Morganville Vampirleri Bite Club
BÖLÜM BİR Sonra geriye baktığında Claire, belanın geliyorum dediğini bilmesi gerektiğini düşünüyordu. Ama söz konusu Morganvillie olunca bela her zaman geliyorum der. Kolejdeki profesörünüz sınıfa gelmedi mi? Büyük olasılıkla vampirler yemiştir. Genelde aldığınız hamburgerinize soğan konulmamış mı? Soğanı doğrayan çocuk kaybolmuştur. Tekrar büyük olasılıkla vampirler kapmıştır. Bir üniversitenin olduğu kasaba olarak Morganvillie vampirleriyle ünlüydü. Claire bir kaç konuda neredeyse bir uzmandır. Texas Prairie Üniversitesi ve tabii ki vampirler , gizemli kaybolmalar. Bir zamanlar Claire’de az kalsın o kaybolanlardan biri olacaktı. İtiraf etmek istemediği kadar çok kere . Ama bu problem kaybolma ile ilgili değildi. Hayır , bu var olma ile ilgili bir problemdi. Yeni , farklı ve havalı – bu Shane , erkek arkadaşının fikriydi tabii - bir şeyin var olmasıyla. Claire ona gelen mektuplar garip , derneklerden ise ‘’Gereksizler’’ ilgili bir şey ise ‘’Tutulacaklar’’ dosyalarına koyardı. O gün Shane onun ‘’Gereksizlere’’ koyduğu el ilanını kaptı ve Claire’i neredeyse korkutacak bir yüz ifadesiyle okudu. Shane her şeyde heyecanlanan birisi değildir. Çoğunlukla hislerini belli etmez ve o hariç çoğu kişiden saklardı. Şimdi ise Noel’de olan bir küçük çocuk misali mutlu görünüyordu. ‘’Mike!’’ diye bağırdı. Claire hemen kulaklarını elleriyle kapattı çünkü Shane bağırdı mı ortalık inlerdi. ‘’ Hey , Ölü Adam , kıçını kaldır da buraya gel.’’ Michael evin üçüncü yaşayan üyesi bir acil durum olduğunu düşünerek ki olamadık şey değildi , tekrar Morganville’den bahsediyoruz , yüzü gözü solmuş , acele ile kapıyı çarparak geldi. Normalden daha tehlikeli görünüyordu. Normal bir adam gibi davrandığı zaman tatlı , yakışıklı birisi gibi oluyordu ama Vampir Mike tamamen başka bir olaydı.
Evet , Claire bir vampir ile yaşıyordu. Ve ilginç olan bu hayatındaki en garip olmayan şeydi. Michael etrafa mavi gözlerinde kırmızılıklar yayarak baktı. Ellini sarı saçlarından geçirdi ve Shane’e kaş çattı. ‘’ Neredeymiş bu lanet olası problem?’’ Cevabı dinlemedi , mutfağa gidip siyah bir kupa aldı. Üzerinde ZEHİR yazmaktaydı. Bu diğer ev arkadaşları Eve’in kupasıydı. Kendisi bu sabah henüz kalkmamıştı. Eğer bir vampirden daha geç yatıyorsanız , ortada bir sorun var demektir. Michael kupaya kahve koydu ve Shane’in mantıklı bir şeyler söylemesini bekledi. Shane ise ellindeki beyaz el ilanına bakarak. ‘’ Bu kasabada en çok istediğim şey ne?’’ ‘’On beş yaşındakileri içeriye alacak bir striptiz kulübü. ‘’ ‘’ O ben on beş yaşımdaykendi. Hayır , cidden , ne?’’ ‘’ Gun’R Us?’’ Shane sabırsızca burnundan soludu. ‘’ Tamam , adil olmak gerekirse bu iyi bir cevaptı. Ama hayır. Ben her zaman gerçek dövüşmeyi öğreten bir kulüp istedim. Akrobasi değil gerçek dövüş sanatı öğreten bir yer. Ve bak!’’ Claire kağıtı alıp masaya koydu. Atmaya kalktığı el ilanın baktığı zaman bir tür jimnastik salonu sanmıştı. Gerçi bir nevi öyle sayılırdı ama el ilanın üzerinde büyük yazılarla KORU KENDİNİ yazıyordu. Michael onun omzundan kağıtta baktı. ‘’Ah.’’ Dedi ‘’ Garip.’’ ’’ Birkaç hayat kurtaran figür öğrenmenin garip bir tarafı yoktur , adamım. Özellikle de bu gibi bir yerde. Hepimiz emeklilik yıllarımıza güvenle bakamıyoruz. ‘’ ‘’ Garip olan kimin öğretmenlik yapacağı.’’ Dedi Michael ve küçük yazıyı gösterdi. ‘’ O vampir.’’ Claire gözlerini kısınca adı gördü - Vassily ‘’Bir vampir insanlara dövüşmeyi mi öğretiyor?’’ Shane birkaç dakika kaşlarını çattı sonra. ‘’ Bu daha iyi. Amelie bizlerin böyle bir şey öğrenmemizi düşünmüş olmalı değil mi? Elinde sonunda bir vampir para yapmanın yolunu arayacaktı zaten. ’’Yani bizim üzerimden demek istedin. ‘’ dedi Claire ama işin mantığını anlıyordu. Bir vampir dövüş sanatı öğretiyor ha? Hepsi ya korkutucu yada harika yada ikiside olabilirdi. Gerçi onun üzerinde birkaç kasın bir işe yaramayacağının farkındaydı ama Shane dövüşmekten hoşlanıyordu. Zaten ne zamandır gerçek bir hareket yapmadığından yakınıyordu.
Claire Shane’e el ilanını uzattı , o da dikkatlice arka cebine koydu. ‘’ Dikkatli ol.’’ dedi. ‘’ Garip her hangi bir şey görürsen , çık oradan.’’ Gerçi Teksas , Morganvillie’de her şey garipti. Bir vampirin insanlara dövüş öğretmesi ise gördüğü en garip şeylerden biriydi. ‘’ Tabii , anne.’’ Dedi Shane fısıldayarak. Kulağına yanaşmıştı ve çok yakındı sonra Claire’i her zaman titreten , kızartan boynunun yanından onu öptü. ‘’ Kahvaltını yap’’ Claire dönüp onu tam anlamıyla öptü. Tatlı ve nazik bir dudak sürtüşmesiydi. Shane tereddüt ettikten sonra tekrar onu öptü. Bu sefer tutkulu , ateşli ve derin bir öpüşmeydi. Michael kahvesini sehpaya koydu , gazeteyi dördüncü sayfasından açıp bakındı. ‘’ Birinizin başka bir yerde olması gerekiyordu sanki. Babanızmış gibi konuşmak gibi olmasın ama, sadece söylüyorum. ‘’ Michael haklıydı. Claire gırtlağından bir hoşnutluk sesiyle Shane’den ayrıldı. ‘’Bunu yapınca çok tatlı oluyorsun.’’ Dedi Shane. ‘’ Ateşli küçük bir kedi gibi.’’ ’’ Isır beni Collins ‘’ ’’ Hayır , hayır yanlış ev arkadaşı. Bence sen plazma içen türdeki ev arkadaşından bahsediyorsun.’’ Michael başını baktığı gazeteden ayırmadan şu tek parmaklı hakareti gösterdi. Gazetedeki lise spor skorlarına bakıyordu ki Claire onun aslında pek bu haberlerden hoşlandığını sanmıyordu. Michael bir şeyler peşindeydi. Son zamanlarda pek uyumuyordu ve zaman geçirmek için bir şeyler yapıyordu. Eve’yi bile şaşırtacak şeyler geliyor olabilirdi. Claire Pop Tartını tost yapıp bir mendile sardı. Yanına aldı , çıkarken havadan Shane ve Micheal’a öpücükler yolladı ve Morganvillie’in soğuk havasına adım attı. Mevsim sonbahardı ve tek başına bile çok güzel bir mevsimdi. Bütün turuncu , yeşil , sarı düşen yapraklarıyla… Bugün yapraklar kahverengiydi ve sokaklara , bahçelere yayılmışlardı. Bu depresif kasaba için depresif bir mevsim gibi görünüyordu. En azından yazın sıcağına karşı soğuktu ki bu da bir şeydir. Claire uzun kollu bir tişört giymekteydi. Yakında manto eldiven ve kar yağarsa belki botlara ihtiyacı olacaktı. Morganvillie yazın yeşilli bir yerdi. Şimdi ağaçlar iskeletler misali çıplak duruyorlardı. Hiç güzel görünen bir yer değildi. Çok az insan evlerinin cevresiyle ilgileniyordu. Köşede bitkilerine hayvan şekilleri vermeyi seven Bayan Hennessey hariç şimdi tatlıdan ziyade korkutucu görünen bir çift sincap figürü çeşmesinin yanında duruyordu. Claire yemeğini yerken saatine batkınca ne kadar geç kaldığını gördü. Çantasının ne kadar ağır olduğuna aldırmayarak koşa koşa üniversiteye varmaya çalıştı. Texas Prairie’in büyük demir kapısını neredeyse tekmeleyerek açtı. Etrafta bu sezon yeni başlayan ellerinde haritalarla gezinen yeni sınıflar vardı. Bilim Binasına ulaştığında nefes alabilmesi için biraz zamana ihtiyacı vardı.
