 400 ml sıvı krema sos tenceresinde ocağa oturtulur ve kaynayınca içine çikolata eklenir. Çikolata eriyene kadar kısık ateşte karıştırılarak pişirilir. Tereyağı eklenir ki parlak olsun. Eriyince krema tamamdır. İlk başta sıvı oluyor, buzdolabında 2 saat dinlenince katılaşıyor. En son çırptığınızda da muhteşem kıvamlı bir krema elde ediyorsunuz. Keki İçin: yumurta ve şeker beyazlayana kadar yüksek devirde çırpılır. Eritilmiş çikolata ve diğer sıvı malzemeler eklenir. Kalan kuru malzemeler elenir ve bir iki kez daha çırpılır. Muffin kağıtlarının yarısına gelecek şekilde paylaştırılır. Önceden ısıtılmış 150-160 derece fırında 25 dakikada benim fırınım tam pişiriyor. Soğuyan kekin içi oyulur (bıçak yardımıyla) ve sos dökülür. Oyulan parçadan bir dilim kesilip üstüne kapak yapılır. Bu sosu tercihe göre kullanmayabilirsiniz de. En son krema üzerine sıkılır ve şekerlerle süslenir. Ben boş zamanlarımda hazırladığım şeker hamurundan ve çikolatadan yaptığım süsleri kullandım. Çikolatadan süsleri yapmak için, benmari usulü erittiğiniz çikolatayı yağlı kağıdın üzerine sıkma poşetiyle istediğiniz gibi sıkın ve buzdolabında 1 saat bekletin. Çikolatalar yerinden ayrılıyor ve süsleriniz hazır, istediğiniz dekorda kullanabilirsiniz, afiyet olsun. 52 - Hedef - Şubat -2014

Kreması için: • 400 Ml sıvı krema • 400 Gram sütlü küvertür çikolata • 1 Tatlı kaşığı tereyağı Dekor İçin: • Pasta şekerlemeleri • Şeker hamurundan yapılmış süslemeler • Çikolatadan yapılmış süslemeler


Yemek Yemek

Çocuklarınız Yemek Yemekte

Zorlanıyor Mu? İki taraf içinde zor olan bu zaman dilimini eğlenceli bir hale çevirmek elinizde. İşte sizler için birkaç öneri ;

Şubat -2014 - Hedef - 53


Güzellik Bakım Güzellik -- Bakım

Eyeliner Nasıl Sürülür? Eyeliner Sürme Teknikleri

E

yeliner 2013-2014 makyaj trendlerinin başrollerini oynuyor. Eyelinerın gözlerde bıraktığı büyüleyici etkiyi görüp kullanmamak elde değil. Eminim sizlerde aynı düşüncedesiniz. Artık her markanın farklı çeşitte Eyelinerı var oldukça kolay sürülüyor ve herhangi bir hatada da rahatlıkla silip tekrar sürebiliyorsunuz. Aynı tarz makyajlardan sıkıldıysanız Eyelinerı farklı renkleriyle kullanın. Muhteşem görünmenizi ve fark edilmenizi sağlayacaktır. İnce Çizgili Eyeliner Bu Eyelener sürme tekniğinde göz kapağınızın hemen altına çok ince bir çizge halinde eyelinerı sürüyorsunuz. Eyeliner daha sonra uygulayacağınız ışıltılı göz makyajınızla muhteşem uyum yakalayacaktır. Eyeliner sürerken dikkat etmeniz gereken ince ayrıntı Eyelenirı kirpiğin tam dibinden sürmeye özen gösterin. Bu şekilde yapay bir görüntü olmuyor, kirpikle bir bütün oluşturuyor. Kalın Çizgili Eyeliner Kalın çizgili Eyeliner İse özellikle daha çok dikkat çekmeyi seven bayanlar için ideal. Gözleri tamamen ortaya çıkarıyor ve olduğundan daha büyük görünmesini sağlıyor. Koyu renk makyaj yapmayı seviyor ve kendinize yakıştırıyorsanız kalın eyelenir uygulaması tam size göre. Bu teknikte Eyeliner gözün en sonunda kalınlaştırılır ve taşırılmamasına dikkat edilir. Kalın Eyeliner sürerken ilk önce çerçevesini belirlerseniz daha etkili bir görüntü elde etmiş olursunuz. 54 - Hedef - Şubat -2014

