MezarIN SoNuNda
GIrIS Arabamdan dışarıya adım attığım anda donmuştum. Birkaç ay kadar önce Bones hayatıma girdiğinden beri buraya gelmediğimi yeni fark ettiğim gerçeğinin getirdiği şok omurgama baskı yapıyordu . Evden hissetiyim sızan enerjiye bakılırsan annem evde yalnız değildi ama kiminle ise kalp atışı olmadığı kesindi. Başladım her zaman yanımda taşıdığım bıçaklardan birine uzanmaya , soğuk bir kahkaha beni olduğum yerde durdurdu. ‘’ Senin yerinde olsaydım bunu yapmazdım , küçük kız . ‘’ dedi birisi arkamda nefret edeceğim bir sesle. Annem kapının eşiğinde belirdi. Siyah saçlı tanıdık gelen bir vampir de hemen arkasında güzel boynunu okşuyordu. Vampir’in kim olduğunu görmem için yaklaşmama gerek yoktu. Kim olduğunu biliyordum.
New York Bestselling Yazarı Jeaniene Frost
Kocama , beni yargılamadan seven , her zaman yanımda olan , gülmek yerine sinirlenebilen kendisi yerine beni çok seven … Ben şanslı olanlardanım …
1 Adam gülümserken , yüzüne doğru bir bakış attım. Gözleri açık mavinin güzel bir tonuydu. Bana Sibirya kurtlarının gözlerini hatırlatmıştı. Tabii karşımda duran adam hayvan değildi. Ama insanda sayılmazdı. ‘’ Şimdi gitmem lazım Nick , ‘’ dedim. ‘’ İçkiler için sağol. ‘’ Koluma doğru hafifçe vurdu. ‘’ Bir tane daha almaz mısın ? İzin ver de o güzel yüzünü biraz daha göreyim. ‘’ Öfkeyle burnumdan soludum. Yalaka birisi değil miydi ? Ama benim yüzümü bu kadar görmek isteseydi gözlerini benden ayırmazdı . ‘’ Tamam Barmen … ‘’ ‘’ Dur , tahmin edeyim. ‘’ dedi bir ses bara yakın bir köşeden. Tanımadık bir yüz bana sırıtıyordu. ‘’ Bir cin ve tonik değil mi Azrail… ‘’ Lanet olsun. Nick olduğu yerde kaldı ve sonra korktuğum şeyi yaptı … Kaçtı. ‘’ Kırmızı Kod. ‘’ diye bağırdım kemeri fırlatmayı çözdüğüm zaman . Ağır silahlı adam siyah kıyafetlerini bara doğru fırlatarak içersinde taşıdıklarını gösterdi. Nick’e dogru yürüdüğüm zaman Nick üzerime insanları fırlatmaya başladı. Çığlık atan bedenler bana vurdu . Nick’in kalbini tutturmam giderek zorlaşıyordu . En sonunda bıcağımı ona sapladım ama kalbinden uzağa gögüsüne isabet ettiği için hiçbir işe yaramadı . Yine de onun insanları sanki birer çöpmüş gibi fırlatmasına izin veremezdim. Nick’e göre öyle olabilirlerdi ama ben öyle düşünmüyordum.