Kahvaltısını ağzına tıktığı için keşke bir su olsaydı diye düşünmeden edemedi. Yanından birkaç tanıdık kişi geçip ona sadece baktılar. Sayısal Fizikten Bruce , neredeyse o iki büklüm olduğu zaman binaya yetişen ve Ilaara matematik sınıfında olan. Claire TPU’da yakın arkadaşlar bulamamıştı ki bu onun için utantı ama bu üniversitede öyle bir yer değildi. Hele işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsanız. Çoğunu partilerden yada kasabada yaşayan kişilerden tanırlardı.Kampusten dışarıya çıkmak pek güvenli değildi. Her şeyden önce dışarısı güvenli değildi. Clare sınıfını buldu – küçük bir sınıftı şu büyük gruplar için olmayan türde – odanın ortasındaki genelde oturduğu yere gitti. Yanında kişisel hijyeni pek sevmediği anlaşılan Doug vardı Yerini değiştirmeyi düşünmüştü ama pek fazla alan yoktu. Ve Doug’un kokusunu her yerden almak mümkündü. Sadece burnunu hemen cevirip , bir doz almaktan kurtulması yeterdi. Doug ona gülümsedi. Claire’den hoşlanıyor gibiydi ki bu korkutucuydu. En azından genelde konuşkan türde birisi değildi. Bazısı peynir gibi kokup durmadan konuşurdu. Claire onun yanında oturmanın kötü olduğunu düşünüyordu. ‘’Hey.’’ Dedi daha da yaklaşıp , Claire geri çekilmemek için kendini zor tuttu. ‘’Duyduğuma göre bize kafa uçuran yeni bir deney yaptıracakmış ‘’ Büyük olasılıkla dünyadaki en zeki adama çalıştığını ve bu ka içen türde bu adam olduğunu düşünürsek Claire’in kafa uçurtan deney anlayışının Doug’dan biraz farklı olduğu söylenebilirdi. Myrinn’i gizli laboratuvar gidip onun garip şapkalar , koşup terleyen İpod’lar yaptığını görmek Claire için yeni değildi. Sonuçta onun patronu kan ile beslenen , portallar açan makineler yapabiliyordu. Üstelik Myrinn ona hala konuşulan bir dilde okuması için kitapta verdiği söylenemezdi. İstese de istemezde patronundan öğrendikleri onu hep şaşırtıyordu. ‘’İyi şanslar.’’ Dedi Kokuşuk Doug’a fazla nefes almamaya özen göstererek. Ona baktığı zaman iki mor gözü olduğunu görmek şaşırttı. Biraz daha dikkatli bakınca şok oldu. Çünkü birisi Doug’ı fena benzetmişti. ‘’ Vay. Fena dövülmüşsün. Ne oldu?’’ Doug omuz silkti. ‘’ Kavga ettim. Önemli değil.’’ Birisi diye düşündü Claire bu çocuktan normalden daha az hoşlanıyormuş. ‘’ Kazandın mı bari?’’ Doug biraz psikopatça gülümsedi. Sanki onun anlamadığı bir şaka yapmış gibi ‘’ Kazanacağım’’ dedi. ‘’ Sadece zaman meselesi.’’
Onokumalar.Com
Ceviri : Onread/Buket Morganville Vampirleri 10 - 2012’de Artemis Yayınlarından Türkiye de
Çıkacaktır!