Çift çizgili eyeliner sürme tekniği Bu Eyeliner uygulamasında kedi göz uygulaması bir tane daha çizgi yaparak uygulanır. Eminim bu modele sizde bayıldınız. Denemekten çekinmeyin. Bu her göze yakışan çekici ve seksi bir bakış sağlayan yöntem. Hem üst eyeliner hem alt eyeliner çekerek ve uçları birleştirmeden yapabilirsiniz. Bir iki denemede kolayca yapmaya başlayabilirsiniz. Ünlü markaların mankenlerinde bu çift çizgi Eyeliner tekniklerini görüyoruz… Farkli Renkte ve Tonda Eyeliner Tekniği İki renkte Eyelinerı birini üstten birini alttan sürerek farkli renkli eyeliner uygulmanızı yapıyorsunuz.Özellikle üstte siyah altta farklı renkte bir ton seçerseniz çok daha güzel görünür. Uçlarını düzgün birleştirmeye dikkat ederseniz daha doğal ve güzel durur.


Güzellik Bakım Güzellik -- Bakım

Küçük Sırlar Kirpikleri uzatmak için : 1 bardak suyu kaynatın. 1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı ekleyip karıştırın. Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine yerleştirip krem kıvamına gelene kadar ısıtın. Karışımı soğutup 15 gün boyunca yatmadan önce gözlerinize kaçırmamaya dikkat ederek kirpiklerinize sürün. Sürme işlemini kirpik kökünden uca doğru uygulayın. Daha uzun ve gür kirpikler için eşit miktarda Hint yağı ile badem yağını küçük bir şişede karıştırın. Bu karışımı 15 gün boyunca yatmadan önce, gözlerinize kaçırmamaya özen göstererek, kulak temizleme pamuğu yardımıyla kirpiklerin kökünden ucuna doğru sürün. Kirpiklerinizin beslenerek güçlendiğini ve uzadıklarını fark edeceksiniz.

Dökülen Kirpikler İçin : 10 gr. badem yağı, 5 gr. lanolin ve 5 gr. vazelini karıştırıp benmari usulü karıştırarak eritin. Küçük bir cam kavanoza koyup her gün düzenli olarak sürün. Ardından da papatya çayına pamuk batırıp göz çevrenizde bekletin

Saç kırıklarına çözüm yolları Saç kırıklarının oluşmasını önlemek için saç türünüz ne olursa olsun onarıcı saç bakım kremi kullanın. Saçlarınızı şampuanlayıp iyice duruladıktan sonra saç köklerinden başlayarak uçlarına doğru krem sürün. 5 dakika kadar bekleyip durulayın. Saç uçlarını nemlendirmek için durulanmayan nemlendirici serumlardan faydalanın. Serumlar hem saçlarınızın elektriklenmesini hem de kırılmasını önleyecektir. Saçlarınızda oluşan nem kaybı; saç uçlarının kırılmasına neden olur. Nem kaybının en önemli sebeplerinden biri ise yüksek ısıda kurutmaktır. Isıya karşı koruyucu ürünler kullanarak saçlarınızı koruyun. Saçlarınızı yıkadıktan sonra kurutma makinesi kullanmadan önce fazla suyu hafifçe sıkarak alın. Saçlarınızı havluyla nazik hareketlerle kurulayın. Saç kurutma makinesini 30 cm uzaktan tutarak saçlarınızı kurutun. Ayda bir kez saç uçlarınızı besleyecek, yoğun nemlendirme özelliği olan kozmetik ya da doğal bakım maskesi uygulayın. Şubat -2014 - Hedef - 55


Moda Moda Stile Stil Katan Aksesuar: Eldiven

H

er kış mutlaka kullandığımız bu güzel aksesuar, 2013-2014 Sonbahar/Kış trendleri arasında öne çıkıyor. Sezonun değişen trendlerine uyum sağlayan eldivenler, bu kış sadece bizi ısıtmak için değil stilimize stil katmak adına da varlar.

Kışın Vazgeçilmez Aksesuarları: Atkı ve Şallar

2

013-2014 Sonbahar/Kış sezonunda atkı ve şalların biraz daha öne çıktığını ve tasarımcıların defilelerinde daha fazla yer verdiğini gördük. Kıyafetin havasını değiştiren, şık bir görüntü veren atkı ve şallar.

Sweatshirt’ler çok şık!