Benim takımım bütün çıkışlara doğru yöneldi. Nick bardaki en uzak çıkışı seçti , orada da ben vardım. Elimde gümüş bıçaklarımla duruyordum , benimle olan erkeklerde ise Desert Eagle Handgun silahlardan vardı ve Nick’e doğrultulmuştu. ‘’Teslim ol.’’ dedim. ‘’ Beni sinirlendirme , sinirlendiğim zaman güzel olduğumu düşünmezsin. Kızları bırak. ‘’ İki kızı ellerinde tutuyordu , onların arkasına sığınmıştı . Bir tanesinin boğazını tutuyordu. Kızların gözlerindeki korkuyu görünce öfke içimden geçti. Sadece korkaklar rehinelerin arkasına sığınırdı . Yada Nick gibi katiller. ‘’ Ben gidersem onlarda yaşar , Azrail. ‘’ dedi , artık sesi romantik gelmiyordu. ‘’ Senin o olduğunu bilmeliydim . Tenin bir insana göre fazla kusursuzdu . Kalp atışlarının olmasına rağmen gözlerin gri değildi. ‘’ ‘’ Renkli lens . Modern bilim , orospu ‘’ Nick’in gözleri yeşilli büyümeye başladı , dişlerini ortaya çıkarıyordu. ‘’ O bir kazaydı. Onu öldürmek istemiyordum sadece fazla kanını içmiştim. ‘’ Bir kazaydı mı ? Benimle dalga geçiyor olmalıydı. ‘’ Kalp atışlarının yavaşlaması seni uyarmış olmalıydı. ‘’ diye tekrarladım. ‘’ Bana bu bir kazaydı kartını oynama . Ben bir vampirle yaşıyorum o benim için ‘’ ay özür dilerim’’ demiyor. ‘’ Eğer mümkünse Nick daha solgun görünüyordu. ‘’ Eğer sen buradaysan … ‘’ ‘’ Bu doğru , ortak. ‘’ İngiliz aksağını öldürücüydü. Güç bulutu arkamda oynadı , Bones oradaydı , sevdiğim ve güvendiğim vampir. Nick’in gözleri ona doğru kaymadı ki ben kaymasını ümit ediyordum. Hayır bıçağımı bir den çekti ve kızlardan birinin gögüsne sapladı. Bir an dırdım Nick onu üzerime doğru atınca tutmaya çalıştım. ‘’ Ona yardım et. ‘’ diye bağırdım Bones’e . O Nick’in üzerine atlayacaktı. Böyle bir yarayla kızın sadece birkaç dakikası vardı . Bones ona yardım edebilirdi. Nick’i yere kızın yanına dizleri üstüne düşürürken Bones birkaç lanet okudu. Nick’in yaptığından sonra bende kendime lanet okuyordum. Silahların bazısı indirilmişti. Nick hala diğer kızı sıkı sıkı tutuyordu. Ateş etmek neredeyse imkansızdı ve Nick’te bunu biliyordu. Bende biliyordum. Nick başını kızın arkasına sakladı ve kendini korumaya aldı. Sanki kız bir silahmış gibi tutuyordu. Nick benim takımımdaki kızın üstüne yerçekimine karşı koyamışcasına atladı. Askerlerden birisi yardım edemeden kızın arkasında yere yığıldı. Nick hemen onun silahını kaptı .
Üç bıcak daha fırlattım ama etrafımda çok insan vardı. Nick hemen bir çığlık attı , ona doğru baktığımda kalbi eksikti. Bana döndü ve ateş etti. Birkaç an fark ettim ki eğer kaçsaydım buradaki diğer insanlar zarar görebilirlerdi. Üstelik hiç birisi yarı – vampir değildi. Benim gibi. Bu onları öldürebilirdi. Bu yüzden olduğum yerde kaldım … bir anlık kalp atışı kafam Bones’in gögüsüne değdi , üç kere titredi. Kurşunlar benim içindi. Bones beni bıraktı ve odanın diğer uçuna Nick’e doğru uçtu. Nick başka rehineler almaya çalışıyordu ama Bones ona izin vermedi. Bones onu ikisi de duvarı ezebileceği kadar sert bir şekilde çekti. Ben koşmaya çalıştım , diğer insanlarında öyle yapmasını umuyordum , Bones’in bıçağı Nick’in gögüsüne girdi. Rahatladım. Bones’ın gümüş bıçağı Nick için ölüm demekti – bütün vampirler için ölüm demekti. Bones son kez daha onu bıcakladı ve bıçağını çıkarttı. Gözleri hemen bana kaydı. Gözleri yerinden çıkacak gibiydi. ‘’ Kanıyorsun. ‘’ dedi yüzündeki ifadeye yakışan bir ses tonuyla. Yüzüme , yanağıma dokundum . Nick insanları bana doğru iterken yüzüm çizilmiş olmalıydı. ‘’ Sen vuruldu ama benim yüzümdeki çizik için mi endişe ediyorsun ? ‘’ Bones bana doğru geldi ve yüzüme dokundu . ‘’ Ben çabuk iyileşirim aşkım ama sen iyileşemezsin. ‘’ Doğru söylediğini bilsem bile kendimi onun kusursuz bedenine dokunmaktan alıkoyamadım. Kurşunların girdiği yerde yara yoktu. ‘’ Hazır lafı açılmışken burada bir düzüne yaralanmış insan var sen benim yaralarımla sonra ilgilenebilirsin . ‘’ Bones bunu görmezden geldi ve dişlerini çıkararak yara açıp yüzüme doğru getirdi. ‘’ Benim için sen önce gelirsin Kedicik. ‘’ Başka kimse bana böyle demezdi. Anneme göre ben Catherine , takımım için Cat , ölümsüzler dünyasına göre Kırmızı Azraildim. Onunla tartışmanın yarasız olduğunu bildiğim için kanı yaladım. Hem , konu Bones olsaydı aynı şekilde hissedeceğimi biliyordum.