Desenli - Örgü atkı ve şallar: Snood

Kürk her yerde kullanılıyor

Renkli kürk mantolar

Hem Rahat Hem Trend: Spor Ayakkabı

T

opuklu ayakkabıların kişiye verdiği zarafet, kıyafetine kattığı şıklık asla inkar edilemez. Ancak, günlük koşuşturmaca içerisinde topuklu ayakkabıların çok pratik bir seçim olduğu da söylenemez. Neyse ki spor ayakkabılar, rahatlıklarının yanı sıra çok da şıklar. Üstelik, spor ayakkabıların. 2013-2014 sonbahar/kış sezonunda yükselişine devam eden bir trend olduklarını belirtmek gerekiyor.

Şık bir rahatlık için Ufak Tüyolar; 1- İlk olarak, şık bir spor ayakkabı edinerek işe başlayın. Bilindik spor ayakkabı markalarından (New Balance, Adidas, Nike vb.) seçeceğiniz modeller ya da edineceğiniz bir çift Converse ile spor ayakkabı şıklığına ilk adımı atabilirsiniz. 2- Gardırobunuzda hafif düzenlemeler yapın. Spor ayakkabıların en fazla Skinny Jean ile yakıştığı bir gerçek. Ancak jean ve deri pantolonlar, deri taytlar, kısa paçalı kumaş pantolonlar, mini etek ve elbiselerle de çok yakışıyor. 3- Yeni bir spor ayakkabı modası var. Rahat ve trendy: Slip On Ayakkabı 56 - Hedef - Şubat -2014


Moda Moda

Yeni Bir Yıl Yenilenen Gardırop

Y

eni umutlar..Bütün dileklerinizin gerçekleştiğini düşünsenize..İşte bende yeni yıllı hayallerle süsledim açıkcası..Peki bu yeni yılda gardırobunuzu yenilemeye hazır mıyız? Bu senenin moda trendlerine kısaca bir değineyim o zaman..Kışın koyu renklerden kaçınma vakti.Renkli Jeanlar,rengarenk çantalar yerini alıyor. Angora kazaklar, Oxford ve kolej çantaları,maxi etek ve elbiseler ,trompet etekler,bol paça pantolonlar ve şimdilerde çok moda olan slogan kolyeler bu senenin ön plana çıkan parçaları arasında yer alıyor. Gelelim burçlarla giyim tarzımızı yansıtmaya.. Bu ayki burç olarak balık burcunun kıyafet tarzına bakalım ee ne de olsa bu ay onların ayı. Bu arada iyi ki doğdunuz romantik hanımlar (: Elbette ki hayal dünyanızla kesişen romantik tarzınızı seçtiğiniz kıyafetlerinizle de yansıtıyorsunuz.Elbise ve etekler vazgeçilmezleriniz ara-

sında. Narin, zaif kıyafet tercihleri yaparsınız.Sade bir şıklıktan yanasınız abartıdan da hoşlanmazsınız. Rahatlık sizin için önemli. Carpe http://carpediemozamanmoda.blogspot.com/ Rahatça kombin yapabilirsiniz. Ve bunda da gayet iyi olursunuz.hem cinsleriniz tarafından kıskanılacak derecede.dolabınızda en fazla pastel renkler yer alır.Saçlarda romantik dalga modellerini kullanmaktan çekinmezsiniz. Beren saat ve Drew barrymore balık burcu kadınları olarak en dikkat çeken kadınlar arasında yer alır.Balık burcu kadınlarına hediye alırken aman dikkat etmeyi unutmayın.. Bir daha ki ayda görüşmek üzere.

Sabahları gardırobun önünde saatler geçirenler ve ne giyeceğine bir türlü karar veremeyenler için şık kombin örnekleri sunuyoruz. İster ofiste, isterseniz de günlük yaşamınızda rahatça kullanabileceğiniz 5 seçenek.

Şubat -2014 - Hedef - 57


Sizin Sizin İçin İçin Seçtiklerimiz Seçtiklerimiz

FİLM

ALBÜM

Yönetmen: Selçuk Aydemir Oyuncular: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin, Barış Yıldız, Devrim Yakut Tür: Komedi Yapım Yılı: 2013 (105 dk) Dört yakın arkadaşın kafa kafaya verip imece usülü bir düğün yapmaya çalışması ve bu süreçte beklenmedik durumlarla karşılaşmasını konu alıyor Düğün Dernek filmi sona erdiğinde ardında eğlenceli geçirilmiş bir buçuk saat bırakıyor, zaten bir komedi filminden de beklediğimiz bu. Düğün Dernek, eğlenceli bir iki saat için, mutlaka izlenmesi gereken bir yerli komedisi.

58 - Hedef - Şubat -2014

Esen Müzik’ten çıkan albüm 2013’ün son sürprizi olarak nitelendiriliyor. Albümde bulunan şarkılar ise Al Ahını, Ayy(Ben Hala Rüyada), Bu Yol Uzar, Bitmedi Elem, Erzincan, Gitsem Diyorum, Neşeli Ayrılık Şarkısı, Her Aşk Bir Gün Biter, Yanımda Olsan ve Yüzük. Albümün tüm şarkıları ayrı güzel. Ancak, öne çıkan 3 şarkı var ki , dinlemeye doyulmuyor. Genel olarak sosyal medyada da çok sevildiği görülen bu şarkılar, Gitsem Diyorum, Erzincan ve önceden de bildiğimiz bir şarkı olan Al Ahını. Albüm ülke genelinde güzel bir satış grafiği yakalayacak gibi. Dileriz öyle olur.

KİTAP

Allah her şeyden haberdardır, sanmayın ki size yapılan haksızlığa kayıtsız kalıyor. O, size bir annenin evladına yaklaştığı merhametten daha fazla merhamet duyandır. Duanın karşılığını takip etmeden “Allah de ötesini bırak”. Kul Rabb’ini imtihan etmez. O’na tevekkülle yaklaştığında rahmetini tüm hücrelerinde hissedeceksin. Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsun. Şayet dikkat edersen güzel olan bir şey var; o senin hakkını aldıkça, sen onun sevaplarından kazanıyorsun. O halde kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan, aslında kazandığını fark edeceksin!..


Nerde NeVar? Var? Nerde Ne

KONSER 1 Şubat 2014 MFÖ Valentin

14/15 Şubat 2014 Sezen Aksu Bostancı Gösteri Merkezi

8 Şubat 2014 Yalın Bostancı Gösteri Merkezi

16 Şubat 2014 Emre Aydın Bostancı Gösteri Merkezi

21 Şubat 2014 Kabare Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi

TİYATRO 12 Şubat 2014 Shakespeare Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

26 Şubat 2014 Ölen Adamın Cep Telefonu Kadıköy Haldun Taner

SİNEMA Recep İvedik 4 21 Şubat

Para Avcısı 07 Şubat

Eyvah Eyvah 3 31 Ocak

Herkül Efsane Başlıyor 07 Şubat Şubat -2014 - Hedef - 59


Minik Minik Artistler Artistler

Abdullah & Ahm et 10 Yaşında

Nur Ebrar 10 Yaşında

Ela 4 Yaşında

Şüheyda 1,5 Yaşında

Ensar 7 Aylık

Kaan 3 Yaşında

Ceren 9 Aylık

Samet 5 Yaşında

Mina 11 Yaşında

ın cuklarınız Sizde ço rle le iz arını b fotoğrafl iz n e k isters paylaşma com @outlook. amtanitim hedefrekl in s ilir iz. mail atab adresine

Baran 7 Yaşında

60 - Hedef - Şubat -2014

Sarp 5 Yaşında


Otobüs Otobüs Saatleri Saatleri

BEYLİKDÜZÜ-BAKIRKÖY 76

BEYLİKDÜZÜ-TAKSİM 145T

B.ÇEKMECE-BAKIRKÖY 76C

BEYKENT KALKIŞ

YENİBOSNA KALKIŞ

BEYLİKDÜZÜ KALKIŞ

BAKIRKÖY KALKIŞ

BEYLİKDÜZÜ KALKIŞ

TAKSİM KALKIŞ

BÜYÜKÇEKMECE KALKIŞ

BAKIRKÖY KALKIŞ

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:42 11:54 12:06 12:18 12:30 12:42 12:54 13:06 13:18 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:35 22:00

05:40 06:00 06:20 06:40 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:00 12:10 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:30 22:00

06:20 06:35 06:40 06:53 07:00 07:10 07:10 07:20 07:28 07:45 08:00 08:15 08:25 08:35 08:45 08:55 09:05 09:20 09:35 09:50 10:05 10:20 10:35 10:50 11:05 11:20 11:35 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:48 15:01 15:14 15:27 15:40 15:53 16:06 16:19 16:32 16:45 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 18:40 18:50 19:00 19:10 19:20 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30 22:55 23:20