‘’Tamam .’’ dedim artık yanaklarımdaki yanma geçmişti. ‘’ Hadi şu işi bitirelim. ‘’ Nick’in adamlarıma fırlattığı kızlardan birisi yakınımızdaydı . Bones ona kısa bir bakış attı , kız fiziksel olarak incinmemişti. ‘’ O … O ne … ‘’ diye sayıklamaya başladı kız Bones’un yeşil yeşil parlayan gözlerini ve vampir dişlerini görünce. Elimi omzuna koydum. ‘’ Merak etme . On dakika sonra bunların hiç birini hatırlamayacaksın. ‘’ Onu bırakıp , diğer insanlara göz atmaya başladım. Kimse zarar görmemiş gibiydi. Nick tarafından rehine olarak alınan ve benim bıçakladığım kızı Bones çoktan iyileştirmişti. Şimdi gögüsünde kan lekesi vardı ama zarar görmemişti. Şansımız yaver gitmişti. ‘’ Hasar Raporu nedir ? ‘’ dedim Cooper’a ‘’ Çok kötü değil Komutanım. Bir çoğu sıyrık , kemik kırılması ve çatlaması , her zamanki şeyler. ‘’ Bones’ı insanlara birkaç damla kanından verirken izledim. Hiçbir şey vampir kanı kadar iyileştirici değildi. ‘’ Diğer Kırmızı Kod , querida (İspanyolca Tatlım demek ) ‘’ dedi benim diğer kumandanlarımdan biri olan Juan . Yanıma gelip vampirin yanında kontrollü duran benim diğer kaptanlarımdan Dave’i gösterdi. Dave gulyabaniydi . Bu yüzden hiçbir takım üyesinin olmadığı bir güçle vampirleri zapt edebiliyordu. Diğer vampir artık bir esirdi. Onayladım. ‘’ Ne yazık ki. ‘’ Juan iç çekti. ‘’ Başka bir renk saçla ve kontak lensle bile seni ayırt edebiliyorlar . Bu neredeyse üçtür oluyor. ‘’ Benim bilmediğim bir şey söylemiyordu. Bones’in bakışlarını yakaladım. Sana söylemiştim diyordu. Son aylarda olaylar giderek tehlikeli bir hal alıyordu. Çok fazla ölümsüz onları avlayan yarı- vampiri ve nasıl göründüğünü biliyorlardı. ‘’ Kamuflajımı mahvettiğin için teşekkürler. ‘’ dedim esir vampire. ‘’ Sadece sana içki ısmarlamak istiyordum. ‘’ dedi vampir. ‘’ Senin olup olmadığından emin değildim ama tenin … nefes alsan bile insan teninden daha kusursuz görünüyordu. Üstelik kollarını kaldırdığın zaman sarı peruğun altındaki kızıl saçlarını gördüm. ‘’ İnanılmaz , kollarımı sadece bir kez kaldırmıştım. Dave bana doğru baktı. ‘’ Tabii ki o haklı , biliyorsun .’’ dedi.