06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:25 08:35 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:25 17:35 17:45 17:55 18:05 18:15 18:25 18:35 18:45 18:55 19:05 19:15 19:25 19:35 19:50 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:20

07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:35 09:50 10:05 10:20 10:35 10:50 11:05 11:20 11:35 11:50 12:05 12:20 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:00 14:10 14:20 14:30 14:40 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:35 19:55 20:15 20:35 20:55 21:15 21:35 22:00 22:25 22:50 23:20

06:00 06:25 06:50 07:15 07:40 08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40

06:00 06:25 06:50 07:15 07:40 08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40

06:30 07:30 08:30 09:35 10:40 11:30 12:10 13:10 14:05 14:50 15:55 16:55 17:45 18:50 20:30 21:20

07:10 07:40 08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40

07:10 07:40 08:10 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40

07:30 08:30 09:30 10:40 11:55 12:45 13:30 14:30 15:30 16:20 17:20 18:20 19:15 20:10 21:40 22:25

YEŞİLKENT-BEYKENT-TAKSİM 145M BEYKENT KALKIŞ İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

06:15 06:30 06:30 06:50 06:50 07:30 08:10 09:00 10:00 10:45 11:25 11:25 12:10 13:00 13:40 14:20 15:00 15:40 16:20 16:20 17:00 17:00 17:50 17:50 18:50 18:50 19:50 19:50 20:50 20:50

06:15 06:45 07:15 07:45 08:20 09:00 10:00 10:45 11:30 12:10 13:00 13:40 14:20 15:00 15:40 16:20 17:00 17:40 18:20 19:00 19:40 20:30

07:00 07:45 08:30 09:15 10:00 10:45 11:30 12:15 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30

TAKSİM KALKIŞ

05:50 06:10 06:30 06:50 07:00 07:10 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:15 09:40 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:35 13:00 13:25 13:50 14:15 14:40 15:05 15:30 15:55 16:20 16:45

06:15 06:35 06:55 07:15 07:30 07:50 08:10 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:35 13:00 13:25 13:50 14:15 14:40 15:05 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10

06:55 07:20 07:45 08:10 08:35 09:00 09:25 09:50 10:15 10:40 11:05 11:30 11:55 12:20 12:45 13:10 13:35 14:00 14:25 14:50 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50

19:30 20:30 20:55 21:20 21:55 22:20 22:45 23:10 23:35 00:10

20:30 20:50 21:10 21:30 21:55 22:20 22:45 23:10 23:35 00:10

19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:45 22:10 22:35 23:00 23:30 23:59

17:10 17:30 17:50 18:10 18:30 18:50 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30

17:30 17:50 18:10 18:30 18:50 19:10 19:30 19:55 20:20 20:45 21:10 21:30 22:00 22:30

19:15 19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:45 22:10

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

08:30 08:30 18:30 18:30 19:30 19:30 20:30 20:30 21:20 21:20 22:15 22:15

19:20 20:00 20:40 21:20 22:00

19:00 19:45 20:30 21:15 22:00

TORIUM SERVİS SAATLERİ TORIUM KALKIŞ 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00

ÖMERLİ KİPTAŞ-BEYLİKDÜZÜ 144A ÖMERLİ KİPTAŞ

BEYLİKDÜZÜ KALKIŞ

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ PAZAR

06:20 ------- ------08:25 ------- ------18:10 ------- ------------- ------------- ------------- ------------- ------------- ------------- -------

07:10 ------- ------17:20 ------- ------19:20 ------- ------------- ------------- ------------- ------------- ------------- ------------- -------

BEYLİKDÜZÜ VARIŞ Haramidere Büyükşehir Beko Durağı Beykent Parlamenterler Yeşilkent Simakent Şelale Evleri Paradise Jetpa Hasbahçe Beko Durağı Bizimkent Köp. Haramidere

Kalkış +20 dk

05:15 05:30 05:45 06:00 06:00 06:10 06:15 06:30 06:30 06:40 06:46 07:00 07:12 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:10 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:35 20:55 21:15 21:35 22:00

Kalkış +30 dk

BEYKENT-YENİBOSNA 400A

REAL SERVİS SAATLERİ Real - Beykent 12:00 13:00 14:00 15:00 16:00 17:00

16:00 19:30 16:30 20:00 17:00 20:30 17:30 18:00 18:30 19:00

05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:50 09:10 09:30 09:50 10:10 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:20 15:40 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45

07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 09:55 10:10 10:25 10:35 10:50 11:05 11:20 11:40 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:50 17:10 17:30 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40

07:20 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 09:55 10:10 10:25 10:35 10:50 11:05 11:20 11:40 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:50 17:10 17:30 17:45 18:00 18:20 18:40 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40

07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30

MİGROS SERVİS SAATLERİ Real - Adakent

12:00 12:30 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30

Real - Büyükşehir 12:00 12:30 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30

05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30

16:00 19:30 16:30 20:00 17:00 20:30 17:30 18:00 18:30 19:00

Migros - Adakent 11:00 Migros 12:00 Migros 13:00 Migros 14:00 Migros 15:00 Migros 16:00 Migros 17:00 Son Servis

Real - Cumhuriyet M.

Migros - Beylikpazarı

12:00 13:00 14:00 15:00 16:00 17:00 18:00

10:40 B.Pazarı 11:40 Migros 12:40 Migros 13:40 Migros 14:40 Migros 15:40 Migros 16:40 Son Servis

Otobüs saatleri İETT’nin resmi sitesindeki bilgiler doğrultusunda hazırlanmaktadır. Güncelleme tarihinden sonra yapılacak değişikliklerden dergimiz sorumlu değildir.

Migros - Büyükşehir 11:00 Migros 12:00 Migros 13:00 Migros 14:00 Migros 15:00 Migros 16:00 Migros 17:00 Son Servis Migros - Gürpınar 10:30 Gürpınar 11:45 Migros 13:00 Migros 14:15 Migros 15:30 Migros 17:00 Son Servis

Şubat -2014 - Hedef - 61


Yaşam Yaşam Koç (21 Mart - 19 Nisan) Ayın ilk kısmında, hayatınıza renk katan konular, değişimler gündeme gelebilir. Uzak yerler ya da seyahatlerden zevk alabilirsiniz. İş hayatında amaçlarınızı yeniden belirlemek ve kariyer konusundaki ani gelişmeleri sağduyu ile karşılamalısınız. Boğa (20 Nisan - 20 Mayıs) Ay başından itibaren maddi konulara dikkat etmeniz gerekecek. Borç, alacak, kredi, prim, vergi gibi konulara yönelebilirsiniz. Özellikle bir şeyler satın almak istiyorsanız bütçenizi dengelemelisiniz. Düşüncelerinize zenginlik katacak kişilerle bir araya gelmeniz söz konusu olabilir. İkizler (21 Mayıs - 20 Haziran) Ayın ilk günlerden itibaren ikili ilişkilerinizin gündeme geleceği bu süreçte dikkatinizi karşı tarafa vermelisiniz. Evlilik, ortaklık gibi konular ayrı bir önem kazanacak. Eşinizi desteklemeli, ilişkilerinizi geliştirmelisiniz. Yengeç (21 Haziran - 22 Temmuz) Çalışma koşullarınızı düzenlemek için ayın sonuna kadar vaktiniz olacak. Ofiste değişiklikler gündeme gelebilir. Size yardım eden kişileri düşünmeli, detayları ihmal etmemelisiniz. Ayın sonunda ikili ilişkilerinize daha fazla özen göstermelisiniz. Aslan (23 Temmuz - 22 Ağustos) Aşka en yakın olduğunuz bu ayı iyi değerlendirmelisiniz. Çocuklarınız varsa onlarla zaman geçirmeniz de yerinde olur. Ayın sonuna doğru gündelik hayatınıza, rutin işlere dikkat etmeniz gerekiyor. Sağlığınıza özen göstermeli, bağışıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz. Başak (23 Ağustos - 22 Eylül) Ailevi konularda yeni gelişmeler yaşayabilirsiniz. Evinizle ilgilenebilir, güvenliğini, konforunu da artırabilirsiniz. Ayrıca ebeveynlerinizle ilgilenmek, ailevi sorumluluklarınızı yerine getirmek iş ya da sosyal alanda rahatlamanızı sağlayacak. Aşk hayatında daha girişken olabilirsiniz. 62 - Hedef - Şubat -2014

Terazi (23 Eylül - 22 Ekim) Evinize zaman ayırabilirsiniz. Yapacağınız düzenlemeler zorunlu sebeplerle olsa bile size iyi gelecektir. Sorumlulukları ihmal etmemelisiniz. Aile büyüklerinizle zaman geçirmeye özen göstermenizi tavsiye ederim. Akrep (23 Ekim - 21 Kasım) Ticari faaliyette bulunmak istiyorsanız acele etmeden yol almalısınız. Ayın sonuna doğru iletişim gücünüz artıyor. Düşüncelerinizi başkalarıyla paylaşabilir ve dikkat çekebilirsiniz. Alacağınız haberler sizi biraz hassas kılabilecek. Kardeş, komşu ve yakınlarınızla ilişkilerinizi artırabilirsiniz. Yay (22 Kasım - 20 Aralık) Senenin en güzel ve en kişisel günlerinden geçtiğinizi bilmelisiniz. Başta sağlığınızı, ilişkilerinizi ve kişisel isteklerinizi ön sıraya almalısınız. Kendinizi geliştireceğiniz fırsatları değerlendirmelisiniz. Elinizdeki parayı, kaynaklarınızı değerlendirmenin yollarını aramanızı tavsiye ederim. Oğlak (21 Aralık - 19 Ocak) Ayın ilk yarısında kontrol edemediğiniz olaylar için sıkıntı duymamalısınız. Ofis hayatınızda, gündelik işlerinizde ters giden olaylar olması çok normal. Sabrınızın sınandığını düşünerek hareket etmeli, enerjinizi boşa harcamamalısınız. Kararlılığınız işe yarayacak. Kova (20 Ocak - 18 Şubat) Ayın sonuna doğru zaman sizin için çok rahat geçmeyebilir. Kontrol edemeyeceğiniz olaylara karşı canınızı sıkmamalı, olayları akışına bırakmalısınız. Geçmiş, unutmuş olduğunuz konular tekrar gündeme gelebilir. Arkanızdan konuşulan her şeye kulak asmayın. Balık (19 Şubat - 20 Mart) İşinizi geliştirmeye, sosyal anlamda tanınmaya, hedeflerinizi ortaya koymaya çekinmeyin. Ayın sonuna yaklaştıkça sosyalleşebilirsiniz. Arkadaşlarınız sayesinde yeni gruplara dahil olabilir, çeşitli meclislerde boy gösterebilirsiniz.


B Resimdeki oyuncu Ana konu

Bir ilimiz Yerli halk

u

m

Bayağı, sıradan Bir çoğul eki

Güldürücü

5

l

a

c

Güzel, giyinmiş olan

a

Bulmaca Bulmaca Asker yemeği İstemeyerek, zorla

Geminin arkası

Muhtemel Çıkış, başlama (spor)

Sevgili

Feza Üye Güvence parası Nikelin sembolü

Tanıtım Kurnaz, cin fikirli Acımasız, gaddar Çok acıklı olay

2

Ziyan

Haksız, gereksiz Çağlar, devirler

1

Yabani hayvan yakalama Açıklamalar

Para birimimiz

Hor görülen, aşağı tutulan

Uyarma Çanakkale’ nin bir ilçesi

3

Köpek Fazla bön, avanak

Yapılan iş, fiil

Büyük ve gösterişli ev

Bir renk Öz su

Ceylan

Bir yerde oturma, eğleşme

Dişi sığır Karakter

6

Soylu Çevik, hareketli

Gelenek

Belli, açık Özen

Eş, benzer

Hastalıklı, sakat Kök boyası Saha

Bir renk Bağlantı

Cerahat

Kısa radyo oyunu Bir hayvan

Boyun eğen Zayıf, güçsüz

İşinde yeni, toy Notada durak Korunacak eşya

İlgili Bir organımız Özel gezinti gemisi

4

Mesaj Etrafı su ile çevrili kara

Gerçeklik Evre, merhale Bir mevsim İnleme, inilti

Kurum, caka Saçma sapan söz

İdare lambası Yemek kabı

Sayı, adet Kişi, şahıs Süslü cadde kemeri

Her tür müzik aracı, çalgı

Cilve Bir nota

Gözlem Büyükbaş hayvan Yas

7

Sancak

8

Sanı

Boğa güreşi alanı

Nezaket olarak, nazik davranarak

Şifre

1

2

3

4

5

6

7

8

Bulmacayı çözen İlk 10 kişiye Nokta Halı Yıkama’dan %20 indirim. Şifrenizi hedefreklamtanitim@outlook.com adresine gönderiniz.

Şubat -2014 - Hedef - 63





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.